Herkese merhaba... - Robert Kolej Mezunlar Derneği
Transkript
Herkese merhaba... - Robert Kolej Mezunlar Derneği
fiubat 2007 Say›:2 ROBERT KOLEJ MEZUNLAR DERNE⁄‹ YAYINIDIR Yönetim Kurulu Ad›na Sahibi RKMD Yön. Kurulu Baflkan› Selim Ergin Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Irmak Samir Herkese merhaba... Bir derginin ç›kar›lmas› bile bize ulafl›lmas› uzak bir hedefmifl gibi geldiyse de, flimdi birinci say›y› be¤enmenizin verdi¤i keyif ve sorumluluk ile yo¤rulmufl UNIQUE’in ikinci say›s›n› okuyorsunuz. Yaz› ‹flleri Müdürü Yard›mc›s› Ça¤lar Urcan Yay›n Kurulu Tamer Aslan Ceren Sar››fl›k Asl› Sönmez P›nar fiiraneci Lisya Yafet Reklam Ekibi Ça¤r› Dalg›ç Fatih Erçil Serdar Kumbasar Atakan Mete Elif O¤uz Reklam Rezervasyon Hacer Karaca (0212) 257 88 34/35/36 [email protected] Yönetim Yeri Kuruçeflme Cad. No: 87 Arnavutköy 34345 ‹stanbul (0212) 359 22 17 - 359 23 08 Fax: (0212) 257 26 26 http://www.rkmd.org.tr http://www.rkmd.org.tr/unirc/ Her türlü görüfl ve öneriniz için [email protected] Bask› Öncesi Haz›rl›k UNIRC, Robert Kolej Mezunlar Derne¤i çat›s› alt›nda yeni bir oluflum kurdu¤undan bu yana yeni mezunlar›n üniversiteli olmalar›n›n getirdi¤i heves ve heyecan› yine Kolej’e, kendi arkadafll›klar›na ve Kolej ö¤rencilerine yans›tarak amac›n› gerçeklefltirmeye devam ediyor ve yeni aktivitelere imza at›yor. ‹kinci say›m›zda, UNIRC ailesini daha yak›ndan tan›mak ad›na aktivitelerinin yan› s›ra Yürütme Kurulu’nun a¤z›ndan UNIRC’yi ve onlar için ne ifade etti¤ini dinleyece¤iz. RC’03 mezunlar›ndan Derya Yannier’in A Milli Basketbol tak›m›na kadar nas›l yükseldi¤ini ve gelece¤e dair hedeflerini ö¤renece¤iz. Haberler Bölümü’nde ise mezunlar›m›z›n akademik ve sosyal alanlardaki baflar›lar›na göz gezdirip ayn› zamanda Kolej’deki yeni oluflumlar› da sizlerle paylaflaca¤›z. Bunun yan› s›ra Kültür Sanat Bölümü’nde RC’03 mezunu Cem Öztüfekçi’nin, yine RC mezunu olan Ömer Kavur hakk›nda yazd›¤› yaz›y› okuyaca¤›z. Erkeklerin Yemek Tarifleri adl› yaz›daysa Murat Güneysu’nun usta aflç›l›¤› sayesinde parmaklar›m›z› yiyece¤iz. Bu say›m›z›n röportajlar›nda ise okulumuzdan bu sene ayr›lacak olan hocam›z Nuray Çilo¤lu ile Kolej’e dair an›lar›n› paylafl›p Nedim Saban ile tatl›c›l›k ve tiyatro üzerine bir sohbet okuyaca¤›z. Ayr›ca “Kariyerimiz ‹çin Ne Yap›yoruz?” bafll›kl› yaz›da mezunlar›m›z›n bu konudakini tecrübelerinden yararlanaca¤›z. Fakat en önemlisi, vefat› Robert Kolej camias›nda derin üzüntü yaratan ‹smail Cem’i an›p hayat›ndan önemli noktalara de¤inerek kendi sözlerine ve kendisi hakk›nda söylenenlere yer verece¤iz. UNIQUE’in ikinci say›s›n›n oluflumunda emek veren herkese çok teflekkür ederiz. Elinize sa¤l›k! Irmak Samir RC’04 [email protected] 19 May›s Mah. Mumcu Sk. Çelik Apt. No: 4 / dk.2 fiiflli - ‹STANBUL Tel-Fax: (0212) 211 55 62 Pbx Bas›ld›¤› Yer Güzel Sanatlar Matbaas› A.fi. Yenibosna - ‹STANBUL Bask› Tarihi 16.03.2007 3 ‹çindekiler 6 Bizden UNIRC Kimdir ? Komiteler Unique, Opekom, HR, PR 14 Aktiviteler UNIRC Roxy’yi sallad›! 18 Röportaj Nuray Çilo¤lu “‹tiraf ediyorum... Benim öyle bir maddeden haberim yoktu!” 28 Haberler • • • • • Art Excellence Bluescale 18 Kas›m’da Bronx’tayd› Çuhadaro¤lu Alüminyum 2006 Ö¤renci Yar›flmas› Gülfem Demiray’dan “Engelleri Aflmak” Bunsen Burner Üniversitede 24 Kültür Sanat 34 Röportaj Tembel Ö¤renci, Usta Oyuncu: NED‹M SABAN Kolej’de Bafllayan Yolculuk 26 ‹smail Cem’i Anmak “Gerisini Tamamlamadan” Önce 36 Trend ‹nternette müzik paylafl›m› 44 Bizim Köflemiz 36 Röportaj Derya Yannier Hedefim 2010 Dünya fiampiyonas› 40 Kariyer • • • • • Banu Berna Sürmen Ece Y›ld›z & Manolya Yazarkan Can Özenç Baflak Kiper Ceylan Kolat Beyler... buyrun mutfa¤a! Bizden UNIRC Kimdir? Birinci say›n›n devam› niteli¤inde olan bu bölüm ile, UNIRC’nin iflleyifline ve ifl bölümüne göz atarak onu daha da yak›ndan tan›ma f›rsat› bulacaks›n›z. Yönetim Kurulu Ozan Emre SÖNMEZ RC’04 004 mezunuyum. fiu anda Bo¤aziçi Üniversitesi’nde ‹flletme ve ‹ktisat bölümlerinde çift anadal program›na devam etmekte olup 3. s›n›f ö¤rencisiyim. UNIRC fikrini ilk ortaya atan kifli olmakla beraber kurucu arkadafllar›m›n büyük deste¤i ve eme¤i ile bu komitenin büyümesini sa¤lad›k. Bu sebeple fikrin ilk tart›fl›lmaya baflland›¤› 2004 y›l›n›n Ekim ay›ndan beri UNIRC’deyim ve kurulmas›ndan bu yana “Genel Koordinatör” görevini yürütmekteyim. Görev tan›m›m gere¤i UNIRC’li arkadafllar›m›n çal›flmalar›n› koordinasyonundan sorumluyum; UNIRC partileri, UNIQUE, Kariyer Günü, Sosyal Proje ve UNIFUAR’da arkadafllar›ma destek oluyorum. UNIRC bana RC’lilerin daha okuldan mezun olur olmaz kenetlenmeleri ve birbirlerine destek olmalar› ifade ediyor. Bu ilerisi için ise Robert Kolej ve mezunlar›n›n güçlü yap›s›n›n daha da geliflerek devam edece¤i 2 Deniz ‹LHAN RC’04 C 2004 mezunuyum. Bo¤aziçi Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü’nde 3.s›n›f ö¤rencisiyim. UNIRC kurucular›ndan biri olarak bafl›ndan beri iflin içindeyim. UNIRC’de Mali Koordinatörlük yapt›m. Zaman içinde görev tan›m›m Genel Koordinatör yard›mc›s› olarak geniflletildi. fiu anda yap›lmakta olan ve yap›lmas› planlanan projelerde Robert Kolej ile koordinasyonu sa¤lamakla görevliyim. Yürütme kurulunun bir parças› olarak bu projelerin flekillenmesinde rol üstleniyorum. Bunlara ek olarak UNIRC’ye “Toplumsal R 6 anlam›na geliyor. UNIRC üyesi gençler, Robert Kolej ve mezunlar için daha flimdiden fikirler ve somut projeler üretiyor. UNIRC’nin daha da geliflmesi için, genç mezunlar›n taze fikirlerinin ve enerjilerinin kullan›labilece¤i yeni projeler gelifltirilmeli. Bunlar›n en bafl›nda da yaflad›¤›m›z toplumun di¤er üyelerini de kucaklayacak projeler geliyor. Tabii ki mezun yap›m›zdaki nesiller aras› iletiflimi ileri götürecek projeler de bir o kadar önemli. Sorumluluk” kavram›n› yerlefltirmeye çal›fl›yoruz. Son olarak da UNIRC’nin bir parças› olarak Mezunlar Derne¤i’nde genç mezunlar›n görüfllerini yans›tmaya çal›fl›yoruz, denebilir. UNIRC, bafllang›c›ndan bu yana bilinçli olarak takip edebildi¤im en somut giriflimlerimden biri. Üniversiteli Robert Kolej mezunlar›n› bir çat› alt›nda toplamaya çal›flan bu komite, hayatlar›n›n en yarat›c› dönemlerinden birini geçirmekte olan bu kitlenin enerjisini kendilerine, di¤er mezunlara, RC’de ö¤renci olanlara ve d›flar›dakilere faydal› olacak flekilde yönlendirebilmeyi hedefliyor. UNIRC her döneminde farkl› projelere yönelmeye çal›fl›yor. Bu yüzden geliflim ve yenilik zaten çal›flma anlay›fl›nda mevcut. Var olan sistemin yürüyebilmesi için yeni mezunlar›n kat›l›m›, yürütme kurulunun düzenli flekilde yeniden yap›land›r›lmas› ve komite üyelerinin görev almaktan çekinmemesi gibi flartlar var. Ancak bunlar d›fl›nda san›yorum ki UNIRC’nin misyonu, çal›flma alanlar› ve kapsam›, uzun vadede geniflletilebilir ya da de¤ifltirilebilir. Manolya YAZARKAN RC’03 004 y›l›n›n sonlar›na do¤ru at›ld›k biz bu maceraya. O zaman sadece Ozan, Deniz ve ben vard›k. Oturup saatlerce biz bu dernek için ne yapabiliriz diye konufltu¤umuzu an›ms›yorum. Sonra bu konuflmalardan bir tanesinde “UNIRC” ç›kt› ortaya. Boyumuzdan büyük hayallerimiz vard› o zamanlar. Kariyer günleri, konserler, reunion- 2 Berk DEM‹R lar, spor turnuvalar› ve daha niceleri… Ben Proje Koordinatörlü¤ü görevini üstlendim, yapmaya karar verdi¤imiz her projenin yaratma, planlama ve uygulama iflleri benim sorumlulu¤umda olacakt›. ‹nan›lmaz bir heyecand›! Önce 6 kifli olduk, sonra 9, sonra 30, sonra saymay› b›rakt›m. Kurucular›ndan biri olman›n getirdi¤i duygusall›kla itiraf etmeliyim; UNIRC benim çocu¤um gibi. Büyüdü¤ünü görmek, baflar›l› oldu¤unu görmek öyle mutlu ediyor ki beni. Tek dile¤im bu maceran›n hiç bitmemesi. En son aram›za kat›lan mezunlara bakt›kça da biliyorum, bitmeyecek. RC’03 003 y›l› mezunuyum; flu an ‹TÜ’de Elektrik Mühendisli¤i okuyorum. Bu UNIRC’deki 3.y›l›m oluyor. ‹lk senemde üniversite temsilcili¤i yapt›m ve ilk aktivitemiz olan partiyi düzenlemekle yükümlü komitede görev ald›m. Ayn› y›l k›sa bir süre için kariyer koordinatörlü¤ü de yapt›m. ‹kinci senenin bafl›nda organizasyon koordinatörü seçilerek yürütme kuruluna kat›ld›m ve ilk kariyer günü baflta ol- 2 mak üzere UNIRC aktivitelerinde aktif görevlerde bulundum. UNIRC, Robert Kolej camias› için bir ilk niteli¤i tafl›makta. Daha önce üniversiteli mezunlar taraf›ndan böylesine büyük çapl› bir komite kurulmufl olmamas›, ayr›ca RKMD’yi gençlefltirmesi ve hareketlendirmesi itibariyle herkesin sevgisini, deste¤ini ve eme¤ini hak eden bir kurum. Bilindi¤i gibi bu sene sonunda üniversitelerinden mezun olacak, aram›zdan ayr›lacak arkadafllar›m›z Ece GÜLÇÜR var. Bu nedenle UNIRC’nin devaml›l›¤›n› sa¤lamak, onu yaflatmak için yeni arkadafllar› aram›zda görmemiz bizim için çok önemli. Bu kurumun ilk y›llar›nda görev yapan herkesin flu anki çabalar› ve gelece¤e yönelik umutlar› da buna yönelik. Umuyorum ve inan›yorum ki, geriye dönüp bakt›¤›m›zda gurur duyabilece¤imiz ve hatta bundan çok zaman sonra bile güncel kalmay› baflarabilen bir yuva kurduk. RC’03 erhaba, ben 2003 mezunuyum ve ‹TÜ Kimya Mühendisli¤i bölümünde 4. s›n›f ö¤rencisi yim. 2004 y›l›nda UNIRC’nin kurulu - M flundan beri, UNIRC yürütme kurulu üyesi ve organizasyon koordinatörü yüm. ‹lk olarak, UNIRC’nin logosunu tasarlad›m ve ilk aktivitemiz olan Mart 2005’teki partinin organizasyon koordinatörlü¤ünü yapt›m. Daha sonra, Mart 2006 UNIRC Kariyer Günü’nün organizasyonunda aktif olarak görev ald›m. Son olarak ise, ö¤rencili¤imin ve dolay›s›yla da UNIRC’deki görevimin son y›l› olan 2007’de gerçeklefltirilmesi planlanan UNIRC Kariyer Günü’nün organizasyonunda görevliyim. Biz UNIRC ailesi olarak, UNIRC’yi hayallerimiz ve umutlar›m›zla besleyip bir gerçe¤e dönüfltürmeye çal›flt›k. Amac›m›z, mezunlar› bir araya getiren ve e¤lendiren, onlara ve mezun adaylar›na gelecekleri konusunda yard›mc› olan ve ayn› zamanda ö¤renci lerin de burslar›na katk› sa¤layan aktiviteler düzen lemekti. Bu aç›dan, UNIRC’nin baflar›s›n› kan›tlad› ¤›n› düflünüyorum. UNIRC’nin bu baflar›s›, Robert mezunlar›n›n bir arada, farkl› fikirler ortaya atarak ve birbirlerine destek olarak en zor görevlerin bile üstesinden gelebileceklerinin bir göstergesi oldu. ‹leride ise, UNIRC ailesinin genifllemesi ve gerçeklefl tirilen aktivitelerin gelifltirilmesi ile, mezunlar›n bi rey olarak daha sa¤lam ad›mlar atacaklar›na ve aralar›ndaki ba¤lar›n daha da güçlenece¤ine inan› yorum. 7 Murat GÜNEYSU RC’04 NIRC’nin kurulma aflamas›ndan beri aktif ola rak üyesiyim. Kurulan ilk yürütme kurulun dan itibaren yürütme kurulu üyesi ve organi zasyon koordinatörü olarak tüm organizasyonlarda yer ald›m. Halen yürütme kurulu üyesiyim ve 2007 Kariyer Günü organizasyon koordinatörüyüm. Ku rulumundan bu gününe ac› tatl› her an›nda yer al - U Hilmi KARAGÖZ rencisiyim. RC’04 NIRC'yi ilk defa 2004’te yapt›klar› partiyle duydum. Lise son olarak o partiye 2 kifli kat›lm›flt›k ve o kadar insan› bir arada toplayabilecek bir organizasyonun varl›¤› beni daha o gün bu komiteye girmem için heyecanland›rm›flt›. Daha sonra Ozan'›n bi komite kurdurup (OPEKOM) bir de baflkan yapmas›yla komiteye girmekle kalmay›p bir de sorumluluk alm›fl oldum. Bir senelik OPEKOM maceras›n›n ard›ndan yine bir emrivakiy- U Irmak SAM‹R le bu sefer yürütme kuruluna girdim. Yanl›fl anlafl›lmas›n seve seve yap›yorum bu iflleri ama iflte birinin beni itmesi gerekiyordu, o da Ozan oldu. fiimdi yürütme kurulunda Halkla ‹liflkiler Koordinatörlü¤ü yap›yorum ve UNIRC partilerinin organizasyonuyla u¤rafl›yorum. Her pazartesi zevkle gidiyorum toplant›lara. Çünkü hem arkadafll›¤›n süper oldu¤u, geyi¤in bir dakika bile durmad›¤› (Banu'nun k›zmad›¤›, ba¤›rmad›¤› ya da bir fleyler f›rlatmad›¤› zamanlarda tabii) çok e¤lenceli toplant›lar oluyor, hem de dernek ve burslular için yararl› ifller yap›yoruz. Bu arada, kendimi tan›tmak gerekirse k›saca 2005 mezunuyum, ‹TÜ Makine Mühendisli¤i 2. s›n›f ö¤rencisiyim. RC’04 004 mezunuyum ve ‹stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3. s›n›f ö¤rencisiyim. UNIRC’ye kuruldu¤undan belli bir süre sonra, 2005 Mart’›nda kat›ld›m. O zamandan 2006 seçimlerine kadar olan sürede üniversite temsilcisi olarak PR ve UNIRC dergide çal›flt›m. 2006 seçimleriyle de yürütme kuruluna girdim ve flu anda UNIQUE’in editörü olarak görev yapmaktay›m. UNIRC, mezunlar› bir araya getirme misyonunu en iyi flekilde gerçeklefltirirken asl›nda her birimizin kiflisel gelifliminde çok büyük bir rol oynad›. Mezun olduktan he- 2 Banu Berna SÜRMEN R men sonra üniversiteli olman›n verdi¤i heyecan› ve enerjiyi tekrar Robert Kolej çat›s› alt›nda toplayarak, hem mezunlar›n dayan›flmas›n› art›rd› hem de mezun adaylar›na yol gösterdi. Dile¤im ise, UNIRC’nin yeni mezunlar›n istek ve enerjileriyle birleflerek yoluna devam etmesi ve somut fikirlerle kendini güncellemesi... RC’04 C 2004 mezunuyum. fiu anda Bo¤aziçi Üniver- sitesi Felsefe Bölümü 3. s›n›f ö¤rencisiyim. UNIRC kurulduktan bir müddet sonra yürütme kurulu 3 kifliden 6 kifliye ç›kt›¤›nda UNIRC’ye kat›ld›m. 3 senedir UNIRC Yürütme Kurulu’nday›m. 2 sene boyunca Organizasyon Koordinatörlü¤ü yapt›m. Bu süre zarf›nda Bizimtepe’de düzenlenen ilk partimizde, Unifuar ve Kariyer Gününde görev ald›m. Bizimgün ve tekne partilerinde çal›flt›m. Eylül ay›ndan beri UNIRC’nin ‹nsan Kaynaklar› koordinatörlü¤ünü yapmaktay›m. Sorumluluklar›m yeni mezunlara UNIRC’de ne flekilde yer alabileceklerini anlat›p onlar›n koordinas8 d›¤›m için UNIRC’yi art›k günlük hayat›m›n ayr›l maz bir parças› olarak görüyorum. Bunlarla birlikte Koç Üniversitesi Makine Mühendisli¤i 3. s›n›f ö¤ - yonunu sa¤lamak, daha da geliflebilmek için sürekli geri bildirimlerini almak ve motivasyonlar›n› yüksek tutmak. Ayr›ca UNIRC Kariyer Günü doldurulan CV’lerin dosyalanmas› ve düzenlenmesinden, firmalara ulaflt›r›lmas› da bana ait. UNIRC bu zamana kadar eksik kalm›fl bir fleyi tamamlayarak genç RC’lilerin mezun olur olmaz bir araya getiren ba¤lar›n›n kopmamas›n› hatta alt üst dönemler aras›nda RC y›llar›nda kurulmam›fl olan ba¤lar›n kurulmas›na yard›mc› oldu. Ayr›ca genç mezunlar›n birlikte çal›flma ve bir fleyler üretmesine vesile oldu. UNIRC daha çok yeni kuruldu ama özellikle ’06 senesinin yo¤un kat›l›m› ve özverisi gösteriyor ki do¤ru bir yolda ilerliyoruz. RC’de okuyan ö¤rencilere UNIRC’yi anlatmak ve mezun olduklar› zaman çal›flmak hiç olmazsa UNIRC’nin düzenledi¤i projelerde yer almak istetecek aktiviteler yapmak devaml›l›¤› sa¤lamak için en gerekli ad›m diye düflünüyorum. ‹LAN Komiteler UNIQUE NIQUE, üniversiteli Robert Kolej mezunlar›n›n birbirleriyle iletiflim halinde kalabilmeleri için kurulan UNIRC üyeleri taraf›ndan haz›rlan›yor ve son 25 y›l›n tüm mezunlar›na ulafl›yor. UNIRC, liseden mezun olduktan sonra alt ve üst dönem arkadafllar›yla buluflmak ve birlikte çal›flmak isteyenlere, Mezunlar Derne¤i ile erkenden ba¤lant› kurarak bu is- U te¤in gerçekleflmesi için bir f›rsat sunuyor. Genç yafltaki üyeleri sayesinde daha dinamik bir yap› ile çeflitli faaliyetler düzenleyen UNIRC, y›lda iki kere ç›kan Unique arac›l›¤›yla hem tüm mezunlar› bu faaliyetlerden haberdar etmeyi hem de bu kurum hakk›nda bilgi vermeyi hedefliyor. Derginin ilk say›lar›nda UNIRC’nin tan›t›m›na büyük yer verilmesinin amac› da henüz üçüncü y›l›nda bulunan bu kurumun ne amaçla kuruldu¤u, kimlerden olufltu¤u, nas›l iflledi¤i, nas›l kat›l›nabilece¤i ve ne tür faaliyetlerde bulundu¤u gibi sorular›n cevaplar›n› ilgilenen tüm okurlara ulaflt›rabilmek. Derginin ilk bölümününde yer alan UNIRC, Robert Kolej ve üniversiteli mezunlardan haberler k›sm› bu sebeple hem kurumun tan›t›lmas›, hem yap›lanlar›n paylafl›lmas›, hem de Robert Kolej’de okumufl ya da okuyan arkadafllar›m›zdan haber al›nmas› ad›na bu kurumun kurulufl amac›na oldukça hizmet ediyor. Derginin di¤er k›s›mlar›nda yer alan yaz›lar›n baz›lar› yine eski mezunlar›n yaflam›na bizim için bir pencere açarken; baz›lar› da üniversiteye yeni giren, hala okuyan ya da mezun olacak olanlar›n kendilerine bir yol çizme ve hayatlar›n› planlama endiflelerine efllik eder nitelikte. Mesela alternatif yaz programlar›, e¤itim ve e¤lence seçenekleri ile üniversite y›llar›na hareketlilik katmak ya da katanlar›n hikayelerini dinlemek isteyenlere derginin son iki say›s›nda bu imkan› sunmak istedik. Yine Robert Kolej mezunu baz› tan›nm›fl isimlerle yap›lan röportajlarla da okul sonras› nas›l farkl› yollar çizilebilece¤ini, bu yollar›n getirdikleri ve götürdüklerini, baflar›n›n gözle görülmeyen anahtarlar›n› ve e¤itim hayatlar›n›n bu yol üzerindeki etkisini sorgulad›k. Bu yaz›lar›n sat›r aralar›nda Robert Kolej 10 mezunu olman›n sa¤lad›¤› kolayl›klar kadar önümüze ç›kard›¤› engeller ya da önyarg›lara da de¤inmeye çal›flt›k. Bundan sonraki say›larda da, de¤iflen kadrolar›n öngördü¤ü do¤rultuda bu hedeflerin flekillenece¤ini ve benzeri endifle ya da beklentiler ›fl›¤›nda tüm mezunlara hitap edecek bir dergi oluflaca¤›na inan›yoruz. “Biz” derken genel UNIRC üyeleri kadar derginin oluflmas›ndan ve bas›lmas›ndan sorumlu ekibin tan›t›lmas› da, bize destek olmak ya da bu gruba kat›lmak isteyen kiflilere yard›mc› olabilir. Hala üniversiteye giden, Robert Kolej mezunu tüm üyeler gönüllü olarak bu derginin oluflmas›na katk›da bulunabilir. Y›lda iki kere ç›kmas› planlanan derginin oluflum sürecinde, bir grubun daha fazla sorumluluk almas› gerekti¤i bir gerçek. Ancak derginin üç befl kifli etraf›nda dönmek yerine genifl bir iletiflim a¤›na ihtiyac› oldu¤u düflünülürse her yafl ve çevreden mezunun deste¤ine ihtiyaç oldu¤u daha aç›k görülebilir. Yay›n kurulu olarak di¤erlerinden daha yo¤un çal›flan grup, her dergi döneminde 3 ya da 4 toplant› yaparak, üst ve alt bafll›klar› belirliyor. Kimlerin kimlerle ve hangi konularda görüflece¤ine dair ifl bölümü yap›ld›ktan sonra haberler, röportajlar ve özel dosyalar için yaz›lar haz›rlanmaya bafll›yor. Yaz›lar›n toparlanmas› ve bas›ma haz›rlanmas› aflamas›nda, derlemeden redaksiyona, dizayndan reklam bulmaya farkl› alanlarda çal›flan kifliler çabalar›n› birlefltirerek derginin oluflmas›na katk›da bulunuyor. Ancak bu süreç içinde en önemli rol, yapt›klar› ya da düflündükleriyle dergiye renk katan mezunlara düflüyor. fiimdiye kadar tan›d›klar›m›za ulaflarak çeflitlendirmeye çal›flt›¤›m›z yazar kitlesinin, artan okuyucu kitlesiyle daha da büyüyece¤ini umut ediyoruz. Derginin yay›n ekibine kat›lman›n yan› s›ra, haber göndererek ya da kiflisel bir yaz› haz›rlayarak da bu sürece kat›labilir, hatta bu sayede oluflturulmaya çal›fl›lan iletiflim zincirinin bir parças› olabilirsiniz. Dergi ile ilgili tüm soru ve katk›lar›n›z için [email protected] ’den ya da aktif oldu¤unu bildi¤iniz tan›d›klar›n›z arac›l›¤›yla bize ulaflabilirsiniz! OPEKOM PEKOM, UNIRC’nin ilk kuruluflundan beri var olan komitelerden biridir. Aç›l›m› Operasyonel Komite olan OPEKOM, UNIRC’nin organize etti¤i hemen hemen bütün aktivitelerde görev al›r. Aç›kças› OPEKOM olarak biz UNIRC kovan›n›n iflçi ar›lar› gibiyizdir. Do¤rudan yürütme kuruluna ba¤l› olan komitemiz, UNIRC ile alakal› her türlü bas›l› materyalin takibi, da¤›t›m›, acil durumlar- O Kariyer Günü haz›rl›klar›n› tamamlamak için 2 gün boyunca gece 12’lere kadar Bizim Tepe ve Robert Kolej aras›nda mekik dokuyup sabahlad›k diyebilirim. Ancak günün sonunda organizasyonumuzun ne kadar baflar›l› oldu¤unu görmemiz bütün bu yorgunlu¤a de¤di do¤rusu. UNIRC olarak senede 2 defa ç›kard›¤›m›z dergimiz UNIQUE’in sponsorluk görüflmeleri de görevlerimiz aras›nda. Bu konu için ayr›ca Serdar Kumbasar baflkanl›¤›n- da di¤er kurullara yard›mc› olmas› amac›yla kurulmufltu. Komitemiz ilk kuruldu¤u 2005 y›l›nda sadece 6 kifliden olufluyordu. Bu kadar az kifliyle zorlanmam›za ra¤men geçen sene yürütme kurulu taraf›ndan bize verilen görevlerin hepsini baflar›yla tamamlad›k. UNIRC’nin ayr›lmaz bir parças› olan komitemiz geçen sene Kariyer Gü- da bir sponsorUNIRC alt kurulumuz var ancak üyelerinin neredeyse tamam›na yak›n› OPEKOM üyelerinden olufltu¤u için bu iflin de bizim görev kapsam›m›za girdi¤ini söylemek daha do¤ru olacak san›yorum. Geçen seneki Tekne Partisi ve Aral›k ay›ndaki Yeniy›l Partisi organizasyonlar›nda tan›t›m ve bilet sat›fl›n› yapmak, Homecoming günlerinde UNIRC’nin tan›t›m›n› yap- nü, Unifuar ve parti gibi organizasyonlarda görevliydi. ‹lk görevimiz Unifuar organizasyonunun haz›rl›k aflamas›yd›. Bu organizasyonun tan›t›c› posterlerinin, el broflürlerinin bas›m› ve organizasyon tarihinden 1-2 gün öncesinde aktivitenin yer alaca¤› kolej binalar›n›n bu materyaller ile donat›lmas›n› sa¤lad›k. Organizasyon günü; girifl ç›k›fl ve düzeninin sa¤lanmas› amac›yla okulun çeflitli yerlerine yön oklar›n›n as›lmas›, yemek fifllerinin bas›m› ve da¤›t›m› gibi ifllerin hepsinden komitemiz sorumluydu. Ayr›ca organizasyon günü için komitemizden her bir arkadafl›m›za çeflitli görev da¤›l›mlar› yap›ld›. Baz›lar›m›z kat›l›mc› firmalara ve üniversite temsilcilerine aktivite boyunca yürütme kurulu üyeleri ile yard›mc› olurken, baz›lar›m›z kolejin giriflinde gelenleri karfl›lamak ve yönlen- mak amac›yla stand kurmak ve burs fonuna aktar›lmak üzere mezunlar›m›z›n kullan›m›na yönelik UNIRC ad›na bast›rd›¤›m›z takvimlerin sat›fl›n› yapmak di¤er yan görevlerimizden sadece birkaç›. Geçen seneki OPEKOM baflkanl›¤›n› yürüten Hilmi Karagöz arkadafl›m›z›n bu sene yönetim kuruluna girmesiyle baflkanl›k görevini ben devrald›m.Bir baflka OPEKOM üyesi Ozan Kirman ise 2005 y›l›ndan beri baflkan yard›mc›l›¤› görevine devam ediyor. Bu sene RC’06 mezunlar›ndan yaklafl›k 20 kiflinin daha OPEKOM’a kat›l›m› ile komitemiz oldukça geniflledi, daha dinamik bir yap›ya sahip oldu. Bu sene içerisinde Unifuar, Kariyer Günü gibi tekrar- dirmek amac›yla karfl›lama komitesinde yer ald›. Aktivite boyunca tiyatroda devam eden konferanslarda düzeni sa¤lamakla görevli arkadafllar›m›z vard›. Unifuar sonras› Mart ay›ndaki aktivitemiz olan Kari- lanacak aktivite görevlerinin d›fl›nda organizasyonunda sadece komitemizin görev alaca¤› kolejde hala e¤itimini sürdüren ö¤renci arkadafllar›m›za yönelik film gösterim günleri, karikatür yar›flmalar› gibi yeni aktivitelerimiz olacak. Komitemizin, yeni arkadafllar›m›z›n da özverili çal›fl- yer Günü’nde de benzer görevlerde yer ald›k. Unifuar’a göre çok daha kapsaml› ve büyük bir organizasyon olan malar›yla bu sene de ald›¤›m›z organizasyon görevlerinin alt›ndan baflar›yla kalkaca¤›ndan hiç flüphem yok. 11 HR y›l önce 9 kiflilik bir grup Üniversite ö¤rencisi UNIRC’nin ad›mlar›n› atarken UNIRC’nin amac›n› Robert Kolej’den mezun olmufl üniversite ö¤rencilerini bir arada tutabilmek, ba¤lar›n yok olmamas›n› hatta daha da güçlenmesini sa¤lamak fleklinde belirlemifltik. Bunu yapabilmenin de iki yolu vard›, birincisi aktivitelerimize kat›lacak mezunlara ulaflmak, ikincisi ise elini biraz daha tafl›n alt›na koyabilecek ve bizimle çal›fl›p bu komitenin devaml›l›¤›n› sa¤layacak kiflilere ulaflmak. Baflta bu ifl en yak›nlar›m›za ulaflmakla oldu. Rica minnet etraf›m›zdakileri “Arkadafllar biz UNIRC diye birfley kurduk, gelin beraber çal›flal›m hem kiflisel geliflimimizde hem de mezunlar› bir arada tutmak için çok yararl› olacak bir komite” diye kand›rd›k. Pek tabii ‘kand›rd›k’ laf›n gelifli. Böyle böyle bir buçuk senenin sonunda aktif olarak çal›flan 30 kifliye ulaflm›flt›k. 2006 senesi mezun oluyordu ve biz fark ettik ki bu seneden çok kifliyi tan›m›yoruz. Art›k kimseye “gel bizimle çal›fl” diyemeyiz. UNIRC’nin daha profesyonel, profesyonel demek do¤ru olur san›r›m, bir yap›ya ihtiyac› oldu¤unu saptad›k. Bunun üzerine 9 kiflilik yönetim kurulundan birinin insan kaynaklar› koordinatörü olmas› gerekti¤ini, bu kiflininse yeni mezunlara UNIRC’de ne flekilde yer alabileceklerini anlat›p onlar›n koordinasyonunu sa¤lamak, daha da geliflebilmek için sürekli geri bildirimlerini almak ve motivasyonlar›n› yüksek tutmakla görevli olmas› gerekti¤ine karar verdik. Böylesi ayr›nt›l› olan bir görevi hem çok sevece¤im hem de dördüncü s›n›flara nazaran daha fazla zaman›m olup ›nc›k c›nc›k u¤raflabilece¤im için ben üstlendim. Böylelikle organizasyon koordinatörlü¤ünden insan kaynaklar› koordinatörlü¤üne geçifl yapt›m. ‹lk büyük iflim 2006 senesi... 2006 senesinin video gösterimi Bizimtepe’de gerçekleflti. Öncesinde onlara UNIRC hakk›nda bir sunum yapt›m. Sunum sonras› anketlerde 40 kadar kifli UNIRC’de çal›flmak istedi¤ini belirtti. Bu say›m›z› ikiye katlamak demekti. Ne yapacakt›k bu kadar kifliyle biraz telafl olmufltuk, do¤ru. Dedik ki bu sunumun ve yeni mezun olman›n flevki, nas›l olsa dönem bafllad›¤›nda bu say› yar›ya iner. Ne yaz›k ki demeyece¤im tabii ki de say› yar›ya inmedi, sene bafl›ndan beri UNIRC’de çal›flan ’06 mezunu 35 kifli var. UNIRC’ye yeni üye olanlar OPEKOM (Operasyonel Komite)’da çal›flmaya bafll›yor. OPEKOM baz› aktiviteri tek bafl›na yapabiliyor, kendileri projelendirip kendileri koordine ediyorlar. Yani bir bak›ma kendileri yaz›yor kendileri oynuyorlar. OPEKOM’un ilk bireysel aktivitesini 2007’nin ilk döneminde görece¤iz. Bu sene bir de¤ifliklik yapt›k. Yeni gelenleri böldük ve istekleri do¤rultusunda yürütme kurulundan biriyle çal›flmak üzere atad›k. Bir onlara kendi aram›zda “Çöm” diyoruz çömezden geliyor. Bir iki sene içerisinde yürütme kuru- 3 12 lunda onlar yer alacaklar o nedenle istedikleri koordinatörlerle beraber çal›flmak onlar› iflin içersinde daha aktif yol almalar›n› sa¤l›yor. Yenilerin yerlefltirilmesini düzenledik böylelikle bitti kurtuldum diye birfley yok tabii, eski çal›flanlar›m›z da var. Onlar›n biraz da fark› olmal› pek tabii. Bu nedenle onlar daha çok sorumlu tad›ndalar. fiu anda UNIRC komitesi alt›nda çal›flan 70 mezun var. Halkla iliflkiler, dergi yaz› iflleri, dergi sponsorluk, sosyal sorumluluk projesi, operasyonel komite olmak üzere befl adet alt komite var ve onlar›n çal›flmalar›n› motive etmek insan kaynaklar›n›n sorumlulu¤u. Benimle beraber çal›flan bir çömüm var, Elif O¤uz RC’06. ‹nsan kaynaklar› olarak düzenli olarak ayda bir toplant› haz›rl›yoruz. Ayl›k toplant›lar, genel kurul, tüm UNIRC çal›flanlar›n› bir araya getiren en önemli toplant›, bu nedenle kat›l›m çok önemli. Kat›l›m› artt›rmak ve biraz daha cazip hale getirmek amac›yla toplant› öncesine ve sonralar›na aktiviteler koymaya karar verdik. ‹lk aktivitemiz Starbucks’la kahve sohbeti oldu. 17 Aral›k Pazar günkü genel kurul öncesinde Starbucks bir saatli¤ine bizimle oldu ve güzel kahveleri ve lezzetli yiyecekleri eflli¤inde bizlere kahve egitimi verdi. Bundan sonraki genel kurullarda bu e¤itimin ikincisi ve flarap e¤itimi yapmay› planl›yoruz. Çömlerim çok güzel bir çizelge haz›rlad›lar, çal›flan herkesin resimleri olan kimin hangi komitede çal›flt›¤›n› gösteren. Bu sayede düzenli olarak UNIRC çal›flanlar›n›n kat›l›mlar›n› takip edebiliyor, bu sayede onlara kendileriyle uyumlu görevler atayabiliyoruz. HR alt komitesi çok yeni ama çok iyi çal›flt›¤›na inan›yorum. Bu komiteyi devretmeden önce herfleyi düzene oturtturmak istiyorum. Benden sonra gelenler pek tabii büyüyen UNIRC karfl›s›nda kendi kifliliklerine daha uygun de¤iflimlerde yapabilirler ama benim amac›m ana sistemi yaratmak. Aktif çal›flan kifliler gönüllü bir ifl yap›yorlar, onlar›n yard›m› olmadan böyle bir komite ayakta duramaz o nedenle onlar›n da yaparken mutlu olaca¤› bir ortam haz›rlamak en büyük amac›m›z. PR NIRC Halkla ‹liflkiler Komitesi'nin bafll›ca görevi UNIRC ile Robert Kolej mezunlar› aras›ndaki iletiflimi sa¤lamakt›r. Ayr›ca yap›lan aktivitelerin tan›t›m›n› ve sonuçlar›n› Robert Kolej camias›na ve medyaya bildirmekle sorumludur. Halen Robert Kolej ö¤rencilerine derne¤imizi tan›tmak ve mezunlar›m›zla etkileflim içinde olmalar›n› sa¤lamak da bu komitenin görevleri aras›ndad›r. Son olarak bas›l› materyallerin sorumlulu¤u bu komitenin üzerindedir. Daha önce Halkla ‹liflkiler Komitesi, daha çok bas›n bültenleri ve di¤er yaz›l› metinleri haz›rlamakla sorumluydu. Kurulum aflamas›n› tamamlayan UNIRC'nin geliflimiyle beraber Halkla ‹liflkiler Komitesi'nin de görevleri ve icraatlar› artm›flt›r. Bu seneki ilk icraat Homecoming'de kurulan standda takvim sat›fl› yap›lmas› idi. Robert Kolej mezunu üniversiteli gençlerin kat›ld›¤› 800 kiflilik bir parti organize edildi. Robert Kolej ö¤rencilerine yönelik K›sa Film Yar›flmas›, Karikatür Yar›flmas› ve Sinema Günleri gibi organizasyonlar›n projeleri de tamamland›. fiubat ay›yla beraber bu projeler hayata geçirilecek. Bahar Partisi ve Yaz Partisi en son yap›lan partiyi aratmayacak güzellikte olacak. Rutin görevler olan yaz›l› metinler ola¤an bir flekilde yap›lmakta ve yap›lmaya devam edilecek. U Bu komitede 6 kifli çal›fl›yor. Halkla ‹liflkiler Komitesi Koordinatörlü¤ü'nü 2006 y›l›nda beri ben (Hilmi Karagöz) yap›yorum. Yard›mc›l›¤›m› ise 2006 mezunu arkadafl›m›z Atakan Mete yapmakta. Medyayla iliflkileri, 2005 mezunu arkadafl›m›z Birce Bora üstlenmifl durumda. Robert Kolej ö¤rencilerine yönelik projelerden sorumlu arkadafl›m›z 2005 mezunu Uygar Tuna, ona bu konuda yard›mc› olan arkadafl›m›z da 2006 mezunu C. Tolga Tezel. Yaz›l› metinlerden sorumlu arkadafl›m›z da Ozan Kirman olmakla beraber, bu arkadafl›m›z ayn› zamanda OPEKOM’un Baflkan Yard›mc›l›¤›'n› üstlenmifl durumda. Halkla ‹liflkiler Komitesi'nin projeleri çok daha kapsaml› ve profesyonelce devam edecek. Bizi bekleyin... UNIRC Aktiviteler UNIRC Roxy’yi sallad›! UNIRC’nin düzenledi¤i Yeni Y›l Partisi, 21 Aral›k’ta Roxy’de rekor say›labilecek bir kat›l›mla gerçekleflti. Kat›l›mc›lar›n 800’ü aflt›¤› partide, çeflitli üniversitelerin ö¤rencileri ve RC mezunlar› sabaha kadar e¤lendiler. Peki bundan sonraki parti ne zaman? 2 1 Aral›k Perflembe akflam›, UNIRC ve ROXY'nin ortak olarak düzenledi¤i erken y›lbafl› partisinde, kat›l›m›n da fazla olmas›ndan dolay› e¤len- cenin dozu oldukça yüksekti. Bu geceki kat›l›m Roxy'nin flu ana kadar hafta içi hiç ulaflamad›¤› bir rakamdayd›. Kay›tlara göre toplam 811 kiflinin kat›ld›¤› partide Robert mezunlar›n›n yan› s›ra, özellikle Sabanc› ve Koç Üniversiteleri gibi üniversitelerden de ö¤renciler vard›. ‹flin sevindirici yönlerinden biri de 97 ve 98 mezunlar›ndan bile kat›l›m›n olmas›yd›. Böylece yeni mezunlar ve eski mezunlar böylesine coflkulu bir ortamda kaynaflma imkan› buldu. Bu basar› sayesinde UNIRC, hem burs fonuna oldukça yüksek bir miktarda para aktarm›fl hem de derne¤imizin prestijini oldukça yükseltmifl oldu. Ayr›ca, UNIRC olarak özgüvenimizin artmas› bize bunun gibi partileri devam ettirme cesaretini verdi. Yani daha flimdiden “Bir sonraki parti nerede, ne zaman?” diye soran arkadafllara duyurulur: Farkl› mekanlarda farkl› konseptlerde bu ve benzeri partilerin devam› gelecek. Baharda ve yazda olacak olan yeni partilerin planlar›n› flimdiden yapmaya bafllad›k bile. Bunu yan› s›ra Roxy ile yapt›¤›m›z anlaflmaya göre, her y›l Aral›k ay›n›n 3. perflembesi bu mekanda bu partiyi geleneksellefltirmeyi düflünüyoruz. O gece yaflananlara gelecek olursak; baz› kifliler kalabal›ktan çok rahats›z olup geceyi erken bitirdiler. Ama bu kiflilerin say›s› 50’yi bulmad›. Geri kalan herkes 14 saat 2.00 ve 3.30’da kalkan servislere kadar e¤lenmeyi seçtiler. Gece, sabaha karfl› 04.30’da sona erdi. Kap›lar›ysa yo¤un talepten dolay› saat 01.30’da kapatmak zorunda kald›k, yeni girifl alamad›k. ‹çeride eski dostluklar arkadafll›klar›n pekiflmesinin yan› s›ra, lise hayat› boyunca pek kaynaflma flans› bulamayan insanlar da bu partide gönüllerince e¤lenip kaynaflt›lar. Müzikler Roxy'nin cuma ve cumartesi konseptlerinin kar›fl›m› fleklinde herkese hitap eder flekilde ayarlanm›flt›. “Partiyi nas›l buldunuz?” diye sordu¤umuz arkadafllar›n hemen hemen hepsinden 'Bir dahaki ne zamana?' veya ' Ç›lg›nlar gibi e¤lendik, süpersiniz!' gibi tepkiler ald›k. Bu da bizleri çok mutlu etti. Sonuç olarak hem çok e¤lendik, hem çok cesaretlendik hem de derne¤e yapt›¤›m›z katk›yla gö¤sümüz kabard›. Bunun gibi partilerin sonu gelmeyecek, e¤lenmeye devam edece¤iz. UNIRC Yaza Merhaba Partisi Kim demifl ki akademik aktiviteler yapmaya al›fl›k bir topluluk teknede dansöz oynatamaz diye? Kim demifl 4.0 ortalamas› olan bir UNIRC üyesi dj kabinine geçip mikrofonu eline alamaz diye? Kim demifl bo¤az›n mükemmel manzaras›na karfl› davul zurna eflli¤inde flampanya patlat›lmaz diye? NIRC olarak 2006’n›n mükemmel bir Haziran akflam›nda, Robert Kolej Arnavutköy kap›s›ndan kalkan teknemizde 300’e yak›n arkadafl›m›z ile birlikte e¤lencenin doru¤una ç›kt›k. Bir taraftan dans ettik, bir taraftan dj’in setine el at›p en sevdi¤imiz flark›lar› birbirimize hediye ettik, bir taraftan bo¤az›n manzaras›nda kendimizi kaybettik, bir taraftan da teknemizde bizi yaln›z b›rakmayan Mio Cafe’nin wafflelar›n› mideye indirdik. Bir taraftan tekne sponsorlar›m›z Doluca fiaraplar› ve Efes Biralar›’n›n görevli arkadafllar›na çal›flmalar›nda efllik ettik, bir taraftan Adem Kaptan ile rak›lar›m›z› yudumlad›k. Hep beraber önce gecemize renk katan dansözü U izledik, sonra da derinlerde saklad›¤›m›z dansöz kifliliklerimizi ortaya ç›kar›p k›vrak danslarla herkesi hayrete düflürdük. Gece bitti¤inde farkl› senelerden Robertli arkadafllar›m›z›n ve onlar›n davetlilerin yüzlerindeki gülümseme, bütün yorgunlu¤umuzu üzerimizden atmaya yetti. Günler sonra bile tekne için haz›rlad›¤›m›z kokteyllerin tariflerini hala soranlar vard›. Birkez daha mezunlar› birbirine ba¤layan, an›lar› tazeleyen, yeni arkadafll›klara kap› aralayan bir yaza merhaba partisi düzenlemifl olman›n mutlulu¤unu içimizde hissettik. Daha nice beraber yaza merhabalar dile¤iyle... Murat Güneysu RC’04 Starbucks’ta Kahve E¤itimi ‹flte UNIRC olarak yapt›¤›m›z ayl›k toplant›lar› daha e¤lenceli bir hale getirmek için o günlerde karar verdi¤imiz çeflitli aktivitelerden biri; Starbucks taraf›ndan gerceklefltirilen Kahve e¤itimindeydik... ir fleye gönüllü olmak zordur her zaman. Hele ki bir de ö¤renciyseniz. Haftasonlar› s›navlara çal›flmak, ödevleri yetifltirmek ve tabii ki dinlenmek ve e¤lenmek için tek zaman. Tüm bu gerçeklerle karfl› karfl›ya iken o gün bir de ayl›k UNIRC genel kurulun varsa? ‹flte UNIRC olarak tüm bunlar› göz önünde bulundurduk ve Pazar günü yapt›¤›m›z ayl›k toplant›lar› daha e¤lenceli bir hale getirmek için o günlerde çeflitli aktiviteler yapmaya karar verdik. Bunlardan ilki Starbucks taraf›ndan gerceklefltirilen Kahve e¤itimiydi. Bizimtepe’nin orta kat›na bir kafe düzeni kuruldu. Starbucks çeflitli kahve, kurabiye ve pastalar›ndan getirdi ve 4 Starbucks batistas› taraf›ndan 40 UNIRC üyesine bir buçuk saatlik bir kahve e¤itimi verildi. Bu e¤itimde kahve nas›l tad›l›r, nas›l içilir, hangi kahveye hangi yiyecek efllik etmeli gibi pratik konulara de¤inildi. Böylece bol bol yiyip içti¤imiz bu e¤itimde yararl› bilgiler de ö¤renmifl B 16 olduk. Bu e¤itim hem UNIRC ailesi olarak iyi vakit geçirmemize hem de toplant›ya yeni gönüllülerin kat›lmas›na yard›mc› oldu. ‹LAN Röportaj Tamer Aslan RC'06 Ceren Sar››fl›k RC’06 “‹tiraf ediyorum... Benim öyle bir maddeden haberim yoktu!” Ö¤retmenlik yapmaya nas›l karar verdiniz? Çok klasik ama çok önemli bir soru. Çok düflündü¤üm bir fley de¤ildi asl›nda, ben gazeteci olmak istiyordum. Eskiden hikaye ve fliir yazard›m, gazetecili¤i seviyordum yazma anlam›nda. Ama daha sonra ö¤retmenlik s›navlar›na girdim, kazand›¤›m haberi geldi, o dönemlerde hem yaz›l› hem sözlü oluyordu. Bir fiziksel görüntüye bak›l›yordu, bir de mülakat denilen bir durum vard›, konuflma flekline bak›l›yordu. Öyle bir sözlüden de geçtim ondan sonra da ö¤retmen oldum. ‹yi ki de olmuflum diyorum. Edebiyata kendiniz mi karar verdiniz? Aç›kças› benim lise y›llar›mdan beri en iyi derslerimdi. Fen dersleriyle aram kötü de¤ildi ama çok iyi de de¤ildi. Yani iyiydi edebiyat kompozisyonum, o yüzden edebiyat› seçtim. Asl›nda tarihi de çok severdim, tarih bir kültürdür yani. Babam subay oldu¤u için bizim evde tarih kitaplar› oldu¤undan Osmanl› tarihini, yak›n 18 E¤itim hayat›nda 40, Kolej’de ise 20 y›l› deviren ve bu sene sonunda emekliye ayr›lacak olan hocam›z Nuray Çilo¤lu ile ilk ö¤rencilerinden Kolej’deki unutamad›¤› an›lar›na, renkli panolardan ç›kartmalara kadar uzanan hofl bir sohbet... ça¤ tarihini çok severim. Elimde daima tarihi veya benzeri bir çok tarih dergileri vard›r. Asl›nda tarih ö¤retmenli¤i de yapt›m, çünkü tarihten de sertifikam var. Eski okulumda ink›lap tarihi ve bir iki sen Osmanl› tarihine girdim. Evet, bu da benim bilinmeyen bir taraf›m, o tarih defterleri hala durur. Ama hep flematik ifllerdim ezber olmas›n diye. Peki Robert’e ne zaman geldiniz, geldi¤inizde kaç›nc› y›l›n›zd›? Ben ilk Akçakoca lisesinde bafllad›m ö¤retmenli¤e. Ben lise mezunuyum, sonra ö¤retmen okulunu bitirdim. Mecburi hizmetim yoktu ama bir b grubunda ö¤retmenlik yapma fikri bana iyi gelmiflti. 3 y›l bir b bölgesinde çal›flt›¤›m için Akçakoca gibi bir sahil kasabas›nda zorland›m asl›nda. Tabii ailemden ilk kez ayr›l›yorum, subay k›z›y›m, pek sivil halkla temas›m yok asl›nda. Ama benim gibi genç 4-5 tane ö¤retmen vard› orda. Onlarla kaynaflt›k, benim hayat›m›n çok önemli bir dönemidir Akçakoca, çünkü ben bir çok fleyi orda tatt›m. ‹lk ö¤rencilerimi, ilk ayr›l›¤›, ilk yaln›zl›¤›… Oraya yerlefltikten sonra pazartesi okula gittim, tayin belgemle birlikte, öyle bafllad›m, biraz da a¤layarak gittim ailemden ayr›l›yorum diye ama 3 sene sonra da a¤layarak döndüm. Yani hem giderim, hem a¤lar›m hesab›. Orada idarecilik yapt›m, bafl muavinlik yapt›m, staj›m orda kalkt›. Benim 17-18 yafl›nda ö¤rencilerim vard› ve Orta 3’te askerlik tecili yap›yordum. Yani ö¤retmenlikle birlikte idare ifllerini de orada ö¤rendim. 3 y›l› orada tamamlad›ktan sonra, tayin hakk›m ç›kt›, ben de tayin hakk›m› kuland›m, hiçbir mazeretim yokken ‹stanbul yazd›m, fakat enteresand›r bir gün postalar geldi, tayinimiz ç›km›fl! Buradan da Atatürk K›z Lisesine tayin olmuflum, neresi oldu¤unu bilmiyorum. Tayinim ç›kt›ktan sonra beni yerinize birilerini yetifltirin diye hemen göndermediler. Yeni okuldan sürekli bana telgraf çekiyorlar, flu kadar dersiniz bofl geçiyor, lütfen dersinizin bafl›na dönün, ben ancak kas›mda geldim. Akçakoca’dan bir duygu seliyle ayr›ld›m. Biz halkla çok kaynaflm›flt›k, bize çok de¤er veriyorlard›, bir al›flverifle gidiyorsunuz baflka itibar görüyorsunuz, sinemaya zaten tek bafl›m›za gitmezdik, çünkü oras› bir Karadeniz kasabas›, b›çk›n delikanl›lar vard›, böyle minibüsle yan›m›zdan geçip silah atarlard›, tabii sayg›lar› filan tam ama, mesela biz hiçbir zaman orda denize girmedik kasaban›n içindeki plajda. Yani biz de o yörenin flartlar›na göre yafl›yorduk, ama Allah’a flükür, çok mutlu bir flekilde ayr›ld›k oradan. Ben buraya tayin olduktan sonra bir gün bafl muavin idareye geldi “ho- cam iki senedir dinmedi bu Akçakoca’dan gelen kartlar” dedi. ‹nan›lmaz biçimde akard› kartlar masan›n üzerine, o baflka bir duygu onu hiçbir yerde yaflamak mümkün de¤il. Onlar iyi Türkçe konuflamazlard›, iyi yazamazlard›, ço¤u kan daval›yd›, silah tafl›rlard› ama büyük sayg› gösterirlerdi, biz de onlara iyi yaklafl›rd›k. Atatürk K›z Lisesi ise me¤erse bir Amerikan deneme okuluymufl. Ben böyle bir okula geldim iflte 27-28 yafl›nda, neye u¤rad›¤›m› flafl›rd›m. Herkes beni torpille geldi zannetti. Annemler Erenköy’de oturdu¤u için Erenköy K›z Lisesi, Kandilli K›z Lisesi, Çaml›ca K›z Lisesi yazm›flt›m. O sene burada çok emekli olan olmufl, çok büyük bir boflluk olmufl, ‹stanbul’da ö¤retmen a盤› ç›km›fl. Ben de 2 sene sonra ‹stanbul’a geldim. Ama o okulda kabul gördüm, ve 18 y›l çal›flt›m, toplam 21 y›l›m, emekli olduktan sonra da Robert’e geldim. Bu 41. y›l›m ve 3. okulum. Robert’e ilk geldi¤iniz günü hat›rl›yor musunuz? Ö¤retmenlik iflini çok sevdi¤im için benim okuldan ayr›lma niyetim yoktu. Co¤rafya hocas› Fethiye Dilgen okula s›nav gözcüsü olarak gitmifl, Mehmet Çamo¤lu okuldan ayr›lan var m› demifl, o da beni söylemifl ayr›l›yor ama çal›flmayacak eflinin ifline yard›m edecek diye. Buna ra¤men Mehmet Çamo¤lu müdürü ar›yor, müdür de söylemiyor çünkü benim ayr›lmam› istemiyor. Haziranda b›rakacakt›m, müdür dedi ki eylülde s›navlar var onlar› bitir bari. ‹yi dedim, okul bafllad›, sonra dedi ki okul bafllad› sömestrde b›rak›rs›n, sonra sömestrde okulu yar›m m› b›rakacaks›n dedi beni öyle hazirana kadar oyalad›. Haziranda “Nuray ben sana bir günah ç›karay›m, Mehmet Çamo¤lu seni çok istedi” onu da idare etmifl, beni de idare etmifl, ama art›k buluflturaca¤›m sizi, seni çok istiyor oraya diye, ben çok flafl›rd›m. Ben orda kalabildi¤im kadar çal›fl›rd›m ama böyle bir durum yaflan›nca dilekçemi verdim, Mehmet Çamo¤lu’yla görüflmeye geldim. O benim bütün flartlar›m› kabul etti. Sonra ilk gün giyinip süslendik, gittik, Maze’de aç›l›fl töreni var, ama hep ‹ngilizce konufltular. Yani ben kolej me19 zunu oldu¤um halde, ‹ngilizcem tabii ki kullanmaya kullanmaya durmufl durumdayd›. “Ya ben nereye geldim herkes ‹ngilizce konufluyor, komplekse girdim, ya ben flu Mehmet Çamo¤lu’ya niye hay›r demedim ki?” diye düflündüm. ‹lk intiba öleydi. Ondan sonra kalkt›m, Bingham’da derslere girmeye bafllad›m. Orada ofiste Nursel Gökbulut, Adil ‹zci, Mehmet Uysal, Nuran Demircio¤lu vard›. ‹lk zamanlar ben de s›navl› iyi bir okuldan geldi¤im için çok fazla da zorluk acemilik çekmedim aç›kças›, sadece tempo çok h›zl›. Ama çok gayret ettim bir aksama olmas›n diye. ‹flte öyle 87 y›l›nda bafllad›k orada. Robert Kolej’e geldi¤inizde ö¤rencilerinizi nas›l buldunuz? Eski ö¤rencilerime nazaran daha h›rsl› buldum. Bir gün, hiç unutmuyorum, s›navlar› da¤›tt›m, s›n›fta ikiüç ö¤renci yoktu. S›n›fta bulunan birkaç ö¤renci bana dedi ki: “Hocam, onlara söylemeyin s›nav sonuçlar›n›, çünkü onlar bugün gelmedi matematik çal›fl›yorlar.” Buna çok flafl›rm›flt›m, okula gelmeyenlere çok k›zm›fllard›, çünkü onlar daha çok çal›fl›p daha iyi notlar alacaklard› belki. Hiç de¤ilse s›nav notlar›n› ö¤renmeyip böyle bir fleyden mahrumiyet yaflas›nlar, cezaland›r›ls›nlar istediler. Sonradan, rekabet anlam›nda bunun çok daha fazlalar›n› gördüm, çünkü çok çal›flarak girmifllerdi bu okula. Robert Kolej’de çok güzel günlerim geçti. Bingham günleri çok güzeldi. Orada biz özgürdük, çocuklar› al›p Plato’ya götürürdük. Arada s›rada hofl partilerimiz olurdu, farkl›yd›. Gould binas›na geçinceye kadar ortaokul binas› Bingham binas›yd›. Biz orada hem iç içeydik, hep bir aradayd›k. Büyük binaya geçince sanki biraz da¤›ld›k, sanki oradaki büyü kayboldu gibi geldi. 20 Robert Kolej’de unutamad›¤›n›z, en çok k›zd›¤›n›z, flafl›rd›¤›n›z, sevindi¤iniz bir an›n›z var m›? Ders s›ras›nda birden kap› çal›nd›. Dört-befl ö¤renci bir anda içeri girip “Do¤um gününüz kutlu olsun” diyerek, koro halinde geldiler. Pasta gibi bir fley alm›fllar. Üzerine okuldaki yang›n sensörleri nedeniyle mum yakamad›klar› için rulokat dikmifllerdi üstüne. Bahçeden otlar, çiçekler toplam›fllar. Çok flafl›rd›m. “Hocam, do¤um gününüz kutlu olsun” dediler. ‹lk tepkim “Siz nereden biliyorsunuz, nas›l ö¤rendiniz?” oldu. Geldiler, öptüler do¤um günümü kutlad›lar. Çok duyguland›m, hele son senemde böyle bir olay oldu¤u için çok flafl›rd›m ve sevindim. Daha sonra onlara nerden ö¤rendiklerini sordum “kufllar söyledi” dediler baflka bir fley söylemediler. Hala bilmiyorum nereden ö¤rendiklerini, çünkü ben ö¤rencilerime yafl günü ya da baflka bir özel günümü hiç söylemem, bunlar› konu etmem. Benim prensiplerime ayk›r›d›r. Bunlar›n d›fl›nda ö¤rencilerimle yaflad›¤›m komik anlar›m da var tabii. Ö¤rencilerimden biri “Ö¤retmenler gününde ne yapt›n›z?” diye sordu. “Beni k›rk y›l önceki ilk ö¤rencim arad›” deyince ani bir hareketle parmak kald›r›p, “Hocam k›rk y›ld›r telefonunuz de¤iflmedi mi?” diye sordu. Asl›nda bütün bunlar› kaleme almak laz›md› zaman›nda. Biraz da çiçeklerden böceklerden bahsedelim. Ö¤rencilerin defterlerine çiçek, böcek resimleri koymalar›n› istiyordunuz, erkek ö¤rencilerin defterlerinde ç›kartmalar vard›. Bu konuda benim ad›m ç›kt›. Belki ö¤rencileri biraz teflvik etmiflimdir ama ç›kartma konusunda de¤il. Ben hiçbir ö¤renciye defterine ç›kartma yap›flt›rmas›n› söyleyemem. Ben düzenli defter isterim, esteti¤e düflkünümdür. Her yerde esteti¤i sa¤lama iflini bana verirler. K›rk y›l önce de Akçakoca’da odada ifl bölümü yaparken dediler ki, “odan›n düzenlenmesini sen yap.” K›rk y›l sonra da bir sempozyumda bir düzenlenme ifli oldu¤unda bölüm baflkan›m sahne düzenlemesini bana vermifl. Bu benim yap›mda olan bir fley. Ö¤rencilerime düzgün defter tutmalar›n› söylüyordum. Defterde boflluklar olmayacak, yaz› muntazam olacak, ka¤›d›n kenarlar› k›vr›lmayacak, tükenmez kalem kullan›lmayacak, ama renkli kurflun kalemler, boyalar kullan›labilir, fakat renkli tükenmez de olmayacak, çünkü tükenmez da¤›l›p bozuyor defteri. Çocuklar bu serbestlikle defterlerini istedi¤i gibi kullanmaya bafllad›. ‹lkokuldan gelen çocuklar ç›kartmalara heves ettiler. Resmi güzel olan resim yap›yordu. Mesela bir ö¤rencim vard›, at kafalar› çiziyordu defterine. Ben bir gün ona “Neden at kafalar› çiziyorsun?” demedim. Ben onun resminin güzel oldu¤unu o defterden ö¤rendim ve daha sonra, tören koordinatörlü¤ünü yapt›¤›m iki y›lda tören program›n›n kapaklar›n› çizdirmeye bafllad›m. Ö¤rencileri serbest b›rak›yordum, fakat bir sonraki seneye örnek göstermek için bir önceki senenin defterini gösteriyorum. “Kal›nl›¤› böyle olacak, sayfalar böyle numaralanacak, boflluklar olmayacak” diyorum. Çocuklar örnek defterlerde ç›kartmalar gördüklerinde onlar da kendi defterlerine yap›flt›r›yorlar. Bu böyle babadan o¤ula geçer gibi geçti. Çocuklar yaz›lara de¤il üstlerindeki ç›kartmalara bakm›fllar me¤erse. Sonra veliler gelip bana teflekkür ediyor; “Hocam, çocu¤um hayat›nda ilk defa güzel bir defter tuttu, ilk defa Türkçe defterini sevdi, hayat›nda defter tutmayan ö¤renci.” Bu konuda çok geri bildirim ald›m ve hiç taviz vermedim; fakat bu seneki defterleri gelin görün, hepsi ç›kartma dolu. Ö¤rencilerden birine dedim ki “O¤lum, bu kadar yap›flt›rma, imza atam›yorum, alt› kal›nl›k yap›yor. Sonra yaz›k bu ç›kartmalar bu kadar para. Onun yerine kendin çizsen ya!”. Ben itiraf ediyorum o defterlerde görene kadar benim öyle bir maddeden haberim yoktu. Bizim zaman›m›zda öyle fleyler yoktu. Benim çocu¤um da olmad›¤› için okuldaki ö¤rencilerimden gördüm ç›kartmalar›, eski okulumda da yoktu. Sonra böyle ç›k›yor ad›m. Hofllan›yorum diye panolara bile ç›kartma yap›flt›r›yorlar. Robert denince akl›n›za ilk gelen fley nedir, ilerde ne gelecek? Benim k›rk y›ll›k ö¤retmenlik hayat›m›n çok önemli bir dönemi gelecek akl›ma. Gerçekten ö¤renciye de ö¤retmene de de¤er vermek ad›na çok özel fleyler yaflad›m, baflar›lar›m›n takdir edildi¤ini gördüm. Koskoca bir dosya teflekkür belgem var. Geldi¤imiz okulda “Aferin” bu kadar bol de¤ildi. Robert’te her çal›flman›z›n karfl›l›¤›nda bir teflekkür mektubu al›rs›n›z. Bu okul bize çok imkan sundu. Ben de çal›flmalar›m›n bu kadar ilerlemesini bana sunulan bu imkanlara borçluyum. Odam›z, masam›z, bilgisayar›m›z, dolab›m›z... Hiçbir iste¤imizi geri çevirmediler. Bu da bu okulda, benim eski okuluma göre flevkimi daha çok art›rd›. Emekli olup gelmeme ra¤men sanki s›f›rdan bafllam›fl gibiydim. Benim geldi¤im okul da zor bir okuldu, fakat burada baflka bir flevkle, heyecanla ve gayretle emeklilikten sonra sanki yeni bir döneme bafllam›fl gibi çal›flt›m. Ö¤rencileri çok sevdim, buradaki çal›flma hayat›, temposu zaman zaman bizi zorlasa da... Bu okulda bofl gün yok, devlet okulunda vard›r. Kurumsal olarak kendimi çok güvende hissetti¤im bir okuldu. Devlette de güvendesiniz ama bir özel okulda ayn› güvende hissetmeniz çok önemli. Ben çok zorlanmad›m, çünkü çal›flmay› çok seviyorum. Mükemmeliyetçi bir insan olmam›n bana çok zarar› olsa da çal›flmay› çok sevdi¤im için bana sunulan bu imkanlarla cofltum ben, bazen de abartt›m hatta. Çocuklara da bu imkanlar, bu kaynaklar sunulunca... fiimdi bir de diz üstü bilgisayar verdiler. Art›k sunumlar yap›yoruz “powerpoint”te. 21 22 Yeni gelen teknoloji hakk›nda ne düflünüyorsunuz? Ö¤rencilerinize söylemek istedi¤iniz bir fleyler var m›? Mükemmel. Art›k her s›n›fa projeksiyon makinesi koydular. Bir de okul bana bir imkan sundu. Afla¤› yukar› dört senedir benim özel bir s›n›f›m var. Küçücük bir ofisi ‹zzet Dodurgal› ve Milli Güvenlik dersi hocalar›yla paylafl›yorum. Ben ö¤renciye nerede çok iyi imkan sunabileceksem orada yaflar›m. Ben dört ya da befl y›ld›r afla¤›da yafl›yorum. Hayat›mdan da çok memnunum. Belki arkadafllar›m› daha az görüyorum, telefonlafl›yorum. Benim çok kayna¤›m oldu¤u için orada çelik dolaplar›m var. Ofise kütüphane istedim, hemen getirip kurdular. Bana bu imkanlar› veren insanlar için ben neden gecemi gündüzüme katmayay›m, neden 5’lere, 6’lara kadar çal›flmayay›m? Ben ö¤rencilerim bir fley sorduklar›nda hemen aç›p kaynak gösterebiliyorum. E¤er kendi s›n›f›m olmasa bunlar› yapamazd›m. Okuluma yak›n diye Bebek’te kirada oturuyorum. Hayat›m boyunca hep okuluma yak›n yerlerde oturdum, zaman›nda gidip gelebileyim, yollarda zaman harcamayay›m diye. Hani derler ya “Kendini mesle¤ine adam›fl” diye... Ben onlardan›m, böyle geldim, böyle gidiyorum. Ben ö¤rencilerimle aram›z›n iyi oldu¤unu düflünüyorum. Zaten yorumlardan da görünüyor bu. “Sanki bizden biri” demifl bir ö¤renciniz. Bir ortaokul ö¤rencisinin benim için bu cümleyi kurmas› beni çok mutlu ediyor. Onlarla aram›zda çok büyük yafl fark› var. ‹lk ö¤retmenli¤imde yafl fark›m›z küçüktü, ama giderek aç›ld›. Ben lise son s›n›f ö¤rencilerinin derslerine de girdim, orta birinci s›n›f ö¤rencilerinin derslerine de. Bu ikisinin aras›ndaki dengeyi tutmak çok önemli. Büyüklere nas›l hitap edeceksiniz, küçüklere nas›l hitap edeceksiniz? Ben burada yirmi y›l çal›flt›m. Robert de, eski okulum da benim için çok önemli. Ben eski okuluma gedi¤imde üç y›ll›k ö¤retmendim, bekard›m. Oradayken niflanland›m, evlendim, ö¤retmenli¤in çok büyük bir bölümünü orada ö¤rendim ve ben oradan emekli oldum. O nedenle benim eski okulumla da aramda çok önemli ve özel bir duygu ba¤› vard›r. Akçakoca, ilk ö¤rencilerim, onlar›n yeri ayr›. Robert benim son dönemim. Oradaki çal›flma flevkim, heyecan›m, ö¤rencilerin kalitesi, zeki, baflar›l› ö¤renciler... Ben ö¤retirken de ö¤rencilerimden ö¤rendim k›rk y›l boyunca. Kendimi gelifltirme yolunda ö¤rencilerimin bana her anlamda katt›klar› çok fley vard›r. Gençlerle bir arada olmak çok güzel. Bundan sonraki hayat›n›z nas›l olacak? Çok duygusal›m o yönde, çünkü ben gözümü açt›m yedi yafl›nda okuldayd›m ve hala okullarday›m. Bundan sonraki hayat›m benim için çok önemli, çünkü baflka hiçbir fley bilmiyorum. Bu y›ldan sonra ne yapar›m, nas›l yaflar›m... Ben gazeteleri keserim, birçok arflivim vard›r. Kesti¤im fleyleri s›n›fa getirir okurum. fiimdi gazete okurken kesti¤imi okuyaca¤›m kimse yok, kessem kime okuyaca¤›m? Bir sinemaya, tiyatroya gitti¤imde bunu ö¤rencilerimle paylaflamayaca¤›m. Bunlar› yapamayacak olmak beni nas›l etkileyecek bilmiyorum. Ben sizlere de böyle uzun çal›flma y›llar› diliyorum, baflar›yla. (gözleri doluyor) Gözyafllar› olacakt› biliyordum. (gülüyor) ‹LAN Kültür-Sanat Cem Öztüfekçi RC’03 KOLEJ’DE BAfiLAYAN YOLCULUK “Ben bireyin yaln›zl›¤›na inanan bir insan›m. Yaln›z olan insan›n kendisiyle hesaplaflmas› kaç›n›lmazd›r. Sinema yapabilmek için gösterilmesi gereken direncin kayna¤› da, bu yaln›zl›kla bafl edebilme çabas›d›r.” Ömer Kavur urt içi ve yurt d›fl›nda Türkiye’nin en önemli yönetmenlerinden biri olarak kabul edilen rahmetli Ömer Kavur’dan ve onun sinemas›ndan bahsetmek istiyorum size. Asl›nda bahsetmek istedi¤im çok fley var ama yerim k›s›tl›. Arkadafl›m Ça¤lar Urcan benden bir yaz› istedi¤inden beri, yaklafl›k iki haftay› aflk›n süredir sinema ve Robert Kolej iliflkisi hakk›nda düflünüyorum, ama özellikle Ömer Kavur’u düflünüyordum. Bu iki haftal›k beyin f›rt›nas› sonras› yaz›ya bafllad›m ve siz yaz›n›n ilk halini okuyacaks›n›z, baflka versiyonu olmayacak, çünkü bu Robert Kolej ve Ömer Kavur hakk›nda bir yaz› ve her ikisi de benim için çok duygusal konular, bu yaz› da bir düflünce yaz›s› de¤il bir duygu yaz›s› olacak umar›m ve kesinlikle çok da¤›n›k bir yaz› olacak. Arada bir imkan bulabilirsem kendimden de bahsedece¤im. Ömer Kavur, Robert Kolej’de ortaokuldan Lise 2’ye kadar okuyor ama biyoloji dersini bir türlü veremiyor. Biyoloji dersi zaten genellikle derslere ilgisiz, sanatla ilgili ve “grunge” tayfan›n hep kald›¤› ya da zorland›- Y 24 ¤› bir ders. Kendi ad›ma söylemem gerekirse çok zorlanarak, finalde 50 puan alarak son anda kurtulmufltum biyolojiden kalmaktan. Bu ortak yönümüz bile çok hofluma gidiyor Kavur’la. Lise sonda ise Kabatafl Lisesi’ne geçerek liseyi bitirebiliyor Ömer Kavur. Sinemas›nda yaln›zl›k, iletiflimsizlik, yabanc›laflma, aray›fl, s›k›flm›fll›k, taflra ve yolculuk temalar›n› ifller Kavur durmadan. Onun hayat› da, hepimizin hayat› da bir yolculuktur zaten, mutluluk var›lacak bir istasyon de¤il, bir yaflam, bir yolculuk biçimidir ve önemli olan yolculu¤un kendisidir. Kavur babas›n›n tayini yüzünden ortaokulu eski Yugoslavya’da okur ve ailece Türkiye’ye dönerler. Ama Türkiye’de okudu¤u okul kabul görmeyince bir daha ortaokulu okumak zorunda kal›r ve Robert Kolej’deki serüveni bafllar. Lise bitince ise sinema okumak üzere Fransa’ya gider, dünyan›n en prestijli sinema okullar›ndan birinde, eski ad›yla IDHEC, flimdiki ad›yla FEMIS’te sinema okur. Bir yandan okurken bofl zamanlar›nda Sinematek’te bilet keserek bir sürü film izler, geceleri de otel resepsiyonunda çal›fl›r. Otelde geçirdi¤i uzun ve yaln›z gecelerin yans›mas›n› Anayurt Oteli (1987) filminde aç›kça görürüz. Hayat boyu aray›fl›n ve ö¤renmenin devam etti¤ine inanan Kavur, sinema e¤itiminin yan›nda gazetecilik, sosyoloji, psikoloji ve felsefe e¤itimi de ald›. AlainRobbe Grillet’e yönetmen yard›mc›l›¤› yapt›. Sorbounne’daki sinema tarihi yüksek lisans›n›, art›k film çekme zaman›n›n geldi¤ini düflünüp yar›da b›rakarak yurda döndü. Art›k kafas›nda canland›rd›¤› mekanlar› filme çekebilmek için ömrü boyunca sürecek keflif yolculuklar› ve yönetmenlik serüveni bafllayacakt›. Türkiye’ye döndü¤ünde sinema ortam›n›n Fransa’dakinin çok gerisinde, sinemac›lar›n dertlerinin de çok farkl› oldu¤unu gören Kavur hayal k›r›kl›¤›na u¤rar. Öncelikle Bo¤aziçi Köprüsü ile ilgili bir belgesel çeker. Ama o akl›ndaki sinemay› yapmak istedi¤i için Yeflilçam’la uzlafl›p sistemin hem içinde, hem d›fl›nda kalabilmeyi baflarmal›d›r. Gelen teklifi de¤erlendirerek ilk filmi olan Yat›k Emine’yi (1974) çeker. Sansürden kaçamam›fl olan bu ilk film, baflar›l› ve farkl› bir edebiyat uyarlamas›d›r ve Kavur’un farkl› bir sinemac› oldu¤unu belli eder ama Ömer Kavur ikinci filmi için befl y›l beklemek zorunda kal›r. 1979’da çekti¤i Yusuf ile Kenan, 80 darbesini mufltulayan, yozlaflm›fl ‹stanbul’u, do¤udan göç eden iki kardeflin izledi¤i farkl› yollar› göstererek gözler önüne seren güçlü bir sosyal gerçekçi filmdir. Bu filmiyle uluslararas› arenada kabul gören Kavur, Milano’da Büyük Ödülü al›r. 1981’de çekti¤i Ah Güzel ‹stanbul’da ise bir kamyon floförüyle bir fahiflenin imkans›z aflk›n› anlat›r. Ayn› y›l çekti¤i K›r›k Bir Aflk Hikayesi’nde ise zengin bir adamla taflraya gelen ö¤retmenin yaflayamad›klar› aflk›n› anlat›r. Sonraki filmi Göl’de (1982) ise taflrada hikaye anlatmaya devam eden Kavur, ileride daha da olgunlaflt›raca¤› psikolojik ö¤eleri anlat›s›na yerlefltirmeye bafllam›flt›r. 1985’te çekti¤i Amans›z Yol filmi, Yeflilçam a¤›rl›kl› ilk döneminden Ömer Kavur sinemas› diyebilece¤imiz ikinci dönemine geçifl filmidir. Bu filmde yolculuk temas› çok belirgindir, zaten film bir yol filmidir. Ayn› y›l çekti¤i Körebe’de ise Göl filmindeki temalar› farkl› bir hikaye ekseninde gelifltirir. 1986 y›l›nda, Yusuf At›lgan’›n ayn› adl› roman›ndan uyarlayarak çekti¤i Anayurt Oteli filmi Kavur’un baflyap›t› olarak kabul ediliyor. Bu filminde tüm temalar›n› aç›kça görebiliriz Kavur’un: bireyin yaln›zl›¤›, psikolojik yabanc›laflma, taflra, bir yolculu¤un sonunda beklenen kad›n. Bu film ile Venedik Film Festivali’nde Uluslararas› Elefltirmenler Birli¤i ödülünü alan Kavur, art›k dünyaca tan›nan usta bir yönetmendir. Venedik’ten sonra Kavur’un yolu, en kiflisel filmi olan Gece Yolculu¤u (1987) ile Cannes Film Festivali Belirli Bir Bak›fl Yar›flmal› Bölümü’ne düfler. Bu filmde bir yönetmenin ›smarlama olan yeni filmi için senarist arkadafl›yla ç›kt›¤› mekan yolculu¤udur gördü¤ümüz ama as›l anlat›lan Kavur’un alt benli¤inin içsel yolculu¤u ve ilk dönemindeki Yeflilçam filmleri ile hesaplaflmas›d›r. Bu sistem içinde film yapmak istemeyen yönetmen, ruhunun içine düfltü¤ü bofllu¤u bir baflka bofllukta, Kayaköy’de doldurmaya çal›fl›r. 1990’da Orhan Pamuk, Kara Kitap adl› roman›n›n bir hikayesini senaryolaflt›r›r, Kavur da bu senaryodan Gizli Yüz’ü çekerek üçüncü dönemi olan “post-modern sinema” dönemine bafllar. Montreal’de En ‹yi Film ödülü alan filmde bir kad›n, pavyon foto¤rafç›l›¤› yapan üniversite ö¤rencisinin yard›m›yla bir “gizli yüz” arar. Buldu¤unda onun peflinden giden kad›n›n peflinden gitmekten baflka çaresi yoktur üniversite ö¤rencisinin. Taflra, yolculuk ve aray›fl temalar›n›n ön planda oldu¤u filmde hikayenin özü gere¤i rasyonel anlat›m de¤il post-modern anlat›m tercih edilmifltir. Gizli Yüz, Türk Sinemas›’nda mekan kullan›m›n›n, gizem ve atmosfer yarat›m›n›n en özgün örneklerinden biridir. Kavur benzer tema ve anlat›m› kulland›¤›, ama hikayeyi bu sefer sadece taflraya s›k›flt›rd›¤› Akrebin Yolculu¤u (1997) ile tekrar Cannes Film Festivali Belirli Bir Bak›fl Yar›flmal› Bölümü’ne davet edilir. Son döneminde kansere yakalan Kavur, yafl›na ve hastal›¤›na ra¤men iki film daha çevirir. Melekler Evi (2000), kendi filmografisinin zay›f halkalar›ndan biridir. Son filmi olan Karfl›laflma (2002) ile Montreal’de tekrar yar›flan Kavur, bir sürü ödül ald›¤› Antalya’da ilk defa Seyirci Ödülü’nü de al›r. Bunun çekti¤i son film oldu¤unu bilmiyordur, zira yolculuk ömür boyu devam ediyordur, Kardefl adl› filmi için mekanlar›na kadar her fleyi haz›rlam›flt›r, ama 13 May›s 2005 günü aram›zdan ayr›l›r. Dünyan›n çeflitli ülkelerinde ad›na film haftalar› düzenlenen Ömer Kavur’un filmlerinin DVD’leri henüz yay›nlanmad›, sadece VCD format›nda ulaflabilirsiniz filmlerine. ‹ki sene önce dersimize konuk olarak gelecekti Ömer Kavur ama o gün tekrar rahats›zlan›p hastaneye kald›r›ld› ve onunla tan›flamad›m. fiu anda tüm zaman›m› ve enerjimi yeni k›sa filmimin prodüksiyonuna harc›yorum. Art›k inanc›m›n kalmad›¤› okuluma da bu dönem devam etmiyorum, çünkü okulun benden istedi¤i flartlarda de¤il, kendi inand›¤›m flekilde çekmek istiyorum filmlerimi. fiu anda Ömer Kavur’un eski asistan› bir çok konuda bana yard›mc› oluyor ve filmimin bütçesini bile Kavur’un bütçe format›yla yapt›k. Belli mi olur, ileride adam gibi bir yönetmen olabilirsem belki de Ömer Kavur’un Kardefl senaryosunu ben çekerim. Bu “amans›z yol”da, okullum olan Ömer Kavur her zaman benim için yol gösterici olacak, iki sene sonra Fransa’ya yönetmenlik yüksek lisans› yapmaya gidece¤im, onun geçti¤i yollardan geçece¤im. Sizden tek ricam film satan bir yere u¤rad›¤›n›zda onun bir filmini al›p izleyip üzerinde düflünmeniz, bu sayede onun yolculu¤u devam edecek. Ne zaman onu özlesem bir filmini tak›p onu yad etmeye devam edece¤im. 25 ‹smail Cem’i Anmak Ozan Emre SÖNMEZ Mehmet ÇET‹NKAYA RC’04 RC’04 “GER‹S‹N‹ TAMAMLAMADAN” ÖNCE Türkiye 2007 y›l›n› ‹smail Cem’i kaybetmenin üzüntüsüyle karfl›lad›. UNIQUE ve UNIRC olarak bu büyük devlet adam›n› sayg›yla anarken hayat› ve örnek al›nacak özelliklerini sizlerle paylaflmak istedik... smail Cem’in biyografisini, düflüncelerini ve yapt›klar›n› tart›flarak derinlemesine incelemek için eserlerini, bakanl›k dönemlerindeki projelerini ayr›nt›l› olarak ele almak gerekir. Ne yaz›k ki, derginin hemen bas›ma girmesi gerekti¤inden hem ihtiyac›m›z olan zamandan yoksunduk, hem de kendisinin vefat› çok yeniydi. Bu nedenle, hayat›ndan önemli noktalara, kendi sözlerine ve kendisi hakk›nda söylenenlere de yer vererek, mezunlar›m›za ‹smail Cem’i anlatmak ve an›s›n› yaflatmak istedik. ‹smail Cem, Türkiye’nin d›fl dünya ile politik entegrasyonunda büyük mesafe almas›n› sa¤layan önemli kifliler aras›ndad›r. Özellikle d›fliflleri bakanl›¤› döneminde Yunanistan ile iliflkilerin normalleflmesinde ve hatta samimileflmesinde büyük pay sahibidir. Öyle ki, Türkiye ve ‹ 26 Yunanistan bu dönemde birçok ortak proje yürütmüfl ve d›fl dünyaya karfl› politikalar›n› ayn› çizgiye oturtmaya çal›flm›flt›r. Bugün iki ülke zaman zaman politik konularda karfl› karfl›ya gelse de, Cem’in ekti¤i bar›fl tohumlar› sayesinde iliflkilere uzlaflmac› ve sa¤duyulu tutum hakimdir. Dünyada ve ülkemizde ›rkç› ve floven reflekslerin güçlendi¤i bir dönemde böylesine bir bar›flç›l bir tutumun mümkün k›l›nmas›na tan›k olmak hem umut hem de güven kayna¤› olmaktad›r. ‹smail Cem’in kariyer yolculu¤u ‹smail Cem, Robert Kolej’in e¤itim felsefindeki tüm önemli ö¤eleri kiflili¤inde bar›nd›rm›fl bir mezundur. Robert Kolej’den 1959 y›l›nda mezun olduktan sonra Lozan Üniversitesi’nde hukuk e¤itimi ald›, Paris Siyasal Bilgiler Enstitüsü’nde siyaset sosyolojisi dal›nda master yapt›. Böylesine nitelikli bir e¤itimin ard›ndan çok istedi¤i gazetecilik kariyerine yönelen Cem, çeflitli gazetelerde yaz› iflleri ve genel yay›n müdürlü¤ü gibi görevler ald›. 1971-74 y›llar› aras›nda Türkiye Gazeteciler Sendikas› ‹stanbul fiubesi baflkanl›¤›n› yürüttü. Ard›ndan yetenekleri yine bir Kolej mezunu olan Bülent Ecevit taraf›ndan sezildi ve TRT Genel Müdürlü¤ü görevine getirildi. Can Dündar bu döneme flöyle de¤iniyor : “‹smail Cem ismini ilkin TRT Genel Müdürlü¤ü döneminde duymufltum. Henüz ortaokuldayd›m ama evdeki ›fl›kl› kutunun içinde bir fleylerin de¤iflti¤ini kavramak zor de¤ildi. 34 yafl›ndaki bu yak›fl›kl› adam›n gelmesiyle birden ekranda al›fl›lmad›k bir özgürlük rüzgâr› esmiflti. Tabii uzun sürmedi ama Türkiye onun yeteneklerini tan›m›fl oldu.” 12 Eylül döneminde yurt d›fl›nda olan Cem’in siyaset kariyeri de ülkeye dönmesiyle bafllad›. 1987’de SHP, 1991’de ise DSP milletvekili olarak meclise girdi. 1993’te Süleyman Demirel ile girdi¤i Cumhurbaflkanl›¤› yar›fl›n› kaybetti. 1995 seçimlerinde ise yeniden milletvekili seçildi. 1995 y›l›nda Kültür Bakanl›¤› yapt›ktan sonra, Türkiye as›l büyük hizmetlerini verece¤i D›fliflleri Bakanl›¤› görevine getirildi. 30 Haziran 1997 ile 11 Temmuz 2002 tarihleri aras›ndaki 5 y›ll›k görev süresi ile Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en uzun süre görev yapan 4. d›fliflleri bakan› olma gururunu yaflad›. ¤›n Tarihi” adl› kitab› vurgulanmaya de¤erdir. “Siyaset suçlusu” Babalar ‹smail Cem, gerçek dünyan›n yans›mas› olan siyasetin bu kadar içinde olmas›na karfl›n hayata duygusal bir bak›fl aç›s›yla yaklaflmas› ile de örnek al›nacak bir kiflidir. Nitekim bir röportajda kendisine sorulan “Piflmanl›klar›n›z var m›?” sorusuna verdi¤i yan›t düflündürücü olman›n ötesinde duyguland›r›c›d›r da: “Evet. Muhasebemin eksi taraf›nda, çocuklar›ma ve aileme gönlümce vakit ay›ramamak, e¤itimlerine, geliflmelerine yeterince katk› yapamamak var. Bir mücadele insan›n›n çocuklar› olman›n haks›z bedeli bu... Allah'tan, eflim çok yetenekli bir anne ve bilgili bir insan olarak bu a盤› kapatt›. Bunlar› söylüyor, sonra da ‘Haks›zl›k m› ediyorum’ diye düflünüyorum: On binlerce çocu¤umuz, ‘siyaset suçlusu’ babalar›n› hiç göremeden büyüdü; aileler periflan oldu. Bu durumda yak›nmaya hakk›m yok sanki...” Sanatsal Yönüyle ‹smail Cem Kritik karar 2002 y›l›n›n yaz aylar›nda kritik bir karar vererek Yeni Türkiye Partisi’nin (YTP) kurucular› aras›nda yer ald› ve bu partinin baflkanl›¤›n› yürüttü. Bafllang›çta bir umut ›fl›¤› gibi görünse de, yine Can Dündar’›n belirtti¤i gibi, “Yeni Türkiye, eskisinin tuzaklar›na düfltü” ve YTP seçimlerde baflar›s›zl›¤a u¤rad›ktan sonra 2004’te CHP’ye kat›ld›. ‹lhan Selçuk bu süreci flöyle yorumlar: “Çünkü Amerika'n›n BOP'unda (Büyük Ortado¤u Projesi) 'Il›ml› ‹slam Devleti' öngörülüyordu; bu tezgâhta ‹smail Cem'in yeri yoktu...” ‹lginçtir ki, BOP teorisyeni Amerika Irak bata¤›nda ç›rp›n›p duruken, ‹smail Cem de Amerika’da kanserle savaflmaya bafllayacakt› ve ne yaz›k ki, bu savafl›n galibi Cem olamayacakt›. 1995 y›l›nda New York’ta yazd›¤› fliirinde söyledi¤i gibi “ma sa s› n›n üze rin de dün den ka lan ifl ler, ta mam lan ma m›fl ya z› lar, okun ma y› bek le yen ki tap lar, ve an› lar ve umut lar” ile, elinden geçmemifl mürekkep izi ile 2007 y›l›n›n bafl›nda aram›zdan göçüp gitti. Farkl› Bir Politikac› Politika alan›ndaki baflar›lar›n›n yan› s›ra, ço¤u politikac›dan farkl› olarak politika teorisi ve tarih bilimine de çok katk›da bulundu. “Sosyal Demokrasi ya da Demokratik Sosyalizm Nedir, Ne De¤ildir?”, “Türkiye’de Sosyal Demokrasi”, “Yeni Sol, Soldaki Aray›fl” ve “Avrupa’n›n Birli¤i ve Türkiye” politika alan›nda verdi¤i yap›tlardan bafll›calar›d›r. Tarih alan›nda ise, birçok tarihçinin gerek çal›flmalar›nda gerekse derslerinde temel kaynak olarak kulland›¤› “Türkiye’de Geri Kalm›fll›- Daha önce belirtti¤imiz gibi ‹smail Cem Robert Kolejli, ya da biz gençlerin kullan›m›yla “Robertli” olman›n tüm güzel özelliklerini tafl›yan bir kifliydi. Yazd›¤› fliirler ve açt›¤› 5 fotograf sergisi sanatsal yönünün de ne denli güçlü oldu¤unu gösterir. Cem’in bir di¤er ilgi çekici özelli¤i de, “akvaryum bal›kç›l›¤›” üzerine belki de Türkiye’deki en büyük kitap arflivini evinde oluflturmufl olmas›d›r. “Gerisini Siz Tamamlay›n” ‹smail Cem’in cenazesinde de okunan fliirinin bir di¤er k›tas›yla bu yaz›m›z› noktalayal›m. “Filleri kuyru¤undan çekerek / Tepeleri afl›rtmakt› görevim / Günler bitti filler tükenmedi / Ben elimden geleni yapt›m / Gerisini siz tamamlay›n.” Eminiz ki, Robert Kolej mezunlar› aras›ndan büyük devlet adam› ‹smail Cem’i örnek alarak “gerisini tamamlayacak” gençler ç›kacakt›r. An›s› önünde sayg›yla e¤iliyoruz... Haberler Kulaktan kula¤a... ‹flte RC'deki son geliflmeler, mezunlar›m›z›n yeni at›l›mlar› ve baflar›lar›... Art Excellence Bu sene Robert Kolej’de, eski mezunlardan Barbara Willenborg’un yapt›¤› cömert katk›larla “Art Excellence” kulübü kuruldu... u sene Robert Kolej’de, eski mezunlardan Barbara Willenborg’un yapt›¤› cömert katk›larla “Art Excellence” kulübü kuruldu. Bayan Willenborg, y›ll›k 5000 $ ba¤›fl yapmay› kabul etti ve bu paran›n resim malzemeleri sat›n almak yerine ö¤renciler için harcanmas›n› arzu etti. Özellikle Lise 9. ve 10. s›n›f ö¤rencilerinin yo¤un ders programlar› yüzünden istedikleri gibi sanat dersleri alamamalar›, bu kulübün yetenekli ö¤renciler üzerine odaklan›p onlar› sanat okullar›na haz›rlamas›na veya bu ö¤rencilerin yaln›zca kendileri için bir fleyler yapabilmelerine f›rsat tan›yor. Bu kulübün aktivitelerine kat›lan ö¤rencilerin Lise 11’de AP Sanat S›nav›’na girmeleri özellikle teflvik ediliyor. Art Excellence kulübü, bünyesinde Lise 9., 10. ve 11. s›n›flardan yetenekli olduklar› için davet edilen ve sanatsal çal›flmalar›n› kulübe sunup kabule hak kazanan 17 ö¤renciyi bar›nd›r›yor. Ö¤renciler kulüp vakitlerinde, aynen “studio art” B s›n›flar›nda oldu¤u gibi farkl› projeler üzerinde çal›flabiliyorlar. Ancak Art Excellence’› “studio art”tan ve di¤er sanat/resim kulüplerinden farkl› k›lan özelli¤i, sahip olunan ödenekle okul d›fl› yerlere gidilebilmesi imkan›. Örne¤in 2 Kas›m 2006’da, 2 günlük bir “workshop” çal›flmas› için Cam Oca¤›’na gidildi ve Art Excellence ö¤rencileri burada ola¤anüstü eserler meydana getirdiler. Önümüzdeki fiubat ay› içinde bir suluboya sanatç›s›n›n kulüp ö¤rencilerine bir “workshop” imkan› sa¤lamas› planlan›yor. Daha da heyecan verici olan ise, Bayan Willenborg’un ba¤›fllad›¤› para sayesinde kulübün önümüzdeki y›l Londra’ya bir gezi düzenleme plan›. Bluescale 18 Kas›m’da Bronx’tayd› U fienlik 2006’daki baflar›l› performanslar›yla kendini tan›tan oldies-blues-rock grubu, Bluescale, geçti¤imiz ay Beyo¤lu’nun popüler e¤lence mekanlar›ndan biri olan Bronx’ta düzenlenen Party Alternative’de sahne ald›. Grup; Comfortably Numb (Pink Floyd) ve That Thing You Do (The Wonders) gibi daha önceki konserlerinde de yorumlam›fl oldu¤u 70’lerin al›fl›lagelmifl parçalar›n›n d›fl›nda, yenilenmifl repertuar›ndaki 80’ler ve 90’lar›n havas›n›n solunabil- S di¤i, Here I Go Again (White Snake), Crazy Little Thing Called Love (Queen) ve Sweet Child O’ Mine (Guns N’ Roses) gibi parçalarla da dikkat çekti. Dinleyiciler, kültleflmifl rock parçalar›n›n yan› s›ra hareketli blues ve rock n’ roll parçalar›yla da dans edip e¤lendiler. Bluescale’›n temelleri 2005 y›l›nda, Erkin Tekeli (solo gitar), Kerem Orak (davul) ve ’04 mezunu Turhan Karadeniz (ritm gitar ve m›z›ka) taraf›ndan Sabanc› Üniversitesi’nde at›ld›. K›sa zamanda Serhan Çoflar’›n (bas gitar), Ayd›n Aysu’nun (klavye), Nihan Bafla- 28 ran’›n (vokal) ve ’04 mezunu An›l Can’›n (vokal) da dahil olmas›yla grubun kadrosu tamamland› ve sonunda grup “Bluescale” ismiyle sahne almaya bafllad›. 2006 yaz›nda Turhan Karadeniz’in ayr›lmas›yla, grup yeni bir ritm gitarc› aray›fl›na girdi ve Emre Öztimur’un da kat›l›m›yla ekip - Bronx’ta da performans gösteren – son halini alm›fl oldu. Çuhadaro¤lu Aluminyum 2006 Ö¤renci Proje Yar›flmas›’nda Ödül kazanan Emir Aykut Pekdemir Çuhadaro¤lu Alüminyum 2006 Ö¤renci Proje Yar›flmas›’nda Emir Aykut Pekdemir ekip arkadafllar› Gürbey Hiz ve Duygu Kavzak ile birlikte haz›rlad›klar› projelerinde bilgilendirme sistemini alana yay›lan ö¤elerle biçimlediler... 004 mezunlar›ndan, ‹TU Mimarl›k Fakültesi’nde üçüncü s›n›fta okuyan Emir Aykut Pekdemir, Çuhadaro¤lu Aluminyum 2006 Ö¤renci Proje Yar›flmas›’nda mansiyon ödülü kazand›. Türkiye’de mimarl›k okuyan lisans ö¤rencilerinin tümüne aç›k olan yar›flman›n konusu; gerek kentlilerin, gerekse ‹stanbul d›fl›ndan gelenlerin her türlü bilgiye ulaflabilecekleri ‹stanbul info hizmet binas›yd›. Ekip arkadafllar› Gürbey Hiz ve Duygu Kavzak ile birlikte haz›rlad›klar› projede, birincil proje alan› olan Taksim Meydan›’na bir binan›n konmamas› gerekti¤ini düflünerek, projelerinde bilgilendirme sistemini alana yay›lan ö¤elerle biçimlediler. Yo¤un ve düzensiz olan insan ak›fl›n› noktasal bir bina içine sokmadan “bina”y› insanlar›n içine yayd›lar. ‹nsanlar›n çaba sarfetmeden gündelik hayat ak›fl› içerisinde kolayca bilgilenebilecekleri bir sistem oluflturdular. 2 Projenin belirli kurgusu, raylar üzerinde sabit, yar› hareketli ve hareketli üç tip panelden olufluyor. Sabit ve yar› hareketli paneller istendi¤inde birleflerek kapal› mekanlar› oluflturuyor. Hareketli paneller ise, belirlenen ray akslar›ndaki yer de¤ifltirmeleriyle bilgiyi tüm meydana yay›yor. Kolay monte edilen panellerde oluflan, Sultanahmet ve Kad›köy gibi di¤er meydanlarda da de¤iflik birimler eklenip ç›kar›larak adapte olabiliyor. Yo¤un ders program›na ra¤men sabahlara dek çal›flarak ortaya ç›kan projelerinin ödüllendirilmesinden oldukça memnun olan Aykut, bu tür proje yar›flmalar›n›n mimarl›k heyecan›n› körükleyen, tak›m çal›flmas›n› ve rekabeti gelifltiren, meslek hayat›na iyi bir bafllang›ç olarak görüyor. 29 Gülfem Demiray’dan Engelleri Aflmak ak›n›mdakiler de bilirler, ço¤u zaman d›fl görünüflümle tak›nt› derecesine varacak kadar ilgili olurum. Çok da elefltirilirim aç›kças› bu yüzden. Sürekli, “Of çok fliflman›m” gibi fleyler söylerim ve etraf›mdakileri delirtirim çünkü. Asl›nda “söylerdim” demek daha do¤ru olur; ta ki bu yaz engelliler için düzenlenen bir kampta gönüllü çal›flana kadar. A¤ustos ay›nda internette dolafl›rken Türkiye Sakatlar Derne¤i’nin Avfla Adas›’nda düzenleyecek olduklar› rehabilitasyon kamp›nda çal›flacak gönüllüler arad›¤›n› gördüm. Robert’e bafllad›¤›mdan ÇYDD için beri her yaz gönüllü çal›flmalarda bulunmufltum. Ama bu tür bir çal›flma bana çok ilginç geldi. Çünkü daha önce engelli insanlar›n tatillerini nas›l geçirdiklerini, denize nas›l girdiklerini, kumsalda nas›l yürüdüklerini ne yalan söyleyeyim hiç düflünmemifltim. Ertesi gün projenin bafl›ndaki görevliyi arad›m ve kampta çal›flmak istedi¤imi belirttim. 3 gün sonra da zaten elimde ufak bir bavulla kamp›n giriflinde buldum kendimi. Unutamayaca¤›m iki hafta geçirdim orda. Kimi zaman kamptakilere sabah sporu yapt›rd›m, kimi zaman yüzme ö¤rettim onlara. Hatta baz› zamanlar evde bile hiç denememifl olsam da kamp›n mutfa¤›na girip patates soydum. Kampta tan›flt›¤›m insanlar ise sakatl›klar›na ra¤men hep nefle- Y lilerdi. Kendileriyle dalga geçebiliyor, her fleye gülebiliyorlard›. Onlar›n fiziksel durumlar›na ra¤men hep mutlu olduklar›n› görünce de gayet sa¤l›kl› olmama ra¤men kendimle bu kadar u¤raflmam›n saçma oldu¤unun fark›na vard›m. Tan›flt›¤›m insanlar ise hayat hikâyelerini, yaflad›klar› zorluklar› bana anlatm›fllard› iki hafta boyunca. Kamp›n sonunda eve döndü¤ümde de onlar›n hikâyelerini yazd›m. Sadece onlar›nkini de¤il ama; etraf›mda gördü¤üm ama daha önce neler yaflad›¤›n› görmezden geldi¤im di¤er engellilerin yaflamlar›n› da yazd›m. Bulut Yay›nevi’ne götürdüm çal›flmalar›m›, onlar da yay›nlama karar› ald›lar. Yay›nevinin bana verdi¤i telif hakk›n›n tamam›n› da Türkiye Sakatlar Derne¤i’ne ba¤›fllad›m. Orada ve d›flar›da tan›flt›¤›m, görüfltü¤üm ve röportaj yapt›¤›m insanlar›n an›lar›n› kendimden de bir fleyler katarak anlatt›¤›m bu kitab› yazmam›n amac› ise, hepimizin her gün yaflad›¤› ve kafas›na takt›¤› baz› ufak problemlerin, engelli insanlar›n karfl›s›na ç›kan ve çözümü ço¤unlukla bulunamayan sorunlar›n yan›nda ne kadar önemsiz kald›¤›n›n alt›n› bir daha çizmekti. Ve de “engelleri aflma”n›n ne demek oldu¤unu herkese duyurmak... Bunsen Burner Üniversitede unsen Burner; Genco Gençay ve Alp Sipahigil'in Robert'in haz›rl›k y›llar›nda kurdu¤u, lisede her türlü müzik etkinli¤inde de¤iflen kadrosuyla boy göstermifl topluluktur. Lise y›llar›nda Bunsen Burner okulumuzdaki birçok müzisyen (Ferruh Keresteci, Irmak Erdo¤an, Bu¤ra Kaytanl›, Uluç Büyükbefle, Onur Y›ld›r›m, Kerem Uflflakl›, Özgür Delemen, Mehmet Baytafl, Sina Zeytino¤lu…) ile birlikte farkl› projelerde yer ald›. Mezuniyeti engel bilmeyen Bunsen Burner, Bo¤aziçi Üniversitesi'nde 21 Aral›k 2006'da, Garanti Kültür Merkezi'nde üniversite y›llar›n›n ilk konserini verdi. Bu güzel konserde Genco Gençay’06 (gitar, flüt, vokal), Uluç Büyükbefle’05 (gitar), Alp Sipahigil ’06 (bas gitar), Deniz ‹lhan’04 (davul) ve halen Robert Kolej’de ö¤renci olan Sina Zeytino¤lu (saksafon) sahnede k›rk dakika kald›. Farkl› dönemlerin, farkl› üniversitelerde okuyan Robert mezunlar› bu konser sayesinde bir B 30 araya gelme flans› buldu. Gecenin ilerleyen saatlerinde Bunsen Burner ve dinleyicileri UNIRC'nin y›lbafl› partisine kat›ld›. Güzel bafllayan gece güzel son buldu. Bu konseri kaç›ranlar, mezunlar›m›z› sene sonundaki orkestra konserinde de dinleyebilirler! Globalist nedir? 006’›n Eylül ay›ndan itibaren Bo¤aziçi Üniversitesi’nin Uluslararas› ‹liflkiler Klubü’nün The ‹stanbul Globalist dergisinin kurulufl aflamas›nda yer ald›m. Bu aflamada yine Robert Kolej mezunu olan arkadafllar›m Banu Berna Sürmen RC’04, Deniz ‹lhan RC’04 ve Ozan Emre Sönmez RC’04 baflta olmak üzere toplam yedi Bo¤aziçi Üniversitesi ö¤rencisi ile birlikte çal›flt›k. The Globalist Foundation, dünyan›n sayg›n üniversitelerindeki ö¤renciler taraf›ndan yürütülen uluslararas› iliflkiler dergileri a¤›d›r. The Istanbul Globalist, bu a¤›n Türkiye’deki aya¤›n› (chapter) oluflturmaktad›r. fiu anda dünyadaki Globalist chapterlar› flunlard›r: Yale Üniversitesi (ABD), Cambridge Üniversitesi (Birleflik Krall›k), Toronto Üniversitesi (Kanada), Pekin Üniversitesi (Çin), Science-Po Paris (Fransa), Cape Town Üniversitesi (Güney), Hebrew Üniversitesi (‹srail), Beyrut Üniversitesi (Lübnan) ve Bo¤aziçi Üniversitesi (Türkiye). Genel olarak Globalist dergileri küreselleflme yanl›s› ya da karfl›t› de¤ildir. Globalist’in misyonu, geliflen dünyada insan yaflam›n› ve medeniyetini ilgilendiren konular› uluslararas› bir platformda gündeme getirerek elefltirel bir bak›fl aç›s›yla tart›flmaya açmakt›r. Kampüsler içinde her “chapter” ba¤›ms›z olarak çal›flmaktad›r. Bu yolla, yerel düzeyde buluflan ö¤rencilerin 2 d›fl iliflkiler ve bunlara ba¤l› politikalar› yine yerel düzeyde ö¤renciler ve ö¤retim görevlileriyle tart›flabilmesini hedeflenir. Derginin her aya¤›n›n en büyük etki alan›n›n kampüs içinde olaca¤› düflünülürse, yay›nlar›n yerel düzeydeki di¤er yay›n organlar›n› düzenleyen ekiplere karfl› gelifltirici bir rol üstlenebilece¤ine inan›lmaktad›r. Yerel düzeyde yap›lan çal›flmalar New Haven’daki Yale Üniversitesi kampüsündeki merkezde sayesinde dünyadaki tüm “chapter”lar ile paylafl›l›r. Bu anlamda Globalist, ileride ifl yaflam›nda, kar gütmeyen kurulufllarda ya da devlet kat›nda liderlik yapaca¤› öngörülen bu a¤daki ö¤rencileri birbirleriyle iletiflim halinde tutmay› amaçlar. Bu geliflkin süreç içerisinde ö¤renciler, yay›nc›l›k kanal›yla entelektüel diyaloglarda bulunma f›rsat› yakalarlar. A¤a dahil olan dergilerin en önemli özelli¤i, bilimsel dayanaklardan yola ç›kan makalelerden oluflmalar›d›r. Bu sebeple Globalist, küreselleflme tart›flmalar›nda herhangi bir taraf›n savunucusu olmamaktad›r. Temel de¤erleri insan haklar› ve fikir özgürlü¤ü üzerine kurulmufltur. Uluslararas› bir dergi a¤› olan Globalist’in arflivine; Yale 9, Cambridge 3, Toronto, Kudüs, Pekin ve Sidney 2’fler, Cape Town ve Pekin ise 1’er dergi ile katk›da bulunmufllard›r. Burak Büyükgökçesu RC'04 Felsefe fiampiyonu 006 mezunlar›m›zdan Efe Murat Bal›kç›o¤lu, ‹talya'da 14-18 May›s 2006 tarihleri aras›nda 18 farkl› ülkeden gelen lise ö¤rencilerinin kat›ld›¤› 14. Uluslararas› Felsefe Olimpiyat›'nda ülkemizi büyük bir baflar›yla temsil ederek alt›n madalyan›n sahibi oldu. Bu sonucu elde edebilmek için okulumuzun felsefe ö¤retmeni Gülflen Öz ile üç y›l çal›flm›fl olan Efe, ülkemize alt›n madalya getiren denemesinde Ludwig Wittgenstein’›n “Her zaman olmasa da ço¤u durumda ‘anlam’ sözcü¤ü flu flekilde tan›mlanabilir: Bir kelimenin anlam›, dil içinde kullan›m›d›r” sözünü yorumlad›. Felsefedeki baflar›s›nda en büyük etkenin çok okumas› oldu¤unu söyleyen Efe, bu süreç içerisinde oluflturdu¤u birikimine fliir ve edebiyat›n da katk›s› oldu¤unu belirtiyor, “fiiirle ve edebiyatla buluflunca insan flunu anl›yor ki, felsefe de, toplum bilim de, psikoloji de iç içe geçmifl. Özellikle 1950’lerden sonra... 2 Bunlar modern ve postmodern edebiyatç›lar sayesinde oldu. Bu nedenle edebiyatla ilgilenirken sadece edebiyatla s›n›rl› kalm›yor, di¤er alanlara da yürüyüp fikir edinebiliyorsunuz” diyor. Edebiyatla yak›ndan ilgilenen arkadafl›m›z›n, Adam Sanat, Varl›k gibi çeflitli dergilerde yay›nlanm›fl fliirlerinin yan› s›ra F’ani Atak ve yine mezunlar›m›zdan olan Cem Kurtulufl ile beraber yazd›¤› Madde adl› iki kitab› bulunmakta. fiiirleriyle Princeton Üniversitesi’nin düzenledi¤i bir yar›flmada da ikincilik ödülü alan Efe e¤itimini Princeton’da sürdürüyor. 31 Röportaj Ça¤lar Urcan RC’03 P›nar fiiraneci RC’04 TEMBEL Ö⁄RENC‹, USTA OYUNCU: NED‹M SABAN Robert Kolej’den mezuniyetini takiben uzun bir süre Amerika’da yaflad›ktan sonra 1992’de Türkiye’ye dönen, bir k›sm›m›z›n yaln›zca ‹kinci Bahar’daki rolüyle ve Dr. Stress olarak tan›d›¤› Nedim Saban (RC’86) ile; Kolej’deki renkli geçmiflinden tiyatroya, Tatl›c› Tombak’tan k›sa vadedeki projelerine uzanan nefleli bir röportaj yapt›k. Tatl›c›l›k m› yoksa oyunculuk mu? Ya da ikisi birbirini etkiliyor mu? Ben Tatl›c› Tombak’› tiyatromu finanse etmek için kurdum. Günümüzde tiyatro çok pahal› bir ifl oldu, Türkiye’deki enflasyonla ve oyuncu ücretleriyle tiyatro yapmak gittikçe pahaland›. Oyuncular art›k dizilerden çok büyük paralar kazand›klar› için tiyatrodan ciddi ücretler istiyor oldular. Salon kiralar› olsun di¤er giderler olsun tiyatro pahaland› ve medyadan kazand›¤›m paralarla desteklemek art›k çok zorlaflt›. Medyada kötü dizilerde oynamaktansa ve yüzümü eskitmektense, tatl›c›l›k yapmak bana daha mant›kl› geldi. Dolay›s›yla tatl›c›l›k tiyatroyu destekler oldu. Bir anlamda tatl›c›l›k olmasayd› tiyatro yapmam mümkün de¤ildi ve tatl›c›l›k yapt›ktan sonra daha cesur projelere imza atabildim, bir “Sal› Ziyaretleri” gibi. 32 Peki tatl›c›l›¤› seçmenizde özel bir sebep var m›? Tamamen tesadüf. Bir franchise ald›m. Üretim yok diye bana cazip gelmiflti o dönem. Ancak sonradan, o franchise zinciriyle kopunca üretim de yapmak zorunda kald›k. fiu anda 80 tane franchise’› olan bir kurulufluz. Peki Robert Kolej’den sonra neden Amerika’ya gitmeyi özellikle tercih ettiniz ve New York Üniversitesi’nde 7 sene kald›ktan sonra bu kadar baflar›l›yken geri dönme karar› ald›n›z? Maalesef bunu Türkiye’ye döndükten 12 sene sonra söylüyorum, keflke dönmeseydim. Dr.Stress zaman›nda beyin göçüyle ilgili programlar yapt›m ve insanlara, özellikle Robert Kolejlilere, Türkiye’ye dönmelerini ve beyin göçünü engellememiz gerekti¤ini söyledim ama flu anki akl›m olsa Türkiye’ye dönmezdim. Özellikle tiyatroculuk yapmak için yanl›fl bir fley, çünkü Türkiye sanatç›s›na, ay- d›n›na sahip ç›kmayan, harcayan bir ülke. Ama sinema okuyanlar, sinema - dizi yapmak isteyenler için ayn› fleyi söyleyemeyece¤im. Dizi ve sinema anlam›nda burada ekmek kap›s› var. Para kazanmadan da bu ifli yapman›n, cengaverlik yapman›n bir manas› yok. Ama flu anki akl›m olsa kesinlikle geri dönmezdim ve tiyatro okuyan varsa kesinlikle geri dönmelerini önermiyorum, bunu söyleyeyim. Neden Amerika’ya gittim, çünkü iyi bir tiyatro e¤itimi almam gerekti¤ine inan›yordum. ‹yi ki de gitmiflim... Asl›nda benim ilk gitti¤im okul Bennington College’d›r. Robert Kolej’de baya¤› kötü bir ö¤renciydim ve not ortalamam iyi de¤ildi. Bennington College alternatif bir okuldur. Notlara bakmayan, ö¤renciyi tamamen kiflisel yeteneklerinden dolay› alan, s›nav sistemi olmayan, ö¤retmenlerin yaln›zca ‘evaluation’ yazd›¤› bir okul. Oradan sonra NYU’ya transfer oldum. 12 yafl›ndayken çocuk haklar›yla ilgili bir oyun yaz›p UNICEF’in yar›flmas›nda dereceye girmiflsiniz. Amerika’dan döndü¤ünüzde de burada çocuk tiyatrosu kurdunuz. Çocuk tiyatrosunun sizdeki yeri nedir, neden özellikle çocuk tiyatrosu? vizyonda, o canl› yaflanan iki saatin etkisi yok. Peki Türkiye’de tan›nman›zda “Dr.Stress”in mi yoksa “‹kinci Bahar”›n m› etkisi daha çok oldu? önce Dr. Stress’te Robert Kolej’deki tarih ö¤retmeninizle ilgili yapt›¤›n›z bir yorumu hat›rl›yoruz... “Dr.Stress”in etkisi daha çok oldu. Ama “Dr. Stress” bir talk-show’du, “‹kinci Bahar” oyunculuk ve prestij aç›s›ndan etkili oldu, beni sanatç› olarak kabul ettirdi. Ancak flöyle de bir fley var ki tiyatrodan gelen flöhret çok daha kal›c›. Mesela “‹kinci Bahar” hiç unutulmayacak gibi duruyordu ama flimdi bir taksiye biniyorum, “Siz bir dizide oynam›flt›n›z, hangisiydi?” diyorlar. Hani televizyon ne kadar flafl bir fley olursa olsun unutuluyor çünkü o kadar büyük bir bilgi kirlili¤i var ki... Her gün yeni bir fley geliyor, yo¤un bir bombard›man var ama tiyatrodan gelen flöhret çok kal›c›, insan 30 y›l önce seyretti¤i bir oyunu bile hat›rl›yor, enteresan bir fley. Babalar›m›z hala 30 y›l önce seyrettikleri “Hamlet”i anlat›rlar bize. Çünkü tele- Siz baya çal›flm›fls›n›z san›r›m (gülüflmeler).. Evet, Kolej’in kiflili¤imde çok bask›n bir yeri ve orada çok de¤er vermifl oldu¤um hocalar var. Babam da der ki “Sen Robert Kolejli olmasayd›n ortaokul mezunu olurdun, onu bile olmazd›n”. Orada Amerikal› hocalar çok ciddi flekilde destekledi beni. O zamanki müdürümüz Ayfer Han›m’›n da kiflili¤im üzerinde çok ciddi bir etkisi vard›r. ‹nsana özel bir kiflisel e¤itim verirdi, bir psikolog gibiydi. Ama Kolej’in ö¤retim aç›s›ndan bana çok bir katk›s› yok, ben derslerde roman okurdum. Orada ö¤rendi¤im hiçbir bilgiyi de hiçbir flekilde hayat›mda kullanmad›m. Ayn› flekilde o dönemde tarih hocas› da benden nefret ederdi. Politik görüfllerimden dolay› m› tam olarak bil- K›sa ve uzun vadede planlar›n›z neler? Yak›n tarihimizle ilgili bir program yapaca¤›n›z› duyduk. Evet öyle bir proje var, onu flekillendirmek istiyorum. ‹nteraktif talk-show format›nda bir program olacak. O dönemde çocuklara yönelik tiyatro yapabiliyordum Ben Türkiye’de interaktif programlar› çok seviyorum çünkü çocuktum ve çocuklarla iletiflim kurmam çok ko- ve gerek sokak tiyatrosuyla gerek canl› yay›na dinleyilayd›. Ama 40 yafl›na geldikten sonra da çocuklara kar- cilerin ba¤lanabildi¤i ilk radyo program›yla da bunlar› ilk bafllatan benim. Mehmet Ali Birand, fl› özel bir sempatim ve de büyük bir özle“Yak›n zaman sonra Türkiye’de bir tarih yaz›l›yor diye vermiflti mim var. Bu durum, flu anda çocuk sahibi olmamamla da ilgili. Tatl›c› Tombak’› kur- TV’de gerçeklefltirmeyi o dönemi. ‹lk defa insanlar “Dr. Stress”te duktan sonra da ilk yapt›¤›m fley gene ço- düflündü¤üm interaktif canl› olarak konuflmaya bafllad›lar. Ondan sonra gelen “fien Makas” ilk interaktif cuk oyunlar› yönetmek oldu çünkü çocukbir tarih program›, oyundu. Bu da interaktif bir tarih projesi, lara özel bir sevgim var. fiuna da inan›yoAdnan Menderes mesela “Adnan Menderes as›lmasayd› rum ki Türkiye’de de de¤iflim ve etkileflim as›lmasayd› n’olurdu? n’olurdu?” diye sorular ve çeflitli seçenekçocuktan bafllar. Çocu¤u iyi e¤itmek en gibi sorulara cevap ler olacak. ‹nsanlar telefonla, SMS’le oy önemli fley ve ben flu anda, özel okullar da arayacak ve yak›n verip ve tarihi yeniden yazabilecekler. Ben dahil olmak üzere, çocuklara iyi e¤itim vetarihimizi insanlara bunun popüler tarihe misyon anlam›nda rildi¤ine inanm›yorum. Üzülüyorum flu anhat›rlatacak..” çok ciddi bir katk›s› olaca¤›na, reyting ve ki çocuklar›n durumuna. Bu nedenle, belses getirece¤ine inan›yorum. ki çocuk tiyatrosuyla, çocuklar› daha bilinçlendirebiliriz diye düflünüyorum. Çocu¤a yat›r›m Kolej’in hedeflerinizi belirlemenizde ne gibi bir katk›s› yapmaktan, hep çocukta yo¤unlaflmaktan yanay›m. ya da engeli oldu? Haz›r tarihten laf aç›lm›flken, y›llar 33 miyorum ama o dönem aram›zda büyük bir sürtüflme Bunlar›n yan›nda Kolej’e dair akl›n›zda kalan baflka vard›. Hatta bir veli toplant›s›nda da haddini aflarak, ba- isimler, an›lar var m›? bama, “Sizin o¤lunuz hiç adam olmaz” Tabii. ‹ngilizce’de fieren Han›m vard›, tiyatdemiflti. Toplant›da babam y›k›lm›flt›. Bu roda ben onunla çok çal›flm›fl olmasam da Kolej’deyken Tarih olay, aile içinde büyük kavgalara sebep Dorothy ‹z vard›. Bunlar bende hep yüzler hocam›n babama oldu ve dolay›s›yla olay›n benim üzerimolarak kald›. Kolej’deki tiyatro gelene¤i de benimle ilgili söyledi¤i de büyük bir etkisi vard›r. Buna karfl›n, art›k eskisi gibi de¤il ama ne güzel ki Ko“Sizin o¤lunuz hiç adam ayn› toplant›da, baflka bir tarih hocam›z lej’de çok önemli tiyatrocular yetiflti. Ben olmaz” laf›, aile içinde olan Candan Han›m babama demifl ki çok fazla tiyatro yapmad›m orada, benim büyük kavgalara sebep “Önemli de¤il beyefendi, insanlar iyi bir kendi tiyatrom vard› ama hep destek alolmufltu.. tarihçi olmayabilir ama iyi bir sanatç› olad›m. Hocalar›m d›flar›da galalara gelirdi, bilirler.” Sonuçta ben, tarih hocas› tarihten konuflmal› oyunlar›m› izlerlerdi. Rahel Çikvaflvili vard› beni ›srarla diye düflünüyorum. Y›llar sonra da ben “Dr.Stress”te bir ikmale b›rak›rd›. Matematik de hala benim rüyama gie¤itim program›nda bu olay›n ne kadar yanl›fl bir fley ol- rer, tekrar matematikten kal›yorum diye. Borçlu geçdu¤unu anlatt›m. Çünkü babam beni okuldan da alabi- me sisteminde borçlar›m oldukça birikmiflti. Lise 2’de lirdi, baflka birçok etkileri olabilirdi. Kiflili¤imle ilgili böy- art›k matematikten özel ders almak zorunda kalm›flle bir yorum yapmas› çok yanl›fl, bunu ancak bir rehber- t›m. Özel derse önce Lise 3 matemati¤i ile bafllad›m lik ö¤retmeni yapabilir. Ve ben bunu yanl›fl e¤itimle il- ama bakt›m ki hiçbir fley bilmiyorum, Japonca gibi gegili bir örnek olarak verdim. ‹flin ilginç yan› lisedeyken liyor, Lise 2 matemati¤inden biraz bafllad›m. Bakt›k kötü bir tarihçiydim ama tesadüfe bak›n ki Türkiye’de onu da bilmiyorum. Sonunda 3 ayda içinde komprime resmi tarihi yeniden yazd›racak, gündem yaratacak bir matematik yapt›k. Ama akl›mda onlardan hiçbir fley talk-show haz›rl›¤› içindeyim. Demek ki hayattaki bafla- kalmad›. Ama bütün yaflad›¤›m bu kötü an›lara ra¤r›yla okuldaki baflar› paralel de¤il. men Kolej’in atmosferi, flu anda görmesem bile arkaBunun d›fl›nda Robert Kolej’den Rüksan Günaysu, dafll›klar hep pozitif olarak akl›mda kald›. Bir de “ranAdil ‹zci de dünya görüflleriyle, hayata bak›fl aç›lar›yla king” sistemini hat›rlar›m, 132 kifliydik biz ve benim beni etkilemifl insanlard›r. Biz Robert Kolej’de kalk›p Y›lyerim hep 131’di. Sinifla diye bir d›z Kenter’in “Ben Anadolu” piyesini de izlemeye gittik. çocuk vard›, o zaten Türkçe Bu bizim için çok önemli bir fley fakat ne yaz›k ki flu anderslerine giremiyordu da ben Robert Kolej’deki ö¤rencileri “Neyzen” piyesiTürkçe bilmedi¤i ne getiremedim. Neyzen, Türkiye’nin Molière’i gibi, için, bu durumda çok önemli. Düflündük ki bunu belki baflka insankafadan 132. lar anlamayabilir ama liseliler gelir izler. Ama ben oluyordu. FaRobert Kolejlilere, edebiyat ö¤retmenlerine bile kat üçüncü y›l›n izletemedim. Onu b›rak›n, bir iki okula faks çeksonunda ti¤im zaman, lütfen tiyatroyla ilgili fakslar çekmeyin diye de okullardan tepki ald›m. Bu da maalesef bana e¤itim sisteminin çürüdü¤ünü, Türkiye’deki e¤itim kurumlar›n›n bozuldu¤unu anlatan bir örnek. Çünkü asl›nda okuldan geriye kalanlar fizikte ö¤renilen bir formül olmuyor. Foto¤raf hocam›z Ayd›n Bey’in bize derste dinletti¤i bir Orhan Veli’nin fliiri, seslendiren Müflfik Kenter’in sesi, insan›n akl›nda y›llar sonra bunlar kal›yor. Bizim zaman›m›zda borçlu geçme sistemi vard›. Sene bafl›nda hangi dersi borçlu geçece¤ime karar verirdim, böylece 10 ders yerine 9 derse çal›fl›p lise y›llar›nda bütün dünya klasiklerini okudum. ‹yi ki okumuflum çünkü flu anda onlar› okumaya zaman›n›z yok. Bu da bir seçimdir. 34 bakt›m ki ben 132. olmuflum. Sinifla o 3 y›l içinde Türkçe ö¤renmifl, Türkçe derslerinde de iyi olmaya bafllam›fl. O bana felaket dokundu. Orada yaflad›¤›m sonunculu¤u hayatta kapatmaya çal›flt›m. ‹leride Robert Kolej’e çocuklar›n›z›n da gitmesini ister misiniz, ye¤enleriniz varm›fl, onlar›n da orada yetiflmesini ister misiniz? Valla ben flunu söyleyeyim, e¤er Kemer Country’de oturuyorsam, çocu¤umun Robert Kolej’e gitmesini istemem. Yolda geçirece¤i zaman›n› flüt, piyano çalarak geçirmesini, sosyalleflmesini tercih ederim. Yolda geçecek zamanla daha iyi fleyler yapt›r›r›m. Hiçbir okul bence trafikte kaybedilen zaman kadar de¤erli de¤ildir. Ben ona inan›yorum. Okulu ziyaret ediyor musunuz, Homecoming’lere geliyor musunuz? fon ediyorlar, hatta Ocak ay›ndan telefon ettiler. Türkiye’deki organizasyon bozuklu¤u orada yok herkeste bat›l› bir yaklafl›m var. Son geliflim 1986. Mezun oldu¤um y›l. Ama 27 Mart’ta Peki sizin Robert Kolejli kimli¤inizin yans›d›¤› bir olay Dünya Tiyatrolar Günü olmas› dolay›s›yla yap›lacak var m›, özellikle Robert Kolej’den geliyor dedi¤iniz? Tabii, “Robert Kolejliyim” diyorum, “Aaolan bir kokteyl var; kesinlikle gelece¤im, “Kolej’de 131.likten söz verdim. Yeni yap›lan tiyatro salonunu bi- 132.li¤e düflmem bana a” diyorlar, “Ama orada sonuncuydum.” diyorum, “Neyse önemli de¤il.” diyorlar. le görmedim ama bu bilinçli bir seçim de¤il çok dokundu...” Aç›kças› Robert bana Amerika kap›s›n› tamamen tesadüf. Gelememekle ilgili bir fley, özellikle bir tav›r de¤il. Tiyatro salonunun yap›ld›- açt›, ‹ngilizcemi gelifltirdi. Benim hayat›mda önemli ye¤›n› resmimin as›ld›¤›n› duydum, çok mutlu oldum. Bir ri var Kolej’in. RC’lilerle iletiflim kurmak her zaman dade RClilerin e¤itimini, organizasyonunu, kafa yap›lar›- ha kolay. RC’lilik güzel bir kimlik, Galatasarayl›l›k gibi. n› çok seviyorum. Mesela, 27 Mart için flimdiden tele- Ben çok tafl›masam da mutlu oldu¤um bir kimlik. LAMETA REAL ESTATE CENTER - ET‹LER Lale ÇA⁄LAR ACG’69 Her türlü kiralama konusunda, özellikle yabanc›lara hitap eden lüks dairelerinizi, villalar›n›z› bize bildirebilirsiniz. Seher Y›ld›z› Sok Yeflil Apt No:39 D:1 Etiler / ‹stanbul ‹fl Tel.: (0212) 352 65 78 • Gsm: (0532) 421 13 39 [email protected] • www.lameta.com.tr 35 Trend Can Aflk›n RC’04 ‹nternette müzik paylafl›m› Belki de ‹nterneti kullanma sebeplerimizin en bafl›nda müzik dosyas› (mp3) indirmek ve paylaflmak geliyor. Ancak dosya paylafl›m›ndaki geliflmeler ve “korsan”l›ktaki art›fl, gün geçtikçe daha dikkat çekici bir hal al›yor. nternetteki korsan müzik paylafl›m›, internet altyap›s›n›n geliflmifl oldu¤u ve kifli bafl›na düflen bilgisayar say›s›n›n yüksek oldu¤u ülkelerde yayg›n olarak görülüyor ve bu paylafl›m genel olarak hayatlar›n›n di¤er alanlar›nda yasalara uyan insanlar taraf›ndan gerçeklefltiriliyor. Brezilya’n›n Rio de Janeiro flehrinde befl sene önce yap›lan bir araflt›rmada, 350 avukat, 150 hakim ve 200 hukuk ö¤rencisinden oluflan grubun yar›s› hiç Napster kullan›p kullanmad›klar› sorusuna pozitif yan›t vermifltir. Son befl senede bu alanda birçok de¤ifliklik yaflanmas›na ra¤men, hala telif hakk› yasalar›n›n ihlali yayg›n olarak gözlemlenmektedir. Müzik, internette mp3 format›nda yayg›nlaflmadan önce sanatç›dan tüketiciye afla¤›daki gibi ulafl›yordu: sanatç› >> yap›mc› >> plak flirketi >> normal sat›fl & internette cd sat›fl› >> tüketici Ancak mp3 dosyalar› müzik piyasas›nda büyük bir pay elde ettikten sonra bu dizilifl afla¤›daki flekilde de¤iflti: sanatç› >> yap›mc› >> plak flirketi >> normal sat›fl & internette cd sat›fl› & internette mp3 sat›fl› (iTunes) >> tüketici >> dosya paylafl›m a¤lar› >> tüketici Görüldü¤ü gibi mp3’lerin yayg›nlaflmas› ve dosya paylafl›m a¤lar›n›n artmas› müzi¤in kay›t d›fl› da¤›t›m›na ve dolay›s›yla sanatç›lar›n ve plak flirketlerinin kazançlar›n›n azalmas›na sebep oldu. ‹nternet h›z›n›n artmas› ve sabit disklerin dosya saklama kapasitelerinin yükselmesi gibi faktörlerin internetteki mp3 paylafl›m›n›n artmas›na pozitif yönde etki etmifl olmas›na yan›nda müzik dosyalar›n›n s›k›flt›rma teknikleri ve kullan›c›lar aras› ba¤lant›y› sa¤layan dosya paylafl›m a¤lar›n›n önemi daha yüksektir. MP3 (MPEG1 layer 3) en yayg›n olarak kullan›lan dijital müzik format› olmas›na ra¤men, Microsoft’un WMA (Windows Media Audio) ve Apple’›n AAC (Advanced Audio Coding) formatlar› da kullan›lmaktad›r. Bu dosya formatlar›n›n en faydal› özelli¤i müzi- ‹ 36 ¤in istenen kalitede (bitrate) kaydedilmesidir. Dosya paylafl›m programlar› ortaya ç›kmadan önce kullan›c›lar dosyalar›n yüklendi¤i FTP’lerin (dosya transfer protokolü) ya da internet sitelerinin adreslerini bilmek zorundayd›. Popüler flark›lar bu flekilde bulunabiliyordu fakat di¤er flark›lara ulaflmak zordu. ‹lk dosya paylafl›m programlar›, bu tür dosyalar› kendi sunucular›nda bar›nd›rarak bu zorlu¤u ortadan kald›rd›. Daha sonra, kullan›c›lar›n birbirlerinin bilgisayarlar›ndan dosya indirmelerini sa¤layarak paylafl›m özgürlü¤ünü en üst seviyeye tafl›d›. A¤ustos ay›nda The Financial Times gazetesinde yay›nlanan bir habere göre, dünyan›n en büyük müzik flirketi Universal, ücretsiz flark› indirmenin mümkün oldu¤u bir platform haz›rl›yor. Kazanc› reklam gelirlerine dayanacak olan bu sistem, Apple’›n popüler iTunes müzik platformuna bir alternatif olarak görülüyor. Bu hareketin sebebi, büyük ço¤unlu¤u hala yasad›fl› dosya paylafl›m programlar›n›n hakimiyetinde olan dijital müzik piyasas›ndaki patlamadan bir kar elde etmek olarak görülüyor. Aral›k ay›nda hizmet vermeye bafllayacak olan ve ad› SpiralFrog olan bu sistemin, Apple’›n flark› bafl›na 99 sent fiyat biçen dijital müzik platformundan en büyük fark› tamamen ücretsiz olmas›. Apple’›n iTunes platformu yasal dijital müzik piyasas›n›n yüzde seksenine sahip olmas›na ra¤men y›lbafl›na do¤ru rekabetin k›z›flmas› bekleniyor. SpiralFrog’un CEO’su Robin Kent “Genç tüketicilere yasad›fl› sitelere kullan›m› kolay bir alternatif sistem sunmak gayet cazip olacakt›r.” dedi. Ayr›ca Kent, Warner, EMI ve Sony-BMG ile benzer stratejiler yürütmeleri için görüflmelerde bulundu¤unu belirtti. Temmuz ay›nda yay›nlanan bir rapora göre yasal olarak indirilen her mp3 dosyas›na karfl›l›k tam k›rk adet telif hakk› ödenmeyen mp3 dosyas› indiriliyor. Yukar›daki sebeplerden dolay›d›r ki internette müzik paylafl›m› “kapitalist dünyan›n komünizmi” olarak adland›r›l›yor. ‹LAN Röportaj Ça¤lar URCAN RC’03 2010 Hedefim Dünya fiampiyonas› RC mezunu ilk profesyonel basketbolcu olma s›fat›n› tafl›yan Derya Yannier’03, flu an bulundu¤u noktaya nas›l geldi¤ini UNIQUE’e anlatt›... Baflar›l› bir basketbolcu oldu¤unu biliyorduk, ama A Milli Tak›m’a kadar yükseliflin hepimizde ayr› bir gurur ve mutluluk uyand›rd›. Robert Kolej’den yetiflen nadir sporculardans›n, belki de bu alanda bir ilksin. Bu yükselifl nas›l gerçekleflti? Öncelikle liseden mezun oldu¤umdan beri fazla görüflme f›rsat› bulamad›¤›m arkadafllar›mla bu flekilde de olsa yeniden iletiflim kurmama f›rsat tan›d›¤›n›z için teflekkür ederim. fiöyle ki Robert Kolej’den profesyonel anlamda sporcu ç›kmad›¤› bir gerçek. Kaan Kural’dan duydu¤um kadar›yla da RC mezunu ilk profesyonel basketbolcu ben oldum. Umar›m devam› da gelir, ama bunun kolay bir fley oldu¤unu maalesef söyleyemeyece¤im. Ülkemizdeki kurulu sistem nedeniyle ne yaz›k ki hem üst düzey bir e¤itim almak, hem de üst düzey spor yapmak pek mümkün de¤il. Bu nedenle az say›da da olsa bu ifli baflarmaya çal›flan insanlar, üniversite ça¤lar› geldi¤inde rotay› Amerika’ya çeviriyorlar. Bunun sebebi de hepimizin bildi¤i gibi Amerika’da sporla e¤itimin iç içe ifllenmesi ve olanaklar›n bu yönde olmas›. Maalesef ülkemizde ise okullarla kulüpler birbirinden tamamen ba¤›ms›z ve aç›kças› ço¤u zaman da bundan pek rahats›zl›k duyulmuyor. Bu sorunlardan dolay› ben de birçok di¤er sporcu aday› gibi, bir senemi Koç Üniversitesi’nde okuyarak ve ayn› zamanda bir önceki sene gençlerde flampiyon oldu¤umuz tak›m için kurulan 2.Lig tak›m› Yeflilyurt’ta oynayarak geçirdikten sonra; iflleri bu flekilde yürütmenin zor oldu¤unu anlay›p Amerika yolunu tuttum. Bir sene Franklin&Marshall College’da basketbol bursuyla okudum, fakat basketbolla ilgili sebeplerden dolay› Türkiye’ye geri dönmeye karar verdim. Bu karar benim için bir bak›ma dönüm noktas› oldu. Döndü¤ümde ilk önce Ümit Milli Tak›m kadrosuna ça¤r›ld›m. Fakat benim Amerika’dan dönece¤im bilinmedi¤inden aday kadro listesine ismim yaz›lmam›flt› ve bu yüzden Avrupa fiampiyonas›’nda oynamam mümkün olmayacakt›. Ümit Milli Tak›m antrenörü Orhun Ene beni Tanjevic’e tavsiye etti ve onlar yurt d›fl›nda haz›rl›k kamp›nda olduklar› sü38 reçte, benim A Milli Tak›m kadrosuyla idman yapmam› söyledi. Bu flekilde hiç beklemedi¤im bir anda kendimi A Milli Tak›m idmanlar›nda buldum ve birkaç hafta içinde de aç›klanan aday kadroya dahil edildim. K›sa sürede bu flekilde yükselmek benim de bekledi¤im bir fley de¤ildi; fakat A Milli Tak›m’a esas al›nma sebebimin de gelecek için yat›r›m oldu¤u aç›kt›. Bu da benim gibi gerçek hedefi 2010’da ülkemizde yap›lacak Dünya fiampiyonas›’nda yer almak olan biri için biçilmez kaftand›. Milli Tak›m›n da etkisiyle o sene Ülkerspor’la 4 y›ll›k profesyonel sözleflme imzalad›m. Geçti¤imiz y›l Ülkerspor’la Türkiye flampiyonlu¤u yaflad›ktan sonra, Ülkerspor’un maddi ç›karlar› do¤rultusunda verdi¤i karar nedeniyle (bilindi¤i gibi Ülkerspor ad› alt›ndaki basketbol flubesini kapatma karar› al›nd›) bu sene Befliktafl’ta devam ediyorum. RC'deyken böyle bir hedefin var m›yd›? RC'de seni motive eden neler vard› ve Kolej sana bu alanda neler katt›? Benim bulundu¤um çevre dolay›s›yla, bir yafl›ma kadar herkes basketbol oynuyor olmam› takdir ediyordu, fakat kimse de ciddi anlamda profesyonel olarak devam edece¤ime pek ihtimal vermiyordu. Robert Kolej çevresi de buna dahil. Fakat ben liseden itibaren Ülkerspor altyap›s›na geçtim ve zaten o karar› vererek ben bu yola girmifltim. Hedefim her zaman için basketbolda gelebilece¤im en iyi yere gelmek oldu. Robert Ko- lej’in bu alanda bana katk›s› ne oldu derseniz, bu konuda pek iyimser olamayaca¤›m. Hepimizin de bildi¤i gibi Robert Kolej profesyonel anlamda sporcular› destekleyen bir okul hiçbir zaman olmad›. Fakat bana flöyle bir yard›m› oldu¤unu rahatl›kla söyleyebilirim. Robert Kolej’in ö¤rencilere verdi¤i hayata bak›fl aç›s› ve sorumluluk hissi, bana flu anda yard›mc› oldu¤u kadar hayat boyu da en büyük destekçim olaca¤›na eminim. Bu temeli kolay kolay baflka hiçbir okulun verebildi¤ini sanm›yorum. fiimdi basketbolu okulla beraber yürütmek zor olmuyor mu? Aç›kças› bu konu her zaman için Türkiye’de sorun olmaya devam edecek gibi gözüküyor. O yüzden zor olmuyor demek gerçek d›fl› olur. Fakat bana bu konuda Koç Üniversitesi dekanlar›n›n ve ö¤retim üyelerinin verdi¤i deste¤i yad›rgayamam. Bana ellerinden gelen hoflgörüyü her zaman için gösterdiler ve Koç Üniversitesi’nden mezun olabilmem için tüm olanaklar› halen sa¤l›yorlar. Bundan sonras› benim çabama ve bu olaya bak›fl aç›ma kal›yor ki benim hayatta k›sa vadeli en büyük hedefim üniversiteyi en az hasarla bitirebilmek. Bu bak›mdan, düzenli olarak derslere giremesem de, s›navlardan önce basketboldan biraz fedakarl›k yaparak, okuldaki arkadafllar›mdan da derslerle ilgili yard›m alarak, elimden geldi¤ince derslerime devam etmeye özen gösteriyorum. Daha ne kadar basketbol oynamay› düflünüyorsun? Yak›n zamanda basketbolu b›rakma gibi bir plan›n var m›, yoksa gitti¤i yere kadar gidecek mi? Bitince ne yapacaks›n, yine basketbolun içinde mi kalacaks›n, yoksa baflka bir iflle mi u¤raflacaks›n? Benim için basketbol ve daha önce de bahsetti¤im gibi 2010’da yer almak öncelikli bir hedef. Aç›kças› flu ana kadar yapm›fl oldu¤um fedakarl›klar›n ve çekti¤im zorluklar›n da bir anlam› olsun istiyorum. Bu yüzden basketbolda flartlar›m› sonuna kadar zorlayaca¤›m. Hedefim üst düzey bir basketbolcu olabilmek. Ama flöyle ki, iki üç sene içinde istedi¤im yerlere ulaflamaya- ca¤›m› görecek olursam, s›radan tak›mlarda s›radan bir oyuncu olmak için bu ifle devam etmem. O yüzden dedi¤im gibi bu sorunun cevab›n› biraz da zaman gösterecek. Fakat flunu söyleyebilirim ki; basketbolu b›rakt›ktan sonra basketbolun içinde kalmay› düflünmüyorum. Benim flu ana kadar edinmifl oldu¤um tecrübeler, medyan›n içinde oldu¤u mesleklerde dürüstlükten taviz vermeyenlerin pek fazla ön plana ç›kamad›¤› yönünde. Bu yüzden ben sporculuk hayat›m bittikten sonra bu iflin içinde kalmay› pek fazla düflünmüyorum. Basketbol bittikten sonra flu anki düflüncem birkaç yak›n arkadafl›mla beraber kendi iflimi kurma yönünde. Ama tabii ki bunun nas›l bir ifl olaca¤›n› zaman gösterecek. Basketboldaki profesyonel kariyerinin sosyal hayat›n üzerinde olumlu etkilerini gördün mü? Bir de sokakta tan›nan bir insan m›s›n? En çok sorulan sorulardan biri bu oluyor genelde. Tabii ki insanlar›n gözü önünde olmak, televizyonda görülmek ister istemez sizi tan›nan biri yap›yor. Aç›kças› ben buna pek al›flm›fl de¤ilim ve kendimi çok tan›nan biri olarak görmüyorum. Fakat sokakta yürürken de ‘Aaa Derya nas›ls›n? Maç ne oldu bu hafta?’ fleklinde sorularla da karfl›laflabiliyorsunuz bazen. Bir de okula gitti¤imde ‘Seni art›k televizyondan izliyoruz. Okuldan çok televizyondas›n!’ gibi biraz da sitem içeren tepkiler alm›yor de¤ilim. Ama genel olarak konuflmam gerekirse, al›flana kadar ilk aflamalarda bu tür ilgiler ve tepkiler insana hofl geliyor. Bir süre sonra ise al›flmaya bafllad›¤›n›zda pek garibinize gitmiyor, sizden çok yan›n›zda beraber oldu¤unuz arkadafllar›n›z bu tepkilere flafl›r›r oluyor. K›sacas› bu tür fleyler tabii ki hofl ve insana hiç olmasa büyük tecrübeler kazand›r›yor. Tabii bu tarz fleyler benim hayat›mda daha ne kadar sürer, daha ne kadar göz önünde olmaya devam ederim bunu bilemiyorum. San›r›m zaman her fleyi gösterecek. Sizin de vas›tan›zla senelerdir görüflemedi¤im tüm arkadafllar›ma ve bütün Robert Kolej mezunlar›na iyi bir y›l diliyorum. 39 Kariyer Kariyerimiz için ne yap›yoruz? ‹flte farkl› kariyer hedefleri olan genç mezunlar›m›z›n, bu hedeflere ulaflmak ad›na takip ettikleri yollar... Ya siz hangi yoldas›n›z? Banu Berna SÜRMEN RC’04 luslararas› Suç Mahkemesi (ICC) 2002 Temmuz’unda, Hollanda’da kurulmufl çok yeni bir mahkeme. Savafl suçlar›, insanl›k suçu ve soyk›r›m suçlar›nda yarg› hakk› mevcut. Birleflmifl Milletler’den ba¤›ms›z bir organizasyon. fiu zamana dek 60 üye ül- U kesi var. Model Uluslararas› Suç Mahkemesi (MICC) 2006 bahar döneminde hayata geçmifl bir proje. Amac› ise lise ve üniversite ö¤rencilerini insan haklar› konusunda daha duyarl› olmaya yöneltmek ve yarg› sürecinin içerisinde bulunmalar›n› sa¤lamak. MICC’nin ilk kez Polonya’da gerçeklefltirilen üniversiteliler aras›ndaki yar›flmas›na Türkiye’den Bo¤aziçi Üniversitesi ad›na 4 kiflilik bir tak›m olarak kat›ld›k. Kat›lma koflulu Uluslararas› Hukuk ya da ‹nsan Haklar› dersi alm›fl olmakt›. Columbia University’den bir hoca- n›n haz›rlam›fl oldu¤u bir simülasyon davan›n savunma avukat›, savc›s› ve yarg›c› olarak 9 ülkeden (Almanya, Polonya, Ukrayna, S›rbistan, Gürcistan, Romanya, Bosna Hersek, Kosova ve Türkiye) 18 kadar kat›l›mc›n›n oldu¤u yar›flman›n büyük ödülü ICC’de stajd›. Büyük ödülü alamasak da çok yararl› bir projeydi. Dört günü kapsayan simülasyonun ilk gününde legal ve retorik e¤itimler yap›ld›. Topluluk önünde konuflma, güçlü argüman oluflturma ve do¤ru soru sorma teknikleri ö¤retildi. ‹lerleyen günlerde yap›lan mahkeme simülasyonu da çok e¤lenceli ve ö¤reticiydi. Ece YILDIZ & Manolya YAZARKAN nilever Ideatrophy yar›flmas›n›n afifllerini ilk gördü¤ümüzde kat›lmak akl›m›zda yoktu kesinlikle. Ancak pazarlamada bir kariyer hedefleyen tak›m arkadafl›m›z›n ricas› üzerine, Manolya (Yazarkan)’03 ve ben (Ece Y›ld›z’03) kendimizi fikir aç›klamalar›m›z› yollamam›z gereken tarihe gün sayarken bulduk. Yar›flma karmafl›k de¤ildi; ilk ad›mda fikirler yolla- U n›yor, ikinci ad›mda seçilen fikirler detayland›r›l›yor ve finale kalan 10 tak›m da bafllang›çta hakk›nda hiçbir bilgimizin olmad›¤› rüya gibi bir kampta sunumlar› ile yar›fl›yordu. Asl›na bakarsan›z bizim tak›m›n hikayesi yar›flmadan daha kar›fl›kt›. ‹lk 30 fikir içinde iki fikrimiz bulunmas›na ra¤men ilk 10’a giremedi¤imizi görünce hayal k›r›kl›¤›na u¤ram›flt›k. Yaratt›¤›m›z fikirlere o kadar güveniyorduk ki gelemeyen bir tak›m yerine birinci yedek olarak kampa ça¤r›lmam›z bizi ilk 10’a giremememizden daha az flafl›rtt› diyebilirim. Son gün gelen telefon üzerine apar topar valizlerimizi haz›rlay›p servisle kampa do¤ru yola ç›kt›k. Kamp için ‘anlat›lmaz yaflan›r’ yerinde bir tabir olur san›yorum. Her yerde tüller, odalar›m›zda bizi bekleyen hediyeler, en tatl›s› da Knorr SouperStars polarlar›yla etrafta dolaflan Unilever üst düzey yöneticileri... Kamp program› oldukça yo¤undu; ilk gün yemek yapma e¤itimi, sonraki iki gün bo40 RC’03 yunca çeflitli konularda seminerler, workshoplar ve outdoor aktiviteleri bize sunumumuzu haz›rlayacak fazla zaman b›rakmad›. Cumartesi sabah 9:30’da ikinci grup olarak sunumumuzu yapt›¤›m›zda zaman›n nas›l uçup gitti¤ini flaflk›nl›kla fark ettik. Ne oldu¤unu anlamadan akflam olmufl ve ödül töreni bafllam›flt›; sonunda elimizde birer dijital kamera ve 2.lik ödülünü tutuyorduk. Ideatrophy hepimiz için ifl dünyas›na at›lm›fl bir ad›m ve unutulmaz bir an› oldu. Can ÖZENÇ RC’03 en, Sabanc› Üniversitesi, Üretim Sistemleri Mühendisli¤i 3. s›n›f ö¤rencisi Can Özenç. University of Birmingham’da güz dönemi boyunca Erasmus bursuyla okudum. Üniversite gerçekten çok güzeldi. Yemyeflil, koskocaman bir kampüs, zengin bir kütüpha- B ne, flehrin belki de en önemli sanat merkezi olan Barber Institute, s›ra s›ra s›ralanm›fl spor sahalar› ve daha niceleri… 4 ayl›k ‹ngiltere maceram, hiç beklemedi¤im yönlerde geliflti; sürprizlerle doluydu. Üniversitenin yurtlar›nda kalaca¤›m› san›rken kendimi üç baflka ö¤renciyle, müstakil bir evde, kirada buldum. Oturdu¤um semt, yerleflkenin eteklerinde, nüfusunun ezici ço¤unlu¤unun ö¤renci oldu¤u bir yerdi. Binlerce ö¤rencinin yaflad›¤› bir semtin olmas› gerekti¤i gibi çok canl›, renkli ve heyecan vericiydi. Birmingham’daki çekirdek arkadafl grubum; Frans›z, Kanadal›, ‹rlandal›, ‹ngiliz, Alman kar›fl›m›, çokuluslu bir topluluktu. San›rsam kendileriyle hayat›m›n en e¤lenceli zamanlar›n› geçirdim. ‹ngiltere’ye gelmeden önceki hedeflerimi gerçeklefltirmeliydim; yani seyahat etmek, müzi¤i, gece hayat›n› solumak ve futbol maçlar›na gitmek… Seyahat ettim etmesine, ama garip bir flekilde, Britanya’ya gelen her turistin mutlaka gitti- Orada geçirdi¤im 4 ay benim için çok fley ifade ediyor. Eflsiz bir tecrübeydi. Turiste gösterilen ‹ngiltere’yi göremedim belki ama gerçek ‹ngiltere’yi gördüm. Gri gökyüzü, aniden bast›ran ya¤murlar, insanlar›ndaki bitmek tükenmek bilmeyen müzik sevgisi, s›n›r tan›mayan alkol tüketimi, underground kulüpler, müthifl konserler, gece ç›kmadan önce pubda tak›lmalar, k›rm›z› tu¤ladan yap›lma, art arda s›ralanm›fl iki katl› evler, o evlerdeki partiler, Pazar günü ö¤leden sonra parkta futbol, kanal- ¤i ‹skoçya’yla Londra’y› görmeden döndüm. Ancak onun d›fl›nda afla¤› yukar› bütün ülkeyi gezmifl olabilirim; Manchester, Leeds, Oxbridge, Warwick, Leicester, Derby, Northampton, Coventry, Nottingham, Bristol, Worcester ve daha nice yer… Buralar›n kimine konser- lar, fish’n’chips’çide kuyruk beklemek, ‹ranl› pizzac›lar, sarhofllar, kefller, Hintli telekomcular, hava nas›l olursa olsun etekten vazgeçmeyen kad›nlar, mütemadiyen eflofman giyen chav’lar, az›c›k günefl açsa ç›kar›lan flipflop’lar, Virgin, Tesco’s, TeleWest, BBC, ITV, JJB, tabloid, tarz, moda ç›lg›nl›¤›, pazaryeri, tats›z sebzeler, countr- ler, festivaller için gittim; kimi orada girdi¤im üniversite basket tak›m›n›n deplasman›yd›, kimine de s›rf gitmifl olmak için gittim. yside, koyunlar, tarlalar, tren istasyonlar›… Ve bütün bunlar›n yaratt›¤›, ayn› zamanda hem hüzünlü hem de çok heyecan verici olmay› baflarabilen bir ülke… 41 Baflak K‹PER RC’04 az›ya kendimi tan›tarak bafllamam san›r›m iyi olur. Ben Baflak Kiper. 2004 y›l›nda Robert Kolej’den mezun olduktan sonra pek de komik olmayan espriler eflli¤inde –“sen flimdiden baflla z›plamaya, anca gidersin Ay’a- ‹TÜ Uzay Mühendisli¤i’nde akademik hayat›ma devam etme karar› ald›m. Asl›nda hep istedi¤im ama korkudan yapmaktan vazgeçti¤im e¤itimimi yurtd›fl›nda devam ettirme fikrini, ERASMUS adl› de¤iflim program›ndan haberdar olduktan sonra tekrar yap›lacaklar listesine ald›m. Uzun ve stresli bir haz›rl›k ve bekleme döneminin ard›ndan ‹skandinavya’n›n baflkenti olarak an›lan Stockholm’deki okuldan olumlu yan›t ald›m ve 2006 A¤ustos’unda 1 senelik de¤iflim ö¤rencili¤i macerama bafllamak üzere ‹sveç’in yolunu tuttum. “Hava so¤uk ve karanl›k. Ayr›ca insanlar› da çok so¤ukmufl oralar›n. Ne yapmaya gidiyorsun ki oraya?” laflar›n› kulak ard› ederek gittim Stockholm’e. Yaz›n havan›n gece 10-11 sular›nda karard›¤›, sabah›n köründe ayd›nland›¤› flehir, ‹stanbul’dan sonra ufak bir Anadolu flehri gibi geldi aç›kças›. Toplam nüfusu neredeyse ‹stanbul kadar olan memleketin baflkentinde geçirece¤im 1 y›l ilk bafllarda gerçekten uzun olaca¤a benziyordu. Ancak Avrupa’n›n onlarca farkl› ülkesinden tan›flt›¤›m onlarca belki yüzlerce benim durumumdaki ö¤renci arkadafllar iflin içine girince e¤lenceli bir akademik sene geçirece¤ime kanaat getirdim. Y 42 Bence Stockholm, gezip görmekten ve farkl› kültürleri tan›maktan zevk alan gezgin insanlar›n görülecekler listesinde mutlaka yer almas› gereken bir flehir. Adalar üstüne kurulu flehirde yüzlerce müze gezip “Gamla Stan” ad› verilen flehrin eski bölümünde dolan›p Nobel ödüllerinin verildi¤i mekan› gördükten sonra keyifsiz zaman geçirmeniz imkans›z. Bunun yan› s›ra flehre hakim olan mavi ve yeflil renklerden hazzetmemek de olanak d›fl›. ‹skandinavya’n›n en büyük teknik üniversitesi konumunda olan Kungliga Tekniska Högskolan (KTH) flehir merkezine çok yak›n bir yerde konufllanm›fl durumda. E¤itimin paras›z oldu¤u ülkede bir sene 4 akademik döneme ayr›lm›fl. Bizim al›flk›n oldu¤umuz 2 dönemlik sistemden sonra biraz ters de gelse çok zorlayan bir sistem de¤il. So¤uk insanlar›n ülkesi olarak tan›nan ‹sveç, asl›nda yanl›fl bir yarg›ya kurban gitmifl. ‹nsanlar›n ilk bafllarda biraz içine kapan›k olduklar› do¤ru. Ancak tan›fl›p anlaflt›ktan sonra sizden bizden farklar› kalm›yor. Bunun yan› s›ra yard›mseverlikleri de dillere destan. Yol tarif etme u¤runa otobüs kaç›ranlar, anlamay›nca “ben de seninle yürürüm merak etme” diyip önümüze düflenler ‹sveç hakk›ndaki bütün önyarg›lar›m› de¤ifltirdi. Uzun laf›n k›sas›, ERASMUS Ö¤renci De¤iflim Program›, yurtd›fl›nda e¤itim görmek isteyen ama ya o kadar uzun süre uzakta tek bafl›ma yaflamay› beceremezsem gibi korkulara sahip benim gibi arkadafllar için çok yararl› bir program. ‹sveç ve özellikle de Stockholm, ‹stanbul kadar olmas›n da, gerçekten güzel ve görülmeye de¤ecek yerler. Ceylan KOLAT RC’04 üçüklü¤ümden beri hayalim olan moda tasar›m› e¤itimi almak icin RC’den mezun olduktan sonra ‹talya’ya gitmeye karar verdim. Bütün arkadafllar›m ÖSS’ye haz›rlan›rken ya da Amerika’da okullara baflvururken, ben ‹talyanca ö¤renmeye bafllad›m. ‹talya’da okumak istememin sebebi, Milano’nun moda tarz›n› kendi tarz›ma yak›n bulmam ve daha önce gitti¤im yaz okullar›nda bu flehri çok sevmifl olmamd›. Küçük, zarars›z, güvenli bir flehirdi. Tek bafl›ma yaflayabilmek için idealdi. Amerikan sisteminden ç›k›p ‹talyan sistemine girmenin beni zorlayaca¤›n› biliyordum. Hem ilk defa yaln›z yaflayacakt›m, hem de dilini çok az konufltu¤um bir ülkede, yabanc›larla ayn› okula gidecektim. Lise 3’te Türkiye’de gramer dersleri ald›m. Okulumda bütün dersleri ‹talyanca görmem gerekiyordu. ‹talya’da ilk dönemim kabus gibi geçti. S›n›fta hocalar›m bile 'sen hiçbir fley anlam›yorsun, ne iflin var burada?' diyorlard›. S›n›f arkadafl- K lar›m›n neredeyse tamam› ‹talyan’d› ve ço¤u sanat lisesinden mezun olmufllard›. Ben ne onlar gibi çizebiliyordum, ne s›n›fta anlat›lanlar› anlayabiliyordum, ne de dikifl dikmek hakk›nda en ufak bir fikrim vard›. Her geçen gün daha çok demoralize oldum. ‹talyan sistemi, bizim bildi¤imiz sistemlerden cok farkl›. Okullara girifl hiç de zor de¤il. Ama dersler çok a¤›r ve hocalar çok sert. Böylece baflta yap›lmas› gereken elemeyi, y›l içinde hocalar ya da ögrenciler kendileri yap›yorlar. Ya s›n›fta b›rak›l›yorlar, ya da okuldan ay- r›l›yorlar. Ancak ilk dönemin sonunda katetti¤im yola ben bile flafl›rm›flt›m. Hocalara yapt›klar›m› be¤endirmeye, benim de ‹talyancay› mükemmel konuflanlardan bir fark›m olmad›¤›n› kabul ettirmeye bafllad›m. Her gün okuldan eve döndükten sonra düzenli olarak çizim yap›yordum. Böylelikle ilk iki senemi baflar›yla tamamlad›m. Okulum Marangoni, tamamen moda okuluydu. 2 sene boyunca, ilk haftadan bafllayarak yo¤un bir flekilde moda çizimleri, patron ç›karmak, dikifl dikmek, Photoshop’u ö¤renmeye bafllad›k. Daha sonra bir koleksiyon nas›l haz›rlan›r, teknik çizim nas›l yap›l›r, trendler nas›l yarat›l›r, nas›l k›yafetlere yans›t›l›r, fashion styling, moda tarihi, sanat tarihi, kostüm tarihi ve benzeri dersleri gördük. Okulu bitirip iflin içine girdi¤imizde kolayl›kla tempoya ayak uydurabilmemiz için hiç durmadan koleksiyon haz›rlad›k. Bu iki y›l› bitirdikten sonra, yapt›¤›m ifle de¤iflik bak›fl aç›lar›yla bakabilmek istedim. Ve bu sene IED’de ‹lüstrasyon ve Animasyon bölümüne bafllad›m. Okudu¤um bölüm, ‹talya’daki ço¤u üniversitede oldu¤u gibi 3 y›l sürüyor. Derslerin içeri¤i hofluma gitti¤i ve çizim yapmay› çok sevdi¤im için bu bölümü seçmeye karar verdim. De¤iflik tekniklerle ilüstrasyon, bilgisayar animasyon programlar›, sinema, modern sanat gibi dersler görüyorum. Bu bölümü bitirdikten sonra Türkiye’ye dönmek istiyorum. Tecrübe kazand›ktan sonra umar›m bir gün kendi çizgimi oluflturmak istiyorum. Hayalim, ço¤u modac› gibi houte couture yapmaktansa, Türkiye’de uluslararas› standartlarda bir pret-a-porter markas› yaratmak. 43 Bizim Köflemiz Murat GÜNEYSU RC’04 Beyler... buyrun mutfa¤a! Haz›rlamas› kolay, temizlemesi kolay, ölçüleri gönlümden olan yemekleri art›k aflama aflama birlikte yapaca¤›z. Haz›r m›s›n›z? O zaman buyrun mutfa¤a... eyler. Afla¤›land›k. Ezildik. Sövüldük. Beceriksiz olmakla suçland›k. Romantik olmamakla suçland›k. Televizyon dizilerinde sevgililerine yemek yapan romantik erkekler rüyalar›m›zda hep b›y›k alt›ndan bize güldü, alay etti. Ve iflte o gün geldi. Art›k biz de sevdiklerimiz için elimize yüzümüze bulaflt›ra bulaflt›ra, tecrübe ede ede, yer geldi¤inde tuz yerine fleker kullanarak, yer geldi¤inde tencerenin suyunu tafl›rarak, mutfa¤› bat›rarak yemek ve türevlerini yapabilece¤iz. Haz›rlamas› kolay, temizlemesi kolay, ölçüleri gönlümden olan ye- B 44 mekleri art›k aflama aflama birlikte yapaca¤›z. Haz›r m›s›n›z? O zaman buyrun mutfa¤a... Bu say›m›zda mönümüz flöyle oluflacak: • Çorba: Kremal› Mantar Çorbas› • Salata: Roka Salatas› • Bafllang›ç: Sebzeli krep • Ana yemek: Tavuk Sarmas› • Yard›mc› yemek: Sebzeli pilav • Tatl›: fiokellal› ekmek Kremal› Mantar Çorbas› Malzemeler: • • • • • • • • • -4 kiflilik- 1 avuç Mantar 1 çorba kafl›¤› tereya¤› 3 çorba kafl›¤› zeytinya¤› 2 su barda¤› tavuk suyu 3 adet arpac›k so¤an› 3 çorba kafl›¤› krema 3 çorba kafl›¤› un tuz karabiber Öncelikle dolaptan kafam›z büyüklü¤ünde bir tencere al›p bunu oca¤›n üzerine koyal›m. Alt›n› yar›m aç›p tereya¤›n› ve zeytinya¤›n› ekleyelim. Ya¤ c›z›rdamaya bafllad›ktan sonra ince ince k›yd›¤›m›z so¤an› ekleyip pembeleflinceye kadar bekleyelim. Ufak parçalara ay›rd›¤›m›z mantarlar› da pembeleflen so¤ana ilave ettikten sonra tavuk suyunu, kremay› ve unu ekleyip, 2-3 kez kar›flt›r›p 15 dakika k›s›k ateflte piflirelim. Tuz ve biber ekledikten sonra servis edebilirsiniz. Roka Salatas› 4 dilim parmesan peyniri limon suyu, zeytinya¤›, tuz, karabiber Malzemeler: -2 kiflilik- açl›¤›n›zla do¤ru orant›l› 1 veya 2 demet- do¤ranm›fl roka 1 çay barda¤› çekirdekleri ç›kar›lm›fl zeytin 10 adet çeri domates 1 avuç dövülmüfl ceviz Öncelikle rokalar› y›kay›p suyunu süzdürelim. Daha sonra do¤ranm›fl rokalar› derin bir kaba al›p zeytin, domates, ceviz, tuz ve karabiberi ekleyip kar›flt›ral›m. Üzerine istedi¤iniz oranda limon ve zeytinya¤› gezdirdikten sonra peynir dilimlerini yerlefltirebilirsiniz. Unutmay›n. Salatan›n en önemli özelli¤i içinde bulunan malzemelerin kuru olmas›d›r. E¤er rokan›z veya domatesleriniz ›slaksa, bu zeytinya¤› ve limonla kar›flt›¤›nda lezzeti bozacakt›r. Bulamad›¤›n›z takdirde parmesan peyniri yerine halis muhlis Türk peynirlerinden de kullanabilirsiniz. Sebzeli Krep Malzemeler: 2 su barda¤› süt 1 çay barda¤› soda 2 su barda¤› un 2 yumurta 2 adet yeflil dolmal›k biber 2 adet k›rm›z› dolmal›k biber 1 avuç mantar 1 çay barda¤› kaflar peyniri rendesi 3 yemek kafl›¤› zeytinya¤› tuz karabiber Tecrübesiz arkadafllar için nispeten zor bir deneyim. Ancak unutmay›n, haz›rlayaca¤›n›z güzel bir yemek, do¤ru zaman ve do¤ru koflullarda size ummad›¤›n›z mutluluklar yaflatabilir. Öncelikle çukur bir kapta süt, soda, un ve yumurta 4lüsünü homojen bir kar›fl›m haline gelene kadar ç›rp›yoruz. Daha sonra tava- ya zeytinya¤›n› ekleyip ›s›nd›ktan sonra kar›fl›m› ince bir tabaka halinde tavaya yay›lana kadar döküyoruz. 2 taraf›n›da piflirdikten sonra krepleri tavadan al›yoruz. Ayr› bir tavaya tekrar zeytinya¤› ekleyip ince ince dilimledi¤imiz biberleri ve mantar› 2 dakika hafif piflene kadar çeviriyoruz. Sebze harc›n› kreplerin aras›na döküp, kaflar peynirini de ekledikten sonra sigara böre¤i gibi rulo yap›yoruz ve üzerine biraz daha peynir serpifltirip 150 dereceye ayarlad›¤›m›z f›r›na koyuyoruz. 15 dakika sonra kreplerimiz servise haz›r. 45 Tavuk Sarmas› Malzemeler: -4 kiflilik- 2 adet aç›lm›fl ve dövülmüfl büyük tavuk gö¤sü 3 adet do¤ranm›fl p›rasa 1 avuç mantar 1 çay barda¤› ufalanm›fl ekmek içi 4 yemek kafl›¤› krema 1 çay barda¤› rendelenmifl kaflar peyniri 2 yemek kafl›¤› tereya¤› 3 yemek kafl›¤› zeytinya¤› 1 çay barda¤› beyaz flarap 1 yemek kafl›¤› un 6 adet kürdan tuz, karabiber Bir tavada 1 kafl›k tereya¤›n› ve zeytinya¤›n› ›s›tt›ktan sonra p›rasalar› 10 dakika pifliriyoruz. Daha sonra ufak parçalara ay›rd›¤›m›z mantarlar› ilave edip 5 dakika daha pifliriyoruz ve p›rasan›n suyunu sal›p çekmesini bekliyoruz. Sonra ekmek içini, kremayi, peyniri, unu, flarab›, tuz ve biberi ekleyip peynir eri- yene kadar piflirmeye devam ediyoruz. Peynir erimeye bafllay›nca ateflten al›yoruz. Tavuk gö¤sünün aras›na malzemeyi koyaca¤›m›zdan ince olmas› çok önemli. Elimizi yumruk yaparak tavuk gö¤sünü inceltmemiz mümkün. Ayr› bir tavaya ya¤ ekleyip inceltti¤imiz tavuk gö¤sünün 2 taraf›n› da çok az piflirip bir taba¤a al›yoruz. Aras›na haz›rlad›¤›m›z harc› yerlefltirip rulo fleklinde sar›yoruz. Kenarlar›n›n aç›lmamas› için kürdanlar yard›m›yla farkl› noktalardan tavu¤umuzu tutturuyoruz. Üzerine tuz ve biber ekiyoruz. Tavay› ›s›t›p tavu¤un iki taraf›n› da eflit miktarda 5er dakika k›zart›yoruz. Piflen tavu¤umuzu dilimleyerek servis ediyoruz. Sebzeli Pilav 1 çay barda¤› mantar 1 çay barda¤› do¤ranm›fl k›rm›z› dolmal›k biber tuz, karabiber Malzemeler: 2 3 1 2 1 -4 kiflilik- su barda¤› pirinç su barda¤› s›cak tavuk suyu yemek kafl›¤› tereya¤› yemek kafl›¤› zeytinya¤› çay barda¤› y›kanm›fl konserve m›s›r Öncelikle bir kapta temizlenmifl pirinci üzerine s›cak su dökerek bekletiyoruz. Tencereye zeytinya¤›n› ve tereya¤›n› ekleyerek ›s›t›yoruz ve pirinci 5 dakika kavuruyoruz. Daha sonra alt›n› k›st›¤›m›z tencereye tavuk suyunu ve tuzu ekliyoruz ve pirinç suyu çekene kadar bekliyoruz. Ayr› bir tavaya zeytinya¤› ekleyip biber ve mantari 5 dakika çeviriyoruz. M›s›rla birlikte mantar ve biberi pilava ekleyip yavaflça kar›flt›r›yoruz. Üzerine tencereyi kapayacak kadar ka¤›t havlu serip pilav› 20 dakika bekletiyoruz. Pilav›m›z servise haz›rd›r. fiokellal› Ekmek Malzemeler: -4 kiflilik- 8 dilim tost ekme¤i bol flokella çilek muz kivi dövülmüfl f›nd›k Ekmekleri tost makinas›nda k›zartt›ktan sonra kenarlarini kesiyoruz ve üzerine bolca flokella sürüyoruz ve meyveleri ince ince dilimleyip flokella katman›n›n üze- 46 rine yerlefltiriyoruz. Dilerseniz meyvelerin üzerinden bir kat daha flokellayla geçebilirsiniz. Üzerine dövülmüfl f›nd›k serpildikten sonra servise haz›rd›r. ‹LAN B‹Z‹M TEPE’de Sa¤l›kl› yaflamak için yoga ve jimnastik yapabilir, sauna ve jakuzi ile stres atabilirsiniz. Tenis oynayabilir, futbol maç› ile tak›m ruhunu gelifltirebilirsiniz. Yüzme havuzumuzun günefllenerek ve yüzerek keyfine varabilirsiniz. Mini Futbol Sahas› Yenilenmifl suni çim mini futbol saham›z tüm mezunlar›m›z ve kolej ö¤rencilerimizin hizmetine aç›lm›flt›r. 1 Saat : 40 YTL 1.5 Saat : 60 YTL Ifl›k : 10 YTL Not: 10 YTL Rezervasyon ücreti saha kullan›lmad›¤› takdirde al›nmaktad›r. Bilgi ve rezervasyon için B.T. resepsiyon (0212) 257 88 34 - 35 arayabilirsiniz. A‹LE VE KOMB‹NE KARTI Ödeme kolayl›¤› ve cazibesinden yararlan›n 2007 Y›l› Aile Kart› ve Kombine Kart› Sahiplerinin avantajlar›; Havuz ücreti ödemiyor, Tenis ücreti ödemiyor, Otopark ücreti ödemiyor, Jimnastik ücreti ödemiyor, Briç ücreti ödemiyor, Not: 2007 Y›l› üye dernek aidat› bu karta dahildir. 24 Yafl ve üstü üye çocuklar› aile kart› kapsam› d›fl›ndad›r. Aile Kart› Kombine Kart› : 710 YTL : 510 YTL Jimnastik Salonu Jimnastik Günlük Ücretleri Üye Misafir : 5,5 : 11 Havuz Tenis Kortu SEZONLUK (Kifli Bafl›) Üye : Efl : Çocuk +18 : Çocuk -18 : 200 200 200 100 Kort Bedeli Hafta ‹çi Hafta Sonu Kapal› Kort Ifl›k : : : : 15 20 20 12,5 Ders Ücreti Aç›k Kort (50 Dak.) : Kapal› Kort (50 Dak.) : 45 55 Üye Efl Çocuk -18 Çocuk +18 Misafir Misafir -18 Üniv. Ö¤renci : : : : : : : Üye Efl Çocuk -18 Çocuk +18 : : : : HAFTA‹Ç‹ HAFTASONU 15 25 15 25 10 20 15 25 20 35 15 25 10 20 SEZONLUK 300 300 150 300 Y‹NE GEL‹YORLAR... UNIRC Türkiye'nin en iyi üniversitelerini ve dershanelerini RC'de buluflturuyor. UNIRC Tüm RC camias›n› 28 Nisan 2007 Cumartesi günü UNIFUAR'a davet ediyor.