PalErMo

Transkript

PalErMo
Seyahat | Travel Story
Italy’s MischiEvious
Child: Sicily
PALERMO
The land that is the lock
of Mediterranean, where
English writer and poet
D.H. Lawrence referred as “At last
Europe came to an end…Beyond
is Africa and Asia” in his book “Sea
and Sardinia” written during his
trip to Italy and Sicily in 1921
Palermo
İtalya’nın Haşarı Çocuğu: Sicilya
İngiliz yazar ve şair D.H. Lawrence’ın 1921 yılındaki İtalya ve Sicilya
seyahatleri sırasında yazdığı “Deniz ve Sardinya”da “Avrupa sonunda
bitiyor... Ötesi Afrika ve Asya” diye söz ettiği Akdeniz’in kilidi topraklar
L
A
YAZI - WORDS: ONUR İNAL / Fotoğraflar-Photos: MUSTAFA KÜRELİ
awrence’dan neredeyse bir asır
sonra, sıcak bir günde, Avrupa’nın
bitip Afrika’nın başladığı yerde,
İtalya’nın en güneyinde, Villa San
Giovanni’deyiz. Sicilya, Messina
Boğazı’nın öte yanında, sadece iki
mil ötede duruyor. Sicilya’nın 2700
yılı aşan tarihi, kültürü, mimarisi
ve mutfağıyla tanışmak, başkent Palermo’ya bir an önce
ulaşmak için sabırsızlanıyoruz. Feribot kıyıya yanaşıyor,
vagonlar feribota yükleniyor ve Sicilya’ya doğru yola
koyuluyoruz.
Sicilya, 25 bin km2 ve 5 milyon nüfusuyla Akdeniz’in
hem en büyük hem de en kalabalık adası. Ada, adını
antik dönemde burada yaşayan Siculo ve Sicano
halklarından alıyor. Adanın sonraki kâşifleri, tüm
Akdeniz’de ticaret kolonileri kuran Fenikeliler. Denizci
Fenikelilerin ardından, Grekler, Kartacalılar, Romalılar,
Araplar, Normanlar, Vandallar ve İspanyollar, farklı
64
| Jetlife | Eylül-September 2012
lmost a century after Lawrence,
on a hot day, we are in Villa
San Giovanni, the southest part
of Italy, where Europe ends
and Africa begins. Sicily stands
on the other side of Messina
Channel, two miles away. We
are eager to meet more than
2700-year-old history, culture, architecture and cuisine
of Sicily, and arrive Palermo. Ferryboat docks the coast,
wagons are loaded to the ferryboat and we set off for
Sicily.
Sicily of 25 bin km2 and a population of 5 millions is the
biggest and most crowded island in Mediterranean. The
island takes its name from Siculo and Sicano people who
had lived there in Antique Ages. The following explorers of
the island were Phoenicians who established commercial
colonies in all parts of Mediterranean. After the marine
Phoenicians, Greeks, Carthagians, Romans, Arabs,
Helios’un
ülkesİ
Sicilya, mitolojik
kaynaklarda helyum
elementine adını
veren Güneş Tanrısı
Helios’un ülkesi
olarak geçiyor.
Helios’s
country
Sicily is mentioned
in mythological
resources as the
country of Sun God
Helios who has named
helium element.
Eylül-September 2012 | Jetlife | 65
Seyahat | Travel Story
Palermo, geçmişteki tüm felaketlere, çatışmalara ve
kavgalara rağmen ayakta duran Sicilya’nın tarihi,
kültürel, ekonomik ve turistik anlamdaki kalbi.
In historical, cultural, economic and touristic sense,
Palermo is the heart of Sicily surviving despite all
disasters, conflicts and fights in the past.
dönemlerde Sicilya’yı istila ediyor ve
her biri kendisinden bir iz bırakıyor
adada. Sicilyalılar; Greklerden ilmi ve
sanatı, Romalılardan Hıristiyanlığı,
Araplardan tarımı, Normanlardan
mimariyi öğreniyor.
Sicilya, modern dönem İtalya
tarihinde de önemli bir yere
sahip. Giuseppe Garibaldi 1860’ta
“Binlerin Yürüyüşü”nü buradan
başlatmış, 19. yüzyıl sonunda İtalyan
mafyası burada filizlenmiş. İkinci
Dünya Savaşı sona erip İtalya’da
Cumhuriyet ilan edildiğinde Sicilya
da bu Cumhuriyet’e dahil olmuş.
Yarım saat kadar süren feribot
yolculuğunun ardından Sicilya’ya
ayak basıyoruz. Başkent Palermo’ya
gitmek üzere Messina’dan trene
biniyor, Milazzo, Capo d’Orlando,
Cefalu gibi birbirinden güzel sahil
kasabalarından geçiyor, uzaklarda,
Akdeniz’in ortasında Eolie Adaları ve Stromboli
Yanardağı’nı seçebiliyoruz. Altın rengi kumsalların, gök
mavisi koyların, begonvil, palmiye ve muz ağaçlarının
arasından akıp geçen dört saatin sonunda Palermo’ya
varıyoruz.
Aykırı ruhlu kent
Tren istasyonundan şehrin ana caddesi Corso Vittorio
Emmanuelle’ye çıkar çıkmaz, Palermo’nun aykırı
ruhuyla yüz yüze geliveriyoruz. İlk bakışta anlıyoruz,
hayatı heyecan ve tutkuyla yaşayan insanların şehrine
varmış olduğumuzu... Palermo, inişli-çıkışlı dar
sokaklarında top oynayan çocukları, caddelerinde
insanı sersemleterek sağlı sollu geçen motosikletlileri,
klakson çalarak tampon tampona ilerleyen mini
otomobilleri, önünde genç delikanlıların caka sattığı,
pencerelerinden perdeler, balkonlarından çamaşır sarkan
boyası dökülmüş eski evleriyle sanki bir Fellini filminden
fırlamışçasına canlı ve hayat dolu.
VuccIrIa Pazarı’nda renk cümbüşü
Kalabalık bir otobüse binip bağıra bağıra konuşan
Palermolularla beraber Vucciria’ya doğru yöneliyoruz.
Vucciria, Palermo’nun pazar günleri hariç her gün
kurulan geleneksel pazaryeri. Tam 700 yıldır aynı yerde,
Piazza Caracciolo ve civarında kuruluyor. Palermolu
66
| Jetlife | Eylül-September 2012
Normans, Vandals and Spanish invaded Sicily at different
times, and each left traces behind. Sicilians learnt science
and art from Greeks, Christianity from Romans, agriculture
from Arabs, architecture from Normans.
Sicily has an important place in modern Italian history.
Giuseppe Garibaldi started “March of Thousands” here
in 1860, Italian mafia blossomed here at the end of 19th
century. When republic was proclaimed after World War II,
Sicily was included there.
After a ferryboat trip for half an hour we arrived at Sicily.
We took the train from Messina for Capitol Palermo, passed
seaside towns like Milazzo, Capo d’Orlando, Cefalu, each
more beautiful than the other, we could notice Eolie Islands
in the middle of Mediterranean and Stromboli Volcano.
We arrived Palermo after four hours flowing among golden
beaches, sky blue bays, begonias, palm and banana trees.
City with an adverse spirit
We have faced the adverse spirit of Palermo the moment
we have entered the main avenue of the city, Corso Vittorio
Emmanuelle from train station. We have understood at first
sight that we have come to the city of people living with
excitement and passion… Palermo is full of life as if jumped
from a Fellini film with children playing football in up-andEylül-September 2012 | Jetlife | 67
Seyahat | Travel Story
down narrow streets, motorcyles passing on both sides of the
avenues and making one dizzy, mini cars moving bumper
to bumper and honking, old houses with ruined paints and
laundry hanging from their balconies, in front of which
young men show off.
Üç
bacaklı
ada
balıkçıların tezgâhları adeta bir renk cümbüşünü
andırıyor. Her gün, gün doğumunda ilk önce balıkçılar
geliyor buraya. Kırmızı barbunyalar, gümüş levrekler,
pembe karidesler, kara kara midyeler, kalamarlar...
Balıkçıları meyve ve sebze satan köylüler izliyor.
Yavaş yavaş tenteler geriliyor, tezgâhlar kuruluyor.
Rengârenk, taptaze sebze ve meyveler, çuvallarda
bakliyatlar, torbalarda baharatlar, çengellerden sarkan
etler, kurutulmuş domatesler, vitrinlere dizilmiş
peynirler, zeytinler, sosisler, şişelerde türlü türlü şaraplar,
tenekelerde zeytinyağları tezgâhlarda yerini alıyor. Saat
altıdan itibaren de Palermolular akın etmeye başlıyor
pazara. Kadınlar geleneksel kıyafetleriyle, erkekler ise
gözümüzün Coppola’dan aşina olduğu fötr şapkalarıyla.
Vucciria için Palermolular “Quannu s’asciucanu i balati
da Vucciria” diyorlar. “Vucciria sokakları kuruduğunda”
anlamına gelen bu cümle, Palermoluların Vucciria’nın
hiçbir zaman yok olmayacağına dair inancını anlatıyor.
“Oryantal” izler…
Palermo, geçmişteki tüm felaketlere, çatışmalara ve
kavgalara rağmen ayakta duran Sicilya’nın tarihi,
kültürel, ekonomik ve turistik anlamdaki kalbi. Şehirde,
tarihi önem arz eden çok sayıda bina bulunuyor.
68
| Jetlife | Eylül-September 2012
Homeros
“Odyssey”de,
adanın üçgen şekli
nedeniyle adının
“Trinekie“ ve daha
sonra “Trinakria“
olarak geçtiğini
anlatır. Sicilya’nın
günümüzdeki
amblemi
de, Medusa
başının etrafına
resmedilmiş ve
adanın şekline
gönderme yapan
üç bacaktır.
Island with
three legs
Homeros tells in
“Odyssey” that the
island was named
as “Trinekie“ and
then “Trinakria“
because of the
triangle shape. The
recent emblem of
Sicily is three legs
referring to the
shape of the island,
drawn on Medusa’s
head.
Colour bash in Vucciria Market
We got on a crowded bus and headed Vucciria with
blustering Palermo people. Vucciria is the traditional
market place of Palermo open except Sundays. It has
been on the same spot for 700 years, Piazza Caracciolo
and around. The stalls of Palermo fishermen is almost
like a colour bash. Every day, seamen come here first
at sunrise. Red mullets, silver basses, pink shrimps,
black mussels, calamaris… Peasants selling fruits and
vegetables pursue the seamen. Sunshades and stralls are
set slowly. Colourful, fresh vegetables and fruits, legumes
in sacks, spices in bags, meat hanging on hooks, dried
tomatoes, cheese ranged on windows, olives, sausages,
various wines in bottles, oliveoil in tin boxes are placed
on stalls. People from Polermo flood the market after six.
Women in their traditional clothes, men with hats we are
used from Coppola. People from Palermo has a saying
for Vucciria; “Quannu s’asciucanu i balati da Vucciria”,
meaning “When the streets of Vucciria dry up.” This
is about the belief in Palermo that Vucciria will never
dissapear. “Oriental” traces…
In historical, cultural, economic and touristic sense,
Palermo is the heart of Sicily surviving despite all
disasters, conflicts and fights in the past. There are many
buildings of historical significance in the city. The most
important of these is Palazzo dei Normani i.e. Norman
Palace. It is known that Arabs built a summer palace in
9th century and Arab emir governing Sicily stayed there.
When Normans invaded the island in 1072 they partially
knocked down the summer palace of Arabs and built
their own palace instead of it. This magnificient eclectic
building that is a mixture of Arab-Norman-Byzanthium
architecture emerged at that time. This building used as
the palace of Sicilian kings for a long time is nowadays
hosting Sicilian Parliament. Cappella Palatina dei
Normani in Palazzo dei Normani, built specially for
Norman King II. Roger in 1132 stands out with mosaics.
The mosaics of the church are accepted to be the best
protected mosaics on the world, with similar ones in
Antakya, İstanbul and Ravenna.
Bunlardan en önemlisi Palazzo dei Normani, yani
Norman Sarayı. Sarayın bulunduğu alanda Arapların
9. yüzyılda bir kasır yaptırdıkları ve Sicilya’yı yöneten
Arap emirinin burada kaldığı biliniyor. 1072 yılında
Normanlar adayı istila edince Arapların kasrını kısmen
yıkıp, yerine kendi saraylarını yapmaya başlamış. ArapNorman-Bizans mimarisi karışımı bu muhteşem eklektik
yapı da o zaman ortaya çıkmış. Uzun yıllar Sicilya
krallarının sarayı olarak kullanılan bu bina, günümüzde
bölgesel Sicilya Parlamentosu’na ev sahipliği yapıyor.
Palazzo dei Normani’nin içinde yer alan ve 1132 yılında
Norman Kralı II. Roger için özel olarak yaptırılan
Cappella Palatina dei Normani ise mozaikleriyle dikkat
çekiyor. Kilisenin mozaikleri, Antakya, İstanbul ve
Ravenna’daki benzerleriyle birlikte, dünyanın en iyi
korunan mozaikleri olarak kabul ediliyor.
Normanlar ve onların ardından gelen Germenler,
Palermo kentine, birçoğu bugün de ayakta duran onlarca
kilise kazandırmış. Bunlardan San Cataldo, Mağribi
tarzı mimarisi ve kubbeleriyle 12. yüzyıldan kalma bir
Norman şaheseri. Bir diğer kilise de, kırmızı kubbesiyle
Arap etkisinin iyiden iyiye hissedildiği ve F. Elliot’un
“Tamamen oryantal. Bağdad veya Şam’a daha çok
yakışırdı” dediği San Giovanni degli Eremiti. Şehrin
merkezi yerlerinden, “dört yol” anlamına gelen Quattro
Canti’deki San Giuseppe dei Teatini Kilisesi ise Sicilya
barok mimarisinin Palermo’daki örneği olarak göz alıyor.
Yeraltında saklı bir tarikat
Rehber kitaplarda Palermo’da “mutlaka görülmesi
gereken” yerlerden bir olarak gösterilen Catacombe
dei Cappucini, Palermo’nun dış mahallelerinden
Normans and Germans following them has awarded
Palermo with many churches most of which are still
surviving. One of them, San Cataldo, is a Norman master
piece from 12th century with Moorish architecture
and domes. Another one is San Giovanni degli Eremiti
bearing a more clear Arabian effect with the red dome,
about which F. Elliot said “Totally oriental. Would suit
Bagdad or Damascus more.” San Giuseppe dei Teatini
Church on Quattro Canti meaning “four roads”, one of
the central places of the city, is the sample of Sicilian
baroque architecture in Palermo.
Uyuyan dev / The sleeping giant: Etna
Etna Yanardağı, Sicilya’nın tam ortasında tüm heybetiyle yükseliyor.
Etna’yı yılın büyük bölümünde zirvesi karlı, zaman zaman da kızıl
görmek mümkün. Halen aktif ve birkaç yılda bir lav ve kül püskürterek
etrafındaki kasabaları, köyleri tehdit etmeye devam eden Etna
Yanardağı, 1923, 1971, 2001 yıllarında, son olarak da 2003 yılında
patlayıp faaliyete geçmiş.
Etna Volcano rises in the middle of Sicily with all the majesty. It is
possible to see Etna for most of the year, with snow on the peak, and
sometimes red. It is still active and it thretens the towns and villages
surrounding it by erupting lava. Etna Volcano exploded and became
active in 1923, 1971, 2001, and most recently in 2003.
Eylül-September 2012 | Jetlife | 69
Seyahat | Travel Story
limestone and the drying of the sun is a tradition of Capuchin
Sect, the dead bodies of sect members are kept for ages in
the dungeon of this church. When walking on underground
corridors, you see on your right and on your left hundreds
of mummies in their clothes, on the point of rotting. The
mummies some of which are 250 years old are categorised
according to their professions and gender; priests, merchants,
aristocrats, women and even kids…
From Turkish coffee to “capuccino”...
Goethe has said “Sicily is the clue to everything”; Capuchins
must be one of these clues! The sect has an important
contribution to world cuisine though over Ottomans. It is
rumoured that after the Second Vienna Surrender, Marco
D’Aviano, a priest of Capuchin Sect succeeded to develop
a new coffee sort by softening the taste of Turkish coffee
with milk and honey and it was named “capuccino”. When
the coffee left over from the Turks finished, they started
using the “espresso” of Italians. Today, mornings mean
“espresso”, and afternoons mean “capuccino” for Italians!
Sardines has a leading role
in Sicilian Cuisine
Sicilian cuisine has a different position in Italy. Sicilian
cuisine is formed by the blend of food belonging to different
cultures in Mediterranean. The island acknowledged wine
birinde yer alıyor. Bir mezarlığın girişinde bulunan
katakomp, Capuchin (Kapuzen) Tarikatı’na ait
ölülerin mumyalanıp saklandığı bir zindan. Buraya
çok fazla turistin uğramadığı, ancak uğrayanların da
Palermo’dan döndüklerinde bütün diğer gördüklerini
unutup sadece burayı hatırladıkları anlatılıyor.
Yaya olarak epeyce yol kat ettikten sonra ulaşılan
kilisenin loş ışıklarla aydınlatılmış merdivenlerinden
inince, gerçekten de hayatı boyunca unutamayacağı
bir manzarayla karşılaşıyor insan. Catacombe dei
Cappucini’de hemen hiç bozulmadan kalmış, kimisi
toz, toprak ve örümcek ağlarıyla kaplanmış 8 bin
adet mumya bulunuyor. Ölülerin arsenik, kireçtaşı ve
A sect hiding underground
Catacombe dei Cappucini shown as one of the places “that
must be seen” in guides, is on one of the outer districts of
Palermo. The catacomb on the entrance of a cemetary is a
dungeon where dead bodies of people from Capuchin Sect are
mummied and hidden. It is told that very few tourists come
here, but the ones that do remember only this place and forget
everything else they have seen, when they are back from
Palermo. After some walking, and descending dimly lit stairs
of the church, one faces an unforgettable sight. There are 8
thousands of mummies in Catacombe dei Cappucini none of
which has been ruined, some of them covered with dust, soil,
and spider webs. Keeping the dead from the effects of arsenic,
Mafya / MAFIA
Sicilya dendiğinde hemen akla gelen şeylerden biri de şüphesiz hâlâ “Mafya”.
Sicilya’nın feodal yapısının değişmesi sürecinde etkin olan Mafya, 1900’lerin
başlarından itibaren kendi yörelerindeki ekonomik faaliyetlerin hemen hepsini
denetim altına alıp Sicilya‘daki büyük toprakların idaresini hızla ele geçirdi. İkinci
Dünya Savaşı’ndan sonra, 66 Sicilya kentinden 62’sinin yönetimi, kendine merkez
olarak Palermo’yu seçen Mafya’nın kontrolüne geçti. Yasadışı ilişkiler, uyuşturucu
ticareti ve İtalyan siyasetinde oynadığı rol, Mafya’yı 1970’ler İtalya’sının bir
numaralı sorunu haline getirdi. 1990’ların başında Mafya’ya karşı tüm İtalya’da
başlatılan etkili mücadele ve Sicilyalı ünlü Mafya babası Salvatore Toto Riina’nın
1993 yılında yakalanışıyla, bu sorun büyük ölçüde çözüme ulaştırıldı.
Sicily still reminds somebody of “Mafia” for sure. Mafia has been influential
during the changing process of Sicilian feudal structure and, since the
beginning of 1900’s, governed all economic activities in their region and
fastly took all the Sicilian territory under control. After the II. World War II,
62 out of 66 Sicilian cities were controlled by Mafia that was centered in
Palermo. Illigal relations, drugs commerce, and the role played in Italian
politics made Mafia number 1 problem for Italy in 1970’s. The effective
struggle against Mafia starting in 1990’s all around Italy and the capture
of Salvatore Toto Riina, the famous Sicilian Mafia father, vastly solved this
problem.
Ortaya çıkışı Fransız istilacılarına karşı oluşturulan örgütlenmeye dayanıyor olsa da,
Mafya sözcüğünün kökeninde “Morte Alla Francia, Italia Aneta”, yani “Fransa’ya
ölüm, yaşasın İtalya” sloganının yattığı görüşü, şimdilerde tarihçiler ve etimologlar
tarafından reddediliyor. Mafya sözcüğünün, Arapça’da reddetme anlamına gelen
“marfud” veya koruma anlamına gelen “mu’afa”dan geldiği öne sürülüyor.
Although it was originally based on the organisation against French invaders,
nowadays, significant historicians and etymologist reject the idea that the
slogan “Morte Alla Francia, Italia Aneta”, i.e. “Death for France, long live Italy”
lies at the origin of the word Mafia. It is claimed that Mafia is based on “marfud”
meaning rejection in Arabic or “mu’afa” meaning protection.
70
| Jetlife | Eylül-September 2012
güneşin kurutucu etkisinden korunması ve saklanması
Capuchin Tarikatı’nın bir geleneği olduğundan, tarikat
üyelerinin ölü bedenleri, yüzyıllardır bu kilisenin
zindanında saklanıyor. Yeraltı koridorlarında yürürken
sağlı sollu, eskimiş kıyafetleriyle çürüme aşamasında
bulunan yüzlerce mumyayla yüz yüze geliyorsunuz.
Bazıları 250 yıl kadar eski olan mumyalar mesleklerine
ve cinsiyetlerine göre ayrılmış; rahipler, tüccarlar,
aristokratlar, kadınlar ve hatta çocuklar...
Türk kahvesinden “capuccIno”ya...
Goethe, “Sicilya her şeyin ipucudur” der; işte bu
ipuçlarından birisi de “Capuchin”ler olsa gerek!
Tarikatın dünya mutfağına, Osmanlı’nın eliyle de
olsa, önemli bir katkısı var. Rivayet odur ki, İkinci
Viyana Kuşatması’nın ardından Capuchin Tarikatı
rahiplerinden Marco D’Aviano, Osmanlılar’ın bıraktığı
Türk kahvesinin tadını yumuşatmak için süt ve balı
kullanınca yeni bir kahve türü geliştirmeyi başarmış ve
bu kahveye “capuccino” adı verilmiş. Türklerden kalan
kahveler tükenince, bu kez İtalyanların “espresso”su
kullanılmaya başlanmış. Bugün, İtalyanlar için sabahlar
“espresso”, öğleden sonraları ise “capuccino” demek!
Sokaklarda vızırdayan “Vespa“
“Vespa“ buzzing on streets
Palermo’da kenti gezmenin en pratik yolu bir “Vespa” kiralamak. Vespa, İtalyanca “arı”
demek. İtalyan icadı bu motosikletin öyküsü de aslında uçak mühendisi olan, Vespa’nın
mucidi Corradino D’Ascanio’nun teknik ama pek pratik olmayan zekâsına dayanıyor.
Patronu Enrico Piaggio, D’Ascanio’ya “Eserine bir isim düşündün mü?” diye sormuş.
D’Ascanio düşünmüş taşınmış, ancak bir türlü isim bulamayınca patron haykırmış: “Bu
bir arıya benziyor!”. Vespa, 1996 yılında 50 yaşına bastığında tüm İtalya’da 89 değişik
modeliyle o güne kadar 16 milyon adet satmış. Ekonomik ve pratik birçok avantajı olan
Vespa’lar, kimi zaman yasadışı işlere de hizmet etmiş. Özellikle 70 ve 80’lerde Vespa’larına
atlayan birçok yankesici, hırsız, Mafya üyesi ve suç ortağı, Güney İtalya ve Sicilya’nın dar
sokaklarında İtalyan polisini çaresiz bırakmış.
The most practical way to stroll in Palermo is by hiring a “Vespa“. Vespa means “ bee“
in Italian. The story of this Italian invention motorcycle is based on the technical but not
practical intelligence of aircraft engineer Corradino D’Ascanio. His boss Enrico Piaggio
asked D’Ascanio; “Have you thought of a name for your work?“ D’Ascanio reflected
for some time but didn’t come up with a name and his boss exclaimed: “This looks
like a bee!“ When Vespa was 50 on the year 1996, it has sold 16 millions of 89 different
models. Vespas have many economic and practic advantages, and they have sometimes
served for illegal purposes. Especially in 70’s and 80’s, many pickpocekts, thieves, Mafia
members and partners set off with their Vespas and rendered Italian police helpless in
narrow streets of South Italy and Sicily.
Eylül-September 2012 | Jetlife | 71
Seyahat | Travel Story
Sicilya Mutfağında Sardalye Başrolde
Güney’e
inmek...
Palermo tüm
renkleriyle,
“İtalya’da ne kadar
güneye inerseniz
Türkiye’ye o kadar
yaklaşırsınız”
önermesini
doğrulayan bir şehir
adeta.
Going
south...
Palermo, with all
its colours, is a
city justifying the
suggestion “In Italy
the souther you go
the nearer you get
to Turkey.”
Sicilya mutfağının İtalya’da ayrı bir yeri var. Sicilya
mutfağı Akdeniz’deki farklı kültürlere ait yiyeceklerin
harmanlanmasından oluşuyor. Adanın şarap ve zeytinle
tanışması Grekler sayesinde olmuş. Bugün birçok
yemekte şarap ve zeytinyağı bir arada kullanılıyor.
Roma dönemindeki buğday yetiştiriciliği ise Sicilya
mutfağına yeni bir tat katmış: ekmek. Sicilya’nın ünlü
ekmeklerinin kökeni bu tarihlere uzanıyor. Araplar,
adada patlıcan ve turunçgil yetiştiriciliğine önayak
olmuş. Arap etkisi, kayısı, şeker, tarçın, badem, nar,
fıstık, kuru üzüm gibi malzemelerin farklı yemeklerde
ve farklı biçimlerde kullanılmasıyla da kendini belli
ediyor. Arapların deniz yoluyla getirdikleri baharatları ve
hububatları, Sicilyalılar’ın hamurişi, pasta, dondurma ve
badem ezmesi yapımında kullanmaları ise mutfaklarına
zenginlik katmış.
Bunların dışında, bir Akdeniz adasının mutfağında deniz
mahsullerinin yer alması, hiç de şaşırtıcı değil elbette.
Sicilya’daki deniz mahsullerinin başrolü sardalyeye ait.
and olives in virtue of Greeks. Today wine and oliveoil are
used together in many dishes. Grain growth during Roman
period added a new flavour to Sicilian cuisine: bread. The
origins of famous breads of Sicily are based on this history.
Arabs initiated growing aubergines and citrus on the island.
Arab influence is felt in the usage of materials like apricots,
sugar, cinnamon, almonds, pomegranates, pistachios, dried
grapes in different dishes, by different styles. Sicilians used
the spices and cereals that Arabs brought by sea in making
pastas, cakes, ice creams, and almond pastes and this
enriched their cuisine.
On the other hand, it is of course not surprising that sea
fruits take part in the cuisine of a Meditteranean island.
The leading role of sea fruits in Sicily belongs to sardines.
You can see sardines in pizzas, macaroni, appetizers, shortly
everywhere. Sardines are added to tomatoes and onions in
a local pizza called “sfincione”. In “finnochio con sarde”
sardines are cooked in macaroni with fennels. In “sarde
e beccafico” sardines are fried with bread crumps and
72
| Jetlife | Eylül-September 2012
Eylül-September 2012 | Jetlife | 73
Seyahat | Travel Story
Bugün Sicilya, İtalya’nın beş özerk
bölgesinden biri. Kendine ait bir vergi ve eğitim
sistemi ile bölge parlamentosu bulunuyor.
Today, Sicily is one of the five autonomous
regions of Italy. It has its own tax and education
systems and regional parliament.
Sardalyeyi pizzada, makarnada, mezede, kısacası her
yerde görmek mümkün. Yerel bir pizza olan “sfincione”de
domates ve soğanın yanına sardalye de ekleniyor.
“Finnochio con sarde”de sardalye, rezeneyle beraber
makarnanın içinde pişiriliyor. “Sarde e beccafico” ise
sardalyeler, ekmek kırıntısı ve maydanozla, una bulanarak
kızartılıyor. Sardalyenin yanı sıra, Sicilya’nın sahil
kesimlerinde ızgarada kılıç balığı ile şeker ve şarapla
beraber marine edilen levrek çok popüler.
Sicilya, büyük bir ada ve farklı coğrafi ve iklim koşullarına
sahip. Kıyılarda, deniz mahsulleri her yemeğin içinde
kendine yer bulurken, iç bölgelerde ve özellikle Etna
Dağı’nın yamaçlarında koyun, keçi ve tavşan eti tencerelere
giriyor. Burada bir parantez de İtalyanların “antipasti”
dediği mezelere açalım. Sicilya’da onlarca çeşit antipasti
var. Bunlar arasında en çok tüketilenler patlıcan, kapari,
kereviz ve zeytinle yapılan “caponata”, ezilip toz haline
getirilen nohutların kızartılmasıyla yapılan “panella”, içine
peynir, maydanoz ve yumurta katılarak kızartılan patates
“crocché”, peynir veya etli pirinç topu “arancine”.
“Sicilyalı” olmak…
Sicilya; tarihi, kültürü, mutfağı, kısacası her şeyiyle
İtalya’nın Akdenizli delikanlısı. Kaotik, isyankâr, hararetli,
heyecanlı ve gururlu. Sicilyalılar kendilerini asla İtalyan
olarak tanımlamıyor. Bir Palermoluya da “Nerelisin?”
74
| Jetlife | Eylül-September 2012
parsley, after being coated with flour. Other than sardines,
grilled sword fish and basses marined with sugar and wine
are very popular on the coasts of Sicily.
Sicily is a grand island and has different geographical and
climate conditions. Sea fruits find a place in all the dishes on
coasts, mutton, chevon, and rabbit meat is in the stewpans
in interior parts, especially on the skirts of Etna Mountain.
Let’s open a paranthesis here for the appetizers Italians call
“antipasti”. There are tens of antipasti in Sicily. The ones
most consumed are “caponata”, made with aubergines,
capari, celery, and olives, “panella”, made by frying chickpeas crushed to dust, “crocché”, potatoes fried after putting
cheese, parsleys and eggs inside, “arancine”, rice balls with
cheese or meat.
Being “Sicilian” …
Sicily is the Mediterranean youngster of Italy with history,
culture, cuisine, in short everything. He is chaotic, rebelious,
hot, excited and proud. Sicilians never identify themselves
Eylül-September 2012 | Jetlife | 75
Seyahat | Travel Story
diye sorulduğunda cevap belli: “Sicilyalıyım”. Onlar
için Sicilya, İtalya demek değil ve Sicilyalı olmak, bunu
söyleyebilmek apayrı bir gurur. Sicilyalı olmak güçlü
olmak, direnmek, kenetlenmek, zorluklara ve acılara
boyun eğmemek demek. Adanın geçmişine bakıldığında
hiç de haksız sayılmazlar. Defalarca püsküren Etna’nın
yerinden ettiği köyler, önce 1908 depremiyle, ardından
İkinci Dünya Savaşı’nda müttefik bombardımanıyla
yerle bir olan hayatlar. Tüm bunların ortasında faşistlerin
baskısı, mafya hesaplaşmaları... Bu yaşananların
ardından, bugün Sicilya’da önemli olan tek şey, yarını
düşünmemek ve “anı yaşamak”. Sicilyalılar, bu ruh
hallerini şu esprili cümleyle dile getiriyor: “Sicilya dilinde
gelecek zaman kipi bulunmaz”.
as Italian. If you ask somenoe from Palermo “Where are you
from?”, you would always get the answer: “From Sicily”.
For them, Sicily doesn’t mean Italy and being Sicilian,
expressing this is a different sort of pride. Being Sicilian
means being strong, resisting, clasping, not surrendering
to difficulties and pains. When the past of the island is
considered they are not wrong. Villages displaced by
Etna erupting several times, lives first destroyed by 1908
earthquake, then by allies’ bombing during the World
War II. Fascist oppression, mafia confrontations among
all these… After all this, today the only important thing
in Sicily is not thinking about the future and “living the
moment”. Sicilians express this mood with a joke: “There is
no future tense in Sicilian language”.
Palermo’da Konaklama / ACCOMMODATION IN PALERMO
Villa Igiea
Bir zamanlar tonbalığı tüccarı Fiorio Ailesi’nin mülkiyetinde olan Villa Igiea, bugün Palermo’nun
en iyi ve en lüks oteli. 20. yüzyıl başında inşa edilen ve kentteki Art Nouveau’nun en iyi örneği
olan otel Hilton tarafından işletiliyor. Otel, kente 2,5 km. mesafedeki Acquasanta’da, denize
hâkim bir tepede bulunuyor.
Villa Igiea, once owned by tuna fish merchant Fiorio Family is the best, and most de luxe hotel
of Palermo. The hotel built in the beginning of 20th century and is the best sample of Art
Nouveau in the city is run by Hilton. The hotel is on a hill with sea-sight in Acquasanta 2,5 km
away from the city.
www.hilton.com
Salita Belmonte 43 - 90142 Palermo
(+39) 091-6312111
Centrale Palace
Palermo’da belki çok daha lüks ve konforlu oteller var; ancak bunların hiçbiri Centrale Palace
kadar, kentin kalbi Quattro Canti’ye yakın değil! Otelin bulunduğu binanın tarihi 17. yüzyıla
kadar uzanıyor. Lobinin duvarları, terra cota ve mavi gibi İtalyan Rönesansı’nı yansıtan renklerle
bezenmiş. Çatıda yer alan restoranından Palermo’yu kuşbakışı izlemek mümkün.
Maybe there are more de luxe and comfortable hotels in Palermo but none of them is close to
Quattro Canti, that is the heart of the city, like Centrale Palace! The history of the hotel building
dates back to 17th century. The walls of the lobby are ornamented with clours like terra cota and
blue reflecting Italian Renaisance. It is possible to overview Palermo from the restaurants on the roof.
www.angalahotels.it
Corso Vittorio Emanuele 327 – 99134 Palermo
(+39) 091-336666
Novecento Bed & Breakfast
Palermo tren istasyonuna ve limana yürüyerek 5 dakika mesafede olan Novecento B & B,
şehrin merkezinde uygun fiyatla konaklamak isteyenler için ideal. Sahibi Dario size iyi bir ev
sahipliğinden öte rehberlik de yaparak, şehre ilişkin ipuçları veriyor.
Novecento B & B, five minutes walking distance from Palermo train station and harbour
is ideal for ones to lodge at city center with reasonable prices. The owner Dario would go
beyond a good host and guide you, giving clues about the city.
www.bed-breakfast-palermo.com
Via Roma, 62 - 90133 Palermo
Tel. (+39) 091-9761194
76
| Jetlife | Eylül-September 2012
Eylül-September 2012 | Jetlife | 77

Benzer belgeler

Tamamını görüntüle

Tamamını görüntüle hen you think of the south of our country, you think only of alluring beaches filled with sunbathing tourists, beautiful blue waters, and an omnipresent sun that seems to have reserved its most pow...

Detaylı

File

File precautions second they did a successfull operation and finally the police arrested Bill and saved the boy.They sent him to jail. After 6 months Bill and a murderer called Jimmy escaped from State ...

Detaylı