15-Ergonomi

Transkript

15-Ergonomi
ERGONOMİ
• Ergonomi kısaca; insan faaliyetlerinin işe, aletlere,
makinelere, üretim sistemlerine ve çalışma
ortamlarına etkili bir uyum sağlamasına yönelik bilgiler
topluluğu olarak adlandırılabilir.
İNSAN
ERGONOMİ
İŞ YERİ
İŞ DİZAYNI
2
3
ERGONOMİNİN SINIFLANDIRILMASI
• Ergonomi genel olarak düzeltici ve tasarımcı olmak üzere 2
grup halinde düşünülmektedir.
• Düzeltici ergonomide: işler sınırlı çalışmalara izin verir,
mevcut bir durumu değiştirmeye ve düzenlemeye
yöneliktir.
• Tasarım ergonomisinde ise; gerekli ergonomik çalışmalar
işyerinin, makinelerin yada üretim sisteminin tasarım
aşamasında yani başlangıç aşamasında yapılır.
4
Ergonomiyi diğer bir açıdan; üretim vasıtaları ergonomisi ve
ürün ergonomisi olarak da sınıflandırabiliriz.
• Üretim vasıtaları ergonomisi: üretim araç ve gereçlerinin
ergonomik verilere uygunluğunu araştırırken,
• ürün ergonomisi: üretilecek olan ürünlerin bunları
kullanacak toplumun antropometrik ölçü ve şartlarına
uygunluğunu araştırmaktadır.
5
Çalışanlarda Kas İskelet Sistemi Hastalıklarının
(KİSH) Önemi;
• Bireyi, toplumu ve işi etkilemektedir.
• Kontrolü için çok disiplinli yaklaşım gerekmektedir.
• Korunması kolay ve ucuz
sonuçları pahalıdır.
• İş gücü kaybına neden
olmaktadır.
6
Risk altındaki meslekler;
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Fırın İşçileri
Berberler
Terziler
Ayakkabıcılar
Çamaşırcılar
Halı-kilim dokuyucuları
Temizlikçiler
Yükleyiciler
Diğer...
7
Büro ortamında çalışanlar
8
Gelişen teknoloji ile bürolarda;
1.
2.
3.
4.
5.
İşlerin yapılabilme hızında artış
İş yoğunluğunda artış
Ekran karşısındaki zamanda artış
Hareketsizlikte artış
Mola sayı ve süresinde azalma
KİSH artış
“Teknolojik gelişmeler ile birlikte KİSH’nın ABD ve AB
ülkelerinde arttığı gözlenmiştir.”
“AB ülkelerinde meslek hastalıkları
değerlendirildiğinde ise teşhis edilen toplam meslek
hastalığının %34,96’sının KİSH olduğu görülmüştür.”
10
Ergonomik sorunlar; sadece şiddetli travmalar
tarafından değil, tekrarlayıcı ve zorlayıcı
hareketlerle, uygun olan/olmayan pozisyonlarda
uzun süreli duruş ve termal konfor eksiklikleri
nedeni ile de oluşurlar.
11
KİSH Semptomları:
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Ağrı, sancı
Duyu kaybı, hissizlik (özellikle geceleri)
Elektriklenme ve yanma hissi
El bilek ve el çevresinde şişlik
Avuç içinde kuruluk ve parlaklık
Kas güçsüzlüğü ve yorgunluk
Kas spazmı
Eklem hareketlerinde kısıtlılık
Tendonlarda krepitasyon
12
Diğer Semptomlar:
•
•
•
•
•
•
•
Gözlerde kuruluk, kaşıntı ve kızarıklık
Burun mukozasında kuruluk, tıkanıklık ve kanama
Boğazda kuruluk, yanma ve ağrı
Baş ağrısı
Aşırı gerginlik, huzursuzluk
Uyku bozukluğu, yorgunluk
Demoralizasyon, demotivasyon
13
Tanılar:
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Bel ağrısı
Karpal tünel sendromu
Tendonit
Lateral epikondilit
Medial epikondilit
Tenosinovyit
Sinovyit
Tetik parmak
De Quervain Hastalığı
Torasik çıkış sendromu
14
Parmaklar ve bileklerde tendinit
Tekrarlı hareketler (Klavye - mouse kullanımı v.b.)
15
Karpal Tünel Sendromu
Bileğin anatomik olmayan pozisyonuyla
tekrarlı hareketlerde bulunmak
16
Bel ağrısı - gerginliği
Kötü pozisyonda ağır kaldırma ve
düşme, ağır yük kaldırma gibi
zorlayıcı hareketler. Ayrıca
zamanında iş yetiştirme kaygısı
veya daha çok kazanma arzusu ile
ara vermeden sürekli (uzamış)
çalışma
17
Kontakt stress
Özellikle el bileği ve önkolun
çalışma yüzeyi ve klavye kenarı ile temas
18
Boyun ve omuz zedelenmeleri
Monitörün gereğinden
aşağıda olması, baş ve
boynun önde eğik durumda
olması gibi zorlayıcı çalışma
pozisyonları
19
Beden, boyun, omuzda dolaşım sorunları
Durağan (statik) çalışma koşulları.
(Mouse, monitor, telefon kullanımı gibi)
20
• Erken dönem:
Çalışma sırasında etkilenen
bölgede ağrı ve yorgunluk olur,
ancak gece veya dinlenme
saatlerinde düzelir. İş performansı
azalmaz. Çalışma sırasında verilen
aralar ağrının geçmesi için yeterli
olur.
21
• Ara Dönem:
Ağrı ve yorgunluk çalışma sırasında
ama daha erken gelişir ve çalışma
sonrası da devam eder. Tekrarlı işleri
sürdürebilme kapasitesi azalmıştır.
Zaman zaman iş gücü kayıpları
olabilmektedir.
22
• Geç dönem:
Ağrı, yorgunluk ve güçsüzlük
istirahat sırasında da devam
etmeye başlar. Hafif işleri
gerçekleştirmede ve uyumada
zorluk yaratır. İş gücü kaybı
mevcuttur ve tedavi edilmelidir.
23
Klasik koruyucu hekimlikte korunma üç kategoriye
ayrılır:
1. Primer korunma: Hastalık oluşmadan önce
korunmak için yapılan girişimleri kapsar.
2. Sekonder korunma: Hastalığın ilerlemesini
engellemek için yapılan girişimleri kapsar.
3. Tersiyer korunma: Hastalığın
sonuçlarını, komplikasyonlarını
azaltmak için yapılan girişimleri
kapsar .
24
Ne Yapmalı?
•
İşyeri ergonomik prensiplere uygun olarak
projelendirilmeli.
- Havalandırma, klima sistemleri,
kapı, pencere yeri, elektrik ve
bilgisayar ağ donanımı v.b.
25
2. İç mekanlar ve büro donanımları çalışanın
antropometrik ölçümlerine ve vücut
özelliklerine uygun olarak düzenlenmeli.
- Masa, sandalye, dolap,
bilgisayar v.b. büro aletleri
26
3. İşyerinde yeterli fizik konfor
sağlanmalı.
Isı
- Büro işleri: 19.4 - 22.8 C
Nem
- Ortalama %45-65
Gürültü
- 80 desibelin altında
Aydınlatma
- Yeterli olmalı, gölgelenme, yansıma olmamalıdır
27
4. İşe giriş muayeneleri işe uygun olarak
yapılmalı.
28
5. Çalışan işe uygun olarak seçilmeli ve / veya
atanmalı.
29
6. Periyodik muayeneler yapılmalı.
30
7. Belirli periyodlarla iş ortamında risk
değerlendirmesi yapılarak gerekli
düzenlemelerin yapılması sağlanmalı.
Düzenleme
Uygulama
Değerlendirme
31
8. Etkin dinlenme araları verilmeli.
32
9. İş ortamında ortak kullanılacak sosyal
alanlar yaratılmalı.
10. İş monotonluğunu giderecek
rotasyonlar yapılmalı.
33
11. Çalışanlara eğitimler verilmeli ve
düzenli aralıklarla sürdürülmeli.
-Ergonomi
-Yaşam tarzı değişikliği
a- Egzersiz yapma
b- Sigara bırakma
c- Dengeli ve düzenli
beslenme, kilo takibi
d- Ergonomik davranış alışkanlığı
34
12. Yapılan günlük muayeneler ile,
erken tanı konularak tedavi
düzenlenmeli ve sağlık
desteği sağlanmalı.
35
13. Periyodik olarak iş ortamında kısa
süreli gözlem amaçlı ziyaretler
yapılmalı, KİS şikayeti olanlar takip
edilerek, yerinde müdahalelerde
bulunulmalı.
36
14. İlerlemiş vakalarda, 2. - 3. basamak
hizmet birimleri ile entegre bir şekilde
medikal tedavi, fizik tedavi ve cerrahi
tedavi planlanarak, destek
sağlanmalı.
37
15. Gerektiğinde meslek hastalıkları
hastanesine sevk edilmeli.
38
İşyeri sahibinin sorumlulukları;
1. Çalışma ortamının uygunluğunu sağlamak
2. Çalışanlara ergonomi konusunda eğitim vermek
3. Gerekli donanım ve iş organizasyonunu sağlamak
39
Mevzuat:
• 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu
• 4857 Sayılı İş Yasası
1. İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği
2. Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında
Yönetmelik
3. Titreşimli aletle çalışma Yönetmeliği
4. Elle Taşıma İşleri Yönetmeliği
5. İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları
Yönetmeliği
6. Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimleri ile
İlgili Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik
40
ERGONOMİNİN UYGULANMA ALANLARI
Ergonomi,
* endüstriyel işyerlerinde,
* tarım işletmelerinde,
* bürolarda,
* okullarda,
* hastanelerde,
* otellerde,
* evlerde,
İnsan çalışmasının olduğu her yerde uygulanabilir
ERGONOMİNİN AMAÇLARI
• Fransız bilim insanı S.Pascaud’a göre ergonominin amacı:
‘mesleki çevre ile çalışanlar arasındaki düzenleyici karşılıklı
ilişkilerin incelenmesidir’.
• Ergonominin amacı: işin insana uyarlanmasıdır denilebilir
yani asıl hedef insanın işini kolayca yapabilmesini
sağlamaktır.
• Konuya sadece işletme açısında bakıldığında ise
ergonominin amacı: işletmenin örgütlenmesi, işyerlerinin
kurulması, işlerin bölünmesi, iş sırasındaki işçi
hareketlerinin belirlenmesidir.
• Çevre koşulları açısından amaç: ısı, ses, titreşimlerin
dengelenmesi ve toksik çevrenin etkisiz kılınmasıdır.
• Dinlenme ve tatil sürelerinin belirlenmesi, günlük saat
dağılımlarının tespit edilmesi de ergonominin amaçları
arasında sayılabilir.
Şekil. Ergonominin üç temel hedefi
Konfor
Refah
ERGONOMİ
Verimlilik
a)Üretimsel
b)Fizyolojik
c)Mental
akıcı ve verimli çalışma
İNSAN
BİYOLOJİK
ve
PSİKOLOJİK
ÖZELLİKLERİ
ERGONOMİK
KURALLAR
MAKİNA ARAÇ
GEREÇ TASARIMI
ÇEVRE
YORGUNLUK FIÇISI
Olumsuz Çevre
Koşulları
Şiddetli ve sürekli
fİziki ve mental efor
Biyolojik Ritim
Sorumluluklar,
Kaygı ve Çelişkiler
Ağrı ve hastalıklar
Kötü
Beslenme
Yorgunluk
Skalası
DİNLENME
İnsan vücudu ve hareketleri
Kemikler
• İnsan iskeletinde çeşitli kısımların hareket etmesine olanak
verecek bir şekilde, eklemlerle bağlanmış 206 kemik
bulunur. İnsanların iş yapmasında doğrudan görev alan kollar
ve bacaklarda uzun kemikler yer alır. Uzun kemikler
arasında el ve ayak parmakları gibi kısa görüntülü olanlar da
vardır.
Eklemler
• Eklemler hareketliliklerine göre sınıflandırıldığında üçe
ayrılırlar; Fibröz (oynamayan eklemler), kartilajinöz (yarı
oynar eklemler) ve sinoviyal (oynar eklemler).
• Kemikler arasındaki çeşitli eklemlerden ergonomik yaklaşım
açısından önemli olanlar sinoviyal eklemler ve kıkırdak
(fibro-elastik kıkırdak) destekli kartilajinöz eklemlerdir.
Kartilajinöz eklemler omurlar arasında görülür. Sinoviyal
eklemlerde eklem başlarını kaplayan kıkırdak doku ve bunun
üzerini örten sert eklem yüzü, eklem kapsülü tarafından
yerinde tutulur.
Eklem hareketleri
i
Eklemlerin hareketliliği ve işlekliği çeşitli nedenlerle
kaybedilebilir. Öncelikle tüm eklemler; şiddetli darbeler,
zorlanmalar ve son sınırlarına kadar zorlanmalardan
etkilenir. Çeşitli hastalıklar ve yaşlanma ile de eklem
işleklikleri azalabilir.
Eklem hareketlerinin boyutları
• Ayakta duran bir insanın kolları yana sarkık ve el ayası da
vücuduna dönük duruşta, kolunu yandan omuz yüksekliğine
kaldırması abdüksiyon,
• Yana kaldırılmış kolun aşağı indirilerek gövdeye
yaklaştırılması addüksiyon olarak ifade edilir.
• Kolun omuz yüksekliğinin üstünde açısal bir hareket
yapması elevasyon olarak tanımlanır.
• Kolun önden omuz yüksekliğine kaldırılması fleksiyon ve
• Aksi doğrultuda hareketi ise ekstansiyon olarak bilinir.
• Her türlü bükme hareketi fleksiyon, germe hareketi ise
ekstansiyondur.
• Eklemlerdeki germe hareketi zorlanarak yapılıyorsa buna
hiperekstansiyon denir.
Eklem hareketlerinin boyutları
• Başın boyun arkası eklemlerini çalıştırarak, sağa veya
sola döndürülmesi rotasyon,
• Boynun öne bükülmesi ise fleksiyondur.
• El bileğinin bükülmesi ile avuç içi doğrultusunda
bükülmesi palmer fleksiyon,
• Aksi yönde ve elin sırt kısmına doğru bükülmesi ise
dorsifleksiyon terimi ile ifade edilir.
• Alt kolun kendi ekseni etrafında döndürülerek, avuç
içinin yukarıya döndürülmesi supinasyon ve
• Aynı eksen etrafında döndürülerek avuç içinin aşağıya
bakacak şekilde çevrilmesi pronasyon olarak bilinir.
Baş hareketleri
• Baş rotasyon hareketleri dikkate alındığı zaman, sağa veya
sola dönüşlerin açısal ortalamasının 55 ° olduğu görülür.
• Başın sağa ve sola dönüşü şüphesiz, boyun omurlarının
işlekliği ve boyundaki kas ve bağ dokularının esnekliğine
bağlıdır.
Gövde ve üst taraf hareketleri
• Gövdenin sağa ve sola dönüş
hareketleri 40° civarındadır.
• Özellikle,
gövdenin
öne
bükülü duruşunda, sağa ve sola
döndürme hareketleri ve kuvvet
gerektiren
kas
zorlamaları
yapmak sakıncalıdır.
• Bu tür zorlamalarda kalıcı
sakatlıklara neden olan eklem
zedelenmeleri görülebilir.
Gövde ve üst taraf hareketleri
• Omuz ekleminin yuvarlak eklem başı ve oldukça düz
eklem yuvası, bu eklemin geniş açısal hareketini
kolaylaştırır. Omuz eklemi hareketine dirsek ve el bileği
hareketleri de katıldığı taktirde, gövde etrafında geniş bir
erişme alanı oluşur. Ancak, el ve kol hareketleriyle ve
duyarlı bir şekilde gerçekleştirilebilen hareketlerin
uygulama alanı sınırlıdır.
• Ayakta duran bir insanın bir kontrol pedalı üzerinde
yaratabileceği kuvvet kişinin ağırlığı ile bağlantılı olduğu gibi,
ayak pedallarının yerleştirme alanı da sınırlıdır.
• Oturan bir operatörün sırt bölgesine iyi bir destek
sağlandığında, diz ve kalça açılarının farklı değerlerinde, oldukça
önemli ölçülerde kuvvet uygulanabilir.
• Örneğin; otururken, dizin 165°'lik bir açı içinde tutuluşunda,
ayak pedalına 350 kg kadar kuvvet uygulanabilmektedir. Dizin
açısı değiştikçe bu kuvvet azalır.
• Hareket alanlarının sınırlanmasında, kemiklerin konumu ve
eklem çevresindeki kaslar ve bağlar önemli rol oynar.
Yük taşıma ve duruş şekli
Yükün sırtta taşınması:
• Sırtta taşınan yüklerin ağırlığı arttıkça, öne eğilme ve dizlerde
de giderek artan bir gerilme halinin oluştuğu bilinmektedir.
Anatomik açıdan önemli değişiklikler ancak, rahatça kaldırılabilen
belli bir ağırlığı aştığında ortaya çıkmaktadır.
• Ayrıca, yük omuzdan bele doğru inmeye başladığında, gövdenin
öne eğilmesi de artmaktadır. Gerçekte, yük karşısında değişen
gövde eğimi, biyomekanik açıdan, ağırlık merkezinin yer ve
konumunu korumaya yönelik bir uyumdur.
• Önemli olan, insan anatomik özelliklerine göre kas, bağ ve eklem
dokularına zarar vermeyecek yük ağırlığını belirlemektir.
Yük taşıma ve duruş şekli
Bir yükü kaldırmak:
Gövdenin pozisyonu ve çeşitli anatomik bölgelerin bu
hareketlerden etkilenmesi;
1. kaldırılan yükün ağırlığına,
2. yükün kaldırıldığı yüksekliğe ve
3. tutuş pozisyonlarına da bağlıdır.
Yerdeki bir yükü kaldırmak için ilk yapılan hareketler,
gövde gerici kaslarının tam olarak gevşetilmesi ve böylece
gövdenin öne bükülmesi ile başlar. Yük kaldırılırken,
omurgayı dikleştiren kaslar kuvvetle kasılarak, gövdenin
tam dikleştiği noktaya kadar, giderek azalan kas eforu ile
çalışırlar.
Sakıncalı yük kaldırma
Gövdesini öne bükerek 40 kilogram bir ağırlığı yerden kaldıran
normal bir insanın, bel omurları arasındaki fibroelastik kıkırdak
dokusu üzerine 450 kg (ağırlığın 10-11 katı) yük binebilmektedir. Bu
da uzun dönemde, disk kayması, disk fıtığı gibi istenmeyen
sakatlıkların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle, ergonomik
açıdan uygun kaldırma teknikleri üzerinde devamlı araştırmalar
yapılmaktadır.
Yük kaldırmada doğru hareketler
• Günümüze kadar yapılan
çalışmalar, yük kaldırmada,
fonksiyonel anatomi açısından
zayıf olan bel kasları yerine,
daha kuvvetli ve biyo-mekanik
bakımdan da daha avantajlı olan
bacak kaslarının kullanılması
gerektiğini ortaya çıkarmıştır.
• Gövdenin olabildiği ölçülerde dik
kalmasına olanak verecek bir
şekilde, dizleri bükerek yüklere
yaklaşmak ve bacakların gücü ile
yük kaldırmak, endüstrilerde ilk
öğretilen biyo-mekanik
prensiplerden biridir.
Yük kaldırmada doğru ve yanlış
hareketler
( ANTROPOMETRİ ) VÜCUT ÖLÇÜLERİ
Antropometri, insan
vücudunun boyutları ile
ilgilenen özel bir bilim
dalıdır. Bu boyutlar,
uzunluk, genişlik, yükseklik,
ağırlık, çevre boyutları gibi
farklı boyutlardır.
ANTROPOMETRİ – VÜCUT ÖLÇÜLERİ
Erkek
Kadın
Boy
Omuz yüksekliği
Erkek
Kadın
Kalça yüksekliği
Erkek
Kadın
Omuz genişliği
Erkek
Kadın
Erkek
Kadın
Kalça genişliği
El ve ön kol
uzunluğu
Kol uzunluğu
Erkek
Kadın
Erkek
Kadın
Kol uzunluğu
Erkek
Kadın
Erkek
Kadın
Oturma yüksekliği
Baldır- Sırt genişliği
Erkek
Kadın
Erkek
Kadın
ANTROPOMETRİ – VÜCUT ÖLÇÜLERİ
Oturan işçi için çalışma yeri tasarımı alternatifleri
ANTROPOMETRİ – VÜCUT ÖLÇÜLERİ
İnsanların enerji gereksinimi ve dinlenme
sürelerinin belirlenmesi
1. Bazal metabolizma
• İnsan vücudunun tam dinlenme halinde iken temel yaşam
fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için gerekli en düşük
enerji miktarına bazal metabolizma denilmektedir. Bazal
metabolizma ölçülürken aşağıdaki koşulların sağlanması
gerekir.
1. Vücut uyku haline yakın ve tümüyle gevşek bir durumda olmalıdır
(Tam dinlenme hali)
2. Ölçüm yapılmadan 12 saat önce proteinli besinler kesilmeli ve
ölçümden 1 saat önce sadece karbonhidrat açısından zengin sıvı
besinler alınmalıdır.
3. Çevre ısısı, yapılacak ölçümleri etkilemektedir. Bu nedenle
kişinin giyinik ve üstü örtülü, sadece giyinik ya da çıplak olması
durumlarında test odası sıcaklığının belirli değerler civarında
tutulması gereklidir.
• Bu koşullar altında, herhangi bir kişinin harcadığı enerji
miktarının ölçülmesinde en güvenilir kriter, kişinin oksijen
tüketiminin ölçülmesidir. Kişinin solunum yolu ile dışarıya
attğı gazın analizi ile deney süresince tüketilen oksijen
miktarı bulunur. Yerel atmosferik basınç altında ve önemli
miktarda nem içeren bu miktar standart koşullara
dönüştürülerek vücudun tüketmiş olduğu oksijen miktarı
hesaplanır. Hesaplanan bu oksijen miktarının ortaya
çıkarabileceği oksidasyon enerjisi kcal/dak cinsinden
bulunarak bazal metabolizma elde edilir.
• Bazal metabolizma değerleri yaşa, ağırlığa, boya ve
cinsiyete bağlıdır.
2. iş yükü ve enerji gereksinimi
• Bir insanın bir iş yaparken tükettiği oksijenden ve solunum
yoluyla dışarıya attığı karbondioksit gazından işin yapılması
için gerekli enerji miktarını yaklaşık olarak hesaplamak
mümkündür. Diğer taraftan nabızda, solunum hızında ve
vücut ısısında meydana gelen değişiklikler de bir işin
yapılması için gereken enerjinin hesaplanmasında kriter
olarak kullanılabilir.
3. Günlük enerji gereksinimi
Günlük enerji gereksinimini belirlemek için, iş başında
harcanan enerjiye ek olarak iş dışındaki etkinlikler için de
gerekli olan enerji gereksiniminin saptanıp iş başındaki
enerjiye eklenmesi gerekir. Günlük gerekli enerji;
E= I + S + U
eşitliğinden yararlanarak hesaplanmalıdır. Bu eşitlikte;
E
I
S
U
: günlük enerji miktarı
: işbaşındaki gerekli enerji miktarı
: Serbest zamanda gerekli enerji miktarı
: Uykuda gerekli enerji miktarı
• Bunların ortalama değerleri ve günlük toplam enerji
gereksinimi;
saatte
8 saatte
----------------------------------------------------------------I
: 214 kcal/h
1712 kcal
S
: 140 kcal/h
U
: 70 kcal/h
1120 kcal
560 kcal
4. İş ve işlemlerin fiziksel çaba olarak
sınıflandırılması
İnsanların yaptıkları işler, zorlanma durumuna göre çeşitli
sınıflara ayrılabilir. Yapılan araştırmalarda iş ve işlemler çeşitli
kişilerce değişik gruplara ayrılmıştır. Saula ve çalışma ekibi, yaş
ve cinsiyet, antreman düzeyi gibi faktörleri dikkate alarak iş ve
işlemleri 5 ana gruba ayırmışlardır.
1.) Hafif İşler: Erobik kapasitenin %25 'inden az fiziksel çaba
gerektiren işlerdir. (Büro işleri)
2.)Zorca İşler: Erobik kapasitenin %25 -%50 'si düzeyinde
fiziksel çaba gerektiren işlerdir. Montaj hattı operatörlüğü
3.)Maksimum altındaki işler: Erobik kapasitenin %50 -%75 'i
düzeyinde fiziksel çaba gerektiren işlerdir. Maden ocağı
işçiliği, dökümhanelerde orta büyüklükte kalıplama yapan
işçiler.
4.)Maksimal işler: Erobik kapasitenin %75-%100 'düzeyinde
fiziksel çaba gerektiren işlerdir. Uzun mesafe koşucuları,
yüksek fırın ve döküm işçilikleri,
5.)Bitkinliğe neden olan işler: Erobik kapasitenin üzerinde güç
harcanarak yapılan işlerdir. Bu işler çok kısa süreler için
uygulanabilir. Halter kaldırma gibi.
5. Enerji tüketiminin çalışılan işle ilişkisi ve
dinlenme sürelerinin hesaplanması
• Erobik kapasitenin %50 sinin üzerinde enerji sarfı
gerektiren işler yorucudur. Bu oran 1' e yaklaştıkça işlerin
zorluk derecesi artacağından sık sık dinlenme aralarının
verilmesi zorunludur.
ÖRNEKLER
YAPILAN İŞİN SÜREKLİ TEKRARI
Sürekli işin
Tekrarı veya
Uzun süreli duruşlar
Kaslarda esneme ve
sıkışma
Doku
zedelenmesi
Hastalık
YAPILAN İŞİN SÜREKLİ TEKRARI
Çalışma düzeni,
çalışanın sürekli
farklı
pozisyonda,
çalışana
alternatif
olabilecek
şekilde olmalıdır.
KASLARI YORAN BİR ŞEKİLDE
ÇALIŞMA POZİSYONU
Duruş ve pozisyon durumu , kaslarda aşırı
gerginliğe sebep olur.
Çalışma pozisyonu , göğüs hizası ile dirsek
hizası arasında olmalıdır.
Omuzlarda
ağrı artar.
Normal
Sırtta ağrı
artar.
Hareketler simetrik olmalıdır.
Çalışma istasyonu, normal duruştaki görüş ve uzanma
mesafesine göre dizayn edilmelidir.
Kuvvet
Kuvvet
Kuvvet
Erkek
Kadın
Hassas işler
Hafif işler
Ağır İşler
Erkek
Kadın
Yanlış Hareketler ve Oturuş Şekli
İdeal Oturuş ve duruş Şekilleri
İşin İnsana Uyumu
• Çalışılan yerin ve üretim araçlarının düzenlenmesi (Çalışma alanı,
makineler, göstergeler, kontroller vb.).
• İş çevresinin analizi ve düzenlenmesi (Ses, gürültü, aydınlatma,
titreşim, iklim vb.).
• İş organizasyonunun analizi ve düzenlenmesi (İşin kapsamı, çalışma
ve dinlenme zamanları vb.).
İnsanın işe uyumunda;
• Kişinin işin içeriğine bireysel yatkınlığı (yaş, cinsiyet, bedensel ve
zihinsel özellikler vb.).
– Fizyolojik uygunluk,
– Psikolojik uygunluk,
– Eğitim uygunluğu
Ergonomik Tasarımlarda Göz önüne
Alınması Gereken Kriterler
•İnsancıllık ve Ekonomiklik
İnsancıllık ve ekonomik amaçlar gözönünde bulundurularak
insana ait özelliklerin, bilgilerin, yeteneklerin ve becerilerin
bilinmesi ve bunlara ait alt ve üst sınırların belirlenmesi,
insana yaraşır bir iş düzenlemesinin en önemli
değerlendirme ölçütleridir.
•Sağlığın Korunması
Sağlığın korunması geniş anlamıyla çalışma koşullarından
ileri gelen hastalıkların önlenmesi veya azaltılmasına
yöneliktir. Sağlığın korunma-sına, aşırı yüklenmenin
giderilmesi veya az yüklenmenin dengelenmesi de dahildir.
•İşin Sosyal Uygunluğu
İşin sosyal açıdan insana uygunluğu, insana yaşamının
toplumsal normlar (bunlar yasalar, yönetmelikler ve
yönergeler ya da toplu sözleşmelerle karşılanmış da olabilir)
içinde sürdürülebileceği ortamın sağlanması ve bireylerarası
ilişkilerin özendirilmesi anlamını taşır.
•Teknik-Ekonomik Rasyonellik
Teknik ekonomik rasyonellik insan-makine sisteminin
fonksiyonel açıdan doğru biçimde düzenlenmesi bu tür
sistemlerin
performans
yeteneklerinin
sürekliliğinin
sağlanması ve insanların sistem içinde ekonomik açıdan en
doğru biçimde görevlendirilmesi anlamını taşır.
TEŞEKKÜR EDERİM
84

Benzer belgeler