Beyinleri orada, akılları burada

Transkript

Beyinleri orada, akılları burada
Beyinleri orada, akılları burada!
Türkiye'de yeterli olanak
bulamadıkları için ABD'ye giden
bilim çalışanları, kurdukları
dernekle ülkeleri yararına
projeler üretiyor
Üyelerden Levent Yanık (solda), İhsan Gürsel
(sağda) ve Mustafa Akkoyunlu "Türkiye'ye
faydalı olmaya çalışan bilim elçileriyiz" diyor.
Haberin adresi:
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=157584
ÖZGÜR GÖKMEN ÇELENK
WASHINGTON - Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH), ABD hükümetine bağlı dev bir
araştırma merkezi. Bünyesinde AIDS'ten kansere, diyabetten alzheimer'e kadar birçok
hastalığın teşhis, tedavi ve önlenmesi konusunda araştırmalar yapıyor. Federal bütçeden
aldığı pay 28.4 milyar dolar olan NIH, her yıl dünyada 3 bin araştırma kurumuna, 200 bin
araştırmacıya yeni buluşlar için mali yardım yapıyor.
6 bin araştırmacının çalıştığı merkezdeki 60 Türk bilim adamı, bir yıl önce TürkAmerikan Bilim Adamları ve Araştırmacılar Derneği'ni (TASSA) kurarak, bir araya
geldi. Dernek, ABD'deki başarılı bilim adamlarını Türkiye'yle ilgili konularda
düşünmeye, çalışmaya ve çözüm üretmeye teşvik etmeyi amaçlıyor.
Beyin göçüne çözüm arıyorlar
TASSA, ABD'deki üniversiteler ve araştırma merkezlerinde görevli Türk bilim
adamlarına tek tek ulaşmaya çalışıyor. Derneğin aktif 350 üyesi var, Amerika genelinde
kontak kurulan Türk bilim adamı sayısı ise 1200'e ulaştı.
Beyin göçüne yönelik çözümler üreten TASSA, bir ay önce de ABD'deki beyin
potansiyelinden Türkiye'nin faydalanabilmesi için 'Ziyaretçi Bilim Adamı Programı'
başlattı. Program, Türkiye'ye tatil için giden bilim adamlarının bulundukları ildeki
üniversitede seminer vermesi esasına dayanıyor. Dernek üyeleri internet sitesine girip
özgeçmişleri, hangi konuda araştırma yaptıkları ve hangi ile gidecekleri konusunda bir
form dolduruyor. Dernek de bu bilgileri ilgili üniversiteye gönderiyor.
Aşı, Akkoyunlu'dan sorulur
TASSA Yönetim Kurulu üyesi Dr. Mustafa Akkoyunlu, "Türkiye'den bu projeye çok ilgi
var. Ben 20 yıldır yurtdışında yaşıyorum ve Türk üniversiteleriyle ilk kez böyle bir
kontak kuruldu, herkes çok hevesli görünüyor" diyor.
Dr. Akkoyunlu, Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi'nde (FDA) çalışıyor. FDA, ilaç, tıbbi alet
ve besinleri denetleyen kurum. Akkoyunlu'nun iki görevi var: Menenjit, ortakulak iltihabı
yapan bakterilere karşı ilaç şirketlerinin geliştirdiği aşıların güvenilirliğini denetlemek ve
bağımsız aşı araştırmaları yapmak.
Akkoyunlu'nun araştırma konusu, menenjite neden olan bakterilerin vücutta yaptığı
etkileşimle ilgili. Menenjit yapan pek çok bakteri olduğu için tek aşıyla korunmanın
mümkün olmadığını belirten Akkoyunlu, "Şu an 10'a yakın aşı var. Her bakteriye karşı
aşı pratik değil. Hedefimiz, menenjit yapan tüm bakterilere karşı çok daha etkili bir aşı
geliştirmek" diyor.
Aslında Akkoyunlu'nun geliştirdiği önemli bir aşı var: "1997'de İsveç'te doktora eğitimim
sırasında yaptığım bir aşının ortakulak iltihabına neden olan üç bakteriden birine
(Hemofilus influenza) etkili olduğu anlaşıldı. Aşım hayvan çalışmalarında başarılı oldu.
İki hafta önce Slovakya ve Çek Cumhuriyeti'nde insanlar üzerinde de denendi ve etkili
bulundu. Şu anda Hemofilus influenza'ya karşı bir aşı yok, bu nedenle geliştirdiğim aşı
önemli bir açığı kapatacak. Ortakulak iltihabı özellikle çocukları etkiliyor. Ve bu
hastalığı geçirenlerin yüzde 20'sinde hastalık sürekli tekrarlanıyor. Bunların yüzde 5'inde
de konuşma bozukluğu, işitme kaybı gibi kalıcı hasarlar oluşuyor."
Akkoyunlu'nun geliştirdiği aşıyı satın alan GlaxoSmithKline, FDA'dan onay bekliyor.
Gürsel, AIDS ilaçlarını denetliyor
ODTÜ Biyoloji Bölümü'nü bitiren Dr. İhsan Gürsel de, yedi yıldır FDA'nın Biyolojik
Ürünler Denetleme ve Araştırma Merkezi'nde çalışıyor. Görevi, HIV virüsü için
geliştirilen DNA aşılarını denetlemek olan Gürsel, şunları anlatıyor: "Şirketler yeni
geliştirdikleri aşıları lisanslamadan önce, güvenli olduğunu insanlar üzerindeki klinik
deneysel çalışmalarla kanıtlamak zorunda. Bunun için de ilacın gönüllüler üstünde
denenmesi lazım, ancak önce bazı kriterler yerine getirilmeli. Eğer başvurularda eksiklik
saptanırsa denemeye izin verilmiyor."
Biyo-terörle mücadele
Gürsel'in üzerinde çalıştığı diğer konu da biyo-terörle ilgili araştırmalar. Gürsel, 11
Eylül'den sonra ABD'nin en büyük endişelerinden birinin biyolojik-kimyasal silahlar
olduğunu anlatıyor: "Postayla şarbonlu mektupların gönderilmesi yüzünden birçok
kişinin hastalanabileceğini, ölümlerin olabileceğini herkes gördü. Bu nedenle Ulusal
Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü'nün bütçesi son iki yıl da 2 milyar dolardan 5
milyar dolara çıkarıldı."
Peki biyo-terörle ilgili yapılan araştırmalar neyi kapsıyor ve hangi aşamada? Bu konuda
aşı çalışmalarının ilk sırada yer aldığını belirten Gürsel, gelinen aşamayı şöyle özetliyor:
"Bağışıklık sistemimiz vücudumuza giren bakterilerin DNA'larını tehlike sinyali olarak
algılar ve hemen tehlikeyi önlemek için atağa kalkar. İşte biz, bakteri DNA'sı gibi
davranan sentetik, küçük DNA molekülleri hazırlıyoruz.
Bu molekülleri vücuda önceden verdiğimizde bağışıklık sistemi harekete geçiyor ve
oluşabilecek enfeksiyonlara karşı koruma sağlıyor. Örneğin olası bir şarbon ya da ebola
atağında, eğer bakteri DNA'sını önceden almışsanız, sizi enfekte edecek bu organizmayı
bağışıklık sisteminiz hemen kontrol altına alır.
Bu çok amaçlı aşı sayesinde bir ay herhangi bir enfeksiyondan zarar görmezsiniz.
Araştırmalar bu aşının birçok viral, parazitik, bakteriyel enfeksiyonlar için koruma
sağladığını gösteriyor. Ancak bu çalışmalar henüz hayvan deneyleri aşamasında." Gürsel
birkaç ay sonra Bilkent Üniversi'tesi'nde Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünde
çalışmaya başlayacak.
Yanık, e-devlet'in isim babası
TASSA'nın İcra Direktörü Levent Yanık, Çukurova Üniversitesi Fizik Bölümü'nü
bitirdikten sonra George Washington Üniversitesi'nde master yapmış. Daha sonra Dünya
Bankası'nda bilgi ve iletişim teknolojilerinin, kamu reformunda kullanılmasında çalışmış.
Yanık, beş yıl önce Türkiye'ye e-devlet uygulamasının kamu reformuna etkileri
konusunda sunum yapmak için Başbakanlık tarafından çağrılmış. e-devlet ismini ilk
kullanan da kendisi. Türkiye'deki tüm e-devlet domain'lerin isim hakkı Yanık'a ait. Yanık
şu anda George Washington Üniversite'sinin elektronik ve bilgisayar mühendisliği
bölümünde doktora eğitimini sürdürüyor.
Türkiye-ABD arasında bilim köprüsü kurmak istediklerini belirten Levent Yanık,
"Amerika'ya yerleşen Türk bilim adamlarını kaybedilmiş beyinler olarak değil, ABD
hükümetinden, şirketlerinden, üniversitelerinden maaşını alırken Türkiye'ye faydalı
olmaya çalışan bilim elçileri olarak görmeliyiz" diyor.
'Siyaset bizi etkilemiyor'
Yanık, TASSA'nın şu ana kadar yaptığı çalışmaları şöyle özetliyor: "İki hafta önce iki
kişilik bir heyeti Gebze'ye TUBİTAK-MAM'la ortak proje geliştirme konusunda ön
araştırma için gönderdik. MAM'la eylülde geniş katılımlı bir değerlendirme toplantısı
yapacağız.
Ayrıca ziyaretçi bilim adamı projesini hayata geçirdik. Bu çalışma ileriye dönük ortak
ilişkilerin başlangıcı olacak. ABD'de hangi üniversiteye ya da araştırma merkezine
giderseniz gidin mutlaka bir Türk bilim adamı bulursunuz. En büyük avantajımız
ABD'deki Türk bilim adamları arasında siyasi görüş farklılığının etkili olmaması. Bu
bilim ve teknoloji konusunda güç birliği yapmamızı kolaylaştırıyor."
Haberle ilgili siteler: Türk-Amerikan Bilimadamları ve Araştırmacılar Derneği
http://www.tassausa.org

Benzer belgeler

Türk Amerikan Biliminsanları ve Akademisyenleri

Türk Amerikan Biliminsanları ve Akademisyenleri birçok genç ve deneyimli Türk, Amerikalı, ve Türk-Amerikalı biliminsanları arasında etkileşim ve işbirliği yollarını açmak ve ortaklıkların kurulmasını sağlamaktır. TASSA‘08, katılımcılarına küçük ...

Detaylı