pdf için - Küçük Menderes

Transkript

pdf için - Küçük Menderes
SÜRÜCÜNÜN KOLU PROTEZ ÇIKTI
T
ire'de bir cipin 100
metre yükseklikten
uçuruma
yuvarlanması sonucu 3 kişi
hayatını kaybetti.
Edinilen bilgilere göre,
İzmir, Aydın ve çevre
illerden gezi için toplanan
arkadaş grubu, Tire'nin
Başköy mevkiine geldi.
Toplam 14 aracın
bulunduğu grup zirveye
tırmandı. Ancak zirvede
virajı alamayan Özge
Özkeskin yönetimindeki 09
JN 343 plakalı cip, yaklaşık
100 metreden uçuruma
yuvarlandı. Kazada sürücü
Özge Özkeskin ve Mehmet
Sayın hayatını kaybederken,
112 sağlık ekiplerince Tire
Devlet Hastanesi'ne
kaldırılan Ferhat Sayın da
tüm müdahalelere rağmen
kurtarılamadı. Kaza
bölgesine cenaze aracı
giremediği için cenazeler,
off road araçları ile köy
yoluna çıkarıldı.
Ferhat Sayın ve Özge
Özkeskin'in Aydın
Barosu'na bağlı olarak
avukatlık yaptıkları ve Söke
ilçesinde çalıştıkları
öğrenildi. Özge
Özkeskin'in sol kolunun
dirsekten kopuk olduğu ve
aracı protez kol ile
kullandığı da öğrenildi.
Jandarma kazayla ilgili
inceleme başlattı.
Fatih Şaşmaz
Kiraz'dan Selçuk'a Küçük Menderes'in sesi / 50 kuruş (KDV dahil)
23 Şubat 2015 Pazartesi / Yıl: 18 Sayı: 3670
Amca yeğenini bıçakladı
Kerem
Karamanlıoğlu
Ö
demiş'in
Mesçitli
köyünde
çıkan tartışma
sonucu amcası
tarafından bıçakla
kalbinden yaralanan 30
yaşındaki Mesut Akaroğlu,
kaldırıldığı hastanede
yaşamını yitirdi.
Olay, Cumartesi günü
Mescitli köyünde öğlen
saatlerinde meydana
geldi. Evli, bir çocuk
babası minibüs
şoförü Mesut
Akaroğlu, öğle
yemeği için
Ödemiş'e 20
kilometre
mesafedeki Mescitli
köyündeki evlerine geldi.
İddiaya göre bu sırada birlikte
yaşadığı babası Ali Akaroğlu
(60) ile amcası B.
Akaroğlu'nun (56) kavga
ettiklerini gören Mesut
Akaroğlu, kavgaya
müdahale etmek
istedi. Kavga
sırasında amcasının
rastgele salladığı
bıçak darbeleriyle
kanlar içinde kalan
Mesut Akaroğlu,
babası tarafından
kendisine ait minibüsle
Ödemiş Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı. Biri kalbine, ikisi ise
göğsüne isabet eden 3 bıçak
darbesiyle ağır yaralanan
Akaroğlu, doktorların tüm
müdahalesine
rağmen
kurtarılamadı. Mesut
Akaroğlu'nun cesedi
otopsi için İzmir Adli
Tıp Kurumu
Morgu'na konuldu.
Eşi 5 aylık hamile
olan Akaroğlu'nun
ölümü yakınlarını yasa boğdu.
Cinayetin ardından
Ovakent Jandarma Karakol
Komutanlığı ekipleri, yeğenini
öldüren B. Akaroğlu'nu
gözaltına aldı.
ZEYTİNLİK ÇIKIŞINDA MEYDANA GELEN
TRAFİK KAZASINDA BİR KİŞİ AĞIR YARALANDI
Zeytinlik'te
kaza
Ödemiş'in Zeytinlik köyü
çıkışında direksiyon
hâkimiyetini kaybederek yolun
solunda bulunan duvara çarpan
araç sürücüsü ağır yaralandı.
Alınan bilgilere göre Cuma
gecesi saat 01.00 sularında
Ödemişe bağlı Zeytinlik köyü
çıkışından Ödemiş istikametine
gelen Mustafa Altay
yönetiminde 35 N 1313 plakalı
araç, Altay'ın direksiyon
hâkimiyetini kaybetmesi sonucu
yolun solunda bulunan taş
örme duvara çarptı. Çarpma
sonucunda sürücü Mustafa
Altay ağır yaralandı.
Yoldan geçen vatandaşların
110 itfaiye, 112 ambulansı ve
156 jandarma ekiplerine haber
vermesi üzerine kısa sürede
olay yerine ulaşan ekiplerin
müdahale etmesi sonucu Altay,
araçtan çıkartılarak yanmak
üzere olan araç söndürüldü.
Çarpmanın şiddetiyle sağ
bacakta kırık, sol kolda kırık,
ağız kısmında üst dişlerinin
kırılan ve yaralanan Mustafa
Altay ambulans ile Ödemiş
Devlet Hastanesi acil servisine
getirildi.
23 Şubat 2015 / Pazartesi
ÖDEMİŞ SENİ UNUTMAYACAK...
SON ZİYARET
Osman Berber
20 Şubat 2015
Usulca kapıyı araladım,
girdim… Hastane çarşafı
kokularına sinmiş bir
“nostalji” kokusu geldi
burnuma ve Yanıkkır Ovası'nda kurumuş kör kuyular gibi iki göz
gördüm.
Başucunda en sevdiği çiçeklerden biri,
orkide duruyordu.
Eğildim öptüm ellerinden; yetmiş yıldır
tuşlara vuran parmaklarındaki ölümü
hissettim dudaklarımda. Soğuktu elleri,
üşüdüm…
“Beynimde bi şey yok Adagümeli Hoca, ne varsa ellerimde… Ah bi de oturabilsem; kıvırtırıvecem şöyle bi nostalji yazısı”
dediğinde geçmişe doğru uzaklaşan yüzünü gördüm. Bir sis bulutunun arkasında
gittikçe silikleşiyordu yüzü, gittikçe uzaklaşıyordu.
Tuttu ellerimden, “kaldır beni” dedi,
“düşüyorum…”
Hasta yatağının kolunu çevirip biraz
kaldırdım, hafif doğruldu. Tuttum
ellerinden, oturttum.
Çok uzaklardan geliyordu sanki, nefes
nefeseydi. Seksen altı yıllık bir yolculuktan
Hem mağdur
hem zalim!
Mehmet Kamış
[email protected]
Her şey 28 Şubat gibi. Hem yöntem
hem tarz 28 Şubat ile neredeyse bire bir
aynı.
Hatırlayın; masa başında kurgulandığı
ve kamuoyunu bir konuya hazırlamak için
yapıldığı her şeyiyle belli olan haberler
yayınlanır, daha sonra da o haberler
üzerinden operasyonlar yapılırdı.
Medyanın o zamanki görevi devletin
yapacağı operasyonlar için bir gerekçe
oluşturmaktı. Güç odakları hem haberi
yayınlatır hem de o haberi gerekçe
gösterip soruşturma başlatırdı. Bugün de
o filmin bire bir aynısını izliyoruz.
Hükümet bir taraftan muhaliflerine
operasyon yapıyor diğer taraftan 2 yıllık
geleneğini bozmadan yine mağdur
edebiyatıyla seçimlere hazırlanıyor.
12 senedir iktidar gücünü kullanarak
muhaliflerine karşı operasyonlar yapan
AKP, bugün de hem bu adımları atıp hem
de 'mağdur' oyunu oynamanın peşinde.
Bu kez kullanılan figür ise
Cumhurbaşkanı'nın kızı Sümeyye
Erdoğan! Recep T.Erdoğan, kızının isminin
böylesine uyduruk bir senaryoda
kullanılmasına niye müsaade ediyor
geliyordu; yorgundu.
“Ah şu ayaklarıma bir basabilsem.
Daha dün, demiryolundan çıktım mı,
yarım saatte varırdım Yanıkkır'a” dedi ve
'Yanıkkır Akşamları' çöktü gözlerine; ıssız,
ayaz ve karanlık…
***
Yazmasa, konuşmasa, anlatmasa hani,
çıldırır ya insan. On beş gündür yazamadığı için hep anlatmak istiyordu, hep konuşmak…
Cümleler yarım kalıyordu, kelimeler
giriyordu birbirine ama yine de konuşuyordu. Sanki bir ara “İnceçene” Hasanali
geçti koridordon.
Baktım, incir bahçelerinden göç zamanlarındaki Sonbahar hüzün vardı yüzünde. İncir ağaçları gazellemiş, kurumuştu asma yaprakları…
Bir daha baktım, Eski İstasyon'daki
trenin camına yaslanmış mavi gözlü bir
yolcunun hüznüydü yüzünden geçen.
“Trenci olmak isterdim” geldi aklıma ve
KİM yazmış
NE yazmış
NERDE yazmış
Cemil Bahçeci
Mustafa
ERDAL
bir istasyon memuru, istasyon duvarındaki
çanı çaldı birden, irkildim.
“Trenle bağlantılı olmak isterdim. Konduktör, makinist, ateşçi olmadıysam bu
ücra küçük tren istasyonunda, hem masa
memuru hem telgrafçı, hem trenin gelipgidişinde istasyon duvarındaki büyük
'çan'ı çalmak, “hoş geldin tren, güle güle
tren” demek isterdim…” (Topluiğne /
Sayfa 156. Trenci Olmak İsterdim)
Baktım, bir daha baktım; uzaklara, mor
dağların ardına giden bir kara trenin hareket saatiydi gördüğüm yüzünde.
Uzaklara gidiyordu, trenci olmak istediği trene binmiş, çok uzaklara gidiyordu.
Gitme dur diyemedim a dostlar, gitme
biraz daha kal diyemedim. El salladım,
mendil salladım istasyondan.
Geri dönüp bir daha baktım, ölüyordu.
Bir daha dönüp bakamadım.
“Anımsamalarla Eski Ödemiş Arz-ı
Halleri”nden resimler geçti gözlerimden.
Arkamda, kirli çarşaflar üzerinde resimli
Ödemiş tarihi yatıyordu.
İki damla gözyaşı göz pınarlarımda,
çıktım dışarı. Bozdağlar'a kar atıyordu.
***
Eminim, yarım kalmış bir cümle kaldı
dudaklarında, söylenememiş bir söz kaldı
ve eminim, daktilosunda yarım kalan bir
nostalji yazısı duruyordur hala basın
odasında.
Bir de kenarları sararmış siyah-beyaz
fotoğraflar…
?
anlamak zor. Ancak bu senaryo hakikaten
insan aklıyla alay edecek kadar saçma.
Cumhurbaşkanı'nın kızına suikast
düzenleyecekler ama bunu Twitter
DM'leri üzerinden yapıyorlar. Bu nasıl bir
senaryodur, bu nasıl bir saçmalıktır.
AKP'nin şu geldiği hali görebiliyor
musunuz? Bir taraftan saçma sapan
senaryolarla muhaliflerine tezgâh
kurmaya çalışıyor, diğer taraftan İç
Güvenlik Yasa Tasarısı ile ülkeyi karanlık
bir dehlize doğru hızla götürüyor.
İnsan niye diye sormadan edemiyor.
Türkiye'yi nereye götürüyor ve neye
hazırlıyorlar ki, bu kadar ısrarla İç
Güvenlik Yasası'nı çıkarmaya çalışıyorlar?
Bir taraftan polis teşkilatını yerle bir eden,
bütün bağışıklık sistemini çökerten,
bütün yetişmiş polis şeflerini görevden
uzaklaştıran AKP, diğer taraftan bütün suç
örgütlerini serbest bırakıyor. Onları tekrar
meydanlara salarak kentlerin, mafyanın
ve uyuşturucu baronlarının kontrolüne
geçmesine müsaade ediyor.
Israrla çıkartılmak istenen İç Güvenlik
Yasası'nın yanı sıra gerek
Cumhurbaşkanı'nın gerekse Başbakan'ın
söylemleri, sivil vatandaşı sahaya davet
eden açıklamaları da, insanların aklına
çok farklı yorumlar getiriyor.
Cumhurbaşkanı'nın esnaf gerektiğinde
polistir, askerdir sözleri, bütün garipliğiyle
yerinde dururken Davutoğlu, önceki gün
belediye başkanlarına yaptığı konuşmada
“Molotof kokteylini savunanlara karşı
herkes kendi sokağını, şehrini savunur.”
dedi. Bu cümleye anlam vermek bir hayli
zor. Ülkedeki güvenlik güçleriyle
kanunsuz olaylara karşı sivil vatandaşın
haklarını koruması gerekenler, sivil
toplumu sokağa çıkmaya davet ediyor.
Yaşananları alt alta koyduğunuzda
ortaya hiç de güzel bir fotoğraf çıkmıyor.
Hükümet, İç Güvenlik Yasası ile polise
olağanüstü yetkiler verirken, sivilleri de
sokağa davet ediyor. Binlerce IŞİD'cinin
Türkiye'nin içine girdiği iddialarının
gündeme geldiği bir dönemde, uyduruk
senaryolarla muhaliflere operasyon
yapılıyor ve sokak ısıtılıyor.
Buradan henüz içinde vicdan
kırıntıları taşıyan AKP'lilere bir kere daha
sesleniyorum; neler oluyor, Türkiye
nereye gidiyor, azıcık bunu hesaplıyor
musunuz? En küçük rahatsızlığa,
huzursuzluğa misliyle karşılık veren AKP
hükümeti ülkeyi nereye taşıyor farkında
mısınız?
Nereye taşıdığıyla ilgili düşüncelerimi
seslendirmeye dilim varmıyor!
23 Şubat
24 Şubat
25 Şubat
SARAÇOĞLU Eczanesi
YAŞAM Eczanesi
BALCI Eczanesi
İLK SÖZ,
İLK ADIM SEVGİ
544 13 81
545 35 32
544 55 77
Nurşen Kaygısız
2
Şiddetli Şiddet
Sağım solum sobelemeyen ebe.
Ne tarafa dönsek şiddet.
Yol ortasında ekmek bıçağıyla kadın deşenler mi, iş
makinasıyla eski eşinin evini başına yıkan mı ararsınız, her
türlüsü var.
Şiddet sözünü anlatmak değil kastım. Şiddeti oluşturan
etkenleri ve çözüm yollarını tespite çalışmak.
Şiddet nasıl oluşur, sorusuyla başlayalım.
Şiddet uygulayan kişi yetersiz bir kişiliğe sahiptir. Kendini
ifade etme konusunda çok ciddi sıkıntıları vardır. Günlük
konuşma dilimizin ne kadar sığ olduğunu ve yüz elli iki yüz
sözcüğü aşmadığını herkes biliyor. Elbette ki dil ile kendini
ifade edemeyen kişi, hakaret yolunu tutacak. Bunu şiddetin
birinci adımı saymak gerekiyor. Hakaret yetmediğinde iş gelip
küfre dayanacak. Öfke denetimi konusunda yetersiz olan kişi
bundan bir sonraki adımı da mutlaka deneyecektir. Araç
kullanarak karşısındaki kişiye kendini ifade etme. Başka bir
deyişle kendini kabul ettirme. İş bu noktadan sonra pek
azımızın hayalini zorlayacak sokakta şiddet görüntüleri.
Şiddet ses tonunun yükselmesiyle başlar ölümle biter.
İnsan kendini nasıl ifade eder?
Resim, tiyatro, yontu, sinema, müzik ilk aklıma gelenler...
Yazık ki ortalama nüfusu bir iki milyon olan bir şehirde bir
edebiyat dergisini bulabilmeniz mümkün değil. Bunun
nedenini söylemeye gerek yok hepimiz biliyoruz. Alıcısı yok.
Nüfusu yüz binden fazla olan bir ilçede yılda iki defadan
fazla tiyatroya gidebilmeniz mümkün değil.
Elbette bu konuda henüz bir düzenleme, sınırlama yok.
Bir resim ya da yontu sergisi gezebilmeniz için o ilçeye bir
çılgının yolu kaç yılda bir düşer? En az on iki yıl diyecğim ben
buna.
(Mina Urgan'ın Bir Dinozorun Gezileri yapıtında Paris'i
anlattığı kısım beni çok şaşırtmıştı. Bir günde yüzlerce tiyatro
gösterisinin sunulduğu bir şehir.)
Sanat, hayalden alır bütün gücünü. Sanatçı bu yüzden bir
hayalcidir denilebilir. İyinin, güzelin daha yaşanabilir bir
dünyanın hayalini kuran insan. Oysa çok küçük yaşlardan
itibaren sanatın pek bir işe yaramadığını düşünen
büyüklerimiz bu konuda bir budama makası gibi iş görmeye
başlarlar. Çocuk resim yapacağına matematik problemi
çözsün, oyun oynayacağına ödevini yapsın. Öyle de yapılır
çaresiz. Ana sınıfına giden bir çocuğun resmi ile ilkokuldan
mezun bir çocuğun resmini karşılaştırdığınızda yıllar boyunca
yazık ki çocuğunuzun bu anlamda gerilemiş olduğunu
görürsünüz.
Yıllar içinde duygu ve hayalleri törpülenen ve budanan
insanlar kendini nasıl ifade edecek?
Yanıt: Şiddetli şiddetle.
Yakın çevremizden biraz uzaklaşıp dışa açıldığımızda
gördüğümüz gerçek şudur. Sanatın olmadığı yerde şiddet
vardır. Geniş anlamda savaş şiddetin en uç noktası ve en
kapsamlı olanıdır. Dünya haritasına bir bakalım ve şiddetin
yaşandığı yerleri birlikte işaretleyelim. Bu tersten de
düşünülebilir. Barış ve sanat.
Burada Mustafa Kemal ATATÜRK'ün bir özdeyişini anmak
ve anımsatmak isterim. ''Savaş zaruri olmadıkça bir cinayettir.''
Bu arada şunu da özellikle belirtmek gerekiyor: Sanatın
olmadığı yerde kesinlikle bilim olmaz. Sanatçı hayal edecek
tasarlayacak ki, bilim yeşerebilsin. Bilimin olmadığı yerde
teknoloji de elbette üretilemez.
Asla unutulmamalıdır ki en son çıkan teknoloji ürünlerini
kullanmak farklı, onu üretmek farklıdır.
Emek-değer dengesini işte bu noktada görmek gerekiyor.
Daha çok emek, az değer. Çok emek çok değer.
Şimdi soralım.
- Yılda kaç kitap okuyoruz?
- Yılda kaç sergi geziyoruz?
- Ülkemizde en çok satan kitap kaç adet satıyor?
(Burada ülke nüfusunun seksen milyona yaklaşık
olduğunu biliyoruz.)
- Neden kitapçılarda şiir kitapları bulunmuyor?
- İnternetteki her bilginin doğruluğuna koşulsuz inanmış
kişiler var.
- Gazete tirajları ne durumda?
- En son kime sesimi yükselttim?
- En son kime el kaldırdım?
Soruları çoğaltmak mümkün.
Fiziksel ya da statü olarak kendini üstün sanan kişi
şiddete devam eder.
Kimi ezer? Aklın yolu bir elbette ki daha zayıf olanı.
Erkeklerin fiziksel üstünlüğünü bu noktada kabul etmek
gerekiyor. Erkek kadını, kadın çocuğu, çocuk da daha zayıf bir
çocuğu ya da bir hayvanı bir bitkiyi ezecektir.
İnsan ne ekerse onu biçiyor. Acı biber fidesi dikip neden
bu biberlerden domates olmuyor diye hayıflanmamak gerek.
Sevgi, barış ve dostlukla...
Selahattin Hünü
Mahmut Badem
4
23 Şubat 2015 / Pazartesi
Şerif Delibalta, 'ben de varım' dedi
DELİBALTA: “VEKİL OLURSAM
KÜÇÜKMENDERES HALKI DA
VEKİL OLMUŞ OLUR”
Kocaoğlu'na en güzel
“hoş geldin” hediyesi
ÇAMLIKLI ÇOCUKLAR
KOVALARLA BANDO KURDU
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun cuma
günü 14 mahalleyi kapsayan
Beydağ turunda renkli anlar
yaşandı.
Beydağ Belediye Başkanı
Vasif Şentürk, Meclis üyeleri ve
Büyükşehir bürokratlarının da
katıldığı ziyaretler sırasında en
dikkat çekici karşılama, hiç kuşkusuz Çamlık mahallesindeki
ilköğretim okulu öğrencileri tarafından gerçekleştirilen bandolu
seremoni oldu.
Yoğurt kovaları ve röntgen
filmi gibi atık maddelerden yaptıkları trampetlerle karşıladıkları
Başkan Aziz Kocaoğlu'na sevgi
gösterilerinde bulunan öğrenciler, köylerine ilişkin talepleri
de pankartlarla dile getirdi. Bu
“çevreci bando”nun gösterisi
ilgi ve beğeniyle izlendi.
Yağcılar köyünde vatandaşların kanalizasyon ve arıtma projeleri ile ilgili sorularını yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı şunları söyledi: “Gediz
İzmir sınırlarına gelinceye kadar
başka iller tarafından kirletiliyor.
Dolayısıyla Gediz nehri için mazeretimiz var. Ancak Küçük Menderes için böyle bir mazeretimiz
olamaz. Acilen Beydağ'ın, Tire'nin, Kiraz'ın ve diğer ilçelerin arıtmaları ile bağlanan köylerin
arıtmalarını büyükten küçüğe
doğru yaparak K.Menderes'i kurtarmamız gerekir. Bunu tam anlamıyla başardığımızda ürettiğimiz ürünün gerçek değerini alacacağız. Çünkü temiz su ile sulayacağız. İyi niyetle ve samimiyetle çalışarak bunu başaracağız.”
Kerem Karamanlıoğlu - 20
Şubat saat 17.00'ye kadar aday
adaylığı için son tarih olan
Adalet ve Kalkınma Partisi'nde
son dakikada aday adayı olan
Şerif Delibalta yarışta ben de
varım dedi.
7 Haziran 2015 tarihinde
yapılacak olan milletvekili
seçimlerinde Adalet ve
Kalkınma Partisi'nden İzmir 2.
Bölge Milletvekili aday adayı
olan Şerif Delibalta milletvekili
olabilme yarışına son dakikada
girdiğini belirtti.
Gazetemize Ödemiş Sanayi
sitesindeki işyerinde demeç
veren aday adayı Şerif Delibalta
bölgeyi 25 senedir tanıdığını,
tabandan gelen talep üzerine
aday adayı olduğunu ifade etti.
“BU ÜLKEYE HİZMET EDEN
HAREKETİN ADI AK PARTİ'DİR”
Delibalta, “20 Şubat Cuma
günü saat 16.50'de bende AK
Parti İzmir il başkanlığına İzmir
2. Bölge milletvekili aday
“BÖLGEMİZİN SESİ, GÖZÜ,
KULAĞI OLACAĞIM”
“Sıra aldığımızda ve seçildiğimde öncelikle Ödemiş, Kiraz,
Beydağ, Tire ve Bayındır ilçelerimizin Ankara'da sesi, gözü, kulağı olmak istiyorum. Bunu şimdiden söz veriyor ve duyuruyorum. Vekil olduğumda Küçükmenderes havzası insanları vekil
olmuş olacaktır. Yaptığım il genel meclis üyeliği yaptığım ticari
çalışmalarım işlettiğim ticari işletmem 25 yıldır bölgedeki tüm
köylerde olmamı sağlamıştır.
İnsanlarımızın dertlerini
biliyorum dertlerine merhem
olmaya da söz veriyorum.
Küçükmenderes havzası tarım
ve hayvancılıkla uğraşan bir yer
mecliste tarım ve hayvancılıktan
da anlayan bir vekil olması
gerekiyor. Ben Kiraz'ın Cevizli
köyünden, İğdeli'ye, batıda
Tire'nin Memetler köyünden,
güneyde Beydağ Çomaklar'a,
Ödemiş Horzum'a kadar
uzanan her gün bölgede olan
biriyim. Halkımızın gücü beni
siyasette güçlü kılmıştır. Diğer
aday adayı arkadaşlarımızı da
başarılar diliyorum.”
Oğul Şenbaş da babasının yolunda
ŞENBAŞ: “TEK BAŞINA ZEYBEK
OYNAMAK YETMİYOR BİRLİKTE
HALAY ÇEKMESİNİ DE
ÖĞRENMEK GEREK”
Doğru Yol Partisi (DYP) 19.
Dönem milletvekili Erkut
Şenbaş'ın oğlu Ali Sedat Şenbaş
babasının yolunu izleyerek
Adalet ve Kalkınma Partisi'nden
İzmir 2. Bölge Milletvekili aday
adayı oldu.
Geçtiğimiz Cumartesi günü
basın açıklaması yapan Ali Sedat
Şenbaş vekil olursa Küçük
Menderes havzasına hükümetin
desteği ile yenilikler getireceği
vaadinde bulundu.
Atatürk Mah. Teğmen Kalmaz Cad. No: 1/C - Ödemiş
adaylık dosyamı teslim ederek
aday adayı oldum.
Ben AK Parti'nin kurucu
üyelerinden bir tanesi sayılırım.
Bu partiye 14 yıldır gönül
veriyorum. Türkiye'ye
vatandaşımıza hizmet eden
partinin AK Parti olduğuna
inanarak buradayım. İzmir'de
partimden 2004-2009 yılları
arasında İl Genel Meclisi üyeliği
görevinde bulundum. Bu
süreçte 2007-2008 yılları
arasında da İl Özel İdaresi
Daimi Encümenliği görevinde
bulundum.”
“TABANDAN GELEN İSTEK
ÜZERİNE ADAY OLDUM”
“Çevremdeki arkadaşlarımın
ve tabandan gelen isteklerin
üzerine aday adayı oldum. Her
zaman parti tabanımın ve
sokaklarımızın köylerimizin
nabzını tutan biri olarak bu
göreve talip oldum. Bundan
sonraki süreçte 28 Şubat ya da 1
Mart deniliyor temayül
yoklaması AK Partili
gönüldaşlarımın desteği ve
genel merkezimizin teveccühü
ile seçilebilecek bir yerde sıra
alırım.”
Şenbaş şunları kaydetti: “AK
Parti'de son başvuru tarihi 20
Şubat idi. Ben de İzmir 2. Bölge
milletvekili aday adaylık
dosyamı partimize teslim ettim.
Küçük Menderes havzası ve
Bakırçay havzası dünyanın en
farklı havzaların bir tanesidir.
Ben bu iki güzel havzanın sesi
olmaya geliyorum. Bölgemiz
havası, suyu, güneşi ve toprağı
ile mükemmel bir yer. Burada
yılda 3 kez ekip biçebilen bir
çiftçimiz var. Küçük Hollanda
dediğimiz bir hayvancılık var.
Dünyanın 3 verimli ovasından
bir tanesindeyiz ancak siyasi
olarak tam temsil edilemediğini
hepimiz görüyoruz. Bu
bölgenin sesi olmaya talibim.
Hükümetimizin desteği ile bu
bölgede yapılması gereken ne
varsa onun için elimi taşın altına
koyuyorum. Bizler biliyoruz ki
bölgemiz için bir milat olacak
kanaatindeyiz. Bölgemizin
kalkınması için buradayım.
Bölgemizde başka bir güç var
tarif edilemez bir ekonomi,
tarım e hayvancılık var. Bunların
gelişmesi profesyonel adımlar
atması gerekiyor. Bunun için de
birlik olmamız gerekiyor.
Hepimiz yumruğu bir yere
vurursak başarılı olacağımıza
inanıyorum. Tek başına zeybek
oynamakla iş bitmiyor birlikte
halay çekmesini de bilmemiz
gerekiyor.”
Kerem Karamanlıoğlu
Kırlı'dan Çakıroğlu'nun öldürülmesine tepki
şehit edilmesine, bu genç
yaşında hayata gözlerini
yummasına sebep olmuştur.
Acımız büyük. Vatan
sağolsun!”
Açıklamasında hükümete
ve bölücü terör örgütüne
yüklenen Kırlı şöyle devam etti
“Akp hükümetinin, oturdukları
koltukların gölgesine
sığınarak, yaptıkları İmralı,
Kandil görüşmelerinin, acısını,
bugün tüm yurtta Fırat
Çakıroğlu adıyla
hissetmekteyiz. Açılım adı
altında, ihanete yol veren
KIRLI: “EGE
ÜNİVERSİTESİ'NDE ÇIKAN
OLAYLARDA HAYATINI
KAYBEDEN FIRAT ÇAKIROĞLU,
ÜLKÜCÜ CAMİAYI YASA
BOĞDU”
E
ge Üniversitesi'nde
meydana gelen
olaylarda hayatını
kaybeden Fırat Yılmaz
Çakıroğlu'nun ülkücü
camianın şehidi olarak kabul
ettiklerini belirten MHP
Ödemiş ilçe başkanı Metin
Kırlı, yaşanan acı kaybın
sebebi olarak PKK'yı ve
hükümeti gösterdi.
Fırat Yılmaz'ın ölümü ile
sonuçlanan olayların karşıt
görüş çatışması olarak basında
yer almasını sert sözlerle
eleştiren Kırlı, Çakıroğlu'nun
PKK bölücü terör örgütü
yandaşlarınca katledildiğini
savundu.
Kırlı yaptı yazılı
açıklamada Şunları
söyledi:”Fırat Çakıroğlu
kardeşimizin ölümünü sağ-sol
kavgası diye duyuranlar, kalbi
memleket aşkıyla çarpan bir
neferin, Türkiye
Cumhuriyeti'nin vatanperver
evladının, PKK yandaşlarınca
şehit edildiği gerçeğini
değiştiremez. Üniversitelerde
şiddetin merkezi, etnik
kışkırtıcılık yaparak öğrenciler
üzerinde baskı kurmaya
çalışan bölücü terör örgütü
PKK, ne yazık ki henüz 23
yaşındaki bir eğitimci adayının
hükümet, dün Ergenekon
bugün Paralel adı altında
operasyonlar yaparak, hainleri
sorgulayanları yargılamış,
bölücü terör örgütüne ve
bebek katili Öcalan'a kol
kanat germiştir. Amaç bellidir:
Dirliğimizi ve birliğimiz
bozmak.”
Çakıroğlu'nu ve tüm
ülkücü, istiklal şehitlerine
rahmet dileyen Kırlı, “Bu yolda
hayatını kaybedenlere
Allah'tan rahmet, ailelere ve
ülkücü-milliyetçi camiaya baş
sağlığı diliyorum” dedi.
5
23 Şubat 2015 / Pazartesi
23.02.2015
05:20
06:42
12:29
15:32
18:04
19:19
Tire'de “tarih”
yeniden ayağa
kalkıyor
İZMİR ÜNİVERSİTESİ TİRE'DEKİ
TARİHİ ESERLERİ KORUMA
KOMİSYONU BAŞKANI YRD.
DOÇ. DR. MELTEM ÖZTÜRK,
İLÇEDEKİ TARİHİ YAPILARIN
BİRER BİRER AYAĞA
KALDIRILACAĞINI VE TİRE'NİN
UNESCO' DÜNYA MİRAS
LİSTESİNE ADAYLIĞI
KONUSUNDA ÇALIŞMALARIN
DEVAM ETTİĞİNİ İFADE ETTİ.
İzmir Üniversitesi'nin, 25
Ekim'de İzmir'deki bütün
üniversite rektörlerinin ve Vali
Mustafa Toprak'ın katılımıyla
Tire'de düzenlediği toplantıda
alınan kararlar hayata
geçirilmeye başlandı.
Tire'de, “tarih” seferberliği
ilan edildiğini belirten İzmir Üniversitesi Tire'deki Tarihi Eserleri
Koruma Komisyonu Başkanı Yrd.
Doç. Dr. Meltem Öztürk, “İzmir'de ilk defa üniversitelerin, kamu
kuruluşlarının ve yerel yönetimlerin işbirliği içinde oldukları bir
model oluşmak üzere” dedi.
Yaratılan farkındalıkla, başta
valilik ve Tire Belediyesi olmak
üzere diğer kurumların önemli
adımlar attığına dikkat çeken
Öztürk, Fakıhlar Mescidi'nin
sahipleri tarafından protokol ile
belediyeye bağışlandığını
söyledi.
LAMARTİNE'NİN KONAĞI
RESTORE EDİLECEK
Restorasyonuna başlanacak
mescidin bulunduğu meydanın
turizm için taşıdığı potansiyel
nedeniyle Tire'li kadınların el
ürünlerini teşhir edebileceği bir
merkeze dönüştürülmesi
beklendiğini anlatan Öztürk,
“Üniversitemizce hazırlanan
dosyalar dikkate alındı.
Yağcızade Mescidi bakıma
alındı. Rahmanlar camii ve Teos
Mozolesi'nin çevresi tellerle
çevrildi. İçi çöplerle dolu olan
Kutuhan ve Yalnıyak hamamının
restorasyonu için kısa süre önce
İzmir Valiliği kaynak aktardığını
açıkladı.
Konut ve park yeri olarak
kullanılan Ali Efe hanının içi
boşaltıldı. Ünlü Fransız şair
Lamartine'in Tire'de yaşadığı
konağın maliklerine ulaşılabilir
ve anlaşma sağlanırsa, Fransız
konsolosluğu tarafından binanın
restorasyonu söz konusu
olabilir. Tire Belediye Başkanı
Tayfur Çiçek konağın
maliklerinin tespit edilmesi
yönünde araştırma yapılacağını
söyledi” diye konuştu.
“TİRE MİMARLARIN
LABORATUARI OLACAK”
İzmir ve Yasar
Üniversiteleri, mimarlık fakültesi
öğrencilerinin röleve uygulama
derslerini Tire'de yapacağını
kaydeden Öztürk, “Tire
mimarların laboratuarı haline
gelecek. Bu çalışmalar
sayesinde neredeyse sıfır
maliyetle hazır restorasyon
projeleri oluşacak. Diğer
taraftan üç dinin birlikte
yaşadığı bir havranın
restorasyonu için Yahudi
cemaatiyle görüştük.
Önümüzdeki günlerde bir
kilisenin restorasyonu için de
Ortadoks Klisesi yetkilileriyle
bağlantı kuracağız. Kırsal
Turizm Derneği Başkanı Nedim
Zurnacı'nın çabalarıyla bazı tur
şirketlerinin Birgi-Salihli Kula
rotasına Tire de eklendi.
Bu güzergah üzerinde
kültür ve gastronomi turizmi
oluşacak. Tire'nin UNESCO'
dünya miras listesine adaylığı
konusunda ise çalışmalarımız
devam ediyor. Prof. Dr. Neslihan
Dostoğlu başvuru dosyasını
hazırlamak için harekete geçti.
Tire Belediyesi'nin Kültür
Bakanlığı'ndan 14 Nisan'a kadar
ek süre aldığını öğrendik. Ortak
başvuru sonucunda, Tire'nin
Dünya Miras Geçici Listesine
adaylığı sağlanabilirse ilçe
turizmin cazibe merkezi haline
gelebilir” dedi.
NELER YAPILDI?
Tire'deki Vakıf eserleri
dosya haline getirilerek, eski
Devlet Bakanı Prof. DR. Sabri
Tekir tarafından Vakıflar Genel
Müdürlüğü'ne sunuldu. Tarihi
eserlerin durumu hakkında
Cumhurbaşkanlığı ve Kültür
Bakanlığı'na ayrı ayrı dosyalar
gönderilerek, bilgilendirildi.
Erdal için başsağlığı ziyaretleri
Geçen hafta hayatını kaybeden
gazetemizin başyazarı Mustafa
Erdal için, gazetemize
başsağlığı mesajları ve
ziyaretleri devam ediyor.
Gazetemizin
okuyucuları ile her gün
yazılarıyla buluşup
onları zaman zaman
Ödemiş'in eski mekan
ve kişilerine götüren
Mustafa Erdal'ın
kaybının Ödemiş için
önemli bir kayıp
olduğunu belirten Dünya Koleji
Müdürü Serkan Taşçıoğlu, “Bir
kentin hafızası sayılabilecek
özelliği vardı. Çök önemli bir
işim çıkmadığı sürece yazılarını
sürekli takip ederdim. Akıcı
üslubu ile okuyucuyu sıkmayan,
onlara eski yaşam tarzı ve
ilişkileri ile anlatan Mustafa
Erdal'ın ilçede yerinin
doldurulması çok zor. Dileriz
yeni kalemler ortaya çıkar”
dedi.
Dünya Koleji
yönetim kurulu üyesi
olan Beyin Cerrahı
Tarkan Kızartıcı da
Erdal'ın
Küçükmenderes
gazetesi için yazdığı
yazıların Ödemiş'in
yakın tarihini oluşturduğunu
belirterek, ailesine ve
Gazetemize baş sağlığı diledi.
Kızartıcı, hasta olarak
hastaneye geldiğinde kendisi
ile sohbet etmek için zaman
zaman diğer hastaların
zamanından çalmak zorunda
kaldığını belirterek, “Nazik,
beyefendi ve saygılı bir insandı.
Onu dinlerken eski zamanlara
giderdim” dedi.
Gazetemizin genel
koordinatörü Osman Berber de
Erdal'ın yeri doldurulamayacak
bir özelliğe sahip olduğunu
belirtip, anılarını canlı tumaya
devam edeceklerini söyleyip
ziyaret nedeniyle teşekkür etti.
Erdal'ın beş kitabını yayına
hazırlayan köşe yazarımız Selim
Şahan da Ödemiş'in geçmişi ile
ilgili yazıları daha önce
kitaplaştırdıklarını hatırlatarak,
uygun bir zamanda,
yayınlanmamış yazılarını da
derleyip yeni bir kitap çıkarmayı
planladıklarını ifade etti.
T.C. Orman Ve Su İşleri Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre
Ödemiş ve çevresinin 3 günlük hava tahmin raporu
TAHMİN EDİLEN
OLAY
21 Şubat CumartesiSisli
22 Şubat Pazar
Sağanak Yağışlı
23 Şubat Pazartesi Sağanak Yağışlı
Sıcaklık (°C)
En Düşük En Yüksek
-3
13
2
14
6
14
Nem (%)
En Düşük
35
48
58
En Yüksek
76
76
92
6
23 Şubat 2015 / Pazartesi
İzmir süt üretiminde ikinci sırada
TZOB GENEL BAŞKANI
BAYRAKTAR: -“KONYA, İZMİR,
BALIKESİR, ERZURUM, KARS VE
SİVAS 4,57 MİLYON TON SÜT
ÜRETİMİYLE TOPLAM ÜLKE
ÜRETİMİNİN DÖRTTE BİRİNİ
KARŞILADILAR”
“SÜTTE TÜKETİM ARTIRILAMAZSA,
SEKTÖRDE SIKINTI MEYDANA GELECEK”
T
Gurme Vedat Milor Birgi'deydi
Kerem Karamanlıoğlu Uzun süredir NTV
ekranlarında “Tadı
Damağımda” isimli program
yapan tat uzmanı, gurme
Vedat Milor geçtiğimiz hafta
Birgi'deydi.
Beylikler döneminin
Aydınoğlu beyliğinin başkenti
Birgi'de program yapan Vedat
Milor Birgi'de yeni açılan Nar
Danesi Kafe ve Restoranın
konuğu oldu.
Nar Danesi Kafe
Restoran'ın işletme sahibi
Yaşar Günaydın ile birlikte
özel bir program çekimi
yapan Vedat Milor yöreye ait
tatları denedi ve kamerasının
ucundaki izleyicilere yörenin
lezzetlerini aktardı.
Birgi ve çevresi yöresel
yemekleri ele alan Milor'un
programı önümüzdeki
günlerde NTV ekranlarında
olacak.
Vedat Milor aynı zamanda
tarihi Birgi'yi gezmeyi de
unutmadı Birgi'de çekilen
Yeşil Deniz dizisinin çekim
ekibini de ziyaret eden Milor,
oyuncularla da bir araya
geldi.
Birgi'yi çok sevdiğini
belirten Vedat Milor en kısa
zamanda tekrar Birgi'ye
geleceğini daha geniş bir
çekim yapacağını belirtti.
Gazetemiz bölgedeki
tüm bayilerde
ürkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı
Şemsi Bayraktar, süt üretiminin dörtte birinin 6 ilden elde
edildiğini bildirerek, “Konya, İzmir, Balıkesir, Erzurum, Kars ve
Sivas 4,57 milyon ton süt üretimiyle toplam ülke üretiminin
dörtte birini karşıladılar” dedi.
Bayraktar, yaptığı yazılı
açıklamada, 2013 yılında 18
milyon 224 bin ton olan toplam
süt üretiminin 2014 yılında
yüzde 1,5 artışla 18 milyon 499
bin tona çıktığını belirtti. Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre, üretilen bu sütün
2014 yılında yüzde 91,2'sinin
inek sütünden oluştuğunu
bildiren Bayraktar, 2014 yılında
yüzde 1,3 artışla 16 milyon 867
bin ton inek sütü üretildiğini
vurguladı. Bayraktar, inek
sütünde kültür ineklerinden
elde edilen sütün 2014 yılında
yüzde 4,2 artışla 9 milyon 319
bin tona, kültür melezi
ineklerden elde edilen sütün
yüzde 0,5 artışla 6 milyon 564
bin tona çıkarken, yerli
ineklerden elde edilen süt
yüzde 16,4 azalmayla 984 bin
tona indiğini söyledi.
Türkiye'de 2014 yılında
yüzde 1,1 artışla 1 milyon 113
bin ton koyun, yüzde 11,5 artışa
463 in ton keçi, yüzde 5,3 ile 55
bin ton manda sütü üretildiğini
belirten Bayraktar, şunları kaydetti: “2014 yılında, 2013 yılına
göre üretim yüzde 5,8 azalsa da
Konya, 908 bin ton süt üretimiyle birinciliğini korudu. Üretimini
yüzde 15,3 artırarak 872 bin tona çıkaran İzmir, Konya ile arasındaki farkı 207 bin tondan 36
bin tona indirdi. Üçüncülüğü
yüzde 5,3 artışa üretimini 791
bin tona çıkaran Balıkesir aldı.
Dördüncü Erzurum'un üretimi
yüzde 0,9 azalmayla 742 bin
tona indi. Üretimini yüzde 25,9
artıran Kars, 671 bin ton üretimle Sivas'ı geride bırakarak beşinci oldu. 2014 yılında üretimi
yüzde 5 azalan Sivas, 590 bin
tonla altıncı sırada yer aldı.
Aydın, 440 bin ton üretimle
yedinci, Afyonkarahisar 409 bin
tonla sekizinci, Diyarbakır 365
bin tonla dokuzuncu, Burdur
350 bin tonla onuncu sırayı aldı.
Üretim, Aydın'da yüzde 5,9,
Afyonkarahisar'da yüzde 10,3,
Diyarbakır'da yüzde 20,1,
Burdur'da yüzde 1,2 arttı.
Kayseri'de 345 bin,
Denizli'de 344 bin, Aksaray'da
340 bin, Çanakkale'de 340 bin,
Muş'ta 320 bin, Ardahan'da 320
bin Samsun'da 318 bin, Ağrı'da
315 bin ton üretim yapıldı.
En az üretim 13 bin tonla
Yalova'da, 26 bin tonla Rize'de,
29 bin tonla Bayburt'ta, 29 bin
tonla Kilis'te, 37 bin tonla
Karabük'te gerçekleştirildi.”
Konya'nın toplam ülke süt
üretiminin yüzde 4,91'ini, İzmir
yüzde 4,71'ini, Balıkesir'in yüzde
4,27'sini, Erzurum'un yüzde
4,01'ini, Kars'ın yüzde 3,63'ünü,
Sivas'ın yüzde 3,19'unu
ürettiğini belirten Bayraktar, 6
ilin toplam süt üretiminin 4
milyon 573 bin tonu bulduğunu,
bu miktarla ülke süt üretiminin
dörtte birine yakını olan yüzde
24,7'sinin bu illerden
karşılandığını bildirdi.
7
21 Şubat 2015 / Cumartesi
Bayan BAKICI
Evde kalmalı
bayan bakıcı aranıyor
0533 669 07 75
KİRALIK DAİRE
VE DÜKKÂN
Umurbey Mahallesi
Samsun Caddesi'nde
kiralık daire ve dükkân.
Tel: 0543 641 62 67
Hazırlayan: Şazenuş Keskin
“SÜT SIĞIRCILIĞINDA
VERİMLİLİK”
İzmir İli Holstein Irkı Damızlık
Sığır Yetiştiricileri Birliği,
Ödemiş'te düzenlediği
panele süt üreticilerini
bilgilendirecek. Birlik yöneyi
kurulu adına bir açıklama
yapan Başkan Veteriner
hekim Mehmet çakır, 25
Şubat Cuma günü Belediye
Düğün Salonu'nda yapılacak
panelin iki oturum şeklinde
gerçekleştirileceğini
belirterek, üreticileri panele
davet etti.
Açılışı 9.45'te yapılacak
panelin 1. Oturumu 12.30'da
bitecek. 13.30'da başlayacak
ikinci oturum ise saat
16.00'ya kadar sürecek.
24.02.2005
ELEMAN ARANIYOR
“TARIM BAKANLĞI
VURGUNCULARIN VEBİRKAÇ
İTHALATÇININ OYUNUNA
GELMESİN!”
İzmir Veteriner hekimler
Odası Genel Sekreteri
Hidayet Petin, et ithalatına
gerek olmadığını belirterek ,
“Türkiye'de bugün itibariyle
et ve süt açığı yoktur” dedi.
Ege Bölgesi'nde
bulunan 26 kurum,
birlik, kooperatif ve
oda temsilcileri,
İzmir Veteriner
Hekimler Odası
koordinatörlüğünd
e ortak basın
toplantısı
düzenleyerek, et ve
hayvan ithalatı
tartışmalarını
değerlendirdi.
Katılımcılar
adına konuşan
Petin,kırmızı etin
kilogramının AB ülkelerinde
4, ABD'de 5, Türkiye'de ise
17dlar olduğunu belirterek AB
ve ABD'de temel gıda
maddesi değerlendirilen
etten vergi alınmadığını,
buna ek olarak yetiştiricilere
inek başına günlük destek
verildiğini söyledi.
23.02.2010
Muhasebe bürosunda
çalıştırılmak üzere
deneyimli bayan muhasebe elemanı
alınacaktır.
MAAŞ+SİGORTA
Tel: (Saat 09.00 - 18.00 arası)
0532 623 39 43
Süt toplama işinde çalışacak, deneyimli şoför aranıyor.
Helvacılar Hayvancılık İnş. Gübre Taşıt
ve Gıda Paz. San. Tic. Ltd. Şti.
Tel: 0543 543 46 22
Eleman Aranıyor
- Kaynak ve Elektrik işinden anlayan
- Sulama Sistemi montajı yapacak
Not: müracaatlar
şahsen yapılacaktır.
EGE-TAR SULAMA SİSTEMLERİ LTD. ŞTİ / TEL: 0 232 545 4266
7
SAHİBİNDEN
SATILIK DAİRE
Ödemiş Beşgöz'de
2
yeni bitmiş 170 m çatı katlı,
kaloriferli, asansörlü daire
sahibinden satılıktır.
Fiyatı: 171.000 TL
(Pazarlık payı mevcuttur)
Cep: 0507 376 36 85
TIR ŞOFÖRÜ
ARANIYOR
DEVREN SATILIK
Ödemiş Çamlık Yüzme Havuzu arkasında bulunan
pizza börek salonu Cafe'de Börek
devren satılıktır.
Tel: 0544 330 04 90
0232 544 80 40
Deneyimli
tır şoförü aranıyor.
Müracaat:
0 543 543 46 22
PERSONEL ARANIYOR
Birgi'de faaliyet gösteren
Butik Otel'imiz ve yakında açılacak
Alakart Restoran'ımızda görev alacak
aşçı, mutfak personeli, servis
personeli ile temizlik görevlisi
aramaktayız.
İlgilenenler 0 534 277 18 80 nolu
telefondan bizimle iletişime geçebilir.
Dağıtım
Yayın Hakkı Sahibi
Şükran Berber
Sor. Yazı İşl. Müdürü
foto: studyo35mm
Sermin Akçakmak
Genel Koordinatör
Osman Berber
0 505 648 03 72
Haber koordinatörü
Başar Uçar
0 530 781 24 58
Muhabir
Şazenuş Keskin
0 535 456 45 24
Sayfa editörü
Kerem Karamanlıoğlu
0 544 975 50 98
YÖNETİM YAZIŞMA ADRESİ
Cumhuriyet Cad. 2 / Ödemiş
Küçük Menderes'in spor nabzı, Küçükmenderes'te atar
23 Şubat 2015 Pazartesi / Sayı: 3670
Spor Servisi - İzmir SAL B
Grubu'nda 19. hafta
cumartesi günü oynanan
maçlarla tamamlandı. 9
oyuncusundan yoksun olan
Ödemiş Belediyespor cezası
nedeniyle seyircisiz oynadığı
maçta Güzelbahçe
Belediyespor'a 1-3
yenilmekten kurtulamadı.
Maçın başında öne
geçmesine karşın 40'ta
Salim'in atılmasıyla 10 kişi
kalan kırmızı-lacivertli ekip
eski oyuncusu İbrahim Kargı
ve Mertcan'ın (2) gollerine
engel olamadı. Şampiyonluk
şansını mucizelere bıraktı.
GOLLE BAŞLAMIŞTI
Seyircisiz oynama cezası
nedeniyle Saraçoğlu
Stadı'nın sessizliğe
büründüğü maçta polis
geniş güvenlik önlemleri
aldı. Maça hızlı başlayan
Ödemiş, henüz 2'de Göksel
Yaman ile öne geçti. 28'de
İbrahim Kargı, Güzelbahçe
adına durumu eşitledi. 40.
dakikada Salim kırmızı kartla
oyun dışı kaldı. Devre
biterken Mertcan sahneye
çıkarak ilk yarının sonucunu
1-2 olarak belirledi. İkinci
yarıda gol aramasına karşın
sonuca ulaşamayan kırmızılacivertli ekip Mertcan'ın
ayağından bir gol daha
yiyeyek 1-3'lük skora razı
oldu.
ÖDEMİŞ'E CEZAYI
GÜZELBAHÇE KESTİ
Olaylı Alaçatı maçı
nedeniyle hem 9 önemli
oyuncusundan yoksun kalan,
hem de seyircisiz oynama
cezasının ilk bölümünü
çeken Ödemiş Belediyespor
bu sezon iç sahadaki üçüncü
mağlubiyetini almış oldu.
Lider Torbalı ile olan fark
bitime üç hafta kala yeniden
7 puana yükseldi.
Lider Torbalıspor, evinde
zayıf ekiplerden Ülküspor'u
6-1'le geçip iyice rahatladı.
Play-off iddiasındaki
Seferihisarspor,
Bayındırspor'u 5-1 yenerken,
üçüncü durumdaki
ZİRVEDE GÖRÜNÜM:
1
2
3
4
5
TAKIM
Torbalı
Ödemiş
Alaçatı
Güzelbahçe
Seferihisar
O
17
17
18
17
17
AV.
65
24
12
11
7
P
45
38
33
31
31
Alaçatıspor, Şirinyerspor'u
deplasmanda 3-0'la geçerek
play-off umutlarını
güçlendirdi. Küme düşme
hattına yakın olan
Kuruçeşme evinde İzmir
BŞB'yi 2-1 yenerek kritik
öneme sahip bir galibiyet
elde etti. Son sıradaki Konak
Belediyespor, 19. haftayı BAY
geçti.
2. Amatör'de zirve
Altınova'nın
Küçük Menderes ekiplerinin mücadele ettiği 2. Amatör Lig 11. Grup'ta 2. hafta
heyecanı cumartesi günü
yaşandı. Selçuk'ta ve Tire'de
oynanan maçlarda 18 gol
atılırken, grubun ikinci
hafta sonucundaki lideri
Altınova Konaklıspor oldu.
2. haftada Selçuk'ta iki
maç oynandı. İddialı iki
ekibin karşı karşıya geldiği
mücadelede Selçuk
Gençlikspor ile MESEV
Gençlik 2-2 berabere kaldı.
Çok çekişmeli geçen bu
maçın ardından aynı
sahada gol düellosu
yaşandı. Belevispor'a konuk
olan Altınova Konaklıspor
rakibini zor da olsa 3-5
yenerek liderlik koltuğuna
oturdu.
İç saha olarak Tire 4
Eylül Stadı'nı kullanmaya
başlayan Gökçen
Belediyespor, Ödemiş
Emniyetspor'u Tire'de
konuk etti. Lige farklı
mağlubiyetle başlayan
Gökçen, Ödemiş
Emniyetspor karşısında 51'lik skorla sevindi.
2. hafta sonucunda
Altınova Konaklıspor 6
puanla zirvede yer alırken,
kırmızı-beyazlı ekibi 4
puandaki MESEV Gençlik ve
Selçuk Gençlik ile 3
puandaki Gökçen
Belediyespor takip ediyor.
Ödemiş Emniyet ve
Belevispor'un henüz puanı
bulunmuyor.

Benzer belgeler