Prof. Dr. Özdemir İlter - Turkish Journal of Immunology
Transkript
Prof. Dr. Özdemir İlter - Turkish Journal of Immunology
Turk J Immunol 2015;3(3):96-97 Turkish Journal of Immunology - Online Dergi www.turkishimmunology.org İmmünolojiye Gönül Vermiş Bir Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Özdemir İlter İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdiğim yıl kendimi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi çocuk kliniğinde buldum. Ana Bilim Dalı Başkanı ismini saygı ile andığım rahmetli Prof. Dr. Metin Bilger klinikte çalışma isteğimi kabul ederek, beni kendi servisinde görevlendirdi. Aradan birkaç ay geçti, bir gün etrafında asistanları ile beraber Prof. Dr. Özdemir İlter çalıştığım süt katı servisine geldi, “Doktor hanım, çalışkan olduğunu söylüyorlar, bakalım ne biliyorsun?” diyerek bana sorular sordu. Adeta küçük bir sınavdan geçirdi. Özdemir Hoca ile ilk tanışmamız böyle oldu. Ben İstanbul Tıp Fakültesinden mezun olduğum için Cerrahpaşa Tıp Fakültesindeki öğretim üyelerini pek tanımıyordum. Asistan olarak çalışmaya başladıktan sonra, her sorunu bilgisine çok güvendiğim kıdemli asistan Dr. Necla Akçakaya (Binatlı)’ya danışırdım, bana her konuda yardımcı olurdu. Kliniğin her gün yapılan öğle toplantılarında sorular soran, enfeksiyon alanında ve o güne kadar pek az duyduğum immünoloji konusunda bilgiler aktaran, Prof. Dr. Özdemir İlter ve Prof. Dr. Günay Ezer’i hayranlıkla izliyordum.. Özdemir hoca enfeksiyon A servisinde, Günay Hoca Tüberküloz servisinde hastalara bakıyorlardı. Necla hanım da enfeksiyon bölümüne başasistan olarak seçilmişti. O günlerde Türk İmmünoloji Derneğinin kurulması için iç hastalıklarından Prof. Dr. Asuman Müftüoğlu ve Prof. Dr. Birsen Ülkü yoğun bir çalışma yürütüyordu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İstanbul Tıp Fakültesi ve Hacettepe Tıp Fakültesi’nin saygın öğretim üyelerinin katkıları ile 1974 yılında İmmünoloji Derneği kuruldu (Türk ismi daha sonra eklendi). Özdemir İlter, Günay Ezer ve Necla Akçakaya (Binatlı)’da bu oluşumda heyecanla yer aldılar. Ben de sonraları yönetim kurulunda görev alacağım ve başkanlığını yapacağım Türk İmmünoloji Derneğinin kuruluşuna tanıklık ettim. Asistan ligimin ilk yılından itibaren immünoloji laboratuvarında Dr. Necla ile çalışmaya başladım. Böylece kendimi immünoloji camiasının içinde buldum. Enfeksiyon rotasyonunu Özdemir Hocanın yanında tamamladım. Özdemir Hoca her hastayı muayene eder, hastanın laboratuvar sonuçlarını inceler, akciğer filmlerine bakar ve immünoglobulin sonuçlarını değerlendirirdi. Uzun süren vizitler yapar, konuya ilişkin bilgiler anlatarak bizi eğitirdi. İmmün yeter- sizlik tanısı koyduğu hastalara özel bir ilgi gösterirdi. Hoca servisin tuvalet temizliğini de her gün denetlerdi. Servisin temizliğini ve eksik malzemeyi her gün sorgulardı. Servis vizitlerini, hastaya davranışı ve hastalıklara yaklaşımı ondan öğrendim. Klinikte asistan sıkıntısı olduğundan, tüm servise tek başıma baktığım bir gün nöbet sonrası ateşim çıktı ve kusmaya başladım. Rapor alsam servis kapanacak, o halde iken bir hafta servisteki işleri yürüttüm. İkinci haftada, Özdemir Hoca “otur senden kan alacaklar” dedi, sonuç çıktığında tifo geçirdiğimi öğrendim. Hoca etik kurallara fevkalade duyarlı idi, kapısına gelen her hastaya ya hastanede ya da muayenehanede özenle bakardı. Odasının kapısından hasta eksik olmazdı. “Yarım gün” çalışma yasağı konulduğu dönemde Özdemir Hoca muayenehaneyi kapatıp “tam güne” geçti. Hoca her gün mesai sonrasında servisin doktor odasında kıramadığı hastalara bakmaya başladı. Bende her gün hocanın hastaları bitinceye kadar kalıyordum. Özdemir İlter o günlerde Tabip Odası'nda da çalışırdı. Tabip Odası'nın haftalık toplantılarına biz de katılırdık. Hocanın odasında her zaman fakülteden bir öğretim üyesi olurdu. Oldukça geniş yelpazede dostları vardı. Özdemir Hoca asistanlığımın son senesinde (1980) İmmünoloji Derneği'nin “Birinci Bağışıklama Kongresi”ni Fakültede düzenledi. Kongreye az bir zaman kala bir öğretim üyesi toplantıya katılamayacağını bildirdi. Özdemir hoca, konferans konusunu benim hazırlayıp sunmamı istedi. O zamanki koşullarda kütüphanede dergileri karıştırarak, kaynaklara ulaştım, yansıları elde yazarak gece gündüz çalışıp “Kızamıkçık aşısı”nı sundum. Bu konferans benim akademik kariyerimde heyecan içinde yaptığım ilk konuşmadır. Özdemir Hoca ile birlikte dünyanın çiçek hastalığından arındığını bildiren bir makale de hazırladık. Türkiye’de artık çiçek aşısı yapılmaması gerektiğini vurgulayan bu makale kongre kitabında yayınladı. O kongre sonrasında sağlık bakanlığı tarihi bir karar alarak Türkiye’de çiçek aşılamasını kaldırdı. Asistanlık tezim ‘Tüberküloz enfeksiyonunda aktif E Rozet araştırması’ idi. Çalışma Paris’de yapılacak olan 1981 Avrupa İmmünoloji Kongresi’nde sözel Çarşamba Toplantıları bildiri olarak kabul edildi. Özdemir İlter, Günay Ezer, Birsen ve Uğur Ülkü ile beraber Paris’deki kongreye otobüs ile gittik. Üç gün süren yorucu yolculuktan sonra Paris’e ulaştık. Kongre merkezinde Prof. Asuman Müftüoğlu ile buluşup toplantılara katıldık. İlk günün akşamı Özdemir Hocanın kızkardeşinin eşinin vurulduğu haberini aldık. Özdemir hoca üzüntüden kahroldu. Sabaha kadar hastaneden haber bekledik. Hoca uzun süre yurt dışında kaldıktan sonra Türkiye’ye döndü. Döndükten sonra fakültedeki koşullara dayanamadı istifa edip emekliye ayrıldı. Özel muayenehanesinde hastalarına bakmaya devam etti. Uzun bir zaman aralığından sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin Kadın-Doğum Ana Bilim dalı, yenidoğan odasında çalışmaya başladı. Çocuk Kliniği’nde Yenidoğan Servisini kurmak için Çocuk Kliniği kadrosuna geçti ve Yenidoğan Servisinin başkanı oldu. Bir zaman sonra Çocuk Kliniği’nin ana bilim dalı başkanlığını yürüttü, Uzun dönem Türk Pediatri Derneği başkanlığı yaptı. 97 Hoca yenidoğan servisini yönetir iken immünoloji biliminden ve enfeksiyon hastalıklarından kendini soyutladı. Hoca ile uzun süre çalışan bir hekim olarak belleğimde birçok anı saklı, sizlere beni en çok etkileyen birkaçını aktarabildim. Hocanın, yaşadığı zor günleri geride bırakıp akademik hayata yeni bir sayfa açarak başlaması inanılmaz bir başarıdır. Türk immünolojisinin Türkiye’de kurulmasına emek veren, gelişmesine öncülük eden, beni immünoloji bilim dalında çalışmaya yönlendiren, enfeksiyon servisinde eğitimime katkıda bulunan, Hocam Prof. Dr. Özdemir İlter’i saygı ile anıyorum. Nurlar içinde uyusun. Dr. Yıldız Camcıoğlu İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Enfeksiyon Hastalıkları, Klinik İmmünoloji ve Allerji Bilim Dalı, İstanbul, Türkiye