Tedarik Zinciri Ortaklıklarında Bilgi Paylaşımının Faydaları ve Etkileri
Transkript
Tedarik Zinciri Ortaklıklarında Bilgi Paylaşımının Faydaları ve Etkileri
T.C. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalı Üretim Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi TEDARİK ZİNCİRİ ORTAKLIKLARINDA BİLGİ PAYLAŞIMININ FAYDALARI VE ETKİLERİ Osman Tansu Sevimli 2501000192 Tez Danışmanı Doç. Dr. Necdet Özçakar İstanbul – 2007 TEDARİK ZİNCİRİ ORTAKLIKLARINDA BİLGİ PAYLAŞIMININ FAYDALARI VE ETKİLERİ Osman Tansu Sevimli ÖZ Doğru ürünün, doğru yere, doğru zamanda ve doğru fiyata ulaşmasını sağlayan malzeme, bilgi ve para akışının yönetimi olan Tedarik Zinciri Yönetimindeki anahtar bileşenlerden birisi bilgi paylaşımıdır. Bu çalışmanın ana amacı, bir tedarik zinciri ortaklığında bilgi paylaşımının önemini göstermektir. Bu amaç çerçevesinde, öncelikle konuyla ilgili temel kavramlar, konunun önemi ve daha önce yapılmış benzer araştırmalar üzerinde durulmuş; sonrasında ise, çalışmanın ilk iki bölümünde yer alan teorik bilgiler kullanılarak bir model yaratılmıştır. Bu modeli kullanarak, bir ticaret firmasında uygulama yapılmış ve modelin stok elde bulundurma maliyetleri üzerindeki etkileri açıklanmıştır. ANAHTAR KELİMELER: Tedarik Zinciri Yönetimi, Bilgi Paylaşımı, Kırbaç Etkisi, Desantralize Tedarik Zinciri. iii BENEFITS AND EFFECTS OF INFORMATION SHARING IN SUPPLY CHAIN PARTNERSHIPS Osman Tansu Sevimli ABSTRACT One of the key requirements of Supply Chain Management, which is the management of material, information and money flow that ensures the right product is delivered to the right place at the right time and at the right price, is information sharing. The main purpose of this study is to show the importance of information sharing in a supply chain partnership. First, basic concepts concerned with the topic, the importance of the topic and similar researches that had been conducted are represented; then a model is transformed using the theoretical information in the first two parts of the study. Using this model, an application has been conducted in a trade company and effects of the model over the inventory holding costs have been explained. KEY WORDS: Supply Chain Management, Information Sharing, Bullwhip Effect, Decentralized Supply Chain. iv ÖNSÖZ “Tedarik Zinciri Ortaklıklarında Bilgi Paylaşımının Faydaları ve Etkileri” konulu bu çalışma, İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi Üretim Bilim Dalı Yüksek Lisans programına Yüksek Lisans tezi olarak sunulmuştur. Bu çalışmada, Tedarik Zinciri Yönetiminde, zincirdeki üyeler arasında bilgi paylaşımı olması durumunda üyelerin ne gibi yararlar sağlayabileceği ve bilgi paylaşımının stok elde bulundurma maliyetleri üzerinde ne tür etkileri olabileceği incelenmiş, ayrıca örnek bir uygulama yapılarak modelin etkileri gösterilmiştir. Bu tezin hazırlanması sırasında yardımlarını esirgemeyerek araştırmamda büyük pay sahibi olan danışman hocam Sayın Doç. Dr. Necdet Özçakar’a, çalışmam boyunca desteklerini esirgemeyen sevgili aileme ve uygulamam sırasında ihtiyacım olan bilgileri benimle paylaşan ADLI Ergürden A.Ş. yöneticilerine teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim. Osman Tansu Sevimli İstanbul, 2007 v İÇİNDEKİLER Öz...................................................................................................................iii Abstract ..........................................................................................................iv Önsöz............................................................................................................. v Tablolar ........................................................................................................ viii Şekiller ...........................................................................................................ix GİRİŞ ............................................................................................................. 1 1. TEDARİK ZİNCİRİ VE TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ .............................. 3 1.1. Temel Kavramlar................................................................................ 3 1.2. Tedarik Zincirinde Performans Yönlendirici Unsurlar ......................... 7 1.3. Tedarik Zinciri Yönetimi Süreçleri .................................................... 11 1.4. Kırbaç Etkisi (Bullwhip Effect) .......................................................... 15 1.5. Tedarik Zincirinde Toplam Kazanç Fiyatı ......................................... 16 1.6. Tedarik Zinciri Yönetimine Duyulan İhtiyaç ...................................... 18 1.7. Tedarikçi Kontrollü Stok Yönetimi (Vendor Managed Inventory)...... 20 1.8. Stok Yönetimi................................................................................... 23 1.8.1. Stok Maliyetleri....................................................................... 25 1.8.2. Ekonomik Sipariş Miktarı Modeli ............................................ 29 1.8.3. Sürekli Tedarik Halinde Ekonomik Sipariş Miktarı Modeli ...... 32 1.8.4. Elde Bulundurmama Halinde Ekonomik Sipariş Miktarı Modeli .................................................................................... 34 1.8.5. Miktar İskontosu ile Ekonomik Sipariş Miktarı Modeli ............ 36 2. BİLGİ PAYLAŞIMI VE TEDARİK ZİNCİRİ ORTAKLIKLARI .................... 38 2.1. Tedarik Zinciri Belirsizliği.................................................................. 38 2.2. Desantralize (Merkezkaç) Kontrolün Yetersizliği.............................. 43 2.3. Bilgi Paylaşımı ve Ortaklık ............................................................... 44 2.4. Araştırma Yöntemi ........................................................................... 46 vi 2.4.1. Santralize Kontrol Altındaki Politikalar ................................... 49 2.5. Modelin Getirdiği Avantajlar ............................................................. 50 3. UYGULAMA............................................................................................ 53 3.1. Çalışmanın Amacı............................................................................ 53 3.2. Mevcut Durumun İncelenmesi.......................................................... 54 3.3. Tedarik Zinciri Yönetimi Yaklaşımı ................................................... 66 SONUÇLAR ................................................................................................. 82 KAYNAKÇA.................................................................................................. 84 vii TABLOLAR Sayfa Tablo 1 Miktar İskontolu Modelde Maliyet Karşılaştırması ........................ 37 Tablo 2 İncelenen Ürünlerin Birim Başına Aylık Stok Bulundurma Maliyetleri ..................................................................................... 57 Tablo 3 ATE 602927 Ürününün Mevcut Durumdaki Stok Bulundurma Maliyetleri ..................................................................................... 58 Tablo 4 ATE 605405 Ürününün Mevcut Durumdaki Stok Bulundurma Maliyetleri ..................................................................................... 59 Tablo 5 ATE 607110 Ürününün Mevcut Durumdaki Stok Bulundurma Maliyetleri ..................................................................................... 60 Tablo 6 ATE 607115 Ürününün Mevcut Durumdaki Stok Bulundurma Maliyetleri ..................................................................................... 61 Tablo 7 ATE 607117 Ürününün Mevcut Durumdaki Stok Bulundurma Maliyetleri ..................................................................................... 62 Tablo 8 İncelenen Ürünlerin Aylık Satış Miktarları..................................... 64 Tablo 9 Ürün Bazında Km Hesaplamaları.................................................. 70 Tablo 10 Ürünlerin Aylar Bazında Mt Değerleri ........................................... 71 Tablo 11 ATE 602927 Ürününün Aylar Bazında Vt Değerleri...................... 72 Tablo 12 ATE 602927 Ürününün Önerilen Durumdaki Stok Akışı ve Elde Bulundurma Maliyetleri......................................................... 73 Tablo 13 ATE 605405 Ürününün Önerilen Durumdaki Stok Akışı ve Elde Bulundurma Maliyetleri......................................................... 74 Tablo 14 ATE 607110 Ürününün Önerilen Durumdaki Stok Akışı ve Elde Bulundurma Maliyetleri......................................................... 75 Tablo 15 ATE 607115 Ürününün Önerilen Durumdaki Stok Akışı ve Elde Bulundurma Maliyetleri......................................................... 76 Tablo 16 ATE 607117 Ürününün Önerilen Durumdaki Stok Akışı ve Elde Bulundurma Maliyetleri......................................................... 77 viii ŞEKİLLER Sayfa Şekil 1 Basit Tedarik Zinciri........................................................................ 4 Şekil 2 Bir Tedarik Zinciri Ortamı ............................................................... 6 Şekil 3 Fiziksel Akışı, Bilgi Akışını ve Finansal Akışı Gösteren Tedarik Zinciri Ağı ..................................................................................... 10 Şekil 4 Tedarik Zincirinde İş Süreçlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi ...... 14 Şekil 5 Kırbaç Etkisi ................................................................................. 15 Şekil 6 Ekonomik Sipariş Miktarı.............................................................. 29 Şekil 7 Sürekli Tedarik Halinde Ekonomik Sipariş Miktarı ........................ 33 Şekil 8 Bilgi Paylaşım Seviyeleri .............................................................. 48 Şekil 9 İncelenen Ürünlerin Mevcut Durumdaki Stok Bulundurma Maliyetleri ..................................................................................... 63 Şekil 10 İncelenen Ürünlerin Aylık Satış Miktarları..................................... 65 Şekil 11 ATE 602927 Ürününün Stok Bulundurma Maliyetleri ................... 79 Şekil 12 ATE 605405 Ürününün Stok Bulundurma Maliyetleri ................... 79 Şekil 13 ATE 607110 Ürününün Stok Bulundurma Maliyetleri ................... 80 Şekil 14 ATE 607115 Ürününün Stok Bulundurma Maliyetleri ................... 80 Şekil 15 ATE 607117 Ürününün Stok Bulundurma Maliyetleri ................... 81 ix GİRİŞ Günümüzde işletmeler, sürekliliklerini sağlayabilmek için global rekabetin gereklerini yerine getirmek zorundadır. Ürün ve hizmetin son müşteriye her zaman, uygun fiyatla ve iyi kalitede sunulabilmesi, bir firmanın piyasada kalıcı olmasındaki en büyük sebeplerden birisidir. Bunun için de, firmanın bağlı olduğu tedarik zincirindeki tüm işletmelerin işbirliği içerisinde olup tek bir işletme gibi çalışabilmeleri gerekmektedir. Tedarik zinciri doğru yönetilemediğinde, işletmelerde stok sorunları baş gösterebilmektedir. Bu durumda, kimi zaman stok fazlası olup stok bulundurma maliyetleri yükselirken, kimi zaman da müşteri talebi karşılanamamakta ve bu durumda da müşteri karşısında itibar kaybedilmektedir. Bu tip sorunları çözebilmek için tedarik zincirindeki üyelerin işbirliği içerisine gitmesi gereklidir. Tedarik Zinciri Yönetimi; müşteriye, doğru ürünün, doğru zamanda, doğru yerde ve doğru fiyata tüm tedarik zinciri için mümkün olan en düşük maliyetle ulaşmasını sağlayan malzeme, bilgi ve para akışının bütünleşmiş yönetimidir. Zincire bağlı üyeler bilgi akışından faydalanabilirlerse stok seviyelerinde ve stok maliyetlerinde düşüş yaşayacaklardır. Bunun için üyelerin tedarik zinciri ortaklığı kurması gereklidir. Bu çalışmanın amacı, tedarik zincirindeki üyeler arasında ortaklık kurarak, bir bilgi paylaşımı modeli oluşturmak ve bu model sayesinde ne gibi faydalar sağlanabileceğinin ve tedarik zinciri ortaklığının ne gibi etkilerinin olabileceğinin araştırılmasıdır. Bunun için, öncelikle, kütüphane araştırması yapılarak mevcut literatür araştırılmış ve Tedarik Zinciri Yönetimi ile ilgili teorik yapı incelenmiştir. Çalışmamızın bu teorik kısımları İngilizce ve Türkçe kaynaklara dayanmaktadır. Teorik çalışmanın yanı sıra, ADLI Ergürden Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.de konuyla ilgili bir uygulama yapılmıştır. Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, tedarik zinciri ve tedarik zinciri yönetimi ile ilgili temel kavramlar, tedarik zinciri yönetiminin getirdiği yenilikler, tedarik zinciri yönetimine duyulan ihtiyacın sebepleri ve stok yönetimi gibi konular incelenmiştir. 2 İkinci bölümde, tedarik zincirindeki belirsizliğin sebepleri ve bu belirsizliğin nasıl yok edilebileceği açıklanmış, araştırmada kullanılacak modelin temel dayanakları anlatılarak, bu modelin kullanılmasının tedarik zinciri performansı açısından önemi gösterilmiştir. Üçüncü bölümde, ilk iki bölümde anlatılanlar ışığında, ADLI Ergürden A.Ş.’deki bir uygulamaya yer verilmiştir. Bu uygulamada firmanın ithal ettiği fren balatalarından oluşan örnek ürünlerin stok akışları incelenerek, bu ürünlerin satıldığı müşteriyle bilgi paylaşımı üzerine bir ortaklık kurulduğunda ne gibi avantajlar sağlanabileceği araştırılmıştır. 1. BÖLÜM TEDARİK ZİNCİRİ VE TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ Bu bölümde, tezin ana hattını oluşturan Tedarik Zinciri ve Tedarik Zinciri Yönetimi kavramlarının açıklamaları, mantığı, işleyişi ve firmalara olan faydaları gibi konular üzerinde durulacaktır. 1.1. TEMEL KAVRAMLAR Günümüzde birçok işletme, rekabet üstünlüğü elde etmede işletmeler arası ilişkilerin önemini anlamış ve gerek tedarikçileri gerekse müşterileriyle olan ilişkilerini karşılıklı işbirliği ve menfaat esasına bağlı olarak yeniden yapılandırmaya başlamışladır. Özellikle, tedarikçilerle geliştirilen sıkı işbirliğinin; ürün kalitesinin artırılması, satın alınan ürünlerin maliyetinin düşürülmesi, üretim ve dağıtım esnekliğinin geliştirilmesi, müşteri memnuniyetinin artırılması gibi konularda son derece olumlu katkılar sağladığı görülmektedir. Tedarik sürecindeki verimsizlik ve olumsuzluklar, stok kontrolü, nakliye planlaması, üretim planlaması ve müşteri ilişkileri gibi alanları da olumsuz olarak etkiler. Bu sebeple, şirketler arası rekabetten çok, şirketlerin içinde bulundukları tedarik zincirleri arasındaki rekabette başarılı olmak önem kazanmıştır. Literatürde tedarik zincirinin değişik varyasyonlarda tanımları bulunmaktadır. “Tedarik zinciri” kavramını ilk kullanan kişi Houlihan’dır ve Houlihan’ın tanımına göre tedarik zinciri; tedarikçiler, üreticiler, dağıtıcılar/depolar, perakendeciler ve müşteriler gibi varlıklardan oluşan ve fiziksel malzemelerin aşağıya doğru, bilgininse iki yönde aktığı bir sistemdir.1 Tedarik zinciri, ürün ve hizmetin oluşturulup, nihai tüketiciye teslimini 1 John B. Houlihan, “International Supply Chain Management [Uluslar arası Tedarik Zinciri Yönetimi]”, International Journal of Physical Distribution and Materials Management, 15 (1), 1985, 22. 4 sağlayan birbiriyle ilgili organizasyonlar, kaynaklar ve işlemler bütünüdür. Bir tedarik zinciri, mal ve hizmetlerin tedarik aşamasından, üretimine ve nihai tüketiciye ulaşmasına kadar birbirini izleyen bütün aşamaları kapsar. Fiala’ya göre, tedarik zinciri sisteminde malzeme akışı, finansal akış ve bilgi akışı, üyeleri her iki yönden birbirlerine bağlamaktadır.2 Bir tedarik zinciri, satış süreci, üretim, envanter yönetimi, malzeme temini, dağıtım, tedarik, satış tahmini ve müşteri hizmetleri gibi pek çok alanı içine almaktadır. Şekil 1. Basit Tedarik Zinciri. Tedarik zinciri; müşteri isteklerinin etkin ve verimli bir şekilde karşılanabilmesi, kaynakları etkin bir biçimde kullanmak, verimliliği artırmak, maliyetleri azaltmak, planlı, hızlı ve esnek bir tedarik, üretim ve dağıtım zincirini ortaya çıkarabilmek ve gerçekleştirmek temelleri üzerine kurulmuş bir kavramdır. Kısacası, tedarik zinciri sistemi sayesinde ürünler zamanında teslim edilebilir ve azalan maliyetlerle istenilen standartlarda üretilebilir oldular. Tedarik zinciri, bilişim teknolojileri vasıtasıyla organize bir şekilde çalışan fabrikalar, dağıtım merkezleri, depolar ve tedarikçiler gibi, ürünlerin nihai tüketiciye kadar ulaştırılması sırasında değer yaratan bütün unsurlardır. Tedarik zincirinin değer yaratması amacıyla, zincir boyunca gerçekleşen işlemlerin yönetilmesi gerekmektedir ve bu karmaşık bir süreçtir. Bu karmaşıklığın nedeni, hiç kimsenin veya hiçbir departmanın yukarıdaki elemanların tümü hakkında bilgi sahibi olmamasıdır. Bu karmaşık ilişkileri etkin bir şekilde yönetebilmek için Elektronik Veri Değişimi (EDI - Electronic Data Interchange), Barkod tarayıcıları, veri 2 P. Fiala, “Information Sharing in Supply Chains [Tedarik Zincirlerinde Bilgi Paylaşımı]”, Omega, 33 (5), 2005, 419. 5 tabanları, elektronik para transferi ve çeşitli bilgisayar yazılımları gibi bilişim teknolojilerine ihtiyaç vardır. Bilgi ve bilişim teknolojileri tedarik zincirinin uygun işlemesinde önemli bir araçtır. Tedarik zincirindeki üyeler, satış tahminleri, gerçekleşen satış miktarları ve tarihleri, promosyon kampanyaları vb. gibi gerekli bilgiye zamanında ulaşabilmelidirler. Bu sayede, firmalar hem kendi aralarında hem de müşterileriyle iyi ilişkiler kurabilecek; firmaların satın alma, muhasebe, planlama, dağıtım gibi fonksiyonlarında olumlu değişiklikler yaşanacaktır. İşletmeler tedarik zincirindeki diğer üyelerle bir işbirliği içerisine girmezlerse müşteri taleplerinin karşılanamaması, artan stok maliyetleri ve tedarik süresinin belirsizliği gibi sorunlarla karşılaşacaklardır. Bu yüzden, tedarik zincirindeki her bir üyenin amacı, en yeni bilgiyi zincirdeki diğer firmalara iletmek ve bu şekilde mükemmel arz ve talep dengesi sağlamaktır. Tedarik zincirinin kısa vadeli amacı gereksiz stokları ortadan kaldırmak ve üretim ile müşteriye cevap verebilme hızını yani servis seviyesini artırmaktır. Uzun vadeli stratejik amaç ise, müşteri beklentilerini doğru yerde teslim edilmiş doğru ürünle karşılamak, bu şekilde pazar payını ve kârlılığı artırmaktır. Tedarik Zinciri Yönetimi ise; müşteriye, doğru ürünün, doğru zamanda, doğru yerde ve doğru fiyata tüm tedarik zinciri için mümkün olan en düşük maliyetle ulaşmasını sağlayan malzeme, bilgi ve para akışının bütünleşmiş yönetimidir. Bir diğer deyişle, zincir içinde yer alan temel iş süreçlerinin bütünleşmesini sağlayarak müşteri memnuniyetini artıracak stratejilerin ve iş modellerinin oluşturulmasıdır.3 Lee ve Billington’a göre, tedarik zinciri yönetimi, ürünün en düşük maliyetle en kısa sürede zincirden geçmesini sağlayan faaliyetlerin yönetimidir.4 Rekabet etmeyen bir grup firmadan ve 3 İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, “Kobi’lerin Uluslar arası Rekabet Güçlerini Artırmada Tedarik Zinciri Yönetiminin Önemi,” 09 Şbt 2005, <http://www.igeme.gov.tr/tur/pratik/tedarik.pdf> (13 Ksm 2006). 4 H.L. Lee ve C. Billington, “The Evolution of Supply-Chain-Management Models and Practice at Hewlett-Packard [Tedarik Zinciri Yönetimi Modellerinin Evrimi ve HewlettPackard’da Uygulama]”, Interface, 25 (5), 1995, 42. 6 akademik araştırmacılardan oluşan Global Tedarik Zinciri Forumu (The Global Supply Chain Forum – GSCF), tedarik zinciri yönetimi için şu tanımı kullanmaktadır: Tedarik Zinciri Yönetimi, nihai tüketiciden orijinal tedarikçilere kadar uzanan, müşterilere ve diğer hissedarlara değer ekleyen ürün, hizmet ve bilgileri sağlayan temel iş süreçlerinin entegrasyonudur.5 Şekil 2. Bir Tedarik Zinciri Ortamı6 Konuya ilişkin küçük bir örnek verecek olursak; tekstil sektöründeki üreticiler genelde ürünlerinin tamamını kendileri üretmezler. Ortaya çıkacak olan tekstil ürününün birçok işlemden geçmesi gerekmektedir. Bu işlemlerin her birinin farklı işletmelerde yapıldığını düşünürsek, doğru ürünün ortaya çıkabilmesi ve zamanında teslim edilebilmesi için bu işletmelerin her birinin diğeri ile iletişim kurması ve proje üzerinde beraber çalışması gerekmektedir. İşlemlerden birinin aksaması veya bir üretim hatası diğer tüm işlemleri 5 Douglas M. Lambert, Martha C. Cooper, “Issues in Supply Chain Management [Tedarik Zinciri Yönetiminde Sorunlar]”, Industrial Marketing Management, 29, 2000, 66. 6 D.R. Towill, M.M. Naim ve J. Wikner, “Industrial Dynamics Simulation Models in the Design of Supply Chains [Tedarik Zincirleri Tasarımında Endüstriyel Dinamikleri Simülasyon Modelleri]”, International Journal of Physical Distribution & Logistics Management, 22 (5), 1992, 4. 7 etkileyecektir. Netice olarak ürün 4 farklı işletme tarafından yapılacak ayrı üretimler neticesinde ortaya çıkacaksa, bir üreticinin yaptığı üretim hatası veya gecikme diğerlerini etkileyecektir. Ortada bir tedarik zinciri yönetimi sistemi yoksa yapılan hatalar ve bilgi eksikliği belki de ürünün gecikmesine veya problemli ve yanlış üretilmesine sebebiyet verir. Bu da çok büyük bir zaman kaybı ve maliyet artması sonucunu doğurur. Alıcı ise zamanında teslim alamadığı ürün için üreticiye yüksek bir maliyet yansıtır veya yanlış üretilmiş ürünü satamaz veya üretici malı alıcıya zamanında teslim edebilmek için hava kargo ile sevk eder ve kârı azalır / zarar eder. Bu tarz bir çalışma sistemi olan firmalar etkin bir tedarik zinciri yönetimi sayesinde, ürünlerini zamanında teslim edebilir ve istenilen standartlarda üretim yapabilirler. 1.2. TEDARİK ZİNCİRİNDE PERFORMANS YÖNLENDİRİCİ UNSURLAR Tedarik Zinciri Yönetimi, tüm lojistik ve üretim faaliyetlerini de bünyesine alarak pazarlama, satış, ürün geliştirme, finans ve bilgi teknolojilerini de kapsayacak şekilde koordinasyonu sağlar. Bu koordinasyonun sağlanmasında üç önemli akış vardır: Fiziksel Akış (Mal akışı), Finansal Akış, Bilgi Akışı. Fiziksel akış tek yönlü olarak tedarikçiden (üreticiden) müşteriye (perakendeciye) doğru hareket ederken, bilgi akışı karşılıklı olarak hareket etme özelliğine sahiptir. Bu akışların optimum şekilde sağlanması için tedarik zincirinin etkin bir şekilde yönetilmesi gerekir. Bunun için de tedarik zincirini yönlendirici unsurlar olan lojistik (nakliye), depolama, üretim faaliyetleri ve bilgiye önem verilmelidir7 : 1) Lojistik: Lojistik yönetimi işlemleri, giren ve çıkan malzemenin taşınmasını, depolanmasını, sipariş alımını, stok yönetimini, arz talep planlamasını, üçüncü parti servis sağlayıcıların yönetimini kapsamaktadır. 7 İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, “Kobi’lerin Uluslar arası Rekabet Güçlerini Artırmada Tedarik Zinciri Yönetiminin Önemi” 8 Tedarik zinciri yönetiminin başarısını, lojistik zincirinin etkinliği ve hızlı yanıt verebilme özelliği etkiler. Lojistik işlerinde artan dış kaynak kullanımı, artan maliyet baskısı nedeni ile müşteri hizmet taleplerini dengeleme gerekliliği doğmuştur. Daha iyi ve daha ucuz hizmete, daha hızlı ve daha kolay şekilde, istenilen her an kesintisiz erişmek önemli hale gelmiştir. Lojistik yönetimi, müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere, ham maddenin başlangıç noktasından, ürünün tüketildiği son noktaya kadar olan tedarik zinciri içindeki malzemelerin, servis hizmetlerinin ve bilgi akışının etkili ve verimli bir şekilde, her iki yöne doğru hareketinin ve depolanmasının planlanması, uygulanması ve kontrol edilmesidir. 2) Envanter: Tedarik zinciri yönetiminde, envanterin rolü; yakın gelecekte olabilecek talebi tahmin ile üretim ve dağıtım maliyetlerinin düşürülmesi açısından önemlidir. Hammaddeden mamul ürüne, mamul üründen son kullanıcıya kadar olan işlemlerin envanterini kontrol etmeye yönelik planlama yapmak işletme yöneticisinin yapması gereken kritik işlerden biridir. Envanteri basitleştirip, etkili kılmak neredeyse her şirketin hedefi haline gelmiştir ve bu yükün çoğu, tedarikçilerin omuzlarındadır. 3) Üretim Faaliyetleri: Siparişi yerine getirmede etkisiz olmak, teslim süresini uzatacaktır. Sipariş verme süreci tipik olarak içeriden kontrol edildiğinden, firmanın pazarlamaya ilişkin birimi siparişin düzgün işlenmesinin bütün sorumluluğunu mutlaka kabul etmelidir. Firmalar, sipariş işlemlerini mümkün olduğu kadar çabuk ve basit kılmak için çaba harcamalıdır. Siparişleri hızla yerine getiren bir şirket ödemeler yapılırken daha etkili olacaktır. 4) Bilgi: Bir şirketin değer zinciri ve tedarikçileri ile müşterileri arasında bilginin kolay yollu paylaşılmasını, alınan kararların kısa sürede uygulamaya konmasını sağlayacak sistemler kurması, geçmişteki faaliyetlerin daha iyi raporlanmasını ve bugünün daha kolay ve iyi yönetilmesini sağlamaktadır. 9 Tedarik zinciri yönetiminde işbirliği ve eş zamanlı çalışma sağlandığında; özellikle üretim planlama, tasarım ve mühendislik, sipariş, sevkiyat, sipariş durumu izleme, iade uyarıları, fatura bilgileri, sözleşmeler, tedarikçi performansına ilişkin bilgiler kayıtlı ve paylaşılabilir hale getirildiğinde rekabet avantajı sağlanacaktır. Bilgi paylaşımının artması sistem içindeki verimsizliklerin ortaya çıkarılmasına ve giderilmesine olanak verecektir. Tedarik zincirlerinin farklı aşamalarında, faaliyetlerin koordinasyonunda, günlük işlemlerin her bir aşamasında bilgi özel bir öneme sahiptir. Bu anlamda bilgi, diğer yönlendirici unsurları da kapsar. Zincir ortaklarında, tedarikçiden başlayarak nihai tüketiciye kadar bilgi paylaşımı arttıkça her bir ortak için kârlılık ta artacaktır. Büyük bir tekstil firması, müşterilerin renk, model tercihlerini bilgiye, üstelik paylaşılabilir bilgiye dönüştürdüğü anda tedarikçilerinden istenen renkte kumaş, istenen biçimde düğmeyi en kısa zamanda tedarik edecek, ürünü üretecek ve müşterilerine sunabilecektir. Etkin ve esnek tedarik zinciri, yapısı sağlam bir bilgi alt yapısını gerektirmektedir. Rakiplerine oranla yeni modelleri 3-6 hafta gibi kısa bir sürede müşterisine sunabilen hazır giyim alanında çalışan bir tedarik zinciri bu esnekliğini ancak iyi tasarlanmış bir bilgi akışı ile başarabilir. Bilgi paylaşımı koordinasyondaki anahtar bileşenlerden birisidir. Bilgi paylaşımı tedarik zinciri işlemleri arasındaki koordinasyonu geliştirir ve stok maliyetlerini düşürür. Bilginin işlemler arasında düzgün bir şekilde akması önem taşır çünkü bilgi akışının üretim planlama, stok kontrolü ve zincirdeki üyelerin teslimat planları üzerinde doğrudan etkisi vardır.8 Tedarik zincirindeki bütün birimlerin, müşteri siparişlerinin ve bunların gerçekleştirileceği programların mevcut durumunu görmeye ihtiyacı vardır. Eğer bilgi farklı yapılar arasında hızlıca, doğru ve net olarak iletiliyorsa, o zaman bütün zincirin müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için etkin bir şekilde çalıştığını söylemek mümkündür. 8 Hau L. Lee, V. Padmanabhan ve Seungjin Whang, “Information Distortion in a Supply Chain : The Bullwhip Effect [Bir Tedarik Zincirinde Bilginin Bozulması: Kırbaç Etkisi]”, Management Science, 50 (12), 2004, 1875. 10 Şekil 3. Fiziksel Akışı, Bilgi Akışını ve Finansal Akışı Gösteren Tedarik Zinciri Ağı9. 9 Andreas Hammer, Enabling Successful Supply Chain Management: Coordination, Collaboration, and Integration for Competitive Advantage [Başarılı Tedarik Zinciri Yönetimi Oluşturmak: Rekabetçi Avantaj için Koordinasyon, İşbirliği ve Entegrasyon], (Mannheim University Press, 2006), 91. 11 Rekabette üstünlük için bilgi girdisinin önemi her geçen gün daha da artmaktadır. Çok hızla değişen koşullar ve tüketici eğilimleri, yasal düzenlemeler, rakiplerin artışı bilginin önemini daha da kritik hale getirmektedir. 1.3. TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ SÜREÇLERİ Başarılı bir tedarik zinciri yönetimi, faaliyetlerin süreçlerle entegrasyonunu gerektirir. Birçok büyük firmaya göre, süreç yaklaşımı uygulanmadan ürün akışları optimize edilemez. Global Tedarik Zinciri Forumu üyeleri tarafından tanımlanan temel tedarik zinciri süreçleri şu şekilde sıralanır:10 1) Müşteri İlişkileri Yönetimi (Customer Relationship Management): Tedarik zincirindeki ilk süreç, firmanın iş hedeflerinde kritik olarak gördüğü temel müşterileri ya da müşteri gruplarını belirlemektir. Bu temel müşteri gruplarıyla, performans seviyesini belirleyen ürün ve hizmet anlaşmaları yapılır. Müşteri yöneticileri, talep değişkenliğini tespit edip, engellemek amacıyla müşterilerle çalışırlar. Ayrıca bu süreci yöneten bölüm tarafından tek tek müşterilerin kârlılıklarını ve aynı zamanda firmanın bu müşteriler üzerindeki finansal etkilerini ölçmek üzere performans raporları hazırlanır. 2) Müşteri Hizmet Yönetimi (Customer Service Management): Müşteri hizmet yönetiminde, firma müşteri ile yüz yüzedir. Bu süreç, ürünün elde edilebilirliği, yükleme zamanı ve siparişin durumu gibi konularda müşterileri bilgilendirmede ana bilgi kaynağı olma hizmetini sağlar. Müşteriye sağlanan tam zamanlı gerçek bilgiler, firmanın imalat ve lojistik gibi süreçleri ile ortak bağlantılarla oluşturulan ara yüzler sayesinde sağlanır. Aynı zamanda müşteri hizmet yönetimi müşterilerle yapılan ürün ve hizmet anlaşmasının yürütülmesinden sorumludur. 3) Talep Yönetimi (Demand Management): Esas stok, fabrikalarda işlemde olan ve bir yerden başka bir yere hareket halinde olan ürünleri de içerir. Değişken stok ise işlem, arz ve talepteki değişkenliklerden dolayı 10 Lambert ve Cooper, 72. 12 ortaya çıkar. Müşteri talebi, değişkenliğin en büyük kaynağıdır ve düzensiz siparişlerden kaynaklanmaktadır. Müşteri siparişlerindeki bu değişkenliği azaltmak için, talep yönetiminin etkin bir şekilde yapılması gerekir. Talep yönetimi sürecinin, müşterilerin ihtiyaçlarıyla firmanın arz imkânlarını dengelemesi gerekir. Talebi yönetmenin bir bölümü, müşterilerin neyi ve ne zaman satın alacağını belirlemektir. İyi bir talep yönetimi, belirsizliği azaltmak ve tedarik zincirinde etkin bir akış sağlamak için satış bilgilerini ve ana müşteri verilerini kullanır. Talep yönetimi süreci, talep tahmini ve bu tahminle üretim, satın alma ve dağıtımı uyumlaştırmayı kapsamaktadır. Bu süreç aynı zamanda faaliyetlerin durduğu beklenmedik durumlara dönük alternatif planlar geliştirmek ve bu planları yönetmekle de ilgilenir. 4) Sipariş İşleme (Order Fulfillment): Etkin bir tedarik zinciri yönetiminde kilit rol oynayan unsur, siparişleri yerine getirme bakımından müşteri ihtiyaçlarını karşılayabilmektir. Etkin bir sipariş işleme süreci de firmanın imalat, lojistik ve pazarlama planlarının entegrasyonunu gerektirir. Firma, müşteri ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve müşteriye toplam teslim maliyetini azaltabilmek için, tedarik zincirindeki önemli üyelerle ortaklıklarını geliştirmelidir. Ancak bütün bunlar yapıldığında firmanın yer aldığı tedarik zinciri içinde etkin bir sipariş işleme sürecinden söz etmek mümkün olur. 5) İmalat Akış Yönetimi (Manufacturing Flow Management): Geleneksel anlayışla stok yapmak için çalışan firmalardaki ürünler geçmiş verilere dayalı tahminlerle üretilir ve dağıtım kanallarına sunulurdu. Genellikle yanlış ürün karışımları üretilir, bu da gereksiz stoklara, aşırı elde bulundurma maliyetlerine ve fiyat indirimlerine yol açardı. Tedarik zinciri yönetimi ile birlikte ürün, müşteri ihtiyaçlarına göre fabrikadan çıkmaktadır. İmalat süreçleri, pazar değişikliklerine cevap verebilmek için esnek olmalıdır. İmalat akış yönetimi süreci, imalat faaliyetleri ve ürünün elde edilmesi, esnekliğin uygulanması ve yönetilmesi için gerekli olan bütün faaliyetleri kapsar. İmalat akış yönetimindeki değişiklikler, müşterilere daha hızlı cevap verileceği anlamına gelen daha kısa çevrim sürelerine yol açarlar. 13 6) Satın Alma (Procurement): İmalat akış yönetimi sürecini ve yeni ürünlerin geliştirilmesini desteklemek amacıyla tedarikçilerle stratejik planlar gerçekleştirilir. Tedarikçiler, firmaya katkıları ve firma için ne kadar kritik oldukları gibi çeşitli boyutlarda kategorize edilirler. İşlemlerin dünya çapında gerçekleştiği firmalarda, kaynaklar da küresel bir tabanda yönetilmelidir. Örneğin, küçük bir tedarikçi grubuyla uzun dönemli stratejik ortaklıklar kurulabilir. Arzulanan sonuç, her iki tarafın da yarar göreceği bir ilişkidir. Satın alma fonksiyonu EDI ve İnternet bağlantıları gibi hızlı iletişim mekanizmalarını geliştirir. Bu hızlı iletişim araçları, satın alma sırasındaki zamanı ve maliyeti azaltır. 7) Ürün Geliştirme ve Ticarileştirme (Product Development and Commercialization): Ürün geliştirme süreci firmanın başarısını sürdürebilmesi için kritik öneme sahiptir. Yeni ürünleri hızla geliştirip etkin bir yolla onları pazara sunmak işletme başarısının en önemli bileşenidir. Bu sürecin kritik amacı pazara zamanında girmektir. Tedarik zinciri yönetimi, pazara yeni ürünü sunma süresini azaltmak amacıyla ürün geliştirme sürecine müşterilerin ve tedarikçilerin de dahil edilmesini kapsamaktadır. Ürün yaşam eğrilerinin kısa olması nedeni ile firmaların rekabetçi kalabilmeleri için doğru ürünleri geliştirmeleri ve kısa zaman dilimleri içerisinde başarıyla pazara sunmaları gerekmektedir. 8) İadeler (Returns): Etkin bir iade yönetimi tedarik zinciri yönetiminin kritik bir sürecidir. Birçok firmanın iade sürecini, yöneticilerinin bu sürecin önemsizliğine inanması nedeni ile, ihmal etmesine rağmen bu süreç firmaya sürdürülebilir bir rekabetçi avantaj sağlamasında yardımcı olabilir. Etkin bir iade yönetimi süreci, firmalara verimliliklerini artırma yollarını bulmalarında ve projelerini gerçekleştirmelerinde yardımcı olabilir. 14 Şekil 4. Tedarik Zincirinde İş Süreçlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi11 11 Keely L. Croxton, Sebastian J. Garcia-Dastugue, Douglas M. Lambert ve Dale S. Rogers, “The Supply Chain Management Processes [Tedarik Zinciri Yönetimi Süreçleri], International Journal of Logistics Management, 12 (2), 2001, 14. 15 1.4. KIRBAÇ ETKİSİ (BULLWHIP EFFECT) Bilgi paylaşımı olmadığı zaman, tedarik zincirindeki her üyenin alt seviyesindeki üyenin ürün talep tahminini, kendi üretim planlama, stok kontrolü ve malzeme ihtiyaç planlaması için yapması gerekir ancak bu talep tahmininde talep değişkenliği olarak adlandırabileceğimiz belirsizlikler mevcuttur.12 Zincirdeki üst üyenin talep değişkenliğinin, altındaki üyenin talep değişkenliğinden büyük olması tedarik zincirindeki önemli bir fenomendir.13 Şekil 5. Kırbaç Etkisi Bu etki, ilk defa Procter & Gamble (P&G)’daki yöneticiler tarafından, çocuk bezi siparişlerinde karşılaştıkları ve müşteri talep dalgalarıyla açıklanamayan etki olarak bulunmuş ve “Kırbaç Etkisi” adı verilmiştir.14 Kırbaç etkisini oluşturan durum şu şekilde ortaya çıkar. Perakendecinin 12 Zhenxin Yu, Hong Yan ve T.C. Edwin Cheng, “Benefits of Information Sharing with Supply Chain Partnerships [Tedarik Zinciri Ortaklıkları ile Bilgi Paylaşımının Faydaları]”, Industrial Management & Data Systems, 101 (3), 2001, 114. 13 Aynı. 14 Lee, Padmanabhan ve Whang, 1875. 16 toptancıya olan siparişleri son kullanıcı satışlarına göre fazla değişkenlik gösterir, toptancının üreticiye siparişleri daha da fazla kararsızlık gösterir, ve son olarak üreticinin tedarikçiye olan siparişleri istikrarsızlıkta en üst noktaya çıkar. Müşteriden üreticiye doğru çıkıldığında, değişkenliğin bu şekilde büyüdüğü bu etkiye kırbaç etkisi adı verilir. Kırbaç etkisi tedarik zinciri üyeleri arasında senkronizasyon eksikliğini gösterir. Son tüketici satışlarındaki ufak bir değişiklik bile, talepte çok büyük dalgalanmalara yol açarak kırbaç etkisini tetikler. Tedarik planları talep isteklerine cevap veremeyince, stoklarda eksiklik veya gecikmeler gibi sorunlar oluşur. Bu sorunlar da müşteri memnuniyetini etkileyeceğinden, firmada daha ağır hasarlara yol açabilmektedir. 1.5. TEDARİK ZİNCİRİNDE TOPLAM KAZANÇ FİYATI Tedarik zincirindeki üyelerin toplam kazançlarını artırmaları için gereken maliyet kalemleri şu şekilde sıralanmaktadır:15 1) Kalite Maliyeti: Kalite maliyeti; ortaya çıkabilecek hataları önlemek amacıyla yürütülen faaliyetlerin, planlı kalite muayenelerinin ve mamulün üretim esnasında veya müşteriye tesliminden sonra ortaya çıkan maliyetlerdir. Düşük kalite kontrol, yeniden elden geçirme, ek idari yükler, yüksek arıza riski ve müşteri memnuniyetsizliğine sebep olacağından kalite maliyetlerine gereken önem verilmelidir. 2) Dağıtım Maliyeti: Güvenilir olmayan bir dağıtım sistemi, üretimde tıkanma ve eksiklik, yüksek düzeyde acil üretim ihtiyacı ve taşıma maliyetlerinin artması demektir. Dağıtım maliyeti analizleri yapılarak, taşıma ve teslim masrafları pazar koşullarına göre değerlendirilebilir. 3) Teslim Süresi Maliyeti: Uzun teslim süresi yüksek maliyet demektir. Satın alınıp, parası ödenmiş ama halen yolda olan bir hammaddenin taşıma 15 İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, “Kobi’lerin Uluslar arası Rekabet Güçlerini Artırmada Tedarik Zinciri Yönetiminin Önemi” 17 maliyetinin yanı sıra yüksek finansman maliyeti de vardır. Satılmamış stok ve karşılanamamış talep de teslim süresi riskleri arasındadır. 4) Depolama, Paketleme ve Katma Değer Hizmetlerinin Maliyeti: Paketleme tedarik zincirinin son halkasına kadar kalıcı olan bir unsurdur ve depolama alanı, raf ömrü ve benzeri birçok sorunla doğrudan bağlantılıdır. Paketleme maliyetlerinde azalma sağlanabilir. Hasar, kayıp, gecikme maliyeti, gümrükleme işlemlerinin maliyeti, bu maliyet içerisinde yer alır. 5) Stok/Envanter Maliyeti: Diğer alanlarda alınan kararlar ve yapılan uygulamalar stok seviyelerini doğrudan etkiler. Ortaya çıkan stok maliyeti, dağıtım maliyetinin üzerinde olabilir. Yüksek stok ve envanter seviyesi, bağlanan sermayede faiz kaybına, kayıp ve hasar risklerinin de artmasına neden olur. Elde tutulması gereken stok doğru belirlenmelidir. 6) Yeni Tedarikçi Maliyeti: Her yeni tedarikçi ile çalışmaya başlamanın ek bir maliyeti olacaktır. Ayrıca, tedarikçi belirleme aşamasında geçirilen her aşamanın bir idari bedeli vardır. Yeni tedarikçinin ilk teslimatlardaki performansı düşük çıkarsa, değiştirilmesi düşünebilir. Bu durumda bu maliyetlere tekrar katlanılacağı unutulmamalıdır. 7) İş İdaresi Maliyeti: Bu maliyet sipariş verme, tüm evrak işlemlerini organize etme, çalışanların maaşları, finans, muhasebe, bilgi işlem donanımı, ısıtma, aydınlatma ve veri transfer kalemlerini içine alır. Her kalemin bir maliyeti olduğu unutulmamalıdır. Sipariş, iletişim ve genel giderler başlıkları altında toplanır. 8) Fiyat: Tedarikçi satış fiyatı genellikle en büyük kalemi oluşturur. Daha önce söz edilen faktörler eşit seviyede ise fiyat en belirleyici faktör haline gelir. Ancak yukarıda adı geçen faktörlerin eşit olması çok nadir karşılaşılan bir durumdur. 18 1.6. TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİNE DUYULAN İHTİYAÇ Anlatılanlar esasında, Tedarik Zinciri Yönetiminin temel amaçları şu şekilde özetlenebilir:16 1) Müşteri tatminini artırmak, 2) Çevrim zamanını azaltmak, 3) Stok ve stokla ilgili maliyetlerin azaltılmasını sağlamak, 4) Ürün hatalarını azaltmak, 5) Faaliyet maliyetini azaltmak. Bu amaçları gerçekleştirebilmek için, şirketlerin geçmişte yaptıkları gibi kendi işlemleriyle veya acil tedarikçileriyle ilgilenmek yerine, tedarik zincirini etkin bir şekilde yönetmeleri gerekmektedir. Tedarik zincirini etkin bir şekilde yönetmeyi zorunlu kılan başlıca sebepler şunlardır:17 1) İşlemleri geliştirme ihtiyacı: Son yıllarda, birçok organizasyon yalın üretim ve toplam kalite yönetimi gibi uygulamaları kullanmaya başladı. Sonuç olarak, sistemlerindeki aşırı maliyetlerin birçoğundan kurtularak kalitelerini geliştirebildiler. Gelişim için hala imkân varsa da, birçok firma önemli kazanımları zaten elde etmiştir. Bundan sonraki fırsatlar ise, tedarik, dağıtım ve lojistikte yani tedarik zincirinde yatmaktadır. Tedarik zincirini etkin yönetmek, iyice zorlaşmış olan yeni gelişim fırsatları yaratmaktan daha kolay ve uygun maliyetli olacaktır. 2) Dış kaynakları kullanma seviyesinin artması: Firmalar, kendileri üretmek yerine mamulleri veya hizmetleri satın alarak dış kaynakların kullanım seviyelerini artırmaktadır. Dış kaynak kullanımı arttıkça, tedarikle ilgili faaliyetlere harcanan maliyet ve zaman da artmaktadır. Etkin yönetilen 16 Ali İhsan Özdemir, Tedarik Zinciri Yönetiminin Gelişimi, Süreçleri ve Yararları, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 23 (Temmuz-Aralık), 2004, 89. 17 William J. Stevenson, Operations Management [İşlemler Yönetimi], 7. b., (ABD: McGraw-Hill / Irwin, 2002), 506. 19 bir tedarik zincirinde, bu maliyet ve zaman azaltılarak firma açısından yararlı olabilecek başka konularda kullanılabilir. 3) Artan taşımacılık maliyetleri: Nakliye maliyetleri de artmaktadır ve bu yüzden daha dikkatli yönetilmeleri gerekmektedir. Ülkemizde ulaşım ağının karayolu ağırlıklı olması, deniz ve demiryolu bağlantılarının yetersiz kalması hem iç pazarda hem de ihracatta taşımacılık maliyetlerinin yüksek olmasına neden olmaktadır. 4) Rekabete dayalı baskılar: Rekabete dayalı baskılar, çok sayıda yeni ürüne, ürün geliştirmede daha kısa çevrim sürelerine ve ürün özelleştirmede talep artışına yol açmaktadır. Bazı sanayilerde, özellikle tüketici elektroniğinde, ürün yaşam çevrimi diğer ürünlere göre daha kısa olmaktadır. Bu tip gelişmelerin tümü tedarik zincirindeki karmaşıklığı artırmaktadır. Ancak belki de tedarik zinciri üzerindeki en büyük baskı yükselen müşteri talebinden kaynaklanmaktadır. Firmaların rekabete dayalı baskılara ayak uydururken aynı zamanda riski azaltmaları ve müşterilerin isteklerini etkin bir şekilde önceden tahmin edip uygulamaları gerekmektedir. Bu şekilde, maliyetler azaltılabilir ve kaynaklardan maksimum fayda sağlanabilir. 5) Artan küreselleşme: Küreselleşme arttıkça, tedarik zincirlerinin fiziksel uzunluğunu da genişletmiştir. Artan küreselleşme beraberinde artan rekabeti de getirmektedir. Artan rekabetle birlikte işletmeler, hızlı sermaye hareketleri, çevrimlerinde ticari düzenlemelerdeki meydana gelen hızlı değişimler kısalmalarla başa ve ürün çıkmak hayat zorunda kalmaktadırlar. Sayılan durumlar işletmelerin yüz yüze kaldıkları rekabet yapısını zorlaştırırken aynı zamanda hayatta kalmalarını da zorlaştırmaktadır. Genişlemiş coğrafi ve sosyal kapsam, şirketlerin artan belirsizlikleri etkin bir şekilde yönetmelerini gerektirir. 6) E-ticaretin artan önemi: Elektronik ticaret (e-ticaret), mal veya hizmetin satın alınması, satılması, tasarlanması, tanıtımının yapılması işlemleri ile ilgili olası tüm ticari etkinliklerin İntranet ve İnternet ağları üzerinden yapılması sürecidir. Günümüzde İnternet kullanımının artması, 20 iletişim altyapısının güçlenmesi ve güvenlik konusundaki endişelerin büyük oranda ortadan kalkmasını sağlayan güvenlik teknolojilerinin gelişmesi elektronik ticaretin tüm dünyada hızla yaygınlaşmasını sağlamaktadır. Eticaretin artan önemi satın almaya ve satış yapmaya yeni boyutlar eklemiştir. 7) Tedarik zincirlerinin karmaşıklığı: Tedarik zincirleri karmaşıktır; dinamiktir ve zinciri olumsuz etkileyebilecek olan kendilerine özgü belirsizlikleri vardır. Bu belirsizlikler arasında yanlış tahminler, geç teslimatlar, standart dışı kalite, işyerindeki aletlerin arızalanması ve iptal edilen ya da değiştirilen siparişler sayılabilir. Tedarik zincirlerindeki bu karmaşıklığın artmasının sebepleri arasında küresel kaynak kullanımı, çok yüksek sayıda tedarik zinciri ortağını yönetmek ve teslim sürelerinin uzun olması sayılabilir. Özetle, tedarik zincirlerinde karmaşıklığın var olması, müşteri ve tedarikçi arasındaki malzeme ve bilgi akışını engeller. 8) Stokları yönetme ihtiyacı: Stoklar, bir tedarik zincirinin başarısında ya da başarısızlığında önemli bir rol oynar, bu yüzden stok seviyelerini tedarik zinciri boyunca kontrol altında tutmak önem taşır. Stok bulunmaması iş akışını bozabilir ve aşırı stok ta gereksiz maliyetler ekleyecektir. Stokların etkin yönetimi ile beraber, üretim hızının düzgün yürütülmesi ve müşteri isteklerinin zamanında karşılanması ile sağlanan müşteri memnuniyeti önemli avantajlar sağlar. Bu sebeple, stok yönetimi işletmelerin üretim politikalarında önemli bir yer tutar. Ancak şu da unutulmamalıdır ki; tedarik zincirinin bazı parçalarında stok kalmaması veya aşırı stok olması alışılmadık bir durum değildir. 1.7. TEDARİKÇİ KONTROLLÜ STOK YÖNETİMİ (VENDOR MANAGED INVENTORY) Tedarikçi kontrollü stok yönetimi, müşteri taleplerine daha hızlı cevap verebilme olanağı sağlayan yöntemlerden birisidir. Bu yöntemde, tedarikçi, dağıtıcıların stok seviyelerini korumak amacıyla, dağıtıcıların stok verilerine 21 erişebilir ve satın alma siparişlerini oluşturmakla sorumludur.18 Tipik bir iş modelinde, dağıtıcı bir ürüne ihtiyacı olduğu zaman, tedarikçiye bunun siparişini bildirir ve sipariş miktarından ve zamanlamadan tamamen dağıtıcı sorumludur. Tedarikçi kontrollü stok yönetimi modelinde ise, iki firma arasında İnternet gibi bir EDI sayesinde bağlantı kurulabilmektedir. Bu bağlantı sayesinde, tedarikçi, dağıtıcının satış ve stok seviyelerini gerçek zamanlı olarak görebilmektedir. Stok planını oluşturmaktan ve stok seviyesini korumaktan tedarikçi sorumludur ve siparişleri dağıtıcı yerine tedarikçi oluşturur. Bu yöntemi gerçekleştirme amacıyla kurulabilecek EDI sisteminin getirebileceği yararlar şunlardır:19 1) Verimlilik artışı, 2) Kırtasiye işlerinin azaltılması, 3) Teslim süresinde ve stoklarda azalma, 4) Tam Zamanında (JIT) sistemlerinde kolaylık, 5) Fonların elektronik ortamda transferi, 6) Gelişmiş işlem kontrolü, 7) Büro işlerinde azalma, 8) Doğrulukta artış. Dünyanın en büyük perakendeci kurumu olan Wal-Mart tedarikçi kontrollü stok yönetiminde gereken EDI sistemi için tedarikçilerin gerçek zamanlı olarak satış verisine ulaşabileceği bir uydu ağı kurmuştur ve bu sayede tahminlerini ve stok yönetimlerini geliştirebilmişlerdir.20 Etkin bir tedarik zinciri yönetimi, bir tedarik sisteminde hızlı ve doğru bilgi transferi olmasını gerektirir. Tedarikçi kontrollü stok yönetimi, bu transferi kolaylaştırmak ve her iki taraf için de önemli bir maliyet kazancı sağlamak için 18 “Definition of Vendor Managed Inventory,” http://www.vendormanagedinventory.com/definition.htm 19 Stevenson, 513 20 Aynı. 15 Ksm 2006, 22 tasarlanmıştır. Birçok tedarikçinin, tedarikçi kontrollü stok yönetimini tercih etmesinin sebebi, bu yöntemin talep belirsizliğini azaltmasıdır. Firmalardan seyrek miktarda gelen büyük hacimli siparişler, üreticilerin üretim fazlası kapasiteyi aşırı miktarda kullanmalarına sebep olur. Müşteri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kapasite dışına çıkılması pahalı bir çözümdür. Tedarikçi kontrollü stok yönetimi, üretim kapasitesinin ve stokların daha dengeli kullanılmasını sağlar. Alıcıların bu yöntemi tercih etmelerindeki sebep ise, çatışan performans ölçüsü ikilemini ortadan kaldırmasıdır. Örneğin, ay sonundaki stok seviyesi, toptan alıcılar için önemli bir performans ölçüsüdür fakat aynı zamanda müşteri servis seviyesi de uygulanmaktadır. Bu ölçüler çelişkilidir. Alıcılar, yüksek müşteri hizmet seviyesini garantiye almak amacıyla ay başında stoklarına ekleme yaparlar, daha sonra ise servis seviyesi ölçüleri üzerindeki etkisini önemsemeden stokların hedeflenen seviyeye düşmelerini sağlamaya çalışırlar. Bu durumda, sipariş miktarlarında dengesizlik olacaktır. Tedarikçi kontrollü stok yönetimi sayesinde, verilen hizmet seviyesi artınca ve müşteriler tedarikçiyi güvenilir gördükçe, iki şey karşımıza çıkar. Öncelikle, daha az kriz oluşur. İkincisi, kriz oluştuğu zamanlar, tedarikçinin stoklarında az miktarda bulunan bir üründen büyük bir sipariş verilmesi olasılığı azalır. Tedarikçi talebi daha doğru bir bakış açısıyla görür ve daha iyi hizmet vermesini sağlayacak şekilde daha etkin planlar yapabilir. Bu yöntemin sağlayacağı bir diğer fayda da, nakliye işlemi sayesinde müşteri hizmet seviyesinin daha da artmasıdır. Normalde, bu yöntemin kullanılmadığı durumlarda, iletişim eksiklikleri yüzünden nakliyelerin dağıtıcılar tarafından reddedildiği durumlar olabilmektedir. Ayrıca, yoğun günlerde teslimat limanlarında kalabalıklaşma yaşanmaktadır. Tedarikçi kontrollü stok yönetimiyle birlikte ise, tedarikçi stok alımlarını ve teslimatlarını önceden planlar ve stoklarını sürpriz gecikmeler olmadan teslim alır. 23 1.8. STOK YÖNETİMİ Stok maliyeti, ürün maliyetindeki önemli bir maliyet unsurudur. Gerek bu yüzden, gerekse üretimin plana uygun şekilde yapılabilmesinde oynadığı rol nedeniyle, stok yönetimi bir üretim yöneticisinin en önemli sorumluluk alanlarından biridir. Stoklar için şu tanımlar yapılabilir:21 Birinci tanıma göre, stoklar belirli bir dönemde talebi karşılamak için fiziki mallara yapılan yatırımdır. Başka bir tanıma göre de stoklar, potansiyel ekonomik değeri olan atıl kaynaklardır. Ancak, malzeme dışında sahip olunan teçhizat ve işgücü gibi kaynakları kapasite olarak adlandırmak daha doğru olacaktır. Stokları şu şekilde sınıflandırmak mümkündür:22 1) Hammaddeler: İmalata girerek üzerinde işlem yapılan ve değer kazandırılan tüm varlıklar hammaddedir. Hammadde tanımı işletmeye göre değişebilir. Aynı varlık, farklı işletmelerde farklı kullanım amacına sahip olabilir. 2) Yarı mamuller: Üzerlerinde yapılması gereken işlemler henüz tamamlanmamış olan ve ara depolarda biriktirilen varlıklardır. Bunlar üzerindeki işlemler tamamlanınca mamule dönüşürler. 3) Mamuller: Fabrika içinde yapılması düşünülen işlemlerin tümü tamamlandıktan sonra müşteriye teslim edilmek üzere ambara konulan varlıklardır. Mamuller, üretim sisteminin çıktıları olup, müşteriden gelen talebi zamanında karşılayabilme amacına hizmet eder. Mamuller belirli bir yerde hareketsiz durdukları için sayma, değerleme ve kontrol açısından pek güçlük göstermezler. 4) Hazır Parçalar: Mamulün bir kısmını oluşturan ve genellikle dışarıdan tedarik edilen varlıklardır. Bunlar cıvata, somun gibi basit fakat çok kullanılan 21 Aykut Top, Üretim Sistemleri: Analiz, Planlama ve Kontrolü, 3. b., (İstanbul: Alfa, 2001), 193. 22 Bülent Kobu, Üretim Yönetimi, 10. b., (İstanbul: Avcıol, 1999), (İÜ İşletme Fakültesi İşletme İktisadı Enstitüsü Araştırma ve Yardım Vakfı Yayın No. 04), 293. 24 parçalar olabileceği gibi, elektrik motoru, jeneratör gibi mamullere monte edilen karmaşık parçalar da olabilir. 5) Yardımcı Malzemeler: Mamulde doğrudan kullanılmayan veya yer almayan, tamir parçaları, makine yağı vb. gibi malzemelerdir. Stoklar üretim faaliyetlerinde yardımcı olmak ve/veya müşterilere hizmet etmek için tasarlanmış yatırımlardır. Stok yönetimindeki sorun, aşırı seviye yerine yeterli seviyede stok tutabilmektir. Zayıf stok yönetimi birçok firmanın iflasına yol açan likidite problemini doğuracaktır. Firmaları stok tutmaya yol açan önemli sebepler şunlardır:23 1) Müşterilere değişken (anında ve mevsimlik) taleplerle hizmet verebilmek, 2) Tedarik hatalarına, stoklardaki azalmalara ve tükenmiş stoklara karşı korunmak, 3) Üretim faaliyetlerine yardımcı olmak, iş imkânlarını dengede tutmak ve işçilerle ilişkileri geliştirmek, 4) İşlemlerdeki başarılı aşamaları ayırarak, arızaların bütün sistemi etkilemesini engellemek, 5) Aynı servisteki farklı ürünlerin üretimlerini kolaylaştırmak, 6) Malzemeleri ekonomik miktarlarda ve miktar indirimleriyle elde etmek ve tutmak için aracı olmak, 7) Grevler, fiyat artışları ve enflasyon gibi gelecekte olabilecek fiyat ve teslimat belirsizliklerine karşı koruyucu bir kalkan sağlamak. Tedarik zinciri yönetimini doğru bir şekilde yaparak, etkin bir stok kontrol sistemi kurulabilir. Böyle bir sistem kurmanın işletme ekonomisi açısından sağlayacağı yararların başlıcaları şunlardır:24 23 Joseph G. Monks, Schaum’s Outline of Theory and Problems of Operations Management [İşlemler Yönetimi Üzerine Teori ve Problemlerin Ana Hatları], 2. b., (ABD: The McGraw-Hill, 1996), 229. 24 Kobu, 295. 25 1) Üretim faaliyetlerinin düzgün bir şekilde ve makine-insan-malzeme olanaklarından en iyi yararlanacak biçimde yürütülmesine yardımcı olur. Malzeme ve parça yokluğu yüzünden boş beklemeler minimuma iner. İş istasyonları arasındaki yığılmalar azalır. 2) Stoklara bağlanan para tam ihtiyaca göre saptandığından sağlıklı bir finans yönetimine olanak sağlanır. 3) Tedarik ve satış masrafları azalır. 4) Üretim programlarının kolay ve gerçeğe uygun düzenlenmesi mümkün olur. 5) Etkili bir maliyet muhasebesi sisteminin ihtiyacı olan bilgilerin pek çoğu kolay ve duyarlı biçimde toplanabilir. 6) Dikkatsizlik yüzünden ziyan olan malzeme ve mamullerin miktarı azaltılır. Düzeltme için vakit geçmeden müdahale edilebilir. 1.8.1. STOK MALİYETLERİ Stok kontrol faaliyetlerinden etkilenen maliyet unsurları detaylı olarak şunlardır:25 1) Miktar İskontoları: Dış kaynaklardan satın alınan hammadde, malzeme ve parçaların bir seferdeki sipariş miktarı büyüdükçe, birim fiyatta miktar iskontosu adı verilen bir indirim söz konusu olabilir. Satıcı firmalar, müşterilerini büyük hacimlerde almaya özendirmek isterler. Bu sebeple de satın alınan hacme göre indirim uygularlar. Ancak, bu indirim ile stok artışı gerçekleşeceğinden, elde bulundurma maliyetinin yaratacağı artışa dikkat etmek gerekir. 2) Sipariş Maliyetleri: Bu maliyetler, sadece yeni bir sipariş verme nedeni ile yapılan masrafları içerir. Satın alınacak bir malzeme için istek formlarının hazırlanması, departmanlar arası bilgi alışverişi, satıcılar 25 Kobu, 297. 26 hakkında araştırma yapılması gibi faaliyetlerin maliyetleri bu kalem içerisinde yer alır. 3) Direkt Malzeme Maliyetleri: Genellikle kullanılan direkt malzeme üretilen miktarla doğru orantılıdır ancak bazı durumlarda üretim başlangıcında, tezgâh ayarı veya işçinin işi öğrenmesi gibi çeşitli sebeplerle ıskarta ve atılan malzeme oranı yüksektir. Bu yüzden, zaman içerisinde birim mamul başına düşen direkt malzeme miktarı biraz azalma gösterebilir. 4) Direkt İşçilik Maliyeti: İşçinin birtakım işlemleri öğrenmesi için belli bir süre gereklidir. Bu süre, işlemlerin karmaşıklığına ve işçinin tecrübesine bağlıdır. Sipariş hacminin küçüklüğü, yani sık sık mamul değiştirme, öğrenme ile sağlanacak işçilik süresi kazancını azaltır. 5) Fazla Mesai veya Vardiya Maliyetleri: Talebi aşan üretim fazlasını önceden stoklamak yerine, yüksek talep olduğu zamanlarda üretim hızının fazla mesai veya vardiya ile artırılması düşünülebilir. Ancak fazla mesai ve vardiya çalışmasında işçilere normalin üstünde ücret ödenmektedir. Stok bulundurmama kazancıyla, bu ücret maliyetlerini karşılaştırıp karar vermek gerekir. 6) Yeni İşçi Alma, Eğitme ve İşten Çıkarma Maliyetleri: Talebin yüksek olduğu dönemlerde yeni işçi alınırsa, bu işçilerin eğitiminin ve işten çıkarmanın yükleyeceği maliyetler düşünülmelidir. 7) Fazla Kapasite Maliyetleri: Fazla stoktan kaçınmanın bir yolu, normal zamanlarda boş duran ancak gerektiği zaman kullanılabilecek makinelerin bulunmasıdır. Bu şekilde, belirli zamanlardaki yüksek talep stok fazlası olmadan karşılanabilir. Ancak bu makinelerin amortisman ve tamirbakım maliyetleri olacaktır. 8) Müşterinin Kaçırılması Maliyeti: Bu maliyete, elde bulundurmama maliyeti de denir. İsteği karşılanamayan bir müşteri başka firmaya giderse, gelecekteki ürün ihtiyaçlarını da oradan temin etmek isteyecektir. Geri çevrilen müşterilerin bu şekilde kaybedilmesi riski vardır. Eğer müşterinin 27 kaçırılması çok önem taşıyorsa, fazladan stok bulundurmak gerekir. Bunun için de talep tahminleri doğru yapılmalıdır. 9) Yıpranma ve Eskime Maliyetleri: Eğer saklanan mal zamanla bozulabilir nitelikteyse maksimum stok düzeyi sınırlanır. Öte yandan, moda veya teknolojik gelişme yüzünden stoktaki varlıkların değer kaybı söz konusu olabilir. Yıpranma ve eskimede belirsizlik bir hayli yüksek olup, maliyetlerin hesaplanması oldukça güçtür. 10) Vergiler ve Faiz Masrafları: Ülkenin vergilendirme yasaları, stokta fazla mal bulunması halinde vergi yükünü artıracak nitelikte olabilir. Ayrıca, stokta bulunan her YTL karşılığı varlık yatırım anlamına geldiğinden buna ödenecek faizlerin yükünü de düşünmek gerekir. 11) Depolama Maliyetleri: Depoların da yatırım, bakım, işletme ve kullanma verimine ilişkin maliyetleri vardır. Stok düzeylerinin düşük tutulması veya depolama olanaklarının yerinde kullanılması bu maliyetlerin azalmasını sağlar. 12) Taşıma Maliyetleri: Taşınan miktar belirli miktarların altına indiğinde maliyet artabilir. Böyle durumlarda, sipariş büyüklüğünün saptanmasında taşıma araçlarının kapasitelerini de göz önünde bulundurmakta fayda vardır. 13) Fiyat Değişiklikleri: Fiyatların hızla değiştiği enflasyonist ve spekülatif ortamlarda büyük önem taşır. Dış ülkelerden ithal edilen temel hammaddelerin dünya fiyatlarındaki oynamaları izlenerek stok kararları oluşturulmalıdır. İşletmenin finansal gücünün zayıflamasına yol açan fiyat dalgalanmalarına göre stok politikasından mümkün olduğu kadar kaçınmak sağlık bir işletme ekonomisi için zorunlu sayılmalıdır. Bu maliyet unsurlarını ayrı ayrı hesaplamak ve formüllerde kullanmak hem güç, hem pratik olmadığından uygulamada şu şekilde, üç ana grup içinde toplanabilir:26 26 Top, 194. 28 1) Elde Tutma Maliyeti (Stok Bulundurma Maliyeti): Elde tutma maliyeti, malı belirli bir süre, stokta bulundurmanın sonucu karşılaşılacak maliyetlerdir. Elde tutma maliyetinin büyük bir kısmını stoka bağlanan sermayenin maliyeti oluşturur. Bu maliyet, kredi faizi veya o parayla yapılabilecek başka yatırımların kazancından mahrum kalmanın bir sonucu olan fırsat kaybı maliyeti olarak görülebilir. Bunun yanında, kira, ısıtma, koruma gibi maliyetlerden oluşan, malların depolandığı yerin maliyeti, stoklanan malın cinsine göre değişebilen bozulma, yıpranma, modası geçme, kaybolma gibi risklerin doğuracağı maliyetler, vergi ve sigorta maliyetleri elde tutma maliyetini oluşturan diğer kalemlerdir. Bu maliyet genellikle, stokta tutulan malın birim fiyatının bir yüzdesi olarak hesaplanır. 2) Elde Etme Maliyeti (Sipariş Maliyeti): Elde etme maliyeti, stok maliyet hesaplarında sipariş vermek için, mamul madde stok hesaplarında ise üretime hazırlık için yapılan harcamalardır. Sipariş maliyeti, istek formlarının hazırlanması, taşıma, kabul işlemleri ve kontrol gibi faaliyetlerin maliyetlerinden oluşur. Üretime hazırlık maliyeti ise, iş emirlerinin hazırlanması, makinelerin ayarlanması ve kalıp değiştirme gibi işlemlerin maliyetlerinden meydana gelir. Bu maliyet, sipariş miktarından veya üretim parti büyüklüğünden bağımsız olarak, her sipariş verme veya her üretime başlama zamanında ortaya çıkan maliyetlerdir. 3) Stoksuzluk Maliyeti (Stok Bulundurmama Maliyeti): Stoksuzluk maliyeti, gelen talebi karşılayacak miktarın stokta bulunmamasından dolayı ortaya çıkacak sonuçların maliyetidir. Bu maliyet, gelen siparişin karşılanamamasından doğacak fırsat kaybı maliyeti veya gecikme ile karşılanmasından dolayı gecikme maliyeti ve müşteri gözünde prestij ve güven kaybı gibi maliyetleri kapsar. Hammadde stokları için stoksuzluk maliyeti, üretim için gerekli hammaddelerin stokta bulunmaması sonucu aksayan üretimin yol açacağı maliyetlerdir. Stok yönetiminde amaç, bu üç maliyet grubunun toplamı olan Toplam Stok Maliyetini en aza indirecek olan stok politikalarını geliştirmektir. Etkin bir stok kontrolü bu maliyetler arasında optimal denge noktasını bulan 29 politikaların saptanması ve işlemlerin uygun yöntemlerle yürütülmesinden ibarettir. 1.8.2. EKONOMİK SİPARİŞ MİKTARI MODELİ Toplam stok maliyetini en aza indiren optimal sipariş miktarına Ekonomik Sipariş Miktarı (ESM) denir.27 Ekonomik Sipariş Miktarının nasıl bir durumda kullanılabileceğini şu şekilde açıklayabiliriz. Sipariş miktarı fazla olduğu zaman, stok seviyesi yükseleceğinden, stok bulundurma maliyeti artacaktır. Bu durumdan kaçınmak için sipariş miktarı azaltılırsa bu sefer de sık sık sipariş vermek zorunda kalınacağından, sipariş maliyetleri artacaktır. Ayrıca, stoksuz kalma ihtimali de yükselecektir. Şekil 6. Ekonomik Sipariş Miktarı Ekonomik Sipariş Miktarı Modeli aşağıdaki varsayımları içerir.28 1) Tek bir ürün için geçerlidir, 2) Talep kesin olarak bilinmektedir, 3) Tüketim hızı sabittir, 27 Top, 195. 28 Aynı, 196. 30 4) Tedarik süresi kesin olarak bilinmektedir, 5) Sipariş edilen miktar tek bir seferde alınıp stoka yansıtılmaktadır, 6) Miktar iskontosu yoktur. Modelde kullanılan ölçüler şöyle tanımlanır: D: Yıllık Talep (adet/yıl) Q: Sipariş Miktarı (adet) S: Sipariş Maliyeti (YTL/sipariş) H: Elde Bulundurma Maliyeti (YTL/adet/yıl) t: Sipariş Periyodu (iki sipariş arasında geçen zaman) d: Tüketim Hızı (adet/gün) L: Sipariş Süresi (Siparişin verilişi ile alınışı arasında geçen süre) ROP: Yeni Sipariş Verme Noktası Bu notasyonlar kullanılarak toplam stok maliyetini (TSM) veren denklemi kurmak mümkündür. Yıllık toplam sipariş maliyeti, S x (D/Q) ve yıllık elde bulundurma maliyeti, H x (Q/2) olduğundan, TSM = S x (D/Q) + H x (Q/2) S x (D/Q) = H x (Q/2) eşitliğinden Q çözülürse; (1-1) 31 Q o = 2DS/H 29 (1-2) TSM’ni minimum yapan stok düzeyi, Ekonomik Sipariş Miktarıdır. Q0 1-1 no’lu denklemdeki Q yerine konulursa, minimum TSM hesaplanır. Yeniden sipariş noktası ROP; ROP = d x L (1-3) Bir yıl içindeki sipariş sayısı; N=D/Q (1-4) İki sipariş arasında geçen süre; T = 365 / N Elde ettiğimiz bu formülü, bir örnek üzerinde gösterirsek; D = 1000 adet/yıl S = 10 YTL / sipariş H = 2 YTL/adet/yıl L = 4 gün 1-2 no’lu formül ile; Qo = 2x10 x1000 / 2 = 100 adet olarak hesaplanır. Q0 değeri 1-1 no’lu formüle konulursa; TSMmin = 10 x (1000 / 100) + 2 x (100 / 2) = 200 YTL 29 Kobu, 308. (1-5) 32 bulunur. Yıllık optimum sipariş sayısı 1-4 no’lu formülden; N0 = 1000 / 100 = 10 sipariş, İki sipariş arasında geçen optimum süre, t0 = 365 / 10 = 36,5 ≅ 37 gün ve d = 100 / 37 = 2,70 adet olduğundan, ROP = 2,70 x 4 ≅ 11 adet şeklinde hesaplanır. 1.8.3. SÜREKLİ TEDARİK HALİNDE EKONOMİK SİPARİŞ MİKTARI MODELİ ESM modelinde ürünün tümünün bir seferde teslim alındığı varsayılır. Ancak eğer bir firma kendi stokunu kendisi üretiyorsa ve bu stokun bir kısmını üretirken tüketiyorsa, bu ürünün sadece belli bir oranı envantere girecektir. Modeldeki ölçüler şu şekildedir: S: Hazırlık Maliyeti (YTL/hazırlık) D: Yıllık Talep (adet/yıl) H: Elde Bulundurma Maliyeti (YTL/adet/yıl) d: Tüketim Hızı (adet/dönem) p: Tedarik Hızı (adet/dönem) Şekil 7’deki grafikte görüldüğü gibi, stok düzeyi tedarik süresince B noktasına doğru yükselir. Tedarik süresinin (t1) sonunda stok seviyesi d eğimi ile azalmaya başlar. A noktasında yeni tedarik periyodu başlar. Buna göre, yıllık sipariş maliyeti, S x (D / Q) ve yıllık elde bulundurma maliyeti, H x ½ x Q (1 – d / p) 33 olduğundan, yıllık toplam stok maliyeti, TSM = S x D / Q + 1/2 x Q (1 – d / p) (1-6) şeklinde hesaplanır. Bu denklemin minimum noktası ise ESM’dir. Q o = 2DS/H(1 − d/p) 30 (1-7) Optimum sipariş süresi ise, T 0 = Q0 / p şeklinde hesaplanır. Şekil 7. Sürekli Tedarik Halinde Ekonomik Sipariş Miktarı31 30 Kobu, 310 31 Aynı. (1-8) 34 Elde ettiğimiz bu formülü, bir örnek üzerinde gösterirsek; D: 10.000 adet/yıl S: 100 YTL H: 1 YTL / adet/yıl p: 80 adet/gün d: 60 adet/gün Q o = 2x10.000x100/1 (1- 60/80) = 2828,42 ≅ 2829 adet Optimum sipariş süresi 1-8 no’lu formül ile t1 = 2829 / 80 ≅ 35 gün olarak hesaplanır. Yıllık optimum sipariş sayısı, N0 = 10000 / 2829 ≅ 3,53 olarak hesaplanır ve iki sipariş arasındaki optimum süre, t0 = 365 / 3,53 ≅ 103 gün olarak bulunur. 1.8.4. ELDE BULUNDURMAMA HALİNDE EKONOMİK SİPARİŞ MİKTARI MODELİ Stok düzeyinin sıfırın altına düşmesine izin verildiği takdirde müşteriyi kaçırma veya tazminat ödeme gibi nedenlerle bir elde bulundurmama maliyeti (G) ortaya çıkar. Bu durumda T miktarda talebin t2 süresince karşılanamaması söz konusudur. Toplam yıllık sipariş maliyetini oluşturan üç unsur ayrı ayrı formüle edilip toplanırsa, TSM = S x (D / Q) + H x ((Q – T)2 / 2Q)+ G x (T2 / 2Q) (1-9) 35 Bu formülden faydalanarak, 2SD H + G H G Q0 = H T 0= Q 0 H +G (1-10) (1-11) şeklinde bulunur. t1 = (Q-T) / d ve t = Q / d şeklinde hesaplanır. Modeli, bir örnek üzerinde gösterecek olursak; D : 10000 adet/yıl S: 7,50 YTL H: 2 YTL/adet/yıl G: 10 YTL/adet/yıl Q0 = 2 x 7,50 x10000 2 + 10 x = 300 adet 2 10 T 0 = 300 x 2 = 50 adet 2 + 10 olarak hesaplanır. Günlük talep 10000 / 365 = 27,4 adet olursa, sipariş periyodu için, t = 300 / 27,4 ≅ 11 gün ve t1 = (300-50) / 27,4 ≅ 9 gün bulunur. Bu durumda, elde stok bulundurmama süresi t2 = 11 – 9 = 2 gündür. 36 1.8.5. MİKTAR İSKONTOSU İLE EKONOMİK SİPARİŞ MİKTARI MODELİ Miktar iskontoları, büyük hacimlerde ürün olan müşterilere sunulan düşük birim fiyatlarıdır. Bu durumda, stok kaleminin birim fiyatı (P) sipariş edilen miktara (Q) göre değişen değerler alır. İskonto durumunda, optimum sipariş noktasını bulmak için iskontosuz taban fiyat kullanılarak ESM ve TSM hesaplandıktan sonra, iskontolu maliyetlerle karşılaştırma yapılmalıdır.32 ESM, iskonto almak için yeteri kadar büyük değilse, sipariş miktarını artırarak iskonto almak akılcı bir yaklaşım olacaktır. Modeli, bir örnek üzerinde gösterecek olursak;33 P: 100 YTL D: 125 adet/yıl S: 18 YTL/sipariş H: 20 YTL/adet Tedarikçi üründen en az 50 adet alıma %6, 100 adet veya daha fazla alımlarda ise %8 indirim önermektedir. Öncelikle, ESM hesaplanır: Q o = 2x125x18/20 = 15 ve bu ESM ile ilişkili olan yıllık toplam maliyet: TSM = S x (D/Q) + H x (Q/2) + PD =18(125/15) + 20(15/2)+ 100(125) = 12800 YTL 50 birimlik bir siparişte, %6 indirim yapılacağından, satış fiyatı 100 YTL’den 94 YTL’ye düşer. Bu durumda: 32 Monks, 232 33 Aynı. 37 TSM = 18(125/50) + 20(50/2) + (100-6)125 = 12295 YTL 100 birimlik bir siparişte ise: TSM = 18(125/100) + 20(100/2) + (100-8)125 = 12522 YTL Bu durumda çıkan sonuçlardan anlaşılmaktadır ki; 50 birimlik sipariş en düşük toplam maliyete sahiptir. Tablo 1’de de görüleceği üzere, 100 birimlik sipariş miktarında satın alma maliyeti daha düşük olmasına karşın, elde bulundurma maliyetinin yüksek olması sebebiyle toplam maliyet yüksek olmaktadır. Tablo 1. Miktar İskontolu Modelde Maliyet Karşılaştırması Sipariş Miktarı Sipariş Maliyeti Elde Bulundurma Maliyeti Satın Alma Maliyeti TOPLAM 15 150 150 12500 12800 50 45 500 11750 12295 100 22 1000 11500 12522 2. BÖLÜM BİLGİ PAYLAŞIMI VE TEDARİK ZİNCİRİ ORTAKLIKLARI Bu bölümde, etkin bir tedarik zinciri kurmak için bilgi paylaşımının önemi ve kırbaç etkisinin yol açtığı belirsizlikler anlatılacak, uygulamamızda kullanılacak olan model açıklanacaktır. 2.1. TEDARİK ZİNCİRİ BELİRSİZLİĞİ Üretim ve bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişme, artan maliyet baskıları ve müşterilerden gelen güçlü taleplerden dolayı, iş hayatında küreselleşme de süratle artmıştır. Geleneksel üretim-dağıtım teknikleri çarpıcı bir biçimde değişmiştir. Bunun sonucu olarak, birçok firma değişik üretim ağlarını farklı ülkelere yaymış veya yeniden tasarlamışlardır. Tedarikçiler, imalatçılar, perakendeciler ve diğer benzer iş grupları arasındaki ortaklıklar, geleneksel pazar yapısını değiştirmiştir. Literatürde tedarik zinciri, sık sık lojistik ağı olarak nitelendirilse de, tedarik zinciri yönetimi, işbirliği ve bilgi paylaşımı sayesinde, zincirdeki tüm üyeler üzerinde uzun süreli faydayı vurgular. Tedarik zinciri yönetimi, lojistik ağındaki farklı üyeler arasında işbirliği kurarak veya iş ortaklıkları yaratarak, bütün üyeler için kazanç sağlamaya yardımcı olur. Tedarik zincirindeki bilgi paylaşımı, iş bağlantılarında çok büyük avantaj sağlar. Bir tedarik zinciri ortaklığı, tedarik kanallarındaki iki bağımsız üye arasında, toplam maliyette ve stoklarda azalmayı sağlama amacıyla ileri seviyede bilgi paylaşımıyla kurulan ilişkidir.1 Bu ortaklık, içerdiği üyeleri için kazanma sözü vermektedir. Bu araştırmada, analitik bir model kurarak tedarik zinciri ortaklıklarının getirdiği fayda gösterilecektir. Ortaklıklar, 1 Zhenxin Yu, Hong Yan ve T.C. Edwin Cheng, “Benefits of Information Sharing with Supply Chain Partnerships [Tedarik Zinciri Ortaklıkları ile Bilgi Paylaşımının Faydaları]”, Industrial Management & Data Systems, 101 (3), 2001, 114. 39 zincirdeki iki komşu üye arasındaki farklı seviyelerdeki bilgi paylaşımı temeline dayalıdır. Bir üretim dağıtım zincirindeki belirsizlikler genellikle stoklardan kaynaklanır. Etkin bir stok kontrol politikasını formüle etmek için sistemdeki belirsizliklerin tanımlanması gerekir. Geleneksel lojistik çalışmalarında, tedarik zinciri çoğu zaman çoklu stok sistemi olarak düşünülür. Bir tedarik zincirini etkileyen üç ayrı kaynak bulunmaktadır: tedarikçiler, imalatçılar ve müşteriler. Belirsizliklerin sebebi, stok artışını zorunlu kılan geciken teslimatlar, makinelerdeki aksaklıklar ve bozukluklar, siparişlerdeki dalgalanmalar vb. gibi olumsuzluklardır. Belirsizlikler tedarik zincirinde, sipariş değişkenliğinin yarattığı kuvvetli bir formda çoğalırlar; bu da, aşırı emniyet stokuna, artan lojistik maliyetlerine ve kaynakların yetersiz kullanımına yol açmaktadır. Bir tedarik zincirinde, zincirin her üyesi kendi altındaki üyenin ürün talebinin tahminini yapmalıdır. Bu tahminleri kendi üretim planlama, stok kontrolü ve malzeme ihtiyaç planlaması faaliyetleri için kullanacaktır. Genellikle, talep tahminleri talep değişkenliği olarak tanımlanabilecek bazı belirsiz terimler içerir. Tedarik zinciri uygulamalarında gözlenen önemli bir fenomen, üst sıradaki üyenin talep değişkenliğinin alt sıradaki üyeninkinden büyük olmasıdır. Bu etki, ilk bölümde anlattığımız üzere Procter & Gamble (P&G)’daki lojistik yöneticileri tarafından bulunmuş ve “kırbaç etkisi” olarak adlandırılmıştır. Son yıllarda, bu konu birçok imalatçı, dağıtıcı ve perakendeci için önemli bir konu olmuştur. Temel olarak, kırbaç etkisi büyük oranda sipariş değişkenliği yüzünden gerçekleşir. Lee, Padmanabhan ve Whang’e göre, kırbaç etkisinin nedenleri olarak, talep tahmini, toplu sipariş (order batching), fiyat dalgalanması ve şişirilmiş sipariş (rationing game) gösterilebilir.2 Bunlar kısaca şu şekilde açıklanabilir: 2 Hau L. Lee, V. Padmanabhan ve Seungjin Whang, “Information Distortion in a Supply Chain: The Bullwhip Effect [Bir Tedarik Zincirinde Bilginin Bozulması: Kırbaç Etkisi]”, Management Science, 50 (12), 2004, 1877. 40 1) Talep Tahmini: Firmalar, talep tahminlerini yaparken geçmiş sipariş bilgilerini kullanırlar. Müşterilerden gelen bu sipariş bilgisi, talebi doğrudan etkilemez. Bu bilgi, tedarik ihtiyaçlarını geçmiş talep bilgisi, servis seviyesi politikaları ve sipariş sürelerinin bir fonksiyonu olarak belirlemek için kullanılır. Bu tahminler tedarik zincirinde ne kadar üst seviyelerde kullanılırsa, değişkenlikleri de o kadar artacaktır. Çünkü uzun sipariş süreleri, emniyet stoklarının da yüksek olmasını gerektirecektir, bu da, kırbaç etkisinin kötüleşmesine sebep olur. Tahminlerin zincirde bu şekilde düzeltilerek ilerlemesi yerine doğrudan müşteriden talep alma yöntemi kullanılmalıdır. Bunun için müşteri taleplerine ilişkin verilerin zincir boyunca paylaşıldığı “bilgi zenginleştirilmiş” (information enrichment) tedarik zinciri modeli kullanılabilir.3 Geleneksel tedarik zinciri ile bilgi zenginleştirilmiş tedarik zinciri arasındaki temel fark bilgi zenginleştirilmiş tedarik zincirinde her zincir üyesinin kendi tahminini nihai tüketicinin siparişine bağlı olarak yapmasıdır. Talep tahminlerindeki hataların getireceği sorunları azaltmak için tedarikçi kontrollü stok yönetimi de (VMI) kullanılabilecek yöntemlerden birisidir. 2) Toplu Sipariş (Order Batching): Birçok firma Malzeme İhtiyaç Planlama (MRP) sistemlerini veya stok seviyelerini periyodik olarak kontrol ederler ve bu yüzden, siparişlerini de periyodik olarak verirler. Periyodik şekilde verilen toplu siparişler, ayrıca sipariş ve nakliye maliyetlerini azaltmaya da yardımcı olur. Tedarikçi uzunca bir süre sipariş almazken, bir anda toplu şekilde sipariş alınca, bu kırbaç etkisini artıracaktır. İşletmeler daha sık ve küçük partiler halinde sipariş vererek kırbaç etkisini azaltabilirler. Toptan sipariş vermenin daha az maliyetli olduğu durumlarda işletmeler bir tedarikçiden ya da komşu tedarikçilerden az miktarlarda çok çeşitte ürünler alabilirler. Aynı şekilde birbirine yakın müşterilere dağıtım aynı günlerde yapılabilir. Bu şekilde, haftalık yapılan dağıtımlar günlük dağıtımlara indirilebilir. 3 R. Mason-Jones, D.R. Towill, “Information Enrichment: Designing The Supply Chain For Competitive Advantage [Bilgi Zenginleştirilmesi: Rekabetçi Avantaj İçin Tedarik Zinciri Tasarımı]”, International Journal of Supply Chain Management, 2 (4), 1997, 137. 41 3) Fiyat Dalgalanması: Toptancılar tarafından sunulan geçici fiyat indirimleri, promosyonlar ve ödeme kolaylıkları, alt sıradaki zincir üyelerini satın alma sırasında heveslendirecektir. Fiyat indirimlerinden yararlanmak isteyen firmalar ihtiyaçlarından daha fazla ürün alacaktır. Bu durum, elde bulundurma maliyetlerine bağlı olarak, büyük miktar alımlarında faydalı olabilir. Bu tip fiyat dalgalanmalarına bağlı olarak talepte anlık artışlar olduğundan, üst sıradaki tedarik zinciri üyesinin, gerçek müşteri talebini elde etmesi imkânsızdır. Bu yüzden, fiyat indirimlerinin seviyesi ve sıklığı kontrol altında tutulmalıdır. VMI sistemi, ürünlerde yapılan iskontolardan ve fiyat değişkenliğinden kaynaklanacak ani talep değişikliklerine cevap vermede etkili bir yöntemdir. Müşterilerin stoklama amacıyla alımlarına sebep olabilecek fiyat indirimlerinin seviyesini ve sıklığını kontrol altında tutmak için kullanılabilir. 4) Şişirilmiş Sipariş (Rationing Game): Bir ürünle ilgili kıtlık baş göstermişse ve siparişler kısmen karşılanabiliyorsa, müşteriler bu kısıtlı üründen daha fazla pay alabilmek için ihtiyaçlarından daha fazla sipariş verebilirler. Kıtlık sona erdiğinde, verilen siparişler iptal edilecektir. Bu özellikle, müşteriler birden çok tedarikçiye sipariş verdiği zaman sorun olmaktadır çünkü ilk sipariş karşılandığı zaman, diğer siparişler iptal edilir. Bu durumda, gerçek talebi öğrenmek imkânsızdır, bu da kırbaç etkisini tetikleyecektir. Kırbaç etkisi, işbirliği içerisinde olmadan alınan kararların bir kanıtıdır; yani tedarik zincirinin üyeleri zincirin diğer parçalarındaki kararlar hakkında bilgi sahibi olmadan karar almaktadırlar.4 Bu etkiyi ortadan kaldırmak için, belirsizliği yok etmek amacıyla tedarik zinciri üyeleri arasında bilgi paylaşımı artırılmalıdır. Elektronik Veri Değişimi (Electronic Data Interchange – EDI) teknolojisi sayesinde dikey bilgi paylaşımı kullanmak, tedarikçilerin teslimat performansını geliştirebilir ve tedarik zinciri sisteminin performansını 4 Andreas Hammer, Enabling Successful Supply Chain Management: Coordination, Collaboration, and Integration for Competitive Advantage [Başarılı Tedarik Zinciri Yönetimi Oluşturmak: Rekabetçi Avantaj için Koordinasyon, İşbirliği ve Entegrasyon], (Mannheim University Press, 2006), 91. 42 mükemmel bir şekilde artırabilir. Bilgi entegrasyonunun artan önemi, stratejik tedarik zinciri ortaklıkları kurmak üzerine de dikkati çekmektedir. Kırbaç etkisini azaltıp iş performansını artırmak için şunlara dikkat etmek gerekir:5 1) Öngörülen talep ve gerçek talep bilgisini alırken oluşan çevrim süresini azaltmak, 2) Bir ürünün gerçek talebini mümkün olduğunca gerçek zamanlı bir temele dayalı olarak izlemek, 3) Tedarik zincirinin her aşamasındaki ürün talep biçimlerini anlamak, 4) Paylaşılan talep bilgisiyle işbirliği sıklığını ve kalitesini artırmak, 5) Bilgi akışında gecikmeler yaratan bilgi kuyruklarını azaltmak veya yok etmek, 6) Tedarik zincirine talep yığınları getiren stok yenileme yöntemlerini yok etmek, 7) Talebin doğrudan yığılmasına yol açan müşteri teşviklerine son vermek, 8) Müşterilerin siparişleri ertelemelerine sebep veren teşvik promosyonlarını azaltmak, 9) Satışlarda yığılmalara yol açacak geçici indirim promosyonları yerine ürünleri sürekli iyi fiyatlarla sunmak, 10) Müşteri siparişlerindeki azalmaları veya iptalleri belirlemek ve ortadan kaldırmak, 11) Nihai müşteri talebini önce planlayarak sonra gerçek talepleri kullanarak, tedarikçi kontrollü stok yönetimine (VMI) geçmek. 5 R. Michael Donovan, “Supply Chain Management: Cracking the Bullwhip Effect [Tedarik Zinciri Yönetimi: Kırbaç Etkisini Çatlatmak]”, Material Handling Management, 57 (10), 2002/2003, A45. 43 2.2. DESANTRALİZE (MERKEZKAÇ) KONTROLÜN YETERSİZLİĞİ Modern örgüt yönetim teorisi, karar yetkisi dağıtımının, büyük bir örgütü yönetmek için, etkin bir yol olduğunu önerir. Kararları zamanında, etkin olarak verebilmek için, karar yetkisi, tam karar noktasında olan ve etrafındakiler hakkında uzman bilgisine sahip olan kişiye verilmelidir. Bir tedarik zincirinde, katılımcılar farklı örgütlere ait olabilirler (aynı şirket içerisinde veya farklı şirketlerde). Her üyenin kontrol politikaları oluşturmak için kendi karar yetkisi vardır. Örneğin, bir üye maliyetleri veya faydaları optimize etmek için tek bir karar verici gibi davranır. Bu yüzden, tedarik zinciri, yetki dağıtımının olduğu yani desantralize bir tarzda yönetilir. Bu tarz, merkezleşmeden uzak kontrolün yarattığı bir sorun ise, her üyenin kendi performansını optimize etmesine karşın bütün sistemin optimum performansa ulaşamayabileceğidir. Örneğin, çok seviyeli bir tedarik zincirinde, üyelerden biri stoklarını azaltmaya karar verdiği zaman, hizmet seviyesini korumak için, stok baskısı üst katlardaki üyelere (ya da tedarikçilere) doğru ilerler. Eğer bu söz konusu üyenin performans gelişimi, sadece diğerlerinin stoklarını mümkünse, bütün sistem için bir ilerlemeden söz etmek artırmayla mümkün olmayacaktır. “Kırık” bir tedarik zinciri, bir partinin stok indirimini telafi etmek için bir diğer üyede stok artışına sebep olur. Yetki dağıtımındaki bu eksiklik alıcılar ve tedarikçiler arasında ortaklık ilişkilerine yol açmıştır. Bu yüzden, beklenmektedir ki eğer tedarik zincirinin her üyesi diğer üyeler hakkında daha fazla bilgi sahibi olursa ve birbirlerini stratejik ortak olarak görürlerse, her üyenin kontrol politikasına bağlı optimum performansa ulaşmak daha kolay olur. Desantralize tedarik zincirlerindeki farklı üyelerin optimum kontrol politikalarını incelemek amacıyla çeşitli modelleme araştırmaları yapılmıştır. Birçok araştırma, merkezleşmiş bilginin, desantralize olmuş tedarik zincirinin performansını geliştirdiğini önerir ve bilgi işbirliği altında farklı kontrol politikaları incelenmiştir. Bu konuda araştırmalar yapmış olan Fiala’ya göre, 44 kırbaç etkisi, desantralize karar mekanizmasının zayıf tedarik zinciri performansına yol açtığını gösteren en önemli kanıttır ve bu zayıflığı ortadan kaldırmak için bilgi teknolojilerinin gerekliliğini savunmaktadır.6 2.3. BİLGİ PAYLAŞIMI VE ORTAKLIK Belirsizliklerin nedeni sistem hakkındaki mükemmel bilginin korunamamasıdır. Her üye kendisiyle ilgili mükemmel bilgiye sahip olsa da, diğer üyeler hakkındaki bilgi eksikliği sebebiyle belirsizlikler oluşur. Belirsizlikleri azaltmak için, tedarik zinciri üyesinin diğer üyeler hakkında daha fazla bilgi edinmesi gerekir. Eğer üyeler, bilgi paylaşmaya razıysa, her biri diğer üyeler hakkında daha fazla bilgi edinecektir. Bu yüzden, bütün sistemin performansı artacaktır çünkü bilgi paylaşımıyla her üye gelişme kaydedecektir. Tedarik zinciri üyeleri arasındaki bilgi artırımı amaçlı bu işbirliğine, tedarik zinciri ortaklığı denir. Ortaklıkla beraber, tedarik zincirindeki kırbaç etkisinin olumsuz etkisi azaltılabilir veya ortadan kaldırılabilir çünkü tedarik zinciri üyelerinin belirsizlikleri azaltmak için daha fazla bilgi paylaşmalarına yardımcı olur. Desantralize kontrolün yetersizliği ayrıca belirsizliklerle ilgilidir. Bu yüzden, bilgi paylaşımıyla, desantralize tedarik zinciri, merkezleşmiş yani santralize kontrol altında optimum performansına ulaşabilir. Endirekt talep bilgisine dayalı olan birden çok talep tahmininden kaçınmak için, nihai tüketicinin talep bilgisinin üst sıralardaki üyelerle paylaşılması önerilir. 1. Bölümde anlattığımız Tedarikçi Kontrollü Stok Yönetimi (VMI), bilgi paylaşımında bir adım daha öne çıkacaktır. VMI ile tedarikçiler, müşterinin stoklarını doğrudan yönetme şansına sahip olacaklarından, talep bilgisiyle beraber stok bilgisini de elde edeceklerdir. 6 P. Fiala, “Information Sharing in Supply Chains [Tedarik Zincirlerinde Bilgi Paylaşımı]”, Omega, 33 (5), 2005, 419. 45 Paylaşılabilecek bilgi türlerini şu şekilde sıralamak mümkündür:7 1) Stok Seviyesi: Bu, hammadde, işleme sırasındaki ürün, bitmiş ürün ve yola çıkmış ürün gibi her türlü stoku içermektedir. 2) Satış Verileri: Güncellenen satış verileri, bozulan talep bilgisinin olumsuz etkilerini azaltacaktır. 3) Satış Tahmini: Firmalar planlarını tahminlerine göre yaptıklarından, bu beklentilerini paylaşmaları önemlidir. Eğer satış verileri paylaşılırsa, tedarik zincirindeki her firma nihai satış verilerine göre kendi tahminlerini oluşturabilir. Ancak, farklı yöntemler farklı sonuçlara yol açacaktır. 4) Sipariş Durumu: Bu, daha çok müşteri hizmetine olumlu etki edecektir ve tedarik zincirindeki belirsizliği azaltacaktır. 5) Üretim ve Teslimat Programı: Eğer üretim ve teslim programları paylaşılırsa, zincirdeki farklı üyeler bütün işlemi destekleme amacıyla kendi işlemlerini aynı sıraya koyabilirler. 6) Kapasite: Kapasite bilgisini, özellikle üretim ve ulaşım kapasitelerini paylaşmak, siparişlerin şişirilmesini engelleyecektir ve tedarik zinciri planlamasına katkıda bulunacaktır. 7) Performans Ölçüleri: Kalite verisi, sipariş süreleri, gecikme süreleri ve servis performansı gibi ölçüleri içermektedir. Bilgi paylaşımının bir diğer önemli yönü, paylaşılan bilginin kalitesidir. Kaliteyi, müşteri ihtiyaçlarını karşılayan bir ürün ya da hizmetin kendine has özelliklerinin derecesi olarak tanımlayabiliriz. Tedarik zinciri yönetiminde, bilginin kalitesini, bilginin her zincir üyesi tarafından nasıl algılandığına ve kullanıldığına bağlı olarak tanımlayabiliriz. Miller, bilginin kalitesini gösteren on ayrı boyutu şu şekilde sunmuştur8: 7 Hau L. Lee ve Seungjin Whang, “Information Sharing in a Supply Chain [Bir Tedarik Zincirinde Bilgi Paylaşımı]”, International Journal of Technology Management, 20 (3/4), 2000, 375-381. 8 Holmes Miller, “The Multiple Dimensions of Information Quality [Bilgi Kalitesinin Çoklu Boyutları]”, Information Systems Management, 13 (2), 1996, 79-81. 46 1) İlgi: Bilginin ne ile ilgili olduğu tanımlanmalıdır. Bu, konuyla ilgisi olmayan bilginin kötü kalitede olduğunu göstermez, sadece konu dışı olduğunu gösterir. 2) Doğruluk: Bilgi temelde yatan gerçekleri yansıtmalıdır. Bilgi, amacına göre fazla doğru olursa sorunlar oluşacaktır ve aşırı bilgi yüklemesi yaşanacaktır. 3) Zamanlama: Bilgi, nadiren zamana uygun olacaktır ve zaman geçtikçe değer kaybedecektir. 4) Tamamlanmışlık: Bilginin tamamlanmış olması önem taşır. 5) Tutarlılık: Bilgi tutarlı değilse, doğru da değildir ve/veya eski bir bilgidir. 6) Biçim: Bilginin sunulma şekli biçimini gösterir. 7) Erişilebilirlik: Bilgiye erişilebilirlik arttıkça, bilginin kalitesi de artar. İhtiyaç duyulduğunda erişilemeyen bilginin değeri yoktur. 8) Uygunluk: Bu, bilginin çeşitli araçlarla nasıl işlem görebileceğini ve diğer bilgilerle nasıl birleştirilebileceğini gösterir. 9) Güvenlik: Bilgi hem hırsızlara karşı hem de doğal felaketlere karşı güvenli olmalıdır. 10) Geçerlilik: Bilgi, doğruluğu ispatlanabildiği zaman geçerlidir. 2.4. ARAŞTIRMA YÖNTEMİ Bilgi paylaşımlı modellendirmek desantralize bir ortaklıkların amacıyla tedarik bir yararlarını perakendeci zinciri göstermek ve kullanıyoruz. için, ortaklığı bir üreticiden Farklı bilgi oluşan paylaşımı durumlarındaki üç tür ortaklığı tarif etmek amacıyla üç seviyede bilgi entegrasyonu tanımlamamız gerekmektedir. Bundan sonra, modelleme analizinin temel taşı olarak bir maliyet minimizasyon modeli formüle edilir. Bu temel modeli, her tedarik zinciri üyesinin üç ayrı seviyede bilgi paylaşımındaki optimum stok politikalarını ortaya çıkarmak amacıyla kullanırız ve üç adet 47 bilgi entegrasyon seviyesindeki stok ve maliyet indirimlerini karşılaştırarak kazançları gösteririz. Örneğin, hem perakendeci hem de imalatçı kazançlı olacaktır ve en azından biri daha avantajlı durumda olacaktır. Bu yüzden, bilgi paylaşımı temelli ortaklığın desantralize bir tedarik zincirinin toplam performansını artıracağı sonucuna ulaşırız. Bilgi paylaşımının farklı durumlarına ve sipariş bilgisi koordinasyonuna göre perakendeci ve üretici arasındaki ortaklık şu entegrasyon seviyelerinden biriyle açıklanır.9 1) 1. Seviye: Bu seviye, desantralize kontroldür. Tedarik zincirinin değişik bölümlerindeki stoklar bağımsız olarak kontrol edilir. Perakendeci ve üretici arasında ne bilgi paylaşımı ne de sipariş verme koordinasyonu vardır. Hem perakendeci hem de üretici stok kararlarını kendi tahminlerine göre verirler. Perakendeci müşteri talep bilgisini kullanır ve üretici de perakendecinin sipariş bilgisini kullanır. Her ikisinin de temel stok politikası uyguladığını varsayıyoruz. Temel stok politikası periyodik gözden geçirmeli (s, S) türündedir, yani; eğer her dönemdeki stok seviyesi, yeniden sipariş noktası s’den düşükse, stok seviyesini sipariş üst seviyesi (order-up-to-level) olan S’ye çıkarmak için sipariş verilecektir. Buradaki sipariş üst seviyesi esnek değilse, yani her dönem yeniden hesaplanmıyorsa stok seviyesinde sorunlar oluşacaktır. Her dönem benzer miktarlarda satışların yapıldığı durumlarda, sabit sipariş üst seviyesi miktarı stoklarda dengeyi sağlayacaktır. Ancak talebin değişken olduğu durumlarda, sipariş üst seviyesinin her dönem yapılan tahminlerle tekrardan hesaplanması gerekecektir. 2) 2. Seviye: Bu seviyeye, koordinasyonlu kontrol denilebilir. İki komşu üyenin stoku, müşteri sipariş bilgisini paylaşarak koordine edilir. Bu durumda, üretici perakendecinin sipariş bilgisiyle beraber müşteri talep bilgisini de alacaktır ve mevcut müşteri talep bilgisi ve perakendecinin sipariş bilgisine dayalı stok kararını verecektir. Bu seviyede, üretici perakendecinin verdiği 9 Yu, Yan ve Cheng, 116. 48 sipariş bilgisi ile son müşteri talep bilgisini karşılaştırarak bir analiz yapabilir ve bu analizin sonuçlarına göre stok yönetim kararlarını verebilir. Şekil 8. Bilgi Paylaşım Seviyeleri10 3) 3. Seviye: Bu durum, “santralize kontrol” şeklinde adlandırılır. Bu durumda, desantralize tedarik zinciri, santralize kontrol altında elde edilebilecek optimum performansa ulaşabilir. Elektronik Veri Değişimi tabanlı bu durumda, hem perakendeci hem de imalatçı müşteri talep bilgisini senkronize olarak elde edebilir. Tedarikçi kontrollü stok yönetimi (VMI) bu sisteme adapte edilebilir. Bu da demektir ki; üretici perakendecinin stok kararlarını da kendi stok kararlarıyla verebilme inisiyatifine sahiptir. Bu durumda, üretici perakendeciden gelen sipariş bilgisine bağlı olmayacak, bunun yerine son müşteri talebini doğrudan kullanabilecektir. Perakendecinin ürün için sipariş vermesine gerek yoktur çünkü üretici son müşteri talep 10 Z. Yu, H. Yan ve TCE Cheng, “Modelling The Benefits Of Information Sharing-Based Partnerships In A Two-Level Supply Chain [İki Seviyeli Bir Tedarik Zincirinde Bilgi Paylaşımı Tabanlı Ortaklıkların Faydalarını Modellemek]”, Journal of the Operational Research Society, 53, 2002, 438. 49 bilgisinden faydalanarak oluşturacağı esnek sipariş üst seviyesi değerleriyle perakendeci yerine stok kararlarını almaktadır. Tez uygulamamızda kullanacağımız model bu seviyededir. 2.4.1. SANTRALİZE KONTROL ALTINDAKİ POLİTİKALAR 3. Seviyede, santralize kontrol altında, hem perakendeci hem de üretici her dönemdeki müşteri talep işlemlerini bilmektedirler. Bu aralarında kurulacak bir EDI sistemiyle sağlanabilir. Günümüzde, İnternet vasıtasıyla oldukça düşük maliyetle bu tip bir sistem kurularak, bilgilerin anlık olarak paylaşılması sağlanabilir. Üretici, perakendeciye stok politikasını kurmada yardımcı olabilir ve kendi stoklarına da VMI politikası sayesinde karar verebilir. Bu demektir ki, iki ortağın stok politikaları sadece müşterilerin talep işlemlerine bağlıdır. VMI politikası üreticinin, perakendeciye stok kararlarında yardımcı olmasını önerir, bu yüzden perakendecinin stok yenilemek için sipariş vermesine gerek yoktur. Santralize bilgi paylaşımı senaryosunda üretici, müşteri talep bilgisine dayanarak kendisinin ve perakendecinin stok kontrol kararlarını verir. Üretici kendi stok politikasını müşteri talep bilgisini kullanarak yapar. Üretici, t döneminde, Rt birim ürünü perakendecinin stok yenileme miktarı olarak teslim eder. Ancak, bu Rt perakendecinin sipariş bilgisine değil müşteri talebi Dt’ye bağlı olmalıdır. Üreticinin şarta bağlı ortalama ve varyansı şu şekilde hesaplanır; Lm +11 − φ k φ (1 − φ Lr + 1)φ (1 − φ Lm + 1) φ Lr + 2 (1 − φ Lm + 1) + Mt = d ∑ + Dt (1 − φ ) (1 − φ )2 k = 1 1 − φ Vt m Lm + 1 L r + 1+ i 2 = ) ∑ (1 − φ (1 − φ ) 2 i = 1 σ2 50 ve üreticinin optimum sipariş üst seviye miktarı; Stm = Mt + Km Vt 11 (2-1) 2.5. MODELİN GETİRDİĞİ AVANTAJLAR Modeli kullanarak, zincirdeki iki üyenin, optimum hedef stok seviyelerini kullanarak, ortalama stok seviyelerini ve beklenen stok maliyetlerini analiz edebiliriz. Bilgi paylaşımının faydaları, 2. seviye ve 3. seviyedeki ortalama stok seviyelerini ve beklenen maliyetleri 1. seviyedekilerle karşılaştırarak gösterilir. Yu, Yan ve Cheng’in yaptığı bir çalışmaya göre modelin analizinden çıkan faydalar şunlardır:12 1) Perakendecinin Kazançları: Perakendecinin hedef stok seviyesi, ortalama stok seviyesi ve beklenen stok maliyetleri 2. seviyede 1. seviyedekiyle aynı kalıyor. Bu sonuca göre, perakendeci müşteri sipariş bilgilerini üretici ile paylaşarak hiçbir gelişme elde edememektedir. Bunun sebebi, perakendecinin müşteri talebini zaten bilmesi ve daha fazla elde edebileceği bilgi olmamasıdır. 3. seviyedeyse perakendecinin performansı ilerleyebilir. Bunun sebebi de, perakendecinin teslim süresinin, üreticinin tedarik güvenilirliğindeki artış sebebiyle kısalmasıdır. Eğer üreticiden herhangi bir bilgi gelmezse, perakendeci teslim süresini üreticinin sipariş işleme, üretim ve teslimat süresi tahminlerini kullanarak hesaplar. 3. seviyedeki tedarik zinciri ortaklığı üreticinin perakendeciyle teslim süresi bilgisini paylaşmasına izin verir. Bu da, perakendecinin teslim süresinde azalmaya yol açar veya hatta üreticinin tedarikçinin teslim süresini kısaltmasına yardımcı olur. Bu yüzden, bilgi paylaşımlı bu ortaklıktan perakendeci hem stok seviyelerinde hem de beklenen maliyette fayda 11 Yu, Yan ve Cheng, Modelling the, 442. 12 Yu, Yan ve Cheng, Benefits of, 117. 51 sağlayabilir. Ayrıca, stok yönetimini artık üretici yapacağından, perakendecinin talep tahminiyle uğraşmasına da gerek kalmaz. 2) Üreticinin Kazançları: Üreticinin optimum hedef stok seviyesi, ortalama stok seviyesi ve beklenen stok maliyetleri bilgi entegrasyonu arttıkça düşmektedir. 2. seviyede, perakendeci müşteri talep bilgisini sipariş zamanında üreticiyle paylaşır, böylece üretici müşteri talebinden kaynaklanan sipariş belirsizliğinin bir kısmını azaltmış olur. 3. seviyede, tedarikçi kontrolünde stok yönetiminin adaptasyonuyla, üreticinin karar almasında müşteri talebi belirsizliği kalmamaktadır. Bilgi paylaşımı arttıkça, üretici perakendeciden daha çok fayda sağlamaktadır. Bu yüzden, üretici perakendeciyi bilgi paylaşımına ikna etmek için fiyat indirimi, promosyonlar, lojistik maliyetlerini paylaşma gibi çeşitli yöntemler düşünmelidir. Bilgi paylaşımlı tedarik zinciri ortaklığında, hem perakendeci hem de üretici kazançlıdır ve en azından biri ki bu durumda üretici, daha iyi durumda olmaktadır. Üretici elde ettiği bilgileri kullanarak, stoklarındaki dengeyi bulacaktır. Ortaklık, tedarik zincirinin toplam performansına katkıda bulunur. Zincir ne kadar performanslı olursa, o kadar çok verim alınacaktır. Tedarik zinciri yönetiminde önemli olan zincirdeki tek bir firmanın kazanmasından çok, zincirin toplam performansının yüksek olmasıdır. Zincirdeki üyelerden birindeki sorunlar sırayla diğerlerini de etkileyecektir. Bu durumdan kaçınmak için, tedarik zinciri yönetiminin etkin bir şekilde yapılması zorunludur. Yu, Yan ve Cheng’in bu modeli kullanarak yaptıkları araştırma kapsamında, elektronik parçalar üretip, dağıtan Hong Kong merkezli L&TT firmasında bir uygulama yapılmıştır.13 Bu uygulamaya göre, cep telefonu bileşenlerinin önemli bir tedarikçisi olan L&TT, pazardaki artan talepleri daha kısa teslimat süresiyle karşılamak istemiştir. Bu sebeple, altı hafta olan teslimat süresini iki haftaya indirmek için stok seviyesini artırmıştır. Ancak buna rağmen, müşteri siparişlerinin teslimatında bir iyileşme gözlenmemiş, ayrıca hammaddeler birikmiştir. Modelde, firma üretici olarak düşünülmüş ve 13 Aynı, 118. 52 optimum stok yönetimi araştırılmıştır. Buna göre; 3. seviyedeki bilgi paylaşımıyla ortalama stok seviyesinde ve beklenen stok maliyetlerinde ciddi oranlarda düşüş yaşanmış, firmanın aşırı stok tutmasının müşteri hizmetini olumlu olarak etkilemediği anlaşılmıştır. 3. BÖLÜM UYGULAMA Bu bölümde, ilk iki bölümde anlatılanların ışığında, etkin bir Tedarik Zinciri Yönetimi ile stok bulundurma maliyetlerinin ne şekilde etkilendiği, ADLI Ergürden Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de yapılan bir uygulama çalışması ile anlatılacaktır. 3.1. ÇALIŞMANIN AMACI Bu çalışmada, bir tedarik zinciri ortaklığı kurularak ADLI Ergürden A.Ş. firmasının karşılaştığı avantajlar ortaya çıkarılacaktır. Öncelikle, firmanın mevcut durumu analiz edilecek, ürün akışı incelenecek ve firmanın şu anki performansı görülecektir. Bundan sonra, kurmuş olduğumuz tedarik zinciri yönetimi yaklaşımı ile mevcut performansın nasıl iyileştirilebileceği analiz edilecektir. Bunun için, firmanın ithal ettiği ürünlerden ATE Orijinal Fren Sistemlerinden 5 farklı fren balatasının stok akışları incelenerek, tedarik zinciri yönetiminin bu örnek ürünlerde ne gibi etkileri olduğu araştırılacaktır. ADLI Ergürden Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin temelleri 1949’da Beyoğlu’nda kurulan “TÜRK OTO – FİRUZAN ADLI MÜESSESESİ” ile atılmıştır. 1949 yılında ticaret hayatına kamyon ithalatı, otomobiller için voltaj regülatörü, diferansiyel parçaları, Energit fren balataları ithalatı ile başlayan firma, 1960 senesinde isim değiştirerek RATAŞ adını almıştır. 1960 – 1964 arası faaliyetlerine devam eden firma, 1963 senesinde ALFRED TEVES Gmbh – ATE ile anlaşma yaparak firmanın Türkiye Mümessilliğine başlamıştır. 1964 senesinde ADLI MÜESSESESİ KOLLEKTİF ŞİRKETİ olarak isim değiştiren firma, 1969 yılında Harbiye’deki ADLI HAN binasına taşınmış, 1974 senesinde de günün ekonomik gerekliliklerinden dolayı ismini ADLI MOTORLU ARAÇLAR TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ olarak değiştirmiştir. 1996 senesinde firma, ADLI ERGÜRDEN OTOMOTİV SANAYİ 54 VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ olarak yeni adını almış ve Balmumcu’daki yeni binasına taşınmıştır. ADLI Ergürden A.Ş., 1963’ten beri ATE Orijinal Fren Sistemleri’nin Türkiye Mümessilliğini sürdürmekte ve ürün çeşitleri arasında orijinal fren aksamı üreticisi olan ve 1999’dan beri ürün tedarik ettiği FAG – FTE Hidrolik Fren Sistemleri, SEBRO Fren Disk ve Kampanaları, orijinal balata ikaz fişleri ve çeşitli sensörler üreten GST (German Sensor Technology) Sensörleri, orijinal motor kayışları üreticisi olan CONTITECH Triger – Kanallı – V Kayışları, BREMBO Performans Fren Sistemleri, MOVIT Performans Fren Sistemleri, OMNI COMPETITION Spor Fren Diskleri ve Balataları ile ROESCH Carbon Fiber Spor Fren Balataları ve Diskleri de bulunmaktadır. Bu ürünlerin haricinde ADLI Ergürden, devlet İhalelerine katılarak gerek yurt dışı tedarikçilerinden gerekse yurt içi tedarikçilerinden ürün tedariki yaparak her türlü ağır vasıta, iş makinesi, ticari araç ve binek araç için yedek parça temini yapmaktadır. Firma, distribütörlüğünü yaptığı firmalardan BREMBO firması ile 1999 yılında, GST ve ROESCH firmaları ile 2002 yılında, CONTITECH ve OMNI COMPETITION firması ile 2004 yılında, FTE – FAG ve SEBRO firmaları ile 2005 yılında anlaşmaya vararak Türkiye Distribütörlüğünü almıştır. ADLI Ergürden, ithalat faaliyetlerinin dışında çok küçük çaplı ihracat faaliyetlerinde de bulunmaktadır. Ama firma faaliyetleri iç pazara yöneliktir. Firmanın ayrıca Ankara ve Adana’da bir ofisi bulunmaktadır. Firma, Eylül 2003’te TÜV Denetçileri tarafından yapılan denetlemeler sonucunda “ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi” belgesini almaya hak kazanmıştır. 3.2. MEVCUT DURUMUN İNCELENMESİ Adlı Ergürden firması, mevcut sistemde stok bulundurma maliyetini hesaplamamaktadır. Firma, 15 günlük aralıklarla ürün bazında stok kontrolü yapmaktadır. Çalışmamızda, firma üretici olarak tanımlanacaktır. Gözlenecek 55 olan 5 adet ürünün yine seçilen tek bir müşteriyle olan stok akışları izlenmiştir. Firma, bina veya depo için herhangi bir kira ödememektedir. Eldeki nakit stoklara yatırıldığından başka alanlardaki gelir getirici yatırımlarda kullanılamaz. Böylece, herhangi bir mal ve hizmeti üretmek için belli miktarda diğer mal ve hizmetten vazgeçmek anlamına gelen Fırsat Maliyeti ile karşılaşılır. Ayrıca, depoda bulunan ürünlerin KDV giderleri, çalışanların maaşları, güvenlik masrafları, enerji masrafları gibi maliyetler bulunmaktadır. Bu maliyetlerin toplamı, stok bulundurma maliyetini ortaya çıkaracaktır. Çalışmamız için, firmanın ATE 602927, ATE 605405, ATE 607110, ATE 607115, ATE 607117 kod numaralı fren balatası ürünlerinin stok akışları, Ocak 2006 – Mart 2007 arasındaki stok akışları gözlenmiştir. TC Merkez Bankasının ihale yöntemiyle satılan hazine bonoları faiz listesinden faydalanarak gözlem süresi için geçerli olan yıllık nominal faiz %18,31 olarak hesaplanmıştır. Bulunan bu nominal faiz oranını reel faize çevirmek istersek; 1+ Nominal Faiz = (1 + Enflasyon) x (1 + Reel Faiz) 1 + % 18,31 = (1 + 0,973) x (1 + Reel Faiz) 1 + Reel Faiz = 1,07819 Reel Faiz = % 7,82 olarak hesaplanır. Stok akışlarını aylık olarak gözlemlediğimizden, bulunan bu reel faiz oranının aylığa çevrilmesi gerekir. Aylık Reel Faiz = % 7,82 / 12 = 0,00652 = % 0,652 56 Buna göre; stok akışının gözlemlendiği dönem boyunca gerçekleşmiş olan reel faiz aylık % 0,652’dir. İncelenen ürünlerdeki satış fiyatları değişken olduğu için gözlem süresi boyunca gerçekleşen ortalama birim fiyatları baz alınacaktır. Firmada gözlem süresi boyunca gerçekleşen enerji, çalışan ve güvenlik masraflarının toplamı 133.230 YTL’dir. Bu maliyet, 5 ürünün toplam depo kapasitesi olan 20.000 takıma bölünerek gözlem süresi boyunca gerçekleşen takım başına maliyet 6,6615 YTL bulunmuştur. Bunu da aylığa çevirecek olursak, 6,6615 / 15 = 0,4441 YTL bulunur. Firma, ayrıca stokta bulundurduğu ürünlerin KDV miktarlarını da peşinen ödemiştir. Bu durumda stokta bulundurduğu ürünlerin vergi maliyetleri de ortaya çıkmaktadır. Bunun için ürünlerin birim fiyatlarını KDV oranı olan %18 ile çarparak, ödenmiş KDV miktarları hesaplanır. Ürünlerin sigorta bedelleri üretici firma ATE tarafından karşılanmakta olduğundan, ADLI firmasının ürünler için ödediği bir sigorta bedeli yoktur. Ayrıca, söz konusu ürünlerin bozulma ve yıpranma gibi ihtimalleri olmadığından hurda maliyeti de yoktur. Buna göre, (Birim Fiyat + Maliyetler) x Reel Faiz formülünü kullanırsak; ATE 602927 ürünü için birim başına aylık stok bulundurma maliyeti; (35,45 YTL + 0,4441 YTL + (35,45 x %18)) x % 0,652 = 0,2756 YTL ATE 605405 ürünü için birim başına aylık stok bulundurma maliyeti; (35,89 YTL + 0,4441 YTL + (35,89 x %18)) x % 0,652 = 0,2790 YTL ATE 607110 ürünü için birim başına aylık stok bulundurma maliyeti; (59,74 YTL + 0,4441 YTL + (59,74 x %18)) x % 0,652 = 0,4625 YTL 57 ATE 607115 ürünü için birim başına aylık stok bulundurma maliyeti; (40,94 YTL + 0,4441 YTL + (40,94 x %18)) x % 0,652 = 0,3179 YTL ATE 607117 ürünü için birim başına aylık stok bulundurma maliyeti; (47,22 YTL + 0,4441 YTL + (47,22 x %18)) x % 0,652 = 0,3662 YTL olarak hesaplanacaktır. Tablo 2. İncelenen Ürünlerin Birim Başına Aylık Stok Bulundurma Maliyetleri Ürün Stok Bulundurma Maliyeti ATE 602927 0,2756 YTL ATE 605405 0,2790 YTL ATE 607110 0,4625 YTL ATE 607115 0,3179 YTL ATE 607117 0,3662 YTL Firmadan alınan verilere dayanarak, bu ürünler için Ocak 2006 – Mart 2007 arasındaki ortalama eldeki stok düzeyleri bulunmuş ve bunlar birim başına aylık stok bulundurma maliyetleriyle çarpılarak, aylık stok bulundurma maliyetlerine erişilmiştir. Firmanın, incelenen ürünler için ne kadar elde bulundurma maliyetine katlandığı Tablo 3-7’de görülmektedir. Bu maliyetler, firmanın stok yönetimi konusunda mevcut durumdaki performansını ortaya koymak için iyi bir göstergedir. 58 Tablo 3. ATE 602927 Ürününün Mevcut Durumdaki Stok Bulundurma Maliyetleri Dönem (Ay) Ortalama Eldeki Stok Düzeyi (Takım) Elde Bulundurma Maliyeti (YTL) Oca.06 377 103,9012 Şub.06 362 99,7672 Mar.06 337 92,8772 Nis.06 273 75,2388 May.06 217 59,8052 Haz.06 198 54,5688 Tem.06 153 42,1668 Ağu.06 93 25,6308 Eyl.06 34 9,3704 Eki.06 109 30,0404 Kas.06 86 23,7016 Ara.06 74 20,3944 Oca.07 69 19,0164 Şub.07 33 9,0948 Mar.07 227 62,5612 2642 728,1352 TOPLAM 59 Tablo 4. ATE 605405 Ürününün Mevcut Durumdaki Stok Bulundurma Maliyetleri Dönem (Ay) Ortalama Eldeki Stok Düzeyi (Takım) Elde Bulundurma Maliyeti (YTL) Oca.06 188 52,4520 Şub.06 138 38,5020 Mar.06 79 22,0410 Nis.06 150 41,8500 May.06 121 33,7590 Haz.06 72 20,0880 Tem.06 23 6,4170 Ağu.06 14 3,9060 Eyl.06 7 1,9530 Eki.06 259 72,2610 Kas.06 208 58,0320 Ara.06 199 55,5210 Oca.07 194 54,1260 Şub.07 95 26,5050 Mar.07 193 53,8470 1940 541,2600 TOPLAM 60 Tablo 5. ATE 607110 Ürününün Mevcut Durumdaki Stok Bulundurma Maliyetleri Dönem (Ay) Ortalama Eldeki Stok Düzeyi (Takım) Elde Bulundurma Maliyeti (YTL) Oca.06 37 17,1125 Şub.06 35 16,1875 Mar.06 25 11,5625 Nis.06 53 24,5125 May.06 45 20,8125 Haz.06 42 19,4250 Tem.06 27 12,4875 Ağu.06 7 3,2375 Eyl.06 14 6,4750 Eki.06 180 83,2500 Kas.06 137 63,3625 Ara.06 126 58,2750 Oca.07 107 49,4875 Şub.07 63 29,1375 Mar.07 16 7,4000 914 422,7250 TOPLAM 61 Tablo 6. ATE 607115 Ürününün Mevcut Durumdaki Stok Bulundurma Maliyetleri Dönem (Ay) Ortalama Eldeki Stok Düzeyi (Takım) Elde Bulundurma Maliyeti (YTL) Oca.06 31 9,8549 Şub.06 14 4,4506 Mar.06 22 6,9938 Nis.06 77 24,4783 May.06 56 17,8024 Haz.06 12 3,8148 Tem.06 21 6,6759 Ağu.06 6 1,9074 Eyl.06 10 3,1790 Eki.06 80 25,4320 Kas.06 43 13,6697 Ara.06 22 6,9938 Oca.07 9 2,8611 Şub.07 5 1,5895 Mar.07 26 8,2654 434 137,9686 TOPLAM 62 Tablo 7. ATE 607117 Ürününün Mevcut Durumdaki Stok Bulundurma Maliyetleri Dönem (Ay) Ortalama Eldeki Stok Düzeyi (Takım) Elde Bulundurma Maliyeti (YTL) Oca.06 175 64,085 Şub.06 168 61,5216 Mar.06 157 57,4934 Nis.06 148 54,1976 May.06 143 52,3666 Haz.06 128 46,8736 Tem.06 106 38,8172 Ağu.06 53 19,4086 Eyl.06 8 2,9296 Eki.06 125 45,775 Kas.06 121 44,3102 Ara.06 117 42,8454 Oca.07 105 38,451 Şub.07 48 17,5776 Mar.07 187 68,4794 1789 655,1318 TOPLAM 63 Şekil 9. İncelenen Ürünlerin Mevcut Durumdaki Stok Bulundurma Maliyetleri 64 Tablo 3-7 incelendiğinde ATE 602927 ürününün 728,1352 YTL, ATE 605405 ürününün 541,2600 YTL, ATE 607110 ürününün 422,7250 YTL, ATE 607115 ürününün 137,9686 YTL ve ATE 607117 ürününün 655,1318 YTL yıllık toplam stok bulundurma maliyeti olduğu görülecektir. Bu maliyetlerin aylara göre dağılımları Şekil 9’da grafik üzerinde gösterilmiştir. Söz konusu ürünlerin, müşteri tarafından yapılan aylık satış miktarları Tablo 8 ve Şekil 10’da görülmektedir. Mevcut durumda, talep tahmini yapmak için sadece müşteriden gelen sipariş miktarları kullanılabilecekken, tedarik zinciri yönetimi yaklaşımında, müşteri firmanın kendi müşterisine yaptığı satış miktarları kullanılarak, daha sağlıklı stok kontrolü yapılabilecektir. Tablo 8. İncelenen Ürünlerin Aylık Satış Miktarları Dönem (Ay) Oca.06 Şub.06 Mar.06 Nis.06 May.06 Haz.06 Tem.06 Ağu.06 Eyl.06 Eki.06 Kas.06 Ara.06 Oca.07 Şub.07 Mar.07 TOPLAM ATE 602927 12 19 31 96 35 23 67 53 64 26 20 5 5 66 26 548 Satış Miktarı (Takım) ATE ATE ATE 605405 607110 607115 25 74 44 14 44 55 45 12 10 83 28 15 9 132 68 658 0 5 14 11 4 3 26 14 12 51 26 14 24 64 31 299 18 28 36 10 26 23 18 8 20 22 33 16 16 4 8 286 ATE 607117 3 11 10 8 3 26 18 88 38 15 7 3 23 91 30 374 65 Şekil 10. İncelenen Ürünlerin Aylık Satış Miktarları 66 Müşteriden alınan aylık satış miktarları kullanılarak firmanın daha sağlıklı stok kararları vermesi planlanmaktadır. Firma mevcut durumda, herhangi bir bilimsel yöntem kullanmadan, tecrübeye ve piyasa şartlarına dayalı olarak stok kontrolünde bulunmaktadır. Firma, kârlılığını artırmak ve markasını güçlendirmek amacıyla, temsilcisi olduğu ürünleri kendi fabrikasında üretmeyi planlamakta, bunun için de üretim kapasitesi ve stok maliyetleri gibi konular önem kazanmaktadır. Tedarik Zinciri Yönetimi yaklaşımı ile inceleyeceğimiz ürünlerdeki stok bulundurma maliyetlerinde gözlenecek en ufak bir düşüş bile, firmanın çok sayıda ürün satmasından dolayı, firmaya oldukça yüksek miktarda kâr getirecektir. Bu da, firmaya hem başka sektörlerde iş imkânları yaratması, hem de firmanın kurmayı planladığı fabrikaya yatırım yapabilmesi açısından önem teşkil etmektedir. 3.3. TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ YAKLAŞIMI Mevcut durumu iyileştirmek amacıyla yapacağımız çalışmada, firmanın müşterilerden anlık bilgiler alabildiği varsayılmıştır. Bu uygulamanın, firmanın bir felsefesi olarak benimsenmesi için, firmanın sahip olduğu müşterileriyle arasında İnternet veya başka bir Elektronik Veri Değişimi programı kullanılarak sipariş bilgilerinin paylaşılması gerekmektedir. Bu sistemde, müşteri stok yönetimine karışmamakta, firma müşteri yerine karar alarak müşterinin de stok yönetimini yapmaktadır. Bu sayede, hem kendisinin hem de müşterisinin stok maliyetlerini düşürmeyi planlamaktadır. Bu sistemi uygulamak için, Adlı Ergürden firmasının önceden belirlenen stok bulundurma maliyetlerinde iyileştirme yapılıp yapılamayacağı araştırılacaktır. Bunun için de Yu, Yan ve Cheng’in geliştirdiği, tedarikçi kontrollü stok yönetimine (VMI) imkân veren, model kullanılacaktır.1 Bu modele göre, her dönemde gerçekleşen müşteri faaliyetleri hem üretici firma 1 Z. Yu, H. Yan ve TCE Cheng, “Modelling The Benefits Of Information Sharing-Based Partnerships In A Two-Level Supply Chain [İki Seviyeli Bir Tedarik Zincirinde Bilgi Paylaşımı Tabanlı Ortaklıkların Faydalarını Modellemek]”, Journal of the Operational Research Society, 53, 2002, 442. 67 hem de müşteri tarafından bilinmektedir. Üretici firma, hem kendi stoklarını hem de müşterisinin stoklarını VMI politikası aracılığıyla yönetir. Bu model, firmanın tüm müşterilerinin kapsayan bir şekilde başarıyla uygulanabilirse, bundan sonra firmanın müşterilerden sipariş beklemesine gerek kalmayacak, firma müşterilerinin stok gereksinimlerini anlık olarak görebilecek ve kendisi istediği değişiklikleri yapabilecektir. Bu modelde, kararlar gerçek müşteri talebine göre verilir, bu da daha sağlıklı kararlar alınabilmesine yardımcı olur. Modelde, Adlı Ergürden firmasının stok akışı tekrardan oluşturularak, mevcut durum ile modelden oluşturacağımız optimum durum arasındaki karşılaştırma yapılacaktır. Bunun için, 2-1 no’lu formülü kullanarak firmanın üst sipariş seviyesini aylar bazında oluşturmak gereklidir. Kullanacağımız formül için şu tanımlamaların yapılması gerekmektedir: Mt: Üreticinin şarta bağlı ortalaması (beklenen değer) Lm +11 − φ k φ (1 − φ Lr + 1)φ (1 − φ Lm + 1) φ Lr + 2 (1 − φ Lm + 1) + Dt Mt = d ∑ + (1 − φ ) (1 − φ )2 k = 1 1 − φ Burada; d: Sıfırdan büyük sabit bir tam sayı, bu sayı perakendecinin otoregresif müşteri talepleriyle karşılaştığında kullandığı taban seviyesindeki taleptir, Lm: Üreticinin teslim süresi, Lr: Müşteriye teslim süresi, φ: -1 < φ < 1 arasındaki dönemler arası öngörülen korelasyon katsayısı, Dt: Son müşteri talebi Vt: Üreticinin şarta bağlı varyansı 68 σ2 Vt = (1 − φ )2 Lm + 1 r + 1+ i 2 L ) ∑ (1 − φ i = 1 Bu formüllerden faydalanarak, sipariş üst seviyesini hesaplayabiliriz: S t = Mt + K m V t Bu formüldeki Km ise şu şekilde hesaplanmaktadır: gm − cm(1 − βm ) / β mLm Km = Φ ( ) gm + hm −1 hm: Elde bulundurma maliyeti, gm: Elde bulundurmama maliyeti, cm: Birim sipariş maliyeti, βm: 0 < βm < 1 arasındaki iskonto faktörü belirli bir faiz oranında risksiz kazanç elde etmek için yatırılabilecek en büyük para miktarını belirlemektedir. Φ-1: Standart normal dağılımın ters fonksiyonu. Firmadan aldığımız verilere göre St’yi hesaplayarak, ortalama stoku ve stok bulundurma maliyetini bulursak, mevcut durumdaki karşılaştırma yapabiliriz. Bunun için şu varsayımlar yapılmıştır: d: 3 βm: 0,5 φ: 0,5. Lm: 1 ay Lr: 0,1 ay Dt: Mevcut son müşteri talepleri kullanılmıştır maliyetlerle 69 hm: ATE 602927 için 0,2756 YTL, ATE 605405 için 0,2790 YTL, ATE 607110 için 0,4625 YTL, ATE 607115 için 0,3179 YTL ve ATE 607117 için 0,3662 YTL. cm: Firmada incelenen ürünler için sipariş maliyeti ürün alış maliyetinin %6’sı kadar gerçekleşmektedir. gm: Firmada stok eksikliği varsa, satış gecikmeli bile olsa gerçekleşmemektedir. Bu durumda, ürünün kârı kaybedilir. Ancak, elde bulundurma maliyeti ve sipariş maliyeti ortaya çıkmayacaktır. Buna göre, gm: Brüt Kâr – hm - cm şeklinde hesaplanır. İncelenen ürünlerin satıldığı müşteri, firmayla anlaşmalı çalışan bir aracıdır. Stokta ürün yoksa, satış o an için gerçekleşmemekte ancak aynı zamanda müşteri daha sonraki alımları için firmayla bağlantısını kesmemektedir. Bu durumda, müşteri kaybı söz konusu değildir. Φ-1: Firmada ürünler stokta mevcut iseler 3 gün içerisinde müşteriye gönderilmektedir. Ürün stoklarda yoksa, müşteri siparişi beklememekte, başka satış kanallarına yönelmektedir. Standart normal dağılım için, incelenen ürünlerin servis seviyeleri hesaplanmıştır. Bunun için de, mevcut siparişlerden 3 gün içerisinde gönderilenler bulunup, toplam sipariş miktarına oranları hesaplanmıştır. Buna göre servis seviyeleri şu şekilde bulunmuştur; ATE 602927 için 0,8616, ATE 605405 için 0,7931, ATE 607110 için 0,8182, ATE 607115 için 0,7522, ATE 607117 için 0,9050. Bu servis seviyelerine karşılık gelen standart kümülatif dağılımın tersi şu şekildedir: ATE 602927 Φ-1: 1,08737 ATE 605405 Φ-1: 0,81708 ATE 607110 Φ-1: 0,90846 ATE 607115 Φ-1: 0,68131 ATE 607117 Φ-1: 1,31074 70 Elimizdeki bu verilere göre öncelikle Km hesaplanmıştır. Çıkan sonuçlar Tablo 9’da görülmektedir. Tablo 9. Ürün Bazında Km Hesaplamaları ATE 602927 ATE 605405 ATE 607110 ATE 607115 ATE 607117 hm 0,2756 0,2790 0,4625 0,3179 0,3662 cm 1,8114 1,82 2,8398 1,9746 2,1132 gm 3,173 3,387 9,0977 5,7375 9,5206 Φ-1 1,08737 0,81708 0,90846 0,68131 1,31074 KM 0,4293 0,3484 0,5947 0,4234 0,9820 Tablo 9’daki değerlerden hm, elde bulundurma maliyetidir. cm, yani sipariş maliyeti birim alış fiyatının %6’sı şeklinde hesaplanmıştır. gm, brüt kârdan elde bulundurma maliyeti ve sipariş maliyetini çıkararak hesaplanmıştır. Örneğin ATE 602927 ürünü için, gm = Brüt Kâr – hm – cm = 5,26 – 0,2756 – 1,8114 = 3,173 Km değeri, güven faktörü şeklinde ifade edilebilir ve ATE 602927 ürünü için şu şekilde hesaplanmıştır; gm − cm(1 − βm ) / β mLm Km = Φ ( ) gm + hm −1 3,173 - 1,8114(1 - 0,5)/0,51 = 0,4293 = 1,08737 3,173 + 0,2756 71 Mt formülü kullanılarak, her ürün için Mt değerleri hesaplanmıştır. Örneğin, ATE 602927 ürününün Ocak 2006 Mt hesaplaması, 1 − 0,51 1 − 0,5 2 0,5(1 − 0,51,1 )0,5(1 − 0,5 2 ) 0,5 2,1(1 − 0,5 2 ) 12 = 3 + + + 1 − 0,5 1 − 0,5 (1 − 0,5)2 1 − 0,5 = 12,90 Tablo 10. Ürünlerin Aylar Bazında Mt Değerleri ATE 602927 ATE 605405 ATE 607110 ATE 607115 ATE 607117 Oca.06 12,90 17,45 8,70 15,00 9,75 Şub.06 15,35 34,59 10,45 18,50 12,55 Mar.06 19,55 24,10 13,60 21,30 12,20 Nis.06 42,29 13,60 12,55 12,20 11,50 May.06 20,95 24,10 10,10 17,80 9,75 Haz.06 16,75 27,94 9,75 16,75 17,80 Tem.06 32,14 24,45 17,80 15,00 15,00 Ağu.06 27,24 12,90 13,60 11,50 39,49 Eyl.06 31,09 12,20 12,90 15,70 22,00 Eki.06 17,80 37,74 26,54 16,40 13,95 Kas.06 15,70 18,50 17,80 20,25 11,15 Ara.06 10,45 13,95 13,60 14,30 9,75 Oca.07 10,45 11,85 17,10 14,30 16,75 Şub.07 31,79 54,89 31,09 10,10 40,54 Mar.07 17,80 32,49 19,55 11,50 19,20 72 Daha sonra Tablo 11’de ATE 602927 ürünü için görüldüğü şekilde, tüm ürünler için Vt değerleri hesaplanmış ve St bilgisine ulaşılmıştır. St yani sipariş üst seviyesinden sonra Rt = Dt + (St – St-1) 2 formülü yardımıyla sipariş miktarı hesaplanmıştır. Dönem sonu stok, dönem başı stoktan o dönemin müşteri talebi yani Dt’yi çıkarıp, 1 ay önce verilen sipariş miktarı eklenerek bulunmuştur. Daha sonra, optimum durumdaki ortalama stok hesaplanmış ve bu ortalama stok miktarları Tablo 2’deki birim başına stok bulundurma maliyetleri ile çarpılarak, optimum durumdaki elde bulundurma maliyetlerine ulaşılmıştır. Ulaşılan bu sonuçlar Tablo 12-16’da görülmektedir. Tablo 11. ATE 602927 Ürününün Aylar Bazında Vt Değerleri Dönem Ortalama (X-Ort)2 X – Ort. Varyans Vt Oca.06 12,00 0 0 0 0 Şub.06 15,50 3,50 12,25 6,13 33,52 Mar.06 20,67 10,33 106,78 39,68 217,14 Nis.06 39,50 56,50 3192,25 827,82 4530,61 May.06 38,60 -3,60 12,96 664,85 3638,68 Haz.06 36,00 -13,00 169,00 582,21 3186,38 Tem.06 40,43 26,57 706,04 599,90 3283,20 Ağu.06 42,00 11,00 121,00 540,03 2955,58 Eyl.06 44,44 19,56 382,42 522,52 2859,74 Eki.06 42,60 -16,60 275,56 497,83 2724,57 Kas.06 40,55 -20,55 422,12 490,94 2686,91 Ara.06 37,58 -32,58 1061,67 538,50 2947,20 Oca.07 35,08 -30,08 904,62 566,67 3101,34 Şub.07 37,29 28,71 824,51 585,08 3202,14 Mar.07 36,53 -10,53 110,95 553,48 3029,14 2 Yu, Yan ve Cheng, 440. 73 Tablo 12. ATE 602927 Ürününün Önerilen Durumdaki Stok Akışı ve Elde Bulundurma Maliyetleri t Dt Mt 1 12 12,90 2 19 3 Vt Dönem Dönem Stok Başı Sonu Ortalama Bulundurma Stok Stok Stok Maliyeti St Rt 0 13 25 145 133 139 38,3084 15,35 33,52 18 24 133 139 136 37,4816 31 19,55 217,14 26 39 139 132 135,5 37,3438 4 96 42,29 4530,61 71 141 132 75 103,5 28,5246 5 35 20,95 3638,68 47 11 75 181 128 35,2768 6 23 16,75 3186,38 41 17 181 169 175 48,2300 7 67 32,14 3283,20 57 83 169 119 144 39,6864 8 53 27,24 2955,58 51 47 119 149 134 36,9304 9 64 31,09 2859,74 54 67 149 132 140,5 38,7218 10 26 17,80 2724,57 40 12 132 173 152,5 42,0290 11 20 15,70 2686,91 38 18 173 165 169 46,5764 12 5 10,45 2947,20 34 1 165 178 171,5 47,2654 13 5 10,45 3101,34 34 5 178 174 176 48,5056 14 66 31,79 3202,14 56 88 174 113 143,5 39,5486 15 26 17,80 3029,14 41 11 113 175 144 39,6864 TOPLAM 2192 604,1152 74 Tablo 13. ATE 605405 Ürününün Önerilen Durumdaki Stok Akışı ve Elde Bulundurma Maliyetleri t Dt St Rt 1 25 17,45 0 17 42 109 84 96,5 26,9235 2 74 34,59 1642,57 49 106 84 52 68 18,9720 3 44 24,10 1119,57 36 31 52 114 83 23,1570 4 14 13,60 1712,02 28 6 114 131 122,5 34,1775 5 44 24,10 1385,42 37 53 131 93 112 31,2480 6 55 27,94 1293,27 40 58 93 91 92 25,6680 7 45 24,45 1111,64 36 41 91 104 97,5 27,2025 8 12 12,90 1476,04 26 2 104 133 118,5 33,0615 9 10 12,20 1719,61 27 11 133 125 129 35,9910 10 83 37,74 2531,55 55 111 125 53 89 24,8310 11 28 18,50 2366,69 35 8 53 136 94,5 26,3655 12 15 13,95 2398,65 31 11 136 129 132,5 36,9675 13 9 11,85 2503,80 29 7 129 131 130 36,2700 14 132 54,89 5481,41 81 184 131 6 68,5 19,1115 15 58 45 6 122 64 17,8560 TOPLAM 1497,50 417,8025 68 Mt 32,49 Vt Dönem Dönem Stok Başı Sonu Ortalama Bulundurma Stok Stok Stok Maliyeti 5328,48 75 Tablo 14. ATE 607110 Ürününün Önerilen Durumdaki Stok Akışı ve Elde Bulundurma Maliyetleri t Dt Mt Vt St Rt Dönem Dönem Stok Başı Sonu Ortalama Bulundurma Stok Stok Stok Maliyeti 1 0 8,70 0 9 9 37 37 37 17,1125 2 5 10,45 17,10 13 9 37 41 39 18,0375 3 14 13,60 118,63 20 21 41 36 38,5 17,8063 4 11 12,55 105,73 19 10 36 46 41 18,9625 5 4 10,10 93,17 16 1 46 52 49 22,6625 6 3 9,75 86,79 15 2 52 50 51 23,5875 7 26 17,80 300,34 28 39 50 26 38 17,5750 8 14 13,60 275,90 23 9 26 51 38,5 17,8063 9 12 12,90 247,95 22 11 51 48 49,5 22,8938 10 51 26,54 972,40 45 74 48 8 28 12,9500 11 26 17,80 943,21 36 17 8 56 32 14,8000 12 14 13,60 865,07 31 9 56 59 57,5 26,5938 13 24 17,10 827,58 34 27 59 44 51,5 23,8188 14 64 31,09 1555,07 55 85 44 7 25,5 11,7938 15 31 19,55 1496,09 43 19 7 61 34 15,7250 TOPLAM 610 282,1250 76 Tablo 15. ATE 607115 Ürününün Önerilen Durumdaki Stok Akışı ve Elde Bulundurma Maliyetleri t Dt Mt 1 18 15 2 28 3 Vt Dönem Dönem Stok Başı Sonu Ortalama Bulundurma Stok Stok Stok Maliyeti St Rt 0 15 33 20 2 11 3,4969 18,50 68,41 22 35 2 7 4,5 1,4306 36 21,30 182,63 27 41 7 6 6,5 2,0664 4 10 12,20 368,21 20 3 6 37 21,5 6,8349 5 26 17,80 300,87 25 31 37 14 25,5 8,1065 6 23 16,75 250,95 23 21 14 22 18 5,7222 7 18 15 232,48 21 16 22 25 23,5 7,4707 8 8 11,50 316,82 19 6 25 33 29 9,2191 9 20 15,70 281,99 23 24 33 19 26 8,2654 10 22 16,40 254,45 23 22 19 21 20 6,3580 11 33 20,25 291,52 27 37 21 10 15,5 4,9275 12 16 14,30 281,03 21 10 10 31 20,5 6,5170 13 16 14,30 270,26 21 16 31 25 28 8,9012 14 4 10,10 349,25 18 1 25 37 31 9,8549 15 8 11,50 370,65 20 10 37 30 33,5 10,6497 TOPLAM 314 99,8206 77 Tablo 16. ATE 607117 Ürününün Önerilen Durumdaki Stok Akışı ve Elde Bulundurma Maliyetleri t Dt Mt Vt St Rt Dönem Dönem Stok Başı Sonu Ortalama Bulundurma Stok Stok Stok Maliyeti 1 3 9,75 0 10 13 80 77 78,5 28,7467 2 11 12,55 43,78 19 20 77 79 78 28,5636 3 10 12,20 36,49 18 9 79 89 84 30,7608 4 8 11,50 27,36 17 7 89 90 89,5 32,7749 5 3 9,75 39,41 16 2 90 94 92 33,6904 6 26 17,80 261,51 34 44 94 70 82 30,0284 7 18 15,00 259,40 31 15 70 96 83 30,3946 8 88 39,49 3309,45 96 153 96 23 59,5 21,7889 9 38 22,00 3082,64 77 19 23 138 80,5 29,4791 10 15 13,95 2801,20 66 4 138 142 140 51,2680 11 7 11,15 2639,06 62 3 142 139 140,5 51,4511 12 3 9,75 2538,34 59 0 139 139 139 50,9018 13 23 16,75 2348,35 64 28 139 116 127,5 46,6905 14 91 40,54 3905,67 102 129 116 53 84,5 30,9439 15 30 19,20 3654,66 79 7 53 152 102,5 37,5355 TOPLAM 1461 535,0182 78 Çıkan sonuçlara göre, optimum elde bulundurma maliyetleri şu şekildedir; ATE 602927 için 604,1152 YTL, ATE 605405 için 417,8025 YTL, ATE 607110 için 282,1250 YTL, ATE 607115 için 99,8206 YTL, ATE 607117 için 535,0182 YTL. Ulaştığımız bu sonuçlarla, mevcut durumdaki maliyetleri kıyaslayacak olursak yüzdesel olarak şu değişimleri görürüz; ATE 602927’de % 17,03’lük bir iyileşme, ATE 605405’te % 22,81’lik bir iyileşme, ATE 607110’da % 33,26’lık bir iyileşme, ATE 607115’te % 27,65’lik bir iyileşme, ATE 607117’de % 18,33’lük bir iyileşme. Ürünlerin mevcut durum ve önerilen durumdaki stok bulundurma maliyetleri Şekil 11-15 arasında verilmiştir ve bu grafiklerde iyileşme farkları net bir şekilde görülmektedir. Buna göre; firmada sadece tecrübeye veya sezgiye dayalı stok kontrolü yapmak yerine, müşteri tarafında gerçekleşen satış bilgilerine ulaşılarak, daha gerçekçi satış tahminleri yapılabilir ve bu da daha az maliyetli bir stok yönetimine izin verir. Firma, otomotiv sektörü dışında aynı zamanda telekomünikasyon sektöründe de faaliyet göstermekte ve gelecek planları arasında fren malzemelerini ülkemizde üretip, yurt dışı piyasaya sunmak da yer almaktadır. Etkin bir tedarik zinciri yönetimi, stok yönetimini de iyileştirerek, firmanın likidite ihtiyacını yine kendi içerisinden sağlamasına yardımcı olur. Firmanın, satış ağındaki ürünlerin sayısı çok fazla olduğundan, ürünler önceliklerine göre gruplanmalı ve bu şekilde analizleri yapılarak, bu yönetim tarzının bir şirket felsefesi olarak benimsenmesi gereklidir. 79 ATE 602927 Mevcut Durumda ve Önerilen Durumda Stok Bulundurma Maliyetleri 120 100 YTL 80 Mevcut Optimum 60 40 20 O ca Şu .06 b M .06 ar N .06 is M .06 ay H .06 a Te z.0 m 6 Ağ .06 u. Ey 0 6 l. Ek 06 i Ka . 06 s Ar .06 a O .06 ca Şu .07 b M .07 ar .0 7 0 Dönem Şekil 11. ATE 602927 Ürününün Stok Bulundurma Maliyetleri. 80 70 60 50 40 30 20 10 0 Mevcut Optimum O ca Şu .06 b M .06 ar N .06 is M .06 ay H .06 a Te z.0 m 6 Ağ .06 u Ey .06 l. Ek 06 Ka i.06 s Ar .06 a O .06 ca Şu .07 b M .07 ar .0 7 YTL ATE 605405 Mevcut Durumda ve Önerilen Durumda Stok Bulundurma Maliyetleri Dönem Şekil 12. ATE 605405 Ürününün Stok Bulundurma Maliyetleri. 80 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 Mevcut Optimum O ca Şu .06 b M .06 ar N .06 is M .06 ay H .06 a Te z.0 m 6 Ağ .06 u Ey .06 l. Ek 06 Ka i.06 s Ar .06 a O .06 ca Şu .07 b M .07 ar .0 7 YTL ATE 607110 Mevcut Durumda ve Önerilen Durumda Stok Bulundurma Maliyetleri Dönem Şekil 13. ATE 607110 Ürününün Stok Bulundurma Maliyetleri. ATE 607115 Mevcut Durumda ve Önerilen Durumda Stok Bulundurma Maliyetleri 30 25 Mevcut Optimum 15 10 5 ca Şu .06 b M .06 ar N .06 is M .06 ay H .06 a Te z.0 m 6 Ağ .06 u. E y 06 l. Ek 06 Ka i.06 s Ar .06 a O .06 ca Şu .07 b M .07 ar .0 7 0 O YTL 20 Dönem Şekil 14. ATE 607115 Ürününün Stok Bulundurma Maliyetleri. 81 ATE607117 Mevcut Durumda ve Önerilen Durumda Stok Bulundurma Maliyetleri 80 Mevcut Optimum 40 20 0 O ca Şu .06 b M .06 ar N .06 is M .06 ay H .06 a Te z.0 m 6 Ağ .06 u Ey .06 l. Ek 06 Ka i.06 s Ar .06 a O .06 ca Şu .07 b M .07 ar .0 7 YTL 60 Dönem Şekil 15. ATE 607117 Ürününün Stok Bulundurma Maliyetleri. SONUÇLAR Bu araştırma, müşteriye doğru ürünün, doğru zamanda, doğru yerde ve doğru fiyata mümkün olan en düşük maliyetle ulaşmasını sağlayan malzeme, bilgi ve para akışının bütünleşmiş yönetimi olan Tedarik Zinciri Yönetiminde bilgi paylaşımının stok maliyetlerini ne derece etkilediğini göstermek amacıyla yapılmıştır. Tedarik zincirine bağlı üyeler bilgi akışından faydalanabilirlerse stok seviyelerinde ve stok maliyetlerinde düşüş yaşayacaktırlar. Bunun için üyelerin tedarik zinciri ortaklığı kurması gereklidir. Herhangi bir ortaklık olmadan tedarik zinciri desantralize durumdadır ve bu durumda üyeler stok kararlarını kendi inisiyatiflerine göre vermektedirler. Bu sebepten dolayı, desantralize tedarik zincirinde kırbaç etkisi oluşmaktadır çünkü üretici stok politikasını belirlemek için son müşteri bilgisini değil sadece kendi müşterisinin sipariş bilgisini kullanır. Eğer son müşterinin sipariş bilgisine anlık olarak ulaşılabilirse, üretici artan müşteri talep varyansını yok edebilir. Kırbaç etkisini yok etmek amacıyla, iki veya daha fazla üye arasında İnternet gibi bir Elektronik Veri Değişimi (EDI) programı vasıtasıyla bilgi paylaşımına gidilebilir. Bu durumda, üretici müşterisinin sipariş bilgisine bağlı kalmadan, doğrudan son müşteri talebini görebilir ve bu talebi kullanarak yapacağı stok yönetimi ile hem gereksiz stok artışlarının önüne geçebilir hem de stoksuzluk sebebiyle müşterisinin gözünde prestij kaybetmeden daha iyi bir hizmet sunabilir. Çalışmamız, bir ticaret işletmesi olan ADLI ERGÜRDEN A.Ş.’nin ithal ettiği fren balatası ürünleri üzerinde yapılmıştır. Firmadaki stok sistemi, herhangi bir bilimsel metoda dayanmadan yönetilmektedir. Bu yüzden, satış tahminleri güvenilir olmamakta ve zaman zaman stok fazlası yaşanmaktadır. Öncelikle, firmanın ithal ettiği fren balatası ürünlerinden 5 farklı modelin Ocak 2006 ile Mart 2007 arasındaki stok akışları incelenmiş, ürünlerin firmaya olan stok bulundurma maliyetleri hesaplanarak, mevcut durumdaki firma performansı ortaya çıkarılmıştır. Sonraki aşamada, bu ürünlerin satıldığı 83 müşteriden, son müşteri satışları öğrenilerek, tedarik zinciri yönetimi yaklaşımı ile kurduğumuz model yardımıyla alternatif bir stok akışı ortaya çıkarılmıştır. Uyguladığımız modelden çıkan sonuçlara göre, Adlı Ergürden A.Ş.’nin incelenen ürünlerinin elde bulundurma maliyetlerinde şu değişiklikler gözlenmiştir: ATE 602927’de % 17,03’lük bir iyileşme, ATE 605405’te % 22,81’lik bir iyileşme, ATE 607110’da % 33,26’lık bir iyileşme, ATE 607115’te % 27,65’lik bir iyileşme ve ATE 607117’de % 18,33'lük bir iyileşme. Çıkan sonuçlardan görülmektedir ki, firmanın bayileriyle bilgi paylaşımına gitmesi olumlu sonuçlar doğuracaktır. Bu durumda, firma bayilerindeki talepleri önceden görebilecek ve daha iyi talep tahmini yapabilecek, bu da daha uygun maliyetli bir stok yönetimine imkân verecektir. Firma yönetimi, bu modeli firma genelinde uygulamak için öncelikle stoklamada sorun yaşadığı ürünleri belirlemeli ve bu ürünleri sattığı müşterileriyle nasıl bir EDI sistemi kurulması gerektiğine karar vermelidir. Stok maliyetlerinden elde edilecek kâr ile firma likidite ihtiyacını kendi içerisinden sağlayarak başka sektörlere yatırım yapabilir veya aynı sektörde büyümeyi hedef alabilir. KAYNAKÇA Croxton, Keely L., Garcia-Dastugue, Sebastian J., Lambert, Douglas M. ve Rogers, Dale S. “The Supply Chain Management Processes [Tedarik Zinciri Yönetimi Süreçleri]”, International Journal of Logistics Manaement, 12 (2), 2001, 13-36. “Definition of Vendor Managed <http://www.vendormanagedinventory.com/definition.htm> Inventory”, (15 Ksm 2006). Donovan, R. Michael. “Supply Chain Management: Cracking the Bullwhip Effect [Tedarik Zinciri Yönetimi: Kırbaç Etkisini Çatlatmak]”, Material Handling Management, 57 (10), 2002/2003, A44-A45. Fiala, P. “Information Sharing in Supply Chains [Tedarik Zincirlerinde Bilgi Paylaşımı]”, Omega, 33 (5), 2005, 419-423. Hammer, Andreas. Enabling Successful Supply Chain Management: Coordination, Collaboration, and Integration for Competitive Advantage [Başarılı Tedarik Zinciri Yönetimi Oluşturmak: Rekabetçi Avantaj için Koordinasyon, İşbirliği ve Entegrasyon], Mannheim University Press, 2006. Holmes Miller. “The Multiple Dimensions of Information Quality [Bilgi Kalitesinin Çoklu Boyutları]”, Information Systems Management, 13 (2), 1996, 79-82. 85 Houlihan, John B. “International Supply Chain Management [Uluslar arası Tedarik Zinciri Yönetimi]” International Journal of Physical Distribution and Materials Management, 15 (1), 1985, 22-38. İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi “Kobi’lerin Uluslar arası Rekabet Güçlerini Artırmada Tedarik Zinciri Yönetiminin Önemi.” 2005 <http://www.igeme.gov.tr/tur/pratik/tedarik.pdf> (13 Ksm 2006) Kobu, Bülent. Üretim Yönetimi. 10. b., İstanbul: Avcıol, 1999. (İÜ İşletme Fakültesi İşletme İktisadı Enstitüsü Araştırma ve Yardım Vakfı Yayın No. 04). Lambert, Douglas M. ve Cooper Martha C. “Issues in Supply Chain Management [Tedarik Zinciri Yönetiminde Sorunlar]”, Industrial Marketing Management, 29, 2000, 65-83. Lee H.L. ve Billington C. “The Evolution of Supply-Chain-Management Models and Practice at Hewlett-Packard [Tedarik Zinciri Yönetimi Modellerinin Evrimi ve Hewlett-Packard’da Uygulama]”, Interface, 25 (5), 1995, 42-63. Lee, Hau L., Padmanabhan, V. ve Whang, Seungjin., Information Distortion in a Supply Chain : The Bullwhip Effect [Bir Tedarik Zincirinde Bilginin Bozulması: Kırbaç Etkisi]”, Management Science, 50 (12), 2004, 1875-1886. 86 Lee, Hau L. ve Whang Seungjin. “Information Sharing in a Supply Chain [Bir Tedarik Zincirinde Bilgi Paylaşımı]”, International Journal of Technology Management, 20 (3/4), 2000, 373-387. Mason-Jones, R. Ve Towill, D.R. “Information Enrichment: Designing The Supply Chain For Competitive Advantage [Bilgi Zenginleştirilmesi: Rekabetçi Avantaj için Tedarik Zinciri Tasarımı]”, International Journal of Supply Chain Management, 2 (4), 1997, 137-148. Miller, Holmes. “The Multiple Dimensions of Information Quality [Bilgi Kalitesinin Çoklu Boyutları]”, Information Systems Management, 13 (2), 1996, 79-83. Monks, Joseph G. Schaum’s Outline of Theory and Problems of Operations Management [İşlemler Yönetimi Üzerine Teori ve Problemlerin Ana Hatları], 2. b., ABD: The McGraw-Hill, 1996. Özdemir, Ali İhsan. “Tedarik Zinciri Yönetiminin Gelişimi, Süreçleri ve Yararları”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 23 (Temmuz-Aralık), 2004, 87-96. Stevenson W.J. Operations Management [İşlemler Yönetimi], 7. b., ABD: McGraw-Hill / Irwin, 2002. Top, Aykut. Üretim Sistemleri: Analiz, Planlama ve Kontrolü. 3. b., İstanbul: Alfa, 2001. 87 Towill D.R., Naim MM. ve Wikner J. “Industrial Dynamics Simulation Models in the Design of Supply Chains [Tedarik Zincirleri Tasarımında Endüstriyel Dinamikleri Simülasyon Modelleri]”, International Journal of Physical Distribution & Logistics Management, 22 (5), 1992, 313. Yu, Zhenxin, Yan, Hong ve Cheng, T.C. Edwin. “Benefits of Information Sharing with Supply Chain Partnerships [Tedarik Zinciri Ortaklıkları ile Bilgi Paylaşımının Faydaları]”, Industrial Management & Data Systems, 101 (3), 2001, 114-119. Yu Z., Yan H., Cheng TCE. “Modelling the Benefits of Information Sharingbased Partnerships in a Two-Level Supply Chain Partnerships [İki Seviyeli Bir Tedarik Zincirinde Bilgi Paylaşım Tabanlı Ortaklıkların Faydalarını Modellemek]”, Journal of the Operational Research Society, 53, 2002, 436-449.