464.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma

Transkript

464.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma
TT.1_Layout 1 26.06.2015 22:14 Page 1
5378 için 7.7.2015 tarihi son!
2012’den 2015’e kadar ertelenmesine rağmen
belirsizliklerin sürmesi nedeniyle gereği bir türülü yapılamayan kentiçi toplu taşıma hizmetlerinde çalışan otobüslerin engelli erişimine uygun hale getirilmesinde ön görülen yasal sürenin 2018’e sarkıtılma beklentisi boş çıktı. İETT
İşletmeleri’nin kapalı zarfla özel halk otobüsçü-
lerine gönderdiği yazı ile uygulama tarihi netleştirildi. İETT Genel Müdürlüğü’nün yazısında,
5378 sayılı yasanın son değişikliklerle 7.7.2015
tarihinde uygulamada olacağına dönük yasada
belirtildiği gibi engelli erişimine uygunluk kirterlerinin aranacağı, “olmaması halinde bu gibi
araçlar ilk teknik muayeneden geçirilmeyecek”
ibaresinin kullanılarak netleştirildiği belirtilidi.
Daha önce de, EGO Genel Müdürlüğü Ankara
özel halk otobüsçülerine benzer bir tamimle
7.7.2015 tarihinin son tarih olduğu ve o tarihe
kadar engelli erişimine uygun olmayan otobüslere bu tarihten sonra ilk teknik muayenede çalışma ruhsatı verilmeyeceği belirtilmişti...
Kazanca gider.
Yüksek verimli ve uzun ömürlü Conecto, ekonomik yakıt tüketimi ve kalitesiyle
kazanca gitmenin en kolay yolu.
www.mercedes-benz.com.tr
29 HAZİRAN 2015 ● YIL: 9 ● SAYI: 464
Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil)
www.kenticitoplutasima.com.tr
EVRENSEL ALGININ BAŞ AKTÖRLERİ GLOBAL YAPILANMAYA “EVET” DEDİ
Biz ne yapıyoruz?
Dünya düzenine evrensel ortak algının hakim olması için global yapı birliktelikleri hızla artırılıyor. Yeni düzende, ülkemizin de yer alarak gelişmelere uygun yapılanması için istikrarlı yapıya dönük kamu-özel işbirliği oluşturulmalı...
AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker
ile AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Eurogroup Başkanı Jeroen Dijsselbloem, Avrupa
Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz imzalı; “Avrupa Ekonomik ve Para Birliği’nin Tamamlanması” adlı rapor, geleceğin global yapılanmasını işaret etti. Üç aşamalı planda, “Avrupa Birleşik Devletleri” öngörülüyor. Bunun
için, öncelikle, mali birliktelik hedefleniyor... Birlikle beraber, demokratik şeffaflık ilkeleri de
oturtulacak. İkinci adım, ekonomik ve kurumsal birlik reformları. Bu kapsamda, yasal altyapı hazırlanarak ülkelerin birbirine sıkı kenetlenmesi sağlanacak. Üçüncü son adım da ise;
“Ortak Hazine” kurulacak. 19 ülke, 330 Milyon
nüfusla oluşacak yapıda, ülkelerin milli yasaları değiştirilerek, aynı zamanda “Swift Anlaşması” ile parasal köprü oluşturup, EDIS adlı
“Avrupa Mevduat Sigorta Sistemi” kurulacak...
Sermaye piyasalarının kuracağı birliğin amacı,
özel sektör risklerini dağıtıp, bir daha borç sorunu yaşanmamasını sağlamak, bunun için,
“Sorumlu bütçe politikası” ve “Mali istikrar” ile
global yapılanmayı güçlendirmek. Bizim dışımızda, müdahil olamadığımız bu gelişmeler
geleceğimiz açısından, kamu ve özel kesim tarafından sağlıklı biçimde izlenmeli. Devleti yönetenler, bir an evvel kısır çekişmeleri bırakıp,
siyasi ve ekonomik belirsizliğe son vermeli...
Yeni yapılanmada kentlerde yoğunlaşan nüfus,
ulaşım olgusunu da etkiliyor. Bu çerçevede,
ulaşımın ele alınarak global anlayışlı yapılanmanın kurulacağı gerçeğini artık sahada yer
alan özel taşımacılar görüp tartışmalı. Aynı şekilde, yerel yönetimlerde global yapının ayak
seslerini duyup, evrensel esasları ortaya koymalıdır. Gelişmeleri özel sektör adına TÖHOB,
belediyeler adına da Türkiye Belediyeler Birliği
bu durumu masaya yatırıp, değerlendirmeli...
Yerkürede iki ABD
Otomotiv sektörü, dünyada, hergün yeni teknolojiler ve üretimlerle insanlara cazip imkanlar sunarken, bir taraftan da, içten içe ekonomik bir mücadeleye şahit oluyor...
İki ABD’li bir sektörde yaşanacak gelişmeler nasıl bir
sonuç doğurur henüz tahmin edilemiyor. Çünkü, her
ikisinin de AR-GE’sinin ve İnovasyonu’nun kuvvetli
olması, geleceğe dönük tahminleri değersiz kılıyor...
Otomotiv sektöründeki teknolojik gelişmeler baz alındığında iki tarafın da ciddi çalışmalar yaptığını, ancak,
Amerika Birleşik Devletleri’nin, Avrupa Birleşik Devletleri’nden bir adım önde olduğunu gösteriyor... 8’DE
MADE IN
Çalıştaylarda
çözüm arıyorlar
Trafikte
2020 hedefi
ne olacak?
2020 yılında trafik kazalarısayısının
yüzde 50 azalacağı ön görülüyordu.
Ancak, hedef sapması olabilir... 3’DE
Hızlı kentleşme ve kentlerin giderek yapısal değişime
uğraması, ulaşımın ortak ele alınmasını gerektiriyor...
Büyük devlet
girişimcisinin
önünü açandır
Kayseri Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hayri Naziksoy son gelişmeleri anlattı... 6’DA
Özellikle, yeni ihdas edilen büyükşehir belediyeleri,
başta, D4 olmak üzere yüklendikleri sorumlulukların çözümü için ortak akıl platformlarında çalıştaylar düzenleyerek, sorunlarına yerel çözümler arıyor. Yurt geneli
giderek artan bu çalıştayların çeşitlenmesini değerlendiren uzmanlar; “Ortak bir üst yapı gerekliliği ortada.
Çünkü, kentleşme algısı ve buna bağlı toplu taşıma sistemleri değişirken, bu durum ek sorunlara neden oluyor. Bu açıdan bir üst çerçeve şart” diyor. Uzman
görüşlerini doğrulayan global yapıdaki bu gelişmeler,
ulaşımın yeniden ele alınmasını zorunlu kılıyor...
Ülkemizdeki yeni kent yapılanmalarıyla, ulaşımın tamamını zora sokacak hale gelmesi, kentlerdeki gelişmelerde “Bütünleşik Kentler” kavramının dillendirilmesi,
global yapılanmaya uygun yeni ulaşım politikası belirlenmesini gerektiriyor. Ulaşım algısı ve buna dönük kurulmakta olan örgüsü, yolcu ve yük taşımacılığına yeni
bir bakışla evrensel esaslara dayalı ulusal politika gerektiriyor. “Devlet, bu soruna özel sektörle çözüm aramalı” diyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Belediyelerin
bu arayışlarında yalnız bırakılmaması, geleceğe dönük
uygulamalarının desteklenmesi gerekiyor...
İsmail
YÜKSEL
Onur
ORHON
M. Şevket
ERTURAN
BAŞYAZI
ARA DURAK
GÖZLEM
YENİ
HÜKÜMET...
SICAK
GÜNLER...
MIZRAK
ÇUVALA
SIĞMIYOR...
2
Ustaya “Doğum
Günü” hediyesi
2
6’DA
Türk sanayinde
büyümeye
devam ediyor
Türk Otomotiv sanayisinin önde
gelen şirketi Temsa büyümeye devam ediyor. İstanbul Sanayi Odası’nın her yıl yaptığı, “Türkiye’nin
En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu
Araştırması”nda 2014 yılı sonuçlarına göre; Temsa bir önceki yıla
göre satışlarını yüzde 33 artırarak
14 sıra birden ilerledi ve 126. oldu.
Temsa’ya ödülünü TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu, Temsa Mali
İşler Direktörü Ural İnal’a sundu...
3
Eskişehir’de toplu
taşıma çok süslü
6’DA
Otobüsçülerin de
artık bir garajı var
İETT’nin istekleri doğrultusunda, İstanbullu Özel Halk Otobüsü işletmecilerinden Özulaş kendi bünyesinde “Garaj Tesisi” kurmaya karar verdi... 2’DE
Denizli trafiğinde
yeni bir dönem
6’DA
“Bisikletimize
sahip çıkalım”
6’DA
TT.2_Layout 1 26.06.2015 22:16 Page 1
2
SEKTÖRÜN NABZI
29 HAZİRAN 2015
İSMAİL
YÜKSEL
Banliyö
hatları
2016’da
BAŞYAZI
Yeni hükümet...
7
Marmaray Projesi kapsamında yenileştirilmesi düşünülen banliyö hatlarında çalışmalar tekrar başlıyor. 2016 Eylül’ün de hizmete girmesi beklenen hatlar, İstanbullu’nun yaşamını kolaylaştıracak...
İSTANBUL-Milyonlarca
İstanbullu’yu ilgilendiren
banliyö hatlarında çalışmalar yeniden başladı. Marmaray Projesi kapsamında
banliyö hatlarının iyileştirilmesi çalışmasında Ulaştırma Bakanlığı ile İspanyol OHL-Dimetronic firmaları arasındaki görüşmeler sonunda bir kez daha
son aşamaya gelindi. İspanyol firma, Gebze-Pendik hattını bu yılın sonunda, Halkalı-Kazlıçeşme ile
Ayrılıkçeşme-Pendik hattını da 2016’nın sonunda
bitirmeyi taahhüt etti.
Marmaray Projesi’nin
66 km.’lik en uzun kısmını
oluşturan Halkalı-Kazlıçeş
me ve Gebze-Söğütlüçeş
me arasındaki mevcut banliyö hatlarında günde ortalama 150 Bin, aylık 4.5
Milyon kişi taşınıyordu.
Bu hatların kapatılmasıyla
söz konusu yolcuların taşınması için 213 yeni otobüs devreye alındı. Proje
tamamlandığında, banliyö
hatları ile metro hatları
Marmaray’a entegre edilmiş olacak. Gebze-Halkalı
arasında kesintisiz işletmeciliğe geçilecek. Gebze’den
Halkalı seyahat süresi 105
dakikaya inecek.
Marmaray 2. etapta,
Asya Yakası’nda 43.8 km.,
Avrupa Yakası’nda 19.6
km. mevcut banliyö hatları
iyleştirilip, üçüncü hattın
ilavesiyle yüzeysel metroya dönüştürülecek. Proje
tamamen işletmeye alındığında, iki hatta banliyö tren
leri (CR) çalışacak olup, 3.
hat şehirlerarası yük ve yol
cu trenleri tarafından kullanılacak. Ayrıca, Marmaray
Projesi ile entegrasyonu
sağlandığında BakırköyBostancı arası 37 dakika,
Söğütlüçeşme-Yenikapı
arası 12 dakika, Gebze Halkalı arası yaklaşık 105 dakika sürecek. İstanbul trafiğine büyük katkı sağlayacak proje rahatlatacak...
Artık garaja girecekler
İstanbullu Özel Halk Otobüsü işletmecilerinden Özulaş A.Ş. kendi bünyesindeki araçlarının
güvenlikli, sağlam ve yolcusuna iyi hizmet vermesi için “Garaj Tesisi” kurmaya karar verdi...
Özulaş Genel Müdürü İsmail Yolcu; “Ülkemizde gerçekleştiriler dönüşüm sürecinde, biz de yer alırken, attığımız her adımla örnek olmayı düşünerek hareket ediyoruz. İBB ve İETT’nin her daim; ‘Kurumsallaşın. Kendi garajınızı
oluşturun’ çağrısına kurumsallaşmanın aciliyetini de bilerek, adım attık. Artık
otobüslerimiz sokak yerine garajda olacak. Esnafımıza hayırlı olsun” dedi.
İSTANBUL-İETT’nin İstanbullu işletmecilerden özellikle istediği bir madde olan “Şirket Bünyesinde Garaj” uygulamasına ilk
cevap Özulaş’dan geldi. Bugüne kadar, kurumsallaşma temel hedefleri doğrultusunda
hizmet vermek için çalışmalarını sürdürün
şirket, garaj olarak kullanmak üzere kiraladığı
yaklaşık 6 dönümlük arsa üzerinde garaj tesisi
kurup, içinde, hergün 60-70 araba gece park
edecek, temizlik ve bakımları yapılaraka, bir
sonraki güne hazır edilecek. Zaman içinde,
araçların yakıt ikmallerinin de buradan yapılması düşünülüyor. Özulaş Başkanı Göksel
Ovacık; “Şirket olarak, geleceğe dönük sürecin adımlarını birer birer atıyoruz. Hem
verdiğimiz sözleri yerine getirmek, hem de
diğer şirketlere örnek olmak adına. Bu karımız da geleceğimiz için” diye konuştu...
HAZİRAN’da gerçekleşen Milletvekilleri
Genel Seçimi sonucunda 25. Dönem
Parlamentosu oluştu. Dört parti grubunun
yer aldığı yeni dönemde tek başına bir iktidar yerine en az iki partinin yer alacağı bir
koalisyon hükümeti bizleri beklemektedir.
Yeni Hükümet bir an önce oluşmalı ve
bekleyen sorunlara çözüm arayışına girmelidir. Siyasi partilerin beklentileri ve çekinceleri ile bu gerçekleşemezse halkın ve vatandaşın sorunları ne olacaktır?
Bu endişe içerisinde özel halk otobüsü
topluluğu da bulunmaktadır.
İfade edildiği ve gözlendiği kadarıyla bürokrasi durmuştur. Her kişi ve makam bekleme noktasındadır.
Nasıl bir Hükümet kurulacak, hangi partiler yer alacak soruları kamuoyunun gündemindedir?
Çarkların yeniden çalışmaya başlaması
elzemdir. Bunun yolu da bir an önce yeni
Bakanlar Kurulu’nun belirlenmesidir.
Koalisyon pazarlıkları, hükümet protokolünün oluşturulması, program ve güvenoyu alınması da bir süreç gerektirmektedir.
Bu olumlu gelişme olarak görülmelidir.
Hoşgörüyle karşılanacaktır. Ancak, bir de
olumsuz bir tabloda söz konusudur.
Siyasi partilerin bir koalisyonda uzlaşamaması, öngörülen 45 günlük sürede hükümet kurulamaması durumunda 90 gün içinde seçime gidilmesi halinde ne olacaktır?
Özel halk otobüslerini ilgilendiren önemli bir yasal düzenleme kadük mü kalacaktır?
Bu yasanın uygulanması için belirlenen
takvim Ekim ayında dolmaktadır.
Bu tarih yeni bir seçim öncesi dönemde
bürokrasi tarafından ne kadar önemsenecektir?
Oluşacak seçim hükümetinin bakanları
bu konuya nasıl yaklaşacaklardır?
Bütün bunlar, özel halk otobüsçüleri olarak bizleri yakından ilgilendirmektedir.
O nedenle, gelişmeleri sürekli izlemek ve
ne olup bittiğini anlamak durumundayız.
Diliyoruz ki, bir kaos ortamına düşmeden yeni hükümet kurulur ve bir sonraki
makul zamandaki seçime kadar sorunlarla
ilgilenir. Bu ara, biz, kendi kurumsal kimliğimizi geleceğe dönük oluşturmalıyız...
ONUR
ORHON
[email protected]
ARA DURAK
Sıcak günler...
İ
İETT’den
Akyazı’ya
otobüs
İBB ve İETT Tarafından Akyazı
Belediyesine hediye edilen otobüs, Akyazı’da hizmete girecek...
AKYAZI-İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bimtaş Müdürlüğü’nde görevini
yürüten, aslen de Akyazılı olan Selçuk
Yaşar’ın yaptığı girişimler sonucu,
İETT tarafından Akyazı halkının kullanımı için hediye edilen otobüs ilçe
merkezine ulaştı. Akyazı Belediyesi yetkililerince teslim alınacak otobüs Akyazı Belediye Başkanı Hasan Akcan’ın
talimatıyla halkın hizmetine sunulacak.
Akcan yaptığı açıklamada; “İstanbul
Büyükşehir Belediyesi İETT tarafından Akyazı halkına hediye eden otobüs gelmeden önce iç ve dış tamamen yenilenerek bize teslim edildi.
Otobüsün Akyazı halkının hizmetine
kazandırılmasında katkısı olan Akyazılı hemşerilerimize İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İETT müdürlüğüne teşekkür ederim” dedi.
İETT’den
otobüs
bekliyorlar
İSTANBUL-Anadolu’daki belediyeler İETT desteğinden yararlanmak için sıraya girmiş
durumdalar. Hizmeti artırmak
ve en uzak köşelere ulaşmak
için otobüs talep eden belediyelerin sayısı giderek artıyor...
ÇİNDE bulunduğumuz dönem bahar aylarından yaza geçişin olduğu, üstüne mübarek Ramazan Ayı’nın yaşandığı günlerdir.
Hava sıcaklıklarının artması, mevsim değişiklikleri nedeniyle kuvvetli yağışların yaşanması doğaldır.
Oruç süresinin uzun olması, kentlerde
gözlenen yoğun trafik, yolcu ilişkilerinde özveri en fazla dikkat edilmesi gereken konulardır. Bu durum, şoförlerimiz için bir uyarı
olmalıdır.
Vücudun su kaybı, şeker düşmesi, kan
basıncının yükselmesi tehlikesi her insan
için söz konusudur. O nedenle, bunlarla ilgili
en ufak bir belirti hisseden şoför arkadaşlarımız ister kamu olsun, isterse özel olsun direksiyona geçmemelidir.
Birkaç gün önce bunlara bağlı olabilecek
veya başka nedenlere dayanan iki kaza yaşandı.
Biri; Ankara’da belediyeye ait EGO otobüsü hızın neden olduğu ileri sürülen dar bir
bölgesel yolda uçuruma yuvarlandı. Ölenler,
yaralananlar var.
İkinci kaza da, hafta sonu İstanbul’da
Otobüs A.Ş.’ne bağlı doğalgazlı bir otobüste
oldu.
Alt geçit yüksekliğini hesaba katmayan
ve herhalde hızlı girdiği için de patlama yaşanan bir otobüs yandı.
Pazar sabahıydı, yolcu yoktu, şoför zor
kurtuldu. O yol otobüsün güzergahı değildi.
Yaralı şoförün ifadesi ise; “Sefer yerini arıyordum” şeklindeydi.
Geçen yaz aylarını unutmamak gerekir.
Art arda gelen kazalar nedeniyle özel
halk otobüsü camiası büyük sıkıntılar yaşamış, kamuoyu ve basın önünde zor günler
geçirmişti.
Geçen sene yaşananlardan sonra, özel
halk otobüslerinin tamamı İETT tarafından
olağan karayolları ve yıllık teknik muayene
dışında bir kez daha gözden geçirildi.
Aynı tabloya benzer bir durumun bu yıl
yaşanmamasını diliyorum.
Önümüzdeki tehlike ve dikkat edilmesi
gereken konu sadece şoför arkadaşlarımızın
kural ihlali yapmamalarıdır.
Yerine getirdikleri hizmet ve göreve aşırı
özen göstermeleridir. Bu yönde sürekli uyarılar yararlı olacaktır.
Özel halk otobüsçüleri şirket yöneticilerinin de kendi otokontrollerini sıklaştırarak,
sürücülerle iletişimini artırmalı, sektörün,
görünen yüzü olduklarını ve ortak sorumluluk taşıdıklarını onlara hissetirmelililer.
Kazasız günler dileriz...
TT.3_Layout 1 26.06.2015 22:18 Page 1
GÜNDEMİN İÇİNDEN
29 HAZİRAN 2015
Trafikte 2020 hedefi
tutturulacak mı?
31 Temmuz 2012 tarihinde 2020 yılında trafik kazalarında ölenlerin sayısının
yüzde 50 azalacağı ön görülüyordu. Ancak, hedef sapması bekleniyor...
Poliçelerde
uyuşmazlık
ANKARA-Sigorta sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların daha hızlı çözülmesi amacıyla oluşturulan Sigorta Tahkim Komisyonu’na geçen yıl en fazla
başvuru 8 bin 137 ile trafik poliçelerine
yönelik geldi. Komisyona 2014 yılında,
bir önceki yıla kıyasla yüzde 147.39 artışla 10 Bin 692 başvuru yapıldı...
ANKARA-30 Mayıs 2012 tarihinde Başbakan Erdoğan başkanlığında yapılan Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu toplantısı sonrasında alınan karar gereği, 2020
yılına kadar trafik kurbanlarının
sayısında yüzde 50 azalma hedeflenmişti. Buna göre, 2020 yılında, 2010 yılının (4045) yarısı
yani; 2022 sayısı hedeflendi. Sadece kaza yerinde ölenlerin sayısını içeren bu hedefin 2020 yılında gerçekleştirilebilmesi için
31 Temmuz 2012 tarihli Resmi
Gazetede “Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem
Planı” yayınlandı. Son dört yılda
trafik kurbanlarının sayısı 2010
yılına göre yüzde 13.6 düştü ancak, hedefin yakalanabilmesi için
azalmanın yüzde 20 olması gerekirdi. Aynı şekilde, 2015 sonunda yüzde 25 azalma hedefinin
(3033) yakalanması, yani; 2014’e
göre 461 kişinin daha az yaşamını yitirmesi demekti. Ancak,
henüz bu eylem planı tutmuş değil. Bu durumda akıllara şu soru
geliyor; “2020 hedefi yakalanabilecek mi?”
Türkiye’ye, trafik yasalarının
uygulanması konusunda 10 üzerinden 8 veriliyor. Çocuk koltuğu
kullanımında ise notumuz ne ya-
Samsun’da “Akıllı
Şehir çalıştayı”
Türkiye’de büyükşehir belediyelerinin kendi içindeki yapısının tartışıldığı bir çalıştay
daha Samsun’da gerçekleştirildi. Etkinlikte Samsun’un geleceği konuşuldu...
SAMSUN-Samsun Valiliği, Samsun Büşükşehir Belediyesi ve Orta
Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın
(OKA) ortaklaşa düzenledikleri
“Akıllı Şehir Çalıştayı”nda kurumlar fikir alışverişinde bulundular. Samsun Valiliği toplantı salonunda yapılan çalıştaya Samsun
Valisi İbrahim Şahin, Büyükşehir
Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, OMÜ Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Sevilhan Mennan, İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz, OKA
Genel Sekreteri Mevlüt Özen ve
kamu kurum müdürleri katıldı.
Toplantıda ilk olarak 2017 Samsun
Deaflympics İşitme Engelliler Olimpiyatları Genel Koordinatörü
Funda Özyurt, “Akıllı Kent ve
Akıllı Oyunlar”, IBM Teknoloji
Müdürü Server Tanfer de “Akıllı
Şehirlerin Dünyadaki Örnekleri” hakkında sunumlar yaptılar.
Yapılan sunumların ardından
kurumlar hayal ettikleri şehirlerle
ilgili fikirlerini dile getirirken, Sam
sun Büyükşehir Belediye Başkanı
Yusuf Z.Yılmaz, “Samsun 2017
Samsun Büyükşehir belediye Başkanı Ziya
Yılmaz; “Ulaşım, güvenlik, sağlık, iletişim
başlığı altında online bir sistem ve onların
informasyonunu sağlayabileceğimiz bir
sistem gerçekleştirmeliyiz” diyor...
olimpiyatları öncesi aslında bu
gelişmiş şehirlerin yaptığı smart
city benzeri bu uygulamayı 2017
yılına kadar bizim şehrimizde de
hazırlayabilir” diye konuştu. Sam
sun ölçekli şehirlerde hayatı kolaylaştırmak için yapılacak şeyleri bulmanın zor olduğunu belir
ten Başkan Yılmaz, “Bizim muhakkak trafik kazalarına yönelik olarak yapılması gereken o
elektronik altyapıyı tesis etmemiz gerekiyor. Ama onun dışında altyapı, yatırım çekmek,
stratejik alanlar oluşturmak,
ekonomik büyümeyi sağlamak
ve bunun sürdürülebilir olmasını sağlamak, yaşam kalitesini
arttırmak, hizmet kalitesini art
tırmak gibi faktörler dünyanın
bütün şehirlerinin problemi olduğu gibi Samsun’unda problemidir. Smart City’de bilgiye
ulaşmak, enformasyon kolaylıklarını sağlamak ve buna ulaş
mayı kolaylaştırmak, bununla
donatılmış bir elektronik altyapıyı yani ulaşımdan sağlığa,
eğitime hatta en önemlisi güvenliğe yönelik olan bir elektronik altyapıyı şehirde tesis
etmek güzel bir şeydir” dedi...
zık ki; 5. Türkiye’deki trafik kazalarında ölenlerde ilk üç sırada
yüzde 35’le otomobil yolcuları,
yüzde 24’le otomobil sürücüleri,
yüzde 18’le yayalar ve yüzde 8’le
de motosikletliler geliyor...
TRAFİK RAPORU
(Olay yerinde yaşamını yitirenler)
2010 yılında
2011 yılında
2012 yılında
2013 yılında
2014 yılında
4045 kişi
3835 kişi
3750 kişi
3659 kişi
3494 kişi
M.ŞEVKET
ERTURAN
GÖZLEM
Mızrak çuvala sığmıyor...
B
ÜYÜKŞEHİR Belediyelerinin
arttırılması, bir çok ek sorunu
da beraberinde getirdi. Bunların
arasında en önemlisi, önceki uygulamaların belediyelere devriyle kendisini gösteren, “yakın mesafe taşımacılığı ve bunda müktesep hak”
kavramının, belediyelere zorluklar
çıkaracak halde devri.
Bakanlık D4 kararında geçmiş
uygulamanın gözetilerek, esnafın
mağdur edilmemesini isteyip, bir
tartışmaya neden olmuştur.
Aslında, temenniden ibaret bu
keyfiyet, belediyelerin uhdesinde
olan toplu taşıma ihtiyaçlarının belirlenmesi, ihtiyaca uygun hat açılması eklenerek ilavelerin yapılması,
yahut kaldırılması, bir müktesep
hakkın ihlalı sayılmaz.
Burada ihlalden kurtaracak şey
o esnafın işsiz bırakılmaması hadisesidir. Hukukun bakışı bu noktada oldukça çeşitlilik gösterse de mesele bir hak ihlali mertebesinde olup olmaması, buna verilecek hükmün niteliğini ortaya koyar.
Elbette, hak ihlali önemlidir.
Lakin, her nihayetlenen işle ortaya çıkan mağduriyetler hak ihlali
sayılmaz. Belediyelere bu gibi durumlarda düşen görev, zaman içinde geçerliliği kalmayan taşımada
güzergahın kaldırılmasıysa sorun,
orada çalışanların başka noktalara
nakli düşünülerek keyfiyet iyi niyete bağlı düzenlemeyle çözülür.
Burada işin kaybı önlendiğinden var olan uygulamanın kaldırılması herhalde hak ihlaline girmez.
Belediyelere verilen ve “Sizin
uhdenizde UKOME kararlarıyla
belirlenecek bir durum” denilmesi, akabinde de hakların ihlal edilmeme temennisi birbiriyle çelişen
ve belediyeleri zora sokan durumdur. İhlal olan şey, bu durumda
özel halk otobüsü statüsüne alınması halinde, ya da merkez taşımaya dahil edilmesinde doğacak
ihlallerin önlenmesidir.
Bir kere özel halk otobüsü sta-
tüsünde taşıma yapanların D4’e
kaydırılması yanlış. Bu gibi uygulamalara en güzel örnek; Alaplılı
özel halk otobüsçülerinin durumudur. Bunlar, birleşen sınırlarda 3.5
km.’lik devlet yolunda seyrediyor
diye belgelendirilmiş ve cezalara
çarptırılmıştı. Oysa, ondan önce,
belediye, “Fiili duruma uysunlar”
diye, onlarla anlaşmış ve hatta, araç
aldırmış, ihale ile de onlara hat satmıştı. Şimdi ters bir durum ortaya
çıktı. Demek ki, öncesinde yapılan
yanlışmış. Değişen koşulların anında dikkate alınarak planlamalara
dahlinde sorun var. Bir de kurumlararası koordinasyonda fiili durumların ortak akılla ele alınamamasından doğan aksaklıklar.
Nitekim, 2015 İntertraffic İstanbul etkinliğinde Emniyet Genel
Müdürlüğü, Ulaştırma Bakanlığı,
EGM ve büyükşehir belediyelerinin bir araya gelerek ortak akılla
değişen yapılanmalar karşısında
görüş birliğine varacak koordinasyonu sağlayacak bir toplantı yaparak esaslar belirlemelerini ve buna
uygun yasal düzenlemelerin çıkartılabileceğini belirtmişti.
Bizim de katıldığımız bu nokta
sahada ki, boşlukları dolduracak
önemli bir hamle olacaktır.
Koşullar değişiyor.
Taşıma ihtiyaçları yeniden yapılanan kentlerde hizmetin işleyişine de etki ediyor.
Burada modern algı, kamu özel
işbirliği ve koordineli hizmet algısıyla doğacak sorunların hesap edilip, buna uygun esaslarla belirlenmesini işaret ediyor.
“Akıllı Belediyecilik” kavramı
özel halk otobüsçüleriyle durum
muhakemesi yaparak, ihtiyaçların
belirlenmesini gerektiyor.
Hizmetin doğacak ihtiyaçları
da hesaplayacak şekilde belirlenmesini de işaret ediyor.
Bunun dışındaki her icraat, modern yapılanmanın gerisinde eksik
bir uygulama olarak kalacaktır...
TT.4-5_Layout 1 26.06.2015 22:20 Page 1
4
5
KENT VE YAŞAM
29 HAZİRAN 2015
Ramazan’da iftarlarla biraraya geldiler
Ulaşım sektöründe yer alan üretici ve işletmeciler, geleneksel hale getirdikleri iftarlarda bir araya geliyorlar. İETT, MBT, VOITH, ÖZULAŞ ve İSTAB mensupları Ramazan’ın ilk haftasında buluştular...
Bu yıl ki iftarlar da geçen yıldaki gibi Ramazan Ayı’na mahsus duyarlılıkla sektör mensuplarının buluşmalarına sahne oldu. Esnaf, iftar süresince gelişmelerle ilgili istişareleri de yaptı...
MERCEDES
İETT
MBT, bu yıl özel halk
otobüsçülerine verdiği
geleneksel iftar yemeğini Eminönü Surplus
Restorant’ta verdi. Şehiriçi Otobüs Kamu Satış
Müdürü Alper Aydın ve
Satış Sorumlusu Deniz
Gökdeniz, iftar süresince özel halk otobüsçüleriyle sohbet etme
imkanını bulduklarını
söyledi. Alper Aydın;
“Her yıl yaptığımız gibi
bu yıl da bu güzel ve anlamlı geceyi esnafla birlikte geçirdik. İftar
yemeğimize katılan tüm
özel halk otobüsleri
temsilcileri ve kıymetli
esnafımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz’’ şeklinde konuştu…
İETT, bu yıl ki geleneksel iftarlarında bereket ayına yakışır organizasyonuyla 3 Bin’i aşan kalabalıkla buluştu.
İBB Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, üst düzey yöneticileri ile Prof. Dr.
Mustafa Ilıcalı, Esnaf Odası ve TÖHOB Başkanı İsmail Yüksel’in yanısıra halk otobüsçüleri şirket başkan ve
yöneticilerinin katıldığı iftarda konuşan İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci; “144 yıldır hizmet vermekteyiz.
İETT Genel Müdürlüğü geçmişine bağlı ve tarihi köklü bir kurumdur. Geçmişten günümüze hizmet kalitesini
sürekli artırarak örnek olmuştur. Hem Türkiye’de, hem yurt dışında yardım elini uzatan kuruluş olarak rol
model olmuştur. Olmayı da sürdürecektir. İftara katılıp bizlerle olduğunuz için teşekkür ederim” dedi...
İSTAB
İSVİÇRE
İFTAR ŞÖLENLERİMİZ ZÜRİH SOKAKLARINA KADAR UZANDI...
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) İsviçre Ülke Başkanı Murat Şahin önderliğinde Türkler’in katılımı ile İsviçre’de bir ilk yaşandı. İlk kez toplu sokak iftarının yapıldığı Zürih’de Mehteran takımı iftar
öncesi konser verdi. Ezan ile birlikte dualarla Helvetiaplat Meydanı’nda, 2 Bin kişi oruç açtı. AK Parti
Milletvekili Metin Külünk’ün de katıldığı iftar sonrası Külünk, vatandaşlarla görüşüp sorunlarını dinledi.
ÖZTAŞ
İstanbul Taşımacılar Birliği Derneği (İSTAB) geleneksel olarak her Ramazan Ayı’nda düzenlediği iftarı bu yıl Üsküdar Cemile Sultan Korusu’nda Anadolu Isuzu sponsorluğunda gerçekleştirdi. Davetlilere hitabeden Başkan Ali Bayraktaroğlu; “İSTAB’ın en büyük başarısından biri de İTO ile uyumlu çalışmasıdır. İTO Başkanımız İSTAB’ın neredeyse tüm projelerine bizzat destek verdi. Katılan herkese teşekkür ederim” diye konuştu. Sponsor kuruluş
Anadolu Isuzu Satış Direktörü Tunç Karabulut ise; ‘‘Anadolu Isuzu olarak bugünden sonrada
camianın yanında olmayı arzu ediyoruz. Her türlü sorununa çözüm bulmayı görev sayıyoruz”
dedi. İTO Başkanı İbrahim Çağlar da; “İftar muhabbetinde beraber olmaktan mutluyum. Sizlere de, hizmetinize de güveniyoruz. Çocuklarımız size emanet ediyoruz” diye konuştu...
Onur Yenihan
ÖZTAŞ Ulaşım A.Ş. geleneksel iftarlarını bu yılda sürdürerek, Bostancı Greenpark’da bine yakın esnafın katıldığı muhteşem bir iftar verdi. Akbank Bostancı Dörtyol Şubesi’nin sponsorluğunda verilen iftara, İETT Otobüs İşletmeleri Daire Başkanı
Ayhan Ayvaz, bölge müdürlerinden Ahmet Albayrak ve Burak Sevim ile bölge şeflerinin yanı sıra, diğer üst düzey yöneticileri, özel halk otobüs şirket başkan ve yönetim kurulu üyeleri, Esnaf Odası Başkanı ve TÖHOB Genel Sekreteri katıldı. Ayrıca,
üretici kuruluş temsilcileri de iftarda yer aldıkları görüldü. Yönetim Kurulu Başkanı
M.Cemal Soydaş, konuşmasında iftara programları nedeniyle katılamayarak telgraf
gönderen, İBB Başkanı Kadir Topbaş ile İBB Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı’nın
ayrı ayrı gönderdikleri telgraflarını okuyup onlara ve tüm katılımcılara teşekkür etti.
Soydaş; “Özel halk otobüsçüleri, Mübarek Ramazan Ayı’na yaraşır şekilde iftarda
biraraya gelerek dostluklarını tazeliyor. Bu geleneği sürdürerek insana hizmeti
önemsediklerini duyuruyorlar. Biz de bu geleneksel tavrı sürdürerek, hem birbirimizle istişare, hem de esnafımızla buluşup, birlikte bereketleniyoruz” diye konuştu.
Mustafa Kasımlı
VOITH
VOITH tarafından Eminönü
Hamdi Restorant’da özel
halk otobüs sirket yöneticilerine verdiği iftar yemeğine tüm yöneticiler katıldı.
Voith adına konuşan, Doğu
Avrupa-Güney Bölge Başkanı Mustafa Kasımlı; “Biz
Voith Turbo Şirketi olarak
özellikle, belediye otobüslerine ve sırf bu sektöre yönelik olarak çalıştığımız için
İstanbul’un toplu taşımasında emeği geçen özel taşımacı herkesi iftar
akşamında bir araya getirmekten ve beraber olmaktan onur duyuyoruz” dedi.
TT.6_Layout 1 26.06.2015 22:21 Page 1
6
Sağdan direksiyonlu Sultan
SEKTÖRDEN YANSIMALAR
29 HAZİRAN 2015
Yakın zamanda Malta’da kazandığı otobüs ihalesi ile sağdan direksiyonlu otobüslerinin ilk filo satışını
gerçekleştiriren Otokar, bu sefer de KKTC’de düzenlenen fuarda sağdan direksiyonlu Sultan’ı sergiledi...
KIBRIS-Otokar’ın sağdan direksiyon
lu Sultan otobüsü 39. KKTC Uluslararası Fuarı’nda sergilendi. Otokar’ı
etkinlikte KKTC yetkili satıcısı Minsan Engineering temsil etti. Otokar Atatürk Kültür Parkı ve Fuar Alanı’ndaki standında, KKTC Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi, Turizm, Kültür,
Spor Bakanı Menteş Gündüz, KKTC
Kamu Araçları İşletmecileri Birliği
Başkanı Menteş Aytaç ve KAR-İş
Yönetim Kurulu Üyeleri gibi isimleri
ağırladı. Sağdan direksiyonlu araçları
ile ilgili bilgiler verdi. Dünyanın dört
bir yanında toplu taşıma şirketleri tarafından yakın markaja alınan Sultan
otobüsü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de tasarımı ve konforuyla
dikkatleri üzerine topladı.
5 Haziran’da başlayan ve 10 gün
süren Kıbrıs’taki bu önemli etkinliğe
katılmaktan memnuniyet duyduğunu
belirten Otokar KKTC Yetkili Satıcısı
Minsan Engineering’in sahibi Ayer
Yarkıner; “Otokar, müşterilerimizin beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda araçlar tasarlayıp üretiyor.
Yüzde 100 Türk sermayeli bir firma olarak Otokar’ın hem yurtiçin
de hem de yurtdışındaki başarılarıyla gurur duyuyoruz. Kıbrıs’ın en
büyük fuarı olan KKTC Uluslararası Fuarı’nda sağdan direksiyon
lu Otokarlar’ı sergilmekten mutluyuz. Navigo isimli otobüsler, sağdan
direksiyonlu olmalarının yanısıra
özellikle Türkiye’de tasarlandığı ve
üretildiği, Avrupa olmak üzere 40’a
yakın ülkede milyonlarca yolcu taşıdığı için ilgi çekti” dedi...
Ustaya “Doğum
Günü” hediyesi
Özel girişimcinin önünü
açan büyük devlettir
G
İZMİR-İsimleri, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen anket sonucu İzmirliler’in oylarıyla belirlenen yolcu gemilerinden 6.’sı
“Attila İlhan” kente geldi. 15 Haziran 1925’te Menemen’de doğan
ve 2005 yılında kaybettiğimiz Türk
edebiyatının ölümsüz ismi Attila İlhan’ın adını taşıyan gemi, şairin
doğum gününde İzmir Körfezi’yle
buluştu. Dokuz Eylül, Çakabey,
1881 Atatürk, Soma 301 ve Dario
Moreno’nun ardından teslim alı-
nan 6. gemi olan Attila İlhan, İzmir
Liman Başkanlığı nezdindeki resmi işlemlerin tamamlanmasının
ardından hizmete girecek. İzmir
Büyükşehir Belediyesi, katamaran
gövde tipinde, çelikten daha sağlam, alüminyumdan daha hafif, daha uzun ömürlü, işletme maliyetleri düşük “Karbon Kompozit”
malzemeden üretilen 15 adet gemisinden 5’i, yakın bir zamanda
İzmir Körfezi’nin dışına da seferlerine başlayacak...
Kayseri Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hayri Naziksoy; “Gelişmiş devletlerin yaptığı gibi, mutlaka özel girişimcinin önünü açmalıyız” diyor...
elişmeler, çok çeşitlilik arz etmeye başladı. Bunu,
biz de arzu ediyoruz. Farklı alternatif, taşıma
modlarıyla çevreci yaklaşım önemli. Raylı sistem
gibi araçlarla toplu taşımanın yapılmasını da
arzu ediyoruz. Bunun için birbiriyle entegre bir
sistem şart” diyen Hayri Naziksoy, gelecek dönemdeki
sürece ait son noktayı koyuyor; “A’dan Z’ye çevreci ve ileri
teknolojiye dayalı planlarımız hazır...” Naziksoy’un kentiçi
toplu taşımayla ilgili düşüncelerini dikkatinize sunuyoruz...
Ropörtaj: HABER MERKEZİ
Biz devletin gücünü insanlara baskı olarak kullanmıyoruz. Devlet araç alabilir. Vatandaş bir tane alırken, devlet 1000
tane alabilir. Bizim bakışımız
kaygımız o değil. Biz, büyükşehir belediyesi olarak sadece
vatandaşın lideri olduk. Bize
‘‘
bunun vebali bendedir.
Yani, adıma yapıyor. Orada o iş için iki tane, üç tane şoför çalıştırıyor. Bunun için vergisini algısını veriyor. İşin açıkçası, daha iyi hizmet alıyorum.
Ben hizmete bakıyorum.
Gelişmiş devletlere baktığı-
mez. Hatta, şikayetlerini Özel
Halk Otobüsleri Odası’na yapmazlar. Bize yaparlar. Ya doğrudan bana, yahut, ilgili birimi
mize yaparlar. Dolayısıyla, on
lar, zaten benim. Benim adıma
hizmet verdikleri için benimle
çalışanlardır. O yüzden, biz onları böylesi bir bakışla değerlendirmemiz mümkün değil.
Ancak, yeniden bir yapılanma gerekebilir. Gelişmeler
çok çeşitlilik arz etmeye ihtiyaç
duyulmaya başladı. Bunu biz
de arzu ediyoruz. Farklı alternatif, farklı taşıma modlarıyla
doğalgazlı, rayli sistemli gibi
araçlarla toplu taşımanın yapılmasını arzu ediyoruz. Birbiriyle
entegre bir sistemi arzu ediyoruz. Bunlarla ilgili bir çalışmayı
deni, ne derece hakim olduğumuzu anlatmak ve hakimiyetimizi yetkinliğimizi ortaya koymak için yapıyorum. Kamunun
hükümranlık hakkını bir sigorta
gibi düşünmek lazım, nitekim
araç teslim töreninde başkanımızın konuşmasında bu vardı.
190 tane belediye, 384 tane
de Özel Halk Otobüsümüz var.
Eğer, bizim 190 tane otobüsümüz olmasaydı, o zaman diğer
illerdeki gibi sıkıntı olurdu. Biz
de, diğer illerdeki gibi işi bırakma olmaz. Bırakıyorsa, biz,
hemen “Bırak kardeşim” deriz. Bizim A’dan Z’ye alternatif
planlarımız hazır. Zaten hazır
da olması lazım. Ben eğer profesyonel bir yöneticiysem bu
gerekli. Kısacası, biz büyükşe-
Devlet, “Biz çevreciyiz” diyor. O zaman,
çevreci arabalara indirim getirmeliler...
güvenmelerini sağladık. Biraz
evvel söylediğiniz cümle çok
önemliydi. 400 adet minibüsümüzün burada kaldırılması, bunun böyle olmadığının göstergesidir. 400 tane tam dilekçe
var, bize itirazsın değişime “Evet” diyen. Eğer biz bu işi, sadece kendimiz yapma noktasını
önemseyerek; “Vatandaşın elinden alalım. Şirket kurarak
biz yapalım. Ben yapmayacaksam yaptırmayalım” dersek, bu destek gelmezdi.
Özel taşımacı bu işi bizden
daha güzel yapıyor. Benim belediye olarak vazifem işi yaptırmaktır. Eğer yaptıramıyorsam,
mızda özellikle, özel girişimcilerin önü açılmalı anlayışı önde.
Bu yüzden özel girişimcilerin
önü mutlaka açılmalı. Onu yapacak olan devlettir. Bu iş, büyük devletlere düşer.
Biz, belediye olarak kendi
çapımızda bizimle beraber çalışan arkadaşlarımızla, sözünü
ettiğiniz Özel Halk Otobüsçüleri’ni ve diğer çalışlanları da
işin içine alabiliriz, biz hiçbir za
man onları takım içinden ayırmadık. Ayırmak gibi de bir lüksümüz olamaz. Çünkü, o da be
nim adıma hizmet yapıyor. Bir
şikayeti düşünün olunca hiç
kimse oradaki mal sahibini bil-
düşünüyoruz. Elbette önce kendi idari yapılanmamızı bu yeni
duruma göre yapılandırarak, o
şekilde yapmaktır. Ama hedefimiz asla insanların ellerinden
araçlarını almak değildir.
Ancak, ben, şunu diyorum.
Biz, bütün maliyetin ne olduğunu biliyoruz. Yani kaç TL.
kazandıklarını, kazanmadıklarının hepsini biliyoruz. Bazan
diyenler çıkıyor. “Kazanamıyoruz. Bir, iki TL. kalmıyor”
diyen de oluyor. O zaman biz
hemen; “Getir arabanı al şu 5
TL.’yi bırak biz yapalım. Sen
her ay gel benden 5 TL.’ni al”
diyorum. Bunu dememin ne-
hir belediyesi olarak, sahada
toplu taşıma otoritesi olarak varız ama, baskı korkutucu, elinden alıcı olarak, işletmecisi olarak yokuz. Öyle olsa onlara niye hat satayım ki. Niye onlara
kazanmaları için destek verip,
çaba harcayayım? Benim öyle
bir kaygım olsa zaten havuz sistemini kurmam. Bizim kurduğumuz havuz sistemi halkçılara
bir kimlik verdi.
Her şeyi bir kenara koyarsak; bizim, 191 tane Özel Halk
Otobüsçüsü’nden devlete 6 Mil
yar TL. katkımız var. Benim
adıma yapıyor. Küçük defterden büyük deftere geçmiş, ka-
yıt dışılığı kayıt altına alıyor.
Vergilendirmesini yapıyor. İki,
üç tane adam çalıştırıyor. Ben
durak katkı payımı da alıyorum. Eğer, ben onu denetleyemiyorsam kabahat benim. Bunu iki kez söyledim. Sadece, bu
işletme için bu bütün işletmeler
için söylüyorum, eğer bir amir
emrindekileri iyi çalıştıramıyorsa vebali amirdedir.
Özürlü aparatı meselesine
gelince. Devlet; “Biz, çevreye
önem veriyoruz” diyor. O zaman, bu ezberde, bu önemi destekleyecek şekilde çevreci arabalara indirim getirmeli. Vergisinde, yakıtında indirimler getirmeli. Teşvikler getirmeli. Ma
dem araçlara ek aparat yaptırıyorsun. O zaman şunu demem
gerekiyor; “Madem bunu yaptın, özürlüye de hareket imkanı sağladın, o zaman bunun maliyetinin belli bir miktarı da benim. Onu ben ödeyeceğim. İlk 5 yıl için yaptığınla senin engellilere duyduğun saygıdan ötürü, bende
sana saygı duyuyorum ve
vergini, işte yüzde 10, 20 bilmem şu kadar indiriyorum.
Yanında çalıştırdığın adamın
bir yıllık sigortasını ben ödüyorum.” Eğer böyle bir şeyler
yaparsa, hem devlet, hem özel
sektör kazanır. Yani, devletin
evin de üç çocuğu var. Üçünün
de problemi aynı ama sen üç
ayrı problem üretiyorsun. Gidişatı gören olarak işin başında
olan olarak bende sürenin uzatılacağını düşünüyorum. Uygulama yürüyecek diye kaygı taşımıyorum. Çünkü, bu işi sanayi
olarak yapacak zamanında yetiştirerek yapacak bir imkan
yok. Devlet kendi AR-GE’sini
kurdurur. Hangi bakanlık yapacaksa bir tip proje çıkarır “Bun
ların hepsinde yapılacak” der.
Bu işin standardı yok ki, kim
neyi nasıl yapacak?
TUVTÜRK neyi, hangi esaslara göre muayene edecek
bilemiyor ki? Eğer otobüsçülere bir engelli düzeneği koy diyorsan bunun bir düzenlemesini standardını sağla ondan sonra bunun gereğini iste...
Biz otobüsten raylı sisteme
10 kuruş bedelle aktarma yapılmasını da sağladık ama bunu
otobüsten otobüse yapmadık
çünkü, bu farklı sorunlar doğuruyor. Biz dolmuşu olmayan
bilet entegrasyonunda raylı sistemle sağlayan havuzu yapan
biziz. Biz ulaşım ana planını revize ederek ortaya çıkan ihtiyaçlara göre çalışıyoruz. Plan
daha ili her türlü doğabilecek
ihtiyaçları ve karşılanmalarını
masaya yatırıyoruz.
12 yıldır bu birimin başındayım. Biz iyi bir takımız. Gerçekten iyi çalışıyoruz. Bütün
başarıları bu arkadaşlarla sağladık. Biz ortak algı ile gelişeceklerini anlattık inandılar ve gere
ğini yaptığımızı söyledik. Şim
di de aynı şeyleri söylüyoruz.
Bizim koyduğumuz kurallara
kendimiz inanmamız lazım. biz
bunu yapıyoruz.
Ekip halinde, ortak hareket
ediyoruz. Özel kesimi de bizden biri sayıyoruz...
Eskişehir’de toplu
taşıma çok süslü
ESKİŞEHİR-Eskişehir Büyükşehir Belediyesi kentin her noktasını
adeta bir çiçek bahçesi gibi süslerken, toplu taşıma hizmetine ait arterleri de unutmadı. Büyükşehir
Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Park Bahçeler Şube Müdürlüğü tarafından
yapılan çalışma Eskişehirliler’i adeta cennette yaşıyor havasına soktu. Büyükşehir Belediyesi seralarında özenle yetiştirilen ve yaz aylarının gelmesiyle şehrin çeşitli
bölgelerinde yer alan çiçek ve bitkiler, vatandaşların büyük beğenisini topladı. Eskişehirli’ler ve şehri
gezmeye gelen turistler adeta bir
çiçek bahçesinde gezdiklerini belirtirken, yetkililerde vatandaşlardan çiçek ve bitkilerin korunmasını
istediler. Ayrıca, toplu taşıma araçlarını kullanırken de, başkanın Eskişehir için yaptıklarına çok teşekkür ettiler. Adeta, bir kamsüp şehir
havasında yaşam sürerken, öğrenciler ortama saygı gösteriyor...
Denizli trafiğinde
yeni bir dönem
DENİZLİ-Denizli Büyükşehir Belediyesi, sürücü ve yayalara yönelik trafik güvenliğini artırmanın yanı
sıra kavşaklardaki bekleme sürelerini en aza indirmek için yeni bir
projeyi hayata geçiriyor. İleri teknolojinin kullanılacağı sistem ile Denizli merkezdeki ilk etapta 110 adet sinyalize kavşak birbiriyle entegre edilerek, yeni oluşturulacak
“Trafik Yönetim Sistemi”ne bağlanacağı belirtilirken, kavşaklara
gelen trafiğin anlık olarak sayılacağı sistem sayesinde kavşak kollarındaki yoğunluğa göre sinyal
süreleri otomatik olarak belirleneceği açıklandı. Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Niyazi Türlü; “Bu sinyalize kavşakların hepsi münferit olarak ve
birbirleri ile haberleşmeden çalışıyor. Teknik olarak bakıldığında bu durumdan dolayı kavşaklardaki bekleme süreleri artıyor.
Ulaşım Dairesi Başkanlığı olarak konuyla ilgili bir proje ürettik. Proje ile bütün kavşaklar tek
merkezden yönetilecek, izlenecek, kontrol edilecek ve denetlenecek” dedi.
“Bisikletlerimize
sahip çıkalım”
KOCAELİ-Geçtiğimiz günlerde
park istasyonlarındaki bisikletlere
zarar verenler park istasyonlarında bulunan kameralar ve MOBESE sistemi sayesinde tespit edildi.
Zarar veren kişiler hakkında Türk
Ceza Kanunu’nun “Kamu Malına
Zarar Verme” 151. ve 152. maddelerine istinaden yasal işlem ya-
pıldı ve vermiş oldukları zararlar
tahsil edildi. Kurulduğu günden bu
yana KOBİS’i 2015 Mayıs ayında
toplamda 12 Bin’den fazla kişi kullandı. 21 Bin’e yakın aktif üyesi bulunan KOBİS’e olan talep her geçen gün artıyor. Artan talepleri karşılamak için 2016 yılı içerisinde 10
yeni istasyon daha planlanıyor...
TT.7_Layout 1 26.06.2015 22:23 Page 1
İmtiyaz Sahibi-Sorumlu Yaziişleri Müdürü: M. Şevket ERTURAN
Genel Yayın Yönetmeni: M.Şevket ERTURAN
Yayın Koordinatörü: Özlem GÜNEŞ - Haber Koordinatörü (İstanbul): Sadi TOYGAR
‹stihbarat Şefi
Mali Müşavir
Teknoloji Editörü
YAYIN TÜRÜ
: Mehmet AKIN
: Ali PULUR
: Yücel
TÜRKÖZMEN
: HAFTALIK
YAYINCI KURULUŞ: ERTURAN YAYINCILIK LTD. ŞTİ.
İDARE MERKEZİ
Hürriyet Bulvarı - Yakuplu Plaza No.: 131 Kat: 3 D: 27
Yakuplu - Beylikdüzü / İSTANBUL
Tel.: (0212) 875 46 49 ● Fax.: (0212) 875 78 64
www.kenticitoplutasima.com.tr ● [email protected]
Düzce’de elektrikli otobüs zamanı
DÜZCE-Düzce’de ilk kez bir elektrikli otobüs kent sokaklarında dolaştı. Bozankaya tarafından Düzce’ye hediye edilen yüzde 100 yerli
üretim elektrikli otobüsün ilk sürüşünü Mehmet Keleş gerçekleştirdi.
İlk seferde Başkan Keleş’e Bozankaya Yönetim Kurulu Başkanı Murat Bozankaya, belediye personeli ve
basın mensupları da eşlik etti. Keleş
elektrikli otobüsün avantajlı olduğunu belirterek; “Son yıllarda ulaşımda elektrikli araç kullanımı
yaygınlaşmaya başladı. Bu araçların ekonomik olması, daha uzun
ömürlü olması, daha sessiz olması
ve çevreye daha duyarlı olması ter
cih sebeplerinin başında geliyor.
Bizde kentiçi taşımacılığımızda inşallah kısa bir süre içinde elektrikli otobüslere geçmeyi düşünüyoruz” diye konuştu.
Kalıcı konutlar ve Üniversiteye
ulaşımda da trambüs kullanacakları
müjdesini veren Keleş; “Düzce’ye
verdiğimiz bazı sözler var. Bunların içerisinde ulaşım sistemini daha düzgün dizayn etme sözü de
vardı. Özellikle kalıcı konutlardan
Düzce’ye oradan üniversiteye. Bu
hatları oluşturma noktasında son
aşamaya geldik. İnşallah trambüs
ismiyle Kalıcı konutlardan ve üniversiteden Düzce’ye direkt hatlar
oluşturmak suretiyle hem şehir
içinde elektrikli otobüsleri hem de
uzun tek hatlarda trambüs Düzce’de kullanmaya başlayacağız.
Düzce’ye hayırlı uğurlu olsun diyorum. İlk seferimizde aracı ben
kullandım. Hiç ses gelmedi. Şehir
trafiğine de hiç karbon monoksit
gazı bırakmadık” diye konuştu.
Kadınların
trafikteki
sosyo
ekonomisi
İhsan Memiş / KTYG Genel Başkanı
Türkiye’de doğan nüfusun % 51’i erkek,
yaşın 50’yi geçmesi halinde kadın nüfusun
sayısı % 51’i bulmaktadır. Yani, kadın ve
erkek nüfus oranı % 1 geçirgenlik payı ile %
50 oranındadır. Kadınların hızla artan kentleşme olgusundaki iş ve sosyal yaşamdaki
etkinliği giderek artmaktadır. İşçi, memur,
esnaf ve sosyal aktivitedeki artış hızı, her
geçen yıl % 2-5 arasında pozitif olarak artmaktadır. Bu bağlamda il, ilçe ve şehirlerarasında araç kullanma payları da artan aktivitelere uygun olarak yıllara göre gelişmektedir. Geçen 10 yıl içerisinde araç kullanma ihtiyaçları yaklaşık % 25 iken bugün artarak %
50’leri geçmektedir. 2005 yılında toplan sürücü belgeli kadın sayısı % 16’lar da (2 Milyon 710 Bin kişi) iken, 2014 yılında bu rakam
% 23’lere çıkmaktadır. Yani 5 Milyon 917 Bin
kadın sürücü belgeli insanımız vardır.
Doğu ve Güneydoğu illerinde kadın sürücü adayları maksimum % 25, İç Anadolu
Bölgesi’nde bu rakam % 50’leri bulmakta ve
Marmara Bölgesi’nde ise bazı illerde % 70’i
zorlamaktadır. Yani, 20 kişilik sınıfların 15’i
bayan adaylardan meydana gelmektedir.
Ancak; Türkiye’de kadınların araç kullanmasını beyin olarak kabul edemeyenlerin dışında ataerkil geleneklere bağlı olarak hoş
karşılamayan ailelerin varlığı üzücüdür. Kadınlarımızın mağduriyetlerinin ana başlıklarını pragmatik olarak şöyle sıralayabiliriz;
1- Kadınların gece araç kullanma oranı
gündüze göre % 20’lerde kalmaktadır.
2- Kadınların şehirlerarasında araç kullanma oranı yaklaşık % 16, kent içerisinde araç kullanmaları % 84’dür.
3- Kadınların kentiçi ve dışında bir yılda
erkekler tarafından korna, yakın takip,
yandan sıkıştırma veya elle tacizleri en az
15 defadır. 2008 yılında 732 bayan sürücü
üzerinden yapılan anket sonucu çok değişik verilere ulaşılmıştır.
4- Kadınların yaklaşık % 60’ı sürücü belgesi olmasına rağmen çeşitli nedenlerden, araç kullanmamaktadır.
5- Evli kadınların evlerin de araç olsa dahi
eşlerinin hakimiyet alanını kaybetme içgüdüsü ile taciz ve sert davranmasından
dolayı araç kullanma oranı % 50’dir.
6- Kadınların erkeklere göre emniyet kemeri takma oranları yaklaşık % 50 daha
fazladır. Tüm gelişmiş ülkelere paralel
olarak bayanların emniyet kemeri takmaları ve çocuklarına ve eşlerine de taktırma
ısrarları aileyi koruma içgüdüsü ve sevgisinden kaynaklanmaktadır.
Kadınların aktif trafikte taciz edilmelerinin
nedenlerini psikolojik ve sosyal davranış olarak incelediğimizde;
1- Taciz eden erkeklerin genellikle yüksek
ego tatmininde bulundukları,
2- Tacizde bulunan erkeklerin aile içi şiddet yaşayan bir aileden geldikleri,
3-Alkollü araç kullanan ve daha çok
uyuşturucu kullanan kişilerde görülen
saldırganlıklarının bir uzantısı olarak yollarda kendini gösterdiği görülmektedir.
Ancak; kadınların yaratılıştan gelen mücadele gücü kendisine ileri gitmeyi ve daha
çok yaşamla bütünleşmeyi sağlarken, önce
tedirgin olarak direksiyon kullanan kadınların
hızla araç ve yol ikilemini beyinlerinde bütünleştirerek hayatın her alanında varlıklarını
göstermek toplum için büyük bir kazanımdır.
Böylece, araç kullanan kadınlar;
A- Hem kendilerini ve hem de ailelerini taşımaktadırlar.
B- Acil hallerde hem kendilerini ve hem
de ailelerini işe, hastaneye veya başka
alanlara yetiştirmektedirler.
C- Bayanların iş hayatında aktif varlıkları
ekonomiye destek vermekte ve hem de
ekonomiden pay almaktadırlar.
Günümüzde trafik kültürü veya eğitimi almayan, bir diğerine saygı göstermeyen (maganda-maço) olmak beynin kişisel egosunun
tatmini olsa dahi bunlarında hakimiyet alanı
giderek daralmaktadır. Çünkü, toplumların
medeniyet yürüyüşü devam etmektedir...
Düzceli vatandaşlar, günümüzün en yüksek ulaşım teknolojisi olarak adlandırılan
ve kentiçi toplu taşımada kullanılması planlanan elektrikli otobüs ile tanıştı...
GAZETEMİZ
BASIN MESLEK
İLKELERİNE
UYMAYA
SÖZ VERMİŞTİR
HALİL
KADİFE
ANTAKYA
İşe sahip çıkmak...
Z
“İş Sürekliliği”
lideri Brisa
17 yıldır düzenlenen 2015 “İş Sürekliliği Ödülleri”nde Brisa, global rakiplerini geride bırakarak “Yılın İş Sürekliliği Stratejisi Kategorisi”nde büyük ödüle uzandı...
İNGİLTERE-“Yolculuğunuzun geleceğini tasarlama” vizyonuyla sürdürülebilirliği tüm iş
süreçlerinde odak noktası haline
getiren Brisa, iş sürekliliği yakla
şımıyla uluslararası arenada prestijli bir ödül daha kazandı. İngiltere’de CIR Magazine tarafından
17 yıldır düzenlenen İş Sürekliliği Ödülleri’nde (CIR Business
Continuity Awards 2015) “Yılın
İş Sürekliliği Stratejisi” kategorisinde büyük ödüle Brisa layık
görüldü. Değerlendirmede 8 global rakibini geride bırakan
Brisa’nın iş sürekliliği yaklaşımı;
BP, General Motors, GE Capital
ve Deutsche Bank gibi şirketlerin
iş sürekliliği ve risk yönetiminden sorumlu üst düzey yöneticilerden oluşan bağımsız jüri tara
fından değerlendirildi. 11 Haziran’da Londra The Grosvenor
House’ta düzenlenen galada ödü
lü sunan jüri, Brisa’nın iş sürek-
İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No.: 23
İhlas Plaza No.:11 A / 41
Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL
Tel.: (0212) 454 30 00
★★★
Baskı-Dağıtım: Osman Sağlam
liliği stratejisini, operasyonel stan
dartlarını ve raporlama sistemini
övgüye layık görerek, Brisa’nın
büyük ödülü kazandığını açıkladı. Brisa Genel Müdürü Hakan
Bayman; “İş sürekliliği ala-
nında dünyada verilen sayılı
ödüllerden birini almaktan dolayı Brisa ailesi olarak büyük
bir gurur ve mutluluk duyuyoruz. Global yolculuğumuzda
önemli bir iz daha bıraktığımıza inanıyoruz. ‘Yolculuğunuzun geleceğini tasarlama’
vizyonu ile sürdürülebilirliği,
inovasyonu ve girişimcilik ruhunu tüm iş süreçlerine enteg
re eden Brisa olarak iş sürekliliğinde Avrupa’nın en iyisi olduğumuzu bir kez daha ispat
ladık. Sürdürülebilirlik yaklaşımımızla ortaya koyduğumuz
iş sürekliliği stratejimiz, kurumsal girişimcilik kültürümüz, yüksek operasyonel stan
dartlarımız ve yaygın raporlama sistemimizi uluslararası
bir platformda en üst düzeyde
tescil ettiğimiz için mutluluk
duyuyoruz. Çalışmaya devam
çok edeceğiz” diye konuştu...
AMAN daralıyor. Lakin bizim üzerimize
ölü toprağı serpilmiş gibi, olanları geriden
takip etmeyi sürdürüyoruz.
Baksanıza, siyasiler , halkın mesajını bile
doğru okumuyor.
Herkes ayrı telden çalarken, etrafında olup bitenlere bakmadan, başlarını kuma
gömmüş devekuşları gibi davranıyor!
Zamanımız çok ya, ne gerek var düşünmeye, zamanımız çok ya, ne gerek var kurum
olmaya. Kim ne isterse yapsın. Nasılsa, bir
diyen, bir karşı duran çıkmayacak!
Bunca sene sektörel birlikten söz ettik.
Karınca kararınca da kurulan bir derneğe
destek verdik. “Haydi etrafında toplanın
dedik..” Davetler yaptık. Çok az bir ses duyarak, çok az bir destek görerek yola çıktık.
Herşeye rağmen, bu yolda gelişmeleri doğru
okuduk ve sonunda devlet katından uluslararası yapılanmalara kadar en önde yer alan
milyonlarca üyesi olan STK nitelikli kurum
ve kuruluşlarla yazışıp, görüşür olduk.
Bakanlıkta, TOBB sektör meclislerinde
çağrılar aldık. Gelişmelerin teorik yanında,
çıkacak yasalara etki edecek görüşlerle yer
aldık ama bizim kentlerde zorlanan taşımacıların bir türlü bize sahip çıkmasını tam olarak sağlayamadık.
Bunun nedeni nedir?
TÖHOB yönetimi mi başarısız?
O zaman çıkarsın dersin ki; “Ey üyesi
olduğum, gelişmeleri devlet katında izleyerek bana gelecek hizmetlerimde kolaylık
sağlamakla yükümlü derneğim, neden
gerekeni yapmıyorsun?” ve hesap sorarsın.
Lakin önce üye olur, aidatlarını zamanında
ödeyerek ona yol alması için destek verirsin.
Bugün eleştirenlerin çoğu, belirttiğim
bu görevlerini yapmayanlardır.
Eh, önce görevini sorumluluğunu yap,
sahip çık ve destek ver. Sonrası ne diyeceksen
de. Vur, yerin dibine vurabiliyorsan.
İşte o zaman haklı olursun ama şuan eleştirenlerin hiç birisi haklı değil.
Ey üyeler...
Üye olmakta gurur duyan dostlar ya siz?
Sizler ne durumdasınız? Şapkamızı önümüze
koyalım ve sektörel menfaatler ile gelişmelerin
neresinde yer almamız gerektiğini düşünelim.
Bir de, bu yer alışta TÖHOB’un yeri konusunda fikir yürüterek belirleme yapalım.
Ülkeler birleşirken bizim ayrışmamızı
kimse anlamaz. Şimdi bir olma birlikte sektör
bilinciyle yürüme zamanı.
Hele düze çıkalım.
O zaman herkes eteğindekileri döksün.
Meydan gücü olana o zaman kalsın.
Şimdi ortak akılla nefes alma zamanıdır.
Ben bunu böyle görüyor, böyle biliyor ve bu
yüzden de böyle yazıyorum.
Bakın, belediyeler, büyükşehirler artarak
sorumluluklar almakla sorumluluklarını artırmakla meşgul.
Bizi dinleyen çok az.
Bunu da düşünerek, gelinen noktaları
kaybettirmeyelim.
Herkese bol kazançlar diliyorum...
ARABALARDAKİ UÇUK FİKİRLER!..
TT.8_Layout 1 26.06.2015 22:25 Page 1
MADE IN
OTOMOTIV SAVAŞI!
Otomotiv sektörü, dünyada, hergün yeni teknolojiler ve üretimlerle insanlara cazip imkanlar sunarken, bir taraftan da içten
içe ekonomik bir savaşa şahit oluyor. Sanayiinin ağır topları ABD ve Almanya yakın gelecekte kozlarını paylaşacak...
Alman Federal Motorlu Araçlar
Dairesi; “5 yıl sonrası için 1 Milyon
elektrikli aracın trafikte yer almasını planladık ancak, sayı sadece
120 Bin” açıklamasını yaparken,
2020 yılı hedefini de gerçekleştiremeyeceği korkusunu yaşıyor.
Yapılan araştırmalar, hedef sapmasının en önemli sebebini; “Elektrikli otomobiller pahalı ve erişim
mesafesi kısa” olarak açıklıyor...
Uzmanlar, elektrikli bir VW Golf’un
35 Bin Euro, benzinli modelinin
ise 24 Bin Euro dolayında bulunduğunu, elektrikli otomobillerin erişim mesafesinin 200 km., bu mesafeden sonra akünün şarj edilmesi gerektiğini belirtirken, şarj istasyonlarının azlığına dikkat çekiyor. 2 Bin 400 noktada 4 Bin 800
şarj durağı bulunurken, yüz binlerce benzinci gerçeği sunuyor...
Buraya kadar herşey güzel gibi
gözükse de, Almanya gibi, otomotiv sektörünün önemli bir ülkesinin
hedef şaşırması dünya pazarında
akıllara başka sorular getiriyor.
Alman otomotiv sektörünün teknolojik üretimlerle bile ABD kadar
etkisinin olmadığı ortaya çıkıyor.
Benzinli araç pazarında, petrol
üreticilerinin ABD bayraklı olmasının gücü kendini gösteriyor...
Alman Hükümeti’nin AB çatısı altındaki etkinliğini bir üst noktaya
çıkarma planının ikinci bir ABD
(Avrupa Birleşik Devletleri) yaratma düşüncesi, ekonomik olarak
söz sahibi olma arzusunu tetiklese de, zaman içinde nasıl bir sonuç ortaya koyacak, dünya tarafından merakla bekleniyor. “United States of Europe” adımıyla
kılıçlar çekilecek gibi gözüküyor...
Avrupa Merkez Bankası Başkanı
Mario Draghi’nin yaptığı değerlendirmede; “Avrupa’nın entegrasyonunda çok acil olarak bir kuantum
sıçramasına ihtiyacımız var. Ekonomilerimizin kırılganlığını düzeltmemiz ve parasal birliğin geri dönülmezliğini de güvence altına almamız gerekli. Atmamız gereken
en önemli adımlardan birinin işsizlik olduğu anlamalıyız” diyor...
İki ABD’li bir sektörde yaşanacak
gelişmeler nasıl bir sonuç doğurur
henüz tahmin edilemiyor. Çünkü,
her ikisinin de AR-GE’sinin ve İnovasyonun kuvvetli olması bu tahminleri değersiz kılıyor. Ancak, otomotiv sektöründeki teknolojik gelişmeler baz alındığında iki tarafında ciddi çalışmalar yaptığı ama
birinci ABD’nin sanki bu konuda
biraz ilerde olduğunu gösteriyor...
Zamanında teslimat maliyeti azaltıyor
Otomotiv firmaları, stok maliyetlerinin ciddi rakamları bulmasından dolayı stoksuz
çalışmayı tercih ediyorlar. Yüklerin taşınmasındaki en ufak bir gecikme yan sanayinin kendi hattının durmasına sebep oluyor, bu nedenle yüklerin her zaman
terminli olması gerekiyor. Konuyla ilgili sektör ihtiyaçlarına uygun hızlı, esnek ve
alternatifli çözümler sunan Sertrans Logistics CEO’su Nilgün Keleş: “Sertrans
Logistics olarak hem sektörü, hem sektörün iç ve dış dinamiklerini, hem de sektörün günden güne gelişen ve değişen ihtiyaçlarını devamlı güncelliyoruz” diyor...
29 HAZİRAN 2015 ● YIL: 9 ● SAYI: 464
Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil)
www.kenticitoplutasima.com.tr
Daimler Trucks’tan
“Sürücüsüz TIR”
Çevreci teknolojiler
ödüllendiriliyor
Continental, Fraunhofer Moleküler Biyoloji ve
Uygulamal› Ekoloji Enstitüsü (IME, Münster
fiubesi) ve Münster Üniversitesi Bitki Biyolojisi ve Biyoteknoloji Enstitüsü ile ortaklafla yürüttü€ü “Karahindiba Bitkisinden Do€al Kauçuk Projesi” ile Joseph von Fraunhofer ödülünün sahibi oldu. Proje kapsam›nda Continental AG bünyesinde görev alan ve uzman
l›k alan› madde kimyas› olan Dr. Carla Recker, IME ve Bitki Biyolojisi & Biyoteknoloji
Enstitüsü’nden Prof. Dirk Prüfer ve Dr. Christian Schulze Gronover’e Almanya’n›n Wiesbaden’de ödülleri takdim edildi. Continental
ad›na ödülü takdim edilen Dr. Carla Recker;
“Ortaklafla yürütülen bu projenin amac› karahindiban›n kauçuk kayna€› olarak endüstriyel kullan›m›n› sa€layabilmek. Tar›msal
aç›dan kuzey yar›mkürede dahi kolay yetiflebilen karahindiba bitkisi, g›da üretimine
uygun olmayan arazilerde üretilmeye müsait. Bu uygulamam›z CO2 emisyonlar›n› da
düflürmeye katk› sa€layacak” dedi...
Son dönemlerde teknoloji ve otomotiv sektörünün gözdesi haline gelen Sürücüsüz (Otonom) araçlar konsepti, Daimler Trucks’a da ilham kaynağı oldu...
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sadece insanların
yapabileceği yükümlülüklerin sayısı gün geçtikçe
azalıyor. İnsanların yerini yavaş yavaş çeşitli sistemler, robotlar ve yapay zeka üniteleri alıyor. Tabii
ki bu durum bizleri bir yandan biraz ürkütse de
diğer yandan da hayatımızı fazlasıyla kolaylaştırabiliyor. Son bir kaç yıldır teknoloji ve otomotiv firmalarının akıllı otomobiller üreterek sürücüsüz
araçlar tasarlamaya çalışmaları dikkatinizden kaçmamıştır. Özellikle, Google’ın bu alanda önemli
atılımlar yaptığını söyleyebiliriz. Tüm bu gelişmelerden ilham alan Daimler Trucks sürücüsüz (Otonom) olarak çalışan ilk TIR’ının lisansını aldı...
Freightliner Inspiration ismi ile duyurulan TIR (çekici) özellikle, şık dış görünümüyle dikkatleri üzerine çekiyor. Üretici firma Freightliner Inspiration'ı
Nevada'da uzun bir parkur boyunca test etmiş ve
araç bu testlerden başarıyla çıkmış. TIR’ın çalışma mantığı ise son derece basit. Çevresine yerleştirilen sensörler ve içerisinde barındırdığı
yazılımlar sayesinde takip mesafesini ve hızını
ayarlayabiliyor. Freightliner Inspiration şu an sadece, şehirlerarası yollarda sürücüsüz olarak çalışırken, kent içerisinde ise sürücü desteğine
gerek duyuyor. Yine de TIR şehirlerarası yollarda
sunduğu imkanlarla bir hayli iyi görünüyor...
MBT ve TEGV’den
ortak eğitim projesi
Mercedes-Benz Türk ve Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın “MobileKids Trafik Eğitim Projesi” ile 7-14 yaş gurubu çocuklara Türkiye’nin bir çok yerinde eğitim imkanı sunuyor...
2013 yılında TEGV iş birliği ile hayata
geçirilen MBT sosyal sorumluluk projesi “MobileKids Trafik Eğitim Projesi”
2015 Mayıs ayı itibarıyla İstanbul, Kırıkkale, Yozgat, Bayburt, Samsun ve
Artvin’de, 20 okulda 8 Bin 700 öğrenciye birebir trafik eğitim verdi...
Devam etmekte olan projenin mobil
eğitim aracı “Trafik Ateşböceği” İstanbul’lu çocuklar ile buluştu ve etkinlik
boyunca çocuklara proje kapsamında temel trafik eğitimleri verildi. Projenin amacı, 7-14 yaş arası ilköğretim
çocukların trafik bilgisini artırmak...
Bu özel programın eğitim detayları
facebook.com/mobilekidsTurkiye
sayfasında. Daimler’in bir çok ülkede
uyguladığı trafik eğitimleri MobileKdis
programı, Türkiye’de de çocukların
yetkinliklerini artırmak ve öğrenme
kapasiteleri için düzenlenmiş...
Otomatik pilot ayarladığınız rotaya göre en kestirme yolu seçerek sizi o yoldan götürüyor. Ayarladığınız saatte sizi seçtiğiniz şarkı ile uyandırma
gibi enteresan fonksiyonları da mevcut. Bu sistem
hayata geçirildiğinde ülkemizde de sık sık rastladığımız uykusuzluk yüzünden meydana gelen trafik kazalarında önemli ölçüde azalmalar meydana
gelecek. Böyle bir araca sahip olanlar uykusu geldiğinde direksiyonu otomatik pilota teslim ederek
dilerlerse kestirebilecekler. Şu an hala test aşamasında olan aracın ne zaman yollara çıkacağı
ise henüz kesinleşmiş değil ama dört gözle beklendiği kesinleşmiş durumda...
Michelin insana
sayg›da öne geçti
Michelin, Barito Pacific Grup ve sivil toplum
örgütü WWF iflbirli€iyle ortak bafllatt›€› giriflim ile çevre dostu kauçuk üretimini destekliyor, 88 bin hektar alan› a€açland›r›yor.
‹flbirli€i kapsam›nda 55 milyon dolarl›k bütçe
ay›ran Michelin, do€al kauçuk üretimini destekledi€i do€al hayat›n devam›n› desteklemek için gelifltirdi€i proje ile 16 bin kifliye
istihdam sa€l›yor. WWF ile birlikte yürütülecek proje, sürdürülebilir do€al kauçuk üretimi sa€lanmas› için en etkin yöntemlerin
gelifltirilmesini amaçl›yor. Orman kayb›n›n
yo€un oldu€u bölgelerde Michelin, Barito ve
WWF önderli€indeki yerel koordinasyonlarla koruma yaklafl›mlar›n›n gelifltirilmesi
sa€lan›yor. Bölgeye özgü bitki örtüsü ve hayvan yaflam›n›n devam›n› önemseyen Michelin, proje sayesinde kauçuk a€ac›n›n do€al
yöntemlerle yetifltirilmesini sa€larken do€aya olan borcunu da ödüyor...
Kendi enerjisini üreten mikro ev
ECOCAPSULE
Günümüzde ev denildiğinde aklımıza genellikle betonlardan oluşmuş büyük yapılar geliyor. Ancak, düşüncelerinizi değiştirecek bir ürün geliştirilmiş durumda...
Ecocapsule adındaki “Mikro” evler özellikle yumurtayı andıran bir tasarımı,
kendi enerjisini üretebilmesi ve taşınabilirliği ile dikkat çekiyor. Ortalama olarak güneş enerjisi panelinden 600W ve
üzerindeki ufak rüzgar tribününden ise
750W enerji üretebilen Ecocapsule,
sonradan kullanmak üzere yağmur suyunu toplamak gibi ekstra özelliklere
de sahip. Elde edilen enerjinin depolanması da gece saatlerinde veya rüzgar olmayan zamanlarda kullanılması
da dikkat çeken başka bir ayrıntı...
Gerçekten minik boyutlara sahip ev
(4.5 metre uzunluk, 2.25 metre genişlik
ve 2.5 metre yükseklik) buna rağmen
içerisinde banyo,mutfak, yatak, çalışma masası ve iki adet (biri içeriden biri
dışarıdan erişilebilir) depolama alanı
barındırıyor. Bir kişinin yaşayabileceği
şekilde tasarlanmış bu evin özellikle iç
ve dış tasarımı oldukça füturistik görünüyor. Şirket henüz evlerin fiyatlarını
açıklamadı, ancak, ön siparişlerin 2015
yılının son dönemlerinde başlayacağı
ve Slovakya’da üreteceğini belirtti...

Benzer belgeler