Devamını okumak için tıklayınız
Transkript
Devamını okumak için tıklayınız
T - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/9 Summer 2014, p. 367-380, ANKARA-TURKEY YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE EŞADLI SÖZCÜKLERİN DOĞRU SESLETİMİNDE PARÇALARÜSTÜ BİRİMLERİN GÖRÜNÜR HÂLE GETİRİLMESİ* S ** M *** ÖZET Türkçede yer alan eşadlı sözcükler, sesletim sırasında çoğu zaman yabancı bir öğrenci tarafından doğru algılanamamaktadır. Türkçe öğrenen yabancıların eşadlı kelimelerdeki anlam ayırıcı özelliklerin yani vurgu, ton, ezgi, süre, durak gibi parçalarüstü birimlerin farkına varabilmeleri için söz konusu kelimelerin sesletiminde meydana gelen farklılıkların görünür hâle getirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkçede bulunan bazı eşadlı sözcüklerin parçalarüstü birimler açısından farklılıklarını tespit etmek ve bu farklılıklar doğrultusunda doğru sesletimlerinin sağlanmasında parçalarüstü birimlerin görünür hâle getirilmesinin önemini vurgulamaktır. Yabancılara Türkçe öğretiminde parçalarüstü birimlerin bilgisayar ortamında görünür hâle getirilmesi, öğrencilerin doğru, etkili konuşma ve sesli okuma becerisi kazanmalarına büyük katkı sağlayacaktır. Çalışmada olayları ve olguları doğal koşulları içerisinde incelemeyi hedefleyen betimsel yöntem kullanılmıştır. Veriler, TDK Sesli Türkçe Sözlük’te yer alan bazı eşadlı sözcüklerden ve çekime uğramış bazı eşadlı sözcüklerin de cümle içerisinde Türkçe öğretimi alanında uzman 5 kişiye sesli okutulması ve ses kayıt cihazıyla kaydedilmesiyle elde edilmiştir. Ses kayıt cihazıyla kaydedilen veriler, Praat 5.3.56 programıyla analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarının değerlendirilmesinde istatistiksel yöntem kullanılmıştır. Sonuç olarak Türkiye Türkçesinde eşadlı sözcüklerin vurgularının birbirinden farklı olduğu; sözlük birim bakımından vurgu farkı olmayan eşadlı sözcüklerin ise bir bağlam içerisinde vurgusal farklılıklarının tespit edilebildiği; sesli okuma veya konuşma becerisinde eşadlı kelimelerin doğru sesletimlerinin sağlanmasında vurgu, ton, ezgi, süre, sınır, durak gibi parçalarüstü birimlerin bilgisayar ortamında görünür *B !"#$%!& '(-21 Haziran 2014 tarihleri arasında Muğla'da düzenlenen "7. Uluslararası Türkçenin Eğitimi-Öğretimi K)"+!,#-./! 012"3 45"/5)5 6"!)!7 0."%$+)8 9: ;<=<>? @ACDDEF?E= DGDH?;G H<A<IJLN<L H<A<L;JO P? Q: sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir. **R)$8 U1)8&VWXWY Z!,,5Y [)/6\!. ].5^W)05+W05 [\5+5% _!73"+W05 Z3)7 W [\5+5%5 B1"3%3& [" -mek: s`abc`d`efghijklmbfdncom ***R)$8 U1)8& VWXWY Z!,,5Y [)/6\!. ].5^W)05+W05 [\5+5% _!73"+W05 Türkçe Eğitimi Bölümü, El-mek: p`qr`ntfebqk`quolbvn`uwnxq yz{ Safa ÇELEBİ – Merve Hülya KİBAR FURTUN hale getirilerek yabancılara vurgu çalışmaları yaptırılması gerekliliğinin büyük öneme sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Anahtar Kelimeler: Yabancılara sözcükler, Parçalarüstü birimler. Türkçe Öğretimi, Eşadlı MAKING SUPRA-SEGMENTAL UNITS VISIBLE FOR THE CORRECT PRONUNCIATION OF HOMONYMIC WORDS IN TEACHING TURKISH TO FOREIGNERS ABSTRACT Homonymic words in Turkish, most of the time cannot be perceived and pronounced correctly by foreign students. In order for Turkish-learning foreigners to recognise the meaning-diacritic features of supra-segmental units such as accent, intonation, tune, duration, and caesura, the differences that occur during the pronunciation of words need to be made visible. The aim of this work is to identify the differences of some homonymic words in Turkish in terms of supra-segmental units; and in line with these differences, to emphasise the significance of making supra-segmental units visible in achieving correct pronunciation. Making supra-segmental units visible in silico in teaching Turkish to foreigners will contribute to the skills of speaking correctly and eloquently as well as oral reading of students. This work was conducted by the depictive method, which examines incidents and phenomena in their natural conditions. The data was acquired from some homonymic words in TDK Audio Turkish Dictionary as well as oral reading of some homonymic words within sentences by 5 experts in Turkish teaching and recording of the reading by a recorder. The data recorded by the recorder was analysed with Praat 5.3.56 programme. The statistical method was used in the evaluation of the results of the analysis. As a result, it became clear that accents of homonymic words in Turkish are different from each other; it is possible to observe accent differences of homonymic words within a context, which do not have any accent differences in terms of lexeme; it is necessary and has a great significance to have foreigners make accent practices by making supra-segmental units such as accent, intonation, tune, duration, limit and caesura visible in silico, in achieving the correct pronunciation of homonymic words in oral reading and speaking skills. Key Words: Teaching Turkish to Foreigners, Homonymic words, Supra-segmental units. |}~ } International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/9 Summer 2014 ¡ ¢ … 369 1. Giriş Günümüz dünyasında gelişen teknoloji ve değişen değerlerle beraber insanlar iş, eğitim, göç, kişisel ilgi gibi nedenlerle ikinci bir dili öğrenmeye ihtiyaç duymaktadırlar. Bu bağlamda ikinci bir dili öğrenmeye duyulan ihtiyaç ve zorunluluklar, dünyadaki hızlı gelişim ve değişimle meydana gelmektedir. Dolayısıyla dil öğretimi pek çok ülkede gün geçtikçe önemli bir sektör hâline gelmektedir. Türk dili de bu sektör içerisinde yerini almak ve konumunu sağlamlaştırmak zorunluluğu içerisine girmiştir. Bu süreçte, yabancılara Türkçe öğretiminin önemi kavranmış ve çeşitli çalışmalar başlatılmıştır. Bunun sonucunda Türkiye’de 1950 yılından sonra üniversiteler bünyesinde Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi, ciddi biçimde ele alınmaya başlanmıştır. 1984 yılında sistemli bir biçimde Ankara Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi’nde (TÖMER) başlayan dil öğretim hizmetine kısa bir süre sonra Gazi TÖMER ardından da Ege TÖMER katılmıştır (Açık, 2008: 2). Oluşturulan ders kitapları, yöntem ve materyaller TÖMER’lerde her ne kadar yabancılar için Türkçe öğretimine büyük katkı sağlasa da dört temel dil becerisini geliştirme yolları belli ölçütlere dayanmamıştır (Şimşek, 2011: 1). Anlama ve anlatma becerileri geliştirmeye yönelik materyaller için ölçü belirleme ve bu ölçülere göre materyalleri düzenleme konusunda sıkıntılar vardır. Özellikle sesli okuma, dinleme ve konuşma becerilerini geliştirmek için oluşturulan materyallerin öğrencilerin ihtiyaçlarına yönelik işlevsel bir yaklaşımla hazırlanması gerekmektedir. Özdemir (2013) çalışmasında, medya çağında yaşanıldığını, dolayısıyla eğer yabancılara Türkçe öğretimine ve Türkçe öğrencilerine değer veriliyorsa, hazırlanacak Türkçe öğretimi malzemelerinin de her bakımdan yeterli düzeyde olması gerektiğini; ayrıca özgün ve kaliteli görsel işitsel dil malzemelerine sahip olunmadan, öğrencilere dilimizin de içinde yer aldığı kültürel zenginliğimizi aktarmanın ve onların müfredat dışında karşılaşacakları dil problemleriyle başa çıkmalarını sağlayacak yöntemler geliştirmenin epeyce zor olacağını vurgulamıştır. Dil öğretimi dinleme, konuşma, okuma ve yazmadan oluşan dört temel dil becerisini gerektiren çok boyutlu bir iştir. Fakat diğer dillerde olduğu gibi Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesinde de bu dört beceride aynı anda ilerlemek imkânsızdır. Yabancı dil öğretiminde yeterliliğin, bireyler arasında kayda değer farklılıklar gösterdiği gerçeği, Türkçenin öğretimi esnasında da unutulmamalıdır(Açık, 2008). Ülkemizde gerçekleştirilen dil öğretimi alanındaki çalışmaların azlığı ve bu alanda yazılan nitelikli kitapların yetersizliği, yabancılara Türkçenin öğretimi esnasında çeşitli sorunlara neden olmaktadır. Yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda, yabancı öğrencilerin dört temel dil becerilerinin belirlenmesine yönelik kayda değer sorunlar elde edilmiştir. Ankara, Gazi ve Ege Üniversitesine bağlı TÖMER’de öğrenim gören yabancı öğrencilerle ilgili yapılan bir çalışmada ( Açık, 2008) öğrenciler, %40 ile “yazma”, %33 ile “konuşma”, %17 ile “anlama” ve %16 ile “okuma” becerilerinde zorluk çektiklerini belirtmişlerdir. Dil becerilerini geliştirmede önce anlama, sonra konuşma, ardından okuma ve nihayetinde yazma gelir. Ankete katılanların %17’si anlamada zorluk yaşadıklarını belirtmişlerdir. Yüksek bir oran olmamasına rağmen dil becerilerini geliştirmenin ilk basamağı olan bir alanda bu rakam öğretim esnasında üzerinde durulması gereken bir husustur. Türkiye Türkçesi ile diğer Türk lehçelerinde yazılışları aynı, anlamları farklı olan kelimelerin varlığı ve yazılışları aynı, anlamları farklı olan eklerin varlığı yani yalancı eşdeğerliliğin bu noktada Türk soylulara engel teşkil ettiğini söyleyebiliriz (Açık, 2008: 6). Diğer bir çalışmada (Sallabaş, 2012) ise Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenlerin en çok konuşma becerisinde kaygı duydukları ortaya çıkmış; bu durum göz önüne |}~ } International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/9 Summer2014 y£¤ Safa ÇELEBİ – Merve Hülya KİBAR FURTUN bulundurulduğunda, sınıf içinde konuşma uygulamalarına daha fazla yer verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Günümüzde bilgisayar kullanımı, eğitime bakan yönüyle, vazgeçilmez bir yardımcı ders aracı konumuna gelmiştir. Arslan’a (2003) göre bilgisayar, toplumların bütün ticari, sanayi ve eğitim faaliyetlerinde yer alarak kullanıldıkları her alanda verimliliği artırmış ve insan yaşamının içerisinde önemli bir yere sahip olmuştur. İnsanların yaşamlarında önemli bir yer tutan bilgisayar, yabancılara Türkçe öğretiminde işlevsel bir şekilde kullanıldığında, öğrencilerin özellikle görsel ve işitsel becerilerini geliştirmelerine yardımcı olacaktır. Şahin ve Akçay (2011: 914), Türkçe eğitimi bölümünde öğrenim gören öğretmen adaylarının bilgisayar destekli eğitimi öğretmen olduklarında etkili bir biçimde kullanabilmeleri için teknik alt yapı bakımından öğretim ortamlarının yeterli hâle getirilmesi gerektiğini, öğretim elemanlarının derslerinde teknolojik materyalleri kullanmalarını, öğretmen adaylarına bilgisayar ve interneti etkili biçimde kullanma becerilerinin kazandırılması gerektiğini vurgulamaktadır. Gençlerin bilgisayara olan ilgileri, yabancılara Türkçe öğretiminde bilgisayar tabanlı programların hazırlanmasını gerekli kılmaktadır. Bilgisayarlar öğretim ortamlarında öğretmenler tarafından genellikle sunum (Powerpoint programı kullanılarak) hazırlama, video izletme, müzik dinletme vb. amaçlarla kullanılmaktadır. Arslan ve Adem’e (2010) göre öğretmenlerin bilgisayarda hazırladıkları materyalleri derste kullanmaları, öğrenci motivasyonunu olumlu olarak etkilemektedir. Bu doğrultuda Yabancılara Türkçe öğretimi amacıyla hazırlanacak olan bilgisayar destekli öğretim etkinlikleri de yabancı öğrencilerin Türkçeyi daha kolay öğrenmelerini ve öğrendiklerinin daha kalıcı hâle getirilmesini sağlayacaktır. 1.1. Eşadlı Kelimeler ve Yabancılara Eşadlı Kelimelerin Parçalarüstü Birimlerin Bilgisayarda Görünür Hâle Getirilmesi Öğretiminde Aksan’a (1998) göre eşadlılık, her dilde aynı ses bileşiminden oluşmuş, başka başka kavramları yansıtan sözcükler olarak tanımlanmıştır. “Eşadlılık (fr. Homonymie) , gösterileni ayrı, göstereni özdeş olan sözcüklerin özelliğidir. Örneğin bir renk belirten “kara” ve toprak parçası anlamına gelen “kara” sözcükleri arasında bir eşadlılık vardır” (Günay, 2007: 200). Özellikle eşadlı kelimelerin dilimizde pek çok kelime ve kelime grubunda kendini gösteriyor olması, yabancı öğrencilerin söz konusu farklı anlamları içeren kelimeleri anlamlandırmalarını zorlaştırmaktadır. “Kelimelerin çekimleri sırasında ya da sözcüklerin aldıkları eklerle birlikte bir sözce içinde, bir ya da birden çok dilsel birim aynı biçimde sesletilebilmektedir. İki farklı sözcenin bir kısmı ya da tamamının okunuşları aynı ancak farklı bağlamlar içine yerleştirildiğinde anlamlarının farklı olduğu görülür”( Günay, 2007: 202). Örneğin “Konuştuktan sonra susarsın (Günay, 2007: 202)” cümlesinde “susarsın” kelimesi ile “susamak” ya da “susmak” eylemlerinden hangisinin bildirildiği konusunda sorunlar yaşanmaktadır. Doğru ve etkili bir iletişimin sağlanması için konuşmada parçalarüstü birimlerin doğru bir biçimde yansıtılması gerekmektedir. Çünkü bir kelimenin ister bağlam içinde ister bağlam olmadan vurgu, ton, süre, sınır, ezgi gibi parçalarüstü birimlere dikkat edilmeksizin sesli olarak ifade edilmesi, alıcı ile etkili bir iletişimi ve alıcının bağlam içindeki anlamı algılama durumunu engelleyecektir. Dilin iletişim temelli oluşu ve Türkçenin konuşma diline özgü birtakım ayrıntılar içermesi, Türkçe öğrenen bir yabancıda anlam karmaşasına yol açmaktadır. Örneğin Türkçede yer alan “aydın” kelimesinin iki farklı anlamının olması, yabancı bir birey için anlam ikiliği oluşturmaktadır. Dolayısıyla “sesletim çalışmasında, kelime ve kelime grupları söz konusu olduğu için, karşılaştırmalı tekrar, tekrarlarda nefesi kullanma, ses üretim organlarının hareketi önemli olduğu gibi, soyut kelime ve kelime gruplarının anlamlarının algılatılması da önemlidir. Çünkü |}~ } International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/9 Summer 2014 ¡ ¢ … 371 konuşma ve okuma becerilerinin kazanılması için sesletimin, yani seslerin ve kelimelerin anlamlarına göre söyleyiş biçimlerinin iyi kavranmaları gerekmektedir.”(Coşkun, 2006: 68). Coşkun (2006), sesletimle ilgili yaptığı bir çalışmasında, kelimelerin sözlük şekliyle sesletimlerinin farklı, cümle içindeki şekliyle farklı olduğu sonucuna varmıştır. “Cümle içindeki sesletimin farklı olmasının sebebi, kelimelerin sözlük anlamları dışında, duygu anlamlarına da sahip olmasıdır. Kelimelerin duygu anlamları yer aldıkları cümle içinde oluşmaktadır bu sebeple kelimelerin veya kelime gruplarının sesletimi, cümledeki şekilleriyle algılatılmalı ve kavratılmalıdır”(Coşkun, 2006: 72-73). ¥¦§¨©ª «¬§ªª ®¯°¯±²³¯§² ª´¯µ³² ¨ª³¶·ª³ª§µª¨¶ ¯³¯· ¸¯§¨³²³²¨³¯§²² ¯®²§¹ ªµª°¶³·ª³ª§¶ için söz konusu kelimelerin sesletiminde meydana gelen farklılıkların görünür hâle getirilmesi gerekmektedir. Sesletim sırasında meydana gelen farklılıkları oluşturan ve anlam ayırıcı özelliklere sahip olan parçalarüstü birimlerin önemi de bu noktada ortaya çıkmaktadır. Börekçi (2005) çalışmasında, dilde parçalarüstü ya da bürünsel olarak adlandırılan vurgu ezgi, tonlama gibi ögelerin anlama önemli katkılarının olduğunu; bu öğelerin iyi kullanıldıklarında dış yapıyı etkiledikleri kadar iç yapıyı da etkilediklerini ifade etmiştir. Böylece bir kelimenin ya da cümlenin sesletimi sırasında anlam ayırıcı özelliklere sahip olan vurgu, ton, ezgi, uzunluk, durak vb. parçalarüstü birimler, hem ana dili eğitiminde hem de yabancılara Türkçe öğretiminde kullanıldığı takdirde öğrencilerin anlama ve anlatma becerileri istendik yönde geliştirilmiş olacaktır. “Parçalarüstü birimlerin bilgisayar ortamında görünür hâle getirilmesi, söz konusu birimlerle ilgili becerilerin daha hızlı ve kalıcı olarak kazanılmasına yardımcı olmaktadır. Göze dayalı bir eğitimle bireyler, konuşmanın vurgu ve tonlamalarını görerek kulakla duyulanı gözle pekiştirebilir; konuşmadaki anlam ve duygu farklılıklarının sebeplerini, görüntülenen vurgu ve tonlarla daha iyi algılayabilir; farklı vurgu ve tonlara sahip cümleleri birbiriyle karşılaştırarak anlam ayırıcı unsurları tespit edebilir; kendilerinin ürettikleri parçalarüstü birimlerin, konuşmalarındaki duygu ve düşünceleri yansıtıp yansıtmadığını, ses-söz dizimi ilişkisini sağlıklı kurup kuramadıklarını daha iyi belirleyebilirler. Parçalarüstü birimlerin algılanması ve üretimiyle ilgili becerileri kazanan bireyler, konuşmayı sıradan bir ses dizisi olmaktan çıkaran ses-söz dizimi ilişkisini dilin kuralları çerçevesinde oluşturabilecek ve birbirleriyle sağlıklı iletişim kurabileceklerdir. Tüm bu sebeplerle, ana dili eğitiminde parçalarüstü birimlerle ilgili becerilerin kazandırılmasında ve ses-söz-anlam birlikteliğindeki ilişkinin kavratılmasında, görüntü teknolojisinden faydalanılmalıdır.”(Coşkun, 2009:48) Aynı ses birlikteliğiyle oluşmuş fakat yazma becerisinde cümle içerisindeki bağlamın; konuşma ve sesli okumada ise hem bağlamın hem de parçalarüstü birimlerin anlam ayırt edici özelliğinden dolayı birbirlerinden farklılık gösteren eşadlı sözcükler, her dilde olduğu gibi Türkiye Türkçesinde de bulunmaktadır. Eşadlı kelimelerden olan aydın, ordu gibi kelimelerin yanı sıra ek alarak da eşadlılık işlevine sahip olan pek çok yapı bulunmaktadır. Bunların içerisinde özellikle fiilimsi grupları, eşadlı kelimeler türetme özelliğine sahiptirler. Örneğin “görüşme” kelimesi, “görüşmeden geldim” bağlamı ile kullanıldığında ve doğru vurgu ve tonlamayla sesletilmediğinde, Türkçe bilmeyen bir yabancıda kavram karmaşası oluşturacaktır. Emir ifadesi taşıyan “göRÜŞme” eyleminde vurgu orta hecedeyken; isim fiil eki almış “görüşME” isminde vurgu son hecededir. Hem ana dili hem de ikinci dil olarak Türkçe öğrenenlerin her iki anlamı da ayırt edebilmeleri için başvurulması gereken en önemli yöntem ise kelime ve kelime gruplarının sesletimi sırasında ses programları aracılığıyla parçalarüstü birimlerin görünür hâle getirilmesiyle gerçekleştirilecek olan bir öğretim yöntemi olmalıdır. Çünkü ses analizi programları ile sese ait her türlü unsur görünür hâle getirilebilmektedir. Eşadlı kelimelerin öğretilmesinde hem kulağa hem de göze dayalı çalışmaların yaptırılması Türkçe öğrenen yabancıların farklı anlamlara sahip kelimelerde anlatılmak istenen ifadeyi doğru şekilde algılamalarına ve algılatmalarına katkı sağlayacaktır. |}~ } International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/9 Summer2014 y£º Safa ÇELEBİ – Merve Hülya KİBAR FURTUN 2. Çalışmanın Amacı ve Önemi Bu çalışmanın amacı, Türkçede bulunan bazı eşadlı sözcüklerin parçalarüstü birimler açısından farklılıklarını görünür hâle getirerek tespit etmek ve bu farklılıklar doğrultusunda doğru sesletimlerinin sağlanmasında parçalarüstü birimlerin görünür hâle getirilmesinin önemini vurgulamaktır. Bu çalışma ile Türk kültürünün yabancılara dil yoluyla aktarılmasında önemli bir rol alan TÖMER’lerdeki dil öğretiminin ve dilin unsurlarının, hem sesletim hem de anlam yönüyle öğrencilere algılatılması ve kavratılmasında, bilgisayar destekli eğitim ile daha işlevsel ve özgün bir öğretim etkinliği ve materyali sunulmuş olacaktır. Yabancılara Türkçe öğretiminde parçalarüstü birimlerin bilgisayar ortamında görünür hâle getirilmesi, öğrencilerin doğru, etkili konuşma ve sesli okuma becerisi kazanmalarına büyük katkı sağlayacaktır. 3. Yöntem Çalışmada olayları ve olguları doğal koşulları içinde incelemeyi hedefleyen betimsel yöntem kullanılmıştır. Veriler, TDK Sesli Türkçe Sözlük’te yer alan bazı eşadlı sözcüklerden; çekime uğramış bazı eşadlı sözcüklerin ise Türkçe öğretimi alanında uzman 5 kişiye cümle içerisinde sesli okutulması ve ses kayıt cihazıyla kaydedilmesiyle elde edilmiştir. Ses kayıt cihazıyla kaydedilen veriler, Praat 5.3.56 programıyla analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarının değerlendirilmesinde istatistiksel yöntem kullanılmıştır. 4. Bulgular ve Yorum Praat 5.3.56 programıyla analiz edilen eşadlı kelimeler ve bu kelimelere ait sesletimlerde ortaya çıkan parçalarüstü birimlerin yer aldığı veriler şu şekildedir: TDK Sesli Türkçe Sözlük’te Eşadlı Ordu Sözcüğünün Sesletiminin Vurgu Görüntüleri Şekil 1 Şekil 2 Yukarıda Şekil 1 ve Şekil 2’de görüldüğü üzere, TDK Sesli Türkçe Sözlük’te, silahlı kuvvet anlamındaki ordu sözcüğünün “-du” hecesi, 142 Hz ile birincil vurguya sahipken şehir anlamı olan “ordu” sözcüğünün “-or” hecesi 143 Hz ile birincil vurguya sahiptir. Ayrıca silahlı kuvvet anlamındaki ordu sözcüğünün “or” hecesinin oluşum süresi 0.18 sn., “du” hecesinin oluşum süresi 0.26 sn. dir. Şehir anlamında olan “ordu” sözcüğünün “or” hecesinin oluşum süresinin 0.22 sn., “du” hecesinin oluşum süresinin ise 0.20 sn. olduğu tespit edilmiştir. İki farklı anlama sahip olan “ordu” sözcüğünün, hem hece vurguları bakımından hem de hecelerin oluşum süreleri bakımından birbirinden farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. |}~ } International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/9 Summer 2014 ¡ ¢ … 373 TDK Sesli Türkçe Sözlük’te Eşadlı Aydın Sözcüğünün Sesletiminin Vurgu Görüntüleri Şekil 3 Şekil 4 Yukarıdaki Şekil 3 ve Şekil 4 incelendiğinde, “Aydın” sözcüğünün TDK Sesli sözlüğündeki iki farklı anlamdaki söylenişlerindeki vurguları görülmektedir. Şekil 3’te sıfat türündeki “aydın” sözcüğü 204 Hz ile birincil vurguyu “-dın” hecesinde taşırken, Şekil 4’te şehir anlamı olan “aydın” sözcüğü birincil vurguyu 363 Hz ile “-ay” hecesinde taşımaktadır. Süre bakımından incelendiğinde, sıfat türündeki “Aydın” sözcüğündeki “ay” hecesinin oluşum süresi 0.25 sn., “-dın” hecesinin oluşum süresi ise 0.36 sn’dir. Şehir anlamı taşıyan “Aydın” sözcüğündeki “ay” hecesinin oluşum süresinin 0.30 sn., “dın” hecesinin oluşum süresi ise 0.27 sn. olduğu tespit edilmiştir. Göstereni aynı fakat gösterileni ayrı olan “Aydın” sözcüğünde, iki gösterilenin de hem hece vurgularının hem de hecelerin oluşum sürelerinin birbirinden farklı olduğu tespit edilmiştir. Türkçede bazı çekime uğramış eşadlı sözcüklerin tek başlarına söylenişlerinde vurgu bakımından farklılıklarının tespit edilemediği; aralarındaki anlam farklılığının bir öbek içerisinde söylenişlerinde ortaya çıktığı görülmektedir. “Sakın” sözcüğü de bu türden sözcüklerdendir. Bu sebeple İstiklâl Marşı’nın “Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın” mısrası, dil alanında uzman 5 kişi tarafından “sakın” sözcüğünün ünlem ve fiil türündeki iki farklı anlamı doğrultusunda sesletilmiş olup; anlam bakımından farklılığın hangi parçalarüstü birimlerden kaynaklandığını tespit edebilmek için “sakın” sözcüğü “uğratma” ile birlikte incelenmiştir. Uzmanların Sesletimlerindeki “Sakın” (Asla) Sözcüğünün Vurgu Görüntüleri Şekil 5: Uzman Kişi 1 (Bayan) Şekil 6: Uzman Kişi 2 (Bayan) |}~ } International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/9 Summer2014 y£» Safa ÇELEBİ – Merve Hülya KİBAR FURTUN Şekil 7: Uzman Kişi 3 (Bay) Şekil 8: Uzman Kişi 4 (Bayan) Şekil 9: Uzman Kişi 5 (Bay) Yukarıda, asla anlamında ve ünlem bildiren “sakın” sözcüğünün alanlarında uzman beş kişi tarafından söylenişlerindeki ses dizimleri görülmektedir. Beş örnek de incelendiğinde “sakın” sözcüğündeki birincil vurguyu, birinci uzman kişinin 256 Hz, ikinci uzman kişinin 213 Hz, üçüncü uzman kişinin 198 Hz, dördüncü uzman kişinin 219 Hz, beşinci uzman kişinin de 127 Hz ile “-sa” hecesinde oluşturduğu görülmektedir. Ayrıca beş örnek de incelendiğinde, “uğratma” filinin sesletiminin “-rat” hecesinden başlayıp cümlenin sonuna kadar alçalan tonla gerçekleştiği görülmektedir. Oluşum süreleri incelendiğinde, “Uğratma sakın” ifadesini, birinci ve üçüncü Uzman kişinin 1, ikinci Uzman kişinin 1,23, dördüncü Uzman kişinin 1,04, beşinci Uzman kişinin de 1.05 saniyede oluşturduğu görülmektedir. Uzmanların Sesletimlerindeki “Sakın” (Korumak) Sözcüğünün Vurgu Görüntüleri Şekil 10: Uzman Kişi 1 Bayan) Şekil 11: Uzman Kişi 2 (Bayan) |}~ } International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/9 Summer 2014 ¡ ¢ … Şekil 12: Uzman Kişi 3 (Bay) 375 Şekil 13: Uzman Kişi 4 (Bayan) Şekil 14: Uzman Kişi 5 (Bay) Emir ifadesi taşıyan ve korumak anlamındaki “sakın” sözcüğünün, uzmanlar tarafından söylenişlerindeki ses dizimleri görülmektedir. Tüm örneklere bakıldığında “sakın” sözcüğünde birincil vurgunun “-kın” hecesinde oluşturulduğu ve “sakın” sözcüğünden önce tüm uzmanlar tarafından 0.10-0.30 sn. arası duraklama yapıldığı görülmektedir. Oluşum süreleri incelendiğinde, “Uğratma sakın” cümlesinin sesletiminin 1. uzman kişinin 1,66, 2. uzman kişinin 1,64, 3. uzman kişinin 1.44 ve 4. uzman kişinin ise 1,60 saniyede oluşturdukları tespit edilmiştir. Göstereni aynı fakat gösterileni farklı olan “sakın” sözcüğünün söylenişleri karşılaştırıldığında hem hece vurguları hem de oluşum süreleri bakımından birbirinden farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Ayrıca emir bildiren “sakın” ifadesinden önce duraklama yapılması, anlam bakımından farklılığın oluşmasında duraklamanın önemli etken olduğunu da göstermektedir. TDK Sesli Türkçe Sözlük’te Kılış Bildiren “Görüşme” Sözcüğünün Sesletimindeki Vurgu Görüntüsü Şekil 15 |}~ } International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/9 Summer2014 y£z Safa ÇELEBİ – Merve Hülya KİBAR FURTUN Yukarıda Şekil 15’te, TDK Sesli Türkçe Sözlük’te bulunan ve isim fiil eki almış olan “görüşme” sözcüğünün sesletiminde tespit edilen parçalarüstü birimler görülmektedir. Şekil 15 incelendiğinde, heceler arasında vurgu bakımından büyük bir farklılığın olmadığı; hecelerde düz bir tonlamanın gerçekleştirildiği ve“-me” hecesinin 132 Hz ile birincil vurguyu üzerinde taşıdığı tespit edilmiştir. Aynı zamanda görüşme sözcüğünün oluşum süresinin 0.70 saniye olduğu da şekilde görülmektedir. Uzmanların Sesletimlerindeki Olumsuzluk Bildiren “Görüşme” Sözcüğünün Vurgu Görüntüleri Şekil 16: Uzman Kişi 1 (Bayan) Şekil 18: Uzman Kişi 3 (Bay) Şekil 17: Uzman Kişi 2 (Bayan) Şekil 19: Uzman Kişi 4 (Bayan) Şekil 20: Uzman Kişi 5 (Bay) Yukarıda, Türkçe eğitimi alanında uzman 5 kişinin olumsuzluk eki almış olan “görüşme” sözcüğünün sesletimlerindeki paraçalarüstü birimler görülmektedir. Şekiller incelendiğinde, tüm seslendiricilerin olumsuzluk bildiren “görüşme” sözcüğünde birincil vurguyu “-rüş” hecesinde oluşturdukları görülmektedir. Ayrıca tüm örneklerde “-rüş” hecesinde yükselen ton ve “-me” hecesinde ise alçalan ton meydana geldiği tespit edilmiştir. Bu örneklerde tespit edilen birincil |}~ } International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/9 Summer 2014 ¡ ¢ … 377 vurguların “rüş” hecesinde oluşturulmuş olması, olumsuzluk eki almış fiillerde birincil vurgunun olumsuzluk ekinden bir önceki hecede oluştuğu kuramını da desteklemektedir. Uzmanların Sesletimlerindeki Kılış Bildiren “Görüşmeden” Sözcüğünün Vurgu Görüntüleri Şekil 21: Uzman Kişi 1 (Bayan) Şekil 22: Uzman Kişi 2 (Bayan) Şekil 23: Uzman Kişi 3 (Bay) Şekil 24: Uzman Kişi 4 (Bayan) Şekil 25: Uzman Kişi 5 (Bay) Yukarıda kılış bildiren “Görüşmeden” sözcüğüne ait 5 farklı uzman kişinin söyleyişlerindeki ses dizimleri görülmektedir. Şekil 21, 22, 23 ve 24 incelendiğinde, birincil vurgunun “-me” hecesi üzerinde; şekil 25’te ise “-me” ve “-den” hecelerinde eşit miktarda oluşturulduğu tespit edilmiştir. Tüm şekiller incelendiğinde heceler üzerinde oluşturulan tonların birbirine benzer olduğu görülmektedir. Ayrıca görüşmeden sözcüğünün oluşum süreleri incelendiğinde, 0.59 ile 0.75 sn. arasında oluşturulduğu görülmektedir. |}~ } International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/9 Summer2014 y£{ Safa ÇELEBİ – Merve Hülya KİBAR FURTUN Uzmanların Sesletimlerindeki Olumsuzluk Bildiren “Görüşmeden” Sözcüğünün Vurgu Görüntüleri Şekil 26: Uzman Kişi 1 (Bayan) Şekil 27: Uzman Kişi 2 (Bayan) Şekil 28: Uzman Kişi 3 (Bay) Şekil 29: Uzman Kişi 4 (Bayan) Şekil 30: Uzman Kişi 5 (Bay) Son olarak olumsuzluk bildiren “görüşmeden” sözcüğüne ait uzmanların sesletimlerine ait ton görüntüleri yukarıda şekiller halinde ortaya konmuştur. Şekil 26, 27, 28, 29 ve 30 incelendiğinde, beş sesletimde birincil vurgunun “-rüş” hecesinde oluşturulduğu görülmektedir. Şekillerdeki ton görüntüleri benzerlikleri bakımından da dikkat çekmektedir. Oluşum sürelerinin ise 0.73 sn ile 0.84 sn. arası olduğu tespit edilmiştir. Olumsuzluk bildiren “görüşmeden” sözcüğünün oluşum süresinin kılış bildirenden daha uzun olmasının sebebi ise“-rüş” hecesinin daha baskın olarak sesletilmesinden kaynaklanmaktadır. 5. Sonuç ve Öneriler Sonuç olarak Türkiye Türkçesinde eşadlı sözcüklerin vurgularının birbirinden farklı olduğu; sözlük birim bakımından vurgu farkı olmayan eşadlı sözcüklerin de bir bağlam içerisinde ele alındığında vurgu bakımından farklılıklarının tespit edilebildiği ortaya çıkmıştır. |}~ } International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/9 Summer 2014 ¡ ¢ … 379 Söz varlığımızın zenginliği dilimizde eşadlı kelimelerin ve kelime gruplarının çeşitliliğiyle kendini göstermektedir. Dilimize ait bu unsurların kendine özgü inceliklerini yabancıların doğru bir şekilde algılaması ise hassas bir öğretim yöntemini zorunlu kılmaktadır. Araştırmamızın bir parçası olan eşadlı kelimelerin yabancılara öğretimi konusunda sunduğumuz çözüm önerisi, bugüne kadar değerlendirmeye alınmamış özgün bir yöntemdir. Bu çalışma ile sesli okuma veya konuşma becerisinde eşadlı kelimelerin doğru sesletiminin sağlanmasında vurgu, ton, ezgi, süre, sınır, durak gibi parçalarüstü birimlerin bilgisayar ortamında görünür hâle getirilerek yabancılara vurgu çalışmaları yaptırılması gerekliliğinin büyük öneme sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Yabancılara Türkçe öğretiminde istenilen başarıyı elde edebilmek, derslerin öğrencilerin bütün duyularına hitap edebilecek şekilde düzenlenmesine ve öğretmen tarafından doğru şekilde organize edilmesine bağlıdır. Derslerde kullanılacak olan dil öğretim malzemelerinin öğrencilerin dil becerilerini ve bilişsel düzeylerini daha ileriye taşıyacak nitelikte olmasına özen gösterilmelidir. İkinci bir dili öğrenen birey için öğrenmenin daha kalıcı ve sağlıklı olabilmesi, kullanılan yöntem, teknik, materyal ve ölçme araçlarının daha hassas ve somut hale getirilmesiyle mümkün olacaktır. Dil öğretim esnasında kullanılacak görsel/işitsel malzeme ve etkinliklerin birden çok duyuya hitap ediyor olması, yabancı öğrencilerde dil becerilerinin daha sağlıklı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır. Yabancılara Türkçe öğretimi için hazırlanan öğretim programlarında bilgisayara dayalı öğretim yok denecek kadar azdır. Diğer yabancı dillerin öğretiminde kullanılan bilgisayar programları, Türk dilinin ikinci bir dil olarak öğretiminde henüz işlevsel bir şekilde kullanılamamaktadır. Dolayısıyla bu çalışmamızda Türkçe öğreten çeşitli kurum ve kuruluşlara kullanım amacıyla önerdiğimiz ses analiz programlarının, Türkçe öğrenen yabancıların özellikle dinleme, konuşma ve sesli okuma becerilerinin geliştirilmesine katkı sağlayacağı ve Türkçenin sesletimi konusunda yaşanan problemlere bir çözüm getireceği düşünülmektedir. Araştırma bulguları doğrultusunda elde edilen sonuçlara dayanarak, yabancılara Türkçe öğretimine yönelik şu önerilerde bulunulmuştur: • Yabancılara Türkçe Öğretimi programına vurgu çalışmaları yaptırılmasına yönelik dersler konulmalıdır. • Derslerde kullanılacak dil öğretim malzemelerinin öğrencilerin dil becerilerini ve bilişsel düzeylerini daha ileriye taşıyacak nitelikte olmasına özen gösterilmelidir. • Hem ana dili hem de ikinci dil olarak Türkçe öğretiminde, öğretim elemanları tarafından Türkçenin vurgu sistemi doğrultusunda öğrencilere parçalarüstü birimleri bilgisayar ortamında görünür hale getirerek vurgu ve tonlama çalışmaları yaptırılmalıdır. • Eşadlı sözcükler gibi birden fazla anlamı içinde barındıran ünlemlerin veya farklı tonlama ile farklı anlamlara gelen cümlelerin yabancı öğrenciler tarafından daha kolay anlaşılmasını sağlamak amacıyla göze ve kulağa dayalı materyallerden ve etkinliklerden yararlanılmalıdır. • Türkçenin sesletiminde yapılan hataların giderek yaygınlaştığı günümüzde ilköğretimde ve yabancılara Türkçe öğretiminde, TDK Sesli Sözlüğünden öğrencilerin faydalanmaları öğretim elemanları tarafından sağlanmalıdır. |}~ } International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/9 Summer2014 y{¤ Safa ÇELEBİ – Merve Hülya KİBAR FURTUN KAYNAKÇA AÇIK, F (2008). Türkiye’de Yabancılara Türkçe Öğretilirken Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri. Uluslararası Türkçe Eğitimi ve Öğretimi Sempozyumu. Doğu Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü. KKTC. AKSAN, D (2007). Her Yönüyle Dil Ana Çizgileriyle Dilbilim. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. ARSLAN, B (2003). Bilgisayar Destekli Eğitime Tabi Tutulan Ortaöğretim Öğrencileriyle Bu Süreçte Eğitici Olarak Rol Alan Öğretmenlerin BDE’ye İlişkin Görüşleri. The Turkish Online Journal of Educational Technology, 2/4, 67-75. ARSLAN, M. ve ADEM, E. (2010). Yabancılara Türkçe Öğretiminde Görsel ve İşitsel Araçların Etkin Kullanımı. Dil Dergisi, 147, 63-86. BÖREKÇİ, M. (2005). “Türkçede Vurgu-Tonlama-Ölçü-Anlam İlişkisi”,Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dergisi, 12, 187-207. COŞKUN, M. Volkan. (2006). Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Sesletim Sorunu, Gülsevin, G. ve Boz, E. (Edt). Türkçenin Çağdaş Sorunları. 61-75. Ankara: Gazi Kitabevi. COŞKUN, M. Volkan. (2009). Ana Dili Eğitiminde Parçalarüstü Birimlerin Önemi ve Teknoloji Destekli Olarak Kavratılması, Bilig, S. 48, s. 41-52. GÜNAY, V. Doğan. (2007). Sözcükbilime Giriş. İstanbul: Multilingual. ÖZDEMİR, Cihan (2013). “Yabancılara Türkçe Öğretiminde Ders Malzemelerinin Önemi ve İşlevsel Ders Malzemelerinin Nitelikleri”, TURKİSH STUDİES (İnternational Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic), Volume 8/1, s. 2049-2056. SALLABAŞ, M. Eyyüb (2012). “Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenenlerin Konuşma Kaygılarının Değerlendirilmesi”, TURKİSH STUDİES (İnternational Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic), Volume 7/3, s. 2199-2218. ŞAHİN, Abdullah ve AKÇAY, Ahmet (2011). “Türkçe Öğretmeni Adaylarının Bilgisayar Destekli Eğitime İlişkin Tutumlarının İncelenmesi”, TURKİSH STUDİES (İnternational Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic), Volume 6/2, s. 909-918. ŞİMŞEK, P. (2011). Yabancılara Türkçe Öğretiminde Okuma Metinleri ve Yardımcı Kitaplar. Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. Afyon. TDK. (2008). Sesli Türkçe Sözlük. http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_seslissozluk&view=seslissozluk¼ ½¬ ¯µ§ª¾¶µª ¿À¼ÀÁ¼ÂÀ¿Á ¹¯§¶Ã¶µª ªµ¶¶³·¶´¹¶§¼ |}~ } International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/9 Summer 2014