DOÇ.DR.ALPAY AZAP DR.AYLA ARSLAN
Transkript
DOÇ.DR.ALPAY AZAP DR.AYLA ARSLAN
DOÇ.DR.ALPAY AZAP DR.AYLA ARSLAN •GLOMERULOZA •ALDOSTERON •DEZOKSİKORTİKOSTE RON •KORTİKOSTERON •FASİKÜLATA •KORTİZOL •RETİKÜLARİS •ANDROJEN Yaşamsal öneme sahiptir. Salgılanması ACTH tarafından kontrol edilir. Sentezlenmesinde sitokrom P450 enzimleri kullanılır Kortizolün biyosentez hızı ve plazma düzeyi gün içi ritm gösterir. Plazmada yaklaşık olarak %95 olarak bağlı halde bulunur. -kortikosteroid bağlayan globülin -transkortin Esas olarak karaciğerde metabolize edilirler. Bir kısmı böbreklerden serbest kortizol olarak itrah edilirler. FARMAKOKİNETİK Oral alındıklarında GIS ten tam olarak absorbe olurlar. Maksimum kan düzeylerine 2-8 saatte ulaşırlar. Eliminasyon yarı ömürleri 90-180 dakikadır. Dozun 2/3 si sabah 1/3 ü akşam verilir.(doğal ritme uygun olarak) Doğal kortikosteroidler gibi karaciğerden metabolize olur. Kortizon karaciğerde hidrokortizon,prednizon, prednizolona dönüşerek etki gösterir. Yüksek oranda transkortine bağlanırlar. Düşük oranda albümine bağlanarak da taşınırlar(en fazla hidrokortizon %80 bağlanır.) Mikrozomal enzim indüksiyonu yapan ilaçlar; -Rifampin,fenobarbital,fenitoin vb. etkilerini kısaltır. Mikrozomal enzim inhibisyonu yapan ilaçlar; eritromisin vb… Kendi başlarına etki başlatmaktan ziyade mevcut etkiyi artırma ya da inhibe etme söz konusudur. Glukoz metabolizması Katabolik etki Kaslarda atrofi,ciltte incelme Yağ meta. İnsüline zıt etki Bufola hörgücü ,aydede yüz Antienflamatuar etki Yüksek dozda akut iltihap olayınıazaltır İmmunsupresif etki Esas olarak hücresel yanıtı bozarlar Hematopoetik etki Eritrosit,hb,trombosit,PM NL düzeylerini arttırırlar SSS Hafif eksitatör etki(iştah Az sayıda artışı,uykusuzluk,huzursu psikoz,depresyon,epilepsi zluk..) nöbetlerini sıkılaştırabilirler.beyin ödemini önlerler. Renal etki Ödem ve hipokalemik alkaloz Kalsiyum itrahını arttırırlar. KVS Hipertansiyon Na ve su tutucu etkiye bağlı Kemiklere etki Osteoblastik etki azalır,osteoklastik etki Osteoporoz Protein meta. İnsüline zıt etki Yüksek dozda (Ig G,E, M oluşumunu bozarlar. HİDROKORTİZON HİDROKORTİZON ASETAT HİDROKORTİZON HİDROJEN SÜKSİNAT KORTİZON ASETAT Prednizolon Prednizolon asetat Metiprednizoon asetat Metilprednizolon sodyum süksinat Triamsinolon Deksametazon sodyum fosfat Betametazon Fludrokortizon asetat Adrenal bezin fonksiyon bozukluklarında; primer(addison) sekonder(ACTH) tersiyer(CRH) Artrit Cilt hastalıkları Allerjik ve anaflaktik reaksiyon Şok Beyin ödemi, beyin iskemisi,omurilik zedelenmesi….yüksek doz metilprednizolon Dağ hastalığına bağlı beyin ödeminde….dexametazon Bronşial astımda……proflaksi ve tedavide Böbrek hastalıkları……..nefrotik sendromlarda Red reaksiyonunun engellenmesi için; Kanser tedavisi Bakterial menenjit Karaciğer hastalıkları…….subakut hepatik nekroz Aspirasyon ve kimyasal pnömoni Hematolojik hastalıklar İnflamatuar barsak hastalıkları Hiperkalsemi halleri(malign myelom..) Antenatal kullanım 1.Iyatrojenik Cushing sendromu. 2.Psisik bozukluklar eksitasyon, bazen depresyon, psikoz, intihara egilim. 3.Peptik ülser olusumu, yara iyilesmesinde gecikme, 4.Infeksiyona egilim, 5.Ciltte atrofi, 6.Diyabet olusumu, 7.Myopati, halsizlik, 8.Büyümenin gerilemesi 9.Ödem, hipokalemi, 10.Göz komplikasyonlari Kornea ülseri herpes keratitinde körlüge kadar gidebilen komplikasyonlar Göz içi basinç artmasi Steroid katarakti 11.Diger yan tesirler: KIBAS, ateroskleroz gelisiminin hizlandirmasi, tromboembolizme egilim, eklemde yapisal harabiyet, epileptik nöbetlerin siklasmasi, kemikte avasküler nekroz Kesin kontrendike durumlar *Aktif Tbc *herpes keratiti Nispi kontrendikasyonları -Viral ve fungal enfeksiyonlar, çiçek asisi, gebelik, diabetes mellitus, hipertansiyon, peptik ulkus, osteoporoz, tromboflebit, psikoza egilim, böbrek yetmezligi, konjestif kalp yetmezligi (romatizmal kardite bagli olan hariç) Glikokortikoid tedavisinin şiddetli sepsis ve septik şokta kullanımı tartışmalar içermesinden dolayı kanıtlar ve kılavuzlar yakından takip edilmelidir. Glikokortikoid tedavisinin sepsisteki yeri uzun yıllardan beri farklılık göstermektedir. 1976’da Schumer septik şok hastalarında yüksek doz metilprednizolon ve dexametazon tedavisinin yaşam oranlarını arttırdığını göstermişti. 11 yıl sonra Bone ve ark. The New England Journal of Medicine ‘da yüksek doz kortikosteroid (metilprednizolon 30 mg/kg) tedavisinin mortaliteyi arttırdığını rapor ettiler. Ann Surg 1976; 184: 333―341 N Engl J Med 1987; 317:653―658 2000 yılında Annane ve ark. sepsisin adrenal yetmezlikle ilişkili olabileceğini; hidrokortizon(50 mg intravenöz bolus her 6 saatte bir) ve fludrokortizon(50 μg tablet günde bir kere) 7 gün boyunca verildiğinde relatif adrenal yetmezlik ve septik şok hastalarında anlamlı şekilde mortalite oranlarını azalttığını rapor etmişlerdir. A n effect of treatment with low doses of hydrocortisone and on mortality in patients with septic shock. JAMA 2002; 288: 862―871. Bu çalışmayı kanıt olarak alan SSC 2004 kılavuzları; i.v kortikosteroid (hidrokortizon 200-300 mg/gün 7 gün boyunca 3-4 doza bölünmüş dozlarda veya devamlı infüzyon şeklinde )tedavisinin verilmesini tavsiye ettiler. Dellinger RP, Carlet JM, Masur H, et al.: Surviving Sepsis Campaign Guidelines for management of severe sepsis and septic shock. Intensive Care Med 2004; 30: 536―555. 499 hasta Çok merkezli randomize kontrollü Hidrokortizon ;(her 4 saatte bir 5 gün boyunca 50 mg ıv) ilk 28 gündeki yaşam süresini ve septik şokun düzelmesine etkisi YOK SSC 2008 kılavuzları yetişkinlerde sıvı replasmanına ve vasopressörlere zayıf yanıt veren hipotansiyonu mevcut olan septik şok hastalarında ıv hidrokortizon tedavisini önermektedir.(2B) Surviving Sepsis Campaign Guidelines for management of severe sepsis and septic shock: 2008. Crit Care Med 2008; 36: 296―327 Yüksek doz kortikosteroid tedavisi başlangıçta anti-inflamatuar tedavi olarak şiddetli sepsiste araştırılmış ancak faydasız olduğu görülmüş. Son metaanalizler 5-11. günlerde düşük doz hidrokortizonun şiddetli sepsis veya septik şok hastalarında anlamlı olarak şok süresini ve mortaliteyi komplikasyonları arttırmadan azalttığını belirtmektedirler. Ancak bu tedavi adrenal yetmezlik kanıtlanan septik şok hastalarına uygulanırsa pozitif etkisinin daha güçlü olacağı belirtilmiştir. BMJ 2007;335:929-32 Siroza bağlı septik şokta adrenal yetmezlik insidansı (%51-%68) adrenal bezlerdeki kan akımının azalmasına bağlı olarak ve fazla sitokin salınımına bağlı olarak yüksek olabilir. Kontrollü olmayan kortikotropine yanıtsız şiddetli siroz hastalarının bulunduğu küçük bir çalışmayla bir başka retrospektif kohort karşılaştırıldığında hidrokortizonun septik şokun rezolusyon süresini kısalttığı ve surviyi olumlu yönde etkilediği görülmüş. Ancak daha geniş çift-kör,randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır. (HEPATOLOGY 2009;50:2022-2033.) Severe Sepsis in Cirrhosis Group Authors No. of Patients Interven tion Group Contro l Group 28-Day Mortality (%) İnterventi on group 28-Day Mortality (%) C ontrol group Patients with septic shock Annane et al. 299 Hydroco rtisone plus fludroco rtisone Placeb o 55 61 Patients with septic shock Sprung et al.65 499 Hydroco rtisone Placeb o 34 31 2009’da CID’de 1993’den 2008 ‘e kadar yayımlanan birçok randomize çalışma araştırılmış Bu araştırmada tüm 28 gün boyunca olan; 1) mortalite 2)7 günde şok bulgularındaki gerileme 3)süperinfeksiyon insidansı değerlendirilmiş. 8 çalışmada (6 randomize ) toplamda 1876 hasta çalışmaya katılmış. Safety and Efficacy of Corticosteroids for the Treatment of Septic Shock:A Systematic Review and Meta-AnalysisClinical Infectious Diseases 2009; 49:93–101 Kortikosteroid • 42.2% [369 / 875 ] tedavisi alan grup Kortikosteroid • 38.4% [384 / 1001]; tedavisi almayan grup Kortikosteroid •64.9% [314/ 484 ] tedavisi alan grup Kortikosteroid •47.5% [228/ 480] tedavisi almayan grup Kortikosteroid •25.3% [114 /450 ] tedavisi alan vs. grup Kortikosteroid •22.7% [100 /441]; tedavisi almayan grup Sonuç olarak kortikosteroid tedavisi septik şok hastalarında güvenli görünmekle beraber 28 gün mortalite oranlarını azaltmayıp daha çok vasopressine bağlı şok insidansını azalttığı düşünülmektedir. Safety and Efficacy of Corticosteroids for the Treatment of Septic Shock:Systematic Review and Meta-Analysis Clinical Infectious Diseases 2009; 49:93–101 Şiddetli sepsiste tedavide kortizonla ilişkili olarak başka stratejilerde denenmektedir. Hedef genlerin glukokortikoid reseptör transaktivasyonuna bağlı olduğu düşünülen hiperglisemi gibi kortikosteroid yan etkileri mevcuttur. Buna bağlı olarak SEGRA (selektif glukokortikoid reseptör agonisti) adı altında sentetik glukokortikoidler üzerine yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardır. Experimental Therapeutic Strategies for Severe Sepsis Ann. N.Y. Acad. Sci. 1144: 210–236 (2008). 16 çalışmanın yer aldığı 2063 hastanın bulunduğu bir çalışmada; ilk 28 gün mortalitesi, Kısa süreli yüksek doz tedavinin etkisi, uzun dönem düşük doz kortikosteroid tedavisi(≥ 5 gün; günde ≤ 300 mg hidrokortizon ), yoğun bakım ünitelerindeki mortaliteye etkisi şok bulgularının ilk 7 gün ve 28 gün gerilemesine etkisi araştırılmış. BMJ. 2004 August 28; 329(7464): 480. Kısa süreli , yüksek doz kortikosteroid tedavisinin şiddetli sepsis ve septik şoktan kaynaklı mortaliteyi etkilemediği belirtilmiş.. Uzun süreli düşük doz tedavinin sistemik hemodinamiyi düzelttiği ve vazopressör tedavi zamanını azalttığı belirtilmiş.. Uzun süreli düşük doz tedavinin 28 günde hastanelerde ve yoğun bakım ünitelerinde mortaliteyi azalttığı görüşüne varmışlar. Uzun süreli düşük doz tedavinin anlamlı olarak GİS kanaması,süperinfeksiyon ve hiperglisemi riskini değiştirmediği saptanmış.. BMJ. 2004 August 28; 329(7464): 480. Tüberküloz perikardit SSS’de tüberküloz; -İntraserebral tüberküloma -Spinal kord tüberkülozu -Tüberküloz menenjit Akciğer tüberkülozu Peritoneal tüberküloz Endobronşial tüberküloz Tbc menenjit olduğu düşünülen hastalarda Kortikosteroid tedavisinin klinik verilerle kanıtlanmış olarak faydalı olduğu düşünülmektedir. -N Engl J Med 2004; 351:1741 Güney amerikada aktif konstriktif perikardit saptanan 143 hastada yapılan bir çalışmada 6 aylık standart antitüberküloz tedaviye eklenen prednizolon tedavisinin mortalite ve perikardiyosentez ihtiyacını azalttığı saptanmış. Strang, JIG, Kakaza, HSS, Gibson, DG, et al. Controlled trial of prednisolone as adjuvant in treatment of tuberculous constrictive pericarditis in Transkei. Lancet 1987; 2:1418. Bu çalışmada prednizolonun nabız sayısında ve venöz juguler basınçtaki artışta hızlı düzelmeye de katkıda bulunduğu saptanmış. Benzer özelliklere sahip effüzyonla ilişkili tüberküloz perikardit saptanan 240 hastanın bulunduğu başka bir çalışmada açık drenaj,antitbc tedavi ve prednizolon verilen hasta grubunda mortalite oranı, sadece antitbc tedavi ve drenaj yapılan hastalardan daha düşük olarak görülmüş. Strang, JI, Kakaza, HH, Gibson, DG, et al. Controlled clinical trial of complete open surgical drainage and of prednisolone in treatment of tuberculous pericardial effusion in Transkei. Lancet 1988; 2:759. Bu çalışmaya paralel bir çalışma Transkei,güney Amerika’da tüberkülozun neden olduğu konstriktif perikardit hastalarında yapılmış. Lancet 1987; 2(8573):1418–22. Sonuç bir önceki çalışmayla benzer olmakla beraber bazı farklılıklar görülmüş. Kortikosteroidin taşikardi ve fiziksel aktivitenin sınırlanması gibi bulguların düzelmesi için geçen süreyi kısaltmasına rağmen; Perikardiektomi ihtiyaci ve mortalite üzerine etkisinde anlamlı fark görülmemiş. Lancet 1987; 2(8573):1418–22. Yapılan 143 kişinin bulunduğu konstriktif perikardit ve 240 effüzyonla ilişkili perikardit hastasının bulunduğu çalışmalar 2002 yılında tekrar değerlendirilmiş. Bu çalışmalarda çalışmaya perikardit tipi,yaş ve cinsiyet de dahil edilmiş. Cochrane Database Syst Rev 2002; :CD000526 . Effüzyonlu ve konstriktif perikardit hastalarında yapılan bu metaanalizde benzer sonuçlara ulaşılmış. Kortikosteroid kullanımının mortaliteyi azalttığı ve perikardiektomiye ihtiyacı azalttığı saptanmış. Cochrane Database Syst Rev 2002; :CD000526 Yapılan bir başka çalışmada kortikosteroid kullanımının tüberküloz perikardit semptomlarını azalttığı ve sıvı birikimini azalttığı yönünde görülmüş. Clin Infect Dis 1997; 25:872–87 Amerikan Toraks derneği,CDC ve Amerikan enfeksiyon hastalıkları topluluğu; -tüberküloz perikarditte ilk 11 haftada kortikosteroid tedavisini ek tedavi olarak tavsiye etmektedir. Treatment of tuberculosis. MMWR Recomm Rep 2003; 52:1. Tedavi rejimi; Yetişkinlerde; -11 hafta boyunca -Prednizon 60 mg/gün4hafta -30/ mg/gün 4 hafta -15 mg/gün 2 hafta -5 mg/gün 1 hafta Çocuklarda prednizon 1 mg/kg 4 hafta boyunca başlangıç dozu olarak, yetişkin dozlarındaki gibi azaltarak kesilecek şekilde verilir. Peritoneal tüberküloz saptanan (1990-1998 yılları arasında) Pariste’ ki 27 vakada kortikosteroid tedavisinin etkinliği araştırılmış. Peritoneal tüberkülozun ; %40.7…..pulmoner tbc ilişkili %25.9………..hepatik tbc ilişkili %14.8……………HIV ile koenfekte olup Kortikosteroid tedavisi verilen 3 hastanın %91.2sinde sekelsiz iyileşme saptanmış. Peritoneal tuberculosis: 27 cases in the suburbs of northeastern Paris]. Int J Tuberc Lung Dis.2002Mar;6(3):253-8‘ .Yetişkinlerde ve çocuklarda glikokortikoid tedavisinin faydalı olduğunu gösteren deneysel kanıtlar ve klinik veriler mevcuttur. Vietnamda yapılan Randomize kontrollü çift kör çalışmada; -545 hastanın bulunduğu -14 yaş üstü (ilk 6-8 haftada azaltılarak verilen dozlarda) dexametazon alan grupla placebo grup karşılaştırılmış. Thwaites, GE, Nguyen, DB, Nguyen, HD, et al. Dexamethasone for the treatment of tuberculous meningitis in adolescents and adults. N Engl J Med 2004; 351:1741 tbc menenjit hastalarında klinik evreleme prognoz ve tedavi için faydalıdır. Stage 1: Fokal nörolojik bulgular ve hidrosefali kanıtlanmamış; Stage 2: letarji ve konfüzyon,kranial sinir felci ve hemiparezi mevcut olan ; Stage 3: Delirium, stupor, koma ,nöbet geçirme,birden fazla kranial sinir felci,hemipleji Thwaites, GE, Nguyen, DB, Nguyen, HD, et al. Dexamethasone for the treatment of tuberculous meningitis in adolescents and adults. N Engl J Med 2004; 351:1741 .Dexametazon tedavisi alan grupta mortalite oranlarında anlamlı oranda azalmış görülmüş. stage 1 hastalarda mortalitedeki azalma anlamlı stage2 hastalarda anlamlıya yakın, stage3 hastalarda anlamlı değilmiş. . Thwaites, GE, Nguyen, DB, Nguyen, HD, et al. Dexamethasone for the treatment of tuberculous meningitis in adolescents and adults. N Engl J Med 2004; 351:1741 9 aylık takiplerde anketler de değerlendirildiğinde nörolojik defisit ve yetersizlikte kanıtlanabilir azalma görülmemiş. Yaşam süresine etkisi şiddetli yan etkilerde azalmaya bağlı olarak olumlu yönde görülmüş. 98 HIV pozitif hastada mortalite üzerine kanıtlanmış etkisi görülmemiş. Thwaites, GE, Nguyen, DB, Nguyen, HD, et al. Dexamethasone for the treatment of tuberculous meningitis in adolescents and adults. N Engl J Med 2004; 351:1741 HIV/AIDS hastalarında tbc plevral efüzyon tedavisine yaklaşım HIV negatif hastalardaki ile benzerdir. Ancak günümüzde tbc plevral efüzyon tedavisinde kanıtlar net değildir. Tedavinin sonunda plevral sıvıda azalma olduğuna yönelik eğilim olsa da rezidüel plevral kalınlaşma veya adhezyon gelişiminde anlamlı fark bulunmamıştır. Tbc effüzyonda kortikosteroid kullanımının esas amacı çözülememekle beraber yeni çalışmalara ihtiyaç vardır. (CHEST 2007; 131:880–889) Lenfosit aktivasyonunu ve viral replikasyonu baskılaması nedeniyle kortikosteroid kullanımı HIV hastalığının ilerleyişini azaltabilmekle beraber; Yaşam süresine faydasının olmayışı ve Kaposi sarkomu riskinde artışa neden olmasından dolayı HIV ilişkili tbc plevral effüzyonda önerilmemektedir. J Infect Dis 2004; 190:869–878 Tüberküloz perikarditte ,HIV pozitif hastalarda kortikosteroid kullanımına dair veriler mevcut olamamakla beraber, HIV negatif hastalarda kortikosteroidler büyük olasılıkla hemodinamik iyileşmeye yardımcı olmaktadır. Konstriktif perikarditte progresyonun engellenmesinin açık drenaja ya da kortikosteroid kullanımına bağlı olup olmadığı hakkında veriler yetersizdir. Tuberculous Pericarditis: Optimal Diagnosis and Management. Clinical Infectious Diseases 200133:954–61 Hepatik tüberkülozda kortikosteroid tedavisinin antitüberküloz tedaviye eklenmesindeki rolü açık değildir. 54 yaşında hepatik tüberküloz ve kötüye giden hepatit saptanan hastada yapılan vaka sunumunda kortikosteroid kullanımına bağlı olarak önemli klinik gelişme ve sonuçta tam iyileşme sağlanmış. Corticosteroids in the treatment of hepatic tuberculosis: Case report and review of the literature. Scandinavian Journal of Infectious Diseases, 2010; 42: 315–317 Tüberkülozda ilave kortikosteroid tedavisi kısa dönemde anlamlı olmakla beraber (tüberküloz menenjit ve effüzyona bağlı perikardit) uzun dönemde minimal fayda sağlamaktadır. Adjunctive corticosteroid therapy for tuberculosis: a critical reappraisal of the literature Clin Infect Dis. 1997 Oct;25(4):872-87. Antitüberküloz tedaviye kortikosteroid eklenmesi 55 milier tüberküloz hastasının bulunduğu vakakontrollü çalışmada değerlendirilmiş. .Prednizon 40 mg/gün 1 hafta, 20 mg/gün 6 hafta ve 3-5 ay azaltılarak verilmiş. Sonuçta tedaviye yanıtta anlamlı fark saptanmamış. Sun TN, Yang JY, Zheng LY, Deng WW, Sui ZY. Chemotherapy and its combination with corticosteroids in acute miliary tuberculosis in adolescents and adults: analysis of 55 cases. Chin Med J (Engl) 1 4 çalışmanın bulunduğu Toplam 469 hastada anti tüberküloz tedavisine kortikosteroid eklenmesinin vaka-ölüm oranını ve perikardial effüzyonun yeniden birikme olasılığını azalttığı ve izlemdeki 18-24 ayda olumlu yönde klinik durum sağladığı görülmüş. Morbidite ve mortalitede bu noktada potansiyel büyük faydalar (vaka ölüm oranında yaklaşık %50 azalma)görülmüş olsa da ; bu bulgular çalışmalardaki hasta sayısının az olmasından dolayı istatistiksel olarak yetersiz görülmüş. SONUÇTA tüberküloz perikarditte ilave kortikosteroid tedavisinin etkisi kanıtlanamamış. Heart. 2000; 84:127–8. Tüberküloz perikardit saptanan hastalarda eklenen kortikosteroidin; 1)Mortalitede anlamlı azalma yapmadığı, 2)Perikardiyel sıvının yeniden birikiminde konstriktif perikarditte anlamlı faydalı etkiye rastlanmadığı görülmüş. QJM: An International Journal of Medicine Volume96, Issue8 Pp. 593-599 2003 633 hastanın (1 çalışma HIV pozitif hastalardan oluşuyormuş) bulunduğu çalışmada sonuçlar; 4 haftada kortikosteroid kullanan hastalarda rezidüel sıvı ve plevral kalınlaşma daha az saptanmış. EngelME,Matchaba PT, Volmink J. Corticosteroids for tuberculous pleurisy Cochrane Database of Systematic Reviews 2007,Issue 4. Art. No.: CD001876. 10.1002/14651858.CD001876.pub2. Ölümlerin kortikosteroid kullanımından kaynaklı olabileceğine dair kanıt bulunamamış. Kortikosteroid alan grupta placebo grubuna göre yan etkilere bağlı tedavinin sonlandırılma sıklığı daha fazla olmasına rağmen bu yan etkiler ılımlı olarak görülmüş. Kortikosteroid tedavisi almış olan HIV pozitif hastalarda Kaposi sarkomu riskinin artabilmekte olduğu görülmüş. Corticosteroids for tuberculous pleurisy. Cochrane Database ofSystematic Reviews 2007 Issue 4. Art. No.: CD001876.10.1002/14651858.CD001876.pub2. 1140 hastanın (411 ex) yer aldığı 7 çalışmanın yer aldığı grup değerlendirilmiş. Hepsi dexamethasone veya prednisolone kullanmış. Sonuçta;Kortikosteroid kullanımının rezidüel nörolojik defisiti ve ölüm riskini azalttığı görülmüş. Corticosteroids for managing tuberculous meningitis. Cochrane Database ofSystematic Reviews 2008,Issue 1. Art. No.: CD002244. DOI: 10.1002/14651858.CD002244.pub3 Kortikosteroidin HIV negatif tüberküloz menenjit hastalarda rutin olarak ölüm riskini ve rezidüel nörolojik defisiti azaltmak için kullanılması gerektiği görülmüş. Yetişkinlerde dexamethasone (12-16 mg/gün 3 hafta ve sonraki 3 haftada azaltılarak) ıv olarak ve sonra tedaviye oral olarak devam edilmiş. Prednizolon 60 mg/gün 3 hafta ve azaltılarak 3 hafta devam edilmiş. HIV pozitif hastalarda bu etkilere yönelik olumlu veya olumsuz kanıt saptanmamış. Corticosteroids for managing tuberculous meningitis. Cochrane Database of Systematic Reviews 2008, Issue 1. Art. No.: CD002244. DOI: 10.1002/14651858.CD002244.pub3 Menenjit olmaksızın intrakranial tüberkülom ve spinal kord tüberkülozunda ilave kortikosteroid kullanımının faydasını gösteren yayımlanmış kontrollü çalışma bulunmamaktadır. Anektodal olarak semptomlarda ve nöbet kontrolünde iyileşme,tüberkülom boyutunda ve perilezyonel ödemde azalma gibi etkiler görülmektedir. Tedavinin süresi alınan cevaba bağlı olarak değişmektedir. Clin Infect Dis.1994;19:1092-9. .Hastalığın şiddeti ne olursa olsun tüberküloz menenjit hastalarına ilave kortikosteroid tedavisi önerilmektedir(A1). Yetişkinlerde (>14 yaş) kortikosteroid tedavisi dexametazon 0.4 mg/kg/24 h 6-8 haftadan daha uzun olarak azaltılarak verilmelidir.(A1) Menenjit olmadan tüberkülom varlığında ve spinal kord tüberkülozunda rutin kortikosteroid tedavisinin önerilmesi için kanıtlar yetersizdir(Her ne kadar bu hastalarda semptomlar kontrol altına alınamadığında ,kötüleştiğinde veya vertebral tüberküloza sekonder akut spinal kord kompresyonunda faydalı olabilmektedir(B2). Bu durumda kullanılan doz tbc menenjit ile benzer olarak tavsiye edilmektedir(B3) Journal of Infection (2009) 59, 167e187. British Infection Society guidelines for the diagnosis and treatment of tuberculosis of the central nervous system in adults and children Toplamda ılımlı veya şiddetli hastalığı veya kavitasyonu olan 1814 kortikosteroid terapisi alan pulmoner tbc saptanan hasta analiz edilmiş. INT J TUBERC LUNG DIS 7(3):208–213 . Kortikosteroid tedavisinin tüm çalışmalarda anlamlı klinik faydalar sağladığı görülmüş. Tedaviye başlandıktan özellikle ilk 4 ayda (1 yıla kadar sürebilen) Pulmoner infiltrasyonda daha hızlı radyografik rezolüsyon ve kavitasyonda kapanma sağladığı görülürken; steroid tedavisine bağlı yan etki oluştuğu görülmemiş. Tedaviye başlandıktan sonraki ilk 2-4 haftada albümin ve sedimentasyon değerinde normalleşme,12 ay içinde kilo alımında artış görülmüş. Sonuçta ileri akciğer tüberkülozunda ilave kortikosteroid tedavisinin güvenli olarak ve anlamlı olarak erken ve uzun dönem klinik ve radyografik fayda sağladığı görülmüş. INT J TUBERC LUNG DIS 7(3):208–213 © 2003 IUATLD, A systematic review of the adjunctive use of systemic corticosteroids for pulmonary tuberculosis Tüberküloz perikarditte kortikosteroid tedavisinin anlamlı klinik sonuçların oluşmasında potansiyel büyük faydalı etkileri olmakla beraber yayımlanmış çalışmalar kesin sonuçlar için küçük çalışmalardır. A Modern Approach to Tuberculous Pericarditis Department of Medicine, Groote Schuur Hospital and University of Cape Town, Cape Town, South Africa Volume 50, Issue 3, November-December 2007, Pages 218-236 Kortikosteroid tedavisi PCP’de arteryelalveoler O2 gradyenti >35 mmHG olarak seyreden orta veya ciddi seyreden hastalarda ilk 72 saatte verilmelidir. Benson 2004. MMWRRecomm Rep 2004;53:1–112. Önerilen doz ilk 5 gün 2x40 mg 6-10 gün 1x40 mg 11-21 gün 1x20 mg Benson 2004. MMWRRecomm Rep 2004;53:1–112 AIDS olmayan ancak PCP saptanan hastalarda 60 mg/gün veya daha yüksek dozda prednizon tedaviye yanıtta iyi sonuçlar vermektedir. Thomas CF Jr,Limper AH .Pneumocystis pneumonia.N EnglJMed2004;350:24872498 Kortikosteroidin şiddetli pulmoner ve kutaneöz Kaposi sarkomuna neden olduğu yönünde anektodal veriler vardır.Aynı zamanda Kaposi sarkomuna bağlı büyüme faktörü ile buna neden olduğunu gösteren in vitro kanıtlar vardır. Bu nedenle hastaların pnömosistis pnömoniden başka bir pulmoner komplikasyon olup olmadığı konusunda ki araştırmaların tüm çabalar gösterilerek yapılması gerekmektedir. Who should receive corticosteroids as adjunctive carinii pneumonia? Chest 1991;99;1058-1061 treatment for Pneumocystis HIV ile enfekte PCP ve şiddetli hipoksemi hastalarında; Bu hastalarda ölüm relatif riskinde ilk 1 ay %44 3-4. aylarda %32 anlamlı azalma saptanmış. HIV ile enfekte PCP hastalarında kortikosteroid etkisi araştırılan çalışmaların boyutu ve hasta sayısı yetersiz olmakla birlikte kanıtlar şiddetli hipoksemi varlığında kortikosteroidin faydalı olduğunu göstermektedir. Cochrane Database of Systematic Reviews 2006, Issue 3. Art. No.: CD006150. DOI: 10.1002/14651858.CD006150 Hayatta kalan pnömokok menenjit hastalarının 1/3’ünde uzun dönem komplikasyon olarak sensörinöral işitme kaybı görülebilmektedir. Farelerde yapılan bir çalışmada enfeksiyondan 21 saat sonra 3 gün arka arkaya verilen betamethasonun pnömokokkal menenjit sonrası işitme kaybına etkisi araştırılmış. İntratimpanik kortikosteroid alan grupla serum fizyolojik alan grup kıyaslandığında ;pnömokokkal menenjit hastalarında kortikosteroidin uzun dönem spiral gangliyon sinir kaybını önlediği;ancak orta kulakta lokal fibrozise ve düşük frekansta işitme kaybına neden olduğu görülmüş. Otology & Neurotology 31:394Y403 2010, Otology & Neurotology, Inc. Hayvan modelleri bakteriyel menenjit hastalarında verilen antibiyotik tedavisine bağlı oluşan bakteriyel lizisin subaraknoidal aralıkta inflamasyona neden olduğunu göstermiştir. Dexametazon antiinflamatuar , immünsüpresif ve BOS’a mükemmel geçişi olan bir kortikosteroid preperattır VAN DE BEEK D, DE GANS J:Dexamethasone in adults with community acquired bacterial meningitis.Drugs ( 2006 ) 66 : 415 -427. Review of adjunctive dexamethason therapy in bacterial meningitis İlave Kortikosteroid ile yapılan tedavide anlamlı olarak mortalitede,nörolojik sekelde azalma olduğu saptanmış. Pnömokokkal menenjit hastalarındaki vaka ölüm oranında %21 azalma saptanmış. Meningokok menenjitde vaka sayıları az olmakla birlikte mortaliteyi ve nörolojik sekeli azalttığı ancak bu etkilerin anlamlı istatistiksel fark yaratmadığı görülmüş Lancet Infect. Dis.( 2004 ) 4 : 139 -143. Quantitative review of clinical trials for dexamethasone therapy in adulthood bacterial meningitis 2007’de güncellenen bu çalışmada ve 2750 hastanın yer aldığı grupta ilave kortikosteroid tedavisinin; 1) Düşük vaka ölüm oranı, 2) Şiddetli işitme kaybı ve 3) Uzun dönem nörolojik sekelde daha düşük oranlarla ilişkili olduğu saptanmış. Yan etkilerde artışla ilişkisi saptanmamış. VAN DE BEEK D, DE GANS J,MCINTYRE P, PRASAD K:Corticosteroids for acute bacterial meningitis. Cochrane Database Syst. Rev.( 2007 ) (1):CD004405.• • Quantative review for treatment with corticosteroids in bacterial meningitis Kortikosteroidler nöronlarda iskemik ve apoptotik hasarı ortaya çıkarabilirler. Buna dayalı yapılan bir çalışmada bakteriyel menenjit sonrası yetişkinlerde placebo ve kortikosteroid tedavisi alan grup arasında uzun dönem kognitif sonuçlarda anlamlı fark saptanmamış. Dexamethasone and long-term outcome inadults with bacterial meningitis.Ann. Neurol. ( 2006 ) 60 : 456 -468 Mevcut olan kanıtlarla ilave kortikosteroid tedavisi antibiotik tedavisinin ilk dozu ile beraber veya önce verilerek,bakteriyal menenjit şüpheli veya kanıtlanmış vakalarda bakteriyel etyoloji ne olursa olsun 4 gün devam edilmelidir. Yüksek gelirli ülkelerde çocuklarda verilebilirse de ,düşük gelirli ülkelerde yarar veya zararı bilinmemektedir. Bacterial meningitis: a review of effective pharmacotherapy Expert Opin. Pharmacother. (2007) 8(10):1493-1504 2029 hastanın yer aldığı 5 çalışmada dexametazonun ölüm veya şiddetli nörolojik sekel oranında anlamlı fark oluşturmadığı saptanmış. Kortikosteroidin bakteriyel menenjit tedavisine faydası bu nedenle kanıtlanmamıştır. Adjunctive dexamethasone in bacterial meningitis: a meta-analysis of individual patient dataLancet Neurol. 2010 March; 9(3): 254–263. doi: 10.1016/S1474-4422(10)70023-5 Kortikosteroid tedavisi her ne kadar bazı bilirkişilerin mikrobiyolojik etyoloji ne olursa olsun kullanılması gerektiğini bildirmesine rağmen; Menenjit etyolojisinde S.pneumonia saptanmamışsa kullanılmamalıdır. van de Beek D, de Gans J, Tunkel AR, et al. Communityacquired bacterial meningitis in adults. N Engl J Med 2006; 354: 44-53 Bakteriyel menenjit vakalarında ilave kortikosteroid tedavisi yüksek gelirli ülkelerde morbitide ve mortalitede fayda sağlamakla beraber, düşük gelirli ülkelerde faydası bilinmemektedir. van de Beek D, de Gans J, McIntyre P, et al. Corticosteroids for acute bacterial meningitis [review]. Cochrane Database Syst Rev 2007: CD004405 İlave kortikosteroid tedavisi düşük gelirli yetişkinlerin bulunduğu çok sayıda HIV ile enfekte hastaların bulunduğu ülkelerde faydalı olmayabilir. Greenwood BM. Corticosteroids for acute bacterial meningitis N Engl J Med 2007; 357: 2507-9 Kortikosteroid tedavisi penisilin ve sefalosporin dirençli suşların neden olduğu ve vankomisin tedavisine gereksinim gösteren pnömokokal menenjit vakalarında da kullanılabilir. Tunkel AR, Hartman BJ, Kaplan SL, et al. Practice guidelines for the management of bacterial meningitis.Clin Infect Dis 2004; 39: 1267-84 Dexametazon BOS inflamatuar cevabını azaltır, BOS Sterilizasyonu geciktirir, Anlamlı olarak vankomisinin BOS’a geçişini azaltır. Bakteriyel menenjit hastalarında kortikosteroid ile beraber Vankomisinin sürekli ıv infüzyonu (60 mg/kg/gün) yapıldığında dahi BOS’ta yeterli vankomisin konsantrasyonları (7.2 mg/ml) elde edilmiştir. Levels of vancomycin in cerebrospinal fluid of adult patients receiving adjunctive corticosteroids to treat pneumococcal meningitis:a prospective multicenter observational study.Clin Infect Dis 2007; 44: 250-5 İlave kortikosteroid tedavisinin çocuklarda ve bebeklerde pnömokok menenjitinde ve yetişkinlerde diğer bakterilerin neden olduğu menenjit vakalarında kullanımı tartışmalıdır. Eğer ilave kortikosteroid tedavisi verilecekse subaraknoid aralıkta inflamatuar yanıtta maksimum etkiyi sağlamak için ilk antimikrobiyal dozu ile beraber veya hemen öncesinde verilmelidir. Bacterial Meningitis Epidemiology, Pathogenesis and Management Update Drugs 2009; 69 (18): 2577-2596 0012-6667/09/0018-2577/$55.55/0 İlave dexametazon tedavisi bütün erişkin pnömokokal menenjit hastalarında ;daha sonradan bakteri suşu penisilin ve sefalosporinlere yüksek dirençli olarak saptansa bile tavsiye edilmektedir(B3) Yetişkinlerde mevcut kanıtlara dayanarak şüpheli veya kanıtlanmış pnömokkal menejitte kortikosteroid (0.15 mg/kg 4 saatte bir 2-4 gün ilk doz antimikrobiyal tedaviden 10-20 dakika önce veya en azından birlikte) tedavisi önerilmektedir(A1). Her ne kadar bazı otörler tarafından başlangıçta menenjit etyolojisinin her zaman belli olmadığından dolayı başlangıç dexametazon tedavisi önerilmekteyken;diğer bakteriyel patojenlerin neden olduğu menenjit tedavisinde dexametazon tedavisi için veriler yetersizdir(B3) Şüpheli pnömokokal menejit hastalarında ampirik olarak 3.kuşak sefalosporin, vankomisin, ve rifampisin tedavisi alanlarda kültür sonuçları ve ADT sonuçları çıkana kadar kortikosteroid tedavisi önerilmektedir.(B3) Practice Guidelines for the Management of Bacterial Meningitis Clinical Infectious Diseases 2004; 39:1267–84 Deneysel çalışmalarda bakteriyel menenjit tedavi sonuçları subaraknoid aralıkta mevcut olan inflamasyonun şiddeti ile ilişkilidir. Kortikosteroidin bu inflamasyonu azaltıcı etkisinden dolayı; Kortikosteroidin akut bakteriyel menenjit olan bütün yaş gruplarında işitme kaybına,mortaliteye ve nörolojik sekele olan etkisi araştırılmış. Corticosteroids for acute bacterial meningitis. CochraneDatabase of Systematic Reviews 2010, Issue 9. Art. No.: CD004405. DOI: 10.1002/14651858.CD004405.pub3 24 çalışma ve 4041 hasta dan oluşan grupta ; Kotikosteroid alan yüksek gelirli ülkelerdeki yetişkinlerde mortalite oranını anlamlı olarak azaltmadığı Şiddetli İşitme kaybının anlamlı olarak daha düşük olduğu; Ve nörolojik sekel oranının anlamlı olarak daha düşük olduğu görülmüş. Menenjite neden olan mikroorganizmalar subgrup olarak ele alındığında ; - H.influenza menenjitinde şiddetli işitme kaybının azaldığı, -S.pneumonia menejitinde ölüm oranının azaldığı görülmüş. Corticosteroids for acute bacterial meningitis. Cochrane Database of Systematic Reviews 2010, Issue 9. Art. No.: CD004405. DOI: 10.1002/14651858.CD004405.pub3 . Düşük gelirli ülkelerde faydalı bir etki bulunamamış. Rekürren ateşte anlamlı oranda artışa neden olmuş; ancak başka bir yan etki ile ilişkilendirilmemiş. Corticosteroids for acute bacterial meningitis. Cochrane Database of Systematic Reviews 2010, Issue 9. Art. No.: CD004405. DOI10.1002/14651858.CD004405.pub3 Dexametazon kısa süreli semptomu olan, yüksek ve orta gelişmişlik göstergesi olan ülkelerdeki S.pnemonia menenjiti hastalarda düşük mortalite oranları ile ilişkilendirilmiş. Uzun süreli semptomu olan ve antibiotik tedavisi almayan hastalarda faydası görülmemiş. European Journal of Neurology 2009, 16: 662–673 Dexametazon kullanımında daha az duyma bozukluğu görülmüş. Ancak son çalışmalarda dexametazon tedavisinin tüm bakteriyel menenjit hastalarında kullanılmasını öneren kanıtlar olmasına rağmen; 1)hastalık şiddeti, 2)semptom süresi 3)kortikosteroid tedavisinden önce antibiyotik tedavisinin rolü üzerinde durulması gereken çalışmalara ihtiyaç vardır. European Journal of Neurology 2009, 16: 662–673 Bakteriyel menenjit hastalarında dexametazon etkinliğini etkileyen faktörler araştırılmış. Glasgow koma skoruna göre hastalar 2 gruba ayrılmış. . Infect Dev Ctries 2009; 3(11):849-855 1)hastalığı şiddetli olanlar(Glasgow koma skalası 2)Hastalığı daha az şiddetli olanlar((GCS 8-12) [GCS] ≤ 7 ) GCS>13 olduğunda iyileşme olduğu düşünülmüş. Sonuçta düşük GCS olan hastalarda dexametazondan anlamlı oranda fayda sağlandığı belirtilirken ; Yüksek GCS olan hastalarda dexametazon tedavisinden fayda sağlanamamış. J Infect Dev Ctries 2009; 3(11):849-855.Dexamethasone efficacy on bacterial meningitis – a retrospectianalysis of Albanian adult patients İlave kortikosteroid tedavisinin gram negatif,stafilokokal menenjit ve yenidoğan çocuklarda etkinliği ile ilgili veri yoktur. Bu etkenlerin sıklığı nadirdir ve &75-80 akut bakteriyel menenjit etkenleri H.influenza e, N meningitides, and S pneumoniae olarak görülmektedir. Net olarak dexametazon bebeklerde,alkolik yaşlı hastalarda,nazokomiyal veya BOS –şantı ilişkili menenjitlerde önerilmemektedir. The LANCET neurology Volume 3, Issue 1, January 2004, Pages 54-62 Legionella pnömoni tanısı almış 67 yaşında diabetik hastada ARDS gelişmiş. Hastaya metilpredizolon 500 mg 3 gün,250 mg 3 gün ve 125 mg 3 gün verilmiş. Sonuçta sivelestat(nötrofil elastaz inhibitörü) ve kortikosteroid tedavisi anti-lejyonella tedavisine ek olarak şiddetli lejyonella pnömonisi ve ARDS’de önerilmektedir. Severe Legionnaires’ Disease Successfully Treated Usinga Combination of Fluoroquinolone, Erythromycin,Corticosteroid, and Sivelestat(Inter Med 47: 773-777, 2008)(DOI: 10.2169/internalmedicine.47.0677 Yüksek doz kortikosteroid tedavisinin şiddetli Legionella pnömonisinin tedavisinde etkili olduğu rapor edilmiş. Yonemaru R, Homma S, Yamasawa F, et al. A case of Legionnaires’disease cured with a combination of erythromycin and steroid therapy. Nihon Kyobu Shikkan Gakkai Zasshi 29: 1499-1504, 1991 (in Japanese Yapılan randomize kontrolü çalışmada şiddetli toplum kökenli pnömonide kronik düşük doz kortikosteroid tedavisinin etkili olduğu görülmüş. Hydrocortisone infusion for severe community-acquired pneumonia. Am J Crit Care Med 171: 242-248, 2005 Şiddetli pnömonide bilimsel kanıtlar nadirdir. Şu anki bilgilerle düşük doz kortikosteroid tedavisinin inflamatuar cevabı( özellikle inflamatuar cevabın artmış olduğu kanıtlanmış hastalarda ) azalttığı ve hastalık progresyonunu geliştirdiği belirtilmektedir. Ancak özellikle doz,tedavi süresi, ve yan etkiler araştırılması gereken anahtar sorulardır PERSPECTIVE Corticosteroids in severe pneumoniaEur Respir J 2008; 32: 259–264 10.1183/09031936.0 Şiddetli pnömoni olup kortikosteroid tedavisi verilen ve mekanik ventilatöre bağlı olan hastaların bronkoalveoler lavaj sıvısından ve kanından alınan örneklerde azalmış IL-6 ve TNF-a düzeyleri saptanmış. Bu hastalar sadece 20 kişiden ibaret olmakla beraber mortalitede azalma saptanmış. Eur Respir J 1999;14: 218–220 Şiddetli pnömonide kullanılan GCS dozu ve prognoza etkisi arasındaki ilişki araştırılmış. Bu çalışmada BAL’da ve alınan kanda uzun dönem (30 gün)GCS alan hastalarda inflamatuar yanıt araştırılmış. Bu hastalar GC almayan ve kısa süreli GC alan (daha çok bronkodilatatör amaçlı) başka bir grupla da kıyaslanmış. Bu çalışmada IL6 ve TNF-a mediatörleriyle lokal inflamatuar yanıta (bronkoalveoler lavaj sııvısında) ve sistemik inflamatuar yanıta (kanda) uzun dönem GC alanlarla almayan grup kıyaslandı. Kısa süreli GC alan hastalarda inflamatuar cevabın süpresyonu orta etkili olarak görülmüş GC alan grupla almayan grup arasında mortalite benzer olarak görülmüş. İlginç olarak kısa süreli GC tedavisi alan grupta zayıf inflamatuar yanıtla beraber mortalitede düşmeye eğilim olduğu görülmüş. Uzun süreli GC kullanımında inflamatuar cevabın yoğun olarak zayıflatılması ,abartılmış inflamatuar cevap kadar zararlı olduğu görülmüş. Chest 2003; 123: 488–498 Bu çalışma da düşük doz GC’in faydalı etkileri kanıtlanmak için yapılmış. Bu çalışmada hidrokortizonun inflamatuar ve anti inflamatur yanıtı zayıflattığı ;ancak makrofaj ve monositlerin fagositikfonksiyonunda negatif etkiye neden olmadıkları görülmüş. Am J Respir Crit Care Med 2003; 167: 512–520. Uzun süreli metilprednizolonun infüzyonunun (%43 ‘ü şiddetli toplum kökenli pnömoniden kaynaklanan) erken ARDS’de etkisi araştırılmış. Bu hastalarda ilk 7 günden sonra; -Extübasyon hızı daha yüksek oranda ve -CRP değerleri daha düşük saptanmış. Bu tedavinin ortalama mekanik ventilasyon oranında ve hastane mortalitesinde anlamlı redüksiyon sağlamadığı görülmüş. Chest 2007; 131: 954–963 Sürekli hidrokortizon infüzyon tedavisinin 46 yoğun bakım ünitesi ihtiyacı gösteren şiddetli toplum kökenli pnömoni hastasında etkinliği ve güvenliği üzerine çalışma yapılmış. .Bu hastalardan 23 ü hidrokortizonu 200 mg ıv ve 10 mg/saat infüzyon 7 gün almışlar. Sonuçta hidrokortizon tedavisi alan grupta; -mortalitede azalma, belirlenmiş), -sistemik inflamatuar yanıtın daha iyi ayarlandığını,(crp ile -klinik sonuçlarda anlamlı gelişme (akciğer grafi sonucu,multiorgan yetmezliği skoru,Pao2/Fİo2 oranı ve ybü’de kalış süresi ) olduğunu kanıtlamışlardır. Am J Respir Crit Care Med2005; 171: 242–248 Confalonieri and colleagues Küçük boyutlu randomize kontrollü çalışmada şiddetli tkp’de 7 gün sürekli hidrokortizon infüzyonu yapıldığında mortalitede anlamlı azalma saptanmış. Garcia-Vidal and colleagues 308 hastada yapılan retrospektif tek merkezli kohort çok çeşitli analizler yapılan geniş çalışmada Gc kullanımının mortaliteyi azallttığını güçlü bir şekilde ispat etmişler Bu hastalar ort 45 mg/gün ort 11.4 gün metilprednizolon ile tedavi edilmişler Marik and colleagues antibiotikten 30 dakika önce tek doz hidrokortizon vermişler.Yaşam süresine etki saptamamışlar. Critical Care 2008, 12:R76 (doi:10.1186/cc6922 Confalonieri and colleagues prospektif olarak GC’in nasokomiyal enfeksiyon ,miyopati, ve hiperglisemi gibi yan etkilerini araştırmışlar. Bu yan etkilerde artışı gösteren kanıt bulamamışlar. Critical Care 2008, 12:R76 (doi:10.1186/cc6922 Şiddetli TKP’de GC tedavisi kullanımı üzerine yapılan bu çalışmalar zayıf ve güçlü öneri düzeyinde veya düşük ve orta kalitede kanıt düzeyinde kalmış. Bu nedenle sonuçlar çelişkili olarak görülmüştür.Bu günkü kanıtlarla şiddetli tkp’de Gc kullanımının standart tedavinin bir parçası olabileceği sonucuna varılamamıştır. Bu nedenle şiddetli tkp’de GC tedavisnin fayda ve zararlarını belirlemek için geniş prospektif randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır. The role of corticosteroids in severe community-acquired pneumonia: a systematic Critical Care 2008, 12:R76 (doi:10.1186/cc6922 Bu çalışmada M.pneumonia ile enfekte farelerde dexametazon,klaritromisin,ve kombine tedavisinin etkinliği araştırılmış. Mycoplasma pnömonisi olan bu grupta klaritromisin mono terapisinde M. pneumoniae konsantrasyonlarının azalmasında en büyük etki görülürken; Kombine tedavide en büyük etki sitokin,kemokin ve pulmoner histolojik inflamasyondaki azalma olarak görülmüş. Bu veriler klinik araştırmalarda kortikosteroid tedavisinin antimikrobiyal tedaviye eklenmesinin değerli olabileceğini göstermesine rağmen risk ve faydalar açısından insanlarda çalışmalara ihtiyaç vardır. J Infect Dis. 2008 October 15; 198(8): 1180–1188 787 hastanın bulunduğu 5 randomize,çift-kör,placebo kontrollü paralel çalışma incelendi.Birincil sonuç ölçütü herpetik raş başlangıcından 6 ay sonra ortaya çıkan postherpetik nevraljiydi. Gc ve placebo grubu arasında birincil sonuçlarda anlamlı fark saptanmadı. GC+ antiviral ve antiviral+placebo grubunda anlamlı fark saptanmadı. Metaanlaiz sonrası ciddi (ölüm,akut kardiak yetmezlik,yaygın döküntü,hematemez)veya ciddi olmayan (kusma ,hipertansiyon,hiperglisemi)yan etki oluşumunda anlamlı fark saptanmamış. Sonuç:Postherpetik nevraljiyi önlemek için GC kullanımının güvenli veya etkili olduğunu gösteren kanıtlar yetersiz olarak görülmüş. Cochrane Database of Systematic Reviews 2008, Issue 1. Art. No.: CD005582. DOI: 10.1002/14651858.CD005582.pub2 Bu faydalı etkiler hastalığın prognozuna,şiddetine ve cerrahi müdahale ihtiyacı açısından konunun anahtarı durumundadır. Siaperas, P., A. Pefanis, D. Iliopoulos, I. Katsarolis, A. Kyroudi-Voulgari, I. Donta, P. Karayiannakos, and H. Giamarellou. 2001. Evidence of less severe valve destruction after treatment of experimental endocarditis with vancomycin and dexamethasone. Antimicrob. Agents Chemother. 45:3531-3537 Bu çalışmanın amacı vankomisine eklenen GC’İN kalp kapağının hasarının derecesine veya deneysel MRSA ilişkili aort kapak endokarditi tedavisine faydalı etkisini araştırmaktı. Tavşanlarda kateter ilişkili aortik kapak vejetasyonuna GC tedavisinin etkisi araştırılmış. Kalp kapağı doku hasarı combine vankomisin ve GC alan grupta anlamlı olarak daha az saptanmış. Combine ve monoterapi alan grup arasında -survi, -kan kültürü -sterilizasyon zamanı -kapak dokusundaki mikrobiyal yükteki azalmada istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamış. ANTIMICROBIAL AGENTS AND CHEMOTHERAPY,0066 4804/01/$04.000 DOI:10.1128/AAC.45.12.3531– 3537.2001 Dec. 2001, p. 3531–3537 . alfa interferonun Hbe ag klirens oranlarını arttırdığı ve Anti-HBE serokonversiyonuna etkili olduğu bilinmektedir. İnterferon tedavisi öncesi GC verilen -Hbe ag(+) - kronik hepatit B hasta grubunda alfa interferon tedavisi GC almayan gruba göre HB-e antijen,HBV DNA ,kaybı olmaksızın daha etkili olmakla beraber; Klinik sonuçlara etkisindeki kanıtlar yetersiz olarak görülmüş. Cochrane Database of Systematic Reviews 2005, Issue 3.Art. No.: CD000345. DOI: 10.1002/14651858.CD000345.pub2 Kortikosteroid kullanımı enfeksiyon hastalıklarında yer almakla beraber tartışmalara açık ve daha geniş çalışmalara ihtiyaç vardır.