ilköğretim matematik öğretmenliği programına devam eden

Transkript

ilköğretim matematik öğretmenliği programına devam eden
İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMINA DEVAM
EDEN ÖĞRETMEN ADAYLARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERİNİN
İNCELENMESİ
Sare ŞENGÜL1
1
Pınar GÜNER2
Yrd. Doç. Dr., Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, İlköğretim Matematik Öğretmenliği Bölümü
2
Arş. Gör., Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, İlköğretim Matematik Öğretmenliği Bölümü
Özet
Bu çalışmanın amacı ilköğretim matematik öğretmenliği programında okuyan öğretmen adaylarının umutsuzluk
düzeylerini belirlemek ve öğrencilerin umutsuzluk düzeylerinin cinsiyet değişkeni ve sınıf düzeyi açısından farklılaşıp
farklılaşmadığını incelemektir. Araştırma betimsel nitelikte ve tarama modelinde yürütülmüştür. Çalışmaya 2011-2012 akademik
yılında bir devlet üniversitesinin eğitim fakültesi ilköğretim matematik öğretmenliği anabilim dalında öğrenim gören 55’i kız 45’i
erkek olmak üzere toplam 100 öğretmen adayı katılmıştır. İlköğretim matematik öğretmen adaylarının geleceğe yönelik
umutsuzluk düzeylerini belirlemek amacıyla Beck ve arkadaşları (1974) tarafından geliştirilen, Seber (1991) ve Durak (1994)
tarafından geçerlilik, güvenilirlik çalışması yapılan toplam 20 maddeden oluşan Beck Umutsuzluk Ölçeğinden yararlanılmıştır.
Verilerin analizinde t testi ve varyans analizi kullanılmıştır. Öğrencilerin Beck Umutsuzluk Ölçeği’nden aldıkları ortalama puan
4.154.07 olarak bulunmuştur. ‘Geleceğe umut ve coşku ile bakıyorum’ maddesine öğrencilerin %74’ünün ‘hayır’ ve ‘Gelecek
bana bulanık ve belirsiz görünüyor’ maddesine %21’inin evet şeklinde yanıt verdiği tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlar
doğrultusunda öğretmen adaylarının umutsuzluk düzeylerinin düşük olmasının yanı sıra bazı öğrencilerin yoğun umutsuzluk
yaşadığı görülmektedir. Ayrıca erkeklerin kızlara göre umutsuzluk düzeylerinin daha yüksek olduğu ve sınıf düzeyleri
bakımından öğrencilerin umutsuzluk düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmadığı tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Oğretmen adayları, Umutsuzluk
1. GİRİŞ
Bir toplumda değişimi, gelişimi ve üretimi sağlayacak önemli unsurlardan birisi o toplumun
bireyleridir. Toplumun ihtiyaç duyduğu, nitelikli bireylerin varlığı ilerlemeyi beraberinde getirecektir. İyi
bir geleceğin temellerini teknolojik gelişmeleri takip edip bunları kullanabilen, problem çözebilen, bilgiye
nasıl ulaşacağını bilen, üretebilen ve yapabilecekleri konusunda kendisine inanan bireyler oluşturmaktadır.
Gelişimi beraberinde getiren bu becerileri sergileyebilmede bireyin ileriye yönelik bakış açısı, gelecekten
beklentisi çok önemlidir. Bireyin yapabilecekleri ve çevresine katkısı gelecekle ilgili düşüncelerinin
olumluluk düzeyine paralel olarak artarken umutsuzluk düzeyine paralel olarak azalacaktır. Araştırmaların
sonuçları umutsuzluk düzeyinin kişinin sağlığı, hayata karşı yaklaşımı ve verimliliği üzerinde etkisi
olduğunu göstermektedir ( Abela ve Seligman, 2000; Abramson ve Seligman, 1989; Poch, Villar ve
Caparros, 2004; Chang, D'Zurilla ve Mayder, 1994). Umutsuzluk düzeyindeki artış bireyin problemlere
çözüm getirebilme, üretim yapabilme, mevcut bilgilerini etkili kullanabilme becerilerini ve başarılarını
olumsuz yönde etkilemektedir. Bu becerilerde meydana gelen negatif etki aynı şekilde toplumun
geleceğine de yansımaktadır. Dolayısıyla toplumumuzun geleceğini oluşturan gençlerin ileriye yönelik
bakış açılarını, beklentilerini ve gelecekten umutlu olup olmadıklarını ortaya koymak, mevcut sorunları
tespit etme ve bunları düzeltme yolunda önlemler alma açısından önemlidir.
Umut, geleceğe yönelik duyguların ve beklentilerin olumlu oluşunu ifade eden ve
karşılaşılabilecek olumsuz durumlarla mücadele etme gücü veren bir kavramdır (Çelikel ve Erkorkmaz,
2008:123). Verdiği bu güçle bireyin kendisini başarabileceğine, olumsuzlukların üstesinden gelebileceğine
inandırmasını sağlar. Umutsuzluk ise geleceğe yönelik olumsuz bakış açısını, azalmış beklentiyi, iyiye
dair inançsızlığı ve isteksizliği kapsamaktadır (Ehtiyar ve Üngüren, 2009).
Ülkemizde sosyal ve ekonomik boyutta yaşanan sıkıntılar, eğitim alanındaki eksiklikler ve
geleceğe yönelik kaygılar duyuşsal olarak gençlerimizi negatif yönde etkilemekte ve onlarda geleceğe
yönelik umutsuzluk duygusunu oluşturmaktadır (Özmen, Dündar, Çetinkaya, Taşkın ve Özmen, 2008). Bu
duyguya bağlı olarak öğrencilerde isteksizlik, karamsarlık ve odaklanamama gibi problemler
görülmektedir. Ülkemizde öğretmenlerin ekonomik ve sosyal statü gibi boyutlarda yaşadığı tatminsizlik,
bu mesleğe yönelmiş bireylerin geleceğe dair bakış açısını ve meslekle ilgili duygularını olumsuz yönde
etkilemektir. Bu etkiyle öğretmen adayları mesleğe kendilerini yeterince hazırlayamayabilir ve çeşitli
sorunlarla karşılaşabilirler (Ceyhan, 2004). Öğretmenlerin maddi açıdan sıkıntılar yaşaması, bu mesleğe
verilen değerin az olması ve gittikçe düşmesi, garantili meslek gözüyle bakılıp en azından öğretmen
olayım düşüncesi de bu mesleği seçen öğretmen adaylarının geleceğe yönelik bakış açılarını,
beklentilerini, umut düzeylerini ve bu meslekle ilgili algılarını olumsuz yönde etkilemektedir (Ceyhan,
2004; Yıldırım, 2001; Bilici, 1996).
Ergenlerde umutsuzluk düzeyini çalışan az sayıda araştırma bulunurken, çalışmalarda da birbiriyle
çelişen bulgularda birçok gencin ülkemizde yaşanan sorunlar konusunda hayli karamsar olduğu
görülmektedir (Kazgan, 2006). Umutsuzluktan doğan isteksizlikle problemleri çözemeyen,
başarabileceğine inanmayan, güdülenemeyen birey kendi amaçlarını belirlemede ve toplumun ihtiyaçlarını
karşılamada etkili olamayacaktır. Bu nedenle hem bireyin hem de toplumun gelişimi için geleceğe dair
beklenti ve algının tespiti son derece önemlidir. Bu çalışmada ilköğretim matematik öğretmen adaylarının
umutsuzluk düzeylerini belirlemek ve umutsuzluk düzeylerinin cinsiyet ve sınıf düzeyleri bakımından
farklılık gösterip göstermediğini incelemek amaçlanmıştır.
2. YÖNTEM
Araştırmada var olan durumu ortaya koymak amaçlandığı için betimsel nitelikli tarama modeli
kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2011-2012 akademik yılında bir devlet üniversitesinin
eğitim fakültesi ilköğretim matematik öğretmenliği bölümünde öğrenim görmekte olan 100 birinci
öğretim öğretmen adayı oluşturmaktadır.
Tablo 1. Araştırmada Yer Alan Öğrencilerin Sınıf Düzeyi Değişkenine Göre Dağılımları
Sınıf Düzeyi
N
I
25
II
26
III
25
IV
24
Toplam
100
Tablo 2. Araştırmada Yer Alan Öğrencilerin Cinsiyet Değişkenine Göre Dağılımları
Cinsiyet
Kız
Erkek
Toplam
N
55
45
100
Öğretmen adaylarının geleceğe yönelik umutsuzluk düzeylerini belirlemek amacıyla Beck ve ark.
(1974) tarafından geliştirilen, Seber (1991) ve Durak (1994) tarafından geçerlilik, güvenilirlik çalışması
yapılan toplam 20 maddeden oluşan Beck Umutsuzluk Ölçeğinden yararlanılmıştır. Ölçeğin Cronbach
Alpha iç tutarlılık katsayı Seber (1991) tarafından α=.86 ve Durak (1994) tarafından α=.85 olarak
bulunmuştur. 20 maddeden oluşan 0-1 arası puanlanan Beck Umutsuzluk Ölçeği maddelerinin 11
tanesinde ‘evet’ seçeneği, 9 tanesinde ise ‘hayır’ seçeneği 1 puan alır. 1, 3, 5, 6, 8, 10, 13, 15 ve 19.
sorularda ‘hayır’; 2, 4, 7, 9, 11, 12, 14, 16, 17, 18 ve 20. sorularda ise ‘evet’ yanıtı için birer puan verilir.
Puan aralığı 0-20’dir. Alınan puanlar yüksek olduğunda bireydeki umutsuzluğun yüksek olduğu varsayılır
(Deveci, Ulutaşdemir ve Açık , 2011). Beck ve Steer (1988) denekleri yanıtlarına göre dört grup içerisinde
sınıflandırmış ve; 0 ile 3 arası umutsuzluğun tamamen olmadığını, 4 ile 8 arası hafif umutsuzluk
olduğunu, 9 ile 14 arası orta seviyede umutsuzluk olduğunu, 15 ile 20 arası ileri derecede umutsuzluk
olduğunu bildirmişleridir.
Çalışmada verilerin çözümlenmesinde SPSS 17.0 paket programı kullanılmıştır. Verilerin analizi
sırasında t testi ve varyans analizinden (ANOVA) yararlanılmış olup aritmetik ortalama, toplam puan,
frekans ve yüzde değerleri hesaplanmıştır.
3. BULGULAR
İlköğretim matematik öğretmenliği öğrencilerinin cinsiyet ve sınıf düzeyi değişkenine göre
umutsuzluk düzeyleri arasında bir farklılık olup olmadığına ilişkin bulgular tablolar şeklinde sunulmuş ve
yorumlanmıştır.
Tablo 3. Öğretmen Adaylarının Umutsuzluk Düzeylerine İlişkin Bulgular
Ölçekten Alınan Puanlar
N
Ss
En Düşük
En Yüksek
100
4,15
4,07
0
20
Tablo 3’de görüldüğü gibi, öğretmen adaylarının umutsuzluk düzeyi ortalaması 4,15 ve standart
sapması 4,07’dir. Araştırmada elde edilen en düşük ve en yüksek puan ölçekten alınabilecek (0-20) puan
genişliğinin tamamını kapsamaktadır. Bu veriler doğrultusunda bazı öğrencilerin geleceğe umutla baktığı
bazılarının ise yoğun umutsuzluk yaşadığı söylenebilir. Elde edilen verilerin ortalamasına bakıldığında
öğrencilerin umutsuzluk düzeylerinin düşük olduğu görülmektedir. Araştırmacılar (Beck ve Steer, 1988
akt. Ceyhan, 2004) tarafından belirtilen umutsuzluk düzeyi puan aralıklarına göre bu veriler
yorumlandığında ilköğretim matematik öğretmen adaylarının umutsuzluk düzeyi ortalamalarının (4-8
puan aralığı) hafif umutsuzluk düzeyinde olduğu görülmektedir. Bu sonuçlar doğrultusunda öğretmen
adaylarının gelecekten çok umutsuz olmadığı yorumu yapılabilir.
Tablo 4. Öğretmen Adaylarının Sınıf Düzeyine Göre Umutsuzluk Puanlarına İlişkin Ortalamalar, Standart
Sapmalar ve Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları
N
Ss
25
4,52
4,77
1. Sınıf
26
4,03
3,09
Sınıf Düzeyi
2. Sınıf
25
4,20
4,14
3. Sınıf
24
3,83
4,35
4. Sınıf
Kar. Top
Sd
Kar. Ort
F
P
Varyans Kay.
6,215
3
2,072
,122
,947
Gruplararası
1643,535
96
17,026
Gruplariçi
1640,750
99
Toplam
Tablo 4’ de görüldüğü gibi birinci sınıf öğrencilerin umutsuzluk ortalama puanı (4,52  4,77),
ikinci sınıf öğrencilerin umutsuzluk ortalama puanı (4,03  3,09), üçüncü sınıf öğrencilerin umutsuzluk
ortalama puanı (4,20  4,14) ve dördüncü sınıf öğrencilerin umutsuzluk ortalama puanı (3,83  4,35)
olarak bulunmuştur. Sınıf düzeyleri arasındaki umutsuzluk puanlarına bakıldığında en yüksek umutsuzluk
puanına birinci sınıfların en düşük umutsuzluk puanına dördüncü sınıfların sahip olduğu görülmektedir.
Yapılan analiz sonucunda sınıf düzeyine göre ilköğretim matematik öğretmen adaylarının umutsuzluk
düzeyi puanları arasında anlamlı bir farklılığın olmadığı saptanmıştır (F=0,122; P>0,05). Bu sonuç sınıf
düzeylerine göre öğretmen adaylarının umutsuzluk düzeylerinin önemli bir şekilde farklılaşmadığını
göstermektedir.
Tablo 5. Öğretmen Adaylarının Cinsiyetlerine Göre Umutsuzluk Puanlarına İlişkin Ortalamalar, Standart
Sapmalar ve t Testi Sonuçları
N
Ss
t
p
Kız
55
3,40
3,68
-2,07
0,041*
Cinsiyet
Erkek
45
5,06
4,36
*p<0,05
Kız ve erkek öğrencilerin toplam umutsuzluk düzeyi puan ortalamaları arasında anlamlı bir
farklılığın olup olmadığı t testi ile kontrol edilmiştir. Tablo 5 değerlendirildiğinde t testinden elde edilen
bulgular doğrultusunda kız ve erkek öğrencilerin umutsuzluk düzeyi puan ortalamaları arasında anlamlı
bir farklılığın olduğu görülmektedir (p< 0,05). Kız öğrencilerin umutsuzluk puanı (3,40  3,68) iken erkek
öğrencilerin umutsuzluk puanı (5,06  4,36) olarak bulunmuştur. Bu sonuç erkek öğrencilerin umutsuzluk
düzeylerinin kız öğrencilerden daha fazla olduğunu göstermektedir.
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
İlköğretim matematik öğretmen adaylarının cinsiyet ve sınıf düzeyi değişkenleri açısından
umutsuzluk düzeylerinin incelendiği bu çalışmadan elde edilen başlıca sonuçlar şu şekildedir:
Öğrencilerin umutsuzluk ölçeğinden aldığı ortalama puan X  4,15 olup ölçekten elde edilebilecek
minimum ve maksimum puan aralığı (0-20) göz önünde bulundurulduğunda ilköğretim matematik
öğretmenliği programında öğrenim gören öğrencilerin umutsuzluk düzeylerinin düşük olduğu
görülmektedir. Araştırmacılar tarafından belirtilen umutsuzluk düzeyi puan aralıklarına göre bu veriler
yorumlandığında ilköğretim matematik öğretmen adaylarının umutsuzluk düzeyi ortalamalarının (4-8
puan aralığı) hafif umutsuzluk düzeyinde olduğu görülmektedir. Bu sonuçlar doğrultusunda öğretmen
adaylarının geleceğe yönelik beklentilerinin çok olumsuz olmadığı ama bu yönde oluşumların başladığı
söylenebilir. Öğrencilerin umutsuzluk düzeylerinin düşük olmasının yanı sıra her bir öğrenci için aldığı
puanlara ayrı ayrı bakıldığında bazılarının yoğun umutsuzluk yaşadığı anlaşılmaktadır.
Öğretmen adaylarının umutsuzluk duygusuna sahip olmalarının biran önce iş sahibi olma
gerekliliğini hissetmeleri, çevre baskısı, öğretmenlik mesleğini sosyal ve ekonomik açıdan tatmin edici
bulmamaları ve mesleki alan anlamında kendini yetersiz hissetmeleri gibi pek çok sebebi olabilir (Ceyhan,
2004).
İlköğretim matematik öğretmen adaylarının cinsiyete göre umutsuzluk düzeylerine bakıldığında
anlamlı bir farklılık olduğu görülmektedir. Erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre daha yüksek
umutsuzluk düzeyine sahip olduğu görülmektedir. Bu sonuca göre erkek öğretmen adaylarının geleceğe
yönelik beklentileri kız öğretmen adaylarına göre daha olumsuzdur. Yapılan çalışmaların bazıları bu
durumu desteklerken bazıları paralellik göstermemektedir. Cinsiyet değişkeninin umutsuzluk düzeyine
etkisinin araştırıldığı çalışmaların bazıları cinsiyet değişkeninin umutsuzluk düzeyini anlamlı derecede
etkilemediğini (Dereli, Kabataş, 2009; Gençay, 2009; Kırımoğlu, 2010; Şahin, 2002) gösteren çalışmalar
iken bazıları cinsiyet değişkeninin umutsuzluk düzeyini anlamlı derecede etkilediğini (Ağır, 2007;
Duman, Taşğın ve Özdağ, 2009; Durak, 2005; Küçük ve Arıkan, 2005; Özmen, Dündar, Çetinkaya,
Taşkın ve Özmen 2008; Şahin, 2009) savunan çalışmalardır.
Bu çalışmada erkek öğrencilerin umutsuzluk düzeyinin kız öğrencilerden yüksek olduğunu
gösteren sonucun olası nedeni toplumumuzda erkeğin üstlendiği geleneksel rol olabilir. Üstlendiği rolün
gerektirdiklerini yapma ve kendinden beklenenleri yerine getirme hissinin üzerlerinde yarattığı baskıdan
dolayı erkek öğrencilerin umutsuzluk düzeyi kız öğrencilere göre daha yüksek çıkmış olabilir. Toplumun
kızlara yüklediği sorumluluğun daha az olması ve toplum gibi kızların da geleceğe yönelik erkeklerden
beklentilerinin olmasından dolayı kız öğrenciler erkeklerden daha çok geleceğe ilişkin olumlu beklentilere
sahip olabilirler.
İlköğretim matematik öğretmen adaylarının sınıf düzeyleri açısından umutsuzluk düzeyleri
arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Çalışmada en yüksek umutsuzluk düzeyi birinci sınıflarda en
düşük umutsuzluk düzeyi dördüncü sınıflarda görülmüştür. Sınıf düzeyi değişkeniyle umutsuzluk düzeyi
ilişkisinin araştırıldığı diğer çalışmalarda Duman, Taşğın ve Özdağ, (2009) sınıf düzeylerine göre
öğrencilerin toplam umutsuzluk puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılaşma olmadığını ve
dördüncü sınıf öğrencilerinin gelecekle ilgili umutsuzluk düzeylerinin birinci sınıflardan daha yüksek
olduğunu tespit etmiştir. Oğuztürk, Akça ve Şahin, (2011) da sınıf düzeyi değişkenine göre öğrencilerin
umutsuzluk düzeyi puan ortalamalarının anlamlı düzeyde farklılaşmadığını ve birinci sınıf öğrencilerinin
umutsuzluk düzeylerinin dördüncü sınıflardan daha yüksek olduğunu saptamıştır.
Bu çalışmada birinci sınıf öğrencilerinin umutsuzluk düzeyinin diğer sınıf düzeylerine göre daha
yüksek çıkmasında mesleki alanda eğitim almaya daha yeni başladıklarından kendilerini yeterli
görmemelerinin, bu alanda kendilerini iyi yetiştirip yetiştiremeyeceklerine yönelik zihinlerinde oluşan
belirsizliklerin, öğretmenlik mesleğiyle ilgili kpss sınavı, mezun olunduğunda devlet veya özel sektörde
çalışma ya da iş alternatifleri gibi konulara yönelik bilgi alt yapılarının henüz oluşmamış olmasından
kaynaklanan kaygının etkisi olabilir. Ayrıca öğretmenlik mesleğinin kendilerine uygun olup olmadığı
konusunda zihinlerinde soru işaretleri olan öğrencilerin, öğretmenlik mesleğine ve uygulamalarına yönelik
dersler bu dönemde alınmadığından düşünceleri netleşememektedir ve bu konudaki mevcut şüpheleri de
öğrencilerin umutsuzluk düzeylerini etkilemiş olabilir.
Beck umutsuzluk ölçeğinde yer alan ‘Geleceğe umut ve coşku ile bakıyorum’ maddesine
öğrencilerin %74’ü ‘hayır’ ve ‘Gelecek bana bulanık ve belirsiz görünüyor’ maddesine %21’i evet
şeklinde cevap vermiştir. Bu iki madde bazında öğrencilerin umutsuzluk düzeyleri %74 ve % 21 olarak
bulunmuştur. Maddeler arasında yüzde bakımından farklılık fazla olduğundan öğrencilerin düşüncelerinin
çok net olmadığı gelecekten umutlu ya da umutsuz olma konusunda belirsizliklerinin olduğu söylenebilir.
Şahin (2009) öğrencilerin anabilim dallarına göre umutsuzluk düzeylerini incelediği çalışmasında
sınıf öğretmenliği öğrencilerinin umutsuzluk düzeyi puan ortalamasını 5,21, sosyal bilgiler öğretmenliği
öğrencilerinin umutsuzluk düzeyi puan ortalamasını 5,68, fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin
umutsuzluk düzeyi puan ortalamasını 6,25 ve türkçe öğretmenliği öğrencilerinin umutsuzluk düzeyi puan
ortalamasını 4,40 olarak bulmuştur. Bu çalışmada 4,15 olarak tespit edilen ilköğretim matematik
öğretmenliği öğrencilerinin umutsuzluk düzeyi puan ortalamasını bu puanlarla karşılaştıracak olursak
ilköğretim matematik öğretmenliği öğrencileri diğer branşlardaki öğrencilerden daha düşük umutsuzluk
düzeyine sahiptirler. Matematiğin öğrenciler tarafından sevilmeyen, zorlanılan bir branş ve hayatın pek
çok alanı için gerekli bir konu olmasından dolayı matematik derslerine verilen önem ve bu derse yönelik
talep oldukça fazladır. Bunun sonucunda da matematik öğretmenlerine devlet ya da özel birçok kurumda
ve özel ders sektöründe diğer branşlara göre daha fazla ihtiyaç duyulması, iş bulabilme beklentilerinin
gerçekleşme oranının daha iyi olması ve atanma kontejan sayıları bakımından kendilerini daha iyi
konumda görmeleri ilköğretim matematik öğretmen adaylarının diğer anabilim dallarına göre umutsuzluk
düzeyinin düşük çıkmasında etkili olmuş olabilir.
Sonuç olarak; ilköğretim matematik öğretmenliği programına devam eden öğretmen adaylarının
umutsuzluk düzeyi ortalamalarının hafif umutsuzluk düzeyinde olduğu saptanmıştır. Cinsiyet değişkenine
göre kız ve erkek öğrencilerin umutsuzluk düzeyi puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılığa
rastlanmıştır. Erkek öğrencilerin umutsuzluk düzeyi puan ortalamaları kız öğrencilerinkinden daha fazla
bulunmuştur. Sınıf düzeyine göre ilköğretim matematik öğretmen adaylarının umutsuzluk düzeyi puanları
arasında anlamlı bir farklılığın olmadığı saptanmıştır.
Bu sonuçlara bağlı olarak şunlar önerilebilir;
Yapılan bu çalışma ilköğretim matematik öğretmen adaylarının umutsuzluk düzeyini belirlemeye
yönelik olduğundan öğrencilerin hangi durumlarda, hangi sorunlar karşısında umutsuzluk yaşadığını,
gelecekle ilgili ne tür kaygılar taşıdığını ve beklentilerinin ne olduğunu ortaya koymada yeterli değildir.
Bu nedenle öğrencilerle mülakat yapılarak bu sorulara yönelik onların verdiği cevapları içeren mevcut
durumu daha geniş kapsamlı ve detaylı betimlemeye olanak tanıyan çalışmalar yapılabilir. Araştırma
küçük bir çalışma grubunu ve az sayıda değişkeni kapsadığından dolayı daha geniş bir çalışma grubu için
ve daha fazla değişken açısından bu konuya yönelik başka çalışmalar yapılabilir.
KAYNAKLAR
Abela, J.R.Z. ve Seligman, M.E.P. (2000). The Hopelessness Theory of Depression: A Test of the
Diathesis-Stress Component in the Inter-Personal and Achievement Domains. Cognitive Therapy and
Research 24 (4), 361-378.
Abramson L.Y., Metalsky G.I. ve Alloy L.B. (1989) Hopelessness Depression: A Theory-Based Subtype
of Depression. Psychol Rev, 96: 358-372.
Ağır, M. (2007). Üniversite Öğrencilerinin Bilişsel Çarpıtma Düzeyleri İle Problem Çözme Becerileri ve
Umutsuzluk Düzeyleri Arasındaki İlişki. Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı.
Beck, A.T., Lester, D. ve Trexler, M. (1974). The Hopelessness Scale. Journal of Consulting and Clinical
Psychology, 42, 861-874.
Beck, A.T., Steer, R.A. (1988). Beck Hopelessness Scale Manual. San Antonio, TX: Psychological
Corporation.
Bilici, V. (1996). 2000 Yılının Ögretmeni. Egitim Yönetimi 2 (1), 45-47.
Ceyhan, A.A. (2004). Ortaöğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz yüksek Lisans Programına Devam Eden
Öğretmen Adaylarının Umutsuzluk Düzeylerinin İncelenmesi. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler
Dergisi, 1, 91-101.
Chang E.C., D'Zurilla T.J. ve Mayder-Olivares A. (1994). Assesing The Dimensionality of Optimism and
Pessimism Using Multimeasure Approach. Cogn Ther Res, 18: 143-160.
Çelikel, F.Ç. ve Erkorkmaz, Ü. (2008). Üniversite Öğrencilerinde Depresif Belirtiler ve Umutsuzluk
Düzeyleri ile İlişkili Etmenler. Nöropsikiyatri Arşivi, 45: 122-9.
Dereli, F., Kabataş, S. (2009). Sağlık Yüksekokulu Son Sınıf Öğrencilerinin İş Bulma Endişeleri ve
Umutsuzluk Düzeylerinin Belirlenmesi. Yeni Tıp Dergisi, 26, 31-36.
Deveci, S.E., Ulutaşdemir, N. ve Açık, Y. (2011). Bir Mesleki Eğitim Merkezi Öğrencilerinde
Umutsuzluk Düzeyi ve Etkileyen Faktörler. Dicle Tıp Dergisi, 38 (3), 312-317.
Duman, S., Taşğın, Ö. ve Özdağ, S. (2009). Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Spor Yöneticiliği
Bölümünde Okuyan Öğrencilerin Umutsuzluk Düzeylerinin İncelenmesi. Selçuk Üniversitesi Beden
Eğitimi ve Spor Bilim Dergisi, 11 (3), 27–32.
Durak, A. (1994). Beck Umutsuzluk Ölçeğinin Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması. Türk Psikoloji Dergisi,
9 (31), 1-11.
Durak B.A. (2005). İntihar Olasılığı: Yaşamı Sürdürme Nedenleri, Umutsuzluk ve Yalnızlık Açısından
Bir İnceleme. Türk Psikiyatri Dergisi, 16, 29–39.
Gençay, S. (2009). Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni Adaylarının Umutsuzluk ve Yaşam Doyumu
düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 8 (27), 380388.
Kazgan, G. (2006). İstanbul Gençliği: Gençlik Değerleri Araştırması. İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi
Yayınları.
Kırımoğlu, H. (2010). Türkiye’deki Beden Eğitimi Ve Spor Yüksek Okulu Son Sınıf Öğrencilerinin
İstihdam Sorunu Açısından Umutsuzluk Düzeylerinin İncelenmesi. Kastamonu Eğitim Dergisi, 18(1), 3746.
Küçük Y. ve Arıkan D. (2005). İşitme Engelli Çocukların Umutsuzluk Düzeylerinin Belirlenmesi.
Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, 2, 1-13.
Oğuztürk, Ö., Akça, F. ve Şahin, G. (2011). Üniversite Öğrencilerinde Umutsuzluk Düzeyi ile Problem
Çözme Becerileri Arasındaki İlişkinin Bazı Değişkenler Üzerinden İncelenmesi. Klinik Psikiyatri, 14:173184.
Özmen, D., Dündar, P.E., Çetinkaya, A.Ç., Taşkın, O. ve Özmen, E. (2008). Lise öğrencilerinde
umutsuzluk ve umutsuzluk düzeyini etkileyen etkenler, Anadolu Psikiyatri Dergisi, (9), 8-15.
Poch F.V., Villar E., Caparros B. ve ark. (2004). Feelings of Hopelessness in a Spanish University
Population. Soc Psychiatry Epidemiol, 39: 326-334.
Seber, G. (1991). Beck Umutsuzluk Ölçeğinin Geçerlik ve Güvenirliği Üzerine Bir Çalışma. Doktora Tezi,
Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Şahin, A. (2002). İlahiyat Fakültesi Öğrencilerinin Umutsuzluk Düzeyleri Üzerine Bir Araştırma. İlahiyat
Dergisi, 13, 143-157,
Şahin C. (2009). Eğitim Fakültesinde öğrenim gören öğrencilerin umutsuzluk düzeyleri. Selçuk
Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, 27, 271-86.
Üngüren, E. ve Ehtiyar, R. (2009). Türk ve Alman Öğrencilerin Umutsuluk Düzeylerinin Karşılaştırılması
ve Umutsuzluk Düzeylerini Etkileyen Faktörlerin Belirlenmesi: Turizm Eğitimi Alan Öğrenciler Üzerinde
Bir Araştırma. Journal of Yasar University, 4(14), 2093-2127.
Yıldırım, İ. (2001). Kaliteli Ögretmen Yetistirme ve Hizmetiçi Egitimin Yeri. Ögretmen Yetistirme ve
Egitiminde Kalite Paneli 22 Kasım 2000, MEB Ögretmen Yetistirme ve Egitimi Genel Müdürlügü:
Ankara, 103-117.

Benzer belgeler