Shall, Let`s, Why don`t, How about Konu Anlatımı

Transkript

Shall, Let`s, Why don`t, How about Konu Anlatımı
35. Shall, Let's, Why don't, How about Konu Anlatımı (www.konuanlatımı.com)
Merhaba. Bu dersimizde İngilizcede öneride bulunmayı öğreneceğiz. Bunun için de shall, let’s, why don’t, what about ve how
about yapılarını kullanacağız. Öneriler geçmişte veya gelecekte yapılamayacağı için şu anı anlatan cümleler kuruyor olmamız
gerekecek. Ancak bunun için geniş zamanı veya şimdiki zamanı kullanmayacağız, çünkü İngilizcede öneride bulunmak için
kullanılan bu ifadelerin kendilerine özgü kullanım şekilleri var ve biz bu derste bunları öğreneceğiz.
İlk olarak shall kelimesiyle başlayacağım. Shall beraber kullanıldığı fiilin sonuna -lım/-lim ekini katıyor. Shall kelimesini sadece
soru cümlesi şeklindeki önerilerde kullanıyoruz. Olumlu veya olumsuz cümlelerle öneride bulunurken shall kullanımı söz
konusu değil. Ayrıca, shall’i sadece I ve we özneleriyle beraber kullanıyoruz. Bu yüzden shall kullanarak kendimizi veya içinde
bulunduğumuz grubu kastederek öneride bulunuyoruz. Peşlerinden gelen fiili yalın halde getireceğiz. Şimdi farklı fiiller
kullanarak çeşitli önerilerde bulunalım:
Shall I come at eight o’clock? - Saat sekizde geleyim mi?
Shall we play hide-and-seek in the garden? - Bahçede saklambaç oynayalım mı?
Shall we rent a car tomorrow? - Yarın bir araba kiralayalım mı?
Shall kelimesini wh- soru kelimeleriyle beraber de kullanabiliyoruz. Tabi bu durumda wh- soru kelimesi her zaman olduğu gibi
tahtına, yani cümlenin başına yerleşiyor:
Where shall we go tonight? - Bu gece nereye gidelim?
What shall I do now? - Şimdi ne yapayım?
When shall we be there? - Ne zaman orada olalım?
Şimdi let’s kelimesine bakalım. “Kelimesine” dedim ama aslına bakarsanız burada iki kelime var; birincisi “let”, diğeri ise ‘s
şeklinde kısaltılarak yazılmış olan “us” kelimesi. Let İngilizcede “bırakmak, izin vermek” anlamına geliyor. Us kelimesinin ise
“bizi, bize” anlamına gelen nesne zamiri olduğunu 21. derste öğrenmiştik. Bu iki kelime yan yana yazıldığında farklı bir anlama
sahip oluyor ve tıpkı shall sözcüğü gibi fiilin sonuna -lım/-lim anlamlarını katıyor. Hatırlarsanız shall kelimesini olumlu ve
olumsuz cümlelerde kullanamıyoruz demiştik; işte burada let’s devreye giriyor.
Let’s ile cümle kurarken özne kullanmamıza gerek kalmıyor, çünkü let kelimesinin sonuna kesme işaretiyle eklenen “us”
sözcüğü bu cümlenin öznesiymiş gibi davranıyor. Bu sözcükle içinde bulunduğumuz grubu kastediyoruz. Az önce shall ile soru
cümlesi şeklinde yaptığımız cümleleri şimdi let’s kullanarak olumlu cümleye çevirmeye çalışalım:
Let’s come at eight o’clock. - Saat sekizde gelelim.
Let’s play hide-and-seek in the garden. - Bahçede saklambaç oynayalım.
Let’s rent a car tomorrow. - Yarın bir araba kiralayalım.
Konuları üstünkörü anlatıp geçme heveslisi bir öğretmen olsaydım şimdi çoktan what about’a geçmiştim ama bu ilk cümlede
beni rahatsız eden bir şey var ve sizinle paylaşmak istiyorum. Birinci cümle, sanki shall ile kurduğumuz cümlenin olumlu hali
değilmiş gibi hissediyorum. Shall cümlesinde “geleyim mi” derken kendisini kastediyordu ama let’s cümlesinde “gelelim”
derken bir grubu kastediyor. Buna yol açan şey de let kelimesinin sonundaki, “bizi, bize” anlamını veren “us” nesne zamiri.
Peki o zaman us’ı kaldırıp, yerine “beni, bana” anlamına gelen “me” nesne zamirini yazarsam acaba nasıl olur:
Let me come at eight o’clock. - Saat sekizde geleyim.
Gerçekten de çok güzel oldu. O zaman demek ki let’in sonuna farklı nesne zamirleri getirerek başkaları adına önerilerde
bulunmak mümkün olabiliyormuş:
Let her come at eight o’clock. - Saat sekizde gelsin.
Let them come at eight o’clock. - Saat sekizde gelsinler.
Let him live. - Bırak yaşasın.
Let it be. - Bırak olsun.
Let’s ile olumsuz cümleler de kurabiliyoruz demiştik. Yapmamız gereken tek şey, yanına “not” sözcüğünü getirmek:
Let’s not sleep here. - Burada uyumayalım.
Let’s not leave him alone. - Onu yalnız bırakmayalım.
Let’s not take it with us. - Onu yanımızda götürmeyelim.
Let’s ile bir cümle kurduktan sonra, cümlenin sonuna ”olur mu” anlamında bir onaylama sorusu eklemek istersek bunu shall
ile yapabiliyoruz. Yapalım o zaman:
Let’s sleep here, shall we? - Burada uyuyalım, olur mu?
Let’s leave him alone, shall we? - Onu yalnız bırakalım, olur mu?
Let’s not take it with us, shall we? - Onu yanımızda götürmeyelim, olur mu?
What about ve how about yapılarını beraber anlatacağım çünkü aralarında anlam ve kullanım yönünden hiçbir fark yok. İkisi
de “ne dersin?” anlamı katıyor ve cümleye bu ifadelerle başlıyoruz. Let’s kullanımında olduğu gibi, bunlarda da cümleye özne
getirmiyoruz. Ancak, let’s ve shall’den farklı olarak, peşlerinden bir nesne veya nesneleştirilmiş fiil geliyor. Daha önceki
derslerimde, fiilleri nesneleştirmek için sonlarına -ing takısı getirdiğimizden bahsetmiştim. Ing- takısının -iyor anlamının
haricinde bu tür bir işlevi de var. O zaman, shall ve let’s ile yaptığımız önerileri bir de bu ifadelerle yapalım:
What/how about coming at eight o’clock? - Saat sekizde gelmeye ne dersin?
What/how about playing hide-and-seek in the garden? - Bahçede saklambaç oynamaya ne dersin?
What/how about renting a car tomorrow? - Yarın bir araba kiralamaya ne dersin?
Bu ifadelerden sonra nesne de gelebiliyor demiştik; getirelim bakalım nasıl oluyormuş:
What/how about a small and powerful laptop? - Küçük ve hızlı bir dizüstü bilgisayara ne dersin?
What/how about England or Spain? - İngiltere veya İspanya’ya ne dersin?
What/how about a house with a large pool? - Büyük havuzlu bir eve ne dersin?
Why don’t kullanımına bakalım. Her ne kadar why don’t tek yetkiliymiş gibi görünse de, bu kullanımı why doesn’t şeklinde de
duyabilirsiniz. Hani şu film dublajlarında sıkça duyduğunuz “Hey dostum, neden bugün balığa gitmiyoruz?” gibi cümleleri why
don’t ile kuruyorlar. Tabi bu soruyu soran kişi, balığa gitmemelerinin altında yatan sebepleri öğrenmek için bu soruyu
sormuyor; öneride bulunuyor. O zaman biz de aynı örnek cümlelerimizi why don’t ile kurarak önerilerde bulunalım:
Why don’t I come at eight o’clock? - Neden saat sekizde gelmiyorum?
Why don’t we play hide-and-seek in the garden? - Neden bahçede saklambaç oynamıyoruz?
Why don’t we rent a car tomorrow? - Neden yarın bir araba kiralamıyoruz?
Why doesn’t a hak geçmesin:
Why doesn’t she see a doctor? - Neden bir doktora görünmüyor?
Why doesn’t he take a leave? - Neden izine ayrılmıyor?
Evet… Öneride bulunmayla ilgili olarak söyleyeceklerimin hepsi bu. Yine de son olarak birkaç ayrıntıdan bahsedeceğim.
What about ifadesi, “ne dersin” anlamının yanı sıra “peki ya” anlamında da sıkça kullanılan bir yapı:
What about you John? - Peki ya sen John?
What about our money? - Peki ya bizim paramız?
What about the other passengers? - Peki ya diğer yolcular?
Shall sözcüğüyle ilgili de bir notum olacak. Shall, öneride bulunma amacının dışında, eski İngilizcede will sözcüğünün yerine
kullanılıyor. Siz şimdi bunu duyup, günlük konuşmalarınızda shall kullanmayın, Yüzüklerin Efendisi’nden fırlayıp çıktığınızı
düşünebilirler. Hatta eski İngilizceyi bir tarafa bırakın, sözleşme metinlerinde veya kanun maddelerinde halen kullanılan bir
kelime. Hani sonra öğretmedi demeyin sonra.
(www.konuanlatımı.com)

Benzer belgeler