alo tarım - Ankara İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü

Transkript

alo tarım - Ankara İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü
T.C.
ANKARA VALİLİĞİ
İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü
ALO TARIM
344 59 50
ANKARA KEÇİSİ YETİŞTİRİCİLİĞİ
: Gayret Mahallesi Çınardibi Sokak
Adres
Yenimahalle/ANKARA
Santral
Belgegeçer
e-mail
web
: 0312 344 59 50
: 0312 315 60 07
: [email protected]
: http://ankara.tarim.gov.tr/
No: 12
Ankara Keçisi tiftik keçisi tiftik verimi ile diğer keçilerden
ayrılan, 7-8 yıl önce Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya
gelirken beraberlerinde getirdikleri bir keçi ırkıdır.
Türklerin Anadolu’ya yerleşmesinden sonra, özellikle İç
Anadolu’nun iklim koşullarına uyum sağlamış, ırk özellikleri
netleşmiş ve bu bölgeye özel bir ırk olarak ünü dünyaya
yayılmıştır.
Anadolu’ya özgü olan bu ırk , tüm dünya’da Ankara
Keçisi (Angora Koat) olarak tanınmaktadır. Ankara Keçisinden
elde edilen en önemli ürün tiftik olmakla beraber , etinden
derisinden ve nadir olarak da sütünden yararlanılmaktadır.
Tiftik Mohair olarak da bilinir.
Bugün dünyanın bir çok ülkesinde Ankara Keçisi
yetiştirilmekte ve yüksek verimler elde edilmektedir. Ancak
elde edilen tiftik , incelik ve yumuşaklık gibi önemli özellikleri
bakımından
yurdumuzda
üretilen
tiftikler
seviyesine
ulaştırılamamıştır. Diğer ülkeler tiftik verimini ortalama 4 kg
(3-6) çıkartılmıştır. Yurdumuzda ise tiftik verimi 1,8-2 kg
civarındadır.
Tiftik, parlak elastik, zararlı güneş ışınlarını geçirmeyen,
nem çeken, ısıya dayanıklı, kolayca boyanabilen ve kolay kir
tutmayan bir elyaf olmasından dolayı, dokuma sanayisinin
vazgeçilmez bir hammaddesidir. Tekstil ve trikotaj sanayisinde
kullanılan tiftik dış giyim, döşemelik kumaş, battaniye, halı, şal,
şapka, atkı, astarlık kumaş, tela yapımı gibi değişik alanlarda
kullanılmaktadır.
Ülkemizde Ankara Keçisi varlığı ekonomik, sosyal ve
doğal faktörlerin etkisi altında her geçen gün azalma
göstermektedir. Bu azalmada tiftik fiyatlarındaki yetersizlik ve
pazar sorunu etkilidir. Yetiştiricilere gerekli yoğun bilginin
verilerek, yoğun yetiştiricilik yöntemlerine alıştırılmaması, et
fiyatlarının tiftik fiyatlarına göre daha fazla artması gibi
nedenlerde etkili olmaktadır.
Şu an yetiştiricilik yapan üreticilerin çoğu teşviklerden
yararlandığı için tiftik keçisi yetiştirmekte, bir kısmıda
geleneksel değerlere bağlı olduğundan yapmaktadır Ergin
canlı ağırlık, erkeklerde35-55kg, dişilerde 30-40 kg arasında
değişmektedir. Oğlak emmez ise 25-30kg süt verebilmektedir.
Erkek
Dişi
Yayılma Alanı: Ankara İli başta olmak üzere, İç Anadolu
bölgesi(Ayaş, Beypazarı, Güdül ve Nallıhan) ile Güneydoğu Anadolu(
Siirt, Mardin) bölgesinin bazı illeri….
Türkiye haricinde Güney Afrika, Birleşik Devletler, Kanada, Yeni
Zelanda, Arjantin ve Brezilya’da yetiştirilmektedir.
Verim Yönü:Tiftik ve Et.
Genel Tanımı:Vücut küçük yapılı, ince ve zariftir.Başın yandan
görünüşü dişilerde hafif iç bükey ya da düz, tekelerde ise
dışbükeydir. Sağrı omuzdan biraz yüksek , arka bacaklar
önlerden biraz daha uzundur. Yüz ve bacaklar dışında bütün
bedeni tarsal ve carpal eklemlere kadar ince yumuşak parlak
lüleli tiftikle örtülüdür. Vücut rengi beyazdır. Daha az olarak
krem, sarı gümüşi gri, kahverengi ve siyah renkte olanlarına da
rastlanır. Erkek ve dişiler boynuzludur. Boynuz yapısı erkeklerde
şeklinde kuvvetli, uzun ve geriye doğru hafifçe kıvrık, dişilerde
ise daha zayıf, kısa ve arkaya kıvrıktır.
Yetiştirme Koşulları: Özel bakım ve besleme istemez. Kışın
basit, üç yanı kapalı ağıllarda , diğer mevsimlerde açık
alanlarda barındırılır. Sarp kayalık ve engebeli arazilerde
rahatlıkla yetiştirilir. Sürü idaresi kolaydır. Ani yem
değişikliklerine dirençlidir. Geç gelişen bir ırktır. Diğer ülkelerde
tiftik verimi ile diğer performans özellikleri ıslah yoluyla
iyileştirilmiştir.
Yetiştiriciliği
dünyada
yaygın
olarak
yapılmaktadı.Türkiye’de ise üretimi ekonomik olmadığı için
azalırken, günümüzde gen kaynağını koruma programları
devreye girmiştir.
Keçi Çiftliği Nasıl Kurulur?
1-Yatırım yapacak kişi işin başında olmalı. Keçi yetiştiriciliği
aile işletmesi olursa başarılı olur.
2-Yatırımın yapılacağı yerin seçimi çok önemli.
3-Yatırım yapılacak yem yem kaynaklarına yakın olmalı.
Yetiştiricilikte, ürün maliyetinde yem önemli bir yer tutuyor.
Yem maliyeti yüksek olursa keçi mamulleri de yüksek olur. Bu
nedenle yem kaynaklarına yakınlık çok önemlidir.
4- Hayvan sağlığı da çok önemlidir. Hayvanın tedavisi değil,
hasta olmasını önleyici tedbirler almak gerekiyor.
5- elde eden ürünün değerlendirilmesi bilmek gerekir. Tiftik
keçisi yetiştiren üretici tiftiği, keçinin etini, derisini nasıl
değerlendireceğini hesap edip ona göre, yetiştiriciliğe
başlaması gerekmektedir.
KEÇİ BARINAKLARI
Keçi barınakları planlanırken dikkate alınması gereken
kriterler:
Güvenlik: Ağıl planlanırken üzerinde en önemli durulması
gerekli olan konuların birisi yetiştirilen hayvanların, vahşi
hayvanlardan, hırsızlıktan, vahşi hayvanlardan, hırsızlıktan,
gürültüden ve sağlık üzerinde olumsuzluk yaratabilecek
faktörlerin etkilerin etkilerinden uzakta tutulabilmesidir. İşletme
ekonomisi açısından oldukça büyük zararlara neden olacak bu
konu çok yönlü olarak düşünülmelidir. Özellikle yarı açık
olarak inşa edilen işletmede koruyucu çitlerin yapılması ve
düşük voltajlı elektrik verilmesi, merkez binanın yada bakıcı
bölmesinin tamamına hakim bir yerde bulunması ve son
olarak çoban köpeği bulundurulması gibi farklı yöntemler
uygulanarak
işletmedeki
güvenlik
sorunu
çözümlenebilmektedir. Buna ek olarak , şehir merkezinden
uzak alanlara kurulacak işletme hem güvenlik konusunda
oluşabilecek sıkıntıların önlenmesi hem de koku bakımından
ortaya çıkabilecek sorunların giderilmesi bakımından önem
taşımaktadır.
Arazi Yapısı ve Vejetasyon: Yetiştirme yapılacak olan
bölgenin vejetasyonu, hangi tip tarım merkezi olduğu , taban
suyu yüksekliği , eğimi ve boyutları ilk aşamada ağıl
planlamada dikkate alınması gerekli olan faktörlerdir.
Vejetasyon özellikle süt keçisi yetiliğinde büyük önemi olan
mera alanları ile ilgilidir. Her hayvan türü kendine has özellikler
taşımaktadır, koyun dipten otlamaktadır; keçi ise kemirme
eğilimi olan selülozu yüksek bitkileri değerlendiren bir türdür. Bu
nedenle bulunduğunuz bölgede özellikle süt keçiciliğ
yayılacaksa meraya dayalı bir beslenme rejimi uygulanması
önerilmektedir. Mera alanları doğal olabileceği gibi sunide
olabilir. İkinci dikkat edilmesi gereken arazinin 3. sınıf tarım
arazi olmasıdır. Eğer yem bitkileri yetiştirilecekse 2. sınıf tarım
arazisi de tercih edilebilir. Arazinin bitkisel üretime uygun 1. sınıf
tarım arazisi yapısında olması durumunda burada yapılabilecek
bitkisel üretim ile hayvansal üretim ekonomi açısından bir
değerlendirme yapılmalıdır. Hayvansal üretim yapılabilecek
arazilerin taban suyu yüksek olmamalıdır. Ağıllarda özellikle
drenaja dikkat edilmelidir. Genellikle eğimi%15’den fazla
olmayan araziler hayvansal üretim için uygundur. Arazinin ana
yola uygun olması ya da bağlantı bir yol olması, hayvanda
strese yol olabilecek gürültülü ortamlardan ve yerleşim
alanlarından uzak olması, meraya giden yolun otoyoldan
geçmemesi sürü idamesi bakımından önemlidir.
Ayrıca hangi sistemde hayvancılık yapılacağı da yer
seçiminde yer seçiminde önemli faktörlerden birisidir. Eğer
entansif sistemde yetiştiricilik yapılacaksa suni mera oluşturmak
için bitkisel üretime uygun bir arazi olması gerekmektedir. Bu
konu özellikle süt keçiciliğinde önem arz etmektedir. Burada
vurgulanması gerekli olan başka bir konu ise işletmenin
gelecekteki gelişme durumudur. Bu konu dikkate alınarak
sürünün büyütülmesi ya da ek bina yapılması sırasında ortaya
çıkabilecek yer sorunu, projeksiyon yapılarak giderilebilecektir.
İşletmenin kurulacağı ve hayvanların otlayacağı arazinin ,
su biriken sulu ve çamurlu arazi olması istenmez. Taban suyu
düşük olan araziler hayvansal üretim için uygundur. Islak toprak
ve çamur olan araziye bina inşa edilemez, hayvanlar böyle
arazide otlatılamaz. Ayrıca su biriken yerlerde mikrop üremesi
daha fazladır. Tırnak kesimi gecikmiş ayağında yara olan
hayvanların bu mikroplarla bulaşması ve hayvanların daha
çabuk hasta olması söz konusudur. Su içerisinde hayvan
sürekli ıslak kalır ve buda hayvanın hasta olmasına neden
olur.
İşletmenin Kurulacağı Arazinin Diğer yerlere
yakınlığı: İdeal özelliklere sahip ayrıca ana yola, pazara ,
ürünü işleyecek ya da değerlendirecek fabrikalara yakın
olması gerekmektedir. İşletmenin daha etkin çalışabilmesi
içinde elektrik, su, telefon, ulaşım gibi olanaklara sahip
bölgelerde olması istenir. Ayrıca ağaçlık alanlara inşa edilen
işletmenin yaz aylarında serinlemesi daha kolay olacaktır.
Barınakların İnşası: Barınak planlarken öncelikle bölge
iklim koşullarına göre işletmenin nasıl inşa edileceği üzerinde
durulmaktadır. Soğuk iklimlerde tamamen kapalı
sıcak
iklimlerde yarı açık
ya da yarı açık
işletmeler inşa
edilmektedir. İnşaat yapılırken tamamen ekonomik koşullar
dikkate alınmalıdır. Boşuna masraf yapılarak yatırım
yapılmamalıdır. Kapalı alanın iki katı büyüklüğüne gezinme
alanı (padok) denilen açık alanlarda
işletmelerde yer
almalıdır.
Arazi yapısına ve yetiştiricilik amacına göre barınaklar
aşağıdaki şekillerde inşa edilebilirler;
“I” Tip Ağıl
“U” Tip Ağıl
Avlu
Avlu
“ L” Tip Ağıl
Avlu
“T” Tip Ağıl
Avlu
Avlu
İşletme
içerisinde servis kolaylığını sağlayabilmek
amacı ile her kapının genişlik ve yüksekliğinin bir traktörün
sığmasına olanak tanıyacak şekilde yapılması gerekmektedir.
Bu şekilde yapılmış kapılardan geçebilen traktörler, işletme
içinin temizlenmesi, yem dağıtım vb. gibi işlemlerde kolaylık
sağlayacaktır.
İşletme tabanı farklı malzemelerden yapılabilmektedir.
Bunlar sıkıştırılmış toprak, beton, ızgara ya da plastik zeminler
olarak sınıflandırılabilir. Sıkıştırılmış toprak maliyeti en az olan
ve ekstantif sistemde sıkça kullanılan bir zemin çeşitidir.
Drenaj sorunu yoktur, suyu hemen emer ancak ıslak kalarak
çamurlu ve kaygan bir zeminin oluşmasına neden olmaktadır.
Ayrıca temizliği zordur, hijyen açısından sıkıntılar taratmaktadır.
Beton zeminlerin masrafı yüksektir ve sürekli altlıkla
kullanılmak zorundadır. Temizlemesi kolaydır ancak % 2-5’lik
eğim verilmez ise atık sular ve idrar birikebilir. Buda istenmeyen
bazı hastalıklara neden olabilir. Ayrıca altlık yeteri kadar temiz
ve güçlü olmazsa özellikle genç hayvanların üşümesine neden
olmaktadır.
Izgaralı sistemde hayvan anatomisine uygun metal
demirler kullanılarak her türlü pisliğin aşağıda toplanması ve
hayvanı rahatsız etmemesi sağlanır.
Bu sistem oldukça
pahalıdır. Ancak temizliği kolay, sağlam ve hayvanın altı
devamlı kuru ve temiz kaldığı için entansif sistem de tercih
edilmektedir.
Son dönemde kullanılan plastik altlıklar ızgaralı sistemle
benzerlik göstermektedir. Ancak daha dayanıksız ve ucuz
malzemelerden yapılmaktadır. Ağıllar ayrıca şu şekillerde
sınıflandırılmaktadır.
Açık Ağıllar: Bu ağıllar barınaklarda büyük değişikliklere
gidilmeksizin yeniden düzenlenmesine izin verilebilecek şekilde
yapılmalıdır. Ön cepheleri açık olarak planlanır. Kaçiler
genellikle fazla hareketli olduklarından zamanlarının büyük bir
kısmını barınak dışında geçirirler. Açık ağıllarda , barınak
dışında elle yemleme yapılabileceği gibi mekanik yemlemede
yapılabilir. Açık ağıllar doğal havalandırılmalıdır. Barınak içi
sıcaklığı kış mevsimi dışarıdakinden 1-2 derece sıcak , yaz
aylarında ise 1-2 derece serin olmalıdır. Taban sıkıştırılmış
toprak olmalıdır. Bu tip ağıllar egemen kış rüzgarlarından
etkilenmeyen yerlere inşa edilir. Çatı kışın çiğleşmeyi önleyici
ve solar radyasyonu yansıtacak malzemelerden yapılmalıdır.
Normal Tabanlı Ağıllar: Bu tip ağıllar, daha çok entansif keçi
yetiştiriciliği yapılan işletmelerde söz konusu olmaktadır. Bu
ağıl tipinde hayvanlar gruplara ayrılarak yemleme yapılabilir.
Yemleme mekanik olarak yapılabildiği gibi, ağıl dışından yada
ağıl içinden de yapılabilir. Taban sıkıştırılmış toprak ya da
beton olabilir.
Izgara Tabanlı Ağıllar: Izgaralar ahşap, metal ya da
betondan ahşap ızgara çıta kesitleri 4x5 cm, 5x5 cm’dir. İki
çıta arası uzaklık 1,5x2,0 cm olabilir. Bu çıtalar 10x5 cm’lik
kalaslar üzerine çakılabilir.
Metal ızgaralar yassı demirden ya da galvenizli telden
yapılabilir. Örgüler arası açıklık 2x2 cm ya da 7,5x1,2 cm ve
alt genişlik 38 cm’dir. Açıklık 2.5 cm’dir. Izgara tabanlar
yerden 50-70 cm yukarıda olmalıdır. Bu yükseklik yıl boyunca
gübre birikimine yeterli olacaktır. Entansif sistemde yaygın ve
yatırım maliyeti oldukça yüksektir.
İklim ve Yön: Hayvan barınaklarının planlanması ve
projelenmesi sırasında üzerinde önemle durulması gereken
konuların başında iklim faktörleri gelmektedir. İklim faktörleri,
yörenin iklim koşulları ve barınak içi iklim koşulları olmak
üzere iki grupta incelenmelidir.
En önemli iklim koşulları; sıcaklık, nem, rüzgar ve
radyasyon durumudur. Hijyen koşullarına uygun bir ağılda
aranması gereken en önemli özellik, ağılın bölgenin iklim
koşuluna uygun olmasıdır.
Ağılın şekli konumu bölgenin iklim faktörleri ile yakından
ilgilidir. Ağılın ve dış bölmelerini bölgenin hakim rüzgarlarından
soğuktan korunması gerekir.
Kışları ılıman geçen bölgelerde, yarı açık sundurma
şeklindeki ağıllar sağlık koşullarına daha uygundur. Böyle
yerlerde ağılın güney cephesi açık, kuzey cephesi kapalı
olmalıdır.
Kışı sert ve yağışlı geçen bölgelerde kapalı ağıllar
amaca daha uygundur. Böyle terlerde arkası kuzeye ve
doğuya bakan “L” veya “U” tipi ağıllar tercih edilmelidir.
Böylece güneye ve batıya bakan bu ağılların hem iç hem de dış
avlusu daha sıcak olur. Ağıl içi sıcaklık dışarıdaki havanın
sıcaklığından 2-3 derece daha sıcak olmalıdır.
Keçiler ve özellikle kültür ırkları neme karşı çok duyarlı
oldukları için, ağılın taban suyu derin bir yerde yapılması
gerekir. Böylece özellikle tabanı beton olmayan ağıllarda iç ve
dış bölmelerin kuru ve temiz tutulması sağlanır. Ağıl içi nem en
fazla %50-60 olmalıdır.
Ülkemizde uygulamalara bakıldığında barınak tipinin
belirlenmesinde yörenin iklim koşullarının hemen hemen hiç
dikkate alınmadığı, çok farklı iklim koşullarına sahip bölgelerde
bile barınakların aynı tipte yapıldığı ve benzer
olarak
boyutlandırıldığı görülmektedir. Yetiştirici hayvan barınağını inşa
ederken genellikle çevrelerindeki gezip gördükleri barınakların
aynısını uygulamaktadır. Bu şekilde daha önce yapılan
barınakların aynısını uygulamaktadır. Yapılan hatalar aynı
şekilde tekrarlanmaktadır, bu yanlıştır.
Çevre koşulları dikkate alınarak hazırlanmış ağıllar
verimliliğin artırılmasını büyük ölçüde etkilemektedir. Genellikle
sıcaktan çok soğuktan korunmak yönünde olmaktadır. Ağıl
inşaatı yapılırken bölgenin hakim koşulları dikkate alınmalıdır.
Bölgenin rüzgarları, güneş alma durumu ve ışık alma durumu en
önemli faktörlerdendir. Özellikle hakim rüzgarlar, yazın
serinletebilecek, kışın ise üşümeyi önleyebilecek şekilde
olmalıdır. Bu özellikle yarı-açık barınaklarda daha önemle
üzerinde durulması gerekli olan bir konudur. Subtropik iklim
koşullarında doğu batı doğrultusunda güney cephesi açık ,
kuzey cephesi kapalı barınaklar inşa edilmelidir. Böylece yazın
güneyden esen rüzgarlar serinletecek, kışın batı ve kuzeyden
esecek
rüzgarlar ise önünde duvarlar olduğu için
üşütemeyecektir. Bu aynı zamanda barınakların güneş alması
ile ilişkilidir.
İşgücünden tasarruf, ağılların düzenlenmesinde önemli
bir etmendir. Ağıllar işgücü, yemleme ve oğlak doğumu,
muayene ve seçme, kırkım ve altlıklar için geçerlidir. Yemi uzun
mesafelere taşımak, hayvanları yemliklere sürmek, sağım
yapmak gibi olaylar iş gücü kaybına neden olur. Bu nedenle,
işletme içi trafiğin işgücünü minimum düzeyde tutacak şekilde
düzenlenmesi gerekmektedir.
Keçi barınakları inşa edilirken keçilerin 2 m yüksekliğe
kadar tırmanabilmeleri, atlayabilmeleri, kemirme eğilimleri ve
hareketli oluşları dikkate alınmalıdır.
Bir ağılda olması gereken bölmeler:
Salman Hayvan Bölgesi, Teke Bölmesi, Doğum Bölmesi,
Yem Deposu ,
Silaj Çukuru, Gübre Çukuru,
Sağım Bölmesi,
Banyoluk,
Revir,
Oğlak Bölmesi,
Bakıcı Bölmesi, Lojman.
Ağıl planlanırken dikkate alınması gerekli olan ölçümler
şunlardır;
*Yıllık sürü yenileme oranı, ayıklama oranı %20’ dir.
*Oğlaklama oranı bir anaya 1-2 oğlak olacak şekilde olmalıdır.
*Sürüdeki çepiç sayısının %10’u kadar doğum bölmesi
düşünülmelidir.
*Doğum bölmesinde her ana için 1,2-2 m2 yer ayrılmalıdır.
*Her keçi yaklaşık olarak 700-800 gr gübre verir. Buna uygun
çukur düşünülmelidir.
*Keçi başı 750 gr-1 kg yataklık gerekmektedir.
*1,5 oğlaklık keçi yıl içerisinde değişmekle birlikte 0,5 m3 balyalı
kuru ot, 0,6 m3 silaj, 0.25 m3 kesif yem, 0,5 m3 saman
tüketmektedir.
Çağ
Taban Alanı Yemlik Alanı(m2)
Su
(m2)
tüketimi
(lt/gün)
Normal Izgara Kaba Kesif
Taban Taban Yem Yem
Silaj (cm)
Suluk
Suluk
yüksekli uzunluğu
ği
(cm)
(cm)
Keçi
1,1-1,4 0,9-1,1 40-60 40-55
10
4
40
30-35
Oğlak
Keçi
1,4-1,6 1,2-1,6 40-60 40-55
10
6
40
30-35
Teke
1,8-2,6
40-60 50-60
10
6
40
30-35
Çepiç
0,6-0,9 0,5-0,6 40-60 30-40
10
2
40
25-30
-
Yükseklik soğuk iklimlerde 2,7-3 m, sıcak iklimlerde ise 34 m olabilmektedir. Doğum bölgesinin sıcaklığı 12-18 derece
olmalıdır. Her zaman havalandırılmalıdır ve birikmiş olan
gazların uzaklaştırılması gerekmektedir. Bunu yaparken hava
akımının yavrularda istenmeyen hastalıkların ortaya çıkmasına
engelleyecektir. Sütten kesilen oğlaklar özel bölmelerde yine
dikkatle bakılmalıdır.
Ağıl Ekipmanları
Yemlikler: Yem kayıplarını önleyecek yetiştirici tarafından
yapılabilecek
basitlikte ve biçimde olmalıdır. Yemlikler
kolaylıkla yem konulacak şekilde duvar kenarlarına ya da
bölmelerin orta kısımlarına yerleştirilmelidir. Yemliklerin temiz
tutulmasına
özen gösterilmelidir. Yemlikler kaba yem
yemlikleri, kombine yemlikler, kesif yem yemlikleri, hareketli
yem yemlikleri, hareketli silaj yemlikleri ve mineral yem
yemlikleridir.
Kaba Yem Yemlikleri: Kaba yem yemlikleri düzenlenirken
keçilerin davranışları dikkate alınmalıdır. Keçiler kaba yem
yemliklerinde fazla zaman geçirirler. Bunun nedeni yem
seçmeleridir. Bunun sonucu fazla yem kaybı olur. Yem
kaybını azaltmak için keçiler yemliklere başını soktukları
zaman, başlarının geri çıkmasını engelleyecek bir yemlik önü
düzeneği yapılmalıdır. Bir başka düzenleme, kaba yem
yemliklerinin altına, dökülen yemleri tutmak için bir tabla
yerleştirilmelidir. Keçilerin beslenmesinde kullanılan kafes
şeklindeki kaba yem yemlikleri oğlaklar için uygun değildir.
Kaba yem yemliklerinde, keçi başına yemlik uzunluğu 45 cm,
oğlak başına yemlik uzunluğu
ise 30-40 cm olarak
hesaplanmalıdır.
Yoğun yem yemlikleri: Ters çevrilebilen, kolaylıkla
temizlenebilen ve taşınabilen özelliklere sahip genellikle oluk
biçiminde elemanlardır. En üst yoğun yemlikler kovalar olup
bunları tekne şeklinde olan izler. Daha gelişmiş şekli ise bölme
dışından doldurabilen keçinin hafifçe yemliğe dokunması
sonucu yemlik haznesinin bölme içine açılmasını sağlayan
düzenek biçimidir.
Kombine Yemlikler: Kombine yemlikler basit yada taşınabilir
şekilde yapılabilir. Taşınabilir
olanı yaygın kullanılır.
Temizleme kolaylığı bakımından düz altlıklı olanlar ve ters
çevrilebilenler önerilir. Kombine yemliklerde oğlak başına 2530 cm, keçi için 30-45 cm , yemlik uzunluğu hesaplanır.
Yemlik genişliği 50-100 cm olabilir.
Hareketli Yemlikler: Keçilerin silajdan kendi kendilerine yem
yemelerine olanak verecek şekilde düzenlenmiş çit şeklindeki
yemliklerdir. Keçi başına 10 cm yemlik uzunluğu yeterlidir.
Suluklar: Keçilerin su tüketimi, suyun sıcaklığına , hayvanın
canlı ağırlığına, rasyon tipine, mevsime bağlı olarak değişiklik
gösterir. Keçi başına su tüketimi 2-8 litre arasında değişmesine
karşın, sıcak havalarda süt verimi yüksek keçilerde 10-18 litreye
kadar çıkabilir.
Keçi ağıllarında yalak tipi, otamatik ve damla suluklar
kullanılabilir. Yalak tipi suluklar, galvanizli saç ya da betondan
yapılabilir. Bu tip suluklarda şamandıra kullanılabilir. Yerden
yüksekliği 40 cm olmalıdır. Otamatik suluklarda ise 25-40
keçiye bir otomatik suluk hesaplanmalıdır. Suluklar keçinin
dinlenme yerine yerleştirilmelidir. Ayrıca suluklar yemliklerden
en az 25-30 cm uzaklıkta olmalıdır.