Balkanlar`da Ramazan Bayram cokusu
Transkript
Balkanlar`da Ramazan Bayram cokusu
SAYFA 01 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI ISSN-2146-085X İz. PİM. PP 104 600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA 20 TEMMUZ 2015 PAZARTES - Y›l: 7 Say›: 330 www.balkangunlugu.com Balkanlar'da Ramazan Bayram co kusu Balkan co rafyas nda dua ve ibadetle geçirilen Ramazan ay n n ard ndan bayram co kusu ya and BOSNA HERSEK, S rbistan, Karada , H rvatistan, Kosova, Makedonya ve Arnavutluk'ta ya ayan Müslümanlar, bayram namaz n k lmak için camilere ak n etti. Bosna’da 1993 y l nda S rp askerler taraf ndan temeline kadar y k lan ve Türk birli i ve Koordinasyon Ajans n n (T KA) deste iyle onar larak ramazan öncesine ibadete aç lan Banya Luka ehrindeki Ferhadiye Camisi'nde de restorasyonun ard ndan ilk kez bayram namaz k l nd . Arnavutluk’ta ba kent Tiran'da kentin tek camisi olan tarihi Edhem Bey Camisi'ne s mayan Müslümanlar, namaz Ulusal ehitler Bulvar 'nda k ld . 3’te Macaristan’dan S rbistan s n r na 175 kilometrelik duvar Kosova’ya Kraliçe Elizabeth deste i KOSOVA Cumhurbaşkanı Atifete Jahjaga Londra Buckingam Krallık Sarayı Avlusu’nda Kraliçe II Elizabeth tarafından kabul edildi. Bu kabul, Kosova milli marşının eşliğinde gerçekleşti. Jahjaga Kraliçe II Elizabeth ile bu görüşmeyi Kosova için özel önem taşıyan tarihi bir an olarak değerlendirdi ve bu görüşmenin İngiltere Krallığı’nın Kosova vatandaşları ve ülke için desteği sağladığını ileri sürdü. 4’te AB’N N YUNAN STAN AÇMAZI Sema KALAYCIO LU Sayfa 3’te TÜRK YE’N N KIBRIS’TAK TAV Z Ata ATUN Sayfa 4’te MACARİSTAN mültecileri durdurmak için Sırbistan sınırına 4 metre yüksekliğinde ve 175 kilometre uzunluğunda tel duvar örüyor. Macaristan’ın, bu kararı bir yıl içinde, Kosova, Suriye, Irak ve Afganistan’dan yasadışı yollarla ülkesine Gazeteniz THY uçaklar›nda ÜCRETS‹Z Bulgaristan'da Müslüman isimlerinin iadesinde kolaylık BULGAR STAN Meclisi, ülkede 1989 y l na kadar iktidarda olan Komünist Parti'nin Bulgar isimleri verdi i Türk ve Müslümanlardan hayatta olmayanlara as l isimlerinin iade edilebilmesine karar verdi. Üyelerinin ço unlu unu Türklerin olu turdu u muhalefetteki Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) milletvekilleri, Nüfus Kay t Kadastrosu'nda de i iklik öngören yasa tasar s haz rlad . Tasar , mecliste 22 oya kar 128 oyla kabul edildi. Eski Bulgaristan Komünist Partisi'nin (BKP) devam olan, ana muhalefetteki Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) milletvekillerinin büyük bir bölümü yasa de iikli ine kar ç kt . 3’te giren 80 bin mülteciyi göz önüne aldığı vurgulandı. Bu arada, Balkan medyaların çoğu duvarın inşasının başlamasıyla verdikleri haberi ’Avrupa’nın Göbeğinde Utanç Duvarının İnşası Başladı’ manşetiyle verdi. 5’te Makedonya erken seçimde anla maya vardı MAKEDONYA'da 4 siyasi parti lideri bir araya gelerek gelecek yılın Nisan ayı sonuna kadar erken seçime gidilmesi konusunda görüş birliğine vardı. Siyasi gözlemciler seçimin demokrasi ve uzlaşı kültürünün daha da pekişmesine katkı yapacağını belirtti ve kararı doğru yönde atılmış bir adım olarak değerlendirirken Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı da yapılan anlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 5’te SAYFA 02 2 Kent ve Markalar SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 20 Temmuz 2015 Pazartesi Editör: Suzan ERNOYAN KTO, Konya’n›n hedeflerine pusula oluyor Son 10 yılda, Konya’nın içinde bulunduğu Anadolu şehirlerinin en büyük kazanımı özgüvenidir. Anadolu ülke ekonomisine katkısını artırmak için daha fazla heyecan ve gayret içinde olan kentin, Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk ile Konya’yı konuştuk •Seçimlerin Anadolu ekonomisine yansımaları neler oldu? F ED kararları, yurtiçinde yaşanan yüksek siyasi tansiyon ve spekülatif baskılar sebebiyle aşırı artan döviz kuru karşısında Merkez Bankası olağanüstü toplanarak faizde sert bir artışa gitmiştir. Türkiye’de geçmişte ekonomik kriz algısı olan Kur-Faiz-Enflasyon artışı noktasına ne yazık ki geri gelinmiştir. Gelinen süreçte TL’nin 1 Mayıs’tan itibaren dolar karşısında değer kaybı yüzde 20’yi aşmıştır. Faizde ise iki kat artış gerçekleşmiştir. Ortaya çıkan belirsizlik durumu neticesinde kaybeden ülke ekonomimiz ve özel sektörümüz olmuştur. Kazanan ise yurt içinde ve yurt dışındaki büyük tefeciler olmuştur. Faiz artışının zararlarını orta ve uzun vadede göreceğiz. Ekonomik daralma, işsizlikte artış, bütçede açığın büyümesi, sorunlu kredi hacminde tehlikeli tırmanış gibi eğilimler ortaya çıkacaktır. Sonuçta faiz artışı ithalatı cazip hale getirecek, böylelikle Türkiye üretim ve ihracat yapamayan bir ülke haline gelecektir. •Sorunu aşmanın yolu nedir sizce? Bu sorunu aşmanın tek yolu ise üretim esaslı reformların bir an önce hayata geçirilmesidir. Gezi olayları ile birlikte devam eden süreçte bugün yaşanılan hadiselerin temelinde ülkenin yönetilebilir olmaktan çıkarılması çabalarını görmekteyiz. 12 Eylül öncesine baktığımızda bir tarafta anarşi bir tarafta ekonomide yüzde 40’lara varan devalüasyon sonucunda askeri darbeyi yaşadık. Ardından gelen Özal hükümetleri döneminde yönetimi itibarsızlaştırmak amacıyla sık sık yolsuzluk iddiaları gündeme getirildi. 1989’dan 28 Şubat dönemine kadar yönetim zorluğu yaşanılan ülkede kötü bir ekonomik tabloda yaşanan krizler hepinizin malumu. Hükümetin itibarsızlaştırılması çabalarının arttığı 28 Şubat sürecinde, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan ülkenin selameti için kendi isteğiyle başbakanlığı bırakmak zorunda kalmıştır. Bu dönemle birlikte ülke yeni bir kaos ortamına girmiştir. Bu ortamda 1999 ve 2001 krizlerinin faturasını hepimiz ödedik. Sonrasında Türkiye’nin son on bir yılına damgasını vuran Ak Parti hükümeti dönemi başladı. Ülkenin istikrar kazandığı gelecek hedefleri belirlediği bu dönemde de; Türkiye’de son otuz yılda yaşanılan, yönetim zorluklarının benzerini Mayıs ayı itibariyle görmekteyiz. 17 Aralık’tan itibaren de artan bir şekilde Hükümeti itibarsızlaştırma, uluslararası alanda prestijini sarsma ve yönetim zorluğu çıkarma girişimleri devam etmektedir. Bu ortamda Anadolu ekonomisi kaybetmektedir. Bu ülkenin istikrarını ve siyasi iradenin itibarını koruması gerekenler işadamları olarak bizleriz. Ülkede yönetim boşluğu oluşturup, bu boşluğu farklı grupların doldurması kimseye bir yarar getirmeyecektir. Son dönemdeki manipülasyonlarla ülke ekonomimizde kur ve faizlerde yaşanılan olumsuz tablolar hepimizi etkileyecektir. Ümit ediyorum ki ülkemizin yaşadığı bu zorlu süreç en kısa zamanda sona erecektir. ÜRETİM VE TİCARETİMİZİ ARTIRMAYA ÇALIŞIYORUZ •Peki reel sektörü güçlendirmek adına neler yapılmalı, önerileriniz neler? Bunun için; büyük tefecilere fırsat vermek istemiyorsak öncelikle reel sektörümüzü güçlendirmeliyiz. Üretimimizi ve ticaretimizi artırmalıyız. Bunun için de bizler bir arada olmalıyız. Çok sevdiğimiz ülkemizi büyütmek için bizler işadamları olarak çok çalışacağız, daha fazla üreteceğiz. •Yerel olarak değerlendirir misiniz? Bu genel tespit ve değerlendirmelerden sonra yerel olarak değerlendirirsek; Geride kalan 90 yılda uygulanan kalkınma modelleri uygulanan dönem şartları içerisinde ülkemizin gelişmesine katkı sağlamıştır fakat bugünün Türkiye’sinde yapısal bir sorunu da ortaya çıkarmıştır. İstanbul merkezli Marmara Bölgesi’nin Türkiye’deki ekonomik değerlerin yüzde 60’ına sahip olması Türkiye’nin bölgeler arası gelişmişlik farklarını ortaya çıkardığı gibi gelecek hedefleri açısından da sorunlar taşımaktadır. Sürdürülebilir ve genel bir kalkınma için üretimin Anadolu’ya dengeli olarak dağıtılması gerekmektedir. Hükümet tarafından İstanbul 2023 yılında finans merkezi olarak düşünülmektedir. Bu da sanayinin Anadolu’ya yayılacağı anlamına gelmektedir. Şehir olarak planlamamızı buna göre yapmalıyız. •Son 10 yılın Konya’sı olarak nasıl bir portre çizeceksiniz? Son on yılda Konya’nın içinde bulunduğu Anadolu şehirlerinin en büyük kazanımı özgüvendir. Anadolu ülke ekonomisine katkısını artırmak için Konya, daha fazla heyecan ve gayret içindedir. Konya’nın ihracatı; 2001 yılında 100 milyon dolar iken 2005 yılında 424 milyon dolar; 2010 yılında ise 2005 yılına göre yüzde 134,5 oranında artış göstererek 994,5 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2013 sonu itibariyle ihracatımız ise 1.34 milyar dolara ulaşmıştır. Konya, sahip olması gereken gerçek ihracat değerine henüz ulaşamamıştır. Elbette bu rakamlar yeterli değildir. Bunun için Konya’nın ihracatı önümüzdeki 5 yıl içerisinde 2,5 milyar dolar, 2023 yılında da 15 milyar dolar olarak hedeflenmiştir. Ayrıca bugün ihracatta 14. sırada olan ilimizin 2023 yılında ilk beş şehir içerisinde yer almasını hedefliyoruz. Konya ihracatçı firma sayısında Türkiye’nin ilk 5 şehri içinde yer almaktadır. Bugün Konya’da 1350’ye yakın ihracatçı firma vardır. Bu sayının 2015 yılında 1.500'e, 2023 yılında ise 2 bine yükseltilmesi hedeflenmektedir. •Burada üzerinize düşen görevlerden bahseder misiniz? Biz özel sektör olarak şehrimizin hedefleri için üzerimize düşen görevleri yerine getiriyoruz. Bu noktada şehrimiz sorunlarına çözüm önerilerimizi ve talep ettiğimiz projeleri başta hükümetimiz olmak üzere ilgili makamlarailetiyoruz. Anadolu özel sektörünü temsil eden en büyük kurumlardan biri olarak hedefimiz şehrimizi 2023’e hazırlamaktır. Bu hedefle; 15 milyar dolar ihracat yapan, kişi başı gelirini 25 bin dolara çıkaran, işsizliği yüzde 5’e indiren bir Konya vizyonu belirledik. Bu kapsamda hayata geçireceğimiz Yeni Fuar Merkezi ve Mesleki Eğitim Merkezi projelerimiz 2014 yılında hizmete girecektir. ANADOLU’NUN EN BÜYÜK FUAR ALANI KONYA’DA Oda olarak şehrimiz sanayi ve ticaretini geliştirmek için üzerimize düşen görevi yerine getiriyoruz. Yürüttüğümüz projelerden biri de şehrimizin sahip olduğu fuar alanını daha büyük ve modern bir hale getirmek için yaptığımız çalışmalardır. 1999 yılında yapılan mevcut fuar alanımız bugün Konya’nın ihtiyacını karşılamamaktaydı. Fuar alanımızın yapıldığı dönemde 85 milyon dolar ihracat yapan Konya’nın ihracatı bu güne kadar 15 kat arttı. •Hedefiniz neler? Önümüzdeki on yıllık hedefimiz olarak ihracatımızı 15 milyar dolara çıkaracağız. Bunun için fuar alanımızın ihtiyaca cevap vermeyeceğini görerek büyütme çalışmalarına başladık. Fuar merkezimizde tarım ve makine fuarları olmak üzere iki marka fuar düzenlemekteydik. Bu iki fuarın Konya ekonomisine yıllık katkısı 40 milyon TL’yi bulmaktadır. 6 hole çıkaracağımız fuar merkezimizle birlikte Konya’da en az 5 marka fuar düzenleyebilecek hale geleceğiz. Böylelikle düzenlediğimiz fuarlarla merkezimizin Konya ekonomisine katkısını artıracağız. Hedefimiz olduğu gibi 2014 yılı tarım fuarını 6 holde yapacağız. Konya’nın uluslararası ticaret merkezi olmasına katkı sağlayacak projemizde önemli bir aşamaya gelmiş olmaktan mutluluk duymaktayım. İnşaatına başlanan projemiz tamamlandığında Konya’ya Türkiye’nin en modern fuar alanlarından birini kazandıracağız. Ana yapı olarak 6 adet fuar teşhir holüne sahip olacak merkezimizde her hol 8 bin 100 metrekare olacak. Bu hollerin yaklaşık 2 bin 800 metrekaresi gezi alanı, 5 bin 300 metrekaresi teşhir alanı olarak kullanılarak toplam 71 bin 646 metrekare kapalı alana sahip olacak. Fuar merkezimizde içinde ayrıca bin kişilik kongre salonu, elli kişilik toplantı salonları, teknik imkânlarla donatılmış basın merkezi ve simultane tercüme odaları bulunacak. Fuar alanın bahçesinde 3 bin 500 araçlık misafir otoparkı, 50 otobüs park alanı, 350 servis oto park alanı düzenlenecek. MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ NİTELİKLİ ELEMAN YETİŞTİRECEK Ülke olarak 2023 hedefimize özel sektörümüzün üretimiyle ulaşacağız. Bu hedefe ulaşmak için dünya ile rekabet içerisinde olacağız. Bu rekabette öne geçmek, daha yüksek katma değerli bir üretim ve ihracat yapısına gitmekten geçiyor. Buna rağmen sanayimizin en temel problemlerinden biri vasıflı iş gücü, vasıflı ara eleman teminidir. Bir tarafta işsizlik varken, sanayimizin uygun eleman bulmakta sorun yaşaması ülkemizde eğitim ve istihdam köprüsünün kopuk olduğunu, işsizlikten çok mes- leksizlik sorunu yaşandığını görmekteyiz. Bu sorunun temelinde ise insan değil sistem sorunu yatmaktadır. Yanlış eğitim politikalarıyla işsiz nüfustan faydalanamıyoruz. Ülkemizde genç nüfus; iyi eğitildiği, gerekli bilgi ve beceri ile donatıldığı takdirde bir avantaj olabilir. Sürdürülebilir ve yüksek oranlı büyüme için işgücümüze iş dünyasının talepleri doğrultusunda beceri kazandırabilmeyi başarmak zorundayız. Bunun da yolu, mesleki eğitimin kalitesini artırmaktan ve yaygınlık kazandırmaktan geçmektedir. •Oda olarak Mesleki Eğitimle ilgili çalışmalarınız neler? Mesleki eğitim ile ilgili önemli bir eksikliğimiz de okul-işyeri bağlantısındaki kopukluktur. Mesleki eğitim alan öğrenciler yeterince pratik yapma imkânı bulamamaktadırlar. Mesleki eğitimle ilgili her konuda özel sektör olarak bizlere de büyük bir görev ve sorumluluk düşmektedir. Konya Ticaret Odası olarak başlattığımız Mesleki Eğitim Merkezi Projemizin çalışmaları devam etmektedir. Projemizdeki son aşama çalışmalarımız mimari projenin hazırlanması ve atölyelerin tefrişatının planlanması noktasında devam etmektedir. Mesleki Eğitim Merkezi ile ilgili hazırladığımız projeyi bu ay içerisinde Kalkınma Bakanlığı’na göndereceğiz. Buradan gelecek onay ile 2014 yılında inşaatı bitirilecektir. SAYFA 03 Balkan Haberleri 3 20 Temmuz 2015 Pazartesi Balkan co rafyas nda BAYRAM SEV NC diğer kentlerdeki camiler de bayram namazı gelen vatandaşların akınına uğradı. Başkentlilerin akın ettiği Fatih Sultan Mehmed Camisi'ndeki namazı Kosova İslam Birliği Başimamı Sabri Baygora kıldırırken, bayram hutbesini ise Kosova İslam Birliği Başkanı Naim Tırnava okudu. KARADAĞ’DA BAYRAMLAŞMA TÖRENİ Balkanlar'ın en küçük ülkesi Karadağ'da da Müslüman nüfusun yoğun olarak yaşadığı Rojaye, Biyelo Polye ve Plevlya, Ulciny ve Bar gibi kentlerde bayram namazı kılındı. Bayram namazının ülke genelindeki yaklaşık 130 camide kılındığı Karadağ'da, başkent Podgoritsa'daki Starodoganyska ve Osmanagiç camilerinde kılınan namazın ardından bayramlaşma töreni gerçekleştirildi. H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ Ü B alkan ülkelerinde Ramazan Bayramı coşkusu yaşandı. Bosna Hersek, Sırbistan, Karadağ, Hırvatistan, Kosova, Makedonya ve Arnavutluk'ta yaşayan Müslümanlar, bayram namazını kılmak için camilere akın etti. Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da, sabahın erken saatlerinden itibaren tarihi Gazi Hüsrev Bey Camisi'nde toplanmaya başlayan yüzlerce Müslüman'a, bayram namazını Bosna Hersek Reisul Uleması Husein Kavazoviç kıldırdı. Tarihi camideki bayram namazına ülkedeki Boşnak siyasilerin yanı sıra her yaştan yüzlerce insan katıldı. www.haberler.com’da yer alan habere göre; Kavazoviç, bayram hutbesinde, bu mübarek bayram gününde gelecek nesiller dinlerini gerektiği gibi yaşasın diye Bedir, Uhud, Bosna, Srebrenitsa ve Priyedor'da hayatını kaybeden şehitleri andıklarını belirterek, "Bugün sahip olduklarımızı elde edene kadar çok kan döküldü, çok kurban verildi" ifadesini kullandı. Toplumun umudunu uyandırmak için iyi ve başarılı bireylere ihtiyaç olduğunu vurgulayan Kavazoviç, bu kişilerin tecrübelerinin ve bilgisinin örnek alınması gerektiğini söyledi. Kavazoviç, bayramın ikinci gününün Şehitler Günü olduğunu anımsatarak, ülkedeki Müslümanlara şehitlikleri ziyaret etmeleri ve onlar için dua okumaları çağrısında bulundu. Bu arada, 1993 yılında Sırp askerler tarafından temeline kadar yıkılan ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansının (TİKA) desteğiyle onarılarak ramazan öncesine ibadete açılan Banya Luka şehrindeki Ferhadiye Camisi'nde de restorasyonun ardından ilk kez bayram namazı kılındı. SIRBİSTAN’DA 300 CAMİİ’DE BAYRAM NAMAZI Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da da kentin tek camisi olan Bayraklı'da toplanan Müslümanlar, bayram namazını kıldı. Sırbistan'daki Boşnak nüfusun yoğun yaşadığı Sancak bölgesinde ise yaklaşık 300 camide, bayram namazı dolayısıyla yoğunluk yaşandı. KOSOVA’DA CAMİLER DOLDU TAŞTI Nüfusunun büyük çoğunluğunu Müslüman Arnavut, Türk, Boşnak Müslümanların oluşturduğu Kosova'da da bayram coşkusu yaşandı. Başta başkent Priştine olmak üzere Prizren ve Gilan gibi ÜSKÜP’TE BÜYÜKELÇİ ŞÖLENDİL BAYRAM NAMAZI’NDA Bayram namazı, Makedonya genelindeki camilerde de kılındı. Makedonya'nın başkenti Üsküp'te tarihi Mustafa Paşa Camisi'nde kılınan bayram namazına, Makedonya İslam Birliği Başkanı Suleyman Recepi, Türkiye'nin Üsküp Büyükelçisi Ömür Şölendil, müftüler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Namaz öncesinde Türkçe, Arnavutça ve Boşnakça ilahiler söylendi, Kur'an-ı Kerim okundu. ZAGREB’TE TEK CAMİİ’DE BAYRAM Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'te yaşayan Müslümanlar da bayram namazını kentin tek camisi olan Zagreb Camisi'nde kıldı. Müslümanlar, namazın ardından bayramlaştı. ARNAVUTLUK’TA EDHEM BEY CAMİİ’SİNDE İZDİHAM Ramazan Bayramı coşkusu Arnavutluk'ta da yaşandı. Bayram namazı nedeniyle vatandaşlar ülke genelindeki camilere akın etti. Başkent Tiran'da ise kenti tek camisi olan tarihi Edhem Bey Camisi'ne sığmayan Müslümanlar, namazı Ulusal Şehitler Bulvarı'nda kıldı. Davuto lu Aliya'n n kabrini ziyaret etti SARAYBOSNA - BALKAN GÜNLÜ Ü S SIYAH MAVI KIRMIZI SARI araybosna'da bulunan Başbakan Davutoğlu, Kovaçi Şehitliği'ni ve Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in kabrini ziyaret etti.Şehitliğe beraberinde Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Başkanı Denis Zvizdic ile gelen Davutoğlu, Kovaçi Şehitliği'ne çelenk bıraktı. Ardından yürüyerek şehitlik alanındaki Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı İzzetbegoviç'in kabrine geçen Davutoğlu, Zvizdic ile çelenk bırakarak dua etti. www.dunyabulteni.net’e göre; Davutoğlu, şehitlikten çıkarken, Türkiye'den Saraybosna'ya tatile gelen bir aileyle de sohbet etti. Ailenin, Ayşe Gülberra isimli bebeklerini severek kucağına alan Davutoğlu, aileyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Başbakan Davutoğlu'na ziyaretinde eşi Sare Davutoğlu ile Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da eşlik etti. Davutoğlu, Kovaçi Şehitliği'ni ziyaretinin ardından kent merkezindeki Hünkar Camisine geçti. u s ralar her konuyu zamana b rakmak bir AB’N N politika tercihi olmaya ba lad . ran görü meleYUNAN STAN rinde uzatmalar oynan yor. AÇMAZI Oysa maç n ikinci yar s çoktan bitti. ABD de, FED parasal s k la t rmay öteleSema KALAYCIO LU dikçe öteliyor. Tabii bu keyfiyet kendi ba ar s zl me iradesi gösterdiklerine dair n n faturas n FED kararlar n n bir i aret de yok. Onun için daha s rt na y kmaya çal an ülkelerin fakirle tikleri zaman yapacaklar elini epeyce zay flataca a benzer. Ama Yunanistan-AB ili ki“h rs zl klar” AB gözünde onlar lerinde tan k oldu umuz uzathala doyurmaya devam etmek man n e i menendi pek yok. için neden de il. Belki imdi Birbirlerine en a r ithamlarda Yunanistan’da baz çevrelerde, bulunup, kar l kl tehditler “önce Euro alan ndan ç kal m, savuruyorlar. Delikanl , ba n sonra daha fazla AB bölge yarAkdeniz güne i çarpm ças na d m al r z” diye bir hava olabik zg n, kap y çarp yor, yuvadan lir. Bu kadar gurur yitirmi olaçekip gitme tehdidinde bulunuyor. Bu tutkulu ili kide kar bilirler mi? AB içinde bir fakir taraf, ad n bile ç lg n Akdenizli ülke konumunu nas l içlerine adam n koydu u güzel kad n sindirebilirler? “Avrupa”. Binlerce y l n verdi i deneyim ile olgun ve sab rl . AB LKELER Y llar n ili kisini bu kadar çabuk NE OLACAK sonland rmak istemiyor. Ya bir hayli geçkin. Ama kendisi çok Öte yandan AB, “ilk göz a r s seçkin, müreffeh ve cömert. Onun için delikanl da kolay ve mahbubu”, Yunanistan’ bu kolay vazgeçmiyor ve kestirip durumda görmeye dayanabilir atam yor. Arada ki a k hiç mi mi? Bence hay r. Evet bence hiç bitmemi . Ayn tutku ile “çok söylediler ars z oldu”. Ama devam ediyor. Ancak aradaki s rf bunun için art k bu i i daha mesafeyi yakla t rd kça sayg y fazla uzatmadan bu hafta sonu tüketmekteler. Daha do rusu itibar ile karar vermeliler. AB d ar dan bak nca yüzgöz oldukParlamentosu ba kan Donald lar hemen anla l yor. Tusk, Tsipras’ n büyük bir ilgi KÖPRÜLER gördü ü dünkü oturumda, kuru ATMAMAK Ç N s k atarak, bu hafta sonu, “farkl bir Avrupa’ya uyanmak” tan söz “Hani çok söyleme ars z olur” etti. Aç kças ben bunu hala çok diye bir söz vard r ya! te bunca büyük bir olas l k olarak görmüzaman IMF ve Avrupa yorum. Riskleri fazla, faydas Kurumlar Yunanistan’ söyleye pek az bir uyan olacak bu olursöyleye ars z etti. Dü ünebiliyor musunuz? “Bir ödeme program sa. Buna yeni bir kabusa uyanyap da gel” denildikçe, “ ödeyemak da denilebilir. Yunanistan, meyece im zaten kabahat hep halk n “kemer s kmama” destesizde. Borçlar m silin gitsin” ini beklenmedik bir referandum diyecek kadar küstahla abiliyor. ile alan bir hükümet ile hala Olmad , apans z(?) “ödemeyelim yoluna devam ediyor. Ama ve kemer s kmayal m de il mi?” maliye bakan n feda etmekten diye halka soruyor. Bir köprüçekinmedi. Yeni bakan nün ba nda ayak direyip duruyor. Buna mukabil, Avrupa Varufakis kadar yüksek perdeKurumlar önce süre, sonra ek den konu muyor. Terennüm süre ve yine ek süre verip duruettikleri ey, hala “ya elim al yor. IMF ise verdi i son tarihte, kald r beni; Ya vasl na erdir önceden aç klad gibi, beni” mealinde. Ancak bunda Yunanistan’ tamamen müflis bir tevekkül de il, tehdit havas kabul etmiyor. Borç ödenmiyor. var. AB nin(ve IMF nin), u Ama Yunanistan yine Avrupa s ralar, Yunanistan’ “vasl na stikrar Mekanizmas (ESM) na para için ba vuruyor. IMF bekerdirmesi” ancak Tsipras’tan leyedursun. Asl nda galiba gelecek olan herhangi bir ayr ntekerlemenin bu k sm t l plan matluba uygun kabul Yunanistan için pek geçerli etmesi ile olur. Bunun da imdide il. Çünkü AB onlar n kesesilik toplam bedeli 60 milyar Euro ni Euro’larla kay ts z arts z dolkadar bir taze para. Yani dururken yapt klar yolsuzluklar Eurozone’dan ç kar lmas veya yüzünden de ba lar a r yor. Ve ç kmas ile de il. AB bunu art k maalesef yolsuzlu u bir türlü dizginleyemiyorlar ve dizginleiyice dü ünmeli. Bulgaristan'da bir cami sald r s daha Kom u’da Müslümanlar isimlerine kavu uyor SOFYA BALKAN GÜNLÜ Ü Yunanistan'da eylem sırası anla ma kar ıtlarınındı AT NA - BALKAN GÜNLÜ Ü Y unanistan'ın başkenti Atina'da hükümeti tarafından kabul edilen kurtarma paketine karşı gösteri düzenledi. Polisin müdahale ettiği gösteride gözaltına alınanlar olduğu belirtiliyor. www.dunyabulteni.net’te yayınlanan habere göre; Yunan hükümetinin Euro Bölgesi liderleriyle yeni bir kurtarma paketi konusunda anlaşmasını protesto eden Antikapitalist Cephe üyeleri, Klafthmonos Meydanı'nda toplanarak parlamento binasının bulunduğu Sintagma Meydanı'na doğru yürüdü. Yaklaşık 500 gösterici, "Halkın daha çok fakirleştirilmesine hayır", "Tsipras her şeyi mahvetti" ve "Yeni kemer sıkma politikalarına hayır" ifadelerinin yer aldığı pankartlar taşıyarak, Sintagma Meydanı'nda hükümet karşıtı sloganlar attı. Polis ve göstericiler arasında tansiyon yükseldi. Polis göstericilere göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Polisin bazı göstericileri gözaltına aldığı belirtildi. B GORNA ORYAHOV TS BALKAN GÜNLÜ Ü B ulgaristan'ın Gorna Oryahovits şehrinde inşaat halindeki camiye saldırı düzenlendi. Irkçı ve İslam karşıtları tarafından düzenlendiği belirtilen saldırıda camiye gamalı haç işaretleri ve hakaret içerikli ifadeler çizildi. www.dunyabulteni.net’e göre; İstanbul Büyükçekmece Belediyesi ile kardeş belediye olan Gorna Oryahovits belediyesi ortaklığında yapılan cami, inşaat başladığı günden bu yana sık sık engellemeler ve saldırılarla karşılaşıyor. Son olarak ırkçıların aşırı tepkilerinden dolayı caminin minaresinin yapımından vazgeçilmişti. Ancak saldırılar ve engellemeler durmayınca caminin inşaatı da durdu. Cami şu an kaba inşaatı tamamlanmış ancak kapısı halen kilitli. Ramazan ayının başında, Bulgaristan'da Gotse Delçev'de de camiye "kesik domuz başı" atılarak saldırıda bulunulmuştu. ulgaristan'da kabul edilen yeni bir yasaya göre hayatta olmayan Türk ve Müslümanların isimleri mahkemesiz iade edilecek. Bulgaristan Meclisi, ülkede 1989 yılına kadar iktidarda olan Komünist Parti'nin Bulgar isimleri verdiği Türk ve Müslümanlardan hayatta olmayanlara asıl isimlerinin iade edilebilmesine karar verdi. www.dunyabulteni.net’te yayınlanan habere göre; üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu muhalefetteki Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) milletvekilleri, Nüfus Kayıt Kadastrosu'nda değişiklik öngören yasa tasarısı hazırladı. Tasarı, mecliste 22 oya karşı 128 oyla kabul edildi. Eski Bulgaristan Komünist Partisi'nin (BKP) devamı olan, ana muhalefetteki Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) milletvekillerinin büyük bir bölümü yasa değişikliğine karşı çıktı. Değişiklikle, ölen Türk ve Müslümanların asıl isimleri, varislerin talebi üzerine kolaylaştırılmış bir prosedürle iade edilebilecek. Şimdiye kadar 1985-89 zorunlu isim değiştirmede Türkçe adları Bulgarcayla değiştirilen kişiler, isimlerini iade etmek için mahkemeye başvuruyorlardı. SAYFA 04 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 4 Kosova Haberleri çok büyük say lacak apartman in aat nda çal rken, i çi gerektikçe Ma usal karde lerimi i e ald r yordum. Neredeyse tüm kal p, demir, beton, duvar ve s va i çilerinin yar s na yak n Ma usal veya da civar köyden gelen Türklerdi. Bir sabah Rum olan genel ustaba i e sarho geldi. Aç kças tam dalgadayd . i durdurdu ve biz Türk i çilerin yan arsada toplanmas n istedi. Bizler topland ktan sonra bir afra tafra ile geldi ve bize toptan küfrederek hepimizi i ten att n söyledi. Kimsenin yapacak bir eyi, hesap sorma hakk yoktu. KEND KEND M ZE YETERL M Y Z? [email protected] Prof.Dr. Ata ATUN sl nda bu soruyu kendi kendimize s kça sormal y z. Özellikle de “Türkiye’den gelenler gitsin, Türk Askeri gitsin, biz kendi kendimize yeteriz, Türkiye’nin paras n da memurunu da istemeyiz” diyebilecek kadar kör olanlar etrafta olduklar veya da kafadan atma konu tuklar vakit. Uza a gitmeye gerek yok. K br s Rum taraf ortada, Yunanistan ortada. Her ikisi de ba kalar n n al n teri ile kazand paralarla yüksek maa lar al p yan gelip yatt klar için, gün gelip deniz bitince batt lar. Çal madan, üretmeden eline geçen üç be kuru la kendinizi bir ey oldum sananlar, musluk kapand vakit tepetaklak a a lara yuvarlan yor. Bu i böyle Yunanistan’ n hayalperest Ba bakan Tsipras gibi at p tutmakla olmuyor. A SOYKIRIMA U RADIK 1963-1974 aras nda Rum idaresi alt nda ya ad k. Soyk r ma u rad k. Makarios’un Cumhurba kan olduu sözde K br s Cumhuriyeti’nin hiçbir nimetinden, gelirinden, hibesinden bir tek K br sl Türk yararlanmad . Soyk r ma u rad m z o me um y llarda ayakta kalabildiysek, anavatan Türkiye’nin maa olarak K br s Türk halk na gönderdi i paralarla ve Türkiye’ye olan güvenimizle bunu ba arabildik. O günleri özleyen ve o günlere geri dönmek isteyen Rum hayranlar n n hat rlamas gereken, geçimimiz için gerekli olan paray o günlerde de Türkiye’nin gönderdi iydi. Rumlar n yan nda sadece i çi olarak çal abiliyorduk. Ba ka seçene imiz ve güvencemiz de yoktu. Ya göç edecektik, ya Rum’da i çi olarak çal acakt k, ya da “K br s Türk Yönetimi” alt nda memur veya mücahit olarak çal p ay sonunda Türkiye’nin gönderdi i maa al p ya am m z sürdürmeye çal acakt k. Hangi artlarda çal t m za dair bir örnek; 1974 öncesi Ma usa’n n Mara bölgesinde, ad Abbey Gate Building Co. olan rlandal bir irketin, o döneme göre MAL YE BAKANI N YE GURURLANIYOR? Maliye Bakan m z ç k p, “Cari bütçe giderlerinin yani memur maa lar n n yüzde 80’ini kar layabilecek düzeye geldik” diyor gururla. buraya kadar do ru ama bu sözlerin kafalarda olu turdu u “ Türkiye’den maa lar gönderilmezse kendi kendimize ayakta kal p, varl m z sürdürebiliriz” alg s çok yanl . Gerçekte i in asl n anlamak için ekonomist olmaya da gerek yok. Biraz matematik bilmek yeterli. Maliye Bakanl m z n hazineye toplad paralar gerçekte devletin vatanda lardan ald direkt ve endirekt vergilerden olu makta. Halk m z endirekt vergileri “kazanç vergisi, kurumlar vergisi” olarak adland r rken, büyük bir k sm KDV ve Gümrük vergilerinden olu an endirekt vergileri de “haraç” olarak adland rmakta. Maliye’nin cari bütçenin yüzde seksenini kar layabiliyoruz dedi i gelirlerin neredeyse tamam bu haraçlardan olu uyor. in can al c noktas da burada. Türkiye maa lar göndermezse, maa alamayan memurlar çar da al veri yapamayacaklar ve bunun neticesi olarak da gümrük girdileri dü ece i için maliyenin alaca ‘haraç’ da bir iki ay içinde s f rlanacak ve cari bütçeyi kar layamaz hale gelecek. Maliyenin cari bütçenin yüzde seksenini kar layabilmesinin temelinde Türkiye’den gelen memur maa lar n n durmamas olmazsa olmaz ko uldur. KKTC’de bulunan Türk Silahl Kuvvetlerinin (Kolordu’nun) güvenli imizi sa lamaktan öteye devletin bütçesine yapt ve ekonomimize sa lad katk dan bir ba ka yaz mda bahsedece im. Zira do rular bilmek herkesin hakk d r… 20 Temmuz 2015 Pazartesi Cumhurba kan Jahjaga Kraliçe Elizabeth ile görü tü Kosova Cumhurbaşkanı Atifete Jahjaga Londra Buckingam Krallık Sarayı Avlusu’nda Kraliçe II Elizabeth tarafından kabul edildi LONDRA - BALKAN GÜNLÜ Ü K osova Cumhurbaşkanı Atifete Jahjaga Londra Buckingam Krallık Sarayı Avlusu’nda Kraliçe II Elizabeth tarafından kabul edildi. Bu kabul, Kosova milli marşının eşliğinde gerçekleşti. www.kosovahaber.net sitesinde yayınlanan habere göre; Cumhurbaşkanlığından sunulan basın açıklamasında, Jahjaga Kraliçe II Elizabeth ile bu görüşmeyi Kosova için özel önem taşıyan tarihi bir an olarak değerlendirdi ve bu görüşmenin İngiltere Krallığının Kosova vatandaşları ve ülke için desteği sağladığını belirttiği ileri sürülüyor. Cumhurbaşkanı Jahjaga, Kosova’nın, barışın sağlanmasında ve özgür yaşamak ile demokratik ülke imarında vatandaşların hedefine ulaşmasında Britanya’nın güven ve desteğini çok olumlu değerlendirdiğini de vurguladı. Jahjaga’nın bu görüşmede iki ülke arasındaki ilişki ve işbirliğin gelecekte de tüm alanlarda artarak devam edeceği inancına vurgu yaptığı açıklandı. Kosova Belçika’dan vizenin kald r lmas n istedi BRÜKSEL BALKAN GÜNLÜ Ü B elçika resmi ziyaretinde bulunan İçişleri Bakanı Skender Hyseni Belçikalı meslektaşı Jan Jambon ile bir araya geldi. www.kosovahaber.net’e göre; gerçekleşen bu görüşmede vizeler muafiyeti, şiddet içeren aşırıcılık, örgütlü suç, Kosova ile Belçika arasında artırılmış polis işbirliği ve Kosova’nın INTEROL-e üyeliği gibi konular ele alındı. Vizeler muafiyeti söz konusu olunca Bakan Hyseni bölgede izole edilmiş tek ülke Kosova’nın olduğunu ve vatandaşlarının Avrupa Birliği üye ülkelerinde serbest dolaşmaları gereğini dile getirdi. “Daha uzak ülkelerin vatandaşları misal Doğu Timorlular, Schengen bölgesi ülkelerine serbestçe seyahat edebilirken, Kosova vatandaşlarının bu haktan mahrum kalmaları anlamsızdır.’’diye belirtti. İçişleri Bakanı Skender Hyseni. Belçika İçişleri Bakanı Jan Jambon ise Kosova’nın geçmekte olduğu tüm süreçlerine destek sunarak özellikle örgütlü suçla mücadelenin sürdürülmesi gereğine vurgu yaptı. Gerçekleşen bu görüşmede iki ülke arasında polis işbirliği anlaşmasının hazırlanması çalışmalarının sürdürülmesi mutabakatına da vardı. Pri tine’de içme suyuna zehir iddias na gözalt karar PR T NE BALKAN GÜNLÜ Ü P riştine Mahkemesi, Badovça barajı yakınlarında, içme suyuna zehir karıştırdıkları iddiasıyla tutuklanan 5 terör şüphelisi için gözaltı süresinin 1 ay daha devamına karar verdi. www.haberler.com’a göre; polis tarafından gözaltına alınan Besnik Latifi, Enis Latifi, Milazim Haxhiaj, Gazmend Haliti ve Fehmi Musa, alınan karar gereğince bir ay boyunca gözaltında tutulacaklar. İçme suyunda herhangi bir zehirlenme belirtisine rastlanmazken, şüphelilerin yanında kimyasal bir madde de bulunmadı. Şüphelilerin üzerinden IŞİD'e ait armalar çıkmıştı. Mahkeme sanıkların terör eylemi hazırlığı ile Anayasa karşıtı davranışta bulunmaları ve Kosova güvenliğini tehdit ettikleri gerek- çesiyle gözaltılarının devamına karar verdi. Mahkeme, sanıkların serbest kalması durumunda, sürece ve delillere etki edebileceklerine hükmetti. Sanıklar ikinci bir karara kadar gözaltında kalacaklar ve bu süreye itiraz hakları bulunacak. Priştine'ye içme suyu ile tedarik eden Badovça barajını zehirlemek iddiasıyla gözaltına alınan IŞİD yanlısı beş terör şüphelisinin bu teşebbüsünden sonra tedbir amaçlı Priştine'ye iki gün içme suyu verilemedi. Atina’da Kosova Ofisi açılacak PR T NE - BALKAN GÜNLÜ Ü K osova'nın bağımsızlığını hala tanımamış olan Yunanistan, Kosova'nın Atina'da ofis açmasına izin verecek. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikolaos Kotzias, Kosova'ya gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Hashim Thaçi ile bir araya geldi. İki ülke arasındaki ilişkilerin daha ileriye taşınması ve Kosova'nın uluslararası kuruluşlara üyeliği konusunun ele alındığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. www.kosovahaber.net’e göre Kotzias, iyi komşuluk ilişkilerin bölgede barış ve istikrarının tesis edilmesi açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Kosova ile Yunanistan'ın, birçok alanda ilişki ve işbirliğinin geliştirilmesine büyük önem verdiklerini kaydeden Bakan Kotsiaz, Kosova'nın, İnterpol, UNESCOgibi uluslararası kurum ile kuruluşlara üyeliğini destekleyeceklerini kaydetti. "Kosova bundan böyle Yunanistan'da ofis açabilecek. Kosova, ister Atina ister Selanik'te ofis açabilecek" şeklinde konuşan Yunan Bakan, Kosova'nın Avrupa- Atlantik oluşumları ile entegre olmasına destek vereceklerini vurguladı.Yunanistan'ın Kosova'yı ne zaman tanıyacağı sorusunu cevaplandırmaktan kaçınan Kotsiaz, Yunanistan'ın aldığı mali yardım paketiyle ilgili soruyu yanıtlamadı. SAYFA 05 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 5 Balkan Haberleri BAYRAMDA HARCAMALAR ARTACAK Rıdvan BA TÜRK amazan Bayram tatili yakla rken gözler bayram harcamalar nda. Özellikle tatil ve perakende sat lardaki art lar ön planda olacakt r. Son 3 y la ait TÜ K verileri incelendi inde, Ramazan Bayram ’n n oldu u aylarda y l geneline oranla perakende sat larda art lar dikkat çekiyor. Örne in; 2013 y l nda en yüksek perakende sat hacmi 135,2 ile Ramazan Bayram ’n n oldu u ay olan A ustos ay içerisinde ya an rken; geçti imiz y l ise ilk 7 ay n en yüksek perakende sat hacmi, yine Ramazan Bayram ’n n oldu u ay olan Temmuz ay nda gerçekle ti. Bu y l da bayram dönemi ve sonras nda perakende sat lar n art göstermesini bekliyoruz. Di er yandan, tatil harcamalar nda ise Ramazan Bayram ve sonras nda yo unluk bekleniyor. Türkiye Seyahat Acentalar Birli i'nin (TÜRSAB) yay nlad rapora göre, Rusya’da ya anan ekonomik kriz nedeniyle y l içerisindeki Rus turist say s ndaki dü ü e ra men, yerli turistte bayram ve sonras nda ciddi bir art bekleniyor. Bunun en büyük sebebi ise Ramazan Ay ’n n yaz aylar na denk gelmesi ve yerli turistlerin yaz sezonunu geç açacak olmas . Global bazda ekonomik istikrardaki bozukluklar nedeniyle yabanc turist a rlamakta di er senelere göre zorlanan sahil kesimlerinde yat r mc lar, bu aç yerli turiste yapacaklar indirimle telafi etmeyi planl yor. Bu kapsamda özellikle Antalya’da yap lan tatil indirimlerinin, di er ehirlere nazaran daha fazla olmas dikkat çekiyor. Sat n al nan tatiller ödeme bak m ndan incelendi inde, yüzde 60-65’lik k sm n n 4-6 taksit seçenekleriyle al nd görülüyor. Bu da özellikle son y llarda yaz aylar na denk gelen Ramazan Ay nedeniyle, bayram n hemen öncesi ve sonras nda kredi kart harcamalar n n artt n gösteriyor. Bankalararas Kart Merkezi’nin (BKM) 2012, 2013 ve 2014 y l na ait kredi kart kullan m bilgileri incelendi inde, özellikle bayram aylar nda yap lan kredi kart i lem adedi ve i lem tutarlar n n, y l ortalamas n n her zaman üzerinde oldu u görülüyor. Bu ay da yine y l ortalamas n n üzerinde bir kredi kart kullan m bekleniyor. Son 3 y l baz al nd nda Ramazan Bayram ’n n oldu u aylarda kredi kart i lem tutar n n y l geneli ortalamas n n her zaman üzerinde oldu unu görüyoruz. Son 3 y l n ortalama kredi kart i lem tutarlar s ras yla 30,1 milyar TL, 35,3 milyar TL ve 39,5 milyar TL olmu . Bu y l n ilk 5 ay nda ise kredi kart i lem tutar ortalamas 42,8 milyar TL düzeyinde gerçekle ti. Bu y l n ilk 5 ay ortalamas son 3 y l n ilk 5 ay ortalamalar n n bir hayli üzerinde. Hem bu aç dan hem de Ramazan Bayram olmas itibariyle kredi kart i lem tutar n n bu ay yakla k olarak bir önceki y l n ayn dönemine göre yüzde 8,3 yükseli le 43 milyar TL civar nda olmas beklenebilir. R 20 Temmuz 2015 Pazartesi Mülteciler yüzünden s n ra duvar yap yor Macaristan mültecileri durdurmak için S rbistan s n r na 4 metre yüksekli inde ve 175 kilometre uzunlu unda tel duvar örüyor BUDAPE TE BALKAN GÜNLÜ Ü M acaristan mültecileri durdurmak için Sırbistan sınırına 4 metre yüksekliğinde ve 175 kilometre uzunluğunda tel duvar örüyor. Macaristan, bir yıl içinde, Kosova, Suriye, Irak ve Afganistan’dan yasadışı yollarla giren 80 bin mülteci nedeniyle Macaristan, Sırbistan sınırına Avrupa’daki en uzun tel duvarın inşasına başladı. www.haber7.com sitesinden alınan bilgiye göre; SırbistanMacaristan sınırındaki Morahaloma’da Macaristan askeri birlikleri ve polisi 4 metre yüksekliğinde ve 175 km uzunluğunda telden duvarın inşasına başladı. Askeri iş araçları tel duvarın inşası için zemini hazırlamaya başlarken, duvarın temelleri atılmaya başlandı. Mültecilerin yasa dışı yollarla Mestanl l lar Bulgaristan’ n en büyük iftar nda bulu tu MESTANLI - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü İ slam dininin en kutsal günlerinden olan, Kadir Gecesi’ni Mestanlılılar Bulgaristan’da verdikleri iftar ile kutladılar. Dualar ve ilahilerle başlayan iftar yemeğine katılan 3 bin kişi Kadir Gecesi’nde aynı sofrada buluştu. İftar yemeği öncesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ile hazırlanan ve içerisinde Temel Din Ahlak Bilgisi kitapları ve cd’lerin yer aldığı hediye paketleri Mestanlı Belediye Başkanı Akif Akif, Bursa Mestanlı Yöresi Derneği Başkanı Hasan Öztürk ve Bursa Büyükşehir Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi Rıfat Yolu, tarafından çocuk ve gençlere dağıtıldı. Mestanlı Yöresi Derneği Başkanı Hasan Öztürk, Kadir Gecesi’ni ata topraklarında 3 bin kişi ile birlikte, kutlamak ve aynı sofrada oruç açmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, “Bugün Mestanlı’nın 7’den 77’ye tüm renkleri ile aynı sofrada iftar yemeğinde buluşmaktan dolayı çok kıvançlıyım. Bu iftar sofrasının bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Kadir gecesi, Kuran’ın insanlığa Peygamberimiz aracılığı ile indirilmeye başlandığı gündür. Bu gece sizin de Kuran’ı Kerim i anlayarak okumaya başladığımız, bir gece olur inşallah” dedi. Mestanlı Belediye Başkanı Akif Akif de konuşmasında birlik ve beraberliğe vurgu yaparak, “Dinimize ve öz değerlerimize sahip çıkmalıyız. Bu anlamda katkı koyan herkese ve her kurumda teşekkür ederim.” diye konuştu. Makedonya’da 4 parti anla t ÜSKÜP BALKAN GÜNLÜ⁄Ü M akedonya'da 4 siyasi parti lideri bir araya gelerek gelecek yılın Nisan ayı sonuna kadar erken seçime gidilmesi konusunda görüş birliğine vardı. Ülkede bulunan siyasi gözlemciler seçimin demokrasi ve uzlaşı kültürünün daha da pekişmesine katkı yapacağını belirtti ve kararı doğru yönde atılmış bir adım olarak değerlendirdi. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı da yapılan anlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Dışişleri Bakanlığı, Makedonya'da siyasi parti liderlerinin siyasi krizin aşılması için gelecek yılın Nisan ayı sonuna kadar erken seçime gidilmesi konusunda görüş birliğine varmasını doğru yönde atılmış bir adım olarak değerlendirerek, bu seçimlerin demokrasi ve uzlaşı kültürünün daha da pekişmesine katkı yapacağını bildirdi. www.sondevir.com sitesinin Anadolu Ajansı'na dayandırdığı haberinde; Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Makedonya Cumhuriyeti'nde iktidar ve muhalefet parti liderleri arasında Nisan 2016'da erken genel seçimlerin yapılması konusunda mutabakat sağlandığı hatırlatıldı. Açıklamada, "Bu mutabakatı, Makedonya'da bir süredir devam eden iç siyasi anlaşmazlığın Türkiye'nin her vesileyle telkin ettiği üzere demokrasi kuralları ve hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde diyalog vasıtasıyla çözüme kavuşturulabilmesi için doğru yönde atılmış bir adım olarak değerlendirmekteyiz" denildi. Açıklamada, ayrıca, Makedonya Cumhuriyeti'ndeki demokrasi ve uzlaşı kültürünün daha da pekişmesine katkı yapacak bu seçimlerin, soydaşların da dahil olduğu tüm siyasi ve toplumsal çevreler arasında sağlanacak uzlaşı ve saygı ortamında gerçekleştirilmesi temennisinde bulunuldu. KRİZİN BAŞLANGICI A1 KANALININ KAPATILMASI OLDU Makedonya'daki siyasi kriz, 2010 yılında hükümet aleyhine yayın yapan A1 televizyonunun kapatılması ve televizyon kanalı sahibinin tutuklanması ile başlamış, ardından 2012 yılının sonunda meclisteki bütçe görüşmelerinde büyümüştü. Milyonlarca avroya mal olan "Üsküp 2014 Projesi"ni desteklemeyen muhalefet, bütçede bu proje için önemli miktar ayrılmasına karşı çıkmıştı. O dönemde muhalefet ile iktidar arasında ciddi tartışmaların yaşanmasına neden olan bütçe görüşmeleri sırasında iktidarı eleştiren bazı gazetecilerle muhalif milletvekilleri fiziksel güç kullanılarak meclisten çıkarılmıştı. Ülkedeki siyasi krizi derinleştiren bir diğer önemli faktör ise bütçe görüşmelerinin ardından muhalefet kanadının meclisteki oturumlara katılmayarak diyalog yerine protesto yöntemini seçmesi oldu. Kasım ayında "devlet sınavını" protesto etmek için sokağa çıkan öğrencilerin ardından gazeteciler, ülkedeki sağlık koşullarını protesto eden vatandaşlar ve son olarak mevcut idarenin politikalarından memnun olmayan halk sokağa dökülmüştü. Ülkedeki siyasi kriz, 2015 yılının başından itibaren yeni bir boyut kazandı. Ana muhalefet lideri Zaev'in, "Makedonya Hakkındaki Gerçek Projesi" adı altında Başbakan Gruevski ve diğer hükümet üyelerinin telefon görüşmelerini kamuoyuyla paylaşması ve bu kişileri yolsuzluk yapmak, görevi kötüye kullanmak ve suçların üzerine örtmekle suçlaması ülkedeki krizin daha da derinleşmesine neden oldu. E itimcilerden ata topra ına ziyaret YANYA BALKAN GÜNLÜ⁄Ü U lusal Eğitim Derneği üyelerinden ata topraklarına ziyaret. Üyelerden bazılarının dedeleri 1924 yılında Yunanistan ve Türkiye arasında gerçekleştirilen mübadele sonucu Konitsa’dan Türkiye’ye gönderilenlerdi. Eğitimciler Yanya’ya 65 kilometre uzaklıkta, Arnavutluk sınırındaki Konitsa için yola çıktı. Konitsa’ya varan Macaristan’a girmelerini durdurmak için inşası başlayan Avrupa’daki tek sınır duvarının inşasıyla ilgili açıklamada bulunan Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, duvarın inşasına başladığını belirtirken, “AB ülkelerinin onayı ve istemi üzerine duvarın inşası için 17 Haziran’da karar alınmıştı. Duvar Macaristan ordusu tarafından inşa edilecek, 175 kilometrelik duvarın inşası 2 yıl sürecek. Szijjarto, duvarın inşası için 15 milyon Euro harcanacağını ifade ederken, duvarın inşaası için AB tarafından Macaristan’a 11 milyon Euro para yardımı verildiği söyledi. Szijjarto, duvarın inşasının Sırbistan ile var olan iyi dostluk ilişkilerini zedelemeyeceği inancında olduğunu da belirtti. Bu arada, Balkan medyaların çoğu duvarın inşasının başlamasıyla verdikleri haberi ’Avrupa’nın Göbeğinde Utanç Duvarının İnşası Başladı’ manşetiyle verdi. grup Belediye Başkanı Andreas Papaspirou ile makamında görüştü. Papaspirou, turizmi geliştirmek amacıyla Osmanlı eserlerini koruma altına almaya başladıklarını, din ve milliyet farklılıklarını zenginlik olarak kabul ettiklerini ve grubun Konitsa’yı ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 1924’ teki mübadelede Konitsa’dan Milas’a 100 aile gönderilmiş, yerlerine Kapodokya Bölgesi’ndeki Rumlar yerleştirilmişti. SAYFA 06 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 6 Ara t rma 20 Temmuz 2015 Pazartesi KAN… GÖZYAŞI … SREBREN TSA ! 11 Temmuz 1995 yılında gerçekleştirilen insanlık tarihine bir kara LEKE olarak geçen olayda, 8 bin 372 Boşnak büyük bir katliama uğramıştı… Avrupa’nın 2. Dünya Savaşı’ndan sonra gördüğü en trajik olaylardan biri… İnsanı insanlığından utandıran katliam… Kim konuşmak ister?” dediğimde haberleri izleyen o minicik yüreklerin, o bembeyaz dünyalara, çöken karabulutları, o dehşetli kamera görüntülerini anlatan öğrencilerimi dinlerken gözyaşlarımı dün gibi hatırlarım. O zamanlarda o mini mini çocuklara tüm bunlara inat,insanlara hoşgörülü olmayı, sevmeyi, insanları Yaratan’dan ötürü hoş görmek gerektiğini,değerlerimize sahip çıkmayı SALIK vermeye çalışırdım. Nitekim 2 oğlunu katliamda kaybetmiş teyzenin Sırbistan liderine gösterdiği hoşgörü tarih kitaplarında yerini alacaktır. Mühim olan bu yaşananlardan gerekli dersleri almak… TOPLAMA KAMPI stelik bu katliam dünyanın insan hakları, demokrasi, hoşgörü ve bunları korumakla yükümlü BM, NATO gibi kurumların, teşkilatların, en ileri, en yüksek, en organize durumda olduğu zamanlarda oldu ne yazık ki… Mezarı başında bir Fatiha okuyamamanın acısı ne büyüktür. Kim bilir… Kahvaltımızı yaparken kahvaltı haberlerinde, akşam yemeğimizi yerken akşam haberlerinde seyredilen, Bosna-Hersek’te, bütün dünyanın gözleri önünde kameraların geniş açılarında vahşet, şiddet ve dehşetin her türünün uygulandığı Srebrenitsa katliamından bahsediyorum. MİNİCİK YÜREKLERİN İSYANI O tarihlerde daha mesleğimin başlarında bir garip öğretmendim. Her gün derse başlamadan öğrencilerime “Hadi bakalım çocuklar dün dünyada, ülkemizde neler olmuş? BM tarafından koruma gerekçesiyle toplanmıştı. Ratko Mladiç komutasındaki Sırplar Srebrenitsa”ya olan saldırılarını sıklaştırdıklarında Müslümanlar”ın toplanan silahlarını geri almak için yaptıkları başvuru sorumlu Hollanda komutanı tarafından reddedildi. BM yalnızca iki F16″yı kent üzerinde bir uçuş yaptırmakla yetindi. Hollandalı askerler bir gece yarısı Bosna”daki BM Barış Gücü komutanı Fransız generalden aldıkları emir doğrultusunda kenti boşalttılar. 11 Temmuz 1995 günü Ratko Mladiç silahlarından arındırılmış kente hiç zorlanmadan girdi. Sonra da Sırp askerler Müslüman Boşnakları yolarda, dağlarda hunharca katlettiler. Cesetlerin kimlikleri tespit edilmesin diye parçalayarak sayıları 64″ü bulan toplu mezarlara gömdüler. Daha sonra ortaya çıkan bir video kasetinde Sırp generalin kenti boşaltan Hollandalı komutana bir hediye verirken görüntüleri çekile- cekti. Bir eğitimci olarak, Avrupa’nın ortasında Srebrenitsa’da yaşananları anlatan Türkçe yazılmış tek kitap bulamamaktan dolayı üzülürdüm. 15 yıllık körlük bugüne kadar sürdü. Geçenlerde Mehmet Koçak imzalı bir kitabın adı “İnsanlık Tarihinde Bir Kara Leke Srebrenitsa”. Dikkatimi çekti. EPİCTETOS Böyle bir kitabı bulmanın sevinci de ayrı tabiî ki… At şarkı söylemediği için talihsiz midir? Hayır! Ama koşamazsa talihsiz olur. Köpek uçamadığı için talihsiz midir? Hayır! Fakat koku almazsa talihsiz olur. İNSAN aslanları boğamadığı için bedbaht mıdır? Hayır! O bunun için yaratılmış değildir. Ama temizliği, ahlakı, iyiliği, vefayı, adaleti Ergun DUR kaybettiği vakit ve ruhunda ilahi değerler silindiği vakit bedbahttır. Der Epictetos … Doğuştan kör iki adam bir duvarın kenarına çökmüş, konuşuyorlardı. Biri; -“Dün gece rüyamda çok güzel bir kuş gördüm.” Dedi diğeri heyecanla sordu; -“Ben ömrümde hiç kuş görmedim. Anlat hele… Kuş neye benziyordu?” Rüyayı gören kör cevap verdi. -Ümide benziyordu. www.ergundur.com Ü Birbirimize tutunarak yürümüyoruz artık. Birbirimize sarılarak omuz-omuza… Savaştan önce 24 bin civarı olan kentin nüfusu diğer bölgelerden gelen mülteci göçleriyle 60 bin civarına gelmişti. Artık Srebrenitsa “açlık” ve “hastalıklar” ile mücadele eden bir “toplama kampı”na dönüşmüştü. Müslümanların elindeki silahlar SAYFA 07 Yerel Yönetimler 7 20 Temmuz 2015 Pazartesi Ümraniye karde kenti B Fojnica’y ziyaret etti Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, kardeşlik iftarı için bulunduğu Bosna Hersek’te Saraybosna Fojnica Belediyesi’nin yeni Belediye Başkanı Sabahattin Krasuna ve Travnik Kantonu’nda Tarım ve Hayvancılık Bakanı olan Salkan Mardzaniç’i ziyaret etti FOJN CA - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü K ardeşlik iftarı için Saraybosna’da bulunan Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can’ın temaslarının ilk durağı eski Fojnica Belediye Başkanı şimdi ise Travnik Kantonu’nda Tarım ve Hayvancılık Bakanı olan Salkan Mardzaniç oldu. Mardzaniç, Başkan Hasan Can’ı makamında ağırlayarak, ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirip; yeni görevi ve çalışmaları hakkında bilgi aktardı. Samimi bir havada gerçekleşen görüşmenin sonunda Başkan Hasan Can ise, misafirperverliğinden dolayı Tarım ve Hayvancılık Bakanı olan Salkan Mardzaniç’e yeni görevinde başarılar diledi. Başkan Hasan Can’ın Travnik Kantonu Bakanı’ndan sonraki durağı ise; kardeş şehir Saraybosna Fojnica Belediyesi’nin yeni Belediye Başkanı Sabahattin Krasuna oldu. Yeni seçilen Krasuna’yı makamında ziyaret eden Başkan Hasan Can, başarı ve tebriklerini sundu. İki şehrin arasındaki kardeşliğin daima süreceğini belirten Başkan Hasan Can, görüşmenin sonunda Fojnica Belediye Başkanı Sabahattin Krasuna’ya, Ümraniye Belediyesi meslek edindirme kursu kursiyerleri tarafından yapılan yaldız işlemeli cam tabak ve çeşitli hediyeler takdim etti. Ba kan Atila Srebrenitsa’da acıları payla tı SREBREN TSA BALKAN GÜNLÜ Ü S rebrenitsa’ya giden Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, anma törenlerine katıldı. Yaşamını yitirenler için açılan anı defterinde İzmir ve Bornovalılar adına duygularını paylaşan Atila, “Srebrenitsa Katliamı'nın 20. Yılı’nda, Bosnalı kardeşlerimiz ve yüz binlerle birlikte olup Srebrenitsa’daki annelerimizin acısını paylaştık. Bu katliamı unutmadık unutturmayacağız. Umarım, bundan sonra bir daha dünyanın hiçbir yerinde böyle olaylar yaşanmaz” dedi. Bornova’da da Çamdibi Atatürk Altın Karagöz, Sırbistan’a gitti BURSA - BALKAN GÜNLÜ Ü B ursa Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 29.’su düzenlenen ‘Uluslararası Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması’nda 1. olan Sırbistan, ‘Altın Karagöz’ü kazanırken; Bulgaristan 2. ve KKTC de 3.’lük ödüllerinin sahibi oldu. Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘54. Uluslararası Bursa Festivali’ kapsamında gerçekleştirilen ‘29. Uluslararası Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması’nın finali, renkli görüntülere sahne oldu. Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’nda yapılan ve coşkulu kapanış töreniyle sona eren yarışmada, başarılı performansıyla dikkati çeken Sırbistan ekibi birinciliği alarak ‘Altın Karagöz’ ödülünün sahibi oldu. 18 farklı ülkeden gelen halk dansları ekiplerini aynı sahnede buluşturan ‘29. Uluslararası Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması’, tüm dünyaya Bursa’dan dostluk, barış sevgi ve kardeşlik mesajları gönderdi. Finalde 5’er dakikalık gösterilerini sergileyen gruplardan Sırbistan birinci, Bulgaristan ikinci olurken, üçüncülüğü ise KKTC aldı. Yarışmada diğer yıllardan farklı olarak bu yıl ilk kez mansiyon ödülü de verildi. Mansiyon ödüllerini de Estonya ve Endonezya aldı. Birincilik ödülünü, Sırbistan’a Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV)Başkanı Fatma Durmaz Yılbirlik takdim etti. Soyk r m Buca’da da unutulmad H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ Ü A SIYAH MAVI KIRMIZI SARI vrupa'da, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak kabul edilen, 8732 vatandaşın katledildiği Srebrenitsa'daki katliam 20. yılında Buca’da düzenlenen tören ile anıldı. Adatepe Mahallesi’ndeki Srebrenitsa anıtı önünde düzenlenen törene Başkan Piriştina’nın yanı sıra, Balkan dernekleri temsilcileri, belediye meclis üyeleri ve başkan yardımcıları ile çok sayıda Bucalı vatandaş katıldı. Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, “Bizler çok yakın bir tarihi unutması, yaşanması, anlatılması çok güç bir dönemi lanetlemek için toplandık. Bu katliamı yaşayanları anlamamız, empati kurmamız, acılarını dindirmemiz mümkün değil. Ama üzerimize düşen bu katliamı unutmamak ve unutturmamaktır. Buca bunu en iyi şekilde yapmış ve yapmaya devam edecektir. Ben bu soykırımda yakınlarını kaybetmiş aramızdan ayrılmış tüm hemşerilerime baş sağlığı diliyorum ve onları buradan dualar gönderiyorum. Bizler her zaman her türlü canlıya, bitkiye, hayvana, insana yapılan şiddeti kınayacağız, lanetleyeceğiz” diye konuştu. Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, konuşmasının ardından anmaya katılanlarla birlikte barış, özgürlük ve hoşgörü için güvercin uçurdu. Parkı’nda Srebrenitsa’da katliama uğrayanlar anısına anma töreni düzenlendi. Geçen yüzyılın en büyük vahşetlerinden biri olan ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünyanın gördüğü en büyük soykırım olarak nitelenen Srebrenitsa Katliamı’nın 20’inci yıldönümünde dünyanın her yerinde anma törenleri düzenlendi. Acının merkezi olan Srebrenitsa kentindeki anma törenlerine de onbinlerce kişi katıldı. 80’in üzerinde ülkeden aralarından dünya liderlerinin de bulunduğu temsilcilerle birlikte Srebrinitsa’daki törenlere katılanlar arasında Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila da yer aldı, Atila acıları paylaştı. ilindi i üzere, KDV KDV ADE iade alacaklar n n temliki, KDV iade ALACAKLARININ alaca olan mükellef ile HAC Z üçüncü ah slar aras nda ED LEB L RL ancak yap labilmektedir. Söz konusu iade alaca n n Nazlı Gaye ALPASLAN temlik edilebilmesi için vergi idaresinin bu konuda muvafakat n n al nmas na ne göre çe itli durumlarda ortaihtiyaç yoktur. KDV iade alaya ç kabilmektedir. Örne in, caklar n n temlikinde 2 ko ul mükellefi al ve giderleri nedebulunmaktad r. Bunlardan niyle yüklenmi oldu u KDV birincisi, temlik i lemlerinin oran n n yüzde 18 oldu unu noter üzerinden yap lmas kabul edelim. Bu mükellefin zorunludur. kinci ko ul ise, sat lar dolay s yla KDV oran temlike konu iade alaca n n yüzde 1 ise bu durumda mükeliade olunabilir safhaya gelmi lefin sürekli “devreden KDV” olmas zorunludur. KDV iade ortaya ç kacakt r. Ba ka bir alacaklar n n temlikinin d nda ifade ile ayn mükellefin yurtiüçüncü ah slar taraf ndan da çinden yüzde 18 oran nda mal haczedilmesi mümkündür. ve hizmet yapt r p daha sonra Son y llarda, mükelleflerin bunlar yurtd yapmas halinvergi dairesinden KDV iade de sonuç olarak mal al ve alacaklar üzerine özel hukuk giderleri dolay s yla ödedi i bu ili kisinden kaynaklanan alaKDV’lerin mükellefe iadesi caklar dolay s yla, cra flas gerekmektedir. te bu iade alaKanunu hükümlerine göre, icrai caklar n n mükellefin kendisii lemlerin yap ld na tan k nin vergi borçlar na, sigorta olmaktay z. Bu icrai i lemler borçlar na, Teda borçlar na kimi zaman ihtiyati haciz, kimi mahsup edilebilmektedir. zaman ise kesin haciz eklinde Çal mam z n as l konusu de kendisini gösterebilmektemükellefler ad na kesinle mi dir. Di er taraftan, ihracatç ve iadesi gereken KDV iade mükelleflerin do mu veya alacaklar n n mükelleflerin do mas muhtemel ihracat te vergi dairesine borçlar bulunvik primi alaca veya vergi mamas durumunda, mükellefiadesi alacaklar n n üzerine ten özel hukuk ili kilerine göre çe itli özel hukuk münasebetlealaca olan ki ilerin bu alacakrinden kaynaklanan ihtiyati lar üzerine icrai takipler yap p, haciz ve haciz i lemlerinin de yapamayacaklar tart lmaktayürütüldü ünü görmekteyiz. d r. Özel hukuk ili kilerinden Bilindi i gibi, KDV iade alakaynaklanan cra flas Kanunu caklar mükellefler taraf ndan hükümlerine göre, çe itli takip yap lan ihracatla ilgili olup, bu i lemlerinde borçlu vergi konuda “iade miktar ” vergi mükellefinin vergi dairesinden dairesi taraf ndan düzenlenen KDV iade alaca n n tespiti ve vergi dairesi müdürünün halinde alacakl taraf ndan icra imzas onay ile düzeltme fi i dairesine yap lacak ba vuru kural na göre ortaya ç kabilsonucunda al nacak kararlara mektedir. Düzeltme fi inin dayal olarak ödeme emri ile vergi dairesi i lem yönergesine KDV iade alaca na haciz göre, memur, gelir uzman , serkonulabilir. Sonuçta i bu KDV vis efi, müdür yard mc s ve iade alaca n n düzeltme fi i müdür silsilesine göre imzalamüdür onay ndan geçtikten narak VEDOP sistemi ile onaysonra ödenebilir safhada öncelanmas halinde ancak iade alalikle mükellefin borcuna mahca do maktad r. Aksi halde, sup edilir. Varsa i bu KDV vergi iadesi alaca n n ortaya iade alaca ile ilgili mükellefç kmas olanaks zd r. lerin temlikleri de dikkate al nacakt r. Bütün bu mahsuplar DEVREDEN KDV sonucunda ortaya bir alacak ç kmas halinde bu ödeme ade alaca , mükellefin yapm emirlerindeki alacakl gözüken oldu u ihracata göre veya 3065 kimselere ödeme yap labilir. say l KDVK’nun 29. maddesi- SAYFA 08 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 8 Balkan Haberleri 20 Temmuz 2015 Pazartesi zzet KARASU [email protected] Balkanlardan gülümseten anlar... ENGİNAR osoval› bir amcam›z pazara gider. Enginar satan bir tezgah›n önünde durur. Daha önce hiç görmedi¤i bir sebze olan Enginar'›n ne oldu¤unu merak eder ve sat›c›ya sorar. “Evlad›m, bunlara ne deysiniz?” “Enginar” Yafll› amcam›z pek bir anlam ç›karmaz. Bu kez pazarc› taraf›ndan önceden soyulmufl ve limonlu suyun içinde sat›lan enginarlar› görünce yine sorar; “Tabaktaki bu suyulmufllara ne deys›n›z?” Sat›c› da yafll› amcay› biraz saf görmüfl! dalga geçmek istemifl. “Amca onlara da "Müjde Ar" deriz! Hem tad› da çok daha lezzetlidir! “Eee madam uyle deys›n. Ver bakaym bir k›lo Mujde Ar belki (h)anim beyen›r!” K›s sadan his se: Müjde Ar’›n yeme¤i olsayd› Nuri Alço Türk filmlerinde gazoz içermiydi? K Hav va Karakafl TENGERELER‹ PENGEREYE KOYDUM. DURDUR‹ Arkadafllar›n› eve yeme¤e davet eden k›z, Kosova Prizren a¤z›yla konuflan annesinin flivesini, arkadafllar› duymas›n diye(Annesinin flivesinden utan›yormufl) “Anne sen yemekleri, börekleri yap ve iki saatli¤ine komfluya git “ demifl. Annesi “ Tamam k›zçem, ben yemecikleri, bürecikleri yapar›m. Sende s›cak s›cak arkadafllar›nla yemekleri yersin “ deyip yemekleri haz›rlar ve komfluya gider. Komfluya giden annenin, biraz so¤usun diye yemekleri pencerenin d›fl taraf›na koydu¤u akl›na gelir. fiimdi benim k›z yemecikleri bulamaz, gidip nereye koydu¤umu haber vereyim” der. Kap›y› çalm›fl. K›z›n›n fliveli konuflmas›ndan rahats›z oldu¤unu bildi¤i için “ biraz kibar konuflay›m da k›z›m utanmas›n bari” demifl. Birazda heyecanla “ K›z›m tengereleri pengereye koydum. Alas›n ordan yiyesin›z. Arkadafllar›na da bende selam süle demifl ama arkadafllar› gittikten sonrada olanlar olmufl tabii! Hasan Karakafl Arnavut Hasan Aga kalabal›¤› görünce dalm›fl kalabal›¤›n içine. O arada polisler onu da tutuklay›p içeri alm›fllar. Hiçbir fleyden haberi olmayan Hasan Aga onlar konufl dedikçe Arnavut inad› ya, devaml› susuyormufl. Onlar “Cevap ver konufl” cevap vermemekte direniyormufl. Bunun üzerine sinirlenen polislerden bir tanesi onu dövmeye bafllar. Di¤er polislerden bir tanesi ise “Yahu vurma dur belki suçu yoktur adamca¤›z›n “ dese de polis yine dövmeye davam. Polisler yine dur vurma derken di¤eri yine vurmaya devam ediyormufl. Daha sonra suçsuz oldu¤u kanaatine var›larak serbest b›rak›lm›fl. D›flar›da bekleyen Arnavut Hasan Aga’n›n halini görünce: “ Ne oldu sana more ? elin yüzün darmada¤inik. Yoksa dövdiler mi seni? “ “ More daha ne olsin? E¤er olmasaydi DURDUR‹, öldürecekti beni VURVUR‹” Hasan Karakafl fieker hastas› olan yafll› bir hemflehrimiz semt kahvesine gider. Kahveci ne içece¤ini sorar. Yafll› amcam›z; “ Bir çay ama açik olsin” Az sonra garson elinde çay tepsisi ile masay› gelir çay› masas›na b›rak›r. fieker servisi yapmak için yafll› hemflerimize dönerek; Kaç fleker atay›m amca? fieker hastas› olan yafll› amcam›z “ (*)BESfiEKER “der. Garson yafll› amcam›z›n BES-fiEKER istedi¤ini duyunca içinden söylenecek gibi olmufl, ama yine de 5 tane fiEKER’‹ çay taba¤›n›n kenar›na tam koyacak iken bizim yafll› amcam›z yerinden h›fl›mla kalkarak “ Abe sen beni üldürecekmisin? Ben sana diyer›m bes-fleker, sen atars›n befl fleker. ‹çmem ben bu çay› be ya… (*)Bes fleker: fiekersiz K br s’ta Varolu Hareketi’nden geni tabanl hükümet iste i Kıbrıs’ta Varoluş Hareketi, yeni kurulacak hükümetin geniş tabanlı olmasının, faydalı ve verimli olacağına inandıklarını kaydetti BES-fiEKER SAKIN YEM‹YES‹N G‹TMEYES‹N KAHVE M‹ HAY VANAT BAHÇES‹ M‹? Balkanl› Hatice Aba, dü¤ün haz›rl›klar› yaparken yerli komflusu Emine Han›m da ona yard›m etmeye gelir. Yemeklere, bulafl›klara epey yard›mda bulunur. ‹fli bitirince de gitmek için toparlanmaya bafllar. Bunu gören Hatice Aba hemen Emine Han›m›n yan›na giderek “ Emine sak›n yemiyesin, gitmeyesin “ der. Emine Han›m bundan hiçbir anlam ç›karamaz. Ne diyor bu Hatice Aba diye. “Hem yemiyesin hem gitmeyesin” Hatice Aba’n›n birkaç kez bu flekilde konufltu¤unu gören yan komflusu: “ Mori Hatice, soksun dilini eflek arisi. Kari anlamaz seni. Sen desene yemeden gitmeyin” diye. Hatice aba komfluya dönerek “ Benda te üyle deym zaten. Ama o ne anlay ben bilmeym” Çok yak›n bir zamanda kaybetti¤imiz kendisiyle bar›fl›k Manisa Rumeli camias›n›n renkli simalar›ndan kahveci Bayram a¤abeyimizin bir de lakab› vard›. Nam-› di¤er Ay› Bayram. Bir gün Bayram A¤abey sabah kahveyi açar. Kahveye önce ‹nek fiaban, üç-befl dakika sonra da Deve Recep ve Tilki Y›lmaz girer. Aradan 10 dakika geçmez, bu kez Manisa Rumeli camias›n›n en nefleli insanlar›ndan biri olan Kaymak Cevdet kahveye gelir. Kahvede oturanlara bir bakar ve flöyle der. “ Mübarek kahvehane de¤il, sanki hayvanat bahçesi!” Kaymak Cevdet sözünü bitirir bitirmez bu kez kahvehane kap›s›ndan Kedi Sabo seslenir. “Bayram a¤abey d›flar›ya iki çay, biri aç›k olsun” LEFKO A BALKAN GÜNLÜ Ü K ıbrıs’ta Varoluş Hareketi, KKTC hükümetindeki değişikliği yakından takip etmekte olduklarını belirterek, yeni kurulacak hükümetin geniş tabanlı olmasının, yaşanılan ekonomik sıkıntılar ve sürdürülmekte olan müzakereler açısından faydalı ve verimli olacağına inandıklarını kaydetti. Açıklama şöyle: "Kıbrıs’ta Varoluş Hareketi, KKTC hükümetindeki değişikliği yakından takip etmektedir. Yeni kurulacak hükümetin geniş tabanlı olmasının, yaşanılan ekonomik sıkıntılar ve sürdürülmekte olan müzakereler açısından faydalı ve verimli olacağı inancındadır. Kıbrıs’ta Varoluş Hareketi, halen yürürlükte olan ve KKTC Meclisine sunulmuş Yurttaşlıkla ilgili Yasa Tasarısının tekrar ele alınmasını ve özellikle insan haklarına aykırı olan kısımların değiştirilerek; KKTC’de doğmuş ve doğacak olan kişilerin doğal olarak KKTC vatandaşı olmalarının sağlanması, Çalışma izni olsun veya olmasın KKTC’de 5 yıl süre ile kesintisiz ikamet etmiş kişilere vatandaşlığa başvuru hakkı verilmesi ve sonraki bir yıl içinde vatandaş yapılmaları, İkamet nedeni ile aile parçalanmasına yol açan maddi cezaların tümden kaldırılması, Kara, hava ve deniz sınır kapılarından giriş yapan KKTC vatandaşı olmayan kişilere eşit davra- nılması ve eşit hakların tanınması, konularında düzeltmeler yapılmasını ve sürdürülmekte olan müzakerelerde, bugüne değin olduğu gibi Sayın Cumhurbaşkanımız, Görüşmecimiz ve Teknik Heyet üyeleri tarafından KKTC vatandaşlarının bir bütün olduğu kavramı ile çalışmalarını yapmalarını talep etmektedir. Kıbrıs’ta Varoluş Hareketi, talepkar olduğu bu konuları yakından takip edecek ve gerektiği zamanlarda, BM, AB ve Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ile görüşmeler yapacak, özellikle de insan hakları konusunda halen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmaktan çekinmeyecektir. Konuyu saygılarımızla kamuoyunun bilgisine arz ederiz." Sinoplu Mübadillerden Kızılay’a kan ba ı ı S NOP - BALKAN GÜNLÜ Ü S inop Balkan Halkları ve Mübadele Derneği Sinop Kızılay’ına toplu kan bağışında bulundular. Dernek Başkanı Kenan Aral, “Derneğimiz “Sosyal Sorumluluk Projeleri Kapsamında” her üç ayda bir periyodik olarak Yönetim Kurulumuz ve Üyelerimiz ile birlikte kan vermeye devam edecek. Dernek olarak insan sağlığına ve halk sağlığına önem veriyoruz. Sağlıklı ve duyarlı vatandaşlarımız da kan vererek insan sağlığına katkıda bulunmalı” dedi. Sinop Kızılay Kan Merkezi Müdürü Dr. Muharrem Coşkuner de Balkan Halkları ve Mübadele Derneği Başkanı Kenan Aral ve üyelerine bu duyarlı davranışlarından dolayı teşekkür etti. mtiyaz Sahibi lhan akiro lu TEMS LC L KLER Rumlar cari aç kumar turizmi ile kapatacak LEFKO A - BALKAN GÜNLÜ Ü K ıbrıs Rum Kesimi’nde yayınlanan Simerini gazetesi, “Kumarhane 2016 yılının Nisan Ayında” başlığıyla yayımladığı haberinde, hükümetin kumarhaneyle ilgili ihale sürecinin önümüzdeki Eylül ayının başında ilan edeceğini yazdı. www.tourexpi.com’un haberine göre; kumarhaneyle ilgili yasanın, Rum Meclisi’nde oy çokluğuyla kabul edilmesinin ardından, 2016 yılının Nisan ayında resort tipi kumarhanenin inşa edileceği yerin ve yatırımcının belli olmasının beklendiğini yazan gazete, meclisin yeşil ışık yakmasının ardından, hükümetin yatırımcıları bilgilendirme ve önümüzdeki Eylül ayı başında da ihaleyi ilan etme konusunda hareket edeceğini belirtti. Gazeteye göre, “Sigma” televizyonuna konuşan Rum Enerji, Ticaret, Sanayi ve Turizm Bakanı Yorgos Lakkotripis, izlenecek prosedürün iki bölümden oluşacağını söyledi. Gazeteye göre, önümüzdeki Eylül ayında ihaleye çıkılacağını ve bundan en iyi üç yatırımcının ortaya çıkacağını ifade eden Lakkotripis, sürecin ikinci kısmında ise üç yatırımcı tarafından tekliflerin sunulacağını, akabinde de bu tekliflere göre, projeyi hangi yatırımcının üstleneceğine dair nihai kararın alınacağını yazdı. Kuzey Ege'ye Bulgar turist akını BALIKES R BALKAN GÜNLÜ Ü B alıkesir’in Ayvalık ilçesinin Küçükköy Mahallesi’ne bağlı Sarımsaklı Plajları’na Bulgaristan’dan turist akını olması dikkatlerden kaçmıyor. www.tourexpi.com.tr sitesinin Milliyet'e dayandırdığı haberinde; Bulgaristan'daki üniver- site ve lise dengi okulların tatile girmesiyle birlikte, kalabalık Bulgar gençlerin otobüslerle Ayvalık'a akın edip, Sarımsaklı'nın yıldızlı otellerinde tatillerini geçirdiği gözlendi. Bulgar gençlerin Ramazan Bayramı öncesinde durgunluk yaşayan otellerde ekonomik canlılığı beraberinde getirmesi ise turistik otel işletmelerince memnuniyetle karşılanıyor. ANKARA Ahmet ÇOLAK SAMSUN Ak n ÜNER BURSA Hüseyin TOY MU LA Mehmet TOKGÖZ MAN SA Ersin AKBA ANTALYA Kenan KURTE STANBUL Faruk AZEM DEN ZL Fahrettin KOYUNCU DI TEMS LC L KLER ARNAVUTLUK Sokol BRAHAJ BULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLU SOFYA DR. Sunay YILMAZ KOSOVA Orhan EMİNCİK ROMANYA Erkan ERUYSAL YUNANİSTAN Varol HALİLOĞLU BOSNA-HERSEK Murat ÖZKAYA KKTC Mehmet ALDEMİR YAYIN KURULU KORAY BAfiOL İSMET TOPALOĞLU NAZ‹F MANDACI SOKOL BRAHAJ BALKAN DEVLEN AYŞE KARADAN ŞARIK CİBO ATA ATUN İLBER ŞİYAK MAL LER KUTLU KARAN B LG LEM KEMAL B ÇER YAYINTÜRÜ: ULUSLARARASI HAFTALIK SÜRELİ YAYIN YÖNETİM YERİ: Rafetpaşa Mah. 5179 / 1 sokak. No: 7 / 4 Bornova/İZMİR TEL: 0 535 776 01 61 BASKI TA RİHİ: 20 Temmuz 2015 BASKI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.fi. ADRES: Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Betontaş Tesisleri İçi GAZİEMİR/İZMİR TEL: 0 232 251 76 32 [email protected] Köşe yazılarının sorumluluğu yazarına aittir. Yıllık abone bedeli 500 TL olup ulusal ve uluslararas› aboneler için posta ücreti ilave olunur. SAYFA 09 Ara t rma 9 20 Temmuz 2015 Pazartesi çok ama çok yanl ve de çirkin olarak adland rabiliriz. Tabi bu deh et verici hareketlerle ve de nefret duygular yla bütün Müslümanlar n ve de bütün slam’ n bu yap da oldu u zannedilmektedir. Öyle ki u aralar da slam’ kötü gösterenler o kadar çoktur ki onlardan bir tanesi de eytan ordusu olan D terör örgütüdür. Onlar n yüzünden slam dinimize kar da dalga dalga geli en bir nefret alm ba n gidiyor. Tabi bu soysuz, bu cahil ve de bu yobazlar yüzünden Müslümanlara kar fazlas yla bir kötü ön yarg olu maktad r. Gerçek olan Müslüman hiçbir zaman kindar olmamal d r, kesinlikle ve kesinlikle nefretten ar nmal d r. Müslüman olan herkesin gerçekten de fazlas yla her konuda adil olmal d r; yeryüzünde ki bütün insanlara ayn gözle bakmamal d r; zulmedenleri suçsuz olan insanlardan kesinlikle ve kesinlikle ay rt etmelidirler. Aralar nda zulüm edenlerin oldu u bahaneleriyle tüm toplumlardan intikam almaktan söz etmek kabul edilmez bir eydir. Kabul edilemez olan bu davran n sadece zalimlerin bir özelli i oldu unu da bilmemiz gerekir. Bu özellik hiçbir Müslüman’a asla ama asla yak maz. Biz Müslümanlar n dini olan slam gerçekten de tüm insanl ayd nlatan cennettin bir nurudur. slamiyet her daim bar , karde lik ve de esenlik yayan bir dindir. Cenab Yaradan, insano luna seçip de be endi i dine; her daim güzelli e, bar ’a ve de karde li e davet eder. Bu tertemiz, apayd nl k ve de dosdo ru yolu seçenlerin, Cenab Hakk’ n her daim ‘iyilikleri emredip, kötülüklerin hepsinden sak nd rma’ yükümlülüklerini gerekti i ekilde yerine getirdiklerinde, milyonlarca hatta milyarlarca insan kutsal kitab m z ve de Müslümanlar n pusulas olan Kuran’ Kerim’e yönelecek olup birde Cenab Allah’ n ho nutluunu hedef edinen bir ya am sürmeye ba layacaklard r. blisin beyni tam olarak yok edildi i zaman yoksulluklar, huzursuzluklar, sava lar, pislikler, fitneler, güvensizlikler, adaletsizlikler vb. sorunlar tamamen ortadan kalk p, yeryüzünde karde lik, huzur, bar , adalet ve sevgi dolu olan büyük bir kutsal mekana dönü ecektir. Güzel günlerin yak n oldu u, yeryüzünün her noktas na slamiyet’in yay ld ve de kutsal kitab m z olan Kuran’ Kerim’in ula ld günler görmek dile iyle… SLAM D N BARI VE L MDEN YANADIR (2) Mehmet KIZILKAYA enab Hakk, her daim bar karde li i ve de uzla may emreder. Kutsal kitab m z olan Kuran’ Kerimde yasaklanan bozgunluun anar izmin ana özelli i oldu unu belirtmektedir. slam dininin gerçekten de bir nurdan oldu u gerçe i vard r. slam dinini kan ile özde le tirme yapan kimselerin, Kuran’ kerimin o muhte em nurundan yararlanmayan ve de kendi karanl k gözlüklerinin içerisinden bakan ki ilerdir. Öyle ki bar kelimesi bile böyle ki ilerin nefislerine fazlas yla zor gelir. Gerçek olan ve de zevk al nan, insanlar her daim mutlulu a eri tiren bar t r fakat onlar sadece ve sadece sava lardan ve de kandan beslenenler yani onlar kan dökmekten zevk alanlard r. Kan’ isteyenler, kandan beslenmeye çal anlar Cenab Hakk taraf ndan onlar o kan n içerisinde bo ar. Cenab Hakk (c.c), Kuran’ kerim ahlak n her daim kans z hakim edecektir; insano lunun buna gerçekten de kanaat getirmesi gereklidir. nsano lunu gerçekten de en çok etkileyen eyin sald r lar, tehditler ve de kan m d r; yoksa gerçek olan insanl k, sevgi, merhamet ile yakla mak m d r? Hepimizin de bildi i ve de gördü ü gibi en büyük silah sevgi ve de merhamettir. slam dinimizde ak l n, iman n ve de sevginin birle imiyle dünyadaki en büyük gücün olu umunun bir kan t d r. Bunu da bilmeniz de büyük yarar oldu unu dü ünmekteyim. Müslüman olmayan her insano lu potansiyel bir Müslüman oldu unu bilmemiz gerekir. Bundan dolay d r ki insano luna her daim efkatle, merhametle ve de güzel sözlerle yakla lmal d r. C NEFRETLE DE L SEVG YLE YAKLA IN nsano luna hiçbir zaman nefretle yakla may n. nsano luna nefretle yakla mak çok anlams zd r. Kutsal kitab m z olan Kuran’ Kerim kendi içerisinde hiçbir zaman kin ve de nefret bar nd rmamaktad r. Baz cahil insanlar n ya da cahil kesimlerin, farkl dinden ve de farkl mezheplerden olan insanlara kar farkl gözlerle bakmak, kin, nefret ve de gözü dönmü olan üsluplarla ya da o davran larla yakla mak gerçekten de SIYAH MAVI KIRMIZI SARI B TT ... Neden hep k y lanlar Türk ve Müslümanlar? Hep beşeriyetle istişare edecek değiliz ya, günlerden bir gün çok bilen Google ile sohbet ederken aklıma geldi ve soruvermiş bulundum. Neden hep öldürülen, hakir görülen, aşağılanan, geri plana itilmeye çalışılan, yokmuşuz gibi davranılan hatta ve hatta herkesin hakkıyken yaşamak, katledilen Türk ve özellikle de Müslümanlardır diye? C evap gecikmedi ve yüz binlerce link ayağıma seriliverdi. Cevapların çoğunluğunu bizlerden, yani Evladı Fatihan’dan ve din kardeşlerimizden taraflı olarak vermeleri beni şaşırtmadı ama Aşkın MESUT küçük bir forumda yapılmış olan bir paylaşım çok dikkatimi çekti. Sizlerle paylaşarak başlamak isterim. İstanbul Üniversitesi'nde öğretim üyesi Alman asıllı Prof. Naumark ile bir kısım talebesi Boğaziçi’nde geziye çıkarlar. Talebelerden biri Prof. Naumark'a şu soruyu sorar: - Avrupa bizi neden sevmez hocam? Prof Naumark su cevabi verir: - Çok samimi olarak itiraf edeyim ki, Avrupalı Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir. Asırlardır kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı Hıristiyanların hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince: 1. Müslüman olduğunuz için sevmez ama faraza laik söyle dursun, Hıristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam ederler. 2. Sizler farkında değilsiniz ama onlar su gerçeğin farkındadırlar: Tarihten Türk çıkarılırsa tarih kalmaz Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir. 3. Avrupa’nın pazarı idiniz, şimdi Avrupa’yı pazar yapmaya başladınız. 4. En az 400 yıl Avrupa'da sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz. 5. Selçuklular Anadolu'yu, Osmanlılar ise orta Avrupa ve Balkanları Haçlı ordusuna mezar ettiler. 6. Sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek hâkimiyet sağladılar. Önce ahlaki değerlerinizi yıpratmaya başladılar. Giyiminizden yaşantınıza kadar sonra kendi içinizde sizi bölmeye başladılar A-B-C-D gibi... 7. Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, İslamiyet uğruna her şeyini feda etmeseydiler, İslamiyet bugün belki sadece Hicaz'da varlığını devam ettirirdi. Kaldı ki Vahhabiliği kuranlar da, İngiliz Dominyon Bakanlığının adamlarıdır. Batı her yerde İslamiyet’i, sapık inançlara kanalize etti. Ama Osmanlı, Asr-i Saadet'i devam ettirdi. 8. Kilise size kin kusmaktadır ve sebepleri de yukarıdadır. 9. Ben Türkiye'ye geldiğimde 2 üniversiteniz vardı, simdi 19 üniversite var (O tarihte öyle idi simdi ise çok daha fazla ) Osmanlı zamanında ise her yerde bir medrese vardı tarihinize bakin her medresede bilim eğitimi vardı ilk denizaltını Osmanlının yaptığını çoğunuz bilmiyorsunuzdur belki de ama Avrupa bunu biliyor. 10. Sizler, gerçek hüviyetinize döndüğünüz an Avrupa’nın refahı ve medeniyeti yıkılır Ama sizde bunun olması bu şartlarda çok zor. 11. Yine sizler, Avrupa’nın tarihi düşmanısınız ve daima düşman olarak kalacaksınız." İşte böyle sevgili dostlar. Bunu itiraf eden onların içlerinde doğmuş, büyümüş ve yetişmiş birisi. Verdiği cevap kan donduruyor. Geçmişi ve bugünü görerek gelecek için bir sonuç çıkarmam gerekirse bu kanın akmaya devam edeceği aşikar. Tamam, onlar bu kanı akıtmak için kendince sebepleri hücrelerine sindirmiş olabilirler. Peki neden? Aynı şeyleri yaşamayalım, Türk ve Müslümanlar bize tekrar hükmetmesin diye düşünüyorlar. Sadece bununla yetinmeyecekleri de apaçık ortada. Kendilerini de güven içinde hissedebilmeleri için onlardan büyük ve güçlü rakiplerin piyasada olmaması lazım gelir. Bunun için dünya döndükçe çalışacaklar. Kendilerine rakip gördükleri bizleri her fırsatta eğitim, ekonomik, dini ve etnik bir takım oyunlarla dize getirmeyi hatta ve hatta yok etmeyi düşünmeyi bırakmayacaklar. Onlar böyle düşünüyorlar diye, düşünceleri yanlış ve kötü diye kınamak bize hiç birşey kazandırmaz. BENZETEREK HAKİMİYET SAĞLADILAR Bizi silah ile yenemeyenler, bizleri kendilerine benzeterek hakimiyet sağladılar. Çünkü kendileri o zayıflıkları yüzünden yüzyıllarca bizler tarafından yönetildiler. Akıllanıp önce ahlaki değerlerimizi yıpratmaya başladılar; giyimimizden, yeme içme alışkanlıklarımıza, komşuluk ilişkilerimizden, bizi biz yapan ne varsa kendileriyle yer değiştirmeye, sonra kendi içimizde bizleri bölmeye başladılar... Yani yüzyıllar önceki hallerine bizi büründürmeye çalışıyorlar. Bizi bizden alıp, bizim olanı; yönetim, eğitim, ekonomi, sosyoloji, tıp, ticaret askerlik ve teknolojimizi kendilerine kopyalayıp, kendilerinki iyi birşeymiş gibi süsledikleri, doğru olan onlarınkiymiş gibi ve boyun eğmelerine neden olan ne varsa bize pompaladılar. İşin kötü tarafı da biz bunu kendimiz aldık, benimsedik. Neden? Kendimizi unuttuk. Bugün Avrupa medeniyeti dediğimiz ve gıptayla baktığımız ne var ne yoksa hepsi bizim eserimizin geliştirilmiş olan bir versiyonu. Bunu, tarihimizi, geçmiş deneyimlerimizi, yaşayışımızı bilseydik ne bir değişime uğrar ne de bu coğrafyada bir damla kan akmasına izin vermezdik. Bunu nasıl mı yapardık? Son ve hak dinimizi layıkıyla yaşayarak, tarihimizi iyi analiz edip alim ve memleket sevdalısı bürokratlarımızı dinleyerek. Ne demiş atalarımız. Zararın neresinden dönülürse kardır. İşte biz de bu kötü gidişatın önünde durup kendimize çeki düzen vermeli, çizgiye çekilmeli ve özümüze dönmeliyiz. Ecdat her zaman batıyı şaşırtmıştır. Bunu bir kez daha yapabiliriz. O zamanın şartları düşünülürse bugün bunu yapmamamız için hiçbir sebep yok. Hak bizim yanımızda. Bunun için sadece biraz tevekkül ve cesaret yeter... SAYFA 10 Balkan Haberleri 10 20 Temmuz 2015 Pazartesi TÜRK YE ARTIK KATMA DE ER ÜRETMEYE ODAKLANDI Kemal YAMANKARADEN Z ürk Patent Enstitüsü verilerine göre 2014’te gerçekle en patent ba vuru say s bir önceki y la oranla yüzde 2’lik art la yakla k 16 bin adete ula m durumda. 2015’in ilk 4 ay nda ise yine 2014’ün ayn dönemine göre yüzde 5,2’lik bir art söz konusu. TÜB TAK’ n aç klad ‘Giri imci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi’ne göre de bulu geli tirme ve inovasyon konusunda üniversitelerimiz oldukça mesafe kat etmi ler. Dolay s ile mevcut göstergeler Ar-Ge’ye gereken önem verildi inde katma de er üretiminin gerçekle tiini bize anlat yor. Söz konusu art umut verici fakat yenilikçi üretimin temel al naca bir ekonomi için bu oran n art r lmas art. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ula mas için gerçekle tirilebilir hedefler koymas ve belirli sektörlerdeki irketleri, do rudan te vik etmesi gerekiyor. Mevcut ekonomik büyümeyi korumak ve ekonomiyi büyütmek için ülke olarak yurtd na katma de erli ve markal ürün ihraç etmemiz gerekiyor. Bunun içinde Ar-Ge te viklerinin daha sa l kl kullan lmas , hracat hamlesinde fark yaratacak irketlerin sektörlerine odaklanarak, buradaki geli meyi art rmam z gerekiyor. T ÜN VERS TELER N DESTE ART Günümüzde geli mi li in en somut göstergeleri aras nda yer alan markala ma, patent ba vurular ile do rudan ili kilidir. Patent ba vurular ndaki art ise, Ar-Ge ve inovasyonda ya anan geli melere ba l d r. Türkiye mutlaka bilgi ve teknoloji üreten bir ülke olmal , bunun için ba ta üniversitelerimiz ve akademisyenlerimizin desteklenmesi, giri imci, yenilikçi genç bir ku an olu turulmas ve desteklenen her bir üniversitenin bir uzmanl k alan na sahip olmas gerekiyor. Bir üniversitemiz sa l k medikal alanda uzmanla rken bir di eri otomotiv, bir di eri ise ileti im bili im teknolojileri alan nda uzmanla mal . Ancak bu ekilde odaklanarak organize olabilirsek, somut ilerleme kaydetmemiz mümkün olacakt r. Üniversite say s nda ki art umut verici. Son 13 y lda ülkemizde 76 olan üniversite say m z 193'e, 74 bin olan akademisyen say s da 2014 y l nda 142 bine yükseldi. 2014-2015 y llar ilk 4 ay n n toplam patent ve faydal model ba vurular na bakt m zda ise yüzde 5,2’lik art söz konusu. Rakamlar umut verici. Ancak daha kat etmemiz gereken daha çok yol var. Geçti imiz günlerde TÜB TAK taraf ndan 4’üncüsü gerçekle en ‘Giri imci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi’nde listeye giren tüm üniversitelerimizin geli im gösterdi i görülüyor. Sabanc Üniversitesi 88,40 puanla birinci olurken, Orta Do u Teknik Üniversitesi (ODTÜ) 85,96 puanla ikinci ve Bo aziçi Üniversitesi 79,66 puanla üçüncü s rada yer ald . Yenilik ad na yo un çaba gösteren giri imci üniversitelerimiz, gelece e umutla bakmam z sa l yor. Son 13 y lda patent ba vurular nda ya anan art , üniversitelerimizin bilim ve teknolojiyi içselle tirme konusunda art k ça atlad n gösteriyor. Bu nedenle katma de er üretimi ve uluslararas markalar üretme konusunda üniversitelerimize olan güvenimiz tam. Yeter ki, do ru noktaya odaklan ls n!. Diyanet leri Ba kan , Bilge Kral’ unutmad Srebrenitsa katliamının anma programı kapsamında Bosna Hersek’te bulunan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Aliya İzzetbegoviç’in kabrini ziyaret etti SREBREN TSA BALKAN GÜNLÜ Ü D iyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez Srebrenitsa katliamının 20. Yıldönümü Anma Programı kapsamında Bosna Hersek’e gitti. Aliya İzzetbegoviç’in kabrini ziyaretinin ardından önemli açıklamalarda bulunan Görmez, Srebrenitsa katliamını bir soykırım olarak niteleyerek, “Srebrenitsa katliamı, yüreklerin dayanabileceği bir katliam değil gerçekten. 20. Yüzyılın en büyük trajedilerindendir. Burada çok büyük değerler kaybedildi; ama 20 yıl geçmesine rağmen hala ders alınmamışa benziyor. Yüce Rabbimizden niyazımız insanlık bir daha böyle acılar yaşamasın” dedi. İnsanlığın içine girdiği en büyük yanlışlardan bir tanesinin, acılar, zulümler ve kötülükler arasında ayrım yapmaya başlaması olduğunu vurgulayan Başkan Görmez, şöyle konuştu; “Aliya İzzetbegoviç’in, Bosna halkının Müslüman kimliğini korumasında ve hiç kimseye köle olmadan buradaki varlığını sürdürmesinde büyük emeği vardır. Bir heyet olarak Srebrenitsa soykırımının 20. Yılı münasebetiyle buradayız. Bizim için zor bir andı. Bosna Reisül Uleması hocamız, namazı kıldırmamı istirham etti. Gerçekten çok zor kıldırdım. Yüreklerin dayanabileceği bir katliam değil gerçekten. 20. Yüzyılın en büyük trajedilerinden bir tanesi. Burada çok büyük değerler kaybedildi ama 20 yıl geçmesine rağmen hala ders alınmamışa benziyor. Yüce Rabbimizden niyazımız insanlık bir daha böyle acılar yaşamasın.” örev süresi dolan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İzmir Konsolosu Uğur Umar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na veda ziyaretinde bulundu. Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Ali Çıra’nın da katıldığı ziyarette İzmir’e duyduğu sevgiyi dile getiren Umar, “5 yıl önce göreve başladığımda, İzmir’de ilk önce sizi ziyaret etmiştim. O gün dış göreve değil evime geldiğimi söylemiştim. 5 yıllık görev sürem boyun- [email protected] Ahmet GÖKSAN “K br s Hükümeti dört seneden beri tedhi i durdurmak için birçok çarelere ba vurmu sa da maalesef müspet bir netice alamam ve bu u urdaki bütün u ra malar heba olup gitmi tir. O halde her gün öldürülen Türklerin can ve mal emniyetini korumaktan tamamen acizlik içinde bulunan K br s Hükümeti’nin, ba ka tedbir ve usullere müracaat etmek mecburiyeti kar s nda bulundu unu idrak ederek vakit kaybetmeden harekete geçmesi icap etmektedir. Art k ne Makarios ve ne de Grivas’a yaz lacak mektuplar, niyazlar netice vermeyece i gibi örfi idareler de bir düzelme meydana getirmeyecektir.” 1958 Dr. Faz l KÜÇÜK T NAZ Çank r l Gençler Kosova’da Bakan Ya c lar ile görü tü ÇANKIRI - BALKAN GÜNLÜ Ü Ç ankırı Belediyesi Gençlik Meclisi Yürütme Kurulu üyeleri; Vedat Karaca, Furkan Karahan, Fırat Barçadurmuş, Olay Kılınçcı ve Cemal Koyuncu tarihsel ortaklığımızın olduğu Kosova’daki temaslarda bulundu. Heyet, Kosova Cumhuriyeti Kamu Yönetim Bakanı ve Kosova Demokratik Türk Partisi Lideri Mahir Yağcılar ile görüştü. Türkiye Cumhuriyeti Priştine Büyükelçisi Songül Ozan; "Çalışma dönemim süresin- ce ilk defa Çankırı’dan bir heyetin geldiğini görüyorum ve bu durumdan çok memnun oldum. Böylece artık Türkiye’de sadece Ankara ve İstanbul değil, küçük Anadolu kentleri de ülke geleceğinin de ciddi bir payı oluşturmaya başladığını görüyoruz. Bunu mümkün kılan Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç’e teşekkürlerimi iletiniz" ifadeleri kullandı. Kosova'da Türk azınlığından olan Türk Partisi Genel Başkanı Mahir Yağcılar, heyeti memnuniyetle karşılarken bu eğitim projesinde Eğitim Bakanlığı'nın onay vermesi durumunda hem siyasi hem de manevi olarak Çankırı heyetinin sonuna kadar arkasında olduklarını belirtti. Ayrıca Türkiye ile Kosova arasında olan stratejik ortaklığın son yıllarda zirve noktasına geldiğini ifade eden Yağcılar; ”Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kosova ziyareti sonrası Kosova’da ayrı bir sinerji oluştu. Biz kardeş olan Türkiye ile ilişkilerimizi daha da ileriye taşımak istiyoruz. İnşallah bu proje iki devlet arasındaki kardeşliğin ve birlikteliğin nişanesi olur” dedi. Konsolos Umar'dan veda ziyareti G AYARIN AYARI ürkiye ile Yunanistan ili kilerine genel çerçevede bak ld nda düz bir çizgi halinde seyretti ini söylemek olanakl de ildir. Yunanistan, Mora Yar mada’s nda 24 Nisan 1830 tarihinde Londra Protokolü ile kuruldu unda 47 bin 516 kilometre karelik bir alana sahipti. Daha sonra yap lan anla malarla =son olarak 10 ubat 1947’de Paris Anla mas = yüz ölçümü 132 bin 562 kilometre karelik bir alana sahip oldu. Aradan geçen süreçte s n rlar n sava la de il anla malarla Osmanl topraklar ndan adeta kopartarak bu noktaya geldi inin unutulmamas gerekiyor. Bu geni lemeyi yeterli görmediklerinden K br s’ da kendi egemenlik alanlar na katabilmek için 50 y l a k n süredir u ra yorlar. Bunun öncesinde Küçük Asya diye tan mlad klar Anadolu topraklar n i gale kalkt lar. 15 May s 1915’de zmir’e ç karma yapt lar. Anadolu halk n n direnci sonras nda amaçlad klar na ula amad lar ve maceralar Ege’nin serin sular nda sonland . Bu sald r lar na kar n Yüce Atatürk do du u topra n yöneticilerine dostluk elini uzatt . Atatürk Venizelos dostlu u da bu ekilde kuruldu ve Yüce Atatürk’ün iyi niyetli yakla mlar ile sürdürüldü. Mehmetçik’ten Bosna-Hersek halkına ramazan yardımı H.MERKEZ BALKAN GÜNLÜ Ü SIYAH MAVI KIRMIZI SARI ca gösterdiğiniz misafirperverlik ve ev sahipliği için gönülden teşekkür ediyorum. Gerçekten kendimi evimde hissettim, şimdi buruk ayrılıyorum” diye konuştu. Devlet görevlerinin süreli olduğunu ve ne yazık ki, görev süresi dolduğunda ayrılıklar yaşandığını ifade eden Kocaoğlu da, Umar’a yeni görevinde başarılar diledi. Ziyaret sonunda Başkan Aziz Kocaoğlu’nun hediye ettiği gümüş saat kulesi plaketi karşısında duygulanan Umar, “Bu benim için en güzel hediye çünkü artık ben bir İzmirliyim” diyerek kente duyduğu sevgiyi bir kez daha dile getirdi. GAL N YA ADILAR Yunanistan’ n K br s uyu mazl n ortal k yere ç karmas sonras nda ya anan k r lma zaman zaman s cak sava a neden olacak noktaya ta nd . Anla malarla s n rlar n geni leten ad geçen ülke -kinci Payla m Sava nda Nazi i galini ya ad . Daha sonra ya anan iç sava s ras nda açl kla mücadele etti. O dönemde Türkiye komusu Yunanistan’ n s k nt lar n a abilmesi için yard m elini uzatt . Bu nedenle kaba hatlar ile özetlemeye çal t m z ili kiler hep ini li ç k l olarak devam ediyor. Son y llarda ya ad klar ekonomik açmaz nedeniyle Türk halk ile baz kurum ve kurulu lar yard m elini uzatmak için giri im ba latt lar. Hükümetinde s cak bakt bu yard m çal malar na ad geçen ülkenin Savunma Bakan Yard mc s Nikoloas Toskas’tan yan t geldi. Bay Toskas, “önce güvenin geli mesi gerek” diye yan t veriyor. Syriza’n n Uluslararas li kiler E güdümcüsü Bay Panos Trigaris ise Türkiye’nin Yunanistan’a borç vermesi yerine silahlanman n kar l kl olarak azalt lmas n n kendi ellerinde oldu u ça r s nda bulunuyor. Bay Panos Trigazis’in silahlanmay bitirelim ça r s n iyi niyetli bir ça r olarak okumak istiyoruz. Bu noktada ba ta Yunanistan yöneticileri olmak üzere her iki ülkenin yöneticilerine büyük sorumluluk dü üyor. Bay Trigazis, “Türklerle Yunanl lar n sonsuza dek dü man olduklar na inan yoruz. Bir askeri anla ma yapal m ve silahlanma yar n bitirelim. Bu Yunan halk taraf ndan memnuniyetle kar lan r. K br s, Türkiye ile Yunanistan’ n sorunu de il. Buna kar n sa c lar, K br s’ silahlanman n nedeni olarak gösteriyor. Silahlanma yar n b rakmak güven artt r c önlemlerin önünü açar” diyor. Di er yandan Savunma Bakan Yard mc s Bay Nikolas Toskas K br s’ta çözüm konusunda ise, “K br s sorununun çözümü için gerekli ko ullar n olu mas n bizde istiyoruz. Ayr lma olmadan, bölünme olmadan, müdahale olmadan ve adada herhangi bir askeri güç olmadan. Adada yabanc askerler oldu u müddetçe çözüm olmas olanakl de ildir” diyor. Bay Bakan Yard mc s öncelikle yabanc asker konusundaki kast na aç kl k getirmek durumundad r. LERLEME SA LANDI!? SARAYBOSNA BALKAN GÜNLÜ Ü B osna Hersek Türk Temsil Heyet Başkanlığı tarafından Sivil Asker İşbirliği (SAİ) faaliyetleri kapsamında, ihtiyaç sahibi 550 aileye ramazan paketi dağıtıldı. www.bosnahersek.ba’nun haberine göre; Bosna Hersek Türk Temsil Heyet Başkanı Kurmay Albay Savaş Celepoğlu, yaptığı açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) olarak her zaman Bosna Hersek halkının yanında olduklarını belirterek, ramazan ayı vesilesiyle ülkedeki ihtiyaç sahibi 550 aileye yardımda bulunduklarını ifade etti. Celepoğlu, TSK personeli olarak tüm Bosna Hersekli Müslümanların Ramazan Bayramı’nın kutlayarak, barış ve huzur dolu günler temennisinde bulundu. Sivil Asker İşbirliği faatliyetleri kapsamında özellikle eğitim ve sağlık alanları üzerine yoğunlaşan Bosna Hersek Türk Temsil Heyet Başkanlığı, daha önce de Saraybosna’daki Vladimir Engelliler Okulu’na eğitim malzemesi ve Zavidoviçi’deki Merkez Kütüphanesi’ne de bakım ve onarım desteğinde bulundu. Adada çözüme ili kin olarak ba lat lan görü melerde ilerlemenin sa land n bizzat Bay Nikos Anastasiyadis aç kl yor. Görü meler ba larken kar l kl jestlerin yap ld ve adan n kuzeyinde bulundu u belirtilen 28 adet may nl arazinin haritalar Türk taraf na sunulmu tu. Cumhurba kan Mustafa Ak nc önerilen 25 bölgede herhangi bir bulguya rastlanamad n , bir bölgenin askeri bölge oldu unu geriye kalan 2 bölgenin de da l k bölge oldu unu aç kl yordu. Kar l nda baz kap lar n aç ld biliniyor. Deneyimli siyasetçi Ak nc ’n n kar tarafça yan lt ld n kaydetmek istiyoruz. Bay Anastasiyadis görü melerde hangi konularda ilerleme kaydedildi ini ve anla ma konular na aç kl k getirmeden “Türkiye’nin K br s sorunu olarak adland r lan ba a r s ndan kurtulmak için art k kendi ç karlar n gözden geçirmesi gerekti inin vaktinin geldi ini anlad na inanmak istiyorum” diyerek Türkiye’ye halk n a z ile ayar vermeye çal t n kaydediyoruz. Türkiye’ye ayar vermeye çal acaklar na öncelikle kendi ayarlar n yeniden gözden geçirmeleri gerekiyor. SAYFA 11 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Araflt›rma 11 20 Temmuz 2015 Pazartesi BALKAN GÖÇMENLERİ ve 1 Türkiye’deki siyasi seçimler Balkan göçmenleri, seçimlerde tercihlerini genellikle‘kendilerini Türkiye’ye kavuşturan’ siyasi lider veya parti lehinde yapmaktadırlar. Türkiye, İmparatorluk mirasının halefi ve Türk Dünyası'nın en önemli merkezi olma gibi özellikleriyle farklı gerekçeler ve periyotlarda sistematik olarak 'göç alan bir ülke' statüsünde olmuştur. Bu statünün parametrelerini ise, Balkanlar'dan Anadolu'ya yönelik gerçekleşen ters istikametli göçler oluşturmaktadır Anadolu'daki milli kimliğin güçlenmesini sağlayan önemli bir vektör olmuştur. Özetle, Cumhuriyet'in kurucusu M. Kemal hemşerilerinin göçünü desteklemiş ve bu, zamanla devlet politikası haline gelmiştir. MÜSLÜMAN ARNAVUTLAR DA TÜRK SAYILDI KADER ÖZLEM B alkan Yarımadası'ndan Türkiye'ye doğru 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'nın ardından, 20. yüzyılın da neredeyse bütününü kapsayacak şekilde, Evlâd-ı Fatihânlar ile 'kardeş-akraba topluluk' olarak değerlendirilen Müslüman grupların göç dalgası yaşanmıştır. Göçlerde, TürkMüslüman gruplara tarihsel husumetler, demografik dengeler, ulus kimlik oluşumları ve benzeri nedenlerle baskı, zulüm ve asimilasyon politikalarının izlenmesi, katliamların uygulanması etkili olmuştur. Balkan Türkleri sadece Osmanlı Devleti döneminde değil, 1923 sonrası süreçte de 'ulusal azınlık' statüsünde bulundukları topraklardan hukukî ve manevi açıdan 'ana devletleri' olan Türkiye'ye göç etmişlerdir. Diğer taraftan, ulus-devlet anlayışıyla tesis edilen Cumhuriyet Türkiye'si, etnik anlamda Türk olmamalarına rağmen, dinî kimlikleri nedeniyle bölgede Türklerle aynı sıkıntıları yaşayan Arnavut ve Boşnaklara da kapısını açık tutmuştur. Bu gruplar da İmparatorluk mirası ve akrabalık bağları nedeniyle Türkiye'yi sığınılabilecek bir ülke olarak görmüşlerdir. Bu perspektiften şeklen bakıldığında, Balkan Türkleri açısından Türkiye, hemşerileri olan M. Kemal Atatürk'ün kurduğu 'ana devlet' olarak görülürken; Arnavut ve Boşnaklar için 'sığınılabilecek bir ülke' olmuştur. Şekil açısından durum böyle olsa da; Arnavutlar ile Boşnaklar da Türk vatandaşlığına alınmışlar ve Balkan Türklerinden farklı bir muameleye tabi tutulmamışlardır. İSTATİKSEL VERİLER’E BAKILDIĞINDA İstatistiksel veriler anlamında gerçekleşen göçler değerlendirildiğinde, Balkanlar'dan Anadolu'ya yönelik gerçekleşen göçlerin kesintiye uğramadan devam ettiği ve bunların sayısal anlamda makro ölçekli olduğu görülmektedir. Cumhuriyet öncesi dönemde yaşanan göçlere dair kesin veriler elde edilemese de; McCarthy'e göre, 93 Harbi 1.253.500 kişiyi muhacir durumuna düşürmüştür.[1] Balkan Savaşları sonrasında ise, 24 Mart 1918 tarihli Meclis-i Ayan toplantısında dönemin Aşair ve Muhacirin Müdüriyet-i Umumiyyesi Müdürü Hamdi Bey, II. Meşrutiyet'ten ve bilhassa Balkan Harbi'nden sonra Osmanlı topraklarına göç eden muhacirlerin sayısını 450.000 olarak tespit ettiklerini belirtmiştir.[2] Milli Mücadele döneminde, Balkanlar'dan Anadolu'ya göçler kısmen kesintiye uğrarken; göç edenler daha ziyade Anadolu'daki Kurtuluş Savaşı'nda gönüllü olarak yer almak için kayıt dışı yollarla gelmişlerdir. MİLYONLARLA İFADE EDİLEN GÖÇ RAKAMLARI Cumhuriyet döneminde yaşanan Balkan göçlerinde ise, sayısal verilerin milyonlarla ifade edildiği görülmektedir. 19232005 yılları arasında, Bulgaristan'dan 1951 Göçü, 1968 Göç Anlaşmasıyla gelenler ve 1989 Zorunlu Göçü de dâhil olmak üzere, 844.438 kişi Türkiye'ye yasal olarak göç etmiştir. Aynı dönemde, Yugoslavya topraklarından 308.336 kişi, Romanya'dan 126.028 kişi göç ederken; Yunanistan ölçeğinde bu sayı, 409.830 olarak gerçekleşmiştir.[3] Bu noktada ifade etmek gerekir ki; belirtilen rakamlara Balkanlar'dan Anadolu'ya yönelik aynı gerekçelerle gerçekleşen 'gizli göçler' dâhil değildir. Bu gizli göçlerde en yaygın geliş biçimi, turist vizesi ile Türkiye gelip, vize süresi bittiğinde ülkesine geri dönmemek olmaktadır.[4] 1878 yılından günümüze gelinen süreçte Balkanlar'dan 2,5 milyonun üzerinde bir nüfus kitlesinin Türkiye topraklarına yönelik göç hareketine katıldığı görülmektedir. Söz konusu sayısal veri, bireyin doğrudan kendi göç fonksiyonunu ifade etmekte olup, Türkiye'ye göç ettikten sonra ailesine katılan çocukları ve hatta onların da çocuklarını kapsamamaktadır. Bu bağlamda, Türkiye'deki Balkan kökenlilerin sayısına ilişkin net bir rakam ileri sürmek son derece güçtür. Ancak, 19. yüzyıldan günümüze kadar bölgeden Türkiye'ye yönelik gerçekleşen nüfus hareketliliği sonucunda, Türkiye nüfusunun beşte birinin, bizzat kendisinin ya da anne veya baba tarafından 'Balkan kökenli' olduğu tahmin edilmektedir.[5] Bunun sayısal ifadesi, minimum 15 milyona ulaşmaktaysa da kanaatimizce 15-20 milyon arasında gezinen bir nüfus kitlesinden bahsetmek mümkündür. Görüldüğü üzere, Türkiye'deki Balkan kökenli nüfus, ülkedeki genel nüfus içerisinde göz ardı edilemeyecek stratejik bir yere sahiptir. BALKAN GÖÇMENLERİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ Türkiye'deki Balkan göçmenlerinin nüfus yapısı homojen özellikler göstermemektedir. Ayrıca Cumhuriyet döneminde gelen nüfus kitlesi, geldikleri ülke itibariyle de etnik kimlik anlamında da değişkenlik göstermektedir. Ülke farklılığı esas alındığında, Balkanlar'da Türk ve Müslüman'ın yaşadığı her ülkeden kitlesel göçlerin yaşandığı görülür. Etnik köken açısından ise, Balkanlar'daki Türk ve Müslüman algılamasının farkı ortaya çıkmaktadır. Bölgenin Hıristiyan gruplarında, Müslüman olan herkesin Türk olduğu şeklinde tarihsel bir kanaat yaygındır. Öyle ki, bu kanaatin en somut örneği, yakın geçmişte Yugoslavya'nın dağılması sürecinde Bosna Hersek'te Sırpların Boşnaklara yönelik saldırılarında yaşanmıştır. Osmanlı Devleti'nin din eksenli yönetim anlayışı temelinde, Cumhuriyet öncesi dönemdeki göçlerde sadece Türklerin değil; etnik kimlik bağlamında Türk olmayıp Müslüman olan grupların varlığı da mevcuttu. Ancak Cumhuriyet döneminde genel eğilim, Balkan Türklerinin Anadolu'ya göçlerini teşvik etmek olmuştur. Türkiye'nin kriz dönemleri dışında bölgede Türk ve Müslümanların yaşadığı ülkelerle rutin göç anlaşmaları imzalaması stratejik çıkarları açısından tezatlık içerse de; Anadolu'da homojen bir Türk kimliği yaratılması ve ulusdevlet yapısının güçlendirilmesi bağlamında Balkanlar'da son iki yüzyıldır yaşananların da etkisiyle milli şuurları üst seviyede olan Balkan Türklerinin göçlerine sıcak bakılmıştır. Bu açıdan Balkan Türkleri, 14. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti'nin İskân Politikası'yla Balkanlar'ı Türkleştiren; İmparatorluğun dağılmasıyla yaşanan geri göçlerde ise, Cumhuriyet döneminde, Balkanlar'dan Anadolu'ya gerçekleşen Türk göçlerinde, Türk olmayan gruplar da 'Türk olduklarını ispat ederek' göç faaliyetine iştirak etmişlerdir. Örneğin, 1952 yılında Tito Yugoslavya'sı ile Türkiye arasında imzalanan Serbest Göç Anlaşması'na istinaden Yugoslavya'daki Türklerin Türkiye'ye göçleri karara bağlanmış ve Türkiye'ye göç edecek olan soydaşların Türkçe bilmeleri ve Müslüman olmaları esas kabul edilmiştir. Bu kapsamda, Türkçe bilen çok sayıda Müslüman Arnavut da Türkiye'ye göç etmiştir. Ancak, bunların kesin sayısını saptamak güçtür. Söz konusu durum, o zamanlar önemsenmemiştir ancak yaklaşık 50 yıl önce 'Türk ve Müslüman olduklarını' ispat ederek Türkiye'ye gelen göçmenlerin 2000'li yıllarla birlikte 'Müslüman olduklarını ancak Türk olmadıklarını' yüksek sesle ifade etmeleri hayretle ve pişmanlıkla izlenmektedir. Öte yandan, etnik anlamda Türk olmasa da, Yugoslavya'dan göçlerle gelmiş olan ve Türk milletinin bir parçası olmaktan gurur duyan insanların da olduğunu belirtmek ve bu kapsamın dışında tutmak gerekir. Burada vurgulanmak istenen, 50 yıl önce Türk olduklarını ifade ederek Anadolu'ya gelmelerine rağmen 2000'li yılların başından itibaren Türkiye'de Arnavut milliyetçiliği yapan grupların var olduğu, bu grupların faaliyetlerinin artarak devam ettiği ve güncel anlamda ülkemizde hedef tahtasına konulan Türk kimliğine karşı olumsuz yaklaşarak 'Türkiyelilik' söylemini destek- ledikleridir. Bu tablo çerçevesinde, istisnalar ve kendi aralarındaki kısmî farklılıklar da saklı kalmak kaydıyla, Balkan göçmenlerinin her kesimin üzerinde fikir birliğine vardığı bir takım genel geçer vatandaşlık özellikleri bulunmaktadır. Türkiye'deki Balkan göçmenleri Türk Devleti'ne karşı yurttaşlık görevlerini tam ve eksiksiz yerine getirme eğiliminde olan, devletine ve milletine karşı 'sorun yaratan' değil; 'sorumluluk' bilinci içinde hareket eden bir nüfus kitlesidir. Bu kapsamda, vatanseverlik duygularının son derece yüksek, millî ve dinî hassasiyetlerinin makro düzeyde oldukları gözlemlenmektedir. Ülke meselelerine duyarlılık gösteren Balkan göçmenleri, kendilerini Türkiye'de sığıntı olarak değil, ülkenin gerçek sahipleri ve asli unsurları olarak görmektedirler.[6] Zira bu grup, Türk milletinin en doğal uzantısı ve hatta kendisidir. Türkiye'nin kurtarıcısının ve kurucusunun kendilerinden biri olmasıyla övünürler; Atatürk ilke ve inkılâplarına tamamen inanıp ve benimserler. Balkan göçmenlerinin önemli genel özelliklerinden bir diğeri de bireysel suç oranlarında az yer almaları ve örgütlü suç eylemlerine yabancı olmalarıdır. UYUM SIKINTISI YAŞAMADILAR Balkan göçmenlerinin göç sonrasında Türkiye'ye uyum sıkıntısı yaşamadıkları görülmüştür. Gerek Türk halkının gerek Türk devletinin göçmenleri 'soydaş' olarak kabul edip, sahiplenmesi kısa sürede tam entegrasyonu sağlamıştır. Bu doğrultuda, kendi ortamlarında Balkanlar'dan getirdikleri Türk kültürünü yaşatırlarken; çevrelerindeki yerli nüfusla sosyo-kültürel anlamda pozitif bir etkileşim halinde olmuşlardır. Dolayısıyla, bulundukları illerdeki kültürel yapıyı hem etkilemişler hem de yaşadıkları yerin kent kültüründen etkilenmişlerdir. Balkan kökenli olmalarını, kendilerini farklılaştıran bir unsur olarak görmemişler aksine ülkenin bir zenginliği olarak kabul etmişlerdir. "Ne Mutlu Türk'üm Diyene" söylemini benimserler ve ülkede belirsiz güç odaklarınca toplumu Alevi-Sünni, Türk-Kürt gibi çeşitli nitelikteki gruplara ayırarak kutuplaştıran oyunlara da olumsuz bakarlar. Bu kapsamda, söz konusu kutuplaştırma eylemlerine 'AnadoluluRumelili' çatışması yaratarak yeni bir boyut kazandırmak isteyenlere de prim vermemektedirler. Balkan göçmenlerinin siyasi profilleri radikallikten ve fanatizmden uzak bir görüntü çizmektedir. Bu noktada merkez sağ ve merkez sol ekseninde politik tercihlerini yaparlar. Bölgesel kimlik üzerinden siyaset yapılmasına sıcak bakmadıkları gibi, hemşericilik fanatizmine de karşı bir duruş sergilemektedirler. Balkan göçmenlerinin 'Rumelili' veya 'Balkanlı' kimlikleri dernekleşme faaliyetleriyle sınırlı kalmıştır. Bu kimlik üzerinden siyasallaşma/siyasi parti kurma eğiliminde olmamışlar, onun yerine düşünce ve taleplerini dernekleri vasıtasıyla mevcut siyasi partilere veya siyasiler içindeki Balkan kökenli hemşerilerine aktarma yolunu izlemişlerdir. Balkan göçmenlerinin Türkiye'deki dernek sayıları 200'ün üzerinde olmasına karşın dernekleşme konusunda gösterdikleri kimilerine göre başarı, ancak kanaatimizce başarısızlık olan bu ivmeyi, siyasette etkin olma konusunda tescil ettirememişlerdir. Dernek sayısındaki fazlalığın yarattığı bölünmüşlüğü federasyonlar ve konfederasyon oluşumuyla gidermek isteseler de bu bölünmüş yapıyı suistimal ederek kullanan siyasiler üzerinde etkin bir lobi gücü oluşturamamakta ve blok olarak hareket edebilme kabiliyetine sahip olamamaktadırlar. Dernekleşerek bölünme eğiliminde olan Balkan göçmenlerini birleştiren en önemli husus, ülkenin ve toplumun ilgilendiren makro konulardaki millî hassasiyetlerdir. DEVAM EDECEK... SAYFA 12 600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA SIYAH MAVI KIRMIZI SARI YABANCIYA HAY HAY, YERL YE VAY VAY! [email protected] Suzan ERNOYAN eslekler içinde zor ve nankör olanlar n en ba nda, teknik direktörlerin geldiini dü ünüyorum. Hele de Türkiye’de teknik direktörlük yapmak mangal gibi yürek ister… Örne in, ba lad n kulüp de ba ar l olursan ne ala, olamaz isen yönetim valizini hemen kap n n önüne koyuverir hem de hiç ac madan. Kaderleri pamuk ipli inde de diyebiliriz. Birde dönüp yabanc teknik adamlara tan nan toleranslara bakal m. Adamlar milyon dolarlar cebine koyar, alt yap yla falan da ilgilenmezler zaten i leri olmaz. Yöneticilere kar menfaatleri olanlar, s k f k canci er adeta kuzu sarmas olur. Bir de ba ar l olursa ba tac yapar, tepemize ç kar r z. ayet ba ar l olamazlarsa ayr lacaklar zaman paralar n son kuru una kadar öder göndeririz. Bizim yöneticilerimiz deseniz, kendi insan m za “gavur eziyeti ”çektirip para vermemek için her türlü Bizans oyunlar çevirirler… Maalesef Türkiye Futbol Federasyonu’da, (TFF) bunlara çanak tutuyor. Tabloya bakacak olursak, Türkiye’de ya anan gerçek udur; Baz teknik adamlar, zor da olsa, tak m olarak iyi bir tak mda ba ar kazan nca gelecek y l için umudu olsa dahi maalesef tak m bulam yor bu da bir gerçek. Tabi birilerinin deste i ile para ütle bir tak m n ba na getirenleri es geçiyorum. Bu istisna d nda kalan teknik adamlar, tak m bulam yor. Bunun nedenine gelince, Türkiye’de teknik adamlar n arkas nda onlar destekleyecek dostlar ya da Adanal day lar yok ise, i de yok a da yok… Çok de erli teknik adamlar tan r m, bir Y lmaz Vural, Güvenç Kurtar, T naz T rpan, Giray Bulak ve Ümit Kay han hatta bunun gibi birçok de erli hocalar m z gibi sessiz ç l klar n da bilirim. Diplomalar n yurtd ndan alm lard r, ancak bunun d nda Pro-lisans olmayan ama arkas nda day s olanlar n i bulduklar n da. Türkiye’de diplomas , bilgi ve tecrübesi oldu u halde i bulamayan hocalar m z var. Bunlar eminim ald klar diplomalar evlerine asarak ona bak yordur… Art k federasyon bir karar almal ve Türk Futbolunun gelece ini kurtarmak için teknik adamlara uzun vadeli i vermeli, tabi ba ar l olanlara da görev vermeli. Türkiye’ye öyle gereksiz ve isimsiz hocalar geliyor ki, geldi i yere bakmak isteseniz haritadan yerini zor bulursunuz. Bunlara dur demenin zaman geldi de geçiyor. Çünkü Türkiye’de ad n z Hektor, Santini, Tantini olsa de er veriliyor. Ama kendi güvendi imiz teknik adamlar m z n maalesef ço u i siz. Yabanc hoca s n rlamas getirilmez ise ayn sözle meler bizim hocalar m za da yap l rsa, alt yap ya önem verilirse Türk futbolunun gelece i ayd nl k olur. Yoksa son y llardaki gibi, birinci torbadan 4. torbaya dü eriz. Ne ampiyonlar Ligi’nde ne de UEFA’da ba ar l oluruz. Dahas , Türkiye Milli Tak m gibi önemsiz gruplar da bile 3. olarak say l yor ise daha anlat lacak ve yazacak bir ey yok bence… M 20 Temmuz 2015 Pazartesi www.balkangunlugu.com Erzurumlu milli atlet Enis Romanya’dan alt nla döndü ERZURUM - BALKAN GÜNLÜ Ü E rzurumlu milli atlet Enis Korkmaz, Romanya'da yapılan Balkan Atletizm Şampiyonası'nda 5 bin metre yarışlarında şampiyon oldu. Daha önce Brezilya'da düzenlenen Liseler Dünya Olimpiyatları'nda ve İsrail'de yapılan Dünya Liseler Yarışlarında (ISF) şampiyon olan milli atlet, Romanya'da yapılan Balkan Atletizm Şampiyonasında 5 bin metrede Türkiye 'yi temsil ederek gençler kategorisinde şampiyon oldu. Antrenörü İsmail Güzeloğlu ve Atletizm İl Temsilcisi Fesih Doğan ile Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fuat Taşkesenligil'i ziyaret eden sporcu, Türkiye ve Erzurum adına zafer yaşattığı için mutlu olduğunu söyledi. Korkmaz'ı tebrik eden Taşkesenligil, şampiyon atletin hocalarını ve il temsilcisi Fesih Doğan'ı kutladı. Chelsea’nin kalesi Bo nak Begoviç’e emanet LONDRA - BALKAN GÜNLÜ Ü İ ngiltere Premier Lig ekibi Chelsea, Stoke City’den Bosna Hersekli kaleci Asmir Begovic’i transfer etti. www.bosnahersek.ba’nın Anadolu Ajansı’na dayandırarak verdiği habere göre; Chelsea Kulübü’nün internet sitesinden yapılan açıklamada, 28 yaşındaki Begovic ile 4 yıllık sözleşme imzalandığı belirtildi. Bosna Hersekli futbolcunun yeni takımında 1 numaralı formayı giyeceği açıklanırken, bonservis bedeli hakkında bilgi verilmedi. İngiltere basınında, “Maviler”in Begovic transferi için Stoke City’ye 8 milyon sterlin bonservis bedeli ödediği iddia edildi. Kariyerine Portsmouth’ta başlayan Begovic, birçok takımda kiralık olarak oynadıktan sonra 2009-2010 sezonunda Stoke City’ye transfer olmuştu. Begovic, geçen sezon takımıyla 37 maçta görev yapmıştı.