telgraf 450 - Telgraf Gazetesi – Londra
Transkript
telgraf 450 - Telgraf Gazetesi – Londra
Ali Erdoğan’ın ‘Açın Kucakları’ adlı Kitabı Çıktı Sayfa 2 Birleşik Krallığın İlk Ebola Hastasının Durumu Kritik NHS Krizi Derinleşerek Büyüyor Sayfa 7 Sayfa 8 telgraf.co.uk Carşamba, 07/01/2014 Sayı HAFTALIK HABER GAZETESİ 450 Home Office Terörle Mücadele Kapsamında Kreşlere Kadar İnecek Her Kreş Çalışanı Birer Ajan Olmaya Zorlanacak! Olası terörist saldırılara karşı güvenlik düzeyini ‘Ciddi’ seviyesine çıkartan Britanya’da, parlamentoya sunulan yeni Terörle Mücadele ve Güvenlik Yasa Tasarısı’nda ilginç önlemler var. Parlamentoya sunulan kanun tasarısına göre, kreş yetkililerinden, ‘terörist olma riski bulunan’ çocukların bildirilmeleri isteniyor. Britanya’dan çok sayıda kişinin Daiş çetelerine katılmak amacıyla Suriye ve Irak’a gitmesi Home Office’i yeni güvenlik tedbirleri almaya itmişti. Suriye ve Irak’a gidip cihatçı çetelerin içerisinde bir süre kaldıktan sonra Britanya’ya dönüp terörist saldırılar yapılmasından endişelenen hükümet geniş kapsamlı bir yasa hazırlayıp parlamentoya sunmuştu. Home Office, terörle mücadele çerçevesinde hazırlanan yeni tasarıda, kreş yetkililerinden sıra dışı bir istekte bulunmaya hazırlanıyor. Buna göre, kreşlerde çalışanlara “terörist olma riski bulunan” çocukları bildirme zorunluluğu getirilmesi gündemde. Independent gazetesinde yer alan habere göre, yoğun tepki çeken tasarının öğretmenleri “ajanlara çevireceği” düşünülüyor. Tasarıda, şu ifadeler yer alıyor: “Üst düzey yöneticilerin, terörist ideolojinin bir parçası olan aşırı uç görüşlere destek de dahil olmak üzere çocukların terörizme çekilmesi riskini değerlendirmesi beklenmektedir. Çalışanlardan terörizme çekilme riski altında olan çocukları teşhis etmeleri ve terörizmi meşrulaştırmakta kullanılan aşırı uç görüşlere karşı çıkmaları istenmektedir.” Tasarıda, Yahudi karşıtı ifadeler kullanan çocukların da bildirilmesi gerektiği belirtildi. Tasarıya karşı çıkanlar, İçişleri Bakanlığı’nın isteklerinin hayata geçirilemeyeceğini vurguluyor. Tasarının tamamen yetkililerin inisiyatifine güvenmesi nedeniyle objektiflikten uzak ve sınırlarının belirsiz olduğu söyleniyor. Telegraph gazetesine konuşan Muhafazakar Parti Milletvekili Davis Davis, “Bunun nasıl uygulanacağını görmek çok zor. Bu işleyemez. Kreş çalışanlarının ne yapmalarının beklendiğini anlamadığımı söylemeliyim. Aşırı uç olduğunu düşündükleri bir görüşü benimseyen bir çocuğu rapor mu etmeliler? Hiç sanmıyorum” ifadelerini kullandı. Öte yandan, kreşlerin yanı sıra, okullar, üniversiteler, hapishaneler ve hastanelerin de aralarında bulunduğu birçok kurum, geçmesi halinde yeni tasarıdan etkilenebilecek. Serçe ve Konca Ailesinin Büyük Kaybı 18 yaşındaki üniversite öğrencisi Ezgi Serçe’nin ölümü ailesini yıktı. Pazartesi sabahı kaldığı evde ölü olarak bulunan genç kızın ölüm nedeni henüz bilinmiyor... Haberin Devamı Sayfa 9’da ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 2 Ali Erdoğan’ın ‘Açın Kucakları’ adlı Kitabı Çıktı Yazar Ali Erdoğan’ın ‘Açın Kucakları’ adlı kitabı Fırat yayınlarından çıktı. Açın Kucakları adlı kitap 30 tane hikaye ve anıdan oluşuyor. Çoğu gerçek yaşamlardan kesitler sunan hikayeler göç, özlem, mültecilik ve umut gibi duygularla dolu. Kitap şu not ile başlıyor; ‘‘Bakın gökyüzüne, orada bulutların arasında düşlerinizi bulacaksınız. Yere bakın çocukluğunuz oynuyor kurşunlar arasında. Varsa geçirdiğimiz güzel günler, yazın torunlarınıza hatıra kalsın. Neler göreceksiniz: sokaklar arasında uçuşmuş insan düşlerini. Bulutlar arasında süzülürken, benden çok uzaklarda bıraktığım köylerimde hayallerim dolaşıyor serseri mayınlar gibi…’’ Kitabın ilk hikayesi hepimizin tanıdık olduğu bir mülteci yaşam hikayesinden bir kesit. Çok büyük umutlarla kaçak yollarla İngiltere’ye gelen Mamo’nun ilk defa bindiği iki katlı otobüsün üst katında, ‘Bu otobüsün şoförü yok!’ diyerek korkuyla inmeye çalışmasıyla başlıyor. Ardından ailesini getirmek için gece gündüz çalışan, sonrasında borçla ailesini getiren Mamo’nun bir oğlunun acı sonu ile bitiyor hikaye. Tüm hikayeler tanıdık duruyor karşısında insanın. 148 sayfadan ROJNAMEYA NÛÇEYAN A HEFTANE Editör Alaettin Sinayiç [email protected] Muhabirler Esra Türk Erem Kansoy [email protected] Grafiker Yüksel Adıgüzel [email protected] Yayın Sahibi Tel News Ltd. oluşan kitap, aynı zamanda kitaba isim olan ‘Açın Kucakları’ hikaye-anı ile bitiyor. Zeyno ananın ağlayarak okuduğu şiirin adıdır aynı zamanda, Açın Kucakları… Açın Kucakları Toplayın kimsesiz çocukları Alın elindeki sopaları, bıçakları, tiner poşetlerini Kışın günü soğuktan donmasınlar Onlar da sıcak görsünler… Ali Erdoğan Kimdir? 1942 yılında Maraş-Elbistan’a bağlı Biregeni köyünde, ailenin sekizinci çocuğu olarak dünyaya geldi. 25 yıldır Londra’da yaşayan Ali Erdoğan, sürgünün ve hasretin yıldıramadığı bir yürek. En büyük silahı kalemi olan, acılarını, hüzünlerini, umutlarını ve hasretini kaleme havale eden 72 yaşında bir genç. Genç diyorum, çünkü Ali dayı yeniden doğmuş. 25 yıllık bir hasretlikten sonra, ilk çıplak ayakla bastığı topraklara, her akşam kafasını yastığa koyduğunda kendisini başında bulduğu köyünün çeşmesine kavuşmasından sonra yeniden doğmuş Ali Erdoğan, hafiflemiş, adeta ilaç olmuş tüm hastalıklarına. Gazetemiz de olmak üzere birçok gazete ve dergide yazıları yayınlanan Ali Erdoğan yeni kitabı ‘Açın Kucakları’ ile yayınlanan üçüncü kitap oldu. Kitabı temin etmek için 07961573632 nolu telefondan kitabın yazarı Ali Erdoğan’a ulaşabilirsiniz. Troy Kitap Cemal Süreya’yı anıyor Ölümünün 25.yılında Cemal Süreya Troy Kitap Kulübünde anılıyor. Cemal Süreya Kültür ve Sanat Derneği tarafından düzenlenen geleneksel Cemal Süreyya Şiir Ödülüne gölge düştü. HAFTALIK HABER GAZETESI Basına yansıyan ödül jürisindeki kriz usta şairin anısına düzenlenen etkinlikleri engellemedi. Troy Cafe’de toplanan Troy Kitap Kulübü bu ay Cemal Süreya’yı tartışıyor. 9 Ocak Cuma günü saat 7’de düzenlenecek olan etkinliği Mesut Akın sunacak. (Troy Cafe 124 Kingsland High Road, Shoreditch London E2 8DP) Adres 33 Dalston Lane London E8 3DF Telefon 0207 9230 838 0742 9481 490 Web www.telgraf.co.uk Reklam [email protected] Soru ve görüşleriniz: [email protected] BÜYÜK REKLAM KAMPANYASI Kürt ve Türk toplumuna ulaşmanın en iyi yolu Tüm reklamlarınızda %30 indirim Yeni yıl kutlamalarınızda %40 indirim Tüm seri ilanlarınız ÜCRETSİZ www.telgraf.co.uk [email protected] 07429481490 | 02079230838 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 3 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 4 7 Mayıs Genel Seçim Kampanyaları Başladı Yeşiller Partisi Holborn & St Pancras’tan milletvekili adayı olan, Yeşil Parti başkanı, Natalie Bennett, hükümetin yol yapımı için ayırdığı 15 milyar sterlininin büyük bir bölümünü kaldırıp, tren ve otobüs ücretlerinde %10 kesinti yapacaklarını açıkladı. Bennett, toplu taşıtın kullanılmasının sadece çevreye değil, maddi olarak da toplum için faydalı olduğunu savunuyor. Yeşiller Partisi, bu konuyu ve demir yollarının tekrar kamulaştırılmasını seçim beyanatına eklediler. Yapılan bir araştırmaya göre, halkın %59’u demiryollarının kamulaşmasını destekliyor. İşçi Parti Ed Miliband, İşçi Parti dört milyon kapı önü sohbet ederek seçimi kazanacaklarını ifade etti. Geçim sıkıntısı, sağlık hizmetleri ve ekonomi gibi konuları halk ile bire bir konuşacaklarını belirtti. Seçim kampanyasına başlayan Miliband, Pazartesi günü gerçekleştirdiği ilk mitinginde şöyle konuştu: “Bu seçimi, binlerce afiş web sayfası satın alarak değil de milyonlarca sohbet gerçekleştirerek. Bu haftadan başlayarak, her hafta toplum merkezlerinde, işyerlerinde, ülkenin her yerinde bu görüşmelere öncülük yapacağım.” Miliband, Muhafazakar Parti’nin kemer sıkma politikasının sadece halkı maddi zorluklara götürdüğünü ve ekonomiyi düzeltemediğini savundu. Göç konusu üzerine, Miliband, halkın bu konuda endişeleri olduğunu fakat ülke için önemli bir getirisi olduğunu belirtti. Miliband, göcün eşit ve adil şartlar üzerinden yürütülmesi gerektiğini ve sosyal yardıma başvuranların daha öncesinde ülke ekonomisine katkıları olması gerektiğini; aynı zamanda da patronların göçmen işçilere düşük maaş ödeyerek sömürmelerine izin verilmemesi gerektiğini belirtti. Muhafazakar Parti Muhafazakar Parti seçim kampanyasını Cuma günü, ilk afişlerini halka tanıtarak başlattı. David Cameron, seçimleri çoğunluk elde etmeden kazandıkları taktirde, Ukip ile koalisyon olasılığını ret etmedi. Muhafazakar Parti, İşçi Parti’nin iktidar olması, hükümetin ilk senesinde 21 milyar sterlin ek harcama yapacağına yönelik iddiada bulundu. İşçi Parti, yanıt olarak, iddiayı yalanlayan bir rapor yayımladı. İşçi Parti’li Ed Balls, maliye bakanı George Osborne’a yanıt olarak, Muhafazakar Parti’nin asıl, senede yedi milyar sterlin vergi kesintisi vaadinde bulunduğunu, fakat bu kesintilerin nasıl karşılanacağını açıklamadığını savundu. ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 5 Kobane İle Dayanışma Konseri ‘Sanatçılar Kobane ile dayanışıyor’ adı altında yapılan dayanışma konserlerinin yenisi 18 Ocak’ta yapılacak. Haringey’de bulunan Kürt Toplum Merkezinde yapılacak Kobane ile dayanışma konserinde Şilili müzik grubu Quimanto, Paula Darwish, Serpil Kılıç ve Koma Sersi sahne alacaklar. Heyva Sor A Kurdistan vakfı tarafından organize edilen konserin tüm geliri Daiş saldırıları sonucu göç etmek zorunda kalan Kobanelilere gidecek. Konserin hazırlık komitesi tarafından yapılan açıklamada, sadece muhteşem bir müzik dineltisi için değil, aynı zamanda Kobane ile dayanışmak için konsere katılım çağrısı yapıldı. Açıklamada şunlar belirtildi; ‘‘Daiş saldırılarından kaynaklı yerlerinden göç eden Kobaneliler, şuan başka bir düşman olan sert kış ile karşı karşıya. Kobaneliler şuan bu zor koşullara karşı mücadele etme savaşı veriyor. Hep beraber bu insanlarımıza sahip çıkma, dayanışma zamanıdır. Gecenin tüm geliri şuan bu kamplarda yaşam savaşı veren insanların sert kış koşullarına karşı direnebilmeleri çerçevesinde ihtiyaç duyulan malzemeler için kullanılacak.’’ Dayanışma konseri 18 Ocak Pazar günü saat 19:00’da Haringey’de bulunan Kürt Toplum Merkezinde yapılacak. 6 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 7 Birleşik Krallığın İlk Ebola Hastasının Durumu Kritik Batı Afrika’da Ebola virüsüne yakalanan ve Londra’da tedavisi süren sağlık çalışanı Pauline Cafferkey’in sağlık durumunun kritik olduğu açıklandı. Eğitim Köşesi OKTAY ŞAHBAZ Urswick Ortaokulu Bilgisayar Bölüm Başkanı [email protected] Çocuğunuzun Ev Ödevlerini Takip Edin Her gün öğrenciler okuldan eve dönerken, öğrenilen bilgileri pekiştirmeleri, bir sonraki günün derslerine hazırlıklı olmaları ya da yeni bilgiler edinmeleri için öğretmenler tarafından ev ödevi verilir. İlk okullarında ev ödevleri 1 ve ya 2 alıştırmanın dışında çıkmazken, ortaokullarda bu sayı hafta 10-14 alıştırmaya kadar çıkabiliyor. Ev ödevinin niteliği ve niceliği öğretmenden öğretmene değişkenlik gösterir. Bazı öğretmenler öğrencilere çok ağır ev ödevi verirken, ödevin niteliğini göz ardı edebilirler. Bazı öğretmenler ise az, ancak öğrencinin düşünme becerilerini geliştirici nitelikte ev ödevleri verebilmektedir. Öğretmenlerdeki bu farklılıklara karşılık, öğrencilerin ev ödevlerini yapıp yapmamasına göre de birbirlerinden farklılıklar gösterirler. Cafferkey’in karantina altında tutulduğu Londra’nın kuzeyindeki Royal Free Hastanesinden yapılan açıklamada, “Pauline Cafferkey’in sağlık durumunun son iki gündür kötüleştiğini duyurmaktan dolayı üzgünüz” denildi. Başbakan David Cameron resmi Twitter adresinden, “Dualarım ve düşüncelerim Ebola virüsünden dolayı kritik durumda olan hemşire Pauline Cafferkey ve ailesiyle birlikte” diye yazdı. Sağlık Bakanı Jeremy Hunt da, Royal Free Hastanesindeki doktorların ve hemşirelerin Cafferkey’in iyileşmesi için ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti. Cafferkey’e tedavisi kapsamında, Ebola virüsüne yakalanan ve iyileşen William Pooley’den kan nakli yapılmıştı. Ebola salgının çok sayıda kişinin ölümüne neden olduğu Sierra Leone’da “Save the Children” adlı yardım kuruluşu için çalışan Cafferkey, tedavisi için bu hafta başında İskoçya’nın Glasgow şehrinden İngiltere’nin başkenti Londra’ya getirilmişti. Sierra Leone’den geçen hafta Pazar günü ayrılan Cafferkey, British Airways uçağıyla Casablanca ve Londra aktarmalı olarak Glasgow’a seyahat etmişti. Sağlık görevlisi, ateşi çıkınca Glasgow’daki Gartnavel Hastanesine gitmiş, yapılan testlerde kanında Ebola virüsüne rastlanmıştı. Pauline Cafferkey’in Heathrow Havalimanı’ndaki taramada yetkililere kendini iyi hissetmediğini söylediği, ancak yolculuğa devam etmesine izin verildiği ortaya çıkmıştı. Eleştirilere neden olan olay sonrası İngiltere hükümeti, Batı Afrika ülkelerinden dönen kişilere geçen yıl Ekim ayından bu yana havaalanlarında uygulanan tarama sistemini ve önlemleri gözden geçirmeye karar vermişti. Ebola en az 8 bin 153 kişinin yaşamına mal oldu Geçtiğimiz yıl Gine’de başlayan ve Liberya ile Sierra Leone’ye sıçrayan ebola salgınından ölümler her geçen gün artıyor. Ebola, Mart ayından bu yana en az 8 bin 153 kişinin yaşamını yitirmesine yol açtı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından ve 3 Ocak’a kadar kaydedilen vakaları içeren son bilançoya göre, ebolanın yayılması durdurulamıyor. WHO bilançosuna göre, çoğunluğu Sierra Leone, Liberya ve Gine’de olmak üzere 20 bin 656 kişi ebola virüsüne yakalandı. Virüse yakalanan kişilerden 8 bin 153 kişi yaşamını yitirirken, Liberya 3 bin 471 ölüm vakası ile ilk sırayı aldı. Liberya’da toplamda 8 bin 115 kişi virüse yakalanmışken, virüse yakalananların yüzde 42,7’si yaşamını yitirmiş oldu. Virüsün en çok yayıldığı ülke ise Sierra Leone oldu. Ülkede 3 Ocak’a kadar 9 bin 772 vaka tespit edilirken, 2 bin 915 kişi yaşamını yitirdi. Sierra Leone’de ebola virüsüne yakalananların yüzde 30’u yaşamını yitirmiş olsa da, özellikle son 1 aylık dönemde tespit edilen yeni vakaların fazla olması nedeniyle ölü sayısının artmasından endişe ediliyor. Ebola virüsü kişiye bulaştıktan yaklaşık 3 haftalık bir dönemden sonra öldürücü aşamaya geçiyor. Halen devam eden ebola salgını ilk kez Aralık 2013’te Gine’de 2 aylık bir bebeğin ölümüne yol açmış ve geçtiğimiz yılın Mart ayından itibaren de diğer ülkelere yayıldığı anlaşılmıştı. WHO’nun açıkladığı son bilanço, Gine’de 2 bin 769 kişiye bulaşan virüsün, bin 767 kişinin yaşamını yitirmesine yol açtığını gösteriyor. Önceki aylarda Mali ve Nijerya gibi ülkelerde de görülen ebola virüsünün bu ülkelerdeki yayılması ise tümüyle durdurulmuş durumda. Mali’de 6, Nijerya’da 8 kişi yaşamını yitirmiş, Batı Afrika’dan ABD’ye sevkedilen bir kişi de hayatını kaybetmişti. Daha önce İspanya ve Senegal’de birer ebola vakası tespit edilmiş, bu kişiler gördükleri tedavi sonucu iyileşmişlerdi. Ev ödevlerini düzenli biçimde yapan öğrenciler olduğu gibi, bu görevi düzenli yapmayan öğrenciler de bulunmaktadır. Ev ödevlerini yapan, yada okulda gördüğü dersleri evde üstünden en az bir kez geçip bunu tekrarlayan öğrenci çoğu zaman daha başarılı olur. Zaten öğrenme dediğimiz şey bilgiyi tekrarlamak anlamına geliyor. Bu anlamda bilgi ne kadar çok tekrar edilirse o kadar iyi öğrenilir. İngiltere’de bir çok okul çocukların kendilerini daha iyi organize etmeleri için onlara günlük (planner) verirler. Günlük hem öğrenciye ondanda daha önemlisi veliye verilen ev ödevleri konusunda gereken bilgiyi verir. Bir velinin en temelde yapması gereken bu günlüklere bakıp öğrencisinin ödevlerini yapıp yapmkdıkları konusunda gözlemci olabilir. Bu yöntemle çocuk ailesinin eğitime desteği görüp bunun sadece sözde bir şey olmadığı anlar. Aslında her ailenin kolayca uygulayacağı bu yöntem bir çok aile tarafından eksik bırakılan bir görevi. Ailelerin yukardaki yöntemin dışında atabilecekleri başka adımlar var. Bir ailenin ev ödevleri konusunda yapacakları en temel yardım çocuklarına ev ödevlerini yapabilecekleri bir ortamı yaratmak. Eğer evde böyle bir ortam mümkün değilse mahalle kütüphaneleri bu konuda iyi bir alternatif olacaktır. Bunun ile beraber çocuklarının programlı çalışmaları için yardımcı olmaları. Gelişmekte olan çocuklara zamanlarını iyi kullanmalarını öğretmek her velinin en temel görevi. Yani bir çocuk okuldan eve geldiğin ne zaman yemek yiyecek, ne zaman ders çalışacak ve ne zaman eğlenecek, bunların zamanını bilmesi gerekiyor. Her şeyi kendiliğine bıraktığımızda bir çocuğun saatlerce oyun oynayacağı yada televizyon önünden kalkmayacağını biliyoruz. Zamanını iyi kullanan ve bağımsız ders çalışan bir öğrencinin başarısız olması mümkün değildir. Ev ödevlerinin öğrencinin başarısı üzerinde olumlu etkilerinin yanı sıra daha başka yararları da vardır. Ev ödevinin öğrencilere yaşam boyu sahip oldukları kendi kendine disiplin, bağımsızlık ve sorumluluk gibi kişisel özellikleri öğretir. Böylesi önemli bir sorumluluğu dershanelerden beklemeyelim, bir veli olarak bizler elimizden geldikçe uygulamaya çalışalım. ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 8 Kraliyet Ailesinin Başı Seks Davasıyla Dertte Kraliçe 2. Elizabeth’in ortanca oğlu Prens Andrew’un reşit olmayan bir kızla cinsel ilişkiye girdiği iddialarının soruşturulduğu dava ile ilgili her gün ilginç iddialar ortaya atılıyor. The Sunday Times Gazetesi, Prens Andrew’un seks skandalından arkadaşıyla yaptığı gizli bir anlaşma sayesinde kendini sıyırabileceğini iddia etti. Kraliçe 2. Elizabeth’in oğlu Prens Andrew’un Amerika’da 17 yaşındaki bir kızla zorla cinsel ilişkiye girdiği iddiaları İngiliz basınını ikiye böldü. Bazı gazeteler Prens Andrew’u aklamaya çalışırken, diğer gazeteler Andrew’un dokunulmazlık zırhını kullanarak arkadaşıyla yaptığı gizli anlaşma sayesinde kendini sıyırabileceğini yazdı. Haberi ‘Seks davasında prense dokunulmazlık’ başlığı ile veren gazete, Prens Andrew’un (54), ABD’de görülen ‘seks kölesi’ davasından arkadaşıyla yaptığı gizli anlaşma ile kurtulabileceğini yazdı. Florida eyaletinde görülen davada adı Virginia Roberts olduğu inanılan kadının, 1999-2002 yılları arasında, 17 yaşındayken ABD’li işadamı Jeffrey Epstein, tarafından Prens Andrew’un aralarında bulunduğu bazı kişilerle cinsel ilişkiye zorlandığını öne sürdü. Gazete Prens Andrew ile ilişkiye girdiği iddia edilen Virginia Roberts’ın şuanda Avusturalya’da üç çoçuğu ile yaşadığını belirtti. Mahkemeye belgelerle ortaya atılan iddiaya göre, kadın, Prens Andrew’la Londra, New York ve Karayipler’de ilişkiye zorlandı. Epstein, 2008 yılında, ‘küçük yaşta kızları hayat kadınlığına zorladığı’ gerekçesiyle 18 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Hapisten çıktıktan sonra Epstein ile görüşen Andrew, birlikte fotoğrafları kamuoyuna yansıyınca bu arkadaşlığı nedeniyle özür dilemişti. NHS Krizi Büyüyor İşçi Parti’nin açıkladığı rapora göre, 2015 genel seçim sonucunda, tekrar Muhafazakar Parti’nin hükümetin başına gelmesiyle, Ulusal Sağlık Kurumu, NHS’in yok olabileceğini iddia etti. Her geçen gün, artan NHS tartışması, 7 Mayıs’ta yapılacak genel seçim sonucunu belirleyecek unsurlardan olacağı görülüyor. Salı günü ortaya çıkan verilere göre hastanelerin acil servislerinde doktor bekleme süresi 10 yılın en yüksek seviyesinde. Özellikle 2014 senesinde daha yoğun bir gerileme görüldü. Siyasi partiler, acil servise giden hastaların %95’inin, dört saat içerisinde muayene olmalarına büyük önem veriyor. Kasım 2014’te, bu oranın %83.1’e kadar düştüğü görülüyor. Muhafazakar hükümetin kemer sıkma politikası NHS’e de yansıtılması ve yeterince kaynağın aktarılmaması sağlık hizmetlerinde büyük sorunlara yol açıyor. Ulusal Sağlık Kurumunun başkanı, Simon Stevens, NHS’e, Cameron’ın tekrar hükümetin başına gelirse, vaat ettiği, ek iki milyar sterlinin yetmeyeceğini belirtti. Stevens, artan nüfus sayısının ve yaşam süresinin, NHS’e talebi devamlı arttıracağını ve açığın kapatılması için de ek sekiz milyar sterlin ihtiyaç olduğunu belirtti. İşçi Parti’li, gölge sağlık bakanı, Andy Burnham, katıldığı radyo programında, partisinin, Muhafazakar Parti’nin NHS’i kapatacağını söylemediğini, fakat kesintilere devam edildiği taktirde sağlık hizmetinin çıkılmaz bir kriz içerisine gireceğini belirtti. Burnham, Muhafazakar Parti’nin sağlık hizmetlerine yaptığı değişikler devam ederse, var olan yönünün değişip özelleştirileceğini söyledi. NHS’e yönelik diğer bir tartışma ise, hastanelere gereksiz ziyaretleri önlemek için bazı hizmetlerin ücretlendirilmesi. Önerilen bir yöntem, ilk etapta ücret ödetilmesi ve daha sonra hastaneye ziyaretin gerekli olduğu görüldüğünde ücretin geri verilmesi. ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 Serçe ve Konca Ailelerinin Büyük Kaybı 18 yaşındaki üniversite öğrencisi Ezgi Serçe’nin ölümü ailesini yıktı. Pazartesi sabahı kaldığı evde ölü olarak bulunan genç kızın ölüm nedeni henüz bilinmiyor. Kingston üniversitesi Eczacılık bölümü birinci sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Ezgi Serçe kaldığı öğrenci evinde ölü bulundu. Pazar gecesi telefonlarına cevap vermeyen Ezgi Serçe’nin durumundan şüphelenen aile Kingston’da bulunan eve gitti. Evin kapısı kırıldıktan sonra içeri giren polisler, genç kızın cansız bedeniyle karşılaştı. Hastaneye kaldırılan genç kız otopsi için bekletiliyor. Polisin konuyla ilgili araştırması devam ediyor. Serçe ve Konca aileleri Cemevinde taziyeleri kabul ediyor. Binlerce kişinin ziyaret ettiği Cemevi ziyaretçilerden dolup taşarken, genç kızın sevenleri büyük şok yaşıyor. 9 10 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 11 KCC’de Yeni Yıl Kutlaması Her yıl geleneksel olarak yapılan yeni yıl kutlaması 31 Aralık akşamı Haringey’de bulunan Kürt Toplum Merkezinde gerçekleştirildi. ALTYAZILI DİYALOGLAR MIZGIN MÜJDE ARSLAN [email protected] Etrafımızda gördüğümüz her şey birer metinden ibarettir, kimlikte yazılan ya da doğarken kulağımıza fısıldanan isimlerimiz, doğum tarihlerimiz, doğduğumuz ülkenin resmi adı, dedelerimizin söylediği adı, köyümüzün resmi adı, eski adı, etrafımızda gördüğümüz toprakların, ağaçların, nesnelerin isimleri… Aslında biz birer metinizdir, tarihimiz, gerçeğimiz, ailemiz, acılarımız hepsi birer metindir, yeniden yazılabilir, yeniden okunabilir, farklı yorumlanabilir. Peki bu nasıl mı sağlanır? Sinema kuşkusuz cevaplardan sadece birisidir. Yoğun katılımın olduğu yeni yıl kutlaması Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Faysal Banirad’ın açılış konuşmasıyla başladı. Banirad konuşmasında 2014 yılının Kürtler açısından hem büyük acılara, hem de büyük kazanımlara sahne olduğunu ifade etti. 2015 yılının Kürt halkı açısından zafer yılı olacağını belirten Banirad, başta Kobane’de direnenlerin olmak üzere tüm ezilen halkların yeni yılını kutlayarak, yeni yıl için barış ve özgürlük diledi. Yapılan konuşmalardan sonra Sezgin Coşkun, Hakan Xan ve Hozan Temelli sahne alarak şarkılarını seslendirdiler. Merkezde bulunan tüm çocuklara yeni yıl hediyeleri dağıtılırken, yapılan çekilişte de katılımcılara değerli hediyeler dağıtıldı. Kutlama halaylar eşliğinde gece geç saatlere kadar devam etti. Kırkısraklılar Yeni Yıl Balosuna Yoğun İlgi Kırkısraklılar Dayanışma Merkezi’nin 30 Aralık Salı gecesi düzenlediği yeni yıl balosu yoğun ilgi gördü. Dernek yetkilileri yaptığı açıklamada Metnin yapısal bazı kuralları vardır tabi, tıpkı inşaat yapmanın, proje çizmenin, deney yapmanın ya da ameliyat yapmanın kuralları olduğu gibi. Bu metin yapısını, kurallarını, şemalarını ne kadar iyi tanır ve öğrenirsek bu, bizim bir filmi daha iyi okumamızı ya da daha güçlü bir film çekmemizi olanaklı kılar. Bu köşede haftada bir sinema dili, senaryo yapısı, film analizi üzerine yazılar yazacağım. Bu yazıların okuyucuya bir filmin okunmasına yeni yollar getirmesini sağlamakla birlikte, film yapmak isteyenler ya da ilk filmlerini çekmiş ama kendini geliştirmek isteyenlere de film sanatına dair bilgiler vermeye gayret edeceğim. Sinemada sound nasıl işler, ne işe yarar, sound ile mekanların nasıl bir ilişkisi vardır, kurguda neye dikkat edilmeli, film dili nasıl oluşur, senaryo yazma kuralları, oyuncu performansı, diyalog yazımında neden sessizlik önemlidir? filmin adı, posteri, dağıtımı ve bir projenin geliştirilmesi gibi pek çok önemli konuyu ele almaya çalışacağım. Çeşitli demokratik kitle örgütlerinin mesaj gönderdiği geceye Sanatçı Rojda, Hasan Ali Sezer, Özkan Orman, Derya Alibabaoğlu, Ali Çam, Dilaver ve Grubu katıldı. Konuşmacı olarak Araştırmacı ve Yazar Ali Haydar Ülger,İşadamı Hasan Armağan,Siyasetçi Mehmet Tüm, Enfield Belediye Başkanı Ali Bakır ve Labour’dan Joan Ryan katıldı. Kırkısraklılar dayanışma derneği yönetim kurulu adına Mehmet Ali Ersoy’un yaptığı açılış konuşmasından sonra, dernek bünyesinde çalışmalarını tamamlayan saz kursu öğrencilerden oluşan çocuk grubu sahne aldı. Çocukların takdir toplayan performanslarından sonra, çocuklar sertifikalarını Enfield belediye Başkanı Ali Bakır ve milletvekili adayı Joan Ryan tarafından teslim aldı. Ayrıca çocuklardan oluşan folklor ekibi izliyenlere unutulmaz görsel bir şölen sundu. Tarih bir metinden, bir yazılımdan, bir kurgudan ibaretse ve bu tarih tek taraflı yanlış ya da eksik yazılmışsa, bu tarihe yeniden ayna tutulup, görüntüyle metin yeniden yazılabilir, Dersim 38 olaylarını anlatan, Kürtlerin katliamlarını belgeleyen, gerçek tanıkların anlatımlarına başvuran belgeseller gibi, geçen sene Oscar’a aday gösterilen Joshua Oppenheimer’in Act of Killing (Öldürme Eylemi) filmi gibi ya da Filistinli yönetmen Emad Burnat’ın Guy Davidi ile birlikte çektiği 5 Broken Cameras (5 Kırık Kamera) filmi gibi. Şimdiye dek sayısız deney şunu doğrulamıştır ki; görüntünün ‘gerçeği’ne inanırız, görüntü üzerinden kimliğimizi kurar, görüntü üzerinden kendimizi tanırız. katılımın yoğun olmasından dolayı memnun olduklarını ve üyelerinin aralarındaki birlik ve beraberliği pekiştirmek ve dayanışma ruhunu yaşatmak için etkinliklerine yeni dönemde de devam edeceklerini belirttiler ve katılan herkese teşekkür ettiler. Bir filmi severiz ya da sevmeyiz, hangi filmi neye göre ve niçin severiz? Bazen bunu ifade edebilsek de çoğu zaman tam olarak nedenlerini bilmeyiz. Aynı şekilde büyük emeklerle yaptığımız kısa filmimiz bazen hiçbir festivalden kabul almaz, bazen de gönderdiğimiz her festival filmi gösterir, hatta ödül verir. Zevk meselesi bir yana, bunun aslında daha anlaşılır cevapları vardır. Bu da bizi yine en başa filmin metin yapısını götürür, filmin turning point’lerini (dönüşüm noktalarını) bulmak gerekir, filmin dramatik dengesini, dengenin bozulma anını, çıkılan içsel ya da fiziksel yolculuğu, karakterlerin karşılaşma anlarını, çatışmalarını tespit etmek gerekir. Aktif bir sinema seyircisi, ya da yeni bir yönetmen adayı, ana karakter- ler kadar yan karaterleri, onların işlevlerini, ana olay örgüsü kadar yan olay örgüsünü, filmin mekanlarının işlevlerini, nesnelerin nasıl dolaştığını analiz etmelidir. Bir filmin nasıl değerlendirileceğini öğrendiğinizde, matematik, fizik kimya gibi formüller içerisinde bulabilirsiniz kendinizi ama emin olun bu, çok daha eğlenceli bi yolculuk olacaktır. Geçen hafta Avrupa Film Ödülleri (EFA) açıklandı, Polonyolı yönetmen Pawel Pawlikovski’nin Ida adlı filmi en iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi senaryo dahil 5 ödül aldı. Bu kadar ödül alan bir film, film diline ve senaryo yapısına bakmayı elzem kıldırıyor. Pawlikovski, Ida adlı filminde dingin, sessiz, güçlü, sade bir film dili ve yapısı yaratmış. Filmi büyülenerek ve bitmesini hiç istemeyerek izlediğimi itiraf etmeliyim. İki şeyi başarmış Pawlikovski; bir tanesi film dilinde bir yenilik yaparak kadrajı hep alışkın olduğumuz yatayın aksine dikey kurgulamış; siyah beyaz olan filme dingin, atmosferi güçlü kış resimleriyle görselliğini güçlendirmiş. İkincisi, soykırım gibi güçlü, dünya tarihinde iz bırakmış ve sinemada çok anlatılmış bir hikayeyi, genç bir kızın tanımadığı bilmediği geçmişi üzerinden dingin, minimal bir dille, sade ve güçlü bir hikayeyle anlatmayı başarmış. Filmin iki önemli turning point’i (dönüşüm noktası) var. Bir rahibe adayı olarak manastırda gördüğümüz genç kız, adını henüz bilmiyoruz, -gerçek adını henüz belki o da bilmiyorkendini kiliseye dine adamışlığını gördükten sonra yemin etmeye kısa bir süre kala, bir rahibe tarafından hayatta yaşayan tek akrabası olan teyzesini görmesi emri veriliyor. Film yapısında ana karaktere gelen emir yapısını sık sık göreceğiz, bu emirle birlikte aslında karakterin yolculuğu başlıyor. Bu masal sevenlerin de fark edeceği bir yapı aslında, emirle birlikte karakterin amacı ortaya çıkar ve yolculukla birlikte çatışma da başlar. Bu arada genç kız teyzesiyle buluştuktan sonra adının İda olduğunu ve Yahudi olduğunu öğrenir. Bu filmdeki birinci turning point olarak kaydedilebilir. Bu bilgiden sonra karakterin eskiye dönebilmesi çok güçtür, filmin içinde yeni bir denge kurmak zorundadır. Film boyunca da bu yeni dengenin kurulma sancılarını, soruların nasıl başka sorulara eşlik ettiğini aynı ailenin iki kuşaktan kadın karakterinin şiirsel yolculuğunda izleriz. Bir diğer turning point, karar anıdır. Yolculuk tamamlanır teyzesi onu manastır önünde bırakır, kuşkusuz Ida çok değişmiştir. Bir filmi güçlü kılan bir diğer öğe, çatışmadır. Ida’nin senaryosunda çatışma; ana karakterin Hiristiyan rahibe olmak ile Yahudi olduğunu öğrenmesi arasında; Kızıl Komünist olan ve barda tanıştığı erkeklerle birlikte olmakta beis görmeyen “özgür savcı” teyze karakteriyle, bebekliğinden itibaren manastırda büyümüş ve dış dünyayı tanımamış, saçlarını örten, hiçbir erkekle konuşmayan Ida arasında yaşanır. Metin hayatımızın bir parçasıdır. Bu metinler sinema aracılığıyla yeniden yazılabilir, kurgulanabilir, yorumlanabilir. Bu yüzden sinema güçtür, direniştir, hayata yeni bir yorumdur, sinemasız kalmayın. 12 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 13 Oğuz Saruhan Londra’da Anıldı DAİŞ çetelerine karşı Rojava’da savaşırken yaşamını yitiren MLKP savaşçısı Oğuz Saruhan (Algan Zafir), Londra’da düzenlenen bir etkinlikle anıldı. Özgürce HATİCE GÜDEN [email protected] Kobane’de efsaneleşen “Sara”lar için; Pazar günü Gik-Der salonunda düzenlenen anma, Oğuz Saruhan şahsında Rojava’da yaşamlarını yitiren YPG, YPJ ve MLKP savaşçıları için bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Oğuz Saruhan’ın yaşamını anlatan bir yazının okunmasının ardından sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. Anma, MLKP MK ve MLKP Rojava’nın Oğuz Saruhan için yayınladıkları mesajların okunmasıyla devam etti. Daha sonra MLKP adına konuşmacı söz aldı. Konuşmasına Rojavada ölümsüzleşen MLKP ve YPG savaşçılarını anarak başlayan konuşmacı sözlerine şöyle devam etti; «Oğuz yoldaş 30 yıldır süren Kürt özgürlük mücadelesine karşı, devlet tarafından uygulanan tüm saldırıları yaşayan ve hisseden bir ailenin bir ferdi olarak genç yaşında Ankara’ya göç eden bir ailenin evladıydı. O, genç yaşından itibaren bir işçi olarak hayata adım attı. Partisiyle tanışmasının ardından, kah bir işçi direnişinde, kah bir yoldaş uğurlamasında, kah Haziran ayaklanmasında yerini aldı. Ve Partimizin Rojava devrimini savunma çağrısına siperlerin en önüne sloganıyla koştu”. “Peki neydi Oğuz’u ya da diğer şehit yoldaşlarımızı bu genç yaşlarında Rojava’ya götüren? Onlar, Rojavadaki devrimin önemini kavrayarak Rojava devrimini savunmak için ölümü göze alıp bir adım öne çıktılar.” “Bugün önümüzde iki acil görev durmaktadır. Bunlardan ilki, bugün burada yaptığımız gibi şehitlerimize sahip çıkmak, onların uğurlama ve anmalarına kitlesel katılmak. İkincisi ise içerisinden geçtiğimiz tarihsel dönemeçte, bir kaç ay içerisinde seçimler yaşanacak. Bu seçimler AKP rejimiyle, halklarımızın birlikteliğinin sembolü HDP arasında geçecektir. Bu seçimlerde barajlarını başlarına yıkmak için tüm gücümüzle HDP’yi güçlendirelim ve çalışmalara omuz verelim» çağrısıyla konuşmasını tamamladı. Gelin ve bu devrimi savunun Daha sonra Britanya Kürt Halk Meclisi adına bir konuşma gerçekleştirildi. Temsilci konuşmasında şu görüşleri dile getirdi; “Sekandan Oğuza şehitlerimizin hepsi tek bir noktayı işaret etti. Şimdi tartışma zamanı değil, aksine Rojava devrimini savunma zamanıdır. Gelin ve bu devrimi savunun... Şehitlerimiz Kürt halkının şehididir ve bizler şehitlerimizi asla unutmayacağız!” Anma etkinliği Londra Partizan taraftarları ve Roj Kadın Meclisinin mesajlarının okunmasıyla sona erdi. Anma etkinliğinde “Oğuz yoldaş yaşıyor MLKP savaşıyor, Devrim şehitleri ölümsüzdür, Yaşasın partimiz MLKP, Biji Berxwedana Kobane, Biji YPG Yaşasın MLKP” sloganları sık sık atıldı. İstanbul’dan Gelen Kadın Luton Havaalında Gözaltına Alındı İstanbul›dan uçakla İngiltere’ye gelen 25 yaşındaki bir kadın Luton Havaalanı’nda “Suriye’ye yönelik bir terör faaliyetine katıldığı kuşkusuyla” gözaltına alındı. Kuzey Londra’da bulunan Haringey bölgesinde yaşadığı belirtilen 25 yaşındaki kadının Suriye’deki aşırı dinci örgütlerle ilişkisi olduğundan ve Suriye’den geldiğinden şüpheleniliyor. Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne katılmak üzere Irak ve Suriye’ye giden Britanya vatandaşlarının sayısının artması hükümeti kaygılandırıyor. Britanya hükümeti bu yılın başlarında ülkede terör tehdidi alarmının düzeyini bir kademe yükseltmişti. Britanya hükümeti hazırladığı yeni Terörle Mücadele ve Güvenlik Yasa Tasarısı›nı geçen ay Parlamento›ya sunmuştu. Henüz komisyonlarda görüşmeleri süren tasarı hükümete, “terör faaliyeti içindeki örgütlerde savaştığından kuşkulanılan” kişilerin ülkeye girişlerinin engellenmesi de dahil geniş yetkiler veriyor. Farsçada duru ve temiz anlamına gelen “Sara” kod adlı Sakine Cansız, Kürt hareketinin sembol isimlerinden... O, sadece PKK’nin kurucuları arasında yer alan 2 kadından biri değildir. Aynı zamanda gözaltında olduğu gibi Diyarbakır zindanlarında da direnişçiliği ile öne çıkan, 80’li yılların karanlığına ve umutsuzluğuna rağmen Malatya cezaevinden firar ederek dolaysız mücadele ile buluşmaya çalışan, insanlık dışı uygulamalara karşı 14 Temmuz 1982’de başlatılan ölüm orucu eylemine katılarak Türkiye ve Kürdistan coğrafyasındaki ilk ölüm orucu kadın direnişçisi olan direngen ve mücadeleci bir kadın kimliğidir. Sakine Cansız, bugün Kobane’de efsaneleşen kadın ordusunun önceli Kürt kadın partisi PAJK ve Kürt kadın ordusu YJA Star’ın da kurucularındandır. Özerk kadın örgütlenmesi, kadın ordulaşması konusunda PKK’nin birinci derecedeki yöneticileri de dahil hemen her düzeyde yoldaşının erkek egemenlikli anlayış ve yaşam alışkanlıklarına karşı mücadele içerisinde olmuş, kadın başkaldırısının örgütçülerindendir. Görüşlerinin mücadelesini vermedeki tutarlılığı, gözü pekliği, sorgulayıcılığı, devrimci inatçılığı ile mücadeleci bir kadın prototipidir. Sakine Cansız ve yoldaşları Fidan Doğan, Leyla Şaylemez’i hedef haline getiren de budur. Sakine Cansız şahsında Kürt ulusal direniş çizgisine ve Kürt kadın hareketine en üst düzeyde gerçekleşmiş bu saldırı ile sermaye güçleri, Kürt özgürlük hareketinin ve devrimci dinamiklerin iradesini kırmayı hedeflemiştir. Bundandır ki bu saldırı, yerlisi göçmeniyle başta mücadeleci kadınlar olmak üzere tüm direnişçi kimliklere yapılmış bir saldırıdır. Üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen hala aydınlatılmamış ve tarihin sayfalarında unutturulmak istenen bir dava haline gelmiş olması da bundandır. Güvenlik teknolojisi ile övünen Avrupa emperyalistlerinin, Paris’in göbeğinde işlenen bir katliamı hala aydınlatmamış olmaları, başından itibaren iddia ettiğimiz suç ortaklıklarını da belgelemektedir. Bu, sloganik bir açıklama yada yorum değildir. Kapitalist kriz yıkıntılarının sonuçlarına karşı sokakların uluslararası çapta birleşmeye başladığı, devrimci, direnişçi çizginin gelişme eğrisine girdiği bir dönemde yapılan bu saldırı; Türk sömürgeciliği ile Avrupa emperyalistlerinin aynı kutupta birleştiği, devrimci dinamiklerin “anti terör” ve “güvenlik yasaları” adı altındaki baskı yasaları ile terörize edildiği bir dönemde gerçekleşmişti. Bunun bir tesadüf olduğuna inanmak, en iyi niyetli yorumla “politik saflık” olurdu. Davanın hala sürüncemede bırakılmış olması, azmettiricilerinin gizlenmeye çalışılması da bu iddialarımızı doğrulamaktadır. Tüm bunlardan hareketle; Sara ve yoldaşları şahsında verilecek adalet ve hesap sorma mücadelesi, yerlisi ve göçmeniyle tüm devrimci, demokrat, özgürlükçü ve direnişçi kuvvetlerin mücadelesi haline gelebilmelidir. Kadınlar, bu direnişin ve mücadelenin birinci derecede sahipleri olarak sürecin öncüleri olabilmelidirler. 2 yıldır pek çok ülke ve kentte, başta Kürt kadınları olmak üzere Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB) ve dostlarının birlikte sürdürmeye çalıştıkları “Adalet” eylemlerini yerli ve göçmen kadın örgütleri ile birlikte tüm kentlere yaymak, mücadelenin başarısı ve emperyalist sermayenin politikasının boşa çıkarılması bakımından önemlidir. Sadece protesto eylemi olarak değil, aynı zamanda hukuki, bürokratik mekanizmaları da zorlayan ve hesap soran bir mücadele hattı ile sürdürülecek mücadele, enternasyonal devrimci çizginin güçlendirilmesi bakımından da rol oynayacaktır. İlk sınav, 10 Ocak tarihinde Fransa’nın başkenti Paris’te yapılacak Avrupa merkezli gösteridir. Başta kadınlar olmak üzere, kadın özgürlük mücadelesinde kendine rol veren tüm kişi ve örgütler; sadece kendini örgütleyen değil, enternasyonal mücadele hattını da ören bir görev ve sorumlulukla çalışmalara sarılabilmeli, Paris’i enternasyonal hesap sormanın ortak kürsüsü haline getirebilmelidirler. Avrupa’da kazanacağımız her kürsü, Kobane’de efsaneleşen “Sara”ların özgürlük eylemine güç verecek, yol açacaktır... 14 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 15 Eğlence, Kaliteli Hizmet Ve Muhteşem Yemekler Tek Adreste Buluştu Türkü Art Cafe Yeni Yerinde Hizmete Giriyor Aileniz ve arkadaşlarınızla sıcak bir atmosferde eğlenebileceğiniz yeni bir mekan, Türkü Art Cafe hizmete açılıyor. Her hafta sonu düzenli olarak canlı türkü dinletisini müşterilerine sunmaya, yeni mekanında hazırlananTürkü Art Cafe gün içerisindede her kesimden insanın zaman geçirebileceği ve çalışmalarını yürütebileceği bir sanat merkezi niteliğide taşıyor. Sabah,öğlen ve akşam yemeklerini taze bulabileceğiniz ve güleryüzlü servis alabileceğiniz Türkü Art Cafe, Soner Çeki yönetiminde hizmete giriyor. Taze ve birbirinden lezzetli meze çeşitleri, yöresel mutfağı ve Mezopotamya’nın eşsiz lezzetleri ile oldukça temiz ve müşteri memnuniyeti odaklı hizmet veren Türkü Art Cafe özellikle hafta sonları düzenlenecek canlı müzik gecelerinde gençlerin yine ilgi odağı olacak. Sektörde deneyimli yöneticilerin çalıştırdığı Cafe, profesyonel hizmeti ile fark yaratmaya hazırlanıyor. Sevdikleriniz ile sıcak bir atmosferde nezih bir gece geçirmek istiyorsanız, 77, Bounces Road, Edmonton,London, N9 8LD adresinde Türkü Art Cafe’yi ziyaret edebilir veya 02088032828 numaralı telefondan daha fazla bilgi edinerek rezervasyon yaptırabilirsiniz. ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 16 Erkan Oğur, Bülent Ortaçgil ve İsmail Demircioğlu Londra’da Sevenleriyle Buluşacak Berkin Elvan’ın Babası ‘Gezi’den Günümüze’ Paneli Çerçevesinde Londra’da İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi’nde ‘Gezi’den Günümüze’ adlı bir panel gerçekleştirilecek. 11 Ocak Pazar günü saat 16.30’da İakm ve Cemevi’nde yapılacak panele Gezi sürecinde polis tarafından vurulan 14 yaşındaki Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan konuşmacı olarak katılacak. Besteleri, şarkı sözleri, yorum ve icra teknikleriyle kendilerinden sonra gelen nesillerin yolunu açan, Türkiye’nin öncü müzisyenleri arasında yer alan Erkan Oğur, Bülent Ortaçgil ve İsmail Demircioğlu 24 Ocak Cumartesi akşamı Londra’da sevenlerinin karşısına çıkacaklar. yo Live organizesinde gerçekleşiyor. Geleneksel halk müziklerimizden caza, aşık edebiyatımızdan çağdaş şarkılara geniş ve derin bir perspektife sahip üçlünün Union Chapel’da saat 19:00’da başlayacak olan konser Stud- Konser hakkında ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler, 0796 1819 071 numaralı telefonu arayabilir veya online üzerinde http://store.unionchapel. org.uk adresiyle diyaloğa geçebilirler. İngiltere Alevi Kültür Merkezinden yapılan açıklamada şunlar belirtildi; ‘‘Türkiye de Gezi Eylemleri olarak ta bilinen 2013 Haziran ayında yaşanan toplumsal başkaldırıda birçok insanımız hayatını kaybetti, binlerce insanımız yaralandı ve yüzlerce can engelli olarak hayatına devam ediyor. 16 Haziran 2013 sabahı 14 yaşındaki Berkin Elvan da polis şiddetine maruz kalmış ve 269 gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybetmişti. Gezi’den Günümüze isimli bir Panel düzenleyerek Berkin’in babası sayın Sami Elvan ile Londra da halkımızı buluşturmayı ve bu acı süreci kendisinden dinlemeyi ve tarafımızın mazlumdan yana olduğunu göstermeyi hedefledik.’’ Panel aynı içerik ve konu başlığı ile ayrıca 10 Ocak Cumartesi saat 13.00’de Nottingham AKM’de ve Pazartesi saat 17.00’de Glasgow AKM’de gerçekleştirilecek. Mücadele sloganlarıyla yeni yıla girildi 2014 yılının kazanımları üzerinden hak ve özgürlükler, devrim ve sosyalizm mücadelesi daha güçlü kazanımlarıyla yaşanacaktır” dedi. Londra’da Oğuz Saruhan ve Kobanê şehitleri için açılan köşeyle, “Biji YPG, yaşasın MLKP” sloganlarıyla yeni yıla girildi. Yeni yıl Oğuz Saruhan’a adındı Londra’da GİK-DER salonunda gerçekleşen yeni yıl etkinliği, mücadele türkülerine ve sloganlarına tanıklık etti. Yapılan konuşmada, “halkların kurtuluşu, özgürlüğü ve mutluluğu için kendi yaşamını şehitliğe yatıran bir militanın, çekilecek her halayda, oynanacak her oyunda hatırlanması ve asla unutulmaması” istendi. Yeni yıl mesajları Yeni yıl için başta Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon) olmak üzere, Sosyalist Kadınlar Birliği, Avrupa Özgür Tutsaklarla Dayanışma Komitesi (AÖTDK) yayınladıkları mesajlarla halklara özgür bir yeni yıl istediler. “2015 Zulme ve emperyalist saldırganlığa direnen halkların umut yılı olsun!” başlığıyla yayınlanan AvEG-Kon mesajında, “2015 insanlığın vicdanı olarak, Kobane’de her karış toprakta kale gibi direnen ve tarih yazan ve topraklarına özgürlük eken bir halkın umutlarının büyüdüğü bir yıl olacak. 2015 yılı emperyalist saldırganlığa karşı sokakları tutuşturan işçi emekçi milyonların mücadelelerinin büyüdüğü bir yıl olacak” denildi. SKB mesajında da “Umut ve irade bugünden yarına daha büyük kalkışmalar için yol arkadaşımız, öfke ve acılarımız cebimizdeki katık, Arin Mirxan’lardan Sibel Bulut’lara yürüyen direnç, yolumuzdaki ışık olacak!..” denildi. Avrupa Özgür Tutsaklarla Dayanışma Komitesi, yayınladığı yeni yıl mesajında “2015’de daha büyük başarı ve kazanımlara!” dedi. “İnsanlık adına bir sorumluluk üstlenen sevdalı yürekler düşlerini zindanlarda özgürce büyütüyorlar; tecrit, işkence, ölüme terk etme biçimiyle devrimci tutsaklara çıkarılan bedeller zindan duvarlarında umut ve direniş çiçekleri olarak yeniden, yeniden maddileşiyor” tespitini yapan AÖTDK, “İnanıyor ve biliyoruz ki, 2015 yılı, Londra’da yeni yıl etkinliği MLKP adına yapılan bir konuşma ile başlatıldı. Konuşmasına Kobani direnişinde şehit düşen parti savaşçısı Oğuz Saruhan’ı anarak başlayan MLKP temsilcisi, Rojava devrimi savunmasının ve Kobani direnişinin 2014 yılı içerisinde yaşanan, savaş ve direniş gerçekliğinin en yalın halini oluşturduğunu söyledi. Önümüzdeki dönemde 3 temel gündemin en önde yer alacağını belirten temsilci, Rojava devrimi savunması ve Kobani direnişiyle yan yana omuz olmaya devam edeceklerini, ikinci olarak Haziran 2015 seçimlerinin tarihsel önemde bir seçim dönemi olmasından dolayı, Avrupa’da yaşayan göçmen işçi ve emekçilerin bugünden tüm burjuva partiler karşısında yeni bir yaşam sloganı ile yola çıkan HDP etrafında seçim çalışmalarının örüleceğini ve son olarak da yaşadığımız ülkede sosyal hak kesintilerine, gelişen ırkçı ve faşist harekete karşı mücadelenin acil gündemleri oluşturacağını belirtti. 2015 yılında tüm etkinlik katılımcılarından daha aktif bir duruş sergilemeye çağıran tem- silci, Oğuz Saruhan şahsında tüm devrim ve sosyalizm şehitlerini bir kez daha anarak sözlerini noktaladı. Kürtçe türkülerin ve marşların da söylendiği etkinlikte çekilen halaylarda YPG, YPJ ve MLKP bayrakları taşındı. Yeni yıla ise “Biji YPG, Biji YPJ, yaşasın MLKP” sloganlarıyla girildi. ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 17 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 18 Kaşıkla Verip Kepçeyle Alıyorlar Birçok Sivil Toplum Kuruluşunun ortak imzasıyla yayınlanan raporda başta Britanya olmak üzere batılı ülkelerin açlıkla kıvranan Afrika’yı nasıl sömürdükleri ortaya koyuldu. Batılı ülkeler, Afrika’ya kaşıkla yardım dağıtırken, Afrika ülkelerinin zengin yeraltı kaynaklarını kepçeyle alıyor. Başta Britanya olmak üzere birçok batılı ülkenin yardım adı altında Afrika ülkelerinin yeraltı kaynaklarını talan ettiğini ortaya koyan bir rapor yayınlandı. Guardian’da yer alan habere göre, dünya üzerinde faaliyet gösteren birçok sivil toplum kuruluşunun imzasıyla yayınlanan raporda, birçok batılı ülkenin Afrika ülkelerini kullanarak her yıl en az 60 milyar dolar kazanç elde ettiği belirtiliyor. Bu gelirin elde edilmesi için birçok dolambaçlı yöntemin kullanıldığı belirtiliyor. Bu yöntemlerin başında Afrika ülkelerine yapılan yardımlar geliyor. Batılı ülkelerin Afrika’ya yaptığı yardımı kat kat fazlasıyla geri aldığı yöntemleriyle birlikte anlatılıyor. Raporda, batılı ülkelerin Afrika’ya her yıl kalkınma yardımı ve borç adı altında 134 milyar dolar para gönderdiği belirtiliyor. Aynı ülkelerin Afrika’dan başta vergi kaçakçılığı olmak üzere birçok dolambaçlı yolu kullanarak her yıl elde ettiği gelirinse 192 milyar dolar olduğu kaydediliyor. Afrika’ya batıdan gelen miktar 134 milyar dolar, çıkansa 192 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Aradaki farksa 58 milyar dolar. Afrika’nın her yıl bu şekilde, yardım alıyormuş gibi sömürüldüğü belirtiliyor. Afrika’ya yardım adı altında gönderilen yıllık miktar 30 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Yardımı gönderen ülkelerinse Afrika’dan aynı yıl içerisinde aldığı para bu miktarın altı katından fazla. Batılı ülkeler Afrika’ya gönderdiği diğer parayı ise borç olarak veriyor ve faiziyle geri alıyor. Afrika ülkelerinin batıya her yıl ödediği borç taksitinin 21 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Raporda yer alan bilgilere göre, bu çark sayesinde borç batağına saplanan Sahraaltı Afrika ülkeleri ne borçlarını ödeyebiliyorlar ne de yeraltı kaynaklarını batılı şirketlerin talan etmesine engel olabiliyorlar. Batılı hükümetlerin destekledikleri şirketler, vergiden muaf bir şekilde Sahraaltı Afrika ülkelerinin yeraltı kaynaklarını istedikleri gibi kullanıyorlar. Batılı ülkelere borç ve yardım kanallarıyla bağımlı hale getirilen Afrika ülkeleri ise bu ülkelerin şirketlerinin talanına engel olamıyor. Raporda imzası olan sivil toplum kuruluşlarından Sağlık ve Açlık Hareketi’nin Direktörü Martin Drewry bu durumla ilgili yaptığı açıklamasında, “Hadi olması gerektiği gibi konuşalım, bu devam eden çapulculuktur, cömertliğin tam tersi. Ve şunu kabul etmeliyiz ki uluslararası olarak işletilen bu finansal sistemin kalbi Londra’dır” ifadelerini kullanıyor. Afrika ülkelerinin modern dünyada nasıl sömürüldüklerini ortaya koyan raporun altında, Londra ve Afrika merkezli çalışan 13 ayrı sivil toplum kuruluşunun imzası bulunuyor. ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 19 Milyonlarca İnsan Evsiz Kalma Riski Yaşıyor arasında icra memurları 11 Bin eve müdahale ederken, kayıtlar tutulmaya başladığı anda iki bin ardından 2 bin 805 mortgage sahibi mortgage ve evlerini yitirdi. Gün geçtikçe artan faiz oranları bir çok vatandaşı zor durumda bıraktı. Britanya’da yaşayan yaklaşık 3 Milyon ev sahibi Ocak ayı mortgage’lerini veya kiralarını ödeyememe korkusu yaşıyor. Yapılan bir diğer araştırmada ise, üçüncü parti borçlulara uygulanan faizlerin 100 pound ile 199 pound arasında artırılması takdirinde bunu karşılayamayacakları sonucuna varıldı. Legal ve Genel mortgage klübü direktörü Jeremy Duncombe konuya ilişkin açıklamasında, “elimizdeki mortgage verilerine baktığımızda açıkça görülüyor ki büyük oranda mortgage sahipleri faiz oranlarının artması halinde bunu karşılayamayacak durumda. En son Britanya’da 2007 yılında faiz oranları artış göstermişti. Uzun süredir faiz oranları statik bir şekilde yüzde 0.5 bunun kısa süre içinde değişmesi bekleniyor” Sözlerini kullandı. Ev ve evsizlik üzerine çalışmalar yürüten vakıf Shelter, yaptığı uyarılarda 2015 yılında gerçekleşecek faiz oranlarının artırılması planları daha bir çok ev sahibi veya kirada yaşayan vatandaşı ekonomik çıkmaza sürükleyeceğinin altını çizdi. Ev bulma ve evsizlik ile ilgi çalışmalarına aralıksız devam eden Shelter vakfı yaptığı araştırmada yüzde 60 oranında vatandaşların ev masraflarını karşılayamadığı yönünde sonuca ulaştı. Her 9 vatandaştan biri ise Ocak ayı faturaları ve harcamalarını karşılayamayacağını belirtirken, bir çok ailede yılbaşı harcamalarından dolayı halen ekonomik denge kurmakta zorlanıyor. Shelter açıklamasında “Gök yüzü yüksekliğinde faizler” ibaresi kullanırken, ileride birçok vatandaşın mortgage veya kiralarını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Shelter vakfının yetkililerinden Nadeem Khan konuyla ilgi yaptığı açıklamada; “Bize başvuran bir çok insan geri dönebilecekleri bir yer olmaması ve uzun bir zaman bu sıkıntıyla yaşamak zorunda kalacakları oldu. Eğer böyle bir durumunuz varsa, yalnız değilsiniz, bizlere başvurabilirsiniz.” Şeklinde konuştu. Shelter’in internet sayfası üzerinden binlerce vatandaş “mahkeme kararıyla evden atılma, taşınma” konularında destek almaya çalışırken, her geçen gün bu sayı giderek artıyor. Shelter sözcüsü açıklamasında, “Aylarca mortgage’ini ödeyemediği için hastalanan bir kadınla görüştüm, yardım ve destek için hiçbir yere başvurmamıştı, mahkeme kararı eline ulaşır ulaşmaz ona ve ailesine yardımcı olduk, evsiz kalmalarını engelledik.” İfadelerine yer verdi. Mahkeme kararıyla tahliyeler son baharda en yüksek oranları gösterdi, buna göre günde yaklaşık 100 eve mahkeme tahliye kararı alıyor. Haziran ve Eylül ayları Para danışma Servisine göre ise, faiz oranlarında yapılacak yüzde birlik bir değişimin bile 180 bin pondluk bir mortgage sistemine ayda 90 pound ekleyeceği yönünde. Bank of England baz alınarak hesaplandığında ise yüzde 2.5’lik bir artış mortgage sahiplerine ayda 200 pondluk bir ekstra ödemeye denk geliyor. Bank of England periyodik açıklamalarında zamanı geldiğinde faiz oranlarını yükselteceğini sürekli belirtirken, borçlanma oranlarında büyük bir değişiklik yapılmayacak, maaşların yükselmesi halinde borçlanma oranları yeniden gözden geçirilecek. 20 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 Libya’ya yeni müdahale mi? 2011 yılında başını Fransa ve İngiltere’nin çektiği Libya müdahalesi ardından ülke kaos sürecine girdi. Muammer Kaddafi’nin NATO güçleri tarafından infaz edilmesiyle sonuçlanan bu müdahaleden üç yılı aşkın bir süre sonra, yeni bir müdahale tartışılıyor. Başta Çad ve Nijer olmak üzere bölge ülkeleri, şiddet sarmalına sürüklenen Libya’ya bir müdahalenin gerekli olduğunu savunuyor. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Radyo Inter’e yaptığı açıklamada, bir Fransız askeri müdahalesini dışladı. Hollande, “Fransa Libya’ya müdahale etmeyecek çünkü sorumluluklarına sahip çıkmak uluslararası topluma düşüyor. Şimdilik, bir siyasi diyalogun sağlanması gerekiyor. Bu henüz oluşmadı. İkinci olarak da düzenin sağlanması gerekiyor» dedi. Fransa’nın olası bir BM müdahalesine katılıp katılmayacağı yönündeki bir soru üzerine Hollande, mevcut durumda bu yönde bir gelişmenin olmadığını belirtti. Hollanda, ancak açık bir görev, açık bir örgütlenme ve siyasi koşullar oluşursa, Fransa’nın katılabileceğini belirtti. 21 Ukrayna krizi: Temas Grubu yeniden bir araya geliyor Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT, Rusya ve Ukrayna’dan oluşan Temas Grubu, bu hafta Donets Havzası’nın durumuna ilişkin Kiev’de toplanıyor. Ukrayna Dışişleri Bakanı Evgueni Perebiynis, üç taraflı Temas Grubu’nun yeni bir toplantı yapması için Pazartesi günü ortak görüşe vardıklarını açıkladı. Perebiynis, Ukrayna’nın doğusunda yaşanan durumun toplantının gündemi olduğunu söyledi. Açıklamaya göre toplantıya Ukrayna eski Cumhurbaşkanı Leonid Koutchma, Rusya’nın Kiev büyükelçisi Mikhail Zurabov ve AGİT temsilcisi Heidi Tagliavini katılacak. Temas Grubu, Ukrayna makamları ile Donets Havzası isyancıları arasında arabuluculuk çerçevesinde, daha önce Minsk’te birçok kez bir araya geldi. Yapılan müzakerelerde ateşkes ve bu ateşkesin AGİT tarafından izlenmesi, Ukrayna ordusu ve bağımsızlıkçı tugaylar arasındaki savaş hattından ağır silahların çekilmesi ile esir değişimi üzerinde duruldu. Ukrayna krizine ilişkin Aralık ayından bu yana Batılı liderleri ile Rusya arasında yoğun bir diplomasi trafiği yaşanıyor. 2 Ocak Cuma günü Ukrayna, Alman, Fransız ve Rus dışişleri bakanları ülk- enin doğusunda müzakerelerin en hızlı şekilde yeniden başlaması gerektiğini söyledi. Ateşkese rağmen, söz konusu bölgede Cuma günü bir asker ölmüştü. Temas Grubu, en son 24 Aralık günü Minsk’te bir araya gelerek, Eylül ayında sunulan barış anlaşmalarını imzaladılar. Grubun 26 Aralık’ta yeniden bir araya gelmesi gerekiyordu ancak bu gerçekleşmedi. O tarihten beri, barış süreci çıkmazda bulunuyor. Taraflar karşılıklı olarak birbirlerini barış anlaşmalarını sabote etmekle suçluyor. Rusya, 1 Ocak Perşembe günü Kiev’de binlerce aşırı sağcını Kiev’de yaptığı gösteriye tepki gösterdi. Rus Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, “Ukrayna’daki bayraklı yürüyüş ülkenin Nazi yolunda ilerlemeye davam ettiğini gösteriyor. Ve tüm bunlar uygarlaşmış Avrupa’nın merkezinde oluyor” tepkisinde bulundu. DONETSK BÖLGESİ UKRAYNA YAKITINDAN VAZGEÇİYOR! Bu arada Rusya’nın Sesi radyosunun haberine göre kendisini Donetsk Halk Cumhuriyeti olarak ilan eden isyancı bölge, Ocak ayı sonuna kadar Ukrayna yakıtından tamamen vaz geçeceğini açıkladı. Donetsk Cumhuriyeti’nin Enerji Bakanlığı yetkililerinden Sergey Ladyguine, “Başta doğu komşularımızdan olmak üzere, başka ülkelerden sağlayıcılar bulduk” dedi. Ukrayna yakıtından vazgeçtiklerinde yakıt harcamalarının azalacağını belirten Ladyguine, “Yakıt Ukrayna tarafından sağlandığında, şirketlerimizin çifte vergi ödemesi gerekiyordu: Birincisi Ukrayna’ya, diğeri de Donetsk Halk Cumhuriyeti’ne. Artık sadece Donetsk Cumhuriyeti’ne bağlı olacaklar” dedi. 21 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 23 KCD-E: Katliamın hesabını sormak için Paris’e! KCD-E, Paris Katliamı dolayısıyla Fransa ve Türk hükümetlerine tepki göstererek, Avrupa’daki Kürtlere 9 ve 10 Ocak tarihlerinde eylem çağrısı yaptı. 10 Ocak’ta Paris’te yapılacak büyük eyleme Londra’dan da otobüsler kalkacak. Otobüsler Haringey’de bulunan Kürt Toplum Merkezinden kalkacak. PKK kurucularından Sakine Cansız (Sara) ile Fidan Doğan (Rojbin) ve Leyla Şaylemez›in (Ronahi) katledilmesi ikinci yılını dolduruyor. KCD-E Eşbaşkanlığı, Paris Katliamı’nın yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yaptı. “Yoldaşlarımız Sara, Rojbin ve Ronahi şahsında, başta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve bütün Kürt halkına yapılan bu hunharca katliamın öfkesi benliğimizde diridir” diyen KCD-E Eşbaşkanlığı, şunları ifade etti: “Avrupa’nın en sıkı istihbaratı ile bilinen ve çıkarlarına denk geldiğinde Kürt siyasetçilerini adım adım fotoğraflayan ve saniye saniye takip etme becerisine sahip Fransa’nın başkentinin orta yerinde böyle bir katliamın neden engellenmediği, yapılan katliamın ranta dönüşeceği hesaplarının olduğu, sessizlik ve zamana yayma politikasından anlaşılmaktadır. Katliamın yaşandığı dönem, TC’nin kalemşorları ve hükümet çevresi Kürt hareketinin bu yöntemlerle bitirileceği senaryolarını itiraf etmekteydiler ve o dönem TC Başbakanı olan Erdoğan’ın ‘Türk istihbaratı Sakine’nin Paris’te dolaştığını bildirmişti’ demesiyle, katliamın kimler tarafından yapıldığı ve Fransa’nın ne kadar göz yumduğu sorgulanması gereken esaslardır.” Uluslararası komplo 3 koldan uzun yürüyüş ile protesto edilecek Avrupa’da yaşayan Kürdistanlılar, Uluslararası Komplo’nun yıl dönümünde 3 koldan uzun yürüyüş düzenleyecek. Yürüyüşün bir kolunu Avrupa Kürt Kadın Hareketi üstlendi. 3-14 Şubat tarihleri arasında İsviçre’nin Bern kentinden Fransa’nın Strasbourg kentine düzenlenecek yürüyüş, “Kadınlar önderliği ve özgürlüğü için eylemde” sloganıyla yapılacak. Yürüyüşe Londra’dan da katılım olacağı belirtildi. Avrupa’da yaşayan Kürdistanlılar, Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan şahsında 15 Şubat 1999’da gerçekleştirilen uluslararası komployu yıl dönümünde kitlesel bir şekilde protesto edecek. Bu yıl Avrupa’nın üç kentinden Fransa’nın Strasbourg kentine uzun yürüyüşler düzenlenecek. Uzun yürüyüşler, Luxembourg-Strasbourg, FrankfurtStrasbourg ve Bern-Strasbourg olarak planlandı. Bern-Strasbourg kolunu Avrupa Kürt kadın hareketi üstlendi. Yürüyüş hazırlıklarına ilişkin bir açıklama yapan tertip komitesi, 2014 yılının kapitalist sistemin ve onun uzantılarının Ortadoğu politikaları ve yeniden dizyan projelerini yaşama geçirmek için başta Kürt kadınları olmak üzere, Kürtler ve tüm halklara insanlık dışı yönelik ve saldırılar geliştirildiğini belirtti. Avrupa’da yaşayan Kürtler ve dostlarının üç koldan Strasbourg’da aynı tarihte buluşacak şekilde yürüneceğini de vurgulayan tertip komitesi, Avrupa Kadın Hareketi’nin de 3-14 Şubat 2015 tarihinde “Kadınlar Önderliği ve özgürlüğü için eylemde” şiarıyla Bern’den Strasbourg’a uzun yürüyüş gerçekleştireceğini kaydetti. Bu sürecin örülmesinde rol oynamanın kadınlar açısından zamanı özgürlükler ve halklar lehine çevirmek açısından önemli olduğu vurgulanan açıklamada, “Yürüyüşün başarılı olması için her sahaya konulan hedeflerin aşılarak, katılımı güçlü kılmak ve kadının rengini, coşkusunu yürüyüş güzergahında geçtiğimiz her şehir ve kasabada yaşayan halklara yansıtarak yürümek önemlidir. Bunun için yürüyüşe katılacak olan her arkadaş, yürüyüşün güvenli, sağlıklı, coşkulu geçmesinden kendisini sorumlu görmelidir. Yürüyüşün amacına uygun bir tarzda başlayıp bitmesi için görevli olan arkadaşların belirlediği kural ve disiplin çerçevesinde yapılması önemlidir” dedi. Yürüyüşçülerin 3 Şubat günü saat 13:00’da Bern’de toplanacağı, ardından da bir panelin düzenleneceğini de kaydeden tertip komitesi 4 Şubat’ta saat 11:00’da Bern’de yürüyüş katılımcılarının basın açıklaması ardından yürüyüşe başlayacağını belirtti. 24 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 25 AB’de 2014’de işsizlik düştü ama... Euro’da erozyon devam ediyor Avrupa’nın tek para birimi Euro, Mart 2006’dan bu yana dolar karşısındaki en düşük seviyesine ulaştı. Ekonomisini henüz ciddi bir büyüme trendine sokamayan Avrupa Birliği (AB) içerisinde işsizlik oranları geçtiğimiz yıl az da olsa geriledi. Fransa ve İtalya ile birlikte sadece birkaç ülkede işsizlik oranları artsa da, birçok ülkede işsizlik oranları çalışanları haklarını gaspa dayalı ve hiçbir kural tanımayan ultra-liberal yasalarla düşürüldü. Avrupa İstatistik Kurumu (Eurostat) tarafından yayınlanan son verilerde, sadece bazı ülkelerin Kasım ve Aralık rakamları verilmiş olsa da, genel olarak işsizlik oranında bir düşüş dikkat çekiyor. 28 üyeli Avrupa Birliği (AB) içerisinde işsizlik oranı 2013 sonunda yüzde 10,6 iken, Ekim 2014 sonu itibariyle yüzde 10’a gerilemişti. 18 üyeli Euro Bölgesi’nde ise 2013 sonunda yüzde 11,8 olan işsizlik oranı 2014 Ekim sonu itibariyle yüzde 11,6’ya düştü. İşsizlik oranları 3 ülke dışındaki tüm AB üyelerinde ya düştü ya da çok büyük bir değişim yaşamadı. İngiltere, İrlanda, Almanya, İspanya, Yunanistan, Portekiz, Hollanda, Polonya ve Baltık ülkeleri gibi birçok AB üyesindek işsizlik oranları son aylarda gerilemeye devam etti. Bu ülkelerin birçoğu, hem nüfus artışının az olması nedeniyle istihdam piyasasına ilk kez dahil olan gençlerin sayısının azlığı hem de ekonomik büyüme sayesinde işsizliği düşürmeyi başardılar. Sadece hiç çalışmayanların hesaba katıldığı AB metoduna göre Fransa’da işsizlik oranı 2013 sonunda yüzde 10,2 iken, Ekim 2014 itibariyle yüzde 10,5 oldu. Fransa Çalışma Bakanlığı’nın iki hafta önce yayınladığı Kasım ayı işsizlik rakamlarına göre de, 2014 yılı başından bu yana 181 bin kişi daha işsizler ordusuna katıldı. AB’nin dördüncü büyük ekonomisi İtalya’da da işsizlik oranı artış gösterdi. İtalya, 2014 başında yüzde 12,5’ten geçtiğimiz yılın son aylarında yüzde 13,2’lik işsizlik oranlarına ulaştı. Finlandiya’da da işsizlik 2014 yılı boyunca 0,5 puan artış gösterdi. ÇALIŞANLARIN HAKLARI YOK EDİLEREK İŞSİZLİK ‘DÜŞÜRÜLDÜ’ Euro krizinin en çok vurduğu ülkeler olan Yunanistan ve İspanya’daki işsizlik oranları 2014 yılı boyunca düşmeye devam etti. Ancak Yunanistan’da işsizlik yüzde 25,7, İspanya’da ise yüzde 24 civarında. Bu ülkelerde işsizlik oranının kısmen de olsa düşmesi büyük oranda çalışanların haklarının gaspı ile mümkün oldu. İspanya’da son yıllarda hayata geçirilen kemer sıkma politikaları kapsamında çalışanların ücretlerinde ciddi düşüşlere gidilirken, işten çıkarmalar daha da kolaylaştırıldı. Bu da, her dört kişiden birinin işsiz olduğu ülkede iş seçmeyi zorlaştırıyor. Yunanistan’da ise ekonomik büyüme trendine girilmesi ile birlikte işsizlik oranları az da olsa geriletildi. Benzer şekilde Portekiz’de de çalışan ücretleri ve maaşlarındaki artışlar sınırlandırılmıştı. İşsizliğin yüzde 6 oranını geçmediği Britanya’da da tüm politikalar çalışanların aleyhine. Ülkede ‘sıfır saat’ olarak bilinen yeni sözleşmelere göre, çalışanlar istenildiği anda işten çıkartılabiliyor. Britanya’da düşük ücretlerle istihdamda da artış gözleniyor. 7500 mülteci geri mi gönderiliyor? Almanya, Avusturya ve Macaristan, Bulgaristan’da sığınmacı statüsü aldıktan sonra kaçan binlerce mülteciyi Sofya’ya geri çevirmek istiyor. Geçen yıl 180 mülteci, ayak bastıkları ilk AB ülkesi olan Bulgaristan’a geri gönderildi. Akdeniz dışından Avrupa Birliği ülkelerine kaçak giriş yapan mültecilerin genelde Türkiye’den Bulgaristan’a geçiş yapıyor. Bulgaristan’da mülteci statüsü almaları ardından buradan da Batı Avrupa’ya kaçıyorlar. Yeni bir mülteci dalgası tehlikesinden dolayı Bulgaristan Başbakan Yardımcısı Meglena Kuneva hafta başında Savunma Bakanı Nikolay Nençev ve İçişleri Bakanı Veselin Vuçkov’u acil bir toplantı gerçekleştirdi. Devlet yetkilileri mültecileri yerleştirmek için, ülkede kullanılmayan askeri kışlaların durumunu araştırıyor. Bu merkezlere yerleştirilecek mülteci ve sığınmacıların buradan yurtlarına geri gönderilmeleri planlanıyor. Ordunun da sınır güvenliğini artırması öngörülmüyor. Euro, 5 Ocak Pazartesi günü 1,20 dolar sınırını geçti. Euro 16 Aralık’tan bu yana karşısında yüzde 4,8’lik bir değer kaybı yaşadı. Avrupa Merkez Bankası, son dokuz yılın en kötü durumunu yaşayan Euro için harekete geçmeye hazırlanıyor. Avrupa’da ekonomik büyümedeki sıkıntılar, enflasyon riski ve Yunanistan’daki krizin belirsizliğinin Euro’yu ve borsa pazarlarını zayıflattığı belirtiliyor. ABD ekonomisi 2015’te yüzde 3,1 olarak öngörülen güçlü bir büyüme ritmi yaklarken, Euro Bölgesi yüzde 1›i yakalamaya çalışıyor. Euro’nun değer kaybetmesinde para politikası da etkili oluyor. ABD Federal Rezerv Sistemi, bu yıl faiz oranlarını yükseltmeyi öngörürken Avrupa Merkez Bankası hiç olmadığı kadar geçimli olmaya çalışıyor. Uzmanlar Euro’nun değer kaybetmeye devam edeceğini düşünüyor. Deutsche Bank analisti Asoka Wöhrmann, “Dolar yükselişini sürdürecek. Uzun vadede, Euro ile tam eşitliği hedefliyor” tespitinde bulundu. Avustralya son 30 yılın en kötü yangınları ile boğuşuyor Avustralya son 30 yılın en kötü orman yangınları ile mücadele ediyor. İtfaiyeciler adeta zamanla yarışıyor. Hava koşulları yangınların daha da yayılmasına elverişli ortam sağlamadan önce, yangının kontrol altına alınması gerekiyor. Orman yangınları Adelaide’nin doğusundaki dağ silsilesi olan Mount Lofty Ranges’da bulunan Sampson Flat’ta başladı. Daha şimdiden 12 ev yok olurken, 20 ev daha aynı tehlike altında bulunuyor. Polise göre çoğu itfaiyeci olmak üzere en az 29 kişi hafif yaralandı. Yangınlara karşı 800’ü aşkın itfaiyeci harekete geçirildi. Havadan müdahale ile yangının kontrol altına alınması umuluyor. Hava sıcaklığının Çarşamba günü 39 dereceye yükselmesi bekleniyor. Yetkililer, 1983’teki “Kül Çarşambası” olarak adlandırılan orman yangınından bu yana en kötü yangının yaşandığını belirtiyor. 32 yıl önce 70’i aşkın kişi hayatını kaybetmiş, binlerce ev yok olmuştu. Şubat 2009’da “Kara Cumartesi” olarak adlandırılan yangında ise Victoria’da 173 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bini aşkın ev yanmıştı. ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 26 Petrol son 5,5 yılın en düşük seviyesinde Birçok ülke için temel gelir kaynağı olan petroldeki düşüş halen devam ediyor. Hafif ham petrol New York borsasında son 5,5 yılın en düşük seviyesi olan 50 doların altına inerken, petrole olan talep birçok büyük ekonomideki kısmi hız kesilmesi nedeniyle de düşük kaldı. Light sweet crude (WTI) adlı hafif ham petrol New York borsasında 6 yıla yakın aradan sonra ilk kez 50 doların altına düştü. WTI, Şubat ayında teslim edilmek üzere dün 49 dolar 95 sent ile satışa sunulurken, ilerleyen saatlerde tekrar 50,20 dolar seviyesinden alıcı buldu. Uzmanlara göre petrol fiyatlarındaki aşırı düşüşün nedenlerinden biri, Rus ve Irak gibi petrol ihracatçısı ülkelerin üretimlerindeki artış. Son rakamlara göre, Rusya’da 2014’de günde 10,9 milyon varil petrol üretirken, 2013 yılına oranla yüzde 0,5’lik bir artış kaydedildi. Bu da, Rusya’nın son yıllardaki üretimdeki yeni bir rekora imza attığını gösteriyor. Rusya Enerji Bakanlığı’nın verilerine göre ise, petrol üretimindeki artış daha fazla. Buna göre, Rusya geçtiğimiz yıl günlük 11,58 milyon varil petrol üreterek, 1991 yılından bu yanaki en yüksek seviyeye ulaştı. Benzer şekilde, OPEC ülkeleri içinde ikinci büyük petrol üreticisi olan Irak’ta 1980 yılından bu yanaki en yüksek petrol ihracat oranına ulaşıldı. Irak Petrol Bakanlığı’na göre, Irak’ın petrol ihracatı günlük 3,3 milyon varile yükselirken, Aralık ayında günlük 2,94 milyon varil petrol ihraç edildi. Petrol üretimindeki aşırı artışa rağmen, piyasadaki talebin yetersiz olması da fiyatlardaki düşüşü tetikledi. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin’in son ekonomik göstergeleri, yüzde 7,5 olan büyüme hedefinin gerçekleşmeyeceğine işaret ediyor. Benzer şekilde toplamda ABD’den büyük bir ekonomiye sahip olan Euro Bölgesi’ndeki ekonomik büyümenin gerçekleşememesi petrole olan talebi azalttı. Yunanistan’daki seçimler öncesinde gergin bir dönem yaşayan Euro Bölgesi’ndeki talebin kısa sürede artmayacağı tahmin ediliyor. En Çok Ziyaret Edilen ‘Gizli İçerik›; Çocuk pornosu Kullanıcının kimliğinin anonim kalmasını sağlayan internet tarayıcısı Tor’a yönelik yapılan bir araştırma, tarayıcı üzerinden en çok ziyaret edilen “gizli sitelerin”, çocuk istismarı fotoğrafları barındıran siteler olduğunu ortaya çıkardı. BBC’de yer alan habere göre, 6 ay süren araştırma İngiltere’deki Portsmouth Üniversitesi tarafından yapıldı. Araştırmada, Tor ağına katılabilmek için özel sunucular kuruldu ve ağdaki gizli siteler kataloglandı. Araştırmaya göre, kullanıcıların kimliklerini ve bulundukları yeri gizleyerek internette dolaşabildikleri Tor, yasadışı uyuşturucu temin edebilmek için sıklıkla kullanıyor. Ancak Tor’da en çok trafiği alan siteler çocuk pornosu siteleri. Sadece Tor’da varolan gizli siteler var Tor, sadece kendi tarayıcısı içinde görülebilen internet siteleri kurulmasına da izin veriyor. Tor kullanıcılarının günlük trafiğinde, bu gizli sitelerin payının %1.5 olduğu tahmin ediliyor. Portsmouth Üniversitesi’nden Dr. Gareth Owen, 6 aylık çalışmalarında Tor’da 80 bin kadar gizli site bulduklarını açıkladı. Araştırmaya göre bu siteler daha çok uyuşturucu, dolandırıcılık ve sanal para birimi Bitcoin’le ilgili siteler. Bunların arasında çocuk istismarı fotoğrafları barındıran siteler de var. Araştırmaya göre, bu sitelerin sayıları diğerleri kadar fazla olmasa da, bu sitelere gelen trafik diğerlerinden çok daha fazla. Dr. Owen ‘araştırmada trafiğin %75’inin bu sitelere yönlendiğini gördüklerini’ söylüyor. Ancak araştırmacılar, bu internet trafiğinin hepsinin gerçek kullanıcılara ait olup olmadığını söylemenin zor olduğu, trafiğin bir kısmının “robot bilgisayarlara” ait olabileceği uyarısını yapıyor. Bazı kullanıcılar da, Tor’un birçok farklı kaynak üzerinden akan trafiğinin takip edilmesinin neredeyse imkansız olduğunu söylüyor. Köpek, Bavuluyla Birlikte İstasyona Bırakıldı İskoçya›nın Ayr kentindeki tren istasyonunda, bavuluyla terk edilmiş bir köpek bulundu. İskoç polisi, İskoçya yasalarına göre suç teşkil eden bu olayın failini arıyor. Bavulun içinden köpeğin yastığı, oyuncakları, yemeği ve yemek kabı çıktı. Shar Pei cinsi erkek köpek, 2 Ocak’ta bavuluna bağlı halde terk edildiği öğrenildi. Olaya el atan İskoç hayvan derneği SPCA, köpeğin üzerinde bulunan mikroçipteki kayıtları inceledi ve köpeğin bir önceki sahibini buldu. Ancak bu kişi, köpeğin 2013’te “kişisel bilgilerini bilmedikleri bir kişiye” satıldığını söyledi. SPCA’dan araştırmayı yürüten Stewart Taylor, “Köpekteki mikroçipi inceledik ve adının Kai olduğunu öğrendik. Daha sonra kayıtlı sahibine ulaştık fakat Kai’in 2013’te başka birine satıldığını öğrendik. Maalesef bize sattıkları kişinin adını ve adresini bilmediklerini söylediler” dedi. Taylor, bu olayın internet üzerinden hayvan satışının muhtemel sonuçları açısından önemli olduğunu vurguladı ve internet üzerinden evcil hayvan satın alan kişilerin genellikle bir dürtüyle hareket ettiğini, fakat hayvanlar hakkında çok bilgi sahibi olmadıklarını söyledi. Bu olayın acımasızlığına dikkat çeken Taylor, “Bu durumdan sorumlu kişiyi bulmak konusunda kararlıyız” dedi. İskoçya›da 2006 yılında çıkarılan Hayvan Sağlığı ve Refahı Kanunu›na göre, evde beslenen hayvanların terk edilmesi suç olarak değerlendiriliyor. ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 27 Cizre’de 14 yaşındaki boyacı Bozlak, Binlerce Kişi Tarafından Son Yolculuğuna Uğurlandı çırağını polis öldürdü Şırnak›ın Cizre ilçesinde mahalle aralarında açılan hendeklerin bugün kapatılması ardından polisler zırhlı araçlarla Cudi mahallesine girdi. Burada etrafa rastgele ateş açan polisler, evinin yanında bulunan ve boya-badana işinde çalışan 14 yaşındaki Ümit Kurt’u öldürdü. Alınan bilgilere göre, Cizre’de Nur ve Cudi mahallesinde polisin zırhlı araçlarla gece evlere baskın yaparak insanları gözaltına almasına karşı gençler hendek kazarak zırhlı araçların önüne barikat kurmuştu. Cizre’de 4 kişinin ölümü ardından kazılan hendeklerin kapatılması konusunda, belediye eşbaşkanı ile Cizre’ye yeni atanan ve gazeteci Hrant Dink suikastinin şüphelisi olan dönemin Trabzon Emniyeti İstihbarat Şube Müdürlüğü Amiri olan Ercan Demir toplantı yaptı. Keyfi gözaltı ve ev baskınlarının olmayacağı sözünün verilmesi sonrasında belediye ekipleri iş makineleriyle hendekleri bugün kapattı. Hendeklerin kapatılmasından sonra polisler daha önce giremedikleri mahallelere zırhlı araçlarla girdi. Mahalle sakinlerinin anlatımına göre, Cudi Mahallesine giren ve rastgelen zırhlı araçlardan ateş açan polisler birçok kişinin yaralanmasına neden oldu. HDP: Yolsuzluk yapanlar ödüllendirildi HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun 4 eski bakan hakkındaki ‘Yüce Divan’a gitmelerine gerek yok’ şeklindeki kararına tepki gösterdi. Oluç, Meclis’te bir oyun sergilendiğini ve Cumhuriyet tarihinin en büyük aklama operasyonunun tamamlandığını belirterek, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun kararının ‘tarihe kara bir leke olarak geçtiğini’ ifade etti. Komisyonun kendini mahkeme heyeti yerine koyduğuna, güçler ayrılığı ilkesini çiğnediğine dikkat çeken Oluç, “Sadece aklama değil, konuşmaların yer aldığı tapelerin de imha edilmesi, yani delil karartılması kararını da verdi” dedi. ‘KARAR, YENİ YOLSUZLUKLARA KAPI ARALADI’ Oluç, şunları kaydetti: Komisyon’un verdiği kararların senaryosu önceden çizildi. Siyasi iktidarın düzenlemeleri ile soruşturmalara takipsizlik verdirilmesi, 17 Aralık’ta evlerde bulunan yolsuzluk paralarının ve altınların mahkeme kararlarıyla sahiplerine faiziyle birlikte iade edilmesi hep bu senaryonun parçalarıydı. Bedelli Askerlik İçin Şimdiye Kadar 60 Bin Kişi Başvurdu gazetecilerin sorusu üzerine bedelli askerlik için başvuranların sayısını açıkladı. Bakan Yılmaz, bedelli askerlik için başvuru sayısının 60 bine yaklaştığını söyledi. TBMM Genel Kurulunda, 19 Aralık tarihinde 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı görüşmelerinde hükümet adına söz alan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, bedelli askerlik başvuru rakamları ile ilgili açıklamalarda bulunmuş ve bu sayının 20 bin 678’i bulduğunu kaydetmişti. Bedelli askerlikten yararlanmak isteyenlerin 13 Şubat 2015’e kadar askerlik şubelerine veya yurtdışı temsilciliklerine başvurmaları gerekiyor Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, bedelli askerlik için başvuranların sayısının 60 bine yaklaştığını açıkladı. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti Grup Toplantısı sonrasında Bu yaşananlar dünyanın bir başka ülkesinde görülse, kıyamet kopar, tüm siyasi sorumlular istifa etmek zorunda kalır. Türkiye’de ise yolsuzluk yaptığı iddia edilenler, yargı ve parlamento eliyle ödüllendirildi. Bu oyuna alet olmamak için ilgili komisyondan geri çekilme kararımızın ne kadar haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Çünkü ilgili komisyonun böylesi bir aklama kararıyla kamuoyunun karşısına çıkacağı çalışmalar sırasında belli olmuştu.” Kararın, bundan sonraki yolsuzluklara da kapı araladığını vurgulayarak, “Parlamento ve yargıda bir koruma kalkanı oluştuğunu görenler için yolsuzlukları sürdürmenin önünde bir engel kalmamış oldu” diyen Oluç, yargının, parlamentonun, medyanın, devlet kurumlarının AKP’nin kontrolünde olduğu bir sistemde ‘temiz eller’ değil, ancak ‘aklama operasyonları’ yürütülebileceğini belirtti. HDP Adana Milletvekilli Murat Bozlak son yolculuğuna uğurlandı. Tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Bozlak, Ankara’nın Şereflikoçhisar İlçesi’ne bağlı Aktaş köyünde, aralarında HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve DBP Eş Genel Başkanları Emine Ayna ve Kamuran Yüksek’in de bulunduğu yüzlerce partili tarafından toprağa verildi. Uzun süredir kanser tedavisi güren ve Ankara Güven Hastanesi’nde yaşamını yitiren HDP Adana Milletteki Murat Bozlak, binlerce partili tarafından toprağa verildi. Murat Bozlak için bir dönem genel başkanlığını yaptığı HADEP’in bulunduğu ve bugün DBP Genel Merkezi olarak kullanılan binanın önünde tören yapıldı. Törene Bozlak’ın ailesi, HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, DBP Eş Genel Başkanları Emine Ayna ve Kamuran Yüksek, HDK Eşsözcüleri Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, DTK Eşbaşkanları Selma Irmak ve Hatip Dicle’nin yanı sıra CHP’li vekil Sezgin Tanrıkulu ile siyasi partiler ve STK temsilcileri katıldı. Genel merkez binasına Bozlak’ın üzerinde “Em te bîrnakin” yazılı dev fotoğrafı asılırken, törene katılanlar açılan anı defterine duygularını yazdı. Tören ardından oluşturulan yüzlerce araçlık konvoyla, Murat Bozlak’ın köyü olan, Ankara’nın Şereflikoçhisar İlçesi’ne bağlı Aktaş köyüne defnedilmek üzere Bozlak’ın naaşı getirildi. Köyün girişinde oluşturulan konvoy ile mezarlığa götürülerek defnedildi. Sultanahmet’te Bombalı Saldırı: İstanbul Sultanahmet›te bir kadın intihar bombacısının Turizm Şube Müdürlüğü›ne düzenlediği bombalı intihar saldırısında eylemci ve bir polis memuru öldü. Bir diğer polis memuru ise yaralandı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, eylemcinin üç bombayla geldiğini, birisini patlattığını ve diğer iki bombanın da emniyet güçleri tarafından etkisiz hale getirildiğini söyledi. Davutoğlu eylemcinin örgüt bağlantılarını tespit etmek için çalışmaların devam ettiğini de belirterek, “İçişleri Bakanı ile toplantıdaydık. Bağlantılar tespit edildiğinde ileri aşamalarda gerekli adımlar atılacaktır” dedi. Saldırı sırasında ağır yaralanan Kenan Kumaş, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Saldırı sırasında ölen kadının kimliği ise henüz tespit edilmiş değil. Kimlik tespit çalışmaları devam ediyor. 28 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 29 Kışın gelmesiyle soğuklarla birlikte depresyon ihtimali artıyor Yetişkinlerin yüzde 10’unda gözlemlenen kış depresyonu ile kişiler kış ayları yaklaştıkça mutsuzluk, keyifsizlik, hayattan tat alamama ve enerji azalması gibi sorunlar yaşayabiliyor. Özellikle kadınları etkisi altına alan bu hastalığın, güneşin etkisinin azalması ile kendini gösterdiği belirtiliyor. Güneşin etkisinin giderek azaldığı kış aylarına geçişte, enerji yoksunluğu ve hayattan keyif alamama gibi problemler baş gösteriyor. Yetişkinlerde yüzde 10’a kadar varan bir oranda görülen ve daha çok kadınları etkileyen bu problemler kış depresyonu olarak adlandırılıyor. Kış depresyonunun belirtileri Teknik adı “mevsimsel duygudurum bozukluğu” olan kış depresyonu kendini farklı belirtilerle gösteriyor. Enerji yoksunluğu, isteksizlik, genel keyifsizlik ve buna bağlı olarak konsantrasyon güçlüğü ve performans düşüklüğü görülüyor. Sabahları güç uyanma, geceleri uyuyamama ve dolayısıyla gün içinde aşırı uykulu olma durumu, bu depresyonun en önemli belirtilerini oluşturuyor. Tüm bunlara ek olarak, depresyona giren kişi sıklıkla karbonhidratlı besinler tercih ettiği için kilo da alıyor. Kış depresyonunu yenmenin 7 yolu Sağlık uzmanları, kış depresyonundan korunmak ve depresyonu yenmek için 7 etkili öneri sunuyorlar. Buna göre: Kış süresince gündüz saatlerinde doğal güneş ışığını olabildiğince almak büyük önem taşıyor. Penceresiz, yapay ışıkla aydınlatılan ortamlarda çalışanların, bu eksikliği telafi etmek için mesai öncesi ve hafta sonları güneşli ortamlarda bulunmak için çaba göstermesi gerekiyor. Ev ve iş aydınlatmanın tarzında ışık le yapılması uzmanları, D yerinde kullanılan doğal güneş ışığı veren ampulleröneriliyor. Sağlık vitamini açısından zengin olan balığın haftada en az iki kere yenmesi gerektiğini söylüyor. Bol sıvı ve meyve suyu tüketimi de depresyonun baş düşmanları olarak öne çıkıyor. Kış depresyonunu yenmek için güneşli ve rahat bir ortamda kış tatili yapmak öneriliyor. Uzmanlar, kış ortasında güneş takviyesi alarak, depresyondan kurtulmanın mümkün olduğunu söylüyor. Kış depresyonuna yakalanmanın en büyük se- beplerinden biri olarak uyku alışkanlıklarını değiştirmek öne çıkıyor. Uyku alışkanlığına sadık kalarak, geceleri geç saate kadar ayakta kalmamak vücudu zinde tutuyor ve depresyona karşı koruyucu işlev görüyor. Acıbadem Mobil Sağlık uzmanları, haftada 3-4 gün yapılan egzersizin daha dinç bir vücut ve geceleri deliksiz bir uyku sağlayacağını söylüyor. Kış mevsiminin devamlı ertelenen sosyal aktiviteleri gerçekleştirmek için uygun olmadığını düşünmemek, mevsim şartları ne olursa olsun planlanan etkinlikleri gerçekleştirmek zihni depresyondan koruyor. Sağlık uzmanları kış depresyonunun baharın gelmesiyle kendiliğinden geçebileceğini, ancak duygu durumundaki düşüşler her sene belirgin olarak çıkıyor ve hayatı ciddi derecede etkiliyorsa bir uzmana başvurmanın faydalı olabileceğini söylüyor. ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 30 SERi iLANLAR İlanlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz Bu sayfada 1 kutu ilan £10 0742 948 1490 İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz. YETER CLEANİNG GOOD LUCK ŞOFÖR OKULU Kısa sürede fazla para harcamadan ehliyet almak, güvenli sürücü olmak için vitesli & otamatik direksiyon dersleri verilir. İşyerleri ve Evler itina ile temizlenir. 07803506942 07909539577 Erken test günü alınır Ali 07723921216 Sağlıklı ve zinde bir vücuda sahip olmak için henüz gec değil, özel ve grup dersleri ile kendinizi yeniden kesfetme zamanı. Deniz Dogrusoz Personal Trainer 07455947693 www.deniz-personal-tranining.com ALTUN CLEANING SERVICES 07427424619 Ufuk Kaya 07405891522 MEM Painting and Decoration El sanatları kursu verilir Takı, Mosaic, geleneksel el sanatları. Her türlü boya ve dekorasyon işi itina ile yapılır. Hurdar Sinop Tel:07448 654 828 07984 513 968 TOPCU MOBILE CAR MECHANIC Her türlü araba tamiri işleriniz yapılır REPAIRS SERVICING DIAGNOSTICS PRE-MOT/FAILURES AHMET TOPCU 07415106521 07405756462 Horizon Books Kitap Satış Temsilcisi Hurdar Hand Crafts Özel Türkçe Dersi Türkçe diksiyon ve gramer dersleri verilir. Diren Yalçın 07504 662756 Mahmut Söylemez BALINZA LAUNDRY & CLEANING SERVICES Her türlü çamaşır yıkama işi yapılır. Evden alıp eve teslim servisimiz mevcuttur. One 2 One English for children and adults 07428336181 OREL BOOKKEEPING & ADMIN 07768282295 [email protected] Yıldız Adıgüzel Qualified English Language Teacher SATS, GCSE, A LEVEL, ESOL, IELTS & BUSINESS ENGLISH For more information and Free consultation: t 0753 4491 623 e [email protected] ÇARŞAMBA 07 OCAK 2014 SERi iLANLAR İlanlarınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz 31 Bu sayfada 1 kutu ilan £30 0742 948 1490 İlanlarınızı Pazartesi günü saat 16.00’ya kadar gönderebilirsiniz. PRIVATE MATHS LESSON POZITIVE MATHS TEACHING Erdal Çetinkaya KS1,KS2,KS3, A-LEVELS,GCSE 07577927419 Sevin Bookkeping Rezan Uygur 078013934448 sevinbookkeping.co.uk Sinema Atölyesi Yazar-Yönetmen Mizgin Müjde Arslan yönetiminde temel sinema, kısa film yapım atölyesi 5’er kişilik sınıflarda Blue Arts’ın Stoke Newington’daki stüdyosunda devam etmektedir. Haftaiçi akşam ve haftasonu sınıfları, Londra dışında yaşayanlar için de Skype üzeri özel ders seçeneği bulunmaktadır. Daha fazla bilgi için: 07947 890 579 www.blueartscourses.com O.B PHOTOGRAPHY Düğün, Sünnet, Nişan, Özel Parti ve Organizasyonlarınızda Fotoğraf Çekimi Yapılır. 0744 6894 480 SOUTHBURY LAUNDRETTE Self Service Laundry Service Wash İroning Service 020 8804 3725 467 Southbury Road, Enfield EN3 4HX Located between Tesco and Southbury station ÇARŞEM, 07 RÊBENDAN 2014 9 Petrol di asta herî nizm a 5,5 salên dawî de ye Kêmbûna buhayê petrolê ku çavkaniya bingehîn a hatineya gelek welatan e, dewam dike. Petrola xam a sivik d borseya New Yorkê de daket binê 50 dolarî ku ev yek asta herî nizm a 5,5 salê dawî ye. Petrola xam a sivik a bi navê Light sweet crude (WTI), piştî demeke nêzî 6 salan, yekemcar daket binê 50 dolarî. WTI ji bo di meha Sibatê de were radestkirin, duh bi 49 dolar 95 centî pêşkêşî firotinê hat kirin û di saetên pêş de gihaşt asta 50,20 dolarî. Li gorî pisporan, yek ji sedemên kêmbûna buhayê petrolê, hilberîna zêde ya welatên petrolê difiroş in ên mîna Rûsya û Iraqê ye. Li gorî hejmarên dawî, li Rûsyayê di sala 2014’an de rojan 10,9 mîlyon varîl petrol dihat hilberandin, li gorî rêjeya sala 2013’an ev yek bi rêjeya ji sedî 0,5’an zêd ebû. Ev yek jî nîşan dide ku Rûsyayê di hil- berîna salên dawî de mora xwe avêtiye binê rekoreke nû. Li gorî daneyên Wezareta Enerjiyê ya Rûsyayê, zêdebûna hilberîna petrolê gelek e. Li gorî vê, Rûsyayê par rojane 11,58 mîlyon varîl petrol hilberand. Ev yek gihaşt asta herî bilind a ji sala 1991’ê û vir ve. Rewşa bi heman rengî li duyemîn welatê herî mezin ê hilberînê petrolê yê OPEC’ê Iraqê rû da. Li Iraqê îxracata petrolê gihaşt asta herî bilind a ji sala 1980’ê û vir ve. Li gorêı Wezareta Petrola Iraqê, îxracata petrola Iraqê rojane gihaşt 3,3 mîlyon varîl û di meha Kanûnê de rojane 2,94 mîlyon varîl hatiye firotin. Li gel zêdebûna hilberîna petrolê, ji ber ku daxwaza di bazarê de kêm e, buhayê petrolê kêm bû. Li Derya Spî drama koçberan dewam dike Ekîbên Ewlekariya Peravî yên Îtalyayê, li Derya Spî bi qasî 40 mîl dûrî Capo di Leuca ya li başûrê Îtalyayê dest bi operasyona rizgarkirina keştiya bar kiri, ku tê de nêzî 450 koçber hebûn. Piştî ku yek ji rêwiyan bi bêtêlê ragihand ku personelên keştiyê keştî terikandine û keştî bi xwe diçe, balafira ewlekariya peravî ya Îtalî cihê keştiyê tespît kir. Ji ber şert û mercên nebaş ên hewayê, balafira parastina sînorê Yekîtiya Ewropayê (YE) nekarî karê veguhastinê bike. Lewma mirovên di keştiyê de bi alîkariya helîkopterê tên veguhastin. Keştiya bi navê ‘Ezadeen’ a 73 Filistîn wê careke din serî li NY’yê bide Rêveberiya Filistînê wê careke din pêşnûmeya “Dewleta Serbixwe ya Filistînê” ku hefteya buhrî ji aliyê Konseya Ewlekariyê ya Neteweyên Yekbûyi ve hate redkirin, pêşkêşî Konseya Ewlekariyê bike. istînê” 8 dengên “erê” û 5 dengên “bêalî” hatin bikaranîn. DYA û Awustralya dengê erênî dan û Koreya Başûr, Îngilîstan, Lîtvanya, Rûanda û Nîjerya jî dengên “bêalî” bikar anîn. Têkildarî biryara dubarekirina serlêdanê, ji aliyê rêveberiya Filistînê ve ti daxuyaniyek nehate dayin. Ji bo pêşnûme were qebûlkirin, divê ji 15 welatên endam 9 welat dengên “erê” bikar bînin û divê ev pêşnûme ji aliyê welatên daîmî yên Konseya Ewlekariyê Rûsya, DYA, Çîn, Brîtanya û Fransa ve neyên vetokirin. Lê wê 5 endamên demkî yên Konseya Ewlekariyê yên NY’yê bên guhertin û tê payin ku ji van 5 welatan çar welat helwesteke “erênî” nîşan bidin û hate diyarkirin ku ev biryara serlêdana ji nû ve ji ber vê yekê hatiye dayin. Di dengdana hefteya buhrî pêk hat, ji bo pêşnûmeya “Dewleta Serbixwe ya Fil- Welatên endamên Konseya Ewlekariyê Fransa, Çîn, Rûsya, Çad, Arjantîn, Ûrdin, Luksembûrg dengên “erê” bikar anîn. Di pêşnûmeya “Dewleta Serbixwe ya Filistînê” ya ku hate redkirin de, tê xwestin ku Îsraîl vekişe hundirê sînorên beriya sala 1967’ê û Qûdis bibe paytexta dewleta serbixwe ya Filistînê. Ukrayna li hember medyaya bi Rûsî dest bi zextan kir Rêveberiya Kîev a nikare serî bi alîgirên serxwebûnê yên li rojhilatê Ukrayna derkeve, hewl dide azadiya çapemeniyê bi temamî rake. Televîzyona Înter a konsera hunermêndên piştgiriyê didin alîgirên Rûs weşand bi girtin û zextan re rû bi rû ye. Kanala Înter a ji bo nifûsa Rûs a li Ukrayna weşanê dike, şeva sersalê konsereke ku li Moskowa hat lidarxistin yekser weşand. Ji ber hunermendên derketin dikê, piştgirî dan komên li rojhilatê Ukrayna ji bo serxwebûnê têdikoşin û destek dan dagirkirina Rûsya ya Qirimê zextên dijwar li kanala televîzyona Înter tên kirin. WEZÎRÊ ÇANDÊ: DIVÊ TAVILÊ BÊ GIRTIN Wezîrê Çandê yê Ukrayna Vîaçeslav Kîrîlenko, xwest kanala Înter tavilê bê girtin. Giliyê Vîktor Turçînov der barê televîzyonê de kiriye wê ji aliyê Konseya Radyo û Televîzyon a Neteweyî ve bê nirxandin. INTER: PROVOKASYON Û LI SER MEDYA ZEXT HENE Televîzyona Înter a piştî êrîşan daxuyanî da, êrîş wek ‘‘provokasyon’ û ‘zexta siyasî ya li hember medyayê’ nirxand. metre dirêj a ji aliyê Tirkan ê Qibrisê ve birê ket, diviyabû ji Gazî Magosa biça bendera Sete ya Fransayê. Ji bo destwerdana lezgîn a ten- Li Lîbyayê 20 Xiristiyanên Misirî hatin revandin Li bajarê Sître yê Lîbyayê, di rojên dawî de 20 Xiristiyanên Misirî hatin revandin. Çavkaniyekî nêzî hikûmetê ragihand ku Xiristiyan ji aliyê Îslamiyên tundrew ve hatine revandin. Duh 13 kes, di nava hefteyê de jî 7 kes hatin revandin. Çavkaniyê mijara gotinê diyar kir ku Xiristiyan ji aliyê rêxistina bi navê Ansar Aşîra ve hatine revandin. Hat ragihandin ku heta niha li Lîbyayê gelek Misirî yan jî mirovên ji gelên cuda hatine revandin û qetilkirin. Tê zanîn ku biyanî li Lîbyayê bi giranî di karê înşaetê de dixebitin. Di 23’ê Kanûnê de doktorekî Misirî, hevser û keça wî hatibûn revandin. Doktor û hevsera wî hatibûn ukştin. Cesedê keça wan a 12 salî jî piştî du rojan hatibû dîtin. duristiyê, sê wezîfedarên tenduristiyê yên li keştiya YE bi helîkopterê daketin keştiyê. Operasyona rizgarkirinê hînê dewam dike. Di Pîrozbahiyên Sersalê de Gelek Kes Mirin Di pîrozbahiya sersalê ya li Bajarê Şangaya Çînê de îzdîham derket. Di îzdîhamê de herî kêm 35 kesan jiyana xwe ji dest dan û 42 kes jî birîndar bûn. Li Taylanê jî 58 kes mirin û bi sedan kes jî birîndar bûn. Li Çînê sersala nû bi komkujiyê dest pê kir. Li bajarê Şangaya Çînê bi sed hezaran kes kom bûn û sersal pîroz kirin. Di pîrozbahiya sersalê de îzdiham derket û herî kêm 35 kesan jiyana xwe ji dest dan û hekî kêm 42 kes jî birîndar bûn. Tirsa ku hêjmara miriyan pir bibe heye. Li Taylandê jî bi hezaran kesên derketin qadan û sersal pîroz kirin, ji ber zêde araq vexwarin qeza derbas kirin. Di qezayan de 58 kesan jiyana xwe ji dest dan û 517 kes birîndar bûn. Li Yewnanîstanê beriya hilbijartinan Pasok parçe bû Tevgera Sosyalîst Panhelenîk (PASOK) a li 40 salên dawî ya Yewnanîstanê navê xwe nivîsand, qada xwe ya siyasî ji kir destê çapa radîkal Syrîza her diçe zêdetir winda dike. Serokê herî dawî yê Pasok Yorgo Papandreu ku diyar kir wê partiyeke din a nû veke, çavlirê ye partî di hilbijartinên 25’ê Çileyê de darbeyeke mezin bixwe. Yorgo Papandreu kurê Andreas Papandreu yê di sala 1974’an de Pasok ava kir û heta 2012’an serokatiya partiyê kir diyar kir ku wê partiyeke nû ava bike. Papandreu di malpera xwe ya taybet de navê partiya xwe bi dirûşma, “Sala nû çûna nû” ragihand, diyar kir ku wê partiya nû hêzên paşverû yên li welêt bigire nav xwe. Papandreu, anî ziman ku prensîbên pêşverû yên Pasok nikare ‘biparêze’ wê di bin banê xwe de kom bike. Li gor ajansa nûçeyan a nîv fermî Ana, wê îlana partiya nû ya Papandreu îro piştî nîvro li Muzeya Benakî ya Atîna bê kirin. Yorgo Papandreu yê diyar kir wê ji Pasokê veqete anî ziman ku wê partiya nû piştî hilbijartinên giştî yên 25’ê Çileyê di parlamentoya nû de wê siyasetê bike û soza hewldana ku wê ‘Yewnanîstan misoger ji krîzê derkeve’ da. Papandreu destnîşan kir ku wê partî ji prensîbên demokrasî, sosyalîzm û pêşketina dikare bê domandin re bibe bersiv û yekemîn kongreya xwe wê piştî hilbi- jartinên giştî li dar bixe. ÇARŞEM, 07 RÊBENDAN 2014 8 Bozlak, ji aliyê hezaran kesî ve hat defnkirin Parlamenterê HDP’ê yê Edeneyê HDP Mûrat Bozlak ber bi rêwîtiya dawî ve hat oxirkirin. Bozlak ê li nexweşxaneya tedawî didît jiyana xwe ji dest da, li gundê Aktaş ê girêdayî Şereflîkoçhîsar a Enqereyê, di nav wan de Hevserokên Giştî yên HDP’ê Selahattîn Demîrtaş, Fîgen Yuksekdag, Hevserokên Giştî yên DBP’ê Emîna Ayna û Kamûran Yuksek jî ku hebûn ji aliyê bi sedan kesî ve hat defnkirin. Parlamenterê HDP’ê yê Edeneyê Murat Bozlak ê demeke dirêj e tedawiya pençeşêrê didît, li Nexweşxaneya Guven a Enqereyê ku ji jiyana xwe ji dest da, ji aliyê bi sedan partîgiran ve hat defnkirin. Ji bo Mûrat Bozlak li ber avahiya Navenda Giştî ya DBP’ê ku demekê ya HADEP’ê bû û Bozlak serokatiya wê ya giştî kir merasîmek hat lidarxistin. Di merasîmê de malbata Bozlak, Hevserokên Giştî yên HDP’ê Selahattîn Demîrtaş, Fîgen Yuksekdag, Hevserokên Giştî yên DBP’ê Emîne Ayna û Kamûran Yuksek, Hevberdevkên HDK’ê Sebahat Tuncel û Ertugrul Kurkçu, Hevserokên KCD’ê Selma Irmak û Hatîp LI ALMANYAYÊ BERTEKÊN Lİ DIJ PEGÎDA MEZIN DIBIN Di demên dawî de li Almanyayê pêla nijadperestî gelekî zêde bûye û li dijî penaber û biyaniyên ku li wir dijîn dest bi kampanyeke taluke hatiye kirin û bertekên li dijî Pegîda zêde dibin Li dijî tevgera Pegîda ku bi îdaiya ku Almanya ‘ber bi îslamê ve diçe’ li dijî penaberan çalakiyan pêk tîne, bertekên civakê jî zêde dibin. Pegîda li bajarê Dresden meşekê pêk tîne û beriya meşê li gelek bajarî amadekariyên çalakiyên prostetokirina Pegîda dike. Tevgera ku xwe wek ‘Ewropiyên Welatparêz ên li dij Îslambûna Rojava-Pegîda’ bi nav dikin roja yekşemê li bajarê Dresdeng meşa yekem a 2015’an pêk tîne. Civaka Elman jî Meşên beriya hilweşîna Dîwarê Berlînê mînak digirin û bertekên din nîşanî van meşên nîjadperest didin. Pegîda ku îdia dike ‘Almanya her diçe îslamî dibe’ aliyên nîjadperest ji vê tevgerê re pêşengiyê dikin. Ji bo meşa Pegîda bê protestokirin wê li bajarê Kolnê ceyranên Dêra Dom a dîrokî bên temirandin. Berê jî hatibû diyarkirin ku wê hemû ceyrana Operaya Sember ya li barê Dresden seranserê şevê bê temirandin. Li bajarê Kolnê bo meşa ku li dij Pegîda li ser çapemeniya civakî bang hatin kirin. Meşê Pegîda ji ber Nol û pîrozbahiyên sersalê ev du hefte bûn navber hatibû dayin û bi hefteyên borî di meşên li dijî Pegîda de bi dehezaran alman daketibûn kolanan. Li dijî meşên Pegîda ku bi sedan kes tevli dibin, li gelek bajaran bi tevlibûna dehezaran kesî tên şermezarkirin. Li ser Twîtterê jî bertekên li dijî Pegîda didomin. Li dij Pegîda di malpera change.org de kampayayek îmzeyan hatiye destpêkirin, tê hedefkirin ku mîlyonek kes beşdar bibe û heta niha 300 hezar kesî îmze avêtiye. Dîcle, li gel van Parlamenterê CHP’yî Sezgîn Tanrikulu, nûnerên partiyên siyasî û saziyên civaka sivîl jî amade bûn. Li ber avahiya navendê ya giştî wêneyê Bozlak ê mezin ku li ser, “Em te ji bîr nakin” nivîsandî hat daliqandin. Kesên tevlî merasîmê bûn di lênûsa bîranînê de hestên Komploya Navneteweyî wê bi meşa dirêj a ji sê aliyan ve bê protestokirin Kurdistaniyên li Ewropayê dijîn, wê di salvegera Komploya Navneteweyî de meşeke dirêj a ji sê baskan ve lidar bixin. Basekekî meşê wê ji aliyê Tevgera Jinên Kurd a Ewropayê ve were meşandin. Meşa dirêj wê di navbera 3-14’ê Sibatê e ji bajarê Swîsre Bernê heta bajarê Fransa Strasbourgê bi dirûşma “Jin ji bo azadiya Rêberê xwe û xwe çalakiyan lidar dixin” pêk were. Kurdistaniyên li Ewropayê dijîn, wê komploya navneteweyî ya 15’ê Sibata 1999’an di salvegera wê de bi awayekî girseyî protesto bikin. Îsal wê ji sê bajarên Ewropayê ber bi bajarê Fransa Strasbourgê ve meşên dirêj xwe nivîsandin. Piştî merasîmê girseyê cenazeyê Bozlak bi karwanekî bi sedan wesayîtan anîn gundê Bozlak, gundê Aktaş ê girêdayî navçeya Şereflîkoçhîsar a Enqereyê. Bi konvoya di ketina gund de hat avakirin, cenaze birin goristanê û li wir veşartin. bên lidarxistin. Meşên dirêj di navbera Luxembourg-Strasbourg, Frankfurt-Strasbourg û Bern-Strasbourg hatin plankirin. Baskê meşê yê di navbera Bern-Strasbourgê wê ji aliyê Tevgera Jinên Kurd a Ewropayê ve were meşandin. Komîteya Amadekar der barê amadekariyên meşê de daxuyaniyek weşand û bal hat kişandin ser êrîşên sîstema kapîtalîst û dûvikên wan ên li Rojhilata Navîn li hemberî gelê Kurd, hemû gelan, bi taybetî jî jinên Kurd. Di daxuyaniyê de hat ragihand ku ev êrîş li hemberî yekîtî û berxwedana gelan, ji aliyê esasî ve jî li hemberî xebat Rêberê Gelê Kurd Abdullah Ocalan û çanda berxwedanê ya wî afirandiye û hat gotin, “Tevgera Azadiyê ya Kurd bi ked û berdêlên mezin ên 40 salan, ketiye demeke ku vê astê bi azadiyê tacîdar bike. Berxwedana bi pêşengiya jinê ya li Rojava û Şengalê, tevî hemû êrîşan jî serketina xwe careke din nîşanî tevahiya cîhanê daye. Di daxuyaniyê de hat gotin, “Weke jinên Kurd em bihara 2015’an bikin biryara hevdîtina Rêbertî û azadiyê” û hat ragihandin ku Kurdên li Ewropayê û dostên wan wê ji sê baskan ve di heman demê de ber bi Strasbourgê ve dimeşn. Komîteyê diyar kir ku Tevgera Jinên Kurd a Ewropayê wê bi şiyara “Jin bo azadiya Rêbertiya xwe û xwe çalakiyan lidar dixin, di 3-14’ê Sibata 2015’an de ji Bernê heta Strasbourgê bimeşe. Komîteya Amadekar diyar kir ku meşvan wê di 3’ê Sibatê saet di 13:00 de li Bernê bicivin, dûre panelekê were lidarxistin û di 4’ê Sibatê saet di 11:00 de piştî daxuyaniyeke çapemeniyê wê beşdar dest bi meşê bikin. Dadgeha Bilind a Tirk serlêdana ji bo benda hilbijartinê red kir Dadgeha Bilind a Tirk serlêdana ji bo rakirina benda hilbijartinê ya ji sedî 10 red kir. Dadgeha Bilind a Tirk biryara xwe ya der barê benda hilbijartinê ya ji sedî 10 de aşkera kir. Dadgehê serlêdanên ku ji bo rakirina benda hilbijartinê ya ji sedî 10 bi hinceta bêpayebûnê red kir. Hate zanîn ku biryar bi piraniya dengan hatiye girtin. ÇARŞEM, 07 RÊBENDAN 2014 7 Berkîn di 16. salvegera jidayikbûna xwe hat bîranîn Berkîn Elvan di 16. salvegera jidayikbûna xwe de bi meşekê hat bîranîn. Endamên Eniya Gel û Lîselî Dev Genç, 16. salvegera jidayikbûna Berkîn Elvan ê di berxwedana Gezî de bi bombeya gazê ya polîsan ji serê xwe bi giranî birîndar bû û paşê jiyana xwe ji dest da, bi meşeke ji Okmeydani heta Goristana Ferîkoy pêşwazî kirin. Girseyê got ku wê teqez hesabê Berkîn bê pirsîn û ji qatilan re gotin, “Hûn bi rehetî radizên?”. Endamên Lîselî Dev-Genç û Eniya Gel, Berkîn Elvan di 16. salvegera jidayikbûna wî de ji Okmeydanî ya li wir hat qetilkirin heta Goristana Ferîkoy bi meşekê bîranîn. Di meşê de dirûşmên, “Berkîn Elvan nemire”, “Hêrsa dayikan wê qatilan bifetisîne”, “Zarokê hêviyê Berkîn Elvan” hatin gotin. ‘QATILNO HÛN BI REHETÎ RADIZÊN?’ Dem dem di navbera polîs û girseyî de ku alozî çêbû, hat destnîşankirin wê teqez hesabê Berkîn bê pirsîn. Girseya gihaşt Goristana Ferîkoy, Berkîn li ser gora wî bibîr anîn. Piştî deqeyek rêzgirtinê, li ser navê Eniya Gel û Lîselî Dev Genç daxuyaniyeke hevpar hat dayîn. Di daxuyaniyê de hat ragihandin ku Berkîn tevahiya 269 rojan roj bi roj heliya û çavên wî vekirî çû. Di daxuyaniyê de wiha hat gotin, “Berkîn zarokê gel bû. Kîjan wijdan qebûl dike qatilên Berkînê çavreş veşêre. Hûn di malên xwe de bi rehetî radizên.” Ji hikûmetê re hat gotin ku “Yan hûn ê qatilên Berkîn teslîm bikin an jî hûn ê Li navçeya Cizîra Şirnexê piştî polîs bi wesayîtên zirxî ve ketin Taxa Cûdî pevçûn di navbera polîs û ciwanan de rû dan. Di encama pevçûnan de gelek kes birîndar bûn û zarokê 14 salî yê bi navê Umut Yilmaz jiyana xwe ji dest da. Rojnamevan Geerdînk, hat berdan Hat ragihandin ku rojnamevana Hollandî Frederîke Geerdînk a ji ber şîroveyên xwe yên bi rêya Twîtter ji aliyê ekîbên Midûriyeta Şaxa Têkoşîna bi Terorê ya Midûriyeta Polîsan a Amedê ve hat binçavkirin, hat berdan. di wan Qesrên Spî de bi rehetî ranezên. Piştî daxuyaniyê girseyê maske, bere, kulîlk danîn ser gora Berkîn. Li gel vê endamên Dev-Lîs ên xwes- tin li Qada Taksîmê pankarta, “Baş bû ti hat dinyayê Berkîn Elvan tê di têkoşîna me de bijî” daliqanînin ji aliyê polîsan ve hatin binçavkirin. AKP 110 TOMA yên nû dişîne Kurdistanê Hikûmeta AKP’ê, ji bo li Bakurê Kurdistanê bên bikaranîn 110 TOMA’yên nû kirî. Îhale temam bûn û tê payîn ku TOMA’yên nû di rojên pêş de li Kurdistanê bê bikaranîn. Sendroma hikûmeta AKP’ê ya 6-8’ê Cotmehê dewam dike. Tevî ku di ser serhildanên 6-8’ê Cotmehê yên Komîteya Navendî ya MLKP’ê têkîldarî mîlîtanê MLKP’ê Oguz Saruhan ê di refên YPG’ê de dema li dijî çeteyên DAIŞ’ê şer dikir jiyana xwe ji dest da daxuyaniyeke nivîskî weşand. Di daxuyaniya ku bi gotina “Rêheval Oguz Saruhan namire! Serkeftina şervanên rûmet û azadiyê, gelê me yên kedkar nêzîk e!” dest pê kir de hat gotin ku Şoreşa Rojava û berxwedana Kobanê bi nemiran ber bi serkeftinê ve diçe û şerê hemû kedkaran a ji bo mirovahiyê ya li dijî DAIŞ a faşîst tê dayîn bi qehremaniyan mezin dibe. Di daxuyaniyê de hate destnîşan kirin ku piştî Sîbel Bulut Oguz Saruhan ê di 30’ê Rojnamevana Hollandî Frederîke Geerdînk a ji ber şîroveyên xwe yên bi rêya Twîtter ji aliyê ekîbên Midûriyeta Şaxa Têkoşîna bi Terorê ya Midûriyeta Polîsan a Amedê ve vê sibê hat binçavkirin, hat berdan. Serokê Baroya Amedê Tahîr Elçî yê parêzertî ji rojnamevan Frederîke Geerdîn kir ragihandibû ku rojnamevan Geerdînk a polîsan girt ser mala wê ew binçav kirin, ji ber şîroveyên xwe yên bi rêya Twitter hatiye binçavkirin Li Şengalê pevçûn didomin li Bakurê Kurdistanê û bajarên Tirkiyeyê re sê meh derbas bûne jî, di serî de li Wanê li gelek bajaran dorpêçiya polîs û jendermeyan dewam dike û 110 maşînên TOMA hatin kirîn. Ji ber ku çalakiyên xwedîderketina li berxwedana Kobanê ne tenê li nav- endên bajaran li navçe û gundan jî pêk hatin, hat ragihandin ku AKP wê TOMA’yên nû û polîsan bişîne navçeyan. Wezareta Karên Hundir a Tirkiyeyê li gelek nuqteyan ‘tedbîrê ewlekariyê’ stend û di bin navê paketa ewlekariyê de guhertinên zext û zordar pêk anî. MLKP: Saruhan banga di mewziyên şer de azad bibine Komîteya Navendî ya MLKP’ê di daxuyaniya xwe ya têkîldarî mîlîtanê MLKP’ê Oguz Saruhan ê di refên YPG’ê de dema li dijî çeteyên DAIŞ’ê şer dikir jiyana xwe ji dest da de diyar kir ku Oguz Saruhan ji bo ciwanên Tirkiye û Kurdistanê banga “di mewziyên şer de azad bibine”. Li Cizîrê zarokê 14 salî hate kuştin xemsariya li hemberî şoreş Rojava û berxwedana Kobanê reva ji peywirên polîtîk ên rojane ye. Xemsariya li dijî şoreşa rojava û berxwedana Kobanê xemsariya li hemberî şoreya hevpar a Tirkiye û Kurdistanê ye. Li dijî têkoşîna li hemberî AKP a dijminê gel xemsarî ye. Xemsariya li hemberî azadiya gelê kurd e. Xemsariya li hemberî peywirên şoreşgerî ya herêmî ye.” kanûna 2014’an de kete axê ji bo ciwanên Tirkiye û Kurdistanê banga “di mewziyên şer de azad bibine”. ‘XEMSARİYA LI DIJÎ ROJAVA XEMSARIYA LI HEMBERÎ PEYWIRÊN ŞOREŞGERÎ YE’ Di daxuyaniya MLKP’ê de hate gotin ku Saruhan wekî welatparêz ê sosyalîst Yilmaz Selçuk û Serkan Tosun karkarekî komunîst bû û Saruhan baweriya li hemberî xwe di parastina şoreşa Rojava de nîşan daye. Di berdewama daxuyaniyê de ev tişt hate îfadekirin: “Bila partî û rêxistinên çep ên Kurdistan û Tirkiyeyê zanibin ku îro ‘DIVÊ HÊZÊN ŞOREŞGER BERPİRSYARİYÊN XWE Bİ CİH BÎNİN’ Di daxuyaniyê de hate destnîşankirin ku divê hemû gelên tirk, ereb, tirkmen, ecem û gelê kedkar ên herêmê di vê şerê mafdar a şoreşa Rojava û berxwedana Kobanê re mil bi mil bin û hêzên şoreşger û antîfaşîst berpirsyariyên xwe bi cih bînin. Daxuyanî wiha hate bidawîkirin: “Partiya me wekî boluka feda ya rizgarkirina çîna karkeran û bindestan dê girêdayî bîranîna rêheval Serkan Tosun, Suphî Nejat Agirnasli, Sîbel Bulut û Oguz Saruhan ên li Rojave nemir bûn be û şerê şoreşgerî xurtir bike.” Di çarçoveya Pêngava Azadkirina Şengalê de şer û pevçûnên di navbera Hêzên Berxwedana Şengalê û çeteyên DAIŞ’ê de didomin. Di pevçûnên tên jiyîn de gelek çete hatin kuştin. Fermandariya Şengalê ya HPG û Fermandariya YBŞ’ê daxuyaniyek nivîskî dan û encamên pevçûnan aşkera kirin. Di daxuyaniyê de der barê pevçûnan de ev agahî hatin dayîn: “4’ê Çileyê saet 13.30’an li derdora Taxa Suka Jêr li dijî çeteyên DAIŞ’ê ku di nava tevgerê de bûn, bi çekên giran çalakî pêk hatiye. Di vê çalakiyê de hejmara miriyên çeteyan de hejmarek zelal tine û 2 çete birîndar bûn. 4’ê Çileyê saet di navbera 18.00 û 19.30’an de hêzên me yên gerîla li nêzî Taxa Berbiroj li dijî çeteyan du çalakiyên sûîkastê pêk anîne. Di çalakiyên de çeteyek hat kuştin û çeteyek jî birîndar bû. 4’ê Çileyê saet 00.00, li Taxa Berbiroj tevgera çeteyan ji aliyê gerîlayan ve hat ferqkirin û bi bandorek mezin li çeteyan hatiye xistin. Di vê de çeteyek mir û yek jî birîndar bû. Di vê lêxistinê de hejmara mirî û birîndaran zêdetir e.” Biryara Komîsyona Lêpirsînê: Pêwîstî bi Dîwana Bilind nîne Biryar hat dayîn ku wezîrên berê yên bi bertîl û nelirêtiyê tên sûcdarkirin sewqî Dîwana Bilind neyên kirin. Komîsyona Lêpirsîna Nelirêtiyê ya Meclîsê, piştî civîna 3 saet û nîvan biryar da ku wezîrên berê Zafer Çaglayan, Egemen Bagiş, Muammer Guler û Erdogan Bayraktar sewqî Dîwana Bilind neyên kirin. Serokê Komîsyona Lêpirsînê, Parlamenterê Kastamonu yê AKP’ê aşkera kir ku li hember 5 dengan bi 9 dengan biryar hatiye girtin ku wezîrên berê sewqî Dîwana Bilind neyên kirin. Koylu diyar kir ku heta 9’ê Çileyê divê rapora xwe pêşkeşî Serokatiya Meclîsê bikin û wê rapor di Desteya Giştî de bê nirxandin. WÊ BIRYARA DAWÎ DESTEYA GIŞTÎ BIDE Biryara der barê mijara sewqkirina wezîrên berê ji bo Dîwana Bilind wê Desteya Giştî ya Meclîsê bi dengdana veşartî bide. Divê dengdan herî dereng heta 29’ê Çileya 2015’an bê kirin. ÇARŞEM, 07 RÊBENDAN 2014 6 WÊREKIYA JINÊN KURD JI BO WAN JÎ BÛ SEMBOL Rojnameya fransî Le Parîsîen di pêveka xwe ya 2’yê çileyê de cih da wêneyên mora xwe li 2014’an xistine. Di berga Le Parîsîenê de wêneyê şervana YJA Starê cih digire PITIKÊN KOBANÊYÎ LI BENDA ALÎKARIYÊ NE Welatiyên ji Kobanê yên ji ber êrîşên çeteyên DAIŞ’ê neçar man warê xwe biterikînin li Pirsûsa Rihayê di konan de bi cih bûn. Pêdiviyên koçberan li aliyekê bi awayekî lezgîn divê ji pitikên kobanêyî re mama bê peyde kirin Bi hezaran welatiyên ji Kobanê yên ji ber êrîşên çeteyên DAIŞ’ê neçar man ku cih û warê xwe bi terikînin li Pirsûsa Rihayê bi cih bûn. Heta niha di pêşengiya Şaredariyên DBP’ê ve ji bo welatiyên ji Kobanê 5 konbajar hatine avakirin. Li van konbajaran bi sedan pitikên, nû dayikbûne û temenê wan 0-3 meh in dijîn. Ji ber ku şert û mercên demsala zivistanê dijwar e pirsgirêkên mezin derdikevin holê. Ji ber ku şîr, mama, bîberon, dergûş, betanî û cilên zivistanê kêm in pitik di Stêrk TV wê êdî bi tenê bi Kurdî weşanê bike Stêrk TV a di sala 2010’an de hat damezrandin û di sala 2012’an de dest bi weşangeriya profesyonel kir, wê êdî bi tenê bi Kurdî weşanê bike. Di televîzyonê de wê bi hemû zaravayên Kurdî weşan bê kirin. Stêrk TV ku heta niha di weşana xwe de ji sedî 20 cih dida weşanên bi Tirkî, ji 5’ê Çileyê û pê ve wê dawî li van weşanên bi Tirkî bîne. Qenala televîzyonê ne tenê ji aliyê ziman ve, wê bi naveroka xwe weşanên xwe jî xîtabî tevahiya herêmên Kurdistanê bike. Bi zaravayên Kurmancî, Zazakî û Soranî yên Kurdî wê rojane nûçe, bernameyên nîqaşê, bernameyên civakî û çandî wê werin weşandin. Hefteyê carekê wê bi zaravayê Hewremanî bernameyk ji 90 deqeyî bê weşandin. Di Stêrk TV de wê bernameyên jin, ciwan, ex- Jinên kurd ên di nav refên YJA Star û YPJ’ê de li hemberî çeyetên faşîst ên DAIŞ’ê li Şengal, Kerkûr, Mexmûr û Kobanê berxwedaneke destanî pêş xistin bi wêrekiya xwe bûn hêviya hemû jinên cîhanê. Jinên kurd bi wêrekiya xwe li çar aliyê cîhanê deng vedan. Medyaya welatên rojava jî li hemberî vê lehengiyê êdî zêde nekarîn çavên xwe bigirin û di weşanên xwe de zêdetir behsa têkoşîna jinên kurd kirin. Rojnameya Le Parîsîenê di pêveka xwe ya 2’yê çileyê de ji çar aliyê cîhanê wêneyên gelek balkêş bi agahiya ku wêne ji aliyê kê ve hatiye kişandin, kengî û li ku hatiye kişandin weşand. Di wêneyên hatine pêşkêşkirin de edîtorên pêvekê bi çend hevokan hewl dane ku wateya wêneyan jî binivîsin. Di pêvekê de du wêneyên ku têkoşîn û berxwedana dîrokî ya gelê kurd a li hemberî çeteyên faşîst ên DAIŞ’ê pêş dixe jî cih digirin. Wêneyê yekem ku wekî berga pêvekê hatiye bicihkirin e. Di wêneyê de gerîlayekê YJA Starê li başûrê Kurdistanê (bi ihtîmaleke mezin li Çiyayê Şengalê) di destê wê de roketavêj li piyan e û li asoyên dûr dinêre. Edîtorên pêvekê di bin vê wêneyê de wiha gotine: “23’yê cotmehê, li bakurê Iraqê şevaneke kurd li hemberî Dewleta Îslamê (DAIŞ) ye.” Di rûpela 73’yan de jî li ser sînorê Pirsûs û Kobanê dayikekê berê xwe daye ser Kobanê. Hêzên Koaslîsyona Navneteweyî bi ser çeteyên faşîst ên DAIŞ’ê de bombe dibarînin. Dayik destên xwe bilind kiriye bi tiliyên xwe nîşaneya serkeftinê kiriye. Li ser wêneyê dibêje; ‘Kurd li Sûriyeyê li ber xwe didin’. Parlamentera Partiya Sosyalîst (PS) Delphîne Batho jî têkildarî berxwêderiya jinên kurd ên têkoşer di heman rûpelê de li ser wêneyê wiha gotiye: “Ev jin li jinên din dinêre: Kurd ji bo Kobanê li ber xwe didin. Wêrekiya wan li çar aliyê dinyayê ji bo azadiya hemû jinan bûye sembola têkoşînê.” CENÎ: Heta komkujî bê ronîkirin wê çalakiyên me dewam bikin CENÎ di salvegera komkujiya Parîsê de daxuyaniyek da û destnîşan kir ku heta kiryarên komkujiya Parîsê ya ji aliyê hêzên tarî yên navneteweyî ve hat plankirin bê ronîkirin ew ê kampanya xwe ya “Bêdengiya we ji ber hevkariya we ya sûc e” dewam bikin. Buroya Aştiyê ya Jinên Kurd (CENÎ) bi daxuyaniyeke nivîskî, qetilkirina sê jinên Kurd ên şoreşger Sakîne Cansiz, Fîdan Dogan û Leyla Şaylemez li Parîsê, di salvegera duyemîn de şermezar kir. CENÎ kujer û destekdarên wan jî şermezar kir û her sê jinên Kurd ên şoreşger bibîr anî. Di dauyaniyê de hat ragihandin ku Sakîne Cansiz, di serî de li dijî darbeya leşkerî ya 12’ê Îlonê li hemberî her cure zext û zilmê li ber xwe daye, têkoşîneke mezin meşandiye û hat gotin, “Sakîne Cansiz bi têkoşîna xwe ya ji bo tevahiya jinên cîhanê bi taybetî jinên Kurd re, bû xeta têkoşîn û biryardariya di afirandina jiyana azad de.” Hat destnîşankirin ku Sakîne Cansiz ji bo Tevgera Jinên Kurd sembola têkoşîn û berx- nav mercên gelek zehmet de dijîn. Hêjayî gotinê ye ku kampanyaya tevkariyê ya bi wate jî ji Komeleya Alîkarî û Piştevaniyê ya Rojava û Koordînasyona Piştevaniya Kobanê bi dirûşma “Dema tu ji zarokê xwe re mamayek, şîrek û bîberonekê dikirî yeka din jî bikire” hatibû destpêkirin. Dayikên li konbajaran dijîn bang li raya giştî kir ku li hemberî wan bihestyar bin. Dayika pitika 4 mehî Besmislîme Silêman a li konbajarê Kader Ortakaya bi cih bûye diyar kir ku ji ber ku demsala zivistanê hatiye pêdiviyên zarokan gelek zêde bûye û wiha got: “Dema em ji ber çeteyên DAIŞ’ê neçar man cih û warê xwe biterikînin me tu tiştên xwe bi xwe re neanîn. Ji ber vê yekê em di van konbajaran de gelek zehmetiyan dijîn. Em ji bo xwe tiştekî naxwazin. Tenê ji bo zarokên xwe yên biçûk alîkariyê dixwazin. Pêdiviyên sereke yên zarokên me şîr, mama, bîberon, dergûş, mont, pêlav û betanî ne. Bila gelê me li zarokên kobanêyî xwedî derkevin. tiyar û zarokan jî hebin. Bernameyên nasandina herêmên Kurdistanê ji Rojava heta Rojhilat wê di weşanên televîzyonê de hebin. Di dema weşana nû ya Stêrk TV de ku di 5’ê Çileyê de destpê dike, saetên destpêkirina weşanê jî diguherin. Li gorî vê yekê; weşan wê êdî li gorî dema Ewropayê saet di 06:00 de bi bernameya Stêrka Sibehê ya bi moderatoriya Reşad Sorgul destpê bike. Saet di 07:30 de bi Rojbaş Kurdistanê dewam bike û di nava rojê de wê bernameyên çandî, civakî û siyasî bên weşandin. Dema nûçeyan jî wê saet di 16:00 de bi nûçeyên Zazakî destpê bike, saet di 17:00 de bi nûçeyên Soranî û saet di 18:00 de jî bi bultena nûçeyên Kurmancî dewam bike. Stêrk TV heta niha bi tenê li ser satalayta Hotbirdê weşan dikirin. Wê ji niha û ê ve li ser satalayta Nil Sat’ê jî êdî weşanên xwe bike. AGAHIYÊN SATALAYTÊ Hotbird 13 - Frekans: 12.520 - S.Rate: 27,500 - Pol: V - fec: 3/4 - NÎLE SATE - SYMB: 27500 - FREKANS 11075 - FEC 3/4 wedana li hemberî hemû êrîşên zayendîparêz û serdestan e. Di dewama daxuyaniyê de hat ragihandin ku Fîdan Dogan, berxwedan û têkoşîna mafdar a gelê Kurd li dijî serdestan dimeşîne, bi rûmetdariyeke mezin û hesasiyeteke dîplomat li Ewropayê ji gelên cuda re ragihandiye, di navbera gelan de bûye pirek û got, “Bi taybetî li qada navneteweyî di navbera jinên kurd û jinên ji gelên cuda de, xebateke mezin a piştevaniyê meşandiye.” Hat diyarkirin ku Leyla Şaylemez, li dijî polîtîkayên asîmîlasyonîst ên li Ewropayê, ji bo ciwan teslîmî sîstema mêtîngeriyê nebin xebateke berfireh meşandiye û bi fedekariyeke mezin hewl daye potansiyela şoreşgerî ya ciwanan derxîne holê. CENÎ di daxuyaniya xwe de da zanîn ku mîna di komkujiya li Parîsê de derketiye holê, hêzên tarî yên navneteweyî di kesayetiya jinên Kurd de dixwaze derbê li têkoşîna berxwedanê ya bi pêşengiya jinê li Şengal û Kobanê tê meşandin bixin û gotin, “Lê belê li dijî vê yekê, berxwedana di xeta Sakîne Cansiz de, di kesayetiya Fîdan Dogan de desteka gelên cuda ji bo têkoşîna jinên li Rojava û Şengalê û herikîna bi hezaran ciwanên şoreşger ber bi xaka xwe ve, bersiva herî mezin e.” Di daxuyaniyê de hat ragihandin, ku ji bo aşkerabûna kujerên sê jinên şoreşger ên ji aliyê hêzên tarî yên navneteweyî ve hatin qetilkirin, jinên Kurd ev du sal in her hefte bê navber çalakiyan lidar dixin û hat destnîşankirin ku heta kujer bên aşkerakirin wê kampanya xwe ya “Bêdengiya we ji ber hevkariya we ya sûc e” dewam bike. ÇARŞEM, 07 RÊBENDAN 2014 95 ÇARŞEM, 07 RÊBENDAN 2014 4 BERXWEDÊRA EFSANEWÎ; SAKÎNE CANSIZ Sakîne Cansiz (Sara) ku hemû jiyana wê bi pevçûn derbas bû û asîbûna Dêrsimê di kesayeta xwe de da jiya di zindana Amedê de berxwedan û biryara wê derket pêş li ser hemû kesên ku ew nas dikirin şopên kûr hişt. Sakîne Cansiz ku yek ji kadroyên pêşeng ên tevgera jinan û PKK’ê bû di duyemîn salvegera qetikirinê de, ji aliyê hevalên wê ve hat vegotin. Endama Komalên Jinên Kurdistanê (KJK) Roza Pinar, endama Koordînasyona Partiya Jinan a Azad (PAJK) Ronahî Serhat Sakîne Cansiz vegotin. Rêveberên Tevgera Azad a Jinan diyar kirin ku Sakîne Cansiz di têkoşîna azadiyê ya 40 salan de bênavber heta dawiya jiyana xwe bi kelecana roja destpêkê cih girtiye. OZGUR DEVRÎM – DÎCLE ARYA / A.Welat Berxwedana wê bû destan Endama Koordînasyona KJK’ê Roza Pinar diyar kir ku Sakîne Cansiz li dijî her cureyê îşkenceya dijmin di hest, nêrîn û jiyanê de berxwedanek bi rûmet nîşan daye. Pinar destnîşan kir ku sekna hevala Sara di nava gel de bandorek mezin çêkiriye û wiha got: “Berxwe- dana wê bû destan. Hevala Sara tif li rûyê celad kir, rastiyên ku dizanibû bi înadek mezin parast, bo rastiyan têkoşiya û ji bo pratîzekirinê heta dawiyê di têkoşîna xwe de israr kir.”, Sara bû nîşaneya asta ku jinên kurd gihîştinê Pinar got ku bi qasî sekna Sakîne Cansiz a li dijî dijmin, di nava rêxistinbûna jinan de jî sekna wê li zindanê derket pêş û xwedî roleke girîng e. Pinar di berdewama axaftina xwe de ev tişt anî ziman: “Berxwedana zindana Amedê ji derketina malê heta civakîbûn û siyasîbûnê gelek bi bandor bû. Li zindanê ji bo ku jin û dayikên kurd li dijî hovîtiyê têbikoşin roleke mezin lîst. Ji bo rastiya PKK’ê û pirsgirêka kurd di qada navneteweyî de bibe rojev û li dora vê raya giştî ava bibe berxwedana zindanê bandorek mezin afirandiye. Bi taybetî jî di şexsê hevala Sara de ligel taybetiyên berxwedêr ên jinên kurd, têkoşîn û rastiya xwedîbûna îradeya bi hêz di qada navneteweyî de derketiye asteke bi bandor. Di şexsê hevala Sara de rastiya jinên kurd ên li ber modernîteya kapîtalîst li ber xwe didin, di PKK’ê de şoreşek bû, milîtan bû û asta têkoşînê ya jinan gihiştiyê nîşan daye.” Sara ji nû ve şînbûna çanda xwedawendiyê ye Pinar da zanîn ku Sakîne Cansiz di têkoşîna xwe ya 40 salan de li her qadê û di her xebatê de cih girtiye fedakarî û têkoşînê mezin kiriye. Pinar di dirêjahiya axaftina xwe de bal kişand ser van xalan: “Hevala Sara piştî salan gihîşt çiyayên ku bi hesre- ta wan bû û li qadên gerîlayan cih girt di artêşbûna jinan û rêxistinbûnê de pêşengî kir. Çanda xwedawendiyê ya winda bûbû ji nû ve şîn kir. Di yekemîn Kongreya Jinan a Neteweyî ya YAJK’ê de bi awayekî aktîf ji bo navenda tevgera jinan hat hilbijartin. Di xebatên tevgera jinan de berpirsyarî û peywirên mezin bi kedek mezin aniye cih. Di pêvajoya têkoşîna 40 salan de xwe daye ser rizgariya gelên bindest, ji bo azadiya jinan, heqîqeta çiyayan û şer. Ji bo wê rêgeza sereke ya mirovbûnê li dijî zilm û neheqiyê têkoşiyaye. Ji ber ku berxwedan jiyan bû! Li dijî bêedaletî, newekhevî, durûtî û derewan tu carî paşve gav neavêtiye û xwe dûr nedaye, têkoşîna xwe meşandiye. Bertekên wê yên tund li dijî zextan hebûn. Li dijî zext û êrîşên li ser gelê kurd hêrs û bertekên wê yên mezin hebûn. Ji bo pêşveçûna tevgera jinan hemû hebûna xwe danî holê.” Sarayê tovên yekem ê şoreşê avêt Endama PJAK’ê Ronahî Serhat jî der barê jiyana Sakîne Cansiz de nêrînên xwe anîn ziman. Serhat destnîşan kir ku dîroka têkoşîna Sakîne Cansiz di heman demê de dîroka têkoşîna azadiya jinan e û wiha dirêjî da nirxandinên xwe: “Şoreşger li gorî xwezaya xwe asî ne, bi kelecan in û di cihê xwe de nasekinin, pîvanên civakê teng tên, bi wan têr nabin û heta ya nû bibînin li cihê xwe nasekinin. Hevala Sara ji roja ku tovên azadiyê hatine avêtin heta roja dawî kelecana tevlibûna roja destpêkê jiyaye.” Çavkaniya hezkirinê bû Serhat di dirêjiya axaftina xwe de destnîşan kir ku dema navê Sara tê gotin hezkirin tê hişê mirovan. Serhat ji bo Sakîne Cansiz wiha got: “Hevala Sara bû ava xweser a jiyana hezkirinê, bû hêza manewî ya îradeyê, bû haveynê baweriyê. Hevala Sara hînkera hezkirinê bû. Hevala Sara ji têkoşîn, guherîn, jiyan, şoreş, heval, gelê xwe û hemû gelan gelekî hez kir. Wisa bû ku kî ji kîjan gelî dibe bila bibe, di dilê xwe de cih da wan. Di vî alî de ew ne şoreşgera hemû mirovahiyê, bûye nirxeke bêhempa ji bo hemû gelên li cîhanê dijîn.” Çawa bawer kir wisa jiya ENDAMA PAJK’ê Ronahî Serhat di axaftina xwe de bal kişand ser jiyana Sakîne Cansiz. Serhat destnîşan kir ku taybetmendiyên hevala Sara gelek cuda bûn û wiha dirêjî da axaftina xwe: “Mirov tu car nikaribû bi temenê wê ew bi bîr bianiya. Dema hewce bûya li Zagrosan, li Çarçelayan wekî xezalek jîr, di nava gel de rewşa gel fêm dikir, bi hevalên xwe re can, bi zarokan re zarok, bi ciwanan re ciwan bû. Di nava jinan de çavkaniya çareseriyê ya wekî deryayê bû. Mirov çi bêjin jî mirov kêm dimînin. Hevala Sara wekî ku bawer kir jiya. Gotin û çalakî tu carî ji hev qut nekir. Di şexsê hevala Sara de rûmeta jinan ji nû ve şîn bû. Bû afrînera kevneşopiya berxwedanê. Şer û faşîzm li dijî sekna wê têk çûn. Gotina wê ya yekem û dawî her tim çalakî bû.” Divê nifşên nû Sara nas bikin ENDAMA Koordînasyona Komalên Jinên Kurdistanê (KJK) Roza Pinar di axaftina xwe de destnîşan kir ku divê nifşên nû Sakîne Cansizê nas bikin û di xeta têkoşîna wê de xwe bi pêş bixin. Pinar diyar kir ku divê jinên ciwan bi baldarî xeta hevala Sakîne Cansiz bişopînin. Pinar, li ser vê yekê jî bal kişand ser van xalên têkoşînê yên ji bo şopdariya Sara û ev tişt destnîşan kir: “Sara abîdeya berxwedana şoreşê û sembola jinên azad e. Divê her kes ber bi naskirina Sarayê ve biçe. Divê jin, ciwan û civaka kurd têkoşîna Sarayê hîn bbin û zêdetir bi çalak û bi bandor tevli têkoşînê bibin.” ÇARŞEM, 07 RÊBENDAN 2014 3 KCD-E banga kombûna li Parîsê kir KCD-E, ji ber Komkujiya Parîsê nerazîbûn nîşanî hikûmetên Fransa û Tirk da û bang li Kurdên li Ewropayê kir ku di 9 û 10’ê Çileyê de tevlî çalakiyan bidin. Jibo çalakiya li paytexta Fransa Parîsê bê kirin dê ji Londonê jî gelek kes bi otobûsan biçin Parîsê. Otobûsê biçin Parîsê dê ji Navenda Civaka Kurd (KCC) ya li Harîngeyê ye rabin. Di ser komkujiya Parîsê, ku ji damezrînerên PKK’ê Sakîne Cansiz (Sara) û Fîdan Dogan (Rojbîn), Leyla Şaylemez (Ronahî) lê hatin qetilkirin, du sal derbas bûn. Hevserokatiya KCD-E ji ber salvegera duyemîn a Komkujiya Parîsê daxuyaniyek da. Hevserokatiya KCD-E got, “Hêrsa me li ya li dijî vê komkujiya di kesayetiya rêhevalên me Sara, Rojbîn û Ronahî de li hemberî Rêberê Gelê Kurd Abdullah Ocalan û tevahiya gelê Kurd hat kirin, di hiş û mejiyê me de zindî ye” û ev yek destnîşan kir: “Fransa ya ku bi îstîxbarata xwe ya herî dijwar tê naskirin û dema li gorî berjewendiyên xwe de gav bi gav wêneyên siyasetmedarên Kurd dikşîne û kêlî bi kêlî wan dişopîne, ji bêdengî û hiştina ji demê re tê fêmkirin ku xwedî hesabên vê komkujiyê veguherîn rantê kiriye. Di dema komkujiyê de qelemşorên TC û derdorên hikûmetê li senaryoyên xwe yên qedandina tevgera Kurd bi van rêbazan mukur dihatin. Serokwezîrê wê demê yê TC Erdogan jî gotibû, ‘Îstîxbarata Tirk ragihandibû ku Sakîne li Parîsê digeriya’. Divê ev esas bên lêpirsîn ku komkujî ji aliyê kê ve hatiye kirin û Fransayê çiqasî çavê xwe lê girtiye.” ‘DEWLETA TIRK JI BO KOMKUJIYÊ HAT VEXWENDIN’ Di daxuyaniyê de hat ragihandin ku operasyonên Ewropayê yên li hemberî siyasetmedarên Kurd ên penaberên siyasî, navendên civakî yên sivîl û çapemeniyê; nîşandana girtîgehan ji bo siyasetmedarên Kurd weke navnîşanê, dewleta Tirk a xwedî mejiyê mêtîngeriyê ji bo komkujiyê bike vexwendiye û hat gotin: “Di vê komkujiya heman piştî hikûmeta sosyalîst li Fransayê bû desthilatdar de rû da, di vê êrîşa li hemberî gelê Kurd ê destek da bloka çep-sosyalîst û komunîst de, hikûmeta sosyalîst mixabin helwesta jê dihat hêvîkirin nîşan neda. Nebûye xwedî wê vînê ku vîna siyasî ya komkujiyê aşkera bike. Di ser re hesabê komkujiyê ji hikûmeta TC a faşîst a li Parîsê bi merşên sor pêşwazî dikir, nepirsî ye. FRANSA DILSOZÊ DEMORKASIYÊ NEBÛ, BI BERJEWENDIYÊN XWE RE DILSOZ MA’ Serokwezîrê niha yê Fransayê Birêz Manuel Valls ê di sala 2013’an de Wezîrê Karên Hundir bû, dema ji cihê hovîtiyê veqetiya gotina ‘hovîtiyê’ bikar anî bû û soz dabû ku bigihêje ku derê jî ew ê heta dawiyê mijarê bişopînin û hesabê wê bipirsin. Ji wê rojê û vir ve, gelê Kurd bi pêşengiya jinan her rojên Çarşemê hem li Parîsê hem jî li gelek deverên Ewropayê li ber konsolosiyên Fransayê vê bêdengiya hikûmeta Fransayê dipirsin. Eger Fransa di nava du salan de li şûna berjewendiyên siyasî bi nirxên demokrasiyê re dilsoz bima, wê ev komkujî di nava du rojan de ronî bikira. Parîs di kesayetiya jina Kurd de her Çarşem weke komkujiya jinê tê bîranîn.” KCD-E bibîr xist ku Rêberê Gelê Kurd Abdullah Ocalan ji bo Komkujiya Parîsê tespîta “Komkujiya Duyemîn a Dêrsimê” kiribû û got, “Jinên Kurd ên li Parîsê hatin qetilkirin, li bazarên koleyan ên li Şengalê hatin firotin. Li hemberî vê senaryoya qirêj, bi ruhê berxwedanê yê Arîn Mîrxan a li Kobanê bû Sakîne, di kesayetiya DAIŞ’ê de tu li rûyên AKP û hêzên mêtînger kir.” ‘EM JIYANÊ BISEKINÎNIN, HESAB BIPIRSIN!’ KCD-E’ê bi teşhîrkirina berpirsyaran li nava raya giştî ya cîhanê re banga hesabpirsîna ji komkujiyê kir û anî ziman ku ev yek deynê rûmetê yê gelê Kurd ê li Ewropayê ye. KCD-E ev bang kir: “Gelê me û dostên me yên li Ewropayê, di 9’ê Çileyê de li her qada lê ne; dibistan, kar û aktîvîteyên civakî divê bisekinînin, tû li rûyên qetlîemkar û nokeran bikin. Di 10’ê Çileyê saet di 10:00 de divê em li ber Buroya Enformasyonê ya Kurdistanê ya li Gare du Nord a rêhevalên me lê hatin qetilkirin, bi ruhê serhildanê hêrsa xwe veguherînin çalakiya demokratîk. Ji bo em hesabê Sara, Rojbîn, Ronahî bipirsin, em berê xwe bidin Parîsê!” Di dawiya daxuyaniyê de hat gotin, “mejiyê mêtînger, wê bi berxwedana gelê Kurd a bi felsefeya Rêberê Gelê Kurd Abdullah Ocalan azad dibe, ji holê bê rakirin.” Li KCC Sersal Hat Pîroz Kirin Rewşa Nexweşa Ebola ya Li Navenda Civaka Kurd ya li Haringeyê bernameyek pîrozbahiyê jibo sersalê hat li dar xistin. Gelek kes tevlî pîrozbahiya sersalê bûn û heta derengiya şevê bi stranên Sezgin Coşkun, Hakan Xan û Hozan Temelli demeke bi coş derbas kirin. Di şeva pîrozbahiyê de diyarî dan zarokan. Serçeteyê DAIŞ’ê hat ser jêkirin Saziya Çavdêriya Mafên Mirovan a Sûriyeyê ya ku navenda wê li Londonê ye diyar kir, ku serçeteyê DAIŞ’ê yê El Hesbah ku xwe weke hêza polîsan bi nav dike û bi serjêkirina xwe navdar bû, li bajarê Meyadîn ê Sûriyeyê hatiye serjêkirin. Li gorî agahiyên saziya mijara gotinê, serçeteyê DAIŞ’ê yê cesedê wî li Deyr Ez Zor a li rojhilatê Sûriyeyê hat dîtin, serçete (emîr) yê El Hesbah “hêza polîs” a DAIŞ’ê ya li eyaletê bû. Hat ragihandin ku cesedê serçete li nêzî santraleke enerjiyê ya li nêzî bajarê Meyadînê hatiye dîtin. Li gorî nûçeyê, li bedena serçete şopên îşkenceyê hatiye dîtin û cixareyek di devê wî de hatiye bicihkirin. Her wiha li ser wicûdê serçete nivîsa “Ey Şêx, ev xwedênenas e” hatiye nivîsandin. Nehat zanîn ku kê serê serçete jê kiriye. Yekemîn a Brîtanya Xetere ye Pauline Cafferkey ya ku li Efrîka Başûr vîrûsa Ebola girtî û li Londonê tê derman kirin, tê gotin ku rewşa wê xerabe. Nexweşxaneya li Londonê ya bi navê Royal Free ya ku Cafferkey lê tê derman kirin da xûyaniyek da û ragihand ku ev du roj in ku rewşa Pauline Cafferkey xeranbtir bûye. Cafferkey jibo saziya Save the Children di xebitî û jibo karê xwe çûbû Sierra Leone. Piştî ku Cafferkey ji Sierra Leone vegeriya Îskoçya hat hîn bûn ku wê jî vîrûsa Ebola girtiye û jibo derman kirinê anîbûn Londonê. Ji ber Ebola herî kêm 8 hezar 153 kes mirin Mirinên ji ber vîrûsa Ebola ya par li Gîne destpê kir û li Lîberya û Sîerra Leone belav bû, roj bi roj zêde dibe. Ji ber Ebola, ji Adarê û vir ve herî kêm 8 hezar 153 kesan jiyana xwe ji dest dan. Li gorî bîlançoya dawî ya Rêxistina Tenduristiyê ya Cîhanê (WHO), pêşî li belavbûna ebola nayê girtin. Li gorî bîlançoyê li Sîerra Leone, Lîberya û Gîneyê zêdeyî 20 hezar 656 kes bi vîrûsa ebola ketine. Ji yên bi vîrûsê ketine 8 hezar 153 kesan jiyana xwe ji dest dan û Lîberya bi hejmara 3 hezar 471 kesên jiyana xwe ji dest dane re, di rêza yekemîn de cih digire. Li Lîberyayê bi giştî 8 hezar 115 kes bi vîrûsê ketin û ji van rêjeya ji sedî 42,7’an jiyana xwe ji dest dan. Welatê ku herî zêde vîrûs lê belav bû jî Sîerra Leone bû. Li vî welatî, heta 3’ê Çileyê 9 hezar 772 nexweş hatin tespîtkirin, ji van 2 heza 915 kesan jiyana xwe ji dest dan. Her çend li Sîerra Leone ji sedî 30 ê nexweşên bi vîrûsê ketin ji- yana xwe ji dest dan jî, ji ber zêdehiya bûyerên nû yên di nava meha dawî de hatin tespîtkirin, fikar hene ku hejmara miriyan zêde bibe. Vîrûsa ebola piştî ku bi mirovekî ket, piştî demeke ji sê hefteyan derbasî asta kujeriyê dibe. Şewba Ebola ku hînê dewam dike, destpêkê di Kanûna 2013’a de li Gîneyê rê li ber mirina bebekeke 2 mehîvekiribû û ji Adara par û pê ve jî li welatên din belav bûbû. Li gorî bîlançoya dawî ya WHO, li Gîneyê ji 2 hezar 769 kesên bi vîrûsê ketin, hezar 767 kesan jiyana xwe ji dest dan. Vîrûs çend meh berê li welatên mîna Malî û Nîjeryayê hatibû dîtin û belavbûnav vîrûsê li van welatan bi temamî hat sekinandin. Lİ Malî 6, li Nîjeryayê jî 8 kesan jiyana xwe ji dest dan. Kesekî ji Rojavayê Afrîkayê sewqî DYA hatibû kirin jî jiyana xwe ji dest dabû. Beriya niha li Spanya û Senegalê jî nexweşekî ebola hatibûn tespîtkirin û ev her du kes di encama tedawiyê de rehet bûbûn. Herî dawî hatibû ragihandin ku sê wezîfedarên tenduristiyê yên li Rojavayê Afrîkayê wezîfe dikirin, li Elmanya, Îngilîstan û DYA hatine tedawîkirin. ÇARŞEM, 07 RÊBENDAN 2014 2 Xaçepirs Gotinên Pêşiyan Bersiva Hefteya Borî Çi ji te re binivîsînim? Birîn li pey birînê Êş li pey êşê Dil di kefenekî spî de Xewn li ser darbestê Nalîna xwînê Binefşên kuştî Rîhanên zuha Û destên te yên ku dixwazim aniha, Bi ser wan de bibarim!! Ehmed Huseynî Bilbil xistine qefesa zerin, gotiye: “Ax welate min.” Çûm serê çiya, zuriyam weke gura, birazî nabin bira. Dawet daweta mîran, agir ketiye feqîran. Dêrek ava kir, mizgeftek xira kir. telgraf.co.uk Çarşem, 07/01/2014 Sayı ROJNAMEYA HEFTEYÎ 450 Bi Milyonan Kes Di Xeteriya Bêmal Bimînin De Ne Li gorî saziya xêrxwaziyê Shelter, Bêhtirî 3 milyon malên li Brîtanya di xeteriya nedana kirê û morgage xwe de ne vê mehê. Saziya Shelter berdewam dike û dibêjê eger faîz zêde bibe dê gelek kesên din jî bikevin xeteriyê. Saziya Shelter di lêkolînên xwe de diyar dike ku 60% ji xelkê Brîtanyayê bi zehmeteke mezin kirê û mortgage´ên xwe didin, yan hewl dikin bidin. Yek ji neh kes ditirsin ku nikaribin vê mehê heqê kirê û mortgage´an bidin piştî xerckirinên christmasê. KCD-E banga kombûna li Parîsê kir Rûpel 2 Shelter dibêje ku bihayê xaniyan û kirêyan “li jor ewran e” û dibe sebeb ku xelk û malbat bikevin bin zexta deynan. Kesên ku diçûn ser rûpelê Shelter gelekî zêde bûye di mehên borî de, nîşana wê ku bêtir kes ji rewşa xwe ya aborî ditirsin. Hejmara jimalderxistinan ji rojê 100´an borî payîza çûyî. Beylîfan 11,000 malên kirê ji kirêdaran standin di navbera Tîrmeh û Îlonên borî de. Di heman demê de 2805 xanî ji kesên bi morgage hatin standin. Rewşa Nexweşa Ebola ya Yekemîn a Brîtanya Xetere ye Rûpel 2 Wêrekiya jinên Kurd ji bo wan jî bû sembol Rûpel 6 Petrol di asta herî nizm a 5,5 salên dawî de ye Rûpel 9