Proje hakkında bilgi - İpekyolu Kalkınma Ajansı

Transkript

Proje hakkında bilgi - İpekyolu Kalkınma Ajansı
İKA’dan Haberler
2
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
Dr. Bülent ÖZKAN
İpekyolu Kalkınma Ajansı
Genel Sekreteri
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) faaliyetlerini ve bölgemizi tanıtmak amacıyla dört
ayda bir yayınlanan dergimizin üçüncü sayısıyla karşınızdayız.
adına yeni gelişmeleri aktaracağımız bu sayımızda; Dünya’da ve Türkiye’de önemli bir
olgu olan, toplumların sosyo-kültürel, ekonomik ve politik yapısını değiştiren göç konusunu ele alacağız.
Tabi bu dönemde yerel seçimlerle beraber Belediye Başkanlıklarımızda ve İl Genel
Meclisi Başkanlıklarımızda görev değişiklikleri oldu. Gaziantep Büyükşehir Belediye
Başkanlığı’na Fatma Şahin, Adıyaman Belediye Başkanlığı’na Hüsrev Kutlu, Kilis Belediye Başkanlığı’na Hasan Kara seçildi. Kilis
İl Genel Meclis Başkanlığı’na Metin Karakuş
yeniden seçilirken Adıyaman İl Genel Meclisi Başkanlığı’na Salih Şahan seçildi. Sayın
Başkanlarımıza yeni görevlerinde başarılar
diliyor; Ajansımızın Yönetim Kurulunda
üye olarak görev yapan Gaziantep eski Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey’e,
Adıyaman eski Belediye Başkanı Necip Büyükaslan’a, Kilis eski Belediye Başkanı Abdi
Bulut’a, Gaziantep eski İl Genel Meclisi Başkanı Menderes Karaduman’a ve Adıyaman
eski İl Genel Meclisi Başkanı Necmi Baykan’a
değerli katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz.
Göç olgusu, insanlığın en eski tarihlerinden bu yana süregelen ve gelecekte de
devam edecek olan, dünyanın her yerinde
görülebilecek bir durumdur. Göçün birey ve
toplum yaşamını çok yakından ilgilendiren
ve ekonomik, politik, ekolojik, sosyo/kültürel
nedenlerden kaynaklanan çok sayıda olgusal
düzeyi ve etkileri vardır. Türkiye’de özellikle
1950’li yıllarda sanayileşmenin etkisiyle ve
kentleşmenin ortaya çıkmasıyla hız kazanan
göç olgusu daha sonraki yıllarda da etkisini
sürdüregelmiştir. Sanayileşmenin etkisiyle
işsiz kalan tarım işçileri, kentlerde ortaya
çıkan yeni iş imkânlarından dolayı kentlere
göç etmeye başlamışlardır. İlk zamanlar her
ne kadar köyden kente göç hareketi bir sorun olarak algılanmamışsa da daha sonraki
yıllarda özellikle kentsel bölgelerde yaşanan
ekonomik ve sosyal problemler, köyden
kente göçün bir sorun olarak değerlendirilmesine neden olmuştur. Tam da bu noktada artan küresel rekabet, yatırım çekme,
tanıtım faaliyetlerini yürütme, bölgedeki
aktörler arası işbirliği ve eşgüdümü sağlama
gibi faaliyetleri üstlenen Bölgesel Kalkınma
Ajansları, bölgeler için yeni kalkınma modeli
olmuştur.
Ajansımız faaliyetleri hakkında detaylı
bilgiler sunduğumuz ve bölgemizi tanıtmak
Kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum
kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek;
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; sizlerden gelecek geri bildirimler ve yapıcı eleştirilerle dergimizin gelecek sayıları daha da
zenginleşecektir.
kaynakların yerinde ve etkin kullanımını
sağlamak ve yerel potansiyeli harekete geçirmek suretiyle, ulusal kalkınma plânı ve
programlarda öngörülen ilke ve politikalarla
uyumlu olarak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliğini sağlamak, bölgeler
arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak amacıyla kurulan Kalkınma Ajansları,
kuruluşundan bu yana bölgeler arası eşitsizliği giderici çalışmalarıyla göç olgusuna
da olumlu katkıda bulunmuştur. Kalkınma
Ajansları ayrıca, hazırlanan bölge planlarıyla
da bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliği, kaynakların yerinde ve etkin
kullanımını sağlamak ve bölgesel program
ve projelere temel oluşturmak üzere hazırlanan stratejilerle bölgelerin gelişimine olumlu
kakıda bulunmuştur.
TRC1 Bölgesi’nde (Gaziantep, Adıyaman
ve Kilis) yaşanan göç hareketi ve etkilerini
konuştuğumuz İpekyolu Kalkınma Ajansı
Yönetim Kurulu Başkanı ve Adıyaman Valisi
Sayın Mahmut Demirtaş, İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve Kilis
Valisi Sayın Süleyman Tapsız, İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve Gaziantep Valisi Sayın Erdal Ata röportajlarının
yanı sıra ajans uzmanlarımızın da makaleleriyle zenginleştirdiği dergimizde, ayrıca
Ajans destekleriyle hayat geçen projelerin
başarı öyküleri yer almaktadır.
Dergimizin bölgesel çalışmalara katkı
sağlamasını temenni ediyor, katkılarından
dolayı tüm Yönetim Kurulu Üyelerimize teşekkür ediyorum.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
1
İKA’dan Haberler
Değerli Okuyucularımız;
Röportaj
Röportaj
GAZİANTEP
YOĞUN GÖÇ
ALIYOR
MERMER VE
MADENCİLİĞİN PAYI
ARTIYOR
Erdal ATA
Gaziantep Valisi
Mahmut DEMİRTAŞ
Adıyaman Valisi
34
İKA’dan HABERLER
40
BÖLGEDEN
HABERLER
İKA’dan Haberler
8
26
“GÜNEŞİN
GÖZYAŞLARI”
ÖRNEK OLACAK
TEMİZLİK VE
ÇEVRE BİLİNCİ
OLUŞTURULDU
62
66
TRC1 BÖLGESİ
VE GÖÇ
GÖÇ ve
KALKINMA
Cihan ARDİLİ
PPKB Uzmanı
Serap ÖZEN
PYB Uzmanı
50
2
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
54
75 BİN KİŞİ
İSTİHDAM
EDİLECEK
Süleyman TAPSIZ
Kilis Valisi
44
İKA DESTEĞİ İLE
BİR İLKE İMZA
ATILDI
60
İPEKYOLU’NUN
UZATTIĞI ELİ
TUTTUK
76
GÖÇ ve
KENTLEŞME
Cem YAMAN
PPKB Uzmanı
58
Sahibi
İpekyolu Kalkınma Ajansı
Yönetim Kurulu Adına
Genel Sekreter Dr. Bülent ÖZKAN
Genel Yayın Yönetmeni
Ersin Doğan
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Utku Ali Rıza ALPAYDIN
Hukuk Danışmanı
Sibel AKŞAHİN
Yayın Kurulu
Hatice Serap ÖZEN
Cihan ARDİLİ
Yusuf Cem YAMAN
Ayhan KÖKSEL
Abdulmenap ERTAŞ
Editörler
Mehmet Zeki RASTGELDİ
Yahya ŞİMŞEK
Adres
İncilipınar Mahallesi Muammer Aksoy
Bulvarı Vakıflar Güven İşmerkezi Kat:1-2-3
Şehitkamil / Gaziantep / TÜRKİYE
Telefon:+90 342 231 07 01
Fax: +90 342 231 07 03
www.ika.org.tr
Consept Danışmanı
Adem ER
Grafik Tasarım • Baskı
Olay Matbaası
Mücahitler Mahallesi 6 Nolu Cadde Sezen AKSU
Sokak No:14 Olay Medya Plaza
Telefon:+90 342 322 86 86
www.olaymedya.com
“Kalkınmanın Yolu, İpekyolu” dergisinin tüm yayın
hakları, İpekyolu Kalkınma Ajansı’na aittir. Dergideki tüm yazı ve fotoğraflar izin alınmadan eğitim
ve tanıtım amaçlı kısmi alıntılar hariç hiçbir şekilde
kopya edilemez, çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.
Yazıların dergide yayınlanmış olması, yazarlara ait
kişisel görüşlerin Ajans tarafından paylaşılması
anlamına gelmez. Yazılar ancak kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
3
İKA’dan Haberler
Röportaj
İKA’dan Haberler
İpek Yolu • GAZİANTEP
4
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
5
İKA’dan Haberler
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
Türkiye’nin nüfusu
76 milyon 667 bin kişi oldu.
Güncel Haberler
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “Adrese
Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2013 Nüfus Sayımı
Sonuçları”nı açıkladı.
6
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
Yıllık nüfus artış hızı 2012 yılında binde
12 iken, 2013 yılında binde 13,7’ye yükseldi.
İl ve ilçe merkezlerinde ikamet edenlerin oranı 2012 yılında yüzde 77,3 iken, 14 ilde büyükşehir belediyesi kurulması ve büyükşehir
statüsündeki 30 ilde, belde ve köylerin ilçe
belediyelerine mahalle olarak katılmasının
önemli etkisiyle bu oran 2013 yılında yüzde
91,3 olarak gerçekleşti.
En çok nüfusa sahip il İstanbul, en az
nüfusa sahip il Bayburt
Türkiye nüfusunun yüzde 18,5’inin ikamet ettiği İstanbul, 14 milyon 160 bin 467
kişiyle en çok nüfusa sahip olan il oldu. Bunu
sırasıyla yüzde 6,6 ile (5 milyon 45 bin 83
kişi) Ankara, yüzde 5,3 ile (4 milyon 61 bin
74 kişi) İzmir, yüzde 3,6 ile (2 milyon 740
bin 970 kişi) Bursa ve yüzde 2,8 ile (2 milyon
158 bin 265 kişi) Antalya izledi. Bayburt ise
75 bin 620 kişiyle en az nüfusa sahip il oldu.
Ortanca yaş yükseldi
TÜİK verilerine göre, Türkiye nüfusunun ortanca yaşı yükseldi. Türkiye’de 2012
yılında 30,1 olan ortanca yaş, 2013 yılında
30,4 oldu. Ortanca yaş erkeklerde 29,8 iken,
kadınlarda 31 olarak gerçekleşti. Ortanca
yaşın en yüksek olduğu iller sırasıyla Sinop
(38,2), Balıkesir (37,7) ve Edirne (37,6); en
düşük olduğu iller ise sırasıyla Şırnak (18,7),
Şanlıurfa (19) ve Ağrı (19,7) oldu.
Çocuk yaş grubundaki nüfusun oranı
azaldı
Erkek nüfusun oranı yüzde 50,2
TÜİK verilerine göre, Türkiye’de
2013’te erkek nüfusun oranı yüzde
50,2 (38 milyon 473 bin 360 kişi),
kadın nüfusun oranı ise yüzde 49,8
(38 milyon 194 bin 504 kişi) oldu.
Türkiye’de 15-64 yaş grubunda yer alan
çalışma çağındaki nüfusun oranı 2012 yılında yüzde 67,6 iken, geçen yıl 0,1 puan artışla
yüzde 67,7’ye (51 milyon 926 bin 356 kişi)
yükseldi.
Çocuk yaş grubundaki (0-14) nüfusun
oranı ise yüzde 24,6’ya (18 milyon 849 bin
814 kişi) gerilerken, 65 ve daha yukarı yaşta-
ki nüfusun oranı yüzde 7,7’ye (5 milyon 891
bin 694 kişi) yükseldi. Nüfus yoğunluğu olarak ifade edilen “bir kilometrekareye düşen
kişi sayısı”, geçen yıl Türkiye genelinde 2012
yılına göre 2 kişi artarak 100 kişi oldu. İstanbul, kilometrekareye düşen 2 bin 725 kişiyle
nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu il
oldu. Bunu sırasıyla; 464 kişiyle Kocaeli, 338
kişiyle İzmir, 270 kişiyle Gaziantep ve 263
kişiyle Bursa takip etti. Nüfus yoğunluğu en
az olan il ise kilometrekareye düşen 11 kişiyle Tunceli olarak gerçekleşti.
Yüzölçümü bakımından ilk sırada yer
alan Konya’nın nüfus yoğunluğu 53, en küçük yüzölçümüne sahip Yalova’nın nüfus yoğunluğu ise 260 oldu. Yerleşim yeri nüfusları, 2007 yılında kurulan ve İçişleri Bakanlığı
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü (NVİGM) tarafından güncellenen Adrese
Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nden (ADNKS)
alınan nüfusla birlikte, kurumsal yerlerde
kalan nüfus dikkate alınarak hesaplanıyor.
Kurumsal yerlerde (kışla, cezaevi, huzurevi, üniversite öğrenci yurtları vb.) kalanlar
uluslararası tanım gereği ikamet adreslerinin bulunduğu yerleşim yeri nüfusuna değil,
kurumsal yerlerin bulunduğu yerleşim yeri
nüfusuna dahil edildi.
Ayrıca il, ilçe, belediye, köy ve mahallelere göre nüfuslar belirlenirken; NVİGM
tarafından, ilgili mevzuat ve idari kayıtlar
uyarınca Ulusal Adres Veri Tabanı’nda yerleşim yerlerine yönelik olarak yapılan idari
bağlılık, tüzel kişilik ve isim değişiklikleri
dikkate alındı. Bu kapsamda, 6360 ve 6447
sayılı kanunlarla düzenlenen ve bu kanunlar
uyarınca ilk mahalli idareler genel seçimlerinde yürürlüğe girecek idari bağlılık ve tüzel
kişilik değişiklikleriyle 5393 sayılı Yasa’nın
8’inci ve 11’inci maddelerine göre alınan ve
söz konusu Kanun gereğince ilk mahalli idareler seçimlerinde uygulanacak birleşme ve
katılmalar, belediye ve köy tüzel kişiliğinin
kaldırılmasına ve bir beldenin köye dönüştürülmesine dair kararlar, Yüksek Seçim
Kurulu Başkanlığı’nın 421 sayılı Kararına
istinaden, NVİGM tarafından 1 Aralık 2013
tarihi itibarıyla Ulusal Adres Veri Tabanı’na
yansıtıldığı için 2013 ADNKS sonuçları belirtilen değişiklikleri içeriyor.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
7
Güncel Haberler
B
una göre, 2012 yılı itibariyle
75 milyon 627 bin 384 kişi
olan ülke nüfusu, 1 milyon 40
bin 480 kişilik artışla, 2013 sonunda 76 milyon 667 bin 864
kişiye ulaştı.
İKA 2014’te Bölgeye
12,5 Milyon Destek Verecek
İpekyolu Kalkınma Ajansı, 2014 yılı Mali Destek
Programı kapsamında 12 milyon 500 bin TL
destek verecek.
‘Bölgesel ve Sektörel Rekabet Mali
Destek Programı’, ‘Sosyal Gelişme Pilot
Uygulamaları Mali Destek Programı’
ve Kültür-Turizm Altyapısı Mali Destek
Programları için 2014’te 12 milyon 500
bin liralık destek vereceklerini söyleyen,
Dr. Özkan, bölgeye 3 yılda 100 milyon
liraya yakın kaynak aktardıklarını
belirtti.
G
İKA’dan Haberler
aziantep, Adıyaman ve Kilis
illerine yönelik faaliyet gösteren İpekyolu Kalkınma
Ajansı’nın Genel Sekreteri
Dr. Bülent Özkan, ‘Bölgesel
ve Sektörel Rekabet Mali
Destek Programı’, ‘Sosyal Gelişme Pilot Uygulamaları Mali Destek Programı’ ve Kültür-Turizm Altyapısı Mali Destek Programları için 2014’te 12 milyon 500 bin liralık
destek vereceklerini söyleyen, Dr. Özkan,
bölgeye 3 yılda 100 milyon liraya yakın kaynak aktardıklarını belirtti.
KOBİ’lere yönelik Bölgesel ve Sektörel
Rekabet Mali Destek Programı’nın TRC1
Bölgesi’nde (Gaziantep, Adıyaman, Kilis)
uygulanacağını vurgulayan Dr. Özkan, bu
programla bölge içi ve bölge dışı rekabet gücünün arttırılmasının amaçlandığını kaydetti. Dr. Özkan, şunları söyledi: “Plastik, Kimya,
İşlenmiş Deri Ürünleri, Tekstil, Gıda, Tarıma
Dayalı Sanayi, Yenilenebilir Enerji, Mobilya
ve Madencilik gibi sektörlerde yeni ürün ve
marka geliştirilmesi ve üretilmesi, Ar-Ge,
Ür-Ge, inovasyon ve yeni teknoloji transferi,
aynı üretim zincirinde yer alan işletmelerin
birbirleriyle olan ticari işbirliğini de geliştirerek üretim kapasitelerini artıracak faaliyetlerin gerçekleştirilmesi de bu program
kapsamındadır. Bu program ile sektörlerde
yeni ürün geliştirilebilecek ve araştırma yapılabilecek yeni laboratuvar, atölye vb. yerlerin kurulması, uluslararası teknik ve kalite
standartları ile uyumlu kalite sertifikasyonu
sağlanması, modern üretim hatlarının kurularak üretimde katma değerin ve istihdamın
artırılması, rekabet edebilirlik ve üretimde
8
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
Dr. Bülent Özkan
İpekyolu Kalkınma Ajansı
Genel Sekreteri
verimlilik sağlayacak makine teçhizat modernizasyonuna yönelik projeler geliştirilmesi, maden kaynaklarının işlenmesinde
katma değeri ve ürün çeşitliliğini artırmaya
yönelik araştırma ve uygulama yapılması ve
örtü altı yetiştiriciliğinde yenilenebilir enerji
uygulamaların yaygınlaştırılması konusunda destek verilecektir.”
AMAÇ; BÖLGENİN DAHA
YAŞANABİLİR HALE GELMESİ
Genel Sekreter Bülent Özkan, ‘Sosyal
Gelişme Pilot Uygulamaları Mali Destek
Programı’ ile TRC1 Bölgesi’nde toplumsal
yaşam, uyumun arttırılması ve bölgenin
sosyal hizmetler açısından daha yaşanabilir
hale getirilmesinin amaçlandığını da ifade
ederek, programla TRC1 Bölgesi’nde sağlık
hizmetlerinde erişimin artırılması, sosyal yaşam merkezlerinin kurulması, iyileştirilmesi
ve toplumsal duyarlılığın artırılması, mesleki eğitim altyapısının iyileştirilmesi ve okul
öncesi eğitimin artırılmasının sağlanmaya
çalışıldığını söyledi.
TURİZM ODAKLI ALTYAPI
ÇALIŞMALARI DESTEKLENECEK
Bölgenin turizm potansiyeline de dikkat çeken Bülent Özkan, ‘Kültür-Turizm
Altyapısı Mali Destek Programı’ ile TRC1
Bölgesi’nde kültür ve turizm odaklı altyapı
çalışmalarının destekleneceğini belirterek,
şunları söyledi: “Programın özel amacı; TRC1
Bölgesi’nin bölgesel kalkınmasına katkı sağlayacak turizme yönelik altyapı çalışmalarının yapılması ve alternatif turizm çeşitlerinin geliştirilmesi; kültür-sanat olanaklarının
artırılmasına yönelik altyapı çalışmalarının
desteklenmesidir. Bu amaçla; öncelikli olarak
TRC1 Bölgesi’nde tescilli taşınmaz kültür
varlıklarının restorasyonuna yönelik yapım
işlerini içeren altyapı projeleri, akarsu ve göl
kıyılarında doğa turizmi ve su sporlarına yönelik yapım işlerini içeren altyapı projeleri,
eko-turizm, sağlık turizmi ve gastronomi turizmi gibi alternatif turizm türlerinin geliştirilmesine yönelik yapım işlerini içeren altyapı projeleri, turizm kümeleri geliştirmeye
yönelik yapım işlerini içeren altyapı projeleri,
müze, kültür merkezi gibi kültürel tesislerin
kurulmasına ve iyileştirilmesine yönelik yapım işlerini içeren altyapı projeleri ve ortak
kullanıma açık sosyal ve kültürel alanların
artırılmasına yönelik yapım işlerini içeren
altyapı projeleri desteklenecektir.”
İKA, Almanya’da
Gaziantep, Adıyaman ve Kilis’i Tanıttı
İpekyolu Kalkınma Ajansı Almanya’nın Mainz
kentinde Rheinland Pfalz-Mainz Fuarı’nda
Gaziantep, Adıyaman ve Kilis’i tanıttı.
A
700 firmanın stand açtığı ve ortalama
75 bin kişinin ziyaret ettiği fuarın ilk üç gününde İpekyolu Kalkınma Ajansı TRC1 Bölgesi illeri Gaziantep, Adıyaman ve Kilis tarihi
ve turistik potansiyelini tanıttı. Nemrut
Dağı Tümülüsü ve Zeugma Mozaik Müzesi’nin yoğun ilgi çektiği fuarda TRC1 Bölgesi
Turizm Haritası, Nemrut Dağı tanıtım broşürü ve Tanrıların Tahtı Nemrut Belgesel Filmi gibi dökümanlar ziyaretçilerle paylaşıldı
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
9
İKA’dan Haberler
lmanya’nın Rheinland Pfalz
eyaletinin başkenti Mainz’da düzenlenen “Rheinland Pfalz-Mainz” fuarının
43. sü düzenlendi. Bu yıl
yaklaşık 24 bin metrekarelik alanda düzenlenen fuara Türkiye, 50
metrekarelik standla katılıyor. Türkiye’den
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ordu Valiliği ve
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın yanında birçok kuruluş yer alıyor.
İpekyolu Kalkınma Ajansı, EMITT Fuarı’ndaki
Tanıtım Atağıyla Göz Doldurdu
İstanbul’da düzenlenen “EMITT 18. Doğu Akdeniz Turizm ve Seyahat Fuarı”nda, İpekyolu
Kalkınma Ajansı Koordinatörlüğünde Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinin kültürel
motiflerinin yansıltıldığı stantlar yoğun ilgi gördü.
İKA’dan Haberler
270 metrekare alanda Gaziantep,
Adıyaman ve Kilis’in ortak
katıldığı fuarda el sanatlarından
yöresel ürünlere, kış turizmden
doğa turizmine, günübirlik
turizmden gastronomi turizmine,
geleneksel turizmden alternatif
turizme kadar birçok turizm
çeşitlerinin sergilendiği TRC
(Gaziantep, Adıyaman, Kilis)
Bölgesi’nin standı yerli ve yabancı
ziyaretçilere tanıtıldı.
10
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim
Kurulu Başkanı ve Adıyaman Valisi Mahmut
Demirtaş, zengin tarihi ve kültürel değerleriyle ön plana çıkan bölgenin yerli ve yabancı turizmcilerin bir araya geldiği turizm
organizasyon ve fuarlarıyla tanıtılmasının
oldukça önem taşımakta olduğunu belirtti.
Demirtaş, “Şehrin tanıtımının yapılması ve
ekonomik yapısının canlanması için turizm
tanıtım alanında çalışmalarımızı yoğunlaştırmış bulunmaktayız. Yurtiçi ve yurtdışında yaptığımız tanıtım faaliyetleri sonucu ilimize gelen yabancı turist sayısını artırmanın
gayreti içerisindeyiz. Bu anlamda ilimizi hak
ettiği yere bir an önce taşıyabilmek için de
EMITT fuarında yer aldık. Bundan sonraki
süreçte de bu gibi etkinliklereke bölgemizi
hem ekomonik açıdan hem de turizmsel faaliyetlerinin dinamiklerini harekete geçirmek
adına katılmayı sürdüreceğiz’’ dedi.
Bölgenin tanıtımının ulusal ve uluslararası arenada yapılmasının çok önemli
olduğunu vurgulayan İpekyolu Kalkınma
Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan ise,
bölgenin turizm hamlesinin çok iyi bir noktaya geldiğini ve daha da iyi noktalara bu tür
çalışmalar sayesinde getirileceğini söyledi.
Fuara, İpekyolu Kalkınma Ajansı ve Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, İpekyolu
Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu üyesi ve Kilis Valisi Süleyman Tapsız başta olmak üzere;
Adıyaman Vali Yardımcısı Murat Süzen,Kilis
Vali Yardımcısı Hakan Ezgi, İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan,
İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri ve Ajans
personelleri katıldı.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
11
İKA’dan Haberler
71
ülkeden 4 bin
500 katılımcının
yer aldığı EMITT
Fuarı’nda TRC1
(Gaziantep, Adıyman, Kilis) Bölgelerinin kültürel motiflerinin yansıtıldığı
İKA standı, ziyaretçilerin akınına uğradı. 270
metrekare alanda Gaziantep, Adıyaman ve
Kilis’in ortak katıldığı fuarda el sanatlarından yöresel ürünlere, kış turizmden doğa turizmine, günübirlik turizmden gastronomi
turizmine, geleneksel turizmden alternatif
turizme kadar birçok turizm çeşitlerinin sergilendiği TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis)
Bölgesi’nin standı yerli ve yabancı ziyaretçilere tanıtıldı. Fuar sonunda ayrıca Kilis ilinin
tanıtıldığı stant en centilmen stant seçilerek,
plaket takdim edildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı
Özgür Özaslan ve İstanbul Valisi Hüseyin
Avni Mutlu başta olmak üzere, birçok ilin valisi ve sanatçı Gaziantep, Kilis ve Adıyaman
illerine ait stantları ziyaret ettiler. Ayrıca,
illere ait el sanatları, tarım ürünleri, kendine
has tatları, tarihi ve kültürel dokusunun başarıyla tanıtıldığı stantlara, basının ilgisi de
yoğun oldu.
İKA’dan Enerjiye Büyük Destek
İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Bülent Özkan, 2010 yılının Haziran ayından
itibaren Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinden oluşan TRC1 Bölgesi’nin ekonomik ve sosyal
kalkınmasını hızlandırmaya ve sürdürülebilir kılmaya yönelik olarak çalışmalarını sürdüren
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın, geçen 3,5 yıllık süre zarfında enerji sektörüne yönelik yürütülen
toplam 13 proje ile 3 Milyona yakın destek sağlandığını söyledi.
G
aziantep Büyükşehir Belediyesi ve Sürdürülebilirlik
Akademisi işbirliğiyle bu yıl
ikincisi düzenlenen ‘’Gaziantep Enerji Zirvesi’’, Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Fikri Işık’ın da katılımıyla Şehitkamil Kültür
ve Kongre Merkezi’nde yapıldı.
Proje sahiplerinin eş
finansmanları da dahil
edildiğinde, enerji sektörüne
Ajans vasıtasıyla yapılan toplam
yatırım tutarı
6 Milyon 388 Bin TL
Zirvede konuşan Özkan, ‘’2010 yılının
Haziran ayından itibaren Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinden oluşan TRC1 Bölgesi’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasını
hızlandırmaya ve sürdürülebilir kılmaya yönelik olarak çalışmalarını sürdüren İpekyolu
Kalkınma Ajansı, geçen 3,5 yıllık süre zarfında enerji sektöründe yürütülen toplam 13
proje ile 2 Milyon 882 BinTL tutarında mali
destek sağlamıştır. Proje sahiplerinin eş finansmanları da dahil edildiğinde, enerji sektörüne Ajans vasıtasıyla yapılan toplam yatırım tutarı 6 Milyon 388 Bin TL olmaktadır.
Oransal olarak bakıldığında, yapılan toplam
yatırım tutarının yüzde 45’inin Ajans tarafından karşılandığı görülmektedir.’’ ifadelerini kullandı.
İKA’dan Haberler
lemek mümkündür. Adıyaman’da uygulanan
enerji projelerinin toplam bütçesi 3 Milyon
TL iken, Ajans destek miktarı 1.5 Milyon
civarında gerçekleşmiştir. Gaziantep’te uygulanan proejelerin toplam bütçesi 2 Milyon
210 Bin TL, Ajans destek miktarı 978 bin TL;
Kilis’te uygulanan projelerin toplam bütçesi
1 Milyon TL, Ajans destek miktarı ise 632
Bin 500 TL olarak gerçekleşmiştir.’’ dedi.
Ajansımız tarafından desteklenen enerji
projelerinden 3 tanesinin KOBİ projesi olduğunu vurgulayan Özkan, geriye kalan 10
adet projenin, kâr amacı gütmeyen kurum
ve kuruluşların hazırladıkları projeler olduğunu kaydetti. Özkan, ‘’Bu projelerin 6 tanesi
12
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
Gaziantep’te, 5 tanesi Adıyaman’da, 2 tanesi
ise Kilis ilinde uygulanmıştır/uygulanmaktadır. Proje büyüklüklerine bakıldığında ise,
hem projelerin toplam bütçesi açısından
hem de verilen Ajans destekleri bakımından
Adıyaman’ın daha fazla faydalandığını söy-
Erasmus Plus İle Adıyaman’daki
Öğretmenler Yeni Ufuklara Yelken Açıyor
İpekyolu Kalkınma Ajansının desteği ve Adıyaman Valiliğinin koordinesinde Adıyaman’daki ilk
ve ortaöğretim okullarında görevli toplam 30 öğretmene proje yazma kapasitesini artırmak
amacıyla teorik ve uygulamalı proje döngüsü eğitimi verildi.
retmenlerimizin almış olduğu proje eğitimi
ile Adıyaman’ı projeler konusunda daha üst
seviyelere taşıyacağız. Bu projelerle ilimize
daha çok kaynak çekerek, güzel sonuçlar
alacağımıza inanıyorum. Bu eğitim projelerinin verilmesi noktasında bizlere her zaman
büyük destek olan, şevk ve heyecan veren ve
ilimizde eğitim alanında bir çığır açan Sayın
Valimize şükranlarımı sunuyor, eğitime katılarak proje hazırlayan bütün öğretmenlerimize de teşekkür ediyorum” dedi.
Süzen, “Bu proje kapsamında ilimizde
ilk ve ortaöğretimdeki 30 öğretmenimiz
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın desteği ile
proje Döngüsü Yönetimi Eğitimi aldı. Bu eğitimlere Vali Yardımcısı olarak bizzat katılıp,
öğretmenlerimizle çeşitli toplantılar yaptık.
Proje eğitimine katılan 30 öğretmenimiz
proje kapsamında 22 adet proje hazırladı.
Geçen yıllarla kıyasladığımızda proje hazırlama kültürünün geliştiğini görüyoruz. ÖğKalkınmanın Yolu İPEKYOLU
13
İKA’dan Haberler
E
ğitim sonunda 22 proje hazırlandı. Öğretmenlerin hayatlarında bir farkındalık oluşturan
ve bir değişim programı olan
Erasmus Plus Ana Eylem 1.
Hareketlilik projesi ile ilgili bilgi veren Vali Yardımcısı Murat Süzen, bu proje kapsamında amaçlarının, öğretmenlerin
yeni ufuklara yelken açarak proje kültürünü
geliştirmek ve kapasitelerini artırmalarını
sağlamak olduğunu söyledi.
İş Arayanlar İçin Büyük Fırsat Doğdu
İKA’dan Haberler
İpekyolu Kalkınma Ajansı Çalışma ve İş Kurumu(İŞKUR) İl Müdürlüğü işbirliğiyle yürütülen ‘’2.
Bölgesel Gaziantep İnsan Kaynakları ve İstihdam Fuarı’’ (GAİF 2013), Zeugma Mozaik Müzesi
Sergi Salonunda açıldı.
G
aziantep, Osmaniye, Kilis
ve Adıyaman illerinin katılımlarıyla ‘’2. Bölgesel Gaziantep İnsan Kaynakları
ve İstihdam Fuarı’’ işveren
ve işsizleri bir araya getirdi.
14
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
Fuara yüzlerce işsiz akın etti. İşçi arayan firmaların Stantlarda firma insan kaynakları
yetkilileri ile görüştü. Fuarın ilk gününde iş
arayanlardan 14 bin kişinin fuarda bulunan
firmaların yetkilileriyle görüştü ve başvuru
formunu doldurdu.
İpekyolu Kalkınma Ajansı da açtığı
stantla TRC1(Gaziantep, Adıyaman ve Kilis)
Bölgesi’nin yatırım alanlarını, bölge zenginliklerini ziyaretçilere anlattı.
Girişimci Ruh Başarıyı Getirdi
İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan,
Gaziantep’in hızla büyümesinde girişimci ruha verilen önemin
etkili olduğunu söyledi.
İpekyolu Kalkınma Ajansı olarak TRC1
(Gaziantep, Adıyaman ve Kilis) Bölgesi’nde
yatırım yapmak isteyen girişimcilere hibe
desteklerinin yanı sıra yatırımcılara danış-
manlık da yaptığını belirten Özkan, ‘‘Başarılı ve sürdürülebilir işletmelerin kurulması,
girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılması,
yerel dinamiklere dayalı girişimciliğin desteklenmesi bölgemiz açısından önem arz etmektedir. Ajans olarak, ekonomik kalkınma
ve istihdam sorunlarının çözümünün temel
faktörü olan girişimciliği destekledik, desteklemeye devam ediyoruz. Bunun yanında
bölgemize yatırım yapmak isteyen girişimcilere Yatırım Destek Ofislerimiz ile bölgenin
yatırım alanlarını, zenginliklerini anlatıyoruz’’ şeklinde konuştu.
Panel, Gaziantep Sanayi Odası (GSO)
Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu,
Gaziantep Ticaret Odası Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Rıdvan Köksüzer, Hasan
Kalyoncu Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.
Doç. Filiz Görpek tarafından yapılan sunumlarla sona erdi.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
15
İKA’dan Haberler
H
asan Kalyoncu Üniversitesi’nde, Güneydoğum Derneği’nin desteğiyle düzenlenen “Doğu-Güneydoğu
İçin Doğru Sürdürülebilir
Kalkınma Modeli Arayışı”
konulu panelde konuşan Özkan, Gaziantep
ekonomisinin temel dinamiklerinin girişimci ruha verilen önem olduğunu belirtti.
Özkan, ‘‘Temel dinamiklerimiz aslında bizim
girişimcilik ruhumuzdur. Gazianteplilerin ve
Gaziantep insanının girişimciliğe önem vermiş olması ekonomideki istikrarlı başarıyı
da beraberinde getirmiştir. Dünyanın neresine giderseniz gidin, Gaziantep’in göstermiş
olduğu bu girişimci ruh, hep takdir edilmiştir’’ dedi.
İKA Uluslararası Doğaltaş ve
Teknolojileri Fuarı’nda
İKA’dan Haberler
İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA), sektörünün önemli organizasyonu olarak kabul edilen ve 20’nci
kez gerçekleştirilen Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nda (MARBLE 2014) açılan
stantta, TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) Bölgesi’nin zenginliğini ziyaretçilere anlattı.
V
erdiği mali desteklerin yanında, tanıtım faaliyetleriyle de yatırımcılara büyük
destek sağlayan İpekyolu
Kalkınma Ajansı, Türk ve
yabancı mermer ve doğaltaş sektörünü İzmir’de buluşturan fuarda,
bölgenin mermer potansiyeli hakkında ka16
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
tılımcıları bilgilendirdi. İzmir Büyükşehir
Belediyesi ve İZFAŞ’ın düzenlediği 26- 29
Mart 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen MARBLE-2014 Uluslararası Doğaltaş ve
Teknolojileri Fuarı’na yaklaşık 45 bin metrekare alan üzerinde gerçekleştirildi ve 912’si
yerli olmak üzere 32 ülkeden toplam bin 187
firma katıldı.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın koordinasyonu ile ilk defa katılım sağlanan fuarda, Adıyaman mermeri özellikle, Ortadoğu
ülkeleri olmak üzere dünyanın her yerinden
ziyaretçi tarafından yoğun ilgi gördü. Fuarda
ayrıca TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis)
Bölgesi’ni tanıtan kitapçıklar ile bölge sektör
raporları ziyaretçilerle paylaşıldı.
İKA Güneydoğuyu Dünya’ya Tanıttı
8-13 Eylül 2013 tarihleri arasında Japonya’nın Tokyo şehrine bir çalışma ziyareti gerçekleştiren
İpekyolu Kalkınma Ajansı, Tokyo Big Sight Fuar Alanı’nda bu yıl 24. kez organize edilen ve
dünyanın en önemli turizm fuarlarından biri olarak kabul edilen JATA Dünya Seyahat Fuarı
2013’e de katılım sağlayarak; Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinin tanıtımını yaptı.
BÖLGE KÜLTÜRÜ TANITILDI
Çalışma ziyareti için Tokyo’da bulunan
İpekyolu Kalkınma Ajansı, 11 Eylül 2013
tarihinde Tokyo Yunus Emre Türk Kültür
Merkezi ile işbirliği içerisinde düzenlenen
“İpekyolu Tanıtım Resepsiyonu” ile TRC1
Bölgesi’nin turizm değerlerini, folklorik ve
kültürel öğelerini, geleneksel el sanatlarını ve
eşsiz mutfağını Japon misafirlere tanıttı. Yapılan resepsiyonda, mozaik, bakır, yemeni ve
bez bebek gibi geleneksel el sanatları ustaları
hünerlerini sergilerken Japon katılımcıların
büyük ilgisini çekti. Resepsiyonda geleneksel
kıyafetler de sergilendi. Ayrıca Türk aşçılar
tarafından hazırlanan zengin yemekler Japon katılımcıların beğenisine sunuldu. İpekyolu Tanıtım Resepsiyonu’na Tokyo Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın yanı sıra, o sırada çeşitli
görüşmelerde bulunmak amacıyla Tokyo’da
bulunan çok sayıda Türk bürokrat ve çoğunluğu Japon kurum yetkililerinden oluşan
yaklaşık 200 kişi katıldı. Tokyo’da düzenlenen bu resepsiyon ile İKA, bölge kültürünün
tanıtımına önemli bir katkıda bulundu.
JAPONLAR HAYRAN KALDI
Tokyo Big Sight Fuar Alanı’nda bu yıl 24.
kez organize edilen ve dünyanın en önemli
turizm fuarlarından biri olarak kabul edilen
JATA Dünya Seyahat Fuarı 2013’e katılım
sağlayan İpekyolu Kalkınma Ajansı Bölge
motiflerini Dünya’ya tanıttı. 12-15 Eylül
2013 tarihleri arasında İKA tarafından Japonca olarak hazırlanan ve bölgenin önde
gelen turizm destinasyonları hakkında
detaylı bilgiler içeren Turizm Haritası fuar
ziyaretçilerine dağıtılırken ziyaretçilere Antepfıstığı ve Antepfıstığı ezmesi de ikram
edildi. Türkiye ülke standında İKA’ya ayrılan
bölümde yapılan tanıtımın yanı sıra, mozaik,
bakır, yemeni ve bez bebek gibi geleneksel el
sanatları ustaları gerçekleştirdikleri canlı sunumlarla hünerlerini sergilerken Japon ziyaretçilerin büyük ilgisini çekti. 4 gün boyunca
süren fuara 154 ülke ve bölgeden 730 firma
ve kurum katılım sağlarken, fuarı toplamda
131 bin 058 kişi ziyaret etti.
OLUMLU YANSIMALARI OLACAK
Ziyaretlerle ilgili değerlendirmelerde
bulunan İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel
Sekreteri Dr. Bülent Özkan, Ajans olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarihi, doğal ve
kültürel potansiyelinin harekete geçirilmesi,
turizmin çeşitlendirilmesi, sürdürülebilir
turizm altyapısının ortaya çıkarılması açısından bu gibi fuarlarının önemli olduğuna
dikkat çekti. Özkan, ‘‘Bölge tanıtımı, ikili
işbirlikleri ve tecrübe paylaşımı bu gibi etkinliklerde oldukça önemli. Şimdiye kadar
yapılan ziyaretlerden büyük kazanımlar elde
ettik. Kısa sürede bu tür programların bölgemize çok olumlu yansımaları olacak. Standımızı ziyaret eden Japon turistlerin yanı sıra
değişik ülkelerden gelen ziyaretçiler oldukça
memnun kaldılar. Özellikle Bölge kültürünü
yansıtan el işlemeleri ve yöresel motifler oldukça ilgi gördü. Bölgemize yönelik yatırım
fırsatları ile tanıtım etkinliklerimiz devam
edecek’’ dedi.
Ziyaretlere; İpekyolu Kalkınma Ajansı
Yönetim Kurulu üyeleri Adıyaman Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanı Mustafa Uslu, Adıyaman İl Genel Meclisi Başkanı Necmi Baykan,
Kilis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Erdal Öndeş, Kilis İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Metin Karakuş ve İKA Genel
Sekreteri Dr. Bülent Özkan ve ajans uzmanları katıldı.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
17
İKA’dan Haberler
4
gün boyunca süren çalışma
ziyareti kapsamında JICA (Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı), JTIA (Japon Tekstil İthalatçıları Birliği), JETRO (Japon
Dış Ticaret Örgütü), Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) Tokyo Ofisi ve Tokyo Büyükelçiliği ile
çeşitli görüşmelerde bulunuldu. Yapılan görüşmelerde, Türkiye’deki kalkınma ajansları
sistemi, İpekyolu Kalkınma Ajansı ve TRC1
Bölgesi hakkında sunumlar yapılarak Japon
kurum yetkilileri bilgilendirildi. TRC1 Bölgesi’nin yatırım olanakları tanıtılarak özellikle
JICA ile tarımsal sanayinin geliştirilmesi,
JTIA ile tekstil ve hazır giyim konularında
ortak çalışmalar yapılması, TYDTA Tokyo
Ofisi ile yatırımcı bilgilendirme toplantılarının organize edilmesi üzerinde görüş alışverişi yapıldı.
İKA 2013 2. Kalkınma Kurulu Toplantısı
Kilis’te Gerçekleşti
İKA’dan Haberler
İpekyolu Kalkınma Ajansı 2013 Yılı 2. Kalkınma Kurulu Toplantısı, ‘İKA 2013 Yılı Faaliyetleri ve
2014 Yılı Çalışma Programı’ ve ‘Kalkınma Kurulu Çalışma Komisyonları Seçimi’ gündemleri ile
toplandı.
18
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
İpekyolu Kalkınma Ajansı Kalkınma
Kurulu Başkanı ve Gaziantep Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun başkanlığında başlayan toplantıda, ‘İKA 2013 Yılı
Faaliyetleri ve 2014 Yılı Çalışma Programı’
ve ‘Kalkınma Kurulu Çalışma Komisyonları
Seçimi’ gündemleri görüşüldü.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bölgedeki
her üç ili de kapsayan bir anlayışla bölgenin
kalkınması adına faaliyetlerini sürdürdüğünü belirten Kalkınma Kurulu Başkanı Prof.
Dr. M. Yavuz Coşkun, Kalkınma Ajanslarının yörenin yerel dinamiklerini harekete
geçirmek amacıyla kurulduklarını söyledi.
Coşkun, ‘‘Ajanslar bölgenin kalkınması için
finansal kaynak sağlamaktadır. Devletin birçok kurumu gibi kalkınmaya katkı sağlayan
üniversitelerin de klasik yönetim anlayışının
üzerinde bir anlayışa sahip olması gerekiyor.
Bu noktada Gaziantep Üniversitesi kalkınmaya katkı sağlamaktadır. 2023 yılında ülke
olarak ilk 10’a girilmesi gerekiyorsa Kalkınma Ajansı ile birlikte dinamik çalışmaların
yapılması gerekiyor Göç, eğitim gibi sorunların üstesinden gelmek için bölgedeki girişim-
ci ruh ile birlikte bölgenin kendi dinamiklerinin yalnızca ekonomik değil, sosyal anlamda
da kalkınmanın sağlanması gerekiyor.’’ dedi.
Kalkınma Kurulu Üyeleri ile oluşturulacak
olan tematik komisyonların bölge için öneminden bahseden Coşkun, Kalkınma Kurulu
Üyelerine katılımlarından dolayı teşekkür
etti.
Dr. Bülent Özkan, Kilis, Gaziantep ve Adıyaman illerinden Kalkınma Kurulu Üyeleri
katıldı.
İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Bülent Özkan ise Ajans’a ait kurumsal
bilgiler ve Genel Sekreterlik faaliyetleri hakkında bir sunum yaptı. Özkan, sunumunda
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın 2013 yılı faaliyetlerinden bahsetti. Özkan ayrıca, 2014 Yılı
Çalışma Programı kapsamında Güdümlü
Proje Destekleri, Doğrudan Faaliyet Destekleri, Doğrudan Finansman Destekleri gibi
birçok alanda destek sağlanacağı, bölgenin
kurumsal kapasitesinin artırılmasına yönelik faaliyetlerin gerçekleştirileceğini de sözlerine ekledi.
Kalkınma Kurulu Üyeleri’nin görüşlerinin alınmasının ardından İpekyolu Kalkınma Ajansı Kalkınma Kurulu Başkanı Gaziantep Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr.
M. Yavuz Coşkun tarafından değerlendirme
ve kapanış oturumu gerçekleştirildi.
Toplantıya; Gaziantep Üniversitesi Rektörü ve İKA Kalkınma Kurulu Başkanı Prof.
Dr. M. Yavuz Coşkun, İKA Genel Sekreteri
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
19
İKA’dan Haberler
İ
pekyolu Kalkınma Ajansı 2013 Yılı
2. Kalkınma Kurulu Toplantısı, ‘İKA
2013 Yılı Faaliyetleri ve 2014 Yılı Çalışma Programı’ ve ‘Kalkınma Kurulu
Çalışma Komisyonları Seçimi’ gündemleri ile toplandı.
İKA Destekleri Bölgeyi
Geleceğe Taşıyor
İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu ve Kilis Valisi Süleyman Tapsız, Ajansın Mali
desteklerle bugüne kadar bölgeye 82 Milyon TL destek sağladığını söyledi.
İ
İKA’dan Haberler
pekyolu Kalkınma Ajansı Kasım Ayı
olağan Kurulu Toplantısı Kilis Valiliği
toplantı salonunda gerçekleşti. Kilis
Valisi Süleyman Tapsız, düzenlenen
törenle dönem başkanlığını Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş’a devretti. toplantı sonunda Vali Demirtaş yaptığı
çalışmalardan dolayı Vali Tapsız’a plaket takdim etti.
BÖLGEYE 59 MİLYONLUK DESTEK
Vali Süleyman Tapsız, burada yaptığı
konuşmada, Ajansın 2010-2012 döneminde 151 projeye 36 Milyon TL, 2013 yılında
ise eş finansmanla birlikte toplamda yaklaşık 46 milyon TL destek sağladığını belirtti.
Tapsız: ‘‘2013 yılı Mali Destek Programları
kapsamında ise; Sosyal Kalkınma Destek
Programı, Turizm Altyapısı Mali Destek
Programı, Ekonomik Kalkınma Mali Destek
20
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
Programı, Bölge İçi Gelişmişlik Farklarının
Azaltılması Mali Destek Programı (KOBİ) ve
Bölge İçi Gelişmişlik Farklarının Azaltılması
Mali Destek Programı (Kamu) başlıklarında
Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinde 19
Milyon TL bütçeli teklif çağrısına çıkılmış,
daha sonra bütçe 23 Milyon TL’ye çıkartılmıştır. İllerimizden gelen 312 başvurudan
93 tanesi başarılı bulunarak 85 proje yararlanıcısı ile sözleşme imzalanmış ve proje faaliyetlerine başlanmıştır.’’ dedi. Ajansın Mali
Desteklerin haricinde 2013 yılında Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinde 1,5 Milyon
TL Bütçeli Teknik Destek ve Doğrudan Faaliyet Programı çağrısına çıkıldığına da dikkat
çeken Tapsız, 2013 yılı Teknik Destek Programı kapsamında teslim alınan 60 destek
talebinden toplam 43’ünün desteklendiğini,
Doğrudan Faaliyet Programı kapsamında ise
teslim alınan 48 projeden 23 tanesi ile söz-
leşme imzalandığını ifade etti.
HALIYA 45 MİLYON BÜTÇELİ
DESTEK
Halı üretiminin Gaziantep sanayisi içinde önemli bir yere sahip olduğunu da vurgulayan Tapsız, 45 Milyon TL bütçeli Bölgesel
Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı
(BROP) kapsamında “Halıcılık Mükemmeliyet Merkezi” ve “Dokunmamış Kumaş
(Nonwoven) ve Nanoteknoloji Araştırma ve
Geliştirme Merkezi”nin kurulması projelerinin proje tanımlama dokümanı yazımının
tamamlandığını ve resmi sunum için Avrupa
Birliği Türkiye Delegasyonu’na iletildiğini
söyledi. 3.5 Milyon TL bütçeli Gaziantep Organize Sanayi Bölgesinde yaklaşık 5 bin m2’
lik bir alanda içerisinde mesleki eğitim atölyelerinin bulunduğu ve 3 bin m2 kapalı alana sahip mesleki eğitim merkezini de içeren
PLAN, BÖLGENİN GELECEĞİNE YÖN
VERECEK
Tapsız; bölgesel potansiyeli, dinamikleri
ve özgünlükleri ortaya çıkaracak politika ve
stratejiler üretmek, kurumlar arası koordinasyon ve işbirliği kültürünü yaygınlaştırmak, bölge plan ve programlarında yer alan
hedeflere ulaştıracak projelere destek olmak,
yatırım imkânlarının tanıtılması yoluyla
bölgenin rekabet gücünü artırmayı hedef-
leyen İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın, 2013
yılında bölgenin geleceğine yön verecek olan
2014-2023 Bölge Planı taslak çalışmalarını
tamamladığını da belirtti.
Toplantıya, Gaziantep Valisi Erdal Ata,
Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Asım
Güzelbey, Adıyaman Sanayi ve Ticaret Odası
Başkanı Mustafa Uslu, Kilis Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı M. Erdal Öndeş, Gaziantep İl Genel Meclisi Başkanı Menderes Karaduman, Kilis İl Genel Meclisi Başkanı M.
Metin Karakuş, ve İpekyolu Kalkınma Ajansı
Genel Sekreteri Bülent Özkan ve Ajans uzmanları katıldı.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
21
İKA’dan Haberler
“Gaziantep Mesleki Eğitim Kompleksi” güdümlü projesinin başvuru ve fizibilite çalışmaları tamamlandığını da sözlerine ekleyen
Tapsız, projenin değerlendirme aşamasına
geldiğini dile getirdi.
İpekyolu tanıtım Günlerine İlgi Yoğun Oldu
İpekyolu Kalkınma Ajansı koordinatörlüğünde Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde
gerçekleştirilen İpekyolu Tanıtım Günleri etkinliğinde TRC1(Gaziantep, Adıyaman, Kilis)
Bölgesi’nin doğal, kültürel ve tarihi zenginlikleri ziyaretçilere tanıtıldı.
V
İKA’dan Haberler
erdiği desteklerle girişimcilerin hayallerini gerçeğe dönüştürerek sektörlere ivme
kazandıran İpekyolu Kalkınma Ajansı, diğer yandan
da bölgenin doğal, kültürel
ve tarihi zenginliklerini tanıtarak bölgelerin
turizm potansiyelini açığa çıkarıyor.
İpekyolu Kalkınma Ajansı koordinatörlüğünde 11-13 Aralık Kütahya Dumlupınar
Üniversitesi Eyliya Çelebi Yerleşkesinde 3
gün süren etkinlikte, illerin kültürel motiflerinin tanıtıldığı stantlar yoğun ilgi gördü.
Yöresel lezzet ve kültürel dokunun yanında
açtığı stantla da büyük ilgi gören İpekyolu
22
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
Kalkınma Ajansı tanıtıcı görsel ve yazılı materyallerle de bölgenin zenginliği ziyaretçilere tanıttı.
Üniversite öğrencileri ve personelinin
ilgi gösterdiği etkinliğe ayrıca vatandaşlar da
eşlik etti. Stantları gezerek ustalardan bilgi
alan Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Ahmet Karaaslan, bu tür organizasyonların bölgeleri kaynaştırdığına dikkat çekti.
Etkinliğin ilk olmasına rağmen büyük memnuniyet duyduğunu da dile getiren Rektör
Karaaslan, bundan sonraki süreçlerde ‘İpekyolu Tanıtım Günleri’ni geleneksel hale getirmenin gayreti içinde olacağını söyledi.
İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Bülent Özkan ise etkinliğin önemine
dikkat çekerek şunları söyledi: ‘‘Daha önce
gerek yurtiçi gerekse yurtdışı olmak üzere
birçok turizm ve tanıtım fuarına katılmıştık. Bu gibi etkinlikler sayesinde bölgemizin
tarihi ve kültürel mirası ile doğal güzelliklerini tanıtma fırsatı buluyoruz. Bundan
sonraki etkinliklerde de bölgemizi en iyi
şekilde tanıtmak için çabalayacağız. Bize bu
organizasyonun her sürecinde desteklerini
esirgemeyen Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karaaslan başta olmak
üzere üniversite personeline ve öğrencilerine
teşekkür ediyorum’’ dedi.
Yeşilev’e Bakan Işık’tan
Tam Not
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Fikri Işık, İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen,
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Üniversitesi tarafından yaptırılan Yeşilev
Projesi’ni gezdi.
Yeşilev Projesi’nin 320 metrekare alan
üzerine kurulan ekolojik bina anlamında örnek bir proje olduğunu ifade eden Güzelbey,
binanın yenilenebilir enerji kaynakları ve
kendi enerjisini üretme sistemi ile Türkiye’de
ve dünyada ses getiren bir proje olduğunu
söyledi.
Binada kullanılan sistemlerin avantajlarının insanları böylesi bir alanda yaşamaya
teşvik ettiğini aktaran Güzelbey, binanın her
yönü ile tasarruflu bir yapı olduğunu belirtti.
Ses, ışık, su, hava, enerji ve atık su gibi birçok
alandan yararlanarak tasarlanan binanın
tanıtım ve bilgilendirme amaçlı da kullanılacağını işaret eden Güzelbey, içerisinde 60
kişilik bir konferans salonunun da bulunduğunu kaydetti.
Yeşil çatı, ısı yalıtımı, enerji verimliliği,
yağmur suyunun yeniden kazanımı, akıllı
bina uygulamaları gibi pek çok uygulamanın bir arada kullanılacağı yeşil ev, turist
bilgi noktası olarak kullanılacağını vurgulayan Başkan Güzelbey, projeyle yenilenebilir
enerji kaynakları ve enerji verimliliği alanlarında Türkiye’de model oluşturarak bölgede
alternatif turizmin geliştirilmesine katkıda
bulunmayı, turizm alanında bölgede ulusal ve uluslararası faaliyetleri desteklemeyi
amaçladıklarını söyledi.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
23
İKA’dan Haberler
G
aziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey’in yaptığı sunumun
yanı sıra İmar ve Şehircilik
Daire Başkanı Sezer Cihan’ın bilgilendirmesinden
sonra Yeşilev Projesini inceleyen Bakan Işık,
projeyi çok beğendiğini dile getirerek binanın yapımında emeği geçenlere teşekkür etti.
İKA Desteği İle Bir İlk Gerçekleşti
İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve Zirve Üniversitesi tarafından yürütülen ‘Lif
Üretim Merkezi’ ile çözeltiden lif üretim tekniği kullanılarak kendi kendine elektrik üreten lif
tasarlandı.
T
İKA’dan Haberler
ürkiye’de bir ilk olan ve İpekyolu Kalkınma Ajansının
finanse ettiği bir proje olan
Lif Üretim Merkezi ile liften
elektrik üretildi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan
Gaziantep´te Zirve Üniversitesi Endüstri
Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Mevlüt Taşcan, ekip olarak fonksiyonel lif
üretimi alanında yaptıkları araştırmalarda,
çözeltiden lif üretim tekniği kullanarak kendi kendine elektrik üreten lif tasarladıklarını
söyledi. Taşcan, değişik öğretim üyeleri ile
bir araya gelerek yaptıkları beyin fırtınasında bazı sonuçlara ulaştıklarını belirterek,
“Aslında normal şartlarda lif bazında değil
ama polimer bazında elektrik üretimi şu
anda dünyada mevcut ve küçük şeyler içinde
kullanılabiliyor fakat bizim yaptığımız çözeltiden lif üretim şeklini kullanarak ilk defa
elektrik üretebilecek bir lif ortaya çıktı. Tabii
şu anda biz çalışmanın başındayız ve geliştirme çalışmalarımız devam ediyor. Bundan
sonra değişik alanlarda yapacağımız uygulamalar olabilir.
Gelecekte mesela insan yürürken üzerinizdeki kıyafet hareket ettiği zaman bir
elektrik üretiyor. Dolayısıyla yürüdüğünüz
zaman üzerinizdeki kıyafet hareket ettiği
için çıkacak voltajı da örneğin cep telefonunu direk cebinizdeyken şarj edilebilir. Bu şu
anda yapılmış değil ama uygun projelerle bu
hayata geçirilebilecek. Yani doğru tasarımlarla elbisenin renk değiştirmesi, hatta belki
de kalp pilini çalıştıracak enerji bile üretilebilir” ifadelerini kullandı.
24
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
“Aslında normal şartlarda lif bazında değil ama polimer
bazında elektrik üretimi şu anda dünyada mevcut ve
küçük şeyler içinde kullanılabiliyor, fakat bizim yaptığımız
çözeltiden lif üretim şeklini kullanarak ilk defa elektrik
üretebilecek bir lif ortaya çıktı.”
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
25
İKA’dan Haberler
Nemrut Dağı • ADIYAMAN
Sanayi Çalıştayında Yeni Vizyon Tartışıldı
İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen, Adıyaman Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Müdürlüğü’nün koordinasyonunda Adıyaman Üniversitesi ile Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası
ortaklığında yürütülen sanayi stratejisinin üçüncü aşaması gerçekleştirildi.
Bölgeden Haberler
İ
pekyolu Kalkınma Ajansı’nın finanse
ettiği “Adıyaman Sanayisinin Üretim
ve Teknolojik Altyapısının Araştırılması” projesi kapsamında, TPAO Bölge Müdürlüğü Kültür Merkezi’nde
çalıştay düzenlendi. Sanayiciler, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarından
temsilcilerin katıldığı çalıştayda; Adıyaman
sanayisinin mevcut durumuna yeni vizyon belirlenmeye çalışıldı. Adıyaman Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Müdürü Hacı Daşdan,
projenin 6 aşamadan oluştuğunu, projenin
tanıtım ve projeyle ilgili anket çalışmalarından sonra üçüncü aşama olan çalıştayı gerçekleştirdiklerini söyledi.
Hacı Daşdan, “Öncelikle Adıyaman sanayisinin mevcut durumunun ortaya koymaya
çalıştık. Sahada yapmış olduğumuz anket ça26
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
lışmalarıyla Adıyaman’ın demogratik yapısı,
kapasite kullanımları, AR-GE’ye yönelik çalışmalar, ithalat-ihracat yapıları, firmaların
hukuki yapıları, finansman yapılarını araştırdık. Adıyaman’ın sanayisinin karşılaşmış
olduğu sorunlarla ilgili durum analizi yapmaya çalıştık. Mevcut durumu ortaya koyarak Adıyaman Sanayi Stratejini oluşturmaya
çalışacağız. Adıyaman sanayisine bir vizyon
belirlemeye çalışacağız. Temel bir amaç
belirleyip, bu amaç ışığında hedeflerimizi
ortaya koyacağız. Bu çalışma Adıyaman’ın
sanayileşme hedefinde temel taşı olacaktır. Çalışmayı bir kitapçık haline getirerek,
işadamları, akademisyenler ve kurumların
katkısına sunacağız. Envanter çalışmasını
önemsiyoruz. Yatırımların şekillenmesi açısından önemli bir çalışmadır” dedi.
Hacı Daşdan, “Öncelikle
Adıyaman sanayisinin
mevcut durumunun
ortaya koymaya çalıştık.
Sahada yapmış olduğumuz
anket çalışmalarıyla
Adıyaman’ın demogratik
yapısı, kapasite
kullanımları, AR-GE’ye
yönelik çalışmalar,
ithalat-ihracat yapıları,
firmaların hukuki
yapıları, finansman
yapılarını araştırdık.
Adıyaman’ın sanayisinin
karşılaşmış olduğu
sorunlarla ilgili durum
analizi yapmaya çalıştık.
Mevcut durumu ortaya
koyarak Adıyaman Sanayi
Stratejini oluşturmaya
çalışacağız.
Adıyaman’ın Yoksulluk Karnesi Çıkarıldı
İpekyolu Kalkınma ajansı tarafından desteklenen Aile Destek Merkezi Projesi ile Adıyaman’da
Yoksulluk, Aile ve Engelli araştırılması yapıldı.
Adıyaman Engelli Araştırmasının ise,
yoksulluk araştırması ile senkronize olarak
gerçekleştiğini, Yoksulluk araştırmasında
görüşülen haneler arasında engelli denekler
ayrıca yüz yüze anket metodu ile sorgulandığını belirten Aba, şunları söyledi: ‘’Bu araştırmada deneklerin engellerinin bedensel mi
yoksa zihinsel mi olduğu ve hangi engellilik
sınıfına ait olduğu, detaylandırılmıştır. Bu
engel durumuna karşı ne tür tedavi önlemleri alındığı, rehabilitasyon hizmeti alıp almadığı sorgulanmıştır. İkinci bölümde hastalık
ve muhtaçlık durumu sorgulanmış ve detaylı
rapora yansıtılmıştır. Adıyaman Aile Araştırmasının, Birinci bölümünde ailelerin nüfus
yoğunluğu, Çalışma konuları, hane fiziksel
özellikleri gibi yoksulluk ve varsıllık arasındaki farkları açıkça ortaya koyan faktörleri
sorgulayarak, bu sonuçları istatiksel veriler
şeklinde sunmaktadır. İkinci bölümde ise
ailelerin sosyal ve kültürel açıdan sorgulaması yapılıştır. Bu bağlamda aile içi ilşkiler,
aktiviteler, komşuluk ilişkileri gibi konularda
detaylandırma yapılmıştır. Aile araştırması,
yoğunluklu olarak sosyo ekonomik seviyesi
düşük mahallelerde uygulanmıştır.’’
merkezinde, 477 hane üzerinden yüz yüze
anket uygulaması gerçekleştirilmiştir.’’ dedi.
Aba ayrıca, yapılan bu araştırmalar ile
Adıyaman Aile ve Sosyal Politikalar il Müdürlüğünün veri tabanı oluşturduğunu ve
Adıyaman’ın sorunlarının teşhisinde ve çözümlenmesinde kolaylık sağlayacağını ifade
etti.
Adıyaman Yoksulluk araştırmasında örneklem olarak Adıyaman il merkezinde 516
hane üzerinde, yüz yüze anket uygulaması
şeklinde gerçekleştirildiğini de sözlerine
ekleyen Aba, ‘’Özellikle şehrin sosyo ekonomik seviyesi düşük mahallelerinde deneklerle görüşülmüştür. Yine Adıyaman engelli
araştırmasının il merkezinde, 516 adet hane
taranarak, 26 denek ile yüz yüze anket uygulaması şeklinde gerçekleştirilmiştir. Adıyaman Yoksulluk Araştırması, Adıyaman il
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
27
Bölgeden Haberler
A
ile ve Sosyal Politikalar Adıyaman İl Müdürlüğü tarafından yürütülen Projenin,
Koordinatörlüğünü yapan
Enes Osman Aba, projenin
amacının, ailelerin nüfus
yoğunluğu, çalışma konuları, hane fiziksel
özellikleri gibi yoksulluk ve varsıllık arasındaki farklarını açıkça ortaya koyan faktörleri
sorgulayarak, bu sonuçları istatiksel şekilde
sunmakta olduğunu söyledi.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’ndan Eğitime Destek
Kahta İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından İpekyolu
Kalkınma Ajansı işbirliği ile hazırlanan ‘’Eğitime Destek’’ projesi ile okul öncesi eğitimde önemli
farkındalık oluşturuldu
İKA Desteğiyle
Dünya’ya Açılıyor
İpekyolu Kalkınma Ajansınca desteklenen “Besi Bebek Büyüyor”
Projesi kapsamında üretilen yöresel kıyafetli “Besi Bebek”,
Fransa, ABD ve Almanya’nın ardından Japonya’ya da satışa
sunuldu.
İ
ş kadını Zahide Durmaz’ın, ninesinin benzeri olarak tasarlayarak adını verdiği BesiBebek, Türkiye’nin ardından
dünya piyasasında da yaygınlaşmaya başladı. Ahşap tel,
kök boyama ve el dokuma ipek kumaşlarla üretilen Besi
Bebek, özellikle Fransa, ABD ve Almanya’nın ardından
Japonya’da satışa çıktı.
Bölgeden Haberler
Durmaz, yaptığı açıklamada tamamı el yapımı olan Besi bebeği, 17 yıldır sürdürdüğü çalışmanın ardından iç ve dış piyasada
ilgi gören bir ürün haline getirmeyi başardığını söyledi. Talebi
karşılayabilmek için hazırladığı “Besi Bebek büyüyor” projesini
İpekyolu Kalkınma Ajansı’na (İKA) sunduğunu ifade eden Durmaz, “Kabul edilen projemizle makina ve ekipmanları yenileyerek, ürün çeşidini, kalitesini ve üretim hızını artırdık” dedi.
28
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
O
kul öncesi eğitimde; sınıf
şartlarında iyileştirmeler
yaparak eğitimin kalitesini arttırmak ve ebeveynlerde okulöncesi eğitimin önemi noktasında
farkındalık oluşturmak amacıyla Kahta İlçe
Milli Eğitim Müdürlüğü ve Köylere Hizmet
Götürme Birliği tarafından proje hazırlandı. Proje kapsamında: 25 adet bilgisayar, 25
adet projeksiyon, 500 metrekare ana sınıfı
halısı, 1 anaokulu için laboratuvar malzemesi, 54 anasınıfına eğitici oyuncak ve kitap
seti, 300 öğrencilik kırtasiye malzemesi, velilerde farkındalık sağlamak için değişken aralıklarla seminerler, seminerlere katılan veliler için 1000 adet oyuncak verilecek. Bunun
yanında ayrıca 750 kişilik uçurtma şenliği de
yapılacak.
Kahta ilçe Kaymakamı Metin Esen
yaptığı açıklamada; “Okulöncesi eğitimler,
bizim için her zaman önemli olmuştur. Bu
bağlamda daha sağlıklı bir eğitim alınması
adına bu projeyi destekledik. Bu projelerimiz
sayesinde okulöncesine kayıt yaptıran; ancak ekonomik sıkıntılar nedeniyle devamsız
olan öğrencilerimizi de okula kazandırmış
olacağız. Projemizin kabul edilmesiyle birlikte bütün materyallerimizi ve eğitim malzemelerimizi aldık ve ihtiyaç sahibi ailelerimizle buluşturduk. Ayrıca okullarımızdaki
malzeme ve kırtasiye eksikliğini gidererek
okulların teknolojik altyapısını yenileme ve
geliştirme fırsatını da yakalamış oluyoruz.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’na, Millî Eğitim
Müdürlüğümüze, Ar-Ge ekibine ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
İKA’dan Tanıtıma Tam Destek
İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteğiyle Kanada’da düzenlenen Mosaiculture Fuarı’na
katılan “Çingene Kızı” mozaiğinin 18 bin 576 çiçekle yapılmış figürü, Kanada’daki yarışmada
birinci oldu.
nın amaçlandığını belirtti. Fuara, İpekyolu
Kalkınma Ajansı desteğiyle katıldıklarını
aktaran Tercan şehri en iyi şekilde temsil
etmenin haklı gururunu yaşadıklarını vurgulayarak, uluslararası jüri tarafından verilen altın madalyayı almak üzere 27 Eylül’de
düzenlenecek törene davet edilen Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey ile ekip
arkadaşlarına teşekkür etti. Tercan “Zaman
zaman farklı ülkelerde de gerçekleştirilen
bu organizasyon ülkelerin tanıtımına katkı
sağladığı gibi düzenlendiği kentlere de ayrı
bir hareketlilik getirmekte, bu hareketlilik
neticesinde ciddi ekonomik girdiler de sağlamakta” diye konuştu.
‘TANITIMA KATKI’
Açıklamada görüşlerine yer verilen Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Şafak
Tercan, organizasyonda, dünyadaki tarihi
ve kültürel eserlerin canlı bitkiler kullanmak suretiyle sergilenmesi ve tanıtılmasıKalkınmanın Yolu İPEKYOLU
29
Bölgeden Haberler
G
aziantep’in simgelerinden
“Çingene Kızı” mozaiğinin
18 bin 576 çiçekle yapılan
figürü, Kanada’da düzenlenen Mosaiculture Fuarı ve
yarışmasında birinci oldu.
Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, dünyadaki tarihi ve kültürel eserlerin canlı bitkiler kullanmak suretiyle sergilendiği ve tanıtıldığı Montreal kentindeki
Mosaicultere Fuarı’na Gaziantep Büyükşehir Belediyesi de “Çingene Kızı” projesiyle katıldı. Çiçekle oluşturulan ülke sembollerinin
farklı bir teknikle ziyaretçilere sunulduğu
fuarda, bir hafta süren çalışmanın ardından
120 metrekare alanda 15 çeşitten 18 bin 576
çiçek kullanarak Çingene Kızı resmedildi. Figür, 30 ülkeden 50 katılımcının yer aldığı yarışmada birinci seçildi.
Şimdi proje zamanı
İpekyolu Kalkınma Ajansı Teknik Destek Programı kapsamında Gaziantep Baro Başkanlığı baro
üyesi olan avukatlara “PCM Proje Üretme Eğitimi” sertifikaları verildi.
G
aziantep’te farkındalık yaratacak ve çözüm üretecek
projeleri desteklemek adına
İpekyolu Kalkınma Ajansı
tarafından Gaziantep Barosu üyelerine PCM eğitimi
verildi. Avukatlar bu eğitim sayesinde Gaziantep’te çeşitli başarılara imza atacak ve
projeler üretebilecek. Eğitimini tamamlayan
avukatlar Gaziantep Barosu Başkanlığı’nda
sertifikalarını aldılar. Düzenlenen törene
İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri
Bülent Özkan, Gaziantep Baro Başkanı Ali
Elibol, CHP Şehitkâmil İlçe Başkanı Mehmet Atar ve çok sayıda avukat katıldı
Öğretmen Göreve Başlatma ve Mentörluk
Programı Araştırma Projesi Finlandiya’da Yapıldı
İpekyolu Kalkınma Ajansının Doğrudan Faaliyet Desteği Programı altında yürütülen Öğretmen
Göreve Başlatma ve Mentörluk Programı Araştırma Projesi Finlandiya Jyvaskyla kentinde
yapıldı.
F
Bölgeden Haberler
inlandiya Jyvaskyla Üniversitesi Eğitim Araştırmaları Enstitüsü ev sahipliğinde gerçekleştirilen programa Gaziantep İl Milli
Eğitim Müdürlüğü, Gaziantep
Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve
Ekonomisi Bölümü ve Gaziantep Eğitim ve
Gençlik Derneği katılım gösterdi.
Enstitüde yapılan bilgilendirme toplantısı ve sunumlarının ardından bir okul ziyaret edilerek incelemelerde bulundu. Ziyaretler süresince öğretmen yetiştirme, göreve
başlatma, mentorlük ve eğitimde yapılan
genel uygulamalar hakkında bilgi alış verişinde bulunan proje ekibi araştırmalarına 5
gün boyunca Jyvaskyla,Kokkola ve Helsinki
kentlerinde bulunan eğitimden sorumlu kurumlarda devam edecek; yeni projeler oluşturma konusunda ortaklıklar kurulacak.
Özellikle göreve yeni başlayan öğretmenlere
yönelik yapılan destek uygulamaları ve ak30
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
ran grup mentorlüğünün incelendiği araştırma projesi ile ülkemiz öğretmen yetiştirme
sisteminde yeni uygulamalara gidilmesi yönünde çalışmalar yapılacak. Araştırmaların
tamamlanmasının ardından Gaziantep’te
düzenlenecek olan seminer ve atölye çalışmaları ile örnek uygulamaların tanıtılması
ve yaygınlaştırılması sağlanacak.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
31
Bölgeden Haberler
Bey Mahallesi • GAZİANTEP
Kilis’te 2. Organik Zeytin Şenliği Düzenlendi
Kilis’te 2’ncisi gerçekleştirilen Organik Zeytin Şenliği Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet
Mehdi Eker’in katılımıyla gerçekleşti.
Bölgeden Haberler
B
akan Mehmet Mehdi Eker,
Kilis’in bereketli topraklarının
tarihte bereketli hilal olarak
bilindiğini belirterek,“Kilis’te
24 bin hektar üzerinde tarım
yapılıyor. Kilis nüfusu kadar Suriyeliyi barındırıyor. Zulme uğramış
bu insanlara kucağını açmış durumdadır.
Bu misafirperverlik çok önemlidir. Kilis’in
kalkınması için sektörel anlamda çalışma
yapıyoruz. Tarım sektörü de bunlardan
biridir. Kilis’te 100 bin hektar tarım alanı
var. Ancak bunların yüzde 76’sı kullanılıyor.
Bu alanın yüzde 20’si sulanıyor. Tek başına
zirai üretim yetmiyor. Gıda, sanayi üretiminin yaygınlaştırılması gerekiyor. Buralarda
üretilen ürünlerin uzak ve yakın yerlere satılması önemlidir. Bugün Tarım Bakanlığı tarafından destek verdiğimiz tesislerin açılışını
yapıyoruz. Bazılarının da temelini atıyoruz.
Bakanlık olarak Kilis’te 39 tesise hibe desteği
verdik. 33’ü bitti, diğerleri devam ediyor. Şu
zamana kadar 31 milyon TL’lik üreticiye destek sağladık” dedi.
32
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
323 Milyon Dolarlık Zeytin Ve
Ürünleri İhracatımız Var
70 lira organik tarıma destek verdiklerini belirten Eker, “Bizden önce Türkiye’nin
99 milyon zeytin ağacı vardı, 2006 yılından
beri yaptığımız çalışma sonucu 170 milyon
zeytin ağacına yükselttik. Zeytin üretiminde
dünyada 2 ile 3. sıralardayız. Zeytinyağını
üretiyoruz. Tankerler ile İspanya ve İtalya’ya
satıyoruz. Markalaşarak bu ürünlerimizi
satmamız gerekiyor. 101 ülkeye zeytin satıyoruz. 278 milyon dolarlık ihracatımız var.
Eskiden 47 milyon dolar idi, sofralık zeytin
ile birlikte 323 milyon dolarlık ihracatımız
var. Zeytinyağı tüketiminde çok gerilerdeyiz.
Üretimde yaptığımız bu başarıyı tüketimde
de yapmalıyız” diye konuştu.
her geçen yıl daha da çoğalması karşısında
önemini kat kat artırmaktadır. Bundan dolayı Türkiye, tarımda üretimini artırmak,
çeşitlendirmek, tarımsal üretimin değerini
çoğaltmak için en ileri teknik ve yöntemleri
uygulama konusunda gerçekten örnek başarılar sergilemektedir.’’ dedi.
Çalışan nüfusumuzun yüzde
60’ı tarım sektöründe faaliyet
göstermektedir
Kilis’in tarım sektörünün öncelikli ve
önemli olduğu iller arasında olduğunu da
vurgulayan Tapsız, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘‘Çalışan nüfusumuzun yüzde 60’ı tarım sektöründe faaliyet göstermektedir. Özellikle
zeytin üretimi bakımından önemli bir potansiyele sahip olan ilimizde; ekilebilir tarım
arazilerimizin yaklaşık yüzde 25’inde zeytincilik yapılmaktadır. Yıllık üretim miktarı 60
bin ton civarındadır. Bu olumlu tabloya rağmen Kilis’imizin tarımsal yapı ve potansiyeli
ile özlenen noktaya geldiğini söyleyemeyiz.
Tarım Müdürlüğümüzün yoğun ve özverili
çalışmalarına rağmen Kilis ekonomisinin
tarımsal alanda verimliliğinin düşük olmasının en büyük nedenlerinden birini de işletme büyüklüklerinin küçük ölçekli olması
oluşturmaktadır.’’
Kilis’e yapılan yatırımlara da değinen
Tapsız, ‘‘Son on yıllık süreçte Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından çiftçilerimize verilen Tarımsal Destek Miktarı ise,
117 milyon TL olmuştur. Bütün bu yatırımların gerçekleşmesinde başta Sayın Başbakanımız olmak üzere, Hükümetimizin tüm
üyelerine ve özellikle de İlimize her türlü
tarımsal ve hayvancılıkla ilgili desteklemeler, SODES, GAP İdaresi ve Kalkınma Ajansı
kaynaklarının ilimize aktarılması hususlarında himayelerinden dolayı Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanımız Sayın Mehdi Eker’e
şahsım ve Kilisli Hemşerilerimiz adına şükranlarımı sunuyorum.’’ şeklinde konuştu.
Kilis’in Kocabeyli köyünde yapılan şenliğe Bakan Sayın Mehmet Mehdi Eker’in yanı
sıra Kilis Valisi Süleyman Tapsız, GAP İdaresi
Başkanı Sadrettin Karahocagil, Kilis Milletvekilleri Fuat Karakuş ile Ahmet Salih Dal,
Kilis Belediye Başkanı Mehmet Abdi Bulut,
İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri
Dr. Bülent Özkan, AK Parti Kilis İl Başkanı
Reşit Polat, daire amirleri ve müdürleri ile
çok sayıda davetli katıldı.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
33
Bölgeden Haberler
Tarım alanları daralıyor
Kilis Valisi Süleyman Tapsız, ise tarım
alanlarının giderek daraldığına dikkat çekerek, ‘‘Dünya nüfusu bir yandan hızla artarken tarım alanları hızla daralmakta doğal
kaynaklarımız verimliliklerini kaybetmektedir. Dolayısıyla Tarım aslında her geçen
gün önemini daha da artıran bir sektördür.
Tarımsal üretim, hayatımızın vazgeçilmez
kaynağı ve gelecek nesillerimizin güvencesidir. İnsanlar bilgisayar, akaryakıt, petrol
olmasa da yaşayabilir, ancak sağlıklı gıda ve
su kaynakları olmadığı zaman yaşamaları
mümkün değildir. İnsanların yeryüzünde
yaşamalarını mümkün kılan tarım sektörü,
bu açıdan dünya nüfusunun giderek artması ve kişi başına düşen gıda tüketiminin de
GAZİANTEP YOĞUN GÖÇ ALIYOR
Röportaj
İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve Gaziantep Valisi Erdal Ata, Gaziantep’in
yoğun bir göç aldığını ve İstanbul’dan sonra nüfusu en hızlı artan ikinci il olduğunu belirtti.
Gaziantep’in, bulunduğu coğrafi konum ve bölge ülkeleriyle olan tarihsel bağlarını
çok iyi kullanarak hızla büyüyen bir sanayi kenti haline geldiğine dikkat çeken Vali
Ata, Bölge insanının girişimci yapıya sahip olması her ne kadar sanayileşme açısından
avantaj olsa da ekonomik alandaki hızlı gelişimin kontrolsüz göçe neden olduğunu
ifade etti.
34
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
A
lınan göçün niteliği hakkında bilgi veren Vali Ata,
‘‘2011-2012 dönemi içinde
Gaziantep’e göçle gelenlerden erkekler en fazla 25-29
yaş aralığında, kadınların
ise 20-24 yaş aralığında göç olduğu görülmektedir. Aynı dönem içinde göç ile Gaziantep iline gelenlerin eğitim seviyesi incelendiğinde erkeklerde en fazla lise ve dengi okul
mezunlarının, kadınlarda ise okuma yazma
bilen fakat bir okul bitirmeyenlerin olduğu
görülmektedir.’’ dedi.
Gaziantep’in ekonomik, kültürel
ve eğitim yapısı hakkında neler
söylemek istersiniz?
Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en eski
kültür merkezlerinden birisi olan Gaziantep’in tarihçesi Paleolitik Çağa dayandırılıyor. İlk uygarlıkların doğduğu Mezopotamya ve Akdeniz arasında, önemli yolların
kavşak noktasında bulunması nedeniyle
önemli bir kültür ve ticaret merkezidir.
Gaziantep, günümüzde olduğu gibi her
dönemde kültür ve ticaret merkezi olma
özelliğini korumuştur. Şehir ve çevresinde
kültür turizmi oldukça gelişmiş, özellikle
Güneydoğu Anadolu turlarının vazgeçilmez
duraklarından biridir.
İlimiz ulusal ve uluslararası festival,
kongre, fuar ve konferanslara ev sahipliği
yaptığı gibi sahne sanatları gibi birçok sanatsal çalışmaların da yapıldığı bir kültür şehridir. Şehirde halen Üç Devlet müzesiyle birlikte, Dokuz adet Belediye ve özel müzesi ile
Yesemek ve Zeugma ören yerindeki açık hava
müzelerinin de yer alması ile adeta müzeler
şehridir. Kaldı ki birçok Sokak sağlıklaştırılması ile tarihi binaların, restorasyonları yapılmış, bu da kentimize hanları hamamları,
çarşıları, camileri, kalesi ile birlikte adeta açık
hava müzesi görünümü kazandırmıştır. Yine
bilindiği üzere Yesemek Açık Hava Müzesi
ve Zeugma Ören Yeri UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası aday listesine alınmıştır.
Zeugma, Zincirli, Dülük, Karkamış gibi ören
yerlerinin kazıları halen devam etmekte gün
ışığına çıkartılan eserler müzemize kazandırılmaktadır. Geleneksel Gaziantep El Sanatları, Anadolu’nun binlerce yıllık tarihinden
gelen çeşitli uygarlıkların kültür mirasıyla,
kendi öz değerlerini birleştirerek zengin bir
mozaik oluşturmuştur. Sedefçilik, bakırcılık,
kutnuculuk, aba dokumacılığı, yemenicilik,
Antepişi El İşlemeciliği, Gümüş İşlemeciliği,
Antep kilim ve halı dokumacılığı, küpçülük,
kuyumculuk, semercilik, zurnacılık ve müzik aletleri yapımcılığı, vb. olarak sıralayabiliriz. Gaziantep Mutfağı, seneler boyunca
geleneklerinin ve yöresel damak lezzetini
zenginliği ile ülkemiz ve dünya mutfakları
arasında ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Gaziantep mutfağında ilk bakışta dikkati çeken en
önemli husus, kullanılan malzemede gösterilen titizliktir. Gaziantep yemeklerinde, yemeğin güzelliğinde, lezzetinde malzemenin
niteliği kadar yemeği pişirenin ustalığının ve
el becerisinin de elbette payı büyüktür.
Gaziantep, eski çağlardan beri önemli
bir kültür merkezi olduğundan, zengin bir
kültür birikimine sahiptir. Kültür birikimiyle var olan çok zengin ve renkli bir folklor
ortaya çıkmıştır. Gaziantep halkı karşılıklı
dayanışma, kardeşlik, bir ve beraber olma
duygularıyla gerçek olayları dile getiren kendi türküsünden, koşmasından, destanından,
manisinden, kendi müziğini ve halk oyunları
ortaya çıkarmıştır. Bölgesinin sanayi ve ticaret merkezi olan Gaziantep, yoğun bir göç
almış ve İstanbul’dan sonra nüfusu en hızlı
artan ikinci il olmuştur. Bugün ilimizde; okul
öncesi, ilk, orta ve açık öğretimde toplam
543 bin civarında öğrencimiz eğitim görmektedir. İlimizde eğitim gören öğrenci sayısı ülkemizdeki birçok ilin nüfusundan daha
fazladır. Nüfus artışı nedeniyle ilimizde ciddi
bir şekilde okul ve derslik ihtiyacı oluşmuştur. İl Merkezindeki okullarımızda derslik
başına ortalama 41-44 öğrenci mevcuduy-
la, büyük bir oranda ikili eğitim-öğretim
yapılmaktadır. Bu nedenledir ki amacımız;
istikbalimizin teminatı sevgili çocuklarımızı,
gençlerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlamak, onları milli manevi değerlere bağlı,
ülkesini ve milletini seven, çağdaş eğitimin
tüm imkânlarından yararlanan gençler olarak yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bu hedefi
gerçekleştirmek için Devletimiz, eğitime çok
büyük önem vermekte, genel bütçe ve il özel
idare bütçesinden en fazla ödenek eğitime
ayrılmaktadır.
EĞİTİME BÜYÜK DESTEK
İlimizde Milli Eğitim Bakanlığı ve İl Özel
İdare Kaynakları ile yürütülen; 143 Proje de
2079 Derslik, TOKİ tarafından yürütülen
7 Projede 200 derslik, Hayırseverlerimizce
yapılan 32 Projede 750 derslik olmak üzere
toplam 182 projede 3 bin 60 derslik eğitime
kazandırılmaktadır. 2013 yılında başlanan
3.060 derslik inşaatımız devam etmektedir.
İçerisinde bulunduğumuz 2014 yılında da
arsa sorunu yaşamazsak 3000 derslik daha
yapmayı plânlıyoruz. Yani biz, bu tempoyla
devam ettiğimiz takdirde 2015 sonunda
geçmişten gelen derslik açıklarını kapatacağımızı hesap ediyoruz. Ama bunu yapmamız
demek, Gaziantep’te eğitimle ilgili artık okul,
derslik ihtiyacı kalmayacak anlamını taşımasın. Sebebi; her sene öğrenci sayımızda 20-25
bin civarında artış var. Dolayısıyla biz her yıl
700-750 derslik yaparsak, mevcut durumu
muhafaza etmiş oluruz. Yukarısını yaptığınız takdirde açıkların kapatılması konusunda ilave bir adım atmış oluruz. Hayırseverlerimiz ile imzaladığımız 76 protokolün okul
yapımına büyük katkı sağlayacak, bunun
için inşaatı devam eden okullarımız peyderpey bitirilerek hizmete açılacaktır.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
35
Röportaj
‘2013/2014 Eğitim-Öğretim
yılında ilimizde; 854 Okul öncesi,
5.055 İlkokul, 2.589 Ortaokul ve
798 Lise olmak üzere toplamda
9.296 Suriyeli öğrenci eğitimöğretim kurumlarımızda öğrenim
görmektedir. Özellikle düşük gelir
grubundaki sığınmacıların belirli
bir ölçüde istihdama katkıda
bulundukları da görülmektedir.’’
Gaziantep’in gelişen sanayisiyle
beraber aldığı göçte her geçen gün
artmaktadır. Bu konuda neler
söylemek istersiniz?
Gaziantep şehri, bulunduğu coğrafi konum ve bölge ülkeleriyle olan tarihsel bağlarını çok iyi kullanarak hızla büyüyen bir
sanayi kenti haline gelmiştir. Artan dış ticaret hacminin getirdiği ekonomik alandaki
bu hızlı büyüme, toplumsal hayatta da hızlı
değişimlere yol açmıştır. Bölge insanının
girişimci yapıya sahip olması her ne kadar
sanayileşme açısından avantaj olsa da ekonomik alandaki hızlı gelişim kontrolsüz göçe
neden olmuştur. Göçle gelen insanlarımızın
yoğunlukla yaşadığı bölgelerimizde, eğitime
karşı ilgisizlik ve kısa zamanda iyi bir gelire
sahip olma isteği, genç nüfusun üniversiteler
yerine, sanayi bölgelerini tercih etmelerine
ve böylece ilimizde ekonomik anlamda ya-
kaladığımız ivmenin; eğitim, sağlık ve sosyal
hayatta arzu edilen düzeyde elde edilemeyişine neden olmaktadır. Yine de son dönemde yapılan önemli yatırım ve hizmetler ve
ilimizin sanayi alanında yakaladığı ivmenin,
ilimizin göçle ilgili sorunları ve toplumsal
hayatın iyileştirilmesine pozitif yönde yansıyacağına inanıyorum.
EN FAZLA GÖÇ DOĞU VE
GÜNEYDOĞU’DAN
Gaziantep’in göç verilerine
baktığımızda, alınan göç ile verilen
göçün paralel bir artış gösterdiğini
görüyoruz. Alınan ve verilen göç
konusunda neler düşünüyorsunuz?
Röportaj
Gaziantep genellikle Güneydoğu ve
Doğu Anadolu Bölgesinden önemli düzeyde
göç almış, adeta son 30-40 yıllık göç hareketinin önemli bir dalga kıranı olmuştur. İnsanların daha yüksek düzeyli refah arayışları
ve önemli oranda güvenlik endişeleri maalesef ülkemizin bu olguyla karşılaşmasına yol
açmış, tüm büyük şehirlerimizde olduğu gibi
Gaziantep’te bu etkiyi en yoğun şekilde hissetmiştir. Gaziantep’e göçle gelen insanların
profili genellikle çeşitli nedenlerle İstanbul,
Ankara ve İzmir gibi büyük ve uzak şehirlere
gidemeyen, gelir seviyesi düşük, çok çocuklu
ve nitelikli bir mesleği bulunmayan vatandaşlarımızdan oluşmuş. İnsanların burada
edindikleri çeşitli mesleki donanım ve nitelikleri, okullaşmadaki artış, ülkemizde güvenlik sorunlarının bitmesiyle bu hareketin
gerek daha büyük şehirlere ya da geldikleri
bölgedeki istihdam imkânlarının artması
nedeniyle kendi şehirlerine doğru hareketlendiğini söyleyebiliriz.
Gaziantep’in 2013 yılından önceki 5
36
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
göstermektedir diyebiliriz.
de belirtmek, eğitimdeki sorunları bir bütün
olarak ele almamız gerekir.
Alınan göçün eğitime katkısı nasıl
oldu?
Valilik olarak göçle gelen
vatandaşlarımızın kente uyumları
ve karşılaştıkları sorunlarla ilgili
çalışmalar hakkında neler söylemek
istersiniz?
2011-2012 döneminde 6 yaş ve üze-
Burada olumlu bir etkiden söz edebilmek çokta mümkün değildir. Çünkü “göç”
hareket olarak zaten istenilen, benimsenen,
tasvip edilen bir davranış biçimi değildir
ve insan geçici bir temayülle bunu yapmaz.
Mutlaka göçü zorunlu kılan ve kendince geçerli bir nedene dayanır. Bu nedenle göç edilen yerden aldığı olumsuz etkilerin önemli
bir bölümünü de ister istemez göç ettiği yere
rindeki alınan ve verilen göç cinsiyet, yaş
grubu ve eğitim detayında incelendiğinde,
2011-2012 dönemi içinde Gaziantep’e göçle
gelenlerden erkeklerden en fazla 25-29 yaş
aralığında, kadınların ise 20-24 yaş aralığında göç olduğu görülmektedir. Aynı dönem
içinde göç ile Gaziantep iline gelenlerin eğitim seviyesi incelendiğinde erkeklerde en
fazla lise ve dengi okul mezunlarının, kadınlarda ise okuma yazma bilen fakat bir okul
bitirmeyenlerin olduğu görülmektedir. Bu
veriler de insanların genellikle çalışma yaşında Gaziantep’e gelme eğilimde olduklarını
taşır. Bu işin doğasında var bu. O nedenle
göçten eğitim için fayda beklemek çokta
gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Ancak olumsuz
yönlerini ifade edecek olursak, bununla ilgili
olarak özellikle eğitim bundan olumsuz etkilenmiştir. Çünkü daha çok sayıda öğrenciyle
eğitim vermeye çalışan bir öğretmenin verimliliğinden bahsetmek mümkün değildir.
O nedenle Gaziantep’in eğitim alanında çok
önemli sınavlarda başarı düzeyinin istenen
seviyede olamamasının önemli nedenlerinden sadece biri olarak kabul etmemiz gerekir.
Çünkü bunun yanında diğer eksikliklerimizi
Alınan ve verilen göçün niteliği
ile ilgili her hangi bir veriye
ulaşabildiniz mi?
İlimize göçle gelen vatandaşlarımızın
karşılaştıkları sorunların asgari düzeye indirilmesi, kent yaşamına uyumları ve burada
eğitim, sağlık, sosyal-kültürel alanda hizmet
sunmak, geçimlerini temin etmeye destek
olmak amacıyla, ilimizdeki tüm kurum ve
kuruluşlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın ve hayırseverlerimizin ahenkli bir işbirliği yürüttüklerini görmekten duyduğum
memnuniyeti burada ifade etmek isterim.
Her ne sebeple olursa olsun Gaziantep’e
yerleşmek amacıyla gelmiş olan vatandaşlarımızın sosyal, kültürel, sportif ve eğitim gibi
konularda geliştirilmesi, ilimize göç etmiş ve
gelir düzeyi düşük aile çocuklarının eğitime
kazandırılması, kent yaşamına uyumunun
kolaylaştırılması, suça yönelik her türlü etkiden uzaklaştırılmaları için, toplum destekli
çok güzel projeler uygulanmaktadır. Bunlardan bazılarını saymak gerekirse; “Gezegen
Evine Yolculuk, Gönüller Vadide Buluşuyor,
Şahinbey Parkında Eğleniyoruz, Kirvem
Polis Amca, Sağlıklı Gülen Yüzler Huzurlu
Güzel Günler, Yeşeren Umutlar, Tedbir Al
Hayatta Kal, Güvenli Şehir Huzurlu Vatandaş, Dosteli ve Bizim Yıldızlarımız gibi çok
güzel ve önemli projeler uygulanmış ve çok
önemli ve yararlı sonuçlar elde edilmiştir.
Bu çalışmalarda özveriyle görev alan tüm
personelimizi gönülden kutluyorum. Yine
bu kapsamda çeşitli kurum ve kuruluşların
ve vatandaşlarımızın işbirliği ve desteğiyle
hazırlanan; Huzurlu ve Güvenli Düğünler,
Güvenli İnternet Güvenli Gelecek, Kablo Hırsızlıklarının Önlenmesi, Erken Yaşta Evlilik,
Mesleğim Var Geleceğim Güvende, Yerelden
Genele Dezavantajlı Gruplar İçin Meslek
Eğitimi gibi birçok konuda hazırlanmış ve
uygulamaya geçmek üzere olan projelerimiz
de bulunmaktadır.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
37
Röportaj
yıllık dönemi incelendiğinde; TÜİK verilerine göre 2008 yılında nüfusumuz 1.612.000
iken alınan göç 37.184, verilen göç 36.229
olarak, göçün artış hızı da 0,59 olarak kaydedilmiş. Bu zaman dilimi içerisinde en yüksek
artış 2011 yılında kaydedilmiş. 2011 yılında nüfusumuz 1.753.596 iken alınan göç
45.991, verilen göç 38.634 olarak tespit edilmiş ve artış hızı 4,2’ye çıkmıştır. 2012 yılında
bu artış oranı 1,29 olarak yansımıştır. Bu rakamlar göçün artış eğiliminden azalma eğilimine döndüğünü göstermektedir. Çünkü
asıl olan da budur. İnsanların doğup büyüdükleri yerde okumaları, eğitim, sağlık, spor,
sosyal ve kültürel alanda bulundukları yerde
hizmet almaları, iş ve mesleklerini rahatça
yapabilmeleri için uygun şartların hazırlanması zaten devletin öncelikli görevidir diye
düşünüyorum. Bunun için sosyal ve kültürel
içerikli yatırım ve hizmetleri bölge insanımıza en iyi şekilde ulaştırmak ve refah düzeyini
yükseltmek, hepimizin ortak hedefidir.
Gaziantep’te bulunan Suriyeli
mülteci sayısı hakkında bilgi
verebilir misiniz?
Röportaj
Dünyadaki bazı ülkelerde yaşanan bir
takım krizler maalesef göçü tetiklemektedir.
Bu nedenle dünyada göçün göz ardı edilemeyeceği gerçeğini kabul ederek, göç ve göç hareketinin sonuçlarının etkili yönetileceği bir
sürece ihtiyaç vardır. Göç, yasal bir suç olmayabilir; ama yönetimsel bir suç olarak görülmelidir. Bu anlamda hemen sınır komşumuz
olan Suriye’de de maalesef büyük bir kaos
ve kargaşa yaşanmış, neticesinde hiç arzu
etmediğimiz göç hareketleri gerçekleşmiştir.
Bu sadece ülkemize değil, Suriye’nin komşusu bulunan tüm ülkelere yönelik gerçekleşmiştir. Tabi Türkiye Cumhuriyeti’nin hemen
sınırında yaşanan bu drama kayıtsız kalması
kabul edilemezdi ve bu durumdaki Suriyelilere kapımızı gönlümüzü açmak insani ve vicdani bir görev olarak yerine getirildi ve halen
de getirilmeye devam ediyor. Şüphesiz bunu
Suriye halkının da kesinlikle arzu etmediğini, yerinden yurdundan koparak başka
coğrafyalarda yabancılık çekmek istemeyeceklerini unutmamak gerekiyor. Ülkemizde
malumunuz olduğu üzere sınır kentlerden
başlayarak iç bölgelere uzanan şekilde çadır
kentler, konteyner kentler kuruldu. Uygun
şartlarda barınmaları, yaralılarının tedavi-
38
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
si, çocukların eğitimi ve daha birçok şekilde
yardımlar yapılıyor. Kadirşinas halkımızın ve
ülkemizin bu yardımları Suriye’deki vatandaşlara da ulaştırılıyor. Bu anlamda ülkemizdeki sığınmacıların dünyadaki ülkelerden
fazla yardım göremediklerini de belirtmemiz
gerekiyor. Özellikle şehrimizde kurulan çadır
ve konteyner kentlerde barınan misafirlerimizin tüm ihtiyaçları devletimiz tarafından
karşılanıyor. İlimizde barınan Suriyeliler
ile ilgili bazı bilgileri paylaşacak olursak;
2013/2014 Eğitim-Öğretim yılında ilimizde;
854 Okul öncesi, 5.055 İlkokul, 2.589 Ortaokul ve 798 Lise olmak üzere toplamda 9.296
Suriyeli öğrenci eğitim-öğretim kurumlarımızda öğrenim görmektedir. Özellikle düşük
gelir grubundaki sığınmacıların belirli bir
ölçüde istihdama katkıda bulundukları da
görülmektedir.
Suriyeli mülteciler, Gaziantep’in
ekonomik ve kültürel yapısında ne
gibi değişikliklere neden oldu?
İlimizde misafir saydığımız Suriyelilerin başta güvenlik olmak üzere ülkemizi ve
şehrimizi tercih etmeleri nedeniyle, ülkelerinde yaşadıkları kaos ve savaş ortamının
kendilerinde yarattığı psikolojik travma ve
yıkımın doğal bir sonucu olarak ruhsal bir
çöküntü içinde olduklarını görmekten büyük bir üzüntü hissediyoruz. Onların Gazianteplilerle iyi ilişkiler kurarak, yabancılık
hissini azaltmak için kaymakamlıklarımız,
AFAD, belediyelerimiz, kamu kurum ve kuruluşlarımız ve sivil toplum örgütlerimiz bu
konuda gayet olumlu bir işbirliği sergiliyor.
Başta kayıt dışılık, barınma, dilsel, kültürel
farklılıklar, sağlık ve eğitim gibi alanlarda
karşılaştıkları sorunların önemli bir bölümü
çözüme kavuşturulmuş ve önemli bir çıkmaz
yada sorun görülmemektedir. Suriyeli sığınmacıların ilimize gelişleriyle birlikte, özellikle
konut kiralarında artışlar olduğu görülmektedir. Temennimiz, Suriye’de süren iç savaşın
bir an önce bitmesi, hayatın normale dönmesi ve Suriyeli misafirlerimizin de yeniden
evlerine ve ülkelerine kavuşmalarıdır.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
39
Röportaj
Masal Parkı • GAZİANTEP
MERMER VE MADENCİLİĞİN PAYI ARTIYOR
İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş,
Adıyaman’ın ekonomik yapısının başta tarım sektörü olmak üzere, tarıma dayalı sanayi, tekstil,
gıda, mobilya ve son yıllarda üretim payı giderek artan mermer ve madencilik sektörlerine
dayandığını söyledi.
A
dıyaman’ın göç veren iller
sıralamasında 35, göç alan
iller sıralamasında 45. Sırada olduğunu belirten Vali
Demirtaş, genel olarak nüfusun daha gelişmiş illere
göç ettiğini de sözlerine ekledi. Kırsaldan
kente yapılan göçe de dikkat çeken Vali Demirtaş, kırsaldan kente yapılan göçlerin en
büyük sebebinin, kırsalda tarım ve hayvancılıkla uğraşan kesimin istenilen düzeyde gelir elde edememesi ve yaşam kalitesi olarak
daha yüksek standartlara kavuşma arzusu
olduğunu kaydetti.
‘‘Adıyaman Valiliği
olarak yatırımcılarının
devlet destekleri ve
hibe kaynaklarından
faydalanması için tüm eğitim
ve tanıtım faaliyetlerini
desteklemekteyiz.’’
Adıyaman’ın ekonomik yapısı
hakkında bilgi verir misiniz?
Röportaj
Adıyaman ili ekonomik yapısı başta
tarım sektörü olmak üzere, tarıma dayalı
sanayi, tekstil, gıda, mobilya ve son yıllarda
üretim payı giderek artan mermer ve madencilik sektörlerine dayanmaktadır. 2012
yılı TÜİK verilerine göre 105 milyon dolar
ihracat yapan ilimizde 36 milyon dolar ithalat kaydedilmiştir. 2013 yılına göre ise Adıyaman’da ilk 11 ay 82 milyon dolar ihracata
karşılık 34 milyon dolar ithalat sağlanmıştır.
1954 yılında il olan Adıyaman’da ilk sanayi hamlesi 1967 yılında üretime başlayan
“Adıyaman Pamuklu Dokuma Sanayi Türk
Anonim Şirketi” ile başlamıştır. Takip eden
yıllarda da Çimento, Süt ve Yem Fabrikaları
da kurularak sanayinin gelişimi devam etmiştir. Kalkınmada Öncelikli Yörelerde uygulanan devlet yardımları ve teşvikler, ildeki
özel sektör yatırımlarında hareketlilik oluşturmaya başlamış ancak yatırımların doğru
planlanmaması ve alınan kredilerin iyi değerlendirilememesi nedeniyle ekonomik gelişme beklenen düzeyde gerçekleşmemiştir.
40
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
1980’lerin sonunda sağlanan kaynak kullanımı destekleme primleri ile özellikle tekstil
ve gıda sanayi yatırımlarında nisbi bir artış
gözlenmiştir. 1990’larda hibe yardımlarının
kaldırılması ve yerine sağlanan fon kaynaklı
krediler ile hareketlenme yaşanmışsa da esas
sanayi hamlesi 2000’li yıllarda yaşanmıştır.
5084 ve 5350 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile İlgili Yasaların yürürlüğe
Günümüzde Ekonomi Bakanlığı’nın
sunmakta olduğu yatırım teşviklerinin yanı
sıra Bölgesel Kalkınma Ajansları, KOSGEB
Müdürlükleri ve TÜBİTAK fonları ile Kırsal Kalkınma ve Sanayi Bakanlığı destekleri
proje çağrıları vasıtasıyla yatırımcılara sunulmuştur. Adıyaman’da proje kültürü giderek gelişmekte, söz konusu kaynaklardan
faydalanma oranı giderek artmaktadır. Adıyaman Valiliği olarak yatırımcılarının devlet
destekleri ve hibe kaynaklarından faydalanması için tüm eğitim ve tanıtım faaliyetlerini
desteklemekteyiz.
Nüfusun büyük çoğunluğunun tarım
ve hayvancılıkla uğraşması ne gibi
sonuçlar doğurmaktadır?
Adıyaman ilinin bulunduğu coğrafi ve
fiziki şartlarından dolayı tarım ve hayvancılıkla uğraşan nüfus oranı yüksektir. Atatürk
Barajı’nın sahip olduğu sulama imkanlarından tam olarak faydalanamasa da özellikle
Kahta ve Samsat ilçeleri olmak üzere ildeki
arazilerin verimli olmasından dolayı halk
genellikle tarımla uğraşmaktadır. Coğrafi
ve fiziki şartların zor olduğu Sincik, Gerger
ve Çelikhan gibi ilçelerde ise tarım arazisi
sorunundan dolayı küçükbaş hayvancılık ve
arıcılık faaliyetleri daha yoğundur. Çelikhan
ilçesinde arazinin parçalı ve eğimli olmasından dolayı tütün üretimi öne çıkmaktadır.
Ancak bu konuda son yıllarda uygulanan
uluslararası kısıtlamalar ve çiftçi kotaları yörede alternatif ürün arayışına sebep olmaktadır. Adıyaman genelinde başta nar olmak
üzere badem ve ceviz yetiştiriciliği alternatif
ürünler olarak öne çıkmaktadır. İl genelinde
özellikle devlet tarafından sağlanan destek mekanizmalarından dolayı besi ve süt
sığırcılığı da yaygınlaşmakta ve bu alanda
yapılan yatırımlar gün geçtikçe artmaktadır.
Tarımsal ürünlerin işlenmesi ve katma değerin yükseltilerek istihdam sağlaması için süt
ürünleri işleme tesislerinin yanında nar suyu
üretim tesisleri kurulmakta ve ürünlerin korunarak dört mevsim işlenmesi amacıyla da
soğuk hava depoları oluşturulmaktadır.
Tarım ve hayvancılıkla uğraşan nüfusun
fazla olması gıda ve tarıma dayalı sanayinin
gelişmesini sağlamaktadır. Firmalar, tekstil
sektöründen sonra en çok gıda ve tarıma
dayalı sanayi sektörlerinde faaliyet göstermekte ve istihdam yaratmaktadırlar. İldeki
sanayi işletmelerinin dağılımına bakıldığında yüzde 30 orana tekabül eden kısım tekstil
ve giyim eşyası alanında faaliyet gösterirken,
yüzde 24 orana tekabül eden kısım ise gıda
ürünleri üretmektedir.
Adıyaman ilinin göç durumunu
açıklar mısınız?
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine
göre Adıyaman, 2012 yılında 14.323 kişilik
göç alırken 22.591 kişilik göç vermiştir. Türkiye geneli sıralamaya bakıldığında ise Adıyaman göç veren iller sıralamasında 35, göç
alan iller sıralamasında 45. sıradadır. Genel
olarak nüfusun daha gelişmiş illere göç ettiği
ve bundaki temel sebeplerin ise ekonomik,
bireysel ve ailevi sebepler olduğu bilinmektedir. İlde kaydedilen dış göç (aldığı göç ve verdiği göç) görece dengeli iken iç göç (kırsaldan
kente) oldukça belirgindir.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
41
Röportaj
girmesi ve 2006 yılında yayınlanan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Bakanlar
Kurulu Kararı ile ilin özel sektör yatırımlarında ve istihdam kapasitesinde önemli
artışlar yaşanmıştır. Ağırlıklı olarak tekstil
sektöründe sanayileşmenin görüldüğü ilimizde; gıda sanayi, maden-taş ve toprağa
dayalı sanayi, mobilya sanayi ile genel imalat
sanayisine yönelik üretimler yapılmaktadır.
TRC1 Bölgesinde illerin Aldığı Göç
Gaziantep
Adıyaman
Kilis
TRC1*
Türkiye*
20082009201020112012
37.184
12.155
4.998
45.585
2.099.033
36.075
12.091
4.662
44.864
2.069.262
40.380
14.150
4.813
51.497
2.185.172
45.991
13.873
4.692
55.975
2.246.828
41.672
14.323
4.315
51.712
2.142.580
Kaynak: TÜİK, Göç İstatistikleri
*Bölge içindeki illerin birbirleri arasındaki göç kapsanmamıştır.
TRC1 Bölgesinde illerin Verdiği Göç
Gaziantep
Adıyaman
Kilis
TRC1*
Türkiye*
20082009201020112012
36.229
20.971
4.611
53.059
2.099.033
34.125
18.295
5.677
50.133
2.069.262
36.327
20.135
5.572
54.188
2.185.172
38.634
23.939
6.420
60.412
2.246.828
39.410
22.591
6.075
59.478
2.142.580
Kaynak: TÜİK, Göç İstatistikleri
*Bölge içindeki illerin birbirleri arasındaki göç kapsanmamıştır.
KIRSAL NÜFUS AZALIYOR
Kırsaldan kente yapılan göçün
sebeplerini nelere bağlıyorsunuz?
Göç eden nüfusun niteliği ile ilgili
neler söylemek istersiniz?
Kırsaldan kente yapılan göçlerin en büyük sebebi, kırsalda tarım ve hayvancılıkla
uğraşan kesimin istenilen düzeyde gelir elde
edememesi ve yaşam kalitesi olarak daha
yüksek standartlara kavuşma arzusudur.
Özellikle tarımla uğraşan kırsal nüfus yıllar
itibariyle arazilerin bölünerek küçülmesi ve
fazla gelir elde etme imkanının olmaması,
başta tütün olmak üzere uygulanan kotalar
nedeniyle tarımla uğraşan kesimin işsiz kalması ve kırsalda sunulan hizmetlerin kentsel
donatılara kıyasla yeterli düzeyde olmaması
nüfusun şehir merkezlerine göç etmesinin
temel sebepleridir. Adıyaman ilinde kırsal
nüfusun oranı yüzde 39 olarak hesaplanmakta olup sanayileşme süreci başlamış diğer illerde olduğu gibi bu oran giderek azalmakta ve kentli nüfus artmaktadır.
Röportaj
Adıyaman’ın farklı sanayi
dallarında son dönemlerde yaşanan
gelişmelerden bahseder misiniz?
1967 yılında kurulan Adıyaman Pamuklu Dokuma Sanayi ile geleneksel pamuk
yetiştiriciliği ve çırçır fabrikalarından iplik
dokumacılığına geçiş yapıldıktan sonra özellikle 2000’li yıllarda Adıyaman sanayicisi
tekstil ve hazır giyim sektöründe büyük yol
42
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
katetmiştir. 2006 yılında kurulan Adıyaman
Tekstil Kümelenme Derneği bu alanda kazanılmış tecrübe ve markalaşma, ihracat odaklı ve kaliteli üretimin önemli bir işaretidir.
2012 yılında Adıyaman’ın dış ticaretinde
yakaladığı 30 milyon dolar tekstil ihracatı bu
başarının somut bir göstergesidir.
Adıyaman ilinde zengin bakır, krom,
barit, çimento hammaddeleri, fosfat, manganez ve mermer yatakları bulunmaktadır.
Mermercilik özelinde maden sektörü son
yıllarda büyük gelişme kaydedilmiş, 2012 yılı
TÜİK verilerine göre 45 milyon dolar ihracat
kaydedilmiştir. Adıyaman Light ve Dark Emprador mermerlerinin bu ticaret içerisinde
payı büyüktür. Kurulum aşamasında olan
mermer işletmelerinin aktif olarak faaliyete
geçmesi ile daha çok blok olarak ihraç edilen
mermerin levha olarak işlenmesi sonucu ihracat ve istihdam daha da artacaktır.
Sahip olduğu güneşlenme süresi (3000
saat/yıl) açısıdan da ilimizde Güneş Panelleri
üretimi ve Güneş Santralleri kurulumu son
aylarda önem kazanmış olup, su kaynaklarının bolluğu nedeniyle HES yatırımları da
gün geçtikçe artmakta ve özellikle Sincik
bölgesinin rüzgâr potansiyelinin yüksek olmasından dolayı da Rüzgâr Enerji Santrali
(RES) yatırımları öne çıkmaktadır.
Arıcılık faaliyetlerinin Sincik ve Gerger
ilçeleri başta olmak üzere yoğunlaşması sayesinde ise Adıyaman ilinin bal üretimi konusunda da markalaşma ve tescillenme ça-
lışmaları hız kazanmış olup ilerleyen yıllarda
özellikle Geven Balı’nın il ekonomisine katkı
sunması beklenmektedir.
Kâhta ilçesi özelinde de TPAO’nun sondaj çalışmaları sonucunda elde edilen sıcak
suyun Seracılık faaliyetlerinde kullanılmasından dolayı bu alanda da yatırımlar artmaktadır. Mevcut bulunan 20 dekarlık sera
işletmelerinin yanı sıra etüt proje aşamasında birçok girişim bulunmaktadır. Diğer
taraftan bölgede maliye hazinesine kayıtlı
200 dekarlık alanın Seracılık Vadisi olarak
düzenlenmesi için İpekyolu Kalkınma Ajansı
ile görüşmeler sürdürülmektedir.
Ortadoğu ülkelerine ve limanlara yakınlığı nedeniyle ihracat potansiyeli yüksek
olan gıda ve tekstil ürünleri ile mermer başta
olmak üzere diğer maden sektörlerinde yapılacak yatırımların yerinde olacağı düşünülmektedir.
Söz konusu potansiyel yatırım alanlarının yanı sıra 19.06.2012 tarih ve 2012/3305
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe
giren Yeni Teşvik Sistemi sonrası Adıyaman’a ilgi kayda değer bir biçimde artmıştır.
2013 yılı ilk 11 ayında Ekonomi Bakanlığı
tarafından 42 firmaya yatırım teşvik belgesi
düzenlenmiştir. 177 milyon TL yatırım tutarına sahip işletmelerin tamamının faaliyete
geçmesi ile Adıyaman’da 1941 kişilik yeni istihdam sağlanması hedeflenmektedir.
Adıyaman İli Yıllara Göre Dış Ticaret Göstergeleri (1.000 USD)
Dış Ticaret
2008
2009
2010
2011
2012
İhracat (USD)
İthalat (USD)
59.103
36.292
58.091
33.336
71.509
85.425
61.223
88.959
104.826
35.585
120.000
İthalat
100.000
İhracat
80.000
60.000
40.000
20.000
0
2009
2010
2011
2012
Adıyaman’a yerleşen Suriyeli
178 adet (16 m2) özel çadır olmak üzere
lıklı konaklama birimleri, temizlik alanları
sığınmacılar için hazırlanan
toplam 2 bin 292 adet çok amaçlı çadır ku-
ve yeme-içme gibi fiziki ihtiyaçların dışında
çadırkent ve sunulan imkanlardan
rulmuştur.
her türlü eğitim ve sağlık ihtiyaçları karşı-
bahsedebilir misiniz? Sığınmacılar
lanırken kurs ve spor aktiviteleri gibi çeşitli
ile şehrin ekonomik ve kültürel
Güvenlik görevlileri, temizlik ekibi, sağlık
sosyal imkanlar sağlanmaktadır. Suriyeli
yapısında ne gibi değişikliklere
ve itfaiye memurları ile öğretmenler olmak
sığınmacıların ülkemizde kendilerini rahat
neden oldu?
üzere toplam 547 personelin görev yaptığı
hissetmeleri için Adıyaman Valiliği olarak
Adıyaman Konaklama Tesisi’nde halen 10
elimizden geleni yapmaktayız. Konaklama
Adıyaman’da kurmuş olduğumuz ko-
bin kişi konaklamaktadır. 33 sağlık perso-
naklama tesisi Şanlıurfa karayolu 37. Km’de-
nelinin görev aldığı sahra hastanesi bugüne
ki 435 dönümlük arazi üzerinde yer almak-
kadar yapılan muayene ve ayakta tedavi
tadır. Söz konusu alanın 60,5 dönümü idari
sayısı 144 bine ulaşmıştır. Öğretmen, usta
alan, 13,4 dönümü sosyal ortak kullanım ala-
öğretici ve Arap öğretmenlerin çalışmaları
nı ve 258 dönümü misafirlerin konaklaya-
sonucu örgün eğitim kapsamında (anaokul,
cağı 1 adet bekarlar mahallesi olmak üzere
ilköğretim ve ortaöğretim) 3291 öğrenciye
toplam 6 adet mahalle, eğitim-kurs alanı ve
eğitim verilmektedir. Mesleki eğitim kapsa-
spor alanı olarak planlanmıştır. Konaklama
mında ise kuaförlük, bilgisayar, el sanatları,
lunan sivil toplum kuruluşlarının katkılarıy-
tesisinin kurulumuna dair tüm çalışmalar
dikiş-nakış, halıcılık, terzilik, bağlama, resim
la yerli halk ve sığınmacılar arasında barış ve
26 gün gibi kısa bir sürede tamamlanarak 22
kursu ile Türkçe olmak üzere çeşitli eğitimler
kardeşlik ortamı tesis edilmiş, işbirliği kültü-
Eylül 2012 tarihinde hazır hale getirilmiştir.
sürekli sağlanmaktadır. 1082 kişi söz konu-
rü artırılmıştır. Adıyaman’ın bir huzur kenti
Konaklama tesisi 10 bin kişilik olarak plan-
su kurslara günlük devam etmektedir.
olma özelliği Suriyeli sığınmacılar konusun-
sı sebebiyle Adıyaman’ın sosyal ve kültürel
hayatında somut değişiklikler pek gözlenmemektedir. Konut kiralayarak kent merkezinde ikamet eden Suriyeli sığınmacıların
birkaçyüz kişi olduğu tahmin edilmektedir.
Valiliğimizin çalışmaları ve Adıyaman’da bu-
da da kendini göstermiştir.
lanmış olup, alanda 878 adet (16 m2) AFAD
çadırı, 1236 adet (16 m2) Kızılay çadırı ve
tesisinin il merkezine 37 km mesafede olma-
Suriyeli sığınmacılar için sunulan sağKalkınmanın Yolu İPEKYOLU
43
Röportaj
2008
Kaynak: TÜİK, 2012
75 BİN KİŞİ İSTİHDAM EDİLECEK
Röportaj
İpekyolu Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve Kilis Valisi Süleyman Tapsız, Kilis Polateli
Şahinbey Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi tamamlandığında, yaklaşık 75 bin kişiye iş
imkanı sağlanacağını söyledi.
44
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
K
ilis’in ekonomisinin genel olarak tarıma dayalı olduğunun
altını çizen Vali Tapsız, Kilis
Polateli Şahinbey Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi
tamamlandığında yaklaşık
75 bin kişiye iş istihdamı sağlanacağını ve
bu gelişmenin Kilis’te yaşanan göçü ortadan
kaldıracağını belirtti.
Kilis’i Ortadoğu’ya bağlayan Öncüpınar
Sınır Kapısı’nın, Suriye’de yaşanan iç savaş
sonucu ortaya çıkan insanlık dramında hayati öneme sahip bir kapı olduğunu da sözlerine ekleyen Vali Tapsız, şunları söyledi:
‘‘Suriye’de yaşanan kriz, Öncüpınar Gümrük Kapısı’ndan yapılan ithalat ve ihracatı
olumsuz etkilemiş olmakla beraber, insani
yardımların ulaştırılmasında çok önemlidir. 2013 yılında kapıdan yapılan ithalat
ve ihracat ile 2011 yılında yapılan arasında
3 kat daha azdır. Ayrıca kapıdan giriş çıkış
yapan yolcu sayısı da 3 kat azalmıştır. Bu da
Kilis’in olumsuz olarak etkilenmesine sebep
olmuştur. Ancak olağanüstü bir dönem yaşanması dolayısıyla biz, kapıya ticari olarak
değil daha ziyade insani açıdan bakıyoruz ve
umuyoruz ki, Suriye’deki bu kaotik ortam bir
an önce giderilir ve ticari olarak da Kilis hak
ettiği payı alır.’’
Kilis Kenti; ekonomide Türkiye’nin
neresindedir?
Ekonomisi genel olarak tarıma dayalı
olan Kilis, son yıllarda yapımı süren Küçük
Sanayi Sitesi ve alt yapısı tamamlanan Kilis
Organize Sanayi Bölgesi ile sanayileşme başlamış olup; Kilis-Polateli-Şahinbey Organize
Sanayi Bölgesinin kuruluşunun bir an önce
bitirilmesi hedeflenmektedir. İlimizde ticaret tarımsal ve hayvansal ürünler ihracatı
ile yöre halkının ihtiyacı olan mamul ve yarı
mamul maddelerinin ithalatına dayanır. İhraç edilen ürünlerin başında ham zeytinyağı
ve pekmez ürünleri gelmekte olup, bu ürünler Öncüpınar Gümrük Kapısı vasıtasıyla
ihraç edilmektedir.
2011 yılında yapılan DPT araştırmasında İlimiz, sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında 63. sıradadır. İlimiz işsizlik oranı en
düşük olan 16. ildir. Kilis’te ihracat 2013 yılı
Temmuz ayında 2 milyon 619 bin Dolar iken
Ağustos ayında yüzde 51’lik azalışla 1 mil-
yon 282 bin Dolara gerilemiştir. İthalat ise
Temmuz ayında 2 milyon 778 bin Dolar olarak gerçekleşirken, Kilis ili ithalat değeri bir
önceki aya göre yüzde 25’lik azalışla Ağustos
ayında 2 milyon 77 bin Dolar değerinde gerçekleşmiştir.
Kilis ili, Ağustos ayı geçici ihracat rakamlarına göre en çok ihracat yaptığı ülkeler sırasıyla Suriye, lrak ve Romanya olmuştur. Yine
aynı dönem de en çok ithalat yapılan ülkeler
ise sırasıyla Endonezya, Amerika Birleşik
Devletleri, Irak, Çin ve Brezilya’dır.
Eğitimde iyi bir konumda olmasına
rağmen Kilis’in en az göç almasının
sebebi nedir?
Kilis 1995 yılında il olmuştur. İl olmadan
önce ve sonra çıkmaz bir sokak durumundan
çıkamamıştır. Bu anlamda bir sınır kenti
oluşumuz, özelikle sanayi sektörünün gelişmesini belli ölçüde engellemiştir diyebiliriz.
İlimizin Gaziantep’e yakın olması ekonomik,
kültürel ve sosyal gelişmeyi belli ölçüde etkilemiştir. İskenderun limanına 150 km. uzakta oluşumuz ticari atmosferi olumsuz manada etkilemektedir. Bundan dolayı Kilis insanı
geçimini ziraat ve küçük ticaretle meşgul
olarak sürdürmektedir. Geçim sıkıntısı yaşayan halk, çocukların eğitimine ve okumasına
büyük önem vermiştir. Kilis son 10 yılda dikkat çekecek ölçüde üniversiteye öğrenci yerleştirmede ön sıralarda yer almaktadır. Kilis,
kendi köyleri hariç göç almayan bir ildir. Bu
bir bakıma bir avantaj olmaktadır. Çünkü sınıflar kalabalık olmayıp, standartlara uygun
bir eğitim verilmektedir. İklimi ve ucuz bir
kent oluşu öğretmenlerin burada uzun yıllar
kalmasına sebep olmakta, bu da eğitimde istikrar meydana getirmektedir.
Kilis’in eğitim kalitesini duyan ve bilen
civar illerin velileri Kilis Fen Lisesi, Anadolu
Öğretmen Lisesi ve Anadolu Liselerini tercih ettirerek çocuklarının eğitiminin burada
sürdürmelerini arzu etmektedir. Bu da bizi
ziyadesiyle sevindirmektedir.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
45
Röportaj
‘‘İlimizde yaşanan göçün nedenleri,
göçün önlenmesine yönelik alınacak
tedbirler ilgili kurumlarımızca
değişik zamanlarda titizlikle
irdelenmektedir. İstatistiki veriler
yıllar itibariyle değerlendirilmekte,
istihdam artırıcı önlemler alınmaya
çalışılmaktadır.’’
Röportaj
80 BİN SURİYELİ GÖÇ ETTİ
Tarıma dayalı bir nüfus her zaman
için bir dezavantaj mıdır?
Kilis’in çevre illere göç vermesinin
nedeni nedir?
İlimizde iktisaden faal nüfusun yüzde
65’si tarım ve hayvancılık alanında, yüzde 8’i
imalat sanayinde, yüzde 25’i ise diğer sektörlerde faaliyet göstermektedir. Bu durum, ilin
iktisadi hayatında nüfus bakımından tarım
sektörünün hâkim olduğunu göstermektedir. Sanayi, turizm, coğrafi alan yönünden
dezavantajlı olan ilimizde faal nüfusun büyük oranının tarımla uğraşması kaçınılmaz
bir sonuçtur. İlimizde ticaret potansiyelinin
büyük kısmı tarımsal ürünlerle ilişkilidir. Bu
nedenle, olası iklim değişiklikleri ve özelikle
kuraklık ticaret sektörünü ve dolayısıyla ilimiz ekonomisini etkilemektedir. Tarımla uğraşan nüfusun yüksek olması tarım alanlarından faydalanma oranında düşürmekte bu
da halkımızın gelir düzeyini azaltmaktadır.
Tarım sektöründe katma değer yaratmak
günümüz ekonomilerinde önemli bir husustur. Bu anlamda tarım sektöründeki girdi
maliyetleri, alan başına alınan verim, tarım
ürünlerinin işletilerek pazarlanışı, modern
tarım tekniklerinin kullanılması ve yeter
sayıda nüfusun tarım sektöründe istihdam
edilmesi vb. alt başlıklar tarımın ve tarımla
uğraşan nüfusun ilimiz için bir avantaj olmasını sağlayabilir.
İlimizde özel sektör yatırımlarının diğer
bölge illerine kıyasla yetersiz oluşu, sosyal
yaşam alanlarının yeteriz olması, tarımda
makineleşme sonucu insan gücüne gereksinimin azalması, genç nüfusun kariyer tercihlerini büyük şehirlerden yana kullanması,
yüksek gelir, sağlık ve eğitim hizmetlerine
daha iyi erişim gayesi, iş arama/iş bulma,
tayin atama, evlilikler… Bir başka deyişle, insanların daha iyi hayat standartları arayışları vb. sebeplerle hemşerilerimiz diğer büyük
şehirlere göç etmektedirler.
Ancak şunu da belirtmek isterim ki;
Kilis, son 3 yıl içerisinde dünyada eşi görülmemiş bir göç almıştır. 90 bin nüfuslu
olan bir il, 80 bin Suriyelinin göçüne sahne
olmuştur. Bu durumu da gözden kaçırmamak gerekir.
46
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
Göçün nedenleri ile ilgili valilik
olarak herhangi bir çalışmada
bulundunuz mu?
Valilik olarak yaşanan göç olayını nitelik ve nicelik olarak, ilgili kurumlarla
işbirliği içerisinde takip etmekteyiz. İlimizde yaşanan göçün nedenleri, göçün
önlenmesine yönelik alınacak tedbirler
ilgili kurumlarımızca değişik zamanlarda
titizlikle irdelenmektedir. İstatistiki veriler
yıllar itibariyle değerlendirilmekte, istihdam
artırıcı önlemler alınmaya çalışılmaktadır.
Bu anlamda organize sanayi bölgelerinin
kurulması, kamu yatırımlarının artırılması,
mevzuatla ilgili olumsuzlukların aşılması,
bürokrasinin azaltılması, sosyal yardım ve
desteklerim artarak devamının sağlanması
gibi merkezi idareyi ilgilendiren tüm tedbir
ve çalışmalar özenle yürütülmektedir. Yerel
yönetimlerle, özel sektörle, STK’lar ile işbirliği yapılarak ve onlara destek verilerek ilimizin her açıdan daha yaşanabilir koşulara
sahip olması manasında gereken tüm gayret
sarf edilmektedir.
YIL
İTHALAT
(Bin $)
İHRACAT
(Bin $)
GİREN
ARAÇ
ÇIKAN
ARAÇ
GİREN
YOLCU
ÇIKAN
YOLCU
2008
2009
2010
2011
2012
2013
23.907
16.456
23.320
30.546
11.671
14.572
34.403
25.840
49.700
42.423
16.539
16.341
84.223
104.915
215.342
215.323
58.064
69.985
83.675
97.857
213.783
213.877
59.304
67.835
499.003
590.119
907.062
729.923
221.442
347.921
503.758
596.174
758.185
991.040
224.320
312.838
Kilis’i Ortadoğu’ya bağlayan Öncüpınar
Sınır Kapısı, Suriye’de yaşanan iç savaş sonucu ortaya çıkan insanlık dramında hayati
öneme sahip bir kapı olmuştur. Suriye’de yaşanan kriz, Öncüpınar Gümrük Kapısı’ndan
yapılan ithalat ve ihracatı olumsuz etkilemiş
olmakla beraber, insani yardımların ulaştırılmasında çok önemlidir. Tablodaki verilerden
de anlaşıldığı gibi 2013 yılında kapıdan yapılan ithalat ve ihracat ile 2011 yılında yapılan
arasında 3 kat daha azdır. Ayrıca kapıdan
giriş çıkış yapan yolcu sayısı da 3 kat azalmıştır. Bu da Kilis’in olumsuz olarak etkilenmesine sebep olmuştur. Ancak olağanüstü
bir dönem yaşanması dolayısıyla biz, kapıya
ticari olarak değil daha ziyade insani açıdan
bakıyoruz ve umuyoruz ki, Suriye’deki bu
kaotik ortam bir an önce giderilir ve ticari
olarak da Kilis hak ettiği payı alır.
Konteyner kentlerde son durum
nedir?
Bildiğiniz gibi Kilis’te 2 konteyner kent
bulunmaktadır. Bunlardan Öncüpınar Konteyner Kent, 6 mahalleden oluşmakta her
türlü alt yapı, kanalizasyon, içme suyu şebekesi tamamlanmış ve şu an itibariyle 15 bin
kişi barınmaktadır.
Kampta üst düzey güvenlik sistemi kurulmuştur. Kampa giriş ve çıkışlar biyomet-
rik parmak izi ve çipli kimlik kartı ile yapılmakta, kent 24 saat güvenlik kameraları ile
izlenmektedir. Ayrıca araçların kampa giriş
çıkışlar için roadblocker ve araç altı görüntüleme sistemi kullanılmaktadır. Konteyner
kentte anaokulu, ilköğretim okulu ve lise de
63 derslikte toplamda 4 bin 500 Suriyeli
öğrenci eğitim görmektedir. Ayrıca Kilis 7
Aralık Üniversitesi’nde de 75 Suriyeli öğrenci
eğitim görmektedir. Kampta kalan Suriyeli
sığınmacıların demokrasiyle tanışması ve
bu alanda deneyim kazanmasını amaçlayan Mahalle Temsilcileri Seçimi 17 Ocak
2013 tarihinde yapıldı. Seçim sonucunda
oluşan 18 kişilik İdare Meclisi (3’ü bayan),
kendi içinden Meclis Başkanı’nı ve 5 kişilik
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
47
Röportaj
Suriye’de yaşanan kriz, Ortadoğu’ya
açılan büyük bir gümrük kapısı
bulunan Kilis’i nasıl etkiledi?
İdare Heyetini belirledi. İdare Heyeti, güvenlik, sağlık, eğitim, din hizmetleri ve altyapı
alanlarında valilik ile koordineli olarak çalışmaktadır. Öncüpınar Konteyner Kenti’nin
içerisinde 50 yataklı Sahra Hastanesi, her
biri bin kişi alabilen 2 cami, 3 süpermarket,
banka şubesi, PTT şubesi ve 6 sosyal tesis
bulunmaktadır. Ayrıca Suriyeli sığınmacılara
kampta kilim, elişi, kuaförlük, bilgisayar ve
Türkçe dil kursu verilmektedir.
Röportaj
Diğer kentimiz, Elbeyli Konaklama Mer-
48
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
kezi’nin yapımına 13 Ocak 2013’te başlandı.
Kampa, Suriyeli sığınmacıların ilk yerleştirme işlemi 3 Haziran 2013 tarihinde gerçekleşti. Kampın alanı 420 bin m² olup, kampta
3 bin 600 konteyner bulunmaktadır. Her
konteyner, 5-6 kişilik aileni rahatça yaşamlarını sürdürebileceği 2 oda, banyo ve tuvaletten oluşmaktadır. Kampta şu anda 23 bin
kişi barınmaktadır. Kampta üst düzey güvenlik sistemi kurulmuştur. Kampa giriş ve
çıkışlar biyometrik parmak izi ve çipli kimlik
kartı ile yapılmakta olup, kamp 24 saat gü-
venlik kameraları ile izlenmektedir. Ayrıca
kampın içerisinde okul, rehabilitasyon merkezi, poliklinik, cami, sosyal tesis ve 2 market
bulunmaktadır.
Gaziantep Sanayi Odası, Gaziantep
Organize Sanayi Bölgesi ve Kilis
Valiliği’nce iki şehir ortaklığında
organize sanayi bölgesi kurulması
projesi, yaşanan göçü engeller mi?
Kilis Polateli Şahinbey Tekstil İhtisas
Organize Sanayi Bölgesinin kurulması, 13
Mart 2013tarihinde Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına müracaat edilmesi amacıyla
müteşebbis teşekkülü oluşturulacak kurum
ve kuruluşların temsilciler tarafından valiliğimize talepte bulunulmuş ve valiliğimizce
uygun görülerek gerekli çalışmalar yapılmıştır. 6 Kasım 2013 tarihinde valiliğimizde
toplantı yapılmış, iş planı oluşturulmuş ve ilgili kurum ve kuruluşlar görevlendirilmiştir.
Alanın kesinleştirilmesi için istenilenlerin
tamamlanması için çalışmalara başlanılmıştır. Bu çalışmaların 4-5 aylık bir sürede bitirileceği planlanmıştır. Kilis Polateli Şahinbey
Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi tamamlandığında yaklaşık 75 bin kişiye iş imkanı sağlanacak, bu da Kilis’te yaşanan göçü
ortadan kaldıracaktır.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
49
Röportaj
Şeytan Köprüsü • ADIYAMAN
TRC1 BÖLGESİ VE
GÖÇ
Cihan ARDİLİ
PPKB Uzmanı
G
Makale
öç, kişilerin hayatlarının
gelecekteki kısmının tamamını veya bir parçasını
geçirmek üzere, tamamen
yahut geçici bir süre için bir
iskân ünitesinden (şehir,
köy gibi) diğerine yerleşmek kaydıyla yaptıkları coğrafi yer değiştirme olayıdır . İnsanlık
tarihinin başlaması ile tanıklık edilen bu yer
değiştiriş, coğrafi sonuçların yanı sıra sosyal,
ekonomik, siyasal ve kültürel sonuçlar da doğurduğu için göç olgusunun bu bağlamlarda
tanımlanması da söz konusudur. Göçler göç
yönüne göre doğudan batıya, kırdan kente,
iç göç ve dış göç; nedenlerine göre zorunlu,
gönüllü göç; göç edenlerin özelliklerine göre
beyin ve emek göçü olarak sıralanabilir.
Türkiye’de 1923’ten 1950’li yıllara kadar
kayda değer bir göç hareketi gerçekleşmemiştir. 1950-1960 yılları arasında kentleşme
ve sanayileşme doğası gereği tarımda çalışan nüfusun azalmasına tarım dışı nüfusun
artmasına neden olmuştur. Tarımda makineleşme, tarım topraklarının parçalanması,
nüfus artışı ve kentlerde ortaya çıkan işgücü
ihtiyaçları gibi nedenlerle iç göç hareketleri
başlamıştır. Ekonomik ve politik bir dönüşüm sürecine giren Türkiye’de 1960-1970
yıllarında kentsel alanlarla da dönüşümler
gerçekleşmeye başlamıştır. Ancak kentsel
alanların gelişmesi ile sanayileşmenin gelişme hızı birbirine paralel olmamıştır. Hızlı ve
çarpık kentleşme gecekondularda yaşayan
bir nüfusun oluşmasına neden olmuştur.
İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Mersin, Gaziantep, Bursa gibi iller göç merkezi olmaya
başlamıştır. 1980’lerde Türkiye serbest piyasa, özelleştirme gibi kavramlarla tanışmıştır.
50
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
Bu dönemde Türkiye’de Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde yaşanan güvenlik ve
terör problemi nedeniyle zorunlu göç olgusu ortaya çıkmıştır. Bu dönemde göçmenler
daha güvenli şehirlere gitmeyi tercih etmişler, önce köylerden ilçe merkezlerine, ilçe
merkezlerinden il merkezlerine (Van, Diyarbakır, Şanlıurfa), buradan İstanbul, İzmir,
Ankara gibi büyük şehirlere göç etmişlerdir.
Genel göç eğiliminin sosyo-ekonomik açıdan
gelişmiş olan batı illeri yönünde olduğu ifade edilebilir. 2000’li yıllarda ise kırsal nüfus
ciddi oranda azalmış, nüfus ve sermaye hareketi hızlanmış ve kentten kente göç söz
konusu olmuştur. 1980’lerin başında kent
nüfusu yüzde 56, kır nüfusu yüzde 44 iken
2010 yılında kent nüfusu yüzde 76,3 kır
nüfusu yüzde 23,7 oranındadır. Kırsalda iş
imkânı bulamayan nüfus temel gereksinimlerini sağlayabilmek için düşük ücretle veya
kayıtdışı çalışmayı göze alarak kente göç
etmektedir. Göçmenler genelde kentsel altyapı yeterli olmadığı için kentin çeperlerinde
gecekondu mahallelerinde ikamet etmektedirler. Sosyo-ekonomik açıdan toplumda
yer edinemeyen bu nüfus, bireyin toplumla
bütünleşmesini sağlayan medeni, siyasi, ekonomik ve sosyal haklara bazı kişi ve sosyal
gruplar tarafından tamamen veya kısmen
ulaşılamaması olarak tanımlanan sosyal dışlanma ile karşı karşıya kalmaktadır. Göçün
katmanlarını ortaya çıkaran bu çok boyutlu
ve karmaşık ilişki kentleşme, gecekondulaşma, yoksulluk ve sosyal dışlanma gibi sonuçları da beraberinde getirmektedir.
TRC1 Bölgesi İpekyolu güzergâhında
olduğu için tarih boyunca göç yollarını belirlemiş bir bölgedir. Türkiye’deki göç hare-
ketlerine paralel olarak TRC1 Bölgesi’nde
de göçün etkisi önemli boyutlarda hissedilmektedir. Özellikle Gaziantep’te kent alanlarının ve kentsel altyapının yeterli olmaması
nedeniyle çarpık kentleşme göze çarpan ilk
sonuçlardan biridir. Göç Alan İllerde Ekonomik ve Sosyal Entegrasyon Projesi (EKOSEP) kapsamında 2009 yılında yapılan saha
araştırmasında; Gaziantep’e yapılan göçün
nedenleri ekonomik, bireysel ve ailevi nedenler olarak sıralanmıştır. Gaziantep’i tercih etme nedeni olarak ekonomik, bireysel
faktörlü ve ailevi nedenler ve sosyal bağlar
olarak sıralanmıştır. Aynı araştırmaya göre,
Gaziantep’e gelen nüfusun büyük bir çoğunluğunun kırsal kökenli olup kente ekonomik
nedenlerle göç ettiği belirtilmiştir.
2012 yılında TRC1 Bölgesi’nin aldığı
göç 51.712 kişi olup verdiği göç 59.478’dir.
Bölge illeri arasında Gaziantep hem en çok
göç alan hem de en çok göç veren il konumundadır. Genel olarak Gaziantep göç alan
Adıyaman ve Kilis göç veren konumdadır. 81
il içerisinde illerin ‘aldığı göç’ incelendiğinde
Gaziantep 13. sırada, Adıyaman 45., Kilis 80.
sırada yer almaktadır. İllerin ‘verdiği göç’ incelendiğinde Gaziantep 14., Adıyaman 35.,
Kilis 78. sırada yer almaktadır.
TRC1 Bölge İllerin Aldığı Göç
50.000,0
Gaziantep
40.000,0
Adıyaman
Kilis
30.000,0
20.000,0
10.000,0
0
45.000,0
40.000,0
35 .000,0
30.000,0
25 .000,0
20.000,0
15 .000,0
10.000,0
5 .000,0
0
2008
2009
2010
2011
2012
Gaziantep
Adıyaman
Kilis
2008
2009
2010
2011
2012
Kaynak: TÜİK, Göç İstatistikleri
Nüfusa Kayıtlı Olduğu Yer TRC1 Olup Başka Yerde İkamet Edenler ve Nüfusa Kayıtlı
Olduğu Yer TRC1 Dışı Olup TRC1’de İkamet Edenlerin Dağılımı (2012)
Nüfusa Kayıtlı Olduğu Yer TRC1 Dışı
Olup,TRC1 Bölgesi’nde İkamet Edenlerin
Dağılımı
Şanlıurfa
211.991
Kahramanmaraş
66.189
Hatay
17.811
Malatya
17.143
Osmaniye
12.494
Adana
11.437
Mersin
8.439
Diyarbakır
6.747
Nüfusa Kayıtlı Olduğu Yer TRC1 Olup,
Başka Yerde İkamet Edenlerin
Dağılımı
İstanbul
278.025
Mersin
67.587
Antalya
35.991
Ankara
33.699
Hatay
33.569
İzmir
25.461
Şanlıurfa
12.875
Kahramanmaraş
12.510
2012 yılı verilerine göre 568.095 kişi
başka şehirden gelip Gaziantep’te ikamet
etmektedir. Bu rakam kentin toplam nüfusunun yüzde 31,5’ine karşılık gelmektedir.
38.450 kişi başka illerden gelip Adıyaman’da
ikamet etmektedir. Bu rakam Adıyaman
nüfusunun yüzde 6,5’ine, Kilis’te ise 15.827
kişi başka illerden gelmekte ve bu da il nüfusunun yüzde 12,7’sine denk gelmektedir.
Bölge açısından bakıldığında nüfusun yüzde
24,7’si başka illerden gelip TRC1 Bölgesi’nde
ikamet etmektedir.
Gaziantep
Aldığı Göç (%)
Verdiği Göç (%)
Şanlıurfa 17,85 İstanbul 11,61
İstanbul
8,4
Şanlıurfa 10,33
K.Maraş 6,77
K.Maraş 5,43
Kilis
6,74
Antalya
5,17
Adıyaman 6,38
Van
5,01
Adana
5,44
Ankara
5
Hatay
4,73
Mersin
4,76
Mersin
4,03
Hatay
4,50
Antalya
2,86
Adana
4,31
Ankara
2,85
Adıyaman 4,21
Osmaniye 2,49
Kilis
3,40
Van
2,35
İzmir
2,53
Adıyaman
Aldığı Göç (%)
Verdiği Göç (%)
İstanbul 16,31 İstanbul 26,98
Gaziantep 11,58 Gaziantep 11,77
Malatya 10,28 Malatya 10,03
Şanlıurfa 7,76
Mersin
4,55
Mersin 5,3
Şanlıurfa 4,03
Adana
4,52
Adana
4,01
Antalya
3,62
Antalya
3,67
K.Maraş 3,53
Ankara
3,35
Diyarbakır 3,13
K.Maraş 2,69
Ankara
3,06
İzmir
1,73
Hatay
1,83
Bursa
1,31
İzmir
1,63
Hatay
1,28
dığında TRC1 Bölgesi’nde, ağırlıklı olarak
Şanlıurfa, Kahramanmaraş ve Hatay illerine
kayıtlı nüfus ikamet etmektedir. TRC1 Bölge
nüfusu ise, ağırlıklı olarak İstanbul, Mersin
ve Antalya illerinde ikamet etmektedir.
Kilis
Aldığı Göç (%)
Verdiği Göç (%)
Gaziantep 31,05
Gaziantep 46,21
İstanbul 12,47
İstanbul 12,20
Hatay
6,74
Hatay
4,43
Adana
4,63
Antalya
3,19
Ankara
3,27
Ankara
3,06
K.Maraş 3,13
Mersin
2,78
Şanlıurfa 3,06
Adana
2,44
Mersin
2,78
K.Maraş 2,07
Osmaniye 2,04
Şanlıurfa 1,63
Adıyaman 1,78
Osmaniye 1,47
Antalya 1,69
İzmir
1,19
Bursa
1,41
Konya
0,99
Kaynak: TÜİK
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
51
Makale
Nüfusa kayıtlı olunan yer dikkate alın-
Bölgede göç hareketliliği genellikle çevre
bölgeler ve İstanbul arasında yaşanmaktadır.
Özellikle Gaziantep büyükşehir ve sanayi yatırımları yüksek olan bir il olması nedeniyle
çevre illerden ve kırsaldan gelen nüfusu içerisinde barındırmaktadır.
İpekyolu Kalkınma Ajansı, bölgedeki
sosyal göstergelerin iyileşmesine katkı sağlamak amacıyla sosyal alanlardaki projeleri
desteklemektedir. Bu projelerden birisi 2013
yılı Mali Destek Programı kapsamında desteklenmeye hak kazanan ‘Şahinbey Göç
Merkezi’ projesidir. Proje Şahinbey İlçesi’ne
göçle gelen insanların sosyal uyumunu sağlamayı amaçlamaktadır.
Makale
Göç kendi başına çok boyutlu bir olgu
olduğu için çözümünde de çok boyutlu bir
yaklaşım kullanılmalıdır. Toplumun tüm
bireylerini kapsayacak ekonomi, eğitim,
sağlık gibi alanlarda eşitsizliklerin ortadan
kalkabileceği, asgari yaşam düzeylerini iyileştirebilecek politikaların üretilmesi gerekmektedir. Göçün yapısal bir sorun olduğu
düşünülürse, sorunun tanımı, boyutlarını
ve çözüm önerileri geliştirebilmek için “göç
araştırma merkezi” kurulabilir.
2014-2018 yıllarını kapsayan Onuncu
Kalkınma Planı’nda göç konusu kapsamlı bir
şekilde ele alınmış, etkin bir göç yönetiminin
oluşturulması hedeflenmiş, göçün bölgesel
52
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
büyüme odağı (cazibe merkezi) işlevi görecek merkezlere yönelmesini kolaylaştıran
şartların oluşumunun desteklenmesi öngörülmüştür. Yoğun göç alan şehirlerde sosyal
uyum güçlendirilerek bu amaçla eğitim düzeyi ve mesleki beceriler geliştirilerek toplumsal faaliyetlere ve işgücü piyasalarına katılımın kolaylaştırılması sağlanacaktır. Göç
alanında güvenli bir veri sisteminin oluşturulması, göçmenlerin sosyal ve ekonomik
haklarına ilişkin düzenlemelerin yapılması
planlanmaktadır.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
53
Makale
Ravanda Kalesi • KİLİS
GÖÇ ve
KALKINMA
Serap ÖZEN
PYB Uzmanı
G
Makale
öç kavramı, genel olarak insanların yaşadıkları yerden
ekonomik, sosyal, kültürel,ekolojik ve siyasi nedenlerden dolayı başka bir yerleşim yerine hareketi olarak
tanımlanabilir. Sadece yerleşim yerinin değişimi olarak görünse de göç temelde hayatın
her alanını etkileyen sosyal bir hareketliliktir. Göç toplumun sosyo-kültürel, ekonomik
ve politik yapısını değiştiren ve etkileyen bir
olgudur.
Göç mekansal olarak en yaygın şekilde kırdan kente doğru olmaktadır. Ancak
kırdan kıra, kentten kente ve kentten kıra
doğru da hareketlilik sözkonusu olabilmektedir. Türkiye’de en çok göç kırdan kente ve
doğudan batıya doğru gerçekleşmektedir.
Özellikle sanayileşme ile birlikte kentleşme
oranının artmasıyla doğru orantılı olarak
göçlerde artış olmuştur. 1950’li yıllarda başlayan göç hareketleri sanayileşmenin etkisiyle daha çok köyden kente, 1980’li yıllarda
gerçekleşen göç hareketi ise kentten kente
doğru eğilim göstermiştir. Göç hareketi Türkiye’de özellikle köyden kente geçişte sorun
olarak görülmemiştir. Ancak süreç içerisinde
kentsel bölgelerde yaşanan ekonomik ve sosyal sorunlarda görülen artış, göç edenlerin
kent çevresinde gecekondularda barınmaları çarpık kentleşmeye sebebiyet vermiştir.
Bu sorunları aşabilmek, kırdan kente göçün
engellenmesi için bölgesel ve ulusal ölçekli programlar hazırlanmıştır. Güneydoğu
Anadolu Projesi ve Doğu Anadolu Projesi bu
programlara örnek gösterilebilecek uzun dönemli projelerdir.
Türkiye’de en çok göç veren bölgeler Ka54
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
radeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi, en fazla
göç alan bölgeler ise Marmara ve Ege Bölgeleri’dir. Türkiye’de göç sebepleri kırın iticiliği
ve kentin çekiciliğinden kaynaklanmaktadır.
Kırın iticiliğinin nedenleri sanayileşmenin
gelişmesi,
kırsal alanlardaki hızlı nüfus artışı, kırsal
alanlarda miras yoluyla tarım alanlarının daralması, kırsal kesimde tarımda makineleşmenin artması ve buna bağlı olarak tarımsal
işgücünün azalması, bazı kırsal kesimlerde
iklim koşullarının kötü olması, kırsal alanda
olan ekonomik istikrarsızlık ve sosyal problemler, doğal afetlerin ve savaşların olması,
terör olaylarının insan güvenliğini tehdit etmesi, mevsim dışı ekonomik etkinliklerin yetersiz olması, kırsal kesimde iş imkanlarının
sınırlı olması, kırsal kesimde eğitim ve sağlık
hizmetlerinin yetersizliği gibi durumlardır
(Keleş, 1996:107-108). Kentin çekiciliğinin
nedenleri ise kentin insanlara daha cazip
gelmesi, kentlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yaygınlığı, kentlerde ulaşım imkanlarının daha iyi olması, kentlerde sanayinin
ve hizmet sektörünün gelişmiş olmasından
dolayı iş imkanlarının fazla olması gibi etkenlerdir (Keleş, 1996:113-114).
Gelir dağılımı ve yoksulluk göçün ekonomik temelli nedenlerindendir. Ekonomik
sorunlardan dolayı köyde işsiz kalanlar kasabaya, kasabada iş bulunmaması durumunda
şehire göç edilmesi söz konusu olabilmektedir. Diğer bir göç nedeni eğitim alanındaki
eksikliklerden kaynaklanmaktadır. Türkiye’nin eğitim olanaklarına dayalı kır-kent
göçüne paralel bir şekilde, gelişmemiş ülkelerden gelişmiş ülkelere dönük eğitim amaçlı
göçler de söz konusu olmaktadır (Mutluer,
2003:16). Eğitim amaçlı yapılan göçler kalıcı
bir hale dönüşerek beyin göçü olarak nitelendirilmektedir.
Göç etme nedenlerini belirlemek üzere
TÜİK’in yaptığı araştırma sonucunda en çok
göç etme nedeni “hanedeki fertlerden birine
bağımlı göç”tür. Bunda, Türk aile yapısındaki
geleneksel faktörler oldukça etkilidir. Özellikle ailenin bir arada yaşamak için göç ettiği
sonucuna varabiliriz. Yapılan göçlerin çoğu,
göç etme nedenleri arasında yer alan eğitim
faktöründen kaynaklanmaktadır.
Göç Etme Nedenine Göre Göç Eden Nüfus ve Oranı
Göç etme nedeni Göç eden nüfus Göç eden nüfus oranı (%)
2 .207.844
268.400
295.906
498.137
166.284
22.649
916.761
39.115
593
100,0
12,2
13,4
22,6
7,5
1,0
41,5
1,8
0,03
Toplam
İş aramak/Bulmak
Tayin/İş değişikliği
Eğitim
Evlilik/Boşanma
Sağlık
Hanedeki fertlerden birine bağımlı göç
Diğer
Bilinmeyen
Kaynak : TÜİK, Nüfus ve Konut Araştırması, 2011
Göç kavramını iç göç ve dış göç olarak
ikiye ayrılmaktadır. İç göçler; ülke sınırları
içerisinde mevsimlik ya da sürekli bir şekilde
gerçekleştirilen göçlerdir. İç göçte ülke nüfusu değişmez, sadece bölgenin ya da şehirlerin
nüfusu değişir. Türkiye’de yaşanan iç göçlerin sebebi, 1950 yılından itibaren yaşanan
sanayileşme, tarımda hızla makineleşme,
kırsaldaki tarım nüfus dengesinin bozulması sonucu geçim sıkıntısı yaşayan potansiyel işgücünün büyük kentlere göç etmeleri
gösterilebilir. İç göç genellikle geri kalmış
bölgelerden, gelişmiş bölgelere doğru yaşanmaktadır. İç göç kentlerin altyapı yetersizliği
ile ilgili sorunları ortaya çıkarmaktadır. Gecekondulaşma, kentsel altyapının zorlanması, içme suyu, kanalizasyon ve toplu taşıma
araçlarının yetersizliği gibi sorunlar yoğun
şekilde görülmeye başlanmaktadır. Türkiye’de yaygın şekilde görülen iç göç, kültürel
değişimler ve uyum sorununu da beraberinde getirmektedir. Göç eden yığınların kendi
kültürlerini, yaşam biçimlerini, gelenek ve
göreneklerini kente taşımaları, kentleri taşralaştırmaktadır. Kentlere gelen insanların
kentlileşme düzeylerinin arttırılmasına yönelik sosyalleşmesinin sağlanması ve kentli
davranış kalıplarına uyum düzeyinin yükseltilmesi için ortaklaşa kullanabilecekleri
yaşam alanlarının oluşturulması gerekmektedir.
Dış göçler ise; ülke dışına yapılan göçlerdir. Yurt dışına yapılan göçler gönüllü (beyin
göçü, sürekli göçler gibi) ya da zorunlu (mü-
badele göçleri, terör olaylarından ve doğal
afetlerden kaynaklanan göçler gibi) şekilde
olmaktadır. Türkiye’deki göçler sonucunda
nüfus dağılımı, yatırım kararları, ekonomik
ve sosyal açıdan bir çok eşitsizlik söz konusu
olmaktadır. Türkiye’nin batısı sürekli gelişen
ve cazip bölgeler olurken, doğu bölgeleri ile
aradaki fark açılmaktadır. Göç sonucu insanların yeni yerleşim yerlerine adaptasyonu
zorlaşırken, kültürel çatışma neticesinde
kimlik arayışı, uyum sağlama gibi zorlu süreçler de yaşanmaktadır.
ilköğretim mezunudur.
TRC1 BÖLGESİNE GENEL BAKIŞ
Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerini
kapsayan TRC1 bölgesi göç veren bir bölgedir. TÜİK’in 2011-2012 yılı Adrese Dayalı
Nüfus Kayıt Sisteminde yer alan bilgilere
göre bölgenin nüfusu 2.519.139’dir. Bu dönem içerisinde bölgenin aldığı göç 51.712
kişi, verdiği göç 59.478 kişi ve net göç hızı
‰ -3,08 olarak gerçekleşmiştir. Net göç hızının negatif çıkması verdiği göçün aldığından
daha fazla olduğunun göstergesidir.
Bölgeden göç edenlerin yaş gruplarına
baktığımızda, göç edenlerin yarısı 20-40 yaş
aralığındadır. Bu oranın yüksek olması, verimliliğin en yüksek olduğu yaşlarda, iş bulabilmek amacıyla göç ettiklerini göstermektedir. Ancak göç edenlerin eğitim seviyelerinin
düşük olduğu göz önünde bulundurulduğu
takdirde, göç edenlerin daha çok vasıfsız ve
eğitim seviyesi düşük bir kitleden oluştuğu
sonucuna varılmaktadır.
Bölge en fazla çevre illerden göç almaktadır. 2011-2012 döneminde gerçekleşen
göç hareketine baktığımızda TRC2 Bölgesinden (Şanlıurfa, Diyarbakır) 9.943 kişi,
TR63 Bölgesinden (Hatay, Kahramanmaraş,
Osmaniye) 7.250 kişi, TR62 Bölgesinden
(Adana,Mersin) 5.673 kişi TRC1 bölgesine
göç etmiştir. TRC1 Bölgesine göç edenlerin
% 29’u lise ve dengi okul mezunları, % 24’ü
yüksekokul veya fakülte mezunu, % 18’i de
2011-2012 döneminde TRC1 Bölgesi
en fazla göçü 11.413 kişi ile İstanbul’a vermiştir. Bunu 6.426 kişi ile TR63 Bölgesi ve
5.908 kişi ile TRC2 Bölgesi takip etmektedir.
Bölgeden göç edenlerin eğitim durumlarını
incelediğimizde %33’lük bir kesimin lise veya
dengi okul mezunu olduğunu, %21’lik bölümün ilköğretim mezunu olduğunu görmekteyiz. Bu verileri %18’lik dilimle yüksek okul
mezunlarını oluşturmaktadır.
TÜİK verilerine göre hazırlanan Tablo
2’de, Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinin
son 5 yıllık net göç verilerini incelediğimizde,
Adıyaman ve Kilis illerinin göç veren, Gaziantep ilinin ise göç alan bir yapıda olduğunu
görmekteyiz. Adıyaman, Kilis’ten daha fazla
göç veren bir ildir. Kilis’in sanayi şehri olan
Gaziantep’e yakın olması, insanların günübirlik çalışmak için Gaziantep’e gelmelerini
kolaylaştırmaktadır.
İl / Yıllar
Gaziantep
Adıyaman
Kilis
2007-2008
2008-2009
2009-2010
2010-2011
2011-2012
955
-8.816
387
1.950
-6.204
-1.015
4.053
-5.985
-759
7.357
-10.066
-1.728
2.262
-8.268
-1.760
Kaynak:TÜİK
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
55
Makale
İl Bazında Net Göç
Net göç hızı verilerinin bulunduğu Tablo
3’te Gaziantep’in en yüksek göç aldığı dönemin 2010-2011 yıllarında gerçekleştiğini,
2011-2012 yılında ise düştüğünü görmekteyiz. Adıyaman’da 2010-2011 yıllarında en
çok göçü verdiği, 2011-2012 yılında ise nispeten düştüğü görülmektedir. Kilis ilinde net
göç hızı her dönemde artmıştır.
İl Bazında Net Göç
İl / Yıllar
Gaziantep
Adıyaman
Kilis
2007-2008
2008-2009
2009-2010
2010-2011
2011-2012
0,59
-14,96
3,2
1,18
-10,49
-8,28
2,39
-10,08
-6,15
4,20
-16,81
-13,79
1,26
-13,79
-14,06
Kaynak: Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları
2011-2012 döneminde Gaziantep en
tırmaktadır.
çok göçü İstanbul, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş illerinden hem almıştır, hem de ver-
•Tarım ve hayvancılığa bağlı sanayi kollaGÖÇ ÖNLEME POLİTİKALARI
rını kırsal alanlara yönlendirmek,
miştir. Gaziantep’in verdiği göçün %34’ü lise
ve dengi okul mezunu, %20’lik bölümü de il-
TRC1 Bölgesi’nde göçü önlemek için ön-
köğretim mezunu, %18’lik kısım yüksekokul
lem alınması ve şehirlerin istihdam olanak-
mezunudur.
larını arttırarak, sosyal açıdan da yaşanabilir
Adıyaman ili en çok göçü İstanbul, Gaziantep ve Malatya illerinden hem almıştır,
Göç hareketi birçok ekonomik, sosyal ve
Başlıca alınması gereken önlemler şu şekilde
kültürel sonuçlar doğurmaktadır. Yatırım-
sıralanabilir :
ların bölgeler arasında düzensiz bir şekilde
%32’si lise ve dengi okul mezunu, %23’lik bö-
•İşsizlik sorununun olabildiğince aza
lümü de ilköğretim mezunu, %17’lik kısım
indirgenmesi, istihdam olanaklarının arttı-
yüksekokul mezunudur.
rılması,
ve Adana’dan almıştır. İstanbul, Gaziantep
•Bölgelerarası yatırım farklılıklarının
azaltılması,
ve Hatay illerine ise en çok göçü vermiştir.
Kilis’in verdiği göçün %30’u lise ve dengi okul
•Kentlerdeki eğitim, sağlık ve alt yapı
mezunu, %27’lik bölümü de ilköğretim me-
hizmetlerinin kırsal kesimlerde de uygulan-
zunu, %16’lık kısım yüksekokul mezunudur.
ması,
TRC1 Bölgesinde iller arasındaki gelişmişlik farklarının yanı sıra, kent kır arasında
•Kırsal alanlarda özellikle tarıma dayalı
sanayi kollarının geliştirilmesi,
da büyük gelişmişlik farkları bulunmaktadır.
Özellikle az gelişmiş olan ilçelerde, istihdam
olanakları olmadığından büyük şehirlere
•Metropol kentlerin olanaklarının sunulabilmesi,
•Sosyal yaşam alanlarının arttırılması,
•Tarımda sulama imkânlarını arttırmak,
Makale
olması, sosyo-ekonomik dengesizlikleri art56
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
dengesizlik yaşanmasına sebep olmaktadır.
Göçten dolayı yoğunlaşan nüfus konut sıkıntısı çeker ve gecekondulaşma artar. Bununla birlikte çarpık kentleşme meydana gelir. Kentlerin büyüme hızı ve nüfus artışı ile
altyapı hizmetleri, eğitim ve sağlık hizmetlerinde yetersizlikler meydana gelir. Kentlerde yaşanan nüfus artışı ile birlikte işsizlik
sorunu da ortaya çıkar ve hırsızlık, gasp gibi
birçok toplumsal sorunu da beraberinde
getirir. Özellikle niteliksiz insan gücünün
istihdam edilebilmesi için mesleki becerileri
arttırmaya dönük eğitim faaliyetlerinin desteklenmesi gerekmektedir. Bölgesel kalkınüretilmesi de önemli bir adımdır. Bölge içinazaltılmasına yönelik çalışmaların göçün etkilerini azaltacak şekilde programlanması ve
bağlı olarak istihdam olanaklarının fazla
olmasıdır. Ancak şehire bölgeden yoğun göç
ve bunun sonucunda da nüfusun dağılışında
de ve bölgelerarasında gelişmişlik farklarının
mundadır. Gaziantep’in cazibe merkezi olmasının sebebi sanayisinin gelişmiş ve buna
dağılması, gelişmişlik farklarının artmasına
manın sağlanmasında göç sorununa çözüm
göç yaşanmaktadır. Gaziantep Güneydoğu
Anadolu Bölgesinin lokomotif şehiri duru-
geliştirmek.
kentler haline dönüşmesi gerekmektedir.
hem de vermiştir. Adıyaman’ın verdiği göçün
Kilis ili en çok göçü Gaziantep, İstanbul
•Kırsal kesimde küçük sanayi kollarını
•Kırsal kesimde eğitim ve sağlık hizmetlerini yaygınlaştırmak,
uygulanması gerekmektedir.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
57
Makale
Kurtuluş Camii • GAZİANTEP
GÖÇ ve
KENTLEŞME
Cem YAMAN
PPKB Uzmanı
Kentleşme; sanayi ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak yeni veya bugünkü kentsel
alanlarda meydana gelen nüfusun birikim
sürecidir. Bu birikim toplum yapısına artan
oranda örgütlenme, işbölümü ve uzmanlaşma kazandırmasının yanı sıra insan davranışlarında ve ilişkilerinde kentlere özgü
değişikliklere yol açmaktadır. Bu nedenledir
ki kentleşme hareketi, zaman içindeki bir değişmeyi anlatır.
Kentleşme hemen hemen her ülkede kırsal alanlardaki nüfusun azalmasına karşılık
kentsel alanlardaki nüfus artışına sebep olmaktadır. Kalkınmanın gerektirdiği yatırımların kentsel alanlarda yapılması ve servislerin bu alanlarda yoğun olarak sağlanması
içindir ki kalkınmanın yolunun kentlerden
geçtiği, yani kentleşmenin kalkınmanın
yaratıcı ve hızlandırıcı bir etmeni olduğu
düşünülür. Oysa bugün, hızla ve aşırı kentleşmenin görüldüğü birçok ülkede bunun
tersi olduğu görülmekte, kentler işsizler ya
da çoğunlukla hizmetlerden ve güvenlikten
yoksun işlerde çalışan kitlelerle dolmaktadır.
Kentleşme oranıyla kişi başına düşen
gelir arasında ilişki arayan birçok bilim adamı, her iki değişken arasında yüksek bir
bağlantının bulunduğunu ortaya koymuşlardır. Dünya Bankası tarafından yapılan
araştırmalarda kişi başına düşen milli gelirin
en yüksek olduğu ülkelerin, aynı zamanda
kentli nüfus oranı en yüksek ülkeler olduğu
sonucuna varılmıştır. Ama unutulmamalı ki,
kalkınmanın tek ölçüsü kişi başına düşen
milli gelirin yüksekliği değildir. Bir ülkede
veya bölgede tarımdan tarım dışına gerçekleşen göç miktarı, toplumun üretici güçlerinin yaratabileceği ölçünün üzerinde olması
durumunda, kentleşmeyi kalkınmanın bir
sonucu olarak yorumlamak yanıltıcıdır. Hızlı
ve aşırı kentleşmenin görüldüğü birçok ülkede göç ile gelen nüfus bu sürece dahil olamayıp birçok alanda sorunlar yaşamakta, yaşam kalitelerinin ve çalışma şartlarının çok
alt seviyede olduğu bir düzen içerisine dahil
olmaktadırlar.
Bölgelerarası ve bölgeiçi gelişmişlik farklılıklarının önlenmesi adına bazı ülkeler, nüfusun bir ya da birkaç büyük kente yığılması
yerine ekonomi ve insan kaynaklarının dengeli bir şekilde bütün coğrafi bölgelere dağıtılmasını öngörmektedirler. Bu doğrultuda
son yıllarda köy, kasaba ve küçük kentlerin
tarım dışındaki diğer faaliyetlerde de gelişimlerinin sağlanması için desantralizasyon
politikaları arayışlarına girilmiştir. Bunun
aksine, az gelişmiş ülkelerde genellikle tersi
politikalar izlenmiş olup kentleşmeyi büyük
kentlerde daha da hızlandırıp metropoller
yaratılarak, kalkınmanın bu dinamizm içerisinde hayata geçeceği düşünülmektedir. Bu
nedenledir ki az gelişmiş ülkelerde, tüm kaynakların ve nüfusun bir ya da birkaç kente
yığılması ile kalkınmanın mümkün olacağı
görüşü hakimdir.
BÖLGEDE GÖÇ VE KENTLEŞME
Türkiye’de sanayileşme ve küreselleşme
süreçleri ile birlikte özellikle 1960’lı yıllardan
sonra önemli göç hareketleri görülmüş, ülkenin toplam nüfusunun 1960 yılında %31,9’u
kentlerde yaşarken, 2011 yılına gelindiğinde
ise bu oranın %74,4 olduğu dikkati çekmektedir. TRC1 Bölgesi’nde de bu süre zarfında
aynı senaryonun yaşandığı, kırsal nüfusun
yıllar içinde azalma gösterdiği ve kent merkezlerine doğru yoğun göç hareketleri yaşandığı görülmektedir. 2011 yılında bölge
nüfusunun %76,8’inin kentsel alanlarda,
%23,2’sinin ise kırsal alanlarda yaşadığı görülmektedir
Türkiye ve TRC1 Bölgesi 2011 Yılı Kentsel ve Kırsal Nüfusları
Makale
Kentsel Nüfus Kentsel Nüfus Oran (%)
Kırsal Nüfus
Kırsal Nüfus Oran (%)
Toplam Nüfus
TRC1
2.000.683
74,4
471.296
25,6
2.471.979
Türkiye
57.385.706
76,8
17.338.563
23,2
74.724.269
Kaynak: TÜİK, 2011
58
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
Gaziantep-İbrahimli Kentsel Gelişme Alanının Doğusundaki Yerleşme Yapısı
Daha çok az gelişmiş ülkelerde görülen
aşırı kentleşme ile kırsal alanların işlevini
yitirmesi, bölgelerarası ve bölgeiçi gelişmişlik farklılıkların artmasını tetiklemektedir.
Bu durum TRC1 Bölgesi kırsal alanlarında
da hissedilmekte, genç ve dinamik nüfusun
bu alanları terketmesi, kırsal alanlarda tarım
başta olmak üzere ekonomik faaliyetleri durma noktasına getirmektedir.
Sanayileşme ve kentleşme süreçleri
kentlere ve bölgelere çevresel, sosyal, kültürel
ve diğer birçok alanda etki etmektedir. TRC1
Bölgesi’nde bu süreçlerden dolayı görülen
nüfus hareketlerinin yanı sıra şu sıralar
bölgenin komşu olduğu Suriye’de süregelen
iç savaştan dolayı ülkelerini terkeden sığınmacıların da bölgeye gelmesi özellikle Kilis
ve Gaziantep illerini birçok alanda etkilediği
açıkça görülmektedir.
Bölgenin kentsel alanlarının aldığı göç
ile birlikte artan konut talebi özellikle tarım
alanlarının yapılaşmaya açılmasına sebep
olmaktadır. Bu alanlarda üretilen yeni konutlar, kent bütünündeki yaşam alanlarının
toplumun gelir düzeylerine göre ayrışma-
sını beraberinde getirmektedir. Bu durum,
farklı gelir gruplarının mekansal ve sosyal
olarak ayrışmalarına ve dışa kapalı, çok katlı
ve bölge kentlerinin tarihi dokusuna uygun
olmayan konut alanlarının ortaya çıkmasına
neden olmaktadır.
Kent merkezleri ve metropolitan alanlar
sahip oldukları doğal kaynaklar ve eşikler
nedeniyle nüfus olarak belli bir taşıma kapasitesine sahiptirler. Bu taşıma kapasitesinin aşılması durumda doğal çevre ve altyapı
konularında önemli sorunlar yaşanması ve
sürdürülebilir kalkınmanın esaslarının sağlanamaması kaçınılmazdır. TRC1 Bölgesi’nde de özellikle Gaziantep’in hızlı bir şekilde
göç alarak kontrolsüz ve plansız bir şekilde
yapılaşması, şu anki durumda kentin sahip
olduğu altyapının taşıma kapasitesinin aşılmaya başlandığının en önemli kanıtıdır. Bu
durumun Gaziantep kent merkezindeki en
önemli göstergesi, gecekondu yapılarının
kentte yoğun bir şekilde yer almasıdır.
Kentsel alanlarda; hızlı ve yoğun göç ile
birlikte plansız kentleşmenin hakim olması,
gerekli altyapının sağlanamaması ve sonuç
olarak çevre kirliliği, ulaşım problemleri ve
sosyal uyum gibi problemler birbirini zincirleme olarak takip etmektedir. Nüfus artışı ile
birlikte kentsel alanlarda altyapı hizmetlerinin karşılanamaması, çevre kirliliği olarak
metropol alanlarda karşımıza çıkmaktadır.
Yerel yönetimler kontrol edemediği yoğun
göç hareketleri nedeniyle sürekli artan altyapı talebini karşılayamamaktadır. Ayrıca,
kentsel nüfusun artması ile birlikte trafikteki motorlu araç sayısı sürekli artmakta ve
bu durum hem trafik yoğunluğunun artmasına hem de hava kirliliğinin artışına neden
olmaktadır.
SONUÇ
Ülke ve bölgelerdeki göç ve kentleşme
sürecinin olumsuz etkilerine çözümler aramak ve kırdan kente olan nüfus akımlarının
hızını, biçimini, niteliğini ve coğrafi dağılımını bölgelerin kalkınmasına yardım edecek
şekilde biçimlendirmek için geliştirilecek
‘’kentleşme politikaları’’ önem arz etmektedir. TRC1 Bölgesi’nde de nüfus hareketlerini
kontrol altına almak ve bölgenin kalkınması
için fayda sağlayacak şekilde politikaların
üretilmesi gerekmektedir. Bu konuda bölgede saha çalışmalarının yapılması, göçün
sosyolojik nedenlerinin araştırılması ve göçle gelen nüfusun kentlere entegrasyonunun
sağlanabilmesi gibi çalışmaların yapabileceği
bir ‘‘göç merkezi’’ kurulması bölge için önemli bir adım olabilir.
Ülke genelinde son yıllarda görev tanımları doğrultusunda Kalkınma Ajansları’nın
üzerinde çalıştığı bölgelerarası ve bölgeiçi
gelişmişlik farklılıklarının giderilmesi, TRC1
Bölgesi için de hayati önem taşımaktadır.
Bölgede, ülkedeki birçok ilden daha fazla
nüfusa ve üretim kapasitesine sahip olan
Şehitkamil ve Şahinbey gibi merkez ilçeler
yer almakta iken SEGE ilçelerin gelişmişlik
sıralamasında son sıralarda yer alan ilçeler
de bulumaktadır. Bu önemli sorunsalı aşmak
adına göçün nedenleri araştırmalı ve kırsal
alanlara yatırım öncelikleri verilerek bu alanlar daha cazip hale getirilmelidir.
KAYNAKLAR
•2010-2013 TRC1 Bölge Planı
•2014-2023 TRC1 Bölge Planı Taslağı
•Türkiye İstatistik Kurumu
•Keleş, R. (2012), Kentleşme Politikası
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
59
Makale
TRC1 Bölgesi 1980’li yıllardan sonra
GAP Projesi’nin de katkısıyla hızla bir gelişme göstermiş, bölgede özellikle Gaziantep’te
artan sanayi yatırımları ile kentleşme ivme
kazanmıştır. Bölgede kentsel alanlarda görülen hızlı ve kontrolsüz nüfus artışı ve bunun
meydana getirdiği aşırı kentleşme öncelikli
olarak bölgesel kalkınmanın önüne geçmektedir. Bu durum; bölgeiçi gelişmişlik farklılıkları, artan altyapı ihtiyaçları, çevresel sorunlar, konut talebinin karşılanamaması, ulaşım
problemleri, sosyal uyum gibi birçok konuda
sorunları da beraberinde getirmektedir.
İKA DESTEĞİ İLE BİR İLKE İMZA ATILDI
İpekyolu Kalkınma Ajansınca desteklenen Zirve Üniversitesi Lif Üretim Merkezi, lif üretimi
yapılabilen her türlü sentetik polimerden lif üretimi ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi.
‘İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın en önemli avantajı, bölgemizi çok iyi tanımasıdır. Her il ve
ilçeye yönelik farklı konularda proje vermeleri de bunu kanıtlamaktadır.’’
M
erkez ayrıca doğrudan sanayiciler için
kurulmuş olması bakımından Türkiye’de
ilk olma özelli taşıyor.
Röportaj
Zirve Üniversitesi Lif Üretim Merkezi’nin, İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın “Tekstil
Sanayisinin Kullanımına Yönelik Lif Üretim
Merkezi Projesi” desteği ile kurulduğunu
belirten Zirve Üniversitesi Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Mevlüt Taşcan, proje ile tekstil
sektörüne çok fonksiyonlu polimerlerden lif
ve iplik üreterek, Türkiye Tekstil sanayisinin katma değeri yüksek ürün üretmesine
yardımcı olmayı hedeflemekte olduğunu
söyledi.
Taşcan, proje ile öncelikli olarak sanayicilerin araştırma ve geliştirme faaliyetlerine
destek vererek, katma değeri yüksek ürünleri üretmelerine yardımcı olabilmeyi de amaçladıklarını sözlerine ekledi.
60
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
Proje hakkında bilgi verebilir
misiniz?
Zirve Üniversitesi Lif Üretim Merkezi,
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın “Tekstil Sanayisinin Kullanımına Yönelik Lif Üretim Merkezi Projesi” desteği ile kurulmuştur.
Zirve Üniversitesi Lif Üretim Merkezi,
tekstil sektörüne çok fonksiyonlu polimerlerden lif ve iplik üreterek Türkiye Tekstil sanayisinin katma değeri yüksek ürün üretmesine yardımcı olmayı hedeflemektedir. Zirve
Üniversitesi Lif Üretim Merkezi için katma
değeri yüksek ve fonksiyonel lif ve iplik üretirken, araştırma ön planda olduğundan
laboratuvar düzeyinde lif ve iplik üretimi
yaparak KOBİ’lere destek verecektir.
ten lif çekim ünitesi, çözeltiden lif çekim
ünitesi, son model lif, iplik ve kumaş için kullanılabilen mukavemet ve kopma uzaması
test sistemi ve polimerin kimyasal olarak sıvı
hale getirmek için kullanılan karıştırıcılar ve
ısıtıcılar mevcuttur. Bazı üniversitelerimizde
sadece eriyikten lif çekimi, bazılarında ise
çözeltiden lif çekim üniteleri bulunmakta.
Türkiye’de ilk olan ise lif üretimi yapılabilen
her türlü sentetik polimerden lif üretiminin,
sadece bu merkezimizde yapılabilmesidir.
Bir başka ilk ise merkezimizin doğrudan sanayicilerimiz için kurulmuş olmasıdır. Sanayicilerimiz, kendilerinde bulunan çok büyük
makinalarının üretimini durdurup araştırma için lif üreteceklerine, bizim merkezimizi
kiralayarak araştırmaları için lif üretimi yapabilmeleridir.
Bu proje ile ne amaçlanan nedir?
Proje Türkiye’de ilk mi?
Lif üretim merkezimizde kısaca eriyik-
Bu proje ile amaçlanan öncelikli olarak
sanayicilerimizin araştırma ve geliştirme
Özellikle sanayicilerimizin merkezimizle irtibata geçerek bizden nasıl faydalanacaklarını sormalarını istiyoruz. İpekyolu Kalkınma
Ajansı’nın desteği ile kurulmuş merkezimiz
bütün Türkiye’nin merkezidir. Dolayısıyla
sanayicilerimizin rahatlıkla bizden faydalanabileceklerini düşünüyorum.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın hangi
desteğinden faydalandınız?
Zirve Üniversitesi Lif Üretim Merkezi,
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın “Tekstil Sanayisinin Kullanımına Yönelik Lif Üretim Merkezi Projesi” desteği ile kurulmuştur.
faaliyetlerine destek vererek, katma değeri
yüksek ürünleri üretmelerine yardımcı olabilmektir. Bunun yanında ise bölgemizdeki
araştırmacılarımız da kendi projeleri için
merkezimizi kullanabilirler. Ayrıca sanayicilerimizin firma içerisindeki üretimlerinin
optimizasyonu da Merkezimizdeki danışman öğretim üyeleri tarafından yapılabilmektedir.
kullanılan BCF iplik üretiminde Türkiye’de
oldukça ileridedir. Bu bağlamda bu güçlü
sanayimize katma değeri yüksek malzemeler üretmelerine yardımcı olmak, Zirve Üniversitesi Lif Üretim Merkezi’nin de kuruluş
amaçlarındandır.
TEPKİLER OLDUKÇA POZİTİF
Projeye ilk tepkiler nasıl oldu?
Projemize gelen bütün tepkiler hep pozitif oldu. Nisan 2014’de yapmış olduğumuz
açılışımıza devlet büyüklerimiz ve sanayicilerimiz çok ilgi gösterdiler. Araştırmacılarımız
zaman zaman gelip merkezimizi gezip bizimle çalışmak istediklerini dile getirmekteler. Sanayicilerimizden hem lif çekim ünitelerimizi, hem de test cihazlarımızı kullanmaya
yönelik talepler var. Ayrıca Zirve Üniversitemizin deneyimli ve başarılı akademisyenlerimiz de danışmanlık hizmeti vermeye devam
etmekteler.
Projenin bölgeye yansıması nasıl
olacak?
Bundan sonraki süreçte nasıl bir yol
izleyeceksiniz?
Bölgemiz bilindiği gibi sentetik lif ve
iplik üreticiliğinde oldukça gelişmiş bir bölgedir. Özellikle polipropilen halı üretimi için
Bundan sonra yapmaya çalıştığımız en
önemli iş, merkezimizi önce yakın bölgemize
daha sonra da bütün Türkiye’ye tanıtmaktır.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın
bu noktada desteklerini nasıl
buluyorsunuz?
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın desteklerinden çok memnunuz. Bizim dileğimiz,
özellikle Üniversitelerimizdeki öğretim üyelerimizin başvurabilecekleri projeleri daha
çok desteklemeleridir. Çünkü eminim ki bizlere verilecek daha çok destek, netice itibariyle sanayicilerimizi de, KOBİ firmalarımızı
da kısa, orta ve uzun vadede pozitif etkileyecektir. Projemiz de bunu kanıtlamaktadır.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bölge
için önemi nedir?
Sanayicilerimiz ve üniversitelerimizin
gelişmesi adına devletimizin verdiği destekler her zaman çok önemlidir. İpekyolu Kalkınma Ajansı ise bence Türkiye’nin en önemli bölgelerinden birinde bulunmaktadır. Bu
bağlamda verdikleri her desteğe ihtiyacımız
vardır. Bunun yanında İpekyolu Kalkınma
Ajansı’nın en önemli avantajı, bölgemizi çok
iyi tanımasıdır ki her il ve ilçeye yönelik farklı
konularda proje vermeleri de bunu kanıtlamaktadır.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
61
Röportaj
Türkiye’de bulunan Tekstil firmalarının,
gerek Türkiye’de gerekse yurtdışındaki pazarlarda rekabet gücünü artırmak için, şirketlere üniversite ile işbirliği içinde projeler
üretip, projelerin yürütülmesi için merkezimiz büyük önem arz etmektedir. Kurulmuş
pilot üretim hattının bölgeye ve sektöre en
büyük katkısı, sanayicinin ve üniversitenin
Tekstil konusunda deneyimlerini ve bilgilerini paylaşmasına fırsat verecek olmasıdır.
Böylece sanayici karşılaştığı sorunları dile
getirebilecek ve bu sorunlara çözüm bulmak
için projeler sunabilecektir.
“GÜNEŞİN GÖZYAŞLARI” ÖRNEK OLACAK
İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve Adıyaman Üniversitesi’nin yürüttüğü
“Güneşin Gözyaşları” projesi ile merkez ilçeye bağlı Hasancık beldesindeki Tarımsal Uygulama
ve Araştırma Merkezi Bağcılık Uygulama alanındaki 150 dekarlık alanının damla sulamayla
sulanması için gerekli elektrik, güneş enerji sisteminden sağlanıyor.
P
roje ilgili bilgi veren Adıyaman
Üniversitesi Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Abdulcelil Buğutekin, kurulan sistem tasarım ve
uygulamanın şekil yönünden
Türkiye’de bir ilk olduğunu ve
projenin bundan sonra konuyla ilgili olarak
yapılacak uygulamalara örnek teşkil edeceğini söyledi.
Proje Hakkında bilgi verebilir
misiniz?
Röportaj
Ülkemiz güneş kuşağı adı verilen ve
güneş enerjisince zengin bir bölgede olmasına karşın güneş enerjisinden yeteri kadar
faydalanılamamaktadır. Günümüzde güneş
enerjisi sistemleri; teknoloji, maliyet ve çevresel etkiler bakımından yaygın bir şekilde
kullanım olanağı bulunmaktadır. Tarımsal
sulama sistemlerinde güneş enerjisi kullanı-
62
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
‘‘Projemiz sayesinde çiftçilere ve girişimcilere güneş
enerjisi kullanarak ekonomik gelirlerini daha iyi seviyelere
getirebilecekleri ve güneş enerjisi destekli damlama
sulama ile daha verimli sulama yapabilecekleri konularında
teorik ve uygulamalı olarak gösterilerek bölgede birçok
çiftçi tarafından güneş enerjili tarımsal sulama sistemleri
kullanılmaya başlandı.’’
Güneş Enerji Santralinin (GES) Teknik Özellikleri:
Parametreler
Kurulu Güç
Günlük Elektrik Üretimi
Günlük Su Miktarı
Kuyu Derinliği
Pompa Derinliği
Kuyu Su Kapasitesi
Su Depolama Hacmi
Güneş Panel Alanı
Miktar
21 kWh
105 – 210 kWh/gün (kış-yaz)
250 m3
120 m
100 m
8 l/s
50 m3
7 x 22 m (154 m2)
Bu nedenle Adıyaman Üniversitesinin
Adıyaman Hasancık beldesindeki “Adıyaman
Üniversitesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi (ADYÜTAYAM) Bağcılık Uygulama Alanı Arazisinde bulunan 40 dekar
bağın (10 bin kök) damlama sulaması için
gerekli olan elektrik enerjisi kurulan (GES)
Güneş Enerji Santrali ile sağlanmıştır.
Proje Türkiye’de ilk kez mi
uygulandı?
nılarak yapılabilmesi yanında; fotovoltaik
pillerle çalışan sulama pompalarıyla da yapılabileceğini yöre çiftçisine göstermek, yörede
yaygınlaştırılması yönünde bilinçli bir kullanıcı zinciri oluşturmak,
Kurulan sistem tasarım ve uygulama
şekli yönünden Türkiye’de bir ilk olup, bundan sonra konuyla ilgili olarak yapılacak uygulamalara örnek teşkil edecektir.
•Yörede elektrik kesintilerinden kaynaklanan sulama problemlerini en aza indirmek,
Bu proje ile amaçlanan hedeflerin ne
kadarına ulaşıldı?
•Su şebekesine uzak ve enerji hatlarının
bulunmadığı sahalarda bile sulama imkânı
yaratılarak sulanan alanların arttırılmasına
katkı sağlamak,
Proje kapsamında aşağıda belirtilen
amaçlar hedeflenmiştir:
•Fosil yakıtların (petrol vb.) sınırsız bir
kaynak olmadığı, maliyetli, gürültülü ve
devamlı ek yakıt gideri gerektirdiği gerçeği
bilindiği için ve elektrik enerjisinin yüksek
maliyetli olmasından dolayı, ekonomik, sessiz, çevreci ve kolay enerji kaynaklarından
biri olan güneş enerjisini fotovoltaik pil sistemi vasıtası ile sulamada kullanabilirliğini
göstermek,
•Tarımsal sulamanın, klasik enerji kaynakları ile çalışan sulama pompaları kulla-
•Alternatif enerji kaynaklarını kullanarak ekosistemin sürdürülebilirliğine katkıda
bulunmak,
Bu çalışma ile hem buradaki çiftçilerimize hem de enerji üretimi ile ilgili bir sanayi
kazandırılmış oldu. Ayrıca, Türkiye’de ve
bölgede tarımsal sulamanın güneş enerjisi
ile sağlanabileceği konusunda bölge çiftçisi uygulamalı olarak bilgilendirildi. Yapılan
yoğun çalışmalarla mevcut belirlenen hedeflere yüzde 85 oranında başarılı olarak
ulaşılmıştır.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
63
Röportaj
mı dünyadaki tarım ülkelerinde gittikçe artmakta ve yeni teknolojiler araştırılmaktadır.
Tarımda güneş enerjisi yardımı ile sulama ise
ülkemizde yeni yeni kullanım alanı bulmaktadır. Mevcut sulama sistemleri için harcanan yakıt, yükselen yakıt fiyatları ve elektrik
enerjisi tüketim maliyeti çiftçiye her geçen
gün daha fazla yük olmakta, üretim maliyetlerini arttırmakta ve çiftçinin kazancını
düşürmektedir. Yakıttan bağımsız olarak çalışan güneş enerjisi sulama sistemleri, kurulum maliyeti dışında hiçbir ek maliyet gerektirmediği gibi, sulamanın en gerekli olduğu
yaz aylarında en çok güneşlenme olduğu için
ihtiyaç ve talep sitemleri uyum içinde çalışır.
Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinin
hem yılık güneş ışınım verimi hem de tarım
bölgesi olduğu için tarımda güneş enerjisi ile
sulama çiftçiler için vazgeçilmez bir fırsat olmaktadır.
Röportaj
GÜNEŞ ENERJİLİ SULAMAYA İLGİ
ARTTI
Projenin bölgeye katma değeri ne oldu?
Bölgede tarımsal faaliyet gösteren çiftçiler ve tarım sektörüne yatırım yapmak isteyen girişimcilerin güneş enerjili tarımsal sulamaya ilgileri sağlandı. Bölge çiftçileri vahşi
sulama kullandıkları için ürünlerinin verimi
düşük ve gelirlerinin kayda değer bir bölümü
kullandıkları elektrik faturalarına gitmektedir. Gelir düşüklüğü sebebiyle insanların tarıma olan ilgileri azalmakta ve köyden şehre
göç durumu mevcuttur. Tarım sektöründeki
bu olumsuzluklardan dolayı bu sektöre yönelmek isteyen girişimcilerde de özgüven
64
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
eksikliği oluşmaktadır. Projemiz sayesinde
çiftçilere ve girişimcilere güneş enerjisi kullanarak ekonomik gelirlerini daha iyi seviyelere getirebilecekleri ve güneş enerjisi destekli
damlama sulama ile daha verimli sulama
yapabilecekleri konularında teorik ve uygulamalı olarak gösterilerek bölgede birçok çiftçi tarafından güneş enerjili tarımsal sulama
sistemleri kullanılmaya başlandı.
Bu proje ile turizme ne gibi katkılar
sağlanacak?
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın hangi
desteğinden faydalandınız?
Küçük ölçekli altyapı mali destek programından faydalanılmıştır.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın
bu noktada desteklerini nasıl
buluyorsunuz?
Bölgenin üretken faktörlerini ve di-
namiklerini bir araya getirerek; üretim ve
istihdamı artırmak, tarımdaki çeşitliliği,
alternatif enerji kaynaklarının bölgede kullanılırlığını arttırmak ve sanayideki rekabet
gücünü geliştirmek için başarılı faaliyet göstermektedir.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bölge
için önemi nedir?
İpekyolu Kalkınma Ajansı, kamu kuru-
luşları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirme, ülkemiz
kaynaklarını yerinde ve etkin kullanımını
sağlamak ve bölgesel potansiyeli aktifleştirmek suretiyle, bölgesel gelişmeyi hızlandırmak ve dolayısıyla ülkemiz gelişmesine katkı
sağlamak, teknolojik ve sosyal gelişmenin
sürdürülebilirliğini desteklemek ayrıca bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik ve imkân
farklarını azaltmak amaçlarıyla etkin faaliyet gösteren bir kuruluştur.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
65
Röportaj
Adıyaman ilini ve üniversitemizi ziyarete gelen yerli ve yabancı akademisyenler ve
araştırmacılar tarafından proje ilgiyle incelenmiştir.
TEMİZLİK VE ÇEVRE BİLİNCİ OLUŞTURULDU
Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ile İKA tarafından desteklenen, çevre ve
temizlik konusunda toplumun dikkatini çekerek yaşadığı çevreye ve kendi kişisel temizliğine
önem veren bireylerin topluma kazandırılmasını amaçlayan Temiz Çevre-Sürdürülebilir Yaşam
Projesi’ni, konuştuk.
Röportaj
P
roje hakkında bilgi
verebilir misiniz?
Şahinbey ilçesinde ikamet
eden başta dezavantajlı bireyler olmak üzere tüm bireylerin
eğitim, temizlik, çevre, geri dönüşüm, sosyal uyum, sosyal hizmet gibi faaliyetlere erişimlerinin ve katılım düzeylerinin
artırılması amacıyla Temiz Çevre Sürdürülebilir Yaşam Projesi hayata geçirilmiştir.
Bu kapsamda 12 ay boyunca Gaziantep ili
Şahinbey ilçesinde yer alan lise ve ilköğretim
okulunda eğitim gören öğrencilere ve öğrencilerin ailelerine temizlik ve çevre bilinci
oluşturulması adına farkındalık oluşturmak
için bilinçlendirme faaliyetleri düzenlenmiştir. Bu proje ile proje kapsamında 100 bin
adet temizlik seti yükümlülüğüne rağmen
bu setlerin 72 okul ile sınırlı kalmamasını,
Şahinbey ilçesindeki tüm okullara dağıtımını
sağlamak amacıyla 74 bin adet daha temizlik setini de belediye bütçesinden sağlayarak
66
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
‘‘Temiz Çevre-Sürdürülebilir
Yaşam Projesi ile çevre
ve temizlik konusunda
toplumun dikkatini çekerek
toplumu kirletmeyen,
yaşadığı çevreye ve kendi
kişisel temizliğine önem
veren bireyler topluma
kazandırılmış oldu.’’
Proje süresi içerisinde Okullara; Sıvı sabun,
plastik çöp kovası, çöp poşeti. Okullardaki
174 bin öğrenciye temizlik seti (diş macunu,
diş fırçası, kâğıt mendil, ıslak mendil ve kalıp
sabun, bilgi kartları oyunu) hediye edilmişti.
Ayrıca setlere ilave olarak Ajanda, Bloknot ve
Kalem hediye edilmesi uygun görmüştür.
41 BİN AĞAÇ DİKİLDİ
Yine proje kapsamında 41 bin adet
ağaç fidesi alınarak bir kısmı şehrin muhtelif yerlerinde bir kısmı ise okul bahçelerine
dikim işlemi gerçekleştirildi. Belediyemiz
İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından kabul
edilmiş ve uygulanan projenin toplam maliyeti 414.970,00 TL olup bunun 294.628,70
TL’si hibe desteğinden, 120.341,30 TL’si ise
eş finansman olarak Belediyemiz tarafından
karşılanmaktadır. Ancak Belediyemiz bununla yetinmemiş ve Şahinbey İlçesine bağlı
tüm okullardaki 174.000 öğrenciyi kapsaya-
Proje ekibi ve konusunda uzman eğitimcilerle ilçedeki tüm ilköğretim ve lise okullarında hedef kitleye çeşitli temizlik ürünleri
dağıtılması eğitimler eşliğinde gerçekleştirildi.
‘İpekyolu Kalkınma Ajansı,
bölgenin; turizm, girişimcilik
ruhu, coğrafi konumu, sanayi
merkezi, ihracat yapısı,
tarım vb. birçok potansiyelin
sürdürülebilir fırsatlara
dönüştürülmesinde ve aynı
zamanda kamu kesimi,
özel kesim ve sivil toplum
kuruluşları arasındaki
işbirliğinin geliştirilmesinde
büyük rol oynamaktadır.’’
Şahinbey Belediyesi- Hasan Kalyoncu
Üniversitesi - TEMA Gaziantep Şubesi ile
birlikte yapılan toplantılar sonucu belirlenen
pilot bölgelerin hedef kitle ile birlikte ağaçlandırma çalışmalarının yapıldı.5 Haziran
Dünya Çevre Gününde” Şahinbey Belediyesi-Hasan Kalyoncu Üniversitesi-TEMA vakfı
ile birlikte çevre konulu Gaziantep Lisesinde
bilgilendirme toplantısı ve temizlik seti dağıtımı gerçekleştirildi. Temiz Çevre Sürdürülebilir Yaşam Projesi tanıtım kitapçığı setinin
hazırlanması ve dağıtılması yapıldı. 41bin
adet ağaç fidesi proje kapsamında Şahinbey
ilçesinde toprakla buluşturuldu.
cak şekilde set alarak projeye toplam katkısı
609.992,66 TL olup projenin toplam bütçesi
904.621,36 TL’ye ulaşmıştır.
gilendirme faaliyetleri gerçekleştirildi.
Projenin kente yansıması nasıl oldu?
Temiz Çevre-Sürdürülebilir Yaşam pro-
Proje ile amaçlanan nedir?
Amaçlanan hedeflerin ne kadarına
ulaşıldı?
Temiz Çevre Sürdürülebilir Yaşam projesi hazırlanırken ilçemizde saptadığımız ve
proje hedefleri olarak sunulan hedeflerin
tamamına ulaşılmıştır. Uzman eğitmenlerle birlikte Şahinbey ilçesinde yer alan, tüm
ilköğretim ve lise okullarında eğitim gören
öğrencilere çevre ve temizlik konusunda bilKalkınmanın Yolu İPEKYOLU
67
Röportaj
Bu proje ile çevre ve temizlik konusunda toplumun dikkatini çekerek çevreyi kirletmeyen, yaşadığı çevreye ve kendi kişisel
temizliğine önem veren bireylerin topluma
kazandırılması amaçlanmaktadır.
Röportaj
jesinin genel amacı TRC1 Bölgesi’nde Üniversite-Sanayi işbirliği ile akademi çevresinin
toplum ile ilişkilerinin geliştirilmesi hedefine
ulaşmaktır. Projemiz İpekyolu Kalkınma
Ajansı Üniversite -Sanayi-Toplum İşbirliği
Mali Destek Programının başta dezavantajlı bireyler olmak üzere bütün bireylerin
eğitim, beceri kazanma ve nitelik artırma,
sosyal uyum, sosyal hizmet ve sosyal nitelikli
kurumsal kapasite geliştirme gibi faaliyetlere erişimlerinin ve katılım düzeylerinin artırılması önceliğini baz alarak ilçede yaşayan
vatandaşların çevre ve temizlik konularında
daha duyarlı olmalarına katkıda bulunmuştur. Bu kapsamda 9 ay boyunca Hasan Kalyoncu üniversitesi ve TEMA Vakfı Gaziantep
İl Temsilcisi ortaklığı ile birlikte Gaziantep ili
Şahinbey ilçesinde yer alan, tüm lise ve ilköğretim okullarındaki öğrencilere ve ailelerine
temizlik ve çevre bilinci oluşturulması adına
farkındalık oluşturmak için bilinçlendirme
faaliyetleri düzenlenmiştir.
68
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
Bu proje ile istenilen bilinç oluştu
mu?
Gaziantep ili Şahinbey ilçesinde bulunun ilköğretim ve lise okullarında eğitim
gören öğrencilerde temizlik ve çevre konularında farkındalık oluşturmak adına bilgilendirme faaliyetleri, ağaç dikim etkinlikleri
düzenlendi. Tüm öğrencilere temizlik seti
(diş macunu, diş fırçası, kâğıt mendil, ıslak
mendil ve kalıp sabun, bilgi kartları oyunu)
hediye edildi. Bu sayede çevre ve temizlik
konusunda toplumun dikkatini çekerek toplumu kirletmeyen, yaşadığı çevreye ve kendi
kişisel temizliğine önem veren bireyler topluma kazandırılmış oldu.
potansiyelin harekete geçirilmesi, bölgesel
gelişmenin hızlandırılması, sürdürülebilirliğin sağlanması, bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarının azalması yönünde katkı
sağlamaktadır.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın hangi
desteğinden faydalandınız?
Şahinbey Belediyesi İpekyolu Kalkınma
Ajansı’nın 2011 yılı Üniversite-Sanayi-Toplum İşbirliği Mali Destek Programı desteğinden “Temiz Çevre Sürdürülebilir Yaşam” Projesi ile hibe desteği almaya hak kazanmıştır.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın
bu noktada desteklerini nasıl
buluyorsunuz?
2011 yılı Üniversite-Sanayi-Toplum İşbirliği Mali Destek Programı çerçevesinde
desteklenen, üniversite ile sanayiciyi bir
araya getiren, yenilikçi olan ve ARGE faaliyetleri içeren projeler uzun vadede bölgeye
kaynakların yerinde ve etkin kullanımı, yerel
Küreselleşme ile birlikte Bölgesel Kalkınma Ajansları küresel rekabetin önemli
kurumsal aktörlerinden biri haline gelmiştir. TRC1 Bölgesi’nde hizmet veren İpekyolu
Kalkınma Ajansı bölgenin turizm, girişimcilik ruhu, coğrafi konumu, sanayi merkezi,
ihracat yapısı, tarım vb. birçok potansiyelin
sürdürülebilir fırsatlara dönüştürülmesinde
ve aynı zamanda kamu kesimi, özel kesim ve
sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğinin geliştirilmesinde büyük rol oynamaktadır.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
69
Röportaj
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bölge
için önemi nedir?
AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI GEZİCİ HİZMET ARACI İLE
YERİNDE HİZMET
İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklen Ağız-Diş Sağlığı Gezici Hizmet Aracında protez
işlemleri dahil her türlü ağız ve diş sağlığı hizmetleri veriliyor.
A
Röportaj
dıyaman Ağız ve Diş Sağlığı
Merkezi Başhekimi Dr. Cahit Gökalp, coğrafi konum
veya ekonomik nedenler
ile kırsalda yaşayan vatandaşların Ağız ve Diş Sağlığı
Merkezi’nden yeteri kadar faydalanamadığını belirterek, sağlık hizmetlerinin yerinde
verilmesi için böyle bir çalışma yapıldığını
söyledi.
Gökalp, Gezici ağız ve diş sağlığı hizmetinin beldelerde yaşanılan diş hekimliği hizmetleri sorununa pratik bir çözüm olduğunu
da belirterek, aynı zamanda Adıyaman Merkezde dört yıldır devam eden Türkiye’nin en
kapsamlı koruyucu ağız ve diş sağlığı programına bu bölgede yaşayan çocukların da dahil
edilmesinin sağlanacağının da altını çizdi.
70
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
Proje hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sağlık Bakanlığımızın 2002 yılından
beri başarı ile uyguladığı sağlıkta dönüşüm
programının temelini, sağlık hizmetlerinin
dengeli dağılımı, kaliteli sağlık hizmetlerine erişimin arttırılması ve koruyucu sağlık
hizmetlerinin yaygınlaştırılması oluşturmaktadır. Açıldığı tarihten itibaren kaliteyi
özümsemiş personeli ile sağlıkta dönüşüm
programı felsefesine uygun hizmet vermiş
ve vermeye devam eden Ağız ve Diş Sağlığı
Merkezimiz hizmetlerinden, coğrafi konum
veya ekonomik nedenler ile kırsalda yaşayan
vatandaşlarımızın yeteri kadar faydalanmadığı görülünce sağlık hizmetlerinin yerinde
verilmesi için bir çalışma yapılması ihtiyacı
hissedilmiştir. Unutmayalım ki, kırsalda
yaşayan vatandaşlarımızda çürük görülme
Proje ilk kez mi uygulanıyor?
Bu kadar geniş alana hitap eden hem
koruyucu hem de tedavi edici ağız ve diş
sağlığını kapsayan bir uygulama Türkiye de
ilk defa uygulanmaktadır. Gezici ağız ve diş
sağlığı hizmetleri aracı özellikle evde ağız ve
diş hizmetleri için pratik bir çözüm oluşturmuştur. Önceden yatağa bağımlı hastalar
evde bakım kapsamında dolgu, kanal tedavisi, protez gibi işlemler için ambulansla merkezimize getirilmekte ve işlemler yapıldıktan
sonra yine ambulansla evlerine bırakılmakta
idi. Gezici diş aracı alındıktan sonra ambulanslarla taşıma işlemine gerek kalmamış
tedaviler evde yapılabilmiştir.
Proje ile ilgili amaçlanan hedeflerin
ne kadarına ulaşıldı?
21.05.2012 tarihinden itibaren haftanın
5 günü gezici diş aracı ile kırsalda yaşayan vatanlarımıza hizmet vermeye başlamıştır.18
aylık süre zarfında 6445 vatandaşlarımızın
muayenesi yapılmıştır. Muayenesi yapılan
bu kişilere 2543 diş çekimi, 867 dolgu, 97 kanal tedavisi, 130 protez işlemi yapılmış olup,
dişlerin korunmasına yönelik 622 füssur se-
alant uygulaması yapılmıştır. Koruyucu Ağız
ve diş sağlığı uygulamaları için ise ilköğretim
öğrencilerine eğitimler verilmiş yılda 2 defa
diş fırçası dağıtılmış ve dişlerin çürüğe karşı
korumak için tüm çocuklara flor jel uygulaması yapılmıştır. Proje şu anda kendi döner
sermaye imkânlarımız ile devam ettirilmekte olup, haftanın 3 günü ilimize bulunan Suriyeli mülteci kampına, 2 günü ise beldelere
gitmektedir.
Bu proje ile sağlıkta istenen bilinç
oluştu mu?
Diş ve diş eti hastalıkları önlenebilen
hastalıklar olmasına rağmen ülkemizde sistematik olarak uygulanan koruyucu ağız ve
diş sağlığı uygulamaları olmadığı için 5 yaşındaki çocuklarımızın dahi yüzde 69,8’inde
diş çürüğü görülmektedir. Gezici ağız ve diş
sağlığı hizmetleri projesi sayesinde 5 yıldır
Adıyaman Merkezde uygulanan okul diş
hekimliği programı merkeze bağlı belde ve
köylerde de uygulanmaya başlanmış, diş
taramaları yapılmış, flor jel-flor vernik uygulamaları yapılmış ve eğitimler verilmiştir.
Araştırmalara göre çocuklar 6 yaşına kadar
fırçalama alışkanlığı kazanamazsa bu yaştan
sonra alışkanlığın süreklilik kazanma ihti-
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
71
Röportaj
sıklığı dolayısıyla, ağız ve diş sağlığı hizmetlerine olan ihtiyaç daha fazladır. İpek yolu
kalkınma ajansının destekleri ile yürüttüğümüz “Gezici Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri
Projesi”nin amacı, Adıyaman Merkezine bağlı 12 belde ve köylerde yaşayan, çeşitli nedenlerle ağız ve diş sağlığı hizmetlerinden yeterince yaralanamayan 62.997 vatandaşımıza
ulaşarak ağız ve diş sağlığı hizmetlerinden
yararlanmasını sağlamaktır. Aynı zamanda
Adıyaman merkezde 5 yıldır devam eden ve
Türkiye’nin en kapsamlı koruyucu ağız ve
diş sağlığı programına bu bölgede yaşayan
çocukların da dahil edilmesi sağlanacaktır.
Bu amaçla İl Özel İdaresi tarafından bir araç
alınmış, tıbbi ekipman ve donanımın ise
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın destekleri ile
tamamlanmıştır. Gezici hizmet aracımızda
merkezimizde verilen tüm hizmetler verilecek şekilde tıbbi donanım mevcut olup,
protez işlemleri dahil her türlü ağız ve diş
sağlığı hizmetleri verilebilmektedir. Belirlenen beldelerde haftanın aynı gün ve saatleri
arasında hizmet verilecek şekilde planlama
yapılmış ve yapılan planlamaya uygun tabelalar beldelerde bulunan Aile sağlık merkezlerin girişlerine asılarak vatandaşlarımızın
bilgilendirilmesi sağlanmıştır.
Röportaj
malinin yüzde 23 olduğunu göstermektedir.
Bu nedenle okullarda fırçalama alışkanlığının oturtulmasına yönelik eğitimler çok
önemlidir. Ülkemizde 2004 yılında yapılan
çalışmaya göre 12 yaşındaki çocuklarımızın
72
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
yüzde 9,5’inin diş fırçası bulunmamaktadır.
Bu oran kırsalda daha yüksektir. Proje kapsamında tüm öğrencilerimizin yılda 2 defa
diş fırçası dağıtılarak tüm çocukların diş
fırçasının sahip olması sağlanmıştır.
bölgenin ihtiyaçları tespit edilerek açılan
destek programlarını çok faydalı buluyoruz.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın hangi
desteğinden faydalandınız?
Ülkemizde uzun dönemden beri bölgesel
farklılıklar ve geri kalmışlıklar yaşanmaktadır. Bölgesel eşitsizlikleri azaltmak, toplumsal ve ekonomik dengeyi sağlamak amacıyla
kurulmuş, kalkınma ajanslarından biri olan
ipek yolu kalkınma ajansı, bölgemizde var
olan içsel potansiyeli ortaya çıkaran ve geliştiren, bu suretle bölgemizin ekonomik
ve sosyal yönde kalkınmasını sağlayan bir
kuruluştur. Bölgemizin potansiyelini ve sorunlarını göz önüne alarak geliştirdikleri
politikalarla bölge ekonomisini canlandırmakta ve bölge halkının gelişmeye katılımını
sağlamaktadır.
2011 Yılı Üniversite-Sanayi-Toplum
İşbirliği-Mali Destek Programı kapsamında yapılan projemizde gezici aracın tıbbi
ekipman ve donanımı ile projede kullanılan
tıbbi, sarf malzemeler ipekyolu Kalkınma
Ajansı tarafından karşılanmıştır.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın
bu noktada desteklerini nasıl
buluyorsunuz?
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın bölge
için önemi nedir?
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
73
Röportaj
İpekyolu Kalınma Ajansı tarafından
ÜRÜN ÇEŞİDİMİZDE BÜYÜK ARTIŞ OLDU
Asil Global Yedek Parça İmalat Otomotiv İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, İpekyolu
Kalkınma Ajansı’ndan aldığı destekle ürün çeşitliliğinde büyük artış sağladı.
A
sil Global Yedek Parça İmalat Otomotiv İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
Yönetim Kurulu Başkanı
Salih Beyazyıldız, üretimden ürün çeşitliliğine kadar
yaşanan büyük değişimi dergimize anlattı.
Kendinizden ve işletmenizden
bahseder misiniz?
Adım Salih Beyazyıldız. 1971 Adıyaman
Gerger doğumluyum. Evli ve 2 çocuk babasıyım. 1981 yılından beri ticaretin içindeyim.
2012 yılına kadar hizmet sektöründe faaliyet gösteren grup şirketlerimize yöneticilik
yaptım. 2012 yılında traktör parçaları üretimi yapan Asil Global Yedek Parça İmalat
Otomotiv İhracat Sanayi ve Ticaret Limited
Şirketi’ni devraldık. Ticarete burada devam
ediyorum.
Kurulum aşamasında ya da
işletmeniz faalken devlet
desteklerinden faydalandınız mı?
Röportaj
İpekyolu Kalkınma Ajansı’ndan destek
alana kadar hiçbir kurumdan destek almadık. Kendi özsermayemizle bu işletmeyi yürüttük.
74
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
‘’ İşini daha da geliştirmek
isteyen tüm işletmelere
projelerini hazırlayıp
İpekyolu Kalkınma Ajansı’na
sunmalarını öneriyorum.’’
İpekyolu Kalkınma Ajansı’na
sunduğunuz projeden bahseder
misiniz?
2013 yılında İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın açıkladığı Bölgelerarası Gelişmişlik
Farkının Azaltılması Mali Destek Programı’na başvurduk. Bu süreçte ajansta görev
yapan uzmanlar her türlü konuda bizi bilgilendirdiler. İşletmemizin modernizasyonunun sağlanması ve ürün çeşitliliğinin artırılması için hazırladığımız projenin bu destek
programına uygun olduğunu düşündük ve
müracaat ettik. Projemiz kabul edildi. Şu an
destek kapsamında, 2 tane CNC makinesi
işletmemize kazandırdık. Üretimimize bu
makinalarımızla devam ediyoruz.
Proje sonrası karlılık, verim, katma
değer, istihdam verilerinizde ne tür
değişimler görüldü?
İpekyolu Kalkınma Ajansı desteğinden
önce ürün çeşidimiz 20 adetti. Destek sonrası aldığımız makinalarla ürün çeşidimizi 60
civarına yükselttik. Aynı şekilde proje öncesinde işletmemizde 3 tane kalifiye eleman
çalışıyordu. Proje sonrasında ürün çeşitliliğimiz artınca pazar payımız da arttı. Buna
paralel olarak şu anda işletmemizde 6 kişi istihdam ediyoruz. Daha önce ilkel koşullarda
gerçekleşen üretimlerimizde bazı aksaklıklar
Ajans destekleri hakkında
yatırımcılara iletmek istediğiniz
hususlar nelerdir? Tavsiye eder
misiniz?
Özellikle üretim faaliyeti gösteren bü-
tün işletmelere İpekyolu Kalkınma Ajansı
desteklerinden faydalanmalarını tavsiye
ediyorum. Şöyle ki proje süresi içinde hiçbir
aksaklık yaşamadan hem Adıyaman Yatırım
Destek Ofisi’ndeki hem de Gaziantep’teki
arkadaşların çok büyük destekleri oldu. Bundan dolayı kendilerine teşekkür ediyorum.
İşini daha da geliştirmek isteyen tüm işletmelere projelerini hazırlayıp İpekyolu Kalkınma Ajansı’na sunmalarını öneriyorum.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
75
Röportaj
çıkabiliyordu. Yeni makine alımlarımızla birlikte bu sorunu da giderdik. Daha kurumsal
bir kimliğe bürünmüş olduk.
İPEKYOLU’NUN UZATTIĞI ELİ TUTTUK
Asos Seramik, İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle markalaşma yolunda önemli bir adım
attı.
A
sos Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Bedir Yeni, kendi
yağında kavrulduklarını belirterek, İpekyolu Kalkınma
Ajansı’nın verdiği desteğin
kendileri için büyük önem
taşıdığını kaydetti.
Röportaj
2003’te kurulup 2004’te üretim faaliyetlerine başlayan Asos Seramik, çalışmalarını
iç ve dış piyasada sürdürüyor. Kuruluş ve
tanıtım aşamasında mali açıdan sıkıntı çektiklerini belirten Başkan Yeni, İpekyolu’nun
desteklerinden söz ederek; “İpekyolu Kalkınma Ajansı’ndan çok faydalandık. Hazırlayıp
sunduğumuz ve destek aldığımız projemiz
bizim için çok verimli oldu” diye konuştu.
76
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
‘‘İpekyolu Kalkınma Ajansı
da iyi projelere desteğini
esirgemiyor. Yine İpekyolu
Kalkınma Ajansı’na çok
teşekkür ediyorum. Milletin
de bu başarıları görmesi ve
yaşaması için mutlaka proje
sunmasını, hiç olmazsa
tanıtım toplantılarına
katılmasını öneriyorum.’’
Kendinizden ve işletmenizden
bahseder misiniz?
Adım Bedir Yeni. Asos Seramik Yönetim
Kurulu Başkanı’yım. Kâhtalıyım. İşletmemiz
2003 yılında kuruldu ve 2004 yılında üretim
faaliyetine başladık. Şu anda Asos Seramik
A.Ş. olarak 10 yıllık bir geçmişimiz var. Çalışmalarımızı iç piyasa ve dış piyasa olarak sürdürmekteyiz. Firmamızın kendi markasıyla
çalışmaktayız.
Kurulum aşamasında ya da
işletmeniz faalken devlet
desteklerinden faydalandınız mı?
Tabi ki. Her işin ilk kurulumunda bir takım sıkıntılar zorluklar olur. Zirveye varmak
için mutlaka tırmanmak gerekir. 2003 yılında işe başladığımızda banka kredisi ya da
hibe desteği gibi konularda hiç destek almadık. Böyle imkânlardan faydalanmadık. Tam
GAZ TÜKETİMİNDE YÜZDE 30
AZALMA SAĞLIYOR
Proje sonrası karlılık, verim, katma
değer, istihdam verilerinizde ne tür
değişimler görüldü?
Projenin bizim için en büyük katkısı gaz
tüketiminde yüzde 30 azalma sağlamasıdır.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’na
sunduğunuz projeden bahseder
misiniz?
İpekyolu Kalkınma Ajansı’na sunduğumuz proje, hâlihazırda iş alanımız olan sıhhi
seramik ürünlerin pişirilmesinde kullanılan
atmosferik fırınların performansının otomasyon sistemi kurulması yoluyla yükseltilerek; kalitenin ve kapasitenin artırılması
üzerineydi. Biz bu projeyi sunduktan sonra neden bunu daha önce yapmadık diye
düşündük. Bu konuda İpekyolu Kalkınma
Ajansı’nda emeği geçen ve bugüne getiren
tüm arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Bir
markanın önceliği kalitesidir. Ajansa sunduğumuz proje ile markamızın ve ürünlerimizin kalitesini de artırdık. Ömür boyu destek
olarak değerlendirebiliriz bunu. Belki de bizim bu projemiz Türkiye’de ve Dünya’da eşi
bulunmaz bir projedir.
Bir diğer katkısı da kalitemizi artırmış olmasıdır. Daha önce ustabaşımız bütün işlemleri
manuel olarak gerçekleştiriyordu. Şimdi ise
tamamen otomasyon sistemi olduğu için
ustamızın dalgınlığına gelip bir şey yapmayı
unutsa bile, sistem kendi kendine ayarlıyor.
Ürünün yanması, az pişimde mat alması ya
da alev alması gibi sorunlar ortadan kalktı.
Gaz tüketiminde yüzde 30 avantaj, ürün kalitesinde de yüzde 100’lük bir artış oldu. Bu
proje bizim için bulunmaz hint kumaşı bir
proje oldu.
Ajans destekleri hakkında
yatırımcılara iletmek istediğiniz
hususlar nelerdir? Tavsiye eder
misiniz?
Ajansın bugüne kadar vermiş olduğu
destekler hakkına insanların bilgi sahibi
olmaması, Ticaret ve Sanayi odalarında gerçekleştirilen toplantılara katılmaması çok
büyük bir kayıp. Çünkü katılmadıkları zaman bilgi sahibi olamıyorlar. Eskiden gelen
“Devlet kimseye bedava para vermez, öyle bir
durum yoktur” anlayışını değiştiremiyorlar.
Esnafımız ve yatırımcılar için yanlış bir durumdur. Önce oradaki bilgilere sahip olması
lazım ki, sonradan işlerini büyütebilsinler.
Buradan tüm yatırımcılara mutlaka ve mutlaka ajansa proje sunmalarını öneriyorum.
Yatırımcılara devletin desteği vardır, biz bizzat yaşadık ve gördük. Asos Seramik olarak
da herkese kapımız açıktır. Hangi sektörde
olursa olsun bize gelip tecrübemizden faydalanabilirler. İpekyolu Kalkınma Ajansı
da iyi projelere desteğini esirgemiyor. Yine
İpekyolu Kalkınma Ajansı’na çok teşekkür
ediyorum. Milletin de bu başarıları görmesi
ve yaşaması için mutlaka proje sunmasını,
hiç olmazsa tanıtım toplantılarına katılmasını öneriyorum.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
77
Röportaj
tersi, devlette bir takım sıkıntılar yaşadık.
Mesela bankadan bir kredi talebinde bulunduğumuz zaman, önce hesaplarınız çalışsın,
nakit paranızı bir görelim, girdi çıktınızı bir
görelim deniliyordu. Zaten paramız olsa bankaya ihtiyacımız olmazdı. O sıkıntıları biz
yaşadık. Şimdi Allah’a şükürler olsun bankalara ihtiyacımız olmayacak kadar kendi yağımızda kavrulan bir firmayız. Bunun yanında
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın desteklerinden faydalandık. Hazırlayıp sunduğumuz
ve destek aldığımız projemiz bizim için çok
verimli oldu. Hem maddi açıdan hem ürün
kalitesi açısından hem de markalaşma açısından İpekyolu Kalkınma Ajansı desteği
bizlere yüzde yüz bir fayda sağladı.
İKA DESTEĞİYLE DÜNYAYA AÇILDI
İpekyolu Kalkınma Ajansı’nın desteklerinden faydalanan Bozgün Müteahhitlik, yeni makineleri
sayesinde dünyaya konteyner ihraç etmeye başladı.
İ
pekyolu Kalkınma Ajansı’nın hibe
desteği verdiği Adıyaman merkezli
Bozgün Müteahhitlik, makine parkurunu genişleterek dünyaya konteyner ihraç etmeye başladı. İpekyolu
Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle
işlerini büyüten Bozgün Müteahhitlik Genel
Müdürü Mustafa Bozkurt, birçok firmaya
yol gösterecek süreçle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Kendinizden ve işletmenizden
bahseder misiniz?
Adım Mustafa Bozkurt. 1975 yılında
Türkiye Petrolleri Anonim Şirketi’nde kaynakçı olarak çalışmaya başladım. 1995 yılında emekli oldum. Emekli olduktan sonra
Bozkurt Ticaret Şirketini kurdum. Bozkurt
Ticaret olarak 9 ay faaliyet yürüttük. 2004
yılında BOZGÜN Limited Şirketi’ni kurduk
ve bu şekilde yolumuza devam ediyoruz.
2004 yılında kurduğumuz işyerimiz küçük sanayi sitesinde 450 metrekarelik küçük
bir yerdeydi. Burada 2009 yılına kadar çalıştık. 2009 yılından sonra tekrar organize
sanayi bölgesinde 7 bin 390 metrekarelik bir
yere taşındık ve iş hayatımızı sürdürüyoruz.
Yerimiz 7 bin 390 metrekare olmasına rağmen bize küçük geliyor, inşallah ileride daha
da büyük yer almayı düşünüyoruz.
faizsiz kredi aldık. Yine aynı şekilde 2013
yılında İpekyolu Kalkınma Ajansı’na sunduğumuz proje ile mevcut makinalarımıza yenilerini ekleyerek işimizi daha da geliştirdik.
Bize çok büyük bir desteği oldu devletin, şu
anki işlerimizi bu şekilde büyüttük.
İpekyolu Kalkınma Ajansı’na
sunduğunuz projeden bahseder
misiniz?
İpekyolu Kalkınma Ajansı’na 2013 yılında projemizi sunduk ve kabul edildi. Aldığımız destekle daha önce yapamadığımız
şeyleri şu an yapabiliyoruz ve şirket olarak
daha farklı yere geldik. Projemiz ile Trapez
makinası, mobilya makinası ve PVC makinası aldık. Bunlar sayesinde işlerimiz daha
da büyüdü. Makine alımından sonra girdiğimiz ihaleyi de kazandık. Kalkınma Ajansı
desteğiyle aldığımız bu makinalar olmasaydı, istediğimiz fiyatı veremeyecektik ve bu
ihaleyi almamız da çok zor olacaktı. İnşallah
bundan sonra da böyle devam edeceğiz. Tüm
emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum.
İŞ POTANSİYELİMİZ ARTTI
Proje sonrası karlılık, verim, katma
değer ve istihdam verilerinizde ne
tür değişimler görüldü?
En başta personel sayımız ve iş potansiyelimiz arttı. Kendimize güvenimiz geldi.
Biliyorsunuz eskiden ‘’alet çalışır, el övünür’’
derlerdi. Alet olmayınca sen ne kadar çaba
gösterirsen göster belli bir yere kadar gidebiliyorsun. Belirli bir gücün oluyor. İstediğin
aleti alınca daha farklı yerlere ulaşabiliyorsun. Biz mesela şu anda büyük Amerikan
petrol şirketlerine ile çalışıyoruz. İpekyolu
Kalkınma Ajansı desteğiyle aldığımız trapez
makinaları sayesinde bunu yapabiliyoruz. İşlerimiz de potansiyel olarak yükseldi.
Ajans destekleri hakkında
yatırımcılara iletmek istediğiniz
hususlar nelerdir? Tavsiye eder
misiniz?
Röportaj
Kuruluş aşamasında ya da işletmeniz
faalken devlet desteklerinden
faydalandınız mı?
Devlet desteklerinden tabi ki faydalandık. Özellikle buraya ilk başladığımız 2010
yılında ve daha sonraki süreçte KOSGEB’den
78
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
‘‘Kalkınma Ajansı,
gerçekten iş yapmak isteyen
insanlar için çok büyük bir
avantaj. Tüm yatırımcılara
tavsiye ediyorum.’’
Daha önce de söylediğim gibi, ajans
destekli hibe konusunda çok fayda gördük.
Allah kısmet ederse bu projemiz bittikten
sonra tekrar bir proje daha sunmayı düşünüyoruz. Makine ihtiyacımız hala var ve bunu
da yine ajans desteğiyle karşılamak istiyoruz. Kalkınma Ajansı, gerçekten iş yapmak
isteyen insanlar için çok büyük bir avantaj.
Tüm yatırımcılara tavsiye ediyorum.
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
79
Basında İKA
BASINDA İKA
İKA’dan Haberler
Gaziantep Kalesi • GAZİANTEP
80
Kalkınmanın Yolu İPEKYOLU
TRC1 BÖLGESİ
(GAZİANTEP • ADIYAMAN • KİLİS)
www.ika.org.tr
İPEKYOLU KALKINMA AJANSI
İncilipınar Mah. Muammer Aksoy Bul. Vakıflar İş Merkezi Kat: 1-2-3
27060 Şehitkamil / Gaziantep / TÜRKİYE
Telefon: +90.342.231 07 01 • Faks:+90.342.231 07 03
e-posta: [email protected]
GAZİANTEP YATIRIM DESTEK OFİSİ
İncilipınar Mah. Muammer Aksoy Bul.
Vakıflar İş Merkezi Kat: 1-2-3
27060 Şehitkamil /
Gaziantep / TÜRKİYE
Telefon: +90.342.231 07 01
Faks:+90.342.231 07 03
e-posta: [email protected]
ADIYAMAN YATIRIM DESTEK OFİSİ
Turgut Reis Mah. Hastane Cd. İl Özel
İdare Binası No:23 Kat:3
02100 Adıyaman / TÜRKİYE
Telefon: +90.416.213 14 44
Faks:+90.416.213 14 45
e-posta: [email protected]
KİLİS YATIRIM DESTEK OFİSİ
M.Rıfat Kazancıoğlu Mah. Safter
Necioğlu Bul. No:74 Kilis Ticaret ve
Sanayi Odası Kat:2
79000 KİLİS / TÜRKİYE
Telefon: +90.348.814 51 98
Faks:+90.348.814 51 98
e-posta: [email protected]
Yatırımlarınızda
Yerel Danışmanınız...
İPEKYOLU KALKINMA AJANSI
İncilipınar Mah. Muammer Aksoy Bul. Vakıflar İş Merkezi Kat: 1-2-3
27060 Şehitkamil / Gaziantep / TÜRKİYE
Telefon: +90.342.231 07 01 • Faks:+90.342.231 07 03
e-posta: [email protected]
GAZİANTEP YATIRIM DESTEK OFİSİ
İncilipınar Mah. Muammer Aksoy Bul.
Vakıflar İş Merkezi Kat: 1-2-3
27060 Şehitkamil /
Gaziantep / TÜRKİYE
Telefon: +90.342.231 07 01
Faks:+90.342.231 07 03
e-posta: [email protected]
ADIYAMAN YATIRIM DESTEK OFİSİ
Turgut Reis Mah. Hastane Cd. İl Özel
İdare Binası No:23 Kat:3
02100 Adıyaman / TÜRKİYE
Telefon: +90.416.213 14 44
Faks:+90.416.213 14 45
e-posta: [email protected]
KİLİS YATIRIM DESTEK OFİSİ
M.Rıfat Kazancıoğlu Mah. Safter
Necioğlu Bul. No:74 Kilis Ticaret ve
Sanayi Odası Kat:2
79000 KİLİS / TÜRKİYE
Telefon: +90.348.814 51 98
Faks:+90.348.814 51 98
e-posta: [email protected]

Benzer belgeler