burayı

İlyas ÇOKAY
Yüksek Mühendis Mimar-İTÜBağımsız At Sahipleri Derneği Başkanı
[email protected]
ilyascokay.com
[email protected]
0532 3508702
DOPİNG ve TEŞEKKÜR
Bugün 29 Temmuz 2012 Pazar; bu gece Sultanlarımız EARLS COURT’ta 2008 Olimpiyatları
şampiyonu Brezilya karşısında hiç te hakkedilmedik bir yenilgi alırken salondaydık. Kızlar iyi
MAŞALLAH bu gruptan çıkarlar.
Geç saatlerde eve dönüş o kadar zor olmadı. Sabah erken kalktım, alt kata indim, sokak kapısının
arkası mektup penceresinden atılmış gazetelerle doluydu. Diğerleri gibi The Intependent gazetesi
de özel ekinde belki de 30 sayfasını Olimpiyat Müsabakalarına ayırmış. Özellikle tahminler kısmı ve
bahis şirketlerinin ilanları geniş yer kaplıyor. Dün İngilizler Bisiklet Yol Müsabakasında beklenen
galibiyetlerini alamadılar. Pazar gazeteleri Olimpiyat arifesindekine benzer şekilde bol sahifeli ve bir
hayli kalın çıkmış. Özel ekler, özel programlar gazeteleri bir hayli ağırlaştırıyor. Eve gelen gazeteleri
karıştırırken TV yi de açtım, genellikle basılı ve görsel yayımların tamamına yakın kısmı bu
mağlubiyetin üstünde fazla durmamış. Bookmaker'ların ilanlarında ağırlıklı olarak Olimpiyat Tahmin
Bahisleri eksilmeden devam ediyor.
İngilizler çok tutucu bir millettir ve kendilerine güvenleri çok çok fazladır. Bu huyları biraz da “her
şeye pozitif bakma” istikametinde gelişmiş olsa gerek. En az yarım asırdır tanık olduğumdan bu
alışkanlıklarını yadırgamıyorum. Mesela ‘altın madalya dağılımı’ tahminlerinde bence hayal ama
gazetelerde hala Britanya ön sıralarda, bazılarında başta , ikincilik Amerika ağırlıklı olarak, Rusya
Çin arasında gidip geliyor. Jamaika, Kanada daha sonra.. Bence beklentileri hayal!..
Fransa turunda 1 ve 2 yapmaları sanırım kendilerine fazladan güven vermiş. Binicilikte Kraliçe
Elizabeth II’nin torunu Zara Philips’i iştirak edeceği dallarda büyük favori görüyorlar. Zara’nın annesi
Prenses Anne ve şimdi ayrıldığı eşi Captain Zara Philiphs 1976 ve 1972 oyunlarının madalyalılarıydı.
Zara’nın orijini sağlam. Ancak dünyada hemen her dalda birbirine yakın dereceler elde etmiş
biniciler var ve bu spor dalı iki canlının müşterek gayretiyle sonuca gidebiliyor. At gerek binicilik
dalında gerek bizim düz koşularda; “bugün keyfim yerinde değil, başım feci ağrıyor, midemde gaz
var, bağırsaklarım çalışmıyor, sağ yaş dişimde apse var veya omuzum ağrıyor, akşam ters yattım
kolum iyi değil, sağ ön nalım sıkıyor” diyemiyor. Ne biz at sahipleri ve antrenörler ne de jokeyler
koşudan evvel bu şikayetlerini bu sıkıntılarını veya bu eksiklerini tam olarak anlıyamıyoruz.
Binicilikte de başarının yolu iki canlının müşterek sıhhat ve en önemlisi gayretine bağlı, ikisinin de en
ufak bir form ve sağlık eksikliği sonuca tesir ediyor.
Cuma günü Olimpiyatların açılış merasimi yeni Stradford Stadyumunda yapıldı. Yağmur yağmasını
herkes gibi doğrusu istemiyordum. İyi niyetle oynadığım 3/1 lik “yağmur yağmayacak” kuponum
maalesef çöpe gitti. Yirmi dakikalık yağmurla 20 Sterling kaybettim. Yağmasaydı 60 kazanacaktım.
Yine de açılış merasimi çok güzel bir havada gerçekleşti ve bence Çinlilerin geçen olimpiyatlardaki
inanılmaz gösterilerinden daha iyisini yapma teşebbüsü yerine sanatsal yönü ağırlıklı inanılmaz bir
şovu 1 milyar insana izlettiler. Köylülükten Sanayiye geçiş, dünyada ilk kez devletin hastalarına sahip
çıkışı, internetin "www" sunun İngiliz eseri olduğu vs vurgulamalar İNGİLTERE TARİHİ dersiydi sanki.
Bizim sporcularımız geçerken bir hayli duygulandık. Zengin bir ülke olma yolunda ilerlememizin
gururunu yaşadım. Sultanların ve Perilerin maçlarına biletimiz var, bir iki güreş finalini de şimdilik
hedefledik. Heyecanlıyız. Gerçi her şeyde olduğu gibi biraz abarttık ama yine de bir iki bronz
ümidimiz var. Altın Madalya, hele hele atletizmde gerçekten şimdilik zor gibi.
Earls Court’ta Perilerimiz ANGOLA’yı kolay devirdi, ümidimiz tazelendi gözlerimiz nemlendi. Mübarek
ramazanda seviniriz inşallah.
Dün öğleden sonra Londra'daki BHA merkezine uğradım. BHA İngiltere'de At Yarışlarını organize
eden kuruluştur. At satışlarından tanıdığım orta halli bir at sahibi ile karşılaştım, oturduk dertleştik.
cin gibi biridir. Bizim bazı atlarda Avrupa'da doping çıktığını bir atçı arkadaşından duymuş. Sanıyordu
ki Türk atları Avrupa hipodromlarında kazanmış ancak koşudan sonra doping tespit edilmiş.
Kendisine, Türkiye Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bazı nedenlerle bazı koşularda alınan
‘doping tespit salgıları’ nı Avrupa Doping Araştırma Merkezlerine gönderdiğini ve umulmadık atlarda
DOPİNG Maddesi tespit edildiğini anlattım.
TEŞEKKÜR
Yeri gelmişken olaya değinmeden geçemeyeceğim: Bakanlık kararının fevkalade doğru olduğu
doping sonuçlarıyla ortaya çıkmıştır. Olayın nedenini bilmiyorum daha doğrusu ne sebeple böyle bir
araştırmaya gidildiği , hangi bulgulara dayanılarak karar alındığı henüz net olarak bilinmiyor. Sadece
‘duyuma dayalı’ olduğuna inanıyorum. Bu gibi kararlar otorite tarafından alındıysa mutlaka bir çok
sebebi vardır. Sonuç, bakanlığın haklı olduğunu ortaya koymuştur.
DOPİNG gerçekten iğrenç bir olgu. Hak Yeme’nin ve Hak İstismarı’nın belgesi. Çok uzun yarışçılık
hayatımda çok şeyler gördüm. En umulmadık ahır ve ekürilerde doping çıktığına tanık oldum. Yeri
gelmişken tarihi gerçeği açıklayayım. On yıl evveline kadar Karamehmet Ekürisi dahil sadece 2
eküride doping çıkmamıştır. Doping çıkanların isteyerek bu işe karıştığı kanısında değilim öyle
kişilerin ahırında doping çıktı ki inanmak mümkün değil. Üzüntülerine şahit oldum, teselli ettim.
Son yıllarda hele hele yakın geçmişte ve halen durum iç açıcı değil.
Dedikodular ayyuka çıkmıştı. Şimdi bakanlık gereğini yaptı. Yapacaktır. Kutlarım. Teşekkür.
Aslında, dopingli atların Ankara'da temizlendiği duyumları yaygındı.
Otorite gerekeni gerektiğinde yapmalıdır , ikazında bulunanlardan biriyim. İnşallah bundan sonra
menfaat içerikli yakınlıklar ve sarmaş dolaşlıklar tekrarlanmaz.
Ekürilerinde 3 defa 5 defa doping çıkmış hala ağızları kulaklarında olanlar sık sık teşhir edilmelidir.
Yerinde uygulamalar, namuslu at sahibi yetiştirici at sever ve paramutuel iştirakçisi’nin yani
OYUNCU’nun içine ferahlık verecektir.
Atçılık Camiası, hak hukuk tanımayanlardan, içlerinde Allah korkusu olmayanlardan temizlenmelidir.
ALINMASI GEREKEN DERSLER
Olimpiyatların açılışında Sporcular ve Antrenörler adına kürsüye çıkan görevli:
DOPİNG YAPMAYACAĞIZ, YAPANI BAĞIŞLAMAYACAĞIZ diyerek YEMİN ETTİ.
Birkaç gün evvel; ünlü Amerikalı Yetiştirici ve At Sahibi George Strawbridge,
“performans yükseltici ilaçların kullanımına daha ağır cezalar verilmesi”ni
yarış otoritesinden talep etti.
At Sahibi ve Yetiştirici George Strawbridge – dürüst ve korkusuzların öncüsü
Strawbridge: 3 Doping Cezasına Ömür Boyu Men
George Strawbridge namuslu dürüst bir atçıdır. 2009’da verdiği röportajda ne demişti?
-Bazı antrenörler atlarını kendileri değil veterinerlerine antrene ettiriyorlar!..
Tarihi Röportajı dinleyen Amerikalı Atçılar ve Antrenörler şöyle bir çalkalanmıştı.
George devam etmişti:
Evet, antrenörler atlarını veterinerlere idman ettirmesinler ve unutmasınlar
‘morfinden 40 kat daha kuvvetli bir ağrı kesici olan Dermorphin’nin bu gibi
veterinerler tarafından terapi amaçlı diye kullanılması gülünçtür’.
Strawbridge sözlerine daha da sarsıcı bir cümleyle devam etmişti:
Bu anlattıklarım sadece buzdağının görünen yüzüdür. Ceza sistemi doğru
dürüst değildir, vazgeçirici caydırıcı hatta tedirgin edici bile değildir, işte bu
nedenlerle doping yaparak haksız kazanç sağlamak antrenörlere cazip
gelmektedir.
Bugünlerde Strawbridge yine gündemde;
Yarış gününde safkanlara herhangi bir ilacın verilmesinin yasaklanmasını istiyor, cezaların
ağırlaştırılması gerektiğine inanıyor ve :
3 doping cezası alan ömür boyu yarışçılıktan men edilsin’…diyor.
Önerdiği sistemin aşamaları;
Birinci doping tespitinde; sahalardan en az 1 yıl MEN,
İkincisinde; 3 ile 5 yıl arası MEN,
Üçüncüsünde; ömür boyu MEN.
New York Times gazetesinde yayınlanan beyanında;
‘At Yarışçılığında Dermorphine’ gibi haberlerin sporu zedelediğini, ve
Amerikan Atçılığını mahvettiğini ve bunun atçılığın sonunu getirebiliceğine
inandığını açıkladı.
Amerika Safkan At Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği TOBA ,
2 yaşlı atlara yarış gününde herhangi bir ilaç verilmesinin yasaklanması gerektiği görüşünü açıklamıştı.
Antrenörler öylesine sert bir tepki verdiler ki TOBA teklifini geri aldı.
Bunun üzerine TOBA üyeliğinden İSTİFA eden Strawbridge ;
Sporu kurtarmak adına bir reform gerekli ve Dermorphine gibi ilaçlar
yarışçılığın itibarını zedeliyor diyerek gerekirse ilgililer hakkında dava açacağı imasında
bulundu.
George Strawbridge’nin bu konudaki daha geniş ölçüde görüşlerinin Breeders’ın Ağustos sayısında
geniş yer alacağı belirtiliyor.
İşte bu nedenlerle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını kutlamalıyız.
Saygılarımla,
(Haftaya sporcularımızdan sevindirici haberler verebilmek ümidiyle. Bu arada basınımız ve yetkililerin, özellikle
atletlerimizden çok iyi sonuçlar ve madalyalar beklemeleri sporcularımızın üzerinde baskı oluşturabilir. Biraz dolduruşa
geliyoruz galiba. Helsinki sonuçları sadece bir kısım Avrupalı atletlerin karşısında alınan sonuçlardı. Şimdi 5 kıta boğuşuyor.
Gerçek bir kurtlar sofrası. Bizimkilerin atlarımızı oturttukları yer gibi, biraz şişirmeye meraklıyız vesselam…)