İnsan Kaynaklı Mağara Tahribi ve Yarasaların Korunması Üzerine

Transkript

İnsan Kaynaklı Mağara Tahribi ve Yarasaların Korunması Üzerine
Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi 6 (Özel Sayı 2): 191-197, 2015
(Journal of Anatolian Natural Sciences)
Araştırma Makalesi
İnsan Kaynaklı Mağara Tahribi ve Yarasaların Korunması
Üzerine Bir Ön Çalışma
Nursel AŞAN BAYDEMİR1*, Meryem GENÇ2, Merve ŞİMŞEK GÜR2, Deniz ATASOY2, Ayşegül SÜPLÜN2,
Ömer Faruk KOLBASAR2
1. Kırıkkale Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, 71450, Yahşihan, Kırıkkale, Türkiye
2. Kırıkkale Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim Dalı, 71450, Yahşihan, Kırıkkale, Türkiye
* [email protected]
Özet: Bu çalışma 2014-2015 yılları arasında Antalya ilindeki mağaralarda yaşayan yarasa kolonileri üzerine yapılan arazi
çalışmalarına dayanmaktadır. Turizme açılması düşünülen ve turizme açılmış iki mağarada inceleme yapılmış ve insanlar tarafından
bu mağaralara verilen bazı tahribatlar kaydedilmiştir. Yalan Dünya mağarasında Rhinolophus cinsinin bireylerine ait yaz ve kış
kolonilerinin yaşadığı tespit edilmiştir. Mağara işletmecisine gerek mağara gerekse yarasaların korunması ile ilgili gerekli öneriler
sunulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Mağara turizmi, Chiroptera, antropojenik tehdit, koruma, Türkiye
A Preliminary Study on the Anthropogenic Cave Destruction and Protection of bats
Abstract: This study is based on the field researches of bat colonies distributed in caves in Antalya province between 2014-2015.
We examined two caves which one is thought to be opened for tourists and the other has already been opened and recorded
some destructions in these caves caused by human. We determined individuals of the genus Rhinolophus which formed summer
and winter colonies in Yalan Dünya cave. Some suggestions have been presented to the owner of the cave for protecting the cave
and the bats inside.
Key words: Cave Tourism, Chiroptera, anthropogenic threat, conservation, Turkey
Giriş
Son yıllarda yapılan morfolojik ve moleküler çalışmalar ile Antarktika kıtası dışında çöllerden tropikal yağmur
ormanlarına kadar yayılış gösteren yarasa türlerinin sayısı 1300 olarak kaydedilmiştir (Pennisi ve ark., 2004;
Jones ve ark., 2009; Bogdanowicz ve ark., 2014). Ekosistemdeki ekolojik ve ekonomik görevleri nedeni ile
biyospeleolojik bakımdan trogloksen olarak kabul edilen yarasalar oldukça hassas hayvanlardır. Yarasaların
yaşam döngüsünde yavruyu büyüttükleri dönem ile hibernasyon dönemi olmak üzere iki önemli dönem
bulunmaktadır. Gebe ve emzikli koloniler ile hibernasyon yapan koloniler insanlar tarafından rahatsız
edildiğinde olumsuz etkilenmektedir. Yarasaların büyük bir çoğunluğu bir yavru doğurmaktadır ve olumsuz
şartlar altında dişi birey yavrusunu bırakıp mağarayı terk etmektedir. Ayrıca hibernasyon halindeki bir koloninin
çeşitli nedenlerle zamanından önce uyandırılması, bireylerin ilkbahara kadar kullanacağı 10-30 günlük yağlarını
erken harcamalarına ve acıkmalarına neden olmaktadır (Mam ve ark., 2002; Elliot, 2006; Jones ve ark., 2009).
Koloni oluşturan yarasalar biyolojik ve ekolojik ihtiyaçlarını karşılayacak uygun mikroklimaya sahip
mağaraları tercih etmektedir (Elliot, 2006; Biwas ve ark., 2011). Tünek sıcaklığı, nem, hava akımı ve mağaranın
avlanma alanlarına uzaklığı türlere göre çeşitlilik göstermektedir (McCracken, 1989).
Türkiye’de bir tanesi meyve, diğer 38 tanesi ise böcekle beslenen toplam 39 yarasa türü yayılış göstermekte
ve bu türlerin büyük bir çoğunluğu yaşam alanı olarak mağaraları tercih etmektedir (Çoraman ve ark., 2013;
Aşan Baydemir, 2014). Türkiye’nin %40’ı karstlaşmaya uygun yapı göstermekte olup, ülkemiz mağara
191
Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi 6 (Özel Sayı 2): 191-197, 2015
(Journal of Anatolian Natural Sciences)
oluşumlarının muhtemel olduğu altı karstik bölgeye ayrılmaktadır. Türkiye’de bulunan mağara sayısının 40.000
olduğu belirtilmektedir. Bu mağaralardan sadece 1250 tanesinin envanteri çıkarılmıştır (Nazik ve ark., 2005).
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü verilerine göre çeşitli illerde bulunan 31
mağara turizme açılmıştır (Anonim, 2015 a). Bu mağaraların bir kısmı yarasaların yaz ve kış kolonilerini
barındırmaktadır (Benda ve Horacek, 1998). Furman ve Özgül (2002, 2004) yarasaların korunması için
mağaraların önemini ilk kez belirten araştırmacılardır. Yakın zamanda ise Paksuz ve Özkan, (2012) turizme açılan
bir mağara olan Dupnisa mağara sistemindeki yarasaların durumlarını incelemiş ve turizmin yarasalar üzerine
etkisini araştırmışlardır.
Bu çalışmanın amacı arazi çalışmaları sırasında turizme açılan bazı mağaralarda tespit edilen insan kaynaklı
olumsuz etkilerin belirtilmesi ve bu mağaralarda bulunan yarasalar için gerekli önerilerin sunulmasıdır.
Materyal ve Yöntem
Bu çalışma 2014-2015 yılları arasında Antalya ilindeki bazı mağaralarda bulunan yarasa kolonilerinin
incelenmesine dayanmaktadır. Arazi çalışmaları kolonileri rahatsız etmeyecek şekilde iki veya üç kişi olarak
gerçekleştirilmiştir. Kolonilerden örnek alınmamış sadece kısa süreli ışıklandırma ile fotoğrafları çekilmiştir. Bu
çalışma Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden alınan 08.09.2014
tarih ve 72784983-488.04-183207 numaralı araştırma izni ile Kırıkkale Üniversitesi BAP tarafından desteklenen
2015-24 numaralı proje kapsamında yapılmıştır.
Bulgular
Kocain mağarası
Antalya ilinin 45 km kuzeyinde bulunan bu mağara, Türkiye’nin en geniş girişine ve tek parça olarak en
büyük galerisine sahip mağara olarak kabul edilmektedir. Mağara içinde yüksek sütunlar bulunmaktadır
(Anonim 2015 b)(Şekil 1).
Mağara henüz turizme açılmamıştır, buna karşılık turistler ve yerel halk tarafından bilinen ve sık ziyaret
edilen bir mağaradır. Mağara girişinde insanlar tarafından atılan saçmalar ile mağarayı tanıtan tabelanın tahrip
edildiği tespit edilmiştir (Şekil 2).
Haziran ayında bu mağarada herhangi bir yarasa kolonisine rastlanmamıştır. Buna karşılık yerel halk kış
aylarında bu mağarada yarasa gördüklerini belirtmişlerdir. Proje kapsamında kış aylarında mağara tekrar ziyaret
edilip koloni bakımından kontrol edilecektir.
192
Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi 6 (Özel Sayı 2): 191-197, 2015
(Journal of Anatolian Natural Sciences)
Şekil 1. Kocain mağarası (Antalya) girişi (A) ve mağara içindeki yüksek sütunlar (B).
Şekil 2. Kocain mağarası (Antalya) girişinde bulunan tabelanın insan kaynaklı tahribi.
Yalan Dünya mağarası
Antalya’nın Gazipaşa ilçesi Beyrebucak mahallesinde bulunan ve oluşumu halen devam etmekte olan bir
mağaradır (Anonim, 2015c). Yerel halk tarafından mağaranın yaklaşık 3-4 km uzunlukta olduğu ve göçükten
193
Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi 6 (Özel Sayı 2): 191-197, 2015
(Journal of Anatolian Natural Sciences)
önce diğer ucunun Hasdere Köyüne açıldığı belirtilmiştir. Günümüzde sadece 450 m’si açık olan bu mağara,
turizme açılmış bir mağaradır. Mağaranın içinde turizme açılmadan önce yapılan insan kaynaklı tahribatlar ve
günümüzde ziyaretçiler tarafından bırakılan atıklar tespit edilmiştir (Şekil 3).
Şekil 3. Yalan Dünya Mağarasının duvarlarında tespit edilen insan kaynaklı bazı tahribatlar ve atıklar.
194
Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi 6 (Özel Sayı 2): 191-197, 2015
(Journal of Anatolian Natural Sciences)
Bu mağarada Rhinolophus cinsine ait bir yarasa türü yaşamaktadır. Özellikle Mayıs ayında doğum
gerçekleştiği için kolonideki birey sayısında artış görüldüğü ifade edilmiştir. Mağara işletmecisi belirli aralıklarla
bu mağaraya kendilerini “yarasa araştırmacısı” olarak tanıtan kişilerin ya da grupların geldiğini, koloniyi
saydıklarını hatta bu kişilerin mağarada gece konakladıklarını da belirtmiştir. Bu çalışmada mağara girişine yakın
yerde uçan bireylerin, mağaranın sonuna doğru oldukça karanlık ve yüksek bir tavanda koloni oluşturdukları
tespit edilmiştir (Şekil 4).
Şekil 4. Yalan dünya mağarasında tespit edilen Rhinolophus cinsine ait yarasalar.
Buna ilaveten mağara işletmecisi koloninin kalabalık olduğu Mayıs ayında mağaranın kapısına yılanların
geldiğini ve dışarıya çıkan bireyleri avladığını da belirtmiştir. Mağara kapısının içeriye insan girişine izin
vermeyecek şekilde olmasına karşılık, yarasaların rahat şekilde girip çıkmasını zorlaştıracak şekilde yapılmış
olduğu tespit edilmiştir (Şekil 5).
Şekil 5. Yalan Dünya mağarası girişinde bulunan kapı.
195
Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi 6 (Özel Sayı 2): 191-197, 2015
(Journal of Anatolian Natural Sciences)
Tartışma
Microchiroptera takımı genellikle kendi mikroklimatik tercihlerine uygun olan mağaraları kullanmakta ve
mağara içinde yaşayan diğer canlılar içinde önemli bir enerji taşıyıcısı olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle
herhangi bir mağarada görülen insan kaynaklı tehditler sadece yarasaları değil, mağara içindeki tüm
biyoçeşitliliği olumsuz etkilemektedir. Son yıllarda yarasa popülasyonlarının sayısı azalmaktadır (Mam ve ark.,
2002; Pennisi ve ark., 2004). Mağaraların doğal güzelliğinin insanları etkilemesi sonucu günümüzde bir kısmı
turizme açılmaktadır. Buna karşılık bu mağaraların açılma zamanları çoğunlukla yarasaların doğum yaptıkları ya
da hibernasyon yaptıkları zamana denk gelmektedir. Bu durum başta yarasalar olmak üzere tüm mağara
ekosistemini olumsuz yönde etkilemektedir (Biswas ve ark., 2011). Mam ve ark., (2002) ABD’de turizme açılan
bir mağarada tur gruplarının büyüklüğü, insan sesi ve ışıklandırmanın Myotis velifer türü üzerine etkisini
araştırmışlardır. Yarasaların ışıklı ortamda ve insan sesine hassasiyet gösterip uçtuklarını tespit etmişlerdir.
Buna ilaveten, Cardiff ve ark., (2012) Kuzey Madagaskar’da turizme açılan bir mağarada ziyaretçilerin mağarada
bulunan Rousettus madagascariensis türü üzerine etkisini araştırmışlar ve ziyaretlerin yarasa uçuşunda bir
artışa neden olduğunu kaydetmişlerdir. Bu çalışmada, mağaraya girildiğinde Rhinolophus sp. türüne ait
bireylerin mağara girişine yakın bir yerde, insanlara çarpacak şekilde uçtuğunu tespit ettik. Mağara işletmecisi
mağarayı ziyaret edenlerle birlikte mağarayı dolaşmamaktadır. Bu nedenle içeriye giren kişilerin ya da grupların
gürültülü bir şekilde hareket edip etmedikleri ya da mağaraya yapılan zararlar hakkında bir bilgisi
bulunmamaktadır. Ayrıca gerekli yerlerden alınmış herhangi bir izin belgesi göstermeden tez ya da proje amaçlı
geldiğini belirten ve profesyonel mağaracı olup olmadıkları bilinmeyen kişilerin, mağara içinde konaklamasına
da izin verilmektedir. Bu kişiler özellikle yarasaların en önemli dönemlerinden biri olan gebe ya da emzikli koloni
oluşturdukları aylarda daha sık gelmektedir. Rhinolophus türleri yaşam döngülerinin en azından belli bir
kısmında mağaralarda yaşamaktadır. Buna karşılık bu türler tüneklerinin ve avlanma habitatlarının rahatsız
edilmesine karşı oldukça hassastır (Biswas ve ark., 2011).
Paksuz ve Özkan (2012) turizme açılan Dupnisa mağara sisteminde bulunan yarasa kolonileri ile ilgili bir
çalışma yapmışlardır. Araştırıcılar, 2002-2003 yılları arasında 15, mağara turizme açıldıktan sonra 2004 ve 2008
yılları arasında ise 38 kez mağara sistemini ziyaret etmiştir. Araştırıcılara göre mağara kapısının kapatılmasının
ziyaretçilerin girişini kısıtladığını ve mağara sistemi turizme açıldıktan sonra içerideki yarasa popülasyonlarının
sayısında artış olduğunu belirtmişlerdir.
Sonuç
İnsan kaynaklı tehditler sonucu habitatları bozulan ya da yok olan canlı türlerini korumak için bu canlıların
ekolojisi, biyolojisi ve populasyon dinamikleri hakkında bilgi sahibi olunmalıdır. Bununla birlikte, turizme açılan
mağaralarda yaşayan canlılar üzerine turizmin olumlu ya da olumsuz etkileri de araştırılmalıdır. Dupnisa mağara
sisteminde yayılış gösteren yarasa türleri üzerine Paksuz ve Özkan (2012) tarafından yapılan çalışma bu konuda
ilk çalışmadır.
Yalan Dünya mağarası işletmecisi tarafından mağarayı tanıtan bir broşür bastırılmasına karşılık, broşürde
mağarada yaşayan yarasalar hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle mağaraya girecek ve
muhtemelen yarasa ile ilk kez karşılaşacak kişi ya da toplulukların mağara içinde özellikle bu hayvanların hassas
oldukları dönemde nasıl davranacakları hakkında da bir bilgi bulunmamaktadır. Proje kapsamında yapılacak
arazi çalışmalarında mağara işletmecisine bu konu ile ilgili bilgilendirme yapılacak ve broşürde yarasaların
ekosistemdeki rolleri hakkında bilgi verilmesi istenecektir. Mağarayı koruma altına almak için Biswas ve ark.,
(2011)’de verilen önerilere benzer öneriler sunulacaktır. Mağaraya mümkün olduğu takdirde içeride gezen kişi
ya da toplulukları izlemesine imkan verecek bir kamera sistemi kurulması ve mağaraya girip çıkarken yarasaların
kolay avlanmalarını engellemek amaçlı mağara girişindeki bitki örtüsünün yeniden düzenlenmesi için öneride
bulunulacaktır.
196
Anadolu Doğa Bilimleri Dergisi 6 (Özel Sayı 2): 191-197, 2015
(Journal of Anatolian Natural Sciences)
Bu çalışmada mağara kapısının yarasalar için uygun olmadığı belirtilmiş, yarasaların rahatça girip çıkabilmesi
için yatay parmaklıklı kapı tipi hakkında bilgi verilmiş ve işletici tarafından olumlu yanıt alınmıştır. İleri de
yapacağımız arazi çalışmaları ile bu mağara ve teşhisi yapılacak yarasa türünün koloni durumları hakkında daha
fazla gözlem yapılacaktır.
Teşekkür
Bu çalışmayı 2015/24 numaralı proje kapsamında destekleyen Kırıkkale Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimine
teşekkür ederiz. Ayrıca arazi çalışmalarında bize yardımcı olan T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Antalya şube
müdürlüğü ve Gazipaşa ilçesi kaymakamlığına teşekkür ederiz.
Kaynaklar
Anonim, 2015a. Mağara Turizmi. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü Web Sayfası.
http://yigm.kulturturizm.gov.tr/TR,10335/magara-turizmi.html
Anonim, 2015b. Antalya mağaraları. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü Web Sayfası.
http://yigm.kulturturizm.gov.tr/TR,10002/antalya-magaralari.html
Anonim 2015c. Yalan Dünya Mağarası Turizm Sezonuna Hazır. http://www.haberler.com/yalan-dunya-magarasi-turizm-sezonuna-hazir3605445-haberi
Aşan Baydemir, N. 2014. Bat Fauna of Turkey and Northern Cyprus: Species Diversity, Anthropogenic Roost Disturbance and Conservation
Status. Journal of International Environmental Application & Science. 9(5): 590-596.
Benda, P., Horáček, I. 1998. Bats (Mammalia: Chiroptera) of the Eastern Mediterranean. Part 1. Review of distribution and taxonomy of
bats in Turkey. Acta Societatis Zoologicae Bohemicae. 62, 255-313.
Biswas, J., Shrotriyas, S., Rajput, Y., Sasmal, S. 2011. Impacts of Ecotourism on Bat Habitats in Caves of Kanger Valley National Park, Indıa.
Research Journal of Environmental Sciences. 5 (9): 752-762.
Bogdanowicz W, Rajan KE, Arasamuthu AS, Marimuthu G, Dabrowski M, (2014) Babysitting and aspects of non-maternal infant support in
the carnivorous bat Megaderma lyra. In: XIIIth European Bat Research Symposium, Crotian Biospeleological Society, (p. 39).
Sibenik, Crotia.
Cardif, S.G., Ratrimomarivo, F.H., Goddman, S.M. 2012. The Effects of Tourist Visition on the Behavior of Rousettus madagascariensis
(Chiroptera: Pteropodidae) in the Caves of Anakara, Northern Madagascar. Acta Chiropterologica. 14(2): 479-490.
Çoraman, E., Furman, A., Karataş, A., Bilgin, R. 2013. Phylogeographic analysis of Anatolian bats highlights the importance of the region for
preserving the Chiropteran mitochondrial genetic diversity in the western Palaearctic. Conservation Genetics. 14 (6): 1205-1216.
Elliot, W.R. 206. Biological Dos and Donn’ts for Cave Restoration and Conservation. In V.Hidreth-Werker & J. Wecker (eds). Cave
Conservation and Restoration (pp. 33-46). NSS, USA.
Furman, A., Özgül A. 2002. Distribution of cave dwelling bats and conservation status of underground habitats in Nortwestern Turkey.
Biological Conservation. 120: 243-48.
Furman, A., Özgül, A.2004. The distribution of cave dwelling bats and conservation status of underground habitats in the İstanbul area.
Ecological Research. 17: 69-77.
Jones, G., Jacobs, D.S., Kunz, T.H., Willig, M.R., Racey, P.A. 2009. Carpe noctem: The importance of bats as bio indicators. Endangered
Species Research.8: 93-115.
McCracken, G.F. 1989. Cave Conservation: Special Problems of Bats. BCI Bat Conservation and Management Workshop, Arizona. NSS
Bulletin. 51: 49-51.
Mam, S.L., Steidl, R.J., Dalton, V.M. 2002. Effects of Cave Tours on Breeding Myotis velifer. Journal of Wildlife Management. 66(3): 618-624.
Nazik, L., Törk, K., Tuncer, K., Özel, E., İnan, H., Savaş, F. 2005. Caves of Turkey. In: Symposium of national cave days, (pp. 15-20). Beyşehir,
Konya.
Paksuz, S., Özkan, B. 2012. The Protection of the Bat Community in the Dupnisa Cave System, Turkey, following opening for tourism. Fauna
and Flora International, Oryx. 46(1): 130-136.
Pennisi, L.A., Holland, S.M., Stein, T.V. 2004. Achieving Bat Conservaton through Tourism. Journal of Ecotourism. 3(3): 195-207.
197

Benzer belgeler

(burdur) mağarası`nda güncel sualtı ve suüstü bulguları

(burdur) mağarası`nda güncel sualtı ve suüstü bulguları Erdem, Burcu Kasapoğlu, Damla Atalay, Doruk Dündar, Durmuş Yarımpabuç, Emine Azak, Emrah Cantekin, Ender Usuloğlu, Esra Demirkol, Fatih Şen, Güzden Varinlioğlu, Hande Ceylan, Hasan Mutlu, Koray Küç...

Detaylı