BİR YASAMA KLASİĞİ Namık Ceylanoğlu Genel Sekreter
Transkript
BİR YASAMA KLASİĞİ Namık Ceylanoğlu Genel Sekreter
TÜRK YE ÜÇÜNCÜ SEKTÖR VAKFI EYLÜL 2004 B R YASAMA KLAS Namık Ceylano lu Genel Sekreter 2908 Sayılı Dernekler Yasasına son noktayı koyan ve bunun yerine tamamen yeni bir yasayı kabul eden TBMM’nin 22 inci dönem son oturumunu TV’den izledim. Çok az sayıda milletvekilinin katıldı ı oturumda, vekillerimiz adeta yorgunluktan tükenmi iradelerinin bir eseri olarak gece yarısından sonra yeni Dernekler Yasasını kabul etti. Yakla ık doksanbin derne i yakından ilgilendiren ve AB’ye adaylı ımız sürecinde yerine getirmek zorunda oldu umuz Kopenhag siyasi kriterlerinin de önemli bir parametresini olu turan bu tasarı, son derece sıkı ık bir zaman diliminde, muhalefetin ısrarla tasarıyı zamanında görmedi ini ve yeteri kadar inceleyemedi ini, vurgulamasına ra men hızla yasala mı tır. Ne acıdır ki 12 Eylül’ün bir eseri olan önceki yasa nasıl o dönemin artlarında sivil topluma zorla kabul ettirildi ise, bu yasa da yeteri kadar sivil toplum katılımı ve deste i sa lanmadan ve gere i gibi tartı ılmadan hızla kabul edilmi tir. Peki o zamandan bu zamana de i en ne olmu tur: Biraz daha açılım kazanan demokrasi ancak devleti sımsıkı ku atmı bürokrasi. Bürokrasi neden bu i e sıkı sıkıya sarılmakta, sivil topluma söz hakkı vermemektedir? Bunun yegane nedeni tarihi gelene imizdeki paternalist, devlet baba zihniyetinin halen devam etmesi ve bunun özellikle de otoriter devlet zayıf sivil toplum denklemi içinde sürdürülmesidir. Haklarınızı devlet baba verir! inancının toplum katmanlarına gittikçe yaygın bir ekilde empoze edilmesi, buna kar ı sivil toplumun bir türlü ataletten kurtulamaması ve kendi sorunlarını gere ince sahiplenmemesidir. Nedendir bir türlü anlayamayız. Her demokratikle me ata ında devletin hassasiyetleri öne sürülerek, sivil toplumun ça ı yakalama umutlarının önü kesilmektedir. Sivil toplum devlet hassasiyetlerinin adeta matematiksel bir katsayısı haline getirilmektedir. Bunun altında yatan; demokrasinin daha fazla demokratikle mesini isteyen sivil toplumun özlemlerinin güçlü bir yurtta lık kültürüyle beslenmesinden duyulan ku kudur. Güçlü bir sivil toplumun bu ülkede nelere mal olaca ına ili kin duyulan endi edir. Bunun tipik örne i de devletin üst kademelerinde, yani bürokraside yerle mi olan ve adeta sivil toplumu dı layan bir inancın günümüzde hala devam etmesidir. Devlet kuralları koyar vatanda buna uyar siz nereden çıktınız! Bu devletin vatanda ına bakı ını kararlılıkla sergileyen iirsel bir ifadedir. Katılımcılıktan ve payla ımcılıktan uzak, demokrasinin kırıntısının dahi olmadı ı bir bakı açısıdır. Belki de bunda sivil toplum kurulu ları olarak bizim de çok kusurumuz vardır. Demek ki, milletin vekillerine ve bürokratlarına, kendilerini oralara ta ıyan sivil toplumu ve onun temsilcisi olan STK’ları yeteri kadar anlatamamı ız. Zira TBMM Genel Kurulu’nda yasa tasarısının bazı hükümlerine akıl almaz bir ekilde kar ı çıkanları ibretle izledik. Özetle nerede ise; derneklere bu kadar özgürlük verirseniz bu ülkenin vay haline! diyenler vardı. Hele öneriler verildikçe komisyonun ve hükümetin katılmayı red etti i veya muhalefetin sırf siyaseten kabul etmeme yolunda mücadele etti i hükümler, 1 TÜRK YE ÜÇÜNCÜ SEKTÖR VAKFI EYLÜL 2004 içinden çıktıkları ancak tam olarak tanımadıkları anla ılan topluma kar ı duydukları samimi duyguların birer ifadesi idi! Burada çok önemli bir paradoks ya anmı tır. Aslında bir türlü anlayamadıkları u idi; sivil toplum ve onun temsilcisi olan STK’lar, bireyi güçlü ve güvenli kılan birer özgüven okullarıdır. Vatanda dernekler aracılı ıyla siyasal sisteme yardımcı olabildi i gibi, ileri demokrasilerde birer özgürlük alanı olarak; yasama ve yürütmeyi de adım adım izlemekte, ba ımsız, özgür ve özerk bireylerin olu ması için yo un çaba göstermektedir. Gerçekle tirdikleri hizmetler ise çok önemlidir. Öyle zannediyorum ki dünyanın örnek alabilece imiz hiçbir geli mi ça da ülkesinde sivil toplumu ilgilendiren böyle hayati yasaların tartı ıldı ı ortamlarda karar makamları bu kadar kutupla sın ve sivil toplum, bu kadar üphelenilen, ku ku ile bakılan, güvenilmeyen kurumlar olarak görülsün. Bence sergilenen bu davranı demokrasiyi ve evrensel hak ve özgürlükleri hala zor özümledi imizin sinyallerini vermektedir. TBMM Genel Kurulu bu açıdan verilen önergelerin bazılarının aceleden yasa tasarısının uygun yerine eklenmesinde bile yanlı lıklar yapıldı ı bir toplantı olarak hafızalarımızda yerini almı tır. Peki yeni Dernekler Yasası, bu haliyle ne ifade etmektedir. Bunu önümüzdeki günlerde uygulamada görece iz. Yasanın ça da lı ı ve ilericili i ancak ülke genelinde, e it, hızlı, tarafsız, ön yargısız ve hukuk devleti prensipleri çerçevesinde yapılacak uygulamalar ve sivil toplumun bugüne kadar hiç yanılmayan algılaması ile de er bulacaktır. Bu yasa aynı zamanda evrensel de erlere bakı açısı ve insan hak ve özgürlüklerini ne kadar tanımladı ı açısından da ölçümlenecektir. Özel Sektörün Sosyal Gündemi 1998 yılında, Türkiye zorunlu e itim süresini be yıldan sekiz yıla çıkartarak sava sonrası dönemin en önemli yoksullu u azaltma programlarından birini ba latmı tır. Program 1.1 milyon çocu un okulla masını sa ladı ve 3,900 yeni ilkö retim okulunun açılmasını ve var olan okullara 15,300 derslik eklenmesini gerekli kıldı. Bu giri im, ülkenin özel sektörünün deste i olmaksızın ba arıya ula amazdı. stanbul Menkul Kıymetler Borsası, yaptı ı 200 milyon dolarlık katkı ile en büyük destekleyicilerden biri oldu. Borsa çabalarında uzak bölgelerden gelen ve okula ula ılması kolay olmayan çocuklar için yatılı okullar yapılmasına odaklandı. Dünya Bankası’nın de erlendirmesine göre bu çabalar “Borsa’ya halk nezdinde olumlu bir imaj kazandırmı ve üyelerinin büyük birer sosyal ortak oldu unu göstermi tir.” Olu an bu medeni i birli i ve sosyal sorumluluk, Türkiye’nin kurumsal ya amının bir parçası haline gelmi tir. Yirmi yıldan az bir süre içinde sivil toplum kurulu larının geli mesi ve yeni bir sivil aktivist ku a ın ortaya çıkması, filantropi ve sponsorluk yönünde yeni bir kurumsal ve bireysel duru un olu ması ile aynı zamana denk gelmektedir. Türk i dünyası, ba ımsız dü ünce kurulu larının ve politika birimlerini oldu u kadar çevre ve koruma kurulu larını da te vik etmi tir. irketler, ba arılı i adamları ve yüksek motivasyonlu ki iler; müzelere, yurt dı ında profesyonel makamlara ve yurtiçinde üniversitelere ba ı yapmaya devam etmektedir. Sanayi; sel ve deprem ma durlarına, okuma-yazma ö renmek isteyen kadınlara, okul öncesi çocuklara ve aynı zamanda yaban hayatına ve yok olma tehlikesi ile kar ı kar ıya olan canlı türleri için yapılacak yardımları hızlandırmı tır. 2 TÜRK YE ÜÇÜNCÜ SEKTÖR VAKFI EYLÜL 2004 Klasik bir Türk ehrine yöneltilecek bir bakı bile hayırseverlik çalı malarının yeni davranı lar olmadı ının bir kanıtıdır. Yöneticiler veya zenginler tarafından in a ettirilen camiler, okullar, tıbbi merkezler, imarethaneler ve di er hizmetler uzun bir geçmi i olan laik devlet gelene inden intikal eden sosyal refah alanlarının önemli birer parçaları konumundadır. Sanayinin de i meden kalan sosyal taahhüdü imdilerde iyi niyetli kurumsal sponsorluktan, refah devletindeki bo lukları kapatmaya çalı an kar amaçsız kurulu lara yönelik fon sa lamaya kadar çe itlenmektedir. Ancak irketler, gün geçtikçe daha fazla stratejik ve sosyal de i im filantropisine katılmaya ba lamı lardır. dünyası, gölgeden çıkıp siyasi lobilerden ve kamusal tartı malarda açık bir ortak haline gelmenin erdemini ö renmi tir. Bu de i imi gerçe e dönü türebilmek için sadece reformdan bahsetmek yeterli olmayıp, sivil toplum kurulu larının ve sivil toplumda yer alan di er kurulu ların effaflık çerçevesinde hareket etmeleri gerekmektedir. Ço unlukla, bu tutum de i ikli in nedeni, Avrupa Birli i’ne üyeli in yaratmı oldu u te vik ve George Soros’un Açık Toplum Enstitüsü veya Alman vakıfları gibi kurulu lar (siyasi partilerle i birli i yapan kurulu lar) tarafından sergilenen duru örneklerdir. Ekonomik liberalizm için verilen destek daha fazla sosyal liberalizasyon için verilen geni bir deste e dönü mektedir. Etki ve Sorumluluk: Her zaman tek sesli olmamasına kar ın i dünyası, önemli tarihi anlarda 1980lerin ve 1990ların çatırdayan siyasi liderli inden daha ileri görü lü olmu ve uzun vadeli hedeflere odaklanmaktan daha az çekinmi tir. Ankara’nın Kürtlerle ilgili kültürel konulardaki tutum de i ikli inin olu masına yardım eden i çevresi böylece Türkiye’nin, azınlık haklarına ili kin AB bildirgesi ile aynı çizgiye gelmesine yardımcı olmu tur Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i, 1995 yılında Güneydo u Anadolu’da halkın tutumu üzerine yaptı ı ve yayınladı ı bir ara tırmada Kürtlerin haklarını desteklemenin radikal yöntemleri desteklemekten çok farklı oldu u sonucuna varılmı ve Türk devletinin baskıdan çok te vik yolunu kullanmasını tavsiye edilmi tir. Bu sonuçlar u anda makul olarak kabul edilmesine kar ın, çok ters görüldü ü günlerde bile Türkiye’nin en büyük sanayici ve i adamı konfederasyonu olan TÜS AD tarafından kamu önünde onaylanmı tır. Türk i dünyasındaki e ilim, dar görü lü bir milliyetçilikten yana olmayıp küreseldir. Bu durum onu ekonomi dı ındaki alanlarda da uyum sürecinin güvenilir bir müttefiki yapmaktadır. Devletin sanayi sektöründeki payının göreceli dü ü ü, küreselle me dolayısıyla ekonomik faaliyetlerden çekilmesi ve neticede devlet bankalarının istikrarsız yapısı özel sektörün gücünü arttırmı tır. Güçle birlikte sorumluluk, devletin günlük müdahalelerinden kurtulu u ile birlikte yeni ifade türleri olu mu tur. Sanayi, uluslararası normlara uymaktan kaçan dolandırıcı irketlerin Türkiye’nin genel itibarına verdi i zararın farkındadır. Türk irketleri gün geçtikçe daha fazla effaflık, kurumsal yöneti im ve genel olarak payda hesapverebilirli i konularını üstlenmek durumunda kalmı tır. Sabancı Üniversitesi’nin TÜS AD i birli i ile olu turdu u Kurumsal Yöneti im Forumu bu durumun örneklerinden biridir. Sanayi, kamu yararı ile ilgili tanımını, kamudan çok daha önce ifade etmi tir. Bunun açık örne i olarak, TÜS AD’ın kamu önündeki kesin duru u gösterilebilir. 1979 yılında, dönemin hükümetinin tüm gidi atının ele tirisi olan o me hur gazete reklamını yayımlamı lardır. O zamandan bu yana, TÜS AD’ın tavsiyeleri daha stratejik ve daha iyi tanımlanmı olup, çalı ma komitelerine ve siyaset belgelerine konulmu , yurt içinde ve dı ında resmi temsil yolu ile tartı ılmı tır. TÜS AD, 1990lı yıllarda kamu maliyesinin reforme edilmesi talebi sürekli dile getirmi ve birçok konu hakkında sözünü sakınmadan konu mu tur. E itim, effaflık ve yolsuzluk gibi konuların yanı sıra siyasi partiler ve seçim yasalarına ili kin tartı malara da katılmı tır. 3 TÜRK YE ÜÇÜNCÜ SEKTÖR VAKFI EYLÜL 2004 TÜS AD’ın Brüksel, Washington ve Paris’te temsilcilik büroları bulunmakta olup, bu bürolar Türkiye’nin diplomatik misyonlarıyla rekabet halinde olmadı ı gibi bunlara ba lı da de ildir. dünyası, do rudan harekete geçilmesinin ve Türk siyasal yelpazesine do ru entelektüel katkılarda bulunan Avrasya Stratejik Ara tırmalar Merkezi (ASAM) gibi ba ımsız politika üreten organlara yatırım yapılmasının gere ini kavramı tır. ASAM, Orta Asya’daki ara tırmaları desteklemekte ve bu alanda neler olup bitti ini her zaman hesaba katmayan ancak büyük dü ünceleri olan Amerika ve Avrupa’daki dü ünce kurulu larına önemli bildirimlerde bulunmaktadır. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı’nın (TESEV) temeli bir konferansa dayanmakta olup 1961 yılında Dr. Nejat Eczacıba ı tarafından kurulmu tur. Ancak resmi kurulu yılı 1994 olup, o zamandan beri akademik ara tırma ile politika üretim süreci arasında bir köprü olu turmaktadır ve kamunun duru unu ekillendirmekte çok büyük bir etkiye sahiptir. Açık Toplum Enstitüsü’nden büyük bir fon almasına ra men TESEV, bireysel Türk filantropisinin eseri olup, tek bir ba ı çının yararlanıcısı olmak yerine Türk ya amının ileri gelenlerinden destek almaktadır. Güncel projelerinden biri, Türkiye’nin AB kriterlerine uyumunu ve bunları uygulamasını takip etmek ve AB’nin kendi de erlendirme sürecini incelemektir. Sporun ticari olarak desteklenmesi sponsorlu u yeni bir ey de ildir. Voleybol ve basketbol takımları kurumsal destekçilerinin ismini ta ımakta olup, Eczacıba ı’nın bayan voleybol takımı Guinness Rekorlar Kitabı’na girmi tir. Telekom talya Mobil’in yan kurulu u olan GSM operatörü Aria, Türk Telekom’a ait Aycell ile birle mi tir ve profesyonel futbolun aktif sponsoru olmu tur. stanbul sanat festivallerinin ba arısı, sanat sponsorlu unun ilki olarak di er irketleri de kendi etkinliklerini idare etmelerine te vik etmektedir. Borusan irketinin kendi senfoni orkestrası vardır. Tekfen de Karadeniz Senfoni Orkestrasına sponsorluk yapmaktadır. TEMA da bir çevre kurulu u olarak yeniden ormanla mayı ilerletmeye çalı maktadır. Akbank ve Bankası’nın kendi kültürel programları bulunmaktadır. Garanti Bankası yenilikçi bir sanat galerisini desteklemektedir. Yapı Kredi Bankası saygın ve akademik içerikli bir yayınevini i letmektedir. Enka saygın bir ilkö retim, lise ve spor merkezi kurmu tur. Tepe ise karını Ankara uluslararası standartta bir okul olan Bilkent Üniversitesi’ni kurmak için kullanmı tır. Sosyal Bir Rol: Sanayi gün geçtikçe daha fazla sosyal vakıfları destekler hale gelmi tir; bireysel ve kurumsal ba ı lardan yararlanan vakıfların listesi ise oldukça uzundur. TAP, anne ve çocuk sa lı ı açısından aile planlamasını desteklemektedir. Anne Çocuk E itim Vakfı (AÇEV) ise okul öncesi e itim ve ebeveyn bilincini geli tirmeyi te vik etmektedir. Türkiye E itim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) yarım milyon çocu un okul sonrası etkinliklerle ufkunun geni lemesine kendini adayan, ülke genelinde bir aktivistler ordusunun harekete geçirilmesine yardım etmi tir. Türkiye Do al Hayatı Koruma Derne i, genetik farklılıkların ve Türkiye’nin dünyaca önemli canlılarının korunmasında önderlik eden saygın bir kurulu olarak görülmektedir. Türk filantropisinin gün geçtikçe artan isteklili ine kanıt olarak 23 özel vakıf üniversitesinin kurulması gösterilebilir. Bunlardan ilki 1984 yılında kurulan Bilkent’tir; o yıllarda hükümet devlet üniversiteleri sistemini merkezile tirmekteydi. Koç Üniversitesi, 1993 yılında 191 lisans ö rencisi ve 42 yüksek lisans ö rencisine kapılarını açmı tır ve imdi de stanbul dı ındaki prestijli kampüsünde 3,000 ö rencisi vardır. Bilgi Üniversitesi farklı bir strateji seçerek ehir içindeki iki yoksul mahallede kurulmu tur. Oldukça saygın bir üniversite olan Bilgi, kendini devlet sisteminin dı ında hissedenler ve kurumun alternatif imajından etkilenenler için oldukça çekici olmu tur. Sık sık kar ıla tırıldı ı New York’taki New School’dan farklı olarak kendisi için ayrılan kamu fonunu geriye çevirmektedir. Gerçekle tirdi i 4 TÜRK YE ÜÇÜNCÜ SEKTÖR VAKFI EYLÜL 2004 toplumsal projeler ve sosyal hizmet programları ile sadece bulundu u mahallelere de il aynı zamanda ülkenin dokusuna da kendini entegre etmeye çalı maktadır. Yeni kurulan ve akademik yenilikçili i ile saygı toplayan bir di er üniversite de Sabancı Üniversitesi’dir. Türkiye’de akademik özgürlüklerin çıtasını yükseltti i gerçe i genel kabul görmektedir. Sabancı Üniversitesi, geleneksel fakültelerden farklı olarak ö renmede geni bir disiplinler arası yöntem benimsemi tir ve lisans ö rencilerinin iki dönem boyunca sivil toplum kurulu larında veya di er toplum hizmetlerinde çalı masını istemektedir; bu yüzden de yüksek nitelikli ki ilerin ve akademisyenlerin ilgisini çekmektedir. Türk irketlerinin hissetmeye ba ladı ı bu sorumlulu un daha büyük bir kanıtı, finanse etmeyi seçtikleri hayırsever etkinlikler de il, kurumsal kültürdeki de i imin kendisidir. Türk sanayisini sosyal sorumluluk tanımı, temel faaliyetlerine bir modül ilave edilmesini de il, aslında en iyi yapaca ı i i kapsamaktadır. Kaynak: Turkey-A New Corporate World For Europe/Turkish-EU Enlargement Council of the European Round Table of Industrialists. Özel Sektörde Sosyal Yatırımın Gelece i: Toplumsal Yatırım Programları Konferans Sonuçları TÜSEV, 6 Temmuz 2004 tarihinde ngiltere’de yerle ik Charities Aid Foundation deste i ve Özel Sektör Gönüllüleri Derne i’nin i birli i ile “Özel Sektörde Sosyal Yatırımın Gelece i: Toplumsal Yatırım Programları” konulu bir konferans düzenlemi tir. Özel sektörden ve medya temsilcilerinden 65 ki iyi hedef alan bu bir günlük konferansın amacı sosyal yatırım ve topluma yatırım için verilen deste in durumu ile ilgili bir diyalog ba latmak ve STK’lar (alıcılar) ve irketler (fon sa layanlar) için var olan fırsat ve engelleri tartı maktı. Açılı konu masını yapan TÜSEV Yönetim Kurulu Ba kanı Prof. Dr. Üstün Ergüder ile ÖSGD Yönetim Kurulu Ba kanı Ümit Boyner, sivil toplumun kendi de erini arttırması ve verdi i hizmetleri güçlendirmesi için özel sektörün kar amacı gütmeyen sektöre gerek mali kaynakları ve gerekse insan kayna ını tahsis ederek önemli bir rol oynayaca ını savundular. Kısacası, konferansta Toplumsal Yatırım’ın temel yönleri ele alındı ve özel sektörün bugünkü uygulamalar, STK sektöründe kar ıla ılan uygulamadaki güçlükler ve algılamalar, toplumsal yatırımın kurumsal imaj ve ün üzerindeki etkileri gibi konulara ili kin görü lerin ortaya çıkmasını sa ladı. Tartı ılan önemli konu ve sorulardan bazıları unlardır: Kurumsal sosyal sorumluluk, topluma yatırım ve sponsorluk arasındaki fark nedir? Proje ve STK’ları seçmek ve de erlendirmek için bir irketin kriteri ne olmalıdır? Ürün tabanlı pazarlama ve satı ba ı ının konumu nedir? Bir irket çalı anlar için gönüllük programlarını nasıl uygulamalı ve idare etmelidir? Kurumsal bir ba ı programı geli tirmek için temel ö eler nelerdir? Türkiye’de STK’lara yapılan ba ı lar için geçerli olan yasal ve vergi uygulamaları nelerdir? Topluma yatırım programı etkinliklerinin kurumsal imaj üzerindeki etkisi ölçülebilir midir? Ölçülebilirse, nasıl? Topluma yatırımı arttırmada medyanın rolü nedir? Bu nasıl geli tirilebilir? TÜSEV ve ÖSGD gibi kurulu lar toplumsal yatırımı geli tirmek için neler yapabilir? Özel sektörden ve sivil toplum sektöründen uzmanların çe itli tematik ve pratik uygulamaları sundukları, toplumsal yatırımın Türkiye’de nasıl geli tirilip güçlendirilece ine ve yerel düzeyde uygulanaca ına dair bir platform yaratan bu bir günlük programda yukarıda sıralanan konulara ve topluma katkının “nasılları” ile ilgili di er konulara de inildi. Kapanı oturumunda katılımcılar ve konu macılar özel sektör ve sivil toplum sektörü arasında deneyimlerin payla ılması için forumlar kurulmasını, bundan sonrası için neler yapılabilece ini hep birlikte tartı tılar. Bu konferansın tartı ma için de erli bir forum olu turdu u ve bu etkinliklerin devamının yararlı olaca ı konusunda fikir birli ine varıldı. stanbul dı ında benzeri toplantılar düzenlenmesi, bu konu hakkında yayınlar ve 5 TÜRK YE ÜÇÜNCÜ SEKTÖR VAKFI EYLÜL 2004 materyaller geli tirilmesi, irketlerin ve STK’ların birbirini bulabilece i fırsatlar yaratılması (örne in gönüllü ve proje ortaklı ı) gibi öneriler ortaya atıldı. TÜSEV ve ÖSGD, bir de erlendirme formu da ıtmaya ve ortaya çıkan görü ler do rultusunda bundan sonrası takip edecek etkinlikleri belirlemeye karar verdiler. slam Toplumlarında Sosyal Adalet çin Filantropi: Vakıflar Üzerine Bir Çalı ma 2-4 Eylül 2004 stanbul TÜSEV, Mayıs 2003’ten beri devam etmekte olan, islam toplumlarında sosyal adalet filantropisinin anlam ve boyutunun daha iyi anla ılması için yapılan kapsamlı bir ara tırmada yer almaktadır. ABD’de yerle ik Ford Vakfı destekli bu proje, ortaya çıkacak veriler ı ı ında, müslüman ülkeler ile diaspora ve azınlık toplumlarında filantropinin geli tirilmesini amaçlamaktadır. Uluslararası bir proje niteli inde olan bu ara tırmanın di er ortakları olan Hindistan, Endonezya, Mısır, Tanzanya ve ngiltere’de de benzer nitelikli ara tırmalar yapılmaktadır. Belirlenen program çerçevesinde ara tırma bulgularının konunun uzmanları ve ara tırmacılar tarafından tartı ılması için 2-4 Eylül 2004 tarihinde, stanbul’da TÜSEV’in ev sahipli inde uluslararası bir konferans düzenlenmi tir. Bu konferans süresince yapılan tartı maların ve veri aktarımının yıl sonunda yayımlanacak raporla kamuoyuna duyurulması hedeflenmektedir. Dünya Bankası - STK li kileri Dünya Bankası ve STK ili kileri ülkemizde sosyo-ekonomik kalkınmada sivil toplum kurulu larının rolü açısından çok önem ta ımaktadır. Dünya Bankası’nın yakın tarihe kadar sadece kamu kurum ve kurulu ları ile yürüttü ü ekonomik ve sosyal kalkınma a ırlıklı yatırım ili kileri bir süredir sivil toplum kurulu larının da dahil edildi i önemli projeler olarak dikkati çekmektedir. Bu ba lamda, Dünya Bankası ECA Bölümü ile ECA STK Çalı ma Grubu’nun i birli i ile, 6-7 Mayıs 2004 tarihinde, stanbul’da “Sosyal Hesapverebilirlik ve Yerel Kalkınma: Do u ve Orta Avrupa, Batı Balkanlar ve Türkiye’de Sosyo-Ekonomik Kalkınmada Sivil Toplum Kurulu larının Rolü” konulu bir danı ma toplantısı düzenlenmi tir. ECA STK Çalı ma Grubu, 28 ülkeyi içine alan Avrupa ve Orta Asya (ECA) bölgesinde, sivil toplum ile Dünya Bankası arasında diyalogu ve i birli ini arttırmayı amaçlayan birle ik bir STK-Dünya Bankası giri imidir. Konferansa ECA bölgesindeki 24 ülkeden STK temsilcileri, Dünya Bankası Ülke Personeli, yerel otorite ve kamu idaresinden temsilciler ve yerel kalkınmadaki di er önemli aktörler katılmı tır. Küçük çalı ma gruplarının olu turuldu u atölyeler öncesinde yapılan hazırlık oturumlarının konuları u ekilde sıralanabilir: “Sosyal Hesapverebilirlik ve Kamu Sektör Kurulu larını Güçlendirme: Sivil Toplumun Rolü”, “Yerel Kalkınmada Sivil Toplumun Rolü: Yerel yönetimlerle birli i ile”, “Yurtta lık Giri imleri için ba ı Yapma: Küçük Hibeler Programının Sonuçlarını De erlendirme”, “Ba ı çıların ve Hükümetin Sivil Topluma Danı ması: Dünya Bankası Danı ma Kaynak Kitabı Üzerine Geribildirimler” Hazırlık oturumlarında yapılan sunu larda ve çalı ma grubu tartı malarında en fazla üzerinde durulan konular öyleydi: Ortak anlayı ve Dünya Bankası terminolojisinin kesin tanımlara (sosyal hesapverebilirlik, danı ma, vs) oturtulmasının önemi; STK’lar ve yerel/merkezi otoritelerin sosyal hesapverebilirli i geli tiren prosedürleri uygulayabilmeleri için kurumsal kapasitenin önemi; soysal hesapverebilirlik, danı ma gibi konularda ba arılı proje ve programlar yürüten, vatanda lar ve vatanda gruplarıyla i birli i yapan ve bunların katılımını arttıran uygulamaları olan ülkeler ve topluluklar için ba arı örneklerinin belgelenmesi gere i, Bankanın Ülke Ofislerine uygun personeli yerle tirerek yerel düzeyde programını kurumsalla tırmasının gere i; bütün payda ların adına (Banka, yerel ve merkezi otoriteler, STK’lar) effaflık, hesapverebilirlik prensiplerinin aydınlatılması gere i; yasal çerçeve ve yerel kaynakların hareketlili inin kolayla tırıcı bir ortam sa lamaması gibi zayıf bir altyapıyı bozucu etkileri. 6 TÜRK YE ÜÇÜNCÜ SEKTÖR VAKFI EYLÜL 2004 Euro-Med Sivil Toplum Platformu TÜSEV, Euro-Med Sivil Toplu Platformu’nun 25-26 Haziran Limasol, Kıbrıs toplantılarına katılmı tır. Bölgesel, tematik, ulusal ve yerel a lardan 80 temsilcinin katıldı ı bu toplantı, Platfom’a dahil olan kurulu ve hizmet alanlarının çe itlili ini yansıtmaktadır. Toplantılar, Mart 2005’te yapılacak olan Euro-Mediterranean Sivil Forumu ı ı ında Platform’u resmile tirmek için önemli bir adım niteli i ta ımaktadır. Barselona sürecinin bir getirisi olarak, EuroMediterranean Ortaklı ı’nın anlamı Güney Avrupa ülkeleriyle yeni bir bütünle me düzeyi öngören Yeni Kom uluk Politikası çerçevesinde gün geçtikçe artmaktadır. Bu geli meler Avrupa’nın gelece i için çok önemli sorunları gündeme geldi i kritik bir zamanda ortaya çıkmı tır. Toplantıda özellikle Orta Do u’da barı ve istikrar, sosyal ve ekonomik konular, demokrasi ve insan hakları konuları tartı ılmı tır. Bu tartı malardan ortaya çıkan sonuç, Akdeniz bölgesinde barı , istikrar ve refah yolundaki ilerlemenin, insan hakları ilkelerine dayandı ının güvence altına alınması açısından sivil toplumun aktif bir rol oynaması gerekti idir. Toplantı sonunda; ortak art, kurumsal yapı ve Platform için etkinlik sonrası takip grubu olu turulmu tur. Bu belgelere ula mak, bu giri im ve bir sonraki Sivil Forum hakkında daha detaylı bilgi edinmek için www.euromedrights.net adresini ziyaret edebilirsiniz. Platforma katılmak isteyen sivil toplum kurulu ları Rana Zincir ile ([email protected]) ileti im kurabilirler. Güçlü Bir Akdeniz için Politika ve Uygulamada Sektörler Arası Ortaklıklar EFC Yıllık Ola an Yönetim Kurulu Toplantısı ve Konferansı EFC’nin yıllık ola an Yönetim Kurulu Toplantısı ve Konferansı 2004 Haziran ayında Atina’da düzenlenmi tir. TÜSEV, sekiz yıldır üyesi oldu u ve yönetim kurulunda bulundu u EFC’nin yıllık toplantısına katılmı tır. Bu toplantıda TÜSEV ayrıca, Trans-Med Civil Society Dialogue programı ortaklı ı çerçevesinde Güçlü Bir Akdeniz için Politika ve Uygulamada Sektörler Arası Ortaklıklar (Cross-Sectoral Forums for a Strengthened Mediterranean: Partnership in Policy and Practice) isimli bir panel düzenlemi ve oturum ba kanlı ını üstlenmi tir. Panelin e ba kanlı ını Luso American Vakfından Charles Buchanan üstlenmi tir. Panelin konu macıları ise Akdeniz Kalkınma Forumu’ndan Chantal Dejou, Euromed Sivil Platformu için STK Platformu’ndan Marc Schade-Poulsen ve TürkYunan Forumu’ndan Paulina Lampsa idi. Panelde, Avrupa Birli i’nin geni leme sürecinde Akdeniz Bölgesi’nin artan önemi ve özel, kamu ve üçüncü sektör arasındaki ba ların ve i birli inin geli tirilmesi ve güçlendirilmesi çerçevesinde de i en sosyal ve politik trendler ile ülkeler arası yakınla ma ve kalkınma hedefleri ve bu süreçte vakıfların daha aktif rol almalarının önemi tartı ılmı tır. Kar ıla tırmalı Raporlar Projesi Kar ıla tırmalı raporlar projesinin amacı; konunun uzmanlarını bir araya getirerek olu turulacak bir ekip yardımıyla STK’ları ilgilendiren öncelikli yasal ve mali konularla ilgili raporlar hazırlamak ve ortaya çıkacak verilerle karar makamlarını etkileyerek mevcut politikaların iyile tirilmesini sa lamaktır.Bu raporlar TÜSEV’in misyonu gere i sürdürdü ü STK Yasal Çalı maları programının bir parçası olarak geli tirilerek, konusunda uluslararası deneyime sahip ABD’de yerle ik ICNL (International Center For Not-for-Profit Law ve stanbul Bilgi Üniversitesi nsan Hakları Merkezi’nin yardımları ile hazırlanmı tır. Proje ara tırılırken ayrıca; konu ile ilgili olarak daha önce farklı kurulu ların yayınlamı oldu u çe itli ara tırmalara ve raporlara, mevzuatta kar ıla ılan sorunların sebeplerini ve uygulama boyutunu bilen uzmanların ve yetkililerin görü lerinden ve bunlara ek olarak da uluslararası standartlar üzerine yapılmı bölgesel iyi uygulamaları da içeren kapsamlı ara tırmalardan yararlanılmı tır. Proje STK’ların yasal sorunlarını belirleyerek, kar ıla tırmalı olarak analiz etmeyi ve prati e dayalı tarafsız çözümler üretmeyi amaçlamaktadır. 7 TÜRK YE ÜÇÜNCÜ SEKTÖR VAKFI EYLÜL 2004 Proje kapsamında Dernekler, Vakıflar ve Kamu Yararı olmak üzere üç ana konu belirlenmi ve bu konularla ilgili ortak sorunlar tespit edilerek Avrupa’daki iyi uygulamaları temel alan somut öneriler ortaya konmaya çalı ılmı tır. lk olarak dernekler ve vakıflar ile ilgili raporlar tamamlanarak basılmı tır. Raporlar, TBMM’deki ilgili ihtisas komisyonlarına ve milletvekillerine, ilgili kamu kurum ve kurulu larına, sivil toplum kurulu larına ve konu ile ilgili di er payda lara gönderilerek ortaya çıkan görü ler payla ılmı tır. Kopenhag Siyasi Kriterlerinin önemli bir artını olu turan “örgütlenme özgürlü ü”nün ça da ülkelerdeki gibi istenilen bir seviyeye getirilmesi ancak dernek ve vakıfları ilgilendiren mevzuatta önemli de i iklikler yapılmasıyla mümkündür. Özellikle Dernekler Kanunu’nda yapılan de i iklik sürecinde, teklif etti imiz önerilerin ilgiyle kar ılanmasını ve yaptı ımız çalı manın kanun metnine önemli katkılar yapmı olmasını sevinçle kar ılıyoruz. En büyük dile imiz yeni yasama döneminde ele alınacak olan yeni vakıf mevzuatı sürecinde de iyi uygulamalara dayalı çalı mamızın gerekli etkiyi gösterebilmesidir. Yine dernek ve vakıflarımız için çok önemli bir sorun olmaya devam eden kamu yararı konusunda da raporumuzun, ileride yapılması gerekli olan yasal çalı malarda önemli bir ba langıç ve örnek olmasını umuyor, projenin reform sürecine önemli katkılar sa layaca ını dü ünüyoruz. T.C. BA BAKANLIK Vakıflar Genel Müdürlü ü Vakıflar Bölge Müdürlü ü STANBUL SAYI : B.02.1.VGM.1.13.00.02/Müt.B/1105 KONU : Ba ı 08.06.2004 ………..…………………….. Vakfı Yönetim Kurulu Ba kanlı ına LG : Devlet Bakanlı ının 20.05.2004 Tarih ve B.02.1.VGM.0.12.00.02.171.06.67677616 sayılı yazısı. lgi yazı ile Mülhak, Cemaat ve Esnafa Mahsus Vakıflar ile Türk Medeni Kanununa göre kurulan Yeni Vakıfların; uluslar arası veya yabancı kurulu ların ba latmı oldukları hibe, yardım, kredi, programlarına proje hazırlayarak müracaat ettikleri ve kabul edildikten sonra en son a amada Vakıflar Genel Müdürlü ünden izin alma yoluna gittikleri belirtilmektedir. Mülhak Vakıflar, Cemaat ve Esnafa Mahsus Vakıflar ile Türk Medeni Kanununa tabi vakıflara; Avrupa Birli i veya ba ka yabancı uluslar arası kurulu lara yardım, kredi, ba ı almak üzere ba vurularında proje sunulmadan önce, projenin bir örne i ile Vakıflar Genel Müdürlü ünden ön izin almak üzere müracaat etmeleri gerekti inin ve projelerin vakfın amacı dı ında olamayaca ı belirtilmi tir. Bilgi ve gere ini rica ederim. Dr. Adnan Ertem Bölge Müdür V. Vergi Yasalarında Yapılan De i likler Vakıf ve derneklerimizi yakından ilgilendiren vergi mevzuatında önemli de i iklikler yapan; Bazı Kanunlarda ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede De i iklik Yapılması Hakkında Kanun (Kanun No: 5228) 31.7.2004 tarih ve 25539 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmı tır. TÜSEV olarak AB üyesi ülkelerde yürürlükte olan ve vakıf ve dernekleri yakından ilgilendiren vergi yasaları üzerinde yaptı ımız mukayeseli çalı malarla desteklenen önerilerimizin, Maliye 8 TÜRK YE ÜÇÜNCÜ SEKTÖR VAKFI EYLÜL 2004 Bakanlı ı’nca benimsenmesi ve Vergi Konseyinin de vergi paketine dahil edilmesi yolundaki tavsiyesi ile TBMM gündemine giren ve kabul edilen bu de i iklikler, vakıf ve derneklerimize önemli vergi avantajları sa lamaktadır. Aslında elde edilen vergi ayrıcalıkları taleplerimizin tamamını kar ılamamakla birlikte önemli bir ba langıçtır. Çalı malarımıza aynı ekilde devam edilmektedir. Bu de i iklik paketi; Vergi politikaları, vergi tahsilatındaki kümülatif artı , mali milad, vergi barı ı ve vakıf ve derneklerin hizmetleri nedeniyle yarattıkları katma de er dikkate alınarak, kamu yararına çalı an dernek ve vergiden muaf vakıflarımızın daha fazla kamu yararlı hizmet üretmelerine imkan tanıyacak önemli bir fırsatın da kapısını aralamaktadır. Bu de i iklik paketinin bir di er önemli yanı da; özellikle i dünyamızın de erli temsilcilerinin ilgi duydukları ve vakıf ve derneklerimizle birlikte yürütmekte oldukları önemli sosyal sorumluluk projelerinin gerçekle tirilmesinde verebilecekleri mali destekler için de bazı vergi avantajları sa lanmasıdır. Yeni Dernekler Kanunu 5231 sayılı yeni Dernekler Kanunu, 17 Temmuz 2004 tarihinde TBMM tarafından kabul edilmi tir. Kanun, derneklerimizin yıllardan beri alı ık oldukları kanun sistemati inden farklı olarak hazırlanmı olup, derneklerimizi ilgilendiren bütün hükümler yeni kanunda yer almamaktadır. Bu nedenle kanunda hüküm olmaması halinde Medeni Kanun’daki ilgili hükümler dikkate alınmalıdır. Ayrıca, hazırlanacak yönetmelik de kanun hükümlerinin uygulanmasındaki usul ve esasları tanımlayacaktır. Bu nedenle dernek faaliyetlerine uygun bir kanun hükmü ararken mutlaka bu konsolidasyonun yapılması gerekmektedir. Kanun acilen TBMM’den geçirilmi olmasına ra men, genel olarak bakıldı ında örgütlenme hak ve özgürlü üne daha fazla imkan sa layan, yasakları azaltan, daha kolay anla ılabilir ve derneklerin geçmi te ikayet etti i hususları dikkate alan bir yapıdadır. Yeni kanun Sayın Cumhurba kanımızın veto etti i maddelerin TBMM’de yeniden tartı ılması ve karara ba lanmasını takiben yürürlü e girecektir. Avrupa Vakıf Sektöründe Önemli Büyüme Avrupa Vakıf sektörü son on yıl içinde önemli ölçüde büyümeye ve gün geçtikçe çe itlenmeye ba lamı tır. Avrupa Vakıflar Merkezi (European Foundation Center-EFC) Ara tırma Grubu tarafından Vakıf Sektörünün Boyutları üzerine yapılan anketin ortaya koydu u bulgular da bu gerçe i desteklemektedir. Anket, 2003 yılında dokuz Avrupa ülkesinde (Belçika, Finlandiya, Fransa, Almanya, talya, Hollanda, spanya, sveç ve ngiltere) ba latılmı tır. King Baudouin Vakfı’nın destekledi i giri imin amacı Avrupa’daki vakıfların kapsamlı bir genel de erlendirmesini yapmaktır. Anketin ilk sonuçları AB’nin Mayıs 2004’teki geni lemesi öncesinde, onbe üye ülkede 61,000’in üzerinde vakıf oldu unu ve co rafi da ılımın kuzey-güney arasında farklılık olu turdu unu göstermektedir. talya’da 1990 ve Finlandiya’da 1980’den itibaren kayıtlı vakıfların sayısındaki %50’lik artı ile vakıf sektöründeki bu büyüme aynı paraleldedir. talya’da faaliyet gösteren çok sayıda vakıf olmasına ra men az sayıda hibe veren vakıf bulunmaktadır. Finlandiya’daki vakıflar ise bireylerin inisiyatifleri ile kurulmakta ve seçilmi bir takım etkinlikler üzerinde yo unla maktadır. Örne in Finlandiya vakıflarının deste inin yakla ık %50’si e itim ve topluluk geli imine yöneliktir. Ayrıca verilen deste in bireyler üzerinde de yo unla tı ı görülmektedir; hibelerden yararlananların %70’ini bireyler olu turmaktadır. Sektör sadece sayısal açıdan de il aynı zamanda varlıkları ve harcamaları ile yarattı ı etki açısından da önemli bir büyüme göstermektedir. Anket uygulanan 9 ülkedeki 25,000 vakıf, toplam 48 milyar 9 TÜRK YE ÜÇÜNCÜ SEKTÖR VAKFI EYLÜL 2004 Euro’luk harcama bildirmi tir. sviçre’de vakıf varlıkları hakkında toplanan veriler vakıfların varlık ve harcamaları ile toplumun çe itli alanlarında ve özellikle ara tırma alanında önemli bir rol oynadı ını göstermi tir. Avrupa ülkelerinde yapılan vakıf ara tırmasında kar ıla ılan en büyük engel, sektör hakkında kamuya açık bilginin yetersizli i olmu tur. Vakıfların kendi faaliyetleri hakkındaki bilgileri payla arak i birli inde bulunmaları, vakıf sektöründe faaliyet gösterenler kadar karar vericiler, ortaklar ve ba ı çılar gibi di er taraflar için de kapsamlı ve güvenilir bir bilgi tabanı olu turulmasını sa layacaktır. Farklı ülkelerde yapılan anketlerin bir araya getirilmi bulguları 2004 yılı sonunda hazır olacaktır. Ülke raporlarına http://www.efc.be/projects/eu/research/default.htm adresinden ula ılabilir. Bu anket (EFC Research Task Force survey on the Dimensions of the Foundation Sector) hakkında daha detaylı bilgi almak için AB Komite Sekreteri, E. Faure ([email protected]) ile ileti ime geçebilirsiniz. Kaynak: http://www.efc.be/agenda/event.asp?EventID=1958 - 1 A ustos 2004 Alliance Uluslararası Sivil Toplum Dergisi Dünyanın her yerinde sivil topluma fon sa lama konusunda yo unla an Alliance dergisini sizlere tanıtmak istiyoruz. Alliance dergisi sivil toplum kurulu larına (STK) fon sa lama konusunda dünya çapında e ilimleri ve geli meleri yakından takip ederek, bu e ilimler hakkında yapılan incelemeleri talep sahiplerine aktaran ngiltere kaynaklı bir dergidir. TÜSEV, STK’lara ba ı yapılması ile ilgili deneyim ve fikirlerin payla ılmasının önemine ve Alliance dergisinin fon alanlar ve verenler arasında tartı ma ve görü alı veri i için büyük bir katkı olu turdu una inanmaktadır. Ayrıca, uluslararası alandaki geli meleri daha yakından takip etmek ve ülkemizde sivil topluma tahsis edilebilecek sınırlı kaynakları yabancı kaynaklarla desteklemek açısından da bu derginin sivil toplum kurulu ları ve sivil toplum ile ilgilenen ki iler, irketler, devlet birimleri ve akademisyenler/ö renciler için önemli bir referans olaca ını dü ünmekteyiz. Derginin Türkiye’de tanıtılması amacıyla TÜSEV giri imi ile Alliance dergisi, Türkiye’deki okuyucularına özel bir indirim uygulamaktadır: Normal yıllık üyelik ücreti üzerinden yapılan %25 indirimle dergi tüzel ki ilere 20.00 Amerikan dolarına, gerçek ki ilere ise 10.00 Amerikan dolarına sunulmaktadır. Bu özel indirim 31 Aralık 2004 tarihine kadar geçerlidir. Üyelik için sadece web sitemizde (www.tusev.org.tr) bulunan formu doldurmanız ve faks veya e-mail ile Alliance’a göndermeniz yeterlidir. Bu de erli kayna ın çalı malarınıza katkıda bulunaca ına inanarak, bu cazip teklifi de erlendirmenizi dileriz. AB’den Haberler Etkinlik ‘Daha Güçlü Bir Avrupa için:Türkiye AB’ye Kampanyası ARI Hareketi, AB Aralık zirvesi öncesi Türkiye’nin adaylı ını desteklemek, kamuoyunda ve karar alıcı merciler nezdinde Türkiye lehine bir hava olu masına katkıda bulunmak amacıyla 100 günlük bir kampanya ba latıyor. KA-DER’den ‘Türkiye ve AB’de Kadınlar: Ortak Bir Anlayı a Do ru’ Konulu Sempozyum 10 TÜRK YE ÜÇÜNCÜ SEKTÖR VAKFI EYLÜL 2004 Kadın Adayları Destekleme ve E itim Derne i (KA-DER), 13 Eylül 2004’te Bo aziçi Üniversitesi’nde, ‘Türkiye’de ve AB’de Kadınlar: Ortak Bir Anlayı a Do ru’ konulu bir uluslararası sempozyum düzenlenmi tir. Proje Duyurusu Komisyon Cezasızlıkla Sava ve Uluslararası Adaletin Te viki Alanında Proje Ça rısı Yapıyor Avrupa Komisyonu’nun Brüksel’deki merkezi, cezasızlıkla sava ve uluslararası adaletin te viki alanlarında Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin deste i ve Avrupa Toplulu u’nu, Demokrasi ve nsan Hakları için Avrupa Giri imi (D HAG) Programı’nın mali katkısı ile proje önerileri arıyor. Bu ça rının referansı EuropeAid/119510/C/G. Projeler Türkiye’de lk Defa Din Görevlilerinin nsan Hakları Bilinci Yükseltilecek nsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanı ma Derne i (MAZLUMDER) zmir ubesi, Türkiye’de ilk kez din görevlilerinin insan hakları alanında e itilmesini öngören bir projeyi uygulamaya koymaya hazırlanıyor. Demokrasi ve nsan Hakları için Avrupa Giri imi (D HAG) mikro-projeler kapsamında AB’nin mali destek sa ladı ı proje, Eylül 2004-Mayıs 2005 tarihleri arasında hayata geçirilecek. Üreme Sa lı ı Programı Kapsamında Destek Alan STK’lar Belli Oldu Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu, Sa lık Bakanlı ı Üreme Sa lı ı Programı kapsamında yapılan birinci teklif ça rısı sonucunda finansman sa layacak 27 projeyi seçti. Seçilen projeler, ya am boyu cinsel sa lık ve üreme sa lı ı yakla ımında ve Güvenli Annelik, Aile Planlaması, Cinsel Yolla Bula an Enfeksiyonlar (CYBE)/HIV/AIDS ve Yeti kin Sa lı ı, Servikal Kanserin Erken Tanısı, Üreme Hakları, erkeklerin katılımı gibi müdahale alanları ile toplumsal cinsiyet, kadınların okur yazarlı ı gibi ailelerin üreme sa lı ı üzerinde do rudan etki sahibi olan konularda Sa lık Bakanlı ı’na (SB) katkıda bulunacak. AB’den Uyu turucuyla Mücadeleye Destek AB’nin mali destek sa ladı ı ‘Ulusal Uyu turucu zleme Merkezi’nin Kurulması ve Ulusal Uyu turucu Stratejisi’nin Geli tirilmesi’ E le tirme (Twining) Projesi, Türkiye’de de uygulanmaya ba landı. Proje uyu turucu ile mücadelede AB müktesebatıyla uyum düzeyini yükseltmeyi ve Türkiye’nin uyu turucuyla kapsamlı, bütünle tirici ve uzun vadeli bir mücadele yürütme konusundaki kurumsal kapasitesini güçlendirmeyi amaçlıyor. Kaynak: Avrupa Birli i leti im Projesi- Güncel Haber, Sayı 45, A ustos 2004 E itim Reformu Giri imi E itim Reformu Giri imi (ERG), e itim politikaları ve karar verme süreçlerine, ara tırma, savunuculuk ve izleme yoluyla katkıda bulunmak üzere, Sabancı Üniversitesi stanbul Politikalar Merkezi bünyesinde uygulamaya konulmu bir projedir (Üniversite öncesi tüm e itim düzeylerini kapsar). Açık Toplum Enstitüsü, Anne Çocuk E itim Vakfı (AÇEV), Özel Okullar Derne i ve Sabancı Üniversitesi tarafından desteklenmektedir. ERG, e itimimizin ihtiyaç duydu u reformların, geçmi in ve ba ka ülkelerin deneyimleri ve gelece in öngörüsü temelinde geni ufuklu bir çerçevede tasarlanması gerekti i inancına dayanır. Bu do rultuda, öncelikle e itim reformu politikalarına katalizör olmak üzere bürokrasi, üniversite, okullar ve sivil toplum örgütlerini bir araya getiren, katılımcı ve yaratıcı bir fikir üretim süreci olu turmaktadır. Uzun vadede ERG bu fikir üretim sürecini geli tirmeyi ve e itim politikası yapıcı ve uygulayıcılarına tasarlanan reformların sonuçları hakkında bilgi verecek bir reform izleme merkezine dönü türmeyi hedeflenmektedir. 11 TÜRK YE ÜÇÜNCÜ SEKTÖR VAKFI EYLÜL 2004 Bu çerçevede çalı malarını sürdüren ERG’nin e itimin de i ik kesimlerinden payda larla beraber hareket ederek gerçekle tirdi i ba lıca aktiviteler a a ıdaki gibidir: Milli E itim Bakanlı ı ile müfredat çalı maları: ERG, Milli E itim Bakanlı ı Talim ve Terbiye Kurulu (TTK) Ba kanlı ı ile müfredat reformu kapsamında i birli i yapmaktadır. Özellikle Sosyal Bilgiler komisyonu çalı malarına katkıda bulunan ERG, son olarak TTK Ba kanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, kö e yazarları ve bazı sivil toplum liderlerini bir araya getirmi ve hem müfredat de i ikli inin arkasındaki felsefe hem de e itim reformu çalı maları konusunda kamuoyunun bilgilenmesine olanak sa lamı tır. Milli E itim Müdürlükleri ve Friedrich Ebert Vakfı ile yi Örnekler Konferansı çalı tayları: ERG, Ocak ayında yapılan E itimde yi Örnekler Konferansı 2004’te Müfredat Geli tirme, Alternatif Ders Materyalleri, Ö retmen E itimi ve Sınıf Yönetimi gibi alanlarda sunulan 62 uygulama/materyal arasından seçilmi örneklerin devlet okulu ö retmenleriyle daha derinlemesine payla ıldı ı çalı taylar düzenledi. Sultanbeyli ve Tuzla ilçe ve Karabük il milli e itim müdürlükleriyle beraber düzenlenen ve Friedrich Ebert Vakfı tarafından desteklenen bu ö retmen e itimlerine 300’ü a kın ö retmen katılmı tır. Devlet Planlama Te kilatı ile Türkiye ktisat Kongresi E itim ve nsangücü Çalı ma Grubu Raporu: Devlet Planlama Te kilatı tarafından görevlendirilen ERG, IV. Türkiye ktisat Kongresi kapsamında E itim ve nsangücü Çalı ma Grubu’nu olu turdu ve E itim ve nsangücü Raporu’nun yazılmasını sa ladı. Rapor kongrede katılımın çok ve kaliteli oldu u bir oturumda sunuldu ve gelen öneriler do rultusunda tamamlanarak DPT’ye verildi. Sonrasında, ERG raporda olu turulan çerçeve ve öneriler kapsamında öncelikli konularda izleme çalı malarına ba lamı tır. Dünya Bankası ile Türkiye E itim Sektörü Ara tırması: ERG, Dünya Bankası ile E itim Sektörü Çalı ması’nda i birli i yapmaktadır. Ara tırmanın ilk fazında yapılmakta olan çalı malar ERG’nin düzenlendi i seminerlerde zmir, Van, Eski ehir, Ankara ve stanbul’da akademisyenler ve sivil toplum temsilcileri ile birlikte tartı ılmı tır. 12 TÜRK YE ÜÇÜNCÜ SEKTÖR VAKFI EYLÜL 2004 STK Projelerine Destek için Kaynaklar Kaynakların Harekete Geçirilmesi için Teknik Yardım About Nonprofit Charitable Organizations http://nonprofit.about.com/ The Chronicle of Philanthropy http://philanthropy.com/ CIVICUS http://www.civicus.org The Foundation Center http://www.fdncenter.org/ InnoNet http://www.innonet.org/about/mission.cfm The International Training and Consulting Institute http://www.iyfnet.org/ Internet Prospector http://w3.uwyo.edu/~prospect/inter.html National Center for Nonprofit Boards http://www.ncnb.org/links.htm Philanthropy Journal http://www.pj.org Philanthropy Search www.philanthropysearch.com/ Synergos Institute http://www.synergos.org/globalphilanthropy/00/fbsresources .htm UK Fundraising http://www.fundraising.co.uk/ Ba ı çılar ve Aracı Kurulu lar A Grant Seeker’s Guide to the Internet http://www.mindspring.com/~ajgrant/guide.htm The Synergos Institute http://www.synergos.org/globalphilanthropy/database/ Action Without Borders http://www.idealist.org/ Association of Voluntary Service Organizations http://village.agoranet.be/~aviso/links.html British Library for Developmental Studies http://nt1.ids.ac.uk/eldis/ Charity Village http://www.charityvillage.com/charityvillage/fund.asp The Communication Initiative http://www.comminit.com The Council on Foundations http://www.cof.org Deutsches Spendeinstitue Krefeld (German Charities Institute) http://www.dsk.de/engl/ Development Gateway http://www.developmentgateway.com Directory of Development Organizations http://www.devdir.org/right.html European Foundation Centre’s Funders Online http://www.fundersonline.org/ European Forum on International Cooperation http://www.oneworld.org./euforic Eurongos http://www.eurongos.org/english/main_guide.htm Fondsen In Nederland http://www.verenigingvanfondsen.nl/ Fundsnetservice http://fundsnetwervices.com/internat.htm Grantmakers Without Borders http://www.internationaldonors.org Guidestar http://www.guidestar.org International Chamber of Commerce http://www.webnexus.com/users/icc/iccnchp.htlm International Youth Foundation http://www.iyfnet.org National Endowment for Democracy http://www.ned.org Organization for Economic Co-operation and Development http://www.oecd.org/dac/htm/dacsites.htm United Nations Development Program http://www.undp.org United Nations Non-Governmental Liaison Service http://www.un.org/MoreInfo/ngolink/welcome.htm United States International Grantmakers http://www.usig.org United States Agency for International Development http://www.usaid.gov/ The World Bank NGO and Civil Society Unit http://www.worldbank.org/ngos WINGS http://www.wingsweb.org/ 13