T.C. A D A L E T B A K A N L I Ğ I EĞĠTĠM DAĠRESĠ BAġKANLIĞI
Transkript
T.C. A D A L E T B A K A N L I Ğ I EĞĠTĠM DAĠRESĠ BAġKANLIĞI
T.C. ADALET BAKANLIĞI EĞĠTĠM DAĠRESĠ BAġKANLIĞI YARGI MEVZUATI BÜLTENĠ Bültenin Kapsadığı Tarihler 16-30 Nisan 2014 Yayımlandığı Tarih 30 Nisan 2014 Sayı 2014-8 ĠÇĠNDEK - - - - - - - - - - - - - - - - - Uluslararası Deniz Trafiğinin KolaylaĢtırılm SözleĢmesine Katılmamızın Uygun Bulund Dair 6530 Sayılı Kanun (R.G. 16 Nisan 2014 – 28974) 2004 Gemi Balast Suyu ve Sedimanlarının ve Yönetimi Hakkında Uluslararası SözleĢ Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair 65 Kanun (R.G. 16 Ni – 28974) Adalet Bakanlığı Adlî Tıp Kurumuna Ait A Kararları Nisan 2014 – 28974) Kamu Personeli Alımı Ġlanları ile Ġlgili 201 BaĢbakanlık Genelgesi Nisan 2014 – 28974) Fazla ÇalıĢma ile Ġlgili 2014/5 Sayılı BaĢba Genelgesi ( Nisan 2014 – 28974) Geri Kabul AnlaĢması ile Ġlgili 2014/6 Say BaĢbakanlık Genelgesi (R.G. 16 Nisan 2014 – 28974) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 7/4/2014 2014/14 Sayılı Kararı Nisan 2014 – 28974) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 7/4/2014 2014/15 Sayılı Kararı (R Nisan 2014 – 28974) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 7/4/2014 2014/16 Sayılı Kararı (R Nisan 2014 – 28974) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 7/4/2014 2014/19 Sayılı Kararı Nisan 2014 – 28974) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 7/4/2014 2014/20 Sayılı Kararı Nisan 2014 – 28974) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 7/4/2014 2014/21 Sayılı Kararı 16 Nisan 2014 – 28974) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuru 10/4/2014 Tarihli ve 5806 Sayılı Kararı (R.G. 16 Nisan 2014 – 28974) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuru 10/4/2014 Tarihli ve 5807 Sayılı Kararı (R.G. 16 Nisan 2014 – 28974) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Gene Kurulunun 26/3/2014 Tarihli ve 142 Sayılı (R.G. 17 Nisan 2014 – 28975) Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri (R.G. 17 Nisan 2014 – 28975) Yargıtay Ġçtihatları BirleĢtirme Hukuk Gen Kurulunun 21/2/2014 Tarihli ve E: 2013/1, K: 2014/1Sayılı Kararı (R.G. 17 Nisan 2014 – 28975) Yargıtay 2. Hukuk Dairesine Ait Karar (R.G. 17 Nisan 2014 – 28975) DanıĢtay Dokuzuncu Dairesine Ait Kararla - - - - - - - - - - - - - - (R.G. 22 Nisan 2014 – 28980) Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli 2013/59 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20 Sayılı Kararı (R.G. 22 Nisan 2014 – 28980) Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli 2013/65 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20 Sayılı Kararı (R.G. 22 Nisan 2014 – 28980) Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli 2013/17 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20 Sayılı Kararı (R.G. 22 Nisan 2014 – 28980) Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli 2013/15 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20 Sayılı Kararı (R.G. 22 Nisan 2014 – 28980) Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli 2013/8 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:201 Sayılı Kararı (R.G. 22 Nisan 2014 – 28980) Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli 2013/74 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20 Sayılı Kararı (R.G. 22 Nisan 2014 – 28980) Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli 2013/75 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20 Sayılı Kararı (R.G. 22 Nisan 2014 – 28980) Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli 2013/76 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20 Sayılı Kararı (R.G. 22 Nisan 2014 – 28980) Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli 2013/68 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20 Sayılı Kararı (R.G. 22 Nisan 2014 – 28980) Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli 2013/72 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20 Sayılı Kararı (R.G. 22 Nisan 2014 – 28980) Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli 2012/28 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20 Sayılı Kararı (R.G. 22 Nisan 2014 – 28980) Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli 2012/65 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:20 Sayılı Kararı (R.G. 22 Nisan 2014 – 28980) Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli 2012/2 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:201 Sayılı Kararı (R.G. 22 Nisan 2014 – 28980) Adalet Bakanlığından Münhal Noterlin Ġlân (R.G. 22 Nisan 2014 – 28980) ĠĢkolu Tespit Kararı (No:2014/25) (R.G. 24 Nisan 2014 – 28981) ĠĢkolu Tespit Kararı (No: 2014/26) (R.G. 24 Nisan 2014 – 28981) Özel Hususlar-Tek Bir Finansal Tablonun Denetimi ile Finansal Tablolardaki Belirli - 2014 Nisan Ayında YaĢ Haddinden ve Ġste Emekliye Ayrılan Hâkim ve Savcıları Belir (30 Nisan 2014) KANUNLAR ULUSLARARASI DENĠZ TRAFĠĞĠNĠN KOLAYLAġTIRILMASI SÖZLEġMESĠNE KATILMAMIZIN UYGUN BULUNDUĞUNA DAĠR KANUN Kanun No. 6530 Kabul Tarihi: 8/4/2014 MADDE 1 – (1) 9 Nisan 1965 tarihinde Londra’da kabul edilen ―Uluslararası Deniz Trafiğinin KolaylaĢtırılması SözleĢmesi‖ne katılmamız uygun bulunmuĢtur. MADDE 2 – (1) Bu SözleĢmenin teknik hükümleri içeren ekine iliĢkin değiĢiklikleri onaylamaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. MADDE 3 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 4 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 15/4/2014 [R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ] —— • —— 2004 GEMĠ BALAST SUYU VE SEDĠMANLARININ KONTROLÜ VE YÖNETĠMĠ HAKKINDA ULUSLARARASI SÖZLEġMEYE KATILMAMIZIN UYGUN BULUNDUĞUNA DAĠR KANUN Kanun No. 6531 Kabul Tarihi: 8/4/2014 MADDE 1 – (1) 13 ġubat 2004 tarihinde kabul edilen ―2004 Gemi Balast Suyu ve Sedimanlarının Kontrolü ve Yönetimi Hakkında Uluslararası SözleĢme‖ye çekince ile birlikte katılmamız uygun bulunmuĢtur. MADDE 2 – (1) SözleĢmenin teknik eklerine iliĢkin değiĢiklikleri onaylamaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. MADDE 3 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 4 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 15/4/2014 [R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ] —— • —— ATAMA KARARLARI Adalet Bakanlığından: Karar Sayısı : 2014/283 1 – Adlî Tıp Kurumu Üçüncü Adlî Tıp Ġhtisas Kurulu Genel Cerrahi Üyeliğine, Ġstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa ÖNCEL’in görevlendirilmesi, 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanununun 26 ncı ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 38 inci maddeleri gereğince uygun görülmüĢtür. 2 – Bu Kararı Adalet Bakanı yürütür. 15/4/2014 Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Bekir BOZDAĞ BaĢbakan Adalet Bakanı —— • —— Adalet Bakanlığından: Karar Sayısı : 2014/284 1 – Adlî Tıp Kurumu Dördüncü Adlî Tıp Ġhtisas Kurulu BaĢkanlığına, Ġstanbul Üniversitesi CerrahpaĢa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı BaĢkanı Prof. Dr. Alaattin DURAN’ın görevlendirilmesi, 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanununun 26 ncı ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 38 inci maddeleri gereğince uygun görülmüĢtür. 2 – Bu Kararı Adalet Bakanı yürütür. 15/4/2014 Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Bekir BOZDAĞ BaĢbakan Adalet Bakanı —— • —— Adalet Bakanlığından: Karar Sayısı : 2014/285 1 – Adlî Tıp Kurumu Birinci Adlî Tıp Ġhtisas Kurulu Genel Cerrahi Üyeliğine, Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastane Genel Koordinatörü ve Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Adem AKÇAKAYA’nın görevlendirilmesi, 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanununun 26 ncı ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 38 inci maddeleri gereğince uygun görülmüĢtür. 2 – Bu Kararı Adalet Bakanı yürütür. 15/4/2014 Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Bekir BOZDAĞ BaĢbakan Adalet Bakanı —— • —— Adalet Bakanlığından: Karar Sayısı : 2014/286 1 – Adlî Tıp Kurumu Ġkinci Adlî Tıp Ġhtisas Kurulu Genel Cerrahi Üyesi Doç. Dr. Fatih AYDOĞAN’ın bu görevinden alınması, 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanununun 26 ncı maddesi gereğince uygun görülmüĢtür. 2 – Bu Kararı Adalet Bakanı yürütür. 15/4/2014 Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN Bekir BOZDAĞ BaĢbakan Adalet Bakanı [R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ] —— • —— YÖNETMELĠKLER BaĢbakanlıktan: Konu : Kamu Personeli Alımı Ġlanları GENELGE 2014/4 Kamu kurum ve kuruluĢlarına farklı statü ve usullerle personel alınmakta ve personel alım ilanları; Resmî Gazete, çeĢitli gazeteler, kurum resmi internet siteleri vb. araçlarla kamuoyuna duyurulmaktadır. Personel alım ilanlarının yayımlanmasında kurum ve kuruluĢlarca farklı yöntemlerin kullanılması, duyuruların adaylarca takibini güçleĢtirmektedir. Kamu hizmetlerine girmenin Anayasal düzeyde korunan bir hak olduğu dikkate alındığında, bu hakkın kullanımında etkinliğin ve Ģeffaflığın artırılması; personel alım ilanlarının hızlı, kolay ve tek elden ulaĢılabilir olmasını gerektirmektedir. Bu kapsamda bütün kamu kurum ve kuruluĢlarının, bu genelgenin yayımlandığı tarihten geçerli olmak üzere, personel alım ilanlarının yayımlanması konusunda aĢağıda belirtilen hususlara göre hareket etmeleri uygun görülmüĢtür. 1) Kamu kurum ve kuruluĢlarının, statü ayrımı yapılmaksızın; iĢçi, memur, sözleĢmeli vb. bütün personel alım ilanları Devlet Personel BaĢkanlığının internet sitesinde yayımlanacaktır. 2) Personel alım ilanlarının yayımlanmasına iliĢkin olarak ilgili mevzuatta yer alan hususların uygulanmasına devam edilecektir. Bu genelge kapsamında Devlet Personel BaĢkanlığınca yayımlanacak ilanlara iliĢkin her türlü hukuki sorumluluk ilgili kamu kurum ve kuruluĢuna ait olacaktır. 3) Personel alım ilanları, ilanın kurumlar tarafından ne zaman yayımlanacağı belirtilerek bu tarihten en az beĢ gün önce Devlet Personel BaĢkanlığına gönderilecektir. Bu süreye yetiĢtirilemeyen ivedi durumlarda Devlet Personel BaĢkanlığı ile görüĢülerek hareket edilecektir. 4) Personel alım ilanları, ilgili kurum tarafından belirtilen tarihte, Devlet Personel BaĢkanlığınca yayımlanacaktır. Ġlanın yayımlanma zamanında veya metninde değiĢiklik yapılması gerektiğinde, bu durum ivedilikle Devlet Personel BaĢkanlığına bildirilecektir. 5) Ġlanların gönderilme usulü ve bu genelgenin uygulanması ile ilgili diğer hususlar Devlet Personel BaĢkanlığınca belirlenerek kamu kurum ve kuruluĢlarına duyurulacaktır. Bilgilerini ve gereğini rica ederim. Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan [R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ] —— • —— BaĢbakanlıktan: Konu : Fazla ÇalıĢma GENELGE 2014/5 ―Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara ĠliĢkin 2014 ve 2015 Yıllarını Kapsayan 2. Dönem Toplu SözleĢme‖de varılan mutabakat çerçevesinde, fazla çalıĢma uygulamaları ile ilgili olarak kamu kurum ve kuruluĢları, aĢağıda belirtilen hususlara özenle riayet edeceklerdir. 1. Kamu görevlilerine; belli bir sürede bitirilmesi gereken, zorunlu ve istisnai haller bulunmadığı sürece, günlük çalıĢma saatleri dıĢında fazla çalıĢma yaptırılmayacaktır. 2. Fazla çalıĢma yaptırılmasının gerektiği zorunlu ve istisnai hallerde, fazladan çalıĢılan süreye iliĢkin ücret, ilgili mevzuatı çerçevesinde ödenecektir. 3. Ġlgili mevzuatı gereği fazla çalıĢma karĢılığı ücret ödenememesi durumunda ise; söz konusu kamu görevlilerine, baĢta 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 178’inci maddesi ile 2009/12 sayılı BaĢbakanlık Genelgesinin 6’ncı maddesi olmak üzere tabi oldukları mevzuat hükümleri çerçevesinde; yaptırılacak fazla çalıĢmanın her sekiz saati için bir gün hesabı ile izin verilecektir. Ancak, bu suretle verilecek iznin en çok on günlük kısmı yıllık izinle birleĢtirilerek yılı içinde kullandırılabilecektir. Bilgilerini ve gereğini rica ederim. Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan [R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ] —— • —— BaĢbakanlıktan: Konu : Geri Kabul AnlaĢması GENELGE 2014/6 Düzensiz göçle mücadele, Ülkemizin bulunduğu coğrafyada önemli sorunlardan olup bu süreçte en önemli araçlardan birisi geri kabul anlaĢmalarıdır. Ülkemiz tarafından düzensiz göçe kaynak veya transit olan ülkelerle geri kabul anlaĢmaları yapılmaktadır. Bu kapsamda, Avrupa Birliği (AB) ile üyelik müzakereleri sürecinde gerekli adımlar atılmaktadır. Bu çerçevede, Ülkemiz ile AB arasında 16 Aralık 2013 tarihinde imzalanan ―Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği Arasında Ġzinsiz Ġkamet Eden KiĢilerin Geri Kabulüne ĠliĢkin AnlaĢma‖ (AnlaĢma) Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulmuĢtur. Bu AnlaĢma ile paralel olarak AB ile vizelerin karĢılıklı olarak kaldırılması amacıyla ―Vize Serbestisi Diyaloğu‖ süreci de baĢlatılmıĢtır. Bu sürecin baĢarıya ulaĢması için AnlaĢmada taahhüt edilen yükümlülüklerimizin eksiksiz olarak ve zamanında yerine getirilmesi büyük önem taĢımaktadır. Bu kapsamda, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunuyla kurulan; göç alanına iliĢkin politika ve stratejileri uygulamak ve bu konularla ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamakla görevli olan ĠçiĢleri Bakanlığı Göç Ġdaresi Genel Müdürlüğünün idari kapasitesinin artırılarak AnlaĢmanın uygulanabilmesi için; 1) Düzensiz göçmenlerin sınır dıĢı edilinceye kadar barındırılacağı geri gönderme merkezlerinin kurulması ve mevcutların kapasitelerinin artırılması, 2) AB üyesi ülkeler tarafından gelecek geri kabul taleplerinin sonuçlandırılması için gerekli teknik, idari ve kurumsal alt yapının sağlanması ve bu kapsamda AB fonlarından yararlanılması, 3) Geri kabul anlaĢmamızın olmadığı göçe kaynaklık eden ülkelerle ikili anlaĢmaların imzalanması ve halen yürürlükte olan ikili geri kabul anlaĢmalarının uygulanabilirliklerinin artırılması için DıĢiĢleri Bakanlığı ile birlikte gerekli çalıĢmaların yapılması, 4) AnlaĢma kapsamındaki üçüncü ülke vatandaĢlarının Türkiye’ye kabul edilmelerinden sınır dıĢı edilmelerine kadar geçecek sürede yürütülecek iĢ ve iĢlemlerin süratle yerine getirilmesi, 5) Düzensiz göçle mücadelenin daha etkin yürütülebilmesi için mevcut tedbirlerin gözden geçirilmesi ve gerekli kanuni, hukuki, mali, idari ve teknik her türlü tedbirin alınması, uygun görülmüĢtür. Düzensiz göçle mücadele konusunda ve AnlaĢmanın hayata geçirilmesi ile ilgili hazırlık ve uygulama aĢamalarında; bütün kamu kurum ve kuruluĢları tarafından ĠçiĢleri Bakanlığı Göç Ġdaresi Genel Müdürlüğüne gerekli hukuki, mali, idari ve teknik her türlü katkı ve desteğin sağlanması hususunda bilgilerini ve gereğini önemle rica ederim. Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan [R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ] —— • —— TEBLĠĞLER ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI Tarih : 7/4/2014 Karar No : 2014/14 Konu : Ġmar Planı. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nın 4/3/2014 tarih ve 1782 sayılı yazısına istinaden; 1 - Kurulumuzun 5/2/2001 tarih ve 2001/06 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve programına alınan Gayrimenkul A.ġ. adına kayıtlı, Kırklareli Ġli, Merkez Ġlçesi, Camikebir Mahallesi, 5.763,00 m² yüzölçümlü, 1012 ada, 27 no.lu parsele yönelik ―GeliĢme Konut Alanı (Ayrık Nizam; 5 Kat; Taks: 0,30; Kaks: 1,50) ve Park Alanı‖ kararı getirilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/5.000 ölçekli Nazım ve 1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına, 2 - Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için Kırklareli Belediye BaĢkanlığı’na gönderilmesine, karar verilmiĢtir. Kararın Eki için tıklayınız [R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI Tarih : 7/4/2014 Karar No : 2014/15 Konu : Isparta Ġli, Gönen Ġlçesi, Pazar Mahallesi 166 ada 1 no.lu parsel, 166 ada 4 no.lu parsel, 10880 no.lu parsel ve 10984 no.lu parseller Ġmar Planı DeğiĢikliği ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 14/2/2014 tarih ve 1390 sayılı yazısına istinaden; 1 - ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan, mülkiyeti Maliye Hazinesi adına kayıtlı Isparta Ġli, Gönen Ġlçesi, Pazar Mahallesi sınırları içerisinde yer alan toplam 6.784,12 m² yüzölçümlü 166 ada 1 no.lu parsel, 166 ada 4 no.lu parsel, 10880 no.lu parsel ve 10984 no.lu parsellere ―Konut Alanı (A-3, TAKS: 0.30; KAKS:0.90) ve Yol‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/5.000 ölçekli Nazım Ġmar Planı DeğiĢikliği ve 1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına, 2 - Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için Gönen Belediye BaĢkanlığına gönderilmesine karar verilmiĢtir. Kararın Eki için tıklayınız [R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI Tarih : 7/4/2014 Karar No : 2014/16 Konu : Ġmar Planı. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nın 25/2/2014 tarih ve 1636 sayılı yazısına istinaden; 1 - Kurulumuzun 5/2/2001 tarih ve 2001/06 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve programına alınan Gayrimenkul A.ġ. adına kayıtlı, Malatya Ġli, Merkez Ġlçesi, Dernek Mahallesi, 16.793,00 m² yüzölçümlü, 1043 ada, 106 no.lu parsele yönelik ―GeliĢme Konut Alanı (Emsal:1,80; Hmax:4 Kat), Resmi Kurum Alanı, Eğitim Tesis Alanı ve Park Alanı‖ kararı getirilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/5.000 ölçekli Nazım ve 1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına, 2 - Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için Malatya Belediye BaĢkanlığı’na gönderilmesine, karar verilmiĢtir. Kararın Eki için tıklayınız [R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI Tarih : 7/4/2014 Karar No : 2014/19 Konu : Denizli Ġli, Merkez Ġlçesi, Karahasanlı Mahallesi 677, 678 ve 361 ada 1 nolu parseller Ġmar Planı DeğiĢikliği ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 6/1/2014 tarih ve 116 sayılı yazısına istinaden; 1 - ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan, mülkiyeti Maliye Hazinesi adına kayıtlı Denizli Ġli, Merkez Ġlçesi, Karahasanlı Mahallesi sınırları içerisinde yer alan 193.712,00 m² yüzölçümlü 677, 678 ve 361 ada 1 no.lu parsellere yönelik Ġdaremizce hazırlanan ve Kurulumuzun 4/10/2013 tarih ve 2013/163 sayılı Kararı ile onaylanarak 12/10/2013 tarih ve 28793 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı DeğiĢikliği, 1/5.000 ölçekli Nazım Ġmar Planı DeğiĢikliği ve 1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliklerinin; 8/9/2013 tarih 28759 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ―Planlı Alanlar Tip Ġmar Yönetmeliği‖nde yapılan değiĢiklikler doğrultusunda yeniden düzenlenerek söz konusu parsellere yönelik ―Turizm+Ticaret+Konut Alanı (TAKS:0,50; E:1,80; Hmax: Serbest), Ortaöğretim Tesisleri Alanı (E:0,70; Hmax: Serbest), Sanayi Alanı (E:0,50; Hmax: 9,50 m), Konut DıĢı Kentsel ÇalıĢma Alanı (E:0,60; Hmax:7,00 m), Fuar Alanı (E:0,30), Trafo, Park ve Yol‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı DeğiĢikliği, 1/5.000 ölçekli Nazım Ġmar Planı DeğiĢikliği ve 1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına, 2 - Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için ilgili Kurum ve KuruluĢlara gönderilmesine karar verilmiĢtir. Kararın Eki için tıklayınız [R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI Tarih : 7/4/2014 Karar No : 2014/20 Konu : Ġmar Planı. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nın 30/1/2014 tarih ve 892 sayılı yazısına istinaden; 1- Kurulumuzun 30/4/2009 tarih ve 2009/21 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve programına alınan Karayolları Genel Müdürlüğü adına kayıtlı, Ġstanbul Ġli, Büyükçekmece Ġlçesi, Muratbey Mahallesi, toplam 153.868,00 m² yüzölçümlü, 793, 801, 804, 805, 821, 822, 823, 824, 825, 935, 936 ve 1720 no.lu parsellere yönelik ―Gümrük Alanı (Emsal:0,50; Hmax:10,50 M.), GeliĢme Konut Alanı, Park Alanı ve Tarımsal Niteliği Korunacak Alan‖ kararı getirilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni, 1/5.000 ölçekli Nazım ve 1/1.000 ölçekli Havza Koruma Amaçlı Revizyon Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına, 2 - Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için Ġstanbul BüyükĢehir Belediye BaĢkanlığı, Büyükçekmece Belediye BaĢkanlığı’na gönderilmesine, karar verilmiĢtir. Kararın Eki için tıklayınız [R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI Tarih : 7/4/2014 Karar No : 2014/21 Konu : Ġmar Planı. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı’nın 3/3/2014 tarih ve 1752 sayılı yazısına istinaden; 1 - Kurulumuzun 5/2/2001 tarih ve 2001/06 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve programına alınan Tekel Genel Müdürlüğü adına kayıtlı, Manisa Ġli, Kırkağaç Ġlçesi, Kayadibi Mahallesi, 6.433,00 m² yüzölçümlü, 267 ada, 4 no.lu parsele yönelik ―GeliĢme Konut Alanı (Ayrık Nizam; 3 Kat ; Taks:0,50; Kaks:1,50)‖ kararı getirilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/5.000 ölçekli Nazım ve 1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına, 2 - Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için Kırkağaç Belediye BaĢkanlığı’na gönderilmesine, karar verilmiĢtir. Kararın Eki için tıklayınız [R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ] —— • —— KURUL KARARLARI Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURULU KARARI Karar Sayısı: 5806 Karar Tarihi: 10/04/2014 Kurul BaĢkanlığının 9/4/2014 tarihli gündem yazısı ekinde gönderilen 1/4/2014 tarih ve 20008792-101.01.05[24]-8431 sayılı yazı ve eklerinin incelenmesi sonucunda; Alternatifbank A.ġ. tarafından, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu (Kanun) ve ilgili diğer mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerinden doğan sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla; yurtiçi ve yurtdıĢında kurulu banka ve diğer finansal kuruluĢlara Türkiye’de yerleĢik firmalara verecekleri kredilere yönelik, dokümantasyon hazırlama, teminat alma, izleme, teminatları nakde çevirme ile bunların raporlanmasına yönelik kredi operasyonları konusunda destek/danıĢmanlık hizmeti sunulmasına Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (v) bendi ile geçici 3 üncü maddesi uyarınca izin verilmesine karar verilmiĢtir. [R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ] —— • —— Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURULU KARARI Karar Sayısı: 5807 Karar Tarihi: 10/04/2014 Kurul BaĢkanlığının 9/4/2014 tarihli gündem yazısı ekinde gönderilen 2/4/2014 tarih ve 20008792-101.01.05[38]-8666 sayılı yazı ve eklerinin incelenmesi sonucunda; ġekerbank T.A.ġ.’ye; - Mali ortaklıklarına, kredili müĢterilerinin bilgi ve belgelerinin alınması, teminat kontrolünün sağlanması, teminatların nakde dönüĢtürülmesi gibi kredi operasyonel iĢlemlerine iliĢkin destek/danıĢmanlık hizmeti verebilmesi, - 5411 sayılı Bankacılık Kanununun (Kanun) 73 üncü maddesinin son fıkrası uyarınca mali ortaklıkları ile yapacağı sözleĢmeler çerçevesinde, Kurumun Türkiye Bankalar Birliğini muhatap 07/08/2012 tarih ve 16266 sayılı yazısı çerçevesinde Kredi Kayıt Bürosu A.ġ. ve diğer kanallardan temin edilen bilgilerin paylaĢılması hariç, söz konusu ortaklıklarının müĢterilerinin risk durumlarının izlenmesi, değerlendirilmesi, kontrolü ve müĢteri hizmetlerinin yerine getirilmesi nedeniyle bilgi ve belge alıĢveriĢinde ve hizmet temininde bulunabilmesi, - Teknik ve mesleki konularda görüĢ vermek amacıyla destek/danıĢmanlık hizmeti verebilmesi, - Hukuk müĢavirliği, vergi müĢavirliği konularında ise hizmet verilecek Ģirketin iĢlemlerinin yürütülmemesi ve destek/danıĢmanlık alınan hizmeti yürütecek birimlerin ya da söz konusu faaliyetlerin yürütülmesinden sorumlu personelin Ģirketlerin bünyesinde bulunması kaydıyla, Kanunun 73 üncü maddesinin son fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, sadece görüĢ vermek, tek tip sözleĢme hazırlanmasına yardımcı olmak ve sair amaçla destek/danıĢmanlık hizmeti sunulması, - Bankacılık ürün ve hizmetlerinin kullanımını özendirmek amacı ile reklam ve tanıtım programlarının yapılması, müĢterilerden gelen Ģikayet ve önerilerin değerlendirilerek çözüm önerileri geliĢtirilmesine iliĢkin müĢteri iliĢkileri ve iletiĢim alanlarında destek/danıĢmanlık hizmeti verebilmesi hususlarında faaliyet geniĢlemesi izni verilmesine Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (v) bendi ile geçici 3 üncü maddesi uyarınca karar verilmiĢtir. [R.G. 16 Nisan 2014 – 28974 ] —— • —— HÂKĠMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU KARARI Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu BaĢkanlığından: HÂKĠMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU GENEL KURUL KARARI Karar Tarihi : 26/3/2014 Karar No : 142 5235 sayılı Adlî Yargı Ġlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin KuruluĢ, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 7 ve 15 inci maddeleri uyarınca, coğrafi durumları ve iĢ yoğunlukları dikkate alınarak, Silopi Adliyesinin ġırnak Ağır Ceza Mahkemesi yargı alanından çıkartılarak, 21/3/2014 tarihinde kurulan Cizre Ağır Ceza Mahkemesi yargı alanına, ġemdinli Adliyesinin ise Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi yargı alanından çıkartılarak, 21/3/2014 tarihinde kurulan Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi yargı alanına bağlanmasına karar verilmiĢtir. [R.G. 17 Nisan 2014 – 28975 ] —— • —— TEBLĠĞ Maliye Bakanlığından: EMLAK VERGĠSĠ KANUNU GENEL TEBLĠĞĠ (SERĠ NO: 63) 1. GiriĢ Bakanlığımıza intikal eden bilgilerden, 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun uygulanması ile ilgili olarak yayımlanan, ancak zamanla güncelliğini kaybeden veya belirli sürelerde uygulanmak üzere çıkarılan tebliğlerin açık bir tebliğ hükmü ile yürürlükten kaldırılmamasının uygulamada mükerrerliğe ve karıĢıklığa neden olduğu anlaĢılmıĢtır. 2. Yürürlükten kaldırılan tebliğler Yukarıda belirtilen nedenlerle aĢağıda yer alan tebliğler bu Tebliğin yayımı tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılmıĢtır. 1) 18/11/1972 tarihli ve 14365 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 7). 2) 26/6/1974 tarihli ve 14927 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 9). 3) 4/3/1998 tarihli ve 23276 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 20). 4) 22/5/1998 tarihli ve 23349 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 21). 5) 27/10/1998 tarihli ve 23506 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 23). 6) 11/12/2001 tarihli ve 24610 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 32). 7) 26/3/2004 tarihli ve 25414 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 39). 8) 29/7/2004 tarihli ve 25537 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 40). 9) 20/3/2005 tarihli ve 25761 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 43). Tebliğ olunur. [R.G. 17 Nisan 2014 – 28975 ] —— • —— YARGITAY KARARLARI Yargıtay BaĢkanlığından: YARGITAY ĠÇTĠHATLARI BĠRLEġTĠRME HUKUK GENEL KURULU KARARI ESAS NO: 2013/1 KARAR NO: 2014/1 ÖZET: Ġlk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilen kararlara karĢı temyiz yolunun kapalı olduğu hususundadır. I. GĠRĠġ A.ĠÇTĠHATLARI BĠRLEġTĠRME KONUSUNDAKĠ BAġVURULAR Avukat Mihriban Naillioğlu imzalı, 27.02.2013 tarihli; Münevver Ünal imzalı, 29.04.2013 tarihli; Avukat Hüseyin Öztürk imzalı, 02.08.2013 tarihli; Avukat Teoman Salgırtay imzalı, 01.11.2013 tarihli; Avukat Ümpe BaĢaran imzalı, 22.05.2013 tarihli içtihatları birleĢtirme baĢvurularında, „HMK‟nun 389 ila 399. maddeleri arasında düzenlenen geçici koruma tedbirlerinden olan ihtiyati tedbir talebinin reddi veya bu talebin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı temyiz yoluna gidilip gidilemeyeceği‟ konusunda Daireler arasında ortaya çıkan görüş ayrılıklarının birleştirilmesi istenilmiştir. B.GÖRÜġ AYKIRILIĞININ GĠDERĠLMESĠ ĠSTEMĠNE KONU KARARLAR Birinci Hukuk Dairesinin 17.12.2012 tarih, E:2012/16579 K:2012/15322, 10.01.2012 tarih, E:2012/436 K:2012/7, 18.09.2012 tarih, E:2012/11443 K:2012/9598, 24.05.2012 tarih, E:2012/6976 K:2012/6023; Ġkinci Hukuk Dairesinin 05.04.2012 tarih, E:2012/2406 K:2012/8556; Üçüncü Hukuk Dairesinin 04.07.2012 tarih, E:2012/10508 K:2012/16819, 04.07.2012 tarih, E:2012/10508 K:2012/16189; Dördüncü Hukuk Dairesinin 08.02.2012 tarih, E:2012/867 K:2012/1672, 05.07.2012 tarih, E:2012/8405 K:2012/11646; Altıncı Hukuk Dairesinin 20.06.2012 tarih, E:2012/6264 K:2012/9311, 18.03.2013 tarih, E:2013/3628 K:2013/4653; Sekizinci Hukuk Dairesinin 13.03.2012 tarih, E:2012/1742 K:2012/1778, 15.10.2012 tarih, E:2012/10916 K:2012/9223; Onuncu Hukuk Dairesinin 11.04.2013 tarih, E:2013/7473 K:2013/7560; Onbirinci Hukuk Dairesinin 28.06.2012 tarih, E:2012/7898 K:2012/11432, 14.01.2013 tarih, E:2012/14392 K:2013/597, 20.10.2011 tarih, E:2011/12256 K:2011/14257, 26.09.2012 tarih, E:2012/11930 K:2012/14394; Onüçüncü Hukuk Dairesinin 26.06.2012 tarih, E:2012/15109 K:2012/16689, 21.03.2012 tarih, E:2012/2615 K:2012/7420; OnbeĢinci Hukuk Dairesinin 02.04.2013 tarih, E:2013/1845 K:2013/2282; Onaltıncı Hukuk Dairesinin 27.06.2013 tarih, E:2013/5462 K:2013/7453; Onyedinci Hukuk Dairesinin 27.05.2013 tarih, E:2013/6677 K:2013/7808, 03.06.2013 tarih, E:2013/6898 K:2013/8269; Onsekizinci Hukuk Dairesinin 09.07.2012 tarih, E:2012/7685 K:2012/8845; Ondokuzuncu Hukuk Dairesinin 09.10.2012 tarih, E:2012/9253 K:2012/14677, 05.03.2013 tarih, E:2013/1088 K:2013/4111; Yirmiüçüncü Hukuk Dairesinin 11.03.2013 tarih, E:2013/1129 K:2013/1429, 03.05.2013 tarih, E:2013/3103 K:2013/2932, 12.04.2013 tarih, E:2013/1102 K:2013/2368, 16.01.2013 tarih, E:2012/6806 K:2013/111 sayılı kararlar. C.GÖRÜġ AYKIRILIĞININ GĠDERĠLMESĠ KARARLARDA BELĠRTĠLEN GÖRÜġLERĠN ÖZETLERĠ ĠSTEMĠNE KONU 1.Temyiz Yolunun Kapalı Olduğu GörüĢünde Olan Daireler Birinci Hukuk Dairesi, Üçüncü Hukuk Dairesi ve Onyedinci Hukuk Dairesi konu ile ilgili olarak Yargıtay Birinci BaĢkanlığına bildirdikleri görüĢlerinde özetle :―6100 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3.maddenin üçüncü fıkrasındaki hükmün dayanak gösterilerek 6100 sayılı Yasada bölge adliye mahkemelerine verilen görevlerin Yargıtay tarafından tamamen yerine getirilmesi gibi bir sonucun çıkarılması doğru olmayacaktır. Çünkü anılan fıkra metninde de ifade edildiği gibi bölge adliye mahkemelerine verilen görevlerden sadece 1086 sayılı Kanun’da belirtilen ve yine bu Kanun’a aykırı olmayan kısımlarının uygulanması öngörülmektedir. Bu maddenin birinci fıkrasında da belirtildiği gibi 1086 sayılı Kanun’un sadece temyize iliĢkin hükümlerinin geçici olarak uygulama olanağı bulunmakta olup; ayrıca 6100 sayılı Yasa’ya göre de, bir geçici hukuki koruma müessesesi olan "ihtiyati tedbir kararları" hakkında bölge adliye mahkemeleri için öngörülen kanun yolunun, yasal bir dayanak olmadan temyiz yolu Ģeklinde yorumlanması yasanın amacına ve müessesenin getiriliĢ gerekçelerine uygun bir sonuç olmayacaktır. Öte yandan HUMK’nun 427.maddesine göre temyiz, mahkemelerden verilen nihai kararlara karĢı baĢvurulacak kanun yoludur. Ġhtiyati tedbir kararı, geçici nitelikte bir önlem olup, durum ve Ģartların değiĢmesi halinde değiĢtirilebileceğinden buna iliĢkin mahkeme kararlarının 6100 sayılı Kanun’un ek 3. maddesine göre temyiz edilme olanağı‖ bulunmadığını bildirmiĢlerdir. 2.Temyiz Yolunun Açık Olduğu GörüĢünde Olan Daireler Dördüncü Hukuk Dairesi, Altıncı Hukuk Dairesi, Sekizinci Hukuk Dairesi, Onbirinci Hukuk Dairesi, Onüçüncü Hukuk Dairesi, Onsekizinci Hukuk Dairesi, Ondokuzuncu Hukuk Dairesi ve Yirmiüçüncü Hukuk Dairesinin konuyla ilgili olarak Yargıtay Birinci BaĢkanlığına bildirdikleri görüĢlerinde özetle: “ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü halinde yapılan itirazlar üzerine ilk derece mahkemeleri tarafından verilen kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularını, 6100 sayılı HMK‟nun 341, 391/3 ve Geçici 3.maddeleri uyarınca temyiz yolu olarak kabul etmek“ gerektiğini bildirmişlerdir. D.YARGITAY BĠRĠNCĠ BAġKANLIK KURULUNUN KARARI VE ĠÇTĠHADI BĠRLEġTĠRMENĠN KONUSU Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 28/11/2013 tarih ve 174 sayılı Kararı ile; ―İhtiyati tedbir kararları ile ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine itiraz hakkında verilen kararların Yargıtay tarafından temyizen incelenip incelenemeyeceği konusunda yukarıda 1-(b) de belirtilen kararlar arasında görüş aykırılığı bulunduğu ve farklı uygulamaların sürdürüldüğü sonucuna varıldığından; aykırılığın Hukuk İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunca giderilmesi gerektiğine, görüşme tarihi daha sonra Birinci Başkanlıkça belirlenmek üzere, raportör üye görevlendirilmesine karar verilmiştir. İçtihadı Birleştirme konusu ise “HMK‟nun 389 ila 399. maddeleri arasında düzenlenen geçici koruma tedbirlerinden olan ihtiyati tedbir talebinin reddi veya bu talebin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı HMK‟nun 391.maddesinin ikinci fıkrası ile 394.maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen kanun yolunun, HMK‟na 31/3/2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile eklenen Geçici 3.maddesi uyarınca bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar temyiz yolu olarak uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin ”olarak belirlenmiştir. II.ĠÇTĠHADI BĠRLEġTĠRMEYLE ĠLGĠLĠ KAVRAM, KURUM VE YASAL DÜZENLEMELER A.KONU ĠLE ĠLGĠLĠ YASAL DÜZENLEMELER 1.1086 Sayılı Mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda Ġhtiyati Tedbir DOKUZUNCU FASIL Ġhtiyati Tedbirler Madde 101 – hâkim iki taraftan birinin talebiyle davanın ikamesinden evvel veya sonra aşağıda gösterilen hal ve şekillerde ihtiyati tedbirler ittihazına karar verebilir: 1 – Menkul ve gayrimenkul malların ayni münazaalı ise bunun haciz veya yeddiadle tevdiine, 2 – Münazaalı şeyin muhafazası için lazım gelen her türlü tedbirlerin ittihazına, 3 – Kanunu Medeni ile muayyen hallerde nafaka alınmasına, 4 – Ayrılık veya boşanma davası üzerine Kanunu Medeni mucibince icap eden muvakkat tedbirlerin ittihazına. Madde 103 – 101 ve 102 nci maddelerde gösterilen hallerden baĢka tehirinde tehlike olan veya mühim bir zarar olacağı anlaĢılan hallerde tehlike veya zararı defi için hâkim icap eden ihtiyati tedbirlerin icrasına karar verebilir. Madde 104 – Dava ikamesinden evvel haczi ihtiyati kararı mahkeme tarafından verilir. Haczi ihtiyatden maada talep olunan ihtiyati tedbirlerin en az masrafla ve en çabuk nerede ifası mümkün ise işbu tedbirlere o mahal mahkemesi tarafından dahi karar verilebilir. Dava ikamesinden sonra bilumum ihtiyati tedbirlere tahkikata memur hâkim tarafından karar verilir. Şu kadar ki hâkim ihtiyati tedbirin diğer bir mahalde daha az masrafla ve daha çabuk ifasını kabil görürse bu hususta karar verilmek üzere o mahal hâkimini naip tayin edebilir. Madde 105 – Hâkimden ihtiyati tedbire karar verilmesi arzuhal ile talep olunur. Bunun üzerine derhal ve müstacelen iki taraf davet edilip gelmeseler bile iktiza eden karar verilir. Müstacel veya müddeinin hukukunu derhal muhafaza zaruri olan hallerde her iki taraf davet edilmeksizin dahi ihtiyati tedbire karar verilebilir. Madde 107 – Gıyaben verilmiş olan ihtiyatı tedbir kararlarına itiraz caizdir. İşbu itiraz icranın tehirine karar verilmedikçe icranın tehirini müstelzim değildir. Madde 108 – İtiraz arzuhal ile yapılır ve evrakı sübutiyeside arzuhale raptolunur. İhtiyati tedbir kararına itirazdan evvel dava ikame edilmiş ise itiraz arzuhali tahkikat hakimine verilir. 104 üncü maddenin son fıkrası hükmü mahfuzdur. İtiraz vukuunda hâkim iki tarafı davet ve her birini istima ettikten sonra kararını tadil veya tebdil veya refedebilir. Şu kadar ki iki taraftan biri veya ikisi gelmezlerse evrak üzerine tetkikat icrasiyle karar verilir. Madde 109 – İhtiyati tedbir kararı dava ikamesinden evvel verilmiş ise tatbik edilmiş olsun olmasın kararın verildiği tarihten itibaren on gün zarfında esas hakkında dava ikamesi lazımdır. Bu müddette müddi davasını ikame eylediğini müsbit evrakı, kararı tatbik eden memura ibrazla dosyaya vaz'i ve kaydettirerek mukabilinde ilmühaber almağa mecburdur. Aksi takdirde ihtiyati tedbir bir güna merasime hacet kalmaksızın kendiliğinden kalkar ve iktizasına göre vazolunan tedbirin fiilen kaldırılması ihtiyati tedbiri tatbik eden daire veya memurdan talep olunabilir. Madde 113 – İhtiyatı tedbirin ittihazına mütaallik evrak, dava esas dosyasiyle birleştirilir. 2.2004 Sayılı Ġcra ve Ġflas Kanunu’ndaki Ġhtiyati Hacizle Ġlgili Kanuni Düzenleme Ġhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz Madde 265 – (Değişik: 18/2/1965 - 538/105 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. (Ek ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. (Ek fıkra: 17/7/2003 – 4949/63 md.; Değişik:2/3/2005-5311/17 md.) İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. 3.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda Ġhtiyati Tedbir ONUNCU KISIM Geçici Hukuki Korumalar BĠRĠNCĠ BÖLÜM Ġhtiyati Tedbir Ġhtiyati tedbirin Ģartları Madde 389- (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. (2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır. Ġhtiyati tedbir talebi Madde 390- (1) İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. (2) Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. (3) Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Ġhtiyati tedbir kararı Madde 391- (1) Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. (2) İhtiyati tedbir kararında; a) İhtiyati tedbir talep edenin, varsa kanuni temsilcisi ve vekilinin ve karşı tarafın adı, soyadı ve yerleşim yeri ile talep edenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, b) Tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığı, c) Tereddüde yer vermeyecek Ģekilde, neyin üzerinde ve ne tür bir tedbire karar verildiği, ç) Talepte bulunanın, ne tutarda ve ne türde bir teminat göstereceği, yazılır. İhtiyati tedbir talebinin reddi hâlinde, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Ġhtiyati tedbir kararının uygulanması Madde 393- (1) İhtiyati tedbir kararının uygulanması, verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar. (2) Tedbir kararının uygulanması, kararı veren mahkemenin yargı çevresinde bulunan veya tedbir konusu mal ya da hakkın bulunduğu yer icra dairesinden talep edilir. Mahkeme, kararında belirtmek suretiyle, tedbirin uygulanmasında, yazı işleri müdürünü de görevlendirebilir. (3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması için, gerekirse zor kullanılabilir. Zor kullanmak hususunda, bütün kolluk kuvvetleri ve köylerde muhtarlar, uygulamayı gerçekleştirecek memurun yazılı başvurusu üzerine, kendisine yardım etmek ve emirlerine uymakla yükümlüdürler. (4) İhtiyati tedbiri uygulayan memur, bir tutanak düzenler. Bu tutanakta, tedbir konusu ve bulunduğu yer gösterilir; tedbir konusu ile ilgili her türlü iddia bu tutanağa geçirilir. Tedbiri uygulayan memur, bu tutanağın bir örneğini tedbir sırasında hazır bulunmayan taraflara ve duruma göre üçüncü kişiye tebliğ eder. (5) İhtiyati tedbir kararları hakkında kanun yoluna başvurulması hâlinde, tedbire ilişkin dosya ve delillerin sadece örnekleri ilgili mahkemeye gönderilir. Ġhtiyati tedbir kararına karĢı itiraz Madde 394- (1) KarĢı taraf dinlenmeden verilmiĢ olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. (2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. (4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. (5) İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz. Geçici 3. Madde (Ek: 31/3/2011-6217/30 md.) (1) Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete‟de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. (2) Bölge adliye mahkemelerinin göreve baĢlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna baĢvurulmuĢ olan kararlar hakkında, kesinleĢinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değiĢiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. (3) Bu Kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve baĢlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır. B.ĠÇTĠHADI BĠRLEġTĠRMEYLE ĠLGĠLĠ KAVRAMLAR VE KURUMLAR 1.Ġhtiyati Tedbir a)Kavramsal Olarak İhtiyati tedbir geçici hukuki koruma başlığı altında düzenlenmiş olup, bu kavram daha önce doktrinde sıklıkla kullanılmakla birlikte sistematik ve ayrıntılı bir biçimde yasal düzeyde ilk defa 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 389-406. maddeleri arasında "Geçici Hukuki Korumalar" ana başlığı altında ve iki bölüm halinde düzenlenmiştir. Birinci bölüm “ihtiyati tedbir”, ikincisi ise “delil tespiti ve diğer geçici hukuki korumalar” alt başlıkları altında ifade edilmiştir. Dava; Anayasanın 36 maddesi ile “hak arama” hürriyeti kapsamında herkese tanınmış, olan temel bir hukuki koruma ve korunma yöntemidir. Dava yönteminin yasalarla önceden belirlenmiş bir süreci vardır ve bu süreç de ayrıntılı bir incelemeyi gerektirir. Bu süreçlerin tamamlanması aşamasında, hakkın özünün zarar görmemesi için geçici hukuki korumalara hep ihtiyaç duyulmuş ve bu konudaki gereklilik gün geçtikte önem kazanmaktadır. Bazen geçici tedbir taleplerinin karşılanması, asıl yargılamanın önüne geçmektedir. Bu bağlamda gerek davadan önce gerekse dava sırasındaki geçici hukukî korumalar, kişilerin haklarının korunması bakımından ve özellikle hak arama hürriyetinin etkin olarak gerçekleşmesi bakımından hayati bir misyona sahiptir. Diğer bir ifadeyle, hukukî korunma talebini günümüzde, hak arama hürriyetinin en etkin bir “unsuru”, “enstrümanı” ya da “ayrılmaz bir parçası” olarak tanımlanabilir. Bir hukuk devletinde herhangi bir hakkın anayasalarla salt tanınmış olması yeterli olmayıp, bunun yanında devlete bu hakların etkin kullanılması ve kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılması bakımından bir takım pozitif ödevler yüklenmiştir. Bu pozitif yükümlülüğün bir gereği olarak devletin sadece yalın olarak hak arama ve hukukî korunma yollarını düzenlemesi ve bunları yürürlükte tutması yeterli değildir. Çağdaş devletler; aynı zamanda bu yolların etkinliğini sağlamak amacıyla verilecek kararların uygulanabilir olması için gerekli önlemleri almak, hukukî korunma ihtiyacını etkin karşılayabilmek için gerekli kuralları koymak, gerekli kurumları oluşturmak ve tüm bunları uygulamak, uygulatmak ve uygulamayı izleyerek gerekli önemleri almak gibi yükümlülükleri de yerine getirmelidir. Bu nedenlerle, geçici hukukî koruma baĢlığı altında akla gelen ilk yöntemlerden birisi ihtiyatî tedbirdir. Bunun yanında para alacaklarına iliĢkin takibin sonucunun güvence altına alınabilmesi için baĢvurulan ihtiyatî haciz, delillerin korunması için delil tespiti gibi birçok hukuki koruma yöntemine iliĢkin HMK’da hükümler yer almıĢtır. Bunun dışında birçok özel kanunda farklı geçici hukukî koruma yöntemlerine de yer verilmiştir. Bunlar arasında, aile hukukuna ilişkin geçici hukukî korumalar, önleyici tedbir, koruma önlemleri ve aile ilişkilerinin geçici düzenlenmesi gibi farklı geçici hukukî korumalar sayılabilir. b) Geçici Hukuki Koruma Kararlarına KarĢı Yasa Yolları İhtiyati tedbire karşı kanun yoluna başvuru imkânı HMK ile getirilmiş, yeni müessesedir. Buna göre, ihtiyati tedbir taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurabilme olanağı getirilmiştir (m. 341/1). aa)Ġhtiyati Tedbir Talebinin Kabulü Halinde Ġtiraz İhtiyati tedbir talebinin kabulü halinde 394. madde hükmü uygulanacaktır. HMK m. 394/f. 1 ve f. 4 HUMK m. 107 ve m. 108'de yer alan hükümlere paralel olarak yeniden düzenlenmiş hali iken diğer fıkralar HUMK'da yer almayan yeni hükümlerdir. Kendisi dinlenilmeden tedbir kararı verilmesi üzerine karşı taraf tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine veya teminata ve tedbirin uygulanması sonucunda menfaati açıkça ihlal edilen 3. kişiler tedbirin şartlarına ve teminata bir dilekçe ile itiraz edebilirler. Bu itirazın süresi bir hafta olup aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, tedbirin uygulanması sırasında hazır bulunuyorsa tedbirin uygulanmasından itibaren, hazır bulunmuyor ise tedbirin uygulanmasına dair tutanağın kendisine tebliğinden itibaren; 3. kişiler ise ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde itiraz edebilir (m. 394/2, 3). Tedbire itiraz, tedbir kararını veren mahkemeye bir dilekçe ile yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. İtiraz üzerine mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder. Gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. Yapılan itiraz üzerine mahkeme vermiş olduğu tedbir kararını değiştirebilecek ya da kaldırabilecektir (m. 394/4). İtiraz kural olarak tedbirin icrasını durdurmaz, ancak mahkeme tarafından tedbirin icrasının durdurulmasına karar verilebilir (m. 394/1, c. 2). Bu durumda, HMK m. 394/f. 5 uyarınca itiraz hakkında verilen karara karşı da kanun yoluna başvurulması mümkündür. Bu başvuru öncelikle incelenerek kesin olarak karara bağlanır. Ancak bu durumda da kanun yoluna başvurulmuş olması tedbirin icrasını durdurmaz.. bb)Ġhtiyati Tedbir Talebinin Reddi İhtiyati tedbir talebinin reddi hâlinde verilecek karara karşı kanun yoluna başvurulabilir (m.391/3, c. 1). Bu hüküm, mülga HUMK'da bulunmayan yeni bir düzenleme olup; bu tür bir başvurunun öncelikle incelenip kesin olarak karara bağlanacağı öngörülmektedir. Bu düzenlemeyle kanun yolunun açılmış olması ile, ihtiyati tedbir kurumunun kötüye kullanılmasının, farklı mahkemelerce aynı konularda farklı kararların verilmesinin ve bu kararların denetim dışı kalması gibi birçok sakıncanın önüne geçilerek ihtiyatî tedbir konusunda, daha sağlıklı kararların verilmesi ve yeknesaklığın sağlanması amaçlanmıştır. Kanun yoluna başvuru hâlinde, ihtiyatî tedbirin özelliği gereği, bu başvuru öncelikle incelenecek ve inceleme üzerine verilen karar da kesin olacaktır (m. 391/3, c. 2). Hukuk Muhakemeleri Kanunu öncesinde ilk derece mahkemelerince verilen geçici hukuki koruma kararlarına karsı kanun yoluna başvurulup başvurulamayacağı konusunda genel ve yeknesak bir düzenleme bulunmamaktaydı. Bu nedenle, bu konu doktrinde her bir geçici hukuki koruma türü (örneğin ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, delil tespiti) bakımından incelenmekte ve tartışılmaktaydı. Bununla birlikte HMK. m. 341 hükmü bu tartışmalara son noktayı koymuş ve bu kararlara karşı istinaf yolunu açmıştır. Zira HMK‟nun “istinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlığını taşıyan m. 341 (1) hükmüne göre; “ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karsı istinaf yoluna başvurulabilir”. Şu halde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu bakımından, tüm geçici hukuki koruma kararları değil, sadece ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları ile, bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yolu acık olacaktır. Buna karĢılık, Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 362 (1)- f hükmünde, istinaf (bölge adliye) mahkemesinin geçici hukuki korumalar hakkında verdiği kararlarına karĢı temyiz yoluna baĢvurulamayacağı açıkça öngörülmüĢtür. 2.Ġhtiyati Haciz Kararları Burada dikkat çekilmesi gereken husus, söz konusu Geçici 3. maddenin yollama yaptığı HUMK ihtiyati tedbiri bakımından “temyiz yasa yolu” kapsamında olup olmadığını belirlemek bakımından önemlidir. Çünkü “ ihtiyati tedbir” ile “ihtiyatı haciz” aynı mahiyette olduğu halde bunların temyiz kapsamında olmadığı kabulü üzerinden yasa koyucu bu konudaki iradesini aşağıdaki belirtilen düzenlemelerle sadece ihtiyati haciz için İcra İflas Kanunu‟nda yaptığı özel bir düzenlemeyle ortaya koymuştur. İhtiyati haciz geçici hukuki korumanın bir türü olup, tabi olduğu kanun yolu bakımından HMK‟nun 341/(1) maddesine göre aynı usule (istinaf yoluna) tabi kılınmaktadır. Yine 406/(2) maddesi gereği ihtiyati hacze ilişkin kararlarla ilgili diğer kanunlarda yer alan özel kanun hükümlerinin saklı olduğu ifade edilmektedir. Nitekim eski düzenlemede, ihtiyati haciz talebinin reddi halinde temyiz yoluna baĢvurma imkânı yokken 17.7.2003 tarihli ve 4949 sayılı Kanunun. 64 ve 65 maddeleriyle ĠĠK’nın 258 ve 265 inci maddelerinde değiĢiklik yapılmıĢ ve böylece buna iliĢkin karara karĢı da temyiz yolu açılmıĢtır. ―MADDE 60. - 2004 sayılı Kanunun 258 inci maddesine aşağıdaki fıkra son fıkra olarak eklenmiştir: İhtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklı kanun yoluna başvurabilir. MADDE 63. – 2004 sayılı Kanunun 265 inci maddesinin başlığı "İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz" olarak ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aşağıdaki fıkralar ikinci ve son fıkra olarak eklenmiştir. İtiraz üzerine verilen karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Yargıtay bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. Temyiz, ihtiyati haciz kararının uygulanmasını durdurmaz.” İcra ve İflas Kanunun 265. maddesinde değişiklik yapan bu kanunun 64. maddesinin gerekçesinde: "Madde 64- Maddeyle, Kanunun 258 inci maddesinde yapılan değişikliğe paralel olarak, birinci fıkrada yer alan ve ihtiyati haczin temyiz edilemeyeceğine ilişkin olan hüküm, madde metninden çıkartılmıştır. Maddeye eklenen fıkra ile, menfaati ihlal edilen üçüncü kişilere ihtiyati hacze "itiraz" olanağı getirilmiştir. Nitekim İsviçre İcra ve İflas Kanununda yapılan değişiklikle, üçüncü kişilere de bu olanak tanınmıştır. Zira ihtiyati haciz geçici bir hukuki koruma olup, bu karar bazen karşı taraf dinlenmeden ve ispat aranmadan verilebilmektedir. Bunun sonucu olarak, borç ilişkisinin dışında kalan üçüncü kişileri de doğrudan doğruya etkileyecek tarz ve içerikte ihtiyati haciz kararı verilebilmekte, üçüncü kişilerin bu durum karşısında kendilerini açık bir hükümle koruma olanağı bulunmamaktadır. Üçüncü kişinin ileri sürebileceği itiraz sebebinin ihtiyati haciz nedenlerine veya teminata ilişkin olabileceği belirtilmek suretiyle itiraz konusundaki tereddütlerin ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. Görev konusu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre belirleneceğinden maddede ayrıca belirtilmemiştir. İhtiyati haciz talebine esas teşkil eden alacak para alacağı olduğundan, alacağın miktarına göre sulh veya asliye hukuk mahkemesi görevli olacaktır. Maddede, borçlunun veya üçüncü kiĢinin yaptığı itiraz üzerine yargılama yapıp karar veren mahkemenin bu kararına karĢı temyiz yoluna baĢvurulabileceği belirtilmiĢ ve konunun ivediliği nedeniyle baĢvurunun Yargıtayca öncelikle ve kesin olarak sonuçlandırılacağı hükme bağlanmıĢtır. Ayrıca uygulamada ortaya çıkabilecek duraksamaları gidermek amacıyla, ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen karara karĢı temyiz yoluna baĢvurulması halinde bu baĢvurunun ihtiyati haciz kararının uygulanmasını durdurmayacağı hükme bağlanmıĢtır." denilmektedir. Daha sonra Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluĢuna uyum sağlamak amacıyla 2.3.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanunun 17. maddesi ile: ―MADDE 17.- İcra ve İflâs Kanununun 265 inci maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” şeklinde yeniden değişiklik yapılmış ve “kanun yolu olarak daha önceden öngörülen temyiz, istinaf olarak” değiştirilmiştir. İcra ve İflas Kanunundaki bu düzenleme konusunda bir geçiş hükmü öngörülmediğinden, mevcut ve yürürlükteki düzenlemeye göre istinaf yolu fiilen faaliyete geçmediğinden temyiz yolunun ve istinaf yolunun ihtiyati haciz kararlarına yapılan itirazın reddi kararlarının da temyiz yolu ile incelenmesinin mümkün olup olmadığı bizim tartışma konumuz değildir. Yasa koyucu sadece uygulamada önem arzeden ihtiyati tedbir ve ihtiyatı hacze karşı istinaf yolunu açmış diğer geçici hukuki tedbirler (delil tespiti, defter tutma gibi) bu kapsama dâhil edilmemiştir. III.ARA KARARLARIN TEMYĠZ EDĠLĠP EDĠLEMEYECEĞĠ A.ARA KARARLARINA KARġI ĠTĠRAZ Genel olarak taraflardan biri yararına usuli kazanılmış hak doğurmamış olan ara kararından hâkim kendiliğinden dönebileceği gibi, taraflardan her biri de bu nitelikteki ara karardan dönülmesini hâkimden isteyebilir. Hukukumuzda ara kararlara karĢı müracaat imkânları; 1) itiraz 2) Nihai kararla birlikte temyizdir (5236 s. K. ile yeniden düzenlenmeden önceki HUMK m.427; karĢ. 6100 sayılı HMK m.341 ve m.361). Kanun yolu kavramı, bir kazai kararın daha üst bir mahkemede kontrol ettirilebilmesi imkânı olarak tanımlandığında temyiz bir kanun yolu olduğu halde itiraz, ara kararı vermiş olan aynı mahkemeye (hâkime) yapılacağından bu tanım açısından kanun yolu olarak vasıflandırılamaz. 1086 sayılı mülga HUMK, bazı ara kararlarına karşı aynı mahkemeye itiraz etmek imkânını açıkça tanımıştı. Mesela bir ara kararı olan gıyaben verilmiş ihtiyati tedbir kararına itiraz edilebilir. Tahkikat hâkiminin, ikame edilmek istenilen delillerden hangilerinin kabule şayan olduğu, hangilerinin olmadığını tespit eden kararı (HMK m.189/4; HUMK m.218), aleyhine esas davanın muhakemesi sırasında itiraz edilebilir. Delillerin tespitine ilişkin karara karşı da itiraz edilebilir ve bu itirazı delilleri tespit eden hâkim halleder (HMK m.402/3; HUMK m.373). B.ARA KARARLARININ TEMYĠZ KABĠLĠYETĠ Usul kanunumuz sadece nihai kararların temyiz edilebileceklerini kabul ettiğinden (5236 s.K. ile yeniden düzenlenmeden önceki HUMK m.427/1; 6100 sayılı HMK m.341/(1) ve m.361/1) ara kararları tek başlarına temyiz edilemez. Yargılamayı sona erdirip mahkemenin dosyadan el çekmesini gerektirmediği (nihai karar olmadığı) için tek başlarına temyiz edilemeyen ara kararları ancak, bir nihai karar olan hüküm ile birlikte temyiz edilebilir. Ancak yukarıda belirtildiği gibi aslında bir ara kararı mahiyetinde olan icra mahkemeleri tarafından verilen ihtiyatı haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar hakkında İİK'nun 265. maddesinde yapılan değişiklikle temyiz hakkı sınırlı ve istisnai olarak getirilmiştir. Diğer bir ifadeyle bu istisna dışında HUMK'nda ara kararlarına karşı temyiz yoluna gidilebilmesi yolunda bir hüküm bulunmamaktadır. IV.TEMYĠZ KANUN YOLU VE GEÇĠCĠ 3. MADDENĠN UYGULAMA ALANI A.TEMYĠZ KANUN YOLU Temyiz; açık bir şekilde hatalı ve kanuna aykırı bicimde ortaya çıkmış kararların düzeltilmesini amaçlayan olağan bir kanun yolu olarak tanımlanabilir. Bu anlamda temyiz “hukukun hiç uygulanmaması veya yanlış uygulanması” sebebine dayanan bir kanun yoludur. Zira temyiz hem, kararın daha üst seviyedeki bir mahkeme tarafından denetlenmesini sağlaması, hem de, şekli bakımdan kesinleşmesini ertelemesi itibariyle tam bir kanun yoludur. Temyiz kanun yolunun amacının, kanunların ülkenin sınırları içinde yer alan bütün mahkemelerde aynı anlayışla (yeknesak) uygulanmasını sağlamak, içtihatlar yoluyla hukukun geliştirilmesine katkıda bulunmak ve hatalı kararların düzeltilmesini sağlamak suretiyle kanun yoluna başvuruda bulunan tarafın menfaatini korumak olduğu söylenebilir. Bununla birlikte genel olarak temyizin esas amacı, hukuk yargılamasında birliğin sağlanması ve hukukun geliştirilmesi olarak kabul edilse bile, hukuka uygun olmadığı düşünülen kararların temyiz edilmesi durumunda, artık temyiz, kamunun ve tarafların yararlarına hizmet edecektir. Temyiz kanun yolunun konusu en genel tanımıyla, tarafların yeniden incelenmesini istediği mahkeme kararlarıdır. Mahkeme kararlarından sadece nihai nitelikte olanların aleyhine temyiz yoluna başvurulabilir, ancak ara kararlarına karşı başvurulamaz. Temyiz, bölge adliye mahkemeleri göreve baĢlayıncaya kadar ilk derece mahkemelerinin kararlarına karĢı baĢvurulabilecek kanun yollarının ilkidir. Bölge adliye mahkemelerinin göreve baĢlamasından sonra ise temyiz, bu mahkemelerin kararlarına karĢı baĢvurulabilen bir kanun yolu olacaktır. Bu süreçte söz konusu geçici 3.maddenin 1.fıkrası yollamasıyla, ilk derece mahkemelerinin kararları hukuka uygunluk bakımından temyizen incelenmeye devam edilecek ve Yargıtay ilgili hukuk dairesi tarafından; HUMK‟nun temyize ilişkin maddelerinde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde, ilk derece mahkemelerinden verilen uyuşmazlığın çözümü hakkındaki kararların hukuka ve kanuna uygunluğu denetimi ile sınırlı bir inceleme yapılacak ve inceleme sonucunda sadece; onama, bozma veya düzelterek onama şeklinde karar verilebilecektir. Bu bağlamda temyiz incelemesi sırasında tahkikat yapılamayacağından, yeni vakıaların ve delillerin bu aşamada ileri sürülmesi mümkün olmadığı gibi, hükmün verilmesinden sonra gerçekleşen vakıalar da temyiz sebebi olarak dinlenilemez. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 12.01.2011 tarihinde TBMM'de kabul edilmiş ancak yürürlük maddesi gereğince 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bununla birlikte kanun bölge adliye mahkemesi sistemi üzerine bina edilmesine, tüm sistemin bunun üzerine kurulmasına rağmen yakın zamanda, en azından Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe gireceği tarihte bölge adliye mahkemelerinin kurularak faaliyete geçirilemeyeceğinin anlaşılması üzerine bir geçiş maddesi ile bu konuda ortaya çıkabilecek boşluğun ve karışıklığın önlenmesi amaçlanmıştır. Ne var ki, 31.03.2011 gün ve 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile yapılan bu düzenleme çok yetersiz kalmış ve uygulamada, başta ihtiyati tedbir kararlarına karşı kanun yollarına başvuru konusu olmak üzere birçok konuda tereddütlere neden olmuştur. Nihayet 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddenin 1. fıkrasıyla Bölge Adliye Mahkemeleri fiilen faaliyete geçinceye kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı öngörülmüştür. İçtihadı birleştirmenin konusu ise yukarıdaki geçici madde ile uygulanmasına devam olunacağı belirtilen temyiz kanun yolu hükümlerinin, geçici hukuki korumalar başlığı altında düzenlenen ihtiyati tedbir kararlarına karşı öngörülen istinaf kanun yolunun temyiz gibi uygulanıp uygulanmayacağı hususuna açıklık getirmektir. HMK’nun ilgili hükümlerini incelediğimizde 341. maddenin 1. fıkrasında; “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” şeklindeki hüküm ile, yine HMK‟nun temyiz edilemeyen kararların düzenlendiği 362. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde geçici hukuki korumalar hakkındaki bölge adliye mahkemelerince verilen kararların kesin olduğu yolunda açıkça hükümler yer almaktadır. Bilindiği üzere istinaf yargılaması hem denetim ve hem de yeniden inceleme, yargılama ve mahkeme yerine geçip bir karar verme unsurlarını birlikte içerir. Diğer bir ifadeyle, istinafta, kanunda sınırları belirlenen şekilde, maddi denetim, yani vakıa (olay) denetimi ile hukuki denetim birlikte yapılır. Bu bağlamda istinafa gelen itiraz üzerine ilgili görevli ve yetkili istinaf dairesi konuyu HMK‟nda belirlenen esas ve usuller çerçevesinde inceleyip kendisi karara bağlayabilecektir. B.GEÇĠCĠ 3. MADDENĠN UYGULAMA ALANI Geçici 3. maddenin uygulama alanının belirlenmesi amacıyla bir değerlendirme yapmak gerekirse; bu maddenin amacının en genel tanımıyla HUMK‟nun sadece temyize ilişkin hükümlerinin bölge adliye mahkemeleri göreve başlayıncaya kadar uygulanmasına devam edilmesini sağlamak olduğunu söyleyebiliriz. Bu amacı gerçekleştirmek üzere anılan maddede üç hâl öngörülmektedir. Birinci hâl: 6100 sayılı Kanunun geçici 3/1 fıkrasına göre, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar sadece temyiz hükümleri ile sınırlı olacak şekilde uygulanma imkânı tanımaktadır. İkinci hâl: 6100 sayılı Kanunun geçici 3/2 fıkrasına göre bölge adliye mahkemeleri göreve başlamadan önce temyiz yoluna başvurulmuş kararların akıbeti ile ilgili durumu düzenlemektedir. Üçüncü hâl: 6100 sayılı Kanunun geçici 3/3 fıkrasına göre bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde 1086 sayılı Kanunun hükümlerinin genel olarak “temyiz” konusu ile sınırlı olmaksızın uygulaması öngörülmekte, ancak bu uygulama 6100 sayılı Kanuna aykırı olmamama koşuluna bağlı kılınmaktadır. Bu durumda konumuzla bağlantılı olarak ihtiyati tedbir karalarının temyizi konusunda 1086 sayılı Kanunda herhangi bir düzenleme olmadığı ve ayrıca HMK ile bu hususta Yargıtay‟a açıkça bir görev verilmediğini belirtmekte yarar vardır. HUMK'na göre; bir kararın temyiz edilip edilmeyeceği kanun tarafından belirlenir. Yargılamaya son veren ve hâkimin davadan elini çekmesi sonucunu doğuran ilk derece mahkemelerinin verdiği nihaî kararlara karşı kural olarak temyiz yoluna başvurulabilir. Şu halde, ara kararlar tek başına temyiz edilemez, ancak asıl hükümle birlikte temyiz edilebilir (HUMK. 427/I, c.1). Nihaî kararlar; ―esasa‖ ve ―usule‖ iliĢkin nihai kararlar ile ―davanın konusuz kalması‖ halinde verilen nihaî kararlar olmak üzere üçe ayrılır. Buna göre, her üç çeĢit nihaî karar da kural olarak temyiz edilebilir. Nihaî kararların temyiz edilebileceği kuralı mutlak değildir. Yani, istisnai olarak, bazı nihaî kararların temyiz edilemeyeceği kabul edilmiştir. Buna göre: 1) Miktar değeri HUMK (5236 s. Kanundan önceki) m. 427/II deki temyiz sınırını geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin her çeşit hukuk mahkemesi nihaî kararları kesindir, temyiz edilemez, 2) Özel kanun hükümleri gereği temyiz edilemeyeceği, kesin olduğu belirtilen bazı nihaî kararlar temyiz edilemez, 3) Geçici nitelikteki kararlar temyiz edilemez. Bu durumda ihtiyati tedbir taleplerinin reddiyle bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararların niteliği itibariyle nihai karar olmadığı ve temyize sadece nihai nitelikteki kararlar aleyhine gidilebileceği hususu gözetildiğinde; söz konusu geçici maddenin yollamasıyla bu tür ara kararlarına karşı yasa yollarına başvurulamayacaktır. V.GEREKÇE Büyük Genel Kurulda görüĢmelere geçilmeden önce içtihadı birleĢtirme konusunda Adalet Bakanlığında kanun çalıĢması bulunduğu, bu çalıĢma dikkate alındığında içtihatları birleĢtirmeye gidilmesine gerek olup olmadığı, ön sorun olarak tartıĢılmıĢ, yapılan görüĢmeler sonunda, söz konusu çalıĢmanın uzun süredir bulunması, çalıĢmanın kanunlaĢma ile sonuçlanıp sonuçlanmayacağının belirsiz olduğu gerekçeleri ile kanun çalıĢmasının sonucunun beklenilmesine gerek olmadığı katılanların 2/3 çoğunluğu ile kabul edilerek ön sorun aĢılarak iĢin esasına geçilmiĢtir. HMK’nun 391/3. ve 394/5. fıkralarında ihtiyati tedbir ile ilgili olarak mülga 1086 sayılı HUMK‟nda yer almayan yeni bir hak arama yolu öngörülmüş ve HMK‟nun 341. maddesinde “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar”, HMK‟nun 362. maddesinde ise “Temyiz edilemeyen kararlar” başlığı altında yer alan düzenlemelerden sözü edilen kanun yolundan maksadın “istinaf” olduğu hususu açıkça hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, HMK’da öngörülen kanun yollarından istinaf başvurularının inceleneceği merciler olan bölge adliye mahkemelerinin henüz kurulmaması nedeniyle HMK‟na daha sonra eklenen Geçici 3. maddeyle istinaf hükümlerinin uygulanması bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar ertelenmiş ve bu amaçla birtakım genel geçiş hükümleri öngörülmüştür. Uygulamada tartışılan ve içtihatların birleştirilmesine sebep olan görüş ayrılıklarının özü, söz konusu geçici maddenin yollamasıyla HMK‟nun 391. ve 394. maddelerinde öngörülen kanun yollarının bu süreçte temyiz olarak uygulanıp uygulanmayacağı hususuna ilişkindir. Bu noktada açıklığa kavuşturulması gereken hususlardan ilki Geçici 3. maddenin uygulama alanının belirlenmesi, daha sonra ise ihtiyati tedbir ile ilgili kararların hukuki niteliğinin saptanması olacaktır. Buna göre 6100 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3.madde incelendiğinde, birinci fıkrasındaki düzenleme, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam edilmesine ilişkindir. Bu bağlamda maddenin kapsamının belirlenmesi için açıklığa kavuşturulması gereken diğer bir konu ise, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin şekil ve içerik bakımından kapsamının ne olduğu hususudur. 1086 sayılı HUMK‟nun temyize ilişkin 427 ve devamı maddeleri incelendiğinde ise, kanunda sayılan istisnalar dışında ilk derece mahkemelerince verilen nihai kararların temyiz edilebileceği öngörülmektedir. Bu durumda konumuz itibariyle ihtiyati tedbir ile ilgili kararların nihai nitelikte bir karar olup olmadığı ve bu tür kararların temyiz edilebileceği konusunda özel bir düzenlemenin bulunup bulunmadığı hususlarının irdelenmesi gerekir. Bu bağlamda konuyu ele aldığımızda HMK‟nun 341.maddesinin gerekçesinde; geçici hukuki korumaların gittikçe önem kazanması ve ilk derece mahkemelerince bu konuda verilen yanlış kararların önüne geçilmesi gerek maddi, gerekse hukuki aykırılıkların düzeltilmesi amacıyla istinaf yolunun açıldığı ve bunlar yapılırken tüm geçici hukuki korumalar için değil, sadece ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz bakımından istinaf denetiminin kabul edildiği, bunların dışında kalan delil tespiti, defter tutulması ve mühürleme işlemi yapılması gibi diğer geçici hukuki korumalar için bu imkânın tanınmadığı ifade edilmektedir. Ayrıca HMK‟nun 391.maddesinin gerekçesinde; bir usul hukuku müessesesi olan ihtiyati tedbir ile ilgili kanun yolunun 17.07.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunla İcra İflas Kanununun 258. ve 265. maddelerinde yapılan değişiklik ile hukuk hayatımıza giren ihtiyati haciz kararına karşı itiraz ve temyiz yoluna paralel olarak düzenlendiği hususuna vurgu yapılmıştır. GörüĢmeler sırasında ihtiyati tedbir kararlarının teknik olarak bir ara kararı olmayıp hem ara kararı, hem de nihai karar niteliği taĢımayan kendine özgü niteliği olan bir karar türü olduğu; geçici nitelikteki bir nihai karar özelliğini taĢıdığı Ģeklinde görüĢler ileri sürülmüĢ ise de; 1086 sayılı Kanuna göre, sadece nihai nitelikteki kararlar ile özel yasalarla öngörülen karar türlerinin (ihtiyati haciz kararlarında olduğu gibi) temyiz edilebileceğinin kabul edilmesi karĢısında Kurul çoğunluğunca bu görüĢe itibar edilmemiĢtir. Yine görüĢmeler sırasında bir kısım üyelerce de; konunun Anayasa ile tanınmıĢ hak arama hürriyeti kapsamında değerlendirilerek geniĢletici yoruma gidilmesi gerektiği ifade edilmiĢ ise de bu görüĢ de Kurul çoğunluğunca aĢağıda belirtilen nedenlerle kabul görmemiĢtir. Bilindiği üzere, ihtiyati tedbir, HMK’da ―Geçici Hukuki Korumalar‖ üst baĢlığı altında taraflar arasındaki ihtilafın çözümüne katkı sağlayan ve asıl yargılamada verilen hükmün gerçekleĢtirilmesini temin eden ve hakların korunması bağlamında aynı zamanda hukuk devleti ilkesinin ayrılmaz bir parçası olarak hak arama hürriyeti kapsamında değerlendirilebilecek bir usul hukuku müessesesi olduğunda kuĢku yoktur. Temyiz yolu da, açık bir şekilde hatalı veya kanuna aykırı biçimde ortaya çıkmış kararların düzeltilmesini amaçlayan olağan bir kanun yoludur. Bu anlamda temyiz “hukukun hiç uygulanmaması veya yanlış uygulanması” sebebine dayanır. Zira temyiz hem kararın daha üst seviyedeki bir mahkeme tarafından denetlenmesini sağlaması, hem de şekli bakımdan kesinleşmesini ertelemesi itibariyle tam bir kanun yoludur. Oysa istinaf yukarıda belirtildiği gibi hukuki denetim yanında yerindelik denetimi yapan bir kanun yoludur. Anayasanın 6.maddesine göre:‖ Hiçbir kimse veya organ, kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisini kullanamaz‖. Yine Anayasanın 142.maddesine göre de: ―Mahkemelerin kuruluĢu, görev ve yetkileri, iĢleyiĢi kanunla düzenlenir‖. Nitekim bu husus, 6100 sayılı HMK’nun 1. maddesinde: ―Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve iliĢkin kurallar kamu düzenindendir.‖ ġeklinde düzenlenmiĢtir. Aynı ilkeye Yargıtay’ın― Mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgilidir; kıyas veya yorum yolu ile geniĢletilemez‖ Ģeklindeki kararında (YĠBK.1977/4-4) de yer verilmiĢtir. Bu bakımdan mahkemelerin görev ve yetkilerinin kıyas ve yorum yoluyla geniĢletilmesinin olanaklı olmadığı sonucuna varılmıĢtır. Bu bağlamda temyiz kanun yolunun amacı, kanunların ülke sınırları içinde yer alan bütün mahkemelerde aynı anlayışla (yeknesak) uygulanmasını sağlamak olup, söz konusu Geçici 3.maddenin birinci fıkrası yollamasıyla, ilk derece mahkemelerinin kararları HUMK‟nun temyize ilişkin maddelerinde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde incelenecek ve sonucunda sadece; onama, bozma veya düzelterek onama şeklinde karar verilebilecek, diğer bir ifadeyle bu tür kararlara karşı istinaf yolunun açılmasını öngören düzenlemelere ilişkin gerekçelerde belirtildiği gibi maddi ve hukuki yanlışlıkların herhangi bir hak kaybına neden olmadan süratle düzeltilmesi şeklinde sonuca etkili bir karar verilemeyecektir. Çünkü Yargıtay mevcut hükümleri çerçevesinde bölge adliye mahkemeleri gibi hukukilik denetimi yanında yerindelik denetimi yaparak ilk derece mahkemesinin kararını kaldırıp yeniden bir karar veremeyecektir. Görüşmeler sırasında ayrıca, Geçici 3. maddenin yollamasıyla HMK‟nun istinafla ilgili hükümlerinin yürürlüğünün geçici olarak kaldırıldığı ve dolayısıyla HMK‟nun 341 ve devamı maddelerindeki kanun yolundan maksadın istinaf yolu olduğu yönündeki hükümlerin yürürlükte olmadığı ifade edilmiş ise de, bu görüşe kanun yapım tekniği ve yorum metodolojisi bakımından itibar edilememiştir. Şöyle ki; 6100 sayılı Kanunun yürürlük tarihi ile, Geçici 3.maddenin düzenleme ve yürürlük tarihi dikkate alındığında anılan maddenin daha sonra hazırlanarak yürürlüğe girdiği açıktır. Bu nedenle tarihsel ve sistematik bir yorum ve HMK‟nun bütünlüğü de gözetildiğinde, anılan Kanunun yukarıda belirtilen hükümlerinin yürürlükte olmadığı sonucuna ulaşmak mümkün değildir. Ayrıca Geçici 3.maddenin üçüncü fıkrası bağlamında konu ele alındığında bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde 1086 sayılı Kanunun 6100 sayılı Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanması öngörülmektedir. Bu kapsamda bir uygulama için öncelikle 1086 sayılı Kanunda bir düzenleme yer almalı ve ikinci olarak da bu düzenleme HMK‟na aykırı hükümler içermemelidir. Konu ihtiyati tedbir bakımından değerlendirildiğinde, 1086 sayılı Kanunda ihtiyati tedbir kararlarına karşı kanun yoluna gidilmesine yönelik herhangi bir hüküm bulunmaması ve bu müessesenin HMK ile getirilmiş yeni bir müessese olduğu hususları gözetildiğinde anılan maddenin bu fıkrası hükmü uyarınca da ihtiyati tedbirler hakkında temyiz yoluna gidilebileceği hususunda bir yorum ve uygulama yapılamayacağı da açıktır. Aksinin kabulü halinde; temyiz incelemesine konu dava ve iĢlerin kapsamının 6100 sayılı Kanun; temyizin yöntemi ve inceleme sonucunda verilecek karar türünün belirlenmesinde ise; 1086 sayılı Kanun hükümlerinin dikkate alınması gibi tutarlı olmayan bir hukuksal yorum ve uygulamanın yolu açılmıĢ olacaktır. Diğer bir ifadeyle felsefi yorumlama faaliyeti bakımından realist bir yaklaĢımla bağdaĢmayacak Ģekilde bir hukuki müessesenin unsurları ile, sonuçlarının farklı konseptlerle hazırlanmıĢ iki ayrı kanun hükümleri gözetilerek belirlenmesi ve uygulanması gibi bir sonuç ortaya çıkacaktır. Bu itibarla HMK’nun 391. ve 394. maddelerinde geçen “kanun yolu” ibaresi ile kastedilenin istinaf yolu olduğu, Geçici 3.madde yollamasının sadece HUMK‟nun temyize ilişkin hükümlerini kapsadığı ve ihtiyati tedbire ilişkin kararların nihai nitelikte kararlardan olmadığı, ayrıca bu konuda özel bir düzenlemenin de bulunmadığı gözetildiğinde bu tür kararların temyiz yolu kapsamında incelenemeyeceği kanaatine varılmıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; ―İlk derece mahkemelerinden verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağına” 21.02.2014 tarihinde yapılan üçüncü toplantıda oy çokluğu ile karar verildi. KARġI OY Hukuk Muhakemeleri Kanununun 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte kanun kapsamında (HMK. Md.389 vd.) verilen tedbir kararlarına karĢı nihai karardan bağımsız olarak temyiz denetiminde baĢvurulup baĢvurulamayacağı konusu gündeme gelmiĢtir. Bu süre içerisinde Yargıtay’ın bir kısım daireleri tedbir kararlarına karĢı nihai karardan bağımsız olarak temyiz yoluna baĢvurulabileceğini kabul ederken bir kısım daireler ise tedbir kararlarının nihai karardan bağımsız olarak temyiz edilemeyeceğini kabul etmiĢtir. Yargıtay dairelerinin farklı kararlar vermesi sebebiyle bu sorunun Ġçtihadı BirleĢtirme yoluyla çözümlenmesi gündeme gelmiĢtir. Türk hukukunun da tabi olduğu hukuk sistemlerinde üst kavram olan hukuki baĢvuru ya da hukukî çare ile, onun altında yer alan kanun yolu farklı kavramlardır. Örneğin, icra hukukunda Ģikâyet, karĢı taraf dinlenmeden verilen tedbir kararına karĢı itiraz birer hukukî çaredir. Ancak bunlar teknik anlamda bir kanun yolu değildir. Zira, mahkeme kararlarında kanun yolu denetiminin söz konusu olabilmesi için iki unsur önemlidir. Birincisi erteleyici etki, ikincisi aktarıcı etkidir. Yani, kanun yoluna baĢvuru ile kararın kesinleĢmesi ertelenebilmeli ve ayrıca inceleme bir üst organa aktarılarak bir üst yargı organı tarafından incelenmesi gerekmelidir. Mahkemenin kararına karĢı yine aynı mahkemeye baĢvurulması veya eĢ düzeyde bir baĢka mahkemeye baĢvurulabilmesi: bu nedenlerle bir kanun yolu denetimi sayılmaz. Bu nedenle ―itiraz‖bir kanun yolu olmayıp; HMK.da da kanun yolu olarak sayılmamıĢtır. Bu çerçevede istinaf ve temyizin birer kanun yolu olduğu Ģüphesizdir. ġu anda, hukuken ve kanunî düzenleme olarak her iki kanun yolu hukukumuzda mevcuttur. Ancak, istinaf kanun yoluna iliĢkin hükümler, bölge adliye mahkemeleri kuruluncaya kadar yürürlüğe girmemiĢtir. Dolayısıyla halen yürürlükte olan ve geçerli olağan kanun yolu, ―temyiz‖ ve onun devamı niteliğindeki ―karar düzeltme‖dir. Bu çerçevede, kanun yoluna farklı anlamlar yüklemek. HMK’da bazı hükümlerde denetim yolu olarak ―kanun yolu‖ teriminin kullanılmasını yeterli görmeyip, açıkça ‖temyiz‖ ya da ―istinaf‖ terimlerinin kullanılmasını aramak; usûl hukukunun kanun yoluna iliĢkin esaslarını yok saymak sonucunu doğuracaktır. Mevcut HMK’nın yürürlükte olmayan sekizinci kısmının (HMK m. 341-381) kenar baĢlığı ―Kanun Yolları’dır. Bu hükümler içinde de Birinci Bölüm ―Ġstinaf, ikinci Bölüm ―Temyiz’; üçüncü Bölüm ―Yargılamanın Ġadesi‖ baĢlığının taĢımaktadır. Bundan da anlaĢılacağı gibi;olağan konunu yolları istinaf ve temyiz(temyizin devamı olarak ―karar düzeltme‖) de bu kapsamdadır. Keza, HMK’nın bu hükümleri, HMK geçici 3. madde sebebiyle henüz yürürlüğe girmediği için, Ģu an uygulanan 1086 sayılı HUMK’un 427 ve devamı hükümlerini ihtiva eden Üçüncü Bap’ın kenar baĢlığı da ―Hükümlere KarĢı Müracaat Tarikleri‖ dir. Bu bakımdan sistematik olarak kanun yolu terimini sadece istinaf kanunun yolunu ifade eder Ģeklinde farklı bir anlam yüklemek ne mümkün ne de muhtemeldir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, 2003 yılında ĠĠK’da 4949 sayılı Kanunla birlikte ihtiyati haciz kararlarına karĢı kanun yoluna baĢvurma imkânı getirilmiĢ, ihtiyati tedbirler bakımından ise, bu imkan 6100 sayılı HMK’nın kabulü ile birlikte tanınmıĢtır. Öncelikle HMK’daki bu konudaki hükümlere bakıldığında ―istinaf‖ ifadesi değil, dahi genel olarak ―kanun yolu‖ (m. 391/3, 394/5) ifadesi kullanılmaktadır. Yani kanun koyucunun buradaki amacı, ihtiyati tedbirlere karĢı konun yolu denetimini açmak, bu kararları denetimsiz bırakmamaktır. Hatta, ihtiyati hacizlere iliĢkin paralel düzenleme olan ĠĠK m. 258/3’de kanun yolu, ĠKK m. 265/5’de ise temyiz denilmesini rağmen HMK m. 391/3 ve 394/5’de sadece daha genel ifade ve kavram olan kanun yolu denilmektedir. Kanun koyucunun HMK ile birlikte, geçici korumalar arasında yer alan ihtiyati tedbirler bakımından, bir kanun yolu denetimi sağlama amacında olduğu çok açıktır. Bölge adliye mahkemeleri göreve baĢlayıncaya kadar Ģu anda yürürlükte olan kanun yolunun da temyiz olduğunda Ģüphe yoktur. Nitekim, kanun yolu açık olan nihaî kararlara karĢı Ģu anda temyize baĢvurulmaktadır. Ġhtiyati tedbirler bakımından temyize baĢvurulamayacağına gerekçe yapılan, HMK m. 362/1-f henüz uygulamaya dahi girmemiĢtir. Her Ģeyden önce geçici 3. madde sebebiyle bu hükümlerin Ģu anda uygulanması mümkün olmağı gibi ayrıca HMK m. 362’nin uygulanabilmesi (yani yeni kanun yolu sistemi yürürlüğe girdiğinden temyize baĢvurabilmek) için öncelikle bölge adliye mahkemesince verilmiĢ bir karar olmalıdır. HMK m. 362’de, istinafla birlikte uygulanan sistemde bölge adliye mahkemesi kararlarına (istinaf) karĢı sadece bir üst kanun yolu olan temyiz yolunu kapatmıĢtır. Oysa, geçici hukukî koruma kararlarına karĢı kanun yolunun açık olduğu hem m. 391/3 ve 394/4 hem de m. 341/1’in hükümleri gereğidir. HMK m. 391 ve 394’ün Ģu anda yürürlükle olduğu tereddütsüzdür. Çünkü, ihtiyati tedbirler bakımından, tedbir talebinin reddi halinde HMK m. 391/3, tedbir talebinin kabulü halinde (karĢı taraf dinlenmeden karar verilirse itirazdan sonra, karĢı taraf dinlenerek verilirse –karĢı taraf dinlenmiĢse itirazlarını o sırada yapmak durumunda olduğundan- itiraza gerek olmadan) HMK m. 394/5 ―kanun yoluna‖ baĢvurabileceğini açıkça öngörmüĢtür. Kanun koyucunun iradesi bu yöndeyken tedbir kararlarına karĢı kanun yolunu kapatmak, ―güçler ayrılığı‖nı esas alan bir demokratik hukuk devletinde, yargı erkini temsil eden mahkemelerin bir baĢka güç olan yasama organının kanunî düzenlemesini yok farzetmesi sonucu doğuracaktır. Açık kanun hükümleri karĢısında içtihat yoluna gidilmesi, bizim de içinde bulunduğumuz Kıta Avrupası hukuk sisteminde mümkün değildir. Bu sebeple içtihadı birleĢtirme yoluna gitmek için temel unsur bulunmamaktadır. Kanunun açık hükmü varsa, o konuda içtihadı bir yorum yapmak mümkün değildir. Ancak, Yargıtay’ın az da olsa bazı dairelerinin bu açık kanun hükümlerine rağmen, ihtiyati tedbirlere karĢı kanun yolunu kapatmıĢ olması karĢısında hukuken Ģartları da oluĢmasa da ÎBK yolundan baĢka bir imkân kalmadığı da görülmemektedir. Burada ortaya koyduğumuz gerekçenin en önemli dayanağı, ihtiyati hacizler bakımından mevcut düzenlemedir. Para alacaklarına özgü bir geçici hukukî koruma olan ihtiyati hacizler bakımından (ĠĠK m. 257 vd.), 4949 sayılı KANUNLA birlikte 2003 yılından beri kanun yolu olarak temyiz yoluna baĢvurulmaktadır. Ve yine unutulmamalıdır ki, o tarihten beri yürürlüğe girmemekle birlikte istinaf kanun yolu da mevcuttur. Bu çerçevede Ģu sorular sorulmalıdır: 2003’den beri ihtiyati haciz kararları için de kanun yolu açık ve aslında istinafa baĢvurulması gerekirken; henüz bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçirilmemesi sebebiyle yürürlükteki kanun yolu olarak temyiz denetiminin açık tutulması; benzer düzenlemeyi içeren ihtiyati tedbirler bakımından ise temyiz denetiminin kapalı tutulması bir çeliĢki olmayacak mıdır? Farklı uygulama yapılmasını gerektirecek hangi değiĢiklikler olmuĢtur? Eğer ihtiyati tedbirler bakımından farklı bir sonuç kabul edilecekse; 2003 yılından beri, benzer hükümlerle ihtiyati haciz kararlarına karĢı temyiz yoluna baĢvurulması nasıl izah edilecektir? Ġhtiyati tedbir kararlarına karĢı kanun yoluna baĢvurma imkanı getiren 6100 sayılı HMK.nun 391/3 ve 394/5.maddelerine iliĢkin gerekçede açıkça ―belirtilen fıkralardaki düzenlemelerin ihtiyati hacizdeki hükümlere paralel bir düzenleme olduğu‖ yazılıdır. Tüm bunlar bir yana, kanun koyucunun tereddüde yer bırakmayacak Ģekilde, kanun yolu imkânını açmasına rağmen, aslında içtihat mevzuu olmayan açık kanun hükmü karĢısında, içtihadı birleĢtirme kararıyla bu yol kapatılırsa, bu hak arayanlara tanınan bir kanun yolunun, bir denetim derecesinin içtihatla kapatılması anlamına gelecektir. Böyle bir durumda, Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru yoluyla veya Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesine baĢvuru halinde, kanunun tanıdığı bir yolun kapatılması sebebiyle, Yargıtay’ın bir ĠBK’nın, Anayasa Mahkemesi veya AĠHM tarafından hak arama özgürlüğünün kısıtlanması ve adil yargılanma hakkına aykırılık sebebiyle baĢvurunun kabulü(ihlal) sonucunu doğurabilecek, belki de ilk defa ĠBK’nın, Anayasa, kanun ve adil yargılanma hakkına aykırılığı gündeme gelebilecektir. Saygın çoğunluk, ihtiyati tedbire karĢı temyize baĢvurulmamasının gerekçesi olarak, Ģu anda yürürlükte olmayan HMK m. 341/1 ve özellikle HMK m. 362/7-f hükmüne dayanıldığı, bu hükümlerde de geçici hukukî koruma kararlarına karĢı sadece istinafa baĢvurulup temyize baĢvurulamayacağının düzenlediğini ileri sürmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki, bu iki hüküm de Ģu anda yürürlükte olmayıp yürürlüğü askıdadır. Eğer yürürlükte olsaydı, Ģüphesiz bu kararlara karĢı sadece istinaf yoluna baĢvurulacak, bu Ģekilde kanun yolu yerine getirilmiĢ olacak, ondan sonra da artık temyiz yoluna gidilemeyecekti. Yürürlükle olmayan hükümlerden hareket edilerek, yürürlükte olan bir kanun yolunun(temyizin)kapalı olduğu sonucuna varmak;kabul edilebilir bir yorum yöntemi değildir. Keza, kötü kaleme alınmıĢ olsa da, HMK geçici m. 3, özetle bölge adliye mahkemeleri faaliyete baĢlayıncaya kadar 1086 sayılı Kanunun kanun yoluna iliĢkin hükümlerinin uygulanacağını düzenlemektedir. Yine unutmamak gerekir ki, TMK. 1.madde gereğince, kanun sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Sadece bazı kelimeler üzerinden hareket edilerek, kanunun hem sözünü hem özünü ortadan kaldıran bir yola gitmek, hukuk devletine ve kanun koyucunun ortaya koyduğu amaca aykırıdır. Kural olarak mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir ve kıyas yöntemi kullanılarak görevli olmayan bir mahkeme görevli olarak kabul edilemez. Ne var ki, her kanun maddesinin uygulanması az veya çok bir hukuki yorum faaliyetinin gerektirir. Kaldı ki, korum yöntemleri bakımından, lafzı, gaî, tarihî, sistematik vs. tüm yorum yöntemleri dikkate alındığında, yukarıdaki açıklandığı üzere kanunun sözü, özü, sistematik düzenlemesi, gerekçesi, tarihi süreci göz önüne alındığında; ihtiyati tedbir kararlarına karĢı Ģu anda kanun yolunun kapalı olması gerektiği konusunda bir sonuca götürmez. ġayet böyle bir sonuca varılırsa, bu, tüm yorum yöntemlerini dıĢarıda bırakarak bir sonuca varmak olacaktır. Nitekim öğretide de Ġstinaf mahkemeleri göreve baĢlayıncaya kadar, ihtiyati tedbir kararların karĢı nihai hükümden bağımsız olarak kanun yoluna baĢvurulamayacağına iliĢkin açık bir görüĢ mevcut değildir. Aksine, kanun yolunun açık tutulması ve temyiz incelemesinin yapılması gereğini açıkça tartıĢıp kabul eden yazarlar mevcuttur (Bkz.Hakan Pekcanıtez-Oğuz AtalayMuhammet Özekes: Medeni Usul Hukuku,14.Baskı, Ankara 2013,1028-1033; Abdurrahim Karslı: Medeni Muhakeme Hukuku,3.Bası,Ġstanbul 2012,sh.758-759). Sonuç olarak; Bölge Adliye Mahkemeleri göreve baĢlama tarihine kadar olan dönem için;Hukuk Muhakemeleri Kanununun 391/3 ve 394/5.maddesindeki ―kanun yolu‖ tabirinin ―temyiz‖ yolunu da içerecek Ģekilde anlaĢılması gerektiğini ve böylece ihtiyati tedbir karalarına karĢı kanunda gösterilen çerçevede temyiz yoluna baĢvurulabileceğini düĢünüyor;aksi yöndeki Sayın çoğunluk görüĢüne katılmıyoruz. 21.02.2014 Ahmet Özgan 11.H.D. Üyesi Mahmut Kamacı 2.H.D. Üyesi Refik Cemal Hanedan 11.H.D. Üyesi Ġrfan Okur 8.H.D. Üyesi Mustafa AteĢ 2.H.D. Üyesi KARġI OY Yargıtay Hukuk Dairelerinin bir kısmı (azınlıkla) ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya kabulüne itiraz üzerine verilen mahkeme kararlarına karĢı Yargıtay'a temyiz yoluna baĢvurulamayacağı görüĢü ile dilekçelerin reddine karar verilmesi gerektiğini, diğer daireler (çoğunlukla) ise ihtiyati tedbir talepleri hakkında kanun yoluna baĢvurulabileceğini dolayısıyla bu baĢvuruların temyizen incelenmesi gerektiğini belirtmektedir. Bu noktada içtihat farklılığının giderilmesi için içtihatların birleĢtirilmesi talep edilmiĢ ve Raportör üye Sayın Dr.Sami Sezai Ural tarafından tüm hukuk dairelerinde görev yapan baĢkan ve üyelerin eriĢimine açılan Ocak -2014 tarihli, ciddi bir emek ürünü olduğu anlaĢılan, tüm dairelerin görüĢlerini yansıtan ve örnek kararlar da ekinde bulunan rapor kaleme alınmıĢtır. 07.02.2014 ve 14.02.2014 tarihinde yapılan iki toplantıda görüĢler açıklanmıĢ, ancak yeterli çoğunluk sağlanamamıĢ ve nihayet 21.02.2014 tarihli 3.oturumda 75 oya karĢılık 76 oyla sayın çoğunluk ihtiyati tedbire iliĢkin kanun yolunun kapalı olduğu yönünde oy kullanmıĢ ve bu yönde içtihatlar birleĢtirilmiĢtir. Yapılan bu toplantıların ilkinde ve sonuncusunda Ģifahi olarak görüĢlerimi arzetmiĢtim. Bu konuĢmalarımda da beyan ettiğim gibi temyiz yolu açık olmalıdır. Aksi yönde oluĢan çoğunluk görüĢüne aĢağıda bentler halinde belirttiğim nedenler doğrultusunda muhalif olduğumu belirtiyorum. 1.Öncelikle kanun yolu kavramı açıklanmalıdır. Kanun yolu, üst kavram olan hukuki baĢvuru ya da hukuki çare kavramının altında yer alır ve bir yolun, kanun yolu olabilmesi için 2 önemli özelliğinin bulunması gerekli ve zorunludur. a) Erteleyici Etki, b) Aktarıcı Etki, Erteleyici etki denilince, baĢvuru yoluna gidildiğinde kararın kesinleĢmesinin ertelenebilmesi akla gelmektedir. Aktarıcı etki ise; kararı veren makamdan baĢka bir makamın inceleme yapması anlamına gelmektedir. Bu iki kavram ıĢığında bakıldığında 6100 sayılı Kanunun 341-374 maddelerinde yer alan düzenlemesi doğrultusunda iki olağan kanun yolu bulunmaktadır. Bu iki olağan kanun yolu istinaf yolu ve temyiz yoludur. Bu iki kanun yolundan baĢka, yargılamanın iadesi adıyla konumuzla ilgisi bulunmayan olağanüstü kanun yolu bulunmakta, ancak, baĢka bir olağan kanun yolu bulunmamaktadır. Bugün itibariyle temyiz ve istinaftan baĢka kanun yolu yoktur. O halde 6100 sayılı Kanunda, kanun yolu olarak geçen ibarelerin 2 yoldan birine atıf yaptığını kabul etmek zorunludur. Bu zorunluluktan hareket edildiğinde istinaf kanun yolunun bu mahkemelerin 9 yıl öncesinde kurulmasına rağmen faaliyete geçirilmemesi nedeniyle istinaf kanun yoluna iliĢkin 6100 sayılı HMK nın 361 ve devamı maddelerinin yürürlükte olmadığı bir baĢka deyiĢle henüz yürürlüğe girmediği açıktır. Ġstinaf kanun yolu henüz yürürlüğe girmediğine göre elimizde kanunî düzenlemeye göre tek bir kanun yolu kalmaktadır ki, bu yolda, temyiz kanun yoludur. 6100 sayılı HMK nın 362.maddesinin 1'nci fıkrasının (f) bendinde ―geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar‖ hakkında temyiz yoluna baĢvurulamayacağı düzenlemesine dayanılarak ihtiyati tedbire iliĢkin kararlara karĢı temyiz yoluna baĢvurulamayacağı sonucuna ulaĢmak mümkün olmamalıdır. Çünkü istinaf kanun yolunu düzenleyen bu hükümler tekrar etmek gerekir ise henüz yürürlüğe girmemiĢtir. Aksinin kabulü henüz yürürlüğe girmemiĢ bir kanun hükmünün, kanun koyucunun açık iradesine aykırı olarak yürürlüğe sokulması, daha açık bir deyiĢle kurulmayan istinaf mahkemelerinin kurulduğunun kabulü anlamına gelir. 2.Ġhtiyati tedbire iliĢkin düzenlemeler bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK nın 389 ve devamı maddelerinde yer almakta olup, aynı Kanunun 391/3 maddesinde ihtiyati tedbirin reddi halinde baĢvurulacak kanun yolu gösterilmiĢtir. Madde aynen ―Ġhtiyati tedbir talebinin reddi halinde, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır.‖hükmünü içermektedir. Bu maddeye iliĢkin Kanun gerekçesi aslında tüm tartıĢmaları ortadan kaldıracak Ģekildi açıktır. Gerekçede aynen ‖Üçüncü fıkrada, Ġcra iflas Kanununda düzenlenen ihtiyati hacze paralel olarak, ihtiyati tedbir kararının reddi halinde kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Bu fıkra hukukumuz açısından yenidir. Ġhtiyati tedbir kararlarına karşı kanun yoluna başvurulamaması, bu kurumun kötüye kullanılmasına, farklı mahkemelerce aynı konularda farklı kararların verilmesine ve bu kararların denetim dışı kalması bir çok sakıncaya yol açmıştır. Kanun yolunun açılmış olması sebebiyle, ihtiyati tedbir konusunda, daha sağlıklı kararların verilmesi ve yeknesaklığın sağlanması mümkün olacaktır. Kanun yoluna başvuru halinde, ihtiyati tedbirin özelliği gereği, inceleme öncelikle yapılacak ve verilen karar kesin olacaktır.‖ denilmektedir. Gerekçede vurgulanan, ―bu fıkranın hukukumuz açısından yeni olduğu‖ ibaresi çok önemlidir. Hukukumuz açısından çok eski olan ihtiyati tedbir kurumu açısından yeni olan Ģey, hiç kuĢku yok ki, ihtiyati tedbire iliĢkin kararlara karĢı kanun yolunun açılmasıdır. Kanun koyucunun bu denli açık olan iradesine rağmen ―ihtiyati tedbire iliĢkin kararlara karĢı kanun yolu açık değildir‖ yorumunu yapmak kanun koyucunun iradesine uygun bir yorum olmayacaktır. Aynı Ģekilde 6100 sayılı HMK'nın Ġhtiyati Tedbir Kararına KarĢı Ġtiraz baĢlıklı 394.maddesinin 5.fıkrasında da paralel düzenleme getirilmiĢtir. Madde aynen ―Ġtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.” hükmünü içermektedir. Bu fıkranın gerekçesinde de bize ciddi ipuçları verecek açıklamalar bulunmaktadır. Gerekçede aynen ―Beşinci fıkra, hukukumuzda yeni olup, ihtiyati hacizdeki hükümlere paralel bir düzenlemedir. Ġtiraz üzerine mahkemenin vereceği karara karşı kanun yoluna başvurulabilme yolu açılmıştır. Ġhtiyati tedbirin reddi üzerine başvurulan kanun yolu hakkında yukarda belirtilen gerekçeler, burada da geçerlidir...‖ denilmektedir. Bu madde gerekçesinde de ihtiyati tedbire itiraz halinde verilecek karara karĢı kanun yolunun öngörülmesinin yeni olduğu vurgusu çok önemlidir.1086 sayılı HUMK döneminde de ihtiyati tedbirin yokluğunda karar verilmesi halinde itiraz yoluna baĢvurmak mümkün iken itiraz sonrası bir kanun yolu öngörülmemiĢtir. ĠĢte kanun koyucunun yeni diye nitelediği husus itiraz üzerine verilecek karara karĢı öngörülen kanun yoludur. Kanun yolu da bugün itibariyle tektir ve temyiz yoludur. BaĢka bir yorum Ģekli kanun koyucunun iradesini hiçe saymak olur ve kanun koyucunun tüm arzusuna rağmen ihtiyati tedbire iliĢkin kararların bir üst mahkemede incelenememesi sonucunu doğurur. Her iki fıkra gerekçesinde, ihtiyati hacze paralel düzenleme yapıldığı vurgusu, ihtiyati tedbire iliĢkin olarak verilen kararlara karĢı, tıpkı ihtiyati hacizde olduğu gibi, gecikmeli de olsa, kanun yolunun açıldığının, bir kez daha vurgulanmasından baĢka bir Ģey değildir. 3.Ġçtihadı BirleĢtirme Raporunda belirtilen bir hususta; ihtiyati tedbirin niteliği olarak ara kararı niteliğinde olduğu, 1086 sayılı HUMK'nun 427.maddesinde ancak nihai kararlara karĢı temyiz yoluna gidilebileceği düzenlemesi karĢısında, bu kararlara karĢı temyiz yoluna gidilemeyeceği, daha doğrusu sadece esas hükümle birlikte kanun yoluna gidilebileceği doğrultusundadır. Öncelikle belirtmek gerekirse, ister bir dava içerisinde, isterse dava açılmadan DeğiĢik ĠĢ üzerinden verilsin, ihtiyati tedbire iliĢkin kararlar, nihai karar olmadığı gibi ara kararı da olmayıp, kendine özgü niteliği olan geçici hukuki koruma kararlarıdır. Bilim çevrelerinde görüĢ birliğine yakın bir Ģekilde ihtiyati tedbire iliĢkin kararların ara kararı niteliğinde olmadığının, kendine özgü niteliği olan kararlar, olarak kabul edilmesi karĢısında yorumu bu bilimsel görüĢlere uygun yapmak gerekmektedir. Geçici hukuki koruma kararları açısından tam bir benzerlik gösteren ihtiyati hacze iliĢkin temyiz incelemesi yapılırken aynı nitelikte geçici hukuki koruma kararı niteliğinde ki ihtiyati tedbire kanun yolunu kapatmak doğru bir yorum Ģekli olmayacaktır. Aksi halde, kanun koyucunun niteliği aynı olan ihtiyati hacze açıkça temyiz yolu öngörmesi açıklanamaz bir hal alır. AnlaĢılacağı üzere; kanun koyucu ara kararı, nihai karar ya da kendine özgü niteliği olan kararlar ayrımı yapmaksızın geçici hukuki koruma kararlarına kanun yolunu açmıĢ bulunmaktadır. Daha açık bir deyiĢle; kanun koyucu 17.07.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanun ile ihtiyati haciz kararlarına karĢı temyiz yolunu açmakla ancak nihai kararlara karĢı temyiz yoluna gidilebileceği yönündeki 1086 sayılı HUMK’nda kabul ettiği bu ilkeyi zımnen ilga etmiĢtir. 4.Yeri gelmiĢ iken Ġçtihadı BirleĢtirme Raporunda da isabetli bir Ģekilde belirlendiği gibi geçici hukuki korumanın bir türü olan ihtiyati hacze iliĢkin kanun yolu hükümlerinin de değerlendirilmesi gerekmektedir.17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanun ile yapılan değiĢiklikten önce ihtiyati hacze iliĢkin temyiz yolu öngörülmemiĢ iken, bu değiĢiklikle, bu kararlara temyiz yolu açılmıĢtır. Bu kararlara temyiz yolunun açık olduğu bilimsel çevrelerde tam bir görüĢ birliği ile kabul edildiği gibi Yargıtay uygulamasında da kabul edilmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.02.2007 tarih, 2007/11-977 Esas, 2007/935 Karar ve 15.10.2008 tarih 2008/19-626 esas.2008/629 sayılı örnek kararları ve birçok Daire kararında ihtiyati hacze iliĢkin kararlara karĢı kanun yolu kabul edilmiĢtir. Uygulama, herhangi bir duraksama olmaksızın aynı Ģekilde devam etmektedir. Geçici hukuki koruma tedbirinin bir türü olan ve sadece para alacaklarına özgü bir yol olan ihtiyati hacizde, kanun koyucunun bu iradesini tam bir görüĢ birliği ile kabul eden Yargıtay'ın, birbirine çok benzeyen, adeta ruh ikizi olan ihtiyati tedbirde aynı hukuki korumayı öngörmemesi çok açık bir çeliĢki oluĢturur.2003 yılından beri istinafa iliĢkin hükümlerin, bu uygulama yapılırken yürürlüğe girmemiĢ olsa da, kanuni düzenleme olarak bulunduğu dikkatlerden kaçırılmamalıdır. 5.Kanun koyucu, ihtiyati tedbire iliĢkin kanun yollarını düzenlerken bilinçli bir tercih yapmıĢtır. Ġhtiyati tedbirin reddi kararına karĢı HMK 'nın 391/3 maddesi ile, ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilecek karara karĢı HMK'nın 394/5 maddelerinde kanun yolu öngörülürken bunun dıĢında ki ihtiyati tedbire iliĢkin kararlara karĢı kanun yolunu kapatmıĢtır. Teminat KarĢılığı Tedbirin DeğiĢtirilmesi veya Kaldırılması halini düzenleyen 395 maddenin 3 fıkrasında itirazı düzenlerken 394.maddenin 3.ve 4.fıkralarına atıf yapılmıĢ ancak 5 fıkrasına bilinçli olarak atıf yapılmamıĢtır. Atıf yapılmadığının bilinçli olduğu kanunun gerekçesinde açıkca belirtilmektedir. Gerekçede aynen ―Teminat üzerine verilen kararlar ihtiyati tedbirin özüyle ilgili olmadığından, bu konuda ki kararlara karşı kanun yoluna başvurulması kabul edilmemiş, bu sebeple de itirazda kanun yoluna başvuruya ilişkin fıkraya atıf yapılmamıştır.” denilmektedir. Aynı Ģekilde Durum ve KoĢulların DeğiĢmesi Sebebiyle Tedbirin DeğiĢtirilmesi veya Kaldırılması halini düzenleyen 396.maddenin 2.fıkrasında itiraz düzenlenirken 394.maddenin 3.ve 4.fıkralarına atıf yapılmıĢ, ancak 5 fıkrasına bilinçli olarak atıf yapılmamıĢtır.Atıf yapılmadığının bilinçli olduğu kanunun gerekçesinden açıkça anlaĢılmaktadır.Gerekçede aynen ―Ġhtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasını düzenleyen bu maddede de, yukarda belirtilen iki maddedeki ortak yönler dikkate alınarak itiraza ilişkin benzer hükümlere atıf yapılmıştır.Ancak, itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulması hakkındaki fıkraya atıf yapılmamıştır...... Bu sebeple, ihtiyati tedbirin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânı getirilmiştir.” denilmektedir. Buradan da anlaĢılacağı üzere kanun koyucu ihtiyati tedbire iliĢkin kanun yollarına iliĢkin düzenlemeleri bilinçli, özenli, ayrıntılı ve açık bir Ģekilde yapmıĢtır. Gerekçenin son kısmında kanun koyucunun ihtiyati tedbir talebinin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânı getirildiğini tekrarlaması bu konuda çok kararlı olmasının tezahürü olarak değerlendirilmelidir. 6.Ġçtihadı birleĢtirmeye konu olan ihtiyati tedbir hükümlerinin yer aldığı 6100 sayılı HMK'nun tarihsel sürecinin değerlendirilmesi de faydalı olacaktır. Tüm ilgili hukukçuların takip ettiği üzere; hem bilim komisyonunda, hem de TBMM'nde yürütülen süreçte HMK'nun kanun yoluna iliĢkin hükümleri konulurken, kanun yürürlüğe girmeden önce istinaf mahkemelerinin faaliyete baĢlatılacağı ön kabulünden hareket edilmiĢtir. Gerçekten de HMK 12.01.2011 tarihinde kanunlaĢmıĢ olmasına rağmen yürürlük tarihi 01.10.2011 olarak belirlenmiĢ iken, henüz Kanun yürürlüğe girmeden Ġstinaf Mahkemelerinin faaliyete geçirilemeyeceği anlaĢıldıktan sonra, kanun gerekçesinde belirtildiği üzere uygulamada boĢluk oluĢmamasını temin etmek amacıyla henüz yürürlüğe girmemiĢ olan HMK'nuna 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun'un 30 maddesi ile Geçici 3 madde eklenmiĢ ve Ġstinaf Mahkemelerinin göreve baĢlama tarihine kadar 1086 sayılı HUMK 'nun temyize iliĢkin hükümlerine atıf yapılmıĢtır. Bu maddi gerçek bile kanun koyucunun ihtiyati tedbire iliĢkin sözü edilen kararlara karĢı bir kanun yolu denetimi açmak istediğini açıkça ortaya koymaktadır. 7.Adalet Bakanlığı tarafından yayınlanan ―Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunundan Hukuk Muhakemeleri Kanununa‖ adlı Ankara - 2011 baskılı kitabın Hukuk Muhakemeleri Kanununun Hazırlama AĢaması ve Getirdiği Yenilikler adlı giriĢ bölümünde önemli yeniliklerden birisinin de, geçici hukuki koruma kararlarına karĢı kanun yolu öngörülmesi olarak belirtilmiĢtir. Kanunun hazırlandığı Bakanlığın kabulü de ihtiyati tedbirinde içinde bulunduğu geçici hukuki koruma kararlarına karĢı kanun yolunun açıldığı yönündedir. 8.6100 sayılı HMK'nun 391/3.394/5 ve Geçici 3 maddesi birlikte değerlendirilip yorumlandığında ―kanun yolu açıktır‖ demek zorunludur. Bilindiği üzere Türk Medeni Kanununun 1.maddesinde ―Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır”.hükmü bulunmaktadır. Eski deyiĢiyle kanun lâfzîyle ve ruhuyla temas ettiği tüm konularda uygulanmalıdır. Hukuktaki tüm yorum yöntemleri kullanılarak yapılan yorumlarda farklı bir sonuca ulaĢmak da mümkün değildir. Lafzi (sözüyle) yorum yapıldığında: açıkça kanun yolu denilmiĢ olması ve kanun yolunun bugün itibariyle tek yol olan temyiz yolu olması, gayii (amaçsal) yorum yapıldığında; baĢtan beri anlatıldığı üzere kanun koyucunun amacının ihtiyati tedbire kanun yolunu açmak olduğu, tarihi yorum yapıldığında; hukuk sistemimizde baĢından beri yer alan ihtiyati tedbire yeni bir düzenleme olarak önceki kanundan farklı olarak kanun yolu getirilmiĢ olduğu, sistematik yorum yapıldığında: HMK'nun Sekizinci Kısım olarak Kanun Yollarını düzenlemiĢ olması ve 341-361 maddeleri arasında istinaf ve 361-374 maddeleri arasında temyiz yolu olarak olağan kanun yollarını düzenlemiĢ olması nazara alındığında ve bu maddeler aynı kanunun 391 ve 395 maddeleri ile birlikte değerlendirildiğinde, tüm yorum yöntemlerinde kanun yolunun ihtiyati tedbire iliĢkin kararlar açısından açık olduğu sonucuna götürmektedir. 9.Ġçtihadı BirleĢtirme Raporunda da isabetle belirtildiği üzere; temyiz kanun yolunun amacı; kanunların ülkenin sınırları içinde yer alan bütün mahkemelerde aynı anlayıĢla (yeknesak) uygulanmasını sağlamak, içtihatlar yoluyla hukukun geliĢtirilmesine katkıda bulunmak ve hatalı kararların düzeltilmesini sağlamak suretiyle kanun yoluna baĢvuruda bulunan tarafın menfaatini korumak olduğu söylenebilir. Gerçektende, Yargıtayımızın, en temel kuruluĢ amaçlarından birisi de; hukukî birlik ve istikrar sağlamaktır. Bu amaç açısından bakıldığında da ihtiyati tedbire iliĢkin tüm ülkede, yeknesak ve doğru bir uygulamanın yapılması, iyi oluĢturulacak bir ihtiyati tedbire iliĢkin Yargıtay içtihat külliyatı ile mümkün olabilecektir. Aksi halde her mahkemenin kendi uygulaması doğru kabul edilecek ve ülkenin her yerinde farklı uygulamalar olabilecektir. Bu yorumlar yapılırken ihtiyati tedbir kararlarının çoğu zaman esasa iliĢkin karardan daha önemli ve etkili olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Kanuna uygun olmasına rağmen, reddedilen bir ihtiyati tedbir talebinin ya da kanuna aykırı olmasına rağmen verilen bir ihtiyati tedbir kararının, derhal uygulanarak etkili olacağı da düĢünüldüğünde, yaratacağı sakıncalar ve muhatabında hukuka saygı yönünden yaratacağı tahribatı düĢünmek bile, tek baĢına, yorumun kanun yolunun açık olduğu Ģeklinde yapılmasını gerektirdiği düĢünülmektedir. 10.Ġçtihadı BirleĢtirme Raporunda da belirtildiği üzere çoğunluk Yargıtay Hukuk Daireleri ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya kabulüne itiraz üzerine verilen mahkeme kararlarına karĢı Yargıtay'a temyiz yoluna gidilebileceğini içtihat ettiği gibi bilimsel içtihatlarda çoğunlukla temyiz yolunun açık olduğu yönündedir. Aynı zamanda 6100 sayılı HMK Bilim Kurulu Üyeleri olan Prof.Dr.Hakan Pakcanıtez, Prof.Dr.Oğuz Atalay ve Prof.Dr.Muhammet Özekes 'in ortaklaĢa yazdıkları Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hükümlerine Göre Medeni Usul Hukuku adlı (Yetkin Yayınları Ankara 2011 11.Bası) eserin 722.sayfasında ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde;726.sayfasında ihtiyati tedbire itiraz halinde verilecek kararlara karĢı kanun yoluna baĢvurulabileceği ve bu kanun yolunun 6217 sayılı Kanun ile 6100 sayılı HMK ya eklenen geçici maddeye göre istinaf kanun yolu yürürlüğe girinceye kadar temyiz yolu olduğu açıkça vurgulanmıĢtır. Yine aynı Ģekilde; Prof.Dr.Abdurrahim Karslı Medeni Muhakeme Hukuku adlı (Alternatif Yayınevi 3.Bası) eserinin 758.sayfasında ―Bölge Adliye Mahkemesi göreve başlayıncaya kadar ihtiyati tedbir kararlarına karşı ihtiyati tedbirin reddi veya kabulü kararına itiraz üzerine verilen kararlara karşı Yargıtay'a müracaat edilmelidir...” demek suretiyle açık bir Ģekilde kanun yolunun temyiz olduğunu ve Yargıtay incelemesinin zorunlu olduğunu belirtmiĢtir. Bu yöndeki bilimsel görüĢler çoğunluk arzetmektedir. Hatta daha da ileri gidildiğinde bazı bilim adamları 6100 sayılı HMK yürürlüğe girmeden, daha doğrusu ihtiyati tedbire iliĢkin kanun yolu düzenlemesi yapılmadan önce dahi, geçici hukuki koruma tedbirlerinden olan ihtiyati hacze benzer Ģekilde ihtiyati tedbire iliĢkin kararlara karĢı da kanun yolunun açık olması gerektiği yönünde, son derece isabetli Ģekilde görüĢ bildirmiĢlerdir.(Konusu Para Alacağı Olun Geçici Hukuki Korumaların KarĢılaĢtırılması ve Değerlendirilmesi ArĢ.Gör.Evrim EriĢir) konulu makale -Doç.Dr.Muhammet Özekes 11.Anayasamızın 2.maddesinde düzenlenen Hukuk Devleti Ġlkesi ve 36 maddesinde düzenlenen Hak Arama Hürriyeti Ġlkesi kapsamında konu değerlendirildiğinde karĢımıza Hukuki Koruma Ġlkesi çıkmaktadır. ÇağdaĢ hukuk düzenleri, vatandaĢına hukuki koruma sağlamayı yeterli görmemekte, bu hukuki korumanın etkin bir koruma olmasına özen göstermektedir. Etkin Hukuki Koruma Ġlkesi ise; verilen kararlara karĢı olabildiğince çok denetim yapılması ve bu denetimin kararı veren makamdan bağımsız ve daha üst bir merci tarafından yapılması olarak kabul edilmektedir. Tüm dünya ülkelerinde gidiĢat, vatandaĢına, olabildiğince çok hukuki baĢvuru hakkı tanımak Ģeklinde olup, hukuki baĢvuru yollarını sınırlandırıcı yorum yerine, geniĢletici yorum yapılması gerektiği yönünde geliĢmektedir. Ülkemiz insanını bu hukuki korumadan yoksun bırakacak Ģekilde kanun yolunun kapatılmasının doğru olmadığını düĢünmekteyim. Sonuç olarak; 6100 sayılı HMK'nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen geçici hukuki koruma yollarından birisi olan ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde ve bu talebin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karĢı kanun yolunun açık olduğu ve kanun yolunun temyiz olarak anlaĢılarak temyiz incelemesinin yapılması gerektiği görüĢünde olduğumdan sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüĢüne katılmıyorum. Adem Albayrak 15.H.D. Üyesi [R.G. 17 Nisan 2014 – 28975 ] —— • —— Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden: Esas No : 2013/20482 Karar No : 2014/5005 YARGITAY ĠLAMI Ġncelenen Kararın Mahkemesi : Yunak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Tarihi : 7/6/2012 Numarası : Esas No: 2012/125 Karar No: 2012/160 Davacı : Hilal Aker (Velayeten Hasan Aker-Sultan Aker) Davalı : Hasımsız Dava Türü : Evlenmeye Ġzin Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüĢülüp düĢünüldü. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31/3/2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize iliĢkin hükümlerinin uygulanması gerekmiĢtir. Bozma nedeni olarak; Dosyanın incelenmesinde, davacı Hilal AKER vekili Av. Salih AKÇA’nın 6/6/2012 havale tarihli dilekçesi ile; davacı yaĢı küçük Hilal AKER’in dava dıĢı Muhammet COġKUN isimli kiĢi ile birlikte yaĢamaya baĢladıkları, davacının 16 yaĢını doldurduğundan kanuni güvence altına alınması için hâkimin izni ile evlenmesine izin verilmesini talep ettiği, mahkemece Yargıtay yolu açık olmak üzere davanın kabulüne karar verildiği, Yunak Cumhuriyet Savcısı Tuğba CANDAN KAYA’nın 27/03/2013 tarihli mütalaası ile; dosyanın karar kesinleĢtikten sonra incelenmesi neticesinde kararın yasaya uygun olmadığının tespit edildiği, kararda Konya ili, Yunak ilçesi, Koçyazı köyü nüfusuna kayıtlı 1/11/1996 doğumlu Hilal AKER’in 16 yaĢını ikmal ettiği gerekçesi ile evlenmesine izin verildiği, adı geçen kiĢinin, AkĢehir ilçesi, Karahüyük belediyesinde 8/6/2012 tarihinde evlendiği ve bu evliliğin resmî kayıtlara tescil edildiği, Türk Medeni Kanunu’nun 124/2 maddesinde ―... Ancak, hâkim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple 16 yaĢını doldurmuĢ olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir‖ hükmünün yer aldığı; oysaki evlenmesine izin verilen Hilal AKER’in, karar tarihi olan 7/6/2012 günü itibariyle 15 yaĢ, 7 ay ve 6 günlük olup henüz 16 yaĢını tamamlamadığı, bu nedenle evlenme talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, Hilal AKER’in evlenmesine izin verilmesinin hukuka uygun olmadığı kanaatine varıldığı, söz konusu mahkeme kararı olağan kanun yollarına gidilmediği için kesinleĢtiğinden kanun yararına temyiz talebinde bulunduğu anlaĢılmıĢtır. 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 124/2. maddesi ile ―Ancak, hâkim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple onaltı yaĢını doldurmuĢ olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir‖ hükmü getirilmiĢtir. Evlenmesine izin verilmesi istenilen 1/11/1996 doğumlu Hilal AKER’in dava ve hüküm tarihinde onaltı yaĢını doldurmadığı anlaĢılmaktadır. Mahkemece, yasal Ģartın oluĢmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken Türk Medeni Kanununun 124/2. maddesi hükmüne aykırı olarak evlenmeye izin verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuĢtur. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 10/3/2014 [R.G. 17 Nisan 2014 – 28975 ] —— • —— DANIġTAY KARARLARI DanıĢtay Dokuzuncu Daire BaĢkanlığından: Esas No: 2012/651 Karar No: 2013/7882 Kanun Yararına Temyiz Eden: DanıĢtay BaĢsavcılığı Davacı: Etkin Grup Özel Eğitim Tes. G.Ġ.V. DıĢ Tic. Ltd. ġti Vekili: Av. Erol Kılıkçıer Ankara Yolu Tüze ĠĢ Merkezi No:36 K:12 Osmangazi/BURSA KarĢı Taraf: Bursa Vergi Dairesi BaĢkanlığı/BURSA Ġstemin Özeti: Davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği hasılatın bir kısmına fatura düzenlemeden kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, 2006/Aralık dönemi için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden Bursa 1. Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve E:2010/1485, K:2010/2826 sayılı kararına karĢı yapılan itirazı kabul edip, vergi ziyaı cezalı katma değer vergisini kaldıran Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17/2/2011 tarih ve E:2011/459, K:2011/380 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmektedir. DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma Ġstemi: Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı ġirketin bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, Aralık/2006 dönemi için re'sen salınan katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına dair iĢlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine iliĢkin Bursa Birinci Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve E:2010/1485, K:2010/2826 sayılı tek hakim kararına davacı tarafından yapılan itiraz üzerine; vergi inceleme raporunda Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinden alınan reklam hizmeti karĢılığında, bu Ģirketin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiği halde, fatura düzenlenmediği saptanarak, bu hizmet dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmıĢ ise de, anılan hizmet karĢılığında faturasız olarak sağlanan reklam hizmetinin bedeli üzerinden hesaplanması gereken katma değer vergisinin indirimde dikkate alınmadığı; karĢılıklı olarak fatura düzenlenmemiĢ olsa da, bir takas iĢleminin varlığının açık olduğu; reklam giderleri indirilebilecek giderlerden olduğundan, gelir ve giderler mahsup edildikten sonra kayıt ve beyan dıĢı bırakıldığı iddia edilen verginin gerçek miktarının araĢtırılması gerekirken, Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinde yapılan vergi incelemesi sırasında ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamı kâr olarak değerlendirilerek tarh ve ceza kesme iĢlemleri tesisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, itirazın kabulü, kararın bozulması ve tarh ve ceza kesme iĢlemlerinin iptali yolundaki Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/459, K:2011/380 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine konu incelendi. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu teĢkil ettiği; 2'nci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20'nci maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı oluĢturacağı; 29'uncu maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34'üncü maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu nedenle, mal ve hizmet alımında bulunulmuĢ olmasının, tek baĢına, bu alımlar nedeniyle katma değer vergisi indirimine olanak sağlaması mümkün değildir. Vergi indirimi için, alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir. Dava dosyasının ve DanıĢtay Üçüncü Dairesinin E:2009/3623, K:2010/2212 ve E:2009/3624, K:2010/2213 sayılı kararlarının incelenmesinden; Ertempo Radyo Yayıncılık ve Ticaret Anonim ġirketinde yapılan arama sırasında ele geçirilen sözleĢme ve kayıt takip formlarından, davacı Ģirketin reklamlarının yayımlanması karĢılığında, bu Ģirketinin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü; ancak, radyo Ģirketi reklam hizmeti için fatura düzenlemediği gibi, davacı Ģirketin de verdiği eğitim hizmeti için fatura düzenlemediğinin saptanması üzerine, öğrencilerin radyo Ģirketine ödedikleri saptanan toplam tutarın davacı Ģirketin verdiği eğitim hizmetinin karĢılığı olduğu kabul edilip, kayıt ve beyan dıĢı bırakılan bu tutar ilgili dönemlere iliĢkin katma değer vergisi matrahlarına eklenerek beyan tablosunun yeniden oluĢturulması suretiyle, katma değer vergisi tarh edilerek, bir kat vergi ziyaı cezası kesildiği anlaĢılmaktadır. Davacı ġirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre, bu reklam hizmetine iliĢkin olarak katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak yoktur. Dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu bakımdan; bölge idare mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın iptaline karar verilmesi, yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenle, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade eden 17.2.2011 gün ve E:2011/459, K:2011/380 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düĢünülmektedir. Tetkik Hakimi Hüseyin Aydemir'in DüĢüncesi: Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının, yasal kayıtlarına intikal etmemesi nedeniyle indirim konusu yapılması hukuken mümkün olmadığından eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerektiği düĢünülmektedir. TÜRK MĠLLETĠ ADINA Hüküm veren DanıĢtay Dokuzuncu Dairesi'nce Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/459, K:2011/380 sayılı kararının DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine iĢin gereği görüĢüldü: Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan dava Bursa 1. Vergi Mahkemesince reddedilmiĢtir. Bursa Bölge Ġdare Mahkemesi yapılan itiraz üzerine 17.2.2011 gün ve 17.2.2011 gün ve E:2011/459, K:2011/380 sayılı kararıyla, davacı kurum tarafından ifa edilen dershanecilik hizmeti ile Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketi tarafından ifa edilen reklam yayını hizmetinin karĢılıklı olarak mübadele edildiği, bu durumun, Ertempo Radyoculuk A.ġ. hakkında tanzim olunan rapor ve eklerinden açık ve net olarak anlaĢıldığı, ortada her ne kadar bu hususa iliĢkin alıĢ ve satıĢ faturaları karĢılıklı olarak düzenlenmemiĢ ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinde anlatımını bulan vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu yönündeki kural gereğince ortada bir takas ya da trampa iĢleminin bulunduğu, trampa rejimi vergi kanunlarımızda açık ve net olarak düzenlenmemiĢ ise de, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğunun belirtilmesi nedeniyle olayda iki ayrı ticari faaliyetin aynı anda ve karĢılıklı olarak gerçekleĢtiği kurum açısından bu faaliyetin incelenmesi halinde, reklam giderleri mülga Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili maddesi uyarınca kanunen kabul edilen giderler arasında bulunduğundan, 213 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamındaki trampa rejimi uygulamasının, bu uygulamadan kaynaklı gelir ve giderlerin aynı zamanda hem bir hasılat kalemi hem de bir maliyet unsuru olarak değerlendirilmesini gerektirdiği ancak böyle bir inceleme yapılmaksızın Ertempo Radyo Yayıncılık A.ġ. nezdinde yapılan incelemede ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamının kar olarak değerlendirilmesi ve buna dayalı olarak tarhiyat yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle itirazı kabul edip, tarhiyatı kaldırmıĢ ve karar düzeltme aĢamasından da geçerek karar kesinleĢmiĢtir. DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak bulunmadığı, dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmadığı, bu bakımdan; vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturduğu belirtilerek kararın kanun yararına bozulması istenilmektedir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu teĢkil ettiği; 2. maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20. maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı oluĢturacağı; 29. maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu yasal düzenlemelere göre, mal ve hizmet alımı nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir. Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal ettirilmediği anlaĢıldığından, söz konusu hizmet alımlarına iliĢkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcısı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü ve Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/459, K:2011/380 sayılı kararının 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koĢulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmi Gazete'de yayımlanmasına 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. —— • —— DanıĢtay Dokuzuncu Daire BaĢkanlığından: Esas No: 2012/652 Karar No: 2013/7883 Kanun Yararına Temyiz Eden: DanıĢtay BaĢsavcılığı Davacı: Etkin Grup Özel Eğitim Tes. G.Ġ.V. DıĢ Tic. Ltd. ġti Vekili: Av. Erol Kılıkçıer Ankara Yolu Tüze ĠĢ Merkezi No:36 K:12 Osmangazi/BURSA KarĢı Taraf: Bursa Vergi Dairesi BaĢkanlığı/BURSA Ġstemin Özeti: Davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği hasılatın bir kısmına fatura düzenlemeden kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, 2006/Ekim dönemi için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden Bursa 1. Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve E:2010/1483, K:2010/2824 sayılı kararına karĢı yapılan itirazı kabul edip, vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldıran Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17/2/2011 tarih ve E:2011/457, K:2011/378 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmektedir. DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma Ġstemi: Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı ġirketin bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, Ekim/2006 dönemi için re'sen salınan katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına dair iĢlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine iliĢkin Bursa Birinci Vergi Mahkemesinin 14.12 2010 gün ve E:2010/1483, K:2010/2824 sayılı tek hakim kararına davacı tarafından yapılan itiraz üzerine; vergi inceleme raporunda Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinden alınan reklam hizmeti karĢılığında, bu Ģirketin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiği halde, fatura düzenlenmediği saptanarak, bu hizmet dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmıĢ ise de, anılan hizmet karĢılığında faturasız olarak sağlanan reklam hizmetinin bedeli üzerinden hesaplanması gereken katma değer vergisinin indirimde dikkate alınmadığı; karĢılıklı olarak fatura düzenlenmemiĢ olsa da, bir takas iĢleminin varlığının açık olduğu; reklam giderleri indirilebilecek giderlerden olduğundan, gelir ve giderler mahsup edildikten sonra kayıt ve beyan dıĢı bırakıldığı iddia edilen verginin gerçek miktarının araĢtırılması gerekirken, Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinde yapılan vergi incelemesi sırasında ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamı kâr olarak değerlendirilerek tarh ve ceza kesme iĢlemleri tesisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, itirazın kabulü, kararın bozulması ve tarh ve ceza kesme iĢlemlerinin iptali yolundaki Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17/2/2011 tarih ve E:2011/457, K:2011/378 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine konu incelendi. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu teĢkil ettiği; 2'nci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20'nci maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı oluĢturacağı; 29'uncu maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34'üncü maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu nedenle, mal ve hizmet alımında bulunulmuĢ olmasının, tek baĢına, bu alımlar nedeniyle katma değer vergisi indirimine olanak sağlaması mümkün değildir. Vergi indirimi için, alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir. Dava dosyasının ve DanıĢtay Üçüncü Dairesinin E:2009/3623, K:2010/2212 ve E:2009/3624, K:2010/2213 sayılı kararlarının incelenmesinden; Ertempo Radyo Yayıncılık ve Ticaret Anonim ġirketinde yapılan arama sırasında ele geçirilen sözleĢme ve kayıt takip formlarından, davacı Ģirketin reklamlarının yayımlanması karĢılığında, bu Ģirketinin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü; ancak, radyo Ģirketi reklam hizmeti için fatura düzenlemediği gibi, davacı Ģirketin de verdiği eğitim hizmeti için fatura düzenlemediğinin saptanması üzerine, öğrencilerin radyo Ģirketine ödedikleri saptanan toplam tutarın davacı Ģirketin verdiği eğitim hizmetinin karĢılığı olduğu kabul edilip, kayıt ve beyan dıĢı bırakılan bu tutar ilgili dönemlere iliĢkin katma değer vergisi matrahlarına eklenerek beyan tablosunun yeniden oluĢturulması suretiyle, katma değer vergisi tarh edilerek, bir kat vergi ziyaı cezası kesildiği anlaĢılmaktadır. Davacı ġirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre, bu reklam hizmetine iliĢkin olarak katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak yoktur. Dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu bakımdan; bölge idare mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın iptaline karar verilmesi, yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenle, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade eden 17/2/2011 tarih ve E:2011/457, K:2011/378 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düĢünülmektedir. Tetkik Hakimi Hüseyin Aydemir'in DüĢüncesi: Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının, yasal kayıtlarına intikal etmemesi nedeniyle indirim konusu yapılması hukuken mümkün olmadığından eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerektiği düĢünülmektedir. TÜRK MĠLLETĠ ADINA Hüküm veren DanıĢtay Dokuzuncu Dairesi'nce Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17/2/2011 tarih ve E:2011/457, K:2011/378 sayılı kararının DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine iĢin gereği görüĢüldü: Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın, ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan dava Bursa 1. Vergi Mahkemesince reddedilmiĢtir. Bursa Bölge Ġdare Mahkemesi yapılan itiraz üzerine 17.2.2011 gün ve E:2011/457, K:2011/378 sayılı kararıyla, davacı kurum tarafından ifa edilen dershanecilik hizmeti ile Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketi tarafından ifa edilen reklam yayını hizmetinin karĢılıklı olarak mübadele edildiği, bu durumun, Ertempo Radyoculuk A.ġ. hakkında tanzim olunan rapor ve eklerinden açık ve net olarak anlaĢıldığı, ortada her ne kadar bu hususa iliĢkin alıĢ ve satıĢ faturaları karĢılıklı olarak düzenlenmemiĢ ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinde anlatımını bulan vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu yönündeki kural gereğince ortada bir takas ya da trampa iĢleminin bulunduğu, trampa rejimi vergi kanunlarımızda açık ve net olarak düzenlenmemiĢ ise de, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğunun belirtilmesi nedeniyle olayda iki ayrı ticari faaliyetin aynı anda ve karĢılıklı olarak gerçekleĢtiğinin kurum açısından bu faaliyetin incelenmesi halinde, reklam giderleri mülga Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili maddesi uyarınca kanunen kabul edilen giderler arasında bulunduğundan, 213 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamındaki trampa rejiminin uygulamasının, bu uygulamadan kaynaklı gelir ve giderlerin aynı zamanda hem bir hasılat kalemi hem de bir maliyet unsuru olarak değerlendirilmesinin gerektirir ancak böyle bir inceleme yapılmaksızın Ertempo Radyo Yayıncılık A.ġ. nezdinde yapılan incelemede ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamının kar olarak değerlendirilmesi ve buna dayalı olarak tarhiyat yapılmasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle itirazı kabul edip, tarhiyatı kaldırmıĢ ve karar düzeltme aĢamasından da geçerek karar kesinleĢmiĢtir. DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak bulunmadığı, dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmadığı, bu bakımdan; vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturduğu belirtilerek kararın kanun yararına bozulması istenilmektedir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu teĢkil ettiği; 2. maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20. maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı oluĢturacağı; 29. maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu yasal düzenlemelere göre, mal ve hizmet alımı nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir. Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal ettirilmediği anlaĢıldığından, söz konusu hizmet alımlarına iliĢkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcısı tarafından yapılan temyiz istemin kabulü ve Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/457, K:2011/378 sayılı kararının 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koĢulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmi Gazete'de yayımlanmasına 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. —— • —— DanıĢtay Dokuzuncu Daire BaĢkanlığından: Esas No: 2012/653 Karar No: 2013/7884 Kanun Yararına Temyiz Eden: DanıĢtay BaĢsavcılığı Davacı: Etkin Grup Özel Eğitim Tes. G.Ġ.V. DıĢ Tic. Ltd. ġti Vekili: Av. Erol Kılıkçıer Ankara Yolu Tüze ĠĢ Merkezi No:36 K:12 Osmangazi/BURSA KarĢı Taraf: Bursa Vergi Dairesi BaĢkanlığı/BURSA Ġstemin Özeti: Davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği hasılatın bir kısmına fatura düzenlemeden kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, 2006/Kasım dönemi için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden Bursa 1. Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve E:2010/1484, K:2010/2825 sayılı kararına karĢı yapılan itirazı kabul edip, vergi ziyaı cezalı katma değer vergisini kaldıran Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17/2/2011 tarih ve E:2011/458, K:2011/379 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmektedir. DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma Ġstemi: Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı ġirketin bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, Kasım/2006 dönemi için re'sen salınan katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına dair iĢlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine iliĢkin Bursa Birinci Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve E:2010/1484, K:2010/2825 sayılı tek hakim kararına davacı tarafından yapılan itiraz üzerine; vergi inceleme raporunda Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinden alınan reklam hizmeti karĢılığında, bu Ģirketin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiği halde, fatura düzenlenmediği saptanarak, bu hizmet dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmıĢ ise de, anılan hizmet karĢılığında faturasız olarak sağlanan reklam hizmetinin bedeli üzerinden hesaplanması gereken katma değer vergisinin indirimde dikkate alınmadığı; karĢılıklı olarak fatura düzenlenmemiĢ olsa da, bir takas iĢleminin varlığının açık olduğu; reklam giderleri indirilebilecek giderlerden olduğundan, gelir ve giderler mahsup edildikten sonra kayıt ve beyan dıĢı bırakıldığı iddia edilen verginin gerçek miktarının araĢtırılması gerekirken, Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinde yapılan vergi incelemesi sırasında ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamı kâr olarak değerlendirilerek tarh ve ceza kesme iĢlemleri tesisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, itirazın kabulü, kararın bozulması ve tarh ve ceza kesme iĢlemlerinin iptali yolundaki Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/458, K:2011/379 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine konu incelendi. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu teĢkil ettiği; 2'nci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20'nci maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı oluĢturacağı; 29'uncu maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34'üncü maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu nedenle, mal ve hizmet alımında bulunulmuĢ olmasının, tek baĢına, bu alımlar nedeniyle katma değer vergisi indirimine olanak sağlaması mümkün değildir. Vergi indirimi için, alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir. Dava dosyasının ve DanıĢtay Üçüncü Dairesinin E:2009/3623, K:2010/2212 ve E:2009/3624, K:2010/2213 sayılı kararlarının incelenmesinden; Ertempo Radyo Yayıncılık ve Ticaret Anonim ġirketinde yapılan arama sırasında ele geçirilen sözleĢme ve kayıt takip formlarından, davacı Ģirketin reklamlarının yayımlanması karĢılığında, bu Ģirketinin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü; ancak, radyo Ģirketi reklam hizmeti için fatura düzenlemediği gibi, davacı Ģirketin de verdiği eğitim hizmeti için fatura düzenlemediğinin saptanması üzerine, öğrencilerin radyo Ģirketine ödedikleri saptanan toplam tutarın davacı Ģirketin verdiği eğitim hizmetinin karĢılığı olduğu kabul edilip, kayıt ve beyan dıĢı bırakılan bu tutar ilgili dönemlere iliĢkin katma değer vergisi matrahlarına eklenerek beyan tablosunun yeniden oluĢturulması suretiyle, katma değer vergisi tarh edilerek, bir kat vergi ziyaı cezası kesildiği anlaĢılmaktadır. Davacı ġirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre, bu reklam hizmetine iliĢkin olarak katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak yoktur. Dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu bakımdan; bölge idare mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın iptaline karar verilmesi, yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenle, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade eden 17.2.2011 gün ve E:2011/458, K:2011/379 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düĢünülmektedir. Tetkik Hakimi Hüseyin Aydemir'in DüĢüncesi: Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının, yasal kayıtlarına intikal etmemesi nedeniyle indirim konusu yapılması hukuken mümkün olmadığından eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerektiği düĢünülmektedir. TÜRK MĠLLETĠ ADINA Hüküm veren DanıĢtay Dokuzuncu Dairesi'nce Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/458, K:2011/379 sayılı kararının DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine iĢin gereği görüĢüldü: Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan dava Bursa 1. Vergi Mahkemesince reddedilmiĢtir. Bursa Bölge Ġdare Mahkemesi yapılan itiraz üzerine 17.2.2011 gün ve E:2011/458, K:2011/379 sayılı kararıyla, davacı kurum tarafından ifa edilen dershanecilik hizmeti ile Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketi tarafından ifa edilen reklam yayını hizmetinin karĢılıklı olarak mübadele edildiği, bu durumun, Ertempo Radyoculuk A.ġ. hakkında tanzim olunan rapor ve eklerinden açık ve net olarak anlaĢıldığı, ortada her ne kadar bu hususa iliĢkin alıĢ ve satıĢ faturaları karĢılıklı olarak düzenlenmemiĢ ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinde anlatımını bulan vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu yönündeki kural gereğince ortada bir takas ya da trampa iĢleminin bulunduğu, trampa rejimi vergi kanunlarımızda açık ve net olarak düzenlenmemiĢ ise de, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğunun belirtilmesi nedeniyle olayda iki ayrı ticari faaliyetin aynı anda ve karĢılıklı olarak gerçekleĢtiği kurum açısından bu faaliyetin incelenmesi halinde, reklam giderleri mülga Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili maddesi uyarınca kanunen kabul edilen giderler arasında bulunduğundan, 213 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamındaki trampa rejimi uygulamasının, bu uygulamadan kaynaklı gelir ve giderlerin aynı zamanda hem bir hasılat kalemi hem de bir maliyet unsuru olarak değerlendirilmesini gerektirdiği ancak böyle bir inceleme yapılmaksızın Ertempo Radyo Yayıncılık A.ġ. nezdinde yapılan incelemede ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamının kar olarak değerlendirilmesi ve buna dayalı olarak tarhiyat yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle itirazı kabul edip, tarhiyatı kaldırmıĢ ve karar düzeltme aĢamasından da geçerek karar kesinleĢmiĢtir. DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak bulunmadığı, dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmadığı, bu bakımdan; vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturduğu belirtilerek kararın kanun yararına bozulması istenilmektedir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu teĢkil ettiği; 2. maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20. maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı oluĢturacağı; 29. maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu yasal düzenlemelere göre, mal ve hizmet alımı nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir. Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal ettirilmediği anlaĢıldığından, söz konusu hizmet alımlarına iliĢkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcısı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü ve Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/458, K:2011/379 sayılı kararının 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koĢulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmi Gazete'de yayımlanmasına 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. —— • —— DanıĢtay Dokuzuncu Daire BaĢkanlığından: Esas No: 2012/654 Karar No: 2013/7885 Kanun Yararına Temyiz Eden: DanıĢtay BaĢsavcılığı Davacı: Etkin Grup Özel Eğitim Tes. G.Ġ.V. DıĢ Tic. Ltd. ġti Vekili: Av. Erol Kılıkçıer Ankara Yolu Tüze ĠĢ Merkezi No:36 K:12 Osmangazi/BURSA KarĢı Taraf: Bursa Vergi Dairesi BaĢkanlığı/BURSA Ġstemin Özeti: Davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği hasılatın bir kısmına fatura düzenlemeden kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, 2006/Temmuz dönemi için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden Bursa 1. Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve E:2010/1486, K:2010/2827 sayılı kararına karĢı yapılan itirazı kabul edip, vergi ziyaı cezalı katma değer vergisini kaldıran Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17/2/2011 tarih ve E:2011/460, K:2011/381 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmektedir. DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma Ġstemi: Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı ġirketin bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, Temmuz/2006 dönemi için re'sen salınan katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına dair iĢlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine iliĢkin Bursa Birinci Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve E:2010/1486, K:2010/2827 sayılı tek hakim kararına davacı tarafından yapılan itiraz üzerine; vergi inceleme raporunda Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinden alınan reklam hizmeti karĢılığında, bu Ģirketin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiği halde, fatura düzenlenmediği saptanarak, bu hizmet dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmıĢ ise de, anılan hizmet karĢılığında faturasız olarak sağlanan reklam hizmetinin bedeli üzerinden hesaplanması gereken katma değer vergisinin indirimde dikkate alınmadığı; karĢılıklı olarak fatura düzenlenmemiĢ olsa da, bir takas iĢleminin varlığının açık olduğu; reklam giderleri indirilebilecek giderlerden olduğundan, gelir ve giderler mahsup edildikten sonra kayıt ve beyan dıĢı bırakıldığı iddia edilen verginin gerçek miktarının araĢtırılması gerekirken, Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinde yapılan vergi incelemesi sırasında ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamı kâr olarak değerlendirilerek tarh ve ceza kesme iĢlemleri tesisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, itirazın kabulü, kararın bozulması ve tarh ve ceza kesme iĢlemlerinin iptali yolundaki Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/460, K:2011/381 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine konu incelendi. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu teĢkil ettiği; 2'nci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20'nci maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı oluĢturacağı; 29'uncu maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34'üncü maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu nedenle, mal ve hizmet alımında bulunulmuĢ olmasının, tek baĢına, bu alımlar nedeniyle katma değer vergisi indirimine olanak sağlaması mümkün değildir. Vergi indirimi için, alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir. Dava dosyasının ve DanıĢtay Üçüncü Dairesinin E:2009/3623, K:2010/2212 ve E:2009/3624, K:2010/2213 sayılı kararlarının incelenmesinden; Ertempo Radyo Yayıncılık ve Ticaret Anonim ġirketinde yapılan arama sırasında ele geçirilen sözleĢme ve kayıt takip formlarından, davacı Ģirketin reklamlarının yayımlanması karĢılığında, bu Ģirketinin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü; ancak, radyo Ģirketi reklam hizmeti için fatura düzenlemediği gibi, davacı Ģirketin de verdiği eğitim hizmeti için fatura düzenlemediğinin saptanması üzerine, öğrencilerin radyo Ģirketine ödedikleri saptanan toplam tutarın davacı Ģirketin verdiği eğitim hizmetinin karĢılığı olduğu kabul edilip, kayıt ve beyan dıĢı bırakılan bu tutar ilgili dönemlere iliĢkin katma değer vergisi matrahlarına eklenerek beyan tablosunun yeniden oluĢturulması suretiyle, katma değer vergisi tarh edilerek, bir kat vergi ziyaı cezası kesildiği anlaĢılmaktadır. Davacı ġirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre, bu reklam hizmetine iliĢkin olarak katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak yoktur. Dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu bakımdan; bölge idare mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın iptaline karar verilmesi, yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenle, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade eden 17.2.2011 gün ve E:2011/460, K:2011/381 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düĢünülmektedir. Tetkik Hakimi Hüseyin Aydemir'in DüĢüncesi: Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının, yasal kayıtlarına intikal etmemesi nedeniyle indirim konusu yapılması hukuken mümkün olmadığından eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerektiği düĢünülmektedir. TÜRK MĠLLETĠ ADINA Hüküm veren DanıĢtay Dokuzuncu Dairesi'nce Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/460, K:2011/381 sayılı kararının DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine iĢin gereği görüĢüldü: Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan dava Bursa 1. Vergi Mahkemesince reddedilmiĢtir. Bursa Bölge Ġdare Mahkemesi yapılan itiraz üzerine 17.2.2011 gün ve E:2011/460, K:2011/381 sayılı kararıyla, davacı kurum tarafından ifa edilen dershanecilik hizmeti ile Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketi tarafından ifa edilen reklam yayını hizmetinin karĢılıklı olarak mübadele edildiği, bu durumun, Ertempo Radyoculuk A.ġ. hakkında tanzim olunan rapor ve eklerinden açık ve net olarak anlaĢıldığı, ortada her ne kadar bu hususa iliĢkin alıĢ ve satıĢ faturaları karĢılıklı olarak düzenlenmemiĢ ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinde anlatımını bulan vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu yönündeki kural gereğince ortada bir takas ya da trampa iĢleminin bulunduğu, trampa rejimi vergi kanunlarımızda açık ve net olarak düzenlenmemiĢ ise de, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğunun belirtilmesi nedeniyle olayda iki ayrı ticari faaliyetin aynı anda ve karĢılıklı olarak gerçekleĢtiği kurum açısından bu faaliyetin incelenmesi halinde, reklam giderleri mülga Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili maddesi uyarınca kanunen kabul edilen giderler arasında bulunduğundan, 213 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamındaki trampa rejimi uygulamasının, bu uygulamadan kaynaklı gelir ve giderlerin aynı zamanda hem bir hasılat kalemi hem de bir maliyet unsuru olarak değerlendirilmesini gerektirdiği ancak böyle bir inceleme yapılmaksızın Ertempo Radyo Yayıncılık A.ġ. nezdinde yapılan incelemede ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamının kar olarak değerlendirilmesi ve buna dayalı olarak tarhiyat yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle itirazı kabul edip, tarhiyatı kaldırmıĢ ve karar düzeltme aĢamasından da geçerek karar kesinleĢmiĢtir. DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak bulunmadığı, dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmadığı, bu bakımdan; vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturduğu belirtilerek kararın kanun yararına bozulması istenilmektedir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu teĢkil ettiği; 2. maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20. maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı oluĢturacağı; 29. maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu yasal düzenlemelere göre, mal ve hizmet alımı nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir. Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal ettirilmediği anlaĢıldığından, söz konusu hizmet alımlarına iliĢkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcısı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü ve Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/460, K:2011/381 sayılı kararının 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koĢulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmi Gazete'de yayımlanmasına 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. —— • —— DanıĢtay Dokuzuncu Daire BaĢkanlığından: Esas No: 2012/655 Karar No: 2013/7886 Kanun Yararına Temyiz Eden: DanıĢtay BaĢsavcılığı Davacı: Etkin Grup Özel Eğitim Tes. G.Ġ.V. DıĢ Tic. Ltd. ġti Vekili: Av. Erol Kılıkçıer Ankara Yolu Tüze ĠĢ Merkezi No:36 K:12 Osmangazi/BURSA KarĢı Taraf: Bursa Vergi Dairesi BaĢkanlığı/BURSA Ġstemin Özeti: Davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği hasılatın bir kısmına fatura düzenlemeden kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, 2006/Eylül dönemi için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden Bursa 1. Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve E:2010/1482, K:2010/2823 sayılı kararına karĢı yapılan itirazı kabul edip, vergi ziyaı cezalı katma değer vergisini kaldıran Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17/2/2011 tarih ve E:2011/456, K:2011/377 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmektedir. DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma Ġstemi: Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı ġirketin bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, Eylül/2006 dönemi için re'sen salınan katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına dair iĢlemin iptali istemiyle açılan davanın reddine iliĢkin Bursa Birinci Vergi Mahkemesinin 14.12.2010 gün ve E:2010/1482, K:2010/2823 sayılı tek hakim kararına davacı tarafından yapılan itiraz üzerine; vergi inceleme raporunda Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinden alınan reklam hizmeti karĢılığında, bu Ģirketin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiği halde, fatura düzenlenmediği saptanarak, bu hizmet dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmıĢ ise de, anılan hizmet karĢılığında faturasız olarak sağlanan reklam hizmetinin bedeli üzerinden hesaplanması gereken katma değer vergisinin indirimde dikkate alınmadığı; karĢılıklı olarak fatura düzenlenmemiĢ olsa da, bir takas iĢleminin varlığının açık olduğu; reklam giderleri indirilebilecek giderlerden olduğundan, gelir ve giderler mahsup edildikten sonra kayıt ve beyan dıĢı bırakıldığı iddia edilen verginin gerçek miktarının araĢtırılması gerekirken, Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinde yapılan vergi incelemesi sırasında ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamı kâr olarak değerlendirilerek tarh ve ceza kesme iĢlemleri tesisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, itirazın kabulü, kararın bozulması ve tarh ve ceza kesme iĢlemlerinin iptali yolundaki Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/456, K:2011/377 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine konu incelendi. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu teĢkil ettiği; 2'nci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20'nci maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı oluĢturacağı; 29'uncu maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34'üncü maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu nedenle, mal ve hizmet alımında bulunulmuĢ olmasının, tek baĢına, bu alımlar nedeniyle katma değer vergisi indirimine olanak sağlaması mümkün değildir. Vergi indirimi için, alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir. Dava dosyasının ve DanıĢtay Üçüncü Dairesinin E:2009/3623, K:2010/2212 ve E:2009/3624, K:2010/2213 sayılı kararlarının incelenmesinden; Ertempo Radyo Yayıncılık ve Ticaret Anonim ġirketinde yapılan arama sırasında ele geçirilen sözleĢme ve kayıt takip formlarından, davacı Ģirketin reklamlarının yayımlanması karĢılığında, bu Ģirketinin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü; ancak, radyo Ģirketi reklam hizmeti için fatura düzenlemediği gibi, davacı Ģirketin de verdiği eğitim hizmeti için fatura düzenlemediğinin saptanması üzerine, öğrencilerin radyo Ģirketine ödedikleri saptanan toplam tutarın davacı Ģirketin verdiği eğitim hizmetinin karĢılığı olduğu kabul edilip, kayıt ve beyan dıĢı bırakılan bu tutar ilgili dönemlere iliĢkin katma değer vergisi matrahlarına eklenerek beyan tablosunun yeniden oluĢturulması suretiyle, katma değer vergisi tarh edilerek, bir kat vergi ziyaı cezası kesildiği anlaĢılmaktadır. Davacı ġirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre, bu reklam hizmetine iliĢkin olarak katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak yoktur. Dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu bakımdan; bölge idare mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın iptaline karar verilmesi, yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenle, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade eden 17.2.2011 gün ve E:2011/456, K:2011/377 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düĢünülmektedir. Tetkik Hakimi Hüseyin Aydemir'in DüĢüncesi: Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının, yasal kayıtlarına intikal etmemesi nedeniyle indirim konusu yapılması hukuken mümkün olmadığından eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerektiği düĢünülmektedir. TÜRK MĠLLETĠ ADINA Hüküm veren DanıĢtay Dokuzuncu Dairesi'nce Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/456, K:2011/377 sayılı kararının DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine iĢin gereği görüĢüldü: Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan dava Bursa 1. Vergi Mahkemesince reddedilmiĢtir. Bursa Bölge Ġdare Mahkemesi yapılan itiraz üzerine 17.2.2011 gün ve E:2011/456, K:2011/377 sayılı kararıyla, davacı kurum tarafından ifa edilen dershanecilik hizmeti ile Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketi tarafından ifa edilen reklam yayını hizmetinin karĢılıklı olarak mübadele edildiği, bu durumun, Ertempo Radyoculuk A.ġ. hakkında tanzim olunan rapor ve eklerinden açık ve net olarak anlaĢıldığı, ortada her ne kadar bu hususa iliĢkin alıĢ ve satıĢ faturaları karĢılıklı olarak düzenlenmemiĢ ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinde anlatımını bulan vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu yönündeki kural gereğince ortada bir takas ya da trampa iĢleminin bulunduğu, trampa rejimi vergi kanunlarımızda açık ve net olarak düzenlenmemiĢ ise de, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğunun belirtilmesi nedeniyle olayda iki ayrı ticari faaliyetin aynı anda ve karĢılıklı olarak gerçekleĢtiği kurum açısından bu faaliyetin incelenmesi halinde, reklam giderleri mülga Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili maddesi uyarınca kanunen kabul edilen giderler arasında bulunduğundan, 213 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamındaki trampa rejimi uygulamasının, bu uygulamadan kaynaklı gelir ve giderlerin aynı zamanda hem bir hasılat kalemi hem de bir maliyet unsuru olarak değerlendirilmesini gerektirdiği ancak böyle bir inceleme yapılmaksızın Ertempo Radyo Yayıncılık A.ġ. nezdinde yapılan incelemede ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamının kar olarak değerlendirilmesi ve buna dayalı olarak tarhiyat yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle itiraz kabul edip, tarhiyatı kaldırmıĢ ve karar düzeltme aĢamasından da geçerek karar kesinleĢmiĢtir. DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak bulunmadığı, dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmadığı, bu bakımdan; vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturduğu belirtilerek kararın kanun yararına bozulması istenilmektedir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu teĢkil ettiği; 2. maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20. maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı oluĢturacağı; 29. maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu yasal düzenlemelere göre, mal ve hizmet alımı nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir. Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal ettirilmediği anlaĢıldığından, söz konusu hizmet alımlarına iliĢkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcısı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü ve Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 17.2.2011 gün ve E:2011/456, K:2011/377 sayılı kararının 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koĢulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmi Gazete'de yayımlanmasına 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. —— • —— DanıĢtay Dokuzuncu Daire BaĢkanlığından: Esas No: 2012/4040 Karar No: 2013/7895 Kanun Yararına Temyiz Eden: DanıĢtay BaĢsavcılığı Davacı: Etkin Grup Özel Eğitim Tes. G.Ġ.V. DıĢ Tic. Ltd. ġti Vekili: Av. Erol Kılıkçıer Ankara Yolu Tüze ĠĢ Merkezi No:36 K:12 Osmangazi/BURSA KarĢı Taraf: Bursa Vergi Dairesi BaĢkanlığı/BURSA Ġstemin Özeti: Davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği hasılatın bir kısmına fatura düzenlemeden kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, 2003/Eylül dönemi için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 24.4 2009 gün ve E:2008/1961, K:2009/1013 sayılı kararına yapılan itirazı reddeden Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27/10/2009 tarih ve E:2009/3077, K:2010/3834 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmektedir. DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma Ġstemi: Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı ġirketin bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, Eylül/2003 dönemi için re'sen salınan katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına dair iĢlemin Bursa Ġkinci Vergi Mahkemesinin 24.4 2009 gün ve E:2008/1961, K:2009/1013 sayılı tek hakim kararıyla; vergi inceleme raporunda Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinden alınan reklam hizmeti karĢılığında, bu Ģirketin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiği halde, fatura düzenlenmediği saptanarak, bu hizmet dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmıĢ ve karĢılıklı olarak fatura düzenlenmemiĢ olsa da, bir takas iĢleminin varlığının açık olduğu; reklam giderleri indirilebilecek giderlerden olduğundan, gelir ve giderler mahsup edildikten sonra kayıt ve beyan dıĢı bırakıldığı iddia edilen verginin gerçek miktarının araĢtırılması gerekirken, Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinde yapılan vergi incelemesi sırasında ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamı kâr olarak değerlendirilerek tarh ve ceza kesme iĢlemleri tesisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle iptal edildiğinin; davalı idarenin itirazının ise, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27.10.2009 gün ve E:2009/3077, K:2009/3834 sayılı kararıyla reddedildiğinin anlaĢılması üzerine konu incelendi. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu teĢkil ettiği; 2'nci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20'nci maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı oluĢturacağı; 29'uncu maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34'üncü maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu nedenle, mal ve hizmet alımında bulunulmuĢ olmasının, tek baĢına, bu alımlar nedeniyle katma değer vergisi indirimine olanak sağlaması mümkün değildir. Vergi indirimi için, alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir. Dava dosyasının ve DanıĢtay Üçüncü Dairesinin E:2009/3623, K:2010/2212 ve E:2009/3624, K:2010/2213 sayılı kararlarının incelenmesinden; Ertempo Radyo Yayıncılık ve Ticaret Anonim ġirketinde yapılan arama sırasında ele geçirilen sözleĢme ve kayıt takip formlarından, davacı Ģirketin reklamlarının yayımlanması karĢılığında, bu Ģirketinin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü; ancak, radyo Ģirketi reklam hizmeti için fatura düzenlemediği gibi, davacı Ģirketin de verdiği eğitim hizmeti için fatura düzenlemediğinin saptanması üzerine, öğrencilerin radyo Ģirketine ödedikleri saptanan toplam tutarın davacı Ģirketin verdiği eğitim hizmetinin karĢılığı olduğu kabul edilip, kayıt ve beyan dıĢı bırakılan bu tutar ilgili dönemlere iliĢkin katma değer vergisi matrahlarına eklenerek beyan tablosunun yeniden oluĢturulması suretiyle, katma değer vergisi tarh edilerek, bir kat vergi ziyaı cezası kesildiği anlaĢılmaktadır. Davacı ġirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak yoktur. Dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu bakımdan; vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın iptaline karar verilmesi ve davalı idare tarafından yapılan itirazın bölge idare mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenle, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade eden Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 24.4.2009 gün ve E:2008/1961, K:2009/1013 sayılı kararına karĢı davalı idare tarafından yapılan itirazı reddeden Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27/10/2009 tarih ve E:2009/3077, K:2010/3834 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düĢünülmektedir. Tetkik Hakimi Hüseyin Aydemir'in DüĢüncesi: Olayda, davacı Ģirketin, yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal etmemesi nedeniyle indirim konusu yapılması hukuken mümkün olmadığından eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerektiği düĢünülmektedir. TÜRK MĠLLETĠ ADINA Hüküm veren DanıĢtay Dokuzuncu Dairesi'nce Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27.10.2009 gün ve E:2009/3077, K:2009/3834 sayılı kararının DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine gereği görüĢüldü: Dosyanın incelenmesinden; dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı, davacı kurum tarafından ifa edilen dershanecilik hizmeti ile Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketi tarafından ifa edilen reklam yayını hizmetinin karĢılıklı olarak mübadele edilmesinin söz konusu olduğu, bu durumun, Ertempo Radyoculuk A.ġ. hakkında tanzim olunan rapor ve eklerinden açık ve net olarak anlaĢıldığı, yani ortada her ne kadar buna iliĢkin alıĢ ve satıĢ faturaları karĢılıklı olarak düzenlenmemiĢ ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinde anlatımını bulan vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu yönündeki kural gereğince ortada bir takas ya da trampa iĢleminin bulunduğunun açık olduğu, trampa rejiminin vergi kanunlarımızda açık ve net olarak düzenlenmediği, ancak 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğunun belirtildiği, bu nedenle olayda iki ayrı ticari faaliyetin aynı anda ve karĢılıklı olarak gerçekleĢtiğinin kabulü gerektiği, bu iki faaliyetin eğitim hizmeti sunan davacı kurum açısından incelenmesi halinde, reklam giderlerinin mülga Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili maddesi uyarınca kanunen kabul edilen giderler arasında bulunduğu, bu nedenle 213 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamındaki trampa rejiminin uygulanmasının, bu uygulamadan kaynaklı gelir ve giderlerin aynı zamanda hem bir hasılat kalemi hem de bir maliyet unsuru olarak değerlendirilmesi gerektiği, ancak; böyle bir inceleme yapılmaksızın Ertempo Radyo Yayıncılık A.ġ. nezdinde yapılan incelemede ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamının kar olarak değerlendirilmesi ve buna dayalı olarak cezalı tarhiyat yapılmasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle kabul eden Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 24.4.2009 gün ve E:2008/1961, K:2009/1013 sayılı kararına karĢı davalı idare tarafından yapılan itirazı reddeden Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27.10.2009 gün ve E:2009/3077, K:2009/3834 sayılı kararının, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak bulunmadığı, dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı, bu bakımdan; vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi ve davalı idare tarafından yapılan itirazın bölge idare mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan bahisle kanun yararına bozulması istenilmektedir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu teĢkil ettiği; 2. maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20. maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı oluĢturacağı; 29. maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu yasal düzenlemelere göre, mal ve hizmet alımı nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir. Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal ettirilmediği anlaĢıldığından, söz konusu hizmet alımlarına iliĢkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi ve davalı idare tarafından yapılan itirazın bölge idare mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcısı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü ve Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27.10.2009 gün ve E:2009/3077, K:2009/3834 sayılı kararının 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koĢulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmi Gazete'de yayımlanmasına 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. —— • —— DanıĢtay Dokuzuncu Daire BaĢkanlığından: Esas No: 2012/4042 Karar No: 2013/7896 Kanun Yararına Temyiz Eden: DanıĢtay BaĢsavcılığı Davacı: Etkin Grup Özel Eğitim Tes. G.Ġ.V. DıĢ Tic. Ltd. ġti Vekili: Av. Erol Kılıkçıer Ankara Yolu Tüze ĠĢ Merkezi No:36 K:12 Osmangazi/BURSA KarĢı Taraf: Bursa Vergi Dairesi BaĢkanlığı/BURSA Ġstemin Özeti: Davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği hasılatın bir kısmına fatura düzenlemeden kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, 2003/Ağustos dönemi için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 24.4.2009 gün ve E:2008/1962, K:2009/1014 sayılı kararına yapılan itirazı reddeden Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27/10/2009 tarih ve E:2009/3078, K:2009/3837 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmektedir. DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma Ġstemi: Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı ġirketin bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, Ağustos/2003 dönemi için re'sen salınan katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına dair iĢlemin Bursa Ġkinci Vergi Mahkemesinin 24.4.2009 gün ve E:2008/1962, K:2009/1014 sayılı tek hakim kararıyla; vergi inceleme raporunda Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinden alınan reklam hizmeti karĢılığında, bu Ģirketin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiği halde, fatura düzenlenmediği saptanarak, bu hizmet dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmıĢ ve karĢılıklı olarak fatura düzenlenmemiĢ olsa da, bir takas iĢleminin varlığının açık olduğu; reklam giderleri indirilebilecek giderlerden olduğundan, gelir ve giderler mahsup edildikten sonra kayıt ve beyan dıĢı bırakıldığı iddia edilen verginin gerçek miktarının araĢtırılması gerekirken, Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinde yapılan vergi incelemesi sırasında ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamı kâr olarak değerlendirilerek tarh ve ceza kesme iĢlemleri tesisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle iptal edildiğinin; davalı idarenin itirazının ise, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27/10/2009 tarih ve E:2009/3078, K:2009/3837 sayılı kararıyla reddedildiğinin anlaĢılması üzerine konu incelendi. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu teĢkil ettiği; 2'nci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20'nci maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı oluĢturacağı; 29'uncu maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34'üncü maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu nedenle, mal ve hizmet alımında bulunulmuĢ olmasının, tek baĢına, bu alımlar nedeniyle katma değer vergisi indirimine olanak sağlaması mümkün değildir. Vergi indirimi için, alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir. Dava dosyasının ve DanıĢtay Üçüncü Dairesinin E:2009/3623, K:2010/2212 ve E:2009/3624, K:2010/2213 sayılı kararlarının incelenmesinden; Ertempo Radyo Yayıncılık ve Ticaret Anonim ġirketinde yapılan arama sırasında ele geçirilen sözleĢme ve kayıt takip formlarından, davacı Ģirketin reklamlarının yayımlanması karĢılığında, bu Ģirketinin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü; ancak, radyo Ģirketi reklam hizmeti için fatura düzenlemediği gibi, davacı Ģirketin de verdiği eğitim hizmeti için fatura düzenlemediğinin saptanması üzerine, öğrencilerin radyo Ģirketine ödedikleri saptanan toplam tutarın davacı Ģirketin verdiği eğitim hizmetinin karĢılığı olduğu kabul edilip, kayıt ve beyan dıĢı bırakılan bu tutar ilgili dönemlere iliĢkin katma değer vergisi matrahlarına eklenerek beyan tablosunun yeniden oluĢturulması suretiyle, katma değer vergisi tarh edilerek, bir kat vergi ziyaı cezası kesildiği anlaĢılmaktadır. Davacı ġirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak yoktur. Dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu bakımdan; vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın iptaline karar verilmesi ve davalı idare tarafından yapılan itirazın bölge idare mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenle, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade eden Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 24/4/2009 gün ve E:2008/1962, K:2009/1014 sayılı kararına karĢı davalı idare tarafından yapılan itirazı reddeden Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27/10/2009 tarih ve E:2009/3078, K:2009/3837 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düĢünülmektedir. Tetkik Hakimi Hüseyin Aydemir'in DüĢüncesi: Olayda, davacı Ģirketin, yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal etmemesi nedeniyle indirim konusu yapılması hukuken mümkün olmadığından eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerektiği düĢünülmektedir. TÜRK MĠLLETĠ ADINA Hüküm veren DanıĢtay Dokuzuncu Dairesi'nce Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27/10/2009 tarih ve E:2009/3078, K:2009/3837 sayılı kararının DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine gereği görüĢüldü: Dosyanın incelenmesinden; dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı, davacı kurum tarafından ifa edilen dershanecilik hizmeti ile Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketi tarafından ifa edilen reklam yayını hizmetinin karĢılıklı olarak mübadele edilmesinin söz konusu olduğu, bu durumun, Ertempo Radyoculuk A.ġ. hakkında tanzim olunan rapor ve eklerinden açık ve net olarak anlaĢıldığı, yani ortada her ne kadar buna iliĢkin alıĢ ve satıĢ faturaları karĢılıklı olarak düzenlenmemiĢ ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinde anlatımını bulan vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu yönündeki kural gereğince ortada bir takas ya da trampa iĢleminin bulunduğunun açık olduğu, trampa rejiminin vergi kanunlarımızda açık ve net olarak düzenlenmediği, ancak 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğunun belirtildiği, bu nedenle olayda iki ayrı ticari faaliyetin aynı anda ve karĢılıklı olarak gerçekleĢtiğinin kabulü gerektiği, bu iki faaliyetin eğitim hizmeti sunan davacı kurum açısından incelenmesi halinde, reklam giderlerinin mülga Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili maddesi uyarınca kanunen kabul edilen giderler arasında bulunduğu, bu nedenle 213 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamındaki trampa rejiminin uygulanmasının, bu uygulamadan kaynaklı gelir ve giderlerin aynı zamanda hem bir hasılat kalemi hem de bir maliyet unsuru olarak değerlendirilmesi gerektiği, ancak; böyle bir inceleme yapılmaksızın Ertempo Radyo Yayıncılık A.ġ. nezdinde yapılan incelemede ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamının kar olarak değerlendirilmesi ve buna dayalı olarak cezalı tarhiyat yapılmasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle kabul eden Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 24.4.2009 gün ve E:2008/1962, K:2009/1014 sayılı kararına karĢı davalı idare tarafından yapılan itirazı reddeden Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27/10/2009 tarih ve E:2009/3078, K:2009/3837 sayılı kararının, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak bulunmadığı, dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı, bu bakımdan; vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi ve davalı idare tarafından yapılan itirazın bölge idare mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan bahisle kanun yararına bozulması istenilmektedir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu teĢkil ettiği; 2. maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20. maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı oluĢturacağı; 29. maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu yasal düzenlemelere göre, mal ve hizmet alımı nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir. Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal ettirilmediği anlaĢıldığından, söz konusu hizmet alımlarına iliĢkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi ve davalı idare tarafından yapılan itirazın bölge idare mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcısı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü ve Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 27.10.2009 gün ve E:2009/3078, K:2009/3837 sayılı kararının 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koĢulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmi Gazete'de yayımlanmasına 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. —— • —— DanıĢtay Dokuzuncu Daire BaĢkanlığından: Esas No: 2012/4043 Karar No: 2013/7897 Kanun Yararına Temyiz Eden: DanıĢtay BaĢsavcılığı Davacı: Etkin Grup Özel Eğitim Tes. G.Ġ.V. DıĢ Tic. Ltd. ġti Vekili: Av. Erol Kılıkçıer Ankara Yolu Tüze ĠĢ Merkezi No:36 K:12 Osmangazi/BURSA KarĢı Taraf: Bursa Vergi Dairesi BaĢkanlığı/BURSA Ġstemin Özeti: Davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği hasılatın bir kısmına fatura düzenlemeden kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılatın ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, 2005/Haziran dönemi için re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 25.2.2010 gün ve E:2009/1956, K:2010/394 sayılı kararına yapılan itirazı reddeden Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 21/6/2010 tarih ve E:2010/2359, K:2010/2386 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmektedir. DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma Ġstemi: Dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı ġirketin bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre, Haziran/2005 dönemi için re'sen salınan katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına dair iĢlemin Bursa Ġkinci Vergi Mahkemesinin 25.2.2010 gün ve E:2009/1956, K:2010/394 sayılı tek hakim kararıyla; vergi inceleme raporunda Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinden alınan reklam hizmeti karĢılığında, bu Ģirketin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiği halde, fatura düzenlenmediği saptanarak, bu hizmet dolayısıyla katma değer vergisi hesaplanmıĢ ve karĢılıklı olarak fatura düzenlenmemiĢ olsa da, bir takas iĢleminin varlığının açık olduğu; reklam giderleri indirilebilecek giderlerden olduğundan, gelir ve giderler mahsup edildikten sonra kayıt ve beyan dıĢı bırakıldığı iddia edilen verginin gerçek miktarının araĢtırılması gerekirken, Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketinde yapılan vergi incelemesi sırasında ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamı kâr olarak değerlendirilerek tarh ve ceza kesme iĢlemleri tesisinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle iptal edildiğinin; davalı idarenin itirazının ise, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 21/6/2010 tarih ve E:2010/2359, K:2010/2386 sayılı kararıyla reddedildiğinin anlaĢılması üzerine konu incelendi. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1'inci maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu teĢkil ettiği; 2'nci maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20'nci maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı oluĢturacağı; 29'uncu maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34'üncü maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu nedenle, mal ve hizmet alımında bulunulmuĢ olmasının, tek baĢına, bu alımlar nedeniyle katma değer vergisi indirimine olanak sağlaması mümkün değildir. Vergi indirimi için, alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir. Dava dosyasının ve DanıĢtay Üçüncü Dairesinin E:2009/3623, K:2010/2212 ve E:2009/3624, K:2010/2213 sayılı kararlarının incelenmesinden; Ertempo Radyo Yayıncılık ve Ticaret Anonim ġirketinde yapılan arama sırasında ele geçirilen sözleĢme ve kayıt takip formlarından, davacı Ģirketin reklamlarının yayımlanması karĢılığında, bu Ģirketinin gönderdiği öğrencilere eğitim hizmeti verildiğinin ileri sürüldüğü; ancak, radyo Ģirketi reklam hizmeti için fatura düzenlemediği gibi, davacı Ģirketin de verdiği eğitim hizmeti için fatura düzenlemediğinin saptanması üzerine, öğrencilerin radyo Ģirketine ödedikleri saptanan toplam tutarın davacı Ģirketin verdiği eğitim hizmetinin karĢılığı olduğu kabul edilip, kayıt ve beyan dıĢı bırakılan bu tutar ilgili dönemlere iliĢkin katma değer vergisi matrahlarına eklenerek beyan tablosunun yeniden oluĢturulması suretiyle, katma değer vergisi tarh edilerek, bir kat vergi ziyaı cezası kesildiği anlaĢılmaktadır. Davacı ġirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak yoktur. Dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu bakımdan; vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın iptaline karar verilmesi ve davalı idare tarafından yapılan itirazın bölge idare mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenle, yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade eden Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 25.2.2010 gün ve E:2009/1956, K:2010/394 sayılı kararına karĢı davalı idare tarafından yapılan itirazı reddeden Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 21/6/2010 tarih ve E:2010/2359, K:2010/2386 sayılı kararının, 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düĢünülmektedir. Tetkik Hakimi Hüseyin Aydemir'in DüĢüncesi: Olayda, davacı Ģirketin, yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal etmemesi nedeniyle indirim konusu yapılması hukuken mümkün olmadığından eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, Bursa Bölge Ġdare Mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan DanıĢtay BaĢsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerektiği düĢünülmektedir. TÜRK MĠLLETĠ ADINA Hüküm veren DanıĢtay Dokuzuncu Dairesi'nce Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 21/6/2010 tarih ve E:2010/2359, K:2010/2386 sayılı kararının DanıĢtay BaĢsavcılığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine gereği görüĢüldü: Dosyanın incelenmesinden; dersanecilik faaliyetinde bulunan davacı Ģirketin, bazı öğrencilere verdiği eğitim hizmeti karĢılığında elde ettiği bir kısım hasılatı fatura düzenlemeyerek kayıt ve beyan dıĢı bıraktığından bahisle, beyan dıĢı bırakıldığı saptanan hasılat ilgili dönemlerin katma değer vergisi matrahlarına ilave edilerek yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre re'sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı, davacı kurum tarafından ifa edilen dershanecilik hizmeti ile Ertempo Radyoculuk Anonim ġirketi tarafından ifa edilen reklam yayını hizmetinin karĢılıklı olarak mübadele edilmesinin söz konusu olduğu, bu durumun, Ertempo Radyoculuk A.ġ. hakkında tanzim olunan rapor ve eklerinden açık ve net olarak anlaĢıldığı, yani ortada her ne kadar buna iliĢkin alıĢ ve satıĢ faturaları karĢılıklı olarak düzenlenmemiĢ ise de; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinde anlatımını bulan vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu yönündeki kural gereğince ortada bir takas ya da trampa iĢleminin bulunduğunun açık olduğu, trampa rejiminin vergi kanunlarımızda açık ve net olarak düzenlenmediği, ancak 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2. maddesinin 5. fıkrasında, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğunun belirtildiği, bu nedenle olayda iki ayrı ticari faaliyetin aynı anda ve karĢılıklı olarak gerçekleĢtiğinin kabulü gerektiği, bu iki faaliyetin eğitim hizmeti sunan davacı kurum açısından incelenmesi halinde, reklam giderlerinin mülga Kurumlar Vergisi Kanununun ilgili maddesi uyarınca kanunen kabul edilen giderler arasında bulunduğu, bu nedenle 213 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamındaki trampa rejiminin uygulanmasının, bu uygulamadan kaynaklı gelir ve giderlerin aynı zamanda hem bir hasılat kalemi hem de bir maliyet unsuru olarak değerlendirilmesi gerektiği, ancak; böyle bir inceleme yapılmaksızın Ertempo Radyo Yayıncılık A.ġ. nezdinde yapılan incelemede ele geçirilen kayıt takip formlarındaki hasılatın tamamının kar olarak değerlendirilmesi ve buna dayalı olarak cezalı tarhiyat yapılmasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle kabul eden Bursa 2. Vergi Mahkemesinin 25.2.2010 gün ve E:2009/1956, K:2010/394 sayılı kararına karĢı davalı idare tarafından yapılan itirazı reddeden Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 21/6/2010 tarih ve E:2010/2359, K:2010/2386 sayılı kararının, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura alınmadığı sabit bulunduğuna göre; bu reklam hizmetine iliĢkin olarak, katma değer vergisi ödendiğinin varsayılmasına ve yasal hiç bir koĢul yerine getirilmeden indirim konusu yapılmasına da olanak bulunmadığı, dolayısıyla; vergi inceleme raporunda, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı, bu bakımdan; vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi ve davalı idare tarafından yapılan itirazın bölge idare mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturduğundan bahisle kanun yararına bozulması istenilmektedir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, ticari, sınai, zırai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin verginin konusunu teĢkil ettiği; 2. maddesinde, trampanın iki ayrı teslim hükmünde olduğu; 20. maddesinde, teslim ve hizmet iĢlemlerinde bu iĢlemlerin karĢılığını teĢkil eden bedelin matrahı oluĢturacağı; 29. maddesinde de, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aĢılmamak Ģartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükümleri yer almıĢtır. Kanunun 34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi, alıĢ faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesine ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesi Ģartlarına bağlanmıĢtır. Bu yasal düzenlemelere göre, mal ve hizmet alımı nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için alımlara iliĢkin verginin gerçekten ödenmiĢ olması, bunun kanıtlanabilmesi için de, ödenen katma değer vergisinin fatura üzerinde ayrıca gösterilmesi ve faturanın kanuni defterlere kanunda öngörülen süre içerisinde kaydedilmesi koĢullarının yerine getirilmiĢ olması gereklidir. Olayda, davacı Ģirketin yararlandığı ileri sürülen reklam hizmeti nedeniyle fatura almadığı ve dolayısıyla bu alımlarının yasal kayıtlarına intikal ettirilmediği anlaĢıldığından, söz konusu hizmet alımlarına iliĢkin katma değer vergisinin indirim konusu yapılması hukuken mümkün değildir. Bu itibarla, eğitim hizmeti nedeniyle elde edildiği hesaplanan hasılat, katma değer vergisi matrahına ilave edilirken, reklam hizmeti nedeniyle ödendiği yasal belge ve defterlerle kanıtlanamayan katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, iki ayrı teslim hükmünde olduğu 3065 sayılı Kanunun yukarıda sözü edilen 2. maddesinin 5. fıkrasında açıkça belirtilen trampa iĢleminin, katma değer değer vergisine tabi tutulması da yasa gereği olduğundan, vergi mahkemesince, vergi incelemesi sırasında reklam giderlerine iliĢkin katma değer vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak dikkate alınmamıĢ olması nedeniyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmesi ve davalı idare tarafından yapılan itirazın bölge idare mahkemesince reddi yürürlükteki hukuka açık aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenlerle, DanıĢtay BaĢsavcısı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulü ve Bursa Bölge Ġdare Mahkemesinin 21/6/2010 tarih ve E:2010/2359, K:2010/2386 sayılı kararının 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak koĢulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile DanıĢtay BaĢsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmi Gazete'de yayımlanmasına 02.10.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. [R.G. 17 Nisan 2014 – 28975 ] —— • —— MĠLLETLERARASI ANDLAġMA Karar Sayısı : 2014/5882 10 Aralık 2013 tarihinde Konakri’de imzalanan ekli ―Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Gine Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Diplomatik Pasaport Hamillerinin KarĢılıklı Olarak Vizeden Muaf Tutulmasına Dair AnlaĢma‖nın onaylanması; DıĢiĢleri Bakanlığının 14/1/2014 tarihli ve 4114964 sayılı yazısı üzerine, 5682 sayılı Pasaport Kanununun 10 uncu maddesi ile 31/5/1963 tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 27/1/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı AndlaĢmanın eki için tıklayınız [R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ] —— • —— BAKANLAR KURULU KARARLARI Karar Sayısı : 2014/6194 Ergene Havzası Arıtma Sistemi Projesi kapsamında Marmara Denizi Derin DeĢarj Hattı, HES, Atıksu Arıtma Tesisleri ve Sanat Yapıları inĢaatlarının yapılabilmesi amacıyla bazı taĢınmazların Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaĢtırılması hakkındaki 24/6/2013 tarihli ve 2013/4969 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının yürürlükten kaldırılması; Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığının 3/4/2014 tarihli ve 204495 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 7/4/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM A. Ç. KILIÇ F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı [R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6198 Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―380 kV Unimar-Ġkitelli Enerji Ġletim Hattı (Mevcut Hat Yerine) Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâha isabet eden taĢınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken salınım gabarisinin ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 21/2/2014 tarihli ve 307 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 3/3/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6199 ġırnak Ġlinde tesis edilecek Silopi Termik Santralinin yapımı amacıyla ekli listelerde bulundukları yer ile parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Hazine adına tescil edilmek üzere Maliye Bakanlığı tarafından acele kamulaĢtırılması; anılan Bakanlığın 21/2/2014 tarihli ve 5555 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 3/3/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6201 Bağlantı anlaĢması uyarınca tesis edilecek ―154 kV UĢak OSB TM-KıĢladağ TM Enerji Ġletim Hattı Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâha isabet eden taĢınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken salınım gabarisinin ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 14/2/2014 tarihli ve 279 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 3/3/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ] —— • —— YÖNETMELĠKLER Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığından: ORMAN KANUNUNUN 16 NCI MADDESĠNĠN UYGULAMA YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 16 ncı maddesine göre verilecek izinlere, rehabilite iĢlemlerine ve izinlerden tahsil edilecek bedellere ait iĢ ve iĢlemleri düzenlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 6831 sayılı Kanunun 16 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanım ve Kısaltmalar MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Ağaçlandırma bedeli: Ġzin verilen alan üzerinden bir defaya mahsus alınan bedeli, b) Altyapı tesisi: Madencilik faaliyetleri için zorunlu yol, su, röle istasyonu, haberleĢme, enerji nakil hattı, trafo, bant konveyör, havai hat, asansör, havalandırma bacası, galeri giriĢi, Ģantiye alanı, yemekhane, atölye, maden stok alanı, pasa döküm alanı, verimli toprak depolama alanı, atık barajı, patlayıcı madde ve müĢtemilatı deposu ve kantar tesislerini, c) Arama döneminde üretim ve satıĢ izin belgesi: Arama ruhsatı döneminde teknolojik araĢtırma, geliĢtirme, pilot çalıĢmalar ve pazar araĢtırmaları yapmak üzere görünür rezervin 1/10’una kadar üretim ve satıĢı için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca verilen belgeyi, ç) Aramada ĠĢletme izni: Arama ruhsatı döneminde teknolojik araĢtırma, geliĢtirme, pilot çalıĢmalar ve pazar araĢtırmaları yapmak üzere görünür rezervin 1/10’una kadar üretim ve satıĢı için Bakanlıkça verilen izni, d) Arama ruhsatı: Belirli bir alanda maden arama faaliyetlerinde bulunulabilmesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca verilen belgeyi, e) Arazi izin bedeli: Verilen izinlerden orman idaresince alınacak kullanım bedelini, f) Bakan: Orman ve Su ĠĢleri Bakanını, g) Bakanlık: Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığını, ğ) Basamak/kademe: Yüksek eğimli alanlarda yüzey güvenliği ve ulaĢım kolaylığını sağlamak amacıyla kazı yapılarak oluĢturulan düzenli yatay ve düĢey yüzeyleri, h) Bedel ArtıĢ Katsayısı (BAK): Her yıl bir önceki yıla iliĢkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranını, ı) Bölge müdürlüğü: Genel Müdürlüğe bağlı orman bölge müdürlüklerini, i) Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) belgesi: 3/10/2013 tarihli ve 28784 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğine göre verilecek ―Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu‖ kararı veya ―Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir‖ kararını veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği kapsamı dıĢında olduğuna dair belgeyi, j) Ek Devlet hakkı: Madencilik faaliyeti yapılan yerin Devlet ormanına rastlaması halinde 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununun 14 üncü maddesi gereğince alınan Devlet hakkının % 30 fazlasını, k) Endemik ve korunması gereken nadir ekosistem alanı: Bulunduğu bölgenin ekolojik özellikleri nedeniyle yalnızca Ülkemizde belirli bir bölgede doğal olarak yayılıĢ gösteren türlerin bulunduğu alanlar ile uzun süre araĢtırma amaçlı izlenen ve koordinatları Bakanlıkça veya Genel Müdürlükçe belirlenen orman alanlarını, l) Gen koruma alanı: Bir türün genetik çeĢitliliğinin veya gen kaynaklarının doğal ortamında veya doğal ortamı dıĢında korumak ve çoğaltmak amacıyla koordinatları Bakanlıkça veya Genel Müdürlükçe belirlenen ve bu amaçla yönetilen alanları, m) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun ekli (I) sayılı cetvelinde yer alan idareleri, n) Genel Müdürlük: Orman Genel Müdürlüğünü, o) Hafriyat toprağı: ĠnĢaat öncesi arazinin hazırlanması amacıyla yapılan kazı ve benzeri faaliyetler esnasında oluĢan toprağı, ö) Hammadde üretim izin belgesi: 3213 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi gereğince genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarının yapı ve inĢaat hammaddesi ihtiyaçlarının karĢılanması amacıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca verilen belgeyi, p) Heyet: Bölge müdürlüğünce; bölge müdür yardımcısı, Ģube müdürü, mühendis veya ilgili orman iĢletme müdür yardımcısı baĢkanlığında, ilgili orman iĢletme müdür yardımcısı, ilgili orman iĢletme Ģefi varsa kadastro ve mülkiyet Ģefi ve/veya teknik elemandan oluĢturulan en az üç kiĢilik komisyonu, r) ĠnĢaat ve yıkıntı atıkları: Konut, bina, köprü, yol gibi alt ve üst yapıların yapımı, yıkımı, yenileme ve tadilatı esnasında ortaya çıkan; tehlikeli atık ve kimyasal madde içermeyen atığı, s) ĠĢletme izin belgesi: Madenlerin iĢletmeye alınabilmesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca verilen belgeyi, Ģ) ĠĢletme ruhsatı: Maden sahalarında iĢletme faaliyetlerinin yürütülebilmesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca verilen belgeyi, t) Ġzin: Bu yönetmelik hükümlerine göre orman alanları içinde Bakanlıkça amacı doğrultusunda kullanılmak üzere verilen ön izni, kesin izni ve muvafakatı, u) Kademeli kapatma planı: Pasa döküm ve atık barajı gibi döküm alanlarında orman ekosisteminin tesisi amacıyla ağaçlandırma ve silvikültür tekniklerine uygun, iznin baĢlangıcından sona ermesine kadar geçen sürede, izin alanının kapatılmasını takiben öngörülen nihai haline uygun olarak kapatılmasını ve tabiata kazandırılmasını gösterir planı, ü) Kamu kurum ve kuruluĢları: Bu Yönetmelikte genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri tanımı dıĢında yer alan kamu idarelerini, v) Kesin izin: Bu Yönetmelik hükümlerine göre Bakanlıkça amacı doğrultusunda kullanılmak üzere verilen izni, y) Maden arama izni: Maden araması yapılabilmesi için ruhsata dayalı olarak Bakanlıkça verilen izni, z) Maden iĢletme izni: Maden üretimi yapılması için iĢletme ruhsatına dayalı olarak Bakanlıkça verilen izni, aa) Muhafaza ormanı: 6831 sayılı Kanunu 23 ve 24 üncü maddeleri kapsamına alınan yerleri, bb) Orman içi dinlenme yeri: 6831 sayılı Kanunun 25 inci maddesine göre ayrılan ve yönetilen koordinatları belirli alanları, cc) Orman idaresi: Orman Genel Müdürlüğü merkez ve taĢra teĢkilatını, çç) Ormancılık bürosu: 29/06/2006 tarihli ve 5531 sayılı Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç ĠĢleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanuna göre kurulan büro ve Ģirketi, dd) Ön izin: Kesin izinde istenen belgelerin hazırlanması için, sahada herhangi bir çalıĢma yapılmaması Ģartıyla verilen izni, ee) Prospeksiyon: Maden arama faaliyetlerine mesnet teĢkil edecek ön bilgilerin toplanması iĢini, ff) Rehabilitasyon projesi: Madencilik faaliyetleri yapılan sahanın bozulacak doğal yapısının yeniden düzenlenmesi, doğal dengesinin kurulması, alanın yeniden insanların ya da diğer canlıların güvenle yararlanabileceği hâle getirilmesini sağlayacak biçimde rehabilite amacıyla hazırlanacak projeyi, gg) Rehabilite: Ġznin baĢlangıcından sona ermesine kadar geçen sürede, izin alanının; çevre emniyetinin sağlanarak, rehabilitasyon projesine uygun olarak ıslah edilmesini, orman ekosisteminin tesisi amacıyla ağaçlandırma ve silvikültür teknikleri kullanılarak çevreye uyumlu hale getirilmesi iĢlemini, ğğ) Ruhsat: Arama ruhsatı, iĢletme ruhsatı veya sertifikayı, hh) SatıĢ bilgi formu: Maden ruhsat sahibince Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına verilen yıllık üretim miktarı, satıĢ tutarı, toplam gelir ve tahakkuk eden ek Devlet hakkı gibi mali durumu gösteren belgeyi, ıı) Sertifika: 3213 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde yer alan V. Grup madenlerin aranması ve iĢletilmesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca verilen belgeyi, ii) Stabilite: Bir malzeme kütlesinin veya yapının önemli bir deformasyona, harekete, erozyona, heyelana dayanabilmesi Ģartlarını, bulunduğu durumu koruyabilme yeteneği, jj) Teknik rapor: Madencilik faaliyetlerinde ve toprak dolgu izinlerinde izin veriliĢ amacına ve rehabilitasyon projesine/toprak dolgu projesine uygun çalıĢıldığını, cari yıl bedellerinin ödendiğini kontrol etmek amacıyla her yıl düzenlenecek raporu, kk) Teminat: Tedavüldeki Türk parasını, bankalar veya katılım bankaları tarafından verilen süresiz teminat mektuplarını, Hazine MüsteĢarlığınca ihraç edilen Devlet Ġç Borçlanma Senetleri ve bu senetler yerine düzenlenen belgeleri, ll) Tesis: Her türlü kırma, eleme, öğütme, kesme ve sayalama tesisleri ile iĢleme tesisleri kapsamında, sallantılı masa, jig, konsantratör, flotasyon, liç, kalsinasyon, bioksidasyon gibi cevher hazırlama ve zenginleĢtirme tesisleri, karıĢtırma, depolama, atık kazanma ve atık bertaraf tesisleri ile asfalt ve beton karıĢtırma ünitelerini, mm) Tohum meĢceresi: Orman ağacı ve ağaççığı türlerinde tohum, bitki üretim materyali üretmek amacıyla koordinatları Bakanlıkça ve Genel Müdürlükçe belirlenen ve bu amaçla yönetilen alanları, nn) Toprak dolgu bedeli: Dolgu hacmi üzerinden hesaplanan bedeli, oo) Toprak dolgu projesi: Ormanlık alanda madencilik faaliyetlerinin sona ermesi neticesinde idareye teslim edilen veya terk edilen doğal yapısı bozulmuĢ maden sahalarının orman yetiĢtirilmek üzere doldurularak ağaçlandırmaya hazır hale getirilmesi için dolgu öncesi ve dolgu sonrası nihai kodları gösterir, çevresindeki topografik yapı ile uyumlu dolgu sonrası rehabilite iĢlemini de içeren projeyi, öö) ÜFE: Türkiye Ġstatistik Kurumu tarafından bir önceki yılın aynı ayına göre açıklanan yıllık üretici fiyat endeksini, ifade eder. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Maden Arama, ĠĢletme, Tesis ve Altyapı Tesis Ġzin ĠĢlemleri Müracaat MADDE 4 – (1) Ruhsat sahibi, madenin adının belirtildiği talep yazısına; a) Ruhsatını, b) 1/25000 ölçekli haritasını veya krokisini, c) MeĢcere haritasını, ç) 1/1000 veya uygun ölçekli vaziyet planını, d) Koordinat listesini, e) Orman kadastro haritasını, f) ÇED belgesini, g) Hammadde üretim, maden iĢletme, pasa döküm alanı, atık barajı, liç, atık kazanma ve atık bertaraf tesis izin taleplerinde rehabilitasyon projesini veya kademeli kapatma planını, ğ) Tesis ve altyapı tesis izin taleplerinde avan projesini, dört takım ekleyerek kesin izin için veya (a), (b), (c), (ç), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen belgeleri ekleyerek ön izin için bölge müdürlüğüne müracaatta bulunurlar. (2) Kazı gerektirmeyen arama taleplerinde müracaat yazısına sadece ruhsat ve ruhsat alanını gösteren 1/25000 ölçekli harita eklenir. (3) Muhafaza ormanlarındaki ruhsat görüĢ taleplerinde; talep yazılarına 1/25000 ölçekli haritasını veya krokisini, meĢcere haritasını, 1/1000 veya uygun ölçekli vaziyet planını, koordinat listesini, orman kadastro haritası ile Maden ĠĢleri Genel Müdürlüğüne ruhsat müracaatında bulunduğuna ve hak sağladığına dair belgesi ile birlikte müracaat eder. (4) Ġzin verilen alanın diğer kanunlar uyarınca izin, görüĢ, muvafakat alınması gereken yerlerden olması halinde izin sahibince gerekli izin, muvafakat ve görüĢler alınarak çalıĢma yapılır. Bu kapsamdaki izin, muvafakat ve görüĢler talep sahibinden istenebilir. Ġnceleme ve değerlendirme MADDE 5 – (1) Bölge müdürlüğü yapılan müracaatı öncelikle evrak üzerinde inceler, eksiklikler varsa, on iĢgünü içinde müracaat sahibine bildirir. Eksiklikler tamamlanıncaya kadar talep değerlendirmeye alınmaz. Evrakın tam olması halinde heyet tarafından arazi üzerinde gerekli incelemeler yapılarak, talebin Devlet ormanlarına isabet eden kısımları için ön izin veya kesin izin raporu düzenlenir. (2) Ancak kazı gerektirmeyen maden arama izinlerinde belgelerin tam olması halinde bölge müdürlüğü müracaat yazısının bir örneği üzerine kayıt tarihini ve sayısını belirterek talep sahibine iade eder. Maden ruhsat sahibi ruhsat süresince bu belge ile ruhsat alanında prospeksiyon, jeolojik harita yapımı, numune alımı, jeofizik araĢtırma gibi kazı gerektirmeyen maden arama faaliyetinde bulunabilir. (3) Değerlendirme Komisyonunun görev alanındaki; muhafaza ormanları, gen koruma alanları, tohum meĢcereleri, orman içi dinlenme yerleri ile endemik ve korunması gereken nadir ekosistem alanlarına isabet eden maden iĢletme, tesis ve altyapı tesisi izin müracaatları ile muhafaza ormanlarındaki ruhsat talepleri bölge müdürlüğünce müracaat evrakı ve düzenlenen tutanak ile birlikte Genel Müdürlüğe gönderilir. Talebin bir kısmının Değerlendirme Komisyonunca değerlendirilmesi gerektiği durumlarda talep bir bütün olarak ele alınır. Ön izin ve ön izin süre uzatımı MADDE 6 – (1) Uygun görülen taleplere yirmi dört aya kadar ön izin verilebilir. Ön izin sahibinin, ön izin süresi son günü mesai bitimine kadar bölge müdürlüğüne süre uzatımı talebinde bulunması, mevcut taahhüt senedi hükümlerini kabul ettiğine dair ek taahhüt senedi vermesi halinde ön izin süresinin bitim tarihinden itibaren on iki ay süreyle ön izin ve sorumlulukları devam eder. Ön izin süresi toplam otuz altı ayı geçemez. (2) Ön izin süresi içinde saha teslimi yapılmaz ve madencilik faaliyetine müsaade edilmez. (3) Ön izin; izin süresi son günü mesai bitimine kadar süre uzatımı talebiyle bölge müdürlüğüne müracaat edilmemesi, izin sahibinin vazgeçmesi veya istenen belgelerin süresi içinde tamamlanarak orman idaresine verilmemesi halinde resen iptal edilmiĢ sayılır. (4) Süre uzatmaları dahil, ön izin süresi içinde herhangi bir sebeple kesin izne dönüĢmemiĢ ön izinler için herhangi bir hak iddia edilemez. (5) Ön izin süresi içinde mevzuatta kesin izin verilmesini engelleyen değiĢiklik olması halinde ön izin iptal edilir. Kesin Ġzin MADDE 7 – (1) Bakanlıkça uygun görülenlere ruhsat süresi dikkate alınarak izin verilir. Ormanlık alandan verilen izin, müracaat sahibine tebliğ edilir. Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde izin sahibinden teminat, bedeller ve onaylı taahhüt senedi istenir. Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde bedellerin ödenmemesi, teminatın veya onaylı taahhüt senedinin verilmemesi halinde ise saha teslimi yapılmaz, her hangi bir bildirime gerek kalmaksızın izin iptal edilir. Ġptal iĢlemi ilgiliye bildirilir. Aynı yerle ilgili yeniden izin talep edilmesi yeni izin talebi olarak değerlendirilir. (2) Maden iĢletme izinlerinde, izin sahibi; izne konu alanı kapsayan iĢletme izin belgesini orman idaresine vermeden saha teslimi yapılmaz. (3) Madencilik faaliyetine baĢlanılmadan önce maden iĢletme izin alanları ile maden stok alanı, pasa döküm alanı, verimli toprak depolama alanı, atık barajı ve kantar tesis izinlerinde izin sahasının sınırları izin sahibince kafes tel çit ile ihata edilir, yapılan ihata izin süresi ve rehabilite izleme sürecinde de izin sahibince muhafaza edilir. Aksi halde madencilik faaliyetine müsaade edilmez. (4) Ġzin verilmemesi halinde durum ilgiliye tebliğ edilir. (5) Ruhsat alanında maden arama, maden iĢletme veya hammadde üretimi için ormanlık alanlarda Bakanlıkça veya ormanlık alan dıĢında ilgili kurumlarca izin verilmiĢ ise, bu ruhsata dayalı olarak madencilik faaliyetleri için gerekli ve orman alanı içinde yapılması zorunlu tesislere ve altyapı tesislerine ruhsat alanı içinde, talep edilen altyapı tesislerinin ruhsat alanı içinde yapılması için uygun alan bulunulmadığının heyet tarafından tespit edilmesi halinde ruhsat alanı bitiĢiğinde izin verilebilir. (6) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarınca yol, köprü, baraj, gölet, liman gibi projelerin inĢasında kullanılacak yapı ve inĢaat hammaddelerinin üretimi için hammadde üretim izin belgesine dayanarak orman alanları içinde bu amaçla yapılacak iĢletme faaliyetleri, tesis ve altyapı tesislerine bu Yönetmelik hükümlerine göre izin verilir. (7) Ġzin baĢlangıç tarihi; izin olurunda izin baĢlangıç tarihi belirtilmemiĢ ise izin olurunun verildiği tarihtir. Ġzin süresinin tamamen veya kısmen uzatıldığı izinlerde izin baĢlangıç tarihi ilk iznin verildiği tarihtir. Farklı tarihlerde verilen izinlerin birlikte uzatılması halinde izin baĢlangıç tarihi yeni izin olur tarihidir. Alınacak bedeller ve ek Devlet hakkı MADDE 8 – (1) Maden arama, iĢletme, tesis ve altyapı tesis ön izinlerinde ön izin bedeli, kesin izinlerde ise; a) Ağaçlandırma bedeli, b) Arazi izin bedeli, alınır. (2) Ancak aynı ruhsat alanı içinde maden iĢletme, aramada iĢletme amacıyla bu Yönetmeliğin yayım tarihinden önce veya sonra iptal edilmiĢ olanlar da dahil Bakanlıkça verilmiĢ izin alanlarının toplamının beĢ hektara kadar olan kısmı için arazi izin bedeli alınmaz, ek devlet hakkı alınır. Hammadde üretim amacıyla hammadde üretim izin belgesine dayanılarak verilen izinlerde ise ek devlet hakkı alınmaz. (3) Kazı gerektirmeyen maden arama izninden bedel alınmaz. (4) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Karayolları Genel Müdürlüğünün, 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğünün TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun Ek 5 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğünün hammadde üretim izin belgesi veya ruhsat ile yapacağı madencilik faaliyetleri için verilen izinlerinden, bedel ve teminat alınmaz. Bu idarelerin merkez ve taĢra birimleri adına düzenlenmiĢ hammadde üretim izin belgesi veya ruhsata dayalı olarak verilen izinler Bakanlıkları veya Genel Müdürlükleri adına verilmiĢ sayılır. (5) Belediyeler, il özel idareleri ve genel bütçe kapsamı dıĢındaki tüm kamu kurum ve kuruluĢlarının, yol, köprü, baraj, gölet, liman gibi projelerin inĢasında kullanılacak yapı ve inĢaat hammaddelerinin üretimi için onaylı hammadde üretim izin belgesine veya ruhsata dayanarak, madencilik faaliyetleri için verilecek tüm izinlerden bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan bedeller alınır. Bu maddenin dördüncü fıkrasında yer alan kamu kurum ve kuruluĢlarından ise herhangi bir bedel alınmaz. Devir iĢlemleri MADDE 9 – (1) Ruhsatın devir edilmesi halinde, bu ruhsata dayalı olarak Bakanlıkça verilmiĢ izinler devir alanın orman idaresine her bir izin için onaylı taahhüt senedi vermesi, teminatı güncellemesi, rehabilitasyon projesini uygulayacağını taahhüt etmesi halinde izin devir alan adına Bakanlıkça devredilebilir. Aksi halde devir edenin orman idaresine karĢı sorumlulukları aynen devam eder. Kesin izin süre uzatımı MADDE 10 – (1) Ġzin sahibinin yenilenmiĢ ruhsat, revize edilmiĢ rehabilitasyon projesi ve bu Yönetmelik hükümlerine göre istenen evrak ile birlikte izin süresi son günü mesai bitimine kadar bölge müdürlüğüne müracaatı halinde mevcut iznin bitim tarihinden itibaren bu Yönetmelik hükümlerine göre süre uzatımı yapılabilir. Süre uzatımının Bakanlıkça uygun bulunması halinde teminat ve arazi izin bedeli güncellenir, onaylı taahhüt senedi alınır. (2) Ġzin süresi ile birlikte ruhsat süresinin de sona ermesi ve izin sahibinin ilgili kanun hükümlerine göre yenilenmiĢ ruhsatı alamaması halinde; izin sahibinin, izin süresi son günü mesai bitimine kadar Maden ĠĢleri Genel Müdürlüğünden alınmıĢ ruhsat hukukunun yürürlükte olduğuna veya iĢletme ruhsatına geçiĢle ilgili iĢlemlerin devam ettiğine dair belge ile birlikte bölge müdürlüğüne müracaat etmesi, bir yıllık arazi izin bedelini ödemesi ve mevcut taahhüt senedi hükümlerini kabul ettiğine dair onaylı ek taahhüt senedi vermesi halinde bir yıl süreyle izin aynı Ģartlarla devam eder. (3) Bu maddenin ikinci fıkrasında tanınan süre içinde yenilenmiĢ ruhsat, revize edilmiĢ rehabilitasyon projesi ve bu yönetmelik hükümlerine göre istenen evrak ve bir yıllık arazi izin bedelini ödediğine dair belge ile birlikte süre uzatımı için müracaat edilmesi halinde izin bir yıl daha devam eder, ancak bu fıkradaki süre içinde sahada çalıĢmaya müsaade edilmez. Ġptal iĢlemleri MADDE 11 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine göre ruhsat veya hammadde üretim izin belgesine dayalı olarak verilen maden arama, iĢletme, tesis ve altyapı tesis izinleri; a) Hak sahibinin vazgeçmesi, b) Ruhsatın iptali, c) ÇED belgesinin iptal edilmesi, ç) Mevcut taahhüt senedi hükümlerini kabul ettiğine dair onaylı ek taahhüt senedi, bir yıllık arazi izin bedelini ödediğine dair evrak ve yenilenmiĢ ruhsat ya da ruhsat hukukunun yürürlükte olduğuna veya iĢletme ruhsatına geçiĢle ilgili iĢlemlerin devam ettiğine dair belge ile birlikte izin süresi son günü mesai bitimine kadar ilgili bölge müdürlüğüne iznin yenilenmesi talebinde bulunulmaması, d) Bu Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasında tanınan süre içinde yenilenmiĢ ruhsat, revize edilmiĢ rehabilitasyon projesi ve bu yönetmelik hükümlerine göre istenen evrak ile birlikte süre uzatımı için müracaat edilmemesi, e) Bu Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında tanınan süre içinde verilen iznin yenilenmemesi veya bu süre içinde sahada çalıĢma yapıldığının tespit edilmesi, f) Orman idaresine ödenmesi gereken arazi izin bedelinin veya ek Devlet hakkının idarelerden kaynaklanan nedenler hariç olmak üzere ödeme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde ödenmemesi, g) Orman idaresine ödenmesi gereken arazi izin bedelinin veya ek Devlet hakkının ödeme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde ödenmemesinin izin süresince üç kez tekerrür etmesi, ğ) Verilen izinlerin amacı dıĢında kullanılması, halinde Bakanlıkça iptal edilir. (2) Ancak bu Yönetmeliğin yayımından önce bedel borcu bulunanlara bir defaya mahsus olmak üzere iki yıl süre tanınabilir. (3) Taahhüt senedi hükümlerine uyulmaması veya rehabilitasyon projesine uygun çalıĢılmadığının orman idaresince tespiti halinde eksikliklerin altı ay içerisinde giderilmesi için ruhsat sahibi yazılı olarak uyarılır. Bu süre sonunda eksiklikler giderilmediği, taahhüt senedine ve rehabilitasyon projesine uygunluk sağlanmadığı takdirde verilmiĢ olan izin iptal edilir. (4) Ġznin iptal edilmesi halinde durum ilgiliye tebliğ edilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Toprak Dolgu Ġzin ĠĢlemleri Toprak dolgu müracaatı ve ön izni MADDE 12 – (1) Madencilik faaliyetleri sonrasında idareye teslim edilen veya terk edilen doğal yapısı bozulmuĢ orman alanlarında, orman yetiĢtirilmek üzere hafriyat toprağı, inĢaat ve yıkıntı atıkları ile doldurularak ağaçlandırılmaya hazır hale getirilmesi amacıyla büyükĢehir mücavir alanlarında büyükĢehir belediyelerine, diğer yerlerde ise il ve ilçe belediyelerine bedeli karĢılığında Bakanlıkça uygun görülenlere izin verilir. (2) BüyükĢehirlerde büyükĢehir belediyeleri, diğer yerlerde ise il veya ilçe belediyeleri talep yazılarına, toprak dolgu alanını gösteren 1/25000 ölçekli haritasını ve koordinat listesini ekleyerek bölge müdürlüğüne müracaat eder. (3) Müracaat değerlendirilir ve heyet tarafından ön izin raporu düzenlenir. (4) Kesin izin verilmeden önce; ilgili kanunlar uyarınca alınması gereken görüĢ, belge ve muvafakatların alınması, proje ve haritaların düzenlenmesi için Bakanlıkça uygun görülenlere yirmi dört aya kadar ön izin verilebilir. Talep halinde on iki ay ek süre verilebilir. (5) Ön izin verildiği ilgili belediyeye bildirilerek, onaylı ön izin taahhüt senedi alınır, ancak yer teslimi yapılmaz, hiçbir faaliyete müsaade edilmez. (6) Ön izin, talep sahibinin vazgeçmesi veya kesin izin için istenen belgelerin süresi içinde tamamlanmaması halinde iptal edilerek ilgiliye tebliğ edilir. Toprak dolgu kesin izni MADDE 13 – (1) Talep sahibi belediye, talep yazısına; a) 1/25000 ölçekli haritasını, b) MeĢcere haritasını, c) 1/1000 veya uygun ölçekli vaziyet planını, ç) Koordinat listesini, d) Orman kadastro haritasını, e) ÇED belgesini, f) Dolgu öncesi ve dolgu sonrası nihai kodları gösterir çevresindeki topoğrafik yapı ile uyumlu ve orman idaresinin uygun göreceği toprak dolgu projesini, dört takım ekleyerek bölge müdürlüğüne kesin izin için müracaat eder. (2) Bölge müdürlüğü yapılan müracaatı öncelikle evrak üzerinde inceler, eksiklikler varsa on iĢgünü içerisinde müracaat sahibine bildirir. Eksiklikler tamamlanıncaya kadar talep değerlendirmeye alınmaz. Evrakın tam olması halinde heyet tarafından arazi üzerinde gerekli incelemeler yapılarak, talep edilen sahanın Devlet ormanlarına isabet eden kısımları için bedelli kesin izin raporu düzenlenir. (3) Bakanlıkça uygun görülenlere beĢ yıla kadar kesin izin verilir. (4) Verilen izinlerin, bedellerinin ödenmesi ve onaylı taahhüt senetlerinin orman idaresine teslim edilmesi halinde saha teslimi yapılır. (5) Ġzin sahibi kendisine yapılan tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde bedelleri ödemek, onaylı taahhüt senedini orman idaresine teslim etmek zorundadır. Aksi halde verilen izin resen iptal edilir. Ġptal iĢlemi ilgiliye bildirilir. (6) Ayrıca, zorunluluk halinde yol, Ģantiye, kantar, inĢaat ve yıkıntı atıklarının geri kazanılmasına yönelik seyyar tesislere, faaliyet gerçekleĢtirilen alanlarda çevre sağlığı açısından gerekli tekerlek yıkama tesislerine ve enerji nakil hattına da toprak dolgu izin süresi kadar bedelli izin verilebilir. (7) Toprak dolgu iĢleminin izin süresinde tamamlanamaması halinde, verilen izin bir defaya mahsus kesin izin süresi kadar izin bitim tarihinden itibaren uzatılabilir. (8) Ġzin sahibi her yıl Eylül ayının sonuna kadar toprak dolgu iĢlemlerinin safahatı hakkında halihazır durumunu gösterir haritası ile birlikte bölge müdürlüğüne teknik rapor verir. (9) Ġzin alanı ile ilgili her türlü sorumluluk izin sahibine aittir. (10) Ġzin sahibi kendisine verilen toprak dolgu alanını baĢkasına devredemez. Ancak, kendi sorumluluğu devam etmek Ģartıyla baĢkasına iĢlettirebilir. (11) Kesin izin verilen alanın koordinatları orman idaresince Maden ĠĢleri Genel Müdürlüğüne bildirilir, ayrıca görüĢ alınmaz. Alınacak bedeller MADDE 14 – (1) Toprak dolgu kesin izinlerinden; a) Toprak dolgu izin bedeli, b) Toprak dolgu bedeli, alınır. (2) Toprak dolgu kesin izinlerinde 5 yıllık izin süresi için; izin alanının metrekaresi cari yıl ağaçlandırma birim metrekare bedeli, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan izin türü katsayısı Ek-1, ekolojik denge katsayısı Ek-2 ve il katsayısının Ek-3 çarpımlarının sonucu çıkan bedelin yarısı toprak dolgu izin bedeli olarak izin baĢlangıcında bir defaya mahsus defaten izin sahibi tarafından ödenir. (3) Toprak dolgu yapılacak alanlarda, cari yıl ağaçlandırma hektar bedelinin onbine bölünmesi sonucu bulunacak değerin yüzde yetmiĢinin dolgu hacmi ile çarpımı sonucu bulunacak bedel toprak dolgu bedeli olarak izin baĢlangıcında bir defaya mahsus defaten izin sahibi tarafından ödenir. (4) Toprak dolgu kesin izinlerinden ağaçlandırma bedeli alınmaz. Ancak orman idaresinin onaylayacağı proje kapsamında izin sahibince izin alanı ağaçlandırılır, ağaçlandırılan bu sahanın 5 yıl süreyle bakımı izin sahibince yapılır. Toprak Dolgu Ġzinlerinde Uyulacak Hususlar MADDE 15 – (1) Toprak dolgu yapılacak alanlara asbest, boya, florasan ve benzeri tehlikeli inĢaat ve yıkıntı atıkları ile asfalt atıkları, sıvıların ve sıvı atıkların, arıtma çamurlarının, parlayıcı ve patlayıcı maddelerin, tıbbi atıkların, hayvan kadavra ve gübrelerinin, radyoaktif madde ve atıkların, tehlikeli ve zararlı atıkların, evsel katı atıkların dökülmesi yasaktır. (2) Toprak dolgu yapılacak alanlara birinci fıkrada yasaklanan maddelerin dökülmesinin tespit edilmesi halinde, dolgu iĢlemi durdurularak izin iptal edilir, atıklar izin sahibine taĢıttırılır. Aksi halde orman idaresince taĢınır veya taĢıttırılır, yapılan masraf yüzde elli fazlasıyla izin sahibinden tahsil edilir. (3) Toprak dolgu alanının nihai üst kotlarından aĢağı doğru dikey derinliği en az iki metrelik kısmı verimli toprak ile doldurur. (4) Toprak dolgu iĢlemi sonrası nihai kodları gösterir çevresindeki topografik yapı ile uyumlu projesindeki kodlarının üzerinde dolgu yapıldığının tespiti halinde dolgu iĢlemi durdurularak, fazla dökülen miktar izin sahibine taĢıttırılır. Aksi halde orman idaresince taĢınır veya taĢıttırılır, izin iptal edilir, yapılan masraf yüzde elli fazlasıyla izin sahibinden tahsil edilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Değerlendirme Komisyonu Değerlendirme komisyonu MADDE 16 – (1) Değerlendirme Komisyonu, Bakanlık MüsteĢarı ve/veya MüsteĢar Yardımcısı baĢkanlığında, Orman Genel Müdürü ve/veya Orman Genel Müdür Yardımcısı ile Bakanın uygun göreceği üyelerden oluĢur. Komisyon en az beĢ kiĢiden teĢekkül eder. (2) Sekreterya görevini Ġzin ve Ġrtifak Dairesi BaĢkanlığı yürütür. Kararlar oy çokluğuyla alınır. (3) Değerlendirme Komisyonunun görevleri; a) Muhafaza ormanları, gen koruma alanları, tohum meĢcereleri, orman içi dinlenme yerleri ile endemik ve korunması gereken nadir ekosistem alanlarına isabet eden maden iĢletme, tesis ve altyapı tesisi izin müracaatlarını, b) Muhafaza ormanlarındaki ruhsat taleplerini, c) Verilecek izinlerle ilgili mevzuatta açık hüküm bulunmayan hususları, değerlendirmektir. (4) Değerlendirme Komisyonunca uygun bulunan müracaatlar Bakan onayına sunulur, onayı takiben bölge müdürlüğü tarafından izin raporu düzenlenerek izin verilir. BEġĠNCĠ BÖLÜM Rehabilite, Rehabilitasyon Projesi, Takip ve Kontrol Rehabilite MADDE 17 – (1) Ġzin sahibi, madencilik faaliyeti yapacağı sahayı, rehabilitasyon projesine uygun olarak rehabilite etmek zorundadır. (2) Rehabilite yapılacak alanın kullanım öncesi dönemde çoraklık ve verimsizlik gibi olumsuz nitelikler taĢıyor olması, alanda rehabilite yapılmaması için gerekçe olarak gösterilemez. (3) Rehabilite, madencilik faaliyetlerinin baĢlamasıyla birlikte baĢlar, madencilik faaliyetleri sırasında devam eder, iznin bittiği tarihte rehabilitenin de bitirilmesi esastır. Bu tarihte rehabilitenin bitirilemediğinin heyetçe tespit edilmesi ve izin sahibinin talebi halinde bölge müdürlüğünce bir yıl ek süre verilir. Rehabilite için verilen bu ek sürede madencilik faaliyetine izin verilmez. Bu sürede bedellerin alınmasına devam edilir. Aksi halde bu iĢlem orman idaresince yapılır veya yaptırılır. Yapılan masraflar çevre ile uyum teminatından alınır. Bu bedelin yetersiz kalması halinde eksik kalan tutar izin sahibinden rızaen, ödememesi durumunda yasal yollarla tahsil edilir. (4) Ġzni iptal edilen tesis ve altyapı tesisleri bildirime gerek kalmaksızın bir yıl içerisinde izin sahibi tarafından sökülerek ormanlık alanın dıĢına çıkartılır. TaĢınmayan tesis veya altyapı tesisleri izin sahibinin talebi veya orman idaresinin ihtiyaç duyması halinde eksiksiz ve bedelsiz olarak orman idaresinin sabit kıymetlerine alınabilir. Aksi takdirde bu tesis ve altyapı tesisleri ormanlık alanın dıĢına taĢınarak, yapılan masrafları izin sahibinden rızaen, ödememesi durumunda yasal yollarla tahsil edilir. Ancak pasa döküm alanı, atık barajı gibi taĢınması mümkün olmayan tesis veya altyapı tesisleri için bu hüküm uygulanmayarak rehabilitasyon projesine göre izin sahibince rehabilite edilir. (5) Kazı gerektiren maden arama veya rehabilitasyon projesi istenmeyen tesis ve altyapı tesis izinlerinde madencilik faaliyetleri ile bozulan alan izin sahibince izin öncesi topoğrafik yapı ile uyumlu hale getirilir. Aksi halde orman idaresince bu iĢlemler yapılır veya yaptırılır. Yapılan masraflar izin sahibinden rızaen, ödememesi durumunda yasal yollarla tahsil edilir. Ayrıca rehabilitasyon projesi istenmez. (6) Ġzin sahibi, rehabilite çalıĢmalarını mücbir sebepler dıĢında herhangi bir Ģekilde sürekli olarak durdurursa, durma nedenine bağlı olmaksızın rehabilite çalıĢması; iĢin önemi ve ivedilik durumuna göre masrafları izin sahibi tarafından karĢılanarak orman idaresince tamamlanır. (7) Ġznin devredilmesi durumunda söz konusu alanın rehabilite sorumluluğu yeni izin sahibi için de aynen geçerlidir. (8) Ġznin herhangi bir nedenle iptal edilmesi, rehabilite sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Ġzin sahibi iptal öncesi iĢletilen alanın rehabilite çalıĢmalarını izin iptal kararının tebliğinden sonraki bir yıl içerisinde bitirmekle yükümlüdür. Rehabilite için verilen sürede madencilik faaliyetine izin verilmez. Bu süre için taahhüt senedi ve bedel alınır. Aksi halde bu iĢlem orman idaresince yapılır veya yaptırılır. Yapılan masraflar izin sahibinden tahsil edilir. Rehabilitasyon projesi MADDE 18 – (1) Rehabilitasyon projeleri; madencilik faaliyeti sonucunda oluĢabilecek topoğrafik yapının madenin iĢletme projesine göre belirlenmesi sonrasında, rehabilite ile oluĢturulabilecek yeni topoğrafyanın belirlenmesi, toprak ıslahı ve orman kurma esasları dikkate alınarak ormancılık bürosu tarafından Bakanlıkça izin verilen alanlar için düzenlenir. (2) Ġzin sahibi rehabilitasyon projesine uygun çalıĢmak zorundadır. Madencilik faaliyeti esnasında ortaya çıkan Ģartlar nedeniyle rehabilite çalıĢmasında bir değiĢiklik yapması gerektiğinde, bu değiĢikliği de içeren revize rehabilitasyon projesini en geç üç ay içerisinde bölge müdürlüğüne vermekle yükümlüdür. (3) Süre uzatımlarında ve ilave izinlerde rehabilitasyon projesinin revizyonu istenir. (4) Rehabilitasyon projelerinde; izin öncesi, izin alanındaki toprağın depolanacağı alanlar gösterilir. Rehabilitasyon amaçlı olarak bu alanlara depolanan toprak kullanılır. Ġzin alanına dıĢarıdan toprak veya malzeme getirilemez. Ruhsat sahası içindeki izinlerde depolanan toprak, aynı ruhsattaki diğer izin sahalarının rehabilitesinde kullanılabilir. (5) Rehabilitasyon projeleri ruhsat sahasındaki birbirine bitiĢik alanlar için tek olarak düzenlenir. Ruhsat sahasındaki birbirine bitiĢik olmayan sahalar için ayrı rehabilitasyon projeleri düzenlenir. Farklı ruhsat sahalarında kalan ve birbirine bitiĢik olarak izin verilen alanlarda ortak rehabilitasyon projesi düzenlenebilir. Aynı ruhsat alanında eĢ zamanlı talep edilen izinlerde tek bir rehabilitasyon projesi tanzim edilebilir. (6) Rehabilitasyon projesinde çevre Ģartları dikkate alınarak tüm canlılara güvenli bir ortam oluĢturulur. (7) Madencilik faaliyetleri esnasında veya sonucunda ortaya çıkan atıkların depolandığı alanlarda pasa ve cevherin tozuması, su ve hava akımlarına bağlı olarak dağılmaları nedeniyle ormanları etkilememesi için alınacak önlemler belirtilir. (8) ġev açıları, kademe-basamak boyutları uzun süreli stabilite dikkate alınarak belirlenir. Zorunlu olmadıkça bütün Ģev yüzeyleri, dayanma duvarı ile tutulmaksızın doğal hâli ile stabil olacak Ģekilde düzenlenir. (9) Kesme, kamalama, çivileme yöntemiyle iĢletilen madenlerde Ģev ve yamaç stabilitesini sağlamak için ilave bir iĢlem yapılmaz, basamak ve Ģev açıları mevcut hâliyle bırakılır. (10) Faaliyet alanına dıĢarıdan yüzeysel akıĢ veya yağıĢlarla oluĢacak su akıĢının önlenmesi, faaliyet alanındaki suların dıĢarıya güvenli Ģekilde deĢarjı için alınacak önlemler belirtilir. (11) Yığınların üst tabakaları suyun yerçekimi ile drenajına imkân verecek eğime sahip ve aynı zamanda su erozyonuna karĢı korunmayı sağlayıcı Ģekilde biçimlendirilir. Bu Ģekildeki pasa oluĢumlarında rehabilitasyon projesine ek olarak kademeli kapatma planı da düzenlenir. (12) Madencilik faaliyeti için izin verilen alanlarda yangına, kundaklamaya veya kendiliğinden yanmaya ve orman yangınlarına karĢı izin sahibince gerekli tedbirler alınır. (13) Rehabilite çalıĢmaları yapılan alanlarda, rehabilite çalıĢması yapıldığını gösteren tabela asılır. (14) Bakanlığın gerek gördüğü izin alanlarında canlı veya cansız görüntü perdesi oluĢturulur. (15) Görüntü kirliliği oluĢacak yerlerde yamaç meylinin artmaya baĢladığı alt noktalarda tampon bölge bırakacak Ģekilde çalıĢmaya izin verilir. Takip ve kontrol MADDE 19 – (1) Rehabilite çalıĢması yapılan alanlar bölge müdürlüğü tarafından takip ve kontrol edilir. (2) Ġzin sahibi her yıl Eylül ayının sonuna kadar uygulama takvimine göre madencilik faaliyeti yaptığı alandaki rehabilite iĢleminin safahatı hakkında bölge müdürlüğüne ormancılık bürosu ya da bünyelerinde çalıĢan orman mühendisi ve/veya orman yüksek mühendisi tarafından hazırlanan teknik raporu verir. Yeni verilen izinlerde iznin verildiği yıl içerisinde, teknik rapor istenmez. (3) Takip ve kontrol faaliyetleri süresince numune alma ve analiz giderleri izin sahibince karĢılanır. (4) Madencilik faaliyet alanının tümü faaliyetin tamamlanmasından sonraki bir yıl içinde izin sahibi tarafından rehabilitasyon projesinde belirtilen faaliyet sonrası kullanıma uygun hâle getirilir. (5) Ġzin sahibi tarafından rehabilitenin bitirilmesini takiben üç yıllık takip süresi sonunda veya madenin cinsine göre rehabilitasyon projesinde verilen takip süreleri esas alınarak, rehabilitasyon projesi kapsamında taahhüt edilen hususların sağlanıp sağlanamadığı heyet tarafından tespit edilir. Söz konusu hususların sağlandığı tespit edilirse izin sahibinin madencilik faaliyeti yaptığı alan ile ilgili sorumluluğu sona erer. (6) Ġzin sahibi, rehabilitasyon projesinde yer alan taahhütlerini yerine getirememesi veya faaliyetlerini süreli veya süresiz olarak durdurması hâlinde bu tarihten itibaren en geç üç ay içerisinde orman idaresine haber vermekle yükümlüdür. ALTINCI BÖLÜM Bedeller ve Teminat Bedellerin tespiti ve tahsili MADDE 20 – (1) Bu Yönetmeliğe göre verilecek izinlerde alınacak bedellerden; a) Ağaçlandırma bedeli: Genel müdürlükçe, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından yılın ikinci yarısı için tespit edilen 16 yaĢını doldurmuĢ iĢçilerin bir günlük normal çalıĢma karĢılığı asgari ücretlerinin 294 gün/hektar katsayısıyla çarpımı sonucu belirlenen ağaçlandırma birim hektar bedelinin izin alanı ile çarpımı sonucu alınacak bedeldir. b) Arazi izin bedeli: Ġzin alanının metrekaresi, cari yıl ağaçlandırma birim metrekare bedeli, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan izin türü katsayısı Ek-1, ekolojik denge katsayısı Ek2 ve il katsayısının Ek-3 çarpımlarının sonucu alınacak bedeldir. c) Ön izin bedeli: Ġzin alanının metrekaresi ile cari yıl ağaçlandırma birim metrekare bedelinin 30 hektara kadar olan ön izinlerde 1/10’u, 30 hektar dâhil daha büyük olan ön izinlerde ise 1/5’i ile çarpımı sonucu bulunacak bedel olup bir defaya mahsus alınır. Süre uzatımlarında ayrıca bedel alınmaz. (2) Ağaçlandırma bedeli izin baĢlangıcında bir defaya mahsus defaten izin sahibi tarafından ödenir. (3) Arazi izin bedeli izin baĢlangıç tarihi esas alınarak bildirime gerek kalmaksızın her yıl defaten izin sahibi tarafından ödenir. Müteakip yıllara ait arazi izin bedeli BAK oranında artırılmak suretiyle tespit edilerek bildirime gerek kalmaksızın izin baĢlangıç tarihinde defaten izin sahibi tarafından ödenir. (4) Ek Devlet hakkı, her yıl Haziran ayı son günü mesai bitimine kadar izin sahibi tarafından ödenir. (5) Bedel hesaplarında Devlet ormanına isabet eden bölümler esas alınır. (6) Sonraki yıl bedellerinin peĢin ödenmesinin talep edilmesi halinde ödenmesi talep edilen yıllara ait bedeller ödemenin yapıldığı yıl bedeli üzerinden defaten izin sahibi tarafından ödenir. (7) Bu Yönetmelik hükümlerine göre alınacak; tüm bedeller ve teminat Genel Müdürlüğün özel bütçe hesabına yatırılır. (8) Madencilik faaliyetleri için verilen izinlerden 3/9/2005 tarihli ve 25925 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanan Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Hizmetlerine ĠliĢkin Usul ve Esaslar’ın 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen gelir ile 13/06/2012 tarihli ve 28322 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Orman Köylülerinin Kalkındırılmalarının Desteklenmesi Faaliyetlerine ĠliĢkin Yönetmelik’in 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen gelir alınmaz. (9) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarına verilen ön izinlerden bedel alınmaz. Gecikme zammı MADDE 21 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine göre bedelli olarak verilen izinlerde, zamanında ödenmeyen bedeller için, izinlerin iptaline iliĢkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bildirime gerek kalmaksızın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen oranda gecikme zammı oranında faiz uygulanır. Kısmen ödeme yapılması halinde yapılan ödeme öncelikle faize mahsup edilir. Teminat MADDE 22 – (1) Teminat; bir hektar için cari yıl ağaçlandırma bedelinden az olmamak kaydıyla cari yıl ağaçlandırma bedelinin onda biri ile izin alanının çarpımı sonucu bulunur. Ġzin baĢlangıcında bir defa alınır. Süre uzatımlarında, izin devirlerinde güncellenir. Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarından teminat alınmaz. (2) Alınan teminat her ne suretle olursa olsun haczedilemez, üzerine ihtiyati tedbir konulamaz, tespit ve tahsiline itiraz edilemez. (3) Teminat olarak alınan değerler, teminat olarak kabul edilen değerler ile değiĢtirilebilir. Teminat ve bedellerin iadesi MADDE 23 – (1) Kesin izin; sürenin dolması, izin sahibinin vazgeçmesi veya herhangi bir sebeple sona ermesi halinde; alınan bedeller iade edilmez. Teminat ise taahhüt senedinde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi halinde iade edilir. Aksi halde alınan teminat idarece irat kaydedilir. (2) Kesin izin sahibinin izinden vazgeçtiğini ve faaliyetini durdurduğunu orman idaresine yazılı olarak bildirdiği durumlarda orman idaresince sahanın geri teslim alındığı tarihte tahakkuk eden bedellerin tamamı tahsil edilir, müteakip yıllara ait bedel tahakkuk ettirilmez. (3) Ancak; a) Ġzin sahibinin kesin izin baĢlangıç tarihinden itibaren bir yıl içinde vazgeçmesi nedeniyle iznin iptal edilmesi ve yatırılan bedellerin ve teminatın iptal tarihinden itibaren en geç üç ay içinde iadesinin talep edilmesi halinde; izin verilen saha içinde hiçbir noktada çalıĢma yapılmamıĢ olması ve izin öncesi doğal yapının bozulmamıĢ olmasının heyetçe düzenlenecek raporla tespiti ve bölge müdürlüğünce uygun görülmesi durumunda, arazi izin bedeli dıĢındaki bedeller ve teminat faizsiz olarak iade edilir. b) Verilen kesin iznin Bakanlığın ve/veya Genel Müdürlüğün taraf olduğu davalarda yargı kararı nedeniyle iptal edilmesi ve iptalini müteakip altı ay içinde izin sahibinin talep etmesi halinde; izin verilen sahada çalıĢma yapılmadığının, izin öncesi doğal yapının bozulmadığının heyetçe düzenlenecek raporla tespiti halinde, alınan tüm bedeller ve teminat faizsiz olarak iade edilir. Ġzin verilen sahada çalıĢma yapılıp, izin sahasının kısmen veya tamamen doğal yapısının bozulduğunun tespiti halinde doğal yapısı bozulan alan izin sahibi tarafından projesine uygun Ģekilde rehabilite edilir. Ağaçlandırmaya uygun hale getirilir, aksi takdirde bu çalıĢmalar orman idaresince yapılır, yapılan bu çalıĢma ile ilgili giderler alınan çalıĢma yapılmayan bölüme ait arazi izin bedelinden, ağaçlandırma bedelinden ve teminattan mahsup edilerek geriye kalan miktar faizsiz olarak iade edilir. Ġzin öncesi doğal yapısı bozulan alana tekabül eden ağaçlandırma bedeli iade edilmez. Alınan bedellerin idarece yapılan giderleri karĢılamaması halinde aradaki fark izin sahibinden rızaen, ödememesi durumunda yasal yollarla tahsil edilir. Toprak dolgu izinlerinde ise, dolgu yapılan miktara isabet eden toprak dolgu bedeli haricindeki bedel faizsiz olarak iade edilir. (4) Ġzin sahibinin kesin izinden vazgeçtiğini ve faaliyetini durdurduğunu orman idaresine yazılı olarak bildirdiği durumlarda sahanın geri teslim alındığı tarihten sonrasındaki yıllara ait arazi izin bedeli tahakkuk ettirilmez. (5) Ġzin verilen sahanın kısmen iptal edilmesi halinde alınan bedeller iade edilmez. Ancak arazi izin bedeli ve teminat yeni duruma göre güncellenir. (6) Ön izin bedeli iade edilmez. (7) Rehabilitasyon projesine ve kademeli kapatma planına uygun çalıĢılmadığının izin süresindeki kontrollerde tespiti halinde teminat irat kaydedilir. Projeye uygunluk sağlanarak izin devam ederse teminat yenilenir. YEDĠNCĠ BÖLÜM ÇeĢitli Hükümler Mülkiyet uyuĢmazlığı MADDE 24 – (1) Mülkiyeti konusunda uyuĢmazlık bulunması nedeniyle mahkemeye intikal etmiĢ yerlerde dava sonuçlanıncaya kadar izin verilmez. (2) Ancak, ilgili birimlerce izne konu projenin yapılmasına iliĢkin kamulaĢtırma amacıyla kamu yararı kararı alınması halinde; dava sonucunda, ihtilaflı yerin orman sınırları dıĢında kalması durumunda talep sahibinden, kamulaĢtırmadan doğacak bedellerin ödeneceğine ve her türlü sorumluluğun yerine getirileceğine dair taahhüt senedi alınarak izin verilir. (3) Dava neticesinde ihtilaflı yerin orman sınırları dıĢında kalması halinde verilen izin iptal edilir. Ancak alınan bedeller iade edilmez, teminat faizsiz olarak iade edilir. Ġzni iptal edilen alanların yeniden izne konu edilmesi MADDE 25 – (1) Önceden izin verilmiĢ olup da herhangi bir sebeple izni iptal edilen alanlar bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden izne konu edilebilir. Hizmet giderleri MADDE 26 – (1) Hizmet gideri olarak; arazi incelemelerine katılacak personelin 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine göre ödenecek harcırahları ile zaruri olarak kullanılan resmî hizmet vasıtalarının iĢletme giderleri, talep sahibince Genel Müdürlük özel bütçesinin hizmet ve iĢletme gelirleri hesabına yatırılır. Bu tutarlar özel bütçeye gelir kaydedilir. Hizmet giderleri yatırılmadığı takdirde arazi incelemesine çıkılmaz. (2) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarından hizmet giderleri alınmaz. Ġzin rapor eklerinin hazırlanması ve onaylanması MADDE 27 – (1) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢları bünyelerinde görevli Orman mühendisi veya Orman yüksek mühendislerince düzenlenenler hariç olmak üzere talep alanlarının 1/25000 ölçekli memleket haritası, orman kadastro ve meĢcere haritası üzerinde gösterilmesi ormancılık bürosu tarafından düzenlenerek imzalanır, heyetçe kontrol edilerek onaylanır. (2) Rehabilitasyon ve toprak dolgu projeleri ormancılık bürosu tarafından düzenlenir, heyetçe uygunluğu kontrol edilen projeler bölge müdürlüğünce onaylanır. (3) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarınca yapılacak müracaatlarda ruhsat ve diğer evrakın aslı veya kurum amirince onaylı suretlerinin verilmesi istenir. (4) Gerçek ve tüzel kiĢilerce bölge müdürlüğüne verilen dört takım belge suretlerinin aslına uygunluğu bölge müdürlüğü tarafından kontrol edilerek onaylanır. (5) Taahhüt senetleri noter tarafından onaylanır. Ancak; genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarından alınacak taahhüt senedi kurum yetkilisi tarafından onaylanır, noter onayı aranmaz. (6) Orman kadastrosu henüz yapılmamıĢ yerlerde orman kadastro haritası istenmez. (7) Ġzin talebine ait tüm bilgi ve belgeler dijital ortamda bölge müdürlüğüne verilir. (8) Teknik rapor ormancılık bürosu ya da bünyelerinde çalıĢan orman mühendisi ve/veya orman yüksek mühendisi tarafından hazırlanır ve orman idaresine verilir. Teknik raporda; izin sahasının ve rehabilitenin safahatı ve hâlihazır durumu gösterilir, ayrıca cari yıl bedelleri ile ek Devlet hakkına iliĢkin bilgiler yer alır. Rapor ekine Maden ĠĢleri Genel Müdürlüğüne verilen satıĢ bilgi formunun bir sureti ile ek Devlet hakkının ödendiğine dair makbuzun eklenmesi zorunludur. Ġzin sahalarının kontrolü ve sorumluluk MADDE 28 – (1) Ġzin sahaları takvim yılı içinde en az bir defa dosya ve arazi üzerinde heyetçe kontrol edilerek tutanak tanzim edilir. Bölge müdürlüğü izin sahalarının kontrolünü bütçe ödenekleri ile sınırlı olmak kaydıyla serbest yeminli ormancılık bürolarına da yaptırabilir. (2) Takvim yılı içinde kontrol edilen izinlerin yüzde ikisi bölge müdürlüğünce ayrıca incelemeye tabi tutulur. (3) Ayrıca izin sahaları koruma ekiplerince periyodik olarak kontrol edilir. (4) Ġzin sahasında her türlü hak ve yükümlülük izin sahibine aittir. Ancak, bu Yönetmelik gereği izin verilen alanlarda izin sahibi ile üçüncü kiĢi veya kuruluĢlar arasındaki sözleĢmeye dayanılarak yapılan faaliyetlerden izin sahibi üçüncü kiĢi ile birlikte sorumludur. (5) Ġznin dayanağı olan bilgi ve belgelerden doğacak her türlü sorumluluk izin sahibine aittir. (6) Ormanlık alanlarda, izin verilen proje dıĢında tesis yapılamaz. Ġzinli saha içinde yapılacak ilave tesisler için bu Yönetmelik hükümlerine göre izin alınması mecburidir. Ġzinsiz yapılan tesislere 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre orman idaresince el konulur. (7) Verilen izinler amacı dıĢında kullanılamaz. Verilen izinlerde orman yangınlarına karĢı her türlü tedbir izin sahibince alınır. (8) Ġzinsiz yapılan madencilik faaliyetleri ile izin verilen alanlardaki sınırı aĢanlar için düzenlenen suç tutanağı ayrıca Maden ĠĢleri Genel Müdürlüğüne Bölge müdürlüğünce bildirilir. Kısıtlamalar MADDE 29 – (1) Muhafaza ormanları, gen koruma alanları, tohum meĢcereleri ile orman içi dinlenme yerlerinde Maden Kanununun 2 nci maddesindeki I(a), I(b) ve II(a) grup madenler ile kaba inĢaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanılan her türlü yapı hammaddesi üretimi için yapılacak madencilik faaliyetlerine izin verilmez. Ancak muhafaza ormanlarında gen koruma alanları, tohum meĢcereleri ile orman içi dinlenme yerlerinde; bu gruplardaki madenlere Bakanlıkça bu Yönetmeliğin yayımından önce verilen izinlerin süre uzatım talepleri Değerlendirme Komisyonu tarafından incelenerek izne konu edilebilir. (2) Ġzin verilen alanın bir bölümünün zorunluluk halinde bu yönetmelik hükümleri gereğince yol, su, enerji nakil hattı gibi altyapı tesisleri ile 6831 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde yer alan tesislerin yapılması amacıyla verilecek izin alanı ile kesiĢmesi halinde, daha önce verilen iznin sahibinin muvafakatı aranır. Muvafakat verilmemesi halinde mevcut izin faaliyetinin engellenmemesi için talep sahibi tarafından gerekli tedbirler alınarak orman idaresince resen izin verilebilir. Muvafakat vermeyen izin sahibi hiçbir hak talebinde bulunamaz. (3) Ġzin alanında aĢım yapıldığının tespit edilmesi halinde, tanzim edilen suç tutanağı adli mercilere intikal ettirilir, aĢım yapılan alanda çalıĢmalara müsaade edilmez. Ġzin sahibince üç ay içinde aĢım yapılan alanda; orman idaresince tespit edilecek zararın karĢılanması, adli mercilerden suç delillerinin toplandığına dair yazı getirilmesi ve aĢım yapılan alan için izin müracaatında bulunulması halinde aĢım yapılan sahada izin talebi değerlendirmeye alınır. Uygun görülenlere orman idaresince izin verilebilir. Ġzin verilen bu saha için teminat on katı olarak alınır. Bu Ģartların yerine getirilmesine rağmen, aĢım yapılan sahanın izin verilemeyecek yerlerden olması veya izin talebinin uygun görülmemesi halinde aĢım yapılan saha rehabilite edilerek masrafları yüzde elli fazlasıyla izin sahibinden rızaen, ödememesi durumunda yasal yollarla alınır. Aksi halde aĢım yapılan sahada yargılama sonucuna kadar izin verilmez. (4) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün yürüttüğü projeye bağlı yapacağı aramalarda ruhsat aranmaz. SEKĠZĠNCĠ BÖLÜM Geçici Hükümler Mevcut izinlerin devamı GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce verilen izinlerin süre uzatımında ve devirlerinde, ayrıca devam eden izinlerde izin lehtarının talebi halinde bu Yönetmelik hükümleri uygulanır ve buna uygun yeni taahhüt senedi alınır. (2) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce ruhsata dayanılarak izin verilmiĢ ve bu Yönetmeliğin tesis ve altyapı tesis tanımları içerisinde bulunmayan madencilik yapılarına, ruhsat süresi sonuna kadar izin verilebilir. (3) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce verilmiĢ izinlerde ise arazi izin bedellerinin arttırılması için uygulanan ―Deflatör‖ veya ―ÜFE‖ artıĢ oranı yerine, ―BAK‖ artıĢ oranı uygulanır, bildirime gerek kalmaksızın izin baĢlangıç tarihinde defaten tahsil edilir. Ancak bu fıkradaki artıĢ oranı 1/1/2015 tarihinden itibaren tahakkuk edecek bedellerin artırılması için uygulanır. (4) Bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce verilmiĢ izinlerden bu Yönetmeliğe göre izin verilemeyecek olanların süreleri yenilenmiĢ ruhsat süresi dikkate alınarak uzatılabilir. Önceden yapılan müracaatların değerlendirilmesi GEÇĠCĠ MADDE 2 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce yapılan ancak değerlendirilmemiĢ olan talepler ile iznin iptal edildiği yerlerde, bu Yönetmelik hükümleri uygulanır. GeçmiĢ yıllarda çalıĢılan maden alanları GEÇĠCĠ MADDE 3 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce terk edilmiĢ ve hâlihazırda faal olmayan maden arama, iĢletme, tesis ve altyapı tesis izin alanları orman idaresince resen geri teslim alınarak izin iptalleri yapılır. Rehabilitasyon projesi olmayan izinler GEÇĠCĠ MADDE 4 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımından önce izin verilmiĢ ancak rehabilitasyon projesi olmayan maden iĢletme, hammadde üretim, maden tesis ve altyapı tesis izinleri için altı ay içerisinde rehabilitasyon projesi düzenlemek zorundadır, düzenlenmemesi durumunda verilen izin iptal edilir. Tesis ve altyapı tesis tanımları içinde yer almayan madencilik yapıları GEÇĠCĠ MADDE 5 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımından önce ruhsata dayanılarak madencilik faaliyetleri için kurulmuĢ, ancak kadastro çalıĢmaları veya mahkeme kararı ile daha sonra orman sayılan alan olduğu anlaĢılan kurulu madencilik yapılarına bu Yönetmeliğe göre ruhsat süresi sonuna kadar izin verilebilir. DOKUZUNCU BÖLÜM Son Hükümler Yürürlükten kaldırılan yönetmelik MADDE 30 – (1) 30/09/2010 tarihli ve 27715 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Orman Kanununun 16 ncı Maddesinin Uygulama Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıĢtır. Yürürlük MADDE 31 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 32 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Orman ve Su ĠĢleri Bakanı yürütür. Ek-1 Ġzin Türü Sondaj usulü maden arama izinleri Maden arama, iĢletme ve hammadde üretim izinleri Maden tesis ve altyapı tesis izinleri Toprak dolgu izinleri Katsayısı 0,3 0,7 1 1,5 Ek-2 Orman Amenajman Planlarına Göre Orman Durumu Ağaçsız alanlar % 10 dan daha az kapalı ormanlar ve kapalılığına bakılmaksızın Mak rumuzlu alanlar Ekolojik Denge Katsayısı 1 1,1 %11-40 kapalı ormanlar %41-70 kapalı ormanlar %71 ve üstü kapalı ormanlar ve ağaçlandırma sahaları 1,4 1,7 2 Ek-3 Ġl Adı Katsayısı Ġstanbul 3 Ġzmir, Kocaeli 2,8 Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Mersin, Muğla, 2,4 Osmaniye, Sakarya, Samsun, Yalova, Bartın, Bilecik, Bolu, Düzce, Edirne, Gaziantep, Giresun, Karabük, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Konya, Kütahya, Ordu, Rize, Zonguldak, Denizli, 2 EskiĢehir, Hatay, Manisa, Tekirdağ, Trabzon Adıyaman, Artvin, Afyonkarahisar, Amasya, Burdur, Çankırı, Çorum, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Isparta, KahramanmaraĢ, Kastamonu, 1,6 KırĢehir, Kilis, Malatya, NevĢehir, Niğde, Sinop, Sivas, ġanlıurfa, Tokat, UĢak, Yozgat Aksaray, Bayburt, GümüĢhane, Karaman, Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, 1,2 Bitlis, Hakkâri, Iğdır, Kars, Mardin, MuĢ, Siirt, ġırnak, Tunceli, Van [R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ] —— • —— Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığından: ORMAN KANUNUNUN 17/3 VE 18 ĠNCĠ MADDELERĠNĠN UYGULAMA YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 17/3, 18, 115, ek 9, ek 11 ve geçici 8 inci maddelerine göre verilecek izinlere ve bu izinlerden tahsil edilecek bedellere ait iĢ ve iĢlemleri düzenlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 6831 sayılı Kanunun 17/3, 18 ve ek 5 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar ve kısaltmalar MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Ağaçlandırma bedeli: Ġzin verilen alan üzerinden bir defaya mahsus alınan bedeli, b) Arazi izin bedeli: Verilen izinlerden orman idaresince alınacak kullanım bedelini, c) Bakan: Orman ve Su ĠĢleri Bakanını, ç) Bakanlık: Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığını, d) Bedel ArtıĢ Katsayısı (BAK): Her yıl bir önceki yıla iliĢkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranını, e) Bölge Müdürlüğü: Genel Müdürlüğe bağlı orman bölge müdürlüklerini, f) Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) belgesi: 3/10/2013 tarihli ve 28784 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğine göre verilecek ÇED olumlu kararı, ÇED gerekli değildir kararını veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği kapsamı dıĢında olduğuna dair belgeyi, g) Depolama bedeli: Ġzin verilen sahada yapılacak depolama hacmi üzerinden alınacak bedeli, ğ) Devlet idareleri: Bu Yönetmelikte tanımlanan genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerini, h) Erozyon bedeli: 3/9/2005 tarihli ve 25925 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevre ve Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Hizmetlerine ĠliĢkin Usul ve Esasların 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre alınacak ağaçlandırma ve erozyon kontrolü gelirini, ı) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun ekli (I) sayılı cetvelinde yer alan idareleri, i) Genel Müdürlük: Orman Genel Müdürlüğünü, j) Heyet: Bölge Müdürlüğünce; bölge müdür yardımcısı, Ģube müdürü, mühendis veya ilgili orman iĢletme müdür yardımcısı baĢkanlığında; ilgili orman iĢletme müdür yardımcısı, ilgili orman iĢletme Ģefi varsa kadastro ve mülkiyet Ģefi ve/veya teknik elemandan oluĢturulan en az üç kiĢilik komisyonu, k) Hızar ve Ģerit tesisi: Orman emvali biçme iĢlerini yapan basit makineli iĢletmeleri, l) Ġzin: Bu Yönetmelik hükümlerine göre Bakanlıkça verilen ön izni veya kesin izni, m) Kademeli kapatma planı: Orman ekosisteminin tesisi maksadıyla ağaçlandırma ve silvikültür tekniklerine uygun, iznin baĢlangıcından sona ermesine kadar geçen sürede, izin alanının kapatılmasını takiben öngörülen nihai haline uygun olarak kapatılmasını ve tabiata kazandırılmasını gösteren planı, n) Kamu kurum ve kuruluĢları: Bu Yönetmelikte tanımlanan genel bütçe kapsamı dıĢında yer alan kamu idarelerini, o) Katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisleri: Evsel, endüstriyel, tıbbi, tehlikeli atıklar ile inĢaat yıkıntı ve atıklarının usulüne uygun olarak geri kazanıldıkları, bertaraf edildikleri veya belirli teknik standartlara göre depolandıkları tesisleri, ö) Kesin izin: Bu Yönetmelik hükümlerine göre Bakanlıkça amacı doğrultusunda kullanılmak üzere verilen izni, p) Kira bedeli: Ġzne konu orman sayılan alandaki tesislerin bir kısmının veya tamamının iĢletme hakkının kiralanması halinde, kiralayan ile kiracı arasında düzenlenen sözleĢmede belirtilen ve kiralama iĢleminden dolayı kiralayan tarafından tahsil edilen tüm bedelleri, r) Orköy bedeli: 13/6/2012 tarihli ve 28322 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Orman Köylülerinin Kalkındırılmalarının Desteklenmesi Faaliyetlerine ĠliĢkin Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre alınacak orman köylüleri kalkınma gelirleri tahsis payını, s) Ormancılık bürosu: 29/6/2006 tarihli ve 5531 sayılı Orman Mühendisliği, Orman Endüstri Mühendisliği ve Ağaç ĠĢleri Endüstri Mühendisliği Hakkında Kanuna göre kurulan büroyu veya Ģirketi, Ģ) Orman idaresi: Orman Genel Müdürlüğü merkez ve taĢra teĢkilatını, t) Orman ürünleri bürosu: 5531 sayılı Kanuna göre kurulan büroyu veya Ģirketi, u) Ön izin: Kesin izinde istenen belgelerin hazırlanması için verilen ve sahada çalıĢma hakkı vermeyen izni, ü) Rayiç bedel: Kırk dokuz yıllık kesin izin süresi sonunda orman idaresince doksandokuz yıla kadar uzatılan izinlerden rayiç değer üzerinden alınacak yıllık kullanma bedelini, v) Rayiç değer: Kırk dokuz yıllık kesin izin süresi sonunda orman idaresince doksandokuz yıla kadar uzatılan izinlerde; yer, bina ve tesislere ait arazi izin bedelinin tespiti maksadıyla 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet Ġhale Kanunu hükümlerine göre tespit ve takdir edilen değeri, y) Ruhsat: Belirli bir bölgede define, petrol, doğalgaz ile jeotermal ve doğal mineralli su arama veya iĢletme faaliyetlerinin yürütülebilmesi için ilgili kurum tarafından verilen yetki belgesini, z) Sokak hayvanları bakımevi: Barınacak yeri olmayan veya sahibinin ya da koruyucusunun ev ve arazisinin sınırları dıĢında bulunan ve herhangi bir sahip veya koruyucunun kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunmayan sahipsiz evcil hayvanların, kısırlaĢtırılıp aĢılanarak alındıkları ortama bırakılıncaya veya bu zaman zarfında sahiplendirilinceye kadar geçici olarak kaldığı tesisleri, aa) Teminat: Tedavüldeki Türk parasını, bankalar veya katılım bankaları tarafından verilen süresiz teminat mektuplarını, Hazine MüsteĢarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetleri ve bu senetler yerine düzenlenen belgeleri, bb) Toplam proje bedeli: Ġzne konu edilecek tesislerin yapım maliyetini, cc) ÜFE: Türkiye Ġstatistik Kurumu tarafından bir önceki yılın aynı ayına göre açıklanan yıllık üretici fiyat endeksini, ifade eder. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Ġzinler 17/3 üncü maddeye göre verilecek izinler MADDE 4 – (1) Ormanlık alanlarda kamu yararı ve zaruret bulunması halinde; yol, liman geri hizmet alanı, havaalanı, demiryolu, teleferik hattı, tünel gibi ulaĢım tesislerine; patlayıcı madde emniyet alanı, yer altında yapılacak patlayıcı madde deposu, savunma ve güvenlik tesislerine; enerji nakil hattı, trafo binası, enerji üretim santralleri, ölçüm ve gözlem istasyonları gibi enerji tesislerine; telefon iletim hattı, iletiĢim panosu, ölçüm istasyonu, R/L tesisleri, radyo-televizyon verici istasyonu ve antenleri, elektronik haberleĢme sistemlerine ait baz istasyonları, fiber optik kablo gibi haberleĢme tesislerine; su arama, jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama, su kuyusu, kaptaj, su isale hattı, su deposu gibi su tesislerine; atık su tesislerine; petrol ve doğalgaz boru hattı; alt yapı tesislerine; katı atık aktarma istasyonu, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerine; ruhsata dayalı petrol ve doğalgaz arama, iĢletilme ve yeraltı doğalgaz depolanmasına iliĢkin tesislere; baraj; gölet; sokak hayvanları bakımevi; mezarlık tesislerine; sağlık ocağı, hastane gibi sağlık tesislerine; ilk, orta ve lise ve dini eğitim tesisi gibi eğitim tesislerine; futbol sahası, kapalı spor salonu, atıĢ poligonu gibi spor tesislerine ve bunlarla ilgili yer, bina ve tesislere izin verilebilir. (2) Gerçek veya özel hukuk tüzel kiĢileri ya da vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları hariç olmak üzere; yükseköğretim kurumlarının eğitim ve araĢtırma maksatlı tesislerine ve izin verilen bu alan içinde izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla izin verilebilir. (3) Sağlık ve eğitim tesisleri için Devlet idarelerine, spor tesisleri için ise Devlet idareleri ile Spor Genel Müdürlüğüne izin verilebilir. (4) Diğer kamu kurum ve kuruluĢlarına ve gerçek ve özel hukuk tüzel kiĢilerine sağlık, eğitim ve spor tesisi yapımı maksadıyla izin verilmez. Ancak kamu özel iĢbirliği modeli çerçevesinde yapılacak sağlık ve eğitim tesislerinde ilgili bakanlıkların talebi üzerine yüklenici adına üst hakkı tesis edilebilir. (5) Yer altında inĢa edilecek tesislerin yüzeye isabet eden izdüĢümleri için izin alınır. (6) Devlet ormanlarında, eriĢme kontrolü uygulanan karayollarındaki ulaĢtırma yapıları ve müĢtemilatı olan hizmet tesisleri ile bakım iĢletme tesislerine, karayolu sınır çizgisi içinde kalmak kaydıyla izin verilir. 18 inci maddeye göre verilecek izinler ile arkeolojik kazı, restorasyon ve define arama izinleri MADDE 5 – (1) Devlet ormanları içinde; balık üretim tesislerine, odun kömürü gibi iĢletilmesinde ağaç kullanılan ocaklara, define aramasına, arkeolojik kazı ve restorasyon yapılmasına izin verilebilir. Devlet ormanları sınırlarına dört kilometreye kadar olan yerlerde; balık üretim tesislerine, odun kömürü gibi iĢletilmesinde ağaç kullanılan ocaklar ile hızar ve Ģerit tesisi kurulmasına, mesafeye bağlı kalmaksızın orman sınırları dıĢında orman ürünlerini iĢleyip mamul ya da yarı mamul hale getirecek fabrika tesislerine izin verilebilir. (2) Arkeolojik kazı ve restorasyon yapılması için yalnızca Kültür ve Turizm Bakanlığına izin verilebilir. (3) Devlet ormanlarında fabrika, hızar, Ģerit tesislerine izin verilmez. (4) Balık üretim tesisi izinlerinde; a) Orman sınırları içinde kuluçkahane, havuz gibi balık üretimine yönelik tesislerle birlikte kurulması zorunlu bekçi kulübesi, yatakhane, depo, idari büro gibi geçici tesislere de izin verilebilir. b) Baraj, gölet, göl ve deniz yüzeyinde yapılan balık üretimi ile ilgili olarak ormanlık alanda bekçi kulübesi, depo, ağ serme yeri ve kuluçkahane yapımına izin verilebilir. Müracaat MADDE 6 – (1) Ormanlık alanlarda talep sahibi, talep yazılarına, a) 1/25000 ölçekli harita veya krokisini, b) MeĢcere haritasını, c) 1/1000 veya uygun ölçekli vaziyet planını, ç) Koordinat özet çizelgesini, d) Orman kadastro haritasını, e) Su izinlerinde yeraltı suyu arama belgesini, kullanma belgesini, ruhsatını veya kira sözleĢmesini, enerji izinlerinde önlisans veya lisansını, petrol-doğalgaz izinlerinde ruhsatını, liman geri hizmet alanı izinlerinde deniz yüzeyinin kiralandığına iliĢkin sözleĢmesini, define arama izinlerinde define arama ruhsatını, f) Balık üretim tesisi taleplerinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca onaylanmıĢ fizibilite raporunu, g) 1/1000 veya uygun ölçekli ağaç röleve planını, ğ) Okul, hastane, sağlık ocağı gibi bina izinlerinde, hidroelektrik santral tesislerinde santral binası, rüzgar enerji santrallerinde türbin alanları, termik, doğal gaz çevrim, nükleer güç santrallerinde, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisi, atık su arıtma, sokak hayvanları bakımevi, su arıtma, liman geri hizmet alanı, havaalanı, spor tesisi ve balık üretme tesisi izinlerinde; 1/1000 ölçekli mevzi imar planını veya ilgili idareden alınacak imar planı gerektiren yapı ve tesislerden olmadığına dair yazıyı, h) Katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisleri ile kazı fazlası malzeme alanı izin taleplerinde depolama öncesi ve depolama sonrası nihai kodları gösterir çevresindeki topoğrafik yapı ile uyumlu ve orman idaresinin kabul edeceği kademeli kapatma planını, ı) ÇED belgesini, i) Bedelli izinlerde talep edilen sahada yapılacak tesislerin, metraj cetveli ile Çevre ve ġehircilik Bakanlığı, ilgili Devlet idareleri veya kamu kurum ve kuruluĢlarınca belirlenecek cari yıl birim fiyatlarına veya proforma faturalarına göre hazırlanmıĢ keĢif özetlerini, dört takım ekleyerek kesin izin için veya (a), (b), (c), (ç), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen belgeleri ekleyerek ön izin için Bölge Müdürlüğüne müracaatta bulunurlar. (2) Orman sınırları dıĢındaki izin taleplerinde ise talep sahibi talep yazısına kira kontratı veya mülkiyet belgesini ekleyerek izin için Bölge Müdürlüğüne müracaatta bulunur. (3) Ġzin verilen alanın diğer kanunlar uyarınca izin, görüĢ, muvafakat alınması gereken yerlerden olması halinde izin sahibince gerekli izin, muvafakat ve görüĢler alınarak çalıĢma yapılır. (4) Orman idaresi mevzuat gereği alınması gereken ilgili kurum görüĢ yazılarını talep sahibinden isteyebilir. (5) Ġzin talebine ait tüm bilgi ve belgeler dijital ortamda Bölge Müdürlüğüne verilir. Ġnceleme ve değerlendirme MADDE 7 – (1) Ormanlık alandaki taleplerde Bölge Müdürlüğü yapılan müracaatı öncelikle evrak üzerinde inceler, eksiklikler varsa on iĢgünü içinde müracaat sahibine bildirir. Eksiklikler tamamlanıncaya kadar talep değerlendirmeye alınmaz. Evrakın tam olması halinde heyet tarafından arazi üzerinde gerekli incelemeler yapılarak, talebin Devlet ormanlarına isabet eden kısımları için ön izin veya kesin izin raporu düzenlenir. (2) Bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde yer alan taleplere Bakanlıkça, balık üretim tesisi, define arama, arkeolojik kazı ve restorasyon, odun kömürü gibi iĢletilmesinde ağaç kullanılan ocak izin taleplerine ise Genel Müdürlükçe izin verilebilir. (3) Bu Yönetmeliğe göre ormanlık alan dıĢında izne konu edilmesi gereken, balık üretim tesislerine, odun kömürü gibi iĢletilmesinde ağaç kullanılan ocaklara, hızar ve Ģerit tesislerine orman ürünlerini iĢleyip mamul ya da yarı mamul hale getirecek fabrika tesisi taleplerinde; Bölge Müdürlüğü evrakın tam olması halinde, talebin orman sınırları dıĢında olup olmadığını inceleyerek uygun görülenlere tesis yapılmasında sakınca olmadığına dair yazı verir. Bu yazı izin yerine kullanılır. Diğer kurumlardan alınması gereken izinler talep sahibinin sorumluluğundadır. (4) Ormanlık alandan verilen izin, müracaat sahibine tebliğ edilir. Tebligat tarihinden itibaren en geç üç ay içerisinde izin sahibinden teminat, bedeller ve onaylı taahhüt senedi alınır. Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde bedellerin yatırılmaması, teminatın veya onaylı taahhüt senedinin verilmemesi halinde ise saha teslimi yapılmaz, her hangi bir bildirime gerek kalmaksızın izin iptal edilir. Ġptal iĢlemi ilgiliye bildirilir. Aynı yerle ilgili yeniden izin talep edilmesi yeni izin talebi olarak değerlendirilir. (5) Ġzin baĢlangıç tarihi, izin olurunda ayrıca izin baĢlangıç tarihi belirtilmemiĢ ise izin olurunun verildiği tarihtir. Ġznin uzatıldığı durumlarda izin baĢlangıç tarihi ilk iznin verildiği tarihtir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Bedeller ve Teminat Alınacak bedeller MADDE 8 – (1) Verilen ön izinlerde ön izin bedeli, kesin izinlerde ise; a) Ağaçlandırma bedeli, b) Arazi izin bedeli, c) Orköy bedeli, ç) Erozyon bedeli, alınır. (2) Ayrıca katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisi ve kazı fazlası malzeme alanı izinlerinde Devlet idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢları adına olanlar hariç olmak üzere gerçek kiĢiler ve özel hukuk tüzel kiĢileri adına verilen kesin izinlerden birinci fıkradaki bedellere ilave olarak depolama bedeli izin baĢlangıcında defaten alınır. (3) ĠletiĢim panoları için verilen izinlerde bedel hesaplarında pano metrekaresi izin alanı olarak alınır. (4) Ġl özel idareleri, belediyeler, köy tüzel kiĢilikleri, belediyeler birliği, çevre koruma birlikleri, turizm alt yapı hizmet birliklerinin ve köylere hizmet götürme birliklerinin kâr gayesi bulunmaksızın ve kamu yararına yönelik hizmetlerde kullanılmak üzere yapacakları tesislerden, Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi Genel Müdürlüğü adına ormanlık alanlarda yapılacak köy enerji nakil hatlarından ve bunlara ait trafo binalarından, ağaçlandırma bedeli, orköy bedeli ile erozyon bedeli alınmaz. Arazi izin bedeli ise yüzde doksanbeĢ indirimli olarak alınır. (5) Jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama maksadıyla Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğüne verilecek izinlerden orköy bedeli ile erozyon bedeli alınmaz. (6) Yer üstünü bozmadan yer altında yapılacak tesislerden arazi izin bedeli alınır, ağaçlandırma, orköy ve erozyon bedeli alınmaz. Tünel giriĢ ve çıkıĢları ile yer üstünü bozan kısımlarından tüm bedeller alınır. (7) Spor Genel Müdürlüğüne spor tesisi yapımı maksadı ile verilen izinlerden 6831 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası gereğince bedel alınmaz. (8) 6831 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince 9/5/1985 tarihli ve 3202 sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun çerçevesinde köye ve bağlı yerleĢim birimlerine yönelik yol, su, atık su, gölet, mezarlık ve altyapı tesisi yapımı maksadı ile büyükĢehir belediyesi bulunan illerde il sınırları dahilinde büyükĢehir belediyelerine ve bağlı kuruluĢlarına, diğer illerde ise il özel idareleri adına verilen izinlerden bedel alınmaz. (9) 5346 sayılı Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri ile Bakanlık tarafından düzenlenen bir maden iĢletme ruhsatı ve izni kapsamında, 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununun 2 nci maddesinin IV. Grup (b) bendinde yer alan madenlerin girdi olarak kullanıldığı elektrik üretim tesislerinde; tesis, ulaĢım yolları ve Ģebeke bağlantı noktasına kadarki Türkiye Elektrik Ġletim A.ġ. ve dağıtım Ģirketlerine devredilecek olanlar da dahil enerji nakil hattı izinleri için14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun Geçici 4 üncü maddesinde belirtilen Ģekliyle bedeller alınır. (10) 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 28 inci maddesi gereği Karayolları Genel Müdürlüğüne, 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Kanunun Ek 5 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğüne verilecek izinlerden herhangi bir bedel alınmaz. (11) Ġzinli baraj, gölet alanlarında su ile kaplı alanlardan üçüncü kiĢilerce balıkçılık yapılmasına izin sahibince izin verilmesi halinde Devlet idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarından herhangi bir bedel alınmaz, gerçek ve özel hukuk tüzel kiĢilerinden ise kira bedelinin yüzde ellisi alınır. (12) Devlet idarelerine verilecek izinlerden bedel alınmaz. (13) Devlet idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarına verilen ön izinlerden bedel alınmaz. (14) Orman alanı dıĢında verilen izinlerden herhangi bir bedel alınmaz. (15) 6831 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereğince gerçek veya özel hukuk tüzel kiĢileri ya da vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları hariç olmak üzere; yükseköğretim kurumlarına eğitim ve araĢtırma maksatlı tesisler yapılması için mezkûr Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası esaslarına göre ormanlık alanlardan verilen izinler ile bu alan içinde izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla verilen izinlerden ağaçlandırma bedeli ile arazi izin bedeli alınır, orköy bedeli ile erozyon bedeli alınmaz. (16) Devlet idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarınca yapılan, iĢletilen, iĢlettirilen veya yap-iĢlet-devret modeli esas alınarak yaptırılan ve iĢlettirilen eriĢme kontrolü uygulanan karayollarındaki ulaĢtırma yapıları ve müĢtemilatı olan hizmet tesisleri ile bakım iĢletme tesislerden herhangi bir bedel alınmaz. (17) Demiryolu, otoyol, Devlet ve il yolları ile su isale hatlarının yapımı sırasında zorunlu olarak ortaya çıkan kazı fazlası malzemenin depolanması için Devlet idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢları adına verilen bedelsiz kazı fazlası malzemenin depolanması izinlerinden sadece ağaçlandırma bedeli alınır. Bedellerin tespiti MADDE 9 – (1) Alınacak bedellerden; a) Ağaçlandırma bedeli; Genel müdürlükçe, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından yılın ikinci yarısı için tespit edilen 16 yaĢını doldurmuĢ iĢçilerin bir günlük normal çalıĢma karĢılığı asgari ücretlerinin 294 gün/hektar katsayısıyla çarpımı sonucu belirlenen ağaçlandırma birim hektar bedelinin, izin alanı ile çarpımı sonucu, b) Arazi izin bedeli; Ġzin alanının metrekaresi, cari yıl ağaçlandırma birim metrekare bedeli, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan izin türü katsayısı (Ek-1), ekolojik denge katsayısı (Ek-2) ve il katsayısının (Ek-3) çarpımlarının sonucu, c) Orköy bedeli; Toplam proje bedelinin yüzde üçü (%3) alınarak, ç) Erozyon bedeli; Toplam proje bedelinin yüzde ikisi (%2) alınarak, d) Depolama bedeli; Cari yıl bir metrekare ağaçlandırma bedelinin, büyükĢehir belediyesi bulunan illerde dört katı, diğer illerde ise üç katının toplam depolama hacmi ile çarpımı sonucu, bulunur. (2) Bedel hesaplarında Devlet ormanına isabet eden bölümler esas alınır. (3) Bu bedellerden arazi izin bedeli her yıl, diğer bedeller izin baĢlangıcında bir defaya mahsus defaten alınır. (4) Yılı birim fiyatları yayınlanıncaya kadar bir önceki yıl birim fiyatlarına göre hesaplanan proje maliyet bedelleri BAK oranında arttırılmak suretiyle güncellenebilir. (5) Ön izinlerde; Ġzin alanının metrekaresi ile cari yıl ağaçlandırma birim metrekare bedelinin 30 hektara kadar olan ön izinlerde 1/10’u, 30 hektar dâhil daha büyük olan ön izinlerde ise 1/5’i ile çarpımı sonucu bulunacak bedel olup bir defaya mahsus alınır. Süre uzatımlarında ayrıca bedel alınmaz. (6) Arazi izin bedeli izin baĢlangıç tarihi esas alınarak bildirime gerek kalmaksızın her yıl defaten tahsil edilir. Müteakip yıllara ait arazi izin bedeli BAK oranında artırılmak suretiyle tespit edilerek bildirime gerek kalmaksızın izin baĢlangıç tarihinde defaten tahsil edilir. (7) Sonraki yıl bedellerinin peĢin ödenmesinin talep edilmesi halinde, ödenmesi talep edilen yıllara ait bedeller ödemenin yapıldığı yıl bedeli üzerinden defaten tahsil edilebilir. (8) Bu Yönetmelik hükümlerine göre alınacak; tüm bedeller ve teminat Genel Müdürlüğün özel bütçe hesabına yatırılır. (9) Bu Yönetmeliğin ekinde yer alan izin türü katsayısı tablosunda Ek-1 yer alan izin türlerinin dıĢında farklı bir taleple karĢılaĢılması durumunda bedel hesaplamasına esas olacak izin türü katsayısını belirlemeye Genel Müdürlük yetkilidir. (10) Mevcut izinlerin güncellenmesi veya bedelsiz izinlerin bedelli izne dönüĢtürülmesi gereken hallerde arazi izin bedeli, bu Yönetmeliğe göre güncellenir. Ancak güncellenen bedel güncelleme öncesi bedelinden az olamaz. (11) Kamu kurum ve kuruluĢlarınca ihale edilmek suretiyle yaptırılan tesislerde proje maliyet bedeli olarak ihale sözleĢme bedeli alınır. Metraj cetveli ve keĢif özeti yerine ihale sözleĢmesi Müracaat evrakına eklenir. (12) Verilecek izin, birden çok izin türünü kapsaması halinde arazi izin bedeli her bir izin türü için ayrı ayrı hesaplanır ve toplamı arazi izin bedeli olarak alınır. Gecikme zammı MADDE 10 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine göre bedelli olarak verilen izinlerde, zamanında ödenmeyen bedeller için, izinlerin iptaline iliĢkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bildirime gerek kalmaksızın 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde yer alan gecikme zammı oranında faiz uygulanır. Kısmen ödeme yapılması halinde yapılan ödeme öncelikle faize mahsup edilir. Teminat MADDE 11 – (1) Teminat; bir hektar için cari yıl ağaçlandırma bedelinden az olmamak kaydıyla cari yıl ağaçlandırma bedelinin onda biri ile izin alanının çarpımı sonucu bulunur. Ancak ocak ve iletiĢim panosu izinlerinde teminat bedeli bir hektar için cari yıl ağaçlandırma bedelinin onda biridir. Ġzin baĢlangıcında bir defa alınır. Süre uzatımlarında ve izin devirlerinde güncellenir. Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarından ve ön izinlerden teminat alınmaz. (2) Alınan teminat her ne suretle olursa olsun haczedilemez, üzerine ihtiyati tedbir konulamaz, tespit ve tahsiline itiraz edilemez. (3) Teminat olarak alınan değerler, teminat olarak kabul edilen değerler ile değiĢtirilebilir. Teminat ve bedellerin iadesi MADDE 12 – (1) Ġznin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde kesin izinde alınan bedeller iade edilmez. Teminat, sürenin dolması halinde taahhüt senedinde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi durumunda iade edilir. Aksi halde alınan teminat idarece irat kaydedilir. Teminat borca mahsup edilmez. (2) Ġzin sahibinin kesin izinden vazgeçtiğini ve faaliyetini durdurduğunu orman idaresine yazılı olarak bildirdiği durumlarda orman idaresince sahanın geri teslim alındığı tarihte tahakkuk eden bedellerin tamamı tahsil edilir, müteakip yıllara ait bedel tahakkuk ettirilmez. (3) Ancak; a) Ġzin sahibinin kesin izin baĢlangıç tarihinden itibaren bir yıl içinde vazgeçmesi nedeniyle iznin iptal edilmesi ve yatırılan bedellerin ve teminatın iptal tarihinden itibaren en geç üç ay içinde iadesinin talep edilmesi halinde; izin verilen saha içinde hiçbir noktada çalıĢma yapılmamıĢ olması ve izin öncesi doğal yapının bozulmamıĢ olmasının heyetçe düzenlenecek raporla tespiti ve bölge müdürlüğünün onayı ile arazi izin bedeli dıĢındaki bedeller ve teminat faizsiz olarak iade edilir. b) Verilen kesin iznin Bakanlığın ve/veya Genel müdürlüğün taraf olduğu davalarda yargı kararı nedeniyle iptal edilmesi ve iptalini müteakip altı ay içinde izin sahibinin talep etmesi halinde; izin verilen sahada çalıĢma yapılmadığının, izin öncesi doğal yapının bozulmadığının heyetçe düzenlenecek raporla tespiti halinde, alınan tüm bedeller ve teminat faizsiz olarak iade edilir. (4) Kesin izin verilen sahanın bir kısmı üzerindeki iznin iptal edilmesi halinde alınan bedeller iade edilmez. Ancak arazi izin bedeli ve teminat yeni duruma göre güncellenir. (5) Ön izin bedeli iade edilmez. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ÇeĢitli Hükümler Müracaat Ģekli MADDE 13 – (1) Müracaatta istenen belgelerle birlikte; a) Çevre koruma birlikleri, mahalli idare birlikleri, turizm altyapı hizmet birlikleri ile köylere hizmet götürme birlikleri ve kooperatifler, yönetim kurulu kararını, b) Köy muhtarlıkları, kaymakam veya vali tarafından onaylanmıĢ köy ihtiyar heyeti kararını, c) Özel hukuk tüzel kiĢileri ise vekaleten müracaatlarda vekaletname, temsilen müracaatlarda yetki belgesini ve faal olduğuna iliĢkin ilgili kurumlardan alınacak belgeyi ve imza sirkülerini, ç) Gerçek kiĢiler ise vekâleten müracaatlarda vekâletname ve imza sirkülerini, izin talep yazılarına eklerler. (2) Devlet idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢları bağlı oldukları bakanlıklarının veya genel müdürlüklerinin resmi yazısı ile müracaat eder veya yetki devri kapsamında taĢra birimlerinin müracaatı sağlanır. Ġzin rapor eklerinin hazırlanması ve onaylanması MADDE 14 – (1) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢları bünyelerinde görevli orman mühendisi veya orman yüksek mühendislerince düzenlenenler hariç olmak üzere talep alanlarının 1/25000 ölçekli memleket haritası, orman kadastro ve meĢcere haritası üzerinde gösterilmesi, kademeli kapatma planı ve ağaç röleve planı ormancılık bürosu tarafından düzenlenerek imzalanır. (2) 1/25000 ölçekli memleket haritası, orman kadastro haritası, meĢcere haritası, kademeli kapatma planı, ağaç röleve planı, vaziyet planı ile koordinat özet çizelgeleri heyet tarafından kontrol edilir ve uygunluğu onaylanır. (3) KeĢif özetleri ve keĢif özetlerinin vaziyet planlarına uygunluğu kontrol edilerek bölge müdürlüğü makine ikmal Ģube müdürlüğünce onaylanır. (4) Katı atık aktarma merkezi, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisine ait vaziyet planı talep sahibince Çevre ve ġehircilik Bakanlığına onaylattırılarak uygun görüĢü alınır. (5) Sokak hayvanları bakımevi izinlerinde Bakanlık Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün uygun görüĢü alınır. (6) Bedelsiz izinlerde metraj ve keĢif özeti, orman kadastrosu yapılmamıĢ yerlerde ise orman kadastro haritası istenmez. (7) Taahhüt senetlerinin her sayfası noter tarafından onaylanır. Ancak; genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarından alınacak taahhüt senedinin her sayfası kurum yetkilisi tarafından onaylanır, noter onayı aranmaz. (8) Gerçek ve tüzel kiĢilerce bölge müdürlüğüne verilen dört takım belge suretlerinin aslına uygunluğu bölge müdürlüğü tarafından kontrol edilerek onaylanır. Ön izin ve ön izin süre uzatımı MADDE 15 – (1) Uygun görülen taleplere yirmidört aya kadar ön izin verilebilir. Ön izin sahibinin, ön izin süresi son günü mesai bitimine kadar bölge müdürlüğüne süre uzatımı talebinde bulunması, mevcut taahhüt senedi hükümlerini kabul ettiğine dair ek taahhüt senedi vermesi halinde ön izin süresinin bitim tarihinden itibaren oniki ay süreyle ön izin ve sorumlulukları devam eder. Ön izin süresi toplam otuzaltı ayı geçemez. Ancak nükleer tesis izinlerinde bu süre toplam altmıĢ aydır. (2) Ön izin süresi içinde saha teslimi yapılmaz ve hiçbir inĢaat faaliyetine müsaade edilmez. (3) Ön izin; izin süresi son günü mesai bitimine kadar süre uzatımı talebiyle bölge müdürlüğüne müracaat edilmemesi, izin sahibinin vazgeçmesi veya istenen belgelerin süresi içinde tamamlanarak orman idaresine verilmemesi halinde resen iptal edilmiĢ sayılır. (4) Süre uzatmaları dahil, ön izin süresi içinde herhangi bir sebeple kesin izne dönüĢmemiĢ ön izinler için herhangi bir hak iddia edilemez. (5) Ön izin süresi içinde mevzuatta kesin izin verilmesini engelleyen değiĢiklik olması halinde ön izin iptal edilir. Kesin izin ve kesin izin süre uzatımı MADDE 16 – (1) Kesin izin süresi kırkdokuz yılı geçemez. Ancak uzatmalar dahil toplam kırkdokuz yıllık süre sonunda bu Yönetmeliğin 17 nci maddesine göre süre uzatımı yapılabilir. (2) Ġzin süresinin dolması, izin sahibinin vazgeçmesi, bu Yönetmelik ve taahhüt senedi hükümlerine aykırı davranılması halinde kesin izin iptal edilerek ilgiliye tebliğ edilir. (3) Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde ilk yıl bedellerinin yatırılmaması, teminatın veya onaylı taahhüt senedinin verilmemesi halinde her hangi bir bildirime gerek kalmaksızın verilen kesin izin iptal edilir. Devam eden yıl bedellerinin son ödeme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde ödenmemesi halinde kesin izin iptal edilir. Ancak 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranında hesaplanacak faizi ile birlikte ödeyeceğini kabul ettiğine dair ek taahhüt senedi verilmesi kaydıyla bir yıl daha ek süre verilebilir. Ek süre on yıllık periyot içinde en fazla üç kez verilebilir. Bu Yönetmeliğin yayımından önce bedel borcu bulunanlara bir defaya mahsus olmak üzere iki yıl süre tanınabilir. (4) Ġznin herhangi bir Ģekilde sona ermesi halinde; sahalar orman idaresince teslim alınır. Rayiç değer üzerinden süre uzatımı MADDE 17 – (1) Kırkdokuz yıllık kesin izin süresi sonunda, yükümlülüklerinin tamamını yerine getirmiĢ, taahhüt senetlerine uygunluk sağlamıĢ izinlerin süresi; izin maksat ve Ģartlarına uygun olarak faaliyet gösteren izin sahibinin talep etmesi, orman idaresinin uygun görmesi halinde yer, bina ve tesislerin rayiç değerine göre yıllık hesaplanacak rayiç bedel üzerinden doksandokuz yıla kadar uzatılabilir. Orman idaresi gerek görmesi halinde uzatma sürelerini on yıllık dilimler halinde kullandırabilir. Tesislerin orman idaresine devir iĢlemleri bu süre sonunda yapılır. (2) Rayiç bedel; izinli alanın arazi rayiç değeri ile bu alanda bulunan bina ve tesislerin rayiç değerlerinin toplamının yüzde beĢidir. Ancak rayiç bedel, izinli alan için hesaplanacak cari yıl arazi izin bedelinin üç katından az olamaz. Müteakip yıllara ait rayiç bedel BAK oranında artırılmak suretiyle tespit edilerek bildirime gerek kalmaksızın izin baĢlangıç tarihinde defaten alınır. (3) Rayiç değer üzerinden süre uzatımlarında teminat güncellenir. (4) Rayiç değer üzerinden uzatılan izin sahası içinde ek izin talep edilmesi halinde ilave yapılacak tesislerin bedel hesabı bu maddeye göre yapılır. Ġzin süresi, rayiç değer üzerinden yapılan izin süresi uzatımını geçemez. Rayiç değer üzerinden süre uzatımı yapılan iznin herhangi bir Ģekilde iptal edilmesi halinde verilen ek izinde iptal edilir. (5) Bu Yönetmeliğe göre bedelsiz olan izinlerde rayiç değer üzerinden süre uzatımlarında da bedel alınmaz. Ġzin devri MADDE 18 – (1) Ön izin devredilemez. (2) Kesin izin; taahhüt senedi hükümlerine ve sürelerine bağlı kalmak kaydıyla talep edilmesi halinde Bakanlıkça devir edilebilir. Devir alanın, devir eden adına olan ruhsat, lisans, tahsis belgesinin devrini alması, taahhüt senedi ve teminat vermesi zorunludur. Aksi halde devir edenin orman idaresine karĢı sorumlulukları aynen devam eder. (3) Sağlık ve eğitim tesisi için verilen izinler Devlet idarelerine devredilebilir. Ancak spor tesisleri, Devlet idareleri ile Spor Genel Müdürlüğüne devredilebilir. (4) Ġzinlerin devir edilmesi halinde arazi izin bedeli bu Yönetmelik hükümlerine göre güncellenir, bir defaya mahsus alınan bedeller tekrar alınmaz. Mülkiyet uyuĢmazlığı MADDE 19 – (1) Mülkiyeti konusunda uyuĢmazlık bulunması nedeniyle mahkemeye intikal etmiĢ yerlerde dava sonucuna kadar izin verilmez. (2) Ancak, ilgili birimlerce izne konu projenin yapılmasına iliĢkin kamulaĢtırma maksadıyla kamu yararı kararı alınması halinde; mahkeme sonucunda, ihtilaflı yerin orman sınırları dıĢında kalması durumunda talep sahibinden, kamulaĢtırmadan doğacak bedellerin ödeneceğine ve her türlü sorumluluğun yerine getirileceğine dair taahhüt senedi alınarak izin verilir. (3) Dava neticesinde ihtilaflı yerin orman sınırları dıĢında kalması halinde verilen izin iptal edilir. Ancak alınan bedeller iade edilmez, teminat faizsiz olarak iade edilir. Ġzni iptal edilen sahaların yeniden izne konu edilmesi ve tesislerin değerlendirilmesi MADDE 20 – (1) Herhangi bir sebeple izni iptal edilen ancak üzerinde tesis bulunmayan sahalar bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden izne konu edilebilir. Üzerinde tesis bulunanlar ise eksiksiz ve bedelsiz olarak Genel Müdürlüğün tasarrufuna geçer, sabit kıymetlere alınarak orman idaresince değerlendirilir. Orman idaresinin teslim almak istemediği tesisler ise izin sahibince yerinden kaldırılarak orman sınırları dıĢına çıkartılır. Hizmet giderleri MADDE 21 – (1) Hizmet gideri olarak; arazi incelemelerine katılacak personelin 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine göre ödenecek harcırahları ile zaruri olarak kullanılan resmî hizmet vasıtalarının iĢletme giderleri, talep sahibince Genel Müdürlük özel bütçesinin hizmet ve iĢletme gelirleri hesabına yatırılır. Bu tutarlar özel bütçeye gelir kaydedilir. Hizmet giderleri yatırılmadığı takdirde arazi incelemesine çıkılmaz. (2) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarından hizmet giderleri alınmaz. Ġzin sahalarının kontrolü, sorumluluk ve ilave tesis yapılması MADDE 22 – (1) Ġzin sahaları takvim yılı içinde en az bir defa dosya ve arazi üzerinde heyetçe kontrol edilerek tutanak tanzim edilir. Bölge müdürlüğü izin sahalarının kontrolünü bütçe ödenekleriyle sınırlı olmak kaydıyla serbest yeminli ormancılık bürolarına da yaptırabilir. Ancak su isale hattı, baraj, gölet, doğalgaz boru hattı, petrol boru hattı, elektronik haberleĢme sistemlerine ait baz istasyonu, enerji nakil hattı, yol, telefon iletim hattı izinlerinde saha kontrolleri yatırım tamamlanıncaya kadar her yıl, yatırımın tamamlanmasını takiben sonu sıfır ve beĢ ile biten yıllarda yapılır. (2) Takvim yılı içinde kontrol edilen izinlerin yüzde ikisi bölge müdürlüğünce ayrıca incelemeye tabi tutulur. (3) Ayrıca izin sahaları koruma ekiplerince periyodik olarak kontrol edilir. (4) Ġzin sahasında her türlü hak ve yükümlülük izin sahibine aittir. Ancak, bu Yönetmelik gereği izin verilen alanlarda izin sahibi ile üçüncü kiĢi veya kuruluĢlar arasındaki sözleĢmeye dayanılarak yapılan faaliyetlerden izin sahibi üçüncü kiĢi ile birlikte sorumludur. (5) Ġznin dayanağı olan bilgi ve belgelerden doğacak her türlü sorumluluk izin sahibine aittir. (6) Ormanlık alanlarda, izin verilen proje dıĢında tesis yapılamaz. Ġzinli saha içinde yapılacak ilave tesisler için bu Yönetmelik hükümlerine göre izin alınması mecburidir. Ġzinsiz yapılan tesislere 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre orman idaresince el konulur. (7) Verilen izinler maksadı dıĢında kullanılamaz. Verilen izinlerde orman yangınlarına karĢı her türlü tedbir izin sahibince alınır. Aynı alana isabet eden izinler MADDE 23 – (1) Talep sahasının bir bölümünün veya tamamının 6831 sayılı Kanunun 16, 17/3 ve 18 inci maddelerine göre verilen bir baĢka izin alanına isabet etmesi halinde daha önce verilen izin sahibinin muvafakatı aranır, muvafakat verilmemesi halinde Ġdarece resen izin verilebilir. Talep sahibince mevcut izinle ilgili gerekli tedbirler alınarak çalıĢılır. Talep sahibinden her türlü zarar ziyandan sorumlu olacağına dair ek taahhüt senedi alınır. Kamu yararı ve zaruret halinin tespiti MADDE 24 – (1) Ġzin raporunu hazırlayan heyetçe, talebin ormanlık alanda yapılmasında kamu yararı ve zaruret olup olmadığı hususu; faaliyetin orman sınırları dıĢında gerçekleĢtirilmesi imkânının bulunup bulunmadığı irdelenerek tespit edilir. (2) Ancak bu Yönetmelikte izin verileceği belirtilen faaliyetlerden Bakanlıkça belirleneceklerin kamu yararı ve zaruret kararı, Bakanlıkça alınır. Ġrtifak hakkı tesisi MADDE 25 – (1) Kesin iznin irtifak hakkına dönüĢtürülmesinin talep edilmesi halinde, Bakanlığın görüĢü ile birlikte, bu talep Maliye Bakanlığına gönderilir. Maliye Bakanlığınca uygun görülmesi halinde, adına kesin izin verilen yatırımcı lehine 6831 sayılı Kanunun 115 inci maddesine ve 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kat irtifakı kurulmaması kaydıyla irtifak hakkı tesis edilir. (2) Maliye Bakanlığı irtifak hakkının tapuya tescili sırasında kesin izin sözleĢmesinde gerekli gördüğü değiĢiklikleri yapabilir. (3) Kesin iznin irtifak hakkına dönüĢtürülmesi halinde resmi senet hükümleri uygulanır. (4) Ġznin iptal edilmesi halinde varsa tapudan irtifak hakkı terkin edilir. Kısıtlamalar MADDE 26 – (1) Ormanlık alanda lojman, idari bina ve sosyal tesislere izin verilmez. (2) Ormanlık alanda yapılması zorunlu olan yollar çevreye zarar vermeyecek Ģekilde ekskavatörle yapılır, yol yapımından çıkan malzeme ormana zarar vermeyecek Ģekilde izinli alanlara taĢınır. (3) Sokak hayvanları bakımevi maksadıyla yalnızca büyükĢehirlerde büyükĢehir belediyelerine, diğer illerde il ve ilçe belediyeleri ile devlet idarelerine izin verilebilir. (4) Mezarlık tesis izinleri sadece belediyelere, il özel idarelerine ve köy tüzel kiĢiliklerine verilebilir. (5) Bu Yönetmeliğe göre verilen izne konu tesislerin inĢaatı esnasında ormanlık alandan çıkan orman toprağını da içeren kazı fazlası malzemelerin depolanacağı izin alanlarına, izin alanı dıĢından getirilecek herhangi bir malzeme dökülemez. Ancak orman alanı dıĢındaki demiryolu, otoyol, Devlet ve il yolları ile su isale hatlarının yapımında zorunlu olarak ortaya çıkan kazı fazlası malzemenin depolanması amacıyla da Genel Müdürlüğün belirleyeceği alanlarda izin verilebilir. Bu sahalar izin sahibince ağaçlandırılacak hale getirilerek geri teslim edilir. Ġzin verilen Devlet idaresi veya kamu kurum ve kuruluĢunca ihale edilmek suretiyle inĢa ettirilecek tesislerde kazı fazlası ve Ģantiye yeri için sözleĢme hükümlerine göre izin sahibine veya yüklenici adına izin verilebilir. (6) Savunma ve güvenlik amaçlı verilecek bina ve tesislere ait izin taleplerinde vaziyet planında talep sahasının dıĢ sınırlarının gösterilmesi yeterlidir. (7) Tünel Ģeklinde yer altında yapılacak depolama tesislerine, tünel giriĢinin ormanlık alanda olmaması ve üzerindeki orman örtüsünün zarar görmemesi kaydıyla izin verilebilir. Depolamanın nevine göre ilgili birimlerden gerekli izinlerin alınması izin sahibinin sorumluluğundadır. Ġzin verilen bu tesiste patlayıcı madde depolanması halinde çevre güvenlik alanları için yer üstünde de emniyet sahasına izin verilebilir. Ormanlık alanda olmayan yer üstündeki patlayıcı madde depolarına çevre güvenlik alanı için izin verilebilir. Ormanlık alanda yer üstünde patlayıcı madde deposuna izin verilmez. (8) Bu Yönetmeliğe göre izin verilen saha sınırları içinde ve izin veriliĢ maksadına uygun mevzi imar planı yaptırılabilir. Ancak izin verilen ormanlık alan bağlı olduğu orman parselinden ifrazen ayrılamaz. BEġĠNCĠ BÖLÜM 6831 Sayılı Kanunun Ek 11 inci Maddesine ĠliĢkin ĠĢlemler Ġzne konu tesislerin kiraya verilmesi MADDE 27 – (1) Turizm izinleri dıĢında, sağlık, eğitim ve spor tesisi yapımı maksadıyla verilen izinlere konu asli tesislerin dıĢındaki kafeterya, kantin, otopark gibi yan ünitelerin, diğer izinlere konu tesislerin tamamının veya bir bölümünün kiralanmasının izin sahibi tarafından talep edilmesi halinde heyetçe konu incelenir. Ġnceleme raporu düzenlenir. Uygun görülenlere Bakanlıkça izin verilir. (2) Sağlık, eğitim ve spor tesisi yapımı maksadıyla verilen izinlere konu asli tesislerin kiralanmasına, iĢletme hakkının devredilmesine, yap-iĢlet-devret modeli ile yaptırılmasına izin verilmez. Ancak 8/11/2003 tarihinden önce Devlet idareleri adına araĢtırma, eğitim ve dinlenme tesisi yapılması maksadıyla verilen izinlerin üçüncü kiĢilere iĢlettirilmesine Bakanlıkça izin verilebilir. (3) Ġzne konu tesislerin tamamının veya bir bölümünün üçüncü kiĢilere kiralanmasına izin verilmesi halinde, izin sahibi; a) Kiracı ile arasındaki sözleĢmenin noter onaylı bir suretini, b) Ġzin baĢlangıcında alınan taahhüt senedinde, kira sözleĢmesinde belirtilen tarihten itibaren kira bedelinin yüzde ellisinin en geç bir ay içinde olmak üzere her yıl Genel Müdürlük özel bütçe hesabına yatırılacağına, kira sözleĢmesinin sona ermesi halinde en geç bir ay içinde orman idaresine bildirileceğine, aksi halde doğacak her türlü hukuki ve mali yükümlülüklerden sorumlu olacağına iliĢkin hüküm bulunmaması halinde, bu hususları içeren ek taahhüt senedini orman idaresine verir. (4) Kira bedelinin aylık ödenmesi halinde aylık kira bedeli oniki ile çarpılır bulunan bedelin yüzde ellisi kira sözleĢmesinde belirtilen ilk kira ödeme tarihinden itibaren en geç bir ay içinde ödenir. (5) Aksi halde verilen kiralama izni resen iptal edilir. Bedelsiz izinlerin özelleĢtirme uygulamaları kapsamında iĢletme hakkının devri MADDE 28 – (1) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile diğer kamu kurum ve kuruluĢlarına verilen bedelsiz izinlerin, özelleĢtirme uygulamaları kapsamında iĢletme hakkının devri hâlinde iĢletme hakkı devir bedeli üzerinden orman sayılan alanların devredilen toplam kullanım alanları içindeki yüzde oranı dikkate alınarak hesaplanacak tutarın binde beĢi bir defaya mahsus olmak üzere iĢletici tarafından devir alma tarihinden itibaren üç ay içinde defaten Genel Müdürlük özel bütçe hesabına yatırılır. (2) Bu izinlerden ayrıca bir bedel alınmaz. (3) Ġzinler, ilgili genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile diğer kamu kurum ve kuruluĢları adına devam eder. Ancak taahhüt senetlerinde yer alan haklar iĢletme süresi içinde aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılır ve yükümlülükler iĢletme süresi içinde iĢleticiler tarafından yerine getirilir. (4) Ġzin baĢlangıcında alınan taahhüt senedinde, taahhüt senetlerinde yer alan hakların iĢletme süresi içinde aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılacağı ve yükümlülüklerin yine iĢletme süresi içinde iĢleticiler tarafından yerine getirileceğine iliĢkin hüküm bulunmaması halinde iĢletmeciden ek taahhüt senedi alınır. (5) Ancak izinlerin birden fazla olması halinde alınacak ek taahhüt senedi her bir izin için ayrı ayrı alınabileceği gibi tüm izinler için tek bir taahhüt senedi de alınabilir. Bedelli izinlerin özelleĢtirme uygulamaları kapsamında iĢletme hakkının devri MADDE 29 – (1) Kamu kurum ve kuruluĢlarına verilen bedelli izinlerin özelleĢtirme uygulamaları kapsamında iĢletme hakkının devri halinde, taahhüt senedinde yer alan bedeller dıĢında iĢletme hakkı bedeli üzerinden herhangi bir bedel alınmaz. (2) Kamu kurum ve kuruluĢları adına verilmiĢ izinlerin, grup olarak iĢletme hakkının devri halinde, bu grup içinde yer alan varsa bedelsiz izinler bedelliye dönüĢtürülür ve buna uygun yeni taahhüt senedi alınır. Bu izinlerden de taahhüt senedinde yer alan bedeller dıĢında iĢletme hakkı bedeli üzerinden herhangi bir bedel alınmaz. (3) Ġzinler, ilgili genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile diğer kamu kurum ve kuruluĢları adına devam eder. Ancak taahhüt senetlerinde yer alan haklar iĢletme süresi içinde aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılır ve yükümlülükler yine iĢletme süresi içinde iĢleticiler tarafından yerine getirilir. Taahhüt senedinden doğan bedeller iĢletmeci tarafından yatırılır. (4) Ġzin baĢlangıcında alınan taahhüt senedinde, taahhüt senetlerinde yer alan hakların iĢletme süresi içinde aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılacağı ve yükümlülüklerin yine iĢletme süresi içinde iĢleticiler tarafından yerine getirileceğine iliĢkin hüküm bulunmaması halinde iĢletmeciden, ek taahhüt senedi alınır. (5) Ancak izinlerin birden fazla olması halinde alınacak ek taahhüt senedi her bir izin için ayrı ayrı alınabileceği gibi tüm izinler için tek bir taahhüt senedi de alınabilir. Bedelsiz izinlerin yap-iĢlet-devret modeli ile yaptırılması MADDE 30 – (1) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile diğer kamu kurum ve kuruluĢlarına verilen izinlere konu tesislerin yap-iĢlet-devret modeli ile yaptırılması hâlinde iĢletme hakkı bedeli üzerinden herhangi bir bedel alınmaz. (2) Ġzinler, ilgili genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile diğer kamu kurum ve kuruluĢları adına devam eder. Ancak taahhüt senetlerinde yer alan haklar iĢletme süresi içinde aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılır ve yükümlülükler yine iĢletme süresi içinde iĢleticiler tarafından yerine getirilir. (3) Ġzin baĢlangıcında alınan taahhüt senedinde, taahhüt senetlerinde yer alan hakların iĢletme süresi içinde aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılacağı ve yükümlülüklerin yine iĢletme süresi içinde iĢleticiler tarafından yerine getirileceğine iliĢkin hüküm bulunmaması halinde, iĢletmeciden ek taahhüt senedi alınır. (4) Ġzinlerin birden fazla olması halinde alınacak ek taahhüt senedi her bir izin için ayrı ayrı alınabileceği gibi tüm izinler için tek bir taahhüt senedi de alınabilir. Bedelli izinlerin yap-iĢlet-devret modeli ile yaptırılması MADDE 31 – (1) Kamu kurum ve kuruluĢlarına verilen bedelli izinlere konu tesislerin yap-iĢlet-devret modeli esas alınarak yaptırılması ve iĢlettirilmesi halinde taahhüt senedinde yer alan bedeller dıĢında herhangi bir bedel alınmaz. (2) Ġzinler, ilgili kamu kurum ve kuruluĢları adına devam eder. Ancak taahhüt senetlerinde yer alan haklar iĢletme süresi içinde aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılır ve yükümlülükler yine iĢletme süresi içinde iĢleticiler tarafından yerine getirilir. Taahhüt senedinden doğan bedeller iĢletmeci tarafından yatırılır. (3) Ġzin baĢlangıcında alınan taahhüt senedinde, taahhüt senetlerinde yer alan hakların iĢletme süresi içinde aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılacağı ve yükümlülüklerin yine iĢletme süresi içinde iĢleticiler tarafından yerine getirileceğine iliĢkin hüküm bulunmaması halinde iĢletmeciden, ek taahhüt senedi alınır. (4) Ancak izinlerin birden fazla olması halinde alınacak ek taahhüt senedi her bir izin için ayrı ayrı alınabileceği gibi tüm izinler için tek bir taahhüt senedi de alınabilir. Kiralama, iĢletme hakkı devri, yap-iĢlet-devret modeli ile yaptırılan mevcut izinler MADDE 32 – (1) 6831 sayılı Kanunun Ek 11 inci maddesinin yürürlük tarihi olan 13/7/2010 tarihinden önce genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile diğer kamu kurum ve kuruluĢlarına verilen bedelsiz izinlerin iĢletme hakkının devredilmiĢ veya izinlere konu tesislerin yap-iĢlet-devret modeli ile yaptırılmıĢ olması hâlinde herhangi bir bedel alınmaz. (2) Kamu kurum ve kuruluĢlarına verilen bedelli izinlerde ise taahhüt senedinde yer alan bedeller dıĢında herhangi bir bedel alınmaz. Taahhüt senedinden doğan bedeller iĢletmeci tarafından ödenir. (3) Ġzinler, ilgili kamu idareleri veya kamu kurum ve kuruluĢları adına devam eder. Ancak taahhüt senetlerinde yer alan haklar iĢletme süresi içinde aynı Ģekilde iĢleticiler tarafından kullanılır ve yükümlülükler yine iĢletme süresi içinde iĢleticiler tarafından yerine getirileceğine iliĢkin ek taahhüt senedi alınır. Kamu özel iĢ birliği modeli çerçevesinde sağlık ve eğitim tesislerine verilen izinler ve üst hakkı kurulması MADDE 33 – (1) Sağlık Bakanlığınca sağlık tesislerinin, Milli Eğitim Bakanlığınca eğitim tesislerinin kamu özel iĢ birliği modeli çerçevesinde yaptırılması veya mevcut izinli tesislerin yenilenmesinin talep edilmesi halinde bu Yönetmeliğe göre izin verilebilir. Ancak yeni izin taleplerinde heyet tarafından öncelikle bozuk orman alanlarından uygun yerler araĢtırılır, bozuk alan bulunmadığının tespit edilmesi halinde diğer alanlarda da izin verilebilir. (2) Verilen izinler için ilgili bakanlıklarca yüklenici adına üst hakkı tesisi talep edilmesi halinde; Yüklenici tarafından izinli alana ait cari yıl ağaçlandırma bedelinin yatırılması ve Maliye Bakanlığınca iznin bulunduğu bölge müdürlüğü sınırları içinde izin alanının en az iki katı kadar alanın ağaçlandırılmak üzere Genel Müdürlüğe tahsis edilmesi halinde ilgili bakanlıklarca bildirilen yüklenici adına izin süresi ile sınırlı olmak kaydı ile üst hakkı kurulur. Ancak verilen izin, ilgili bakanlıklar adına devam eder ve taahhüt senedi hükümlerinden orman idaresine karĢı sorumlu olduğuna dair yükleniciden ek taahhüt senedi alınır. (3) Bu izinlerde yüklenici adına üst hakkı tesis edilmesi aĢamasında alınan ağaçlandırma bedeli dıĢında kira dâhil baĢkaca bir bedel alınmaz. ALTINCI BÖLÜM Değerlendirme Komisyonu Değerlendirme komisyonu ve görevleri MADDE 34 – (1) Değerlendirme komisyonunun görevleri; a) 8/11/2003 tarihinden önce Bakanlıkça turizm kesin izni verilmiĢ tesislerin iĢlemleri ve irtifak hakkı kurulması taleplerini, b) 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi TeĢvik Kanununa göre Kültür ve Turizm Bakanlığının tahsis taleplerini, c) Yükseköğretim kurumlarının eğitim ve araĢtırma maksatlı tesis izin talepleri ile izin verilen bu alan içinde izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla yapılan izin taleplerini, ç) Genel Müdürlükçe değerlendirme komisyonunca değerlendirilmesi talep edilen müracaatları, d) Bu Yönetmeliğe iliĢkin iĢ ve iĢlemlerde mevzuatta açık hüküm bulunmayan hususları, değerlendirmektir. (2) Değerlendirme Komisyonu, Bakanlık MüsteĢarı ve/veya MüsteĢar Yardımcısı baĢkanlığında, Orman Genel Müdürü, Orman Genel Müdür Yardımcısı ile Ġzin ve Ġrtifak Dairesi BaĢkanından oluĢur. (3) Sekreterya görevini Ġzin ve Ġrtifak Dairesi BaĢkanlığı yürütür. Kararlar oy çokluğuyla alınır. YEDĠNCĠ BÖLÜM Geçici Hükümler Mevcut izinlerin devamı GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce verilen izinlerin süre uzatımında ve devirlerinde, ayrıca devam eden izinlerde izin sahibinin talebi halinde; bu Yönetmelik hükümleri uygulanır ve buna uygun taahhüt senedi alınır, geçmiĢte bedelli verilen izinler bu Yönetmeliğe göre değerlendirildiğinde bedelsiz olması halinde bedelsiz taahhüt senedi alınır. (2) Bedelli izinlerde, izin sahibinin talebi üzerine yeni taahhüt senedi düzenlenmesi halinde; taahhüt senedinin düzenlendiği yıla ait arazi izin bedeli, en son tutanak bedeli esas alınarak o yıla ait BAK yayımlanmıĢ ise BAK oranında, yayımlanmamıĢ ise ÜFE değiĢim oranlarında güncellenerek belirlenir, bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü uygulanmaz. (3) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce verilmiĢ izinlerde arazi izin bedellerinin arttırılması için uygulanan ―Deflatör‖ veya ―ÜFE‖ artıĢ oranı yerine, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile bu Yönetmelikte belirtilen ―BAK‖ artıĢ oranı uygulanır, bildirime gerek kalmaksızın izin baĢlangıç tarihinde defaten tahsil edilir. Ancak bu fıkradaki artıĢ oranı 1/1/2015 tarihinden itibaren tahakkuk edecek bedellerin artırılması için uygulanır. (4) Taahhüt senetlerinde müteakip yıllara ait bedellere iliĢkin olarak ―Deflatör‖ veya ―ÜFE‖ artıĢ oranı dıĢında bedel artıĢ hükmü bulunan izinlerde en son tanzim edilen tutanakla belirlenen bedel veya artıĢla ulaĢılan bedel o yıla ait BAK yayımlanmıĢ ise BAK oranında, yayımlanmamıĢ ise ÜFE değiĢim oranında artırılarak cari yıl arazi izin bedeli hesaplanır, tutanak tanzim edilir. Devam eden yıl bedelleri bu Yönetmelik hükümlerine göre her yıl BAK oranında artırılarak bildirime gerek kalmaksızın izin baĢlangıç tarihinde defaten tahsil edilir. Devam eden yıllar için ayrıca beĢ yıllık bedel tespit tutanağı tanzim edilmez. Ancak bu fıkradaki artıĢ oranı 01/01/2015 tarihinden itibaren tahakkuk edecek bedellerin artırılması için uygulanır. (5) 6831 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre 8/11/2003 tarihinden önce kesin izne konu edilmiĢ ancak ilgili maddenin değiĢmesi sonucu artık izin verilemeyen, turizm ve diğer izinlerin izin hakları devam eder. Ġzinli saha içinde kalmak kaydıyla mevcut tesislere ilave, tadilat, kapasite, tür ve sınıf değiĢikliği izni Bakanlık onayı ile verilebilir. DeğiĢen madde hükmü gereğince izin verilemeyecek talepler için geçmiĢte verilmiĢ ön izinler ise kesin izne dönüĢtürülemez. Bu ön izinler resen iptal edilmiĢ sayılır. Kesin izin verilen mevcut turizm izinlerine iliĢkin iĢ ve iĢlemler GEÇĠCĠ MADDE 2 – (1) 8/11/2003 tarihinden önce verilen turizm izinleriyle ilgili olarak mahkemelerde dava açılması veya müteĢebbisin iradesi dıĢında yatırımın gerçekleĢtirilmesini imkansız kılacak ve Bakanlık tarafından da uygun görülecek bir idari iĢlemle karĢılaĢılması durumunda müteĢebbisin; a) Ġzin ve varsa irtifak hakkı süresinin dondurulmasını talep etmesi, b) Ġznin baĢlangıç tarihi ile iznin dondurulduğu tarih arasında varsa ödenmeyen arazi izin bedeli veya irtifak hakkı tesis edilmiĢ ise irtifak hakkı bedelini, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen oranda hesaplanacak gecikme zammı oranında hesaplanacak faizi ile birlikte ödemesi, c) Ġznin yeniden baĢlayacağı tarih itibariyle, Kültür ve Turizm Bakanlığınca tespit edilen; yataklı tesisler için yatak baĢı, yataksız tesisler için metrekare birim fiyatları ile çarpımı sonucu bulunacak toplam proje bedelinin binde beĢi oranında belirlenecek yeni bedelin, o yıla ait arazi izin veya irtifak hakkı bedeli sayılmak üzere, ödeneceğine iliĢkin taahhüt senedi vermesi, halinde izin veya irtifak hakkı süresi talep tarihi esas alınarak dondurulabilir. (2) Dondurulan süre için müteĢebbisten arazi izin bedeli veya irtifak hakkı bedeli alınmaz. Dondurulan süre izin süresinden sayılmaz. Ġzin veya irtifak hakkı süresinin dondurulmasına neden olan sebeplerin ortadan kalkması durumunda izin veya irtifak hakkı süresi kaldığı yerden iĢlemeye devam eder. Ancak, izin veya irtifak hakkı süresinin dondurulduğu sebepler ortadan kalktığı halde, müteĢebbis tarafından orman idaresinin bu durumdan haberdar edilmemesi halinde, geçen süre normal izin veya irtifak hakkı süresinden sayılır ve geçen süre için arazi izin veya irtifak hakkı bedeli 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranında hesaplanacak faizi ile birlikte alınır. Ġznin yeniden baĢlayacağı tarihte Kültür ve Turizm Bakanlığınca tespit edilen; yataklı tesisler için yatak baĢı, yataksız tesisler için metrekare birim fiyatları ile çarpımı sonucu bulunacak toplam proje bedelinin binde beĢi oranında belirlenecek yeni bedel alınır. (3) Turizm yatırım/iĢletme belgesinin iptali halinde, taahhüt senetlerinde aksi hüküm bulunmuĢ olsa dahi en geç bir yıl içinde alınacak yeni belge orman idaresine verilir. Bu süre uygun görülmesi halinde Bakanlık onayı ile uzatılabilir. Aksi halde izin iptal edilir. (4) Ġzinli saha içinde kalmak kaydıyla verilecek; bedellendirmeye esas ilave, tadilat, kapasite, tür ve sınıf değiĢikliği izinlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığınca turizm yatırımı türleri için her yıl belirlenen birim maliyetlere göre hesaplanacak ilave proje bedelinin; binde beĢi oranında arazi izin bedeli, yüzde üçü (%3) oranında orköy bedeli, yüzde ikisi (%2) oranında erozyon bedeli ile ek taahhüt senedi ve ek teminat alınır. Kapasite, tür ve sınıfın düĢmesi halinde bedellerde herhangi bir indirime gidilmez. (5) Herhangi bir Ģekilde irtifak hakkı kurulmamıĢ kesin izinler; tesis iĢletmeye açılıncaya kadar; izin verilen müteĢebbisin, Ģirket sermayesinin yüzde elli biri (% 51) kendisinde kalması ve izni devir alan tarafından bu Yönetmelik hükümlerine göre güncellenecek arazi izin bedeli, teminat ve yeni taahhüt senedi vermesi, tesisler iĢletmeye açıldıktan sonra ise devir alan müteĢebbislerce bu Yönetmelik hükümlerine göre güncellenecek arazi izin bedeli, teminat ve yeni taahhüt senedi verilmesi kaydıyla, Bakanlıkça devredilebilir. (6) Herhangi bir Ģekilde irtifak hakkı kurulmuĢ kesin izinler ise tesisin iĢletmeye açılıp açılmadığına bakılmaksızın, Maliye Bakanlığının uygun görüĢünün alınması, bu Yönetmelik hükümlerine göre güncellenecek arazi izin bedeli, teminat ve yeni taahhüt senedi alınması kaydıyla, Bakanlıkça devredilebilir. (7) ġirket hisse devri veya unvan değiĢikliği talep edilmesi halinde; tesis iĢletmeye açılmıĢ olsun veya olmasın, taahhüt senedi veya resmi senetlerdeki izin ve irtifak hakkı sürelerine bağlı kalmak ve daha önce alınan taahhüt senedi hükümlerinin kabul edildiğine, tüm borç ve taahhütlerinden sorumlu olduğuna dair ek taahhüt alınması kaydıyla Bakanlıkça izin verilebilir. (8) Her türlü devir halinde; devredenin devir tarihine kadar, devralanın ise devir tarihinden baĢlamak üzere izin süresi sonuna kadar bu Yönetmelik ve taahhüt senedi hükümlerinden doğan hukuki ve mali sorumlulukları devam eder. (9) Tesisler, müteĢebbis tarafından, Bakanlıktan izin alınması kaydıyla üçüncü kiĢilere iĢlettirilebilir. Alt ünitelerin üçüncü kiĢilere iĢlettirilmesi halinde Bakanlığa bilgi verilir, ancak Bakanlık onayı aranmaz. Kira yoluyla üçüncü Ģahıslara iĢlettirilmesi halinde, müteĢebbisin kesin izin taahhüt senedi ve irtifak hakkı taahhüt senedindeki sorumlulukları aynen devam eder. (10) Ayrıca yapılan yatırımın iĢletmeye geçtiği tarihten baĢlamak üzere, yüzde iki (%2) gayrisafi yıllık gelir payı aĢağıda izah edildiği Ģekilde tahsil edilir; a) Yüzde iki (%2) hasılat payı; izin verilen arazi üzerinde kurulan iĢletmelere ait; yılın ilk günü ile son günü arasındaki tahsil edilmiĢ olsun veya olmasın tahakkuk eden her türlü satıĢ hasılatı, hizmet satıĢ bedelleri, izne esas konu dahilindeki her türlü kira gelirleri, faiz gelirleri ile izin verilen alan içerisinde herhangi bir isim altında elde edilen gelirlerin Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan muhasebe sistemi uygulama genel tebliğleri ile belirlenen tek düzen muhasebe sistemindeki gelir tablosuna esas net satıĢlar ve gelir tablosu içeriğinde bulunan diğer olağan gelir ve karlar ile diğer olağandıĢı gelir ve karların toplamının yüzde ikisi (%2) dir. Takip eden yılın mayıs ayı sonuna kadar izin sahibinden tahsil edilir. Bu tesise ait cari yıl öncesi vergi gelir tablosu ile yüzde iki (%2) hasılat payına ait hesaplama cetvelinin 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali MüĢavirlik ve Yeminli Mali MüĢavirlik Kanununa göre yetkili kılınan yeminli mali müĢavire tasdik ettirilmesi zorunludur. Birden çok taahhüt senedi bulunan izinlerde ilk taahhüt senedindeki ödeme tarihi esas alınır. Taahhüt senedinde gelir payının yılın ilk beĢ ayında ödenmesine dair hüküm bulunanlar taahhüt senetlerine bakılmaksızın mayıs ayında ödeme yapabilir. b) Ġzinli saha üzerinde kurulan tesislerin iĢletmeciliğinin üçüncü kiĢi veya kuruluĢlara kiraya verilmesi halinde, kiracıların yapacakları kiraya verme iĢlemleri de dahil olmak üzere, kiraya verenlerden kira bedeli üzerinden, son kiracı olan iĢleticiden ise yüzde iki (%2) hasılat payı tahsil edilir. Kiracı veya kiracılar iĢletme hasılatı üzerinden yüzde iki (%2) hasılat payını özel bütçe hesabına yatırmayı taahhüt eder. Taahhüt, kira kontratının tanzim edildiği tarihten itibaren bir ay içinde yapılır. Kiracıların taahhütte bulunmamalarından dolayı bunlardan alınamayan yüzde iki (%2) hasılat payı kiraya verenlerden alınır. Kiracıların yıllık iĢletme hasılatını beyan etmesi ile yüzde iki (%2) hasılat payını yatırmasında ve tespitinde yatırımcı için öngörülen esaslar uygulanır. Kira üzerinden alınacak iĢletme hasılatları kira sözleĢmelerinde yer alan ödeme tarihinden itibaren en geç bir ay içinde tahsil edilir. c) Tesisin kısmen orman sayılan, kısmen orman sayılmayan alanda kurulu olması durumunda yüzde iki (%2) hasılat payı orman sayılan alanın genel alana oranlanması suretiyle hesaplanır. Ġzinli tesisi de kapsayan birden fazla tesise ait bilançonun tek olarak düzenlenmesi halinde, izinli tesise ait Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan muhasebe sistemi uygulama genel tebliğleri ile belirlenen tek düzen muhasebe sistemindeki gelir tablosu yetkili yeminli mali müĢavir tarafından ayrılarak düzenlenir ve onaylı olarak orman idaresine verilir. Alt kiracılar tarafından ilgili vergi dairesine sunulan ve dairesince de onaylanan gelir veya kurumlar vergisi beyannamesindeki gelir tablosu da esas alınabilir. (11) Orköy bedeli, 2634 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre tahsil edilir. (12) Müteakip yıllara ait arazi izin bedelleri, BAK değiĢim oranında arttırılmak suretiyle tespit edilerek, bildirime gerek kalmaksızın izin baĢlangıç tarihinden itibaren en geç bir ay içinde her yıl defaten tahsil edilir. (13) Teminat, toplam proje bedelinin yüzde üçü (%3) oranında izin baĢlangıcında bir defa alınır. Süre uzatımlarında, izin devirlerinde ve on yılda bir güncellenir. Devlet idareleri ile kamu kurum ve kuruluĢlarından teminat alınmaz. (14) Yatırımcı tarafından, kesin iznin irtifak hakkına dönüĢtürülmesinin talep edilmesi halinde Bakanlığın görüĢü ile birlikte, bu talep Maliye Bakanlığına gönderilir. Maliye Bakanlığınca da uygun görülmesi halinde, adına kesin izin verilen yatırımcı lehine 6831 sayılı Kanunun 115 ve Geçici 8 inci maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre; irtifak hakkı tesis edilir. Maliye Bakanlığı irtifak hakkının tapuya tescili sırasında kesin izin sözleĢmesinde gerekli gördüğü değiĢiklikleri yapabilir. Kesin iznin irtifak hakkına dönüĢtürülmesi halinde resmi senet hükümleri uygulanır. Ancak irtifak hakları üzerinde kat irtifakı kurulamaz. (15) Kesin izin; sürenin dolması, izin sahibinin vazgeçmesi, bu Yönetmelik veya taahhüt senedi hükümlerine aykırı davranılması, Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen turizm yatırımı/iĢletmesi belgesinin alınamaması veya bu belgelerden iptal edilmiĢ olanların yenilenmemiĢ olması halinde, Bakanlık onayı ile iptal edilerek, sona erer. Ġptal iĢlemi ilgiliye tebliğ edilir. Varsa irtifak hakkı da tapudan terkin edilir. Devlet ormanları üzerindeki her türlü bina ve tesisler eksiksiz ve bedelsiz olarak en geç üç ay içinde orman idaresinin tasarrufuna geçer. Söz konusu bina ve tesisler Genel Müdürlükçe değerlendirilir. (16) Rayiç değer üzerinden süre uzatımlarında rayiç bedel; Kültür ve Turizm Bakanlığınca tespit edilen; yataklı tesisler için yatak baĢı, yataksız tesisler için metrekare birim fiyatları ile çarpımı sonucu bulunacak toplam proje bedelinin yüzde beĢi (%5) dir. Bu oran termal ve kıĢ turizmi maksatlı izinlerde yüzde ikibuçuk (%2,5) dur. Rayiç değer üzerinden uzatılan izin sahası içinde ek izin talep edilmesi halinde ilave yapılacak tesislerin bedel hesabı bu fıkraya göre yapılır. Ġzin süresi, rayiç değer üzerinden yapılan izin süresi uzatımını geçemez. Rayiç değer üzerinden süre uzatımı yapılan iznin herhangi bir Ģekilde iptal edilmesi halinde verilen ek izinde iptal edilir. Müteakip yıllara ait rayiç bedel BAK oranında artırılarak izin baĢlangıç tarihinde defaten alınır. (17) ATM cihazı gibi hasılatı tespit edilemeyen kiralamalarda izin sahibinden kiralama bedelinin %50 si tahsil edilir. Bu kiralamalardan ayrıca bir bedel alınmaz. Önceden yapılan müracaatların değerlendirilmesi GEÇĠCĠ MADDE 3 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önceki müracaatlardan değerlendirme aĢamasında olan taleplere bu Yönetmelik hükümleri uygulanır. BüyükĢehir belediyesi kurulan yerlerde önceden verilmiĢ izinler GEÇĠCĠ MADDE 4 – (1) BüyükĢehir belediyelerinin kuruluĢundan önce il özel idareleri, kapanan belediyelere ve köy tüzel kiĢilikleri adına verilmiĢ olan izinler aynı hak ve sorumluluklar ile büyükĢehir belediyeleri adına devredilmiĢ sayılır ve büyükĢehir belediyeleri adına devam eder. Bu izinlerin taahhüt senetlerindeki yükümlülüklerden orman idaresine karĢı büyükĢehir belediyeleri sorumludur. Talep halinde bu Yönetmelik hükümleri uygulanır ve buna uygun yeni taahhüt senedi alınır. SEKĠZĠNCĠ BÖLÜM Son Hükümler Yürürlükten kaldırılan yönetmelik MADDE 35 – (1) 15/9/2011 tarihli ve 28055 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Orman Kanununun 17 ve 18 inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıĢtır. Yürürlük MADDE 36 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 37 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Orman ve Su ĠĢleri Bakanı yürütür. Ek-1 Ġzin Türü Yol, demiryolu, teleferik hattı, tünel, enerji nakil hattı, telefon iletim hattı, savunma, güvenlik tesisleri, su isale hattı-kaptaj, su deposu, kanalizasyon, baraj, gölet, rezervuar alanı (hidroelektrik santrali rezervuar alanları da dâhil). yükseköğretim kurumlarının eğitim, araĢtırma ve öğrenci yurdu, mezarlık. Hidroelektrik santrali, rüzgâr enerji santrali, ölçüm ve gözlem istasyonu, su arama, su kuyusu, jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama, atık su tesisi, petrol ve doğalgaz boru hattı, petrol ve doğalgaz arama ve iĢletme izni, odun kömürü ocağı. Havaalanı, trafo binası, ölçüm istasyonu, R/L tesisi, fiber optik kablo, yer altında yapılacak patlayıcı madde deposu, patlayıcı madde deposu emniyet alanı, depo olarak kullanılacak tünel, sokak hayvanları bakımevi, balık üretim tesisi. Katı atık aktarma istasyonu, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesisleri, liman geri hizmet alanı. Radyo- televizyon verici istasyonu ve antenleri, su dolum tesisi. Termik santral, nükleer enerji santrali. Define arama. Elektronik haberleĢme sistemlerine ait baz istasyonu, iletiĢim panosu. Katsayısı 0,1 0,5 0,7 3 5 8 10 30 Ek-2 Orman Amenajman Planlarına Göre Orman Durumu Ağaçsız alanlar. % 10 dan daha az kapalı ormanlar ve kapalılığına bakılmaksızın Mak rumuzlu alanlar. %11-40 kapalı ormanlar. %41-70 kapalı ormanlar . %71 ve üstü kapalı ormanlar ve ağaçlandırma sahaları. Ekolojik Denge Katsayısı 1 1,1 1,4 1,7 2 Ek-3 Ġl Adı Katsayısı Ġstanbul. 3 Ġzmir, Kocaeli. 2,8 Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Mersin, Muğla, 2,4 Osmaniye, Sakarya, Samsun, Yalova, Bartın, Bilecik, Bolu, Düzce, Edirne, Gaziantep, Giresun, Karabük, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Konya, Kütahya, Ordu, Rize, Zonguldak, Denizli, 2 EskiĢehir, Hatay, Manisa, Tekirdağ, Trabzon. Adıyaman, Artvin, Afyonkarahisar, Amasya, Burdur, Çankırı, Çorum, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Isparta, KahramanmaraĢ, Kastamonu, KırĢehir, Kilis, Malatya, NevĢehir, Niğde, Sinop, Sivas, ġanlıurfa, Tokat, UĢak, Yozgat. Aksaray, Bayburt, GümüĢhane, Karaman, Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Hakkâri, Iğdır, Kars, Mardin, MuĢ, Siirt, ġırnak, Tunceli, Van. 1,6 [R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ] —— • —— Sosyal Güvenlik Kurumundan: GENEL SAĞLIK SĠGORTASI TESCĠL, PRĠM VE MÜSTEHAKLIK ĠġLEMLERĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Ġlkeler Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, genel sağlık sigortası tescil, prim ve müstehaklık iĢlemlerine iliĢkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; genel sağlık sigortasından yararlandırılacak kiĢileri, iĢverenleri, sağlık hizmeti sunucularını, gerçek kiĢileri, her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kiĢileri ile bunların tüzel kiĢiliği olmayan Ģubelerini kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 61 inci maddesi ile 107 nci maddesi hükümlerine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Asgari ücret: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı ĠĢ Kanununun 39 uncu maddesi gereği ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile iĢçiler için belirlenen bir aylık brüt ücreti, b) Aylık: Malullük, yaĢlılık ve ölüm sigortaları ile vazife malullüğü hâlinde yapılan sürekli ödemeyi, c) Bakanlık: ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını, ç) Bakmakla yükümlü olduğu kiĢi: 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (7) numaralı alt bentleri ile yedinci ve sekizinci fıkraları dıĢında kalan genel sağlık sigortalısının, sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamıĢ olan; 1) EĢini, 2) 18 yaĢını, lise ve dengi öğrenim veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile iĢletmelerde meslekî eğitim görmesi hâlinde 20 yaĢını, yüksek öğrenim görmesi hâlinde 25 yaĢını doldurmamıĢ ve evli olmayan çocukları ile yaĢına bakılmaksızın bu Kanuna göre malul olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarını, 3) Geçimi genel sağlık sigortalısı tarafından sağlanan, 28/12/2011 tarihli ve 28156 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Genel Sağlık Sigortası Kapsamında Gelir Tespiti, Tescil ve Ġzleme Sürecine ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik uyarınca yapılan gelir testi sonucunda 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ve aynı fıkranın (g) bendi kapsamında olup da aile içinde fert baĢına düĢen gelir miktarı asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen ve diğer çocuklarından sağlık yardımı almayan ana ve babasını, d) Fatura: Sağlık hizmeti sunucusu tarafından sunulan sağlık hizmeti sonucunda, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca düzenlenen fatura, serbest meslek makbuzu, bilet, perakende satıĢ fiĢi ile kamu idarelerinin ilgili mevzuatına göre düzenledikleri belgeleri, e) Gelir: ĠĢ kazası veya meslek hastalığı hâlinde sigortalıya veya sigortalının ölümü hâlinde hak sahiplerine yapılan sürekli ödemeyi, f) Genel Müdürlük: Sigorta Primleri Genel Müdürlüğünü, g) Genel sağlık sigortalısı: 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinde sayılan kiĢileri, ğ) Genel sağlık sigortası: KiĢilerin öncelikle sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri ile karĢılaĢmaları hâlinde ise oluĢan harcamaların finansmanını sağlayan sigortayı, h) Genel sağlık sigortası primi: Genel sağlık sigortasından yararlanabilmek için prim ödeme yükümlüsü tarafından ödenecek olan ve prime esas kazanç üzerinden 5510 sayılı Kanunda belirtilen oranlarda belirlenen tutarı, ı) Hizmet akdi: 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda tanımlanan hizmet akdini ve iĢ mevzuatında tanımlanan iĢ sözleĢmesini veya hizmet akdini, i) Ġsteğe bağlı sigorta: KiĢilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek suretiyle uzun vadeli sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tabi olmalarını sağlayan sigorta kolunu, j) ĠĢveren: 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kiĢileri çalıĢtıran gerçek veya tüzel kiĢiler ile tüzel kiĢiliği olmayan kurum ve kuruluĢları, k) Kamu idareleri: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen kamu idareleri ve kamu iktisadi teĢebbüsleri ile bunların bağlı idare, ortaklık, müessese ve iĢletmeleri ve yukarıda belirtilenlerin ödenmiĢ sermayesinin % 50’sinden fazlasına sahip oldukları ortaklık ve iĢletmelerden Türk Ticaret Kanununa tabi olmayanlarla özel kanunlarına göre personel çalıĢtıran diğer kamu kurumlarını, l) Kanun: 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununu, m) Kısa vadeli sigorta kolları: ĠĢ kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası kollarını, n) Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumunu, o) Kurum sağlık kurulu: Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlardaki teĢhis ve bu teĢhise dayanak teĢkil eden belgeleri incelemek suretiyle, çalıĢma gücü kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı oranlarını, erken yaĢlanma hâlini, vazifelerini yapamayacak Ģekilde meslekte kazanma gücü kaybını ve malullük derecelerini belirlemeye yetkili hekimlerden ve/veya diĢ hekimlerinden oluĢan kurulları, ö) Sağlık hizmeti: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere Kanunun 63 üncü maddesi gereği finansmanı sağlanacak tıbbî ürün ve hizmetleri, p) Sağlık hizmeti sunucusu: Sağlık hizmetini sunan ve/veya üreten; gerçek kiĢiler ile kamu ve özel hukuk tüzel kiĢilerini ve bunların tüzel kiĢiliği olmayan Ģubelerini, r) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kiĢiyi, s) Sosyal sigortalar: Kanunda tanımlanan kısa ve uzun vadeli sigorta kollarını, Ģ) Tıbben baĢkasının bakımına muhtaç kiĢiler: 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında, yetkilendirilmiĢ özürlü sağlık kurulu raporu vermeye yetkili sağlık kuruluĢlarınca, ağır özürlü olduğu özürlü sağlık kurulu raporu ile belgelendirilen kiĢileri, t) Uluslararası koruma baĢvurusu veya statüsü sahibi ve vatansız kiĢi: ĠçiĢleri Bakanlığı tarafından baĢvuru sahibi, mülteci, ikincil koruma veya Ģartlı mülteci statüsü sahibi veya vatansız olarak tanınan kiĢileri, u) Uluslararası sosyal güvenlik sözleĢmeleri: Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleĢmelerini, ü) Uzun vadeli sigorta kolları: Malullük, yaĢlılık ve ölüm sigortası kollarını, v) Ücret: Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taĢıyan brüt tutarı, y) Vazife malullüğü: Kanunun 47 nci maddesinde tarif edilen vazife ve/veya harp malullüğü hâllerini, z) YerleĢim yeri: Belediye/büyükĢehir belediye mücavir alanını, ifade eder. Genel ilkeler MADDE 5 – (1) Kanunun 60 ıncı maddesinde sayılan kiĢilerin, talebe istinaden genel sağlık sigortalısı olacakları hüküm altına alınanlar hariç olmak üzere, genel sağlık sigortalısı olması zorunludur. Genel sağlık sigortası hak ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmak, azaltmak veya baĢkasına devretmek için sözleĢmelere konulan hükümler geçersizdir. (2) Genel sağlık sigortası kapsamında finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ile yol gideri, gündelik ve refakatçi haklarından, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler yararlandırılır. (3) Genel sağlık sigortası kapsamında finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ile yol gideri, gündelik ve refakatçi haklarından yararlanmak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için bir hak, bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara göre bu hizmet ve hakların finansmanının sağlanması Kurum için bir yükümlülüktür. Genel sağlık sigortası kapsamında finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ile yol gideri, gündelik ve refakatçi haklarında, kiĢilerden alınan primlerin tutarına göre herhangi bir farklılaĢtırma yapılamaz. (4) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde sayılanlar için düzenlenecek istirahat raporlarında 12/5/2010 tarihli ve 27579 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta ĠĢlemleri Yönetmeliği hükümleri, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılanlar için düzenlenecek istirahat raporlarında ise, 23/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 105 inci maddesi ve 22/8/2011 tarihli ve 2226 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan 29/10/2011 tarihli ve 28099 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık ve Refakat Ġznine ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanır. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Kapsamdaki KiĢiler, Tescil ve Sona Erme Genel sağlık sigortalısı sayılanlar MADDE 6 – (1) Kanunun 60 ıncı maddesinin ilgili fıkralarında belirtilen kiĢiler, genel sağlık sigortalısı sayılır. Kanunun baĢka maddeleri ile diğer kanunlar gereğince genel sağlık sigortalısı olacağı belirtilenler 60 ıncı maddenin atıf yapılan ilgili fıkraları kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (2) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi dıĢında diğer fıkra ya da bentlere göre genel sağlık sigortalısı veya Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi kapsamında genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi kapsamında olmayanlar, Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (3) Kamu idaresine ait iĢyerlerinde çalıĢtırılan sigortalılardan iĢ sözleĢmesi askıda kalanlar, iĢ sözleĢmesinin askıda kaldığı süre içinde genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (4) Kanunun geçici 13 üncü maddesine göre 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı ÖzelleĢtirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 21 inci maddesi kapsamında iĢ kaybı tazminatı alanlar, genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (5) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (e) bentlerinde sayılanlardan genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi kapsamında olmayanlar genel sağlık sigortalısı sayılır. Ayrıca, bu kapsamda sayılanlardan genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi kapsamında oldukları halde çeĢitli nedenlerle sağlık müstehaklığı onayı verilemeyen kiĢiler hakkında da bu bent hükümleri uygulanır. (6) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde sayılanlar genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (7) Kanunun 37 nci maddesi gereğince evlenme ödeneği alan kız çocuklarından; gelir/aylıklarının kesildiği tarihten itibaren iki yıllık süre içinde eĢlerinden boĢanan, dul kalan veya yeniden hak sahibi olanlar, iki yıllık sürenin sonuna kadar Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (8) Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının; (a), (b), (c), (f), (g), (k) ve (m) bentlerinde sayılanlar genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi değil iseler bu maddenin birinci fıkrasına göre genel sağlık sigortalısı sayılırlar. Ayrıca, Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendine göre kamu idareleri ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında çalıĢanlar hariç olmak üzere, tarım veya orman iĢlerinde hizmet akdiyle süreksiz iĢlerde çalıĢanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalıĢanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete iliĢkin masraflar düĢüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, Kanunun geçici 16 ncı maddesi hükmü göz önünde bulundurularak prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalıĢanlardan 65 yaĢını dolduran ve sigortalılıklarının durdurulması yönünde talepte bulunanlar genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi değil iseler bu maddenin birinci fıkrasına göre genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (9) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının; a) (a) bendi kapsamındaki sigortalıların 4857 sayılı Kanunun 56 ncı ve 74 üncü maddeleri ile diğer iĢ kanunlarında ücretsiz izinli sayılan süreler haricinde ayrıca bir takvim yılı içerisinde toplam bir ayı aĢmayan ve iĢverenlerince belgelendirilen ücretsiz izin sürelerinde, b) (c) bendi kapsamında; Kanunun geçici 4 üncü maddesine göre sigortalı olanların herhangi bir süre Ģartı aranmaksızın aylıksız izinli oldukları sürelerde, ilk defa Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sayılanlardan ise ilgili kanunları gereğince aylıksız izine ayrılanların en fazla bir yıllık aylıksız izin sürelerinde, c) (c) bendi kapsamında askerlik görevi nedeniyle kurumlarından aylıksız izinli sayılanlardan bakmakla yükümlü olduğu kiĢisi bulunanların, yedek subay okulu öğrencilik süreleri de dahil olmak üzere aylıksız izinli oldukları sürelerde, genel sağlık sigortalılıkları devam eder. (10) Genel sağlık sigortalısı olmamakla beraber, ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleĢme hükümleri gereğince, akit ülkelerden sağlık yardım hakkını kazanmıĢ sigortalılar, gelir ve aylık sahipleri ile bunların bakmakla yükümlü oldukları aile bireyleri, Türkiye’de geçici veya daimi olarak bulundukları sırada genel sağlık sigortalısı gibi akit ülke adına sağlık yardımlarından yararlanma hakkına sahiptirler. (11) Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler, talep etmeleri ve gelir testine baĢvurmaları halinde bu Ģartların birlikte gerçekleĢtiği tarih itibarıyla Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi veya (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (12) 29/5/2009 tarihli ve 5901 sayılı Türk VatandaĢlığı Kanununun 28 inci maddesine göre çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaĢlığından çıkanlar bir yıllık kesintisiz ikamet etme izni aranmaksızın talepleri halinde Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (13) 18 yaĢından küçük evli kiĢiler, 8/12/2001 tarihli ve 4721 sayılı Medeni Kanuna göre reĢit sayılacaklarından Kanunda yer alan 18 yaĢ altı çocuklara iliĢkin hükümler bunlar için uygulanmaz. Bu kiĢiler, 60 ıncı maddenin durumlarına uygun diğer hükümleri kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (14) 18 yaĢından küçük olmakla birlikte; a) Anne veya babasının adres bilgileri bulunamaması gibi nedenlerle genel sağlık sigortası tescil iĢlemleri yapılamayanlar, b) Genel sağlık sigortalısı olmayan ve ana ve/veya babası olmasına karĢın genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi statüsünde olmayanlar, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (15) Kanunun 45 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında sayılan kiĢiler, genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (16) 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamındaki kurum ve kuruluĢlarda Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilen veya atananlardan 5510 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ve 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı maddesi hükmü gereğince 65 yaĢını doldurmaları sebebiyle sigortalı sayılmayanlar ile 65 yaĢını doldurdukları tarihi takip eden aybaĢı itibarıyla sigortalılıkları sona erenler, yönetim kurulunda görev yaptıkları kamu idarelerince genel sağlık sigortası primleri ödenmek suretiyle Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi üzerinden genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (17) 5434 sayılı Kanunun mülga 12 nci maddesinin (II) iĢaretli fıkrasının son paragrafı, mülga ek 76, mülga geçici 192 ve mülga geçici 218 inci maddeleri uyarınca Kurumumuzla ilgisi kurulan ve 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olan iĢtirakçiler genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (18) Kanunun 18 inci maddesine göre geçici iĢ göremezlik ödeneği alınan sürelerde genel sağlık sigortalısı sayılırlar. Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler ve bildirimleri MADDE 7 – (1) Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi, Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde tanımlanmıĢtır. Bu Yönetmelikte belirtilen istisnalar hariç olmak üzere bakmakla yükümlü olunan eĢ ve çocuklar, bakmakla yükümlü olunan kiĢi sıfatını kazandıkları tarihten itibaren bu statüde değerlendirilirler. (2) Ana ve babası boĢanmıĢ çocukların, genel sağlık sigortası kapsamındaki hakları, mahkeme kararı ile velayet hakkı verilmiĢ olan genel sağlık sigortalısı, ana ya da baba üzerinden sağlanır. Velayet hakkı verilmeyen kiĢinin üzerinden de sağlık hizmeti ile yol gideri, gündelik ve refakatçi hakları sağlanabilir. Bu durum, çocuğun sağlık hizmeti ve yol gideri, gündelik ve refakatçi haklarından yararlandırılacağı ana ya da baba tarafından Kuruma verilecek bir dilekçe ile belgelenir. (3) Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin Kurumca tespit edilmesi esastır. Kurum bu amaçla, bakmakla yükümlü olunan kiĢilerin bu sıfatlarına esas bilgilerini, sağlayacağı elektronik alt yapısı ile veya diğer yöntemlerle kamu idarelerinden, iĢverenlerden ve bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılardan isteme yetkisine sahiptir. Bakmakla yükümlü olunan kiĢilerin Kurumca tespit edilememesi hâlinde, gerekli bildirimlerin ilgililerce yapılması istenebilir. (4) Kurum, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu; eĢinin, 18 yaĢını doldurmuĢ çocuklarının, ana ve babasının sağlık hizmetlerinden ve yol gideri, gündelik ve refakatçi haklarından yararlanma hakkının devam edip etmediğini öncelikle elektronik ortamda periyodik olarak kontrol eder. Bunun mümkün olmaması hâlinde gerekli belgeleri kiĢilerden isteyerek kontrolü yapar. (5) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinin uygulanmasında evli olanlar için eĢlerden hangisinin genel sağlık sigortalısı, hangisinin bakmakla yükümlü olunan kiĢi olacağı kendi tercihlerine göre belirlenir. Tercih bildiriminde bulunmayanların durumları ise Kurumca belirlenir. Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olunan kiĢi sayılmayanlar MADDE 8 – (1) AĢağıda sayılanlar; a) Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının; 1) (d) bendi gereğince Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalılıkları devam edenler hariç olmak üzere askerlik hizmetlerini er ve erbaĢ olarak yapmakta olanlar ile yedek subay okulu öğrencileri, 2) (e) bendi gereğince yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluĢ tarafından ve o kuruluĢ adına ve hesabına Türkiye'ye bir iĢ için gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya tabi olduğunu belgeleyen kiĢiler ile Türkiye'de kendi adına ve hesabına bağımsız çalıĢanlardan, yurt dıĢında ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına tabi olanlar, 3) (l) bendi gereğince kamu idarelerinin dıĢ temsilciliklerinde istihdam edilen ve temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli ikamet izni veya bu devletin vatandaĢlığını da haiz bulunan Türk uyruklu sözleĢmeli personelden, bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumunda sigortalı olduğunu belgeleyenler ile kamu idarelerinin dıĢ temsilciliklerinde istihdam edilen sözleĢmeli personelin uluslararası sosyal güvenlik sözleĢmeleri çerçevesinde ve temsilciliğin bulunduğu ülkenin ilgili mevzuatının zorunlu kıldığı hâllerde, iĢverenleri tarafından bulunulan ülkede sosyal sigorta kapsamında sigortalı yapılanlar, b) Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde bulunan hükümlü ve tutuklular, c) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamındaki mütekabiliyet esası da dikkate alınmak Ģartıyla oturma izni almıĢ yabancı ülke vatandaĢlarından yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan ve Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında sigortalı sayılmayan kiĢilerden, Türkiye’de bir yıldan kısa süreyle yerleĢik olanlar, ç) Sosyal güvenlik sözleĢmesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında olup, mülga 30/5/1978 tarihli ve 2147 sayılı Yurt DıĢında ÇalıĢan Türk VatandaĢlarının, Yurt DıĢında ÇalıĢma Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanuna ve 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Yurt dıĢında Bulunan Türk VatandaĢlarının Yurt dıĢında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanuna göre borçlanarak aylık bağlanan kiĢilerden Türkiye’de ikamet etmeyenler, d) Ġsteğe bağlı sigortalı olan yabancı ülke vatandaĢlarından Türkiye’de yerleĢik olma hâli bir yılı doldurmayanlar, e) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında sigortalılıkları devam edenler hariç olmak üzere Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleĢmesi imzalanmamıĢ ülkelerde çalıĢan ve çalıĢtığı ülkede sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı bulunanlar genel sağlık sigortalısı sayılmazlar. (2) Hak sahibi olarak gelir ve aylık bağlananların eĢ, çocuk, ana ve babası genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi olarak sayılmaz. (3) 26/10/1990 tarihli ve 3671 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyelerinin Ödenek, Yolluk ve Emekliliklerine Dair Kanunun 4 üncü maddesi ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanunun 71 inci maddesi kapsamına girenler genel sağlık sigortalısı sayılmazlar. (4) Uluslararası sosyal güvenlik sözleĢme hükümleri saklı kalmak kaydıyla Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı alt bendine ya da Kanunun geçici 12 nci maddesine göre genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden yurt dıĢında öğrenim görenler hariç olmak üzere, yurt dıĢında ikamet edenler, bakmakla yükümlü olunan kiĢi olarak sayılmazlar. Genel sağlık sigortalılığının baĢlangıcı, bildirimi ve tescili MADDE 9 – (1) Kanunun; a) 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar, sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildikleri tarihten itibaren ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılırlar. Bu bentler kapsamındaki kiĢilerin bildirimi, tescili ve diğer iĢlemler ile genel sağlık sigortası kayıtlarının tutulması ve düzeltilmesinde Sosyal Sigorta ĠĢlemleri Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uygulanır. b) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılmamakla birlikte Kanun uyarınca 4 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında sigortalı sayılacağı belirtilenler hakkında da bu fıkranın (a) bendi hükümleri uygulanır. c) 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (e) bentleri kapsamında sayılanlardan genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi olup, bu niteliklerini sonradan kaybedenlerin genel sağlık sigortalılıkları, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi kapsamında sağlık hizmetlerinden yararlanma haklarının sona erdiği tarihten itibaren baĢlar. Durum değiĢikliğine ait bildirimler, Sosyal Sigorta ĠĢlemleri Yönetmeliğinde belirtilen yükümlülerce gerçekleĢtirilir. (2) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının; a) (c) bendinin; (4), (5), (6), (8), (9) ve (10) numaralı alt bentlerinde sayılanlar, aylığa hak kazandıkları, b) (f) bendinde sayılanlar, gelir veya aylık almaya hak kazandıkları, tarihten itibaren ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (3) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde sayılanlar bu kapsama girdikleri tarihten, (g) bendinde sayılanlar ise diğer fıkra ya da bentlere göre genel sağlık sigortalısı olmadıkları veya diğer fıkra ya da bentlere göre genel sağlık sigortasından yararlanma haklarının sona erdiği tarihten itibaren bu bent kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar. Bu kapsamda sayılanlardan gelir testine baĢvuranların genel sağlık sigortası tescil iĢlemleri, gelir testi sonucuna göre 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi veya (g) bendi kapsamında güncellenir. Tescil usul ve esasları, 28/12/2011 tarihli ve 28156 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Genel Sağlık Sigortası Kapsamında Gelir Tespiti, Tescil ve Ġzleme Sürecine ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri de dikkate alınarak Kurumca belirlenir. (4) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin; a) (2) numaralı alt bendinde sayılanların genel sağlık sigortalılıkları, uluslararası koruma baĢvurusu veya statüsü sahibi ve vatansız olarak tanındıkları tarihten itibaren baĢlar ve bu tarih ĠçiĢleri Bakanlığı, b) (3) numaralı alt bendinde sayılanların genel sağlık sigortalılıkları, aylığa hak kazandıkları tarihten itibaren baĢlar ve bu tarih Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, c) (7) numaralı alt bendinde sayılanların genel sağlık sigortalılıkları korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaya baĢladıkları tarihten itibaren baĢlar ve bu tarih Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, ç) (9) numaralı alt bendinde sayılan 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre görevlendirilen köy korucuları ile geçici köy korucularının genel sağlık sigortalılıkları, göreve baĢladıkları tarih itibarıyla baĢlar ve bu tarih görevlendirmelerini ĠçiĢleri Bakanlığının onayına sunan valilik, tarafından bir ay içinde Kuruma bildirilerek tescil edilirler. (5) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının; a) (d) bendinde sayılan mütekabiliyet esası da dikkate alınmak Ģartıyla oturma izni almıĢ yabancı ülke vatandaĢlarından, yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan ve baĢka bir ülke mevzuatı kapsamındaki sağlık sigortalılıkları sebebiyle Türkiye'de sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı bulunmayan kiĢilerin, Türkiye'deki yerleĢim süresinin kesintisiz bir yılı geçtiği tarihten sonra talepte bulunmaları hâlinde talep tarihini takip eden günden itibaren genel sağlık sigortalılıkları baĢlatılır. Ayrıca, 12/6/2009 tarihli ve 5901 sayılı Kanunun 28 inci maddesine göre çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaĢlığından çıkanların bir yıllık kesintisiz ikamet etme izni aranmaksızın Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında talep tarihini takip eden gün itibarıyla genel sağlık sigortalılığı baĢlatılır. b) (e) bendinde sayılanların genel sağlık sigortalılığı iĢsizlik ve ilgili kanunları gereğince kısa çalıĢma ödeneğinden yararlanmaya baĢladıkları tarihten baĢlar. Bu kiĢiler, Türkiye ĠĢ Kurumu tarafından iĢsizlik veya kısa çalıĢma ödeneğinin bağlandığı tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirilir. (6) 18 yaĢından küçük çocuğun ana ve babası ölmüĢ, ana ve babasının gaiplik iĢlemine baĢlanılmıĢ veya gaipliğine karar verilmiĢ ise bu kiĢilerin varsa kanunî temsilcisi, yoksa yakınları tarafından Kuruma baĢvurmaları veya Kurumca bu durumun tespiti hâlinde Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (7) numaralı alt bendi kapsamına girdikleri tarih itibarıyla genel sağlık sigortalılığı baĢlatılır. (7) Yeni doğan çocuk, ana ya da babasının Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında tescili olması halinde gelir testi yapılmasına gerek olmaksızın Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında tescil edilir. (8) Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrası kapsamında genel sağlık sigortalısı olmayı talep edenlerin, talep tarihini takip eden günden itibaren genel sağlık sigortalılığı baĢlatılır ve öğrenimleri süresince genel sağlık sigortalılıkları devam eder. Bu öğrencilerin genel sağlık sigortası tescil iĢlemleri, yabancı uyruklu öğrenciyi getiren kamu idareleri, kanunla kurulan kurum ve kuruluĢlar ile Kurum arasında yapılacak protokoller çerçevesinde yürütülebilir. Ayrıca, bu öğrencilerden gerek 18 yaĢ altı gerekse diğer öğrencilerin tescil iĢlemlerine iliĢkin talepler veli/vasi ya da Türkiye’ye getiren kurum/kuruluĢlarca yerine getirilebilir. (9) Kanunun 60 ıncı maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında sayılanlar, staj yapmaya baĢladıkları tarihten itibaren Türkiye Barolar Birliği tarafından bir ay içinde Kuruma bildirilir. (10) Kanunun 60 ıncı maddesinin dokuzuncu fıkrası kapsamında sayılanlar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Kuruma bildirilir. Bu kiĢilerin Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamındaki genel sağlık sigortası tescilleri, koruyucu tedbir kararı verildiği ya da sağlık yardımlarından yararlanma haklarının sona erdiği tarih itibarıyla yapılır. (11) Kanunun 60 ıncı maddesinin onuncu fıkrası kapsamında sayılanlar, bir ay içinde Adalet Bakanlığı tarafından Kuruma bildirilir ve eğitime baĢladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (12) Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin on yedinci fıkrasında sayılan isteğe bağlı iĢtirakçiler, isteğe bağlı iĢtirakçiliklerinin baĢladığı tarihi izleyen aybaĢı itibarıyla genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (13) Kurumca genel sağlık sigortalıları ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin tescil, prim ödeme ve sağlık hizmetlerine iliĢkin her türlü bilgileri Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ile kayıt edilir. Yabancı uyruklular için ĠçiĢleri Bakanlığınca verilen kimlik numarası kullanılır. (14) Genel sağlık sigortalılarının bildirimlerinde uygulanacak yöntemler Kurumca belirlenir. Bildirimlerin süresi içinde yapılmaması halinde ilgililer hakkında Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre idarî para cezası uygulanır. (15) Genel sağlık sigortalıları ile ilgili Kurum dıĢından alınan veya Kurumca düzenlenen kâğıt ortamındaki belgelerden gerekli görülenlerin muhafazası ve bu belgelere eriĢimi sağlamak üzere elektronik arĢiv oluĢturulur. Bunlara Kurumca belirlenen usullerle birer numara verilir. Genel sağlık sigortalılığının ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢi statüsünün sona ermesi MADDE 10 – (1) Genel sağlık sigortalılığı; sosyal güvenlik sözleĢmesi hükümleri saklı kalmak Ģartıyla Kanunun 60 ıncı maddesi kapsamındaki kiĢilerin yerleĢim yerinin Türkiye dıĢına taĢındığı tarihte sona erer. Ancak, Kanun kapsamında prim ödeme yükümlülüğü devam edenler ile Kanuna ve diğer kanunlara göre gelir ve aylık alanlardan ikametgâhını yurt dıĢına taĢıyanların gelir ve aylık alma hakları devam ettiği sürece yurt içinde ikamet eden genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin bu statüleri devam eder. (2) Kurumdan ilgili kanunları gereği gelir/aylık alanların ölümü halinde bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin bu sıfatları, ölüm tarihini takip eden ay sonuna kadar devam eder. Zorunlu sigortalıların ölümü halinde ise bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler hakkında bu Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre iĢlem yapılır. (3) Lise ve dengi öğrenim görmesi sebebiyle genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sıfatıyla sağlık hizmetinden yararlandırılan çocuklar, 20 yaĢını dolduracakları tarihi aĢmamak kaydıyla bu öğrenimlerini bitirmelerini izleyen tarihten itibaren 120 gün süreyle aynı kapsamda sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam edeceklerinden bu kiĢilerin bakmakla yükümlü olunan kiĢi sıfatları 120 günden sonra sona erer. (4) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların 4857 sayılı ĠĢ Kanununun 56 ncı ve 74 üncü maddeleri ile diğer iĢ kanunlarında ücretsiz izin sayılan süreler haricinde ayrıca bir takvim yılı içerisinde toplam bir ayı aĢanların bu bent kapsamındaki sigortalılıkları bir ayın sonunda sona erer. (5) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan aylıksız izine ayrılanların genel sağlık sigortası, bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin dokuzuncu fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde tanımlanan genel sağlık sigortalılığının devam ettiği aylıksız izin sürelerinin bitiminde sona erer. (6) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının; a) (c) bendinin (1) numaralı alt bendine tabi sigortalının aile içindeki gelirinin asgari ücretin üçte birinden fazla olduğu, genel sağlık sigortalısı olmayan ve ana ve/veya babası olmasına karĢın genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi statüsünde olmayan 18 yaĢ altı kiĢilerin ise genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olunan kiĢi kapsamına girmeleri halinde bu kapsama girdikleri tarihten, b) (c) bendinin (2) numaralı alt bendine tabi olan uluslararası koruma baĢvurusu veya statüsü sahibi ve vatansız olarak tanınan kiĢilerin bu statüsünü kaybettikleri tarihten, c) (c) bendinin (3), (4), (5), (6), (8) ve (10) numaralı alt bentlerinde sayılanlar ile (9) numaralı alt bendinde sayılanlardan 442 sayılı Kanunun ek 16 ncı maddesine göre aylık alan kiĢilerin aylık alma haklarını kaybettikleri tarihten, ç) (c) bendinin (7) numaralı alt bendine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz yararlanma hakkının kaybedildiği tarihten, d) (c) bendinin (9) numaralı alt bendinde sayılanlardan 442 sayılı Kanunun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre görevlendirilenlerin geçici köy koruculuğu görevinin sona erdiği tarihten, e) (d) bendinde sayılanların oturma izinlerinin sona erdiği, yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olduğu veya baĢka bir kapsamda genel sağlık sigortalısı sayıldıkları ya da genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayıldıkları tarihten, f) (e) bendinde sayılanların iĢsizlik ödeneği ve kısa çalıĢma ödeneğinin kesildiği tarihten, g) (f) bendinde belirtilen gelir ve aylık alanların gelir ve aylık alma haklarını kaybettikleri tarihten, ğ) (g) bendinde sayılanların aynı fıkranın diğer bentleri ya da aynı maddenin diğer fıkraları kapsamına girdikleri, baĢka ülke mevzuatı kapsamında sağlık yardımlarından yararlanmaya hak kazandıkları veya Kanuna göre genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayıldıkları; yurt dıĢında yaĢadığını/öğrenim gördüğünü beyan edenlerin ise yerleĢim yeri adresini Adres Kayıt Sisteminde yurt dıĢı olarak beyan ettikleri veya öğrenim sürelerini gösteren belgelerdeki tarihler esas alınarak yerleĢim yerlerini yurt dıĢına taĢıdıkları veya yurt dıĢında öğrenim görmeye baĢladıkları tarihten, itibaren tabi oldukları bent kapsamındaki genel sağlık sigortalılıkları sona erer. (7) Kanunun 60 ıncı maddesi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılan kiĢilerden; a) Tutuklu ve hükümlü olanların genel sağlık sigortalılığı sona erer. Ancak, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi veya isteğe bağlı sigorta kapsamında sigortalılığı devam edenler ile 60 ıncı maddede sayılan gelir/aylık/ödenek almaya devam edenlerden tutuklu/hükümlü olanlar ve Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olanlardan tutuklu olması nedeniyle Kanunun 45 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında sayılanların bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerinin bu sıfatları devam eder. Tutuklu ve hükümlü olanlardan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında olup sigortalılığı sona erenlerin bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için bu Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre iĢlem yapılır. b) Askerliğini er ve erbaĢ olarak yapanların genel sağlık sigortalılığı sona erer. Ancak Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi veya isteğe bağlı sigorta kapsamında sigortalılığı devam edenler, 60 ıncı maddede sayılan gelir/aylık/ödenek almaya devam edenler ve Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olanlardan askerlik görevi nedeniyle aylıksız izinli sayılanların yedek subay okulu öğrencilik süreleri de dahil olmak üzere bu sürelerde bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin bu sıfatları devam eder. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılardan askerlik nedeniyle sigortalılıkları sona erenlerin bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler hakkında bu Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre iĢlem yapılır. (8) 4046 sayılı ÖzelleĢtirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 21 inci maddesi kapsamında iĢ kaybı tazminatı alanların iĢ kaybı tazminatı ödemesinin bittiği tarihten itibaren tabi oldukları bent kapsamındaki genel sağlık sigortalılıkları sona erer. (9) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (e) bentleri kapsamında sayılanlardan; a) 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak olarak meslekî eğitim gören öğrencilerden genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi durumunda olmayanların genel sağlık sigortalılığı; meslekî eğitiminin sona erdiği, b) Meslek liselerinde okumakta iken veya yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrencilerden genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi durumunda olmayanların genel sağlık sigortalılığı; stajın sona erdiği, c) 6/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıĢtırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı, 82 nci maddeye göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlardan genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi durumunda olmayanların, kısmi zamanlı çalıĢmasının sona erdiği, ç) Türkiye ĠĢ Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliĢtirme ve değiĢtirme eğitimine katılan kursiyerlerden genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi durumunda olmayanların genel sağlık sigortalılığı kursun sona erdiği, tarih itibarıyla sonlandırılır. Ayrıca bu kiĢilerin genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi oldukları veya baĢka bir kapsamda genel sağlık sigortalısı sayıldıkları tarihten itibaren bu bentler kapsamındaki genel sağlık sigortalılıkları sona erer. Ancak genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi olmakla birlikte herhangi bir nedenle sağlık müstehaklık onayı alamaması sonucu bu kapsamda genel sağlık sigortalısı sayılmıĢ olan kiĢilerin sigortalılıkları, meslekî eğitiminin/stajın/kısmi zamanlı çalıĢmasının/kursun sona erdiği veya baĢka bir kapsamda genel sağlık sigortalısı sayıldıkları tarihten itibaren sona erer. (10) Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrası kapsamında sayılan yabancı uyruklu öğrencilerin genel sağlık sigortalılıkları; öğrenimlerinin sona erdiği, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi veya baĢka bir kapsamda genel sağlık sigortalısı sayıldıkları tarihten itibaren sona erer. (11) Kanunun 60 ıncı maddesinin sekizinci fıkrası gereği genel sağlık sigortalısı sayılan, 7/4/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca avukatlık stajı yapmakta olanların bu fıkra kapsamındaki genel sağlık sigortalılıkları; staj süresinin sona erdiği, baĢka bir kapsamda genel sağlık sigortalısı sayıldıkları veya bakmakla yükümlü olunan kiĢi kapsamına girdikleri tarihten itibaren sona erer. (12) Kanunun 60 ıncı maddesinin dokuzuncu fıkrası kapsamında sayılanların Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamındaki genel sağlık sigortalılıkları, koruyucu tedbir kararının kaldırıldığı, koruyucu tedbirin sona erdiği, baĢka bir kapsamda genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kiĢi oldukları tarihten itibaren sona erer. (13) Kanunun 60 ıncı maddesinin onuncu fıkrası kapsamında sayılanların genel sağlık sigortalılıkları, eğitimlerinin sona erdiği tarih itibarıyla sona erer. (14) Kanunun yürürlük tarihinden sonra durum değiĢikliği meydana gelmesi sonucu genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi kapsamından çıkması nedeniyle Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olarak tescil edilen kız çocuklarından; 25/2/2011 tarihinden itibaren tekrar ilgili kanunlarına göre genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayılanların bu bent kapsamındaki genel sağlık sigortalılıkları yeniden bakmakla yükümlü olunan kiĢi kapsamına alındıkları tarih itibarıyla sona erer. Genel sağlık sigortalılık hâllerinin değiĢmesi, birleĢmesi veya çakıĢması MADDE 11 – (1) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) veya (b) bentleri kapsamında genel sağlık sigortalısı iken aynı zamanda (c) bendinin (2) numaralı alt bendi, (d) bendi veya aynı maddenin yedinci, dokuzuncu ve onuncu fıkrası kapsamına girmeleri halinde (a) veya (b) bentleri kapsamında; (c) bendinin (10) numaralı alt bendi kapsamına girmeleri halinde ise bu bent kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (2) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (4), (5), (6) ve (8) numaralı alt bentleri kapsamında genel sağlık sigortalısı iken aynı maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri, (c) bendinin (7) ve (10) numaralı alt bentleri ile dokuzuncu ve onuncu fıkraları kapsamına girmeleri halinde; Kanunun prim ödeme hükümleri saklı kalmak kaydıyla (c) bendinin (4), (5), (6) ve (8) numaralı alt bentleri kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (3) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı iken aynı zamanda yedinci fıkrası kapsamına girmeleri halinde (c) bendinin (2) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (4) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (7) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı iken aynı zamanda (c) bendinin (2), (3), (9) ve (10) numaralı alt bentleri, gelir almalarına bağlı olarak (f) bendi ile sekizinci veya onuncu fıkrası kapsamına girmeleri halinde, Kanunun prim ödeme hükümleri saklı kalmak kaydıyla (c) bendinin (7) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (5) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri, (c) bendinin (7), (9) ve (10) numaralı alt bentleri ile aylık almasına bağlı olarak (f) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar dıĢında anılan maddenin diğer fıkra ve bentlerine göre genel sağlık sigortalısı iken aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (9) numaralı alt bendi kapsamına girmeleri halinde Kanunun prim ödeme hükümleri saklı kalmak kaydıyla (c) bendinin (9) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (6) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine göre; a) Gelir almalarına bağlı olarak genel sağlık sigortalısı iken aynı maddenin diğer fıkra veya bentleri kapsamına girmeleri halinde (f) bendi dıĢındaki bent, b) Aylık almasına bağlı olarak genel sağlık sigortalısı iken aynı maddenin diğer fıkra ve bentleri kapsamına girmeleri halinde (f) bendi, ancak (c) bendinin (4), (5), (6) ve (8) numaralı alt bentleri kapsamına girmeleri halinde ise bu bentler kapsamında, c) Kendi çalıĢmalarından dolayı gelir/aylık almalarına bağlı olarak genel sağlık sigortalısı iken aynı fıkranın (f) bendi kapsamında hak sahibi olarak gelir/aylık alması halinde, kendi çalıĢmalarından dolayı almıĢ oldukları gelir/aylıkları üzerinden genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (7) 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14 üncü maddelerine göre kısmi süreli veya çağrı üzerine çalıĢanlar ile Kanuna göre ev hizmetlerinde ay içinde 30 günden az çalıĢanlar 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (8) Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi iken talepleri üzerine Kanunun 60 ıncı maddesinin durumuna uyan fıkra veya bentlerine göre genel sağlık sigortalısı sayılanların, bakmakla yükümlü olunan kiĢi olarak sağlık yardımlarından yararlanma haklarını yeniden kazanmaları ve talep etmeleri halinde, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayılırlar. (9) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile (d) ve (g) bentlerine göre genel sağlık sigortalısı iken aynı zamanda Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi kapsamında bakmakla yükümlü olunan kiĢi olmaları halinde istisnai düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayılırlar. Kanunun 60 ıncı maddesinin anılan bent ve fıkraları dıĢındaki diğer fıkra ve bentlerine göre genel sağlık sigortalısı iken aynı zamanda bakmakla yükümlü olunan kiĢi olmaları halinde ise yine istisnai düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (10) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentleri dıĢındaki diğer fıkra ve bentleri gereği eĢlerin her ikisi için de genel sağlık sigortalılık Ģartlarının oluĢması halinde, her ikisi de ayrı ayrı genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (11) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı iken aynı fıkranın (c) bendinin (3) numaralı alt bendi ile aynı maddenin dokuzuncu fıkrası kapsamına girmeleri halinde birinci fıkranın (e) bendi kapsamında; aynı fıkranın (c) bendinin (10) numaralı alt bendi kapsamına girmeleri halinde ise Kanunun prim ödeme hükümleri saklı kalmak kaydıyla (c) bendinin (10) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (12) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı iken aynı maddenin onuncu fıkrası kapsamına girmeleri halinde onuncu fıkra kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar. (13) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olmakla birlikte; a) Kanunları gereği gelir ve aylık alma hakları devam edenler, b) Kanunun 5 inci maddesi kapsamındaki sigortalılar, c) Ay içinde birden fazla iĢyerinde çalıĢıp toplam çalıĢma süresini 30 güne tamamlayanlar, ç) Kamu idarelerinde 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) ve (C) bentlerine tabi çalıĢanlar, d) 4857 sayılı Kanuna tabi çalıĢmakla birlikte 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi sandıklarda çalıĢanlar ise sandıklar Kuruma devredilinceye kadar, e) 18 yaĢından küçük çocuklar hakkında, Kanunun 88 inci maddesinin dördüncü fıkrası uygulanmayacaktır. Bu kiĢilerin genel sağlık sigortalılık sıfatları tabi oldukları statü üzerinden değerlendirilirler. (14) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde sayılanların baĢka bir kapsamda genel sağlık sigortalısı ya da genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayıldıkları tarihten bir gün öncesi itibarıyla 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamındaki genel sağlık sigortası sonlandırılarak diğer fıkra ve bentlere göre genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayılırlar. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Genel Sağlık Sigortası Primleri, Sağlanan Sağlık Hizmetleri ve Diğer Haklardan Yararlanma ġartları Genel sağlık sigortalısının prime esas kazançları MADDE 12 – (1) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre genel sağlık sigortalısı sayılanların prime esas kazançları, Kanunun 80 inci maddesine göre belirlenir. (2) Ġsteğe bağlı sigorta kapsamındaki genel sağlık sigortalısının prime esas kazançları, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında olmak koĢuluyla kendilerince belirlenir. (3) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının; a) (c) bendinde belirtilen ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları kapsamına girmeyen genel sağlık sigortalısının prime esas kazançları Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının 30 günlük tutarıdır. b) (d) bendinde belirtilen, mütekabiliyet esası da dikkate alınmak Ģartıyla, oturma izni almıĢ yabancı ülke vatandaĢlarından yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan genel sağlık sigortalısının prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katıdır. c) (e) bendinde belirtilen, 8/9/1999 tarihli ve 4447 sayılı Kanun gereğince iĢsizlik ödeneği ve ilgili kanunları gereğince kısa çalıĢma ödeneğinden yararlandırılan genel sağlık sigortalısının prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının 30 günlük tutarıdır. d) (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların gelir testleri Kurumca sonuçlandırılıncaya kadar Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarı, prime esas asgari kazanç tutarı olarak esas alınır. Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilen aile içindeki gelirin kiĢi baĢına düĢen aylık tutarının; 1) Asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen kiĢiler için prime esas kazanç, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının üçte biridir. 2) Asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen kiĢiler için prime esas kazanç, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarıdır. 3) Asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilen kiĢiler için prime esas kazanç, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katıdır. e) (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlardan gelir testi yaptırmak istemeyenlerin prime esas kazançları, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katıdır. f) (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlardan, gelir testi süreci tamamlanmadan genel sağlık sigortası kapsamı dıĢına çıkmaları ya da Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile (g) bendi kapsamı dıĢında genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kiĢi statüsüne girmeleri halinde bu kiĢilerin (g) bendi kapsamında bulundukları süreye ait prime esas kazancı, gelir testi sonuçlanıncaya kadar Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarıdır. (4) Kanunun geçici 13 üncü maddesi kapsamında iĢ kaybı tazminatı alanların prime esas aylık kazançları, iĢ kaybı tazminatı aylık tutarıdır. (5) Türkiye ĠĢ Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliĢtirme ve değiĢtirme eğitimine katılan kursiyerlerden genel sağlık sigortası kapsamında olanların prime esas kazançları, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının 30 günlük tutarıdır. (6) Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrası gereği genel sağlık sigortalısı sayılanların prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının üçte birinin otuz günlük tutarıdır. (7) Kanunun 60 ıncı maddesinin sekizinci fıkrası gereği genel sağlık sigortalısı sayılanların prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarıdır. (8) Kamu idaresine ait iĢyerlerinde çalıĢtırılan sigortalılardan iĢ sözleĢmesi askıda kalan genel sağlık sigortalısının prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının 30 günlük tutarıdır. (9) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak görev yapmakta iken aylıksız izine ayrılanlardan; a) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında ilk defa sigortalı olanların prime esas kazancı, prime esas kazanç alt sınırının altında olmamak kaydıyla primin iliĢkin olduğu aydaki kamu personelinin maaĢlarının hesabına esas tutulan katsayı rakamı ve taban aylık tutarına göre aylıksız izne ayrıldıkları tarihteki 80 inci maddeye göre belirlenecek prime esas kazanç unsurları üzerinden hesap edilecek tutarıdır. b) Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında olanların emekli keseneğine esas aylığı, primin ait olduğu ayda geçerli olan kamu personelinin maaĢlarının hesabında esas tutulan katsayı rakamı ve taban aylık tutarına göre aylıksız izne ayrıldığı tarihteki emekli keseneğine esas aylık unsurları üzerinden hesap edilecek tutarıdır. (10) 3308 sayılı Kanunda belirtilen aday çırak, çırak ve iĢletmelerde meslekî eğitim gören ve genel sağlık sigortalısı sayılan öğrencilerin prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre yaĢlarına uygun belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının % 50’sidir. (11) Meslek liselerinde okumakta iken veya yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan ve genel sağlık sigortalısı sayılan öğrencilerin prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının 30 günlük tutarıdır. (12) 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıĢtırılan ve genel sağlık sigortalısı sayılan öğrencilerin prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının 30 günlük tutarıdır. (13) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleĢmesi olmayan ülkelerde iĢ üstlenen iĢverenlerce yurt dıĢındaki iĢyerlerinde çalıĢtırılmak üzere götürülen Türk iĢçilerinin prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasındadır. (14) Kanunun ek 5 inci ve ek 6 ncı maddesine göre, genel sağlık sigortalısı sayılanların prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında olmak kaydıyla kendilerince beyan edilecek günlük kazancın otuz günlük tutarıdır. (15) Kanunun 60 ıncı maddesinin onuncu fıkrası kapsamında sayılanların genel sağlık sigortası prime esas kazancı, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının 30 günlük tutarıdır. Genel sağlık sigortası prim oranları MADDE 13 – (1) Genel sağlık sigortası prim oranı, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ile Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındakiler için prime esas kazançlarının % 12,5’idir. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri ile Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine tabi olanlar için bu primin % 5’i sigortalı, % 7,5’i ise iĢveren hissesidir. (2) Ġsteğe bağlı sigorta kapsamında genel sağlık sigortalısı olanların kendilerince belirlenen prime esas aylık kazançlarının % 12’si genel sağlık sigortası primidir. Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre Türkiye ile sosyal güvenlik sözleĢmesi olmayan ülkelerde iĢ üstlenen iĢverenlerce yurt dıĢındaki iĢyerlerinde çalıĢtırılmak üzere götürülen Türk iĢçilerinden isteğe bağlı sigortaya devam edenlerden ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz. (3) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c), (d), (e) ve (g) bentleri kapsamındaki genel sağlık sigortalıları ile geçici 13 üncü maddesinde belirtilen iĢ kaybı tazminatı alanların genel sağlık sigortası prim oranı, prime esas kazançlarının % 12’sidir. (4) Kamu idaresine ait iĢyerlerinde çalıĢtırılan sigortalıların iĢ sözleĢmesinin askıda kaldığı aylar için genel sağlık sigortası prim oranı, prime esas kazançlarının % 12’sidir. (5) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenlerden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için genel sağlık sigortası prim oranı, prime esas kazançlarının % 5’idir. (6) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilenlerden ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz. (7) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen kursiyerlerden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için genel sağlık sigortası prim oranı, prime esas kazançlarının % 12,5’idir. (8) Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrasında sayılanlar için genel sağlık sigortası prim oranı, prime esas kazancın % 12’sidir. (9) Kanunun 60 ıncı maddesinin sekizinci fıkrasında sayılanlar için genel sağlık sigortası prim oranı, prime esas kazancın % 6'sıdır. (10) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında ilk defa sigortalı olanlar ile Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında sigortalı olanlardan, ilgili kanunları gereğince aylıksız izine ayrılanların genel sağlık sigortası prim oranı % 12’dir. (11) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, kurumlarından aylıksız izinli sayılarak baĢka bir kamu kurum ve kuruluĢunda kuruluĢ kanunları uyarınca görev alanların genel sağlık sigortası primleri, emekli kesenek ve kurum karĢılıkları veya malullük, yaĢlılık ve ölüm sigortalı primleri ile birlikte aylıklarını ödeyen fiilen görev yaptıkları kamu kurum ve kuruluĢlarınca ödenir. (12) Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında sayılan sigortalıların sağlık hizmetlerinin Kurum tarafından devir alındığı tarihten itibaren, kamu idarelerince bu sigortalılar için her ay gönderilecek genel sağlık sigortası primi emekli keseneklerine esas aylık tutarlarının % 12'sidir. (13) Kanunun 60 ıncı maddesinin onuncu fıkrası kapsamında sayılanların genel sağlık sigortası prim oranı, prime esas kazançlarının %12’sidir. (14) Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin on altıncı fıkrasında sayılan yönetim kurulunda çalıĢmaları nedeniyle Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların genel sağlık sigortası primleri, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katı üzerinden çalıĢtırıldıkları kurumlarca ödenir. (15) 5434 sayılı Kanuna tabi olanlardan; a) 5434 sayılı Kanunun mülga ek 76 ve geçici 192 nci maddeleri uyarınca ilgilendirilenlerin; 1) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında bir iĢte çalıĢmaları halinde emekli keseneğine esas aylıkları üzerinden hesaplanacak genel sağlık sigortası primlerinin % 12’sinin tamamı kendilerince, 2) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bir iĢte çalıĢmaları halinde emekli keseneğine esas aylıkları üzerinden hesaplanacak genel sağlık sigortası primlerinin % 5'i kendilerince, % 7'si ise iĢverenlerince ödenir. b) Zorunlu sigortalı olmalarını gerektirecek Ģekilde herhangi bir iĢyerinde çalıĢmayan 5434 sayılı Kanunun mülga 12 nci maddesinin (II) iĢaretli fıkrasının son paragrafı, ek 76 ile geçici 218 inci maddeleri uyarınca ilgilendirilenlerin, emekli keseneğine esas aylıkları üzerinden hesaplanacak genel sağlık sigortası primlerinin % 12’sinin tamamı kendilerince ödenir. c) ÖzelleĢtirme programına alınan ve sermayelerindeki kamu payı gerek % 50’nin üzerinde gerekse de %50’nin altında olan kamu kuruluĢlarında çalıĢanlardan 5434 sayılı Kanunun ek 71 inci maddesi uyarınca 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında Kurumumuzla ilgilendirilenlerin, emekli keseneğine esas aylıkları üzerinden hesaplanacak genel sağlık sigortası primlerinin % 12’sinin tamamının zorunlu olarak Kurumlarınca yatırılması gerekmektedir. Prim ödeme yükümlüsü MADDE 14 – (1) Genel sağlık sigortası bakımından; a) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine tabi olanlar için bunların iĢverenleri, b) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi olanlar, isteğe bağlı sigortalı olanlar ile Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde sayılanların kendileri, c) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen aday çırak, çırak ve iĢletmelerde meslekî eğitim görenler ile meslek liselerinde staja tabi tutulan öğrenciler için Milli Eğitim Bakanlığı veya bu öğrencilerin eğitim gördükleri okulları, yükseköğrenimleri sırasında staja tâbi tutulan öğrenciler ile 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıĢtırılan öğrencilerden genel sağlık sigortalısı sayılanların öğrenim gördükleri yükseköğretim kurumu, ç) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen kiĢiler için Türkiye ĠĢ Kurumu, d) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine tabi olanlar için iĢverenleri, e) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan kiĢiler için primi, yılı merkezî yönetim bütçesinden karĢılanmak üzere ilgili kamu idareleri, f) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde sayılan kiĢiler ile Kanunun geçici 13 üncü maddesinde belirtilenler için Türkiye ĠĢ Kurumu, g) Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrası gereği genel sağlık sigortalısı sayılanlar için kendileri, ğ) Kanunun 60 ıncı maddesinin sekizinci fıkrası gereği genel sağlık sigortalısı sayılanlar için Türkiye Barolar Birliği, h) Kanunun ek 5 ve ek 6 ncı maddelerine göre sigortalı olanlar için kendileri, ı) Kanunun 60 ıncı maddesinin onuncu fıkrası kapsamında sayılanlar için Adalet Bakanlığı prim ödeme yükümlüsüdür. (2) Kamu idaresine ait iĢyerlerinde çalıĢtırılan sigortalıların iĢ sözleĢmesinin askıda kaldığı aylara ait genel sağlık sigortası primi, ilgili kamu idaresince ödenir. (3) Ġsteğe bağlı sigortalı olanlar, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi olsa dahi, Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası primini de ödemekle yükümlüdürler. Yabancı ülke vatandaĢlarından Türkiye’de yerleĢik olma hâli bir yılı doldurmadıkça genel sağlık sigortası primi alınmaz ve bu kiĢiler genel sağlık sigortalısı sayılmaz. Primlerin ödenmesi, aylık prim ve hizmet belgesi MADDE 15 – (1) Genel sağlık sigortası primlerinin ödenmesinde, Kanunun 88 inci maddesi ve Sosyal Sigorta ĠĢlemleri Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine göre iĢlem yapılır. (2) Kamu idarelerinde iĢ akdi askıya alınanlar ile Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan ilgili Kanunlar uyarınca aylıksız izinli sayılanlar hariç olmak üzere yalnızca genel sağlık sigortasına tabi olanlar için aylık prim ve hizmet belgesi verilmez. Bunlar için genel sağlık sigortası priminin tahakkuk ettirilmesi iĢlemi Kurumca yapılır. (3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olmakla birlikte, 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14 üncü maddelerine göre kısmi süreli veya çağrı üzerine çalıĢanlar ile Kanuna göre ev hizmetlerinde ay içinde 30 günden az çalıĢan sigortalılar için eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerinin 30 güne tamamlanması zorunludur. Bu durumda olan sigortalıların eksik günlerine iliĢkin genel sağlık sigortası primleri, Kanunun 51 inci maddesine istinaden isteğe bağlı sigorta kapsamında 30 güne tamamlanmamıĢ ise 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi veya (g) bendi kapsamında ödenir. (4) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına girenler için prim ödeme yükümlülerinin ödeyecekleri genel sağlık sigortası priminin tahakkuk ettirilmesi iĢlemi Kurumca yapılır. Söz konusu genel sağlık sigortası primi, primin tahakkuk ettirileceği ay itibarıyla aynı bendin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde sayılan toplam kiĢi sayısının üçe bölünmesi suretiyle bulunacak kiĢi sayısına (3) ilâ (10) numaralı alt bentlerde sayılan kiĢi sayısının eklenmesi suretiyle bulunacak toplam kiĢi sayısı esas alınarak hesaplanır. Ancak, bu kiĢilerden aynı zamanda Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamı dıĢındaki bentlerin kapsamına girerek genel sağlık sigortalısı sayılanlar, bu fıkraya göre tespit edilecek kiĢi sayısı hesabına dâhil edilmez. (5) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre genel sağlık sigortalısı sayılanlar için gelir testi sonucu aile içindeki gelirleri asgari ücretin altında kalan genel sağlık sigortalılarının, gelir testi yapılıncaya kadar geçen sürede gelir testi sonucuna göre ödemeleri gereken tutarların üzerinde yaptıkları ödemeler, herhangi bir faiz uygulanmaksızın iade veya mahsup edilir. (6) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 60 ıncı maddesinin sekizinci fıkrası, ek 5 inci ve ek 6 ncı maddeleri kapsamında olanların genel sağlık sigortası primleri ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar Kuruma ödenir. (7) Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrasına göre genel sağlık sigortalısı sayılanların bir öğretim dönemine iliĢkin genel sağlık sigortası primlerinin tamamı tescil tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma ödenir. Asgari ücrette meydana gelecek değiĢiklikler nedeniyle oluĢacak prim farkları, değiĢikliğin uygulanmaya baĢlandığı ayın sonuna kadar Kuruma ödenir. (8) Kamu idaresine ait iĢyerinde çalıĢtırılan sigortalıların iĢ sözleĢmesinin askıda olduğu sürede Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi çalıĢmaları ya da isteğe bağlı sigortalı olmaları halinde bu sigortalılar için belirtilen Ģekilde çalıĢtıkları veya isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödedikleri sürelerle sınırlı olarak ilgili kamu idaresinden genel sağlık sigortası primi alınmaz. (9) Kanunun 60 ıncı maddesinin onuncu fıkrası kapsamında sayılanların genel sağlık sigortası primleri ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar Kuruma ödenir. Sağlık hizmetlerinden ve yol gideri, gündelik ve refakatçi haklarından yararlanma Ģartları MADDE 16 – (1) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin sağlık hizmetlerinden ve yol gideri, gündelik ve refakatçi haklarından yararlanabilmeleri için; a) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (f) bentleri hariç genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin, sağlık hizmeti sunucusuna baĢvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam otuz gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının olması, b) Kanunun ek 5 inci ve ek 6 ncı maddesi kapsamındaki sigortalılar, Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi ile (g) bendine tabi olan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin yukarıdaki bentte sayılan Ģartla birlikte, sağlık hizmeti sunucusuna baĢvurduğu tarihte 28/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirilenlerden tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç altmıĢ günden fazla prim ve prime iliĢkin her türlü borcunun bulunmaması, c) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (d) bentlerine tabi olan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin (a) bendinde sayılan Ģartla birlikte, sağlık hizmeti sunucusuna baĢvurduğu tarihte prim ve prime iliĢkin her türlü borcunun bulunmaması, ç) Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrasına göre genel sağlık sigortalısı sayılanların, (c) bendinde sayılan Ģartlarla birlikte, bir öğretim dönemine iliĢkin genel sağlık sigortası primlerinin tamamını tescil tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri Ģarttır. (2) Ancak; a) 18 yaĢını doldurmamıĢ kiĢilere sağlanan sağlık hizmetleri bedelleri, b) Acil hâllerde sadece acil hal nedeniyle sunulan sağlık hizmeti bedelleri, c) Sağlık Bakanlığınca duyurulan bildirimi zorunlu bulaĢıcı hastalıklar listesinde yer alan hastalık tespit edilen kiĢilere, sadece bu hastalığı nedeniyle sunulan sağlık hizmeti bedelleri, ç) ĠĢ kazasına ve meslek hastalığına uğrayan kiĢilerin bu durumlarının belgelenmesi koĢuluyla bu durumlarına iliĢkin sağlanan sağlık hizmetleri bedelleri, d) Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereği sağlanan sağlık hizmetleri bedelleri, e) Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereği analık hâli nedeni ile sağlanan sağlık hizmetleri bedelleri, f) Tıbben baĢkasının bakımına muhtaç olan kiĢilere sağlanan sağlık hizmetleri bedelleri, g) Kanunun 75 inci maddesinde sayılan afet ve savaĢ hâli ile grev ve lokavt hâllerinde sağlanan sağlık hizmetleri bedelleri, ile bu sağlık hizmetlerine iliĢkin yol gideri, gündelik ve refakatçi giderlerinin karĢılanmasında birinci fıkrada sayılan hükümlerin yerine getirilmesi Ģartı aranmaz. (3) Ġkinci fıkrada belirtilen 18 yaĢını doldurmamıĢ kiĢiler hariç olmak üzere, diğer istisnalar nedeniyle sağlık hizmetinin ve yol gideri, gündelik ve refakatçi haklarının birinci fıkrada belirtilen Ģartlara bakılmaksızın Kurumca finansmanının sağlanabilmesi için, söz konusu istisnaların belgelenmesi ya da tıbben tespit edilmiĢ olması Ģarttır. Söz konusu belgelendirmenin ya da tıbbî tespitin hastanın sağlık hizmeti sunucusuna baĢvurusundan sonra yapılmıĢ olması hâlinde de birinci fıkrada belirtilen Ģartlar aranmaz. (4) Birinci fıkrada belirtilen otuz günlük prim ödeme süresinin hesabında, genel sağlık sigortalısının tescil tarihinden itibaren otuz gün dolmadan prim tutarını ödemiĢ olması, birinci fıkranın (a) bendinde belirtilen otuz günlük sürenin dolduğu Ģeklinde uygulanamaz. (5) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan ilgili kanunları gereğince kullandıkları aylıksız izin sürelerinin bitiminden sonra göreve baĢlayanlarda otuz günlük prim gün sayısı Ģartı aranmaz. (6) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olanların aynı ay içinde zorunlu sigorta kapsamında prim ödeme gün sayısı bulunması durumunda, ayın kalan günleri için isteğe bağlı sigorta gün sayısı kadar genel sağlık sigortası primi ödemeleri hâlinde sağlık hizmetlerinden ve yol gideri, gündelik ve refakatçi haklarından yararlandırılır. (7) Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi kapsamından çıkanların, genel sağlık sigortalısı olduğu tarihten itibaren otuz gün içinde sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendindeki prim gün sayısı aranmaz. (8) Kanunun 60 ıncı maddesi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların; a) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerinde belirtilenlerden sigortalılıkları sona ermeyenler hariç olmak üzere herhangi bir sebeple silah altına alınan sigortalının askerlikte geçen hizmet süresi, b) Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukta geçen süre, c) ĠĢ kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarından geçici iĢ göremezlik ödeneği alan sigortalının iĢ göremediği süre, d) Sigortalının greve iĢtirak etmesi veya iĢverenin lokavt yapması hâllerinde geçen süre, sağlık hizmeti sunucusuna baĢvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam otuz günün hesabında dikkate alınmaz. (9) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar, zorunlu sigortalılıklarının sona erdiği tarihten itibaren on gün süreyle genel sağlık sigortasından yararlanırlar. Bu kiĢilerin genel sağlık sigortalılığının sona erdiği tarihten geriye doğru bir yıl içinde doksan günlük zorunlu sigortalılıkları varsa, on güne ilaveten doksan gün süreyle daha genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler dâhil sağlık hizmetlerinden yararlandırılırlar. (10) Kanunun 60 ıncı maddesinde belirtilen genel sağlık sigortalısı sayılma Ģartlarının yitirilmesi hâlinde, devam etmekte olan tedavi nedeniyle sağlanacak sağlık hizmetleri kiĢinin iyileĢmesine kadar sürer. (11) Sağlık hizmeti sunucusuna baĢvurulduğu tarihte; kısa ve uzun vadeli sigorta primleri dâhil genel sağlık sigortası prim borcunun olup olmadığının belirlenmesinde ödeme vadesi dolmamıĢ prim borçları dikkate alınmaz. Prim borcu ile gecikme cezası, gecikme zammı ve faiz borcu bulunması nedeniyle sağlık hizmetlerinden yararlandırılmayanlar, söz konusu borcu sağlık hizmeti sunucusuna baĢvuru tarihinden sonraki bir tarihte ödemiĢ olsa dahi, borcun yatırıldığı tarihe kadar yapılan sağlık hizmeti giderleri ve yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri Kurumca ödenmez. (12) Kamu idarelerinin özel mevzuatlarında öngörülen usule uygun olarak Kanunun 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sürekli görevle yurt dıĢına gönderilen genel sağlık sigortalısının görev süresince yurt dıĢında birlikte bulunmaları Ģartıyla, aylıksız izinli olan veya aylıksız izin süresini borçlanan, Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında isteğe bağlı iĢtirakçi olan, sosyal güvenlik mevzuatı kapsamında kendi adına gelir veya aylık bağlanan eĢleri ile yetim aylığı alan çocukları yurt dıĢına çıktıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayılır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Yürürlükten Kaldırılan Yönetmelik, Geçici ve ÇeĢitli Hükümler Yürürlükten kaldırılan yönetmelik MADDE 17 – (1) 28/8/2008 tarihli ve 26981 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Genel Sağlık Sigortası ĠĢlemleri Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıĢtır. Genel sağlık sigortası geçiĢ hükümleri GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Kanunun 92 nci maddesinde genel sağlık sigortasının zorunlu olması nedeniyle Kanunun 61 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında tescil edilenlerden kapsama alındıkları sürelerde yurt dıĢında ikamet edenlerin genel sağlık sigortalılıkları bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bu Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin altıncı fıkrasının (ğ) bendine göre sonlandırılır. Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önceki süreler için ise yurt dıĢında ikamet edenlerin; yurtdıĢında bulunduklarını öğrenim belgesi, çalıĢma belgesi, konsolosluktan alınacak belge, pasaport veya Emniyet Genel Müdürlüğünden alınacak yurt dıĢına gidiĢ-dönüĢ tarihlerini gösterir belgelerle Kuruma baĢvuruda bulunmaları halinde bu belgelerdeki süreler esas alınarak genel sağlık sigortalılıkları sonlandırılır. (2) Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi iken 1/1/2012 tarihinden önce hastaneye baĢvurusu üzerine genel sağlık sigortalısı olarak tescil edilenlerin, bu kapsamdaki sigortalılıkları, durum değiĢikliği aranmaksızın talepleri halinde sonlandırılır. Bu kiĢiler yeniden genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayılırlar. (3) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce baĢlayan ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da devam eden sağlık hizmetlerine ait faturalandırılan tedavi giderleri Kurum tarafından karĢılanır. (4) 7/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım ĠĢçileri Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında sigortalılık hâli devam eden sigortalıların, 5510 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin 10 numaralı bendinde belirtilen Ģartları taĢımaları halinde bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler, genel sağlık sigortası hükümlerine göre sağlanan sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlandırılır. (5) 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız ÇalıĢanlar Sosyal Sigortalar Kanunu, 2925 sayılı Tarım ĠĢçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına ÇalıĢanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu kapsamında ve 5510 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre devir tarihine kadar geçen sigortalılık süresi, fiili hizmet süresi ve prim ödeme gün sayısı, genel sağlık sigortasının uygulanmasında gerekli olan sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayılarında dikkate alınır. (6) 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde belirtilen iĢleri, hizmet akdiyle herhangi bir iĢverene tabi olmaksızın sürekli ve kazanç getirici nitelikte yaptıkları Maliye Bakanlığının görüĢü alınarak Kurumca belirlenen usul ve esaslara göre tespit edilen bu kapsamdaki kadın isteğe bağlı sigortalılar; 2008 yılı için Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının on beĢ katı üzerinden baĢlanılarak, takip eden her yıl için bir puan arttırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere malullük, yaĢlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi öderler. (7) 1/3/2011 tarihinden itibaren Kanunun ek 5 inci ve ek 6 ncı maddeleri kapsamındaki sigortalılardan, 2011 yılı için Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının on sekiz katı üzerinden baĢlanılarak, takip eden her yıl için bir puan artırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere prim alınır. (8) Ġlgili kanunları gereği tedavi yardımları karĢılanan kiĢiler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte herhangi bir iĢleme gerek kalmaksızın, Kanun açısından genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayılır. Kanunun yürürlük tarihinden önce veya yürürlük tarihinde ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü olunan kız çocukları Kanun gereğince de bakmakla yükümlü olunan kiĢi sayılır. Ancak durumlarında değiĢiklik olduğunda sağlık hizmetlerinden yararlanma koĢulları Kanun hükümlerine göre yeniden belirlenir. Kız çocuklarının durum değiĢikliklerinin ortadan kalkması halinde, bu kiĢiler tekrar ilgili kanunlarına göre bakmakla yükümlü olunan kiĢi sayılır. Bu kiĢilerin sigortalı ve sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere iliĢkin bilgileri, ilgili kurumlar tarafından Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en geç üç ay içinde Kuruma bildirilir. Yürürlük MADDE 18 – (1) Bu Yönetmeliğin; a) 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin (3) numaralı alt bendi, 6 ncı maddesinin on altıncı fıkrası, 10 uncu maddesinin birinci ve yedinci fıkraları, 13 üncü maddesinin on dördüncü fıkrası, geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası 1/1/2012 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde, yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 19 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı yürütür. [R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ] —— • —— Sosyal Güvenlik Kurumundan: GENEL SAĞLIK SĠGORTASI UYGULAMALARI YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Ġlkeler Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun genel sağlık sigortası uygulamalarına iliĢkin usul ve esaslarını düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; genel sağlık sigortasından yararlandırılacak kiĢileri, iĢverenleri, sağlık hizmeti sunucularını, gerçek kiĢileri, her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kiĢileri ile bunların tüzel kiĢiliği olmayan Ģubelerini kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 5510 sayılı Kanunun 107 nci maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Aile hekimi: Sağlık Bakanlığı tarafından aile hekimi olarak yetkilendirilen ve/veya Kurum ile sözleĢme yapmıĢ hekimleri, b) Asgari ücret: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı ĠĢ Kanununun 39 uncu maddesi gereği ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile iĢçiler için belirlenen bir aylık brüt ücreti, c) Ayakta tedavi: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin, sağlık hizmeti sunucularında yatırılmaksızın ayakta sağlanan sağlık hizmetlerini, ç) Aylık: Malullük, yaĢlılık ve ölüm sigortaları ile vazife malullüğü hâlinde yapılan sürekli ödemeyi, d) Bakanlık: ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını, e) Bakmakla yükümlü olduğu kiĢi: 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (7) numaralı alt bentleri ile yedinci ve sekizinci fıkraları dıĢında kalan genel sağlık sigortalısının, sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamıĢ olan; 1) EĢini, 2) 18 yaĢını, lise ve dengi öğrenim veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile iĢletmelerde meslekî eğitim görmesi hâlinde 20 yaĢını, yüksek öğrenim görmesi hâlinde 25 yaĢını doldurmamıĢ ve evli olmayan çocukları ile yaĢına bakılmaksızın bu Kanuna göre malul olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarını, 3) Geçimi genel sağlık sigortalısı tarafından sağlanan, Genel Sağlık Sigortası Kapsamında Gelir Tespiti, Tescil ve Ġzleme Sürecine ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik uyarınca yapılan gelir testi sonucunda 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin 1 numaralı alt bendi ve aynı fıkranın (g) bendi kapsamında olup da aile içinde fert baĢına düĢen gelir miktarı asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen ve diğer çocuklarından sağlık yardımı almayan ana ve babasını, f) Fatura: Sağlık hizmeti sunucusu tarafından sunulan sağlık hizmeti sonucunda, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca düzenlenen fatura, serbest meslek makbuzu, bilet, perakende satıĢ fiĢi ile kamu idarelerinin ilgili mevzuatına göre düzenledikleri belgeleri, g) Fatura dönemi: Her ayın birinci ve son gününü kapsayan dönemi, ğ) Fatura teslim süresi: Fatura dönemini takip eden ayın birinci gününden onbeĢinci gününe (onbeĢinci gün dâhil) onbeĢinci gün resmî tatil ise takip eden ilk iĢ gününe kadarki süreyi, h) Fatura teslim tarihi: Fatura teslim süresi içinde teslim edilen faturalar için teslim edildiği ayın onbeĢinci gününü, fatura teslim süresi içinde teslim edilmeyen faturalar için teslim edildiği ayı takip eden ayın onbeĢinci gününü, ı) Gelir: ĠĢ kazası veya meslek hastalığı hâlinde sigortalıya veya sigortalının ölümü hâlinde hak sahiplerine yapılan sürekli ödemeyi, i) Genel Müdürlük: Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğünü, j) Genel sağlık sigortalısı: 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinde sayılan kiĢileri, k) Genel sağlık sigortası: KiĢilerin öncelikle sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri ile karĢılaĢmaları hâlinde ise oluĢan harcamaların finansmanını sağlayan sigortayı, l) Genel sağlık sigortası primi: Genel sağlık sigortasından yararlanabilmek için prim ödeme yükümlüsü tarafından ödenecek olan ve prime esas kazanç üzerinden Kanunda belirtilen oranlarda belirlenen tutarı, m) Hizmet akdi: 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda tanımlanan hizmet akdini ve iĢ mevzuatında tanımlanan iĢ sözleĢmesini veya hizmet akdini, n) Ġsteğe bağlı sigorta: KiĢilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek suretiyle uzun vadeli sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tabi olmalarını sağlayan sigorta kolunu, o) ĠĢveren: Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kiĢileri çalıĢtıran gerçek veya tüzel kiĢiler ile tüzel kiĢiliği olmayan kurum ve kuruluĢları, ö) ĠyileĢtirme araç ve gereçleri: Protez ve ortez tanımına girmeyen, tek baĢına iyileĢtirme özelliği olan iyileĢtirici nitelikteki tıbbî cihazları, p) Kamu idareleri: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen kamu idareleri ve kamu iktisadi teĢebbüsleri ile bunların bağlı idare, ortaklık, müessese ve iĢletmeleri ve yukarıda belirtilenlerin ödenmiĢ sermayesinin % 50’sinden fazlasına sahip oldukları ortaklık ve iĢletmelerden Türk Ticaret Kanununa tabi olmayanlarla özel kanunlarına göre personel çalıĢtıran diğer kamu kurumlarını, r) Kanun: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununu, s) Katılım payı: Sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için, genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler tarafından ödenecek tutarı, Ģ) Kısa vadeli sigorta kolları: ĠĢ kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası kollarını, t) KiĢiye yönelik koruyucu sağlık hizmeti: KiĢilerin, hastalıktan korunması veya sağlıklı olma hâlinin sürdürülmesi amacıyla kiĢiye yönelik olarak finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerini, u) Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumunu, ü) Kurum Sağlık Kurulu: Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlardaki teĢhis ve bu teĢhise dayanak teĢkil eden belgeleri incelemek suretiyle, çalıĢma gücü kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı oranlarını, erken yaĢlanma hâlini, vazifelerini yapamayacak Ģekilde meslekte kazanma gücü kaybını ve malullük derecelerini belirlemeye yetkili hekimlerden ve/veya diĢ hekimlerinden oluĢan kurullarını, v) Misyon Ģefliği: Genel sağlık sigortalısının geçici veya sürekli görevle bulunduğu, tetkikin/ tedavinin yapıldığı ülkedeki büyükelçilik, daimi temsilcilik, baĢkonsolosluk ve konsolosluk Ģubesi olarak, aynı ülkede veya Ģehirde birden fazla temsilcilik bulunması hâlinde ise büyükelçilik tarafından bu iĢle yetkili kılınan temsilciği ile çalıĢma ataĢelikleri ve müĢavirlikleri, y) Mutat taĢıt: Ġki mahal arasında gidip gelmeye en uygun, kullanılması mutat ve ekonomik olan taĢıtları, z) Ortez: DoğuĢtan veya sonradan herhangi bir nedenle bir organda oluĢan fonksiyon kaybını veya yetersizliğini önlemek ya da vücut parçalarından birini desteklemek veya korumak amacıyla kullanılan tıbbî cihazları, aa) Otelcilik hizmeti: Yatarak tedavilerde hasta ve refakatçisine Kurumca belirlenen standartların üzerinde sunulan yatak, yemek, temizlik vb. hizmetleri, bb) Ödeme dönemi: Sağlık hizmeti sunucuları faturalarının teslim tarihinden itibaren inceleme ve ödemenin gerçekleĢtirildiği doksan günlük süreyi, cc) Ödeme Komisyonu: BeĢeri tıbbi ürünlerin/beĢeri ilaçların ödeme usul ve esaslarının belirlenmesi hususunda, Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığının koordinatörlüğünde Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Hazine MüsteĢarlığı temsilcilerinin katılımıyla oluĢturulan komisyonu, çç) Protez: DoğuĢtan ya da sonradan herhangi bir nedenle vücut organlarından bir veya bir kaçının tam veya kısmi kaybında, o organ veya organların fonksiyonlarını yerine getirmek ve/veya görsel olarak vücut bütünlüğünü sağlamaya yönelik tıbbî cihazları, dd) Sağlık hizmeti: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere Kanunun 63 üncü maddesi gereği finansmanı sağlanacak tıbbî ürün ve hizmetleri, ee) Sağlık hizmeti sunucusu: Sağlık hizmetini sunan ve/veya üreten; gerçek kiĢiler ile kamu ve özel hukuk tüzel kiĢilerini ve bunların tüzel kiĢiliği olmayan Ģubelerini, ff) Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu: Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ile yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri için Kurumca ödenecek bedelleri belirleyen komisyonu, gg) Sağlık raporu: Uzman hekim raporunu/sağlık kurulu raporunu, ğğ) Uzman hekim raporu: Ġlgili tek uzman hekim tarafından düzenlenen baĢhekimlik mührü ve ıslak imza onayı bulunan sağlık raporunu veya elektronik ortamda düzenlenen eraporunu, hh) Sağlık kurulu raporu: Ġlgili daldan üç uzman hekimin katılımıyla, aynı daldan üç uzman hekim bulunmaması hâlinde ise ilgili dal uzmanı ile birlikte öncelikle bu uzmanlık dalına en yakın uzmanlık dalından olmak üzere baĢhekimin seçeceği diğer dallardan uzman hekimlerin katılımı ile en az üç uzman hekimden oluĢan sağlık kurullarınca düzenlenen, baĢhekimlik mührü ve ıslak imza onayı bulunan sağlık raporunu veya elektronik ortamda düzenlenen e-raporunu, ıı) Sığınmacı ve vatansız: ĠçiĢleri Bakanlığı tarafından sığınmacı veya vatansız olarak kabul edilen kiĢileri, ii) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kiĢiyi, jj) Sosyal sigortalar: Kanunda tanımlanan kısa ve uzun vadeli sigorta kollarını, kk) Tebliğ: Kanunun genel sağlık sigortasına iliĢkin hükümlerinin uygulanmasını içeren Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğini, ll) Tıbben baĢkasının bakımına muhtaç kiĢiler: Engellilik Ölçütü, Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında, yetkilendirilmiĢ engelli sağlık kurulu raporu vermeye yetkili sağlık kuruluĢlarınca, ağır engelli olduğu engelli sağlık kurulu raporu ile belgelendirilen kiĢileri, mm) Tıbbî cihaz: 7/6/2011 tarihli ve 27957 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tıbbî Cihaz Yönetmeliğinde tanımlanan her türlü araç, gereç, alet, cihaz, kiĢi kullanımına mahsus cihaz, aksesuar veya diğer malzemeleri, nn) Tıbbî sarf malzemesi: Protez ve ortez tanımına girmeyen, iyileĢtirmeyi tek baĢına sağlamayan, teĢhis, tedavi ve bakım amaçlı iĢlemlerin yapılması esnasında tek sefer ya da sınırlı sayıda kullanılmaya mahsus tıbbî malzemeleri, oo) Uluslararası sosyal güvenlik sözleĢmeleri: Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleĢmelerini, öö) Uzun vadeli sigorta kolları: Malullük, yaĢlılık ve ölüm sigortası kollarını, pp) Ücret: Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taĢıyan brüt tutarı, rr) Ünite: Sosyal güvenlik il müdürlükleri ile sosyal güvenlik merkez müdürlüklerini ve sağlık sosyal güvenlik merkez müdürlüklerini, ss) Vazife malullüğü: Kanunun 47 nci maddesinde tarif edilen vazife ve/veya harp malullüğü hâllerini, ĢĢ) Yatarak tedavi: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin, sağlık hizmeti sunucusunda yatırılarak sağlanan sağlık hizmetlerini, tt) YerleĢim yeri: Belediye/büyükĢehir belediye mücavir alanını, ifade eder. Genel ilkeler MADDE 5 – (1) Kanunun 60 ıncı maddesinde sayılan kiĢilerin genel sağlık sigortalısı olması zorunludur. Genel sağlık sigortası hak ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmak, azaltmak veya baĢkasına devretmek için sözleĢmelere konulan hükümler geçersizdir. (2) Genel sağlık sigortası kapsamında finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ile yol gideri, gündelik ve refakatçi haklarından, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler yararlandırılır. (3) Genel sağlık sigortası kapsamında finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ile yol gideri, gündelik ve refakatçi haklarından yararlanmak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için bir hak, bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara göre bu hizmet ve hakların finansmanının sağlanması Kurum için bir yükümlülüktür. Genel sağlık sigortası kapsamında finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri ile yol gideri, gündelik ve refakatçi haklarında, kiĢilerden alınan primlerin tutarına göre herhangi bir farklılaĢtırma yapılamaz. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Sağlık Kartı Sağlık kartı düzenlenmesi MADDE 6 – (1) Kurum, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin muayene ve tedavileri için sağlık hizmeti sunucularına baĢvurularında gösterilmek üzere sağlık kartı düzenleyebilir. (2) Kurum, sağlık kartının Ģeklini, bu kartın kullanımına iliĢkin usul ve esasları belirler. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Finansmanı Sağlanan Sağlık Hizmetlerinin Belirlenmesi ve Sağlanma Yöntemleri, Yol Gideri, Gündelik ve Refakatçi Giderleri Finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin amacı ve kapsamı MADDE 7 – (1) Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin sağlıklı kalmaları; hastalanmaları hâlinde sağlıklarını kazanmaları; iĢ kazası ile meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen sağlık hizmetlerinin karĢılanması, iĢ göremezlik hâllerinin ortadan kaldırılması veya azaltılması, iĢ kazası ve meslek hastalığına, kazaya, hastalıklara veya konjenital (doğuĢtan) nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan durumlarda vücut bütünlüğünün sağlanması amacıyla Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan sağlık hizmetlerinin finansmanı Kurumca sağlanır. Finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin belirlenmesi MADDE 8 – (1) Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (d) ve (e) bentleri gereği finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri, Sağlık Bakanlığınca tıbben sağlık hizmeti olarak kabul edilen sağlık hizmetleri esas alınarak Kurumca belirlenir. (2) Ġnsan sağlığına zararlı madde bağımlılığını önlemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri, Sağlık Bakanlığının görüĢü alınarak Kurumca belirlenir. Finansmanı sağlanan diğer sağlık hizmetlerinin belirlenmesi MADDE 9 – (1) Bu Yönetmeliğin 8 inci maddesi doğrultusunda sağlanacak sağlık hizmetleri ile ilgili teĢhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, kemik iliği, aĢı, ilaç ve tıbbi malzemelerin sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetlerinin, türleri, miktarları ve kullanım süreleri, ödeme usul ve esasları, Sağlık Bakanlığının görüĢü alınarak Kurumca belirlenir. Finansmanı sağlanan ilaçların temin esasları MADDE 10 – (1) Yatarak tedavilerde sağlık hizmeti sunucularında kullanılacak ilaçların tedavinin yapıldığı sağlık hizmeti sunucuları tarafından temin edilir. Ancak Kurum, yatarak tedavilerde tedavinin yapıldığı sağlık hizmeti sunucusunca temin zorunluluğu olmayan istisnai durumlara iliĢkin usul ve esaslar ile temini zorunlu ilaçların sağlık hizmeti sunucularınca temin edilmeyerek hastaya aldırılması halinde yürütülecek iĢlemlere iliĢkin usul ve esasları belirler. (2) Kurumca finansmanı sağlanan ve ayaktan tedavilerde gerekli görülen ilaçlar, Kurumla sözleĢmeli eczanelerden temin edilir. Ancak, acil hâller nedeniyle genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin sözleĢmesiz eczanelerden reçete karĢılığı temin ettiği ilaçların bedelleri, acil hâlin Kurumca kabul olunması kaydıyla Tebliğ esaslarına göre kiĢilere ödenir. (3) Kurum, genel sağlık sigortalısı ile bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin tedavisi için gerekli görülen ancak, ülkemizde ruhsatlı olmayan veya ruhsatlı olduğu hâlde çeĢitli nedenlerle üretilmeyen veya ithalatı yapılmayan ilaçların yurt dıĢından teminine iliĢkin usul ve esasları, Sağlık Bakanlığının görüĢünü alarak belirler. Finansmanı sağlanan tıbbî malzemelerin temin esasları MADDE 11 – (1) Kurum tıbbi malzemeleri sağlık hizmeti sunucuları ile sözleĢme yapmak suretiyle sağlar. Ancak acil hallerde sözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucularından kiĢilerce satın alınan tıbbi malzeme bedelleri Kurumca belirlenen usul ve esaslara göre karĢılanır. (2) Yatarak tedavilerde sağlık hizmeti sunucularında kullanılacak tıbbi malzemeler sağlık hizmeti sunucuları tarafından temin edilir. Kurum, temini zorunlu tıbbi malzemelerin sağlık hizmeti sunucularınca temin edilmeyerek hastaya aldırılması halinde tıbbi malzemelerin ödenmesine iliĢkin usul ve esasları belirler. (3) Kurumca bedeli karĢılanan tıbbi malzemelerin, Kurumca belirlenen istisnalar hariç olmak üzere Türkiye Ġlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankasına (TĠTUBB) kayıt/bildirim iĢlemi tamamlanmıĢ olmalıdır. TĠTUBB kayıt/bildirim iĢlemi tamamlanmamıĢ tıbbi malzeme bedelleri Kurumca karĢılanmaz. Ancak 7/6/2011 tarihli ve 27957 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tıbbi Cihaz Yönetmeliği kapsamında yer almayan tıbbi malzeme bedellerinin ödenmesinde; TĠTUBB kayıt/bildirim iĢlemi tamamlanmıĢ olma Ģartı aranmaz. (4) Kurum, finansmanı sağlanan tıbbî malzemeleri Kurumca belirlenen usullerle temin etmeye yetkilidir. (5) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanuna göre aylık bağlanmıĢ malullerin, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi veya 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerinde sayılanlardan 3713 sayılı Kanun kapsamına giren olaylar sebebiyle malul kalıp da aylık bağlananların ve 3713 sayılı Kanun kapsamına girmese dahi baĢkasının yardımı ve desteği olmaksızın yaĢamak için gereken hareketleri yapamayacak derecede malul olan vazife ve harp malullerinin; sağlık kurulu raporuyla kullanmaları gerekli görülen her türlü ortez/protez ve diğer iyileĢtirici araç ve gereçler, herhangi bir kısıtlama getirilmeksizin Kurumca karĢılanır. Kanunun 72 nci maddesinde belirtilen usullere göre bedelleri karĢılanacak olan bu kapsamdaki ürünler veya aynı amaca yönelik yeni ürün talepleri Kurum tarafından belirlenen usul ve esaslara göre karĢılanır. Bu fıkra hükümleri, genel sağlık sigortalısı ile bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden, 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde sayılan olaylara maruz kalmaları nedeniyle yaralananların, tedavileri sonuçlanıncaya veya maluliyetleri kesinleĢinceye kadar geçen süre içerisinde de uygulanır. Diğer sağlık hizmetlerinin temin esasları MADDE 12 – (1) Kurum sağlık hizmetlerini, Kanunun 3 üncü maddesinin 25 inci bendinde ve Kanunun 63 üncü maddesinin (f) bendinde tanımlanan yurt içi ve yurt dıĢı sağlık hizmeti sunucuları ile Kanunun 73 maddesine göre sözleĢme yapılıncaya kadar Kurum tarafından belirlenmiĢ olan usul ve esaslar geçerlidir. Ancak acil hallerde sözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucularından kiĢilerce satın alınan sağlık hizmeti bedelleri Kurumca belirlenen usul ve esaslara göre karĢılanır. (2) Kurum, kamu idarelerince verilecek sağlık hizmetlerini götürü bedel üzerinden hizmet alım sözleĢmesiyle de sağlar. Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları, sözleĢmede belirtilen götürü bedel karĢılığında genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere sözleĢme kapsamında verilmesi gereken her türlü sağlık hizmetini sunar. Söz konusu sağlık hizmeti sunucuları sözleĢmede belirtilen götürü bedel dıĢında Kurumdan veya genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden ilave ücret alınabilecek hizmetler ve katılım payları dıĢında ayrıca bir bedel talep edemez. Götürü bedele iliĢkin usul ve esaslar Kurum ve ilgili kamu idareleri ile müĢtereken belirlenir. Yardımcı üreme yöntemi tedavileri MADDE 13 – (1) Ġnvitro fertilizasyon (IVF) iĢlemi, Kanunun 63 üncü maddesinde tanımlanan ―yardımcı üreme yöntemi‖ olarak kabul edilir. Ovulasyon indüksiyonu (OI) ile intrauterin inseminasyonu (IUI) iĢlemi bu kapsamda değerlendirilmez. (2) Kurumca; a) Evli olmakla birlikte çocuk sahibi olmayan genel sağlık sigortalısı kadın ise kendisinin, erkek ise karısının; 1) Yapılan tıbbî tedavileri sonrasında normal tıbbî yöntemlerle çocuk sahibi olamadığının ve ancak IVF iĢlemi ile çocuk sahibi olabileceğine dair Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularınca sağlık kurulu raporu düzenlenmiĢ olması, 2) 23 yaĢından büyük, 39 yaĢından küçük olması, 3) Kurumca belirlenen istisnalar hariç olmak üzere son üç yıl içinde OI ve/veya IUI iĢleminden sonuç alınamamıĢ olduğunun Kurumla sözleĢmeli sağlık hizmet sunucusunun sağlık kurulları tarafından belgelenmesi, 4) Uygulamanın yapıldığı merkezin Kurum ile sözleĢmeli olması, 5) En az beĢ yıldır genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kiĢi olup, 900 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının olması veya halen genel sağlık sigortalısı olan kadının bu bentteki koĢulları taĢımaması halinde eĢinin gerekli koĢulları sağlaması, Ģartlarının birlikte gerçekleĢmesi hâlinde en fazla Kanunun 63 üncü maddesinde belirtilen deneme sayısı ile sınırlı olmak üzere IVF iĢleminin, b) Bir hastalığın tedavisinin baĢka tıbbî bir yöntemle mümkün olmaması ve Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları sağlık kurulları tarafından tıbben zorunlu görülmesi hâlinde IVF iĢleminin, finansmanı sağlanır. (3) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan ve bedelleri sosyal güvenlik kurumlarınca ödenen IVF iĢlemleri, iĢlem adedinin hesaplanmasında dikkate alınır. (4) IVF iĢlemine, 38 yaĢını doldurmadan önce baĢlanan kadının deneme öncesi 38 yaĢını doldurmuĢ olması durumunda, IVF iĢlemine ait bedeller Kurumca karĢılanır. (5) IVF iĢleminde kullanılan ilaçlardan katılım payı tahsil edilir. Finansmanı sağlanmayan sağlık hizmetleri MADDE 14 – (1) Kurumca; a) Vücut bütünlüğünü sağlamak amacına yönelik protezler ile fonksiyon kaybını gidermeye yönelik yapılan ve iĢ kazası ile meslek hastalığına, kazaya, hastalıklara veya konjenital nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan durumlarda yapılacak sağlık hizmetleri dıĢında estetik amaçlı yapılan her türlü sağlık hizmeti ile estetik amaçlı ortodontik diĢ tedavilerinin, b) Sağlık Bakanlığınca insan sağlığı bakımından kullanılmasına veya uygulanmasına izin veya ruhsat verilmeyen sağlık hizmetlerinin, c) Sağlık Bakanlığınca tıbben sağlık hizmeti olduğu kabul edilmeyen sağlık hizmetlerinin, ç) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentleri kapsamına giren yabancı ülke vatandaĢlarının genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kiĢi sayıldığı tarihten önce var olan kronik hastalığa iliĢkin sağlık hizmetlerinin, d) Kanunun 63 üncü maddesine göre yöntem, tür, miktar ve kullanım sürelerinin belirlenmesi sonucunda Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin kapsamı dıĢında bırakılan sağlık hizmetlerinin, finansmanı sağlanmaz. Komisyonlar MADDE 15 – (1) Kurum, finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin teĢhis ve tedavi yöntemleri ile teĢhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, kemik iliği, aĢı, ilaç, ortez, protez, tıbbî araç ve gereç, kiĢi kullanımına mahsus tıbbî cihaz, tıbbî sarf, iyileĢtirici nitelikteki tıbbî sarf malzemelerinin sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetlerinin türlerinin, miktarlarının ve kullanım sürelerinin, ödeme usul ve esaslarının belirlenmesine yönelik olarak komisyonlar kurabilir, üniversiteler, ulusal ve uluslararası tüzel kiĢilerle iĢbirliği yapabilir. (2) Komisyonların görev ve yetkileri ile çalıĢma usul ve esasları Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının görüĢü alınarak Kurumca belirlenir. Yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri MADDE 16 – (1) Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerine iliĢkin yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri için ödenecek tutarlar Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenir. (2) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin yatarak tedavileri sırasında hekimin veya diĢ hekiminin tıbben göreceği lüzum üzerine yanında kalan refakatçinin yatak ve yemek giderleri, bir kiĢi ile sınırlı olmak üzere Kurumca karĢılanır. 18 yaĢını doldurmamıĢ çocuklar için refakatçi kalınmasının tıbben lüzum görülmesi Ģartı aranmaz. (3) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin, müracaat ettikleri sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusunda yapılan hekim veya diĢ hekiminin muayenesi veya tedavisi sonrasında, tıbbî veya zorunlu nedenlerle yerleĢim yeri dıĢına yapılan sevklere iliĢkin yol ve gündelik gideri; a) Sevkin Kurumca istenilen bilgi ve onayların yer aldığı belge ile veya elektronik ortamda yapılmıĢ olması, b) Sevkin Kurumca belirlenecek istisnalar hariç olmak üzere ikinci veya üçüncü basamak sağlık hizmeti sunucuları tarafından yapılmıĢ olması, c) Sevk tarihi itibariyle beĢ iĢ günü içinde sevk edilen sağlık hizmeti sunucusuna müracaat edilmiĢ olunması, halinde Kurumca karĢılanır. (4) Üçüncü fıkrada belirtilen esaslara uygun olarak yerleĢim yeri dıĢına yapılan sevklere iliĢkin yol gideri; sağlık hizmetinin sağlanabildiği en yakın sağlık hizmeti sunucusunun bulunduğu yerleĢim yeri esas alınarak ödenir. KiĢinin daha uzak bir yerleĢim yerindeki sağlık hizmeti sunucusuna gitmesi hâlinde oluĢacak yol gideri farkı Kurumca karĢılanmaz. Ancak Kurumca belirlenecek bazı özel durum ve hastalıklar için sevk edilen yerleĢim yerine göre ödeme yapılır. (5) Genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere refakat eden kimselere bir kiĢiyle sınırlı olmak üzere yol ve gündelik gideri, sevki düzenleyen sağlık hizmeti sunucusu hekimi veya diĢ hekimi tarafından refakatin tıbben lüzumlu veya gerekli görülmesi ve sevk ile müracaat edilen sağlık hizmeti sunucusuna refakatçi eĢliğinde gelindiğinin ve/veya kalındığının belirtilmiĢ olması halinde ödenir. Ancak 18 yaĢını doldurmamıĢ çocukların sevklerinde refakatçi eĢliğinde gönderilmesinin tıbben lüzumlu veya gerekli görülme Ģartı aranmaz. (6) Genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin üçüncü fıkrada belirtilen esaslara uygun olarak yerleĢim yeri dıĢına yapılan sevklerinde; a) Ayakta tedavilerde, hasta ve refakatçisine gidiĢ ve dönüĢ tarihleri için yol gideri, sevk edildikleri sağlık hizmeti sunucusuna müracaat tarihi ile tedavinin sona erdiği tarihler arasında istirahatli olunan süreler hariç olmak üzere gündelikleri, b) Yatarak tedavilerde, kendisinin ve refakatçisinin gidiĢ ve dönüĢ tarihleri için gündelikleri ile yol gideri, Kurumca karĢılanır. c) Yatarak tedavilerde, hasta ve bir kiĢi ile sınırlı olmak üzere hastaya refakati tıbben uygun görülen refakatçinin yatak ve yemek gideri sağlık hizmeti sunucusu tarafından faturalandırıldığından ayrıca Ģahsa ödeme yapılmaz. (7) Kemoterapi, radyoterapi, diyaliz gibi belli bir program çerçevesinde tedavi gören genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin bu tedavileri için düzenlenen ilk sevk belgesine istinaden tedavilerinin devamı niteliğindeki diğer müracaatları nedeniyle yol gideri, gündelik ve refakatçi giderlerinin ödenmesinde her gidiĢleri için sevk belgesi aranmaz. Ödeme iĢlemleri, ilk sevk belgesine istinaden diğer müracaatlara iliĢkin tedavi gördüğü tarihleri belirtir müracaat edilen sağlık hizmeti sunucusunca düzenlenecek belge doğrultusunda yürütülür. Belli bir program çerçevesinde yer alacak diğer hastalıklar Kurum tarafından belirlenir. (8) Genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin yerleĢim yeri dıĢındaki sağlık hizmeti sunucusuna yapılan sevklerinde; a) Sevk belgesinde sevk vasıtası belirtilmemiĢ ise mutat taĢıt ücreti ödenir. b) KiĢilerin özel araçları ile sağlık hizmeti sunucusuna gidiĢ ve dönüĢleri için mutat taĢıt ücreti ödenir. c) YerleĢim yeri dıĢındaki sağlık hizmeti sunucusuna mutat taĢıt dıĢındaki taĢıtla nakline iliĢkin bedellerin ödenebilmesi için bu durumun gerekliliğinin sağlık kurulu raporu ile belgelenmesi ve raporda taĢıt tipinin belirtilmesi gerekir. ç) Mutat taĢıt dıĢı araçlar (tarifeli uçak, taksi, ambulans vb.) ile nakile iliĢkin yol gideri ödemelerinde bilet veya fatura ibrazı Ģarttır. Bilet veya fatura ibraz edilememesi halinde yol gideri mutat taĢıt bedeli üzerinden ödenir. d) Kurum veya Kurumun taĢra birimleri, yerleĢim yeri dıĢından Kurumca belirlenen hastalıkların tedavileri için gidip gelen ve yol gideri karĢılanan kiĢilerin ulaĢım hizmetlerini gerekli gördüğü hallerde Kurum yararı doğrultusunda hizmet satın alma ve kiralama gibi usullerle temin etmeye yetkilidir. (9) YerleĢim yeri dıĢındaki sağlık hizmeti sunucusuna sevk edilen, ancak yapılan tedavilere rağmen vefat eden genel sağlık sigortalılarının cenaze nakline iliĢkin giderler; a) Sevkin düzenlendiği sağlık hizmeti sunucusunun bulunduğu yerleĢim yeri mesafesini aĢmamak üzere nakledilen yerleĢim yeri esas alınarak ödenir. b) Sevk edilmeksizin müracaat edilen sağlık hizmeti sunucusunda vefat eden kiĢilerin cenaze nakline iliĢkin giderler Kurumca karĢılanmaz. c) Cenaze nakline iliĢkin giderleri, 23/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 210 uncu maddesi gereği ilgili kamu idaresince karĢılanması gereken kiĢilere, cenaze nakli için Kurumca ödeme yapılmaz. (10) Kurum tarafından sürekli iĢ göremezlik veya malullük durumlarının tespiti ve/veya kontrolü ile Kanunun 94 üncü maddesi gereğince gerekli görülen kontrol muayeneleri için kiĢilerin yerleĢim yeri dıĢındaki sağlık hizmeti sunucularına yapılan sevklere iliĢkin yol, gündelik ve refakatçi giderleri Kurumca karĢılanır. Ayrıca bu sevkler için üçüncü fıkrada yer alan müracaat süreleri uygulanmaz. (11) Uzun ve kısa vadeli sigorta kolları bakımından sürekli iĢ göremezlik, malullük, çalıĢma gücü kaybı hâllerinin tespiti veya bu amaçla yapılan kontroller nedeniyle oluĢan sağlık hizmeti giderleri ile sağlık hizmeti sunucusuna yapılan sevkler nedeniyle ödenecek yol, gündelik ve refakatçi giderleri, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları prim gelirlerinden karĢılanır. (12) Kanunun 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile ikinci fıkrası kapsamında yurtdıĢına tetkik veya tedavi amacıyla yapılacak sevklerde yol, gündelik ve refakatçi giderlerinin ödenmesinde bu madde hükümleri uygulanır. Bu kiĢilerin tedavisi sırasında ölümü halinde, cenazesinin nakil gideri ile varsa refakatçisinin yurda dönüĢ yol giderleri de Kurumca karĢılanır. (13) SözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucusu tarafından yapılan sevklere iliĢkin yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri, sevkin acil hal nedeniyle yapılmıĢ olması ve Kurumca kabul edilmesi halinde ödenir. (14) Sevk yapılmaksızın yerleĢim yeri dıĢındaki bir sağlık hizmeti sunucusundan sağlık hizmeti alınması hâlinde yol gideri ve gündelik ödenmez. (15) Sevk edilen yerde, sağlık hizmeti sunucusunda yatarak tedavi edilmesi gerekli görülmesine rağmen, yatak bulunmaması nedeniyle sağlık hizmeti sunucusuna yatırılmaksızın geçen günler için bu durumun sağlık hizmeti sunucunca belgelenmesi Ģartıyla beĢ günü geçmemek üzere gündelik ödenir. (16) Organ, doku ve kök hücre nakline iliĢkin yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri ile bu maddenin uygulanmasına iliĢkin usul ve esaslar Kurumca belirlenir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Katılım Payı, Sevk Zinciri, Acil Hâller, Ġstisnai Sağlık Hizmetleri ve Ġlave Ücret Ayakta tedavide hekim ve diĢ hekimi muayenesi katılım payı MADDE 17 – (1) Katılım payı, ayakta tedavide her bir hekim ve diĢ hekimi muayenesi için 2 Türk Lirası olarak uygulanır. Kurum, ayakta tedavide hekim ve diĢ hekimi muayenesi katılım payı tutarını, her yıl bir önceki yıla iliĢkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırmaya ve yeniden değerleme oranı kadar artırılması hâlinde çıkan kuruĢ kesirlerini tama iblağ etmeye yetkilidir. (2) Ayakta tedavide hekim ve diĢ hekimi muayenesi katılım payını; birinci basamak sağlık hizmeti sunucularında yapılan muayenelerde almamaya ya da daha düĢük tutarlarda belirlemeye veya tekrar birinci fıkrada belirlenen tutara getirmeye, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmet sunucularında yapılan muayenelerde ise müracaat edilen sağlık hizmeti sunucusunun yer aldığı basamak, sağlık hizmeti sunucusunun resmi ve özel sağlık hizmeti sunucusu niteliğinde olup olmaması, önceki basamaklardan sevkli olarak baĢvurulup baĢvurulmadığı gibi hususları göz önünde bulundurarak on katına kadar artırmaya ve sağlık hizmeti sunucuları için farklı belirlemeye Kurum yetkilidir. Vücut dıĢı kullanılan (eksternal) protez ve ortez katılım payı MADDE 18 – (1) Vücut dıĢı protez ve ortezler için Kurumca ödenen bedeller üzerinden, Kurumdan gelir veya aylık alan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için %10, kapsamdaki diğer genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için %20 oranında katılım payı alınır. Katılım payını % 1’e kadar indirmeye, Kurumun teklifi üzerine ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yetkilidir. (2) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin vücut dıĢı ortez ve protezler için ödeyecekleri katılım payının tutarı, sağlık hizmetinin alındığı tarihteki asgari ücretin yüzde yetmiĢbeĢini geçemez. Yüzde yetmiĢbeĢlik üst sınırın hesaplanmasında her bir ortez ve protez, bağımsız olarak değerlendirilir. Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar için katılım payı MADDE 19 – (1) Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar için katılım payı, Kurumdan gelir veya aylık alan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için % 10, kapsamdaki diğer genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için % 20 olarak uygulanır. Ġlaç katılım payını % 1’e kadar indirmeye, Kurumun teklifi üzerine ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yetkilidir. (2) Kurum, aile hekimlerince yazılan reçeteler dâhil olmak üzere reçetede yer alan üç kaleme yada üç kutuya kadar ilaç/ilaçlar için 3 Türk Lirası, ilave her bir kalem yada kutu ilaç için 1 Türk Lirası olmak üzere katılım payı uygulamaya yetkilidir. Katılım payına iliĢkin kutu hesabında enjektable formlar, serum ve beslenme ürünleri ile Kurum tarafından belirlenecek ilaçlar dikkate alınmaz. Kurum, bu fıkrada belirtilen 1 Türk Lirası ve 3 Türk Lirasını, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında her yıl artırmaya yetkilidir. Yatarak tedavide katılım payı MADDE 20 – (1) Kurumca belirlenecek hastalık gruplarına göre yatarak tedavide finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri bedelinin yüzde birine kadar katılım payı alınabilir. Yüzde birine kadar tespit edilen katılım payını almamaya, yarısına kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya, gerektiğinde bu tutarları kanuni tutarlarına getirmeye veya indirmeye Kurum yetkilidir. Yatarak tedavide katılım payı tutarı, bir takvim yılında asgari ücret tutarını geçmemek kaydıyla her bir yatarak tedavi için asgari ücretin dörtte birini geçemez. Yardımcı üreme yöntemi tedavilerinde katılım payı MADDE 21 – (1) Yardımcı üreme yöntemi tedavisinde kullanılan ilaçlar için katılım payı, Kurumdan gelir ve aylık alan genel sağlık sigortalısı ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için yüzde on, kapsamdaki diğer genel sağlık sigortalısı ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için yüzde yirmi olarak uygulanır. (2) Yardımcı üreme yöntemleri iĢlem ücretleri için alınacak katılım payı, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen iĢlem ücretleri üzerinden ilk denemede yüzde otuz, sonraki denemeler için Kanunla belirlenen oranda uygulanır. (3) Yardımcı üreme yöntemleri iĢlem ücretleri için ödenecek katılım payında bu Yönetmeliğin 29 uncu maddesinde belirtilen üst limit uygulanmaz. Katılım payı tahsili MADDE 22 – (1) Katılım paylarının tahsilatına iliĢkin usul ve esaslar Kurumca belirlenir. (2) Kurum, katılım paylarını, gelir veya aylık alan kiĢilerin gelir veya aylıklarından, çalıĢanların ücret veya maaĢlarından mahsup edilmek suretiyle veya eczaneler ile diğer kurum ve kuruluĢlar aracılığı ile tahsile yetkilidir. SözleĢmeli sağlık hizmeti sunucularına, tahsil ettikleri katılım payı düĢüldükten sonra kalan tutar ödenir. Katılım payı iadesi MADDE 23 – (1) Harcamaları, taĢınır ve taĢınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kiĢi baĢına düĢen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaĢlar ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler, vatansızlar ve sığınmacılar, 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 YaĢını DoldurmuĢ Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk VatandaĢlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kiĢiler ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin ödemiĢ oldukları katılım payları, talepleri hâlinde, 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢmayı TeĢvik Kanunu hükümlerine göre Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢma Vakıflarınca kendilerine geri ödenir. Katılım payı alınmayacak hâller, sağlık hizmetleri ve kiĢiler MADDE 24 – (1) Katılım payı alınmayacak hâller, sağlık hizmetleri ve kiĢiler Ģunlardır; a) ĠĢ kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan genel sağlık sigortalısından, bu durumları nedeniyle sağlanan sağlık hizmetleri için bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz. b) Askerî tatbikat ve manevralarda sağlanan sağlık hizmetleri için bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz. c) Kanunun 75 inci maddesinde yer alan afet ve savaĢ hâli nedeniyle sağlanan sağlık hizmetleri için bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz. ç) Aile hekimi muayenelerinde bu Yönetmeliğin 17 nci maddesinde belirtilen katılım payı alınmaz. d) Genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere sağlanan kiĢiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri için bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz. e) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları tarafından sağlık raporu ile belgelendirilmek Ģartıyla; Kurumca belirlenen kronik hastalıklarda bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz. Kurum, ayakta tedavide hekim ve diĢ hekimi muayenesi, yatarak tedavi, vücut dıĢı ortez ve protezler ile ayakta tedavide sağlanan ilaçlar bakımından, katılım payı alınmayacak kronik hastalıkları ayrı ayrı belirleyebilir. f) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları tarafından sağlık raporu ile belgelendirilmek Ģartıyla; Kurumca belirlenen hayati öneme haiz vücut dıĢı protez ve ortezlerden katılım payı alınmaz. g) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları tarafından sağlık raporu ile belgelendirilmek Ģartıyla; organ, doku ve kök hücre nakline iliĢkin sağlık hizmetleri için bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz. ğ) Kurumca yürütülen soruĢturma kapsamıyla sınırlı olmak üzere; 1) Sağlık hizmeti alan genel sağlık sigortalısından veya bunların bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden, sağlık hizmetinin gerçekten alınıp alınmadığının tespitine yönelik, 2) Sigortalı ile hak sahiplerinin malullük, iĢ göremezlik raporlarında belirtilen rahatsızlıklarının mevcut olup olmadığının tespitine yönelik, Kurumca yapılan sevkler nedeniyle yapılan kontrol muayenelerinde bu Yönetmeliğin 17 nci maddesinde belirtilen katılım payı alınmaz. h) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı Ġstiklal Madalyası VerilmiĢ Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden ġeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre Ģeref aylığı alan kiĢiler ile bunların eĢlerinden bu Yönetmeliğin 17, 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz. ı) 28/5/1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kiĢilerden bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz. i) 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden bu Yönetmeliğin 17, 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz. j) 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kiĢilerden bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz. k) Harp malullüğü aylığı alanlar ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlardan ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden bu Yönetmeliğin 17, 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz. l) Vazife malullerinden bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 , 20 ve 21 inci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz. m) Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda, Türk Silahlı Kuvvetleri hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken askerî öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksek okulları ve astsubay naspedilmek üzere temel askerlik eğitimine tabi tutulan adaylardan bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz. n) Polis Akademisi ile fakülte ve yüksekokullarda, Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrencilerden bu Yönetmeliğin 17, 18, 19 ve 20 nci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz. o) 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde sayılan olaylara maruz kalmaları nedeniyle yaralananların tedavileri sonuçlanıncaya veya maluliyetleri kesinleĢinceye kadar sağlanacak sağlık hizmetlerinden bu Yönetmeliğin 17, 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinde belirtilen katılım payları alınmaz. ö) Harp malûllüğü, vazife malûllüğü, malûllük aylığı veya sürekli iĢ göremezlik geliri bağlanmıĢ sigortalılar ile aylık veya gelir bağlanan ve çalıĢma gücünün en az % 60’ını yitiren malûl çocukların kontrol muayenelerinde bu Yönetmeliğin 17 nci maddesinde belirtilen katılım payı alınmaz. (2) Birinci fıkranın (c) bendinde katılım payı alınmayacağı belirtilen 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamındaki genel hayata etkili afet hâli nedeniyle sağlanan sağlık hizmetleri için katılım payı alınmayacak süre BaĢbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi BaĢkanlığının görüĢü alınarak Kurumca belirlenir. (3) Bu madde gereğince katılım payı alınmayacak sağlık hizmetleri Kurumca tespit edilir. Hizmet basamakları, sevk zinciri ve yaptırım MADDE 25 – (1) Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının sadece (f) bendindeki sağlık hizmetlerini sunanlar veya üretenler hariç olmak üzere sağlık hizmeti sunucuları Sağlık Bakanlığı tarafından birinci, ikinci ve üçüncü basamak olarak sınıflandırılır. Bu sınıflandırmada aile hekimleri birinci basamak sağlık hizmeti sunucusu olarak yer alır. (2) Kurum, Sağlık Bakanlığının görüĢünü alarak, bu basamaklar ve sağlık hizmeti sunucuları arasında sevk zincirini; tanı, ön tanı, hekimlerin ve diĢ hekimlerinin uzmanlıklarını dikkate almak suretiyle tüm yurtta veya il ya da ilçe bazında belirlemeye yetkilidir. Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (3) ve (9) numaralı alt bentlerinde sayılanların, Kurumla sözleĢmeli üniversite ve istisnai hallerde özel sağlık hizmeti sunucularına müracaat edebilme koĢulları ile uygulamaya iliĢkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir. (3) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler, Kanunda, bu Yönetmelikte ve ilgili mevzuatta belirtilen istisnalar dıĢında sağlık hizmetlerini istediği il ya da ilçede sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusundan alma hakkına sahiptir. (4) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin Kurumca belirlenen sevk zincirine uymaları zorunludur. Sevk zincirine uyulmaması hâlinde sağlık hizmetleri bedelleri ve yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri Kurumca karĢılanmaz. (5) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için sevk zinciri kurallarının il ya da ilçe bazında farklı belirlenmesi hâlinde, kiĢinin sağlık hizmeti sunucusuna baĢvurduğu ildeki sevk zinciri kuralları geçerlidir. Kimlik tespiti MADDE 26 – (1) SözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusu, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden acil hâller hariç olmak üzere (acil hâllerde ise acil hâlin sona ermesinden sonra) biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulamasını yapar ve/veya nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya Kurum tarafından verilen resimli sağlık kartı belgelerinden birinin ibrazını istemek ve bu belgelerin baĢvuran kiĢiye ait olup olmadığını kontrol eder. (2) 2828 sayılı Kanunla sağlanan yardımlardan ücretsiz faydalananlardan çocuk, engelli, kadın ve yaĢlıların sağlık hizmeti sunucularına birinci fıkrada belirtilen belgelerle baĢvurmaları hâlinde Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu kapsamında bulunduklarını gösterir belgeye göre gerekli iĢlemler yürütülerek sonrasında söz konusu belgelerin ibrazı anılan Kurumdan istenir. (3) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin kendi adına bir baĢkasının sağlık hizmeti almasını veya Kurumdan haksız bir menfaat temin etmesini sağlaması yasaktır. Bu fiilleri iĢleyenlerden Kurumun uğradığı zararın iki katı kanunî faiziyle birlikte müĢtereken ve müteselsilen tahsil edilir ve ilgililer hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri uygulanır. (4) Kimlik tespiti yükümlülüğünü yapmayan ve bu nedenle bir baĢka kiĢiye sağlık hizmeti sunulması nedeniyle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti sunucularından yapılan yersiz ödemeler geri alınır. Acil hâller ve acil sağlık hizmetleri MADDE 27 – (1) Acil hâller; ani geliĢen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri durumlarda olayın meydana gelmesini takip eden ilk 24 saat içinde tıbbî müdahale gerektiren durumlar ile ivedilikle tıbbî müdahale yapılmadığı veya baĢka bir sağlık kuruluĢuna nakli hâlinde hayatın ve/veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı kabul edilen durumlardır. Bu nedenle sağlanan sağlık hizmetleri acil sağlık hizmeti olarak kabul edilir. Ġstisnai sağlık hizmetleri MADDE 28 – (1) Bir sağlık hizmetinin istisnai sağlık hizmeti olarak değerlendirilebilmesi için hayati öneme haiz olmaması ve alternatif tedavi yönteminin bulunması gibi hususlar göz önüne alınır. (2) Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinden istisnai sağlık hizmeti olarak kabul edilecek sağlık hizmetleri Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenir. (3) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kiĢilerin talepleri doğrultusunda sağlık hizmeti sunucuları tarafından, Kurumca istisnai sağlık hizmeti olarak kabul edilen sağlık hizmetinin sunulması durumunda, bu hizmetler için bedeli en düĢük alternatifi üzerinden ödeme yapılır. SözleĢmeli sağlık hizmeti sunucularının alabileceği ilave ücretler MADDE 29 – (1) Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dıĢındaki vakıf üniversiteleri dâhil sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucularınca, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kiĢilerden sağlık hizmeti sunucularının giderleri ve ürettikleri sağlık hizmetlerinin maliyetleri, yapılan sübvansiyonlar gibi kriterler dikkate alınarak bu bedellerin Kanunun 73 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen oran kadar alınabilecek ilave ücretin tavanı Bakanlar Kurulunca belirlenir. Bu tavan dâhilinde alınabilecek ilave ücret oranları Kurumca belirlenir. Ancak 1005 sayılı Ġstiklal Madalyası VerilmiĢ Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden ġeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre Ģeref aylığı alan kiĢiler, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kiĢiler, Harp malullüğü aylığı alanlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlar, tedavileri sonuçlanıncaya veya maluliyetleri kesinleĢinceye kadar 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde sayılan olaylara maruz kalmaları nedeniyle yaralananlar ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kiĢilerden ilave ücret alınamaz. EĢdeğer ilaçların azami fiyatı ile genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin talep ettiği eĢdeğer ilacın fiyatı arasında oluĢacak fark ve optik için tavan uygulanmaz ve bu fıkra kapsamında değerlendirilmez. (2) Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları ise otelcilik hizmeti ile istisnai sağlık hizmetleri dıĢında, sağladıkları sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden ilave ücret talep edemez. Ancak yükseköğretim kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında öğretim üyeleri tarafından mesai saatleri dıĢında bizzat verilen sağlık hizmetleri için Kurumca belirlenmiĢ sağlık hizmetleri bedelinin, poliklinik muayenelerinde ve diğer hizmetlerde Kanunun 73 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasında belirtilen oranı geçmemek üzere, üniversite yönetim kurulu kararıyla öğretim üyelerinin unvanları itibarıyla belirlenen miktarda ilave ücret alınabilir. Ancak, alınacak ilave ücret bir defada asgari ücretin iki katını geçemez. Bu fıkra kapsamında ilave ücret alınamayacak sağlık hizmetleri Kurumca belirlenir. (3) Acil hâllerde sözleĢmeli ve sözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucuları kiĢilerden ilave ücret talep edemez. (4) Sağlık hizmeti sunucuları, otelcilik hizmetleri ile istisnai sağlık hizmetleri için, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenen sağlık hizmeti fiyatlarının üç katını geçmemek üzere ilave ücret alabilir. (5) Kurum, ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetlerini belirlemeye yetkilidir. BEġĠNCĠ BÖLÜM Yurt DıĢında Tedavi ve ĠĢverenin Yükümlülüğü Yurt dıĢında geçici veya sürekli görevle gönderilme hâlinde sağlanacak sağlık hizmetleri MADDE 30 – (1) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde sayılan genel sağlık sigortalılarından, iĢverenleri tarafından Kurumca belirlenen usule uygun olarak veya kamu idareleri için özel mevzuatlarında belirtilen usule uygun olarak; a) Geçici görevle yurt dıĢına gönderilenlerin Kanunun 63 üncü maddesinde sayılan sağlık hizmetleri acil hâllerde, b) Sürekli görevle gönderilenler ile bunların yurt dıĢında birlikte yaĢadıkları bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin Kanunun 63 üncü maddesinde sayılan sağlık hizmetleri acil hal olup olmadığına bakılmaksızın, yurt dıĢında sağlanır. (2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) veya (c) bendi kapsamında sigortalı sayılması nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanların daimi olarak altı aydan fazla süreyle yurt dıĢında görevlendirilmeleri durumu, bu Yönetmeliğin uygulanmasında sürekli görevle yurt dıĢına gönderilme sayılır. Bu kiĢilerin görevlendirilmesine iliĢkin usul, görevlendirilen ülke ile ikili sosyal güvenlik sözleĢmesi olması hâlinde sözleĢme hükümlerine göre yürütülür. Geçici veya sürekli görevle yurt dıĢına gönderilenlerin Kuruma bildirimi, tedavi giderleri oluĢması hâlinde bu giderin talep edildiği sırada da yapılabilir. (3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılması nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanların, iĢverenleri tarafından geçici ya da sürekli görevle yurt dıĢına gönderilmeleri, kamu idarelerinin özel mevzuatlarında belirtilen usule göre yapılır. (4) Birinci fıkra kapsamında yurt dıĢında tedavi gören kiĢiler ile Bakanlar Kurulu kararıyla askerî birlik hâlinde ya da kamu idarelerinin yetkili makamlarınca yurt dıĢına askerî veya güvenlik amaçlı görevlendirilenlerin sağlık hizmeti giderleri, öncelikle iĢverenleri tarafından ödendikten sonra, yurt dıĢında görevli olduklarına dair belge ile birlikte mahalli konsolosluktan tasdikli rapor ve sair belgelere dayanılarak Kurumdan talep edilir. Kurumca karĢılanacak tutar, yurt içinde sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucularına tedavinin yapıldığı tarihte ödenen en yüksek tutarı geçemez. AĢan kısmı, iĢverenlerince/ görevle gönderen kurumlarınca karĢılanır. Kurumca ödemeler, ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz satıĢ kuru esas alınarak Türk Lirası üzerinden yapılır. Ancak, Bakanlar Kurulu kararıyla askerî birlik hâlinde ya da kamu idarelerinin yetkili makamlarınca yurt dıĢına askerî veya güvenlik amaçlı görevlendirilenlerin yabancı ülke askeri sağlık tesislerinden sağlamıĢ oldukları sağlık hizmetine ait iĢlem bedellerinin (tetkik, muayene, ilaç, yatak ücreti, müdahele, vb) ayrıntılı belirtilemediği durumlarda, fatura bedelinin yüzde ellisi Kurumca, kalan yüzde ellisi ise kendi kurumlarınca karĢılanır. (5) Kurum, birinci fıkra kapsamındaki kiĢilerin sağlık hizmetlerini, bu kiĢilerin geçici veya sürekli görev süresince genel sağlık sigortası için Kuruma ödenen prim tutarını geçmemek kaydıyla, ilgili ülkede sağlık sigortası yaptırmak suretiyle sağlayabilir. Sigortalamaya iliĢkin esaslar Kurumca belirlenir. Bu durumda Kurumca sağlık hizmeti giderleri ile yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri ödenmez. (6) Geçici ya da sürekli görevle gönderilen ülke ile Türkiye arasında sağlık yardımlarını kapsayan sosyal güvenlik sözleĢmesi olması hâlinde, sağlık hizmetleri giderleri ile yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri bu sözleĢme hükümlerine göre ödenir. (7) Yurt dıĢına geçici veya sürekli görevle gönderilen kiĢiler ile bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için yol gideri, gündelik, refakatçi ve cenaze giderleri Kurumca karĢılanmaz. (8) Yurt dıĢında geçici veya sürekli görevle gönderilenlerin sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesinde misyon Ģeflikleri ile gerektiğinde iĢbirliği yapılabilir. (9) Yurt dıĢına geçici veya sürekli görevle gönderilenlerin bulunduğu ülkede sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusu bulunması halinde tedavi giderleri, Kanunun 66 ncı maddesi ile sağlanmıĢ olan diğer hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleĢme hükümlerine göre ödenir. Geçici ya da sürekli görevle gönderilme dıĢında yurt dıĢında bulunma hâlinde sağlanacak sağlık hizmetleri MADDE 31 – (1) Genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin yurt dıĢında bulundukları sırada sağlanan sağlık hizmetlerine iliĢkin bedellerin ödenmesinde, bulundukları ülke ile Türkiye arasında sağlık yardımlarını kapsayan sosyal güvenlik sözleĢmesi olması hâlinde sözleĢme hükümleri uygulanır. Sağlık yardımlarını kapsayan sosyal güvenlik sözleĢmesinin olmaması hâlinde, sağlık hizmetleri giderleri ile yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri Kurumca ödenmez. (2) Türk vatandaĢı olan genel sağlık sigortalılarının ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde bulundukları sırada sağlanan sağlık hizmeti bedelleri, yurt içinde sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucularına ödenen en yüksek tutarı geçmemek üzere Kurumca karĢılanır. Bu ülkede Kurumla sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusu bulunması halinde sözleĢmesiz sağlık hizmet sunucusunda yapılacak tedavi giderleri sözleĢme hükümlerine göre karĢılanır. Bu fıkra kapsamında olan kiĢilere ayrıca yol ve gündelik gideri ödenmez. Türkiye’de tahlil, tetkik ve tedavinin mümkün olmaması nedeniyle yurt dıĢında sağlanacak sağlık hizmetleri MADDE 32 – (1) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin Kurumca yetkili kılınan sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenen sağlık kurulu raporlarının Kurumca belirlenecek sağlık hizmeti sunucusu sağlık kurulu tarafından teyit edildikten sonra yurt içinde tedavisinin yapılamadığının Sağlık Bakanlığınca onaylanması hâlinde, bu hastalığın tedavisine iliĢkin yurt dıĢında yapılacak sağlık hizmeti giderleri Kurumca ödenir. (2) Yurt dıĢında tedavi edilecek kiĢi, öncelikle sevke konu tedaviye iliĢkin yurt dıĢındaki sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusuna sevk edilir. Yurt dıĢında sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusunun olmaması hâlinde ise sevk edilen sağlık hizmeti sunucusuna gönderilir. (3) KiĢilerin Türkiye ile sosyal güvenlik sözleĢmesi olan bir ülkeye gönderilmesi hâlinde; o ülke ile yapılan sosyal güvenlik sözleĢmesinde tedavi uygulaması öngörülmüĢ ve tedavi amacıyla gönderilen sigortalı da sosyal güvenlik sözleĢmesinin kapsamında bulunuyor ise bunlar hakkında sosyal güvenlik sözleĢmesi hükümleri uygulanır. (4) Kurumca hastanın veya tetkikin yurt dıĢına gönderilmesi, tetkik ve tedavi iĢlemleri, yurda dönüĢ iĢlemleri ile tedavi giderlerinin ödenmesinde, misyon Ģeflikleri ile gerektiğinde iĢbirliği yapılabilir. (5) Yurt dıĢındaki tedavi süresi, altı ayı geçmemek kaydı ile sağlık kurulu raporunda belirtilir. Tedavi süresi raporda belirtilen süreyi geçemez. Tıbbî nedenlerle yurt dıĢında tedavinin uzaması hâlinde, tıbbî gerekçeleri misyon Ģeflikleri vasıtasıyla Kuruma gönderilir. Sevke esas sağlık kurulu raporunu teyit eden sağlık hizmeti sunucusunun görüĢü ve Kurumun onayı ile bu süre altı ayı geçmeyen dönemler halinde uzatılabilir. Belirlenen ya da uzatılan sürenin aĢılması hâlinde aĢılan süreye ait tedavi giderleri ile gündelik ve refakatçi giderleri ödenmez. (6) Sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmek ve Sağlık Bakanlığınca onaylanmak koĢuluyla yurt içinde yapılamayan tetkikler, numunenin veya gerekçeleri ile belirtilmek kaydıyla hastanın gönderilmesi suretiyle yurt dıĢı sağlık hizmeti sunucularında yaptırılır. (7) Yurt dıĢı tedaviye iliĢkin raporların Sağlık Bakanlığınca onaylanmasından itibaren üç ay içinde yurt dıĢına çıkılmaması nedeniyle iĢlem yapılmayan raporların yenilenmesi gerekir. (8) Yurt içinde sağlanamayan organ nakli için yurt dıĢında bekleme süresi ile bu sürenin uzatımına iliĢkin usul ve esaslar Kurumca belirlenir. (9) Yurt dıĢı tetkik ve tedavi için sevklere esas teĢkil edecek sağlık kurulu raporlarının düzenlenmesi, onay iĢlemleri, yurt dıĢına gönderilme ve ödemelere iliĢkin diğer usul ve esaslar Kurumca belirlenir. Yurt dıĢı tahlil, tetkik ve tedaviye iliĢkin ödemeler ve belgelerin onaylanması MADDE 33 – (1) Kurumca, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin yurt dıĢında yapılacak tedavileri ile tetkik iĢlemleri için yapılacak giderlere mahsuben kiĢilere veya sağlık hizmeti sunucusuna avans ödenebilir. Misyon Ģefliği aracılığıyla da avans ödemesi yapılabilir. (2) Kurum, avans ödemeleri için, yurt dıĢındaki sağlık hizmeti sunucuları tarafından düzenlenen belgelerin ve raporların misyon Ģeflikleri tarafından tercüme edilmesini ve onaylanmasını isteyebilir. Ayrıca, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler tarafından belge ve raporların yetkili tercümanlar tarafından yapılmıĢ tercümelerini de kabul edebilir. (3) Yurt dıĢına tedavi amacıyla gönderilen hasta ile raporda öngörülmesi halinde bir kiĢiyle sınırlı olmak üzere refakatçisinin yol gideri, belirlenen ulaĢım aracına göre fatura/bilet tutarı üzerinden Kurumca karĢılanır. 18 yaĢını doldurmamıĢ kiĢiler için refakatçi öngörülme Ģartı aranmaz. (4) Yurt dıĢına tedavi amacıyla gönderilen hasta ve refakatçisine ayaktan tedavinin sağlandığı günler için gündelik, yatarak tedavide ise yatarak tedavi süresi ile sınırlı olmak üzere sağlık hizmeti sunucusunda kalınmayan günler için refakatçisine yemek ve yatak gideri, gündelik tutarını aĢmamak üzere ödenir. Ayrıca Kurumca yurt dıĢına organ nakli için gönderilen hastanın, uygun organ teminine kadar geçecek süreyi naklin yapılacağı ülkede beklemesine onay verilen hasta ve refakatçisine Kurumca belirlenen süre için gündelik ödenir. (5) Yurt dıĢına tedavi amacıyla gönderilenlerin tedavi giderleri, Kurum tarafından yurt dıĢı sağlık hizmeti sunucusunun banka hesabına havale edilmesi veya kiĢilerce ödenen tutarın belge karĢılığı kendilerine ödenmesi suretiyle karĢılanır. (6) Yurt dıĢı sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusuna gönderilen hastanın sevke konu tetkik/tedavi giderleri sözleĢme hükümlerine göre ödenir. Kurumla sözleĢmesi olmayan yurt dıĢı sağlık hizmeti sunucusunda yapılan tetkik/tedavi giderlerinin tamamı Kurumca karĢılanır. KiĢinin tercihi doğrultusunda Kurumun yurt dıĢında sözleĢmeli olduğu sağlık hizmeti sunucusuna gitmemesi hâlinde sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusuna ödenebilecek tutarı geçmemek üzere tetkik/tedavi giderleri Kurumca ödenir. (7) Yurt dıĢına tedavi amacıyla gönderilen hastanın sevke konu hastalığına bağlı olarak geliĢen komplikasyon, iliĢkili tedaviler ve acil hâller dıĢındaki sağlık hizmetleri Kurumca ödenmez. (8) Yurt dıĢında hastaya uygulanan baĢka bir tedavinin bu madde kapsamında olup olmadığının tespit edilemediği durumlarda yurt dıĢı tedavi raporunu teyit eden hastanenin de görüĢü alınmak suretiyle Kurumca karar verilerek iĢlem yapılır. (9) Yurt dıĢına belirli bir tedavi için gönderilen hastaya ilgili sağlık hizmeti sunucuları tarafından farklı bir tedavi uygulaması öngörülmüĢ ise, 32 nci maddenin birinci fıkrasında belirtilen rapor ve onayların yeni tedavi için de alınmıĢ olması halinde tedavi giderleri karĢılanır. (10) Tedavi/ tetkik için yurt dıĢına gönderilen hastanın ölümü hâlinde cenazesinin nakil gideri ile varsa refakatçisinin yurda dönüĢ yol giderleri Kurumca karĢılanır. (11) Yurt içinde yapılamayan tetkiklere ait ücretler, tetkiki yapan sağlık hizmeti sunucusunca düzenlenen faturada/ fatura yerine geçen belgede belirtilen tutar üzerinden karĢılanır. Hastanın gönderilmesi suretiyle yaptırılan tetkiklere iliĢkin yol ve gündelik giderleri Kurumca ayrıca karĢılanır. ALTINCI BÖLÜM Sağlık Hizmetleri ile Yol Gideri, Gündelik ve Refakatçi Giderlerinin Kurumca Ödenecek Tutarlarının Belirlenmesi, Fatura Ġncelenmesi ve Ödeme ĠĢlemleri Sağlık hizmetleri ile yol gideri, gündelik ve refakatçi giderlerinin Kurumca ödenecek tutarlarının belirlenmesi MADDE 34 – (1) Kanunun 63 üncü maddesi gereği Kurumca tespit edilen finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin ve yol gideri, gündelik ve refakatçi giderlerinin Kurumca ödenecek tutarları; sağlık hizmetinin sunulduğu il ve basamak, sağlık hizmetlerinin maliyeti, Devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağlamıĢ olduğu sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması, kanıta dayalı tıp uygulamaları, teĢhis ve tedavi maliyetini esas alan maliyet-etkililik ölçütleri ve genel sağlık sigortası bütçesi dikkate alınmak suretiyle, her sınıf için tek tek veya gruplandırılarak Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenir. (2) Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin bedeli, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenen tutar üzerinden ödenir. SözleĢmeli sağlık hizmeti sunucuları faturalarının incelenmesi ve ödeme iĢlemleri MADDE 35 – (1) SözleĢmeli sağlık hizmeti sunucuları tarafından Kuruma gönderilen faturalar, genel sonuçlar verecek Ģekilde Kanunla belirlenen oranında örnekleme metodu ile incelenir. Bu inceleme sonucunda sağlık hizmeti sunan gerçek veya tüzel kiĢiler ile kamu idarelerine ait döner sermayeli iĢletmelerin incelenen döneme ait bütün faturalarına uygulanmak suretiyle ödenecek tutar tespit edilir ve buna göre ödeme yapılır. Kurum ihtiyaç duyduğu hâllerde faturaların tamamını incelemeye yetkilidir. (2) Örnekleme yapılarak fatura incelemesi yöntemini kabul etmeyen sağlık hizmeti sunucuları, bu tercihlerini hizmet vermeye baĢlamadan önce Kuruma yazılı olarak bildirir. Bildirimde bulunulmaması hâlinde örnekleme yöntemi kabul edilmiĢ sayılır. (3) Götürü bedel üzerinden hizmet alım sözleĢmesiyle temin edilen hizmetler için Kuruma ayrıca fatura ve dayanağı belge gönderilmez. (4) Sağlık harcamalarına esas fatura ve reçete incelemeleri, Kurumun taĢra birimlerinde ve Genel Müdürlük bünyesinde, fatura/reçete inceleme ile görevlendirilen personel tarafından yapılır. Genel Müdürlük bünyesinde sağlık harcamalarına esas hangi fatura ve reçetelerin inceleneceği ve inceleme usul ve esasları Genel Müdürlükçe belirlenir. Ġl müdürlüklerinde yapılan kesintilere iliĢkin itirazların değerlendirilmesine yönelik olarak yapılan fatura inceleme iĢlemleri, sağlık harcamalarına esas fatura ve reçete inceleme iĢlemi kapsamında değerlendirilir. (5) Kurum, örnekleme yöntemiyle yapılacak inceleme ve kontrol için Kurum dıĢından tabip ve eczacı görevlendirilebilir. Ġhtiyaç halinde inceleme ve kontrol iĢlemleri, 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali MüĢavirlik ve Yeminli Mali MüĢavirlik Kanununa tâbi meslek mensupları ile bağımsız denetim kuruluĢlarına da yaptırılabilir. Bunlara yaptırılacak inceleme ve kontrole iliĢkin usûl ve esaslar Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının görüĢleri alınarak belirlenir. (6) Sağlık hizmeti sunucuları, bir fatura döneminde sunmuĢ oldukları hizmetlere iliĢkin fatura ve eki belgeleri fatura teslim süresi içinde Kuruma teslim ederler. Kuruma teslim edilen fatura bedelinin tamamı, fatura teslim tarihinden itibaren, altmıĢ gün içinde, sağlık hizmet sunucularına avans olarak ödenir. Fatura ve eki belgeler, fatura teslim tarihinden itibaren üç ay içinde incelenerek avans hesabı kapatılır. Ġnceleme sonucu fazla ödeme yapıldığının tespiti hâlinde; yapılan fazla ödeme sağlık hizmeti sunucusunun varsa Kurumdan alacağından mahsup edilir. Alacağının bu miktarı karĢılamaması veya alacağının bulunmaması durumunda genel hükümlere göre tahsil edilir. Ġnceleme süresinin takip eden mali yıla sirayet etmesi durumunda, avans artıkları hakkında 5018 sayılı Kanununun 35 inci maddesindeki akreditiflere iliĢkin hükümler uygulanır. SözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucularından alınan sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi MADDE 36 – (1) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin sözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucularından acil hâller hariç olmak üzere aldığı sağlık hizmeti giderleri ödenmez. (2) SözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucuları genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere acil hâllerde sundukları sağlık hizmetlerini, Kanunun 72 nci maddesi gereği sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucuları için belirlenen tutar esas alınarak kiĢilere fatura eder. Kurumca yapılacak inceleme sonrasında belirlenen tutarlar, fatura karĢılığı kiĢilere ödenir. SözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucuları acil hâllerde, Kanunun 72 nci maddesi gereği belirlenen tutarlar dıĢında genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden veya Kurumdan herhangi bir fark talep edemez. Genel sağlık sigortalısı ile bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere yapılacak ödemeler MADDE 37 – (1) Genel sağlık sigortalısı ile bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler için yapılacak ödemeler, 27/6/2007 tarihli ve 26565 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumları Harcama Belgeleri Yönetmeliğinde belirtilen kiĢilere yapılır. YEDĠNCĠ BÖLÜM Genel Sağlık Sigortası Bakımından Rücu ve Yersiz Ödemelerin Geri Alınması ĠĢverenin iĢ kazası ve meslek hastalığı hâlinde sorumluluğu ve rücu MADDE 38 – (1) ĠĢveren, iĢ kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan genel sağlık sigortalısına, sağlık durumunun gerektirdiği sağlık hizmetlerini derhal sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla iĢveren tarafından yapılan ve belgelere dayanan sağlık hizmeti giderleri ve yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenen tutarı geçmemek üzere Kurum tarafından karĢılanır. (2) Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesindeki ihmalinden veya gecikmesinden dolayı, genel sağlık sigortalısının tedavi süresinin uzamasına veya malul kalmasına veya malullük derecesinin artmasına sebep olan iĢveren, Kurumun bu nedenle yaptığı her türlü sağlık hizmeti giderini öder. (3) ĠĢ kazası ile meslek hastalığı, iĢverenin kastı veya sigortalının iĢ sağlığını koruma ve iĢ güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucu olmuĢsa, Kurumca yapılan veya yapılacak iĢ kazasına ve meslek hastalığına yönelik sağlık hizmetine iliĢkin giderler ile yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri iĢverene tazmin ettirilir. ĠĢverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır. (4) ĠĢverenin bu maddenin uygulanmasına iliĢkin sorumlulukları, yurt dıĢında geçici ya da sürekli görevlendirme hâlinde de devam eder. Sağlık raporu olmaksızın çalıĢtırma hâlinde rücu MADDE 39 – (1) Ġlgili kanunları gereğince çalıĢacağı iĢ için sağlık raporu alınması gerektiği hâlde, sağlık raporuna dayanmaksızın veya alınan raporlarda çalıĢtığı iĢte tıbbî yönden çalıĢmasının elveriĢli olmadığı belirtildiği hâlde, genel sağlık sigortalısını çalıĢtıran iĢverenlere, bu nedenlerle Kurumca yapılan sağlık hizmetine iliĢkin giderler ile yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri tazmin ettirilir. (2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki kiĢiler, hekim veya diĢ hekimi sağlık raporu ile çalıĢamayacağı belgelenen iĢlerde çalıĢtırılamaz. Bu kiĢileri çalıĢtıran iĢverenler, genel sağlık sigortalısının aynı hastalığı ve illiyet bağı kurulan hastalıkları sebebiyle Kurumca yapılan masraflarını ödemekle yükümlüdür. Tedavinin sona erdiğine ve çalıĢılabilir durumda olduğuna dair Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından belge almaksızın baĢka iĢte çalıĢan genel sağlık sigortalısının aynı hastalığı ve illiyet bağı kurulan hastalıkları sebebiyle doğacak masraflardan kendisi ve bu durumu bilerek çalıĢtıran iĢveren Kuruma karĢı müĢtereken ve müteselsilen sorumludur. Üçüncü kiĢilere rücu MADDE 40 – (1) Genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere kastı veya suç sayılır bir hareketi veya ilgili kanunlarla verilmiĢ bir görevi yapmaması ya da ihmali nedeniyle Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya bu kiĢilerin tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu mahkeme kararıyla tespit edilen üçüncü kiĢilere, Kurumun bu nedenlerle yaptığı sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir. Açılacak rücuan tazminat davalarında, kusur oranları da dikkate alınır. (2) Kurumun diğer mevzuat hükümlerine dayanan rücu veya halefiyet hakkı saklıdır. Yersiz ödemelerin geri alınması MADDE 41 – (1) Kurumca genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler ile sağlık hizmeti sunucularına, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler, Kurum tarafından belirlenen usul ve esaslara göre geri alınır. SEKĠZĠNCĠ BÖLÜM Denetim Yetkisi, Ġdari Para Cezaları, Ġdari Yaptırımlar ve SözleĢme Feshi Sağlık hizmeti sunucularına iliĢkin Kurumun denetleme ve kontrol yetkisi MADDE 42 – (1) Kurum, genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili olarak iĢverenler, sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucuları ile diğer sağlık hizmeti sunucuları ve diğer gerçek ve tüzel kiĢiler nezdindeki defter, belge ve bilgileri, hasta mahremiyetini ihlal etmeyecek Ģekilde, ibrazını isteyebilir. (2) Kurum, Kanunda belirtilen görevleriyle ilgili olarak sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucuları ile diğer sağlık hizmeti sunucularının yürüttüğü hizmet ve iĢlemleri kontrol yetkisine sahiptir. Kurum, bu yetkisini görevlendirdiği personeli vasıtasıyla veya kamu kurumları ve özel kurumlardan hizmet satın almak suretiyle kullanabilir. (3) Kurum, genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması bakımından, gerektiğinde görevlendireceği personeli vasıtasıyla Kanunun 59 uncu maddesinin yedinci fıkrasında tanınan yetkileri kullanabilir. (4) Kurum, genel sağlık sigortası hükümlerinin, sözleĢme hükümlerinin ve kapsamdaki kiĢiler tarafından alınan sağlık hizmetlerinin denetlenmesini; sağlık hizmeti sunucularında kuracağı provizyon merkezleri aracılığıyla yapabileceği gibi, elektronik ve yazılı belgelerin üzerinde veya sağlık hizmeti sunucusu bünyesinde yapacağı denetlemelerle de yürütme yetkisine sahiptir. Kurum bu denetimleri ihbar veya Ģikâyete bağlı olarak, gerekçeli olarak, periyodik olarak veya benzeri nedenlerle yapabilir. (5) SözleĢmeli sağlık hizmeti sunucuları denetleme amacıyla yapılacak çalıĢmalar için Kurum tarafından görevlendirilen personele denetim süresince, bünyesinde konumlarına uygun bir çalıĢma ortamı sağlamak ve görevlerinin ifası sırasında gereken her türlü kolaylığı ve yardımı sağlamak zorundadırlar. (6) Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiĢ memurlarının, Kanunun uygulanmasından doğan inceleme ve soruĢturma görevlerini yerine getirmeleri sırasında iĢverenler, sigortalılar iĢyeri sahipleri ve bu iĢle ilgili diğer kiĢiler görevlerini yapmasına engel olamazlar; engel olanlar hakkında eylemleri baĢka bir suç oluĢtursa dahi, asgari ücretin beĢ katı tutarında idari para cezası uygulanır. Denetim esnasında sağlık hizmet sunucuları sahipleri ve bu iĢle ilgili diğer kiĢiler denetleme ekibinin görevine engel olamazlar. (7) Sağlık hizmet sunucusu yetkilileri, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler adına düzenledikleri veya tutmak zorunda oldukları her türlü kayıt, fatura ve eki belgeler ile denetim ekibi tarafından hazırlanması istenilen tablo ve raporları denetim süresi içerisinde denetim ekibine göstermek, vermek ve incelenmesine yardımcı olmak zorundadır. (8) Sağlık hizmeti sunucularının denetlenmesi ve denetime alınma usul esasları Kurum tarafından belirlenir. Sağlık hizmeti sunucularına uygulanacak idarî yaptırımlar ve fesih MADDE 43 – (1) Kurumca yapılan inceleme neticesinde; a) Sağlık hizmeti sunulmadığı hâlde sağlık hizmetini fatura ettiği, b) Faturayı veya faturaya dayanak oluĢturan belgeleri, gerçeğe aykırı olarak düzenlediği, c) Kapsam dıĢı tutulan sağlık hizmetlerini, kapsam içinde olan sağlık hizmetleri gibi gösterdiği, ç) Sağlık hizmetlerine hak kazanmayan kiĢilere, sağlık hizmeti sunarak Kuruma fatura ettiği, d) Kurumca belirlenen tavanın üzerinde ilave ücret aldığı, e) Sağlık hizmeti satın alınmasına yönelik sözleĢme hükümlerine aykırı davrandığı, tespit edilen sözleĢmeli veya diğer sağlık hizmeti sunucuları hakkında genel hükümlere göre takip yapılır. (2) Bu fiiller nedeniyle Kurumun yersiz ödediği tutar Kanunun 96 ncı maddesine göre geri alınır. Ayrıca bu fiilleri iĢleyen sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucusunun Kurum ile yaptıkları sözleĢmeler feshedilebilir. Kanunda sayılan fiiller ve bu fiiller için getirilen yaptırımlar dıĢında, fesih gerektirecek fiiller ve süreler belirleyebilir. Sağlık hizmeti sunucusunun uyarılmasını veya sözleĢmenin feshini gerektiren fiiller ile sözleĢmenin feshedilmesi hâlinde sağlık hizmet sunucusu ile sözleĢme yapılmayacak süreler, Kurum ile sağlık hizmeti sunucusunun yaptığı sözleĢmelerde belirtilir. Bu süreler sonunda sağlık hizmeti sunucusunun baĢvurusu hâlinde gerekli Ģartları taĢıyanlarla sözleĢme yapılır. (3) SözleĢmesi feshedilmiĢ sağlık hizmet sunucusunun, aktif ve pasifleri ile birlikte veya sadece ruhsatının devredilmesi halinde her türlü devir iĢlemi devralan gerçek ve/veya tüzel kiĢilerle, devreden sağlık hizmeti sunucusuna sözleĢmeden dolayı tahakkuk ettirilmiĢ Kurum zararı tahsil edilmeden, yeni bir sözleĢme yapılmaz. Diğer yaptırımlar MADDE 44 – (1) Kurum, sağlık hizmeti alan genel sağlık sigortalısından veya bunların bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerden, sağlık hizmetinin gerçekten alınıp alınmadığını tespit amacıyla kontrol muayenesi ve tetkik yaptırılmasını talep edebilir. (2) Genel sağlık sigortası ve sözleĢme hükümlerine aykırı uygulama nedeniyle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucularından uğranılan zarar geri alınır. Kurum ayrıca bu fiilleri iĢleyen sağlık hizmeti sunucularına sözleĢme hükümleri doğrultusunda cezai yaptırım uygulayabilir. DOKUZUNCU BÖLÜM ÇeĢitli ve Malî Hükümler Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği MADDE 45 – (1) Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği, a) Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerine göre Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin neler olduğu, b) Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin teĢhis ve tedavi yöntemleri ile ödeme usul ve esaslarını, c) Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine göre sağlanacak sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini, Kurumca finansmanının sağlanmasına ve ödenmesine iliĢkin usul ve esaslarını, ç) Kanunun 65 inci maddesi gereği ödenecek yol gideri, gündelik ve refakatçi giderlerinin karĢılanmasına iliĢkin usul ve esaslarını, d) Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu kararlarını, e) Kurumca uygun görülen diğer hususları, kapsar. Doğal afetler veya savaĢ hâli MADDE 46 – (1) 7269 sayılı Kanun kapsamındaki afetler ile 4/11/1983 tarihli ve 2941 sayılı Seferberlik ve SavaĢ Hali Kanunu gereğince ilan edilen savaĢ hâlinde, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin sağlık hizmetlerinin finansmanı, genel sağlık sigortası hükümlerine göre Kurum tarafından sağlanmaya devam edilir. Ancak, afet veya savaĢ hâllerine bağlı nedenlerden dolayı Kurumca yapılan sağlık hizmetine iliĢkin giderler ile yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri, giderlerin ödendiği takvim yılı sonu esas alınarak genel bütçeden Kuruma bir yıl içinde transfer edilir. Sağlık hizmeti sunucularının duyurulması ve sağlık hizmeti sunucusunu seçme serbestisi MADDE 47 – (1) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin sağlık hizmetinden yararlanmak için baĢvuracakları yurt içinde veya yurt dıĢındaki sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucularının unvan, isim ve adresleri Kurumca elektronik veya internet ortamında veya diğer yöntemlerle duyurulur. (2) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler, sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucuları arasından, genel sağlık sigortasıyla ilgili 5510 sayılı Kanunun diğer madde hükümlerine uymak Ģartıyla istediğini seçme hakkına sahiptir. Sağlık hizmeti sunucularının kayıt ve bildirim zorunluluğu ve sağlık bilgilerinin gizliliği MADDE 48 – (1) Kurum ile sözleĢmeli sağlık hizmeti sunucuları, sağlık hizmeti sunduğu kiĢilere Kurumun bildirilmesini istediği bilgileri, belirlenen yöntemlere ve süreye uygun biçimde elektronik ortamda veya yazılı olarak Kuruma göndermek zorundadır. Bu bilgiler gönderilmeksizin genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilere ait talep edilen sağlık hizmeti giderleri, bilgiler gönderilinceye kadar ödenmez. (2) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler ile bildirimi yapılan diğer kiĢilere ait sağlık bilgilerinin gizliliği esastır. (3) Kuruma ve sözleĢmeli sağlık hizmet sunucularına ait bilgi iĢlem veri tabanındaki sağlık verilerinin korunması ile güvenliğinin sağlanması ve paylaĢılmasına iliĢkin iĢlemler, 11/7/2012 tarihli ve 28350 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Genel Sağlık Sigortası Verilerinin Güvenliği ve PaylaĢımına ĠliĢkin Yönetmelik doğrultusunda yürütülür. Devir, temlik ve Kurum alacaklarında zamanaĢımı MADDE 49 – (1) Kanun gereğince, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları devir ve temlik edilemez. (2) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢiler, sözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucularından aldıkları sağlık hizmeti nedeniyle Kurumdan doğan alacaklarını sözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucularına, sigorta Ģirketlerine veya üçüncü kiĢilere devir ve temlik edebilir. (3) Kurumun genel sağlık sigortası primi ve diğer alacakları, ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı baĢından baĢlayarak on yıllık zamanaĢımına tabidir. (4) Kanunun ve bu Yönetmeliğin genel sağlık sigortası hükümlerine dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücu davaları, on yıllık zamanaĢımına tabidir. ZamanaĢımı tarihi; rücu konusu masraf ve ödemeler bakımından, masraf veya ödeme tarihinden itibaren baĢlar. ZamanaĢımı, hakkın düĢmesi ve avans MADDE 50 – (1) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin alacakları, hakkı doğuran olayın öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl içinde istenmezse zamanaĢımına uğrar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren ise beĢ yıl sonunda düĢer. (2) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin, Kanunun uygulanması bakımından hak ettikleri alacaklarının süresi içinde ödenememesi hâlinde, avans verilmesine Kurum yetkilidir. (3) Genel sağlık sigortalısının yargı kararıyla gaipliğine karar verilmesi hâlinde genel sağlık sigortasına ait alacakların zaman aĢımı süresi, gaipliğe iliĢkin kararın kesinleĢtiği tarihte baĢlar. Bilgi ve belge isteme hakkı, bilgi ve belgelerin Kuruma verilme usulü MADDE 51 – (1) Kurum, genel sağlık sigortası hükümlerine iliĢkin yapılan soruĢturmalar hakkında Cumhuriyet Savcılıklarından, sözleĢmeli ve sözleĢmesiz sağlık hizmeti sunucuları ile diğer sağlık hizmeti sunucularından, kamu ve özel hukuk tüzel kiĢileri ile gerçek kiĢilerden bilgi ve belge isteyebilir. (2) Kurum, genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması gereği verilecek her türlü belge veya bilginin internet, elektronik ve benzeri ortamda gönderilmesi hususunda, gerçek ve tüzel kiĢileri zorunlu tutmaya yetkilidir. (3) Kurumca öngörülen sürede internet, elektronik ve benzeri ortamda belge veya bilgi göndermekle zorunlu tutulan ancak Kurumun bilgi iĢlem sistemlerinin herhangi bir nedenle hizmet dıĢı kalması sonucu gönderemeyen sağlık hizmeti sunucuları, Kurum bilgi iĢlem sistemindeki sorunların ortadan kalktığı tarihi takip eden üçüncü iĢgününün sonuna kadar istenilen belge ve bilgileri internet, elektronik ve benzeri ortamda göndermeleri hâlinde Kurumca öngörülen sürede gönderilmiĢ kabul edilir. YaĢ tashihi MADDE 52 – (1) Kanunun 60 ıncı maddesi gereğince genel sağlık sigortası kapsamına girenler için tescil tarihinden sonra yapılacak yaĢ tashihleri genel sağlık sigortası uygulamalarında dikkate alınmaz. Düzenleme yetkisi MADDE 53 – (1) Kurum, bu Yönetmeliğin uygulanmasına iliĢkin usul ve esasları düzenler. ONUNCU BÖLÜM Geçici ve Son Hükümler Genel sağlık sigortası geçiĢ hükümleri GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) SözleĢmeli sağlık hizmeti sunucularının sigortalılık kontrolü ve diğer provizyon iĢlemlerini elektronik ortamda yapmaya baĢlaması için Kurumdaki gerekli bilgi iĢlem altyapısının kurulmasına kadar, mevcut uygulamalara devam edilir ve kiĢilerin tedavi olmaları için aranan sağlık belgelerinin veya sağlık karnelerinin kullanılmasına veya Kurumca verilmesine devam edilir. (2) Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri ile gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin Kurumca ödenecek bedelleri tespit edilip yayımlanıncaya, sağlık hizmeti sunucuları ile sözleĢmeler yapılıncaya kadar, bu Yönetmeliğin 11 inci ve 12 nci maddelerinin birinci fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla Kurum tarafından belirlenmiĢ olan usul ve esaslar, sağlık hizmeti bedelleri ile protokol ve sözleĢmeler geçerlidir. (3) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kiĢilerin, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce baĢlayan ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da devam eden sağlık hizmetlerine ait faturalandırılan tedavi giderleri Kurum tarafından karĢılanır. (4) Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrası gereği yapılacak sağlık hizmeti sunucularının birinci, ikinci ve üçüncü basamak olarak sınıflandırılmasına iliĢkin iĢlemler Sağlık Bakanlığınca, sevk zincirine iliĢkin belirlemeler ise Kurumca, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç bir yıl içinde tamamlanır. Bir yıllık süre içinde Kanunun 70 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasını il ve ilçe bazında ertelemeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir. (5) Aile hekimleri tarafından baĢlatılan sevk zincirine uygun olarak alınan sağlık hizmetlerinde ayaktan tedavide hekim ve diĢ hekimi muayenesi katılım payları, üç yıl süreyle % 50 oranında azaltılarak uygulanabilir. (6) Kurumca aile hekimleri ile sözleĢmeler yapılıncaya kadar Sağlık Bakanlığınca yapılan aile hekimliği sözleĢmeleri geçerli kabul edilir. Yürürlük MADDE 54 – (1) Bu Yönetmeliğin; a) 32 ve 33 üncü maddeleri 1/1/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, b) Diğer maddeleri ise yayımı tarihinde, yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 55 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı yürütür. [R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ] —— • —— TEBLĠĞ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠNE ĠLĠġKĠN ĠġYERĠ TEHLĠKE SINIFLARI TEBLĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ MADDE 1 – 26/12/2012 tarihli ve 28509 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ĠĢ Sağlığı ve Güvenliğine ĠliĢkin ĠĢyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinin ekinde yer alan ek-1 ekteki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. Tebliğin eki için tıklayınız [R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ] —— • —— Adalet Bakanlığı Ceza Ġnfaz Kurumları Tutukevleri ĠĢyurtları Kurumu Ġhalelere Katılmaktan Yasaklama Kararı [R.G. 18 Nisan 2014 – 28976 ] —— • —— MĠLLETLERARASI ANDLAġMA Karar Sayısı : 2014/6026 11 Aralık 2013 tarihinde Ankara’da imzalanan ekli ―Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Benin Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Diplomatik Pasaport Hamilleri Ġçin KarĢılıklı Vize Muafiyetine ĠliĢkin AnlaĢma‖nın onaylanması; DıĢiĢleri Bakanlığının 26/12/2013 tarihli ve 4089139 sayılı yazısı üzerine, 5682 sayılı Pasaport Kanununun 10 uncu maddesi ile, 31/5/1963 tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 17/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ALA BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı V. B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE H. YAZICI T. YILDIZ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı V. Ekonomi Bakanı V. T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı AndlaĢmanın ekleri için tıklayınız [R.G. 19 Nisan 2014 – 28977] —— • —— BAKANLAR KURULU KARARLARI Karar Sayısı : 2014/6002 Ekli ―1111 Sayılı Askerlik Kanununun Geçici 46 ncı Maddesi Uyarınca Bedelli Askerlik Hizmetinden Yararlanma, Bedelin Ödenmesi ve Uygulamaya ĠliĢkin Usul ve Esaslarda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Esaslar‖ın yürürlüğe konulması; Milli Savunma Bakanlığının 10/2/2014 tarihli ve 422 sayılı yazısı üzerine, 1111 sayılı Askerlik Kanununun geçici 46 ncı maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 19 Nisan 2014 – 28977] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6203 Ġzmir Ġli, KarĢıyaka Ġlçesi, ġemikler Mahallesinde bulunan ve Çevre ve ġehircilik Bakanlığınca rezerv yapı alanı ilan edilen alan sınırları içerisinde kalan mülkiyeti Hazineye ait ekli listede belirtilen taĢınmazların Ġzmir BüyükĢehir Belediyesi BaĢkanlığına olan tahsisinin kaldırılarak, tapu kütüğünde yer alan Ģerh, beyan ve belirtmelere uyulmak kaydıyla, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların DönüĢtürülmesi Hakkında Kanun amaçlarında değerlendirilmek üzere Çevre ve ġehircilik Bakanlığına tahsis edilmesi; Maliye Bakanlığının 10/3/2014 tarihli ve 7337 sayılı yazısı üzerine, anılan Kanunun 3 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 14/3/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 19 Nisan 2014 – 28977] —— • —— YÖNETMELĠKLER ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: ASGARĠ ÜCRET YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 1/8/2004 tarihli ve 25540 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Asgari Ücret Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―f) ĠĢkolu:18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ĠĢ SözleĢmesi Kanununun 4 üncü maddesi gereğince 19/12/2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ĠĢkolları Yönetmeliğinde belirtilen iĢkollarını,‖ MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Madde 5 - Asgari ücretin belirlenmesinde dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal düĢünce, felsefî inanç, din ve mezhep ile benzeri sebeplere dayalı herhangi bir ayrım yapılamaz.‖ MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Ücret en geç iki yılda bir olmak üzere belirlenir.‖ MADDE 4 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 5 – Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Maliye Bakanı birlikte yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 1/8/2004 25540 Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 7/7/2012 28346 [R.G. 19 Nisan 2014 – 28977] —— • —— ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: KAMU GÖREVLĠLERĠ SENDĠKALARI VE TOPLU SÖZLEġME KANUNU KAPSAMINA GĠREN KURUM VE KURULUġLARIN GĠRDĠKLERĠ HĠZMET KOLLARININ BELĠRLENMESĠNE ĠLĠġKĠN YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 7/9/2001 tarihli ve 24516 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu SözleĢme Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve KuruluĢların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine ĠliĢkin Yönetmeliğin ekinde yer alan listenin 01 sıra no’lu ―Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri‖ hizmet koluna; 66 kurum kodu ile ―Kamu Denetçiliği Kurumu‖, 67 kurum kodu ile ―Göç Ġdaresi Genel Müdürlüğü‖ ibareleri eklenmiĢtir. MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan listenin; a) 05 sıra no’lu ―Basın Yayın ve ĠletiĢim Hizmetleri‖ hizmet kolunun 06 kurum kodundaki ―P.T.T Genel Müdürlüğü‖ ibaresi ―P.T.T Posta ve Telgraf Anonim ġirketi‖ olarak, b) 09 sıra no’lu ―Tarım ve Ormancılık Hizmetleri‖ hizmet kolunun 07 kurum kodundaki ―Et ve Balık Kurumu Genel Müdürlüğü‖ ibaresi ―Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü‖ olarak, değiĢtirilmiĢtir. MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Devlet Personel BaĢkanlığının bağlı bulunduğu Bakan ile Maliye Bakanı müĢtereken yürütür [R.G. 19 Nisan 2014 – 28977] —— • —— TEBLĠĞ Maliye Bakanlığından: ÖZEL TÜKETĠM VERGĠSĠ GENEL TEBLĠĞĠ (SERĠ NO: 34) 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun1 4 üncü maddesinin 2 numaralı fıkrasının Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden, adı geçen Kanuna ekli (I) sayılı liste uygulamasına iliĢkin olarak bu Tebliğin (1.) bölümünde belirtilen mallarla sınırlı olmak üzere tevkifat uygulamasına geçilmesi uygun görülmüĢtür. Bu uygulamanın usul ve esasları ise Özel Tüketim Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin 2 numaralı fıkrası, 9 uncu maddesi, 14 üncü maddesinin 5 numaralı fıkrası, 15 inci maddesinin 1 numaralı fıkrası ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun2 120 nci maddesi ile Mükerrer 257 nci maddesinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiler çerçevesinde aĢağıda belirlenmiĢtir. 1. TEVKĠFAT UYGULAMASININ KAPSAMI VE NĠTELĠĞĠ Özel Tüketim Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin 2 numaralı fıkrasına göre, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, iĢyerinin, kanuni ve iĢ merkezlerinin bulunmaması halleri ile gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tâbi iĢlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma yetkisine sahiptir. Bu yetkiye istinaden, Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinin 38.11 tarife pozisyon numarasında yer alan malların, özel tüketim vergisi (ÖTV) mükellefleri (4/12/2013 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununda3 tanımlanan rafinericiler hariç) tarafından teslimine iliĢkin ÖTV, yalnızca sanayi sicil belgesini haiz olan KDV mükellefi imalatçılar tarafından satın alınması halinde tevkifata tabi tutulmak suretiyle beyan edilerek ödenecektir. ÖTV tevkifatı uygulaması ihtiyari bir uygulama olmayıp, imalatçılar tarafından tevkifat yapılması zorunludur. Tevkifat uygulaması yukarıda belirtilen tarife pozisyon numarasında sınıflandırılan mallarla sınırlı olup, bunun dıĢında kalan ÖTV’ye tabi malların teslimlerinde imalatçılar tarafından tevkifat uygulaması kapsamında iĢlem yapılmayacaktır. 2. TEVKĠFAT UYGULAMASINDA VERGĠNĠN BEYANI 2.1. Satıcı ÖTV Mükelleflerinin ÖTV Tevkifatına Tabi Mal Teslimlerinin Beyanı Satıcı ÖTV mükelleflerinin tevkifata tabi mal teslimleri, söz konusu teslimlerin yapıldığı vergilendirme döneminde (1) numaralı ÖTV beyannamesinin ―Tecil ve Tevkifat‖ bölümünün ―Tevkifat‖ kısmındaki bilgiler doldurulmak suretiyle beyan edilecektir. Ayrıca, bu ÖTV beyannamesinin ―Ekler‖ bölümünde yer alan ―Tevkifata Tabi Mal Teslimleri‖ kısmı da doldurulacaktır. Tevkifat uygulaması kapsamında teslim edilen malların ÖTV mükellefleri tarafından ithal edilmiĢ olması halinde, bu malların ithalinde, ödenecek ÖTV’ye karĢılık olmak üzere gümrük idaresince alınan teminatın çözümü iĢlemleri, bu teslimlerle ilgili tevkif edilen ÖTV’nin beyan edilerek ödendiğine dair alıcı imalatçının bağlı olduğu vergi dairesinden teyit alınması üzerine 1 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliğinin4 (16.3.5.2./d) bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde yerine getirilecektir. 2.2. Alıcı Ġmalatçılar (Vergi Sorumluları) Tarafından Tevkifata Tabi Tutulan ÖTV’nin Beyanı ve Ödenmesi Bu Tebliğ kapsamında teslim alınan mallar üzerinden hesaplanan ÖTV'nin tamamı, vergi sorumluları tarafından tevkifata tabi tutulacaktır. Tevkifata tabi tutulan ÖTV tutarı, vergi sorumlularınca teslimin gerçekleĢtiği vergilendirme dönemine iliĢkin olarak KDV yönünden bağlı olunan vergi dairesine elektronik ortamda verilecek (6) numaralı ÖTV beyannamesi ile beyan edilerek ödenecektir. Vergi sorumlularının Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı liste kapsamındaki diğer mal teslimleri nedeniyle ÖTV mükellefiyetinin bulunması veya bulunmaması bu uygulama uyarınca (6) numaralı ÖTV beyannamesinin verilmesine engel değildir. Alıcı imalatçılar tarafından verilmesi gereken (6) numaralı ÖTV beyannamesi sadece tevkifata tabi alımların olduğu vergilendirme döneminde verilecektir. Tevkifat uygulaması kapsamındaki iĢlemlerde ÖTV'nin beyan dönemi Özel Tüketim Vergisi Kanununun 14 üncü maddesine göre tespit edilecektir. Söz konusu uygulama kapsamındaki teslimlere ait fatura veya benzeri belgeler, izleyen ÖTV vergilendirme dönemi içinde düzenlenmiĢ olsa dahi sorumlu sıfatıyla beyan, teslimin gerçekleĢtiği vergilendirme döneminin beyan süresi içerisinde yapılacaktır. Örnek: Sanayi sicil belgesini haiz imalatçı (A), ÖTV mükellefi (B)’den 14/5/2014 tarihinde Özel Tüketim Vergisi Kanunu eki (I) sayılı listede yer alan ve ÖTV tutarı 2,2985 TL/Kg. olan 38.11 tarife pozisyon numarasındaki 1.000 Kg. müstahzar katkı isimli malı vergi hariç 3.000 TL karĢılığında satın almıĢtır. ÖTV mükellefi (B) tarafından bu teslime iliĢkin fatura 17/5/2014 tarihinde düzenlenmiĢtir. Buna göre söz konusu teslim 14/5/2014 tarihinde gerçekleĢtiğinden tevkif edilen 2.298,50 TL tutarındaki ÖTV’nin, imalatçı (A) tarafından 16-25/5/2014 tarihleri arasında (teslime iliĢkin fatura 17/5/2014 tarihinde düzenlenmiĢ olsa dahi) (6) numaralı ÖTV beyannamesi ile beyan edilerek aynı süre içinde ödenmesi gerekmektedir. Ayrıca tevkifat, bu Tebliğ kapsamındaki malları satın alan ve adına fatura veya benzeri belge düzenlenen vergi sorumluları tarafından yapılarak, tevkif edilen bu vergi yukarıda yapılan belirlemeler çerçevesinde (6) numaralı ÖTV beyannamesi ile beyan edilerek ödenecektir. Vergi sorumlularınca yapılan iĢlemlerin tespit ve tevsikinde Gelir Ġdaresi BaĢkanlığı/Vergi Dairesi BaĢkanlığı-Defterdarlık/vergi dairesi kayıtları esas alınacaktır. 3. TEVKĠFATA TABĠ TUTULAN ÖTV’NĠN ĠNDĠRĠMĠ Tevkifata tabi tutulan ÖTV’nin beyanına iliĢkin (6) numaralı ÖTV beyannamesinde, beyan edilen ÖTV’den herhangi bir surette indirim yapılması mümkün bulunmamaktadır. Ancak tevkifat uygulaması kapsamında satın alınan malların Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listede yer alan baĢka bir malın imalinde kullanılmıĢ olması halinde, vergi sorumlularınca beyan edilip ödenen ÖTV tutarının, bu Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca, yalnızca üretilen malın tesliminin yapıldığı vergilendirme döneminde, bu teslimlere iliĢkin beyanı da içeren (1) numaralı ÖTV beyannamesinde indirimi mümkündür. Söz konusu uygulama kapsamında tevkif edilerek ödenen ÖTV tutarı, (1) numaralı ÖTV beyannamesinin ―Ġstisnalar ve Ġndirimler‖ bölümünün ―Ġndirimler (Aynı Listedeki Malın Ġmalatta Kullanılması)‖ kısmında beyan edilmek suretiyle indirilebilecektir. Bu Ģekilde indirim konusu yapılabilecek azami ÖTV tutarı, tevkifat uygulaması kapsamında satın alınan malların girdi olarak kullanılması suretiyle üretilen malın teslimine iliĢkin hesaplanan ÖTV tutarını geçemeyecektir. Ġndirim konusu yapılamayan tutar ise tevkifatı yapan alıcı imalatçılar açısından ilgili mevzuat çerçevesinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınacaktır. Tevkifata tabi tutulan ancak beyan edilmeyen veya beyan edilmesine rağmen ödenmeyen ÖTV indirim konusu yapılamayacaktır. Ayrıca tevkifat uygulaması kapsamında olmayan mallar için alıcı imalatçılar tarafından tevkifat uygulanmak suretiyle beyan edilerek ödenen ÖTV’nin de indirim konusu yapılmayacağı tabiidir. Örnek: ÖTV mükellefi (B), sanayi sicil belgesini haiz imalatçı (A)'ya 28/4/2014 tarihinde Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listede yer alan ÖTV tutarı 2,2985 TL/Kg. olan 38.11 tarife pozisyon numarasındaki 1.000 Kg. müstahzar katkı isimli malı vergi hariç 3.000 TL karĢılığında teslim etmiĢ ve bu teslime iliĢkin faturayı 4/5/2014 tarihinde düzenlemiĢtir. Ġmalatçı (A), ÖTV’sini tevkif ederek ödediği bu mal ile ithal ettiği aynı listedeki baz yağı kullanmak suretiyle yine aynı listede yer alan ÖTV tutarı 1,3007 TL/Kg. olan 2.000 Kg. madeni yağ üretmiĢ ve ürettiği bu malın tamamını 17/5/2014 tarihinde satmıĢtır. Buna göre, imalatçı (A) tarafından 38.11 tarife pozisyon numaralı müstahzar katkı isimli mala iliĢkin tevkif edilerek 1-10/5/2014 tarihleri arasında (6) numaralı ÖTV beyannamesi ile beyan edilerek aynı süre içinde ödenmiĢ olan ÖTV’nin, bu malın girdi olarak kullanılması suretiyle üretilen malın teslimine iliĢkin yine imalatçı (A) tarafından 1-10/6/2014 tarihleri arasında verilmesi gereken (1) numaralı ÖTV beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkün olabilecektir. Bu durumda imalatçı (A) tarafından verilecek; a- 2014/Nisan II. vergilendirme dönemine ait (6) numaralı ÖTV beyannamesinde Tevkif edilen ÖTV tutarı = 1.000 x 2,2985 = 2.298,50 TL, b- 2014/Mayıs II. vergilendirme dönemine ait (1) numaralı ÖTV beyannamesinde Hesaplanan ÖTV tutarı = 2.000 x 1,3007 = 2.601,40 TL, Ġndirilecek ÖTV = 1.000 x 2,2985 = 2.298,50 TL, Ödenecek ÖTV = 2.601,40 – 2.298,50 = 302,90 TL olarak hesaplanacaktır. Bununla birlikte, ÖTV mükellefi (B) tarafından bu teslime iliĢkin faturanın süresinden sonra (örneğin 15/5/2014 tarihinde) düzenlenmiĢ olması, vergi sorumlusu sıfatıyla tevkif edilen verginin 1-10/5/2014 tarihleri arasında beyan edilerek aynı süre içerisinde ödenmesine engel değildir. 4. TEVKĠFAT UYGULAMASINDA BELGE DÜZENĠ Tevkifata tabi teslimler dolayısıyla satıcı ÖTV mükellefleri tarafından düzenlenecek belgelerde; Özel Tüketim Vergisi Kanununun 15 inci maddesi hükmü uyarınca ―Teslim Miktarı, Teslim Bedeli, Hesaplanan ÖTV, Alıcı Ġmalatçı Tarafından Tevkif Edilecek ÖTV, KDV Matrahı, Hesaplanan KDV, Tevkifat Dâhil Toplam Tutar ve Tevkifat Hariç Toplam Tutar‖ ayrıca gösterilecektir. Bu belgelere, tevkifat hariç toplam tutarın rakam ve yazı ile yazılması gerekmektedir. Örnek: Satıcı ÖTV mükellefi tarafından tevkifat uygulaması kapsamında ÖTV ve KDV hariç 3.000 TL bedelle teslim edilen ve ÖTV tutarı 2,2985 TL/Kg. olan 1.000 Kg. 38.11 tarife pozisyon numarasındaki müstahzar katkı isimli malın faturası aĢağıdaki bilgileri içerecek Ģekilde düzenlenecektir. Teslim Miktarı : Teslim Bedeli (ÖTV ve KDV hariç) : Hesaplanan ÖTV (1.000 x 2,2985 =) : Alıcı Ġmalatçı Tarafından Tevkif Edilecek ÖTV : KDV Matrahı (3.000 + 2.298,50 =) : Hesaplanan KDV (5.298,50 x 0,18 =) : Tevkifat Dahil Toplam Tutar (5.298,50 + 953,73 =) : Tevkifat Hariç Toplam Tutar (6.252,23 - 2.298,50 =) : Yalnız Üçbindokuzyüzelliüç Türk Lirası YetmiĢüç KuruĢtur. 1.000 Kg. 3.000 TL 2.298,50 TL 2.298,50 TL 5.298,50 TL 953,73 TL 6.252,23 TL 3.953,73 TL Bu belgeler, satıcı açısından teslimlere iliĢkin ÖTV’ye tevkifat uygulandığını tevsik eden belge mahiyetini de taĢımaktadır. Satıcı ÖTV mükellefleri tarafından tevkifata tabi olan ve olmayan malların teslimlerine iliĢkin fatura ve benzeri belgeler ayrı ayrı düzenlenebileceği gibi, tevkif edilen ÖTV’nin bu belgelerde ayrıca gösterilmesi koĢuluyla tek bir belgenin düzenlenebilmesi de mümkündür. 5. TEVKĠFAT UYGULAMASINDA DÜZELTME ĠġLEMLERĠ Özel Tüketim Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin 1 numaralı fıkrası gereği, tevkifata tabi iĢlemlerde değiĢiklik olması (malların iade edilmesi, iĢlemin gerçekleĢmemesi, iĢlemden vazgeçilmesi, fazla veya yersiz ÖTV tevkifatı yapılması) halinde, vergiye tabi iĢlemleri yapmıĢ olan mükellefler tarafından bunlarla ilgili borçlanılan ya da ödenen vergiler için değiĢikliğin mahiyetine uygun Ģekilde ve değiĢikliğin meydana geldiği dönem içinde düzeltme yapılabilir, bu vergiden mahsup edilebilir veya iade talebinde bulunulabilir. 5.1. Malların Ġade Edilmesi, ĠĢlemin GerçekleĢmemesi ve ĠĢlemden Vazgeçilmesi Hallerinde Düzeltme ĠĢlemleri Tevkifat uygulaması kapsamındaki teslimlerle ilgili olarak malların iadesi, iĢlemin gerçekleĢmemesi veya iĢlemden vazgeçilmesi durumunda, mallar alıcı imalatçıya teslim edilmiĢse iade edilen malların ÖTV mükellefinin iĢletmesine girmesi ve bu iĢlemlerin defter kayıtları ve belgelerde gösterilmesi Ģartıyla düzeltme iĢlemi; bu durumun ortaya çıktığı döneme ait satıcının beyannamesinin ―Ġstisnalar ve Ġndirimler‖ bölümünün ―Diğer Ġndirimler‖ kısmında yer alan ―Tevkifata Tabi Teslimlerden Ġadeler‖ açıklaması seçilmek ve buna iliĢkin ―Ġndirilecek ÖTV Tutarı‖ sıfır (0) yazılmak suretiyle yapılacaktır. Ayrıca bu beyannamenin ―Ekler‖ bölümünün ―Tevkifata Tabi Teslimlerden Ġadeler‖ kısmının da doldurulması gerekmektedir. Bu durumda, tevkifata tabi tutulan ÖTV, alıcı imalatçılar tarafından ödendiğinden söz konusu ödenen ÖTV’nin iadesi alıcı imalatçılara yapılacaktır. Alıcı imalatçılar söz konusu ÖTV’nin, internet vergi dairesi üzerinden KDV yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine elektronik ortamda verecekleri dilekçe ile bu dönemdeki veya gelecek dönemlerdeki (ÖTV dâhil) vergi borçlarına mahsuben veya nakden iadesi için talepte bulunabileceklerdir. Vergi dairesince, bu dilekçe ekinde satıcının malın iadesine iliĢkin düzeltmeyi yaptığını gösterir ilgili vergi dairesi yazısının ibraz edilmiĢ olması ve iadesi talep edilen verginin alıcı imalatçılar tarafından beyan edilip ödendiğinin tespit edilmesi halinde, söz konusu iade talepleri yerine getirilecektir. ÖTV'nin alıcı imalatçılar tarafından beyan edilmiĢ ancak ödenmemiĢ olması halinde, sorumlu sıfatıyla beyan edilen bu vergi sadece tahakkuktan terkin edilecek, alıcı imalatçıya iade söz konusu olmayacaktır. Yapılacak iadelerde teminat, yeminli mali müĢavir raporu ve vergi inceleme raporu aranmayacaktır. 5.2. Fazla veya Yersiz Uygulanan Tevkifata ĠliĢkin Düzeltme ĠĢlemleri Tevkifat iĢlemine iliĢkin fazla veya yersiz ödenen verginin bulunması halinde, gerek alıcı imalatçıların gerekse satıcı ÖTV mükelleflerinin beyanlarının düzeltilmesi gerekmektedir. Fazla veya yersiz tevkif edilen vergi öncelikle tevkifatı yapan alıcı imalatçı tarafından satıcıya iade edilecektir. Bu durumda alıcı imalatçının, fazla veya yersiz tevkif ettiği ÖTV tutarını satıcıya iade ettiğini gösterir belge ve satıcının düzeltmeyi yaptığını gösterir vergi dairesi yazısı ile birlikte baĢvurması halinde, fazla veya yersiz tevkif edilen vergi, bu vergiyi vergi dairesine beyan ederek ödeyen alıcı imalatçıya iade edilecektir. Tevkifata tabi olmadığı halde tevkifat uygulanan ve satıcı tarafından da verginin beyan edildiği durumlarda, satıcının düzeltmeyi yaptığını gösterir vergi dairesi yazısının ibrazı aranmayacaktır. Tevkifata tabi olan ve tevkifata tabi tutulan ÖTV’nin satıcı tarafından da beyan edildiği durumda, satıcının düzeltmeyi yapmasından sonra, varsa önceki beyanı üzerine ödenen ÖTV’nin, söz konusu iĢlemle sınırlı kısmı satıcıya iade edilecektir. Dolayısıyla bu durumda alıcı imalatçıya iade söz konusu olmayacaktır. Yapılacak iadelerde teminat, yeminli mali müĢavir raporu ve vergi inceleme raporu aranmayacaktır. Fazla veya yersiz tevkifata tabi tutulan ÖTV’nin alıcı imalatçı tarafından beyan edilmiĢ ancak ödenmemiĢ olması halinde, sorumlu sıfatıyla beyan edilen bu vergi sadece tahakkuktan terkin edilecek, alıcı imalatçıya iade söz konusu olmayacaktır. 6. DĠĞER HUSUSLAR 6.1. Tevkifat Uygulaması Kapsamında ĠĢlem Yapılmaması veya Tevkifata Tabi Tutulan Verginin Beyan Edilmemesi Özel Tüketim Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin 2 numaralı fıkrası uyarınca bu Tebliğ kapsamında sorumlu tayin edilenler tarafından beyan edilip ödenmesi gereken vergilerin beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde, söz konusu vergi tutarının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ikmalen veya re’sen tarh edilerek bu tarhiyata vergi ziyaı cezası kesilmesi ve gecikme faizi hesaplanması gerekmektedir. Sorumlu sıfatıyla beyan edilmeyen tutarın (1) numaralı ÖTV beyannamesinde indirim konusu yapılmamıĢ olması bu Ģekilde iĢlem tesis edilmesine engel değildir. Sorumlu sıfatıyla beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen ÖTV tutarının, satıcı tarafından beyan edilmiĢ olması halinde sorumlu adına yapılacak tarhiyatta vergi aslı aranmayacaktır. Sorumlu tarafından beyan edilip ödenmesi gerekirken ÖTV’nin satıcı tarafından beyan edilerek süresinden sonra ödenmiĢ olması halinde, normal vade tarihinden ödendiği tarihe kadar; söz konusu verginin ödenmemiĢ olması halinde ise normal vade tarihinden yapılacak tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar gecikme faizi uygulanacaktır. 6.2. Tevkifat Uygulamasında Müteselsil Sorumluluk ÖTV mükellefleri, tevkifata tabi mal alımları nedeniyle ÖTV tevkifatı uygulayanların tevkifat tutarını ödememeleri halinde, tevkifat kapsamındaki teslimlere iliĢkin ÖTV ile sınırlı olmak üzere Hazineye intikal etmeyen vergiden dolayı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca müteselsilen sorumludurlar. Tebliğ olunur. ———————————— 1 12/6/2002 tarihli ve 24783 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıĢtır. 2 10/1/1961 tarihli ve 10703-10705 sayılı Resmî Gazeteler’de yayımlanmıĢtır. 3 20/12/2003 tarihli ve 25322 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıĢtır. 4 30/7/2002 tarihli ve 24831 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıĢtır. [R.G. 19 Nisan 2014 – 28977] —— • —— BAKANLAR KURULU KARARLARI Karar Sayısı : 2014/5874 Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―380 kV Ġspir-BağıĢtaĢ Enerji Ġletim Hattı Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâha isabet eden taĢınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken salınım gabarisinin ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 13/1/2014 tarihli ve 62 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 27/1/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 20 Nisan 2014 – 28978] —— • —— Karar Sayısı : 2014/5913 Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―154 kV Çiçektepe Trafo Merkezi Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen sahaya isabet eden taĢınmazların adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 29/1/2014 tarihli ve 169 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 10/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM V. EROĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE C. YILMAZ N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı V. Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 20 Nisan 2014 – 28978] —— • —— Karar Sayısı : 2014/5935 Erzincan Ġlinde tesis edilecek Eriç Barajı ve Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Hazine adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 17/12/2013 tarihli ve 1786 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 5/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ F. ÇELĠK A. ĠSLAM Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı V. Gümrük ve Ticaret Bakanı V. E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 20 Nisan 2014 – 28978] —— • —— Karar Sayısı : 2014/5936 Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―154 kV SeyhanCeyhan 2-Osmaniye Enerji Ġletim Hattı Yenileme Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâha isabet eden taĢınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken salınım gabarisinin ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 16/1/2014 tarihli ve 87 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 5/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ F. ÇELĠK A. ĠSLAM Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı V. Gümrük ve Ticaret Bakanı V. E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 20 Nisan 2014 – 28978] —— • —— Karar Sayısı : 2014/5942 Giresun Ġlinde tesis edilecek PaĢalı Regülatörü ve Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Hazine adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 16/1/2014 tarihli ve 85 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 5/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ve ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ F. ÇELĠK A. ĠSLAM Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı V. Gümrük ve Ticaret Bakanı V. E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 20 Nisan 2014 – 28978] —— • —— Karar Sayısı : 2014/5943 Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―380 kV Lapseki 2Sütlüce 2 Denizaltı Kablosu Interfaceleri Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen sahalara isabet eden taĢınmazların adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 16/1/2014 tarihli ve 83 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 5/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ F. ÇELĠK A. ĠSLAM Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı V. Gümrük ve Ticaret Bakanı V. E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 20 Nisan 2014 – 28978] —— • —— Karar Sayısı : 2014/5944 Bingöl Ġlinde tesis edilecek AĢağı Kaleköy Barajı ve Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla ekli listede bulundukları yerler ile ada ve parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Hazine adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 16/1/2014 tarihli ve 89 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 5/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ F. ÇELĠK A. ĠSLAM Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı V. Gümrük ve Ticaret Bakanı V. E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 20 Nisan 2014 – 28978] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6014 Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―380 kV KurĢunluBağlum-Sincan Enerji Ġletim Hattı Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâha isabet eden taĢınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken salınım gabarisinin ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 14/2/2014 tarihli ve 285 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 20 Nisan 2014 – 28978] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6022 ―380 kV Uzundere-Aliağa Enerji Ġletim Hattı Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâha isabet eden taĢınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken salınım gabarisinin ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 3/2/2014 tarihli ve 199 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 17/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ALA BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı V. B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE H. YAZICI T. YILDIZ ve ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı V. Ekonomi Bakanı V. T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 20 Nisan 2014 – 28978] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6155 ―154 kV Burdur-Keçiborlu Enerji Ġletim Hattının 49/9-63 Numaralı Direkleri Arası Deplasman Hattı Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâha isabet eden taĢınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken salınım gabarisinin ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 5/3/2014 tarihli ve 356 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 20/3/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 20 Nisan 2014 – 28978] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6170 Elazığ ve Bingöl illerinde tesis edilecek Beyhan-I Barajı ve Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Hazine adına tescil edilmek üzere Maliye Bakanlığı tarafından acele kamulaĢtırılması; anılan Bakanlığın 11/3/2014 tarihli ve 7585 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 26/3/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 20 Nisan 2014 – 28978] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6171 Balıkesir Ġli, Gönen Ġlçesi, KurtuluĢ Mahallesi sınırları içerisinde ilan edilen kentsel dönüĢüm ve geliĢim projesi kapsamında ekli listede pafta, ada ve parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Gönen Belediye BaĢkanlığı tarafından acele kamulaĢtırılması; ĠçiĢleri Bakanlığının 10/3/2014 tarihli ve 5172 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci kararlaĢtırılmıĢtır. maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 26/3/2014 tarihinde Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 20 Nisan 2014 – 28978] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6178 Gebze-Orhangazi-Ġzmir (Ġzmit Körfez GeçiĢi ve Bağlantı Yolları Dahil) Otoyolu Projesi kapsamında söz konusu Otoyolun 0+000-83+417,18 kilometreleri arası ile Anadolu Otoyolunun 47+486,94-48+029,87 kilometreleri arasında yer alan ve ekli harita ile listede güzergâhı, bulunduğu yer ve ada/parsel numaraları gösterilen taĢınmazların Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaĢtırılması; UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanlığının 11/3/2014 tarihli ve 43070 sayılı yazısı üzerine 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 20/3/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet Bakanı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanıGençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık Gümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Bakanı Kararın eki için tıklayını [R.G. 20 Nisan 2014 – 28978] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6204 Antalya Ġlinde tesis edilecek Dereköy Regülatörü ve Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Hazine adına tescil edilmek üzere Maliye Bakanlığı tarafından acele kamulaĢtırılması; anılan Bakanlığın 24/3/2014 tarihli ve 9111 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 7/4/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM A. Ç. KILIÇ F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 20 Nisan 2014 – 28978] —— • —— HÂKĠMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU KARARI Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu BaĢkanlığından: HÂKĠMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU GENEL KURUL KARARI Karar Tarihi : 16/04/2014 Karar No : 167 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun 7/2-(ı) maddesinin Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak; 19/02/1988 tarih ve 19730 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hâkimler ve Cumhuriyet Savcıları Hakkında Uygulanacak Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 2 nci maddesi gereğince, adlî yargı adalet teĢkilatı olarak iliĢik listede gösterilen ve 2 nci bölgede yer alan Ordu ve Çorum Ġllerinin, coğrafi ve ekonomik Ģartları, sağlık, sosyal ve kültürel durumları, mahrumiyet dereceleri ile ulaĢım, geliĢme ve önemli merkezlere yakınlıkları dikkate alınarak 1 inci bölge olarak değiĢtirilmelerine karar verilmiĢtir. [R.G. 22 Nisan 2014 – 28980] —— • —— YÖNETMELĠK Çevre ve ġehircilik Bakanlığı (Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü)’ndan: TAPU MÜDÜRLÜKLERĠNCE YETKĠ ALANI DIġINDA KAYITLI BULUNAN TAġINMAZLARLA ĠLGĠLĠ TAPU ĠġLEMLERĠNĠN YAPILMASINA ĠLĠġKĠN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 30/4/2011 tarihli ve 27920 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tapu Müdürlüklerince Yetki Alanı DıĢında Kayıtlı Bulunan TaĢınmazlarla Ġlgili Tapu ĠĢlemlerinin Yapılmasına ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıĢtır. ―(3) Yetki veren tapu müdürlüğüne Ģerh, belirtme, terkin veya tescil yapılmak üzere gönderilecek belgeler ile yetki verilen tapu müdürlüğünde arĢivleme usul ve esaslarını belirlemeye Genel Müdürlük yetkilidir.‖ MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Bakan yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 30/4/2011 27920 [R.G. 22 Nisan 2014 – 28980] —— • —— ANAYASA MAHKEMESĠ KARARLARI Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/59 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:2014/21 Sayılı Kararı [R.G. 22 Nisan 2014 – 28980] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/65 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:2014/22 Sayılı Kararı [R.G. 22 Nisan 2014 – 28980] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/17 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:2014/23 Sayılı Kararı [R.G. 22 Nisan 2014 – 28980] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/15 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:2014/24 Sayılı Kararı [R.G. 22 Nisan 2014 – 28980] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/8 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:2014/25 Sayılı Kararı [R.G. 22 Nisan 2014 – 28980] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/74 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:2014/26 Sayılı Kararı [R.G. 22 Nisan 2014 – 28980] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/75 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:2014/27 Sayılı Kararı [R.G. 22 Nisan 2014 – 28980] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/76 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:2014/28 Sayılı Kararı [R.G. 22 Nisan 2014 – 28980] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/68 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:2014/29 Sayılı Kararı [R.G. 22 Nisan 2014 – 28980] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2013/72 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:2014/30 Sayılı Kararı [R.G. 22 Nisan 2014 – 28980] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2012/28 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:2014/31 Sayılı Kararı [R.G. 22 Nisan 2014 – 28980] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2012/65 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:2014/32 Sayılı Kararı [R.G. 22 Nisan 2014 – 28980] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 11/2/2014 Tarihli ve E: 2012/2 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K:2014/33 Sayılı Kararı [R.G. 22 Nisan 2014 – 28980] —— • —— ĠLÂN Adalet Bakanlığından: MÜNHAL NOTERLĠK 2013 yılı gayri safı geliri 1.558.489,71.-TL. olan birinci sınıf Üsküdar Dördüncü Noterliği 16.06.2014 tarihinde yaĢ tahdidi nedeniyle boĢalacaktır. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BĠRĠNCĠ SINIF NOTERLERDEN bu noterliğe atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet BaĢsavcılıklarına baĢvurmaları gerekmektedir. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiĢ olan dilekçeler baĢvurma süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama iĢleminde nazara alınmaz. Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilân olunur. 3393/1-1 [R.G. 22 Nisan 2014 – 28980] —— • —— TEBLĠĞLER ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: ĠġKOLU TESPĠT KARARI Karar No : 2014/25 ĠĢyeri : Eti Bakır Anonim ġirketi AĢıkköy Mevkii Küre/KASTAMONU Tespiti Ġsteyen : ĠĢveren Ġnceleme : Eti Bakır Anonim ġirketi’nin Halıköy Beydağ/ĠZMĠR adresindeki iĢyerinin yer altı iĢyerinde tüvenan antimuan bakır cevherin çıkarıldığı, yer üstü iĢyerinde ise cevherin iĢlendiği, konsantre hale getirildiği, idari büro kısmında da iĢçilerin özlük iĢleri ve idari iĢlerin yapıldığı, asıl iĢin bakır cevherinin çıkartılması iĢinin olduğu diğer iĢlerin ise yardımcı iĢler olduğu; Çakmakkaya Damar Murgul/ARTVĠN ile AĢıkköy Mevkii Küre/KASTAMONU adresindeki iĢyerlerinde bakır cevherinin çıkartılıp, konsantrasyon minerallerinin ayrıĢtırılması iĢlerinin yapıldığı; ilgili iĢyerlerinde ĠĢkolları Yönetmeliğinin 03 Sıra Numaralı ―Madencilik ve TaĢ Ocakları‖ iĢkolunda, Sanayi Mahallesi Selyeri Mevkii Tekkeköy/SAMSUN adresindeki iĢyerinde üretimi yapılan nihai ürünlerin ağırlığının katot bakırdan oluĢtuğu, katot bakırın hammaddesinin bakır cevheri olduğu, katot bakır halini alma sürecinde söz konusu iĢyerinde izabe tesisinde iĢlenerek katot bakır halini aldığı, iĢçilerin büyük çoğunluğunun da bu tesiste katot bakır üretimine yönelik iĢlerde çalıĢtığı, iĢin genel organizasyon ağırlığının da katot bakırın üretimine yönelik olduğu, satılan nihai ürün içinde katot bakırın ağırlığının fazla olduğu, sabit kıymet değerlerinde de bakır izabe tesisinin değerinin daha fazla olduğu, mezkûr adreste bulunan büro ve idari hizmetler, bakım onarım, hazır beton ve sülfürik asit imali iĢyerlerinin bakır izabe fabrika tesisi iĢyerinde üretilen mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen iĢyerinin bağlı yerleri olduğu, ĠĢkolları Yönetmeliği’nin 12 Sıra Numaralı ―Metal‖ iĢkolunda, Çakmakkaya Damar Murgul/ARTVĠN adresindeki iĢyerinde bakır cevherinin çıkartılması iĢinden bağımsız olarak sudan elektrik üretimi sağlandığı, ĠĢkolları Yönetmeliği’nin 14 Sıra Numaralı ―Enerji‖ iĢkolunda, yer aldıkları tespit edilmiĢtir. Karar: Yapılan bu tespitlerin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ĠĢ SözleĢmesi Kanununun 5’inci maddesi gereğince karar verilmiĢtir. [R.G. 24 Nisan 2014 – 28981] —— • —— ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: ĠġKOLU TESPĠT KARARI Karar No. : 2014/26 ĠĢyeri : Yıldırım Temizlik Org. ve Tic. Ltd. ġti. -Tamer Endüstriyel Proje Uygulama Tic. Ltd. ġti. Yıldırım-Tamer ĠĢ Ortaklığı Ġnciraltı Kampüsü MithatpaĢa Cad. Balçova/ĠZMĠR SGK Sicil No. : Tespiti Ġsteyen : T. Sağlık-ĠĢ Sendikası Ġnceleme : Yıldırım Temizlik Org. ve Tic. Ltd. ġti. -Tamer Endüstriyel Proje Uygulama Tic. Ltd. ġti. Yıldırım-Tamer ĠĢ Ortaklığında Bakanlığımızca yapılan incelemede; adı geçen ortaklığın hizmet alım sözleĢmesi ile Ġnciraltı Kampüsü MithatpaĢa Cad. Balçova/ĠZMĠR adresinde faaliyet gösteren Dokuz Eylül Üniversitesi Döner Sermaye ĠĢletmesi Hastane Destek Hizmetleri iĢyerinde, çalıĢtırılan iĢçilerden temizlik iĢçisi olarak görev yapanların çoğunluğunun Birincil Öncelikli ve Yüksek Düzeyde Risk TaĢıyan Alanlar ile Orta Düzeyde Risk TaĢıyan Alanlar’da çalıĢtığı, yardımcı hizmet görevlisi olarak çalıĢan iĢçilerden hastaları direkt olarak ilgilendiren sağlık hizmetlerinde görev aldığı, bu çerçevede direkt olarak insan sağlığını ilgilendiren iĢlerde çalıĢtığı, iĢçilerden insan sağlığını ilgilendirmeyen, asil iĢveren olan hastaneyi destekleyici nitelikteki iĢleri yürüttükleri tespit edildiği, bu çerçevede baskın olan teknik amaç dikkate alındığı, bu nedenle yapılan iĢlerin ĠĢkolları Yönetmeliği’nin 17 sıra numaralı ―Sağlık ve Sosyal Hizmetler‖ iĢkolunda yer aldığı tespit edilmiĢtir. Karar: Yıldırım Temizlik Org. ve Tic. Ltd. ġti. -Tamer Endüstriyel Proje Uygulama Tic. Ltd. ġti. Yıldırım-Tamer ĠĢ Ortaklığı iĢyerinde yapılan iĢlerin niteliği itibariyle ĠĢkolları Yönetmeliği’nin 17 sıra numaralı ―Sağlık ve Sosyal Hizmetler‖ iĢkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin Resmî Gazete’de yayımlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ĠĢ SözleĢmesi Kanununun 5’inci maddesi gereğince karar verilmiĢtir. [R.G. 24 Nisan 2014 – 28981] —— • —— Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan: ÖZEL HUSUSLAR-TEK BĠR FĠNANSAL TABLONUN BAĞIMSIZ DENETĠMĠ ĠLE FĠNANSAL TABLOLARDAKĠ BELĠRLĠ UNSURLARIN, HESAPLARIN VEYA KALEMLERĠN BAĞIMSIZ DENETĠMĠ (BDS 805) HAKKINDA TEBLĠĞ TÜRKĠYE DENETĠM STANDARTLARI TEBLĠĞĠ (NO: 36) Amaç MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; bu Tebliğin ekinde yer alan Özel Hususlar-Tek Bir Finansal Tablonun Bağımsız Denetimi ile Finansal Tablolardaki Belirli Unsurların, Hesapların veya Kalemlerin Bağımsız Denetimi Standardının yürürlüğe konulmasıdır. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Tebliğin kapsamı, Ek’te yer alan BDS 805 metninde belirlenmiĢtir. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen; a) BaĢkan: Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu BaĢkanını, b) Denetçi: Bağımsız denetçiyi, c) Denetim: Bağımsız denetimi, ç) Kurum: Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunu, ifade eder. GeçiĢ hükümleri GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin yayımı tarihine kadar 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 1 inci maddesine göre mevcut mevzuat hükümleri çerçevesinde yürütülen bağımsız denetim faaliyetleri, bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde yürütülmüĢ kabul edilir. Yürürlük MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2013 tarihinde ve sonrasında baĢlayacak hesap dönemlerinden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Kurum BaĢkanı yürütür. Tebliğin ekleri için tıklayınız [R.G. 24 Nisan 2014 – 28981] —— • —— YÖNETMELĠK BaĢbakanlık (Hazine MüsteĢarlığı)’tan: SĠGORTACILIK KAPSAMINDA DEĞERLENDĠRĠLECEK FAALĠYETLERE, TÜKETĠCĠ LEHĠNE YAPILAN SĠGORTA SÖZLEġMELERĠ ĠLE MESAFELĠ AKDEDĠLEN SĠGORTA SÖZLEġMELERĠNE ĠLĠġKĠN YÖNETMELĠK BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; sigortacılık faaliyeti ile bu kapsama girmeyen iĢlerin sınırlarının tespiti, tüketici lehine yapılan sigorta sözleĢmeleri ve tarafların karĢı karĢıya gelmeden akdettikleri sigorta sözleĢmelerine iliĢkin usul ve esasların belirlenmesidir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; sigorta Ģirketleri, reasürans Ģirketleri ve sigorta teminatı veren emeklilik Ģirketleri ile çeĢitli isimler altında teminat sağlayan kiĢileri kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununa dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Abonelik sözleĢmesi: Belirli mal veya hizmetin sürekli veya düzenli aralıklarla teminini sağlayan sözleĢmeyi, b) Doğrudan akdedilen sigorta sözleĢmesi: Sigorta Ģirketinin veya sigortacılık yapan emeklilik Ģirketinin merkezinden ya da bu Ģirketlerin kendisine bağlı ancak tek baĢına ticari muamele yapabilen birimlerinden yapılan sözleĢmeyi, c) Emeklilik Ģirketi: 28/3/2001 tarihli ve 6432 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununa göre kurulan ve bireysel emeklilik sisteminde faaliyet göstermek üzere emeklilik branĢında ruhsat almıĢ Ģirketi, ç) Eser sözleĢmesi: Yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iĢ sahibinin de bunun karĢılığında bir bedel ödemeyi üstleneceği sözleĢmeyi, d) Hizmet sözleĢmesi: ĠĢçinin, iĢverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iĢ görmeyi ve iĢverenin de ona zamana veya yapılan iĢe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleĢmeyi, e) Ġthalatçı: Kamu tüzel kiĢileri de dâhil olmak üzere mal veya hizmetleri ya da bu malların hammaddelerini yahut ara mallarını ticari veya mesleki amaçlarla ithal ederek satım, kira, finansal kiralama veya benzeri bir yolla piyasaya süren gerçek veya tüzel kiĢiyi, f) Mesafeli sözleĢme: SözleĢme taraflarınca karĢı karĢıya gelinmeksizin yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya diğer iletiĢim araçları kullanılarak kurulan sözleĢmeleri, g) MüsteĢarlık: Hazine MüsteĢarlığını, ğ) Reasürans Ģirketi: Türkiye’de kurulmuĢ reasürans Ģirketi ile yurt dıĢında kurulmuĢ reasürans Ģirketinin Türkiye’deki teĢkilatını, h) Sigorta ettiren: Sigortacı ile sigorta sözleĢmesi akdederek sigortalının menfaatini sigortacı nezdinde prim ödemek suretiyle teminat altına alan kiĢiyi, ı) Sigorta Ģirketi: Türkiye’de kurulmuĢ sigorta Ģirketi ile yurt dıĢında kurulmuĢ sigorta Ģirketinin Türkiye’deki teĢkilatını, i) Üretici: Kamu tüzel kiĢileri de dâhil olmak üzere tüketiciye sunulmuĢ olan mal ya da bu malların hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine markasını, unvanını veya herhangi bir ayırt edici iĢaretini koyarak kendisini üretici olarak gösteren gerçek veya tüzel kiĢiyi, ifade eder. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Sigortacılık Faaliyeti BaĢka faaliyet yasağı MADDE 5 – (1) Sigortacılık Kanununun 3 üncü maddesi gereği sigorta Ģirketleri, sigortacılık iĢlemleri ve bunlarla doğrudan bağlantısı bulunan iĢler dıĢında baĢka iĢle iĢtigal edemez. (2) Sigorta Ģirketi ile sigortacılık yapan emeklilik Ģirketleri yapmıĢ oldukları sözleĢmenin konusu ile bağlantılı Ģekilde borçların ifasına yönelik yardımcı hizmet sunmaları durumunda, sigorta sözleĢmesinden menfaat sağlayanlar, sözleĢmenin konusuna dâhil edilmediği sürece bu hizmetleri kullanma konusunda zorlanamaz. (3) Sigorta Ģirketi ile sigortacılık yapan emeklilik Ģirketleri, akdettiği sigorta sözleĢmesinin asli edim borcunu oluĢturan risk taĢıma ve riziko gerçekleĢtiğinde tazminat ödeme borcunu baĢkasına devredemez. (4) Reasürans Ģirketleri hakkında da bu maddedeki hükümler uygulanır. Sigortacılık kapsamında değerlendirilemeyecek sözleĢme ve faaliyetler MADDE 6 – (1) Hizmet sözleĢmesi, eser sözleĢmesi veya abonelik sözleĢmesinde olduğu gibi konusu, karĢı tarafın zararının giderilmesi yerine, bedeni veya fikri insan emeği olan ve belli bir ücret karĢılığında iĢ görmeyi amaçlayan sözleĢmeler, sigorta sözleĢmesi ve bu kapsamda yapılan faaliyetler de sigortacılık faaliyeti değildir. (2) 23/2/1995 tarihli ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununa dayanılarak çıkarılan 14/6/2003 tarihli ve 25138 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik kapsamında verilen bakım, onarım ve kullanıma iliĢkin garanti ile bu garantinin kapsamını geniĢleten veya süresini uzatan sözleĢmeler ya da garanti belgesi muafiyetine girmekle birlikte üretici veya ithalatçı tarafından verilen söz konusu hizmetler bir bedel karĢılığında yapılıyor olsa bile sigorta sözleĢmesi olarak kabul edilmez. Sigortacılık kapsamında değerlendirilecek faaliyetler MADDE 7 – (1) Her ne ad altında olursa olsun 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1401 inci maddesi kapsamında teminat verilmesine yönelik faaliyetler sigortacılık faaliyetidir. (2) Sigortacılık faaliyeti, sigorta Ģirketleri, sigortacılık yapan emeklilik Ģirketleri ve reasürans Ģirketleri ile özel kanunları gereği sigortacılık yapan kiĢi ve kurumlar tarafından yürütülür. (3) Birinci fıkradaki faaliyetlerin ikinci fıkra dıĢındaki kiĢiler tarafından yürütülmesi, Sigortacılık Kanununun 5 inci maddesi gereği ruhsatsız sigortacılık faaliyeti olup, aynı Kanunun 35 inci maddesi uyarınca cezai müeyyideye tabidir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Tüketici Lehine Sigorta SözleĢmeleri, Mesafeli Akdedilen Sigorta SözleĢmeleri ve Herkese Açık Öneri Tüketici lehine yapılan sigorta sözleĢmeleri MADDE 8 – (1) Belli bir sözleĢme iliĢkisine bağlı olarak tüketici lehine yapılan sigorta sözleĢmelerinde sigorta ettiren, hiç bir Ģekilde tüketiciye sigorta teminatının kendisi tarafından verildiğini gösteren veya bu izlenimi yaratan davranıĢlarda bulunamaz, tüketici ile yaptığı sözleĢmede de bu yönde ifadelere yer veremez. (2) Sigorta sözleĢmesinin yapılmasına esas teĢkil eden sözleĢmede; tüketiciye, sigorta teminatının hangi Ģirket tarafından verildiği ile rizikonun gerçekleĢmesi hâlinde sigorta tazminatının, riski üstlenen Ģirket tarafından sigortacılık mevzuatı uyarınca ödeneceği açıkça belirtilir. Tüketici lehine sigorta sözleĢmesi yapan kiĢiye, Ģirket ile yapılan sigorta sözleĢmesinin bir örneği verilir ve ilave bilgilere nereden ulaĢılacağı konusunda tüketici bilgilendirilir. (3) Tüketici lehine yapılan sigorta sözleĢmelerinde, sigorta ettiren, yaptığı sözleĢme karĢılığında sigorta Ģirketinden ya da emeklilik Ģirketinden ücret ya da komisyon veya benzeri menfaat temin edemeyeceği gibi bu Ģirketler ile arasındaki herhangi bir hukuki iliĢki nedeniyle, sigorta Ģirketine ya da sigortacılık yapan emeklilik Ģirketine prim geliri sağlamak amacıyla tüketici lehine sigorta sözleĢmesi akdedemez. Mesafeli akdedilen sigorta sözleĢmeleri MADDE 9 – (1) Sigorta sözleĢmeleri, ister doğrudan ister sigorta acentesi vasıtasıyla olsun, tarafların bir araya gelmeksizin uzlaĢmalarına imkân sağlayan her türlü iletiĢim araçları kullanılarak akdedilebilir. (2) Bu Yönetmelik kapsamında mesafeli sözleĢme akdetmek isteyenlerin, iĢi yürütebilecek Ģekilde gerekli organizasyon ve teknik alt yapıya sahip olması gerekir. (3) Mesafeli sigorta sözleĢmesi akdedecek olanlar, uygulamaya baĢlamadan önce, gerekli organizasyon ve teknik alt yapılarına iliĢkin MüsteĢarlığa bilgi vermek zorundadır. (4) 28/10/2007 tarihli ve 26684 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigorta SözleĢmelerinde Bilgilendirmeye ĠliĢkin Yönetmelik hükümleri, mesafeli akdedilen sigorta sözleĢmeleri hakkında da uygulanır. Elektronik ortamda yapılan sigorta sözleĢmelerinde, bilgilendirmenin yapılmıĢ sayılması, elektronik ortamda teyit edilmesine bağlıdır. Ancak, bilgilendirmeye esas hususların mesafeli sigorta sözleĢmesi akdedecek olanların internet sitesinde yayımlaması ve sigorta sözleĢmesinde yer almak isteyen kiĢilerin de bu bilgileri kendi hâkimiyet alanı içindeki herhangi bir elektronik ortama aktarma imkânının verilmesi durumlarında, bilgi verme yükümlülüğü yerine getirilmiĢ sayılır. (5) Mesafeli akdedilen sözleĢmelerde de Türk Ticaret Kanununun 1424 üncü maddesinde öngörülen poliçe verme yükümlülüğü devam eder. Sigorta sözleĢmesinin elektronik ortamda akdedildiği hâllerde, Türk Ticaret Kanununun 1425 inci maddesine uygun olmak kaydıyla, sigorta ettirenin kendi hâkimiyet alanı içindeki herhangi bir elektronik ortama aktarma ve çıktı almasına imkân sağlayacak surette elektronik ortamda da poliçe düzenlenebilir. Bu durumda sigorta genel Ģartları bağlantı adresi göstermek suretiyle de verilebilir. (6) Poliçelerin elektronik ortamda düzenlendiği hâllerde, Ģirketin poliçeyi imzalama yükümlülüğü elektronik imza ile yerine getirilir. (7) Reasürans sözleĢmeleri de mesafeli olarak akdedilebilir. Bu durumda reasürans Ģirketi hakkında da gerekli organizasyon ve teknik alt yapı ile MüsteĢarlığın bilgilendirilmesine iliĢkin bu madde hükümleri uygulanır. Herkese açık öneri MADDE 10 – (1) Ürün teĢhiri gibi yöntemlerle herkese açık öneride bulunmak suretiyle sigorta sözleĢmeleri akdedilebilir. Ancak, bu halde sigortanın konusu, kapsamı ve 17/11/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 8 inci maddesi gereği prim miktarı açık ve net olarak gösterilir. (2) Herkese açık öneriye konu teĢkil edecek sigorta sözleĢmeleri ve önerinin uygulama Ģekli hakkında, uygulamaya geçilmeden bir ay önce MüsteĢarlığa bilgi verilmesi zorunludur. MüsteĢarlık sunulan bilgiler çerçevesinde gerekli değiĢikliklerin yapılmasını talep edebilir. (3) Ürün teĢhirinin yapıldığı yerlerde, teknik personel dıĢındaki kiĢiler, ürün tanıtımı yapamaz ve satıĢına yönelik faaliyetlerde bulunamaz. (4) MüsteĢarlık herkese açık öneride bulunabilme esaslarını tespite yetkilidir. Yürürlük MADDE 11 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 12 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine MüsteĢarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür. [R.G. 25 Nisan 2014 – 28982] —— • —— TEBLĠĞLER Ekonomi Bakanlığından: ĠTHALATTA HAKSIZ REKABETĠN ÖNLENMESĠNE ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2014/13) Yasal dayanak ve baĢvuru MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ, 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (Karar) ile yürürlüğe konulan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelikten (Yönetmelik) oluĢan ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkında mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan ara gözden geçirme soruĢturması baĢvurusu ile bu baĢvuruya iliĢkin olarak söz konusu mevzuat kapsamında yapılan değerlendirmenin sonuçlarını içermektedir. (2) ġikâyetçi yerli üretici Cam Elyaf Sanayii A.ġ. Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menĢeli 7019.11, 7019.12, 7019.19, 7019.31, 7019.90.00.10.00, 7019.90.00.30.00 gümrük tarife istatistik pozisyonlarında (GTĠP) yer alan ―cam elyafı takviye malzemeleri‖nin ithalatında halen uygulanmakta olan dampinge karĢı önlemin, yerli üretim dalının dampingli ithalat nedeniyle uğradığı zararı ortadan kaldırmaya yeterli olmadığı gerekçesiyle söz konusu ülke menĢeli ürüne yönelik bir ara gözden geçirme soruĢturması açılması istemiyle baĢvuruda bulunmuĢtur. Önleme tabi ürün MADDE 2 – (1) BaĢvuru konusu ürün, 7019.11, 7019.12, 7019.19, 7019.31, 7019.90.00.10.00, 7019.90.00.30.00 GTĠP’lerinde yer alan ―cam elyafı takviye malzemeleri‖dir. (2) Bahse konu GTĠP’ler yalnızca bilgi amaçlı verilmiĢ olup, bağlayıcı mahiyette değildir. (3) BaĢvuru konusu ürünün Türk Gümrük Tarife Cetveli’nde yer alan tarife pozisyonunda ve/veya eĢya tanımında yapılacak değiĢiklikler bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına halel getirmez. BaĢvurunun temsil niteliği MADDE 3 – (1) BaĢvuru aĢamasında sunulan delillerden, baĢvurunun Yönetmeliğin 20 nci maddesi çerçevesinde yerli üretim dalının temsil niteliğini haiz olduğu anlaĢılmıĢtır. Mevcut önlem MADDE 4 – (1) 31/12/2010 tarihli ve 27802 5 inci mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2011/1) kapsamında Chongqing Polycomp International Corporation (CPIC) firması için CIF bedelin %20,20’si, diğer firmalar için %23,75’i oranlarında dampinge karĢı önlem yürürlüktedir. Gerekçe MADDE 5 – (1) Yapılan baĢvurunun incelenmesi neticesinde baĢvurunun ÇHC menĢeli dampingli ithalattan kaynaklanan zarara iliĢkin ara gözden geçirme soruĢturması açılması için yeterli delilleri içerdiği anlaĢılmıĢtır. Karar ve iĢlemler MADDE 6 – (1) Bir ara gözden geçirme soruĢturmasının açılabilmesi için yeterli bilgi, belge ve delillerin bulunduğu anlaĢıldığından, Ġthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu tarafından ÇHC menĢeli söz konusu ürün için Yönetmeliğin 20 nci maddesi çerçevesinde bir ara gözden geçirme soruĢturması açılmasına karar verilmiĢtir. (2) BaĢvuruya konu mevcut önlem, Yönetmeliğin 35 inci maddesi gereğince, soruĢturma sonuçlanıncaya kadar yürürlükte kalmaya devam edecektir. (3) SoruĢturma, Ekonomi Bakanlığı Ġthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) tarafından yürütülecektir. Soru formları ve bilgilerin toplanması MADDE 7 – (1) SoruĢturma açılmasını müteakip, baĢvuruda belirtilen ve Bakanlıkça tespit edilen soruĢturmaya konu ürünün bilinen ithalatçılarına, soruĢturma konusu ülkede yerleĢik bilinen üretici/ihracatçılarına ve soruĢturmaya konu ülkenin Ankara’daki Büyükelçiliğine soruĢturmanın açılıĢına iliĢkin bildirimde bulunulacaktır. (2) Bildirimde, soruĢturma açılıĢ Tebliğine, baĢvurunun gizli olmayan özetine ve soru formlarına nasıl eriĢileceği hususunda bilgi verilecektir. (3) Bakanlıkça tespit edilememesi nedeniyle bildirim gönderilemeyen veya kendilerine bildirim ulaĢmayan diğer ilgili tarafların soru formuna Ekonomi Bakanlığına ait ―Ticaret Politikası Savunma Araçları‖ internet sayfasındaki (www.tpsa.gov.tr) ilgili bölümden eriĢmeleri mümkün bulunmaktadır. (4) Ġlgili taraflar, soru formunda istenilen bilgiler haricinde, soruĢturmayla ilgili olduğu düĢünülen diğer bilgi, belge ve görüĢlerini, destekleyici deliller ile birlikte Genel Müdürlüğe yazılı olarak 8 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen süre içerisinde sunabilirler. (5) SoruĢturmanın sonucundan etkilenebileceklerini iddia eden; ancak bu maddenin 1 inci ve 3 üncü fıkraları kapsamına girmeyen diğer ilgili taraflar (ürünü girdi olarak kullanan iĢletmeler, bunların meslek kuruluĢları, tüketici dernekleri, üretim dalındaki iĢçi veya iĢveren sendikaları gibi) görüĢlerini Genel Müdürlüğe yazılı olarak 8 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen süre içerisinde sunabilirler. (6) Ġlgili taraflarca soru formuna verilen cevaplar, soruĢturmayla ilgili sunulan diğer bilgi, belge ve görüĢler ile destekleyici deliller aksi belirtilmedikçe yazılı olarak sunulur. Yazılı sunumlarda ilgili tarafların isim ve unvanı, adres bilgileri, elektronik posta adresi, telefon ve faks numaraları belirtilmelidir. (7) SoruĢturma süresince Yönetmeliğin 22 nci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde gizlilik kaydıyla verilen her tür bilgi, belge ve görüĢün gizli olmayan bir özeti sunulmalıdır. Gizli olmayan özet, esas bilginin makul ölçüde anlaĢılmasına olanak sağlayacak ayrıntıda olmalıdır. Ġlgili taraflar, istisnai hallerde bu bilgilerin özetlenemeyecek nitelikte olduklarını belirtebilirler. Bu gibi istisnai durumlarda, bilgilerin özetlenemeyecek nitelikte olmasının nedenlerinin belirtilmesi gerekir. Süreler MADDE 8 – (1) 7 nci maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirimin gönderildiği bütün ilgili taraflar için soru formunu cevaplandırma süresi, soruĢturmanın açılıĢına iliĢkin bildirimin gönderildiği tarihten itibaren posta süresi dâhil 37 gündür. (2) 7 nci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen bildirimin gönderilmediği bütün ilgili taraflar, soruĢturma ile ilgili görüĢlerini ve soru formuna iliĢkin cevaplarını bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren baĢlayacak 37 günlük süre içerisinde sunabilirler. (3) SoruĢturmanın sonucundan etkilenebileceklerini iddia eden ancak 7 nci maddenin beĢinci fıkrası kapsamına giren diğer ilgili taraflar, soruĢturma ile ilgili görüĢlerini bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren soruĢturmanın akıĢını etkilemeyecek Ģekilde soruĢturma süreci içerisinde sunabilirler. ĠĢbirliğine gelinmemesi MADDE 9 – (1) Yönetmeliğin 26 ncı maddesi hükmü çerçevesinde, ilgili taraflardan birinin verilen süreler dâhilinde ve istenilen biçimde gerekli bilgi ve belgeleri sağlamaması ya da bu bilgi ve belgelere eriĢimi reddetmesi veya soruĢturmayı engellediğinin anlaĢılması veya yanlıĢ ya da yanıltıcı bilgi vermesi hallerinde söz konusu taraf iĢbirliğine gelmemiĢ sayılır. Bu gibi hallerde soruĢturma kapsamındaki geçici veya nihai belirlemeler, olumlu ya da olumsuz, mevcut verilere göre yapılabilir. (2) Ġlgili tarafların iĢbirliğine gelmemesi veya kısmen iĢbirliğine gelmesi halinde bahse konu taraf için soruĢturmanın sonucu iĢbirliğine gelinmesine nazaran daha az avantajlı olabilir. Yetkili merci ve adresi MADDE 10 – (1) SoruĢturmayla ilgili bilgi, belge ve görüĢlerin aĢağıda belirtilen yetkili mercie iletilmesi gerekmektedir: T.C. Ekonomi Bakanlığı Ġthalat Genel Müdürlüğü Damping ve Sübvansiyon AraĢtırma Dairesi Ġnönü Bulvarı No: 36, Emek/ANKARA Tel: +90-312-204 77 18-22/212 87 52 Faks: +90-312-212 87 65 veya 212 87 11 E-posta: [email protected] SoruĢturmanın baĢlangıç tarihi MADDE 11 – (1) SoruĢturma, bu Tebliğin yayımı tarihinde baĢlamıĢ kabul edilir. Yürürlük MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 13 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. [R.G. 25 Nisan 2014 – 28982] —— • —— Gümrük ve Ticaret Bakanlığından: TASFĠYE GENEL TEBLĠĞĠ (ELEKTRONĠK ĠHALE SERĠ NO: 1) Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 177 nci maddesi uyarınca tasfiyelik hale gelmiĢ eĢyanın tasfiyesi amacıyla elektronik ortamda yapılacak ihalelere iliĢkin usul ve esasları belirlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 25/6/2013 tarihli ve 28688 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tasfiye Yönetmeliğinin 32 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen; a) Alıcı: Tasfiyelik eĢyayı alan kiĢiyi, b) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını, c) Bekletilmeyecek eĢya: Çabuk bozulma, telef olma, ekonomik değerini kaybetme riski bulunan eĢya ile saklanması masraflı, külfetli veya tehlikeli olan eĢyayı, ç) Bölge müdürlüğü: Gümrük ve ticaret bölge müdürlüklerini, d) Döner Sermaye: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Döner Sermaye ĠĢletmesini, e) E-ihale: EĢyanın tasfiyesi amacıyla elektronik ortamda yapılan ihaleyi, f) EĢya: Her türlü madde, ürün ve değerler ile taĢıtları, g) Genel Müdürlük: Tasfiye Hizmetleri Genel Müdürlüğünü, ğ) Ġhale bedeli: EĢyanın ihalede bulduğu bedeli, h) Ġhaleye esas bedel: EĢyanın ihaleye sunulduğu bedeli, ı) Ġstekli: Ġhaleye katılan gerçek veya tüzel kiĢi veya kiĢileri, i) ĠĢletme müdürlüğü: Tasfiye iĢletme müdürlüklerini, j) Kullanıcı: Elektronik ihale programına üye olan gerçek ve tüzel kiĢileri, k) SatıĢ bedeli: Ġhale yoluyla satılan eĢyanın ihale bedelinden, diğer yollarla yapılan tasfiyede ise elde edilen bedelden, eĢyanın yurtiçinde satıĢı veya tasfiyesi nedeniyle yürürlükteki mevzuat uyarınca ayrılması gereken vergiler ve mali yüklerin ayrılmasından sonra kalan tutarı, l) Sistem: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı elektronik ihale programını, ifade eder. EĢyanın tespiti MADDE 4 – (1) ĠĢletme müdürlüğünce belirlenecek eĢya e-ihale yoluyla satıĢa sunulur. ĠĢletme müdürlüğü e-ihale yoluyla satıĢa çıktığı halde satılamayan eĢyanın Tasfiye Yönetmeliği hükümlerine göre ihale yoluyla satıĢına veya diğer yollarla tasfiyesine karar verebilir. (2) Bekletilmeyecek eĢya e-ihale yoluyla satıĢa sunulmaz. (3) E-ihale yoluyla satıĢına karar verilen eĢyaya iliĢkin bilgiler, karar tarihinden itibaren onbeĢ gün içinde iĢletme müdürlüğü tarafından sisteme girilerek e-ihale baĢlatılır. EĢya bedelinin tespiti MADDE 5 – (1) E-ihale yoluyla satıĢa sunulan eĢyanın ihaleye esas bedelinin tespitinde aĢağıda belirtilen esaslar uygulanır: a) EĢyanın bedeli, Tasfiye Yönetmeliği hükümlerine göre belirlenir. b) TaĢıtların bedeli, sigorta eksperleri tarafından tespit edilen bedel, rayiç değer veya hasar oranınca indirilmiĢ kasko bedeli gözönünde bulundurularak iĢletme müdürlüğü tarafından belirlenir. c) E-ihale yoluyla yapılan birinci ve ikinci satıĢta teklif almayan veya teklifi uygun görülmeyen eĢyanın ihaleye esas bedeli; eĢyanın özelliği, durumu, piyasa Ģartları, satıĢ kabiliyeti, rayiç değeri ve varsa teklif değeri de dikkate alınarak yeni ihale yapılmadan önce iĢletme müdürlüğünce değiĢtirilir. E-ihaleye hazırlık iĢlemleri MADDE 6 – (1) EĢyaya iliĢkin bilgiler ile gerektiğinde eĢya için alınması gereken bilirkiĢi raporu, uygunluk belgesi, eĢyanın tanımlanmasını sağlayan ve ayniyatını gösteren fotoğraf, video kaydı gibi görseller sistemde yayınlanır. (2) TaĢıtlar, satıĢa sunulmadan önce taĢıtı dıĢarıdan en az dört cepheden gösteren fotoğraflar ile taĢıtın içini gösteren en az bir fotoğrafı çekilir ve yetki belgesini haiz sigorta eksperi, iĢletme müdürlüğünde görevli teknik personel, teknik üniversiteler veya makine mühendisleri odası tarafından incelenerek taĢıtın bilgilerini, durumunu, özelliklerini, niteliklerini gösteren ayrıntılı rapor düzenlenir. Düzenlenen raporlar ile taĢıtın son durumunu gösteren fotoğrafların birer örneği sistemde yayımlanır. SatıĢların duyurulması MADDE 7 – (1) E-ihale yoluyla yapılacak satıĢlar sistem üzerinden, Bakanlık ve Genel Müdürlüğün kurumsal internet sayfalarından duyurulur. E-ihale yoluyla satıĢa sunulan eĢyanın ihalede kaldığı süre satıĢın duyurulması hükmündedir. Teminat MADDE 8 – (1) E-ihale yoluyla yapılacak satıĢa teklif verebilmek için kullanıcıların teminat yatırması zorunludur. (2) Teminat, tedavülde olan nakit Türk Parası olarak e-ihale için Döner Sermaye adına açılmıĢ banka hesaplarına yatırılır. (3) Teminat tutarı, isteklinin verdiği teklifin en az yüzde onudur. Teminat olarak alınacak azami tutar ihaleye esas bedelin yüzde onu ancak, ihaleye esas bedelin 1.000.000 TL’den fazla olması halinde ise 100.000 TL’dir. Ġsteklinin verdiği teklif için gerekli teminat tutarı sistemde bloke edilir. Bloke edilen tutar, iĢletme müdürlüğünce sistemde serbest bırakılmadıkça baĢka bir e-ihalede kullanılamaz. (4) Teminat tutarı ihale bedelinin ödenmesinde kullanılabilir. Ġhale bedelinin ödenmesinde kullanılmayan teminat için sistemde konulmuĢ bloke, Ģartname hükümlerine uygun olarak ihale bedelinin tamamının ödenmesi halinde kaldırılır. (5) Teminat bedelinin yatırılmasıyla, sisteme kayıt için gerekli olan üyelik formunda, satıĢ Ģartnamesinde ve Ģartname eki listede yer alan koĢullar ile sistemde bulunan ihale detaylarında yer alan genel ve özel koĢullar kabul edilmiĢ sayılır. (6) E-ihaleye katılım amacıyla yatırılan teminat, sadece e-ihale yoluyla satıĢa sunulan ve teminat miktarını karĢılayan eĢya için geçerlidir. Teminat bedelinin geri alınmaması halinde teminat sistemde yer alan baĢka e-ihalelerde de kullanılabilir. (7) Kullanıcının sistem üzerinden talebi halinde, iadesinde sakınca olmayan teminat bedeli kısmen veya tamamen yedi iĢ günü içerisinde kullanıcının banka hesabına iade edilir. (8) Teminat; a) Alıcının damga vergisini ödememesi, b) Alıcının ihale bedelini ödememesi, c) 13 üncü maddenin birinci fıkrasında sayılan yasak fiillerde bulunulması, nedeniyle gelir kaydedilmesi gereken durumlarda iade edilmez. (9) Teminatın kabul ve iade iĢlemleri, Merkez Tasfiye ĠĢletme Müdürlüğü tarafından; mahsup edilmesi veya irat kaydedilmesi iĢlemleri ilgili iĢletme müdürlüğü tarafından yürütülür. EĢyanın görülmesi MADDE 9 – (1) E-ihale yoluyla yapılacak satıĢlara katılacak olanlar, ilgili iĢletme veya gümrük müdürlüğünden alacakları izin belgesini göstererek eĢyayı bulunduğu yerde görebilirler. ĠĢletme müdürlüğünce eĢyanın niteliğinde, miktarında ve değerinde önemli bir değiĢikliğe neden olmayacak Ģekilde bedeli karĢılığında eĢyadan örnek verilebilir. Ancak 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında davası devam eden eĢyadan numune verilmez. (2) SatıĢı yapan iĢletme müdürlüğü veya ilgili gümrük müdürlüğünce, satıĢa sunulan eĢyanın üzerine liste sıra numarasını gösterir bir etiket konulur. (3) GörüĢ sırasında satıĢ konusu eĢyanın ve diğer eĢyanın zarar görmemesi için idare amirleri gerekli tedbirleri alır. Gerekmesi halinde görüĢ gün ve saatleri belirlenerek sistemde duyurulur. E-ihaleye katılım koĢulları MADDE 10 – (1) E-ihaleye katılabilmek için sistemde yer alan üyelik formunun doldurularak sisteme üye olunması zorunludur. (2) 18 yaĢını doldurmuĢ, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip ve kanuni ikametgâhı bulunan herkes üye olup ihalelere katılabilir. (3) Tüzel kiĢilerde üyelik için tüzel kiĢiyi yetkili kiĢi tarafından gerekli bilgiler sisteme girilir ve sistemde yer alan baĢvuru formu imzalanarak temsil ve ilzama iliĢkin belgelerle birlikte Merkez Tasfiye ĠĢletme Müdürlüğüne gönderilir. Merkez Tasfiye ĠĢletme Müdürlüğü üyelikle ilgili belgelerin teslim alınmasını müteakip tüzel kiĢinin kullanıcı adını sistemde aktive ederek üyelik iĢlemlerini tamamlar. (4) Sisteme üyelik baĢvurusunda bulunan kiĢilerin iĢletme müdürlükleri tarafından yapılan ihalelerde yasaklı olup olmadığı üyelik öncesinde kontrol edilir. Yasaklı listesinde bulunan kiĢilerin baĢvuruları yasaklı süresi bitene kadar onaylanmaz. KiĢilerin sisteme üye olduktan sonra yasaklı hale gelmesi halinde sistemde teklif vermelerine izin verilmez. Ġsteklilerin yasaklı hale gelmeden önceki teklifleri, teklif verdikleri ihale sonuçlanana kadar geçerli kabul edilir. Ancak isteklinin yasaklı hale gelmesine neden olan fiilin teklif verilen ihaleyle ilgili olması halinde idare tarafından teklif değerlendirmeye alınmaz ve ihale iptal edilir. (5) Kullanıcı, üyelik formunu doldurarak sisteme kayıt olmasıyla bu formda yer alan bilgilerin tam, doğru, kendisine ait olduğunu taahhüt etmiĢ ve formda yer alan Ģartları kabul etmiĢ sayılır. Kullanıcı, üyelik formunda yer alan bilgilerinin eksik veya yanlıĢ olmasından doğan veya doğabilecek olan zararlardan sorumludur. (6) Kullanıcı adı; gerçek kiĢilerde T.C. kimlik numarası, tüzel kiĢilerde vergi numarasıdır. Sisteme üye olan kullanıcıya elektronik posta veya SMS yoluyla katılım için Ģifre gönderilir. KiĢiye özel bu bilgilerin güvenliğinden ve gizliliğinden kullanıcı sorumludur. Kullanıcının sistemdeki hesabının üçüncü kiĢiler tarafından kullanılması halinde her türlü sorumluluk kullanıcıya aittir. Kullanıcı Ģifresini ve üyelik bilgilerinde yer alan tüm bilgileri sistemde değiĢtirebilir. (7) EĢya mevcut durumu ile satıĢa sunulmaktadır. Sistemde yer alan eĢyaya ait bilgiler, bilgi niteliğindedir. Sistemde teklif veren istekliler e-ihalesi yapılan eĢyayı mevcut haliyle görmüĢ, incelemiĢ ve e-ihaleye sunulduğu haliyle kabul etmiĢ sayılır. (8) EĢyanın alıcıya tesliminden sonra eĢyanın piyasaya arzı, kullanımı veya tescili için alınması gereken her türlü iznin veya belgenin alınması, kayıt, tescil veya bildirim iĢlemleri alıcı tarafından yerine getirilir ve bunlara iliĢkin her türlü mali yük ve yükümlülük alıcı tarafından karĢılanır. (9) Bakanlık, sistemin düzgün ve doğru iĢleyiĢi ile sistemde yer alan her türlü bilginin güvenliğinden ve gizliliğinden sorumludur. Sistemde oluĢabilecek sorunlar dıĢında internet, telefon ve GSM hatlarındaki sorunlar gibi sistemden kaynaklanmayan sorunlar veya kullanıcıdan kaynaklanan nedenlerle istekliler tarafından sistemde teklif verilememesi veya Bakanlık tarafından kullanıcı, istekli veya alıcıya e-posta veya SMS yoluyla yapılacak bildirimlerin yapılamamasından Bakanlık sorumlu değildir. Sistemde yer alan her türlü süreç, sistemde yer alan bilgiler doğrultusunda tamamlanır. E-ihale usulü MADDE 11 – (1) E-ihaleye teklif vereceklerin bilgileri ve teklifleri elektronik ortamda alınır. E-ihale yoluyla yapılan satıĢlar kapalı teklif yöntemiyle yapılır. (2) Kapalı teklif yöntemiyle verilen teklifler ihale süresi bitene kadar teklif sahibi istekli dıĢında, teklif süresi bittikten sonra ise satıĢ tamamlanana kadar teklif sahibi ve iĢletme müdürlüğü dıĢında hiç kimse tarafından görülemez ve sistemde gösterilemez. Bakanlık, istekliler tarafından verilen tekliflerin gizliliği ile ilgili her türlü tedbiri alır. E-ihale sonuçları sistemde duyurulur. (3) ĠĢletme müdürlüğünce, e-ihale yoluyla satıĢı uygun bulunan eĢyanın bilgileriyle ilgili belgeler sisteme kaydedilir. ĠĢletme müdürünün sistem üzerinden onaylaması durumunda e-ihale, onayı takip eden gün saat 12.00’de baĢlar ve ihale için belirlenen sürenin son günü saat 12.00’de biter. EĢyanın e-ihale süresi yedi günden az olamaz. Ġhale için belirlenen bitiĢ saatine en fazla bir saat kala yeni bir teklif verilmesi veya mevcut bir teklifin arttırılması halinde ihale saati, ihale bitiĢ saatinden itibaren otuz dakika uzatılır. UzatılmıĢ bir ihalede, ihale bitiĢ saatine en fazla bir saat kala yeni bir teklif verilmesi veya mevcut bir teklifin artırılması halinde ihale en fazla iki kez olmak üzere onbeĢer dakika daha uzatılır. Ġhalenin uzatıldığı bilgisi sistem üzerinden duyurulur ve isteklilere e-posta veya SMS yoluyla iletilir. (4) Ġstekli, e-ihale yoluyla satıĢa sunulan eĢya için, belirlenen ihale süresi içinde ve teminatı yeterli olduğu müddetçe, ihaleye esas bedelin altında veya üstünde teklif verebilir veya ilk verdiği tekliften az olmamak koĢuluyla teklifini değiĢtirebilir. Ġstekli hiçbir Ģekilde teklif verdiği andan itibaren teklifini geri çekemez. (5) EĢya en yüksek bedeli verene satılır. E-ihale süresi bittiğinde verilen teklifler iĢletme müdürlüğünce incelenir. a) Verilen en yüksek teklifin, ihaleye esas bedelin en az yüzde yetmiĢ beĢini bulması halinde satıĢ yapılarak satıĢın gerçekleĢtiği alıcıya e-posta veya SMS yoluyla bildirilir. Verilen teklifin ihaleye esas bedelin yüzde yetmiĢ beĢinin altında olması halinde teklifler değerlendirilerek teklif edilen bedel üzerinden en yüksek teklifi verene satılabilir veya yeniden satıĢa sunulabilir. Teklif edilen bedel üzerinden satılanlar için alıcıya e-posta veya SMS yoluyla bilgi verilir. b) Sistem üzerinde ihale sonuçları duyurulur ve alıcı dıĢındaki isteklilerin teminatı üzerindeki bloke kaldırılarak teminat serbest bırakılır. (6) Ġhalede aynı tutarda teklif verilmesi durumunda sırasıyla; a) Gün, saat, dakika, saniye ve salise bilgilerine göre ilk teklif veren, b) (a) fıkrasına göre bir belirleme yapılamadığı durumlarda sisteme ilk üye olan, c) (a) ve (b) fıkrasına göre bir belirleme yapılamadığı durumlarda ise sistemde, bloke edilmiĢ tutarlar dahil, en çok teminatı bulunan, isteklinin teklifi kabul edilir. (7) Ġhale, en yüksek teklif sahibine ihalenin sonucunun bildirilmesi ve ihale sonucunun sistemde duyurulmasıyla tamamlanmıĢ sayılır. (8) Ġhale bedeli, damga vergisi ve diğer mali yüklerin ihalenin tamamlanmasını izleyen yedi gün içinde ödenmesi zorunludur. Alıcı, ihale bedeli, damga vergisi ve diğer mali yükleri e-ihale için Döner Sermaye adına açılmıĢ banka hesabına yatırarak veya 8 inci maddenin dördüncü fıkrası uyarınca iĢlem yaparak sistemde ödeme iĢlemlerini tamamlar. Ġhale bedeli için taksitlendirme yapılmaz. Ġhale bedelinin, damga vergisi ve diğer mali yüklerin bu süre içinde ödenmemesi halinde satıĢ iptal edilir ve alıcının teminatı döner sermayeye gelir kaydedilerek eĢya yeniden satıĢa sunulur. (9) E-ihalede satılamayan ve yeniden ihaleye çıkartılacak eĢyanın, en geç üç ay içinde satıĢa sunulması esastır. (10) ĠĢletme müdürlüğü, gerekçesini belirterek e-ihale öncesinde, sırasında veya sonrasında eĢyanın teslim edilip edilmediğine bakılmaksızın ihaleyi veya satıĢı iptal etmeye yetkilidir. (11) Alıcı, satıĢ Ģartnamesinde belirtilen hallerde ihalenin veya satıĢın iptalini isteyebilir. (12) SatıĢın veya ihalenin iptali halinde yatırılmıĢ olan satıĢ bedeli iade edilir. Tahsil edilmiĢ olan vergilerin red ve iadesi ilgili mevzuat çerçevesinde yapılır. EĢyanın tesliminden sonra satıĢın iptal edilmesi halinde, ihale edilen eĢya idareye teslim edilir ve alıcının eĢyanın tesliminden sonra eĢya için doğrudan gerçekleĢtirdiği masrafları fatura ile belgelendirmesi Ģartıyla alıcıya ödenir. Ancak idare tarafından masraflar fazla bulunursa mahkemeye yaptırılacak tespit çerçevesinde ödeme yapılır. Alıcıya teslim edildikten sonra satıĢı iptal edilen eĢyanın idarece belirlenecek sürede ve aynen iade edilmemesi halinde, ihale bedelinin yüzde yirmisi oranında bir tutar alıcı tarafından idareye ödenir. (13) E-ihale yoluyla satıĢa sunulan eĢya en az üç ay süresince ve dört defadan az olmamak üzere satıĢa sunulur. Ancak dört defa satıĢa sunulmasına rağmen yapılan eihalelerde hiç teklif almayan eĢya hakkında süre Ģartı aranmaksızın 4 üncü maddenin birinci fıkrası uyarınca iĢlem yapılır. Bunun dıĢındaki durumlarda yapılacak iĢlemler Genel Müdürlükçe belirlenir. EĢyanın teslimi MADDE 12 – (1) EĢyanın, ihale bedelinin ödenmesini izleyen on gün içinde alıcı tarafından bulunduğu yerden teslim alınması zorunludur. Bu süre, eĢyanın teslimine iliĢkin evrakların alıcıya teslimi için postada geçen sürelerde durur. Bu süreler içerisinde teslim alınmayan eĢya Tasfiye Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda yeniden satıĢa sunulur. (2) Ġhale bedeli, damga vergisi ve diğer mali yükler ödenmeden ve alıcı tarafından imzalanmıĢ satıĢ Ģartnamesi iĢletme müdürlüğünce teslim alınmadan eĢya alıcıya teslim edilmez. (3) Alıcı, sistemde yer alan Ģartnamenin dökümünü alarak imzalar ve ihale bedelini ödeme süresi içinde iĢletme müdürlüğüne teslim eder veya iadeli taahhütlü posta ile gönderir. Sistem üzerinde güvenli elektronik imzayla imzalanan satıĢ Ģartnamesi ayrıca iĢletme müdürlüğüne teslim edilmez veya gönderilmez. Yasak fiiller ve yaptırımlar MADDE 13 – (1) Ġhalelerde; a) Hile, desise, vait, tehdit, nüfuz kullanma ve çıkar sağlama suretiyle veya baĢka yollarla ihaleye iliĢkin iĢlemlere fesat karıĢtırmak veya buna teĢebbüs etmek, b) Sahte belge veya sahte teminat kullanmak veya kullanmaya teĢebbüs etmek, taahhüdünü kötü niyetle yerine getirmemek, taahhüdünü yerine getirirken idareye zarar verecek iĢler yapmak, yasaktır. (2) Birinci fıkrada belirtilen fiilleri yapanların teminatı döner sermayeye gelir kaydedilir ve bu fiileri bizzat veya vekil olarak iĢleyenlerle bu iĢteki vekil veya müvekkilleri hakkında fiilin özelliğine göre Genel Müdürlük tarafından bir yıla kadar iĢletme müdürlüklerinin ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verilir. Bunların sermayesinin çoğunluğuna sahip bulunduğu veya yönetim kurulunda görev aldığı tespit edilen tüzel kiĢiler için de yasaklama kararı alınır. (3) Bu Tebliğ kapsamındaki ihalelerde bir takvim yılı içinde iki defa ihale bedelini ödemeyen alıcı ile vekilleri, üç ay süresince iĢletme müdürlüğünce yapılan ihalelere alınmazlar. Tekrarı halinde Genel Müdürlük tarafından bir yıla kadar iĢletme müdürlüğünün ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verilir. (4) Ġhaleyi yapan iĢletme müdürlüğünce, ihalelere katılmaktan yasaklama kararı verilmesi gerekenlere, ihale bedelini ödemeyenlere iliĢkin bilgiler sisteme kaydedilmek üzere Genel Müdürlüğe gönderilir. (5) Ġkinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen fiil ve davranıĢların tespit edildiği tarihi izleyen on iĢ günü içinde yasaklama kararı alınarak sisteme kaydedilir ve elektronik ortamda iĢletme müdürlüklerine duyurulur. (6) Haklarında ihaleye katılmaktan yasaklama kararı bulunanlar, yasaklama kararının sona erdiği tarihe kadar iĢletme müdürlüğünce yapılacak ihalelere iĢtirak ettirilmezler. Bu konuda gerekli tedbirler iĢletme müdürlüğünce alınır. (7) Ġhale iĢlemlerinde sahte belge veya sahte teminat kullanan veya kullanmaya teĢebbüs eden, taahhüdünü kötü niyetle yerine getirmeyen, taahhüdünü yerine getirirken idareye zarar verecek iĢler yapan, ihale iĢlemlerine fesat karıĢtıran veya teĢebbüs edenler ile o iĢteki ortak veya vekilleri hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur. (8) Ġkinci ve üçüncü fıkralar ile 14 üncü madde kapsamında ihaleye katılamayacak olanlar, aksine bir hüküm bulunmadıkça, idarece yapılan ihalelere iliĢkin, eĢyanın görülmesi de dahil hiç bir iĢlem yapamaz ve eylemde bulunamazlar. Ġhalelere katılamayacak olanlar MADDE 14 – (1) Ġstekli veya vekil sıfatıyla iĢletme müdürlüğünce yapılacak ihalelere; a) 13 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca ihalelere katılmaktan yasaklananlar, b) Genel Müdürlük personeli, iĢletme müdürlüğünde görevli olanlar ve bölge müdürlüğünde tasfiye iĢlemleri ile görevli olanlarla, bunların eĢleri ve birinci dereceye kadar (birinci derece dahil) kan ve sıhri hısımları, c) (a) ve (b) bentlerinde sayılan Ģahısların sermayesinin çoğunluğuna sahip bulunduğu tüzel kiĢiler veya yönetim kurulunda görev aldığı tüzel kiĢiler, katılamazlar. (2) ĠĢletme müdürlüğünde görevli iken bu görevlerinden ayrılmıĢ olanlar görevlerinden ayrıldıkları tarihten itibaren en son çalıĢtıkları iĢletme müdürlüğünce yapılacak ihalelere bir yıl süreyle giremezler. Ek süre MADDE 15 – (1) Kanunda öngörülen süreler dıĢında bu Tebliğde yer alan sürelerle ilgili olarak, sürelerin bitiminden önce baĢvurulması Ģartıyla bu Tebliğde belirlenmiĢ süreler kadar iĢletme müdürlüğünce ek süre verilebilir. (2) Ödemeye iliĢkin ek süre talepleri sistem üzerinden yapılır. (3) Ödemeye iliĢkin verilen ek sürelerde faiz alınır. Faizin hesabında 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun tecil faizine iliĢkin hükümleri uygulanır. (4) SatıĢ Ģartnamesinde belirlenen mücbir sebepler veya beklenmeyen hallerin varlığı halinde iĢletme müdürlüğü son kez olmak üzere belirlenmiĢ süreler kadar ek süre verebilir. Mücbir sebep baĢvuruları ilgili iĢletme müdürlüğüne ve mücbir sebeplerin sona erdiği tarihten itibaren üç iĢ günü içerisinde yapılır. Bu süreler dıĢında yapılan baĢvurular iĢletme müdürlüğünce değerlendirmeye alınmaz. Mücbir sebep baĢvurusundan önce eĢyanın yeniden ihaleye sunulması veya satılması halinde ihale veya satıĢ iptal edilmez. Ancak baĢvuru sahibine uygulanan yaptırımlar kaldırılarak teminatı veya ihale bedeli iade edilir. Bildirimler MADDE 16 – (1) E-ihale iĢlemleri için kullanıcıya, istekliye veya alıcıya yapılacak her türlü bildirim sistem üzerinden yapılır ve gerektiğinde ilgililere e-posta veya SMS yoluyla bilgi verilir. (2) Sistemde yer alan bilgilerin kullanıcıya, istekliye veya alıcıya e-posta veya SMS yoluyla yapılan bildirimlerden farklı olması halinde sistemde yer alan bilgiler esas alınır. Bilgi ve belgeler MADDE 17 – (1) Bu Tebliğde geçen veya iĢletme müdürlüğünce e-ihale iĢlemlerinde kullanılan üyelik formu, satıĢ Ģartnamesi, sözleĢme, karar, tutanak, taahhütname, rapor gibi eĢyanın e-ihale yoluyla tasfiyesinde kullanılan bilgi veya belgeler sistemde, Bakanlığın ve Genel Müdürlüğün kurumsal internet sitelerinde yayınlanır. (2) Bakanlık gerekli gördüğü durumlarda bu bilgi veya belgeler üzerinde değiĢiklik yapabilir. Hüküm bulunmayan hallerde yapılacak iĢlemler MADDE 18 – (1) Bu Tebliğde hüküm bulunmayan hallerde, Tasfiye Yönetmeliği hükümlerine göre iĢlem yapılır. Yetki MADDE 19 – (1) Bakanlık (Genel Müdürlük), bu Tebliğin uygulanmasını temin etmek amacıyla, uygulamada ortaya çıkan sorunları, tereddütleri, özel ve zorunlu durumları ve bu Tebliğde yer almayan hususları inceleyip sonuçlandırmaya, gerektiğinde uygulama esaslarını belirlemeye, bu Tebliğin uygulanması ve sistemin iĢleyiĢi için gerekli göreceği her türlü tedbiri almaya; sistemin iĢleyiĢine, iĢletme müdürlüklerinde kurulmasına ve yaygınlaĢtırılmasına bağlı olarak e-ihale yapacak iĢletme müdürlüklerini ve e-ihale yapılacak eĢyanın kapsamını belirlemeye yetkilidir. Yürürlük MADDE 20 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 21 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür. [R.G. 25 Nisan 2014 – 28982] —— • —— ANAYASA MAHKEMESĠ KARARLARI Anayasa Mahkemesinin 17/7/2013 Tarihli ve E: 2012/146, K:2013/93 Sayılı Kararı 25 Nisan 2014 Tarihli ve 28982 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır. [R.G. 25 Nisan 2014 – 28982] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 7/3/2014 Tarihli ve 2012/1254 BaĢvuru Numaralı Kararı 25 Nisan 2014 Tarihli ve 28982 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır. [R.G. 25 Nisan 2014 – 28982] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 7/3/2014 Tarihli ve 2013/19 BaĢvuru Numaralı Kararı 25 Nisan 2014 Tarihli ve 28982 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır. [R.G. 25 Nisan 2014 – 28982] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 6/3/2014 Tarihli ve 2013/852 BaĢvuru Numaralı Kararı 25 Nisan 2014 Tarihli ve 28982 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır. [R.G. 25 Nisan 2014 – 28982] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 6/3/2014 Tarihli ve 2013/1436 BaĢvuru Numaralı Kararı 25 Nisan 2014 Tarihli ve 28982 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır. [R.G. 25 Nisan 2014 – 28982] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 6/3/2014 Tarihli ve 2013/4439 BaĢvuru Numaralı Kararı 25 Nisan 2014 Tarihli ve 28982 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır. [R.G. 25 Nisan 2014 – 28982] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 7/3/2014 Tarihli ve 2013/5267 BaĢvuru Numaralı Kararı 25 Nisan 2014 Tarihli ve 28982 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır. [R.G. 25 Nisan 2014 – 28982] —— • —— Anayasa Mahkemesinin 7/3/2014 Tarihli ve 2013/6261 BaĢvuru Numaralı Kararı 25 Nisan 2014 Tarihli ve 28982 Sayılı Resmi Gazetede YayınlanmıĢtır. [R.G. 25 Nisan 2014 – 28982] —— • —— YÜKSEK SEÇĠM KURULU KARARI Yüksek Seçim Kurulu BaĢkanlığından: Karar No: 1866 -KARARBaĢkanlık Makamınca Kurulumuza sunulan 21/04/2014 tarihli yazına aynen; ―Afyonkarahisar Ġli Emirdağ Ġlçesi Gömü Beldesinin tüzel kiĢiliğinin sona erdirilmesi yolundaki iĢlemin iptaline iliĢkin olarak verilen Ankara 7. Ġdare Mahkemesinin 9/1/2014 tarihli, 2013/174 Esas, 2014/27 sayılı kararı uyarınca, Kurulumuzun 02/04/2014 tarihli ve 2014/1011 sayılı kararı ile Gömü Belediye BaĢkanlığı ve Belediye meclis Üyeliği seçimlerinin Yüksek Seçim Kurulunun 27/3/2014 tarihli ve 2014/919 sayılı kararında belirtilen ilkeler çerçevesinde 1 Haziran 2014 Pazar günü yapılacak olan mahalli idareler ara seçimleri ile birlikte yapılmasına karar verilmiĢtir. Kurulumuzun 27/3/2014 tarihli ve 2014/919 sayılı kararı gereğince, Gömü Belediye BaĢkanlığı ve Belediye meclis Üyeliği seçimi için Emirdağ Ġlçe Seçim Kurulunca seçim takvimi hazırlanarak uygulamaya konulmuĢ ve hazırlanan seçim takviminde, bu seçime katılabilecek siyasi partilerin tespit ve ilânına yer verilmiĢtir. 2972 sayılı Kanun’da özel hüküm bulunmadığından, seçime katılabilecek siyasi partilerin tespit ve ilânında, 298 ve 2820 sayılı Kanunların ilgili hükümleri uygulanacaktır. 30 Mart 2014 Pazar günü yapılan mahalli idareler seçimleri için seçime katılabileceği tespit ve ilân edilmiĢ olan siyasi partilerin belirlenmesi iĢlemi üzerinden fazla bir süre geçmediği de göz önünde bulundurularak, 1 Haziran 2014 Pazar günü yapılacak Afyonkarahisar Ġli Emirdağ Ġlçesi Gömü Beldesi Belediye BaĢkanlığı ve Belediye Meclisi Üyeliği seçimlerine katılabilecek siyasi partilerin tespit edilerek, yürütülecek seçim iĢ ve iĢlemlerinde uygulanmasına ve 298 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 11. fıkrası uyarınca da ilan edilmesi hususunda gerekli kararın alınmasını takdirlerinize arz ederim.‖ denilmiĢ olmakla, konu incelenerek; GEREĞĠ GÖRÜġÜLÜP DÜġÜNÜLDÜ: Yüksek Seçim Kurulunun 31/12/2013 tarihli, 2013/622 ve 16/1/2014 tarihli, 2014/67 sayılı kararları ile 30 Mart 2014 tarihinde yapılan Mahalli Ġdareler Seçimine katılabilecek siyasi partilerin; 1- Adalet ve Kalkınma Partisi, 2- Alternatif Parti, 3- Bağımsız Türkiye Partisi, 4- BarıĢ ve Demokrasi Partisi, 5- Büyük Birlik Partisi, 6- Cumhuriyet Halk Partisi, 7- Demokrat Parti, 8- Demokratik Sol Parti, 9- Doğru Yol Partisi, 10- Emek Partisi, 11- Genç Parti, 12- Hak ve EĢitlik Partisi, 13- Hak ve Özgürlükler Partisi, 14- Halkın KurtuluĢ Partisi, 15- Halkın YükseliĢi Partisi, 16- Halkların Demokratik Partisi, 17- Hür Dava Partisi, 18- ĠĢçi Partisi, 19- Liberal Demokrat Parti, 20- Millet Partisi, 21- Milliyetçi Hareket Partisi, 22Muhafazakar YükseliĢ Partisi, 23- Özgürlük ve DayanıĢma Partisi, 24- Saadet Partisi, 25Toplumsal UzlaĢma Reform ve Kalkınma Partisi, 26-Türkiye Komünist Partisi, 27- Yurt Partisi olduğu tespit ve ilân olunmuĢtur. BaĢkanlık teklifinde de belirtildiği üzere, mahalli idareler seçimleri nedeniyle seçime katılabileceği tespit ve ilân edilmiĢ olan siyasi partilerin belirlenmesi iĢlemi üzerinden fazla bir süre geçmemiĢ bulunmamaktadır. Bu nedenle, siyasi partilerin teĢkilat durumlarında ve idari yapıda kısa sürede değiĢikliğin söz konusu olamayacağı da göz önünde bulundurularak, 30 Mart 2014 tarihinde yapılan Mahalli Ġdareler Seçimleri nedeniyle tespit edilerek, Resmî Gazete’nin 2/1/2014 tarih, 28870 ve 17/1/2014 tarih, 28885 sayılarında yayımlanmıĢ olan ve yukarıda belirtilen siyasi partilerin, 1 Haziran 2014 Pazar günü yapılacak olan Afyonkarahisar Ġli Emirdağ Ġlçesi Gömü Beldesi Belediye BaĢkanlığı ve Belediye Meclisi Üyeliği seçimlerine katılabilecek siyasi partiler olarak kabulüne ve ilânına, Yukarıda yer verilen 27 siyasi parti dıĢında 1 Haziran 2014 Pazar günü yapılacak olan Afyonkarahisar Ġli Emirdağ Ġlçesi Gömü Beldesi Belediye BaĢkanlığı ve Belediye Meclisi Üyeliği seçimlerine katılabilme koĢulunu taĢıdığını ileri süren siyasi partiye Kurulumuz kararının Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren iki gün süre verilmesine, karar verilmesi gerekmiĢtir. S O N U Ç: Açıklanan nedenlerle; 1- Siyasi partilerin teĢkilat durumlarında ve idari yapıda kısa sürede değiĢikliğin söz konusu olamayacağı da göz önünde bulundurularak, 30 Mart 2014 tarihinde yapılan Mahalli Ġdareler Seçimleri nedeniyle tespit edilerek, Resmî Gazete’nin 2/1/2014 tarih, 28870 ve 17/1/2014 tarih, 28885 sayılarında yayımlanmıĢ olan ve yukarıda belirtilen siyasi partilerin, 1 Haziran 2014 Pazar günü yapılacak olan Afyonkarahisar Ġli Emirdağ Ġlçesi Gömü Beldesi Belediye BaĢkanlığı ve Belediye Meclisi Üyeliği seçimlerine katılabilecek siyasi partiler olarak kabulüne ve ilânına, 2- Yukarıda yer verilen 27 siyasi parti dıĢında 1 Haziran 2014 Pazar günü yapılacak olan Afyonkarahisar Ġli Emirdağ Ġlçesi Gömü Beldesi Belediye BaĢkanlığı ve Belediye Meclisi Üyeliği seçimlerine katılabilme koĢulunu taĢıdığını ileri süren siyasi partiye Kurulumuz kararının Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren iki gün süre verilmesine, 3- Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasına, 4- Karar özetinin Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu aracılığıyla alındığı andan itibaren iki gün süreyle yayınlanmasına, 5- Karar örneğinin; a) Afyonkarahisar Ġl Seçim Kurulu BaĢkanlığına, b) Emirdağ Ġlçe Seçim Kurulu BaĢkanlığına, c) Seçime katılabilecek siyasi partiler genel baĢkanlıklarına, gönderilmesine, 21/04/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi. BaĢkan Sadi GÜVEN Üye Nilgün ĠPEK BaĢkanvekili Turan KARAKAYA Üye Muharrem COġKUN Üye Ünal DEMĠRCĠ Üye Mehmet KÜRTÜL Üye Ali KAYA Üye Ġlhan HANAĞASI Üye Zeki YĠĞĠT Üye Hakkı MANAV [R.G. 25 Nisan 2014 – 28982] —— • —— KANUN DEVLET ĠSTĠHBARAT HĠZMETLERĠ VE MĠLLÎ ĠSTĠHBARAT TEġKĠLATI KANUNUNDA DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR KANUN Kanun No. 6532 Kabul Tarihi: 17/4/2014 MADDE 1 ‒ 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet Ġstihbarat Hizmetleri ve Millî Ġstihbarat TeĢkilatı Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına aĢağıdaki bentler eklenmiĢ ve ikinci fıkrasının birinci cümlesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―h) DıĢ güvenlik, terörle mücadele ve millî güvenliğe iliĢkin konularda Bakanlar Kurulunca verilen görevleri yerine getirmek. i) DıĢ istihbarat, millî savunma, terörle mücadele ve uluslararası suçlar ile siber güvenlik konularında her türlü teknik istihbarat ve insan istihbaratı usul, araç ve sistemlerini kullanmak suretiyle bilgi, belge, haber ve veri toplamak, kaydetmek, analiz etmek ve üretilen istihbaratı gerekli kuruluĢlara ulaĢtırmak. j) Ġstihbarat kapasitesini, niteliğini ve etkinliğini artırmak amacıyla çağdaĢ istihbarat usul ve yöntemlerini araĢtırmak, teknolojik geliĢmeleri takip etmek ve uygun görülenleri temin etmek.‖ ―Millî Ġstihbarat TeĢkilatına bu görevler dıĢında görev verilemez.‖ MADDE 2 ‒ 2937 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan ―bakanlıkların müsteĢarları‖ ibaresi ―ilgili bakanlıkların müsteĢarları‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 3 ‒ 2937 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ, ikinci fıkrasının altıncı cümlesinde yer alan ―Bu iĢlemler,‖ ibaresinden sonra gelmek üzere ―MĠT tarafından kurulan merkez veya‖ ibaresi eklenmiĢ ve son cümlesinde yer alan ―merkez‖ ibaresi ―merkezler‖ olarak değiĢtirilmiĢ, altıncı fıkrasının son cümlesi yürürlükten kaldırılmıĢ ve onuncu fıkrasından sonra gelmek üzere aĢağıdaki fıkralar eklenmiĢtir. ―Millî Ġstihbarat TeĢkilatı bu Kanun kapsamındaki görevlerini yerine getirirken aĢağıdaki yetkileri kullanır: a) Yerli ve yabancı her türlü kurum ve kuruluĢ, tüm örgüt veya oluĢumlar ve kiĢilerle doğrudan iliĢki kurabilir, uygun koordinasyon yöntemlerini uygulayabilir. b) Kamu kurum ve kuruluĢları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluĢları, 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluĢlar ile diğer tüzel kiĢiler ve tüzel kiĢiliği bulunmayan kuruluĢlardan bilgi, belge, veri ve kayıtları alabilir, bunlara ait arĢivlerden, elektronik bilgi iĢlem merkezlerinden ve iletiĢim alt yapısından yararlanabilir ve bunlarla irtibat kurabilir. Bu kapsamda talepte bulunulanlar, kendi mevzuatlarındaki hükümleri gerekçe göstermek suretiyle talebin yerine getirilmesinden kaçınamazlar. c) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Ġkinci Kitap Dördüncü Kısım Dört, BeĢ, Altı ve Yedinci bölümlerinde yer alan suçlara (318, 319, 324, 325 ve 332 nci maddeleri hariç olmak üzere) iliĢkin soruĢturma ve kovuĢturmalarda ifade tutanaklarına, her türlü bilgi ve belgeye eriĢebilir, bunlardan örnek alabilir. d) Görevlerini yerine getirirken gizli çalıĢma usul, prensip ve tekniklerini kullanabilir. e) Ġstihbari faaliyetler için görevlendirilenlerin kimliklerini değiĢtirebilir, kimliğin gizlenmesi için her türlü önlemi alabilir, tüzel kiĢilikler kurabilir. Kimliğin oluĢturulması veya tüzel kiĢiliğin kurulması ve devam ettirilmesi için zorunlu olması durumunda gerekli belge, kayıt ve dokümanlar ile araç ve gereçler hazırlayabilir, değiĢtirebilir ve kullanabilir. f) Yabancıların ülkeye giriĢ ve çıkıĢ ile vize, ikamet, çalıĢma izni ve sınır dıĢı edilmesi gibi konularda, ilgili kurum ve kuruluĢlardan talepte bulunabilir. g) Telekomünikasyon kanallarından geçen dıĢ istihbarat, millî savunma, terörizm ve uluslararası suçlar ile siber güvenlikle ilgili verileri toplayabilir. h) Yabancı unsurların ülkenin ve vatandaĢların iletiĢim güvenliğini tehdit eden faaliyetlerinin engellenmesine yönelik çalıĢmalar yapabilir, ilgili kurum ve kuruluĢlardan talepte bulunabilir. i) MĠT’te görev alan veya alacak kiĢilerin güvenilirliklerini ve uygunluklarını belirlemek için yalan makinası uygulaması dâhil test teknik ve yöntemlerini kullanabilir. j) MĠT mensupları görevlerini yerine getirirken ceza ve infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerle önceden bilgi vermek suretiyle görüĢebilir, görüĢmeler yaptırabilir, görevinin gereği terör örgütleri dâhil olmak üzere millî güvenliği tehdit eden bütün yapılarla irtibat kurabilir.‖ ―Yetkili ve görevli hâkim, Ankara ağır ceza mahkemesinin üyesidir.‖ ―Önleyici istihbarat elde etmek ve analiz yapabilmek amacıyla yukarıdaki hükümlere ve diğer kanunlardaki düzenlemelere bağlı kalmaksızın; MĠT MüsteĢarı veya yardımcısının onayıyla yurt dıĢında veya yabancılar tarafından gerçekleĢtirilen iletiĢim ile ankesörlü telefonlarla gerçekleĢtirilen iletiĢim ve MĠT mensuplarının, MĠT’te görev almıĢ olanların veya görev almak üzere baĢvuranların iletiĢimi tespit edilebilir, dinlenebilir, sinyal bilgileri değerlendirilebilir, kayda alınabilir. Bu Kanundaki görevlerin ifası ve yetkilerin kullanılmasına iliĢkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.‖ MADDE 4 ‒ 2937 sayılı Kanuna mülga 16 ncı maddesinden sonra gelmek üzere aĢağıdaki 16/A maddesi eklenmiĢtir. ―Madalya MADDE 16/A ‒ Yurt içinde veya yurt dıĢında olağanüstü gayret ve fedakârlıkla yaptığı çalıĢmalar sonucunda; ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğünün korunmasında, Devletin yücelmesinde, millî menfaatlere katkıda ve hizmette üstün baĢarı ve yararlılık gösteren MĠT personeline madalya verilebilir. Birinci fıkra uyarınca verilecek madalyaların ebat, biçim ve özellikleri, kimlere ve nasıl verileceği ile bunların kaydına, muhafazasına ve taĢınmasına iliĢkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.‖ MADDE 5 ‒ 2937 sayılı Kanunun 25 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 25 ‒ MĠT mensupları ile emeklileri, demirbaĢ silahları ve zatî silahlarını MĠT MüsteĢarlığı kayıtlarına geçirilmek ve MĠT MüsteĢarlığınca verilen belgelere iĢlenmek kaydıyla, meskûn mahaller dâhil her yerde taĢıyabilirler. Bu suretle düzenlenen belgeler taĢıma izni belgesi yerine geçer.‖ MADDE 6 ‒ 2937 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin baĢlığı ―SoruĢturma izni ve yargılama‖ olarak değiĢtirilmiĢ ve maddeye aĢağıdaki fıkralar eklenmiĢtir. ―Cumhuriyet savcıları, MĠT görev ve faaliyetleri ile mensuplarına iliĢkin herhangi bir ihbar veya Ģikâyet aldıklarında veya böyle bir durumu öğrendiklerinde MĠT MüsteĢarlığına bildirirler. MĠT MüsteĢarlığının, konunun görev ve faaliyetlerine iliĢkin olduğunu belirtmesi veya belgelendirmesi hâlinde adli yönden baĢkaca bir iĢlem yapılmaz ve herhangi bir koruma tedbiri uygulanmaz. Ancak birinci fıkra hükümlerine göre iĢlem yapılabilir. Ġsimsiz, imzasız, adressiz yahut takma adla yapıldığı anlaĢılan ya da belli bir olayı ve nedeni içermeyen, delilleri ve dayanakları gösterilmeyen ihbar ve Ģikâyetler, Cumhuriyet savcılarınca iĢleme konulmaz. MĠT MüsteĢarı hakkındaki soruĢturmalarda 25/10/1963 tarihli ve 353 sayılı Askeri Mahkemeler KuruluĢu ve Yargılama Usulü Kanununun 15/A maddesinin üçüncü fıkrasının son iki cümlesi ile beĢ, altı ve yedinci fıkralarında yer alan usul ve hükümler uygulanır. MĠT MüsteĢarı hakkındaki yargılama Yargıtay ilgili dairesince yapılır. Aynı konuya iliĢkin yeni ve somut bir delil ortaya çıkmadan yeniden soruĢturma yapılamaz. MĠT mensupları ile istihbarat hizmetlerine yardımları tevsik edilenler ve bunların eĢ, çocuk, ana, baba ve kardeĢleri MĠT MüsteĢarının onayıyla 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda yer alan koruma tedbirlerinden yararlandırılabilir. MĠT mensuplarının görevlerini yerine getirirken, görevin niteliği gereği veya görevin ifası sebebiyle diğer kiĢilere vermiĢ oldukları zararlar idare tarafından tazmin edilir. Tazmin, zararın göreve iliĢkin bir husustan doğması ve ilgili personelin kasıt veya ağır kusurunun bulunmaması hâlinde rücu iĢlemine konu edilmez. Türk vatandaĢları hariç olmak üzere, tutuklu veya hükümlü bulunanlar, millî güvenliğin veya ülke menfaatlerinin gerektirdiği hâllerde DıĢiĢleri Bakanının talebi üzerine, Adalet Bakanının teklifi ve BaĢbakanın onayı ile baĢka bir ülkeye iade edilebilir veya baĢka bir ülkede tutuklu ve hükümlü bulunanlar ile takas edilebilir.‖ MADDE 7 ‒ 2937 sayılı Kanunun 27 nci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 27 ‒ Millî Ġstihbarat TeĢkilatının görev ve faaliyetlerine iliĢkin bilgi ve belgeleri, yetkisiz olarak alan, temin eden, çalan, sahte olarak üreten, bunlar üzerinde sahtecilik yapan ve bunları yok eden kiĢiye dört yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir. MĠT mensupları ve ailelerinin kimliklerini herhangi bir yolla ifĢa edenler ile MĠT mensuplarının kimliklerini sahte olarak düzenleyen veya değiĢtiren ya da bu sahte belgeleri kullananlara üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir. Birinci ve ikinci fıkra kapsamındaki bilgi ve belgelerin; radyo, televizyon, internet, sosyal medya, gazete, dergi, kitap ve diğer tüm medya araçları ile her türlü yazılı, görsel, iĢitsel ve elektronik kitle iletiĢim araçları vasıtasıyla yayımlanması, yayılması veya açıklanması hâlinde; 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununun 11 inci maddesi ile 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı Ġnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla ĠĢlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 4 üncü ve 6 ncı maddeleri hükümlerine göre sorumlulukları belirlenenler ile bunları yayanlar hakkında üç yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası verilir. Bu Kanun kapsamındaki görev ve yetkilerin kullanılmasını engelleyenlere üç yıldan beĢ yıla kadar, ihmal veya suistimal suretiyle önleyenlerle yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir. Söz konusu fiillerin MĠT mensuplarınca iĢlenmesi hâlinde verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.‖ MADDE 8 ‒ 2937 sayılı Kanunun 28 inci maddesi baĢlığıyla birlikte aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Taleplerin karĢılanması MADDE 28 ‒ Bu Kanunda MĠT’e verilen görev ve yetkiler çerçevesinde yapılan her türlü talep öncelikli olarak yerine getirilir, bu talepleri yerine getirenlerin hukuki ve cezai sorumluluğu doğmaz. Bu Kanun ile diğer kanunlarda aynı konuyu düzenleyen farklı hükümler bulunması hâlinde bu Kanun hükümleri uygulanır.‖ MADDE 9 ‒ 2937 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 29 ‒ MĠT mensupları ile MĠT’te görev yapmıĢ olanlar, MĠT’in görev ve faaliyetlerine iliĢkin hususlarda tanıklık yapamaz. Ancak, Devletin çıkarlarının zorunlu kıldığı hâllerde MĠT mensuplarının tanıklığı MĠT MüsteĢarının, MĠT MüsteĢarının tanıklığı ise BaĢbakanın iznine bağlıdır.‖ MADDE 10 ‒ 2937 sayılı Kanunun 30 uncu maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir. ―Kamu kurum ve kuruluĢları ile diğer kurum ve kuruluĢlar, bu Kanunda yazılı görevlerin yerine getirilmesi sırasında ihtiyaç duyulan hâllerde, kullanımlarında bulunan her türlü malzeme, ekipman, teçhizat ve cihazı, diğer kanunların bu konudaki düzenlemelerine bakılmaksızın MĠT’e geçici olarak tahsis edebilir veya bedelsiz devredebilirler.‖ MADDE 11 ‒ 2937 sayılı Kanuna aĢağıdaki ek madde eklenmiĢtir. ―EK MADDE 1 ‒ Millî Ġstihbarat TeĢkilatı uhdesindeki istihbari nitelikteki bilgi, belge, veri ve kayıtlar ile yapılan analizler, Türk Ceza Kanununun Ġkinci Kitap Dördüncü Kısım Yedinci Bölümünde yer alan suçlar hariç olmak üzere, adli mercilerce istenemez. 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendine göre kimlikleri değiĢtirilenler, MĠT’in görev ve faaliyetlerine yardımcı olanlar veya istihbarat hizmetlerinde istifade edilenler, kamu görevlisi olup olmadıklarına bakılmaksızın; görev, faaliyet ve yardımları sebebiyle sorumlu tutulamaz. TeĢkilat uhdesindeki bilgi ve belgelerin gizlilik derecelerinin ve sürelerinin tespit edilmesine, birim ve kısımlara ayrılmasına, kullanıma veya paylaĢıma açılmasına ve bunların akademik çalıĢmalar ile her türlü yayın ve edebî eserde kullanılmasına MüsteĢar tarafından oluĢturulacak bir Komisyonca karar verilir.‖ MADDE 12 ‒ 2937 sayılı Kanuna aĢağıdaki ek madde eklenmiĢtir. ―EK MADDE 2 ‒ Bu maddede belirtilen görevleri yerine getirmek üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde Güvenlik ve Ġstihbarat Komisyonu kurulmuĢtur. MĠT MüsteĢarlığı tarafından yürütülen Devlet istihbarat hizmetleri ile Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Mali Suçları AraĢtırma Kurulu BaĢkanlığı tarafından görevleri gereği yürütülen güvenlik faaliyetlerine ve istihbari nitelikteki faaliyetlere iliĢkin olarak ĠçiĢleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve MĠT MüsteĢarlığınca hazırlanacak yıllık raporlar BaĢbakanlığa gönderilir. BaĢbakanlıkça bu raporlar üzerine hazırlanacak yıllık rapor mart ayı içinde Güvenlik ve Ġstihbarat Komisyonuna sunulur. Komisyon, incelemelerini ve görüĢmelerini raporun kendisine intikalinden itibaren doksan gün içinde tamamlar ve hazırlayacağı raporu bu süre içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi BaĢkanlığına sunar. Komisyonun üye sayısı on yedidir. Üye dağılımı siyasi parti gruplarının parti grupları toplam sayısı içindeki yüzde oranlarına göre yapılır. Komisyonun görevleri Ģunlardır: a) Millî güvenliğe iliĢkin konularda görüĢ ve öneriler sunmak b) Güvenlik ve istihbarat konularında uluslararası alanda kabul gören geliĢmeleri izlemek c) Kendi faaliyetlerine iliĢkin rapor hazırlamak d) Güvenlik ve istihbarat hizmetleri sırasında elde edilen kiĢisel verilerin güvenliğini ve bireyin hak ve özgürlüklerini koruyucu öneriler geliĢtirmek Komisyon görüĢmeleri kapalı oturumla yapılır. Kapalı oturumda Komisyon üyeleri, ilgili bakanlar, görevli hükümet temsilcileri ve Komisyonda görev yapan yasama uzmanları ile stenograflardan baĢkası bulunamaz. Komisyon çalıĢmalarına iliĢkin bilgi ve belgelerin saklanmasında ve korunmasında gizlilik esastır. Komisyon görüĢmelerine katılanlar ile bu görüĢmelere herhangi bir suretle vâkıf olanlar, Komisyon çalıĢmaları ve görüĢülen konular hakkında hiçbir açıklama yapamaz ve bunları sır olarak saklamakla yükümlüdür. Komisyon tarafından hazırlanan raporları ve bunların eklerini taĢıyan, çoğaltan, teslim alanlar da dâhil olmak üzere tüm görevliler, bu raporların ve eklerinin korunması için gereken dikkat ve özeni göstermek zorundadır. Ġlgili kurumlar ve BaĢbakanlıkça hazırlanacak raporlarda, Komisyon raporlarında ve bunların ekleri ile Komisyon tutanaklarında, Devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgelere yer verilmez. Komisyonun çalıĢma usul ve esaslarına iliĢkin olarak bu maddede hüküm bulunmayan hâllerde Türkiye Büyük Millet Meclisi Ġçtüzüğü hükümleri uygulanır. Ġlgili kurumlar ve BaĢbakanlıkça hazırlanacak raporların hazırlanmasına ve kapsamına iliĢkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir.‖ MADDE 13 ‒ 7/11/1985 tarihli ve 3238 sayılı Savunma Sanayii MüsteĢarlığının Kurulması ve 11 Temmuz 1939 Tarih ve 3670 Sayılı Millî Piyango TeĢkiline Dair Kanunun Ġki Maddesi ile 23 Ekim 1984 Tarih ve 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun Bir Maddesinde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasına aĢağıdaki cümleler eklenmiĢtir. ―Ancak, doğrudan Millî Ġstihbarat TeĢkilatınca tedarik edilmesi uygun görülen istihbarat ve güvenlik amaçlı ihtiyaçlar için gereken kaynak, MĠT MüsteĢarının teklifi, Millî Savunma Bakanının uygun görüĢü ve BaĢbakanın onayıyla, Savunma Sanayii Destekleme Fonundan Millî Ġstihbarat TeĢkilatı adına açılmıĢ olan hesaplara aktarılır. Aktarılan bu tutarlar, Millî Ġstihbarat TeĢkilatının tabi olduğu mevzuat hükümlerine göre harcanır.‖ MADDE 14 ‒ Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 15 ‒ Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 25/4/2014 [R.G. 26 Nisan 2014 – 28983] —— • —— TEBLĠĞLER Ekonomi Bakanlığından: ĠTHALATTA HAKSIZ REKABETĠN ÖNLENMESĠNE ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2014/8) BĠRĠNCĠ BÖLÜM Genel Bilgi ve ĠĢlemler Mevcut önlem ve soruĢturma MADDE 1 – (1) 8/5/2002 tarihli ve 24749 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (No: 2002/4) ile Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) menĢeli tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmakları ve ateĢleme sistemi elektrikli doldurulabilen gazlı cep çakmakları ile plastikten gaz haznesi (gaz içersin içermesin) ithalinde dampinge karĢı kesin önlemler yürürlüğe konulmuĢtur. (2) Bahse konu önlemler, 1/5/2008 tarihli ve 26863 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (No: 2008/16) ile tamamlanan nihai gözden geçirme soruĢturması (NGGS) sonucunda değiĢtirilerek uygulamaya devam ettirilmiĢtir. (3) Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmeliğin (Yönetmelik) 35 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce, 16/5/2012 tarihli ve 28294 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (No: 2012/12) ile mevcut önlemlerin yürürlükte kalma sürelerinin sona ereceği ve bu kapsamda önlemlerin aynen veya değiĢtirilerek devamı için ilgili ürünün yerli üreticilerinin mevzuatta öngörülen sürelerde yeterli delillerle desteklenmiĢ bir baĢvuru ile bir NGGS açılması talebinde bulunabilecekleri duyurulmuĢtur. (4) Öte yandan, 28/4/2008 tarihli ve 26860 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008/17) neticesinde ÇHC’ye karĢı yürürlükte olan önlemleri etkisiz kılmaya yönelik eylem ve iĢlemlerin tespiti yapılmıĢ ve bu ülke menĢeli Ģikayet konusu ürünler için uygulanan dampinge karĢı kesin önlemlerin Vietnam menĢeli ve/veya çıkıĢlı ürünler için de uygulanmasına karar verilmiĢtir. (5) Dampinge karĢı önlemlerin sona ermesinin dampingin ve zararın devamına veya yeniden meydana gelmesine yol açacağı iddiasıyla yerli üretici Azmüsebat Çakmak ve TıraĢ Bıçağı San. Tic. A.ġ. tarafından yapılan baĢvuru üzerine, 26/4/2013 tarihli ve 28629 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (No: 2013/6) ile baĢlatılan NGGS, T.C. Ekonomi Bakanlığı (Bakanlık) Ġthalat Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) tarafından yürütülerek tamamlanmıĢtır. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ; 14/6/1989 tarihli ve 3577 sayılı Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanun, 20/10/1999 tarihli ve 99/13482 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Karar ve 30/10/1999 tarihli ve 23861 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Yönetmelikten oluĢan ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkında mevzuat hükümleri çerçevesinde yürütülen NGGS sonucunda alınan karara esas teĢkil eden bilgi ve bulguları içermektedir. Gözden geçirme dönemi MADDE 3 – (1) Önlemlerin yürürlükten kalkması durumunda, dampingin ve zararın devamı veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığının tespiti için 1/1/200931/12/2012 arasındaki dönem gözden geçirme dönemi olarak alınmıĢtır. 1/1/2012-31/12/2012 arasındaki dönem ise dampingin devamı belirlemesine iliĢkin dönem olarak alınmıĢtır. Yerli üretim dalının temsil niteliği MADDE 4 – (1) SoruĢturma sırasında yapılan incelemede, baĢvuru sahibi Azmüsebat Çakmak ve TıraĢ Bıçağı San. Tic. A.ġ. firmasının dampingin devamı belirlemesine iliĢkin dönemde soruĢturma konusu ürünlerde Türkiye toplam üretiminin tamamını gerçekleĢtirdiği bu nedenle Yönetmeliğin 20 nci maddesi çerçevesinde yerli üretim dalını (YÜD) temsil niteliğini haiz olduğu tespit edilmiĢtir. Bu nedenle, adı geçen firmanın söz konusu soruĢturmada YÜD’yi oluĢturduğu kabul edilmiĢtir. Ġlgili tarafların bilgilendirilmesi ve toplanan bilgilerin değerlendirilmesi MADDE 5 – (1) SoruĢturma açılmasını müteakip, soruĢturma konusu ürünün Bakanlık tarafından bilinen ÇHC’deki üreticilerine/ihracatçılarına, Türkiye’de yerleĢik ithalatçılarına ve ayrıca soruĢturmaya konu ülkede yerleĢik diğer üreticilere/ihracatçılara iletilebilmesini teminen anılan ülkenin Ankara’daki Büyükelçiliğine soruĢturmanın açılıĢına iliĢkin bildirimde bulunulmuĢtur. (2) Bildirimde, soruĢturma açılıĢ Tebliğine, baĢvurunun gizli olmayan metnine ve soru formlarına nereden eriĢileceği hususunda bilgi verilmiĢtir. (3) Taraflara soru formunu yanıtlamaları için posta süresi dâhil 37 gün süre tanınmıĢtır. Tarafların süre uzatımı yönündeki makul talepleri karĢılanmıĢtır. (4) YÜD, soruĢturma süresi boyunca Bakanlık ile iĢbirliği içinde olmuĢ ve gerektiğinde talep edilen ilave bilgileri temin etmiĢtir. (5) Dampingin devamı belirlemesine iliĢkin dönemde ithalat gerçekleĢtirdiği tespit edilen 14 ithalatçı firmaya soru formu gönderilmiĢ ve bu firmaların 3’ünden cevap alınmıĢtır. (6) Üretici/Ġhracatçı soru formuna iliĢkin olarak ise ÇHC’de yerleĢik Liaoning Kaija Hardware Plastic Co., Ltd. ihracatçı firmasından cevap alınmıĢtır. (7) SoruĢturmaya iliĢkin bilgi ve bulguların tamamlanması akabinde, soruĢturma sonucunda alınacak karara esas teĢkil edecek bilgi, bulgu, tespit ve değerlendirmeleri içeren nihai bildirim, soruĢturma konusu ülkenin Ankara Büyükelçiliği ile soruĢturma sırasında görüĢ bildiren üretici/ihracatçılar, ithalatçılar ve YÜD’e iletilmiĢtir. (8) Kendisine bildirim yapılmıĢ olan MGM Sportif Ltd. ġti. ve Ġlhan Birlik Mimar (Ġ.B.M.) firması nihai bildirime iliĢkin görüĢ bildirmiĢtir. (9) Tarafların soruĢturma boyunca ve nihai bildirim sonrası ortaya koyduğu tüm bilgi, belge ve görüĢler incelenmiĢ, bu görüĢlerin mevzuat kapsamında değerlendirilebilecek olanlarına bu Tebliğin ilgili bölümlerinde değinilmiĢtir. Ayrıca, ilgili taraflardan alınan bilgi ve belgelerin gizli olmayan nüshaları, talep eden bütün ilgili tarafların bilgisine sunulmak üzere hazır tutulmuĢtur. Yerinde doğrulama soruĢturması MADDE 6 – (1) Yönetmeliğin 21 inci maddesi çerçevesinde yerli üretici Azmüsebat Çakmak ve TıraĢ Bıçağı San. Tic. A.ġ.’nin Ġstanbul’da bulunan üretim tesisi ile idari merkezinde yerinde doğrulama soruĢturması gerçekleĢtirilmiĢtir. ĠKĠNCĠ BÖLÜM SoruĢturma Konusu Ürün ve Benzer Ürün SoruĢturma konusu ürün ve benzer ürün MADDE 7 – (1) SoruĢturma konusu ürün, ÇHC menĢeli 9613.10.00.00.00 gümrük tarife istatistik pozisyonu (GTĠP) altında yer alan ―tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmakları‖, 9613.20.00.00.11 GTĠP altında yer alan ―ateĢleme sistemi elektrikli olanlar‖ ve 9613.90.00.00.11 GTĠP altında yer alan ―plastikten gaz haznesi (gaz içersin içermesin)‖ dir. (2) Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmakları, genellikle plastik gövdeli, metal bir çarkın çakmak taĢına sürtünmesi ile ateĢlenen ve gazı tükeninceye kadar kullanılıp atılan türde çakmaklardır. Bu tür çakmaklar sigara boyunda ya da daha küçük boyda, gövdesi muhtelif renklerde saydam ya da mat plastikten olabilmektedir. Söz konusu çakmaklar, bu Tebliğ’de bundan sonra ―tekrar doldurulamayan cep çakmakları‖ olarak anılacaktır. (3) AteĢleme sistemi elektrikli olanlar ise bir manyeto vasıtası ile elektrik arkı üreterek ateĢlenen, gazı tükenince supap marifetiyle gaz doldurularak tekrar kullanılabilen türde çakmaklardır. Bu tür çakmakların gövdesi plastikten veya metalden muhtelif Ģekil ve ebatlarda olabilmektedir. Söz konusu çakmaklar, bu Tebliğ’de bundan sonra ―doldurulabilen cep çakmakları‖ olarak anılacaktır. (4) Plastik gaz haznesi, gazlı çakmakların imalatında kullanılan plastikten boĢ veya dolu ya da doluma hazır gaz tanklarıdır. Söz konusu ürün bu Tebliğ’de bundan sonra ―plastikten gaz hazneleri‖ olarak anılacaktır. (5) YÜD tarafından üretilen cep çakmakları ve plastikten gaz hazneleri ile soruĢturma konusu ülke menĢeli cep çakmakları ve plastikten gaz haznelerinin benzer ürün olduğu tespiti önleme esas soruĢturmada (esas soruĢturma) ve yürütülen ilk NGGS’de yapılmıĢtır. Bu soruĢturmada ise, gerek YÜD tarafından, gerekse soruĢturma konusu ülkeden ithal edilen önleme konu cep çakmakları ve plastikten gaz haznelerinin iĢlevsel özellikleri, fiziksel özellikleri, kullanım alanları, dağıtım kanalları, kullanıcıların ürünü algılaması ve ürünlerin birbirini ikame edebilmeleri açısından benzer ürün olma durumlarını ortadan kaldıracak bir değiĢiklik olduğuna dair bir tespitte bulunulmamıĢtır. Bu nedenle, söz konusu ürünlerin benzer ürün olduğu tespiti geçerliliğini korumaktadır. (6) Ġ.B.M. firması nihai bildirime iliĢkin görüĢünde Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (No: 2001/6) ile ÇHC menĢeli diğer eĢyalar ile birlikte 9613.90.00.00.00 GTĠP altında yer alan çakmak aksam ve parçalarına yönelik olarak baĢlatılan soruĢturmanın aynı GTĠP altında yer alan plastikten gaz haznelerine yönelik önlem alınarak kapatıldığını, soruĢturma açılan ürün ile önlem alınan ürünün aynı olmadığını iddia etmiĢtir. Ancak, bir soruĢturma baĢlatıldıktan sonra soruĢturma esnasında edinilen bilgilere göre gerekli görülmesi halinde önlem alınacak ürünün kapsamının daraltılması mümkündür. Nitekim, söz konusu Tebliğ ile baĢlatılan soruĢturma esnasında, ateĢleme sistemi ve dolu veya doluma hazır gaz tankı (gövde) olmak üzere iki ana parçadan oluĢan çakmak aksam ve parçalarının ihmal edilebilir bir iĢçilik ile birleĢtirilebileceği ve mamûl ithal çakmak ile aynı kapsamda değerlendirilebileceğinden sadece plastikten gaz haznelerine önlem alınması yeterli görülmüĢtür. (7) Aynı firma, plastikten gaz hazneleri için gerçekleĢen GTĠP değiĢikliği nedeniyle söz konusu ürün için gerekli inceleme yapılmadan NGGS yürütüldüğünü iddia etmiĢtir. Ancak, yürütülen soruĢturmalar belirli ülke menĢeli belirli ürünlere yönelik olup, ürünlerin ait olduğu GTĠP’ler sadece bilgi amaçlı verilmektedir. Nitekim, yürütülen NGGS ÇHC menĢeli diğer eĢyalar ile birlikte plastikten gaz haznelerine yönelik olarak yürütülmüĢtür. (8) Aynı firma Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (No: 2008/17) ile tamamlanan önlemlerin etkisiz kılınması (ÖEK) soruĢturmasına konu olmuĢ Vietnam’da mukim Hoa Hung Company Ltd. firmasının ürettiği plastikten gaz haznelerinin yürütülen soruĢturma için benzer ürün olarak alınmasını talep etmiĢtir. Ancak yürütülen NGGS ile ÖEK soruĢturmasının kapsamı ve amacı birbirlerinden tamamen farklı olup, benzer ürün karĢılaĢtırılması yürütülen soruĢturmada YÜD tarafından üretilen plastikten gaz hazneleri ile önlem konusu ülke menĢeli plastikten gaz hazneleri arasında yapılmıĢtır. Bu çerçevede, söz konusu çalıĢma ile ürünlerin benzer ürün olduğu tespiti geçerliliğini korumaktadır. (9) Önlem konusu ürün ile ilgili açıklamalar genel içerikli olup, uygulamaya esas olan GTĠP’ler ve karĢılığı eĢya tanımıdır. Bununla beraber, soruĢturma konusu eĢyanın Türk Gümrük Tarife Cetveli’nde yer alan tarife pozisyonunda ve/veya tanımında yapılacak değiĢiklikler bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasına halel getirmez. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Dampingin Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi Ġhtimali Genel açıklamalar MADDE 8 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde önlemlerin yürürlükten kalkması halinde dampingin devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı incelenmiĢtir. (2) Yönetmeliğin 41 inci maddesi çerçevesinde soruĢturma sırasında yeni damping marjı hesaplanmamıĢ, esas soruĢturmada ve ilk nihai gözden geçirme soruĢturmasında hesaplanmıĢ olan damping marjları gösterge olarak dikkate alınmıĢtır. (3) Ġ.B.M. firması nihai bildirime iliĢkin görüĢünde yürütülen NGGS kapsamında plastikten gaz hazneleri için ÇHC’de yerleĢik Liaoning Kaijia Hardware Plastic Co. Ltd. firması için damping marjının yeniden hesaplanmasını talep etmiĢtir. Aynı kapsamda, normal değer olarak Vietnam’da mukim Hoa Hung Company Ltd. firmasının ihraç fiyatının normal değer olarak alınmasını talep etmiĢtir. Ancak, NGGS’de idarenin yeni damping marjı hesaplama yükümlülüğü bulunmamaktadır. Önleme tabi ülkedeki yerleĢik kapasite ve ihracat potansiyeli MADDE 9 – (1) SoruĢturma konusu ürünün küresel piyasasındaki geliĢmeler ve önleme konu ülkedeki yerleĢik kapasiteye iliĢkin inceleme, Uluslararası Ticaret Merkezi (UTM) verileri kullanılarak yapılmıĢtır. Analizde, UTM verileri gözden geçirme dönemi olan 20092012 yılları arasında ton bazında değerlendirilmiĢtir. (2) Buna göre, dünya toplam tekrar doldurulamayan cep çakmakları ihracatının 2009 yılında %26’sını, 2010 yılında %27’sini, 2011 yılında %22’sini ve 2012 yılında %72’sini ÇHC’nin gerçekleĢtirdiği, bu itibarla ÇHC’nin ilgili üründe ihracatçı ülkeler arasında ilk sırada yer aldığı tespit edilmiĢtir. (3) Benzer Ģekilde, dünya toplam doldurulabilen cep çakmakları ihracatının 2009 yılında %62’sini, 2010 yılında %95’ini, 2011 yılında %64’ünü ve 2012 yılında %95’ini ÇHC’nin gerçekleĢtirdiği; bu itibarla ÇHC’nin ilgili üründe ihracatçı ülkeler arasında ilk sırada yer aldığı tespit edilmiĢtir. (4) Diğer taraftan, ÇHC plastikten gaz haznelerinin de dahil olduğu çakmak aksam parçalarının dünya ihracatından 2009 yılında %53, 2010 yılında %49, 2011 yılında %53 ve 2012 yılında %60 oranında pay alarak ihracatçı ülkeler arasında ilk sırada yer almıĢtır. (5) Sonuç olarak, ÇHC’nin halihazırda önemli bir ihracat potansiyeli ve kapasitesi olduğu, yürürlükte olan önlemlerin kalkması durumunda söz konusu potansiyelin Türkiye’ye yönelebileceği değerlendirilmiĢtir. Türkiye pazarının önemi MADDE 10 – (1) Önlem konusu ürünlere yönelik olarak Türkiye’nin iç pazar büyüklüğünün ve büyüme potansiyelinin önlem konusu ülke için cazip bir seviyede olduğu ve Türkiye’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında tüketiminin 2009-2012 yılları arasında %30 oranında, doldurulabilen cep çakmaklarında ise %135 oranında arttığı görülmüĢtür. (2) Ġlgi ürünlerde tüketimin artmasının baĢlıca nedeni söz konusu ürünlerin kullanım alanlarının geniĢ olmasıdır. Bununla birlikte söz konusu sektörde faaliyet gösteren ithalatçılardan alınan bilgilere göre talebi etkileyen en önemli unsurların fiyat ve çeĢitlilik olduğu bilgisi edinilmiĢtir. (3) Diğer taraftan plastikten gaz haznelerinin ihmal edilebilir bir iĢçilik ile diğer parçalarla montajlanarak cep çakmağı imal edilmesi ve plastikten cep çakmaklarının düĢük kıymetli nihai ürün olması nedeniyle, piyasada tüketimi etkileyen en önemli unsurun fiyat olduğu tespiti esas soruĢturmada ve ilk nihai gözden geçirme soruĢturmasında yapılmıĢtır. Bu tespitin geçerliliğini koruduğu değerlendirilmiĢtir. Önceki soruĢturmalarda tespit edilen damping marjları MADDE 11 – (1) Esas soruĢturma esnasında tespit edilen damping marjları, ihracatçı firmaların önlemlerin yürürlükten kalkması halindeki muhtemel fiyat politikalarını yansıtacak önemli bir gösterge niteliği taĢıdığından yürütülen soruĢturmada dikkate alınmıĢtır. Esas soruĢturma sırasında söz konusu üretici/ihracatçı firmalar için damping marjı tekrar doldurulamayan cep çakmakları için CIF değerin %175’i oranında, doldurulabilen cep çakmakları için CIF değerin %91’i oranında, plastikten gaz hazneleri için ise yine CIF değerin %146’sı oranında tespit edilmiĢtir. (2) Diğer taraftan, 2008 yılında tamamlanan ilk NGGS çerçevesinde söz konusu ürünlerin ithalatında 2006 yılı için tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında CIF değerin %169’u, doldurulabilen cep çakmaklarında CIF değerin %72’si ve plastikten gaz haznelerinde CIF değerin %75’i oranlarında damping marjları hesaplanmıĢtır. Değerlendirme MADDE 12 – (1) Yukarıdaki bilgiler ıĢığında, önleme tabi ülkenin Türkiye’ye yönlendirebileceği önemli üretim kapasitesinin ve ihracat kabiliyetinin bulunduğu, ÇHC menĢeli ithalata olan talebin temel nedeninin düĢük fiyat olduğu, üretici/ihracatçı firmaların önlemlerin yokluğundaki davranıĢlarını yansıtacak olan esas soruĢturmada ve ilk NGGS’de tespit edilen damping marjlarının önemli oranlarda olduğu da dikkate alındığında, önlemlerin yürürlükten kalkması halinde dampingin devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu değerlendirilmiĢtir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi Ġhtimali Genel açıklamalar MADDE 13 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde önlemlerin yürürlükte olduğu dönemde, YÜD’deki zarar durumu ve önlemlerin yürürlükten kalkması halinde zarara etki edebilecek muhtemel geliĢmeler incelenmiĢtir. Bu çerçevede, ithalatın miktarı ve muhtemel geliĢimi, fiyatlarının geliĢimi, fiyat baskısı ve kırılması ile YÜD’nin ekonomik göstergeleri incelenmiĢtir. Ġthalat verileri incelenirken, önlemlerin etkisini ve önlem sonrası duruma iliĢkin eğilimleri görebilmek amacıyla gözden geçirme dönemi olan 2009-2012 dönemi dikkate alınmıĢtır. (2) Önlem konusu ürünlerin genel ithalatı ve önleme konu ülkeden yapılan ithalatının incelenmesinde Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK) verileri kullanılmıĢtır. Ürünün genel ithalatı MADDE 14 – (1) Bahse konu ürünlerin ilk NGGS sonrası soruĢturma konusu ülkeden ithalatına iliĢkin değerlendirmeler üç ayrı GTĠP için aĢağıda yer almaktadır. (2) Söz konusu istatistiklerin doldurulabilen gazlı cep çakmakları ile plastikten gaz hazneleri için bazı yıllarda kg bazında tutulması nedeniyle, kg bazındaki istatistikler 1 kg plastikten gaz haznesi 123 adete ve 1 kg doldurulabilen gazlı cep çakmağı 47 adete karĢılık gelecek Ģekilde adet birimine dönüĢüm gerçekleĢtirilmiĢtir. a) Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmakları 1) Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmaklarının ithalatına dair verilere göre, söz konusu ithalat 2009 yılında 17,2 milyon adet, 2010 yılında 12,6 milyon adet, 2011 yılında 13,1 milyon adet ve 2012 yılında 18,8 milyon adet olmuĢtur. 2) Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmaklarının ithalatı değer bazında, 2009 yılında 3.240.413 ABD Doları, 2010 yılında 2.213.164 ABD Doları, 2011 yılında 2.237.385 ABD Doları ve 2012 yılında 3.807.013 ABD Doları olmuĢtur. 3) Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmaklarının ithalatının birim fiyatı 2009-2012 yılları arasında sırasıyla 0,19 ABD Doları/adet, 0,18 ABD Doları/adet, 0,17 ABD Doları/adet ve 0,2 ABD Doları/adet olarak gerçekleĢmiĢtir. b) Doldurulabilen gazlı cep çakmakları 1) Doldurulabilen gazlı cep çakmaklarının ithalatına dair verilere göre, söz konusu ithalat 2009 yılında 7,1 milyon adet, 2010 yılında 16,1 milyon adet, 2011 yılında 30,6 milyon adet ve 2012 yılında 24,8 milyon adet olmuĢtur. 2) Doldurulabilen gazlı cep çakmaklarının ithalatı değer bazında, 2009 yılında 1.767.104 ABD Doları, 2010 yılında 4.298.306 ABD Doları, 2011 yılında 4.932.403 ABD Doları ve 2012 yılında 4.169.627 ABD Doları olmuĢtur. 3) Doldurulabilen gazlı cep çakmaklarının ithalatının birim fiyatı 2009-2012 yılları arasında sırasıyla 0,25 ABD Doları/adet, 0,27 ABD Doları/adet, 0,16 ABD Doları/adet ve 0,17 ABD Doları/adet olarak gerçekleĢmiĢtir. c) Plastikten gaz hazneleri 1) Plastikten gaz haznelerinin ithalatına dair verilere göre, söz konusu ithalat 2009 yılında 12,9 milyon adet, 2010 yılında 16,3 milyon adet, 2011 yılında 7,6 milyon adet ve 2012 yılında 8,5 milyon adet olmuĢtur. 2) Plastikten gaz haznelerinin ithalatı değer bazında, 2009 yılında 452.318 ABD Doları, 2010 yılında 571.742 ABD Doları, 2011 yılında 264.634 ABD Doları ve 2012 yılında 406.211 ABD Doları olmuĢtur. 3) Plastikten gaz haznelerinin ithalatının birim fiyatı 2009-2012 yılları arasında sırasıyla 0,03 ABD Doları/adet, 0,04 ABD Doları/adet, 0,04 ABD Doları/adet, ve 0,05 ABD Doları/adet olarak gerçekleĢmiĢtir. Ürünün önleme konu ülkeden ithalatı MADDE 15 – (1) Bahse konu ürünlerin önleme konu ülkeden ithalatına iliĢkin değerlendirmeler aĢağıda yer almaktadır. a) Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmakları 1) Gözden geçirme döneminde önleme konu ülkeden yapılan tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmakları ithalatının 2009 yılında 0,01 milyon adet olduğu ve 2010-2012 yılları arasında ise durduğu görülmüĢtür. 2) Bahse konu ürünün önleme konu ülkeden yapılan ithalatının birim fiyatı 2009 yılında 0,77 ABD Doları/adet iken, 2010-2012 yılları arasında ithalat durduğu için söz konusu yıllarda birim fiyat hesabı yapılamamıĢtır. 3) Gözden geçirme döneminde ÇHC menĢeli ithalat alınan damping önleminin etkisiyle zamanla azalarak durmuĢtur. b) Doldurulabilen gazlı cep çakmakları 1) Doldurulabilen cep çakmaklarının önleme konu ülkeden yapılan miktar bazındaki ithalatı 2009-2012 yılları arasında sırasıyla 5,2 milyon adet, 13 milyon adet, 29 milyon adet ve 23,2 milyon adet olmuĢtur. 2) Doldurulabilen cep çakmaklarının önleme konu ülkeden yapılan ithalatının birim fiyatları 2009-2012 yılları arasında sırasıyla 0,26 ABD Doları/adet, 0,29 ABD Doları/adet, 0,16 ABD Doları/adet ve 0,16 ABD Doları/adet olarak gerçekleĢmiĢtir. 3) Dampinge karĢı önlem yürürlükte olmasına rağmen ÇHC’den yapılan ithalat gözden geçirme döneminde artmaya devam etmiĢtir. c) Plastikten gaz hazneleri 1) Plastikten gaz haznelerinin önleme konu ülkeden yapılan miktar bazındaki ithalatı 2009-2012 yılları arasında sırasıyla 7,0 milyon adet, 3,5 milyon adet, 6,4 milyon adet ve 6,2 milyon adet olmuĢtur. 2) Plastikten gaz haznelerinin önleme konu ülkeden yapılan ithalatının birim fiyatları 2009-2012 yılları arasında sırasıyla 0,03 ABD Doları/adet, 0,04 ABD Doları/adet, 0,04 ABD Doları/adet ve 0,05 ABD Doları/adet olarak gerçekleĢmiĢtir. Önlem konusu ithalatın pazar payı MADDE 16 – (1) Önlem konusu ithalatın nispi olarak değiĢimini görebilmek için, söz konusu ithalatın toplam Türkiye benzer mal tüketimi içindeki payı incelenmiĢtir. Bu bağlamda, öncelikle YÜD’nin yurt içi satıĢ miktarı ile genel ithalat miktarı toplanarak ilgili yıldaki Türkiye benzer mal tüketimi elde edilmiĢtir. Önlem konusu ürünlerin Türkiye toplam tüketimi içindeki payının incelenmesinde TÜĠK verileri kullanılmıĢtır. Söz konusu inceleme 2009-2012 dönemi için yapılmıĢ olup, veriler 2009 yılı verileri 100 birim kabul edilerek endekslenmiĢtir. a) Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmakları 1) Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmaklarında Türkiye benzer mal tüketimi 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 77, 2011 yılında 98 ve 2012 yılında 130 birim seviyesinde gerçekleĢmiĢtir. 2009 yılında ÇHC menĢeli söz konusu ürün ithalatı çok düĢük olarak gerçekleĢmiĢ, ilerleyen dönemde durmuĢtur. 2) Aynı dönemde diğer ülkelerden yapılan ithalatın pazar payı endeksi 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 95, 2011 yılında 78 ve 2012 yılında 84 birim seviyesinde gerçekleĢmiĢtir. YÜD’nin pazar payı ise 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 104, 2011 yılında 121 ve 2012 yılında 115 olarak gerçekleĢmiĢtir. YÜD’nin söz konusu dönemde önlemin etkisiyle birlikte yurt içi satıĢ miktarını yükselttiği ve buna bağlı olarak pazar payında iyileĢme olduğu belirlenmiĢtir. b) Doldurulabilen gazlı cep çakmakları 1) Doldurulabilen gazlı cep çakmaklarında Türkiye benzer mal tüketimi 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 173, 2011 yılında 261 ve 2012 yılında 235 birim seviyesinde gerçekleĢmiĢtir. Söz konusu ürün ithalatı önleme rağmen 2009-2012 yılları arasında en çok ÇHC’den gerçekleĢmiĢtir. Bu çerçevede, ÇHC menĢeli ithalatın pazar payı endeksi 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 144, 2011 yılında 213 ve 2012 yılında 189 birim seviyesinde gerçekleĢmiĢtir. 2) Aynı dönemde, diğer ülkelerden yapılan ithalatın pazar payı endeksi 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 99, 2011 yılında 33 ve 2012 yılında 35 birim seviyesinde gerçekleĢmiĢtir. YÜD’nin pazar payı ise 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 81, 2011 yılında 60 ve 2012 yılında 70 olarak gerçekleĢmiĢtir. YÜD’nin söz konusu dönemde önlemin etkisine ve yurt içi satıĢ miktarını artırmasına rağmen büyüyen pazardan pay alamadığı aksine pazar payını kaybettiği gözlenmiĢtir. BEġĠNCĠ BÖLÜM Önlem Konusu Ġthalatın Yerli Üretim Dalı Ġç Piyasa SatıĢ Fiyatları Üzerindeki Etkisi Fiyat kırılması ve baskısı MADDE 17 – (1) Fiyat kırılması ve baskısı hesabı gözden geçirme döneminin son yılı olan 2012 yılı için yapılmıĢtır. Fiyat kırılması hesabında, önlem konusu ülkeden gerçekleĢtirilen ithalatın CIF bedeline %2,7 oranında gümrük vergisi ile %2 oranında gümrükleme masrafı eklenerek önleme konu ürünlerin Türkiye piyasasına giriĢ fiyatı bulunmuĢtur. Dampinge karĢı önlemin yürürlükte olmadığı durumda ÇHC menĢeli ürünün Türkiye pazarına giriĢ fiyatının hangi düzeyde olacağına iliĢkin değerlendirmeyi mümkün kılmak amacıyla anılan fiyata dampinge karĢı önlem eklenmemiĢtir. Bu Ģekilde elde edilen fiyat, YÜD’nin ağırlıklı ortalama yurt içi satıĢ fiyatı ile karĢılaĢtırılarak önleme konu ülkenin ihraç fiyatının YÜD’nin ağırlıklı iç satıĢ fiyatını hangi oranda kırdığı tespit edilmiĢtir. (2) Fiyat baskısı hesabında ise önleme konu ülkeden gerçekleĢtirilen ithalatın CIF bedeline %2,7 oranında gümrük vergisi ile %2 oranında gümrükleme masrafı eklenerek soruĢturma konusu ürünlerin Türkiye piyasasına giriĢ fiyatı bulunmuĢtur. Dampinge karĢı önlemlerin söz konusu olmadığı durumda ÇHC menĢeli ürünlerin Türkiye pazarına giriĢ fiyatının hangi düzeyde olacağına iliĢkin değerlendirmeyi mümkün kılmak amacıyla anılan fiyata dampinge karĢı önlem eklenmemiĢtir. Bu Ģekilde elde edilen fiyat, YÜD’nin ticari maliyetine %10 oranındaki makul kâr eklenerek hesaplanan satıĢ fiyatı ile karĢılaĢtırılarak önleme konu ülkenin ihraç fiyatının YÜD’nin ağırlıklı yurt içi satıĢ fiyatlarını hangi oranda baskıladığı tespit edilmiĢtir. (3) ÇHC menĢeli tekrar doldurulamayan cep çakmakları ithalatı gözden geçirme döneminde durduğundan fiyat kırılması ve baskısı hesabı yapılamamıĢtır. (4) Diğer taraftan, ÇHC menĢeli doldurulabilen cep çakmakları ithalatının YÜD yurt içi satıĢ fiyatlarını adet bazında 2012 yılında %29 oranında kırdığı ve %130 oranında baskıladığı tespit edilmiĢtir. ALTINCI BÖLÜM Yerli Üretim Dalının Durumu Yerli üretim dalının ekonomik göstergeleri MADDE 18 – (1) ÇHC menĢeli ithalatın YÜD üzerindeki etkisinin belirlenmesinde, önlem konusu üründe tek yerli üretici olan Azmüsebat Çakmak ve TıraĢ Bıçağı San. Tic. A.ġ. firmasının gözden geçirme döneminde gerçekleĢen verileri esas alınmıĢtır. Ġlgili firma çakmak üretiminin yanı sıra tıraĢ bıçağı da üretmekte olup, tüm faaliyetlere iliĢkin veriler söz konusu ürünü de içermektedir. (2) Öte yandan, YÜD’nin ekonomik göstergelerindeki eğilimin sağlıklı bir Ģekilde incelenmesi amacıyla Türk Lirası bazındaki değerler TÜĠK istatistiklerinden alınan yıllık ortalama Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kullanılarak enflasyondan arındırılmıĢ ve elde edilen reel değerler 2009 yılı 100 birime eĢit olacak Ģekilde endekslenmiĢtir. a) Üretim, kapasite ve kapasite kullanım oranı (KKO) 1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan adet bazlı üretim miktar endeksi, 2010 yılında 84’e düĢmüĢ, 2011 yılında 117’ye ve 2012 yılında 155’e çıkmıĢtır. Söz konusu üründe YÜD’nin kapasitesi 2009-2012 yılları arasında sabit kalmıĢ olup, KKO endeksi üretim miktar endeksi ile aynı yönde seyretmiĢtir. 2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan üretim miktar endeksi, 2010 yılında 136’ya, 2011 yılında 155’e ve 2012 yılında 164’e çıkmıĢtır. Söz konusu üründe YÜD’nin kapasitesi 2009-2012 yılları arasında sabit kalmıĢ olup, KKO endeksi üretim miktar endeksi ile aynı yönde seyretmiĢtir. b) Yurt içi satıĢlar 1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan yurt içi satıĢ miktar endeksi, 2010 yılında 80’e düĢmüĢ, 2011 yılında 118’e ve 2012 yılında 149’a yükselmiĢtir. 2009 yılında 100 olan yurt içi satıĢ hasılası ise 2010 yılında 75’e, 2011 yılında 94’e, 2012 yılında 109’a yükselmiĢtir. 2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan yurt içi satıĢ miktar endeksi, 2010 yılında 139’a, 2011 yılında 157’ye ve 2012 yılında 166’ya yükselmiĢtir. 2009 yılında 100 olan yurt içi satıĢ hasılası ise 2010 yılında 120’ye yükselmiĢ, 2011 yılında 113’e gerilemiĢ ve 2012 yılında 110 olmuĢtur. c) Ġhracat 1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan yurt dıĢı satıĢ miktar endeksi, 2010 yılında 161’e, 2011 yılında 217’ye yükselmiĢ, 2012 yılında 177 olmuĢtur. 2009 yılında 100 olan yurt dıĢı satıĢ hasılası ise 2010 yılında 157’ye ve 2010 yılında 224’e yükselmiĢ ve 2012 yılında 165 olmuĢtur. 2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan yurt dıĢı satıĢ miktar endeksi, 2010 yılında 159’a, 2011 yılında 228’e yükselmiĢ olup, 2012 yılında 80’e gerilemiĢtir. 2009 yılında 100 olan yurt dıĢı satıĢ hasılası ise 2010 yılında 149’a, 2010 yılında 209’a yükselmiĢ ve 2012 yılında 73’e gerilemiĢtir. ç) Fiyatlar 1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında adet bazındaki ağırlıklı ortalama yurt içi satıĢ fiyatı 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 94’e, 2011 yılında 80’e ve 2012 yılında 73’e düĢmüĢtür. 2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında adet bazındaki ağırlıklı ortalama yurt içi satıĢ fiyatı 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 87’ye, 2011 yılında 72’ye ve 2012 yılında 67’ye gerilemiĢtir. 3) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında adet bazındaki ağırlıklı ortalama yurt dıĢı satıĢ fiyatı 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 98’e düĢmüĢ, 2011 yılında 103’e yükselmiĢ ve 2012 yılında 93 olmuĢtur. 4) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında adet bazındaki ağırlıklı ortalama yurt dıĢı satıĢ fiyatı 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 94’e, 2011 yılında 91’e ve 2012 yılında 92’ye gerilemiĢtir. d) Pazar payı 1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında pazar payı 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 104’e ve 2011 yılında 121’e yükselmiĢ, 2012 yılında ise 115’e gerilemiĢtir. e) Maliyetler 1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan ağırlıklı ortalama birim ticari maliyeti 2010 yılında 89’a, 2011 yılında 80’e ve 2012 yılında 69’a gerilemiĢtir. 2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan ağırlıklı ortalama birim ticari maliyeti 2010 yılında 113’e, 2011 yılında 126’ya yükselmiĢ ve 2012 yılında 101 olmuĢtur. f) Kârlılık 1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında 2009 yılında (-)100 olan yurtiçi satıĢ birim kârlılığı 2010 yılında (-)77, 2011 yılında (-)80 ve 2012 yılında (-)59 olarak gerçekleĢmiĢtir. YÜD, 2009-2012 yılları arasında önleme rağmen zarar etmeye devam etmiĢtir. 2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında 2009 yılında (-)100 olan yurt içi birim satıĢ kârlılığı 2010 yılında (-)1.001, 2011 yılında (-)2.131 ve 2012 yılında (-) 1.328 olarak gerçekleĢmiĢtir. YÜD, 2009-2012 yılları arasında önleme rağmen ticari maliyetlerindeki artıĢı satıĢ fiyatlarına yansıtamamıĢ ve zararını artırarak faaliyetlerine devam etmiĢtir. g) Stoklar 1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan stok miktar endeksi, 2010 yılında 209’a yükselmiĢ, 2011 yılında 7’ye gerilemiĢ ve 2012 yılında 199 olmuĢtur. 2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan stok miktar endeksi, 2010 yılında 16’ya, 2011 yılında 7’ye ve 2012 yılında 55’e gerilemiĢtir. ğ) Ġstihdam 1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan ve doldurulabilen cep çakmaklarında 2009 yılında 100 olan iĢçi sayısı endeksi, 2010 yılında 126’ya, 2011 yılında 125’e ve 2012 yılında 134’e yükselmiĢtir. h) Ücretler 1) YÜD’nin önleme tabi ürünlerde 2009 yılında 100 olan üretimde çalıĢan iĢçilerinin aylık ücret endeksi 2010 yılında 98’e gerilemiĢ, 2011 yılında 102’ye ve 2012 yılında 106’ya yükselmiĢtir. ı) Verimlilik 1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında iĢçi baĢına verimlilik endeksi 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 67’ye ve 2011 yılında 94’e gerilemiĢ, 2012 yılında 155’e yükselmiĢtir. 2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarında iĢçi baĢına verimlilik endeksi 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 108’e, 2011 yılında 124’e ve 2012 yılında 122’ye yükselmiĢtir. i) Nakit akıĢı 1) YÜD’nin tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında elde ettiği nakit akıĢı endeksi (kâr+amortisman) 2009 yılında (-)100 iken, 2010 yılında (-)47’ye yükselmiĢ, 2011 yılında (-) 109’a gerilemiĢ ve 2012 yılında biraz toparlayarak (-)90 olarak gerçekleĢmiĢtir. 2) YÜD’nin doldurulabilen cep çakmaklarından elde ettiği nakit akıĢı endeksi (kar+amortisman) 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında (-)180’e, 2011 yılında (-)584’e ve 2012 yılında (-)365’e gerilemiĢtir. j) Büyüme 1) YÜD’nin bütün faaliyetlerine iliĢkin aktif büyüklüğü reel olarak 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 90’a, 2011 yılında 84’e ve 2012 yılında 82’ye gerilemiĢtir. k) Sermaye ve yatırımları arttırma yeteneği 1) YÜD’nin bütün faaliyetlerine iliĢkin öz sermayesi 2009 yılında 100 iken, 2010 yılında 95’e, 2011 yılında 80’e ve 2012 yılında 84’e gerilemiĢtir. 2) YÜD 2009-2012 yılları arasında bütün faaliyetlerine iliĢkin yenileme yatırım yapmamıĢ, buna karĢılık tevsi yatırımlarda bulunmuĢtur. Buna göre, YÜD’nin 2009 yılında 100 olan tevsi yatırım endeksi 2010 yılında 5’e, 2011 yılında 12’ye ve 2012 yılında 45’e gerilemiĢtir. l) Yatırımların geri dönüĢ oranı 1) YÜD’nin bütün faaliyetlerine iliĢkin (Kâr/Özkaynak) oranı 2009-2012 yılları arasında YÜD’nin zararda olmasına bağlı olarak negatif değerdedir. Yerli üretim dalının ekonomik göstergelerin değerlendirilmesi MADDE 19 – (1) YÜD’den temin edilen veriler ıĢığında, tekrar doldurulamayan cep çakmakları üretim, yurt içi ve yurt dıĢı satıĢ miktarları mevcut önlemin etkisiyle gözden geçirme döneminde olumlu yönde seyretmiĢ ancak pazar payını kaybetmemek için üretim maliyeti altında satıĢ yapan YÜD, söz konusu dönemde bahse konu üründe birim ve toplam kârlılıkta zararla karĢılaĢmıĢtır. Aynı dönemde tekrar doldurulmayan cep çakmakları stok miktarı artmıĢ ve buna bağlı olarak stok çevrim hızı olumsuz yönde seyretmiĢtir. (2) Doldurulabilen cep çakmaklarında ise, YÜD’nin mevcut önlemin etkisiyle üretim, yurt içi satıĢ miktarı ile dönem sonu stokları olumlu seyretmiĢ, ancak artan üretim ve ticari maliyetlerini satıĢ fiyatlarına yansıtamadığından ürünün birim ve toplam kârlılığında zarar oluĢmuĢtur. (3) 2009-2012 yılları arasında aktif toplamı azalan YÜD’nin, tevsi yatırımlarının azaldığı ve öz kaynak kârlılığında bozulmalar yaĢadığı tespit edilmiĢtir. (4) 2009-2012 yılları arasında tekrar doldurulamayan cep çakmaklarında önlemin etkisiyle YÜD’nin pazar payının yükseldiği ve ÇHC menĢeli ithalatın pazar payının düĢtüğü görülmüĢtür. (5) Diğer taraftan, 2009-2012 yılları arasında doldurulabilen cep çakmaklarında önlemin etkisine rağmen YÜD’nin pazar payının düĢtüğü ve ÇHC menĢeli ithalatın pazar payının yükseldiği gözlenmiĢtir. (6) Ġ.B.M. firması nihai bildirime iliĢkin olarak, YÜD’yi temsil eden firmanın gaz haznelerinin temel parçası olan kapak ve valf setini üretmeyip ithal ettiğini iddia etmiĢtir. 2008 yılında tamamlanan ilk NGGS’de de değinildiği üzere YÜD nezdinde gerçekleĢtirilen yerinde doğrulama soruĢturması kapsamında söz konusu firmanın cep çakmaklarının tüm plastik parçalarını ürettiği, diğer bazı parçaları gerek yurtdıĢından gerekse yurtiçinden temin ederek bütün parçaların montajını, kalite ve güvenlik testlerini gerçekleĢtirdiği tespit edilmiĢtir. (7) Aynı firma YÜD’yi temsil eden firmanın kendisinin de aksam ve parça ithalatçısı olduğunu ve bu nedenle yerli üretici vasfını taĢımadığını iddia etmiĢtir. Ancak Yönetmeliğin 18 inci maddesi gereğince, YÜD benzer malın Türkiye’deki tüm üreticilerini veya bu malın önemli bir bölümünü gerçekleĢtiren üreticileri ifade eder. Anılan maddenin incelenmesinden, yerli üreticilerin kendilerinin de ithalat yapmaları halinde mutlak olarak YÜD dıĢında tutulacağına iliĢkin bir hüküm mevcut değildir. Bir ürünün üreticisinin o ürüne iliĢkin bütün ürün tiplerini üretmesi veya o ürünün ithalatını yapmaması gibi bir yükümlülüğü hukuken söz konusu değildir. Yerli üreticilerin de ürünün yalnızca belirli tiplerini üretmeleri ve ürün gamını geniĢletmek ve sair sebeplerle ithalat yapmaları mümkündür. YEDĠNCĠ BÖLÜM Zararın Devamı veya Yeniden Meydana Gelmesi Ġhtimali Genel açıklamalar MADDE 20 – (1) Yönetmeliğin 35 inci maddesi hükümleri gereğince, önlemlerin yürürlükten kalkması halinde YÜD’de önleme konu ülke menĢeli dampingli ithalattan kaynaklanan zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı değerlendirilmiĢtir. SoruĢturmaya konu ithalatın değerlendirilmesi MADDE 21 – (1) Yapılan inceleme neticesinde ÇHC menĢeli doldurulamayan cep çakmakları ithalatının önlemden sonraki dönemde azalarak gözden geçirme dönemi boyunca durduğu tespit edilmiĢtir. Buna karĢılık doldurulabilen cep çakmakları genel ithalatı %251 artarken, önleme tabi ÇHC menĢeli ithalat aynı dönemde önleme rağmen %344 artmıĢtır. (2) Bu kapsamda, önlem konusu ÇHC menĢeli doldurulamayan cep çakmakları tüketiminin gözden geçirme döneminde %30 arttığı gözlenirken, YÜD’nin aynı dönemde pazar payını önleme rağmen %15 artırabildiği belirlenmiĢtir. Benzer Ģekilde, önlem konusu doldurulabilen cep çakmaklarında tüketim gözden geçirme döneminde %135 artarken, YÜD’nin aynı dönemde pazar payını %30 oranında düĢürdüğü ve ÇHC menĢeli ithalatın ise pazar payını %89 oranında arttırdığı belirlenmiĢtir. Önleme konu ülkede sektörün durumu ve kapasite fazlası MADDE 22 – (1) UTM verilerine göre, dampingin devamı veya yeniden meydana gelme ihtimali bölümünde de belirtildiği üzere ÇHC’de soruĢturma konusu ürünlere iliĢkin önemli miktarda kapasite bulunduğu ve ÇHC’nin soruĢturma konusu ürünlerde dünyanın en büyük ihracatçısı olduğu görülmektedir. (2) ÇHC, 2012 yılında dünya toplam tekrar doldurulamayan cep çakmakları ihracat pazarından %72, doldurulabilen cep çakmakları ihracat pazarından %95 ve plastikten gaz haznelerinin ihracat pazarından %60 oranlarında pay alarak ihracatçı ülkeler arasında ilk sırada yer almıĢtır. (3) Bu bilgiler ıĢığında, önleme tabi ülkede Türkiye’ye yönlendirebilecek ciddi üretim kapasitesinin ve ihracat kabiliyetinin bulunduğu, önlemlerin yürürlükten kalkması durumunda bu kapasitenin Türkiye pazarına yönlendirilmesinin ve bunun sonucunda YÜD’de zararın devamının veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu değerlendirilmiĢtir. Değerlendirme MADDE 23 – (1) Uygulanmakta olan dampinge karĢı önlemlerin sona ermesi halinde damping ve zararın devam edip etmeyeceği veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olup olmadığı konusu incelenmiĢtir. Bu itibarla, önleme tabi ülkenin büyük üretim kapasitesine ve kapasite fazlasına sahip olduğu, mevcut önlemlerin ortadan kalkması durumunda dampingli ithalatın artarak devam etmesinin ve zararın devamının veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu değerlendirilmiĢtir. SEKĠZĠNCĠ BÖLÜM Diğer Hususlar Üçüncü ülkelerden ithalat MADDE 24 – (1) Tekrar doldurulamayan cep çakmaklarındaki ithalatın nerdeyse tamamı 2009-2012 dönemi boyunca soruĢturma konusu ülke haricindeki ülkelerden gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu itibarla, önlemlerin etkisi ile beraber ithalatın kompozisyonunun değiĢtiği ve ithalat talebinin daha çok doldurulabilen cep çakmaklarına kaydığı değerlendirilmiĢtir. (2) Doldurulabilen cep çakmakları ithalatının ise gözden geçirme döneminde sırasıyla %25,8, %19,4, %5,1 ve %6,1 oranlarında soruĢturma konusu olmayan ülkelerden gerçekleĢtiği görülmektedir. Bu itibarla, önleme rağmen söz konusu üründe ÇHC menĢeli ithalatın payının azalmadığı, aksine giderek arttığı ve önlemin yürürlükten kaldırılması halinde dampingin ve zararın tekrar meydana gelebileceğine iliĢkin tespitleri destekler nitelikte olduğu değerlendirilmiĢtir. (3) SoruĢturma konusu ürünlerden plastikten gaz hazneleri ithalatının gözden geçirme döneminde sırasıyla %46,3, %78,3, %15,5 ve %27,7 oranlarında soruĢturma konusu olmayan ülkelerden gerçekleĢerek dalgalı bir seyir izlediği gözlenmiĢtir. (4) Diğer taraftan, söz konusu mevcut önlemler yürütülen önlemlerin etkisiz kılınması soruĢturması sonucunda yayımlanan Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin 2008/17 sayılı Tebliğ ile Vietnam’a teĢmil edilmiĢtir. DOKUZUNCU BÖLÜM Sonuç Karar MADDE 25 – (1) SoruĢturma sonucunda, yürürlükteki önlemin ortadan kalkması durumunda dampingin ve zararın devam etmesinin veya yeniden meydana gelmesinin muhtemel olduğu tespit edildiğinden, ÇHC menĢeli tekrar doldurulamayan cep çakmakları, doldurulabilen cep çakmakları ve plastikten gaz hazneleri için Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (No: 2002/4) ile yürürlüğe konulan ve Ġthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine ĠliĢkin Tebliğ (No: 2008/16) ile değiĢtirilerek devam etmesi uygun görülen dampinge karĢı önlemlerin Ġthalatta Haksız Rekabeti Değerlendirme Kurulu’nun kararı ve Ekonomi Bakanı’nın onayı ile aĢağıda belirtilen Ģekilde değiĢtirilerek uygulanmaya devam edilmesi uygun görülmüĢtür. GTĠP EĢyanın Tanımı Tekrar doldurulamayan gazlı cep çakmakları AteĢleme sistemi elektrikli olanlardan 9613.20.00.00.11 yalnız plastik gövdeli doldurulabilen gazlı cep çakmakları Plastikten gaz haznesi 9613.90.00.00.11 (gaz içersin içermesin) MenĢe Ülke Dampinge KarĢı Vergi (ABD Doları/adet) 0,05 9613.10.00.00.00 Çin Halk Cumhuriyeti 0,05 0,01 Uygulama MADDE 26 – (1) Gümrük idareleri, Karar maddesinde gümrük tarife pozisyon numarası, tanımı ve menĢe ülkesi belirtilen eĢyanın, diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, serbest dolaĢıma giriĢ rejimi kapsamındaki ithalatında, karĢılarında gösterilen oranda dampinge karĢı kesin önlemi tahsil ederler. Yürürlük MADDE 27 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 28 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ekonomi Bakanı yürütür. [R.G. 26 Nisan 2014 – 28983] —— • —— Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği 26 Nisan 2014 Tarihli ve 28983 Sayılı Resmî Gazetede YayınlanmıĢtır. [R.G. 26 Nisan 2014 – 28983] —— • —— BAKANLAR KURULU KARARI Karar Sayısı : 2014/6281 Vize, vize muafiyeti veya ikamet izin süresinin bitiminden itibaren en az altmıĢ gün süreli pasaport veya pasaport yerine geçen belgesi olmayanların Türkiye’ye giriĢlerine izin verilmesi hakkındaki ekli Kararın yürürlüğe konulması; ĠçiĢleri Bakanlığının 25/4/2014 tarihli ve 2540 sayılı yazısı üzerine, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 18 inci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 25/4/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN A. BABACAN E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı V.BaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU M. ġĠMġEK ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA Ġ. GÜLLÜCE Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma Bakanı V.Kültür ve Turizm BakanıMaliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı 25/4/2014 TARĠHLĠ VE 2014/6281 SAYILI KARARNAMENĠN EKĠ KARAR MADDE 1 ‒ (1) Türkiye’ye giriĢ yapmak üzere sınır kapılarına gelmiĢ olmakla birlikte vize, vize muafiyeti veya ikamet izin süresinin bitiminden itibaren en az altmıĢ gün süreli pasaport veya pasaport yerine geçen belgesi olmayanların, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 18 inci maddesine göre, ülkemize giriĢlerine 31/12/2014 tarihine kadar izin verilebilir. MADDE 2 ‒ (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 ‒ (1) Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. [R.G. 27 Nisan 2014 – 28984] —— • —— DÜZELTMELER 22/4/2014 tarihli ve 28980 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigorta Acenteleri Yönetmeliğinin eki Ek-1’de yer alan ―(EK-2/A)‖ ibaresi ―(EK-1/B)‖ olarak düzeltilmiĢtir. ———— 25/4/2014 tarihli ve 28982 sayılı Resmî Gazete’nin 129 uncu sayfasında aslına uygun olarak yayımlanan, Anayasa Mahkemesinin 6/3/2014 tarihli ve 2013/852 BaĢvuru Numaralı kararında üyelerin isimlerinin yer aldığı listeye ―Celal Mümtaz AKINCI‖ isminden sonra gelmek üzere ―Muammer TOPAL‖ ismi, Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığının 25/4/2014 tarihli ve C.01.0.YĠM.0-103.99/2014-599/2926 sayılı yazısı üzerine eklenerek düzeltilmiĢtir [R.G. 27 Nisan 2014 – 28984] —— • —— TEBLĠĞ Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim ġirketinden: 5939 SAYILI KONUT EDĠNDĠRME YARDIMI HAK SAHĠPLERĠNE ÖDEME YAPILMASINA DAĠR KANUNDA DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA ĠLĠġKĠN KANUN VE KONUT EDĠNDĠRME YARDIMI HAK SAHĠPLERĠNE ÖDEME YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA ĠLĠġKĠN YÖNETMELĠK ĠLE 5664 SAYILI KONUT EDĠNDĠRME YARDIMI HAK SAHĠPLERĠNE ÖDEME YAPILMASINA DAĠR KANUNA 662 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENĠN 73 ÜNCÜ MADDESĠ ĠLE EKLENEN HÜKME GÖRE TESPĠT EDĠLEN HAK SAHĠPLERĠ LĠSTESĠ Ödemelerde T.C. kimlik numarasının ibrazı zorunludur. Emlak Konut Gayrikenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketi'nin hazırladığı Konut Edindirme Yardımı Hak Sahipleri Listesine http://www.keyodemeleri.com/ adresinden ulaşabilirsiniz. [R.G. 28 Nisan 2014 – 28985] —— • —— YÖNETMELĠK Sağlık Bakanlığından: ACĠL SAĞLIK HĠZMETLERĠ YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 11/5/2000 tarihli ve 24046 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğinin 3 üncü maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 3 – Bu Yönetmelik, 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi ile 9 uncu maddesinin (c) bendi, 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve ġuabatı San’atlarının Tarzı Ġcrasına Dair Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 2/11/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı KuruluĢlarının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu ve 40 ıncı maddeleri hükümlerine dayanılarak hazırlanmıĢtır.‖ MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci cümlesinde yer alan ―, ekip içerisinde hekim bulunan‖ ibaresi yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür. [R.G. 29 Nisan 2014 – 28986] —— • —— YARGITAY KARARLARI Yargıtay 12. Hukuk Dairesinden: TÜRK MĠLLETĠ ADINA YARGITAY ĠLAMI ESAS NO : 2014/1316 KARAR NO : 2014/3105 2013-258314 ĠNCELENEN KARARIN MAHKEMESĠ : Ġstanbul Anadolu 10. Ġcra Hukuk Mahkemesi TARĠHĠ : 27/9/2012 NUMARASI : 2012/740-2012/778 DAVACI : BORÇLU : Yılmaz Demirkan DAVALILAR : ALACAKLI : Yapı ve Kredi Bankası Aġ, Ġ.ALICISI : Murat Yılmaz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığı tarafından kanun yararına temyizen tetkiki istenmesi üzerine bu iĢle ilgili dosya daireye gönderilmiĢ olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Emin Bilseloğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra iĢin gereği görüĢülüp düĢünüldü: Borçlu Yılmaz Demirkan vekilinin Ģikayet yoluyla icra mahkemesine baĢvurarak ihalenin feshini istediği, daha sonra aynı vekilin 27/9/2012 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği, mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine ve davacı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına 400 TL maktu vekalet ücretine hükmedildiği anlaĢılmaktadır. 2012 Yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ―Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret‖ baĢlıklı 6. maddesi; ―AnlaĢmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle, delillerin toplanmasına iliĢkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur‖ Ģeklindeki hükmü gereği, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, feragat nedeniyle davası reddedilen davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiĢtir. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile 1086 Sayılı HUMK. nun 427/6. maddesi uyarınca mahkeme kararının sonuca etkili olmamak üzere (KANUN YARARINA BOZULMASINA), 10/2/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi. —— • —— Yargıtay 18. Hukuk Dairesinden: Esas No : 2013/16178 Karar No : 2014/3998 2013/250334 YARGITAY ĠLAMI Ereğli (Konya) Cumhuriyet BaĢsavcılığının ihbarı üzerine ġengül Yıldırım’ın organ bağıĢlayabilmesi amacıyla vasisine izin ve yetki verilmesi davasında Ereğli (Konya) Sulh Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleĢmiĢ bulunan 23/1/2013 günlü ve 2010/453-575 sayılı Kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının 23/9/2013 gün ve Hukuk-2013/250334 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiĢ olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düĢünüldü: YARGITAY KARARI Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığı tarafından Ereğli (Konya) Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 23/1/2013 gün 2010/453 E.-575 K. karar sayılı ek kararının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle kanun yararına bozulması istenilmiĢtir. 2709 sayılı T.C. Anayasası’nın 12. maddesinin 1. fıkrası, herkesin kiĢiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahip olduğu; kiĢinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı baĢlığını taĢıyan 17. maddesinde, herkesin yaĢama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliĢtirme hakkına sahip bulunduğu tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dıĢında, kiĢinin vücut bütünlüğüne dokunulamayacağı, rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tabi tutulamayacağı; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 23. maddesinde ise, kimsenin özgürlüklerinden vazgeçemeyeceği veya onları hukuka ya da ahlâka aykırı olarak sınırlayamayacağı, yazılı rıza üzerine insan kökenli biyolojik maddelerin alınması, aĢılanması ve naklinin mümkün olduğu, ancak biyolojik madde verme borcu altına girmiĢ olandan edimini yerine getirmesinin istenemeyeceği, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulamayacağı; 403. maddesinin 1. fıkrasında da vasinin vesayeti altındaki küçüğün veya kısıtlının kiĢiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukuki iĢlemlerde onu temsil etmekle yükümlü olacağı; 447. maddesinde vasinin kısıtlıyı korumak ve bütün kiĢisel iĢlerinde ona yardım etmekle yükümlü olduğu; 448. maddesinde vesayet dairelerinin yetkilerine iliĢkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasinin vesayeti altındaki kiĢiyi bütün hukuki iĢlemlerinde temsil edeceği; 449. maddesinde ise, vesayet altındaki kiĢi adına kefil olmanın vakıf kurmanın ve önemli bağıĢlarda bulunmanın yasaklandığı; 462. maddesinde, taĢınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde baĢka bir ayni hak kurulması, olağan yönetim ve iĢletme ihtiyaçları dıĢında kalan taĢınır veya diğer hak ve değerlerin alımı, satımı, devri ve rehnedilmesi, olağan yönetim sınırlarını aĢan yapı iĢleri, ödünç verme ve alma, kambiyo taahhüdü altına girme, bir yıl veya daha uzun süreli ürün ve üç yıl veya daha uzun süreli taĢınmaz kirası sözleĢmeleri yapılması, vesayet altındaki kiĢinin bir sanat veya meslekle uğraĢması, acele hâllerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması, mal rejimi sözleĢmeleri, mirasın paylaĢtırılması ve miras payının devri sözleĢmeleri yapılması, borç ödemeden aciz beyanı, vesayet altındaki kiĢi hakkında hayat sigortası yapılması, çıraklık sözleĢmesi yapılması, vesayet altındaki kiĢinin bir eğitim, bakım veya sağlık kurumuna yerleĢtirilmesi, vesayet altındaki kiĢinin yerleĢim yerinin değiĢtirilmesi için vesayet makamının izni gerektiği; 463. maddesinde de, vesayet altındaki kiĢinin evlat edinmesi veya evlat edinilmesi, vesayet altındaki kiĢinin vatandaĢlığa girmesi veya çıkması, bir iĢletmenin devralınması veya tasfiyesi, kiĢisel sorumluluğu gerektiren bir ortaklığa girilmesi veya önemli bir sermaye ile bir Ģirkete ortak olunması, ömür boyu aylık veya gelir bağlama veya ölünceye kadar bakma sözleĢmeleri yapılması, mirasın kabulü, reddi veya miras sözleĢmesi yapılması, küçüğün ergin kılınması, vesayet altındaki kiĢi ile vasi arasında sözleĢme yapılması için vesayet makamından sonra denetim makamının da izninin zorunlu olduğu; 466. maddesinde ise, vesayet organları ve vesayet iĢleriyle görevlendirilmiĢ olan diğer kiĢilerin bu görevlerini yerine getirirlerken iyi bir yönetimin gerektirdiği özeni göstermekle yükümlü oldukları hükme bağlanmıĢtır. 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması, AĢılanması ve Nakli Hakkında Kanun’un 5. maddesinde, onsekiz yaĢını doldurmamıĢ ve mümeyyiz olmayan kiĢilerden organ ve doku alınması yasaklanmıĢ; 10/8/2003 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 2003/5960 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ĠliĢkin Tüzüğün 15. maddesinde ise, vasinin vesayetine verilen kiĢinin bakımına, eğitimine, kiĢilik haklarının korunmasına ve hukuki iĢlemlerde temsiline iliĢkin olarak gereken özeni göstermek, mal varlığını iyi bir yönetici gibi özenle yönetmek zorunda olduğu hükmü getirilmiĢtir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Talip Yıldırım’ın, Ereğli (Konya) Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 3/6/2010 gün 2010/453 Esas 575 Karar sayılı kesinleĢen ilamıyla kardeĢi ġengül Yıldırım’a vasi olarak atandığı, kısıtlı ile müĢterek kardeĢleri olan Doğan Yıldırım’a, kısıtlı ġengül’den organ nakli yapılabilmesi için vasi tarafından Ereğli Sulh Hukuk Mahkemesi’ne baĢvurulduğu, mahkemece Adli Tıp’tan ―bir böbreğin alınması halinde diğer böbrekte hastalık veya hasar oluĢmaması durumunda yaĢam boyu vücut fonksiyonlarının idamesi için yeterli olacağı ancak kiĢide mevcut akıl zayıflığının olayın anlam ve sonuçlarını kavrama, hukuki ve psikolojik yanının değerlendirilmesine engel olacağına‖ iliĢkin olarak alınan rapor doğrultusunda sözkonusu iznin verildiği ve bu kararın 18/2/2013 tarihinde kesinleĢtiği anlaĢılmaktadır. Yasa koyucu, vasinin yapmasının yasak olduğu iĢ ve iĢlemleri, vesayet makamının izni gereken haller ile vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da izninin gerekli olduğu halleri açıkça saymakla, bunun dıĢındaki iĢ ve iĢlemlerin yapılamayacağını da göstermiĢtir. Kaldı ki, en temel insan hakkı olan yaĢam hakkı ve vücut bütünlüğüne iliĢkin olarak Anayasa’da, tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dıĢında, kiĢinin vücut bütünlüğüne dokunulamayacağı, rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tabi tutulamayacağı, Türk Medeni Kanunu’nda ise, ancak yazılı rıza üzerine insan kökenli biyolojik maddelerin alınması, aĢılanması ve naklinin mümkün olacağı, biyolojik madde verme borcu altına girmiĢ olandan da edimini yerine getirmesinin istenemeyeceği, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulamayacağı açıkça düzenlenmiĢtir. Yukarıda açıklanan mevzuatın emredici hükümleri dikkate alındığında Ereğli Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 23/1/2013 gün 2010/453 Esas 575 Karar sayılı hükmü ile kısıtlı ġengül Yıldırım’dan kardeĢi Erdoğan Yıldırım’a böbrek nakli hususunda irade beyanında bulunmak ve bu doğrultuda gerekli iĢlemleri yapmak üzere vasi Talip Yıldırım’a izin ve yetki verilmesine iliĢkin karar usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.’nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcılığına gönderilmesine, 6/3/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi. [R.G. 29 Nisan 2014 – 28986] —— • —— BAKANLAR KURULU KARARLARI Karar Sayısı : 2014/5887 Bazı yerlerde arazi toplulaĢtırması yapılmasına iliĢkin 13/9/2010 tarihli ve 2010/923 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki listenin ekte gösterildiği Ģekilde değiĢtirilmesi; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 6/1/2014 tarihli ve 102 sayılı yazısı üzerine, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 27/1/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı ve M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim BakanıMillî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık Bakanı UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Liste için tıklayınız. [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— Karar Sayısı : 2014/5906 Ekli listede ili, ilçesi, köyü ve sınırları belirtilen yerlerde arazi toplulaĢtırması yapılması; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 22/1/2014 tarihli ve 1048 sayılı yazısı üzerine, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 10/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM V. EROĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE C. YILMAZ N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı ve E. ALA ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU Sağlık Bakanı L. ELVAN UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Liste için tıklayınız. [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— Karar Sayısı : 2014/5995 2014 Yılı Yatırım Programında 2011A010170 proje numarası ile yer alan ―ErzurumNarman I. Merhale (DAP) Projesi‖ kapsamındaki Narman-ġehitler Barajının yapımı amacıyla ekli haritada gösterilen güzergâh ve alanlarda bulunan taĢınmazların Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaĢtırılması; Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığının 6/2/2014 tarihli ve 76958 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 17/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ALA BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı V. B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE H. YAZICI T. YILDIZ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. V. T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı ve E. ALA ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU Sağlık Bakanı L. ELVAN UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Harita için tıklayınız. [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— Karar Sayısı : 2014/5996 2014 Yılı Yatırım Programında 1991A010190 proje numarası ile yer alan ―SinopKarasu Projesi‖ kapsamındaki Karasu Ovası Sulamasının yapımı amacıyla ekli haritada gösterilen güzergâh ve alanlarda bulunan taĢınmazların Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaĢtırılması; Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığının 6/2/2014 tarihli ve 76951 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 17/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ALA BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı V. B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE H. YAZICI T. YILDIZ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı V. V. T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Tarım ve M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU Sağlık Bakanı L. ELVAN UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Harita için tıklayınız. [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6028 Ġstanbul’da bulunan bazı alanlarda gerçekleĢtirilecek proje uygulamaları kapsamında 13/8/2012 tarihli ve 2012/3573 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca Çevre ve ġehircilik Bakanlığının yetkilendirildiği alan sınırlarının yeniden belirlenmesine iliĢkin ekli Kararın yürürlüğe konulması; adı geçen Bakanlığın 14/2/2014 tarihli ve 22281 sayılı yazısı üzerine, 644 sayılı Çevre ve ġehircilik Bakanlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ve ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU Sağlık Bakanı L. ELVAN UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı 24/2/2014 TARĠHLĠ VE 2014/6028 SAYILI KARARNAMENĠN EKĠ KARAR MADDE 1 – Ġstanbul’da bulunan ve 13/8/2012 tarihli ve 2012/3573 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, olası afet riskini bertaraf etmek için ruhsatsız, iskânsız ve afet riski altındaki yapıların tasfiye edilerek yeni yerleĢim alanı olarak kullanılması amacıyla, 644 sayılı Çevre ve ġehircilik Bakanlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamında Çevre ve ġehircilik Bakanlığının yetkilendirildiği alanın sınırları, ekli kroki ile listede gösterildiği Ģekilde yeniden belirlenmiĢtir. MADDE 2 – Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Karar hükümlerini Çevre ve ġehircilik Bakanı yürütür. Bakanlar Kurulu Kararının Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 8/9/2012 28405 Kroki ve Koordinat Listesi için tıklayınız. [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6034 Gaziantep Ġli, ġahinbey Ġlçesi, Geneyik Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın kentsel dönüĢüm ve geliĢim proje alanı ilan edilmesi; Çevre ve ġehircilik Bakanlığının 6/2/2014 tarihli ve 876 sayılı yazısı üzerine, 5393 sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 12/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı ve M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU Sağlık Bakanı L. ELVAN UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kroki ve Koordinat Listesi için tıklayınız. [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6038 Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―154 kV Elazığ 2Tunceli Enerji Ġletim Hattı Yenileme Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâha isabet eden taĢınmazlarda direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken salınım gabarisinin ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 14/2/2014 tarihli ve 278 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Teknoloji Bakanı Sanayi ve F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı ve M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU Sağlık Bakanı L. ELVAN UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Harita için tıklayınız. [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6039 Ġzmir Ġlinde tesis edilecek elektrik dağıtım tesislerinin kurulabilmesi amacıyla ekli listede bulundukları yer ile ada ve parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim ġirketi Genel Müdürlüğü adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 11/2/2014 tarihli ve 235 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı ve M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU Sağlık Bakanı L. ELVAN UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Liste için tıklayınız. [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6040 Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―154 kV K.KapasitörTalas Enerji Ġletim Hattı Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen güzergâha isabet eden taĢınmazların direk yerlerinin mülkiyet Ģeklinde, iletken salınım gabarisinin ise irtifak hakkı kurulmak suretiyle adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 27/1/2014 tarihli ve 157 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı ve M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU Sağlık Bakanı L. ELVAN UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Harita için tıklayınız. [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6042 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki bankalar, sigorta ve reasürans Ģirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teĢkil ettikleri birlikler personeli için kurulmuĢ bulunan sandıkların iĢtirakçileri ile aylık veya gelir bağlanmıĢ olanlar ile bunların hak sahiplerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilmesine iliĢkin sürenin bir yıl uzatılması; ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 19/2/2014 tarihli ve 174 sayılı yazısı üzerine, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 20 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Tarım ve M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU Sağlık Bakanı L. ELVAN UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6043 Gaziantep Ġli, ġehitkamil Ġlçesi, Beylerbeyi ve Bedirkent mahalleleri sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın kentsel dönüĢüm ve geliĢim proje alanı ilan edilmesi; Çevre ve ġehircilik Bakanlığının 17/2/2014 tarihli ve 1160 sayılı yazısı üzerine, 5393 sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı ve M. MÜEZZĠNOĞLU Sağlık Bakanı L. ELVAN UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kroki ve Koordinat Listesi için tıklayınız. [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6044 Gaziantep Ġli, ġehitkamil Ġlçesi, TaĢlıca Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın kentsel dönüĢüm ve geliĢim proje alanı ilan edilmesi; Çevre ve ġehircilik Bakanlığının 17/2/2014 tarihli ve 1161 sayılı yazısı üzerine, 5393 sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim BakanıMillî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU L. ELVAN Sağlık Bakanı UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı ve Kroki ve Koordinat Listesi için tıklayınız. [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— Karar Sayısı : 2014/6082 Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―154 kV Akyurt Trafo Merkezi Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen sahaya isabet eden taĢınmazların adı geçen Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 29/1/2014 tarihli ve 168 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim Bakanı Millî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU Sağlık Bakanı L. ELVAN UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Harita için tıklayınız. [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— ve Karar Sayısı : 2014/6083 Türkiye Elektrik Ġletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğüne ait ―154 kV Ahlat Trafo Merkezi Projesi‖ kapsamında ekli haritada gösterilen sahaya isabet eden taĢınmazların anılan Genel Müdürlük tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 11/2/2014 tarihli ve 236 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 24/2/2014 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY E. ĠġLER BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ A. ĠSLAM M. ÇAVUġOĞLU F. IġIK Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi Teknoloji Bakanı ve F. ÇELĠK Ġ. GÜLLÜCE A. DAVUTOĞLU N. ZEYBEKCĠ ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ A. Ç. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı E. ALA ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı M. ġĠMġEK Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Millî Eğitim BakanıMillî Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU Sağlık Bakanı L. ELVAN UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Harita için tıklayınız. [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— TEBLĠĞLER ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI Tarih : 21/4/2014 Karar No : 2014/24 ve : Samsun Ġli, ÇarĢamba Ġlçesi, Üçköprü Mahallesi, Beyyenice Köyü ve Sefalı Köyü (ÇarĢamba ġeker Fabrikası Alanı) Ġmar Planı DeğiĢikliği ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 18/2/2014 tarih ve 1439 sayılı yazısına istinaden; 1 – ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan, mülkiyeti Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ. adına kayıtlı, Samsun Ġli, ÇarĢamba Ġlçesi, Üçköprü Mahallesi, Beyyenice Köyü ve Sefalı Köyü sınırları içerisinde yer alan, 1/5000 ölçekli nazım imar planında 1.898.667,00 m 2 yüzölçümlü, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ise 1.058.441,00 m² yüzölçümlü ÇarĢamba ġeker Fabrikası alanına, - ―Kentsel GeliĢme Alanı, Sanayi ve Depolama Alanı ve Tarımsal Niteliği Korunacak Alan‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı DeğiĢikliğinin, - ―GeliĢme Konut Alanı, Sanayi ve Depolama Alanı, Konut DıĢı Kentsel ÇalıĢma Alanı, Tarımsal Niteliği Korunacak Alan, Sağlık Tesisi Alanı, Teknik Altyapı Alanı, Kamyon Tır Parkı, Park ve Yol‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin 1/5000 ölçekli Nazım Ġmar Planı DeğiĢikliğinin, - ―GeliĢme Konut Alanı (Emsal:1.20, Hmaks: 5 Kat), Sanayi ve Depolama Alanı (Emsal: 1.00, Hmaks: Yapının Teknolojik özelliğine göre belirlenecek), Konut DıĢı Kentsel ÇalıĢma Alanı (E:1.50, Hmaks: Serbest), Sağlık Tesisi Alanı, Teknik Altyapı Alanı, Kamyon Tır Parkı, Park ve Yol‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin 1/1000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin, onaylanmasına, 2 – Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için ÇarĢamba Belediye BaĢkanlığına gönderilmesine karar verilmiĢtir. Konu Haritalar için tıklayınız. [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI Tarih : 21/4/2014 Karar No : 2014/25 Konu : Kırıkkale Ġli, Merkez Ġlçesi, BağlarbaĢı Mahallesi, 5479 ada 12 no.lu parsel Ġmar Planı DeğiĢikliği ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 13/2/2014 tarih ve 1327 sayılı yazısına istinaden; 1 – Kırıkkale Ġli, Merkez Ġlçesi, BağlarbaĢı Mahallesi sınırları içerisinde yer alan 45.728,00 m² yüzölçümlü 5479 ada 12 no.lu parselin Karayolları Genel Müdürlüğüne ait özelleĢtirme kapsam ve programında bulunan 38.912,00 m²’lik hissesine yönelik ―Ticaret Alanı (E:2.00, Hmax: 5 kat), GeliĢme Konut Alanı (Ayrık nizam 5 kat, TAKS: 0.35; KAKS: 1.75) Park ve Yol‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/5.000 ölçekli Nazım Ġmar Planı ve 1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına, 2 – Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için Kırıkkale Belediye BaĢkanlına gönderilmesine karar verilmiĢtir. Haritalar için tıklayınız. [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI Tarih : 21/4/2014 Karar No : 2014/26 Konu : Afyonkarahisar Ġli, Emirdağ Ġlçesi, Ġncili Mah. (34 ada 12 no’lu parsel) Ġmar Planı DeğiĢikliği ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 19/2/2014 tarih ve 1477 sayılı yazısına istinaden; 1 – ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Mülkiyeti Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ. adına kayıtlı, Afyonkarahisar Ġli, Emirdağ Ġlçesi, Ġncili Mahallesi sınırları içerisinde yer alan, 4.529,00 m2 yüzölçümlü 34 ada 12 no’lu parsele yönelik Kurulunuzun 9/12/2013 tarih ve 2013/184 sayılı kararı ile onaylanan 1/5.000 ölçekli Nazım ve 1/1.000 ölçekli Uygulama Ġmar Planlarında, ―Konut Alanı‖ (bitiĢik nizam, 6 kat, taks: 0.80, kaks: 4.80) ve ―Yol‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım Ġmar Planı DeğiĢikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına, 2 – Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için Emirdağ Belediye BaĢkanlığına gönderilmesine karar verilmiĢtir. Haritalar için tıklayınız. [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— ANAYASA MAHKEMESĠ KARARI Anayasa Mahkemesinin 25/4/2014 Tarihli ve 2014/5559 BaĢvuru Numaralı Kararı [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— ĠLAN Adalet Bakanlığından: Güney (kapatılan) Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/37 Esas ve 2002/72 Karar sayılı dosyasının kaybolması nedeniyle zayi olduğu anlaĢıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri gereğince iĢlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur. 3550 ————— Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1971/425 Esas, 1973/468 Karar sayılı dosyasının zayi olduğu anlaĢıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri gereğince iĢlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur. 3535/1-1 ————— Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/379 Esas sayılı dosyasının kaybolduğu anlaĢıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair Kanun hükümlerinin söz konusu dosyalar için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri gereğince iĢlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur. 3536/1-1 ————— Ġstanbul 6. Ġcra Müdürlüğünün 2011/22762 Esas sayılı dosyasının kaybolduğu anlaĢıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair Kanun hükümlerinin söz konusu dosyalar için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri gereğince iĢlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur. 3537/1-1 ————— Büyükçekmece 2. Ġcra Müdürlüğünün 2012/6667 Esas sayılı dosyasının kaybolması nedeniyle zayi olduğu anlaĢıldığından, 4473 sayılı Yangın, Yersarsıntısı, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme ve Adliye Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakkında Yapılacak Muamelelere Dair Kanun hükümlerinin söz konusu dosya için uygulanmasına ve anılan Kanun hükümleri gereğince iĢlem yapılmasına karar verildiği ilan olunur. 3538/1-1 ————— [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— MÜNHAL NOTERLĠKLER 2013 yılı gayri safi gelirleri ve isimleri yazılı olan ikinci sınıf Yalova BeĢinci Noterliği 20.06.2014 ve Nurdağı Noterliği 25.06.2014 tarihlerinde yaĢ tahdidi nedeniyle boĢalacaktır. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 22 ve müteakip maddeleri gereğince BĠRĠNCĠ SINIF VE ĠKĠNCĠ SINIF NOTERLERDEN bu noterliklere atanmaya istekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığımıza veya bulundukları yer Cumhuriyet BaĢsavcılıklarına baĢvurmaları gerekmektedir. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmiĢ olan dilekçeler baĢvurma süresi içinde Bakanlığa gelmediği takdirde atama iĢleminde nazara alınmaz. Keyfiyet Noterlik Kanununun 22 nci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca ilan olunur. SIRA NO: 12- NOTERLĠĞĠN ADI: 2013 YILI GAYRĠSAFĠ GELĠRLERĠ NURDAĞI NOTERLĠĞĠ 547.648,30.-TL. YALOVA BEġĠNCĠ 204.962,12.-TL. NOTERLĠĞĠ 3558/1-1 [R.G. 30 Nisan 2014 – 28987] —— • —— 2014 NĠSAN AYINDA YAġ HADDĠNDEN VE ĠSTEĞĠ ÜZERĠNE EMEKLĠYE AYRILAN HÂKĠM VE SAVCILARI BELĠRTĠR LĠSTE NĠSAN / 2 0 14 A) YAġ HADDĠNDEN EMEKLĠYE AYRILAN HÂKĠM VE SAVCILAR 12- 20593 20796 345- 23947 25153 26796 Aynur TUNÇ ÖZÇĠÇEK Ġsmail KALAFATOĞLU KURNAZ Recep TRABZONOĞLU Safiye BĠLGE PEKGÖZ Ömer ERSOY Ġstanbul Hakimi Ġzmir Hakimi Konya Cumhuriyet Savcısı KahramanmaraĢ Hakimi Ġstanbul Vergi Mahkemesi BaĢkanı B) ĠSTEĞĠ ÜZERĠNE EMEKLĠYE AYRILAN HÂKĠM VE SAVCILAR 25184 Mustafa YÜCEL NevĢehir Cumhuriyet Savcısı 127642 Rahime AKAN Bakırköy Hakimi 228199 Ahmet ALKAN Bursa Hakimi 329357 Levent SABANCI Bursa Hakimi 429487 Gülendam ÇAKIR Ġzmir Hakimi 530115 Güler BAġKAYA Denizli Hakimi 6- 789101112- 30678 32366 32632 32653 36125 38395 Veysel ERTUĞRUL Veysi BOZKURT Yılmaz KOÇER Ayfer BUĞUR Tekgül TATAR MürĢide POLAT Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Konya Cumhuriyet Savcısı Ankara Cumhuriyet Savcısı Ordu Bölge Ġdare Mahkemesi BaĢ. Yargıtay Tetkik Hâkimi Ankara Hakimi [ 30 Nisan 2014 ] —— • ——