CIBUTIDE FIRSATLAR VE ENGELLER RAPOR 150729 U.indd

Transkript

CIBUTIDE FIRSATLAR VE ENGELLER RAPOR 150729 U.indd
Cİbutİ’de Fırsatlar ve
Engeller
Araştırma Ekibi
Referans için/To cite this article: Araştırma Ekibi, “Cibuti’de Fırsatlar ve Engeller”, İHH İnsani ve
Sosyal Araştırmalar Merkezi, İstanbul: Temmuz 2015, http://www.ihhakademi.com/wp-content/
uploads/2015/07/cibutide-firsatlar-ve-engeller.pdf
Giriş
Bir Doğu Afrika ülkesi olan Cibuti’nin yüz ölçümü
taşı, kireç taşı, altın ülkede en fazla tedarik edi-
23.200 kilometrekaredir. Somali, Eritre, Etiyopya
lebilen doğal kaynakların başında gelmektedir.
ve Yemen ile komşu olan ve 314 kilometre sahil
alanı bulunan ülke, Cibuti (başkent), Ali Sabih,
Obock, Tajourah, Arta ve Dikhil olmak üzere altı
bölgeden oluşmaktadır. Başkent Cibuti, Obock
ve Tajourah bölgeleri deniz kıyısında bulunurken
diğer üç bölge ülkenin iç kısmında yer almaktadır. Deniz seviyesinin 115 metre altında bulunan
2014 tahmini verilerine göre 821.000 olan ülke
nüfusunun tamamı Müslüman’dır. Ülke demografisi üç farklı etnik gruptan; Somalililer (%65),
Afarlar (%30) ve Araplar (%5)’dan oluşmaktadır.
Okur-yazarlık oranı %60 olan ülkede nüfusun
%70’i başkent Cibuti’de yaşamaktadır.
Assal Gölü dünyanın en alçak noktası olarak
Cibuti, sahip olduğu stratejik konumdan dolayı
Cibuti’dedir. Ülke, doğal kaynaklar bakımından
bölgede önemli bir yere sahiptir. Dünya petrol
zengin rezervlere sahiptir. Tuz, perlit, potas, alçı
ticaretinin %70’inin geçtiği Aden Körfezi’nde
1
yıllık 8 trilyon dolar değerinde bir ticari hareket
söz konusudur. Cibuti’nin bu merkezî konumu ve
ayrıca Asya ve Afrika kıtalarının buluşma noktası
olan Bab-el Mendeb Boğazı’nın da bu ülkede
bulunması, gerek Soğuk Savaş döneminde gerekse terörizmle savaş kampanyası sürecinde
Batılı devletlerin bu stratejik noktada askerî üs
kurmaları ile neticelenmiştir. Ülkede ABD, Fransa
ve Japon üslerinin yanı sıra, İspanyol ve Alman
askerî güçleri de bulunmaktadır.
Bugün yaklaşık 1 milyon kadar bir nüfusa sahip
olan ülke konut, enerji, su ve işsizlik sorunlarıyla
mücadele etmektedir. Cibuti’de halkın üçte ikisi
gıda sıkıntısı çekerken, işsizlik oranı %60’larda
olup bu oran genç nüfus arasında %71’lere ulaşmaktadır. Halkın %65’ten fazlası baraka şeklinde
yapılmış tenekeden ve dayanıksız evlerde yaşamaktadır. 115 yıllık Fransız sömürge politikası Cibuti halkının yaşam standartlarının iyileşmesine
hiçbir zaman imkân vermemiş, yerli halk teneke
evlerde iptidai koşullarda yaşamaya mecbur
bırakılmıştır. Bu dönemin getirdiği önemli bir
olumsuzluk olarak ülkede hâlâ modern konut
yapmak son derece zordur. Bugün Cibuti halkı,
Fransa’nın dikte ettiği bu yaşam tarzından kurtulmak ve refah içinde yaşayacakları bir hayat
için değişim arayışındadır.
İspanya) askerî üslerin kira bedellerinden elde
edilen gelirlerle ayakta durmaktadır. Cibuti limanlarından yıllık 800 milyon dolardan fazla gelir
elde edilmektedir. Dolayısıyla ülkenin ekonomisini limanların sırtladığını söylemek mümkündür.
Askerî üslerin kiralarından elde edilen yıllık gelir
ise yaklaşık 100 milyon dolar civarındadır. Sadece
ABD ve Fransa’dan bu alanda yıllık 70 milyon
dolar gelir elde edilmektedir. Söz konusu gelirler
ülke bütçesinin %30’unu oluşturmaktadır.
Cibuti, ABD’den 2014 yılına kadar 30 milyon
dolar, Fransa’dan ise 30 milyon avro yıllık gelir
elde etmiştir. Mayıs 2014’te yenilenen anlaşma
ile ABD’nin askerî kira bedeli 63 milyon dolara
çıkarılmıştır.
Tarihî Arka Plan
Etiyopya, Somali, Eritre ve Yemen ile sınırı bulunan Cibuti, Fransız sömürge idaresi altına girmeden önce coğrafi konumu sebebiyle bölgenin
ticaret merkeziydi. Arap Yarımadası’ndan gelen
mallar burada satılırken Doğu Afrika ülkelerinden
hacca ve umreye gidenlerin güzergâhı da Cibuti
üzerinden geçmekteydi.
19. yüzyılın ikinci yarısında İtalya ve Almanya
ulus devletlerinin kurulmasıyla birlikte, var olan
Hizmete dayalı bir ekonomiye sahip olan ülkede
üretim sektörü gelişmemiştir. Ülkede her türlü
ihtiyaç maddesi yurt dışından ithal edilmektedir.
Fransa, Japonya, Çin, Arabistan, Etiyopya, BAE
ve Yemen ticaret partnerleridir. Cibuti’de kişi
başı millî gelir 2700 dolardır. Ülke, makro ekonomik anlamda son 10 yılda ortalama 3,5’lik bir
ekonomik büyüme gösterirken, mikro anlamda
bir gelişmeden bahsetmek mümkün değildir.
Para birimi djibouti franc olan Cibuti’de sabit
döviz kuru kullandığından enflasyon etkisi pek
hissedilmemektedir.
sömürgecilik yarışı Fransa, Britanya, Belçika,
Cibuti ekonomisi, liman hizmetleri ve yabancı
ülkelere ait (ABD, Fransa, Japonya, Almanya ve
1869 yılında Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla birlikte
2
Portekiz ve İspanya’nın yanı sıra iki yeni rakibin
katılmasıyla daha da kızışmıştır. İngilizlerin 1839
yılında Aden Körfezi’ne yerleşmesini içine sindiremeyen Fransa, 1862 yılında bir Doğu Afrika
ülkesi olan Cibuti’yi işgal etmiş ve ülkede 115 yıl
sürecek olan Fransız sömürge dönemi başlamıştır. Bu arada Süveyş Kanalı’nın inşası devam
ederken ülkedeki Bab el-Mendeb Boğazı’nın
stratejik önemini fark eden Fransa, Cibuti’deki
mevcudiyeti hususunda daha kararlı hale gelmiştir.
Cibuti bölgenin önemli bir merkezi haline gelmiş-
tir; zira ülke Süveyş Kanalı’ndan geçen gemilerin
ülkede ayrıca İspanya ve Almanya askerleri de
ikinci varış noktası veya geçiş boğazı olmuştur.
mevcuttur.
1862 yılında Cibuti’ye resmen yerleşen Fransa ilk
etapta Obock ve Tadjoura’dayı kendisine merkez edinmiştir. 1890’lı yılların başında ise Cibuti
şehrini yeni merkezi yapmış ve 1896 yılında şehri
başkent ilan etmiştir. Cibuti’ye geldikten sonra
mevcut Cibuti Limanı’nı genişleten Fransızlar,
bölgedeki diğer kolonilerine de buradan lojistik
destek sağlamaya başlamıştır.
2003 yılından itibaren bölgede deniz korsanlığının yaygınlaşması, uluslararası ticareti etkilemiş,
bu durumdan rahatsız olan ülkeler buradaki
ticaretin zarar görmemesi için uluslararası toplumu harekete geçirmiştir. Dolayısıyla Cibuti,
korsanlara karşı mücadele eden uluslararası
askerî gemilerin de limanı haline gelmiştir.
Doğu Afrika, 2. Dünya Savaşı’nın en yoğun ya-
Siyasi yapı
şandığı bölgelerden biri olmuştur. Bölgede bulu-
Eski adıyla “Fransız Somalilandı”, “Afar” veya “İsa-
nan İtalyan, Fransız ve İngiliz birlikleri Etiyopya,
Somali ve Eritre’de sıcak çatışmalara girmiştir.
Cibuti Limanı ise, Fransız askerleriyle birlikte
savaşacak olan Afrikalıların cepheye gönderildiği
noktalardan biri haline gelmiştir.
2. Dünya Savaşı’nın ardından başlayan Soğuk
Savaş dönemi de bu bölgeyi etkilemiştir. Somali,
Etiyopya ve Yemen’de sosyalist ve komünist
rejimlerin başa gelmesi, Sovyet tehdidine karşı
Cibuti’deki Fransız askerlerin varlığını güçlendirilmiştir. Özellikle 1977-1978 Somali-Etiyopya
savaşında Sovyetler Birliği ve Küba’nın bu savaşa
doğrudan müdahale etmesi, Batılı devletleri bir
hayli tedirgin etmiştir.
2. Dünya Savaşı’ndan sonra tüm sömürge topraklarında başlayan bağımsızlık hareketleri, 1960’lı
yıllarda hız kazanmıştır. Ancak Cibuti oldukça
ların toprakları” olarak bilinen Cibuti, 1991 yılına
kadar tek partili sistemle yönetilmiş, 1991 yılında
oluşturulan anayasayla birlikte de çok partili
sisteme geçilmiştir. Devlet yönetiminin başında,
bağımsızlığın kazanıldığı 1977’den 1999’a kadar
Hassan Gouled Abtidon bulunmuştur. Abtidon,
1999 yılında sağlık sorunları sebebiyle aynı yıl
yapılan seçimlerde aday olmamıştır. Ancak seçimleri Abtidon’un akrabalarından İsmail Omar
Guelleh kazanmıştır. Sonrasında altı yıl arayla
yapılan seçimlerden hep zaferle çıkan Guelleh,
Cibuti’nin halihazırdaki devlet başkanıdır.
Başkanlık sistemiyle yönetilen Cibuti’nin 65
sandalyeli bir meclisi bulunmaktadır. Hükümet
üyelerinin tamamı meclis dışından atanmaktadır.
Şubat 2013’e kadar etnik açıdan mecliste temsille ilgili bir sorun yaşanmamıştır. 2013 yılında
geç bir tarihte, 1997 yılında bağımsızlığını elde
yapılan meclis seçimlerinde hükümet kanadının
edebilmiştir.
13 sandalye kaybetmesiyle bazı etnik grupların
11 Eylül saldırıları Cibuti’nin jeostratejik konumunu bir kez daha ön plana çıkarmış ve 2002 yılında
ABD hükümeti Cibuti’de askerî bir üs kurmuştur.
ABD’nin Cibuti’de yerleşme gerekçesi, Yemen
ve Somali’de bulunan el-Kaide uzantılı gruplar
mecliste temsili söz konusu olmuştur. Bu durumun temelinde 1991 anayasasının o zamanki
nüfus sayımı esas alınarak hazırlanmış olması
ve bunun da bazı beklenmedik sonuçlara yol
açması bulunmaktadır.
olmuştur. Nitekim ABD buradan insansız hava
Diğer taraftan Batılı devletlerin ülkedeki ve böl-
araçlarıyla hem Yemen hem de Somali’ye saldı-
gedeki menfaatlerini her zaman gözeten Cibutili
rılar düzenlemektedir. ABD’nin yanı sıra Japon-
yöneticiler zamanla bir hayli yozlaşmış, bu süreç
ya ve Fransa’nın da askerî üslerinin bulunduğu
halkın ahlaki değerlerinin de zedelenmesine
3
sebep olmuştur. Fransız sömürge dönemi tecrü-
Guelleh ayrıca, göreve geldikten sonra ülkenin
besine maruz kalan ülkede, ne altyapıya ne de üst
kilit noktalarına kendi ailesinden isimleri atamış-
yapıya dair herhangi bir kalkınma ve geliştirme
tır. Örneğin Cibuti Limanları İşletme Müdürlüğü
çalışması yürütülmüştür.
başkanı kuzeni Saad Guelleh’tir. Keza Cibuti
Cibuti’nin Kalkınmasının Önündeki Engeller
Hatalı politikalar ve yolsuzluk
Cibuti’nin kalkınması önündeki en ciddi engeller
hatalı politikalar ve yolsuzluktur. Ülke idarecilerinde hesap verebilirlik ve kamuya karşı sorumluluk olguları gelişmemiştir. Kamu yönetimi
incelendiğinde, Cibuti’de bir devlet geleneğinin
olmadığı görülmektedir. Kamuda mesai saatleri
07.30-14.00 olmasına rağmen kamu çalışanları
günde sadece dört saat çalışmakta, kamu idareleri öğleden sonra çalışmamaktadır. Cuma ve
cumartesi günlerinin resmî tatil olması sebebiyle
ülkedeki bankaların işlem yapmaması, uluslararası faaliyet gösteren firmaların ticari işlemlerinde
Elektrik İdaresi başkanı Djama Guelleh de akrabasıdır. Merkez Bankası başkanı kayınbiraderi,
Enerji Bakanı kuzenidir. Hava Yolları İşletmeleri’nin başındaki kişi de Enerji Bakanı’nın kardeşidir. Guelleh’in eniştelerinden biri Başbakan, biri
de Savunma Bakanı’dır. Amcası Genelkurmay
Başkanı, üvey kızının kocası Telekomünikasyon
Bakanı, kuzeni de Millî İstihbarat Başkanı’dır. Orta
kademe yöneticiler arasında ve ticarette kilit
noktalarda da onlarca akrabası bulunmaktadır
ve bu isimlere büyük imtiyazlar tanınmaktadır.
Cibuti’de yolsuzluk son derece yaygındır ve bu
durum toplum tarafından âdeta kanıksanmış
bir haldedir. Bununla birlikte mevcut yönetimin
yaklaşımı sebebiyle ülkedeki yolsuzlukların önünü
para transferinin gecikmesine yol açmaktadır.
almak da zor gözükmektedir. Zira ülkede yolsuz-
Yolsuzluk, Afrika’nın genelinde olduğu gibi Ci-
Örneğin 20 sene boyunca Cibuti Sular İdaresi’nin
buti’de de önemli bir sorundur. Mevcut Cibuti
cumhurbaşkanı, önceki cumhurbaşkanın son
beş yılında ülkeyi bilfiil yönetmiş olan yeğeni
İsmail Omar Guelleh’tir. Guelleh, cumhurbaşkanı
olmadan evvel yaklaşık 22 sene boyunca ülkenin
millî istihbarat şefi ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığının işlerini yürüten kabine şefi olarak
görev yapmıştır. 1999 yılındaki seçimleri hile ile
kazandığı yönünde ciddi iddialar bulunmaktadır.
luk yapan idareciler her zaman ödüllendirilmiştir.
başında bulunan mevcut Başbakan döneminde
bu idare hep iflas etmiştir. Farklı zamanlarda IMF
ve Dünya Bankası’ndan alınan kredi ve borçlar
uygunsuz şekilde kullanılmıştır. Bir diğer örnek
de daha önce Sağlık Bakanı olarak görev yapan
mevcut Enerji Bakanı’nın önceki görevi sırasında karıştığı yolsuzluklar ispatlanmış olmasına
rağmen bu kişinin Enerji Bakanlığı’na getirilmiş
olmasıdır. Cumhurbaşkanı Guelleh’in kızına ait
Ülkede hem bağımsızlıktan önce hem de bağım-
ICC (International Construction Company) adlı
sızlıktan sonra işlenen birçok faili meçhul cinayet-
inşaat firmasına kamuya ait olan Djibouti Tele-
te Guelleh’in parmağı olduğuna inanılmaktadır.
kom firması için yapılacak bir bina ile özel bir
Zira, seçimlerden sonra rakiplerine uyguladığı
banka için yapılacak bir başka binanın ihaleleri
şiddet ve sürgünler de bu iddiaların doğruluk payı
verilmiş ancak firma, bu projelerin %50’lik inşaat
olduğunu düşündürtmektedir. Nitekim Guelleh
bedeli olan 10 milyon dolarlık avansı aldıktan
bir sonraki seçime rakipsiz girmiş ve seçmenden
sonra iflas ettiğini açıklamıştır. Böylece 10 mil-
“evet” veya “hayır” pusulalarından birini tercih
yon dolar da kayıplara karışmıştır. Ülkede bu
etmesi istenmiştir. Hakkındaki bütün bu iddialar
ve benzer örneklerin sayısı çok fazladır. Kredi
ve uygulamaları sebebiyle halkın Guelleh’e karşı
yoluyla elde edilen gelirler, hükümet üyelerinin
bir sempati beslediğini söylemek oldukça zordur.
ailelerinin kurduğu firmalara verilmektedir.
4
Cibuti’de ülke tarihine ayak uydurabilen sadece
ya’dan ithal edilen elektrik için 94 milyon dolar
üç büyük uluslararası firma bulunmaktadır. Bun-
harcanmıştır. 2011 yılında bu projenin tamamlan-
lar Coca Cola, Colas (Fransız firması) ve Coz-
masından kısa bir süre sonra, 2013 yılında, Cibuti
mezz’dir (İtalyan firması). Diğer büyük firmalar
hükümeti jeotermal enerji kullanımı için Dünya
ya ülkeden ayrılmak zorunda kalmış ya da hâkim
Bankası’ndan kredi talep etmiştir. Ekim 2013’te
siyasi güvensizlikten dolayı ülkeden kaçmıştır.
onaylanan kredinin tutarı 31 milyon dolardır. Dün-
Cumhurbaşkanının ailesinden birinin himayesi
ya Bankası projeye 6 milyon dolar kredi sağlarken
altında olmak Cibuti’de faaliyet gösterebilmek
paranın kalan kısmı Cibuti hükümeti ve Afrika
için neredeyse zorunludur.
Ülkedeki yolsuzluğun bir diğer sebebi ise, kamu
çalışanlarının maaşlarının arttırılmaması için IMF
ve Dünya Bankası’nın hükümet üzerindeki ısrarlı
baskılarıdır. Cibuti’de her yıl yükselen enflasyona
rağmen, 1977’den bu yana kamu çalışanlarının
maaşlarına zam yapılmamıştır.
Enerji kaynaklarının doğru
değerlendirilmemesi
Cibuti’de kalkınmanın önündeki en önemli engellerden biri de ülkede doğru bir enerji politikası izlenmemesidir. Bağımsızlığın ilan edildiği
dönemde 111.000 olan ülke nüfusu, 2013 yılı
itibarıyla 800.000’i geçmiştir. Ülkede Fransızlar tarafından kurulan ve mazotla çalışan enerji
santralleri ise ihtiyacı karşılayamamaktadır. Bu
sebeple de komşu ülke Etiyopya’dan enerji ithal edilmektedir. Aslında 1985 yılından itibaren
Etiyopya’dan ucuz enerji ithal etme imkânı olan
Cibuti’de Mobil, Total ve Shell firmalarının Cibuti Elektrik Dairesi Başkanı ve hükümet üyelerine sağladıkları kişisel menfaatlerden dolayı,
Etiyopya’dan elektrik ithal edilmesi 2011 yılını
bulmuştur. Nitekim Cibuti’nin enerji politikaları
Enerji Bakanlığı tarafından değil Cumhurbaşkanı
Guelleh’in kuzeni olan Elektrik Dairesi Başkanı
tarafından belirlenmektedir. Söz konusu kişi,
1985 yılında bu idareyi işleten Fransız yöneticiden devraldığı günden bu yana bu kurumun
başındadır.
Kalkınma Bankası tarafından karşılanacaktır.
Senenin 12 ayı güneş alan ülkede, ekvatora yakın
olmasından dolayı gün ışığı yıl boyunca sabittir.
Bu da ülkenin güneş enerjisinden büyük oranda
istifade etmesine imkân verecek bir durumdur.
Yapılan araştırmalara göre Cibuti’de günlük olarak 6,14kwh/m2 güneş enerjisi ile elektrik üretilebilmektedir. Senelik 2240 kwh/m2 enerji demek
olan bu miktar, ülke ihtiyacının 80 kat fazlasıdır.
1984’te CERD (Bilimsel Araştırma Merkezi) tarafından yapılan bir araştırma, ülkede altı bölgede rüzgâr enerjisi ile enerji üretilebileceğini
ortaya koymuştur. Bu yolla ülke enerji ihtiyacının
%11,2’sini karşılamak mümkün olacaktır.
Cibuti’de enerjinin pahalı oluşu ve üretilen enerjinin sanayiyi destekleyecek kapasitede olmayışı,
ülke sanayiinin gelişmesini de olumsuz etkilemektedir. Keza bu durum yabancı yatırımcıların
Cibuti’de yatırım yapmaları önündeki en büyük
engellerden biridir. Ülkedeki birçok fabrika bu
ve benzeri sebeplerle iflas ettiğinden Cibuti her
türlü ihtiyacını ithalat yoluyla karşılamaktadır.
IMF ve Dünya Bankası
IMF ve Dünya Bankası’nın verdiği krediler, altyapı yatırımları için kullanılamamaktadır; zira
buralardan alınan krediler okul tamiratı, hastane
tadilatı gibi işlerde kullanılmaktadır. Çoğu ihalenin
hükümet üyeleri ve ailelerine ait firmalara verilmesi de çeşitli suistimallere sebep olmaktadır.
Öte yandan Cibuti’de güneş ve rüzgâr enerjisi
Ayrıca alınan krediler hükümet tarafından bütçe
potansiyeli yüksek olmasına rağmen Etiyop-
açığını kapatmak için de kullanılabilmektedir. IMF
5
ve Dünya Bankası yetkilileri bu durumu bilseler
de ülkeye kredi vermeye devam etmektedirler.
engellemelere, hatta bazen doğrudan şiddete
Gat etkisi
Kabile zihniyeti
Gat, bağımlılık yaratan ve kullananlar üzerinde
uyuşturucu etkisine sebep olan bir yaprak türüdür. Etiyopya, Kenya ve Yemen’de yetişen bu bitki, en çok Somali ve Cibuti’ye ihraç edilmektedir.
Gat, kişiyi tamamen uyuşturmasa da sersemletici
etkisiyle kullananların günlük hayatlarını sağlıklı bir şekilde sürdürmelerini engellemektedir.
Cibuti’de insanlar günün büyük bölümünü gat
kullanımına ayırmaktadır.
Cibuti’de Fransızların mirası kabilecilik anlayışı
Günlük 11 ton gat ithalatı yapılan Cibuti’de bu iş
için her sene 200 milyon dolardan fazla para harcanmaktadır. Gatı ithal eden tüccarlar, cumhurbaşkanı ve ailesine yakın isimlerdir. Ülkeye kara
yoluyla getirilen bu bitki için Cibuti’nin Etiyopya
ile olan sınırından başkent Cibuti’de bulunan
dağıtım merkezine kadar polis eskortları görevlendirilmektedir. Cumhurbaşkanı, taraftarlarına
haftada en az üç gün gat dağıtmaktadır.
lenin diğer kabilelere göre dezavantajlı duruma
Hem gat hem de sömürgeciliğin mirası tembellik, Cibuti toplumu üzerinde büyük bir rehavete
sebep olmaktadır. Bu da yetmezmiş gibi devletin
başındakiler, halkı ülkenin doğal kaynaklarının
olmadığına, ama fakirliğin giderileceğine inandırmış durumdadır.
maruz kalmaktadır.
hâlâ etkindir. Önemli görevlere gelenler önce
kendi kabilelerine yarar sağlama gayretindedir.
Parlamentodaki sandalyeler de kabilelere göre
dağıtılmaktadır. Bu da yetenekli insanların sistem
dışında kalmasına sebep olmaktadır. Kolonyal
dönemde desteklenen kabile çatışmaları, Cibuti’de iktidara gelen hükümetler tarafından
da kullanılmıştır. Nitekim 1991 yılında bir kabidüşmesi, ülkenin iç savaşa sürüklenmesine yol
açmıştır. Mevcut durumda da aynı sorunla karşı
karşıya kalma ihtimali bulunmaktadır.
Beyin göçü
1990 yılından bu yana Cibuti’nin eğitim almış
nitelikli iş gücü ülkeyi terk etmektedir. En parlak
gençlerini Kanada, Fransa ve Belçika’ya kaptıran
Cibuti’de son dönemlerde de ülkedeki durumdan
memnun olmayan lise ve üniversite hocaları
ülkeden ayrılmaktadır. Özellikle Kanada’nın yüksek eğitim almış göçmenlere sunduğu tercihli
göçmen programından dolayı ülkeyi terk eden
yüzlerce nitelikli ve tecrübeli hoca vardır.
Etkili muhalefet partileri ve
basın özgürlüğünün olmaması
Pahalı iş gücü
Etkili bir muhalefetin varlığı ülkelerin siyasetinde
önemli rol oynar. Cibuti’de ise muhalefet anlayışı
biraz farklıdır. Kişisel meselelerden dolayı hükümetle anlaşmazlıkları olan bürokratlar, kendi
siyasi partilerini kurmaktadır. Bu da çoğu siyasi
partinin ülke için yapıcı bir siyaset geliştirmesi
önündeki en büyük engeldir.
en pahalı olduğu ülkedir. Ülkedeki tek fabrika
Öte yandan hükümetin de muhalif partilere ve
STK’lara tahammülü neredeyse hiç yoktur. Karşıt
görüşlü olan partiler ve STK’lar sistematik olarak
6
Cibuti, Afrika’nın geneline bakıldığında iş gücünün
Coca Cola firmasına aittir. Dolayısıyla ülkede ithalata dayalı bir ekonomi söz konusudur. Üretim
faaliyetlerinin neredeyse hiç olmadığı Cibuti’de
fakirlik oranı %80, işsizlik oranı ise %60’tır. Nüfusun %60’ı 15-54 yaş arasıdır; bu da aslında
ülkenin önemli bir iş gücüne sahip olduğunu
göstermektedir.
Cibuti’de sadece başkentte bir meslek lisesi
bulunmaktadır. Söz konusu lise donanımlı bir
lise olmadığından piyasaya lazım olan nitelikli
iş gücü yetiştirme konusunda da yetersiz kalınmaktadır. Ayrıca başkent dışındaki bölgelerdeki
gençlerin bu liseden faydalanması da neredeyse
imkânsızdır.
Ziraat yapılmaması
10.000 hektar tarım arazisi bulunan Cibuti’de
başkent dışındaki bütün bölgeler tarıma elverişli
olsa da ülke her türlü tarım ürününü Etiyopya’dan
karşılamaktadır. Zira tarım arazilerinin yalnızca
%12’si kullanılmaktadır. Sadece sebze, meyve
ürünleri için Etiyopya’ya ödenen haftalık tutar
300.000 dolar civarındadır. 1995’ten önce ülkedeki üretim sebze ve meyve ihtiyacının %30’unu
karşılayabilmekteydi. Fakat sektörün enerji ihtiyacının her geçen yıl artması, altyapının (yol
ve ulaşım imkânları) zayıflığı ve çiftçilere gübre
sağlanmaması, bu bölgelerdeki tarımsal faaliyetin
son bulmasına sebep olmuştur.
tercih etmiş ve iki ülke arasında bunun için bir
anlaşma imzalanmıştır. Söz konusunu projenin
İsviçreli bir firma tarafından hayata geçirilmesi
planlanmaktadır. Projenin toplam maliyeti 339
milyon dolardır. Projenin finansmanı Çin Exim
Bank tarafından sağlanacaktır. Proje bitiminde
günlük olarak 103.000m3 su Etiyopya’dan Cibuti’ye aktarılacaktır.
Ülkenin bağımsızlığını kazanmasından sonra
Tarım ve Ziraat Bakanlığı kurulmuş olmakla birlikte bakanlığın bugüne kadar ülkeye somut bir
fayda sağladığı söylenemez. Bakanlık personeline
düzenli olarak yurt dışı eğitim imkânı sağlanmasına rağmen ülkede tarım alanında bir gelişme
yaşanmamıştır.
Su sorunu
Cibuti’de su sıkıntısı oldukça fazladır. Özellikte
yaz aylarında başkentin yarısından fazlası susuzluk çekmektedir. Orta ve düşük gelirli aileler,
aralık-mayıs ayları arasında haftada sadece üç
gün suya erişebilmektedir. Diğer aylarda ise su
hizmeti su tankerleriyle sağlanabilmektedir. Dağıtılan su insanların günlük ihtiyaçları için dahi
yeterli değildir. Bu durum ülkede yatırım yapılmasını da zorlaştırmaktadır.
Cibuti’de 345.000.000m3 yer altı su kaynağı
bulunurken hükümet, ülkedeki su ihtiyacını
karşılamak üzere Etiyopya’dan su ithal etmeyi
7

Benzer belgeler