3 - Türk Metal Sendikası

Transkript

3 - Türk Metal Sendikası
TÜRK METAL SENDİKASI GENEL
MERKEZİ AYLIK YAYIN ORGANI
TÜRK
OCAK 2013 | SAYI: 162
METAL
ÜRETMEK, KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYORUZ
TÜRKMETAL
OCAK 2013 - SAYI: 162
Toyota işçileri Türk Metal’i istiyor…
TOYOTA’ya Türk Metal
bayrağını dikeceğiz!
EDİTÖRDEN
TÜRK METAL
SİZE YETER!
Sendikalara neden ihtiyaç duyulduğunu soranlar hep olmuştur, olmaya da devam edecektir. Bu soruya belki de en güzel cevap bu aylarda verilecek. Çünkü, emeğe karşı saldırılar yine yoğunlaşmış durumda. Kıdem tazminatının kaldırılmak istenmesi, özel
istihdam büroları ile işçi kiralanması sistemi, taşeron sisteminin getirdiği acı sonuçlar, ve
diğerleri… İşte, yine bu noktada sendikalar söz sahibi olarak, gelişmeleri yönlendirebilecek, elindeki kartları sonuna kadar oynayacak, çalışma hayatını şekillendirecek. İşte bunun
için örgütlü güç gerekiyor. Çalışanlar bir çatı altında, bir lider ışığında hareket ederlerse,
kendilerine karşı yapılan haksızlıklara engel olabilirler; kazanılmış haklarını koruyabilirler.
Sendikalara böylesine ihtiyaç duyulduğu bir zamanda, 3 yıldan fazla bir zamandır
beklediğimiz gerçek sendikalı işçi istatistikleri açıklandı. “Kim ne kadar üyeye sahip?” tartışmasına son verildi. Türk Metal’in üye sayısı 151.000’in üstünde. Kendisini takip eden 3
sendikanın üye sayısına eşit nerdeyse. Türkiye’deki sendikalı toplam işçi sayısının %16’sı
Türk Metal’de örgütlü durumda. Türk Metal’i takip eden üye sayısı, en yüksek ikinci sendikadan neredeyse 100 binden daha fazla. Türkiye’de hiçbir sendika 60 binin üzerinde
üyeye sahip değilken; Türk Metal’in 151 binden fazla üyeye sahip olması, Türk Metal’in
sendikalılaşmaya, örgütlenmeye ve işçilerin hak ve çıkarları için mücadele edilmesi gerektiğine verdiği önemi ortaya koymuştur aslında. Türk Metal, hassasiyetleri olan ve bu hassasiyetlerinin gereğini somut davranışları ile ortaya koyan bir sendikadır.
Her fırsatta dile getirdiğimiz; Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın da konuşmalarında altını çize çize ifade ettiği, “Türkiye’de sendikacılığı bitirmek istiyorlar, sendikalar kan
kaybediyor” şeklindeki tespitinin ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı. Yayınlanan tabloya bakarak söylenecekleri düşünürsek, bir kitap bile yazılabilir. Ancak, şimdilik sadece bu
konu ile ilgili genel merkez açıklamamızı dergimizin sayfalarında sizlerle paylaşıyoruz.
Daha sonra bu konuları detaylarıyla inceleyeceğiz.
Türk Metal Toyota Fabrikasına girdi. Beyaz eşya sektörünün hemen tamamında örgütlenen Türk Metal, otomotiv sektörünün de tamamında örgütlenmeyi planlıyor. İşte
bu plan ve program çerçevesinde, Toyota işçilerinin daveti ile birlikte Toyota’da örgütlenme mücadelesi sürecine girmiş bulunuyoruz. Bu süreçte Toyota işçilerinin inanç ve kararlılığı sayesinde, Toyota çalışanları da sendikalı iş yerlerinin sahip olduğu avantajlara sahip
olacak. Bu günler çok uzakta değil.
Türk Metal dergisinin eki olarak, artık haftalık olarak Vardiya Gazetesi yayınlanıyor.
Vardiya, hem daha güncel, hem de sözleşme döneminde yalanlara, iftiralara, gerçeklerin
ört bas edilmesine bir cevap. Metal işçilerine sadece gerçekleri aktaran ve metal işçilerinin
sözcüsü olarak hareket eden Vardiya, üyelerimiz tarafından büyük takdir gördü. Bu teveccühle birlikte, bize gelen geri dönüş gösteriyor ki, Vardiya’nın sabit okuyucu kitlesi oluşmaya başlamış durumda. Umarız Vardiya, metal işçilerinin kuyusunu kazanların, işçilerin
gözünün içine baka baka yalan söyleyenlerin suratına bir şamar gibi iner.
Türk Metal Dergisinin bu ayki içeriği, yine sizleri daha çok bilgilendirmeye yönelik.
Sosyal Güvenlik konularına bu aydan itibaren daha fazla yer verme gayretinde olacağız.
Tabi, iş sağlığı ve güvenliği konusuna da. Metal iş kolu, istatistiklerin de gösterdiği gibi,
maalesef, çalışma yapısı itibariyle iş kazalarına daha yakın bir iş kolu. Ne kadar yakın olursa olsun, bu iş kolunda iş kazalarının sıfıra inmesi, Türk Metal’in en önemli idealidir. Bunun için, hem yaptığımız organizasyonlar hem de yayınlar, bu konudaki hassasiyetimizin
de bir göstergesidir.
Türk Metal Dergisinde yine aradığınız pek çok şey mevcut. Yine sizler için her yerde… Bütün metal işçilerine kazasız ve güvenlikli bir çalışma yaşamı diliyoruz…
çtürk
Ertan Gtuen
.tr
rkmetal.org
urk@
ertangenct
İÇİNDEKİLER
4
12
TÜRK METAL SENDİKASI
AYLIK YAYIN ORGANI
Ocak 2013 | Sayı: 162
YAYIN SAHİBİ
Türk Metal Sendikası
Adına
Pevrul KAVLAK
SORUMLU YAZI İŞLERİ
MÜDÜRÜ
Bekir EROĞLU
HABER MÜDÜRÜ
Ertan GENÇTÜRK
METAL
ARAŞTIRMA
M. KEMAL ŞEN
TÜRK
2
YÖNETİM MERKEZİ
Türk Metal Sendikası Genel
Merkezi Basın Müşavirliği
Beştepe Mahallesi
Yaşam Caddesi 1. Sokak
No:7/A 06520
Söğütözü/ANKARA
Telefon: 0312 292 64 00
Faks: 0312 284 40 18
15
16
22
28
[email protected]
www.turkmetal.org.tr
www.turkmetaldergi.com
PRODÜKSİYON
CTCP REPROTEK
BASKI
Ziraat Gurup Matbaacılık A.Ş.
Ziraat Bankası Tesisleri
İstanbul Yolu Trafo Karşısı
Varlık - ANKARA
Tel: 0 (312) 384 73 44 - 45
YAYIN TARİHİ: 30 / 01 / 2013
YAYININ TÜRÜ: Yaygın süreli
YAYIN ARALIĞI: BİR (1) AY
YAYIN DİLİ: TÜRKÇE
Dergimiz basın ahlak yasasına
uyar. Ayda bir yayımlanır ve
üyelerimize ücretsiz dağıtılır.
Bu ayın öne
çıkanları
Türk-İş
Sendikacılık
Akademisi ikinci
mezunlarını verdi
SAYFA 37
Taşerona dur
demeliyiz
SAYFA 38
30
34
41
45
56
60
62
65
tanıtım filmi, 3 dilde hazırlandı
Celal Tozan / Ücretsiz izinler ve sağlık primleri
Sosyal medyada Türk Metal
Emekçinin Not Defteri
AB Delegasyonu Başkanı Büyükelçi
Ripert’e Türk Metal anlatıldı
Türk Metal-MESS ortak eğitimleri sürüyor
Kitap-Sinema
Çinliler neden sıcak su içer?
Bizden haberler
Yrd. Doç. Dr. Gökhan
Ofluoğlu/ Asgari Ücret
ve Yaşam Kalitesi
SAYFA 46
Dr. Naci Önsal /
Refah Ekonomisi
SAYFA 48
BUGÜNLERE
MÜCADELE
EDEREK GELDİK
SAYFA 42
CMS JANT VE
MAKİNE SANAYİ A.Ş.
SAYFA 52
METAL
Gazetecilerimizin
mağduriyeti
giderilmeli
6 32 milyon üyesi var tek kuruş vergi ödemiyor
8 Dünyadan haberler
10 Sektörden haberler
13 Konfederasyon’dan
20 TOYOTA İŞÇİLERİ...Türk Metal çatısı altında birleşin!
27 Sendikalaşmak AKPA emekçisinin de hakkı!
29 Türk Metal Sendikası 2013 yeni
3
TÜRK
SAYFA 24
Metal işçisi
olmanın onuru
ve zorluğu
METAL
Herkes şunu iyi bilsin ki, metal
işkolunda Türk Metal olmadan ağız
tadıyla bir üretim olmaz; olamaz.
Türk Metal, Türk sanayisi için bir
sigortadır. Bu nedenle Türk Metal’i
dikkate almadan yol almaya çalışmak
beyhudedir, hatta gaflettir, dalalettir…
4
B
TÜRK
ilindiği gibi 9 Ocak 2013 tarihinde Türkiye Metal Sanayicileri
Sendikası(MESS) ile Türk Metal arasında yaklaşık 115 bin metal
işçisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri başlamış bulunuyor. Şu ana kadar yapılan 2 oturumda yaklaşık 25 madde üzerinde mutabakata varıldı.
Pevrul KavlaK
Türk-İş Genel Sekreteri
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı
[email protected]
twitter.com/KavlakPevrul
Peki, bu görüşmeler devam ederken, metal işkolunda görüntüler nasıl?.. Bizim elimizde yakın zaman içinde çekilmiş ve işkolundaki durumu yansıtan bazı fotoğraflar var…
Otomotivin önlenemeyen yükselişi
Dünya genelinde 2 trilyon avro cirosu bulunan otomotiv sektörü,
bir ülke olarak ele alındığı takdirde dünyanın 6. büyük ekonomisi. İstihdamı tetikleyici özelliği de olan otomotiv sanayi, demir-çelik, hafif metaller, petro-kimya, lastik, plastik sanayinde başlıca ürün alıcısı…
Bizim ülkemizde, otomotivde, ana sanayide 50 bin, yan sanayide
200 bin olmak üzere yaklaşık 250 bin kişinin istihdam ediliyor. Bu sayı
dağıtım, pazarlama ve satış ağlarında çalışanları ile birlikte 400 bin kişiyi buluyor.
Dünya otomotiv üretiminde 17’inci sırada yer alan Türkiye’de başlıca otomotiv firmaları arasında B.M.C.- Ford Otosan- KARSAN M.A.N. Türkiye- Mercedes Benz Türk- Otokar- Oyak Renault – Tofaş ve
Toyota bulunuyor. Son 10 yıllık süreçte yıllık üretim kapasitesi %70 civarında artan otomotiv sektörü, ihracattaki %15,2’lik pay ile 2011 yılında ihracatta birinci sırada yer aldı.
Türk Otomotiv Sektörü, önümüzdeki 3 yıl için, dünya genelinde
10.sırayı, AB genelinde ilk 3 sırada yer almayı ve 2 milyonluk üretimi
Dünyada ham çelik üretimi, 2011
yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre %6,8’lik artış kaydederek 1,527
milyar tona ulaştı. Bu üretimin yarısından fazlası Asya’da gerçekleşti.
Türkiye’nin önemli bir pazarı olan
AB ülkelerinde çelik tüketimi %7,5 artmakla birlikte, ithal ürünlerin çelik piyasasındaki payı %21 seviyelerine ulaşmıştır. Bu dönemde Türkiye, AB’ye yönelik yassı çelik ihracatını ciddi bir oranda
artırmıştır. 2011 yılı itibarıyla 34,1 milyon tonluk üretimiyle dünya ham çelik
üretim sıralamasında ilk 10 ülke arasında yer alan Türkiye, 2010 yılında 26.30
milyon ton olan nihai mamul üretimini,2011 yılında 31.9 milyon tona yükseltmiş bulunuyor.
Demir çelikte, yıldızı parlak olan bir
kuruluşumuzun yöneticisi, sektörle ilgili değerlendirme yaparken “Şirketimizin
toplam gelirleri önceki yıla göre %55 artışla 1.42 milyar liraya ulaştı. 2011’de
ihracattan 523 milyon, gemilerimizden
18 milyon olmak üzere 541 milyon dolar
mal ve hizmet ihracatı gerçekleştirdik”
diyor. Bu ifadeler sektörde işlerin yolunda gittiğini işaret ediyor.
Beyaz eşyada
Avrupa’da birinciyiz
Bir de beyaz eşya var… Beyaz eşya
sektörümüz, yıllık 25 milyon adet ürünü aşan üretim kapasitesi ile Avrupa’nın
en büyük üretim üssüdür.
Bugün beyaz eşyada yerli sermayeli olarak Arçelik A.Ş. (Arçelik, Beko,
Altus ve Aygaz) ve Vestel A.Ş. yabancı
sermayeli olarak da Alman BSH (BoschSiemens-Profilo), İtalyan Indesit, Ariston
ve Candy şirketleri yerleşik tesisleriyle üretim yapıyor. Sektördeki ana şirketlerde, yan sanayi ve diğer tedarikçiler ile
birlikte 105.000’i mavi yakalı, 15.000’i
beyaz yakalı olmak üzere 120 bin işçi
çalışıyor. Bu şirketler beyaz eşyada ana
ürünlerde iç piyasa talebinin yaklaşık
%90’ını karşılıyor.
Peki acaba sektördeki kuruluşlar, bu
aşamaya nasıl geldi ?..
Bu aşamaya gelinmesinde, devletin, sektörlerin ihtiyaçlarına paralel olarak verdiği desteklerin önemli rolü olduğu muhakkaktır. Ama bunlar kadar,
işkolunda adeta bir sigorta olan Türk
Metal’in ve üyesi metal işçilerinin verdiği destekler de önemlidir… Gerek Türk
Metal olsun, gerekse üyeleri olsun metal işkolundaki büyük küçük demeden
tüm işletmelere ve fabrikalara, en az işverenler kadar sahip çıkmıştır. Dolayısıyla metal işçilerinin ve Türk Metal’in
işe, işyerine olan sevgisi ve iş ahlakı asla
tartışılmaz… Ama bu sevginin, bu ahlaki değerlerin karşılığı da olmalı… Tüm
bu güzelliklere, sıradan bir gözle bakılmamalı… İşverenler, Türk Metal’in iyi
niyetine karşılık vermeli.
Kriz günleri, sosyal ve ekonomik
fırtınaların yoğun olduğu, emekçileri delip de geçen bir süreçti… O süreç,
hayatları küçülttü, yaşam alanlarını daralttı. Şimdi, özellikle bu sözleşme döneminde insanların yaşamlarında oluşan
açıkların kapanması gerekiyor.
Kabul edelim ki, Türk sanayisinin
lokomotifi metal işçileridir. Dolayısıyla metal işkolunda işçi olmak, her babayiğidin harcı değildir. Metal işçisi olmanın ne demek olduğunu, zorluğunu
başta işverenler olmak üzere tüm kesimlerin anlaması, anlamaya çalışması, işverenlerin vicdan, insaf ve adalet gibi değerlerden uzak olmadığını da gösterecektir.
O zaman artık işverenlerin vicdanlarıyla baş başa kalıp, sözleşme süreci boyunca metal işçilerinin tulumunu, ayakkabılarını giymesi gerekiyor… Evine gidip, yaşadığı hayatı görmesi, anlaması
gerekiyor… Dökülen alın terinin, harcanan göz nurunun, emeğin ederini,
değerini anlaması gerekiyor… Empati
yapması gerekiyor…
Evet… Fedakârlık sırası şimdi işverenlerde… Fedakârlık bir sosyal değer olduğu kadar, aynı zamanda ahlaki
bir değerdir. Metal işçileri, bu konuda kendilerini ispatlamıştır.
Şimdi ispat sırası işverenlerdedir.
İspat etmezlerse ne mi olur? Öncelikle iyi şeyler olmayacağını söyleyelim.
Kimse unutmasın ki, sendikaların kırmızı çizgileri vardır. Bu çizgilerin ihlal edildiği zamanlarda, gelişmelerin sabır çizgisine yakınlığı ya da uzaklığı özellikle sendikalar için bir anlam taşır. Bu anlamı düşürmeye, yozlaştırmaya çalışanlar için bazen sabrın da bir anlamı kalmaz… Dolayısıyla sabırları zorlamamakta fayda vardır
Huzur mu yoksa anarşi mi?
Unutulmasın ki,fabrikaları ayakta
tutan tek güç sermaye değildir. Sermayenin yanında emek de vardır… Emek
ve sermaye arasında huzur olursa, üretim de ancak o zaman olur… Öyleyse
yapılması gereken, işyerlerinde huzuru
sağlayacak ortam için önce işverenlerin
de elini taşın altına koymasıdır.
İşte bu sözleşme süreci, işverenlerin bu konuya ne kadar önem verdiklerini, bu konuda ne kadar samimi olduklarını gösterecektir. Türk Metal’in anlayış ve hoşgörüsünü değerlendirenler,
buna karşılık verebilenler, insani değerler açısından ‘muteber’ insanlardır. Zaten Türk sanayinin gelişmesinde de bu
tür insanların içindeki insani değerlerin
büyük payı olmuştur.
Herkes şunu iyi bilsin ki, metal işkolunda Türk Metal olmadan ağız tadıyla bir üretim olmaz; olamaz. Türk
Metal, Türk sanayisi için bir sigortadır.
Bu nedenle Türk Metal’i dikkate almadan yol almaya çalışmak beyhudedir,
hatta gaflettir, dalalettir… Dolayısıyla,
önemli olan, sabırların sınırlarını zorlamadan, sendikaların varlıklarını, anlayışlarını olgunlukla değerlendirmek ve karşılığında aynı olgunluğu görmektir.
İşte içinde bulunduğumuz
süreç, bu açıdan önemlidir…
METAL
Demir çelikte parlak bir dönem
Beyaz eşyada sektörün 2011 yılı ihracatı 2010 yılına göre %5,2 artarken,
2012 yılı ilk çeyreğinde üretim geçen
yıla göre %8 artmış ve 5 milyona yaklaşmış bulunuyor… Yani beyaz eşyanın
performansı da iyi…
5
TÜRK
kendine hedef koymuş bulunuyor. Elbette ki bu hedeflere ulaşmada, ‘hızla gelişen teknolojilerin yakından takip
edilmesi, ana ve yan sanayi arasında işbirliği, teşvikler, yatırımların arttırılması gibi birçok alanda sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek formüller de’ önemli
rol oynayacaktır.
A
S
I
K
A
KIS
2013 yılında istihdama
163.9 milyon TL
kanlığı İstihdam Dairesi tarafından,
2013’te uygulanacak istihdama yönelik bazı projeler ve ödeneklerine ilişkin bilgi notu hazırladı. Bilgi notunda, İşkur, İçişleri Bakanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından toplam 27 ayrı pro-
je yürütüleceği belirtildi. Bu projelere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinden 123.5, İçişleri Bakanlığı bütçesinden 1 ve İşsizlik Sigortası Fonu’ndan 39 milyon 441 bin TL
olmak üzere toplam 163.9 milyon TL
harcama yapılacağı da ifade edildi.
METAL
HükümeT, İş Sağlığı ve Güvenliği, Mevsimlik Tarım İşçileri, Yetişkin Beceri Ölçümü, Çocuk İşçilik, Dezavantajlı Kişiler ve İltica ve
Göç gibi çoğu AB destekli 27 programa 2013 yılında 163 milyon 941
bin TL ödenek ayırdı. Kalkınma Ba-
TÜRK
6
Sigortalı
ücretli sayısı
12 milyon
69 bin oldu
32 milyon üyesi var ama
tek kuruş vergi ödemiyor
Dünyanın en büyük sosyal ağı olan Facebook’un Türkiye’de 32 milyonu aşkın kullanıcısı var, ama Facebook, 5 milyar dolarlık gelirin tek sentini bile Türkiye’ye ödemiyor. Facebook’u 32,3 milyon üyesiyle en çok kullanan 7. ülke olan Türkiye, sosyal ağ üzerinden elde edilen reklam ve pazarlama gelirlerine karşın, bu işten vergi geliri elde edemiyor.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) İstihdam
İzleme Bülteni’nin 14’üncü sayısını yayımladı. Bültene göre, Eylül 2012’de
tüm sektörlerde 12 milyon 69 bin kişi
sigortalı ücretli olarak istihdam ediliyor. İmalat sanayindeki sigortalı ücretli istihdamı ise 3 milyon 326 bin kişi.
Bültene göre, son 12 ayda sigortalı ücretli sayısındaki artış %9,1 oldu. İmalat sanayinde sigortalı sayısındaki artış
ise, %7 ile genel artışın 2.1 puan gerisinde kaldı.
İsviçre liste
başında yer aldı.
Ülke
ABD
Fransa
Batı Almanya
İtalya
Kanada
Japonya
Hong Kong
İngiltere
İsveç
Hollanda
Türkiye
Kayıtdışı istihdam
yıllık 30 milyar TL
kayba neden oluyor
TÜİK’in Hanehalkı İşgücü Araştırmasının Ekim 2012 sonuçlarına göre,
esas işlerinden dolayı herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmayan yaklaşık 10 milyon 123 bin kişi bulunuyor. Bu kişilerin 3 milyon 720 bini
ücretli veya yevmiyelilerden, 3 milyon
6 bini kendi hesabına çalışanlardan,
256 bini işverenlerden ve 3 milyon 141
bini ücretsiz aile işçilerinden oluşuyor.
2013 yılının ilk 6 aylık döneminde geçerli olan asgari ücret tutarının brüt
978,60 lira olduğu dikkate alındığında,
kayıt dışı işçi veya yevmiyeli istihdamdan dolayı devletin yıllık kaybı, işçiişveren SGK primi olarak 12,4 milyar,
işçi gelir ve damga vergisi olarak 2,6
milyar, işçi-işveren işsizlik sigortası olarak 1,3 milyar lira olmak üzere toplam
16,3 milyar liraya karşılık geliyor.
2013
Sıra
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
51
Ülke
İsviçre
Avusturya
Norveç
İsveç
Danimarka
Singapur
Yeni Zelenda
Hollanda
Kanada
Hong Kong
Türkiye
İŞKUR, 2012
yılında 550
bin kişiye
iş buldu
İşverenin 991 bin 804
işçi bulmak için İşkur’a
başvurduğu 2012 yılında,
İşkur aracılığıyla iş bulan
kişi sayısı ise 556 bin 586
oldu. İşkur verilerine göre,
2011’de İşkur’a başvuran kişi
sayısı 1 milyon 398 bin 355
olurken, bu sayı geçen yıl 2
milyon 296 bin 325’e yükseldi.
Başvuranlardan 1 milyon 332
bin 610’unu işsizler, 963 bin
715’ini ise çalışan, ama daha
iyi şartlarda iş arayanlar ile
emekliler oluşturdu.
7
TÜRK
Economist Intelligence Unit (EIU) tarafından
açıklanan ve ülkelerin yaşam standartlarına
göre ‘doğulası ülkeler’ listesinde Türkiye, 25
yıl önce yayımlanan listede 41’inci sırada yer
alırken, bu yıl açıklanan listede 10 basamak
birden gerileyerek 51’inci oldu. Listede İsviçre
birinci sırada yer alırken, 25 yıl önce listenin
başında yer alan ABD ise 16’ıncı basamakta yer
aldı. İşte ‘Doğulası Ülkeler’ tablosu:
1988
Sıra
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
41
METAL
‘Doğulası ülkeler’ listesinde
son 25 yılda 10 sıra geriledik
METAL
DÜNYADAN
HABERLER
TÜRK
8 Yunanistan’daki ekonomik
kriz ağaçları kestiriyor!
yunaniSTan’da kemer
sıkma önlemleri ve yakıt vergisindeki artış nedeniyle, halk yasadışı
ağaç kesimine yöneliyor. Yeşil ormanlarla örtülü Olimpus Dağı’nda öbek
öbek çıplak arazilerin artış gösterdiği
ve yasadışı ağaç kesiminin en çok bu
bölgede gerçekleştiği belirtiliyor. Geçen yıl getirilen yeni vergi nedeniyle yakıt fiyatları üçte bir artınca, ağaç
kesiminde de %300 artış olduğu kaydedildi. Odun kullanımı arttığı için
Yunanistan’ın büyük kentlerinde hava
kirliliğinin de arttığı ve Selanik’te kirlilik oranının endişe verici boyutlara
ulaştığı ifade edildi. Yunanistan Çevre
Bakanlığı, on binlerce ağacın yok olduğunu, izinsiz ağaç kesimleri nedeniyle şu ana kadar 3 binden fazla kişiye dava açıldığını belirtti.
2 milyar ton gıda çöpe gidiyor
dünya çapında yılda yaklaşık 4 milyar ton gıda
üretiliyor. Bunun 2 milyar tona yakını yenmeden
toprakta kalıyor veya çöpe gidiyor. İngiltere merkezli
Makine Mühendisleri Enstitüsü’nün hazırladığı rapora
göre, dünyada üretilen toplam gıdanın %30-50 arasındaki miktarı tüketilmiyor. Raporda, mahsüllerin
depolanmasındaki sorunlardan, son kullanım tarihlerinin aşırı kısa tutulmasına değin bir dizi nedenden
dolayı üretilen gıdalar israf oluyor. Araştırmacılar, Avrupa ülkeleri ve ABD’de satın alınan yiyeceklerin yaklaşık yarısının çöpe gittiğine işaret ediyor.
Opel’den ‘Bochum
fabrikasını
kapatırım’ tehdidi
almanya’nın önemli otomotiv şirketi Opel, Bochum fabrikasındaki çalışanlarını, “ya ücretlerinize
razı olur zam istemezsiniz ya da fabrikaları 2014 sonunda kapatırız” şantajıyla karşı karşıya bıraktı. Şirket tarafından yapılan
yazılı açıklamada, çalışanların verecekleri
tavizlerle ilgili pazarlıkların en kısa sürede
sona ermesi de istendi. Açıklamada, çalışanların gerekli fedakarlığı yapmaması durumunda, 2014 yılı sonunda Bochum’daki
üretimin durdurulacağı belirtildi. Fabrikada örgütlü IG Metal Sendikası, çalışanların
ücretlerinden sürekli fedakârlıkta bulunduklarına dikkat çekerek, Mayıs ayından
itibaren ödenecek %4,3’lük ücret zammın
ertelendiğini, devam eden pazarlıklarda
anlaşma olduğu takdirde, bu zamdan da
tümüyle vazgeçebileceğini açıkladı.
9
TÜRK
Türk dünyası artık askeri bir birlik oluşturuyor. Avrasya Askeri Statülü Kolluk Kuvvetleri ismini taşıyan teşkilat, ilk toplantısını Azerbaycan’da
gerçekleştirdi. Teşkilatın temelleri Türkiye’de atılmıştı. 2011 yılında Ankara’da alınan kararla, Avrasya Askeri Statülü Kolluk Kuvvetlerinin oluşturulması gündeme geldi. Avrupa ve Akdeniz Jandarmalar
ve Askerî Statülü Kolluk Kuvvetleri
Birliği’ne alternatif olması düşünülen teşkilat, ilk toplantısını Bakü’de
gerçekleştirildi. Toplantıya Türkiye,
Azerbaycan ve Kırgızistan’dan askeri yetkililer katıldı. Türkiye’yi Jandarma Genel Komutanı Orgeneral
Bekir Kalyoncu temsil etti.
METAL
Avrasya Askeri
Statülü Kolluk
Kuvvetleri
‘İngiltere’yi AB’den
çıkartacağız’
Foxconn
işçileri yine
greve gitti
dünyanın en büyük şirketi
Apple’a Çin’de iPhone üreten
Tayvan merkezli Foxconn fabrikasında
1000’den fazla işçi greve gitti. Geçen
yıl intiharlar ve ardından gelen grevle
dünya gündemine taşınan Foxconn
çalışanları, kötü çalışma koşullarını
gerekçe gösteriyor. İşçilerin günde
10 saat ve haftada 6 gün çalışmak
zorunda oldukları ve aylık maaşlarının
sadece 350-400 dolar civarında olduğu
belirtiliyor. Ancak Foxconn yetkilileri,
greve giden fabrikanın kendilerine
ait olmadığını, sadece arz zincirinde
iş yaptıklarını öne sürüyor. Geçen
yıl Ekim ayı sonunda da ‘aşırı sıkı’
ürün kalite kontrolü ve düşük maaşlar
nedeniyle 4000 işçi greve çıkmış, ancak
grev Foxconn’un ‘işten atarız’ tehdidiyle
sona ermişti.
ingilTere Başbakanı David Cameron,
2015’te yapılacak genel seçimlerde yeniden başbakan olması halinde, İngiltere’nin Avrupa Birliği üyeliğini referanduma götürme
sözü verdi. Yaptığı açıklamada, 70
yıl önce Avrupa’nın kendi kendini
parçaladığını bugün ise kıta ülkelerinin barış içinde olduğunu belirten Cameron, “Avrupa Birliği’nin
asıl amacı, Avrupa’daki bölünmeleri iyileştirmek olmuştur. AB barışı emniyet altına almış ve ilk amacını yerine getirmiştir. AB’den çıkıp çıkmama konusundaki referandum 2015’ten 2017 yılının sonuna
kadar olan dönemde gerçekleştirilecek. Eğer AB’den çıkarsak, bu tek
yönlü bir bilet olacak, dönüşü olmayacak” dedi.
N
E
D
R
Ö
T
K
SE
HEMA, Almanya’daki
direksiyon fabrikasını
Çerkezköy’e taşıyor
METAL
HeMa endüstri, Mercedes Benz’in almanya’nın Dusseldorf
kentindeki hidrolik direksiyon fabrikasını satın aldı. Fabrikayı altı
ay içinde Türkiye’ye getirmeyi planlayan Hema endüstri, 70 milyon euroluk yatırımla, 2013 yılı sonunda Çerkezköy’de üretime
başlayacak ve bin kişiye ek istihdam sağlayacak. Hidrolik sistemler, transmisyon ve aktarma organları, motor üniteleri üretiminde
faaliyet gösteren Hema endüstri’nin, yeni fabrika ile yılda 30 bin
olan hidrolik direksiyon sistemi kapasitesini 150 bine ulaştıracak.
KarSaN, Dacia
Dokker üretecek
TÜRK
10
Arçelik’e
verimli üren
kategoris ün
birincilik öinde
dülü
Karsan’dan yapılan açıklamaya göre, Karsan Otomotiv, Renault S.a.S. ile Dacia’nın
yeni hafif ticari araç modeli olan Dokker’ın üretimini ve türev araç geliştirme faaliyetlerini
yürütmek üzere, fizibilite çalışmalarına başlanması için niyet
mektubu imzaladı. Karsan tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Niyet mektubu çer-
çevesinde, Heksagon’un da yer
alacağı projede, fizibilite çalışmalarının 4 aylık bir süre içinde başarıyla tamamlanması durumunda, araç geliştirme faaliyetlerini yürütmek ve üretimine
2014 yılı içinde şirketimizin Bursa fabrikasında başlamak üzere,
yıllık 20 bin adet araç üretimini
içeren nihai anlaşmanın imzalanması planlanmaktadır.”
arçelik’Ten yapılan açıklamaya göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji
Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen, ‘Sanayide Enerji Verimliliğinin Artırılması Proje Yarışması’nda,
(SENVER) ‘En Verimli Ürün’
(EVÜ) kategorisinde, Arçelik’in
üretmekte olduğu IE3 verimliliğe
sahip elektrik motorları birinci oldu.
Arçelik’in kendi ürettiği verimli motorları, en az enerji tüketen çamaşır
ve bulaşık makinelerinde kullanılıyor. Arçelik, bu alandaki bilgi birikimini, sanayi tipi büyük motorlara da
uyarladı ve artık endüstriyel motorlarda da en verimli noktaya ulaştırdı.
2011’i rekor
gelirle kapattı
YiNE FACiA
METAL
ZONGULDAK
TÜRK
12
T
ürkiye Taşkömürü Kurumu’nun Kozlu
Müessesesi’ne ait kömür ocağında meydana gelen metan patlamasında göçük altında kalan işçilerden 8’inin cansız bedenlerine ulaşılmasının ardından,
sendikamız yönetim kurulu adına açıklama yapan Genel
Başkanımız Pevrul Kavlak, duyduğu üzüntüyü ve tepkiyi dile getirdi:
“Türkiye’de ekmek parası kazanmak zor, ekmek parasını kazanırken hayatta kalmak daha zor. Bunun en somut örneğini görüyoruz. Zonguldak’taki kömür ocağında metan gazı patlaması sonucu oluşan göçükte 8 işçimiz hayatını kaybetti. Avrupa’da en fazla işçi ölümlerinin
meydana geldiği Türkiye’de yaşanan bu dramın artık bir
son bulmasını istiyoruz.
Bu kazanın sebebi her ne olursa olsun, maden ocaklarında ard arda yaşanan ölümlü iş kazaları bir rastlantı olamaz. Alenen büyük bir zafiyet yaşanıyor. Yaşanan
iş kazaları ile ilgili artık bir komisyon kurulması ve olayları özel olarak araştırması zaruret haline gelmişken, ‘insan hayatının neden bu ülkede bu kadar ucuz olduğunun da’ sorgulaması gerekiyor. Zonguldak’ta alın teri ile
bu faciaya maruz kalan yaralılarımıza acil şifalar, hayatını
kaybeden işçilerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve
tüm yakınlarına başsağlığı diliyoruz.”
Zonguldak’taki
kömür ocağında
metan gazı
patlaması sonucu
oluşan göçükte,
8 işçi hayatını
kaybetti. Genel
Başkanımız Pevrul
Kavlak yaşanan
facia üzerine bir
açıklama yaptı
KONFEDERASYON’DAN |
ZONGULDAK, 27 OCAK’TA YAPILAN “EMEĞE SAYGI
MİTİNGİ’YLE TARİHİ GÜNLERİNDEN BİRİNİ YAŞADI
27 Ocak Emeğe Saygı Mitingi
için toplandık. Taşeron işçiliği bu ülkede temel çalışma biçimi haline getirilmek isteniyor. Arkadaşlar, bugün, gücümüzü
tazelemek için buradayız, inancımızı artırmak için buradayız,
umudumuzu pekiştirmek için buradayız… Bu ülkede artık işçilerimiz emeklilik haklarını dahi elde edemeden kapının önüne konulmasın, işinden, aşından, ekmeğinden edilmesin, kıdem tazminatı hakkımıza dokunulmasın, taşeronlaşma durdurulsun, iş kazalarının önüne geçilsin, örgütlenme hakkına dokunulmasın… Biz, bugün bu gidişe dur demek için buradayız, artık yeter demek için buradayız… İşte buradan, emeğin
başkentinden, madenci kentinden haykırıyoruz; Artık yeter…
Bugün barış içinde, kardeşlik içinde, dayanışma içinde buradayız. Bir olalım, birlik olalım, yüreklerimizi birleştirelim…
Birlikte mücadele edersek; En sonunda biz kazanacağız.”
“Emeğe Saygı” mitingine, sendikamız Türk Metal de, çeşitli şubelerden çok sayıda üyesi ile katıldı.
13
TÜRK
T
ürk-İş ve bağlı sendikaların da destek verdiği mitinge,
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri ve Yol-İş Sendikası Genel
Başkanı Ramazan Ağar, Türk-İş Genel Teşkilatlandırma
Sekreteri ve Teksif Sendikası Genel Başkanı Nazmi Irgat ve
Türk-İş’e bağlı sendikaların yöneticileri katılırken, 7 Ocak’taki
kazada hayatını kaybeden madencilerin bağlı olduğu taşeron
şirketin çalışanları da miting alanındaydı.
Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve Teksif Genel Başkanı Nazmi Irgat, artık işçilerin, emekçilerin kapının önüne konulmaması için, kıdem tazminatına dokunulmaması için, taşeron sisteminin kaldırılması için sokaklarda olduklarını kaydetti. Irgat, şöyle dedi: “Bugün burada, yalnızca maden şehitlerimizi anmak için toplanmadık. Bugün burada, yalnızca taşeronlaşmaya karşı isyanımızı dile getirmek için
toplanmadık. Bugün buraya aynı zamanda, bu düzenin adaletsizliğine, kuralsızlığına, acımasızlığına karşı, emek sömürüsüne karşı haykırmak için, mücadele azmimizi ortaya koymak
METAL
Genel Madenİş Sendikası
tarafından
Zonguldak’ta
düzenlenen
ve Madenci
Anıtı Alanı’nda
yapılan “Emeğe
Saygı Mitingine”
onbinlerce işçi
katıldı
| KONFEDERASYON’DAN
İhmal, denetimsizlik,
güvencesiz çalışma koşulları
METAL
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Gaziantep’te meydana gelen
patlama ile ilgili bir açıklama yaptı. Kumlu, açıklamasında şöyle dedi:
TÜRK
14
“gazianTep 4’ üncü Organize Sanayi Bölgesindeki bir galvaniz fabrikasında buhar kazanında meydana gelen patlama sonucunda ilk bilgilere göre
8 işçimizin hayatını kaybetmesi ve çok
sayıda işçinin yaralanması teşkilatımızda
büyük bir üzüntüye neden olmuştur.
İşsizlik ve yoksulluk, ülkemizi ucuz
emek cennetine çevirmekte, ekmeğe ihtiyacı olan yurttaşlarımıza iş sağlığı ve
güvenliği tedbirlerinin alınmadığı ortamlarda, güvencesiz, örgütsüz çalışmayı dayatmakta, bu durum can kayıplarını
da içeren ölümcül kazaları beraberinde
getirmektedir. Gaziantep’teki patlama
ve yaşanan can kayıpları bunun en çarpıcı örneklerinden birini oluşturmaktadır.
Patlamanın nedeni henüz belirlenememiş, ölü ve yaralılar konusunda henüz net bir açıklama yapılmamıştır. Valilik, konunun açıklığa kavuşturulması için çalışmaların devam ettiğini bildirmiştir. Patlamanın nedenlerinin belirlenmesi ve sorumlularının saptanarak yargı sürecinin başlatılması önem arz etmektedir.
Yaşanan facia, büyük umutlarla çıkarılan İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın
beklentilere cevap veremediği ve iş cinayetlerini önleyemediğinin de bir göstergesi sayılmalıdır.
Facianın eğitim ve denetim eksikliği
ile ağır ihmalin ürünü olduğuna inanan
Türk-İş, hayatını kaybeden işçilerimize
Allah’tan rahmet, yaralı işçilerimize acil
şifa, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı
dilemekte, başta Hükümet olmak üzere
ilgili, yetkili herkesi iş cinayetlerinin önlenmesi için göreve çağırmaktadır. ”
TÜRK-İŞ ARAŞTIRMA UZMANI ENİS BAĞDADİOĞLU:
ILO’NUN RAPORU
GERÇEĞİ YANSITMIYOR
Birleşmiş Milletler, dünyadaki işsiz sayısının 2012 yılında 4 milyon
daha arttığını vurguladığı “2013 Küresel İstihdam Eğilimleri” başlıklı
raporda, Türkiye’de işsizliğe karşı verilen mücadeleye dikkat çekti.
B
M’ye bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü ILO tarafından hazırlanan, “2013 Küresel İstihdam Eğilimleri” başlıklı raporda, Türkiye, Arnavutluk, Rusya Federasyonu ve Ukrayna’da, ekonomide büyüme kaydedildiği ve yeni işler yaratıldığı belirtildi. Rapora göre,
dünyadaki işsizler ordusuna bu yıl 5.1 milyon, 2014’te de
3 milyon kişinin daha katılması bekleniyor. Raporda, bu
eğilimin özellikle kalkınmakta olan ülkelerde ekonomik
büyümedeki gerilemeye işaret ettiği ifade ediliyor.
Rapor, 2012’de dünyadaki işgücünün %6’sının işsiz
olduğuna dikkat çekilerek,”Bu durum karşısında birçokları iş aramaktan vazgeçti, yaklaşık 39 milyon kişinin çalışma piyasasından çekildiği tahmin ediliyor” denildi.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Türk-İş’in
araştırma uzmanlarından Enis Bağdadioğlu ise, raporda yeralan, Türkiye’deki büyüme ve istihdam artışına
ilişkin olumlu rakamların gerçeği yansıtmadığı söyledi.
Türkiye’de istatistiki verilerle ilgili sıkıntı olduğuna dikkat çeken Bağdadioğlu, BBC’ye, istihdam artışının ekonomik büyümeyle bağlantılı olduğu görüşünü ihtiyatla karşılamak gerektiğini belirtti. Bağdadioğlu, geçmişte ekonominin büyümesine rağmen bunun istihdama yansımadığını ve “istihdamsız büyüme” diye bir olgu doğduğunu kaydetti.
Küresel ekonomik kriz atlatıldıktan sonra, sadece geçmisteki kayıpların giderildiğini belirten Bağdadioğlu, bir
sıçrama olmadığını, ancak kayıplar giderildiği için olumlu
yansıdığını söyledi. Enis Bağdadioğlu, Türkiye’deki büyümenin ithalata bağlı olduğunu belirterek, büyüme arttıkça
ithalatın ve buna bağlı olarak cari açığın da arttığını, yabancı ülkelerle rekabet edemeyen işyerlerinin kapandığını söyledi. Bağdadioğlu, “cari açık arttıkça, tüketime bağlı
büyüme olduğu sürece, Türkiye’de istihdamda sürdürülebilir bir büyüme sağlamak mümkün değil” dedi.
ÜYeleriMiZe MeSS Grup Toplu iş Sözleşmesi müzakereleri boyunca eksiksiz, doğrudan ve doğru haber vermek için yayına başlayan Vardiya Gazetesi, asıl sahiplerinden, yani siz Türk
Metal üyelerinden büyük beğeni gördü. Üyelerimiz, bu beğenilerini çekip gönderdikleri fotoğraflarla belgeledi. Türk Metal
Sendikası’nın üyeleri ile sürdürdüğü iletişim kanallarının bir yenisi olan Vardiya Gazetesi, 100 bine yakın Türk Metal üyesine
ulaştı. MeSS’e bağlı iş yerlerinden yüzlerce üyemizin bize gönderdiği fotoğraflardan bir kaçını sizlerle paylaşıyoruz. Umarız,
sendikacılığı sadece Türk Metal saflarında gedik açmak sanan
ve bütün enerjisini, üyesinin beklentisini ve aidatını bu yolda
yok eden “sıfırcı hokkabazlar da” bu resimlerden kendilerine
düşen payı alırlar.
15
TÜRK
gerçekleri
anlatacak!
METAL
HABER |
| HABER
METAL
’YA
TÜRK METAL
TÜRK
16
BAYRAĞINI DİKECEĞİZ!
HABER |
METAL
T
17
TÜRK
Genel Başkanımız Pevrul
Kavlak Sakarya’dan
seslenerek, “Toyota’ya
Türk Metal bayrağını
dikeceğiz. Türk Metal,
Toyota işçisinin sendika
özlemine son verecek” dedi
ürk-İş Genel Sekreteri ve
Sendikamız Genel Başkanı Pevrul
Kavlak, Sakarya’da Türk-İş Bölge
Toplantısının açılışında konuştu.
Kavlak konuşmasında, Toyota iş
yerinde örgütlenme çalışmalarını
başlattıklarını söyleyerek, “Türk Metal,
Toyota işçisinin sendika özlemine
son verecektir. Türk Metal, çok yakın
bir zamanda, Toyota’ya bayrağını
dikecektir. Çağdaş sendikacılık
anlayışıyla, iş barışını gözeten
yaklaşımıyla, sosyal diyaloga verdiği
önemle, Toyota’da olacaktır” dedi.
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak,
Toyota işçisinin uzun yıllardır
sendikasız çalıştığını, işçilerimizin
artık sendikalı olmanın, örgütlü
olmanın sendikal hak ve özgürlükleri
kullanmanın özlemi içinde olduğunu
belirterek, “Sendikamız, Toyota
işçilerinden gelen yoğun talepler
karşısında bu iş yerinde örgütlenme
sürecini başlatmıştır” diye konuştu.
Genel Başkanımız Kavlak şöyle
devam etti:
“Buradan Toyota işverenine
sesleniyorum. Bugün gelişmiş
ülkelerde çalışan işçiler hangi haklara
sahipse, Türk işçisi de aynı haklara
sahip olmalıdır. Yaşanan bütün
olumsuzluklara rağmen, Türk işçisi asla
köle değildir, olmayacaktır. Türkiye,
yabancıların gelip alabildiğine sömürü
düzeni kuracakları bir ucuz emek
cenneti değildir.
Türk işçisi, sendikalaşma hakkını
sonuna kadar kullanacaktır. Özgür
toplu pazarlık hakkını sonuna kadar
kullanacaktır.
Toyota, çağdaş ilkelerle
hareket eden bir dünya markasıdır.
Böylesi bir kuruluşa, sendikasız işçi
çalıştırmak yakışmamaktadır. Türk
Metal, Toyota örgütlendikten sonra,
işveren de, sendikanın üretime,
kaliteye ve verimliliğe nasıl büyük
katkılar yaptığını görecektir. Biz,
örgütlenme sürecini işte bu güvenceyle
başlatıyoruz.
Dileğimiz, bu sürecin sancısız
bir şekilde tamamlanmasıdır. Gelin,
çalışma barışını bozmayın. Gelin,
Türk Metal’in uzattığı dost elini tutun,
gelin, sosyal diyalogla, barış içinde bu
örgütlenme sürecinin tamamlanmasına
olanak verin.”
| HABER
Konuşmasında, Kozlu’da
yaşanan maden faciasına da değinen
Kavlak, kazada yaşamını yitiren
maden işçilerinin ismini saydıktan
sonra; “Bizlere hakkınızı helal
ediniz. Mekânınız cennet olsun. Biz,
sizden öncekiler gibi, sizleri de hiç
unutmayacağız. Diğer maden şehitleri
gibi hep kalbimizde yaşayacaksınız.
Ancak; biz, Ahmetleri, Hasanları,
Hüseyinleri diri diri toprağa gömenleri
de hiç unutmayacağız. Bu ülkeyi bir
taşeron cennetine çevirenleri. Bu
ülkede köle pazarları kuranları. Sendika
düşmanlarını. Samsun’da, Etibakır’da
sendikalaşan işçileri işten atarak,
taşeronlaştıranları, bile bile 6 işçinin
ölümüne davetiye çıkaranları, işçimizin
hayatını hiçe sayanları, kanını emenleri
de unutmayacağız. Bunun hesabını bir
gün onlardan soracağız.”
TÜRK-İŞ GENEL MALİ SEKRETERİ ERGÜN ATALAY:
METAL
Toyota’da örgütlenmek için
artık düğmeye basılmıştır
sıkıntılar yaşanıyor. Türkiye’de iş
kazaları varsa, kayıt dışılık varsa,
bunun sebebi sendikalı oranının
düşük olmasıdır.”
Zonguldak’ta, Türkiye
Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu
Müessese Müdürlüğü maden
ocağında geçtiğimiz günlerde
bir iş kazasının olduğunu ve bu
kazaların devam ettiğini belirten
Atalay, “Bu, o bölgede çalışanların,
madencinin kaderi olmamalı. Ama,
maalesef özellikle sendikanın
olmadığı, örgütsüz toplumun
olduğu yerde iş kazaları oluyor.
Türkiye’nin %91’inde, iş kazalarının
olduğu yerde sendika yok. İnşallah
son olur bu. Bu işin arkasını da
iyi takip etmek lazım. Burada
büyük bir ihmal olduğu kanaatı
var, o bölgedeki insanlarda ve
sendikalarda” diye konuştu.
TÜRK
18
TÜRK-İŞ Genel Sekreteri
ve Demiryol –İş Genel Başkanı
Ergün Atalay da toplantıda
yaptığı konuşmada, Toyota ile
ilgili gelişmelere değinerek,
“Toyota’da örgütlenmek için
artık düğmeye basılmıştır. Türk
Metal’in bu konuda üzerine düşeni
yapacağından kuşkumuz yok.
Ülkenin en büyük sorunu, kayıt
dışılıktır. Örgütlenmeyle ilgili
Sakarya’da bir dizi ziyaret de gerçekleştiren Kavlak, daha sonra Türk-İş Genel Mali
Sekreteri ve Demiryol-İş Sendikası Genel Başkanı Ergün Atalay ile birlikte Demiryol – İş
Sendikası Sakarya Şubesi’ne gitti. Burada, Türk Metal şubesince başlatılan matematik
kursuna katılan Metal Çocuklar ile bir araya gelerek sohbet etti ve hatıra fotoğrafı çektirdi.
19
TÜRK
TOYOTA’DAKİ ÖRGÜTLENME MÜCADELEMİZ
GÖRSEL VE YAZILI BASINDA DA GENİŞ YER BULDU
METAL
HABER |
Kavlak, Kanal 54’e konuk oldu
Genel Başkanımız Kavlak, Sakarya’da yayın yapan
Kanal 54’teki ‘Ortam’ programının konuğu oldu. Türk
Metal’i ve Türk Metal’in yapmış olduğu çalışmaları anlatan Kavlak, “ Türk Metal’in üye sayısı, HAK-iş ve DiSK’in
konfederasyonlarının toplam üye sayısından fazladır.
‘Yüz binlerin Bir Bildiği Var’ diyoruz, nedir o bildiği? Türk
Metal’in gerçek bir sendikacılık anlayışıyla, metal iş kolunda tek sendika olduğudur” dedi.
Programda Toyota’daki örgütlenme mücadelemize de değinen Kavlak, “Toyota işçilerini ağır ve sağlıksız
çalışma koşullarından kurtaracağız, Toyota işçileri Türk
Metal’de örgütlendiğinde, yalnız Toyota işçileri için bir
şube açacağız, şimdi bir irtibat bürosu açıyoruz, burasını şubeye çevireceğiz. Toyota işçisi tamamen demokratik
bir şekilde kendi yönetimini belirleyecek, Toyota işçilerinden gelen bu sese duyarsız kalamayız” dedi.
| HABER
TOYOTA İŞÇİLERİ...
METAL
Türk Metal çatısı
altında birleşin!
TÜRK
20
Y
aman, sendikalı olmanın ne anlama geldiğini anlattığı
çağrısında, Toyota işçilerini Türkiye’de metal
işçilerinin tek ve büyük çatısı altında, yani Türk
Metal’de toplanmaya davet ederek: “Gelin daha az sorunlar
ile çalışmaya devam edin, gelin üretimden ve işyerinin
karından daha fazla pay alın, gelin Türkiye’nin en büyük
emek kuruluşu olan Türk-İş’te ve en büyük sendikası Türk
Metal’de toplanın” dedi. Türk-İş Sakarya İl Temsilcisi
Cemal Yaman’ın açıklaması şöyle:
“Türk-İş İl Temsilcisi olarak, Toyota Fabrikasının
sendikal örgütlenme ile ilgili, özellikle sanal alemdeki
tartışmalarını takip ediyorum.
Yaptığınız bu tartışmalara ışık tutacak görüşlerimi
sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sendika ve sendikacılar ile ilgili tüm görüşlerinize saygı
duyuyorum. Ancak, demokrasinin gereği olan, amacı sadece
çalışanların haklarını korumak, kollamak ve geliştirmek
olan sendikalar yerine örgütsüz toplumu arzu edenlerin bu
görüşlerine katılmadığımı ve bu görüşlerin işverenlerin ve
sermayenin görüşleri olduğuna inanıyorum.
Değerli Toyota Çalışanları,
Bir defa şunu çok iyi biliniz ki, bizler hepimiz
emeğimizi satarak evimize ekmek götürüyoruz.
Türk-İŞ Sakarya İl Temsilcisi
ve Demiryol-İş Sakarya
Şube Başkanı Cemal Yaman,
Toyota işçilerine seslendi:
“Tuzu kuru olanlara ve
işverenden menfaati olanlara
kulak asmayın, gelin bir olun,
birlik olun. Gelin Toyota’da
sizi en iyi şekilde temsil
edecek sendikanızı kurun”
Dünyadaki tüm varlıklar korunmaya muhtaç olduğu
gibi, çalışanların da korunmaya muhtaç olduğu 1876
yılında anlaşılmış ve büyük ödünler verilmek suretiyle
sendikalar kurulmuştur.
Ülkemizde ise sanayi toplumuna geçiş ile birlikte, 1952
yılında sendikal hareket meydana gelmiştir.
Yani sendikalar ekmek gibi, su gibi, hava gibi,
çalışanların ve demokratik düzenin bir parçasıdır.
Bunun için sendika olsun mu, olmasın mı tartışması
doğru değildir.
Çalışanlar sermaye karşısında haklarını ancak
sendikalarla elde ederler. Aksi bir sistem tamamen
işverenlerin inisiyatifine kalmış bir çalışma hayatıdır. Bunu
biz kabul etmiyoruz.
İşçiler çalıştıkları işyerinde ancak sendikalar sayesinde
hak ettikleri hakları elde edebilirler.
Hiçbir patron, çalıştırdığı işçilerin kendisinden daha
fazla pay almasını ve pazarlık hakkının işçide olmasını
istemez. Bütün patronlar 2008 ve 2009’da olduğu gibi,
ekonomik faturayı önce işçiye keser ve o işyerinde sendika
var ise sorumlu olarak sendikayı işaret eder.
Dünyada ve ülkemizde ekonomik faturaları her zaman
önce çalışanlar ödemektedir.
korkmamalı, sendikalar ile birlikte
konuşarak olumsuz koşulları beraberce
düzeltmelidir.
Bir işyerinde sendikanın olmasının,
aslında işverenin de sorumluluğunu
azalttığını bilmeleri gerekmektedir.
Türk Metal sizler için yeni bir şube
açacak ve temsilcisi, yöneticisi ve
başkanı sizler belirleyeceksiniz. Bunun
yanı sıra, şu an almış olduğunuz sosyal
haklarınız ne ise sendikalı olmanız
halinde masaya bu hakların korunması
ve yeni haklar veya mevcut hakların
geliştirilmesi pazarlığı yapılacaktır.
Çalışma şartlarınızın iyi olmadığını
biliyoruz. Bunların iyileştirilmesi
konusu masaya yatırılacak ve her
şeyin ücret olmadığını, insanın
insanca yaşama ve çalışma haklarının
öneminin paranın önüne geçtiğini
unutmamalısınız. Kısacası, ücret
ve sendikacılık kadar, diğer çalışma
koşulları da önemlidir.
Sendika aidatları ile ilgili görüş
belirtenlere ise devlete ödediğimiz
çuvalla verginin akıbetini sorabilir miyiz
demek istiyorum. Sendikaların yaşaması
için aidat önemlidir. Ancak, bunun
en iyi şekilde kullanılması önemlidir.
Bunun örneğini Türk Metal’in eğitim
ve sosyal tesislerinde, Tes-İş’in Anadolu
Lisesinde, Türk-İş’in İlköğretim
okullarında görmekteyiz.
Değerli Arkadaşlar,
Türk-İş İl Temsilcisi ve bir
büyüğünüz olarak, işveren ağızlı
söylemleri bir kenara bırakın. Emekçiler
gibi davranın. Tuzu kuru olanlara ve
işverenden menfaati olanlara kulak
asmayın. Gelin bir olun, birlik olun.
Gelin Toyota’da sizi en iyi şekilde temsil
edecek sendikanızı kurun. Gelin, daha
az sorunlar ile çalışmaya devam edin.
Gelin, üretimden ve işyerinin karından
daha fazla pay alın. Gelin, Türkiye’nin
en büyük emek kuruluşu olan Türk-İş’te
ve en büyük sendikası Türk Metal’de
toplanın.
Sizleri en kısa sürede Kent
Meydanı karşısında açılan büroda
görelim, beraber örgütlenelim, beraber
üretelim, beraber kazanalım ve tüm aile
bireylerleriniz ile birlikte daha mutlu bir
yaşam sürebilmek için beraber olalım.
Saygılarımızla…”
21
TÜRK
Değerli Arkadaşlar, sendikalı olmak
anayasal bir haktır. Sizlerin bu hakkı
kullanmanızı kimse engelleyemez,
kimse de zorla sendikalı yapamaz.
Çalışma hayatından memnunsanız,
aldığınız ücretten memnunsanız,
çalışma koşullarından memnunsanız,
işverenler kendilerinden daha çok sizleri
seviyorsa, masa etrafında örgütlü bir
kurum ile savunma ihtiyacınız yoksa,
patronların iki dudağı arasındaki bir
çalışma sisteminden memnunsanız, bu
kendi bileceğiniz bir iştir.
Değerli Arkadaşlar, sendikalar
işçiden aldığı güç ile güçlüdür.
Sendikacılar ise dürüst, işini seven,
hizmeti seven, işçiyi seven, hesap
veren ve işyerinin yaşamasını arzulayan
insanlar olmalıdır. İşyeri var ise işçi
vardır felsefesini unutmayınız.
Türk-İş ve bizlerin sendikacılık
anlayışı bu doğrultuda olup, işyerini
mutlaka yaşatmalıyız, pastadan
payı hakça almalıyız. Sendikalar
ülkenin, işyerlerinin girdiği olumsuz
koşullardan sorumlu tutulmamalıdır.
Olumsuzluğun da sebebi olmamalıdır.
Patronlar ise, örgütlü toplumdan
METAL
HABER |
| HABER
BİNLERCE METAL İŞÇİSİNİN
METAL
MESS ile görüşme
TÜRK
22
Türk Metal-MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi
müzakereleri 9 Ocak 2013 tarihinde başladı
T
ürkiye’de işçi hareketinin önemli bölümünü ilgilendiren
özel sektör toplu iş sözleşme süreçleri, idari maddeler ile
ilgili olarak ilk oturumlarla birlikte start aldı. Başta metal işkolu olmak üzere, diğer işkollarında başlayan sözleşme
sürecinde, bütün gözler merakla metal işkolundaki gelişmele-
re odaklandı. MESS ile yapılan müzakerelerde ikinci toplantı da 21 Ocak’ta yapıldı. Yapılan müzakereler sonucunda, 15
idari madde üzerinde anlaşmaya varıldı. 9 Ocak’taki ilk toplantıda kabul edilen 10 madde ile birlikte, sendikamızın teklifinin 25 maddesi de kabul edilmiş oldu.
HABER |
HAK VE EKMEK DAVASI İÇİN
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
1 Eylül 2012 ile 31 Ağustos 2014
tarihleri arasında geçerli olacak sözleşmede, sendikamız ile MESS arasındaki
bir sonraki oturum, 4 Şubat 2013 tarihinde yapılacak.
Türk Metal Sendikası ile kısa adı
MESS olan Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası arasında, 127 şirkette çalışan 95 bin Türk Metal üyesini kapsayan
grup toplu iş sözleşmesi, ‘belirleyici’ ol-
ması sebebiyle diğer işyerleri de dikkate alındığında 114 bin metal işçisini ilgilendiriyor. Hatırlanacağı gibi, 6356
Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi
Yasası’nın görüşülmesi ve kabulü nedeniyle süreçte gecikme olmuş ve bu gecikme, sendikaların tepkisine yol açmıştı. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, görüşmelerin başlaması nedeniyle yaptığı
açıklamada şunları söyledi:
TANIMLAMALAR
AMAÇ
TARAFLARIN TANINMASI
TARAFLARIN TEMSİLİ
TARAFLARIN SORUMLULUĞU
KAPSAM VE YARARLANMA
SENDİKA TEMSİLCİLERİNİN
ATANMASI
SENDİKA TEMSİLCİ ODASI
İLAN TAHTASI
SENDİKAL İZİNLER
ŞİKAYET KADEMELERİ
UYUŞMAZLIKLARI
ÇÖZÜM KURULU
ÖZEL HAKEM
ÖZEL HAKEM KURULU
VE ÇALIŞMA USULÜ
DİSİPLİN KURULU
ÇALIŞMA SÜRELERİ
GÜNLÜK ÇALIŞMADAN
SAYILAN SÜRELER
İŞE GEÇ GELMELER
FAZLA ÇALIŞMALARIN
DÜZENLENMESİ
YILLIK ÜCRETLİ İZİNLER
DİĞER ÜCRETLİ İZİNLER
KADIN İŞÇİLERLE
İLGİLİ HÜKÜMLER
HAFİF İŞLERDE ÇALIŞABİLİR
RAPORLU OLANLAR
İŞ VE İŞYERİ DEĞİŞİKLİĞİ
İŞE ALINMA
“ 6356 Sayılı Yasa ile ilgili gelişmeler sebebiyle, sözleşme süreci geç başladı. Ancak, biz Türk Metal olarak yetkiler gelir gelmez harekete geçerek, süreci başlattık. Bizim tek hedefimiz, metal işçilerini insanca yaşama şartlarından
uzak düşürmeyecek bir sözleşme imzalamaktır. Dileriz, süreç metal işkolu
için, metal işçileri ve işverenleri için hayırlı sonuçlar getirir.”
METAL
1
2
3
4
5
6
7
23
TÜRK
lerimiz başladı
2012-2014
MESSTÜRK METAL
SÖZLEŞMESİNDE
KABUL EDİLEN
MADDELER
| HABER
METAL
Türk-İş
Sendikacılık
Akademisi
ikinci mezunlarını
verdi
TÜRK
24
Türk-İş Genel
Sekreteri ve
Genel Başkanımız
Pevrul Kavlak,
Türk-İş’in 21.
Genel Kurulundaki
konuşmasında,
Sendikacılık
Akademisi’nin
kurulacağı
müjdesini
vermişti. Aradan
geçen iki yılın
ardından, Türkİş Sendikacılık
Akademisi, 3
üniversitede
ikinci dönem
mezunlarını verdi
İ
lk mezunlarını Mayıs 2012’de
İstanbul Aydın Üniversitesi’nde
veren Akademinin ikinci dönem
mezunları, İstanbul Aydın Üniversitesi,
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi ve İzmir’de 9 Eylül
Üniversitesi’nde eğitim aldı.
Türk-İş Sendikacılık Akademisi
eğitimlerine İstanbul’da ve İzmir’de
20’şer, Ankara’da da 16 sendikacı
katıldı. Eğitimlerde, “Sosyal Politika,
Endüstri İlişkileri, Sivil Toplum
Kuruluşları, Yazım Bilgileri ve Bildiri
Hazırlama, Sendikacılık Tarihi,
Türkiye Ekonomisi, Bireysel İş
Hukuku, Türkiye’de İş Gücü Piyasası
Analizi, Toplu İş Sözleşmesi Hukuku,
Sendikalar Kanunu, Sosyal Güvenlik,
Toplu Pazarlık ve Uyuşmazlık
Çözümüne Psikolojik Yaklaşım,
İletişim Becerileri, Çalışma Psikolojisi,
Çalışma Yaşamında Dezavantajlı
Gruplar, Çalışma Sosyolojisi,
Muhasebe, Uluslararası Sözleşmelerde
Sosyal Sendikal Haklar ve Türkiye’nin
Durumu, Toplumsal Cinsiyet
Perspektifinde İşgücü Piyasaları,
Çalışma Yaşamı ve Sendikalar” konulu
dersler verildi.
İstanbul Aydın Üniversitesinde 3
Kasım 2012 – 26 Ocak 2013 tarihleri
arasında gerçekleştirilen eğitimlere Türk
Metal’den altı kursiyer katıldı. Gebze 1
Nolu Şube Sekreterimiz Olcay Dursun,
Dilovası Şube Sekreterimiz İhsan
Çimen, Çayırova Şube Sekreterimiz
Mustafa Keleş, Çerkezköy Şube
Sekreterimiz Melek Tarak, İstanbul
Anadolu Yakası Şube Sekreterimiz
Serkan Gül ve Arçelik Beylikdüzü
İşyeri Baş temsilcimiz Salih Gündür
eğitimlere katılan kursiyerler oldu.
Diğer sendikalardan ise 10 kursiyer
sendikacı katıldı. Diploma törenine,
Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Yadigar İzmirli, Türk-İş Sendikacılık
Koleji Koordinatörü Türk-İş Genel
Sekreter Yardımcısı Naci Önsal,
HABER |
Türk-İş Sendikacılık
Akademisi’nin üç ayrı
üniversitede düzenlenen
eğitimleri 3 Kasım’da başladı
AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeki
eğitimi tamamlayan kursiyerler
diplomalarını düzenlenen törenle aldı.
METAL
İzmir 9 Eylül Üniversitesi’ndeki eğitimlere
Türk Metal’den 13 kursiyer katıldı.
TÜRK
25
İstanbul Aydın Üniversitesi’ndeki
eğitimi tamamlayan kursiyerler
diplomalarını düzenlenen törenle aldı.
Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilcisi
Faruk Büyükkkucak ve İstanbul Şube
Başkanımız Murat Salar katıldı.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi’nde 3 Kasım 2012 - 12 Ocak
2013 tarihleri arasında gerçekleştirilen
eğitimlere Türk Metal’den yedi sendikacı
katıldı. Aksaray Şube Başkanımız
Muhterem Taşdemir, Ankara 3 Nolu
Şube Başkanımız Nihat Zengin, Ankara
2 Nolu Şube Başkanımız Halil İbrahim
Alpoğlu, Kırıkkale Şube Başkanımız
Mürsel Öcal, Çankırı Şube Başkanımız
Aydın Akbaş, Kayseri Şube Başkanımız
Ali Gökkaya ve Konya Bölge Temsilcimiz
Mustafa Taşçı, akademide eğitim alan
sendikacılar oldu. Diploma törenine
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi Sosyal Politikalar Merkezi
Müdürü Prof. Dr. Ahmet Makal katıldı.
İzmir 9 Eylül Üniversitesi’nde 3
Kasım 2012 – 19 Ocak 2013 tarihleri
arasında gerçekleştirilen eğitimlere Türk
Metal’den 13 kursiyer katıldı. CMS Jant
işyerinden Tansu Bozkurt ve Güven
Karadağ, Cevher Döküm işyerinden
Şafak Aşınmaz, BMC işyerinden Gökhan
Tetik ve M. Emin Dokanak, Delphi
işyerinden Semra Edebali, Emine
Kanlı, Eldivan Katı, Meral Çeşmeli,
Sevil Kılıç Aydemir ve Senem Yaman,
İzmir Demir Çelik işyerinden Düzgün
Yılmaz ve Habaş işyerinden Ali Ekber
Tali eğitimlere katılan sendikacılar oldu.
İzmir’deki diploma törenine de, Türkİş 3. Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç,
İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Hayrettin
Çakmak, İzmir 1 Nolu Şube Başkanı
Halil İbrahim Tosun katıldılar.
| HABER
YENİ ZEMİN’E GÖRE:
Pevrul Kavlak, ‘emek
Hareketinde Yılın adamı’
“Kıdem tazminatı, kırmızı çizgimizdir, oğlumuzun damatlığı, kızımızın gelinliğidir”
diyen Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, bu tutumu ile Gebze’de yayımlanan Yeni
Zemin Gazetesi Yayın kurulu tarafından “Emek Hareketinde Yılın Adamı” seçildi
METAL
Y
TÜRK
26
eni Zemin Gazetesi’nin 3
Ocak 2013 tarihli sayısında,
“İşçinin Günlüğü” sayfasında, çalışma hayatının 2012 analizi yapıldı. Sendikal harekete çeşitli
eleştirilerin getirildiği analizde, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın,
kıdem tazminatı hakkındaki görüşleri ve açıklamalarına yer verildi. Ardından da, Genel Başkanımız
Pevrul Kavlak’ın, gazete Yayın Kurulu tarafından, “Emek Hareketinde Yılın Adamı” olarak belirlendiği ifade edildi
İşte Yeni Zemin’de yeralan
analizden bazı bölümler:
“Ancak bir tanesi böyle yapmadı… Türk iş Genel Kurulu’nda kıdem tazminatına dokunulursa, genel grev sebebi sayalım diye bir
önerge verildi, oraya da ilk imzayı
onlar atmışlardı.
İşte o sendika Türk Metal Sendikası ve Genel Başkanı Pevrul
Kavlak’tı…
Her toplantıda haykırdı…
Kıdem tazminatı ‘kırmızı çizgimizdir’ dedi. ‘Oğlumuzun damatlığı kızımızın gelinliğidir’ dedi. ‘Çekin elinizi kıdem tazminatımızdan’
dedi. ‘Genel grev yaparız’ dedi.
Diğerleri kavga ediyor gibi görünse de, O ve sendikası Türk Metal gerçekten kavga etti. Şaka değildi bu. Türk Metal’in durması demek, diğerlerine benzemezdi, Türkiye dururdu. Üstelik bu durum
sadece Türk Metal üyelerinin me-
selesi miydi? Hayır. Tüm çalışanların meselesiydi. Tüm çalışanların, emekli olmaları durumunda, işten çıkartmaları durumunda, güvencesi olan kıdem tazminatı hakkında kim ne derse desin
konuşan tek işçi lideri o idi… O,
Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk
Metal Sendikası Genel Başkanı
Pevrul Kavlak’tı...
Kıdem tazminatı hadisesinin gündemden kalktığını da
çok önemsediği sosyal medya üzerinden sevenleriyle paylaştı. Twitter’da ortalık ayağa kalktı…
“Kararlı duruşumuz sonuç verdi, işçinin başına çorap örmek isteyenler olmasına rağmen, kıdem
tazminatı konusu gündemden kalmıştır” minvalinde tweetleriyle de
bunu duyurdu. Bayrağı tek başına
salladı, müjdeyi de kendisi verdi.
Böylesine önemli bir konuda bayram öncesi gerçekten müjdeyi vermişti emekçiye… Her bayram öncesi müjde diye sözleşme bitiriyor
diyenlerdense bu müjdeden sonra
‘gık’ çıkarmamıştı bu sefer…
İşte bize göre emek hareketinde yılın adamıdır Pevrul Kavlak…
Yılın olayıdır. Onun, mücadele
ederek gündemden kaldırttığı kıdem tazminatı fonu meselesi…”
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, Yeni Zemin Gazetesi’nin bu
ince düşüncesi nedeniyle, bütün
metal işçileri adına teşekkür ettiğini bildirdi.
Genel
Başkanımız
Pevrul Kavlak,
Yeni Zemin
Gazetesi’nin bu
ince düşüncesi
nedeniyle,
bütün metal
işçileri adına
teşekkür
ettiğini
bildirdi.
HABER |
Sendikalaşmak AKPA
emekçisinin de hakkı!
sendika getirmek isteyenlerin, AKPA çalışanlarının alın teri ve göz nurunu gasp
etmesine izin vermeyecektir. Türk Metal
Sendikası, AKPA çalışanının sendikasıdır.
Türk Metal’in sendikalaşma çalışmalarının başladığı süreçten bugüne kadar ister
işten çıkarılmış olsun, ister işe devam ediyor olsun, tüm AKPA çalışanlarının mağduriyetini önlemek bizim birinci görevimizdir. Türk meTal, akpa çalıŞanları neredeySe Orada OlaCak Ve akpa çalıŞanlarını Hakkına kaVuŞTuraCakTır. Bu düşüncelerle, AKPA işverenini bir kez daha sağduyulu olmaya çağırıyor, kendilerine barış ve huzur içinde
bir üretim süreci için dostça elimizi uzatıyoruz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”
Eyleme Türk-İş ve Türk-İş’e bağlı sendikalar da destek verdi. Türk-İş İl
Temsilcisi ve Demiryol İş Şube Başkanı
Cemal Yaman, Bolu-Türk-İş İl Temsilcisi ve Bolu Şube Başkanımız Özgür Elçi,
Sakarya Şube Başkanımız Şahin Kaya,
Koop İş Şube Başkanı Şevket Ulusinan, Şeker-İş Şube Başkanı Oğuz Kalay,
Harb-İş Şube Başkanı Yaşar Yavuz da,
eyleme katılan isimler arasındaydı.
METAL
demokrasiyi sadece bir araç olarak gören
bu yaklaşım, özellikle sendikalaşma süreçlerinde kendini çok daha net bir şekilde göstermektedir. Bu çevreler, kamuoyuna dönük toplantı ve açıklamalarda, ısrarla demokratikleşmeye vurgu yaparken, kendi iç pratiklerinde nedense demokratikleşmeye hayat hakkı tanımamaktadırlar. Bu konuda somut örnek arayanlar, Hendek’te AKPA Alüminyum işyerindeki gelişmelere dikkatle bakmadırlar.
AKPA işyerinde çalışan arkadaşlarımız,
kendi hür iradeleriyle Türk Metal’de sendikalaşmış ve bunun sonucu sendikamız
30 Temmuz 2012 tarihinde yetki tespiti
için talepte bulunmuştur. Ancak işveren,
bu tespite itiraz ettiği için, AKPA’da çalışan arkadaşlarımız adına başlatacağımız
hak mücadelesi zorunlu olarak gecikmeye uğramıştır. Yine bu süre içinde, Türk
Metal Sendikası’nda örgütlenen AKPA
işçileri, işverenin baskısına boyun eğmeyen bazı arkadaşlarımız işten çıkarılmıştır. Bütün bunlar, işverenin demokrasi
konusunda ne kadar çifte standartlı olduğunu göstermektedir. Ancak Türk Metal
Sendikası, bu konudaki haksızlıklara asla
boyun eğmeyecek ve AKPA işyerine kendi huyuna suyuna uygun bir şekilde
27
TÜRK
A
KPA Alüminyum iş yerinde kendi hür iradesi ile sendikamıza üye
olan emekçilere destek için protesto eylemi düzenledik. Bolu, Sakarya ve
Gölcük Şubelerimizden gelen Türk Metal Sendikası üyeleri AKPA Alüminyum
çalışanları için meydanlara indi. Eyleme
katılan Genel Sekreterimiz Yücel Yücel,
yaptığı basın açıklamasında, örgütlenen
AKPA işçilerinden bazılarının, işverenin
baskısına boyun eğmedikleri için işten
çıkartıldığını belirterek, “Türk Metal, bu
konudaki haksızlıklara asla boyun eğmeyecek ve AKPA işyerine kendi huyuna suyuna uygun bir şekilde sendika getirmek isteyenlerin, AKPA çalışanlarının
alınteri ve göz nurunu gasp etmesine
izin vermeyecektir” dedi. Genel Sekreterimiz Yücel’in basın açıklaması şöyle:
“Değerli Metal işçileri, Değerli kamuoyu, Değerli basın mensupları.
Türkiye’de demokrasi açısından büyük
çelişkiler yaşanıyor. Bir tarafta bazı çevreler, demokratikleşmenin Türkiye için hayati önem taşıdığını söylerken, öte yandan da demokrasinin en birinci kriteri olan örgütlenme özgürlüğüne saldırılar
her geçen gün devam etmektedir. Bazı iş
ve sermaye çevreleri tarafından
Sakarya’nın Hendek ilçesinde sendikalaşmak
isteyen AKPA Alüminyum emekçilerine karşı
işverenin baskıcı ve anti-demokratik tutumu,
Bolu, Sakarya ve Gölcük Şubelerimize bağlı
üyelerimiz tarafından protesto edildi. Eyleme,
Genel Sekreterimiz Yücel Yücel de katıldı
| HABER
Sanpan emekçilerinin alınteri
TÜRK
METAL
GASP
EDİLEMEZ!..
28
Manisa’da örgütlendiğimiz ve yetki tespitini aldığımız Sanpan’da,
işverenin sendika karşıtı baskılarına karşı mücadelemiz devam ediyor
M
anisa’da faaliyette olan, Alman
Zehnder Group’a bağlı Sanpan
Isıtma Sistemleri Sanayi Tic.
A.Ş. işyerinde, anayasal haklarını kullanarak Türk Metal çatısı altında birleşen
emekçilere yönelik baskılar artarak devam ediyor. Sendika karşıtı bir tutum
içine giren işveren, sendikadan istifa etmeleri için çalışanlara baskı uyguluyor,
direnenleri ise işten atıyor. İşverenin bu
anlamsız tutumunu protesto amacıyla, 29 Ocak’ta fabrika önünde bir eylem
düzenlendi. Sanpan emekçilerine destek
amacıyla, Manisa 1 Nolu Şubemiz tarafından düzenlenen eyleme, bini aşkın
metal emekçisi katıldı.
Manisa 1 Nolu Şube Başkanımız
Hüseyin Özben, protesto eyleminde
yaptığı konuşmada, “Sanpan emekçilerinin alınteri ve göznurunun gasp edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Konuşmasında, Sanpan’daki örgütlenme
süreci hakkında bilgi veren Özben, işverenin örgütlenme aşamasında anlaşılmaz bir tutum içine girdiğini belirterek,
“16 Temmuz 2012 tarihinde 9 arkada-
şımız, 28 Ocak 2013 tarihinde de 2 arkadaşımız İş Kanunu’nun ilgili maddeleri bahane edilerek, ihtarsız ve savunmasız işten çıkarılmıştır. Sanpan işçisi
sizden ne istiyor? Yasal olmayan haklar
peşinde mi? Hayır!.. Metal işçileri sadece anayasada açıkça belirtilen sendikalı
olma hakkını istiyor. Ayrıca, örgütlenme çalışmaları esnasında sendikamıza
üye olan 20 arkadaşımız işverenin baskı
ve yıldırmaları sonucunda istifa etmek
zorunda kalmıştır.” diye konuştu.
Başkan Özben, bütün baskılara karşın, Türk Metal’in mücadelesini sürdürerek, 13 Kasım 2012 tarihinde Sanpan
işyerinde yetkiyi aldığını, işverenin yetkiye itiraz ettiğini ve konunun şu anda
yargı aşamasında olduğunu anlattı. Konunun yargıda olmasına rağmen, işverenin emekçilere yönelik baskılarına son
vermediğini ve işten çıkartmaların devam ettiğini kaydeden Özben, işten çıkarılan her işçi için işe dönüş davalarının açıldığını, ayrıca işveren yetkilileri hakkında, sendikal hakların kullanmasını tehditle engelleme suçundan dola-
yı da dava açılacağını ifade etti. Başkan
Özben, dünyada 30 ülkede faaliyet gösteren Zehnder Group’un Avrupa’daki
fabrikalarının neredeyse tamamında
sendika bulunduğunu, ancak işverenin,
bu hakkı Türkiye’deki emekçilere çok
görmesinin kabul edilemez olduğunu
vurguladı. Özben şöyle dedi:
“Biz Türk Metal Sendikası olarak,
bu işyerinde yaşanan haksızlıkları, Avrupa dahil, her platformda teşhir edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Söylediğimiz gibi Sanpan işvereni yetkiye itiraz ettiği için, Sanpan’da çalışan
arkadaşlarımız adına başlatacağımız hak
mücadelesi zorunlu olarak gecikmeye
uğramıştır. Bütün bunlar, işverenin demokrasi konusunda ne kadar çifte standartlı olduğunu göstermektedir. Türk
Metal Sendikası, bu konudaki haksızlıklara asla boyun eğmeyecek ve Sanpan
işyerinde baskı ve zulümle dayalı bir sistemi yerleştirmek isteyenlerin, Sanpan
çalışanlarının alınteri ve göz nurunu
gasp etmesine izin vermeyecektir.”
HABER |
METAL
Türk Metal Sendikası 2013 yeni
tanıtım filmi, 3 dilde hazırlandı
TÜRK
29
Genel Merkezimiz tarafından hazırlanan yeni tanıtım
filmi yayınlandı. Tanıtım filmimiz, Türk Metal’in dünü,
bugünü ve hedefleri hakkında önemli ipuçları veriyor
Türk Metal’in yaptığı hizmetleri, doğrudan görsellerle aktaran filmin başrol oyuncuları, Türk Metal üyeleri… Tanıtım filmi 12 ve
6 dakikalık olmak üzere iki ayrı versiyonda
ve Türkçe, İngilizce, Rusça olarak yayına hazırlandı. Türk Metal’in yurt dışı kuruluşlarla
olan ilişkileri açısından önem arz eden filmimiz, teşkilatımız tarafından ilgiyle ve beğeniyle karşılandı. Türk Metal tanıtım filmimizi izleyebileceğiniz web sitelerimiz:
turkmetal.org.tr
turkmetaldergi.com
youtube.com/turkmetalsendikasi
dailymontion.com/ turkmetal
turkmetal.wordpress.com
MAKALE
CELAL TOZAN
Türk-İş Sosyal Güvenlik Danışmanı
METAL
ÜCRETSİZ İZİNLER
VE SAĞLIK PRİMLERİ
TÜRK
30
Kamuoyunda “Torba Yasa” olarak bilinen Yasa
ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Yasasında değişiklik yapılmış, ücretsiz izin kullanan
sigortalı işçilerin, genel sağlık sigortasından
yararlanma koşulları yeniden düzenlenmiştir
HABER |
İşçilerin genel sağlık
sigortalılıklarının devam
edeceği ücretsiz izin süreleri
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında yapılan değişiklikle hangi hal ve sürelerde kullanılan ücretsiz
izinlerde sigortalı işçinin genel sağlık sigortalılığının devam
edeceği belirlenmiştir.
Buna göre, İş Yasaları uyarınca;
n Ücretli izne ayrılan sigortalıya iki gidiş, iki dönüş olmak üzere toplam dört gün verilen ücretsiz yol izni sürelerinde
n Kadın sigortalı işçilere verilen doğum öncesi ve sonrası
toplam 16 haftalık süre ile (ikiz gebelik halinde doğum öncesi iznine ilave edilecek iki haftalık süre toplama eklenecektir)
doğum sonrası izninin bittiği tarihten itibaren kullanacağı altı
aylık ücretsiz izin sürelerinde
n Diğer iş yasalarında, Basın ve Deniz İş Yasalarında, öngörülen ücretsiz izin sürelerinde,
n Bir takvim yılı içinde işverenler tarafından verilen bir
ayı geçmeyen ücretsiz izin sürelerinde,
sigortalı işçinin genel sağlık sigortalılığı devam edecektir.
Yukarıda belirtilen ücretsiz izin sürelerinde sigortalı işçiler, genel sağlık sigortası primi ödemeden kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile bireyleri sağlık yardımlarından
ücretsiz olarak yararlanacaktır.
Yukarıda belirtilen ücretsiz izin süreleri dışında,
toplu veya bireysel iş sözleşmeleri uyarınca işçinin mazeretine istinaden işvereni tarafından
verilen ücretsiz izin sürelerinin, bir takvim
yılı içinde bir ayı aşması halinde, bir ayı
aştığı tarihten sonra kullandığı ücretsiz
izin sürelerinde çalışmasından doğan
genel sağlık sigortalılığının sona erdiği
varsayıldığından, bu sürelerde genel
sağlık sigortası primini işçinin kendisi ödemek zorundadır. Aksi takdirde,
kendisi ile bakmakla yükümlü olduğu
aile bireyleri, sağlık yardımlarından
yararlanamayacaktır. Kurum bu sürelere ilişkin ödenmeyen genel sağlık sigortası primlerini sigortalı işçiden icra yolu ile tahsil edecektir.
Örneğin, kamu veya özel sektörde çalışan sigortalı işçinin 2013
yılı içinde farklı aylarda toplu iş
sözleşmesi uyarınca mazereti nedeniyle farklı süreler ile ücretsiz
izin kullanacağını ve bir aylık ücretsiz izin süresinin 05.06.2013
tarihinde dolacağını varsayalım. Bu işçi, 05.06.2013
tarihinden sonra toplu iş
sözleşmesi ya da bireysel iş
sözleşmesi gereği de olsa, kullanacağı ücretsiz izin sürelerinde genel
sağlık sigortası primini ödemek zorundadır.
Keza, işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinde doğum
yapan kadın işçiye İş Yasasında belirtilen izinleri dahil, doğum yaptığı tarihten itibaren toplam 12 ay ücretsiz izin verilmesinin öngördüğünü varsayalım. Kadın işçi doğum tarihinden sonra İş Yasası uyarınca kullanacağı 8 haftalık doğum
sonrası izni ile bu tarihten itibaren kullanacağı 6 aylık ücretsiz
izin süresinin dolduğu tarihten sonra kullanacağı ücretsiz izin
sürelerinde, eşi sigortalı da olsa, kendisi sigortalı olarak çalıştığı için genel sağlık sigortası primini ödemek zorundadır.
Özel sektörde kısmi süreli çalışan işçiler ay içinde eksik
çalıştıkları süreler ile çalışmadıkları ayların genel sağlık sigortası primini ödeyecek
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında genel sağlık sigortası primlerinin her ay otuz gün üzerinden
ödenmesi öngörülmüştür. Yasanın bu zorunlu hükmü dikkate alınarak kamuda kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan
METAL
İşçilerin genel sağlık sigortası primi ödeyecekleri ücretsiz izin süreleri
31
TÜRK
S
osyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasının
yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden itibaren ülkemizde uygulanmasına başlanan genel sağlık sigortası gereğince, genel sağlık sigortalılığı ve tüm sigortalıların
her ay 30 gün prim ödemesi zorunludur. Sigortalılar, kendi
sigortalılıklarından dolayı sağlık yardımlarından yararlanma
hakkına sahiptir.
Ancak, genel sağlık sigortasının zorunlu uygulanması,
01.01.2012 tarihine kadar çalışanlar ve aylık alanlar hariç gönüllülük esasına bırakılmış, bu tarihten itibaren yasada ön görüldüğü şekli ile zorunlu uygulamasına başlanmıştır.
Bu nedenle, 01.01.2012 tarihinden itibaren yasada belirtilen süreden fazla ücretsiz izin kullanan sigortalılar,
fazla kullandıkları ücretsiz izin sürelerinde, özel
sektörde kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan
sigortalılar ise ay içinde çalışmadıkları
sürelerde veya aylarda, genel sağlık
sigortası primini kendileri ödemek zorundadır.
Kamuoyunda “Torba
Yasa” olarak bilinen Yasa
ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasında değişiklik yapılmış, ücretsiz izin kullanan sigortalı işçilerin,
genel sağlık sigortasından yararlanma
koşulları yeniden düzenlemiştir.
Yapılan düzenleme, sigortalı işçilerin lehine imiş gibi gösterilse de,
toplu iş veya bireysel iş sözleşmeleri uyarınca, mazeretleri gereği bir
takvim yılı içinde
bir aydan fazla ücretsiz izin kullanmak zorunda kalan işçiler mağdur
edilmiştir.
METAL
| MAKALE
TÜRK
32
işçilerin, İş Sözleşmesi askıda iken ay
içinde otuz günden eksik çalıştıkları süreler ile çalışmadıkları ayların genel sağlık sigortası primini işverenlerinin ödemesi hükme bağlanmıştır.
Her ne kadar Kurum, kamuda ay
içinde otuz günden eksik çalışan sigortalı işçinin ay içindeki eksik günlerine ilişkin genel sağlık sigortası primlerini kendisinin, hiç çalışmadığı aylara
ilişkin primlerini işvereninin ödeyeceği
şeklinde uygulamayı başlattıysa da; uygulamanın Yasaya aykırı olduğu, kamuda kısmi süreli çalışan işçinin, gerek ay
içinde eksik çalıştığı günlerin, gerekse
hiç çalışmadığı aylara ilişkin genel sağlık
sigortası primlerinin işveren tarafından
ödenmesi gerektiği, Türk-İş tarafından
Kuruma bildirilerek hatalı uygulamanın
düzeltilmesi talep etmiştir. .
Ancak, özel sektörde kısmi süreli iş
sözleşmesi ile çalışan işçilerin iş sözleşmeleri askıda iken ay içinde otuz günden eksik çalıştığı süreler ile hiç çalışmadıkları aylara ilişkin genel sağlık sigortası primlerini Yasa gereği kendileri ödemek zorundadır.
Örneğin özel sektör işvereni ile yapılan bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kısmi süreli çalışan işçilerin, her
yılın Ocak, Şubat ve Mart aylarında çalışmayacaklarını, bu sürelerde iş sözleşmelerinin askıda kalacağını, iş durumuna göre işverenin uygun göreceği yılın
üç ayında ise 15 gün süre ile çalıştırılacaklarını varsayalım. Kısmi süreli çalışan
işçiler, iş sözleşmelerinin askıda olup hiç
çalışmayacakları Ocak, Şubat ve Mart
ayları ile işverenleri tarafından 15 gün
süre ile çalıştırılacakları aylarda çalışmadıkları sürelerin genel sağlık sigortası
primlerini kendileri ödeyecektir.
Bir takvim yıl içinde otuz günden
fazla ücretsiz izin kullanan işçiler ile
özel sektörde kısmi süre ile çalışan işçilerin genel salık sigortası primi ödeyecekleri gelirlerinin tespiti ve ödenmesi
Bir takvim yıl içinde otuz günden
fazla ücretsiz izin kullanan işçiler ile
özel sektörde kısmi süre ile çalışan işçiler genel sağlık sigortası primi ödeyecekleri gelirlerinin tespiti için, ikametlerinin bulunduğu yerdeki Sosyal Yardım
ve Dayanışma Vakıflarına başvurarak
gelir testi yapılmasını talep edeceklerdir.
Gelir testi için, sigortalı işçinin Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemin’de yer
alan adresinde, aynı hane içinde yaşayan
eşi, yaşlarına bakılmaksızın evli olmayan
çocukları ve işçinin ana ve babası dikkate alınacaktır. Sigortalı işçinin aynı hanede yaşamayan, ancak öğrenim nedeniyle başka bir hanede yaşayan, evli olmayan 25 yaşını doldurmamış olan çocukları varsa, bunlar da gelir tespitinde
aile içinde değerlendirilecektir.
Aile içindeki tüm bireylerin harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak,
her türlü kazanç ve irattan elde ettikleri gelirlerin toplamının aileyi oluşturan
kişi sayısına bölünmesi sonucu hesaplanacak miktar, sigortalı işçinin genel sağlık sigortası primini ödeyeceği aylık kazancını olacaktır.
Sigortalı işçi çalışmadığı aylarda
ve günlerde tespit edilen bu kazancın
%12’si oranında genel sağlık sigortası
primi ödeyecektir.
Yapılan gelir testi sonucu, sigortalı işçinin aile içinde kişi başına düşen aylık gelirinin;
Asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilenler,
prime esas günlük kazanç alt sınırının
otuz günlük tutarının üçte biri,
Asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilenler, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz
günlük miktarı,
Asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilenler ise, prime esas
günlük kazanç alt sınırının otuz günlük
tutarının iki katı,
tutarında genel sağlık sigortası primi ödeyeceklerdir.
Buna göre 2013 yılının ilk altı ayında yapılan gelir testi sonucu aile içinde
kişi başına düşen aylık geliri;
n 326,20 lira ila 978,60 lira arasında olanlar aylık 39,14 lira,
n 978,60 lira ila 1957,20 lira arasında olanlar aylık 117,43 lira,
n 1957,20 liradan fazla olanlar aylık 234,86 lira,
hiç çalışmadıkları aylar için genel
sağlık sigortası primi ödeyecektir. Eksik çalıştıkları aylar için ise çalışmadıkları günlerin genel sağlık sigortası primini
ödeyeceklerdir.
Yapılan gelir testi sonucu, işçinin ailesi içinde her türlü kazanç ve irattan
elde edilen aylık gelirin, kişi başına düşen miktarı asgari ücretin üçte birinin
altında ise (326,20 liranın altında ise)
yoksul kabul edilecek ve primleri devlet
tarafından ödenecektir.
YARARLANILAN
KAYNAKLAR
n Bazı Alacakların Yeniden
Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunu md. 36
n 4857 sayılı İK.Md. 54, 854 sayılı
Deniz İş Kanununda yol izni süresi yedi
gündür md.40/VI
n4857 sayılı İK. Md. 74
n 5510 sayılı SSGSSK md. 88
SOSYAL MEDYADA
twitter.com/KavlakPevrul
METAL
TÜRK METAL
TÜRK
34
Fatih Ünal Eski bir TOYOTA çalışanı olarak sendikasız çalışan TOYOTA daki işçi arkadaşlarım
adına bu habere çok sevindim en kısa zamanda TÜRK METAL ‘ li olmaları ümidiyle TÜRK
METAL’ Lİ OLMAK GERÇEKTEN ANLATILMAZ YAŞANIRMIŞ YAŞAYINCA ANLADIM ‘’ TÜM
EMEKÇİ KARDEŞLERİMİN SENDİKALI OLMASI ‘’ nı diliyorum.
Türkmetal Bursa Nilüfer Şube Şehrimizin ve ülkemizin sosyal , kültürel , ekonomik
gelişmesi ve kalkınması için yürütülmekte olan çalışmalar ile projelerin paylaşılması ,
kamuoyuna aktarılması konusunda katkı sağlayan , her şartta özveriyle çalışan değerli basın
mensuplarımızın 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ ‘nü kutlarız.
Murat Tankut Cevrioğlu Bu anlamlı ve yararlı ziyaretinden dolayı Sayın Başkanımıza
teşekkür ederiz. Alın teri döken emekçi arkadaşlarıma hayırlara vesile olması dileklerimle..
Ilhan Kılıç Metal işçisinin yanında olmayı kendisine ilke edinmiş olan Türk Metal sendikası bu
duruşunu ilelebet sürdürmeye devam edecektir
Rıdvan Koç Her yerde oldugu gibi egitimdede oncu Turk Metal
Pevrul KAVLAK @KavlakPevrul Toyota’da örgütlenme mücadelesini başlattık.
Örgütlendikten sonra Toyota’yı başlı başına bir şube yapacağız. Örgütlenme surecinde şube
seçimlerinin tümü demokratik olarak gerçekleştirilecek...
Hayati Baş @41hayatibas Üyesinden aldığını üyesine hizmet olarak döndüren Türk Metal
Sendikasını yakından tanımak adına bu büyük bir imkân. Toyota çalışanlarına
musa özkan @MusaOzkan28 Yeni bir haftaya daha merhaba. Günaydın TÜRK METAL
Ailesi Rabbim gözle görülür görülmez kaza ve belalardan bizleri korusun. Hayırlı işler
Ali Sarıtaş @ascetic78 Girmeden bir millete tefrika, düşman giremez Toplu vurdukça
gönüller, onu top sindiremez. TÜRK METAL’li olmayanın yüzü asla gülmez
atilla gümüş @atgm1975 Tüm emekçi arkadaşları Türk Metal Sendikası çatısı altında
birleşmeyi bekliyoruz ne mutlu TÜRK METAL’iyim
Erol Bülbül @erol_bulbul Artık Sakarya’daki Metal işçisi masum Anadolu’nun saf çocuğu
değil Sakarya’daki Metal işçisi Türk Metal çatısı altında örgütlenecektir
ramazan şahin @1970Tutkum Toyota çalışanları bir gün büyük Türk Metal Sendikalarına
kavuşacaklardır
Metin Demir @Metind290 @Tahirramazanolu Türk Metal var adalet var, Türk Metal var
asalet hak var. Türk Metal var teşkilat büyüklük var
Delphist Türkmetal @Delphisttms Türk Metalin büyüklüğünü bir gün herkes kabullenecek
iyi ki varsın Türk Metal
murat ozcan @muratozcan8 Gerçekleri biliyoruz çünkü okuyoruz. Sağ olasın Türk Metal..
ibrahim sağlam @ibrahimsaglam54 TÜRK METAL’in olduğu yerde her türlü platformda,
organizasyonda sonuç bellidir. Birliktelik, kardeşlik, huzur vardır.
35
TÜRK
En üst, en altla her an birlikte mücadele veriyor! Türk Metal gibi.
METAL
Aydemir Çiftçi @OaydemirO Bir teşkilat düşünün, hiyerarşik düzeni “saygı ve onur”a dayalı.
TÜRK
METAL
Bizi takip edebileceğiniz sosyal medya hesaplarımız...
@kavlakpevrul
facebook.com/pevrulkavlak
@turkmetalsen
facebook.com/turkmetalsendikasi
youtube.com/turkmetalsendikasi
turkmetal.wordpress.com
turkmetalsen.blogspot.com
dailymotion.com/turkmetalsendikasi
HABER |
azeteciler, hem büyük beklentilere sahip, hem de kendisinden
büyük beklentilerin olduğu ender meslek gruplarından biridir. Halkın en büyük toplumsal ihtiyaçlarından
biri olan haber alma ihtiyacını karşılayarak, aynı zamanda halk adına kuvvet
mekanizmalarını da sorgular gazeteciler.
Bu gazetecilerimizden beklenen onların
misyonudur.
Ama gazeteci arkadaşlarımızın da
beklentileri var. Haber toplayabilmek
için gece gündüz çalışan ve mesai kavramı olmayan gazeteciler, bugün maalesef pek çok haktan mahrum durumdalar. Erken emeklilik ve yıpranma payları
gibi hakları elinden alınmış, sendikalaşma özgürlüğü olmayan, işsizlikle sürekli tehdit edilen, düşük ücret gibi temel
bir sorunu yaşayan gazetecilerimizin bu
sorunları bir an önce karşılanmalı, mağduriyetlerine bir son verilmelidir. Ayrıca, doğrudan görevini yaptığı için cezaevlerinde bulunan, saldırıya uğrayan,
hatta katledilen gazetecilerimizin durumu hem utandırıcı, hem de üzücüdür.
Bunların yanı sıra, gazetecilerimiz
her gün gittikçe dijitalleşen bir medya sektörü karşısında daha fazla kayba uğrama tehlikesini de yaşamaktadır.
Bugün 10 Ocak ve Çalışan Gazeteciler
Günü… Dileriz gazetecilerimiz kaybettikleri haklarına kavuşurlar, daha iyi bir
hayat standardına sahip olurlar. Bütün
gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kutlu olsun.”
37
TÜRK
G
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, 10 Ocak Çalışan
Gazeteciler Günü dolayısıyla, Türk Metal Yönetim Kurulu
adına bir kutlama mesajı yayınladı. Kavlak’ın mesajı şöyle:
METAL
Gazetecilerimizin
mağduriyeti giderilmeli
METAL
TAŞERONA DUR
DEMELİYİZ
TÜRK
38
Kendi
vatandaşının
haklarını
korumakla
mükellef olan,
doğrudan
vatandaş
tarafından
ülkenin
yönetilmesi için
yetkilendirilen
mekanizma
devlettir. Taşeron
işçiliğe göz
yuman, en fazla
taşeron işçi
çalıştıran da,
maalesef yine
devlettir
N
e yazık ki, Türkiye’de canlar
yanmadan, toplumu üzüntüye
boğan facialar yaşanmadan,
bir konuda önlem alma alışkanlığı
yerleşemedi. Özellikle iş kazaları
konusunda… İş yerlerinde, ancak
dramatik bir olay yaşandıktan sonra,
tekrar yaşanmaması için önlem alma
yoluna gidilir. Oysa önemli olan,
iş kazası yaşanmadan, bir takım
önlemler alabilmektir.
Nitekim kurumsallaşan veya
ciddi kurumsallaşma yolunda olan iş
yerlerinde, bu alanda ciddi önlemler
alınırken, taşeronluk işi yapan
firmaların, iş sağlığı ve güvenliği
konusunda son derece ihmalkâr
oldukları ortaya çıkıyor. Taşeronluk
sisteminin çalışma hayatımıza açtığı
en önemli yara, ölümlü iş kazaları.
Sadece bu özelliğinden dolayı bile
taşeronluk; ciddi şekilde ele alınması
gereken bir konu.
Taşeronluğun, çalışma hayatımız
için vahim olan sonuçları, çalışma
ve istihdam biçimlerinde de kendini
gösteriyor. Bu özelliği ile de sosyo
ekonomik olarak halkın geniş bir
kesimine etki eden taşeronluk sistemi;
bir kanser gibi Türkiye’nin iş gücüne
nüfuz ediyor.
Kendi vatandaşının haklarını
METAL
Ölümlü ve yaralanmalı iş kazalarında Avrupa’nın liderliğinde
olmamız sebebiyle, hükümet, yaşanan bu iş kazalarından
sonra kamuoyunda hedef haline geldi. Ardından da, Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gibi en üst noktadan, bu
konuda reform yapılması gerektiğine dair işaretler geldi.
Bu arada Yargıtay, yakın zamanda önemli bir karar verdi.
İşçi alacaklarında sorumluluğun kime ait olacağına ilişkin bir
davada Yargıtay, alt işveren, yani taşeronların değişmesine
karşın, işçinin çalışmasını sürdürmesi durumunda, işyeri
devri kurallarının işleyeceğini ve ASIL İŞVEREN VE
SON ALT İŞVERENİN, İŞÇİNİN TÜM ÇALIŞMASI
SÜRESİNDEN SORUMLU OLACAĞINI kararlaştırdı.
Kararda ayrıca, devreden alt işverenlerin de kendi
dönemlerinden sorumlu olacakları belirtiliyordu.
Böylece, çalışanların kıdem ve ihbar tazminatını,
yıllık izin ücretlerini ve diğer maaş ve işçilik alacaklarını
ASIL İŞVERENDEN ve faaliyette olan SON ALT
İŞVERENDEN (taşerondan) talep edebilecekleri ortaya
çıkmış oldu. Ayrıca işçilerin, asıl işveren ve son alt işverene
de haksız ve geçersiz fesih yapması nedeniyle işe iade davası
açabilmesi de gündeme geldi.
39
TÜRK
korumakla mükellef olan, doğrudan vatandaş tarafından
ülkenin yönetilmesi için yetkilendirilen mekanizma devlettir.
Taşeron işçiliğe göz yuman, en fazla taşeron işçi çalıştıran
da maalesef yine devlettir. Özellikle son 20 yılda kamu
istihdamının azaltılmasına yönelik bir politikanın aracı olan
taşeron işçiliği, kapitalizmin vahşi ve acımasız özelliğinin bir
sonucu olarak; özel sektörde de işverenin istihdam giderlerini
azaltmaya yönelik can kurtaran simidi olarak görüldü.
Taşeron sisteminin diğer özelliklerini sıralarsak;
Sosyal devlet kavramı yok sayılmaktadır. Aslında bir
çeşit özelleştirmedir. Kamunun yerine getirmesi gereken
faaliyetlerin özel şirketlerce yapılmasıdır.
İşçilerin sendikalı olmalarının önünde büyük bir engeldir.
İşçilerin haklarını aramasına, birlik ve dayanışma içine
girmesine, taşeronluk yoluyla müdahale edilmektedir.
Tamamen işsiz ve aç kalmakla, çok ağır çalışma koşulları
içinde eve ekmek götürmek arasında sıkışmış işçi, taşeron
sistemiyle istismar edilmektedir…
Türkiye’de en fazla taşeron çalıştıran sektörlerin başında,
417 bin kişi ile temizlik sektörü gelmektedir. Bunu, 318 bin
kişi ile inşaat sektörü izlemektedir. Taşeron hizmet alımının
en yaygın olduğu kamu kurumları ise, %36 ile belediyeler ve
%14 ile KİT’ler ve %4 ile yüksek öğretim kurumlarıdır.
Alt işveren yanında çalışan, yani taşeron işçi, sık işveren
değişikliği nedeniyle, yıllık ücretli izne hak kazanamıyor.
SGK verilerine göre, Türkiye’de 2011 yılında yaklaşık 12,5
milyon ‘’işten çıkış bildirgesi’’ hazırlandı, ancak bunların
sadece %10’u kıdem tazminatına hak kazanabildi. Taşeronluk
sisteminde örgütlenme yok, toplu iş sözleşmesinden
yararlanma yok, yani sigorta yok, iş güvencesi yok, iş
güvenliği yok, dolayısıyla kıdem tazminatı yok, işsizlik
ödeneği yok, fazla mesainin karşılığı yok, yani çalışanların en
temel hakları yok… Bu sebeplere bağlı olarak, pek çok sorun
daha bulunuyor. Düşük ücret, meslek hastalıkları, psikolojik
sorunlar, kayıt dışı ekonominin sorunları, gelir dağılımı
adaletsizliği ve diğerleri… Taşeronluk, bu anlamda çalışma
hayatının en önemli sorunlarının başında geliyor.
Son dönemde taşeron işçiliğin bu kadar sık ve çok
gündeme gelmesi, yaşanan maden kazaları sonucu oldu.
| MAKALE
METAL
n “Tehlikeli işler sadece maden sahaları
değil, geniş bir alanı kapsıyor. Taşeron işçisinin kamu kurumunda maden gibi tehlikeli
bir işte çalıştırılması doğru değil.
n Yeni düzenlemeyle bu alana yasaklama getirmeyi düşünüyoruz. Ancak inşaatlarda nasıl yasaklayacağız? Orada boyacı başka, kalıpçı, duvarcı, betoncu, fayansçı, seramikçi, çatıcı başka. Buralarda yasaklarsak
müteahhit komple bir takım kurup inşaatı yapacak. Aynı durum gemi yapımında söz
konusu.
n Alt işverenlik mutlaka olacak. Güvenlik ve yemek gibi hizmetler satın alınabilecek. Sosyal taraflar-
TÜRK
40
la da görüşülerek alt işveren konusuna Bakanlar Kurulu’nda son noktayı koymayı hedefliyoruz.
n Çalışma hayatına ilişkin konulardan
biri de taşeron işçiler. Taşeronluk bugünün
konusu değil. 1936’da beri mevzuatta. Çalışma saati 12, izin yok, örgütlenme yok,
tazminat yok. Kölelik gibi bir yaklaşım var,
bunu Çalışma Bakanı olarak söylüyorum.
Bu konuyu gündemimize aldık. Taşeron olarak çalışanların hakları, çalışma saatlerinden izinlerine örgütlenmeye kadar neler yapılabileceği
konusunda ben değil, biz karar vereceğiz. Düzenlemeye
mutlaka kavuşturacağız.”
Bunları her hangi bir kuruluşun üst düzey yöneticisi
değil, taşeron işçilerinin sorunlarını çözebilecek en üst
makamda oturan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
söylüyor. Bu sözler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Faruk Çelik’e ait. Bu günün en önemli gündem maddesi
taşeron işçilik... Bakan Çelik’in, taşeronlaşma konusunda,
Türk-İş 21. Genel Kurulunda söyledikleri ve son dönemde
taşeronlaşmanın yol açtığı ölümlü iş kazalarından sonra
yaptığı bu açıklamaların takipçisi olacağız.
METAL
EMEKÇİNİN NOT DEFTERİ
letin temel kurumlarını, fertlerin hak ve hürriyetlerini düzenleyen temel kanun; kanun-i esasi.
n Sendika: Bir insan grubunun, çıkarlarını korumak, savunmak için oluşturdukları kuruluş. İşçilerin veya işverenlerin
çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik, sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için meydana getirdikleri tüzel
kişiliğe sahip kuruluş.
n Sendika çokluğu ilkesi: Aynı işyerinde veya işkolunda aynı zamanda birden çok sendika veya üst kuruluşun olması. Sendika özgürlüğü.
n Sendika disiplin kurulu:Sendika ve konfederasyonun
tüzüğüne, amaç ve ilkelerine aykırı hareket ettiği ileri sürülen
üyeleri hakkında soruşturma yapan, üyelikten çıkarma dışında, tüzükte gösterilen kurula ve diğer ilgililere bildiren, genel
kurulca seçilen organ.
n Sendika enflasyonu: 1980 öncesinde olduğu gibi,
sendikalı işçi sayısına oranla sendika sayısının çok fazla olması durumu.
n Sendika kurullarının görevleri: Sendikaların en yetkili organı olan genel kurul, kanunda sayılan ve tüzüklerinde
yazılı hususları karara bağlar.
n Sendika içi demokrasi: Sendikaların yönetimlerinin,
yapı ve işleyişlerinin ve üyelerini temsil işlevlerinin demokratik kurallara uygun olması.
n Sendika kayyımı: Faaliyeti durdurulan sendika veya
konfederasyonun mallarının idaresi ve menfaatlerinin korunması ve durdurma süresi sonunda yeniden faaliyete geçebil-
mesi, genel kurul yapılması için Medeni Kanun hükümleri gereğince tayin edilen bir veya üç kişiden oluşan heyet.
n Sendika kurma Hakkı: Çalışanların ve işverenlerin, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak
ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve kuruluşlar kurmaları, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme hakları. Hiç kimse
bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Sendika kurma hakkı ancak, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlak ile
başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve
kanunla sınırlanabilir.
n Sendika Seçme Özgürlüğü: Bireyin, sendikalara üye
olma özgürlüğünün bir parçasını oluşturan ve bireyin bu sendikalardan dilediğini seçebilme özgürlüğü.
n Sendika Şubesi: Sendikaların tüzüklerinde belirtmek
koşuluyla ve genel kurul kararı ile kurdukları, tüzel kişiliği olmayan ve bünyesinde organları bulunan alt birim.
n Sendika Tüzüğü: Sendikanın kuruluşu, işleyişi ve sona
ermesi ile ilgili hususların düzenlendiği Anayasada belirlenen
esaslara aykırı olmayan, sendikanın hukuku olan belge.
n Sendika üyeliğinin askıda kalması: İşçinin sendika üyeliğinden çıkarılma kararına karşı, iş davalarına bakmakla görevli mahalli mahkemeye açtığı dava kesinleşinceye kadar geçen süre.
n Sendika üyeliğinin kazanılması: Sendika üyelik fişinin doldurularak, sendikaya verilmesi ve sendika yönetim kurulunun kabulü ile kazanılan statü.
Terimlerin tanımları, Dr. naci Önsal’ın Türk-iş Yayınları tarafından yayımlanan
“endüstriyel ilişkiler Sözlüğü” adlı kitabından alınmıştır.
41
TÜRK
n anayasa: Bir devletin idare şeklini belirleyen ve o dev-
İŞTE HAYATIMIZ
RÖPORTAJ: UĞUR POLAT
[email protected]
METAL
İşte Hayatımız’ın renkli sayfalarında bu ay Ankara’dayız…
Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Emniyet
Tamirhaneleri çalışanlarından Özdemir Biçim, ailesi ve işyerindeki
arkadaşları ile birlikte bu ay sayfalarımızın konuğu oldu.
TÜRK
42
İşyerinde sendikalaşma
döneminde çok zorluklar
ve sıkıntılar çektiklerini
belirten Özdemir Biçim,
bugünkü noktaya kolay
gelmediklerini söyledi:
Bugünlere
mücadele
ederek
geldik
METAL
İŞTE HAYATIMIZ |
çalıŞma hayatına 1972 yılında ilkokulu bitirir bitirmez başladığını anlatan Özdemir Biçim, 40 yıldır çalışma
hayatının içinde olduğunu belirtti. “1972 yılında, ilkokulu bitirir bitirmez kendimi bir anda çalışma hayatının içinde
buldum. O dönem Volkswagen Motor’a ait bir bakım servisinde işe başladım. İlk dönemler zorlansam da, askerlik dönemine kadar burada çalıştım. 1983 yılında askerlik dönüşü ise Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Emniyet Tamirhanelerinde iş başı yaptım. Bugün tamirhanede emniyete ait
araçlarda arıza tespiti ve uygunluk denetimi yapıyoruz.”
“Elde ettiğimiz bütün haklar
yaşadığımız tüm zorluklara değdi…”
Özdemir Biçim, 1983 yılında işbaşı yaptığı dönem işyerinde sendika yokmuş. O dönem işbaşı yapanlar ise emniyet
tamirhanelerinin ilk işçileri olmuş. Emniyet Tamirhanelerinde 1984 yılı itibariyle sendikalaşma çalışmaları başlamış ve
1985 yılında sendikalı olunmuş. “İlk işbaşı yaptığım yıl
işyerimizde sendika yoktu. Emniyet Tamirhanelerinde ilk işçileri de bizlerdik. 1984 yılında sendikaya üye olmaya başladık. Ülkede 1980 darbesinden sonra sendikalaşmaya karşı
gösterilen antipati yine Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sendikalaşmamızı istememesi, yaşanan süreci uzattı. Zorlu bir
süreçten sonra, 1985 yılında Türkiye genelindeki tamirhanelerde örgütlenmemizi tamamladık. Elde ettiğimiz bütün
haklar yaşadığımız tüm zorluklara değdi.
İlk işe başladığım dönemlerde Çevik Kuvvet’in içinde
küçük bir yerimiz vardı ve teşkilat olarak dağınık bir yapımız bulunuyordu. 1985 yılında ise Demetevler’de yapılan
kademe ile bir araya toplandık. 2000 ile 2003 yılları arası
ise kademe kapatılarak, kısımlara dağıtıldı. Kademenin kapatılmasını istemedik ama kısımlara dağılarak çalışmalarımızın devam etmesini sağladık. O dönemler bazı arkadaşlarımız emekli olsa da, birlik ve beraberliğimiz çok yüksekti. Bu
da sendikamızın bizlerde oluşturduğu birlik ve beraberliğinin bir göstergesiydi.”
Ülkede 1980 darbesinden sonra sendikalaşmaya karşı gösterilen antipati yine Emniyet
Genel Müdürlüğü’nün sendikalaşmamızı istememesi yaşanan süreci uzattı. Zorlu bir
süreçten sonra 1985 yılında Türkiye Genelindeki tamirhanelerde örgütlenmemizi
tamamladık. Kazandığımız ferdi ve sosyal yaşadığımız tüm zorluklara değdi.
TÜRK
‘40 yıldır çalışma hayatının içindeyim’
43
METAL
| İŞTE HAYATIMIZ
TÜRK
44
Eşim Hülya ile birlikte maddi, manevi birçok sıkıntı yaşadık ve bu her bir
sıkıntı ve sorun bizi
birbirimize daha da
çok bağladı.
“Birlikte üzülüp,
birlikte seviniyoruz…”
Özdemir Biçim 1987 yılında evlenmiş.
Eşi Hülya Biçim ile 25 yıllık mutlu bir birlikteliği, ikisi kız, biri erkek üç çocukları var. Kızlarının adı Eda ve Sinem, oğlunun adı ise Emircan… “Bizim dönemlerimizde bir kızı sevmek ya da onu sevdiğini söylemek biraz zordu. Ben de birçok yaşıtım gibi görücü usulü evlendim. Bugün bu karardan çok memnunum.
Eşim Hülya ile birlikte maddi, manevi birçok
sıkıntı yaşadık ve bu her bir sıkıntı ve sorun bizi
birbirimize daha da çok bağladı. Artık sadece eşimle değil, çocuklarımızla da her türlü durumumuzu rahatça paylaşabiliyoruz. Küçük kızım Sinem’in doğumunda yaşanan sorunlar nedeniyle hastalanması bizleri ailece ne kadar üzdüyse, oğlum Emircan’ın karete branşında hem
ulusal hem de uluslararası organizasyonlardaki
başarısı ve madalyaları bizleri yine ailece mutlu
olmamızı sağlıyor. Kısacası, birlikte üzülüyor,
birlikte seviniyoruz.” Aile olarak birlikte hareket
etmeyi sevdiklerini anlatan Biçim, memleketleri Beypazarı’na sık sık gittiklerini, Antalya’da bir
yazlıkları olduğunu, aile olarak her yıl burada
tatil yaptıklarını belirtiyor.
Röportajımızın sonuna yaklaşırken, Özdemir Biçim, yeni nesile bir şeyler söylemek istediğini belitti. “Gençler ilk olarak kendilerini için
bir sanat belirleyerek onu öğrenmeli. Çok
kitap okumalı ve en önemlisi de sağlıklarına sahip çıkmalı.” Biçim, eskiden ustalık belgesi almanın çok zor olduğunu, bugün ise Avrupa
Birliği’ne uyum süreci için herkese ustalık belgesinin verilmesinin kaliteyi dürdüğünü söylerken, bu duruma çok üzüldüğünü ifade ediyor.
Bizler de, Biçim ailesi ile röportajımızı tamamlarken, bizleri işyerlerinde ve evlerinde konuk
ettikleri için kendilerine teşekkürlerimizi bir kez
de dergimiz vasıtası ile iletmek istiyoruz. Biçim
ailesi ile birlikteliğimiz sırasında bizleri yalnız
bırakmayan Ankara 2 Nolu Şube Sekreterimiz
Sinan Kılınç’a da tekrar teşekkür ederiz.
ULUSLARARASI İLİŞKİLER |
AB Delegasyonu Başkanı
Büyükelçi Ripert’e
Türk Metal anlatıldı
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak,
Büyükelçi Ripert’e Türk Metal’in
faaliyetleri hakkında ayrıntılı bilgi verdi.
Sosyal Politika konusundaki 19. Faslın
kriterlerinin kapanışa dönüştürülmesinin
gündemde olmasına rağmen, halen
yasalar konusunda uyum olmadığına
da dikkat çeken Büyükelçi Ripert,
sendikaların bu konuda hükümete
baskılarının arttırılması gerektiğini de
ifade etti. Kavlak ve Ripert birlikte,
Avrupa 2020 Yeni Ekonomik Stratejisi
içinde önümüzdeki yıllarda da özellikle
genç, kadın, çocuk ve engellilerin
istihdamı konusunda ortak çalışmalara
ve projelere devam edilmesi gerektiğine
vurgu yaptı. Genel başkanımız Pevrul
Kavlak Türk Metal’in faaliyetleri
ve projeleri hakkında bilgi verdi,
Türk Metal’in yatırımlarını gösteren
fotoğraf sergisini gezdirdi. Büyükelçi
Ripert, Türk Metal ile tanışmaktan
duyduğu memnuniyeti dile getirirken,
sendikamızın yaptığı çalışmaları takdire
değer gördüğünü belirtti. Görüşmeye,
Genel Mali Sekreterimiz İsmail Dursun,
Dış İlişkiler Sorumlumuz Devrim
Duman ve ISG Uzmanımız Adnan
Parçalı da katıldı.
45
TÜRK
G
enel Başkanımız Pevrul
Kavlak, 6356 Sayılı Sendikalar
ve Toplu İş Sözleşmeler
Kanunu’nun değişen maddeleri
hakkında ve başlayan toplu sözleşme
süreci hakkında delegasyona bilgi
verdi. Büyükelçi Ripert, Birliğin 2012
Türkiye İlerleme Raparonu’nun,
çalışma hayatı konusunda kimi olumlu
gelişmelere rağmen, halen AB normları
ve ILO standartlarını karşılamaktan
uzak olduğuna işaret ettiğini hatırlattı.
Üyelik müzakerelerinde İstihdam ve
METAL
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi
Jean- Maurice Ripert, Finansal İşbirliği Bölümü
Başkanı Jaiver Menendez, Sosyal Politika ve İstihdam
Sektör Müdürü Numan Özcan sendikamızı ziyaret
ederek, Genel başkanımız Pevrul Kavlak’la görüştü
MAKALE
YRD. DOÇ. DR.
GÖKHAN OFLUOĞLU
Bülent ecevit Üniversitesi
İltisadi ve İdari Bilimler Fakültesi,
Çalışma ekonomisi ve endüstri İlişkileri Bölümü,
67100, İncivez/ZONGULDaK
[email protected]
METAL
ASGARİ ÜCRET VE
YAŞAM KALİTESİ
TÜRK
46
Asgari ücretin
anlamı, işçinin
bir makine
olmadığının işverene
hatırlatılması
ve işçinin insani
yönünün ele
alınarak, insan
onuru, şeref ve
haysiyetine yaraşır
bir yaşam düzeyine
kavuşmasının
sağlanmasıdır
Yaşam kalitesi kavramı
Yaşam Kalitesi, çalışanların beklentilerine uygun bir yaşam düzeylerine ulaşmasıdır. İnsan ihtiyaçları sonsuzdur ve kişi hayatta olduğu sürece
sürekli olarak ihtiyaçlarının karşılanması için uğraşır. Bu arada, hayatta
olduğu sürece bu ihtiyaçların hepsinin karşılanması çeşitli engellemelerle
karşılaşır. Elbette çalışanların her istediklerinin karşılanması ve bütün beklentilerini elde etmeleri mümkün değildir. Ama yaşam kalitesinde önemli
olan, kişinin hayattan beklentileri ile
bu beklentilerinin karşılanması düzeyi arasında çok büyük bir fark olmamasıdır. Asgari ücretle yaşamını sürdüren bir işçinin de hayattan beklentileri, insan onuru, şeref ve haysiyetine yaraşır bir yaşam düzeyi sürdürmesi ve kuşak kurma hakkıdır. Asgari ücretle çalışan bir işçinin de belirli bir hayat düzeyi, hayat sitili, hayat
deneyi, kaliteli bir prestije sahip olma
hakkı bulunmaktadır. Toplumsal bir
barışın sağlanabilmesi, asgari ücretle
çalışan işçilerin de beklentilerine uygun bir yaşam düzeyine ulaşmaları ile
mümkün olacaktır.
Asgari ücret ve
yaşam kalitesi
Asgari ücret, ücretler yelpazesinin
en alt sınırını oluşturur. Bunun anlamı, işverenin daha düşük ücret ödemekten alıkonulmasıdır. Asgari ücretin anlamı, işçinin bir makine
olmadığının işverene hatırlatılması ve işçinin insani yönünün ele alınarak, insan onuru, şeref ve haysiyetine yaraşır bir yaşam düzeyine kavuşmasının sağlanmasıdır. Asgari ücret gerçekten de çalışanların yaşam
kalitesi düzeylerini yükseltmek amacı doğrultusunda belirlenirse, çalışanların verimlilik düzeyinin yükselmesine de yardımcı olacaktır. Bazı görüşlere göre, ‘’asgari ücret işgücü piyasası kanunlarına aykırıdır. Bu piyasanın işleyişine müdahale anlamına gelmektedir. Piyasanın kendi işleyiş kuralları içerisinde işlemesine asgari ücret uygulaması engel olmaktadır. Bu
nedenle, asgari ücreti hukuken kabul
etmemek gerekir. Devletin asgari ücret yoluyla iktisadi yaşama karışması kabul edilmemelidir.’’ Bu görüşlere
katılmak mümkün değildir. Herşeyden önce, işçi bir insandır. İnsan çalışırken bir makine olarak kabul edilemez. İşçinin de hayattan beklentileri,
hayat deneyi, hayat sitili, hayat düzeyi, prestiji bulunmaktadır. Sosyal bir
varlık olan işçinin insan onuru, şeref
ve haysiyetine yaraşır bir yaşam düzeyi sürdürme hakkı bulunmaktadır.
Asgari ücret, çalışan bir kişinin beklentilerini karşılayarak, insanca yaşamasına imkan tanıyan ve işveren tarafından ödenmesi zorunlu olan en
düşük ücrettir. 2013 yılında Ocak ve
Temmuz aylarında olmak üzere, %3
zamla yeni asgari ücretin net olarak
739.8 TL’den, yaklaşık olarak 762
TL’ye yükseleceği belirtilmiştir.
MAKALE |
2012 yılı aSGarİ ücreTlerİ aŞaĞıDaKİ TaBlODa GÖrülMeKTeDİr
01.01.2012 - 30.06.2012 (Ocak)
01.07.2012 - 31.12.2012 (Temmuz)
16 Yaşından Büyükler
886.50 (Brüt) - 701.14 (Net)
940.50 (Brüt) - 739.80 (Net)
16 Yaşından Küçükler
760.50 (Brüt) - 610.94 (Net)
805.50 (Brüt) - 643.15 (Net)
Asgari Ücret
http://www.muhasebedersleri.com/pratik-bilgiler/asgari-ucretler.html
n ”http://www.muhasebedersleri.com/pratik-bilgiler/asgari-ucretler.html
n TÜrK-iş, Haber Bülteni, ekim. 2012, www. turkis.org.tr
METAL
KAYNAKLAR
gerçekten gelişmiş ülkeler düzeyinde yer alabilmek için, çalışanların yaşam kalitesi düzeylerini yükseltmek gerekmektedir. Dolayısıyla, kalkınma ve büyümenin çalışanların yaşam
kalitesi düzeylerine yansıması gerçek anlamda bir gelişmedir.
Çalışanların bir makine olmadığı ve onların da beklentilerine uygun bir yaşam düzeyine sahip olma, kuşak kurma hakkı
bulunduğu, asgari ücret tespit edilirken temel hareket noktasını oluşturmalıdır. Ne yazık ki, günümüzde tespit edilen asgari ücret, çalışanların yaşam kalitesi düzeylerini, sağlıklı ve
dengeli bir çevrede yaşama ve çalışma haklarını sağlayabilmeleri açısından elverişli değildir. Gerçek anlamda bir sosyal barışın gerçekleşebilmesi için, asgari ücret tespit edilirken, çalışanların yaşam kalitesi temel hareket noktası olmalıdır.
47
TÜRK
Türk-İş verilerine göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı
Ekim 2012’de yaklaşık olarak 960 TL’ye yükselmiştir(Türkİş, Ekim 2012). Yukarıdaki tablo ve Türk-İş verileri çok üzücü bir gerçeği ortaya koymaktadır. Ülkemizde çalışanlara verilen asgari ücret, vergiler de düşüldükten sonra, bırakın yoksulluk sınırını, açlık sınırının da çok altında bulunmaktadır.
Dolayısıyla, asgari ücretin bu boyutlarda olması ve bir de asgari ücretten vergi kesilmesi, sosyal hukuk devleti uygulamaları açısından uygun bir durum değildir. Çalışanların gelir dağılımından adil bir pay almaları, toplumun güçsüz kesimini oluşturan işçilerin gelir düzeylerinin ve yaşam kalitelerinin yükseltilmesi, güçsüz kesimleri, güçlüler karşısında koruyan sosyal hukuk devletinin en önemli görevidir. Bu nedenle,
MAKALE
DR. NACİ ÖNSAL
Türk-İş Genel Sekreter Yardımcısı
METAL
REFAH EKONOMİSİ
TÜRK
48
Refah ekonomisi,
faydacı doktrinden
hareketle bireyin
mutluluğunu ölçmeyi
esas alır. Bireyin
faydasını azaltmadan
bir diğerininkini artıran
bir sosyal durumu
olumlu karşılar
B
ireyin sonsuz istekleri ile
kıt kaynaklar arasındaki ilişki, ekonominin temel uğraş
alanıdır. Birey, daima daha fazlasını isteyerek yüksek refah düzeyine
erişmek ve o düzeyde yaşamak ister. Ekonominin kapsadığı toplumun veya o toplumu oluşturan sınıf ya da grupların refah düzeyi ile
değil de, bireyin refahı ile ilgilenen
ekonomi dalına refah ekonomisi denilmektedir. Refah ekonomisi,
kaynakların alternatif kullanım olasılıkları arasında en uygun olanını
arar. Bu nedenle de, ekonominin
temel sorusunu yanıtlamak çabasındadır. Bireylerin refahları toplamı da toplumsal refahı belirler.
Refah ekonomisi, faydacı doktrinden hareketle bireyin mutluluğunu ölçmeyi esas alır. Bireyin faydasını azaltmadan bir diğerininkini
artıran bir sosyal durumu olumlu
karşılar. Refah ekonomisi iki temel
kabul üzerinden işler. Birincisi,
“refah ekonomisi, bireylerin mevcut gelir dağılımı içinde, faydalarını en yüksek düzeye çıkaracak
şekilde mal talep ettiklerini, veya
üreticilerin maliyetlerini en düşük düzeyde tutacak şekilde üretim
faktörü ( sermaye ve emek ) talep ettiklerini, davranışsal, kurumsal ve teknik ( tam rekabet koşulları ile dışsallıkların ve azalan maliyetlerin mevcut olmadığı ) varsayımlarla kabul eden neoklasik tam
rekabetçi denge modelinin, aynı
zamanda pareto optimum sonuçlar vereceğini ( toplumsal refahı en
yüksek düzeye çıkaracağını ) garanti eder. İkincisi, gelir dağılımı
içsel olarak belirlendiği için, ortaya çıkan gelir dağılımı (üretim faktörlerinin gelirden aldıkları paylar),
üretim faktörlerinin nispi kıtlıklarını yansıtmakta, ancak, bu durum
bir adalet meselesi olarak değil, bir
etkinlik meselesi olarak görülmektedir. Eğer piyasanın serbest işleyişi sonunda ortaya çıkan gelir dağılımı, toplum tarafından adil bulunmuyorsa, piyasa kaynak dağılımını
bozmamak koşuluyla, –ki, bu ancak bireylerin tercihlerini değiştirmeyen götürü vergileme ve
METAL
transfer yapısıyla mümkün olur– başlangıç servetleri, tanımlanmış herhangi
bir sosyal refah fonksiyonuna göre yeniden dağıtılır.” (1)
Refah ekonomisine katkıları nedeniyle, 1998 yılında Nobel Ekonomi
Ödülü alan ekonomist Amartya Kumar
Sen’in analizinde de, birey esas olmakla
birlikte; özgürlük, yapabilirlik ve adalet kavramları öne çıkar. Sen’e göre özgürlük, seçme ve seçilme gibi özgürlüklerin ötesinde eğitim hakkı, sağlık hakkı
gibi özgürlükleri de kapsar. Kalkınma
ise, özgürlükler üzerindeki bütün yasakların kaldırılmasıdır. Yapabilirlik ise,
bireyin varoluşunu ortaya koyabileceği şeyleri yapabilmesidir. Adalet ise özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılmasıyla sağlanır.
Amartya Sen’in refah ekonomisine
yaptığı katkılar bizim ülkemiz gibi ülkeler için ( az gelişmiş – ya da öğretildiği gibi gelişme sürecinde olan ) çok
önemlidir. Son on yılda milli gelirini
üç kat artıran ülkemizde bu gelir artışı adaletli bir şekilde paylaşılmamıştır.
“Son on yılda net üç kat zenginleşmediğini hisseden varsa, onun zenginleşme
hakkı başkasına gitmiş demektir. Eğer
daha çok kazanmanıza rağmen elde ettiğiniz parayla geçmişe göre daha az
mal ve hizmet satın alıyorsanız, aslında
fakirleşiyorsunuz demektir.” (2)
Ülkenin bütçesi açık veriyorsa, cari
açığı varsa, açıklar borçlanılarak kapatılıyorsa, işiniz yurt dışından gelen paraya kalmış demektir. Para geldikçe sevinirsiniz. Ekonomi dergileriniz
,“Türkiye’ye Para Akıyor” başlıklı kapaklar yapar. (3)Dışarıdan gelen para
akışında azalma sorunlara; kesilme ise,
büyük olasılıkla krize neden olur. Bu
durumda tasarruf daha da önem kazanır. Gelirleri reel olarak artmayan, gelirleri giderlerini karşılamayan, tasarruf yeteneği olmayan ücretliler, kaçınılmaz olarak giderlerini kısmaya başlarlar, yani fakirleşirler. “Toplumun sayı-
ca önemli bir kısmını teşkil eden işçi sınıfının giderek fakirleşmesi, mal ve hizmetlere olan talebin azalmasına ve yatırımların olumsuz yönde etkilenmesine neden olur. Yatırımlardaki azalış,
istihdamın azalmasına, bu durum ise
mal ve hizmetlere olan talebin azalmasına yol açarak, birbirini tetikleyen kısır bir döngüye girilmesiyle sonuçlanır”
(4)
. Ancak bu da yetmez. Zenginlerden
daha fazla vergi almak kolay olmadığı için hükümet politikaları zengin olmayanlara yönelir. (5) Zamlar gelir, dolaylı vergiler artar, fakirlere yapılan yardımlar kesilir. Dışarıdan emekli aylıklarını düşürmeniz, asgari ücreti küçültmeniz önerilir.
Bizim gibi ülkelerin son zamanlarda sıkça konuşulan sorunlarından birisi
orta gelir tuzağıdır.“Orta gelir tuzağı,
kişi başına düşen gayri safi milli hasıla bakımından orta gelir seviyesine gelmiş ülkelerin ve/veya bölgelerin belirli bir gelir bandında sıkışıp kalma, yani
49
TÜRK
yoksulların, ekonomik ihtiyaçlar lehine siyasi ve medeni haklardan daha
kolay vazgeçebilecekleri düşünüldüğünde, yoksulluğun, ekonominin
ötesinde de önemli olduğunu anlamak çok zor olmayacaktır
METAL
| MAKALE
TÜRK
50
üst gelir seviyesine geçememe durumudur.”(6)Bu konuda ülkemiz üzerine yapılan bir araştırmada, ülkemizde birbirinden farklı üç grup olduğu tespiti yapılmış; gelişmiş ve sanayileşmiş birinci grubu için böyle bir riskin bulunmadığı, ikinci grup için böyle bir riskin olduğu, üçüncü grup için ise bu riskin yanında yoksulluk riski olduğu sonucuna
varılmıştır. Dünya Bankası’nın “Türkiye: Ekonomik Reformlar, Yaşam Standartları ve Sosyal Refah Araştırması’na”
göre de, ülkemiz nüfusunun %18’i yoksulluk sınırının altındadır.
Anılan raporda, büyüme ve fiyat istikrarına yardım eden bir makro ekonomik ortam yaratmak, tarım dışında istihdam yaratılması önündeki engelleri kaldırmak, tarımdan kaynakların dışarıya akışını kolaylaştırmak ve sektörde üretkenlik artışı için bir temel sağlamak, eğitime ve özellikle yoksul çocukların eğitimine yatırım yapmak, hükümet harcamalarını ekonomik açıdan zayıf kesimleri daha iyi hedefleyecek şekilde yeniden tahsis etmek önerilmektedir.
Amartya Sen, yoksullukla mücadelede farklı türden özgürlüklerin rollerinin kabul edilmesi gerektiğine, sahip olduğumuz eylem özgürlüğünün, bize
sağlanan toplumsal, siyasal ve ekono-
mik fırsatlar tarafından kaçınılmaz bir
biçimde sınırlanıp, kısıtlandığına dikkat
çeker. Amartya Sen’e göre, ”Özgürlüğün genişlemesi, hem kalkınmanın başlıca asıl amacı, hem de aracıdır. Kalkınma, insanlara pek az seçenek bırakan ve
makul faaliyetlerini gerçekleştirme konusunda pek az fırsat sağlayan çeşitli
özgürlük yoksunluğu tiplerinin ortadan
kaldırılmasından ibarettir. Bizim savımıza göre, temel özgürlük yoksunluklarının ortadan kaldırılması, kalkınmanın kurucu öğesidir.” (7) Sosyal yardım
ve bağışlarla yoksulluk çözülemez, gizlenir. Sosyal yardım ve bağışlar önemlidir, ancak bunların sürekli olması insanlık onuru açısından sakıncalıdır.(8)
Yoksulların, ekonomik ihtiyaçlar lehine siyasi ve medeni haklardan daha
kolay vazgeçebilecekleri düşünüldüğünde, yoksulluğun, ekonominin ötesinde
de önemli olduğunu anlamak çok zor
olmayacaktır. Ülkemizin başat sorunlarından birisi işsizliktir. Ancak, dikkat
edilmez ve gerekenler yapılmakta geç
davranılırsa yoksulluk, işsizliği de unutturacak bir sorun haline gelebilir. İşsizliği gidermek için daha düşük ücretleri önerenlerin yoksulluğun her şeyi yok
edebileceğini hiç unutmamaları gerekir.
YARARLANILAN
KAYNAKLAR
(1) Kirmanoğlu ,Hülya; Amartya
Sen’in Özgürlük ve Kalkınma Üzerine
Düşüncelerine Bir Bakış, İ.Ü. İktisat
Fakültesi Maliye Araştırma Merkezi
Konferansları 47. Seri, 2005.
( 2 ) Törüner, Yaman; 2013’te
Mutlu Olacak mıyız?, Milliyet
Gazetesi,25.12.2012
( 3 ) Ekonomist, 24-30 temmuz 2011.
( 4 ) Ofluoğlu, Gökhan – Konak, Ali ;
Türkiye’de Gelir Dağılımı ve İşsizlik
Arasındaki İlişkinin Analizi, Türk Metal,
Sayı 160, Kasım 2012.
( 5 ) Soylan, Bülent; Vergiyi Anlamak,
Altan Basım,İstanbul,2008.
( 6 ) Yeldan,Erinç-Taşçı, KamilVoyvoda, Ebru-Özsan, Mehmet Emin,
Orta Gelir Tuzağından çıkış: Hangi
Türkiye, Sis Matbaacılık, İstanbul, 2012.
( 7 ) Sen, Amartya; Özgürlükle
Kalkınma, Sena Ofset,İstanbul, 2004.
( 8 ) Yunus, Muhammet; Nobel Barış
Ödüllü Profesör, Okan Üniversitesi’nde
verdiği konferanstan alıntı.
HABER |
Aksaray Kamyon Fabrikası Yeni Üretim Tesisi
‘HOL 6’ hizmete girdi
Türk Metal üyelerine sahip çıkıyor
BurSa’da yetkili olduğumuz işyerlerinden Tofaş, Avrupa’ya ihraç ettiği hafif ticari araç alanında %20 düşüş meydana gelmesi ve yaşanan sorunları gerekçe göstererek, 2
vardiya sistemine geçmeyi kararlaştırdı ve belirli süreli sözleşmeli olarak çalışan 801 üyemizi işten çıkardı.
Bu gelişmenin ardından, üyelerini her
platformda sahiplenen Türk Metal, yaşanan
mağduriyetlerin giderilmesi ve işten çıkartılan
arkadaşlarımızın, sendikamızın yetkili olduğu
başka işyerlerinde işbaşı yapmaları için çalışmalar başlatıldı.
Bu çerçevede, Bursa 3 Nolu Şubemizde,
Şube Başkanımız Zafer Öztürk ve Bursa’daki
diğer şube başkanlarımızın da katılımıyla, 5
Ocak’ta bir basın açıklaması yapılarak, kamuoyuna bilgi verildi. Tofaş’ın bugün yaşadığı
bu talep daralmasını en kısa zamanda aşarak,
işten çıkarılan arkadaşlarımızı yeniden işbaşı
yaptırması için sendika olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
51
TÜRK
Toplam 18.000 m2 bir
alana sahip olan tesis, İşletme Genel Direktörü Geral Jank, işletme yöneticileri ve
Aksaray 1 Nolu Şube
Başkanımız Muhterem Taşdemir’in de
katıldığı törenle hizmete girdi.
METAL
A
ksaray Mercedes Benz Türk Kamyon
Fabrikası’nda yeni üretim binası tamamlandı. Toplam 18.000 m2 bir alana sahip olan
ve HOL 6 adı verilen tesisler, 7 Ocak’ta, İşletme
Genel Direktörü Geral Jank, işletme yöneticileri ve Aksaray 1 Nolu Şube Başkanımız Muhterem
Taşdemir’in de katıldığı törenle hizmete girdi.
Yeni üretim tesisinde tüm araç tipleri, ortak
bir montaj bandında üretilerek, tüm montaj alanları en güncel teknoloji ve yalın üretim felsefeleri göz önünde bulundurularak oluşturuldu. Ön
montaj alanları, balık kılçığı prensibine dayalı olarak, kullanım alanlarına en yakın bölgelere yerleştirilerek, gereksiz ara stok ve katma değersiz transport faaliyetleri asgari seviyelere indiriliyor.
Projenin ana hedefinin, ürün yelpazesi ve hacim bakımından verimliliğin ve esnekliğin artırılması olduğu belirtildi. Ürün kalitesinin daha da
iyileştirilebilmesi adına oluşturulan ve gelişmiş teknoloji ile donatılan yeni üretim tesislerinde, modern süreçler kullanılarak, 2.3 m’lik kabinlerin yanı
sıra, 2.5 m’lik kabinler de üretilebilecek.
| BİZİM FABRİKALARIMIZ
METAL
.
Ş
.
A
i
y
a
n
a
S
e
n
i
k
a
M
e
v
Jant
TÜRK
52
cMS Grubu,
eye
hızla büyüm
k, 4
devam edere ’i
2000
fabrikası ve
ıyla
aşkın çalışan k
yü
İzmir için bü
bir istihdam
ayı
alanı yaratm
başarmıştır
BİZİM FABRİKALARIMIZ |
C
1980’li Yıllarda Kuruldu
MS Jant ve Makine Sanayi
A.Ş’nin temelleri, 1980 yılında
kurucusu Tonguç Ösen’in döküm şirketinden kazandığı deneyimle
İzmir’de atılmıştır. 1985 yılında Re-
nault, Tofaş ve Ford Türkiye fabrikaları için alüminyum alaşımlı jant üretimine başlayan CMS, bugün sektörün dev kuruluşlarından Alfa Romeo, AMG, Audi, Bentley, BMW,
Dacia, Fiat, Honda, Lancia, Lexus, Mercedes-Benz, Porsche, PSA,
Renault-Nissan, Seat, Skoda, Toyota ve Volkswagen’e orijinal ekipman
üretimi gerçekleştirmektedir.
ÜRETİM TESİSLERİ
Pınarbaşı üretim Tesisleri
1980 yılında CMS Jant ve Makine Sanayi a.Ş’nin faaliyete geçmesi ile üretime başlayan tesis 21.973 m2
kapalı olmak üzere, toplam 32.175 m2 alan üzerine
kuruludur.
Çiğli üretim Tesisleri
2003 yılında seri üretime başlayan CMS Çiğli Üretim Tesisi, 14.770 m2 kapalı alanda olmak üzere, toplam 30.838 m2 alan üzerine kuruludur.
Gaziemir üretim Tesisleri
2012 yılında seri üretime başlayan CMS Gaziemir Üretim Tesisi, 103.700 m2 toplam alanda kuruludur. İki fazda tamamlanması planlanan fabrikanın birinci fazında 37.000 m2’lik kapalı alan bulunmaktadır.
lds lodos Teknik
2007 yılından bu yana bakım, servis, makine,
kalıp, proje ve taahhüt konularında hizmet vermektedir. 3.500 m2 kapalı olmak üzere toplam
5.000 m2 alan üzerine kuruludur.
53
TÜRK
kurulduğu günden bu yana Türkiye’nin en büyük jant üreticisi ve jant ihracatında lider olan CMS, en
son teknolojilerin uygulayıcısı olarak “Hafif Metal Jant”
sektöründe dünya sıralamasındaki yerini korumaktadır. Başarı formüllerini, dünyayı sürekli izleyen, yeniliklere açık, kurumsal yönetime inanan, başarı ve planlama
odaklı, yenilikçi ve sosyal sorumluluğunun bilincinde faaliyet göstermek olarak özetleyen CMS Grubu’nun, çeşitli dallarda aldığı ödül ve belgeler de bunun bir kanıtıdır. CMS Grubu, hızla büyümeye devam ederek, 4 fabrikası ve 2000’i aşkın çalışanıyla İzmir için büyük bir istihdam alanı yaratmayı başarmıştır.
METAL
İZMİR’DE 4 FABRİKASI
VE 2000 ÇALIŞANI VAR
| BİZİM FABRİKALARIMIZ
CMS, her zaman sosyal
sorumluluğunun bilincinde...
mektedir. Ayrıca, 2010 yılında CMS
tarafından yenileme çalışmaları tamamlanan Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahi Servisi’nde
yılda yaklaşık 600 çocuk tedavi edilmektedir. Bunlara ek olarak, 10 senedir anasınıfı ve ilköğretim öğrencileri kapsamında düzenlenen ve artık ge-
leneksel hale gelen 23 Nisan CMS Resim Yarışması, grup bazında yapılan
sosyal sorumluluk aktivitelerindendir.
İş yaşamındaki başarısını sosyal sorumluluk aktivitelerinde de gösteren
CMS Grubu özellikle eğitim, sağlık ve
çevre konularındaki bilinçli tutumuyla diğer şirketlere örnek olmaya devam
etmektedir.
METAL
CmS Grubu, her yıl Ramazan ayı
kapsamında Bornova ilçesinde, çeşitli noktalarda 1000 kişiye iftar yemeği
vermektedir. Diğer bir yandan, Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul ve
Yetimleri Derneği’ne yaptığı yardımlarla ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldüren CMS Grubu, zaman zaman derneğin işletme masraflarını da üstlen-
TÜRK
54
CMS İnsan Kaynakları Yönetimi
CmS Grubu İnsan Kaynakları Departmanı işin yetkinliklerine sahip, şirketin değerlerini ve kültürünü benimseyecek adaylara tarafsız bir değerlendirme ortamında
seçme ve yerleştirme yapıyor. Mavi
yaka işe alımlarda yetkinlik bazlı mülakat ve bölüm yetenek testleri; beyaz yaka işe alımlarda değerlendir-
me merkezi uygulamaları ile pozisyona göre değişen araçlar kullanılmaktadır. Bunlardan bazıları yetkinlik bazlı mülakatlar, kişilik envanteri, genel yetenek testleri, yabancı dil
testidir. CMS Grup şirket bünyesindeki tüm çalışanların sürekli gelişim
odaklı eğitim uygulamaları ile hem
beceri hem de teknik bilgi kazanma-
larını sağlarken; uyguladığı performans yönetimi sistemi ile çalışanlarının kariyer gelişimlerini takip ediyor,
yüksek verimliliğe ulaşmaları yolunda onları ekip olmaya teşvik ediyor.
Çalışanlarına değer veren şirket, adil
yaklaşımı ile tercih edilen şeffaf bir iş
ortamı yaratmayı öncelikli hedef olarak belirlemiş durumdadır.
BİZİM FABRİKALARIMIZ |
BERTUĞ ÖZEN
CMS Jant ve Makine Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
55
TÜRK
“SOn on yıllık döneme bakıldığında, jant üretiminde
%400’lük bir artış gerçekleşti. CMS, üretiminin %90’ını ihraç
etmekte, kalan %10’luk kısmı da yurt içi otomobil üreticilerine satılmaktadır. Şirketimiz 2011 yılında 5 milyon 650 bin
cant üretimi gerçekleştirmiştir. İhracatımızın payı
%90’lar seviyesinde olmaya devam edecektir. Yurt dışı pazarlarda başarıyı yakalamak için üretim tesis ve teknolojilerimize ciddi yatırım yapmamız gerekti. Geçtiğimiz 10
yılda toplam 126 milyon Euro yatırım gerçekleştirdik.
Özellikle 2008 yılında global düzeyde hissedilen finansal krizin son on yıllık dönem içine girdiğini düşünürsek, CMS’nin bu krizden minimum düzeyde etkilenmiş
olması gurur vericidir. Bunun yanı sıra, kriz sonrası dönemde, 450 kişinin üzerinde istihdam yaratarak birçok
kişiye iş olanağı sunduk ve sunmaya devam ediyoruz.
CMS ekibi olarak, hızlı ve doğru karar alıp uygulayabilme becerisine sahip olduğumuzu düşünüyorum. Marka bazlı düşünürsek, Porsche bizim için yeni bir pazar. Aynı
şekilde Audi ve BMW markalarının üst sınıf araçlarına da
‘Flow Forming’ teknolojisi ile üretilen jantları satmayı planlıyoruz. Coğrafi açıdan düşündüğümüzde ise, önümüzdeki dönemde Rusya’da daha etkin olmayı hedefliyoruz.”
METAL
Birçok kişiye iş
imkanı sunmaya
devam edeceğiz
TÜRK METAL/MESS
ORTAK EĞİTİM PROJESİ
2012 yılında Ankara Büyük Anadolu Termal Otel’de
gerçekleştirilen eğitimlere katılan işçi sayımız:
8 5 4 5
2013 yılında Ankara Büyük Anadolu Termal Otel’de
gerçekleştirilen eğitimlere katılan işçi sayımız:
0 5 5 3
Türk Metal-MESS Ortak Eğitim Projesi
ve Teşkilatlandırma Eğitimi
26 Aralık 2012 – 23 Ocak 2013 tarihleri arasında Ankara Büyük Anadolu Termal Otel’de yapılan teşkilatlandırma ve ortak eğitimlere 691 üyemiz katıldı.
METAL
Bursa 3, Gemlik, Osmangazi şubeleri
TÜRK
56
Bursa 3, Gemlik ve Osmangazi şubelerimizden 138 üyemizin katıldığı eğitim semineri, 26-29 Aralık tarihleri arasından gerçekleştirildi.
Eğitim seminerinin açılışını Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce yaparken, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak da eğitimin
ilerleyen bölümlerinde kursiyerlere bir araya geldi. Eğitim sürecinde gerçekleştirilen bilgi yarışmasında Osmangazi Şubemizden İsmail
Aydın, Ercan Yurtseven ve Günay Şen’den oluşan grup birinci, Gemlik Şubemizden Ramazan Metin, Ali Keleş ve Çağlar Yalçın’dan
oluşan grup ikinci olurken, Bursa 3 Nolu Şubemizden Mustafa Demirbaş, Ahmet Akmeşe ve Sinan Durgut’tan oluşan grup üçüncü oldu.
Gölcük Şubesi
Gölcük Şubemizden 92 üyemizin
katıldığı eğitim semineri 2 - 5 Ocak
tarihleri arasında gerçekleştirildi.
Eğitim seminerinin açılışı Genel
Başkan Yardımcımız Muharrem
Aslıyüce tarafından yapıldı.
Eğitim sürecinde gerçekleştirilen
bilgi yarışmasında Nuri Yılmaz,
Vedat Kışla ve Murat Balkan’dan
oluşan grup birinci, Koray
Aydemir, Murat Sevinç ve Lütfü
Çimşit’ten oluşan grup ikinci
olurken, Fatih Küçüköze, Burak
Ünal ve Gürkan Başkan’dan
oluşan grup üçüncü oldu.
TÜRK METAL/MESS
ORTAK EĞİTİM PROJESİ
Niğde
Niğde Bölge
Temsilciliğimizden
47 üyemizin
katıldığı Türk
Metal – MESS
ortak eğitim
programı 4 - 6
Ocak tarihleri
arasında
gerçekleştirildi.
İstanbul Anadolu Yakası Gebze 1 Çayırova ve Dilovası şubeleri
METAL
İstanbul Anadolu Yakası,
Gebze 1, Çayırova ve Dilovası
şubelerimizden 88 üyemizin
katıldığı eğitim semineri 6
- 9 Ocak tarihleri arasında
gerçekleştirildi. Eğitim
programın açılışı Genel Başkan
Yardımcımız Muharrem
Aslıyüce tarafından yapıldı.
Eğitim sürecinde gerçekleştirilen
bilgi yarışmasında Çayırova
şubemizden Ahmet Yıldırım,
Hakan Yılmaz ve Turgay
Öztürk’ten oluşan grup birinci,
Dilovası Şubemizden Özcan
Kara, Mehmet Ali Aydın ve
Güven Uslu’dan oluşan grup
ikinci olurken, Gebze 1 Nolu
Şubemizden Süleyman Gül,
İlker Sevdir ve İsmail Babaç’tan
oluşan gurup ise üçüncü oldu.
TÜRK
57
Ankara 3, Aksaray 1, Kayseri
ve İskenderun 1 şubeleri
Ankara, Aksaray 1, Kayseri ve İskenderun
1 Nolu Şubelerimizden 90 üyemizin katıldığı
eğitim semineri, 9-12 Ocak tarihleri arasında
gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı
Genel Başkan Yardımcımız Süleyman
Yıldırım tarafından yapıldı. Eğitim sürecinde
gerçekleştirilen bilgi yarışmasında İskenderun
1 Nolu Şubemizden Sebahattin Mercanoğlu, Ali
Şaban Ekici ve Tamer Oğuz’dan oluşan grup
birinci, Ankara 3 Nolu Şubemizden Nansur
Topçu, Erdin Gökçe ve Kemal Sönmez’in
oluşturduğu grup ikinci olurken, Aksaray 1
Nolu şubemizden Ramazan Ulu, Fatih Geçgel
ve Emin Öztürk’ten oluşan grup üçüncü oldu.
TÜRK METAL/MESS
ORTAK EĞİTİM PROJESİ
Bursa Nilüfer, Bursa 1 nolu şubeler
Bursa Nilüfer, Bursa 1 Nolu şubelerimizden
73 üyemizin katıldığı eğitim semineri 13-16
Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim
programının açılışı Genel Başkan Yardımcımız
Muharrem Aslıyüce tarafından yapıldı.Eğitim
sürecinde gerçekleştirilen bilgi yarışmasında
Nilüfer Şubemizden Bilgi Dönmez, Ercan Kantar
ve Sezgin Uzun’dan oluşan grup birinci, yine
Nilüfer Şubemizden Emel Erken, İbrahim
Kabadayı ve Mecit Bozkurt oluşan grup ikinci
olurken, İsa Özdemir, Hakan Çay ve Çetin
Süle’den oluşan grup üçüncü oldu.
eli şubeleri
Eskişehir, Bozüyük, Bolu, Sakarya, Koca
METAL
Eskişehir, Bozüyük, Bolu, Sakarya, Kocaeli
şubelerimizden 73 üyemizin katıldığı eğitim
semineri 16-19 Ocak tarihleri arasında
gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı
Genel Başkan Yardımcımız Muharrem
Aslıyüce tarafından yapıldı. Eğitim
sürecinde gerçekleştirilen bilgi yarışmasında
Sakarya Şubemizden Bekir Mercan, Adem
İmamoğlu ve Hasan Çokaz’dan oluşan grup
birinci, Bolu Şubemizden Kenan Demirtaş,
Ergin Demir ve Veli Karadaş’tan oluşan grup
ikinci olurken, İbrahim Acar, Yusuf Balta ve
Ayhan Genç’ten oluşan grup üçüncü oldu.
TÜRK
58
İstanbul, Çerkezköy,
Çorlu şubeleri
İstanbul, Çerkezköy, Çorlu şubelerimizden 90
üyemizin katıldığı eğitim semineri 20-23 Ocak
tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim programın
açılışı Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım
tarafından yapıldı. Eğitim sürecinde gerçekleştirilen
bilgi yarışmasında Çerkezköy Şubemizden Vedat
Malçek, Sıddık Öcal ve Hüseyin Balkaç’tan
oluşan grup birinci, Ender Bozkan, Evren Çam ve
Muhammet Şıklı’dan oluşan grup ikinci olurken,
Semih Ruhut, Sezgin Mutlu ve Şenol Korkmaz’dan
oluşan grup ise üçüncü oldu.
eğitimler devam ediyor
Eğitim programlarının açılışı Genel Merkez
Yöneticilerimiz tarafından yapıldı. Bütün
programlarda, Genel Başkanımız Pevrul
Kavlak’ın üyelerimize yönelik anlamlı
mesajlarını içeren film büyük bir dikkat ve ilgi
ile izlendi. Ülkemizde ve dünyada işçi hakları ve
sendikal mücadele konularına ilişkin hususların
da değerlendirildiği açılış programları,
üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edilirken, soru
ve yorumlarla da katkı sağlandı. Eğitimin son
günü yapılan gala programlarında, üyelerimiz
doyasıya eğlenme imkanı buldu. Programlar,
Anıtkabir ve Kurtuluş Savaşı Müzesi gezileri ile
tamamlandı.
Türk Metal Sendikası İş Sağlığı ve Güvenliği
Risk Değerlendirme Kurulu oluşturuldu
G
enel Sekreterimiz Yücel Yücel başkanlığında oluşturulan kurulda yer
alan personele, “İSG Risk Değerlendirme” semineri verildi. İSG Uzmanı Sezayi İlhan tarafından, İş Sağlığı ve
Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönet-
meliği, İş yerlerinde tehlike ve risk konuları, risk değerlendirme uygulamaları gibi
alanları kapsayan bir seminer verildi. Genel Sekreterimiz ve aynı zamanda kurula başkanlık eden Yücel Yücel, iş sağlığı
ve güvenliğine büyük önem veren Türk
Metal’in, yasa gereği kendi bünyesinde
de bu konuda eğitim ve uygulamada bulunmasının, diğer sendikalara da örnek
olacağını kaydederek, “Dileriz, bütün iş
yerlerimiz Türk Metal kadar iş sağlığı ve
güvenliğine önem verirler” dedi.
İş Sağlığı
ve Güvenliği
ile ilgili sorularınızı yanıtlıyoruz. Sorun cevaplayalım;
sorunuz ve cevabı burada yayınlansın!
[email protected]
59
TÜRK
Kurumsallaşmada
bir adım daha attık
METAL
HABER |
KİTAP
eDİTÖr: ASLI BAŞARAN
AŞK MAHAL
Uğruna Taç Mahal’in
İnşa Edildiği Aşk
Yazar: Mürvet Sarıyıldız
Yayınevi: Yakın Plan Yayınları
Türü: Edebiyat, Roman
Baskı Yılı: 2011
Sayfa Sayısı: 160
METAL
“Ey kalbimin tek sahibi! Uyan ve sana verdiğim
değeri gör!
Yeryüzü durduğu sürece seni kimse unutamayacak!
Tanrı, beni senin yanına aldığı gün,
Yerin altı kavuşmamızın bayramını kutlarken
Yerin üstü yüzyıllar sonra bile olsa bize özlem ve
şaşkınlıkla bakacak!
Ey bana aşk üstüne bildiğim her şeyi unutturup
Aşkımızı yeryüzüne yazdıran kadın!
Dünyada kavuştuğumuz gibi ahirette de
kavuşmamıza az kaldı… “
Kitapta, bir cihan imparatoru olan Cihan Şah’ın
Mümtaz Mahal’e olan aşkı çok akıcı bir dille anlatılıyor.
Hiç sıkılmadan keyifle okuyacağınız bir kitap.
TÜRK
60
UÇURTMA AVCISI
Yazar: Halit Hüseyni
Çeviren: Püren Özgören
Yayınevi: Everest Yayınları
Türü: Ev, Aile, Toplum
Sayfa Sayısı: 375 Baskı Yılı: 2012
Emir ve Hasan, Kabil’de monarşinin son yıllarında birlikte
büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi
paylaşmalarına rağmen, Emir’le Hasan’ın dünyaları arasında
uçurumlar vardır. Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan
ise onun hizmetkârının oğludur. Çocukların birbirleriyle kesişen
yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır.
Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip Amerika’ya
giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye
rağmen arkasında bıraktığı Hasan’ın hatırasından kopamaz.
Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir
roman. Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri,
fedakârlıkları ve yalanları... Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış
bir tarihin perde arkasını yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre
ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişini aşama aşama gözler önüne
seriyor. Uçurtma Avcısı’nda anlatılan olağanüstü bir dostluk. Bir
insanın diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü...
EVE DÖNÜŞ
TAŞ MEKTEP
Kayseri Lisesi’nin son sınıfındaki 62 öğrenci,
1920-1921 yıllarındaki öğretim döneminde
okullarını terk ederler. Tek amaçları Sakarya
Meydan Savaşı’na katılıp orduya destek olmaktır.
Bu 62 genç nefes, Kurtuluş Savaşı’nın en çetin
çatışmalarının yaşandığı günlerde vatanları
uğruna şehit olurlar. Taş Mektep adlı film bu 62
genç şehidin öyküsünü beyazperdeye taşıyan bir
yapım... Filmin yönetmenliğini Sadullah Çelen
üstlenirken, senaryo ise Türk edebiyatının usta
kalemlerinden Yılmaz Karakoyunlu’ya ait. Filmin
oyuncu kadrosunda Melisa Sözen, Bülent İnal, Mete
Horozoğlu, Tuncel Kurtiz, Meltem Cumbul, Ayşen
Gruda, Altan Erkekli gibi pek çok yıldız isim var...
FİLMİN KÜNYESİ
Vizyon Tarihi: 15 Şubat 2013
Yönetmen: Sadullah Çelen
Oyuncular: Tuncel Kurtiz, Altan Erkekli,
Ayşen Gruda, Bülent İnal, Mete Horozoğlu
Tür: Dram Yapım Yılı: 2012
Vizyon Tarihi: 8 Mart 2013
Yönetmen: Alphan Eşeli
Oyuncular: Uğur Polat, Nergis Öztürk, Serdar Orçin,
Muharrem Bayrak, Sıla Çetindağ, Şevket Süha
Tezel, Myraslava Akay
Tür: Dram, Aksiyon, Gerilim Yapım Yılı: 2012
METAL
Yine izlerken gözyaşlarınızı tutamayacağınız, tüylerinizi diken diken edecek bir film. Sarıkamış Harekâtı’nın
kaybedilmesinin ardından, Doğu Anadolu Bölgesi artık
belirsizliğin hüküm sürdüğü bir yer olmuştu. Eve Dönüş
filmi tam da bu zamanlarda 8 kişinin, vahşi doğanın ortasında, oldukça zor kış koşullarıyla boğuşarak, hayatta kalma mücadelesini ve Eve Dönüş hikâyesini anlatıyor.
Birbirinden farklı bu 8 kişinin açlıkla mücadele ederek
hayatta kalma içgüdüleriyle verdikleri gerilim dolu savaş, onları birleştiren tek ortak noktaları.
Yönetmenliğini Alphan Eşeli’nin üstlendiği filmin senaryosu da yönetmene ve Serdar Tantekin’e ait. Filmin
başrollerini ise Uğur Polat, Nergis Öztürk ve Serdar Orçin üstleniyor.
61
TÜRK
FİLMİN KÜNYESİ
SARIKAMIŞ 1915
| SAĞLIK
Çinliler neden
sıcak su içer?
Çinliler yanlarında sürekli bardak
tipi termoslarda sıcak su, çay
taşırlar. Kışın, hatta bunaltıcı
yaz sıcaklarında bile hep sıcak
su içerler. Çin restoranlarına
gittiğinizde de, masanıza ilk gelen
bu hafif çayımsı içecek, sıcak sudur
METAL
Peki, Çinliler neden
sürekli sıcak su içer?
TÜRK
62
Vücudumuz için gerekli olan
besinlerin %99’unu midemiz sayesinde
alıyoruz. Yediklerimiz bizi fiziksel ve
ruhsal olarak o kadar çok etkiliyor ki,
acı yememiz bizi daha saldırgan, tatlı
yememiz ise bizi daha mutlu yapıyor.
Hatta bu yüzden, bilim adamları
midemiz için “ikinci beynimiz” diyor.
Midemize en iyi gelen şey ise sıcak su.
Peki sıcak su bizim
için neden iyi?
İşte binlerce yıldır bunun farkında
olan Çinliler de, her fırsatta sıcak su
içiyorlar. Midemiz vücudumuzun
için bir nevi “fırın” işlevi görüyor.
Midemiz yediklerimizi bakteri ve
enzimlerle eritmek için ilk önce
uygun ısıya getiriyor. Soğuk su
içmek ise midemizin daha fazla enerji
harcamasına neden oluyor. Çünkü
midemiz o soğuk suyu tekrar ısıtıyor.
Ve yanında alınan diğer besinlerin
sindirimini de zorlaştırıyor. Özellikle
yağlar soğuk suda çok daha zor
çözünüyor. Çinliler ise, yemekten önce
ve sonra sıcak su içerek midenin extra
efor sarfetmesini engelliyor.
Çinliler soğuk içecekler içtiğiniz
veya soğuk besinler yediğiniz
zaman içsel organların daha fazla
büzüldüğüne, mevcut problemleri daha
da kötüleştirdiğine inanıyor. Yağlı bir
tavayı soğuk suda yıkamaya çalışın.
Yağlar donar ve yapışır. Ama aynı
tavayı SICAK suda yıkarsanız, yağı
çözer ve uzaklaştırır. Bedenimiz yağları
içerir. Sıcak su sistemimizi temizler.
Sıcak suyun faydaları:
n Bedenin doğal serinletme
sistemini çalıştırır. Bu kan dolaşımında
artışa neden olur.
n İç organları ve kaburga kafesinin
etrafındaki kasları gevşetir, daha derin
nefes almanızı sağlar.
n Mide asidi etkilerini rahatlatır ve
asit reflu semptomlarını rahatlatır.
n Sulanmayı ve besinlerin
emilimini artırarak sindirime yardımcı
olur.
n Kabızlığı giderir.
n Yemeklerden yarım saat önce
içilen sıcak su iştahı azaltır ve kilo
vermeyi hızlandırır. Nefes tekniği ile
birleştirilirse, yağ yakmak için hiper –
oksijenlenme sağlar.
n Soğuk algınlığı, grip süresini
kısaltır ve zatürreeyi önler.
Ne kadar içmeli,
ne ölçüde sıcak olmalı
ne sıklıkla içmeli?
n Günde 3 kez 1 fincan için, kahve
sıcaklığında. Daha fazlası daha iyidir.
Denemeye ne dersiniz?
Sabah kalktığınızda siz de güne
sıcak su içerek başlamayı deneyin ve
vücudunuzun nasıl tepki verdiğini
kendiniz deneyin.
İLGİNÇ BİLGİLER
n Günümüz Türkiye’sinde evlenen
her 8 çiftten 1’i internette tanışıyor.
n Gıdıklanmaya verdiğiniz gülme tepkisi, aslında paniğe verilen
bir tepkidir. Kendinizi gıdıkladığınızda gülmezsiniz çünkü tehlikesizsinizdir.
n Hiçbir şeyden korkmamak bir
hastalıktır ve bu hastalığa “UrbachWiethe” sendromu denir.
n Psikolojik araştırmalara göre, birini
sürekli düşünüyorsanız ve bunu engelleyemiyorsanız, sebebi düşündüğünüz kişinin
de sizi düşünmesidir.
n İnsanlar, büyük kentlerde
ömürlerinin ortalama 6 ayını kırmızı
ışıkta bekleyerek geçirirler.
n Kadınlar küfür etmeye erkeklerden daha meyillidir. Sebebi ise sürekli haklısızlığa uğradıklarını düşünmeleridir.
n Araştırmalara göre, lise seviyesine kadar verilen ev ödevlerinin, öğrencilerin akademik hayatına nerdeyse hiçbir etkisi yoktur.
n Tai dilinde 5 sayısı ‘’ha’’ olarak söylenir bu
yüzden 555 ‘’hahaha’’ diye telaffuz edilir.
Bol bol su
tüketmenin de yan
etkisi MUTLULUKTUR.
Yanlış duymadınız, bol
su tüketen insanlar daha
mutlu olurlar ve bu,
suyun yan etkisidir.
n Şirinler dizisindeki Gargamel aslında kötü biri değildir çünkü -efsaneye
göre- kötü insanlar Şirinleri göremez.
n Uyku, bütün acıları dindirir.
n İnsanların %75’i, yatmadan
önce geçmişte yaşadıkları bir olayı
düşünerek, “Keşke öyle konuşmasaydım, böyle konuşsaydım” diye
hayıflanmaktadır.
n Kan emici hayvanların önceliği 0
RH kan grubuna sahip insanlardır.
n Alkol yüzünden ölen insanların sayısı, alkol yüzünden dünyaya gelenlerin sayısından çok
daha azdır.
n İstatistiklere göre kumrallar hem çok iyi
arkadaş, hem de çok iyi sevgililerdir.
McDonald’s sa
hamburgerleri lataları,
ne
daha fazla şişm nazaran
anlatır.
İnsanlar, büyük kentlerde ömürlerinin ortalama 6 ayını kırmızı ışıkta
bekleyerek geçirirler
METAL
n McDonald’ın salataları, hamburgerlerine nazaran daha fazla şişmanlatır.
n Bir insan 3 sebepten dolayı sizden nefret eder: 1-Sizin
yerinizde olmak istiyordur. 2-Kendisinden nefret ediyordur.
3-Sizi tehdit olarak görüyordur.
63
TÜRK
n Aklınızdan bir sayı tutun. İkiyle çarpın. Altı ekleyin.
İkiye bölün. Toplamdan ilk başta tuttuğunuz sayıyı çıkartın.
Sonuç 3 olacaktır.
Mevlânâ Celâleddîn-î
Belhî Rûmî
METAL
Mevlânâ’nın 800.doğum yılı olan 2007, UNESCO
tarafından “Mevlânâ Yılı” ilan edilmiştir. Bu karar,
“Mozart Yılı” olan, 2006’nın mart ayında alınmıştır
de, ömür de hoştur
n Aklın varsa, bir başka akılla dost ol da, işlerini danışarak yap
n Adam savaşmakla çetin er sayılmaz, öfkelendiği zaman kendini tutabilendir çetin
n Aslında tesbih, seccade, tevbe, sofuluk, günahtan sakınma, bunların hepsi yolun başıdır. Hak yolcusu aldandı
da, bunları varacağı konak sandı
n Açlık, ilaçların padişahıdır. Hekimler niye perhiz verir düşünsene?
n Aşk nedir, bilmiyorsan gecelere sor, şu sapsarı yüzlere, şu
kupkuru dudaklara sor
n Akıl padişahı kafesi kırdı mı,
kuşların her biri bir yöne uçar.
n Güzel söyle de halk, yüzyıllar
boyunca okusun. Allah’ın dokuduğu
kumaş ne yıpranır, ne eskir
n Herkesin aynı şeyi düşündüğü
yerde kimse fazla bir şey düşünmüyor
demektir.
TÜRK
64
n Aşk, öyle engin bir denizdir ki, ne başlangıcı ne de
sonu vardır
n Adalet nedir? Her şeyi yerine koymak. Zulüm nedir?
Bir şeyi yerine koymamak, başka yere koymak
n Allah merhalesinde akıl beygirine yol yoktur
n Ayrılık içinde, insanın gözünü açıp
kapayıncaya kadar geçen zaman, yıl gibi
gelir
n Aynı dili konuşanlar değil, aynı
duyguları paylaşanlar anlaşabilir
n Allah mermere emir vermez
n Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de
şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki
n Aklın başına gelince pişman olacağın bir işi sakın yapma
n Aşk dediğin, ya Allah’tan gelmeli, ya Allah için olmalı. Ya da
Allah’a ulaştırmalı; yoksa yerle bir
olmalı
n Allah ile olduktan sonra, ölüm
E Ğ L E N C E
2
9
3
1
9
3
6
4
5
7
3
6
4
6
5
2
2
9
3
8
1
4
5
9
9
7
7
3
1
SUDOKU BULMACA
5
ÇERKEZKÖY ŞUBESİ
Çerkezköy Belediye Başkanı ziyaret etti
Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesi
Belediye Başkanı Ali Ertem, 21 Aralık’ta
şubemizi ziyaret ederek, Şube Başkanımız
Murat Koçak ile görüştü. Belediye Başkanı
Ertem görüşmede, Tekirdağ’ın Büyükşehir
olmasıyla, ilçelerin de bu kapsamda
gelişeceğini ve bunun Çerkezköy’e
büyük katkı sağlayacağını anlattı. Şube
Başkanımız Koçak da, sendikamızın
faaliyetleri ve yeni oluşturulan Çorlu
Şubemiz ile ilgili bilgi verdi.
İşyeri ziyaretleri devam ediyor
METAL
Şube Başkanımız Murat
Koçak, BSH Ev Aletleri
işyerini 2 Ocak’ta ziyaret etti.
Başkan Koçak ziyarette, çalışan
üyelerimize, toplu sözleşme
süreci hakkında ayrıntılı bilgi
verdi, soruları cevaplandırdı.
Başkan Koçak ayrıca, İnsan
Kaynakları Müdürü Faruk Kapu,
İdari İşler Amiri Yücel Gölbaşı
ve Fırın Bölümü Müdürü İlyas
Kum ile de görüştü.
TÜRK
66
Aylık yönetim kurulu toplantısı
Şubemizin yeni yılın ilk
Yönetim Kurulu toplantısı 8 Ocak’ta
yapıldı. Şube Başkanımız Murat
Koçak toplantıda, şube yönetim
kurulu üyelerimize, işyerlerinde
üyelerimizle paylaşmaları için TİS ile
ilgili ayrıntılı bilgi verdi. Toplantıda
konuya ilişkin üyelerimizden
gelen talepler de değerlendirildi.
Ayrıca, 2013’ün eğitim faaliyetleri
belirlendi.
HEMA’da TİS süreci anlatıldı
Şube Başkanımız Murat
Koçak, 11 Ocak’ta Hema
Endüstri A.Ş. işyerinde 1. ve
2. vardiyada çalışan üyelerimizi
ziyaret etti. Başkan Koçak
ziyarette, 9 Ocak’ta Mess
ile yapılan ilk tur sözleşme
görüşmesi ve bundan sonraki
sürece ilişkin ayrıntılı bilgi verdi,
soruları cevaplandırdı.
ANKARA 3 NOLU ŞUBE
Türk Traktör’e ziyaret
Şube Başkanımız Nihat Zengin 4 Ocak’ta Türk Traktör fabrikasını ziyaret etti. Ziyarette çalışan
üyelerimizle bir araya gelen Başkan
Zengin, işyeri yönetimi ile yapılan
görüşmeler sonucu, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın da girişimleri
sonucu banka promosyonun ikinci
diliminin bu ay içinde yatacağı müjdesini verdi. Başkan Zengin, toplu
sözleşme süreci konusunda da bilgi
verdi ve bu süreçte birlik ve beraberliğin önem taşıdığını ifade etti.
Mitkon’da yetki müjdesi
Şube Başkanımız Nihat Zengin, örgütlenmesi
tamamlanan ve işverenin yetki tespitine itiraz ettiği
Mitkon Güneş Enerji A.Ş. işyerini 17 Ocak’ta
ziyaret etti. Çalışan üyelerimizle bir araya gelen
Başkan Zengin, üyelerimize yetki müjdesini verdi.
İşverenin yetki tespitine açmış olduğu davanın
kazanıldığını belirten Başkan Zengin, yetki
belgesinin de en kısa zamanda çıkacağını ifade etti.
ORS’de sözleşme süreci başladı
Şubemiz yetkisindeki Ortadoğu Rulman
A.Ş. işyerinde 1400 üyemizi ilgilendiren toplu
sözleşme taslağı 23 Ocak’ta işverene teslim
edildi. Şube Başkanımız Nihat Zengin, daha
sonra bir araya geldiği çalışan üyelerimize,
taslağın detayları hakkında ayrıntılı bilgi verdi.
Başkan Zengin, dün olduğu gibi bugün de,
üyelerimizin haklarını savunacaklarını ifade etti.
67
TÜRK
Şube Başkanımız
Nihat Zengin 3 Ocak’ta
Arçelik Bulaşık Makinası,
10 Ocak’ta MAN Türkiye,
11 Ocak’ta Erkunt Sanayi,
17 Ocak’ta da Hidromek
işyerlerini ziyaret etti. Başkan
Zengin ziyaretlerde, çalışan
üyelerimize Toplu Sözleşme
süreci, güncel gelişmeler
ve sendikamız faaliyetleri
hakkında bilgi verdi, soruları
cevaplandırdı.
METAL
Ziyaretler sürüyor
BİGA 1 NOLU ŞUBE
Şubede toplantı
Genel Merkezimizde
yapılan Başkanlar Kurulu
toplantısına katılan Şube
Başkanımız Osman Akkurt,
2 Ocak’ta Şubemiz kurul
üyeleriyle şubemizde bir
toplantı gerçekleştirdi.
Başkan Akkurt toplantıda,
toplu sözleşme müzakereleri
hakkında tüm kurul üyelerine
bilgi verdi ve konuya ilişkin
görüşlerini aldı.
Toplu İş Sözleşmesi süreci
konusunda bilgilendirme
METAL
Şube Başkanımız Osman Akkurt,
11 Ocak’ta İçdaş A.Ş. işyerini ziyaret etti.
Başkan Akkurt ziyarette, yemekhanelerde
çalışan üyelerimizle bir araya gelerek, 9
Ocak’ta yapılan Türk Metal- Mess Toplu İş
Sözleşmesi görüşmelerinin ilk oturumuna
ilişkin ayrıntılı bilgi verdi. İlk görüşmede
10 idari maddenin görüşülerek kabul
edildiğini belirten Başkan Akkurt, süreci
anlattı ve herkesi sabırlı, kararlı, mücadeleci
bir sürecin beklediğini ifade etti.
TÜRK
68
OSMANGAZİ ŞUBESİ
Çalışanlar eğitim seminerinde
Şubemiz
yetkisindeki Chassis
Brakes International
işyeri çalışanı
üyelerimiz, 28-2930 Aralık tarihleri
arasında, Türk Metal
– MESS Ortak Eğitim
Semineri projesince
Karadeniz Ereğli’de
düzenlenen eğitim
seminerine katıldı.
Çalışanlarımız
eğitimden memnun
kaldıklarını belirterek
sendikamıza teşekkür
ettiler.
KARADENİZ EREĞLİ
Odabaş öğrencileri ziyaret etti
Şube Başkanımız
Yusuf Ziya Odabaş, şubemiz
tarafından TED Koleji’nde
Erdemir çalışanlarının
çocuklarına ücretsiz sağlanan
kurslara katılan öğrencileri
ziyaret etti. Başkan Odabaş
ve Şube Mali Sekreteri
Sedat Taşdelen, önce okul
Müdür Yardımcısı Berkan
Durak ile görüştü. Daha
sonra öğrencilerin ders
gördükleri sınıfları da dolaşan
Odabaş ve beraberindekiler,
öğretmenlerden bilgi aldı.
METAL
İşte sendika dayanışması
TÜRK
69
erdemir Çelik Üretim Baş Müdürlüğü
çalışanlarının, geleneksel hale getirdikleri kaynaşma
ve dayanışma gecesi, 11 Ocak’ta Büyük Anadolu
Ereğli Hotel Salonu’nda gerçekleştirildi. Gecede ilk
olarak, Genel Merkezimizce hazırlatılan ve sendikanın
faaliyetlerinin yer aldığı sinevizyon gösterisi yapıldı.
Ardından konuşan Şube Başkanımız Yusuf Ziya
Odabaş, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın selamlarını
ileterek başladığı konuşmasında, her alanda başarının,
birlik ve beraberlikle elde edileceğini vurguladı.
ÇAYIROVA ŞUBESİ
Akplas Plastik Kalıp fabrikasını ziyaret
Şube Başkanımız
Bilal Uça, 24 Aralık’ta
Akplas Plastik Kalıp
fabrikasını ziyaret etti.
Başkan Uça ziyarette
çalışan üyelerimize
2012 yılının bir
değerlendirmesini yaptı ve
Toplu İş Sözleşmesi süreci
hakkında bilgi verdi.
BOZüYüK ŞUBESİ
Selüloz-İş Sendikası’ndan
şubemize ziyaret
Selüloz-iş
Genel Başkanı Ergin
Alşan, 25 Aralık’ta
şubemizi ziyaret etti.
Şube Başkanımız
Cemal Güney’in
Alşan’la görüşmesinde,
Bozüyük’teki sanayi
işyerleriyle çalışma
hayatına ilişkin
gelişmeler ele alındı.
Demirer Kablo’da plaket töreni
METAL
Şubemiz yetkisindeki
işyerlerinden Demirer
Kablo’da 4 Ocak’ta plaket
töreni yapıldı. Şube
Başkanımız Cemal Güney’in
yanı sıra, Fabrika Müdürü
Enver Keleşoğlu ve Personel
Müdürü Nuri Esener’in de
katıldığı törende, işyerinde
10,15 ve 25. yılını dolduran
üyelerimize plaket verildi.
Başkan Güney, tören
sonrasında, üyelerimize toplu
iş sözleşmesi süreci hakkında
da bilgi verdi.
TÜRK
70
İSG Semineri
Şubemiz
yetkisindeki
işyerlerinden Türk
Demirdöküm
eğitim salonunda,
31 Aralık– 2 Ocak
tarihleri arasında
İş sağlığı ve İş
güvenliği semineri
yapıldı. Seminere
toplam 120
çalışan katıldı.
Geçmiş olsun ziyareti
Şube Başkanımız Cemal Güney, Türk Demirdöküm
A.Ş. işyerinde iş kazası geçiren üyemiz Salih Poyraz’ı evinde
ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğinde bulundu.
BURSA NİLüFER ŞUBESİ
Renault’daki yeni
üyelerimizle bir araya geldik
Şube Başkanımız Ruhi Biçer,
Oyak Renault işyerinde yeni işbaşı
yapan 75 üyemizle 4 Ocak’ta bir araya
geldi. Başkan Biçer, aralarında mavi
yaka kadın çalışanların da bulunduğu
yeni üyelerimizle tanıştı ve onlara
sendikamız hakkında bilgi verdi.
Oyak Renault ziyaret edildi
Şube Başkanımız
Ruhi Biçer, 25 Ocak’ta
Oyak Renault A.Ş. işyerini
ziyaret etti. Başkan Biçer
ziyarette, üyelerimize toplu
sözleşme süreci hakkında
ayrıntılı bilgi verdi, soruları
cevaplandırdı.
BOLU ŞUBESİ
İndirim protokolleri imzalandı
Şubemiz ile özel
Çağsu Hastanesi ve özel
Fatma Hatun Hastanesi
arasında indirim protokolleri
imzalandı. Şube Başkanımız
Özgür Elçi ve hastane
yetkililerince imzalanan
protokoller, üyelerimiz
ve ailelerine, çeşitli sağlık
hizmetlerinde %20’ye yaklaşan
oranlarda indirim öngörüyor.
71
TÜRK
Şubemiz
Genişletilmiş Temsilciler
Meclisi toplantısı
7 Ocak’ta şube
binamızda yapıldı.
Şube Başkanımız Ruhi
Biçer başkanlığındaki
toplantıda, TİS
Toplantı çağrısı
hakkında temsilcilerimiz
bilgilendirildi.
METAL
Genişletilmiş Temsilciler Meclisi toplantısı
ESKİŞEHİR 1 NOLU ŞUBE
MATASAN’dan üyelerimiz
şubemizi ziyaret etti
Şubemiz
yetkisindeki Matasan
A.Ş. işyeri çalışanı bir
grup üyemiz, 11 Ocak’ta
şubemizi ziyaret etti.
Şube Başkanımız Erkut
Kılıç, Şube Sekreterimiz
Bülent Uçarsu ve Şube
Mali Sekreterimiz Ceylan
Çimen, üyelerimize toplu
sözleşme sürecine ilişkin
bilgi verdi ve sorularını
cevaplandırdı.
Yeni üyelerimize şubemizde eğitim
METAL
Şubemiz yetkisindeki
Arçelik A. Ş. Buzdolabı
Kompresör İşletmesinde yeni işe
alınan 120 üyemize, 8 Ocak’ta
şubemizde eğitim verildi. Türk
Metal’in tanıtım videosunun
gösterimi ile başlayan eğitimde,
Şube Başkanımız Erkut Kılıç,
sendika, sendikalı olmanın önemi
ve Türk Metal Sendikasının
faaliyetlerini anlattı. Arçelik
çalışanı yeni üyelerimize, fabrika
temsilci grubu ve Şube İcra
Kurulu da tanıtıldı.
TÜRK
72
İZMİR 2 NOLU ŞUBE
Delphi’ye ziyaret
Şube Başkanımız
Hayrettin Çakmak,
Şube Sekreterimiz
Ali Akyüz ve Şube
Mali Sekreterimiz
Hacı Kılıç, 1 Ocak’ta
Delph’yi ziyaret etti.
Başkan Çakmak
ziyarette, 16.00–24.00
B vardiyasında çalışan
üyelerimizle tezgâhları
başında bir araya geldi,
toplu sözleşme süreci
hakkında bilgi verdi ve
sorunlarını dinledi.
GEBZE 1 NOLU ŞUBE
Geçmiş olsun
ziyareti
Şube Başkanımız Şeref Özcan, Güngör
Otomobil işyerinde iş kazası geçiren üyemiz
Ahmet Ali Özcan’ı 25 Aralık’ta evinde ziyaret
ederek, geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Pimsa Adler Türk Metal çatısı altında
METAL
Şubemizin örgütlenme
çalışmaları hız kesmiyor. Bu çerçevede,
Gebze Taysad’da Kurulu bulunan Pimsa
Adler işyerinde yürütülen üye yazım
işlemleri tamamlandı, gerekli çoğunluk
sağlandı ve yetki için resmi başvuru
yapıldı. Gruplar halinde şubemizi
ziyaret eden Pimsa Adler çalışanı
üyelerimiz de, Genel Başkanımız Pevrul
Kavlak’a ve sendikamıza güvendikleri
için Türk Metal çatısı altında olmak
istediklerini dile getirdiler. Şube
Başkanımız Şeref Özcan, Pimsa Adler
çalışanı üyelerimize, bundan sonraki
süreç hakkında bilgi verdi.
Genel Sekreterimiz
Yücel Yücel, 7 Ocak’ta şubemizi
ziyaret ederek, Şube Başkanımız
Şeref Özcan’la görüştü. Yücel’in
ziyaretine, Gebze Dilovası Şube
Başkanı Uysal Altundağ, İstanbul
Anadolu Yakası Şube Başkanımız
Halil Faki Erdal ve Bolu Şube
Başkanımız Özgül Elçi de eşlik
etti. Görüşmede bölgedeki
sendikal faaliyetlerle, TİS süreci
ele alındı.
Autoliv Cankor Kurul toplantısı
Şube Başkanımız Şeref
Özcan, Autoliv Cankor işyerini
10 Ocak’ta ziyaret etti. Başkan
Koçak işyeri kurulundaki
üyelerimizle bir araya gelerek,
TİS kapsamında yapılan ilk
toplantı ve daha sonraki süreç
hakkında bilgi verdi, kurul
üyelerinin konuya ilişkin görüş
ve önerilerini dinledi.
TÜRK
Genel Sekreterimiz Yücel’den ziyaret
73
GEBZE DİLOVASI ŞUBESİ
Baştemsilcilerle toplantı
Şube Başkanımız Uysal
Altundağ, şubemiz yetkisindeki
işyerleri baştemsilcileri ile 24
Aralık’ta bir toplantı yaptı. Şube icra
kurulu ve yönetim kurulu üyelerinin
de katıldığı toplantıda, sözleşme
süreci ele alındı ve üyelerimizden
gelen öneriler değerlendirildi.
Takosan’a ziyaret
METAL
Genel Sekreterimiz Yücel Yücel,
Şube Başkanımız Uysal Altundağ’la birlikte,
İstanbul’dan Taysad bölgesine taşınan Takosan
işyerini 7 Ocak’ta ziyaret etti. Ziyarete İstanbul
1 Nolu Şube Başkanımız Murat Salar, İst.
Anadolu Yakası Şube Başkanımız Halil Faki
Erdal da katıldı. Genel Sekreterimiz Yücel ve
başkanlarımız ziyarette, önce üyelerimizle,
ardından da fabrika yetkilileri ile görüştü.
TÜRK
74
Diler Demir Çelik ve
Resa Demir’de taslağımız açıklandı
meSS gurubu dışında da
sözleşmelerimiz başlıyor. Şubemizin yetkili olduğu Diler
Demir,Diler Filmaşin ve Resa
Demir’de 2012-2014 toplu
sözleşme görüşme süreci başladı. Bu çerçevede, Şube Başkanımız Uysal Altundağ, 3 işyerinde toplam 750 üyemizin faydalanacağı taleplerimizi içeren
toplu sözleşme teklif taslağımızı işverenlere verdi. Başkan Altundağ ardından da işyerlerinde
üyelerimizle bir araya gelerek,
taleplerimizin detaylarını anlattı
ve soruları yanıtladı.
Gazeteci Yılmaz Işık şubemizde
kocaeli bölgesinin
duayen gazetecisi Yılmaz
Işık, 23 Ocak’ta şubemizi
ziyaret ederek, Şube
Başkanımız Uysal Altundağ
ile görüştü. Görüşmede,
çalışma hayatı ve ülkedeki
güncel gelişmeler ele alındı.
GEMLİK ŞUBESİ
bir slayt gösterisi gerçekleştirildi.
Yemeğin açılış konuşmasını yapan
Şube Başkanımız Kemal Durmaz,
bir şehit babasının oğluna yazdığı
mektubu okudu ve “ne yazık ki,
şehit cenazeleri sonrasında bir
dahaki şehit cenazesine kadar
uyuyoruz” dedi. Protokol üyelerinin
şehit aileleriyle oturduğu yemekte
kısa bir konuşma yapan Gemlik
Kaymakamı Cahit Işık da, babasını
daha 1 yaşındayken asker ocağında
kaybettiğini belirterek, tüm şehit
ailelerinin acılarını kendisinin de
yaşadığını dile getirdi.
Gemlik Belediyesi ziyaret edildi
Şube Başkanımız Kemal
Durmaz ve şubemiz yetkisindeki
işyerlerinin baş temsilcileri, Belediye
Başkan Yardımcısı Muharrem
Sarı‘yı makamında ziyaret etti.
Görüşmede, Gemlik’te uygulamaya
geçecek olan yeni servis güzergâhları
ile ilgili sıkıntılar dile getirildi
ve 1500 kişilik şikâyet dilekçesi
ile güzergâhların işçileri mağdur
etmeyecek şekilde tekrar gözden
geçirilmesi istendi. Belediye Başkan
Yardımcısı Sarı da, soruna ortak bir
çözüm bulunacağını söyledi.
Çimtaş Çelik’te sözleşme görüşmeleri başlıyor
birleŞik Metal İş sendikasından
istifa ederek Türk Metal Sendikası ailesine
katılan, toplam 470 kişinin çalıştığı
Çimtaş Çelik fabrikasındaki üyelerimizi
sözleşme heyecanı sardı. Şube Başkanımız
Kemal Durmaz ve şube yöneticileri,
sendikamız ile ilk kez sözleşme heyecanı
yaşayacak olan ailemizin yeni üyelerini
14 Ocak’ta ziyaret etti. Başkan Durmaz
ve yöneticiler, üyelerimizi sözleşme
süreci ile ilgili bilgilendirdi. Başkan
Durmaz, “Sözleşme taslağını nasıl birlikte
hazırladıysak, imzayı da birlikte atacağız”
diye konuştu.
Borusan Mannesman ziyareti
Şube Başkanımız Kemal Durmaz, Borusan Mannesman işyerini 17 Ocak’ta
ziyaret etti. Başkan Durmaz ziyarette, ilk görüşmesi yapılan 2012–2014 Toplu iş
sözleşmesi sürecine ilişkin bilgi verdi, soruları cevaplandırdı. Borusan Mannesman
çalışanı bir grup üyemiz de, 18 Ocak’ta 24–08 vardiya çıkışı şubemizi ziyaret etti.
75
TÜRK
ŞehiT Aileleri Derneği
Gemlik Şubesi yetkilileri,24
Aralık’ta şubemizi ziyaret etti.
Şube Başkanımız Kemal Durmaz’a
verdikleri destek nedeniyle teşekkür
eden dernek yetkilileri, Gemlikli
şehitleri temsil eden bir resim
hediye etti. Bu arada, Şubemiz
tarafından şehit aileleri için bir
yemek düzenlendi. 4 Ocak’taki
yemeğe ilgi yoğun oldu. Yemeğe,
Ak Parti Bursa milletvekili İsmet
Su, Kaymakam Cahit Işık,
Büyükşehir Belediye Başkanvekili,
Belediye Başkanvekili Refik Yılmaz,
Cumhuriyet Başsavcısı Zekeriya
Bayazıt, Emniyet Müdürü Kenan
Kerdiğe, AKP, CHP, MHP ilçe
yöneticileri, Gaziler Derneği
üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın
okunmasıyla başlayan gecede,
Gemlikli şehitlerimizin nerede ve
ne zaman şehit düştüklerini içeren
METAL
Şehit aileleri yemekte buluştu
İSKENDERUN ŞUBESİ
Şubemize ziyaret
TümTiS Genel Başkanı
Kenan Öztürk, Adana Şube
Başkanı Halil Çekin, Mersin
Şube Başkanı Savaş Gürkan
4 Ocak’ta şubemizi ziyaret
ederek, Şube Başkanımız Çakır
Varan ile görüştü. Görüşmede,
çalışma hayatındaki güncel
gelişmeler ele alındı.
METAL
Yazıcı’da sözleşme heyecanı
TÜRK
76
ÖrGüTlenme
çalışmalarının
tamamlanmasının ardından
yetki belgesi de alınan Yazıcı
A.Ş.’deki sözleşme taslağı
çalışmalarına başlandı. Bu
çerçevede, Şube Başkanımız
Çakır Varan, 11 Ocak’ta
Yazıcı A.Ş Fabrikasında görev
yapan temsilcilerimizle bir
araya geldi. Şube Başkanımız
Çakır Varan, 12 Ocak’ta
da Yazıcı A.Ş Fabrikasını
ziyaret etti. Başkan Varan
ziyarette, üyelerimizle
tezgâhları başında bir araya
gelerek, sözleşme taslağı
hakkında bilgi verdi, soruları
cevaplandırdı.
Şube Başkanımız Çakır
Varan, 22 Ocak tarihinde de
şubemiz yetkisindeki Yazıcı
Demir Çelik işyeri için yeni
dönem toplu sözleşme taslağını,
Yazıcı A.Ş. Müdürü Osman
Gözükara’ya verdi. Başkan Varan
daha sonra, çalışan üyelerimizle
bir araya gelerek, taslağın
ayrıntıları hakkında bilgi verdi,
soruları cevaplandırdı.
Geçmiş olsun ziyareti
Şube Başkanımız Çakır
Varan, Yazıcı A.Ş Fabrikasında
iş kazası geçiren, Haddehane
Makine Bakım Bölümü
çalışanlarından üyemiz Mecit
Aladağ’ı evinde ziyaret ederek
geçmiş olsun dileğinde bulundu.
MANİSA 1 NOLU ŞUBE
Ziyaretler sürüyor
Şube Başkanımız Hüseyin Özben, Kerim Çelik
işyerini 17 Ocak’ta ziyaret etti. Ziyarette ilk olarak Fabrika
Genel Müdürü A.Kerem Çakır, Fabrika Müdürü Özgür
Savaş ve Üretim Müdürü Cem Bozok ile görüşen Başkan
Özben, ardından üyelerimiz ile bir araya gelerek, Tis süreci
hakkında ayrıntılı bilgi verdi ve soruları cevaplandırdı.
MHP’den şubemize ziyaret
maniSa Bosch Termoteknik çalışanları, geleneksel yıl sonu
yemeğinde bir araya geldiler. Manisa’da 21. yılını kutlayan Bosch,
21 yılda 3 milyon 600 bininci kombinin üretimini de çalışanlarıyla
birlikte kutladı. Kutlama yemeğine Fabrika Genel Müdürü Akın Kazak,
Teknik Genel Müdür İrfan Bayrak, Şube Başkanı mızHüseyin Özben
ve üyelerimiz katıldı. Fabrika Teknik Genel Müdürü İrfan Bayrak,
2012 yılında 530 bin kombi üretildiğini, bu sayıyı önümüzdeki yıllarda
yıllık 1 milyona çıkartmayı hedeflediklerini belirtti. Gecede daha sonra,
sanatçı Zeliha Sunal’ın şarkıları eşliğinde yoğun geçen bir dönemin
stresini atan Bosch çalışanları, geç saatlere kadar gönüllerince eğlendi.
GÖLCüK ŞUBESİ
Engel Tanımaz Tiyatro
Kulübü yeniden sahnede
10. Yıl Ödül Töreni
Şubemiz yetkisindeki işyerlerinden Ford Otomotiv
‘de 20 Aralık’ta, 10. yılını dolduran çalışanlar için bir
ödül töreni gerçekleştirildi. Şube Başkanımız Mehmet
Şener’in yanı sıra, Fabrika Müdürü Mehmet Günel,
Müdür Yardımcısı Cem Temel, İnsan Kaynakları Müdürü
Ali Rıza Aksoy, bölüm müdürleri ve çalışanların katıldığı
törende, fabrikada 10 yılını dolduran 530 üyemize beşer
adet çeyrek altın verildi.
Ford Otosan’da çalışan engelli üyelerimizin, “Engelleri Aşalım Projesi” kapsamında sahneye koydukları Ferhat ile Şirin isimli tiyatro oyunu,
VKV Kültür Merkezinde 10 Ocak’ta yeniden sergilendi. Oyun, izleyiciler tarafından büyük beğeniyle izlendi ve oyuncular ayakta alkışlandı.
77
TÜRK
Manisa Bosch’ta hedef 1 milyon kombi
METAL
MHP Manisa
Milletvekili Erkan
Akçay, 31 Aralık’ta
şubemizi ziyaret
ederek, Şube
Başkanımız Hüseyin
Özben’le görüştü.
Görüşmede, çalışma
hayatı ve güncel
konular ele alındı.
İSTANBUL 1 NOLU ŞUBE
İşyeri ziyaretleri sürüyor
ŞUBE Başkanımız
Murat Salar, 24 Aralık’ta
Otis Asansör, 3 Ocak’ta
Borusan Mannesman, 16
Ocak’ta da Net Cıvata
işyerlerini ziyaret etti.
Başkan Salar ziyaretlerde,
Mess toplu sözleşme
süreci hakkında çalışan
üyelerimize bilgi verdi,
soruları cevaplandırdı.
Temsilciler
toplantısı
METAL
2012 yılının son temsilciler
toplantısı Şube Başkanımız Murat
Salar başkanlığında 31 Aralık’ta
yapıldı. Toplantıda 2012 yılının genel
değerlendirmesi yapıldı, Mess sözleşme
süreci ve 2013 hedefleri ele alındı.
TÜRK
78
Kale Kilit ve Kale Çelik temsilcilerinden ziyaret
meSS’e bağlı işyerlerindeki gibi, sözleşme sürecinde
bulunan Kale Kilit ve Kale Çelik Eşya işyerlerinin temsilcileri,
Şube Başkanımız Murat Salar başkanlığında 12 Ocak’ta
şubemizde bir araya geldi. Toplantıda, Kale Grubu ile yapılacak
sözleşmeye ilişkin beklentiler ve öneriler değerlendirildi.
Mercedes Benz Türk’te devir-teslim töreni
mercedeS Benz Türk’ün
Hoşdere fabrikasında Üretim
Direktörlüğü görevinden Aksaray
fabrikasına atanan Klaus Pfeifer, bu
görevini törenle Dr. Martin Walz’a
devretti. Törene, Şube Başkanımız
Murat Salar da katıldı. Dr. Walz’a
yeni görevinde başarılar diliyoruz.
Mercedes Benz Türk’e ziyaret
Şube Başkanımız Murat Salar, 18
Ocak’ta Mercedes Benz Otobüs fabrikasında
2.vardiyayı ziyaret etti. Başkan Salar, bir
önceki fabrika ziyaretinde görüşülemeyen
çalışanlarımıza, MESS sözleşme süreci ve
fabrikaya ilişkin konularda bilgi verdi, talep
ve düşüncelerini dinledi.
İSTANBUL ANADOLU YAKASI ŞUBESİ
Baştemsilciler Meclisi
Şube Başkanımız Halil Faki Erdal,
24 Aralık’ta baş temsilciler ile bir araya
geldi. Toplantıda, 2012 – 2014 Grup toplu
sözleşme taslağı hakkında üyelerimizin
düşünce ve beklentileri baş temsilcilerimizden
rapor halinde alınarak görüşüldü.
Hava-İş Sendikası Mitingi
hava İş Sendikasının işten atılan 305
THY çalışanı için Kartal Meydanı’nda 5
Ocak’ta düzenlediği mitinge şubemiz de
destek verdi. Hava İş Genel Başkanı Atilla
Ayçin’in de konuşma yaptığı mitinge, bir
grup üyemiz de katıldı.
Siemens’ten şube ziyareti
SiemenS çalışanlarından 50 kişilik
bir grup üyemiz, 4 Ocak’ta şubemizi
ziyaret etti. Şube Başkanımız Halil Faki
Erdal, üyelerimize güncel gelişmeler
hakkında bilgi verdi. Bu arada, Siemens
işyeri LV Montaj hattı çalışanları, 13
Ocak’ta temsilcilerce Kaynarca Sosyal
tesiste düzenlenen kahvaltılı toplantıda
bir araya geldi. Şube Başkanımız Halil
Faki Erdal’ın da katıldığı bu etkinlikte,
üyelerimiz, sendikamıza olan güven ve
bağlılıklarını dile getirdiler.
Temsilciler Meclisi toplandı
Şube Başkanımız Halil
Faki Erdal, şubemiz yetkisindeki
işyerindeki temsilciler ile 7 Ocak’ta
bir araya geldi. Toplantıda 2012–
2014 toplu sözleşme görüşmeleri
ele alındı ve sosyal medya ile ilgili
konular görüşüldü.
79
TÜRK
arçelik çalışanı bir
grup üyemiz, 10 Ocak’ta
şubemizi ziyaret etti. Şube
Başkanımız Halil Faki Erdal,
üyelerimize sendikamız
faaliyetleri ve güncel
konulara ilişkin bilgi verdi.
METAL
Arçelik çalışanlarından ziyaret
İZMİR 1 NOLU ŞUBE
Amros Makine ziyaret edildi
Şube Başkanımız Halil İbrahim Tosun, Şube
Sekreterimiz Güngör Sunar ve Şube Mali Sekreterimiz
Şafak Aşınmaz, 16 Ocak’ta Amros Makine işyerini
ziyaret etti. Başkan Tosun ziyarette, çalışan üyelerimize
sendikamızın faaliyetleri ve çalışma hayatı konusunda
bilgi verdi, soruları cevaplandırdı. Başkan Tosun ve
beraberindekiler, işyeri Genel Müdürü Ivan Bartolini ve
Üretim Müdürü Sinan Pöğün’le de bir görüşme yaptı.
METAL
2012 değerlendirme toplantısı
Temsilciler Meclisi Toplantısı
TÜRK
80
Türk-İş’e bağlı
sendikaların şube
başkanlarının katıldığı
değerlendirme toplantısı,
15 Ocak’ta şubemizde
yapıldı. Toplantıda,
Türk-İş 3.Bölge
Temsilcisi Hasan
Hüseyin Karakoç, 2012
yılının değerlendirmesini
yaptı ve geleceğe yönelik
hedefleri anlattı.
Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım’ın
Temsilciler Meclisi’ndeki konuşması, İzmir ve
Manisa’daki yerel basında büyük ilgi gördü.
Sendikamız İzmir 1 ve İzmir 2
Nolu şube işyerleri temsilcilerinin katıldığı
Temsilciler Meclisi toplantısı 15 Ocak’ta
şubemizde yapıldı. Toplantıya Genel Başkan
Yardımcımız Sayın Süleyman Yıldırım, İzmir
1 ve İzmir 2 NoluŞube İcra Kurulları ile
MESS işyerleri temsilci heyetleri katıldı. Şube
Başkanımız Halil İbrahim Tosun’un açılış
konuşması sonrasında, Genel
Başkan Yardımcımız Süleyman
Yıldırım, temsilcilere başta
toplu iş sözleşmesi süreci
olmak üzere, çeşitli konularda
bilgiler verdi. Toplantıda,
sözleşme sürecine ilişkin
temsilcilerin görüş ve
önerileri de alındı.
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
ZEYNEP KARAGÖZ
İstanbul Anadolu Yakası Şubemizin yetkisindeki Siemens
A.Ş Montaj Bölümü çalışanlarından üyemiz Zeynep
Karagöz, 12 Eylül’de hayatını kaybetti. Merhum Karagöz’e
Allah’tan rahmet, yakınlarına, tüm sevdiklerine ve
Siemens camiasına başsağlığı dileriz.
Bu dergi, sendikalı işçiler tarafından basılmıştır.
TÜRKMETAL
OCAK 2013 - SAYI: 162

Benzer belgeler