Aralık 2015 - Or-Ahayim Özel Balat Hastanesi
Transkript
Aralık 2015 - Or-Ahayim Özel Balat Hastanesi
Balat or-ahayim Hastanesi Sağlık Bülteni Sayı:38 / Aralık 2015 Başkanın Mesajı çıkaramayacağımızı, başka insanlara faydalı olabileceğimiz en verimli çağlarımızda kendimizle uğraşmak zorunda kalacağımızı biliriz, ne kadar bunaltıcıdır, üzülürüz, acı çekeriz. Ailemizi, dostlarımızı üzeriz, maddi sıkıntılara düşebiliriz. Sağlık elden gidince ah etmek ne çare.. O nedenle ; Sevgili Okurlar, 2015 yılının son sayısında sizlerle sağlık neden önemlidir? Sağlığımızı korumak için neler yapmalıyız? hakkında kısa bilgilendirme yapmak isterim. Sağlık bedenimizin hastalıksız, ağrısız, kısacası iyi olmasıdır, sağlık pek çoğumuzun hastalanmadığımız sürece kıymetini bilmediğimiz değerlerin başında gelir. Sağlıksız bünyenin hiçbir şey yapamayacağını, sağlığımızı kaybettiğimizde başarmak için yapmamız gereken işleri yapamayacağımızı, başarının tadını Hastalanmamak için temiz olmalıyız, sık sık yıkanmalı, yemeklerden önce ve sonra mutlaka lavaboya girip çıkınca ellerimizi sabunlamalıyız. Bir yerimiz yaralanır, çizilirse ilaçla temizlemeliyiz, gerekirse de sarmalıyız. Sağlığımızı korumak için kış aylarında el yüz, ayak ve vücut derisi için daha özen göstermeliyiz. Özellikle ileriki yaşlardaki kişilerin, çocukların ve hassas cilt yapısına sahip olanların cilt yapılarına uygun bakım yapmaları gerekir. Sağlığımızı korumak için düzenli check-up yaptırmalıyız, kalbimizi kontrol ettirmeliyiz, or-ahayim’den Haberler sigara alışkanlığımız varsa, hemen terk etmeliyiz. Bu bilgileri hepimiz biliriz, yine de hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Her bültende yazdığım gibi ilkemiz insana saygı ve insana yatırım. Uzman doktor, hemşire,sağlık personeli ile tedavi yöntemlerini son teknolojik tıbbi cihazlar ve yakın ilgi ile birleştirerek sizlere sunmaya devam ediyoruz. Kış günü soğuk olsa bile, hastanemiz bahçesinde temiz hava soluyup, Haliç’imizi seyrederek çay yudumlamayı ihmal etmeyin, Sağlıkla kalın, Sevgiyle kalın, Hoşçakalın , Saygılarımla, Yaşar Abuaf Başkan or-ahayim’den Yenilikler İç Hastalıkları Uz. Dr. Edip Özenel hastanemizde görevine başladı. www.balathastanesi.com.tr Hastanemizde Axa Hayat ve Mapfre Sigorta ile Tamamlayıcı Sağlık Sigortası yapılmıştır. Poliçe sahiplerinden ayakta ve yatarak tedavide fark ücreti alınmamaktadır. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Cahit Vural yönetiminde ki Medikal Estetik Kliniğimiz açılmıştır. Botoks, Dolgu, Yağ Enjeksiyonu uygulamaları ve ameliyatlarla ilgili randevu alarak ücretsiz ön görüşmede bulunabilirsiniz. Balat or-ahayim Hastanesi Sağlık Bülteni Kolesterol, Kalbimiz ve BİZ Uz. Dr. Edip Özenel İç Hastalıkları Uzmanı İnsanların beklenen ömrü tarih boyunca neredeyse sabit kalmış,19. yüzyıl başlarına kadar artmamıştır. 1796 yılında bile 24 yıl 1890’a gelindiğinde iki katına çıkarak 48 yıl olmuştur. Bugün ise ABD’de 77, Japonya’da 90, Türkiye’de 76 yıldır. (Özellikle 1970’den sonraki artış 10 yıldır.) Bu da gösteriyor ki; kıtlık ve savaşlarda azalma, infeksiyonlarla mücadele, yaşam koşullarındaki düzelmeler, ilaçlar-tıbbi bakımlar vs. insan ömrünü uzatmıştır. Fakat buna karşılık toplumun yaşlanması sonucunda kalp hastalıkları ve kanser ile daha sık karşılaşılmaktadır. 18.yüzyıl sonlarında kolesterolü keşfeden insanoğlu, aynı zaman diliminde koroner damar hastalıklarının da farkına varmış ve bu ikisi arasında ilişki olabileceğini düşünmeye başlamıştır. Sonuçta 1948 yılına gelindiğinde ABD’de Massachusetts’in Framingham kasabasında, belki de tıp tarihinin en geniş çaplı çalışmasını başlatmış ve kasabadaki yaklaşık 5000 kişiyi uzun yıllar sürecek gözleme almaya başlamıştır. 2 Bu çalışma ve takip eden diğer çalışmalar sonucunda, bugün artık koroner kalp hastalıklarına neden olan risk faktörlerinin şunlar olduğu rahatlıkla söylenebilmektedir: 1- Değiştirilebilir risk faktörleri - Anormal kan yağları - Yüksek total kolesterol - LDL kolesterol yüksekliği - HDL kolesterol düşüklüğü - Trigliserid yüksekliği -Hipertansiyon - Yaşam tarzı=Sigara, obezite, hareketsizlik, sağlıksız diyet 2- Değiştirilemez risk faktörleri -Yaşlanma -Cinsiyet - Aile öyküsü - Etnik yapı veya ırk Bu yazıda; bunlardan kolesterol ele alınacaktır. Kolesterol; çok büyük kısmı vücutta sentezlenen, birçok hormonun, D vitamininin ve safra asidinin yapımında kullanılan organizma için çok önemli bir unsurdur. Fakat kanda normalden daha fazla bulunması durumunda, ateroskleroz denilen damar sertliğine ve damarları tıkayan plak oluşumuna neden olmaktadır. Damarlardaki bu tıkanmalar da kalpte koroner kalp hastalığına, böbrekte hipertansiyon ve böbrek yetmezliğine, beyinde ise inmelere neden olmaktadır. 20. yüzyılın ikinci yarısında kolesterolün vücutta geçirdiği metabolik süreçleri çözen tıp dünyası total kolesterol yanında alt kolesterol gruplarının da işlevlerini tanımlamıştır. Buna göre kan yağları özetle üç başlık altında Aralık - 2015 değerlendirilir: 1- LDL kolesterol (kötü kolesterol, “lanetli” kolesterol ) 2-HDL kolesterol (iyi kolesterol, “hayırlı” kolesterol) 3-Trigliseridler LDL’nin yüksekliği damar sertliğini ve plak oluşumunu arttırırken, HDL yüksekliği plaklardaki kolesterolü azaltan olumlu bir etkiye sahiptir. Trigliseridler ise vücudun enerji depolarını oluşturur ve kolesterol kadar olmasa da yüksek olmaları durumunda kalp hastalığı riskini arttırırlar. İstenen kolesterol değerleri: Total kolesterol: 200’ün altında olmalı (240 üstü risk oluşturur.) LDL kolesterol: Arzulananı 100 civarı 130 altı düşük risk 130-160 arası orta risk 160 ve üstü yüksek risk HDL kolesterol : Arzulananı 60 ve üstü Trigliseridler : Arzulananı 200 ve altı Bu belirtilen değerlerin dışına çıkıldığında izlenecek olan kolesterolle mücadele yolları şunlardır: 1-Diyet 2-Kilo verme (Bel çevresi erkeklerde 100 cm , kadınlarda 85 cm altında olmalı.) 3-Egzersiz (Her gün veya en azından haftada 4 gün 30 dakika tempolu yürüyüş, HDL’yi arttırır, LDL’yi düşürür.) 4-İlaçlar 5-Doğal ürünler(Omega 3, keten tohumu vs) Yiyeceklerle aldığımız yağ çeşitleri ve dikkat etmemiz gerekenler şöyle özetlenebilir: Özetle; koroner kalp hastalıkları karşısındaki durumumuz şudur: 1-Yaşlanıyorsak (erkekte 45, kadında 55 üstü) 2-Erkeksek 3-Ailemizde erken yaşta kalp hastası olanlarsa varsa 4-Türkiyeli isek (Türklerde HDL ortalaması düşüktür.) Diyette alınan kolesterol miktarından çok yağ asitlerinin alınışı, kan kolesterol değerlerini daha çok etkiler. Besinle alınan yağ asitleri ise şunlardır: Kalp damar hastalığı açısından riskimiz fazlalaşmıştır. Bunları değiştirmek elimizden gelmez. 1-Doymuş yağ asitleri: tereyağı, hayvan eti yağları, Hindistan cevizi yağı 1-Sigara içmeyeceğiz. Ama yapabileceklerimiz de var: 2-Çoklu doymamış yağ asitleri: ayçiçeği, mısır özü yağı 2-Tansiyonumuzun yükselmesine izin vermeyeceğiz. 3-Tekli doymamış yağ asitleri: zeytin yağı, fındık, ceviz yağı 3-HDL’yi yükselteceğiz, LDL’yi düşüreceğiz. Bunlardan doymamış yağ asitleri HDL’yi arttırdığı için önerilirler. 4-Kilo almayacağız. (Şeker, patates ve undan uzak duracağız.) 4-Trans yağlar: Doymamış yağların hidrojenizasyonu ile katılaştırılan margarinlerdir. 5-Hareketsiz olmayacağız, hergün yürüyeceğiz. Fast-food gıdalarda, patates cipsinde, hazır donmuş gıdalarda bulunurlar. LDL’yi arttırırlar. Önerilmez. 6-Her şeyden önemlisi yaşamdan zevk alacağız, onca olumsuzluğa karşın mutlu ve umutlu kalmayı becereceğiz. 3 Balat or-ahayim Hastanesi Sağlık Bülteni Botoks uygulamaları Botoks konusunda bilgi verebilir misiniz?Bu uygulamayı kimler yapar ? Kırışıklık olan bölgelere botoks uygulamaları ile kırışıklıkları açmak son derece basit bir uygulama olarak yapmaktayız. Aslında simetriyi sağlamak ve yüz ifadesinde değişikliğe yol açmamak için nerde yapıldığına ve kimin yaptığına mutlaka dikkat edilmelidir. Konunun uzmanı olan plastik cerrahlar tarafından yapılması tercih sebebidir. Botoks yaygın olarak hangi bölgelerde tercih edilir? Botoks daha çok alın bölgesindeki yatay çizgilere, iki kaş arasında yer alan ve çatık kaş görünümüne yol açan çizgilerde, her iki kaş yan taraflarının yukarı kaldırılmasında, her iki göz yan tarafında yer alan ve gülmekle artan çizgiler ve kırışıklıklarda (kaz ayağı çizgileri, burun köküne yakın yer alan yatay çizgilerde, burun sırtındaki tavşan çizgilerinde, burun ucunun kaldırılmasında, üst ve alt dudaktaki dikey çizgilerde (sigara içimi çizgileri), bunun yanısıra migren tipi baş ağrıları, eller, ayaklar, yüz ve koltuk altındaki aşırı terleme tedavisinde kullanılır. Botoks uygulaması nasıl yapılır? Botoks kas hareketlerini engeller, özellikle alın kırışıklığı, göz çevresi çizgi, kaş ortası çizgileri ve boyundaki kırışıklıkları, çizgileri azaltır. Botoks işleminde, direkt kasların içine, ince iğneler ile enjekte edilerek, 4 çizgilerin yaklaşık 4-7 gün içerisinde yok olmasını sağlar ve ayrıca yeni kırışıklıkların oluşmasını da engeller. Uygulanacağı bölge, lokal anestezi kremiyle uyuşturuluyor, 20 dakika bekleniyor. Uygulanacak alan temizlendikten sonra ince uçlu iğnelerle kas içine küçük dozlarda enjekte ediliyor. Uygulama için 10-15 dakikalık bir seans yeterlidir. İşlem yapan hekimin, yüz anatomisini ve kasların çalışma yönünü çok iyi bilmesi gerekiyor. Botoks uygulaması görüntüde ne zaman etkisini göstermeye başlar? En erken ikinci günde etkisini göstermeye başlıyor. Kişiden kişiye ve ilaca bağlı olarak farklılık göstermekle birlikte genel olarak etkisi dördüncü günde başlayarak yedinci günde tamamlanıyor. On günde tam sonuç elde edilmiş oluyor. Çok uzun yıllardan beri tedavi amaçlı kullanılan bir ilaç. Tedavi amacıyla kullanılırken hastaya daha yüksek dozlar uygulanıyor. Bu durumda dahi hastalarda, herhangi bir organda hasar oluşturmuyor. Genellikle 4-6 ay etki sürer vardır. Zaman biraz daha kısa veya uzun olabiliyor; kalıcılık süresi kişiden kişiye ve ilaçtan ilaca farklılık gösterebiliyor. Etkisi geçince, işlem gören bölge eski halini alıyor. Aynı bölgeye beş, altı kez, yapıldığında etkisi artık daha uzun süre devam ediyor. Mutlaka kırışıklıklara yönelik uzman hekiminizce önerilen dermo kozmetik ürünler kullanılmalıdır. Bu etki süresini Op. Dr. Cahit Vural Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı uzatabilir. Botoks her yaş grubuna uygulanabilir mi? Yüzünde istenmeyen mimiği, çizgisi veya spazmı olan herkese, 18-65 yaş arasında uygulanabilen güvenilir bir yöntemdir. Ne var ki işlem yapıldığında, eğer kırışıklıklar çok derinse çizgiler tamamen yok olmaz fakat derinliği azalır. Çizgiler derinleşmeden önce yapıldığında sonuç daha başarılı olur. Geçici doku zedelenme, his kaybı, enjeksiyon sırasında yanma nadiren gözkapağı düşmesi görülebilir fakat bu geçicidir. Enjeksiyon sırasında iğne ucu küçük bir kılcal damara rastladığında kanama olabiliyor; bir kaç gün göz etrafında morarma meydana gelebiliyor. Spastik felçte; yüz felcinde, migrende, şaşılıkta, baş ağrılarında ve aşırı terlemelerde uygulanabiliyor. Aşırı Terleme tedavisinde botoks nasıl uygulanıyor? Koltuk altında kıl dibine ulaşması için deri içine ve altına uygulanıyor. Aşırı terleme tedavisinde tüm yöntemler içinde daha az risk taşıması ameliyathane koşulları gerekmemesinden ötürü botoks koltuk altı terlemesinde %90’ lara varan başarısı ile etkili bir ajandır ancak 6 ayda bir tekrarlanması gerekir. Terleme uygulamalarında doz, yüzdeki uygulamaya nazaran biraz daha yüksek tutuluyor ama sağlığa zararı dokunmuyor. Aralık - 2015 Burun estetiği Nasıl olmalı ? Erkek ve kadın için tüm bu oranlar değişkenlik gösterir. Burun ucu kalkıklığı, burun deliklerinin şekli, burun ucu belirginliği, kemik yapının yüksekliği, burun sırtındaki kavisin oluşturulması gibi birçok ayrıntıda yapılacak cerrahi müdahaleye yön verir. Burun estetiği burnun plastik cerrahide kabul görmüş altın oranlara uygun olarak tekrar dizayn edilmesi olarak adlandırabiliriz. Yüzün harmonisinde çok önemli bir yere sahiptir. İletişimde insanların göz teması kurması esastır. Burnu dikkat çeken bir bireyin sosyal iletişimde göz teması kurmakta zorlandığını hatta kendisi ile iletişime geçen insanlarında benzer şekilde göz temasından kaçındıklarını söyleyebiliriz. Diğer bir sosyal sorun ise kişinin özgüveninde yarattığı eksilmedir. Peki hangi burunlar rinoplasti yani burun estetiğine adaydır? Bu sorunun cevabı elbette yüzdeki oranların içinde saklıdır. Erkek ve kadın için tüm bu oranlar değişkenlik gösterir. Burun ucu kalkıklığı, burun deliklerinin şekli, burun ucu belirginliği, kemik yapının yüksekliği, burun sırtındaki kavisin oluşturulması gibi birçok ayrıntıda yapılacak cerrahi müdahaleye yön verir. Hepsinden de önemlisi ameliyat olmalı mı? olmamalı mı? ikilemi kafaları biraz karıştırır. Bu sorunun cevabı iki basit oran ve bir açıdır. Birinci oran burunun tüm yüz ile kıyaslandığındaki uzunluğunun oranıdır. Burunun uzunluğu tüm yüz ile kıyaslandığında yaklaşık 1/3 şeklinde olmalıdır. Diğer oran ise burnun genişliğinin oranıdır. Bu da tüm yüz ile kıyaslandığında yaklaşık olarak 1/5 şeklinde olmalıdır. Gelelim nazal açıya yani burun ucunun yüksekliği meselesine bu da erkek ve kadın bireylerde birbirinden bağımsızdır. Erkeklerde oran 90 derece kadınlarda ise 110-120 derece aralığındadır. Eğer bu oranlar içinde bir burna sahipseniz aslında görsel olarak kusursuz olmasa da ana hatlarıyla kabul gören bir burna sahipsiniz demektir. Burun estetiği öncesinde yapılacaklar anestezi şekline göre değişebilir. Biz genel anestezi uyguladığımız için ameliyat öncesi anestezi uzmanı tarafından yapılmış kan tahlilleri ile kısa bir değerlendirme yapmaktayız. Hastanın varsa kullandığı ilaçlar bu muayenede değerlendirilir. Bitkisel çaylar ameliyattan 2 gün öncesine kadar içilebilir daha sonrasında kesilir. Üst solunum yolunu ilgilendiren grip, soğuk algınlığı gibi durumlarda genel anestezi uygulanamayacağı için ameliyat ertelenip uygun tedavi verilir. Bayan hastaların adet döneminde olmaları ameliyat olmalarına engel değildir. Ameliyattan bir gün önce hastalara banyo yapmaları önerilir. Gece 12 den sonra hem yiyecek hem de içecek alınmadan (su bile içilmeden) tam aç olunacak şekilde hastaneye gidilir. Burun estetiği sonrasında genel anesteziden dolayı hafif mide bulantısı görülebilir. Yüzde oluşabilecek morluklar ve şişlikler 7 güne kadar iyileşir. Konulacak tamponun çeşidine göre ortalama 7 günde tampon çekilir. Buruna uygulanan atel de 7 günde çıkarılır. Tamamen iyileşme için birkaç aya ihtiyaç vardır. Bu dönemde burun dış etkenlerden gelen darbe çarpma düşme gibi travmalardan korunmalıdır. Eşlik eden bir nefes alma sorunu da varsa bu da eş zamanlı olarak rinoplasti sırasında çözülebilir. Burun estetiği öncesinde yapılacaklar anestezi şekline göre değişebilir. Biz genel anestezi uyguladığımız için ameliyat öncesi anestezi uzmanı tarafından yapılmış kan tahlilleri ile kısa bir değerlendirme yapmaktayız. Hastanın varsa kullandığı ilaçlar bu muayenede değerlendirilir. 5 Balat or-ahayim Hastanesi Sağlık Bülteni Uz. Dr. Ece Sennaroğlu Çocuk Hastalıkları Uzmanı Kışın sık görülen akut bronşiolit Akut bronşiolit özellikle iki yaş altı çocuklarda sıklıkla karşımıza çıkan alt solunum yollarının en sık görülen hastalığıdır. Akut bronşiolit sıklıkla viral patojenlerin yol açtığı bir hastalıktır. RSV virüsü olguların %50 ‘sinde sorumlu olan etkendir. Özellikle kış aylarında sık görülür. Hastalık erkek çocuklarda daha sık görülmektedir. Hastalığın ilk belirtileri ; hapşırma ve burun akıntısı ile kendini gösteren hafif üst solunum enfeksiyonu bulgularıdır. Bu bulgulara iştahsızlık ve ateş sıklıkla eşlik eder. Sonrasında hastanın solunum sıkıntısı artar, inatçı öksürükler ortaya çıkar Fizik muayenede hışıltı en belirgin bulgudur. Taşipne yani 6 solunum hızlanması olabilir. 3 aylıktan daha küçük bebeklerde daha ağır belirtilerle seyredebilir. Bu bulguları gördüğümüzde hemen doktorunuza başvurmanız gerekmektedir. Özellikle ev ortamında sigara içiliyor olması yineleyen bronşiolitte en önemli risk etmenleri arasında yer almaktadır. Akut bronşiolit tedavisi destekleyici olup, hastada oksijenizasyonun düzenlenmesi, beslenmenin ve sıvı alımının sağlanması ile hastanın komplikasyonlar açısından yakından izlenmesini içerir. Bronşiolit’in şiddetine göre nefes açıcı şuruplar veya ilaçlar maske ile verilebilir. Çocuğun bulunduğu ortamda sigara içilmesinin engellenmesi, sık el yıkanması, evin düzenli olarak temizlenmesi ve sık sık havalandırılması aile bireylerine anlatılmalıdır. Aralık - 2015 Kışın Kalp Krizi Riski Daha Fazla ! Uz.Dr.Özkan Köse Kardiyoloji Uzmanı Soğuk hava kalp sağlığını olumsuz yönde etkileyerek, özellikle kalp hastalarında ciddi sorunlara yol açabiliyor.Hava sıcaklıklarının hızla düşmesiyle birlikte özellikle kronik rahatsızlığı olan kişilerin çok daha dikkatli olması gerekir. Soğuk havada kalp mevcut vücut sıcaklığını koruyabilmek için daha fazla kan pompalamakta ve kalbin bunu yapabilmesi için daha fazla oksijene ihtiyaç duymaktadır. Diğer yandan soğuk hava, damar büzüşmesini tetikleyerek damar içi basınç artışına neden olur ve kalbin kan akımını bozar. Soğuk hava ile birlikte artan üst solunum yolu enfeksiyonları da solunum problemlerine neden olarak kalbin yükünü ve kalp krizi riskini artırmaktadır. Yapılan çalışmalara göre, kış mevsiminde kalp krizi geçirme riski diğer aylara göre 3 kat daha fazladır, bu nedenle özellikle soğuk ve rüzgarlı havalarda kalp hastalarının mümkün olduğunca dışarı çıkmaması, gereklilik halinde ise kendisini soğuk havadan koruyacak şekilde giyinmeye özen göstermesi gerekir. Kış mevsiminde kalp sağlığı korumak için alınabilecek tedbirler şöyle: Soğuk hava kan basıncında artmaya neden olduğundan, özellikle tansiyonu 140/90 mmHg üzerinde olan hastalarda hava sıcaklığının eksi 4 derece ve altında olmasının kalp krizi riskini ikiye katlamaktadır. • İlaçlar mutlaka sabah ve akşam saatlerinde düzenli olarak alınmalı. • Soğuk havada fazla dışarıda kalınmamalı, • Egzersiz programlarına devam etmeli, ancak egzersiz için kapalı mekanlar tercih edilmeli, • Soğuktan koruyan kıyafet giyinilmeli, vücut sıcaklığının önemli bir bölümü baş bölgesinden kaybedildiğinden mutlaka baş sıcak tutulmalı, • Soğuk havada kahve ya da sigara kullanımından kaçınılmalı, durumdur. Damar sertliği başlangıcı olan hastaların damarlarında, bağışıklık sistem hücreleri plaklar içinde birikir. Grip gibi sistemik hastalıklar ortaya çıktığında ise buradaki hücreler daha aktif hale gelir. Bu da içerisinde yoğun miktarda kolesterol bulunan plaklarda yırtılmalara yol açarak pıhtılaşmayı tetikler ve dolayısıyla kalp krizi riski artar. Bu yüzden koroner arter hastalığı olan, by-pass olmuş, stent ya da balonla damarları açılmış hastalara ve kalp yetmezliği olan bireylere mutlaka grip aşısı yapılmalıdır.” • Özellikle sütlü sıcak içecekler ve bol sıvı tüketilmeli, • Diyabeti bulunmayan kalp hastaları, soğuktan korunmak için bal tüketebilir, Özellikle diyabet, kalp yetersizliği gibi kronik hastalığı olanlar ve 50 yaş üstü kişilerin her yıl mutlaka grip aşısı yaptırmasını tavsiye ediyoruz.Bilindiği üzere, damar sertliği süreci iltihabi bir 7 Balat or-ahayim Hastanesi Sağlık Bülteni Buket Sözan Ak Uzman Diyetisyen Kışın Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek Kış geldi soğuklar baş göstermeye başladı. Kendimizi kalın giyinerek koruyabiliyoruz peki ama yediklerimizle de bağışıklığı desteklemek ne kadar mümkün? Bu konuda yapılmış çalışmaları da içeren bağışıklık üzerinde etkisi olan ya da etkisi olduğu sanılan bazı besinleri toparladım. Keyifle okumanız dileğiyle. Özel içerikli yoğurtlar: Yoğurt severlere bir müjde! Almanya’da yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre probiyotikler soğuk algınlığı süresini yaklaşık iki gün kadar kısaltabiliyor. Yoğurdun içindeki aktif kültürlerde bulunan bazı probiyotikler bağışıklığınız güçlendirmektedir. Vitamin D desteği: Güneşten gelen bu vitamin bizi halen daha şaşırtmaya devam ediyor, yalnız kansere koruyucu olmakla kalmıyor aynı zamanda nezleye karşı da koruyucu etki göstermektedir. 2007’de yapılan bir çalışmada, günlük D vitamini takviyesi alan katılımcılarda nezle semptomlarına 3 kat daha az rastladıklarını rapor etmişlerdir. Buna ek olarak kış aylarında kalın ve kapalı giyim nedeniyle güneşten yeterince yararlanılamadığı için günde 1000 IU vitamin D alımı da mantıklıdır. Ancak destek almadan önce mutlaka doktor ve diyetisyeninize danışınız. Vitamin C desteği: Geçmiş çalışmalar 1000 mg C vitamini desteği almanın soğuk algınlığını hafifletebileceğini ve tedaviyi yarım gün kadar kısaltabileceğini göstermiştir. Bir başka sistematik bir araştırmada ise yüksek dozda C vitamini kullanımı ile ; kişilerde üst solunum yolu enfeksiyonu semptomlarında süreyi kısalttığına dair kanıtlar bulunmuştur. Ancak tüm çalışmalar benzer sonuçlara 8 ulaşmamıştır. Bu nedenle, genel olarak C vitamini takviyesi alımını rutin olarak değil de soğuk algınlığı, nezle ,grip başlangıcında alınması önerilir. Takviye yerine gün be gün, turunçgiller, kivi, çilek, kayısı,yeşil biber,maydanoz, kantalop, mango, ananas, hatmi çiçeği çayı, kuşburnu çayı ya da reçeli, brokoli ve Brüksel lahanası gibi C vitamininden zengin sebze ve meyvelerin diyete eklenmesi tavsiye olunur. Beta - Glukan için mantar yiyelim: Beta glukan, kötü olan LDL kolesterolü düşürdüğü, kan şekerini düzenlediği, bağışıklık sistemini güçlendirme etkisi olduğu tespit edilmiş çözünebilir besinlerde bulunan bir polisakkarit tipidir. Şu iki noktayı hatırlatmakta fayda var; birincisi beta glukan tüm mantar cinslerinde var, illa ki ekzotik mantarlara ulaşmaya çalışmayın. İkincisi ise mantar ürik asit yüksekliği olan bireylerde sıkıntı yaratabilir. Mutlaka diyetisyeninize danışınız. Selenyum için deniz ürünleri: Bir çoğumuz deniz ürünlerinin yalnızca omega 3 açısından zengin olduğunu düşünüyor. Deniz ürünlerinin potansiyel antioksidant olan selenyum açışından zengin olduğunu da biliyor muydunuz? Kateşinler için yeşil çay: 2007 de yapılmış bir çalışma, yeşil çay ekstraktı alan katılımcıların virüslerle savaşan interferon salgısını arttırarak bağışıklık yanıtı geliştirdiğini göstermiştir. E vitamini için badem: Deniz ürünlerinde de olduğu gibi bir çoğumuz hububatların(fındık, fıstık, ceviz,badem…) yalnızca omega¬3 açısından çok faydalı olduğunu düşünüyoruz. Ama hububatlar aynı zamanda çözünebilir lif ve E vitamin açısından da zengindir. Hububatlar arasında E vitamini açısından en zengin olanı ise bademdir. Tufts üniversitesi’nden araştırmacılar bakım evlerinde yaşayan yaşlıların günlük 200IU E vitamini desteğinin, soğuğa karşı koruyucu olduğunu saptamışlardır. Bu nedenle kavrulmamış, tuzsuz hububatların ve diğer E vitaminince zengin tam tahıllı hububatları yemekten çekinmeyin. Azı karar çoğu zarar sözünü unutmadan! Arnavut biberi: Acı Arnavut biberi, solunum sistemi ve sindirim bölgelerinin düzenlenmesinde ve mikroplara karşı ilk savunma ağını oluşturmak için gereken sağlıklı bir mukoz membranın devamlılığı için gereken A vitamini açısından zengindir. Aralık - 2015 Çalışanlarımızın Hobileri Uz. Dr. Sadi Rüştü Vural İç Hastalıkları Uzmanı Bu sayımızda 35 yıldır dalış (scuba diving) sporuyla ilgilenen İç Hastalıkları Uzmanımız Uz. Dr. Sadi Rüştü Vural’ın bu konuda ki deneyim ve tecrübelerine yer verdik. Dalışa olan ilginiz ne zaman başladı? 20 yaşındayken ilk kez Marmaris’te deneme amaçlı ilk dalışımı yaptım ve çok hoşuma gitti. Daldığım tekne dalış okuluydu. Dalış okulunda ilk eğitimimi alarak CMAS bir yıldız brövemi aldım. Daha sonra sık sık fırsat yaratarak Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde özellikle Saroz’da yüzlerce dalış yaptım.1998’de profesyonel anlamda 3 yıldız CMAS brövemi aldım. metre derinliğin altında olduğu düşünülürse ne kadar riskli ve adrenalin yüklü olduğu anlaşılabilir. Yurtdışında dalış tecrübeleriniz oldu mu? Tayland’da leopar ve camgöz köpekbalıklarının arasında yaptığım dalış yine en zevk aldığım dalışlardan biri olmuştu. Belli bir derinliğin altına inince dünya ile bağlantının kesildiğini hissetmek, kendi nefes alıp verme sesinizden başka hiçbir sesin olmayışı bana huzur veriyor. Dalış sporunu herkese önerir misiniz? Bize en keyif aldığınız unutamadığınız dalış tecrübenizi anlatabilir misiniz? Bu konuda eğitim alarak ve iyi bir sağlık kontrolünden geçerek yapıldığında herkese önerdiğim bir spor. En keyif aldığım dalışımı özel ekipmanla ve özel izinle Çanakkale Boğazı’nın dalışa yasaklı olan bölgelerinde 1. Dünya Savaşı İngiliz savaş gemisine ve Kaptan Franco batığına yaptığım dalışlardı.70-75 9 Balat or-ahayim Hastanesi Sağlık Bülteni Görüş ve Düşünceleriniz 10 dikkatli ve temkinli yaklaşımının rolü yadırganamaz. Evet; geçen hafta bu mükemmel insanın ellerinde OrAhayim’de, adını Zehra koyduğumuz bir ışık doğdu. Kızımızın dünyaya onun ellerinde gözlerini açması bizim için apayrı bir gurur. Hayat size bütün güzellikleriyle gülümsesin Taner Bey, ışığınız hiç ama hiç sönmesin. Sizi çok seviyoruz... B. K. B. 83 yaşında olan anne annemiz S.Z.L.’ye on gün boyunca gösterdiğiniz yakın ilginiz için teşekkür ederiz. Poliklinikte aldığımız hizmetlerden, hemşirelerinizin ve hastabakıcılarınızın sıcak ve ihtimamlı alakasına, oda hizmetlerinden, lezzetli yemeklerinize, hastanenin her yerinde çalan müzikten çok memnun kaldık. En önemlisi; işinin ehli, güven veren ve iyileştiren doktorlarınızı çok taktir ettik. Hastanenizi herkese tavsiye edecez. Bizi ziyarete gelen Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyelerine, Pembe Meleklere ve Bayan Eva’ya teşekkür ederiz. S. K. - R. L. Aynı zamanda tarihi bir yapıya sahip olan Balat Hastanesin’de kaldığım 11 gün boyunca doktorlarım ve kat hemşirelerinin bana göstermiş olduğu yakın alaka ve ihtimamlarını taktirle karşıladım.İç Hastalıkları doktorum Uz. Dr. Sadi Bey ve Nöroloji doktorum Uz. Dr. Sema Hn başta olmak üzere tüm kat hemşirelerine ve personele çok teşekkür ederim. N. G. Hastalığı boyunca annem R.E.’ı tedavi eden göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. M. Levent Erkan’a, yoğun bakım ünitesinden sorumlu Uz. Dr. Suat Çulhaöz’e, hemşire Meryem Özkan’a, yakın ilgisi için Başhekim Op. Dr. Tunç Çelebi’ye bütün hastane hemşirelerine, personeline, pembe meleklere ve yönetime yakın destekleri dolayısıyla içtenlikle teşekkürlerimi sunarım. C. G. Bulmaca cevap anahtarı Geçen hafta bu saatlerde Balat Hastanesi’nin deniz manzaralı odasında korku ve heyecanla karışık, karmakarışık duygular içerisinde sezeryana alınacağım saati bekliyordum. Zorlu geçen hamilelik sürecimde istemesem de zaman zaman yorduğum, her şeye rağmen bıkmadan usanmadan an be an varlığını hissettiren, sonsuz huzur ve güven veren doktorum TANER TOPRAK’a bu uzun yolculuğumuzun her bir adımında göstermiş olduğu ayrı ilgi, sabır, hassasiyet ve güler yüz için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Ameliyathanenin bu kadar huzur vereceği aklımın ucundan geçmezdi. Elimi sıkıca tutarak güler yüzüyle beni rahatlattığında kendimi nasıl güvende hissettiğimi anlatamam. Bu esnada beni tüm korkularımdan sıyıran anestezi uzmanı Dr. Suat Bey’e de teşekkürlerimi sunmadan geçemeyeceğim. Tüm hastabakıcıları, hemşireler, bebek hemşireleri ve tüm hastane personeli ilgi ve merhametlerini bizden hiç esirgemediler. Doktorumuz doğumdan sonra defalarca gelip benimle ve bebeğimle ilgilendi. Başka bir doktorla yolumuza devam etseydik bazı şeyler için çok geç kalmış olabilirdik. Bugün kızımızı kucağımıza almamızda Op.Dr. Taner Bey’in paniğe mahal vermeden Aralık - 2015 Yönetimden: Nereden nereye geldik... Hastanemiz son yıllarda ilave ettiği 3.üncü ameliyathane ile aylık ameliyat adedi 200’ü aşmış bulunmaktadır.Oysa geçmişte tek ameliyathane ile aylık ameliyat adedi 10’u bulmazdı.Halen elektrikler kesildiğinde anında devreye giren jeneratör teşkilatı mevcut olup, 30-40 sene evvel ışıklar kesildiğinde aydınlatma ışıldaklarla yapılmakta idi. Ana binanın halen yemek salonu olan -1.katı metruk ve viran halde olup , yoğun yağmur olduğunda diz boyu sular basardı. Mevcut 2 adet hasta nakil aracı yerine 50 sene evveline kadar hastalar Hasköy’den hastaneye 2 kişinin taşıdığı sedyelerle ve kayıkla getirilirdi. Karşı sahilin Sütlüce mevkiinde eskiden var olan mezbahanenin Haliç’e attığı atık sular , kan ve hayvan atıkları ile kokan Haliç ve hastanede henüz papi ve çocuk bezi ülkemizde olmadığından çarşaflara bulaşan sidik ve pis kokular eklenince etrafa sinen nahoş pis kokuları gidermek epey zaman almıştır. O yıllarda maddi sıkıntısı had safhada olan hastanenin yakıt alacak parasını çoğu kez yönetim kurulu üyeleri ödünç verip , zamanla geri aldığı olmuştur. Keza mutfak ve misafir yemek salonu yenilenmesinde yönetim kurulu üyelerinin maddi katkısı büyük olmuştur. 30 yıl evvelsine kadar ülkemize bilgisayar henüz gelmeyip , hesap makinesi de manuel facit ile çalışıldığında en zor olan çalışanların ay sonu hesaplarını tanzim etmekti. Ayın 3’üne kadar hazırlanması gereken ödemeler için 50’ye yakın çalışanın mesai tutarları , izinleri , sendikal hakları , tatile denk gelen ücretlerinin belirlenmesinden sonra bir de kontrollerini yapmak işin en zor yanı idi. Zira sehven veya bilerek birine hak ediş 10 yerine 100 yazılsa farkına varılması imkansızdı.Aylık ücretleri henüz bankamatik veya benzeri işlemler olmadığından her bir kişiye zarf içine kuruşu kuruşuna konarak hazırlanıp verilmesi ayrı bir zorluktu. Buna benzer bir çok olaydan sıyrılıp üst düzeyde ki hastanelerle boy ölçüşebilmenin başlıca nedeni genç ve dinamik bir yönetim kadrosu , fedakarane bir çalışma sergileyen pembe melekler , baş tabip , doktorlar ve hastane personelinin payı büyüktür. Leon Berk Balat or-ahayim Hastanesi Vakfı adına sahibi Dr. Tunç Çelebi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Saadet Kandur www.orahayim.com Yönetim Yeri Balat or-ahayim Hastanesi Tel: 0212 491 00 00 - 635 92 80 (pbx) Faks: 0212 635 90 80 Demirhisar Cad. No: 46/48 AYVANSARAY Tasarım ve Dizgi Mia Tanıtım Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. Tel: 0212 320 58 50 - 51 Baskı Birmat Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. 100. Yıl Mah. Matbaacılar Sitesi 1. Cad. No: 131 Bağcılar - İstanbul Tel: 0212 629 05 60 Yayın Türü Yerel, Süreli, 3 ayda bir - ÜCRETSİZ Yaşam Işığı, or-ahayim Hastanesi tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Yaşam Işığı’nda yayımlanan tüm yazı ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek de olsa alıntı yapılamaz. 11 Balat or-ahayim Hastanesi Sağlık Bülteni Kitap Önerisi Evet evet, yanlış duymadınız, bir boyama kitabı satış rekorları kırıyor. Ama bu, bildiğiniz boyama kitaplarına benzemiyor. Bu kitap, âdeta mürekkeple kurulmuş bir Esrarengiz Bahçe! Bu kitap, her yaştan sanatkâr için kendini keşfetme imkânı sunan bir hazine sanki. İster çocuk olun, ister yetişkin... Bu kitapta olağanüstü çiçekler ve ilginç bitkilerle dolu, siyah beyaz, büyüleyici bir harikalar diyarı keşfedeceksiniz. Boyanacak resimler, keşfedilecek labirentler, tamamlanacak desenler ve kendi çizimlerinizi yapabileceğiniz pek çok alan bulacaksınız. Kitabın çizeri Johanna Basford kendisini “mürekkebe aşık bir çizer” olarak tanımlıyor. Çizimlerini İskoçya kırsalındaki evini çevreleyen bitki örtüsünden ve canlı yaşamdan ilham alarak yapıyor. İnce ince işlenmiş çalışmaları, yoğun bir el emeğinin ürünü... İlk kitabı Esrarengiz Bahçe 22 farklı ülkede, 1.400.000’den fazla satış yaptı. Kitap, Türkiye’de de çok satanlar raflarında. Üstelik Esrarengiz Bahçe rüzgârı sadece kitap raflarında esmiyor. Kitabı alıp boyayanlar eserlerini sosyal medyada paylaşıyorlar. Birbirlerine boya önerenlerden tutun teknik öğretenlere kadar paylaşımda sınır yok. Kim demiş boyama kitapları yalnız çocuklar için diye! Gelin kendinize bir iyilik yapın: Bir boyama kitabı alın ve renklerin büyülü dünyasına dalın! Müzik Önerisi Andrea Bocelli’nin pek çok neslin kültürüne ve kalbine kazınmış Holywood klasiklerinin film müziklerini seslendirdiği albümü “Cinema” (Sinema) yayınlandı.İtalyan tenör bu albümde Doctor Zhivago, Love Story, The Godfather, Life is Beautiful, Breakfast At Tiffany’s, Il Postine, West Side Story, Evita ve daha pek çok klasik filmin müziklerini seslendiriyor.Albümde “Once Upon A Time in America and Malena” filminin şarkısı “E Più Ti Penso”da dünya yıldızı Ariana Grande ile yaptığı düet de yer alıyor. iTunes Klasikler listesinde dünya çapında bir numaraya yerleşen bu güzel ballad Ariana Grande ile birlikte Billboard’un Klasikler listesinde de bir numaraya yerleşti. 12 Bulmaca 12 3 45 67 8 91011 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 SOLDAN SAĞA 1. Kara sevda 2. Efeler başı 3. Taraça - Boylam 4. Genişlik Halk diliyle saat 5. Oda dahili - Kısaca tren yollar 6. Bir oyun havası nakaratı - Mısır’daki direniş sembolü 7. Eski ifade ile o anlamındaki bir sözcük 8. Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan - Dostlar 9. Üzerine görüntü - Kan veya idrar azotu - Makam 10. Fransız ihtilaliyle ilgili bir kavram - Bir portakal cinsi 11. Beyan Yaz mevsiminin habercisi mevsim 12. Erleri azleden anlamında bir sözcük 13. Kısaca Asya - Yiğit babanın oğlu anlamında bir sözcük 14. Şiar edinmeyi kendisine ideal edinen ve bu şekilde isim yapan anlamında bir sözcük. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Meteor bilimi 2. Efendilerin yiğidi anlamında bir sözcük 3. Bir çoğul eki - Kısa zaman veya anmaktan emir - Fenerbahçe’nin sembolü olan kuş 4. Yabancı dilde dakik anlamında bir sözcük - Bir bayan adı 5. Bir kahve markası - Eski dilde dört öğretici anlamında bir sözcük 6. Kısaca kuruş - Bir nota - Rütbesiz asker - Mesafe 7. Bu ete değil öbür ete anlamında bir sözcük - Eski dilde rüzgar - Bir element 8. Kısaca lütfen - Anadolu’nun Grekçe adı 9. İstanbul belediyesinin elektrik ve toplu taşıma hizmetlerini sembolize eden harfler - Mucize bir uçarın imal ettiği mucize bir yiyecek - Halk 10. Tabii içeceğimiz - Meşhur bir çöl adı - Yerine getirme - Akıl 11. Eski dilde doğu vilayetleri