telgraf 450 - Telgraf Gazetesi – Londra

Transkript

telgraf 450 - Telgraf Gazetesi – Londra
Ali Erdoğan’ın
‘Açın
Kucakları’
adlı Kitabı
Çıktı
Sayfa 2
Birleşik
Krallığın
İlk Ebola
Hastasının
Durumu Kritik
NHS Krizi
Derinleşerek
Büyüyor
Sayfa 7
Sayfa 8
telgraf.co.uk
Carşamba,
07/01/2014
Sayı
HAFTALIK HABER GAZETESİ
450
Home Office Terörle
Mücadele Kapsamında
Kreşlere Kadar İnecek
Her Kreş Çalışanı Birer Ajan Olmaya Zorlanacak!
Olası terörist saldırılara karşı güvenlik düzeyini
‘Ciddi’ seviyesine çıkartan Britanya’da, parlamentoya sunulan yeni Terörle Mücadele ve Güvenlik
Yasa Tasarısı’nda ilginç önlemler var. Parlamentoya
sunulan kanun tasarısına göre, kreş yetkililerinden,
‘terörist olma riski bulunan’ çocukların bildirilmeleri
isteniyor.
Britanya’dan çok sayıda kişinin Daiş çetelerine
katılmak amacıyla Suriye ve Irak’a gitmesi Home
Office’i yeni güvenlik tedbirleri almaya itmişti. Suriye
ve Irak’a gidip cihatçı çetelerin içerisinde bir süre
kaldıktan sonra Britanya’ya dönüp terörist saldırılar
yapılmasından endişelenen hükümet geniş kapsamlı
bir yasa hazırlayıp parlamentoya sunmuştu.
Home Office, terörle mücadele çerçevesinde
hazırlanan yeni tasarıda, kreş yetkililerinden sıra
dışı bir istekte bulunmaya hazırlanıyor. Buna göre,
kreşlerde çalışanlara “terörist olma riski bulunan”
çocukları bildirme zorunluluğu getirilmesi gündemde.
Independent gazetesinde yer alan habere göre,
yoğun tepki çeken tasarının öğretmenleri “ajanlara
çevireceği” düşünülüyor. Tasarıda, şu ifadeler yer
alıyor: “Üst düzey yöneticilerin, terörist ideolojinin
bir parçası olan aşırı uç görüşlere destek de dahil
olmak üzere çocukların terörizme çekilmesi riskini
değerlendirmesi beklenmektedir. Çalışanlardan
terörizme çekilme riski altında olan çocukları teşhis
etmeleri ve terörizmi meşrulaştırmakta kullanılan
aşırı uç görüşlere karşı çıkmaları istenmektedir.”
Tasarıda, Yahudi karşıtı ifadeler kullanan çocukların
da bildirilmesi gerektiği belirtildi. Tasarıya karşı
çıkanlar, İçişleri Bakanlığı’nın isteklerinin hayata
geçirilemeyeceğini vurguluyor. Tasarının tamamen
yetkililerin inisiyatifine güvenmesi nedeniyle objektiflikten uzak ve sınırlarının belirsiz olduğu söyleniyor.
Telegraph gazetesine konuşan Muhafazakar Parti
Milletvekili Davis Davis, “Bunun nasıl uygulanacağını
görmek çok zor. Bu işleyemez. Kreş çalışanlarının
ne yapmalarının beklendiğini anlamadığımı söylemeliyim. Aşırı uç olduğunu düşündükleri bir görüşü
benimseyen bir çocuğu rapor mu etmeliler? Hiç
sanmıyorum” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, kreşlerin yanı sıra, okullar, üniversiteler, hapishaneler ve hastanelerin de aralarında
bulunduğu birçok kurum, geçmesi halinde yeni
tasarıdan etkilenebilecek.
Serçe ve Konca
Ailesinin Büyük Kaybı
18 yaşındaki üniversite öğrencisi
Ezgi Serçe’nin ölümü ailesini yıktı.
Pazartesi sabahı kaldığı evde ölü
olarak bulunan genç kızın ölüm
nedeni henüz bilinmiyor...
Haberin Devamı Sayfa 9’da
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
2
Ali Erdoğan’ın ‘Açın Kucakları’ adlı Kitabı Çıktı
Yazar Ali Erdoğan’ın ‘Açın
Kucakları’ adlı kitabı
Fırat yayınlarından çıktı.
Açın Kucakları adlı kitap
30 tane hikaye ve anıdan
oluşuyor.
Çoğu gerçek yaşamlardan kesitler sunan hikayeler göç, özlem,
mültecilik ve umut gibi duygularla
dolu.
Kitap şu not ile başlıyor; ‘‘Bakın
gökyüzüne,
orada
bulutların
arasında düşlerinizi bulacaksınız.
Yere
bakın
çocukluğunuz
oynuyor kurşunlar arasında. Varsa
geçirdiğimiz güzel günler, yazın
torunlarınıza hatıra kalsın. Neler
göreceksiniz: sokaklar arasında
uçuşmuş insan düşlerini.
Bulutlar arasında süzülürken,
benden çok uzaklarda bıraktığım
köylerimde hayallerim dolaşıyor
serseri mayınlar gibi…’’
Kitabın ilk hikayesi hepimizin tanıdık olduğu bir mülteci
yaşam hikayesinden bir kesit.
Çok büyük umutlarla kaçak yollarla İngiltere’ye gelen Mamo’nun
ilk defa bindiği iki katlı otobüsün
üst katında, ‘Bu otobüsün şoförü
yok!’ diyerek korkuyla inmeye
çalışmasıyla başlıyor. Ardından
ailesini getirmek için gece gündüz
çalışan, sonrasında borçla ailesini
getiren Mamo’nun bir oğlunun acı
sonu ile bitiyor hikaye.
Tüm hikayeler tanıdık duruyor
karşısında insanın. 148 sayfadan
ROJNAMEYA
NÛÇEYAN A
HEFTANE
Editör
Alaettin Sinayiç
[email protected]
Muhabirler
Esra Türk
Erem Kansoy
[email protected]
Grafiker
Yüksel Adıgüzel
[email protected]
Yayın Sahibi
Tel News Ltd.
oluşan kitap, aynı zamanda kitaba isim olan ‘Açın Kucakları’
hikaye-anı ile bitiyor. Zeyno ananın
ağlayarak okuduğu şiirin adıdır aynı
zamanda, Açın Kucakları…
Açın Kucakları
Toplayın kimsesiz çocukları
Alın elindeki sopaları, bıçakları,
tiner poşetlerini
Kışın günü soğuktan
donmasınlar
Onlar da sıcak görsünler…
Ali Erdoğan Kimdir?
1942 yılında Maraş-Elbistan’a
bağlı Biregeni köyünde, ailenin
sekizinci çocuğu olarak dünyaya
geldi. 25 yıldır Londra’da yaşayan
Ali Erdoğan, sürgünün ve hasretin yıldıramadığı bir yürek. En
büyük silahı kalemi olan, acılarını,
hüzünlerini, umutlarını ve hasretini
kaleme havale eden 72 yaşında bir
genç. Genç diyorum, çünkü Ali dayı
yeniden doğmuş. 25 yıllık bir hasretlikten sonra, ilk çıplak ayakla bastığı
topraklara, her akşam kafasını
yastığa
koyduğunda
kendisini
başında bulduğu köyünün çeşmesine
kavuşmasından
sonra
yeniden
doğmuş Ali Erdoğan, hafiflemiş,
adeta ilaç olmuş tüm hastalıklarına.
Gazetemiz de olmak üzere birçok
gazete ve dergide yazıları yayınlanan
Ali Erdoğan yeni kitabı ‘Açın
Kucakları’ ile yayınlanan üçüncü
kitap oldu.
Kitabı
temin
etmek
için
07961573632
nolu
telefondan
kitabın yazarı Ali Erdoğan’a
ulaşabilirsiniz.
Troy Kitap Cemal Süreya’yı anıyor
Ölümünün
25.yılında Cemal
Süreya Troy Kitap
Kulübünde anılıyor.
Cemal Süreya Kültür ve Sanat
Derneği tarafından düzenlenen geleneksel Cemal Süreyya Şiir Ödülüne gölge düştü.
HAFTALIK
HABER
GAZETESI
Basına yansıyan ödül jürisindeki
kriz usta şairin anısına düzenlenen
etkinlikleri engellemedi.
Troy Cafe’de toplanan Troy Kitap Kulübü bu ay Cemal Süreya’yı
tartışıyor.
9 Ocak Cuma günü saat 7’de
düzenlenecek olan etkinliği Mesut
Akın sunacak.
(Troy Cafe 124 Kingsland High
Road, Shoreditch London E2 8DP)
Adres
33 Dalston Lane
London
E8 3DF
Telefon
0207 9230 838
0742 9481 490
Web
www.telgraf.co.uk
Reklam
[email protected]
Soru ve görüşleriniz:
[email protected]
BÜYÜK
REKLAM
KAMPANYASI
Kürt ve Türk toplumuna
ulaşmanın en iyi yolu
Tüm reklamlarınızda
%30 indirim
Yeni yıl
kutlamalarınızda
%40 indirim
Tüm seri ilanlarınız
ÜCRETSİZ
www.telgraf.co.uk
[email protected]
07429481490 | 02079230838
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
3
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
4
7 Mayıs Genel Seçim Kampanyaları Başladı
Yeşiller Partisi
Holborn & St Pancras’tan milletvekili adayı olan, Yeşil Parti
başkanı, Natalie Bennett, hükümetin yol yapımı için ayırdığı 15 milyar sterlininin büyük bir bölümünü
kaldırıp, tren ve otobüs ücretlerinde %10 kesinti yapacaklarını
açıkladı. Bennett, toplu taşıtın
kullanılmasının sadece çevreye
değil, maddi olarak da toplum için
faydalı olduğunu savunuyor.
Yeşiller Partisi, bu konuyu
ve demir yollarının tekrar
kamulaştırılmasını
seçim
beyanatına eklediler. Yapılan bir
araştırmaya göre, halkın %59’u
demiryollarının
kamulaşmasını
destekliyor.
İşçi Parti
Ed Miliband, İşçi Parti dört
milyon kapı önü sohbet ederek
seçimi kazanacaklarını ifade etti.
Geçim sıkıntısı, sağlık hizmetleri
ve ekonomi gibi konuları halk ile
bire bir konuşacaklarını belirtti.
Seçim kampanyasına başlayan
Miliband,
Pazartesi
günü
gerçekleştirdiği ilk mitinginde
şöyle konuştu: “Bu seçimi, binlerce afiş web sayfası satın alarak
değil de milyonlarca sohbet
gerçekleştirerek. Bu haftadan
başlayarak, her hafta toplum
merkezlerinde, işyerlerinde, ülkenin her yerinde bu görüşmelere
öncülük yapacağım.”
Miliband,
Muhafazakar
Parti’nin kemer sıkma politikasının
sadece halkı maddi zorluklara götürdüğünü ve ekonomiyi
düzeltemediğini savundu.
Göç konusu üzerine, Miliband, halkın bu konuda endişeleri
olduğunu fakat ülke için önemli
bir getirisi olduğunu belirtti. Miliband, göcün eşit ve adil şartlar
üzerinden yürütülmesi gerektiğini
ve sosyal yardıma başvuranların
daha öncesinde ülke ekonomisine katkıları olması gerektiğini;
aynı zamanda da patronların göçmen işçilere düşük maaş ödeyerek
sömürmelerine izin verilmemesi
gerektiğini belirtti.
Muhafazakar
Parti
Muhafazakar
Parti
seçim
kampanyasını Cuma günü, ilk
afişlerini halka tanıtarak başlattı.
David
Cameron,
seçimleri çoğunluk elde etmeden
kazandıkları taktirde, Ukip ile
koalisyon olasılığını ret etmedi.
Muhafazakar
Parti,
İşçi
Parti’nin iktidar olması, hükümetin ilk senesinde 21 milyar sterlin
ek harcama yapacağına yönelik
iddiada bulundu. İşçi Parti, yanıt
olarak, iddiayı yalanlayan bir
rapor yayımladı.
İşçi Parti’li Ed Balls, maliye
bakanı George Osborne’a yanıt
olarak, Muhafazakar Parti’nin asıl,
senede yedi milyar sterlin vergi
kesintisi vaadinde bulunduğunu,
fakat bu kesintilerin nasıl
karşılanacağını açıklamadığını savundu.
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
5
Kobane İle
Dayanışma
Konseri
‘Sanatçılar Kobane ile dayanışıyor’ adı
altında yapılan dayanışma konserlerinin
yenisi 18 Ocak’ta yapılacak.
Haringey’de bulunan Kürt Toplum
Merkezinde yapılacak Kobane ile
dayanışma konserinde Şilili müzik grubu
Quimanto, Paula Darwish, Serpil Kılıç ve
Koma Sersi sahne alacaklar. Heyva Sor A
Kurdistan vakfı tarafından organize edilen
konserin tüm geliri Daiş saldırıları sonucu
göç etmek zorunda kalan Kobanelilere
gidecek.
Konserin hazırlık komitesi tarafından
yapılan açıklamada, sadece muhteşem bir
müzik dineltisi için değil, aynı zamanda Kobane ile dayanışmak için konsere
katılım çağrısı yapıldı. Açıklamada şunlar
belirtildi; ‘‘Daiş saldırılarından kaynaklı
yerlerinden göç eden Kobaneliler,
şuan başka bir düşman olan sert kış ile
karşı karşıya. Kobaneliler şuan bu zor
koşullara karşı mücadele etme savaşı
veriyor. Hep beraber bu insanlarımıza
sahip çıkma, dayanışma zamanıdır.
Gecenin tüm geliri şuan bu kamplarda
yaşam savaşı veren insanların sert kış
koşullarına karşı direnebilmeleri çerçevesinde ihtiyaç duyulan malzemeler için kullanılacak.’’
Dayanışma konseri 18 Ocak Pazar
günü saat 19:00’da Haringey’de
bulunan Kürt Toplum Merkezinde
yapılacak.
6
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
7
Birleşik Krallığın İlk Ebola
Hastasının Durumu Kritik
Batı Afrika’da Ebola virüsüne yakalanan ve Londra’da tedavisi
süren sağlık çalışanı Pauline Cafferkey’in sağlık durumunun
kritik olduğu açıklandı. Eğitim Köşesi
OKTAY
ŞAHBAZ
Urswick Ortaokulu Bilgisayar Bölüm Başkanı
[email protected]
Çocuğunuzun Ev
Ödevlerini Takip Edin
Her gün öğrenciler okuldan eve dönerken, öğrenilen bilgileri pekiştirmeleri, bir sonraki günün derslerine hazırlıklı
olmaları ya da yeni bilgiler edinmeleri için öğretmenler
tarafından ev ödevi verilir. İlk okullarında ev ödevleri 1 ve ya
2 alıştırmanın dışında çıkmazken, ortaokullarda bu sayı hafta
10-14 alıştırmaya kadar çıkabiliyor. Ev ödevinin niteliği ve
niceliği öğretmenden öğretmene değişkenlik gösterir. Bazı
öğretmenler öğrencilere çok ağır ev ödevi verirken, ödevin
niteliğini göz ardı edebilirler. Bazı öğretmenler ise az, ancak öğrencinin düşünme becerilerini geliştirici nitelikte ev
ödevleri verebilmektedir. Öğretmenlerdeki bu farklılıklara
karşılık, öğrencilerin ev ödevlerini yapıp yapmamasına göre
de birbirlerinden farklılıklar gösterirler.
Cafferkey’in karantina altında tutulduğu
Londra’nın kuzeyindeki Royal Free Hastanesinden yapılan açıklamada, “Pauline Cafferkey’in
sağlık durumunun son iki gündür kötüleştiğini
duyurmaktan dolayı üzgünüz” denildi. Başbakan David Cameron resmi Twitter adresinden, “Dualarım ve düşüncelerim Ebola
virüsünden dolayı kritik durumda olan hemşire
Pauline Cafferkey ve ailesiyle birlikte” diye yazdı. Sağlık Bakanı Jeremy Hunt da, Royal Free
Hastanesindeki doktorların ve hemşirelerin
Cafferkey’in iyileşmesi için ellerinden geleni
yaptıklarını ifade etti. Cafferkey’e tedavisi kapsamında, Ebola virüsüne yakalanan ve iyileşen William
Pooley’den kan nakli yapılmıştı. Ebola salgının çok sayıda kişinin ölümüne neden olduğu Sierra Leone’da “Save the Children”
adlı yardım kuruluşu için çalışan Cafferkey, tedavisi için bu hafta başında İskoçya’nın Glasgow şehrinden İngiltere’nin başkenti Londra’ya
getirilmişti.
Sierra Leone’den geçen hafta Pazar günü
ayrılan Cafferkey, British Airways uçağıyla Casablanca ve Londra aktarmalı olarak Glasgow’a
seyahat etmişti. Sağlık görevlisi, ateşi
çıkınca Glasgow’daki Gartnavel Hastanesine gitmiş, yapılan testlerde kanında Ebola
virüsüne rastlanmıştı. Pauline
Cafferkey’in
Heathrow
Havalimanı’ndaki taramada yetkililere kendini iyi
hissetmediğini söylediği, ancak yolculuğa devam
etmesine izin verildiği ortaya çıkmıştı. Eleştirilere
neden olan olay sonrası İngiltere hükümeti,
Batı Afrika ülkelerinden dönen kişilere geçen yıl
Ekim ayından bu yana havaalanlarında uygulanan
tarama sistemini ve önlemleri gözden geçirmeye
karar vermişti.
Ebola en az 8 bin 153 kişinin
yaşamına mal oldu
Geçtiğimiz yıl Gine’de başlayan ve Liberya ile
Sierra Leone’ye sıçrayan ebola salgınından ölümler her geçen gün artıyor. Ebola, Mart ayından bu
yana en az 8 bin 153 kişinin yaşamını yitirmesine
yol açtı.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından ve 3
Ocak’a kadar kaydedilen vakaları içeren son bilançoya göre, ebolanın yayılması durdurulamıyor.
WHO bilançosuna göre, çoğunluğu Sierra Leone,
Liberya ve Gine’de olmak üzere 20 bin 656 kişi
ebola virüsüne yakalandı.
Virüse yakalanan kişilerden 8 bin 153 kişi
yaşamını yitirirken, Liberya 3 bin 471 ölüm vakası
ile ilk sırayı aldı. Liberya’da toplamda 8 bin 115
kişi virüse yakalanmışken, virüse yakalananların
yüzde 42,7’si yaşamını yitirmiş oldu.
Virüsün en çok yayıldığı ülke ise Sierra Leone
oldu. Ülkede 3 Ocak’a kadar 9 bin 772 vaka tespit
edilirken, 2 bin 915 kişi yaşamını yitirdi. Sierra
Leone’de ebola virüsüne yakalananların yüzde
30’u yaşamını yitirmiş olsa da, özellikle son 1
aylık dönemde tespit edilen yeni vakaların fazla
olması nedeniyle ölü sayısının artmasından endişe
ediliyor. Ebola virüsü kişiye bulaştıktan yaklaşık
3 haftalık bir dönemden sonra öldürücü aşamaya
geçiyor.
Halen devam eden ebola salgını ilk kez Aralık
2013’te Gine’de 2 aylık bir bebeğin ölümüne yol
açmış ve geçtiğimiz yılın Mart ayından itibaren
de diğer ülkelere yayıldığı anlaşılmıştı. WHO’nun
açıkladığı son bilanço, Gine’de 2 bin 769 kişiye
bulaşan virüsün, bin 767 kişinin yaşamını
yitirmesine yol açtığını gösteriyor.
Önceki aylarda Mali ve Nijerya gibi ülkelerde de görülen ebola virüsünün bu ülkelerdeki
yayılması ise tümüyle durdurulmuş durumda.
Mali’de 6, Nijerya’da 8 kişi yaşamını yitirmiş,
Batı Afrika’dan ABD’ye sevkedilen bir kişi de
hayatını kaybetmişti.
Daha önce İspanya ve Senegal’de birer ebola
vakası tespit edilmiş, bu kişiler gördükleri tedavi
sonucu iyileşmişlerdi.
Ev ödevlerini düzenli biçimde yapan öğrenciler olduğu gibi,
bu görevi düzenli yapmayan öğrenciler de bulunmaktadır.
Ev ödevlerini yapan, yada okulda gördüğü dersleri evde
üstünden en az bir kez geçip bunu tekrarlayan öğrenci çoğu
zaman daha başarılı olur. Zaten öğrenme dediğimiz şey
bilgiyi tekrarlamak anlamına geliyor. Bu anlamda bilgi ne
kadar çok tekrar edilirse o kadar iyi öğrenilir. İngiltere’de bir
çok okul çocukların kendilerini daha iyi organize etmeleri
için onlara günlük (planner) verirler. Günlük hem öğrenciye
ondanda daha önemlisi veliye verilen ev ödevleri konusunda gereken bilgiyi verir. Bir velinin en temelde yapması
gereken bu günlüklere bakıp öğrencisinin ödevlerini yapıp
yapmkdıkları konusunda gözlemci olabilir. Bu yöntemle
çocuk ailesinin eğitime desteği görüp bunun sadece sözde bir
şey olmadığı anlar. Aslında her ailenin kolayca uygulayacağı
bu yöntem bir çok aile tarafından eksik bırakılan bir görevi.
Ailelerin yukardaki yöntemin dışında atabilecekleri başka
adımlar var. Bir ailenin ev ödevleri konusunda yapacakları en
temel yardım çocuklarına ev ödevlerini yapabilecekleri bir
ortamı yaratmak. Eğer evde böyle bir ortam mümkün değilse
mahalle kütüphaneleri bu konuda iyi bir alternatif olacaktır.
Bunun ile beraber çocuklarının programlı çalışmaları için
yardımcı olmaları. Gelişmekte olan çocuklara zamanlarını
iyi kullanmalarını öğretmek her velinin en temel görevi.
Yani bir çocuk okuldan eve geldiğin ne zaman yemek yiyecek, ne zaman ders çalışacak ve ne zaman eğlenecek,
bunların zamanını bilmesi gerekiyor. Her şeyi kendiliğine
bıraktığımızda bir çocuğun saatlerce oyun oynayacağı yada
televizyon önünden kalkmayacağını biliyoruz. Zamanını iyi
kullanan ve bağımsız ders çalışan bir öğrencinin başarısız
olması mümkün değildir.
Ev ödevlerinin öğrencinin başarısı üzerinde olumlu etkilerinin yanı sıra daha başka yararları da vardır. Ev ödevinin
öğrencilere yaşam boyu sahip oldukları kendi kendine disiplin, bağımsızlık ve sorumluluk gibi kişisel özellikleri öğretir.
Böylesi önemli bir sorumluluğu dershanelerden beklemeyelim, bir veli olarak bizler elimizden geldikçe uygulamaya
çalışalım.
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
8
Kraliyet Ailesinin Başı
Seks Davasıyla Dertte
Kraliçe 2. Elizabeth’in
ortanca
oğlu
Prens
Andrew’un
reşit
olmayan bir kızla cinsel
ilişkiye girdiği iddialarının
soruşturulduğu dava ile
ilgili her gün ilginç iddialar ortaya atılıyor. The
Sunday Times Gazetesi,
Prens Andrew’un seks
skandalından arkadaşıyla
yaptığı gizli bir anlaşma
sayesinde
kendini
sıyırabileceğini iddia etti.
Kraliçe 2. Elizabeth’in oğlu Prens
Andrew’un Amerika’da 17 yaşındaki
bir kızla zorla cinsel ilişkiye girdiği
iddiaları İngiliz basınını ikiye böldü.
Bazı gazeteler Prens Andrew’u aklamaya
çalışırken, diğer gazeteler Andrew’un
dokunulmazlık
zırhını
kullanarak
arkadaşıyla yaptığı gizli anlaşma sayesinde
kendini sıyırabileceğini yazdı.
Haberi ‘Seks davasında prense
dokunulmazlık’ başlığı ile veren gazete,
Prens Andrew’un (54), ABD’de görülen ‘seks kölesi’ davasından arkadaşıyla
yaptığı gizli anlaşma ile kurtulabileceğini
yazdı.
Florida eyaletinde görülen davada
adı Virginia Roberts olduğu inanılan
kadının, 1999-2002 yılları arasında, 17
yaşındayken ABD’li işadamı Jeffrey
Epstein, tarafından Prens Andrew’un
aralarında bulunduğu bazı kişilerle cinsel
ilişkiye zorlandığını öne sürdü. Gazete
Prens Andrew ile ilişkiye girdiği iddia edilen Virginia Roberts’ın şuanda
Avusturalya’da üç çoçuğu ile yaşadığını
belirtti.
Mahkemeye belgelerle ortaya atılan iddiaya göre, kadın, Prens Andrew’la Londra, New York ve Karayipler’de ilişkiye
zorlandı. Epstein, 2008 yılında, ‘küçük
yaşta kızları hayat kadınlığına zorladığı’
gerekçesiyle 18 ay hapis cezasına
çarptırılmıştı. Hapisten çıktıktan sonra Epstein ile görüşen Andrew, birlikte
fotoğrafları kamuoyuna yansıyınca bu
arkadaşlığı nedeniyle özür dilemişti. NHS Krizi Büyüyor
İşçi Parti’nin açıkladığı rapora göre,
2015 genel seçim sonucunda, tekrar
Muhafazakar Parti’nin hükümetin
başına gelmesiyle, Ulusal Sağlık
Kurumu, NHS’in yok olabileceğini
iddia etti.
Her geçen gün, artan NHS tartışması, 7
Mayıs’ta yapılacak genel seçim sonucunu
belirleyecek unsurlardan olacağı görülüyor.
Salı günü ortaya çıkan verilere göre hastanelerin acil servislerinde doktor bekleme
süresi 10 yılın en yüksek seviyesinde. Özellikle 2014 senesinde daha yoğun bir gerileme görüldü. Siyasi partiler, acil servise
giden hastaların %95’inin, dört saat içerisinde muayene olmalarına büyük önem
veriyor. Kasım 2014’te, bu oranın %83.1’e
kadar düştüğü görülüyor.
Muhafazakar hükümetin kemer sıkma
politikası NHS’e de yansıtılması ve yeterince kaynağın aktarılmaması sağlık
hizmetlerinde büyük sorunlara yol açıyor.
Ulusal Sağlık Kurumunun başkanı, Simon Stevens, NHS’e, Cameron’ın tekrar
hükümetin başına gelirse, vaat ettiği, ek iki
milyar sterlinin yetmeyeceğini belirtti. Stevens, artan nüfus sayısının ve yaşam süresinin, NHS’e talebi devamlı arttıracağını ve
açığın kapatılması için de ek sekiz milyar
sterlin ihtiyaç olduğunu belirtti.
İşçi Parti’li, gölge sağlık bakanı, Andy
Burnham, katıldığı radyo programında,
partisinin, Muhafazakar Parti’nin NHS’i
kapatacağını söylemediğini, fakat kesintilere devam edildiği taktirde sağlık
hizmetinin çıkılmaz bir kriz içerisine
gireceğini belirtti. Burnham, Muhafazakar Parti’nin sağlık hizmetlerine yaptığı
değişikler devam ederse, var olan yönünün
değişip özelleştirileceğini söyledi.
NHS’e yönelik diğer bir tartışma ise, hastanelere gereksiz ziyaretleri önlemek için
bazı hizmetlerin ücretlendirilmesi. Önerilen bir yöntem, ilk etapta ücret ödetilmesi
ve daha sonra hastaneye ziyaretin gerekli
olduğu görüldüğünde ücretin geri verilmesi.
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
Serçe ve
Konca
Ailelerinin
Büyük Kaybı
18 yaşındaki üniversite öğrencisi Ezgi Serçe’nin
ölümü ailesini yıktı. Pazartesi sabahı kaldığı evde
ölü olarak bulunan genç kızın ölüm nedeni henüz
bilinmiyor.
Kingston üniversitesi Eczacılık bölümü birinci sınıf öğrencisi 18 yaşındaki
Ezgi Serçe kaldığı öğrenci evinde ölü bulundu. Pazar gecesi telefonlarına cevap
vermeyen Ezgi Serçe’nin durumundan şüphelenen aile Kingston’da bulunan eve
gitti. Evin kapısı kırıldıktan sonra içeri giren polisler, genç kızın cansız bedeniyle
karşılaştı.
Hastaneye kaldırılan genç kız otopsi için bekletiliyor. Polisin konuyla ilgili
araştırması devam ediyor. Serçe ve Konca aileleri Cemevinde taziyeleri kabul
ediyor. Binlerce kişinin ziyaret ettiği Cemevi ziyaretçilerden dolup taşarken, genç
kızın sevenleri büyük şok yaşıyor.
9
10
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
11
KCC’de Yeni Yıl Kutlaması
Her yıl geleneksel olarak yapılan yeni yıl kutlaması
31 Aralık akşamı Haringey’de bulunan Kürt Toplum
Merkezinde gerçekleştirildi.
ALTYAZILI DİYALOGLAR
MIZGIN MÜJDE
ARSLAN
[email protected]
Etrafımızda gördüğümüz her şey birer
metinden ibarettir, kimlikte yazılan ya da
doğarken kulağımıza fısıldanan isimlerimiz, doğum tarihlerimiz, doğduğumuz ülkenin resmi adı, dedelerimizin söylediği adı,
köyümüzün resmi adı, eski adı, etrafımızda
gördüğümüz toprakların, ağaçların, nesnelerin isimleri… Aslında biz birer metinizdir, tarihimiz, gerçeğimiz, ailemiz, acılarımız hepsi
birer metindir, yeniden yazılabilir, yeniden
okunabilir, farklı yorumlanabilir. Peki bu
nasıl mı sağlanır?
Sinema kuşkusuz cevaplardan sadece
birisidir.
Yoğun katılımın olduğu yeni yıl kutlaması
Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Faysal
Banirad’ın açılış konuşmasıyla başladı.
Banirad konuşmasında 2014 yılının Kürtler
açısından hem büyük acılara, hem de büyük
kazanımlara sahne olduğunu ifade etti.
2015 yılının Kürt halkı açısından zafer yılı
olacağını belirten Banirad, başta Kobane’de
direnenlerin olmak üzere tüm ezilen halkların
yeni yılını kutlayarak, yeni yıl için barış ve
özgürlük diledi.
Yapılan konuşmalardan sonra Sezgin
Coşkun, Hakan Xan ve Hozan Temelli sahne
alarak şarkılarını seslendirdiler. Merkezde
bulunan tüm çocuklara yeni yıl hediyeleri
dağıtılırken, yapılan çekilişte de katılımcılara
değerli hediyeler dağıtıldı. Kutlama halaylar
eşliğinde gece geç saatlere kadar devam etti.
Kırkısraklılar Yeni Yıl
Balosuna Yoğun İlgi
Kırkısraklılar Dayanışma Merkezi’nin 30 Aralık Salı gecesi
düzenlediği yeni yıl balosu yoğun ilgi gördü.
Dernek yetkilileri yaptığı açıklamada
Metnin yapısal bazı kuralları vardır tabi,
tıpkı inşaat yapmanın, proje çizmenin, deney
yapmanın ya da ameliyat yapmanın kuralları
olduğu gibi. Bu metin yapısını, kurallarını,
şemalarını ne kadar iyi tanır ve öğrenirsek
bu, bizim bir filmi daha iyi okumamızı ya da
daha güçlü bir film çekmemizi olanaklı kılar.
Bu köşede haftada bir sinema dili, senaryo yapısı, film analizi üzerine yazılar
yazacağım. Bu yazıların okuyucuya bir
filmin okunmasına yeni yollar getirmesini
sağlamakla birlikte, film yapmak isteyenler ya da ilk filmlerini çekmiş ama kendini
geliştirmek isteyenlere de film sanatına
dair bilgiler vermeye gayret edeceğim. Sinemada sound nasıl işler, ne işe yarar, sound
ile mekanların nasıl bir ilişkisi vardır, kurguda neye dikkat edilmeli, film dili nasıl
oluşur, senaryo yazma kuralları, oyuncu
performansı, diyalog yazımında neden sessizlik önemlidir? filmin adı, posteri, dağıtımı
ve bir projenin geliştirilmesi gibi pek çok
önemli konuyu ele almaya çalışacağım.
Çeşitli demokratik kitle örgütlerinin mesaj
gönderdiği geceye Sanatçı Rojda, Hasan Ali
Sezer, Özkan Orman, Derya Alibabaoğlu, Ali
Çam, Dilaver ve Grubu katıldı. Konuşmacı
olarak Araştırmacı ve Yazar Ali Haydar
Ülger,İşadamı Hasan Armağan,Siyasetçi
Mehmet Tüm, Enfield Belediye Başkanı Ali
Bakır ve Labour’dan Joan Ryan katıldı.
Kırkısraklılar dayanışma derneği yönetim
kurulu adına Mehmet Ali Ersoy’un yaptığı
açılış konuşmasından sonra, dernek bünyesinde çalışmalarını tamamlayan saz kursu
öğrencilerden oluşan çocuk grubu sahne aldı.
Çocukların takdir toplayan performanslarından
sonra, çocuklar sertifikalarını Enfield belediye
Başkanı Ali Bakır ve milletvekili adayı Joan
Ryan tarafından teslim aldı. Ayrıca çocuklardan oluşan folklor ekibi izliyenlere unutulmaz görsel bir şölen sundu.
Tarih bir metinden, bir yazılımdan, bir
kurgudan ibaretse ve bu tarih tek taraflı
yanlış ya da eksik yazılmışsa, bu tarihe
yeniden ayna tutulup, görüntüyle metin
yeniden yazılabilir, Dersim 38 olaylarını
anlatan, Kürtlerin katliamlarını belgeleyen,
gerçek tanıkların anlatımlarına başvuran belgeseller gibi, geçen sene Oscar’a aday gösterilen Joshua Oppenheimer’in Act of Killing
(Öldürme Eylemi) filmi gibi ya da Filistinli
yönetmen Emad Burnat’ın Guy Davidi ile
birlikte çektiği 5 Broken Cameras (5 Kırık
Kamera) filmi gibi. Şimdiye dek sayısız
deney şunu doğrulamıştır ki; görüntünün
‘gerçeği’ne inanırız, görüntü üzerinden
kimliğimizi kurar, görüntü üzerinden kendimizi tanırız.
katılımın yoğun olmasından dolayı memnun
olduklarını ve üyelerinin aralarındaki birlik ve
beraberliği pekiştirmek ve dayanışma ruhunu
yaşatmak için etkinliklerine yeni dönemde
de devam edeceklerini belirttiler ve katılan
herkese teşekkür ettiler.
Bir filmi severiz ya da sevmeyiz, hangi
filmi neye göre ve niçin severiz? Bazen
bunu ifade edebilsek de çoğu zaman tam
olarak nedenlerini bilmeyiz. Aynı şekilde
büyük emeklerle yaptığımız kısa filmimiz
bazen hiçbir festivalden kabul almaz, bazen
de gönderdiğimiz her festival filmi gösterir,
hatta ödül verir. Zevk meselesi bir yana, bunun aslında daha anlaşılır cevapları vardır.
Bu da bizi yine en başa filmin metin yapısını
götürür, filmin turning point’lerini (dönüşüm
noktalarını) bulmak gerekir, filmin dramatik
dengesini, dengenin bozulma anını, çıkılan
içsel ya da fiziksel yolculuğu, karakterlerin
karşılaşma anlarını, çatışmalarını tespit etmek gerekir. Aktif bir sinema seyircisi, ya
da yeni bir yönetmen adayı, ana karakter-
ler kadar yan karaterleri, onların işlevlerini,
ana olay örgüsü kadar yan olay örgüsünü,
filmin mekanlarının işlevlerini, nesnelerin
nasıl dolaştığını analiz etmelidir. Bir filmin
nasıl değerlendirileceğini öğrendiğinizde,
matematik, fizik kimya gibi formüller içerisinde bulabilirsiniz kendinizi ama emin olun
bu, çok daha eğlenceli bi yolculuk olacaktır.
Geçen hafta Avrupa Film Ödülleri (EFA)
açıklandı, Polonyolı yönetmen Pawel
Pawlikovski’nin Ida adlı filmi en iyi film,
en iyi yönetmen ve en iyi senaryo dahil 5
ödül aldı. Bu kadar ödül alan bir film, film
diline ve senaryo yapısına bakmayı elzem
kıldırıyor. Pawlikovski, Ida adlı filminde
dingin, sessiz, güçlü, sade bir film dili ve
yapısı yaratmış. Filmi büyülenerek ve bitmesini hiç istemeyerek izlediğimi itiraf etmeliyim. İki şeyi başarmış Pawlikovski; bir
tanesi film dilinde bir yenilik yaparak kadrajı
hep alışkın olduğumuz yatayın aksine dikey
kurgulamış; siyah beyaz olan filme dingin,
atmosferi güçlü kış resimleriyle görselliğini
güçlendirmiş. İkincisi, soykırım gibi güçlü,
dünya tarihinde iz bırakmış ve sinemada
çok anlatılmış bir hikayeyi, genç bir kızın
tanımadığı bilmediği geçmişi üzerinden
dingin, minimal bir dille, sade ve güçlü bir
hikayeyle anlatmayı başarmış. Filmin iki
önemli turning point’i (dönüşüm noktası)
var. Bir rahibe adayı olarak manastırda
gördüğümüz genç kız, adını henüz bilmiyoruz, -gerçek adını henüz belki o da bilmiyorkendini kiliseye dine adamışlığını gördükten
sonra yemin etmeye kısa bir süre kala, bir rahibe tarafından hayatta yaşayan tek akrabası
olan teyzesini görmesi emri veriliyor. Film
yapısında ana karaktere gelen emir yapısını
sık sık göreceğiz, bu emirle birlikte aslında
karakterin yolculuğu başlıyor. Bu masal sevenlerin de fark edeceği bir yapı aslında, emirle
birlikte karakterin amacı ortaya çıkar ve yolculukla birlikte çatışma da başlar. Bu arada
genç kız teyzesiyle buluştuktan sonra adının
İda olduğunu ve Yahudi olduğunu öğrenir. Bu
filmdeki birinci turning point olarak kaydedilebilir. Bu bilgiden sonra karakterin eskiye
dönebilmesi çok güçtür, filmin içinde yeni
bir denge kurmak zorundadır. Film boyunca
da bu yeni dengenin kurulma sancılarını,
soruların nasıl başka sorulara eşlik ettiğini
aynı ailenin iki kuşaktan kadın karakterinin
şiirsel yolculuğunda izleriz.
Bir diğer turning point, karar anıdır.
Yolculuk tamamlanır teyzesi onu manastır
önünde bırakır, kuşkusuz Ida çok değişmiştir.
Bir filmi güçlü kılan bir diğer öğe, çatışmadır.
Ida’nin senaryosunda çatışma; ana karakterin
Hiristiyan rahibe olmak ile Yahudi olduğunu
öğrenmesi arasında; Kızıl Komünist olan ve
barda tanıştığı erkeklerle birlikte olmakta
beis görmeyen “özgür savcı” teyze karakteriyle, bebekliğinden itibaren manastırda
büyümüş ve dış dünyayı tanımamış, saçlarını
örten, hiçbir erkekle konuşmayan Ida
arasında yaşanır.
Metin hayatımızın bir parçasıdır. Bu
metinler sinema aracılığıyla yeniden
yazılabilir, kurgulanabilir, yorumlanabilir.
Bu yüzden sinema güçtür, direniştir, hayata
yeni bir yorumdur, sinemasız kalmayın.
12
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
13
Oğuz Saruhan Londra’da Anıldı
DAİŞ çetelerine karşı Rojava’da savaşırken yaşamını
yitiren MLKP savaşçısı Oğuz Saruhan (Algan Zafir),
Londra’da düzenlenen bir etkinlikle anıldı.
Özgürce
HATİCE GÜDEN
[email protected]
Kobane’de
efsaneleşen
“Sara”lar için;
Pazar günü Gik-Der salonunda düzenlenen anma, Oğuz Saruhan şahsında Rojava’da
yaşamlarını yitiren YPG, YPJ ve MLKP
savaşçıları için bir dakikalık saygı duruşuyla
başladı. Oğuz Saruhan’ın yaşamını anlatan
bir yazının okunmasının ardından sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. Anma, MLKP
MK ve MLKP Rojava’nın Oğuz Saruhan için
yayınladıkları mesajların okunmasıyla devam
etti.
Daha sonra MLKP adına konuşmacı söz
aldı. Konuşmasına Rojavada ölümsüzleşen
MLKP ve YPG savaşçılarını anarak başlayan
konuşmacı sözlerine şöyle devam etti; «Oğuz
yoldaş 30 yıldır süren Kürt özgürlük mücadelesine karşı, devlet tarafından uygulanan tüm
saldırıları yaşayan ve hisseden bir ailenin bir
ferdi olarak genç yaşında Ankara’ya göç eden
bir ailenin evladıydı. O, genç yaşından itibaren bir işçi olarak hayata adım attı. Partisiyle
tanışmasının ardından, kah bir işçi direnişinde,
kah bir yoldaş uğurlamasında, kah Haziran
ayaklanmasında yerini aldı. Ve Partimizin
Rojava devrimini savunma çağrısına siperlerin en önüne sloganıyla koştu”. “Peki neydi
Oğuz’u ya da diğer şehit yoldaşlarımızı bu
genç yaşlarında Rojava’ya götüren? Onlar, Rojavadaki devrimin önemini kavrayarak Rojava
devrimini savunmak için ölümü göze alıp bir
adım öne çıktılar.”
“Bugün önümüzde iki acil görev
durmaktadır. Bunlardan ilki, bugün burada
yaptığımız gibi şehitlerimize sahip çıkmak,
onların uğurlama ve anmalarına kitlesel
katılmak. İkincisi ise içerisinden geçtiğimiz
tarihsel dönemeçte, bir kaç ay içerisinde seçimler yaşanacak. Bu seçimler AKP rejimiyle,
halklarımızın birlikteliğinin sembolü HDP
arasında geçecektir. Bu seçimlerde barajlarını
başlarına yıkmak için tüm gücümüzle HDP’yi
güçlendirelim ve çalışmalara omuz verelim»
çağrısıyla konuşmasını tamamladı.
Gelin ve bu devrimi savunun
Daha sonra Britanya Kürt Halk Meclisi
adına bir konuşma gerçekleştirildi. Temsilci
konuşmasında şu görüşleri dile getirdi; “Sekandan Oğuza şehitlerimizin hepsi tek bir noktayı
işaret etti. Şimdi tartışma zamanı değil, aksine
Rojava devrimini savunma zamanıdır. Gelin
ve bu devrimi savunun... Şehitlerimiz Kürt
halkının şehididir ve bizler şehitlerimizi asla
unutmayacağız!”
Anma etkinliği Londra Partizan taraftarları
ve Roj Kadın Meclisinin mesajlarının
okunmasıyla sona erdi.
Anma etkinliğinde “Oğuz yoldaş yaşıyor
MLKP savaşıyor, Devrim şehitleri ölümsüzdür,
Yaşasın partimiz MLKP, Biji Berxwedana Kobane, Biji YPG Yaşasın MLKP” sloganları sık
sık atıldı.
İstanbul’dan Gelen Kadın Luton
Havaalında Gözaltına Alındı
İstanbul›dan uçakla İngiltere’ye gelen 25 yaşındaki bir kadın Luton Havaalanı’nda “Suriye’ye yönelik bir terör faaliyetine katıldığı
kuşkusuyla” gözaltına alındı.
Kuzey Londra’da bulunan Haringey
bölgesinde yaşadığı belirtilen 25 yaşındaki
kadının Suriye’deki aşırı dinci örgütlerle
ilişkisi olduğundan ve Suriye’den geldiğinden
şüpheleniliyor.
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne
katılmak üzere Irak ve Suriye’ye giden Britanya vatandaşlarının sayısının artması hükümeti
kaygılandırıyor.
Britanya hükümeti bu yılın başlarında ülkede terör tehdidi alarmının düzeyini bir kademe
yükseltmişti.
Britanya hükümeti hazırladığı yeni Terörle
Mücadele ve Güvenlik Yasa Tasarısı›nı geçen
ay Parlamento›ya sunmuştu.
Henüz komisyonlarda görüşmeleri süren
tasarı hükümete, “terör faaliyeti içindeki
örgütlerde savaştığından kuşkulanılan” kişilerin
ülkeye girişlerinin engellenmesi de dahil geniş
yetkiler veriyor.
Farsçada duru ve temiz anlamına
gelen “Sara” kod adlı Sakine Cansız,
Kürt hareketinin sembol isimlerinden...
O, sadece PKK’nin kurucuları
arasında yer alan 2 kadından biri
değildir. Aynı zamanda gözaltında
olduğu gibi Diyarbakır zindanlarında
da direnişçiliği ile öne çıkan, 80’li
yılların karanlığına ve umutsuzluğuna
rağmen Malatya cezaevinden firar ederek dolaysız mücadele ile
buluşmaya çalışan, insanlık dışı
uygulamalara karşı 14 Temmuz
1982’de başlatılan ölüm orucu eylemine katılarak Türkiye ve Kürdistan
coğrafyasındaki ilk ölüm orucu kadın
direnişçisi olan direngen ve mücadeleci bir kadın kimliğidir.
Sakine Cansız, bugün Kobane’de
efsaneleşen
kadın
ordusunun
önceli Kürt kadın partisi PAJK ve
Kürt kadın ordusu YJA Star’ın da
kurucularındandır.
Özerk
kadın
örgütlenmesi, kadın ordulaşması konusunda PKK’nin birinci derecedeki yöneticileri de dahil hemen her
düzeyde yoldaşının erkek egemenlikli anlayış ve yaşam alışkanlıklarına
karşı mücadele içerisinde olmuş,
kadın başkaldırısının örgütçülerindendir. Görüşlerinin mücadelesini
vermedeki tutarlılığı, gözü pekliği,
sorgulayıcılığı, devrimci inatçılığı ile
mücadeleci bir kadın prototipidir.
Sakine Cansız ve yoldaşları Fidan
Doğan, Leyla Şaylemez’i hedef haline getiren de budur.
Sakine Cansız şahsında Kürt
ulusal direniş çizgisine ve Kürt
kadın hareketine en üst düzeyde
gerçekleşmiş bu saldırı ile sermaye
güçleri, Kürt özgürlük hareketinin
ve devrimci dinamiklerin iradesini
kırmayı hedeflemiştir.
Bundandır ki bu saldırı, yerlisi göçmeniyle başta mücadeleci
kadınlar olmak üzere tüm direnişçi
kimliklere yapılmış bir saldırıdır.
Üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen
hala aydınlatılmamış ve tarihin
sayfalarında unutturulmak istenen
bir dava haline gelmiş olması da
bundandır.
Güvenlik teknolojisi ile övünen
Avrupa emperyalistlerinin, Paris’in
göbeğinde işlenen bir katliamı hala
aydınlatmamış olmaları, başından itibaren iddia ettiğimiz suç ortaklıklarını
da belgelemektedir. Bu, sloganik bir
açıklama yada yorum değildir.
Kapitalist
kriz
yıkıntılarının
sonuçlarına
karşı
sokakların
uluslararası
çapta
birleşmeye
başladığı, devrimci, direnişçi çizginin
gelişme eğrisine girdiği bir dönemde
yapılan bu saldırı; Türk sömürgeciliği
ile Avrupa emperyalistlerinin aynı kutupta birleştiği, devrimci dinamiklerin
“anti terör” ve “güvenlik yasaları” adı
altındaki baskı yasaları ile terörize
edildiği bir dönemde gerçekleşmişti.
Bunun bir tesadüf olduğuna inanmak,
en iyi niyetli yorumla “politik saflık”
olurdu. Davanın hala sürüncemede
bırakılmış olması, azmettiricilerinin gizlenmeye çalışılması da bu
iddialarımızı doğrulamaktadır.
Tüm bunlardan hareketle; Sara ve
yoldaşları şahsında verilecek adalet
ve hesap sorma mücadelesi, yerlisi ve
göçmeniyle tüm devrimci, demokrat,
özgürlükçü ve direnişçi kuvvetlerin
mücadelesi haline gelebilmelidir.
Kadınlar, bu direnişin ve mücadelenin birinci derecede sahipleri olarak
sürecin öncüleri olabilmelidirler. 2
yıldır pek çok ülke ve kentte, başta
Kürt kadınları olmak üzere Sosyalist
Kadınlar Birliği (SKB) ve dostlarının
birlikte sürdürmeye çalıştıkları “Adalet” eylemlerini yerli ve göçmen kadın
örgütleri ile birlikte tüm kentlere yaymak, mücadelenin başarısı ve emperyalist sermayenin politikasının
boşa çıkarılması bakımından önemlidir. Sadece protesto eylemi olarak
değil, aynı zamanda hukuki, bürokratik mekanizmaları da zorlayan ve
hesap soran bir mücadele hattı ile
sürdürülecek mücadele, enternasyonal devrimci çizginin güçlendirilmesi
bakımından da rol oynayacaktır.
İlk sınav, 10 Ocak tarihinde
Fransa’nın başkenti Paris’te yapılacak
Avrupa merkezli gösteridir. Başta
kadınlar olmak üzere, kadın özgürlük mücadelesinde kendine rol veren
tüm kişi ve örgütler; sadece kendini
örgütleyen değil, enternasyonal mücadele hattını da ören bir görev ve sorumlulukla çalışmalara sarılabilmeli,
Paris’i enternasyonal hesap sormanın
ortak kürsüsü haline getirebilmelidirler.
Avrupa’da kazanacağımız her
kürsü,
Kobane’de
efsaneleşen
“Sara”ların özgürlük eylemine güç
verecek, yol açacaktır...
14
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
15
Eğlence, Kaliteli Hizmet Ve Muhteşem
Yemekler Tek Adreste Buluştu
Türkü Art Cafe
Yeni Yerinde
Hizmete Giriyor
Aileniz ve arkadaşlarınızla sıcak bir atmosferde
eğlenebileceğiniz yeni bir mekan, Türkü Art Cafe hizmete
açılıyor.
Her hafta sonu düzenli olarak canlı türkü dinletisini
müşterilerine sunmaya, yeni mekanında hazırlananTürkü
Art Cafe gün içerisindede her kesimden insanın zaman
geçirebileceği ve çalışmalarını yürütebileceği bir sanat
merkezi niteliğide taşıyor. Sabah,öğlen ve akşam yemeklerini taze bulabileceğiniz ve güleryüzlü servis alabileceğiniz
Türkü Art Cafe, Soner Çeki yönetiminde hizmete giriyor.
Taze ve birbirinden lezzetli meze çeşitleri, yöresel
mutfağı ve Mezopotamya’nın eşsiz lezzetleri ile oldukça temiz ve müşteri memnuniyeti odaklı hizmet veren
Türkü Art Cafe özellikle hafta sonları düzenlenecek canlı
müzik gecelerinde gençlerin yine ilgi odağı olacak. Sektörde deneyimli yöneticilerin çalıştırdığı Cafe, profesyonel
hizmeti ile fark yaratmaya hazırlanıyor.
Sevdikleriniz ile sıcak bir atmosferde nezih bir
gece geçirmek istiyorsanız, 77, Bounces Road,
Edmonton,London, N9 8LD adresinde Türkü Art Cafe’yi
ziyaret edebilir veya 02088032828 numaralı telefondan
daha fazla bilgi edinerek rezervasyon yaptırabilirsiniz.
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
16
Erkan Oğur, Bülent Ortaçgil ve
İsmail Demircioğlu Londra’da
Sevenleriyle Buluşacak
Berkin Elvan’ın
Babası ‘Gezi’den
Günümüze’ Paneli
Çerçevesinde
Londra’da
İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve
Cemevi’nde ‘Gezi’den Günümüze’
adlı bir panel gerçekleştirilecek. 11
Ocak Pazar günü saat 16.30’da İakm
ve Cemevi’nde yapılacak panele Gezi
sürecinde polis tarafından vurulan 14
yaşındaki Berkin Elvan’ın babası Sami
Elvan konuşmacı olarak katılacak.
Besteleri, şarkı sözleri, yorum
ve icra teknikleriyle kendilerinden sonra gelen nesillerin yolunu
açan, Türkiye’nin öncü müzisyenleri
arasında yer alan Erkan Oğur, Bülent Ortaçgil ve İsmail Demircioğlu
24 Ocak Cumartesi akşamı Londra’da
sevenlerinin karşısına çıkacaklar.
yo Live organizesinde gerçekleşiyor.
Geleneksel halk müziklerimizden
caza, aşık edebiyatımızdan çağdaş
şarkılara geniş ve derin bir perspektife
sahip üçlünün Union Chapel’da saat
19:00’da başlayacak olan konser Stud-
Konser hakkında ayrıntılı bilgi
edinmek isteyenler, 0796 1819 071
numaralı telefonu arayabilir veya online üzerinde http://store.unionchapel.
org.uk adresiyle diyaloğa geçebilirler.
İngiltere Alevi Kültür Merkezinden yapılan
açıklamada şunlar belirtildi; ‘‘Türkiye de Gezi
Eylemleri olarak ta bilinen 2013 Haziran ayında
yaşanan toplumsal başkaldırıda birçok insanımız
hayatını kaybetti, binlerce insanımız yaralandı ve
yüzlerce can engelli olarak hayatına devam ediyor. 16 Haziran 2013 sabahı 14 yaşındaki Berkin
Elvan da polis şiddetine maruz kalmış ve 269 gün
komada kaldıktan sonra hayatını kaybetmişti.
Gezi’den Günümüze isimli bir Panel düzenleyerek Berkin’in babası sayın Sami Elvan ile Londra da halkımızı buluşturmayı ve bu acı süreci
kendisinden dinlemeyi ve tarafımızın mazlumdan yana olduğunu göstermeyi hedefledik.’’
Panel aynı içerik ve konu başlığı ile ayrıca
10 Ocak Cumartesi saat 13.00’de Nottingham
AKM’de ve Pazartesi saat 17.00’de Glasgow
AKM’de gerçekleştirilecek.
Mücadele sloganlarıyla yeni yıla girildi
2014 yılının kazanımları üzerinden hak ve özgürlükler, devrim ve sosyalizm mücadelesi daha
güçlü kazanımlarıyla yaşanacaktır” dedi.
Londra’da Oğuz Saruhan ve
Kobanê şehitleri için açılan
köşeyle, “Biji YPG, yaşasın
MLKP” sloganlarıyla yeni
yıla girildi.
Yeni yıl Oğuz Saruhan’a adındı
Londra’da GİK-DER salonunda gerçekleşen
yeni yıl etkinliği, mücadele türkülerine ve
sloganlarına tanıklık etti. Yapılan konuşmada,
“halkların kurtuluşu, özgürlüğü ve mutluluğu
için kendi yaşamını şehitliğe yatıran bir militanın,
çekilecek her halayda, oynanacak her oyunda
hatırlanması ve asla unutulmaması” istendi.
Yeni yıl mesajları
Yeni yıl için başta Avrupa Ezilen Göçmenler
Konfederasyonu (AvEG-Kon) olmak üzere, Sosyalist Kadınlar Birliği, Avrupa Özgür Tutsaklarla Dayanışma Komitesi (AÖTDK) yayınladıkları
mesajlarla halklara özgür bir yeni yıl istediler.
“2015 Zulme ve emperyalist saldırganlığa
direnen halkların umut yılı olsun!” başlığıyla
yayınlanan AvEG-Kon mesajında, “2015
insanlığın vicdanı olarak, Kobane’de her karış
toprakta kale gibi direnen ve tarih yazan ve
topraklarına özgürlük eken bir halkın umutlarının
büyüdüğü bir yıl olacak.
2015 yılı emperyalist saldırganlığa karşı
sokakları tutuşturan işçi emekçi milyonların mücadelelerinin büyüdüğü bir yıl olacak” denildi.
SKB mesajında da “Umut ve irade bugünden
yarına daha büyük kalkışmalar için yol
arkadaşımız, öfke ve acılarımız cebimizdeki
katık, Arin Mirxan’lardan Sibel Bulut’lara
yürüyen direnç, yolumuzdaki ışık olacak!..” denildi.
Avrupa Özgür Tutsaklarla Dayanışma Komitesi, yayınladığı yeni yıl mesajında “2015’de
daha büyük başarı ve kazanımlara!” dedi.
“İnsanlık adına bir sorumluluk üstlenen sevdalı
yürekler düşlerini zindanlarda özgürce büyütüyorlar; tecrit, işkence, ölüme terk etme biçimiyle
devrimci tutsaklara çıkarılan bedeller zindan
duvarlarında umut ve direniş çiçekleri olarak
yeniden, yeniden maddileşiyor” tespitini yapan
AÖTDK, “İnanıyor ve biliyoruz ki, 2015 yılı,
Londra’da yeni yıl etkinliği MLKP adına
yapılan bir konuşma ile başlatıldı. Konuşmasına
Kobani direnişinde şehit düşen parti savaşçısı
Oğuz Saruhan’ı anarak başlayan MLKP temsilcisi, Rojava devrimi savunmasının ve Kobani direnişinin 2014 yılı içerisinde yaşanan,
savaş ve direniş gerçekliğinin en yalın halini
oluşturduğunu söyledi.
Önümüzdeki dönemde 3 temel gündemin
en önde yer alacağını belirten temsilci, Rojava
devrimi savunması ve Kobani direnişiyle yan
yana omuz olmaya devam edeceklerini, ikinci olarak Haziran 2015 seçimlerinin tarihsel
önemde bir seçim dönemi olmasından dolayı,
Avrupa’da yaşayan göçmen işçi ve emekçilerin
bugünden tüm burjuva partiler karşısında yeni
bir yaşam sloganı ile yola çıkan HDP etrafında
seçim çalışmalarının örüleceğini ve son olarak
da yaşadığımız ülkede sosyal hak kesintilerine,
gelişen ırkçı ve faşist harekete karşı mücadelenin
acil gündemleri oluşturacağını belirtti.
2015 yılında tüm etkinlik katılımcılarından
daha aktif bir duruş sergilemeye çağıran tem-
silci, Oğuz Saruhan şahsında tüm devrim ve
sosyalizm şehitlerini bir kez daha anarak sözlerini noktaladı.
Kürtçe türkülerin ve marşların da
söylendiği etkinlikte çekilen halaylarda
YPG, YPJ ve MLKP bayrakları taşındı.
Yeni yıla ise “Biji YPG, Biji YPJ, yaşasın
MLKP” sloganlarıyla girildi.
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
17
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
18
Kaşıkla Verip Kepçeyle Alıyorlar
Birçok Sivil Toplum Kuruluşunun ortak imzasıyla yayınlanan raporda başta Britanya olmak üzere batılı ülkelerin açlıkla kıvranan Afrika’yı nasıl sömürdükleri ortaya koyuldu.
Batılı ülkeler, Afrika’ya kaşıkla yardım
dağıtırken, Afrika ülkelerinin zengin yeraltı
kaynaklarını kepçeyle alıyor. Başta Britanya olmak üzere birçok batılı ülkenin
yardım adı altında Afrika ülkelerinin yeraltı
kaynaklarını talan ettiğini ortaya koyan bir
rapor yayınlandı. Guardian’da yer alan habere göre, dünya
üzerinde faaliyet gösteren birçok sivil toplum kuruluşunun imzasıyla yayınlanan
raporda, birçok batılı ülkenin Afrika ülkelerini kullanarak her yıl en az 60 milyar
dolar kazanç elde ettiği belirtiliyor. Bu gelirin elde edilmesi için birçok dolambaçlı
yöntemin kullanıldığı belirtiliyor. Bu
yöntemlerin başında Afrika ülkelerine
yapılan yardımlar geliyor. Batılı ülkelerin
Afrika’ya yaptığı yardımı kat kat fazlasıyla
geri aldığı yöntemleriyle birlikte anlatılıyor.
Raporda, batılı ülkelerin Afrika’ya her
yıl kalkınma yardımı ve borç adı altında
134 milyar dolar para gönderdiği belirtiliyor. Aynı ülkelerin Afrika’dan başta vergi
kaçakçılığı olmak üzere birçok dolambaçlı
yolu kullanarak her yıl elde ettiği gelirinse
192 milyar dolar olduğu kaydediliyor. Afrika’ya batıdan gelen miktar 134 milyar dolar, çıkansa 192 milyar dolar olarak
ifade ediliyor. Aradaki farksa 58 milyar
dolar. Afrika’nın her yıl bu şekilde, yardım
alıyormuş gibi sömürüldüğü belirtiliyor. Afrika’ya yardım adı altında gönderilen
yıllık miktar 30 milyar dolar olarak ifade
ediliyor. Yardımı gönderen ülkelerinse
Afrika’dan aynı yıl içerisinde aldığı para bu
miktarın altı katından fazla. Batılı ülkeler
Afrika’ya gönderdiği diğer parayı ise borç
olarak veriyor ve faiziyle geri alıyor. Afrika
ülkelerinin batıya her yıl ödediği borç taksitinin 21 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Raporda yer alan bilgilere göre, bu çark
sayesinde borç batağına saplanan Sahraaltı
Afrika ülkeleri ne borçlarını ödeyebiliyorlar
ne de yeraltı kaynaklarını batılı şirketlerin
talan etmesine engel olabiliyorlar. Batılı hükümetlerin destekledikleri
şirketler, vergiden muaf bir şekilde Sahraaltı
Afrika ülkelerinin yeraltı kaynaklarını istedikleri gibi kullanıyorlar. Batılı ülkelere
borç ve yardım kanallarıyla bağımlı hale
getirilen Afrika ülkeleri ise bu ülkelerin
şirketlerinin talanına engel olamıyor. Raporda imzası olan sivil toplum kuruluşlarından Sağlık ve Açlık
Hareketi’nin Direktörü Martin Drewry bu
durumla ilgili yaptığı açıklamasında, “Hadi
olması gerektiği gibi konuşalım, bu devam
eden çapulculuktur, cömertliğin tam tersi.
Ve şunu kabul etmeliyiz ki uluslararası
olarak işletilen bu finansal sistemin kalbi
Londra’dır” ifadelerini kullanıyor. Afrika ülkelerinin modern dünyada nasıl
sömürüldüklerini ortaya koyan raporun
altında, Londra ve Afrika merkezli çalışan
13 ayrı sivil toplum kuruluşunun imzası bulunuyor. ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
19
Milyonlarca İnsan Evsiz Kalma Riski Yaşıyor
arasında icra memurları 11 Bin eve müdahale ederken, kayıtlar tutulmaya başladığı
anda iki bin ardından 2 bin 805 mortgage
sahibi mortgage ve evlerini yitirdi.
Gün geçtikçe artan faiz
oranları bir çok vatandaşı
zor durumda bıraktı.
Britanya’da yaşayan
yaklaşık 3 Milyon ev sahibi
Ocak ayı mortgage’lerini
veya kiralarını ödeyememe
korkusu yaşıyor.
Yapılan bir diğer araştırmada ise, üçüncü
parti borçlulara uygulanan faizlerin 100
pound ile 199 pound arasında artırılması
takdirinde bunu karşılayamayacakları sonucuna varıldı.
Legal ve Genel mortgage klübü direktörü Jeremy Duncombe konuya ilişkin
açıklamasında,
“elimizdeki
mortgage
verilerine baktığımızda açıkça görülüyor ki büyük oranda mortgage sahipleri faiz oranlarının artması halinde bunu
karşılayamayacak durumda. En son
Britanya’da 2007 yılında faiz oranları artış
göstermişti. Uzun süredir faiz oranları statik
bir şekilde yüzde 0.5 bunun kısa süre içinde
değişmesi bekleniyor” Sözlerini kullandı.
Ev ve evsizlik üzerine çalışmalar
yürüten vakıf Shelter, yaptığı uyarılarda
2015 yılında gerçekleşecek faiz oranlarının
artırılması planları daha bir çok ev sahibi
veya kirada yaşayan vatandaşı ekonomik
çıkmaza sürükleyeceğinin altını çizdi.
Ev bulma ve evsizlik ile ilgi çalışmalarına
aralıksız devam eden Shelter vakfı yaptığı
araştırmada yüzde 60 oranında vatandaşların
ev masraflarını karşılayamadığı yönünde
sonuca ulaştı. Her 9 vatandaştan biri
ise Ocak ayı faturaları ve harcamalarını
karşılayamayacağını belirtirken, bir çok
ailede yılbaşı harcamalarından dolayı halen
ekonomik denge kurmakta zorlanıyor.
Shelter açıklamasında “Gök yüzü
yüksekliğinde faizler” ibaresi kullanırken,
ileride birçok vatandaşın mortgage veya
kiralarını kaybetme riskiyle karşı karşıya
olduğunu belirtti.
Shelter vakfının yetkililerinden Nadeem
Khan konuyla ilgi yaptığı açıklamada; “Bize
başvuran bir çok insan geri dönebilecekleri
bir yer olmaması ve uzun bir zaman bu
sıkıntıyla yaşamak zorunda kalacakları
oldu. Eğer böyle bir durumunuz varsa,
yalnız değilsiniz, bizlere başvurabilirsiniz.”
Şeklinde konuştu.
Shelter’in internet sayfası üzerinden binlerce vatandaş “mahkeme kararıyla evden
atılma, taşınma” konularında destek almaya
çalışırken, her geçen gün bu sayı giderek
artıyor.
Shelter sözcüsü açıklamasında, “Aylarca
mortgage’ini ödeyemediği için hastalanan
bir kadınla görüştüm, yardım ve destek
için hiçbir yere başvurmamıştı, mahkeme
kararı eline ulaşır ulaşmaz ona ve ailesine yardımcı olduk, evsiz kalmalarını
engelledik.” İfadelerine yer verdi.
Mahkeme kararıyla tahliyeler son baharda en yüksek oranları gösterdi, buna
göre günde yaklaşık 100 eve mahkeme tahliye kararı alıyor. Haziran ve Eylül ayları
Para danışma Servisine göre ise, faiz
oranlarında yapılacak yüzde birlik bir
değişimin bile 180 bin pondluk bir mortgage sistemine ayda 90 pound ekleyeceği
yönünde. Bank of England baz alınarak
hesaplandığında ise yüzde 2.5’lik bir artış
mortgage sahiplerine ayda 200 pondluk bir
ekstra ödemeye denk geliyor.
Bank
of
England
periyodik
açıklamalarında zamanı geldiğinde faiz
oranlarını yükselteceğini sürekli belirtirken,
borçlanma oranlarında büyük bir değişiklik
yapılmayacak,
maaşların
yükselmesi
halinde borçlanma oranları yeniden gözden
geçirilecek.
20
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
Libya’ya yeni
müdahale mi?
2011 yılında başını Fransa ve
İngiltere’nin çektiği Libya
müdahalesi ardından ülke
kaos sürecine girdi.
Muammer Kaddafi’nin NATO güçleri tarafından
infaz edilmesiyle sonuçlanan bu müdahaleden
üç yılı aşkın bir süre sonra, yeni bir müdahale
tartışılıyor.
Başta Çad ve Nijer olmak üzere bölge ülkeleri,
şiddet sarmalına sürüklenen Libya’ya bir müdahalenin gerekli olduğunu savunuyor.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande,
Radyo Inter’e yaptığı açıklamada, bir Fransız askeri
müdahalesini dışladı.
Hollande, “Fransa Libya’ya müdahale etmeyecek
çünkü sorumluluklarına sahip çıkmak uluslararası
topluma düşüyor. Şimdilik, bir siyasi diyalogun
sağlanması gerekiyor. Bu henüz oluşmadı. İkinci
olarak da düzenin sağlanması gerekiyor» dedi.
Fransa’nın olası bir BM müdahalesine katılıp
katılmayacağı yönündeki bir soru üzerine Hollande, mevcut durumda bu yönde bir gelişmenin
olmadığını belirtti.
Hollanda, ancak açık bir görev, açık bir
örgütlenme ve siyasi koşullar oluşursa, Fransa’nın
katılabileceğini belirtti.
21
Ukrayna krizi: Temas Grubu yeniden bir araya geliyor
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği
Teşkilatı AGİT, Rusya ve
Ukrayna’dan oluşan Temas
Grubu, bu hafta Donets
Havzası’nın durumuna ilişkin
Kiev’de toplanıyor.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Evgueni
Perebiynis, üç taraflı Temas Grubu’nun
yeni bir toplantı yapması için Pazartesi
günü ortak görüşe vardıklarını açıkladı.
Perebiynis, Ukrayna’nın doğusunda
yaşanan durumun toplantının gündemi
olduğunu söyledi.
Açıklamaya
göre
toplantıya
Ukrayna eski Cumhurbaşkanı Leonid
Koutchma, Rusya’nın Kiev büyükelçisi Mikhail Zurabov ve AGİT temsilcisi
Heidi Tagliavini katılacak.
Temas Grubu, Ukrayna makamları
ile Donets Havzası isyancıları arasında
arabuluculuk çerçevesinde, daha önce
Minsk’te birçok kez bir araya geldi.
Yapılan müzakerelerde ateşkes ve
bu ateşkesin AGİT tarafından izlenmesi, Ukrayna ordusu ve bağımsızlıkçı
tugaylar arasındaki savaş hattından ağır
silahların çekilmesi ile esir değişimi
üzerinde duruldu.
Ukrayna krizine ilişkin Aralık
ayından bu yana Batılı liderleri ile
Rusya arasında yoğun bir diplomasi
trafiği yaşanıyor.
2 Ocak Cuma günü Ukrayna, Alman,
Fransız ve Rus dışişleri bakanları ülk-
enin doğusunda müzakerelerin en hızlı
şekilde yeniden başlaması gerektiğini
söyledi.
Ateşkese rağmen, söz konusu
bölgede Cuma günü bir asker ölmüştü.
Temas Grubu, en son 24 Aralık
günü Minsk’te bir araya gelerek, Eylül ayında sunulan barış anlaşmalarını
imzaladılar.
Grubun 26 Aralık’ta yeniden bir
araya gelmesi gerekiyordu ancak bu
gerçekleşmedi.
O tarihten beri, barış süreci
çıkmazda bulunuyor. Taraflar karşılıklı
olarak birbirlerini barış anlaşmalarını
sabote etmekle suçluyor.
Rusya, 1 Ocak Perşembe günü
Kiev’de binlerce aşırı sağcını Kiev’de
yaptığı gösteriye tepki gösterdi.
Rus Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, “Ukrayna’daki bayraklı yürüyüş
ülkenin Nazi yolunda ilerlemeye davam ettiğini gösteriyor. Ve tüm bunlar
uygarlaşmış Avrupa’nın merkezinde
oluyor” tepkisinde bulundu.
DONETSK BÖLGESİ UKRAYNA
YAKITINDAN VAZGEÇİYOR!
Bu arada Rusya’nın Sesi radyosunun haberine göre kendisini Donetsk
Halk Cumhuriyeti olarak ilan eden
isyancı bölge, Ocak ayı sonuna kadar Ukrayna yakıtından tamamen vaz
geçeceğini açıkladı.
Donetsk Cumhuriyeti’nin Enerji
Bakanlığı yetkililerinden Sergey Ladyguine, “Başta doğu komşularımızdan
olmak üzere, başka ülkelerden
sağlayıcılar bulduk” dedi.
Ukrayna
yakıtından
vazgeçtiklerinde
yakıt
harcamalarının
azalacağını belirten Ladyguine, “Yakıt
Ukrayna tarafından sağlandığında,
şirketlerimizin çifte vergi ödemesi gerekiyordu: Birincisi Ukrayna’ya, diğeri
de Donetsk Halk Cumhuriyeti’ne.
Artık sadece Donetsk Cumhuriyeti’ne
bağlı olacaklar” dedi. 21
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
23
KCD-E: Katliamın hesabını sormak için Paris’e!
KCD-E, Paris Katliamı
dolayısıyla Fransa ve
Türk hükümetlerine tepki
göstererek, Avrupa’daki
Kürtlere 9 ve 10 Ocak
tarihlerinde eylem çağrısı
yaptı. 10 Ocak’ta Paris’te
yapılacak büyük eyleme
Londra’dan da otobüsler
kalkacak. Otobüsler
Haringey’de bulunan Kürt
Toplum Merkezinden
kalkacak.
PKK kurucularından Sakine
Cansız (Sara) ile Fidan Doğan (Rojbin) ve Leyla
Şaylemez›in (Ronahi) katledilmesi ikinci yılını
dolduruyor.
KCD-E Eşbaşkanlığı, Paris Katliamı’nın
yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yaptı.
“Yoldaşlarımız Sara, Rojbin ve Ronahi şahsında,
başta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve bütün
Kürt halkına yapılan bu hunharca katliamın öfkesi
benliğimizde diridir” diyen KCD-E Eşbaşkanlığı,
şunları ifade etti: “Avrupa’nın en sıkı istihbaratı ile bilinen ve
çıkarlarına denk geldiğinde Kürt siyasetçilerini
adım adım fotoğraflayan ve saniye saniye takip
etme becerisine sahip Fransa’nın başkentinin orta
yerinde böyle bir katliamın neden engellenmediği,
yapılan katliamın ranta dönüşeceği hesaplarının
olduğu, sessizlik ve zamana yayma politikasından
anlaşılmaktadır.
Katliamın yaşandığı dönem, TC’nin kalemşorları
ve hükümet çevresi Kürt hareketinin bu yöntemlerle bitirileceği senaryolarını itiraf etmekteydiler ve o dönem TC Başbakanı olan Erdoğan’ın
‘Türk istihbaratı Sakine’nin Paris’te dolaştığını
bildirmişti’ demesiyle, katliamın kimler tarafından
yapıldığı ve Fransa’nın ne kadar göz yumduğu
sorgulanması gereken esaslardır.”
Uluslararası komplo 3 koldan uzun
yürüyüş ile protesto edilecek
Avrupa’da yaşayan Kürdistanlılar, Uluslararası
Komplo’nun yıl dönümünde 3 koldan uzun yürüyüş
düzenleyecek. Yürüyüşün bir kolunu Avrupa Kürt
Kadın Hareketi üstlendi. 3-14 Şubat tarihleri
arasında İsviçre’nin Bern kentinden Fransa’nın
Strasbourg kentine düzenlenecek yürüyüş,
“Kadınlar önderliği ve özgürlüğü için eylemde”
sloganıyla yapılacak. Yürüyüşe Londra’dan da
katılım olacağı belirtildi.
Avrupa’da yaşayan Kürdistanlılar, Kürt halk
Önderi Abdullah Öcalan şahsında 15 Şubat
1999’da gerçekleştirilen uluslararası komployu yıl
dönümünde kitlesel bir şekilde protesto edecek.
Bu yıl Avrupa’nın üç kentinden Fransa’nın Strasbourg kentine uzun yürüyüşler düzenlenecek. Uzun
yürüyüşler, Luxembourg-Strasbourg, FrankfurtStrasbourg ve Bern-Strasbourg olarak planlandı.
Bern-Strasbourg kolunu Avrupa Kürt kadın
hareketi üstlendi. Yürüyüş hazırlıklarına ilişkin
bir açıklama yapan tertip komitesi, 2014 yılının
kapitalist sistemin ve onun uzantılarının Ortadoğu
politikaları ve yeniden dizyan projelerini yaşama
geçirmek için başta Kürt kadınları olmak üzere,
Kürtler ve tüm halklara insanlık dışı yönelik ve
saldırılar geliştirildiğini belirtti.
Avrupa’da yaşayan Kürtler ve dostlarının üç
koldan Strasbourg’da aynı tarihte buluşacak şekilde
yürüneceğini de vurgulayan tertip komitesi, Avrupa
Kadın Hareketi’nin de 3-14 Şubat 2015 tarihinde
“Kadınlar Önderliği ve özgürlüğü için eylemde”
şiarıyla Bern’den Strasbourg’a uzun yürüyüş
gerçekleştireceğini kaydetti.
Bu sürecin örülmesinde rol oynamanın kadınlar
açısından zamanı özgürlükler ve halklar lehine
çevirmek açısından önemli olduğu vurgulanan
açıklamada, “Yürüyüşün başarılı olması için her
sahaya konulan hedeflerin aşılarak, katılımı güçlü
kılmak ve kadının rengini, coşkusunu yürüyüş
güzergahında geçtiğimiz her şehir ve kasabada
yaşayan halklara yansıtarak yürümek önemlidir.
Bunun için yürüyüşe katılacak olan her arkadaş,
yürüyüşün güvenli, sağlıklı, coşkulu geçmesinden
kendisini sorumlu görmelidir. Yürüyüşün amacına
uygun bir tarzda başlayıp bitmesi için görevli olan
arkadaşların belirlediği kural ve disiplin çerçevesinde yapılması önemlidir” dedi.
Yürüyüşçülerin 3 Şubat günü saat 13:00’da
Bern’de toplanacağı, ardından da bir panelin düzenleneceğini de kaydeden tertip komitesi 4 Şubat’ta saat 11:00’da Bern’de yürüyüş
katılımcılarının basın açıklaması ardından yürüyüşe
başlayacağını belirtti.
24
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
25
AB’de 2014’de işsizlik düştü ama... Euro’da erozyon
devam ediyor
Avrupa’nın tek para birimi Euro,
Mart 2006’dan bu yana dolar
karşısındaki en düşük seviyesine
ulaştı.
Ekonomisini henüz ciddi bir büyüme
trendine sokamayan Avrupa Birliği
(AB) içerisinde işsizlik oranları
geçtiğimiz yıl az da olsa geriledi. Fransa ve İtalya ile birlikte sadece birkaç
ülkede işsizlik oranları artsa da, birçok ülkede işsizlik oranları çalışanları
haklarını gaspa dayalı ve hiçbir kural
tanımayan ultra-liberal yasalarla
düşürüldü.
Avrupa İstatistik Kurumu (Eurostat) tarafından
yayınlanan son verilerde, sadece bazı ülkelerin Kasım ve
Aralık rakamları verilmiş olsa da, genel olarak işsizlik
oranında bir düşüş dikkat çekiyor. 28 üyeli Avrupa Birliği
(AB) içerisinde işsizlik oranı 2013 sonunda yüzde 10,6
iken, Ekim 2014 sonu itibariyle yüzde 10’a gerilemişti.
18 üyeli Euro Bölgesi’nde ise 2013 sonunda yüzde 11,8
olan işsizlik oranı 2014 Ekim sonu itibariyle yüzde 11,6’ya
düştü.
İşsizlik oranları 3 ülke dışındaki tüm AB üyelerinde ya
düştü ya da çok büyük bir değişim yaşamadı. İngiltere,
İrlanda, Almanya, İspanya, Yunanistan, Portekiz, Hollanda,
Polonya ve Baltık ülkeleri gibi birçok AB üyesindek işsizlik
oranları son aylarda gerilemeye devam etti. Bu ülkelerin
birçoğu, hem nüfus artışının az olması nedeniyle istihdam
piyasasına ilk kez dahil olan gençlerin sayısının azlığı
hem de ekonomik büyüme sayesinde işsizliği düşürmeyi
başardılar.
Sadece hiç çalışmayanların hesaba katıldığı AB metoduna göre Fransa’da işsizlik oranı 2013 sonunda yüzde 10,2
iken, Ekim 2014 itibariyle yüzde 10,5 oldu. Fransa Çalışma
Bakanlığı’nın iki hafta önce yayınladığı Kasım ayı işsizlik
rakamlarına göre de, 2014 yılı başından bu yana 181 bin
kişi daha işsizler ordusuna katıldı.
AB’nin dördüncü büyük ekonomisi İtalya’da da işsizlik
oranı artış gösterdi. İtalya, 2014 başında yüzde 12,5’ten
geçtiğimiz yılın son aylarında yüzde 13,2’lik işsizlik
oranlarına ulaştı. Finlandiya’da da işsizlik 2014 yılı boyunca 0,5 puan artış gösterdi.
ÇALIŞANLARIN HAKLARI YOK EDİLEREK
İŞSİZLİK ‘DÜŞÜRÜLDÜ’
Euro krizinin en çok vurduğu ülkeler olan Yunanistan ve
İspanya’daki işsizlik oranları 2014 yılı boyunca düşmeye
devam etti. Ancak Yunanistan’da işsizlik yüzde 25,7,
İspanya’da ise yüzde 24 civarında.
Bu ülkelerde işsizlik oranının kısmen de olsa düşmesi
büyük oranda çalışanların haklarının gaspı ile mümkün oldu. İspanya’da son yıllarda hayata geçirilen kemer sıkma politikaları kapsamında çalışanların ücretlerinde ciddi düşüşlere gidilirken, işten çıkarmalar daha da
kolaylaştırıldı. Bu da, her dört kişiden birinin işsiz olduğu
ülkede iş seçmeyi zorlaştırıyor.
Yunanistan’da ise ekonomik büyüme trendine girilmesi
ile birlikte işsizlik oranları az da olsa geriletildi. Benzer
şekilde Portekiz’de de çalışan ücretleri ve maaşlarındaki
artışlar sınırlandırılmıştı.
İşsizliğin yüzde 6 oranını geçmediği Britanya’da da tüm
politikalar çalışanların aleyhine. Ülkede ‘sıfır saat’ olarak
bilinen yeni sözleşmelere göre, çalışanlar istenildiği anda
işten çıkartılabiliyor. Britanya’da düşük ücretlerle istihdamda da artış gözleniyor.
7500 mülteci geri mi gönderiliyor?
Almanya, Avusturya ve
Macaristan, Bulgaristan’da
sığınmacı statüsü aldıktan
sonra kaçan binlerce mülteciyi Sofya’ya geri çevirmek
istiyor.
Geçen yıl 180 mülteci, ayak
bastıkları ilk AB ülkesi olan
Bulgaristan’a geri gönderildi. Akdeniz
dışından Avrupa Birliği ülkelerine
kaçak giriş yapan mültecilerin genelde Türkiye’den Bulgaristan’a geçiş
yapıyor.
Bulgaristan’da mülteci statüsü
almaları ardından buradan da Batı
Avrupa’ya kaçıyorlar. Yeni bir mülteci dalgası tehlikesinden dolayı
Bulgaristan Başbakan Yardımcısı
Meglena Kuneva hafta başında Savunma Bakanı Nikolay Nençev ve
İçişleri Bakanı Veselin Vuçkov’u
acil bir toplantı gerçekleştirdi. Devlet yetkilileri mültecileri yerleştirmek
için, ülkede kullanılmayan askeri
kışlaların durumunu araştırıyor. Bu
merkezlere yerleştirilecek mülteci ve
sığınmacıların buradan yurtlarına geri
gönderilmeleri planlanıyor. Ordunun
da sınır güvenliğini artırması öngörülmüyor.
Euro, 5 Ocak Pazartesi günü 1,20 dolar sınırını geçti.
Euro 16 Aralık’tan bu yana karşısında yüzde 4,8’lik bir
değer kaybı yaşadı.
Avrupa Merkez Bankası, son dokuz yılın en kötü durumunu yaşayan Euro için harekete geçmeye hazırlanıyor.
Avrupa’da ekonomik büyümedeki sıkıntılar, enflasyon
riski ve Yunanistan’daki krizin belirsizliğinin Euro’yu ve
borsa pazarlarını zayıflattığı belirtiliyor.
ABD ekonomisi 2015’te yüzde 3,1 olarak öngörülen
güçlü bir büyüme ritmi yaklarken, Euro Bölgesi yüzde 1›i
yakalamaya çalışıyor.
Euro’nun değer kaybetmesinde para politikası da etkili
oluyor.
ABD Federal Rezerv Sistemi, bu yıl faiz oranlarını yükseltmeyi öngörürken Avrupa Merkez Bankası hiç olmadığı
kadar geçimli olmaya çalışıyor.
Uzmanlar Euro’nun değer kaybetmeye devam edeceğini
düşünüyor.
Deutsche Bank analisti Asoka Wöhrmann, “Dolar
yükselişini sürdürecek. Uzun vadede, Euro ile tam eşitliği
hedefliyor” tespitinde bulundu. Avustralya son 30 yılın en
kötü yangınları ile boğuşuyor
Avustralya son 30 yılın en kötü orman
yangınları ile mücadele ediyor. İtfaiyeciler
adeta zamanla yarışıyor.
Hava koşulları yangınların daha da yayılmasına elverişli
ortam sağlamadan önce, yangının kontrol altına alınması
gerekiyor.
Orman yangınları Adelaide’nin doğusundaki dağ silsilesi olan Mount Lofty Ranges’da bulunan Sampson
Flat’ta başladı.
Daha şimdiden 12 ev yok olurken, 20 ev daha aynı tehlike altında bulunuyor. Polise göre çoğu itfaiyeci olmak
üzere en az 29 kişi hafif yaralandı. Yangınlara karşı 800’ü
aşkın itfaiyeci harekete geçirildi.
Havadan müdahale ile yangının kontrol altına alınması
umuluyor. Hava sıcaklığının Çarşamba günü 39 dereceye
yükselmesi bekleniyor.
Yetkililer, 1983’teki “Kül Çarşambası” olarak
adlandırılan orman yangınından bu yana en kötü yangının
yaşandığını belirtiyor. 32 yıl önce 70’i aşkın kişi hayatını
kaybetmiş, binlerce ev yok olmuştu.
Şubat 2009’da “Kara Cumartesi” olarak adlandırılan
yangında ise Victoria’da 173 kişi hayatını kaybetmiş, 2
bini aşkın ev yanmıştı.
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
26
Petrol son 5,5 yılın en düşük seviyesinde
Birçok ülke için temel gelir kaynağı
olan petroldeki düşüş halen devam
ediyor. Hafif ham petrol New York
borsasında son 5,5 yılın en düşük seviyesi olan 50 doların altına inerken, petrole olan talep birçok büyük ekonomideki kısmi hız kesilmesi nedeniyle
de düşük kaldı.
Light sweet crude (WTI) adlı hafif ham petrol New
York borsasında 6 yıla yakın aradan sonra ilk kez 50
doların altına düştü. WTI, Şubat ayında teslim edilmek
üzere dün 49 dolar 95 sent ile satışa sunulurken, ilerleyen saatlerde tekrar 50,20 dolar seviyesinden alıcı buldu.
Uzmanlara göre petrol fiyatlarındaki aşırı düşüşün
nedenlerinden biri, Rus ve Irak gibi petrol ihracatçısı
ülkelerin üretimlerindeki artış. Son rakamlara göre,
Rusya’da 2014’de günde 10,9 milyon varil petrol üretirken, 2013 yılına oranla yüzde 0,5’lik bir artış kaydedildi. Bu da, Rusya’nın son yıllardaki üretimdeki yeni bir
rekora imza attığını gösteriyor.
Rusya Enerji Bakanlığı’nın verilerine göre ise, petrol üretimindeki artış daha fazla. Buna göre, Rusya
geçtiğimiz yıl günlük 11,58 milyon varil petrol üreterek,
1991 yılından bu yanaki en yüksek seviyeye ulaştı.
Benzer şekilde, OPEC ülkeleri içinde ikinci büyük
petrol üreticisi olan Irak’ta 1980 yılından bu yanaki
en yüksek petrol ihracat oranına ulaşıldı. Irak Petrol
Bakanlığı’na göre, Irak’ın petrol ihracatı günlük 3,3 milyon varile yükselirken, Aralık ayında günlük 2,94 milyon varil petrol ihraç edildi.
Petrol üretimindeki aşırı artışa rağmen, piyasadaki
talebin yetersiz olması da fiyatlardaki düşüşü tetikledi.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin’in son ekonomik göstergeleri, yüzde 7,5 olan büyüme hedefinin
gerçekleşmeyeceğine işaret ediyor.
Benzer şekilde toplamda ABD’den büyük bir
ekonomiye sahip olan Euro Bölgesi’ndeki ekonomik büyümenin gerçekleşememesi petrole olan talebi
azalttı. Yunanistan’daki seçimler öncesinde gergin bir
dönem yaşayan Euro Bölgesi’ndeki talebin kısa sürede
artmayacağı tahmin ediliyor.
En Çok Ziyaret Edilen ‘Gizli İçerik›;
Çocuk pornosu
Kullanıcının kimliğinin anonim
kalmasını sağlayan internet tarayıcısı
Tor’a yönelik yapılan bir araştırma,
tarayıcı üzerinden en çok ziyaret
edilen “gizli sitelerin”, çocuk istismarı
fotoğrafları barındıran siteler
olduğunu ortaya çıkardı.
BBC’de yer alan habere göre, 6 ay süren araştırma
İngiltere’deki Portsmouth Üniversitesi tarafından
yapıldı.
Araştırmada, Tor ağına katılabilmek için özel sunucular kuruldu ve ağdaki gizli siteler kataloglandı.
Araştırmaya göre, kullanıcıların kimliklerini ve
bulundukları yeri gizleyerek internette dolaşabildikleri
Tor, yasadışı uyuşturucu temin edebilmek için sıklıkla
kullanıyor.
Ancak Tor’da en çok trafiği alan siteler çocuk pornosu siteleri.
Sadece Tor’da varolan gizli siteler var
Tor, sadece kendi tarayıcısı içinde görülebilen internet siteleri kurulmasına da izin veriyor.
Tor kullanıcılarının günlük trafiğinde, bu gizli sitelerin payının %1.5 olduğu tahmin ediliyor.
Portsmouth Üniversitesi’nden Dr. Gareth Owen,
6 aylık çalışmalarında Tor’da 80 bin kadar gizli site
bulduklarını açıkladı.
Araştırmaya göre bu siteler daha çok uyuşturucu,
dolandırıcılık ve sanal para birimi Bitcoin’le ilgili siteler.
Bunların arasında çocuk istismarı fotoğrafları
barındıran siteler de var.
Araştırmaya göre, bu sitelerin sayıları diğerleri kadar
fazla olmasa da, bu sitelere gelen trafik diğerlerinden
çok daha fazla.
Dr. Owen ‘araştırmada trafiğin %75’inin bu sitelere
yönlendiğini gördüklerini’ söylüyor.
Ancak araştırmacılar, bu internet trafiğinin hepsinin
gerçek kullanıcılara ait olup olmadığını söylemenin zor
olduğu, trafiğin bir kısmının “robot bilgisayarlara” ait
olabileceği uyarısını yapıyor.
Bazı kullanıcılar da, Tor’un birçok farklı kaynak
üzerinden akan trafiğinin takip edilmesinin neredeyse
imkansız olduğunu söylüyor.
Köpek, Bavuluyla Birlikte İstasyona Bırakıldı
İskoçya›nın Ayr kentindeki tren istasyonunda, bavuluyla terk edilmiş bir köpek bulundu. İskoç polisi,
İskoçya yasalarına göre suç teşkil eden bu olayın failini
arıyor.
Bavulun içinden köpeğin yastığı, oyuncakları,
yemeği ve yemek kabı çıktı. Shar Pei cinsi erkek köpek,
2 Ocak’ta bavuluna bağlı halde terk edildiği öğrenildi.
Olaya el atan İskoç hayvan derneği SPCA, köpeğin
üzerinde bulunan mikroçipteki kayıtları inceledi ve
köpeğin bir önceki sahibini buldu.
Ancak bu kişi, köpeğin 2013’te “kişisel bilgilerini
bilmedikleri bir kişiye” satıldığını söyledi.
SPCA’dan araştırmayı yürüten Stewart Taylor, “Köpekteki mikroçipi inceledik ve adının Kai olduğunu
öğrendik. Daha sonra kayıtlı sahibine ulaştık fakat
Kai’in 2013’te başka birine satıldığını öğrendik. Maalesef bize sattıkları kişinin adını ve adresini bilmediklerini söylediler” dedi.
Taylor, bu olayın internet üzerinden hayvan satışının
muhtemel sonuçları açısından önemli olduğunu vurguladı
ve internet üzerinden evcil hayvan satın alan kişilerin
genellikle bir dürtüyle hareket ettiğini, fakat hayvanlar
hakkında çok bilgi sahibi olmadıklarını söyledi.
Bu olayın acımasızlığına dikkat çeken Taylor, “Bu
durumdan sorumlu kişiyi bulmak konusunda kararlıyız”
dedi.
İskoçya›da 2006 yılında çıkarılan Hayvan Sağlığı ve
Refahı Kanunu›na göre, evde beslenen hayvanların terk
edilmesi suç olarak değerlendiriliyor.
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
27
Cizre’de 14 yaşındaki boyacı Bozlak, Binlerce Kişi Tarafından
Son Yolculuğuna Uğurlandı
çırağını polis öldürdü
Şırnak›ın Cizre ilçesinde mahalle
aralarında açılan hendeklerin
bugün kapatılması ardından
polisler zırhlı araçlarla Cudi
mahallesine girdi. Burada etrafa
rastgele ateş açan polisler, evinin
yanında bulunan ve boya-badana
işinde çalışan 14 yaşındaki Ümit
Kurt’u öldürdü.
Alınan bilgilere göre, Cizre’de Nur ve
Cudi mahallesinde polisin zırhlı araçlarla gece evlere baskın yaparak insanları
gözaltına almasına karşı gençler hendek
kazarak zırhlı araçların önüne barikat
kurmuştu.
Cizre’de 4 kişinin ölümü ardından
kazılan hendeklerin kapatılması konusunda, belediye eşbaşkanı ile Cizre’ye yeni
atanan ve gazeteci Hrant Dink suikastinin
şüphelisi olan dönemin Trabzon Emniyeti
İstihbarat Şube Müdürlüğü Amiri olan Ercan Demir toplantı yaptı. Keyfi gözaltı ve
ev baskınlarının olmayacağı sözünün verilmesi sonrasında belediye ekipleri iş makineleriyle hendekleri bugün kapattı.
Hendeklerin kapatılmasından sonra
polisler daha önce giremedikleri mahallelere zırhlı araçlarla girdi. Mahalle sakinlerinin anlatımına göre, Cudi Mahallesine
giren ve rastgelen zırhlı araçlardan ateş
açan polisler birçok kişinin yaralanmasına
neden oldu.
HDP: Yolsuzluk yapanlar ödüllendirildi
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı
Saruhan Oluç, Meclis Soruşturma
Komisyonu’nun 4 eski bakan hakkındaki
‘Yüce Divan’a gitmelerine gerek yok’
şeklindeki kararına tepki gösterdi.
Oluç, Meclis’te bir oyun sergilendiğini
ve Cumhuriyet tarihinin en büyük aklama
operasyonunun tamamlandığını belirterek, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun
kararının ‘tarihe kara bir leke olarak
geçtiğini’ ifade etti. Komisyonun kendini
mahkeme heyeti yerine koyduğuna, güçler
ayrılığı ilkesini çiğnediğine dikkat çeken
Oluç, “Sadece aklama değil, konuşmaların
yer aldığı tapelerin de imha edilmesi, yani
delil karartılması kararını da verdi” dedi.
‘KARAR, YENİ YOLSUZLUKLARA
KAPI ARALADI’
Oluç, şunları kaydetti:
Komisyon’un verdiği kararların senaryosu önceden çizildi. Siyasi iktidarın
düzenlemeleri ile soruşturmalara takipsizlik verdirilmesi, 17 Aralık’ta evlerde bulunan yolsuzluk paralarının ve altınların
mahkeme kararlarıyla sahiplerine faiziyle
birlikte iade edilmesi hep bu senaryonun
parçalarıydı.
Bedelli Askerlik İçin
Şimdiye Kadar 60
Bin Kişi Başvurdu
gazetecilerin sorusu üzerine bedelli askerlik için başvuranların sayısını açıkladı. Bakan
Yılmaz, bedelli askerlik için başvuru sayısının
60 bine yaklaştığını söyledi. TBMM Genel
Kurulunda, 19 Aralık tarihinde 2015 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile
2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı görüşmelerinde hükümet adına
söz alan Milli Savunma Bakanı İsmet
Yılmaz, bedelli askerlik başvuru rakamları
ile ilgili açıklamalarda bulunmuş ve bu
sayının 20 bin 678’i bulduğunu kaydetmişti. Bedelli askerlikten yararlanmak isteyenlerin 13
Şubat 2015’e kadar askerlik şubelerine veya
yurtdışı temsilciliklerine başvurmaları gerekiyor
Milli Savunma Bakanı İsmet
Yılmaz, bedelli askerlik için
başvuranların sayısının 60
bine yaklaştığını açıkladı.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti Grup Toplantısı sonrasında
Bu yaşananlar dünyanın bir başka
ülkesinde görülse, kıyamet kopar,
tüm siyasi sorumlular istifa etmek zorunda kalır. Türkiye’de ise yolsuzluk yaptığı iddia edilenler, yargı
ve parlamento eliyle ödüllendirildi.
Bu oyuna alet olmamak için ilgili komisyondan geri çekilme kararımızın ne kadar
haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Çünkü ilgili
komisyonun böylesi bir aklama kararıyla
kamuoyunun karşısına çıkacağı çalışmalar
sırasında belli olmuştu.”
Kararın, bundan sonraki yolsuzluklara
da kapı araladığını vurgulayarak, “Parlamento ve yargıda bir koruma kalkanı
oluştuğunu görenler için yolsuzlukları
sürdürmenin önünde bir engel kalmamış
oldu” diyen Oluç, yargının, parlamentonun,
medyanın, devlet kurumlarının AKP’nin
kontrolünde olduğu bir sistemde ‘temiz
eller’ değil, ancak ‘aklama operasyonları’
yürütülebileceğini belirtti.
HDP Adana Milletvekilli Murat Bozlak son yolculuğuna uğurlandı. Tedavi
gördüğü hastanede yaşamını yitiren Bozlak, Ankara’nın Şereflikoçhisar İlçesi’ne
bağlı Aktaş köyünde, aralarında HDP Eş
Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen
Yüksekdağ ve DBP Eş Genel Başkanları
Emine Ayna ve Kamuran Yüksek’in de
bulunduğu yüzlerce partili tarafından
toprağa verildi.
Uzun süredir kanser tedavisi güren ve
Ankara Güven Hastanesi’nde yaşamını
yitiren HDP Adana Milletteki Murat Bozlak, binlerce partili tarafından toprağa
verildi. Murat Bozlak için bir dönem genel
başkanlığını yaptığı HADEP’in bulunduğu
ve bugün DBP Genel Merkezi olarak
kullanılan binanın önünde tören yapıldı.
Törene Bozlak’ın ailesi, HDP Eş Genel
Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, DBP Eş Genel Başkanları
Emine Ayna ve Kamuran Yüksek, HDK
Eşsözcüleri Sebahat Tuncel ve Ertuğrul
Kürkçü, DTK Eşbaşkanları Selma Irmak
ve Hatip Dicle’nin yanı sıra CHP’li vekil
Sezgin Tanrıkulu ile siyasi partiler ve STK
temsilcileri katıldı. Genel merkez binasına
Bozlak’ın üzerinde “Em te bîrnakin” yazılı
dev fotoğrafı asılırken, törene katılanlar
açılan anı defterine duygularını yazdı.
Tören ardından oluşturulan yüzlerce
araçlık konvoyla, Murat Bozlak’ın köyü
olan, Ankara’nın Şereflikoçhisar İlçesi’ne
bağlı Aktaş köyüne defnedilmek üzere
Bozlak’ın naaşı getirildi. Köyün girişinde
oluşturulan konvoy ile mezarlığa götürülerek defnedildi.
Sultanahmet’te Bombalı Saldırı:
İstanbul Sultanahmet›te bir
kadın intihar bombacısının
Turizm Şube Müdürlüğü›ne
düzenlediği bombalı intihar
saldırısında eylemci ve bir polis
memuru öldü. Bir diğer polis
memuru ise yaralandı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, eylemcinin
üç bombayla geldiğini, birisini patlattığını
ve diğer iki bombanın da emniyet güçleri
tarafından etkisiz hale getirildiğini söyledi.
Davutoğlu
eylemcinin
örgüt
bağlantılarını tespit etmek için çalışmaların
devam ettiğini de belirterek, “İçişleri
Bakanı ile toplantıdaydık. Bağlantılar tespit
edildiğinde ileri aşamalarda gerekli adımlar
atılacaktır” dedi.
Saldırı sırasında ağır yaralanan Kenan
Kumaş, kaldırıldığı hastanede hayatını
kaybetti.
Saldırı sırasında ölen kadının kimliği ise
henüz tespit edilmiş değil. Kimlik tespit
çalışmaları devam ediyor.
28
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
29
Kışın gelmesiyle soğuklarla birlikte depresyon ihtimali artıyor
Yetişkinlerin yüzde 10’unda gözlemlenen kış depresyonu ile kişiler kış ayları
yaklaştıkça mutsuzluk, keyifsizlik, hayattan tat alamama ve enerji azalması gibi
sorunlar yaşayabiliyor. Özellikle kadınları
etkisi altına alan bu hastalığın, güneşin
etkisinin azalması ile kendini gösterdiği
belirtiliyor.
Güneşin etkisinin giderek
azaldığı kış aylarına geçişte, enerji yoksunluğu ve hayattan keyif
alamama gibi problemler baş gösteriyor. Yetişkinlerde yüzde 10’a
kadar varan bir oranda görülen ve
daha çok kadınları etkileyen bu
problemler kış depresyonu olarak
adlandırılıyor.
Kış depresyonunun belirtileri
Teknik adı “mevsimsel duygudurum bozukluğu” olan kış
depresyonu kendini farklı belirtilerle gösteriyor. Enerji yoksunluğu,
isteksizlik, genel keyifsizlik ve
buna bağlı olarak konsantrasyon
güçlüğü ve performans düşüklüğü
görülüyor. Sabahları güç uyanma, geceleri uyuyamama ve
dolayısıyla gün içinde aşırı uykulu
olma durumu, bu depresyonun en
önemli belirtilerini oluşturuyor.
Tüm bunlara ek olarak, depresyona giren kişi sıklıkla karbonhidratlı
besinler tercih ettiği için kilo da
alıyor.
Kış depresyonunu yenmenin 7
yolu
Sağlık uzmanları, kış depresyonundan korunmak ve depresyonu
yenmek için 7 etkili öneri sunuyorlar. Buna göre:
Kış
süresince
gündüz
saatlerinde doğal güneş ışığını
olabildiğince
almak
büyük
önem taşıyor. Penceresiz, yapay
ışıkla aydınlatılan ortamlarda
çalışanların, bu eksikliği telafi
etmek için mesai öncesi ve hafta
sonları güneşli ortamlarda bulunmak için çaba göstermesi gerekiyor.
Ev ve iş
aydınlatmanın
tarzında ışık
le yapılması
uzmanları, D
yerinde kullanılan
doğal güneş ışığı
veren ampulleröneriliyor. Sağlık
vitamini açısından
zengin olan balığın haftada en
az iki kere yenmesi gerektiğini
söylüyor. Bol sıvı ve meyve suyu
tüketimi de depresyonun baş
düşmanları olarak öne çıkıyor.
Kış depresyonunu yenmek için
güneşli ve rahat bir ortamda kış
tatili yapmak öneriliyor. Uzmanlar, kış ortasında güneş takviyesi
alarak, depresyondan kurtulmanın
mümkün olduğunu söylüyor.
Kış
depresyonuna
yakalanmanın en büyük se-
beplerinden biri olarak uyku
alışkanlıklarını değiştirmek öne
çıkıyor. Uyku alışkanlığına sadık
kalarak, geceleri geç saate kadar
ayakta kalmamak vücudu zinde
tutuyor ve depresyona karşı koruyucu işlev görüyor.
Acıbadem
Mobil
Sağlık
uzmanları, haftada 3-4 gün
yapılan egzersizin daha dinç bir
vücut ve geceleri deliksiz bir uyku
sağlayacağını söylüyor. Kış mevsiminin devamlı ertelenen sosyal
aktiviteleri gerçekleştirmek için
uygun olmadığını düşünmemek,
mevsim şartları ne olursa
olsun
planlanan
etkinlikleri
gerçekleştirmek zihni depresyondan koruyor. Sağlık uzmanları kış
depresyonunun baharın gelmesiyle
kendiliğinden geçebileceğini, ancak duygu durumundaki düşüşler
her sene belirgin olarak çıkıyor ve
hayatı ciddi derecede etkiliyorsa
bir uzmana başvurmanın faydalı
olabileceğini söylüyor.
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
30
SERi iLANLAR
İlanlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz
Bu sayfada
1 kutu ilan
£10
0742 948 1490
İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz.
YETER
CLEANİNG
GOOD LUCK
ŞOFÖR OKULU
Kısa sürede fazla para harcamadan
ehliyet almak, güvenli sürücü
olmak için vitesli & otamatik
direksiyon dersleri verilir.
İşyerleri ve Evler itina
ile temizlenir.
07803506942
07909539577
Erken test günü alınır
Ali 07723921216
Sağlıklı ve zinde bir vücuda sahip
olmak için henüz gec değil, özel ve grup
dersleri ile kendinizi yeniden
kesfetme zamanı.
Deniz Dogrusoz
Personal Trainer
07455947693
www.deniz-personal-tranining.com
ALTUN
CLEANING
SERVICES
07427424619
Ufuk Kaya
07405891522
MEM Painting
and Decoration
El sanatları kursu verilir Takı, Mosaic, geleneksel
el sanatları.
Her türlü boya ve dekorasyon
işi itina ile yapılır.
Hurdar Sinop Tel:07448 654 828
07984 513 968
TOPCU MOBILE CAR MECHANIC
Her türlü araba tamiri işleriniz yapılır
REPAIRS
SERVICING
DIAGNOSTICS
PRE-MOT/FAILURES
AHMET TOPCU
07415106521
07405756462
Horizon Books
Kitap Satış Temsilcisi
Hurdar Hand
Crafts
Özel Türkçe
Dersi
Türkçe diksiyon ve gramer
dersleri verilir.
Diren Yalçın
07504 662756
Mahmut Söylemez
BALINZA LAUNDRY &
CLEANING SERVICES
Her türlü çamaşır yıkama işi
yapılır. Evden alıp eve teslim
servisimiz mevcuttur.
One 2 One
English
for children and adults
07428336181
OREL
BOOKKEEPING
& ADMIN
07768282295
[email protected]
Yıldız Adıgüzel
Qualified English Language Teacher
SATS, GCSE, A LEVEL, ESOL,
IELTS & BUSINESS ENGLISH
For more information and Free consultation:
t 0753 4491 623
e [email protected]
ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014
SERi iLANLAR
İlanlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz
31
Bu sayfada
1 kutu ilan
£30
0742 948 1490
İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz.
PRIVATE MATHS
LESSON
POZITIVE MATHS
TEACHING
Erdal Çetinkaya
KS1,KS2,KS3,
A-LEVELS,GCSE
07577927419
Sevin
Bookkeping
Rezan Uygur
078013934448
sevinbookkeping.co.uk
Sinema Atölyesi
Yazar-Yönetmen Mizgin Müjde Arslan yönetiminde temel
sinema, kısa film yapım atölyesi 5’er kişilik sınıflarda
Blue Arts’ın Stoke Newington’daki stüdyosunda devam
etmektedir. Haftaiçi akşam ve haftasonu sınıfları, Londra
dışında yaşayanlar için de Skype üzeri özel ders seçeneği
bulunmaktadır.
Daha fazla bilgi için: 07947 890 579
www.blueartscourses.com
O.B
PHOTOGRAPHY
Düğün, Sünnet, Nişan, Özel Parti
ve Organizasyonlarınızda Fotoğraf
Çekimi Yapılır.
0744 6894 480
SOUTHBURY LAUNDRETTE
Self Service Laundry
Service Wash
İroning Service
020 8804 3725
467 Southbury Road, Enfield EN3 4HX
Located between Tesco and Southbury station
ÇARŞEM, 07 RÊBENDAN 2014
9
Petrol di asta herî nizm a
5,5 salên dawî de ye
Kêmbûna buhayê petrolê
ku çavkaniya bingehîn a
hatineya gelek welatan e,
dewam dike. Petrola xam a
sivik d borseya New Yorkê
de daket binê 50 dolarî ku
ev yek asta herî nizm a 5,5
salê dawî ye. Petrola xam a sivik a bi navê Light
sweet crude (WTI), piştî demeke nêzî
6 salan, yekemcar daket binê 50 dolarî. WTI ji bo di meha Sibatê de were
radestkirin, duh bi 49 dolar 95 centî
pêşkêşî firotinê hat kirin û di saetên
pêş de gihaşt asta 50,20 dolarî.
Li gorî pisporan, yek ji sedemên
kêmbûna buhayê petrolê, hilberîna
zêde ya welatên petrolê difiroş in ên
mîna Rûsya û Iraqê ye. Li gorî hejmarên dawî, li Rûsyayê di sala 2014’an
de rojan 10,9 mîlyon varîl petrol dihat
hilberandin, li gorî rêjeya sala 2013’an
ev yek bi rêjeya ji sedî 0,5’an zêd ebû.
Ev yek jî nîşan dide ku Rûsyayê di hil-
berîna salên dawî de mora xwe avêtiye
binê rekoreke nû.
Li gorî daneyên Wezareta Enerjiyê ya Rûsyayê, zêdebûna hilberîna
petrolê gelek e. Li gorî vê, Rûsyayê
par rojane 11,58 mîlyon varîl petrol hilberand. Ev yek gihaşt asta herî
bilind a ji sala 1991’ê û vir ve.
Rewşa bi heman rengî li duyemîn
welatê herî mezin ê hilberînê petrolê
yê OPEC’ê Iraqê rû da. Li Iraqê îxracata petrolê gihaşt asta herî bilind a ji
sala 1980’ê û vir ve. Li gorêı Wezareta
Petrola Iraqê, îxracata petrola Iraqê rojane gihaşt 3,3 mîlyon varîl û di meha
Kanûnê de rojane 2,94 mîlyon varîl
hatiye firotin.
Li gel zêdebûna hilberîna petrolê,
ji ber ku daxwaza di bazarê de kêm e,
buhayê petrolê kêm bû.
Li Derya Spî drama koçberan dewam dike
Ekîbên Ewlekariya Peravî
yên Îtalyayê, li Derya Spî
bi qasî 40 mîl dûrî Capo di
Leuca ya li başûrê Îtalyayê
dest bi operasyona rizgarkirina keştiya bar kiri, ku tê
de nêzî 450 koçber hebûn.
Piştî ku yek ji rêwiyan bi bêtêlê
ragihand ku personelên keştiyê keştî
terikandine û keştî bi xwe diçe, balafira ewlekariya peravî ya Îtalî cihê
keştiyê tespît kir. Ji ber şert û mercên nebaş ên hewayê, balafira parastina sînorê Yekîtiya Ewropayê (YE)
nekarî karê veguhastinê bike. Lewma mirovên di keştiyê de bi alîkariya
helîkopterê tên veguhastin.
Keştiya bi navê ‘Ezadeen’ a 73
Filistîn wê careke din
serî li NY’yê bide
Rêveberiya Filistînê wê careke din
pêşnûmeya “Dewleta
Serbixwe ya Filistînê”
ku hefteya buhrî ji
aliyê Konseya Ewlekariyê ya Neteweyên
Yekbûyi ve hate redkirin, pêşkêşî Konseya
Ewlekariyê bike.
istînê” 8 dengên “erê” û
5 dengên “bêalî” hatin bikaranîn. DYA û Awustralya
dengê erênî dan û Koreya
Başûr, Îngilîstan, Lîtvanya,
Rûanda û Nîjerya jî dengên
“bêalî” bikar anîn.
Têkildarî
biryara
dubarekirina serlêdanê, ji
aliyê rêveberiya Filistînê ve
ti daxuyaniyek nehate dayin.
Ji bo pêşnûme were qebûlkirin, divê ji 15 welatên
endam 9 welat dengên “erê”
bikar bînin û divê ev pêşnûme
ji aliyê welatên daîmî yên
Konseya Ewlekariyê Rûsya,
DYA, Çîn, Brîtanya û Fransa
ve neyên vetokirin.
Lê wê 5 endamên demkî
yên Konseya Ewlekariyê
yên NY’yê bên guhertin û
tê payin ku ji van 5 welatan
çar welat helwesteke “erênî”
nîşan bidin û hate diyarkirin
ku ev biryara serlêdana ji nû
ve ji ber vê yekê hatiye dayin.
Di dengdana hefteya buhrî
pêk hat, ji bo pêşnûmeya
“Dewleta Serbixwe ya Fil-
Welatên endamên Konseya Ewlekariyê Fransa, Çîn,
Rûsya, Çad, Arjantîn, Ûrdin,
Luksembûrg dengên “erê”
bikar anîn.
Di pêşnûmeya “Dewleta
Serbixwe ya Filistînê” ya ku
hate redkirin de, tê xwestin ku Îsraîl vekişe hundirê
sînorên beriya sala 1967’ê û
Qûdis bibe paytexta dewleta
serbixwe ya Filistînê.
Ukrayna li hember medyaya
bi Rûsî dest bi zextan kir
Rêveberiya Kîev a nikare serî bi alîgirên serxwebûnê yên
li rojhilatê Ukrayna derkeve, hewl dide azadiya çapemeniyê
bi temamî rake. Televîzyona Înter a konsera hunermêndên
piştgiriyê didin alîgirên Rûs weşand bi girtin û zextan re rû
bi rû ye.
Kanala Înter a ji bo nifûsa Rûs a li Ukrayna weşanê dike,
şeva sersalê konsereke ku li Moskowa hat lidarxistin yekser
weşand. Ji ber hunermendên derketin dikê, piştgirî dan komên
li rojhilatê Ukrayna ji bo serxwebûnê têdikoşin û destek dan
dagirkirina Rûsya ya Qirimê zextên dijwar li kanala televîzyona Înter tên kirin.
WEZÎRÊ ÇANDÊ: DIVÊ TAVILÊ BÊ GIRTIN
Wezîrê Çandê yê Ukrayna Vîaçeslav Kîrîlenko, xwest
kanala Înter tavilê bê girtin. Giliyê Vîktor Turçînov der barê
televîzyonê de kiriye wê ji aliyê Konseya Radyo û Televîzyon
a Neteweyî ve bê nirxandin.
INTER: PROVOKASYON Û LI SER MEDYA ZEXT HENE
Televîzyona Înter a piştî êrîşan daxuyanî da, êrîş wek ‘‘provokasyon’ û ‘zexta siyasî ya li hember medyayê’ nirxand.
metre dirêj a ji aliyê Tirkan ê Qibrisê
ve birê ket, diviyabû ji Gazî Magosa
biça bendera Sete ya Fransayê.
Ji bo destwerdana lezgîn a ten-
Li Lîbyayê 20 Xiristiyanên
Misirî hatin revandin
Li bajarê Sître yê Lîbyayê, di rojên dawî de 20 Xiristiyanên
Misirî hatin revandin. Çavkaniyekî nêzî hikûmetê ragihand ku
Xiristiyan ji aliyê Îslamiyên tundrew ve hatine revandin.
Duh 13 kes, di nava hefteyê de jî 7 kes hatin revandin. Çavkaniyê mijara gotinê diyar kir ku Xiristiyan ji aliyê rêxistina bi
navê Ansar Aşîra ve hatine revandin.
Hat ragihandin ku heta niha li Lîbyayê gelek Misirî yan jî
mirovên ji gelên cuda hatine revandin û qetilkirin. Tê zanîn ku
biyanî li Lîbyayê bi giranî di karê înşaetê de dixebitin.
Di 23’ê Kanûnê de doktorekî Misirî, hevser û keça wî hatibûn
revandin. Doktor û hevsera wî hatibûn ukştin. Cesedê keça wan a
12 salî jî piştî du rojan hatibû dîtin.
duristiyê, sê wezîfedarên tenduristiyê yên li keştiya YE bi helîkopterê
daketin keştiyê. Operasyona rizgarkirinê hînê dewam dike.
Di Pîrozbahiyên Sersalê
de Gelek Kes Mirin
Di pîrozbahiya sersalê ya li Bajarê Şangaya Çînê de
îzdîham derket. Di îzdîhamê de herî kêm 35 kesan jiyana xwe
ji dest dan û 42 kes jî birîndar bûn. Li Taylanê jî 58 kes mirin
û bi sedan kes jî birîndar bûn. Li Çînê sersala nû bi komkujiyê dest pê kir. Li bajarê
Şangaya Çînê bi sed hezaran kes kom bûn û sersal pîroz kirin.
Di pîrozbahiya sersalê de îzdiham derket û herî kêm 35 kesan
jiyana xwe ji dest dan û hekî kêm 42 kes jî birîndar bûn. Tirsa
ku hêjmara miriyan pir bibe heye. Li Taylandê jî bi hezaran kesên derketin qadan û sersal
pîroz kirin, ji ber zêde araq vexwarin qeza derbas kirin. Di
qezayan de 58 kesan jiyana xwe ji dest dan û 517 kes birîndar
bûn. Li Yewnanîstanê beriya
hilbijartinan Pasok parçe bû
Tevgera Sosyalîst Panhelenîk (PASOK) a li 40
salên dawî ya Yewnanîstanê
navê xwe nivîsand, qada xwe
ya siyasî ji kir destê çapa
radîkal Syrîza her diçe zêdetir
winda dike. Serokê herî dawî
yê Pasok Yorgo Papandreu
ku diyar kir wê partiyeke din
a nû veke, çavlirê ye partî di
hilbijartinên 25’ê Çileyê de
darbeyeke mezin bixwe.
Yorgo Papandreu kurê Andreas Papandreu yê di sala
1974’an de Pasok ava kir û
heta 2012’an serokatiya partiyê kir diyar kir ku wê partiyeke nû ava bike. Papandreu
di malpera xwe ya taybet de
navê partiya xwe bi dirûşma,
“Sala nû çûna nû” ragihand,
diyar kir ku wê partiya nû
hêzên paşverû yên li welêt bigire nav xwe. Papandreu, anî
ziman ku prensîbên pêşverû
yên Pasok nikare ‘biparêze’
wê di bin banê xwe de kom
bike.
Li gor ajansa nûçeyan a
nîv fermî Ana, wê îlana partiya nû ya Papandreu îro piştî
nîvro li Muzeya Benakî ya
Atîna bê kirin.
Yorgo Papandreu yê diyar kir wê ji Pasokê veqete
anî ziman ku wê partiya
nû piştî hilbijartinên giştî
yên 25’ê Çileyê di parlamentoya nû de wê siyasetê
bike û soza hewldana ku
wê ‘Yewnanîstan misoger ji
krîzê derkeve’ da.
Papandreu
destnîşan
kir ku wê partî ji prensîbên
demokrasî, sosyalîzm û
pêşketina dikare bê domandin re bibe bersiv û yekemîn
kongreya xwe wê piştî hilbi-
jartinên giştî li dar bixe.
ÇARŞEM, 07 RÊBENDAN 2014
8
Bozlak, ji aliyê hezaran kesî ve hat defnkirin
Parlamenterê HDP’ê yê
Edeneyê HDP Mûrat Bozlak ber bi rêwîtiya dawî
ve hat oxirkirin. Bozlak
ê li nexweşxaneya tedawî
didît jiyana xwe ji dest da,
li gundê Aktaş ê girêdayî
Şereflîkoçhîsar a Enqereyê,
di nav wan de Hevserokên
Giştî yên HDP’ê Selahattîn
Demîrtaş, Fîgen Yuksekdag,
Hevserokên Giştî yên DBP’ê
Emîna Ayna û Kamûran
Yuksek jî ku hebûn ji aliyê bi
sedan kesî ve hat defnkirin.
Parlamenterê HDP’ê yê Edeneyê Murat Bozlak ê demeke dirêj e tedawiya
pençeşêrê didît, li Nexweşxaneya Guven
a Enqereyê ku ji jiyana xwe ji dest da, ji
aliyê bi sedan partîgiran ve hat defnkirin.
Ji bo Mûrat Bozlak li ber avahiya Navenda
Giştî ya DBP’ê ku demekê ya HADEP’ê
bû û Bozlak serokatiya wê ya giştî kir
merasîmek hat lidarxistin. Di merasîmê
de malbata Bozlak, Hevserokên Giştî yên
HDP’ê Selahattîn Demîrtaş, Fîgen Yuksekdag, Hevserokên Giştî yên DBP’ê Emîne
Ayna û Kamûran Yuksek, Hevberdevkên
HDK’ê Sebahat Tuncel û Ertugrul Kurkçu,
Hevserokên KCD’ê Selma Irmak û Hatîp
LI ALMANYAYÊ BERTEKÊN
Lİ DIJ PEGÎDA MEZIN DIBIN
Di demên dawî de li
Almanyayê pêla nijadperestî gelekî zêde
bûye û li dijî penaber
û biyaniyên ku li wir
dijîn dest bi kampanyeke taluke hatiye
kirin û bertekên li
dijî Pegîda zêde dibin
Li dijî tevgera Pegîda ku
bi îdaiya ku Almanya ‘ber
bi îslamê ve diçe’ li dijî penaberan çalakiyan pêk tîne,
bertekên civakê jî zêde dibin. Pegîda li bajarê Dresden
meşekê pêk tîne û beriya meşê
li gelek bajarî amadekariyên
çalakiyên prostetokirina Pegîda dike. Tevgera ku xwe wek
‘Ewropiyên Welatparêz ên li
dij Îslambûna Rojava-Pegîda’
bi nav dikin roja yekşemê li
bajarê Dresdeng meşa yekem
a 2015’an pêk tîne. Civaka Elman jî Meşên beriya hilweşîna
Dîwarê Berlînê mînak digirin û
bertekên din nîşanî van meşên
nîjadperest didin. Pegîda ku
îdia dike ‘Almanya her diçe
îslamî dibe’ aliyên nîjadperest ji vê tevgerê re pêşengiyê
dikin.
Ji bo meşa Pegîda bê protestokirin wê li bajarê Kolnê
ceyranên Dêra Dom a dîrokî
bên temirandin. Berê jî hatibû
diyarkirin ku wê hemû ceyrana Operaya Sember ya li
barê Dresden seranserê şevê
bê temirandin. Li bajarê Kolnê
bo meşa ku li dij Pegîda li ser
çapemeniya civakî bang hatin
kirin. Meşê Pegîda ji ber Nol
û pîrozbahiyên sersalê ev du
hefte bûn navber hatibû dayin
û bi hefteyên borî di meşên li
dijî Pegîda de bi dehezaran alman daketibûn kolanan. Li dijî
meşên Pegîda ku bi sedan kes
tevli dibin, li gelek bajaran bi
tevlibûna dehezaran kesî tên
şermezarkirin. Li ser Twîtterê
jî bertekên li dijî Pegîda didomin. Li dij Pegîda di malpera
change.org de kampayayek
îmzeyan hatiye destpêkirin,
tê hedefkirin ku mîlyonek kes
beşdar bibe û heta niha 300
hezar kesî îmze avêtiye.
Dîcle, li gel van Parlamenterê CHP’yî
Sezgîn Tanrikulu, nûnerên partiyên siyasî
û saziyên civaka sivîl jî amade bûn. Li
ber avahiya navendê ya giştî wêneyê Bozlak ê mezin ku li ser, “Em te ji bîr nakin” nivîsandî hat daliqandin. Kesên tevlî
merasîmê bûn di lênûsa bîranînê de hestên
Komploya
Navneteweyî wê
bi meşa dirêj a ji
sê aliyan ve bê
protestokirin
Kurdistaniyên li Ewropayê
dijîn, wê di salvegera Komploya
Navneteweyî de meşeke dirêj
a ji sê baskan ve lidar bixin.
Basekekî meşê wê ji aliyê Tevgera
Jinên Kurd a Ewropayê ve were
meşandin. Meşa dirêj wê di
navbera 3-14’ê Sibatê e ji bajarê
Swîsre Bernê heta bajarê Fransa
Strasbourgê bi dirûşma “Jin ji bo
azadiya Rêberê xwe û xwe çalakiyan lidar dixin” pêk were.
Kurdistaniyên li Ewropayê dijîn, wê komploya navneteweyî ya 15’ê Sibata 1999’an di
salvegera wê de bi awayekî girseyî protesto
bikin. Îsal wê ji sê bajarên Ewropayê ber bi
bajarê Fransa Strasbourgê ve meşên dirêj
xwe nivîsandin.
Piştî merasîmê girseyê cenazeyê Bozlak bi karwanekî bi sedan wesayîtan anîn
gundê Bozlak, gundê Aktaş ê girêdayî
navçeya Şereflîkoçhîsar a Enqereyê. Bi
konvoya di ketina gund de hat avakirin,
cenaze birin goristanê û li wir veşartin.
bên lidarxistin. Meşên dirêj di navbera Luxembourg-Strasbourg, Frankfurt-Strasbourg û
Bern-Strasbourg hatin plankirin.
Baskê meşê yê di navbera Bern-Strasbourgê
wê ji aliyê Tevgera Jinên Kurd a Ewropayê ve
were meşandin. Komîteya Amadekar der barê
amadekariyên meşê de daxuyaniyek weşand û
bal hat kişandin ser êrîşên sîstema kapîtalîst û
dûvikên wan ên li Rojhilata Navîn li hemberî
gelê Kurd, hemû gelan, bi taybetî jî jinên Kurd.
Di daxuyaniyê de hat ragihand ku ev êrîş
li hemberî yekîtî û berxwedana gelan, ji aliyê
esasî ve jî li hemberî xebat Rêberê Gelê Kurd
Abdullah Ocalan û çanda berxwedanê ya wî
afirandiye û hat gotin, “Tevgera Azadiyê ya
Kurd bi ked û berdêlên mezin ên 40 salan,
ketiye demeke ku vê astê bi azadiyê tacîdar
bike. Berxwedana bi pêşengiya jinê ya li Rojava û Şengalê, tevî hemû êrîşan jî serketina xwe
careke din nîşanî tevahiya cîhanê daye.
Di daxuyaniyê de hat gotin, “Weke jinên
Kurd em bihara 2015’an bikin biryara hevdîtina Rêbertî û azadiyê” û hat ragihandin ku
Kurdên li Ewropayê û dostên wan wê ji sê baskan ve di heman demê de ber bi Strasbourgê ve
dimeşn. Komîteyê diyar kir ku Tevgera Jinên
Kurd a Ewropayê wê bi şiyara “Jin bo azadiya
Rêbertiya xwe û xwe çalakiyan lidar dixin, di
3-14’ê Sibata 2015’an de ji Bernê heta Strasbourgê bimeşe.
Komîteya Amadekar diyar kir ku meşvan
wê di 3’ê Sibatê saet di 13:00 de li Bernê bicivin, dûre panelekê were lidarxistin û di 4’ê
Sibatê saet di 11:00 de piştî daxuyaniyeke
çapemeniyê wê beşdar dest bi meşê bikin.
Dadgeha Bilind a Tirk serlêdana ji bo
benda hilbijartinê red kir
Dadgeha Bilind a Tirk serlêdana ji bo rakirina benda hilbijartinê
ya ji sedî 10 red kir.
Dadgeha Bilind a Tirk biryara xwe ya
der barê benda hilbijartinê ya ji sedî 10 de
aşkera kir. Dadgehê serlêdanên ku ji bo
rakirina benda hilbijartinê ya ji sedî 10 bi
hinceta bêpayebûnê red kir. Hate zanîn ku
biryar bi piraniya dengan hatiye girtin.
ÇARŞEM, 07 RÊBENDAN 2014
7
Berkîn di 16. salvegera jidayikbûna xwe hat bîranîn
Berkîn Elvan di 16. salvegera jidayikbûna xwe de bi meşekê hat bîranîn. Endamên Eniya Gel û
Lîselî Dev Genç, 16. salvegera jidayikbûna Berkîn Elvan ê di berxwedana Gezî de bi bombeya
gazê ya polîsan ji serê xwe bi giranî birîndar bû û paşê jiyana xwe ji dest da, bi meşeke ji
Okmeydani heta Goristana Ferîkoy pêşwazî kirin. Girseyê got ku wê teqez hesabê Berkîn bê
pirsîn û ji qatilan re gotin, “Hûn bi rehetî radizên?”.
Endamên Lîselî Dev-Genç û Eniya
Gel, Berkîn Elvan di 16. salvegera jidayikbûna wî de ji Okmeydanî ya li wir
hat qetilkirin heta Goristana Ferîkoy bi
meşekê bîranîn. Di meşê de dirûşmên,
“Berkîn Elvan nemire”, “Hêrsa dayikan wê qatilan bifetisîne”, “Zarokê
hêviyê Berkîn Elvan” hatin gotin.
‘QATILNO HÛN BI REHETÎ RADIZÊN?’
Dem dem di navbera polîs û girseyî
de ku alozî çêbû, hat destnîşankirin wê
teqez hesabê Berkîn bê pirsîn. Girseya
gihaşt Goristana Ferîkoy, Berkîn li ser
gora wî bibîr anîn. Piştî deqeyek rêzgirtinê, li ser navê Eniya Gel û Lîselî
Dev Genç daxuyaniyeke hevpar hat
dayîn. Di daxuyaniyê de hat ragihandin ku Berkîn tevahiya 269 rojan roj
bi roj heliya û çavên wî vekirî çû. Di
daxuyaniyê de wiha hat gotin, “Berkîn
zarokê gel bû. Kîjan wijdan qebûl dike
qatilên Berkînê çavreş veşêre. Hûn di
malên xwe de bi rehetî radizên.” Ji
hikûmetê re hat gotin ku “Yan hûn ê
qatilên Berkîn teslîm bikin an jî hûn ê
Li navçeya Cizîra Şirnexê piştî polîs bi wesayîtên zirxî ve ketin Taxa Cûdî pevçûn di navbera
polîs û ciwanan de rû dan. Di encama pevçûnan de
gelek kes birîndar bûn û zarokê 14 salî yê bi navê
Umut Yilmaz jiyana xwe ji dest da.
Rojnamevan Geerdînk,
hat berdan
Hat ragihandin ku rojnamevana Hollandî Frederîke Geerdînk
a ji ber şîroveyên xwe yên bi rêya Twîtter ji aliyê ekîbên Midûriyeta Şaxa Têkoşîna bi Terorê ya Midûriyeta Polîsan a Amedê ve
hat binçavkirin, hat berdan.
di wan Qesrên Spî de bi rehetî ranezên.
Piştî daxuyaniyê girseyê maske, bere,
kulîlk danîn ser gora Berkîn.
Li gel vê endamên Dev-Lîs ên xwes-
tin li Qada Taksîmê pankarta, “Baş
bû ti hat dinyayê Berkîn Elvan tê di
têkoşîna me de bijî” daliqanînin ji aliyê
polîsan ve hatin binçavkirin.
AKP 110 TOMA
yên nû dişîne
Kurdistanê
Hikûmeta AKP’ê, ji bo li
Bakurê Kurdistanê bên bikaranîn 110 TOMA’yên nû
kirî. Îhale temam bûn û tê
payîn ku TOMA’yên nû di
rojên pêş de li Kurdistanê bê
bikaranîn.
Sendroma hikûmeta AKP’ê ya
6-8’ê Cotmehê dewam dike. Tevî ku
di ser serhildanên 6-8’ê Cotmehê yên
Komîteya Navendî ya MLKP’ê têkîldarî
mîlîtanê MLKP’ê Oguz Saruhan ê di refên
YPG’ê de dema li dijî çeteyên DAIŞ’ê şer
dikir jiyana xwe ji dest da daxuyaniyeke
nivîskî weşand. Di daxuyaniya ku bi gotina
“Rêheval Oguz Saruhan namire! Serkeftina şervanên rûmet û azadiyê, gelê me yên
kedkar nêzîk e!” dest pê kir de hat gotin ku
Şoreşa Rojava û berxwedana Kobanê bi nemiran ber bi serkeftinê ve diçe û şerê hemû
kedkaran a ji bo mirovahiyê ya li dijî DAIŞ
a faşîst tê dayîn bi qehremaniyan mezin
dibe. Di daxuyaniyê de hate destnîşan kirin
ku piştî Sîbel Bulut Oguz Saruhan ê di 30’ê
Rojnamevana Hollandî Frederîke Geerdînk a ji ber şîroveyên
xwe yên bi rêya Twîtter ji aliyê ekîbên Midûriyeta Şaxa Têkoşîna
bi Terorê ya Midûriyeta Polîsan a Amedê ve vê sibê hat binçavkirin, hat berdan.
Serokê Baroya Amedê Tahîr Elçî yê parêzertî ji rojnamevan
Frederîke Geerdîn kir ragihandibû ku rojnamevan Geerdînk a
polîsan girt ser mala wê ew binçav kirin, ji ber şîroveyên xwe
yên bi rêya Twitter hatiye binçavkirin
Li Şengalê
pevçûn
didomin
li Bakurê Kurdistanê û bajarên Tirkiyeyê re sê meh derbas bûne jî, di serî
de li Wanê li gelek bajaran dorpêçiya
polîs û jendermeyan dewam dike û 110
maşînên TOMA hatin kirîn.
Ji ber ku çalakiyên xwedîderketina
li berxwedana Kobanê ne tenê li nav-
endên bajaran li navçe û gundan jî
pêk hatin, hat ragihandin ku AKP wê
TOMA’yên nû û polîsan bişîne navçeyan. Wezareta Karên Hundir a Tirkiyeyê
li gelek nuqteyan ‘tedbîrê ewlekariyê’
stend û di bin navê paketa ewlekariyê
de guhertinên zext û zordar pêk anî.
MLKP: Saruhan banga di mewziyên şer de azad bibine
Komîteya Navendî ya MLKP’ê
di daxuyaniya xwe ya têkîldarî
mîlîtanê MLKP’ê Oguz Saruhan
ê di refên YPG’ê de dema li dijî
çeteyên DAIŞ’ê şer dikir jiyana
xwe ji dest da de diyar kir ku
Oguz Saruhan ji bo ciwanên
Tirkiye û Kurdistanê banga “di
mewziyên şer de azad bibine”.
Li Cizîrê
zarokê 14 salî
hate kuştin
xemsariya li hemberî şoreş Rojava û berxwedana Kobanê reva ji peywirên polîtîk ên
rojane ye. Xemsariya li dijî şoreşa rojava û
berxwedana Kobanê xemsariya li hemberî
şoreya hevpar a Tirkiye û Kurdistanê ye. Li
dijî têkoşîna li hemberî AKP a dijminê gel
xemsarî ye. Xemsariya li hemberî azadiya
gelê kurd e. Xemsariya li hemberî peywirên
şoreşgerî ya herêmî ye.”
kanûna 2014’an de kete axê ji bo ciwanên
Tirkiye û Kurdistanê banga “di mewziyên
şer de azad bibine”.
‘XEMSARİYA LI DIJÎ ROJAVA
XEMSARIYA LI HEMBERÎ
PEYWIRÊN ŞOREŞGERÎ YE’
Di daxuyaniya MLKP’ê de hate gotin
ku Saruhan wekî welatparêz ê sosyalîst
Yilmaz Selçuk û Serkan Tosun karkarekî
komunîst bû û Saruhan baweriya li hemberî
xwe di parastina şoreşa Rojava de nîşan
daye. Di berdewama daxuyaniyê de ev tişt
hate îfadekirin: “Bila partî û rêxistinên çep
ên Kurdistan û Tirkiyeyê zanibin ku îro
‘DIVÊ HÊZÊN ŞOREŞGER
BERPİRSYARİYÊN XWE Bİ CİH BÎNİN’
Di daxuyaniyê de hate destnîşankirin ku
divê hemû gelên tirk, ereb, tirkmen, ecem
û gelê kedkar ên herêmê di vê şerê mafdar
a şoreşa Rojava û berxwedana Kobanê re
mil bi mil bin û hêzên şoreşger û antîfaşîst
berpirsyariyên xwe bi cih bînin.
Daxuyanî wiha hate bidawîkirin: “Partiya me wekî boluka feda ya rizgarkirina çîna
karkeran û bindestan dê girêdayî bîranîna
rêheval Serkan Tosun, Suphî Nejat Agirnasli, Sîbel Bulut û Oguz Saruhan ên li
Rojave nemir bûn be û şerê şoreşgerî xurtir
bike.”
Di çarçoveya Pêngava Azadkirina
Şengalê de şer û
pevçûnên di navbera
Hêzên Berxwedana
Şengalê û çeteyên
DAIŞ’ê de didomin.
Di pevçûnên tên
jiyîn de gelek çete
hatin kuştin.
Fermandariya Şengalê ya
HPG û Fermandariya YBŞ’ê
daxuyaniyek nivîskî dan û encamên pevçûnan aşkera kirin.
Di daxuyaniyê de der barê
pevçûnan de ev agahî hatin
dayîn:
“4’ê Çileyê saet 13.30’an
li derdora Taxa Suka Jêr li dijî
çeteyên DAIŞ’ê ku di nava
tevgerê de bûn, bi çekên giran
çalakî pêk hatiye. Di vê çalakiyê de hejmara miriyên çeteyan
de hejmarek zelal tine û 2 çete
birîndar bûn.
4’ê Çileyê saet di navbera
18.00 û 19.30’an de hêzên me
yên gerîla li nêzî Taxa Berbiroj li dijî çeteyan du çalakiyên
sûîkastê pêk anîne. Di çalakiyên de çeteyek hat kuştin û
çeteyek jî birîndar bû.
4’ê Çileyê saet 00.00, li
Taxa Berbiroj tevgera çeteyan
ji aliyê gerîlayan ve hat ferqkirin û bi bandorek mezin li
çeteyan hatiye xistin. Di vê de
çeteyek mir û yek jî birîndar
bû. Di vê lêxistinê de hejmara
mirî û birîndaran zêdetir e.”
Biryara Komîsyona Lêpirsînê:
Pêwîstî bi Dîwana Bilind nîne
Biryar hat dayîn ku wezîrên berê yên bi
bertîl û nelirêtiyê tên sûcdarkirin sewqî
Dîwana Bilind neyên kirin.
Komîsyona Lêpirsîna Nelirêtiyê ya Meclîsê, piştî civîna
3 saet û nîvan biryar da ku
wezîrên berê Zafer Çaglayan,
Egemen Bagiş, Muammer
Guler û Erdogan Bayraktar
sewqî Dîwana Bilind neyên
kirin.
Serokê
Komîsyona
Lêpirsînê, Parlamenterê Kastamonu yê AKP’ê aşkera kir
ku li hember 5 dengan bi 9
dengan biryar hatiye girtin ku
wezîrên berê sewqî Dîwana
Bilind neyên kirin.
Koylu diyar kir ku heta
9’ê Çileyê divê rapora xwe
pêşkeşî Serokatiya Meclîsê
bikin û wê rapor di Desteya
Giştî de bê nirxandin.
WÊ BIRYARA DAWÎ
DESTEYA GIŞTÎ BIDE
Biryara der barê mijara
sewqkirina wezîrên berê ji bo
Dîwana Bilind wê Desteya
Giştî ya Meclîsê bi dengdana
veşartî bide. Divê dengdan
herî dereng heta 29’ê Çileya
2015’an bê kirin.
ÇARŞEM, 07 RÊBENDAN 2014
6
WÊREKIYA JINÊN
KURD JI BO WAN
JÎ BÛ SEMBOL
Rojnameya fransî Le Parîsîen di pêveka xwe ya 2’yê çileyê
de cih da wêneyên mora xwe li 2014’an xistine. Di berga Le
Parîsîenê de wêneyê şervana YJA Starê cih digire
PITIKÊN KOBANÊYÎ LI
BENDA ALÎKARIYÊ NE
Welatiyên ji Kobanê yên ji ber
êrîşên çeteyên DAIŞ’ê neçar man
warê xwe biterikînin li Pirsûsa
Rihayê di konan de bi cih bûn.
Pêdiviyên koçberan li aliyekê
bi awayekî lezgîn divê ji pitikên
kobanêyî re mama bê peyde kirin
Bi hezaran welatiyên ji Kobanê yên ji ber
êrîşên çeteyên DAIŞ’ê neçar man ku cih û warê
xwe bi terikînin li Pirsûsa Rihayê bi cih bûn. Heta
niha di pêşengiya Şaredariyên DBP’ê ve ji bo
welatiyên ji Kobanê 5 konbajar hatine avakirin.
Li van konbajaran bi sedan pitikên, nû dayikbûne
û temenê wan 0-3 meh in dijîn. Ji ber ku şert û
mercên demsala zivistanê dijwar e pirsgirêkên
mezin derdikevin holê. Ji ber ku şîr, mama, bîberon, dergûş, betanî û cilên zivistanê kêm in pitik di
Stêrk TV wê êdî
bi tenê bi Kurdî
weşanê bike
Stêrk TV a di sala 2010’an de hat
damezrandin û di sala 2012’an de
dest bi weşangeriya profesyonel kir,
wê êdî bi tenê bi Kurdî weşanê bike.
Di televîzyonê de wê bi hemû zaravayên Kurdî weşan bê kirin.
Stêrk TV ku heta niha di weşana xwe de ji sedî
20 cih dida weşanên bi Tirkî, ji 5’ê Çileyê û pê ve
wê dawî li van weşanên bi Tirkî bîne.
Qenala televîzyonê ne tenê ji aliyê ziman ve,
wê bi naveroka xwe weşanên xwe jî xîtabî tevahiya herêmên Kurdistanê bike. Bi zaravayên
Kurmancî, Zazakî û Soranî yên Kurdî wê rojane
nûçe, bernameyên nîqaşê, bernameyên civakî û
çandî wê werin weşandin. Hefteyê carekê wê bi
zaravayê Hewremanî bernameyk ji 90 deqeyî bê
weşandin.
Di Stêrk TV de wê bernameyên jin, ciwan, ex-
Jinên kurd ên di nav
refên YJA Star û YPJ’ê de
li hemberî çeyetên faşîst ên
DAIŞ’ê li Şengal, Kerkûr,
Mexmûr û Kobanê berxwedaneke destanî pêş xistin
bi wêrekiya xwe bûn hêviya
hemû jinên cîhanê. Jinên
kurd bi wêrekiya xwe li çar
aliyê cîhanê deng vedan.
Medyaya welatên rojava jî
li hemberî vê lehengiyê êdî
zêde nekarîn çavên xwe bigirin û di weşanên xwe de
zêdetir behsa têkoşîna jinên
kurd kirin. Rojnameya Le
Parîsîenê di pêveka xwe
ya 2’yê çileyê de ji çar aliyê cîhanê wêneyên gelek
balkêş bi agahiya ku wêne ji
aliyê kê ve hatiye kişandin,
kengî û li ku hatiye kişandin
weşand.
Di
wêneyên
hatine
pêşkêşkirin de edîtorên
pêvekê bi çend hevokan hewl dane ku wateya
wêneyan jî binivîsin. Di
pêvekê de du wêneyên
ku têkoşîn û berxwedana
dîrokî ya gelê kurd a li
hemberî çeteyên faşîst ên
DAIŞ’ê pêş dixe jî cih digirin. Wêneyê yekem ku wekî
berga pêvekê hatiye bicihkirin e. Di wêneyê de gerîlayekê YJA Starê li başûrê
Kurdistanê (bi ihtîmaleke
mezin li Çiyayê Şengalê) di
destê wê de roketavêj li piyan e û li asoyên dûr dinêre.
Edîtorên pêvekê di bin vê
wêneyê de wiha gotine:
“23’yê cotmehê, li bakurê
Iraqê şevaneke kurd li hemberî Dewleta Îslamê (DAIŞ)
ye.” Di rûpela 73’yan de jî li
ser sînorê Pirsûs û Kobanê
dayikekê berê xwe daye ser
Kobanê. Hêzên Koaslîsyona
Navneteweyî bi ser çeteyên
faşîst ên DAIŞ’ê de bombe
dibarînin. Dayik destên xwe
bilind kiriye bi tiliyên xwe
nîşaneya serkeftinê kiriye.
Li ser wêneyê dibêje;
‘Kurd li Sûriyeyê li ber xwe
didin’. Parlamentera Partiya Sosyalîst (PS) Delphîne
Batho jî têkildarî berxwêderiya jinên kurd ên têkoşer
di heman rûpelê de li ser
wêneyê wiha gotiye: “Ev
jin li jinên din dinêre: Kurd
ji bo Kobanê li ber xwe didin. Wêrekiya wan li çar
aliyê dinyayê ji bo azadiya
hemû jinan bûye sembola
têkoşînê.”
CENÎ: Heta komkujî bê
ronîkirin wê çalakiyên
me dewam bikin
CENÎ di salvegera komkujiya Parîsê
de daxuyaniyek da û destnîşan kir
ku heta kiryarên komkujiya Parîsê
ya ji aliyê hêzên tarî yên navneteweyî ve hat plankirin bê ronîkirin ew
ê kampanya xwe ya “Bêdengiya we
ji ber hevkariya we ya sûc e” dewam
bikin.
Buroya Aştiyê ya Jinên Kurd (CENÎ) bi daxuyaniyeke nivîskî, qetilkirina sê jinên Kurd ên
şoreşger Sakîne Cansiz, Fîdan Dogan û Leyla
Şaylemez li Parîsê, di salvegera duyemîn de
şermezar kir. CENÎ kujer û destekdarên wan jî
şermezar kir û her sê jinên Kurd ên şoreşger bibîr
anî.
Di dauyaniyê de hat ragihandin ku Sakîne Cansiz, di serî de li dijî darbeya leşkerî ya 12’ê Îlonê
li hemberî her cure zext û zilmê li ber xwe daye,
têkoşîneke mezin meşandiye û hat gotin, “Sakîne
Cansiz bi têkoşîna xwe ya ji bo tevahiya jinên
cîhanê bi taybetî jinên Kurd re, bû xeta têkoşîn û
biryardariya di afirandina jiyana azad de.”
Hat destnîşankirin ku Sakîne Cansiz ji bo
Tevgera Jinên Kurd sembola têkoşîn û berx-
nav mercên gelek zehmet de dijîn.
Hêjayî gotinê ye ku kampanyaya tevkariyê
ya bi wate jî ji Komeleya Alîkarî û Piştevaniyê
ya Rojava û Koordînasyona Piştevaniya Kobanê
bi dirûşma “Dema tu ji zarokê xwe re mamayek,
şîrek û bîberonekê dikirî yeka din jî bikire” hatibû
destpêkirin. Dayikên li konbajaran dijîn bang
li raya giştî kir ku li hemberî wan bihestyar bin.
Dayika pitika 4 mehî Besmislîme Silêman a li
konbajarê Kader Ortakaya bi cih bûye diyar kir
ku ji ber ku demsala zivistanê hatiye pêdiviyên
zarokan gelek zêde bûye û wiha got: “Dema em ji
ber çeteyên DAIŞ’ê neçar man cih û warê xwe biterikînin me tu tiştên xwe bi xwe re neanîn. Ji ber
vê yekê em di van konbajaran de gelek zehmetiyan dijîn. Em ji bo xwe tiştekî naxwazin. Tenê ji
bo zarokên xwe yên biçûk alîkariyê dixwazin. Pêdiviyên sereke yên zarokên me şîr, mama, bîberon, dergûş, mont, pêlav û betanî ne. Bila gelê me
li zarokên kobanêyî xwedî derkevin.
tiyar û zarokan jî hebin. Bernameyên nasandina
herêmên Kurdistanê ji Rojava heta Rojhilat wê di
weşanên televîzyonê de hebin.
Di dema weşana nû ya Stêrk TV de ku di 5’ê
Çileyê de destpê dike, saetên destpêkirina weşanê
jî diguherin. Li gorî vê yekê; weşan wê êdî li gorî
dema Ewropayê saet di 06:00 de bi bernameya
Stêrka Sibehê ya bi moderatoriya Reşad Sorgul
destpê bike. Saet di 07:30 de bi Rojbaş Kurdistanê
dewam bike û di nava rojê de wê bernameyên
çandî, civakî û siyasî bên weşandin.
Dema nûçeyan jî wê saet di 16:00 de bi
nûçeyên Zazakî destpê bike, saet di 17:00 de bi
nûçeyên Soranî û saet di 18:00 de jî bi bultena
nûçeyên Kurmancî dewam bike.
Stêrk TV heta niha bi tenê li ser satalayta Hotbirdê weşan dikirin. Wê ji niha û ê ve li ser satalayta Nil Sat’ê jî êdî weşanên xwe bike.
AGAHIYÊN SATALAYTÊ
Hotbird 13 - Frekans: 12.520 - S.Rate: 27,500
- Pol: V - fec: 3/4 - NÎLE SATE - SYMB:
27500 - FREKANS 11075 - FEC 3/4
wedana li hemberî hemû êrîşên zayendîparêz û
serdestan e.
Di dewama daxuyaniyê de hat ragihandin ku
Fîdan Dogan, berxwedan û têkoşîna mafdar a
gelê Kurd li dijî serdestan dimeşîne, bi rûmetdariyeke mezin û hesasiyeteke dîplomat li Ewropayê
ji gelên cuda re ragihandiye, di navbera gelan de
bûye pirek û got, “Bi taybetî li qada navneteweyî
di navbera jinên kurd û jinên ji gelên cuda de, xebateke mezin a piştevaniyê meşandiye.”
Hat diyarkirin ku Leyla Şaylemez, li dijî polîtîkayên asîmîlasyonîst ên li Ewropayê, ji bo ciwan
teslîmî sîstema mêtîngeriyê nebin xebateke berfireh meşandiye û bi fedekariyeke mezin hewl
daye potansiyela şoreşgerî ya ciwanan derxîne
holê.
CENÎ di daxuyaniya xwe de da zanîn ku mîna
di komkujiya li Parîsê de derketiye holê, hêzên tarî
yên navneteweyî di kesayetiya jinên Kurd de dixwaze derbê li têkoşîna berxwedanê ya bi pêşengiya
jinê li Şengal û Kobanê tê meşandin bixin û gotin,
“Lê belê li dijî vê yekê, berxwedana di xeta Sakîne
Cansiz de, di kesayetiya Fîdan Dogan de desteka
gelên cuda ji bo têkoşîna jinên li Rojava û Şengalê
û herikîna bi hezaran ciwanên şoreşger ber bi xaka
xwe ve, bersiva herî mezin e.”
Di daxuyaniyê de hat ragihandin, ku ji bo
aşkerabûna kujerên sê jinên şoreşger ên ji aliyê
hêzên tarî yên navneteweyî ve hatin qetilkirin,
jinên Kurd ev du sal in her hefte bê navber çalakiyan lidar dixin û hat destnîşankirin ku heta kujer
bên aşkerakirin wê kampanya xwe ya “Bêdengiya
we ji ber hevkariya we ya sûc e” dewam bike.
ÇARŞEM, 07 RÊBENDAN 2014
95
ÇARŞEM, 07 RÊBENDAN 2014
4
BERXWEDÊRA EFSANEWÎ;
SAKÎNE CANSIZ
Sakîne Cansiz (Sara) ku hemû jiyana wê bi pevçûn derbas bû û asîbûna Dêrsimê di kesayeta xwe de da jiya
di zindana Amedê de berxwedan û biryara wê derket
pêş li ser hemû kesên ku ew nas dikirin şopên kûr hişt.
Sakîne Cansiz ku yek ji kadroyên pêşeng ên tevgera
jinan û PKK’ê bû di duyemîn salvegera qetikirinê de, ji
aliyê hevalên wê ve hat vegotin. Endama Komalên Jinên
Kurdistanê (KJK) Roza Pinar, endama Koordînasyona
Partiya Jinan a Azad (PAJK) Ronahî Serhat Sakîne
Cansiz vegotin. Rêveberên Tevgera Azad a Jinan diyar
kirin ku Sakîne Cansiz di têkoşîna azadiyê ya 40 salan
de bênavber heta dawiya jiyana xwe bi kelecana roja
destpêkê cih girtiye.
OZGUR DEVRÎM – DÎCLE
ARYA / A.Welat
Berxwedana wê bû destan
Endama Koordînasyona KJK’ê Roza
Pinar diyar kir ku Sakîne Cansiz li dijî her
cureyê îşkenceya dijmin di hest, nêrîn û jiyanê de berxwedanek bi rûmet nîşan daye.
Pinar destnîşan kir ku sekna hevala Sara di
nava gel de bandorek mezin çêkiriye û wiha
got: “Berxwe- dana wê bû destan. Hevala
Sara tif li rûyê celad kir, rastiyên ku dizanibû bi înadek mezin parast, bo rastiyan
têkoşiya û ji bo pratîzekirinê heta dawiyê di
têkoşîna xwe de israr kir.”,
Sara bû nîşaneya asta ku
jinên kurd gihîştinê
Pinar got ku bi qasî sekna Sakîne Cansiz a li dijî dijmin, di nava rêxistinbûna jinan de jî sekna wê li zindanê derket pêş û
xwedî roleke girîng e. Pinar di berdewama
axaftina xwe de ev tişt anî ziman: “Berxwedana zindana Amedê ji derketina malê
heta civakîbûn û siyasîbûnê gelek bi bandor
bû. Li zindanê ji bo ku jin û dayikên kurd li
dijî hovîtiyê têbikoşin roleke mezin lîst. Ji
bo rastiya PKK’ê û pirsgirêka kurd di qada
navneteweyî de bibe rojev û li dora vê raya
giştî ava bibe berxwedana zindanê bandorek
mezin afirandiye. Bi taybetî jî di şexsê hevala
Sara de ligel taybetiyên berxwedêr ên jinên
kurd, têkoşîn û rastiya xwedîbûna îradeya bi
hêz di qada navneteweyî de derketiye asteke
bi bandor. Di şexsê hevala Sara de rastiya
jinên kurd ên li ber modernîteya kapîtalîst
li ber xwe didin, di PKK’ê de şoreşek bû,
milîtan bû û asta têkoşînê ya jinan gihiştiyê
nîşan daye.”
Sara ji nû ve şînbûna çanda
xwedawendiyê ye
Pinar da zanîn ku Sakîne Cansiz di
têkoşîna xwe ya 40 salan de li her qadê û di
her xebatê de cih girtiye fedakarî û têkoşînê
mezin kiriye. Pinar di dirêjahiya axaftina
xwe de bal kişand ser van xalan: “Hevala
Sara piştî salan gihîşt çiyayên ku bi hesre-
ta wan bû û li qadên gerîlayan cih girt di
artêşbûna jinan û rêxistinbûnê de pêşengî
kir. Çanda xwedawendiyê ya winda bûbû ji
nû ve şîn kir. Di yekemîn Kongreya Jinan
a Neteweyî ya YAJK’ê de bi awayekî aktîf
ji bo navenda tevgera jinan hat hilbijartin.
Di xebatên tevgera jinan de berpirsyarî û
peywirên mezin bi kedek mezin aniye cih.
Di pêvajoya têkoşîna 40 salan de xwe daye
ser rizgariya gelên bindest, ji bo azadiya jinan, heqîqeta çiyayan û şer. Ji bo wê rêgeza
sereke ya mirovbûnê li dijî zilm û neheqiyê
têkoşiyaye. Ji ber ku berxwedan jiyan bû!
Li dijî bêedaletî, newekhevî, durûtî û derewan tu carî paşve gav neavêtiye û xwe dûr
nedaye, têkoşîna xwe meşandiye. Bertekên
wê yên tund li dijî zextan hebûn. Li dijî zext
û êrîşên li ser gelê kurd hêrs û bertekên wê
yên mezin hebûn. Ji bo pêşveçûna tevgera
jinan hemû hebûna xwe danî holê.”
Sarayê tovên yekem ê şoreşê avêt
Endama PJAK’ê Ronahî Serhat jî der
barê jiyana Sakîne Cansiz de nêrînên xwe
anîn ziman. Serhat destnîşan kir ku dîroka
têkoşîna Sakîne Cansiz di heman demê
de dîroka têkoşîna azadiya jinan e û wiha
dirêjî da nirxandinên xwe: “Şoreşger li gorî
xwezaya xwe asî ne, bi kelecan in û di cihê
xwe de nasekinin, pîvanên civakê teng tên,
bi wan têr nabin û heta ya nû bibînin li cihê
xwe nasekinin. Hevala Sara ji roja ku tovên
azadiyê hatine avêtin heta roja dawî kelecana tevlibûna roja destpêkê jiyaye.”
Çavkaniya hezkirinê bû
Serhat di dirêjiya axaftina xwe de
destnîşan kir ku dema navê Sara tê gotin
hezkirin tê hişê mirovan. Serhat ji bo Sakîne
Cansiz wiha got: “Hevala Sara bû ava
xweser a jiyana hezkirinê, bû hêza manewî
ya îradeyê, bû haveynê baweriyê. Hevala
Sara hînkera hezkirinê bû. Hevala Sara ji
têkoşîn, guherîn, jiyan, şoreş, heval, gelê
xwe û hemû gelan gelekî hez kir. Wisa bû
ku kî ji kîjan gelî dibe bila bibe, di dilê xwe
de cih da wan. Di vî alî de ew ne şoreşgera
hemû mirovahiyê, bûye nirxeke bêhempa ji
bo hemû gelên li cîhanê dijîn.”
Çawa bawer kir wisa jiya
ENDAMA PAJK’ê Ronahî Serhat di axaftina xwe de bal kişand ser jiyana Sakîne
Cansiz. Serhat destnîşan kir ku taybetmendiyên hevala Sara gelek cuda bûn û wiha
dirêjî da axaftina xwe: “Mirov tu car nikaribû bi temenê wê ew bi bîr bianiya. Dema
hewce bûya li Zagrosan, li Çarçelayan wekî
xezalek jîr, di nava gel de rewşa gel fêm
dikir, bi hevalên xwe re can, bi zarokan re
zarok, bi ciwanan re ciwan bû. Di nava jinan
de çavkaniya çareseriyê ya wekî deryayê bû.
Mirov çi bêjin jî mirov kêm dimînin. Hevala
Sara wekî ku bawer kir jiya. Gotin û çalakî
tu carî ji hev qut nekir. Di şexsê hevala Sara
de rûmeta jinan ji nû ve şîn bû. Bû afrînera
kevneşopiya berxwedanê. Şer û faşîzm li
dijî sekna wê têk çûn. Gotina wê ya yekem
û dawî her tim çalakî bû.”
Divê nifşên nû Sara nas bikin
ENDAMA Koordînasyona Komalên
Jinên Kurdistanê (KJK) Roza Pinar di axaftina xwe de destnîşan kir ku divê nifşên nû
Sakîne Cansizê nas bikin û di xeta têkoşîna
wê de xwe bi pêş bixin. Pinar diyar kir ku
divê jinên ciwan bi baldarî xeta hevala
Sakîne Cansiz bişopînin. Pinar, li ser vê
yekê jî bal kişand ser van xalên têkoşînê yên
ji bo şopdariya Sara û ev tişt destnîşan kir:
“Sara abîdeya berxwedana şoreşê û sembola
jinên azad e. Divê her kes ber bi naskirina
Sarayê ve biçe. Divê jin, ciwan û civaka
kurd têkoşîna Sarayê hîn bbin û zêdetir bi
çalak û bi bandor tevli têkoşînê bibin.”
ÇARŞEM, 07 RÊBENDAN 2014
3
KCD-E banga kombûna li Parîsê kir
KCD-E, ji ber Komkujiya Parîsê nerazîbûn nîşanî hikûmetên Fransa û Tirk da
û bang li Kurdên li Ewropayê kir ku di 9
û 10’ê Çileyê de tevlî çalakiyan bidin. Jibo
çalakiya li paytexta Fransa Parîsê bê kirin
dê ji Londonê jî gelek kes bi otobûsan
biçin Parîsê. Otobûsê biçin Parîsê dê ji
Navenda Civaka Kurd (KCC) ya li Harîngeyê ye rabin.
Di ser komkujiya Parîsê, ku ji damezrînerên PKK’ê
Sakîne Cansiz (Sara) û Fîdan Dogan (Rojbîn), Leyla
Şaylemez (Ronahî) lê hatin qetilkirin, du sal derbas bûn.
Hevserokatiya KCD-E ji ber salvegera duyemîn a Komkujiya Parîsê daxuyaniyek da.
Hevserokatiya KCD-E got, “Hêrsa me li ya li dijî vê
komkujiya di kesayetiya rêhevalên me Sara, Rojbîn û Ronahî de li hemberî Rêberê Gelê Kurd Abdullah Ocalan û
tevahiya gelê Kurd hat kirin, di hiş û mejiyê me de zindî ye”
û ev yek destnîşan kir:
“Fransa ya ku bi îstîxbarata xwe ya herî dijwar tê naskirin
û dema li gorî berjewendiyên xwe de gav bi gav wêneyên
siyasetmedarên Kurd dikşîne û kêlî bi kêlî wan dişopîne, ji
bêdengî û hiştina ji demê re tê fêmkirin ku xwedî hesabên
vê komkujiyê veguherîn rantê kiriye.
Di dema komkujiyê de qelemşorên TC û derdorên
hikûmetê li senaryoyên xwe yên qedandina tevgera Kurd
bi van rêbazan mukur dihatin. Serokwezîrê wê demê yê TC
Erdogan jî gotibû, ‘Îstîxbarata Tirk ragihandibû ku Sakîne li
Parîsê digeriya’. Divê ev esas bên lêpirsîn ku komkujî ji aliyê kê ve hatiye kirin û Fransayê çiqasî çavê xwe lê girtiye.”
‘DEWLETA TIRK JI BO KOMKUJIYÊ
HAT VEXWENDIN’
Di daxuyaniyê de hat ragihandin ku operasyonên Ewropayê yên li hemberî siyasetmedarên Kurd ên penaberên
siyasî, navendên civakî yên sivîl û çapemeniyê; nîşandana
girtîgehan ji bo siyasetmedarên Kurd weke navnîşanê,
dewleta Tirk a xwedî mejiyê mêtîngeriyê ji bo komkujiyê
bike vexwendiye û hat gotin: “Di vê komkujiya heman piştî
hikûmeta sosyalîst li Fransayê bû desthilatdar de rû da, di vê
êrîşa li hemberî gelê Kurd ê destek da bloka çep-sosyalîst û
komunîst de, hikûmeta sosyalîst mixabin helwesta jê dihat
hêvîkirin nîşan neda. Nebûye xwedî wê vînê ku vîna siyasî
ya komkujiyê aşkera bike. Di ser re hesabê komkujiyê ji
hikûmeta TC a faşîst a li Parîsê bi merşên sor pêşwazî dikir,
nepirsî ye.
FRANSA DILSOZÊ DEMORKASIYÊ NEBÛ, BI
BERJEWENDIYÊN XWE RE DILSOZ MA’
Serokwezîrê niha yê Fransayê Birêz Manuel Valls ê di
sala 2013’an de Wezîrê Karên Hundir bû, dema ji cihê hovîtiyê veqetiya gotina ‘hovîtiyê’ bikar anî bû û soz dabû ku
bigihêje ku derê jî ew ê heta dawiyê mijarê bişopînin û hesabê wê bipirsin. Ji wê rojê û vir ve, gelê Kurd bi pêşengiya
jinan her rojên Çarşemê hem li Parîsê hem jî li gelek deverên Ewropayê li ber konsolosiyên Fransayê vê bêdengiya
hikûmeta Fransayê dipirsin. Eger Fransa di nava du salan
de li şûna berjewendiyên siyasî bi nirxên demokrasiyê re
dilsoz bima, wê ev komkujî di nava du rojan de ronî bikira.
Parîs di kesayetiya jina Kurd de her Çarşem weke komkujiya jinê tê bîranîn.”
KCD-E bibîr xist ku Rêberê Gelê Kurd Abdullah Ocalan
ji bo Komkujiya Parîsê tespîta “Komkujiya Duyemîn a Dêrsimê” kiribû û got, “Jinên Kurd ên li Parîsê hatin qetilkirin,
li bazarên koleyan ên li Şengalê hatin firotin. Li hemberî
vê senaryoya qirêj, bi ruhê berxwedanê yê Arîn Mîrxan a li
Kobanê bû Sakîne, di kesayetiya DAIŞ’ê de tu li rûyên AKP
û hêzên mêtînger kir.”
‘EM JIYANÊ BISEKINÎNIN, HESAB BIPIRSIN!’
KCD-E’ê bi teşhîrkirina berpirsyaran li nava raya giştî ya
cîhanê re banga hesabpirsîna ji komkujiyê kir û anî ziman ku
ev yek deynê rûmetê yê gelê Kurd ê li Ewropayê ye. KCD-E
ev bang kir: “Gelê me û dostên me yên li Ewropayê, di 9’ê
Çileyê de li her qada lê ne; dibistan, kar û aktîvîteyên civakî
divê bisekinînin, tû li rûyên qetlîemkar û nokeran bikin. Di
10’ê Çileyê saet di 10:00 de divê em li ber Buroya Enformasyonê ya Kurdistanê ya li Gare du Nord a rêhevalên me
lê hatin qetilkirin, bi ruhê serhildanê hêrsa xwe veguherînin
çalakiya demokratîk. Ji bo em hesabê Sara, Rojbîn, Ronahî
bipirsin, em berê xwe bidin Parîsê!”
Di dawiya daxuyaniyê de hat gotin, “mejiyê mêtînger,
wê bi berxwedana gelê Kurd a bi felsefeya Rêberê Gelê
Kurd Abdullah Ocalan azad dibe, ji holê bê rakirin.”
Li KCC Sersal Hat Pîroz Kirin Rewşa Nexweşa Ebola ya
Li Navenda Civaka Kurd ya li Haringeyê bernameyek pîrozbahiyê
jibo sersalê hat li dar xistin.
Gelek kes tevlî pîrozbahiya sersalê bûn û heta derengiya şevê bi stranên Sezgin Coşkun,
Hakan Xan û Hozan Temelli demeke bi coş derbas kirin. Di şeva pîrozbahiyê de diyarî dan
zarokan.
Serçeteyê DAIŞ’ê hat ser jêkirin
Saziya Çavdêriya Mafên Mirovan a Sûriyeyê ya ku navenda wê li
Londonê ye diyar kir, ku serçeteyê DAIŞ’ê yê El Hesbah ku xwe weke
hêza polîsan bi nav dike û bi serjêkirina xwe navdar bû, li bajarê
Meyadîn ê Sûriyeyê hatiye serjêkirin.
Li gorî agahiyên saziya mijara gotinê, serçeteyê DAIŞ’ê yê cesedê wî li Deyr Ez Zor a
li rojhilatê Sûriyeyê hat dîtin, serçete (emîr) yê
El Hesbah “hêza polîs” a DAIŞ’ê ya li eyaletê
bû. Hat ragihandin ku cesedê serçete li nêzî
santraleke enerjiyê ya li nêzî bajarê Meyadînê
hatiye dîtin. Li gorî nûçeyê, li bedena serçete şopên
îşkenceyê hatiye dîtin û cixareyek di devê wî
de hatiye bicihkirin. Her wiha li ser wicûdê serçete nivîsa “Ey Şêx, ev xwedênenas e” hatiye
nivîsandin.
Nehat zanîn ku kê serê serçete jê kiriye.
Yekemîn a Brîtanya Xetere ye
Pauline Cafferkey ya ku li
Efrîka Başûr vîrûsa Ebola
girtî û li Londonê tê derman
kirin, tê gotin ku rewşa wê
xerabe.
Nexweşxaneya li Londonê ya bi
navê Royal Free ya ku Cafferkey lê tê
derman kirin da xûyaniyek da û ragihand ku ev du roj in ku rewşa Pauline
Cafferkey xeranbtir bûye.
Cafferkey jibo saziya Save the
Children di xebitî û jibo karê xwe
çûbû Sierra Leone. Piştî ku Cafferkey
ji Sierra Leone vegeriya Îskoçya hat
hîn bûn ku wê jî vîrûsa Ebola girtiye û jibo derman kirinê anîbûn Londonê.
Ji ber Ebola herî kêm 8 hezar 153 kes mirin
Mirinên ji ber vîrûsa Ebola ya par li Gîne
destpê kir û li Lîberya û Sîerra Leone belav bû,
roj bi roj zêde dibe. Ji ber Ebola, ji Adarê û vir
ve herî kêm 8 hezar 153 kesan jiyana xwe ji dest
dan.
Li gorî bîlançoya dawî ya Rêxistina Tenduristiyê ya Cîhanê (WHO), pêşî li belavbûna ebola
nayê girtin. Li gorî bîlançoyê li Sîerra Leone,
Lîberya û Gîneyê zêdeyî 20 hezar 656 kes bi
vîrûsa ebola ketine.
Ji yên bi vîrûsê ketine 8 hezar 153 kesan jiyana xwe ji dest dan û Lîberya bi hejmara 3
hezar 471 kesên jiyana xwe ji dest dane re, di
rêza yekemîn de cih digire. Li Lîberyayê bi giştî
8 hezar 115 kes bi vîrûsê ketin û ji van rêjeya ji
sedî 42,7’an jiyana xwe ji dest dan.
Welatê ku herî zêde vîrûs lê belav bû jî Sîerra
Leone bû. Li vî welatî, heta 3’ê Çileyê 9 hezar
772 nexweş hatin tespîtkirin, ji van 2 heza 915
kesan jiyana xwe ji dest dan. Her çend li Sîerra
Leone ji sedî 30 ê nexweşên bi vîrûsê ketin ji-
yana xwe ji dest dan jî, ji ber zêdehiya bûyerên
nû yên di nava meha dawî de hatin tespîtkirin,
fikar hene ku hejmara miriyan zêde bibe. Vîrûsa
ebola piştî ku bi mirovekî ket, piştî demeke ji sê
hefteyan derbasî asta kujeriyê dibe.
Şewba Ebola ku hînê dewam dike, destpêkê
di Kanûna 2013’a de li Gîneyê rê li ber mirina
bebekeke 2 mehîvekiribû û ji Adara par û pê ve jî
li welatên din belav bûbû. Li gorî bîlançoya dawî
ya WHO, li Gîneyê ji 2 hezar 769 kesên bi vîrûsê
ketin, hezar 767 kesan jiyana xwe ji dest dan.
Vîrûs çend meh berê li welatên mîna Malî û
Nîjeryayê hatibû dîtin û belavbûnav vîrûsê li van
welatan bi temamî hat sekinandin. Lİ Malî 6, li
Nîjeryayê jî 8 kesan jiyana xwe ji dest dan. Kesekî ji Rojavayê Afrîkayê sewqî DYA hatibû kirin
jî jiyana xwe ji dest dabû.
Beriya niha li Spanya û Senegalê jî nexweşekî
ebola hatibûn tespîtkirin û ev her du kes di encama tedawiyê de rehet bûbûn.
Herî dawî hatibû ragihandin ku sê wezîfedarên tenduristiyê yên li Rojavayê Afrîkayê
wezîfe dikirin, li Elmanya, Îngilîstan û DYA
hatine tedawîkirin.
ÇARŞEM, 07 RÊBENDAN 2014
2
Xaçepirs
Gotinên Pêşiyan
Bersiva Hefteya Borî
Çi ji te re binivîsînim?
Birîn li pey birînê
Êş li pey êşê
Dil di kefenekî spî de
Xewn li ser darbestê
Nalîna xwînê
Binefşên kuştî
Rîhanên zuha
Û destên te yên ku
dixwazim
aniha,
Bi ser wan de bibarim!!
Ehmed Huseynî
Bilbil xistine qefesa zerin, gotiye:
“Ax welate min.”
Çûm serê çiya, zuriyam weke gura,
birazî nabin bira.
Dawet daweta mîran, agir ketiye
feqîran.
Dêrek ava kir, mizgeftek xira kir.
telgraf.co.uk
Çarşem,
07/01/2014
Sayı
ROJNAMEYA HEFTEYÎ
450
Bi Milyonan Kes Di Xeteriya Bêmal Bimînin De Ne
Li gorî saziya xêrxwaziyê Shelter,
Bêhtirî 3 milyon malên li Brîtanya
di xeteriya nedana kirê û morgage
xwe de ne vê mehê. Saziya Shelter
berdewam dike û dibêjê eger faîz
zêde bibe dê gelek kesên din jî
bikevin xeteriyê.
Saziya Shelter di lêkolînên xwe
de diyar dike ku 60% ji xelkê
Brîtanyayê bi zehmeteke mezin kirê
û mortgage´ên xwe didin, yan hewl
dikin bidin. Yek ji neh kes ditirsin
ku nikaribin vê mehê heqê kirê û
mortgage´an bidin piştî xerckirinên
christmasê.
KCD-E banga
kombûna li Parîsê
kir
Rûpel 2
Shelter dibêje ku bihayê xaniyan û
kirêyan “li jor ewran e” û dibe sebeb
ku xelk û malbat bikevin bin zexta
deynan.
Kesên ku diçûn ser rûpelê Shelter
gelekî zêde bûye di mehên borî de,
nîşana wê ku bêtir kes ji rewşa xwe
ya aborî ditirsin.
Hejmara jimalderxistinan ji rojê
100´an borî payîza çûyî. Beylîfan
11,000 malên kirê ji kirêdaran standin
di navbera Tîrmeh û Îlonên borî
de. Di heman demê de 2805 xanî ji
kesên bi morgage hatin standin.
Rewşa Nexweşa
Ebola ya Yekemîn
a Brîtanya Xetere ye
Rûpel 2
Wêrekiya jinên
Kurd ji bo wan jî bû
sembol
Rûpel 6
Petrol di asta herî
nizm a 5,5 salên
dawî de ye
Rûpel 9

Benzer belgeler