Academic Words / Verbs – 3 YDS

Transkript

Academic Words / Verbs – 3 YDS
Academic Words / Verbs – 3
YDS
1.
abduct: adam kaçırmak (kidnap)
2.
abstain from: --- den uzak durmak
3.
access: erişmek, ulaşmak
37. censor: sansürlemek (film/haber vb)
4.
accumulate: topla(n)mak, birik(tir)mek,
38. challenge: (1) meydan okumak
5.
acknowledge: doğruluğunu kabul etmek
6.
activate: faaliyete geçirmek, etkinleştirmek
39. characterize: tanımlamak (describe)
7.
administer: (1) yönetmek, idare etmek
40. charm: (1) neşelendirmek (2) büyülemek
(2) (ilaç) vermek, iğne yapmak
41. cherish: (1) bağrına basmak, benimsemek
8.
admonish: azarlamak
9.
affect: etkilemek
36. cater for: özel bir gün için yiyecek sağlamak,
bazen de servis yapmak
(2) gaza getirmek, teşvik etmek (encourage)
(2) el üstünde tutmak
42. choose: seçmek
10. aggravate: kötüye gitmek (deteriorate)
43. circumcise: sünnet etmek
11. alleviate: yatıştırmak, dindirmek
44. clarify: açıklığa kavuşturmak (elucidate)
12. allow: izin vermek
45. clench: sıkmak, sıkıca kavramak
13. amplify: (ses vb) arttırmak, çoğaltmak
46. combat: mücadele etmek
14. amputate: ameliyatla (organ vb) kesmek
47. compete with: yarışmak
15. anticipate: (1) beklemek (2) önce davranmak
48. comply with: (1) uymak (2) itaat etmek
16. appear: görünmek
49. conceive: düşünmek
17. appoint: (1) atamak (2) tayin etmek
50. condone: göz yummak (overlook)
18. approach: yaklaşmak
51. confide in: birine sırrını açmak
19. arrange: ayarlamak
52. conflict with: (1) çatışmak (2) anlaşamamak
20. assemble: bir araya gelmek/toplamak
53. congratulate sb on: tebrik etmek
21. assure: temin etmek, garanti vermek
54. conquer: (1) fethetmek (2) galip gelmek
22. avoid: kaçınmak
55. conspire: komplo kurmak
23. banish: kovmak, sürgüne yollamak (exile)
56. contain: içermek
24. bear: (1) doğurmak (2) meyve vermek
57. contract: (1) hastalık kapmak (2) büzülmek
(3) tahammül etmek, katlanmak (tolerate)
58. convey: (eletrik, mesaj vb) iletmek
25. bend: (1) eğ(il)mek (2) bük(ül)mek
59. correspond to: denk gelmek, tekabul etmek
26. betray on: ihanet etmek
60. create: yaratmak
27. board: (uçağa, gemiye vb) binmek
61. damage: zarar vermek (harm)
28. boost: (1) arttırmak (2) teşvik etmek
62. dazzle: göz kamaştırmak
29. bounce: zıplamak, zıplatmak
63. decay: çürümek (decompose, rot)
30. bury: gömmek
64. decipher: şifresini çözmek
31. calculate: hesaplamak
65. decompose: çürümek (rot, decay)
32. cancel: iptal etmek (call off)
66. defeat: bozguna uğratmak, yenmek
33. captivate: büyülemek (fascinate)
67. define: tanımlamak
34. caress: okşamak (stroke)
68. delay: (1) geciktirmek (2) ertelemek
35. carve: (1) (tahta vb) oymak (2) (et vb) kesmek
69. delight at: yapmaktan keyif almak
70. demobilize: askerden terhis etmek
0 222 231 22 66 / Eskişehir
-1-
www.sistemdil.com
Academic Words / Verbs – 3
YDS
71. demoralise: moralini bozmak (dishearten)
107. exchange: takas etmek, değiştirmek
72. deploy: mevzilenmek, plana göre yerleşmek
108. excrete: (dışkı, vb) çıkartmak, boşaltmak
73. desire: arzulamak
109. exhibit: sergilemek, göstermek
74. destroy: tahrip etmek, yıkmak
110. expect: ummak
75. deteriorate: kötüleşmek (worsen)
111. experiment with: deney yapmak
76. devastate: yıkmak (destroy)
112. explain: açıklamak
77. die: ölmek (pass away)
113. exploit: sömürmek, kendi çıkarı için kullanmak
78. discharge: (1) yük boşaltmak
114. extend: uzatmak
(2) taburcu etmek (3) akıtmak, fışkırtmak
79. discover: keşfetmek
115. fade: (ses/renk vb) solmak
116. fake: (1) (para vb) sahtesini çıkarmak
80. discuss: tartışmak
(2) numara yapmak (pretend)
81. disguise: maskelemek, gizlemek
117. fancy: arzu etmek, istemek
82. disintegrate: parçalanmak
118. favour: kayırmak, desteklemek
83. disown: (evlat, mal vb) reddetmek
119. fetch: gidip getirmek
84. dispense with: --- den vazgeçmek
120. float: su üstünde yüzmek
85. dispose of: -den kurtulmak, çöpe atmak
121. fluctuate: dalgalanmak,
86. disrupt: huzur bozmak
122. foresee: öngörmek
87. divert: yönünü değiştirmek, saptırmak
123. forgive: affetmek
88. donate: bağışta bulunmak
124. foster: (1) (bebek vb) beslemek, büyütmek
(2) tetiklemek, teşvik etmek (trigger, encourage)
89. drift: sürüklenmek
90. ease: (ağrı trafik vb için) hafifle(t)mek
125. frustrate: üzmek, hüsrana uğratmak
91. educate: eğitmek
126. gamble: kumar oynamak
92. elect: (başkan vb) seçmek
127. generalize: bir durumu genellendirmek
93. elucidate: açıklığa kavuşturmak (clarify)
128. glide: havada süzülmek
94. embellish: (1) süslemek (adorn)
129. gossip: dedikodu yapmak
(2) ballandırarak anlatmak (exaggerate)
130. grind: (1) öğütmek (2) bilemek (3) gıcırdatmak
95. emerge: ortaya çıkmak (appear)
131. halt: durdurmak, bitirmek (stop)
96. employ: (1) işe almak (2) uygulamak
132. happen: meydana gelmek
97. enclose: ilişikte göndermek
133. harmonize: uyum sağlamak, bağdaştırmak
98. endeavour: çok çalışmak, gayret etmek
134. haunt: (cin, peri vb için) musallat olmak, sık
uğramak, taciz etmek
99. enhance: artırmak, geliştirmek (improve)
100. enlighten: aydınlatmak, bilgilendirmek
135. hide: saklamak
101. enrich: zenginleştirmek
136. hint: ima etmek (imply)
102. envision: gözünün önüne getirmek
137. hospitalize: hastaneye kaldırmak
103. erode: erozyona uğramak
138. identify: teşhis etmek, belirlemek, kimliğini saptamak
104. establish: (1) kurmak (2) ispatlamak
139. illuminate: ışıklandırmak, aydınlatmak
105. evaluate: değerlendirmek
140. imagine: hayal etmek
106. exaggerate: abartmak (embellish)
141. implant: (pil, işitme cihazı vb) yerleştirmek
0 222 231 22 66 / Eskişehir
-2-
www.sistemdil.com
Academic Words / Verbs – 3
YDS
142. impress: etkilemek
178. obtain: elde etmek (bilgi, veri vb)
143. improvise: doğaçlama yapmak
179. offend: gücendirmek, kalp kırmak
144. increase: artmak, arttırmak
180. order: (1) sipariş vermek (2) emretmek
145. inflame: tutuşturmak, alev almak
181. outshine: gölgede bırakmak
146. inform: bilgilendirmek
182. overflow: (nehir, su bardağı vb) taşmak
147. injure: (1) yaralamak (2) sakatlamak
183. overstress: kasmak, fazla zorlamak
148. inspect: teftiş etmek, didik didik aramak
184. overwhelm: (1) birine aşırı yüklenmek,
149. instruct: talimat vermek
bunaltmak (2) birini alt etmek
150. intend to do: yapmaya niyetlenmek
185. pardon: affetmek (forgive)
151. interpret: (1) yorumlamak (2) tercüme etmek
186. penetrate: nüfuz etmek, içine girmek
152. interview: mülakat/ropörtaj yapmak
187. perish: (1) telef olmak (1) bozulmak
153. invalidate: geçersiz kılmak
(yiyecek)
154. involve: (1) gerektirmek (require)
188. persevere: sebat etmek, azmetmek
(2) kapsamak, içine almak (include)
189. persuade: ikna etmek (convince)
155. jail: hapse atmak (imprison)
190. please: memnun etmek, hoşnut kılmak
156. judge: yargılamak
191. pollute: kirletmek
157. kick: (1) tekme atmak (2) kovmak
192. prefer: tercih etmek
158. knit: örgü örmek
193. prevent: önlemek
159. lament: yas tutmak (mourn)
194. process: (1) işleme koymak (2) işlemek
160. laugh: gülmek
195. progress: ilerlemek
161. leave: terk etmek
196. proofread: metni okuyup hata düzeltmek
162. lengthen: (saç vb) uzatmak
197. prove: kanıtlamak
163. liken: birini/birşeyi başkasına benzetmek
198. prune: budamak (trim)
164. loosen: (ayakkabu bağı vb) gevşetmek
199. purchase: satın almak (buy)
165. manage: idare etmek, işletmek
200. quit: bırakmak, vazgeçmek (abandon)
166. match: eşleştirmek
201. raise: (1) artırmak, yükseltmek
167. mature: olgunlaşmak
(2) (insan veya hayvan) yetiştirmek, büyütmek
168. meet: (1) buluşmak (2) (ihtiyaç vb) karşılamak
(3) (konu, fikir vb) ortaya atmak
169. mention: bahsetmek
202. ratify: onaylamak
170. misfire: ıskalamak, hedefi tutturamamak
203. realize: (1) fark etmek (2) gerçekleştirmek
171. mismanage: yüzüne gözüne bulaştırmak
204. rebuke: fırçalamak, azarlamak (scold)
172. misplace: yanlış/olmadık yere koymak
205. receive: almak, kabul etmek
173. mistreat: (1) kötü muamelede bulunmak
206. recognize: tanımak, fark etmek
(2) yanlış tedavi etmek
207. record: kaydetmek
174. navigate: deniz/uçak yolculuğu yapmak
208. recur: nüksetmek, tekrarlamak (relapse)
175. neglect: ihmal etmek (ignore)
209. refer to: değinmek, atıfta bulunmak
176. notify: bilgilendirmek
210. refuse: reddetmek
177. oblige: zorlamak (compel)
211. regulate: düzenlemek, düzenli hale getirmek
0 222 231 22 66 / Eskişehir
-3-
www.sistemdil.com
Academic Words / Verbs – 3
YDS
212. release: (1) serbest bırakmak (2) salmak
249. surmise: tahmin etmek, çıkarsama yapmak
213. rely on: bel bağlamak, güvenmek
250. surrender: teslim olmak
214. remember: hatırlamak (recall, recollect)
251. survive: sağ kalmak
215. remind sb of sth: çağrıştırmak
252. sweat: terlemek (perspire)
216. renew: yenilemek
253. sympathise with: acısını/derdini anlamak
217. repel: püskürtmek
254. tear: yırtmak
218. reply: cevaplamak
255. tempt: baştan çıkarmak, aklını çelmek
219. repress: bastırmak (duygu, his vb)
256. thrive: yeşermek, çoğalmak (flourish)
220. reproach: sitem etmek
257. topple: tahttan/makamından devirmek
221. resemble: benzemek
258. train: (1) eğitim görmek (2) eğitmek
222. rest: dinlenmek
259. trim: budamak, kırkmak (prune)
223. reveal: açığa vurmak
260. undergo: (ameliyat vb) geçirmek
başından geçmek (experience)
224. revise: tekrar etmek, gözden geçirmek
225. reward: ödüllendirmek
261. undertake: (ameliyat vb) üstlenmek, yapmak
226. ruminate: geviş getirmek
262. urge: teşvik etmek (encourage)
227. sacrifice: kurban etmek (slaughter)
263. validate: geçerli kılmak
228. satisfy: (1) tatmin etmek
264. vary: değişmek, farklılık göstermek
(2) (ihtiyacını, talebini vb) karşılamak
265. visualize: gözünde canlandırmak
229. schedule: program hazırlamak/çizmek
266. vote: oy kullanmak
230. score: gol atmak, puan almak
267. wander: gezinmek (roam, stroll)
231. scratch: (1) kazımak (2) tırmıklamak
268. wear: giymek, takmak
232. sedate: yatıştırmak, sakinleştirmek
269. whip: kırbaçlamak
233. select: seçmek (pick out)
270. wipe: temizlemek, silmek
234. serve: (1) hizmet etmek (2) servis yapmak
271. withdraw: (1) geri çekilmek (2) para çekmek
235. shake: sallamak
272. worry: endişelenmek
236. shrink: büzülmek, çekmek
273. wound: yaralamak (injure)
237. slander: iftira etmek
274. yell: bağırmak (shout)
238. sneeze: hapşırmak
239. sprinkle: serpmek
240. stay: kalmak
241. stabilize: denge sağlamak, sabit hale getirmek
242. stipulate: şart koşmak
243. strengthen: kuvvetlendirmek
244. struggle: mücadele etmek
245. subtract: (matematikte) çıkartma yapmak
246. suck: emmek
247. suffocate: havasızlıktan boğulmak
248. support: desteklemek
0 222 231 22 66 / Eskişehir
-4-
www.sistemdil.com

Benzer belgeler

YDS

YDS 179. sophisticated: karmaşık, kültürlü insan

Detaylı