3 - Türk Metal Sendikası
Transkript
3 - Türk Metal Sendikası
TÜRK METAL SENDİKASI GENEL MERKEZİ AYLIK YAYIN ORGANI TÜRK OCAK 2013 | SAYI: 162 METAL ÜRETMEK, KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYORUZ TÜRKMETAL OCAK 2013 - SAYI: 162 Toyota işçileri Türk Metal’i istiyor… TOYOTA’ya Türk Metal bayrağını dikeceğiz! EDİTÖRDEN TÜRK METAL SİZE YETER! Sendikalara neden ihtiyaç duyulduğunu soranlar hep olmuştur, olmaya da devam edecektir. Bu soruya belki de en güzel cevap bu aylarda verilecek. Çünkü, emeğe karşı saldırılar yine yoğunlaşmış durumda. Kıdem tazminatının kaldırılmak istenmesi, özel istihdam büroları ile işçi kiralanması sistemi, taşeron sisteminin getirdiği acı sonuçlar, ve diğerleri… İşte, yine bu noktada sendikalar söz sahibi olarak, gelişmeleri yönlendirebilecek, elindeki kartları sonuna kadar oynayacak, çalışma hayatını şekillendirecek. İşte bunun için örgütlü güç gerekiyor. Çalışanlar bir çatı altında, bir lider ışığında hareket ederlerse, kendilerine karşı yapılan haksızlıklara engel olabilirler; kazanılmış haklarını koruyabilirler. Sendikalara böylesine ihtiyaç duyulduğu bir zamanda, 3 yıldan fazla bir zamandır beklediğimiz gerçek sendikalı işçi istatistikleri açıklandı. “Kim ne kadar üyeye sahip?” tartışmasına son verildi. Türk Metal’in üye sayısı 151.000’in üstünde. Kendisini takip eden 3 sendikanın üye sayısına eşit nerdeyse. Türkiye’deki sendikalı toplam işçi sayısının %16’sı Türk Metal’de örgütlü durumda. Türk Metal’i takip eden üye sayısı, en yüksek ikinci sendikadan neredeyse 100 binden daha fazla. Türkiye’de hiçbir sendika 60 binin üzerinde üyeye sahip değilken; Türk Metal’in 151 binden fazla üyeye sahip olması, Türk Metal’in sendikalılaşmaya, örgütlenmeye ve işçilerin hak ve çıkarları için mücadele edilmesi gerektiğine verdiği önemi ortaya koymuştur aslında. Türk Metal, hassasiyetleri olan ve bu hassasiyetlerinin gereğini somut davranışları ile ortaya koyan bir sendikadır. Her fırsatta dile getirdiğimiz; Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın da konuşmalarında altını çize çize ifade ettiği, “Türkiye’de sendikacılığı bitirmek istiyorlar, sendikalar kan kaybediyor” şeklindeki tespitinin ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı. Yayınlanan tabloya bakarak söylenecekleri düşünürsek, bir kitap bile yazılabilir. Ancak, şimdilik sadece bu konu ile ilgili genel merkez açıklamamızı dergimizin sayfalarında sizlerle paylaşıyoruz. Daha sonra bu konuları detaylarıyla inceleyeceğiz. Türk Metal Toyota Fabrikasına girdi. Beyaz eşya sektörünün hemen tamamında örgütlenen Türk Metal, otomotiv sektörünün de tamamında örgütlenmeyi planlıyor. İşte bu plan ve program çerçevesinde, Toyota işçilerinin daveti ile birlikte Toyota’da örgütlenme mücadelesi sürecine girmiş bulunuyoruz. Bu süreçte Toyota işçilerinin inanç ve kararlılığı sayesinde, Toyota çalışanları da sendikalı iş yerlerinin sahip olduğu avantajlara sahip olacak. Bu günler çok uzakta değil. Türk Metal dergisinin eki olarak, artık haftalık olarak Vardiya Gazetesi yayınlanıyor. Vardiya, hem daha güncel, hem de sözleşme döneminde yalanlara, iftiralara, gerçeklerin ört bas edilmesine bir cevap. Metal işçilerine sadece gerçekleri aktaran ve metal işçilerinin sözcüsü olarak hareket eden Vardiya, üyelerimiz tarafından büyük takdir gördü. Bu teveccühle birlikte, bize gelen geri dönüş gösteriyor ki, Vardiya’nın sabit okuyucu kitlesi oluşmaya başlamış durumda. Umarız Vardiya, metal işçilerinin kuyusunu kazanların, işçilerin gözünün içine baka baka yalan söyleyenlerin suratına bir şamar gibi iner. Türk Metal Dergisinin bu ayki içeriği, yine sizleri daha çok bilgilendirmeye yönelik. Sosyal Güvenlik konularına bu aydan itibaren daha fazla yer verme gayretinde olacağız. Tabi, iş sağlığı ve güvenliği konusuna da. Metal iş kolu, istatistiklerin de gösterdiği gibi, maalesef, çalışma yapısı itibariyle iş kazalarına daha yakın bir iş kolu. Ne kadar yakın olursa olsun, bu iş kolunda iş kazalarının sıfıra inmesi, Türk Metal’in en önemli idealidir. Bunun için, hem yaptığımız organizasyonlar hem de yayınlar, bu konudaki hassasiyetimizin de bir göstergesidir. Türk Metal Dergisinde yine aradığınız pek çok şey mevcut. Yine sizler için her yerde… Bütün metal işçilerine kazasız ve güvenlikli bir çalışma yaşamı diliyoruz… çtürk Ertan Gtuen .tr rkmetal.org urk@ ertangenct İÇİNDEKİLER 4 12 TÜRK METAL SENDİKASI AYLIK YAYIN ORGANI Ocak 2013 | Sayı: 162 YAYIN SAHİBİ Türk Metal Sendikası Adına Pevrul KAVLAK SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Bekir EROĞLU HABER MÜDÜRÜ Ertan GENÇTÜRK METAL ARAŞTIRMA M. KEMAL ŞEN TÜRK 2 YÖNETİM MERKEZİ Türk Metal Sendikası Genel Merkezi Basın Müşavirliği Beştepe Mahallesi Yaşam Caddesi 1. Sokak No:7/A 06520 Söğütözü/ANKARA Telefon: 0312 292 64 00 Faks: 0312 284 40 18 15 16 22 28 [email protected] www.turkmetal.org.tr www.turkmetaldergi.com PRODÜKSİYON CTCP REPROTEK BASKI Ziraat Gurup Matbaacılık A.Ş. Ziraat Bankası Tesisleri İstanbul Yolu Trafo Karşısı Varlık - ANKARA Tel: 0 (312) 384 73 44 - 45 YAYIN TARİHİ: 30 / 01 / 2013 YAYININ TÜRÜ: Yaygın süreli YAYIN ARALIĞI: BİR (1) AY YAYIN DİLİ: TÜRKÇE Dergimiz basın ahlak yasasına uyar. Ayda bir yayımlanır ve üyelerimize ücretsiz dağıtılır. Bu ayın öne çıkanları Türk-İş Sendikacılık Akademisi ikinci mezunlarını verdi SAYFA 37 Taşerona dur demeliyiz SAYFA 38 30 34 41 45 56 60 62 65 tanıtım filmi, 3 dilde hazırlandı Celal Tozan / Ücretsiz izinler ve sağlık primleri Sosyal medyada Türk Metal Emekçinin Not Defteri AB Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Ripert’e Türk Metal anlatıldı Türk Metal-MESS ortak eğitimleri sürüyor Kitap-Sinema Çinliler neden sıcak su içer? Bizden haberler Yrd. Doç. Dr. Gökhan Ofluoğlu/ Asgari Ücret ve Yaşam Kalitesi SAYFA 46 Dr. Naci Önsal / Refah Ekonomisi SAYFA 48 BUGÜNLERE MÜCADELE EDEREK GELDİK SAYFA 42 CMS JANT VE MAKİNE SANAYİ A.Ş. SAYFA 52 METAL Gazetecilerimizin mağduriyeti giderilmeli 6 32 milyon üyesi var tek kuruş vergi ödemiyor 8 Dünyadan haberler 10 Sektörden haberler 13 Konfederasyon’dan 20 TOYOTA İŞÇİLERİ...Türk Metal çatısı altında birleşin! 27 Sendikalaşmak AKPA emekçisinin de hakkı! 29 Türk Metal Sendikası 2013 yeni 3 TÜRK SAYFA 24 Metal işçisi olmanın onuru ve zorluğu METAL Herkes şunu iyi bilsin ki, metal işkolunda Türk Metal olmadan ağız tadıyla bir üretim olmaz; olamaz. Türk Metal, Türk sanayisi için bir sigortadır. Bu nedenle Türk Metal’i dikkate almadan yol almaya çalışmak beyhudedir, hatta gaflettir, dalalettir… 4 B TÜRK ilindiği gibi 9 Ocak 2013 tarihinde Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası(MESS) ile Türk Metal arasında yaklaşık 115 bin metal işçisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri başlamış bulunuyor. Şu ana kadar yapılan 2 oturumda yaklaşık 25 madde üzerinde mutabakata varıldı. Pevrul KavlaK Türk-İş Genel Sekreteri Türk Metal Sendikası Genel Başkanı [email protected] twitter.com/KavlakPevrul Peki, bu görüşmeler devam ederken, metal işkolunda görüntüler nasıl?.. Bizim elimizde yakın zaman içinde çekilmiş ve işkolundaki durumu yansıtan bazı fotoğraflar var… Otomotivin önlenemeyen yükselişi Dünya genelinde 2 trilyon avro cirosu bulunan otomotiv sektörü, bir ülke olarak ele alındığı takdirde dünyanın 6. büyük ekonomisi. İstihdamı tetikleyici özelliği de olan otomotiv sanayi, demir-çelik, hafif metaller, petro-kimya, lastik, plastik sanayinde başlıca ürün alıcısı… Bizim ülkemizde, otomotivde, ana sanayide 50 bin, yan sanayide 200 bin olmak üzere yaklaşık 250 bin kişinin istihdam ediliyor. Bu sayı dağıtım, pazarlama ve satış ağlarında çalışanları ile birlikte 400 bin kişiyi buluyor. Dünya otomotiv üretiminde 17’inci sırada yer alan Türkiye’de başlıca otomotiv firmaları arasında B.M.C.- Ford Otosan- KARSAN M.A.N. Türkiye- Mercedes Benz Türk- Otokar- Oyak Renault – Tofaş ve Toyota bulunuyor. Son 10 yıllık süreçte yıllık üretim kapasitesi %70 civarında artan otomotiv sektörü, ihracattaki %15,2’lik pay ile 2011 yılında ihracatta birinci sırada yer aldı. Türk Otomotiv Sektörü, önümüzdeki 3 yıl için, dünya genelinde 10.sırayı, AB genelinde ilk 3 sırada yer almayı ve 2 milyonluk üretimi Dünyada ham çelik üretimi, 2011 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre %6,8’lik artış kaydederek 1,527 milyar tona ulaştı. Bu üretimin yarısından fazlası Asya’da gerçekleşti. Türkiye’nin önemli bir pazarı olan AB ülkelerinde çelik tüketimi %7,5 artmakla birlikte, ithal ürünlerin çelik piyasasındaki payı %21 seviyelerine ulaşmıştır. Bu dönemde Türkiye, AB’ye yönelik yassı çelik ihracatını ciddi bir oranda artırmıştır. 2011 yılı itibarıyla 34,1 milyon tonluk üretimiyle dünya ham çelik üretim sıralamasında ilk 10 ülke arasında yer alan Türkiye, 2010 yılında 26.30 milyon ton olan nihai mamul üretimini,2011 yılında 31.9 milyon tona yükseltmiş bulunuyor. Demir çelikte, yıldızı parlak olan bir kuruluşumuzun yöneticisi, sektörle ilgili değerlendirme yaparken “Şirketimizin toplam gelirleri önceki yıla göre %55 artışla 1.42 milyar liraya ulaştı. 2011’de ihracattan 523 milyon, gemilerimizden 18 milyon olmak üzere 541 milyon dolar mal ve hizmet ihracatı gerçekleştirdik” diyor. Bu ifadeler sektörde işlerin yolunda gittiğini işaret ediyor. Beyaz eşyada Avrupa’da birinciyiz Bir de beyaz eşya var… Beyaz eşya sektörümüz, yıllık 25 milyon adet ürünü aşan üretim kapasitesi ile Avrupa’nın en büyük üretim üssüdür. Bugün beyaz eşyada yerli sermayeli olarak Arçelik A.Ş. (Arçelik, Beko, Altus ve Aygaz) ve Vestel A.Ş. yabancı sermayeli olarak da Alman BSH (BoschSiemens-Profilo), İtalyan Indesit, Ariston ve Candy şirketleri yerleşik tesisleriyle üretim yapıyor. Sektördeki ana şirketlerde, yan sanayi ve diğer tedarikçiler ile birlikte 105.000’i mavi yakalı, 15.000’i beyaz yakalı olmak üzere 120 bin işçi çalışıyor. Bu şirketler beyaz eşyada ana ürünlerde iç piyasa talebinin yaklaşık %90’ını karşılıyor. Peki acaba sektördeki kuruluşlar, bu aşamaya nasıl geldi ?.. Bu aşamaya gelinmesinde, devletin, sektörlerin ihtiyaçlarına paralel olarak verdiği desteklerin önemli rolü olduğu muhakkaktır. Ama bunlar kadar, işkolunda adeta bir sigorta olan Türk Metal’in ve üyesi metal işçilerinin verdiği destekler de önemlidir… Gerek Türk Metal olsun, gerekse üyeleri olsun metal işkolundaki büyük küçük demeden tüm işletmelere ve fabrikalara, en az işverenler kadar sahip çıkmıştır. Dolayısıyla metal işçilerinin ve Türk Metal’in işe, işyerine olan sevgisi ve iş ahlakı asla tartışılmaz… Ama bu sevginin, bu ahlaki değerlerin karşılığı da olmalı… Tüm bu güzelliklere, sıradan bir gözle bakılmamalı… İşverenler, Türk Metal’in iyi niyetine karşılık vermeli. Kriz günleri, sosyal ve ekonomik fırtınaların yoğun olduğu, emekçileri delip de geçen bir süreçti… O süreç, hayatları küçülttü, yaşam alanlarını daralttı. Şimdi, özellikle bu sözleşme döneminde insanların yaşamlarında oluşan açıkların kapanması gerekiyor. Kabul edelim ki, Türk sanayisinin lokomotifi metal işçileridir. Dolayısıyla metal işkolunda işçi olmak, her babayiğidin harcı değildir. Metal işçisi olmanın ne demek olduğunu, zorluğunu başta işverenler olmak üzere tüm kesimlerin anlaması, anlamaya çalışması, işverenlerin vicdan, insaf ve adalet gibi değerlerden uzak olmadığını da gösterecektir. O zaman artık işverenlerin vicdanlarıyla baş başa kalıp, sözleşme süreci boyunca metal işçilerinin tulumunu, ayakkabılarını giymesi gerekiyor… Evine gidip, yaşadığı hayatı görmesi, anlaması gerekiyor… Dökülen alın terinin, harcanan göz nurunun, emeğin ederini, değerini anlaması gerekiyor… Empati yapması gerekiyor… Evet… Fedakârlık sırası şimdi işverenlerde… Fedakârlık bir sosyal değer olduğu kadar, aynı zamanda ahlaki bir değerdir. Metal işçileri, bu konuda kendilerini ispatlamıştır. Şimdi ispat sırası işverenlerdedir. İspat etmezlerse ne mi olur? Öncelikle iyi şeyler olmayacağını söyleyelim. Kimse unutmasın ki, sendikaların kırmızı çizgileri vardır. Bu çizgilerin ihlal edildiği zamanlarda, gelişmelerin sabır çizgisine yakınlığı ya da uzaklığı özellikle sendikalar için bir anlam taşır. Bu anlamı düşürmeye, yozlaştırmaya çalışanlar için bazen sabrın da bir anlamı kalmaz… Dolayısıyla sabırları zorlamamakta fayda vardır Huzur mu yoksa anarşi mi? Unutulmasın ki,fabrikaları ayakta tutan tek güç sermaye değildir. Sermayenin yanında emek de vardır… Emek ve sermaye arasında huzur olursa, üretim de ancak o zaman olur… Öyleyse yapılması gereken, işyerlerinde huzuru sağlayacak ortam için önce işverenlerin de elini taşın altına koymasıdır. İşte bu sözleşme süreci, işverenlerin bu konuya ne kadar önem verdiklerini, bu konuda ne kadar samimi olduklarını gösterecektir. Türk Metal’in anlayış ve hoşgörüsünü değerlendirenler, buna karşılık verebilenler, insani değerler açısından ‘muteber’ insanlardır. Zaten Türk sanayinin gelişmesinde de bu tür insanların içindeki insani değerlerin büyük payı olmuştur. Herkes şunu iyi bilsin ki, metal işkolunda Türk Metal olmadan ağız tadıyla bir üretim olmaz; olamaz. Türk Metal, Türk sanayisi için bir sigortadır. Bu nedenle Türk Metal’i dikkate almadan yol almaya çalışmak beyhudedir, hatta gaflettir, dalalettir… Dolayısıyla, önemli olan, sabırların sınırlarını zorlamadan, sendikaların varlıklarını, anlayışlarını olgunlukla değerlendirmek ve karşılığında aynı olgunluğu görmektir. İşte içinde bulunduğumuz süreç, bu açıdan önemlidir… METAL Demir çelikte parlak bir dönem Beyaz eşyada sektörün 2011 yılı ihracatı 2010 yılına göre %5,2 artarken, 2012 yılı ilk çeyreğinde üretim geçen yıla göre %8 artmış ve 5 milyona yaklaşmış bulunuyor… Yani beyaz eşyanın performansı da iyi… 5 TÜRK kendine hedef koymuş bulunuyor. Elbette ki bu hedeflere ulaşmada, ‘hızla gelişen teknolojilerin yakından takip edilmesi, ana ve yan sanayi arasında işbirliği, teşvikler, yatırımların arttırılması gibi birçok alanda sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek formüller de’ önemli rol oynayacaktır. A S I K A KIS 2013 yılında istihdama 163.9 milyon TL kanlığı İstihdam Dairesi tarafından, 2013’te uygulanacak istihdama yönelik bazı projeler ve ödeneklerine ilişkin bilgi notu hazırladı. Bilgi notunda, İşkur, İçişleri Bakanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından toplam 27 ayrı pro- je yürütüleceği belirtildi. Bu projelere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinden 123.5, İçişleri Bakanlığı bütçesinden 1 ve İşsizlik Sigortası Fonu’ndan 39 milyon 441 bin TL olmak üzere toplam 163.9 milyon TL harcama yapılacağı da ifade edildi. METAL HükümeT, İş Sağlığı ve Güvenliği, Mevsimlik Tarım İşçileri, Yetişkin Beceri Ölçümü, Çocuk İşçilik, Dezavantajlı Kişiler ve İltica ve Göç gibi çoğu AB destekli 27 programa 2013 yılında 163 milyon 941 bin TL ödenek ayırdı. Kalkınma Ba- TÜRK 6 Sigortalı ücretli sayısı 12 milyon 69 bin oldu 32 milyon üyesi var ama tek kuruş vergi ödemiyor Dünyanın en büyük sosyal ağı olan Facebook’un Türkiye’de 32 milyonu aşkın kullanıcısı var, ama Facebook, 5 milyar dolarlık gelirin tek sentini bile Türkiye’ye ödemiyor. Facebook’u 32,3 milyon üyesiyle en çok kullanan 7. ülke olan Türkiye, sosyal ağ üzerinden elde edilen reklam ve pazarlama gelirlerine karşın, bu işten vergi geliri elde edemiyor. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) İstihdam İzleme Bülteni’nin 14’üncü sayısını yayımladı. Bültene göre, Eylül 2012’de tüm sektörlerde 12 milyon 69 bin kişi sigortalı ücretli olarak istihdam ediliyor. İmalat sanayindeki sigortalı ücretli istihdamı ise 3 milyon 326 bin kişi. Bültene göre, son 12 ayda sigortalı ücretli sayısındaki artış %9,1 oldu. İmalat sanayinde sigortalı sayısındaki artış ise, %7 ile genel artışın 2.1 puan gerisinde kaldı. İsviçre liste başında yer aldı. Ülke ABD Fransa Batı Almanya İtalya Kanada Japonya Hong Kong İngiltere İsveç Hollanda Türkiye Kayıtdışı istihdam yıllık 30 milyar TL kayba neden oluyor TÜİK’in Hanehalkı İşgücü Araştırmasının Ekim 2012 sonuçlarına göre, esas işlerinden dolayı herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmayan yaklaşık 10 milyon 123 bin kişi bulunuyor. Bu kişilerin 3 milyon 720 bini ücretli veya yevmiyelilerden, 3 milyon 6 bini kendi hesabına çalışanlardan, 256 bini işverenlerden ve 3 milyon 141 bini ücretsiz aile işçilerinden oluşuyor. 2013 yılının ilk 6 aylık döneminde geçerli olan asgari ücret tutarının brüt 978,60 lira olduğu dikkate alındığında, kayıt dışı işçi veya yevmiyeli istihdamdan dolayı devletin yıllık kaybı, işçiişveren SGK primi olarak 12,4 milyar, işçi gelir ve damga vergisi olarak 2,6 milyar, işçi-işveren işsizlik sigortası olarak 1,3 milyar lira olmak üzere toplam 16,3 milyar liraya karşılık geliyor. 2013 Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 51 Ülke İsviçre Avusturya Norveç İsveç Danimarka Singapur Yeni Zelenda Hollanda Kanada Hong Kong Türkiye İŞKUR, 2012 yılında 550 bin kişiye iş buldu İşverenin 991 bin 804 işçi bulmak için İşkur’a başvurduğu 2012 yılında, İşkur aracılığıyla iş bulan kişi sayısı ise 556 bin 586 oldu. İşkur verilerine göre, 2011’de İşkur’a başvuran kişi sayısı 1 milyon 398 bin 355 olurken, bu sayı geçen yıl 2 milyon 296 bin 325’e yükseldi. Başvuranlardan 1 milyon 332 bin 610’unu işsizler, 963 bin 715’ini ise çalışan, ama daha iyi şartlarda iş arayanlar ile emekliler oluşturdu. 7 TÜRK Economist Intelligence Unit (EIU) tarafından açıklanan ve ülkelerin yaşam standartlarına göre ‘doğulası ülkeler’ listesinde Türkiye, 25 yıl önce yayımlanan listede 41’inci sırada yer alırken, bu yıl açıklanan listede 10 basamak birden gerileyerek 51’inci oldu. Listede İsviçre birinci sırada yer alırken, 25 yıl önce listenin başında yer alan ABD ise 16’ıncı basamakta yer aldı. İşte ‘Doğulası Ülkeler’ tablosu: 1988 Sıra 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 41 METAL ‘Doğulası ülkeler’ listesinde son 25 yılda 10 sıra geriledik METAL DÜNYADAN HABERLER TÜRK 8 Yunanistan’daki ekonomik kriz ağaçları kestiriyor! yunaniSTan’da kemer sıkma önlemleri ve yakıt vergisindeki artış nedeniyle, halk yasadışı ağaç kesimine yöneliyor. Yeşil ormanlarla örtülü Olimpus Dağı’nda öbek öbek çıplak arazilerin artış gösterdiği ve yasadışı ağaç kesiminin en çok bu bölgede gerçekleştiği belirtiliyor. Geçen yıl getirilen yeni vergi nedeniyle yakıt fiyatları üçte bir artınca, ağaç kesiminde de %300 artış olduğu kaydedildi. Odun kullanımı arttığı için Yunanistan’ın büyük kentlerinde hava kirliliğinin de arttığı ve Selanik’te kirlilik oranının endişe verici boyutlara ulaştığı ifade edildi. Yunanistan Çevre Bakanlığı, on binlerce ağacın yok olduğunu, izinsiz ağaç kesimleri nedeniyle şu ana kadar 3 binden fazla kişiye dava açıldığını belirtti. 2 milyar ton gıda çöpe gidiyor dünya çapında yılda yaklaşık 4 milyar ton gıda üretiliyor. Bunun 2 milyar tona yakını yenmeden toprakta kalıyor veya çöpe gidiyor. İngiltere merkezli Makine Mühendisleri Enstitüsü’nün hazırladığı rapora göre, dünyada üretilen toplam gıdanın %30-50 arasındaki miktarı tüketilmiyor. Raporda, mahsüllerin depolanmasındaki sorunlardan, son kullanım tarihlerinin aşırı kısa tutulmasına değin bir dizi nedenden dolayı üretilen gıdalar israf oluyor. Araştırmacılar, Avrupa ülkeleri ve ABD’de satın alınan yiyeceklerin yaklaşık yarısının çöpe gittiğine işaret ediyor. Opel’den ‘Bochum fabrikasını kapatırım’ tehdidi almanya’nın önemli otomotiv şirketi Opel, Bochum fabrikasındaki çalışanlarını, “ya ücretlerinize razı olur zam istemezsiniz ya da fabrikaları 2014 sonunda kapatırız” şantajıyla karşı karşıya bıraktı. Şirket tarafından yapılan yazılı açıklamada, çalışanların verecekleri tavizlerle ilgili pazarlıkların en kısa sürede sona ermesi de istendi. Açıklamada, çalışanların gerekli fedakarlığı yapmaması durumunda, 2014 yılı sonunda Bochum’daki üretimin durdurulacağı belirtildi. Fabrikada örgütlü IG Metal Sendikası, çalışanların ücretlerinden sürekli fedakârlıkta bulunduklarına dikkat çekerek, Mayıs ayından itibaren ödenecek %4,3’lük ücret zammın ertelendiğini, devam eden pazarlıklarda anlaşma olduğu takdirde, bu zamdan da tümüyle vazgeçebileceğini açıkladı. 9 TÜRK Türk dünyası artık askeri bir birlik oluşturuyor. Avrasya Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri ismini taşıyan teşkilat, ilk toplantısını Azerbaycan’da gerçekleştirdi. Teşkilatın temelleri Türkiye’de atılmıştı. 2011 yılında Ankara’da alınan kararla, Avrasya Askeri Statülü Kolluk Kuvvetlerinin oluşturulması gündeme geldi. Avrupa ve Akdeniz Jandarmalar ve Askerî Statülü Kolluk Kuvvetleri Birliği’ne alternatif olması düşünülen teşkilat, ilk toplantısını Bakü’de gerçekleştirildi. Toplantıya Türkiye, Azerbaycan ve Kırgızistan’dan askeri yetkililer katıldı. Türkiye’yi Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu temsil etti. METAL Avrasya Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri ‘İngiltere’yi AB’den çıkartacağız’ Foxconn işçileri yine greve gitti dünyanın en büyük şirketi Apple’a Çin’de iPhone üreten Tayvan merkezli Foxconn fabrikasında 1000’den fazla işçi greve gitti. Geçen yıl intiharlar ve ardından gelen grevle dünya gündemine taşınan Foxconn çalışanları, kötü çalışma koşullarını gerekçe gösteriyor. İşçilerin günde 10 saat ve haftada 6 gün çalışmak zorunda oldukları ve aylık maaşlarının sadece 350-400 dolar civarında olduğu belirtiliyor. Ancak Foxconn yetkilileri, greve giden fabrikanın kendilerine ait olmadığını, sadece arz zincirinde iş yaptıklarını öne sürüyor. Geçen yıl Ekim ayı sonunda da ‘aşırı sıkı’ ürün kalite kontrolü ve düşük maaşlar nedeniyle 4000 işçi greve çıkmış, ancak grev Foxconn’un ‘işten atarız’ tehdidiyle sona ermişti. ingilTere Başbakanı David Cameron, 2015’te yapılacak genel seçimlerde yeniden başbakan olması halinde, İngiltere’nin Avrupa Birliği üyeliğini referanduma götürme sözü verdi. Yaptığı açıklamada, 70 yıl önce Avrupa’nın kendi kendini parçaladığını bugün ise kıta ülkelerinin barış içinde olduğunu belirten Cameron, “Avrupa Birliği’nin asıl amacı, Avrupa’daki bölünmeleri iyileştirmek olmuştur. AB barışı emniyet altına almış ve ilk amacını yerine getirmiştir. AB’den çıkıp çıkmama konusundaki referandum 2015’ten 2017 yılının sonuna kadar olan dönemde gerçekleştirilecek. Eğer AB’den çıkarsak, bu tek yönlü bir bilet olacak, dönüşü olmayacak” dedi. N E D R Ö T K SE HEMA, Almanya’daki direksiyon fabrikasını Çerkezköy’e taşıyor METAL HeMa endüstri, Mercedes Benz’in almanya’nın Dusseldorf kentindeki hidrolik direksiyon fabrikasını satın aldı. Fabrikayı altı ay içinde Türkiye’ye getirmeyi planlayan Hema endüstri, 70 milyon euroluk yatırımla, 2013 yılı sonunda Çerkezköy’de üretime başlayacak ve bin kişiye ek istihdam sağlayacak. Hidrolik sistemler, transmisyon ve aktarma organları, motor üniteleri üretiminde faaliyet gösteren Hema endüstri’nin, yeni fabrika ile yılda 30 bin olan hidrolik direksiyon sistemi kapasitesini 150 bine ulaştıracak. KarSaN, Dacia Dokker üretecek TÜRK 10 Arçelik’e verimli üren kategoris ün birincilik öinde dülü Karsan’dan yapılan açıklamaya göre, Karsan Otomotiv, Renault S.a.S. ile Dacia’nın yeni hafif ticari araç modeli olan Dokker’ın üretimini ve türev araç geliştirme faaliyetlerini yürütmek üzere, fizibilite çalışmalarına başlanması için niyet mektubu imzaladı. Karsan tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Niyet mektubu çer- çevesinde, Heksagon’un da yer alacağı projede, fizibilite çalışmalarının 4 aylık bir süre içinde başarıyla tamamlanması durumunda, araç geliştirme faaliyetlerini yürütmek ve üretimine 2014 yılı içinde şirketimizin Bursa fabrikasında başlamak üzere, yıllık 20 bin adet araç üretimini içeren nihai anlaşmanın imzalanması planlanmaktadır.” arçelik’Ten yapılan açıklamaya göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen, ‘Sanayide Enerji Verimliliğinin Artırılması Proje Yarışması’nda, (SENVER) ‘En Verimli Ürün’ (EVÜ) kategorisinde, Arçelik’in üretmekte olduğu IE3 verimliliğe sahip elektrik motorları birinci oldu. Arçelik’in kendi ürettiği verimli motorları, en az enerji tüketen çamaşır ve bulaşık makinelerinde kullanılıyor. Arçelik, bu alandaki bilgi birikimini, sanayi tipi büyük motorlara da uyarladı ve artık endüstriyel motorlarda da en verimli noktaya ulaştırdı. 2011’i rekor gelirle kapattı YiNE FACiA METAL ZONGULDAK TÜRK 12 T ürkiye Taşkömürü Kurumu’nun Kozlu Müessesesi’ne ait kömür ocağında meydana gelen metan patlamasında göçük altında kalan işçilerden 8’inin cansız bedenlerine ulaşılmasının ardından, sendikamız yönetim kurulu adına açıklama yapan Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, duyduğu üzüntüyü ve tepkiyi dile getirdi: “Türkiye’de ekmek parası kazanmak zor, ekmek parasını kazanırken hayatta kalmak daha zor. Bunun en somut örneğini görüyoruz. Zonguldak’taki kömür ocağında metan gazı patlaması sonucu oluşan göçükte 8 işçimiz hayatını kaybetti. Avrupa’da en fazla işçi ölümlerinin meydana geldiği Türkiye’de yaşanan bu dramın artık bir son bulmasını istiyoruz. Bu kazanın sebebi her ne olursa olsun, maden ocaklarında ard arda yaşanan ölümlü iş kazaları bir rastlantı olamaz. Alenen büyük bir zafiyet yaşanıyor. Yaşanan iş kazaları ile ilgili artık bir komisyon kurulması ve olayları özel olarak araştırması zaruret haline gelmişken, ‘insan hayatının neden bu ülkede bu kadar ucuz olduğunun da’ sorgulaması gerekiyor. Zonguldak’ta alın teri ile bu faciaya maruz kalan yaralılarımıza acil şifalar, hayatını kaybeden işçilerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve tüm yakınlarına başsağlığı diliyoruz.” Zonguldak’taki kömür ocağında metan gazı patlaması sonucu oluşan göçükte, 8 işçi hayatını kaybetti. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak yaşanan facia üzerine bir açıklama yaptı KONFEDERASYON’DAN | ZONGULDAK, 27 OCAK’TA YAPILAN “EMEĞE SAYGI MİTİNGİ’YLE TARİHİ GÜNLERİNDEN BİRİNİ YAŞADI 27 Ocak Emeğe Saygı Mitingi için toplandık. Taşeron işçiliği bu ülkede temel çalışma biçimi haline getirilmek isteniyor. Arkadaşlar, bugün, gücümüzü tazelemek için buradayız, inancımızı artırmak için buradayız, umudumuzu pekiştirmek için buradayız… Bu ülkede artık işçilerimiz emeklilik haklarını dahi elde edemeden kapının önüne konulmasın, işinden, aşından, ekmeğinden edilmesin, kıdem tazminatı hakkımıza dokunulmasın, taşeronlaşma durdurulsun, iş kazalarının önüne geçilsin, örgütlenme hakkına dokunulmasın… Biz, bugün bu gidişe dur demek için buradayız, artık yeter demek için buradayız… İşte buradan, emeğin başkentinden, madenci kentinden haykırıyoruz; Artık yeter… Bugün barış içinde, kardeşlik içinde, dayanışma içinde buradayız. Bir olalım, birlik olalım, yüreklerimizi birleştirelim… Birlikte mücadele edersek; En sonunda biz kazanacağız.” “Emeğe Saygı” mitingine, sendikamız Türk Metal de, çeşitli şubelerden çok sayıda üyesi ile katıldı. 13 TÜRK T ürk-İş ve bağlı sendikaların da destek verdiği mitinge, Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri ve Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve Teksif Sendikası Genel Başkanı Nazmi Irgat ve Türk-İş’e bağlı sendikaların yöneticileri katılırken, 7 Ocak’taki kazada hayatını kaybeden madencilerin bağlı olduğu taşeron şirketin çalışanları da miting alanındaydı. Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve Teksif Genel Başkanı Nazmi Irgat, artık işçilerin, emekçilerin kapının önüne konulmaması için, kıdem tazminatına dokunulmaması için, taşeron sisteminin kaldırılması için sokaklarda olduklarını kaydetti. Irgat, şöyle dedi: “Bugün burada, yalnızca maden şehitlerimizi anmak için toplanmadık. Bugün burada, yalnızca taşeronlaşmaya karşı isyanımızı dile getirmek için toplanmadık. Bugün buraya aynı zamanda, bu düzenin adaletsizliğine, kuralsızlığına, acımasızlığına karşı, emek sömürüsüne karşı haykırmak için, mücadele azmimizi ortaya koymak METAL Genel Madenİş Sendikası tarafından Zonguldak’ta düzenlenen ve Madenci Anıtı Alanı’nda yapılan “Emeğe Saygı Mitingine” onbinlerce işçi katıldı | KONFEDERASYON’DAN İhmal, denetimsizlik, güvencesiz çalışma koşulları METAL Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Gaziantep’te meydana gelen patlama ile ilgili bir açıklama yaptı. Kumlu, açıklamasında şöyle dedi: TÜRK 14 “gazianTep 4’ üncü Organize Sanayi Bölgesindeki bir galvaniz fabrikasında buhar kazanında meydana gelen patlama sonucunda ilk bilgilere göre 8 işçimizin hayatını kaybetmesi ve çok sayıda işçinin yaralanması teşkilatımızda büyük bir üzüntüye neden olmuştur. İşsizlik ve yoksulluk, ülkemizi ucuz emek cennetine çevirmekte, ekmeğe ihtiyacı olan yurttaşlarımıza iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmadığı ortamlarda, güvencesiz, örgütsüz çalışmayı dayatmakta, bu durum can kayıplarını da içeren ölümcül kazaları beraberinde getirmektedir. Gaziantep’teki patlama ve yaşanan can kayıpları bunun en çarpıcı örneklerinden birini oluşturmaktadır. Patlamanın nedeni henüz belirlenememiş, ölü ve yaralılar konusunda henüz net bir açıklama yapılmamıştır. Valilik, konunun açıklığa kavuşturulması için çalışmaların devam ettiğini bildirmiştir. Patlamanın nedenlerinin belirlenmesi ve sorumlularının saptanarak yargı sürecinin başlatılması önem arz etmektedir. Yaşanan facia, büyük umutlarla çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın beklentilere cevap veremediği ve iş cinayetlerini önleyemediğinin de bir göstergesi sayılmalıdır. Facianın eğitim ve denetim eksikliği ile ağır ihmalin ürünü olduğuna inanan Türk-İş, hayatını kaybeden işçilerimize Allah’tan rahmet, yaralı işçilerimize acil şifa, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı dilemekte, başta Hükümet olmak üzere ilgili, yetkili herkesi iş cinayetlerinin önlenmesi için göreve çağırmaktadır. ” TÜRK-İŞ ARAŞTIRMA UZMANI ENİS BAĞDADİOĞLU: ILO’NUN RAPORU GERÇEĞİ YANSITMIYOR Birleşmiş Milletler, dünyadaki işsiz sayısının 2012 yılında 4 milyon daha arttığını vurguladığı “2013 Küresel İstihdam Eğilimleri” başlıklı raporda, Türkiye’de işsizliğe karşı verilen mücadeleye dikkat çekti. B M’ye bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü ILO tarafından hazırlanan, “2013 Küresel İstihdam Eğilimleri” başlıklı raporda, Türkiye, Arnavutluk, Rusya Federasyonu ve Ukrayna’da, ekonomide büyüme kaydedildiği ve yeni işler yaratıldığı belirtildi. Rapora göre, dünyadaki işsizler ordusuna bu yıl 5.1 milyon, 2014’te de 3 milyon kişinin daha katılması bekleniyor. Raporda, bu eğilimin özellikle kalkınmakta olan ülkelerde ekonomik büyümedeki gerilemeye işaret ettiği ifade ediliyor. Rapor, 2012’de dünyadaki işgücünün %6’sının işsiz olduğuna dikkat çekilerek,”Bu durum karşısında birçokları iş aramaktan vazgeçti, yaklaşık 39 milyon kişinin çalışma piyasasından çekildiği tahmin ediliyor” denildi. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Türk-İş’in araştırma uzmanlarından Enis Bağdadioğlu ise, raporda yeralan, Türkiye’deki büyüme ve istihdam artışına ilişkin olumlu rakamların gerçeği yansıtmadığı söyledi. Türkiye’de istatistiki verilerle ilgili sıkıntı olduğuna dikkat çeken Bağdadioğlu, BBC’ye, istihdam artışının ekonomik büyümeyle bağlantılı olduğu görüşünü ihtiyatla karşılamak gerektiğini belirtti. Bağdadioğlu, geçmişte ekonominin büyümesine rağmen bunun istihdama yansımadığını ve “istihdamsız büyüme” diye bir olgu doğduğunu kaydetti. Küresel ekonomik kriz atlatıldıktan sonra, sadece geçmisteki kayıpların giderildiğini belirten Bağdadioğlu, bir sıçrama olmadığını, ancak kayıplar giderildiği için olumlu yansıdığını söyledi. Enis Bağdadioğlu, Türkiye’deki büyümenin ithalata bağlı olduğunu belirterek, büyüme arttıkça ithalatın ve buna bağlı olarak cari açığın da arttığını, yabancı ülkelerle rekabet edemeyen işyerlerinin kapandığını söyledi. Bağdadioğlu, “cari açık arttıkça, tüketime bağlı büyüme olduğu sürece, Türkiye’de istihdamda sürdürülebilir bir büyüme sağlamak mümkün değil” dedi. ÜYeleriMiZe MeSS Grup Toplu iş Sözleşmesi müzakereleri boyunca eksiksiz, doğrudan ve doğru haber vermek için yayına başlayan Vardiya Gazetesi, asıl sahiplerinden, yani siz Türk Metal üyelerinden büyük beğeni gördü. Üyelerimiz, bu beğenilerini çekip gönderdikleri fotoğraflarla belgeledi. Türk Metal Sendikası’nın üyeleri ile sürdürdüğü iletişim kanallarının bir yenisi olan Vardiya Gazetesi, 100 bine yakın Türk Metal üyesine ulaştı. MeSS’e bağlı iş yerlerinden yüzlerce üyemizin bize gönderdiği fotoğraflardan bir kaçını sizlerle paylaşıyoruz. Umarız, sendikacılığı sadece Türk Metal saflarında gedik açmak sanan ve bütün enerjisini, üyesinin beklentisini ve aidatını bu yolda yok eden “sıfırcı hokkabazlar da” bu resimlerden kendilerine düşen payı alırlar. 15 TÜRK gerçekleri anlatacak! METAL HABER | | HABER METAL ’YA TÜRK METAL TÜRK 16 BAYRAĞINI DİKECEĞİZ! HABER | METAL T 17 TÜRK Genel Başkanımız Pevrul Kavlak Sakarya’dan seslenerek, “Toyota’ya Türk Metal bayrağını dikeceğiz. Türk Metal, Toyota işçisinin sendika özlemine son verecek” dedi ürk-İş Genel Sekreteri ve Sendikamız Genel Başkanı Pevrul Kavlak, Sakarya’da Türk-İş Bölge Toplantısının açılışında konuştu. Kavlak konuşmasında, Toyota iş yerinde örgütlenme çalışmalarını başlattıklarını söyleyerek, “Türk Metal, Toyota işçisinin sendika özlemine son verecektir. Türk Metal, çok yakın bir zamanda, Toyota’ya bayrağını dikecektir. Çağdaş sendikacılık anlayışıyla, iş barışını gözeten yaklaşımıyla, sosyal diyaloga verdiği önemle, Toyota’da olacaktır” dedi. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, Toyota işçisinin uzun yıllardır sendikasız çalıştığını, işçilerimizin artık sendikalı olmanın, örgütlü olmanın sendikal hak ve özgürlükleri kullanmanın özlemi içinde olduğunu belirterek, “Sendikamız, Toyota işçilerinden gelen yoğun talepler karşısında bu iş yerinde örgütlenme sürecini başlatmıştır” diye konuştu. Genel Başkanımız Kavlak şöyle devam etti: “Buradan Toyota işverenine sesleniyorum. Bugün gelişmiş ülkelerde çalışan işçiler hangi haklara sahipse, Türk işçisi de aynı haklara sahip olmalıdır. Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen, Türk işçisi asla köle değildir, olmayacaktır. Türkiye, yabancıların gelip alabildiğine sömürü düzeni kuracakları bir ucuz emek cenneti değildir. Türk işçisi, sendikalaşma hakkını sonuna kadar kullanacaktır. Özgür toplu pazarlık hakkını sonuna kadar kullanacaktır. Toyota, çağdaş ilkelerle hareket eden bir dünya markasıdır. Böylesi bir kuruluşa, sendikasız işçi çalıştırmak yakışmamaktadır. Türk Metal, Toyota örgütlendikten sonra, işveren de, sendikanın üretime, kaliteye ve verimliliğe nasıl büyük katkılar yaptığını görecektir. Biz, örgütlenme sürecini işte bu güvenceyle başlatıyoruz. Dileğimiz, bu sürecin sancısız bir şekilde tamamlanmasıdır. Gelin, çalışma barışını bozmayın. Gelin, Türk Metal’in uzattığı dost elini tutun, gelin, sosyal diyalogla, barış içinde bu örgütlenme sürecinin tamamlanmasına olanak verin.” | HABER Konuşmasında, Kozlu’da yaşanan maden faciasına da değinen Kavlak, kazada yaşamını yitiren maden işçilerinin ismini saydıktan sonra; “Bizlere hakkınızı helal ediniz. Mekânınız cennet olsun. Biz, sizden öncekiler gibi, sizleri de hiç unutmayacağız. Diğer maden şehitleri gibi hep kalbimizde yaşayacaksınız. Ancak; biz, Ahmetleri, Hasanları, Hüseyinleri diri diri toprağa gömenleri de hiç unutmayacağız. Bu ülkeyi bir taşeron cennetine çevirenleri. Bu ülkede köle pazarları kuranları. Sendika düşmanlarını. Samsun’da, Etibakır’da sendikalaşan işçileri işten atarak, taşeronlaştıranları, bile bile 6 işçinin ölümüne davetiye çıkaranları, işçimizin hayatını hiçe sayanları, kanını emenleri de unutmayacağız. Bunun hesabını bir gün onlardan soracağız.” TÜRK-İŞ GENEL MALİ SEKRETERİ ERGÜN ATALAY: METAL Toyota’da örgütlenmek için artık düğmeye basılmıştır sıkıntılar yaşanıyor. Türkiye’de iş kazaları varsa, kayıt dışılık varsa, bunun sebebi sendikalı oranının düşük olmasıdır.” Zonguldak’ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü maden ocağında geçtiğimiz günlerde bir iş kazasının olduğunu ve bu kazaların devam ettiğini belirten Atalay, “Bu, o bölgede çalışanların, madencinin kaderi olmamalı. Ama, maalesef özellikle sendikanın olmadığı, örgütsüz toplumun olduğu yerde iş kazaları oluyor. Türkiye’nin %91’inde, iş kazalarının olduğu yerde sendika yok. İnşallah son olur bu. Bu işin arkasını da iyi takip etmek lazım. Burada büyük bir ihmal olduğu kanaatı var, o bölgedeki insanlarda ve sendikalarda” diye konuştu. TÜRK 18 TÜRK-İŞ Genel Sekreteri ve Demiryol –İş Genel Başkanı Ergün Atalay da toplantıda yaptığı konuşmada, Toyota ile ilgili gelişmelere değinerek, “Toyota’da örgütlenmek için artık düğmeye basılmıştır. Türk Metal’in bu konuda üzerine düşeni yapacağından kuşkumuz yok. Ülkenin en büyük sorunu, kayıt dışılıktır. Örgütlenmeyle ilgili Sakarya’da bir dizi ziyaret de gerçekleştiren Kavlak, daha sonra Türk-İş Genel Mali Sekreteri ve Demiryol-İş Sendikası Genel Başkanı Ergün Atalay ile birlikte Demiryol – İş Sendikası Sakarya Şubesi’ne gitti. Burada, Türk Metal şubesince başlatılan matematik kursuna katılan Metal Çocuklar ile bir araya gelerek sohbet etti ve hatıra fotoğrafı çektirdi. 19 TÜRK TOYOTA’DAKİ ÖRGÜTLENME MÜCADELEMİZ GÖRSEL VE YAZILI BASINDA DA GENİŞ YER BULDU METAL HABER | Kavlak, Kanal 54’e konuk oldu Genel Başkanımız Kavlak, Sakarya’da yayın yapan Kanal 54’teki ‘Ortam’ programının konuğu oldu. Türk Metal’i ve Türk Metal’in yapmış olduğu çalışmaları anlatan Kavlak, “ Türk Metal’in üye sayısı, HAK-iş ve DiSK’in konfederasyonlarının toplam üye sayısından fazladır. ‘Yüz binlerin Bir Bildiği Var’ diyoruz, nedir o bildiği? Türk Metal’in gerçek bir sendikacılık anlayışıyla, metal iş kolunda tek sendika olduğudur” dedi. Programda Toyota’daki örgütlenme mücadelemize de değinen Kavlak, “Toyota işçilerini ağır ve sağlıksız çalışma koşullarından kurtaracağız, Toyota işçileri Türk Metal’de örgütlendiğinde, yalnız Toyota işçileri için bir şube açacağız, şimdi bir irtibat bürosu açıyoruz, burasını şubeye çevireceğiz. Toyota işçisi tamamen demokratik bir şekilde kendi yönetimini belirleyecek, Toyota işçilerinden gelen bu sese duyarsız kalamayız” dedi. | HABER TOYOTA İŞÇİLERİ... METAL Türk Metal çatısı altında birleşin! TÜRK 20 Y aman, sendikalı olmanın ne anlama geldiğini anlattığı çağrısında, Toyota işçilerini Türkiye’de metal işçilerinin tek ve büyük çatısı altında, yani Türk Metal’de toplanmaya davet ederek: “Gelin daha az sorunlar ile çalışmaya devam edin, gelin üretimden ve işyerinin karından daha fazla pay alın, gelin Türkiye’nin en büyük emek kuruluşu olan Türk-İş’te ve en büyük sendikası Türk Metal’de toplanın” dedi. Türk-İş Sakarya İl Temsilcisi Cemal Yaman’ın açıklaması şöyle: “Türk-İş İl Temsilcisi olarak, Toyota Fabrikasının sendikal örgütlenme ile ilgili, özellikle sanal alemdeki tartışmalarını takip ediyorum. Yaptığınız bu tartışmalara ışık tutacak görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Sendika ve sendikacılar ile ilgili tüm görüşlerinize saygı duyuyorum. Ancak, demokrasinin gereği olan, amacı sadece çalışanların haklarını korumak, kollamak ve geliştirmek olan sendikalar yerine örgütsüz toplumu arzu edenlerin bu görüşlerine katılmadığımı ve bu görüşlerin işverenlerin ve sermayenin görüşleri olduğuna inanıyorum. Değerli Toyota Çalışanları, Bir defa şunu çok iyi biliniz ki, bizler hepimiz emeğimizi satarak evimize ekmek götürüyoruz. Türk-İŞ Sakarya İl Temsilcisi ve Demiryol-İş Sakarya Şube Başkanı Cemal Yaman, Toyota işçilerine seslendi: “Tuzu kuru olanlara ve işverenden menfaati olanlara kulak asmayın, gelin bir olun, birlik olun. Gelin Toyota’da sizi en iyi şekilde temsil edecek sendikanızı kurun” Dünyadaki tüm varlıklar korunmaya muhtaç olduğu gibi, çalışanların da korunmaya muhtaç olduğu 1876 yılında anlaşılmış ve büyük ödünler verilmek suretiyle sendikalar kurulmuştur. Ülkemizde ise sanayi toplumuna geçiş ile birlikte, 1952 yılında sendikal hareket meydana gelmiştir. Yani sendikalar ekmek gibi, su gibi, hava gibi, çalışanların ve demokratik düzenin bir parçasıdır. Bunun için sendika olsun mu, olmasın mı tartışması doğru değildir. Çalışanlar sermaye karşısında haklarını ancak sendikalarla elde ederler. Aksi bir sistem tamamen işverenlerin inisiyatifine kalmış bir çalışma hayatıdır. Bunu biz kabul etmiyoruz. İşçiler çalıştıkları işyerinde ancak sendikalar sayesinde hak ettikleri hakları elde edebilirler. Hiçbir patron, çalıştırdığı işçilerin kendisinden daha fazla pay almasını ve pazarlık hakkının işçide olmasını istemez. Bütün patronlar 2008 ve 2009’da olduğu gibi, ekonomik faturayı önce işçiye keser ve o işyerinde sendika var ise sorumlu olarak sendikayı işaret eder. Dünyada ve ülkemizde ekonomik faturaları her zaman önce çalışanlar ödemektedir. korkmamalı, sendikalar ile birlikte konuşarak olumsuz koşulları beraberce düzeltmelidir. Bir işyerinde sendikanın olmasının, aslında işverenin de sorumluluğunu azalttığını bilmeleri gerekmektedir. Türk Metal sizler için yeni bir şube açacak ve temsilcisi, yöneticisi ve başkanı sizler belirleyeceksiniz. Bunun yanı sıra, şu an almış olduğunuz sosyal haklarınız ne ise sendikalı olmanız halinde masaya bu hakların korunması ve yeni haklar veya mevcut hakların geliştirilmesi pazarlığı yapılacaktır. Çalışma şartlarınızın iyi olmadığını biliyoruz. Bunların iyileştirilmesi konusu masaya yatırılacak ve her şeyin ücret olmadığını, insanın insanca yaşama ve çalışma haklarının öneminin paranın önüne geçtiğini unutmamalısınız. Kısacası, ücret ve sendikacılık kadar, diğer çalışma koşulları da önemlidir. Sendika aidatları ile ilgili görüş belirtenlere ise devlete ödediğimiz çuvalla verginin akıbetini sorabilir miyiz demek istiyorum. Sendikaların yaşaması için aidat önemlidir. Ancak, bunun en iyi şekilde kullanılması önemlidir. Bunun örneğini Türk Metal’in eğitim ve sosyal tesislerinde, Tes-İş’in Anadolu Lisesinde, Türk-İş’in İlköğretim okullarında görmekteyiz. Değerli Arkadaşlar, Türk-İş İl Temsilcisi ve bir büyüğünüz olarak, işveren ağızlı söylemleri bir kenara bırakın. Emekçiler gibi davranın. Tuzu kuru olanlara ve işverenden menfaati olanlara kulak asmayın. Gelin bir olun, birlik olun. Gelin Toyota’da sizi en iyi şekilde temsil edecek sendikanızı kurun. Gelin, daha az sorunlar ile çalışmaya devam edin. Gelin, üretimden ve işyerinin karından daha fazla pay alın. Gelin, Türkiye’nin en büyük emek kuruluşu olan Türk-İş’te ve en büyük sendikası Türk Metal’de toplanın. Sizleri en kısa sürede Kent Meydanı karşısında açılan büroda görelim, beraber örgütlenelim, beraber üretelim, beraber kazanalım ve tüm aile bireylerleriniz ile birlikte daha mutlu bir yaşam sürebilmek için beraber olalım. Saygılarımızla…” 21 TÜRK Değerli Arkadaşlar, sendikalı olmak anayasal bir haktır. Sizlerin bu hakkı kullanmanızı kimse engelleyemez, kimse de zorla sendikalı yapamaz. Çalışma hayatından memnunsanız, aldığınız ücretten memnunsanız, çalışma koşullarından memnunsanız, işverenler kendilerinden daha çok sizleri seviyorsa, masa etrafında örgütlü bir kurum ile savunma ihtiyacınız yoksa, patronların iki dudağı arasındaki bir çalışma sisteminden memnunsanız, bu kendi bileceğiniz bir iştir. Değerli Arkadaşlar, sendikalar işçiden aldığı güç ile güçlüdür. Sendikacılar ise dürüst, işini seven, hizmeti seven, işçiyi seven, hesap veren ve işyerinin yaşamasını arzulayan insanlar olmalıdır. İşyeri var ise işçi vardır felsefesini unutmayınız. Türk-İş ve bizlerin sendikacılık anlayışı bu doğrultuda olup, işyerini mutlaka yaşatmalıyız, pastadan payı hakça almalıyız. Sendikalar ülkenin, işyerlerinin girdiği olumsuz koşullardan sorumlu tutulmamalıdır. Olumsuzluğun da sebebi olmamalıdır. Patronlar ise, örgütlü toplumdan METAL HABER | | HABER BİNLERCE METAL İŞÇİSİNİN METAL MESS ile görüşme TÜRK 22 Türk Metal-MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi müzakereleri 9 Ocak 2013 tarihinde başladı T ürkiye’de işçi hareketinin önemli bölümünü ilgilendiren özel sektör toplu iş sözleşme süreçleri, idari maddeler ile ilgili olarak ilk oturumlarla birlikte start aldı. Başta metal işkolu olmak üzere, diğer işkollarında başlayan sözleşme sürecinde, bütün gözler merakla metal işkolundaki gelişmele- re odaklandı. MESS ile yapılan müzakerelerde ikinci toplantı da 21 Ocak’ta yapıldı. Yapılan müzakereler sonucunda, 15 idari madde üzerinde anlaşmaya varıldı. 9 Ocak’taki ilk toplantıda kabul edilen 10 madde ile birlikte, sendikamızın teklifinin 25 maddesi de kabul edilmiş oldu. HABER | HAK VE EKMEK DAVASI İÇİN 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 1 Eylül 2012 ile 31 Ağustos 2014 tarihleri arasında geçerli olacak sözleşmede, sendikamız ile MESS arasındaki bir sonraki oturum, 4 Şubat 2013 tarihinde yapılacak. Türk Metal Sendikası ile kısa adı MESS olan Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası arasında, 127 şirkette çalışan 95 bin Türk Metal üyesini kapsayan grup toplu iş sözleşmesi, ‘belirleyici’ ol- ması sebebiyle diğer işyerleri de dikkate alındığında 114 bin metal işçisini ilgilendiriyor. Hatırlanacağı gibi, 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’nın görüşülmesi ve kabulü nedeniyle süreçte gecikme olmuş ve bu gecikme, sendikaların tepkisine yol açmıştı. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, görüşmelerin başlaması nedeniyle yaptığı açıklamada şunları söyledi: TANIMLAMALAR AMAÇ TARAFLARIN TANINMASI TARAFLARIN TEMSİLİ TARAFLARIN SORUMLULUĞU KAPSAM VE YARARLANMA SENDİKA TEMSİLCİLERİNİN ATANMASI SENDİKA TEMSİLCİ ODASI İLAN TAHTASI SENDİKAL İZİNLER ŞİKAYET KADEMELERİ UYUŞMAZLIKLARI ÇÖZÜM KURULU ÖZEL HAKEM ÖZEL HAKEM KURULU VE ÇALIŞMA USULÜ DİSİPLİN KURULU ÇALIŞMA SÜRELERİ GÜNLÜK ÇALIŞMADAN SAYILAN SÜRELER İŞE GEÇ GELMELER FAZLA ÇALIŞMALARIN DÜZENLENMESİ YILLIK ÜCRETLİ İZİNLER DİĞER ÜCRETLİ İZİNLER KADIN İŞÇİLERLE İLGİLİ HÜKÜMLER HAFİF İŞLERDE ÇALIŞABİLİR RAPORLU OLANLAR İŞ VE İŞYERİ DEĞİŞİKLİĞİ İŞE ALINMA “ 6356 Sayılı Yasa ile ilgili gelişmeler sebebiyle, sözleşme süreci geç başladı. Ancak, biz Türk Metal olarak yetkiler gelir gelmez harekete geçerek, süreci başlattık. Bizim tek hedefimiz, metal işçilerini insanca yaşama şartlarından uzak düşürmeyecek bir sözleşme imzalamaktır. Dileriz, süreç metal işkolu için, metal işçileri ve işverenleri için hayırlı sonuçlar getirir.” METAL 1 2 3 4 5 6 7 23 TÜRK lerimiz başladı 2012-2014 MESSTÜRK METAL SÖZLEŞMESİNDE KABUL EDİLEN MADDELER | HABER METAL Türk-İş Sendikacılık Akademisi ikinci mezunlarını verdi TÜRK 24 Türk-İş Genel Sekreteri ve Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, Türk-İş’in 21. Genel Kurulundaki konuşmasında, Sendikacılık Akademisi’nin kurulacağı müjdesini vermişti. Aradan geçen iki yılın ardından, Türkİş Sendikacılık Akademisi, 3 üniversitede ikinci dönem mezunlarını verdi İ lk mezunlarını Mayıs 2012’de İstanbul Aydın Üniversitesi’nde veren Akademinin ikinci dönem mezunları, İstanbul Aydın Üniversitesi, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve İzmir’de 9 Eylül Üniversitesi’nde eğitim aldı. Türk-İş Sendikacılık Akademisi eğitimlerine İstanbul’da ve İzmir’de 20’şer, Ankara’da da 16 sendikacı katıldı. Eğitimlerde, “Sosyal Politika, Endüstri İlişkileri, Sivil Toplum Kuruluşları, Yazım Bilgileri ve Bildiri Hazırlama, Sendikacılık Tarihi, Türkiye Ekonomisi, Bireysel İş Hukuku, Türkiye’de İş Gücü Piyasası Analizi, Toplu İş Sözleşmesi Hukuku, Sendikalar Kanunu, Sosyal Güvenlik, Toplu Pazarlık ve Uyuşmazlık Çözümüne Psikolojik Yaklaşım, İletişim Becerileri, Çalışma Psikolojisi, Çalışma Yaşamında Dezavantajlı Gruplar, Çalışma Sosyolojisi, Muhasebe, Uluslararası Sözleşmelerde Sosyal Sendikal Haklar ve Türkiye’nin Durumu, Toplumsal Cinsiyet Perspektifinde İşgücü Piyasaları, Çalışma Yaşamı ve Sendikalar” konulu dersler verildi. İstanbul Aydın Üniversitesinde 3 Kasım 2012 – 26 Ocak 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilen eğitimlere Türk Metal’den altı kursiyer katıldı. Gebze 1 Nolu Şube Sekreterimiz Olcay Dursun, Dilovası Şube Sekreterimiz İhsan Çimen, Çayırova Şube Sekreterimiz Mustafa Keleş, Çerkezköy Şube Sekreterimiz Melek Tarak, İstanbul Anadolu Yakası Şube Sekreterimiz Serkan Gül ve Arçelik Beylikdüzü İşyeri Baş temsilcimiz Salih Gündür eğitimlere katılan kursiyerler oldu. Diğer sendikalardan ise 10 kursiyer sendikacı katıldı. Diploma törenine, Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigar İzmirli, Türk-İş Sendikacılık Koleji Koordinatörü Türk-İş Genel Sekreter Yardımcısı Naci Önsal, HABER | Türk-İş Sendikacılık Akademisi’nin üç ayrı üniversitede düzenlenen eğitimleri 3 Kasım’da başladı AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeki eğitimi tamamlayan kursiyerler diplomalarını düzenlenen törenle aldı. METAL İzmir 9 Eylül Üniversitesi’ndeki eğitimlere Türk Metal’den 13 kursiyer katıldı. TÜRK 25 İstanbul Aydın Üniversitesi’ndeki eğitimi tamamlayan kursiyerler diplomalarını düzenlenen törenle aldı. Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkkucak ve İstanbul Şube Başkanımız Murat Salar katıldı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde 3 Kasım 2012 - 12 Ocak 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilen eğitimlere Türk Metal’den yedi sendikacı katıldı. Aksaray Şube Başkanımız Muhterem Taşdemir, Ankara 3 Nolu Şube Başkanımız Nihat Zengin, Ankara 2 Nolu Şube Başkanımız Halil İbrahim Alpoğlu, Kırıkkale Şube Başkanımız Mürsel Öcal, Çankırı Şube Başkanımız Aydın Akbaş, Kayseri Şube Başkanımız Ali Gökkaya ve Konya Bölge Temsilcimiz Mustafa Taşçı, akademide eğitim alan sendikacılar oldu. Diploma törenine Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Sosyal Politikalar Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Makal katıldı. İzmir 9 Eylül Üniversitesi’nde 3 Kasım 2012 – 19 Ocak 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilen eğitimlere Türk Metal’den 13 kursiyer katıldı. CMS Jant işyerinden Tansu Bozkurt ve Güven Karadağ, Cevher Döküm işyerinden Şafak Aşınmaz, BMC işyerinden Gökhan Tetik ve M. Emin Dokanak, Delphi işyerinden Semra Edebali, Emine Kanlı, Eldivan Katı, Meral Çeşmeli, Sevil Kılıç Aydemir ve Senem Yaman, İzmir Demir Çelik işyerinden Düzgün Yılmaz ve Habaş işyerinden Ali Ekber Tali eğitimlere katılan sendikacılar oldu. İzmir’deki diploma törenine de, Türkİş 3. Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç, İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Hayrettin Çakmak, İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Halil İbrahim Tosun katıldılar. | HABER YENİ ZEMİN’E GÖRE: Pevrul Kavlak, ‘emek Hareketinde Yılın adamı’ “Kıdem tazminatı, kırmızı çizgimizdir, oğlumuzun damatlığı, kızımızın gelinliğidir” diyen Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, bu tutumu ile Gebze’de yayımlanan Yeni Zemin Gazetesi Yayın kurulu tarafından “Emek Hareketinde Yılın Adamı” seçildi METAL Y TÜRK 26 eni Zemin Gazetesi’nin 3 Ocak 2013 tarihli sayısında, “İşçinin Günlüğü” sayfasında, çalışma hayatının 2012 analizi yapıldı. Sendikal harekete çeşitli eleştirilerin getirildiği analizde, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın, kıdem tazminatı hakkındaki görüşleri ve açıklamalarına yer verildi. Ardından da, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın, gazete Yayın Kurulu tarafından, “Emek Hareketinde Yılın Adamı” olarak belirlendiği ifade edildi İşte Yeni Zemin’de yeralan analizden bazı bölümler: “Ancak bir tanesi böyle yapmadı… Türk iş Genel Kurulu’nda kıdem tazminatına dokunulursa, genel grev sebebi sayalım diye bir önerge verildi, oraya da ilk imzayı onlar atmışlardı. İşte o sendika Türk Metal Sendikası ve Genel Başkanı Pevrul Kavlak’tı… Her toplantıda haykırdı… Kıdem tazminatı ‘kırmızı çizgimizdir’ dedi. ‘Oğlumuzun damatlığı kızımızın gelinliğidir’ dedi. ‘Çekin elinizi kıdem tazminatımızdan’ dedi. ‘Genel grev yaparız’ dedi. Diğerleri kavga ediyor gibi görünse de, O ve sendikası Türk Metal gerçekten kavga etti. Şaka değildi bu. Türk Metal’in durması demek, diğerlerine benzemezdi, Türkiye dururdu. Üstelik bu durum sadece Türk Metal üyelerinin me- selesi miydi? Hayır. Tüm çalışanların meselesiydi. Tüm çalışanların, emekli olmaları durumunda, işten çıkartmaları durumunda, güvencesi olan kıdem tazminatı hakkında kim ne derse desin konuşan tek işçi lideri o idi… O, Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak’tı... Kıdem tazminatı hadisesinin gündemden kalktığını da çok önemsediği sosyal medya üzerinden sevenleriyle paylaştı. Twitter’da ortalık ayağa kalktı… “Kararlı duruşumuz sonuç verdi, işçinin başına çorap örmek isteyenler olmasına rağmen, kıdem tazminatı konusu gündemden kalmıştır” minvalinde tweetleriyle de bunu duyurdu. Bayrağı tek başına salladı, müjdeyi de kendisi verdi. Böylesine önemli bir konuda bayram öncesi gerçekten müjdeyi vermişti emekçiye… Her bayram öncesi müjde diye sözleşme bitiriyor diyenlerdense bu müjdeden sonra ‘gık’ çıkarmamıştı bu sefer… İşte bize göre emek hareketinde yılın adamıdır Pevrul Kavlak… Yılın olayıdır. Onun, mücadele ederek gündemden kaldırttığı kıdem tazminatı fonu meselesi…” Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, Yeni Zemin Gazetesi’nin bu ince düşüncesi nedeniyle, bütün metal işçileri adına teşekkür ettiğini bildirdi. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, Yeni Zemin Gazetesi’nin bu ince düşüncesi nedeniyle, bütün metal işçileri adına teşekkür ettiğini bildirdi. HABER | Sendikalaşmak AKPA emekçisinin de hakkı! sendika getirmek isteyenlerin, AKPA çalışanlarının alın teri ve göz nurunu gasp etmesine izin vermeyecektir. Türk Metal Sendikası, AKPA çalışanının sendikasıdır. Türk Metal’in sendikalaşma çalışmalarının başladığı süreçten bugüne kadar ister işten çıkarılmış olsun, ister işe devam ediyor olsun, tüm AKPA çalışanlarının mağduriyetini önlemek bizim birinci görevimizdir. Türk meTal, akpa çalıŞanları neredeySe Orada OlaCak Ve akpa çalıŞanlarını Hakkına kaVuŞTuraCakTır. Bu düşüncelerle, AKPA işverenini bir kez daha sağduyulu olmaya çağırıyor, kendilerine barış ve huzur içinde bir üretim süreci için dostça elimizi uzatıyoruz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.” Eyleme Türk-İş ve Türk-İş’e bağlı sendikalar da destek verdi. Türk-İş İl Temsilcisi ve Demiryol İş Şube Başkanı Cemal Yaman, Bolu-Türk-İş İl Temsilcisi ve Bolu Şube Başkanımız Özgür Elçi, Sakarya Şube Başkanımız Şahin Kaya, Koop İş Şube Başkanı Şevket Ulusinan, Şeker-İş Şube Başkanı Oğuz Kalay, Harb-İş Şube Başkanı Yaşar Yavuz da, eyleme katılan isimler arasındaydı. METAL demokrasiyi sadece bir araç olarak gören bu yaklaşım, özellikle sendikalaşma süreçlerinde kendini çok daha net bir şekilde göstermektedir. Bu çevreler, kamuoyuna dönük toplantı ve açıklamalarda, ısrarla demokratikleşmeye vurgu yaparken, kendi iç pratiklerinde nedense demokratikleşmeye hayat hakkı tanımamaktadırlar. Bu konuda somut örnek arayanlar, Hendek’te AKPA Alüminyum işyerindeki gelişmelere dikkatle bakmadırlar. AKPA işyerinde çalışan arkadaşlarımız, kendi hür iradeleriyle Türk Metal’de sendikalaşmış ve bunun sonucu sendikamız 30 Temmuz 2012 tarihinde yetki tespiti için talepte bulunmuştur. Ancak işveren, bu tespite itiraz ettiği için, AKPA’da çalışan arkadaşlarımız adına başlatacağımız hak mücadelesi zorunlu olarak gecikmeye uğramıştır. Yine bu süre içinde, Türk Metal Sendikası’nda örgütlenen AKPA işçileri, işverenin baskısına boyun eğmeyen bazı arkadaşlarımız işten çıkarılmıştır. Bütün bunlar, işverenin demokrasi konusunda ne kadar çifte standartlı olduğunu göstermektedir. Ancak Türk Metal Sendikası, bu konudaki haksızlıklara asla boyun eğmeyecek ve AKPA işyerine kendi huyuna suyuna uygun bir şekilde 27 TÜRK A KPA Alüminyum iş yerinde kendi hür iradesi ile sendikamıza üye olan emekçilere destek için protesto eylemi düzenledik. Bolu, Sakarya ve Gölcük Şubelerimizden gelen Türk Metal Sendikası üyeleri AKPA Alüminyum çalışanları için meydanlara indi. Eyleme katılan Genel Sekreterimiz Yücel Yücel, yaptığı basın açıklamasında, örgütlenen AKPA işçilerinden bazılarının, işverenin baskısına boyun eğmedikleri için işten çıkartıldığını belirterek, “Türk Metal, bu konudaki haksızlıklara asla boyun eğmeyecek ve AKPA işyerine kendi huyuna suyuna uygun bir şekilde sendika getirmek isteyenlerin, AKPA çalışanlarının alınteri ve göz nurunu gasp etmesine izin vermeyecektir” dedi. Genel Sekreterimiz Yücel’in basın açıklaması şöyle: “Değerli Metal işçileri, Değerli kamuoyu, Değerli basın mensupları. Türkiye’de demokrasi açısından büyük çelişkiler yaşanıyor. Bir tarafta bazı çevreler, demokratikleşmenin Türkiye için hayati önem taşıdığını söylerken, öte yandan da demokrasinin en birinci kriteri olan örgütlenme özgürlüğüne saldırılar her geçen gün devam etmektedir. Bazı iş ve sermaye çevreleri tarafından Sakarya’nın Hendek ilçesinde sendikalaşmak isteyen AKPA Alüminyum emekçilerine karşı işverenin baskıcı ve anti-demokratik tutumu, Bolu, Sakarya ve Gölcük Şubelerimize bağlı üyelerimiz tarafından protesto edildi. Eyleme, Genel Sekreterimiz Yücel Yücel de katıldı | HABER Sanpan emekçilerinin alınteri TÜRK METAL GASP EDİLEMEZ!.. 28 Manisa’da örgütlendiğimiz ve yetki tespitini aldığımız Sanpan’da, işverenin sendika karşıtı baskılarına karşı mücadelemiz devam ediyor M anisa’da faaliyette olan, Alman Zehnder Group’a bağlı Sanpan Isıtma Sistemleri Sanayi Tic. A.Ş. işyerinde, anayasal haklarını kullanarak Türk Metal çatısı altında birleşen emekçilere yönelik baskılar artarak devam ediyor. Sendika karşıtı bir tutum içine giren işveren, sendikadan istifa etmeleri için çalışanlara baskı uyguluyor, direnenleri ise işten atıyor. İşverenin bu anlamsız tutumunu protesto amacıyla, 29 Ocak’ta fabrika önünde bir eylem düzenlendi. Sanpan emekçilerine destek amacıyla, Manisa 1 Nolu Şubemiz tarafından düzenlenen eyleme, bini aşkın metal emekçisi katıldı. Manisa 1 Nolu Şube Başkanımız Hüseyin Özben, protesto eyleminde yaptığı konuşmada, “Sanpan emekçilerinin alınteri ve göznurunun gasp edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Konuşmasında, Sanpan’daki örgütlenme süreci hakkında bilgi veren Özben, işverenin örgütlenme aşamasında anlaşılmaz bir tutum içine girdiğini belirterek, “16 Temmuz 2012 tarihinde 9 arkada- şımız, 28 Ocak 2013 tarihinde de 2 arkadaşımız İş Kanunu’nun ilgili maddeleri bahane edilerek, ihtarsız ve savunmasız işten çıkarılmıştır. Sanpan işçisi sizden ne istiyor? Yasal olmayan haklar peşinde mi? Hayır!.. Metal işçileri sadece anayasada açıkça belirtilen sendikalı olma hakkını istiyor. Ayrıca, örgütlenme çalışmaları esnasında sendikamıza üye olan 20 arkadaşımız işverenin baskı ve yıldırmaları sonucunda istifa etmek zorunda kalmıştır.” diye konuştu. Başkan Özben, bütün baskılara karşın, Türk Metal’in mücadelesini sürdürerek, 13 Kasım 2012 tarihinde Sanpan işyerinde yetkiyi aldığını, işverenin yetkiye itiraz ettiğini ve konunun şu anda yargı aşamasında olduğunu anlattı. Konunun yargıda olmasına rağmen, işverenin emekçilere yönelik baskılarına son vermediğini ve işten çıkartmaların devam ettiğini kaydeden Özben, işten çıkarılan her işçi için işe dönüş davalarının açıldığını, ayrıca işveren yetkilileri hakkında, sendikal hakların kullanmasını tehditle engelleme suçundan dola- yı da dava açılacağını ifade etti. Başkan Özben, dünyada 30 ülkede faaliyet gösteren Zehnder Group’un Avrupa’daki fabrikalarının neredeyse tamamında sendika bulunduğunu, ancak işverenin, bu hakkı Türkiye’deki emekçilere çok görmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Özben şöyle dedi: “Biz Türk Metal Sendikası olarak, bu işyerinde yaşanan haksızlıkları, Avrupa dahil, her platformda teşhir edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Söylediğimiz gibi Sanpan işvereni yetkiye itiraz ettiği için, Sanpan’da çalışan arkadaşlarımız adına başlatacağımız hak mücadelesi zorunlu olarak gecikmeye uğramıştır. Bütün bunlar, işverenin demokrasi konusunda ne kadar çifte standartlı olduğunu göstermektedir. Türk Metal Sendikası, bu konudaki haksızlıklara asla boyun eğmeyecek ve Sanpan işyerinde baskı ve zulümle dayalı bir sistemi yerleştirmek isteyenlerin, Sanpan çalışanlarının alınteri ve göz nurunu gasp etmesine izin vermeyecektir.” HABER | METAL Türk Metal Sendikası 2013 yeni tanıtım filmi, 3 dilde hazırlandı TÜRK 29 Genel Merkezimiz tarafından hazırlanan yeni tanıtım filmi yayınlandı. Tanıtım filmimiz, Türk Metal’in dünü, bugünü ve hedefleri hakkında önemli ipuçları veriyor Türk Metal’in yaptığı hizmetleri, doğrudan görsellerle aktaran filmin başrol oyuncuları, Türk Metal üyeleri… Tanıtım filmi 12 ve 6 dakikalık olmak üzere iki ayrı versiyonda ve Türkçe, İngilizce, Rusça olarak yayına hazırlandı. Türk Metal’in yurt dışı kuruluşlarla olan ilişkileri açısından önem arz eden filmimiz, teşkilatımız tarafından ilgiyle ve beğeniyle karşılandı. Türk Metal tanıtım filmimizi izleyebileceğiniz web sitelerimiz: turkmetal.org.tr turkmetaldergi.com youtube.com/turkmetalsendikasi dailymontion.com/ turkmetal turkmetal.wordpress.com MAKALE CELAL TOZAN Türk-İş Sosyal Güvenlik Danışmanı METAL ÜCRETSİZ İZİNLER VE SAĞLIK PRİMLERİ TÜRK 30 Kamuoyunda “Torba Yasa” olarak bilinen Yasa ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında değişiklik yapılmış, ücretsiz izin kullanan sigortalı işçilerin, genel sağlık sigortasından yararlanma koşulları yeniden düzenlenmiştir HABER | İşçilerin genel sağlık sigortalılıklarının devam edeceği ücretsiz izin süreleri Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında yapılan değişiklikle hangi hal ve sürelerde kullanılan ücretsiz izinlerde sigortalı işçinin genel sağlık sigortalılığının devam edeceği belirlenmiştir. Buna göre, İş Yasaları uyarınca; n Ücretli izne ayrılan sigortalıya iki gidiş, iki dönüş olmak üzere toplam dört gün verilen ücretsiz yol izni sürelerinde n Kadın sigortalı işçilere verilen doğum öncesi ve sonrası toplam 16 haftalık süre ile (ikiz gebelik halinde doğum öncesi iznine ilave edilecek iki haftalık süre toplama eklenecektir) doğum sonrası izninin bittiği tarihten itibaren kullanacağı altı aylık ücretsiz izin sürelerinde n Diğer iş yasalarında, Basın ve Deniz İş Yasalarında, öngörülen ücretsiz izin sürelerinde, n Bir takvim yılı içinde işverenler tarafından verilen bir ayı geçmeyen ücretsiz izin sürelerinde, sigortalı işçinin genel sağlık sigortalılığı devam edecektir. Yukarıda belirtilen ücretsiz izin sürelerinde sigortalı işçiler, genel sağlık sigortası primi ödemeden kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile bireyleri sağlık yardımlarından ücretsiz olarak yararlanacaktır. Yukarıda belirtilen ücretsiz izin süreleri dışında, toplu veya bireysel iş sözleşmeleri uyarınca işçinin mazeretine istinaden işvereni tarafından verilen ücretsiz izin sürelerinin, bir takvim yılı içinde bir ayı aşması halinde, bir ayı aştığı tarihten sonra kullandığı ücretsiz izin sürelerinde çalışmasından doğan genel sağlık sigortalılığının sona erdiği varsayıldığından, bu sürelerde genel sağlık sigortası primini işçinin kendisi ödemek zorundadır. Aksi takdirde, kendisi ile bakmakla yükümlü olduğu aile bireyleri, sağlık yardımlarından yararlanamayacaktır. Kurum bu sürelere ilişkin ödenmeyen genel sağlık sigortası primlerini sigortalı işçiden icra yolu ile tahsil edecektir. Örneğin, kamu veya özel sektörde çalışan sigortalı işçinin 2013 yılı içinde farklı aylarda toplu iş sözleşmesi uyarınca mazereti nedeniyle farklı süreler ile ücretsiz izin kullanacağını ve bir aylık ücretsiz izin süresinin 05.06.2013 tarihinde dolacağını varsayalım. Bu işçi, 05.06.2013 tarihinden sonra toplu iş sözleşmesi ya da bireysel iş sözleşmesi gereği de olsa, kullanacağı ücretsiz izin sürelerinde genel sağlık sigortası primini ödemek zorundadır. Keza, işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinde doğum yapan kadın işçiye İş Yasasında belirtilen izinleri dahil, doğum yaptığı tarihten itibaren toplam 12 ay ücretsiz izin verilmesinin öngördüğünü varsayalım. Kadın işçi doğum tarihinden sonra İş Yasası uyarınca kullanacağı 8 haftalık doğum sonrası izni ile bu tarihten itibaren kullanacağı 6 aylık ücretsiz izin süresinin dolduğu tarihten sonra kullanacağı ücretsiz izin sürelerinde, eşi sigortalı da olsa, kendisi sigortalı olarak çalıştığı için genel sağlık sigortası primini ödemek zorundadır. Özel sektörde kısmi süreli çalışan işçiler ay içinde eksik çalıştıkları süreler ile çalışmadıkları ayların genel sağlık sigortası primini ödeyecek Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında genel sağlık sigortası primlerinin her ay otuz gün üzerinden ödenmesi öngörülmüştür. Yasanın bu zorunlu hükmü dikkate alınarak kamuda kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan METAL İşçilerin genel sağlık sigortası primi ödeyecekleri ücretsiz izin süreleri 31 TÜRK S osyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasının yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden itibaren ülkemizde uygulanmasına başlanan genel sağlık sigortası gereğince, genel sağlık sigortalılığı ve tüm sigortalıların her ay 30 gün prim ödemesi zorunludur. Sigortalılar, kendi sigortalılıklarından dolayı sağlık yardımlarından yararlanma hakkına sahiptir. Ancak, genel sağlık sigortasının zorunlu uygulanması, 01.01.2012 tarihine kadar çalışanlar ve aylık alanlar hariç gönüllülük esasına bırakılmış, bu tarihten itibaren yasada ön görüldüğü şekli ile zorunlu uygulamasına başlanmıştır. Bu nedenle, 01.01.2012 tarihinden itibaren yasada belirtilen süreden fazla ücretsiz izin kullanan sigortalılar, fazla kullandıkları ücretsiz izin sürelerinde, özel sektörde kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan sigortalılar ise ay içinde çalışmadıkları sürelerde veya aylarda, genel sağlık sigortası primini kendileri ödemek zorundadır. Kamuoyunda “Torba Yasa” olarak bilinen Yasa ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında değişiklik yapılmış, ücretsiz izin kullanan sigortalı işçilerin, genel sağlık sigortasından yararlanma koşulları yeniden düzenlemiştir. Yapılan düzenleme, sigortalı işçilerin lehine imiş gibi gösterilse de, toplu iş veya bireysel iş sözleşmeleri uyarınca, mazeretleri gereği bir takvim yılı içinde bir aydan fazla ücretsiz izin kullanmak zorunda kalan işçiler mağdur edilmiştir. METAL | MAKALE TÜRK 32 işçilerin, İş Sözleşmesi askıda iken ay içinde otuz günden eksik çalıştıkları süreler ile çalışmadıkları ayların genel sağlık sigortası primini işverenlerinin ödemesi hükme bağlanmıştır. Her ne kadar Kurum, kamuda ay içinde otuz günden eksik çalışan sigortalı işçinin ay içindeki eksik günlerine ilişkin genel sağlık sigortası primlerini kendisinin, hiç çalışmadığı aylara ilişkin primlerini işvereninin ödeyeceği şeklinde uygulamayı başlattıysa da; uygulamanın Yasaya aykırı olduğu, kamuda kısmi süreli çalışan işçinin, gerek ay içinde eksik çalıştığı günlerin, gerekse hiç çalışmadığı aylara ilişkin genel sağlık sigortası primlerinin işveren tarafından ödenmesi gerektiği, Türk-İş tarafından Kuruma bildirilerek hatalı uygulamanın düzeltilmesi talep etmiştir. . Ancak, özel sektörde kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilerin iş sözleşmeleri askıda iken ay içinde otuz günden eksik çalıştığı süreler ile hiç çalışmadıkları aylara ilişkin genel sağlık sigortası primlerini Yasa gereği kendileri ödemek zorundadır. Örneğin özel sektör işvereni ile yapılan bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kısmi süreli çalışan işçilerin, her yılın Ocak, Şubat ve Mart aylarında çalışmayacaklarını, bu sürelerde iş sözleşmelerinin askıda kalacağını, iş durumuna göre işverenin uygun göreceği yılın üç ayında ise 15 gün süre ile çalıştırılacaklarını varsayalım. Kısmi süreli çalışan işçiler, iş sözleşmelerinin askıda olup hiç çalışmayacakları Ocak, Şubat ve Mart ayları ile işverenleri tarafından 15 gün süre ile çalıştırılacakları aylarda çalışmadıkları sürelerin genel sağlık sigortası primlerini kendileri ödeyecektir. Bir takvim yıl içinde otuz günden fazla ücretsiz izin kullanan işçiler ile özel sektörde kısmi süre ile çalışan işçilerin genel salık sigortası primi ödeyecekleri gelirlerinin tespiti ve ödenmesi Bir takvim yıl içinde otuz günden fazla ücretsiz izin kullanan işçiler ile özel sektörde kısmi süre ile çalışan işçiler genel sağlık sigortası primi ödeyecekleri gelirlerinin tespiti için, ikametlerinin bulunduğu yerdeki Sosyal Yardım ve Dayanışma Vakıflarına başvurarak gelir testi yapılmasını talep edeceklerdir. Gelir testi için, sigortalı işçinin Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemin’de yer alan adresinde, aynı hane içinde yaşayan eşi, yaşlarına bakılmaksızın evli olmayan çocukları ve işçinin ana ve babası dikkate alınacaktır. Sigortalı işçinin aynı hanede yaşamayan, ancak öğrenim nedeniyle başka bir hanede yaşayan, evli olmayan 25 yaşını doldurmamış olan çocukları varsa, bunlar da gelir tespitinde aile içinde değerlendirilecektir. Aile içindeki tüm bireylerin harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, her türlü kazanç ve irattan elde ettikleri gelirlerin toplamının aileyi oluşturan kişi sayısına bölünmesi sonucu hesaplanacak miktar, sigortalı işçinin genel sağlık sigortası primini ödeyeceği aylık kazancını olacaktır. Sigortalı işçi çalışmadığı aylarda ve günlerde tespit edilen bu kazancın %12’si oranında genel sağlık sigortası primi ödeyecektir. Yapılan gelir testi sonucu, sigortalı işçinin aile içinde kişi başına düşen aylık gelirinin; Asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilenler, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının üçte biri, Asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilenler, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük miktarı, Asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilenler ise, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katı, tutarında genel sağlık sigortası primi ödeyeceklerdir. Buna göre 2013 yılının ilk altı ayında yapılan gelir testi sonucu aile içinde kişi başına düşen aylık geliri; n 326,20 lira ila 978,60 lira arasında olanlar aylık 39,14 lira, n 978,60 lira ila 1957,20 lira arasında olanlar aylık 117,43 lira, n 1957,20 liradan fazla olanlar aylık 234,86 lira, hiç çalışmadıkları aylar için genel sağlık sigortası primi ödeyecektir. Eksik çalıştıkları aylar için ise çalışmadıkları günlerin genel sağlık sigortası primini ödeyeceklerdir. Yapılan gelir testi sonucu, işçinin ailesi içinde her türlü kazanç ve irattan elde edilen aylık gelirin, kişi başına düşen miktarı asgari ücretin üçte birinin altında ise (326,20 liranın altında ise) yoksul kabul edilecek ve primleri devlet tarafından ödenecektir. YARARLANILAN KAYNAKLAR n Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu md. 36 n 4857 sayılı İK.Md. 54, 854 sayılı Deniz İş Kanununda yol izni süresi yedi gündür md.40/VI n4857 sayılı İK. Md. 74 n 5510 sayılı SSGSSK md. 88 SOSYAL MEDYADA twitter.com/KavlakPevrul METAL TÜRK METAL TÜRK 34 Fatih Ünal Eski bir TOYOTA çalışanı olarak sendikasız çalışan TOYOTA daki işçi arkadaşlarım adına bu habere çok sevindim en kısa zamanda TÜRK METAL ‘ li olmaları ümidiyle TÜRK METAL’ Lİ OLMAK GERÇEKTEN ANLATILMAZ YAŞANIRMIŞ YAŞAYINCA ANLADIM ‘’ TÜM EMEKÇİ KARDEŞLERİMİN SENDİKALI OLMASI ‘’ nı diliyorum. Türkmetal Bursa Nilüfer Şube Şehrimizin ve ülkemizin sosyal , kültürel , ekonomik gelişmesi ve kalkınması için yürütülmekte olan çalışmalar ile projelerin paylaşılması , kamuoyuna aktarılması konusunda katkı sağlayan , her şartta özveriyle çalışan değerli basın mensuplarımızın 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ ‘nü kutlarız. Murat Tankut Cevrioğlu Bu anlamlı ve yararlı ziyaretinden dolayı Sayın Başkanımıza teşekkür ederiz. Alın teri döken emekçi arkadaşlarıma hayırlara vesile olması dileklerimle.. Ilhan Kılıç Metal işçisinin yanında olmayı kendisine ilke edinmiş olan Türk Metal sendikası bu duruşunu ilelebet sürdürmeye devam edecektir Rıdvan Koç Her yerde oldugu gibi egitimdede oncu Turk Metal Pevrul KAVLAK @KavlakPevrul Toyota’da örgütlenme mücadelesini başlattık. Örgütlendikten sonra Toyota’yı başlı başına bir şube yapacağız. Örgütlenme surecinde şube seçimlerinin tümü demokratik olarak gerçekleştirilecek... Hayati Baş @41hayatibas Üyesinden aldığını üyesine hizmet olarak döndüren Türk Metal Sendikasını yakından tanımak adına bu büyük bir imkân. Toyota çalışanlarına musa özkan @MusaOzkan28 Yeni bir haftaya daha merhaba. Günaydın TÜRK METAL Ailesi Rabbim gözle görülür görülmez kaza ve belalardan bizleri korusun. Hayırlı işler Ali Sarıtaş @ascetic78 Girmeden bir millete tefrika, düşman giremez Toplu vurdukça gönüller, onu top sindiremez. TÜRK METAL’li olmayanın yüzü asla gülmez atilla gümüş @atgm1975 Tüm emekçi arkadaşları Türk Metal Sendikası çatısı altında birleşmeyi bekliyoruz ne mutlu TÜRK METAL’iyim Erol Bülbül @erol_bulbul Artık Sakarya’daki Metal işçisi masum Anadolu’nun saf çocuğu değil Sakarya’daki Metal işçisi Türk Metal çatısı altında örgütlenecektir ramazan şahin @1970Tutkum Toyota çalışanları bir gün büyük Türk Metal Sendikalarına kavuşacaklardır Metin Demir @Metind290 @Tahirramazanolu Türk Metal var adalet var, Türk Metal var asalet hak var. Türk Metal var teşkilat büyüklük var Delphist Türkmetal @Delphisttms Türk Metalin büyüklüğünü bir gün herkes kabullenecek iyi ki varsın Türk Metal murat ozcan @muratozcan8 Gerçekleri biliyoruz çünkü okuyoruz. Sağ olasın Türk Metal.. ibrahim sağlam @ibrahimsaglam54 TÜRK METAL’in olduğu yerde her türlü platformda, organizasyonda sonuç bellidir. Birliktelik, kardeşlik, huzur vardır. 35 TÜRK En üst, en altla her an birlikte mücadele veriyor! Türk Metal gibi. METAL Aydemir Çiftçi @OaydemirO Bir teşkilat düşünün, hiyerarşik düzeni “saygı ve onur”a dayalı. TÜRK METAL Bizi takip edebileceğiniz sosyal medya hesaplarımız... @kavlakpevrul facebook.com/pevrulkavlak @turkmetalsen facebook.com/turkmetalsendikasi youtube.com/turkmetalsendikasi turkmetal.wordpress.com turkmetalsen.blogspot.com dailymotion.com/turkmetalsendikasi HABER | azeteciler, hem büyük beklentilere sahip, hem de kendisinden büyük beklentilerin olduğu ender meslek gruplarından biridir. Halkın en büyük toplumsal ihtiyaçlarından biri olan haber alma ihtiyacını karşılayarak, aynı zamanda halk adına kuvvet mekanizmalarını da sorgular gazeteciler. Bu gazetecilerimizden beklenen onların misyonudur. Ama gazeteci arkadaşlarımızın da beklentileri var. Haber toplayabilmek için gece gündüz çalışan ve mesai kavramı olmayan gazeteciler, bugün maalesef pek çok haktan mahrum durumdalar. Erken emeklilik ve yıpranma payları gibi hakları elinden alınmış, sendikalaşma özgürlüğü olmayan, işsizlikle sürekli tehdit edilen, düşük ücret gibi temel bir sorunu yaşayan gazetecilerimizin bu sorunları bir an önce karşılanmalı, mağduriyetlerine bir son verilmelidir. Ayrıca, doğrudan görevini yaptığı için cezaevlerinde bulunan, saldırıya uğrayan, hatta katledilen gazetecilerimizin durumu hem utandırıcı, hem de üzücüdür. Bunların yanı sıra, gazetecilerimiz her gün gittikçe dijitalleşen bir medya sektörü karşısında daha fazla kayba uğrama tehlikesini de yaşamaktadır. Bugün 10 Ocak ve Çalışan Gazeteciler Günü… Dileriz gazetecilerimiz kaybettikleri haklarına kavuşurlar, daha iyi bir hayat standardına sahip olurlar. Bütün gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlu olsun.” 37 TÜRK G Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla, Türk Metal Yönetim Kurulu adına bir kutlama mesajı yayınladı. Kavlak’ın mesajı şöyle: METAL Gazetecilerimizin mağduriyeti giderilmeli METAL TAŞERONA DUR DEMELİYİZ TÜRK 38 Kendi vatandaşının haklarını korumakla mükellef olan, doğrudan vatandaş tarafından ülkenin yönetilmesi için yetkilendirilen mekanizma devlettir. Taşeron işçiliğe göz yuman, en fazla taşeron işçi çalıştıran da, maalesef yine devlettir N e yazık ki, Türkiye’de canlar yanmadan, toplumu üzüntüye boğan facialar yaşanmadan, bir konuda önlem alma alışkanlığı yerleşemedi. Özellikle iş kazaları konusunda… İş yerlerinde, ancak dramatik bir olay yaşandıktan sonra, tekrar yaşanmaması için önlem alma yoluna gidilir. Oysa önemli olan, iş kazası yaşanmadan, bir takım önlemler alabilmektir. Nitekim kurumsallaşan veya ciddi kurumsallaşma yolunda olan iş yerlerinde, bu alanda ciddi önlemler alınırken, taşeronluk işi yapan firmaların, iş sağlığı ve güvenliği konusunda son derece ihmalkâr oldukları ortaya çıkıyor. Taşeronluk sisteminin çalışma hayatımıza açtığı en önemli yara, ölümlü iş kazaları. Sadece bu özelliğinden dolayı bile taşeronluk; ciddi şekilde ele alınması gereken bir konu. Taşeronluğun, çalışma hayatımız için vahim olan sonuçları, çalışma ve istihdam biçimlerinde de kendini gösteriyor. Bu özelliği ile de sosyo ekonomik olarak halkın geniş bir kesimine etki eden taşeronluk sistemi; bir kanser gibi Türkiye’nin iş gücüne nüfuz ediyor. Kendi vatandaşının haklarını METAL Ölümlü ve yaralanmalı iş kazalarında Avrupa’nın liderliğinde olmamız sebebiyle, hükümet, yaşanan bu iş kazalarından sonra kamuoyunda hedef haline geldi. Ardından da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gibi en üst noktadan, bu konuda reform yapılması gerektiğine dair işaretler geldi. Bu arada Yargıtay, yakın zamanda önemli bir karar verdi. İşçi alacaklarında sorumluluğun kime ait olacağına ilişkin bir davada Yargıtay, alt işveren, yani taşeronların değişmesine karşın, işçinin çalışmasını sürdürmesi durumunda, işyeri devri kurallarının işleyeceğini ve ASIL İŞVEREN VE SON ALT İŞVERENİN, İŞÇİNİN TÜM ÇALIŞMASI SÜRESİNDEN SORUMLU OLACAĞINI kararlaştırdı. Kararda ayrıca, devreden alt işverenlerin de kendi dönemlerinden sorumlu olacakları belirtiliyordu. Böylece, çalışanların kıdem ve ihbar tazminatını, yıllık izin ücretlerini ve diğer maaş ve işçilik alacaklarını ASIL İŞVERENDEN ve faaliyette olan SON ALT İŞVERENDEN (taşerondan) talep edebilecekleri ortaya çıkmış oldu. Ayrıca işçilerin, asıl işveren ve son alt işverene de haksız ve geçersiz fesih yapması nedeniyle işe iade davası açabilmesi de gündeme geldi. 39 TÜRK korumakla mükellef olan, doğrudan vatandaş tarafından ülkenin yönetilmesi için yetkilendirilen mekanizma devlettir. Taşeron işçiliğe göz yuman, en fazla taşeron işçi çalıştıran da maalesef yine devlettir. Özellikle son 20 yılda kamu istihdamının azaltılmasına yönelik bir politikanın aracı olan taşeron işçiliği, kapitalizmin vahşi ve acımasız özelliğinin bir sonucu olarak; özel sektörde de işverenin istihdam giderlerini azaltmaya yönelik can kurtaran simidi olarak görüldü. Taşeron sisteminin diğer özelliklerini sıralarsak; Sosyal devlet kavramı yok sayılmaktadır. Aslında bir çeşit özelleştirmedir. Kamunun yerine getirmesi gereken faaliyetlerin özel şirketlerce yapılmasıdır. İşçilerin sendikalı olmalarının önünde büyük bir engeldir. İşçilerin haklarını aramasına, birlik ve dayanışma içine girmesine, taşeronluk yoluyla müdahale edilmektedir. Tamamen işsiz ve aç kalmakla, çok ağır çalışma koşulları içinde eve ekmek götürmek arasında sıkışmış işçi, taşeron sistemiyle istismar edilmektedir… Türkiye’de en fazla taşeron çalıştıran sektörlerin başında, 417 bin kişi ile temizlik sektörü gelmektedir. Bunu, 318 bin kişi ile inşaat sektörü izlemektedir. Taşeron hizmet alımının en yaygın olduğu kamu kurumları ise, %36 ile belediyeler ve %14 ile KİT’ler ve %4 ile yüksek öğretim kurumlarıdır. Alt işveren yanında çalışan, yani taşeron işçi, sık işveren değişikliği nedeniyle, yıllık ücretli izne hak kazanamıyor. SGK verilerine göre, Türkiye’de 2011 yılında yaklaşık 12,5 milyon ‘’işten çıkış bildirgesi’’ hazırlandı, ancak bunların sadece %10’u kıdem tazminatına hak kazanabildi. Taşeronluk sisteminde örgütlenme yok, toplu iş sözleşmesinden yararlanma yok, yani sigorta yok, iş güvencesi yok, iş güvenliği yok, dolayısıyla kıdem tazminatı yok, işsizlik ödeneği yok, fazla mesainin karşılığı yok, yani çalışanların en temel hakları yok… Bu sebeplere bağlı olarak, pek çok sorun daha bulunuyor. Düşük ücret, meslek hastalıkları, psikolojik sorunlar, kayıt dışı ekonominin sorunları, gelir dağılımı adaletsizliği ve diğerleri… Taşeronluk, bu anlamda çalışma hayatının en önemli sorunlarının başında geliyor. Son dönemde taşeron işçiliğin bu kadar sık ve çok gündeme gelmesi, yaşanan maden kazaları sonucu oldu. | MAKALE METAL n “Tehlikeli işler sadece maden sahaları değil, geniş bir alanı kapsıyor. Taşeron işçisinin kamu kurumunda maden gibi tehlikeli bir işte çalıştırılması doğru değil. n Yeni düzenlemeyle bu alana yasaklama getirmeyi düşünüyoruz. Ancak inşaatlarda nasıl yasaklayacağız? Orada boyacı başka, kalıpçı, duvarcı, betoncu, fayansçı, seramikçi, çatıcı başka. Buralarda yasaklarsak müteahhit komple bir takım kurup inşaatı yapacak. Aynı durum gemi yapımında söz konusu. n Alt işverenlik mutlaka olacak. Güvenlik ve yemek gibi hizmetler satın alınabilecek. Sosyal taraflar- TÜRK 40 la da görüşülerek alt işveren konusuna Bakanlar Kurulu’nda son noktayı koymayı hedefliyoruz. n Çalışma hayatına ilişkin konulardan biri de taşeron işçiler. Taşeronluk bugünün konusu değil. 1936’da beri mevzuatta. Çalışma saati 12, izin yok, örgütlenme yok, tazminat yok. Kölelik gibi bir yaklaşım var, bunu Çalışma Bakanı olarak söylüyorum. Bu konuyu gündemimize aldık. Taşeron olarak çalışanların hakları, çalışma saatlerinden izinlerine örgütlenmeye kadar neler yapılabileceği konusunda ben değil, biz karar vereceğiz. Düzenlemeye mutlaka kavuşturacağız.” Bunları her hangi bir kuruluşun üst düzey yöneticisi değil, taşeron işçilerinin sorunlarını çözebilecek en üst makamda oturan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı söylüyor. Bu sözler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e ait. Bu günün en önemli gündem maddesi taşeron işçilik... Bakan Çelik’in, taşeronlaşma konusunda, Türk-İş 21. Genel Kurulunda söyledikleri ve son dönemde taşeronlaşmanın yol açtığı ölümlü iş kazalarından sonra yaptığı bu açıklamaların takipçisi olacağız. METAL EMEKÇİNİN NOT DEFTERİ letin temel kurumlarını, fertlerin hak ve hürriyetlerini düzenleyen temel kanun; kanun-i esasi. n Sendika: Bir insan grubunun, çıkarlarını korumak, savunmak için oluşturdukları kuruluş. İşçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik, sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için meydana getirdikleri tüzel kişiliğe sahip kuruluş. n Sendika çokluğu ilkesi: Aynı işyerinde veya işkolunda aynı zamanda birden çok sendika veya üst kuruluşun olması. Sendika özgürlüğü. n Sendika disiplin kurulu:Sendika ve konfederasyonun tüzüğüne, amaç ve ilkelerine aykırı hareket ettiği ileri sürülen üyeleri hakkında soruşturma yapan, üyelikten çıkarma dışında, tüzükte gösterilen kurula ve diğer ilgililere bildiren, genel kurulca seçilen organ. n Sendika enflasyonu: 1980 öncesinde olduğu gibi, sendikalı işçi sayısına oranla sendika sayısının çok fazla olması durumu. n Sendika kurullarının görevleri: Sendikaların en yetkili organı olan genel kurul, kanunda sayılan ve tüzüklerinde yazılı hususları karara bağlar. n Sendika içi demokrasi: Sendikaların yönetimlerinin, yapı ve işleyişlerinin ve üyelerini temsil işlevlerinin demokratik kurallara uygun olması. n Sendika kayyımı: Faaliyeti durdurulan sendika veya konfederasyonun mallarının idaresi ve menfaatlerinin korunması ve durdurma süresi sonunda yeniden faaliyete geçebil- mesi, genel kurul yapılması için Medeni Kanun hükümleri gereğince tayin edilen bir veya üç kişiden oluşan heyet. n Sendika kurma Hakkı: Çalışanların ve işverenlerin, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve kuruluşlar kurmaları, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme hakları. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Sendika kurma hakkı ancak, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlak ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. n Sendika Seçme Özgürlüğü: Bireyin, sendikalara üye olma özgürlüğünün bir parçasını oluşturan ve bireyin bu sendikalardan dilediğini seçebilme özgürlüğü. n Sendika Şubesi: Sendikaların tüzüklerinde belirtmek koşuluyla ve genel kurul kararı ile kurdukları, tüzel kişiliği olmayan ve bünyesinde organları bulunan alt birim. n Sendika Tüzüğü: Sendikanın kuruluşu, işleyişi ve sona ermesi ile ilgili hususların düzenlendiği Anayasada belirlenen esaslara aykırı olmayan, sendikanın hukuku olan belge. n Sendika üyeliğinin askıda kalması: İşçinin sendika üyeliğinden çıkarılma kararına karşı, iş davalarına bakmakla görevli mahalli mahkemeye açtığı dava kesinleşinceye kadar geçen süre. n Sendika üyeliğinin kazanılması: Sendika üyelik fişinin doldurularak, sendikaya verilmesi ve sendika yönetim kurulunun kabulü ile kazanılan statü. Terimlerin tanımları, Dr. naci Önsal’ın Türk-iş Yayınları tarafından yayımlanan “endüstriyel ilişkiler Sözlüğü” adlı kitabından alınmıştır. 41 TÜRK n anayasa: Bir devletin idare şeklini belirleyen ve o dev- İŞTE HAYATIMIZ RÖPORTAJ: UĞUR POLAT [email protected] METAL İşte Hayatımız’ın renkli sayfalarında bu ay Ankara’dayız… Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Emniyet Tamirhaneleri çalışanlarından Özdemir Biçim, ailesi ve işyerindeki arkadaşları ile birlikte bu ay sayfalarımızın konuğu oldu. TÜRK 42 İşyerinde sendikalaşma döneminde çok zorluklar ve sıkıntılar çektiklerini belirten Özdemir Biçim, bugünkü noktaya kolay gelmediklerini söyledi: Bugünlere mücadele ederek geldik METAL İŞTE HAYATIMIZ | çalıŞma hayatına 1972 yılında ilkokulu bitirir bitirmez başladığını anlatan Özdemir Biçim, 40 yıldır çalışma hayatının içinde olduğunu belirtti. “1972 yılında, ilkokulu bitirir bitirmez kendimi bir anda çalışma hayatının içinde buldum. O dönem Volkswagen Motor’a ait bir bakım servisinde işe başladım. İlk dönemler zorlansam da, askerlik dönemine kadar burada çalıştım. 1983 yılında askerlik dönüşü ise Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Emniyet Tamirhanelerinde iş başı yaptım. Bugün tamirhanede emniyete ait araçlarda arıza tespiti ve uygunluk denetimi yapıyoruz.” “Elde ettiğimiz bütün haklar yaşadığımız tüm zorluklara değdi…” Özdemir Biçim, 1983 yılında işbaşı yaptığı dönem işyerinde sendika yokmuş. O dönem işbaşı yapanlar ise emniyet tamirhanelerinin ilk işçileri olmuş. Emniyet Tamirhanelerinde 1984 yılı itibariyle sendikalaşma çalışmaları başlamış ve 1985 yılında sendikalı olunmuş. “İlk işbaşı yaptığım yıl işyerimizde sendika yoktu. Emniyet Tamirhanelerinde ilk işçileri de bizlerdik. 1984 yılında sendikaya üye olmaya başladık. Ülkede 1980 darbesinden sonra sendikalaşmaya karşı gösterilen antipati yine Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sendikalaşmamızı istememesi, yaşanan süreci uzattı. Zorlu bir süreçten sonra, 1985 yılında Türkiye genelindeki tamirhanelerde örgütlenmemizi tamamladık. Elde ettiğimiz bütün haklar yaşadığımız tüm zorluklara değdi. İlk işe başladığım dönemlerde Çevik Kuvvet’in içinde küçük bir yerimiz vardı ve teşkilat olarak dağınık bir yapımız bulunuyordu. 1985 yılında ise Demetevler’de yapılan kademe ile bir araya toplandık. 2000 ile 2003 yılları arası ise kademe kapatılarak, kısımlara dağıtıldı. Kademenin kapatılmasını istemedik ama kısımlara dağılarak çalışmalarımızın devam etmesini sağladık. O dönemler bazı arkadaşlarımız emekli olsa da, birlik ve beraberliğimiz çok yüksekti. Bu da sendikamızın bizlerde oluşturduğu birlik ve beraberliğinin bir göstergesiydi.” Ülkede 1980 darbesinden sonra sendikalaşmaya karşı gösterilen antipati yine Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sendikalaşmamızı istememesi yaşanan süreci uzattı. Zorlu bir süreçten sonra 1985 yılında Türkiye Genelindeki tamirhanelerde örgütlenmemizi tamamladık. Kazandığımız ferdi ve sosyal yaşadığımız tüm zorluklara değdi. TÜRK ‘40 yıldır çalışma hayatının içindeyim’ 43 METAL | İŞTE HAYATIMIZ TÜRK 44 Eşim Hülya ile birlikte maddi, manevi birçok sıkıntı yaşadık ve bu her bir sıkıntı ve sorun bizi birbirimize daha da çok bağladı. “Birlikte üzülüp, birlikte seviniyoruz…” Özdemir Biçim 1987 yılında evlenmiş. Eşi Hülya Biçim ile 25 yıllık mutlu bir birlikteliği, ikisi kız, biri erkek üç çocukları var. Kızlarının adı Eda ve Sinem, oğlunun adı ise Emircan… “Bizim dönemlerimizde bir kızı sevmek ya da onu sevdiğini söylemek biraz zordu. Ben de birçok yaşıtım gibi görücü usulü evlendim. Bugün bu karardan çok memnunum. Eşim Hülya ile birlikte maddi, manevi birçok sıkıntı yaşadık ve bu her bir sıkıntı ve sorun bizi birbirimize daha da çok bağladı. Artık sadece eşimle değil, çocuklarımızla da her türlü durumumuzu rahatça paylaşabiliyoruz. Küçük kızım Sinem’in doğumunda yaşanan sorunlar nedeniyle hastalanması bizleri ailece ne kadar üzdüyse, oğlum Emircan’ın karete branşında hem ulusal hem de uluslararası organizasyonlardaki başarısı ve madalyaları bizleri yine ailece mutlu olmamızı sağlıyor. Kısacası, birlikte üzülüyor, birlikte seviniyoruz.” Aile olarak birlikte hareket etmeyi sevdiklerini anlatan Biçim, memleketleri Beypazarı’na sık sık gittiklerini, Antalya’da bir yazlıkları olduğunu, aile olarak her yıl burada tatil yaptıklarını belirtiyor. Röportajımızın sonuna yaklaşırken, Özdemir Biçim, yeni nesile bir şeyler söylemek istediğini belitti. “Gençler ilk olarak kendilerini için bir sanat belirleyerek onu öğrenmeli. Çok kitap okumalı ve en önemlisi de sağlıklarına sahip çıkmalı.” Biçim, eskiden ustalık belgesi almanın çok zor olduğunu, bugün ise Avrupa Birliği’ne uyum süreci için herkese ustalık belgesinin verilmesinin kaliteyi dürdüğünü söylerken, bu duruma çok üzüldüğünü ifade ediyor. Bizler de, Biçim ailesi ile röportajımızı tamamlarken, bizleri işyerlerinde ve evlerinde konuk ettikleri için kendilerine teşekkürlerimizi bir kez de dergimiz vasıtası ile iletmek istiyoruz. Biçim ailesi ile birlikteliğimiz sırasında bizleri yalnız bırakmayan Ankara 2 Nolu Şube Sekreterimiz Sinan Kılınç’a da tekrar teşekkür ederiz. ULUSLARARASI İLİŞKİLER | AB Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Ripert’e Türk Metal anlatıldı Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, Büyükelçi Ripert’e Türk Metal’in faaliyetleri hakkında ayrıntılı bilgi verdi. Sosyal Politika konusundaki 19. Faslın kriterlerinin kapanışa dönüştürülmesinin gündemde olmasına rağmen, halen yasalar konusunda uyum olmadığına da dikkat çeken Büyükelçi Ripert, sendikaların bu konuda hükümete baskılarının arttırılması gerektiğini de ifade etti. Kavlak ve Ripert birlikte, Avrupa 2020 Yeni Ekonomik Stratejisi içinde önümüzdeki yıllarda da özellikle genç, kadın, çocuk ve engellilerin istihdamı konusunda ortak çalışmalara ve projelere devam edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Genel başkanımız Pevrul Kavlak Türk Metal’in faaliyetleri ve projeleri hakkında bilgi verdi, Türk Metal’in yatırımlarını gösteren fotoğraf sergisini gezdirdi. Büyükelçi Ripert, Türk Metal ile tanışmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirirken, sendikamızın yaptığı çalışmaları takdire değer gördüğünü belirtti. Görüşmeye, Genel Mali Sekreterimiz İsmail Dursun, Dış İlişkiler Sorumlumuz Devrim Duman ve ISG Uzmanımız Adnan Parçalı da katıldı. 45 TÜRK G enel Başkanımız Pevrul Kavlak, 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmeler Kanunu’nun değişen maddeleri hakkında ve başlayan toplu sözleşme süreci hakkında delegasyona bilgi verdi. Büyükelçi Ripert, Birliğin 2012 Türkiye İlerleme Raparonu’nun, çalışma hayatı konusunda kimi olumlu gelişmelere rağmen, halen AB normları ve ILO standartlarını karşılamaktan uzak olduğuna işaret ettiğini hatırlattı. Üyelik müzakerelerinde İstihdam ve METAL Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean- Maurice Ripert, Finansal İşbirliği Bölümü Başkanı Jaiver Menendez, Sosyal Politika ve İstihdam Sektör Müdürü Numan Özcan sendikamızı ziyaret ederek, Genel başkanımız Pevrul Kavlak’la görüştü MAKALE YRD. DOÇ. DR. GÖKHAN OFLUOĞLU Bülent ecevit Üniversitesi İltisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma ekonomisi ve endüstri İlişkileri Bölümü, 67100, İncivez/ZONGULDaK [email protected] METAL ASGARİ ÜCRET VE YAŞAM KALİTESİ TÜRK 46 Asgari ücretin anlamı, işçinin bir makine olmadığının işverene hatırlatılması ve işçinin insani yönünün ele alınarak, insan onuru, şeref ve haysiyetine yaraşır bir yaşam düzeyine kavuşmasının sağlanmasıdır Yaşam kalitesi kavramı Yaşam Kalitesi, çalışanların beklentilerine uygun bir yaşam düzeylerine ulaşmasıdır. İnsan ihtiyaçları sonsuzdur ve kişi hayatta olduğu sürece sürekli olarak ihtiyaçlarının karşılanması için uğraşır. Bu arada, hayatta olduğu sürece bu ihtiyaçların hepsinin karşılanması çeşitli engellemelerle karşılaşır. Elbette çalışanların her istediklerinin karşılanması ve bütün beklentilerini elde etmeleri mümkün değildir. Ama yaşam kalitesinde önemli olan, kişinin hayattan beklentileri ile bu beklentilerinin karşılanması düzeyi arasında çok büyük bir fark olmamasıdır. Asgari ücretle yaşamını sürdüren bir işçinin de hayattan beklentileri, insan onuru, şeref ve haysiyetine yaraşır bir yaşam düzeyi sürdürmesi ve kuşak kurma hakkıdır. Asgari ücretle çalışan bir işçinin de belirli bir hayat düzeyi, hayat sitili, hayat deneyi, kaliteli bir prestije sahip olma hakkı bulunmaktadır. Toplumsal bir barışın sağlanabilmesi, asgari ücretle çalışan işçilerin de beklentilerine uygun bir yaşam düzeyine ulaşmaları ile mümkün olacaktır. Asgari ücret ve yaşam kalitesi Asgari ücret, ücretler yelpazesinin en alt sınırını oluşturur. Bunun anlamı, işverenin daha düşük ücret ödemekten alıkonulmasıdır. Asgari ücretin anlamı, işçinin bir makine olmadığının işverene hatırlatılması ve işçinin insani yönünün ele alınarak, insan onuru, şeref ve haysiyetine yaraşır bir yaşam düzeyine kavuşmasının sağlanmasıdır. Asgari ücret gerçekten de çalışanların yaşam kalitesi düzeylerini yükseltmek amacı doğrultusunda belirlenirse, çalışanların verimlilik düzeyinin yükselmesine de yardımcı olacaktır. Bazı görüşlere göre, ‘’asgari ücret işgücü piyasası kanunlarına aykırıdır. Bu piyasanın işleyişine müdahale anlamına gelmektedir. Piyasanın kendi işleyiş kuralları içerisinde işlemesine asgari ücret uygulaması engel olmaktadır. Bu nedenle, asgari ücreti hukuken kabul etmemek gerekir. Devletin asgari ücret yoluyla iktisadi yaşama karışması kabul edilmemelidir.’’ Bu görüşlere katılmak mümkün değildir. Herşeyden önce, işçi bir insandır. İnsan çalışırken bir makine olarak kabul edilemez. İşçinin de hayattan beklentileri, hayat deneyi, hayat sitili, hayat düzeyi, prestiji bulunmaktadır. Sosyal bir varlık olan işçinin insan onuru, şeref ve haysiyetine yaraşır bir yaşam düzeyi sürdürme hakkı bulunmaktadır. Asgari ücret, çalışan bir kişinin beklentilerini karşılayarak, insanca yaşamasına imkan tanıyan ve işveren tarafından ödenmesi zorunlu olan en düşük ücrettir. 2013 yılında Ocak ve Temmuz aylarında olmak üzere, %3 zamla yeni asgari ücretin net olarak 739.8 TL’den, yaklaşık olarak 762 TL’ye yükseleceği belirtilmiştir. MAKALE | 2012 yılı aSGarİ ücreTlerİ aŞaĞıDaKİ TaBlODa GÖrülMeKTeDİr 01.01.2012 - 30.06.2012 (Ocak) 01.07.2012 - 31.12.2012 (Temmuz) 16 Yaşından Büyükler 886.50 (Brüt) - 701.14 (Net) 940.50 (Brüt) - 739.80 (Net) 16 Yaşından Küçükler 760.50 (Brüt) - 610.94 (Net) 805.50 (Brüt) - 643.15 (Net) Asgari Ücret http://www.muhasebedersleri.com/pratik-bilgiler/asgari-ucretler.html n ”http://www.muhasebedersleri.com/pratik-bilgiler/asgari-ucretler.html n TÜrK-iş, Haber Bülteni, ekim. 2012, www. turkis.org.tr METAL KAYNAKLAR gerçekten gelişmiş ülkeler düzeyinde yer alabilmek için, çalışanların yaşam kalitesi düzeylerini yükseltmek gerekmektedir. Dolayısıyla, kalkınma ve büyümenin çalışanların yaşam kalitesi düzeylerine yansıması gerçek anlamda bir gelişmedir. Çalışanların bir makine olmadığı ve onların da beklentilerine uygun bir yaşam düzeyine sahip olma, kuşak kurma hakkı bulunduğu, asgari ücret tespit edilirken temel hareket noktasını oluşturmalıdır. Ne yazık ki, günümüzde tespit edilen asgari ücret, çalışanların yaşam kalitesi düzeylerini, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama ve çalışma haklarını sağlayabilmeleri açısından elverişli değildir. Gerçek anlamda bir sosyal barışın gerçekleşebilmesi için, asgari ücret tespit edilirken, çalışanların yaşam kalitesi temel hareket noktası olmalıdır. 47 TÜRK Türk-İş verilerine göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı Ekim 2012’de yaklaşık olarak 960 TL’ye yükselmiştir(Türkİş, Ekim 2012). Yukarıdaki tablo ve Türk-İş verileri çok üzücü bir gerçeği ortaya koymaktadır. Ülkemizde çalışanlara verilen asgari ücret, vergiler de düşüldükten sonra, bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırının da çok altında bulunmaktadır. Dolayısıyla, asgari ücretin bu boyutlarda olması ve bir de asgari ücretten vergi kesilmesi, sosyal hukuk devleti uygulamaları açısından uygun bir durum değildir. Çalışanların gelir dağılımından adil bir pay almaları, toplumun güçsüz kesimini oluşturan işçilerin gelir düzeylerinin ve yaşam kalitelerinin yükseltilmesi, güçsüz kesimleri, güçlüler karşısında koruyan sosyal hukuk devletinin en önemli görevidir. Bu nedenle, MAKALE DR. NACİ ÖNSAL Türk-İş Genel Sekreter Yardımcısı METAL REFAH EKONOMİSİ TÜRK 48 Refah ekonomisi, faydacı doktrinden hareketle bireyin mutluluğunu ölçmeyi esas alır. Bireyin faydasını azaltmadan bir diğerininkini artıran bir sosyal durumu olumlu karşılar B ireyin sonsuz istekleri ile kıt kaynaklar arasındaki ilişki, ekonominin temel uğraş alanıdır. Birey, daima daha fazlasını isteyerek yüksek refah düzeyine erişmek ve o düzeyde yaşamak ister. Ekonominin kapsadığı toplumun veya o toplumu oluşturan sınıf ya da grupların refah düzeyi ile değil de, bireyin refahı ile ilgilenen ekonomi dalına refah ekonomisi denilmektedir. Refah ekonomisi, kaynakların alternatif kullanım olasılıkları arasında en uygun olanını arar. Bu nedenle de, ekonominin temel sorusunu yanıtlamak çabasındadır. Bireylerin refahları toplamı da toplumsal refahı belirler. Refah ekonomisi, faydacı doktrinden hareketle bireyin mutluluğunu ölçmeyi esas alır. Bireyin faydasını azaltmadan bir diğerininkini artıran bir sosyal durumu olumlu karşılar. Refah ekonomisi iki temel kabul üzerinden işler. Birincisi, “refah ekonomisi, bireylerin mevcut gelir dağılımı içinde, faydalarını en yüksek düzeye çıkaracak şekilde mal talep ettiklerini, veya üreticilerin maliyetlerini en düşük düzeyde tutacak şekilde üretim faktörü ( sermaye ve emek ) talep ettiklerini, davranışsal, kurumsal ve teknik ( tam rekabet koşulları ile dışsallıkların ve azalan maliyetlerin mevcut olmadığı ) varsayımlarla kabul eden neoklasik tam rekabetçi denge modelinin, aynı zamanda pareto optimum sonuçlar vereceğini ( toplumsal refahı en yüksek düzeye çıkaracağını ) garanti eder. İkincisi, gelir dağılımı içsel olarak belirlendiği için, ortaya çıkan gelir dağılımı (üretim faktörlerinin gelirden aldıkları paylar), üretim faktörlerinin nispi kıtlıklarını yansıtmakta, ancak, bu durum bir adalet meselesi olarak değil, bir etkinlik meselesi olarak görülmektedir. Eğer piyasanın serbest işleyişi sonunda ortaya çıkan gelir dağılımı, toplum tarafından adil bulunmuyorsa, piyasa kaynak dağılımını bozmamak koşuluyla, –ki, bu ancak bireylerin tercihlerini değiştirmeyen götürü vergileme ve METAL transfer yapısıyla mümkün olur– başlangıç servetleri, tanımlanmış herhangi bir sosyal refah fonksiyonuna göre yeniden dağıtılır.” (1) Refah ekonomisine katkıları nedeniyle, 1998 yılında Nobel Ekonomi Ödülü alan ekonomist Amartya Kumar Sen’in analizinde de, birey esas olmakla birlikte; özgürlük, yapabilirlik ve adalet kavramları öne çıkar. Sen’e göre özgürlük, seçme ve seçilme gibi özgürlüklerin ötesinde eğitim hakkı, sağlık hakkı gibi özgürlükleri de kapsar. Kalkınma ise, özgürlükler üzerindeki bütün yasakların kaldırılmasıdır. Yapabilirlik ise, bireyin varoluşunu ortaya koyabileceği şeyleri yapabilmesidir. Adalet ise özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılmasıyla sağlanır. Amartya Sen’in refah ekonomisine yaptığı katkılar bizim ülkemiz gibi ülkeler için ( az gelişmiş – ya da öğretildiği gibi gelişme sürecinde olan ) çok önemlidir. Son on yılda milli gelirini üç kat artıran ülkemizde bu gelir artışı adaletli bir şekilde paylaşılmamıştır. “Son on yılda net üç kat zenginleşmediğini hisseden varsa, onun zenginleşme hakkı başkasına gitmiş demektir. Eğer daha çok kazanmanıza rağmen elde ettiğiniz parayla geçmişe göre daha az mal ve hizmet satın alıyorsanız, aslında fakirleşiyorsunuz demektir.” (2) Ülkenin bütçesi açık veriyorsa, cari açığı varsa, açıklar borçlanılarak kapatılıyorsa, işiniz yurt dışından gelen paraya kalmış demektir. Para geldikçe sevinirsiniz. Ekonomi dergileriniz ,“Türkiye’ye Para Akıyor” başlıklı kapaklar yapar. (3)Dışarıdan gelen para akışında azalma sorunlara; kesilme ise, büyük olasılıkla krize neden olur. Bu durumda tasarruf daha da önem kazanır. Gelirleri reel olarak artmayan, gelirleri giderlerini karşılamayan, tasarruf yeteneği olmayan ücretliler, kaçınılmaz olarak giderlerini kısmaya başlarlar, yani fakirleşirler. “Toplumun sayı- ca önemli bir kısmını teşkil eden işçi sınıfının giderek fakirleşmesi, mal ve hizmetlere olan talebin azalmasına ve yatırımların olumsuz yönde etkilenmesine neden olur. Yatırımlardaki azalış, istihdamın azalmasına, bu durum ise mal ve hizmetlere olan talebin azalmasına yol açarak, birbirini tetikleyen kısır bir döngüye girilmesiyle sonuçlanır” (4) . Ancak bu da yetmez. Zenginlerden daha fazla vergi almak kolay olmadığı için hükümet politikaları zengin olmayanlara yönelir. (5) Zamlar gelir, dolaylı vergiler artar, fakirlere yapılan yardımlar kesilir. Dışarıdan emekli aylıklarını düşürmeniz, asgari ücreti küçültmeniz önerilir. Bizim gibi ülkelerin son zamanlarda sıkça konuşulan sorunlarından birisi orta gelir tuzağıdır.“Orta gelir tuzağı, kişi başına düşen gayri safi milli hasıla bakımından orta gelir seviyesine gelmiş ülkelerin ve/veya bölgelerin belirli bir gelir bandında sıkışıp kalma, yani 49 TÜRK yoksulların, ekonomik ihtiyaçlar lehine siyasi ve medeni haklardan daha kolay vazgeçebilecekleri düşünüldüğünde, yoksulluğun, ekonominin ötesinde de önemli olduğunu anlamak çok zor olmayacaktır METAL | MAKALE TÜRK 50 üst gelir seviyesine geçememe durumudur.”(6)Bu konuda ülkemiz üzerine yapılan bir araştırmada, ülkemizde birbirinden farklı üç grup olduğu tespiti yapılmış; gelişmiş ve sanayileşmiş birinci grubu için böyle bir riskin bulunmadığı, ikinci grup için böyle bir riskin olduğu, üçüncü grup için ise bu riskin yanında yoksulluk riski olduğu sonucuna varılmıştır. Dünya Bankası’nın “Türkiye: Ekonomik Reformlar, Yaşam Standartları ve Sosyal Refah Araştırması’na” göre de, ülkemiz nüfusunun %18’i yoksulluk sınırının altındadır. Anılan raporda, büyüme ve fiyat istikrarına yardım eden bir makro ekonomik ortam yaratmak, tarım dışında istihdam yaratılması önündeki engelleri kaldırmak, tarımdan kaynakların dışarıya akışını kolaylaştırmak ve sektörde üretkenlik artışı için bir temel sağlamak, eğitime ve özellikle yoksul çocukların eğitimine yatırım yapmak, hükümet harcamalarını ekonomik açıdan zayıf kesimleri daha iyi hedefleyecek şekilde yeniden tahsis etmek önerilmektedir. Amartya Sen, yoksullukla mücadelede farklı türden özgürlüklerin rollerinin kabul edilmesi gerektiğine, sahip olduğumuz eylem özgürlüğünün, bize sağlanan toplumsal, siyasal ve ekono- mik fırsatlar tarafından kaçınılmaz bir biçimde sınırlanıp, kısıtlandığına dikkat çeker. Amartya Sen’e göre, ”Özgürlüğün genişlemesi, hem kalkınmanın başlıca asıl amacı, hem de aracıdır. Kalkınma, insanlara pek az seçenek bırakan ve makul faaliyetlerini gerçekleştirme konusunda pek az fırsat sağlayan çeşitli özgürlük yoksunluğu tiplerinin ortadan kaldırılmasından ibarettir. Bizim savımıza göre, temel özgürlük yoksunluklarının ortadan kaldırılması, kalkınmanın kurucu öğesidir.” (7) Sosyal yardım ve bağışlarla yoksulluk çözülemez, gizlenir. Sosyal yardım ve bağışlar önemlidir, ancak bunların sürekli olması insanlık onuru açısından sakıncalıdır.(8) Yoksulların, ekonomik ihtiyaçlar lehine siyasi ve medeni haklardan daha kolay vazgeçebilecekleri düşünüldüğünde, yoksulluğun, ekonominin ötesinde de önemli olduğunu anlamak çok zor olmayacaktır. Ülkemizin başat sorunlarından birisi işsizliktir. Ancak, dikkat edilmez ve gerekenler yapılmakta geç davranılırsa yoksulluk, işsizliği de unutturacak bir sorun haline gelebilir. İşsizliği gidermek için daha düşük ücretleri önerenlerin yoksulluğun her şeyi yok edebileceğini hiç unutmamaları gerekir. YARARLANILAN KAYNAKLAR (1) Kirmanoğlu ,Hülya; Amartya Sen’in Özgürlük ve Kalkınma Üzerine Düşüncelerine Bir Bakış, İ.Ü. İktisat Fakültesi Maliye Araştırma Merkezi Konferansları 47. Seri, 2005. ( 2 ) Törüner, Yaman; 2013’te Mutlu Olacak mıyız?, Milliyet Gazetesi,25.12.2012 ( 3 ) Ekonomist, 24-30 temmuz 2011. ( 4 ) Ofluoğlu, Gökhan – Konak, Ali ; Türkiye’de Gelir Dağılımı ve İşsizlik Arasındaki İlişkinin Analizi, Türk Metal, Sayı 160, Kasım 2012. ( 5 ) Soylan, Bülent; Vergiyi Anlamak, Altan Basım,İstanbul,2008. ( 6 ) Yeldan,Erinç-Taşçı, KamilVoyvoda, Ebru-Özsan, Mehmet Emin, Orta Gelir Tuzağından çıkış: Hangi Türkiye, Sis Matbaacılık, İstanbul, 2012. ( 7 ) Sen, Amartya; Özgürlükle Kalkınma, Sena Ofset,İstanbul, 2004. ( 8 ) Yunus, Muhammet; Nobel Barış Ödüllü Profesör, Okan Üniversitesi’nde verdiği konferanstan alıntı. HABER | Aksaray Kamyon Fabrikası Yeni Üretim Tesisi ‘HOL 6’ hizmete girdi Türk Metal üyelerine sahip çıkıyor BurSa’da yetkili olduğumuz işyerlerinden Tofaş, Avrupa’ya ihraç ettiği hafif ticari araç alanında %20 düşüş meydana gelmesi ve yaşanan sorunları gerekçe göstererek, 2 vardiya sistemine geçmeyi kararlaştırdı ve belirli süreli sözleşmeli olarak çalışan 801 üyemizi işten çıkardı. Bu gelişmenin ardından, üyelerini her platformda sahiplenen Türk Metal, yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi ve işten çıkartılan arkadaşlarımızın, sendikamızın yetkili olduğu başka işyerlerinde işbaşı yapmaları için çalışmalar başlatıldı. Bu çerçevede, Bursa 3 Nolu Şubemizde, Şube Başkanımız Zafer Öztürk ve Bursa’daki diğer şube başkanlarımızın da katılımıyla, 5 Ocak’ta bir basın açıklaması yapılarak, kamuoyuna bilgi verildi. Tofaş’ın bugün yaşadığı bu talep daralmasını en kısa zamanda aşarak, işten çıkarılan arkadaşlarımızı yeniden işbaşı yaptırması için sendika olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. 51 TÜRK Toplam 18.000 m2 bir alana sahip olan tesis, İşletme Genel Direktörü Geral Jank, işletme yöneticileri ve Aksaray 1 Nolu Şube Başkanımız Muhterem Taşdemir’in de katıldığı törenle hizmete girdi. METAL A ksaray Mercedes Benz Türk Kamyon Fabrikası’nda yeni üretim binası tamamlandı. Toplam 18.000 m2 bir alana sahip olan ve HOL 6 adı verilen tesisler, 7 Ocak’ta, İşletme Genel Direktörü Geral Jank, işletme yöneticileri ve Aksaray 1 Nolu Şube Başkanımız Muhterem Taşdemir’in de katıldığı törenle hizmete girdi. Yeni üretim tesisinde tüm araç tipleri, ortak bir montaj bandında üretilerek, tüm montaj alanları en güncel teknoloji ve yalın üretim felsefeleri göz önünde bulundurularak oluşturuldu. Ön montaj alanları, balık kılçığı prensibine dayalı olarak, kullanım alanlarına en yakın bölgelere yerleştirilerek, gereksiz ara stok ve katma değersiz transport faaliyetleri asgari seviyelere indiriliyor. Projenin ana hedefinin, ürün yelpazesi ve hacim bakımından verimliliğin ve esnekliğin artırılması olduğu belirtildi. Ürün kalitesinin daha da iyileştirilebilmesi adına oluşturulan ve gelişmiş teknoloji ile donatılan yeni üretim tesislerinde, modern süreçler kullanılarak, 2.3 m’lik kabinlerin yanı sıra, 2.5 m’lik kabinler de üretilebilecek. | BİZİM FABRİKALARIMIZ METAL . Ş . A i y a n a S e n i k a M e v Jant TÜRK 52 cMS Grubu, eye hızla büyüm k, 4 devam edere ’i 2000 fabrikası ve ıyla aşkın çalışan k yü İzmir için bü bir istihdam ayı alanı yaratm başarmıştır BİZİM FABRİKALARIMIZ | C 1980’li Yıllarda Kuruldu MS Jant ve Makine Sanayi A.Ş’nin temelleri, 1980 yılında kurucusu Tonguç Ösen’in döküm şirketinden kazandığı deneyimle İzmir’de atılmıştır. 1985 yılında Re- nault, Tofaş ve Ford Türkiye fabrikaları için alüminyum alaşımlı jant üretimine başlayan CMS, bugün sektörün dev kuruluşlarından Alfa Romeo, AMG, Audi, Bentley, BMW, Dacia, Fiat, Honda, Lancia, Lexus, Mercedes-Benz, Porsche, PSA, Renault-Nissan, Seat, Skoda, Toyota ve Volkswagen’e orijinal ekipman üretimi gerçekleştirmektedir. ÜRETİM TESİSLERİ Pınarbaşı üretim Tesisleri 1980 yılında CMS Jant ve Makine Sanayi a.Ş’nin faaliyete geçmesi ile üretime başlayan tesis 21.973 m2 kapalı olmak üzere, toplam 32.175 m2 alan üzerine kuruludur. Çiğli üretim Tesisleri 2003 yılında seri üretime başlayan CMS Çiğli Üretim Tesisi, 14.770 m2 kapalı alanda olmak üzere, toplam 30.838 m2 alan üzerine kuruludur. Gaziemir üretim Tesisleri 2012 yılında seri üretime başlayan CMS Gaziemir Üretim Tesisi, 103.700 m2 toplam alanda kuruludur. İki fazda tamamlanması planlanan fabrikanın birinci fazında 37.000 m2’lik kapalı alan bulunmaktadır. lds lodos Teknik 2007 yılından bu yana bakım, servis, makine, kalıp, proje ve taahhüt konularında hizmet vermektedir. 3.500 m2 kapalı olmak üzere toplam 5.000 m2 alan üzerine kuruludur. 53 TÜRK kurulduğu günden bu yana Türkiye’nin en büyük jant üreticisi ve jant ihracatında lider olan CMS, en son teknolojilerin uygulayıcısı olarak “Hafif Metal Jant” sektöründe dünya sıralamasındaki yerini korumaktadır. Başarı formüllerini, dünyayı sürekli izleyen, yeniliklere açık, kurumsal yönetime inanan, başarı ve planlama odaklı, yenilikçi ve sosyal sorumluluğunun bilincinde faaliyet göstermek olarak özetleyen CMS Grubu’nun, çeşitli dallarda aldığı ödül ve belgeler de bunun bir kanıtıdır. CMS Grubu, hızla büyümeye devam ederek, 4 fabrikası ve 2000’i aşkın çalışanıyla İzmir için büyük bir istihdam alanı yaratmayı başarmıştır. METAL İZMİR’DE 4 FABRİKASI VE 2000 ÇALIŞANI VAR | BİZİM FABRİKALARIMIZ CMS, her zaman sosyal sorumluluğunun bilincinde... mektedir. Ayrıca, 2010 yılında CMS tarafından yenileme çalışmaları tamamlanan Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahi Servisi’nde yılda yaklaşık 600 çocuk tedavi edilmektedir. Bunlara ek olarak, 10 senedir anasınıfı ve ilköğretim öğrencileri kapsamında düzenlenen ve artık ge- leneksel hale gelen 23 Nisan CMS Resim Yarışması, grup bazında yapılan sosyal sorumluluk aktivitelerindendir. İş yaşamındaki başarısını sosyal sorumluluk aktivitelerinde de gösteren CMS Grubu özellikle eğitim, sağlık ve çevre konularındaki bilinçli tutumuyla diğer şirketlere örnek olmaya devam etmektedir. METAL CmS Grubu, her yıl Ramazan ayı kapsamında Bornova ilçesinde, çeşitli noktalarda 1000 kişiye iftar yemeği vermektedir. Diğer bir yandan, Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği’ne yaptığı yardımlarla ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldüren CMS Grubu, zaman zaman derneğin işletme masraflarını da üstlen- TÜRK 54 CMS İnsan Kaynakları Yönetimi CmS Grubu İnsan Kaynakları Departmanı işin yetkinliklerine sahip, şirketin değerlerini ve kültürünü benimseyecek adaylara tarafsız bir değerlendirme ortamında seçme ve yerleştirme yapıyor. Mavi yaka işe alımlarda yetkinlik bazlı mülakat ve bölüm yetenek testleri; beyaz yaka işe alımlarda değerlendir- me merkezi uygulamaları ile pozisyona göre değişen araçlar kullanılmaktadır. Bunlardan bazıları yetkinlik bazlı mülakatlar, kişilik envanteri, genel yetenek testleri, yabancı dil testidir. CMS Grup şirket bünyesindeki tüm çalışanların sürekli gelişim odaklı eğitim uygulamaları ile hem beceri hem de teknik bilgi kazanma- larını sağlarken; uyguladığı performans yönetimi sistemi ile çalışanlarının kariyer gelişimlerini takip ediyor, yüksek verimliliğe ulaşmaları yolunda onları ekip olmaya teşvik ediyor. Çalışanlarına değer veren şirket, adil yaklaşımı ile tercih edilen şeffaf bir iş ortamı yaratmayı öncelikli hedef olarak belirlemiş durumdadır. BİZİM FABRİKALARIMIZ | BERTUĞ ÖZEN CMS Jant ve Makine Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı 55 TÜRK “SOn on yıllık döneme bakıldığında, jant üretiminde %400’lük bir artış gerçekleşti. CMS, üretiminin %90’ını ihraç etmekte, kalan %10’luk kısmı da yurt içi otomobil üreticilerine satılmaktadır. Şirketimiz 2011 yılında 5 milyon 650 bin cant üretimi gerçekleştirmiştir. İhracatımızın payı %90’lar seviyesinde olmaya devam edecektir. Yurt dışı pazarlarda başarıyı yakalamak için üretim tesis ve teknolojilerimize ciddi yatırım yapmamız gerekti. Geçtiğimiz 10 yılda toplam 126 milyon Euro yatırım gerçekleştirdik. Özellikle 2008 yılında global düzeyde hissedilen finansal krizin son on yıllık dönem içine girdiğini düşünürsek, CMS’nin bu krizden minimum düzeyde etkilenmiş olması gurur vericidir. Bunun yanı sıra, kriz sonrası dönemde, 450 kişinin üzerinde istihdam yaratarak birçok kişiye iş olanağı sunduk ve sunmaya devam ediyoruz. CMS ekibi olarak, hızlı ve doğru karar alıp uygulayabilme becerisine sahip olduğumuzu düşünüyorum. Marka bazlı düşünürsek, Porsche bizim için yeni bir pazar. Aynı şekilde Audi ve BMW markalarının üst sınıf araçlarına da ‘Flow Forming’ teknolojisi ile üretilen jantları satmayı planlıyoruz. Coğrafi açıdan düşündüğümüzde ise, önümüzdeki dönemde Rusya’da daha etkin olmayı hedefliyoruz.” METAL Birçok kişiye iş imkanı sunmaya devam edeceğiz TÜRK METAL/MESS ORTAK EĞİTİM PROJESİ 2012 yılında Ankara Büyük Anadolu Termal Otel’de gerçekleştirilen eğitimlere katılan işçi sayımız: 8 5 4 5 2013 yılında Ankara Büyük Anadolu Termal Otel’de gerçekleştirilen eğitimlere katılan işçi sayımız: 0 5 5 3 Türk Metal-MESS Ortak Eğitim Projesi ve Teşkilatlandırma Eğitimi 26 Aralık 2012 – 23 Ocak 2013 tarihleri arasında Ankara Büyük Anadolu Termal Otel’de yapılan teşkilatlandırma ve ortak eğitimlere 691 üyemiz katıldı. METAL Bursa 3, Gemlik, Osmangazi şubeleri TÜRK 56 Bursa 3, Gemlik ve Osmangazi şubelerimizden 138 üyemizin katıldığı eğitim semineri, 26-29 Aralık tarihleri arasından gerçekleştirildi. Eğitim seminerinin açılışını Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce yaparken, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak da eğitimin ilerleyen bölümlerinde kursiyerlere bir araya geldi. Eğitim sürecinde gerçekleştirilen bilgi yarışmasında Osmangazi Şubemizden İsmail Aydın, Ercan Yurtseven ve Günay Şen’den oluşan grup birinci, Gemlik Şubemizden Ramazan Metin, Ali Keleş ve Çağlar Yalçın’dan oluşan grup ikinci olurken, Bursa 3 Nolu Şubemizden Mustafa Demirbaş, Ahmet Akmeşe ve Sinan Durgut’tan oluşan grup üçüncü oldu. Gölcük Şubesi Gölcük Şubemizden 92 üyemizin katıldığı eğitim semineri 2 - 5 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim seminerinin açılışı Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı. Eğitim sürecinde gerçekleştirilen bilgi yarışmasında Nuri Yılmaz, Vedat Kışla ve Murat Balkan’dan oluşan grup birinci, Koray Aydemir, Murat Sevinç ve Lütfü Çimşit’ten oluşan grup ikinci olurken, Fatih Küçüköze, Burak Ünal ve Gürkan Başkan’dan oluşan grup üçüncü oldu. TÜRK METAL/MESS ORTAK EĞİTİM PROJESİ Niğde Niğde Bölge Temsilciliğimizden 47 üyemizin katıldığı Türk Metal – MESS ortak eğitim programı 4 - 6 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. İstanbul Anadolu Yakası Gebze 1 Çayırova ve Dilovası şubeleri METAL İstanbul Anadolu Yakası, Gebze 1, Çayırova ve Dilovası şubelerimizden 88 üyemizin katıldığı eğitim semineri 6 - 9 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim programın açılışı Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı. Eğitim sürecinde gerçekleştirilen bilgi yarışmasında Çayırova şubemizden Ahmet Yıldırım, Hakan Yılmaz ve Turgay Öztürk’ten oluşan grup birinci, Dilovası Şubemizden Özcan Kara, Mehmet Ali Aydın ve Güven Uslu’dan oluşan grup ikinci olurken, Gebze 1 Nolu Şubemizden Süleyman Gül, İlker Sevdir ve İsmail Babaç’tan oluşan gurup ise üçüncü oldu. TÜRK 57 Ankara 3, Aksaray 1, Kayseri ve İskenderun 1 şubeleri Ankara, Aksaray 1, Kayseri ve İskenderun 1 Nolu Şubelerimizden 90 üyemizin katıldığı eğitim semineri, 9-12 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım tarafından yapıldı. Eğitim sürecinde gerçekleştirilen bilgi yarışmasında İskenderun 1 Nolu Şubemizden Sebahattin Mercanoğlu, Ali Şaban Ekici ve Tamer Oğuz’dan oluşan grup birinci, Ankara 3 Nolu Şubemizden Nansur Topçu, Erdin Gökçe ve Kemal Sönmez’in oluşturduğu grup ikinci olurken, Aksaray 1 Nolu şubemizden Ramazan Ulu, Fatih Geçgel ve Emin Öztürk’ten oluşan grup üçüncü oldu. TÜRK METAL/MESS ORTAK EĞİTİM PROJESİ Bursa Nilüfer, Bursa 1 nolu şubeler Bursa Nilüfer, Bursa 1 Nolu şubelerimizden 73 üyemizin katıldığı eğitim semineri 13-16 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı.Eğitim sürecinde gerçekleştirilen bilgi yarışmasında Nilüfer Şubemizden Bilgi Dönmez, Ercan Kantar ve Sezgin Uzun’dan oluşan grup birinci, yine Nilüfer Şubemizden Emel Erken, İbrahim Kabadayı ve Mecit Bozkurt oluşan grup ikinci olurken, İsa Özdemir, Hakan Çay ve Çetin Süle’den oluşan grup üçüncü oldu. eli şubeleri Eskişehir, Bozüyük, Bolu, Sakarya, Koca METAL Eskişehir, Bozüyük, Bolu, Sakarya, Kocaeli şubelerimizden 73 üyemizin katıldığı eğitim semineri 16-19 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı. Eğitim sürecinde gerçekleştirilen bilgi yarışmasında Sakarya Şubemizden Bekir Mercan, Adem İmamoğlu ve Hasan Çokaz’dan oluşan grup birinci, Bolu Şubemizden Kenan Demirtaş, Ergin Demir ve Veli Karadaş’tan oluşan grup ikinci olurken, İbrahim Acar, Yusuf Balta ve Ayhan Genç’ten oluşan grup üçüncü oldu. TÜRK 58 İstanbul, Çerkezköy, Çorlu şubeleri İstanbul, Çerkezköy, Çorlu şubelerimizden 90 üyemizin katıldığı eğitim semineri 20-23 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim programın açılışı Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım tarafından yapıldı. Eğitim sürecinde gerçekleştirilen bilgi yarışmasında Çerkezköy Şubemizden Vedat Malçek, Sıddık Öcal ve Hüseyin Balkaç’tan oluşan grup birinci, Ender Bozkan, Evren Çam ve Muhammet Şıklı’dan oluşan grup ikinci olurken, Semih Ruhut, Sezgin Mutlu ve Şenol Korkmaz’dan oluşan grup ise üçüncü oldu. eğitimler devam ediyor Eğitim programlarının açılışı Genel Merkez Yöneticilerimiz tarafından yapıldı. Bütün programlarda, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın üyelerimize yönelik anlamlı mesajlarını içeren film büyük bir dikkat ve ilgi ile izlendi. Ülkemizde ve dünyada işçi hakları ve sendikal mücadele konularına ilişkin hususların da değerlendirildiği açılış programları, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edilirken, soru ve yorumlarla da katkı sağlandı. Eğitimin son günü yapılan gala programlarında, üyelerimiz doyasıya eğlenme imkanı buldu. Programlar, Anıtkabir ve Kurtuluş Savaşı Müzesi gezileri ile tamamlandı. Türk Metal Sendikası İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirme Kurulu oluşturuldu G enel Sekreterimiz Yücel Yücel başkanlığında oluşturulan kurulda yer alan personele, “İSG Risk Değerlendirme” semineri verildi. İSG Uzmanı Sezayi İlhan tarafından, İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönet- meliği, İş yerlerinde tehlike ve risk konuları, risk değerlendirme uygulamaları gibi alanları kapsayan bir seminer verildi. Genel Sekreterimiz ve aynı zamanda kurula başkanlık eden Yücel Yücel, iş sağlığı ve güvenliğine büyük önem veren Türk Metal’in, yasa gereği kendi bünyesinde de bu konuda eğitim ve uygulamada bulunmasının, diğer sendikalara da örnek olacağını kaydederek, “Dileriz, bütün iş yerlerimiz Türk Metal kadar iş sağlığı ve güvenliğine önem verirler” dedi. İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili sorularınızı yanıtlıyoruz. Sorun cevaplayalım; sorunuz ve cevabı burada yayınlansın! [email protected] 59 TÜRK Kurumsallaşmada bir adım daha attık METAL HABER | KİTAP eDİTÖr: ASLI BAŞARAN AŞK MAHAL Uğruna Taç Mahal’in İnşa Edildiği Aşk Yazar: Mürvet Sarıyıldız Yayınevi: Yakın Plan Yayınları Türü: Edebiyat, Roman Baskı Yılı: 2011 Sayfa Sayısı: 160 METAL “Ey kalbimin tek sahibi! Uyan ve sana verdiğim değeri gör! Yeryüzü durduğu sürece seni kimse unutamayacak! Tanrı, beni senin yanına aldığı gün, Yerin altı kavuşmamızın bayramını kutlarken Yerin üstü yüzyıllar sonra bile olsa bize özlem ve şaşkınlıkla bakacak! Ey bana aşk üstüne bildiğim her şeyi unutturup Aşkımızı yeryüzüne yazdıran kadın! Dünyada kavuştuğumuz gibi ahirette de kavuşmamıza az kaldı… “ Kitapta, bir cihan imparatoru olan Cihan Şah’ın Mümtaz Mahal’e olan aşkı çok akıcı bir dille anlatılıyor. Hiç sıkılmadan keyifle okuyacağınız bir kitap. TÜRK 60 UÇURTMA AVCISI Yazar: Halit Hüseyni Çeviren: Püren Özgören Yayınevi: Everest Yayınları Türü: Ev, Aile, Toplum Sayfa Sayısı: 375 Baskı Yılı: 2012 Emir ve Hasan, Kabil’de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen, Emir’le Hasan’ın dünyaları arasında uçurumlar vardır. Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip Amerika’ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan’ın hatırasından kopamaz. Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları... Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasını yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişini aşama aşama gözler önüne seriyor. Uçurtma Avcısı’nda anlatılan olağanüstü bir dostluk. Bir insanın diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü... EVE DÖNÜŞ TAŞ MEKTEP Kayseri Lisesi’nin son sınıfındaki 62 öğrenci, 1920-1921 yıllarındaki öğretim döneminde okullarını terk ederler. Tek amaçları Sakarya Meydan Savaşı’na katılıp orduya destek olmaktır. Bu 62 genç nefes, Kurtuluş Savaşı’nın en çetin çatışmalarının yaşandığı günlerde vatanları uğruna şehit olurlar. Taş Mektep adlı film bu 62 genç şehidin öyküsünü beyazperdeye taşıyan bir yapım... Filmin yönetmenliğini Sadullah Çelen üstlenirken, senaryo ise Türk edebiyatının usta kalemlerinden Yılmaz Karakoyunlu’ya ait. Filmin oyuncu kadrosunda Melisa Sözen, Bülent İnal, Mete Horozoğlu, Tuncel Kurtiz, Meltem Cumbul, Ayşen Gruda, Altan Erkekli gibi pek çok yıldız isim var... FİLMİN KÜNYESİ Vizyon Tarihi: 15 Şubat 2013 Yönetmen: Sadullah Çelen Oyuncular: Tuncel Kurtiz, Altan Erkekli, Ayşen Gruda, Bülent İnal, Mete Horozoğlu Tür: Dram Yapım Yılı: 2012 Vizyon Tarihi: 8 Mart 2013 Yönetmen: Alphan Eşeli Oyuncular: Uğur Polat, Nergis Öztürk, Serdar Orçin, Muharrem Bayrak, Sıla Çetindağ, Şevket Süha Tezel, Myraslava Akay Tür: Dram, Aksiyon, Gerilim Yapım Yılı: 2012 METAL Yine izlerken gözyaşlarınızı tutamayacağınız, tüylerinizi diken diken edecek bir film. Sarıkamış Harekâtı’nın kaybedilmesinin ardından, Doğu Anadolu Bölgesi artık belirsizliğin hüküm sürdüğü bir yer olmuştu. Eve Dönüş filmi tam da bu zamanlarda 8 kişinin, vahşi doğanın ortasında, oldukça zor kış koşullarıyla boğuşarak, hayatta kalma mücadelesini ve Eve Dönüş hikâyesini anlatıyor. Birbirinden farklı bu 8 kişinin açlıkla mücadele ederek hayatta kalma içgüdüleriyle verdikleri gerilim dolu savaş, onları birleştiren tek ortak noktaları. Yönetmenliğini Alphan Eşeli’nin üstlendiği filmin senaryosu da yönetmene ve Serdar Tantekin’e ait. Filmin başrollerini ise Uğur Polat, Nergis Öztürk ve Serdar Orçin üstleniyor. 61 TÜRK FİLMİN KÜNYESİ SARIKAMIŞ 1915 | SAĞLIK Çinliler neden sıcak su içer? Çinliler yanlarında sürekli bardak tipi termoslarda sıcak su, çay taşırlar. Kışın, hatta bunaltıcı yaz sıcaklarında bile hep sıcak su içerler. Çin restoranlarına gittiğinizde de, masanıza ilk gelen bu hafif çayımsı içecek, sıcak sudur METAL Peki, Çinliler neden sürekli sıcak su içer? TÜRK 62 Vücudumuz için gerekli olan besinlerin %99’unu midemiz sayesinde alıyoruz. Yediklerimiz bizi fiziksel ve ruhsal olarak o kadar çok etkiliyor ki, acı yememiz bizi daha saldırgan, tatlı yememiz ise bizi daha mutlu yapıyor. Hatta bu yüzden, bilim adamları midemiz için “ikinci beynimiz” diyor. Midemize en iyi gelen şey ise sıcak su. Peki sıcak su bizim için neden iyi? İşte binlerce yıldır bunun farkında olan Çinliler de, her fırsatta sıcak su içiyorlar. Midemiz vücudumuzun için bir nevi “fırın” işlevi görüyor. Midemiz yediklerimizi bakteri ve enzimlerle eritmek için ilk önce uygun ısıya getiriyor. Soğuk su içmek ise midemizin daha fazla enerji harcamasına neden oluyor. Çünkü midemiz o soğuk suyu tekrar ısıtıyor. Ve yanında alınan diğer besinlerin sindirimini de zorlaştırıyor. Özellikle yağlar soğuk suda çok daha zor çözünüyor. Çinliler ise, yemekten önce ve sonra sıcak su içerek midenin extra efor sarfetmesini engelliyor. Çinliler soğuk içecekler içtiğiniz veya soğuk besinler yediğiniz zaman içsel organların daha fazla büzüldüğüne, mevcut problemleri daha da kötüleştirdiğine inanıyor. Yağlı bir tavayı soğuk suda yıkamaya çalışın. Yağlar donar ve yapışır. Ama aynı tavayı SICAK suda yıkarsanız, yağı çözer ve uzaklaştırır. Bedenimiz yağları içerir. Sıcak su sistemimizi temizler. Sıcak suyun faydaları: n Bedenin doğal serinletme sistemini çalıştırır. Bu kan dolaşımında artışa neden olur. n İç organları ve kaburga kafesinin etrafındaki kasları gevşetir, daha derin nefes almanızı sağlar. n Mide asidi etkilerini rahatlatır ve asit reflu semptomlarını rahatlatır. n Sulanmayı ve besinlerin emilimini artırarak sindirime yardımcı olur. n Kabızlığı giderir. n Yemeklerden yarım saat önce içilen sıcak su iştahı azaltır ve kilo vermeyi hızlandırır. Nefes tekniği ile birleştirilirse, yağ yakmak için hiper – oksijenlenme sağlar. n Soğuk algınlığı, grip süresini kısaltır ve zatürreeyi önler. Ne kadar içmeli, ne ölçüde sıcak olmalı ne sıklıkla içmeli? n Günde 3 kez 1 fincan için, kahve sıcaklığında. Daha fazlası daha iyidir. Denemeye ne dersiniz? Sabah kalktığınızda siz de güne sıcak su içerek başlamayı deneyin ve vücudunuzun nasıl tepki verdiğini kendiniz deneyin. İLGİNÇ BİLGİLER n Günümüz Türkiye’sinde evlenen her 8 çiftten 1’i internette tanışıyor. n Gıdıklanmaya verdiğiniz gülme tepkisi, aslında paniğe verilen bir tepkidir. Kendinizi gıdıkladığınızda gülmezsiniz çünkü tehlikesizsinizdir. n Hiçbir şeyden korkmamak bir hastalıktır ve bu hastalığa “UrbachWiethe” sendromu denir. n Psikolojik araştırmalara göre, birini sürekli düşünüyorsanız ve bunu engelleyemiyorsanız, sebebi düşündüğünüz kişinin de sizi düşünmesidir. n İnsanlar, büyük kentlerde ömürlerinin ortalama 6 ayını kırmızı ışıkta bekleyerek geçirirler. n Kadınlar küfür etmeye erkeklerden daha meyillidir. Sebebi ise sürekli haklısızlığa uğradıklarını düşünmeleridir. n Araştırmalara göre, lise seviyesine kadar verilen ev ödevlerinin, öğrencilerin akademik hayatına nerdeyse hiçbir etkisi yoktur. n Tai dilinde 5 sayısı ‘’ha’’ olarak söylenir bu yüzden 555 ‘’hahaha’’ diye telaffuz edilir. Bol bol su tüketmenin de yan etkisi MUTLULUKTUR. Yanlış duymadınız, bol su tüketen insanlar daha mutlu olurlar ve bu, suyun yan etkisidir. n Şirinler dizisindeki Gargamel aslında kötü biri değildir çünkü -efsaneye göre- kötü insanlar Şirinleri göremez. n Uyku, bütün acıları dindirir. n İnsanların %75’i, yatmadan önce geçmişte yaşadıkları bir olayı düşünerek, “Keşke öyle konuşmasaydım, böyle konuşsaydım” diye hayıflanmaktadır. n Kan emici hayvanların önceliği 0 RH kan grubuna sahip insanlardır. n Alkol yüzünden ölen insanların sayısı, alkol yüzünden dünyaya gelenlerin sayısından çok daha azdır. n İstatistiklere göre kumrallar hem çok iyi arkadaş, hem de çok iyi sevgililerdir. McDonald’s sa hamburgerleri lataları, ne daha fazla şişm nazaran anlatır. İnsanlar, büyük kentlerde ömürlerinin ortalama 6 ayını kırmızı ışıkta bekleyerek geçirirler METAL n McDonald’ın salataları, hamburgerlerine nazaran daha fazla şişmanlatır. n Bir insan 3 sebepten dolayı sizden nefret eder: 1-Sizin yerinizde olmak istiyordur. 2-Kendisinden nefret ediyordur. 3-Sizi tehdit olarak görüyordur. 63 TÜRK n Aklınızdan bir sayı tutun. İkiyle çarpın. Altı ekleyin. İkiye bölün. Toplamdan ilk başta tuttuğunuz sayıyı çıkartın. Sonuç 3 olacaktır. Mevlânâ Celâleddîn-î Belhî Rûmî METAL Mevlânâ’nın 800.doğum yılı olan 2007, UNESCO tarafından “Mevlânâ Yılı” ilan edilmiştir. Bu karar, “Mozart Yılı” olan, 2006’nın mart ayında alınmıştır de, ömür de hoştur n Aklın varsa, bir başka akılla dost ol da, işlerini danışarak yap n Adam savaşmakla çetin er sayılmaz, öfkelendiği zaman kendini tutabilendir çetin n Aslında tesbih, seccade, tevbe, sofuluk, günahtan sakınma, bunların hepsi yolun başıdır. Hak yolcusu aldandı da, bunları varacağı konak sandı n Açlık, ilaçların padişahıdır. Hekimler niye perhiz verir düşünsene? n Aşk nedir, bilmiyorsan gecelere sor, şu sapsarı yüzlere, şu kupkuru dudaklara sor n Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yöne uçar. n Güzel söyle de halk, yüzyıllar boyunca okusun. Allah’ın dokuduğu kumaş ne yıpranır, ne eskir n Herkesin aynı şeyi düşündüğü yerde kimse fazla bir şey düşünmüyor demektir. TÜRK 64 n Aşk, öyle engin bir denizdir ki, ne başlangıcı ne de sonu vardır n Adalet nedir? Her şeyi yerine koymak. Zulüm nedir? Bir şeyi yerine koymamak, başka yere koymak n Allah merhalesinde akıl beygirine yol yoktur n Ayrılık içinde, insanın gözünü açıp kapayıncaya kadar geçen zaman, yıl gibi gelir n Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir n Allah mermere emir vermez n Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki n Aklın başına gelince pişman olacağın bir işi sakın yapma n Aşk dediğin, ya Allah’tan gelmeli, ya Allah için olmalı. Ya da Allah’a ulaştırmalı; yoksa yerle bir olmalı n Allah ile olduktan sonra, ölüm E Ğ L E N C E 2 9 3 1 9 3 6 4 5 7 3 6 4 6 5 2 2 9 3 8 1 4 5 9 9 7 7 3 1 SUDOKU BULMACA 5 ÇERKEZKÖY ŞUBESİ Çerkezköy Belediye Başkanı ziyaret etti Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesi Belediye Başkanı Ali Ertem, 21 Aralık’ta şubemizi ziyaret ederek, Şube Başkanımız Murat Koçak ile görüştü. Belediye Başkanı Ertem görüşmede, Tekirdağ’ın Büyükşehir olmasıyla, ilçelerin de bu kapsamda gelişeceğini ve bunun Çerkezköy’e büyük katkı sağlayacağını anlattı. Şube Başkanımız Koçak da, sendikamızın faaliyetleri ve yeni oluşturulan Çorlu Şubemiz ile ilgili bilgi verdi. İşyeri ziyaretleri devam ediyor METAL Şube Başkanımız Murat Koçak, BSH Ev Aletleri işyerini 2 Ocak’ta ziyaret etti. Başkan Koçak ziyarette, çalışan üyelerimize, toplu sözleşme süreci hakkında ayrıntılı bilgi verdi, soruları cevaplandırdı. Başkan Koçak ayrıca, İnsan Kaynakları Müdürü Faruk Kapu, İdari İşler Amiri Yücel Gölbaşı ve Fırın Bölümü Müdürü İlyas Kum ile de görüştü. TÜRK 66 Aylık yönetim kurulu toplantısı Şubemizin yeni yılın ilk Yönetim Kurulu toplantısı 8 Ocak’ta yapıldı. Şube Başkanımız Murat Koçak toplantıda, şube yönetim kurulu üyelerimize, işyerlerinde üyelerimizle paylaşmaları için TİS ile ilgili ayrıntılı bilgi verdi. Toplantıda konuya ilişkin üyelerimizden gelen talepler de değerlendirildi. Ayrıca, 2013’ün eğitim faaliyetleri belirlendi. HEMA’da TİS süreci anlatıldı Şube Başkanımız Murat Koçak, 11 Ocak’ta Hema Endüstri A.Ş. işyerinde 1. ve 2. vardiyada çalışan üyelerimizi ziyaret etti. Başkan Koçak ziyarette, 9 Ocak’ta Mess ile yapılan ilk tur sözleşme görüşmesi ve bundan sonraki sürece ilişkin ayrıntılı bilgi verdi, soruları cevaplandırdı. ANKARA 3 NOLU ŞUBE Türk Traktör’e ziyaret Şube Başkanımız Nihat Zengin 4 Ocak’ta Türk Traktör fabrikasını ziyaret etti. Ziyarette çalışan üyelerimizle bir araya gelen Başkan Zengin, işyeri yönetimi ile yapılan görüşmeler sonucu, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın da girişimleri sonucu banka promosyonun ikinci diliminin bu ay içinde yatacağı müjdesini verdi. Başkan Zengin, toplu sözleşme süreci konusunda da bilgi verdi ve bu süreçte birlik ve beraberliğin önem taşıdığını ifade etti. Mitkon’da yetki müjdesi Şube Başkanımız Nihat Zengin, örgütlenmesi tamamlanan ve işverenin yetki tespitine itiraz ettiği Mitkon Güneş Enerji A.Ş. işyerini 17 Ocak’ta ziyaret etti. Çalışan üyelerimizle bir araya gelen Başkan Zengin, üyelerimize yetki müjdesini verdi. İşverenin yetki tespitine açmış olduğu davanın kazanıldığını belirten Başkan Zengin, yetki belgesinin de en kısa zamanda çıkacağını ifade etti. ORS’de sözleşme süreci başladı Şubemiz yetkisindeki Ortadoğu Rulman A.Ş. işyerinde 1400 üyemizi ilgilendiren toplu sözleşme taslağı 23 Ocak’ta işverene teslim edildi. Şube Başkanımız Nihat Zengin, daha sonra bir araya geldiği çalışan üyelerimize, taslağın detayları hakkında ayrıntılı bilgi verdi. Başkan Zengin, dün olduğu gibi bugün de, üyelerimizin haklarını savunacaklarını ifade etti. 67 TÜRK Şube Başkanımız Nihat Zengin 3 Ocak’ta Arçelik Bulaşık Makinası, 10 Ocak’ta MAN Türkiye, 11 Ocak’ta Erkunt Sanayi, 17 Ocak’ta da Hidromek işyerlerini ziyaret etti. Başkan Zengin ziyaretlerde, çalışan üyelerimize Toplu Sözleşme süreci, güncel gelişmeler ve sendikamız faaliyetleri hakkında bilgi verdi, soruları cevaplandırdı. METAL Ziyaretler sürüyor BİGA 1 NOLU ŞUBE Şubede toplantı Genel Merkezimizde yapılan Başkanlar Kurulu toplantısına katılan Şube Başkanımız Osman Akkurt, 2 Ocak’ta Şubemiz kurul üyeleriyle şubemizde bir toplantı gerçekleştirdi. Başkan Akkurt toplantıda, toplu sözleşme müzakereleri hakkında tüm kurul üyelerine bilgi verdi ve konuya ilişkin görüşlerini aldı. Toplu İş Sözleşmesi süreci konusunda bilgilendirme METAL Şube Başkanımız Osman Akkurt, 11 Ocak’ta İçdaş A.Ş. işyerini ziyaret etti. Başkan Akkurt ziyarette, yemekhanelerde çalışan üyelerimizle bir araya gelerek, 9 Ocak’ta yapılan Türk Metal- Mess Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin ilk oturumuna ilişkin ayrıntılı bilgi verdi. İlk görüşmede 10 idari maddenin görüşülerek kabul edildiğini belirten Başkan Akkurt, süreci anlattı ve herkesi sabırlı, kararlı, mücadeleci bir sürecin beklediğini ifade etti. TÜRK 68 OSMANGAZİ ŞUBESİ Çalışanlar eğitim seminerinde Şubemiz yetkisindeki Chassis Brakes International işyeri çalışanı üyelerimiz, 28-2930 Aralık tarihleri arasında, Türk Metal – MESS Ortak Eğitim Semineri projesince Karadeniz Ereğli’de düzenlenen eğitim seminerine katıldı. Çalışanlarımız eğitimden memnun kaldıklarını belirterek sendikamıza teşekkür ettiler. KARADENİZ EREĞLİ Odabaş öğrencileri ziyaret etti Şube Başkanımız Yusuf Ziya Odabaş, şubemiz tarafından TED Koleji’nde Erdemir çalışanlarının çocuklarına ücretsiz sağlanan kurslara katılan öğrencileri ziyaret etti. Başkan Odabaş ve Şube Mali Sekreteri Sedat Taşdelen, önce okul Müdür Yardımcısı Berkan Durak ile görüştü. Daha sonra öğrencilerin ders gördükleri sınıfları da dolaşan Odabaş ve beraberindekiler, öğretmenlerden bilgi aldı. METAL İşte sendika dayanışması TÜRK 69 erdemir Çelik Üretim Baş Müdürlüğü çalışanlarının, geleneksel hale getirdikleri kaynaşma ve dayanışma gecesi, 11 Ocak’ta Büyük Anadolu Ereğli Hotel Salonu’nda gerçekleştirildi. Gecede ilk olarak, Genel Merkezimizce hazırlatılan ve sendikanın faaliyetlerinin yer aldığı sinevizyon gösterisi yapıldı. Ardından konuşan Şube Başkanımız Yusuf Ziya Odabaş, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın selamlarını ileterek başladığı konuşmasında, her alanda başarının, birlik ve beraberlikle elde edileceğini vurguladı. ÇAYIROVA ŞUBESİ Akplas Plastik Kalıp fabrikasını ziyaret Şube Başkanımız Bilal Uça, 24 Aralık’ta Akplas Plastik Kalıp fabrikasını ziyaret etti. Başkan Uça ziyarette çalışan üyelerimize 2012 yılının bir değerlendirmesini yaptı ve Toplu İş Sözleşmesi süreci hakkında bilgi verdi. BOZüYüK ŞUBESİ Selüloz-İş Sendikası’ndan şubemize ziyaret Selüloz-iş Genel Başkanı Ergin Alşan, 25 Aralık’ta şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Cemal Güney’in Alşan’la görüşmesinde, Bozüyük’teki sanayi işyerleriyle çalışma hayatına ilişkin gelişmeler ele alındı. Demirer Kablo’da plaket töreni METAL Şubemiz yetkisindeki işyerlerinden Demirer Kablo’da 4 Ocak’ta plaket töreni yapıldı. Şube Başkanımız Cemal Güney’in yanı sıra, Fabrika Müdürü Enver Keleşoğlu ve Personel Müdürü Nuri Esener’in de katıldığı törende, işyerinde 10,15 ve 25. yılını dolduran üyelerimize plaket verildi. Başkan Güney, tören sonrasında, üyelerimize toplu iş sözleşmesi süreci hakkında da bilgi verdi. TÜRK 70 İSG Semineri Şubemiz yetkisindeki işyerlerinden Türk Demirdöküm eğitim salonunda, 31 Aralık– 2 Ocak tarihleri arasında İş sağlığı ve İş güvenliği semineri yapıldı. Seminere toplam 120 çalışan katıldı. Geçmiş olsun ziyareti Şube Başkanımız Cemal Güney, Türk Demirdöküm A.Ş. işyerinde iş kazası geçiren üyemiz Salih Poyraz’ı evinde ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğinde bulundu. BURSA NİLüFER ŞUBESİ Renault’daki yeni üyelerimizle bir araya geldik Şube Başkanımız Ruhi Biçer, Oyak Renault işyerinde yeni işbaşı yapan 75 üyemizle 4 Ocak’ta bir araya geldi. Başkan Biçer, aralarında mavi yaka kadın çalışanların da bulunduğu yeni üyelerimizle tanıştı ve onlara sendikamız hakkında bilgi verdi. Oyak Renault ziyaret edildi Şube Başkanımız Ruhi Biçer, 25 Ocak’ta Oyak Renault A.Ş. işyerini ziyaret etti. Başkan Biçer ziyarette, üyelerimize toplu sözleşme süreci hakkında ayrıntılı bilgi verdi, soruları cevaplandırdı. BOLU ŞUBESİ İndirim protokolleri imzalandı Şubemiz ile özel Çağsu Hastanesi ve özel Fatma Hatun Hastanesi arasında indirim protokolleri imzalandı. Şube Başkanımız Özgür Elçi ve hastane yetkililerince imzalanan protokoller, üyelerimiz ve ailelerine, çeşitli sağlık hizmetlerinde %20’ye yaklaşan oranlarda indirim öngörüyor. 71 TÜRK Şubemiz Genişletilmiş Temsilciler Meclisi toplantısı 7 Ocak’ta şube binamızda yapıldı. Şube Başkanımız Ruhi Biçer başkanlığındaki toplantıda, TİS Toplantı çağrısı hakkında temsilcilerimiz bilgilendirildi. METAL Genişletilmiş Temsilciler Meclisi toplantısı ESKİŞEHİR 1 NOLU ŞUBE MATASAN’dan üyelerimiz şubemizi ziyaret etti Şubemiz yetkisindeki Matasan A.Ş. işyeri çalışanı bir grup üyemiz, 11 Ocak’ta şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Erkut Kılıç, Şube Sekreterimiz Bülent Uçarsu ve Şube Mali Sekreterimiz Ceylan Çimen, üyelerimize toplu sözleşme sürecine ilişkin bilgi verdi ve sorularını cevaplandırdı. Yeni üyelerimize şubemizde eğitim METAL Şubemiz yetkisindeki Arçelik A. Ş. Buzdolabı Kompresör İşletmesinde yeni işe alınan 120 üyemize, 8 Ocak’ta şubemizde eğitim verildi. Türk Metal’in tanıtım videosunun gösterimi ile başlayan eğitimde, Şube Başkanımız Erkut Kılıç, sendika, sendikalı olmanın önemi ve Türk Metal Sendikasının faaliyetlerini anlattı. Arçelik çalışanı yeni üyelerimize, fabrika temsilci grubu ve Şube İcra Kurulu da tanıtıldı. TÜRK 72 İZMİR 2 NOLU ŞUBE Delphi’ye ziyaret Şube Başkanımız Hayrettin Çakmak, Şube Sekreterimiz Ali Akyüz ve Şube Mali Sekreterimiz Hacı Kılıç, 1 Ocak’ta Delph’yi ziyaret etti. Başkan Çakmak ziyarette, 16.00–24.00 B vardiyasında çalışan üyelerimizle tezgâhları başında bir araya geldi, toplu sözleşme süreci hakkında bilgi verdi ve sorunlarını dinledi. GEBZE 1 NOLU ŞUBE Geçmiş olsun ziyareti Şube Başkanımız Şeref Özcan, Güngör Otomobil işyerinde iş kazası geçiren üyemiz Ahmet Ali Özcan’ı 25 Aralık’ta evinde ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğinde bulundu. Pimsa Adler Türk Metal çatısı altında METAL Şubemizin örgütlenme çalışmaları hız kesmiyor. Bu çerçevede, Gebze Taysad’da Kurulu bulunan Pimsa Adler işyerinde yürütülen üye yazım işlemleri tamamlandı, gerekli çoğunluk sağlandı ve yetki için resmi başvuru yapıldı. Gruplar halinde şubemizi ziyaret eden Pimsa Adler çalışanı üyelerimiz de, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’a ve sendikamıza güvendikleri için Türk Metal çatısı altında olmak istediklerini dile getirdiler. Şube Başkanımız Şeref Özcan, Pimsa Adler çalışanı üyelerimize, bundan sonraki süreç hakkında bilgi verdi. Genel Sekreterimiz Yücel Yücel, 7 Ocak’ta şubemizi ziyaret ederek, Şube Başkanımız Şeref Özcan’la görüştü. Yücel’in ziyaretine, Gebze Dilovası Şube Başkanı Uysal Altundağ, İstanbul Anadolu Yakası Şube Başkanımız Halil Faki Erdal ve Bolu Şube Başkanımız Özgül Elçi de eşlik etti. Görüşmede bölgedeki sendikal faaliyetlerle, TİS süreci ele alındı. Autoliv Cankor Kurul toplantısı Şube Başkanımız Şeref Özcan, Autoliv Cankor işyerini 10 Ocak’ta ziyaret etti. Başkan Koçak işyeri kurulundaki üyelerimizle bir araya gelerek, TİS kapsamında yapılan ilk toplantı ve daha sonraki süreç hakkında bilgi verdi, kurul üyelerinin konuya ilişkin görüş ve önerilerini dinledi. TÜRK Genel Sekreterimiz Yücel’den ziyaret 73 GEBZE DİLOVASI ŞUBESİ Baştemsilcilerle toplantı Şube Başkanımız Uysal Altundağ, şubemiz yetkisindeki işyerleri baştemsilcileri ile 24 Aralık’ta bir toplantı yaptı. Şube icra kurulu ve yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı toplantıda, sözleşme süreci ele alındı ve üyelerimizden gelen öneriler değerlendirildi. Takosan’a ziyaret METAL Genel Sekreterimiz Yücel Yücel, Şube Başkanımız Uysal Altundağ’la birlikte, İstanbul’dan Taysad bölgesine taşınan Takosan işyerini 7 Ocak’ta ziyaret etti. Ziyarete İstanbul 1 Nolu Şube Başkanımız Murat Salar, İst. Anadolu Yakası Şube Başkanımız Halil Faki Erdal da katıldı. Genel Sekreterimiz Yücel ve başkanlarımız ziyarette, önce üyelerimizle, ardından da fabrika yetkilileri ile görüştü. TÜRK 74 Diler Demir Çelik ve Resa Demir’de taslağımız açıklandı meSS gurubu dışında da sözleşmelerimiz başlıyor. Şubemizin yetkili olduğu Diler Demir,Diler Filmaşin ve Resa Demir’de 2012-2014 toplu sözleşme görüşme süreci başladı. Bu çerçevede, Şube Başkanımız Uysal Altundağ, 3 işyerinde toplam 750 üyemizin faydalanacağı taleplerimizi içeren toplu sözleşme teklif taslağımızı işverenlere verdi. Başkan Altundağ ardından da işyerlerinde üyelerimizle bir araya gelerek, taleplerimizin detaylarını anlattı ve soruları yanıtladı. Gazeteci Yılmaz Işık şubemizde kocaeli bölgesinin duayen gazetecisi Yılmaz Işık, 23 Ocak’ta şubemizi ziyaret ederek, Şube Başkanımız Uysal Altundağ ile görüştü. Görüşmede, çalışma hayatı ve ülkedeki güncel gelişmeler ele alındı. GEMLİK ŞUBESİ bir slayt gösterisi gerçekleştirildi. Yemeğin açılış konuşmasını yapan Şube Başkanımız Kemal Durmaz, bir şehit babasının oğluna yazdığı mektubu okudu ve “ne yazık ki, şehit cenazeleri sonrasında bir dahaki şehit cenazesine kadar uyuyoruz” dedi. Protokol üyelerinin şehit aileleriyle oturduğu yemekte kısa bir konuşma yapan Gemlik Kaymakamı Cahit Işık da, babasını daha 1 yaşındayken asker ocağında kaybettiğini belirterek, tüm şehit ailelerinin acılarını kendisinin de yaşadığını dile getirdi. Gemlik Belediyesi ziyaret edildi Şube Başkanımız Kemal Durmaz ve şubemiz yetkisindeki işyerlerinin baş temsilcileri, Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Sarı‘yı makamında ziyaret etti. Görüşmede, Gemlik’te uygulamaya geçecek olan yeni servis güzergâhları ile ilgili sıkıntılar dile getirildi ve 1500 kişilik şikâyet dilekçesi ile güzergâhların işçileri mağdur etmeyecek şekilde tekrar gözden geçirilmesi istendi. Belediye Başkan Yardımcısı Sarı da, soruna ortak bir çözüm bulunacağını söyledi. Çimtaş Çelik’te sözleşme görüşmeleri başlıyor birleŞik Metal İş sendikasından istifa ederek Türk Metal Sendikası ailesine katılan, toplam 470 kişinin çalıştığı Çimtaş Çelik fabrikasındaki üyelerimizi sözleşme heyecanı sardı. Şube Başkanımız Kemal Durmaz ve şube yöneticileri, sendikamız ile ilk kez sözleşme heyecanı yaşayacak olan ailemizin yeni üyelerini 14 Ocak’ta ziyaret etti. Başkan Durmaz ve yöneticiler, üyelerimizi sözleşme süreci ile ilgili bilgilendirdi. Başkan Durmaz, “Sözleşme taslağını nasıl birlikte hazırladıysak, imzayı da birlikte atacağız” diye konuştu. Borusan Mannesman ziyareti Şube Başkanımız Kemal Durmaz, Borusan Mannesman işyerini 17 Ocak’ta ziyaret etti. Başkan Durmaz ziyarette, ilk görüşmesi yapılan 2012–2014 Toplu iş sözleşmesi sürecine ilişkin bilgi verdi, soruları cevaplandırdı. Borusan Mannesman çalışanı bir grup üyemiz de, 18 Ocak’ta 24–08 vardiya çıkışı şubemizi ziyaret etti. 75 TÜRK ŞehiT Aileleri Derneği Gemlik Şubesi yetkilileri,24 Aralık’ta şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Kemal Durmaz’a verdikleri destek nedeniyle teşekkür eden dernek yetkilileri, Gemlikli şehitleri temsil eden bir resim hediye etti. Bu arada, Şubemiz tarafından şehit aileleri için bir yemek düzenlendi. 4 Ocak’taki yemeğe ilgi yoğun oldu. Yemeğe, Ak Parti Bursa milletvekili İsmet Su, Kaymakam Cahit Işık, Büyükşehir Belediye Başkanvekili, Belediye Başkanvekili Refik Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Zekeriya Bayazıt, Emniyet Müdürü Kenan Kerdiğe, AKP, CHP, MHP ilçe yöneticileri, Gaziler Derneği üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan gecede, Gemlikli şehitlerimizin nerede ve ne zaman şehit düştüklerini içeren METAL Şehit aileleri yemekte buluştu İSKENDERUN ŞUBESİ Şubemize ziyaret TümTiS Genel Başkanı Kenan Öztürk, Adana Şube Başkanı Halil Çekin, Mersin Şube Başkanı Savaş Gürkan 4 Ocak’ta şubemizi ziyaret ederek, Şube Başkanımız Çakır Varan ile görüştü. Görüşmede, çalışma hayatındaki güncel gelişmeler ele alındı. METAL Yazıcı’da sözleşme heyecanı TÜRK 76 ÖrGüTlenme çalışmalarının tamamlanmasının ardından yetki belgesi de alınan Yazıcı A.Ş.’deki sözleşme taslağı çalışmalarına başlandı. Bu çerçevede, Şube Başkanımız Çakır Varan, 11 Ocak’ta Yazıcı A.Ş Fabrikasında görev yapan temsilcilerimizle bir araya geldi. Şube Başkanımız Çakır Varan, 12 Ocak’ta da Yazıcı A.Ş Fabrikasını ziyaret etti. Başkan Varan ziyarette, üyelerimizle tezgâhları başında bir araya gelerek, sözleşme taslağı hakkında bilgi verdi, soruları cevaplandırdı. Şube Başkanımız Çakır Varan, 22 Ocak tarihinde de şubemiz yetkisindeki Yazıcı Demir Çelik işyeri için yeni dönem toplu sözleşme taslağını, Yazıcı A.Ş. Müdürü Osman Gözükara’ya verdi. Başkan Varan daha sonra, çalışan üyelerimizle bir araya gelerek, taslağın ayrıntıları hakkında bilgi verdi, soruları cevaplandırdı. Geçmiş olsun ziyareti Şube Başkanımız Çakır Varan, Yazıcı A.Ş Fabrikasında iş kazası geçiren, Haddehane Makine Bakım Bölümü çalışanlarından üyemiz Mecit Aladağ’ı evinde ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundu. MANİSA 1 NOLU ŞUBE Ziyaretler sürüyor Şube Başkanımız Hüseyin Özben, Kerim Çelik işyerini 17 Ocak’ta ziyaret etti. Ziyarette ilk olarak Fabrika Genel Müdürü A.Kerem Çakır, Fabrika Müdürü Özgür Savaş ve Üretim Müdürü Cem Bozok ile görüşen Başkan Özben, ardından üyelerimiz ile bir araya gelerek, Tis süreci hakkında ayrıntılı bilgi verdi ve soruları cevaplandırdı. MHP’den şubemize ziyaret maniSa Bosch Termoteknik çalışanları, geleneksel yıl sonu yemeğinde bir araya geldiler. Manisa’da 21. yılını kutlayan Bosch, 21 yılda 3 milyon 600 bininci kombinin üretimini de çalışanlarıyla birlikte kutladı. Kutlama yemeğine Fabrika Genel Müdürü Akın Kazak, Teknik Genel Müdür İrfan Bayrak, Şube Başkanı mızHüseyin Özben ve üyelerimiz katıldı. Fabrika Teknik Genel Müdürü İrfan Bayrak, 2012 yılında 530 bin kombi üretildiğini, bu sayıyı önümüzdeki yıllarda yıllık 1 milyona çıkartmayı hedeflediklerini belirtti. Gecede daha sonra, sanatçı Zeliha Sunal’ın şarkıları eşliğinde yoğun geçen bir dönemin stresini atan Bosch çalışanları, geç saatlere kadar gönüllerince eğlendi. GÖLCüK ŞUBESİ Engel Tanımaz Tiyatro Kulübü yeniden sahnede 10. Yıl Ödül Töreni Şubemiz yetkisindeki işyerlerinden Ford Otomotiv ‘de 20 Aralık’ta, 10. yılını dolduran çalışanlar için bir ödül töreni gerçekleştirildi. Şube Başkanımız Mehmet Şener’in yanı sıra, Fabrika Müdürü Mehmet Günel, Müdür Yardımcısı Cem Temel, İnsan Kaynakları Müdürü Ali Rıza Aksoy, bölüm müdürleri ve çalışanların katıldığı törende, fabrikada 10 yılını dolduran 530 üyemize beşer adet çeyrek altın verildi. Ford Otosan’da çalışan engelli üyelerimizin, “Engelleri Aşalım Projesi” kapsamında sahneye koydukları Ferhat ile Şirin isimli tiyatro oyunu, VKV Kültür Merkezinde 10 Ocak’ta yeniden sergilendi. Oyun, izleyiciler tarafından büyük beğeniyle izlendi ve oyuncular ayakta alkışlandı. 77 TÜRK Manisa Bosch’ta hedef 1 milyon kombi METAL MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, 31 Aralık’ta şubemizi ziyaret ederek, Şube Başkanımız Hüseyin Özben’le görüştü. Görüşmede, çalışma hayatı ve güncel konular ele alındı. İSTANBUL 1 NOLU ŞUBE İşyeri ziyaretleri sürüyor ŞUBE Başkanımız Murat Salar, 24 Aralık’ta Otis Asansör, 3 Ocak’ta Borusan Mannesman, 16 Ocak’ta da Net Cıvata işyerlerini ziyaret etti. Başkan Salar ziyaretlerde, Mess toplu sözleşme süreci hakkında çalışan üyelerimize bilgi verdi, soruları cevaplandırdı. Temsilciler toplantısı METAL 2012 yılının son temsilciler toplantısı Şube Başkanımız Murat Salar başkanlığında 31 Aralık’ta yapıldı. Toplantıda 2012 yılının genel değerlendirmesi yapıldı, Mess sözleşme süreci ve 2013 hedefleri ele alındı. TÜRK 78 Kale Kilit ve Kale Çelik temsilcilerinden ziyaret meSS’e bağlı işyerlerindeki gibi, sözleşme sürecinde bulunan Kale Kilit ve Kale Çelik Eşya işyerlerinin temsilcileri, Şube Başkanımız Murat Salar başkanlığında 12 Ocak’ta şubemizde bir araya geldi. Toplantıda, Kale Grubu ile yapılacak sözleşmeye ilişkin beklentiler ve öneriler değerlendirildi. Mercedes Benz Türk’te devir-teslim töreni mercedeS Benz Türk’ün Hoşdere fabrikasında Üretim Direktörlüğü görevinden Aksaray fabrikasına atanan Klaus Pfeifer, bu görevini törenle Dr. Martin Walz’a devretti. Törene, Şube Başkanımız Murat Salar da katıldı. Dr. Walz’a yeni görevinde başarılar diliyoruz. Mercedes Benz Türk’e ziyaret Şube Başkanımız Murat Salar, 18 Ocak’ta Mercedes Benz Otobüs fabrikasında 2.vardiyayı ziyaret etti. Başkan Salar, bir önceki fabrika ziyaretinde görüşülemeyen çalışanlarımıza, MESS sözleşme süreci ve fabrikaya ilişkin konularda bilgi verdi, talep ve düşüncelerini dinledi. İSTANBUL ANADOLU YAKASI ŞUBESİ Baştemsilciler Meclisi Şube Başkanımız Halil Faki Erdal, 24 Aralık’ta baş temsilciler ile bir araya geldi. Toplantıda, 2012 – 2014 Grup toplu sözleşme taslağı hakkında üyelerimizin düşünce ve beklentileri baş temsilcilerimizden rapor halinde alınarak görüşüldü. Hava-İş Sendikası Mitingi hava İş Sendikasının işten atılan 305 THY çalışanı için Kartal Meydanı’nda 5 Ocak’ta düzenlediği mitinge şubemiz de destek verdi. Hava İş Genel Başkanı Atilla Ayçin’in de konuşma yaptığı mitinge, bir grup üyemiz de katıldı. Siemens’ten şube ziyareti SiemenS çalışanlarından 50 kişilik bir grup üyemiz, 4 Ocak’ta şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Halil Faki Erdal, üyelerimize güncel gelişmeler hakkında bilgi verdi. Bu arada, Siemens işyeri LV Montaj hattı çalışanları, 13 Ocak’ta temsilcilerce Kaynarca Sosyal tesiste düzenlenen kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Şube Başkanımız Halil Faki Erdal’ın da katıldığı bu etkinlikte, üyelerimiz, sendikamıza olan güven ve bağlılıklarını dile getirdiler. Temsilciler Meclisi toplandı Şube Başkanımız Halil Faki Erdal, şubemiz yetkisindeki işyerindeki temsilciler ile 7 Ocak’ta bir araya geldi. Toplantıda 2012– 2014 toplu sözleşme görüşmeleri ele alındı ve sosyal medya ile ilgili konular görüşüldü. 79 TÜRK arçelik çalışanı bir grup üyemiz, 10 Ocak’ta şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Halil Faki Erdal, üyelerimize sendikamız faaliyetleri ve güncel konulara ilişkin bilgi verdi. METAL Arçelik çalışanlarından ziyaret İZMİR 1 NOLU ŞUBE Amros Makine ziyaret edildi Şube Başkanımız Halil İbrahim Tosun, Şube Sekreterimiz Güngör Sunar ve Şube Mali Sekreterimiz Şafak Aşınmaz, 16 Ocak’ta Amros Makine işyerini ziyaret etti. Başkan Tosun ziyarette, çalışan üyelerimize sendikamızın faaliyetleri ve çalışma hayatı konusunda bilgi verdi, soruları cevaplandırdı. Başkan Tosun ve beraberindekiler, işyeri Genel Müdürü Ivan Bartolini ve Üretim Müdürü Sinan Pöğün’le de bir görüşme yaptı. METAL 2012 değerlendirme toplantısı Temsilciler Meclisi Toplantısı TÜRK 80 Türk-İş’e bağlı sendikaların şube başkanlarının katıldığı değerlendirme toplantısı, 15 Ocak’ta şubemizde yapıldı. Toplantıda, Türk-İş 3.Bölge Temsilcisi Hasan Hüseyin Karakoç, 2012 yılının değerlendirmesini yaptı ve geleceğe yönelik hedefleri anlattı. Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım’ın Temsilciler Meclisi’ndeki konuşması, İzmir ve Manisa’daki yerel basında büyük ilgi gördü. Sendikamız İzmir 1 ve İzmir 2 Nolu şube işyerleri temsilcilerinin katıldığı Temsilciler Meclisi toplantısı 15 Ocak’ta şubemizde yapıldı. Toplantıya Genel Başkan Yardımcımız Sayın Süleyman Yıldırım, İzmir 1 ve İzmir 2 NoluŞube İcra Kurulları ile MESS işyerleri temsilci heyetleri katıldı. Şube Başkanımız Halil İbrahim Tosun’un açılış konuşması sonrasında, Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım, temsilcilere başta toplu iş sözleşmesi süreci olmak üzere, çeşitli konularda bilgiler verdi. Toplantıda, sözleşme sürecine ilişkin temsilcilerin görüş ve önerileri de alındı. VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI ZEYNEP KARAGÖZ İstanbul Anadolu Yakası Şubemizin yetkisindeki Siemens A.Ş Montaj Bölümü çalışanlarından üyemiz Zeynep Karagöz, 12 Eylül’de hayatını kaybetti. Merhum Karagöz’e Allah’tan rahmet, yakınlarına, tüm sevdiklerine ve Siemens camiasına başsağlığı dileriz. Bu dergi, sendikalı işçiler tarafından basılmıştır. TÜRKMETAL OCAK 2013 - SAYI: 162