10 YILBAŞI VE NOEL

Transkript

10 YILBAŞI VE NOEL
1
10
YILBAŞI VE NOEL
NOEL, Hz. İsa (a.s)’in doğum günü olarak kutlanan Hıristiyan bayramıdır. Roma İmparatorluğunda
Hıristiyanlığın yaygınlaşmasıyla birlikte kutlanmaya başlanmıştır. Papa Liberius, M.S 354 yılında 24
Aralık’ı 25 Aralık’a bağlayan geceyi Hz. İsa (a.s)’in doğum günü olarak ilan etmiştir.
Noel ile yılbaşı farklı olmasına rağmen Hıristiyanlar arasında da adet ve gelenekler açısından
karıştırılmaktadır. Yılbaşı kutlamaları, eski Romalılardan günümüze süren 1 Ocak’ta yapılan kutlamalardır. Noel
kutlamaları ise 25 Aralık’ta yapılır.
Noel Baba, kökeni Antalya’nın Kale ilçesinde 4. yüzyılda yaşamış Hıristiyan azizi Piskopos Nikola’ya
dayandırılan ve çocuklara hediye getirdiğine inanılan aksakallı, tonton ihtiyardır. Noel Baba’nın Ren geyiklerinin
yükünü çektiği uçan kızağında hediyeler taşıdığı rivayet edilir. Noel Baba efsanesi, Thomas Nast’ın 1863
yılında, diğer bir görüşe göre de 1822 yılında şair Clement Clarke Moore’un yazdığı Aziz Nikola’nın ziyareti
şiirinden esinlenerek yaptığı karikatürden sonra popülerleşmiştir. Asıl şöhreti ise Coca Cola’nın 1931 yılından
sonra yaptığı reklamlarda kullanılan Noel Baba figürü ile yakalamıştır. Günümüzde bilinen Noel Baba da bu
reklamlardaki kırmızı giysili, siyah kemerli, kırmızı başlıklı Noel Baba’dır.
Hindi, Hıristiyan dünyasında Noel’de değil, Şükran gününde, yani 22 Kasım’da kesilir. Ancak bir
Hıristiyan bayramı olarak kutlanan bugün, bu tarihten bir ay sonrası olan ve yılbaşı mahiyetinde yurdumuzda
kutlanan güne bu adeti çok sağlam bir pazarlamayla yansıtmışlar. Yani bizim yılbaşında yenilen Hindi’yi Hıristiyan
dünyası Şükran gününde yemektedir. Şükran Günü, aslında bir dini gün değildir. Kızılderililere sunulan bir
yemek, gelenek haline gelinmiştir. İlk olarak 1863 yılında Amerika’nın o dönemdeki Başkanı Abraham
Lincoln, Şükran Günü’nün ulusal bir bayram olmasını meclise önerir. Lincoln döneminde ele alınamayan bu
öneri, 78 yıl sonra, yani 1841 yılında dönemin Amerikan başkanı Franklin Roosevelt tarafından tekrar meclise
taşınarak karara bağlanır ve bu tarihten itibaren her yılın Kasım ayının son Perşembe günü “Şükran Günü”
olarak ulusal bayram ilan edilir. Amerika’da şükran gününde 5 gün tatil ilan ediliyor, insanlar evlerinde büyük
hazırlıklar yapıyor, giyiniyor, süsleniyor ve 5-6 saat boyunca patateslerle süslenmiş Hindi’lerini kısık ateşte
kızartıp komşularını, dostlarını ve akrabalarını misafirliğe çağırıyor.
Bizim ülkemizde de Amerikalıların Şükran Günü’nde yapılan bu Hindi pişirme işi Yılbaşı’nda yapılmaktadır.
Günler öncesinde yapılan hazırlıklarla Yılbaşı gecesi hiç de bize ait olmayan bir gelenek kutlanır. Sabahlara
kadar birçok yerde içki tüketilir. Bu vahşetin yeni bir yıla girme sevinci ile bağlantısı kurulsa da, yeni bir yıla
girerken güneşin doğuşunu dahi fark edemeyecek kadar sarhoş girmek bir faciadır ve kötü bir alışkanlıktır. Birkaç
gün önce İstanbul’da bir ilçe belediye başkanı, ilçesinde yılbaşı kutlamaları için hazırlık yaparken, yüzlerce çam
ağacı dikmiş ve Papaz’ın denetiminde bir Hindi kestirmiş, Papaz’ın yaptığı duaya da “Amin” diyerek karşılık
verdiğini medyada okumuştum. Bunu bir utanç ve yozlaşma, hatta soysuzlaşma olarak kabul ediyorum.
Heyecanla yılbaşı bekleyene, eğlenecek mekan arayana, Hindi peşinde koşana, çekiliş bileti kuyruğunda
üşüyene dua edelim, onlar gerçekten bilmiyorlar.
Aslında Amerika’nın keşfinde bulunan Hindi, Avrupa’da zamanın Hıristiyan liderine hediye olarak
götürülür. Bunun üzerine Papa, ilk defa gördüğü Hindi’ye bakarak: “Ne tür bir hayvan bu böyle, aynı
Türkler gibi kırmızı suratlı, kabararak yürüyor, bunun adı Türk olsun.’’ der ve Hıristiyanların
inanışlarınca her Yılbaşında Hz. İsa (a.s)’a bir Müslüman-Türk kurban etmek borç bilinirdi. Bunun üzerine
Avrupalı Hıristiyanlar her yılbaşında bir Türk kurban edemedikleri için, Türklere benzettikleri ve de isimleri ne
gariptir ki, Turkey, yani Hindi olan bu hayvanı keserler. Gelenek ve adetlerini bilmeden yılbaşını büyük bir neşe
içinde kutlayan taklitçilere duyurulur. İstanbul’daki ilçe belediye başkanı da Papaz’ın denetiminde Hindi keserek
2
ve Papaz’ın yaptığı duaya neden “Amin” dediğini bilsin..! Kendi değerlerine sırtını çevirmiş milletler, önce
bozulurlar, sonra yozlaşırlar ve daha sonra soysuzlaşırlar..! Ondan sonra da yok olur giderler. Kur’an-ı Kerim’in
ifadesiyle “Bir millet kendi kendisini bozmadıkça Allah onları bozmaz.” buyurmaktadır. Hz.
Peygamber (s.a.)’in ifadesiyle, “Kim bir millete benzemeye çalışırsa, o da onlardan sayılır.” ve
“Bizden başkasına benzemeye çalışanlar bizden değildir. Yahudilere ve Hıristiyanlara
benzemeyiniz.” buyurmaktadır.
Ömrümüzden kopup giden koskoca bir yılın muhasebesini yapmamız gerekirken, iki yılı birbirine bağlayan
bu zaman köprüsünde cinnet geçirmişçesine işlenen günahlara; Noel Baba, Hindi yemeği, Çam ağacı hurafesi,
Şampanya patlatma, Milli Piyango ve tam saat 24.00'ün bitimindeki bağrışmaları anlamak mümkün değildir.
Mağlupların galipleri taklit etme psikolojisi olan yeni yıl rezilliklerini, “Ben ölmem veya Cehennem ateşi bana
zarar vermez” diyen varsa, dilediği gibi kutlasın. Bu konularda birbirlerimizi kırmadan ve üzmeden uyarmalıyız.
Hz. Peygamber (s.a.v.) Medine’ye hicret edince, burada öteden beri iki bayramın bulunduğunu ve bu
bayramlarda kutlama yapıldığını öğrendi. Bayramlar, dinin etkilenmesi bakımından önemli kültür unsurları olduğu
için bunları değiştirdi ve yerlerine Ramazan ile Kurban bayramlarını tebliğ etti. Daha pek çok hadiste, başka
dinlerle ilişkisi veya sembolik değeri/fonksiyonu bulunan adet ve uygulamaları Müslümanlara yasakladı.
Geleneksel değerler kuşatıcıdır. Bu yüzden bize ait olmayan geleneksel değerlerin yaşam biçimimizde
yer edinmesini kuru bir taklitçi anlayış olarak değerlendiremeyiz. Taklit edilen değerler zamanla kimliğimizi
kuşatmaya başlar ve sahip olduğumuz değerleri tahrip eder. Tahrip edilen değerler üzerine kendi değerlerini
monte eder. Böylece bir iki kuşak sonrasında medeniyet birikimlerinden çok uzak farklı bir hayat biçimi
benimsemiş toplumla karşılaşabiliriz. İslam bize dilimizle ve kalbimizle, yaşam biçimimizle ve düşünce iklimimizle,
değerler bütünümüzle ve medeniyet kodlarımızla Müslüman kalmayı, ümmet bilincine sahip olmayı ve haddi
aşmamayı öğütler.
Yılbaşı nedeniyle ülkemizin ve dünyanın çeşitli bölgelerinde milyonlarca çam fidanı Noel hurafesi uğruna
kesilip yok edilmektedir. Hıristiyanlara kendimizi benzetmemek için yılbaşı gecesi Hindi yemekten mutlaka
vazgeçilmelidir. Hele o gece kumar oynamak, tombala çekmek gibi oyunlarsa doğrusu her zaman caiz değildir.
Bu geceye has bir hazırlık içinde olmak taklittir. Bir duruş sergilemek, başka bir inancın mensuplarını taklit
etmemek Müslüman’ım diyen insana yakışır. Mezhep ve meşrep farkına bakmadan bütün Müslümanların işbirliği
yapmaları zamanıdır.
Eğitimci, İlahiyatçı, Araştırmacı Yazar Mehmet BOZKURT
www.mehmetbozkurt.com.tr

Benzer belgeler

14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ NEDİR

14 ŞUBAT SEVGİLİLER GÜNÜ NEDİR birbirlerini seven iki insan varmış dönemin kralı onların evlenmelerini yasaklamış bu Valentin adlı Papaz da bunların nikahlarını kıyar. Bunu duyan Kral da papaz Valentin’i idam ettirir ve o günüde...

Detaylı