Peripartum Kardiyomyopati
Transkript
Peripartum Kardiyomyopati
Yeni Tp Dergisi 2009;26: 114-116 Yeni Tıp Dergisi 2009;26: 114-116 Olgu sunumu Peripartum Kardiyomyopati Deniz ERDEM 1, Belgin AKAN 1, Demet ALBAYRAK 1, Fatma KARAKOÇ ¹, Mustafa BAYDAR 1, Nermin GÖöÜù ¹ 1 Numune E÷itim ve Araútrma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Klini÷i, ANKARA ÖZET Peripartum kardiyomyopati (PPKM) gebeli÷in son aynda ya da do÷umdan sonra ilk beú ay içerisinde ortaya çkan nadir bir hastalktr. PPKM’nin sebebi bilinmemektedir. Yüksek mortalite ile iliúkilidir (%25 ile %50 arasnda). Biz bu vaka takdiminde gebeli÷inin 36. haftasnda nefes darl÷ ve çarpnt úikayeti baúlayan 29 yaúndaki bir kadn vakay ele aldk. Ekokardiyografi úiddetli sol ventrikül sistolik disfonksiyonunu ortaya çkard ve hastaya PPKM tans kondu. Gebeli÷in son dönemi ya da erken postpartum dönemde dispne ve taúikardi ile gelen bir hastann ayrc tansnda PPKM yer almaldr. Anahtar Kelimeler : Peripartum kardiyomyopati, tan, tedavi, prognoz ABSTRACT Peripartum cardiomyopathy Peripartum cardiomyopathy (PPCM) is an uncommon disease that affects women in the last month of pregnancy or within the first five months after delivery. The cause of PPCM remains unknown. It is associated with high mortality (range from 25 to 50%). In this case report we discussed the case of a 29-year-old woman who had suffered from shortness of breath and palpitation in week 36 of her pregnancy. Echocardiography was done which revealed severe left ventricular systolic dysfunction and a diagnosis of PPCM was made. PPCM should be in the differential diagnosis of any woman in the late pregnancy or in the early postpartum period that presents with shortness of breath. Key Words : Peripartum cardiomyopathy, diagnosis, treatment, prognosis GøRøù Gebelik, fizyolojik bir durum olmasna ra÷men hemodinamik ve kardiyak fonksiyonlarda belirgin de÷iúikliklere yol açarak kardiyovasküler sistemin iú yükünü arttrr. Bu nedenle kalp hastalklar gebelerde daha ciddi seyreder. PPKM sa÷lkl kadnlarda peripartum dönemde görülen, hayati risk taúyan ve nedeni bilinmeyen bir hastalktr. Tannn konulabilmesi için di÷er kardiyomyopati nedenlerinin ayrt edilmesi ve sol ventrikül disfonksiyonunun ekokardiyografik olarak gösterilmesi gerekir. Bu hastalarda prognoz sol ventrikül fonksiyonunun do÷umdan sonraki alt ay içinde normale dönmesine ba÷ldr1. Nefes darl÷ ve çarpnt úikayetleri ile gelen PPKM vakas nedeniyle PPKM de tan, tedavi ve prognozun gözden geçirilmesi amaçland. OLGU 29 yaúnda, 9 yllk evli, gravida 2, parite 2 olan hastaya bu gebeli÷inin 12. haftasndan sonra kan basnc de÷erlerinin 140/90 mmHg’den daha yüksek seviyelerde seyretmesi ve 24 saatlik idrarnda proteinürinin 300 mg olarak tespit edilmesi üzerine preeklampsinin eklendi÷i kronik hipertansiyon tansyla alfametildopa tedavisi uyguland÷ ö÷renildi. 36. haftada baúlayan nefes darl÷ ve çarpnt yaknmalar nedeniyle baúvurdu÷u Kadn Hastalk114 lar ve Do÷um Hastanesi’nde kan basncnn 180/ 120 mmHg’ye ulaúmas üzerine magnezyum sülfat tedavisi ve düúük molekül a÷rlkl heparin tedavisi uyguland÷, taúikardi için beta bloker infüzyonu yapld÷ kaytlardan ö÷renildi. 37. haftada fetal bradikardi geliúmesi üzerine sezaryen ameliyat ile sa÷lkl bir kz bebek dünyaya getiren hasta yo÷un bakm ünitesi’ne kabul edildi. Hastann öyküsünde ilk gebeli÷inde hipertansif ataklarnn oldu÷u ve alfemetildopa tedavisi ald÷, do÷umdan sonra antihipertansif tedavinin kesildi÷i ve ikinci gebeli÷ine kadar geçen süre içinde kan basncnn normal snrlarda seyretti÷i, yaplan kardiyak de÷erlendirmelerde herhangi bir anormal bulguya rastlanmad÷ ö÷renildi. Yo÷un bakm ünitesine yatrld÷ zaman yaplan fizik muayenesinde, her iki akci÷er solunuma eúit katlyordu, ral ve ronkus yoktu. Akci÷er grafisi normal olarak de÷erlendirildi. Kalp sesleri do÷ald, ek ses ya da üfürüm duyulmad. Batn muayenesinde sezaryen kesi yeri normal olarak izlendi, herhangi bir patoloji saptanmad. Nabz 100-110/ dakika; kan basnc 130/80 mmHg idi. Periferik oksijen saturasyonu %83 idi. Hemogram ve biyokimya de÷erlerinde albumin ve total proteindeki düúüklü÷ün dúnda anormalli÷e rastlanmad (Albumin:28 gr/l, Normali:35-54 gr/l, Total protein 53gr/l, Normali: 61-83 gr/l ). D. Erdem114-116 ve ark. Yeni Tp Dergisi 2009;26: Arteriyal kan gaznda hipoksi ve hipokapni (pH:7,45, PCO2:28 mmHg, PO2:57 mmHg, HCO3:29 mE/lt, BE:4,6); EKG’de gö÷üs derivasyonlarnda T negatifli÷i vard. Troponin I ölçümleri baúlangçta 3,1 ng/ml bulunmasna ra÷men takip eden hafta içerisinde 0,09 ng/ml’ye kadar düútü. Akci÷er (Normali<0,15 ng/ml) grafisinde patolojik bulguya rastlanmad. Ventilasyon ve per-füzyon sintigrafileri normal olarak de÷erlendirildi. 4 Litre/dk nazal oksijen ile hipoksisi düzeldi. Kan basncnn aralklarla yükselip 220/120 mmHg’ye kadar yükselmesi üzerine alfametildopa tedavisine nitrogliserin infüzyonu ve amlodipin besilat eklendi. Ekokardiyografide sol ventrikülde ejeksiyon fraksiyonunun azald÷ (%41), sol ventrikül diyastol sonu geniúli÷inin 4,1 cm/m² oldu÷u izlendi (Ulusal Kalp, Akci÷er ve Kan Enstitüsü’nün PPKM için tan kriterlerine göre sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunun %45’ten az olmas ve sol ventrikül diyastol sonu geniúli÷inin 2,7 cm/m²’den daha fazla olmas PPKM tansn destekler1). Ayrca sol ventrikül diffüz hipokinezi, sistolik disfonksiyon, sol ventrikül hipertrofisi ve atrial geniúleme tespit edildi. Sol ventrikül sistol sonu çap 3,0 cm/m² bulundu. Bu bulgular ve klinik tablosu ile PPKM tans kondu. Tedavi ve takibinin devam için kardiyoloji klini÷ine devredildi. Dijital, diüretik, vazodilatör ve antikoagülan tedaviler uyguland. Hastann önemli oranda düzelmesi üzerine alfa metil dopa ve beta bloker tedavileri önerilerek bir hafta sonra taburcu edildi. Postoperatif üçüncü aynda kontrole geldi÷inde kan basnc normal snrlarda idi. Dozlar azaltlarak antihipertansif ilaç tedavisi yeniden düzenlendi. Ekokardiyografisinde ejeksiyon fraksiyonunun %55’e ulaút÷ tespit edildi. Sol atrium ve sol ventrikül boyutlarnda küçülme gözlendi. Sol ventrikül diyastol sonu geniúli÷i 3,1 cm/m²‘ye, sol ventrikül sistol sonu geniúli÷i ise 1,9 cm/m²‘ye düúmüútü. Hastaya yeniden gebe kalmasnn riskli olaca÷ bildirildi. Böyle bir durumda tüm branúlarda doktorlarn bulundu÷u 3. basamak düzeyde hizmet veren bir sa÷lk kuruluúuna baúvurmas önerildi. TARTIùMA Gebelik kardiyovasküler sistem üzerine ek yük getiren fizyolojik bir durum olmasna ra÷men buna ilave olacak bir kardiyak hastalk sorunlarn a÷rlaúmasna sebep olabilmektedir. Gebeli÷in ilk trimesterinde artmaya baúlayan kardiyak debi gebeli÷in sonuna do÷ru %40-%45 orannda artar. Kalp hznda da normale göre 10-15 atm/dakika kadar bir artú ortaya çkar. Kan volümünde %30-%50 orannda artú olur. Bütün bu fizyolojik olaylar sol kalbin iú yükünü arttrr1,2. Gebelikle iliúkili kalp yetmezli÷i 18. yüzyldan beri bilinmektedir. Ancak 1937’de Gouley ve arkadaúlar bu durumu kardiyomyopati olarak tanmlamúlardr. 1997’de Ulusal Kalp, Akci÷er ve Kan Enstitüsü PPKM için tansal kriterler yaynlamútr: 1) Kalp yetmezli÷inin gebeli÷in son aynda yada do÷umdan sonraki 5 ay içerisinde, sklkla 2. ayda baúlamas, 2) Gebeli÷in son ayndan önce herhangi bir kalp hastal÷nn olmamas, 3) Kalp yetmezli÷inin sebebinin bulunamamas, 4) Spesifik ekokardiyografik kriterlerin mevcudiyeti (sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunun %45 ten az olmas) ve sol ventrikül diyastol sonu geniúli÷inin 2,7 cm/m² den daha fazla olmas1. Kendi vakamz için PPKM tan kriterlerini gözden geçirdi÷imizde; 36. haftada baúlayan nefes darl÷ ve çarpnt úikayetleri, sol ventrikül diyastol sonu geniúli÷inin 4,1 cm/m² olmas, kalp yetmezli÷ini açklayacak baúka bir sebebin bulunmamas nedeniyle hasta PPKM olarak de÷erlendirildi. PPKM gebeli÷e özgü nadir bir tablodur. Kalp yetmezli÷inin ve dilate kardiyomyopatinin bir formu olarak tanmlanabilir1,3-5. PPKM önceden sa÷lkl olan gebelerde ortaya çkan sol ventrikül yetmezli÷ine yol açan bir durumdur. ønsidans canl do÷umlarda 1/1.300-1/15.000 arasndadr3,5-7 . Etiyolojisi tam olarak bilinmese de bu durumdan birçok risk faktörü sorumlu tutulmaktadr. Bunlar ileri anne yaú, çoklu gebelik, preeklampsi, uzun süreli tokolitik tedavi, ailede peripartum kardiyomiyopati hikayesi, siyah rk ve ikiz gebeliklerdir1-6. Etiyolojide son yllarda inflamasyon, viral enfeksiyonlar, otoimmunite, stresle aktive olan sitokinler, selenyum eksikli÷i ve genetik yatknlk suçlanmaktadr2,3,7,8. Bizim takdim etti÷imiz vakann ilk gebeli÷indeki hipertansif ataklarn mevcudiyeti altta yatan risk faktörü olabilir. Hastann bu gebelik öncesinde yaplan kardiyak de÷erlendirmelerinde herhangi bir anormal bulguya rastlanmamú olmas ikinci gebeli÷indeki klinik tablonun ilk kez ortaya çkan bir PPKM oldu÷unu düúündürdü. PPKM’li hastalarda tedavi spesifik de÷ildir. Standart kalp yetmezli÷i tedavisi uygulanr. Bu tedavi içinde diüretikler, beta blokerler, vazodilatatörler, dijital, antikoagülanlar ve genellikle de bunlarn kombinasyonlar yer alr. Erken tan ve tedaviye baúlamak gebeli÷in baúarl bir úekilde sonlanmasn sa÷lar. Tedavide angiotensin converting enzyme inhibitörleri teratojenite nedeniyle gebelikte kontrendikedir, ancak gebelikten sonra ilk seçenek olmaldr. Gebelik srasnda ise en güvenilir olanlar metildopa, hidralazin, nitratlar, hidroklortiyazidlerdir. Negatif inotropik etkilerinden dolay kalsiyum kanal blokerleri önerilmez5,8,9. Bizim hastamza 115 D. Erdem ve ark. Yeni Tp Dergisi 2009;26: 114-116 alfametildopa, nitrogliserin infüzyonu, amlodipin besilat, dijital ve hidroklortiyazid diüretiklerle tedavi uyguland. Belirgin sol ventrikül fonksiyon bozuklu÷u olan hastalarda (EF<%30-35) tromboz ve emboli riskini azaltmak için antikoagülan tedavi verilebilir1,7,8. Biz vakamzda tromboz ve emboli riskini azaltmak için düúük molekül a÷rlkl heparin tedavisi uyguladk. PPKM hastalarnda prognoz sol ventrikül fonksiyonunun do÷umdan sonraki 3-6 ay içinde normale gelmesine ba÷ldr. Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ve sol ventrikül diyastol sonu çap hastal÷n prognozunu belirler. Sonraki gebeliklerde bu risk daha da artar. Dirençli kardiyomiyopatili hastalarda prognoz kötüdür. Alt ay içinde geriye dönüúümsüz kardiyomiyopati geliúir1,5. Hastalarda ölçülen troponin T de÷erleri de prognozu belirleyicidir. Troponin T konsantrasyonu sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ölçümü ile ters orantldr. Serum Troponin T ölçümünün 0,04 ng/ml’nin üstüne çkmas persistan sol ventrikül disfonksiyonunu %54,9 duyarllkta, %90,9 spesifiklikte gösterir11. Birleúik Devletler’de yaynlanmú mortalite oranlar genellikle %25-%50 arasndadr12. Aksu ve ark. Cerrahpaúa Tp Fakültesi Kadn Hastalklar ve Do÷um Klini÷i’nde 1991 ile 1996 yllar arasnda meydana gelen 19.808 do÷umu retrospektif olarak taradklar çalúmalarnda maternal ölümleri detayl olarak irdelemiúlerdir. Bu yllar arasnda toplam 16 ölüm (80/100.000) saptamúlardr. En sk ölüm nedeni olarak 10 vakada (10/16, %62,5) gebelik hipertansiyonu ve komplikasyonlarn belirlemiúlerdir13. Köúüú ve ark.’nn 2008 ylnda yaynlanan kalp hastal÷ olan 54 gebe ile kalp hastal÷ olmayan 57 gebeyi karúlaútrdklar çalúmalarnda, kalp hastal÷ olan gruptaki bir hastada kalp yetmezli÷i semptomlarnn ortaya çkt÷, erken do÷um eyleminin kalp hastal÷ olan grupta anlaml olarak daha fazla meydana geldi÷i, fakat her iki grupta da anne ölümü gerçekleúmedi÷i bildirilmiútir. Köúüú ve ark.’nn çalúma kapsamna ald÷ kalp hastalarnn büyük bölümü asemptomatiktir (New York Kalp Birli÷i’nin fonksiyonel snflamasna göre %88,8’i evre I). Bu araútrmaclar maternal mortalitenin kalp hastal÷nn evresi ile iliúkili oldu÷unu, dikkatli takiple sonuçlarn normal gebelerden farkl olmayaca÷n ileri sürmüúlerdir14. Endomyokardiyal biyopsi ile miyokardit tans alanlar ve standart kalp yetmezli÷i tedavisine iki haftada yant vermeyenlerde immun supresif tedaviler düúünülebilir1,8. Hastamzda do÷umdan 3 ay sonra yaplan ekokardiyografi bulgular ve klinik muayene sonucunda hastalkta gerileme tespit edildi. Ejeksiyon fraksiyonunun %55, sol ventrikül diyastol sonu geniúli÷inin 3,1 cm/m², sol ventrikül sistol sonu geniúli÷inin 1,9 cm/m² oldu÷u izlendi. Sol ventrikül disfonksiyonu ve sistolik hipertansiyonu da oldukça azalan hastann medikal tedavi dozlar azaltlarak yeniden düzenlendi. Altnc aynda tekrar kontrole gelmek üzere ça÷rld. Sonuç olarak PPKM, gebeli÷in son aynda ve do÷um sonras ilk beú ay içerisinde solunum sknts olan hastalarda akla getirilmelidir. Risk faktörleri daha önceden bilinen ve gebe kalacak hastalar için Kadn Do÷um, Kardiyoloji ve Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmanlarnn iúbirli÷ine gereksinim olacaktr. Bu hastalarn takipleri mutlaka birden çok akademik dal içeren merkezlerde yaplmaldr. REFERENSLAR 1. Pearson GD, et al. Peripartum cardiomyopathy: National Heart, Lung, and Blood Institute and Office of Rare Disease (National Institutes of Health) workshop recommendations and review. JAMA 2000;283: 1183-5. 2. Elkayam U, et al. Pregnancy-Associated Cardiomyopathy: Clinical characteristics and a comparison between early and late presentation. Circulation 2005;111: 2050-5. 3. Fennira S, Demiraj A, Khouaja A, Boujnah MR. Peripartum cardiyomyopathy. Ann Cardiol Angeiol 2006;55: 271-5. 4. Sahraoui W, Hajji S, Haouas N, El Mejri L, Slama A, Ernez S, et al. Peripartum cardiomyopathy. Tunis Med 2007;85: 473-8. 5. Abboud J, Murad Y, Chen-Scarabelli C, Saravolatz L, Scarabelli TM. Peripartum cardiomypathy: a comprehensive review. Int J Cardiol 2007; 118: 295-8. 6. Alvarez Navascues R, Marin R, Testa A, Paneda F, Alvarez Grande J. Preeclampsia and peripartum cardiomyopathy. Nefrologia 2001;21: 84-7. 7. Kowara ML, Dudziak M, Suchorzewska J. Two cases of postpartum cardiomyopathy initially misdiagnosed for pulmonary embolism. Can J Anesth 2001;48: 773-4. 8. Bhakta P, Biswas BK, Banerjee B. Peripartum cardiomyopathy: review of the literature. Yonsei Med J 2007;48: 731-16. 9. Podymow T, August P. Hypertension in pregnancy. Adv Chronic Kidney Dis 2007;14: 178-12. 116 10. Rodriguez-Gonzalez MA, Mediana-Ruiz A. Peripartum cardiomyopathy. P R Health Sci J 2006;25: 267-4. 11. Hu CL, Li YB, Zou YG, Zhang JM, Chen JB, Liu J, et al. Troponin T measurement can predict persistent left ventricular dysfunction in peripartum cardiyomyopathy. Heart 2007;93: 488-2. 12. Lampert MB, Lang RM. Peripartum cardiomyopathy. Am Heart J 1995;130: 860-10. 13. Aksu MF, Madazl R, Özgön M, Budak E, Köse Y. Cerrahpaúa Tp Fakültesi Kadn Hastalklar ve Do÷um Anabilim Dal ve Yo÷un Bakm Ünitesi’nde maternal mortalite. Elektronik Cerrahpaúa Tp Dergisi 1998;29: 1-60. 14. Köúüú A, Köúüú N, Açkgöz N, Çapar M. Kalp hastal÷ olan ve olmayan gebelerde maternal ve fetal sonuçlar açsndan bir fark var m? Genel Tp Derg 2008;18: 55-6. Yazúma adresi: Dr. Deniz ERDEM Numune Hastanesi, Shhiye-Ankara e-mail:[email protected] Yaznn geldi÷i tarih : 10.10.2008 Yayna kabul tarihi : 20.01.2009