Şubat

Transkript

Şubat
moda
dekorasyon
01 bakım
11 seyahat
Şubat 2013
07
15 teknoloji
20
Moda
SİNEMADAN
“EN MODA”
KARELER
Yedinci sanat, birçok öğeyi hem göze hem kulağa
hitap edecek şekilde sunan sanat koludur. Sinemada
aşktan, hüzünden, sevinçten, müzikten, modadan ve
daha pek çok unsurdan yararlanılabilir. Bizim mercek
altına alacağımız konu ise sinemada moda.
BREAKFAST AT TIFFANY’S/
ÇILGINLAR KRALİÇESİ
Yönetmen Blake Edwards’ın iki Oscar kazanan 1961 yapımı filmi
Breakfast at Tiffany’s/Çılgınlar Kraliçesi, Audrey Hepburn’ün siyah
elbisesiyle bir arada anılan bir film oldu. Elbisenin Givenchy olduğunu
belirtelim hemen. İlginç bir bilgi olarak da şunu söyleyelim; filmin
açılışındaki vitrin bakma sahnesi için Givenchy iki ayrı elbise tasarlamış.
Biri ünlü yıldızın vitrinin önünde dururken giydiği ve sımsıkı olup
Hepburn’ün hareketini kısıtlayan, diğeri de yürürken daha rahat
hareket etmesini sağlayan ve daha giyilebilir olan. Filme bakıldığı
zaman dikkat çeken bir başka öğe ise Audrey Hepburn’ün birkaç sahne
dışında aynı elbiseyi farklı kombinasyonlar ve takılarla giyinmesi. ‘Funny
Face / Şahane Macera’ filminden itibaren süregelen Audrey Hepburn
- Givenchy işbirliği Breakfast at Tiffany’s’de doruk noktasına ulaşmış
ve sinema tarihine moda denilince akla ilk gelen filmlerden biri olarak
kazınmıştır.
FUNNY FACE/
ŞAHANE MACERA
1957’de beyazperdeye aktarılan ve başrollerini
Audrey Hepburn ile Fred Astaire’in paylaştığı
yapım, kıyafetlerinde sergilediği tutumla ön
plana çıkıyor. Filmin başında Audrey Hepburn’ün
kitapçıda çalışan bir kız olarak sadeliği ve
gündelik giyim tarzı filmin ilerleyen dakikalarında
Dick Avery (Fred Astaire) eşliğindeki fotoğraf
çekimlerinde değişiyor ve bambaşka bir hal alıyor.
Kitapçıdaki kızdan moda ikonuna dönüşen Jo
Stockton (Audrey Hepburn) Givenchy eserleriyle
seyirciyi büyülüyor. Hepburn’ü siyah dar pantolon
ve boğazlı siyah üstüyle izlediğimiz dans
sahnesi ise birçoğumuzun hala unutamadığı bir
sahnedir. Yine merdivenlerdeki kırmızı Givenchy
içindeki Audrey, seyirciyi burada da büyülemeyi
başarmıştır.
THE GREAT GATSBY/
MUHTEŞEM GATSBY
Bu günlerde yeni yapımıyla adından söz ettiren F. Scott Fitzgerald’ın
eserinden uyarlama “The Great Gatsby/Muhteşem Gatsby” filminin aslen
1974’te çekilen ve ‘En iyi kostüm tasarımı’ dalında Oscar heykelciğini
kucaklayan bir versiyonu daha var. Başrollerini Mia Farrow ve Robert
Redford’un paylaştığı yapım sinema ve modayı çok iyi bir şekilde
harmanlıyor. Filmin kıyafet tasarımlarını Selanik doğumlu Amerikalı modacı
Theoni V. Aldredge yapmıştır. Fitzgerald’ın Birinci Dünya Savaşı sonrası
Amerika’sını ele aldığı eserinde dönemin “Amerikan Rüyası” kavramını
nasıl eleştirdiğini izlerken, caz müziğini nasıl ön plana çıkardığını görüyoruz.
Zengin adam rolündeki Robert Redford’un şıklığı yapımda ön plana çıkan
önemli öğelerden. Ralph Lauren’in şık ve gösterişli tasarımlarıyla rolünü
pekiştiren Redford’un yanı sıra Mia Farrow’un Daisy Buchanan rolündeki
alımlı halleri dikkat çekiyor. Farrow’un taşıdığı kıyafetleri tasarlayan, sinema
ve sahnede yaklaşık altmış yılını geçiren Theoni V. Aldredge ise bu filmdeki
eserleriyle “En iyi kostüm tasarımı” dalında Oscar ödülünü kazanarak
kariyerini taçlandırmıştı.
AMERICAN GIGOLO/
MANKEN
Yönetmenliğini Paul Schrader’in yaptığı, başrolünde Richard Gere’in
yer aldığı American Gigolo/Manken bir başka deyişle “Armani Gigolo”
olarak da adlandırılabilir. Filmin kıyafetlerini ünlü İtalyan moda markası
Giorgio Armani tasarladı. Kim bilir belki Armani olmasaydı film bu
kadar sükse yapamazdı. Lüksü temsil eden ve bu filmde şöhretini
daha da artıran Armani, filmde Richard Gere için cesur renklerle
oluşturulmuş ve bol, sarkık duran fakat buna rağmen çekiciliği ön plana
çıkaran kıyafetler tasarlamış. Filmde kullandığı materyallerle Giorgio
Armani kendi markasının tarzını oluşturmuştur. Armani’yi klasik
İtalyan tarzına oturtan ve rahat kıyafetlerle tanımlayan Giorgio sinema
tarihinde bir tekstil markasını en iyi şekilde pazarlayan isim olmuştur.
Filmde Richard Gere’in doğal çekiciliğini çok iyi kullanan Armani bu
yolla yaklaşık iki saat süren global bir reklam yapmayı da başarmıştır.
TO CATCH A THIEF/
KELEPÇELİ AŞIK
Sinema tarihinin gelmiş geçmiş en şık öğelerle bezeli
filmlerinden biri 1955 yapımı bir Alfred Hitchcock eseri
olan ve Türkçe’ye Kelepçeli Aşık olarak çevrilen To Catch
a Thief’tir. Bir tarafta dönemin belki de en önemli, en zarif
aktrisi Grace Kelly, diğer tarafta sinema tarihinin en çekici,
karizmatik aktörlerinden Cary Grant. Hal böyle olunca
görselliğin ön planda olması kaçınılmaz oluyor. Grace
Kelly’nin kıyafetlerini yakın dostu Edith Head tasarlamış,
Cary Grant ise birçok filminde olduğu gibi bu filminde
de kendi gardırobunu kullanmıştır. Monaco’nun virajlı
yollarındaki araba sahnesinde gri takım elbiseli Cary Grant
ile pembe elbiseli, beyaz eldivenli Grace Kelly unutulmaz
bir uyum yakalamışlardır. Cary Grant’in smokinli
Grace Kelly’nin ise mavi şifonlu akşam yemeği sahnesi
Monaco’nun kraliyet şanına yakışır bir sahne olarak göz
kamaştırmıştır. Filmin ‘Sinematografi’ dalında Oscar
ödülünü kucaklaması ve “En İyi Kostüm Tasarımı” dalında
da Oscar ödülüne aday olması hiç de şaşırtıcı değil.
Bakım
PARFÜM DEYİP
GEÇMEYİN…
Reklamlarda olup bitenler gerçek mi? Biri
yanımızdan hoş bir kokuyla geçtiğinde gerçekten
arkamızı dönüp bakar mıyız? Ya da bize hiç çekici
gelmeyecek bir insan, zevkimize hitap eden
bir parfüm sıktığında bir anda onun cazibesine
kapılabilir miyiz? Cevapları merak ettik ve sizin
için araştırdık, parfümün sırrına ermeye çalıştık…
Zaman zaman bir arkadaşınız, sevgiliniz veya eşiniz
bileğini size doğru uzatır ve sorar: Nasıl kokuyor? Bu
sorunun cevabı kişiden kişiye değişebilir. Onun için
çok güzel olan bir koku size hiç de hitap etmeyebilir.
Kokular burnumuzdaki reseptörlerle algılanıp beyine
iletilir. Beyinde oluşan elektriksel değişimle de kokuya
verdiğimiz zihinsel ve davranışsal tepki ortaya çıkar. Yani
yanımızdan hoş bir ”koku” geçtiğinde verdiğimiz tepki için
beyninizi suçlayabilirsiniz! Bir insan 10 bin kokuyu ayırt
edebilme özelliğine sahiptir. İşte bu 10 bin koku arasından
öyleleri var ki, metrelerce öteden koşup gelerek bizim
reseptörlerimize bağlanırlar. Kadınlar feromon denilen
koku tabanlı hormon sinyallerini algılamada erkeklerden
daha duyarlıdırlar. “Aşk hormonu” olarak da bilinen
feromonlar boyun, koltuk altı gibi cildin çeşitli yerlerinden
salgılanırlar ve karşı cinsi çeken özelliğe sahiptirler.
Parfümler de bu noktada devreye girer.
Çünkü parfümlerin içinde
yapay olarak üretilen
feromonlar vardır. Yalnız
her parfümün hoşumuza
gitmemesinin sebebi
her iki cinsin de keyif
aldığı feromonların farklı
olmasıdır. Kokularla ilgili
ilginç bir diğer nokta
ise bir erkeğin kokusu
kendininkinden ne kadar farklıysa kadının o erkeği
çekici bulma oranının o kadar yüksek olmasıdır.
Bu nedenle erkek ve kadın parfümleri arasında
keskin bir ayrım vardır.
Aşkın bilimsel açıklaması hala tam olarak
yapılamamış olsa da, vücutta feromon
salgılanmasının başlaması ile doğru orantılı
olarak “aşk”ın da başladığı düşünülür. Teninize
uyan bir parfüm seçmeniz için daha önemli bir
neden olabilir mi?
Doğru parfüm nasıl seçilmeli?
Doğru parfümü seçmenin pek çok farklı kriteri vardır. İlk nokta, art arda çok fazla kokuyu
test etmemek. Çünkü burnunuz üç parfümden sonrasını algılamakta zorluk çekecek ve
doğru parfümü bulma olasılığınız düşecektir. Parfümü nabız atışlarınızın daha yoğun
olduğu bölgelere sıkın (bilekler ve boyun gibi). Böylelikle nabız atışı ile cildinizde oluşan
hareket kokunun daha fazla yayılmasını sağlayacaktır. Almayı düşündüğünüz parfümü
sıktıktan sonra on dakika bekleyin. İçindeki alkol buharlaşacak ve cildinizin parfümle
uyumunu anlamanız kolaylaşacaktır.
Yaz aylarında kokular sıcakla birlikte daha keskin algılandığından hafif parfümleri tercih
edebilirsiniz. Kış aylarıysa tam tersine daha ağır kokular için idealdir.
Bizi büyüleyen bazı kadın parfümleri neler içeriyorlar?
Chloe Love: Portakal çiçeği, pembe biber, zambak özü, leylak, sümbül, mor salkım,
kediotu, misk, talk, pirinç unu.
Dior Addict to Life: Şeftali, nar, ahududu, gül, yasemin, zambak ve beyaz misk
kokularıyla kalıcılaşıyor.
Chanel No:5: Sandal ağacı, ylang ylang, amber, portakal çiçeği, gül, yasemin, paçuli.
Thierry Mugler Alien: Vanilya, sandal ağacı, paçuli, taze turunçgiller, kavun ve şeftali
kurusu.
Miss Dior Cherie: Mandalina, çilek, karamelli mısır, pembe yasemin, çilek, paçuli, misk.
ERKEK PARFÜMLERİ
Carolina Herrera Chic: Limon, mandalina, karpuz, bergamot, biber, misk.
Abercrombie Fierce: Limon, kakule, portakal, köknar, yasemin, biberiye, vadi zambak,
gül, vetiver, misk, meşe yosunu ve gül ağacı.
Emporio Armani Diamonds: Gül, ahududu, inci çiçeği, paçuli, vanilya.
One Million: Kırmızı mandalina, greyfurt, nane, saf gül, tarçın, sarı meşin paçuli, beyaz
odunlar ve amber kokularının karışımından oluşuyor.
Dekorasyon
MEKANLARA
“FENG SHUI”
DOKUNUŞU
Güzel bir hediye, özenle hazırlanan bir yemek, fonda çalan hoş bir
müzik eşliğinde evinizde geçireceğiniz romantik dakikaları birkaç
Feng Shui dokunuşu ile taçlandırmanız mümkün…
Feng Shui kökeni 6000 yıl öncesine dayanan, evrensel yaşam enerjisini
harekete geçiren bir Çin öğretisidir. Feng Shui kullanarak yaşadığımız
mekanlara mutluluk, sağlık, zenginlik ve aşk getirmek mümkündür.
•Feng Shui’ye göre öncelikle yapmanız gereken şey evinizdeki tüm
kullanmadığınız eşyalardan kurtulmaktır. Özellikle bu eşyalar biten bir
ilişkiden kalmış ve sizde negatif çağrışımlar uyandırıyorsa, şu an var olan
ilişkiniz üzerinde olumsuz etkilerde bulunacaktır.
•Evlerin ve odaların giriş kapıları ilişkilerinizi belirleyen alanı temsil eder.
Bu nedenle kapılarınızın tozlanmamasına çok dikkat edin. Toz evrensel
yaşam enerjisini kesintiye uğratabilir (temizlik bu anlamda altın kural!).
•Yatak odasının altın kurallarından bir tanesi de “yatağınızın konumu” dur.
Yatağınız giriş kapısının tam karşısında durmamalıdır. Yatağın konumu
kadar altında obje bulunmaması da önemlidir. Çünkü onların enerjileri
bütün gece sizin enerjiniz üzerinde etkili olacaktır.
•Romantizm için kesinlikle odanızda çiçek (özellikle gül) bulundurmanız
faydalıdır. Salonunuzdaysa çiçekleri evinizin güneydoğu tarafına
yerleştirin. Çiçeklerin canlılığını koruması da bir diğer önemli noktadır.
Solmuş çiçekleri ne yatak odanızda ne de evinizin başka herhangi bir
köşesinde saklamayın ve hemen tazeleri ile değiştirin.
•Aynalar Feng Shui’ye göre yatak odanızda bulunmaması gereken
objelerdendir. Ama aynamdan vazgeçemem diyorsanız birliği
sembolize eden yuvarlak bir ayna almanız ve kapıya ya da
pencereye doğru yansımıyor olmasına dikkat etmeniz önemli.
Yoksa yaşam enerjiniz (chi) dışarıya doğru gidecektir.
•Sıcak renkler, yumuşak çarşaflar, kokulu mumlar yatak odanızda
romantik bir atmosfer yaratmanız için kilit unsurlardan. Aileye ait
resimler dikkat dağıtıcı özellikleri nedeniyle yine yatak odasında
bulundurulmaması gereken objelerdendir.
•Romantik akşam yemeğiniz için mekanınız mutfaksa
partnerinizin iştahını açmak için fırın ya da ocağın üstünde kırmızı
ve turuncu renkleri kullanmanız gerekiyor. Çünkü bu renkler
ateşin enerjisini temsil ediyor.
Bu köşe aşk köşesi
Feng Shui’ye göre aşk ve evlilik noktası güneybatıdır. Evinizin ya
da odalarınızın, güneybatı köşesini veya kapıya göre sağ köşesini
aşk köşesi olarak düşünebilirsiniz. Kırmızı, pembe renkte aşkı ve
romantizmi çağrıştıran objeler bu köşe için mükemmel seçimler
olur. Bu bölgeyi devamlı temiz ve düzenli tutun, burada bulunacak
kırık eşyalar ilişkideki çatlaklar olarak size geri dönebilir.
Aşk köşenize kadın ve erkeği temsil eden bir beyaz bir de kırmızı
mum yerleştirin. Zaten “çift objeler” Feng Shui’de ilişkiler açısından
büyük önem arz etmektedir.
Yazımızın girişinde bahsettiğimiz romantik müziğinse yine bu
köşeden eve doğru yayılması olumlu bir etki yaratacaktır.
Tabii ki herkesin hayatında özel biri olmayabilir. Ama bu olmasını
istemediğiniz anlamına da gelmez. Yalnız olanlar için de hayatına
aşk katmak için güneybatı köşesi bir fırsat niteliğinde. Bu köşeye
aşkı çağrıştıracak kalpli kutular, resimler, kartlar koyabilirsiniz.
Eşyaların enerjisini bozmamak için sizden başka kimsenin onlara
dokunmamasına da dikkat edin!
Seyahat
UNUTULMAZ BİR TATİL
DÜŞLEYENLERE
Hem konumu hem de tasarımları ile göz dolduran bu oteller, hem
sakin hem de unutulmaz bir tatil isteyenler için ideal adresler..
Hotel Villa Mahal
Her ne kadar deniz kenarındaki konumuyla yaz tatili için iyi bir seçenek gibi
görünse de, kış aylarının sessizliğinde baş başa bir tatil düşünen çiftler
için sunduğu imkanlar ve göz alıcı manzarası ile tercih edilebilecek tatil
lokasyonlarından bir tanesi.Toros Dağları’nın eteğinde, zeytin ağaçlarının
arasında yer alan butik otelin Kalkan Koyu’nu ayaklarınızın altında hissedeceğiniz
mükemmel bir konumu var. Özel havuzlu suiti ise bu romantik butik oteli
taçlandıran güzellikte. www.villamahal.com
Sacred House
Yolu Kapadokya Bölgesi’ne düşmüş olanlar bilirler… Adeta masal şehrinde
yaşıyormuşçasına bir his uyandıran Nevşehir’in bu güzel yöresi, henüz
keşfetmemiş olanlar için özel temalı Türk geceleri, manzaraya karşı içilen
şarapları, el sanatları ve müzeleriyle mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir.
Burada geçireceğiniz tatilinizi daha da unutulmaz kılacak adresse “Sacred
House”. 24 odadan oluşan bu otelin her bir köşesi bir sanat eseri gibi özenli
ve büyüleyici. Burada kaldığınız akşamlardan birinde eski zamanlara kısa bir
yolculuk yapıyor gibi hissedeceğiniz otelin restoranını da denemeyi ihmal
etmeyin. www.sacred-house.com
Kasr-ı Nehroz
Türkiye’nin değeri son yıllarda anlaşılmaya başlanan yerlerinden biri
de Midyat. Mardin’in bu otantik ilçesi farklı bir destinasyon arayanlar
için biçilmiş kaftan. Görenlerin büyüsüne kapılmadan geri döndüklerine
tanık olmak çok zor. Midyat’ı keşfe çıkacaklar için bölgenin havasını
yüzde yüz içinde barındıran, taş odalarındaki ferah ambiyansıyla daha
önce deneyimlemediğiniz bir atmosferi size sunan bu otel, keşifçi ruhları
kesinlikle tatmin edecek nitelikte… www.hotelnehroz.com
Mehmet Ali Ağa Konağı
200 yıllık bir Osmanlı Konağı sizi ağırlamak için bekliyor. Yüksek tavanların
ve her yanı kaplayan ahşap işçiliğinin sizi zamanda kısa bir yolculuğa
çıkaracağı bu konak-otelde kendinizi bir film karesindeymiş gibi hissetmeniz
olası… Datça’nın mükemmel coğrafyası ile Mehmet Ali Ağa Konağı’nın
birleşimi, akılda kalıcı bir tatil için kesinlikle tercih sebebi…
www.kocaev.com
7 Bilgeler Oteli
Doğanın kucağında, İzmir’in Selçuk ilçesinde yer alan 7 Bilegeler Şaraphanesi
ve oteli kendi ürettikleri ve bölgede yaşamış olan 7 bilgenin ismini verdikleri
şarapları ile farklı tatları arayanlara hizmet veriyor. Kendinizi sanki, bir İtalyan
kasabasında gibi hissedeceğiniz otelde sadece 5 oda bulunuyor. Yalnız bu
5 odanın her biri misafirlerin kendilerini son derece konforlu bir şekilde
hissetmeleri için titizlikle dizayn edilmiş.
Doğal ve günlük ürünlerle yapılan Türk ve dünya mutfağına dair yemeklerse
şarapla uyumlu tatları size sunuyor. Otelde kalanlar bağbozumu ve üzüm
seçme, işleme süreçlerine katılabiliyor, içtikleri şaraba emek verme şansı
bulabiliyorlar.
http://www.yedibilgeler.com/
Teknoloji
TEKNOLOJİNİN
RENKLİ YÜZÜ
Farklı tasarımları, ilgi çekici özellikleriyle bu ürünler
teknoloji severleri kendine hayran bırakacak.
Katlanabilir piyano
Teknoloji ile müzik çoktandır cebimize girmişti. Taşınabilir müzik çalarlar
küçüldükçe küçüldü, içinde binlerce şarkı barındırarak gittiğimiz her yerde bize
eşlik etti. Artık “Her yere piyanomu da götürüyorum” demeniz bile mümkün.
Katlanabilir piyano, silikondan yapılmış esnek bir tuş takımından oluşuyor.
Katlayıp çantanıza atabiliyorsunuz. Çalmak içinse tek yapmanız gereken düz
zemine klavyenizi yaymak, usb girişini bilgisayara takmak ve yazılımı yüklemek,
hepsi bu! 49 tuşlu bu klavye ile tatilde, ofiste, evde… Notalar, çalmak istediğiniz
her yerde sizinle…
Projeksiyonlu lazer klavye
İşte size eksikliğini hissetmeyeceğiniz ama varlığına çabuk alışacağınız
ve seveceğiniz bir öneri daha! Minicik bir projeksiyondan istediğiniz yere
yansıtabildiğiniz bu lazer klavye sayesinde hem şık hem de pratik bir yazım
keyfine sahip olacaksınız. Cihazın üzerinde bulunan minyatür kamera parmak
hareketlerinizi izlemekte böylelikle size istediğiniz her ortamda yazı yazabilme
imkanı vermektedir. İster bilgisayarınıza isterseniz cep telefonunuza bağlayarak
kullanabilirsiniz.
Işıklı duş başlığı
İşte size ilginç bir tasarım daha! Banyonuzda fantastik bir hava yaratmak için
daha iyi bir çözüm düşünemiyoruz. Işıklı duş başlığı ısıya göre değişen seçenekleri
ile suya ve hayatınıza renk katıyor. 32 derecede yeşil, 40 dereceye kadar mavi,
40 derece üstünde ise kırmızı ışık yayıyor.
Güneş kavanozu
Bir kavanoz hayal edin. Onu pencerenin yanına güneş ışığını direkt alan bir yere
koyuyorsunuz ve üç saat içinde o ışığı içindeki solar enerji paneli sayesinde
hapsediyor. Daha doğrusu depoluyor. Akşam olduğunda ise led ampulü otomatik
devreye giriyor ve yaklaşık beş saat boyunca ortamınızı aydınlatmaya başlıyor.
İsterseniz kapağın altında bulunan açma kapama düğmesi ile solar kavanozunuzu
devre dışı bırakmanız da mümkün. Renk seçenekleri de mevcut!