GOSB

Transkript

GOSB

O
S
B
TÜRKİYE
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERGİSİ
"GOSB'u en kısa sürede
genel kurula geçmiş OSB'ler
arasında görmek istiyorum"
Nihat Ergün
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
VARAN 2:
Kocaeli’nin dinamizminden
Ekonominin vizyonerliğine
OSB Yönetmeliğinin
Demokratik Değerlerle
Eleştirisi
Adil Kanıöz
Gebze Organize Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
OSB'ler hizmette
sınır tanımıyor
Adıyaman OSB 100 milyon
dolar ihracat hedefliyor
Adıyaman Organize
Sanayi Bölgesi
Linde Gaz, teknolojik
yenilikleri ile iddialı
Kalıcı Olmak için: Ar-Ge
Dr. Turgay Erkılıç
Klinik Bakım Ar-Ge Tıbbi Cihazlar ve Sağlık
Teknolojileri San. Tic. Ltd. Şti.
GMKA Güney Marmara
Kalkınma Ajansı
Türkiye dünyanın güçlü ekonomileri
arasında yer alacak
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan
ŞUBAT 2012 SAYI: 26
İÇİNDEKİLER
8
32
52
46
56
GOSBSAD Mesajı
Ekonomi
6
Demokratik Değerlerle Eleştirisi
362011 ihracatı 134.6 milyar dolar
Adil Kanıöz
Türk Ticaret Kanunu
Gebze Organize Sanayi Bölgesi
40Yeni TTK ve Şirket Web
Siteleri Düzenlemeleri
Diyalog
Veri Kontrolü
8
44SCADA sistemi ve
Türkiye dünyanın güçlü
ekonomileri arasında yer alacak
OSB Uygulamaları
Zafer Çağlayan
Ekonomi Bakanı
Teknopark
46Kalıcı olmak için Ar-Ge
OSB Haberler
21OSB’lerde elektrik
Klinik Bakım Ar-Ge Tıbbi Cihazlar ve
Sağlık Teknolojileri San. Tic. Ltd. Şti.
proje yetkisi OSBÜK’ün
Bölgesel Kalkınma
48GMKA Güney Marmara
OSB Soruşturma
24OSB’ler Hizmette Sınır Tanımıyor
Büyüteç
32Linde Gaz, teknolojik
Sait Tosyalı
Linde Gaz A.Ş. Genel Müdürü
Kalkınma Ajansı
OSB Tanıtım
52Adıyaman OSB
Ülke Araştırması
56Yatırımcıya yeni adres: Nijerya
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I ŞUBAT 2012
3
GOSB DERGİDEN
4
Gebze Organize Sanayi
Bölgesi Sanayicileri
Derneği Yayın Organı
Bölgesi Sanayicileri Derneği
İdare Merkezi:
GOSB Kemal Nehrozoğlu
Cad. Teknopark, High Tech
Bina 1. Kat A8
Gebze 41480 Kocaeli
Tel: 0 262 677 11 77
Faks: 0 262 677 11 78
[email protected]
Sorumlu
Yazı İşleri Müdürü:
Baskı:
GOSBSAD Adına
İmtiyaz Sahibi:
Adil Kanıöz
Özgün Ofset Tic. Ltd. Şti.
Tunçer Gömeçli
Yeşilce Mah. Aytekin Sok.
No: 21 4. Levent - İstanbul
Tel: 0 212 280 00 09
GOSBSAD Genel Sekreteri
Yayın Kurulu:
Necmi Sadıkoğlu
Ayşe Serra Sayman
Ünal Öz
Teknik Yönetmen:
Fırtına Arısoy
[email protected]
Editör:
Burçin Yeşiltepe
Yazıların sorumluluğu
yazarlarına aittir.
Yayınlanan yazılardan
kaynak gösterilmeden alıntı
yapılamaz.
[email protected]
Reklam Koordinatörü:
Bike Ayça Ekim
Tel: 0262 677 11 79
[email protected]
GOSBSAD
Yapım:
GOSB Dergi,
tarafından aylık yayınlanır.
Mavi Tanıtım ve İletişim
Rasim Paşa Mah.
Ayrılıkçeşme Sok.
No: 122 Kadıköy-İstanbul
Tel: 0 216 418 59 31
Yerel-Türkçe-İlmi
GOSB DERGİ 2012 YILI REKLAM FİYATLARI
Frekans
1-3 Sayı
4 Sayı
6 Sayı
12 Sayı
Arka
Kapak
3.500.- TL
2.950.- TL
2.600.- TL
1.750.- TL
Ön
Kapak İçi
3.000.- TL
2.550.- TL
2.250.- TL
1.500.- TL
Ön Kapak
Karşısı
3.000.- TL
2.500.- TL
2.250.- TL
1.500.- TL
Arka
Kapak İçi
2.500.-TL
2.100.- TL
1.850.- TL
1.250.- TL
Arka
Kapak
Karşısı
1.500.- TL
1.250.- TL
1.100.- TL
750.- TL
İç Sayfa
1.000.- TL
850.- TL
750.- TL
500.- TL
İç İki Sayfa
1.750.- TL
1.500.- TL
1.300.- TL
850.- TL
650.- TL
550.- TL
450.- TL
350.- TL
İç 1/2
Sayfa
ŞUBAT 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
BU SAYIDA
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD Genel Sekreteri
O
rganize Sanayi Bölgelerinde yer alan kuruluşları ve genelde tüm sanayicileri yakından ilgilendiren iki bakanlık var.
Biri Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, diğeri de Ekonomi Bakanlığı. Aylık yayın hayatımıza başladığımız 25. sayımızda Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ile yapmış olduğumuz
röportajımızı yayınlamıştık. Bu sayımızda Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayan’ın görüşleri ile söyleşilerimizi sürdürüyoruz.
Artık tüm OSB’leri kucaklayan dergimizin ana bölümlerini,
OSB’ler ve OSB’lerde yer alan kuruluşları ilgilendiren haberler
ve görüşlerle OSB’lerden haberler oluşturuyor. Bu anlayışla bu
sayıda OSBDER Yönetim Kurulu Başkanı ve değişik OSB Yönetim Kurulu Başkanlarının görüşlerine yer verdik. OSB tanıtımlarını da Adıyaman OSB ile sürdürüyoruz.
Dernek Başkanımız Adil Kanıöz OSB Yönetmeliğinde ilginç bir
noktayı “OSB içinde birden çok parseli olan kuruluşların Genel
Kurullarda parsel sayıları kadar oy kullanabilmeleri” konusunu
gündeme getiriyor.
Başarılı OSB kuruluşlarını ve bu kuruluşların fark yaratan yenilikçi ve yaratıcı uygulamalarını, örnek alınacak yaklaşımlar olarak
okuyucularımıza sunmaya devam ediyoruz. Linde A.Ş. bu kuruluşlardan biri. OSB’lerde gün geçtikçe yaygın bir şekilde uygulamaya konan teknolojik yeniliklerden biri olan SCADA konusunu bir uzmanına sorduk. Siemens Sanayi ve Ticaret A.Ş. Altyapı
ve Şehirler Sektörü Akıllı Şebekeler Bölüm Müdürü Hasan Ali Pazarcı konuyu sizler için özetledi.
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun kısa bir süre sonra yürürlüğe girecek olması bu konuyu gündemin en sıcak maddesi haline getirdi. Biz de bu sayıda “Yeni TTK ve Şirket Web Siteleri Düzenlemeleri” konusunu Microsoft Gold Certified iş ortaklarından
Simternet’in sahibi Ataol Ay’dan öğrenmeye çalıştık. Önümüzdeki sayıdan itibaren yeni TTK’nın yaratabileceği farklı sıkıntıları ele alacağız.
Sizlerin görüş ve önerileri bizler için çok değerli. Okuyucu katkınızı bekliyoruz.
Saygılarımızla
GOSBSAD MESAJI
Demokratik Değerlerle Eleştirisi
Demokratik yönetim anlayışı anlamında Genel Kurul oluşumuna bakmak istiyoruz.
Adil Kanıöz
6
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
OSB kanunun “Genel kurul” başlığı altındaki 25. Maddesi özetle; “Kendilerine
yer tahsis edilen, böylece Katılımcı sıfatını kazanan gerçek veya tüzel kişiler Genel kurulda temsilci ile oy verir” şeklindedir ve OSB Genel kurullarında her parsel sahibinin 1 oy ile temsil edileceğini belirtmektedir.
Diğer taraftan OSB yönetmeliği ise kimin genel kurullarımızda oy verebileceği konusunu, “Genel kurulda oy hakkı ve temsil” başlığı altında 29. Maddesinde belirliyor.
Buna göre, kanunun tarifine ilave olarak ve özetle; “Katılımcılardan Gerçek kişiler
kendisi veya yetkilendirilmiş temsilcisi ile, Tüzel kişiler ise Yetkilendirilmiş Gerçek kişiler olarak, Genel Kurullarda 1 oy ile temsil edilir” deniyor.
Kanun ve yönetmelik konuyu aynı şekilde ele alınca, ortaya evrensel demokratik değerlerle örtüşmeyen garip bir tablo ortaya çıkıyor.
Genel Kurullarımız demokratik yönetimlerin en önemli üstünlüğü olan çoğulculuğun ve katılımcılığın sağlandığı platformlardır. Burada katılımcılarımız bir araya
geliyor, herkes özgürce fikrini söylüyor, özgürce tartışılıyor, konu veya fikir oylanıyor
ve her katılımcı 1 oy veriyor, çoğunluğun dediği oluyor. Demokratik yönetimin güzelliği çoğulculuk, katılımcılık sağlanıyor. Olması gereken de budur.
Ü
lkemizin değerli katılımcı sanayicileri, 2012 yılı Ocak ayından itibaren dergimiz GOSB’u aylık olarak yayımlamaya başladık. Bütün faal OSB’lerde dağıtımını sağladık. Daha da önemlisi, bu güzel ülkemizin toplam 264 Organize Sanayi
Bölgesi’nin sorunlarına duyarlı bir dergi olarak vizyonumuzu yeniledik.
Gebze Organize Sanayi yani GOSB ülkemizin örnek ve öncü OSB’si olduğuna göre
dergimiz de bu örnekliği kamu yararı adına somut olarak gerçekleştirmeye çalışacak. Bu bakımdan kanun, yönetmenlik ve uygulamalardan kaynaklanan yanlış şeylerin iyileştirilmesinin peşinde olacağız.
Bu konudaki öneri ve taleplerinizi [email protected] adresine iletiniz.
Geçen sayımızda ıslah OSB konusunu yazmıştık. Bu sayımızda ise başlıktaki konumuzu sorguluyoruz.
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) Kanunu ve Yönetmeliği 2000 yılında yürürlüğe girdi. Geçen 12 yıllık dönemde bazı iyileştirmelerle bu günlere kadar geldik.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza ve Bakanlık Yönetimine bu iyileştirmeler
için teşekkür ediyoruz. Ancak ben bu yazımda gözden kaçan ve yönetmelik değişikliğiyle düzeltilebilecek bir başka iyileştirme talebini gündeme getirmek istiyorum.
Kanunlar ve yönetmelikler de canlı organizmalar gibidir. Sürekli iyileşme durumundadırlar. Bu iyileşmeler olmadığında, ihtiyaçlara cevap veremez ve toplumun önünü tıkamaya başlarlar.
Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) yöneticilerinin, kanun ve yönetmelik konularındaki eleştirilerini, çeşitli platformlarda ve ilgili yayın organlarında yakın
zamanda yine gördük.
Ancak bu eleştiriler genellikle maddi ve sektörel konularla ilgiliydi. Bu yazımızda
kanunun, daha somut olarak yönetmeliğin demokratik değerlerle örtüşmeyen
bir - iki maddesi üzerinde duracağım.
Gerçek demokrasiyi, ülke yönetimi için tek yönetim biçimi olarak oluşturmaya çalışıyoruz. Organize Sanayi Bölgelerinin yönetimi için ise, demokratik ve çağdaş yönetim biçimi Genel Kurul yönetim sistemidir. Gerekli koşulları oluşturup, OSB’lerimizi
Genel Kurul sistemi ile yönetme talebinin anlamı;
• Şantiye yönetimi düzeninden, stratejik yönetim düzenine,
• Keyfi, fiktif ve torba bütçe düzeninden, hedefleri olan bütçe düzenine,
• Keyfi hizmet anlayışından, sanayi odaklı hizmet anlayışına,
• Üç veya beş kişinin keyfi yönetiminden, katılımcı sanayicilerin oluşturduğu çoğulcu ve katılımcı demokratik yönetim anlayışına geçiştir.
Ama gerçekte böyle olmuyor. Bakın, neden?
Gerçek veya tüzel kişi katılımcıların aynı OSB’de 3 adet parseli olabiliyor. Bu durumda, bir ve aynı kişi olan katılımcımız 3 oy kullanıyor. Başka bir deyişle genel kurulda 3 oy ile kendisini temsil ediyor. Genel kurullarımızda fikirler oylanıyor. Bir katılımcının 3 fikri olamayacağına göre bu durumda üç parseli olan katılımcımızın fikrinin daha demokratik olduğu anlamına gelen paradoksal (ikilem) bir durum ortaya çıkıyor.
Diğer taraftan, 3 parseli olan katılımcımızın fazla yatırımı olduğu için 3 oy versi normaldir diye düşünsek bile bu durumda daha büyük bir ikilemi önümüze koyuyoruz.
Örnek olarak katılımcımızın 3 parselinin toplam alanı 25 bin m2 olduğunu var sayalım. Diğer taraftan başka 1 katılımcımızın 1 parseli var ama alanı 100 bin m2 bu
durumda bu katılımcımız daha büyük yatırımcı daha büyük fikirleri vardır diye genel
kurulumuzda 12 oy mu verdireceğiz.
Fikir özgürlüğü bütün diğer temel hak ve özgürlüklerin temeli ve zeminidir. 1 fikre 1 oy verdirmek ise bunun esasıdır.
Bu günlerde içselleştirmeye çalıştığımız evrensel demokratik değerler, insan hakları ve özgürlükler anlamında anayasamızı yeniden yazıyoruz. Anayasa genel bir çerçevedir. Kanun ve yönetmenliklerimizi de bu bakış açısına uygun duruma getirmemiz gerekir.
Bunun yolu OSB yönetmeliğimize 1 fikir - 1 oy anlayışı ile bakmaktır. Yönetmeliğimizin 29. Maddesinde; “Bir OSB’de, Gerçek veya Tüzel Katılımcı, parsel sayısına bakılmaksızın kendisi veya yetkilendirdiği kişi tarafından Genel Kurulda 1 oy ile
temsil edilir” denebilir.
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği (GOSBSAD) tüzüğümüzden örnek verirsek; Her katılımcı sanayicimiz Genel Kurullarımızda 3 parseli de olsa 1 oy
kullanır, en büyük parseli de olsa 1 oy kullanır.
Çünkü, bir kişinin bir konuda, bir fikri olur.
İki fikri olursa Nasrettin hoca fıkrası olur.
Bu konuda Atalarımız ‘Yanlışlığı görüp düzeltmeyen, onu teşvik ediyor
olur.’ demiş.
On iki yıldır gözden kaçan bu yanlışı Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın değerli yöneticilerinin dikkatlerine sunuyoruz.
Saygılarımla...
DİYALOG
8
Ekonomi Bakanı
Zafer Çağlayan,
GOSB Türkiye
Dergisi’nin
sorularını
yanıtladı. Ekonomi
Bakanlığı'nın
öncelikli gündemini
aktaran Bakan
Çağlayan,
sanayicilerin iş
potansiyellerini
büyütmeleri
için neler
yapabileceklerini
değerlendirdi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan:
Türkiye dünyanın güçlü
ekonomileri arasında yer alacak
2012 yılında bizi nasıl bir Türkiye bekliyor?
üresel pazarlarda 2011 yılında yaşanan gelişmeler, 2012 için belirsizliklerin arttığına işaret etmektedir. 2011 yılında, ülkelerin, siyasi ve ekonomik olarak ertelediği, göz ardı ettiği sorunların su yüzüne çıktığı gözlemlenmektedir. Bu bakımdan, 2011, yüzleşme ve hesaplaşma yılı olmuştur. Temennimiz, dünya ekonomisindeki liderlerin
cesur adımlar atarak, 2012 yılında sorunların temeline inen çözümler üretebilmeleridir.
Ülkemiz açısından sürece baktığımızda, ülkemiz ekonomisi geçmişte
yaşadığı sıkıntılardan edindiği tecrübeler sayesinde 2008-2009 Küresel Mali Krizini en az hasarla ve hızlı bir şekilde atlatabilmeyi başarmıştır. 2011 yılının ilk üç çeyreğinde küresel büyümede yaşanan gerilemeye karşın Türkiye ekonomisi güçlü bir büyüme performansı sergileyerek gelişmiş ekonomilerden ayrışmıştır. İlk üç çeyrek itibariyle gösterilen yüzde 12,0, yüzde 8,8 ve yüzde 8,2’lik büyüme performanslarıyla Avrupa’nın en hızlı büyüyen ekonomisi olmuştur. Hükümetimizin ortaya koyduğu 2012-2014 dönemine ait Orta Vadeli Program’da
Türkiye ekonomisinin 2011 yılında yüzde 7,5 oranında büyümesi hedeflenmiştir. Üçüncü çeyrekteki yüzde 8,2’lik büyüme göz önüne alındığında, bu hedefin aşılması dahi muhtemel görünmektedir. 2012 yılına yönelik büyüme tahmini ise yüzde 4’tür.
Uluslararası alanda yaşanan ekonomik ve siyasal istikrarsızlıklara rağmen, yakalamış olduğumuz istikrarlı ve güçlü büyüme performansıyla
birlikte mali göstergelerimizdeki olumlu seyir sayesinde bölgesinde ve
küresel çapta örnek teşkil eden ülkemizde, Orta Vadeli Program kapsamında 2012 yılı itibariyle kişi başına milli gelirin yaklaşık 11.000
dolar seviyesine ulaşmasını bekliyoruz.
Yeni bir iş kurmaya niyetlenen ya da var olan işini büyütmeye çalışan girişimciler planlarını yaparlarken hangi dünya tasavvuruyla davranmalılar? Sizce bizi gelecekte nasıl bir dünya bekliyor?
Yeni bir iş kurma veya kurulu olan işini büyütme girişiminde bulunma kendi özelinde bir cesaret aynı zamanda ülkemizin büyümesine
katkı anlamında da kahramanlık olarak ele alınmalıdır. Karşısına çıkabilecek her türlü zorluğu göze alarak bu yola baş koymuş girişimcilerimiz, Anadolu’nun münbit topraklarını merkez kabul ederek adeta bir pergel gibi sabit ayakları Türkiye’de olacak şekilde bütün dünyayı kapsayan bir görüş ufkuyla hareket etmelidirler. Ülkemiz girişimcilerine tavsiyem; bütün dünyayı kendi pazarları olarak kabul etmeleri ve “gitmediğimiz yer bizim değildir” anlayışı ile Türkiye’nin dinamik
iç pazar şartlarının verdiği ivmeyi arkalarına alarak hareket alanlarını
sürekli genişletmeleridir.
Son birkaç yılda dünya ekonomisi ile ilgili olarak yaşadığımız deneyimler işadamlarımızın Ülkemiz ve Dünya ile ilgili algılarının değişmesine vesile olmuştur. Ülkemiz ekonomisi artık esen her sert rüzgarla
birlikte savrulan bir konumda değildir. Kurumsal altyapımızın sağlamlığı bize krize karşı hızlı şekilde önlem alma ve krizlerin yan etkileri-
Bakanlığınızın şu andaki en önemli gündem maddesi nedir?
Bakanlığımızın en önemli gündem maddelerinden birisi 2023 ihracat stratejisinin yürütülmeye başlamasıdır. Ülkemizin 2023 yılı hedefi
olan 500 milyar dolar ihracat ve 100.000 ihracatçı ile dünya ticaretinden yüzde1,5 oranında pay alarak dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden birisi olmak stratejisi doğrultusunda firmalarımızın ihracata
yönelmesi, yeni pazarlara açılması, bulundukları pazarda daha güçlü yer edinebilmeleri ve uluslararası alanda rekabetçiliklerinin artırılması amacıyla Bakanlığımız tarafından bir dizi çalışma yapılmaktadır.
2011 yılını rekorlarla kapatan ihracatçılarımızın 2023 ihracat stratejisiyle beraber çok daha önemli başarılara imza atacağına canı gönül-
"2023 ihracat stratejisinin
ülkemizin ihracatını
nitel ve nicel anlamda
ileri götüreceğine
ve siz sanayici ve
ihracatçılarımızın
çabalarıyla hedefleri
yakalayarak ülkemizin
kalkınmasına önemli
katkılar yapacağına canı
gönülden inanmaktayım."
den inanmaktayım. 2023 ihracat stratejisi kapsamında gerçekleştirmek istediğimiz hedeflerden burada özetle bahsetmek isterim.
2023 ihracat stratejisi kapsamında pazar payımızın artırılması öncelikli olarak hedeflenmektedir. Bu çerçevede mevcut pazarlarımızda ve
yüksek büyüme potansiyeli olan hedef pazarlarda pazar paylarımızın
artırılması, ihracatçı sayısının ve ihracat kapasitesinin artırılması, Türk
markalarının uluslararası arenada bilinirliğinin artırılması ve ihracatçılarımızın küresel alanda rekabetçiliklerinin artırılması köşe taşları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Öte yandan, 2023 ihracat stratejisi ile alt yapı ve yatırımların etkin
bir şekilde ihracatın önünün açılması yönünde kanalize edilmesi de
amaçlanmaktadır. Bu kapsamda ihracat için ulaşım altyapısının güçlendirilmesi ve Türkiye’nin bölgenin lojistik merkezi haline getirilmesi, ihracata yönelik üretim kapasitesini artırmak için uygun yatırım orGEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I ŞUBAT 2012
DİYALOG
K
ne karşı çok hızlı reaksiyon verebilme olanağı tanımaktadır. Bu yönü
ile iç dinamiklerin korunması noktasında bizlere güvenmelerini, kendi iş kolları ile ilgili de her türlü bilgiyi takından takip etmelerini ve
konjonktürel gelişmelerin ortaya çıkaracağı fırsatlara odaklanmalarını tavsiye ediyorum.
9
DİYALOG
10
tamının ve rekabetçi üretim koşullarının temin edilmesi ve desteklerle uyumunun sağlanması, mal ticaretine konu olan alanlarda yabancı
yatırımcının ülkemize çekilmesi, doğru bilgiye ve pazar istihbaratına
hızlı ulaşımın temin edilmesi, ihracatın katma değerini artırmak amacıyla yerli hammadde ve ara mamul tedariğinin geliştirilmesi de temel
amaçlarımız arasındadır.
İhracata yönelik yenilikçilik ARGE yatırımlarının ve uygulamalarının
ve ileri teknoloji ürün ihracatının özendirilerek artırılması ve finansal
enstrümanlar ile ticaret destek araçlarının artırılması ve verimli kullanımının sağlanması da 2023 ihracat stratejisi kapsamında gündemde
olan diğer önemli konulardır.
2023 ihracat stratejisinin ülkemizin ihracatını nitel ve nicel anlamda
ileri götüreceğine ve siz sanayici ve ihracatçılarımızın çabalarıyla hedefleri yakalayarak ülkemizin kalkınmasına önemli katkılar yapacağına canı gönülden inanmaktayım.
dirilmesi ve uygulanması yetkisinin, yeni kurulan Bakanlığımızın görev ve yetki alanı kapsamına dahil edilmesidir. Zira, söz konusu hedefe ulaşılabilmesi için, ekonominin itici güçleri olan “üretim, büyüme,
istihdam, ihracat ve yatırım” süreçlerinin birbiriyle eşgüdümünün sağlanması; ekonomi, dış ticaret ve yatırım politikalarının yeni bir anlayış
ve yapıyla yürütülmesi büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, Hazine Müsteşarlığı bünyesinde ayrı Genel Müdürlükler olarak faaliyetlerini yürüten “Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü” ve “Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü” birleştirilerek yeni kurulan Ekonomi Bakanlığının yapısına dâhil edilmiş; ayrıca yine hizmetler ticareti müzakereleri ve uygulamaları ile yurt dışı yatırımlar konusu da Ekonomi Bakanlığının görev alanına alınmıştır. Bu suretle, ihracat hedeflerimize ulaşılması ve cari açığın azaltılması sürecinde yararlanılabilecek temel enstrümanlar olan yatırım-üretim-ihracat zincirine ilişkin politika araçları
tek çatı altında toplanarak söz konusu araçların daha etkin kullanımı
yönünde ilk adım atılmıştır.
Öte yandan, ülkemizde uzun yıllardır tartışılagelen cari işlemler açığı
sorunu da Bakanlığımız tarafından önemli bir gündem maddesi olarak ciddiyetle ele alınmaktadır. Konu ile alakalı uzun vadeli ve birbirinin tamamlayıcısı olacak şekilde dış ticaret, yatırım ve teşvik politikaları üzerinde çalışılmaktadır. Bu kapsamda çok geniş bir perspektifi
haiz, ithalat artışını kontrol altına alma ekseninde; üretim ve ihracatın ara malı ithalatına bağımlılığını azaltmak için oluşturulan “İhracata Dönük Üretim Stratejisi” kapsamındaki Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES) büyük önem taşımaktadır.
Bu kapsamdaki temel stratejilerden bir diğeri, ithalat bağımlılığı bulunan ara mallarının Türkiye’de üretimini sağlayacak bir üretim altyapısının hazırlanmasıdır. Bu çerçevede, Türkiye’deki teşvik sisteminin belirtilen amaca hizmet edecek şekilde yeniden şekillendirilmesine yönelik bir çalışma başlatılmıştır. Söz konusu çalışma, Türk özel
sektörü ile ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşlarla diyalog ve koordinasyon halinde yürütülmekte olup, tamamlanma aşamasına gelmiştir. Yeni sistem, mevcut uygulamaların etkinliğinin arttırılmasının yanı
sıra, büyük ve stratejik sektörlere yönelik etkili tedbirlerin hayata geçirilmesini de sağlayacaktır.
Yaklaşık 1,5 yıl gibi bir süre içinde eylem planı aşamasına getirdiğimiz GİTES çalışması ile, hammadde ve girdilere tahrif edilmemiş fiyatlardan ve sürdürülebilir erişimin güvence altına alınması, girdi tedarikinde ithalata olan bağımlılığın azaltılması, tedarik sürekliliği ve güvenliğinin sağlanması ve bu yolla ihracata sürdürülebilir rekabet gücü
artışının yakalanacağına inanmaktayım.
Girişimcilere ihracat hedefleri doğrultusunda nasıl ve nereye
doğru bakmalarını önerirsiniz?
“2023-500 Milyar Dolar İhracat” vizyonunun hayata geçirilmesi sürecinin bir diğer önemli hamlesi de, yatırım teşvik politikalarının yönlen-
2009 yılında dünya ticaretinde 2. Dünya Savaşı sonrasında görülen
en büyük daralma yaşanırken, bu durum uluslararası piyasalardaki
rekabetin de yoğunlaşması sonucunu
doğurmuştur. Bu
nedenle, ülkemizin de ihracattaki hedef pazarlarını yeniden yapılandırması, bugüne
"Süreci doğru okuyabilenlerin ayakta
kalacağı bir gelecek bizi bekliyor"
H
em ülkemizin hem dünyamızın ciddi değişim ve dönüşüm yaşadığı bir sürece hep
birlikte şahitlik ediyoruz. Sadece bu süreci doğru okuyabilenlerin ayakta kalabileceği bir gelecek bizleri bekliyor. Gelecekte; yüksek katma değere sahip, marka ve
tasarım gibi değerleri ihtiva eden bir üretim sürecine geçiş sağlayamayan girişimcilerin hayal kırıklığı yaşayacağı bir gerçektir. Bu anlamda iş adamlarımıza uyguladığımız politikalarla doğru teşvikler sağlamayı ve onları doğru yönlendirmeyi
hedefliyoruz. İşadamlarımıza bu süreçle alakalı tavsiyem; bulundukları işkolu ile ilgili her türlü yeniliği takip etmeleri, her türlü bilginin bir tık uzağımızda olduğu bu zamanda dünya üzerindeki bütün pazarları yakın-uzak demeden gözlem altında tutmaları ve büyüyen ülke hedefleri doğrultusunda
kendi hedeflerini de büyütmeleridir.
Öte yandan, hepimizin yakından takip ettiği gibi, dünya ekonomisi
yeni bir döneme girmiş bulunmaktadır. Kriz tam aşıldı derken bu defa
yeni bir biçimde kendisini yeniden göstermiştir. Bu nedenle, 20102011 döneminin koşulları dikkate alınarak hazırladığımız hedef ve
öncelikli ülkelerin yeniden revize edilmesi ihtiyacı hâsıl olmuştur.
kadar elde ettiği kazanımları yeni açılım ve stratejilerle sürdürülebilir
hale getirmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu itibarla, göreve geldikten sonra ilk iş olarak ihracatımız için yeni hedef pazarlar tespit edilmesi ve kısa vadede kriz nedeniyle geleneksel pazarlarımızdaki daralmanın ihracatımıza etkilerinin azaltılması temel hedefi doğrultusunda, küresel kriz döneminde büyümeye devam eden ve dış ticaret hacimlerinde önemli gerileme görülmeyen ülkelerle ilgili olarak analizler ve çalışmalar yaptık.
Bu çerçevede, hayata geçirilen yeni pazara giriş koordinasyon yapılanması kapsamında, Bakanlığım Müsteşarı başkanlığında başta TİM
olmak üzere TOBB, DEİK, TUSKON, TÜSİAD, MÜSİAD, TMMMB ve Müteahhitler Birliği gibi kurum ve kuruluş temsilcilerinin en üst düzeyde
temsil edildikleri Pazara Giriş Komitesi kurulmuştur.
Bu Komite bünyesinde yapılan çalışmalar neticesinde, 2010-2011
dönemi için, başta ihracat olmak üzere ticari ilişkilerimizin geliştirilmesini planladığımız 15 “Hedef Ülke” ve 27 “Öncelikli Ülke” belirlenmiştir. Bu kapsamda 15 Hedef Ülke olarak; ABD, ÇHC, Rusya Federasyonu, Hindistan, Brezilya, Kanada, Polonya, Nijerya, Mısır, İran,
S.Arabistan, Cezayir, Libya, Ürdün ve Katar tespit edilmiştir.
Hedef ülkeler, pazara giriş faaliyetlerinin en yoğun olarak yürütüleceği, ihracatımız için en önemli potansiyeli taşıyan ülkeler olup bu ülkeler için söz konusu pazarların kendilerine özgü nitelikleri dikkate alınarak ve başta TİM, TOBB, DEİK gibi ilgili tüm STK’ların katkılarıyla ilgili pazarlarda gerçekleştirilecek belirli bir takvime bağlanmış faaliyetlerin yer aldığı yıllık “Eylem Planları” hazırlanmış ve uygulamaya
koyulmuştur. Bu sayede ticaret politikası araçlarından maksimum fayda alınması sağlanmıştır.
Bu itibarla, 2010-2011 yılları için o dönemin ekonomik konjonktürüne göre belirlenen hedef ve öncelikli ülkelerin değişen küresel ekonomik, sosyal ve hatta siyasi şartlar çerçevesinde yeniden gözden geçirilmesi ve 2012-2013 dönemi Hedef ve Öncelikli Ülkelerin tespit edilmesi ihtiyacı çerçevesinde Bakanlığımız bünyesindeki çalışmalar nihai aşamaya gelmiş olup bu çalışmayı çok kısa bir sürede kamuoyuyla da paylaşacağım.
Daha önce olduğu gibi yine STK’larımızla yakın bir işbirliği içinde yapılan bu çalışma sonucunda önümüzdeki 2 yıllık dönemde faaliyetlerimize ağırlık vereceğimiz ülkeleri de tespit etmiş olacağız ve bunlar
için eylem planları hazırlayarak uygulamaya koyacağız.
Yeni belirlenecek hedef pazarlarımız mevcut hedef pazarlarımızı büyük oranda kapsamaktadır. Bu itibarla, girişimcilerimizin geleneksel
pazarlardaki faaliyetlerinin yanı sıra yukarıda belirtilen hedef pazarları da gündemlerine almalarını ve bu kapsamda çalışmalarına yön vermelerini tavsiye ederim.
Girdi tedarik sistemi çalışmasını ve çalışmanın bugün hangi
aşamada olduğunu anlatır mısınız?
“İhracata Dönük Üretim Stratejisi” kapsamında yürütülmekte olan
Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES), hammadde ve girdilere tahrif edilmemiş fiyatlardan ve sürdürülebilir erişimin güvence altına alınması, girdi tedarikinde ithalata olan bağımlılığın azaltılması, tedarik sürekliliği ve güvenliğinin sağlanması ve bu yolla ihracatta sürdürülebilir rekabet gücü artışının yakalanması amaçlarıyla oluşturulmuştur. Yaklaşık 1,5 yıl gibi bir süre içinde eylem planı aşamasına getirdiğimiz GİTES çalışmamız ile, sanayimizin girdi tedariki açısından mevcut durumunun ve ihtiyaçlarının bir fotoğrafı çekilmiştir.
GİTES çalışmalarımız sırasında 100’ün üzerinde firmayla; ziyaret, telekonferans ve mülakat yöntemleri ile görüşmeler gerçekleştirilmiş, bu
görüşmelerden elde edilen bilgiler analitik çalışmalar ile desteklenmiş, doğrulanmıştır. Ayrıca, sorun alanları bazında, kamu ve özel sektörün ilgili tüm taraflarının bir araya geldiği çalıştaylar yöntemiyle eylem planlarının ana çatısı oluşturulmuştur.
DİYALOG
Bu çalışmalarımızın neticelerine bakıldığında da bunda büyük oranda başarılı olunduğunu görmek bizleri mutlu etmektedir. Nitekim bu
dönemde 15 Hedef Ülke arasında yer alan Brezilya’ya (yüzde127,7),
Kanada’ya (yüzde158,8), Rusya’ya (yüzde 88), İran’a (yüzde 77,3), S.
Arabistan’a (yüzde 56,3), Çin’e (yüzde 54,2), Nijerya’ya (yüzde 53,2),
ABD’ye (yüzde 41,9) ve Hindistan’a (yüzde 84,8) oranlarında ihracat
artışı sağlanmıştır. Bu ülkelere ihracatımızın genel ihracat artışımızın
oldukça üzerinde bir performans sergilediği görülmektedir.
11
DİYALOG
12
Bakanlığımız bünyesinde tamamlanan ön raporlar sonrasında belirlenen sektörlerdeki çalışmalarımıza, sanayinin temel girdilerinden birini oluşturan demir-çelik ve demir dışı metaller sektörü ile başlanmış,
bu sektörü otomotiv, makine, kimya, tekstil ve deri ile tarım sektörleri çalışmaları takip etmiştir.
Strateji çalışmaları sonucu 6 sektör için yatay ve sektörel olmak üzere iki ana bölümde toplam 40 hedef ve bu hedeflere dönük 110 eylem tasarlanmıştır. Yatay eylem planı tüm sektörleri ilgilendirdiği düşünülen ve gerektiği yerlerde sektör eylem planlarında atıfta bulunulan eylemlerden oluşmaktadır. Sektörel eylem planları ise sektörün öznel koşulları dikkate alınarak, tespit edilen konu, ürün ve ürün
grupları bazında ele alınmış ve bu çerçevede eylem önerileri geliştirilmiştir. Söz konusu eylemler, gerektiği durumlarda, bütün sektörleri kapsayan yatay eylem planının ilgili maddeleriyle bağlantı kurularak, somutlaştırılmıştır.
ni almak üzere en son 26 Ocak 2012 tarihinde İDÜS Değerlendirme Kurulu’nun 7. Toplantısı gerçekleştirilmiştir. Bunun akabinde, eylem planının bir hükümet belgesi haline getirilerek, planda yer alan
eylemlerin takibi, koordinasyonu ve uygulamaya geçirilmesi Bakanlığımız ve Kurul marifetiyle gerçekleştirilecektir. Stratejinin uygulamaya geçirilmesi; eylemlerin nitelikleri ve sektör özellikleri bazında dinamik bir süreç olarak tasarlanacak, uygulamaya ilişkin gelişmeler düzenli olarak Kurul gündemine getirilecektir. n
İhracata Dönük Üretim Stratejisi Değerlendirme Kurulu üyelerinin ve
katılımcılarının eylem planlarına ilişkin görüş ve değerlendirmeleri-
Özel Ekonomi Bölgeleri
T
ürk ekonomisinin dış ticarete yönlendirilmesinde etkin bir araç
olarak 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu çerçevesinde tasarlanan serbest bölgeler ülkemiz rekabet gücünü artırmak üzere
25 yıl boyunca önemli hizmetler vermiştir. Diğer taraftan, son yıllarda hizmet ticaretinin, kümelenmenin, dış ticarette destek hizmetlerinin ve tedarik zinciri yönetiminin artan önemi dış ticarete yönelik
entegre, çok yönlü planlı yatırım alanlarının oluşturulması ihtiyacını doğurmuştur.
Bu çerçevede Ekonomi Bakanlığının teşkilat ve görevlerine ilişkin
637 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile lojistik faaliyetler ve kümelenme/ihtisaslaşma esaslı serbest bölgeler yanında, dış ticaret
merkezleri, lojistik merkezler ve özel bölgelerin kuruluşu konularında yapılan yetkilendirmenin zorunlu bir sonucu çerçevesinde, farklı
bölge uygulamalarının özel ekonomi bölgeleri, çatısı altında hayata
geçirilmesine yönelik bir kanun tasarısı hazırlanmasına yönelik çalışmalar sürdürülmektedir.
ta geçirilmesi ile tedarik zinciri oluşturulması, girdi ve arz güvenliğinin sağlanması, yerel potansiyellerin güçlendirilmek üzere desteklenerek dış ticarete yönlendirilmesiyle, ihracatın ülke genelinde yaygınlaştırılması ve sürdürülebilirliğinin arttırılması amaçlanmaktadır.
Özel ekonomi bölgelerinin, uluslararası örneklerine benzer biçimde dış ticarete dönük imalat, ticaret ve hizmet faaliyetlerinin yapılacağı yatırım ve üretim alanları yanında otel, rezidans, yerleşim yeri
gibi sosyal donatı alanları ile eğitim ve öğretim kurumlarını da ihtiva edebilecek entegrasyonlara imkan verebilmeleri, bir serbest bölge gibi gümrük hattı dışında veya bir OSB gibi gümrük hattı içinde
kurulabilecek esnekliğe sahip olabilmeleri planlanmaktadır.
Hazırlık çalışmaları sürdürülen söz konusu kanun tasarısıyla, hazır alt yapılı yatırım yeri sunumu yanında faaliyet ve bölge bazında
uygulanacak teşviklerle, yerli ve yabancı sermayenin katma değeri
yüksek dış ticarete dönük yatırım ve ihracata dönük faaliyet eğiliminin arttırılması, uygulanacak faaliyet teşvikleriyle işletmelere uluslararası rekabet gücü kazandırılması, Ar-Ge faaliyetlerinin kümelenme
öngörüsüyle destek kapsamına alınması ile teknoloji girişi ve gelişimi sağlanması, stratejik nitelik taşıyan sektörlerin daha fazla desteklenmesi ile ekonomiye katkının arttırılması, lojistik hizmetlerin
kümelendiği bölge uygulamalarının yurt içinde ve yurtdışında haya-
Söz konusu taslağın yasalaşmasıyla, sektörlerin esnek, dinamik, yenilikçi, küresel pazarlara erişebilen ve “zamanında üretim” anlayışına sahip bir yapıda dış ticarete dönük kümelendiği, uygun vergi indirim ve istisnaları yanında, daha az bürokrasi, nitelikli alt yapı, lojistik avantaj, ucuz enerji girdisi, sosyal tesis ve alanlar ile sürekli destek hizmetlerine sahip, daha çevreci ve insancıl yatırım alanlarının
özel ekonomi bölgesi adı altında kurulmasının önü açılmış ve ülkemiz uluslararası rekabet gücü yüksek, sanayileşme stratejisine hizmet edebilecek çok yönlü, esnek ve işbirliğine açık bir araç kazanmış olacaktır. n
OSB HABERLER
14
GOSBSAD Futbol Turnuvası’nın
Şampiyonu E-Kart
B
u yıl üçüncüsü düzenlenen Arçelik
LG, Bilim İlaç, Clariant, E Kart, Ecz.
Girişim, Grundfos, Güngör Otomobil, Iscar,
Işık Plastik, İş Bankası GOSB Kurumsal
Şube, Kimar/Duratek, Mass Arıtma, Mersen,
Procter & Gamble, Sandoz, Sew Eurodrive,
Siemens, Tekno Kauçuk, Unifo Gıda ve
Unigum firmalarının katıldığı “GOSBSAD
Futbol Turnuvası” E Kart’ın şampiyonluğu ile
tamamlandı.
17 Ekim 2011 tarihinde başlayan
turnuvanın ilk etabında dört grupta ve lig
usulü yapılan maçlar sonunda gruplarında
ilk iki sırayı alan takımların eleme usulü
oynadıkları çeyrek final ve yarı final maçları
ile finallere gelindi. Şampiyonlukta iddia
sahibi takımların çokluğu nedeniyle eleme
maçları son derece çekişmeli geçti. Yaşanan
çekişmenin tansiyonu da yükselmesi, final
öncesi beklenmedik bir gelişme ile iki
takımın turnuvadan çekilmesine neden oldu.
Bu durumda son gün maçları oynanamadı
ve daha önce oynadığı maçlarda almış
olduğu başarılı sonuçlarla finalist olan
“E Kart” turnuva şampiyonu olurken, yarı
final maçında E kart’a yenilen Mass Arıtma
turnuva ikincisi oldu.
Oynadıkları maçlarda, skor olarak iyi
sonuçlar almasalar da, turnuvanın amacı
doğrultusunda centilmence mücadele eden
ve grup maçlarını sarı kart bile görmeden
tamamlayan Mersen takımı Turnuvanın “En
Centilmen Takım” olma başarısını gösterdi.
Oynanan bir maçta, hakemin pozisyonu
tam olarak göremediği ve karar vermekte
zorlandığı bir anda, kendi takımının aleyhine
olmasına rağmen pozisyonun gereğini
hakeme söyleyen Grundfos takımı kalecisi
Özcan Demir “Fair Play Özel Ödülü”nü hak
etti. “Gol Kralı” ödülü de oynadığı tüm
maçlarda gol atan ve açık ara öne geçen
Bilim İlaç takımından Şevket Baş kazandı.
Üç yıldır yapılan ve artık geleneksel hale
gelen turnuvanın Kupa töreninde bir
konuşma yapan GOSBSAD Yönetim Kurulu
Başkanı Adil KANIÖZ, Dernek Yönetimi
olarak katılımı, birlikteliği ve çoğulculuğu
öne çıkartma anlayışı ile görev yapmakta
olduklarını, Futbol Turnuvasının da,
amacında belirtildiği gibi görev anlayışlarına
son derece uygun bir organizasyon
olduğunu vurgulayarak, turnuvaya katılan
ve katkı sağlayan tüm kuruluşlara teşekkür
etti ve sportmence mücadele eden tüm
sporcuları kutladı.
Bu tür spor faaliyetlerinin henüz GOSB
tesislerinde yapılamıyor olmasının
geciktirilmeden halledilmesi gereken bir
sorun olduğuna dikkat çeken Kanıöz,
önümüzdeki bir iki yıl içinde bu sorunun
giderilmesi ve spor faaliyetlerinin GOSB
sınırları içinde yer alan kapalı ve açık spor
tesislerinde yapılabilir hale gelmesi dileğini
ve GOSB Sanayicileri Derneği olarak bu
projeye her türlü desteği vermeye hazır
olduklarını iletti. n
Derslere Sanayiciler Girecek
Kırşehir Organize Sanayi Bölgesi'nde
2011 yılı sonu itibariyle 38 işletme
üretim faaliyetlerini sürdürüyor.
İş dünyasının başarılı isimleri, Gediz
Üniversitesi'nde gönüllü olarak
derslere girerek deneyimlerini ve
bilgilerini gençlerle paylaşacak.
1
990 yılında temeli atılan, 200 hektarlık
bir alana kurulu bulunan ve her biri 5
bin metrekare büyüklüğünde yaklaşık 212
sanayi parselinden oluşan Kırşehir OSB'de
faaliyet gösteren 38 firmada 910 kişi
istihdam ediliyor.
Gıda, inşaat, plastik, kağıt, cam, mermer,
demir-çelik, akü, motor, boya, deterjan,
kozmetik, makine, tekstil, güneş enerjisi
ve mobilya alanlarında üretimin yapıldığı
Kırşehir OSB'de faaliyet gösteren
işletmelerle ilgili olarak bilgiler veren
Kırşehir OSB Müdür Vekili Adil Ertuğrul,
2011 yılı sonu itibariyle 38 işletmenin
üretimini, imalatını devam ettirerek faaliyet
gösterdiğini ve bu sayının 2010 yılı ile aynı
olduğunu söyledi. n
Tekirdağ’da Islah OSB
Çalışmaları Sürüyor
T
ekirdağ Valiliği'nden yapılan
açıklamada, Muratlı ilçesi ve Çerkezköy
ilçesi Veliköy Islah OSB inceleme raporunun,
Islah Komisyonu'nda görüşülerek
onaylandığı, Ulaş-Vakıflar-Kırkgöz ile Çorlu
Sağlık Mahallesini kapsayan "Ergene 2"
Islah OSB ile ilgili çalışmaların ise devam
ettiği bildirildi. Toplantılarda, organize
olmuş bir sanayinin bölgeye getireceği
katkıların anlatıldığı belirtildi. Açıklamada
toplantılara, Tekirdağ Valisi Zübeyir
Kemelek, Tekirdağ Vali Yardımcısı ve
Islah OSB Koordinatörü Mustafa Masatlı,
Çerkezköy Kaymakamı Ayhan Bayhan,
Muratlı Kaymakamı Yakup Tat ile Islah OSB
Komisyonu üyelerinin katıldığı kaydedildi. n
G
ediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Seyfullah Çevik, Rektör Yardımcısı
Prof. Dr. Mustafa Güneş'le birlikte İzmir
Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim
Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş'ı ziyaret
etti. İş dünyasıyla gerçekleştirdikleri
işbirliğine önemli bir halka daha
ekleyerek sanayicileri eğitimin bir parçası
haline getireceklerini bildiren Çevik,
Uğurtaş'a Gediz Üniversitesi'nde ders
verme davetinde bulundu. Öğrencilerin
sanayicilerden öğreneceği çok şey
bulunduğunu da dile getiren Çevik,
Uğurtaş'a, "Gençlerimizi eğitirken sizler
de yanımızda yer alın, geleceğimizi birlikte
şekillendirelim. Bu eğitimin yerini hiçbir
şey tutmaz" dedi. n
Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz:
“Manisa OSB'nin ihracatı 6,5 milyar dolar”
Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, 6,5
milyar dolarlık dış ticaret hacmiyle
Manisa Organize Sanayi Bölgesi
(MOSB)'nin Türkiye için büyük önem
taşıdığını söyledi.
M
anisa'nın bir sanayi şehri olduğunu
belirten Daşöz, böyle bir OSB'ye
sahip olduğu için ne kadar gurur duysa az
olduğunu, burada çok önemli ve marka
olmuş tesisler bulunduğunu ifade etti.
MOSB'nin önemli bir ihracat merkezi
olduğunun altını çizen Vali Daşöz, hem
üretim kapasitesi hem marka değerleri hem
de lojistik altyapısıyla ön plana çıktığını
kaydetti. Manisa'nın, en çok ihracat yapan
iller arasında yedinci sırada yer aldığını,
ayrıca ihracatı en fazla artan il olduğunu
söyledi.
Vali Daşöz, MMO İzmir Şubesi Manisa
İl Temsilciliği ve Manisa Mesleki Eğitim
Merkezi Müdürlüğü tarafından, MOSB'deki
Sipil İnşaat A.Ş. çalışanlarına yönelik
Ağır ve Tehlikeli İşler Geliştirme ve Uyum
Kursu'nun sertifika törenine katıldı. Törende
konuşan Daşöz, Manisa'nın ihracatıyla ilgili
göstergelerin çok iyi durumda olduğunu
söyledi. Bunlar arasında kurumlaşmış
müesseseler ve orada gerçekten işin
tekniğine, mesleğin etiğine ve gereklerine
uygun çalışma düzenleri yer aldığını ifade
ederek, "Orada çalışanlar da büyük önem
taşıyor. Çalışanların donanımları, becerileri,
gelişen teknolojiye uyumları çok önemli.
Bu noktada mesleki eğitim, büyük bir
zorunluluk olarak ortaya çıkıyor. Teknolojinin
çok hızlı değiştiğini, dünyadan ürün talep
eden tüketicilerin, pazarların bizden hangi
özellikte ürünler istediğini iyi bilmemiz ve
dünyadaki diğer fabrikalardan daha iyi
üretmemiz gerekiyor." dedi. Mesleki, teknik
ve beceriye yönelik eğitime büyük önem
verilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Milli
Eğitim'in, reel sektörle işbirliğine dayalı
bir anlayış içinde hareket etmesi gerekiyor.
Buradaki çalışma, buna güzel bir örnek.
Ayrıca böyle çalışmaların, kişisel yaşama
da büyük katkısı olduğuna inanıyoruz.
İş güvenliği açısından daha donanımlı
olmamız, daha büyük avantaj sağlıyor.
Meslek güvencesi bakımından da donanımlı
insanlar her zaman daha rahattır." şeklinde
konuştu. n
OSB HABERLER
Kırşehir Organize
Sanayi Yatırım Bekliyor
15
OSB HABERLER
18
GOSB Yönetim Kurulu Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Bakanı’nı ziyaret etti
GOSB’un öncelikli gündemi olan
Genel Kurul Yönetimine geçiş
sürecinin hızlandırılması talebinin
gündeme getirildiği ziyarette, Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın
Nihat Ergün GOSB’u en kısa sürede
genel kurula geçmiş OSB’ler arasında
görmek istediğini belirtti.
G
OSB Yönetim Kurulu Başkanı Başar
Nuhoğlu, Başkan Vekili Faruk
Şekeroğlu, Üyeler Cem Mızraklı, Cem
Büyükcıngıl ve Kubilay Beyazıt Akkuş, Bölge
Müdürü A. Haydar Bulut ile birlikte Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Nihat
Ergün’ü ziyaret etti.
24 Ocak tarihinde gerçekleşen toplantıya
Müsteşar Prof. Dr. Ersan Aslan ve Müsteşar
Yardımcısı Ramazan Yıldırım da katıldı.
Bölgede yapılan çalışmalar hakkında bilgi
veren GOSB Yönetim Kurulu, Genel Kurul’a
geçmek müracaatlarını ve bu konuda
katılımcılarına vermiş oldukları sözü
yerine getirmek istediklerini ve bu sürecin
hızlandırılması konusunda destek taleplerini
ilettiler. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Sayın Nihat Ergün de konu ile ilgili Müsteşar
ve Müsteşar Yardımcısının destek vereceğini
ve en kısa sürede GOSB’u da genel kurula
geçmiş OSB’ler arasında görmek istediğini
belirtti. GOSB Yönetim Kurulu Başkanı
Başar Nuhoğlu, bölge çalışanlarının en
büyük beklentisi olan GOSB’dan TEM
otoyoluna direkt bağlantı konusundaki
gelişmeler hakkında Sayın Ergün’e bilgi
verdi. Toplantıda ayrıca, bölgede yapılması
planlanan gümrük alanı, cami ve hastane ile
GOSB Tadım Jale Yücel Teknik ve Endüstri
Meslek Lisesi’ne kurulacak atölyeler ile ilgili
görüş alışverişi yapıldı.n
OSB’lere önemli görevler düşüyor
Bakan Nihat Ergün, OSB’leri cazibe
merkezi olarak gördüklerini ifade
ederek, “Türkiye’nin üretim üssüne
dönüşmesinde OSB’lere çok önemli
görevler düşüyor” dedi.
işletmecilik anlayışını benimseyen, yeni
O
merkezi olarak görüyoruz. OSB’lerde
SB’lerin; ihracata yönelik pazar
sürekliliği sağlayabilen, ana sanayi
ve yan sanayi bağlantıları güçlü olan,
kaynakları en iyi şekilde kullanabilen,
en uygun teknolojiyi seçebilen, modern
teknoloji üretebilen bir yapıya ulaşmasının
büyük önem arz ettiğini kaydeden Ergün,
“Biz OSB’leri yatırımcılar için bir cazibe
yapılan ve yapılacak olan yatırımların
ihracatın artmasına katkı sağlamasını
bekliyoruz” diye konuştu. n
OSB HABERLER
Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı’nda Yeni Atama
Sanayi Bölgeleri Genel Müdürü
Ramazan Yıldırım Müsteşar
Yardımcılığı görevine, Daire Başkanı
Yaşar Öztürk'de Sanayi Bölgeleri
Genel Müdürlüğüne atandı.
19
A
ralık ayı içinde, GOSB Dergi olarak
Sayın Ramazan Yıldırım ile bir
röportaj yapmış ve görüşlerini dergimizin
24. Sayısında “Yatırımcılar için en uygun
ortamı OSB’ler sağlıyor” başlığı altında
yayınlamıştık. Sanayi Bölgeleri Genel
Aksaray OSB’de 10 yeni
yatırımcıya 60 dönüm
yer tahsisi yapıldı
A
ksaray Organize Sanayi Bölgesi
(OSB) yönetim kurulu, 2012 yılı Ocak
ayı toplantısında, 10 yeni müteşebbise 60
dönüm parsel tahsisi yaptı. OSB Yönetim
Kurulu Toplantısı, Aksaray Valisi, OSB
Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Âlimoğlu
başkanlığında, OSB Başkan Vekili ve
Belediye Başkanı Nevzat Palta, İl Özel
İdare Genel Sekreteri Yusuf İnceer, OSB
Müdürü İsmet Çağlar, ATSO Başkanı,
Yönetim Kurulu Üyesi Ali Öztürk’ün
katılımıyla valilik makamında yapıldı.n
Müdürlüğü, Verimlilik Genel Müdürlüğü,
Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel
Müdürlüğü, Hukuk Müşavirliği ve Personel
Dairesi Başkanlığı’nın bağlı olduğu
Müsteşar Yardımcılığı görevine atanan
Sayın Yıldırım’a ve Sayın Öztürk'e yeni
görevlerinde başarılar dileriz.
Ramazan Yıldırım, Gazi Üniversitesi
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Elektrik
Mühendisliği Bölümünden mezunu olan
Yıldırım Bakanlık bünyesinde; Mühendis,
Daire Başkanı, Genel Müdür Yardımcısı
ve Genel Müdür görevlerinde bulunmuş
ayrıca Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) ve
TUBİTAK Ulusal Metroloji Enstitüsü Yönetim
Kurulu Üyeliği yapmıştır.
Yaşar Öztürk, Adana Mühendis Bilimleri
Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü
mezunu olan Öztürk, Bakanlık bünyesinde
Mühendis, İl Müdürü, Daire Başkanı ve
Bakanlık Müşaviri olarak görev yapmıştır.n
Mardin OSB’nin 2012 ihracat hedefi 2 milyar dolar
Beş bin kişinin istihdam edildiği
Mardin Organize Sanayi Bölgesi
(OSB)’nde 2012 yılı ihracat hedefinin
2 milyar dolar olacağı açıklandı.
M
ardin Organize Sanayi Bölgesi,
Mardin Sanayici İşadamları Derneği
(MARSİD) Başkanı Nasır Duyan’ın ev
sahipliğinde düzenlenen basın toplantısında
Mardin’de sanayi alanında son yıllarda
yapılan yatırımlar ve sanayicilerin yaşadığı
sıkıntılar anlatıldı. Mardin OSB sorunlarını
ve hedeflerini masaya yatıran MARSİD
Başkan Nasır Duyan, Mardin’in hem inanç
ve kültür turizmi, hem de sanayileşme
alanında son 5 yılda önemli mesafeler
yakaladığını söyledi. Mardin OSB’de 102
fabrikanın tam kapasite ile çalıştığını, 5
binin üzerinde işçi çalıştığını ve bunun
dolaylı yollarla 100 bine aşkın yöre
esnafına, köylüsüne, çiftçisine, sanatkârına
ve sade vatandaşına katkı sunduğunu dile
getiren MARSİD Başkanı Nasır Duyan,
2011 yılında OSB sanayicilerin 826
milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğini,
bu ihracatın büyük bir bölümünün tarıma
dayalı gıda ürünlerinin olduğuna dikkat
çekti. İhracatın büyük bir bölümünü
Irak’a yaptıklarını da hatırlatan Duyan,
sıkıntılarının özellikle nakliye, gümrük
kapılarında geçen aşırı zaman kayıpları
olduğunun altını çizdi.n
OSB HABERLER
Giresun'da OSB için
atılım başlatıldı
Osb'lerde Çarklar Dönüyor,
Enerji Tüketimi Yüzde 30 Arttı
Organize Sanayi Bölgeleri Üst
Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Nurettin
Özdebir, Organize Sanayi Bölgeleri'nin
Türkiye'deki elektriğin yüzde 50'sini,
doğalgazın da 4'te 1'ini tükettiğini
belirterek enerji tüketiminde geçen
seneye göre yüzde 30 artış olduğunu
söyledi.
20
O
Giresun Valisi Dursun Ali Şahin,
Organize Sanayi Bölgesi (OSB)'nin ilin
ekonomisinin can damarı olduğunu
vurgulayarak, bu konuda herkesin
üzerine düşeni layıkıyla yapması
gerektiğini söyledi.
O
SB'nin ilin ekonomisinin can damarı
olduğunu her fırsatta dile getirdiğini
vurgulayan Şahin, şehre yaraşır bir OSB
için herkesin üzerine düşen görevi layıkıyla
yapması gerektiğini kaydetti. Son derece
önemli konumda olan bölgenin altyapı
ve yol sorununun ivedilikle çözülmesi
gerektiğini vurgulayan Vali Şahin, "Bu
bölgenin iyileştirmesi Giresun´un menfaatine
bir durumdur." dedi.n
Antalya OSB Atık Su
Arıtma Tesisi
Antalya OSB Atıksu Arıtma Tesisi,
2010 yılında yapılan analizlerden ve
denetimlerden başarıyla geçerek
‘Enerji Geri Ödeme Belgesi’ni
almaya hak kazandı.
T
esiste kullanılan elektrik enerjisi
giderinin yüzde 50’si olan 250
bin TL, OSB Müdürlüğü kasasına geri
dönecek Antalya OSB Yönetim Kurulu
Başkanı Çetin Osman Budak, 2002
yılında inşa edilen tesisin işletmeye
alındığı günden bu yana büyük bir titizlik
ve özveriyle 24 saat gözetim altında
faaliyetini sürdürdüğünü belirtti. n
SBÜK Başkanı Nurettin Özdebir,
"Her Organize Sanayi Bölgesinde Bir
Yönetim Kurulu Toplantısı" kapsamında
geldiği Adana'da, yaptığı açıklamada,
Türkiye'de 264 Organize Sanayi Bölgesi
(OSB) olduğunu ve bu sayının artması ya da
bölgelerin genişlemesi gerektiğini söyledi.
500 milyar dolarlık bir ihracat ve 2 trilyon
dolarlık bir ekonomi hedefine ulaşılması için
Osb'lerin güçlenmesinin önemli olduğunu
vurgulayan Özdebir, "Sayının artması ya
da OSB'lerin genişlemesi gerekiyor. Her
ekonomik etkinliğin çevreye negatif bir
etkisi var. OSB'ler Türkiye'nin 50 yıldır
sürdürdüğü en önemli ve en iyi projedir.
Sanayinin çevre ile gelişmesini sağlayan ve
bütün dünyanın takdirle izlediği güzel bir
proje" dedi.
Bölgesel teşviklerin geliştirilmesi gerektiğini
vurgulayan Özdebir, şöyle devam etti:
"İller arası rekabeti bozacak uygulamaların
yapılmaması lazım. Sektörel teşvikte,
yaşamın daha pahalı olduğu illerde katma
değerin düşük olduğu sektörleri, yaşamın
daha ucuz olduğu yerlere kaydırılması
iyi olur. Bu konuda çok çalışma yapıldı.
Ekonomi Bakanlığı bu çalışmaları yaptı.
Bu çalışmalar sonunda daha iyi bir teşvik
sistemi olacağını düşünüyorum."
Osb'lerde çarkların aralıksız döndüğünü
vurgulayan Özdebir, "OSB'ler Türkiye'deki
elektriğin yüzde 50'sini tüketiyor. Doğal
gazın da 4'te 1'ini. ve bu tüketim hep
artıyor. Enerji tüketiminde geçen seneye
göre yüzde 30 artış var. Sanayi bölgelerimiz
giderek büyüyor ve bu büyüme devam
ediyor. Yurt dışından yatırımlar daha
çok olacak. Ekonomik olarak gittikçe
büyüyoruz" diye konuştu.
Türkiye bölgesinde güvenli liman
Cari açığın finansmanı ile ilgili zayıf noktalar
olduğunu belirten Özdebir, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin, bölgesinde güvenli bir liman
olduğunu savunuyoruz. Türkiye üzerinden
enerji savaşı yapmak isteyenler var, dikkatli
olmamız lazım. Türkiye'nin siyası istikrarı
sürdüğü sürece daha çok gelişme olacak.
Türkiye büyüyor ve büyümeye devam
edecek ama dikkatli olmamız gerekli.
Türkiye, siyasi istikrarı sürdükçe dünyanın
parlayan yıldızı olacak. Bütün komşularla
ilişkiler iyi durumda. Komşularımızla da
çok önemli sorun yok, biraz sabırlı ve
istikrarlı olmamız gerekli. Yaptığım yurt
dışı gezilerinde aslında herkesin Türkiye ile
ilgili çok iyi düşüncelere sahip olduğunu
gördüm."
Adana'nın Türkiye'nin incisi olduğunu
kaydeden Özdebir, yapımına başlanacak
Çukurova Bölgesel Havalimanı'nın da
hem kente hem de bölgeye büyük avantaj
sağlayacağını kaydetti.n
Enerji Bakanlığı, dağıtım
lisansına sahip OSB’lerin ve OSB
sanayicilerinin elektrik proje onayı ile
geçici ve kesin kabul işlem yetkisini
OSBÜK’e verdi. OSBÜK, OSB’lere ve
OSB sanayicilerine sorunsuz hizmet
vermek için jet hızıyla çalışmalarına
başladı.
21
D
ünya gazetesinden Canan Sakarya’nın
haberine göre organize sanayi
bölgelerinde elektrik projelerine onay ve
kabul yetkisi Organize Sanayi Bölgeleri Üst
Kurulu’na (OSBÜK) verildi. Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın 6 Ocak
2012 tarihli makam oluru ile yapılan yeni
düzenlemeyle elektrik projelerinin onay ve
yetkisi OSBÜK’e devredildi. Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı’ndan sicil numarası
alarak tüzel kişilik kazanmış ve EPDK’dan
lisans almış Organize Sanayi bölgeleriyle
katılımcılara ait OSB’nin onaylı sınırları
içerisinde yer alan tüketim tesislerinin (güç
sınırı olmaksızın) proje onayları OSBÜK
tarafından yapılacak. Yine OSB’nin onaylı
sınırları içerisinde yapımı planlanan YG
ve AG dağıtım şebekelerinin (güç sınırı
olmaksızın) proje onayları, OSB’nin
onaylı sınırları içerisinde yer alan tüketim
tesislerinin toplam kurulu gücü 630 kVA’ya
kadar (630 kVA dahil) geçici ve kesin
kabulleriyle tutanak onayları OSB’lere ait
enerji nakil hattı projelerinde güç sınırı
olmaksızın 5 kilometreye kadar (5 km.
dahil) geçici ve kesin kabulleri tutanak
onayları OSBÜK tarafından yapılacak.
OSB’nin onayları sınırları içerisinde yer
alan generatör gurubuna ait proje onayları,
tüketim tesisleri ve dağıtım şebekesini
iyileştirme kapasite arttırma, yenileme
teknolojik yatırımlar ve sistem iyileştirme
amacıyla yapılan projelerin onaylarını
ve 630 kVA’ya (630 kVA dahil) geçici ve
kesin kabulleri ve tutanak onayları. Enerji
Bakanlığı’nın elektrik projelerini onay
ve kabul yetkisi vermesinin ardından,
OSBÜK Elektrik Tesislerinin Proje Onayı ve
Kabul işlemlerine ilişkin Usul ve Esasları
belirleyerek, 2012 ücret tarifesini belirledi.
Belirlediği usul ve esaslar çerçevesinde proje
onay ve kabullerini almaya başladı. n
OSB'leri güçlendirecek tedbirler Türkiye'nin önünü açacak
Hilmi Uğurtaş
İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi
Geride bıraktığımız 2011 yılında küresel
ekonomi, tarihinin en zor dönemlerinden
birini yaşadı. Bu dönemin ortaya çıkardığı
zorluklar hala devam etmektedir. Küresel
OSB HABERLER
OSB’lerde elektrik proje yetkisi OSBÜK’ün
ekonominin güçlü oyuncuları olan AB ve
ABD’nin yaşadığı zorluklar tüm dünya
pazarlarını etkilemekte ve her ülke bir
şekilde krizin sıkıntılarını çekmektedir.
Türkiye’nin Aralık ayında açıklanan
ekonomik verileri 2012’ye olumlu
bakmamıza neden olsa da, enflasyon, cari
açık gibi ciddi finansal problemlerimizin
varlığı da göz ardı edilmemelidir. 2012
büyüme hedeflerinin tutturulması,
cari açığın makul seviyelere çekilmesi,
enflasyonun tekrar tek rakamlı pozisyonlara
dönmesi hedefleri yeni yılda bizleri çok
zorlu bir dönemin beklediğinin habercisidir.
Bu hedeflerin gerçekleşmesi için en önemli
etkenlerden biri de Türk Özel Sektörü'nün
2012 yılı içinde göstereceği performans
olacaktır. Uzun yıllardır beklenen yapısal
değişimlerin adım adım yapılmaya
başlanması halinde Biz sanayiciler, daha
çok çalışarak, daha çok üreterek, daha
çok katma değer yaratarak Ülkemiz
ekonomisini çok daha iyi noktalara taşıma
potansiyeline sahibiz. Bu gücün ortaya
çıkması için de üretimin ve istihdamın
temel üsleri olan OSB’lerimizin de önünün
açılması, güçlendirecek tedbirlerin alınması
çok önemlidir. 2012’yi güçlü OSB’lerdeki,
güçlü sanayisi ile büyüyen güçlü Türkiye için
gerekli adımların atılması gereken bir yıl
olarak görmekteyiz. n
OSB SORUŞTURMA
24
OSB’ler Hizmette Sınır Tanımıyor
Adana Hacı Sabancı Organize
Sanayi Bölgesi Başkanı
Bekir Sütçü
Yatırımcılara
en iyi hizmeti
vermek istiyoruz
A
dana-Ceyhan D-400 Karayolu
üzerinde, 1590 hektar alanda 1984'de
temeli atılan Adana HSOSB, coğrafi
konumu, karayolu, demiryolu ve havayolu
ulaşımına yakınlığı ile Türkiye'nin yatırım
için en önemli cazibe merkezlerinden biridir.
Organize Sanayi Bölgemiz’de
yönetim kurulu olarak ana hedefimiz
yatırımcılarımıza en iyi hizmeti vererek,
yeni yatırımları teşvik etmek. Bunun için
başta altyapı olmak üzere tüm hizmetleri
sanayicimizin ayağına kadar götürüyoruz.
Tüm hizmetlerin yanında sanayicimizin
önemli bir sorunu ise vasıflı eleman
eksiğidir. Bunun çözümü için OSB
bünyesinde Çukurova Üniversitesi’ne
bağlı olarak eğitim veren bir yüksekokul
açılmasına da öncülük ettik.
Ara elemen ihtiyacını gidermek adına
yola çıkarken, öncelikle hangi sektörlerde
daha fazla ihtiyaç olduğunu bilmeniz
gerekiyordu. Bunun için üniversiteden
hocalarımız ile gerekli çalışmaları yaptık
ve 4 branşta karar kıldık. İlk etapta
Elektronik Teknolojileri, Elektronik, Tekstil
ve Makine bölümlerinin açılmasına kadar
verdik. Bugün itibariyle eğitim gören 240
öğrencimiz var. Eğitimlerini ilk bölümlerini
tamamlayan öğreniciler sanayi bölgemiz
içerisinde faaliyet gösteren firmalarda
staja başlıyor. Buranın en önemli özelliği,
240 çocuğumuzun da mezun olmalarının
ardından iş bulmalarının garanti olduğunu
bilmeleri. Bunu bildikleri için hem daha
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Başkanı, OSBÜK Yönetim Kurulu Üyesi ve
Abdioğulları Plastik ve Ambalaj Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütçü
huzurlu çalışıyorlar, hem de daha arzulu bir
şekilde kendilerini geliştiriyorlar.
Bunun yanında bölgemizdeki sanayicilerin
işini kolaylaştırmak için bankalardan,
STK’nın şube açmasına kadar tüm
ihtiyaçlarının giderilmesine de öncülük
ediyoruz. Büyükşehir Belediyesiyle
yürüttüğümüz çalışmalarla da Çatalan Suyu
bölgemize geliyor.
Bu konuda Büyükşehir Belediyesi’nin
çalışmaları sürüyor. Bunun yanı sıra Sosyal
Güvenlik Kurumu tarafından şube açılması
için yer tahsisi yapıldı ve bu yıl sonunda
inşaatının bitmesi bekleniyor.
Bölgemizde ayrıca Gümrük Müdürlüğü
açılması konusundaki girişimlerimiz de
olumlu sonuç verdi. Ekonomi Bakanımız
Sayın Zafer Çağlayan, OSB’de katıldığı bir
açılış töreninde, Gümrük Müsteşarlığını
arayarak çalışmalara başlanması konusunda
talimat verdi. Biz de OSB olarak Gümrük
Müdürlüğü’ne yer tahsisi yapma sözünü
verdik. Şu anda çalışmalarımız devam
ediyor. İnanıyoruz ki bu güzel gelişmeler bu
yıl ve bundan sonraki yıllarda da artarak
devam edecek. Bizler de OSB yöneticileri
olarak üzerimize düşen görevi yapmayı
sürdüreceğiz. n
OSB SORUŞTURMA
Çorum Organize Sanayi Bölgesi
Çorum Organize Sanayi Bölgesi
(ÇORSAN) 1977 yılında İl Özel İdaresi,
Çorum Belediyesi, Çorum Ticaret ve
Sanayi Odası ve Bölge İşadamları
tarafından şehir merkezine 12
kilometre mesafede 437 hektarlık
alanda kuruldu. 4562 sayılı Organize
Sanayi Bölgeleri Kanunu'na uygun
olarak 164 sicil numarası ile Sanayi
ve Ticaret Bakanlığınca sicil kaydı
yapılarak Özel Hukuk Tüzel kişiliğini
kazanmıştır.
25
B
ölgede 79, Tevsii Alanda 54 olmak
üzere toplam 133 adet sanayi parseli
bulunmaktadır. Çorum OSB Karma yapıda
olup, Bölgede makine, ziraat aletleri, gıda,
plastik ve elektro plastik ürünler, medikal
ürünler, orman ürünleri, kimya sanayi,
seramik, mermer, ısı yalıtım, prefabrik yapı
elemanları, döküm, oto yan sanayi ve
karasör - damper imalatı, tekstil, mobilya ve
metal sanayi gibi tesisler yer almaktadır.
Organize Sanayi Bölgemizde, Sanayicilerimiz
için gerekli elektrik, su, doğalgaz,
kanalizasyon, yağmursuyu, yol vs. gibi
her türlü noksansız altyapısı ile hizmet
verilmektedir. Bölgemiz içerisinde
Sanayicilerimizin daha iyi şartlarda
üretim yapabilmeleri için KOSGEB Merkez
Müdürlüğü, TSE Müdürlüğü, Gümrük
Müdürlüğü, Ortak Sağlık Birimi, Telekom’un
Çorum Organize Sanayi Bölgesi Müdürü Yaşar Şahin
kurmuş olduğu müstakil telefon santrali
hizmet vermektedir.
OSB Yönetim Kurulumuz Kararı gereği,
Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca Yer Seçimi
yapılan Bölge bitişiğindeki yaklaşık 215
hektarlık alanın, ilgili kanunlar kapsamında,
OSB Tüzel Kişiliği adına devri ile ilgili
çalışmalar devam etmektedir.
Yaklaşık son 30 yıl içinde, geleneksel
Çorum Organize Sanayi Bölgesi teşvik uygulamaları sonrası
önemli bir yatırım ivmesi kazanmıştır.
437 Hektarlık OSB'nin 2004-2012 yılları arasındaki durumu
2004
2012
Oran (%)
Sanayi Parsel Sayısı
152
133
(Tevhit)
Tahsis Edilen Parsel Sayısı
79
116
46,84
Boş Parsel Sayısı
73
17
-76,71
Faaliyette Olan Tesis Sayısı
43
76
76,74
Faaliyetine Ara veren Tesis Sayısı
22
14
-36,36
Proje ve İnşaat Safhasında Olan Tesis Sayısı
14
26
107,14
Toplam Kapalı Alanlar
270.000
400.000
48,15
Doluluk Oranı
51,97
87,21
67,80
İstihdam
1.512
5.255
247,55
sanayi bölgeleri olarak nitelenen mekân
birimlerinde durgunluk ve gerileme
süreci yaşanırken, aynı ülkelerin kırsal
veya azgelişmiş olarak nitelenen bazı
bölgelerinde ekonomik hareketlilik
gözlenmiştir. Büyük ölçüde; öz kaynak,
yerel girişimcilik özellikleri, esnek üretim
özellikleri ve ilişkileri, dayanışma, güven ve
örgütlenme kapasitesi gibi içsel faktörlere
dayalı olarak gelişen bu tür bölgeler,
“Yeni Sanayi Odakları” (YSO) olarak
adlandırılmaktadır.
DPT, YSO kavramının önemini belirttikten
sonra, bu tanıma giren illeri Denizli,
Gaziantep, Çorum, Kayseri, Kahramanmaraş
ve Eskişehir olarak sıralamıştır.
Yeni Sanayi Odaklarının başarılı bir şekilde
gelişmesi için en önemli şartlarından
birisi de Ar-Ge ve Üniversitelerle kurulan
işbirliğidir.
Bölgesel kalkınma ve Teknolojik gelişim
açısından bu kadar önemli görülen kurumlar
arası işbirliğinin en önemli araçlarından
birisi olarak Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
(TGB’ler) öne çıkmıştır. Çevresindeki illerden
OSB SORUŞTURMA
26
Çorum Organize Sanayi Bölgesi'nde bedelsiz ve kısmen bedelsiz tahsis edilen 44 adet
parselde yatırımcıların taahhüt ettikleri
Toplam Yatırım Tutarı
939.070.000.-TL
Toplam İşçi Sayısı
1.615 Kişidir.
Bedelsiz ve Kısmen Bedelsiz Tahsis Edilen Parsellerdeki Son Durum
Toplam Tahsis Sayısı
44
Üretimde Olan Tesis Sayısı
18
İnşaat Safhasında Olan Tesis Sayısı
9
Proje Safhasında Olan Tesis Sayısı
17
Uygulamalarında Bölgeler” gruplaması
çerçevesinde III. Bölge kapsamında yer
almaktadır. Bu bağlamda; Çorum Organize
Sanayi Bölgesinde bulunan tahsis edilmemiş
parseller, 4562 sayılı OSB Kanununun
Geçici 9 uncu maddesine istinaden yüzde
70 oranında kısmen bedelsiz olarak tahsis
edilmektedir.
gösterdiği yüksek performans ile ayrılan
ve Yeni Sanayi Odağı sınıfına sokulan
Çorum’un, ilerlemesini devam ettirmesi için
TGB’si statüsünde bir merkeze kavuşması
büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda,
Organize Sanayi Bölgesinde kurmayı
amaçladığımız Çorum Teknoloji Geliştirme
Bölgesi, bir fikirden öteye taşınarak proje
haline getirilmiş, Çorum Teknoloji Geliştirme
Bölgesi Kuruluş Ön Fizibilite Raporunun
Hazırlanması ile ilgili proje, Orta Karadeniz
Kalkınma Ajansına sunulmuş ve Orta
Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından
Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında
projenin desteklenmesi uygun bulunmuştur.
Bu kapsamda gereken çalışmalara kısa
sürede başlanmış, Fizibilite Raporu
tamamlanarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı’na sunulmuştur.
Çorum Organize Sanayi Bölgesinde; bugüne
kadar 5084 Sayılı Kanuna istinaden 23
adet, 12 Nisan 2011 tarih ve 27903 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanan 6215 sayılı
“Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun” un 20 inci maddesi ile 4562
sayılı OSB Kanununa eklenen Geçici 9
uncu maddeye istinaden 21 adet (yüzde
70 oranında kısmen bedelsiz tahsis) olmak
üzere, toplam 44 adet parsel bedelsiz ve
kısmen bedelsiz olarak sanayicilere tahsis
edilmiştir. n
İlimiz, Yatırımlarda Devlet Yardımı Hakkında
Kararın ekinde yer alan “Yatırım Teşvik
Çorum OSB Yıllara Göre Elektrik ve Doğalgaz Tüketim Miktarları
60.000.000
51.219.346
50.000.000
44.542.163
37.505.088
40.000.000
32.848.728
30.000.000
37.477.000
35.745.600
24.268.256
26.838.240
20.000.000
10.000.000
20.699.316
2.696.639
5.894.981
2003
2004
2005
9.189.766
8.070.404
7.179.037
2006
10.926.541
9.571.388
7.891.202
2007
2008
11.758.517
2009
2010
2011
Yatırımcılar açısından avantajlar
lGeçmişten gelen bir Sanayi
kültürünün ve Girişimci ruhun varlığı,
l
Paylaşım ve Ortaklık Kültürünün
varlığı,
l
Kalifiye iş gücü,
l
Kültür Başkenti denilebilecek önemli
kültür miraslarını barındırıyor olması
nedeniyle her geçen gün gelişmekte
olan Turizm potansiyeli,
l
Başkente 240 Km,
l
Samsun Limanına 175 Km,
l
Amasya Merzifon Havaalanına 58 Km.
mesafede olması
l
Coğrafi konumu itibari ile hammadde
kaynaklarına eşit uzaklıkta olması ve
gelişmiş ulaşım imkanları,
l
Hitit Üniversitesinin kurulması
ve Üniversite-Sanayi işbirliğinin
günbegün gelişmekte olması, İlimizi
yatırımlar için bir cazibe merkezi
haline getiren unsurlardandır.
Ayrıca; Yatırımlarda Devlet
Yardımları Hakkında Bakanlar Kurulu
Kararı gereğince, İlimiz III. Bölge
kapsamındadır. Bu karar kapsamında
yeni yatırımların Gümrük Vergisi
muafiyeti, KDV istisnası, vergi indirimi,
sigorta primi işveren hissesi desteği ve
faiz desteğinden yararlanması mümkün
olacaktır. Bu doğrultuda yeni yatırımlar
için Yatırım Teşvik Belgesi alınması
gerekmektedir.
OSB SORUŞTURMA
Erzincan Organize Sanayi Bölgesi
Erzincan OSB Yönetim Kurulu
Başkan Vekili
Aydın Yalvaç
Erzincan OSB büyüyor...
27
E
rzincan Organize Sanayi Bölgesi,
karma Organize Sanayi Bölgesi olup
3.720.113 m² alan üzerine kuruludur.
Bölgemiz, yeni teşvik yasasıyla daha
da avantajlı konuma gelmiştir. Bölgesel
Teşvik Sistemine göre 4. bölgede yer
alan Erzincan’daki yatırımlar 1. 2. ve 3.
bölgedeki illere göre daha fazla destekten
yararlanmaktadır. Bu yasayla, bölgede
yapılacak yatırımlara bedelsiz arsa
verilmekte, yatırımcılar ucuz kredi ve faiz
indirimi gibi avantajlardan yararlanmaktadır.
İşçilerin sigorta primlerinin tamamı devletçe
karşılanmakta, kurumlar ve gelir vergisinde
de yüzde 90 indirim yapılmaktadır.
Her sektörde 4.000m²-40.000m²‘lik
imarlı parseller mevcuttur. İhtiyaç halinde
birden fazla parsel birleştirilerek istenilen
büyüklükte parsel ihtiyacı karşılanmaktadır.
Organize Sanayi Bölgesi bünyesinde
bulunan 50 MVA gücündeki şalt merkeziyle
kesintisiz ve tarifedeki ucuz fiyat avantajıyla
elektrik sağlanmaktadır.
T.C. Devlet Demiryolu tarafından Erzincan
Organize Sanayi Bölgesinin imar hudutları
dahilinde inşa edilmiş olan yük rampası
ile Erzincan Organize Sanayi Bölgesinin
Devlet Demiryolları ile bağlantısı sağlanmış
bulunmaktadır. Bu sayede ucuz ve güvenli
demiryolu taşımacılığının yatırımcıya tanıdığı
imkanlar bölgemizi cazip hale getirmiştir.
Erzincan E-80 karayoluyla uluslararası
yük taşımacılığında önemli bir konuma
sahiptir. En yakın liman Trabzon limanı olup,
Erzincan’a uzaklığı 231 km dir. Samsun
limanına 445 km, Mersin limanına 743
km, İran Gürbulak sınır kapısına sadece
499 km mesafe uzaklıktadır. Uluslararası
havaalanımızdan İstanbul, Ankara ve İzmir’e
günlük uçak seferleri mevcuttur. Kara
Erzincan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı, Erzincan Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Aydın Yalvaç
taşımacılığında Batıya geri dönüşlerde ucuz
nakliye imkanı bulunmaktadır.
Bölge yatırımcılarının doğalgaz ihtiyacının
karşılanmasını teminen 2011 yılı Mayıs
ayı itibariyle bölgeye doğalgaz verilmeye
başlanmıştır.
Sağlıklı, ucuz, güvenilir bir altyapı ve ortak
sosyal tesislerin kurularak müşterek arıtma
tesisleri ile çevre kirliliğinin önlenmesi
öncelikli hedefler arasında yer almaktadır.
Arıtma Tesisinin fizibilitesi yaptırılmış olup,
Bölgenin ihtiyacına ve doluluk oranına
bağlı olarak 2012 yılı içerisinde yapımı
gerçekleştirilecektir.
Bölgemizde, ileride yapılmak üzere
projelendirilen eğitim tesisleri ve gelişme
alanları için rezerv olarak 25.000m² lik arsa
ayrılmıştır. İŞGEM Projesi kapsamında küçük
ölçekli yatırımcılar için tahsisi edilmiş 100m²
ile 400m² arasında değişen 22 adet iş alanı
oluşturulmuştur.
Erzincan Valiliği bünyesinde kurulan
Kalkınma Ajansı ve Erzincan Ticaret ve
Sanayi Odası tarafından yatırımcılara destek
verilmektedir.
Bölgemize ait vaziyet planı, altyapı ve
imar durumu gibi detaylı bilgiye www.
erzincanosb.com adresinden ulaşılabilir. n
OSB SORUŞTURMA
dâhil - yatırımcılar için büyük bir avantaj
sağlamaktadır. Bunun yanı sıra Eskişehir
OSB’deki firmalara elektrik ve doğalgaz
fiyatlarında da, piyasa fiyatlarına göre
indirim uygulanmaktadır.
Doğalgaz santrali ile ucuz enerji
28
Eskişehir Sanayi Odası ve Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı
Savaş M. Özaydemir
Sanayi kenti bir şehrin kalbi
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi
Ç
evreye duyarlı sanayi anlayışı Çevre
ve Orman Bakanlığı tarafından da
tescillenen Türkiye’nin En Çevreci Organize
Sanayi Bölgesi (OSB) Eskişehir OSB, 32
milyon metrekare büyüklüğü ve kusursuz
altyapısı ile dikkat çekmektedir.
Şehirdeki sanayileşmenin ivme kazanması
sonucunda, Eskişehir Sanayi Odası, bölgenin
genişletilmesi kararıyla ve kısa sürede
sonuçlandırılan çalışmalarla EOSB’nin alanı
1996 yılı sonunda bugünkü büyüklüğü olan
32 milyon metrekareye genişletilmiştir.
Eskişehir Sanayi Odası’nın 1968 yılında
kurulduktan sonra, çağın gereklerine uygun,
düzenli, modern ve çevreye saygılı, her
türlü alt yapısı tamamlanmış bir organize
sanayi alanı oluşturmak için çalışmaya
başlayan Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi,
bugün ülkemizdeki en üretken bölgelerden
biridir. 1973 yılında yatırımcılara ilk arsa
tahsisinin yapılmasıyla çalışmaya başlayan
Eskişehir OSB, ilk aşamada 1 milyon
metrekare olarak planlanmıştır. 1979 yılında
2 milyon metrekarelik gelişme alanı ile
birlikte toplam alan, 3 milyon metrekareye
ulaşılmış daha sonra, 1992 yılındaki yeni
genişleme sahasıyla birlikte OSB’nin toplam
alanı 21 milyon metrekareye çıkarılmıştır.
Avantajlarla dolu bir bölge
Eskişehir’in Anadolu’ya açılan kapı olması,
limanlara yakınlığı, hammadde ulaşımına
kolaylığı, yetişmiş insan gücünün varlığı,
hızlı tren projesinde kilit noktada olması
şehri yatırım açısından cazip kılmaktadır.
Eskişehir Sanayi Odası’nın öncülüğünde
kurulan Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi
şimdilerde yatırımlar için en önemli cazibe
merkezlerinin başında gelmektedir.
Eskişehir OSB’nin yatırımcılara sunduğu
avantajlarla bölgeyi yerli ve yabancı
yeni yatırımlar açısından tercih edilir
kılmaktadır. Sunduğu imkânların yanında
OSB’deki arsa fiyatlarının metrekaresinin
40 TL olması - tüm altyapı hizmet bedelleri
Eskişehir OSB’de yatırım yapmak isteyen
yatırımcılara çok özel ve işlerini kolaylaştıran
bir iklim oluşturulmaktadır. Özellikle
bölgede bulunan doğal gaz santrali kendi
elektriğini kendisi üreterek sanayicilere
düşük fiyattan verilmektedir. Bilim Parkı
ve içerisinde bulunan Teknoloji Geliştirme
Bölgesi de sanayiciler ve bilim insanlarını
bir araya getirmektedir. Lojistik Merkezi ile
sanayicilerin lojistik sorunları kısa sürede
çözülüyor. Atıksu Arıtma Tesisi ve Akredite
Laboratuarı ile doğaya saygılı üretim
bölgede desteklenmekte, kurulan Ortak
Sağlık Birimi OSB’deki sanayi kuruluşlarına
tek merkezden koruyucu hekimlik ve
poliklinik hizmetleri sunmaktadır. Bu sayılan
hizmetler dışında Eskişehir OSB’de firmalara
fiber optik kablo bağlantısıyla kesintisiz
ve daha yüksek hızlarda internet erişim
imkânı sağlanmaktadır. Ayrıca OSB’deki
firmalara yardımcı unsurların olduğu İş ve
Ticaret Merkezi, sanayinin ihtiyaç duyduğu
ara eleman sıkıntısına çözüm üretmek
için CNC Eğitim Merkezi ile Endüstriyel
Otomasyon Araştırma-Uygulama Merkezleri
de bulunmaktadır.
KOBİ’ler özel bölge
Türkiye sanayinde olduğu gibi Eskişehir
sanayi içinde büyük bir paya sahip olan ve
sanayimizin can damarı olan KOBİ’ler için
“KOBİ-OSB” projesi geliştirip sonuçlanmıştır.
290 bin metrekarelik alandan 98 adet
firmaya arsa tahsisi gerçekleştirilen bu
bölgede hızla yeni fabrikalar kurulmaya
başlanmıştır. n
SERÇEŞME SOFRASI
Şiirselliğin lezzetle
buluştuğu yer
Atatürk Mah. Fevzi Çakmak Cad. Şekerpınar Köyü No: 150
Şekerpınar Köyü / Gebze / Kocaeli
Telefon: (0262) 658 08 33 - 658 08 34 - 658 12 70 Faks: (0262) 658 12 71
www.sercesme.com
OSBDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay:
OSB GÜNDEMİ
OSB’lerde elektrik sözleşme
fesihleri büyük zarara yol açar
30
BOTAŞ’ın doğalgaza asgari ve azami kullanım
şartı getirmesinin ardından elektrik toptan
satışı yapan bazı firmaların OSB’lerle yaptıkları
sözleşmeleri feshetmelerine tepki gösteren
OSBDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kutsi
Tuncay, “Sanayi kuruluşlarımızın öngörülemeyen
zararlara girmesine izin verilmemelidir” dedi.
O
rganize Sanayi Bölgeleri Derneği (OSBDER) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay, elektrik toptan satışı yapan bazı firmaların OSB’lerle yapılan sözleşmeleri feshetmeye başlamalarına tepki gösterdi.
BOTAŞ’ın, “doğalgaz talebini gerçekçi oluşturarak tüm talep
sahiplerine yeterli gaz arzı sağlayabilmek” gerekçesiyle 9 Aralık
2011’de OSB’lerle imzaladığı sözleşme hükümlerini değiştirme yönündeki girişiminin ardından benzer bir adımı elektrik satışı yapan firmalar
atmaya başladı. OSBDER Başkanı Tuncay, “Bugün verdim, yarın
vermiyorum diyerek sanayi kuruluşlarımızın öngörülemeyen
zararlara girmesine müsaade edilmemelidir” dedi.
ÖNGÖRÜLEMEYEN ZARARLAR DOĞAR
OSBDER’e üye bazı OSB’lerden gelen şikayetleri değerlendirerek
açıklama yapan Tuncay, elektrik toptan satışı yapan bazı firmaların,
OSB’lerle yaptıkları sözleşmelere koydukları maddeler ile daha
çalışmaya başlamadan veya çok kısa süre çalıştıktan sonra
sözleşmelerini feshetmeye başladıklarını söyledi. Bu tutumun ticari
etik içinde kabul edilemez bir yaklaşım olduğuna işaret eden Tuncay,
OSB’lerin bünyelerinde bulunan sanayi kuruluşlarına verimli, güvenli
ve rekabet edebilir şartlarda elektrik tedarik etmek maksadı ile bu
şirketlere güvenerek sözleşme yaptıklarını söyledi. Yaşadıkları ilk
problemlerde sözleşmelerine sahip çıkmadan kaçan firmaların, kendi
ticari itibarlarını zedelemenin ötesinde, bu OSB’lerdeki firmaları elektrik
tedariki hususunda sonu görünmeyen bir yola ittiklerini ifade eden
Tuncay, “Binlerce insanın çalıştığı, yüzlerce sanayi kuruluşuna elektrik
tedarik etmek ciddi bir iştir. Bugün verdim, yarın vermiyorum diyerek
sanayi kuruluşlarımızın öngörülemeyen zararlara girmesine müsaade
edilmemelidir. OSBDER olarak, büyük rakamlara ulaşan elektrik alım
sözleşmelerinin iki ay gibi kısa zamanda fesih edilmesinin, üretim
maliyetleri ve iş yapabilme kapasitelerini olumsuz etkileyeceğine
dikkat çekmek istiyoruz. Sanayicimiz dünya ile rekabet edebilmek için
kılı kırk yararak hesabını yapmakta, üretimi için gerekli olan elektriğin
sağlanmasında da içinde bulunduğu OSB’lere güvenmektedir.
OSB’lere elektrik toptan satışı yapan firmaların sadece ticari kazancı
hesap etmesinin dışında üzerlerinde bulunan sosyal ve ekonomik
sorumluluğu da idrak ederek hareket etmeleri sağlanmalıdır. Elektrik
toptan satış lisansı verilmesi sırasında da, talip olan firmaların enerji
yatırımları bulunması şartı muhakkak aranmalıdır” dedi.
BOTAŞ, TOPLAM MENFAATİ DÜŞÜNMELİ
BOTAŞ’ın 2012 yılı için OSB’lere getirdiği doğalgaz alım
sözleşmelerinde yer alan azami ve asgari kullanım kısıtlarının, global
ekonominin durumu ve gerçekleri ile bağdaşmadığını, BOTAŞ’ı global
ekonominin gerçeklerini bir kez daha değerlendirmeye çağırdıklarını
ifade eden Tuncay, BOTAŞ’ın “Biz KİT’iz, sadece Kurum menfaatlerine
bakarız” anlayışını değiştirmesi gerektiğini söyledi. Ülkenin toplam
menfaatinin göz önünde tutulmasını isteyen Tuncay, “Bugün dünyada
ekonomi sihirbazı olarak tanımlanan uzman kişi ve kuruluşlar dahi
2012 yılı için tutarlı, olasılığı yüksek öngörüleri belirleyemezken,
sanayicilerimize Kasım 2011’de Aralık 2012'nin yani 14 ay sonrasının
iş durumunu düşün ona göre doğalgaz sözleşmesi yap, bu öngörün
eksik ya da fazla çıkarsa, bedelini ödersin demek, bugünün finansal
gerçekleri ile ne kadar uyuşmaktadır değerlendirmesini yönetsel ve
siyasi karar alıcılarımızın dikkatlerine sunuyoruz. Ayrıca, doğalgaz da
verilen lisanslarla bazı şirketlerin piyasaya girmesine müsaade edilmiş
olsa da, BOTAŞ’ın piyasa yönlendirme gücünü elinde tutarak, rekabet
unsurunu asgari düzeye indirdiği bir ortamda, kendileri tarafından
belirlenen şartları piyasaya uyulması yönünde deklare etme şeklinde
bir hareket tarzını tercih etmesini de yadırgamaktayız” diye konuştu.
ASGARİ VE AZAMİ KULLANIM KISTASLARI YANLIŞ
OSBDER Başkanı Tuncay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün, BOTAŞ’ın
da yurt dışından ithal ettiği doğalgaz alımı hususunda aynı azami
ve asgari sınırlar içinde olduğu belirtilebilir. Ancak burada dikkat
çekilmesi gereken husus BOTAŞ’ın uluslararası hukuka dayalı uzun
süreli sözleşmeler yaparak , bu sözleşme yılları içinde ödeyebileceği
OSB GÜNDEMİ
Sanayicimiz dünya ile rekabet edebilmek için
kılı kırk yararak hesabını yapmakta, üretimi için
gerekli olan elektriğin sağlanmasında da içinde
bulunduğu OSB’lere güvenmektedir. OSB’lere
elektrik toptan satışı yapan firmaların sadece
ticari kazancı hesap etmesinin dışında üzerlerinde
bulunan sosyal ve ekonomik sorumluluğu da idrak
ederek hareket etmeleri sağlanmalıdır.
31
İzmirli Sanayicinin Enerji İsyanı
İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, elektrik ve
doğalgaz temin eden sanayicilere yönelik yaptırımlarla
ilgili, "Piyasa gerçeklerini gözardı ederek bu yöntemlerle
yaklaşmak doğru değil" uyarısında bulundu.
İAOSB Başkanı Hilmi Uğurtaş, bu yıl üretim ve sanayicinin önünün
daha fazla açılmasını beklerken, daha yılın başında doğalgaz
ve elektrik tedariki konusunda bazı OSB’lerimizin sıkıntılarıyla
karşılaştıklarını yazdı. Türkiye'de bazı firmalara toptan satış yetkisi
verilse de doğalgaz piyasasını BOTAŞ’ın elinde tuttuğunun bilindiğini
aktaran Uğurtaş, BOTAŞ’ın OSB'leri azami ve asgari sınırlar içinde
tuttuğunu, sınırlar aşıldığında ise cezalandırma yoluna gittiğini
söyledi. Uğurtaş, "Bu denli kırılgan ve değişken olan global ekonomi
içinde dünya piyasalarının gerçeklerini gözardı ederek sanayicimize
bu yöntemle yaklaşmak doğru değildir" derken, BOTAŞ’ın da ithal
ettiği doğalgazla ilgili aynı kısıtlamalarla karşı karşıya olduğunu
ancak, OSB’lerin tersine BOTAŞ’ın bu cezaları mahsup etme şansı
olduğuna dikkat çekti.
her hangi bir cezayı, sözleşme sonunda mahsup edebilme hakkında
sahip olmasıdır. Oysa, OSB’lerimiz katılımcılarına en uygun şartlarda
doğalgaz tedariki sağlayabilmek için her yıl tedarikçileri ile masaya
oturmak zorundadır. Yıl içinde bir tedarikçisine ödediği cezayı, bir
sonraki yıl değiştirdiği tedarikçiden mahsup şansı yoktur. Bu durum
cezayı tahsil eden tedarikçiye haksız kazanç oluşturduğu gibi bunu
ödeyen OSB’ye geri dönüş imkanı da ortadan kalkmaktadır. Doğalgazın
temel girdi olduğu sanayilerde bugün “günlük azami kullanım
miktarını geçme, yıllık asgari alım miktarın altına düşme” şeklinde bir
slogan oluşmuştur. Bu rakamların belirlenmesi hususunda alt yapısı
güçlü olan birkaç kurumsal sanayi kuruluşunu örnek gösterenlere de,
ülkedeki firmaların yüzde 98’inin, KOBİ olduğunu ve KOBİ’lerin bırakın
yıllık, aylık, haftalık dahi program yapmakta zorlandıklarını hatırlatmak
isteriz. Her yeni gün, yeni bir kriz korkusu içinde yaşayan, inanılmaz
bir kırılganlık ve riskler barındıran dünya ekonomisi düzleminde, ilgili
her kurumu temel girdilerden olan doğalgazı asgari ve azami kullanım
kıstasları içinde bağlayarak, çizginin dışına çıkışların cezalandırıldığı
bu uygulamanın doğru olmadığına inanıyoruz.” n
BÜYÜTEÇ
Linde Gaz, teknolojik
Sait Tosyalı
32
Linde Gaz A.Ş. Genel Müdürü
“Teknoloji lideri bir
kurum olarak global bilgi
birikimimizi müşterilerimize
sunarken, amacımız Linde gaz
teknolojilerini müşterilerimize
yerinde ve uygulamalı olarak
yakından gösterebilmek ve
verilecek eğitimlerle hem
müşterilerimizi bilinçlendirmek
hem de çalışanlarımızın
uzmanlıklarını geliştirmek.”
Sadece 2010 yılında, Linde
232 adet patent başvurusu
yapmış ve toplam patent adedini
3000’e yaklaştırmıştır.”
Linde Buluşlarıyla Öne Çıkıyor
Linde’nin tarihi, buluş ve geliştirmelerle
başlıyor denebilir. Kurucumuz Carl Von Linde
ilk soğutucu sistemleri ve gaz ayrıştırma
teknolojisini geliştiren kişidir. Sonrasında
dönemin gelişimine katkı sağlayan
‘Oksijenin Havadan Ayrıştırılma Teknolojisi’
(1896), ‘Linde Oksijen Prosesi’ (1903),
‘Oksijen ve Azot Prosesi Ekipmanları’ (1905)
gibi pek çok patentli çalışma yer almaktadır.
Son döneme gelecek olursak, sadece 2010
yılında, Linde 232 adet patent başvurusu
yapmış ve toplam patent adedini 3000’e
yaklaştırmıştır.
Linde günümüze kadar ısıl işlem, gıda
paketleme, soğutma, kaynak, kimya, enerji
ve cam gibi endüstrilerde yaygın kullanımda
olan bir çok uygulamayı başlatmıştır.
Bildiğiniz gibi sanayi üzerinde çevresel
baskılar giderek yoğunlaşıyor; bu bağlamda
karbondioksit emsiyonlarının azaltılması
yönündeki AB mevzuatları çerçevesinde
Linde, enerji santrallarındaki atık CO2yi
ayrıştıran teknolojisini geliştirmeyi
sürdürüyor.
çeşitli özel ve karışım gazlar, yerinde tedarik
sistemleri ve gazın son kullanım noktasına
kadar ulaşan gaz ekipmanları ile gaz
dağıtım hatlarından oluşuyor. Bu ürün ve
hizmetler, demir-çelik, otomotiv, beyaz eşya,
gemi inşa, sağlık, yiyecek-içecek, tekstil,
petrokimya ve cam endüstrisi gibi birçok
sanayi dalında kullanılmakta.
Gazlar ve Kullanım Alanları
Gazlar Hayatımızın Her Alanında
Şirketimizin ürün portföyü, başta tüplü ve
dökme endüstriyel ve medikal gazlar ile
Faaliyet alanımız “B2B” olarak
nitelendirilmekte ise de, aslına bakarsanız
Üretim Dışı Faaliyetler
Sektörün ilkleri...
LİNDE GAZ, demir-çelikten sağlığa,
ilaçtan gıdaya, tekstilden kimyaya,
her alanda ihtiyaç duyulan gazları
tedarik etmektedir. İlk ISO 14001
Çevre Yönetim Sistemi, OHSAS
18001 İş Güvenliği ve Sağlığı
Yönetim Sistemi, ISO 22000
Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi
belgelerine sahip olan Linde Gaz,
2005 yılında EIGA gümüş kazasızlık
ödülünü alırken, 2006, 2007, 2008 ve
2009 yıllarında ise altın kazasızlık
ödülünü almıştır
Linde’nin “Engineering” (mühendislik)
birimi, gaz üretim sistemleri imal etme
konusunda dünyada lider konumda. Biz
de Linde Gaz olarak, tüketim miktarlarının
desteklediği ortamlarda müşterilerimize,
yatırım, finansman ve işletme avantajı
sağlayarak değer yaratmak adına “Yerinde
Üretim Tesisleri” kurup operasyonunu
üstlenebiliyoruz.
Türkiye ile ilgili olarak; endüstriyel gaz
pazarının hızlı büyüyen ve teknolojik
uygulamalarda fırsatların bol olduğu bir
özellikte olduğunu söyleyebilirim. Global
bir şirket olarak avantajımızı, dünyanın
herhangi bir yerindeki Linde’nin en iyi
teknolojik uygulamasını, müşterilerimizin
ihtiyacına göre kısa sürede tasarlayarak
sunabilmekte görüyoruz.
Satış Ortaklığı Sistemi
Türkiye’ye baktığınızda, firmalar genellikle
direkt ya da bayileri aracılığıyla müşterilerine
ulaşıyor. Avrupa’ya baktığınızda ise ‘satış
ortaklığı’ aracılığıyla müşterilere ulaşıyorlar.
Bunun yanısıra, merkezi gaz dağıtım
hatlarının tasarım ve imalatı, anahtar
teslim projeler, müşteri sahasında
koruyucu ve önleyici bakım çalışmaları,
gaz kullanıcılarının bilinçlendirilmesi
amacı ile eğitim faaliyetlerimizi üretim dışı
çalışmalarımıza örnek olarak verebilirim.
Özellikle 2011 yılında eğitim faaliyetlerimize
ciddi zaman ve kaynak ayırdık; çok sayıda
müşterimizin 1500 kadar çalışanı, çeşitli
illerde düzenlediğimiz eğitimlere katıldı.
Linde Gaz Türkiye
Linde, 1879’da Carl Von Linde tarafından
Almanya’da kurulmuş küresel bir şirkettir.
1999 yılında İsveç’li AGA ve 2006 yılında
120 yıllık tarihe sahip İngiliz BOC’yi satın
alarak sektöründe dünya lideri olmuştur.
Ana faaliyet alanı endüstriyel ve medikal
gazlar; ve bu ürünlerle ilgili teknoloji
geliştirme ve üretimidir.
Bu global satın almalardan sonra kurumsal
ismi “The Linde Group” olarak değişen
Linde, 100’den fazla ülkede, yaklaşık 50 bin
çalışanı ile 2010 yılında yaklaşık 13 milyar
euro satış geliri elde etmiştir.
Grubun Türkiye gaz pazarına girişi,
endüstriyel gaz sektöründe faaliyet
gösteren iki ana üreticinin hisselerini
satın almasıyla gerçekleşti. Linde, Ağustos
2006’da Karbogaz A.Ş., Temmuz 2007’de
de Koç Topluluğu’na ait Birleşik Oksijen
Sanayi A.Ş.’ni bünyesine katarak, 2008
yılı başından itibaren tek çatı altında
faaliyetlerini sürdürüyor.
Satış Ortaklığı Sistemi, perakende pazarda
müşterilere daha yakın olmak için
uygulanıyor. Perakende pazar buz dağının
görünmeyen yüzü gibidir ve bu sahada çok
fazla müşteri var. Bunun yanı sıra firmalar
büyük müşterilerde olduğu kadar küçük
müşterilerde de başarılı olmak istiyorlar. Biz
bunun için genellikle bayileri kullanıyoruz.
Dışarıdan yeni adaylarımız da oldu, yeni
atadığımız firmalar da var. Sistem tamamen
Linde kurumsal kimliği altında, Linde
standartları ile çalışıyor. Bunun iki çeşidi
var; mağazalı ve mağazasız. Bursa’da ve
Adana’da iki tane pilot mağaza açtık.
Burada ekipman satışı ağırlıkta. Dağıtım
BÜYÜTEÇ
son tüketiciler olarak farkında olmadan bu
gazları günlük yaşantımızda kullanıyoruz.
Örneğin, bir gazlı içecek içiyorsak
beraberinde karbondioksit tüketiyoruz;
süpermarket rafından ambalajlanmış
bir ürünü taze olarak alıyorsak, bunu
azot gazına borçluyuz; hastanelerimizde
cerrahi operasyonların sorunsuz
yapılması için narkoz gazı, teknik adıyla
azot protoksit kullanılırken, solunuma
dayalı rahatsızlıklarda medikal oksijene
başvurulmakta. Bu örnekleri çoğaltmak
mümkün.
33
BÜYÜTEÇ
34
da yine, Linde araçlarına benzer araçlarla
dik olarak yapılıyor. Hidrolik kapaklar
vasıtasıyla indiriliyor. Bunların müşteriye
avantajı, tamamen Linde güvencesinde bir
sistem olması. Yani muhattabınız tamamen
Linde. Burada satış ortakları ağırlıklı olarak
depolama, dağıtım ve yeni müşteri bulma
kısmında hizmet vermekteler ve pazarda
tamamen Linde’yi temsil ediyorlar. Bunu,
bizim satış mühendislerimizin dağıtım yapan
başka bir versiyonu gibi de düşünebilirsiniz.
Bizim ulaşamadığımız yerlerde daha hızlı ve
daha etkin olarak müşteriye ulaşabiliyorlar.
Perakende pazarında küçük müşterilerin
ihtiyacı bu şekilde. Ayrıca, ortaklarımızın
ikili ilişkileri çok daha iyi. Burada amaç,
büyük müşterilere sağladığımız avantajların
aynısını küçük müşterilere de sağlamak.
Endüstriyel Gaz Kullanımı Artıyor
Endüstriyel gaz pazarı, kullanım alanlarının
yaygınlaşmasına ve teknolojinin yeni
alanlarda kullanılmasına dayalı olarak
genelde sanayi büyümesinin üzerinde büyür.
Bu durum sadece bizde değil, gelişmiş
ekonomilerde de böyledir.
Sanayi kollarındaki uygulamaların artarak
yaygınlaşmasını ve çevresel baskılar sonucu
yoğunlaşan temiz enerji arayışlarının,
gaz kullanım alanlarını etkilemesini
Linde Gaz ve Yeni Teknolojileri
LİNDE GAZ’ın ürettiği gazların
günlük yaşamdaki kullanım
alanları çoğalmaktadır. Gazlar,
yaşamın her kesiminde, çoğu
kimse farkına bile varmadan,
hayatımızın içinde yer almaktadır. Et
ürünlerinin raf ömürlerinin uzatılıp
tüketiciye daha taze sunulmasında,
kültür balıkçılığında, ekolojik
uygulamalarda, sağlık alanında,
sporda ve daha akla gelmeyecek
pek çok alanda çok önemli yeri
bulunmaktadır.
Gıda işlemede giderek önem kazanan
ve azot ya da karbondioksit kullanarak
kriyojenik ortamda şok dondurma yapan
CRYOLINE. Bunun yanısıra, karayolu ile
gıda dağıtımında kaliteyi koruma amaçlı
sıvı azot kullanan FROSTCRUISE son
dönemdeki geliştirmelerden. Demir çelik
sektöründe oksijen takviyesi ile verimliliği
1879’den 2011’e Linde Gaz
bekleyebiliriz. Bunun yanısıra, gelişmekte
olan ekonomilerdeki nüfüs yoğunluğu ve
artışı ile gelişmiş ekonomilerde yaşlanan
nüfus, medikal ürünlere olan talepte
mutlaka belirleyici olacaktır.
Yine nüfusun gelişimine ve doğal
kaynaklardaki daralmaya bağlı olarak
endüstriyel gazların hayatımızdaki önemi
artacaktır.
Ülkemiz özelinde ise, yabancı
sermayenin geliş hızı kullanım alanlarını
zenginleştirirken, yurt dışında uygulanmakta
olan teknolojilerin Türkiye’ye getirilmesine
ortam sağlayacaktır.
artıran REBOX uygulamamız da hayli talep
gören yenilikçi bir teknolojimiz. Bunlara,
kaynak teknolojilerinde kalite ve verimliliği
artıran çalışmalarımızı da ekleyebilirim.
Ayrıca, çevre dostu hidrojen teknolojilerinde
Linde, yakıt dolum istasyonlarını geliştirmeyi
sürdürmekte. Son dönemde ABD ve
Almanya’daki bazı belediyeler ile otomotiv
hem de çalışanlarımızın uzmanlıklarını
geliştirmek. Hazırlıklarından büyük heyecan
duyduğumuz bu merkezimize çok önem
veriyoruz ve beklentilerimiz de o oranda
yüksek.
Almanya merkezimizde, bu tür Ar-Ge
faaliyetlerini sürdürmek ve tüm global
birimlere hizmet vermek üzere bir ArGe merkezi bulunuyor. Bu merkezde
324 mühendis görev yapıyor ve Ar-Ge
faaliyetleri için yılda yaklaşık 100 milyon
euro bütçe ayrılıyor.
"Güvenlik, Sağlık, Çevre ve
Kalite"
Biz de önümüzdeki günlerde ”Gaz
Teknolojileri Uygulama ve Müşteri Eğitim
Merkezi”mizi Gebze OSB içerisinde
açacağız. Merkezimizde başta gıda ve
imalat sanayisindeki gaz uygulamalarına
yönelik olmak üzere son teknolojiyle
Üyesi olduğumuz Linde Grubu'nda
"Güvenlik, Sağlık, Çevre ve Kalite" tüm
iş süreçlerimizin ayrılmaz ve öncelikli
bir parçasıdır. Bu alandaki vizyonumuzu
"Faaliyetlerimiz sırasında çevreye ve
kimseye zarar gelmesini istemiyoruz"
şeklinde özetleyebiliriz. Şüphesiz bu
vizyona ulaşmak için gerekli altyapı,
şirketimizde oluşturulmuştur. Linde
Gaz Ailesi'nin her üyesi bu konuda
kişisel sorumluluk almakla yükümlüdür.
Sait Tosyalı
1957 Antakya doğumlu olan Sait Tosyalı, Tarsus Amerikan Koleji’nden mezun oldu. Bir değişim programıyla lise
eğitimi sırasında bir yıl Amerika’da eğitim gördü. Ardından Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden
mezun oldu ve yine aynı üniversitenin İşletme bölümünde yüksek lisans eğitimimi tamamladı. 1981 yılının Mart ayında
Koç Grubu’na katıldı ve 27 sene boyunca da Koç Grubu’nun çeşitli şirketlerinde
ve Holding’inde görev yaptı. 2005 yılında
BOS’ta çalışan Sait Tosyalı, 2007’den bu
yana da Linde A.Ş.’de genel müdür olarak
görev yapmaktadır.
güncellemekteyiz. Şirketimiz, sahip
olduğumuz OHSAS 18001 İşçi Sağlığı İş
Güvenliği, ISO 14001 Çevre ve ISO 9001
Kalite Belgeleri gereğince bir üçüncü
taraf gözetim kuruluşu tarafından her yıl
denetlenmektedir.
Temel başarı göstergelerimizden biri de
"kazasızlık oranı"dır. Bu oran, bir yıl içindeki
iş günü kayıplı kaza sayısının, çalışılan
toplam saate oranlandığı bir değerdir ve
her yıl yöneticilerimizin hedef kartlarında
yer alır. 2011'de şirketimizde "0,00"
oranını elde ettiğimizi sizlerle memnuniyetle
paylaşmak isterim.
donatılmış ekipman ve makinalarımız
ile kaynak teknolojisinin ileri teknoloji
ürünleri yer alacak. Bildiğimiz kadarıyla
Türkiye’de, gerek donanımı, gerekse hizmet
vereceği alan bakımından sektörümüzde
bu merkez bir ilk olacak. Teknoloji lideri
bir kurum olarak global bilgi birikimimizi
müşterilerimize sunarken, amacımız
Linde gaz teknolojilerini müşterilerimize
yerinde ve uygulamalı olarak yakından
gösterebilmek ve verilecek eğitimlerle
hem müşterilerimizi bilinçlendirmek
Organizasyonumuzda tüm iş birimlerimize
eğitim, destek ve yönlendirme sağlayan ve
denetim yapan, Genel Müdürlüğe doğrudan
bağlı bir birimimiz mevcuttur.
Linde Grubu'nun oldukça geniş bir prosedür
ve iş talimatları veri tabanı vardır. Linde
Gaz olarak bu ortamdaki asgari gereklere
uymakla yükümlüyüz. Bunun yanısıra
ülkemize özgü koşulları da dikkate alarak
kendi İSİG, Çevre ve Kalite standartlarımızı
oluşturduk ve bunları sürekli geliştirip
Kazaların olmaması için sürdüregeldiğimiz
sistemli çalışmalarımızın yanısıra, ‘Güvenlik,
Sağlık, Çevre ve Kalite’ alanındaki başarıları
takdir etmek, bunların sürekliliğini ve
örnek alınmasını sağlamak amacıyla da
çalışanlarımıza bireysel olarak ve tesise
özgü verdiğimiz ödüllerimiz de vardır.
Benzer ödüllendirme sistemi, Linde
Grubu'nda ve üyesi olduğumuz EIGA
(Avrupa Sınai Gaz Üreticileri Birliği)’da da
mevcuttur.
‘Güvenlik, Sağlık, Çevre ve Kalite’
konularına en üst seviyede hassasiyetle
yaklaşıyor, Linde Gaz olarak, belirtmiş
olduğumuz bu ödüllerle çalışmalarımızın
taçlandırılmasından gurur duyuyoruz. n
BÜYÜTEÇ
şirketlerinin hidrojen uygulamalarında
teknoloji ve çözüm ortağı oldu. Solunum
hastalıklarının tedavisinde medikal gazların
kullanımı ve ekipmanların geliştirilmesi de
Linde’nin odaklandığı konular arasında.
35
2011 ihracatı 134.6 milyar dolar
T
ürkiye’nin ihracatı 2011 yılında yüzde
18.2 artışla 134 milyar 600 milyon
dolara yükseldi. 2010’da 113 milyar 883
milyon dolar ihracat gerçekleştirilmişti.
Aralık 2011’de ihracat, geçen yılın aynı ayına
göre yüzde 4.5 artışla 12 milyar 69 milyon
dolara yükseldi. Türkiye, 2023’te 500 milyar
dolar olarak hedeflenen ihracatı yakalaması
için yıllık yüzde 12 artış gerçekleştirmesi
gerekiyor.
En Ç
ok İ
hra
cat
Yap
a
n İlk
10
Sek
t
Oto ör (100
i M mo
a
t 0U
Haz ddele iv End SD)
ırgiy r ve üstr
im v Mam isi
Elek
e Ko ulle
trik
nfek ri
- El
siyo
ektr
n
onik
Ma Ma Çelik
Hub
Tek kina k. Bi
uba
t, B Demir stil ve ve Aks lişim
akli
yat, ve De Hamm amları
Yağ mir D adde
lı To ışı
l
hum Met eri
a
l
Ma ar v ller
den e M
cilik am
Ürü .
nler
i
Kim
yev
OTOMOTİV LİDER İhracatını yüzde 17.4
artırarak 20.4 milyar dolara yükselten
otomotiv sektörü 2011’in ihracat şampiyonu
oldu. Otomotiv sektörü toplam ihracattan
yüzde 15.2 pay aldı.
Son yıllarda büyük bir atılım içerisinde olan
kimyevi maddeler sektörü bir basamak
atladı ve en fazla ihracat yapan ikinci sektör
konumuna yükseldi. Kimyevi maddeler
sektörü 2011 yılında ihracatını yüzde 29
0
201 04
.5
375
17. 8.892
67
12. 2.591
62
14. 1.854
29
12. 9.384
0
9.6 .222
31
6.3 .737
22
6.5 .787
98
5.7 .387
02
4.1 .431
57
3.6
1
201 76
.7
400
20. 7.328
34
16. 6.506
18
16. 3.615
35
15. 7.536
71
10. 9.508
9
8.3 .651
53
7.9 .295
09
7.0 .028
59
5.4 .383
76
3.8
Türkiye İhracatı (2002-2011) 1.000 USD
86.534.676
100.000.000
80.000.000
63.187.153
2011
2010
2009
2008
2007
2006
2005
2004
36.059.089
2003
0
73.478.406
47.252.636
60.000.000
20.000.000
113.883.219
102.142.613
107.271.750
120.000.000
40.000.000
134.571.33
132.027.196
140.000.000
2002
EKONOMİ
36
Türkiye’nin ihracatı 2011 yılında yüzde 18.2 artışla
134 milyar 600 milyon dolara yükseldi. Türkiye,
2023’te 500 milyar dolar olarak hedeflenen
ihracatı yakalaması için yıllık yüzde 12 artış
gerçekleştirmesi gerekiyor.
2011'DE HANGİ İL NE KADAR İHRACAT YAPTI (USD)
Adana
2
Adıyaman
3
Afyon
4
Ağrı
79.663.967,41 44 Kars
5
Aksaray
84.405.783,11 45 Kastamonu
6
Amasya
26.859.079,24 46 Kayseri
7
Ankara
5.959.404.405,00 47 Kilis
8
Antalya
1.008.749.998,61 48 Kırıkkale
6.877.667,54
9
Ardahan
1.041.550,16 49 Kırklareli
91.079.202,36
10 Artvin
1.660.961.517,53 41 İzmir
8.065.950.939,12
72.160.762,41 42 Karabük
197.499.484,91
288.203.967,16 43 Karaman
225.277.244,79
68.357.313,90 50 Kırşehir
324.882,78
51.534.965,50
1.483.632.514,88
37.383.486,48
201.472.102,12
11 Aydın
539.608.435,19 51 Kahramanmaraş
748.706.697,32
12 Balıkesir
409.652.018,11 52 Kocaeli
12.629.113.491,88
13 Bartın
21.482.617,00 53 Konya
1.193.867.400,50
14 Batman
26.389.971,17 54 Kütahya
149.010.894,07
15 Bayburt
2.460.050,23 55 Malatya
350.221.960,95
16 Bilecik
38.547.825,03 56 Manisa
4.277.657.576,99
17 Bingöl
2.685.384,05 57 Mardin
826.304.928,72
18 Bitlis
2.973.370,93 58 Mersin
1.293.714.165,71
19 Bolu
90.382.046,46 59 Muğla
244.340.422,24
20 Burdur
161.263.366,95 60 Muş
10.232.467,28
21 Bursa
12.538.448.384,28 61 Nevşehir
71.361.042,17
22 Çanakkale
70.925.626,52 62 Niğde
63.847.759,88
23 Çankırı
41.024.328,65 63 Ordu
268.662.450,60
24 Çorum
25 Denizli
26 Diyarbakır
140.691.046,89 64 Osmaniye
2.756.839.809,09 65 Rize
389.295.288,81
2.063.834.865,08
27 Düzce
85.143.265,17 67 Samsun
447.072.791,74
28 Edirne
35.220.982,16 68 Siirt
29 Elazığ
40.183.766,80 69 Sinop
25.214.918,07
2.756.067,21 70 Sivas
74.983.603,94
31 Erzurum
23.244.814,16 71 Şanlıurfa
6.619.487,40
174.141.771,36
32 Eskişehir
719.516.259,26 72 Şırnak
934.516.637,06
33 Gaziantep
4.928.967.610,02 73 Tekirdağ
689.053.111,68
153.559.586,52 74 Tokat
40.446.101,18
34 Giresun
35 Gümüşhane
36 Hakkari
37 Hatay
265.272,77 75 Trabzon
352.923.629,97 76 Uşak
2.144.362.832,62 77 Van
1.142.497.371,33
155.674.902,52
18.979.314,05
38 Iğdır
105.020.989,03 78 Yalova
62.379.446,81
39 Isparta
163.078.227,12 79 Yozgat
14.644.295,03
40 İstanbul
59.048.557.478,22 80 Zonguldak
381.549.516,92
Toplam
ALMANYA İLK SIRADA 2011 yılında
ülke bazında en fazla ihracat yapılan
ilk üç ülke Almanya, Irak ve İtalya oldu.
Almanya’nın toplam ihracat içindeki payı
yüzde 10.41 olurken, 2010 yılına göre
yüzde 21 artış göstererek 13.8 milyar dolar
olarak gerçekleşti. 2010’da en büyük 4.
ihracat pazarımız olan Irak 2011’de, İtalya
129.461.407,22
167.037.494,67 66 Sakarya
30 Erzincan
Bu sektörleri, çelik, elektrik-elektronik,
makine, tekstil, demir ve demir dışı metal,
hububat ve madencilik sektörleri izledi.
133.301.459.479,77
ve Fransa’yı geride bırakarak ikinci ülke
konumuna yükseldi. Irak’ın toplam ihracat
içindeki payı yüzde 6.1 olurken, çok önemli
bir pazar konumuna geldi. Irak’a ihracat
2010 yılına göre yüzde 37 artış göstererek
8.2 milyar dolara yükseldi.
2011’de ihracatımızın önemli oranda arttığı
ülkeler arasında yüzde 124 artış oranı ile
Malta, yüzde 75 ile Hong Kong, yüzde 74
ile Slovenya, yüzde 69 ile Güney Kore, yüzde
49 ile Fas, yüzde 46 ile Brezilya, yüzde 38 ile
Ukrayna yer aldı.
AFRİKA’YI FETHETTİK 2011 yılında
Afrika ülkelerine ihracat rekor düzeyde
artış kaydetti. İhracat Gana’ya yüzde 143,
Kenya’ya yüzde 131, Mozambik’e yüzde
121, Kamerun’a yüzde 119, Angola’ya
yüzde 104, Güney Afrika Cumhuriyeti’ne
yüzde 93, Tanzanya’ya yüzde 90 arttı. Arap
EKONOMİ
1
arttırarak 16.3 milyar dolara yükseltti.
Sektörün toplam ihracattan aldığı pay yüzde
12.1 oldu. En fazla ihracat yapan üçüncü
sektörü hazır giyim ve konfeksiyon oldu.
Hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüz,
2010 yılına göre ihracatını yüzde 11
artırarak 16.2 milyar dolara çıkardı. Sektörün
ihracattan aldığı pay yüzde 12 oldu.
37
ARALIK 2011
EKONOMİ
38
SEKTÖRLER
2010
2011
I. TARIM
A. BİTKİSEL ÜRÜNLER
Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mam.
Yaş Meyve ve Sebze
Meyve Sebze Mamulleri
Kuru Meyve ve Mamulleri
Fındık ve Mamulleri
Zeytin ve Zeytinyağı
Tütün ve Mamulleri
Süs Bitkileri
B. HAYVANSAL ÜRÜNLER
Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller
C. AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ
Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri
II. SANAYİ
A. TARIMA DAYALI İŞLENMİŞ ÜRÜNLER
Tekstil ve Hammaddeleri
Deri ve Deri Mamulleri
Halı
B. KİMYEVİ MADDELER VE MAM.
Kimyevi Maddeler ve Mamulleri
C. SANAYİ MAMULLERİ
Hazırgiyim ve Konfeksiyon
Otomotiv Endüstrisi
Gemi ve Yat
Elektrik - Elektronik Mak. Bilişim
Makine ve Aksamları
Demir ve Demir Dışı Metaller
Çelik
Çimento Cam Seramik ve Toprak
Mücevher
Diğer Sanayi Ürünleri
III. MADENCİLİK
Madencilik Ürünleri
İhracatçı Birlikleri Kaydından Muaf İhracat
T O P L A M (*)
1.712.145
1.279.061
469.093
318.324
112.382
136.591
160.540
18.446
58.036
5.649
116.354
116.354
316.730
316.730
9.492.813
978.107
649.187
185.503
143.418
1.403.475
1.403.475
7.111.231
1.458.421
1.712.675
50.720
954.468
684.997
571.398
1.271.290
285.305
117.581
4.375
343.256
343.256
1.872.628
1.391.138
569.794
342.646
119.269
121.933
148.857
20.396
63.199
5.045
146.112
146.112
335.378
335.378
9.851.257
941.288
652.853
124.516
163.919
1.402.067
1.402.067
7.507.902
1.341.076
1.766.332
78.682
1.070.502
865.652
590.532
1.420.805
252.614
116.345
5.363
345.241
345.241
11.548.214
12.069.125
OCAK-ARALIK 2011
Değ.
2010
2011
Pay
2011
%
9,37 15,52
8,76 11,53
21,47 4,72
7,64
2,84
6,13
0,99
-10,73 1,01
-7,28
1,23
10,57 0,17
8,90
0,52
-10,70 0,04
25,57 1,21
25,57 1,21
5,89
2,78
5,89
2,78
3,78 81,62
-3,76
7,80
0,56
5,41
-32,88 1,03
14,29 1,36
-0,10 11,62
-0,10 11,62
5,58 62,21
-8,05 11,11
3,13 14,64
55,13 0,65
12,16 8,87
26,37 7,17
3,35
4,89
11,76 11,77
-11,46 2,09
-1,05
0,96
22,57 0,04
0,58
2,86
0,58
2,86
4,51
100
Baharı ihracatı bazı pazarlarda olumsuz
etkiledi. Libya’ya ihracat yüzde 63 azalarak
745 milyon dolara geriledi. İhracat 2011’de
Kuveyt’e yüzde 25, Yemen’e yüzde 15,
Suriye’ye yüzde 14, Ürdün’e yüzde 11,
Katar’a yüzde 10 azaldı.
10 il arasında en fazla ihracat gerçekleştiren
ŞAMPİYON İLLER 2011 yılında ihracatını
yüzde 15 artırarak 59 milyar dolara çıkaran
İstanbul liste başı oldu. İstanbul’u 12.6
milyar dolar ihracatla Kocaeli, 12.5 milyar
dolarla Bursa takip etti. Bu üç ilden sonra ilk
Gaziantep’i yüzde 32 ihracat artışı ile
iller sırasıyla İzmir, Ankara, Gaziantep,
Manisa, Denizli, Hatay ve Sakarya oldu.
İlk 10 ilimiz arasında ihracatını en fazla
Gaziantep artırdı. Gaziantep 2011 yılında
ihracatını 2010’a göre yüzde 37 artırdı.
Kocaeli, yüzde 26 ile Hatay, yüzde 25 ile
Denizli, yüzde 24 ile Manisa, yüzde 22 ile
İzmir, yüzde 21 ile Sakarya, yüzde 15 ile
Ankara ve İstanbul, yüzde 12 ile Bursa izledi.
2010
2011
15.022.049
11.132.857
4.102.387
2.178.872
1.118.877
1.241.352
1.547.328
189.249
698.602
56.189
962.206
962.206
2.926.986
2.926.986
93.456.511
9.135.608
6.522.737
1.327.832
1.285.039
12.678.892
12.678.892
71.642.011
14.622.591
17.375.504
1.138.620
9.609.384
6.331.222
5.798.787
12.291.854
3.212.867
1.201.250
59.932
3.657.431
3.657.431
1.747.229
113.883.219
17.887.224
13.073.097
5.459.028
2.339.308
1.204.755
1.372.595
1.762.755
181.212
677.121
76.322
1.421.426
1.421.426
3.392.701
3.392.701
111.537.870
11.023.599
7.953.651
1.440.411
1.629.537
16.347.328
16.347.328
84.166.943
16.186.506
20.400.776
1.331.025
10.717.536
8.399.508
7.009.295
15.353.615
3.220.507
1.474.587
73.587
3.876.383
3.876.383
1.269.862
134.571.338
Değ.
2010
2011
Pay
2011
%
19,07 13,29
17,43 9,71
33,07 4,06
7,36
1,74
7,68
0,90
10,57 1,02
13,92 1,31
-4,25
0,13
-3,07
0,50
35,83 0,06
47,73 1,06
47,73 1,06
15,91 2,52
15,91 2,52
19,35 82,88
20,67 8,19
21,94 5,91
8,48
1,07
26,81 1,21
28,93 12,15
28,93 12,15
17,48 62,54
10,70 12,03
17,41 15,16
16,90 0,99
11,53 7,96
32,67 6,24
20,88 5,21
24,91 11,41
0,24
2,39
22,75 1,10
22,78 0,05
5,99
2,88
5,99
2,88
-27,32 0,94
18,17 100
Geçen yıl ihracatını en fazla artıran il yüzde
339 ile Kars oldu. Kars’ı yüzde 93 artışla
Kastamonu, yüzde 80 artışla Nevşehir takip
etti.
EN AZ İHRACAT YAPANLAR Bir önceki
yıl 26 bin dolar ihracat gerçekleştiren
Tunceli’den geçen yıl hiç ihracat yapılmadı.
En az ihracat yapan iller ise sırasıyla
Gümüşhane, Kars, Ardahan ve Bayburt oldu.
Gümüşhane, geçen yıl 265 bin dolar ihracat
gerçekleştirirken, Kars’ın ihracatı 325 bin
1 MİLYAR DOLARI AŞANLAR 1 milyar
doların üzerinde ihracat yapan il sayısı
10 yıl öncesine göre 3 kattan fazla arttı.
2002’de 1 milyar doların üzerinde ihracat
yapan 5 il varken, geçen yılın sonu itibariyle
Konya ile Antalya’nın da katılmasıyla bu
sayı 16’ya çıktı. Söz konusu iller Adana,
Ankara, Antalya, Bursa, Denizli, Gaziantep,
Hatay, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli,
Konya, Manisa, Mersin, Sakarya ve Trabzon
oldu. Söz konusu 16 ilin yaptığı ihracat,
Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde
91.6’sına ulaştı. Şırnak ile Mardin de 2011
yılında gösterdikleri ihracat performansıyla,
bu yıl veya önümüzdeki yıl "1 milyar
dolar ligine" girme konusunda umut vaat
etti. Geçen yıl Şırnak 934,5 milyar dolar,
İhracatçı Birlikleri Bazında İhracat Rakamları (1.000 USD)
Ocak-Aralık 2011
İhracatçı Birliği
2010
2011
Değişim
2010- 2011
Pay 2011
%
AİB
1.003.317
1.073.591
7,0
0,8
AKİB
8.722.129
12.599.927
44,5
9,5
DAİB
3.364.537
3.308.129
-1,7
2,5
DENİB
1.438.034
1.712.051
19,1
1,3
DKİB
1.228.240
1.112.843
-9,4
0,8
EİB
8.690.073
11.399.312
31,2
8,6
GAİB
5.154.676
7.040.520
36,6
5,3
İİB
4.447.127
5.827.424
31,0
4,4
İMMİB
33.243.903
37.711.868
13,4
28,3
İTKİB
16.361.529
18.455.858
12,9
13,8
KİB
1.369.442
1.472.209
7,5
1,1
OAİB
8.590.418
10.173.721
18,4
7,6
UİB
18.532.567
21.414.024
15,5
16,1
112.135.990
133.301.476
18,87
100
TOPLAM
OTOMOTİV
SON DÖRT YILIN
REKORUYLA START ALDI
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç
pazarı, geçen yılın aynı ayına göre
yüzde 34.2 oranında daralırken,
otomotiv ihracatı 2009 yılı Ocak
ayında 1 milyar dolar olan ihracat
rakamını bu yıl 1.61 milyar dolara
yükseltti.
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları
Birliği (OİB), 2012’nin ilk ayının ihracat
rakamlarını değerlendirdi. Ocak ayı
ihracat rakamlarına özellikle Hollanda’ya
gerçekleşen yüzde 108’lik rekor ihracat artışı
sektörün yüzünü güldürdü. Hollanda’nın
yanı sıra Almanya, Birleşik Krallık ve Birleşik
Devletler’e gerçekleştirilen ihracatta artış
gözlendi. Türkiye genelinde Ocak ayı
toplam ihracatı 10.6 milyar dolar seviyesinde
gerçekleşirken, otomotiv endüstrisinin
burada yüzde 15 pay ile sektörel anlamda
birinciliğini koruması dikkat çekti. Türkiye
otomobil ve hafif ticari araç pazarı, geçen
yılın aynı ayına göre yüzde 34.2 oranında
daralırken, otomotiv ihracatı 2009 yılı
Ocak ayında 1 milyar dolar olan ihracat
rakamını bu yıl 1.61 milyar dolara yükseltti.
OİB Başkanı Orhan Sabuncu, otomotiv
ihracatında 2012 yılında son dört yılın en
iyi başlangıcını yaptıklarına işaret ederek,
“2009 yılı Ocak ayında 1 milyar dolar
olan ihracat, 2012 yılında 1.61 milyar
dolara yükseldi. Bu dönemde ülke grupları
bazında en dikkat çekici ihracat artışı
yüzde 133 ile Türki Cumhuriyetlere yönelik
yaşanırken, Asya ve Okyanusya ülkelerine
yönelik ihracat da yüzde 21 arttı. Ocak
2012’de Avrupa Birliği ülkeleri yüzde 71
pay ve 1 milyar 150 milyon dolar ile ülke
grubu bazında ihracatta ilk sırada yer aldı”
dedi. n
Mardin ise 826,3 milyar dolarlık ihracat
gerçekleştirdi.
İHRACAT YAPILMAYAN İKİ ÜLKE KALDI
2011 ihracat rakamlarını Ekonomi Bakanı
Zafer Çağlayan ile birlikte açıklayan Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet
Büyükekşi, “Türkiye büyümede ve ihracatta
yakaladığı momentumu 2012 yılında da
sürdürecektir. Bu yıl Orta Vadeli Programda
ortaya konan 148.5 milyar dolarlık ihracat
hedefini aşacağız” dedi. Bakan Çağlayan,
Türkiye’nin 2011 yılında dünya üzerinde 246
gümrük bölgesine ihracat yaptığını söyledi.
İhracat yapılmayan sadece Okyanusya’da
iki ülke kaldığını belirten Çağlayan, en
kısa zamanda bu iki ülkeye de ihracat
yapılacağını kaydetti. Çağlayan, “2011’de
101 ülkede ihracat rekoru kırdık. Türkiye’de
de 38 ilimiz rekor kırdı. Şırnak’ın ihracatı
822 milyon dolara ulaştı. Şırnak için bu son
derece önemli” diye konuştu. n
EKONOMİ
dolar, Ardahan’ın ihracatı 1 milyon 42 bin
dolar ve Bayburt’un ihracatı 2 milyon 460
bin dolar seviyesinde kaldı.
39
TÜRK TİCARET KANUNU
Yeni TTK ve
Şirket Web Siteleri
Düzenlemeleri
40
Microsoft Gold Certified iş ortaklarından Simternet’in sahibi Ataol
Ay, Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun internet ile ilgili düzenlemeleri,
kurumsal web sitelerinin artık nasıl olması gerektiği gibi konularda
bilgiler veriyor.
Ataol Ay
ürkiye Büyük Millet Meclisi tarafından
13 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen
ve 14 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete’de
yayımlanan Yeni Türk Ticaret yasasının
yürürlük tarihi 01 Temmuz 2012 olmakla
birlikte, internet siteleri için yürürlük tarihi
“yasanın yayımdan itibaren bir sene” olarak
belirlenmiş.
T
amaçlı Yeni TTK’nun 1524. Maddesi, her
sermaye şirketinin bir internet sitesine sahip
olmasını, internet siteleri olan şirketlerin
de sitelerinin belli bir bölümünü aşağıda
yazılı hususların yayımlanmasına özgülemek
zorunluluğunu getiriyor. İlgili maddeye göre
web sitelerinde yayımlanacak içeriklerin
başlıcaları şunlar:
Yeni TTK’nun hazırlanmasındaki ana
gerekçeler; yürürlükteki mevzuatın AB
Hukuku’na uyumlandırılması, ülkemizdeki
yatırım ortamının şeffaf ve güvenli hale
getirilmesi ve giderek ekonominin kayıt
altına alınmak istenmesi ile internet
eksenindeki gelişmelerin yasal ortama
taşınması şeklinde özetlenebilir.
1. Şirketçe kanunen yapılması gereken
ilanlar.
Bu yazıda ele alınan internetle ilgili
düzenlemeler; kurumsal web siteleri,
e-imza, e-ticaret, sanal ortamda genel kurul
gibi başlıklar içeriyor.
Çağımızda yaşanan ve hatta etkisi artarak
hüküm süren internet olgusu hukuktaki
yerini gelişmiş ülkelerde çoktan aldı ve
ticaret alanındaki faydalarını kullanıcılara
sunmakta. Bu gelişmeleri yakalamak
2. Pay sahipleri ile ortakların menfaatlerini
koruyabilmeleri ve haklarını bilinçli
kullanabilmeleri için görmelerinin ve
bilmelerinin yararlı olduğu belgeler, bilgiler,
açıklamalar.
3. Yönetim ve müdürler kurulu tarafından
alınan; rüçhan, değiştirme, alım, önerilme,
değişim oranı, ayrılma karşılığı gibi haklara
Elektronik ortamda Genel Kurul / Yönetim
Kurulu yapılması, KEP (kayıtlı elektronik
posta) sistemi, Web Sitesi ve Güvenliği,
Bilgi koruma ve erişim hakları, Bilgileri
elektronik ortamda saklama, yedekleme,
Ticari belgelerde yazışma unvanı –
sistemde yeniden düzenleme, Operasyonel
Sistemler (CRM, İş akışları, Entegrasyonlar),
Raporlama, İş Zekası, Konsolidasyon
Sistemleri, Veri tabanlarının optimizasyonu
ve tekilleştirilmesi
4. Değerleme raporları, kurucular
beyanı, payların halka arz edilmesine
dair taahhütler, bunlara ait teminatlar
ve garantiler; iflasın ertelenmesine veya
benzeri konulara ilişkin karar metinleri;
şirketin kendi paylarını iktisap etmesi
hakkındaki genel kurul ve yönetim kurulu
kararları, bu işlemlerle ilgili açıklamalar,
bilgiler, belgeler.
5. Ticaret şirketlerinin birleşmesi,
bölünmesi, tür değiştirmesi hâlinde,
ortakların ve menfaat sahiplerinin
incelemesine sunulan bilgiler, tablolar,
belgeler, sermaye arttırımı, azaltılması dâhil,
esas sözleşme değişikliklerine ait belgeler,
kararlar; imtiyazlı pay sahipleri genel kurulu
kararları, menkul kıymet çıkarılması gibi
işlemler dolayısıyla hazırlanan raporlar.
6. Genel kurullara ait olanlar dâhil her
türlü çağrılara ait belgeler, raporlar, yönetim
kurulu açıklamaları.
7. Şeffaflık ilkesi ve bilgi toplumu açısından
açıklanması zorunlu bilgiler.
8. Bilgi alma kapsamında sorulan
sorular, bunlara verilen cevaplar, diğer
kanunlarda pay sahiplerinin veya ortakların
aydınlatılması için öngörülen hususlar.
9. Finansal tablolar, kanunen açıklanması
gerekli ara tablolar, özel amaçlarla çıkarılan
bilançolar ve diğer finansal tablolar, pay
ve menfaat sahipleri bakımından bilinmesi
gerekli finansal raporlamalar, bunların
dipnotları ve ekleri.
10. Yönetim kurulunun yıllık raporu,
kurumsal yönetim ilkelerine ne ölçüde
uyulduğuna ilişkin yıllık değerlendirme
açıklaması; yönetim kurulu başkan ve
üyeleriyle yöneticilere ödenen her türlü
paralar, temsil ve seyahat giderleri,
tazminatlar, sigortalar ve benzeri ödemeler.
Özetle, Yeni TTK’nın internet ile ilgili
düzenlemeleri, sadece basit bir web sitesi ve
içerik yönetimini değil, teknoloji altyapısının
yönetilebilirliği ve kolay genişletilebilir
olmasını gündeme getiren ve bu nedenle
oldukça fazla ödevin karşımıza çıktığı bir
alan olarak bizleri bekliyor. Önümüzdeki
dönemde, web sitesi ve etrafında gündeme
alınması gerekli konular aşağıdaki gibi
sıralanabilir:
Elektronik Fatura / Tebligat / Arşivleme
/ İhale / İmza / Kurumsal Yönetişim /
Envanter / Ticaret Sicili / Ticaret Defterleri,
Belki bir çoğunuza anlaşılması ve
uygulaması zor ve hatta imkansız gelen
yukarıdaki açıklamalar sizleri ürkütmesin.
“Biz bunları nasıl yapacağız” sorunuzun
yanıtını size kolayca verecek BT şirketleri
gerekli hazırlıkları yaptılar. Belki bir müddet
bazı adaptasyon sorunları yaşanacak ama
karmaşık, altından kalkılması zor ve oldukça
masraflı gibi gözüken bu düzenlemelerin
mevcut web sitelerine yansıtılması öyle
korkutucu işlemler ve maliyetler içermiyor.n
Kaynaklar: http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k6102.html
Belki bir müddet bazı
adaptasyon sorunları
yaşanacak ama
karmaşık, altından
kalkılması zor ve oldukça
masraflı gibi gözüken
bu düzenlemelerin
mevcut web sitelerine
yansıtılması öyle
korkutucu işlemler ve
maliyetler içermiyor.
11. Denetçi, özel denetçi, işlem denetçisi
raporları.
12. Yetkili kurul ve bakanlıkların
konulmasını istedikleri, pay sahiplerini ve
sermaye piyasasını ilgilendiren konulara
ilişkin bilgiler.
TÜRK TİCARET KANUNU
ilişkin kararlar; bunlarla ilgili bedellerin nasıl
belirlendiğini gösteren hesapların dökümü.
41
İŞ DÜNYASI
Alt ve Orta Kademe Yöneticilerden “Liderlik”
Beklenir mi/ Beklenmeli mi? (2)
Tunçer Gömeçli
Çalışana bakış
lİşle ilgili bilgisi, görgüsü ve deneyimi ne düzeyde?
42
l
Çalışma ve başarma motivasyonu yüksek mi?
(Bir önceki sayıdan devam)
H
angi kademede çalışırlarsa çalışsınlar ve ne tür işler yaparlarsa yapsınlar, çalışanların işle ilgili bilgi görgü ve deneyimlerinden kaynaklanan işi yapma becerileri ile çözüm üretebilme düzeyleri dört aşama olarak ele alınabilir:
İlk aşama:
Neler yapıldığını ve nasıl yapıldıklarını bilmezler.
İkinci aşama:
Neyin nasıl yapıldığını öğrenmişlerdir ama hala
desteğe ihtiyaçları vardır. Bunun yanında yapılanların niçin öyle yapıldığını, başka bir şekilde yapılıp
yapılamayacağını merak ederler.
Üçüncü aşama: Neyin, nasıl ve niçin yapıldığını gayet iyi bilir, karşılaştıkları sorunların bazılarına çözüm bulur, bazılarına çözüm bulmakta zorlanırlar. İşleri bildiklerinden zaman zaman çalışma motivasyonları düşebilir.
Son aşama:
Bilgi, görgü ve deneyimleri yüksektir. Sorunları kendi başlarına çözer ve iyileştirme önerileri getirirler.
İş yapma motivasyonları yüksektir.
Doğal olarak çalışanlar, yaptıkları her işte bu dört aşamayı eşzamanlı
olarak tamamlayamazlar. Değişik işler karşısındaki gelişmişlik düzeyleri farklıdır. Örneğin; üç senelik bir iş deneyimine sahip bir çalışan,
yapmakta olduğu tüm işlerde “ikinci aşamada” veya “üçüncü aşamada” değildir. Sorumlu olduğu işlerin bir kısmında kendini üçüncü veya dördüncü aşamaya kadar geliştirmiş, bir kısmında ise henüz ikinci aşamanın daha başlarında olabilir. Yönetici pozisyonunda
olanlardan beklenilen de çalışanın işle ilgili gelişmişlik düzeyini gerçekçi ve doğru bir şekilde saptaması ve buradan hareketle, çalışandan etkin iş sonuçları almaya yönelik liderlik becerileri sergilemesidir.
Yöneticinin yapması gereken ilk şey, hem yapılan/yapılacak işe hem
de işi yapana/yapacak olana bakmak ve aşağıdaki soruların doğru
cevaplarını bulmaktır.
Yöneticinin bu saptamayı doğru bir şekilde yapabilmesi, gözlem, bilgi, görgü, deneyim vb. düzeyine, atılması gerekli doğru adımları atabilmesi de doğru liderliği sergileyebilme becerisine bağlıdır. Bunu
doğru bir şekilde belirlemek de bir üst kademe yöneticinin görevidir.
Diyelim ki yönetici saptamaları doğru bir şekilde yaptı. Şimdi ne yapmalı?
Çalışanın işle ilgili gelişmişlik aşamasına uygun davranışta bulunmalı. Yani;
Çalışan ilk aşamadaysa
Öncelik ve isteklerini net bir şekilde ortaya koymalı, neyin nasıl yapılacağını “söylemeli”, çalışanı sürekli desteklemeli, performansı kontrol altında tutmalı ve tıkanmalarda destek vermeli.
Çalışan ikinci aşamadaysa
İşin planlandığı gibi yapılıp yapılmadığını ve sergilenen performansı takip etmeli, gelişmelerle ilgili çalışana özellikle pozitif geribildirimlerde bulunarak onu cesaretlendirmeli, problemlerini dinlemeli
ve çözümü kendisinin bulmasını sağlamaya çalışmalı, ihtiyaç anında yönlendirmeli.
Çalışan üçüncü aşamadaysa
Diyaloğu üst düzeyde tutmalı, çalışanın işle ilgili görüş ve önerilerini almalı, başarılarının farkına varmalı ve takdirini esirgememeli,
yönlendirme ve tenkitlerden uzak durmalı, gerekli desteği vermekten kaçınmamalı.
Çalışan dördüncü aşamadaysa
İşin ne olduğunu ve ne zamana kadar tamamlanması beklendiğini
açıklamalı, kendisine güvenildiğini hissettirerek ve gerekli yetkiyi vererek işi çalışana bırakmalı. Yapılanlar ve performansı uzaktan takip
etmeli ve önemli bir durum olmadıkça müdahalede bulunmamalı.
l
İş acil mi?
Eğer işin aciliyeti yüksekse ve/veya yapılacak bir hatanın maliyeti çok
yüksek olacaksa, yönetici kontrol, destek ve yönlendirme düzeyini
yükseltmeli ve çalışanın içinde bulunduğu aşamanın bir alt aşamasına uygun davranışları da devreye sokmalıdır. n
l
Hata yapılması riski yüksek mi? Yapılacak hatanın maliyeti ne
olur?
NOT: Yukarıdaki yazıda, Ken Blenchard ve Paul Hersey adlı iki Amerikalı’ ya ait “Durumsal Liderlik Modeli” teorisi esas alınmıştır.
İşe bakış
VERİ KONTROLÜ
SCADA sistemi ve OSB Uygulamaları
44
SCADA sisteminin ne olduğu ve OSB
uygulamaları konusunda bir uzmana
danıştık. Siemens Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Altyapı ve Şehirler Sektörü Akıllı Şebekeler
Bölüm Müdürü Hasan Ali Pazarcı konuyu
sizler için özetledi.
SCADA Sistemi Nedir
S
upervisory Control and Data Acquisition tanımlamasının kısaltılmışı olan ve Türkçe’ye Veri Tabanlı Kontrol ve Gözetleme Sistemi olarak çevirebileceğimiz SCADA, yönetimi kolaylaştıran bir entegre
sistemdir. Bu sistem ile bir tesise veya işletmeye ait tüm ekipmanların
kontrolü, üretim planlaması, çevre kontrol ünitelerinden yardımcı işletmelere kadar tüm birimlerin otomatik kontrolü ve gözlenmesi sağlanmakta, ayrıca anlık olay ve alarmlar saklanarak geçmişte meydana gelen olaylar gözlemlenebilmektedir.
SCADA sistemi elektrik, üretim, trafik, HVAC, doğalgaz, su ve atık
su gibi gündelik hayatımızın parçası olan pek çok sistemin daha verimli ve etkili kullanılmasını sağlar. Sistem, hem şebeke bazında hem
de online olarak izlenebilir ve gerekli müdahaleler yapılabilir. Örneğin; bugün Türkiye’de kullanıldığı alanlardan biri Karadeniz Sahil
Otoyolu’ndaki kontrol merkezidir. Trabzon’daki merkezde oturan bir
görevli, oturduğu yerden Artvin’deki bir başka tünelin havalandırma
sistemini basit birkaç işlemle açıp kapatabilmektedir. SCADA, farklı ihtiyaçlar ve farklı ölçekteki projeler için özelleştirilebilen bir yapıya sahiptir ve sistemlerin kolay yönetilmesi gereken tüm alanlarında önemli bir rol üstlenmektedir.
OSB Uygulamaları ve sağlanan faydalar nelerdir
Organize Sanayi Bölgeleri’nde en önemli konulardan biri sanayi üretiminin kesintisiz sürmesidir. Bunu sağlamanın yolu da enerjinin dağıtımında sorunsuz bir hizmet verilmesinden geçer. SCADA altyapısı enerji
aktarımının kesintisiz bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar. Bu tür sistemler kesintisizlik dışında enerji kalitesinin sürekli olarak en üst seviyede tutulmasını ve dalgalanmaların oluşmadığı bir altyapıyı da içerir. Enerji her noktaya her yönden akarken, hat üzerinde oluşabilecek arızalar saniyenin yüzde biri içinde giderilebilir ve böylece sanayi tesislerinin sorun yaşamadan üretime devam etmelerinin yolu açılır. Kontrol merkezindeki görevliler, OSB genelinde kurulan çok sayıda
dağıtım merkezini SCADA sistemi üzerinden takip edebilirler. SCADA,
OSB’lerde yaşanan kayıp kaçak oranını düşürme konusunda da önemli bir rol üstlenir.
SCADA’nın OSB’lere bir diğer faydası elektrik tüketiminin takibini kolaylaştırmasıdır. Tesislerdeki tüm elektrik sayaçlarına uzaktan kumanda edilebilmesini sağlayan sistemler sayesinde gerçek tüketim rakamlarını sayaç bazlı ve anında öğrenmek mümkün olmakta ve ayrı bir
görevlinin tüm OSB tesislerini tek tek dolaşıp ölçüm yapmasına gerek kalmamaktadır. Böylece süreç hızlandırılırken maliyetler de kolayca kontrol edilebilmektedir.
Bir OSB’de SCADA sisteminin bulunması, mevcut iş süreçlerinin kesintisiz devam etmesini sağlamanın yanında ek faydaları da beraberinde
getirir. Bölgede bulunan tesisler, arka planda güvenilir bir sistem çalıştığı için enerji kesintilerine karşı normalin üzerinde bir ek yatırıma gitmek zorunda kalmazlar. Üretimin kesintisiz bir şekilde devam etmesi
de şirketlerin, müşterilerine karşı verdikleri taahhütleri zamanında yerine getirmelerine yardımcı olur. n
TEKNE 6600A (1000*1200*760h mm)
KAMASAN KALIP MAKİNE SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
0 212 548 34 18 (3 Hat)
[email protected] - www.kamasan.com
TEKNOPARK
46
Klinik Bakım Ar-Ge Tıbbi Cihazlar ve Sağlık
Teknolojileri San. Tic. Ltd. Şti.
Akciğer kanserine yakalanan hastaların ölüm
nedenlerinin başında solunum yetmezliği geliyor.
Hastalar, hava yollarını tıkayan tümörlerin
yarattığı etkiler nedeniyle yaşamını yitiriyor.
Prof. Dr. Yalçın Karakoca'nın kendi geliştirdiği
ve tıp literatürüne geçen 'Rezektör Balon' tedavi
yöntemi sayesinde, akciğer kanseri hastaları
rahat nefes alıyor ve yaşam süreleri uzuyor.
GOSB Teknopark'taki Klinik Bakım Ar-Ge Tıbbi
Cihazlar ve Sağlık Teknojileri şirketi, rezektör
balon denilen özellikle nefes borusu içerisindeki
tümörlerde, diğer tedavi yöntemlerine alternatif
olan ürünü geliştiriyor.
Kalıcı Olmak için: Ar-Ge
Bir ülkenin güçlü olabilmesi için teknoloji ve bilim
gerekli.”
Türkiye’de tıp, diğer sektörlere baktığınız zaman gerçekten ileri düzeyde. Fakat işin mali portresine baktığımızda, tıp sektöründe bizim ürettiğimiz hiçbir şey yok. Evet bu konuda ilerideyiz ama bu konuda katma değer yaratan bir üretimimiz yok. Özellikle radyoloji sektöründe cihazlar oldukça pahalı. Biz cihazı alıyoruz, leasing ile ödüyoruz. Sonra teknoloji gelişiyor, cihazın fiyatı bir milyon dolardan yüz bin dolara iniyor. Düşününce, kendi ülkemizde hastadan parayı alıyoruz ve gidip yabancı bir firmaya veriyoruz. Bu durumda ülkeye katmış olduğumuz hiçbir şey yok. Bu nedenle ben, sağlık malzemesi üretmeye karar
verdim. Bir doktor olarak sadece işimi iyi yapmak bana yeterli gelmedi. Bu ülke için kalıcı bir şeyler yapmak istedim. Bir gün bir arkadaşım
geldi ve bir iş için bana teklifte bulundu. Akciğer kanserinde, bizim rezektör balon dediğimiz, özellikle nefes borusu içerisindeki tümörlerde,
diğer tedavi yöntemlerine alternatif olarak bir alet geliştirdiğini söyledi. Önce çok ciddiye almadım ama sonra bunu bir fırsat olarak görüp
bir adım attım. Yaptığım bütçe hesabının ardından bu işi kabul ettim.
Ardından tesisimizi kurduk ve bu cihazı üretmeye başladık. Sonrasında
C belgesini de aldık. Fakat Türkiye pazarında yer bulamadık, devletten de hiç bir destek alamadık. Ümidimizi yitirmeye başlamıştık, fakat
daha sonra bunu hazım sistemiyle ilgili denemeye karar verdik ve çeşitli alternatifler çıkarttık. Şu anda bunlar üzerinde çalışma yapıyoruz
ve şimdiye kadar ortaya altı, yedi çeşit ürün çıkarttık. Patentleri bizde
değil ama, biz bunları geliştirerek bir katma değer sağlamaya çalışıyoruz. Henüz satış yapmış da değiliz, üretim aşaması devam ediyor. Şimdi ufak tefek eksiklerimizi giderme aşamasındayız.
Ar-Ge Yatırımları Ülke için Kar Demek
Rezektör balon sistemini, örneğin bir Fransız şirketi yapmış olsaydı
önünde hiçbir engel yoktu. Türkiye’de şu anda tanesi 2500 euroya satılıyordu. Ayrıca dünyaya da yayılmış olurdu. Biz 2.500 euroya aldığımız malzemenin muadilini 100 eurodan bile az bir fiyata üretebilirdik. Ama maalesef bu böyle olmadı. Biz de elimizdeki imkanları başka
ürünler için değerlendirmek durumunda kaldık. Şu anda yeni dizaynlı
bir ultrason probu üretmek için çalışıyoruz. Yaklaşık bir ay kadar sonra
hazır olacak. Umarız onun önüne de böyle engeller çıkmaz.
Türkiye eğer rezektör balon sistemini yeterince tanımış olsaydı, iddia
ediyorum dünya pazarındaki yıllık cirosu en az 5 milyar dolar olurdu.
Çünkü sadece bu ülkede senelik 20.000 ile 30.000 adet akciğer kanseri var. En son KOSGEB’e de müracaatımız oldu. Oradan da bir sonuç alamadık. Sonrasında yurt dışında bir distribütör firma bulmuştuk. Daha sonradan satışı yapıldı. Burada bizim de hatamız oldu açıkçası. Ürettiğimiz balonu daha elastik ve sağlam bir materyalden yapabilirdik, yapmadık. Ama bu ürün, ufak tefek rötuşlarla, patenti de
Türkiye’de olan bir ürün olabilirdi. Fakat destek alamadığımızdan ötürü tanıtım için de gerekli olan parayı da sağlayamazdık. Kongrelerde
tanıtılması lazım, bu işle uğraşan firmalara tek tek gidilmesi lazım. Ho-
Rezektör Balon Yöntemi: Solunum yolunu tümörden
temizleyen Rezektör Balonu; etkili, pratik ve güvenli bir tedavi sağlıyor. Katateriny ucunda yer alan balon, hava yollarına girilince şişiriliyor. Balon hava yollarından çıkartılırken, solunum yollarını da tümörden temizliyor. Tümörleri de tıraşlayarak dışarı çıkartıyor ve pıhtıları ortadan kaldırıyor. Daha az
anestezi alarak sağlanan bu tedavi sayesinde bronş açıklığı
elde ediliyor.
Tümörler: Akciğer kanserine yakalanan hastaların büyük
bölümü, hava yollarını tıkayan tümörler nedeniyle yaşamını yitiriyor. Tüm kanserlerin yüzde 40’ını oluşturan akciğer kanserinde en önemli etken; başta sigara olmak üzere tütün ürünlerinin kullanımıdır. Akciğer kanseri hastalarının yaklaşık yüzde 90’ı sigara içicisidir. Pasif içiciler de aktif içiciler kadar risk
altındadırlar. Sigara kadar etkili olmamakla beraber diğer nedenler; radon gazına, asbeste, arsenik ve vinil klorid gibi kimyasallara maruz kalmak. Meyve ve sebzeden fakir beslenme,
doymuş yağdan ve alkolden zengin diyetle beslenmek de akciğer kanseri riskleri arasındadır.
camız Amerikan Patenti için müracaat etti ve son aşamaya da geldi.
Burada da ben kendisine destek oldum. Ama patent hakkını başka bir
firmaya 6 milyon dolara sattı. Bizim de hiçbir kazancımız olmadı. Bu
da, tabii ki insanı yoruyor. Ama bizim en çok üzüldüğümüz konu, Türk
Devleti’nin buna destek vermemiş olması.
Devletin, yerli üretime ve Ar-Ge yapan firma ve şahıslara destek vermesi şart.”
Türkiye’nin İhtiyacı Teknoloji
Ar-Ge Yapmak İsteyenlere Öneriler
1. Heyecan olmadan karşılaşılan zorluklara katlanmak çok
zor. Bu nedenle heyecan ve istek şart.
2. Genç ve yetenekli insanlara önerim kalıcı işler yapmaları
gerektiğine inansınlar. Sahip oldukları zekayı ve beceriyi değerlendirsinler.
Türkiye’de bu anlamda çok fazla cevher var. Fakat maalesef
biz bazen işin kolayına kaçabiliyoruz. İşin kolayına kaçmamalıyız. Mühim olan zaten zoru başarmaktır.
Ben olaya şu şekilde bakıyorum; Ekonomi, ev idaresi gibidir. Eve ne
kadar para giriyorsa, o kadar para harcanır. Türkiye’nin cari açığı
bu nedenle var. Üretimimiz çok düşük. Sağlıkta kaç kalem malzeme
Türkiye’de üretiliyor? Devletin, yerli üretime ve Ar-Ge yapan firma ve
şahıslara destek vermesi şart. Diğer türlü zaten petrolümüz yok, madenimiz yok. Bu iş sadece tekstille, mobilyayla ya da turizmle olacak
bir iş değil. Eğer bu ülke teknolojiye yatırım yapmazsa ayakta kalamaz.
Çünkü ağır sanayimiz yok. Örneğin Fransa’nın elinden uçak üretimini alırsanız, bu ülke iflas eder. Bir ülkenin güçlü olabilmesi için teknoloji ve bilim gerekli.
Şu an umudumuz ikinci projemiz. Çünkü ilk projede ümidimiz kırıldı. İkinci proje bu nedenle ticari bir proje. Bize getirisi olan bir iş yapıp
üçüncü projeyi sürdürebilmek istiyoruz. Üçüncü projemizden de oldukça umutluyuz. O da bir sene sonra hayata geçebilecek. Bizim amacımız ürünleri yurt dışından alarak burada üretmek değil. Ürünleri geliştirerek Türkiye’de üretim yapmak. Birinci projemiz halen devam ediyor,
üçüncü Ar-Ge projemiz de gerçekleşme aşamasında. Üçüncü projemiz
olan ultrason probları için Amerika’da eğitim görmüş olan elektronik
mühendisi bir arkadaş ve ekibiyle birlikte çalışıyoruz. n
TEKNOPARK
Eğer bu ülke teknolojiye yatırım yapmazsa ayakta
kalamaz.”
47
BÖLGESEL KALKINMA
48
GMKA Güney Marmara
Kalkınma Ajansı
Türkiye, bölgesel gelişme
politikalarının etkin bir şekilde
uygulanması ve AB’ye uyum
sağlanması amacı doğrultusunda
26 İstatistiki Bölge Birimi Düzey
2 Bölgesine ayrılmıştır. İstatistiki
Bölge Birimleri Sınıflandırmasına
göre TR22 Düzey 2 Bölgesi olarak
isimlendirilen Güney Marmara
Bölgesi, Balıkesir (TR221) ve
Çanakkale (TR222) illerinden
oluşmaktadır. Yüzölçümü 24.232
kilometrekare olan bölgede
31 ilçe, 87 belediye ve 1457
köy bulunmaktadır. 2009 yılı
verilerine göre bölgenin toplam
nüfusu 1.617.820’dir.
Bölge Vizyonu
B
eşeri ve sosyal sermayesini geliştirmiş,
girişimcilik ruhunu canlandıracak
tarım ve turizm sektörlerinde küresel
rekabet seviyesine ulaşmış, sanayisi
katma değeri yüksek sektörler lehine
gelişmiş; Kaz Dağları, Truva, Gelibolu,
Manyas Kuş Cenneti gibi kültürel ve doğal
zenginlikleriyle çevreye duyarlı kalkınmış,
yaşanacak bölge.
GMKA Yatırımcının Önünü Açıyor
Güney Marmara Kalkınma Ajansı, destek
programlarının yanında yatırımcıların
bürokratik işleriyle de yakından ilgileniyor.
Balıkesir ve Çanakkale’deki Yatırım Destek
Ofisleri, yatırımcıların bürokratik işlemlerinin
tek elden yürütülmesi ve karşılaşılan
problemlerin çözülmesinde yol gösterici
oluyor.
Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA)
sadece çıktığı mali destek programlarıyla
değil yatırımcıların problemlerinin çözümüne
sunduğu katkılarla da Balıkesir-Çanakkale
Bölgesinde ön plana çıkıyor.
“Tek Durak Ofis” mantığı ile çalışmalarını
yürüten GMKA’nın Balıkesir ve
Çanakkale’deki Yatırım Destek Ofis’leri
yatırımcıların izin ve ruhsat işlemlerini ilgili
kurumlar nezdinde takip ediyor.
Güney Marmara Bölgesine gelecek
yatırımcılar için her türlü kolaylığı sağlayan
Ajans, özellikle bürokraside takılıp
kalan konular için yasa ve yönetmelikler
çerçevesinde devreye giriyor.
Tüm Destek Ve Teşvikler GMKA’nın
Web Sayfasında
Ülkemizdeki tüm kurum ve kuruluşların
teşvik ve destek mekanizmalarıyla ilgili
bilgiler Güney Marmara Kalkınma Ajans’ının
resmi internet sitesi www.gmka.org.
tr’de yer alıyor. Destek ve teşviklerle ilgili
geniş bilgiler ve sunumların yer aldığı
bölümde ziyaretçiler en güncel destekler
hakkında bilgilere ulaşılabiliyor. Güney
Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA),
ülkemizde çeşitli sektörlere ve konulara
destek veren kuruluşlarla ilgili internet
sitesinde hazırladığı “Destekler” bölümüyle
Balıkesir ve Çanakkale bölgesindeki firma
ve kurumlara tek kaynaktan bilgilendirme
yapıyor. www.gmka.org.tr internet sitesinde
top menüde bulunan “Destekler” sekmesi,
çeşitli kurum ve kuruluşların desteklerinin
yer aldığı bir destek rehberi görevini
görüyor. İki ana bölümden oluşan destekler
sekmesinde GMKA’nın desteklerinin yanı
sıra güncel teşvik ve destekler hakkında
bilgiler de yer alıyor. Güncel teşvik ve
destekler bölümünde destekler hakkında
detaylı slayt gösterileriyle birlikte, güncel
bilgiler ve destek veren kuruluşların internet
sitelerine yönlendirmeler yapılıyor. Destekler
sekmesinde yer alan destekler ise şöyle:
Diğer Teşvik Ve Destekler: İhracat
Destekleri, KOSGEB Destekleri, Kredi
Garanti Fonu (KGF), 7. Çerçeve Programı
Destekleri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı Destekleri, Kültür ve Turizm
Bakanlığı Destekleri, Türk Teknoloji
Geliştirme Vakfı (TTGV) Destekleri, Hazine
Müsteşarlığı Destekleri, Tarımsal ve Kırsal
Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK)
Destekleri, Organize Sanayi Bölgeleri
Destek ve Teşvikleri, Gelir İdaresi Başkanlığı
Destekleri, İŞKUR Teşvikleri, TÜBİTAK
Destekleri, Ar-Ge Kanunu Teşvikleri (5746
sayılı Kanun) ve San-Tez Programı.
Sunulan Hizmetler
Planlama, Programlama ve
Koordinasyon Birimi (PPKB): Bölge
planlarının, yerel aktörlerin katılımıyla,
Ulusal Kalkınma Planıyla uyumlu olarak,
Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda
hazırlanmasından sorumludur. Bölgeye
yönelik ekonomik ve sosyal kalkınmaya
ilişkin araştırmalar yapar veya yaptırır.
Program Yönetim Birimi (PYB): Ajans
tarafından sunulan destek programlarını
yönetir.
İzleme Değerlendirme ve Raporlama
Birimi (İDRB): Bölge Planı ve programların
hayata geçirilmesi amacıyla desteklenen
faaliyetleri ve projeleri izlemek, denetlemek,
değerlendirmek ve sonuçlarını Yönetim
Kurulu ve Kalkınma Bakanlığı’na
bildirmekten sorumludur.
Yatırım Destek Ofisi (YDO): Yerli ve
yabancı yatırımcılara Bölgenin yatırım
olanaklarını tanıtır ve bölgede yatırım
yapmayı planlayan firmalara destek olmak
amacıyla faaliyetlerde bulunur.
Destek Hizmetleri Birimi (DHB): Destek
hizmetleri birimi bünyesinde yönetici
asistanlığı, muhasebe, satın alma ve idari
işler görevleri yürütülmektedir.n
BÖLGESEL KALKINMA
GMKA Destekleri: Aktif Mali Destek
Programları, Teknik Destek Programı ve
Doğrudan Faaliyet Desteği Programı ile
Ajans destekleri hakkında genel bilgiler.
ÇANAKKALE
BALIKESİR
TR21
TR82
TR10
TR81
TR42
TR83
TR90
TRA1
TR22
TR41
TRA2
TR51
49
TR72
TRB1
TR33
TR71
TRB2
TR31
TR63
TR32
TRC3
TR52
TRC2
TR61
TRC1
TR62
1. Derece Gelişmiş Düzey 2 Bölgeleri
Balıkesir Yatırım Destek Ofisi
Paşaalanı Mahallesi A. Gaffar Okkan Caddesi No:36 / B Merkez - Balıkesir / Türkiye
Tel: 266 246 10 00 Faks: 266 246 17 00 e-posta: [email protected] Çanakkale Yatırım Destek Ofisi Cevatpaşa Mah. Kayserili Ahmet Paşa Cad. İl Özel
İdaresi Merkez Binası 3.Kat No:26
Merkez - Çanakkale / Türkiye Tel: 286 211 00 81 Faks: 286 211 00 82 e-posta: [email protected]
FIRSATLAR
lSahil şeridinin uzunluğu ve deniz
bağlantısının olması
l
Markalaşmaya uygun tarım ürünlerinin
varlığı
l
Yakın gelecekte ulaşım ağlarının
geliştirilecek olması
l
Bölgedeki genç, faal nüfus yoğunluğu
l
Dünya'da turizm sektörünün
gelişme göstermesi ve yeni turizm
enstrümanlarının (doğa turizmi, sağlık
turizmi) bölge dokusuna uyması
l
Üniversite, kamu kurum ve kuruluşları,
iş dünyası ve yerel yönetimler arasında
işbirliği
l
AB içindeki sektörel olarak yarıştığımız
rakiplerin ekonomik darboğazda
bulunması
l
Dünyada organik gıda pazarının
büyümesi
l
Çevresindeki büyük metropollerdeki
yatırım kapasitesinin dolmuş olması
l
Dünyada alternatif enerji kaynaklarına
yönelimin artması
l
Bölgenin yoğun göç almaması nedeniyle
göç kaynaklı olumsuzlukların olmaması
l
Bölgedeki sivil toplum örgütlerinin
çoğulcu anlayışa uygun çok çeşitli olması
l
Örtüaltı tarım ve balıkçılık gibi günümüze
kadar değerlendirilmemiş potansiyelin
varlığı
l
Bölge illerinde araştırma hastanelerinin
olması
l
Atık yönetimi konusunda iyi
uygulamaların bulunması
l
Kalite ve standardizasyonu sağlandığı
taktirde tarım ürünlerinin AB ülkelerine
ihracat potansiyelinin olması
l
Bölgenin termal kaynaklarının turizm,
tarım ve enerji elde etmek amacıyla
kullanılabilecek olması
l
Altyapı ve arıtma tesislerine ilişkin
yatırımların artması
l
AB ve ulusal enerji politikalarının
yenilenebilir enerjiyi desteklemesi
l
Çevreyle ilgili projelerin AB
programlarınca desteklenmesi
GİRİŞİMCİLİK
50
Girişimci Olmak
Girişimci, bireylerin ihtiyaç
duyduğu ya da duyabileceği
ürünler üretmeyi veya hizmetler
sunmayı amaçlayarak
maddi kazanım sağlamayı
hedefleyen ve bu sebeple
kendi işini kurmak için tüm
altyapı çalışmaları ile iş için
gerekecek tüm ihtiyaçlarını
bir araya getirerek para ve
saygınlıklarını riske atan
kişilerdir.
G
irişimcilik risk alma, fırsatları
yakalama ve bu yakalanan
fırsatların değerlendirilmesi ile başlar.
Girişimci olabilmek için bu işe gönül
ve emek konması gerekmektedir. İyi bir
planlama, Pazar araştırması, finanseetme
yeteneklerinin geliştirilmesi önem
taşımaktadır.
Girişimcilik Yüksek özgüvene sahip,
Liderlik vasıfları açık, sosyal çevresi olan
ve fırsat kovalayan bir karakter gerektirir.
Hiçbir fikir aptalca değildir. Yüksek getiri
getiren işler çoğunluğun saçma ve aptalca
olarak değerlendirdiği fikirlerdir. Önemli
olan fikrin doğru kelimeler ile doğru kitleye
pazarlanmasıdır.
Girişimci olabilmek için önce kendine
güvenmen ve hedeflediğin işe inanman
gerekmektedir. Bununla birlikte araştırma,
deneyim, bilinçlenme, öngörü, cesaret
ve tabii ki atılım olmadan hiç bir girişim
başarılı olamaz. O yüzden kendinize her
şeyden önce şu soruyu sormalısınız. “Ben
Girişimci olabilirmiyim?"
Kimler girişimci olabilir?
Aslında herkes girişimci olabilir ama
başarıya ulaşmanın anahtarı ayakları yere
sağlam basmaktır. Girişimcinin tanımında
yer alan riske girme cesareti, gerçekte
kişinin gözünün kara olması anlamına
gelmez.
Girişimcilik eğitimi, Batı'da girerek artan
bir ilgi görmektedir. Bu ilginin nedeni ise
iş olarak geliştirilebilecek bir fikre sahip
gençlerin, kendi yaratacakları özgür çalışma
ortamının çekiciliğine kapılmış olmaları ve
hayallerini nasıl gerçekleştirebileceklerinin
eğitimini almak istemeleridir.
Girişimcilik konusunda kaliteli bilimsel
eğitim veren kurumların ve bu eğitimi
alanların sayısı her geçen gün artmaktadır.
Yıllardır sektörde olan bir
malın üretimine geçilmesi
bir girişimcilik örneği değil,
fakat sektördeki diğer malı
farklılaştırarak sunmak bir
girişimciliktir.
Hatta bazı eğitim kurumlarında bitirme
tezi olarak bir iş planı hazırlamak zorunlu
kılınmaktadır.
Girişimcileri iş kurmaya iten birçok neden
olabilir. Bunların bazıları ailenin itici gücü
bazıları kişisel özellik bazıları da ileriyi
düşünme gibi nedenlerle gerçekleşir.
Ülkemizde iş bulma sorunu göz önüne
alındığında, genç kuşaklar ailelerin işlerini
devralma geleneğini devam ettirme zorunda
oldukları görülmektedir. Kişisel yapı olarak
başkalarının yanında çalışamama ya da
diğer bir deyişle emir altında çalışamama
durumları, bağımsız çalışma şartlarına
sahip olma isteği, çalışma sürelerini
kendisi belirleme isteği, kendi geleceğini
şekillendirme ve yön verme dürtüsü ve en
önemlisi farklı bir sosyal statüye sahip olma
isteği de girişimci ruhu kamçılamaktadır.
Boş zamanları değerlendirmek ya da aile
bireylerine gelecekte farklı bir iş alanı
edindirme isteği ve ek gelir ihtiyaçları da
girişimci olma nedenlerindendir.
Girişimci kendi işini kurma sürecine
girdiğinde aynı zamanda birçok farklı
alanda olup biteni izleyen etkili bir vatandaş
olur. Girişimci kimlerden hangi alanlarda
yararlanacağını planlamalıdır. Hangi ölçekte
olursa olsun iş kuran girişimci özel ve kamu
sektöründe birçok bağlantı kurar.
Girişimci kendi işini kurarken belirli düzeyde
bilgi ve deneyim sahibi olmalıdır. Sahip
olunan bilgi ve deneyimler kendi işini
yürütürken hızla artar. Girişimci işinin
patronudur, ancak işini yaparken hem
Kadın girişimciye pozitif ayrımcılık!
Kadınların işgücüne katılma oranı,
2000 yılında kentlerde yüzde 17,2 iken
kırsalda yüzde 40,2’dir. 2009 yılına
gelindiğinde kent için bu rakam yüzde
22,3’e yükselirken, kırsalda yüzde 34,6’ya
geriledi. İktidarımızın 2008 yılında kadın ve
genç istihdamını artırmaya yönelik teşvik
uygulamasıyla, dünyada yaşanan krize ve
işsizliğe rağmen bu verilere ulaşıldı.
Gelecek dönemde kadın girişimcileri özel
bir programla destekleyeceğiz. Kadınlarda
işgücüne katılma oranı, 2010 yılındaki
çalışan hem patron olmak zorundadır.
Girişimcinin hedefleyeceği gelir, işinin
sermaye yapısına bağlıdır. Girişimci kar
amacı güder, ancak zarar riskinin de
sahibidir. İşin kuruluş ve ayakta durma
dönemlerinde girişimci önce işini devam
ettirmek zorundadır. Kendi kazancı sonra
Cathy Ashmore'dan Hayat Boyu Girişimcilik Eğitimi Modeli
Cathy Ashmore'un anlattığı "Hayat Boyu
Girişimcilik Eğitimi" modeli, 5 aşamadan
oluşur:
Birinci Aşama (İlk ve orta öğrenim)
Temel aşama diyebileceğimiz bu aşama bir
vizyon kazanma aşamasıdır ve bu aşama
sonucunda öğrenme motivasyonu artarak,
beceri ve cesaret sahibi her bireyin başarı
şansının olduğu inancı yerleşecektir.
yüzde 27,7 seviyesinden 2023 yılında yüzde
35 seviyesine yükselecek.
Destek programlarında kadın girişimcilere
yüzde 10 oranında pozitif ayrımcılık
yapacağız. Başarılı yeni işletmelerin
kurulması için 750 adet girişimcilik eğitim
programı ile 15 bin girişimci adayına eğitim
verilecektir. 1000 yeni girişimciye 20 milyon
TL destek sağlanacaktır. Yeni girişimcilere iş
ortamı sağlamak üzere 15 yeni İş Geliştirme
merkezi kurulacaktır.
gelir. Girişimci için “kendine güven” büyük
bir silahtır. İş hayatının içinde bu güven
giderek artar.
Girişimcilik testi
Herkesin bir fikri vardır ama çok azı bu
fikrini hayata geçirir. Girişimcilik de Zor
olan ilk adımı atmaktır.Bu yüzden sizden
aşağıda ki soruları evet ya da hayır olarak
cevaplamak önemli.
iş planı hazırlayarak "gerçeğe yakın" bir
deneyim kazanmaları hedeflenir.
1.18 Yaşınızdan önce hiçbir iş de çalıştınız
mı?
Deneyim & Sermaye dönemi Yukarıda
sayılan eğitimlerin hemen arkasından
öğrencilerin iş kurması beklenemez. İş
deneyimi kazanmak ve sermaye biriktirmek
için bir "ara dönem" gerekir.
2.Kendi işinizin patronu olmayı düşündünüz
mü?
İkinci Aşama (Eğitim sürecinin herhangi
bir bölümü) Bazı kavramlar mevcut derslerin
içine yedirilerek (matematikte "nakit
projeksiyonu" anlatılması veya edebiyatta
"satış sunumu"nun işlenmesi) öğrencilere
girişimcilik becerileri kazandırılabilir.
Dördüncü Aşama (Danışmanlık)
Yetişkinlere yönelik ve çeşitli sürelere
yayılan eğitim ve bire-bir danışmanlık
programlarının katkısıyla, kurulması
planlanan işle ilgili ayrıntılı bir plan yapılır
ve başarıya gidecek fırsatların yanı sıra
karşılaşılabilecek güçlüklerin öngörülmesi
sağlanır.
Üçüncü Aşama (Yaratıcılık egzersizleri) Bu
aşamada öğrenciler, bir işletme sahibinin
temel görevlerine ilişkin kavramsal çerçeve
ile tanışırlar; sektörler ve pazarlara ilişkin
araştırma yapılması, stratejiler geliştirilmesi,
fırsatların analiz edilmesi gibi. Bu aşama
sonunda öğrencilerin yaratıcılıklarının
gelişmesi, iş fırsatlarını görebilmeleri ve bir
Beşinci Aşama İşletme kurulduktan sonra
faaliyetlerin sürdürülmesi, gelişmesi ve
büyümesi yönünde girişimcinin sahip olması
gereken bilgi ve becerilerin teminine yönelik
eğitim ve/veya danışmanlık programlarını
kapsar. Bu programları genellikle
üniversiteler, ilgili kamu kuruluşları ve
eğitim/danışmanlık firmaları sunar.
3.Kendinize güveniyormusunuz?
4.Yaptığınız her işte kendinizi başarılı
buluyormusunuz?
5.Boş vakitlerinizi arkadaşlarınızla mı
geçirmeyi tercih ediyorsunuz?
6.Ailenizde girişimci var mı?
7.Kendinizi girişimci olarak hayal
edebiliyormusunuz?
8.Girişimde bulunmak için bir iş fikriniz var
mı?
9.İş fikriniz ile ilgili hiç analiz yaptınız mı?
10.Ülkemizde Girişimciler için çeşitli eğitim
ve destek kredileri var. Bunlar hakkında
bilginiz var mı?
Eğer ki bu soruların çoğunluğuna evet
cevabı veriyorsanız neyi bekliyorsunuz?
Siz Potansiyel bir Girişimcisiniz. Hemen
harekete geçin ve sakın vazgeçmeyin.n
GİRİŞİMCİLİK
Bu duygu artık kafasında yer etmeye
başlamış girişimci adayları, belirledikleri
iş fikrinin uygulanabilirliğine önce kendisi
inanmalı, gerektiğinde ailesi, ortakları
varsa finansörünü ikna edebilmeli ve bu
fikrin uygulanması için yoğun bir zaman
ve para harcamaya yetecek motivasyona
sahip olmalıdır. Hazırlıklara başlamadan
girişimci, kendi işlerini kurmanın getireceği
avantajların hayalini kurarken, zorlukları da
değerlendirmeli ve hazırlıklı olmalıdır.
51
OSB TANITIM
52
Adıyaman
Organize Sanayi Bölgesi
Adıyaman Organize Sanayi
Bölgesi Müdürü Yüksel Önal,
hızla sanayileşen Adıyaman
şehrini ve Adıyaman OSB'yi
okurlarımız için değerlendirdi.
Adıyaman'da Ticaret
A
dıyaman'da ticaretin yeterince
geliştiğini söylemek mümkün değildir.
Ancak, mevcut tarım ağırlıklı potansiyeli
ve son yıllarda sanayisinde gösterdiği
performans ile birlikte tarımsal ürün çeşit ve
verimliliğinde beklenen artışların gelecekte
ticari hayatı olumlu yönde etkileyeceği
düşünülmektedir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinin diğer illeri
gibi Adıyaman'da da iç ticaret ağırlıklı
olarak tarıma dayanmaktadır. Mevcut sanayi
yapısı da tarımsal kaynak potansiyeline
bağlı olarak gelişme göstermiştir.
Temel gıda maddelerinin büyük çoğunluğu
ile dayanıklı tüketim mallarının hemen
hemen tamamı başta Gaziantep ve Adana
illeri olmak üzere diğer merkezlerden temin
edilmektedir.
El sanatlarına yönelik olarak kilim,
savan ve el dokuma halıları üretilmekte
ve çevre illerle birlikte diğer illere de
gönderilmektedir. Bunların dışında tarım
ürünleri yanında tekstil sektöründe
üretimi gerçekleştirilen iplik de diğer illere
gönderilmektedir.
Tarım ürünleri içerisinde buğday, arpa,
nohut, mercimek, pamuk, tütün, fıstık ve
üzüm gibi ürünler özellikle komşu illere
gönderilmektedir.
Büyük yatırım ve sermaye gerektirmeden
yapılan el sanatlarına yönelik ürünlerin
pazarlanması, ticari hayata canlılık
kazandırmakla birlikte bu sanatların
gelişimine de katkıda bulunmaktadır.
Ticaret borsasında; buğday, arpa, mısır,
çavdar, yulaf, buğday kepeği, buğday
unu, kuru fasulye, nohut, mercimek,
ayçiçeği, yar fıstığı, tereyağı, sade yağ,
badem, ceviz, et, canlı hayvanlar, beyaz
ve kaşar peynir, pamuk ipliği, keçi kılı,
yapağı, hayvan derileri, bağırsak, çeltik,
pirinç, bulgur, razmol, bal, tavuk ve piliç
eti, yumurta, antepfıstığı, kuru üzüm ve
muhtelif özelliklerdeki pamuk kotaya
dahil ürünler olarak değerlendirilmektedir.
2011 yılında 27.441 yapılan işleme
karşı 376.226.307,20 TL 'lik ürün tescili
gerçekleştirilmiştir.
Adıyaman'ın Sanayi Yapısı
Adıyaman’ının sanayi ile tanışma tarihi
1955’tir. Tekstil sektörü ile ilgili entegre bir
tesisin kurulması amacıyla 1955 tarihinde
“Adıyaman Pamuklu Dokuma Sanayi Türk
Anonim Şirketi kurulmuş ve 1967 yılında
üretime geçmiştir. 1973–1975 tarihleri
arasında Çimento, Süt ve Yem Fabrikası
tesislerinin Adıyaman’da kurulması ile ilgili
etüt proje bazında birtakım çalışmalar
başlatılmıştır.
Kalkınmada Öncelikli Yörelerde uygulanan
devlet yardımları ve teşvikler ile temin
edilen uzun vadeli ucuz maliyetli kredilerle
sanayide ve yatırımlarda gözlemlenebilir
bir hareketliliğin oluştuğu ancak, alınan
kredilerin iyi değerlendirilememesi ve
yatırımcıların yönlendirilememesi nedeniyle
arzulanabilir bir yatırım hamlesinin
atılamadığını görüyoruz. 1988 yılından
Adıyaman sanayisinin özellikleri
lEkonomisi ağırlıklı olarak tarıma
dayalı olup, özelikle tekstil sektörü
yatırımlarında sanayileşme eğilimi
görünmektedir.
l
Sanayi büyük, orta ve küçük ölçekli
işletmeler şeklinde şekillenmiştir.
l
GSYİH’sı içerisinde sanayi sektörü tarım
sektöründen sonra ikinci gelmektedir.
l
Sanayi yatırımları içerisinde Tekstil
sektörüne yapılan yatırımların yoğunluğu
dikkati çekmektedir.
l
Adıyaman'da, gıda sanayi, maden- taş ve
toprağa dayalı sanayi, pamuk işleme ve
tekstil sanayi ile genel imalat sanayisine
yönelik üretimler yapılmaktadır.
l
Özel sektör kamu sektörüne göre daha
fazla katma değer meydana getirmiştir.
l
Sanayi sektörü içerisinde tekstil
sanayisinin gıda sektörüne göre daha
fazla katma değer meydana getirdiği
görülmektedir.
l
Darboğazda olan tesisler genellikle ham
madde, Pazar noksanlığı ve ağırlıklı
olarak da işletme sermayesi yetersizliği
nedeniyle problemler yaşamaktadır.
l
En önemli yer altı zenginliği petroldür.
l
Özel sektör üretimleri ile birlikte ülkemiz
ham petrolünün 28,13’sinden fazlası
Adıyaman bölgesinde üretilmektedir.
l
Sanayi işletmelerinin büyük bir
çoğunluğu il merkezindedir.
l
Maden kaynakları bakımından oldukça
zengin potansiyele sahiptir.
Potansiyeli Değerlendirmeye
Yönelik Yatırımlar
sonra birtakım tekstil ve un fabrikaların
faaliyete geçmesiyle yatırımlarda nispi bir
artışın olduğu görülmektedir.
lTarım ve Hayvancılığa Yönelik Sanayi
Sektörü
Adıyaman’ın Bugünkü Sanayi Durumu
l
Tekstil Sanayi Sektörü
l
Gıda Sanayi Sektörü
l
Turizm Sanayi Sektörü
l
İnşaat Sanayi Sektörü
l
Yer Altı Kaynaklarına Dayalı Maden
(Özellikle Mermer), Petrol Sanayi
Sektörü
l
Orman Ürünlerine Dayalı ve Mobilya
Sanayi Sektörü
l
Yedek Parça Sanayi Sektörü
l
Genel İmalat Sanayi Sektörü
5084 ve 5350 sayılı Yatırımların ve
İstihdamın Teşviki ile ilgili Yasaların
yürürlüğe girmesiyle yatırım artışlarında
ve istihdamda büyük artışlar olmuştur.
Zamanında ve rasyonel kararlarla Türkiye
genelinde gelen taleplerin değerlendirilmesi
ve yatırma dönüşmesi bakımında il çok
iyi bir performans göstermiştir. 100’ün
üzerinde gelen taleplerin tamamı
değerlendirilerek, öncelikli olarak en fazla
istihdam, en yüksek katma değer yaratacak
ve ileri teknoloji gerektiren sektörler
öncelikli olarak değerlendirmeye alınarak
arsa tahsis işlemleri yapılmış, tahsisi yapılan
parseller üzerinde fabrikalar yapılarak
birçoğu faaliyete geçmiştir.
Genel olarak il ve ilçelerinde Sanayi Sicil
Belgesi almış 239 tesis bulunmaktadır.
Bu tesislerin tamamı fiili olarak üretim
yapmakta. Sanayi yatırımları içerisinde
tekstil sektörüne yapılan yatırımların
yoğunluğu dikkati çekmektedir.
OSB TANITIM
Ticari ve ekonomik hayatı meydana getiren
kuruluşlar olarak; Ticaret ve Sanayi Odaları,
Ticaret Borsaları, Meslek Odaları ile Esnaf ve
Sanatkarlar Odaları bulunmaktadır.
53
Adıyaman OSB’nin Gelişimi
OSB TANITIM
54
Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi
müteşebbis heyeti Fonlar Yönetmeliğinin
değiştirilen 31. maddesi gereğince
25/02/1991 tarihinde Bakanlık Oluru ile
teşkil etmiş, 4562 sayılı OSB kanununun
yürürlüğe girmesinden sonra Kanuna
intibak çalışmaları kapsamında Adıyaman
OSB Kuruluş Protokolü 16/03/2001 tarih
ve 89 sayılı Bankalık oluru ile 92 sicil
numarası ile tüzel kişilik kazanmıştır. 1991
yılından sonra uzun zaman yer seçimi
sonuçlandırılamadı. 1995 yılında yer seçimi
onaylandıktan ve kamulaştırma işlemlerinin
yapılmasından sonra, 1996 yılında proje
çalışmaları tamamlandı.
150 hektar alan üzerine kurulan Adıyaman
Organize Sanayi Bölgesi daha sonra ilave
edilen alanla birlikte toplam 185 hektara
ulaşmıştır. 2000 yılı sonunda altyapı inşaası,
2001 yılı sonunda ise OG-AG elektrik
şebekesi tamamlanarak müteşebbislerin
hizmetine sunulmuştur.
yatırım tutarı 400 milyon TL ve yaklaşık
7-8 bin kişiye istihdam sağlanacağı
5.000 kişiye de istihdam oluşturmuştur.
öngörülmektedir. Bölgemizde boş parsel
13 tesisin inşaatı devam ederken 1
bulunmamaktadır. Bu nedenle gelen
parselde ise, proje çalışmaları devam
taleplerin değerlendirilerek yatırıma
etmektedir. Bölgemizdeki tüm tesislerin
dönüştürülmesi için genişletme çalışmaları
faaliyete geçmesi halinde OSB’de yaklaşık
başlatılması yönünde çalışma başlatılmıştır.
ihracatımızın 2012 yılında 100 milyon
inşaatı tamamlandı. Halen 12 fabrikanın
yapım çalışmaları devam ediyor. Adıyaman
OSB Müdürü Yüksel Önal, halen 78
fabrikanın faaliyette bulunduğu OSB'de
5 bin kişinin istihdam edildiğini, yapımı
devam eden 14 fabrikanın faaliyete geçmesi
ile birlikte istihdam edilen işçi sayısının 7
bine çıkacağını söyledi. Adıyaman OSB'de
faaliyet gösteren fabrikaların ağırlıklı olarak
tekstil üretimi yaptığını ifade eden Önal,
şöyle konuştu:
dolara ulaşmasını hedefliyoruz” dedi.
TEKSTİL SEKTÖRÜ AĞIRLIKTA
aşamasında olan fabrika sayısı ise 1'dir.
OSB'de 2011 yılı içinde aylık ortalama 15
milyon kilovat elektrik tüketimi yapıldı.
Bunun parasal karşılığı aylık ortalama 3
milyon lira. Bölgede faaliyette olan tesislerin
ağırlıklı olarak sektörel dağılımında tekstil
ağırlıkta. Üretim yapan 78 fabrikadan 35'i
tekstil, 10'u gıda, 5'i mobilya, 5'i plastik, 1'i
oto sanayi, 2 elektronik alanında faaliyet
gösteriyor. 20 fabrika ise sağlık, inşaat,
demir çelik, cam sanayi, ağaç ürünleri
alanında üretim yapıyor.”
Son yıllarda hızlı bir sanayileşme süreci
yaşayan Adıyaman OSB'de üretim yapan
fabrikalara yenilerini eklemek için çalışmalar
devam ediyor. OSB'de faaliyette bulunan
78 fabrikanın yanı sıra, 2 yeni fabrikanın da
“Adıyaman OSB'ye tahsis edilen parsel
sayısı 92. Üretime geçen fabrika sayısı
78. Üretime hazır ancak henüz üretime
geçmeyen fabrika sayısı 2. Bölgede halen
inşaatı devam eden fabrika sayısı 12. Proje
5084 sayılı yasa öncesi 11 tesis, 5084
sayılı yasa sonrası ise 67 tesis olmak
üzere toplam 78 tesis faaliyete geçmiş
bulunmaktadır. Bugün itibariyle Adıyaman
Organize Sanayi Bölgesinde kurulan ve
kurulmakta olan işletme tesisleri, yaklaşık
Adıyaman OSB 100 milyon dolar
ihracat hedefliyor
Adıyaman OSB'nin gelişmesi için
2012 yılında yoğun bir çalışma
içerisinde olacaklarını söyleyen
Adıyaman OSB Bölge Müdürü Yüksel
Önal, “2011 yılında 75 milyon
dolar olarak gerçekleştirdiğimiz
ADIYAMAN OSB 2012 YILINDA
GELİŞECEK
Adıyaman OSB'nin gelişmesi için 2012
yılında yoğun bir çalışma içerisinde
olacaklarını dile getiren Önal, “Bölgemizin
Yatırım ortamı bakımından, gerek enerji
ve ulaşım gerekse ham madde zenginliği,
tarımsal hasıla ve kalifiye elaman ile ucuz
emek gibi unsurlar nedeniyle, Adıyaman’ın
yatırımcılara çok cazip geldiği bilinmektedir.
Tarımsal alanın genişliği İlimizin ekonomik
canlılığını yılın 12 ayına yayarak kapital
oluşumunu hızlandırmaktadır. Üretilen
bu ürünlerin bir çoğunun pazarlanması
çevre İllerimizde yapılmaktadır. Dolayısıyla
üretilen ürünlerimizin İlimizde işlenmesi
en büyük idealimizdir. Son zamanlarda
buğday ve pamuk üreticileri ürünlerini un
fabrikaları ve tekstil ile çırçır fabrikalarında
değerlendirmeleri bizleri mutlu etmektedir.
Bu nedenle Adıyaman'da organize sanayi
bölgesinin genişletilmesi ve faaliyete
geçirilmesi İlimiz ekonomisine büyük
zenginlikler kazandıracaktır. n
atık su, yağmur suyu, içme suyu gibi
altyapıları tamamlanmıştır. Elektrik
şebekesi ile ilgili yine altyapı sorunu
bulunmamaktadır. Doğal gaz altyapı
şebekesi ise yüzde 95 seviyesinde
tamamlamış, geri kalan kısım ise en geç
bir aya kadar tamamlanacaktır. Bölgemizin
atık su arıtma tesisine ait proje çalışmaları
tamamlandı. 2012 yılının ilk çeyreğinde
arıtma tesisinin yapımı konusunda Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın kredi
desteği ile ihale edilmesi ve yılsonuna kadar
tamamlanması öngörülmektedir” dedi.
İHRACAT HEDEFİMİZ 100 MİLYON
DOLAR
2012 yılı için ihracat hedeflerinin 100
milyon dolar olarak beklediklerini dile
Adıyaman'da talebi karşılamaya yönelik yatırımlar
Talebi karşılamaya yönelik ilde tavsiye
etiğimiz başlıca yatırım konularını şöyle
sıralamak mümkündür.
Pamuk yağı üretimi, Bisküvi, gofret ve
çikolata, Mercimek Bakliyat ve kuru
gıda işleme ve paketleme,Yaş sebze ve
Meyve kurutma ve paketleme, Su ürünleri
kompleksi, Tarım alet ve makineleri imalatı,
Organik Gübre üretimi, Zirai ilaç üretimi,
Ambalaj, Sentetik çuval üretimi, Karton
ve mukavva kutu üretimi, Baskılı kağıt ve
plastik ambalaj, Asansör kabini imalatı,
Adıyaman'da TPAO faaliyetleri
Ülkemiz genelinde çıkarılan ham
petrolün yüzde 60’ına yakın kısmı
Adıyaman’daki kuyulardan elde
edilmektedir.
Madencilik Adıyaman Maden
kaynakları bakımından zengin bir İl
dir. Bu kaynaklardan bazıları ham
petrol,kömür, çimento, mermer,tuğlakiremit ham maddeleri, manganez,
demir, bakır cevherleri, Fosfat,Maden
suyu ve kaplıca suyudur.
Enerji Enerji tüketimini sanayi ile
getiren Yüksel Önal, şunları kaydetti:
“2011 yılında ihracatımız 75 milyon dolar
olarak gerçekleşti. Fabrikalarımızın büyük
çoğunluğu dolaylı yoldan ihracat yapıyor.
Özellikle tekstil fabrikalarımız ürettikleri
ürünleri hep fason olarak dikiyorlar.
İstanbul'daki firmalara gönderiyorlar.
Böylece onların ihraç ettikleri ürünler
ihracat rakamı olarak onlara yazılıyor.
Yakın zamanda bu sıkıntımızı da ortadan
kaldırırız. Eğer firmalarımız kendileri
ihracat yapsa bu rakamımızın en az 3
katını yakalamış oluruz. 2011 yılında 75
milyon dolar olarak gerçekleştirdiğimiz
ihracatımızın 2012 yılında 100 milyon
dolara ulaşacağını tahmin ediyorum.
Çünkü hem ilimizde hem de ilçelerimizdeki
OSB’lerde önemli gelişmeler var” dedi. n
Ayakkabı imalatı, Dikişli çelik boru imalatı,
Elektrik panosu imalatı, PVC üretimi, Kilitli
beton üretimi, Panel radyatör imalatı,
Çeşitli filtre imalatı, Elyaf üretimi, Değişik
tür iplik imalatı, Baskı, boya ve apreleme,
Kumaş dokuma imalatı, Penye örme imalatı,
Muhtelif hazır giyim imalatı, Elektrik ve
elektronik, Sarma tütün paketleme, Çelik
hasır üretimi, Pamuk saplarından yonga
levha üretimi, Dikişsiz ve dokumasız
kumaş üretimi, Sağlık Tekstili üretimi, Tuğla
Üretimi, Soğuk Hava Deposu, Nar suyu ve
Üzüm Suyu üertimi
doğrudan ilgisi bulunduğundan
ilimizdeki enerji durumu son
yıldaki alınan elektrik enerji miktarı
648.901.362 KWh, satılan elektrik
enerjisi ise 513.295.305 KWh.dır.
tüketilen elektrik enerjisinin yüzde 60
sanayide, yüzde 16 meskenlerde, kalan
yüzde 24’lük kısım ise diğer alanlarda
kullanılmıştır.
Toprak yapısı İklim, topografya
ve ana madde farklılıkları nedeniyle
Adıyaman‘da değişik topraklar
oluşmuştur. Bu değişik toprakların
yanısıra, toprak örtüsünden yoksun bazı
arazi tipleri de bulunmaktadır. İlin genel
toprak yapısı ¾ oranında Killi-Tınlıdır.
Nehir ve çay kenarlarında alüvyonlu
sahalara da rastlanmaktadır.
Hayvancılık Tarım yapılmayan marjinal
alanlarda hayvansal protein ihtiyacı,
Keçi yetiştiriciliği ile karşılanmaktadır.
Son yıllarda ahır hayvancılığına doğru
çiftçinin yöneldiği gözlenmektedir.
Su ürünleri İlimiz Baraj Gölleri, Doğal
Göller, Akarsular ve Kaynak Suları ile
çok büyük bir su potansiyeline sahiptir.
Bu suların pek çoğu Kültür Balıkçılığı
yapmaya müsaittir. İlimiz sınırları
içinde Yüzer Ağ Kafeslerde Alabalık
Yetiştiriciliği yapılmaktadır. 2000 yılı
toplam su ürünleri üretim miktarı ise
543.480kg.’dır.
OSB TANITIM
Organize Sanayi Bölgesinin konumu
itibariyle ulaşımda Adıyaman, Şanlıurfa,
Gaziantep ve Kahramanmaraş İlleri arasında
kara ve hava ulaşımı için mükemmel
bir alan olması acısından yatırımcı için
zaman tasarrufu, Adıyaman Havaalanına
15 km, Şanlıurfa Havaalanına 100 km,
Gölbaşı Devlet Demir Yolları ile uzaklığı
60 km mesafede bulunması artı avantajlar
sağlayacaktır.
55
ÜLKE ARAŞTIRMASI
56
Türk yatırımcıya yeni adres:
Nijerya
Nijerya, Afrika’nın önemli bir petrol ve gaz üreticisi. Güçlü bir tarım
ülkesi de olan Nijerya, aynı zamanda zengin maden rezervlerine sahip.
Türkiye, Nijerya ile 2010 yılında 1 milyar dolarlık ticaret yaptı. İki ülke
arasındaki ticaret bu yıl yüzde 46 artış gösterdi. Hedef bu miktarı
2015 yılında 5 milyar dolara çıkarmak. Türk firmaları bu ülkede daha
çok müteahhitlik işlerini üstleniyor. Enerji, gıda ve savunma sanayi
sektörlerinde de iki ülke arasında önemli bağlantılar olacak.
Nüfus
143,3 milyon (2007 yılı
tahmini, US Census
Bureau)
Dil
İngilizce (resmi),
Hausa, Yoruba,
Igbo (Ibo). Ülkede
pek çok yerel dil
konuşulmaktadır.
Din
Yüzde 50 Müslüman,
yüzde 40 Hıristiyan,
yüzde 10 diğer
Başkent
Abuja
Yüzölçümü
923.773 km2
Başlıca
Şehirleri
Abuja Lagos Ibadan
Kaduna Kano Port
Harcourt
Etnik Yapı
Hausa ve Fulani yüzde
29, Yoruba yüzde 21,
Igbo (Ibo) yüzde 18,
Ijav yüzde10, Kanuri
yüzde 4, Ibibio yüzde
3,5, Tiv yüzde 2,5
Doğal Kaynaklar ve Çevre
N
ijerya doğal kaynaklar bakımından
zengin bir ülkedir. 800 km’lik sahilinde
yer alan bataklık ve haliçlerde, petrol ve
gaz rezervleri bulunmaktadır. Ayrıca, granit,
mermer, kireç taşı, kalay, kömür, demir,
kurşun, çinko ve altın bakımından da
zengindir. Petrol ve doğalgaz önemli enerji
kaynaklarıdır. Yurt içi ihtiyaç, ağırlıklı olarak
bu kaynaktan sağlanmaktadır. Diğer kaynak
ise hidroelektriktir. Nijerya önemli kömür
yataklarına sahip olmakla birlikte, üretim
yılda 100 bin tondan azdır. Mum ve lamba
halen önemli bir aydınlatma kaynağıdır.
Ekonomik Yapı
Nijerya ekonomisinde petrol sektörü ile
geleneksel tarım ve sınırlı düzeyde imalat
sanayi şeklinde ikili bir yapı mevcuttur.
Sömürge zamanında ticari tarım ürünleri
üretilmeye başlanmış; liman, demiryolu
ve yol yapımı gerçekleştirilmiştir. Petrol
sektörünün hızlı gelişimi, büyümenin
1970’lerden beri ekonomik büyüme petrol
fiyatlarındaki dalgalanmalardan etkilenmiştir.
Sivil yönetimin başa gelmesinin ardından
petrol fiyatlarındaki ve petrol üretimindeki
artış ve tarım sektöründeki büyüme
GSYİH’nın 2003 yılında yüzde 10,4 oranında
büyümesine neden olmuştur. Ancak,
2006-2008 yılları arasındaki büyümenin
kaynağı petrol sektörüne bağlı olmamıştır.
Hatta bu dönemde petrol üretiminde düşüş
gözlemlenmiştir. Büyümedeki artışın kaynağı
Temel Ekonomik Göstergeler
2005a
2006a
2007a
2008b
2009c
2010c
GSYİH (milyar dolar)
103,4b
127,3b
144,4
182,7
133,8
145,3
GSYİH (milyar Naira)
13,569b
16,383b
18,161
21,654
20,217
23,975
Reel büyüme (Yüzde)
6,6
6,0
6,2a
6,3d
3,0
4,4
1.567b
1.679b
1.795
1.910
1.934
1.981
17,9
8,2
5,4a
11,6a
11,4
8,5
Döviz kuru (1 Naira)
131,27
128,65
125,81a 118,55a
151,08
165,00
İhracat (milyon dolar)
50,162
59,144
61,816
76,781
43,320
53,924
İthalat (milyon dolar)
25,639
31,13
38,649
45,485
38,055
43,33
Cari işlemler dengesi
8,021
13,796
2,317
4,662
-8,445
-5,640
Kişi başına GSYİH (USD)
İşsizlik (Yüzde)
a Gerçekleşen. b Economist Intelligence Unit tahmini. c Economist Intelligence Unit projeksiyonu.
Kaynak: The Economist Intelligence Unit, Nigeria Country Report, 2009
petrol dışı sektör (tarım, ulaşım, haberleşme
ve havacılık) olmuştur. Ancak, petrol
sektörünün önümüzdeki dönemde önemini
devam ettireceği beklenmektedir.
GSYİH’nin Sektörlere Göre Dağılımı
2003
2004
2005
2006
2007
Tarım
41,0
41,0
41,2
41,7
42,2
Sanayi
30,4
29,7
28,3
26,0
23,7
Hizmet
28,6
29,4
30,5
32,2
34,1
a Gerçekleşen. b Economist Intelligence Unit tahmini. c Economist Intelligence Unit projeksiyonu
Kaynak: The Economist Intelligence Unit, Nigeria Country Report, 2009
Nijeryanın ihracatındaki başlıca
ürünler Nijerya’da yıllar itibariyle
değişmekle beraber ihracatın yüzde%8590’ını petrol ihracatı oluşturmaktadır.
Hükümet ihraç kalemlerini artırmayı
amaçlamakta ise de, bu konuda başarılı
olamamıştır. İkinci en büyük ihraç kalemi
ise LNG sıvılaştırılmış doğal gazdır. Bu
ürünün 2009 yılı ihracatındaki payı yüzde
5,8’dir. Petrol, doğal gaz dışında kakao
ve ürünleri, kabuklu su ürünleri, hayvan
derileri ve köseleler, yağlı tohumlar, çeşitli
makineların aksam ve parçaları, doğal
kauçuk, tabi sakızlar ve reçineler diğer
başlıca ihraç kalemleridir. Petrol dışı
ürünlerin ihracatının düşük olmasının
nedenleri arasında kaçakçılığın yoğun
olarak yapılması ve Naira'nın aşırı değerli
oluşu yer almaktadır.
ÜLKE ARAŞTIRMASI
lokomotifi olmuştur. Resmi tahminlere göre,
petrol sektörü federal devlet gelirlerinin
yüzde 70- 80’ini, ihracat gelirlerinin
yüzde 90'ını ve GSYİH’nın yüzde 25’ini
oluşturmaktadır. Ziraat (hayvancılık,
ormancılık ve balıkçılık dahil) GSYİH’nın
yüzde 42’sini oluşturmaktadır. İmalat
sanayi ise GSYİH’nın yüzde 5’ini oluşturur.
Hizmet sektörü ile perakende ve toptan
satış sektörleri büyümeye devam etmekte
olup, 2007 yılında GSYİH’nın 1/3’ünü
oluşturmuştur.
57
ÜLKE ARAŞTIRMASI
58
Sektörler
Tarım ve Hayvancılık 1970'li yıllarda
petrol sanayinin hızla gelişmesine
rağmen, tarım hala GSYİH'nın yüzde
40'ını oluşturmakta ve nüfusun büyük
çoğunluğunu istihdam etmektedir.
Hayvancılık, balıkçılık ve ormancılık oldukça
sınırlıdır. Nijerya’nın Afrika’daki en büyük
kereste üreticisi olduğu tahmin edilmektedir.
Yıllık 150 milyon m3 kereste elde
edilmektedir. Ülkedeki kereste üretiminin
büyük kısmı yakıt olarak kullanılmaktadır.
Sanayi Nijerya’da endüstri, geleneksel
olarak küçük çaplı imalat ve işleme
tesislerinden oluşmaktadır. Faaliyet,
Türkiye ile Ticaret
Nijerya ile ülkemiz arasındaki dış ticaret
dengesi 2000 yılından itibaren ülkemiz
aleyhine açık vermektedir. 2007 yılında
360 milyon dolar olan dış ticaret açığı,
2008 yılında 241 milyon dolara inmiş
olmakla beraber 2009 yılında tekrar
artarak 346 milyon dolara 2010 yılında
da 352 milyon dolara yükselmiştir.
2008 yılında 281 milyon dolar olarak
gerçekleşen ihracatımız 2009 yılında
258 milyon dolara 2010 yılında ise 251
milyon dolara gerilemiştir. 2008 yılında
genel olarak belli başlı kentsel alanlarda
yoğunlaşmıştır. Sanayinin yüzde 60’ı
Lagos ve çevresinde yer almaktadır. Kano,
Kaduna ve Ibadan diğer imalat sanayi
merkezleridir. Petrol endüstrisi ise Port
Harcourt ve Warri’de yoğunlaşmıştır.
Tekstil, içecek, sigara, sabun, deterjan ve
çimento endüstriyel üretimin yüzde 60’ını
oluşturmaktadır. Nijerya’nın ağır sanayi
sektörü ise gelişememiştir. Çelik sanayi,
kendine yeten sanayileşmenin temeli
olarak olarak görülmüş, ancak 10 milyar
dolarlık bir kaynak tahsisine rağmen fazla
gelişememiştir. Yönetim zayıflığı ve fon
yetersizliği sektördeki geri kalmışlığın başlıca
nedenleridir. Petrokimya sektöründe olduğu
gibi, ülkede üretilen enerji kaynaklarına
522 milyon dolar olan ithalatımız ise
2009 yılında 605 milyon dolara yükselmiş,
2010 yılında ise 603 milyon dolar olarak
gerçekleşmiştir. İthalatımızda özellikle
2000 yılından itibaren görülen artış,
sıvılaştırılmış doğal gaz ithalatımızın
artmasından kaynaklanmıştır. Nijerya'dan
ithalatımızda en önemli ürünü
yüzde 84,5'lik payı ile petrol gazları
oluşturmakta, bu ürünü ise yüzde 11,3'lük
payı ile susam takip etmektedir. Bu
ürünlerin dışında ithalatımızda az da olsa
önem taşıyan diğer ürünler: hayvan deri ve
köseleleri, kakao, tabi kauçuk ve kerestedir.
Türkiye-Nijerya Dış Ticaret Değerleri (1.000 Dolar)
Yıllar
İhracat
İthalat
Denge
Hacim
2002
62 511
181 760
-119 249
244 271
2003
66 347
223 315
-156 968
289 662
2004
80 213
194 397
-114 185
274 610
2005
98 558
234 272
-135 714
332 830
2006
83 009
380 207
-297 198
463 216
2007
133 269
493 967
-360 698
627 236
2008
280 527
521 916
-241 388
802 443
2009
257 734
604 675
-346 942
862 409
2010
250 632
602 557
351 925
853 189
2010 (Ocak-Şubat)
25 182
144 513
119 331
169 695
2011 (Ocak-Şubat
25 255
101 035
75 780
126 290
Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı EBİM Kayıtları
dayalı endüstrileri geliştirmede de göreli
olarak daha başarılı olunmuştur. Port
Harcourt’ta Kurulu doğal gazı girdi olarak
kullanan ulusal gübre şirketi NAFCON
diğer kamu kuruluşlarına göre daha başarılı
olmuştur.
Madencilik Nijerya petrol endüstrisinin
iki önemli avantajı bulunmaktadır. Bunlar,
ülke petrolünün yüksek kalitede olması ve
Kuzey Amerika’ya olan yerleşiminin elverişli
olmasıdır. ABD Nijerya ham petrolünün
yaklaşık yarısına yakınını ithal etmektedir.
Üretim kapasitesinin günlük 3 milyon varil
olduğu tahmin edilmektedir.
İnşaat 2000 yılından beri petrol
fiyatlarındaki yükselişe bağlı olarak kamu
harcamalarında artış görülmüş ve bu kaynak
altyapı eksikliklerine yöneltilmiştir. Bütçede
yol ve inşaat projeleri için ayrılan payda son
yıllarda artış görülmektedir. Bitirilmemiş
yolların tamamlanması ve yeni yol yapımı
için önemli ölçüde kaynak ayrılmıştır.
Enerji Petrol ve doğal gaz önemli enerji
kaynaklarıdır. Yurtiçi ihtiyaç ağırlıklı olarak
bu kaynaktan sağlanmaktadır. Diğer kaynak
ise hidro-elektriktir. Nijerya önemli kömür
yataklarına sahip olmakla birlikte, üretim
yılda 100.000 tondan azdır.
Bankacılık Yeni bankaların sermaye yapısı
eskilerinden daha iyi durumdadır. Ancak,
finans sektörü bankaların bürokratik yapısı
ve ekonominin nakit esaslı çalışması gibi
sorunlarla karşı karşıyadır. Bankacılık sektörü
hala nüfusun küçük bir kısmına hizmet
etmektedir. ATM sayısı oldukça azdır ve
elektronik ödemeler çok sınırlıdır.
1990’larda ılımlı bir şekilde artmaya
başlayan Doğrudan Yabancı Sermaye
Yatırımlarının büyük kısmı petrol sektörüne
gitmiştir. UNCTAD tahminlerine göre
1986-1990 yılları arasında ortalama 723
milyon dolar olan doğrudan yabancı yatırım,
1991-1995 yılları arasında 1.25 milyar
dolara çıkmıştır. 1998-2001 yılları arasında
1 milyar dolar civarında olan doğrudan
yabancı yatırım, 2002 – 2005 yılları arasında
2 milyar dolar civarında olmuştur. Bu durum
doğrudan yabancı sermaye yatırımları
için; Nijerya’nın Angola ve Güney Afrika
ile birlikte Sahra altı Afrika bölgesinde en
cazip yerler olduğunu göstermektedir. 2005
Tarım ve Gıda Ürünleri İhraç Potansiyelimiz
MAYA (gtip:2102) Nijerya’da fırıncılık mamullerine yönelik talebin artmasıyla birlikte özellikle canlı maya sektöründe önemli bir potansiyel olduğu düşünülmektedir.
MEYVE SULARI (gtip:2009) Nijerya meyve suyu pazarı 2002-2007 yılları arasında
yüzde 60 oranında büyüme göstermiştir. Ülkede yetiştirilen meyve miktarı meyve
suyu sektörü için yetersiz olduğundan sektör ithalata bağımlıdır. AB ülkelerinin hakim olduğu pazarda aynı kalitede ürünlerin etkili tanıtım yöntemleriyle pazarlanmasının yararlı olacağı düşünülmektedir.
DONDURULMUŞ BALIK (gtip:0303) Nijerya balık ve diğer su ürünleri talebinin büyük bölümünü ithalat yoluyla karşılamaktadır. Ülkemizden Nijerya’ya balık ihracatı bulunmamaktadır.
FINDIK (gtip:080222) Ülkede özellikle şekerli ve çikolatalı mamuller ile bisküvi imalatı, ağırlıklı olarak yerli firmalar tarafından yapılmaktadır. Bu sebeple söz konusu
sektörlerde faaliyet gösteren firmalara ürünlerini çeşitlendirmelerinde fındık kullanımı ile ilgili bilgi verilmesinin, bu ülkeye önümüzdeki dönemde fındık ihracatımızın
artırılması açısından önemli olduğu düşünülmektedir.
ŞEKERLİ VE ÇİKOLATALI MAMÜLLER
(gtip:1704,1806) Nijerya’ya 2008 yılında 1,7
milyon dolar olan şekerli ve çikolatalı mamüller ihracatımız 2009 yılında 3,5 milyon
dolara yükselmiştir. Nijerya’nın giderek
genişleyen orta sınıfının düşük fiyatlı ithal
gıda maddelerine olan talebi artış göstermektedir. Bu ülkeye ihracatımızın yok denecek kadar az olduğu ciklet ve şekerli mamüllerde ithalatın serbestleşmesi bir
avantaj olarak değerlendirilebilecektir.
SALÇA (gtip:200290) Afrika ülkeleri domates salçası ihracatımızda dikkate alınması
gereken yeni pazarlar arasında olup, Nijerya da domates salçası ihracatımız için
potansiyel arz eden ülkelerindendir.
İşadamlarının Pazarda Dikkat Etmesi Gereken Hususlar
Resmi ve özel kuruluşlar, pazartesi ve
cuma günleri olmak üzere, saat 8.00 ile
16.00 arasında faaliyet göstermektedirler.
Öğle tatili saat 13.00–14.00 arası 1 saat
sürmektedir. Posta sisteminin yavaş,
telefon ve faks sisteminin güvenilir
olmaması nedeniyle iş randevuları
şahsi olarak veya mesaj yoluyla temin
edilmektedir. Nijeryalılarda dakiklik söz
konusu değildir. Önemli dokümanlar ve
yazışmalar DHL
gibi bilinen, güvenilir kuryeler aracılığıyla
gönderilmelidir. İş görüşmelerinde iyi
giyinilmelidir. İş ünvanları kullanılmalıdır.
Nijerya'da önemli iş görüşmeleri yüz yüze
yapılmalıdır. İngilizce yaygın olarak
kullanılmaktadır. Nijerya kökenli bir şahıs
veya firmadan bir bilgi talebi, iş önerisi,
temas kurma talebi alındığında, Nijeryalı
muhataptan alınan belgenin bir sureti de
iletilmek suretiyle, aşağıda adresi bulunan
Nijerya'daki Türkiye Büyükelçiliği'nden
teyit ve bilgi istenmesinin yararlı olacağı
düşünülmektedir.
yılından itibaren petrol fiyatlarındaki artış
ile birlikte 2007 yılında doğrudan yabancı
yatırım 12,4 milyar dolara ulaşmıştır.
Dış Ticaret
Diğer bir çok Afrika ülkesinin aksine Nijerya
önemli dış ticaret fazlası veren bir ülke
konumunda olup gerek ihracatı, gerekse
ithalatının büyüklüğü itibariyle Afrika
kıtasının en önemli birkaç ülkesinden
birisidir. 10 yılda ülkenin önemli bir ticaret
fazlası verdiği görülmektedir. Bu durum
genel olarak petrol ihracatı ve artan petrol
fiyatları ile ilgilidir. Nijerya’nın ithalatı da
son on yıl içerisinde 2008 yılı hariç sürekli
artış göstermiştir. 2000 yılında 10,6 milyar
ÜLKE ARAŞTIRMASI
Doğrudan Yabancı Yatırımların
Görünümü
59
ÜLKE ARAŞTIRMASI
60
dolar olarak gerçekleşen ithalat 2009 yılında
33,9 milyar dolara yükselmiştir.
İthalatında Başlıca Ürünler
Nijerya'nın ithalatında motorlu taşıtlar
ilk sırayı almakta bunları buğday motorlu
taşıtlar aksam ve parçaları, etilen polimerler,
dondurulmuş balıklar ve televizyonlar takip
etmektedir.
Başlıca Ülkeler İtibarı ile Dış Ticareti
Nijerya’nın ihracattaki en önemli partneri
ABD’dir. 2009 yılı ihracatının yüzde
27,3’lük kısmı ABD’ye yönelmiştir. ABD
dışında ihracatta önemli diğer önemli
ülkeler Hindistan, Brezilya, Ekvator Ginesi,
Fransa, İspanya ve İtalya’dır. Bu yedi ülkenin
Nijerya’nın ihracatındaki toplam payı
yüzde 33,7’dir. ABD Nijerya petrolünün en
büyük alıcısı konumundadır. Nijerya’nın
Nijerya’da herkese iş var
Afrika Ülkeleri Stratejisi çerçevesinde
Türkiye’nin batı Afrika’daki en önemli
ticari ortaklarından biri olan Nijerya, aynı
zamanda Türkiye’nin enerji güvenliği
açısından da büyük önem taşıyor.
Sahip olduğu petrol kaynakları ile
dünyanın sekizincibüyük petrol ihracatçısı
ülkesi olan Nijerya, küresel ekonomik
krizden artan petrol ve doğalgaz gelirleri
nedeniyle daha az etkilendi. 2008'de
dünya ekonomi yüzde 3 büyürken, Nijerya
yüzde 6 büyüdü. Nijerya’da, krizin olumsuz
etkilerinin en yoğun görüldüğü ve dünya
ekonomisinin yüzde 0,6 daraldığı 2009'da
ise büyüme oranı yüzde 5,6 olarak
gerçekleşti. 2010 yılında ise Nijerya’nın
yüzde 7 oranında büyümesi öngörülüyor
ve bu yılın beklentileri çerçevesinde IMF,
Nijerya’yı Çin ve Hindistan’dan sonra en
hızlı büyüyen 3. ekonomi olarak belirledi.
Nijerya’nın ithalatında ülkemizin payı ise
yüzde 1 civarındadır. Ucuz Çin tüketici
ürünlerinin Nijerya imalat sanayinin
gelişimi önündeki en büyük engel olduğu
düşünülmektedir. Batı Afrika Ülkeleri
Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) içindeki
bölgesel ticaret sınırlıdır. Bunun nedeni,
Nijerya’nın komşu ülkeler ile benzer tarım
ürünlerini ihraç etmeye eğilimli olmasıdır.
İhracat Potansiyeli Olan Başlıca
Sektörler
Ülkemizden Nijerya'ya ihracat potansiyeli
olan başlıca ürün ve sektörler: Hamur
mayaları, meyve suları, dondurulmuş su
ürünleri, fındık, şekerli ve çikolatalı mamüller,
domates salçası, otomotiv, otomotiv yan
ithalatında en önemli ülke Çin’dir. 2009
yılı ithalatında Çin’in payı yüzde 17,7’dir.
Nijerya’nın ithalatında önemli bir yeri
bulunmayan Arnavutluk 2009 yılında Çinin
ardından ikinci sıraya yükselmiştir. Bu iki
ülkenin dışında ABD, Fransa, Belçika, Belize
ve İngiltere diğer önemli tedarikçilerdir.
OTOMOTİV ANA SANAYİ
(gtip: 8702, 8703, 8704, 8711)
Nijerya’da ortalama olarak 100 kişiye 1
araç düşmektedir ve bu oranla Nijerya,
134 ülke arasında 131. sıradadır. Toplam
motorlu taşıt sayısının 1,5 milyon adet
olduğu tahmin edilmektedir. Ülkedeki
otomotiv sanayi yaklaşık 30 yıllık
bir geçmişe sahiptir. Nijerya Ulusal
Otomotiv Konseyi (NAC) verilerine
göre ülkedeki kurulu kapasite: 108 bin
adet otomobil, 56 bin adet ticari araç,
6 bin adet traktör, 1,2 milyon adet
motosiklet ve 1 milyon adet bisiklet
düzeyindedir. Ülkede, bir kısmı orijinal
ekipman (OEM) otomotiv bileşenleri
üreten, 50 civarında otomotiv yan sanayi
firması mevcuttur. NAC verilerine göre
ülkedeki yıllık bisiklet ve motosiklet
talebi 1’er milyon adet düzeyindedir.
Ülkedeki motosiklet ve bisiklet üreticileri,
motosiklette yerel bileşen oranı yüzde
15 ve bisiklette yüzde 40 olduğundan
bu talebi karşılayamamaktadırlar. Nijerya
2008 yılında 221 milyon dolarlık otobüs
minibüs, 1,6 milyar dolarlık binek araç,
550 milyon dolarlık kamyon-kamyonet,
310 milyon dolarlık oto aksam ve parçası
ithal etmiştir. Diğer yandan aynı yılda 616
milyon dolarlık motosiklet ithal edilmiştir.
Ülkedeki yasal boşluklar ve kayıt dışılık
ciddi boyutlardadır.
sanayi, radyo, televizyon, kaydedici cihazlar,
demir çelik ürünleri, maden ve inşaat
makineleri, jeneratörler, konvektörler,
transformatörler, pompa ve kompresörler,
plastik ve metal borular, aliminyum sac levha
ve şeritler, beyaz eşya ve klimalar, telefon ve
telefon aparatları, musluk ve vanalar, ilaç,
tarım makinaları ve traktörlerdir.
İki Ülke Arasındaki Müteahhitlik
İlişkileri
Bir Türk firması 2002 yılında 128 milyon
dolar tutarındaki Kaduna Çevre Yolu
Projesi’ni üstlenmiştir. Diğer bir Türk firması
Nijerya’da 2007 yılında inşaat sektöründe iş
fırsatı bulabilmiştir. 2009 yılında
Nijerya’da iş yapmakta olan diğer 2 Türk
inşaat şirketi daha bulunmaktadır. n
Asus Vulcan ANC
TEKNOLOJİ
62
LG ULTRA HD 84” 4K TV
Vulcan ANC (Active Noise Cancelling
– Aktif Gürültü Önleme) üretici firma
olan Asus tarafından “Dünyanın ilk
Aktif-Gürültü-Önleyici oyun kulaklığı”
olarak lanse ediliyor. Sağladığı güçlü
ses ve performans, Asus Vulcan’ı tercih
etmek için gereken ilk neden. Ürünün
sahip olduğu ANC özelliği ise bir başka
cazip unsur.
Porsche QNX Tabanlı Kontrol Arayüzü
4K çözünürlük değeri yaklaşık 3840x2160 piksele denk geliyor
ve Full HD teknolojisinden 4 kat daha iyi görüntü sağlıyor. Bu
çözünürlük Quad Full HD şeklinde tanımlanıyor. Televizyon ve
monitör birimlerinde en uyumlu çözünürlük kabul ediliyor. Ticari
olarak kullanım adı ise Ultra Definition (UD). Model, LG'nin klasik
ultra ince tasarımını yansıtıyor. Ayrıca 3D derinliği ayarlamak için
3D Depth Control teknolojisi de modele eklenmiş. LG'nin devrimsel
kumandası Magic Remote da modele eşlik ediyor.
Samsung Finger-Touching
Cep Telefonu
RIM’in geliştirdiği kontrol arayüzü telefon çağrılarını kontrol etme,
şarkı çalma, internet erişimi, uygulama ve navigasyon desteği
gibi özelliklere sahip. BlackBerry PlayBook tabletin Porsche
911′e gömüldüğü gibi bir izlenim doğuran QNX tabanlı kullanıcı
arayüzünün mobil tabletteki versiyonuna göre daha sade ve kısıtlı
olduğunu söylemek gerek. Kullanıcı arayüzünün en üst seviyesinde
kullanıcıların ihtiyaç duyacağı bilgiler verilmeye çalışılıyor. Sürücü,
aradaki menülerde gezinmeden zaman, sıcaklık bilgisi, çalan şarkı
gibi bilgileri tek bir arayüzde görme fırsatı elde ediyor.
Nikon D4
Model, 16.2 megapiksellik
CMOS bir işlemci kullanıyor. Full
Frame olan bu işlemci 204.800
değerine kadar ISO kullanabilme
özelliğine sahip. Full HD 1080p
video kayıt edebilen fotoğraf
makinesinin D4'te yüz tanıma
fonksiyonu da mevcut. Kısa bir
süre önce duyurusu yapılan XQD
bellek kartına destek veren ilk fotoğraf makinesi olan D4'te ayrıca
CompactFlash bellek yuvası da bulunuyor.
Ele monte edilen Samsung’un bu cihazı,
telefonu elinizden kontrol etmenizi
sağlıyor. Ele oturan yuvarlak kısım da
ekran görevi görüyor. Tuş takımının
parmak oğumlarına uygun biçimde
yerleştirilmesi ise bu tasarımı görme
özürlü kişiler tarafından ile rahatlıkla
kullanılmasını sağlayacak bir cep
telefonuna dönüştürüyor.
Siri Sadece Bir Başlangıç
2010 yılında Apple tarafından satın alınan
Siri'nin kurucularından ve CEO'su olan Dag
Kittlaus'un da vurguladığı üzere Siri sadece
başlangıçtı. Açıklamalarına göre önümüzdeki
yıllarda bu alandaki çalışmalar hız kazanacak.
Yapay zeka sahibi dijital yardımcıların
yaygınlaşması ve gelişmesi ile önümüzdeki
yıllarda akıllı telefonların kullanıcılarının
isteklerini anlaması ve buna uygun çözümler
önermesi bekleniyor. Örneğin uçuşunuz
ertelendiğinde bunun bilgisini kullanıcıyla paylaşacak, sonrasında da
bulunulan bölgeye yakın bir otel bulma ya da aynı yöne yapılacak
diğer uçuşları bulmak gibi çözümler üretebilecek.
Türkiye’nin Sessiz Bilişim Atağı: Pardus
2
5 yılı aşkın bir geçmişi olan özgür
yazılımlar ve 15 yılı aşkın süredir
geliştirilmekte olan Linux çekirdeği,
özellikle son yıllarda geliştirdikleri yenilikçi
çözümlerle bilişim dünyasını derinden
etkiliyor.
TÜBİTAK BİLGEM bünyesinde 2003 yılından
bu yana yürütülmekte olan Pardus projesi
de Türkiye’nin önde gelen özgür yazılım
girişimi. Pardus, yaygın bir işletim sistemi ve
sürdürülebilir bir organizasyon oluşturmak
yanında üst düzey teknolojik yenilikçilik
hedefi de güdüyor.
2005 yılı başından bu yana bireysel
kullanıcılara yönelik ürünler yayımlamakta
olan Pardus projesi, 2011 yılından itibaren
kurumsal kullanıcıların gereksinimlerini
ön plana çıkaran ürün dizisiyle kurumsal
kullanıcıları da hedefliyor.
Kurumsal kullanıma yönelik ürünleri yanında
Pardus projesi, göç, geliştirme, kurulum ve
destek konularında doğrudan ya da iş ve
çözüm ortakları eliyle sunduğu hizmetlerle
kurumların Pardus kullanmalarını
kolaylaştırmayı amaçlıyor.
Pardus aynı zamanda etrafında
şekillenmekte olan özgür yazılım ekosistemi
de yüksek katma değerli üretimiyle ülke
ekonomisine katkıda bulunuyor.
Pardus'un tarihçesi
Türkiye’nin bir ulusal işletim sistemine
ihtiyacı olup olmadığı, özellikle ulusal
güvenlik bağlamında, 2002 yılı sonları
ve 2003 yılı başlarında çeşitli kamu
kuruluşlarının katılımı ile masaya yatırıldı.
Bu çalışmalar sonunda Mart 2003'te
TÜBİTAK BİLGEM, Başbakanlık tarafından
bir ulusal işletim sistemi geliştirmenin
olurluğunu araştırmak ve proje
planlamasını yapmakla görevlendirildi.
Bu görevlendirmede TÜBİTAK BİLGEM’in
bilgi güvenliği konusundaki deneyimi ve
yetkinliği önemli bir rol oynamıştı.
Pardus projesi, TÜBİTAK BİLGEM
bünyesinde “ÖZGÜR” kod adı ile Eylül 2003
başında daha çok bu araştırma boyutuyla
resmen başlatıldı. Bir yıl kadar süren Ar-Ge
faaliyeti ve değerlendirmelerini takiben,
2 Şubat 2005'te bilgisayara kurulum
gerektirmeden, optik sürücü üzerinden
açılabilen ilk ürün, Pardus Çalışan CD
Gaziantep Üniversitesi’nde düzenlenen
Akademik Bilişim konferansında duyuruldu
ve konferans katılımcılarına dağıtıldı.
2005 yılı Aralık ayında, kurularak çalışan,
tam teşekküllü ilk sistem, Pardus 1.0
hazırlandı. O dönemde dünya üzerindeki
benzeri teknolojiler arasında tasarım
ve yaklaşım farklarıyla dikkat çeken
yenilikleriyle adından çok bahsettiren,
dikkat çeken bir ürün oldu.
2006 yılı sonlarında, projenin vizyon
ve hedeflerine yönelik gelişmelere
paralel olarak ürün yenileme faaliyetleri
doğrultusunda Pardus 2007 piyasaya
çıktı. Bu aynı zamanda kurumsal ölçekte
kullanılmaya başlanan ilk kararlı ürün oldu.
Milli Savunma Bakanlığı, Türkiye çapında
600 biriminde ve 5.000 üzerinde istemcide
Pardus (2007 temelli “Kurumsal 1")
kullanmaya başladı.
Aynı dönemde yıllık ürünlerin yanı sıra 4
aylık periyotlar halinde teknolojik yenilikleri
Pardus üzerinde çalışır halde sunan
güncelleme ürünleri yayınlanarak, Pardus
markasına paralel biçimde Anadolu’nun
nadir ve nadide hayvanlarının adları
verilmeye başlandı. Tüm dünyada dikkat
çeken ürünler aracılığıyla Anadolu coğrafya
ve canlılığındaki çeşitlilik projenin marka
gücünü destekleyen önemli unsurlardan biri
haline geldi.
2008 yılı ortalarında Pardus 2008, 2009 yılı
ilk çeyreğinde de Pardus 2009 yayınlandı.
Pardus 2009 güncelleme ürünleriyle
birlikte 2010 yılı boyunca da kurumsal
ve bireysel ölçekte yaygınlaşmaya devam
ederken, tüm dünyada masaüstü işletim
sistemlerinde kullanılan teknolojilerin en iyi
gerçeklemelerinden biri olarak kabul gördü.
2011 yılında peşpeşe Pardus 2011 ve
Pardus Kurumsal 2'nin yayınlanmasıyla
birlikte, kurumların özgür yazılıma
göç planlarına yönelik bir ürünün de
katılmasıyla bu alandaki çalışmalara ağırlık
verilmeye başlandı. n
TEKNOLOJİ
Pardus, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
(TÜBİTAK) Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü
(UEKAE) bünyesinde yürütülen Ulusal Dağıtım projesi kapsamında
geliştirilmiş, Linux temelli, ulusal işletim sistemidir.
63
GOSB’UN RENKLERİ
Karlar altında GOSB
n Ocak ayının sonunda tüm Marmara Bölgesi soğuk ve
kar yağışlı havanın etkisine girdi. Rüzgarın kuzey ve kuzeydoğu yönlerinden kuvvetli ve kısa süreli fırtına şeklinde esmesi, düşen hava sıcaklıkları ile beraber oluşan
buzlanma ve don, hayatı olumsuz şartlarda etkilemeye
devam ediyor. GOSB’da ulaşımın aksamaması, bölge içi
yolların buzlanmadan etkilenmemesi için karla mücadele ekipleri özverili çalışmalar yapıyor. İki adet çok amaçlı
karla mücadele aracı, dört iş makinesi hem tuzlama, hem
de küreme faaliyeti ile bölge yollarının açık kalması için
uğraş veriyor. Hava şartlarının tüm olumsuzluklarına rağmen Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde kışın tüm zorluklarını bir an olsun unutturacak güzellikler de ortaya çıkıyor.
64
GOSB’UN RENKLERİ
65
TEMMUZ
AĞUSTOS
Ege Bölgesi
EYLÜL
Güney Doğu Anadolu Bölgesi
EKİM
İç Anadolu Bölgesi
KASIM
ARALIK
266.760.456,89 kwh
102.870.512,97 kwh
26.516.220,75 kwh
19.268.386,0 kwh
207.456.991,70 kwh
225.775.424,57 kwh
19.075.915.34 kwh
120.276.502,01 kwh
373.789.938,25 kwh
208.027.264,25 kwh
184.578.708,67 kwh
174.283.803,59 kwh
496.690.276,98 kwh
246.976.724,42 kwh
244.549.626,90 kwh
222.356.924,05 kwh
472.999.544,01 kwh
217.333.218,16 kwh
242.351.046,79 kwh
203.641.298,96 kwh
510.099.190,14 kwh
209.884.773,93 kwh
228.778.573,11 kwh
200.351.549,67 kwh
595.096.045,39 kwh
232.224.6005,57 kwh
241.359.388,80 kwh
217.234.650,67 kwh
ELEKTRİK TÜKETİMİ / AY
2012
OCAK
Marmara Bölgesi
BÖLGELERE GÖRE KARŞILAŞTIRMALI OSB DOĞAL GAZ TÜKETİMİ
2012
TEMMUZ
Ege Bölgesi
AĞUSTOS
Güney Doğu Anadolu Bölgesi
EYLÜL
EKİM
KASIM
ARALIK
139.102.980,00 Sm3
25.312.853,00 Sm3
12.970,00 Sm3
23.321.172,00 Sm3
136.200.901,00 Sm3
55.902.594,08 Sm3
17.477,00 Sm3
35.731.606,00 Sm3
Sm3
144.404.148,00
49.215.301,08
Sm3
21.069.251,00 Sm3
63.932.281,06 Sm3
155.353.359,00 Sm3
48.809.77,09 Sm3
22.760.862,00 Sm3
68.538.678,00 Sm3
148.970.854,00 Sm3
58.600.348,00 Sm3
19.039.599,00
Sm3
66.494.375,00 Sm3
175.632.636,00 Sm3
55.191.611,00 Sm3
18.952.448,00 Sm3
82.519.375,00 Sm3
192.462.717,00 Sm3
60.451.435,03 Sm3
19.024.465,00 Sm3
73.748.994,00 Sm3
DOĞAL GAZ TÜKETİMİ / AY
OSB İSTATİSTİKLERİ
66
BÖLGELERE GÖRE KARŞILAŞTIRMALI OSB ELEKTRİK TÜKETİMİ
OCAK
Marmara Bölgesi
BÖLGELERE GÖRE OSB DOLULUK ORANLARI
BÖLGELER
Sicil Alan
Toplam
OSB Sayısı Parsel
Sayısı
(A)
Tahsisi
Yapılan
Parsel Sayısı
(B)
Tahsisi
Yapılan
Parselin %
(B/A)
Üretim
Safhasındaki
Parsel Sayısı
(C)
İnşaat
Safhasındaki
Parsel Sayısı
(D)
İnşaat +
Üretim
Safhasındaki
Parsel Sayısı
(E)
Üretim +
İnşaata
Başlama
Oranı %
(E/A)
Tahsisli
Parsellerde
Üretim + İnşaata
Başlama Oranı
% (E/B)
Akdeniz
Bölgesi
22
2.238
1.553
69,39
1.110
197
1.307
58,40
84,16
Doğu Anadolu
Bölgesi
21
1.776
936
52,70
610
147
757
42,62
80,88
Ege Bölgesi
49
6.778
3.872
57,13
2.201
411
2.612
38,54
67,46
Güneydoğu
Anadolu Bölgesi
20
3.037
1.999
65,82
1.473
205
1.678
55,25
83,94
Karadeniz Bölgesi
43
2.778
1.272
45,79
801
186
987
35,53
77,59
Marmara Bölgesi
63
33.849
31.965
94,43
21.829
8.439
30.268
89,42
94,69
46
20.471
17.474
85,36
13.660
1.690
15.350
74,98
87,84
TOPLAM
264
70927
59071
83,28
41.684
11.275
52.959
74,67
89,65
MART 2012
TARİH
FUARIN ADI
KONUSU
BAŞLICA ÜRÜN HİZMET GRUPLARI
1 Mart 12
4 Mart 12
Eurasia Moto Bike Expo
(Motorsiklet, Bisiklet ve
Aksesuarları)
Motosikletletler, Bisikletler,
Aksesuarlar, Tuning, Servisler
Motosikletletler, Bisikletler, Motosiklet, Bisiklet Ekipman ve
Aksesuarları, Tuning, Servis ve Bayiler
İstanbul Fuar Merkezi
Yeşilköy - İstanbul
YER
1 Mart 12
4 Mart 12
3.Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Fuarı
Tarım, Gıda, Hayvancılık
Teknolojileri ve Endüstrileri
Tarım Teknolojileri, Tarımsal Mekanizasyon, Hayvancılık
Teknolojileri, Hayvan Sağlığı, Yem, Tohum, Fidancılık, Sulama,
Gıda ve Gıda Endüstrisi, Ambalaj
Milas Tariş Fuar Alanı
1 Mart 12
4 Mart 12
Mersin Agrodays - Mersin
7.Uluslararası Tarım Fuarı
Tarım, Tarım Makineleri, Gübre
Tohum, Seracılık
Tarım, Tarım Makineleri, Gübre, Tohum, Seracılık, Hayvancılık,
Sulama
Yenişehir Belediyesi Fuar
Alanı - Mersin
1 Mart 12
4 Mart 12
FOTEG İstanbul 2012 Gıda İşleme
Teknolojileri Uluslararası İhtisas
Fuarı
Gıda İşleme Teknolojileri ve
Ekipman, Katkı, Ambalajlama,
Unlu Mamul Teknolojileri, Gıda
Güvenliği ve Hijyen
Gıda İşleme Teknolojileri Ve Ekipmanları, Katkı Maddeleri, Ambalajlama ve Lojistik, Teknolojileri, Unlu Mamul Teknolojileri,
Gıda Güvenliği ve Hijyen
1 Mart 12
4 Mart 12
İstanbul Pencere 2012
13.Uluslararası Pencere Fuarı
Pencere, Panjur, Cephe Profil,
Üretim Makineleri, Aksesuar,
Yalıtım, Tamamlayıcı Ürünler
Pencere ve Panjur Sistemleri, Profil, Üretim Teknolojileri ve
Makineleri, Aksesuar, Ham Madde ve Tamamlayıcı Ürünler
Tüyap Fuar ve Kongre
Merkezi - İstanbul
1 Mart 12
4 Mart 12
İstanbul Cam 2012 2.Cam
Ürünleri ve Uygulamaları,
Üretim - İşleme Teknolojileri ve
Makineleri, Tamamlayıcı Ürün ve
Kimyasalları Fuarı
Cam Ürünleri, Uygulamaları,
Üretim İşleme Teknolojileri ve
Makineleri, Tamamlayıcı Ürün ve
Kimyasalları
Yapı, Otomotiv, Endüstriyel Özellikli Camlar, İşleme, Kesme,
Kumlama, Yıkama, Temperleme, Isıcam Makineleri, Kimyasallar, Cam Filmleri, İzolasyon, Montaj Ürünleri
Merkezi - İstanbul
8 Mart 12
10 Mart 12
Avrasya Demiryolu, Hafif Raylı
Sistemler, Altyapı ve Lojistik Fuarı
Demiryolu Araç Gereçleri, Hafif
Raylı Sistemler, Altyapı Lojistik
Demiryolu ve Hafif Raylı Sistem Araç Gereçleri, Demiryolu
ve Hafif Raylı Sistemeler Altyapısı Araç Gereçleri, Demiryolu
Lojistiği ve İnsan Taşımacılığı Araç Gereçleri
8 Mart 12
11 Mart 12
Çukurova Gıda / Gıda-Tek Fuarı
2012 (6.)
Gıda, İçecek Ürünleri, Gıda
İşleme, Unlu Mamuller
Teknolojileri, Depolama,
Soğutma, Taşıma ve Mağaza
-Market Ekipmanları
Gıda, İçecek Ürünleri, Gıda İşleme, Unlu Mamuller Teknolojileri,
Depolama, Soğutma, Taşıma ve Mağaza -Market Ekipmanları
Tüyap Adana
Uluslararası Fuar ve
Kongre Merkezi - Adana
8 Mart 12
11 Mart 12
3T '12 10.Uluslararası Metal
İşleme, Kalıp, Otomasyon
Teknolojileri Fuarı
Metal İşleme, Kalıp, Otomasyon
Teknolojileri
Metal İşleme Makineleri, Kalıp ve Kalıp Sistemleri, Otomasyon
Teknolojileri
Uluslararası İzmir Fuar
Alanı - İzmir
14 Mart 12
18 Mart 12
KITCHEN WORLD 2012 (Mutfak
Dünyası 2012)
Mutfak, Banyo Mobilya ve
Aksesuarları, Ankastre, Solo Cihaz
Sistemleri ve Tamamlayıcı Ürünler
Ahşap, Lamine, Lake Mutfaklar, Oturma Grupları, Tezgah, Evye,
Havalandırma Sistemleri, Banyo Mobilyaları ve Aksesuarları,
Pişirme ve Yıkama Üniteleri, Soğutucular
Merkezi - İstanbul
15 Mart 12
18 Mart 12
Makine, Metal İşleme,
Otomasyon Fuarı
Her Türlü Metal İşleme ve
Otomasyon Makineleri ile
Bunların Aksamı
Her Türlü Metal İşleme ve Otomasyon Makineleri ile Bunların
Aksamı
ANFA Altınpark Fuar
Merkezi - Ankara
22 Mart 12
25 Mart 12
25.Uluslararası Yapı Fuarı
Ankara 2012
Yapı, İnşaat Malzemeleri ve
Teknolojileri
Hizmetler, Altyapı, Kaba Yapı, İnce Yapı, Bitirme İşleri, Tesisat,
Elektrik-Elektronik, Bina Donanımı, Mutfak-Banyo, Çevre
Düzenleme
Yem Fuarcılık A.Ş. Ankara
27 Mart 12
1 Nİsan 12
Bilişim ve Teknolojileri
Bilgisayar, Bilgisayar Teknolojileri
ve Elektronik
Bilgisayar, Bilgisayar Yazılım Elektronik
Trabzon Dünya Ticaret
Merkezi - Trabzon
28 Mart 12
31 Mart 12
Private Label İstanbul
11.Uluslararası Özel Markalı
Ürünler ve Market Markaları
Fuarı
Özel Markalı Ürünler ve Market
Markaları
Yiyecek - İçecek, Kozmetik, Temizlik - Hijyen, Ambalaj, Kağıt Ve
Plastik Ürünleri
29 Mart 12
1 Nİsan 12
Win Electrotech '12 13.Enerji,
Elektrik ve Elektronik Teknolojileri
Fuarı
Enerji, Elektrik ve Elektronik
Teknolojileri
Elektrik Üretim, Elektrik Motorları, Yenilenebilir Enerji, Frekans
Inverterleri, Dişliler Ve Mekanik Sürüş, Kablolar, İletim, Elektrik
ve Elektronik Malzemeleri,
Merkezi - İstanbul
29 Mart 12
1 Nİsan 12
Win Hydraulic & Pneumatic'12
9.Akışkan Gücü Teknolojileri
Fuarı
Akışkan Gücü Teknolojileri
Yağlı Hidrolik, Su Hidrolik, Pnömatik, Yağlama Sistemleri ve
Elemanları. Makine Ve Hidrolik Sistemler İçin Yağlar, Hidrolik
Ve Pnömatik Hizmetleri
29 Mart 12
1 Nİsan 12
3.Prefabrik Fuarı Türkiye
Prefabrik, Çelik, Ahşap Yapı
Elamanları ve Sistemleri
Prefabrik, Çelik, Ahşap ve Membran Yapı Elamanları, Çadır, Alt
ve Üst Yapı Elemanları, Çevre Düzenleme, İskele, Kalıp
29 Mart 12
1 Nİsan 12
GAS TURKEY 2012
Uluslararası 5.LPG & CNG &
LNG Fuarı
Sıvılaştırılmış Petrol Gazı,
Basınçlı ve Sıvılaştırılmış Doğal
Gaz Teknolojileri ve Hizmetleri,
Endüstriyel Gazlar
Otomotiv LPG, LNG ve CNG Sistemleri, LPG, LNG ve CNG Araç
ve Ekipmanları, Tank-Silindir Sistemleri, LPG Ulaşım, Depolama
Araç ve Ekipmanları, Pompalar Ve Ölçüm
29 Mart 12
1 Nİsan 12
Üretim Makineleri ve Yan
Sanayiler
Üretim Makineleri ve Yan
Sanayiler
Metal İşleme Makineleri, Elektrik, Elektronik, Otomasyon,
Hidrolik, Pnömatik Sistemler, Plastik Üretim Makineleri ve Ham
Maddeleri, Yükleme, Depolama, İstifleme
Tüyap Diyarbakır Fuar
ve Kongre Merkezi Diyarbakır
FUARLAR TAKVİMİ
Yurt İçi Fuar Takvimi
67

GOSB

Transkript

Benzer belgeler

EURO/USD - Ziraat Katılım

Presentation File

Yatırımcıya yer çok

Yönetmelik Değişikliği

C M Y B

Sayfa 1 / 1 Kamuyu Aydınlatma Platformu 14.08.2013 http://kap.gov