Sosyal Bilgiler Öğretiminde Biyografi Kullanımının Öğrencilerin Sosyal

Transkript

Sosyal Bilgiler Öğretiminde Biyografi Kullanımının Öğrencilerin Sosyal
Selçuk Üniversitesi
Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi
Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE BİYOGRAFİ
KULLANIMININ ÖĞRENCİLERİN SOSYAL BİLGİLER
DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARINA ETKİSİ
Şahin Oruç1, Rıfat Erdem2
1
Niğde Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Niğde, sahinoruç[email protected]
2
Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Öğrencisi
ÖZET
Bu araştırma, Sosyal Bilgiler öğretiminde biyografi kullanımının öğrencilerin
sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarına etkisini ortaya koymayı
amaçlamaktadır. Araştırma 2009-2010 öğretim yılı güz döneminde 7. sınıf
öğrencileri üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma belirlenen deney ve kontrol
grubu üzerinde uygulanmıştır. Deney grubunda sosyal bilgiler dersi, biyografi
kullanılarak, kontrol grubunda ise biyografi kullanılmayarak işlenmiştir.
Araştırmada veri toplama aracı olarak sosyal bilgiler dersine yönelik tutumu
ölçmek için “Sosyal Bilgiler Dersi Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Kullanılan
yöntemin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutuma etkisini belirlemek için t testinden faydalanılmıştır. Yapılan t - testi sonucuna göre sosyal bilgiler
öğretiminde biyografiler kullanılarak ders işlenen deney grubunun sosyal bilgiler
dersine ilişkin tutumları, ders işlenişinde biyografiye yer verilmeyen kontrol
grubunun sosyal bilgiler dersine karşı tutumlarına göre anlamlı derecede farklılık
göstermiştir.
Anahtar Kelimeler: Biyografi, Sosyal Bilgiler Öğretimi, Tutum
Selçuk Üniversitesi
Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi
Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010
THE EFFECT OF THE USE OF BIOGRAPHY IN SOCIAL
STUDIES TEACHING ON STUDENTS ATTITUDE
TOWARDS SOCIAL STUDIES
Şahin Oruç1, Rıfat Erdem2
1
Nigde University, Faculty of Education, Niğde, sahinoruç[email protected]
2
Nigde University Institute of Social Sciences, Graduate Student
ABSTRACT
This research aims to put forward the effect of the usage of biography on the
attitudes of the students in relation with the social studies class in Social Studies
teaching. The research realized on the seventh grade students in the second
semester of the education term, 2009-2010. The research applied on the
determined experimental and control groups. Social studies lesson was done by
using biography in the experimental group and not using biography in the control
group. ‘Social Studies Lesson Attitude Scale’ was used as a data collection
device to evaluate the attitude towards social studies lesson. To identify the
effect of the current method concerning the attitude towards social studies
lesson, t-test was used to get benefit. According to the result of the t-test, the
attitudes of the experimental group that had lessons with the usage of biography
have indicated highly difference towards the control group that had the lessons
without the usage of it.
Key Words: Biography, Social Studies Teaching, Attitude
Biyografi Kullanımının Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersine İlişkin…
217
GİRİŞ
Bireylerin sağlıklı yaşam sürerek, toplumun üretken bir üyesi haline gelebilmesi
günün koşullarına uygun ve değişime ayak uydurabilecek nitelikte eğitilmeleri
ile mümkündür. Bu bağlamda insanın duyuşsal, bilişsel, devinişsel ve sezgisel
özeliklerini istendik yönde geliştirip değiştirme eğitimin kapsamı içerisinde yer
almaktadır (Sönmez, 1997, s.6). Kuşkusuz bu kapsamın en yoğun ve önemli
basamağı ilköğretimdir. İlköğretimin bireylerin yaşamında önemli bir yeri
bulunmaktadır. Çünkü çocuğun yetişkin yaşamındaki rollere hazırlanmasında
ilköğretim önemli bir eğitim kademesi durumundadır. İlköğretim, öğrencileri ilgi
ve yetenekleri doğrultusunda yetiştirerek onları yaşama ve üst öğrenime
hazırlaması açısından ulusal eğitim sistemi içerisinde önemli bir yere sahiptir
(Gültekin, 1999, s.2). İlköğretimde kazandırılan temel bilgi, beceri, tutum ve
değerlerin büyük bir bölümü ise bu eğitim basamağında önemli bir yeri olan
Sosyal Bilgiler Dersi aracılığıyla kazandırılmaktadır (Kabapınar ve Baysal,
2004, s.384–419).
Sosyal Bilgiler; sosyal ve insanla ilgili diğer bilimlerin içerik ve yöntemlerinden
yararlanarak, insanın fiziksel ve sosyal çevresiyle etkileşimini zaman boyutu
içinde disiplinler arası bir yaklaşımla ele alan ve küreselleşen bir dünyada
yaşamla ilgili temel demokratik değerlerle donatılmış, düşünen, becerili,
demokratik vatandaşlar yetiştirmeyi amaçlayan bir çalışma alanıdır
(Şimşek,2006:188). Sosyal bilgiler dersinde, çocuk içinde yaşadığı yakın ve uzak
toplumsal çevresini, geçmişi, bugünü ve yarını ile tanıma imkânı bulur. Çocuğun
toplumsal kişiliğinin oluşmasında ve geliştirilmesinde bu dersin önemli bir işlevi
vardır (Can, Yaşar ve Sözer, 1998, s.11). Bunun yanında sosyal bilgiler; çocuğa
yaşam boyu ihtiyaç duyacağı bilgi, tutum, değer ve becerileri kazandırarak,
eğitimin misyonunu gerçekleştirmesinde en önemli rollerden birini oynar. Bu
önemli rolü dolayısıyladır ki Sosyal Bilgiler dersi Türkiye’de, Cumhuriyet’in ilk
yıllarından beri yayınlanan tüm ilköğretim programlarında mihver derslerden biri
olarak kabul edilmiştir (Öztürk, Keskin ve Keskin, 2004, s.108). Şüphesiz bu
derece öneme sahip bir derse karşı öğrencilerin, olumlu bir tutum kazanmaları
gerekmektedir. Çünkü öğrencilerin bir derse yönelik olumlu tutuma sahip
olmaları, öğrencinin dersi severek dersi etkili bir şekilde öğrenmesine yardımcı
olmaktadır (Kan, 2006, s.538). Bir dersteki öğrenci başarısını belirleyen ana
faktörlerden biri duyuşsal giriş davranışlarıdır. Bunlar arasında, öğrencinin derse
karşı tutumu ayrı bir öneme sahiptir (Kayalı, 2003, s.89). Tutumların olumsuz
olması öğrenme ortamını olumsuz etkilemekte ve öğrenci başarısını
düşürmektedir (Ergin, 2006, s.26). Öğrencinin merkeze alındığı ve aktif
katılımın sağlandığı, bilginin yaşamla bütünleştirilerek anlamlı hâle getirildiği
bir öğrenme ve öğretme sürecinin varlığı, öğrencilerin derslere karşı olumlu
tutum geliştirmelerini sağlamaktadır (Kan, 2006, s.538).
Sosyal bilgiler öğretimini olumsuz yönde etkileyen değişkenlerden biri de
öğrencilerin sosyal bilgiler dersine karşı olumsuz tutumlarıdır (Öztürk ve Baysal,
1999). Şimşek’(2009, s.390) e göre, öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersine yönelik
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010
218
Ş. Oruç, R. Erdem
olumlu tutum geliştirmeleri için, dersin eğlenceli geçmesi yanında yaşamlarıyla
ilgili olmalarını da bekledikleri gözlemlenmiştir. Bu beklentinin sağlanabilmesi
için ise öğretmenlerin ders işlenişinde geleneksel öğretim yöntem ve materyalleri
yanında yeni yöntem teknik ve materyallere de yer vermeleri gerekmektedir
(Kan, 2006, s.538). Türkiye’de 2004 yılından itibaren kullanılmaya başlanılan
yapılandırmacı yaklaşım ilkeleri öğrenci merkezli, öğrencinin kendi yaşantısı ve
beklentisini dikkate alan bir anlayışla öğrencilerin bu beklentilerini hayata
geçirmeyi amaçlamıştır (Özdemir, 2009, s.20). Bu amaç doğrultusunda ders
işlenişinde öğrencilerin derse ilişkin olumlu tutumlarını artırmak için çeşitli
öğretim materyallerinin kullanımı desteklenmektedir. Öğretim materyallerinin
eğitim öğretim sürecinin zenginleşmesinde önemli rol oynamasının yanı sıra
bilginin algılanmasında somutluk sağlayarak öğrenmeyi kolaylaştırması,
kalıcılığı sağlaması, öğrencileri güdülemede, öğrencinin dikkatini toplamada,
kazanımlara yaparak, yaşayarak ulaşmayı sağlamada etkili olması eğitim
materyallerini desteklemeyi ve kullanmayı adeta bir zaruret haline getirmiştir
(Ulusoy ve Gülüm, 2009, s.86-87). Şimşek’( 2009, s.390) öğrencilerin Sosyal
Bilgiler dersinde sevdikleri konuları sevme nedenleri olarak, “önemli olduklarını
düşünmeleri”, “eğlenceli bulmaları” ve “gerçek hayatla ilişkili olduğuna
inanmaları” gibi faktörlerin rol oynadığı belirtmiştir. Buna göre sosyal bilgilerde
hem dersi neşelendirecek hem de öğrencilerin hedeflenen kazanımlara
ulaşmasını sağlayacak materyallere gereksinim vardır. Bu niteliklere sahip
materyallerden biri de bugüne kadar yeteri kadar önemi kavranamamış edebi
ürünlerdir. Edebi ürünler gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra yukarıda
bahsedilen faydaları sağlayabilecek en önemli eğitim materyalleri olabilecek
potansiyele sahiptir. Son yıllarda çoğalan bir oranda sosyal bilgiler eğitimcileri
de edebi çalışmaların alanın öğretimine önemli katkılarının olduğunu kabul
etmeye başlamışlardır. Özellikle ilköğretimde, edebiyat ve sosyal bilgiler
arasındaki güçlü ilişki vurgulanmaya başlanmıştır. Bu düşünce doğrultusunda
sosyal bilgilerin roman, mitoloji, biyografi, drama gibi eserlerle harmanlanmış
bir ders durumuna dönüştürülmesi savunulmaktadır (Govan ve Guzetti, 2003,
s.36). Yukarıda anlatılanlar doğrultusunda edebi eserler içerisinde yer alan ve bir
kişinin yaşamını konu alan biyografiler, yazılı ve sözlü malzemenin
düzenlenmesine ve yorumlanmasına dayandığı için sosyal bilgiler öğretimi
içerisinde etkin bir materyal olarak kullanılabilir (Öztürk ve Otluoğlu, 2003,
s.140). Sosyal bilgiler dersinde biyografi kullanımıyla milletlerin kaderini
değiştirmiş, önemli buluşlara imza atmış, liderlik özelliği taşıyan, toplumlara yön
veren büyük şahsiyetlerin hayat hikâyelerinden yararlanmak amaçlanmaktadır
(Kaymakçı ve Er, 2009, s.421).
Bu çalışmada da temel nokta biyografi kullanımının öğrencilerde sosyal bilgiler
dersine yönelik olumlu tutum geliştirmedeki etkisini belirlemek olduğu için
biyografi hakkında genel bilgiler vermek yerinde olacaktır.
Biyografi
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010
Biyografi Kullanımının Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersine İlişkin…
219
Biyografiyi bir yandan tarih yazımına diğer yandan da edebiyata dâhil edilmiştir.
Bu durum biyografinin farklı şekillerde tanımlanmasına sebep olmuştur (Turgut,
2007, s.14).
Aktaş ve Gündüz (2009, s.323)’e göre genellikle ünlü kişilerin hayatının
tamamını ya da bir bölümünü ve eserlerini derli toplu, bütün halinde tanıtan
yazılara biyografi adı verilir. Alpaslan (2009, s.246)’a göre biyografi edebiyat,
siyaset, spor gibi alanlarda başarı göstermiş, önderlik etmiş kişilerin yaşamının
anlatıldığı kısa veya uzun metinlere verilen genel addır. Oğuzkan (2000, s.159)
ise biyografiyi yaşayışları ve yaptıklarıyla ün kazanmış önemli kişilerin
yaşamlarını kanıtlara dayalı olarak inceleyen eserler olarak tanımlamaktadır.
Farklı bir tanımlamayla biyografi, toplumların çeşitli alanlardaki gelişim ve
değişiminde önemli roller üstlenmiş olan kişilerim, yetişme tarzları, yaşadıkları
olaylar, bu olaylardaki lider veya grup üyesi olarak etkinlikleri fikir, duygu ve
hayal dünyalarıyla eserlerinin ele alınıp anlatıldığı bir edebiyat türüdür (Ağca,
1999, s.174).
Kökeni yüzyıllar öncesine kadar uzanan ve en eski yazınsal türlerden biri olan
biyografi günümüzde hâlen popülerliğini koruyan bir türdür. Bu türün
popülerliğini korumasını aslında iki kelimeyle açıklanabilir; “merak” ve “anma”
dürtüsü (Çelebioğlu, 2007, s.1). Ancak okurların bu iki noktadan daha çok merak
hususuna meyilli olduklarını söyleyebiliriz. Çünkü okurlar, hayranlık ya da sevgi
duyduğu kişinin, bilinmeyen yanlarını keşfetmek, onu daha yakından tanımak,
kısacası merak ettiği yanlarını görmek ister (Alpaslan, 2009, s.246). Biyografi
türünün okuyucunun, özdeşleşme ve kendini bir başkasının yerine koyma ve
benzeri duyguların yaşanmasında önemli rol oynaması biyografiyi sürekli etkin
kılan diğer bir husustur (Turgut, 2007, s.17).
Biyografi türündeki yazılar gözlemden çok, tanıtılacak kişilerin yaşamları ve
eserlerinin araştırılması, onlar hakkında bilgi toplanması sonucu yazılırlar (Aktaş
ve Gündüz, 2009, s.323). Bu noktadan da anlaşılacağı gibi biyografilerde bir
gerçeklik ilkesi hâkimdir. Bu gerçeklik ilkesi çağdaş biyografilerde aranılan
özelliklerin de başında gelir (Er, 2005, s.11). Gerçeklik ilkesine ulaşabilmek
adına aktarılan bilgiler belgelere, kanıt ve tanıklara dayandırılmalıdır. Bunun için
kişi hakkında daha önce yazılmış yazılardan, kitaplardan, yapılmış
araştırılmalardan, resmi bilgi ve belgelerden, kayıtlardan, günlüklerden, mektup
ve benzeri yazışmalardan, onunla ilgili yapılmış söyleşilerden, anekdotlardan,
fotoğraflardan, o kişinin yaşamında yeri olan insanlardan yararlanılabilir
(Alpaslan, 2009, s.247).
Anlaşılacağı üzere biyografileri belgelere dayandırma işi çok önem arz eden bir
gerekliliktir. Çünkü herhangi bir şahsiyetin hayatını yazmayı planlayan yazar,
kahramanlarıyla ilgili her türlü eser ve belgeleri incelemek bir yere dayandırmak
zorundadır. İyi incelenme yapılmamasından ve gereken dikkatin
gösterilmemesinden dolayı oluşan yanılgılar, okurların belleğinde yanlış ve eksik
izlenimler bırakabilmektedir (Er, 2005, s.11).
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010
220
Ş. Oruç, R. Erdem
Biyografilerde dikkat edilmesi gereken bir diğer hususta nesnelliktir. Biyografi
yazarının görüşleri, yorumları ve ortaya koyduğu sonuçlar, her zaman sağlam
kaynaklara dayanmalıdır. Yararlanılan kaynakların belgelerin doğru ve eksiksiz
olmalıdır. Anlatılan kişinin hayatını canlandıran olaylar, görüşlerini ve
düşüncelerini yansıtan açıklamalar sağlam belgelere dayanmalıdır (Oğuzkan,
2000, s.160). Nitelikli bir biyografide aranacak diğer temel özellikleri ise şöyle
sıralayabiliriz;
• Biyografisi yazılan kişinin yaşadığı dönem ve yaşam koşulları dikkate
alınmış olmalıdır.
• Biyografi yazarı eserini bir tarihçi gibi şekillendirmelidir. Diğer bir
anlatımla biyografi kişinin hayatını bir tarihçi bakış açısıyla kronolojik olarak
yansıtmalıdır.
• Eser içerisinde okuru yönlendirici bir tavır sergilememelidir.
• Biyografiye konu edilen kişinin yaşamı aşırı yüceltilmeden ya da
aşağılanmadan sergilenmiş olmalıdır.
• Kişinin önemi, değeri, benzer kişilerden farkı belirtilmiş olmalıdır.
• Yaşam öyküsü yazılan kişinin doğumu, aile çevresi, eğitim süreci, kişiliği,
arkadaşlık ve akrabalık ilişkileri, aşkları, evliliği, çocukları, alanıyla ilgili
başarıları, yaşadığı ve gittiği yerler, eserleri, resmi görevleri, sağlığı, ölümü konu
edilmiş olmalıdır (Alpaslan, 2009, s.247).
• Biyografik eserlerde yazarın anlatımı konunun el verdiği ölçüde renkli ve
çekici olmalıdır (Oğuzkan, 2000, s.160).
Biyografi Türleri
Biyografiler yazım tekniğine göre; bilimsel biyografi, biyografik roman ve
nekroloji olmak üzere üç bölümde incelenmektedir. Bu bölümler ve içerikler
şöyle ifade edilebilir ( Kaymakçı ve Er, 2009, s.416).
Bilimsel Biyografi
Biyografiye konu edilen kişinin bilgileri kronolojik bir sıra içerisinde, alt
başlıklar halinde, onun dönemi içindeki konumunu, getirdiği yenilikleri,
gösterdiği başarıları, eserlerini, eserlerinin değişik özelliklerini eleştirel bir
tutumla, belgelere, araştırma ve incelemelere dayalı olarak veren çalışmalardır
(Baycanlar,2005, s.107). Bilimsel biyografilerde kişinin doğumu, eğitim-öğretim
durumu ve çalışma hayatı, eserleri ve benzeri özellikleri bölümler halinde tek tek
ele alınır (Kaymakçı ve Er, 2009, s.416).
Biyografik Roman
Roman, hikâye gibi tahkiye kurgusu içerisinde, olay anlatımı üslûbuyla kişiyi bir
roman kahramanı gibi olayların içindeki konumlarıyla sunan eserlerdir
(Baycanlar,2005, s.107). Biyografik romanlar sanatsal kaygı ön plana çıkarılarak
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010
Biyografi Kullanımının Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersine İlişkin…
221
süslü bir anlatımla ele alınır. Yeterli bilgi ve belgelerin yanında yazar, bu
eserlerde kendi duygu, düşünce ve yorumlarını da esere katabilir (Kaymakçı ve
Er, 2009, s.416). Biyografik romanlarda kişinin ruhsal ve fiziksel özellikleri,
davranışları, duyguları, düşünceleri, tepkileri, tavır alışları, giyinişi gibi pek çok
değişik özellikleri ayrıntılı olarak verilip bir anlamda onun portresi çizilir
(Baycanlar, 2005, s.107).
Nekroloji
Bir kişinin ölümünden sonra yazarın, ölen kişinin yaşamına ait bildiklerini,
duyduklarını, öğrendiklerini o anın duygusallığı içerisinde belli bir şekil veya
sisteme bağlı kalmadan yazıya aktarmasına nekroloji (ölüm ardı yazıları) denir.
Ölüm ardı yazıları genellikle ölen kişinin hakkında gazete, dergi gibi süreli
yayınlardan ve onun yakın çevresinde yer alan kişilerden elde edilen bilgiler
ışığında,
ölen kişinin niteliklerini, erdemlerini, çalışmalarını ve diğer
özelliklerini anı üslubuyla yansıtmayı amaçlar (Baycanlar, 2005, s.106-107).
Sosyal Bilgiler Öğretimi ve Biyografi
Oguzkan’ (2000, s.159) ‘a göre çocuklar, belli gelişme dönemlerinde
çevrelerinde yaşayan ve serüvenleri kitaplara geçmiş ünlü kişileri kendileri için
örnek seçme ihtiyacı duyarlar. Biyografi bu özdeşleştirme duygusunun
karşılanması noktasında çok etkili bir edebi türdür. Biyografiler, çocuklara
başkalarının hayat mücadelelerini, karşılaştıkları türlü sorunları ve başarılarının
nedenlerini anlatmakla, onları ileride karışılacakları durumlara hazırlar. Bu gibi
eserleri okuyan çocuklar, büyük kişilere karşı hayranlık ve sevgi duymaya
başlarlar ve kendilerini onlarla bütünleştirirler. Aynı zamanda da biyografiye
konu olan kimsenin yaşadığı toplum, toplum kuralları, gelenek-görenekleri
hakkında bilgi edinmiş olurlar (Kaymakçı ve Er, 2009, s.422).
Biyografi, incelenen kişinin çevresinde oluşan olayların kaynaklarını birinci
elden tespit etmede ve gelecek kuşaklara aktarmada etkililiği olan bir edebi
türdür (Ağca, 1999, s.174). Bu da bu türün sosyal bilgiler öğretimi içerisindeki
önemini daha da artıran etkenlerdendir. Ayrıca başkalarının hayatları her zaman
ilgi çekicidir. Bu sebeple biyografi merak gidericidir. Bu durum öğrencinin derse
karşı ilgisini artırarak dersin daha iyi öğrenilmesini sağlar. Bu açıdan
biyografiler öğrenci başarı ve motivasyonu tetikler ( Kaymakçı ve Er, 2009,
s.422). Bir biyografi ile bir dönemin sosyal, kültürel ve benzeri özellikleri daha
etkili açıklanabilir anlatılabilir. Biyografi bir sanat eserinin verdiği zevki
vermekle kalmaz bunun yanında çeşitli derslerde edinilen bilgilerin anlam
kazanmasına ve pekiştirilmesine de yardım eder (Oğuzkan, 2000, s.159).
Bir dönemin tarihi olayları ne kadar mantıksal olarak düzenlenmiş olursa olsun,
çocuklar; olayları, bir kişinin hayatı kadar gerçek ve somut olarak göremezler.
Bu bakımdan biyografiler geçmişi kişinin dönemiyle aynı anda izlememiz için
katkıda bulunur. Geçmişle günümüzü kıyaslamaya imkân verir (Gençtürk, 2005,
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010
222
Ş. Oruç, R. Erdem
s.63). Büyük adamların hayatları anlatıldıkça, bir dönemin ruhu adeta çocukların
gözünde canlandırılmış, yaşatılmış olur. Aynı zamanda biyografiye konu olan
kişiler dönemlerinin önemli birer temsilcisidir. Kişiliklerinde bir milletin bütün
ümitlerini, bütün ideallerini ve bütün fedakârlıklarını temsil ederler. Derslerde
özellikle bir dönem veya akım izah edilirken, o dönemi ya da o akımı temsil
eden büyük adamların hayatları gösterilmedikçe o dönem ya da akım hakkında
geniş çapta bilgi ya da çıkarım elde edilemez (Er, 2005, s.13). Bu durum sosyal
bilgiler derslerinde biyografi kullanımını zorunlu hale getirmiştir.
AMAÇ
Bu araştırmanın amacı, sosyal bilgiler öğretiminde biyografi kullanımının
öğrencilerin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarına etkisini ortaya koymaktır.
Bu amaç doğrultusunda aşağıdaki denenceler test edilmiştir.
1.
Deney ve kontrol gruplarının öntutum puan ortalamaları
arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
2.
Deney ve kontrol gruplarının sontutum puan ortalamaları
arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
3.
Deney ve kontrol gruplarının öntutum ve sontutum puan
ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
4.
Deney grubunun öntutum ve sontutum puan ortalamaları
arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
5.
Kontrol grubunun öntutum ve sontutum puan ortalamaları
arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
Varsayımlar
1. Araştırmanın deneysel işlem sürecinde, deney ve kontrol grubunda yer alan
öğrencilerin kontrol edilemeyen değişkenlerden aynı derecede etkilendikleri
düşünülmektedir.
2. Tutum ölçeğinin uygulanmasında öğrencilere rehberlik edilmesi sebebiyle
öğrencilerin tutum ölçeğini içtenlikle cevapladıkları varsayılmaktadır.
3. Veri toplama aracının, araştırmanın amacına ve konusuna uygun olduğu
varsayılmaktadır.
Sınırlılıklar
Bu araştırma; 2009 / 2010 eğitim öğretim yılı, Kayseri ili Kocasinan ilçesi 60.
Yıl İlköğretim Okulu 7/A ve 7/ C sınıfları, İlköğretim 7. sınıf “Sosyal Bilgiler”
“Türk Tarihinde Yolculuk” ünitesi “Anadolu, Ana Yurt” konusu ile sınırlıdır.
YÖNTEM
Bu bölümde araştırmanın modeli, çalışma grubu, verileri toplama aracı ve
verilerin analizinde kullanılan istatistiksel yöntemler üzerinde durulmuştur.
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010
Biyografi Kullanımının Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersine İlişkin…
223
Araştırmanın Modeli
Bu araştırma, öntest-sontest kontrol gruplu deneysel bir desende tasarlanmıştır.
Öntest–sontest kontrol gruplu modelde, yansız atama ile oluşturulmuş iki grup
bulunur. Bunlardan biri deney, diğeri ise kontrol grubu olarak kullanılır. Her iki
grupta da deney öncesi ve deney sonrası ölçmeler yapılır (Karasar, 2008:97).
Deneysel desenler, değişkenler arasındaki neden sonuç ilişkilerini keşfetmeyi
amaçlayan araştırma desenleridir. Araştırmacı bu amacını gerçekleştirmek için
deneysel değişkenleri (bağımsız değişkenleri) manipüle etmek (değişimleme), iç
geçerliliği korumak için dışsal (istenmedik) değişkenleri kontrol altına almak ve
bağımlı değişkenler üzerinde ölçme yapmak durumundadır (Borg ve Gall, 1989;
Kerlinger, 1973; Akt: Büyüköztürk, 2007, s.55). Araştırmada, biyografinin
kullanılarak öğretim yapıldığı grup, deney grubu olarak belirlenmiştir. Kontrol
grubunda ise, öğretim uygulamasında biyografi kullanımına yer verilmemiştir.
Çalışma Grubu
Araştırmanın çalışma grubunu, Kayseri 60. Yıl Cumhuriyet İlköğretim
Okulu’nda öğrenim gören 7. sınıf öğrencilerinden seçilen 25’şer öğrenciden
oluşan iki şube olmak üzere toplam 50 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmaya
başlamadan önce sınıflardaki öğrencilerin başarı seviyelerinin eşit olup
olmadığını anlamak için her iki sınıfa da öntutum testti uygulanmıştır. Yapılan
öntutum sonuçlarına göre iki sınıfın başarı düzeyleri arasında anlamlı bir fark
olmadığı tespit edilmiştir. Daha sonra tesadüfî yöntemle bu şubelerden biri deney
diğeri kontrol grubu olarak atanmıştır. Buna göre bu araştırmada 7/C sınıfı deney
grubu, 7/A sınıfı ise kontrol grubu olarak belirlenmiştir. Deney grubunda ders
işlenişi sürecinde biyografilerden yararlanılmış, kontrol grubunda ise ders
işlenişinde biyografilere yer verilmemiştir. Araştırmacı tarafından dersin
konuları ile paralel olarak hazırlanan biyografiler deney grubuna sunulmuştur.
Öğrenciler konuyla ilgili hazırlanan biyografileri inceleyerek konuyu anlamaya
çalışmışlardır. Her konu esnasında öntutum ve sontutum uygulanarak biyografi
kullanımın öğrencilerin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarına etkisi ortaya
konulmuştur.
Veri Toplama Aracı
Sosyal bilgiler öğretiminde biyografinin kullanımının öğrencilerin sosyal bilgiler
dersine ilişkin tutumlarına etkisini belirlemeye yönelik yapılan bu araştırmada;
Öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersine ilişkin tutumlarını ölçmek amacıyla
araştırmacılar tarafından geliştirilen 28 sorudan oluşan Sosyal Bilgiler Dersi
Tutum Ölçeği (SBTÖ) kullanılmıştır. Ölçek, beşli Likert tipinde hazırlanmıştır.
Ölçekte Sosyal Bilgiler dersi ile ilgili olarak 15 olumlu 13 olumsuz önerme yer
almaktadır. Araştırmacılar tarafından hazırlanan ölçeğe sosyal bilgilere uygun
50 cümle yazılmıştır. Bu 50 aday cümle uzman kanısı alınması için ölçme ve
program geliştirme alanında uzmanlaşmış üç öğretim üyesi ve milli eğitim
bakanlığına bağlı değişik okullarda çalışan üç sosyal bilgiler öğretmenine
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010
224
Ş. Oruç, R. Erdem
verilmiştir. Uzman ve öğretmenlerin eleştiri ve tavsiyeleri doğrultusunda seçilen
28 aday cümleden oluşan ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalışması için milli
eğitim bakanlığına bağlı değişik okullarda 100 öğrenci üzerine uygulanmıştır.
Elde edilen sonuçlara göre tüm tutum cümleleri için madde ölçek ilişkisinin
olumlu yönde olduğu görülmüştür. Ayrıca ölçeğin güvenirliliğini belirlemek
amacıyla cronbach değerine bakılmıştır. Bu değer “0.78” olarak bulunmuştur.
Bulunan bu değer yüksek seviyede bir güvenirlik olduğunu göstermektedir.
Bu ölçeğin uygulanmasında, öğrencilerden ölçekte yer alan maddelere yönelik
düşüncelerini yansıtmaları beklenmiştir. Her maddenin karşısında “tamamen
katılıyorum”, “katılıyorum”, “karasızım”, “katılmıyorum”, “hiç katılmıyorum”,
şeklinde öğrencilere beş seçenek sunulmuştur. Öğrencilerden bunlardan yalnızca
bir tanesini işaretlemeleri istenmiştir. Bu şekilde olumlu tutum sahip
öğrencilerle, olumsuz tutuma sahip öğrencilerin daha iyi tespit edileceği
düşünülmüştür. Ölçekte likert tipinde ifadeler için “tamamen katılıyorum (5)”,
“katılıyorum (4)”, “kararsızım (3)”, “katılmıyorum (2)”, “hiç katılmıyorum (1)”,
puanı verilmiştir. İstatiksel analizler göz önünde bulundurularak olumlu cümleler
"tamamen katılıyorum"dan itibaren 5,4,3,2,1; olumsuz cümlelerde "tamamen
katılıyorum "dan itibaren 1,2,3,4,5 puanla değerlendirilerek SPSS programının
veri dosyalarına işlenmiştir. Ölçekten alınabilecek en düşük puan 28, en yüksek
ise 140 puandır. Ölçekten elde edilen puanların yorumlanması ise;
1-28 puan = 1 ; 29- 55 puan = 2 ; 56-84 puan = 3; 85-113 puan= 4; 113-140
puan = 5; 1-2 arası (olumsuz); 3 (Nötr); 4-5 (olumlu) tutumları ifade etmektedir.
Verilerin Analizi
Verilerin analizi SPSS 16.00 paket programı kullanılarak yapılmıştır. Verilerin
daha iyi anlaşılabilmesi için tablolar yapılmış ve bu tablolar üzerinde
yorumlamalara gidilmiştir. Araştırma hipotezleri t-testleri yoluyla test edilmiştir.
Araştırmada manidarlık düzeyi .05 olarak kabul edilmiştir. Farklı grupların
puanları karşılaştırıldığından yani gruplar birbirinden bağımsız olduğu için
korvaryans analizine gerek duyulmamıştır. Araştırmada, deney ve kontrol
gruplarının öntutum, sontutum puanlarının farklılığını belirlemek adına bağımsız
gruplara yönelik t- testi kullanılmıştır. Deney grubunun öntutum ve sontutum
puan farklılığı ve kontrol grubunun öntutum ve sontutum puan farklılığının elde
edilebilmesi için bağımlı değişkenlere yönelik t-testi uygulanmıştır. Tek bir
grubun iki ayrı puanının karşılaştırmasının yapılmasında ise ilişkili örneklemler
için t- testi uygulanmıştır. Analizlerin yorumlanmasında, aritmetik ortalama ( ),
standart sapma (S), ve anlamlılık değeri olan (p) dikkate alınmıştır.
BULGULAR VE YORUMLAR
Bu bölümde araştırma verileri doğrultusunda, araştırmanın alt problemlerine
ilişkin bulgular ve yorumlar yer almaktadır.
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010
Biyografi Kullanımının Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersine İlişkin…
225
Alt Problem 1: Deney ve kontrol gruplarının öntutum puan ortalamaları
arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
Araştırmanın birinci alt probleminin analizinde deney ve kontrol grubu
öğrencilerinin öntutum puan ortalamaları arasında anlamlı farklılık olup
olmadığı analiz edilmiştir. Analiz sonuçları Tablo 1’de verilmiştir.
Grup
Tablo 1. Öntutum Puanlarının Gruba Göre t- Testi Sonuçları
ss
t
sd
p
N
Deney – Öntutum
25
29,30
14,387
Kontrol – Öntutum
25
34,37
16,614
-1,152
48
.255
Sosyal bilgiler öğretiminde biyografinin kullanıldığı deney grubu ile
biyografinin kullanılmadığı kontrol grubunun deney öncesi öntutum puan
ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmamaktadır [t(48) = -1,152, p >
0.05]. Tablo 1’e baktığımızda deney grubunun öntutum puan ortalaması 29.30
olurken, bu değerin kontrol grubunda 34.37 olduğunu görmekteyiz. İki grup
arasındaki bu sayısal farkın istatistiksel olarak manidar olmadığını söyleyebiliriz.
Bu sonuç bağımsız değişkende manipülasyon yapılmadan önce yani biyografiler
deney grubuna uygulanmadan önce deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin
sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumları arasında anlamlı bir farkın olmadığını
göstermektedir.
Alt Problem 2: Deney ve kontrol gruplarının sontutum puan ortalamaları
arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
Araştırmanın ikinci alt probleminin analizinde deney ve kontrol grubu
öğrencilerinin sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı farklılık olup
olmadığı analiz edilmiştir. Analiz sonuçları Tablo 2’de verilmiştir.
Grup
Tablo 2. Sontutum Puanlarının Gruba Göre t- Testi Sonuçları
ss
t
sd
N
Deney – Sontutum
Kontrol – Sontutum
25
25
61,80
49,28
18,08857
18,34021
2,430
48
p
.019
Sosyal Bilgiler öğretiminde biyografinin kullanıldığı deney grubu ile
biyografinin kullanılmadığı kontrol grubunun sontutum puan ortalamaları
arasında anlamlı bir fark vardır [t(48) = 2.430, p<0.05]. Deney grubunun deneme
sonrası sontutum puan ortalaması 61.80 olmuştur. Kontrol grubunun sontutum
puan ortalamaları ise 49.28 olarak belirlenmiştir. Deney ve kontrol gruplarının
sontutum puan ortalamaları arasındaki bu farkın istatistiksel olarak anlamlı
olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal Bilgiler öğretiminde biyografi kullanılarak
yapılan öğretimin sonucunda deney grubunun sontutum puanları, biyografinin
kullanılmadığı kontrol grubuna göre istatistiksel olarak bir artış göstermiştir. Bu
sonuca göre deney grubunda konulara paralel olarak hazırlanan ve bulmaca, afiş
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010
226
Ş. Oruç, R. Erdem
hazırlama ve benzeri etkinliklerle desteklenen biyografiler iki grup arasındaki
farkın deney grubu lehine olmasına katkı sağlamıştır. Buna göre uygulanan
deneysel işlemin, öğrencilerin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarını artırmada
etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Alt Problem 3: Deney ve kontrol gruplarının öntutum ve sontutum puan
ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
Araştırmanın üçüncü alt probleminin analizinde deney ve kontrol grubunun
öntutum ve sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olup olmadığı
analiz edilmiştir. Analiz sonuçları Tablo 3’de verilmiştir.
Tablo 3. Öntutum ve Sontutum Puanlarının Gruba Göre t-Testi Sonuçları
ss
t
sd
P
Öntutum – Sontutum Farklar
N
Deney
Kontrol
25
25
32,50
14,91
8,87722
10,75269
6,305
48
.000
Tablo 3 incelendiğinde, deney ve kontrol grubu öğrencilerinin öntutum ve
sontutum puanlarının ortalamaları arasında anlamlı bir farklılığın olduğu
görülmektedir [ t(48) = 6.305, p< 0.05]. Deney grubunun öntutum sontutum
puanlarının ortalaması 32.50 olurken kontrol grubunun öntutum sontutum
puanlarının ortalaması 14.91 olarak belirlenmiştir. Aradaki bu farkın, istatistiksel
olarak anlamlı olduğunu görmekteyiz. Bu bulgu, deneysel işlem sonrasında,
deney grubunda yer alan öğrencilerin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutum
düzeylerinin, kontrol grubundaki öğrencilere oranla anlamlı derecede daha
yüksek olduğunu kanıtlamaktadır.
Alt Problem 4: Deney grubunun öntutum ve sontutum puan ortalamaları
arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
Araştırmanın dördüncü alt probleminin analizinde deney grubunun öntutum ve
sontutum puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı analiz
edilmiştir. Analiz sonuçları tablo 4’de verilmiştir.
Tablo 4. Deney Grubunun Öntutum ve Sontutum Puanlarının t- Testi Sonuçları
Grup
Deney – Öntutum
Deney – Sontutum
N
25
25
29,30
61,80
ss
14,38724
18,08857
t
-7,031
sd
48
p
.000
Deney grubunun öntutum ve sontutum puanları karşılaştırıldığında, bu iki puan
ortalaması arasında anlamlı bir farklılığın olduğu görülmektedir [t(48) = -7.031,
p< 0.05]. Deney grubunun sontutum puan ortalaması ile öntutum puan
ortalaması dikkate alındığında, sontutumda önemli bir artışın olduğu
söylenebilir. Bu verilere göre deney grubunda biyografi kullanılarak
gerçekleştirilen öğretimin öğrencilerin sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarını
artırmada başarılı ve etkin bir yöntem olduğu söylenebilir.
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010
Biyografi Kullanımının Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersine İlişkin…
227
Alt Problem 5: Kontrol grubunun öntutum ve sontutum puan ortalamaları
arasında anlamlı bir farklılık var mıdır?
Araştırmanın beşinci alt probleminde kontrol grubunun öntutum ve sontutum
puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olup olmadığı analiz edilmiştir.
Analiz sonuçları tablo 5’de verilmiştir.
Tablo 5. Kontrol Grubunun Öntutum ve Sontutum Puanlarının t- Testi Sonuçları
Grup
N
ss
t
sd
p
Kontrol – Ön Test
Kontrol – Son Test
25
25
34,36
49,28
16,61444
18,34021
-3,014
48
.004
Araştırmada, kontrol grubunun sontutum puanlarında da, bir artış
gözlemlenmiştir. Kontrol grubunun öntutum ve sontutum puan ortalamaları
arasında anlamlı bir fark vardır [t(48) = -3.014, p<0.05]. Tablo 5’de görüldüğü
üzere kontrol grubunun öntutum puan ortalaması 34.36 olurken, bu değerin
sontutum sonucu elde edilen verilerde 49.28 olduğu görülmektedir. Bu sayısal
fark istatistiksel olarak anlamlıdır. Kontrol grubunda biyografi kullanılmamasına
rağmen bu grupta yer alan öğrencilerin de sosyal bilgiler dersine yönelik
tutumlarında artış meydana gelmiştir. Ancak bu artış biyografi kullanılarak
öğretim yapılan deney grubu öğrencilerinin sosyal bilgiler dersine ilişkin
tutumlarına oranla son derece düşük bir değer teşkil etmektedir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Araştırmanın verilerine göre, öğretim esnasında biyografilerin kullanıldığı deney
grubu ile öğretim esnasında biyografilerin kullanılmadığı kontrol grubu, öntutum
puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olmamasına rağmen [t(48) = -1,152, p
> 0.05], kontrol grubunun sontutum puan ortalaması öntutum puan ortalamasına
göre 14, 91’lik bir artış göstermiştir [t(48) = -3.014, p<0.05]. Deney grubu
sontutum puan ortalaması ise; öntutum puan ortalamasına göre 32,50’ lik bir
artış göstermiştir [t(48) = -7.031, p< 0.05]. Bu veriler ışığında her iki grubun da
sosyal bilgiler dersine ilişkin tutumlarının öğretim süreci sonunda arttığını
görmekteyiz. Ancak deney grubunun öntutum-sontutum puan ortalaması, kontrol
grubunun öntutum-sontutum puan ortalamasına göre 17,58’lik bir artış
göstermiştir. Bu da iki grup arasında 12, 52’lik bir farkın doğmasına yol açmıştır.
Bu fark istatistiksel olarak anlamlıdır [t(48) = 2.430, p<0.05]. Bu sonuca göre
sosyal bilgiler öğretiminde biyografi kullanımı öğrencilerin sosyal bilgiler
dersine ilişkin tutumlarını artırmada etkilidir.
Sosyal Bilgiler dersinde farklı yöntemleri kullanmak, dersi daha ilgi çekici hale
getireceğinden öğretimi destekleyici materyallerden birisi olarak biyografiler
ders sürecine dâhil edilmelidir. Biyografileri, sadece konu edindiği kişinin
hayatıyla sınırlayamayız. Biyografiler aynı zamanda olayın geçtiği dönemin
kültürünü, sosyal olay ve yaşantılarını, yönetimini ve benzeri durumları da
yansıtmaktadır. Bu yüzden biyografilerin öğretmenler tarafından derslerde
kullanımı, öğrencilerin geçmiş dönemlerin sosyal ve kültürel yapısını daha iyi
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010
228
Ş. Oruç, R. Erdem
anlamalarına yardımcı olabilir. Ayrıca Sosyal Bilgiler dersinde kullanılabilecek
biyografiler tespit edilerek bu biyografilerin hangi ünitelerde nasıl
kullanılabileceğine dair bir çalışma gerçekleştirilebilir.
KAYNAKLAR
Ağca, H. (1999). Yazılı Anlatım. Ankara: Gündüz Eğitim ve Yayıncılık.
Akkaş, Ş. ve Gündüz, O. (2009). Yazılı ve Sözlü Anlatım. (11.Baskı). Ankara:
Anı Yayıncılık.
Baycanlar, Ç. (2005). Cahit Sıtkı Tarancı’nın Ardından Yazılanlar ve Ölüm Ardı
Yazıları (Nekroloji) Üzerine Genel Bir Değerlendirme. Çukurova Üniversitesi.
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 14(2), 105-112.
Büyüköztürk, Ş. (2007). Deneysel Desenler, Ankara: Pegem A Yayıncılık
Can, G., Yaşar, Ş. ve Sözer, E. (1998). Sosyal Bilgiler Öğretimi, Eskişehir:
Anadolu Üniversitesi Yayınları.
Çelebioğlu, S. (2007). Türk Edebiyatı’nda Modern Biyografinin Doğuşu.
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü.
Er, H. (2005). Sosyal Bilgiler Dersinde Biyografi Öğretimi: Atatürk’ün Hayatı
Metninin Analizi ve Yeni Bir Tasarım. Yayınlanmamış Yüksek Lisan Tezi.
Ankara: Gazi Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bilim Dalı.
Ergin, A. (2006). İlköğretim Öğrencilerinin Sosyal Bilgilere Karşı Tutumları.
Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi. Denizli: Pamukkale Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü İlköğretim Anabilim Dalı Sınıf Öğretmenliği Bilim Dalı.
Gençtürk, M. (2005). Tarih Öğretiminde Biyografi Kullanımı. Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü.
Govan, M.T. ve Guzetti, B. (2003). Edebiyat Temelli Sosyal Bilgiler Öğretimi.
(Çev. Doğanay, A.). Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 11(11), 3544.
Gültekin, M. (1999). Temel Eğitim İkinci Kademe İçin Alternatif Program
Modelleri. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları.
Kabapınar, Y. ve Baysal, N. (2004). “Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler
Öğretimine Yaşamın Kendisini Taşımak: Gazete Haberinin Kullanıldığı Bir
Öğretimin Tasarlanması ve Değerlendirilmesi”, Eğitim Yönetimi.
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010
Biyografi Kullanımının Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersine İlişkin…
229
Kan, Ç. (2006). Etkili Sosyal Bilgiler Arayışı. Kastamonu Eğitim Dergisi, 14(2),
537- 544.
Karasar, N. (2008). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
Kayalı, H. (2003). İlköğretim İkinci Kademe Öğrencilerinin Sosyal Bilgiler
Dersine Yönelik Tutumları. M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri
Dergisi, 18, 79-92.
Kaymakçı S. ve Er, H. (2009), Sosyal Bilgiler Öğretiminde Biyografi Kullanımı.
Sosyal Bilgiler Öğretimi. Safran, M. (Ed.), Ankara: Pegema Akademi.
Oğuzkan, F. (2000). Çocuk Edebiyat. Ankara: Anı Yayıncılık
Özdemir, M. (2009). Sosyal Bilgiler Öğretimi Programı ve Değerlendirilmesi.
Sosyal Bilgiler Öğretimi. Safran, M. (Ed.), Ankara: Pegem Akademi.
Öztürk, C. ve Baysal, N. (1999). İlköğretim 4 –5.Sınıf Öğrencilerinin Sosyal
Bilgiler Dersine Yönelik Tutumu. 4. Ulusal Sınıf Öğretmenliği Sempozyumu.
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 6.
Öztürk, C. ve Otluoğlu, R. (2003). Sosyal Bilgiler Öğretiminde Edebi Ürünler ve
Yazılı Materyaller. Pegema Yayıncılık, Ankara.
Öztürk, C., Keskin, S. ve Keskin Y. (2004). İlköğretim Okulu 4. ve 5. Sınıf
Sosyal Bilgiler Derslerinde Materyal/ Teknoloji Kullanım Durumu. M.Ü Atatürk
Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 19, 107-120.
Sönmez, V. (1997). Sosyal Bilgiler Öğretimi ve Öğretmen Kılavuzu, Ankara:
Anı Yayıncılık.
Şimşek, A. (2006). İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersinde Tarihsel Hikâyeye
Yönelik Öğrenci Görüşleri. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Dergisi, 26(11), 187–
202.
Şimşek, A. (2009). Sosyal Bilgiler Derslerinde Bir Öğretim Materyali Olarak
Edebi Ürünler. Sosyal Bilgiler Öğretimi. Safran, M. (Ed.), Ankara: Pegema
Akademi.
Turgut, G. (2007). Televizyon Programlarında Biyografinin İçeriğinin
Dönüşümü. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Ulusoy, K. ve Gülüm, K.. (2009). Sosyal Bilgiler Dersinde Tarih ve Coğrafya
Konuları İşlenirken Öğretmenlerin Materyal Kullanma Durumları. Ahi Evran
Üniversitesi
Eğitim
Fakültesi
Dergisi,
10(2)
8599.
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, Sayfa 215-229, 2010
230
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 30, 2010

Benzer belgeler