PDF ( 4 )

Transkript

PDF ( 4 )
RUSYA TÜRKLERİNİN MODERN HİKÂYELERİ AÇISINDAN
“MEYVE-İ ZAMAN” VE İSMAİL GASPIRALI
Yavuz AKPINAR
Özet
Meyve-i Zaman, 16 Eylül 1885-26 Kasım 1885 tarihleri arasında Bahçesaray’da
Tercüman gazetesinde, İsmail Gaspıralı’ya ait olabileceğini düşündüğümüz M. İskenderov imzasıyla yayımlanan modern hikâyelerin genel adıdır.
Rusya Türkleri arasındaki ilk modern hikâye örneklerinden olmalarına rağmen bunlar, hiçbir Türk halkının edebiyat tarihinde yer almamıştır. Makalede bu
hikâyelerin Rusya Türklerinin edebiyat tarihindeki önemi üzerinde durulmuş ve bunların orijinal metinleri açıklamalarla okuyuculara sunulmuştur.
Anahtar kelimeler: Rusya Türklerinin edebiyatı, İsmail Gaspıralı, modern küçük
hikâye, Tercüman gazetesi.
Abstract
“Meyve-i Zaman” which is supposed to belong Ismail Gaspıralı (according to
us) is published in Tercüman newspaper in Bahçesaray by the sign of M. İskenderov
between 16 September 1885-26 November 1885 and is the common name of modern
stories.
Although they are the first examples of modern stories in Turkish in Russia, they
are not involved in any Turkish literature history. In this article the importance of these stories on literature of Turkish in Russia is pointed out and their original subscripts
are presented to readers with explanations.
Key words: Literature of Turkics Peoples in Russia, İsmail Gaspıralı, modern short
story, The Tercüman Newspaper.
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
7
Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı
Metnini burada yayımladığımız Meyve-i Zaman’dan söz etmeden
önce, konumuzla ilgili bazı hususları kısaca açıklamanın yararlı olacağını
düşünüyoruz. Türk dünyasıyla ilgili olarak bugün kullandığımız bazı
kavramlarla, XIX. yüzyılda kullanılanlar arasında bazı farklılıklar
bulunmaktadır. “Rusya Müslümanları” tanımı, o dönemde Rus yönetimi
altındaki Müslüman Türk halkları için kullanıldığı gibi Kafkasya, Dağıstan
ve Türkistan’ın Türk soyundan olmayan bütün Müslüman ahalisi için de
kullanılıyordu. Ayrıca bu terim, sözü edilen halkaların tümü tarafından da hiç
yadırganmadan “millî kimlik” olarak algılanıyordu. Yine o dönemde “TürkTatar” terimi, Rusya yönetimindeki bütün Türk soylu insanları kapsıyordu ve
tıpkı diğer kavram gibi bu da yaygın olarak kabul görmüştü.
Türk halkları arasında XIX. yüzyılın sonu ve XX. yüzyılın başlarında çok
belirgin bir şekilde ortaya çıkan “uluslaşma” veya “milliyetçilik” hareketleri,
Sovyet dönemine kadar bu genel tabirlerle çok fazla bir problem yaşamadan
gelişimini sürdürür. 1905 Rus meşrutiyetinden sonra bu kavramlar (Rusya
Türk–Tatarları, Rusya Müslümanları), uluslaşma sürecinin zamanla daha
yerel veya etnik bir karakter kazanmaya başlamasıyla az kullanılır olsa da
tam olarak ortadan kalkmaz. Sovyet döneminde ise “parçalanma”, “dağılma”
olarak açıklayabileceğimiz her Türk boyunun kendisini ayrı bir “ulus” olarak
görmesi veya görmek zorunda bırakılmasıyla da, bu kimlik anlayışları yerini
günümüzde kullanılan “Azerbaycanlı”, Tatar, Başkurt, Kazak, Özbek gibi
yeni ulusal tanımlara bırakır.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, Sovyet döneminin katı
ideolojik yaklaşımından kendisini kurtarıp daha objektif ve bilimsel bir görüşe
ulaşmakta zorlanan birçok aydın, kendi kabile veya kavmini başlı başına bir
“ulus” olarak olarak kabul etmekte ve kendi toplumunun Sovyet dönemi
öncesindeki modernleşmesini (özellikle kültürel gelişmeleri, edebiyat ve dil
hayatını) değerlendirirken farkında olmadan yanlış hükümler vermektedir.
Hâlbuki XIX. yüzyılın ortalarından itibaren Rus yönetimi altında yaşayan
çeşitli Türk halkları, tek bir modernleşme süreci yaşar. Bunun sonucu olarak da
kültürel hayatları birbirini etkileyerek benzer şartlar içinde gelişir. Türk halkları
arasında modern edebiyatın oluşumu da bu sürecin içinde ortaya çıkar. Sovyet
dönemine kadar süregelen ve tarafımızdan “Ortak Türk Edebiyatı”1 olarak
adlandırılan bu oluşumu göz önünde tutmadan, sözü edilen dönemi, her Türk
halkı için tek başına ele almak ve değerlendirmek yanlış olur. Nitekim Sovyet
döneminde yazılan “Azerbaycan”,2 Kazak, Tatar, Özbek edebiyat tarihlerinin
hepsinde modern edebiyatın ortaya çıkışı, sadece o “ulus”un kendi içindeki bir
1
2
8
Bu konuda yazmış olduğumuz “Rusya Türklerinin Ortak Edebiyatından Söz Edilebilir mi?” adlı
makalemiz yakında yayımlanacaktır.
Azerbaycan, sadece coğrafi bir terim olmasına rağmen Stalin döneminde bu bölgede yaşayan Türkler
“Azerbaycanlı”, dilleri “Azerbaycan dili” veya “Azerbaycanca”, edebiyatları da “Azerbaycan
edebiyyatı” olarak adlandırılmış, böylece Azerbaycan Türklerinin tarihi, diğer Türk halklarından
soyutlanmak istenmiştir.
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
Yavuz AKPINAR
kültürel gelişim olarak ele alınmış; yalnız Rus edebiyatıyla ilişkileri (hem de
abartılarak) araştırılmış; “Rusya Türklerinin” sözünü ettiğimiz modernleşme
süreci içindeki ortaklığı, çok yönlü karşılıklı ilişkileri, hemen hemen yok
sayılmıştır.
Hâlbuki Sovyet döneminin başlarında bile, belli ölçüde edebî dilde
birbirine yaklaşma, modernleşmenin ortaya çıkardığı problemler karşısında
benzer tavır takınma, basın ve edebiyat hayatındaki sıkı ve yakın ilişkiler,
“Rusya Türkleri”nin edebiyatını belli ölçüde ortak bir çerçevede tutuyordu.
Nitekim bu yüzden İsmail Gaspıralı ve çıkardığı Tercüman gazetesi, Müslüman
Rusya Türklerinin hemen hepsi tarafından içtenlikle benimsenmiş, fikir ve
edebiyat tarihlerinde yerini almıştı.
İşte bu nedenlerden dolayı, XIX. yüzyıl ortalarından itibaren Rusya’da
Türk halkları arasında görülen modernleşme (yenileşme) hareketlerini, bu
hareketlerin doğal sonucu olarak ortaya çıkan basın ve edebiyat hayatını
adlandırırken çoğu zaman kullanılan “Azerbaycan matbuatı”, “Azerbaycan
edebiyatı”; “Tatar matbuatı”, “Tatar edebiyatı”; “Kırım Tatar matbuatı”,
“Kırım Tatar edebiyatı” gibi terimler, yerel açıdan kısmen doğru olsa da,
sözü edilen hareketlerin genişliğini ve içeriğini açıklama açısından çok zayıf
kalmaktadır.
Ayrı ayrı ulusal edebiyatların ve yeni Türk yazı dillerinin ortaya çıkış
sürecini yatsımadan, bu sürecin Rusya Türklerinin ortak kültürel alanı içerisinde
gerçekleştiğini, asıl ayrışmanın Sovyet döneminde başladığını hatırlatmak
istiyoruz. Bunun için de 1920’li yılların sonuna kadar Rusya Türkleri arasında
görülen reform hareketlerini, modern edebiyat cereyanını, hem ortak kültürel
gelişme hem de ulusal kültürün ortaya çıkışı olarak inceleme zarureti vardır.
Diğerlerinden soyutlayarak “Azerbaycanlı”, Tatar, Kırım-Tatarı, Kazak, Özbek
gibi ayrı ayrı etnik kimlikler altında bu hareketleri değerlendirmek, ortada
bulunan eserleri, belgeleri görmezden gelmekten başka bir şey değildir.
Dolayısıyla İsmail Gaspıralı’yı, çıkardığı Tercüman gazetesini ve onun
yazmış olduğu fikrî ve edebî eserlerin tümünü, en azından bütün Müslüman
Rusya Türklerinin ortak değeri olarak ele almak ve incelemek gerekir. Nitekim,
1926-1928 yıllarına kadar Sovyetlerde yayımlanan birçok fikrî eserde,
edebiyat tarihlerinde İsmail Gaspıralı “millet atası” olarak adlandırılmış
ve geniş kabul görmüştür. Aynı şekilde Tercüman gazetesi de sadece Kırım
Tatarlarının gazetesi olarak değil, bütün Rusya Türklerinin yayın organı olarak
algılanmıştır.
Bu durumda Rusya Müslümanlarının modern fikir ve edebiyat hayatının
oluşumu, bu oluşumun başlangıcı araştırılırken, 1883-1914 yılları arasında
Kırım’ın Bahçesaray şehrinde yayımlanan Tercüman gazetesinin, özellikle
göz önünde bulundurulması gerekir. Bu gazetede yayımlanan modern hikâye
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
9
Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı
ve şiirlerin, tefrika edilen romanların, Rusya Türklerinin ortak edebî eserleri
olarak ele alınıp incelenmesinin daha uygun olacağı görüşündeyiz.
Bu açıdan bakıldığında M. İskendorof imzası ve Meyve-i Zaman ortak
adıyla 1885’te Tercüman gazetesinde tefrika edilen küçük hikâyeler, sözünü
ettiğimiz bu ortak edebiyatın ilk örnekleri olarak karşımıza çıkar. Tercüman’da
16 Sentabr 1885 tarihli 1. sayıdan başlayarak 26 Noyabr l885 tarihli 20.
sayıya kadar, küçük bir Mukaddime ile 14 tefrika hâlinde yayımlanan Meyve-i
Zaman, birbiriyle bağlantılı veya ortak kahramanlara sahip Beylik ve Törelik,
Acaip Bir Derviş, Yeni Müritlik, Orenburg, Kırgız Kızı Mengli Gül, Danyal
Bey, Midal Yaki İvan İvanoviç adlarını taşıyan 8 adet küçük modern hikâyeden
oluşur.
Rusya Türklerinin ilk modern nesir örnekleri arasında yer almalarına
rağmen, Kırım-Tatar, İdil-Ural (Tatar), Azerbaycan, Türkistan (Kazak, Özbek)
edebiyat tarihlerinde bu hikâyelere dair en ufak bir bilgi yoktur. 1885’te tirajı
1000 adedi aşmış bulunan Tercüman gazetesinin sayfaları arasında kalan
ve kitap olarak da yayımlanmayan Meyve-i Zaman’ın döneminde aydınlar
arasında nasıl karşılandığını da henüz bilmiyoruz. Hâlbuki bu hikâyeler,
içerikleri, kurguları, anlatım dili ve bunlarda ortaya konulan dünya görüşü
bakımından dönemleri için oldukça önemli görülmektedir. Burada Meyve-i
Zaman’ı edebî açıdan değerlendirmek niyetinde değiliz; şimdilik bu seri
hikâyelerin önemine işaret etmek, metinlerini yayımlamak ve yazarı hakkında
düşüncelerimizi açıklamakla yetineceğiz.
Kırım, Kazan, Azerbaycan ve Kazak Türkleri arasında M. İskenderof
imzasını bir hayli araştırdık. Böyle bir isme veya takma ada, sözü edilen
dönemde rastlamadık. Esasen Tercüman gazetesinde de Meyve-i Zaman
dışında bu imza görülmemiştir.
İsmail Gaspıralı’nın eserleri ile Meyve-i Zaman’ı karşılaştırdık, dil,
üslup, hikâyelerde hayata bakış tarzı, İsmail Gaspıralı’nın diğer eserleriyle
büyük bir paralellik göstermektedir. Meyve-i Zaman’daki bazı tipler, olaylar;
ekonomik, sosyal, dinî hayata yöneltilen tenkitler, Müslüman Türk toplumunu
kalkındırmak için ileri sürülen görüşler, İsmail Bey’in hikâye ve romanlarıyla
büyük ölçüde benzerlik göstermektedir. Özellikle Danyal Bey adlı hikâye,
Gaspıralı’nın biyografisinden izler içerdeği bilinen Gündoğdu’nun kahramanı
Danyal Bey’in hikâyesiyle neredeyse tam olarak örtüşmektedir.
İsmail Bey, sade bir dil ve kısa cümlelerle düşüncelerini açıklar. Farsça
ve Arapça tamlamalardan, Türkçesi varsa bu dillerden kelime kullanmaktan
kaçınır. Edebî eserlerinde veya Tercüman’daki yazılarında, geniş bir coğrafyada
bulunan okuyucuları tarafından kolaylıkla anlaşılması için bazı kavramları,
anlamı birbirine yakın veya aynı olan çift kelimeler kullanarak açıklar: “körsokur felek”, “nasihat ve öğüt”, “seyr ve temaşa etmek”, “kumpanya ve şirket”
gibi. Meyve-i Zaman’da da aynı dil ve üslup özelliklerini görüyoruz.
10
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
Yavuz AKPINAR
Ayrıca İsmail Bey, diğer hikâye ve romanlarını da Molla Abbas Fransevî,
Kart Ağay gibi takma adlarla veya imzasız olarak yayımlamıştır. Onun hikâye
ve romanlarında sosyal bozukluklar, beyler ve din adamlarının tavırları
hakkındaki açık ve sert eleştirilerini, gazete makalelerinde pek görmeyiz.
Okuyucularına kendini iyice tanıttırıp onların güvenini kazanmadan önce, bu
gibi sert eleştirilerini başka imzalarla veya imzasız olarak yayımlamayı tercih
etmiş olmalı. Bu bakımdan “M. İskenderof” imzasının, İsmail Gaspıralı’nın
takma adlarından biri olabileceğini düşünüyoruz. Gaspıralı hakkındaki
araştırmalar günden güne genişliyor, yeni bilgiler elde ediliyor, ayrıca çeşitli
Türk halklarının edebiyatları, fikir hayatları hakkında yeni bilgilere ulaşılıyor,
bazı yeni şahsiyetler, eserler açığa çıkartılıyor. Zayıf bir ihtimal de olsa
ileride “M. İskenderof”un takma bir ad olmadığı bilgisine ulaşılabilir. Bu
yüzden biraz daha beklemenin ve aceleyle karar vermenin doğru olmayacağı
kanaatindeyiz.3
Diğer yandan 1885’te tefrika edilen bu hikâyelerin, yazarı kim olursa
olsun, Rusya Türklerinin ilk modern nesir örneklerinden olduğu ve edebiyat
tarihinde layık olduğu yeri alacağı şüphesizdir.
Hikâyelerde Kırım ve Kazan Tatarcasına ait bazı kelimeler, ifadeler
bulunsa da Meyve-i Zaman, genelde sade bir İstanbul Türkçesiyle
yazıldığından transkripsiyona gerek duyulmamıştır. Metinde anlaşılmayacağını
düşündüğümüz kelime veya ifadeler, dipnotlarla açıklanmıştır. Ayrıca bazı
kelimelerin yazılışında yanlışlıklar görülmüş ve dizgiden kaynaklandığı
düşünülen bu gibi yerlerde düzeltilen kelime veya harfler, köşeli parantez
içinde gösterilmiştir.
*
3
*
*
Seçilmiş Eserleri’nin 1. cildinde İsmail Bey’in “Roman ve Hikâyeleri”ni yayımlarken de (İstanbul,
Ötüken Yayınevi, 2003, s. 72) bu düşüncemizi açıklamıştık.
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
11
Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı
Meyve-i Zaman4 [- 1 -]
Mukaddime
Muharriri: M(im). İskenderof
Şu eser-i âcizanemizde edebiyat-ı Şarkiyeye mahsus letafet ve nezaket
kıdırılmasın;5 yoktur. Padişahlar, cinler ve şeytanlar hikâyesi dahi olmadığı
gibi Leyla Mecnun’un karları, buzları eritir, ateşli muhabbeti gibi muhabbetler
dahi rivayet olunmuyor.
Ancak cümlemiz gibi adamların fikir ve hareket ve maişetleri beyan
olunup mübalağasız, fantazyasız gün be gün devam eden maişet-i hazıra
naklolunuyor.
Böyle olduğu bir iki sahife okuldukça6 malûm olur.
Eserimizde kâmillerin kaleminden tökülmekte olan tasavvurat-ı şairane
ve can ve gönül sırlarını ince ince teftişler olmadığı7 malûmumuz olup ancak
yazdığımızın hakikati ve gördüğümüz, işittiğimiz ve bildiğimiz gibi kalem
çektiğimiz8 ile azacık iftihar edebiliriz.
Eğer eserimiz, karangı olan maişet-i umumiyemizi az mı çok mu zahir ve
malûm edip okuyanların fikirlerine tazelik, özlerine azacık ibret olur ise elde
kalem uykusuz geçirmiş geceleri unutup mükâfat-ı kâmile tapmış9 oluruz.
Beylik ve Törelik
N. ... şehri, Kafkazya, Rusya hükmüne geçmez burun,10 han yurdu11 olup
zamanında hayli nam ve şöhret kesbetmiş bir beldedir.
N. ... hanlarının etraf hanlar ile ettikleri muharebeler ve ya ki bunlar
Meyve-i Zaman’ın dili olduğu gibi verilmiş, ufak tefek fonetik yorumlar dışında eserin dilinde herhangi
bir değişiklik yapılmamıştır. Tercüman gazetesinde tefrika edililen bu hikâyelerin sonuncusunun
tamamlanmadığı anlaşılmaktadır.
Köşeli parantez içindeki tefrika numaraları tarafımızdan verilmiştir. Her tefrikanın hangi tarih ve
kaçıncı sayıda yayımlandığı da ayrıca belirtilmiştir. [1. Tefrika:] 16 Sentabr 1885 / 19 Zilhicce 1302,
[İkinci seri], Sayı: 1.
4
Aranmasın
5
Okundukça
6
Teftiş etmelerin olmadığı
7
Yazı yazdığımız
8
Bulmuş
9
10
11
12
Geçmeden önce
“Han Yurdu” ifadesiyle Rus işgalinden önce Kuzey Azerbaycan’ın çeşitli bölgelerinin ayrı ayrı
“Han”ların idaresinde olduğuna işaret ediliyor.
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
Yavuz AKPINAR
ile koşuluşup12 İran şahlarına mukabeleleri koca koca tarihlerdir. Gürcistan
beyleri dahi bu hanların alaman ve seferlerinden rahat ve selamet görmezler
idi. Şu vakitlerde maişetin esası ve sefası muharebe olduğu gibi insanların en
muteber hasiyyeti,13 cesaret ve bahadırlık, yadigârın en bahası;14 telef olunmuş
düşmanının hesabı idi...
Üzülmez,15 bitmez muharebeler ve çapuvlar,16 maişete bir ötkünlük
berirler17 idi ki bugün derece-i saadette ve kemal-i selamette bulunan beyler,
töreler ikinci günü feleğin kahrına uğrap nökerleri18 derecesine tüşerler idi ve
diğer taraftan gene şu kör-sokur felek, sarayda olan bostancıları, hizmetçileri
birinci postlara fırlatıp çıkarır idi.
Hanlık Rus hükmüne tüşmesi ile maişet tebdil oldu. Korkular, ürküler
kesildi. Nizam-ı cedit ile yurtlar amanlıklı, yollar selamet oldular. Hanların
birbiriyle kavgaları, asmaklar, kesmekler unutuldu; ama, hanlar da kalmadılar.
Ancak şehir içinde bahçeleri kurumuş, çeşmeleri bozulmuş, özü heman
haraplanmış han sarayı mevcuttur… Kahırlanmış, fikre dalmış duruyor
zannedersin ki görüp geçirmiş hâllerini ve hareketleri tefekkür ediyor... Saray
karşısında meydanda darağaç olmuş19 yerde hazırda uyezdni naçalnik20 divanı
bar. Han çavuşları ve nökerleri yerine bazarlarda saldatçıklar21 dolaşıyorlar
ya ki polis hizmetçisi dikkat ediyor. Mahkeme mizanı, kadı efendinin elinden
miravoy sudyaya22 geçmiş velhasıl haller tebdil, ancak han zamanını hatıra
getiren şey bar ise o da bir uyezdi23 rahatsız edip naçalnik24 hazretlerinin
yukusunu kaçıran ve cigitliği25 kadar bahtsız “kaçaktır”26 ki yol basar, baş
keser ve asker ile kuşaldıkta27 yol tapıp kaçar!
Birleşip
12
Karakteri
13
En değerlisi, kıymetlisi
14
Sonu gelmez, tükenmez
15
Talanlar, yağmalar
16
Hayata bir keskinlik verirler
17
Uğrayıp hizmetçileri, uşakları
18
Darağacının olduğu yerde
19
Rusça “уездный начальник”: Kaza reisi; kaymakam.
20
(Rus) askerleri
21
(Rusça) Mировой суд : Sulh mahkemesi
22
(Rusça) “Уезд”i : Kazayı
23
Начальник: (Çarlık zamanında) Kaza reisi, “kaymakam”
24
Yiğitliği
25
Kaçak: Kanun kaçağı, kanundan kaçan. Çarlık döneminde Azerbaycan’da halk, çoğu zaman “Kaçaklar”ı
millî kahraman kabul etmiş ve yardım etmiştir.
26
Kuşatıldığında
27
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
13
Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı
Bir de han zamanlarını hatıra tüşüren şey, beyler ve töreler hâlidir. Zaman-ı
hanîde olduğu gibi, kibir, kaygısızlık, devamsızlık, at, it, avcı kuşlar, silah ve
hesapsız hizmetkâr âleminde gün ve ömür geçirirler. Ancak cesaret, cömertlik
ve misafircilik dahi evvelki zamanlar gibi yahşı tabiatlarıdır. Bundan böyle
beylerin afiser28 şeritleri ve ya ki kırmızı içli general formaları taşladılıp29 fırsat
berilir ise Şah Abbas ya ki Şah Nadir zamanları hemen kaytır gelirler… [- 2 -]30
Hulasa-i kelâm vakti ile hanlık olmuş N. şehri civarında bugünde dahi beyler,
töreler çoktur. Her bir ocağın ve urumun31 özüne mahsus bais32-i iftiharı olan
hikâyesi ve namı bardır. Her ne kadar töreler33 Rus ve gayri ahaliye karışmayıp
ayrı turmakta iseler de taze hâller ve maişet, tesir etmeyip kalmadı.34 Şurası
şayan-ı teessüftür ki yahşı tesir etmedi! Atalardan kalmış hesapsız emlâk ve
mal azalıp azalıp bitmeğe başladı. Çünkü iratlar evvelki mertebede kaldıkları
sırada masarifler çoğaldı. Çoğalmamak mümkün mü? General forması,
yaltıravuk35 apolet, Tiflis meclislerinde bulunmak, gubarnatöre36 ziyafet
bermek ya ki ziyafetinde bulunmak, az akçeler ile meydana gelmiyor. Her ne
ise günden güne beylerin ahval-i maliyeleri fenalaşıp sıklet37 içinde kaldılar.
Velâkin hâl bu ise de gene cümlesi törelik nam ve şanını kütüp38 masarif ve
bolluktan el çekmezler. Saraylara barılır ise beşlep onlap39 hizmetçiler ve ahır
tolusu atlar ve asralmış40 itler, hanedanlığı41 işaret ederler.
Zevkli avlara, büyük büyük toylara, kalabalık meclislere, konuşmalara
adam yaralemeklere bakar isek hâlâ Gürcistan’a seferler olunan zamanlar
geçmemiş42 zannedersin. Bin sekiz yüz yetmiş falan senesi Ağust ayı idi.
N. uyezdi hanzadeleri ve töreleri Ahmet Bey’in yurtuna43 av ve koşuya
toplanmışlar idi. Bu mecliste avcı kuşların ve Karabağ aygırlarının en âlâsını
görmek mümkün idi. Pek köp seyirci ahali mevcut iken av ve koşular beş28
29
30
31
(Rusça) “офицер”: Subay
[2. Tefrika:] 20 Sentabr 1885 / 23 Zilhicce 1302, [II. Seri], Sayı: 2, s. 1.
32
32
General üniformaları kaldırılıp atılırsa
Urum: Aile, sülale, nesil, uruk (?)
şeklinde.
Metinde:
Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde
37
33
Metinde
Soylular, ‫ﺻﻘﻠﺖ‬
beyler .
42
Metinde ‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬.
Etkisiz olmadı
Metinde ‫ ﻳﺘﮑﺎج‬.
35
50
Metinde
Parlak, parlayan
‫ واﻋﻆ‬.
51
36
32
Metinde
Valiye
‫”ﺑﻌﺚ“ﻳﻪ‬
‫ اوﻳﻠﻪ‬şeklinde.
.
Metinde:
53
37
37 Metinde ‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬: Sarğ.
Metinde
Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬. .
55
42 Metinde ‫اﻳﺮاق‬
38 Metinde ‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬.
Gözetip
56
49 Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
39 Metinde ‫ ﻳﺘﮑﺎج‬.
Beşer-onar
58
50 Metinde
Metinde ‫ﺗﻔﺮق‬
‫ واﻋﻆ‬..
40
59
32
Beslenmiş
51 Metinde
“
‫اﻳﻠﯽ‬
‫ﻳﮑﯽ‬şeklinde.
Metinde:
“‫”ﺑﻌﺚ‬
Metinde ‫ﻳﻪ‬
‫اوﻳﻠﻪ‬
.‫”ا‬.
64
37
41 Metinde ‫ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬.
53
Metinde
Soyluluğa‫ﺻﻘﻠﺖ‬
Metinde
.
‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬: Sarğ.
75
42
55
42 Metinde “‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
‫ اﻳﺮاق‬. .
Metinde ‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
79
49
56 Metinde ‫ﻳﺘﮑﺎج‬
‫ﺗﻮردﻩ‬. ‫ ﺑﻨﺪﻩ‬.Üstte, baş köşede.
43 Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
Yurduna, malikânesine
83
50
58 Metinde ‫واﻋﻆ‬
‫اﻳﺮاق‬
‫ ﺗﻔﺮق‬.
84
51
59 Metinde ‫ﻳﻪ‬
‫ﺻﺎﺑﯽ‬
. .‫”ا‬.
‫اوﻳﻠﻪ‬
“‫اﻳﻠﯽ‬
‫ﻳﮑﯽ‬
93
53
64 Metinde “‫”اﺧﺸﺎم‬.
‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
: .Sarğ.
‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
96
55
75 Metinde “‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
‫اﻳﺮاق‬
Metinde
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
101
56
79 Metinde
Metinde“‫”واﻋﻈﻪ‬.
‫ﻣﻨﺼﻮب‬
‫ﺗﻮردﻩ‬
‫ﺑﻨﺪﻩ‬. .Üstte, baş köşede.
104
58
83 Metinde
Metinde ‫ﺗﻔﺮق‬
‫ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬
.
‫ اﻳﺮاق‬. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
112
59
84 Metinde
Metinde“‫ﺻﺎﺑﯽ‬
‫وﻗﺖ در‬
‫اﻳﻠﯽ‬
‫ﻳﮑﯽ‬
. ‫”ا‬.
49
34
14
139
Yavuz AKPINAR
on gün sürdüler. Knyaz44 Ahmet Bey Bahtlinski, uluğ törelerden bir zat
olup uzeydinin45 meşhur baylarından idi. Misafirlerini, üç-beş avullarında46
yerleştirip, yemek içmek zevk ve sefa ettirmede idi. Misafirler dahi konak
bayı hürmetlep hizmetçilere çalgıcılara Ahmet Bey namına köp akçalar ve
hediyeler peşkeş ediyorlar idi. Şöyle ki meclise tesadüf etmiş bir yerli şair,
bir günde misafirlerden üç yüz ruble bahşiş peyda etti. Gelip gitmiş uyezdi
naçalniğine47 bir Karabağ atı, çavuşlarına kaç yüz ruble hediye olundu. Bunlar
hep dostları tarafından Ahmet Bey’in nam ve şanına ihsan olundular.
Acaip Bir Derviş
Koşular, avlar ve konuşmalar cumadan cuma bir hafta sürdüler. Ahmet
Bey’in avulunda ataları zamanından kalmış büyük Cuma cami[i] bar idi.
Beyler ve misafirler, cuma namazından son kaytışmaya48 karar berip vakti
yetgeç49 tedarike başladılar. Ahmet Bey hazretleri cumadan hiç kalmadığı gibi
ekseri misafirleri dahi cuma namazını terk etmezler idi.
Bu cuma, cami gayet kalabalık olacak gibi idi. Civarda olan beyler ve
töreler ve pek çok ahali toplandığından maada, bu gün yolcu bir derviş vaaz50
edeceği, dahi hayli adam topladı.
Derviş, yaş ve genç,, hüsn kıyafetli bir zat idi. İki günden beri avulun
imamında misafir olup imam efendi dervişin lâzımınca âlim ve dilli-sözlü bir
adam olduğunu görüp ve beylerden, törelerden fakir bir yolcuya hayır ve ihsan
olsun fikri ile vaaz etmeyi teklif etmiş idi. Derviş memnunen razılık gösterip
teşekkür etmiş idi.
Öğleye51 bir saat kaldığı vakit, halklar camiye toplana başladılar.52
Cümlenin dikkati dervişte idi. Apak, temiz ipek çalması53 ince bezden teptemiz
kölmeği, baha çuhadan uygun hil’ati, başın gözün nizamı, ekseri dervişlerin
perişaniyetine benzemeyip bir kat daha cümlenin dikkati topluyor idi.
İmam efendinin beyanına göre derviş hazretleri Dağıstan’da meşhur
44
45
32
46
(Rusça): князь: Prens.
Kendi kazasının
Köylerinde
32 Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
32 Metinde:
“‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
şeklinde.
47
“‫”ﺑﻌﺚ‬
37 Metinde:
Kaza reisine,
yöneticisine
“kaymakamına”
37 Metinde
‫ﺻﻘﻠﺖ‬
.
37 Metinde
‫ﺻﻘﻠﺖ‬
.
32
42 Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.
48
42
Metinde:
“‫”ﺑﻌﺚ‬
şeklinde.
Geri
dönmeye
Metinde
‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
.
42 Metinde ‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬.
37
49 Metinde ‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬.
49
49 Metinde ‫ﻳﺘﮑﺎج‬
‫ﺻﻘﻠﺖ‬... .
49
Metinde
Metinde ‫ﻳﺘﮑﺎج‬
42
50 Metinde ‫ ﻳﺘﮑﺎج‬.
50
Metinde
Metinde ‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
‫ واﻋﻆ‬.. .
50 Metinde
50
‫واﻋﻆ‬
Metinde
Metinde ‫واﻋﻆ‬
.
49
51
51 Metinde
‫ﻳﺘﮑﺎج‬
. . ..
Metinde
‫اوﻳﻠﻪ‬
51
Metinde
‫اوﻳﻠﻪﻳﻪﻳﻪ‬
‫اوﻳﻠﻪ‬
51
Metinde
‫ﻳﻪ‬
.
50
53
Metinde
53 Metinde ‫واﻋﻆ‬
‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬.. :: Sarğ.
Sarğ.
53 Metinde
Metinde ‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
Metinde
: Sarğ. başladılar.
51
55
52
İnsanlar
camiye
toplanmaya
55 Metinde ‫ﻳﻪ‬
‫اوﻳﻠﻪ‬
.
‫اﻳﺮاق‬
55 Metinde
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
53
56 Metinde ‫اﻳﺮاق‬
53 Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
56
‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬: Sarığı
: Sarğ.
Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
56 Metinde
Metinde
55
58 Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
58 Metinde
‫اﻳﺮاق‬
Metinde
‫ﺗﻔﺮق‬
.
58 Metinde ‫ ﺗﻔﺮق‬.
56
59 Metinde ‫ ﺗﻔﺮق‬.
59 Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
‫ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬
‫”ااﻳﮑﯽ‬.
”.
59 Metinde
Metinde ““‫اﻳﻠﯽ‬
58
64 Metinde “ ‫” ا ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬.
64 Metinde ‫ﺗﻔﺮق‬
.
‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
64 Metinde
Metinde ‫ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬..
59
75 Metinde ‫ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬.
75 Metinde ““‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
‫”اﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬.
75 Metinde
Metinde “‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
64
79 Metinde “‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
79 Metinde
‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
Metinde
‫ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬
‫ﺑﻨﺪﻩ‬. .Üstte,
.Üstte, baş
baş köşede.
köşede.
79 Metinde ‫ﺗﻮردﻩ‬
75
83 Metinde ‫ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬.Üstte, baş köşede.
83 Metinde
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
Metinde
‫اﻳﺮاق‬
83 Metinde ‫اﻳﺮاق‬
79
84 Metinde ‫اﻳﺮاق‬
84 Metinde ‫ﺗﻮردﻩ‬
‫ﺑﻨﺪﻩ ﺻﺎﺑﯽ‬
84 Metinde
Metinde ‫ﺻﺎﺑﯽ‬
.. .Üstte, baş köşede.
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
15
Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı
şeyhlerin [- 3 -]54 birini(n) oğlu olup bu taraflardan, Irak55-Şam tarikıyla
Mısır’a ziyarete gidiyor idi.
Ahmet Bey hazretleri camiye geldikte ekseri halk hazır bulunup, derviş
vaiz kürsüsünde tespih çekmekte idi. İmam dervişe göz işareti etmesi ile
cümle halk anın tarafına bir bakış atıp başlarını aşağı verdiler. Vaaz dinlemeye
hazır oldular.
Derviş halklara bakıp hayli vakit söze başlamadı, şöyle ki sıkıldığı hiç
malûm değil ise de bazıları derviş ne aytacağını unutmuş zannettiler. Kaç
dakika son, bir karar, devamlı ve tatlı tatlı vaaza56 başladı:
- Ey din kardaşları, aranızda büyük ve uluğ beyzadeler de sade ve ufak
adamlar da görüyorum. Evet, Huda-yı tealânın hikmetidir ki insanların hâli
bir olmaz. Bazı büyük, bazı kiçük, bazı maldâr,57 bazı garip, bazı kâmil, bazı
kemalatsız olur... Lâkin bu zahir olan başkalığa bakıp gaflet olmayasız; çünkü,
bu başkalık maişet-i insaniyenin bir usulüdür indallahda ve şeriat ve hakikat
karşısında bay ve fakir, büyük küçük yoktur ve olmayacaktır. Cümleniz İslâm,
İslâmlar ise birdir, müsavidir.
İslâmları hakikaten birbirinden hüsn-i tefrik58 eden ve derecelerini
ziyadeleştiren ilm ve ahlaktır...
Ey karındaşlar! Kim olur iseniz olunuz; ama, şurasını hiç hatırdan
taşlamanız ki her hâlde “bir Müslümansız” Müslümannın ise şanı ve şöhreti
yalnız ilim ve amel üzere bina olunur. Esas budur.
Knazlar ve töreler! Hiçbir vakit hatırınızdan çıkarmanız ki hakikat
büyüklük ilim ve ve hüner, amel ve gayret sayesinde kesbolunur.
Ey ufak ve garipler, hiç hâlinizden, derecenizden şikâyet etmeniz; çünkü
indallahta İslâmlar hep müsavidir!..
İnsanların bazı barlıklı, bazı fukara olur demiş idim. Evet, ama kime çok
berilmiş ise ondan sual de ziyade olunacaktır. Bu hâl tefekkür olunmalıdır.
Ey büyükler ve barlıklılar ve hürmetliler, Huda-yı tealânın ne çok
nimetlerine nail olmuşsuz. Huda-yı tealâ daha ziyade eylesin; ama, fikredelim
32
32 Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
Metinde:
“‫ ”ﺑﻌﺚ‬mahkemeye
şeklinde.
ve
öz özümüzü
çekelim, işbu nimetlere hakkaniyet üzere sahip
37
37 Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.
Metindemi?
‫ﺻﻘﻠﺖ‬
.
32
olabildik
Bunlardan
hem
özümüze, hem sırasınca ebna-yı cinsimize fayda
42
Metinde: ‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
“‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
42 Metinde
..
Metinde ‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
37
çıkarabildik
mi?
Yok
ise
ileride
bir gün olacak suallere cevap hazırlamalı!
49
49 Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.
Metinde ‫ ﻳﺘﮑﺎج‬.
42 Metinde ‫ ﻳﺘﮑﺎج‬.
50
Metinde ‫واﻋﻆ‬
‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬. .
50 Metinde
49 Metinde ‫ واﻋﻆ‬.
51
Metinde ‫ﻳﺘﮑﺎج‬
. .
51 Metinde
‫اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬
50 Metinde ‫ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬.
53
54
Metinde
‫واﻋﻆ‬
. : Sarğ.
53 Metinde
[3.
Tefrika:]
23
1885/ 26 Zilhicce 1302,
‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬Sentabr
51 Metinde ‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬: Sarğ.
55
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
‫ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬.
55 Metinde
55
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
53 Metinde
56
‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬: Sarğ.
56 Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
56 Metinde
Metinde
55
Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
58
Metinde
‫ اﻳﺮاق‬.
58 Metinde
‫ﺗﻔﺮق‬
56
57 Metinde ‫ ﺗﻔﺮق‬.
Metinde
Mal sahibi;
zengin
59
“‫”واﻋﻈﻪ‬.
59 Metinde
Metinde““‫اﻳﻠﯽ‬
‫ﻳﮑﯽاﻳﻠﯽ‬
‫”اﻳﮑﯽ‬.
‫”ا‬.
58
58 Metinde ‫ ﺗﻔﺮق‬.
64
Metinde ‫ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬.
64 Metinde
59 Metinde ‫ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬.
75
Metinde “‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
“‫”اﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬.
75 Metinde
64 Metinde “‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
79
Metinde ‫ﺗﻮردﻩ‬
‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
79 Metinde
‫ﺑﻨﺪﻩ‬. .Üstte, baş köşede.
75 Metinde ‫ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬.Üstte, baş köşede.
83
Metinde
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
83 Metinde
Türk Dünyası
Dil
ve
‫ اﻳﺮاق‬Edebiyat Dergisi 23. Sayı
79 Metinde ‫اﻳﺮاق‬
84
Metinde ‫ﺻﺎﺑﯽ‬
‫ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬
84 Metinde
. .Üstte, baş köşede.
83 Metinde ‫ ﺻﺎﺑﯽ‬.
93
Metinde “‫”اﺧﺸﺎم‬.
‫اﻳﺮاق‬
93 Metinde
84 Metinde “‫”اﺧﺸﺎم‬.
96
Metinde “‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
‫ ﺻﺎﺑﯽ‬.
96 Metinde
93 Metinde “‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
101
101Metinde “‫”اﺧﺸﺎم‬.
Hiç kimin aleyhinde, hakkında olmayıp herkes öz insafını hâkim edip
16
[II. Seri], Sayı: 3
Yavuz AKPINAR
amellerini muhakeme etmeli...
Büyük ve ulu ve nüfuzlu bir zat ki şanı haricinde, ebna-yı cins[in]e
faydasız yolda vakit ve ömür geçiriyor... Buna ne demeli? İki eli59 ile işlep
günde kırk elli kapik kesbeden bir hizmetçi, bir âcize bir kapik sadaka bermesi
ile bu zattan ulu, bu zattan şanlı olur!
Her ne kadar İslâmlar cami-i şerife ve vâize hürmetleri ziyade ise de
dervişin sözleri çok tesir edip bazı adamları kızdırdı. Derviş bu sıraları hiç de
kaygırmayıp bîperva sözüne devam ediyor idi.
Yolumda çok türlü baylar ve namdar adamlara tesadüf ettim... Biri kız
delisi, biri it delisi ki itleri için hergün hizmetçileri horlap aşağılamaktadır.
Üçüncüsü at delisi ki at için dostluk düşmanlıkdan maada esirlik zamanı olmuş
olsaydı beş-on esir dahi berir idi. [- 4 -]60 Dördüncüsü apolet delisi ki apolet
digen61 fenn-i harp bilenler, hüner, malûmat kesbedenler için mahsus bir işaret
olduğu fehmlemeyip öz adını bile yazmaya öğrenmediği hâlde yuklamaya
yatar iken apoletleri taşlamaz! Beşincisi mal delisi, büyükler önünde kul
gibi bel büker, katlanır özünden kiçüklere gaddarlık, zulm eder, akça toplar
nefs-i evlâdlarının terbiyesi için akça kazganur! Altıncısı büyüklük delisi ki
büyükler ile tanış biliş olmak için yüzler, binler masarif eder, oturduğu avulda
cami haraplanmış, köprü çürümüş tamirleri için yüz-iki yüz ruble tapamaz!..
Daha ve daha emsâli çok; lâkin, işbu naklettiklerim dahi ibret için kâfidirler.
Yâ Hudâ! Cümle ümera ve törelerimize inayet eyle ki şan ve şöhretleri
derecede amellerde bulunsunlar. Amin! Ahaliye hüsn yollar gösterip,
hacetlilere muavenetler edebilsinler. Amin!
Ey ümera karındaşlar;
Törelik, beylik şerefli olduğu kadar güç ve ağır bir hâldir. İlme hürmet
hizmetinde gayret, ahaliye muavenet belâlara karşı sabır ve tahammül, törelik
ve büyüklük icabındandır. Nadanlık, tenbellik, haksızlık bir zehirdir ki tuz
demiri çürüttüğü gibi büyüklüğü, şan ve şöhreti çürüten emsâlleri cümlemize
malûmdur.
32
Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
Metinde
‫ ﺻﻘﻠﺖ‬hâlimizi
.
Ey töreler;
günden güne fenalaştırmamak ve yokluktan kurtulmak
42
Metinde
‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
. 62 tüşmeli yol ve usul göstermeli, okumalı hem okutmalı,
için
ahalinin
aldına
49
Metinde ‫ ﻳﺘﮑﺎج‬ve
. gayretlileri sevmeli, hakka hizmet edip haklıları hıfzetmeli,
gayretlenmeli
50
Metinde ‫ واﻋﻆ‬.
haksızlara
yardım etmemeli, iyilik edip iyilik ettirmeye dikkat etmeli ki bu
51
Metinde ‫ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬.
hâlde
Huda-yı
tealânın ihsanları daha ziyade ve nimetleri daha bereketli olur.
53
Metinde ‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬: Sarğ.
37
Metinde
‫ اﻳﺮاق‬baylarının ve ümerasının sofraları ve kapıları açık olduğu
İşbu uyezdi
56
Metinde
“‫”واﻋﻈﻪ‬.
umum
Kafkazya’ya
malûmdur. Çok yaşasınlar; fakat, alîller için bir
58
55
59
Metinde ‫ ﺗﻔﺮق‬.
Metinde
Metinde “‫”ا ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬..
59
64
‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
. 1885 / 30 Zilhicce 1303, Sayı: 4
Metinde
[4. Tefrika:]
27 Sentabr
60
75
Metinde “‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
Apolet denilen
Metinde ‫ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬.Üstte, baş köşede.
62
83
Önüne ‫اﻳﺮاق‬
Metinde
84
Metinde ‫ ﺻﺎﺑﯽ‬.
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
93
Metinde “‫”اﺧﺸﺎم‬.
96
Metinde “‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
101
Metinde ‫ ﻣﻨﺼﻮب‬.
104
Metinde ‫ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
79
61
112
17
Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı
şefkathane, nefs-i evlatları için bir terbiyehaneleri olmadığı, şayan-ı taaccüb
ve teessüftür.
Etrafımızda Gruzin ve Ermeni milletleri bar, bunlar bizden aşağı kalmışlar
idi. Bugün de köp ozup gittiler.63 N’işlep ozdular; bilmek gerek, ibret almak
gerek. Bilinmeyen64 bir yolda cürülmüyor65... İlimsiz, maarifsiz bu koca ulu
dünyada naslı cürülür? Atalar zamanında mal ve nam, şan ve şöhret harp
meydanında, can bazarında kesbolunuyor imiş. Bizim zamanda ise ilim ve
marifet, sa’y ve gayret ile kesbolunur.
Namaz vakti geldi. Sözüm bite.66 Bir daha tekrar ediyorum: Dikkat
buyurulsun ki yahşı doğuşa değil, yahşı yaşayışa; kuvvete değil, adalete; mala
değil, ganiliğe hürmet vaciptir. Bundan böyle ulemamızın âlim, ümeramızın
kâmil, cümlemizin sa’y ve gayretli olmamızı Huda müyesser eyleye. Amin,
Amin.
Bu aralık müezzin efendi safları dolaşıp dervişe yolluk sadaka topladı.
Çok akça tüştü. Bade akçaları dervişe teslim etti. Akçaları kabul ve duasını
okuduktan son, derviş halklara hitaben buyurdu:
- Ey beyler ve ağalar; hâl-i dervişliğimde bu gibi büyük akçalara hacetli
değilim. Beş on akça ise ki gerekmiyor; çünkü, elhamdülillah bir fakir
yolcuyu asrayan67 ve asrayacak adamlar her yerde de az değil. Bunun için
sadakalarınızı kemal-i teşekkür ile kabul edip tarafımdan cami aldında68
bizlerden imdad kütüp turan69 bîçareler için bu avulda bir şefkathane bina
olunmasına iane ve bahşediyorum. Evet bu akça ile iş bitmez; ama, sermaye
olabilir, gittikçe koşulur artar, bir gün olur binaya kâfi olur. Dervişlere ise akça
hiç de gerekmez.
32
Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
Bu sözlerden son kürsüden tüşüp cümle ile beraber namaza başladı.
Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.
42
Metinde
‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬.
Yeni Müritlik
49
Metinde ‫ ﻳﺘﮑﺎج‬.
50
Camiden
halklar dervişe birer daha dikkat, sözlerini fikredip
Metinde
‫ واﻋﻆ‬çıkan
.
51
taaccüplenip
dağılmakta
oldular. Beyler, töreler ise Ahmet Bey’in yanına
Metinde ‫ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬.
53
toplaşıp
camiden çıkmışlar idi. Derviş dahi akrın akrın70 imam
Metindeberaberce
‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬: Sarğ.
55
Metindebekleyerek
‫اﻳﺮاق‬
efendiyi
camiden çıktı. Çünkü imam efendinin hanesine gidecek
56
Metinde
“‫”واﻋﻈﻪ‬.
idi.
Şu
hâlde
Ahmet
Bey’in
atalığı dervişe yaklaşıp, Knez hazretleri saraya aş
58
Metinde ‫ ﺗﻔﺮق‬.
59
63
Metinde
Çok geçip
gittiler.
“‫اﻳﻠﯽ‬
‫”اﻳﮑﯽ‬.
64
64 Metinde ‫ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬.
Metinde
.
75
65 Metinde “‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
Yürünmüyor
79
66 Metinde ‫ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬.Üstte, baş köşede.
Bitiyor, sona eriyor
83
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
67
Besleyen, ihtiyacını karşılayan
84
Metinde ‫ ﺻﺎﺑﯽ‬.
68
93
Metinde
Önünde “‫”اﺧﺸﺎم‬.
96
69
Metinde
Yardım bekleyip
duran
“‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
101
70 Metinde ‫ ﻣﻨﺼﻮب‬.
Yavaş yavaş
104
Metinde ‫ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
112
Metinde ‫وﻗﺖ در‬
139
Metinde
“‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
Türk Dünyası
Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
145
Metinde ‫ ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬Yüzünün rengi değişti.
146
Metinde “‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ‬.
148
Metinde ‫زووﻗﻠﯽ‬
154
Metinde ‫ روﺣﺪن‬. Akrabadan (?)
37
18
Yavuz AKPINAR
aşamaya71 çağırdığını ifade etti. Derviş efendi atalığa [- 5 -]72 göz atıp baştan
ayağa kadar süzmede iken atalık hayli sıkıldı… Bade atalığa hitaben çok
teşekkür ederim. Huda-yı teâla razı olsun. Knaza söyleniz ki hiçbir türlü ikram
ve bergi kabul etmek tarikatımın usulünden değildir.
Karın doydurulacak kadar bir ihsan edecek olur ise sahibinin öz elinden
kabul ederiz; vasıta istemez efendim, deyü ileri yürüdüler. Derviş yola çıkar
zaman73 Ahmet Bey özü yetişip “Derviş baba, buyrun bugün bizim ile bir taam
edin” dedi. Ahmet Bey’in misafirllik sarayları gayet meydan bölmeler74 olup
etrafları Dağıstan usulü ipek yastıklar75 ile ve tüpleri76 baha İran töşemeleri
ile yaraşmışlar idi. Bölmeler tolu idiler. Azbarda77 ve saray aldında arabacılar
ve hizmetçiler at eğerlemek, araba yekmek,78 çevirmek, dolaştırmak atları
bağlamak ile meşgul idiler.
Bölmelerin birinde törde79 mirzalar ve baylar arasında derviş baba oturmuş
idi. Bazı misafirler ile söyleşiyorlar ve kaldıkları80 dikkat edip turuyorlar idi.
Hazır bulunmuş bazı çinofnik81 ve asker yüzbaşıları olmuş mirzalar, derviş
hakkında Rusça bazı şeyler aytışıyorlar idi. Meclis dağılmak tedarikinde
bulunuyor idi. Beylerden biri dervişe,
- Efendim ism-i şerifinizi bahşeder misiniz, dedi.
- Âciziniz Abbas, Şeyh Ahmet oğludur.
- Hayırlı seferler olsun. Ne taraftan ve kaydalara82 varıyorsuz?
Metinde:
“‫”ﺑﻌﺚ‬Dağıstanlıyım,
şeklinde.
- Bendeniz
Irak83 ve Arabistan ziyareti yolundayım.
Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.
- Peder-i aziziniz sağ mı, inşallah müritleri çoktur.
42
Metinde ‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬.
49
Metinde
‫ ﻳﺘﮑﺎج‬. sizlere sağlık, atam merhumdur. Müritleri dağıldı, tekkemiz
- Efendim
32
50 Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
Metinde
‫واﻋﻆ‬
.
söndü.
Şeyh
Şamil
tutulduktan son, tekke devam edemedi. Atam ziyade kart
37
51
‫ﺻﻘﻠﺖ‬
. .sabi84 kaldım... zaman da tebdil oldu.
Metinde
‫ﻳﻪ‬
‫اوﻳﻠﻪ‬
idi.
Bendeniz
ise
42
53 Metinde ‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬.
Metinde ‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬: Sarğ.
49
55
‫ﻳﺘﮑﺎج‬
71 Metinde
Metinde
‫اﻳﺮاق‬. ziyafete
Yemek yemeğe;
32
50
32
56 Metinde
Metinde:
“‫”ﺑﻌﺚ‬
‫واﻋﻆ‬
Metinde:
“‫”ﺑﻌﺚ‬. şeklinde.
şeklinde.
Metinde
“‫”واﻋﻈﻪ‬.
72
37
[5. Tefrika:]
4 Oktabr 1885 / 7 Muharrem 1303, Sayı: 6
51
37
58 Metinde
Metinde
‫ﺻﻘﻠﺖ‬
‫ﻳﻪ‬
‫اوﻳﻠﻪ‬... .
‫ﺻﻘﻠﺖ‬
Metinde
‫ﺗﻔﺮق‬
42
73
53
42
59 Metinde
Çıkacağı“‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
zaman
‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
Sarğ.
Metinde
‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
Metinde
‫ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬:.‫ا‬.”.
49
55
49
64 Metinde
74
‫ﻳﺘﮑﺎج‬
..
‫اﻳﺮاق‬
Geniş
odalar
Metinde
‫ﻳﺘﮑﺎج‬
Metinde
‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
.
50
56
50
75
‫واﻋﻆ‬
75 Metinde
‫ واﻋﻆ‬..
Metinde
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
Metinde
Metinde“‫”واﻋﻈﻪ‬.
51
58
51
79 Metinde ‫ﻳﻪ‬
‫اوﻳﻠﻪ‬
.. .Üstte, baş köşede.
‫ﺗﻔﺮق‬
‫ﺗﻮردﻩﻳﻪ‬
‫اوﻳﻠﻪ‬. ‫ﺑﻨﺪﻩ‬
76 Metinde
Metinde
(Odanın) zemini,
tabanı
53
59
53
83 Metinde “‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
‫اﻳﻠﯽ‬
Metinde
Sarğ.
Metinde ‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
‫ﻳﮑﯽاﻳﺮاق‬::‫”ا‬.Sarğ.
77
55
64
Avluda ‫اﻳﺮاق‬
55
84 Metinde
‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
.
Metinde
‫اﻳﺮاق‬
Metinde
‫ﺻﺎﺑﯽ‬
.
56
75
78
56
93 Metinde
“‫”واﻋﻈﻪ‬.
Araba çekmek,
yedeğine arabayı alıp çekmek
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
Metinde
“‫”واﻋﻈﻪ‬.
Metinde
“‫”اﺧﺸﺎم‬.
58
79
58
96 Metinde ‫ﺗﻔﺮق‬
79
‫ﺗﻮردﻩ‬
.Üstte,
köşede.
‫ ﺗﻔﺮق‬..‫ ﺑﻨﺪﻩ‬. Üstte,
Metinde
Metinde “‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
başbaş
köşede
Metinde
59
83
59
101Metinde “‫اﻳﺮاق‬
‫ﻳﮑﯽ‬
“‫اﻳﻠﯽ‬
‫اﻳﻠﯽ‬
‫”ااﻳﮑﯽ‬.
”..
80 Metinde
Metinde
‫ﻣﻨﺼﻮب‬
Diğerleri,
kalanları
64
84
64
104Metinde ‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
. .. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
Metinde
‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
Metinde‫ﺻﺎﺑﯽ‬
‫ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬
81
75
Metinde
Çinovnik“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
(Rusça): Memur
93
75
112
“‫”اﺧﺸﺎم‬.
Metinde
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
Metinde
‫در‬
‫وﻗﺖ‬
79
82
96
79
139
Metinde
Nerelere“‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
‫ﺗﻮردﻩ‬
‫ﺑﻨﺪﻩ‬
Metinde
‫ﺗﻮردﻩ‬
‫ ﺑﻨﺪﻩ‬.Üstte,
.Üstte, baş
baş köşede.
köşede.
Metinde
“‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
83
101
83
145
83
‫اﻳﺮاق‬
Metinde
Metinde
Metinde
‫ﻣﻨﺼﻮب‬
.
Metinde
‫اﻳﺮاق‬
Metinde
‫ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬
Yüzünün
rengi
değişti.
84
104
84
146 Metinde ‫ﺻﺎﺑﯽ‬
.. . Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
84 Metinde
‫ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬
Metinde
‫ﺻﺎﺑﯽ‬
Metinde
“‫ﻟﮏ‬
‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ‬.
Metinde
93
112
93
148Metinde
Metinde
‫در‬
‫وﻗﺖ‬
Metinde
“‫”اﺧﺸﺎم‬.
Metinde“‫”اﺧﺸﺎم‬.
‫زووﻗﻠﯽ‬
96
139
96
154Metinde
“‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
Metinde
“‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
Metinde
“‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
Metinde
‫روﺣﺪن‬
. Akrabadan (?)
101
145
101
167 Metinde ‫ﻣﻨﺼﻮب‬
.Yüzünün
‫ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬
rengi değişti.
Metinde
‫ﻣﻨﺼﻮب‬
.
Metinde
‫ﻳﯽ‬
‫ﮐﻴﻮﻩ‬
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
104
146
104
174 Metinde “‫ﻟﮏ‬
‫ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬
.
Daha
birkaç
yerde
‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ‬.
Metinde
‫ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬
.
Daha
birkaç
yerde ayn
ayn imlâ
imlâ ile.
ile.
Metinde
‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
112
148
112
183 Metinde ‫در‬
‫وﻗﺖ‬
Metinde
‫در‬
‫ وﻗﺖ‬. Merak edip
Metinde ‫زووﻗﻠﯽ‬
‫ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬
139
154
139
184 Metinde ‫روﺣﺪن‬
“‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
. Akrabadan (?)
Metinde
“‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
Metinde
‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
145
167
145
188 Metinde ‫ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬
‫ ﮐﻴﻮﻩ‬Yüzünün
Metinde
‫ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬
Yüzünün rengi
rengi değişti.
değişti.
Metinde ‫ﻳﯽ‬
‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
32
37
19
Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı
- İnşallah zat-ı âlilerinizin sayesinde müritler gene toplanırlar. Cümlemiz
hayır dualarınıza hacetliyiz, deyü diğer bir mirza, dervişe teselli bermiş oldu.
Derviş cevaben:
- Allah bilir. Her ne kadar bugün de birkaç müridim bar ise de atamın
vasiyeti mucibi tekkeyi tekrar devama getirmek pek güç olacak gibi görünüyor.
Çünkü malûmunuz ya efendim, zamanlar az vakitte tebdil oldular. Buna göre
müritlik belki burungıdan85 zor ve güç olmak lâzım geldi. Şöyle ki has mürit
olabilecek nadirdir...
- Dağıstan Rusya ile muharebede olduğu esnada müritlik en muteber
bir hâl idi. Müritler Şeyh Şamil merhumun birinci askeri idiler. Hâzırda ise
muharebe yok, Dağıstan rahat oldu; müritliğe çok hacet yok. İbadet ise tekkede
olmayıp cami-i şerifte farzlar eda olunur iseler zamane İslâmları için kâfi olur
gibi... deyü bir rotmistr (atlı asker binbaşısı)86 söze katıştı.
Şeyh Abbas bu adama karşı çevrilip ve doğru gözüne bakıp dedi:
- Bey hazretleri çok hata idesiz! Atalarımız düşmanları olan Rusları hiç
bilmeyip harp meydanında onlar ile arslan gibi talaşurlar idi ve tekkelerde
duada muzafferlik talep ederlerdi; fakat, düşman hesap ettikleri Ruslar vatana
selamet ve rahat, insanlara ziya ve marifet getürdüklerini bilmezler idi de
kavga ederlerdi... Bildiklerine göre gayretten geri durmazlar idi. Düşman ile
muharebe için müritlik lâzım olduğunu buyurdunuz. Evet lâzımdır. Bu günde
ise, cümlemize merhametsiz ve gayet gaddar, bîinsaf bir düşman önündeyiz.
Bu düşmana karşı mukabele etmek için müritlik lâzım olduğunu inkâr eder
misiz? Etmezsiz inşaallah! Düşman oldukça müritler de fedakârlar da meydana
çıkmalı. Ama bir zamannın müritliği bir zamana uymuyor [- 6 -]87 imiş, ziyan
yok. İş ne ise müritler onu işlerler. Müritler bu zamanda da gayet gerekler;
ama, yoklar efendim.
- Acayip! Düşman, düşman diyorsuz. Şu düşmanımız kimdir? Rotmistr
sabırsızlanıp suale yapıştı.
- Düşmanımız cehl ve gaflettir. Bu bir güçlü muhataralı düşman ki demir
halka gibi vücudumuzu sardı sıkıyor, gönüllerimizi parça kesik etti; fikir ve
akıllarımızı söndürdü; kemalâtımızı yok etti... İşte knaz hazretleri bu düşmana
karşı müdafaa gerek... Bu düşmana karşı müritler ve fedakârlar gerek!
Merhum atam zamanında Ruslar ile kanlı muharebeler eden müritlerden güçlü
ve gayretli ve kâmil müritler şimdi gerek... Atam vasiyetinde buyurduğu gibi
şişhane mıltık88 ile kılıcı terk edip kalem ile kâğıda yapışmalılar. Kan tökmek,
85
87
88
20
86
Öncekinden
Metinde parantez içindeki açıklama yazara aittir. Burada rotmistr “binbaşı” olarak açıklanmış; ama,
sözlükteki karşılığı yüzbaşıdır.
[6. Tefrika:] 11 Oktabr 1885 / 13 Muharrem 1303, Sayı: 8, s. 1
Altı mermi alan tüfek
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
Yavuz AKPINAR
can telef etmek lâzım değil; velâkin, maddî ve manevî barlıklarını düşmana
karşı koyup, ulum ve marifet, sanayi ve hüner meydanında talaşmalılar!
Gece ve gündüz toktamayıp,89 bezmeyip cehl ve gaflet gibi uluğ ve gaddar
düşmandan ahaliyi halas etmeye gayret etmeliler. Zamanımızda müritler gerek
ve böyle müritler gerek!
Derviş Abbas’ın bu sözleri camide vaazından ziyade tesir etti. Dervişin
sözü taze ve cedit efkârlara delalet olup mukaddes ve şerefli işlerin
mukaddimesinden bir hüsn-i eser olduğu az mı çok mu fehimlenip dervişlerin
ekserisi gibi söylenmiyen90 bu dervişe cümlenin rağbeti toplandı. Şeyh Abbas
taze ve ötkün91 bir kuvvet olduğu anlaşılıyor idi.
Yeni Müritlik92
Ahşam93 yakın idi. Ahmet Bey’in misafirleri dervişin sözlerini fikirlene
fikirlene kaytışdılar.94 Badehu hayli vakitler meclislerde, cemiyetlerde
dervişten söz açılıp geçer iken ayttıkları sözler müzakere olunuyor idi.
Ahmet Bey, birkaç gün kalması için çok teklif etmiş ise de Şeyh Abbas
Efendi kalmadı. Şeyhin yolunda mülkleri olan iki mirza, efendiyi alıp gittiler.
Ancak Ahmet Bey’e seferden kaytkaç95 mektup yazmaya söz berdi. Knaz
hazretleri buna da razı oldu ve lâkin şurası gayet müşkül idi ki Ahmet Bey zor
zar okur, yazı yazmayı bilmez bir adam idi!
32
Şeyh Abbas’ı96 alıp gitmiş beyler, mahallin gençlerinden, malûmâtlı
Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
adamlardan
idiler. Şeyhin sözleri gayrilerden ziyade bunlara tesir etmiş idi.
37
Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.
42
Bunların
biri Hasan Bey Bakıhanof namında bir töre idi. Tiflis gimnazya
32 Metinde ‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬.
49 Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
mektebinde
Metinde
‫ﻳﺘﮑﺎج‬fen
. tekmil edip devlet hizmetine girmeyip atasından kalmış
37
50 Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.
‫ واﻋﻆ‬.ve ticaret eder idi. Hasan Bey bir dereceye kadar kâr değil
mülkte
ikamet
42 Metinde
51 Metinde ‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬.
‫ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬.
97
49 Metinde
ahaliye
yardım
‫ ﻳﺘﮑﺎج‬. yolunda advokatlık dahi eder idi. Şan ve namus taşıp hüsn-i
53 Metinde
50 Metinde ‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬: Sarğ.
ahlâkı
ile etrafta
‫ واﻋﻆ‬. rağbetli baş mirza idi.
55 Metinde
51 Metinde ‫اﻳﺮاق‬
56 Metinde ‫ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬.
53 Metinde
Sarayı“‫”واﻋﻈﻪ‬.
bakıp idare eden artık kartamış98 anası bar idi. Hasan Bey daha
58 Metinde ‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬: Sarğ.
Metinde
‫ﺗﻔﺮق‬
.
55
evlenmediğinden
anası iki-üç günde bir “Ay evladım çağına geldin, indi yurt
59 Metinde ‫اﻳﺮاق‬
Metinde
“
‫اﻳﻠﯽ‬
‫ﻳﮑﯽ‬
‫”ا‬.
56
64 Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
89
58
Metinde
Durmayıp‫ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬.
75 Metinde ‫ ﺗﻔﺮق‬.
Metinde
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
59
90
Konuşmayan,
“‫ اﻳﻠﯽ‬söz
‫ﻳﮑﯽ‬söylemeyen
‫”ا‬.
79 Metinde
64 Metinde ‫ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬.Üstte, baş köşede.
91
‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
83 Metinde
Etkili, tesir edici .
75 Metinde ‫اﻳﺮاق‬
92
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
84 Metinde
Bu hikâyenin
adı orijinal metinde de aynı şekilde, farklı yerlerde iki kere yazılmıştır
79 Metinde ‫ ﺻﺎﺑﯽ‬.
93 Metinde ‫ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬.Üstte, baş köşede.
93
Metinde
Metinde “‫”اﺧﺸﺎم‬.
83
96 Metinde ‫اﻳﺮاق‬
94 Metinde “‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
Düşüne düşüne geri döndüler
84
101 Metinde ‫ ﺻﺎﺑﯽ‬.
Metinde
‫ ﻣﻨﺼﻮب‬.
95
93
Metinde
Döner dönmez
“‫”اﺧﺸﺎم‬.
104
Metinde
‫ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
96
96
112
Metinde
Metinde “‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
101 Metinde ‫وﻗﺖ در‬
97
139
Metinde
Avukatlık ‫ ﻣﻨﺼﻮب‬.
104 Metinde “‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
Metinde
‫ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
145
98
‫ ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬Yüzünün rengi değişti.
Metinde
Kocamış, yaşlanmış
112
146 Metinde ‫وﻗﺖ در‬
139 Metinde “‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ‬.
148 Metinde “‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
145 Metinde ‫زووﻗﻠﯽ‬
154 Metinde ‫ ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬Yüzünün rengi değişti.
146 Metinde ‫ روﺣﺪن‬. Akrabadan (?)
167 Metinde “‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ‬.
148 Metinde ‫ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ‬
174 Metinde ‫زووﻗﻠﯽ‬
154 Metinde ‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
183 Metinde ‫ روﺣﺪن‬. Akrabadan (?)
167 Metinde ‫ ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬. Merak edip
21
Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı
baş olmak99 gerek. Filan beyin kızını veya filan mirzanın torununu ayttırayık”100
yollu teklifler ile Hasan Bey’i nasihatler idi velâkin Bey, “Vakit bar sabredin
nineciğim” cevabı ile sözü keser idi.
Şeyhin ikinci yoldaşı Hudaverdi Bey Arslanof idi. Güçlü ve bu [adam]
otuz-otuz beş yaşında olup vakti ile güçlü ve uluğ olmuş bir zadegân ocağına
mensup101 idi.
Rahat idare edecek kadar mülkü olup Hudaverdi Bey, hayli vakitler
uyezdi divanhanelerinde hizmet edip rütbe ve nişanlar alıp çıkmış idi.
İslâm ahalisinin hâl ve ahvalini ve ihtiyacâtını lâzımınca öğrenmiş bir adam
olduğundan ahalinin [- 7 -]102 faydasına ve terakkisine candan heves bir mirza
ise de n’işlemek gerek olduğunu bilmez idi.
Hudaverdi Bey familyalı103 adam olup iki oğulcuğu, bir kızcığı bar idi.
Bunların terbiyesi104 ve okutmak hususta çok kaygı eder idi.
Hanımefendi gayet yahşı ve güzel kadın ise de terbiye ve okuv cihetlerinden
balalarına faydası olacak gibi değil idi; çünkü, okumak yazmak bilmez idi.
Kızlar, kadın olacakları çoktan beri malûmumuz ise de kadın olmak ile beraber
valide dahi olacaklarına dikkat buyrulmamış kalmış!
32
Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
Hasan‫ﺻﻘﻠﺖ‬
ve Hudaverdi
Beyler zaten köpnün105 kaydında ve faydasına tiyişli106
Metinde
.
42efkârlara aşina oldukları hâlde107 Şeyh Abbas’ın sözleri ziyade canlarına yatıp
Metinde ‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬.
49
üç-beş
saat
derviş
ile söz ve müzakere edebileceklerinden ziyadesiyle hoşnut
Metinde
‫ﻳﺘﮑﺎج‬
.
32
50 Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
Metinde
‫واﻋﻆ‬
.
idiler.
37
51 Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.
Metinde ‫ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬.
42
Şeyh ‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
hazretleri
sınıf-ı ruhanîden olmadıkları sebepli sözlerinde
53 Metinde
Metinde ‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
:. Sarğ.
49
55ferahlandıruvcı
bir
kuvvet
bar idi.
Metinde
‫ﻳﺘﮑﺎج‬
.
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
50
56 Metinde ‫ واﻋﻆ‬.
Metinde
“‫”واﻋﻈﻪ‬.
Beyler
ve âlim misafirleri mesail-i şer’iyeden, ihtiyacât-ı milliyeden
51
58 Metinde ‫ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬.
Metinde
‫ﺗﻔﺮق‬
.
53
ve
terakkiyât
bahislerinden müzakereler ederek yarı gecelere kadar
59terbiye
Metinde
Metinde “‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
‫ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬:‫”ا‬.Sarğ.
55
Şeyh Abbas’ın nakil buyurduğu efkârlar, meydana koyduğu
64oturdular.
Metinde
‫اﻳﺮاق‬
Metinde ‫ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬.
56
beylerin gönüllerini ferah ile toldurmuş idi ki nakil buyurduğu
75tasavvurlar
Metinde
Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
58
79efkârlar
yolunda
hareketbaşve
gayret edeceklerine söz berdiler. Günlerini,
Metinde
‫ﺗﻔﺮق‬
Metinde ‫ ﺗﻮردﻩ‬. ‫ ﺑﻨﺪﻩ‬.Üstte,
köşede.
59
83kuvvetlerini
Metinde
“‫اﻳﺮاق‬
‫ اﻳﻠﯽ‬millet
‫”اﻳﮑﯽ‬. uğruna sarf etmeye hazır oldular.
Metinde
64
84 Metinde ‫ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬.
Metinde ‫ ﺻﺎﺑﯽ‬.
75
9399Metinde
Metinde
Evlenmek
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
“‫”اﺧﺸﺎم‬.
79
96100Metinde
‫ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬.Üstte, baş köşede.
Metinde
“İstetelim”
“‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
83
101
Metinde
101
Metinde
‫ ﻣﻨﺼﻮب‬.
Metinde‫اﻳﺮاق‬
84
104Metinde ‫ ﺻﺎﺑﯽ‬.
102 Metinde ‫ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
“1, 2, 3, 4, 6, 8. numarada bak”. (Yazarın dipnotu). [7. Tefrika:] 14 Oktabr 1885/16 Muharrem 1303,
93
112Metinde “‫”اﺧﺸﺎم‬.
Metinde
‫وﻗﺖ در‬
96
Sayı: 9 “‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
139Metinde
Metinde
“‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
101
103
145
Metinde
Evli, aile‫ﻣﻨﺼﻮب‬
sahibi .
Metinde
‫ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬
Yüzünün rengi değişti.
104
104 Metinde ‫ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
146
Metinde
Metinde “‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ‬.
. Daha birkaç yerde aynı imla ile
112
148
‫وﻗﺖ‬
105 Metinde
‫زووﻗﻠﯽ‬
Metinde
Umumun;‫در‬
toplumun
139
154 Metinde “‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
106 Metinde ‫ روﺣﺪن‬. Akrabadan (?)
Yararıyla ilgili, ilişkili
145
167 Metinde ‫ ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬Yüzünün rengi değişti.
Metinde ‫ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ‬
107
146
İçin
174 Metinde
‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ‬.
Metinde “‫ﻟﮏ‬
‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
148
183 Metinde ‫زووﻗﻠﯽ‬
Metinde ‫ ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬. Merak edip
154
184 Metinde ‫ روﺣﺪن‬. Akrabadan (?)
Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
167
Türk Dünyası ‫ﮐﻴﻮﻩ‬
Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
188 Metinde
Metinde ‫ﻳﯽ‬
‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
174
189 Metinde ‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ‬
183
192 Metinde ‫ ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬. Merak edip
Metinde ‫ ﻗﺰوب‬. Paraya aldanp.
184
195 Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
Metinde ‫ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ‬
37
22
188
197
Yavuz AKPINAR
- Ya şeyh, dedi Hudaverdi Bey, sabah turduğum ile gösterdigiz şerefli yola
tüşeceğim; ama, siz yolcu, siz gideceksiz, biz yalnız kalacağız. Sizi kaydan
taparız108 da bir müşkülümüzde, hacetimizde nasihat alıp kuvvet kesbederiz.
- İnşallah kardaşlar seferimden kaytıp vatanımda yerleşirim. Her vakit
görüşmek müyesser olmaz ise de yazışmak mümkün olur. Muhaberede
bulunup anlaşırız inşallah. Bu cevaptan son mirzaların ikisine hitaben dedi:
Ey kardaşlar, efkârlarıma efkârdaş, işlerime arkadaş oluyorsuz. Sağ olunuz
teşekkür ediyorum. En iptida [A]hmet Bey’in avulunda109 bir şefkathane
açılmasına dikkat buyurun kaldıkları110 sonra... Millete yardım yolunda
olanlara Huda daim yardımcıdır.
- Ya şeyh, dedi Hasan Bey, emrinize itaat ederiz ve her saat gönlümüz
sizindir. Nasihatleriniz yürekleri açtığı gibi efkârlarınız ve emsalleriniz,
gözlerimizi açtı. Şimden son, günleri faydasız geçirmeyiz... Size arkadaş
olamayız; lâkin, itaatli şakirt oluruz efendim.
Hasan Bey bu sözleri yaşlık kuvveti ile ateşli ateşli söylediği Şeyh Abbas’a
tesir edip beyleri kucaklap öpüştükten son dedi:
- Ey kardaşlar, siz de tekkemize mürit olursuz; fakat, haberiniz olsun ki
müritliğin şartı müşküldür, korkmamak ve güçten kaytmamalıdır111 ve müşkül
32
arttıkça
gayret
sabrı arttırmalıdır. Gayret[li] elden kurtulan iş olmaz; çünkü,
Metinde:
“‫”ﺑﻌﺚ‬ve
şeklinde.
37
112
Metinde
.
ki dağları parlap113 atdığı gibi cehaleti dahi derya-yı
gayret
bir‫ﺻﻘﻠﺖ‬
[kuvvet]dir
42
Metinde
‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
ulum
içinde
gark. eder.
49
Metinde ‫ ﻳﺘﮑﺎج‬.
Sohbet
ve .müzakere arasında Şeyh Abbas vilâyetin ümerası ve töreleri114
Metinde
‫واﻋﻆ‬
51ve nüfuzlu kişileri hakkında Hasan ve Hudaverdi beylerden malûmât topluyor
Metinde ‫ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬.
53idi. Ne hâldeler, ne efkârdalar, ne ile meşguller gibi ahvalâtı anlap ona göre
Metinde ‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬: Sarğ.
55
nüfuzlarından
Metinde ‫ اﻳﺮاق‬istifade etmeyi beylere nasihat ve öğüt ediyor idi. Müzakereler
56
şuMetinde
kadar “‫”واﻋﻈﻪ‬.
ateşli idi ki sabah yakın olduğu birinin hatırına gelmiyor idi. Ancak
58
Metinde
.
dışda
kapı‫ﺗﻔﺮق‬
ardında
beyleri kütüb turan kart115 hizmetçi dikkat etse de bir şey
59
Metinde “‫“اﻳﻠﯽ‬millet”,
‫”اﻳﮑﯽ‬.
anlamayıp
“devlet”, “servet”, “gayret”, “cehalet”, “medeniyet”,
64
Metinde ‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
. ve keza. [- 8 -]116 Sözler hizmetçinin kulağına yetişseler
“marifet”
ve
keza
75
Metinde
de
başına“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
girmeyip “Bu deli derviş de kaydan geldi” öpkesiyle “Tövbe
79
Metinde
‫ﺗﻮردﻩ‬
.Üstte,
baş köşede.
tövbe
belki
bir‫ﺑﻨﺪﻩ‬yahşı
misafirdir”
demeye bîçare hizmetçi mecbur olmuş idi.
83
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
84
108Metinde ‫ ﺻﺎﺑﯽ‬.
Nerden buluruz
93
Metinde “‫”اﺧﺸﺎم‬.
109
96 Köyünde
Metinde “‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
110
101
Metinde
Geri kalanlar,
diğer. (işler)
‫ﻣﻨﺼﻮب‬
104
111
Metinde
Güç işten‫ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬
vazgeçmemelidir
. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
112
112 Metinde ‫وﻗﺖ در‬
Metinde
139
113 Metinde “‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
145 Parçalayıp
Metinde ‫ ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬Yüzünün rengi değişti.
114
Soyluları
146
Metinde “‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ‬.
115
148
Metinde
Bekleyen‫زووﻗﻠﯽ‬
yaşlı
154
116 Metinde ‫ روﺣﺪن‬. Akrabadan (?)
“1, 2, 3, 4, 6, 8, 9. numarada bak.” (Yazarın dipnotu). [8. Tefrika:] 25 Oktabr 1885 / 28 Muharrem
167
Metinde
‫ﻳﯽ‬11‫ﮐﻴﻮﻩ‬
1303, Sayı:
174
Metinde ‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
183
Metinde ‫ ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬. Merak edip
184
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
188
Metinde ‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
189
Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ‬
192
Metinde ‫ ﻗﺰوب‬. Paraya aldanp.
50
195
23
Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı
Orenburg
Orenburg şehrini bile misiz?117 Bu şehir Avrupa ile Azya hududunda bina
olunmuş büyük bir şehirdir. Rusya’nın Türkistan ile ticaretinde en büyük
merkezdir. Ahalisi içinde İslâm çoktur. Yaz vakti ise Orenburg tamam bir
İslâm yurduna benzer; çünkü, yerli İslâm ahalisinden maada Türkistan’nın
her tarafından tüccar toplanır. Şöyle ki pazarlarda yollarda Hiveli, Buharalı,
Hokandlı, Taşkentli vesair İslâmlar çokluk ile görünürler. Bunlardan gayri
şehirde işçilik ve ufak kesb ve ticaret ile meşgul pek çok Kırgız, yani Kazak
İslâmları bardır.
Orenburg İslâmlarının Moskova ve Orta Azya ticaretinde büyük medhalleri
bardır. Türkçe ve Rusça bildiklerinden ticarete büyük alet oluyorlar. Yüz
bin rublelik iş gören İslâm ticarethaneleri çoktur, milyon devredenler gene
bardır.
Orenburglular hep ehl-i ticaret olup mütedeyyin ve dânâ adamlardır,
ancak yahşı maişet kılsalar da özlerine mahsus bir surette yaşarlar.
Kırgızlar ise zanaat bilmeyip, usul-i ticaretten anlamayıp ekseri işçilik ile
maişet ettiklerinden ihtiyacât ve sefaletten kurtulmaz hâldeler. Zorlu kışlarda,
kırda malları kırılıp bu bîçareler nafaka kıdırıp118 şehirlere toplandılar; fakat,
zanaat bilmeyen, akçası olmayan, şehirde, pazarda n’işler? Evet, hâli müşkül
olacaktır. İşte bîçare Kırgızlar yüzlerce yurt ile Orenburg civarında ya açıkta
ya çalaşlarda119 ikamet edip bala çağa,120 üryan püryan pazarlarda tilenip
cürürler.121 Bin türlü meşakkat, bin türlü zahmet bu zavallıların başındadır.
Bunlara yardım ve muavenet hususta kurulmuş bir tertip ve nizam yoktur.
Bazılar tilenip geldiğine, bir-iki kapik atar, bazılar ise kırlarda kıtlık ve kırgın
olmuş munda122 toplanmışlar n’işlemeli, deyü hiç dikkat etmezler... Ama
Kırgız kavmi dikkate ve muhabbete lâyık bir kavimdir. Yazık köp123 yazık ki
doğru ve gani ve ciğit tabiatlı124 Kırgızlar bu perişan hâllerde kaldılar! Tövbe
hatamıza. Bu fena hâllere müstehak değiller idi bîçareler. Ulışup, dalaşıp,
tilenip cüreler.125 Karınları tok, keselerinde akça çok, bunca adamlar bu
zavallıların hâline merhamet edip cümlesine bir yardım, bir tertip fikretmediler.
117
118
119
Bilir misiniz?
Arayıp
Derme çatma barınaklarda, kulubelerde
120
121
122
123
124
125
24
Çoluk çocuk
Dilenirler
Burada
Çok
Yiğit karakterli, yaratılışlı
(Hayvanlar gibi) bağırıp çağırıp, kavga edip, dilenip giderler
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
Yavuz AKPINAR
Ayıp... Hâlbuki pek çok binler akçeler ve kapitaller, büyük büyük yurtlar126
ve saraylar bu gariplerin arkasıyla, bunların eli ve ganimeti ile toplaştı, kesp
olundu! Nice adamlar, nice baylar, nice meşhur ticarethaneler on kapiklik
kumaşı bu bedevilere, kırk-elli kapiğe satıp, akça yerine ucuz ucuz yüzler ve
binler ile mallarını şehirlere haydab127 mal ve sâmân sahibi oldular! Zevalleri
geldikte bu cigit ve lâkin, bahtsız Kırgızlara, kim128 de babalık ve dostluk
etmedi. Feleğin kahır ve zulmünde yalnız ve kişisiz kaldılar. Ey dünya, ey
dünya! Her zaman barnın129 dostu idin. Şu kılıkta kaldın kart dünya!
Kafkasya’da N. uyezdinde olmuş vakıaları evvelce nakletmiş idik.
Bunlardan bir ay son Orenburg’un en muteber bir misafirhanesine demir
yoldan çıkıp bir misafir geldi. Üstünde uzun beşmet,130 belinde gümüş gançer,131
başında kaba Çerkes kalpağı bar idi. Kara kalpağı tübinden ak beti132 ve ateşli
oynak gözleri gayet yaraşıklı133 görünüyor idi. Kıyafetine, urbasına baktıkça
[- 9 -] 134 bu misafir Çerkes töresi olduğu anlaşılıyor idi.
Misafirhane sahibi lâzım hürmet ile misafiri selamlap yahşı bir nümerde135
yerleştirdi ve hizmetçiye “Knaz hazretlerine yahşı hizmet ve dikkat gerek”
deyü emretti.
Bir kaç günler knaz hazretleri şehri seyir ve temaşa edip hâl ve ahvalini
maişet ve ticareti tecrübe etmek ile meşgul oldular. Şu günlerde bazı İslâm
tüccarları ile görüşüp dostlaşıp vizite berip vizite kabul eyledi.136
Knazın tüştüğü137 misafirhane Rus misafirhanesi olduğundan ve Orenburg
İslâmları Rus boğazlamış malın etini aşamadıklarından138 knaz özü ve
misafirleri için aş, su, İslâm aşhanesinden aldırır idi. Orenburg İslâmları ile
söz, sohbet ederek knaz bunların efkâr ve fehimlerini teftiş ediyor idi.
Meselâ ticaret vesair işler yalnız yalnız geçirilmeden ise kumpanya ve
şirket teşekkül olunup beraberce geçirilir ise ziyade bereketli ve menfaatli
Evler
126
Sürüp
127
Hiç kimse
128
Varın, varı olanın
129
Kaftan
130
Hançer anlamında. (Rus telaffuzunun etkisiyle)
131
Kalpağı altından beyaz yüzü
132
Güzel, görkemli
133
“1, 2, 3, 4, 6, 8, 9, 11. numaralara bak”. (Yazarın dipnotu). [9. Tefrika:] 28 Oktabr 1885 / 1 Safer 1303,
Sayı: 12
134
İyi bir odada
135
Adres alıp verdi
136
İindiği, konakladığı
137
Yemediklerinden
138
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
25
Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı
olacağı sıralardan bahisler açıp ve münasip hadisler nakledip fehim ve efkâr
ve bilük-i umumiyeyi keşfeder idi. Orenburglu dostları knazın fikrini tamamen
zabtedemiyorlar ise de sözleri ve efkârları yahşılık olduğunu anlap severekten139
dinlep, dikkat ederler idi. Pek köp kişi knazı ziyafete davet edip kemal-i rağbet
gösteriyorlar idi. Fakat vakit müsait olmadığından knaz kusurunu af buyurtup
cümlesinin yurduna bir ziyaret etmek için sabah birinde çay içer idi, öğlede
ikinci birinde, akşam üçüncü dostunda taam eder idi. Böylece cümlesinin
hatırını tapıp Orenburg maişet-i İslâmiyesine kemalen aşina olduğu sırada
Orenburglular beyninde malûmât ve maarif ziyadece neşrolunur ise gayret ve
kabiliyet-i ticariyeleri ile köp aldına140 varacakları malûmu oldu.
Knazın Orenburg’a geldiği on gün olmuş idi. Seyahatten razı ve memnun
olarak geri kaytmayı fikreder iken bir vakıaya rast geldi. Misafirhane hizmetçisi
Andrey namında bir Rus idi. Andrey, Çerkesler hakkında “keyflerine bir şey
yaramaz ise ya ki bir şey aks görünse, hemen kişini urup öldürürler” gibi
rivayetler çok işitip inandığından iptida Çerkes knazından ziyade korkuyor
141
korkup giriyor idi. Lâkin beş-on gün hizmet ile
idi.
Bölmesine
32
Metinde:
“‫ ”ﺑﻌﺚ‬kirgende
şeklinde.
37
knaza
hayli
alıştığından
bir
dereceye kadar cesaretlenmiş idi.
Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.
Metinde
‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
.
Bir gün
akşam,
knaz bölmesinde idi. Andrey girip “Knazım, gereğiniz,
Metindeyok
‫ﻳﺘﮑﺎج‬mu?
. Ne türlü işiniz olursa kulunuz, hizmete hazırdır” dedi.
emriniz
50
42
49
Metinde ‫ واﻋﻆ‬.
142
“Hayır bir türlü gereğimiz yoktur Andrey. Ne
Knaz ‫ ﻳﻪ‬külüberip
Metinde
‫ اوﻳﻠﻪ‬.
53
32
emredeyim”
dedi.
Andrey
Metinde
‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
:
Sarğ.
32
Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde. bir hayli daha cesaretlenip ve yüreklenip “Devletlü
55 Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
37
Metinde
‫اﻳﺮاق‬
knazım,
ise men size bir şey takdim edeyim” dedi.
37
Metinderuhsat
‫ ﺻﻘﻠﺖ‬olur
.
56 Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.
42 Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
42
Metinde
‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
.
‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
.
58 Metinde
- Nedir
o Andrey?
49 Metinde ‫ ﺗﻔﺮق‬.
49
Metinde ‫ ﻳﺘﮑﺎج‬.
59 Metinde ‫ ﻳﺘﮑﺎج‬.
50 Metinde
“‫واﻋﻆ‬
‫ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬
50
Hizmetçi
cevap
Metinde
. ‫”ا‬. tapamıyor gibi aciz kaldı.
64 Metinde ‫ واﻋﻆ‬.
51 Metinde ‫ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬.
51
Metinde
‫ﻳﻪ‬
‫اوﻳﻠﻪ‬
‫اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬
..
75 Metinde
- Nedir
o Andrey,
ayt!
53 Metinde
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
53
Metinde
‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
: Sarğ.
79 Metinde ‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬: Sarğ.
55
Metinde
‫ﺗﻮردﻩ‬
‫ﺑﻨﺪﻩ‬
.Üstte,
baş143köşede.
55 Metinde
tamşanıp?144 “Knazım eğer ister iseniz zat-ı
Hayli ‫اﻳﺮاق‬
daha çaynanıp,
83 Metinde ‫اﻳﺮاق‬
56 Metinde ‫اﻳﺮاق‬
56
Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
“‫”واﻋﻈﻪ‬.
âlilerinize
bir Kırgız kızı getireyim. Gayet güzeldir. Ayıp buyurmanız. Ben
Metinde
84
58 Metinde ‫ ﺻﺎﺑﯽ‬.
58
Metinde ‫ﺗﻔﺮق‬
‫ ﺗﻔﺮق‬söylemek
hizmetçiyim,
borcumdur” dedi.
Metinde
..
93
59 Metinde “‫”اﺧﺸﺎم‬.
59
Metinde
“
‫اﻳﻠﯽ‬
‫ﻳﮑﯽ‬
‫”ا‬.
96 Metinde “ ‫” ا ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬.
145
64 Metinde
“‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
Bu teklifi
işitgeç
64
Metinde
‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
. knazın çehresi türlendi, gözleri ateş ve ot gibi yanmaya
101Metinde ‫ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬.
75
MetindeHer
‫ﻣﻨﺼﻮب‬
.
başladı.
ne kadar
Rusya’da misafirhanelerde bu misillü teklifler âdetten
75
Metinde
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
104Metinde “‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
146 ayn imlâ ile.
79 Metinde ‫ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬. Daha birkaç yerde
79
ve rezalet derdi ve zehri, cemiyet-i İslâmiye
olduğu
malûm
ise
de
fa[h]işelik
Metinde
‫ﺗﻮردﻩ‬
‫ﺑﻨﺪﻩ‬
.Üstte,
baş köşede.
112Metinde ‫ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬.Üstte, baş köşede.
83
Metinde
‫در‬
‫وﻗﺖ‬
83 Metinde ‫اﻳﺮاق‬
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
139
139 Metinde “‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
84
Metinde
Metinde ‫ ﺻﺎﺑﯽ‬.
84
145Metinde ‫ ﺻﺎﺑﯽ‬.
93
140 Metinde ‫ ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬Yüzünün rengi değişti.
93
Metinde
İlerisine,“‫”اﺧﺸﺎم‬.
ileriye
146Metinde “‫”اﺧﺸﺎم‬.
96 Metinde “‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ‬.
96
141 Metinde “‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
Odasına“‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
girdiğinde
148Metinde
101 Metinde ‫زووﻗﻠﯽ‬
101
Metinde ‫ﻣﻨﺼﻮب‬
‫ ﻣﻨﺼﻮب‬.
142 Metinde
154
Gülerek ‫ روﺣﺪن‬. .Akrabadan (?)
104 Metinde
104
Metinde
‫ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
167
143 Metinde ‫ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
112
Metinde
Çiyneyip,‫ﻳﯽ‬
kem
küm edip, ağzında laf geveleyip
‫ﮐﻴﻮﻩ‬
112
Metinde
‫در‬
‫وﻗﺖ‬
174 Metinde ‫وﻗﺖ در‬
139
144 Metinde ‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
139
Metinde
Önceden “‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
sevinerek
Metinde
“‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
183
145
‫ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬
.Yüzünün
Merak edip
145
145 Metinde
Metinde
‫ ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬Yüzünün
rengi
değişti.
Metinde ‫ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬
değişti.
Yüzününrengi
rengi
değişti.
184 Metinde
146
Metinde
‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
146
Metinde
“‫ﻟﮏ‬
‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ‬.
146
188 Metinde
Metinde “‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ‬.
148 Metinde ‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
148
Metinde ‫زووﻗﻠﯽ‬
189 Metinde ‫زووﻗﻠﯽ‬
154
‫ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ‬
154 Metinde
Metinde ‫ﻟﺮﻳﻨﻪ‬
‫روﺣﺪن‬
. Akrabadan (?)
192 Metinde ‫ روﺣﺪن‬. Akrabadan (?)
167 Metinde ‫ ﻗﺰوب‬. Paraya aldanp.
167
Metinde
‫ﻳﯽ‬
‫ﮐﻴﻮﻩ‬
‫ ﻳﯽ‬Dil
‫ﮐﻴﻮﻩ‬ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
195 Metinde
Türk Dünyası
174 Metinde
174
Metinde ‫ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ‬
‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
197 Metinde ‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
183 ‫ﺧﺪﻣﻠﯽ‬
183
Metinde ‫ ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬. Merak edip
202 Metinde ‫ ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬. Merak edip
184 Metinde ‫ﻣﺎﻗﻮل‬
184
Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
211 Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
188 Metinde ‫ﻓﻘﺮاﻧﻪ‬
188
Metinde ‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
Metinde
51
26
Yavuz AKPINAR
bedenine dahi yetiştiği malûmu olmadığından, ziyade mükedder ve müteessir
olarak gözlerini köterip147 Andrey’e baktığı ile bîçare korkusundan geri çekilip
beti ap ak oldu... “Git!” emri ile hatadan kurtulduğuna şükrederek Andrey
bölmeden çıktı.
Az vakit son knaz öz özüne gelip Andrey’i çağırdı. Hizmetçi geldikte
Knaz dedi:
- Andrey sen mana Kırgız kızı getirecek oldun; fakat, şu kız hakikaten
Kırgız kızı olduğu sana malûm mu? Yanlış olmasın.
- Hayır, devletlü knazım, yanlış değil. Üç kızdırlar birini geçen hafta
Saratoflu bir tüccara getirmiş idim. Gayet zevkli148 şeylerdir. Hiç şüphe
kılmanız knaz, söylediğim Mengligül Kırgızî bir kızdır.
32
- Ama kimler ve kaysı taraftan bunlar?
Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
149
37
- Sözlerin
Kızların üçü de yetimdir. Bizim
Metinde
‫ ﺻﻘﻠﺖ‬. mana hoş kile başladı.
42
misafirhanede
bir
kart
hizmetçi
Tatar
bar
idi,
vefat etti. Şunun kadını kaldı.
Metinde ‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬.
49
Metinde
‫ﻳﺘﮑﺎج‬
.
Kızlar anın elindeler efendim.
50
Metinde ‫ واﻋﻆ‬.
51
Metinde ‫ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬.
53
Metinde
‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
Sarğ.
Kırgız
Kızı: Mengligül
55
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
56
Gece“‫”واﻋﻈﻪ‬.
saat bir olmuş idi. Bölmenin kapısı akırtın akırtın açılıp Andrey ve
Metinde
58
Metinde
‫ ﺗﻔﺮق‬. yaş bir kız girdiler. “İşte efendim” deyü, Andrey akırtın kapıyı
onun
ardından
59
150 “ ‫” ا ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬.
Metinde
yapıp
çıkıp gitti. N’işlemeye bilmeyip yeni yeni çağına girmiş, göğüsleri
64
Metinde
‫ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬bîçare
.
heman
kabarmış
kızcık knazın yanında kaldı. [- 10 -] 151 Oturmaya yer
75
Metinde
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
79gösterip knaz “Buyur, oturunuz misafirem” dedi. Bade kız ziyade sıkıldığından,
Metinde ‫ﺗﻮردﻩ‬152‫ ﺑﻨﺪﻩ‬.Üstte, baş köşede.
knaz söze başlap hâlini yengillendirmek muradı ile:
83uyaldığından
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
84
Metinde
‫ ﺻﺎﺑﯽ‬. siz Orenburg’da köpden mi ve kayda oturasız, dedi.
- Mengligül,
93
Metinde “‫”اﺧﺸﺎم‬.
96
- Munda
keldiğim üç yıl kadar ola, bir kartçık ile otururam, efendim, deyü
Metinde
“‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
101
cevaplandı.
Metinde ‫ ﻣﻨﺼﻮب‬.
104
Metinde ‫ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
- Aslı ne yerlisiz. Atanız, yurdunuz kayda?
112
Metinde ‫وﻗﺖ در‬
139
Metinde
- Aslı“‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
Turgay cağından bolamız.153 Yaman kışlar ve kırgınlar bolgan
145
Metinde ‫ ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬Yüzünün rengi değişti.
146
147
Metinde
Kaldırıp “‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ‬.
148
148 Metinde ‫زووﻗﻠﯽ‬
Metinde
154
149 Metinde ‫ روﺣﺪن‬. Akrabadan (?)
167 Bana hoş gelmeye başladı
Metinde ‫ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ‬
150
174 Kapatıp
Metinde ‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
151
183
Metinde
“1, 2, 3, 4,‫ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬
6, 8, 9, 11,
12. numerolarda
. Merak
edip bak” (Yazarın dipnotu). [10. Tefrika:)] 1 Noyabr 1885 / 5 Safer
184 1303, Sayı: 13
Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
188
152 Metinde ‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
Utandığından
189
153 Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ‬
Turgay yakasındanız, tarafındanız
192
Metinde ‫ ﻗﺰوب‬. Paraya aldanp.
195
Metinde ‫ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ‬
197
‫ﺧﺪﻣﻠﯽ‬
202
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
Metinde ‫ﻣﺎﻗﻮل‬
211
Metinde ‫ﻓﻘﺮاﻧﻪ‬
!
27
Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı
idi. Atam barca malını kaybedip soydan, ruhdan154 yardım tapmayıp munda
kelgen idi. Ama, Huda rahmet kılsın, tezlik ile vefat boldu. Anam dahi öldü.
Kişiler gömdüler, min kimsesiz kaldım. Dediğim kartçık öz yurduna aldı.
Şunda turamız.155
Maşallah! Şu kartçık kim bola, rahat tura mısız?
- Kartçık kim bolduğu mana malûm değil; ama, şükür Huda’ya yahşı
kartçık. Meni bay bike 156 edecek bolup, söz ayta...
Bîçare“‫”ﺑﻌﺚ‬
kızcık,
ne hâlde, ne yolda olduğundan yahşı haberi olmadığı
Metinde:
şeklinde.
anlaşılıp
knaz
bir
kat
daha dostane surette:
Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.
32
37
42
Metinde ‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬.
- Siz‫ﻳﺘﮑﺎج‬
bir .şey okudunuz mu elmasım. Avulunuzda157 molla bar mı idi,
Metinde
50
dedi.
Metinde ‫ واﻋﻆ‬.
51
Metinde ‫ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬.
- Bar idi efendim, ama men okumadım. Anam namaz okutmuş idi.158
53
Metinde ‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬: Sarğ.
55
Metinde
‫ اﻳﺮاق‬şimdi de taşlamayıp159 okuy musuz?
- Namazı
56
Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
58
- Evet‫ﺗﻔﺮق‬
efendim,
biz üç kızmız. Kartçık beraber, beş vakit namaz okuymız.160
Metinde
.
59
Şükür
Huda’ya.
Metinde
“‫”اﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬.
64
Metinde ‫ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬.
Knaz hayli fikre tüştü. Mengligül aldına bakıp kaldı. Bade knaz tatlı
75
Metinde “‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
79
tatlı:
Metinde ‫ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬.Üstte, baş köşede.
83
Metinde
‫اﻳﺮاق‬
- Mengligül,
siz bir güzel kız ikensiz,161 maşallah, dedi.
84
Metinde ‫ ﺻﺎﺑﯽ‬.
93
Metinde
“‫”اﺧﺸﺎم‬.
Bîçare
kızcık kıpkızıl oldu.
96
Metinde “‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
101
- Amma
yamanlık
zannetmeniz, dedi knaz. Sizi munda çağırdığım hâlinize
Metinde
‫ﻣﻨﺼﻮب‬
.
104
ufacık
bir
merhamet,
hakkınızda
hüsn-i
Öz yurdunuz olsa, çare
Metinde ‫ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬. Daha birkaç yerdebir
ayn
imlâ murattır...
ile.
112
162
163
‫وﻗﺖ در‬
gerMetinde
olsa haramdır
kaçıp helal rızık talep edip turmak ister mi idiniz?
139
Metinde “‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
164
145
bakıp bir daha taze gül gibi kıpkızıl olup:
Mengligül
betine
Metinde
‫ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬knazın
Yüzünün
rengi değişti.
146
Metinde
‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ‬. Kısmet olsa hub olur idi, deyü cevaplandı.
- Evet“‫ﻟﮏ‬
turarım.
148
Metinde ‫زووﻗﻠﯽ‬
154
154 Metinde ‫ روﺣﺪن‬. Akrabadan (?)
Metinde
Akrabadan (?)
167
155 Metinde ‫ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ‬
Orada
oturuyoruz
174
Metinde ‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
156
183 Zengin kadın
Metinde ‫ ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬. Merak edip
157
184
Metinde
Köyünüzde
‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
188
158 Metinde ‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
Annem namaz kılmayı öğretmişti
189
159 Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ‬
Bırakmayıp, terk etmeyip
192
Metinde ‫ ﻗﺰوب‬. Paraya aldanp.
160
195 Namaz kılarız
Metinde ‫ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ‬
161
197
‫ﺧﺪﻣﻠﯽ‬
Güzel kız imişsiniz
202
162
Metinde
Eğer çare ‫ﻣﺎﻗﻮل‬
olsa
211
163 Metinde ‫ﻓﻘﺮاﻧﻪ‬
Haramdır diye kaçıp
49
!164
28
Yüzüne
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
Yavuz AKPINAR
Üç gün geçti. Hayli tüccarlar ve sevdacılar165 ile knaz bir cemiyette idi. Bu
cemiyet Mengligül’ün Beknazarof namında bir yaş166 Kırgız ile toyu idi. Knaz,
kıza yüz ruble ihsan ve güveyi167 Beknazar’a bir at, bir araba alıp bahşetti.
Buna imtisalen bazı baylar168 dahi akçadır, şeydir hediye kılıp iki kişiyi
bahtiyar kıldılar. Beknazarof güzel bir kadın sahibi oldu, Mengligül ise iptida
çıkışında erbab-ı mürüvvet ve ahlâk-ı hamide sahibi bir knaza rast gelip
haramdan kurtulup helal yurt sahibesi oldu. Söz arası mollanın biri:
- Zamanlar yaramay169 oldu, dedi.
- Evet, evet barçası170 bu kız gibi bahtlı değil. Nasihat tutmayıp yol-ı
fenadan kalmıyorlar diye bir sevdacı tarif buyurdu.
- Hazerat, dedi knaz, otka171 suya gidip turan adama nasihat hayır etmez
zannederim. Heman elinden tutup çekip almalı. Bu gibi sırada iş ve amel
32
Metinde:
şeklinde.
gerek,
söz“‫”ﺑﻌﺚ‬
ve nasihat
mahalli değildir...
37
Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.
Knazın bu misillü ifade buyurduğu fikir, erbab-ı cemiyete ötüp akça
Metinde ‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬.
49toplap ırz ve edebini pazarlara çıkarmış bîçareleri, rezalet pençesinden
Metinde ‫ ﻳﺘﮑﺎج‬.
50kurtarmaya ittifak ettiler. Huda kolay eyleye. Bu iş için Orenburg bayları
Metinde ‫ واﻋﻆ‬.
51beyninde müzakereler olup hayli tedarik olunduğu bu güne kadar meclislerde
Metinde ‫ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬.
53bazı rivayet olunur; velâkin, meseleyi açıp meydana koymuş172 “yolcu bir
Metinde ‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬: Sarğ.
55
Çerkes”,
bir kişi” olduğu cümleye malûm değildir.
Metinde “acayib
‫اﻳﺮاق‬
56
Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
Mekteb-i Cedid
58
Metinde ‫ ﺗﻔﺮق‬.
59
Metinde
‫”اﻳﮑﯽ‬. Volga idili boyunda olan vilâyetlerin en meşhurudur.
S.....“‫اﻳﻠﯽ‬
vilayeti
64
Metinde ‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
. ticaretin zorluğu ile köp yerlerde aytılır. Mezkûr vilayette
Zavotların
çokluğu
75
Metinde
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
hayli
İslâm
ahali
olup
ekseri ticaret ve sevda ile meşguldürler. Birinci tüccarlar
79
Metinde
‫ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬.Üstte,meşhurlardır.
baş köşede. Bu familyanın namı ve nüfuzu beş-on
içinde
Canmamayefler
83
Metinde
‫اﻳﺮاق‬
84gubernada malum olup zahire, çay vesair eşya ile satuv ederler.
Metinde ‫ ﺻﺎﺑﯽ‬.
93
S.... “‫”اﺧﺸﺎم‬.
vilayetinin her uyezdinde ve başlıca mahallerinden işleri, satuvları
Metinde
96
olup
belki“‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
her volostta yahşı mülkleri vardır.
Metinde
101
Metinde ‫ ﻣﻨﺼﻮب‬.
Canmamayev urumu büyük urum olup cümlesinin ata baba yurdu olan
104
Metinde ‫ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
Karatav
avulda eski yurtları olup bayramlarda cümlesi şu avula toplaşıp
112
Metindenam
‫وﻗﺖ در‬
139
birbirine
ziyaret
ve ziyafet ederler. Aslı Canmamayev familyası Karatav
Metinde “‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
145
avulundan
zuhur
etmiş
uluğ
birdeğişti.
familyadır.
Metinde ‫ ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬Yüzünün
rengi
146
Metinde “‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ‬.
165
148
Metinde
Tüccarlar‫زووﻗﻠﯽ‬
154
166
Metinde
Genç ‫ روﺣﺪن‬. Akrabadan (?)
167
167 Metinde ‫ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ‬
Metinde
174
168 Metinde ‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
Zenginler
183
Metinde ‫ ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬. Merak edip
169
184 Yaramaz, kötü
Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
170
188
Metinde
Hepsi ‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
189
171
Metinde
Ateşe, oda
‫ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ‬
192
172 Metinde ‫ ﻗﺰوب‬. Paraya aldanp.
Koyan
195
Metinde ‫ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ‬
197
‫ﺧﺪﻣﻠﯽ‬
202
Metinde ‫ﻣﺎﻗﻮل‬
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
211
Metinde ‫ﻓﻘﺮاﻧﻪ‬
42
!
29
Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı
Bin sekiz yüz yetmiş (falan) senesi Kurban Bayram esnası idi. Bayramlık
Karatav’a toplaşmış on yurt, Canmamayevler kadın-kız, yaş-kart yüz kişi bar
idiler. Bayramın üçüncü günü Abdullah Bay Canmamayev yurdunda ziyafet
bar idi. Bir iki cat misafir arasında İslâmdan bir üniversitet talebesi bar idi. Bu
yaş, sözüne göre tecrübe-i âdât-ı Türkî zımnında seyahat eden bir töre balası
idi.
Bayram tesadüf etmesiyle cigit Karatav’da birkaç gün ziyade kalıp
Canmamayevler ile hayli tanış biliş olmuş idi. [- 11- ]173 Büyük ve ziynetli
bir bölmede birkaç sofra hazırlanmış idi. Bunların birinde Canmamayev
balaları oturmuşlar idi. Altı yaştan, on beş çağları[n]a174 kadar Canmamayev
32yaş urumu,175 misafir talebenin dikkatini topladığı, aş esnası analardan ve
Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
37
ataylardan,
balaların
talim, tahsil ve terbiyelerinden çok sual ettiğinden
Metinde ‫ﺻﻘﻠﺖ‬
.
42
Metinde ‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
.
anlaşılıyor
idi. Fakat
balalar dikkat olunacak gibi idiler. Cümlesi temiz, pâk
49
Metinde
‫ﻳﺘﮑﺎج‬
.
olup
yahşı
yurtta
asraldıkları176 zahir idi.
50
Metinde ‫ واﻋﻆ‬.
Sofra‫ ﻳﻪ‬başında
aytılmış laf ve sözlerden Canmamayevlerin her biri
Metinde
‫ اوﻳﻠﻪ‬.
53balalarını okutmak için mahsus bir molla ve bir Rus hocası tuttukları ve cümlesi
Metinde ‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬: Sarğ.
55
beraberce
hesap olundukta okuv yolunda177 üç-dört bin ruble akça sarf ettikleri
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
56
Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
anlaşıldı.
Ama bu kadar mesarife göre balaların İslâmca ve Rusca öğrendikleri
58
Metinde
‫ ﺗﻔﺮق‬. idi. Canmamayevler, mevcut mekteplere balalarını vermeye
hiç
derecesinde
59
Metinde
“‫”اﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬.
âdet
etmemişler,
hep yaşları üyde178 okup gelmişler.
64
Metinde ‫ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬.
75
Yurtta
cat ve ecnebi adam oldukta Müslüman kadın ve kızları kaçarlar,
Metinde
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
79
görünmezler;
gizliden
özleri görünmeyip misafirleri görmeye ve laf ve
Metinde ‫ ﺗﻮردﻩ‬fakat,
‫ ﺑﻨﺪﻩ‬.Üstte,
baş köşede.
83
Metinde dinlemeye
‫اﻳﺮاق‬
sözlerini
ekseri heves ve gayretleri olurlar. Misafir ve kişi görmeye
84
Metinde ‫ﺻﺎﺑﯽ‬
.
kadınlardan
ziyade
kızlar dikkat ederler. Şöyle ki Abdullah Bay’ın ziyafetinde
93
Metinde
“‫”اﺧﺸﺎم‬.
kadın,
kızdan
kimse
yok ise de ikinci bölmede, kapı artında Bay’ın on yedi
96
Metinde “‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
yaşında
olan
büyük
kızı
bar idi. Hem aş taşıyan hizmetçilere hem daha ziyade
101
Metinde ‫ ﻣﻨﺼﻮب‬.
misafirlere
ve
laflarına
dikkat
eder idi. Üniversitet talebesi, balaların tahsil ve
104
Metinde ‫ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
112
terbiyesinden
turmayıp
sualler
ettiği ve Canmamayev hazerâtına çay ve zahire
Metinde ‫وﻗﺖ در‬
139
veMetinde
mal fiyatlarından
laf
etmeğe
vakit kaldırmadığı cümleden burun179 bu kızın
“‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
180
145
taaccübüne
geldi…
Aştan son,
çay sofrası kurulup cümle cemiyet çay keyfine
Metinde ‫ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬
Yüzünün
rengi değişti.
146
tutundular.
Çay
esnasında Abdulah Bay mezkûr talebenin teftişine cevaben:
Metinde “‫ﻟﮏ‬
‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ‬.
148
Metinde ‫زووﻗﻠﯽ‬
173
154
Metinde
“1, 2, 3, 4,
6, 8, 9,. 11,
12, 13. numrolarda
bak”. (Yazarın notu). [11. Tefrika:] 8 Noyabr 1885 / 12 Safer
‫روﺣﺪن‬
Akrabadan
(?)
167
1303,
Sayı:
15
Metinde ‫ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ‬
174
174 Metinde ‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
Metinde
183
175 Metinde ‫ ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬. Merak edip
184 Canmamayev ailesinin gençleri
Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
176
İyi ailede büyüdükleri
188
Metinde ‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
177
189
Metinde
Okuma, ‫ﻟﺮﻳﻨﻪ‬
tahsil‫ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ‬
için
192
178 Metinde ‫ ﻗﺰوب‬. Paraya aldanp.
Evde
195
179 Metinde ‫ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ‬
Herkesten önce
197
‫ﺧﺪﻣﻠﯽ‬
180
202 Sonra
Metinde ‫ﻣﺎﻗﻮل‬
211
Metinde ‫ﻓﻘﺮاﻧﻪ‬
51
30
!
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
Yavuz AKPINAR
- Efendim bizim balaların tahsil ve terbiyesinden ötürü, karındaşça
efkâr ve merak etmişsiz. Lâkin göründükleri gibi dikkate lâyık değildirler...
Tembeldirler ve yamanlardır, dedi.
- Ayıp buyurmanız, zannetmem efendim. Huda bağışlasın, cümlesi yahşı
adamlar olurlar, inşallah, fakat balalara bakıp yazıklandığım ve teessüf ettiğim
bir hâl var...
- Ne hâl o?
- Yıl be yıl, üç-dört bin ruble akça sarf olunup balalarınız bir şey
öğrenmediğidir...
Canmamayevlerin cümlesi bu söze dikkat edip talebeye doğru sual gözü
ile baktılar.
- Evet efendiler. Sizin umumen sarf etmekte olduğunuz akça ile lâzımınca
terbiye berip balaları umûr-ı ticarette ve maişette lâzım malûmâtlara aşina
32
32 Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
etmek
mümkün
olur idi...
Metinde:
“‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
37
Metinde
..
Metinde ‫ﺻﻘﻠﺖ‬
İkinci‫ﺻﻘﻠﺖ‬
bölümde
kapı artında dinlemekte olan kız, daha ziyade taaccüplenip
Metinde
Metinde ‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬..
kulak
yanaştırıp
mümkün
kadar dinledi... “Ne acayip kişi bu kişi? Bizim
Metinde
Metinde ‫ﻳﺘﮑﺎج‬
‫ ﻳﺘﮑﺎج‬..
181
50
50balaları
özümüzden
köprek
kaygı ediyor. Ne acayip şey!” Bu fikirler kızın
Metinde
Metinde ‫واﻋﻆ‬
‫ واﻋﻆ‬..
51
51aklından
ötüp
gittiler.
Metinde
Metinde ‫ﻳﻪ‬
‫اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬
‫ اوﻳﻠﻪ‬..
53
53 Metinde ‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬: Sarğ.
Metinde
‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
: Sarğ.
Abdullah Bay
misafire bir çaşkaçık182 çay daha teklif edip lafından
55
55 Metinde ‫اﻳﺮاق‬
Metinde
‫اﻳﺮاق‬
183
dedi:
56
56kızıklanıp
Metinde
Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
“‫”واﻋﻈﻪ‬.
58
58 Metinde ‫ ﺗﻔﺮق‬.
- Sizce
Metinde
‫ﺗﻔﺮق‬olsa
. ne gibi olmak gerek?
59
59 Metinde “ ‫” ا ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬.
Metinde “‫”اﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬.
64
- Ne ‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
gibi olacak
efendim... Lâzımınca Müslim ve Müslimeye ilim farz
64 Metinde
..
Metinde ‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
75
malûm-ı
saadetinizdir.
Rusya’da Rus dili nizam ve muhakeme ve
75olduğu
Metinde
Metinde “‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
79
79ticaret
dili
olduğundan
bilmek
faydalı olduğu keza malumunuzdur. İnsanın
Metinde
Metinde ‫ﺗﻮردﻩ‬
‫ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬
‫ ﺑﻨﺪﻩ‬.Üstte,
.Üstte, baş
baş köşede.
köşede.
83
83malûmâtı
ve
haberi
ne
kadar
ziyade
olur ise fehmi dahi ona nisbeten ziyade
Metinde
‫اﻳﺮاق‬
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
84
184
84olduğu
Metinde
‫ﺻﺎﺑﯽ‬
.
maişetten
zahir
olmuştur.
Böyle
oldukça er balalar din, diyanet umur-ı
Metinde ‫ ﺻﺎﺑﯽ‬.
93
93 Metinde “‫”اﺧﺸﺎم‬.
maişet
için
lâzım
olan
cümle
malûmâtları
kesbetmekleri lâzım olduğu gibi kız
Metinde
“‫”اﺧﺸﺎم‬.
96
96 Metinde “‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
Metindedahi
“‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
balalar
din-diyanet
talim
edip
idare-i
yurt ve terbiye-i evlat hususta haber
101
101 Metinde ‫ ﻣﻨﺼﻮب‬.
Metinde
‫ﻣﻨﺼﻮب‬
. etmeleri gerektir. Mesela er balalar hesap ve usul-i defterî
ve
malûmât
kesb
104
104 Metinde ‫ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
Metinde
‫ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬
birkaç
yerde aynve
imlâ
ile. idaresi talim etmeliler... Sizler
talim
etseler,
kız. Daha
balalar
dikiş-nakış
yurt
112
112 Metinde ‫وﻗﺖ در‬
Metindeayrı
‫وﻗﺖ در‬
hazırda
ayrı
sarf
ettiğiniz
akçaya,
bir
yahşı
mektep açmak mümkündür.
139
139 Metinde “‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
Metinde “‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
145
Yurdunuzda
mekteb-i
mahallî
bar.
Dört
bin
rubleye
dört yahşı hoca asralur.185
145 Metinde ‫ ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬Yüzünün rengi değişti.
Metinde ‫ ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬Yüzünün rengi değişti.
146
Dördü,
sekiz-on
türlü ilim ve fen, bir-iki türlü dil, ders ederler. Balalar hem din
146
Metinde
Metinde “‫ﻟﮏ‬
“‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ‬.
‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ‬.
148
ilmi
öğrenirler,
hem
mükemmel hesap, coğrafya, tarih, usul-i defterî ve Rusça
148
Metinde
Metinde ‫زووﻗﻠﯽ‬
‫زووﻗﻠﯽ‬
154
154 Metinde ‫ روﺣﺪن‬. Akrabadan (?)
Metinde ‫ روﺣﺪن‬. Akrabadan (?)
181
167
Kendimizden‫ﮐﻴﻮﻩ‬
daha çok
167 Metinde
Metinde ‫ﻳﯽ‬
‫ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ‬
174
182
174 Metinde
Çaşka: Küçücük
‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
Metinde
‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬kâse. Kulpsuz fincan.
183
183
183 Metinde ‫ ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬. Merak edip
Metinde
Metinde ‫ ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬Merak
edip edip
. Merak
184
184 Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
184 Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
Metinde
188
188 Metinde ‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
Metinde ‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
185 Bakılır, ihtiyacı karşılanır
189
189
Metinde
Metinde ‫ﻟﺮﻳﻨﻪ‬
‫ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ‬
‫ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ‬
192
192 Metinde ‫ ﻗﺰوب‬. Paraya aldanp.
Metinde ‫ ﻗﺰوب‬. Paraya aldanp.
195
195 Metinde ‫ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ‬
Metinde ‫ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ‬
197
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
197 ‫ﺧﺪﻣﻠﯽ‬
‫ﺧﺪﻣﻠﯽ‬
202
202 Metinde ‫ﻣﺎﻗﻮل‬
Metinde ‫ﻣﺎﻗﻮل‬
211
211 Metinde ‫ﻓﻘﺮاﻧﻪ‬
Metinde ‫ﻓﻘﺮاﻧﻪ‬
37
42
42
49
49
!
!
31
Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı
ve Türkçe öğrenirler. Ulum ve hünerleri, Tatarca ders etmeye ruhsat almak
güç değildir. Hocaların biri Rus, üçü İslâmdan olur idi... Bu şeyleri fikredip
sizin balaların haline -ayıb kılmanız- ziyade dikkat ettim. Nasıl etmem ki din
karındaşlarıdırlar ve cümlemiz zamanının hüner ve maarifinden köp geride,
artta kaldık!
Bade sözlü-bazlı misafir, terbiye-i sıbyan hususta bir kitap kadar tasavvurât
nakil buyurdu ve icrasının yollarını gösterdi. Cemiyet hoşlanıp dikkat etti.
Ancak kızların terbiyesinden bahsettikte Abdullah Bay azıcık kaşlarını toplar
idi. Çünkü kız bala terbiyesi hiç hesabında yok idi; ama, misafire hürmet edip
karşı bir söz etmiyor idi.
Kapı ardında talebenin laflarını dinlemiş kız, ziyade tefekküre daldı. Taze
başcığı, ötgün fikirciği işittiği, söz ve efkârları halletmeye gayretlendi.
Kız öz özüne fikrediyor idi: “Cümle Müslim ve Müslimeye ilim farzdır...
diyor. Daha işitmemiş idim. Er bala hesap ve hüner talim ettiği sırada kız bala
usul-i idare, dikiş ve nakış öğrenmeli diyor... Pek dürüst söz! Mesela men ne
bilirim? Öğretseler, evet bilir idim... Din kardaşları imiş de bizim balaları onun
için kaygı etmiş... Dürüst böyle olmalıdır, çünkü İslâm, İslâmı sevmek birbiri
için dua etmek şarttır, ama böyle ise de İslâmlar birbirine köp ziyanlar ettikleri
görülüyor... Misafir kişi yahşı kişi olsa gerek. İslâmlara hakikat muhabbeti bar
gibi görünüyor...
Bay’ın kızı fikrettikçe daha ve daha fikirler aklına gelip misafire hürmeti
artıp özünü dahi görmeye niyet etti. Kapı arasından misafire lâzımınca dikkat
edip bade çekildi ise de daha ve daha bakmayı gönlü istiyor idi. Misafir
talebenin sözleri ve yakışıklı kıyafeti kıza ziyadece tesir etmiş idi.
Ertesi gün misafir, Abdullah Bay ile sağlıklaşıp yoluna gitti, fakat tarif
buyurduğu mektep efkârı hayli vakitler Canmamayevler arasında söz ve
müzakere olunup kaldı. Şöyle ki efkâr icra olunacak dereceye varıp S... vilayeti
bayları cedit bir mektep açacakları Peterburg gazetelerine dahi yetişmiş idi;
ama, neçik ise186 de bade bu iş unutuldu, basıldı.
Danyal Bey
Rusya’nın cenubu taraflarında Knaz Varansof namı kime malûm değil?
Dağıstan, Kafkas ve Kırım İslâmları beyninde bu knaza olan hürmet ve
muhabbet başkalara olmuş mu idi? Knaz Varansof’un mezkûr vilayetlerde şu
kadar iyiliği, yahşılığı oldu ki tez zamanlarda unutulmaz.
Knaz Kafkazya’da uluğ vali olduğu esnada yanında tercümanlık hizmetinde
Süleyman Bey Hudayarof namında bir töre var idi. Knaz Varansof, Süleyman
Bey’e babaca dikkat edip hizmette ilerlettiği gibi yahşı yurttan kız almasına
yardım edip toyunda geline ve Süleyman Bey’e çok hediyeler etmiş idi.
186 Nedense, nasıl olduysa
32
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
Yavuz AKPINAR
İşte bu Süleyman Bey’in bir oğlu olup adı Danyal koyulmuş idi.
Süleyman’ın özü malûmâtlı ve zamandan haberdar adam olduğundan
maada knazın çok defalar berdiği nasihatı boyunca, oğlu Danyal Bey’i
mümkün mertebe yahşı terbiye etmeye gayret etmiş idi. Şöyle ki Danyal Bey
üniversitette fen tekmil edip atasından kalmış hayli mal ve mülk sahibi olup
Tiflis’te ikamet eder idi. Hikâyenin birinci adamlarından olduğundan hakkında
bir iki malûmât-ı mahsusa vermek lâzımdır: [- 12 -] 187
Danyal Bey bir hayli İslâmca okuduktan soŋ gimnaziyaya ve andan
darü’l-fünuna devam edip nizamât ve adliye şu’besinde tam tahsil edip çıkmış
idi. Tabiatı serbestlik188 ve öz başına bir iş sevdiğinden ve dahi hâli-vakti
yahşı olduğundan devlet hizmetine girmeyip advokatlık yani da’va vekilliği
32
32 Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
Metinde:hizmet
“‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
cihetinde
etmeye karar bermiş idi.
37
37 Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.
Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.
‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
Gimnaziyada
‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬.. okur iken İslâmları hıfzetmek, İslâmlara yardım etmek
Metinde:
“‫”ﺑﻌﺚ‬
Metinde
‫ﻳﺘﮑﺎج‬
.. şeklinde.idi. Şöyle ki bu yolda hizmet içün advokatlık en uygun
efkârları
ile
hayallenür
Metinde
‫ﻳﺘﮑﺎج‬
37
50
50 Metinde
Metinde
‫ﺻﻘﻠﺖ‬
..
‫واﻋﻆ‬
.gönlüne
Metinde
‫واﻋﻆ‬
cihet
görünüp
ziyade hoş gelür idi. İşte bundan böyle üniversitetden
42
51
51Metinde ‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
.
‫ﻳﻪ‬
‫اوﻳﻠﻪ‬
.yerleştiği
Metinde
‫ﻳﻪ‬
‫اوﻳﻠﻪ‬
.
kaytıp
Tiflis’te
ile İslâmların usul ve hâl-i maişetlerine189 dikkat
49
53
53Metinde ‫ﻳﺘﮑﺎج‬
.
‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
:
Sarğ.
Metinde
‫ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬aşina
: Sarğ.
edip
hacetlerine
oldukça din karındaşlarına hüsn-i hizmet etmeğe kat’an
50
55
55Metinde ‫واﻋﻆ‬
.
‫اﻳﺮاق‬
Metinde
‫اﻳﺮاق‬
51
hükmetmiş
idi;
fakat,
halklar aralarında ösmemiş,190 çokdan çok koşulup191
56
56Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
‫ﻳﻪ‬
‫ اوﻳﻠﻪ‬.
Metinde
“‫”واﻋﻈﻪ‬.
53
58
ünsiyet
etmemiş
ve Rus mekteplerinde terbiye olunmuş Danyal Bey’e
58
Metinde
‫ﺗﻔﺮق‬
Metinde ‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
‫ ﺗﻔﺮق‬.. : Sarğ.
55
59
emniyetsizce
idiler.
Ayıp değil, bilinmeyen, tanılmayan adama emniyet ve
59Metinde “‫اﻳﺮاق‬
Metinde “‫اﻳﻠﯽ‬
‫ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬
‫”اﻳﮑﯽ‬.
‫”ا‬.
56
64
muhabbet
olmadığı
tabiîdir.
Bundan için Danyal Bey’in hiç hatırı kalmayıp
64
Metinde
‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
Metinde“‫”واﻋﻈﻪ‬.
‫ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬..
58
75
75
Metinde
‫ﺗﻔﺮق‬
.
gönlü
yıkılmayıp
“görürler,
bilürler,
tanurlar ve belki emniyet ve muhabbet
Metinde “‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
59
79
79
Metinde
“
‫اﻳﻠﯽ‬
‫ﻳﮑﯽ‬
‫ا‬
”.
‫ﺗﻮردﻩ‬
‫ﺑﻨﺪﻩ‬
.Üstte,
baş
köşede.
ederler”
deyü
işlerine
devam
eder
idi.
Metinde ‫ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬.Üstte, baş köşede.
64
83
83Metinde ‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
.
‫اﻳﺮاق‬
Metinde
‫اﻳﺮاق‬
75
İki yıl‫ﺻﺎﺑﯽ‬
kadar
Danyal Bey nizam, nizamât ve advokatlık ile meşgul oldu.
84
84Metinde “‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
..
Metinde
‫ﺻﺎﺑﯽ‬
79
93
Şüpheli
davaları
kabul
etmez idi. Kabul etdiği da’vayı kazanır haklı çıkar idi.
93
Metinde
‫ﺗﻮردﻩ‬
‫ﺑﻨﺪﻩ‬
Metinde “‫”اﺧﺸﺎم‬.
“‫”اﺧﺸﺎم‬. .Üstte, baş köşede.
83
96
Şöyle
ki
halklar
arasında
Danyal Bey, baktığı da’va bitmeyip kalmaz i’tikadı
96
Metinde
‫اﻳﺮاق‬
“‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
Metinde “‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
84
101
meydan
aldı.
Nizamen
haklı
olduğu hâlde ahlâka aks, edep ve namusca zayıf
101
Metinde
‫ﺻﺎﺑﯽ‬
.
Metinde
‫ﻣﻨﺼﻮب‬
.
Metinde ‫ ﻣﻨﺼﻮب‬. 192
93
104
104
Metinde
“‫”اﺧﺸﺎم‬.
da’vayı
akçaya
kızıp
kabulyerde
etmez
idi.imlâ
Şöyle
Metinde
‫ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬
.. Daha
birkaç
ayn
ile.
Metinde
‫ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬
Daha
birkaç
yerde
ayn
imlâ
ile. ki, Danyal Bey ahlâksız işe el
96
112
112
Metinde
“‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
Metinde
‫در‬
‫وﻗﺖ‬
uzatmaz,
haksız
da’vacıya yardım etmez olduğuna cümle kani’ oldu. Ahali
Metinde
‫در‬
‫وﻗﺖ‬
101
139
139
‫ﻣﻨﺼﻮب‬
.
veMetinde
zabıtân“‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
ve mahkeme
erbabı Danyal’ın bilüvciliğine ve pâk ahlâkına şüphe
Metinde
“‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
104
145
145Metinde ‫ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬
.
Daha
birkaç
yerde
imlâ ile. artıyor idi.
‫ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬
Yüzünün
rengi
değişti.
getirmeyip
günden
güne
rağbet
ve ayn
emniyetleri
Metinde
‫ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬
Yüzünün
rengi
değişti.
112
146
146Metinde “‫ﻟﮏ‬
‫در‬
‫وﻗﺖ‬
‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ‬.
Metinde
“‫ﻟﮏ‬
‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ‬.
139
148
Az vakit
içinde Danyal Bey’in namı şu dereceye barmış idi ki, ümitsiz
148Metinde
‫زووﻗﻠﯽ‬
Metinde“‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
‫زووﻗﻠﯽ‬
145
154
154
veMetinde
kayıp
hesap
bir
da’vayı
‫ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬
Yüzünün
rengi
‫روﺣﺪن‬
Akrabadan
(?)
Metinde ‫ روﺣﺪن‬..olunan
Akrabadan
(?)değişti.kabul etse, da’va sahibi iş bitmiş kadar
146
167
167
Metinde
“‫ﻟﮏ‬
‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ‬.
rahat
olur
idi
ve
bi’l-akis
“Men
bu da’vayı boynuma alamam” demesi sahibini
‫ﻳﯽ‬
‫ﮐﻴﻮﻩ‬
Metinde ‫ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ‬
148
174
174Metinde ‫زووﻗﻠﯽ‬
‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
Metinde
‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
154
187
183
“1, 2, 3 ,4,
6, 8, 9,. 11,
12, 13, 15,
inci
183Metinde
‫روﺣﺪن‬
(?) numeroda bak”. (Yazarın dipnotu). [12. Tefrika] 11 Noyabr l885
‫ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬
.Akrabadan
edip
Metinde
‫ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬
. Merak
Merak
edip
167
184
184Metinde
‫ﻳﯽ‬
‫ﮐﻴﻮﻩ‬
/
15
Safer1303,
Sayı:
16.
‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
174
188
188
188 Metinde ‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
Metinde
Metinde ‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
183
189
189
‫ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬
. Merak edip
‫ﻟﺮﻳﻨﻪ‬
‫ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ‬
189 Metinde
Metinde
‫ﻟﺮﻳﻨﻪ‬
‫ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ‬
Metinde
184
192
192Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
‫ﻗﺰوب‬
.. Paraya
Metinde
‫ﻗﺰوب‬
Paraya aldanp.
aldanp.
190
188
Yetişmemiş
195
195Metinde ‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
‫ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ‬
Metinde
‫ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ‬
189
191
197
Katılıp
197Metinde
‫ﺧﺪﻣﻠﯽ‬
‫ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ ﺧﺪﻣﻠﯽ‬
192
202
192 Metinde ‫ ﻗﺰوب‬. Paraya aldanp.
202
Metinde
Metinde ‫ﻣﺎﻗﻮل‬
‫ ﻣﺎﻗﻮل‬Paraya aldanıp.
195
211
211Metinde ‫ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ‬
‫ﻓﻘﺮاﻧﻪ‬
Metinde
‫ﻓﻘﺮاﻧﻪ‬
197
‫ﺧﺪﻣﻠﯽ‬
!
!
202
Metinde ‫ﻣﺎﻗﻮل‬
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
211
Metinde ‫ﻓﻘﺮاﻧﻪ‬
42
42 Metinde
Metinde
32
49
49
!
33
Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı
ümidsiz eder idi. Herkes da’vasını Danyal Bey’e, herkes müşaveresini onun
ile etmeğe gayret ederler idi.
Ahali ile aşina oldukça pek köp şeyleri fehm etmeyüp bundan ötürü çok
sıralarda zor ve ziyan çekdiğini görüp Danyal Bey milleti olan şu ahaliye
elinden geldiği kadar hizmet edip gözlerini açmaya ve maarif yoluna tüşürmeğe
kat ve kat karar berdi.
Ba’zı fikreder idi: Rusya toprağında çok İslâm bar... İslâmların hâl
ve ahvali her tarafca bir birine benzer. Şöyle ki, hacetleri, noksanları ve
yahşılıkları hep bir surettedir. Ahalimizin yahşı tabiatları çok olduğu gibi bu
günde görünmez mestur hâlde kemalâtı dahi bardır, ama bu kemalât meydana
çıkmak için intişar-ı ulum ve maarife muhtacız, muhtacız ama, intişar-ı ulum
ve maarife kimler ve ne gibi hizmet ederler? Ümeramız... ama, çok şeyden
32
Metinde: “‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
37haberi yok. Ulemamız... ama, özleri bazı cihetlerde avamın önüne çıkacak
Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.
42kadar kuvvete malik değildir. Erbab-ı fehm pek az.
Metinde ‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬.
Metinde
‫ ﻳﺘﮑﺎج‬insaniyenin
.
Beden-i
barlığı için bedende kan nasıl gerek ise, milletin
Metinde ‫واﻋﻆ‬
.
terakkisi
için
arasında
erbab-ı
fehm ve malûmâtlı bir sınıf olması böylece
51
Metinde ‫ﻳﻪ‬
‫ اوﻳﻠﻪ‬yok!
.
lâzımdır;
fakat,
N’işlemeli?
Belki de bardır ve azca olsa ileride ziyadece
53
Metinde
‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
: men
Sarğ.öz ömrüm boyunca fevaid-i milliye ve maarif yolunda
olur...
Her
hâlde
55
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
193
ve içmek ile vakt
56gayret etmeliyim... Herhâlde boşdan boşa yalnız aşamak
Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
58geçirmemeli... Gönlüm rahat olur. Halk ve millet işi evet bir adam ile göçmez,
Metinde ‫ ﺗﻔﺮق‬.
59ama adamlar birer birer peyda olur, birer birer toplanır çok olur.
Metinde “‫”اﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬.
49
50
Metinde
Belki‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
zaman. gelir arkadaşlar ve ibteşler peyda olurlar bakalım görelim.
Metinde
“‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
194
79[- 13 -]
Metinde ‫ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬.Üstte, baş köşede.
83
Azar ‫اﻳﺮاق‬
azar menfaat-i umumiyeye dair efkârlar Danyal Bey’in akıl ve
Metinde
84
Metinde
‫ ﺻﺎﺑﯽ‬. daim mühim meseleleri hall ve müzakere etmeye mecbur
fikrini
zaptedip
93
Metinde
“‫”اﺧﺸﺎم‬.havayî gürültüsünden, şamatasından bîtaraf suret-i dervişanede
edip
dünyanın
96
Metindeettirirler
“‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.idi. Şöyle ki cemiyetler, kulüpler kâğıt oyununa vakit israf
maişet
101
Metindeişleriyle
‫ ﻣﻨﺼﻮب‬. meşgul olur idi. Ancak bir -iki dost ile rast geldikte efkâr
etmeyip
104
Metinde ‫ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬195
. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
veMetinde
hayalâtlarına
dair bahis açılıp gözleri ateşlenip dili çözülüp ötgün ötgün
112
‫وﻗﺖ در‬
söyleşir
idi.
Maarif
139
Metinde “‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬. ve terakkiyât-ı milliye mesailinden bahis açıldıkta Danyal
145
Bey’e
bir ‫ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬
aşk, birYüzünün
kuvvetrengi
gelirdeğişti.
idi ki mahkemede bîgünah bir mahkûmu ve
Metinde
146
kabahatsizi,
Metinde “‫ﻟﮏ‬hıfzeder
‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ‬. gibi bahsine dair efkâr, delil, emsal ve burhanları mantık
148
veMetinde
tenkit kavaidine
uydurup rahmet gibi yağdırır idi.
‫زووﻗﻠﯽ‬
154
Metinde ‫ روﺣﺪن‬. Akrabadan (?)
Atasının namı ve hizmeti ve özünün ahlâk ve kadri Tiflis’in en büyük ve
167
Metinde ‫ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ‬
muteber
174
Metindekapılarını
‫ ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬ona daim açık eder idi. Gerek Rus, gerek İslâm muteberânı
183
Danyal
Bey’i
her. vakit
Metinde ‫ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬
Merakhoş
edipmisafir ve tatlı sohbetçi hesap ederler idi. Fakat
184
Metinde
‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
193
188 Yemek
Metinde ‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
194
189
Metinde
“1, 2, 3,‫ﻟﺮﻳﻨﻪ‬
4, 6, ‫ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ‬
8, 9, 11, 12, 13, 15, 16. numerlerde bak” (Yazarın dipnotu). [13. Tefrika:] 22 Noyabr
192
1885
/
26
Safer
Sayı: aldanp.
19.
Metinde ‫ ﻗﺰوب‬1303,
. Paraya
195
195 Metinde ‫ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ‬
Metinde
197
‫ﺧﺪﻣﻠﯽ‬
202
Metinde ‫ﻣﺎﻗﻮل‬
211
Metinde
‫ﻓﻘﺮاﻧﻪ‬
Türk Dünyası
Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
64
75
34
!
Yavuz AKPINAR
işlerine dalmış, efkârlarına âşık olmuş Danyal çok cürmez ve gezmez idi.
Yazmadan okumadan ve aldığı hizmetleri bakmadan vakti de kalmaz idi. Yaş
ve bay âlim ve yakışıklı Danyal Bey, hanım kızların atalarına makbul bir adam
olduğu gibi Rus hanımları ve bayarinaları dahi “tatlı delikanlıya” göz atar
idiler. Tanış-biliş olmayı murat eder idiler. Ama Danyal Bey “güzel ve hoş bir
ayı balacığı” olup hanımların dikkatine dikkat etmez idi. Hanımların ise hatırı
kalmaz idi. Güzel er kişinin, kadınlar indinde kabahati her vakit af buyurulduğu
32
malûm
ya. “‫”ﺑﻌﺚ‬
Bayarinalar,
Metinde:
şeklinde. Danyal Bey’den aradıkları iltifatı görmeyip daha
37
Metinde
‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.kıdırıyorlar idi. Danyal, nazik kaleleri fethedenlerden değil
ziyade
şu iltifatı
42
Metinde
‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬muzaffer
.
idi
ve hanımlara
olmak, indinde pek şanlı bahadırlık değil idi.
49
Metinde ‫ ﻳﺘﮑﺎج‬.
Danyal
Tiflis’e
geldikte
anası-atası
merhum ve yakınlarından kimse yok idi.
50
Metinde ‫ واﻋﻆ‬.
Kazan
İslâmlarından bir hizmetçi ve Ermeniden temiz ve kâmil bir aşçısı olup
51
Metinde ‫ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬.
53
tenhaca
oturur
idi.: Efkârları,
ümitleri ata-ana yerine yoldaşlık ederler idi.
Metinde
‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
Sarğ.
Metinde
‫اﻳﺮاق‬
Ya Ki İvan İvanoviç
Midal196
Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
58
Danyal‫ﺗﻔﺮق‬
Bey’in
namı arttıkça hizmeti dahi artıyor idi. Her gün türlü
Metinde
.
59
Metinde
“‫ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬
türlü
hizmetler
ile ‫”ا‬.
hacetliler üçer-beşer gelip giderler idi. Günlerden bir gün,
64
Metinde
‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
.
Tiflis’te
namı
malûm,
tüccar-ı muteberândan Molla Habibullah Efendi gelip
75
Metinde “‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
büyük
bir
altın
midal
alıp bermesini rica etti ve bu hizmeti197 bitirir ise üç
79
Metinde ‫ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬.Üstte, baş köşede.
yüz
83 Ruble akça mükâfat bereceği[ni] haber etti. Danyal Bey bu gibi vekâlete
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
84
taaccüplenip
“midal”
ne olduğunu ve midal akça ile satın alınmayıp devlet
Metinde ‫ﺻﺎﺑﯽ‬
.
93
tarafından
lâyığına berilmekte olan bir nerse olduğunu anlatmaya
Metinde mükâfaten
“‫”اﺧﺸﺎم‬.
96
Metinde
“‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
gayret
ettikte,
muteber efendi başını sallap “Bu şeyleri men de bilem, maŋa
101
Metinde
‫ﻣﻨﺼﻮب‬
.
midal
gerek
alıp
bermeye
vaktiniz bar mı?” dedi.
104
Metinde ‫ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
112 - “Hayır efendim, bu gibi hizmetleri vaktim olsa dahi kabul edemem”
Metinde ‫وﻗﺖ در‬
139
deyü
Danyal“‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
Bey ayağa turmasıyla bu hususta daha söz olmayacağını anlattı.
Metinde
145
Metinde ‫ ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬Yüzünün rengi değişti.
146 Molla Habibullah, Danyal Bey’den çıktıkta “Bu adam aytıldığı kadar
Metinde
“‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ‬.
198
148
Midal alıp bermek elinden gelmediği için istemiyorum”
zakonçik
Metinde değildir.
‫زووﻗﻠﯽ‬
154
diyor
yolunda
fikir
ile
İvan İvanoviç
namında bir Rus yazıcısına doğru gitti.
Metinde ‫ روﺣﺪن‬. Akrabadan
(?)
167
Metinde
‫ﻳﯽ‬
‫ﮐﻴﻮﻩ‬
Molla Habibullah bu yazıcı hakkında “midal değil şeytanın dişini bile çıkarıp
174
Metinde
‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
berir”
itikadında
idi. [- 14 -]199
183
Metinde ‫ ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬. Merak edip
184 Hikâyenin bu yerinde sizleri İvan İvanoviç ile tanış-biliş etmeli. İvan
Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
188
İvaniç
Kafkaz’da
Metinde
‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬İslâm arasında yersiyüp200 alışup karışıp kalmış kırk beş-elli
189
Metinde
‫ ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ‬çıkmış bir çinofniktir.201
yaşarlık
ve hizmetten
192
Metinde ‫ ﻗﺰوب‬. Paraya aldanp.
195
196
Madalya
Metinde ‫ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ‬
197
197
‫ﺧﺪﻣﻠﯽ‬
202
198
Metinde(doğrusu
‫ ﻣﺎﻗﻮل‬Zakonnik (Rusça): Kanun adamı, kanundan anlayan.
Zakonçik
211
Metinde
‫ﻓﻘﺮاﻧﻪ‬
199
[14. Tefrika: ] 26 Noyabr l885 / 1 Rebiyü’l-evvel l303, Sayı:20.
55
56
!
200
Yerleşmiş
Memurdur
201
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
35
Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı
İvan İvaniç, İslâmların diline ve âdetlerine hâl ve ahvallerine aşina ve
maslahata
mahir bir Rus idi. Özü Kafkaz’da doğmuş atası küçük Rusya’dan
32
Metinde:
“‫”ﺑﻌﺚ‬
şeklinde.
bu
taraflara
nizam
ve medeniyet neşrine gelmişlerin biri idi. Atası dahi
37
Metinde
‫ﺻﻘﻠﺖ‬
.
İslâmlara
alışıp
âdetlerine
mahir olup “yahşı Kazak” ve “makul202 kişi” namını
42
Metinde ‫ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬.
kesbetmiş
idi. Bu anadan İvan doğdu. İvan İslâm arasında ösüp çıkıp daha
49
Metinde ‫ ﻳﺘﮑﺎج‬.203
50
ziyade
“makul
Metinde ‫ واﻋﻆ‬. Kazak” oldu.
Metinde
‫ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬İvan
.
Atasından
İvaniç’e kârlı nam ve İslâm rağbeti, bir bahçe, bir yurt
Metinde
‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
: Sarğ.
ve hayli akça miras
kaldı. İvan İvaniç cümleye gerek kişi olmuş idi. Bunsuz
55
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
köp
işler olmuyor idi. Kız alıp kaçılır, biri bıçak ile urulur, vasiyet yazılır ya
56
Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
58
Moskva’ya
tüccardan
mektup yazılır hep İvan İvaniç gerek, bunsuz olmaz.
Metinde ‫ﺗﻔﺮق‬
.
59
Metinde
“‫ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬
‫”ا‬.
İslâmlar
arasında
İvan İvaniç gayet rahat ömür geçirir idi. Eskice
64
Metinde
‫ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬
.
zabitlerden ise de zaman-ı hazırın efkârlarından ve devair-i resmiyenin
75
Metinde “‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
beğenip
beğenmediği şeylerden haberdar idi. Bunları anlamak ve bilmek için
79
Metinde ‫ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬.Üstte, baş köşede.
83
gazeteleri
dikkat ile okuduktan maada kansileryalarda204 hayli adamlar ile
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
84
mahsus
Metindeünsiyet
‫ ﺻﺎﺑﯽ‬. ve münasebet eder idi. Molla Habibullah, Danyal Bey’den
93
çıkıp
doğru
buna geldi. İvan İvaniç’in kadını, temiz Tatarca laf ettiği hâlde
Metinde
“‫”اﺧﺸﺎم‬.
96
Metinde
“‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
bayı
karşılap
aldı, içeri kirgizdi.205 Bay, kadına “Munda mı?” demesine “101
Metinde
‫ﻣﻨﺼﻮب‬
. “- Hanım yahşı mısız” deyü hatır sordu. “- Şükür Huda’ya
Evet”
cevabını
alıp
104
206 birkaç yerde ayn imlâ ile.
Metinde
‫ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬
. Daha
siz
n’işlep
turasız?”
İvan İvaniç’in kadını has Rus olup ak yüzlü, sarı saçlı,
112
Metinde ‫وﻗﺖ در‬
etli-canlı
bir
kadın
idi
ki Habibullah Bay “- Hem semiz, hem temiz” yollu
139
Metinde “‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
fikre
barıp günahkâr oldu.
145
Metinde ‫ ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬Yüzünün rengi değişti.
146
Metinde
“‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ‬.
Habibullah
Bay, az vakitte bayımış207 bir tüccar idi. İpek, manufaktur
148
Metinde
‫زووﻗﻠﯽ‬
ve şal ile büyük iş köçire idi.208 Tez tez bayıdığından ve maldar olduğundan
154
Metindeunuta
‫ روﺣﺪن‬barıp
. Akrabadan
artlarını
kin ve (?)
rağbete, nişan ve saltanata ziyade heves olmuş
167
Metinde ‫ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ‬
idi.Metinde
Mahallesinde
birinci,
şehirde
rağbetli, zabitlere malûm göğsü midallı bir
174
‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
183
tüccar
olduğuna
kani
olamayıp
boynuna
büyük bir midal almak aşkına düşmüş
Metinde ‫ ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬. Merak edip
184
idi.Metinde
Naslı209‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
düşmesin ki Ali Bay’ın böyle midalı bar, ama Ali Bay’ın bunun
188
kadar
ne dükkânı
Metinde
‫ ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬ne akçası bar! Ali Bay’ın midalı Habibullah Bay’ı hiç rahat
189
210 ‫ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ‬
Metinde
‫ﻟﺮﻳﻨﻪ‬
etmiyor
idi.
“Onda olsun da mende olmasın, hiç sabır olunur mu? Ni’şlemeli
192
Metinde
‫ﻗﺰوب‬
. Paraya
aldanp.
işlemeli
zor
midalı
almalı.
Moskova’dan mal geliyor, Peterburg’dan midal
195
Metinde
‫ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ‬
geliyor.
Halklar
görsünler
de
bilsinler, derecesine hayran olsunlar!”
197
‫ﺧﺪﻣﻠﯽ‬
202
202 Metinde ‫ﻣﺎﻗﻮل‬
Metinde
211
203 Metinde ‫ﻓﻘﺮاﻧﻪ‬
51
53
Metinde yine yukarıdaki imla ile
!204
205
206
207
208
209
210
36
Resmî daire kalemlerinde, yazı işlerinde
İçeriye buyur etti
Ne yapıyorsunuz?
Zengin olmuş
Büyük iş yapıyordu.
Naslı: Nasıl
Rahat bırakmıyordu.
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
Yavuz AKPINAR
İvan İvaniç, Habibullah Bay’ı güler yüz ve hoşluk ile karşısına oturttu.
Hoş-beş hâl-hatırdan son sebeb-i teşrife başladılar.
- Sizin bir işçiginiz olmalıdır, dedi, nazik nazik İvan İvaniç.
- Evet, evet yazıcı, hem mühimce bir iş elhamdülillah bu karara geldik,
bir büyük midala lâyık olmadık mı? Şu hususta bir müşavere talep edeceğim,
dedi.
- Ey efendim dünyalar harap, midal siz gibi adama berilmez de kime
berilir, ama zaman zaman değil ki ne hakkaniyet bar, ne insaf! Fukara[y]a211
bunca yardımlar ediyorsuz, midallar gayrilerin boynuna asılıyor ... N’işlemeli
32
Metinde:
“‫ ”ﺑﻌﺚ‬şeklinde.
dünya
böyle!
37
Metinde ‫ ﺻﻘﻠﺖ‬.
- Her‫ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ‬
naslı ise
Metinde
. de mana da bir midal almak mümkün olmaz mı? Evet,
49
Metindeve‫ﻳﺘﮑﺎج‬
. lâzımdır. Elhamdülillah yok değil, bar.
mesarif
akça
50
Metinde ‫ واﻋﻆ‬.
- Mümkün olur ama güç ile olur. Zamanlar tebdil oldu. On yıl evvel kolay
51
Metinde ‫ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ‬.
53
işler
şimdi‫ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ‬
müşkül
ve zor oldu...
Metinde
: Sarğ.
55
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
56
Metinde “‫”واﻋﻈﻪ‬.
58
Metinde ‫ ﺗﻔﺮق‬.
59
Metinde “‫”اﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ‬.
64
Metinde ‫ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن‬.
75
Metinde “‫”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ‬.
79
Metinde ‫ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ‬.Üstte, baş köşede.
83
Metinde ‫اﻳﺮاق‬
84
Metinde ‫ ﺻﺎﺑﯽ‬.
93
Metinde “‫”اﺧﺸﺎم‬.
96
Metinde “‫”ﻋﺒﺎﺳﮏ‬.
101
Metinde ‫ ﻣﻨﺼﻮب‬.
104
Metinde ‫ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ‬. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile.
112
Metinde ‫وﻗﺖ در‬
139
Metinde “‫”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن‬.
145
Metinde ‫ ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ‬Yüzünün rengi değişti.
146
Metinde “‫”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ‬.
148
Metinde ‫زووﻗﻠﯽ‬
154
Metinde ‫ روﺣﺪن‬. Akrabadan (?)
167
Metinde ‫ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ‬
174
Metinde ‫ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ‬
183
Metinde ‫ ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب‬. Merak edip
184
Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﺪن‬
188
Metinde ‫ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ‬
189
Metinde ‫ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ‬
192
Metinde ‫ ﻗﺰوب‬. Paraya aldanp.
195
Metinde ‫ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ‬
197
‫ﺧﺪﻣﻠﯽ‬
202
Metinde ‫ﻣﺎﻗﻮل‬
211
211 Metinde ‫ﻓﻘﺮاﻧﻪ‬
Metinde
42
!
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı
37

Benzer belgeler