Koluman, Temmuz sonunda Mersin`de
Transkript
Koluman, Temmuz sonunda Mersin`de
CHP’li Fikri Sağlar : Arazi yatları arttı, sektör zora girdi Erdoğan kaçak sarayda oturamaz Başkan Aşut: Ekonomik reformlar bekliyoruz n Eski Kültür Bakanı, CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, 7 Haziran seçimleri sonuçlarını “Recep Tayyip Erdoğan kaybetti. 13 yıllık iktidar bitti. Erdoğan artık kaçak sarayda oturamaz” sözleriyle değerlendirdi. Sağlar, 4 partinin meclise Fikri girecek olmasını da ‘tam demokratikleşmenin göstergeSağlar si’ olarak yorumladı. nSayfa 5’de nSayfa 7’de Nuh Yükselgüngör n Şubat ayından bu yana sürekli artan konut fiyatları Çukurova Bölgesi’nde Türkiye ortalamasının üzerine çıktı. Bölgede satışlar devam etse bile müteahhitlerin kârlılık oranı giderek azalıyor. MTSO Başkan Yardımcısı Nuh Yükselgüngör ise arazi fiyatlarının konuta göre daha fazla artış gösterdiğine dikkat çekti. nSayfa 9’da SATILIK İŞYERİ Mersin’de Orman Bölge Müdürlüğü yanında, Cemalpaşa Caddesi’ne cepheli, 3.kat, 210 m2, işyerine uygun daire HAFTALIK BAĞIMSIZ SİYASİ GAZETE www.mersintercuman.com Perakende Satış Fiyatı : 1 TL İrtibat: 0.533 577 81 56 15 HAZİRAN 2015 Sayı : 603 CHP İl Başkanı Özyiğit, seçimi değerlendirdi.. Sebahattin Kılıç,“Her türlü şantaja rağmen oylarımızı arttırdık..” “Seçmen, AKP’siz MHP’de milletvekili bir model istiyor” sayısı 3’e yükseldi n CHP’nin 2 genel seçimin ardından Mersin’de birinci parti olduğunu ancak vekil sayısının 4’ten 3’e düştüğünü belirten Özyiğit, “Demokratik olmayan seçim sistemi bize dördüncü vekilliği kaybettirdi. Baraj yüzde 7 ya da 5 olsaydı seçim sonucu daha farklı olabilirdi” dedi. n Seçim sonuçlarını değerlendiren MHP İl Başkanı Sebahattin Kılıç, kent genelinde oyların yüzde 15 artırıldığını, iki olan milletvekili sayısının 3'e yükseltildiğini kaydetti. nHaberi Sayfa 5’de Abdullah Özyiğit Köy okullarında Arkeoloji dersleri n Arkeolojik alanların korunması ve bu alanlara yakın yerlerde yaşayan insanların bilinçlendirilmesi amacıyla Silifke ve Erdemli'deki bazı okullara giden arkeoloji gönüllüleri, 4 farklı okulda yaptıkları etkinliklerle arkeolojik yok oluşa dikkat çekti. nHaberi Sayfa 10’da MESKİ’den güneş enerjili klorlama sistemi n Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü, hizmet sınırlarına dahil olan bazı mahallelerdeki su depolarına ‘Güneş Enerjili Otomatik Klorlama Sistemi’ kurdu. nHaberi Sayfa 5’de Mersin-Taşucu arası toplu taşıma seferleri başladı n Mersin Otogar’dan kalkan 170 numaralı hat, Akbelen Bulvarı, Mezarlık, Karayolları, GMK Bulvarı, Pozcu, Mezitli, Tece, Tömük, Erdemli, Kızkalesi ve Silifke güzergahından geçerek, Taşucu’na kadar hizmet veriyor. nHaberi Sayfa 7’de İhracatta sert düşüş Sebahattin Kılıç Prof.Dr. Kumbur’dan belediyelere uyarı.. “Su potansiyelimiz plansız kullanılıyor” n Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatı, hem değerde hem miktarda düştü. Yılın beşinci ayında yaş meyve ve sebze ihracatı, miktarda yüzde 13 değerde ise yüzde 14'lük bir gerileme yaşadı. nSayfa 6’da n Mersin’de 7.4 milyar metreküp su potansiyeli olduğunu ancak bu suyun plansız şekilde kullanıldığını kaydeden Prof.Dr.Halil Kumbur, “Su havzalarının korunmasında, suyun naklinde, depolanmasında, tüketiciye ulaştırılmasında, kayıp-kaçak, su fiyatlandırılmasında ciddi sorunlar yaşanmaktadır.” diye konuştu. nSayfa 4’de Mercedeslerin bakımı MEŞOT’ta yapılacak.. Koluman, Temmuz sonunda Mersin’de n Mercedes ve Koluman markalarının satış sonrası hizmetleri için 2 bin m2’lik bir alan Yeni Otogar’da hizmete girecek. Temmuz sonunda faaliyete geçecek bakım ve onarım merkezi sayesinde Mercedes sahibi Mersinliler Yenice’ye gitmek zorunda kalmayacak. n Koluman Genel Müdürü Gürtan Tandoğan, zaman tasarrufu ve yerinde hizmet anlayışının öne çıkmasıyla kent merkezinde hizmet vermenin zorunlu olduğunu vurguladı. nSayfa 10’da MTOSB’de elektrik baraları ayrıldı.. Dış kaynaklı kesinti yaşanmayacak Gürtan Tandoğan n Organize Sanayi Bölgesi’nde TEİAŞ ekipleri tarafından bölgeye verilen elektrik baraları ayrılarak, TEİAŞ tarafından 26 MW Lisanssız Güneş ve Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kapasite tahsisi yapıldı. nSayfa 8’de Abdi Satıroğlu Şinasi Şirin Ben de Bildim !!! Millet Mesajını Verdi de? 3’de nHaberi Sayfa 7’de Mahiye Morgül 5’de 7 Haziran Milletvekili Seçimlerinde Türkiye Kaybetti 9’da Melike Zafer Önyargın Yanıltabilir Unutma ! Gülsen Metin Öğrendim Ki... Yaşam İnatçı Bir Öğretmen... 6’da 4’de Türkiye sezaryende sınırı aştı n Son iki yıldır sezaryenla doğumda dünya ortalaması yüzde 15 iken, Türkiye ortalaması sürekli artıyor. 2013 yılında yüzde 48 olan Türkiye ortalaması, 2014 yılında yüzde 55’in üzerine çıktı. “Doğum tektir, o da normal doğumdur.” diyen Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr.Aytekin Kemik, “Sezaryen doğum şekli değil, bir ameliyat’tır.” diye konuştu. nSayfa 11’de Mustafa Ongun Kimin Yanındasın ? 11’de M.Emin Aydınbaş Gücünün Sınırını Test Etmek 2’de 2 15 HAZİRAN 2015 Gücünün Sınırını Test Etmek organlarının enine boyuna değerlendirme yapması kaçınılmazdır. Bu kayıptan sonra her çevreden ve konumdan haklı Burada “gücünün sınırlarını test ti’yi kastettiğim açık. AK Parti haksız analizler ve eleştiriler etme” durumundaki kişi açıktır ki yüzde 41 oy alarak en yakın rakiyapıldı. Bazıları yürek soğutma binden açık ara yüzde 16 fark Sayın Erdoğan’dır. 7 Haziran bazıları intikam alma bazıları atmış, en büyük parti konumunu seçimlerinin sonuçları hakkında hakaret amaçlıydı. Ama bazı sağher türlü yorum ve okuma yapıldı korumuş iken yenik sayılıyor. Bu duyulu akil sesler de bu analizlere yapılıyor. Ama şu ana kadar açık- oy oranının üstüne Türkiye değerli katkılar sunan yazılar ça dile getirilmese de en önce çıka- demokrasi tarihinde ilk defa yayınlandı. Bu uyarıların dikkate Demokrat parti yüzde 52,7 ile, rılması gereken sonuç; ne alınacağını ummak için nedenleriEcevit liderliğindeki CHP yüzde HDP’nin barajı beklenenin de üstünde aşması ne de AK Parti’nin 41,38 ile, Demirel’in Adalet Partisi miz var. Öncelikle seçim sonuçlarıyüzde 9 oy kaybetmesidir. Seçmen yüzde 52,9 ile ve Özal’ın Anavatan nın AK Parti kadrolarınca olgunlukla karşılanması, Seçmenin tercipartisi yüzde 45,14 ile çıkabilmişAK Parti’den de önce Erdoğan’a hine saygı duyulduğunun açıklan“Seni seviyoruz, Türkiye için yap- lerdir. Ve bu sonuçlarla büyük ması bu sebeplerden birincisi. Her tıklarının da takdir ediyoruz. Fakat başarı kazanmış partiler olarak patron biziz, gücünü fazla zorlakabul edilmişken, neden AK parti kademede istişare mekanizmalarıma” mesajını vermiştir. için yüzde 40,9 başarısızlık olsun? nın çalıştırılmaya başlanması da ikincisidir. Evet başarı konusu biraz göreSeçimden kimin başarılı çıktığı Tayyip Erdoğansız AK Parti kimin yenildiği tartışmaları, koalis- celidir ve bardağın hangi tarafına düşünülebilir mi? Tayyip Erdoyon ihtimalleri konusunun günde- baktığınızla yakından ilgilidir. ğan’dan soyutlanmış bir AK ParTarihi boyunca girmiş olduğu me ağırlığını koyması ile biraz tavti’den geriye ne kalır? Tayyip Erdoüç genel seçimde de birinci parti samış görünse de halen netlik ğan’ın seçmen nezdindeki kredibikazanmış değil. Herhalde “kaybe- olarak ipi birinci göğüsledi. AK litesi her zaman AK Parti’nin deni olmayan her partinin kazan- Parti, Türkiye tarihinde girdiği üç dığı seçim” olarak dünya demok- seçimde de oyunu yükselterek ikti- üstünde olmuştur. Fakat bir partidarda kalmayı başaran ilk partidir. nin başına gelebilecek en kötü şey rasi tarihine geçmeye adaydır. kurucusunun veya karizmatik lideDördüncü seçiminde ise Başka ilkleri de var bu seçimin. Mesela ilk defa bir partinin seçme- 2011’deki yüzde 50 oy oranından rinin kişisel etkinliğini aşamamasıdır. Kendi kurumsal kimliğini oluşyüzde 9 oy azalması ile gene en ninin kendi oy kaybına rağmen başka bir partinin oylarını artırma- büyük birinci parti olma hüviyetini turamaması, siyasal yelpazedeki misyonunu liderlerden bağımsız korumuştur. Fakat yüzde 9 oy sını davul zurna ve halay çekerek olarak sürdürememesidir. Bu kaybı da azımsanacak bir oran kutlaması gibi. Mesela ilk defa bir maalesef Türkiye demokrasisinin değildir. Bu sonuçla AK Parti çok parti hariç bütün partilerin hükükronik hastalığıdır. Demirel’den met kurmayı değil yıkmayı hedef- alıştığımız “tek başına iktidar” sonra DYP, Özal’dan sonra ANAP, lemeleri gibi. Mesela ilk defa bir pozisyonunu kaybetmiştir. Bunu Erbakan’ın vefatından sonra Saaparti hariç Meclise giren bütün par- AK Parti’nin kendi dışındaki tilerin Koalisyona katılmayı reddet- nedenlere komplolara bağlanma- det bu duruma örnektir. Bunun meleri gibi. Maalesef yıkım taşasının, pratikte partiye hiçbir faydası başka sebebi de önceki parti liderinin Cumhurbaşkanı olmasından ronluğundan, Hükümet inşa kabi- yoktur. sonra partiyi yönetmekten vazgeçliyet ve kapasitesi çıkmıyor. Bunun nedenleri ve yapılan memesidir. Durumu emanetçilerle Bir parti hariç derken AK Parhatalar hakkında parti yetkili M.Emin Aydınbaş [email protected] idare etmeye çalışmasıdır. Bu hastalığı bir ölçüde aşmış olan tek parti ne dersek diyelim CHP’dir. Bu sağlandığı takdirde Türkiye demokrasisi olgunluk dönemine girmiş olacaktır. Mesela İngiltere’de partilerin siyasal kimliği ve misyonu Liderden önce gelir. Evet lider bir partinin başarısında birinci dereceden etkili ve sorumludur.. Bu nedenle İngilterede seçim kaybeden partinin lideri hemen istifa eder. Bu istifa ile parti çökmez, aksine taze enerji ve ivme kazanır. Peki Sayın Davutoğlu için “Erdoğanın emanetçisi” sıfatını kullanabilir miyiz? Davutoğlu’nun bilge kişiliği, liderde aranan tüm özelliklere sahip kimliği ile bu sıfatı ona yüklemek insafsızlık olur. Fakat bu tek başına yeterli olmuyor. Öte taraftan Erdoğan’ın da Davutoğlu’na alan açması, liderlik niteliklerini müdahale olmaksızın sergilemesine imkan verilmesi gerekir. Peki bu verilmiş midir? Bu konuda 25 Mart’ta yayınlanmış “iki yalnıştan bir doğru çıkmaz” başlıklı yazımda bu gün gelinen durumun sebepleri ele alınmıştı. Erdoğan tam da seçim arefesinde Merkez Bankası’na müdahale- siyle, Bülent Arınç’ı terslemesiyle, en kötüsü de Dolmabahçe mutabakatının üzerini çizerek Hükümeti kontrpiyede bırakması ile Hükümet üzerinde alıcı kuş gibi nefes almaya imkan vermemesi bu günkü durumun kilometre taşlarıdır, Kaybedilen yüzde 9 oyun yüzde 6’sı Doğu ve Güneydoğu’daki Kürt oylarıdır. Bu kopuşta Erdoğan’ın Mutabakata tekme atıp devirmesi nedeniyledir. Seçim sonuçlarının başka bir tercümesi de, seçmenin “tek adamlık”a yol açacağı endişesi ile “Başkanlık sistemi”ne onay vermemiş olmasıdır. Başkanlık sistemi seçmen tarafından bir yönüyle Erdoğan’ın AK Parti üzerindeki kontrol ve denetimini sürdürmenin yasal aracı gibi algılanmıştır. Şu anda her türlü ihtimalleri üzerinden tartışılmakta olan koalisyon müzakerelerinin önündeki en büyük engel “başkanlık sistemi” ısrarıdır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğanın aldığı yüzde 52’lik oy Cumhurbaşkanı olması içindir. Yoksa aynı anda AK Parti’yi yönetme yetkisi değildir. “Beni halk seçti” söyleminin arkasında koalisyon pazarlıklarını “başkanlık sisteminin” getirilmesi ve kurulacak hükümet üzerinde kontrol ve denetime devam edilmesi yönünde AK Parti’yi yönlendirirse bu durum “Tayyip Erdoğanın gücünün sınırlarını zorlaması” anlamına gelir ki, gelecek bir erken seçimde daha kötü sonuçlara yol açabilir. Erdoğan’ın gücünün sınırını test etmemesi gerektiğini birilerinin ona fısıldaması lazım. ‘Çevreci Kedi’ oyunu ile çevre bilincine dikkat çektiler.. Geri dönüşümün önemi anlatıldı Toroslar Belediyesi’nin ÇEVKO Vakfı ile birlikte organize ettiği tiyatro oyunu ile çocuklarda çevre bilincinin artması ve çevre konusunda daha bilinçli bir nesil yetiştirilmesi amaçlanıyor. Toroslar Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü bünyesinde, Dünya Çevre Haftası Kapsamında gerçekleştirilen “Çevreci Kedi Çevki” adlı tiyatro oyununda, ilçedeki ilköğretim öğrencilerine ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanmasının önemi anlatıldı. Toroslar Belediyesi Yunus Emre Kültür Merkezi’nde sahnelenen oyunu, Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna da çocuklar- la birlikte izledi. Çocukların yoğun ilgisiyle karşılanan Belediye Başkanı Hamit Tuna, tiyatro oyunu öncesinde bir konuşma yaparak, çevre kirliliğinin en önemli sonucu olarak gösterilen ekolojik dengenin bozulmasını önlemek amacıyla tüm çocuklardan çevrelerini temiz tutmalarını ve herkesin bu konuda daha duyarlı ve bilinçli olmasını istedi. Göreve geldikleri 11 yılda Toroslar’da çevre ve geri dönüşüm konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını hatırlatan Başkan Hamit Tuna; “Çevre bilincini aşılamak amacıyla, ilçemizdeki okullarda okuyan öğrencilerle birlikte çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Her yıl pilot okullarımızla birlikte temizlik kampanyaları yapıyoruz. Sokağa bir şey atılmazsa, temizlemeye de ihtiyaç olmayacaktır. Çevremize iyi bakarsak sokaklarımızda tertemiz olacaktır.Bu konuda yeni nesillerimize de büyük görevler düşmektedir. Amacımız, çocuklarda ve gençlerde çevre bilincini oluşturmak ve kirletmemeyi öğretmektir.Endüstrinin ve sanayinin gelişmesiyle birlikte atık hammaddelerin miktarı da çoğaldı. Bunların geri dönüşümle yeniden sanayiye ve endüstriye kazandırılması dünyanın ekolojik dengesi açısından çok önemlidir.Sağlıklı yaşamın sürdürülebilmesi ancak sağlıklı bir çevreyle olur.Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın ve gençlerimizin daha bilinçli bir nesil olması için gayret ediyoruz” dedi. Başkan Tuna, konuşmasının ardından minik öğrencilerle birlikte ambalaj atıklarının başından geçen olayların işlendiği müzikli tiyatro oyununu izledi. Cam, plastik, kağıt ve metal kostümleri ile sahneye çıkan oyuncular, atıkların geri dönüşüme kazandırılması ve bu konuda daha bilinçli olunması gerektiğine dikkat çekerken, Çevreci Kedi Çevki’nin maceralarını izleyen öğrenciler hep birlikte oyuncuların sorularını cevapladı. 3 15 HAZİRAN 2015 56 yaşındaki taksicinin boğazını kestiler.. Suriyeli gaspçı dehşeti l Kentte uzun zamandır yaşanmayan taksici gaspı Suriyeliler ile birlikte tekrar gün yüzüne çıktı. Suriyeli oldukları belirlenen iki kişi Mersin’de bindikleri taksi şoförü Ali Koç’u gasp ettikten sonra gırtlağını keserek kaçtılar. Olay; Arpaçsakarlar mahallesinde meydana geldi. Mersin Şoförler ve Otomobilciler Odası üyesi, 7 yıllık taksici olan evli ve üç çocuk babası Ali Koç, gece 00.30 sıralarında sahibi olduğu 33 T 0382 plakalı taksisine Mersin Devlet hastanesi köşesinden iki yolcu aldı. Beyaz ve kahve renkli tişörtlü, 25 yaşlarında, 165-170 boylarında ve konuşmalarından da Suriyeli oldukları Taksiciler panikte Olay Mersin’de taksiciler arasında büyük tepki ve endişeye neden olurken, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Başkan vekili ve Mersin Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Veysel Sarı meydana gelen olayla ilgili olarak Ankara’dan yaptığı açıklamada şunları söyledi. “Uzun zamandır meydana gelmediğine sevindiğimiz gasp olayını Mersin’de tekrar yaşıyor olmaktan büyük endişe duydum. Suriyelilerin geç- tiğimiz günlerde korsan taksicilik yapmalarıyla neden oldukları huzursuzluğun üzerinden çok geçmeden arkadaşımız Ali Koç’un gasp edilmesi ve boğazının acımasızca kesilerek öldürülmek istenmesi endişemizi daha da arttırmıştır. Şoför arkadaşlarıma itidal tavsiye ediyor ve güvenlik güçlerinin suçluları en kısa zamanda ele geçireceğine inancı ile arkadaşımız Ali Koç’a da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi. anlaşılan kişiler şoför Ali Koç’a Arpaçsakarlar mahallesine gitmesini söylediler. Ali Koç, Arpaçsakarlar mahallesine geldiğinde iki Suriyelinin tarifi üzerine ıssız bir sokağa girdi ve ağaçlık bir yerde de durduruldu. Ali Koç Suriyelilerin taksi ücretini vermelerini beklerken arka koltukta oturtan şahsın büyükçe bir bıçağın gırtlağına dayanması ile irkildi. Panik içinde ne istediklerini sorduğunda ise gaspçılardan biri önce vites kolunun önünde ucu görünen 170 lirayı aldıktan sonra üst araması da yaptılar ve bir şey bulamayınca da Ali Koç’un gırtlağını keserek karanlıkta kayboldular. Boğazının ön tarafında derin bir kesik meydana gelen Ali Koç acı ve kanlar içinde arabasından inip bağırarak çevreden yardım istedi. Taksici Ali Koç’un imdat çığlığını duyan çok sayıda Arpaçsakar’lı yardıma geldi ve durumu hemen polise bildirip ambulans istediler. Gelen 112 ambulansı ile Mersin Üniversitesi hastanesine götürülen Ali Koç hemen ameliyata alınırken poliste olay yerinde inceleme yaptı ve Devlet hastanesi kavşağında bulunan mobese kamera kayıtlarını incelemeye aldı. Timsah gözyaşları döktü ! 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ı hunharca katleden tutuklu 3 zanlı, hakim karşısına çıktı. Katil zanlılarından minibüs şoförü Ahmet Suphi Altındöken, savunmasını ağlayarak yaptı. Katil zanlısı Ahmet Suphi Altındöken Tarsus’ta Şubat ayında 20 yaşındaki Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın bindiği minibüs şoförü tarafından öldürülmesiyle ilgili Tarsus 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Tutuklu minibüs şoförü Ahmet Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe’nin hakim karşısına çıktığı davada, sanıklar birbirini suçladı. Katil zanlısı Suphi Altındöken, hakim karşısında savunmasını ağlayarak yaptı. AltındöDavaya müdahil olmak için Mersin Baroken’in sık sık ağlamasına tepki gösteren Mahsu’na başvuran yüzlerce avukat ve adliye bahçesinde toplanan çeşitli sivil toplum örgütlerin- keme Başkanı Ercam Kumhak, ‘Ağlamayı den yaklaşık bin kişide duruşmada hazır bulun- geçelim, devam edelim’ dedi. Suçu birbirinin üzerine atmaya çalışan zanlıdu. Adliye bahçesinde protesto gösterisi yapan binlerce kişi, Özgecan’ın katil zanlılarına iyi hal ların savunmalarının ardından, haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu indirimi yapılmaması ve en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ederek, kadın cinayetlerini 3 sanığın yargılandığı dava 9 Eylül tarihine ertelendi. kınadılar. Yaşlı kadın tren SGK ve İşkur çalışanlarından eylem ve İşkur çalışanları, ikramiyelerinin altında kaldı SGK ödenmesi talebiyle eylem yaptı. Adana-Mersin seferini yapan tren, Fahrettinpaşa Mahallesi ile Kavaklı Mahallesi arasında bulunan demir köprü üzerinde, karşıya geçmek isteyen 70 yaşındaki Zinet Oğurlu’ya çarptı. Trenin altında yaklaşık 100 metre sürüklenen yaşlı kadın olay yerinde hayatını kaybederken, tren ancak 500 metre ileride durabildi. Kaza sonrası tren seferleri yaklaşık yarım saat kapatılırken, olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri, cesedin parçalanmış olmasından dolayı yaşlı kadının kimliğini ilk etapta tespit edemediler. Savcılığın olay yerindeki incelemesinin ardından Tarsus Devlet Hastanesi morguna kaldırılan kadının kimliği, eşinin ve yakınlarının teşhisinin ardından belirlenebildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şubesi üyeleri, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) veİŞKUR’da çalışan memurların, yargı kararına rağmen ödenmeyen ikramiyelerinin verilmesi talebiyle eylem yaptı. SGK Mersin İl Müdürlüğü binası önünde toplanan çalışanlar, burada açtıkları pankartlarla yargı kararı olmasına rağmen ikramiyelerinin ödenmemesini attıkları sloganlarla protesto ettiler. Grup adına açıklama yapan BES Mersin Şube Başkanı Yusuf Kaya, SGK ve İşkur çalışanlarının geçmiş yıllardan bu yana hak ettikleri yılda iki ikramiye, fazla mesai ve diğer haklarının 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile emekçilerin elinden alındığını hatırlattı. Alınan haklarının yeniden verilmesi için yargıya gittiklerini kaydeden Kaya, “Yargıda ikramiye hakları kabul görmesine rağmen SGK ve İşkur çalışanlarımızın bu hakları verilmemektedir. Buradan idareyi ve siyasal iktidarı uyarıyoruz, yargı kararlarına rağmen, bu kurumlarda çalışan arkadaşlarımızı mağdur etmeyin. Yargının gereğini yerine getirin ve ikramiyeleri derhal ödeyin. Eğer AKP iktidarı ve ilgili bakanlıklar bu uygulamalarına devam ederlerse, yargı kararlarına hukuk tanımaz tavırları sürerse, Büro Emekçileri Sendikası olarak iş kollarımızda çalışan bütün arkadaşlarımızın haklarını savunmak için grev dahil fiili ve meşru bütün haklarımızı kullanacağımızı duyuruyoruz. Sendikamız tarafından yaklaşık 3 yıldır sürdürülmekte olan bu mücadelenin yargı kararlarıyla sonuçlanmasından sonra Türkiye genelinde kamu emekçilerinin ikramiyelerinin derhal ödenmesi için alanlardayız. Bir kez daha kamu emekçilerinin mücadelesinin takipçisi olacağımızı, bu taleplerimizden asla vazgeçmeyeceğimizin bilinmesi için alanlardayız” diye konuştu. Editör’den İki Satır Abdi Satıroğlu 0.532. 747 71 73 0.506. 443 37 30 [email protected] Ben de Bildim !!! Her seçim sonrası olduğu gibi, bu seçimlerin ardından da birçok kişi, “Ben bu seçim sonucunu bilmiştim”, “Ben size söylemedim mi” edalarıyla ortalıkta dolandılar. Oysa Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belliydi zaten. Bilmeyeni döverlermiş yani. Durum böyle olunca, sonuçları ben de bildim de ne oldu? Alınan sonucun ardından, tek parti hükümetinin hele hele diktatörvari yönetim şeklinden halkımızın memnun olmadığını görmek, halkın içerisinde olan bizler için sürpriz değildi. Halkın söylemlerinden, sokaklarda konuşulanlardan bunu zaten biliyorduk. Şimdi memleketi yönetenlerde öğrenmiş oldu. Seçimlerle verilen ceza mı, ders mi bilinmez ama; Halk artık partilerin hırslarına ve yanlı icraatlarına dur dedi. Sadece partililere yönelik tek taraflı ayrıcalıklara, bu yöndeki sayısız istihdama, yalnızca taraftarlarının hükümeti olma lüksüne dur dendi. Türk halkı, “Ben istersem seni bir kalemde yok ederim” mesajını çok açık verdi. Geçmişte bunun örneklerini çok gördük. Anlaşılan gelecekte de göreceğiz. Tarih tekerrürden ibaret. Koalisyon hükümetini kim kurar, kim kiminle yarenlik eder henüz muamma. Ama hemen her il’in bir beklentisi var. O da milletvekillerini ‘bakan’ olarak görmek. Halk, seçtikleri milletvekillerinden biri yada ikisi bakan olunca, kentinin kalkınacağını, daha çok istihdam sağlanacağını, yollar köprüler yapılacağını, fabrikalar açılacağını düşünüyor, buna inanıyor. Biz de öyle. Mersin ile Ankara arasında köprü görevi görmelerini, kentin sorunlarının birer birer ele alınarak çözülmesini bekliyoruz. ‘Dünya Kenti Mersin’, ‘Turizmin Başkenti Mersin’ sözlerinin artık gerçekleşmesini bekliyoruz. Yaz ayları geldiğinde, kentin sokaklarının turistlerle dolup taşmasını, işadamından esnafına her kesimden insanın kazanç sağlamasını istiyoruz. İktidar-muhalefet ayırt edilmeksizin, seçilen 11 milletvekilinin ‘Mersin’ ortak paydasında buluşmasını ümit ediyoruz. Umutlarımızın sonuçlarını bekleyip göreceğiz.. Saygılarımla. 4 15 HAZİRAN 2015 Farklı Pencereden Öğrendim Ki... Yaşam İnatçı Bir Öğretmen... Gülsen Metin venlerden oluşan inişi-çıkışı bol bir yolculuk… Sufi demiş ki, “Her [email protected] yan bulamaz, ancak bulanlar yalnızca arayanlardır.” Tasavvuf yolu incitmemek için yola çıkmak. “Gönüller yapmaya geldim” demek… Modern çağda yaşayan insanların sahip olduğu imkânlar ve insanın nefsini sürekli acıktıran, merak ettiGeçen gün şunu fark ettim ki, bil- ren renkli icatlar, çekici güzellikler gisayar akıllı telefon derken okuma- yolumuza vakit kaybı belki de… ya iyice ara vermişim. Benim için bir Belki diyorum çünkü ben de rengün içerisinde eğer bir sayfa kitap kli, ışıklı vitrinlerin içindeyim. Dışıokunmamışsa o gün boşa geçmiştir. mı süslemekten içimi süslemeye geçHal böyle olunca kendime bir sürü tim desem de, ayna karşısında geçen kitap hediye ettim. zamanlar mesleğimin gereği bir hayli Bunların içerisinde de sanatçı fazla. Hala parfümlerimle avunabileGülben Ergen’in Öğrendim ki isimli cek kadar kanabiliyorum masallara kitabı vardı. Okuduğum kitaplar ve hala midemin avucum kadar oldugenellikle felsefi ve düşünsel olduğu ğunu bilmeme rağmen doyduğumu için arada sabun köpüğü dediğimiz unutabiliyorum. Mutluluğu arayan kitaplara ihtiyaç duyuyorum. Bir insanlar kervanından hiç ayrılmadım solukta okuyacağım ama sorgulama- ben… yacağım kitaplar. Sizinle de beğendiBaşarıyı ne yapıp edip araya sıkışğim bir kısmını paylaşmak istiyotırdım. Başarıyı önceleseydim ve rum. aradığım başarı olsaydı mutlu olmaÖğrendim ki… Yaşam inatçı bir yabilirdim. Mutluluğu ille de hak öğretmen… Hepimizin hayatı serü- gördüm kendime. Başarıyı ben nasıl olsa hallederdim. Bu konuda çalışkan olmam, kolay yorulmamam bana benden torpil. Mutluluk için iyi bir kalp ve pamuklara sarılı bir merhamet duygusu şart. Bu iki gerekliliğin de iyileştirici gücü var biliyorum. Zor gelmiyor bana bu iki duygu. Çaba sarf ederek uygulamam gereken diyet listeleri gibi değil. Çalışmam gereken zor şarkılar gibi değil. Karşımda yalan söylediğini bildiğim insanlara gösterdiğim sabır gibi değil. Önce iyi insan olmalıyım… Kalbimi korumalıyım. Kanmam gereken bir sürü iltifat, giymem gereken çok renkli elbiseler, sürmem gereken kapatıcı, örtücü fondötenler var. Bunların hepsi dışa hizmet ediyor. Mesele dışarıdan görünen değil, içerdekinde. Kalbimde… Kalbimi beslemem, daha iyi iyileştirmem için mezara gireceğimiz zamanı düşünürüm. Hepsi dışarıda kalacak satın alabileceklerimizin, taktıklarımızın, sürdüklerimizin. Hepsi… O kalp bir ruha ait. İşte o ruh ölmeyecek, ölen, çürüyen beden… “İnsan tabaklanmış deri gibidir, rutubetten bozulur, ağır ağır kokar.” Der Mesnevi’de Mevlana. Ardında bıraktığın kırık kalpler mi? Aldığın gönüller mi? Sevindirebildiğin insanlar mı bıraktın dünya nimetlerinden faydalanırken? O zaman istediğin nedir ye, iç, sefa yap, gez, toz, aç müziği sonuna kadar, en marka kıyafetlerle donan, en güzel arabalara bin, hepsinin zevkine var. Ne yaparsan yap hatta o seninle Allah arasında kimseyi ilgilendirmez. Ama iyi insansan, merhamet duygusunu koruyansan o zaman senin çiçeklerin hep güzel olur. Senin çiçeklerine güneş hep bulunur. Yaşam aynı zamanda inatçı bir öğretmen. Bir dersi öğretinceye kadar tekrar tekrar anlatır. İnandığımız değerlerin yok olması ya da yakın çevremizde ender görünür olması bizi yolumuzdan çevirmemeli. Öğrenene kadar peş peşe gelen ağır dersler sen öğrendiğinde bir anda bitiyorlar, susuyorlar. Denedim, yaşadım. Ama öğrendiğini bile test edecek kadar akıllı bu yaşam ve onun adaleti. İlahi adalet. Öğrendim diyorsun, sabrını ölçüyor. Sabırdan geçiyorsun, öğrendiğinin tam zıttı bir olayla dikiliyor karşına. Yok, artık diyorsun. Dersen başa dönüyorsun, demezsen bir adım daha ileri. Düşe kalka büyüyen çocukların bacakları yara bere içindedir. Kabuk tuttuğunda yara ille kopartırdım ben o kabuğu. Nereden bilirdim ki yaramı iyileştirmek için bana kalkan olmuş o kabuk. Çirkin durur sanırdım o kabuk, acırdı kopartırken. Daha da uzardı iyileşme sürem. Açtığım yara yeniden kanar, yeniden kabuk tutuncaya kadar beklemem gerekirdi. Her didiklediğim yara iz bıraktı. Öğrendim ki yaranın iyileşmesi için bir süre istiyor, onu örten her ne ise kısa bir süreliğine gelmiş, iz bırakmasın diye. Ona müsaade etmek gerek. Vazifesini yapsın. Öğrendim ki iyi bir kalp mutluluğun şartı, zorluklarla baş etmenin tarifsiz iksiri. Rehberiniz kitaplar olsun…☺ Mutlu olmak için; • Sokak hayvanları için evinin önüne bir kap su koymalı, • Güvercinleri doyurmalı, • Bulutlarla güneşin dansını izlemelisin. Prof.Dr. Kumbur’dan belediyelere uyarı.. “Su potansiyelimiz plansız kullanılıyor” n Kentte katı atık depolama alanı ve sulama suyu projelerinin yetersiz olduğunu söyleyen Prof.Dr.Halil Kumbur, “Mevcut sulama suyu projeleri yetersiz kalmakta ve sulama suyu maliyetleri çok yüksek olmaktadır. Acilen sulama suyu ihtiyacını karşılayacak ekonomik projeler göletler, barajlar yapılmalıdır.” dedi. Haber: Maynur Koç Mersin Üniversitesi (MEÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr.Halil Kumbur, Mersin ile ilgili yaptığı değerlendirmede su kaynaklarının plansız kullanımına ve yeterli gelmeyen projelere dikkat çekti. Mersin’in tarım, ticaret, turizm, sanayi, liman, ithalat, enerji, ulaşım, ihracat, sosyal, serbest bölge, lojistik ve birçok sektörel faaliyeti ile dünyanın da önemli bir kenti olduğunu kaydeden Kumbur, “Bu sektörel potansiyellerini daha da geliştirmek, sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesı için çevre faktörlerinin de dikkate alınması, hava, su, toprak, katı-sıvı atık, görüntü, gürültü, çarpık yapılaşma, tarım ilaçları-gübre kullanımı, sinekle mücadele, erozyon ve yaylalıklardaki çevre sorunlarına yönelik kalıcı ve ekonomik projelerin üretilmesi ve hayata geçirilmesi gerekmektedir.” diye konuştu. olduğu yerler arasında uyumsuzluk var. Su havzalarının korunmasında, suyun naklinde, depolanmasında, tüketiciye ulaştırılmasında, kayıp-kaçak, su fiyatlandırılmasında ciddi sorunlar yaşanmaktadır.” diye konuştu. Su potansiyelimiz 7.4 milyar m3 Suyun sektörel bazda kullanımının da önemli olduğunu söyleyen Kumbur, belediyelerin çoğunda atık su arıtma tesisi olmayışına dikkat çekti. Özellikle Anamur kıyı yerleşim yerlerindeki tatil siteleri ve belediyelerin altyapı, kanalizasyon ve atıksu sorunlarının bir an önce çözülmesi gerektiğinin altını Mersin’deki su potansiyelinin 7.4 milyar metre küp olduğunu, ancak suyun kullanımında plansızlıklar bulunduğuna dikkat çeken Kumbur, “Su kaynaklarının bulunduğu bölgeler ile ihtiyacın Altyapı ve atıksu sorunu çözülmeli 300 keklik doğaya bırakıldı Erdemli ilçesinde, Orman ve Su İşleri Bakanlığı 7. Bölge Müdürlüğü, Mersin Şube Müdürlüğü’nce, 2015 yılı "Doğaya Yaban Hayvanı Yerleştirme Programı" kapsamında 300 adet kınalı keklik doğaya salındı. Malatya Keklik Üretme İstasyonu’ndan getirilen 300 kınalı keklik, Erdemli ilçesine bağlı Yeniyurt Mahallesi sınırlarında bulunan ve 2015-2016 çizen Halil Kumbur, mevcut atıksu arıtma tesislerinin de düzenli olarak bakımdan geçmesi gerektiğini belirtti. sorunlarının çözümü ve belirli bir bölgedeki çöpleri toplayarak ekonomik olarak değerlendirebilmek için havza bazında kalıcı, ekonomik, sürdürülebilir çözümler oluşturulmalıdır. Sulama suyu projeleri yetersiz Mevcut sulama suyu projeleri yetersiz kalmakta ve sulama suyu maliyetleri çok yüksek olmaktadır. Acilen sulama suyu ihtiyacını karşılayacak ekonomik projeler göletKentteki katı atık depolama ler, barajlar yapılmalıdır. alanı ve sulama suyu projelerinin Suyun büyük bir kısmı sulamade yetersiz olduğunu söyleyen Kumbur, şöyle konuştu:“Belediye- da tüketildiği için sulama suyu teklerimizin çoğunda düzenli katı atık niklerimizi mutlaka değiştirmeli, damla sulama tekniklerine geçmedepo alanı yoktur. Çöpler gelişi liyiz. Su ile ilgili geri kazanım tekgüzel vahşi depolama şeklinde hazine ve orman arazilerine dökül- noloji ve projelerinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. İl genelinde mekte, su havzalarımız için ciddi kalıcı bir ‘Su Yönetim Sistemi’nin tehlike arz etmektedir. Bu durum ciddi çevre sorunları- kurulması, geleceğe yönelik master planları hazırlamalıdır.” na neden olmaktadır. Katı atık Çöpler gelişigüzel depolanıyor n Erdemli’de 2015 yılı "Doğaya Yaban Hayvanı Yerleştirme Programı" kapsamında 300 adet kınalı keklik doğaya salınMerkez Av Komisyon Kararı ile ava kapatılmış olan 3 bin 794 hektarlık bölgedeki Kale Keklik Yerleştirme Sahasına salındı. Keklik salımı yapılan sahada her türlü avlanmak, köpek ve tüfekle dolaşmak da yasaklandı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı 7. Bölge Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Mersin Şube Müdürü Ahmet Çörtük yaptığı açıklamada, Mersin’de son 11 yılda 8 bin 300 adet ve 2014 yılı içerisinde bin 700 adet kınalı kekliğin doğaya bırakıldığını söyledi. Tarım alanlarında, en önemli mücadele şeklinin biyolojik mücadele olduğunu vurgulayan Çörtük, “Bu mücadeleyi yapanlar da doğada mevcut olan yaban hayvanlarıdır. Bu mücadeleden dolayı kekliklerin faydası çoktur. Bunlardan en önemlisi ise buğdaylara zarar veren böcekleri ve insan sağlığı için büyük tehlike arz eden keneleri yemeleridir” dedi. Erdemli’de ‘Hoşgeldin Bebek’ projesi Erdemli Belediyesi, bir ilke daha imza attı. Erdemli sınırları içerisinde yaşayan, yeni çocuk sahibi olan ailelere bebek sepeti hediye eden Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, “sosyal belediyeciliğin gereği olarak, doğumundan ölümüne kadar tüm vatandaşlarımızın hizmetindeyiz” dedi. İlçede yeni doğan bebeklere bebek sepeti armağan eden Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, ayrıca bebeklere bir de "hemşehrilik sertifikası" verdi. İleri de büyüdükleri zaman bebeklerimiz bu sertifikayı okusunlar" diyerek birer hatıra olması açısında bu sertifikaları hazırladıklarını beyan eden Tollu, belediyeciliğin sadece yol, su, çöp hizmeti olmadığına işaret etti. Akdeniz’de çöp konteynırları yenileniyor Çevre temizliği ve halk sağlığına önem veren Akdeniz Belediyesi, Temizlik İşleri Müdürlüğü aracılığı ile ilçe genelinde mevcut çöp konteynırları yeniliyor. Belirlenen program dâhi- linde ve mahalle muhtarlarının talepleri doğrultusunda yapılan çalışmalarda, toplam bin konteynır yenileriyle değiştirilecek, eksik olan bölgelere de yeni konteynır konacak. 5 15 HAZİRAN 2015 CHP İl Başkanı Özyiğit, seçimi değerlendirdi.. “Seçmen, AKP’siz bir model istiyor” n Özyiğit, seçim sürecinde yaşanan tüm olumsuzluklara, baskılara ve dayatmalara rağmen AKP iktidarının son bulduğunun, başkanlık umutlarının başka bahara kaldığının altını çizdi ve "Çıkan seçim sonuç tablosuna göre seçmen AKP dışındaki partilere açık bir mesaj vermiştir 'AKP'nin içinde olmadığı bir hükümet modeli" dedi. Bazı medya kuruluşlarını da eleştiren Özyiğit, "Özellikle TRT, Anadolu Ajansı ve yandaş medya AKP borazancılığı yaparak tek yanlı tutumlarıyla bu partinin yayın organı gibi çalışmışlardır" diye konuştu. Seçmen baskıcı rejimi istemedi Özyiğit, seçim sürecinde yaşanan tüm olumsuzluklara, baskılara ve dayatmalara rağmen AKP iktidarının son bulduğunun, baş'demokratik olmayan seçim siste- kanlık umutlarının başka bahara Mersin Tercüman-Cumhumi'ni işaret etti ve “Şayet, demoriyet Halk Partisi Mersin İl Başkakaldığının altını çizerek şöyle kratik bir seçim sistemi olsaydı, nı Abdullah Özyiğit, 7 Haziran konuştu: yani baraj 5 ya da 7 oranında Genel Seçim sonuçlarını “Çıkan sonuçtan şunu anlıyoolsaydı, kentimizde ve Türkiye değerlendirdi. ruz ki AKP nin baskıcı rejiminden genelinde seçim tablosu çok daha kurtulmak isteyen seçmen terciMersin’de yüzde 28.95 ile farklı olurdu.” dedi. birinci parti olmalarına rağmen hini yapmıştır. Siyasal bir tercih bir milletvekili kaybettiklerini noktasında olan seçmen ekonoAKP ve Cumhurbaşkanı’na mik tercihlerini ikinci plana hatırlatan Özyiğit, “Bunun nedeni olarak demokratik olmayan eleştiri itmiştir. Büyük oranda CHP ye oy seçim sisteminden kaynaklı olaAKP’nin seçim süreci boyunca vereceğini düşündüğümüz 8 milrak 4. Milletvekilliğini kaybettik. toplumu ve yasaları hiçe saydığı- yon civarında seçmen yine sanŞayet, demokratik bir seçim sistenı, devletin tüm imkanlarını kuldığa gitmeme konusunda ısrar mi olsaydı (baraj 5 ya da 7 oranınlahnarak eşit olmayan bir seçim etmiştir. Çıkan seçim sonuç tabda olsa idi) kentimizde ve Türkiye sürecinin geçirilmesine neden losuna göre seçmen AKP dışındade seçim tablosu çok farklı bir olduğunu kaydeden Özyiğit, ki partilere açık bir mesaj vermişsonuç verirdi. “Cumhurbaşkanının ise anayasal tir. AKP nin içinde olmadığı bir Her şeye rağmen 7 Haziran olmayan, bir siyasi partinin tem- hükümet modeli.” diye konuştu. Abdullah seçim sonucu demokrasinin ve Özyiğit silcisiymiş gibi hareket etmesi ve Seçim sonuçlarının kurullar özgürlüğün diğer unsurlara göre devletin tüm imkanlarını bu tarafından ayrıntılı şekilde incedaha öncelikli olduğunu ortaya seçim sürecinde propaganda lehip ders çıkarılacağını kaydekoymuştur.” diye konuştu. ğit, Mersin'de birinci parti olma- aracı gibi kullanması, sürecin ne den Özyiğit, demokrasi mücadeCHP İl Başkanlığı’nda düzenlarına rağmen bir milletvekili kay- kadar eşitsiz olduğunun en lelerinin her alanda devam edelenen toplantıda konuşan Özyibüyük göstergesidir." betmelerinin nedeni olarak ceğini belirtti. CHP’li Fikri Sağlar: Erdoğan kaçak sarayda oturamaz n Türkiye genelindeki oy dağılımının ardından 4 partinin TBMM’ye girdiğine dikkat çeken Fikri Sağlar, siyasetteki bu yeni tabloyu ‘tam demokratikleşmenin’ göstergesi olarak yorumladı. Fikri Sağlar CHP 7 Haziran seçimlerinde Mersin’de birinci parti oldu ve aday listesinin 2. Sırasında yer alan eski Kültür Bakanı Fikri Bakanı Sağlar 15 yıl aradan sonra meclise dönüş için vize aldı. Seçimlerin Mersin ayağını değer- lendiren Sağlar, “Mersin’de CHP birinci parti oldu. Hedemiz buydu. 2011 ve 2014 seçimlerinde ikinci parti olan CHP’yi, uyguladığımız strateji ile birinci parti yapmayı başardık. CHP Mersin’de kendi ilkelerini açıkça koydu ve halktan buna dönüş oldu. HDP’nin de Mersin’de bir gücü vardı. HDP’nin barajı aşmasının demokratikleşme yolunda bir adım olacağını toplum gördü ve onların barajı aşması bizim bir milletvekili eksik çıkarmamıza neden oldu. HDP’nin barajı aşmasıyla AKP’nin Mersin’deki milletvekili sayısı da düştü” dedi. ‘Türkiye’nin önü aydınlık’ Türkiye genelindeki oy dağılımının ardından 4 partinin TBMM’ye girdiğine dikkat çeken Fikri Sağlar, siyasetteki bu yeni tabloyu ‘tam demokratikleşmenin’ göstergesi olarak yorumladı. Meclisin yeni döneminde demokratik açılım, temel hak ve özgürlüklerin yanı sıra gelir dağılımı adaleti için de adımlar atılmasını beklediğini kaydeden Sağlar, “7 Haziran seçimlerinin en önemli mesajı şudur: Recep Tayyip Erdoğan kaybetti. 13 yıllık iktidar bitti. Erdoğan artık kaçak sarayda oturamaz. Bundan sonra kuvvetler ayrılığı ilkesini benimseyen, hırsızlıkların, yolsuzlukların, adaletsizliklerin üzerine giden bir parlamento yapısı oluşacaktır. Ümit ediyorum ki siyasetçiler kaprisleriyle bu şansı heba etmezler” ifadelerini kullandı. Mazbatalar alındı sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olmak üzere, bütün kesimlere yapılan şiddetle canımın yettiğinde mücadele edeceğime söz veriyorum" dedi. AKP milletvekilleri Mustafa Muhammet Gültak, Yılmaz Tezcan ve Muhsin Kızılkaya da, mazbatalarını İl Seçim Kurulu Başkanı Sebahattin Aras'ın elinden aldı. Mazbata töre- Şinasi Şirin [email protected] Millet Mesajını Verdi de? Yüce Türk Milleti ne zaman, ne yapacağını çok iyi bilir derim hep. 07 Haziran 2015 seçimlerinde; Gerek iktidara gerekse muhalefete çok iyi mesajlar verdi. Umarım bu mesajları alabilmişlerdir. Anlaşılıyor ki; Yüce Türk Milleti Ak Partiye “Hizmet hırsını ihtirasa döndürür gibisin, kibirlilik hastalığı kötüdür, kendini Şemsi Tebrizi zannedenlerden uzak dur, onlar her durumda kazanır ama sana kaybettirir, milletine kulak ver, yüzde 50 bol geldi, şimdilik yüzde 41 yeter. Haa bununda kıymetini bilmez isen, tarihte; önce yüzde 24 sonrada Tabelası bile kalmayanların akıbetini yaşarsın” dedi. CHP’ye; “Sallama, emekliye iki maaş ikramiye falan, merkez ülke hikayelerini, bunların sözünü verdin ya hadi koalisyon ortağı ol da gerçekleştir bakalım. Yapamazsın, bu yüzden itibar etmedik sana ve yüzde 26 dan, yüzde 25’e geriledin. Gönder arttık Çarkçı Kemal’i de kurum batırmayan birini getir” dedi. MHP’ye ise; “Sen sanıyor musun sana itibar ettik. Verdiğimiz emanet oyları geri alıp özümüze döndük. Anladık bu ülkenin bekası için bizden başka dost yok. Şimdi temsil ettiğin kitlenin ve vatan sevdalılarının temsilcisi olarak, onlar adına masaya otur ve ülkenin selameti için ne doğru ise o kararı ver. Gerekiyor ise Ak Parti ile koalisyon yap. Ama bir daha urgan atacaksan imza atma.” dedi. HDP’ye gelince; Ova ayrı telden dağ ayrı telden vuruyor. Demek ki iyi ozan değilsin. Biri diyor “Emanet oyların farkındayız, emanete ihanet etmeyeceğiz”, biri diyor ki “HDP’de emanet oy yok. Yanılıyorlar.” HDP’yi Ova mı yönetiyor, dağ mı anlaşılır gibi değil. Biri “Namlular size döner” diyor, ertesi gün ‘özür’ diliyor. Daha mühürlerin mürekkepleri kurumadı. Ama kinler kusuldu. Bunlar mı milletin verdiği vergilerde maaş alacak. Yemin kutsaldır ama kimin ettiği önemli. Bir kez daha soruyorum. Seçim kampanyaları süresince “silahlar susacak, analar ağlamayacak, kan dökülmeyecek artık bu ülkede. Kardeşlik barış hakim olacak” nutku atanlar. Ben Cizre Belediye binası önünde veya Yüksekova Belediye binası önünde, gerektiğinde ekmek param için korkmadan ayakkabı boyacılığı yapabilecek miyim ??? Millet mesajını verdi de, bunlar anladı mı acaba ??? MESKİ’den güneş enerjili klorlama sistemi n CHP ve Ak Parti’nin 25.dönem milletvekilleri İl Seçim Kurulu’ndan mazbatalarını aldılar. Mersin Adliyesi'nde gerçekleşen mazbata törenine ilk olarak CHP'den milletvekili seçilen Hüseyin Çamak, Fikri Sağlar, Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, İl Başkanı Abdullah Özyiğit ve partililer katıldı. Mazbata öncesi konuşan İl Seçim Kurulu Başkanı Sebahattin Aras, 11 milletvekilliğinden 3'ünü CHP'nin kazandığını belirterek, seçim sürecisince görev yapan herkese teşekkür etti. Aras'ın konuşmasının ardından ilk olarak CHP Milletvekili Hüseyin Çamak, Fikri Sağlar ve Aytuğ Atıcı'nın mazbatalarını teslim aldı. 2'nci kez milletvekilili seçilen Aytuğ Atıcı, mazbatasını Özgecan Aslan'a atfettiğini belirterek, "Ben şimdi Özgecan Aslan duruşmasından geliyorum. Sizlerin de izni ile sizlere ait olan bu mazbatayı Özgecan'a atfetmek, ithaf etmek istiyorum. Bu ithaa da önümüzdeki dönemde başta kadına yönelik şiddet, Benim Düşüncem ninde konuşan Gültak, seçimlerde çok başarılı bir kampanya yönettiklerini belirterek, "Ak Parti'yi temsil etmek üzere Ankara'ya gideceğiz. Bu gidiş devamlı git gellerle, hizmetlerle devam edecek. Sandığa, milletin sözüne ve kararına saygımız sonsuz. Bundan sonra Mersin'in sıkıntılarını ve problemlerini çözmek için çalışacağız" dedi. Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü, hizmet sınırlarına dahil olan bazı mahallelerdeki su depolarına ‘Güneş Enerjili Otomatik Klorlama Sistemi’ kurdu. Klorlama ve enerji maliyetlerini büyük ölçüde düşüren sistem sayesinde daha önce köylerde görevlendirilen personel tarafından klorlama işlemi yapılarak köylere su temin edilirken, şimdi bu işlem MESKİ ile birlikte tam otomatik klorlama sistemiyle yapılıyor. 6 15 HAZİRAN 2015 Yaşam Gemisi Melike Zafer [email protected] Önyargın Yanıltabilir Unutma ! Her Yaşamın Farklı Sırları Var.. Sultan Murat Han o gün bir hoştur. Telaşlı görünür. Sanki bir şeyler söylemek ister sonra vazgeçer. Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil. Vezir-i a’zam Siyavuş paşa sorar: – Hayrola sultanım canınızı sıkan bir şey mi var? – Akşam garip bir rüya gördüm. – Hayırdır inşallah. – Hayır mı şer mi öğreneceğiz. Hazırlan dışarı çıkıyoruz. Ve iki molla kılığında çıkarlar yola. Görünen o ki padişah hâlâ gördüğü rüyanın tesirindedir ve gideceği yeri iyi bilir. Hızlı ve kararlı adımlarla Beyazıt’a çıkar, döner Vefa’ya, Zeyrekten aşağılara sallanır. Unkapanı civarında soluklanır. Etrafına daha bir dikkatle bakınır. İşte tam o sırada yerde yatan bir ceset gözlerine batar. Ahali ile aralarında şöyle konuşma geçer: – Kimdir bu? – Aman hocam hiç bulaşma, ayyaşın biri işte! – Nereden biliyorsunuz? – Müsaade et de bilelim yani. Kırk yıllık komşumuz. Bir başkası tafsilata girer. Aslında iyi sanatkârdır. Azaplar çarşısında çalışır. Nalının hasını yapar. Ancak kazandıklarını içkiye, fuhuşa harcar. Hem şişe şişe şarap taşır evine hem de nerede namlı, mimli kadın varsa takar peşine. Hele yaşlının biri çok öfkelidir; isterseniz komşulara sorun, der, sorun bakalım onu cemaatte bir gören olmuş mu? Hasılı mahalleli döner ardını gider. Bizim tebdil-i kıyafet mollalar kalırlar ortada. Tam vezir de toparlanıyordur ki padişah sorar: – Nereye? – Bilmem bu adamdan uzak durmayı yeğlersiniz sanırım. – Millet bu, çeker gider. Kimseye bir şey diyemem. Ama biz gidemeyiz, şöyle veya böyle tebaamızdır. Defini tamamlasak gerek. – İyi ya, saraydan bir kaç hoca yollar kurtuluruz vebalden. – Olmaz rüyadaki hikmeti çözemedik daha. – Peki ne yapmamı emir buyurursunuz? – Mollalığa devam. Naşı kaldırmalıyız en azından. – Yapmayın sultanım, bunun yıkanması var. Tekfini, telkini… – Merak etme ben beceririm. Ama önce bir gasilhane bulmalıyız. – Şurada bir mahalle mescidi var ama… – Olmaz vefat eden sen olsaydın nereden kalkmak isterdin? – Ne bileyim, Ayasofya‘dan Süleymaniye’den, en azından Fatih camiinden. – Ayasofya ile Süleymaniye’de devlet erkanı çoktur. Tanınmak istemem. Ama Fatih Camiini iyi dedin. Hadi yüklenelim. Ve gelirler camiye. Vezir sağa sola koşturur kefen tabut bulur. Padişah bakır kazanları vurur ocağa. Usulü erkanınca bir güzel yıkarlar ki naaş ayan beyan güzelleşir sanki. Bir nurdur aydınlanır alnında. Yüzü şakilere benzemez. Meçhul nalıncıyı kefenler, tabutlar musalla taşına koyarlar. Ama namaz vaktine hayli vardır daha. Bir ara vezir sıkıntılı sıkıntılı yaklaşır. – Sultanım der, yanlış yapıyoruz galiba! Heyecana kapıldık sorup soruşturmadan buraya getirdik cenazeyi. Kim bilir belki hanımı, yetimleri vardır. – Doğru öyle ya, neyse, sen başını bekle, ben mahalleyi dolanıp geleyim. Padişah garip maceranın başladığı noktaya koşar. Sorar soruşturur, nalıncının evini bulur. Kapıyı yaşlı bir kadın aralar. Hadiseyi metanetle dinler. Sanki bu vefatı bekler gibidir. Hakkını helal et evladım der. Belli ki çok yorulmuşsun. Sonra eşiğe çöküp ellerini şakaklarına dayar. Biliyor musun oğlum diye dertli dertli söylenir! Bizim efendi bir âlemdi vesselam. Akşamlara kadar nalın yapar. Ama birinin elinde şarap şişesi görmesin, elindekini avucundakini verir satın alırdı. Sonra getirip dökerdi helaya. Sonra malum kadınların ücretlerini öder eve getirirdi. Ben sizin zamanınızı satın aldım mı diye sorar, onlar da aldın derlerdi. Öyleyse şimdi dinleseniz gerek dedikten sonra çeker gider, ben menkıbeler anlatırdım onlara. Mızraklı ilmihal, Huccetül İslam okurdum .. – Bak sen! Millet ne sanıyor halbu ki. – Milletin ne sandığı umurunda değildi. Hoş, o hep uzak mescitlere giderdi. Öyle bir imamın arkasında durmalı ki derdi, tekbir alırken Kâbe’yi görmeli. – Öyle imam kaç tane kaldı şimdi? – İşte bu yüzden Nişancı’ya, Sofular’a uzanırdı ya. Hatta bir gün, bak efendi dedim, sen böyle böyle yapıyorsun ama komşular kötü belleyecek. İnan cenazen kalacak ortada. – Doğru öyle ya! – Kimseye zahmetim olmasın, diye mezarını kendi kazdı bahçeye. Ama ben üsteledim iş mezarla bitiyor mu dedim. Seni kim yıkasın, kim kaldırsın? – Peki o ne dedi? – Önce uzun uzun güldü, sonra Allah büyüktür hatun dedi. Hem padişahın işi ne? Her Yaşam Kendine Münhasır Sırlar Taşır; Yaşam Yolunda Önyargılı Olmadan Yürümek Dileğiyle... Sevgiyle... İhracatta sert düşüş n Mayıs ayı ihracat rakamlarını değerlendiren AKİB Koordinatör Başkanı Bülent Aymen, birliğin ihracat rakamlarının geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 16 düştüğünü söyledi. Haber: Maynur Koç 2015 yılı Mayıs ayı ihracat rakamlarını değerlendiren Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Koordinatör Başkanı Bülent Aymen, Türkiye’nin yaş meyve sebze ihracatının hem değerde hem miktarda azaldığını söyledi. Yılın beşinci ayında yaş meyve ve sebze ihracatının miktarda yüzde 13, değerde ise yüzde 14’lük düşüş yaşayarak 161 milyon 485 bin 482 dolar olarak gerçekleştiğini belirten Aymen, “Alt ürün grubu bazında incelendiğinde; Narenciye ihracatında miktarda yüzde 44 değerde yüzde 42 oranında düşüş yaşanmış olup 17 milyon 415 bin 225 dolar olarak gerçekleşti. Taze sebze ihracatında miktarda yüzde 17 değerde ise yüzde 7 oranında düşüş yaşandı ve 98 milyon 858 bin 855 dolarlık ihracat yapıldı. Taze meyve ihracatında ise miktarda yüzde 30 artışa rağmen, değerde yüzde 21 oranında bir düşüş yaşanarak, ihracatımız 40 milyon 395 Bülent Aymen bin 837 dolar olarak gerçekleşti.” diye konuştu. En fazla domates ihraç edildi En fazla ihraç edilen ürünlerde birinci sırayı domatesin aldığını, bunu sırasıyla limon, biber ve şeftalinin takip ettiğini kaydeden Aymen, en fazla ihracat yapılan ülkelerin Rusya Federasyonu, Iraky, Romanya ve Gürcistan olduğunu belirtti; birlik kanalıyla yapılan ihracatın geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 20 oranındra düştüğünü vurguladı. Ocak-Mayıs 2015 döneminde yaş mey ve sebze ihracatının miktarda yüzde 15, değerde yüzde 17 düşüş yaşadığını ve 812 milyon 286 bin 534 dolar olarak gerçekleştiğini söyleyen Antmen, “Aynı dönemde narenciye ihracatı miktarda yüzde 5, değerde ise yüzde 14 düşüş yaşayarak 311 milyon 520 bin 392 dolar olarak gerçekleşti. Taze sebze ihracatı miktarda yüzde 30, değerde ise yüzde 22 oranında düştü ve 367 milyon 430 bin 787 dolar ihracat yapıldı. Taze meyve ihracatı ise miktarda yüzde 8 artış göstermesine rağmen, değerde yüzde 12 oranında düştü ve ihracat 118 milyon 560 bin 353 dolar oldu.” şeklinde konuştu. Rusya birinci sırada Aymen, Ocak-Mayıs 2015 döneminde en çok ihraç edilen ürünlerin domates, limon, portakal ve mandalina olurken, en çok ihracat yapılan ülkelerin de Rusya Federasyonu, Irak, Romanya ve Almanya olduğunu dile getirdi. Birliğin ihracatı da düştü AKİB Koordinatör Başkanı Aymen, AKİB’in yaş meyve sebze ihracatını da değerlendirdi. Mayıs ayında AKİB kanalı ile yapılan yaş meyve sebze ihracatının 52 milyon 976 bin 440 dolar ile geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20 oranında düştüğünü kaydeden Aymen, “Birliğimiz bu rakamla tüm ihracatçı birlikleri arasında yüzde 33 pay ile Türkiye ihracatına katkı sağlamıştır. 2015’in Ocak-Mayıs döneminde ise Birliğimiz kanalı ile yapılan yaş meyve sebze ihracatı tüm birlikler arasında en fazla olarak kayda geçmiş ve 383 milyon 865 bin 44 dolar ile geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 16 oranında düşüş yaşamıştır. Birliğimiz tüm ihracatçı birlikleri arasında yüzde 47 pay ile Türkiye ihracatına katkı sağlamıştır.” Sahillerde önlemler artıyor n Mezitli Belediyesi, yazın gelmesiyle sahillerde boğulma vakalarına karşı güvenlik önlemlerini aldı. Mezitli Belediyesi, deniz sezonun açılması ile birlikte sahil kenarındaki düzenleme ve güvenlik çalışmalarına hız verdi. Mezitli’de yaşayan vatandaşlar için sahillerde daha güvenli ve temiz bir ortam oluşturduklarını belirten Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, daha önceki yıllarda yaşanan üzücü olayların bir kez yaşanmaması için sahilde gereken önlemleri aldıklarını söyledi. Mezitli kıyı şeridinde en çok boğulma vakasının görüldüğü Soli sahilinde çalışmalara başladıklarını kaydeden Başkan Tarhan, "Soli sahilinde bulunan mendireğin daha önce sökülmesiyle oluşan taşların kalıntılarının denizde girdap oluşturması nedeniyle bu alan tehlike arz etmekteydi. Belediyemiz zabıta ekipleri tarafından kıyı kesimine uyarıcı tabelalar yerleştirilirken, denizdeki girdap oluşan bölgeye de güvenlik şeridi çekildi. Sahillerimizin temizlik ve güvenliği için belediyemiz gerekli tüm çalışmaları yapmaya devam edecektir" dedi. Mezitli Belediyesi uyarıcı tabelaları İngilizce, Arapça ve Türkçe olarak 3 farklı dilde yazdı. Denize girmenin tehlikeli olduğu bölgelerde vatandaşların uyarı tabelalarına ve güvenlik şamandıralarına dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Başkan Tarhan, “Sahillerimiz de vatandaşlarımızın güven içerisinde denize girmelerini istiyoruz. Geçen yıllar da yaşanan üzücü olayların bir daha tekrarlanmamasını diliyorum" şeklinde konuştu. Piknikçilerin yeni adresi Toroslar Gençlik Merkezi Toroslar Belediyesi tarafından Korukent Mahallesi’nde 45 bin m2 alanda inşa edilen Gençlik Merkezi, hafta sonu piknikçilerin yeni adresi oldu. Havaların ısınmasıyla piknik yapmak isteyen vatandaşlar, doğal ortamı ile şehir merkezine yakın mesafede bulunan Toroslar Belediyesi Gençlik Merkezi’ne yoğun ilgi gösteriyor. Gençlik Merkezi’ni ziyaret ederek, piknik yapan vatandaşlarla sohbet eden Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna; “7’den 77’ye herkesin gönlünce eğlenme imkanı bulduğu Gençlik Merkezimiz, yakın zamanda bitecek olan sosyal donatı alanlarıyla da vazgeçilmez bir mekan olacak” dedi. MTSO Meclisi yeni binayı onayladı n MTSO Hizmet Binası İnşaat Komisyonu, teknik çalışmaları bitirdikten sonra 1,5 yıl içerisinde binanın tamamlanmasını hedefliyor. Geçtiğimiz günlerde Meclis üyeleriyle üç ayrı oturumda bir araya gelen MTSO Yönetim Kurulu, konsept projeyi hazırlayan mimarlık ve tasarım yönetimi firması yetkilileriyle birlikte detaylı bilgi paylaşmış ve üyelerin görüşlerini almıştı. Proje, Oda Meclis Toplantısında ise onaya sunuldu. Toplantıda konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut projede bugüne kadar yapılan çalışmaları özetleyerek şunları söyledi: “İstedik ki; yeni hizmet binamız Mersin kültürünü ve kimliğini yansıtan bir sembol olsun. Bu binaya bakanlar antik Soli kentinin izlerini, Pompei Polis’in sütunlarını, Torosların havasını, Akdeniz’in kültür zenginliğini hissetsin. Bu binaya bakanlar geçmişi ve geleceğiyle büyük bir kente geldiğini hisset- sin. Özellikle rüzgarın yönünden, güneşin açısına kadar, iklime olağan üstü uyumlu olsun. Nemin etkisinden kullanılan taşın Mersin taşı olmasına kadar bizden olsun. Özgün olsun, bizim binamız olsun.” Yeni hizmet binasının aynı zamanda bulunduğu bölgenin kentsel dönüşümünde öncü olacağına da değinen Aşut, o çevreyi dönüştürüp insanların toplandığı, bir araya geldiği, yaşayan bir mekan oluşacağını söyledi. Yeni binanın yalnızca başkana, yönetime veya personele değil, özellikle Odanın omurgasını oluşturan meclis ve komitelere de daha nitelikli çalışma ortamı sağlamasını, üyelerin daha iyi hizmet alacağı ortam yaratmayı amaçladıklarını vurgulayan Aşut, bu süreci kurulan Komisyonun takip edeceğini söyledi. 7 15 HAZİRAN 2015 Sebahattin Kılıç, “Her türlü şantaja rağmen oylarımızı arttırdık..” MHP’de milletvekili sayısı 3’e yükseldi Mersin Tercüman- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Mersin İl Başkanı Sebahattin Kılıç, seçim sonuçlarını değerlendirdi. Partilerinin ülke genelinde oylarını yüzde 34 artırdığını ve 53 olan milletvekili sayısını 80'e çıkardığını, Mersin'de ise oyların yüzde 15 arttırılarak iki olan milletvekili sayısının 3'e yükseldiğini kaydeden Kılıç, "Bu sonuçlara göre hem ülke genelinde hem de Mersin'de bir önceki genel seçimlere göre aldığı oyları ve milletvekili sayısını artırarak başarı elde etmiş bulunmaktadır." dedi. davet edilmiş, kamu araçlarının kullanılması yönünde talimatlar verilmiştir. AKP'nin seçim kampanyasına, anayasayı çiğneyerek sayın cumhurbaşkanı da dahil olmuş, miting meydanlarında aziz milleti- mizden AKP adına oy istemiştir. Seçim kampanyası süresince mahkeme kararları ile hukuksuz bir şekilde aşlerimiz yasaklanmış, teşkilat mensuplarımız soruşturmaya tabi tutulmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi maruz kaldığı tüm bu haksızlıklar karşısında yılmamış, azim ve kararlılığını seçim kampanyası süresince koruyarak bir önceki genel seçimlere göre aldığı oyları ve milletvekili sayısını artırmış bulunmaktadır." diye konuştu. Her türlü haksızlık karşısında yılmadık Seçime giden süreçte Ak Parti'nin haksız ve adaletiz şekilde devletin tüm imkanlarını kullanıldığını söyleyen Kılıç, "YSK genelgeleri hiçe sayılarak valilik tarafından kamu kurumlarına resmi yazılar gönderilerek, başbakan ve cumhurbaşkanının yaptığı mitinglere, bu kurumlarda görev yapan memur ve işçiler n İl Başkanı Kılıç, özellikle batı ilçelerinde yaptıkları mitinglerin AKP tarafından kayda alındığını, kamu kurumlarında çalışan memur ve işçilere şantaj yapılmak istendiğini söyledi, “Tüm kışkırtma ve tacizlere rağmen teşkilat mensuplarımızın sağduyusu sayesinde herhangi bir çatışmaya meydan verilmemiştir.” diye konuştu. Sebahattin Kılıç Panzerin giremediği mahallede çalışma yaptık Mersin'de özellikle batı ilçe- TBMM’de 453 erkek 97 kadın vekil varsa Türkiye’de “gerçek” demokrasi yok! n TBMM’de kadınların iradesinin yok sayıldığını, Türkiye’nin yarısının ‘eksik’ temsil edileceği şekilde oluştuğuna dikkat çeken Gönül Karahanoğlu, “Siyasetçiler “bir kez daha” eşitlik ilkesine karşı çıktı, gerçek demokrasi hiçe sayıldı!” diye konuştu. olmalıdır. Tüm bakanlıklar, kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği giderici politikalar üretmelidir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın adına ve görev tanımına “Kadın” kelimesi ve kadınlarla ilgili politikalar eklenmelidir. Başta Anayasa Komisyonu olmak üzere, TBMM’de kurulacak tüm komisyonlarda üyelerin yarısı kadın milletvekillerinden oluşmalıdır. Kadına karşı suçta iyi niyet indirimi kaldırılmalı Yeni Anayasa yapılırken kadın örgütlerinin görüş ve önerileri alınmalıdır. Kadını aileden bağımsız, eşit ve özgür bir birey olarak gören Seçim sonuçlarını değerduyulacak, bizi ‘kadın temsili Anayasa yapılmalıdır. Anayalendiren Kadın Adayları Des- ve gelişmişlik’ açısından ulus- sa Komisyonu üyelerinin yarıtekleme Derneği (KA.DER) lararası alanda üst sıralara sı kadınlardan oluşturulmalıGenel Başkanı Gönül Kahaçıkartacak bir oran değildir. dır. Resmi nikah kıymadan noğlu, 550 milletvekilinin Kadınlar ‘yüzde 50 temsil dini nikah yaptıranlara ve 97’sinin kadın olduğunu söy- oranı’ talep etti ama sonuç, ledi, Türkiye’de gerçek kadınların kendileri için karar evlilik cüzdanını görmeden demokrasinin olmadığını dile almasını sağlayacak oran olan bu nikahı kıyan din görevlisine verilen cezanın iptali kararı getirdi. ‘yüzde 30’un çok altında kaldırılmalıdır. Çocuk yaşta Siyasette var olmak isteyen kaldı.” dedi. evlilikler ve erkek çok eşliliği kadınların sindirilmeye çalıTürkiye’nin yarısı eksik engellenmelidir. Mecliste şıldığını dile getiren Karahakadın cinayetleri ile ilgili noğlu, “TBMM’ye girebilen 4 temsil ediliyor daimi komisyon ve alanda partiden 3’ünde erkek yönetiTBMM’de kadınların iraciler, erkek adayları listelere desinin yok sayıldığını, Türki- çalışan kadın örgütlerinin yerleştirdi, üç partide kadın ye’nin yarısının ‘eksik’ temsil oluşturacağı izleme komisyonu kurulmalıdır. Şiddetten aday oranı yüzde 20’yi bile edileceği şekilde oluştuğuna korumada kadınlar arasında bulamadı. Yoğun kampandikkat çeken Gönül Karahaayrımcılık yapılmamalıdır. yalar, eylemler, lobi çalışmala- noğlu, “Siyasetçiler “bir kez Kadına karşı işlenen suçlarda rı ve 1 partinin yüzde 49 kadın daha” eşitlik ilkesine karşı iyi hal durumundan cezai aday göstermesi ile TBMM’de çıktı, gerçek demokrasi hiçe indirimler kaldırılmalıdır kadın temsili yüzde 14’ten sayıldı! yüzde 18’e çıktı! AK Parti’den KA.DER olarak, tüm kadın- (Özgecan Yasası). Bu taleple41, CHP’den 20, MHP’den 4 lar adına, nüfusun yarısı adına rimiz yerine getirilmedikçe, ve HDP’den 32 kadın yeni TBMM’den taleplerimiz TBMM’de ve kamu görevleTBMM’ye girdi. Bu artış, var: Yeni kurulacak hükümet- rinde kadın oranı yüzde 50 olmadıkça mücadelemizi sürkadınların sevinebileceği, te bakanların ve bakan yardüreceğiz.” diye konuştu. ülkemiz açısından gurur dımcılarının yarısı kadın Türk milleti, bu genel seçimlerde, AKP iktidarının pervasızca kurguladığı, aldatma, dayatma, karartma ve şantaj siyasetine rağmen özgür iradesini bin bir zorlukla da olsa sandığa yansıtmış bulunmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi aziz milletimizin varlığını devam ettirme, bölünmez lerinde yaptıkları mitinglerin bütünlüğünü koruma ve AKP tarafından kayda alındığı- güvenceye alma konusunda nı, kamu kurumlarında çalışan her zamankinden daha fazla memur ve işçilere şantaj yapıl- azimli ve kararlıdır. Bu vesileyle seçim kampanmak istendiğini söyleyen Kılıç, yamız boyunca üstün bir şöyle konuştu: "Mersinin malum mahalle- mücadele kararlılığı sergileyen rinde siyaset yapmamız engel- fedakar teşkilat mensuplarımılenmeye çalışılmış, seçim araç- za içtenlikle teşekkür ediyolarımız taşlanmıştır. Buna rağ- rum. Partimize oy veren, dua men teşkilatımız,emniyet güç- eden, açık hava toplantılarımılerinin dahi ancak panzer araç- za katılan ve desteklerini esirgemeyen seçmenlerimize, larıyla girebildiği mahallelere muhterem dava arkadaşlarıma girerek seçim kampanyasını şükranlarımı sunuyorum. Ve yürütmeye çalışmıştır.Tüm her şeye rağmen seçim sonuçkışkırtma ve tacizlere rağmen larının ülkemize, milletimize, teşkilat mensuplarımızın sağduyusu sayesinde herhangi bir Türk siyasetine ve demokrasimize hayırlı olmasını Cenab-ı çatışmaya meydan verilmeAllah'tan niyaz ediyorum." miştir. Başkan Aşut: Ekonomik reformlar bekliyoruz Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, 7 Haziran’da yapılan 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri sonrasında ortaya çıkan tabloyu değerlendirdi. Aşut’un açıklaması şöyle: “Demokrasi tarihimizin en yüksek oranlı katılım gösterdiği bir seçim dönemini arkamızda bıraktık Seçim sonuçları barış ve uzlaşma yolunda atılmış önemli bir adımdır. Seçmen, 4 partili bir Meclis oluşturma yönünde irade ortaya koymuştur. Sandıktan demokrasi çıkmıştır ve saygı duymak gerekir. Aynı şekilde gurbetteki vatandaşlarımızın iradesi de önemli oranda sandıklara yansımıştır. Bundan sonrasında tüm siyasi parti liderlerinin seçim sonuçlarını iyi okuması gerektiğini düşünüyorum. Seçimlerde gerek halkın oyunun yüzde 95 oranında Meclis’te temsil edilecek olması gerekse Meclis’teki kadın milletvekili sayısının artarak Cumhuriyet tarihindeki en üst seviyelere ulaşması oldukça sevindiricidir. Artık Türkiye’nin sorunlarını çözecek bir hükümet oluşturulup gündemi yeniden ekonominin ve ekonomik reformların oluşturmasını bekliyoruz. Uzlaşı içinde birlikte çalışıp, diyalog ve ortak akılla tüm sorunların üstesinden gelebiliriz. Seçim sonuçlarının tüm ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.” Şerafettin Aşut Mersin-Taşucu arası toplu taşıma seferleri başladı Mersin Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı, Mersin-Taşucu toplu taşıma seferlerini başlattı. Mersin Otogar’dan kalkan 170 numaralı hat, Akbelen Bulvarı, Mezarlık, Karayolları, GMK Bulvarı, Pozcu, Mezitli, Tece, Tömük, Erdemli, Kızkalesi ve Silifke güzergahından geçerek, Taşucu’na kadar hizmet veriyor. Gün içerisinde toplam 7 adet aracın görev yapacağı seferler, saat başı yapılıyor. Mersin Otogar’dan Taşucu’na ilk kalkış saati sabah 06.00, son kalkış saati ise 16.00’dır. Taşucu’ndan Mersin’e ilk kalkış saati 09.30, son kalkış saati ise 19.30 olarak belirlendi. 170 numaralı güzergah Mersin Kent Kart ücret tarifesi ise MersinErdemli arası tam 3 TL, öğrenci 2 TL, Mersin-Kızkalesi arası tam 5 TL, öğrenci 3 TL, Mersin-SilifkeTaşucu arası tam 7.5 TL, öğrenci 4 TL olarak belirlendi. Forum Mersin, köy okullarına kütüphane kuruyor Forum Mersin’den yapılan yazılı açıklamaya göre, Forum Mersin, ziyaretçileriyle el ele vererek ihtiyaç sahibi bir köy okuluna kütüphane kuracak. Kampanyaya ünlü isimler de destek verecek. Kampanya kapsamında ünlü sanatçı Hande Yener, 14 Haziran Pazar günü saat 18.00’de Forum Mersin’de hayranlarıyla buluştu. Hem Hande Yener hayranı ziyaretçilerini hem de kitap dostu minikleri mutlu edecek bir imza günü için kolları sıvayan Forum Mersin’in gerçekleştirdiği imza gününde Hande Yener hem mini konseriyle Forum Mersin’i coşturdu hem de köy okullarına kurulacak kütüphane için destek verdi. Hayranı oldukları ünlü sanatçıdan imza almak isteyen ziyaretçiler, yanlarında getirdikleri birer kitabı kitap kumbarasına bıraktı.. Alışveriş merkezinde toplanan kitaplar, minik kitap dostlarını mutlu etmek üzere ihtiyaç sahibi bir köy okulunda kütüphaneye dönüşecek. 8 15 HAZİRAN 2015 MTOSB’de elektrik baraları ayrıldı.. Dış kaynaklı kesinti yaşanmayacak n Organize Sanayi Bölgesi’nde TEİAŞ ekipleri tarafından bölgeye verilen elektrik baraları ayrılarak, TEİAŞ tarafından 26 MW Lisanssız Güneş ve Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kapasite tahsisi yapıldı. Mersin sanayisinin lokomotifi Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde (MTOSB), TEİAŞ Nacarlı Trafo Merkezi'nde bağlı bulunan elektrik barasında Tedaş'a ait köy hatlarından kaynaklı dalgalanmaların etkisinin yok edilmesi ve MTOSB sanayi tesislerinin ayrı bir barada kalarak dışarıdan gelebilecek arıza ve dalgalanmaların önüne geçilebilmesi amacıyla bir çalışma yapıldı. Yapılan çalışma sonrasında bu hafta TEİAŞ ekipleri tarafından MTOSB'ye verilen elektrik baraları ayrılarak, TEİAŞ tarafından 26 MW Lisanssız Güneş ve Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kapasite tahsisi de yapıldı. Konuyla ilgili bilgi veren MTOSB Elektrik Danışmanı İçel Elektrik Şirket Müdürü Saffet Özdemir, özellikle köy hatlarındaki arızalardan dolayı, OSB elektrik dağıtım sisteminde sürekli dalgalanma ve kesintiler oluştuğunu hatırlattı, “Tesislerin Üretim sisteminde maddi ve manevi kayıplara yol açan elektrik sorununu gidermek için, TEİAŞ 30kV elektrik dağıtım barasının OSB ve TEDAŞ olarak ayrılması, bu durumda TEDAŞ’dan gelecek arıza ve dalgalanmaların OSB tesislerine etkisinin tamamen yok edilmesi hedeflenmiştir. TEİAŞ Nacarlı Trafo Merkezinde ortak kullanılan 30kV barada yapacağımız çalışmada başlangıçta; OSB, TCS, ACS, Paşabahçe Cam Sanayi, TEDAŞ Dağıtım hatları fiderleri aynı barada, diğer barada ise sadece TEDAŞ köy hatları yer alacak şekilde müsaade verilmiştir. Sözkonusu bara ayırma çalışmasının maliyeti talep sahibi, OSB tarafından karşılanacağı için ortak baradaki yapılacak çalışmanın maliyeti 1 milyon 500 bin TL olarak hesaplanmıştır. ACS ve Paşabahçe fabrikaları Nacarlıdan toplam 6 km uzunluktaki kendilerine ait havai hatla beslenmektedir. 2. OSB tesislerinin beslenmesi için OSB girişimleriyle TEİAŞ tarafından yenilenen Yakaköy Trafo Merkezine 300 m mesafede olan 2 fabrika, Aralık 2014 sonunda Nacarlı'dan Yakaköye hatlarını aktarmış ve beslenmeye başlamışlardır. Bu durumda Nacarlı barasında başka sanayi Saffet Özdemir tesisi kalmadığı için OSB sadece kendi adına bara oluşturmak ve bara ayırma maliyetini düşürmek için yeniden çalışma başlatmıştır. Yeniden hazırlanan projeler üzerinden TEİAŞ ile yapılan görüşmelerde yeni baraya geçiş sağlandığı gibi, OSB adına ilave 2 adet fider daha alınarak OSB tesislerine daha kaliteli ve sürekli enerji sağlanması hedeflenmiştir.” dedi. Güneş enerjisiyle elektrik üretme imkânı Özdemir, 'Müstakil bir OSB barası için, MTOSB'ye ait özel ve ayrı bir bara ile aynı şekilde sadece OSB hatlarını besleyecek olan ayrı bir güç trafosu kurulacaktır. OSB barasından Trakya Cam Sanayi fabrikası da dahil olmak üzere toplam 6 fider ile ayrı ayrı çıkışlar yapılacak, ayrıca bara ayırma çalışmaları kapsamında OSB fiderlerinden beslenen tesislerde ilerde elektrik üretimi yapılması halinde 6 fiderin de otoprodüktör kriterlerine uygun yapılması planlanmıştır. Söz konusu çalışmalarda OSB tesislerinde en az sayıda enerji kesintisi yapılacak şekilde TEİAŞ ile birlikte ortak çalışma programı yapılmış ve buna göre çalışmalar başlatılmıştır. TEİAŞ tarafından güç trafolarına nötr direnç konularak tüm sistemde oluşabilecek arızalarda kısa devre akımlarının etkisinin azaltılması ile daha kaliteli elektrik temini sağlanmıştır. Toplam 6 adet OSB fiderini besleyecek şekilde başlangıçta hesaplanan maliyetin yüzde 65 daha altında bir harcamayla yapılan bara ayırma çalışmalarıyla OSB tesislerinin elektrik dalgalanmalarından ve kesintilerden etkilenmesi önlenmiştir. TEİAŞ tarafından OSB barasına toplam 26 MW gücünde lisanssız güneş enerjisi santralinin bağlanması için sadece OSB adına tahsisat yapılmıştır. Bu şekilde OSB içindeki tüm tesislere güneş enerjisi ile lisanssız olarak elektrik üretme imkanı sağlanmıştır.” şeklinde konuştu. Yol ve kaldırım çalışmaları sürüyor Yenişehir Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, sınırları içinde bulunan mahalle ve sokaklarda kaldırım, asfalt ve asfalt yama çalışmalarına devam ediyor. Sınırları dahilinde bulunan mahallelerin büyük bir kısmında çalışmalarını tamamlayan Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri çalışmalarına Batıkent, Çiftlik, Hürriyet, Kocahamzalı ve Bahçelievler mahallelerinde devam ediyor. Yenişehir her gün gelişen, geliştikçe ihtiyaçları artan bir ilçe. Biz de Yenişehir Belediyesi olarak bu ihtiyaçlara cevap vermek için ara vermeden çalışıyoruz diyen, Başkan İbrahim Genç; “Ekiplerimiz 32 mahallemize de eksiksiz hizmet ulaştırmak için özveriyle çalışmaktadır. Yol, kaldırım ve asfalt çalışmalarımız hava şartlarının elverişli olduğu bu aylarda hızla devam ediyor. Bölgemizde bulunan birçok mahallede çalışmalarımız büyük ölçüde tamamlanmış durumda. Şu an ekiplerimiz Batıkent, Çiftlik, Hürriyet, Kocahamzalı ve Bahçelievler mahallelerinde asfalt ve kaldırım çalışmalarını sürdürüyor. Kış ayları yaklaşmadan çalışmalarımızı tamamlayıp halkımızın sorunsuz bir kış geçirmesini sağlamayı amaçlıyoruz.” dedi. Erdemli Şehir Tiyatrosu kuruldu Erdemli Belediyesi ilçede kültürel etkinlikleri arttırma projesini adım adım uyguluyor. Bu alandaki ilk adımlarının Kültür Merkezi inşaatıyla gerçekleştiğini söyleyen Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, “artık sona yaklaşan binamızda belediyemize ait bir tiyatro grubu oluşturmak için çalışmalarımız başlamıştır” dedi. Yetkililerden alınan bilgilere göre tiyatro kursunun ilk etapta Erdemli Belediyesi Hizmet Binası içerisinde verilmeye başlanacağı, Kültür Merkezinin tamamlanmasıyla kursun orada devam edeceği bildirildi. Büyükşehir mükemmellik yolunda Mersin Büyükşehir Belediyesi, belediye ve Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) personeline, iletişim, problem çözme teknikleri, proje yönetimi, kurumsal mükemmellik ve takım çalışması konuları ile ilgili eğitim veriyor. Kurumsal mükemmellik uzmanı Celal Seçkin ve iletişim uzmanı Çağlar Çabuk tarafından verilen eğitimler, personelin bilgilerini arttırarak, becerilerini geliştirmeyi hedefliyor. 1-19 Haziran 2015 tarihleri arasında, her gün 2 farklı gruba verilen eğitimler, belediye bünyesindeki ve hizmetlerindeki iyileştirme çalışmalarına alt yapı oluşturarak, Mersinlilere daha kaliteli ve hızlı hizmet verilmesini amaçlıyor. Mersin GİAD’da yeni dönem n 7.Olağan Genel Kurulu’nda Mehmet İzol’u başkan seçen Mersin Girişimci İşadamları Derneği (Mersin GİAD) Mersin Valisi Özdemir Çakacak’ı ziyaret etti. 7.Olağan Genel Kurulu’nda Mehmet İzol’u başkan seçen Mersin Girişimci İşadamları Derneği (Mersin GİAD) Mersin Valisi Özdemir Çakacak’ı ziyaret etti. Yeni yönetimi tebrik eden ve kendilerine yeni dönemde başarılar dileyen Vali Özdemir Çakacak, Mersin GİAD ’ın ilimizde önemli sivil toplum örgütlerinden bir tanesi olduğunun altını çizerek, “Sürekli gelişen ve büyüyen ülkemizde genç iş adamlarına, ilimizde de Mersin GİAD 'a daha büyük görevler ve sorumluluklar düşüyor. Mersin GİAD’ın, ilimize sağladığı eko- nomik, kültürel ve sosyal katkıların yeni dönemde de devam etmesini temenni ediyorum.” diye konuştu. Mersin GİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İzol ise, Vali Çakacak’a kendilerini kabul ettikleri için teşekkür ederek, “Mersin GİAD İlimizin maddi ve manevi yönden gelişmesine katkıda bulunmak için kurulan bir vizyona sahiptir.Valimizin de destekleriyle Mersin’in her yönden gelişmesi ve kalkınması adına projeler üreteceğiz” şeklinde konuştu. Ziyaret karşılıklı fikir alış verişinin ardından sona erdi. Belediye personeline ilaçlama eğitimi Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı, Bayer Türkiye Çevre Sağlığı ve Akdeniz bölge distribütörü işbirliği ile Mersin Büyükşehir Belediyesi çevre sağlığı ilaçlama ekiplerine eğitim verildi. Canlıların ve insan sağlığının korunması için bir yandan koruyucu çevre hizmetleri yapılırken, diğer yandan doğaya, ekosisteme zarar verilmeden nasıl ilaçlama yapılacağının eğitimini veren Bayer Türkiye Çevre Sağlığı uzmanları, ilk defa bir belediyede bu kadar kalabalık ve kapsamlı ders vermenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Güven Çakır, personel eğitiminin çok önemli olduğunu, eğitime devam edeceklerini ve eğitimler tamamladıktan sonra personele sertifikalarının verileceğini belirtti. 9 15 HAZİRAN 2015 7 Haziran Milletvekili Seçimlerinde Türkiye Kaybetti Şimdi konuşuyorlar, kim kiminle koalisyon yapacak, falan filan. Ne fark eder, hepsinin programı aynı, beraber oturup bakanlıkları paylaşsınlar, olsun bitsin. Kim ekstradan ne istiyorsa onu da versinler, zaten verilmedik ne kaldı? Partilerin aldığı oylara baksan da, kaç milletvekili çıkardığına baksan da sonuçta Türk milleti kaybetti... Programında bize umut veren parti yok, hepimiz kaybettik. Kazanan birileri var tabii, Kürtlere etnik ve dinsel çatışmayı umut diye yutturanlar, halka yalan söyleyerek emperyalizmin sömürge yollarını açanlar. Çocuklarımızın geleceği açısından bu seçimler ne getirdi diye bakacak olursak, iyice endişe ediyorum. Minicik yavrularımıza nasıl bir ülke devrediyoruz? Şimdi konuşuyorlar, kim kiminle koalisyon yapacak, falan filan. Ne fark eder, hepsinin programı aynı, beraber oturup bakanlıkları paylaşsınlar, olsun bitsin. Kim ekstradan ne istiyorsa onu da versinler, zaten verilmedik ne kaldı? Anayasayı değiştirmekse... Kaldırmaya cesaret edemeyecekleri bir Türklük maddesini bırakırlar, geriye sosyal devlet tanımına giren ne varsa kaldırırlar. Zaten sosyal devlet diye bir şey kalmadı, koruduğumuz hiçbir şey yok artık. Halkımız da unuttu sosyal devletin ne olduğunu, sosyal deyince aklına sadece sosyal güvenlik geliyor, o da özel emeklilik ile kuşatıldı. Hani nerde toplumun ihtiyacı olan nitelikli ve sağlıklı insan yetiştirmek, sağlık ve eğitim güvencesi nerde? Nerde koruyucu hekimlik, nerde halk sağlığı? Nerde fen laboratuarları ve kütüphaneleri olan okullarda adam gibi ders kitaplarıyla eğitilmiş nitelikli gençler? Sosyal devletin asli görevine ne oldu? Yakında İngiliz sömürgelerinden Arapça ve İngilizce öğretmenleri gelecek. Bunun yasal dayanağı çoktan hazır. 2006 yılında geçti bu yasa, hangi siyasi parti buna tepki gösterdi? Çocuklarına koruma olmayan bir devlet sosyal devlet değildir. Eğer anayasamızda hala “sosyal devlet” gibi bir kavram kalmışsa, orda iğreti durur, gözlerini rahatsız eder, kaldırılması gerekir... Bunun için hepsinin arkasında Kemal Dervişler, Tansu Çillerler var, bir oturumluk işi kaldı anayasanın. SOSYAL DEVLET tanımı yok edilecek. Amerikan büyükelçisi 2003’de ağzıyla söylemişti, “Biz TC devletinin laik demokratik ve piyasa ekonomisine bağlı bir hukuk devleti olmasından yanayız” demişti. Bakın, içinde “sosyal” kelimesi yok! Sosyal devletin en güçlü ayağı eğitim ve sağlıktır. Bu ikisini piyasaya devredersen ortada devlet kalmaz. Eğitim ayağının topalladığını çok yazdım. 2006 yılında yasası geçti beyler. Halktan gizlenen 5544 sayılı bir yasadan söz ediyorum. Anayasaya aykırı geçirilen, sosyal devleti bitiren ve 2006’dan beri kurduğu sertifika şirketleriyle her yıl kamucu eğitim kurumlarını eritip bitiren, Teknik Eğitim Fakülteleri gibi öğretmen yetiştiren kurumlarını dahi bitiren, küresel piyasaya hizmet eden bir yasadan söz ediyorum. Vatan Partisi bile seçim programına almadı bunu. Şimdi istediğin koalisyonu kur, bu yasayı kaldıracak olan var mı? Gerçeği söylemek en büyük devrimdir! Eğitimle ilgili bu gerçeği halka anlatan bir tek seçim konuşması duymadım. Maalesef bütün partiler ve bütün devrimci liderler sınıfta kaldı. Çok üzgünüm ki çocuklarımızın aldığı şu pespaye eğitimle ilgili hiçbir partide umut yok. Bu kadar açıklama fırsatı doğdu şu seçimlerde, üstüne gidi- Nerde fen laboratuarları ve kütüphaneleri olan okullarda adam gibi ders kitaplarıyla eğitilmiş nitelikli gençler? Sosyal devletin asli görevine ne oldu? Başkent Mektubu [email protected] www.mahiye.net lecek ana konu buydu. Belki şimdi seçim sonuçlarını değerlendirme toplantıları olur da, şu anlattıklarım dikkate alınır diye bir daha yazıyorum. Eğer Vatan Partisinde bu konu açılırsa, ki açılmalıdır, Doğu Perinçek’in basın açıklamalarını boşa düşüren Semih Koray ve yönettiği Bilim ve Utopya dergisinin kapak dosyaları mutlaka gündeme gelmelidir. Dergi bu hatasını sürdürürken parti temsilciliklerinde satışı devam etmemelidir. Doğramacı’nın kurduğu YÖK ve Bilkent birbirinden ayrılamaz ve halen Bilkent’te öğretim üyesi olan Semih Koray’ın da Doğramacı’dan bağımsız bir şey söylemesi beklenemez. YÖK’ün işi zaten bitti, özel sınav şirketleri kuruluyor (MYK’nın işi bu), “yap-işlet-devret” tamamdır, R.T.Erdoğan da kaldıralım diyor, her fakülte kendi öğrencisini alsın, diyor. YÖK’ün kaldırılmasında sıra, yani sınav piyasasına giden süreç tamamlanmak üzeredir... İster koalisyon kurulsun, ister azınlık hükümeti, YÖK’ü onlarla kaldıracaklar, daha büyük sınav kaosu yaşanacak ve günahı da onların üstünde kalacak. 2006’da o malum yasa geçerken Erdoğan Teziç YÖK’ün başındaydı, AKP ile beraber çıkardılar o yasayı. Teziç’i daha sonra anayasa profesörü diye Ulusal Kanal’da her hafta konuşturmak hangi akıldı? Ulusal Kanal’ın da halka bir özür borcu var. Şimdi, o sömürge eğitimi yasasını halkına anlatmamış olan tüm partilerin seçim notunu veriyorum; hepiniz sınıfta kaldınız. Gerçeği halktan gizlediniz, sustunuz ve böylelikle meydanı küresel eğitim piyasasının görevlilerine bıraktınız. Sizler, yani çocuklarımıza örülen tuzağı deşifre etmeyenler, belki tehlikeyi fark etmediniz, lütfen ilkokul ders kitaplarındaki resimlere bir bakın, bu kitaplara açtığımız davaları açın okuyun, profesörler bu kitapla eğitim yapılamaz raporu veriyor... Dilerseniz, size kurulan tuzağı görüp görmediğinizi anlamak için, çok basit bir test yapın kendinize; yaya bölgesi olan caddelerde yerlere yapıştırılmış afişler var, üzerlerinde insan resimleri var, bakın bakalım insan resminin üzerine basarak mı geçiyorsunuz, yoksa eğilip o afişi yerden kaldırıp çöpe mi atıyorsunuz? Önceki gün Ankara’da Karanfil sokakta yere afiş yapıştıran gençlere rastladım. Film sanatçısı Menderes Samancılar’ın da aralarında olduğu üç sanatçı fotoğrafı vardı afişte. Tam önüme geldi, üzerine basarak geçmem gerekiyordu, yeni yapıştırılmış pırıl pırıldı, duraladım. Az ileride dört genç eğilmiş bir diğerini yere yapıştırıyordu, yanlarına vardım, eğildim, yapıştıranların gözü önünde afişi yırtıp kaldırdım, şaşırdılar... Haykırdım: “İnsan resmi yerde olmaz, duvarda görme hizasında olur, yerdeki insanın üzerine basmanız isteniyor, insanı ayakaltına atan bir psikolojik savaştır bu. Buna direnin, bu afişleri yere yapıştırmayın. Geçen yıl bu sokakta direklerde insan ölüsü kum torbalar vardı, timsah leşleri vardı, siz onların altında çay içiyordunuz, protesto ettim, köşe yazılarımda yazdım ve Çankaya Belediyesi o darağaçlarını kaldırdı. Lütfen insana saygıyı yok eden her şeye direnelim.” Gençler dediğimi ne kadar anladı bilmiyorum. Etrafımızdan alkışlar geldi. Bir örnek daha vereyim. Bir ilaç reklamı var, kocaman afişinde bir kadının boğazı düğüm atılmış halde resmedilmiş, eczane camlarında görüyorsunuz. O resim şimdi eczanelerde yere yapıştırılıyor. Geçen hafta mahalle eczanemizde gördüm, üzerine basıp geçemedim. “Kaldıracaksınız bunu, ben insan resmine basamam” dedim. Firma gelmiş yapıştırmış, itiraz etmemişler. “Sizden ilaç almayacağım” dedim ve ayrıldım. En eğitimli eczacımız dahi reklamcıya teslim oluyor, üstelik reklam parası bile almadan! Sonuçta biz toplum olarak kontrolümüz dışında davranışlara yöneltiliyoruz; işte uzaktan beyin kontrolü! Bir örnek daha: Çoksesli Korolar Şenliğine Denizli’den bir paspas halı hediye geldi. Sahnede dernek başkanına armağan edildi, üzerinde şenliğin 20. yılı anısı- na yazılmış bir yazı ve derneğin logosu, koro söyleyen insan figürleri... Aynı şenlikte bir örnek daha; Çanakkale’den gelen Barış Korosu koro müziğini değersizleştiren bir iş yaptı; kadın erkek tüm koristler en rüküş giysiler içinde anaokulu için bestelenmiş hayvan şarkıları söyledi, kadınlar karga maskeleriyle karga sesi taklit ederek birbiriyle kavga etti... Eyvah ki ne eyvah! Burası sirk değil Çoksesli Korolar Şenliği ve Boğaziçi Caz Korosu ile arka arkaya çıktılar sahneye... Bir toplumun kültürel beğenileri ne kadar aşağı çekilirse verdiği oylar da o kadar değersizdir. Bitmişiz, düşmanlarımız sömürge eğitimini çoktan tamamlamışlar! Fakat benim sözüm en aydın geçinenlerimize, siz gerçeği ne kadar anlatıyorsunuz bu halka? Korolar şenliğinde bizimle dalga geçer gibi biri Sivas’tan biri de Ankara’dan katılan iki koroda başı türbanlı koristler çıktı sahneye. Al işte, korolarda kıyafet beraberliği kuralı vardır, bu bile çiğnendi. Böyledir, çiğnediğiniz her kural yaptığınız işi değersizleştirir. Ah... Ah! Bir dokun bin ah işit. Kültür Bakanlığı 2003 yılında Türkiye Çoksesli Korolar Şenliğine katkı vermeyi kestikten sonra kültür üretenler sponsorlara muhtaç oldu ve buralara geldik. Atatürk, “Cumhuriyetin temeli kültürdür” demişti, okullarımızın duvarlarında bu yazılar olurdu. Artık küresel piyasa egemen oldu, böyle kültürsüz bir toplum yarattık. İşte, 7 Haziran’da elbirliğiyle meclise soktukları eli keleşli Kürtçü Nasyonal Sosyalist bir parti ile yeni süreç başlıyor. İran’a saldırtacakları küresel aktör parlatılıyor gibi bir his var içimde. Biz ki koskoca bir seçim fırsatı yaşadık ve çocuklarımıza gerçeği anlatmadık, çocuklarımız daha büyük acılar yaşayacak demektir. Öyleyse susanların da hesap verme zamanıdır. Son sözüm parlamento dışında kalan CHP milletvekillerine, birlikte çay kahve içtiğimiz güzel arkadaşlarıma; sizi daha baştan liste dışı bırakarak süpürdüler, artık rica ediyorum, on Amerikalıyla kurulan Mesleki Yeterlilik Kurumunu halka anlatmanız için yasal engeliniz kalmadı, gerçeği ne zaman konuşacaksınız? Arazi yatları arttı, sektör zora girdi n Mersin’de arazi fiyatlarında yaşanan artışın konut fiyatlarını da etkilediğini kaydeden MTSO Başkan Yardımcısı Nuh Yükselgüngör, müteahhitlik sektörünün sıkıntısının her geçen gün arttığını dile getirdi. Çukurova’da konut fiyatları Şubat ayından bu yana giderek artıyor. Türkiye ortalamasının üzerinde artış gösteren bölgede satışlar devam etse de müteahhitlerin karlılık oranı azalıyor. Merkez Bankası tarafından açıklanan konut fiyat endeksine göre TR 62 (Adana, Mersin) bölgesi, 26 düzey arasında 6. sıradan aylık yüzde değişimine göre 3. sıraya yükseldi. Konuyla ilgili bilgi veren Türkiye İnşaat Sektörü Meclis Üyesi ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuh Yükselgüngör, Türkiye konut fiyat endeksinin 2015 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 2,08; önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 18,56 artarak 178,80 seviyesinde gerçekleştiğini bildirdi. TR 62 olarak adlandırılan Türkiye’nin ilk arabuluculuk merkezi Mersin’de açıldı Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı ve Mersin Barosu tarafından düzenlenen Türkiye’deki ilk Arabuluculuk Merkezi Mersin’de açıldı. Mersin Adliyesi’nde gerçekleştirilen açılışa, Türkiye Arabuluculuk Daire Başkanlığı Kurul Üyesi Yurdagül Gündoğan, Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, Mersin Adliyesi Başsavcı Vekili Mustafa Yakar, Adalet Komisyon Başkanı Hakan Kuzu ve Başkan vekili Mustafa Kahveci ile Mersin Arabulucular Derneği Başkanı Nuriye Bilgin katıldı. Arabuluculuk Merkezi ile taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlığın, mahkeme sırasında tarafsız, bağımsız ve eğitimli bir üçüncü kişi desteği ile çözülmesi amaçlanıyor. Çukurova Bölgesi’ndeki rakamlar hakkında da bilgi veren Yükselgüngör, Adana ve Mersin’de ise konut fiyat endeksinin bir önceki aya göre yüzde 2,91; önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,01 artarak 182,92 olarak gerçekleştiğini söyledi. Aylık bazda konut fiyat endeksi değişim oranları incelendiğinde; Türkiye genelinde fiyatların 2015 yılı ilk çeyreğinde artış eğiliminde olduğunu kaydeden Yükselgüngör, TR 62 (Adana,Mersin) bölgesinde ise Ocak 2015’teki gerilemenin Şubat ve Mart aylarında yerini artışa bırakarak Türkiye ortalamasının üzerine çıktığını anlattı. nın büyük ölçüde düştüğüne değinen Yükselgüngör, “Sektörde belirli bir kriter olmaması büyük sorun. Maddi durumu iyi olan herkes müteahhit olabiliyor ve bu durum hem inşaat kalitesini düşürüyor hem de sektörü zorluyor. Kalitenin artması adına müteahhitlik mesleğinin bir tanımı olmalı” değerlendirmesini yaptı. Yapı kullanma izni ve yapı ruhsatı rakamları Yapı kullanma izinlerine yönelik veriler hakkında bilgi de veren Nuh Yükselgüngör, şunları söyledi:“Türkiye genelinde belediyeler tarafından yapı ruhsatı ve yapı kullanım izin belgesi verilen yapılar incelendiğinde; 2014 OcakMart döneminde bina sayısı, yüzölçümü, değeri ve daire sayısındaki önceki yıla göre artışın; 2015 yılı belirtilen döneminde yerini azalışa bırakıyor. Yılın ilk çeyreğinde Müteahhitlik mesleği Mersin’de yapı istatistiklerindeki tanımlanmalı gelişmeler ise Türkiye geneliyle Mersin’de arazi fiyatlarında paralellik gösteriyor. 2015 yılı ilk yaşanan artışın konut fiyatlarını çeyreğinde Türkiye geneli ile Merda etkilediğini kaydeden Nuh Yük- sin’de yapı istatistiklerinde gözleselgüngör, müteahhitlik sektörünen söz konusu daralmada; 2014 nün sıkıntısının her geçen gün art- yılı ilk çeyreği yani baz alınan tığını dile getirdi. Karlılık oranları- dönemde yerel seçim öncesinde Nuh Yükselgöngür ruhsat başvurularının öne çekilmesi nedeniyle başvurularda belirgin artış kaydedilmesinin yarattığı etki olduğu söylenebilir.” Yılın ilk çeyreğinde Mersin’de yapı ruhsatı verilen yapıların kullanım alanına göre dağılımını da anlatan Yükselgüngör, “Konut kullanım alanı payı geçen yılın aynı dönemine göre 5,1 puan yüzde 64,1’e gerilemiştir. Belirtilen dönemde İlimizde konut dışı kullanım alanı payı önceki yıla göre 2 puanlık artışla yüzde 23,5’e; ortak kullanım alanını ise 3,1 puan artışla yüzde 12,5’e yükselmiştir” dedi. 10 15 HAZİRAN 2015 Mercedeslerin bakımı MEŞOT’ta yapılacak.. Koluman, Temmuz sonunda Mersin’de n Koluman Genel Müdürü Gürtan Tandoğan, zaman tasarrufu ve yerinde hizmet anlayışının öne çıkmasıyla kent merkezinde hizmet vermenin zorunlu olduğunu vurguladı. Gençlik kampları 15 Haziran’da başlıyor Koluman Genel Müdürü Gürtan Tandoğan, açıklamayı MEŞOT yönetimiyle birlikte yaptı.. Mersin Tercüman – MercedesBenz Türk AŞ’nin ortağı olan Koluman Motorlu Araçlar AŞ., yeni otogardaki 2 bin metrekarelik alanı kiralayarak. Temmuz ayı sonunda faaliyete girecek olan atölyede küçük bakım ve tamirat hizmetleri verilecek. Koluman Genel Müdürü Gürtan Tandoğan, şirketlerinin yeni otogarda yer almasıyla ilgili düzenlediği toplantıda; zaman tasarrrufu ve yerinde hizmet anlayışının öne çıkmasıyla kent merkezinde hizmet vermenin zorunlu olduğunu vurguladı. Mersin Tenis Kulübü’nde yerel ve yaygın basın temsilcilerinin katıldığı toplantıda konuşan Tandoğan, Koluman Motorlu Araçlar olarak, Mersin’deki merkez tesislerinin Yenice otoyol çıkışında bulunduğunu; 11 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere 70 bin metrekarelik alanda tüm Mercedes ürünlerinin her türlü satış sonrası hizmetlerini verdiklerine dikkat çekti. Tandoğan, yeni ve ikinci el ürün satışlarının ise Huzurkent tesislerinde yapıldığını söyledi. Araç bakımı yeni otogarda yapılacak Müşterilerin arzusu ve memnuniyeti artırmak amacıyla Büyükşehir Belediyesi tarafından 2 bin metrekarelik tamir ve bakım atölyesini 3 yıllığına kiraladıklarını dile getiren Tandoğan, “Kiraladığımız bu tesis, alanları itibariyle satış sonrası hizmetlerinin ancak bakımını ve küçük tamirlerini içeren hizmetleri yapmamıza imkan vermektedir. Ağır bakım, motor, şanzıman, diferansiyel gibi kısımların tamiri ile kaporta ve boya hizmetlerimize gene Yenice lokasyonumuzda devam edeceğiz. Tabidir ki bu yeni tesisimizde Mercedes ve Koluman markalarını en iyi şekilde temsil edebilmek amacıyla tesisin belli standartlara ulaştırılabilmesi için en az 45 günlük bir süreye ihtiyacımız olacaktır. Planlarımıza göre faaliyetlerimize önümüzdeki ay sonu gibi başlayabileceğimizi düşünmekteyiz. Artık Koluman satış sonrası hizmetleri ile Mersin merkezde de hizmet Gürtan verecektir.” şeklinde Tandoğan konuştu. Silifke Mayın Arama Gemisi açık hava müzesine geliyor n Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından, Toroslar Belediyesi’ne hibe edilen “T.C.G. Silifke” adlı mayın arama tarama gemisi, Toroslar Belediyesi’nin Mustafa Kemal Mahallesi’nde 17 bin m2 alan üzerine inşa ettiği ‘Rauf Raif Denktaş Parkı ve Açık Hava Müzesinde’ sergilenecek. KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Raif Denktaş’ın adının yaşatıldığı ‘Rauf Raif Denktaş Parkı ve Açık Hava Müzesi’ne; 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nda nakledilmesi hedeenen geminin devir teslim imzaları,Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna ve Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan arasında imzalandı. Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan’ı makamında ziyaret eden Belediye Başkanı Hamit Tuna, imza protokolünün ardından “T .C.G. Silifke” adlı mayın arama tarama gemisinde incelemelerde bulundu. Gemiyi müze olarak değerlendireceklerini belirten Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, tarihi ve milli değerlere büyük önem verdiklerini ve bunları gelecek nesillere aktarabilmek için çalıştıklarını söyledi. Başkan Tuna; “Rauf Raif Denktaş Parkı ve Açık Hava Müzemizin yapılmasına askeri malzemeleri hibe ederek katkı sağlayan Garnizon Komutanlığımız başta olmak üzere Merkez Komutanlığımıza ve tüm komutanlıklarımıza teşekkür ediyorum” dedi. KKTC Kurucu Cum- hurbaşkanı Merhum Rauf Raif Denktaş, şehit Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel ve merhum Dr.Fazıl Küçük’ün heykelinin de yer aldığı açık hava müzesinde şu anda, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları tarafından hibe edilen F4 Phantom Uçağı, ulaştırma gemisi, tank, çıkarma gemisi ve diğer askeri malzemeler sergileniyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nca düzenlenen ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde yapılacak olan Gençlik Kampları, 15 Haziran’da büyük açılış töreniyle birlikte başlıyor. Mersin, Hatay, Aydın ve Samsun'daki deniz kampları, Bolu, Antalya, Samsun, Van, Trabzon, Kırşehir, Osmaniye ve Manisa'daki doğa kampları gençleri ağırlamak için hazır. 15 Haziran 2015 Pazartesi günü Mersin 23 Nisan kampında büyük bir açılış töreni düzenlenecek ve 2015 yılı yaz Gençlik Kampları resmen başlamış olacak. Bu yıl 185 bin kişinin başvuru yaptığı kamplarda ülkemizin dört bir yanından 40 bin genç, misar edilecek. Kampa katılım hakkı elde eden gençlere yönelik, 12 – 15 yaş grupları için "Deniz Kampları" , 16 – 22 Yaş grupları için "Doğa Kampları" yapılacak. Köy okullarında Arkeoloji dersleri n Mersin Üniversitesi Kilikia Arkeolojisini Araştırma Merkezi (KAAM) ve Arkeoloji Topluluğu (MART), "Arkeolojik Yokoluş Projesi" kapsamında ilkokul öğrencileriyle bir kez daha buluştu. KAAM ve MART tarafından, Mersin'in sahip olduğu arkeolojik mirasın korunması ve sonraki nesillere aktarılması düşüncesinden yola çıkarak, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan arkeolojik eserlerin korunması amacıyla "Arkeolojik Yokoluş" projesi başlatıldı. 2001 yılında başlatılan proje ile bugüne kadar çok sayıda okul ziyaret edildi ve arkeolojik alanlara yakın ikamet eden yaklaşık 3 bin öğrenciye doğrudan ulaşıldı. 2015 yılında da Silifke’de Uzuncaburç ve Canbazlı ilkokulları ile Erdemli’deki Esenpınar ve Karakeşli ilkokullarını ziyaret eden Arkeoloji Bölümü öğretim elemanları, ilkokul öğrencilerine yönelik olarak “Mersin ve Çevresinde Bulunan Tarihi Eserler ve Bunların Korunması” başlıklı, bölgenin tarihsel ve kültürel zenginliklerini tanıtan sunumlar yaptı. MART üyesi öğrenciler tarafından da, bölgenin tarihsel ve kültürel değerlerini anlatan bir aş sergisi eşliğinde öğrencilere arkeoloji hakkında bilgiler verildi. Tarihi eserleri koruma bilincini kazandırmayı hedeeyen etkinliklerde, yapılan etkinliğin akılda kalıcı olması amacıyla köy okulu öğrencilerine çeşitli kırtasiye malzemeleri dağıtıldı, katılım sertikası ve broşürler verildi. Bu yılki çalışmalarda ayrıca Turizm Fakültesi öğrencilerinin katkılarıyla palyaço gösterileri de düzenlendi. MEÜ’lü öğrencilerden karma resim sergisi n 15 Haziran’a kadar açık kalacak sergide 12 öğrenci ve bir öğretim üyesinin çalışmaları sanatseverlerle buluştu. Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Karma Sergisi Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Sanat Galerisi’nde açıldı. 15 Haziran Pazartesi gününe kadar açık kalacak olan sergide 12 öğrenci ve bir öğretim üyesinden oluşan 13 sanatçının toplam 25 çalışması sanatseverlerle buluştu. Sergiyi MTSO Genel Sekreteri Abdulkadir Dölek’in yanı sıra çok sayıda sanatsever ziyaret etti. Meltem Kuyumcu, Emine Koç, Meltem Topal, Orhan İliş, Eda Hazar, Ezgi Kaya, Elif Leylek, Hasan Keskin, Utku Şenbayrak, Övünç Demiray, Ayşegül Arslantaş ve Emrah Akkayüz ile Öğretim Üyesi Orçun Çadırcı’nın hazırladığı karma serginin açılış kokteylinde çalışmalar hakkında bilgi veren Çadırcı, “Burada bir eğitim öğretim yılının özetini sunuyoruz” dedi. Bu yıl bir farklılık daha yaptıklarını ve ikinci sınıf öğrencilerinin çalışmalarına da yer verdiklerini kaydeden Çadırcı, “Yüksek lisanstan ikinci sınıf öğrencilerine kadar tüm öğrencilerimiz sergi sürecine dahil oldu. Çalışmalarımız kalite ve beceriden düşünsele doğru bir skala sunduğundan adını atölye özeti olarak sunmanın doğru olacağını düşündük” ifadelerini kullandı. 11 15 HAZİRAN 2015 Kimin Yanındasın ? Amerika’nın yanında mısınız? İsrail’in mi yoksa İngiltere’nin mi? Ak Parti ile sadece 3 parti uğraşmadı. Kandil, Pensilvanya ve tüm sol terör örgütleri yani haçlılar ve haçlı zihniyeti ile birlikte Doğan medyası, önceden sırtımızda taşıdığımız STV ve Zaman gazetesi bu milleti sırtından vurdu. Hele siyonist uşağı “Cumhuriyet”siz gazete… Sadece bunlar mı? DHKP-C, Hizbullah, Osmanlı yeniden geliyor diye tüm korkaklar, yerli ve yabancı haçlı zihniyetleri aynen Çanakkale’ye saldırdıkları gibi Dünya çapında saldırıya geçtiler. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Osmanlı’nın izinden gittiğini düşünen o zihniyet tekrar hareket halinde. Onları anladık da şu bizim yerli menfaatçi, koltuk hırslı, yalan dolancılar, Haçlı taşeronları ülkeyi kaosa sokmak için birbirlerine emanet oy peşkeş çektiler. Şimdi Ak Parti tek başına iktidarı kuramadı ya koalisyonu duyan hainler fırsatı değerlendirdi. Borsa düştü. Dolar, Euro yükseldi. Ülke ekonomisi bundan böyle gün be gün zarara uğrar. Bol bol kına yakın. Ak Parti’nin kaybına en çok sevinen ülke İsrail olduğuna göre yerli işbirlikçiler siz de sevinin. Bir atasözü vardır: “Eski düşman dost olur mu?” diye. İşte Haçlı ülkelerinin yöneticileri dün olduğu gibi yüzümüze gülerler ama arkamızdan kuyumuzu kazarlar. Düşmanlar ile işbirliği yapan hain medya patronlarını, sadece lim Ak Parti’ye bir seferlik oy atmayarak şefkat tokadı atalım diyenlere… O millet şimdi bol bol ayvayı yedi. Yani ülke ekonomisi duvara tosladı. Birkaç ay içerisinde ciyak ciyak bağırmaya 0.532 590 82 85 başlarsınız. Son olarak Ak Parti’ye bir hatırlatma yapalım. Türkiye’de kaç tane güvenlik çalışanı var? Kaç tane uzman Erdoğan’ın gitmesi için ülkenin çavuş var? Kaç tane korucu yok olmasını isteyen bu hainleri iyi tanımamız gerekir. Pensilvan- veya taşeron işçisi var? Bunların ve çevresinin oylarını düşünün! ya İhanet Çetesi, Amerika ve Yüzde 49’u bulursunuz. Emekli MOSSAD ile işbirliği yaparken maaşlarının zamlarının bürokrahala o çetenin peşinden gidip “Ben Müslümanım.” diyenleri de si yüzünden gecikmesini de hatırlatırım. Allah’a havale ediyorum. Gele- Mustafa Ongun Türkiye sezaryende sınırı aştı n Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre gerekli olan sezaryen oranı tüm doğumlar için yüzde 15’i geçmiyor. Türkiye ortalamasının 2014 yılında yüzde 55’lere çıkması, sezaryenın gerekli durumlar dışında doğum şekli olarak kullanıldığına gösteriyor. tüm doğumlar için yüzde 15’i geçmiyor. Türkiye ortalamasının 2014 yılında yüzde 55’lere çıkması, sezaryenın gerekli durumlar dışında doğum şekli olarak kullanıldığına gösteriyor. Sezaryen, doğum şekli değil ameliyat Konuya dikkat çeken Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr.Aytekin Kemik ise, sezaryenın doğum şekillerinden birisi olmadığını Dr.Aytekin vurguladı, “Doğum tektir, o da Kemik normal doğumdur. Sezaryen; doğumun mümkün olmadığı durumlarda veya anne ile bebeğin risk altında olduğu durumlarda anne ile bebek sağlığını Haber: Maynur Koç korumak için yapılan bir ameliyatla bebeğin anne karnından Sezaryenle doğum oranında çıkartılmasıdır. Yani sezeryan Türkiye ortalaması sürekli artıyor. doğum değil bir ameliyattır.” 2013 ve 2014 yıllarında sezaryen- diye konuştu. le doğumda dünya ortalaması yüzde 15 iken, Türkiye’de ise Normal doğuma yüzde 48’den yüzde 55’lere çıktı. göre daha riskli Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre gerekli olan sezaryen oranı Sezaryan yönteminin anne ve bebek için hayat kurtarıcı olabildiği durumların olduğunu ancak Dünya Sağlık Örgütü’ne göre gerekli olan sezaryen oranının tüm doğumlar içinde yüzde 15’i geçmediğine dikkat çeken Kemik, anne ve baba adaylarına şu uyarılarda bulundu: “Sezaryen ile doğan yani steril bir şekilde dünyaya gelen bebeklerde bağışıklık sisteminin güçlenmesi gecikmektedir. Sezaryen ile doğumda anestezi alınır, Normal doğumda anestezi alınmasına gerek yoktur. Anestezinin varlığı nedeniyle sezeryan normal doğuma göre çok daha risklidir. Sezaryen sonrası bebeğin emzirilmesi gecikeceğinden, anne sütünün gelmesinde problemler yaşanabilir. Normal doğum sonrasında emzirme daha kolay ve çabuk başlar. Normal doğum yapan annenin doğum sonrasında ağrı şikayeti sezaryene göre çok azdır. Doğal doğumda, kendi kendine işleyen bir kimyasal mekanizma vardır. Vücut; ağrı kesicisini, sakinleştircisini bile kendisi salgılar. Normal doğum isminden de anlaşıldığı gibi doğumun normal ve doğal şeklidir. Bu nedenle de anne ve bebek açısından en sağlıklı olanıdır.” Normal doğum, depresyonu azaltır Sezaryen doğumda normal hayata dönme ve eve dönüş zamanı uzar. Normal doğumdan sonra annenin iyileşmesi ve günlük hayata dönme süresi çok kısadır. Normal doğum, doğum sonu depresyonunu azaltır. Normal doğumda anne daha çabuk kilo verir. Sezeryanla doğan bebeklerin ileriki hayatlarında obez olma riskleri çok daha fazladır. Normal doğumda sezaryene göre ‘doğum sırasında anne ölüm oranı’ daha azdır. Normal doğumda doğum sonrası enfeksiyon ve kanama görülme riski daha azdır. Gebe Bilgilendirme sınıarı Mersin Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne toplum sağlığı merkezlerinde ‘Gebe Bilgilendirme’ sınıfları oluşturulduğunu ve burada anne adaylarına doğum öncesi, lohusalık süreci, riskli gebelikler ve gebelik şikayetleri konularında bilgiler verilip normal doğumla sağlıklı ve bilinçli doğum gerçekleştirmelerinin sağlandığına dikkat çeken Kemik, “Normal doğuma göre eksileri olan sezaryendan uzaklaşarak normal doğuma dönmek anne adaylarımızın verebilecekleri en isabetli karar olacaktır.” şeklinde konuştu. Japon Halk Dansları Mersinlileri büyüledi n 125 yıl önce Japonya açıklarında batan Ertuğrul Firkateyni şehitleri, iki ülkede düzenlenen ortak etkinliklerle anıldı. Yerel Süreli Yayın Kuruluş Tarihi : 25.03.2002 Sayı : 603 15 HAZİRAN 2015 Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Ertuğrul Fırkateyni Şehitleri’ni Anma Programı, Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi. 125 yıl önce Japonya açıklarında batan Ertuğrul Firkateyni şehitlerini anma programında konuşan Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Haluk Tunçsu, Ertuğrul Fırkateyni’nin tarihinden bahsetti. Bu facianın Türk ve Japon halkları üzerinde derin izler bıraktığına dikkat çeken Genel Sekreter Tunçsu, yaşanan elim olayın iki devlet arasındaki dostluk ve sevgi bağını güçlendirdiğini ifade etti. Anma programında, Japon Danjiri Halk Dansı Grubu Yöneticisi Masayoshi Yoshido ve Kiwako Nakamura, Türk Japon dostluğuna Abdi Satıroğlu vurgu yapan bir konuşma yaptı. Konuşmaların ardından etkinlik, Deniz Kuvvetleri Akdeniz Bölge Komutanlığı Bandosu’nun Ertuğrul Şehitleri isimli dinletisi ve Japon Danjiri Davul ve Halk Dansı Grubu’nun gösterileriyle devam etti. Japon Halk Dansı Grubu’nun gösterileri ise izleyenlerden büyük alkış aldı. Anma programı, Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Haluk Tunçsu’nun, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ayşegül Satıroğlu Haber Müdürü Maynur Koç Hukuk Danışmanı : Av.Erhan Karapınar Hukuk Danışmanı : Av.Hakan Zafer (0324) 232 60 90 (0324) 336 24 42 İdare Yeri : Kiremithane Mah. İstiklal Cad. Atlas Apt. No:87 Kat:1 No:4 Akdeniz / MERSİN (Özgür Çocuk Parkı - Atlıhan Oteli karşısı) Japon Danjiri Davul ve Halk Dansı Grubu adına Tel/Fax : (0.324) 237 77 77 E-mail : [email protected] Web Site : www.mersintercuman.com Ofset Hazırlık : Mersin Tercüman Gazetesi Masayoshi Yoshido’ya hediyelerini takdim etmesinin ardından son buldu. Baskı : Yükselişim Basın Yayın Matbaa Gazetecilik San.Tic.Ltd.Şti Tesisleri / MERSİN Mersin Tercüman Basın Meslek İlkelerine Uyar. Sözleşmesi olmayan yazar ve çizerlere ücret ödenmez. Yazılar kaynak gösterilerek kullanılabilir. Köşe yazarlarının görüşleri, gazetenin genel görüşü değildir. İLAN FİYATLARI Siyah beyaz tam sayfa : 1.400 TL Siyah beyaz yarım sayfa: 700 TL Siyah beyaz çeyrek sayfa 350 TL Renkli tam sayfa : 2.800 TL Renkli beyaz yarım sayfa: 1.400 TL Renkli çeyrek sayfa 700 TL st/cm siyah-beyaz: 3 TL st/cm renkli: 6 TL Ticari reklamlar pazarlığa tabidir. ‘Çevre ve Doğa Sevgisi’ni resimle anlattılar Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Soda Sanayii işbirliği ile düzenlenen geleneksel ‘Çevre ve Doğa Sevgisi’ resim yarışması sonuçlandı. Şişecam Topluluğu şirketlerinden Soda Sanayii A.Ş. ve Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile bu yıl 14.sü düzenlenen geleneksel ‘Çevre ve Doğa Sevgisi’ konulu resim yarışması sonuçlandı. Mersin İli İlkokullar arası düzenlenen resim yarışmasının ödül töreni, Soda Sanayii Sosyal Tesislerinde gerçekleştirildi. İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ahmet Aydoğan, Müdür Yardımcısı Yalçın Yılmaz, Akdeniz İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Şimşek, İl Çevre ve Şehircilik Müdür Yardımcısı Dr.Hüdaverdi Arslan, ÇED ve Çevre İzin Şube Müdürü Zübeyir Güvel, Soda Sanayii A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Gürbüz ve şirket yöneticileri katıldı. Dört ayrı kategoride düzenlenen yarışmada dereceye giren 20 öğrenciye ödülleri dağıtılırken, yarışmacıların resimlerinden oluşan sergi, katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü. Yarışmaya katılan öğrenciler, ödüllerinin yanı sıra günün anısına Resim yarışmasında ödül alan öğrenciler; (Özel Kategori) - Ayla Sökemen, Başak Adak, Selma Kurum, adlarına düzenlenen sertifika ve Melike Sena Ceylan, Halil İbrahim Şerbetçi, (Oyun Çağı Kategorisi) - Beril Kocaoğlu, Utku Darıcı, Duru madalyonlarını da alarak, objektiflere Narin, Fatma Akar, Tuğba Berkli, (Altın Çağı Kategorisi) - Anday Son, Buğra Kaan Serinol, Sevim Azra mutlulukla poz verdiler. Kaymak, Nehir Kültürlüoğlu, Esat Arif Şirin, (Gelişim Çağı Kategorisi) - Buse Karabacak, Betül Yazılıtaş, Zeynep Şenses, Zeynep Köroğlu ve Atike Nur Babaoğlu. Matematikçiler Kursiyerlerden Tuna’ya plaket madalyalarını aldı Mersin Üniversitesi tarafından bu yıl 12.’si düzenlenen Matematik Olimpiyatları’nda madalyalar sahiplerini buldu. Olimpiyatlarda 5 ilden katılan 33 okulun 207 öğrencisi yarıştı. Törenin açılış konuşmasını yapan Matematik Olimpiyatları Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fahreddin Abdullayev, matematik eğitiminin küçük yaşlarda başlaması gerektiğine dikkat çekti. Düzenledikleri olimpiyatların her geçen yıl daha çok ilgi gördüğünü anlatan Abdullayev, 11 öğrenci ile başladık- ları olimpiyatları bu yıl 207 öğrenci ile tamamladıklarını söyledi. Komşu illeri de olimpiyatlara davet ettiklerini başladıklarını bildiren Abdullayev, 81 ilin öğrencisini Mersin’de görebilmeyi hedeflediklerini anlattı. Toroslar Belediyesi Teknik ve Mesleki Eğitim Kursları (TORTEK) Kursiyerleri, Belediye Başkanı Hamit Tuna’ya teşekkür plaketi verdi. TORTEK bünyesinde Çukurova Mahallesi’nde yürütülen dikiş nakış kursunun yılsonu sergisini gezen Belediye Başkanı Hamit Tuna, kursiyerlerin bir yıl boyunca hazırladığı el emeği göz nuru ürünleri inceledi. Çukurova Mahalle Muhtarı Muzaffer Filiz’in de hazır bulunduğu sergide, kursiyerlerin yoğun ilgisiyle karşılanan Belediye Başkanı Hamit Tuna’ya kursiyerler de kendilerine sunduğu destek ve katkılarından dolayı bir teşekkür plaketi takdim etti. Plaketini, Toroslar Halkeğitim Merkezi Müdürlüğü bünyesinde dikiş nakış usta öğreticisi olan Nesrin Dinçer’in elinden alan Başkan Hamit Tuna, TORTEK ile bugüne kadar 56 eğitim merkezinde 26 branşta 15 bin kişiye mesleki eğitim verdiklerine dikkat çekti. TORTEK’in dostlukların yolunun açıldığı bir başlangıç olduğunu vurgulayan Başkan Tuna, açılan kurs merkezlerinin sayısını daha da arttırmayı hedeflediklerini belirtti. Yaz tatili başladı 2014-2015 eğitim-öğretim yılının sona ermesi nedeniyle Akdeniz Mithatpaşa Ortaokulu’nda düzenlenen karne töreninde, Vali Vekili Cezmi Türk Göçer, Akdeniz Kaymakamı Raif Özener, İl Milli Eğitim Müdür Vekili Hasan Lutfi Akdan ve Akdeniz İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Şimşek, öğrencilerin sevinçlerine ortak oldular. Karne dağıtım töreninde konuşan Vali Vekili Göçer, okulların tatile girmesi eğitim ve öğretimden uzaklaşmak olmadığını hatırlatarak, “Yetişme çağındaki çocuklarımızın geleceğe yönelik tutum ve davranışlarını belirleme faaliyetleri tatil döneminde de devam edecektir. Bu nedenle tatil dönemini de okulların açık olduğu dönem kadar önemsiyoruz” dedi. Çocukların her birinin ayrı bir kişilikleri olduğunu unutulmaması gerektiğini ifade eden Göçer, velilere tatil döneminde çocuklarının yeteneklerine göre bir yol izleyerek tatili değerlendirmeleri tavsiyesinde bulundu. Yuvalama alanları temizlendi Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Üniversitesi işbirliği ile 5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri kapsamında Davultepe sahilinde, iribaş deniz kaplumbağası (Caretta caretta) ve yeşil deniz kaplumbağalarının yuvalama alanları temizlendi. Mersin Büyükşehir Belediyesi personeli, Hayvan Koruma Derneği üyeleri, TED Mersin Koleji öğrencileri ve doğaseverlerin katıldığı sahil temizliği, ‘Mersin Üniversitesi Deniz Kaplumbağaları Araştırma Merkezi’ ekibinin önderliğinde yapıldı. Sahil temizliğine geçilmeden önce Deniz Kaplumbağaları Araştırma Merkezi’nde tedavi edilen bir yeşil deniz kaplumbağası ile bir iribaş deniz kaplumbağasının durumları ile ilgili öğrencilere bilgi verildi. Bir kolunu yaralanma sonucu kangrenden kaybeden yeşil deniz kaplumbağası ve kafa travması geçiren iribaş deniz kaplumbağasını ilgiyle inceleyen öğrenciler, daha sonra ellerinde plastik eldiven ve çöp poşetleriyle sahil alanını plastik ve katı atıklardan temizledi.