yer altı güç kablolarında koruma ve izleme

Transkript

yer altı güç kablolarında koruma ve izleme
YER ALTI GÜÇ KABLOLARINDA
KORUMA VE İZLEME
(Fiber Optik Çözümler)
HAZIRLAYAN: CEVDET EROĞLU
4. İlet. Tes. İşl. Grup Müdürlüğü
1. YER ALTI GÜÇ KABLOLARINDA KORUMA
Yeraltı enerji iletim kabloları; çalışma esnasında, kablonun
ömrünü kısaltmakla birlikte performansını da olumsuz etkileyen
elektriksel, termal ve mekanik etkilere maruz kalmaktadır. Bu etkiler,
kablo izolasyonuna zarar verebilir, kablo izolasyonun kalitesinde
bozulmalara, kısmi deşarjlara (akım boşalmaları) ve izolasyonun
kopmasına neden olabilir. Bu sebeple, kablo çalışma kapasitesinin ve
hizmet süresinin uzatılması açısından, kablo boyunca sıcaklık ve
gerginlik bilgilerine ulaşmak zorunlu hal almıştır.
Enerji iletim kablolarında, geleneksel izleme ve kontrolün zor
ve pahalı olduğu, elektriksel açıdan tehlikeli çevre koşullarında,
optik fiberli kablolardan sensör olarak faydalanılmaktadır.
Enerji kablolarında; güç transfer kapasitesi, kablo boyunca
ortaya çıkan yüksek sıcaklıklı noktalar ile sınırlandırılmaktadır. Bu
“sıcak noktaları” kontrol etmek ve belirlemek oldukça zordur. Yük
iletimi sırasında ve iletim öncesinde enerji kablolarının sıcaklık profili
kontrolünün sağlanması ve optimum kullanımı, sıcaklık verilerinin
gerçek-zamanda işlenmesiyle gerçekleştirilebilmektedir.
Yüksek gerilim enerji iletim ve dağıtım sistemlerinin kurulması
büyük yatırımlar gerektirdiği için kablo sistemlerinin en azından 25-30
yıllık bir zaman dilimi boyunca ekonomik ve güvenilir olarak çalışması
beklenmektedir.
Kablonun belirtilen süre içerisinde planlanan elektrik gücünü
iletmesi ve problemsiz hizmet verebilmesi, kablo sıcaklığı ile yakından
ilgilidir. İletken sıcaklığının yüksek olması, kablo yalıtkanında büyük
hasarlara yol açabilmektedir. Ayrıca, belirli bir gerilim seviyesinde
iletilebilecek maksimum güç, kablo yaşlanmasından dolayı yalıtkanda
2
oluşan kayıplar, maksimum akım ve buna bağlı olarak çalışma
sıcaklığıyla sınırlandırılmaktadır. Metal iletkenin yüzeyi kablodaki en
sıcak bölge olacağından, yalıtkanı korumak için iletkenin yüzey
sıcaklığının sınırlandırılması gerekmektedir.
1.1. XLPE Yalıtkanının Performansını Etkileyen
Faktörler
Yalıtkan içindeki gaz ile dolu boşluklar, kirletici maddeler ve
elektriksel stresin artışı yalıtkanın yaşlanmasına neden olan ve
performansını etkileyen dış faktörler olarak sayılabilir. Yalıtkan içinde
oluşan boşluklar nedeniyle, elektriksel stres değeri kritik değerin
üzerine çıktığında, boşluk üzerinde kısmi boşalmalara neden olacaktır.
Voltaj AC olduğundan her bir alternansta düzgün bir şekilde
tekrarlanan boşalmalar, yeterli derecede şiddetliyse, yalıtkanı
fiziksel ve kimyasal olarak zamanla aşındırarak sonunda elektriksel
ağaçlanmaya neden olup, yalıtkanın yapısını bozacaktır.
- Su Ağaçlanmasıyla Delinen Yalıtkan-
- Elektriksel Ağaçlanmayla Deforme Olan Yalıtkan-
3
Yalıtkanın çapraz bağlanması prosesi sonrasında kalan nem ile
elektriksel alanın etkileşimi neticesinde yalıtkan içerisinde papyon
görünümünde içi su dolu ağaçlanmalar oluşmaktadır. Yalıtkan içinde
oluştukları bölgeye göre iki farklı tipte ağaçlanma oluşmaktadır.
Bunlar; iç kısımda oluşan papyon görünümündeki ağaçlanma ve dış
kısımda oluşan hava temaslı ağaçlanmalardır. İç kısımda oluşan
ağaçlanmaların alternatif gerilimlere karşı yalıtkanın mukavemetini %
10 düşürmesi dışında ciddi bir etkisi bulunmamaktadır. Ancak, su
ağaçlanmasının elektriksel ağaçlanmaya dönüşmesi daha kötü
sonuçlar doğurabilir.
Yalıtkan üzerinde yeterince su bulunduğunda ağaçlanma,
yalıtkan içerisine doğru ilerler ve bu durum yalıtkanın elektriksel
mukavemetini zamanla azaltır ve hava temaslı ağaçlanma elektriksel
ağaçlanmaya dönüşerek yalıtkanın performansının düsmesine ve
nihayetinde deformasyonla birlikte delinmesine neden olmaktadır.
1.2.1. Örnek Bir Arıza Analizi
1.2.1.1. Ümraniye GIS TM – Selimiye GIS TM Yer Altı Güç
Kablosu Arızası
14.10.1998 yılında geçici kabulü yapılarak servise alınan 154 kV
Ümraniye GIS TM – Selimiye GIS TM kablosu 01.02.2013 tarihinde
saat 12:09 itibariyle kablo diferansiyel rölesi B faz arızası ile açmış,
rölelerden yapılan kontrollerde Ümraniye GIS TM B faz toprak 21,6
kA, Selimiye GIS TM B faz toprak 4,0 kA kısa devre akımları
okunmuştur.
AŞAMA 1: Kablonun arızalı olduğu ve rölelerin doğru çalıştığı
anlaşıldığından arıza tespit çalışmalarına başlanmıştır. Bu noktada
kablonun 2003 yılında İSKİ kazısı ve 2005 yılında da bilinmeyen
sebeple daha önce de iki kez arızalanan C10 cross bonding (dış kılıf
çaprazlama noktası) ek çukurunda olduğu düşünülerek Selimiye GIS
TM’den başlanarak dış kılıftan megger testi yapılmıştır.
4
AŞAMA 2: Yapılan ölçümlerde C10 noktasında dış kılıf Megger
ölçümü 0 ohm olduğu yani kısa devre olduğu görülmüş olup arızanın
bu noktada olabileceği öngörüsü güçlenmiştir. Ancak karşılıklı
istasyonlar GIS merkez olduğundan açık uç bulunamamış aynı
zamanda kablo başlığı ile hat gerilim trafosu bağlantısı
ayrılamadığından arıza ölçümünde kullanılan kesik darbe de sargı
izolasyonuna zarar vereceğinden arızanın öngörülen noktada dış
kılıftan tespiti yönünde çalışmalara başlanmıştır. Bu itibarla
04.02.2013 tarihinde AYEDAŞ’ın arıza tespit aracı Selimiye GIS TM
bahçesinde bulunan C11 ek kutusundan noktasından dış kılıfa darbe
vermek suretiyle C11-C9 arası dış kılıf toprak arası ölçülmüş arızanın
C10 noktasında darbe şeklindeki sesi AYEDAŞ çalışanlarınca da
doğrulanmıştır.
AŞAMA 3: Daha sonra arızanın teyit edilmesi için C10
noktasındaki link açılmış tekrar darbe verilerek, ses ölçümü yapılmış
yeterli ses alınamamıştır. Bu kez C9 noktasından darbe verilerek C10
noktasının kontrolü yapılmış darbe sesi duyulmuştur. C10 üzerindeki
Selimiye GIS TM linki ayrılarak tekrar darbe verilmiş arızanın bu
noktada yoğun olduğu tespit edilmiştir.
AŞAMA 4: Bu şekilde yapılan ölçümleri müteakip arızanın
giderilmesi için 07.02.2013’te ihaleye çıkılmış olup ihaleyi Demirer
Kablo Tesisleri San. ve Tic. A.Ş. kazanarak onarım işini üstlenmiştir.
AŞAMA 5: Ek malzemelerinin temini sonrasında 14.02.2013
tarihinde ek noktasının üzeri açılarak cross bonding noktasındaki
izolasyon kontrolleri yapılmış, yapılan tüm incelemelerde arıza
bulgusuna rastlanamamıştır.
AŞAMA 6: Arızanın tespiti yönünde yapılan çabalar sonuç
vermediğinden karşılıklı GIS merkezlerden açık uç elde edilerek
kablonun sistemden izole edilmesine karar verilmiştir. Bu maksatla
Ümraniye GIS merkezinde plug-in şeklinde montajı yapılan kuru tip
5
dâhili başlıklar GIS merkezden sökülerek kablo galerisinde askıya
alınmıştır.
AŞAMA 7: Selimiye GIS (170 kV 8DP3 tip) Trafo merkezinde ise
kablo başlığı kompartmanı gazı tamamen alınarak, (diğer
kompartmanların gazı da belli miktarda düşürülmüştür – geçiş
izolatörlerinin zarar görmemesi ve güvenlik nedeniyle) kablo
başlığının GIS irtibatları sökülmüştür. Bu sayede kablo darbe
verilmeye uygun duruma getirilmiştir. B fazı tüm dış kılıf linkleri
Selimiye GIS’ten itibaren Ümraniye’ye kadar irtibatlanmış kablo dış
kılıfı yekpare hale getirilmiştir.
AŞAMA 8: Darbe Selimiye GIS kablo başlığından verilerek arıza
yansıma noktası 4,250 km olarak okunmuştur. Yapılan kontrollerde
C3-C4 cross bonding ek çaprazlama dolaplarındaki 1,5 kV çalışma
gerilimindeki parafudrların da patladığı görülmesi üzerine alınan km
doğrultusunda C4, E2(düz ek), C3 noktalarında dinleme yapılmıştır.
AŞAMA 9: AYEDAŞ yetkilisinin arızayı C3 noktasında tespit
etmesini müteakip teyit amacıyla aynı test bu kez Ümraniye GIS TM
kablo başlığından uygulanmış, burada da 1,630 km yansıma
ölçülmüştür. Yapılan darbe testleri arızanın C3 noktasında olduğunu
teyit etmiştir.
AŞAMA 10: 19.02.2013 tarihinde C3 noktası kazılmış olup
arızanın bu noktada olduğu görülmüştür. Yapılan incelemede
iletkenin içten delinerek izoleyi patlattığı, yıkıcı bir etkiyle metal
glade’in açıldığı ve parçalandığı görülmüştür.
AŞAMA 11: Kablonun uçları kullanılarak Ümraniye GIS ve
Selimiye GIS yönüne ayrı ayrı Ana İletken – Dış kılıf arası 10 kV ve Dış
kılıf – Toprak arası 1 kV meger yapılmıştır. Ana iletken – dış kılıf arası
izolasyon direncinin sonsuz olduğu görülmüş, her iki yönde dış kılıf –
toprak arası izolasyon okunamamıştır. Bu da dış kılıf arızalarının
olduğunu göstermiştir.
6
AŞAMA 12: Daha sonra Grup Müdürlüğümüz Stoklarında
bulunan 1x1000 mm2 uygun kablo’dan yeterli miktarda alınarak bir
adet düz ek, bir adet cross bonding ek yapılmıştır. Çaprazlama ek
kutularındaki eksik bağlantılar projesine uygun hale getirilmiş,
patlayan parafudrların yerine yenileri takılarak çalışmalar
tamamlanmıştır.
AŞAMA 13: 25.02.2013 tarihi saat 18:36 itibariyle kablo
Ümraniye GIS merkezinden tek taraflı enerjilendirilmiş, daha sonra
27.02.2013 tarihi 09:21 saati itibariyle de karşılıklı kapatılarak yük
akışı sağlanmıştır.
1.2.1.2. Sonuç ve Değerlendirme
Kablo arıza çalışmalarında dış kılıf üzerinden arıza tespiti
yanıltıcı olabilmektedir. Dış kılıfta arıza olması durumunda
yapılan darbe testinde arıza sesiyle benzer darbe sesi
duyulmakta
ancak
bu
gerçek
bir
arıza
olarak
değerlendirilememektedir. Dış kılıf megger ölçümlerinin tüm
kablo güzergâhında yapılması, fikir vermesi açısından
uygulanmalı ancak belirleyici olmamaktadır.
Kablo arızalarında XLPE delindiğinden dış kılıf üzerinde
istenmeyen gerilimler oluşabilmekte ve bu gerilimler de her üç
cross
bonding’den
ikisinde
kullanılan
parafudrları
patlatabilmektedir.
Sistemde yeraltı güç kablolarının sayıları her geçen gün
artmaktadır. Özellikle GIS merkezlerin de bu oranda arttığı
düşünülürse dâhili başlık kullanılarak tesis edilen istasyonlarda
canlı uç bulunamamaktadır. Her ne kadar test ucu bırakılsa da
fiziki olarak gerilim trafosu bulunduğundan 2-3 kV üzeri test
yapılamamaktadır. Bu yüzden gerilim trafosunun demontajı ya
da kablo başlığı gerilim trafosu irtibatının sökülmesi
gerekmektedir. Bu noktada yapılacak işlemler risk
oluşturmaktadır.
7
Trafo Merkezlerinde plug-in şeklinde tesis edilen kablo
başlıklarının sökülmesi işlemi Kurumumuz Trafo Bakım
ekiplerinin ihtisaslarına uygun olmayıp özel şirketlerce yapılması
zaruret arz etmektedir.
Ekte meydana gelen arızada izolenin tamamen parçalandığı ve
genel olarak karşılaşılan arıza görüntüsünden farklı iletken izole
ve ek malzemelerinin büyük oranda hasarlandığı görülmektedir.
Kablo arızaları parasal maliyeti yanında sistem arz ve güvenliği
açısından da son derece ciddi sorunlar doğurabilmektedir.
Gerek arıza tespiti, gerekse onarımı uzun süreler almaktadır.
(Bu arızada kablo ancak 26 gün sonra enerjilendirilebilmiştir )
Buna benzer arızaların önceden tespiti ve arızaya sebep
olabilecek parametrelerin takibi Kurumumuz menfaati
açısından son derece önem arz etmektedir. 1
2. YERALTI GÜÇ KABLOLARINDA FİBER OPTİK
SENSÖR SİSTEMLERİ KULLANARAK GERÇEK
ZAMANLI İZLEME VE HATA ANALİZİ
Yeraltına döşenmiş kabloların özellikle şehirlerdeki değişik
çevresel koşullara bağlı olarak serilmelerinden dolayı, sıcaklığı diğer
kablo bölgelerine göre daha yüksek olan yerel bölgelerin sayılarının
artma riski yüksektir. Bu bölgeler, daha çok kabloların kıvrım
noktalarında oluşmaktadır. Bunun sonucunda ise, çalışma şartlarının
tehlikeye atılmaması için kablolar, IEC-287 standardında belirtilen %
100 yüklenme değerinden genellikle daha düşük yüklenme ile
çalıştırılmaktadırlar. Kablo çalıştırılırken, Optik Fiberli Dağınık
Sıcaklık Sensörü (DTS) ile sıcaklık profilinin izlenmesi bu kusurların
erken algılanması ve tespitini sağladığı için, sonradan oluşabilecek
büyük problemleri ortadan kaldırmaktadır.
1
İşletme ve Bakım Mühendisi Sn. Cihan AKSAKAL’ın Katkıları İle
8
2.1.1. DTS (Distributed Temprature Sensing) NEDİR?
Optik bir fiberin uzunluğu
boyunca, optik fiber içerisindeki
brilloin saçılımını kullanarak
hem sıcaklık hem de gerilmede
olan değişimleri ölçen çok ileri
bir sensör sistemidir. Yeraltı Güç
Kablosu, Petrol Boru Hattı veya
Baraj gibi bir yapının içerisine bir
fiberi
sararak
ya
da
yerleştirerek, kişi yapının ne
zaman gerildiğini veya ısınıpsoğuduğunu tespit edebilir ve
hata oluşmadan önce sorunu
giderebilir. Bu tarz bir kontrol
kapasitesi, hatanın yaşamlara ve
milyonlarca liraya mal olacağı
kritik yapılarda paha biçilemez
bir sistemdir.
2.1.2. Dağınık Optik Fiber Sensörler
Bir fiber optik sensör, sıcaklık/gerginlik parametrelerinin
enerjisini algılayıcı olarak kullanılan fiber boyunca ilerleyen ışığın
fiziksel özelliğine dönüştüren bir transduser olarak kabul
edilmektedir. Fiber optik sensör (FOS); bir ışık kaynağı, ışığın iletimini
sağlayan algılayıcı olarak çalışan bir optik fiber ve bir alıcıdan
oluşmaktadır. Burada alıcı; optik işareti, elektriksel işarete
dönüştürmektedir. Bu elektriksel işaret ise, işaret işleme yöntemleri
vasıtasıyla algılanmış bilgiden elde edilmektedir. Sıcaklık ve/veya
gerginlik gibi ölçüm parametreleri, ışığın fiziksel bir özelliğini modüle
etmek suretiyle, ışığın doğasını değiştirmektedir.
9
- Fiber Optik Sensör Yapısı -
Fiber optik sensörlerin doğasında olan avantajlar nedeniyle gün
geçtikçe büyüyen popülerliği,
popülerliği, onları teknolojinin hızla ilerlediği
çağımızda birçok durumda daha kullanışlı ve daha uygun
yapmaktadır.. Fiber optik sensörlerin bazı avantajları;
• Potansiyel olarak yüksek duyarlılık,
• Yüksek voltaj, elektriksel gürültü ve yüksek sıcaklık gibi
çevresel şartlar altında dahi çalışmaya olanak sağlayan
dielektrik yapı,
• Özel uygulama alanları için değişik konfigürasyonlarda imal
edilme kolaylığına sahip olma,
• Çok sayıda fiziksel düzensizliklerde algılama sağlayan cihazların
imalatlarına imkân sağlayan yaygın teknoloji tabanına sahip
olma,
• Fiber kablo boyunca, ayrık veya dağınık pozisyonlarda
sıcaklık/gerginlik
nlik gibi parametrelerin ölçülmesine olanak
sağlama,
• Fiberin yapısı gereği küçük boyutlu ve hafif olması, olarak
sayılabilir.
Fiber optik sensör uygulamaları sayısızdır ve teknolojik açıdan
bilimselliği ve ekonomik oluşu
olu ile ön plana çıkmıştır.
10
2.1.3. Dağınık Optik Fiberli Sensörlerin Çalışma Prensibi
Dağınık optik fiber sensörlerin çoğu, güçlü (OTDR) Optik Zaman
Domeni Reflektometresi (yansıma ölçer) prensibi ile çalışmaktadır.
OTDR’nin kendisi, fiber ek yeri kayıplarını ölçmek veya fiber boyunca
oluşan kırılma ve çatlakların yerlerini tespit etmek için kullanılan hata
bulma yaklaşımını esas almaktadır. Bu yaklaşımda, bir ışık darbesi
fiber içerisine gönderilmekte ve geriye saçılan Rayleigh ışığı
ölçülmektedir. Işık darbesinin fiber içerisine gönderilmesi ile geriye
saçılan ışığın tespiti arasında geçen süre, saçılmanın olduğu noktayı
tespit etmek için kullanılmaktadır.
Bir ışık kaynağı; algılama elemanı olarak, bir optik fiber ve bir
işaret isleme devre elemanından oluşur. Genellikle; darbe
kaynaklarının karakteristikleri, istenen algılama mesafesine, uzamsal
aralığa, uzamsal çözünürlüğe ve lineer olmayan esik değerine bağlı
olarak değişmektedir. Bant genişliği, duyarlılık, lineerlik ve tespit
sistemine ait dinamik mesafe dikkatli bir biçimde seçilmektedir ve
kullanılan darbe genişlikleri ve geri saçılan ışığın seviyeleri ile uyumlu
olacak biçimde tasarlanmaktadır. Bilindiği gibi, geri saçılan ışık sinyali
doğal olarak zayıf bir sinyaldir ve çok miktarda üzerine binmiş gürültü
içermektedir. Bu yüzden, geri saçılan işaretten sıcaklık ve/veya
gerginlik bilgilerini elde etmek için ortalama alma ve veri isleme
proseslerine gerek duyulmaktadır.
DOFS (dağınık optik fiber sensörler) için kullanılan ana saçılma
mekanizmaları;
Rayleigh,
Raman
ve
Brillouin
saçılma
mekanizmalarıdır. Rayleigh saçılma mekanizmasının aksine, Raman ve
Brillouin saçılmalarında fiber içerisine gönderilen ışığın frekansı ile
saçılan ışığın frekans arasında fark olmaktadır. Bu fark, Raman
saçılmasında 13 THz, Brillouin saçılmasında ise 11 GHz
seviyelerindedir.
11
Saçılma prosesi içerisinde, fotonların enerji kazanarak üst enerji
durumuna geçen ve daha yüksek frekansa sahip olan bileşenler antianti
Stokes bileşenleri ve enerji kaybederek daha düşük frekansa sahip
olan bileşenler ise Stokes bileşenleri olarak adlandırılmaktadır.
adlandırılmaktadır
- 1550 nm silika bazlı fiberde Rayleigh, Brillouin ve Raman spontane ışık saçılımı
spektrumunu gösteren şematik diyagram –
- DTS sisteminin blok diyagramının
diyagramı
basit gösterimi 12
2.2.1. Yeraltı Güç Kablolarında DTS
- Fiber Optik Sensörlü Güç Kablosu -
XLPE yalıtkanlı yüksek
y
gerilim yeraltı kablosu üzerinde
zerinde oluşan
olu
sıcaklık ve gerginliğin
in algılanması
alg
konusunda değişik uygulamalar
mevcuttur.
Dünyada birçok ülkede yeraltı güç kablolarının izlenmesi ve arıza
tespitinde, üretim aşamasında kabloların içerisine (örneğin
konsantirik tellere paralel bir tüp içerisine ) yerleştirilmesi suretiyle
fiber optik sensörlerden faydalanılmaktadır.
Dağıtılmış Optik Fiber Boyunca ilerleyen ışığın saçılmalarında
meydana gelen değişikler çeşitli algılayıcı cihazlar vasıtasıyla
bilgisayarlara ulaştırılır. Geliştirilen yazılımlar ile bu veriler
ekranlarımızda
zda anlık görüntüye dönüştür aynı zamanda raporlamak
için veri tabanında saklar.
saklar Hatta istenirse yazılım gelen verileri olması
gereken değerler ile kıyas ederek bir arıza olduğunu anlar ve
operatörü uyarır aynı zamanda sisteme kayıtlı cep telefonlarına mesaj
olarak arızayı rapor edebilir.
13
- Avustralya’da Uygulanan Bir DTS Projesinin Şematik Gösterimi 14
2.2.2. Yeraltı Güç Kablolarında DTS’in Faydaları
• Sıcak Nokta ve Arıza Tespiti
nokta bulabilir.
: DTS 1m içinde sıcak
• Ağ Optimizasyonu
: DTS plus DCR (Dinamik
Kablo Değerlendirme) yazılım araçları kullanılarak canlı hatlarda
güvenlik en üst seviyede izlenir.
• Teçhizat Ömürlerinin Hesaplanması : DTS plus DCR kullanarak
güncel termal gerilmelerin bilinmesi sağlanır.
• SCADA Sistemi İle Bağlantı Kurma
: DTS, İstenirse birçok
haberleşme protokollerinden birini kullanarak SCADA sistemine
dâhil edilebilir.
- DTS-SCADA Haberleşmesinin Şematik Gösterimi –
• Erken Uyarı Sistemi
: DTS, Arıza meydana
gelmeden önce analiz yapar ve operatör başta olmak üzere
yetkililerin cep telefonlarına ve e-posta adreslerine
bilgilendirme mesajı gönderir.
15
2.2.3. Yer altı Güç Kablolarında DTS’in Maliyeti
- 380 kV 3 Fazlı Yeraltı Güç Kablosu İçin Bir Proforma Fiyat Teklif Formu 16
3. YORUM VE ÖNERİLER
Dünyada sanayileşme ve nüfus her geçen gün daha da artmaktadır.
Buna bağlı olarak altyapı ve üstyapı ihtiyacı doğmuş, en önemli
ihtiyaçlardan birisi olan elektrik ihtiyacı giderek artmış ve teknolojinin
gelişmesi ile de toplumlar için vazgeçilmez hale gelmiştir.
Nüfus yoğunluğuna mukabil şehir yerleşkelerinin artması ile şehir
içerisindeki mevcut havai hatlar ve yeni yatırımlar, yeraltı güç kablosu
olarak tesis edilmektedir.
Günümüzde enerji iletiminde yaşanan sıkıntılar incelendiğinde
özellikle yeraltı güç kablolarında meydana gelen arızaların gerek
tespiti, gerekse onarımı uzun süreler almaktadır. Bölgemizde
meydana gelen arızaların önceden tespiti ve arızaya sebep olabilecek
parametrelerin takibi Kurumumuz menfaati açısından son derece
önemlidir.
Enerji arzı ve iletiminin sağlıklı ve kesintisiz olması sistemin
devamlılığı için büyük önem arz etmektedir.1 Bu bağlamda Yeraltı Güç
Kablolarının Gerçek Zamanlı İzlenmesi hem enerji arzı ve iletimini
sağlıklı kılmakta hem de arızanın meydana gelmeden tespit edilmesi
ile kesintisiz olmasını sağlamaktadır.
Güçlü bir iletim sistemi oluşturarak elektriğin kaliteli, sürekli,
güvenilir ve ekonomik bir şekilde iletimini sağlayacak şekilde elektrik
sistemini ve piyasasını işletmek2 hepimizin misyonudur. Bu açıdan
bakıldığında da özde açıkladığımız bu projenin hayata geçirilmesi ile
iletim sistemimiz sürekli takip edilebilen ve verilerin geriye dönük
raporlanabildiği güçlü, kaliteli ve güvenilir bir sistem; arızaların
meydana gelmeden önce önlenmesine imkân sağladığı için de sürekli
ve ekonomik bir sistem haline gelecektir.
1
2
TEİAŞ Değerleri
TEİAŞ Misyonu
17
Teşekkülümüz Yatırım Programında 10.D.03.0120 proje numarası
ile yer alan 380 kV, 2000 mm2 K.Bakkalköy GIS TM-Maltepe GIS TM
Yeraltı Kablosu yaklaşık 50.000.000,00 TL ye ihale edilmiştir. 2.2.3.’te
ise 380 kV 3 fazlı yeraltı güç kablosunda kullanılan bir DTS projesinin
maliyetini gösteren proforma fiyat teklif formu incelendiğinde toplam
proje maliyetinin 55.900,00 £ olduğu görülecektir. Bu da bir DTS
Sisteminin maliyetinin tüm yeraltı güç kablosu tesisinin maliyetinin
yaklaşık 35/10.000 (onbinde otuzbeş)’idir. Sistem arz ve güvenliğine
olan faydası düşünüldüğünde bu maliyet ihmal edilebilecek
mertebelerdedir.
Kurumumuz ve Ülkemiz menfaatine olacağını düşündüğümüz bu
projeyi görüşlerinize ve bilgilerinize arz ederim.
4. KAYNAKLAR
1. Nakamura S.; Morooka S.; Kawasaki K. (1992) Conductor Temperature Monitoring System in Underground
Power Transmission XLPE Cable Joints, IEEE Trans. Power Delivery, 7(4), 1688-1697.
2. LUTON Marie, H.; ANDERS G.J.; BRAUN J-M.; FUJIMOTO N.; RIZZETTO S .; DOWNES John A. (2003 ) Real Time
Monitoring of Power Cables by Fibre Optic Technologies Tests, Applications and Outlook, JICABLE ' 03 International Conference on Insulated Power Cables.
3. Nakanishi, M.; Mcalpine, A.; Bucea, G.; Jones, S.; Jinno, A. (2004) Condition Monitoring System for TransGrid
380 kV Power Cable, International Conference on Power System Technology, Singapore.
4. Günday, A.; Yılmaz, G.; Karlık, S.E. (2007) Optik Fiberli Dağınık Algılama Yöntemiyle Enerji Kablosunda Sıcaklık
ve Gerginliğin Algılanması, Uludağ Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt 12, Sayı 2, Bursa.
5. Günday A. (2007) Enerji Kablosunda Oluşan Sıcaklık ve Gerilmeleri Optik Fiberli Algılayıcılarla Algılama
Benzetimleri, Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Bursa.
6. Yılmaz G., Karlık S. E. (2006) A Distributed Optical Fibre Sensor for Temperature Detection in Power Cables,
Sensors and Actuators A: Physical, 125(2), 148-155.
7. Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri A.Ş. (2011), Bursa Sanayi TM – Bursa Merinos TM 154 kV Kablo Projesi
Eğitim Notları.
8. Demirer Kablo Tesisleri San. ve Tic. A.Ş. (2009), 380 kV 2000 mm2 XLPE Yeraltı Kablo Bağlantısı Projeleri
Eğitim Notları.
9. www.sensornet.co.uk
10. www.ozoptics.com
18
Görüş ve Öneriler İçin İrtibat
TEİAŞ 4. İTİG Müdürlüğü
TM Tesis ve Kontrol Başmühendisliği
e-posta : [email protected]
19

Benzer belgeler