Yönetim Dr. Oetker Söylefli Ömer Yüngül E¤itim TED

Transkript

Yönetim Dr. Oetker Söylefli Ömer Yüngül E¤itim TED
Say› 04
ocak flubat mart 2010
Sofra Grup kurumsal yay›n›d›r.
Para ile sat›lmaz.
Yönetim
Dr. Oetker
Söylefli
Ömer Yüngül
E¤itim
TED ‹stanbul
Koleji
Sa¤l›k
Kad›köy fiifa
Hastanesi
Mekan
‹skele
02 ‹çindekiler
Dergi ad›
Sofra Grup
‹mtiyaz Sahibi
Yaflar Büyükçetin
06
Söylefli
Ömer Yüngül
STFA ‹fl merkezi Ankara Asfalt› Yeflil vadi Sokak No:
3 Kat:14 Bostanc› 34744 ‹stanbul
Sorumlu Müdür
Burcu Güvenç
STFA ‹fl merkezi Ankara Asfalt› Yeflil vadi Sokak No:
3 Kat:14 Bostanc› 34744 ‹stanbul
12
Yay›n türü
Yayg›n süreli
E¤itim
TED ‹stanbul
Koleji
‹çerik ve Tasar›m Uygulama
içerik fabrikas›
iletiflim dan›flmanl›k ve tic. ltd. flti.
16
Sa¤l›k
Kad›köy fiifa
Hastanesi
Kore fiehitleri Caddesi, At›l›m ‹fl Merkezi No: 28
Kat:4 Daire: 4 Zincirlikuyu/ ‹stanbul
Tel: 0212 356 2663
e-mail: [email protected]
web: www.icerikfabrikasi.com
Dergi yönetim yeri
STFA ‹fl Merkezi Ankara Asfalt› Yeflil vadi Sokak No:
3 Kat:14 Bostanc› 34744 ‹stanbul
Tel: 0216 578 97 14 Faks: 0216 578 98 46
e-posta: [email protected]
Renk Ayr›m› ve Bas›m
APA Uniprint Bas›m San. ve Tic. A.fi.
Ömerli Köyü Mevkii 34555 Had›mköy / ‹stanbul
Tel: 0212 798 28 40
18
”Sofra Grup” Dergisi’nin içerik ve tasar›m› içerik fabrikas› iletiflim dan›flmanl›k ve tic. ltd. flti. taraf›ndan
yarat›lm›fl olup, Fikir ve Sanat Eserleri Yasas› kapsam›nda eser olarak koruma alt›ndad›r. “Sofra Grup”
Dergisi’nde yay›nlanan yaz› ve foto¤raflar› yayma
hakk› ve “Sofra Grup” markas› ve logosu Sofra Yemek
Üretim ve Hizmet A.fi.’ye aittir. Kaynak gösterilse
dahi, hak sahiplerinin yaz›l› izni olmaks›z›n ticari
amaçlarla kullan›lamaz.
Mekan
‹skele
20
Yönetim
Dr. Oetker
Dergide yay›nlanan yaz›lar, yazarlar›n kiflisel görüfl,
yorum ve tavsiyelerini içermektedir, içerik fabrikas›
iletiflim dan›flmanl›k ve tic. ltd. flti. veya Sofra Yemek
Üretim ve Hizmet A.fi., yaz›larda yer alan bilgi, görüfl
ve tavsiyeler nedeniyle do¤abilecek maddi veya
manevi zararlardan hiçbir flekilde sorumlu de¤ildir.
Sunufl 03
“Mutlu y›llar”
Yaflar Büyükçetin
Sofra Grup CEO
2009’da
gündemimize
düflen
konulardan
özellikle ikisi
g›da ve
sa¤l›¤›m›zla
yak›ndan
ilgiliydi: H1N1
virüsü ve
GDO’lar.
Sevgili okurlar,
Yeni bir y›la girdik. Geride b›rakt›¤›m›z 2009 y›l› gerek dünya gerekse
Türkiye için mücadele içinde zor bir
y›l olarak de¤erlendirilebilir. Ekonomistlerin görüfllerine göre bundan
sonraki her y›l daha farkl› mücadelelere sahne olacak. 2009’da gündemimize düflen konulardan özellikle
ikisi g›da ve sa¤l›¤›m›zla yak›ndan ilgiliydi. 2010’da da bu konular gündemimizde olacak.
Bunlardan ilki “domuz gribi” olarak
bilinen H1N1 virüsü. Her y›l yeni bir
virüsle tan›fl›yoruz, doktorlara göre
tan›flmaya da devam edece¤iz. Bu
konuda yaz›lan pek çok araflt›rmay›
okudu¤unuzda bu ve benzeri virüslerle mücadelede önemli konular›n bafl›nda hijyen ve g›da oldu¤unu görüyoruz. Sa¤l›kl› beslenme ba¤›fl›kl›k
sistemini güçlendirerek hastal›kla mücadelede katk›da bulunuyor. Di¤er
yandan kiflisel hijyen ve yemeklerimizin haz›rland›¤› ortamlardaki hijyen
zinciri en önemli noktalar.
Di¤er gündem konusu ise k›saca
GDO olarak an›lan “Geneti¤i De¤ifltirilmifl Organizmalar”. Ak›l almaz bir
h›zla ilerleyen gen teknolojisi birçok
alanda gündelik hayat›m›za girdi. ‹ster fark›nda olal›m ister olmayal›m,
sofralar›m›zda pek çok geneti¤i de¤ifltirilmifl ürün yer al›yor.
Bilim adamlar› 25 y›l önce, genleri
DNA’dan ay›rarak baflka bir canl›ya
yerlefltirebileceklerini keflfetti. ‹lk
transgenik (geneti¤i de¤ifltirilmifl)
ürün olan, uzun raf ömrüne sahip
Flavr Savr domatesi 1996 y›l›nda
raflardaki yerini ald›. Bunu, gen aktar›lm›fl m›s›r, pamuk, kolza ve patates izledi.
GDO teknolojisindeki geliflmeler ve
bu tür bitkilerin daha yayg›n olarak
kullan›lmas› ile birlikte GDO’lu ürünler hakk›nda tart›flmalar da yo¤unlaflt›. GDO’lu ürünler özellikle insan sa¤l›¤› ve çevreye etkileri konusunda
elefltirilerin merkezine yerleflti. Konuyu sa¤l›k aç›s›ndan ele alan baz› bilim adamlar›, GDO içeren yiyeceklerin insan sa¤l›¤›na zararl› olabilece¤ini savunuyor. Gen bitkinin içine
yerlefltirildi¤i için, onu tüketenlerin de
risk alt›nda olaca¤›, sa¤l›k konusundaki elefltirilerde dile getiriliyor.
GDO’lar›n hedef olan ürün hariç di¤erlerinde nas›l bir etki yapt›¤› bilinmiyor. Zaman zaman bu g›dalar›n
kansere yol açaca¤› iddialar› dile
getirilse de bunun do¤rulu¤unu kan›tlayan bir araflt›rma henüz yap›lmad›.
GDO’lu bitkilere getirilen elefltiriler
önemli bir bölümü de do¤al çevreye
olan etkileri ile ilgili.
ABD’de ifllenmifl g›dalar›n yüzde
75’i GDO’lu ürün içeriyor. Yap›lan
araflt›rmalarda, Amerikal›lar›n ço¤unlukla GDO içeren ürünler hakk›nda resmi kurulufllara güvendi¤i, AB
bölgesi vatandafllar›n›nsa daha çok
sivil toplum kurulufllar› ile üniversitelere itibar etti¤i görülüyor. Geneti¤i
de¤ifltirilmifl bitkilerin Türkiye’de de
uzun y›llard›r kullan›ld›¤› biliniyor.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odas›’n› haz›rlad›¤› rapora göre, Türkiye’de sat›lan 800’e yak›n g›da maddesi GDO içeriyor. Türkiye’de bu konudaki tart›flmalar yeni y›lda da devam edecek.
Sofra Grubu olarak konular› yak›ndan izliyoruz. Dergimizin hemen her
say›s›nda gündemimizde olan bu konulara de¤inmeye özen gösterece¤iz. Bu konulardaki geliflme ve tart›flmalar› da tüm taraflar› dinleyerek ve
sayfalar›m›zda yer vererek takip etmeye devam edece¤iz.
Sa¤l›kl›, mutlu ve keyifli bir y›l dileklerimle ve sayg›lar›mla.
04 Haber
Kaynakça: ATO ve Ankara Patent Bürosu: Lezzetli ülkenin, lezzet haritas›
Türkiye’nin lezzet haritas›
Türkiye’de 81
ili kapsayan
lezzet
haritas›na
bakt›¤›m›zda 2
bin 205 farkl›
yöresel
yiyecek ve
içecekle
karfl›lafl›yoruz.
Çeflit
bak›m›ndan en
zengin il
Gaziantep, en
zengin bölge
ise ‹ç Anadolu
Bölgesi .
Y
emek art›k sadece kar›n doyurmak için yap›lan bir eylem de¤il; sosyal, kültürel ve ekonomik bir
olayd›r. Dünya genelinde de bu bilinç artt›kça yeme¤e olan ilgi de h›zla art›yor. Böylece her y›l farkl› bölgelerden ilginç mutfaklar ön plana
ç›k›yor. Türkiye de son y›llarda Çin
ve Fransa’n›n ard›ndan dünyadaki
en önemli mutfak s›ralamas›nda
üçüncü s›raya yerlefliyor. Yemek çeflidi ve lezzet bak›m›ndan dünyada
h›zla yükselen Türk mutfa¤›, yüzy›llard›r birbirinden ilginç tariflerle sofralar› süslemeye devam ediyor.
Türkiye’de 81 ilin tamam›n› kapsayan lezzet haritas›na bakt›¤›m›zda
ortaya oldukça zengin bir görüntü ç›k›yor: 2 bin 205 farkl› yöresel yiyecek ve içecek… Sofralar› flenlendiren
yemekler illere ve bölgelere göre büyük farkl›l›klar gösteriyor. Her flehir
kendine özgü yemeklerle öne ç›karken, bölgeler de kendi damak tatlar›yla isim yap›yor. Gaziantep iller
aras› s›ralamada 291 çeflit yemek,
tatl› ve içecekle en zengin il olurken,
‹ç Anadolu Bölgesi 455 çeflit yiyecek
ve içecekle en zengin bölge oluyor.
‹l il lezzet duraklar›
Türkiye’nin lezzet haritas›nda pek
çok ortak lezzet oldu¤u gibi her bölgenin de kendine özgü tatlar› var. ‹flte farkl› bölgelerden birbirinden ilginç yemek isimleri ve seçkin lezzetler…
Marmara Bölgesi
Bolu: Yo¤urtlu bakla çorbas›, imaret
çorbas›, ac› su bazlamac›, çant›kl›
pide, kedi batmaz.
Bursa: Ekflili bafl çorbas›, etli gavata, kestaneli etli lahana dolmas›, m›s›r unu sarmas›, kaflarl› p›rasa, patl›can silkmesi, ‹negöl köfte.
‹stanbul: Kanl›ca yo¤urdu, Sultanahmet köftesi, uykuluk, badem ezmesi,
beyinli Beykoz kebab›.
Edirne: Badem ezmesi, mamzama,
ak›tma, hardaliye, sat›r kebab›.
Ege Bölgesi
Ayd›n: Kulak çorbas›, pelvize tatl›s›,
pafla böre¤i, yuvarlama, ebegümeci
kavurmas›, arapsaç›.
Bal›kesir: Tirit, sura, saçakl› mant›,
peynirli patl›can, zerde tatl›s›, mafifl
tatl›s›, börülce ekflilemesi.
Denizli: Çaput afl›, alaçora, s›y›rma,
yo¤urtlu patl›can gömmesi, sura, g›nd›ra çorbas›.
‹zmir: Kumru, Ayval›k tostu, sura, ‹zmir köftesi, papaz yahnisi, mücmeri,
radika salatas›, gerdan tatl›s›.
Manisa: Mesir macunu, Kula güveç
kapamas›, flekerli pide, otlu pide,
Manisa kebab›.
Mu¤la: Ara, dutmeç, çopur, döfl dolmas›, bal›klen, ç›ntar kavurmas›, ot
ekflilemesi, gali.
Uflak: Alacatene, haflhafl sürtmesi,
ci¤erli bulgur
Akdeniz Bölgesi
Antalya: Antalya usulü piyaz, Arap
kaday›f›, karpuz kabu¤u reçeli, Bergamut reçeli.
05
Hatay: Kaytaz böre¤i, tafl kaday›f, kereviç,
semirsek, kufl gözü.
Mersin: Cezerye, tantuni, kerebici, zahter.
Osmaniye: T›rfl›k, yer f›st›¤›, to¤gar, çiçcire, etli kömbe.
Isparta: Miyane, sakala sarkan, tapalak,
banak, kabine, kuyru¤u sulu, samsa, tosmankara, derdimi alan.
Karadeniz Bölgesi
Artvin: Laz böre¤i, h›nkal, çergebaz,
gendima, herisa, flilav, hasuta, kaysefe,
zurbiyet.
Çorum: Leblebi, yan›ç, c›zlak, kömbe, hingal, borhani, helise, çullama, ‹skilip dolmas›.
Giresun: F›nd›k, hamsi böre¤i, çal›çile¤i
çorbas›, mendek çorbas›, ya¤lafl, karalahana diblesi.
Gümüflhane: Köme, kuflburnu, dut pekmezi,
dut pestili, lemis, hafl›l, kanz›l› börek, siron.
Rize: Anzer bal›, Rize köftesi, Rize simidi,
Hamsi çi¤irtas›, çumur, eniflte lokumu,
pepçura
Sinop: Sinop kestanesi, nokul, içli tavas,
mamalika
Trabzon: Vakf›kebir ekme¤i, Akçaabat
köftesi.
Samsun: Samsun pidesi, turflu kavurmas›,
yer pancar›, m›s›r çorbas›, kocakar› gerdan›.
Do¤u Anadolu Bölgesi
Bitlis: Büryan kebab›, flekalok yeme¤i, çorti
köftesi, gari afl›, glorik, gebol, çirefl pancar›.
Erzurum: Ça¤ kebab›, den çorbas›, h›ngel,
herle afl›, çeç pancar›, çafl›r.
Kars: Bal, kaymak, kaflar, gravyer, herre, hangel, hafl›l, feselli, tand›rda kaz çekmesi, piti.
Malatya: Kay›s›, ka¤›t kebab›, k›nal› ekmek, pileke, tafl küllü¤ü, gurut çorbas›, anal› k›zl›, kurflun geçmez köftesi, gilgirikli köfte, kelo¤lan köftesi.
Erzincan: Tulum peyniri, tava leblebisi.
Tunceli: Ovac›k da¤ sar›msa¤›, fiavak tulum peyniri, Pülümür bal›, zerefet, sirekurt,
sirepati.
Van: Otlu peynir, Van bal›¤›, ilitme, senseger.
Güneydo¤u Anadolu Bölgesi
Batman: Bumbar, fiam börek, perde pilav›.
Diyarbak›r: Karpuz, cartlak kebab›, patl›can meftunesi.
Gaziantep: Alinazik kebab›, keme kebab›,
yeni dünya kebab›, simit kebab›, antep f›st›¤›, baklava.
Mardin: Badem flekeri, ceviz sucu¤u, ikbebet
(içli köfte), semberuk, irok, kibe, kitel raha.
Kahramanmarafl: Dövme dondurma, biber,
tarhana, le¤en çorbas›, tirflik çorbas›.
fianl›urfa: ‹sot, fl›ll›k tatl›s›, paliza, bostana,
urfa kebab›.
fi›rnak: Kutl›k, serb›dev, hekeheflandi, fl›mfl›pe,
meyre, b›r›nzer, mahm›lat›k, f›reydin, suryaz.
‹ç Anadolu Bölgesi
Eskiflehir: Çi¤ börek, ab›sta, harfl›l, yufkal›
büryan, met helvas›.
Kayseri: Past›rma, sucuk, mant›, pehli, ya¤bari, pöç, kovalama, üzüm yeme¤i, fincan
a¤z›, nevzine, aside.
K›r›kkale: Alazlama, kömbe, külleme, batallafl, çalma, sar›¤› burma.
Konya: Dü¤ün yeme¤i, etli ekmek.
Nevflehir: Dü¤ü, kesme, katma afl›, a¤pakla (fasulye, kemikli et), d›v›l, ayva dolmas›,
Nevflehir tavas›, s›zg›t.
Sivas: Sivas kebab›, peskutan çorbas›, pezik turflusu.
06 Söylefli Ömer Yüngül
2010, de¤iflik bir y›l olacak
Vestel’in
Manisa’da yer
alan teknoloji
üssü Vestel
City yaklafl›k
150 futbol
sahas›
büyüklü¤ünde
ve 10 bini
aflk›n kifliye ifl
imkan›
sa¤l›yor.
Vestel City’de
ziyaret
etti¤imiz Vestel
fiirketler Grubu
‹cra Kurulu
Baflkan› Ömer
Yüngül, Sofra
Grup ile Vestel
aras›ndaki
iflbirli¤inin
önemine dikkat
çekti.
Z
orlu Holding’in amiral gemisi
Vestel fiirketler Grubu, elektronik, beyaz eflya ve bilgi teknolojisi
alanlar›nda, Türkiye’nin ve uluslararas› pazarlar›n güçlü oyuncular› aras›nda yer al›yor. Üretim, sat›fl ve pazarlama, ARGE, yaz›l›m ve uydu
hizmetleri konusunda faaliyet gösteren grup, teknoloji ve tasar›m gelifltirme yetkinli¤iyle dünyan›n en büyük üreticilerinden biri.
Ürünlerini tam 119 ülkede tüketicileriyle buluflturan Vestel, bugün 12
bin çal›flan›, 1.200 sat›fl noktas›,
600 servis noktas› ve binlerce yan
sanayi çal›flan›yla, 60 bin kifliye gelir kayna¤› yarat›yor. Vestel, toplam
y›ll›k 30 milyonu aflan kapasite ile
tüplü ve LCD televizyonda, dijital TV
al›c›lar› üretiminde en büyük, beyaz
eflyada ise en h›zl› büyüyen üretici
unvan›n› tafl›yor.
Manisa’da bulunan Vestel City, Avrupa’n›n tek alan üzerinde üretim yapan en büyük, dünyan›n ikinci büyük
endüstri kompleksi. 750 bin metrekare kapal› alana kurulu Vestel
City’nin y›ll›k üretim kapasitesi 30
milyon adedi afl›yor.
Sofra Grup’un temizlik ve yemek
hizmeti verdi¤i Vestel’in Türkiye’deki üretim üssü olan ve yaklafl›k 150 futbol sahas› büyüklü¤e
sahip Vestel City’de ziyaret etti¤imiz Vestel fiirketler Grubu ‹cra Kurulu Baflkan› Ömer Yüngül, yemek
ve temizlik hizmetlerinin flirketler
aç›s›ndan herkese teslim edilemeyecek kadar hassas unsurlar oldu¤unu vurgulad›.
fiu anda ifl d›fl›nda gündeminizde neler var?
Benim için gündem her zaman ifl. ‹fl
d›fl›nda gündemimi meflgul edecek
herhangi bir fley yok. Çünkü ifl he-
Ömer Yüngül
nüz bitmedi. Hatta daha s›k› bir biçimde ifle yo¤unlaflt›¤›m›z bir döneme girdik. Her zaman söylüyorum;
ifline ba¤l› olan ve iflini iyi organize
eden, istedi¤i kadar kriz olsun baflar›ya ulafl›r. Çünkü eninde sonunda birileri al›yor ve alacak. Belli bir
sermayesini sa¤lam tutanlar hep kazan›yor. Kriz döneminde, ifli olup
da yeteri kadar sermayesi olmayanlar ve çok kredi borcu olanlar batt›.
Sermayesi güçlü olanlar ayakta kald›. E¤er sa¤lam sermayeye sahipseniz k›r›lganl›klardan çok etkilenmiyorsunuz ve atlatabiliyorsunuz.
Yo¤un ifl seyahatleriniz devam ediyor mu?
Son dönemde s›k seyahat etmiyorum. ‹stanbul ve Ankara’ya yo¤un
gidiyorum. ‹flimiz dinamik oldu¤undan, bu dinamizm içinde zaman zaman seyahatlerim yo¤unlaflabiliyor. Ancak Vestel Grubu’nun
çok güzel bir organizasyon yap›s›
var. Gelece¤e yönelik insan kalitesi bence Türkiye’deki en iyilerden bir tanesi. Dolay›s›yla bütün
arkadafllar›m›z› ayn› vizyon seviyesine getirdi¤imize inan›yorum.
Türkiye’nin her flirketinde çok üst
07
görevlere gelebilecek bir insan kayna¤›m›z var. Dolay›s›yla öyle çok fazla hareket halinde de¤ilim, ama iflin gere¤i neyse onu yap›yorum.
2010’a dair beklentileriniz ve hedefleriniz neler?
2010’da hayat›n daha zor olaca¤›n› düflünüyorum. Çünkü, krizin etkilerinin azalt›lmas› için dünya çap›nda merkez bankalar› taraf›ndan verilen paralar›n enflasyon tehlikesi oluflturdu¤unu görüyorum. Bunun yan› s›ra
iflsizlik rakamlar› da önemli bir gösterge.
Dünyan›n her yerinde iflsizlik rakamlar› ortalama olarak yüzde 10’un üzerinde. Bu durum do¤al olarak en çok geliflmekte olan ülkeleri etkiliyor. Türkiye, sanayide daha iyi
yerlerde olabilirdi ve iflsizlik rakamlar›n› yüzde 10’un alt›na çekebilirdik. Tüm dünyada
iflsizlik rakamlar› düflmedikçe sa¤l›kl› bir büyüme olaca¤›n› düflünmüyorum. ‹flsizlik yüzde 10’lar›n alt›na düfltükçe daha kal›c› bir
büyüme sa¤lanabilir.
Yeni y›lda büyüme bekliyor musunuz?
2010 bence çok de¤iflik bir y›l olacak. Her
sektörde çok önemli konsolidasyonlar yaflanaca¤›na inan›yorum. Çok fazla flirket al›m›
olacak. Ne Türkiye aç›s›ndan ne de flirketler
aç›s›ndan öyle çok h›zl› bir büyüme beklemiyorum. Geçen y›la oranla belki bir miktar
büyüyebiliriz, ama 2008’in sonunun yakalanaca¤›n› düflünmüyorum.
Vestel’in yat›r›mlar› da oldukça
dikkat çekiyor. Bunlar devam edecek mi?
Evet, petrol ve do¤al gaz gibi yer alt› kaynaklar› zengin olan noktalarda pazar art›yor ve buna paralel olarak bizim de buralarda yat›r›mlar›m›z art›yor. Bu pazarlarda yat›r›mlar›m›z her y›l ikiye katlayarak gelifliyor.
Bu noktalarda özellikle bölgelere özel ürünler gelifltiriyoruz. Hem beyaz eflya hem de
elektronik alan›nda ana yat›r›mlar›m›z› tamamlad›¤›m›zdan önemli bir avantaja sahibiz. Ana yat›r›mlar›m›z› bitirdi¤imizden, tüm
kaynaklar›m›z› ürüne yönelik yat›r›mlara ak-
tarabiliyoruz. Her bölgenin farkl› ürün talebine uygun özellikte ürünler gelifltirebiliyoruz.
Gelecek y›llarda Ortado¤u bölgesinde büyümemizi devam ettirece¤iz.
Vestel’in ürüne yönelik yat›r›mlar›
ARGE baflar›s› olarak da birçok
uluslararas› ödülle tescilleniyor…
2008’in bafl›nda krizi öngördü¤ümüzde tasar›mlara ve ucuz ürünlere daha fazla
önem verdik. Ancak geliflmifl pazarlarda
da üstün özellikli ürünlere öncelik verdik. Bu
noktada hem beyaz eflya hem elektronik
alan›nda kazand›¤›m›z birçok önemli uluslararas› tasar›m ödülü bulunuyor. ABD’de
bulunan Chicago Mimarl›k ve Tasar›m Müzesi’nin verdi¤i dünyan›n en prestijli tasar›m ödüllerinden Good Design Award’da
dört ödül ald›k. fiubat 2009’da Red Dot
Design Award’da iki uzaktan kumanda tasar›m›m›z ödül ald›. 2008’de de iki LCD
TV, bir dizüstü bilgisayar, bir klima ve bir
çamafl›r makinesi olmak üzere tam befl ürünümüz, Design Turkey Endüstriyel Tasar›m
yar›flmas›nda ‹yi Tasar›m Ödülü’ne lay›k
görüldü. Son olarak dünyan›n en köklü ve
en sayg›n tasar›m organizasyonlar›ndan iF
Product Design Award’da Aramides ve Lissotis çamafl›r makinelerimiz ile iF Product
Design Award 2010 ödülünü kazand›k…
08 Söylefli Ömer Yüngül
Di¤er yandan patentlerimiz de 2007’ye
göre üç kat artt›. Bu da tabii bizim ileriye
bak›fl›m›z› gösteriyor.
Türkiye’nin beyaz eflya ve elektronik alan›nda bir üretim üssü haline
gelebilmesi için at›lmas› gereken
ad›mlar neler?
Uzakdo¤u’daki bütün yat›r›mlar hep devlet
politikas›yla yap›ld›. Ne yaz›k ki bizde
böyle bir politika oluflturulamad›. Özellikle
son 30 y›ld›r sanayiye yönelik bir politikam›z yok. Sanayi genel olarak ancak özel
sektörün kendi çabas›yla desteklendi ve
ilerledi. Dolay›s›yla Tayvan ve Kore flirketlerine bakt›¤›n›zda bugün geldikleri yerler
belli. 100 milyar Dolar ciroya sahip firmalardan söz ediyoruz. Ancak elektronik çok
do¤urgan bir sektör. Burada bir tek televizyon üretimiyle bafllay›p elektronikte birçok
ürün çeflidine ulaflt›k. Hem istihdam hem ka-
liteli insan say›s›n›n artmas›, bu do¤urganl›kla birlikte baflka yerlere de yat›r›m›n yönlendirilebilmesini sa¤l›yor. Türkiye, insan
gücü ve lojistik aç›s›ndan çok güzel bir yerde. Ama ne yaz›k ki belli politikalar›m›z olmad›¤›ndan ve biraz da¤›n›k olundu¤undan bunun meyvelerini di¤er ülkeler gibi
alam›yoruz.
Siz bu anlamda neler yap›yorsunuz?
Vestel, bugün elektronik sektöründe dünyada zenginler kulübünde yer al›yor. Ne yol
haritas› varsa o yol haritas›n›n kurgulanmas›
ve piyasaya sürülmesinde en önlerde oluyoruz. Örne¤in televizyonda art›k 3D ad› verilen üç boyutlu televizyonlar, LED televizyonlar ve HD yay›nlar öne ç›k›yor. Özellikle
HD’ye yönelik kutularda ‹ngiltere pazar›nda
BBC’nin tedarikçisi olduk. Çok büyük markalar›n önünde yer al›yoruz.
“Çiftlikte rahatl›yorum”
‹fl stresini azaltmak ve rahatlamak için zaman›n›z› nas›l de¤erlendiriyorsunuz?
‹fl d›fl›nda çok fazla zaman›m yok. Cumartesi ö¤leden sonra ve pazar günleri vaktim
oluyor. Hafta içi 22.00’de yatar, 07.00
civar›nda iflyerinde olurum. Hafta içi yo¤un bir sosyal yaflant›m yok. ‹fl d›fl›nda bal›k tutmay› severim. Ama ona da çok fazla
vaktim olmuyor. Pazar günleri spor yapmaya çal›fl›r›m. A¤›rl›kl› olarak tenis, masa tenisi ve jimnastik yap›yorum. Bir de çiftlik
yaflant›s›na ilgim var. Hobi olarak bafllad›
ama art›k hobinin ötesine geçti.
Çiftlikte neler yetifltiriyorsunuz?
Aç›kças› çiftlikte her fley var. Süt ine¤i,
keçi, koyun, besi inekleri var. Kiraz, nar
ne ararsan›z yetifltiriyorum. Tar›ma ilgi
duyuyorum. Çiftlik ile daha çok kardeflim ilgileniyor, ama iflin di¤er k›s›mlar›
da beni çok mutlu ediyor. Pazar günü 34 saat boyunca traktörle çift sürebiliyorum. A¤açlardan meyveler topluyorum,
tavuklar›n yumurtalar›n› al›yorum, keçi
sa¤›yorum. Ürünleri mümkün oldu¤unca
do¤al yetifltiriyorum. Farkl› bir fley yapmak istedim ve hofluma da gitti. Çiftlik
maceram böyle bafllad›. Çiftlikte müthifl
ölçüde rahatl›yorum, stresimi at›yorum.
‹flimiz hareketli oldu¤undan hafta içi
baflka bir fley düflünmeye f›rsat olmuyor.
Çiftlik, hafta sonu için ideal bir rahatlama sa¤l›yor.
09
“Sofra’dan gayet memnunuz”
Sofra ile nas›l bir iflbirli¤iniz var?
Sofra Grup, burada yemek ve temizlik hizmeti veriyor. Yemek için
10 y›ll›k bir kontrat›m›z bulunuyor.
Ayr›ca bütün her yerin iç temizli¤ini, Sofra Grup gerçeklefltiriyor. ‹flbirli¤imiz yaklafl›k iki y›ld›r sürüyor.
fiu ana kadar verdi¤i tüm hizmetlerden memnunuz. Yapt›¤›m›z
araflt›rmalarda da bu iki y›ll›k süreç
içerisinde çal›flanlar›m›z›n
memnun olduklar›n› gördük.
da
Sofra’y› seçmenizin nedenleri neler?
Sofra, çok büyük bir flirket ve uluslararas› bir grup. Grubu yak›ndan
tan›yoruz ve kurumsall›¤›n› biliyoruz. Organizasyon yap›s›n›n ciddi
bazda oldu¤unu görüyoruz. Yemek ve temizlik hizmetleri, çal›flan-
lar›n memnuniyetine do¤rudan etki
eden unsurlar oldu¤undan her iki
konuda da büyük özen gösteriyoruz. Yemek ile ilgili en ufak bir sorunda, insanlar›n çal›flma motivasyonu da düflüyor. Yemek ve temizlik insan sa¤l›¤› aç›s›ndan da büyük önem tafl›yor. Bunlar› herkese
teslim edemezsiniz. Yaklafl›k iki y›ll›k süreç içinde Sofra ile hiçbir sorun yaflamad›k. Gayet memnunuz.
“Yemek ve
temizlik
hizmetleri,
çal›flanlar›n
memnuniyetine
do¤rudan etki
eden unsurlar
oldu¤undan
her iki konuda
da büyük özen
gösteriyoruz.”
10 Haber K›raç Merkezi Üretim Mutfa¤›
Eurest’in lezzet s›rr› mutfakta
Eurest’in K›raç
Merkezi
Üretim Mutfa¤›
son
teknolojiyle
bafltan sona
yenilendi. 2
bin 250
metrekare olan
merkezi
mutfak; Avrupa
Bölge
Direktörlü¤ü,
Üretim Mutfa¤›
ve depolar
olmak üzere
toplam üç
kattan
olufluyor.
Yemekler en
taze ve lezzetli
halleriyle
buradan servis
ediliyor.
E
urest’in leziz yemeklerinin s›rr›n›
ö¤renmek ister misiniz? Gelin,
masan›za gelen yeme¤in, sizinle buluflana kadar yaflad›¤› serüvene kat›l›p, birlikte Eurest’in K›raç Merkezi
Üretim Mutfa¤›’na do¤ru küçük bir
yolculu¤a ç›kal›m.
flekilde üretim kat›na ç›kar›l›yor. Burada üretim alanlar›nda ve yemeklerde kullan›lan su, ar›tma sisteminde
ar›t›l›yor. Ayr›ca yemeklerde kullan›lan su da içme suyu kalitesinde oldu¤u için sa¤lanan hijyen her aflamada tekrar sa¤lan›yor.
Tazelik ve hijyen
Sabah›n erken saatlerinde halden ç›kan taptaze sebze ve meyveler önce
K›raç’taki Eurest Merkezi Üretim Mutfa¤›’na gelir. Toplam 2 bin 250 metrekarelik kapal› bir alana sahip olan
mutfak; Avrupa Bölge Direktörlü¤ü,
Üretim Mutfa¤› ve depolar olmak
üzere toplam üç kattan olufluyor.
Lezzetin püf noktas›
Merkezi mutfakta üretim alanlar›, kendi içinde birbirinden ayr›lm›fl bölümler
halinde konumlan›yor. Her ürün, çeflidine göre (et, tavuk, bal›k, sebze ve
meyve, kuru g›da vb.) ilgili so¤uk iflleme odalar›nda iflleniyor ve ifllenen Engin Özbek – Sofra Grup
ürünler yine çeflitlerine göre belirlenmifl ‹stanbul- Avrupa Bölge Direktörü
so¤uk odalarda muhafaza ediliyor.
“Krize ra¤men böyle bir yat›r›m›n
yap›lmas›, sektör aç›s›ndan oldukça
‹fllenen bu ürünler daha sonra uzman önemli bir geliflmedir. Son teknolojik
diyetisyenler taraf›ndan belirlenen ürünlerin kullan›ld›¤› mutfak, örnek
menüleri haz›rlamak üzere deneyimli teflkil ediyor. 20 bin kiflilik kapasiteaflç›lar›n hünerli elleriyle bulufluyor. si olan mutfa¤›m›zda, flu anda 7 bin
Hijyen kurallar›n›n çok büyük bir titiz- kiflilik üretim yap›yoruz. Yak›n zalikle uyguland›¤› üretim mutfa¤› da; manda bu say› h›zla artacak. Böyle
yemek piflirme bölümü, temiz servis bir mutfakta çal›flmak bizim için de
malzemelerinin bulundu¤u bölüm ve büyük bir keyiftir.”
bulafl›k bölümü olmak üzere kendi
Merkezin son teknoloji ürünleri kullan›larak gerçeklefltirilen tadilat ve yenileme ifllemleri 2009’da tamamland›. Merkezde, hammadde girifli için
özel olarak yap›lan kap›s›ndan içeri
al›nan tüm sebze ve meyveler, önce
alt kattaki y›kama makinesinde y›kan›yor. Daha sonra dezenfekte ediliyor ve ifllendikten sonra hijyenik bir
11
içinde üç bölüme ayr›l›yor. Ayr›ca yemeklerin yap›ld›¤› bölümler de et, tavuk, bal›k, hamur iflleri ve tatl› olmak üzere kendi içinde
bölümlere ayr›l›yor. Üretim mutfa¤›nda ayr›ca toplam 750 metrekareden oluflan 13
adet so¤uk oda da bulunuyor. Bu odalar›n
her biri günlük 40 ton depolama kapasitesine sahip. Böylece hem yiyecekler sürekli taze kal›yor hem de lezzetlerinin ve kokular›n›n birbirine kar›flmas› önleniyor.
Ayr›ca so¤uk odalar, tüm mutfaklar ve ofisler 350 KW gücünde jeneratör ile destekleniyor. Böylece herhangi bir elektrik kesintisi
oldu¤unda jeneratör hiç durmadan, birkaç
gün daha çal›flabiliyor ve yiyeceklerin bozulma riski bu flekilde ortadan kalkm›fl oluyor. Üretim mutfa¤›n›n bugün sahip oldu¤u
kapasite 20.000 Pax/ö¤ün.
Üretim mutfa¤›nda, deneyimli ve e¤itimli aflç›larla son teknolojiye sahip dört adet Air-O
System Electrolux marka f›r›n ve iki adet Blast
Chiller’›n birleflimi, Eurest yemeklerinin lezzet
ve kalitesini art›ran önemli faktörler. Üretimin
her alan›n›n; ISO, HACCP ve TSE standartlar› ile bütünleflmifl kalite sistemi ve g›da mü-
hendisleri taraf›ndan kontrol edilmesi de Eurest’in titiz çal›flma tekni¤inin en aç›k göstergeleri.
Çevreye sayg›l› mutfak
Son teknolojiyle yenilenen; tüm ifl sa¤l›¤› ve
güvenli¤i kurallar›na uygun sistemlerin kullan›ld›¤› üretim merkezinde çevreye de büyük
önem veriliyor. Bu nedenle tüm g›da at›klar›
100 metrekare kapal› alan› olan çöp so¤utma odas›nda muhafaza ediliyor. Tüketilen
ve kullan›lan at›k su, merkezin kendi at›k su
ar›tma tesisinde ar›t›ld›ktan sonra ‹SK‹ kanal›na veriliyor.
Lezzet yolculu¤u
Y›kan›p dezenfekte edildikten sonra hijyenik
olarak, özel f›r›nlarda haz›rlanan leziz menüler, sofran›z› ziyafete dönüfltürmek için haz›r hale geliyor. Yemekler, bulafl›khanede y›kand›ktan sonra, Öztiryakiler firmas›na özel
olarak yapt›r›lan Gastronom Durulama ve
Dezenfeksiyon Makinesi taraf›ndan dezenfekte edilen gastronomlara yerlefltiriliyor.
Böylece yemekler Eurest’in servis araçlar›yla
tam vaktinde sizinle buluflmak için lezzet yolculu¤una ç›k›yor.
12 E¤itim TED ‹stanbul Koleji
Biz ö¤renenlerin okuluyuz
Atatürk’ün
ça¤r›s›yla
1928’de
Ankara’da
kurulan Türk
E¤itim
Derne¤i, 81
y›lda çok yol
ald›. Ülke
genelinde
açt›¤› okullarla
büyük
baflar›lara
imza atan
TED, ilk günkü
gibi Bat›’ya
dönük, ilerici,
demokrat ve
Atatürkçü
bireyler
yetifltirmeye
devam ediyor.
T
ürk Maarif Cemiyeti, bugünkü
ad›yla Türk E¤itim Derne¤i (TED),
Atatürk’ün ça¤r›s›yla 31 Ocak
1928’de kuruldu. Derne¤in ilk baflkan› ise Türkiye’nin ikinci cumhurbaflkan› ‹smet ‹nönü oldu. Dernek, aradan geçen 81 y›lda e¤itim alan›nda
bir çok baflar›ya imza att›; yüz binlerce ö¤renci bu okullardan mezun
oldu. Öyle ki TED mezunu olmak k›sa zamanda bir marka haline geldi.
Cumhuriyeti kuran kadronun deste¤iyle de k›sa zamanda büyük ifllere
imza atan TED’in ilk koleji Ankara
aç›ld›. Uzun y›llar Ankara Koleji olarak bilinen okul daha sonra TED Ankara Koleji olarak ün yapt› ve birçok
tan›nm›fl ismi mezunlar› aras›na katt›.
Bütün okullar›nda ayn› misyonla hareket eden TED’in en büyük hedefi
ise, Bat› ilmini alan ve kendi ülkesine
Güven Befltafl
uyarlayabilen; bunu gelifltirmek isteyen, Atatürkçü demokratik düflünceye ciri kural›m demifl. Aradan geçen zaman tam 81 y›l. Bu süreçte Türk e¤isahip insanlar yetifltirmek.
tim Derne¤i hiçbir flekilde kurulufl ilTED ‹stanbul Koleji de ayn› misyonla kesini de¤ifltirmeden yoluna devam
bundan 10 y›l önce Acarkent’te ku- etmifl.
ruldu. Okulda flu anda 1270 ö¤renci; 288 idari personel ve ö¤retmen
var. Okulun kurulufl hikayesini ve
geçmiflten günümüze TED’li olman›n
nas›l bir fark yaratt›¤›n› Genel Müdür
Güven Befltafl’la konufltuk.
TED okullar›n›n kurulufl hikayesini k›saca sizden dinleyebilir miyiz?
Cumhuriyetin ilk y›llar›nda okullar›n
ço¤u az›nl›klar veya yabanc› devletlerin oluflturdu¤u okullard›. Robert
Kolej, Üsküdar Amerikan ve Alman
Lisesi gibi… Bu okullar›n verdi¤i e¤itim tamam›yla Bat›’ya dönük e¤itimlerdi. Türk e¤itim sistemi de henüz
yeni kuruldu¤u için Atatürk de Türk
çocuklar›n›n bu okullara gitmek yerine kendi kültürlerini alabilecekleri bir
e¤itim sistemine sahip bir okullar zin-
ra’da kurulmufltur ama bütün okullar
ayn› misyonla hareket ediyor. Okullar›n hepsi ayn› misyonla hareket
ediyor ve ayn› ilkeleri benimsiyor,
ancak flehirler aras›nda ufak farkl›l›klar olabiliyor. Bunlar da temel felseHangi misyonla hareket edi- fede de¤il, ö¤renci veli iliflkilerinde
yorsunuz?
oluyor.
Bat› ilmini alan ve kendi ülkesine
uyarlayabilen; bunu gelifltirmek iste- ‹stanbul’da neden Acarkent
yen, Atatürkçü demokratik düflünceye tercih edildi?
sahip insanlar yetifltirmek de¤iflme- Acarkent’in seçilme nedeni tamam›yyen misyonumuz. Bu konuda da la arazi kaynakl›d›r. Arazinin büyük
TED’in oldukça baflar›l› oldu¤unu dü- olmas› ve buradaki eski mezunlar›m›flünüyorum. fiu an birçok okulda ay- z›n çabalar›yla bu arazi çok uygun
n› felsefeyi görüyoruz ama bunun ön- bir fiyata al›nd›. Yoksa flehir içinde
cüsü TED olmufltur ve hala ayn› sis- böyle bir arazi için çok büyük bedeller ödemek gerekirdi. Biz de burada
temle devam etmektedir.
böyle bir imkan› de¤erlendirmek isteTED denince insanlar›n akl›- dik ve eski mezunlar›m›zdan bir karna hemen Ankara geliyor. deflimizin çok büyük çabalar›yla buOkullar aras›nda ciddi fark- ray› TED’e kazand›rd›k.
lar var m›?
TED’in ilk kuruldu¤u yer Ankara. O Okul içerisinde neler var?
nedenle uzun y›llar TED yerine Anka- Okulumuz çok genifl bir alanda her
ra Koleji denmifltir. ‹lk olarak Anka- türlü imkan› olan bir okul. Sanat için
13
çok ciddi yerler ay›rd›k. fiu anda 17 sanat
atölyemiz var. Cam füzyondan, serami¤e,
resimden buz patenine kadar her fley var.
Çocuklar›m›z burada tertemiz orman havas›yla genifl bir alanda çok rahat bir e¤itim
al›yorlar.
TED Ankara Koleji
Okulunuzda kaç ö¤renci ve ö¤retmen var?
fiu anda 1270 ö¤rencimiz var. ‹dari personel ve ö¤retmenler ise toplam 288 kifli. Ayr›ca 70 kiflilik bir yurdumuz var. Yurdumuzda
da çocuklar›m›z kal›yor. 27 tanesi Kardelen,
flehit çocu¤u, yetim ya da depremzede. Yurdumuzda zaten paral› ö¤rencimiz kalm›yor.
Kendi kaynaklar›m›zla ihtiyac› olanlar›n her
fleyini karfl›l›yoruz.
Ne tür tepkiler al›yorsunuz?
Bu çocuklar›m›za olanak yaratabildi¤imiz
için çok mutluyuz. Batman’dan bir çocu¤umuzun buraya gelip liseden mezun olmas›,
buray› kendi evi olarak benimsemesi ve çok
iyi bir dünya görüflüne sahip olmas› oldukça
önemli. Ö¤renciler senfoni orkestras›nda keman ve viyola çal›yor. Bir ö¤rencimiz kemans›z yatm›yor. Esas gurur duyulacak olay budur. Demek ki olanak verildi¤i zaman bu çocuklar›m›z› kazanabiliriz.
TED okullar› e¤itimde nas›l bir fark
yarat›yor?
Bizim temel felsefemiz fludur: Biz ö¤renenlerin okuluyuz. Bizim zaman›m›zda ö¤retmek
vard›, flu an ise ö¤renmek önemli. Önemli
olan ö¤rencinin araflt›rmas› ve bilgiye kendisinin ulaflmas›d›r. ‹kinci önemli konu ise
lisan. Bugün ‹ngilizce dünya lisan› ve dünyaya aç›k insanlar yetifltirmek için dünya dilini
çocuklar›n kendi dilleri kadar anlay›p ve konuflabilmeleri gerekiyor. Bu nedenle yo¤un
bir ‹ngilizce e¤itimi veriyoruz. Bununla birlikte Frans›zca ve ‹spanyolca da ö¤retiyoruz.
Okul say›n›z artacak m›?
TED okullar› say›s›n› art›rarak yay›lma misyonuna devam edecek. fiu anda toplam okul
say›m›z 22. Yak›n zamanda K›br›s’ta aç›lacak okulla birlikte bu say› 23 olacak.
“Sofra’ya güveniyoruz”
Sofrayla iflbirli¤iniz ne zaman
bafllad›?
Ben eski bir STFA’l›y›m. Tan›fl›kl›¤›m›z oradan geliyor. Yaflar Büyükçetin de benim
yak›n dostum ve Sofra’n›n yönetim kurulu
baflkan›. Ben TED’e geçti¤im zaman Sofra
h›zla büyüdü ve bir dünya markas› haline
geldi. Birikim ve tecrübe konusunda da bu
ifli Türkiye’de en iyi yapan firma. Biz de bu
iddial› firma ile çal›flmak istedik. Yaflar
Bey’le fikirlerimiz ortakt›. Çocuklara limitli
kartlar sayesinde paray› nas›l kullanabileceklerini ö¤retiyoruz. Ayr›ca aileler de çocuklar›n›n neler yedi¤ini görebiliyor. Ayr›ca yemek felsefesi aç›s›ndan Sofra sayesinde okulumuza zeytinya¤l› yemekler girdi.
Bizim için de onlar da için de de¤iflik bir
tecrübe.
Yemek seçimini neye göre yap›yorsunuz?
Bu konuda Sofra’ya güveniyoruz. Burada
iki ay inceleme yapt›lar. Ailelerden gelen
tepkiler de çok iyi oldu¤u için ifllerine kar›fl-
m›yoruz. Yemek s›cakl›¤›, servis pratikli¤i,
kart kullan›m›, zeytinya¤l›lar ve bol salata
çocuklar› çok mutlu ediyor. Sofra yöneticileri bugüne kadar bizi hiç k›rmad›. Ben gerçekten yapm›fl oldu¤um bu de¤ifliklikten keyif almaya bafllad›m. ‹ki okulumuz da bizim
deneyimlerimiz sayesinde Sofra’yla çal›flmaya bafllad›lar.
Bu tür hizmetleri d›flar›dan alman›n ne gibi avantajlar› var?
Bu hizmetleri kendi bünyenizde vermeniz
mümkün de¤il. Bu profesyonellik isteyen,
detaylar› olan, gerek yemek gerek sevk ve
idare bak›m›ndan çok ciddi emek isteyen
bir ifl. Yemek flirketleri ç›kt›ktan sonra birçok fley de¤iflti. Tabii bunlar›n içinde tart›flmas›z en büyü¤ü Sofra. Yapt›klar› uygulamalardan da bunu görüyorsunuz. Bir birikim var. Ben yapmaya kalksam, belki dört
kat fazla personelle çal›flmam gerekir. Sofra, kimin, nerede, neyi, nas›l yapmas› gerekti¤ini biliyor. Sofra ile çok rahat ve mutluyuz.
14 Haber Küresel Is›nma
Tehlikenin fark›nda m›s›n›z?
Küresel
›s›nmaya
ba¤l› olarak
dünyan›n baz›
bölgelerinde
kas›rgalar,
seller ve
taflk›nlar›n
fliddeti ve
s›kl›¤›
artarken baz›
bölgelerde
uzun süreli,
fliddetli
kurakl›klar ve
çölleflme etkili
oluyor.Bu
de¤iflikliklere
dayanamayan
bitki ve
hayvan türleri
de ya azal›yor
ya da
tamamen yok
oluyor.
‹
nsanlar taraf›ndan atmosfere sal›nan gazlar›n
sera etkisi yaratmas› sonucunda
dünya yüzeyinde s›cakl›¤›n artmas›na küresel ›s›nma deniyor.
Daha ayr›nt›l› aç›klamak gerekirse
dünyan›n yüzeyi günefl ›s›nlar› taraf›ndan ›s›t›l›yor. Dünya bu ›fl›nlar›
tekrar atmosfere yans›t›yor ama baz›
›fl›nlar su buhar›, karbondioksit ve
metan gaz›n›n dünyan›n üzerinde
oluflturdu¤u do¤al bir örtü taraf›ndan tutuluyor. Bu da yeryüzünün yeterince s›cak kalmas›n› sa¤l›yor.
Ama son dönemlerde fosil yak›tlar›n
yak›lmas›, ormans›zlaflma, h›zl› nüfus art›fl› ve toplumlardaki tüketim
e¤iliminin artmas› gibi nedenlerle
karbondioksit, metan ve diazot monoksit gazlar›n atmosferdeki y›¤›lmas› art›fl gösterdi. Bilim adamlar›na
göre iflte bu art›fl küresel ›s›nmaya
neden oluyor. 1860’tan günümüze
kadar tutulan kay›tlar, ortalama küresel s›cakl›¤›n 0,5 ila 0,8 derece ka-
dar artt›¤›n› gösteriyor. Üstelik art›k
geri dönüflü olmayan bir noktaya
yaklafl›l›yor. Hiçbir önlem al›nmazsa
bu yüzy›l sonunda küresel s›cakl›¤›n
ortalama 2 derece artaca¤› tahmin
ediliyor.
Peki, bu s›cakl›k art›fl› yani küresel
›s›nma nelere yol aç›yor, hayat›m›z›
nas›l etkiliyor?
Dünya iklim sisteminde de¤iflikliklere
neden olan küresel ›s›nman›n etkileri
en yüksek zirvelerden, okyanus derinliklerine, ekvatordan kutuplara kadar dünyan›n her yerinde hissediliyor.
Kutuplardaki buzullar eriyor, deniz
suyu seviyesi yükseliyor ve k›y› kesimlerde toprak kay›plar› art›yor. Örne¤in 1960’lar›n sonlar›ndan bu ya-
na Kuzey Yar›küre’de kar örtüsünde yüzde 10’luk bir azalma oldu.
20’nci yüzy›l boyunca deniz seviyelerinde de 10-25 cm aras›nda
bir art›fl oldu¤u saptand›.
Küresel ›s›nmaya ba¤l› olarak dünyan›n baz› bölgelerinde kas›rgalar,
seller ve taflk›nlar›n fliddeti ve s›kl›¤›
artarken baz› bölgelerde uzun süreli, fliddetli kurakl›klar ve çölleflme etkili oluyor.
K›fl›n s›cakl›klar art›yor, ilkbahar erken geliyor, sonbahar gecikiyor,
hayvanlar›n göç dönemleri de¤ifliyor. Yani iklimler de¤ifliyor.
‹flte bu de¤iflikliklere dayanamayan
bitki ve hayvan türleri de ya azal›yor
ya da tamamen yok oluyor.
‹klimlerin de¤iflmesinin, insanl›k medeniyetinin devam›n› sa¤layan tar›m, enerji, yerleflik hayat, içme sular› gibi kaynaklar› etkileyerek, açl›-
15
¤a, sefalete, kargaflaya ve savafla neden
olaca¤› tahmin ediliyor. Teknolojik hayata
ba¤›ml›l›klar›ndan dolay›, medeniyetin en
geliflkin oldu¤u yerler, deniz kenar›nda kurulan yerleflim yerleri ve nüfusu yo¤un olan
bölgeler sosyo-ekonomik, jeolojik olarak k›sacas› hayati derecede, küresel iklim de¤iflikli¤inden en fazla etkilenecek yerler
aras›nda yer al›yor.
Küresel ›s›nma insan sa¤l›¤›n› da do¤rudan
etkiliyor. Bu yüzden bilim adamlar› konu
hakk›nda sürekli uyar›larda bulunuyor.
Önlem al›nmazsa iklim de¤iflikli¤i kalp, solunum yolu, bulafl›c›, alerjik ve baz› di¤er
hastal›klar› tetikleyecek.
Türkiye de küresel ›s›nman›n etkilerinden muaf kalamayacak. ‹stanbul Teknik Üniversitesi
Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü, küresel ›s›nman›n, Türkiye üzerindeki etkilerine iliflkin
bir senaryo haz›rlad›. Bu senaryoya göre,
küresel ›s›nma ayn› flekilde devam ederse,
2070 y›l›nda Türkiye genelinde s›cakl›klar
yaklafl›k alt› derece yükselecek. Böylece
ekosistem de¤iflecek ve canl› türleri yok olma tehlikesi yaflayacak.
Peki, ne yap›labilir? Küresel ›s›nman›n etkilerini azaltman›n, en az›ndan dünyam›za
daha fazla zarar vermesini engellemenin en
önemli yolu fosil yak›t ba¤›ml›l›¤›ndan kurtulmak... Yani, kömür, petrol, do¤al gaz gibi
fosil yak›tlar ve nükleer enerji yerine su, jeotermal, biokütle ve günefl enerjisinin kullan›m›n› yayg›nlaflt›rmak.
Bu konuda en büyük sorumluluk hükümetlere
ve uluslararas› örgütlere düflüyor. Bu konuda
yetersiz de olsa ilk olumlu ad›mlar Kyoto
Protokolü’yle at›ld›. 1997 y›l›nda imzalanan protokol ancak 2005 y›l›nda yürürlü¤e
girebildi. Ancak uygulamada pek etkili oldu¤u kesinlikle söylenemez…
Sera gaz› sal›n›m›nda bafl› çeken ABD Kyoto’ya imza etmezken, yine Kyoto muhaliflerinden Çin de bu dönemde ABD’yi geride
b›rakarak atmosfere karbondioksit sal›n›m›
konusunda liderli¤i ele geçirdi.
Kyoto Protokolü 2012’de sona eriyor. Sonras›nda at›lacak ad›mlar ise Danimarka’n›n
baflkenti Kopenhag’da düzenlenen ‹klim Zirvesi’nde ele al›nd›. Zirvede, küresel s›cakl›ktaki art›fl›n iki santigrat dereceyle s›n›rland›r›lmas› gerekti¤i vurgulanarak, bu hedefe
ulafl›labilmesi için, 2050'ye kadar karbon
sal›mlar›n›n 1990'daki seviyeden yüzde 50
oran›nda azalt›lmas› gerekti¤i belirtildi. Bu
çerçevede, küresel sera gaz› sal›mlar›n›n
2020'den itibaren azalmaya bafllamas› hedefleniyor.
Ancak flimdiye kadar yap›lan uygulamalar,
Danimarka’da al›nan kararlar›n da havada
kalaca¤› korkular›n› art›r›yor...
16 Sa¤l›k Kad›köy fiifa Sa¤l›k Grubu
Bir kalite yolculu¤u
Sektörde 33.
y›l›n› dolduran
Kad›köy fiifa
Sa¤l›k Grubu,
hasta
memnuniyetini
temel ilke
olarak
benimsiyor. ‹leri
teknolojik
donan›m,
uzman bir
kadro ve
“Sa¤l›kta
geleneksel
kalite” anlay›fl›
ise kurumun
vazgeçilmezleri.
T
ürkiye’nin ilk özel hastanelerinden biri olan Kad›köy fiifa,
1976’dan bu yana sa¤l›k sektöründe hizmet veriyor. Kad›n ve çocuk
sa¤l›¤› konusunda uzmanl›¤› ile bilinen hastanede do¤an bebeklerin say›s› bugün neredeyse bir kasabay›
afl›yor. Hatta o bebekler bugün kendi bebeklerini do¤urmak için Kad›köy fiifa’ya geliyor.
Y›lda ortalama 120 bin hastaya
ayakta tedavi hizmeti veren Kad›köy
fiifa, geleneksel de¤erlerini korurken
2000 y›l›nda bafllad›¤› kalite çal›flmalar›yla da dikkat çekiyor. 2005
y›l›nda Avrupa’da pek çok kurumun
uygulad›¤› EFQM Mükemmellik Modeli’ni kurumsal yönetim modeli olarak benimseyen Grup, 2009’da kalite çal›flmalar›n› KalDer’in Ulusal Kalite Büyük Ödülü ile taçland›rm›fl. Kad›köy fiifa Sa¤l›k Grubu Yönetim Kurulu Baflkan› ve Genel Müdürü Buket
Pilavc›, kurum olarak bu zorlu ödülü
kazand›klar› için gurur duyduklar›n›
belirtiyor.
Buket Pilavc›
hastanelerin ilklerinden de biri olan
Kad›köy fiifa; ilk kuruldu¤unda daha
çok kad›n sa¤l›¤› ve cerrahi alan›nda hizmet veriyordu. O zamanki yap›s› zaman içerisinde geliflti; yatak
say›s›, hizmet verdi¤i branfllar artt›.
2003’te Kad›köy fiifa Suadiye Poliklini¤i’ni, 2005’te de Ataflehir Cerrahi T›p Merkezi’ni kurduk. 2010’da
Ataflehir’de 100 yatakl› hastanemiKad›köy fiifa Sa¤l›k Grubu zin aç›l›fl›n› yapaca¤›z.
ne zaman ve nas›l kuruldu?
Anadolu Yakas›’n›n ilk özel hastane- Sa¤l›k grubunda toplam kaç
si olan Kad›köy fiifa Hastanesi kifli çal›fl›yor?
1976’da kuruldu. Türkiye’deki özel Toplam 500 çal›flan›m›z var ama ye-
ni hastanemizle birlikte bu say›
800’ü bulacak.
Hangi alanlarda öne ç›k›yorsunuz?
Biz Türkiye’de bilinen bir kurumuz.
Ataflehir Hastanemizi, bu güçlü alan›m›z› koruyarak, etkin oldu¤umuz
farkl› alanlar› da ekleyerek; beyin
cerrahisinde, ürolojide, genel cerrahide spesifik ameliyatlar›n, güçlü
ekiplerle birlikte, özel yöntemlerle
yap›laca¤›, minimal invaziv cerrahinin yo¤un kullan›ld›¤› bir merkez haline dönüfltürmeyi hedefliyoruz.
17
Bol ödüllü hastane
Kurumsal yönetim modeli olarak
benimsedi¤iniz “EFQM Mükemmellik Modeli” ile nas›l tan›flt›n›z?
Biz 2000 y›l›nda kalite çal›flmalar›na bafllad›k. ‹fle önce kendimizi de¤erlendirmekle
bafllad›k. Yurtiçinde bu tarzda pek örnek
yoktu. Dolay›s›yla yurtd›fl›nda Pittsburgh
Üniversitesi’ne ba¤l› Magee Womens Hospital ile bir iflbirli¤i yapt›k. Biz de daha çok
kad›n ve çocuk sa¤l›¤›ndaki uzmanl›¤›m›z
ile bilindi¤imiz için bu kurum ile k›yaslama
yapabildik.
Bu çal›flmalar bizde fark›ndal›k yaratt›. Hemen akabinde bu konuda uzman dan›flmanl›k firmalar› ile kalite çal›flmalar› yapt›k ve
sonras›nda bir model seçmeye karar verdik.
O model de EFQM modeli oldu. Bu Avru-
Kad›köy fiifa’y› di¤erlerinden
farkl› k›lanlar neler?
En önemli fark›m›z, çal›flan ve hasta sadakatine dayanan yönetim anlay›fl›m›z, Ulusal
Kalite Büyük Ödülü almam›z ve sa¤l›k sektöründe fark yaratarak lider olma vizyonumuz.
Bizi farkl› k›lan yaklafl›mlardan bir di¤eri
de; koruyucu ve önleyici t›p uygulamalar›na
inanmam›z ve bu konuda öncü bir davran›fl
içerisinde olmam›z. Bundan 5 y›l önce Kaliteli Yaflam Poliklini¤i adl› bir yap›lanma gerçeklefltirdik. Bu bir ilktir. Hepimiz bir tak›m
risklere sahibiz ve sonuçta yaflam kalitemiz
ile ilgili bir tak›m problemler yafl›yoruz. Bunlar›n bilincinde olabilmek ve bu riskleri yönetebilmek ad›na bu poliklini¤i kurduk.
Amac›m›z ise olabildi¤ince çok kifliye bu
hizmeti verebilmek.
Kaliteyi sürekli k›lmak için neler
yap›yorsunuz?
E¤er bunu normal çal›flman›z›n d›fl›nda ekstra bir çal›flma olarak görürseniz, sürdürülebilir k›lmak pek mümkün de¤il. Ama bunu ifl
yapma biçiminiz haline dönüfltürürseniz, o
zaman süreklidir. Bizim flu anda ifl yapma
biçimimiz bu mant›k üzerine kurulu.
pa’da pek çok kurumun uygulad›¤› bir model. Türkiye’de ise bu konuyu KALDER yürütüyor. Biz k›sa zamanda ad›m ad›m ilerledik ve 2007’de Türkiye’de EFQM – Mükemmellikte Yetkinlik 4 y›ld›z seviyesine ulaflan ilk özel hastane olduk.
2009’da da KalDer Ulusal Kalite
Büyük Ödülü’nü ald›n›z… Neler
hissettiniz?
Kad›köy fiifa Hastanesi Türkiye’de bu ödüle lay›k görülen ilk ve tek özel hastane oldu.
Türkiye’de çok az kurum bu ödülü kazan›yor çünkü oldukça zorlu bir ödül. Bu nedenle kurum olarak çok gururluyuz. Bu sadece
hizmet kalitesine verilen bir ödül de¤il, bütünsel bir ödül. Böyle bir ödülü kazanmak
bizim için çok güçlü bir motivasyon oldu.
“Sofra’da karar k›ld›k”
Önümüzdeki dönem için neleri hedefliyorsunuz?
Biz alt› hastane olma hedefi ile yola ç›kt›k.
Hedeflerimize devam etmekle birlikte, bunlar› biraz daha zamana yaym›fl vaziyetteyiz.
Geçti¤imiz dönem içerisinde sa¤l›k sektörünü cazip bir sektör olarak gören bir tak›m yat›r›mc›larla da konufltuk fakat bu görüflmeleri
flimdilik durdurduk. Ancak çok h›zl› büyüme
planlar› gibi kuruma katk› sa¤layabilecek bir
geliflme söz konusu olursa de¤erlendirilebiliriz. Stratejik ortakl›klarla ilgileniyoruz ama
her fleyin zaman›nda, do¤ru ve kuruma katk›
sa¤layacak bir biçimde olmas› önemli.
2010 y›l› bu nedenle baz› fleylerin gün ›fl›¤›na ç›kt›¤› bir y›l olacak. Ancak flu an için biz
yolumuza büyüyerek devam ediyoruz.
Sofra ile nas›l bir iflbirli¤iniz var?
Yaklafl›k dört y›ld›r Sofra ile çal›fl›yoruz. Daha önce kendi mutfa¤›m›zda, kendi personelimizin yemek piflirdi¤i bir sistem vard›.
Bu da geleneksel bir yap›m›z olmas› nedeniyle benimsenmifl bir sistemdi. Ama büyüdükçe görüyoruz ki; güçlü partnerlerle ifl yaparsan›z, onlar size, siz de onlara bir fleyler katars›n›z. Biz de Sofra ile güzel bir etkileflim içerisinde olduk.
Sofra Grup’u seçmenizin sebebi
nedir?
O dönemde ciddi bir araflt›rma yapt›k ve
bu konuda oldukça titiz davrand›k. Burada
bambaflka bir de¤iflim söz konusuydu çünkü çal›flanlar›m›z mevcut yemekten son derece memnunlard›. Bu yap›y› de¤ifltirirken
de negatif etki yapmayacak bir iflbirli¤i içerisinde olmam›z gerekiyordu. Seçim, bu konuyu aflabilece¤imiz yeterlilikte, hizmet kalitesinde ve büyüklükte bir kurum olmas› fleklindeydi. Sofra’n›n böyle bir yap›da oldu¤unu düflündük ve birlikte çal›flmaya bafllad›k.
18 Mekan ‹skele Restaurant
Bo¤az’da bir ‹skele
‹skele
Restaurant,
1992’den beri
Rumelihisar›
Caddesi’nde
bo¤aza naz›r
hizmet
sunuyor.
Mekan
muhteflem
manzaras›yla
gelenleri
büyülerken,
de¤iflmeyen
lezzetiyle de
bal›k severleri
mest ediyor.
‹
stanbul Bo¤az’›nda eski bir vapur
iskelesi… ‹kinci köprünün hemen
alt›nda, flehrin en merkezi noktas›nda, bo¤azla kucak kuca¤a bir yer.
Y›llarca flehir içi vapurlar›n› a¤›rlayan dura¤›n kaderi Türkiye Denizcilik
‹flletmeleri’nin yapt›¤› ihaleden sonra
de¤iflmifl. At›l durumdaki mekan
1992’den beri ‹skele Restaurant olarak bal›k severleri a¤›rl›yor. Muhteflem manzaras›yla unutulmaz bir bal›k keyfi yaflatan ‹skele, hem göze
hem mideye hitap ediyor.
‹skele Restoran’›n hikayesini
sizden dinleyebilir miyiz?
Buray› 1992’de Türkiye Denizcilik ‹flletmeleri’nden kiralad›k. O zamanlar
buras› at›l bir yerdi, viraneye dönmüfltü. Gerekli izinleri ald›ktan sonra
mutfa¤›m›z› ve bar›m›z› flekillendirdik, gerekli tüm haz›rl›klar› tamamlad›k ve ‹stanbul’a yak›fl›r bir bal›k restoran açt›k. Geldi¤imiz konum amac›m›za ulaflt›¤›m›z› gösteriyor.
Mekan›n konseptini özellikle
koruyorsunuz. Çok fazla de¤ifliklik yapm›yorsunuz…
Tabii ki her fley gibi dekorasyonun
da bir süresi var. Zamanla birçok deformasyona u¤ruyor. Biz de bu tür
durumlar söz konusu oldu¤unda ufak
tefek de¤ifliklikler yap›yoruz ama genel anlamda her fley ayn› kal›yor.
Yap›n›n dokusundan dolay› var olan
atmosferi özenle koruyoruz.
Sahibi Dursun Kaya çekirdekten bal›kç›. Babas›ndan ö¤rendi¤i ifli kardefli ve orta¤›yla birlikte baflar›yla
sürdürüyor. Gelenleri müflteri olarak
görmüyor, onlar› kendi evine gelen
misafiri gibi a¤›rl›yor. Lezzette ve
hizmette asla kusur kabul etmiyor.
Her sabah erkenden bal›k pazar›na
gidiyor, bal›klar› özenle seçiyor ve
her fleyi bire bir kontrol ediyor. ‹flini
çok seven Kaya, ‹skele’nin gelenek- ‹skele’yi di¤erlerinden farkl›
sel lezzet anlay›fl› ve bol çeflidiyle k›lan nedir?
Öncelikle çok sa¤lam ve kendi gelebüyük fark yaratt›¤›na inan›yor.
Aykut Kaya, Turan Pekgöz,Dursun Kaya
ne¤ini yaratm›fl bir mutfa¤›m›z var.
En büyük fark›m›z bu. Mesela 15 y›ld›r de¤iflmeyen patl›can salatas› ve
lakerda lezzeti vard›r. Mevsime göre
bal›k türlerinde de¤ifliklik olsa da lezzette asla de¤ifliklik olmaz. Ne zaman gelirseniz gelin ayn› lezzeti yakalars›n›z. Ana yemek, ara s›cak ya
da tatl› hiç fark etmez. Ayn› ocakta
piflirilir, ayn› lezzette yenir. Ço¤u
19
Mutfakta nelere siz karar veriyorsunuz?
Ben mutfaktan aflç›n›n ç›kard›¤› her ürünle ilgiliyim. Yemek nas›l haz›rlanm›fl, neler kullan›lm›fl taba¤a nas›l konulmufl ve ‹skele müflterisine nas›l sunulmufl… Bunlar›n hepsine
müdahale ederim.
Peki menüye kim karar veriyor?
Ona da genelde ben karar veriyorum ve birçok yenili¤e imza at›yoruz. Özellikle lakerda, deniz mahsulleri yaprak sarma ve patl›müflterimize ne yiyece¤ini bile sormay›z. On- can salatas›nda kendi tatlar›m›z› yaratt›k.
lar zaten ne yiyece¤ini bilir ve bunun için ‹s- Ustalar›m›z da araflt›r›r ve mutfa¤a uygun
kele’ye gelir.
olabilecek tatlar› önerirler. Kabul gören tatlar menüdeki yerini al›r.
Mutfakta sizin için olmazsa olmaz
neler var?
Bakar bakmaz hangi bal›¤›n iyi ya
Tazelik ve servis… Özellikle de bal›ktaki ta- da kötü oldu¤unu hemen anlar m›zelik bizim çok önemli. Bunun için erkenden s›n›z?
geliyorum, her gün bal›k pazar›na gidiyo- Bakt›¤›m gibi anlar›m. Bal›k orda duruyorsa
rum, her bal›¤› özenle kendim seçiyorum ve difli mi erkek mi, taze mi de¤il mi, nerede
her fleyi bire bir kontrol ediyorum. Bunun d›- nas›l kullan›l›r ve nas›l pifler hemen anlar›m.
fl›nda müflteriyle de yak›ndan bizzat kendim Lüferin renginden Marmara olup olmad›¤›n›
ilgileniyorum. Beni tabak de¤ifltirirken de gö- bilirim. Bunun mesleki bir heyecan› da var.
rebilirsiniz, sohbet ederken de. Güzel bir ye- Olmazsa zaten lezzeti de koruyamazs›n›z.
mekle birlikte güzel bir iletiflim de gerekiyor.
‹skele’nin en çok hangi yemekleri
talep görüyor?
Lakerda uzun y›llard›r her masada tercih ediliyor. Barbunya pilakiyi ›l›k veriyoruz; eski
meyhane usulü. Bu da çok seviliyor. Ayr›ca
közde patl›can ve patl›can salatas› da her
masada bulunur. Bunun d›fl›nda tereya¤›nda
karides, ›zgara kalamar, kalamar tava ve
bu¤uluma bal›¤›m›z çok seviliyor.
Kulland›¤›n›z ürünleri nereden temin ediyorsunuz?
Çal›flt›¤›m›z bütün firmalar zaten kendi müflterimiz. Peynirimi, zeytinimi ya da zeytinya¤›m› ald›¤›m her firma ‹skele’ye de gelir. Bu
firmalarla birbirimizi yak›ndan tan›yoruz ve
birlikte çal›fl›yoruz. Haz›r ürünler d›fl›nda temel olan ürünlerimizi mesela bal›klarda özel
olarak çal›flt›¤›m›z yerler var. Kalamar ve ahtapot gibi içeride çok s›k bulamad›¤›m›z Kaç kiflilik bir ekibiniz var?
ürünleri de çok iyi firmalardan ithal ediyoruz. Toplam 35 kifliyiz.
Bruce Willis de ‹skele’de
Bugüne kadar çok fazla ünlü isme
de ev sahipli¤i yapt›n›z. Unutamad›¤›n›z isimler var m›?
‹skele’ye çok fazla ünlü isim gelir. ‹fl dünyas›ndan, sanat dünyas›ndan, medyadan… Mesela en son Bruce Willis efliyle birlikte geldi.
Memnun kald› m›?
Arkadafl›m›n tavsiyesiyle gelmifllerdi. Biz de
mükemmel bir flekilde a¤›rlad›k. Çok güzel
bir sunumdu. Yeme¤in sonunda da beni masaya davet etti ve içki ikram etti. Mekan› ve
yemekleri çok be¤endi¤ini söyledi. K›sa bir
yemek için gelmiflti ama dört saat kald›.
Siz kimi a¤›rlamak isterdiniz?
Öyle bir fley düflünmedim. Bana göre kim
gelirse gelsin, herkes bizim misafirimiz. Her
gelene de ayn› hizmeti sunuyoruz.
20 Yönetim Dr. Oetker
“Mutluluk üretiyoruz”
Yaklafl›k 120
y›ld›r g›da
sektöründe yer
alan ve yüzde
96’l›k tan›n›rl›k
oran›na ulaflan
Dr. Oetker,
kabartma
tozuyla
bafllad›¤›
yolculu¤una
tüm h›z›yla
devam ediyor.
35 ülkede
hizmet veren
firma,
1987’den beri
Türkiye
pazar›nda da
yer al›yor ve
140 farkl›
ürünle
tüketiciyle
bulufluyor.
H
er fley 1891 y›l›nda, Bielefeld’deki eczanenin arka odas›nda bafllad›. Genç eczac› Dr. August Oetker gece yar›lar›na kadar
eczac› tart›s›, havan› ve çeflitli tozlarla u¤rafl›yordu. ‹natç› kaflif sonunda amac›na ulaflt› ve f›r›nda piflen kek, pasta ve hamur ifllerinin iyi
kabarmas› için devrim yaratacak
bir çözüm buldu: Hamur kabartma
tozu.
Dr. August Oetker titiz çal›flmalar›
sayesinde kek, pasta ve hamur ifllerini her defas›nda baflar›l› bir flekilde kabartacak garantili hamur kabartma tozunun formülünü paketleyip satmaya bafllad›. Art›k kek ve
pastalar Dr. Oetker’in garantisi ile
haz›rlanacakt›. Hamur Kabartma Tozu o devirdeki mutfaklar ve yerli sanayi için sansasyonel bir yenilik, bir
reform olarak h›zla pazardaki yerini
ald›. Firma, bu ürünle haz›rlanm›fl
birçok tarifi hamur kabartma tozu
paketinin üzerinde ve gazetelerde
yay›nlatt›.
Cüneyt Sezener
Yaklafl›k 120 y›ld›r g›da sektöründe
yer alan ve yüzde 96’l›k tan›n›rl›k
oran›na ulaflan Dr. Oetker, kabartma tozuyla bafllad›¤› yolculu¤una
devam ediyor. 35 ülkede hizmet veren firma, 1987’den beri Türkiye
pazar›nda yer al›yor ve 140 farkl›
ürünle tüketiciyle bulufluyor.
1988 y›l›nda ilk üretimini gerçeklefltiren firma, Türkiye’de ilk kez kek kar›fl›mlar›, puding çeflitleri, hamur ka-
bartma tozu, flekerli vanilin, jöle çeflitleri, frutti olarak adland›r›lan toz içecek kar›fl›mlar› ve pizza un kar›fl›m›
üretti. Dr. Oetker’in kurulufl hikayesini
ve Türkiye serüvenini pazarlama ve
sat›fltan sorumlu Genel Müdür Cüneyt
Sezener ve üretim ve teknikten sorumlu Genel Müdür Muhsin Çömden’le
konufltuk. G›da sektöründe güçlü bir
marka olman›n bilinciyle her zaman
daha iyisini yapmak için çabalad›klar›n› vurgulayan Sezener ve Çöm-
21
den, “Fabrikam›zda mutluluk üretiyoruz ve insanlara mutluluk sunuyoruz” dedi.
Muhsin Çömden
Y›llard›r Türkiye’de olan Dr. Oetker’in misyonu nedir?
Cüneyt Sezener.: Bizdeki tatlar›n hepsini tüketici ihtiyaçlar› belirler. Hiçbiri herhangi bir ülkede yap›lm›fl bir çal›flman›n baflka
bir ülkeye kopyalanmas› de¤il. Çünkü her
ülkenin tat, damak ve zevk olarak farkl› tatlar› var. Biz yerel tatlar› duyusal testler yaparak tüketiciye sunuyoruz. Öncelikli misyonumuz budur.
Bunlar› yaparken nas›l bir yöntem
izliyorsunuz?
C.S.: Sürekli pazar araflt›rmalar› yap›yoruz.
Ürün fikri olufltu¤unda da bunun üzerinde
çal›fl›l›yor ve pazarda çeflitli testler yap›l›yor. Böylece tüketicinin be¤enilerine ve isteklerine uygun ürünlere yer veriyoruz.
Tüketici en çok neyi önemsiyor?
Muhsin Çömden: Öncelik damak tad›nda. Be¤enilmeyen ürünü satamazs›n›z. ‹kincisi g›da güvenli¤i ve hijyen. Burada firma
güvenilirli¤i de devreye giriyor. Güvenilir-
lik, hijyen ve g›da güvenli¤i diye s›ralayabiliriz.
gerekiyor. Eflit ve sayg›l› bir iliflki kurmak
çok önemli. Biz de öyle yap›yoruz.
Pazarda yüzde 96’l›k bir tan›nma
oran›n›z var. Bu yapt›¤›n›z ifli nas›l
etkiliyor?
C.S.: Oran artt›kça sorumlulu¤umuz da art›yor. Hiçbir marka yüzde 96’l›k tan›m›n› bafltan yapm›yor. Bu çok büyük bir emek ve ancak güvenin sa¤lanmas›yla ilgili. Bu güveni
sa¤layabilmeniz için de hem tüketicilerinize
hem de müflterilerinize çok yak›n olman›z
Teknik anlamda g›da sektöründe
neler ön plana ç›k›yor?
M.Ç: G›da sektörünün olmazsa olmaz› hijyen
ve ürün güvenilirli¤i. Bunlar› birbirinden ay›rmak mümkün de¤il. Çal›flan hijyeni, makine
hijyeni ve g›dan›n güvenilirli¤i çok önemli.
Bunun için neler yap›l›yor?
M.Ç.: En büyük faktör e¤itimli insan ve kul-
22 Yönetim Dr. Oetker
lan›lan sistemdir. Bizim grubumuzda hem
ISO 9001 katile yönetim sistemi hem de di¤er tüm g›da güvenlik sistemleri var. Var
olan tüm sistemler uluslararas› ve oldukça
güvenli sistemler.
Dr. Oetker’in baflar›s›n› siz nas›l
tan›ml›yorsunuz?
C.S.: Tüketiciye sayg› en önemli faktör. ‹kincisi inovasyon, üçüncüsü de beklentilerin
tam olarak karfl›lanmas›.
Türk tüketicisi denildi¤inde akla
ilk neler geliyor?
C.S.: Türk mutfa¤› yabanc› mutfaklar›n arkas›nda kalmayacak kadar genifl, dünyada
en ileri damak tad›na ulaflm›fl ve oldukça
zengin bir mutfakt›r. Damak tad›n›n yüksek
olmas› ve çeflitlilik nedeniyle Türklerin beklentilere cevap vermek için daha çok çal›flmak gerekiyor.
M.Ç.: Mesela bizde çikolata ve kakao daha çok ön planda. Bu konuda oldukça seçiciyiz. Her fleyi oldu¤u gibi kabul etmiyoruz
ama bizim de Dr. Oetker olarak çabam›z
bu zaten. Tüketici tarifleri yapabiliyor ama
damak tad›na hitap etmesi çok önemli. Biz
önce konseptti sunuyoruz; daha sonra tüketicilerin hayat›n› kolaylaflt›racak hizmetler
getiriyoruz.
Ne tür tepkiler al›yorsunuz?
C.S.: Olumlu tepkiler al›yoruz. Yap›lan testler ve pazar araflt›rmalar›yla belli ürünlerin
hangi tatlarda nas›l ç›kabilece¤ini görüyorsunuz. Tüketiciden gelen geribildirimlerle
daha iyi pazar araflt›rmas› haz›rlay›p, olumlu olumsuz de¤erlendirmeler yapabiliyoruz.
M.Ç.: Üretim prosesini de ona göre flekillendiriyorsunuz zaten. Bazen müflteriler bana flikayetlerini iletiyor. Bu çok güzel bir
fley. Çünkü iflin üretim- teknik k›sm›nda oldu¤um için tüketicinin aray›p flikayetini bildirmesi benim o flikayeti masaya götürmemden
çok daha etkili ve baflar›l› sonuçlar getiriyor. Tüketici arad›¤›nda ürün ambalaj›ndan
tutun da müflteriye verilen de¤er, sorgulama, üretim tarihi gibi tüm detaylar› soruyoruz. Tüketicinin ürünü haz›rlama koflullar›n›
ö¤reniyoruz ve gerekiyorsa eksik bilgiyi aktar›yoruz. Befl ifl günü içerisinde tüketiciye
mutlaka sonuç bildiriyoruz. Her bölümde bu
konularla ilgili detayl› bilgiler yer al›r ve buna göre yenilikler yap›l›r.
Ürün çeflitlili¤ine kim karar veriyor?
C.S.: Bu tamamen Türkiye’de flekilleniyor.
Çünkü ancak ülkeyi, ülkenin insan›n› tan›yor
ve tat trendlerini biliyorsan›z baflar›l› olabilirsiniz. Dr. Oetker’in güzel bir yap›s› var;
merkezi olmas›na ra¤men yerel yönetim flekli de uygulayan bir firma. Yani üst çerçevede bir bütündür ve belirli s›n›rlar›m›z vard›r.
Avusturya’ya da gitseniz Dr. Oetker’in logosunu ayn› standartlarda bulursunuz. Formatlar tamamen ayn›d›r ama ürün çeflitlili¤i ülkeye göre flekillenir.
M.Ç.: Her ülke bu konuda ba¤›ms›zd›r.
Önemli olan satabildi¤im ürünü üretmektir.
Tüketici neyi istiyorsa onu üretirim ve gerekli hammaddeyi kullan›r›m. Bu konuda bir k›s›tlama yok. Bunun için de sahada çok fazla çal›flma yap›yoruz, market içi tad›m çal›flmalar›, tan›t›m mutfa¤›m›z, ev çal›flmalar›m›z var. Oralardan gelen geribildirimleri
proje toplant›lar›nda raporluyoruz. Ürün ç›kt›ktan bir y›l sonra da bütün müflteri flikayetlerini toplay›p, tan›t›m tutundurma çal›flmalar›yla birlikte ürün do¤rulamas› yap›yoruz.
Türkiye’de en çok hangi ürünler
sat›l›yor?
C.S.: 140 çeflit ürünümüz var. Puding ve
kremflantinin cirolar› her zaman yüksektir. ‹lla çok satan ürünü satmak gibi bir misyonumuz yok. Bizim misyonumuz tüketicinin beklentisi. Az da satabilir. Light ürünler adet
olarak çok satmaz ama her ay belirli ürünle-
rin bu anlamda hitap etti¤i bir tüketici vard›r. Biz onlara hitap etmek zorunday›z. Dr.
Oetker’in bir misyonu da o tür ürünleri bizden bekleyen insanlara sunuyor olmak. Befl
kurufl kazanmasak da bu bizim görevimiz.
Türk tatl›lar› fikri nas›l ortaya ç›kt›?
C.S.: Hiçbir ürün fikri bir anda ortaya ç›km›yor. Mesela aflure… Farkl› piflme ve dayanma süresi olan 40 farkl› ürünün bir araya getirilip yap›ld›¤› tatl› bir yemek bence.
Burada bir standard›n olmas› gerekir. Normal aflurenin yap›lma süresiyle bizim sundu¤umuz ürün süresini karfl›laflt›rd›¤›n›zda diyebiliriz ki, 15 dakikada yapma imkan› var.
Ama bu ürün bugünden yar›na olmad›. Aflurenin ç›kma süreci 3,5 sene sürdü.
Bunun yayg›nlaflmas›n› neye ba¤l›yorsunuz?
M.Ç.: Asl›nda bu konuda çok da yarat›c›
de¤iliz. Biz bunlar› biraz Dr. Oetker’den
kopya çektik. Oetker’in yeni ürün serilerinde
klasik ürünleri, pastanelerde, restoranlarda
yedi¤iniz tatl›lar› pratik hale getirdiler. Biz
de bunu yapmaya karar verdik. Türk tatl›lar›nda ayn› konsepti yapt›k. Yaklafl›k 10-15
geleneksel ürünümüz var.
Yurtd›fl›na satt›¤›n›z yerel tatlar
var m›?
M.Ç.: Çok az. Mesela salep hofllar›na gidiyor. Ancak salep Türkiye’ye özgü bir tat
oldu¤u için d›flar› ç›karmak yasak.
“Sofra’yla çok mutluyuz”
Sofrayla nas›l bir ifl birli¤iniz var?
C.S.: 1999’dan beri birlikteyiz. O zamanlar Sofra, Piyale’nin içindeydi ve biz
de Piyale Dr. Oetker olarak oradayd›k.
Yeni fabrikan›za tafl›nacaks›n›z biz de hizmet için talibiz dediler. Teklif yap›n dedim. Ne istersiniz diye sordular. Anlatt›m
ve ona göre uygun kararlar ald›k. Uzun
y›llar beraber çal›flal›m dediler ve öyle de
oldu. Aradan tam 10 sene geçti. Eksik olmas›nlar hiçbir iste¤imizi geri çevirmediler. Her zaman güler yüzlüler. Biz çok mutluyuz. Mal da satarsak daha mutlu olaca¤›z. Biz ne kadar müflteri memnuniyetine
dikkat ediyorsak onlar da ayn› flekilde dikkat ediyor.
M.Ç.: Bizim görevimiz, üretmek ve satmak. Di¤er hizmetler bizim iflimiz de¤il. Bu
konuda yapt›¤›m›z araflt›rma sonucunda bize en iyi hizmeti kim verir dedi¤imizde karfl›m›za Sofra ç›kt›. 1999’da bafllad›k. Kendimize yak›flan bir mutfak ve restoran yapt›k. Bizim gibi düflünen bir çözüm orta¤›
buldu¤umuz için de çok flansl›y›z.
Bu tür hizmetleri d›flar›dan almak
nas›l bir avantaj sa¤l›yor?
C.S.: Ben iyi bildi¤im ifli yapar›m. E¤er benim iflim puding yapmaksa, en iyisini yapar›m. Ama bunun haricinde temizlik, yemek,
servis iflleri gibi bütün hizmetlerde herkes
kendi iflini en iyi yapmak zorundad›r. ‹kincisi kendiniz bu ifle yat›r›m yap›p, kadrolaflmal›s›n›z. Bilmedi¤im bir konuda benim sürekli yeniliklere aç›k olup, takip etmem laz›m. Ama ben neden gücümü oraya kullanay›m. O onun ifli.
23
Dr. Oetker’in
yeni ürün
serilerinde
klasik ürünleri,
pastanelerde,
restoranlarda
yedi¤iniz
tatl›lar› pratik
hale getirdiler.
Biz de bunu
yapmaya
karar verdik.
Türk
tatl›lar›nda
ayn› konsepti
yapt›k.
Yaklafl›k 10-15
geleneksel
ürünümüz var.
“Pakete girmeyecek tatl› yok”
Bütün tatl›lar pakete girmek için uygun mudur?
M.Ç.: Asl›nda uygun. Teknik olarak yap›labilirse elbette olabilir. Aya ç›kt›¤›m›z bir zamanda neden bu yap›lamas›n. Bu anlamda yap›lamayacak ürün yok. Önemli olan yapt›¤›n›z yat›r›m› karfl›layacak bir sat›fla ulaflmakt›r.
Ürün tariflerinizin tutturma oran› da oldukça yüksek. Bunun s›rr› nedir?
C.S.: Bunlar çok uzun bir çal›flman›n sonucu.
1997’den beri bu firmada çal›fl›yorum. Tan›t›m departman›nda yap›lan iflin bir k›sm› da ürün, tarif ve reçete
çal›flmakt›r. Her ürünün arkas›nda yaz›l› tarifler önce arge de haz›rlan›r. Daha sonra deneme mutfa¤›na gelir.
Deneme mutfa¤›nda, bu ifli çok iyi bilen ve hiç bilmeyenler bir araya gelir; tarifler haz›rlan›r. Bu çal›flmalar
videolar arac›l›¤›yla izlenir ve en ince detay›na kadar
araflt›r›l›r. Daha sonra pazarlama ve tan›t›m departma-
n›yla paylafl›l›r. Çünkü ne okudu¤unuz de¤il ne anlad›¤›n›z önemlidir. Alternatif tarifler de çal›fl›yoruz. Bu sayede önünüze çok güzel ürünler de ç›kabiliyor. Siz ayn› ürünle farkl› tatlar da yakalayabilirsiniz. Bizim ürünlerin en büyük özelli¤i flu: Biz insanlara bir nevi mutluluk sunuyoruz. Biz ürünlerimize tüketicinin de bir fleyler
katabilece¤i fleyler sunuyoruz. Yani bir fleyler ekleyip
kendiniz yapm›fl gibi gurur duyabiliyorsunuz.
24 Beslenme
K›fl dönemi beslenme
So¤uyan hava,
düflen vücut
direnci, daha
fazla kapal›
alanda
bulunulmas›
nedeniyle k›fl
mevsimi birçok
hastal›¤› da
beraberinde
getiriyor.
Tüm bu
hastal›klardan
korunmak için
de öncelikle
do¤ru
beslenmek
gerekiyor.
K
›fl aylar›yla birlikte etraf›m›zda
hapfl›ran, burunlar› k›zarm›fl insanlar›n say›s› art›yor ve neredeyse
herkeste yorgunluk flikayeti oluyor.
Vücudumuzun daha fazla enerjiye ihtiyaç duydu¤u k›fl aylar›, ayn› zamanda çeflitli hastal›klar›n da s›k görüldü¤ü bir mevsim. Bu mevsimde enfeksiyonlar daha a¤›r geçti¤i için,
sa¤l›¤›m›za daha çok önem vermemiz gerekiyor. Rahat ve sa¤l›kl› bir
k›fl için de bilinçli korunmak ve do¤ru beslenmek gerekiyor.
ni eksikli¤inde halsizlik, çabuk yorulma gibi durumlar meydana gelirken
hastal›klara yakalanma riski de art›yor. C vitamini vücutta depolanmad›¤› için her ö¤ün al›nmas› gerekiyor.
Bu noktada bu vitamini bol miktarda
içeren portakal, mandalina gibi turunçgiller devreye giriyor. ‹flte k›fl aylar›n›n en flifal› sebze ve meyveleri:
Brokoli: Mineral ve demir eksikli¤ini gideren brokoli vitamin deposudur. Kansere karfl› koruyucu etkisi
yüksek, kalsiyum aç›s›ndan zengin,
K›fl aylar›nda vücudun vitamin ihtiya- dolay›s›yla kemik erimesine karfl› koc› art›yor. Meyve ve sebze tüketimi ruyucu, lif oran› yüksek bir besindir.
içerdikleri vitamin ve antioksidan
maddelerle vücudun direnç kazan- Enginar: Kan flekerini dengelememas›na destek sa¤l›yor. Özellikle de, kandaki üre ve kolesterolün düflüsebzeler hastal›klara karfl› vücudun rülmesinde ve karaci¤er detoksunda
ba¤›fl›kl›k sistemini güçlendirirken, çok etkili bir sebzedir.
içerdikleri posa ile ba¤›rsak faaliyetlerine de yard›mc› oluyor. C vitamini Sar›msak: Yüksek tansiyon ve
vücudun direncini art›r›yor. C vitami- kalp hastal›¤› riskini azalt›yor. Ayr›ca
ba¤›fl›kl›k sistemini güçlendirici bir etkiye sahip.
Maydanoz: C vitamini ve demir
deposudur. Böbrekleri temizleyici,
kan flekerini dengeleyici ve kansere
karfl› koruyucu etkisi var.
Kereviz: Sindirim sistemini rahatlat›r. Kerevize özel kokusunu veren fitalid adl› maddenin kandaki stres hormonunu azaltt›¤›, bu yolla damarlar›n gevflemesini ve tansiyonun düflmesini sa¤lad›¤›, ayr›ca kolesterolü
de düflürdü¤ü biliniyor.
Lahana: Beyaz lahana en iyi toksin at›c›lar›n bafl›nda yer al›yor. ‹çerdi¤i antioksidanlar sayesinde ba¤›rsak kanserine karfl› koruyucu özelli¤i
var. Düflük kalorili, A, B ve C vitaminleri aç›s›ndan zengin, bol posa
içeren ve tohumlar› idrar söktürücü
özelli¤e sahip bir bitki.
25
Karnabahar: Karnabahar hem enfeksiyonlara karfl› etkin hem de anti bakteriyel
özellikte birçok aktif madde içeriyor. Özellikle kronikleflmifl idrar yollar› enfeksiyonlar›nda bilinen en etkili sebzedir. ‹çerdi¤i bol
miktarda fosfor, özellikle osteoporozu önleyici ve kemik oluflumunu destekliyor.
P›rasa: Potasyum, kalsiyum, demir ve fosfor
bak›m›ndan oldukça zengin bir sebze. E, C,
B1, B2 ve A vitamini içeri¤i yüksektir. P›rasa
ayr›ca böbrek tafllar›n›n oluflumunu da engeller. ‹çerdi¤i posa sayesinde kab›zl›kta da tercih edilen sebzelerin bafl›nda gelir.
Ispanak: Baflta demir olmak üzere çeflitli
mineral tuzlar› ile A ve C vitaminleri aç›s›ndan zengin bir besindir. Mide, karaci¤er ve
pankreas salg›lar›n› uyar›r. Ispanakta, demir
d›fl›nda magnezyum, fosfor, iyot ve vücudun
dengesini koruyan mineraller bulunur.
Havuç: A vitamininin ön maddesi olan karotenleri içerir. Haftada befl kere yendi¤i
takdirde Harvard’›n araflt›rmalar›na göre kad›nlarda kalp enfarktüsünü, felç tehlikesini
yüzde 68 oran›nda azalt›yor. Günde iki havuç, erkeklerde kandaki kolesterolü yüzde
10 oran›nda azalt›yor. Her gün yenen bir
havuç da akci¤er kanseri tehlikesini yar›ya
indiriyor. Havuçtaki Beta-Karotin de gözleri
yafll›l›¤›n getirdi¤i görme zay›fl›¤›ndan koruyor ve ba¤›fl›kl›k sistemini kuvvetlendiriyor.
Nar: Vitamin ve mineral deposu oldu¤u gibi antioksidan özelli¤i de var. K›fl aylar›nda
ba¤›fl›kl›k sistemini de güçlendirdi¤i için gribe karfl› güçlü koruyucu etki gösteriyor. C vitamini, potasyum ve demir aç›s›ndan zengin
olan nar›n, cilt ve prostat kanserine karfl› koruyucu etki yaratt›¤› da biliniyor.
Elma: Posa yönünden çok zengin bir meyve olan elma sayesinden yetiflkinlere önerilen posan›n yüzde 15’ini almak mümkün. Elman›n çözünen posas› ya¤ asitlerine ba¤lanarak, kandaki kolesterol seviyesini düflürüyor. Çözünmeyen posas› ise ba¤›rsak siste-
minden at›klar›n daha h›zl› geçifline kolayl›k
sa¤l›yor. Elman›n özellikle kabu¤unda bulunan
antioksidan kuarsetin maddesi kanser hücrelerinin büyümesini ve da¤›lmas›n› azalt›yor.
Portakal: C vitamininin yan› s›ra B vitamini, potasyum, kalsiyum, magnezyum da içeren portakal, ba¤›fl›kl›k sisteminin güçlenmesine yard›mc› oluyor. Damar t›kan›kl›¤›n› önlüyor, kalp sa¤l›¤›n› koruyor. Ayr›ca içerdi¤i
tüm bu vitamin ve mineraller sayesinde mide
ve pankreas kanserini önleyici etkisi de var.
Mandalina: ‹çerdi¤i zengin C vitamini ile
hastal›klara karfl› vücut direncini art›ran
mandalina, güçlü bir antioksidand›r. Yüksek
tansiyonun düflmesine ve damar sertli¤ini
engellemeye yard›mc› oluyor.
Kivi: A ve C vitaminleri ve lif yönünden
zengin bir meyvedir. Ba¤›rsaklar› çal›flt›rarak sindirimi kolaylaflt›r›yor. Ba¤›fl›kl›k sistemini güçlendiriyor. Ayr›ca kanser oluflumuna
ve ilerlemesine karfl› vücudu koruyor.
26 Edebiyat Sema Kaygusuz
Sözcü¤ü diriltmek istiyorum
Yazar Sema
Kaygusuz genç
yaflta edebiyat
dünyas›nda
h›zla
yükselirken;
ünü de h›zla
ülke s›n›rlar›n›
afl›yor.
Liberation,
Kaygusuz’u
kitap ekine
kapak
yaparken, Le
Monde, “Hem
yo¤un hem de
k›r›lgan bu
roman
kahraman› o
kadar
ola¤anüstü ki,
bu noktada
insan Türkçe
bilmedi¤i için
üzüntü
duyuyor”
ifadelerini
kulland›.
Sema Kaygusuz
S
and›k Lekesi, Doyma Noktas›,
Esir Sözler Kuyusu, Yere Düflen
Dualar ve Yüzünde Bir yer… Yazar
Sema Kaygusuz’un flimdiye kadar
yay›mlanm›fl kitaplar›. Kaygusuz, kitaplar›yla edebiyat dünyas›nda h›zla
yükselirken; ünü de h›zla ülke s›n›rlar›n› afl›yor.
Yazar dikizlemek yerine, olaylar›n
içinden ak›p geçmek istiyor. A¤aç
olmak için a¤ac›n, tafl olmak için tafl›n akl›n› okuyor. fiarap zaman› geldi¤indeyse ba¤dan toplanmay› bekliyor, t›pk› üzüm gibi. Kimi zaman
rüzgar oluyor, kimi zaman bulut ama
asla acele etmiyor. Her fleyi sab›rla,
kelime kelime iflliyor. Kitaplar› yurt d›fl›nda da ilgiyle karfl›lan›yor. Kaygusuz, “Yere Düflen Dualar” kitab›yla Liberation’un kitap ekine kapak olurken; Le Monde, “‹nsan Türkçe bilmedi¤i için üzülüyor” diyerek kitab› sayfalar›na tafl›d›. Almanca ve Frans›zcadan sonra ‹sveççeye de çevrilen
kitap; gerçekle gerçeküstü zamanlar›n baflar›yla harmanland›¤›, alabildi¤ine yüklü ve bir o kadar da hafif.
Kaygusuz’la edebiyat sevdas›n›,
yazma tutkusunu ve kitaplarla olan
dostlu¤unu konufltuk. Okumak önce
merakla bafllar diyen Kaygusuz,
“Nereden gelirse gelsin benim asl›nda ‘söz’le büyülü bir iliflkim var. ‹flte
bu büyüyü seviyorum” diyor.
Edebiyat dünyas›nda genç
yaflta büyük bir etki yaratt›n›z. Bundan sonras› için hedefiniz nedir?
Ben Türkçeye nüfuz etmek istiyorum.
Ölmemek istiyorum. Gündelik hayat›n, ak›p giden zaman›n parças› olmaktansa; sözcü¤e eklenmek ve sözcü¤ü diriltmek istiyorum. Uzun soluklu bir ses olmak istiyorum. Arzular›m
ve isteklerim de o yönde zaten. Sab›rl›y›m. Acelem yok. Beklerim.
27
Yaz›yla aran›zda nas›l bir büyü
var?
Nereden gelirse gelsin benim asl›nda
“söz”le büyülü bir iliflkim var. Söz, zihinde
ve imgelem dünyanda yer ald›ktan sonra tamamen flekillendirebildi¤in bir fley. Kendin
flekillendiriyorsun. Ben söz ve dil aras›nda
hiçbir zaman hiyerarfli kurmad›m. Okur yazar aras›nda da böyle bir fley kurmad›m. Benim kitab›m› okuyan biri için al›nt›lad›¤› her
fley ona aittir. Söz ve dil sürekli bu de¤iflimi,
zenginli¤i büyülüyor. Ben de yazarak yaflad›¤›m büyüleri yans›tmaya çal›fl›yorum.
ya bafll›yorum. Yani bir fleyi hissetmek, anlamak, kavramak gerekiyor.
Nelerden etkileniyorsunuz?
Sistematize etmedi¤im için bilmiyorum ama
gözün bir ideolojisi oldu¤unu düflünüyorum.
Haf›zan›n ve hat›ran›n da bir ideolojisi var.
Nas›l bak›yorsan, gördü¤ün fleyleri de o flekilde yans›t›yorsun. Ben mesela bir fleye bakt›¤›mda k›r›lma anlar›n› görüyorsam; de¤iflim, dönüflüm ve birden bire ayd›nlanma an›na tan›k oluyorsam, o iflte öykü sanat›na
denk geliyor. Fakat içinde bulundu¤um bir
fley ba¤ bozumu ise, oradaki hayat, da¤lar,
kifliler, insanlar›n üzümle iliflkisi merak konusu ise ve herkesin kiflili¤i bir karaktere dönüflüyorsa ortaya roman sanat› ç›k›yor. Her fley
gözün bak›fl›yla flekilleniyor.
Yazarken nas›l bir teknik kullan›yorsunuz?
Kesinlikle sayfa sayfa yazmam; kelime kelime çal›fl›r›m. Bu konularda oldukça titizim.
Çok zor oldu¤u için ne yazarsam yazay›m
uzun zaman al›yor. Yazd›klar›m› dinlendirir,
tekrar tekrar bakar›m. Okurum. Beni mutlu
eden de yaz›n›n bu k›sm› zaten. Acele etmiyorum, tad›n› ç›kar›yorum.
Yazmaya bafllamadan önce bulundu¤unuz ortam› kurgular m›s›n›z?
Çok sab›rl› ve araflt›rmac› biriyim. ‹flleyece¤im konuyu tüm detaylar›na kadar incelerim.
Mesela alt›n konusunu iflleyeceksem bir metalürji mühendisiyle çal›fl›r›m. Teknikte hata
yapars›n›z bu kabul edilemez. Mesela bir
Malta eri¤i a¤ac›n›n meyvesini sonbaharda
verirsen, b›rak okuru a¤aca büyük haks›zl›k
yapm›fl olursun. ‹lk roman›m “Yere Düflen
Dualar” için de yaklafl›k iki y›l çal›flt›m ve kitab› dört y›lda tamamlad›m.
Betimleme gücünüz de oldukça
güçlü. Bunun nas›l bir inceli¤i var?
Deneyimlemek en önemli faktör. Hesap kitap
ifli de¤il ama ne oldu¤unu inan›n ben de bilmiyorum. Mesela bir tafl› anlataca¤›m. Öncelikle tafl›n kendisi oluyorum. Ben tafl olsam,
ne olurdu diyorum; hissettikten sonra yazma-
Olaylar› bire bir yafl›yor musunuz;
yoksa her fley düfl mahsulü mü?
Tabii ki yafl›yorum. Ben zaten yaflanmayan
fleylerin anlat›lmas›n› ahlaki bulmam. Bir olay›n içinden geçeceksiniz, kendinizi atefle
atacaks›n›z ondan sonra oturup yazacaks›n›z. Dikizlemenin çok do¤ru oldu¤unu düflünmüyorum. Ben de bu roman›m için bir adaya
yerlefltim, ev tuttum ve anlatt›¤›m fleyleri bire
bir yaflad›m.
‹lk roman›n›z “Yere Düflen Dualar”
ile yabanc› okurlarla da bulufltunuz. Bu nas›l bir duygu?
Çok güzel bir fley. Yazd›¤›n›z dilin d›fl›nda,
sizi anlamayan insanlar› da heyecanland›rmak o kadar güzel ki.
Çeviride baz› fleyler eksik kalm›yor
mu?
Hay›r kalm›yor. Biz nas›l yabanc› yazarlar›
büyük bir zevkle okuyorsak, onlar da bizim
kitaplar›m›z› okuyor. Çeviri için çok u¤raflt›k
zaten. ‹flin o k›sm› çok zor. Benim bu konuda söylemek istedi¤im ne varsa Le Monde’da yer ald›. O çok güzel bir de¤erlendirmeydi.
Le Monde ve Liberation’un kitaba
genifl yer vermesi nas›l bir etki yaratt›?
Yurtd›fl›nda her fley çok farkl›. Daha sayg›n
ve daha fazla k›ymet veriliyor. Bizde yaz›
çok hafife al›n›r ve herkes kendi roman›n› yazabilir gözüyle bak›ld›¤› için de çok fazla
önemsenmez. Bu yüzden elefltiriler oldukça
iyi bir etki yaratt› diyebilirim.
28 Güzellik SPA
Sudan gelen sa¤l›k
Do¤al terapi
yöntemi olan
SPA, son
y›llarda büyük
ilgi görüyor.
‹nsanlar SPA
merkezlerinde
do¤al yollarla
vücudun tuz
dengesini
ayarl›yor,
enerji
kazan›yor,
stres at›yor ve
a¤r›lar›ndan
kurtuluyor.
S
on y›llarda oldukça popüler
olan SPA, Latince ‘Sanus per
aquam’ yani ‘Sudan gelen sa¤l›k’
anlam›na geliyor. Tamamen do¤al
olan bu yöntemle insanlar vücudunun su ve tuz dengesini ayarl›yor,
enerji kazan›yor, stresten ar›n›yor ve
yorgunluk at›yor. Son y›llarda büyük
ilgi gören bu do¤al terapi, a¤r›lara
da iyi geliyor. fiehir hayat›n›n yo¤un
stresinden uzaklaflmak isteyenlerin
artmas›yla SPA merkezlerinin say›s›
da h›zla art›yor.
Bizim için yeni olsa da SPA’n›n geçmifli asl›nda Roma ‹mparatorlu¤u’na
kadar uzan›yor. O dönemlerde savafltan dönen yaral› ve yorgun askerlerin bedenleri özel olarak yap›lan banyolarda ‘sanus per aquam’
yöntemiyle tedavi edilirmifl. Hatta
14. yüzy›lda Belçika’da bu sebeple
ünlenmifl ve günümüze kadar gelen
Spa isimli bir de flehir kurulmufl.
Roma’da bafllay›p Avrupa’ya yay›lan SPA kültürü; günümüzde mineral
sular›, deniz suyu ve daha pek çok
terapiyi de kapsayan sa¤l›k merkezleri haline geldi.
fiifa niyetine su
Müzi¤in hastal›klar› iyilefltirmede
kullan›lmas› gibi su da bu yöntemle
s›cak ya da so¤uk olarak damlatma, püskürtme ve dufllama gibi
yöntemlerle dinlenme ve ferahlamak için kullan›l›yor. Günümüzde
sadece bu tarz çamur ve su terapilerinin de¤il ayn› zamanda masaj
terapilerinin, aroma terapilerin, güzellik ve bak›m kürü hizmetlerinin
de yer ald›¤› SPA merkezlerinde;
beden, zihin ve ruh üçlüsünün ar›nmas› ve yenilenmesi için de uygulamalar mümkün.
Terapilerde estetik ve güzellik amaçl› su uygulamalar›ndan thalassoterapi, hidroterapi, balneoterapi ve bitki banyolar› ön plana ç›k›yor. Deniz
suyuyla yap›lan thalassoterapi s›rt
a¤r›lar›, romatizma, fazla kilo ve selülit gibi sorunlar için çözüm sunuyor. Hidroterapi de kan dolafl›m›n›n
h›zlanmas›n› ve vücuttaki toksinlerin
d›flar› at›lmas›n› sa¤l›yor.
SPA’larda a¤›rl›kl› olarak termal ya
da deniz suyu kullan›l›yor. Bu merkezlere gelenler genellikle vücut
bak›m programlar›n› tercih ediyor.
Yeni tekniklerin de eklenmesiyle
SPA merkezlerindeki hizmetler terapi, masaj, çamur banyosu ve vichy
duflu olmak üzere dört bafll›kta toplan›yor.
Termal veya deniz suyu içeren özel
jakuzili küvetlerde uygulanan Romatoloji ve fizik tedavide kullan›lan
balneoterapi stres ve s›rt a¤r›lar›na
iyi gelirken; bitki banyolar› da zihinsel ve ruhsal bütünlük etkisi yarat›yor. SPA’larda en çok talep gören
masajlar ise vücudun direncini art›r›p, cildi pürüzsüzlefltiriyor.
29
SPA cenneti Türkiye
Türkiye, yaklafl›k 1500 termal ve flifal› su
kayna¤›yla dünyadaki ilk yedi ülke aras›nda
yer al›yor. Uluslararas› standartlara sahip
olan bu SPA merkezleri, hem vatandafllara
hem de turistlere hizmet veriyor. ‹flte Türkiye’nin en iyi SPA merkezlerinden birkaç örnek:
Six Senses Spa Kempinski Hotel Bodrum
Six Senses Spa, 5500 metrekare alanda
hizmet veriyor. Buradaki uygulamalara Six
Senses Piramidi deniyor. Piramidin temelinde görme, iflitme ve dokunma; ikinci aflamada da tat alma ve koklama duyular› var. Zirvede ise alt›nc› duyu olan haz yer al›yor.
Six Senses Spa’da Thai, Vietnam, refleksoloji, shiatsu, aromaterapi gibi masajlar yap›l›yor. Burada ayr›ca K›z›lderililere özgü
kula¤›n mum yard›m›yla temizlenmesi yöntemi de uygulan›yor.
Richmond Nua Wellness Spa – Sapanca
‹stanbul’a yak›n Sapanca Gölü kenar›ndaki
SPA otelinde, VIP Mystique Süiti, buhar banyolu ve Fin hamaml› süit gibi konaklama se-
çenekleri bulunuyor. Havuz ve dufl bölümünde s›rt, ayak, gö¤üs masajlar›n›n uyguland›¤› tuzlu su havuzu ve aktivite havuzu, ya¤mur ve sisten oluflan do¤al dufllar yer al›yor.
Sauna ve banyo bölümünde ise Osmanl› Buhar Banyosu, s›cak ve
tuzlu su buhar›nda bitki
kokulu buhar banyosu
yap›l›yor. Sole Steam
Bath, taflla terapi yap›lan Laconium, yüzy›ll›k
a¤açlardan oluflan Loft Sauna
ve arkadafl gruplar›n›n birlikte kullanabilece¤i Vip Relax Unit (VRU) diye özel bir de bölüm var.
Caudalie Vinotherapie Spa Les Ottomans – ‹stanbul
Burada derin doku masaj›, Asya ya¤s›z masaj›, Tai masaj›, ‹sveç masaj›, Bali dört el
masaj› gibi masajlar uygulan›yor. 60 dakikal›k hamilelik masaj› ise merkezin en özel
uygulamas›. Uygulama fliflkinli¤in, s›rt ve boyun a¤r›lar›n›n azalt›lmas›na yard›mc› oluyor, kan dolafl›m›n› düzenliyor. Caudalie’de
uygulanan k›rm›z› flarapl› f›ç› banyosu da oldukça ünlü. Bu da cildi temizliyor ve rahatlat›yor.
Rixos Hotel Premium Spa Belek –
Antalya
Burada ‘macera odalar›’nda, örne¤in ya¤mur ma¤aras›nda, mineral yüklü suyla y›kan›rken tropik ormanlara özgü ses ve ›fl›klarla
kendinizi Amazon ormanlar›nda
hissediyorsunuz. Kar sevenler
için suni kar ya¤d›r›l›yor, s›ca¤› sevenler için kum odalar› bulunuyor. Lenf drenaj masaj›, thalassoterapi, hidromasaj küveti,
çamur terapisi gibi seçenekler de var. Kleopatra’n›n süt banyosu
ve çikolata bak›m› da uygulan›yor, Thai, Afrika, Bali, sualt› masajlar› yap›l›yor.
Bottanica Thermal Spa Sheraton –
Çeflme
3500 metrekarelik Botanica Thermal
Spa’da 26 bireysel bak›m ünitesi, üç Tayland süiti ve çiftlere yönelik bir özel süit bulunuyor. Masaj, vücut ve cilt bak›m› gibi hizmetler veriliyor. Spa’da sauna, buhar banyosu, kar çeflmesi, macera duflu, kapal› iki
termal havuz, ›s›t›lm›fl denizsulu bir havuz,
300 metrekarelik Türk hamam› ve dev akvaryumlu dinlenme salonu da bulunuyor.
30 Haberler
Sofra Grup SAP’yi seçti
T
ürkiye’nin toplu yemek ve destek
hizmetler sektöründeki ilk SAP
projesi Sofra Grup ile hayata geçti.
Geliflerek büyümeyi sürdüren Sofra
Grup, bu süreçte bilgi ifllem altyap›s›n› yenilerken firma genelinde Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) sistemine
geçmeyi de kararlaflt›rd›. Böylece
yayg›nl›¤›, deste¤i, edinilmifl tecrübe
gibi kriterlere dayal› seçim sonucunda SAP R/3 sistemi tercih edildi.
SAP R/3 projesi ile birlikte, ifl süreçleri entegre bir sistem içine al›nm›fl
oldu. Bu projede menülerin planlan-
mas›, pax üretimi, proje bazl› hammadde ihtiyaçlar›n›n tespit edilmesi;
tedarik süreci, yemek maliyetlerinin
izlenebilirli¤i, yemek ve hammadde
detaylar›nda tüketim, sat›fl, da¤›t›m
ve faturalama gibi operasyonel süreçler yer al›yor.
SAP R/3 sisteminin uygulamaya
geçmesiyle birlikte, operasyonel süreçler sistematik ve entegre hale gelecek. Bilgi ak›fl› kolaylaflacak, bilgi
içeren tüm kay›tlar›n saklanabilirli¤i
ve izlenebilirli¤i sa¤lanacak ve verimlilik artacak. Üretim süreçleri ve
maliyetler h›zl› ve do¤ru biçimde
kontrol edildi¤inden, hedefler do¤rultusunda daha h›zl› kararlar verilebilecek.
Çözüm orta¤› olarak Uniteam’in yer
ald›¤› ve 40 kiflilik bir ekip taraf›ndan yürütülen Türkiye’nin hizmet sektöründeki ilk SAP projesi, Haziran
2009’da bafllad›. Proje Ocak
2010’da pilot projelerin canl›ya
al›nmas›yla birlikte devam ediyor.
Üst yönetimin tam deste¤iyle yürütülen proje Nisan 2010’da tüm departman ve projelerde uygulanacak.
Grubumuzun Çinli ve ‹spanyol
aflç›lar› Türkiye’deydi
S
ofra Grup’un düzenledi¤i ve de¤iflik lezzetlerin, hizmet verilen
firma ve okullara sunuldu¤u Dünya
Mutfaklar› Günleri için bu y›l ‹spanya
ve Çin seçildi.
Kas›m ay›nda ‹spanya Compass’›n
ünlü aflç›bafl›s› Antonio Soria, Madrid’den gelerek iki gün boyunca öncelikle Eurest Türkiye ekibinden 60
kifliye e¤itim verdi. Daha sonra Paelladan Castellana çorbas›na kadar
birçok de¤iflik ve ünlü ‹spanyol tatlar›n› Türk ekiple birlikte piflirerek, misafirlere sundu. Ayr›ca ünlü Creme
Catalan tatl›s›n› izleyenlerin önünde
ateflle buluflturarak de¤iflik ve profesyonel bir flov sergiledi.
Aral›k ay›n›n ortalar›nda Compass Pekin’den ‹stanbul Eurest’i ziyaret eden
Çinli ünlü aflç›bafl› Yang Chung Dong
da ilk günlerde Çin menülerinin inceliklerini Türk aflç›larla paylaflt›. Bugüne özel Çin motifleriyle dekore edilen
okul ve flirket yemekhanelerinde, birbirinden farkl› yöresel Çin yemekleri
be¤eniye sunuldu. Türk mutfa¤›na
hayran kalan Soria ve Dong, aflç›lar›m›zdan ö¤rendikleri seçme birkaç
menüyü de ülkelerinde düzenleyecekleri Türk gününde sunmak üzere memnuniyetle Türkiye’den ayr›ld›lar.
31
18. Kalite Kongresi’ne sponsor olduk “Beslenme ve
kanser günleri”
S
ofra Grup, 16 18 Kas›m 2009
tarihleri aras›nda ‹stanbul Lütfi K›rdar
Uluslararas› Kongre
Merkezi’nde KALDER’in
düzenledi¤i 18. Kalite Kongresi’ne sponsor oldu.
Kongre, gerek kat›l›mc› say›s›, gerek paylafl›lan bilginin nitelik ve niceli¤i, gerekse itibar› aç›s›ndan ülkemizin en önemli organizasyonlar›ndan biri olarak kabul ediliyor.
S
ofra Grup kas›m ay›nda Ankara’da,
Hacettepe Kültür Merkezi’nde birincisi
düzenlenen “Türkiye’deki Beslenme Al›flkanl›klar› ve Kanser ‹liflkisi Sempozyumu Beslenme ve Kanser Günleri”nin sponsoru
oldu.
Kongre’de, “Sürdürülebilir Topluma Dönüflüm- Yeni ‹fl Yapma Biçimleri” konusu farkl›
yönleriyle de¤erlendirilerek, konunun uzmanlar› taraf›ndan tart›fl›ld›.
Compass’tan büyük baflar›
C
ompass Grup,
2009 finansal
rakamlar›n› 30 Eylül’de aç›klad›. Zorlu bir dönemde büyük baflar›lara imza atan
Compass Grup faaliyet raporunda sürekli
verimlilik için ciddi bir baflar› elde ettiklerine
dikkat çekildi. Y›ll›k 13.4 milyar Pound’luk
ciro elde eden grubun CEO’su Richard Cousins ise rakamlara iliflkin flunlar› söyledi: Gerek yeni ifl kollar›nda ulafl›lan yüksek performans, gerekse yap›lan de¤iflikliklerle birlikte
sa¤lanan operasyon verimlili¤iyle toplamda
161 milyon Pound’luk tasarruf sa¤land›. Bu
tasarrufla 100 milyon Pound’luk kar art›fl› elde edildi.
Sofra’dan do¤aya tam destek
D
o¤an›n korunmas›na son derece önem
veren Sofra Grup, Bursa Çevre Koruma
ve Do¤ayla Dayan›flma Dergisi taraf›ndan
düzenlenen “Türkiye Yeflil Kals›n” a¤aç dikme kampanyas›na destek verdi.
Büyük bir kat›l›m›n gerçekleflti¤i a¤aç dikme
töreninde, ilk etapta Bursa’n›n Mudanya ilçesine ba¤l› Trilye beldesinde; 2 bin 500 adet
fidan bölge halk›n›n ve ö¤rencilerin kat›l›m›yla dikildi.
Vestel temizlikte de Sofra’y› seçti
V
estel, toplu yemek
hizmetinden sonra temizlik hizmetleri için de
çözüm orta¤› olarak Sofra Grup’u tercih etti. Sofra Grup’un multi-hizmetler flirketi olan
Euroserve, Manisa’daki Vestel City’nin temizlik hizmet ihalesini yaklafl›k bir y›l süren
zorlu bir sürecin ard›ndan kazand›. ‹ki y›ld›r Vestel City’de 20.000 çal›flana toplu
yemek hizmeti veren Sofra
Grup, temizlik hizmeti ile
birlikte toplam 700 kiflilik
ekibiyle hizmetlerini daha yüksek kalite anlay›fl›yla sunmaya devam edecek. Sofra
Grup’un kurumsall›¤›, ciddi organizasyon
yap›s› ve istikrarl› hizmet kalitesi; Vestel yönetiminin bu karar› vermesindeki en önemli
faktörler oldu.
Türkiye’deki beslenme al›flkanl›klar› ve kanser iliflkilerinin detayl› bir flekilde ele al›nd›¤› sempozyum alt› ayr› oturumda tamamland›.
Baflta Sa¤l›k Bakanl›¤› ve Tar›m Bakanl›¤›
olmak üzere çok say›da kurumun destekledi¤i sempozyuma, alan›nda uzman çok say›da bilim adam› ve uzman akademisyen
de konuflmac› olarak kat›ld›.
Sempozyumun bilimsel içeri¤inde bu sene
obezite ile mücadele, kanser ve beslenme
iliflkileri, kansere karfl› koruyucu popüler
yaklafl›mlar ve mutfak ve organik ürünlerin
yer ald›¤› konular ifllendi.
Sofra Grup Kalite Güvence ve Denetim
Müdürü ve ayn› zamanda Amerikan Diyetisyenler Derne¤i Denizafl›r› Ülkeler Temsilcisi Füsun Ataya ve ekibi de grubumuzu
temsilen oturumlarda yer ald›.

Benzer belgeler