yedigöller - Everest Together

Transkript

yedigöller - Everest Together
(9(5(67
TOGETHER
KARADENİZ’DE
YENİDEN DOĞMAK
MUSTAFA TOR
İLE RÖPORTAJ
DR. HAKAN YURDAKUL’DAN
ÖNERİLER
“Doğanın kucağında tatsız sürprizler”
YEDİGÖLLER
“Yeryüzünün
“Yeryyüzünün bütün
bütün renklerini
renklerini ttek
ek ttek
ek
içimize dolduralım”
SAYI: 01
ARALIK 2014
)ú<$77/
Turhan Cemal Beriker Bulvarı No: 17 Seyhan / ADANA
+90 0322 363 07 00 www.sirinpark.com
Şirin park otel görkemli salonları ve
geniş fuaye alanları ile iş toplantısı
konferans, seminer, düğün gibi
organizasyonlarınıza kusursuz
bir şekilde ev sahipliği yapıyor...
-¯0;'
İmtiyaz Sahibi
Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Adına
Fatih Kurt
Yazı İşleri Müdürü
Ayşe Kandemir
Yayın Kurulu
Fatih Kurt
Ayşe Kandemir
Didem Gök
Elif Sertdal
Katkıda Bulunanlar
Abdullah Hamidi
Aysel Ekiz
Mustafa Tor
İhsan Öd
Ahmet Seha Karaduman
Hakan Yurdakul
Mahmut Şansal
Yönetim Yeri
Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü
Sümer Mah. 069 Sok. No: 6 Kat: 2
Seyhan / ADANA
Tel: 0532 782 06 50
www.everestdagcilik.com
Grafik Tasarım
İkies PR ve Tanıtım Danışmanlığı
Tel: 0322 234 81 11
www.ikiespr.com
Reklam, Pazarlama, Abonelik
Didem Gök Tel: 0322 234 81 11
Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü
tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Everest Together isim hakkı, Everest
Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü’ne aittir. Everest
Together’da yayınlanan, yazı, fotoğraf, karikatür
ve illüstrasyonların her hakkı saklıdır. Bu dergide
yayımlanan köşe yazıları, yazarların sorumluluğundadır.
Baskı
Ulusoy Matbaa ve Baskı Tesisleri’nde basılmıştır.
Tel: 0322 432 22 32
Yayın Türü
Yerel – 3 Ayda Bir
ćÁKPFGMKNGT
$CĩMCPÆPMCNGOKPFGP
$K\MKOK\!
$CVÆ-CTCFGPK\
$C[TCOUCDCJÆPCTCHVKPINGW[CPOCM
;GFKIÑNNGTI×PN×þ×
5CDWPĨGNCNGUK
-NKM[CŏPÆPMC[ÆRĩGJTK
)Ñ[P×M-CP[QPWŏPFC$QF[TCHVKPI
/WUVCHC614ŏWPQDLGMVKſPFGPFQþC
;COCÁRCTCĩ×V×
5WCNVÆPFCQNOCM
<KTXGVÆTOCPÆĩÆ
*CMCP;74&#-7.ő&QþCPÆPMWECþÆPFCVCVUÆ\U×TRTK\NGTŒ
)'#6QRTCMCPC
Editör
[ Everest Together • Bașkanın kaleminden [
“BİRLİKTE” bizi en iyi anlatan kelime
Merhaba değerli doğaseverler;
Büyük bir heyecan ve özveri ile hazırlayıp
sizlere ulaștırdığımız dergimizin ilk sayısı ile
karșınızdayız. Öncelikle kısaca kendimi tanıtmak
istiyorum. 1982 Sivas doğumluyum. Everest
Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü’nün kurucusu
ve kulüp kurulușundan bu yana da Yönetim
Kurulu Bașkanlığı görevini yürütmekteyim. Türk
Hava Kurumu P-2 seviyesinde yamaç parașütü
pilotuyum. Türkiye Dağcılık Federasyonunun
“İleri Kaya” eğitimini bașarı ile tamamlayıp 2015
yılındaki Kıș eğitimlerine katılmaya hak kazanmıș
bulunmaktayım. TSSF ve CMAS geçerliliği olan
dalıș brövesine de sahibim.
Fatih KURT
Everest Dağcılık ve Doğa Sporları
Kulübü Başkanı
2012 yılında küçük bir arkadaș topluluğu olarak
bașlattığımız Everest birlikteliğinin 2 yılını geride
bırakmıș bulunuyoruz. Șu ana kadar kulüp olarak
çok sayıda faaliyet gerçekleștirdik.
Kulübümüzün, bașarılı faaliyetleriyle sıkça
adından söz ettirmesinin ve ülke genelindeki
her noktaya üyelerimizle gidiyor olmanın haklı
gururunu yașıyoruz. Kulübümüz, Türkiye Dağcılık
Federasyonu’nun resmi üyesidir ve sporun pek
çok branșına profesyonel olarak ev sahipliği
yapmaktadır. Kulüp bünyemizde dağcılık, yamaç
parașütü, dalıș, kayak, rafting gibi branșların
eğitimleri verilmektedir. Bütün branșları aktif
olarak yapan Adana’daki tek kulüp olarak
yaptığımız faaliyetlerimizi, gittiğimiz bakir yerleri,
doğanın bizlere sunmuș olduğu tüm güzellikleri
bir bașlık altında toplamak, bir nevi hatıralarımızı
cebimizden çıkartıp kalıcı bir eser haline getirmek
fikri ile Everest Together Dergisini hazırlamıș
bulunuyoruz.
Sizlere kulübümüz faaliyetlerinden bahsetmek
istiyorum. Coğrafi olarak çok önemli bir șehirde
yașamaktayız ve bunu da fırsata çevirip insanlara
doğa așkı așılamak adına șahsım ve kulüp lider
kadromuz ile yoğun emek harcıyoruz. Ayda
bir olmak üzere Karaisalı, Mersin, Osmaniye,
Hatay gibi yakın il ve ilçelere günübirlik doğa
6
yürüyüșleri düzenlemekteyiz. Her meslekten
her yaș gurubundan katılımcılarımız mevcuttur.
Herhangi bir sağlık problemi olmayan herkes
yürüyüșlerimize katılabilir. Siz değerli okurlarımızı
da bundan sonraki süreçte aramızda görmekten
mutluluk duyacağımızı belirtmek isterim.
Yılın dört mevsiminde de etkinliklerimiz mevcut.
Yaz aylarındaki en büyük tutkularımız; rafting,
kanyon yürüyüșleri ve dalıș yapmak. Her yıl
yaklașık olarak 300 kișiye rafting heyecanı
yașatıyoruz. Antalya Köprülü Kanyon, Darende/
Tohma Kanyonu öncelik verdiğimiz parkurlar
arasında yer alıyor. 2015 yılında ise faaliyet
takvimimize Rize Fırtına Deresi’ni de ekledik.
Fırtına Deresi rafting parkurunun zorluk derecesi,
diğerlerine göre biraz daha zor olduğundan
etkinliklerimizi öncelikle kolay parkurlarda
gerçekleștiriyoruz. Fırtına Deresi’ndeki rafting
heyecanını șimdiden sabırsızlık ve büyük bir
heyecan içinde bekliyoruz. Yaz aylarındaki diğer
tutkumuz Kanyon yürüyüșleri oluyor.
(9(5(67
TOGETHER
SAYI: 01
ARALIK 2014
)ú<$77/
Tüm doğa severler tarafından yoğun ilgi gören
kanyon yürüyüșü faaliyetlerimiz tamamen su
içinde yürünerek ve önümüze çıkan engeller
așılarak tamamlanıyor. Kanyon içindeki su
seviyesinin yer yer bel hizasının üstüne çıktığı
da oluyor. Daha önce hiç kanyon yürüyüșü
yapmadıysanız doğru adrestesiniz.
Bir diğer etkinliğimiz de scuba diving. Su
altının büyüleyici güzelliği için ekipmanlarımızı
giyerek su altına iniyoruz. Bugüne kadar
sadece fotoğraflarda görmüș olduğunuz
rengarenk balık ve sualtı dünyasını bizlerle
canlı canlı yașamak mümkün. 1 hafta
süren teorik eğitimlerimiz sonrasında 1
yıldız bröveniz ile sizleri 18 metreye kadar
indirip unutamayacağınız keyifli hafta sonları
yașatacağımızın garantisini vermekteyiz.
Yürüdük, tırmandık, rafting yaptık ve
halen daha fazla adrenalin yașamak
istiyorsanız kendinizi deneyimli yamaç
parașütü pilotlarımıza bırakmanız yeterli
olacaktır. Everest olarak sizlere gökyüzünün
özgürlüğünü yașatmak, rüzgarın kulağınıza
fısıldadığı özgürlük melodisini dinletmek için
Tandem uçușlarımıza davet ediyoruz. Tandem
uçușu eğitmen ile birlikte gerçekleștirdiğimiz
2 kișilik uçuș anlamına gelmektedir. Single
yani tek bașınıza uçabilmek için teorik ve yer
çalıșmaları eğitimlerinden sonra uçușlarınızı
tek bașınıza da yapabilirsiniz.
“EVEREST TOGETHER”
nasıl doğdu?
2 yıllık bütün etkinliklerimizi hep birlikte
gerçekleștirdik, hep beraber yürüdük, hep
birlikte çadır kurduk, hep birlikte zirve yaptık,
gülüșlerimiz bile hep birlikteydi... Ve bundan
sonraki süreçte de birlikte olacağız. İște bu
noktada Together’ın anlam karșılığı olan
“BİRLİKTE” bizi en iyi anlatan kelime. Adana’da
her șeyin ilkine imza atan Everest Dağcılık ve
Doğa Sporları Kulübü ve Kulüp Bașkanı olarak
yine Adana’da bir ilke imza atarak kulüpler
bazındaki ilk doğa sporları dergisini siz doğa
severler ile bulușturmanın mutluluğunu
yașadığımı ifade etmek istiyorum.
Dergimizin en büyük özelliği, içeriğinde
göreceğiniz etkinlere ait tüm fotoğraflar
etkinliğe katılan katılımcılara ait olmasıdır.
Tüm yazılar katılımcılarımızın kaleminden,
baștan sona göreceğiniz her șey Everest
Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü
etkinliklerinden. Az önce bahsettiğim gibi
HEPBERABER’dik dergiyi basım așamasına
getirene kadar. Șunu net bir șekilde
belirtebiliriz ki, elinizde tutmuș olduğunuz
bu dergiyi, bir dergi çıkartmıș olmak için
hazırlamadık. Her șeyiyle, bizi anlatan,
sayfalarını çevirdikçe keyif bulacağınız, geziye
katılanlara aynı anları yeniden yașatacak,
katılmayanlara ise mutlaka katılma isteği
uyandıracak bir dergi olsun istedik.
Everest Together Dergisini 3’er aylık dönemler
halinde sizlerle bulușturmayı hedefliyoruz.
3 aylık süreçte gerçekleștirdiğimiz faaliyetleri
kaleme alacağız ve fotoğraflarıyla birlikte
sizlere ulaștıracağız. Sağlık köșesinde doğada
karșılașacağımız sorunlara uzman görüșleriyle
ıșık tutacağız.
Çukurova Petrol’e
teșekürlerimizle
Yazımın sonuna gelirken önemli bir teșekkürü
bizler için çok değerli olan sahibine teslim
etmek istiyorum. Dergimizin ana sponsoru
olan Çukurova Petrol Ltd. Ști. – TÜSAN Yapı
A.Ș. Yönetim Kurulu Bașkanı Sayın Abdullah
HAMİDİ’ye șahsım, kulübümüz ve tüm kulüp
üyelerimiz adına teșekkür ediyorum.
Everest Together dergimizin Adana’ya ve
tüm doğa severlere hayırlı uğurlu olması ve
birbirinden keyifli yeni sayılarla tekrar bir arada
olmak dileğiyle.
Mutlu kalın
Saygılarımla
7
[ Everest Together • BİZ KİMİZ? [
8
Everestli olmak,
mutluluğun
kaynağını bulmaktır
Mutlu olmak için yașar, mutluğun formülünü doğada ararız. Yüksek nehirler misali, deli
dolu akarız. Biraz çılgınızdır ama yeri geldiğinde ciddiyetinden ödün vermeyen ulașılması
güç zirveler gibi ağır ve dik durmasını iyi biliriz. Mevsimimiz, coğrafyamız ve en önemlisi
bahanemiz yoktur, yolun sonunda doğa ve spor varsa, uygun noktada bulușur, her
defasında aynı heyecan ile yola koyuluruz. Doğayı ve sporu seven herkese açıktır
kapılarımız. Yolu doğa sporlarıyla henüz kesișmeyenlere bir önerimiz var, çok acil bize
uğrayınız. www.everestdagcilik.com [email protected] Gsm: 0532 782 0650
9
[ Everest Together • BİZ KİMİZ? [
Biz
kimiz?
Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü,
yıllarını doğa sporlarına vermiș, genç ve
dinamik bir ekip tarafından 2012 yılında
kurulmuștur. Kurucusu ve aynı zamanda
2 yıldır bașkanlığını yürüten Fatih Kurt ve
deneyimli lider kadrosu eșliğinde sürekli
etkinlikler düzenlemektedir. Sporun pek
çok branșına ev sahipliği yapan Everest
Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü; Dağcılık,
Trekking, Yamaç Parașütü, Dalıș, Rafting
ve Body Rafting gibi aktiviteleri düzenli
olarak gerçekleștirmektedir.
Trekking, Dağcılık, Kamp
Doğa ile tanıșmanın en eğlenceli yolunu
keșfetmeye hazır mısın? Öyleyse haydi durma,
trekking, dağcılık, hiking, için ayakkabılarını
hazırla!
Trekking doğa sporları arasında, en basit olanıdır.
Bize katılmanız için ihtiyacınız olan tek șey,
yürüyüș ayakkabılarınızdır. Henüz doğa sporlarıyla
tanıșmayanlar için, doğanın vazgeçilmez yanlarıyla
tanıșmak için en ideal bașlangıç seçeneğidir.
Everest olarak, trekking, dağcılık ve hiking yönünden
oldukça zengin bir coğrafyada olmanın bize sunduğu
fırsatları fazlasıyla değerlendiriyor, sürekli yeni
parkurlar keșfederek, katılımcıların unutulmaz anlar
yașayacağı trekking ve kamp organizasyonları
düzenliyoruz. Henüz doğa sporlarıyla tanıșmadıysanız,
ayakkabılarınızı hazırlayınız.
10
Yamaç Parașütü
Spor yaparken “ayaklarım yerden kesilsin”
diyorsanız, doğru yerdesiniz
Çok zor görünen, fakat doğru eğitimle kısa
sürede öğrenilebilen, oldukça keyifli bir aktivitedir
yamaç parașütü. Temel güvenlik kriterlerini
sağlayan ve gerekli teorik ve pratik eğitimini
alan herkesin kolayca uçabilmesini sağlayan,
oldukça keyifli, bir o kadar da heyecan dolu bir
doğa sporudur. Kulübümüz, yamaç parașütü
konusunda eğitim vermekle birlikte, bu deneyimi
eğitim almadan yașamak isteyenlere, eğitmen
pilot ile birlikte Tandem uçuș olanağı da
sağlamaktadır.
Scuba Diving
Denizi çok seviyor, fakat hala içinde
barındırdığı güzellikler ile tanıșmadıysanız,
çok șanslısınız! Keșfedeceğiniz yeni bir
dünya sizi bekliyor
Sadece yaz aylarının sporu gibi algılanan, fakat
uygun ekipman ve su altı dalıș kıyafetleriyle 4
mevsim yapılabilen, oldukça keyifli, bir o kadar
gizemli, yeni keșiflerle dolu farklı bir aktivite
seçeneğidir. Su altı, sizi suyun üzerindeki bütün
streslerinizden arındırır, suyun yüzeyine her
çıktığınızda adeta yeni doğmuș gibi hissedersiniz
kendinizi. Kulübümüz dalıș eğitimi vermekle
birlikte, düzenli olarak dalıș organizasyonları da
düzenlemektedir.
Rafting, Body Rafting
Azgın sularla boğușmaya hazır mısınız?
Değilseniz problem değil, sizin için raftinge
sakin bir bașlangıç yapabileceğiniz dingin
sularımız da mevcut. Ayrıca dileyenler, Body
Rafting keyfini de bizlerle yașayabilir.
Özellikle bahar aylarında dağlardaki karların
erimesi ile birlikte akarsuların debisi (Akıș Hızı)
artar ve bizler için rafting sporu açısından ideal
bir ortam doğar. Dıșardan bakıldığında oldukça
zor gibi görünen fakat bir o kadar kolay, kısa bir
eğitimin ardından herkesin kolayca yapabileceği
keyifli bir ekip sporudur rafting. Kulübümüz, yılın
belirli dönemlerinde, raftinge uygun nehir ve
kanyonlara geziler düzenlemekte, bu heyecana
ortak olmak isteyen herkese, her türlü eğitim
ve ekipman olanağı sunmaktadır. Adrenalini
yüksek, zorlu rafting organizasyonlarının yanı
sıra, raftingle henüz yeni tanıșacaklara uygun
parkurlarımız da mevcuttur. Ayrıca, kișilerin
uygun kıyafetlerle botsuz bir șekilde, sadece
bedenlerini kullanarak akarsuda ilerlediği ve
engelleri aștığı Body Rafting organizasyonları da
düzenlemekteyiz.
11
[ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [
Batı Karadeniz’de
yeniden doğmak
Hedef nokta: Bolu, Abant, Gölcük, Yedigöller, Safranbolu, Amasra.
12
Gezi notları:
4 Günlük gezi notu için sanırım 3 - 4 sayfa yazı
yazmak gerekecek. Bolu Yedigöller Milli Park ilk
durağımızdı. Burada bir gece çadır konaklaması
yaptık. Yedigöller’de uyuduğumuz uykunun tadını
bașka hiç bir yerde bulamayacağımızın da altını
çizmek istiyorum. Ertesi gün, güne erken bașlayıp
Gölcük’e ulașıyoruz. Buraya yakın mesafede
kaplıcalar olduğundan ekip olarak kaplıca keyfi
ile turumuz devam ediyor. Ve sonrasına Abant’a
ulașıyoruz. Bir gecede Abant’ta çadır konaklaması
yapıyoruz. Güzel bir kamp alanına sahip olan Abant
bundan sonraki faaliyetlerimiz için bizlerden tam not
aldı. Ertesi gün yorucu bir gün olacak. Safranbolu,
Safranbolu Cam Teras ve finali Amasra’da tamamlayıp
Adana’ya dönüșe geçiyoruz. Safranbolu’nun lokumu,
Amasra’nın salatasının lezzeti dudaklarımızda Batı
Karadeniz’e veda ediyoruz.
13
[ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [
Katılımcılar: Etkinliğimize lider kadromuzla
birlikte toplam 46 kiși katıldı.
İkramlar: Saç Kavurma, Yörük Kahvaltısı, Enerji
aparatifler, meșrubat.
Tarihler: 3 - 7 Ekim 2014
Aktiviteler: Bolu’dan bașlayıp Amasra’da son
bulan Bayram Tatili etkinliğimizde Karadeniz’i
yeniden keșfettik. Her gecesi çadır kamplı
faaliyetimizde kamp ateși eșliğinde müzik dinletisi
ile keyifli anlar yașadık.
14
15
[ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [
16
Bayram
sabahına
raftingle
uyanmak
Hedef nokta: Beșkonak - Köprülü
Kanyon. Antalya - Serik yolu istikametinden
Beșkonak yol ayrımından ulașım sağlanmaktadır.
Köprülü Kanyon, Isparta’nın Sütçüler ilçesinde
bașlayan ve Antalya’da denize dökülen, rafting
yapmaya uygun bir akarsudur. Rafting yapılabilen
bölgenin bașlangıcında iki adet de tarihi köprü
bulunmaktadır. Küçüğü asıl usta tarafından,
kemerli büyük köprü ise ustanın kalfası tarafından
inșa edilmiștir. Köprülü Kanyon ismini de bu
köprülerden almıștır.
Adana’dan hareketle 10 saatlik bir yolculuğun
ardından ulașım sağlandı. Silifke, ağaçlı tesisleri,
Alanya mola noktalarında molalar verilmektedir.
17
[ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [
Gezi notları:
Bayram etkinliğimiz kapsamındaki duraklarımızdan birisi de Köprülü
Kanyon’da rafting etkinliğiydi. Berrak suyu, yeșil doğasıyla karșıladı bizleri
Köprülü Kanyon. Temmuz ayında su debisi diğer aylara göre daha coșkulu
olduğu için keyifli bir rafting olacağını anlattık tüm ekibimize. Toplamda 5
bot olarak gruplarımızı olușturduk. Kasklarımız, can yeleklerimiz tamam
ve artık raftinge bașlama zamanıydı. 14 kilometre mesafeyi 3 saat gibi bir
sürede tamamladık. Parkurun orta kısmında verdiğimiz molada kürek oyunu
oynadık. Eğlenceli bir oyun sonrasında tekrar botlara binerek adrenaline
devam ettik. İlk defa rafting yapacak olan özellikle bayan katılımcılarımız
tedirgin olarak botlara binmișlerdi.
18
Bazıları vazgeçecek așamadaydı, fakat parkur bittiğinde onları
bottan zorla indirmek zorunda kaldık “Ne çabuk bitti, bir daha
bașlayalım” deseler de bir rafting heyecanının daha sonuna
gelmiștik. Güzel bir öğlen yemeği sonrasında Köprülü kanyona
cebimizdeki anlılarımızla devam ediyoruz. 2015 Haziran
– Temmuz - Ağustos aylarında düzenleyeceğimiz rafting
turlarına katılmak isteyenleri kulüp binamıza davet ediyoruz.
Katılımcılar: Etkinliğimize lider kadromuzla birlikte toplam
55 kiși katıldı.
İkramlar: Katılımcılara açık büfe kahvaltının yanı sıra köprülü
kanyon kamp alnında balık menüden olușan akșam yemeği
ikram edildi.
Tarihler: 28 Temmuz 2014
Aktiviteler: Çadır kampı, rafting, takım oyunları.
19
[ Everest Together • Aysel EKİZ [
Yedigöller günlüğü
“Yeryüzünün bütün renklerini tek tek içimize dolduralım”
20
Aysel EKİZ
Kasım ayı hazan yaprakları usul
usul sokaklara düșmeye bașladığı
vakit, Everest olarak rotamızı Bolu
Yedigöller’e çevirelim dedik. Madem
ki Yedigöller sonbaharın bașkentiydi,
madem ki kasımda așk bașkaydı,
o zaman yedi güzel așkın yedi
muhteșem göle dönüștüğü bu eșsiz
efsaneyi vaktinde kucaklamalıydık.
Tam vaktinde. Ki yeryüzünün bütün
renklerini tek tek içimize dolduralım.
Ki hazan’ın bașka hiçbir mevsimde bu
kadar dokunaklı olamayacak hüznünü
oturup bir dost gibi dinleyelim. Varsa
yeryüzünün bir büyüsü tam da içine
düșüp büyülenelim. Üstümüz bașımız,
içimiz dıșımız son bir bahar olsun bu
vakit… Dedik ve yola düștük Ekim’i
uğurladığımız son gece. Kasım’a
Yedigöller’in yedi büyük așkıyla
merhaba diyelim bir de.
Fotoğraf: İsmet Gökmen Sarı
21
[ Everest Together • Aysel EKİZ [
22
Heybemizde öyküler
Fotoğraf: Fatih Kurt
Yedigöller’in en çok bu mevsime yakıșan așk öyküsünün
kahramanları söylenceye göre yedi așık çifttir. Her biri farklı
yerlerde konaklayan çiftlerden Büyükgöl’ün olduğu yerde yașça
en büyük çift, Küçükgöl’ün olduğu yerde ise yașça en küçük
olan çift yașarmıș. Sazlıgöl’de ise damat geline sürekli saz
çalar, Nazlıgöl’de de gelin damada sürekli naz yaparmıș. Bir
söylenceye göre de, Bolu Beyi’nin oğlu buralarda avlanırken
beyaz bir güvercinin peșine düșmüș. Tam yayını gerip okunu
atmıș ki güvercin dünya güzeli bir kız olmuș. Oğlanın aklı
bașından gitmiș, yayını geren parmakları gevșeyivermiș. Ok da
o sıra hedefine ulașmıș, peri kızı kalbinden vurulmuș. Bir ah,
bir kara bulut, bir gök gürültüsü…Yer kaynamıș, gök ağlamıș.
Dereler, dağlar üzüntüden buradan çekip gitmișler. Bir akan
sular kalmıș. Onlar da hep ağlamıș, inlemiș. Ağlayan peri
kızlarının gözyașları da orada burada öbek öbek bu Yedigöller’e
dönüșmüș.
Heybemizde bu öyküler, bu öyküleri ölümsüzleștirecek fotoğraf
makinelerimiz, yine bu öykülere çok yakıșan türkülerimizle bizi
bekleyen Yedigöller’e Adana’dan yaptığımız keyifli yolculuğumuz
yaklașık on saat sürdü. Bizi ilk kucaklayan Batı Karadeniz’in
soğuğu oldu. Malum, ardımızda Çukurova’nın bitmek bilmeyen
sarı sıcağını bırakıp gelmiștik. Sarı sıcaktan, sarı bir sonbahara
ilk geçișimizi de bahçesindeki dört mevsim renkleriyle bizi
selamlayan, sonbaharın bütün renklerine pek yakıșmıș küçük
bir ahșap evin mutfağında yaptık. İçinde yıllardır çoğumuzun
varlığını ve sıcağını unuttuğumuz sobanın üstünde ısıtılmıș
ekmeklerimize eșlik eden tavșan kanı çayımız ve muhteșem
kahvaltımızla yol halimizin bütün yorgunluğunu unuttuk.
Yorulmamıștık ki aslında. Gidilecek yerin düșü izin vermemiști
yorulmamıza. Fotoğraf makineleri hazır hale getirildi, akșam
yemeği için planlamalar yapıldı, Everest’in çatısında çoğunluğu
ilk kez bir araya gelen gezgin ruhlar yavaș yavaș kaynașmaya
bașladı. Yolun ve çayın dostluklar için büyülü bir gücü olduğunu
söylemiș miydim? Var. Hayatımızdan hiç eksik olmasınlar.
23
[ Everest Together • Aysel EKİZ [
“Yol ne olursa olsun, biz, Kasım’ı yedi aşkın yedi güzel
gölünde karşılayacaktık”
Mengen, bizi Yedigöller’e uğurlamadan
önce akșam yemeği ve pazar kahvaltımız
için alıșverișimizi yaparken esnafla yaptığım
sohbetlerle öykülerimi zenginleștirdim. Yalnız
Yedigöller’e gitmemizi nedense hiç istemediğini
düșündüğüm mutsuz genç bakkal, Yedigöller
arası yapacağımız yolculuğun çok kolay
olmayacağını, bir saatlik yolun virajlar ve yol
bozukluğu sebebiyle iki saat süreceğini, kamp
alanlarının felaket kalabalık olduğunu en mutsuz
haliyle anlatıyordu ki ona, en son ne zaman
oraya gittiğini sordum. Gitmemiș, hiç! Rivayetlere
olan ulusal ilgimizi takdir ettim! Onu sonsuz
mutsuzluğuyla baș bașa bırakıp yola koyulduk.
Yol ne olursa olsun, biz, Kasım’ı yedi așkın yedi
güzel gölünde karșılayacaktık. Mutsuz genç
bakkala da keșke bunu söyleseydim.
deseydim keșke. Biz ne zaman kolaylaștırdıysak
gitmeleri, darma duman ettik yazık güzellikleri…
Deseydim keșke.
Gezimizin ilk fotoğrafları Mengen - Yedigöller
yoludur. Aracımızın camlarına dokunup dokunup
kaçan rengarenk ağaç dalları. O dalların arasına
serpiștirilmiș hepimizin düșlerini süsleyen küçük
dağ evleri. Fotoğraf çekimimiz için dilediğimiz
yüzünü yavaș yavaș göstermeye bașlayan gün
Yıllardır gezi dergilerinde yağlı boya bir tablo
gibi fotoğraflarına bakıp bir gün kucaklamayı
düșlediğim Yedigöller hepimizin gezgin ruhunu
eșsiz șiiriyle kucaklarken Bolu Beyi’nin oğlunun
okuyla vurulan dünya güzeli peri kızının sesini
duydum ben akan sularda. Bu kadar güzel bir
tabloya bu hüznün sesi eșlik ediyordu ve biz
sessizce bu öyküyü okumaya bașladık.
Mengen’deki mutsuz genç bakkal yine haklıydı.
Haklıymıș duyduklarını bana anlatan mutsuz genç
bakkal! 74 kilometrelik bir buçuk saat sürmesi
gereken yol yaklașık iki buçuk saat sürdü evet.
Virajın bol olduğu bir yolculuktu. Yer yer yol
bozuktu. Fakat mutsuz genç bakkal bize șunu
söylemeyi unutmuștu: Mengen’den Yedigöller’e
uzanan yol, gideni ağır ağır o renk sarhoșluğuna
alıștırır.
“Doğanın tüm
renklerini aynı vakitte
kuşanmış ağaçlar,
sarının, kırmızının,
yeşilin, kahverenginin,
turuncunun en kendi
haliyle karşımızdaydı”
O yol boyunca göreceğiniz doğa harikasını
yudum yudum içmenizi sağlar ki Yedigöller’e
ulaștığınızda bașınız aniden dönmesin. Hele bu
mevsim, hele bu vakit sarının, kırmızının, yeșilin,
turuncunun toprağı sihriyle boyadığı bu zaman,
yavaș yavaș o kokuyu içinize çekin ki alıșasınız. Ki
Yedigöller’e vardığınızda o șiire dize dize ulașmıș
olasınız. İște bunları söylemeyi unutmuș bize.
Bir de iyi ki çok el değmemiș deseydim ona. O
güzelliğin yağmalanmaması için zor olsun biraz
gidiș. Sen de var öyle anlat insanlara bu yüzden
24
ıșığı. Asfalt yolun bütün soğukluğunu kırıvermiș
sapsarı yapraklar… Yenilerde yağdığı pek belli
yağmurun nemlendirdiği sonsuz yeșillik… O
yeșilliğin içine pek yakıșmıș kızıl dallar… Yer
yer üstüne sis örtmüș tepeler… Biz henüz
Yedigöller’e ulașmadan o șiirin büyüsüne çoktan
kaptırmıștık kendimizi.
Yedigöller’de kasımın ilk sabahına ulaștığımızda
saat on ikiydi. Yol boyunca okuduğumuz șiirin
tamamının içine düștüğümüzde saat tam bu
vakitti. Sabahını yeni tüketmiș, öğlenini henüz
kușanmıș Yedigöller bizi hayatımız boyunca belki
de bir daha hiçbir zaman göremeyeceğimiz bir
sonbaharla kucaklarken, yol boyunca bu görsel
șölene hazırlanan gözlerimiz, içine düștüğümüz
șiirin șașkınlığındaydı. Doğanın tüm renklerini
aynı vakitte kușanmıș ağaçlar, sarının, kırmızının,
yeșilin, kahverenginin, turuncunun en kendi
haliyle karșımızdaydı. Doğru zamanda gelmiștik
evet. Daha doğrusu doğru zamanı daha önce
yapılmıș gezilerden ve aldığımız duyumlardan
sonra biz kararlaștırmıștık. Ne bir hafta önce ne
de bir hafta sonra. Kasımın ilk haftası Yedigöller
sonbaharının en güzel zamanıydı.
Kamp kuracağımız alan kalabalıktı. Sonradan
yapacağımız sohbetlerle öğreneceğimiz farklı
bölgelerden gelen gezi grupları çadırlarını
kurmuș, milli parkın keșfi için yürüyüșlerine
bașlamıșlardı. Karadeniz’den, İzmir’den,
Sakarya’dan gelen gezginlerin arasına,
Büyükgöl’ün hemen kıyısına kurduk çadırlarımızı.
Ki sabah uyanır uyanmaz Yedigöller günaydını
selamlasın bizi. Sesiyle mutlu olalım. Hiçbir
vaktini kaçırmayalım. Yükümüzü, hazırladığımız
çadırlarımıza bıraktıktan sonra, hangi karesini
fotoğraf makinelerimizle ölümsüzleștireceğimizi
șașırdığımız Yedigöller keșfine bașladık. Aslında
kamp koșulları için olumsuzluğunu bildiğimiz
yağmurun gezi boyunca küçük damlalarıyla bize
eșlik etmesi, bu büyülü cenneti emin olun daha
da güzelleștirmiști.
Peri kızlarının gözyașlarıydı onlar ve efsanenin
buğulu kokusunu da içimize çekebilmemiz için
sunulmuș bir ayrıcalıktı. Uykumuza da eșlik
ettiler. Biz belki de en güzel sonbahar uykumuzu
Yedigöller’de çadırımızın üstüne düșen gözyașı
yağmurlarının sesiyle uyuduk.
“Yedigöller
tüm büyüsüyle
yüzyıllar
sonrasına da
kalabilsin”
gidip orada peri kızlarının gözyașlarını silsin.
Türkülerine, masallarına eșlik etsin. Bu masal
ülkemizde sonsuza kadar var olsun. Olsun da biz
bir kez daha bu masalın kahramanları olalım.
Peri kızı için yakılan ağıtın yüzyıllar sonra
kulağımıza fısıldadığı ninniyle. Teknolojiden,
șehrin bir türlü yetișemediğimiz gürültüsünden
kilometrelerce uzakta, toprağın üstünü süslemiș
rengarenk yapraklar arasında, su sesine eșlik
eden yağmur damlacıklarıyla Yedigöller’de
merhaba dediğimiz kasımın ilk gününü yine göl
kenarında uğurladık ortak keyiflerin sohbetiyle.
Kamp ateși olmazsa eksik kalırız, ama çiseleyen
yağmurda imkansız derken, sabah çaylarımızı
içtiğimiz büfeden çöp diye bırakılmıș eski
soba kovası imdadımıza yetiști. İçine büfeden
aldığımız kuru odunları yerleștirip, kampımızı
tamamlayacak, gece sohbetimize eșlik edecek
ateșimize de kavuștuk. Yedigöllerin gece
karanlığına rağmen büyüsüyle görünür kıldığı
güzelliğinde hoș sohbetlerimiz, türkülerimiz
bir de dumanı üstünde çayımız en büyük
zenginliğimizdi. Șiir yakıșır șimdi buraya diyerek
okuduğumuz șiirlerimize de diğer grupların
bağlama sesi eșlik etti ki bitmesin bu gece dedik
yürekten. Bu șiir biraz daha fısıldasın kulağımıza.
Toprağın üstünde, rengarenk yaprakların
süslediği bir göle karșı uyanmanın yașamın en
güzel sabahı olduğunu bütün gezginler bilir.
Ama günün ilk ıșığını Yedigöller’de karșılayarak
sabaha uyanmanın tarifsiz heyecanını
burayı kucaklamamıș hiçbir gezgin bilmez.
Eksik kalır mutlaka ömrünün bir sabahı. Bu
tamamlanmamıza eșlik eden kahvaltımızı
yaprakların süslediği bankların üstüne yaptık.
Yağmur sebebiyle oturamadan, ayaküstü.
Neredeyse iki günü bu yüzden ayakta geçirmiș
olmamıza ve kısacık uyku anlarımıza rağmen
Yedigöller bizi hiç yormadan, büyük bir coșkuyla
ağırladı. Adım bașı bir sürpriz gibi ağaç
gövdelerinin aralarından süzülen küçük dereler,
manzaraya çok yakıșan ahșap göl üstü köprüleri,
her karesi ayrı bir tablo Yedigöller, hepimizin
fotoğraf makineleri ve cep telefonlarında en
güzel ölümsüz anlar olarak kayıtlara geçti. Ve
bir kez daha anladık ki insanın neșesi ancak
doğayla bütünleșince içten. Ruh, ancak yeșille
kucaklașınca sakin. Çadırlarımızı toplarken
hepimizin dilinde aynı söylem… Keșke bir gece
daha kalabilseydik.
Keșke… Çünkü sadece bir hafta, o da bizim
gittiğimiz vakitte, süren Yedigöller görsel șöleni
yeryüzünün insana bir armağanı. O armağan da
ne mutlu ki bizim ülkemizde. Ulașılamayacak
kadar uzak olmayan bir yerde. Bir dileğimiz daha
vardı ayrılırken… Yedigöller tüm büyüsüyle
yüzyıllar sonrasına da kalabilsin, insan eli
dokunmasın ki bizim gibi nice doğa sever gezgin
Kasım’a Yedigöller’de merhaba dediğimiz iki
günlük rotamız yine on saatlik bir yolculuğun
ardından, küçük bir Tuz Gölü molasıyla sona
erdi. Çukurova’ya henüz tam dokunamamıș
sonbaharın kucağına dönerken aklımızda yedi
așkın yedi güzel gölü, kulağımızda peri kızlarının
su sesine karıșmıș ağıtları, damağımızda dost
sohbetlerin tadı, gönlümüzde sonbaharın
Yedigöller’deki eșsiz șiiri ve dileğimizde bir daha
bu güzelliğe gelebilmenin duası kaldı. Bir de
kendim için topladığım defterlerimin sayfalarında
șiirlerime eșlik edecek sarı yapraklar.
Adana Everest Dağcılık ve Doğa Sporları
Kulübü’nün sistemli, güler yüzlü, bol sohbetli
ve bol ikramlı hizmetiyle yapmıș olduğumuz
unutulmayacak Yedigöller gezisinin vesile olduğu
yeni dostluklar da cabası… Doğa sporlarına
gönül vermiș Everest’in genç bașkanı sevgili Fatih
Kurt ve ekibine bu tam vaktinde düșsel gezi için
teșekkür ederken bir dahaki gezinin rotasını da
araya sıkıștırmak istiyorum. Yol bizi nereye, hangi
öykülere götürecek sevgili Everest? Sırt çantamız
hazır heyecanla bekliyoruz.
Her hali yol olan bütün gezginlerin selamıyla.
25
[ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [
Sabun Șelalesi’nde
Eğlence dinmek bilmedi
Hedef nokta: Osmaniye ilinin Düziçi sınırları içerisinde bulunan
Sabun Șelalesi Adana’ya yaklașık olarak 1,5 Saat mesafededir.
26
27
[ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [
Gezi notları:
Șehrin stresinden ve gürültüsünden uzakta doğa
ile baș bașa keyifli bir hafta sonu geçirmek adına
bu defa Sabun Șelalesi’ne çevirdik rotamızı.
Toplamda 125 doğa severin katılımı ile güneșli
ve güzel bir havada gerçeklești etkinliğimiz.
Sabun șelalesinden önce Karasu vadisinde 6
kilometrelik bir kanyon yürüyüșü yaptık. HES
nedeni ile bu vadide su hiç kalmamıș denecek
kadar azdı. Biraz daha ilerde su kaynaklarının
birleșmesi ile biraz daha keyifli bir görsellik
olușuyordu.
Sabun Șelalesine 1 kilometre mesafede sodalı
su kaynakları bașlıyor. Yöre halkı tarafından șifalı
olduğu da tarafımıza aktarılan bilgiler arasında.
28
Sodalı sudan içtikten sonra sabun șelalesine
ulașıyoruz. Șelaleyi üst yoldan izlemek
keyifli. Fakat asıl keyifli olay șelaleyi suyun
döküldüğü așağıdan izlemek. Bunun için de
biraz zorlu sayılabilecek bir kanyondan geçiș
yapmak gerekiyor. Bazı noktalarda yardım
almadan geçmenize izin vermiyor kayalıklar ve
vücudunuzun tamamı su içinde.
Güzel șeylere ulașmak için elbette zorluk çekmek
gerekiyor. 125 kișilik ekibin tamamı ile sabun
șelalesinin altındaydık. Bir kısmımız șelalenin
altındaki mağaraya yüzerek geçmeyi bașardık.
Yaz aylarında yolu Osmaniye’ye düșen herkes
Sabun Șelalesi’ni görmeli. Tabi ki HES yapımı
nedeni ile akacak suyu kalırsa!
Katılımcılar: Etkinliğimize lider kadromuzla
birlikte toplam 125 kiși katıldı.
İkramlar: Düziçi’nde Sabah Kahvaltısı, Sabun
Çayı üzerindeki ișletmede balık menü.
Tarihler: 24 Ağustos 2014
Aktiviteler: Karasu vadisinden Sabun
Șelalesi’ne yürüyüș, Sabun Șelalesi yüzme
molası.
29
[ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [
Klikya’nın kayıp
șehrinde
her metrekaresi
heyecan dolu bir keșif
30
Hedef nokta: Everest Dağcılık ve Doğa Sporları kulübü olarak yine bir
ilki gerçekleștirip, daha önce hiç kimsenin görmemiș olduğu Cocak kanyonu Klikya’nın kayıp șehri rotasını üyelerimizle bulușturmuș olmanın mutluluğunu
yașamaktayız. Adana’dan hareketle 1,5 saatlik bir yolculuğun ardından
Çamlıyayla da alıșveriș ve ihtiyaç molası verildi. Adana Çamlıyayla yolundan sonra
45 kilometre mesafede fakat 3,5 saat gibi uzun ve yorucu, araçlarımızın çoğu
defa birkaç manevra ile dönebildiği patika bir yoldan ulașım sağladık. Suçatı Cocak Kanyonu kamp alanına Adana’dan toplam ulașım mesafesi 5 saattir.
31
[ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [
Gezi notları:
Cumartesi günü sabahı uzun ve yorucu bir
yolculuktan sonra ulaștık kamp alanına. İlk ișimiz
hızlıca çadırlarımızı kurmaktı. Çünkü Cocak
kanyonunda 10 kilometrelik bir yürüyüș bizleri
bekliyordu. Etkinliklerimizde çadırları kulübümüz
temin etti. Herkese çadırlarını dağıttıktan sonra
tüm doğa severler kendi çadırlarını kurup yürüyüș
için brifing saatinde hazırlardı.
32
Su ayakkabımız, șortlarımız üzerimizde son duyuruları
yaptıktan sonra Rehberlerimiz Mehmet Ali YETİȘ ve
Ömer GÜRBÜZ önderliğinde yürüyüșe start verdik.
Oldukça keyifli bir parkurdu ve namrunun büyüleyici
vadilerini görmenin mutluluğundaydık. 5 kilometre
gidiș 5 kilometre dönüș olmak üzere 10 kilometre
yürüyüș sonrası kıyafetlerimizi değiștirip akșam
yemeğine hazırlandık. Kamp ateși etrafında keyifli
sohbet sonrasında artık uyku zamanı gelmiști.
Ve Pazar sabahı...
İlk defa göreceğimiz Klikya’nın kayıp șehri için erken
uyandık. Közde demlenen sıcak çayımız eșliğinde
kahvaltımızı tamamlayıp heyecanlı yürüyüșe bașladık.
Mağaralar, bugüne kadar șahit olmadığımız mavilikte
berrak bir su, büyüleyici bir parkur bizleri karșıladı.
Bir noktada boynumuza kadar suyun içindeydik. Eylül
ayı olması nedeni ile su elbette normale göre biraz
daha soğuktu. Ama güzellikler içimizi ısıtıyordu, pek
üșüdüğümüz söylenemez. Tarihi kalıntılar, farklı türde
göz alıcı güzellikte çiçekleri ile gerçekten de kayıp
șehirdi. 2 gün süren ve unutulmaz anlar yașadığımız
bu etkinliğimizin tekrarı 2015 yılının Ağustos ayında
gerçekleșecektir. Tüm doğa severleri bekliyoruz.
Katılımcılar: Etkinliğimize lider kadromuzla birlikte
toplam 45 kiși katıldı.
İkramlar: Rehberimiz Mehmet Ali YETİȘ ve ekibince
kamp alanında saç kavurması ikram edildi.
Tarihler: 6-7 Eylül 2014
Aktiviteler: Çadır kampı, Cocak kanyonu yürüyüșü,
Klikya’nın kayıp șehrini keșif.
33
[ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [
Göynük Kanyonu’nda
body rafting ile
suyu yeniden tanımak
34
Hedef nokta: Göynük Kanyonu, Antalya’nın Kemer ilçesine
bağlı Göynük Beldesi’nin yakınlarındaki bir kanyondur. Beydağları
Milli Parkı içerisinde yer almaktadır. Adana’dan hareketle yaklașık 11
saatlik yolculuğun ardından ulașılır.
35
[ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [
Gezi notları:
Bayram etkinliğimiz kapsamındaki
duraklarımızdan birisi de Göynük
Kanyonu’ydu. Adana bölgesinden ilk
giden kulüp olarak oldukça kalabalık
bir ekiple oradaydık ve hepimiz ilk defa
göynük kanyonunu görecek, ilk defa
body rafting heyecanını yașayacaktık.
Kaya geçișleri, yüksek kayalardan derin
sulara atlamalar mutluluğumuzu daha
fazla arttırıyordu.
36
Biraz kısa bir parkur olsa da herkesin yüzünün
güldüğünü görmek, “Seneye yine geliriz değil mi?”
sorusunu duymak ekip olarak bizleri çok mutlu etti.
2015 yılının temmuz ayında tekrar gelmek üzere
göynük kanyonundan ayrıldık.
Katılımcılar: Etkinliğimize lider kadromuzla birlikte
toplam 55 kiși katıldı.
İkramlar: Açık büfe kahvaltı, göynük kanyonunda
köfte menüden olușan akșam yemeği, meșrubat.
Tarihler: 21 Ekim – 26 Ekim.
Aktiviteler: Çadır kampı, body rafting, atv safari.
37
[ Everest Together • MUSTAFA TOR [
38
Doğa, Tor’un
objektifinden bir
bașka güzel
Trenlerin kömürle yol aldığı, fotoğraf makinelerinin filmle çekim yaptığı yıllarda
bașlamıș Mustafa Tor’un fotoğraf tutkusu. Dile kolay, demiryolları temalı 40
binden fazla fotoğraf çekmiș. Tarihi köprüler, sıra vagonlar, tüneller, istasyonlar...
Her seferinde aynı heyecanla, her seferinde aynı tutkuyla basmıș deklanșöre. Bu
tutku ona ulusal ve uluslararası alanda dereceler getirmiș ve onlarca fotoğrafı
farklı sergilerde sergilenmeye değer görülmüș. Aynı zamanda, doğa ve doğa
sporlarına da büyük ilgi duyan Tor, hemen her fırsatta bir geziye katılıyor ve
doğanın eșsiz güzelliklerini bizlere farklı bakıș açısıyla yansıtmaya devam ediyor.
Bizleri kırmayarak son dönemlerde çektiği en seçkin fotoğrafları dergimizle
paylașan Tor sorularımızı yanıtladı.
Kapuzbașı Șelaleleri: 500 metrekarelik bir alan içerisinde 7 adet șelaleden
ibaret doğa çatlağından, kayalar arasından fıșkıran, 30-76 metre yüksekliklerden
çok büyük su debisi ile dökülen, Dünya’nın yüksekten akan 5. büyük șelalesidir.
39
[ Everest Together • MUSTAFA TOR [
Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
16 Mart 1956 Tarsus doğumluyum. İlk, orta
ve lise eğitimimi Adana’da tamamladım. İki
yıl özel sektörde çalıștım. 1979 yılında TCDD
Adana Bölge Müdürlüğü’nde ișe bașladım.
32 yıl çalıștıktan sonra șubat 2011 de emekli
oldum. İki oğlum var. Büyük İTÜ, küçük Çukurova
Üniversitesi’nde okudu. Demiryollarında çalıșma
hayatım boyunca 40 binden fazla demiryolu
temalı fotoğrafın olduğu arșivim oluștu. 2009
yılında kurumumun öncülüğünde demiryollarını
tanıtım amaçlı, Ocak ve Mart aylarında olmak
üzere iki kez “Toroslarda Demiryolu” isimli
fotoğraf sergisi açtım.
Almanya Büyükelçiliği’nin çıkardığı Hicaz Bağdat
Demiryolları’nın 100 yılı Fotoğraf kitabında 1
adet fotoğrafım yer aldı. 2010 yılında Adana
Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün
çıkardığı Adana turizm kitapçığında 48 adet
fotoğrafım kullanıldı. Adana olgunlașma
enstitüsünün “Mutfak Sanatı” isimli kitapçığında
15 adet fotoğrafım kullanıldı. Çeșitli aylık dergi ve
gazetelerde fotoğraflarım halen yayınlanmakta.
2000 yılından bu yana eșimle beraber gezi, günü
birlik yürüyüș, trans geçișler ve zirve tırmanıșları
gerçekleștiriyorum. Çektiğim doğa ve insan
fotoğraflarımı internet ortamında yayınlayarak
paylașıyorum.
2012 yılında Adana’da kurulan dağcılık ve doğa
sporları konusunda faaliyet gösterecek olan
Adana Doğa Gezginleri Spor Kulübü’nün (ÇUGEZ)
kurucu üyesiyim. Halen yönetim kurulundayım.
AFAD 104. dönem kursiyeriyim. Adana’mızın ve
ülkemizin diğer bölgelerinde farklı zamanlarda
çektiğim fotoğraflardan TFSF onaylı ulusal ve
uluslararası çeșitli yarıșmalarda 1.’lik, 3.’lük ve
ayrıca farklı derece ve sergileme ödülleri aldım.
Bolkar Dağları Aydos Dağı Zirve Çıkıșı: Ereğli - Çakıllar köyü - Krak pınarı mevkiinde kamp atılıyor.
Çıkıș kuzey ve kuzey batı bölümünden yapılabiliyor. Gece 04.00 gibi yürüyüșe bașlanıyor. 6.5 saat gibi
bir zaman diliminde zirveye varılıyor. Zirveden Bolkar dağları platosu tamamen gözüküyor.
40
Fotoğraf sanatına olan ilginiz nasıl
başladı?
Açıkçası ilk fotoğraflarım demiryolu ağırlıklı idi.
Demiryollarına girdiğimde o kadar gizemli yerler,
tüneller, köprüler, istasyonlar ve sınır boylarını
gördüğümde kesinlikle bunları fotoğraf karelerine
yansıtmam gerek diye düșündüm ve o yıllardan beri
fotoğraf makinesini hiç bırakmadım. 2000 yılından
sonra gezi, günü birlik yürüyüș sonrasında, zirve
çıkıșları ve trans geçișleri anında doğa fotoğraflarına
ağırlık verdim.
Size ödül getiren fotoğraflardan
kısaca bahseder misiniz?
1.’lik ödülü Adana Mimarlar Odası tarafından
düzenlenen Adana’da Sanayi Yapıları Konulu
fotoğraf yarıșması ile geldi. 3.’lük ödülünü ise 2013
Yılı Uluslararası Mersin Olba Fotoğraf Derneği
Fotoğraf Yarıșması’nda almaya hak kazandım.
Fotoğraflarım, Nevșehir 2014 Yılı Uluslararası
Fotoğraf Yarıșması’nda ve ulusal pek çok yarıșmada
sergilendi ve çok değerli ödüllere layık görüldü.
Aladağlar Yedigöller
41
[ Everest Together • MUSTAFA TOR [
42
Aladağlar Yedigöller: Yedigöller vadisine (3100 metre) geçiș için Çukurbağ köyü veya Sokulupınar kamp yerinden yaya olarak hareket edilir. Yaklașık 2-3 saatlik bir yürüyüș
içinde Karayalak va¬disinin ağzına gelinir. Karayalak vadisi boyunca, doğuya doğru yükselerek yürüyüș devam eder. Vadinin sonunda, kuzeye doğru sapı¬larak Çelik
Buyduran Pınarına varılır. Bura¬da güzel bir mola yapılır. Mola sonrası ar¬kadaki boyun așılarak (3500 metre)Yedigöller vadisinin bașlangıcına çıkılır. Yaklașık 2 saat süren bir
inișten sonra 3200 metre yükseklikteki göl¬ler bölgesine gelinir. Yedigöller palatosunda Mayıs – Haziran aylarında 15 adet göl olușur. Sonrasında bir çoğu kurur.
43
[ Everest Together • MUSTAFA TOR [
Çamlıyayla, Cehennem Dere
Genelde doğa fotoğraflarıyla
tanınıyorsunuz. Bilinmeyen farklı
alanlarda çekimleriniz de var mı?
Eski Demiryolcu olduğum için demiryolu konusunda
aklınıza gelen her türlü fotoğrafım mevcuttur. Ayrıca
kırsal yașamı ve insanlarını çok seviyorum. Epeyce
sayıda kırsal ve köy yașamı fotoğrafım mevcut.
Fotoğraf çekmek için, sürekli
doğayı gezip, farklı yerleri keşfeden
birisi olarak, fotoğraf çekimine
merak duyan ve bu işe yeni
başlayan kişilere, Çukurova Bölgesi
ve civarındaki yer önerileriniz
nerelerdir?
Bolkar Dağları, Karboğazı, Aladağlar, Emli Vadisi,
Pozantı Armutoluğu Yaylası, Belemedik, Çakıt
Vadisi, Varda Köprüsü, Kapız Kanyonu, Çamlıyayla,
Cehennem Deresi, Boğaz Pınar Köyü Karasu, Papazın
Bahçesi, Karagöl – Çiniligöl ve Kızıldağ Yaylası ilk
olarak aklıma gelen yerler. Bu noktaların her biri ayrı
güzeldir. Hepsinde pek çok çekim gerçekleștirdim,
doğanın en güzel renklerini ve manzaralarını
arșivleme imkanım oldu.
44
[ Everest Together • YAMAÇ PARAȘÜTÜ [
Yamaç parașütüyle
ayaklarınızı yerden kesmeye
ne dersiniz?
Yamaç parașütü, hava sporlarıyla ilgilenen birkaç
kiși tarafından 1980’li yılların bașlarında bulunan,
serbest parașütlerle yamaçlardan koșarak
kalkmaya olanak sağlayan bir ekstrem spor
türüdür. Sivil havacılık mevzuatlarına göre çok
hafif hava aracı (ÇHHA) sınıfına girmektedir.
“Yamaç paraşütü, dünyanın
en hızlı gelişen havacılık
sporudur”
Ahmet Seha Karaduman
Yamaç parașütü, çok hafif hava araçları içerisinde
en hafifidir. Kolay tașınabilir olması sayesinde,
yolu olmayan tepelerden kalkıș yapılabilir. Özel
kalkıș - iniș pisti gerektirmez. Doğal kaldırıcı
kuvvetleri kullanarak saatlerce havada kalabilir,
bulutlara kadar yükselebilir ve kilometrelerce
mesafe kat edebilir. Yamaç Parașütü, dünyanın
her yerinde yapılmakla birlikte aynı zamanda
dünyanın en yaygın ve hızlı gelișen havacılık
sporudur.
Parașütün sırt çantasına sığacak kadar
küçülebilmesi ve ağırlığının az olması nedeniyle
bazı dağcılar tarafından dağların zirvelerinden
inmek için de kullanılır.
Yamaç paraşütü güvenli
midir?
Bu sporu bilmeyenlerin en çok merak ettiği
soruların bașında, “Yamaç parașütü güvenli
midir?” sorusu gelir. İște yanıtı: Yamaç parașütü
tüm doğa sporları gibi belli riskler tașır. Herhangi
bir hava șartında gerekli güvenliği sağlamak ve
sürekli güvenlik șartlarına uymak bu riskleri en
aza indirir. Uçuș güvenliğinde en önce sağlanacak
șeyler; Pilot yeteneği, yeterli bilgi ve güvenlik
ekipmanıdır. Eğer bu koșullarla, düșük hızlar ve
yamaç parașütünün sabitliği bir araya gelirse;
insanoğlunun en eski ve en büyük rüyasının (tek
bașına uçuș) gerçekleștirilmesi için güvenli ve
kolay bir ortam sağlanır.
47
[ Everest Together • YAMAÇ PARAȘÜTÜ [
Merak edilen bir diğer soru
ise, “Yamaç paraşütü yapmak
için eğitim almak zorunlu
mudur?”
Bu sorunun cevabı kesinlikle evet. Bu sporun
güvenli bir șekilde öğrenilip sürdürülebilmesi için,
mutlaka deneyimli pilotların gözetiminde belirli
bir eğitim programını takip etmek zorunludur.
Yamaç parașütçülüğünün bir kitaptan veya bir
arkadaștan öğrenilemeyeceği bilinmelidir.
48
Tandem yamaç
parașütü
Tandem, yamaç parașütü sporunun çift kișilik,
deneyimli pilot ve yolcu olmak üzere uygulama
alanıdır. Bu konuda profesyonel olmayan
kișilerin, profesyoneller eșliğinde yamaç
parașütü deneyimi yașamalarına olanak sağlar.
Tandem yamaç parașütü, yalnız (single) uçulan
modellerden daha geniș yüzeye sahiptir. Yamaç
parașütlerinde kilo limitlerine göre metrekare
yüzeyi farklıdır. Daha büyük yüzey doğal olarak
daha fazla kilo tașır. Tandem modeller genelde 42
metrekare yüzey alanına sahiptir ve 120 - 220
kilogram arası tașıma kapasitesine sahiptirler.
Kanat profili yeterli hıza ulaștığında -olușan
kaldırma kuvveti sebebiyle- pilot ve yolcunun
ayakları yerden kesilir- uçușa geçilir. Yolcu
kalkıș gerçekleșse dahi koșmayı bitirmek için
pilotun komutunu beklemelidir- bir bașka deyișle
yolcu, pilot tamam diyene kadar havada dahi
koșmalıdır. Uçușa geçilip yamaçtan yeteri kadar
uzaklașıldığında yolcu önceden aldığı
brifing de belirtildiği üzere pilotun yardımıyla
dizlerini hafif yukarı çekerek -rahat bir koltuktan
farkı olmayan harness– kușam tertibatı içine
yerleșerek oturur ve uçușa rahat bir vaziyette
devam eder.
Eğitmen Pilot: Ahmet Seha Karaduman
Yardımcı Eğitmen Pilot: Selçuk
Karaduman
Faaliyetlerimiz;
Yamaç Parașütü Bașlangıç Eğitimi
Yamaç Parașütü Tekamül Eğitimi
Tandem (Eğitmen Eșliğinde) Yamaç Parașütü
Uçușları
49
[ Everest Together • DALIȘ [
50
“Sualtında olmak,
gezegenimizin
sessiz dünyasını
keșfetmektir”
Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Derin
Dalıș Eğitmeni İhsan ÖD, dalıș ile ilgili merak
edilen tüm soruları, bir kaç adımda cevapladı.
Bir çoğumuz denizin altını merak eder, fakat çok azımız bu güzellikleri
keșfeder. Denizin bir çok insanda büyüleyici ve etkileyici bir yeri olsa
da, pek çoğumuz için, kenarında vakit geçirdiğimiz, yüzdüğümüz bir yer
olmaktan ibarettir. Dalıș sporu, denizin altını keșfetmek isteyen herkese,
kısa bir eğitimin ardından bu güzellikle bulușma imkanı sunar. Peki dalıș
tehlikeli bir aktivite midir? Dalıș için ne kadar süre eğitim almak gerekir?
Bu sporu öğrenmek zor mudur? Suyun altında bizim için tehlike arz
eden canlılar var mı? Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü olarak,
bu soruları, eğitmenimiz İhsan ÖD’e yönelttik. İhsan Hocamız, dalıșa
merak duyan herkes için, bir kaç adımda bu sporu özetledi. İște, su
altının sessiz dünyasını keșfetmek için merak ettiğiniz soruların cevabı.
51
[ Everest Together • DALIȘ [
“Yüzme bilmemek,
dalış sporuna
başlamak için engel
teşkil etmemektedir”
Dalış sporunu yapmak için çok
iyi bir yüzücü olmak veya yüzme
bilmek gerekiyor mu?
Hayır. Yüzme biliyor olmanız ve kendinizi suda
rahat hissetmeniz eğitim için yeterlidir. Yüzme
bilmiyor olmak sıkıntı yaratmamaktadır. Kullanılan
malzemeler yüzerlik sağladığı için yüzme
bilmemek yada iyi bir yüzücü olmamak spora
bașlamak için engel teșkil etmemektedir.
Dalış sporu pahalı mıdır?
Dalış sporunu öğrenmek zor
mudur?
Aslında bu sporu öğrenmek düșündüğünüzden
çok daha kolaydır. Bașlangıç kursları akademik
bilgi ve deniz dalıșları olarak 2’ye ayrılmıștır.
Kurs performans bazlı olup siz öğrendikçe ve
becerilerinizi geliștirdikçe ilerleme esasına
dayanmaktadır.
Sertifikalı dalıcı olmak ne kadar
zaman alır?
Sualtında olmak nasıl bir
duygudur?
Suyun içinde uçma hissini yașamaktır.
Yerçekimsiz benzeri ortamda bulunmak ve 3
düzlemde hareket edebilmektir. Sualtında olmak,
gezegenimizin sessiz dünyasını keșfetmektir.
Üyelerimizden Hakan Özdemir bu soruya;
“Dalmak yeni ve farklı bir dünyayı keșfetmek için
kapı açmak ve özgürlüğü bulmaktır” șeklinde
cevap vermektedir.
Dalışa ilgi duyan birisi dalışa ne
zaman başlayabilir?
Dalıș sporuna hemen bugün bașlayabilirsiniz.
Tek yapmanız gereken, Everest dağcılık ve doğa
sporlarına bașvurmaktır.
52
Kurslar performans bazlı olduğu için süre
tümüyle kursa katılan kișiye bağlıdır. Performans
bazlı olması siz öğrendikçe ve becerilerinizi
sergiledikçe kursun ilerlemesidir. Genel olarak,
çoğu katılımcı kursu 1 hafta veya 2 haftada
bitirmektedir.
Kursa başlamanın yaşı kaçtır?
En az 14 yașında olmak gerekmektedir. Sağlık
koșulları izin verdiği sürece üst sınır yoktur.
Dalışa başlayabilmek için
herhangi bir ön şart gerekiyor mu?
En az 14 yașında olan ve dalıșa engel sağlık
sorunu olmayan herkes dalıș sporuna
bașlayabilir.
Dalış kursu sınıflarınız kaç
kişiliktir?
Sınıflarımız maksimum 10 kișiliktir.
Bütün hobilerde veya sporlarda olduğu
gibi ilgi derecenize göre çok az veya fazla
harcayabilirsiniz.
Dalışa başlamak için ne tür
malzemelere ihtiyacım var?
Dalıșa bașlamak için ilk etapta sadece mayonuzu
alıp gelebilirsiniz. Tecrübe kazandıktan sonra ve
çeșitli markaları denedikten sonra size uygun
olan malzemeleri satın alabilirsiniz.
Havuzda daldığım zaman
kulaklarım acıyor. Tüplü dalış
yaptığımda da acıyacak mı?
Kulaklarınızın acıması suyun basıncının kulak
zarlarınıza etki yapmasındandır. Dalıș kursunda
kulaklarınızı ortam basıncına göre eșitlemeyi çok
basit bir teknik ile öğreneceksiniz.
Tüplü dalış tehlikeli midir?
İstatistikler tüplü dalıșın yüzmeden daha güvenli
olduğunu göstermektedir. Fakat aynı araba
kullanmak gibi öğrenilmesi gereken kurallar
lideri kontrolünde sığ bir derinliğe deneme dalıșı
yapabilirsiniz. Ekipmanları ve bazı teknikleri
tanıtan kısa bilgi aldıktan sonra hemen dalıșınızı
yapabilirsiniz. Bu spordan zevk almak iyi
kaliteli eğitim almaktan geçer. Bu nedenle
TSSF ile akredite ve Sınavlı eğitmenlerin
bulunduğu profesyonel hizmet veren ticari
dalıș merkezlerinden eğitim alınmalıdır. Eğitim
almak için ticari dalıș merkezlerine bașvurduğuz
da Dalıș merkezinin ve eğitmenlerinin yetki
belgelerinin güncelliğini TSSF ‘nin web
sayfasından muhakkak kontrol edilmelidir.
Dalış malzemeleri çok ağır mı?
Dalıș malzemeleri su dıșında her ne kadar ağır
olsalar da, suyun kaldırma kuvveti sayesinde dalıș
esnasında malzemelerin ağırlığını hissetmeyiz.
Dalış sporunda en fazla kaç
metreye inilmektedir?
Sportif dalıș limiti 30 metredir. Bașlangıç kursunu
bitirmiș bir kiși en fazla 18 metreye inebilir.
Dalış tüpünün içine ne var, oksijen
mi?
Hayır. Tüplerin içinde șu anda solumakta
olduğunuz hava vardır. Soluduğumuz hava %21
oksijen ve %79 azot içerir.
vardır. Kuralları izlediğiniz ve limitlerinize
uyduğunuz sürece son derece güvenlidir.
Sualtında tehlikeli canlılar var mı?
Sualtı canlıları siz onları rahatsız etmediğiniz
sürece size zarar vermezler.
Gözlük kullanıyorum. Ne
yapabilirim?
Yumușak lenslerinizi sualtında da kullanabilirsiniz.
Ayrıca, maskenizin camlarını gözlük camınız
gibi numaralı yapabilirsiniz. Bu konuda dalıș
merkezimiz size yardımcı olmaktadır.
Tüplü dalış kulağa hoş geliyor
ama bana göre mi tam olarak
emin değilim. Herhangi bir kursa
yazılmadan deneme şansım var mı?
İhsan ÖD kimdir?
23.04.1980 yılında ADANA da doğdu.
Uzun süre bilișim sektöründe yönetici
olarak çalıștı. 2000 yılında dalıș
camiasına hobi olarak girdi. 2003
yılında ilk lisansını aldı. 3 yıldız CMAS
eğitmen, PADİ Dive Master, Sanayi
Dalgıçlığı, TDI Karıșım Gazlar (derin
dalıș) eğitmenliği, Su altı kapalı devre
teknik dalıș eğitmenliği (CCR), Türkiye
Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF)
17 uzmanlık eğitmenliği yapmaktadır.
Adana ve çevresinde kurumlara ve
bireysel dalıcılara eğitim ve yurtiçi
ve yurtdıșı dalıș organizasyonları
düzenlemektedir.
Elbette. “Discover Scuba” programı ile dalıș
53
[ Everest Together • TIRMANIȘ [
3524 metreden
Ata’ya “Zafer” selamı
30 Ağustos Zafer Bayramı zirve
tırmanıșı için yönümüzü 3524 metre
yükseklikteki Medetsiz Dağı’na
çeviriyoruz. 9 saat süren tırmanıșımız
sonrasında zirveye ulașıyoruz ve
Everest Dağcılık ve Doğa Sporları
Kulübü defter kayıtlarına șu notları
ekliyoruz: “Bu zirvemizi bașta
Cumhuriyetimizin kurucusu,
bizlere nice zaferler yașatmıș
Ulu Önder Mustafa Kemal
Atatürk olmak üzere tüm silah
arkadașlarına ithaf ediyoruz.
Tüm halkımızın 30 Ağustos Zafer
Bayramı kutlu olsun”
54
“Zirve faaliyetine başlamadan
bir gece önce kamp yapmamız
gerekiyor”
Kısaca Aklimatizasyon yani yüksek irtifa uyum
sürecinden bahsetmek istiyorum. Aklimatizasyon
“Yüksek irtifaa uyum” demektir. Dağlara
çıkıldığında organizma daha önce böyle bir
yükseklikte bulunulmamıș ise oksijen azlığı, hava
basıncı düșüklüğü, ıșınlar gibi etkenlerle karșı
karșıya gelir. Bunlar ortama alıșmamıș vücutta
hastalığa kadar giden birçok değișikliklere
yol açar. Meydana gelen klinik tabloya
“Aklimatizasyon yokluğu” veya “Aklimatizasyon
yetersizliği” denir. Böyle bir durumda olan dağcı,
zirveye ulașamaz veya hastalanarak geri döner.
Bu nedenle zirve faaliyetine bașlamadan bir gece
önce kamp yapmamız gerekmektedir.
Dağcılık, ciddi kondisyon isteyen, biraz sabır
ve ekip uyumunun yanı sıra mevsim șartlarına
uygun ekipmanlar ile yapıldığında oldukça keyifli
bir spor dalıdır. Kulübümüz Türkiye Dağcılık
Federasyonu üyesidir. Kulüp bünyemizde
dağcılık eğitimleri alan sporculara da lisans
verilmektedir. Everest Dağcılık ve Doğa Sporları
Kulübü olarak 30 Ağustos Zafer Bayramı Zirve
tırmanıșı için Medetsiz Dağı’ndaydık. Niğde
ilinin Ulukıșla ilçesi sınırları içerisinde yer alan
Medetsiz Zirvesi, konum itibariyle Ulukıșla’nın
20 kilometre kadar güneydoğu yönünde yer
alır. Toros Dağları’nın Bolkar Dağları olarak
isimlendirilen dağlık bölgesinin en yüksek
doruğudur. Karacaoğlan șiirlerinde “Yörü,
be hey Bulgar Dağı! Senden yüce dağ olma
mı? Sende yaylayan güzelin, yanakları ağ
olma mı?” diye bahsettiği dağdır. 29 Ağustos
Cumartesi öğlen saatlerinde Adana’dan hareket
ederek bașladı yolculuğumuz. Kamp öncesi
son ihtiyaçlarımızı tamamlamak için Pozantı
merkezde molamızı verdik. Akșam yiyeceklerimiz,
sabah kahvaltılıklarımız, içeceklerimiz ve enerji
verecek gıda takviyelerimizi tamamlayıp Maden
köyü istikametine doğru tekrar yola koyulduk.
Maden Köyü içindeki köy kahvesinde kısa bir çay
molası verdik. Burada köy halkı ile sohbet etme
șansı da bulduk. Karagöl - Çinigöl faaliyeti için
gelenlerden alıșıklar aslında bizim gibi davetsiz
misafirlere. Sıcak çaylarımızı keyifli sohbet
eșliğinde tamamlayıp kamp yapacağımız meydan
yaylasına doğru tekrar yola koyuluyoruz. Yaklașık
45 dakika süren ve oldukça dik sayılan yoldan
yolculuğumuzu tamamlıyoruz ve kamp alanına
ulașıyoruz.
Kamp alanımız sadece zirve faaliyeti yapanların
değil, hafta sonu ailesiyle gelip huzurlu bir hafta
sonu geçirmek isteyenlerin de oldukça sık ziyaret
ettikleri bir bölge.
55
tahmin ettiğimizden daha güzel bir havanın olması
bizleri elbette daha mutlu etti. Bașlangıç olarak her
șey güzel. Keyifli bir tırmanıș olacağının kritiğini
yapıyoruz kendi aramızda.
Tırmanıșımız Darboğaz rotasından Karboğaz rotası
istikametine olacağı için çadırlarımızı toplayıp
araçlara yüklememiz gerekiyor. Çünkü bizi kamp
alanına getiren araçlar, Karboğazı istikametine
hareket ederek zirve iniși bizleri bekleyecek
Burada hem günü birlik gelen kișiler hem de
zirve faaliyeti için gelen sporcular ile oldukça
kalabalık bir görüntü ile karșılaștık. Tüm ekip
arkadașlarımızla çadırlarımızı kurduktan sonra
güneșin batımına yakın oldukça keyifli fotoğraf
çekme fırsatımız oldu. Bolkarların büyüleyici
güzelliğini bugüne kadar görme fırsatınız
olmadıysa haziran - ağustos ayları aralığında
mutlaka ziyaret etmenizi, Karagöl’ü Çiniligöl’ü
görmenizi önemle tavsiye ediyorum.
Fotoğraf molasından sonra akșam yemeklerimiz
için hazırlığa koyulduk. Tırmanıș öncesi vücudun
en çok ihtiyacı olan karbonhidrat içeren gıdaları
tercih etmekte fayda var. Kamp ateși eșliğinde
yenilen yemek yudumlanan sıcak içecekler
paha biçilemez elbette. Gece yolumuz uzun
olacak, sabah 02:30 sularında tırmanıș için hazır
olmamız gerekiyor. Uyumadan önce çantalarımızı
ve ekipmanlarımızın son kontrolünü yapıyoruz.
Yıldızların gökyüzünü doldurduğu bir gecede artık
uyku vakti.
Saat 01:30. Artık uyanma vakti. Ekip
arkadașlarımızın uyandığından emin olmak için
birbirimize sesleniyoruz biryandan da yaklașık
9 saat sürecek tırmanıș için son hazırlıklarımızı
yapıyoruz. Çadır kapısından biraz dıșarı çıktığımda
56
olmasından dolayı kamp alanından ayrılması
gerekiyor. Gece çadır toplamanın çok keyifli olduğu
söylenemez elbette ve artık tırmanıșa hazırız.
“9 saat süren tırmanışımız
sonrasında artık zirvedeyiz”
Saat 02:30. Gecenin karanlığını tepe lambalarımız
aydınlatıyor ve tırmanıșa bașlıyoruz. Hava oldukça
güzeldi ve attığımız her adım bizi zirveye biraz
daha yaklaștırıyordu. Saatler ilerledikçe gün ıșıyor,
güneșin doğușuyla birlikte hem tırmanıyor hem
așık olduğumuz sıra dağların manzarasının keyfini
yașıyorduk. 9 saat süren tırmanıșımız sonrasında
artık zirvedeyiz.
O ana kadar yașadığımız her șeyi unutup zaferin
ve bașarının mutluluğunu yașıyoruz. Zirve defteri
ne duygularımızı yazıyoruz tek tek. Bașkanlığını
yapmakta olduğum Everest Dağcılık ve Doğa
Sporları Kulübü adına bu “Zirvemizi bașta
Cumhuriyetimizin kurucusu, bizlere nice zaferler
yașatmıș Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak
üzere tüm silah arkadașlarına ithaf ediyoruz” ve
bu duygularımızı deftere de yazıyoruz. Zirvede
toplu fotoğraflarımızı çekildikten sonra Karboğazı
rotasından inișe geçiyoruz. 3,5 saat süren iniș
sonrasında bizi bekleyen araçlarımıza ulașıyoruz
ve Adana’nın yolunu tutuyoruz. Keyifli ve bașarılı
bir faaliyet olmuștu bizler için. Nice Zirvelerde Türk
Bayrağımızı ve Kulüp flamamızı dalgalandırmak
dileğiyle. Tüm halkımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı
Kutlu olsun.
Fatih KURT
Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü
Bașkanı
Bilișim teknolojileri ve
Güvenlik sistemleri’nde,
Profesyonel çözüm ortağınız.
Adres : Reșatbey Mah. Ordu Cad. No:11
Ada Apt. Zemin Kat Seyhan / ADANA
0 322 457 94 09
www.partnerteknoloji.com
.
[ Everest Together • HAKAN YURDAKUL [
Günlük hayatınızın monotonluğundan ve așırı
stresten bunaldınız, bir kaç günlüğüne bu kısır
döngüden kurtulmak için kendinizi doğa ananın
kucağına bıraktınız. Yemyeșil ağaçlar, mis kokulu
çiçekler, pırıl pırıl akan dereler... Her șey çok güzel
giderken aniden hayatınız bir kabusa dönüșebilir.
Nasıl mı? Gelin anlatayım size...
Çimenlerin üzerinde boylu boyunca uzanmıșsınız,
birden kulağınızda șiddetli bir gürültü ve ağrı
hissettiniz. Dayanmak mümkün değil. Kulağınızın
içinde bir șey geziyor sanki. Bildiniz! Kulağınıza
bir böcek kaçtı. Hele bir de kanatları varsa bu
böceğin, yandınız. Her kanat çırpıșı kulak zarınıza
bir kırbaç gibi iner. Sakin olun, paniğe gerek yok.
İlk yapmanız gereken șey bu böceği hareketsiz
hale getirmek ve bir kașık suda boğmak! Her
zaman kamp malzemelerinizin yanında küçük bir
șișe zeytinyağı bulundurun. Hemen zeytinyağını
kulağınızın içine boca edin, zeytinyağı yoksa
58
Uzun bir yürüyüș oldu, suyunuz da kalmadı,
insanların ayak basmadığı bakir bir yerdesiniz.
Akarsuların temiz olduğundan çok eminsiniz,
uzandınız kana kana su içtiniz pırıl pırıl akan
dereden. Evet büyük olasılıkla tertemiz su, hastalık
yapabilecek mikroplar hak getire. Ama bir șeyi
unuttunuz “sülük”leri. Geziden 1 - 2 gün sonra
ağız ya da burnunuzdan kan gelmeye bașlarsa
bilin ki suyu içerken aynı zamanda bir sülükte
yuttunuz afiyet olsun. Aman dikkat!
Op. Dr. Hakan Yurdakul
“Doğanın
kucağında
tatsız
sürprizler”
o da yoksa temiz bir bez parçasını zeytinyağı ya
da kreme (Hani dudaklarınızı ve cildinizi korumak
için yanınıza almıștınız ya) yedirerek ya da suyla
ıslatarak (En ideali antibiyotikli pomatlardır) sadece
kanayan tarafa değil aynı zamanda diğer burun
deliğinin ön tarafına da tampon uygulayın. Yani
içeri tıkıștırın. Yine mi durmuyor? Eh sizden artık
bu kadar, dua etmekten bașka yapacak bir șeyiniz
yok. (Șaka bir yana kanamaların pek çoğu bu
șekilde durur.)
kolonya o da yoksa temiz bir su. Artık böcek
hareketsizdir, tebrikler boğdunuz onu (doğaseveriz
ama o kadar da değil :) )
Demirkazık’da zirve yapıyorsunuz. Hava kuru
ve poyrazlı. Burun hiç sevmez bu kuru havaları.
Kuruluktan dolayı burnunuz birden kanamaya
bașladı. Oluk oluk kan akıyor burundan. Panik
yok. Hemen oturun düzgün bir yere, çok bilinenin
aksine bașınızı geriye doğru atmayın. Bu hareket
hem kanamanızı artırır hem de kanı yutmanıza
neden olur. Yapmanız gereken șey bașınızı hafifçe
öne eğmek, baș ve ișaret parmağınızla burun
ucunu sıkmak. (Dikkat burnun ucundaki yumușak
kıkırdak kısmını sıkacaksınız, yoksa burun köküne
doğru uzanan kemik kısmı değil) Aynı anda eğer
bulabilirseniz içine buz konulmuș, bulamazsanız
da soğuk suyla ıslatılmıș bez bir kompres
hazırlayın ve bu kompresi burun sırtınıza bastırın,
bu șekilde 5 dakika bekleyin, daha sonra burun
ucunu sıkmayı bırakın, kanama devam ediyorsa bir
kaç kez burnunuza soğuk su çekin, hala devam
ediyorsa ilk tarif ettiğimiz manevrayı yeniden
uygulayın. Kanama durmadı mı ? hemen bir pamuk
Kamp ateșini yaktınız, sıra tuttuğunuz balıkları
yemeye geldi. Güzel bir ızgara yaptınız.
Dayanamadınız hopur hopur yemeye bașladınız,
hooop boğazınıza kılçık battı, buyurun bakalım.
Ne kötü histir o. Sakın ola ki kılçığı çıkarmak için
ekmek vs. yemeye çalıșmayın. Bu kılçığı daha çok
gömer, ona göre. Kılçıkların çoğu önlerine çıkan ilk
engel oldukları için genellikle bademciğe ya da dil
köküne saplanırlar. Bir kașık sapı, bir ıșık kaynağı,
hadi olmaz ya birde cımbızınız varsa kılçığı görüp
çıkarma șansınız var. Daha fazla uğrașmayın.
Belalı bir gece. bu seferde gülerken birden
yuttuğunuz lokma gırtlağınıza kaçtı, öksürük,
nefes darlığı, hatta morarma, bilinç kaybı. Kısmi
bir hava yolu tıkanıklığı varsa yani kișide morarma,
bilinç kaybı yoksa konușuyor, ses çıkarabiliyor,
öksürüyor ya da öğürüyor ise yapmanız gereken
tek șey hastayı sürekli öksürtmeye çalıșmaktır.
Ciddi durumlarda hasta nefes alamaz,
konușamaz, öksüremez ve morarmaya bașlar.
Bu durumda öksürtmek yetersizdir “Heimlich
Manevrası”nı uygulamanız gerekir (șekil a). Nasıl
mı? Hemen hastanın arkasına geçin, hastayı
arkadan kucaklayın, bir elinizi yumruk yapın
ve diğer eliniz bu
yumruğu kavrasın, karın
bölgesine sert ve ani bir
șekilde bastırarak yukarı
doğru basınç uygulayın.
Bu ișlemi 5 kez yapın
sonra hastayı yeniden
değerlendirin, problem
devam ediyorsa hasta
rahatlayana kadar
bu șekilde manevra
uygulamaya devam
edin. Hasta așırı
șișman ve gebeyse bu
bastırma ișini göğüs
(Șekil. a)
üzerinden yapın.
Bașaramadınız hastanın bilinci kapandı ve bayıldı.
Bu durumda yapmanız gereken șey șudur: Hastayı
sırt üstü yatırın, solunum yolunu rahatlatmak
için bașı geriye çeneyi yukarı doğru çekin (șekil
b), parmağınızla ağız içini temizlemeye çalıșın.
Hastanın solunumu varsa șunları uygulayın: Önce
beș kez yüzümüz hastaya dönükken yapılan “karın
bastırma manevrası” (șekil c) ve sonrasında ağız
içini parmakla temizleme (șekil d). Eğer solunum
(Șekil. b)
(Șekil. d)
(Șekil. c)
(Șekil. e)
yoksa önce karın manevrası, sonra parmakla ağız
içini temizleme en sonrada suni solunum uygulayın
(șekil e). hasta rahatlayana kadar bu sırayı ritmik
olarak tekrar edin.
Kamp ateșinin çıtır çıtır yanan odunları birden
üzerinize devrildi, yandınız. Hemen yanan yerin
üzerindeki giysileri çıkarın ve bölgeyi bol su ile
yıkayın. Kesinlikle yanık yerini kapamayın, yoğurt
ve diș macunu sürmeyin, içi su dolu kabarcıkları
kesinlikle patlatmayın. Açık bırakın ve bol su ile
yıkayın o kadar.
Kayadan atlarken biri düștü ve ciddi kanaması
var. Bu durumda kazazedeyi hemen sırt üstü
yatırın, kanayan bölge yukarı kaldırın, kanamanın
aktif olduğu bölgeye temiz bir bezle tampon yapın.
15 dakika içerisinde kanama durmuyorsa birinci
tampon kaldırılmadan üstüne ikinci bir tampon
bu șans hızlı bir șekilde azalır.
Arkadaș balıkla beraber alkol de aldı çakır keyif.
Kazayla olmadık bir șey içti. İçtiği șey tuz ruhu,
deterjan, sıvı sabun, benzin ya da gaz yağı
gibi alkali / asidik bir maddeyse hastayı asla
kusturmayın. Çünkü kusarken ikinci kez yakarsınız
dokuları (git - gel). Eğer yutulan șey asidik ve
alkali değilse ve hastanın bilinci yerindeyse
kusturabilirsiniz)
(Șekil. f)
(Șekil. g)
uygulayın (șekil f). Kanama hala devam ediyorsa
kanayan bölge üzerine tamponlar kaldırılmadan
baskılı sargı uygulayın, sargının düğümü tam
kanayan yerin üzerine atın (șekil f ). Bu ișlemler
uygulanırken kanamaya en yakın sağlam doku
üzerine basınç uygular ( șekil g). Önemli bir nokta:
hangi durumlarda turnike uygulanmalıdır? Eğer
ilk yardımı yapan kișilerin sayısı çok az ve aynı
zamanda çok fazla yaralı varsa, baskılı sargıya
rağmen kanam devem ediyorsa ya da kazazedenin
bir uzvu kopmușsa turnike uygulanmalıdır. Turnike
uygularken nelere dikkat etmelidir? Öncelikle
turnike ip, lastik, tel gibi șeylerle uygulanmaz,
üçgen sargı ve kalem ya da tahta parçası
kullanılarak yapılır (șekil f) (burada kullanılan
kalem ya da tahta parçasının amacı bir pervane
gibi döndürerek kademeli olarak sargının basıncını
artırmaktır) Turnike uygulanacak yer “tek kemiğin”
bulunduğu uzuvdur (kol ve uyluk). Basınç noktası
kanayan yer ile kalp arasındaki alandır. Turnike
yapıldığında sıkılmıș durumda öylece bırakılmaz
ara sıra sağlam dokuların da harap olmaması için
gevșetilir.
Umarım hiç yașanmaz ama kol, bacak ya da bașka
bir uzuv kopmasında ne yapılmalıdır? Kopan
yerin üst kısmına turnike uygulanır (Dikkat! Bu
turnike asla gevșetilmez), temiz bir torba alınır,
kopan parça içine konulur, ağzı düğümlenir, bu
torba içi buz ya da mümkün olduğunca soğuk
su ile doldurulmuș ikinci bir torbaya konur, ağzı
düğümlenir ve bir an önce hastaneye yetișilmelidir.
Kopan parçanın tekrar yerine dikildiğinde tutma
șansı ilk 2 saat içinde en yüksek seviyededir sonra
Yılan sokarsa ne yapmak gerekir: Yılanın ısırdığı
yeri kesip emme șehir efsanesidir hiç bir anlamı
yoktur. Yara yerine direkt buz uygulama ya da
üst bölgeye turnike uygulamak yasaktır (buz
parçalarını bir bezin içine koyarak uygulama
yapabiliriz). Hastayı sırt üstü yatırılır ve hareketsiz
bırakılır. Hastanın yüzüğü ya da bileziği varsa
hemen çıkarılır, çünkü ilerde șișme olunca
bunları çıkartmak güçleșir ve dokuyu sıkarak
kansız bırakırlar. Bazen temel yașam desteği
uygulamak gerekebilir (kalp masajı, suni solunum
vs.) Yapmamız gerekenler ancak bu kadar. Önemli
not: yılan zehirli mi nasıl anlarız? Zehirli yılanların
bașı üçgen olur, oval değil, ısırık yerinde sıralı diș
(Șekil. h)
izlerinin yanında 2 büyük zehir diși izi daha vardır,
kuyrukları halka halkadır, balık pulu gibi değil
(șekil h)
Akrep sokmalarında da aynı prensipler geçerlidir.
Soğuk uygulama ve hareketsiz kalma.
Arı sokmalarında eğer iğneyi görüyorsanız
çıkarın (Cımbızla tutup çekerek değil, kredi kartı
gibi sert düz bir cisimle deri üstünden sıyırarak
çıkarılmalıdır ancak bu șekilde iğnenin ucundaki
zehir kesesi iğneyle beraber dıșarı çıkabilir)
Sokulan yere idrar sürmek, sadece çevredekilerin
size gülmesini sağlar o kadar.
Evet șimdilik bu kadar. Gezilerinizin kabusa
dönüșmemesi dileği ile.
“PRİMUM NON NOCERE “
“NE YAPARSAN YAP ÖNCELİKLE HASTAYA ZARAR
VERME”
DR. R. HAKAN YURDAKUL
GALLERİA KBB MERKEZİ
59
GEA -Toprak Ana
Doğal afetlerde,
yardımın
uluslararası adı:
GEA
GEA -Toprak Ana, 1994 senesinde Yeni Yüksektepe
Kültür Derneği bünyesinde kurulmuș, tamamı gönüllü
üyelerden olușan bir arama kurtarma, ekoloji ve
sosyal kampanyalar grubudur. GEA Ekibi ulusal
ve uluslararası alanda yașamı tehdit eden bütün
felaketlerde, afet sonrasında enkaz altında kalmıș
insanlara ulașmak için arama kurtarma operasyonları
gerçekleștirmekte, ihtiyaç halinde afet bölgesinde
tıbbi ve insani yardım faaliyetleri sürdürmektedir. GEA
1999 senesinden beri INSARAG (Birleșmiș Milletler
Uluslararası Arama Kurtarma Ekipleri Tavsiye Grubu)
üyesidir.
60
[ Everest Together • GEA [
GEA’nın kuruluş
amacı ve ilkeleri
•
•
•
•
•
•
•
Din, dil, cins, ırk, sosyal statü ayrımı
gözetmeksizin afetlerden etkilenmiș ihtiyacı
olan kișilere yardım etmek.
Doğal ve çevresel felaketlere hazırlıklılığı
geliștirmek.
Bireyin sahip olduğu enerjiyi toplumsal
olarak yapıcı bir biçime dönüștürmek.
Gönüllülük, vatandașlık, yardımlașma ve
gönüllü hizmet değerlerini aktif çalıșmalarla
birleștirmek.
Doğayla bütünleșmeyi sağlamak için bireyin
kapasitelerini geliștirmek.
İnsanın doğanın bir parçası olduğu gerçeğini
göz önüne alarak yașayan dünyayı korumak
için
faaliyetler organize etmek.
GEA Nasıl Kuruldu?
GEA- Toprak Ana- farklı meslek dallarına mensup,
felsefe ve psikoloji konusunda çalıșmalar
yapan Yeni Yüksektepe Kültür Derneği üyeleri
tarafından; 1994 senesinde felsefenin, hayata
uygulanan erdemler ve pratik değerler bütünü
olduğunu vurgulayarak arama-kurtarma-ekolojisosyal yardım kampanyaları alanında çalıșmalar
yapmak üzere kurulmuștur. Ve bu amaçla
bireyin kapasitelerinin ve insani erdemlerin
gönüllü hizmet yoluyla pratiğe ve topluma faydalı
hale dönüșmesini ve bu esnada bireyin kendi
potansiyellerinin keșfi ve sınırlarını așmasını
AKTİF FELSEFE olarak adlandırılmıștır.
1994 senesinde, ilk kez İtalya’da L’Aquila
bölgesinde İtalyan Sivil Savunmasının düzenlediği
Acil Yardım, Kurtarma ve Orman Yangınları
konusunda 2 haftalık bir eğitime katılan ekip
üyeleri, Avrupa’daki gönüllü faaliyetlerde sivil
toplum kurulușlarının etkinliğini fark ederek
çalıșmalarına uluslararası alanda yeni bir boyut
kazandırmıștır.
1999 senesinde Sivil Savunma Genel Müdürlüğü
ile protokol yapan GEA Ekibi, 1999 senesinin
sonunda standartlarını Birleșmiș Milletler’in
INSARAG standartlarına göre düzenlemiștir.
1999 senesinden İtibaren Sivil Savunma Genel
Müdürlüğü’nden eğitimler alan ekibimiz daha
sonra Japon Hükümeti’nin davetiyle 2 defa
Japonya’ya giden ekip üyeleri 2,5 ay süren 2
farklı ‘ağır arama kurtarma’ eğitimi almıștır.
İngiliz Hükümetinin katkılarıyla İngiliz RAPID
UK ekibiyle ilișki kuran ekip, İngiliz ekibiyle 2
yıl içerisinde 6 ortak tatbikat gerçekleștirmiștir.
2003 senesine kadar İngiliz Sivil Savunması,
Japon Sivil Savunması, Alman Sivil Savunması,
El Salvador ordusuyla ortak eğitimler yapan GEA;
Tayland, Endonezya, Avusturya, Fransa, İspanya,
Yunanistan ve Meksika’dan davetler almıș
ve Çeșitli Sivil Toplum Kurulușlarına eğitimler
vermiștir.
61
Acil durumlarda en kısa sürede operasyonlara
katılan GEA Ekibi, 2000 senesinden itibaren
birçok kurum ve kurulușa gönüllü olarak
Depremle Birlikte Yașam Eğitimi ve Acil Durum
Yönetimi konusunda eğitimler vermiștir. GEA
Ekibi, Afet riski tașıyan 22 ülkede, felaket
durumunda bölge hakkında bilgi almak ve en
kısa zamanda arama kurtarma çalıșmalarında
bulunmak amacıyla resmi Sivil Savunma
ekipleri ve sivil toplum kurulușlarıyla acil durum
ișbirliği protokolleri ve iletișim anlașmaları
düzenlemiștir.
Her yıl dünyanın farklı ülkelerindeki arama
kurtarma ve insani yardım ekipleri ile ortak
tatbikat, eğitim ve toplantılar gerçekleștirmekte
olan GEA Ekibi, uluslararası operasyonlar
sonrasında ve hazırlık sürecinde Birleșmiș
Milletler bünyesinde düzenlenen arama
kurtarma ve insani yardım koordinasyon
toplantılarına katılmaktadır. İstanbul, Ankara,
İzmir, Eskișehir, Antalya, Bursa, Van ve Adana
illerinde tam donanımlı ve eğitimli arama
kurtarma ekipleri olușturan GEA’nın İzmit,
Adana șehirlerinde kurtarma operasyonlarına
katılmak için hazır destek ekipleri
bulunmaktadır.
Operasyonlar
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
62
1996, Kırıkkale Fabrika Patlaması Operasyonu
1997, Kırklareli Orman Yangını Operasyonu
1998, İstanbul Orman Yangını Operasyonu
1999, Marmara Depremi Operasyonu
1999, Tayvan Depremi Operasyonu
1999, Düzce Depremi Operasyonu
1999, İzmit Artçı Depremi Operasyonu
2001, Elsalvador Depremi Operasyonu
2001, Guatemala Atçı Depremi
2001, Hindistan Depremi Operasyonu
2002, Afyon Depremi Operasyonu
2003, Bingöl Depremi Operasyonu
2003, Cezayir Depremi Operasyonu
2003, Burgazada Yangını Operasyonu
2003, Beth İsrail Sinagogu Patlaması Operasyonu
2003, HSBC Bankası ve İngiliz Konsolosluğu
Patlamaları Operasyonu
2004, İran Depremi Operasyonu
2004, Konya Zümrüt Apartmanı Çökmesi Operasyonu
2004, Fas Depremi Operasyonu
2004, Pamukova tren kazası
2004, Gebze Tren Kazası
2004, Güney Asya-Sri Lanka Tsunami Felaketi
Operasyonu Operasyonu-1
• 2005, Güney Asya-Sri Lanka Tsunami Felaketi
Operasyonu Operasyonu-2
• 2005, Güney Asya-Sri Lanka Tsunami Felaketi
Operasyonu Operasyonu-3
• 2005, Pakistan Depremi Operasyonu
• 2006, Bursa İntam Blokları Çökmesi Operasyonu
• 2006, Filipinler Toprak Kayması Operasyonu
• 2007, Zeytinburnu Bina Çökmesi Operasyonu
• 2007, Șirinevler Bina Çökmesi Operasyonu
• 2008, Olimpos Yangını Operasyonu
• 2009, Eskișehir Patlaması Operasyonu
• 2009, Marmara Sel Felaketi
• 2009, Endonezya Depremi Operasyonu
• 2010, Haiti Depremi Operasyonu
• 2010, Elazığ Depremi
• 2010, Pakistan Sel Operasyonu
• 2011, Ankara Ostim Patlaması
• 2011, Japonya Sevgi Köprüsü
• 2011, Van Erciș Depremi
• 2011, Van Edremit Depremi
• 2014, Bosna Hersek Sel Operasyonu
• 2014, Soma Maden Faciası Arama Kurtarma Operasyonu
Olumsuz etkiyi
silmek zordur
“
Hizmet verdiğimiz kuruma değer katacağına inandığımız, fikir ve proje odaklı,
etkili ve verimli tanıtım stratejileri hazırlıyoruz. Reklamın tüm enstrümanlarını
da, gerekli yerlerde, doğru zamanda ve doğru şekilde kullanıyoruz. Çünkü
biliyoruz ki, reklamın iyisi kötüsü olur. Daha da önemlisi, yanlış
reklamın yaratacağı olumsuz etkiyi silmek oldukça zor olur.
HİZMETLERİMİZ
Danışmanlık: Marka Danışmanlığı • Reklam Danışmanlığı
Kurumsal Kimlik: Marka ismi belirleme • Amblem, Logotype tasarımı
• Kurumsal Kimlik Elemanları
Basılı Tanıtım Materyalleri: Katalog • Broşür • Faaliyet Raporu • İnsert
• Afiş • El ilanı • Mönü
Reklam Kampanyaları - Medya Planı: Gazete ilanı • Dergi ilanı
• Outdoor • Radyo • Sosyal Medya
Tanıtım Filmi: Kurumsal filmler • Ürün filmleri • Kısa reklam filmleri
Sosyal Medya: Strateji geliştirme • Sayfa yönetimi
Promosyon: Kalem • Ajanda • Takvim • Saat • Bloknot
”
Toros Mah. Ali Sepici Blv. 78081 Sk. Ebru Apt. K: 1 D: 4 Çukurova / Adana
T: 0322 234 8 11 • www.ikiespr.com
Çukurova’daki
en güvenilir
yakıt üssünüz
Toros Mah. Ali Sepici Bulv. No:34
MahIesÕâPa] uNurova AGaQa
Tel: 0322 234 66 13
Petrolümüzde, köpüklü oto yıkama, ücretsiz
yağ kontrolu ve değișimi
hizmetleri verilmektedir.
Deneyimli ve güleryüzlü
personelimizle haftanın
yedi günü, günün 24
saati hizmetinizdeyiz.
ÇUKUROVA PETROL

Benzer belgeler