Full Text - Sosyal Bilimler Dergisi
Transkript
Full Text - Sosyal Bilimler Dergisi
Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 37-49 Aygül AYKUT1 SANAT YÜKSEKÖĞRETĠMĠNDE GÜZEL SANAT VE ÇAĞDAġ SANAT ĠKĠLEMĠ2 Özet Sanat yapıtlarını kavramak için en önemli araçlar merak, açık fikirlilik ve ikili konuĢmalardır. Ancak çağdaĢ sanat ve onun konularını öğretmek ya da kavratmak söz konusu olduğunda, eğitim açısından bu tartıĢma yön değiĢtirir ve yeni sorunlar belirir. Çünkü ÇağdaĢ sanat yapısı gereği, muhalif, eleĢtirel ve ikilemlidir. Eğitimle sanatı bir araya getirmek ne denli güç ise, çağdaĢ sanatın konu, kavram, anlayıĢ ve yönergelerini, güzel sanatlar eğitim anlayıĢı ile yapılanmıĢ bir programda uygulamak daha da güçleĢir ve çetrefilli bir hal alabilir. ÇalıĢmanın amacı, çağdaĢ/güncel sanat uygulamalarının çetrefilli konularını, ülkemizde güzel sanatlar lisans (okul) sistemindeki iĢleyiĢi, içeriği ve yapısını ele alarak, çağdaĢ sanatın eğitim programına uyarlanması söz konusu olduğunda nelere ihtiyaç duyulabileceği ya da böyle bir programın nasıl yapılandırılabileceği gibi bazı temel sorulara yönelik konuları betimsel yolla tartıĢmaya açmaktır. Bu bağlamda ele alınan tartıĢmada çağdaĢ sanatın doğası, gereksinimleri ve onu oluĢturan düĢüncelerin sanat eğitim yapısıyla ile bazen sırt sırta, bazen de zıt yönde ki ilkeleri ortaya konulmaya çalıĢılacaktır. Anahtar Kelimeler: ÇağdaĢ Sanat, Güzel Sanatlar, ÇağdaĢ Sanat Uygulamaları 1 Doç. Dr, Erciyes Üniversitesi GSF Resim Bölümü., [email protected] Bu makale 5-7 Kasım 2015 tarihleri arasında yapılan, Gazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesinde gerçekleĢtirilen, 2. Uluslararası Sanat Sempozyumunda aynı adla sunulan bildiri metninin geniĢletilmiĢ halidir. 2 Aygül Aykut THE DĠLEMMA OF FĠNE ARTS ĠN ART EDUCATĠON AND CONTEMPORARY ART Abstract The most important tools for understanding a work of art, curiosity, openmindedness, and binary are the talk. Instead of asking whether a work of art is good or bad practices of Contemporary Art, open-ended methods and inquirybased approach requires. Comprehension and understanding rather than directly isolated from an assumption about contemporary art, the audience should be encouraged. Research also forms manufactured by way of asking questions to discover the location of the work of art may be provided. In this case, finding a meaning or interpretations of a work of art better than the possibility of finding the correct answers will be considered. However, to teach or Learn when it comes to contemporary art and its subjects, topics of direction changes and new challenges appear. Because how power is to bring together art education, education is even more complicated with the guidelines of contemporary art will become together. Contemporary art, Art Contemporary education may not be covered by Flat as a logical inference here of use to us. Because of modern and postmodern approaches to art theory art even varies. The aim of this study is placed into a systematic structure cannot concepts and practices of contemporary art. Besides, to achieve the goal might be configured or may be needed for some basic questions as to how to open up the discussion of topics. Therefore, in the study of Contemporary Art and the educational structure with the requirements of thinking that created it, sometimes back to back, in support of the principles that will attempt to show, sometimes in the opposite direction. Key Worlds: Contemporary Art, Fine Arts, Contemporary Art Practices. GĠRĠġ Yirmi birinci yüzyıl küreselleĢme çağı olarak bilinir. KüreselleĢmenin zirve yaptığı küresel iletiĢim, küresel teknoloji, küresel bilgi, küresel hız, küresel değiĢim ve küresel iĢbirliği çağını yaĢıyoruz. Bir yandan milletlerin, kültürlerin, dinlerin, toplumların, medeniyetlerin kaynaĢtığı ve iç içe geçtiği heyecan verici yepyeni bir fırsatlar döneminde yaĢadığımızı düĢünürken, öte yandan dünyanın problemlerinin her zamankinden çok daha karmaĢık, dinamik, kaotik, girift, karmaĢık, belirsiz, birbiriyle iliĢkili hale gelen küresel bunalımlarla, küresel krizlerle, küresel felaketlerle dolu bir tehditler dönemi içindeyiz. Bu yüzyılın temel sorunları, ekolojik dengenin bozulması, küresel ısınma, savaĢlar, bölgesel, dinsel, etnik çatıĢmalar, küresel terör saldırıları, önyargılar, karikatür krizleri, medeniyetler çatıĢması senaryoları, insan hakkı ihlalleri, baskı ve zulümler, açlık, salgın hastalıklar, fakirlik, cehalet, cinsel ve kültürel kimlik, göç ve bağımlılıklar (medya, internet, alkol, ilaçlar v.b) sayılabilir. 21. Yüzyılın problemleri daha önceki yüzyıllardaki problemlerden daha ürkütücü boyutlara ulaĢmıĢ durumdadır. Bu problemler dünya vatandaĢları olarak hepimizi ilgilendirir ve ilgilendirmelidir3. 3 Ġlgili problemler, http://blog.milliyet.com.tr/21--yyda-dunyamizin-karsi-karsiya-oldugu-problemler/Blog/?BlogNo=6889. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 37-49 38 Sanat Yükseköğretiminde Güzel Sanat Ve Çağdaş Sanat İkilemi Bu sorunlar günlük hayatın içinde olduğu kadar çağdaĢ sanatında sorunsalları arasında da yer alır. Artık Sanatla yaĢam arasında simbiyotik bir bağ vardır, ancak bu köprü sanat nesnesi ve objesi arasında doğan güzel, haz veren, hayranlık uyandıran ya da ilham verici görülecek duygusal bir bağı red eder. Bu çağda Sanat eseri optik, seyirlik bir nesne olmaktan çıkmıĢ, sanatçı farklı algı hatta kavrama biçimleri yaratma çabasına girmiĢtir. Böylece felsefi ve sosyal kuramları kullanarak kavramları malzemesi yapmıĢ, izleyici ise bu karmaĢık algı biçimini gösteri kültür potasında bağrına basmıĢtır. Küresel pazarın bileĢenleri sanatla bütünleĢmesi imkânsız görünen melez örüntüler yaratarak sanat eserini diğer özel deneyimleri metalaĢtırdığı gibi sıradanlaĢtırmıĢ, hızlı tüketilebilen küresel pazar ekonomisinin bir parçası yapmıĢ, sanatçı ise metanın markası durumuna dönüĢtürmüĢtür. Ancak yenidünya anlayıĢının muhalif ve çeliĢkili konuları sanat eğitiminin konusu haline geldiğinde durum ne olur? ÇağdaĢ sanat yaĢama ne denli bağlı ise okuldaki sanat anlayıĢları o kadar sistemleĢmiĢ, kalıplaĢmıĢ ya da yaĢamdan yalıtılmıĢ görünmektedir. Sanat fakültelerinde "sanat" adı gibi "güzel sanatlar" anlayıĢı, sanat dalları da resim, heykel ya da seramik gibi geçmiĢten miras kalan ve kullanılan malzemeyle sınırlı kalmaktadır. Zaten öğrencilerde bu fakültelere beceri temelli seçilmektedirler. Yükseköğretimde çağdaĢ sanatçıdan beklentiler ya da sanatçı adaylarının gelecekte nasıl bir yön izleyecekleri gibi temel konular programda genel hatlarıyla birbirine benzer Ģekilde yapılandırılmıĢtır. Genellikle ya modernizm düĢüncesinde olduğu gibi yaratıcılığı ya da klasik anlayıĢla yeteneği temel alan bir sanat eğitimini çağdaĢ sanat konularını kapsamına alabilen bir eğitim anlayıĢına dönüĢtürme formülü artık tek baĢına iĢletilemez bir hal almaktadır. ÇağdaĢ sanatın diğer pazar ürünleri gibi geçici olduğunu düĢünen çoğu sanat paydaĢı uzunca bir süredir beklemektedir ve görünen o ki bu bekleme süresi daha da uzayabilir. Bizler beklerken sanat mecrası yapısı gereği baĢka suretlere evrilmektedir. Ġnandığım o ki, bu duruma bir çözüm getirilmezse Türkiye’de de çağdaĢ sanat mecrası ile okuldaki sanat eğitim mecrası arasında derin bir boĢluk ortaya çıkmasına neden olacaktır. Öğrencilerimizin hem yerel hem de Dünya sanat pazarında yer edinmesi onlara nasıl bir sanat eğitimi vereceğimize bağlıdır. Sanat nesnesine/eserine kültürel aktarım, ya da temsil nesnesi olarak bakmanın sanatçılara yüklenen iĢlevsel anlamlarının sosyal sorumluluğu bir yana dursun, onlar sanatın birer icracısı olarak diğer meslek grupları gibi yaptıkları iĢle karınlarını doyurma zorunluluğundadırlar. Program içeriklerinde çoğunlukla yaratıcılığı ve estetik değerleri ön planda tutma gibi modernist anlayıĢa yönelik ifadelere rastlayabiliriz. Ancak yükseköğretim sistemi alan yeterliliklerinde uluslararası küresel sanat politikasının iĢbirlikçisi konumundayız. Bu yapılanmada sanatçı adaylarından beklentiler küresel pazar ekonomisi felsefesi doğrultusunda biçimlenmiĢtir. Akademik anlamda Bologna yapılanmasıyla Avrupa ile uzlaĢmayı kabul etmiĢ gözüksek de aslında uygulamada öğrenciler akademisyenlerin sanat hakkında standartlaĢmıĢ görüĢleri etrafında oluĢturulan bir içerikle iĢlenirler. Ġlk tartıĢma konumuz, yükseköğretim lisans programlarında çağdaĢ sanat konularının sadece ders olarak iĢlenmesi veya öğrencilere yeni medya kullanımı gibi çağdaĢ sanat medyumlarının sunulması çağdaş sanatı öğretmek için yeterli midir? Bu soru bir disiplin olarak alanın epistomoloji bilgisine yönelik bir incelemeyi gerektirir. Ġkinci sorumuz sanat eğitimini çağdaĢ yapan Ģeyin, çağdaĢ sanatçılar yetiĢtirmekle ilgili olup olmadığıdır ki bu soru daha çok alanın metodoloji bilgisiyle ilgilidir. Üçüncü sorumuz sanat ve eğitimi yeni bir örüntü içinde SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 37-49 39 Aygül Aykut melez bir alan olarak yaratabilmeyi nasıl mümkün kılacağımızla ilgilidir ki bu da ontolojik ilgilere yönelmemizi sağlar. Görülen o ki, sanat ve eğitim bir araya getirdiğimizde elimizde tartıĢmamız gereken çeĢitli ve birbiriyle kesiĢmek zorunda olan bileĢenler devreye girer. Aynı zamanda bu alanda meydana çıkan bu farklı yapı insanlık tarihinde de sıkı bir bağ içinde oluĢmuĢtur. Bu nedenle yapıyı oluĢturan bu üç bileĢenin alandakilere rahatsızlık vermeden ayrıĢtırılması da oldukça güçtür. ĠĢ çağdaĢ sanata gelince, ayraç olabilecek disiplinler sadece sezilir veya disiplin dıĢı tutulan faktörler devreye sokulmak zorunda kalınır. ÇağdaĢ sanatı sıradan kılan “herĢey gider” mantığı ironik, Ģizofronik ve paradoksal bir kapıya açılmaktadır. Bu durum Alice Harikalar Diyarı öyküsüne benzetilebilir. Alice’in bir yerlere yetiĢmeye çalıĢan konuĢkan pembe bir tavĢanın peĢinden küçük ağaç kavuğundan girerek, fantastik bir dünyaya yaptığı eĢsiz yolculuk, garipliklerle dolu, riskli ama aynı zamanda deneyime dayalı, dönüĢtürücü ve eğiticidir. ÇağdaĢ sanat konuları ne zaman tartıĢmaya açılsa öğrencilerimin durumunu Alice’in seyahatine benzetirim. Kimileri atölyelerdeki tekrar ve beceriye dayalı sıkıcı yaĢamlarından onları koparacak maceralara hazır değilken, bazıları da pembe tavĢanları aramaya yönelirler. Bazen de öğrenciler çağdaĢ sanatçıların bakıĢ açılarını anlamak yerine onları kendilerinden farklı bir düzeye taĢır, ya yüceltir, ya da tam tersi aĢağılamayı tercih ederler. Özellikle kavramsal sanatın mantığını görsel algı sınırları dıĢına taĢımakta zorlanırlar. Hatta çoğunlukla çağdaĢ sanatçıları aĢırı derecede siyasi, sıklıkla eleĢtirel, düzen kırıcı ve saldırgan hatta hasta ruhlu bile buldukları olur. Aynı zamanda Sanatı beceri, teknik ustalık ya da beğeni, haz yaratma süreci olarak algılamanın onlar için neden zor olduğunu sorgulamaya baĢlar ve onların neden tuvali, boya ve fırçayı terk ettiğini ya da kendilerinin de terk edip etmeyeceğini isteyip istemediğimiz gibi kaygılar içinde kıvranabilirler. Bu süreçte bizler de sadece çağdaĢ sanatı değil, sanatın kendisini anlamalarını sağlayacak yaklaĢımları ve ihtiyaç duyacakları alt yapıyı oluĢturma konusunda epeyce zorlanabiliriz. Çoğunlukla okuldaki eğitimde çağdaĢ sanatçıları ve iĢlerini farklı kılan özellikleri sosyoloji, felsefe ya da tarih gibi sanat disiplinleri yardımıyla anlamlandırır ya da anlatırız. Öğrencilerin çağdaĢ sanatçıları ve iĢlerini anlamalarında kullanılan farklı yöntem ve teknikler genellikle son elli yıldır sanat tarihi, sanat eleĢtirisi ve estetik disiplinlerini bir arada ele alan melez yaklaĢımlar sunmaktadır. Ancak bu disiplinlerin sundukları yaklaĢımlar çağdaĢ sanatın kavranmasında yeterli olmakta mıdır, yoksa çağdaĢ sanatın kavranmasında yeni bakıĢ açılarına mı gerek duymaktayız? Disiplin Temelli Sanat Eğitim anlayıĢı neredeyse otuz yıldır sanatın iĢlevini tartıĢmada ve sanatı, içinde doğduğu mecra ile anlamada bazı özel olanaklar sunmaktadır. Bizde bu olanaklardan faydalandık ancak bunun günümüz sanatı için halen uygun bir çözüm sunmadığının da farkındayız. Hatırlatmalıyım ki, sanat eğitim yaklaĢımlarını tarihi bu araĢtırmanın temel sorunu değildir. Özetle konu, Türkiye’de öncelikle güzel sanatlar eğitiminin birbirine benzer programlar, benzer konular, benzer malzeme ve tekniklerle rutin uygulamaların yapıldığı bir hal alma eğilimde olmasıdır. Bu doğrultuda amacımız, çağdaĢ sanat eğitimi ve çağdaĢ sanatı konu edinen eğitim arasındaki farklar ve bu tartıĢmanın kapsamında doğan yeni ilgileri ortaya çıkarmak, sorunlar üzerinde tartıĢmaktır. Aslında buradaki tartıĢmanın çağdaĢ sanatın ve çağdaĢ sanat eğitiminin doğasına iliĢkin örüntüleri görmek için alandaki sorunların belirlenmesine zemin hazırlaması beklenmektedir. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 37-49 40 Sanat Yükseköğretiminde Güzel Sanat Ve Çağdaş Sanat İkilemi Öyle ki, ÇağdaĢ sanatçının fiziksel ve sosyal alanda yaĢamla kurduğu iliĢkiler politik, siyasi ya da aykırı olmasına karĢın okul ve sanat bileĢeni yapısı gereği aktarımcı, bağlantısal, ardıl, zorunlu, kapalı, sistemli ve ilkeli olmak durumundadır. Efland bunu Ģöyle ifade eder, “Okuldaki sanat, eğitmenin etkisi ve rehberliği altında üretilen sanattır ve sadece sanatın bir biçimidir. Bu kurumsal bir sanat tarzıdır ve modernist okulun temelinde var olan sanat hakkında sunulan görsel bir içerik değildir. Aksine okuldaki sanat daha çok okul yaĢam tarzının kendine iliĢkin iĢlevlerini gerçekleĢtirmiĢ olabilir (Efland, 1976: 37-39). AĢağıda incelenen ve bizimle aynı kaygıyı taĢıyan diğer araĢtırmacılar gibi ilgilendiğimiz Ģey çağdaĢ sanat mecrası ile okul sanatı arasındaki derinleĢen ikilemi inceleyebilmek ve anlayabilmek için daha çok bu ikisinin önermiĢ oldukları düĢünceleri tartıĢmak, günümüz sanat eğitiminde sanatın niçin ve nasıl yapıldığına iliĢkin açıklamalara bakmaktır. Cahan & Kocur,1994; Efland, 1976; Wilson, 1994, Jeffers ve Parth, 1996’ın araĢtırmaları da benzer Ģekilde bu sorunsala yönelir. Bu araĢtırmalarda kuramsal ve uygulamaya yönelik cevaplanmamıĢ pek çok soruyla karĢılaĢmak olasıdır (Parth, 1995). Ancak tüm bu tartıĢmalarda öğrenciler ve eğitmenlerin hem fikir olduğu bir gerçek vardır ki, o da bu ikisi arasında bir çeliĢkinin varlığıdır (Jeffers ve Parth, 1996:32). Sanat ve Eğitim Sanat var olduğundan beri, sanatçılar ve izleyiciler gibi sanatı var eden bileĢenler kendi rollerini yerine getirmek için eğitilmiĢlerdir. Sanat eğitim tarihi bu çabaları içerir. Batıda sanat eğitimi antik çağdan baĢlayarak sanatla yaĢam arasında kurulan ilgiler doğrultusunda çeĢitli aĢamalardan geçmiĢtir. Örneğin Plato sanatı, usu bilgisizlikten ve aĢırı duyarlılıktan kurtaran, insan düĢüncesini entelektüelliğe ve tinselliğe yüceltici bir etmen olarak görür, aydınlanma çağında ise sanat bireyin estetik eğitiminde ussal olanla duyusal olanı birleĢtiren bir görev edinmiĢtir. Bu çağda sanat profesyonel sanatçılarında seçkin bir uğraĢ alanı olmuĢtur. “19. yüzyıl endüstri çağında sanat, bir ders olarak okullara girer ve endüstriyel tasarım fikri sanatla iĢlevselliği birleĢtirir. Artık sanat rekabetin bir parçası olur, böylece sanat, okullarda bütünleyici bir unsur haline gelir. Sanat çoğu kez uygulamada yararlı olacak beceriler kazandırmaya yönelik görülür, yöntemler çok açık ve dizgeseldir. Ġzlenmesi ve uygulanması kolaydır. Sanat yapmak yetenek değil öğrenme iĢi haline gelir. Eğer yöntem etkili ise öğrenci sanata doğru eğitilebilir. Ancak 19. Yüzyıl sonlarında amaç değiĢir, sanat eğitimi anlayıĢı iĢlevsel olmaktan estetik yargı geliĢmesine yönelir. Müzeler ve çevre ya da doğa artık eğitim amaçlı kullanılmaya baĢlanır. Sanat eğitimde uygulama-resim yapmaktan çok yani bakmaktan çok görmek hedeflenir. 20. yüzyıla gelindiğinde eğitimde insan faktörü bir bütün halinde ele alınır. Eğitim kitap ve öğretmen ağırlıklı değil öğrencinin araĢtırarak sorulara yöneltildiği bir hal alır. Böylece yaratıcılık sanat ve eğitimin temelindeki yerini alır. Artık yaĢam ve sanat hiç olmadığı kadar yakındır. Deneyim ön plandadır. Görüldüğü gibi sanat eğitim tarihi öğretir ve öğrenilir bir disiplin olarak ele alınmıĢtır. Sanat kiĢinin eğitimine katkısıyla genel eğitiminin hizmetine ya da akla karĢı duygunun beslendiği karĢı bir alana sokulmuĢtur. Bu durumda biliĢsel ve duyuĢsal ayrım gibi yapay bir sınıflandırma ortaya çıkar. Ne mutlu ki, Çoklu Zekâ Kuramı bu ikilemi çözmeyi baĢarmıĢtır. Sanat artık diğer türler gibi sadece bir zekâ türüdür. Sanat görme, algılama, kavrama, uygulama, estetik yargı, düĢünme, anlatım, duygu ve sezginin de yer aldığı karmaĢık bir süreç, zekânın sanatsal boyutta iĢlerliğinin bir ürünüdür” (KırıĢoğlu, 1991: 14-31). Yukarıda verilen kısa sanat eğitim tarihi anlayıĢlarının her biri gününün eğitim düĢüncesi ve ihtiyaçlarına göre yapılandırılmıĢ ve sanki tüm bunlar geçmiĢte kalmıĢ gibi algılansa da bugün bu anlayıĢlarının izlerini sürmek mümkündür. Okuldaki sanat eğitimi ve çağdaĢ sanat SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 37-49 41 Aygül Aykut arasındaki çeliĢkili iliĢkiyi incelemeye kalktığımızda böyle bir problemin sadece sanat eğitim tarihi ile çözülemeyeceğinden yukarıda söz etmiĢtik. Bunun nedenini Deleuze’in bakıĢ açısıyla açıklayabiliriz. “AraĢtırmacının fark ettiği problem/durum insan deneyiminin sadece akıcı ve dinamik bir yorumudur. Bu durum araĢtırma sürecinde bile sabitlenemeyebilir. Bu durumda araĢtırmacı yine onun değindiği gibi akıĢın ortasına itilir ve araĢtırmacılar tümüyle önceden elde edilmiĢ öğeler dıĢında bir problem yapısı ortaya koyabilir. Böyle bir çalıĢma/yapılanmada problem ya da durum çoklu bağlamlarda insan deneyiminin akıĢına çoklu bakıĢ açıları sağlayabilir “ (Jeffers and Parth, 1996: 31). Burada sözü edilen durum/problemin öğelerinin üç iliĢkili alanla birleĢtirilip ele alınması uygun olur; deneysel bakıĢ, eğitim felsefesi ve kültür tarihi. Bu yaklaĢım Jeffers ve Parth’in, 1996 yılında yaptığı bir araĢtırmada da kullanılmıĢtır. Jeffers ve Parth muhalif çağdaĢ sanatın okuldaki sanatla olan iliĢkisini bir durum çalıĢması olarak ele alırlar. ÇalıĢma New York, Los Angeles, ve Cincinnati’de açılan muhalif sanat örneklerinin yer aldığı bazı sergileri gezen öğrenci ve öğretmenlerinin deneyimlerine dayalıdır. Ayrıca çalıĢma öğretmenlerin sansür ve muhaliflik konularındaki eğitim felsefeleri ile onların çağdaĢ sanata yönelimleri yanında R.B Kitaj’ın aynı adla anılan ÇağdaĢ Resim adlı (1992) Whistler ve Ruski’ne iliĢkin tarihsel denemelerden yararlandırmasını inceler. Jeffers ve Parth, deneysel alanda rehberlik etmesi beklenen ilk olgusal soru olarak, okuldaki sanat ve çağdaĢ sanat dünyasının öğretmen ve öğrencinin gözünde sanatsal deneyimlerde neye benzediğini sorar. Ġkinci soruları, eğitim felsefesine rehberlik edecek bir sorudur; eğitimsel alanda okul ve çağdaĢ sanat arasında ne tür bir iliĢki vardır? Öğretmenlerin muhaliflik ve sansüre iliĢkin bakıĢ açıları öğrencilerin çağdaĢ sanata bakıĢlarını Ģekillendiriyor mu, nasıl? Üçüncü soruları ise, kültürel-tarihsel alana yönelir. Tarihsel konuĢmalarda okuldaki sanat ile muhalif çağdaĢ sanat arasındaki iliĢki nedir? Bu paralel sanat dünyalarının varlığını açıklayabilen tarihsel ve kültürel etmenleri nasıl anlayabiliriz? (Jeffers and Parth, 1996: 32 ). Barrett ve Rab’ın (1990) çalıĢmaları aynı zamanda Jeffers ve Parth’in durum çalıĢmasının örneklemini teĢkil eder. Her iki çalıĢmada ele alınan öğrenci gruplarından ilki Cincinnati ÇağdaĢ Sanat Merkezindeki Robert Mapplethorpe fotoğraf sergisini gezer. Parth (1995)’ın araĢtırmasındaki diğer grup ise sırasıyla New York ve Los Angeles da feminist sanat örneklerinin yer aldığı “Bad Girls" ve "Bad Girls West" sergisine katılır. Bu araĢtırmaların sonuçları oldukça çarpıcıdır. Çünkü her iki gruptaki öğrencilerde gördükleri sergilerdeki eserlere iliĢkin algısal ve kavramsal bazı kalıcı değiĢimler izlenir. Her iki çalıĢmaya katılan çoğu öğrenci ve öğretmenler okulları dıĢında deneyimledikleri çağdaĢ sanat mecrasının okulda görüp bildiklerini sandıkları çağdaĢ sanat sahnelerinden farklı, ani-algısal, fiziksel ve kavramsal değiĢimler yaĢattığını ifade ederler. Ayrıca Parth New York alternatif okul öğrencilerinin bulunduğu "Görsel DüĢünme I ve II" baĢlıklı derslere kayıtlı olan bazı istisna öğrencilerin bu mecralar/dünyalar arasında kolayca geçiĢ yapabildiklerini araĢtırmasına ekler (Parth, 1995). Bu araĢtırmaların sonuçları çağdaĢ sanatın ele aldığı konular gereği nasıl algılandığı, ya da konu okul sanatıyla çeliĢen muhalif ve sansürlenebilecek bir içeriğe sahip olduğunda okul mecrasında nasıl yapılandırılabileceği konusunda fikir vericidir. Bu nedenle aĢağıda çağdaĢ sanatın doğasına iliĢkin tespitlere yer verilmesi uygun bulunmuĢtur. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 37-49 42 Sanat Yükseköğretiminde Güzel Sanat Ve Çağdaş Sanat İkilemi ÇağdaĢ Sanatın Doğası: ÇağdaĢ Sanatın Yarattığı Farklılıklar* 1. ÇağdaĢ sanatın gelenekselden en can alıcı farkı kullandığı çalıĢma yöntem ve süreçleridir. ÇağdaĢ sanatçılar tek baĢlarına yalıtılmıĢ bir Ģekilde eserlerini üretebileceği gibi uzmanlar, asistanlar, fabrikatörler veya izleyicilerinin iĢbirliği ile de eserler yaratabilir. Resim 1. ġemsiyeler 1991 (Japonya) “ġemsiyeler” Christo ve Jeanne-Claude tarafından hazırlanan bir projedir. Sanatçıların planları aynı anda California ya sarı, Japonya’ya mavi Ģemsiyeler yerleĢtirmekti. Ancak 1990 da çoğunluğunu bitirdikleri Ģemsiyelerin çelik zeminleri yıkıldı. 1991’de temeller sağlamlaĢtırıldıktan sonra Ģemsiyeler 2.000 iĢçi tarafından bulundukları yere getirildi. Hatta Ģemsiyelerin temellinde kullanılan bazı malzemeler California’ya helikopterle taĢındı. YerleĢtirmenin toplam maliyeti 26 milyon doları buldu. 7 Eylülde Ibaraki de 1340 mavi, California’nın güneyindeki Tejon Ranch ise 1760 mavi Ģemsiye kurularak, 9 Kasım 1991’de sergi açıldı. Toplamda 3 milyon insan 6 metre boyunda 8 metre geniĢliğindeki Ģemsiyeleri görmek için alanı ziyaret etti. ġemsiyelerin bulunduğu bölge turistlerin ilgi odağı olduğu kadar evlilik törenleri ve piknikçilere de ev sahipliği yaptı. Ne yazık ki California’daki Ģemsiyelerden biri Ģiddetli rüzgârdan bir kadının ölümü ve birkaç kiĢinin yaralanmasına neden olunca 26 Kasım 1991 da sergi hemen kapatıldı. Olay bununla bitmedi ikinci bir ölümde Ģemsiyeler kaldırılırken yaĢandı”. 2. ÇağdaĢ sanatçı güzellik, orijinallik, sunumculuk/temsil ve otorite gibi sanat ve toplumla ilgili bazı geleneksel beklenti ya da düĢünceleri zedelemek, yeniden tanımlamak ya da farklı Ģekillerde yorumlamak için sanatı bir eleĢtiri biçimi olarak görür. Resim 2. Paul Mc Carthy. "Ressam," 1995. Ağaç panel, halı, boya, mobilya, tuval, mutfak aletleri, büyük boy boya tüpleri ve fırça, video projetrörü, lateks burun, çeĢitli ebatlardaki katlanan sandalyeler kullanıldı. Video performansı ve yerleĢtirme Los Angeles Ģehrinde Brian * http://www.pbs.org/art21/ Temmuz 2015-web sitesinden özet bir alıntıdır. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 37-49 43 Aygül Aykut Butler, Sabina Hornig, Paul McCarthy, Fredrik Nilsen ve Barbara Smith’ in yardımlarıyla gerçekleĢtirildi. Rubell Family, Miami, Florida koleksiyonundandır. 3. ÇağdaĢ sanatçılar sıklıkla popüler kültür (film, televizyon, müzik), kitle kültürü (reklam, gazete, iletiĢim, grafik tasarım, dijital medya), beĢeri bilimler (edebiyat, tarih, insanlık ve doğa tarihi) ve sanat tarihi (güzel sanatlar, mimari ve zanaat) gibi çoklu disiplinlere veya bu kaynakların temel ilkelerine baĢvurur ya da onları sahiplenir. Resim 3. Josiah McElheny. "Neredeyse Modernite 1952, Yansıtmanın ve Yansımanın Sınırsızlığı”, 2004. Yansıtılan üflenerek ĢiĢirilmiĢ cam, krom metal, cam, elektrikli lamba, 30 1/2 x 56 1/2 x 18 1/2 inç. Milwaukee Sanat Müzesi Kolleksiyonu, Wisconsin. Fotoğraf: Tom Van Eynde. Courtesy Donald Young Gallery, Chicago. 4. ÇağdaĢ sanatçılar sıkça yeni teknoloji (dijital medya, bilgisayar, internet) ya da alıĢılmadık (buluntu nesneler, doğa ya da beden) yolları birleĢtirirler. 44 Resim 4. Cao Fei. " China Tracy’ nin yansıması”, (AKA: Cao Fei’ nin yaĢamının ikinci doküman filmi-2007). Üretim tarzları, ikinci yaĢam doküman filmi, tek kanal renkleriyle hazırlanmıĢ sesli video, 28 dakikadır. © Cao Fei. Courtesy the artist and Lombard-Freid Projects, New York. 5. ÇağdaĢ sanatla günlük yaĢam arasındaki çizgi belirsizdir. ÇağdaĢ sanat amaçlı olarak ev, okul, politika ve eğlence gibi çevremizi oluĢturan unsurlarla kesiĢir. SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 37-49 Sanat Yükseköğretiminde Güzel Sanat Ve Çağdaş Sanat İkilemi Resim 5. Gabriel Orozco. "Kediler ve Karpuzlar”, 1992. Renkli saydam fotoğraf kağıdı, 16 x 20 inç. Wendy ve Robert Brandow. Marian Goodman Gallery, New York. 6. ÇağdaĢ sanat geleneksel sergileme biçimlerinin dıĢında varlık gösterebilirler. Kamusal alanlar, sanat galerisi niteliği taĢımayan mekanlar, sıkça da yerleĢtirme, olay, performans, online ya da geçici iĢlerin dokümantasyonu gibi yeni yollarla sunulur. Resim 6. Allora & Calzadilla. "Diğer Taraftan Bakmak”, 1998/2002. ÇeĢitli ebatta renkli fotoğraf. YerleĢtirme alanı: VII Havana Bienal, Cuba. 7. ÇağdaĢ sanat fazla çalıĢma saatleri isteyebilir. ÇağdaĢ sanat pratikleri süreç temelli (edimsel, iĢbirlikçi, geliĢigüzel), deneysel ya da enteraktif (video, web tabanlı, çoklu medya, sosyal katılım) olabileceği gibi çevreyle etkileĢimli (kamusal alan, sokak sanatı, çevre sanatı) de olabilir. Resim 7. Mark Dion. "Neukom Vivarium," 2006. KarıĢık teknikle yapılan yerleĢtirme, sera mekânı: 80 feet uzunluğunda. YerleĢtirme Seattle’ da ki olimpik heykel parkında bulunuyor. Son on yılda sanat eğitiminde konu temelli öğrenme (object-based learning) stratejileri müzede, galeride hatta görüntünün yeniden üretiminin kullanıldığı diğer kamusal alanlar gibi yaygın yollarla sunulduğu ortamlarda sanat yapıtlarının sorgulanmasında öğrenciyi harekete geçirmek için kullanılır. Bu yaklaĢım öğrencinin gözlem yeteneklerine odaklanmaya yarayan sosyal veya SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 37-49 45 Aygül Aykut uluslararası konular, temalar ya da fikirler ile görsel kanıtları temel alan yorumların geliĢmesine olanak tanıyan basit bir stratejiye dayanır. Bir sanat eserine baktığınızda önceden görmüĢ, duymuĢ veya deneyimlediğimiz Ģeylerle ilgili olan bağlantılar kurarak her zaman alıĢkın olduğumuz bir tarzda düĢünürüz. Ancak sanatçılar nadirde olsa zihinlerimizde boĢluk yaratırlar. ġöyle ki, sanatçılar genellikle geçmiĢte unutulmuĢ tarihi araĢtırmaları, modası geçmiĢ eleĢtirileri, konusu ölümsüz binaları ya da geleneksel yöntem ve tekniklerle oluĢan yeni fikirleri ödünç alabilirler. Bu nedenle tarihsel örnekler günümüz sanatındaki deneyimler hakkında bilgi sahibi olmak ve içeriğini anlayabilmenin önemli bir parçasıdır. Mağara resimlerinde görülen ilk örneklerden beri sanatçılar sanatın nasıl yapıldığı ve ne olduğuna iliĢkin bizi zorlamaktadır. Sanatın gerçeklikle olan örüntüsünün çeĢitliliği bir yana sanatın varlık olarak duyguları harekete geçirme ve temsil etme gücü, izleyicinin alımlama farkıyla oluĢturacak yeni birleĢimlerine paralel olarak sanatın tanımlarını tarihsel çizginin sınırlarının dıĢına taĢıyacaktır. Sanatın ne olduğuna iliĢkin tanımlardaki çeĢitlilik bunun ispatı olarak görülebilir. Ancak yine de bu durum bize sanatın tanımı konusunda çeĢitli veriler sağlayabilir. Böylece çağdaĢ sanatın içinde bulunduğu durumu değerlendirerek güncel sanat yapıtlarının tarihsel görevlerine iliĢkin yükledikleri anlamları sorgulayabiliriz. TartıĢma, Sonuç ve Öneriler ÇağdaĢ sanat pratikleri bir sanat yapıtının iyi ya da kötü olup olmadığını sormak yerine, açık uçlu yöntem ve sorgulama temelli yaklaĢımları gerektirir. Ġzleyicinin çağdaĢ sanat hakkında doğrudan bir varsayımda bulunmaktansa anlama ve kavramalarını cesaretlendiren yollar kullanarak çağdaĢ sanatı deneyimlemeleri, araĢtırma soruları sorma yoluyla üretilmiĢ biçimler içinde sanat yapıtının yerini keĢfetmesi sağlanabilir. Bu durumda bir sanat yapıtının doğru cevapları veya yorumu bulmaktansa bir anlam bulma imkânı olarak değerlendirilmesi yerinde olacaktır. Sanat yapıtının biçimsel niteliklerinin tanımlamak: Renk, kompozisyon, tarz, ölçek, malzeme ve gereçler. Eserdeki biçimsel özelliklerin keĢfi ile ilgili sorular: Ne görüyorsunuz? Sanatçının kullandığı malzemeler nelerdir? Öğrenciden cevaplar alınır, öğrencinin kullandığı dile uygun bir anlatımla değindikleri noktalar özetlenir. Kavramı anlamak: sanat yapıtının neyle iliĢkili olduğunu anlama süreci; seçimler, fikirler gibi. Bu sanat yapıtını ortaya koyabilmek için ( yerleĢtirme kararı, seçilen malzemeler ya da görüntüler gibi) sanatçının seçim ve kararları nelerdir? Sanatçı bu seçimleri neden yaptı, ne düĢünüyorsunuz? Kendi sanatsal iĢlerinizde yaptığınız seçimleriniz, fikirleriniz, deneyimleriniz ve varsayımlarınızla iliĢkili olarak düĢünün? Bu sanat yapıtını yaparken bireysel referanslarınız nelerdir? Bu yapıt size neyi hatırlatıyor? Kendi fikirleriniz, deneyimleriniz ve varsayımlarınız ile bu yapıttaki iliĢkileri düĢünün. Bu yapıtta hangi görsel, yazınsal ve tarihsel referansları görebildiniz? SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 37-49 46 Sanat Yükseköğretiminde Güzel Sanat Ve Çağdaş Sanat İkilemi Bu yapıt sanatçı, kendiniz veya etrafınızdaki dünya hakkında size neler söyleyebilir? (konu) Sanat eserlerinin içeriğini tartıĢmak: Yukarıda sanat eserlerinin bireysel ve sosyal bağlamı yanında sanatçının olası niyet ve hareket noktalarını görmek için bazı soruları cevaplamaya çalıĢtık. ġimdi de aynı sanat yapıtının sunduğu konu ve kavramları derinlemesine sorgulamaya çalıĢacağız. Sanatçı isteğini nereden alıyordu? Sanatçının özgeçmiĢini okuyun ve video anlatımını dikkatle dinleyin gibi. Video ve tıpkıbasımlar gibi görseller müze ve galerilerin yanında çağdaĢ sanatın anlamını yorumlama ve kavrama kaynakları olarak en etkili destekçilerimizdir. Video ve diğer bağlamsal kaynaklar bir araya getirilerek bilginin katmanlarını oluĢturmanın yanında tartıĢma içinde okuyucuya etkili kavrama olanağı sunar. ÇağdaĢ sanata adım atmanın baĢlangıcında yine iliĢkili medyalar görülüp aĢağıdaki sorularla konular geniĢletilebilir4. Sanat niçin önemlidir? Sanat yapıtı nerede görülmüĢtür? Neden yapılmıĢtır? Kim yapmıĢtır? Sanatın toplumumuzda oynadığı rol nedir? Sanatçıya ve esere verilen değer nedir ve niçin? Sanat niçin önemlidir? Bir Ģeyin sanat olmasını sağlayan nedir? Sanatçının rolü nedir? Sanat yapıtının anlamına kim karar verir. Bir sanatçının sahip olması gereken en önemli yetenek nedir? Günümüz sanatında sanatçıların kullandıkları malzeme ve araçlar nelerdir? Görsel sanatların öteki görsel iletiĢim formlarından farkları nelerdir? Sanatçı ilhamını nereden alır? Yalnız çalıĢmakla iĢ birliği içerisinde çalıĢmak arasında ne gibi farklılıklar vardır? Müze ve galerilerin yanında diğer sanat yapıtı sergileme mekânları nelerdir? Günümüz sanatçısının ele aldığı özne, konu, mesele nedir? Günümüz sanatında güzelliğin oynağı rol nedir? ÇağdaĢ sanat bir amaç, rol ya da sorumluluk üstleniyor mu? 4 http://www.pbs.org/art21/ Haziran-2015 SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 37-49 47 Aygül Aykut Yukarıdaki sorulara yanıtlar bulabilmek öğrencilerin çağdaĢ sanat okumaları yapabilme, hem yazılı hem de sözlü anlatım becerilerini yerine getirmesi gerekir. Bunun için öğrencilere görsel, yazın, video ya da görsel ve yazınlar birlikte kullanılarak bunlar arasında kurulan bağlamlar yoluyla çağdaĢ sanatı okumanın yolları gösterile bilinir5. ÇağdaĢ sanat ve okul sanatı arasında derin bir uçurum oluĢmaması için öğrencilerde farkındalık yaratabilecek etkinliklerin baĢında çağdaĢ sanat galeri, müze, fuar ve bienal ziyaretleri sayılabilir. Yukarıda kısaca örneklendirilen ve Sanat eğitiminde yeni olanaklar tanıyan konu temelli öğrenme (object-based learning) stratejileri uygulanabilir. Buna bağlı sanatçılar ve öğrencilerin birlikte çalıĢabilecekleri projelerin okul programlarında yer alabilir. ÇağdaĢ sanat uygulamaları aynı zamanda sözlü ve yazılı beceriler gerektirir. Öğrencilerin bu becerilerini geliĢtirecek etkinliklere yönlendirilmesi gerekir. Aynı zamanda sadece okul içinde açılan sergiler yerine, profesyonel olarak çalıĢan kurumsal kaynaklardan faydalanılması da bir o kadar önemlidir. Sanat eğitimin amacı çağdaĢ sanatın sadece okul ortamında hem kuramsal hem de uygulamalı olarak her yönüyle anlaĢılması olmamalı, onun yerine amaç yaĢamın içindeki insancıllığı canlandırmak olmalıdır. O zaman içeride ve dıĢarıda hizmet veren öğretmenlere sadece sınıflarında üretilmiĢ olan kültürel izlerin anlamı ve önemini yorumlayabilmek için fırsat verilmez aynı zamanda kültürel etnografya ve antropoloji çalıĢmaları incelemeleri tavsiye etmek gerekebilir. Bu durumda profesyonel öğretmen yetiĢtiren eğitimciler, eğitim programcıları ve çağdaĢ sanatçılar ile antropologlar birlikte çalıĢarak sanat ve eğitim ikilemini aĢabilirler. ÇağdaĢ sanat mecrasını eğitim ile yakınlaĢtırmak için çağdaĢ kültür, eğitim programı ve estetiği yeniden ele almak yerinde olabilir. Bu durumda Mc Fee’nin üzerinde durduğu gibi sanat ve eğitim arasındaki iliĢkiyi daha iyi anlamak ve daha iyi tanımlamak gerekecektir. Böyle bakıldığında problemin ortasında yer alan sanat eğitimcisinin araĢtırmacı niteliği taĢıması kaçınılmaz olur. Ancak felsefi, kültürel, deneysel ve diğer alanların üzerine giderek, çağdaĢ sanatın muhalif ve diğer önemli ikilemli taraflarıyla, okul eğitimi arasındaki bu derin boĢluğu ve onun doğasını anlamaya baĢlayabiliriz (McFee, 1991: 70-82). ÇağdaĢ sanatı ve okul sanatı arasındaki iliĢkiyi toplumda meĢrulaĢmak ve kimlik kazanabilmek için verdikleri ortak tarihsel çaba ile anlayabilmek mümkündür. Buradaki sorular okuldaki sanat ve çağdaĢ sanatın farklarının ne zaman ve nerede ortaya çıktığı ile toplumla iliĢkisini ve saygın kimliklerini inĢa etmeyi nasıl baĢardıkları üzerine kuruludur. KAYNAKLAR AYKUT, A. (2013). Güncel Sistemden Estetik Eğitimine Bir Öneri: Görsel Kültür Kuramı, Turkish STUDĠES - Volume 8/9 Summer 2013, p. 705-714, Ankara-Turkey BARRETT, T. & Rab, S. (1990). Twelve high school students, a teacher, a professor, and Robert Mapplethorpe'sp hotographs:Exploringc ultural differences through controversial art. Journal of Multicultural and Cross-cultural Research in Art Education, 8(1), 4-17. CAHAN, S. & Kocur, Z. (1994). Contemporary art and multicultural education. Art Education, 47(2), 26. 5 http://www.pbs.org/art21/ Haziran-2015 SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı: 7, Haziran 2016, s. 37-49 48 Sanat Yükseköğretiminde Güzel Sanat Ve Çağdaş Sanat İkilemi CARSON, T. (1991, October). Identity and the pedagogical other: A problem-position. Symposium presented at the Bergamo Conference, sponsored by the Journal of Curriculum Theorizing, Dayton,OH. DELEUZE, G. (1987). Dialogue. New York: Columbia University Press. EFLAND, A. (1976). The school art style: A functional analysis. Studies in Art Education, 17(2), 37-43. EFLAND, A. (1990). A history of art education. New York: Teachers College Press. EĠSNER, E.W. (1979). The educational imagination: On the design and evaluation of school programs.New York: Macmillan and Co. KIRIġOĞLU, Olcay Tekin.( 1991). Sanatta Eğitim. Pagem Yayıncılık, Ankara LĠPPARD, L. (1990). Mixed blessings: New art in a multicultural America. New York: Pantheon Books. MCFEE, J.K. (1991). Art education progress: A field of dichotomies or a network of mutual support. Studies in Art Education, 32(2), 70-82. PARTH, P. (1995). The relevance of contemporary art to school art. Unpublished master's thesis, CaliforniaState University, Los Angeles. WĠLSON, B. (1994). Reflections on the relationships among art, life, and research. Studies in Art Education, 35(4), 197-208. http://www.jstor.org/stable/1320310?seq=1&cid=pdf-reference#references_tab_contentsRelating Controversial Contemporary Art and School Art: A Problem-Position, Carol S. Jeffers and Pat Parth, Studies in Art Education, Vol. 38, No. 1 (Autumn, 1996), pp. 2133, National Art Education Association. http://www.pbs.org/art21/ Haziran-2015 http://www.mjfdesign.net/terri/ControversialContemporaryArtandSchoolArt.pdf http://blog.milliyet.com.tr/21--yyda-dunyamizin-karsi-karsiya-olduguproblemler/Blog/?BlogNo=6889-eylül 2015 http://41fikir.blogspot.com.tr/2009.07.21-yuzyilda-kuresel-baris-icin-on.html SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 3, Sayı:7, Haziran 2016, s. 37-49 49