Türkiye`nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde Hayvan

Transkript

Türkiye`nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde Hayvan
ARAŞTIRMA
F.Ü.Sağ. Bil.Vet.Derg.
2010: 25 (2): 61 - 66
http://www.fusabil.org
Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde Hayvan
Kuduzunun Epidemiyolojisi
Bu çalışmada, 2004 ve 2009 yılları arasında Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde
bulunan illerdeki hayvanlarda görülen kuduz vakalarınının durumu araştırıldı. Bu yıllar arasında,
Elazığ Veteriner Kontrol Enstitüsü Viroloji laboratuarımıza gönderilen 384 adet kuduz şüpheli
numuneden 358’i; (%93.23’ü) evcil hayvanlara ve 26’sı (% 6.77) ise yabani hayvanlara ait örneklerdi.
Evcil hayvanlara ait numunelerin laboratuar muayeneleri sonucunda %59.49’u (213/358) kuduz
hastalığı pozitif bulunmuştur. Yabani hayvanlara ait numunelerin % 80.7 (21/26) pozitif bulunmuştur. İl
bazındaki sonuçlara göre, Diyarbakır’da 75 (94 materyalden 75’i pozitif; %79.78), Elazığ’da 41 (87
materyalden 41’i pozitif; %47.12), Malatya’da 25 (49 materyalden 25’i pozitif; %51.02), Mardin’ de 23
1
Veteriner Kontrol Enstitüsü, (34 materyalden 23’ü pozitif; %67.64), Van’da 15 (23 materyalden 15’i pozitif; %65.21), Tunceli’de 10
(17 materyalden 10’u pozitif; %58.82), Hakkari’ de 9 (17 materyalden 9’u pozitif; %52.94), Bingöl’de 9
Viroloji Laboratuvarı.
(15 materyalden 9’u pozitif; %60), Muş’da 9 (18 materyalden 9’u pozitif; %50), Şırnak’da 6 (9
Elazığ, TÜRKİYE
materyalden 6’sı pozitif; %66.66), Bitlis’de 5 (8 materyalden 5’i pozitif; 62.50), Siirt’de 2 (7
2
Veteriner Kontrol Enstitüsü, materyalden 2’si pozitif; %28.57) ve Batman’da 2 (6 materyalden 2’si pozitif; %33.33) nokta kuduz
hastalığı görülen mihrak belirlenmiştir. Kuduz hastalığı yönünden yapılan laboratuar test sonuçlarına
Patoloji Laboratuvarı.
göre, en fazla kuduz hastalığı görülen hayvan türleri sırası ile köpek (110/231-% 47.61), sığır (57/231Elazığ, TÜRKİYE
% 24.67) ve kedi (16/231-%6.92) dir. Sonuç olarak, bu bölgede köpek kuduzu yaygın olarak
görülmektedir. Çok sayıda enfekte olmuş köpek, sığır, kedi ve diğer türlere virüsün taşınmasını
sağlamaktadır. Bu nedenle kuduz hastalığı epidemiyolojisinde köpek kuduzu önemlidir.
1
Metin GÜRÇAY
Turhan TURAN1
Mustafa ÖZKARACA2
Bunyamin İREHAN1
Anahtar kelimeler: Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Epidemiyoloji, Hayvan Kuduzu, Türkiye.
Epidemiological Survey of Animal Rabies in Eastern and Southeastern Anatolia
Regions, Turkey
Geliş Tarihi : 15.02.2011
Kabul Tarihi : 10.06.2011
Yazışma Adresi
Correspondence
Metin GÜRÇAY
Veteriner Kontrol
Enstitüsü,
Viroloji Laboratuvarı.
Elazığ – TÜRKİYE
[email protected]
In this study, rabies cases were investigated in animals within cities of East and Southeast Anatolia
region between 2004-2009 years. During the study period, specimens from the East and Southeast
Anatolia of Turkey, suspected of having rabies submitted to viral diagnostic laboratory of Veterinary
Control Institute were totally 384 samples which 358 of them belonging domestic animal rabies
(93.23%) and 26 (6.77%) of them belonging wild animal rabies. Specimens taken from domestic
animals were found 59.49% rabies positive (213/358) and specimens belonging to wild animals were
found 80.7% rabies positive (21/26) following laboratory examination. According to city based results,
in Diyarbakır, 75 (75 positive of 94 samples - 79.78%); Elazığ, 41 (41 positive of 47 samples 47.12%); Malatya, 25 (25 positive of 49 samples - 51.02%); Mardin, 23 (23 positive of 34 samples 67.64%); Van, 15 (15 positive of 23 samples - 65.21%); Tunceli, 10 (10 positive of 17 samples 58.82%); Hakkâri, 9 (9 positive of 17 samples - 52.94%); Bingöl, 9 (9 positive of 15 samples - 60%);
Muş, 9 (9 positive of 18 samples - 50%); Şırnak, 6 (6 positive of 9 samples - 66.66%); Bitlis, 5 (5
positive of 8 samples - 62.50%); Siirt, 2 (2 positive of 7 samples - 28.57%) and Batman, 2 (2 positive
of 6 samples - 33.33%) rabies diseases focal points have been determined. According to laboratory
test results regarding rabies, maximal affected animal species were dog (110/231- 47.61%), cattle
(57/231- 24.67%) and cat (16/231-6.92%). As a result, dog rabies is common in this region. Infected
dogs transmit the virus to cattle, cat and other species. So dog rabies is important in rabies disease
epidemiology.
Keywords: Animal, East and Southeast Anatolia, Epidemiology, Rabies, Turkey.
Giriş
Kuduz, Sağlık Bakanlığı tarafından bildirilen raporlara göre son yıllarda azalma
göstermesine karşın yıllık olarak hala 1-2 insan vakası görülmesi nedeni ile Türkiye’de
halk sağlığı açısından önemli bir risk teşkil etmektedir(1). Özellikle hastalık insana
bulaşmadan
önce
evcil
ve
yabani
hayvanlar
arasında
yayılmaktadır.
61
GÜRÇAY M. ve Ark.
Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde …
Türkiye’de kuduz hastalığının hayvanlar arasında
yayılmasında ana vektör evcil köpeklerdir. Bu hayvan
türünde enfeksiyonun artması, diğer hayvan türleri
arasında kuduzun yayılma hızı ile doğru orantılıdır (2).
Kuduz, rabies virüsü veya rabies virüsüne genetik
yakınlığı olan virüsler tarafından oluşturulan akut bir
ensefalomyelitistir. Kuduz virüsü, Rhabdoviridae ailesinin
Lyssavirus alt grubunda yer alır (3). Kuduz virüsüne tüm
memeliler duyarlı olmasına rağmen özellikle hastalığın
yayılmasında kokarca, rakun, yarasa ve etçiller en
önemli rolü oynayan türlerdir (4). Latin Amerika’ da
yarasaların, paralitik kuduza sebep olması nedeni ile
sığırlarda büyük ekonomik kayıplara neden olduğu
bildirilmiştir. Yarasalar insanlarda sınırlı sayıda
enfeksiyonun
kaynağı
olurken,
köpekler
insan
kuduzunda ana taşıyıcı konumundadır (5). Çoğu
vakalarda enfekte hayvanlar, klinik belirti göstermeksizin
birkaç gün öncesinden salyaları ile virüsü saçmaya
başlarlar. Hastalık oluştuktan sonra klinik belirtilerin
görülmeye başlaması ile birlikte hayvanlar tedavi
edilemez durumdadırlar. Ana taşıyıcı konumdaki tür olan
köpekler herhangi bir klinik belirti göstermeksizin uzun
süre virüsü saçmaya devam ederler (6).
Hayvan kuduzu teşhisinde klinik belirtiler iyi bir ipucu
oluşturmaktadır. Ancak kimi durumlarda hayvanlar
kuduzun tipik belirtilerini göstermemektedir. Bu açıdan
hayvan kuduzunun in vivo ve in vitro olarak teşhisi
önemlidir. Bu amaçla OIE (The World Organisation for
Animal Health) önerileri doğrultusunda, rutin kuduz
teşhisi otoliz ve kokuşma nedeniyle bazı beyin
numunelerinde Reverse Transcriptase- Polimerase
Chance Reaction (RT-PCR ) test ile kuduz viral RNA’
sının tespiti, taze numunelerde ise direkt floresans
antikor tekniği (direkt FAT) ile negri cisimciklerinin
görülmesi, negri cisimciğinin tespit edilemediği
durumlarda ise virüs izolasyonu yapılması ile hastalığın
teşhis edilmesi esasına dayanmaktadır. Virüs izolasyonu,
fare inokulasyonu ve neuroblastoma hattı kullanılarak
üretilen hücre kültürüyle yapılmaktadır. Hücre kültüründe
virus izolasyonu, fare inokulasyonu kadar güvenilirliği
olan bir yöntemdir. Hücre kültürü, kısa sürede sonuç
çıkarama avantajı da sağlar (7-10).
Bu çalışmada, 2004-2009 yılları arası Türkiye’nin
Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde çıkan kuduz
vakalarının, virüs izolasyonu ve laboratuar teşhisine
dayanarak
geçmişe
dönük
epidemiyolojik
değerlendirmesinin yapılması amaçlanmıştır.
62
F.Ü. Sağ. Bil. Vet. Derg.
Gereç ve Yöntem
Çalışmada, Elazığ Veteriner Kontrol ve Araştırma
Enstitüsü, Viral Teşhis Laboratuarına, enstitünün
sorumluluk alanında bulunan illerden (Elazığ, Malatya,
Mardin, Bitlis, Diyarbakır, Bingöl, Tunceli, Van, Muş,
Batman, Siirt, Şırnak ve Hakkâri) rutinde kabul edilen
384 beyin numunesi kullanıldı.
Direkt floresans antikor tekniği (Direkt FAT):
Kuduz enfeksiyonunun teşhisi amacıyla kullanılan direkt
FAT Dean ve Ableseth (7) tarafından belirtilen yönteme
göre gerçekleştirildi. Bu metotta kuduz veya kuduzdan
şüpheli hayvanlardan alınan beyin numunelerinden
hazırlanmış tuşe preparatlarda viral antijenlerin,
fluorescein isothiocyanate (FITC) mm monoklonal antikor
konjugatına (Fujirebio Diagn. Comp. Millipore Corp.
USA) bağlanması ile hastalık tespit edilebilmektedir
(Şekil 1). Bağlanma gerçekleşmediğinde sonuç negatif
olarak değerlendirilmektedir (Şekil 2) (7, 9).
Virüs İzolasyonu: Direkt FAT’ ne göre negatif
olduğu durumlarda fare inokulasyonu ile virüs izolasyonu
yapılması OIE (7,9) tarafından tavsiye edilen yönteme
göre gerçekleştirildi. Kuduz veya kuduzdan şüpheli beyin
veya spinal sıvı intraserebral olarak fare beynine inokule
edildi. İnokulasyondan sonraki 21. güne kadar fareler
gözlem altında tutuldu. Bu sürede ölen farelerin
beyinlerinden tekrar direk FAT ile muayene edildi. Bu
süre boyunca farelerde herhangi bir ölüm şekillenmez ise
şüpheli numune negatif olarak kabul edildi.
Revers Transkriptaz Polimeraz Zincir Reaksiyonu
(RT-PZR): RT-PZR kuduz teşhisinde kısmen yeni bir
metot olup, tükrük ve spinal sıvı gibi numunelerde, örnek
miktarının az ya da kokuşmuş olduğu durumlarda
yapılması oldukça elverişlidir. Viral RNA’ya ait genellikle
N geninden tasarlanmış primerler ile RT-PZR yapılarak,
viral RNA nın çoğaltılması esasına dayanır (Şekil 3). RTPZR, Heaton ve ark.(8) tarafından belirtilen yönteme
göre gerçekleştirildi. Viral RNA’nın şüpheli materyalden
ekstraksiyonu
trizol
kullanılarak
gerçekleştirildi.
Hazırlanan RNA örnekleri direkt teplate olarak RT-PZR
reaksiyonunda kullanıldı. RT-PZR reaksiyonu için ticari
kit (Qiagen One Step RT-PZR) kullanıldı. Test, RT-PZR
ve Heminested PZR olmak üzere iki aşamada
gerçekleştirildi. Amplifikasyonun tespiti için % 2 Agaroz
içerisinde elektroforeze tabi tutuldu.
Cilt : 25, Sayı : 2
Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde …
Haziran 2011
Şekil 1. Direkt FAT boyama ile negri cisimcikleri X40
Şekil 2. Direkt FAT boyama ile negatif görünüm X40
63
GÜRÇAY M. ve Ark.
Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde …
F.Ü. Sağ. Bil. Vet. Derg.
Şekil 3. Revers Transkriptaz Polimeraz Zincir Reaksiyonu(RT-PZR) ile Kuduz virüsüne spesifik N genini gösteren 606
bp uzunluğundaki jelin görüntüsü, M: Marker, P: Pozitif kontrol, N: Negatif kontrol, 1: Pozitif örnek
Bulgular
Çalışmanın yapıldığı dönemde laboratuarımıza 384
beyin numunesi kuduz hastalığı teşhisi yönünden
gelmiştir. Genellikle yaz aylarında gelen numunelerden
bazılarında kokuşma gerçekleşmiş olduğundan bu
numunelere RT-PZR testi ile teşhis yapılmıştır. Kokuşma
belirtisi göstermeyen numunelerin tamamında direkt FAT
test ile, direkt FAT test ile negatif olanlarda ise fare
inokulasyonu ile virüs izolasyonu testi yapılarak teşhis
konulmuştur. Bu testlerin sonuçlarına göre, araştırmanın
yapıldığı periyotta Elazığ’da 41, Malatya’da 25,
Diyarbakır’da 75, Mardin’de 23, Muş’da 9, Siirt’de 2,
64
Batman’da 2, Şırnak 6, Bitlis’de 5, Van’da 15, Hakkari’de
9, Tunceli’de 10, Bingöl’ de 9 Kuduz hastalığı mihrakı
tespit edilmiştir. Hayvan türlerine göre kuduz yönünden,
220 köpek beyni incelenmiş 110 adedi pozitif, 60 sığır
beyni incelenmiş 57 adedi pozitif, 43 kedi beyni
incelenmiş 16 adedi pozitif, 15 eşek beyni incelenmiş 12
adedi pozitif, 12 kurt beyni incelenmiş 8 adedi pozitif, 6
koyun beyni incelenmiş 5 adedi pozitif, 13 tilki, 4 at, 5
keçi, 1 sansar beyni incelenmiş tamamı pozitif, 2 sincap,
1 katır, 1 fare beyni incelenmiş tamamı negatif
bulunmuştur (Tablo 1).
Cilt : 25, Sayı : 2
Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde …
Haziran 2011
Tablo 1. 2004-2009 yılları arası Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde pozitif kuduz vakalarının, illere ve hayvan
türlerine göre dağılımı.
Tartışma
Kuduz virüsünün insanlara ve hayvanlara geçişi
enfekte hayvanın salyası ile açık yaranın doğrudan
teması (ısırma, tırmalama, mukoza membranı ve açık
yarayı yalama) sonucu gerçekleşmektedir. Türkiye’de
insanlarda kuduz riskli temas olguları 2005 yılında
142.317 adet olarak bildirilmiştir. Ülkemizde 1997 -2001
yılları arasında görülen kuduz riskli temas olgularının %
97.7 si evcil, %2.3 ü vahşi hayvanlardan kaynaklanmıştır.
Bu kuduz riskli temas olgularının % 74 ünden köpekler
sorumlu tutulmaktadır (10).
Türkiye’de insanlara kuduz riskli temas olgularında,
ihbarı yapılan sahipli ve sahipsiz hayvanlar Kuduz Savaş
Talimatı ve Hayvan sağlığı zabıtası hükümleri gereği
görevli ekip tarafından yakalanarak veteriner tesislerinde
bulunan tecritli karantina odalarında müşahedeye alınır.
Isırık tarihi itibarı ile 10 gün süre ile gözetimde tutulur. Bu
süre içinde ölen hayvanların kuduz yönünden laboratuar
muayeneleri yapılır (11,12). Sönmez (13) tarafından
Bursa bölgesinde yapılan bir çalışma sonucuna göre,
veteriner dairelerine kuduz hastalığı şüphesi ile bir yılda
1773 hayvan getirilmiş, bu hayvanların müşahede
işlemleri sonucunda, 152 (% 8.5) adedi kuduz şüpheli
numune olarak laboratuara ulaştırılmıştır.
Laboratuarımıza en fazla Diyarbakır, Malatya, Elazığ,
Mardin, Muş, Hakkâri, Tunceli, Bingöl ve Van illerinden
numune getirilmiştir. Bu numunelerin laboratuar
muayeneleri sonucunda
% 50 civarında pozitiflik
bulunmuştur. En fazla vakanın görüldüğü Diyarbakır’dan
gelen 94 kuduz şüpheli numunenin 75 (%79.78)’i pozitif,
daha sonra vaka sayısı bakımından ikinci sırada Elazığ
ilinden 87 numune laboratuarımıza gelmiş, 41(%47.12)’i
pozitif bulunmuştur. Pozitif vaka sayısı yüksek olandan
az olan ile doğru sıralandığında, Diyarbakır ve Elazığ
ilinden sonra sırası ile Malatya (25/49-%51.02), Mardin
(23/34-%67.64), Van (15/23-%65.21), Tunceli (10/17%58.82), Bingöl (9/15-%60), Hakkâri (9/17-%52.94), Muş
(9/18-%50), Şırnak (6/9-%66.66), Bitlis (5/8-%62.50),
Batman(2/6-%33.33), Siirt (2/7-%28.57) gelmektedir.
Gürçay(14) tarafından yapılan 1996-1999 yıllarını
kapsayan bir çalışmada, Elazığ, Malatya, Tunceli, Muş
ve Bingöl illerinden müşahede işlemlerinden sonra,
toplamda 32 kuduz şüpheli numune laboratuara
getirilmiş, muayeneleri sonucunda 7 (%21.87) si pozitif
iken, aynı illerden 2004-2009 yılları arasında toplam 186
numune laboratuara getirilmiş 94 (%50.53) ü pozitif
bulunmuştur. Bu sonuçlara göre, bölgede pozitif çıkan
hayvan kuduzu vaka sayısında son yıllarda artış
görülmektedir.
Bu artışa rağmen Türkiye’de diğer
bölgelerle kıyasladığımızda vaka sayısı bakımından
oldukça şanslı görülmektedir. Örneğin, Vos ve
arkadaşları(15)
tarafından
1998-2007
tarihlerini
kapsayan bir çalışmada Bornova Veteriner Kontrol ve
Araştırma Ege bölgesindeki illerden kabul edilen, farklı
hayvan türlerine ait 3619 beyin numunesinden 1231
adedinde pozitiflik bulmuşlardır.
65
GÜRÇAY M. ve Ark.
Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde …
F.Ü. Sağ. Bil. Vet. Derg.
Grafik 1. Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, 2004-2009 yılları arasında pozitif olarak tespit edilen
köpek ve sığır kuduz vakalarının yıllara göre dağılımı.
Çalışma sahasından laboratuarımıza gelen toplam kuduz
şüpheli numunelerden pozitif çıkan 231 vakanın 110
(%47.6)’ köpek kuduzu, 57 (% 24.6)’si sığır kuduzu, 16
(% 6.9)’ sı kedi kuduzu, 13 (%5.6)’ü tilki kuduzudur.
Diyarbakır ilinde 36 köpek kuduzu, 27 sığır, Elazığ ilinde
14 köpek, 12 sığır kuduzu tespit edilmiştir. Pozitif olarak
belirlenen köpek kuduzu vakalarının fazla olduğu
bölgelerde, diğer hayvan türlerindeki kuduz vakalarında
da
artış
görülmektedir.
Bu
sonuç
kuduz
epidemiyolojisinde
köpek
kuduzunun
önemini
vurgulamaktadır.
Türkiye’de
köpek
kuduzu
enfeksiyonunun çiftlik hayvanları, evcil ve yabani etçiller
ve insanlara taşınmasında aracılık eder (Şekil 5) (2, 15).
Bu
nedenle
hastalıkla
mücadelede
köpek
popülasyonunun kontrolü önem taşımaktadır. Bölgede
çok sayıda başıboş köpeğin olması ve bu köpeklerde
kuduz aşılama oranının düşük olması, virüsün
köpeklerden evcil hayvanlar, yabani etçiller ve insanlara
bulaşmasına neden olmaktadır. Bu bulaşma, Türkiye’nin
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde toplum
sağlığını önemli oranda tehdit etmektedir.
Kaynaklar
1.
Buzgan T, Irmak H, Yılmaz GR, Torunoğlu MA, Safran A.
Epidemiology of Human rabies in Turkey 1997-2007. Turk
J Med Sci 2009; 39 : 591-597.
2.
Akkoca N, Economides P, Maksoud G, Mestom M. Rabies
in Turkey. Cyprus, Syria and Lebanon. In: King AA, Fooks
AR, Aubert M, Wandeler AL. (Editors). Historical
perspective of rabies in Europe and the Mediterranean
basin. Paris: O I E, 2004; 157-169
3.
Pringle CR. The order mononegavirales. Arch. Virol
1991;117: 137-140.
4.
Nadin-Davies SA, Huang W, Armstrong J, Casey G A,
Bahloul C, Torda N, Wandeler AI. Antigenic and genetic
divergence of rabies viruses from bat species indigenous to
Canada. Virus Res 2001; 74: 139-156.
5.
Acha PN, Malagna-alba AM. Economic losses due to
Desmodus rotundus. In: Greenhal AH, Schmidt U, Boca
Raton FL. (Editors). The Natural History of Vampire Bats.
CRC Press, 1985; 207-214.
6.
Fekadu M, Shaddock JH, Chandler FW, Baer GM. Rabies
in the tonsils of a carrier dog, Arch Virol 1983; 78: 37-47.
7.
Dean DJ, Ableseth MK. Laboratory techniques in rabies.
(Editors) Kaplan MM, Koprowski H, 1974; 75−83 WHO,
Geneva.
8.
Heaton PR, Johnstone P, Macelhınney LM, Cowley R,
O’sullıvan E, Whıtby J E: Hemi-nested PCR assay for the
66
detection of six genotypes of rabies and rabies-related
viruses. J. Clin Microbiol 1997; 35; 2763–2766.
9.
OIE
Terrestrial
Manual
Chapter
http://www.oie.int/fileadmin/Home/eng/Health_standards/ta
hm/2.01.13_RABIES.pdf/2.1.13 2008 Rabies.
10. Kuduz Riskli Temas Görülme ve Kuduz Mortalite Hızları,
1973-2003. Temel Sağlık hizmetleri Genel Müdürlüğü
Çalışma yıllığı. Ankara: Sağlık Bakanlığı Yayınları, 2003;
105: 200.
11. Kuduz Hastalığı ile Savaş için Yapılacak Eşgüdüm ve
İşbirliği Protokolü: Kuduz Hastalığı Mücadele Programı.
Türkiye Milli Zoonoz Komitesi Kuduz Hastalığı Çalışma
Grubunu.http://www.mahalliidareler.gov.tr/Mevzuat/Genelge/2002.htm 5.10.2005
12. Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanunu. 3285 Sayılı Kanun.16. 5.
1986 tarih ve 19109 sayılı resmi gazete; 28: 1673.
13. Sönmez S. Bursada Kuduz Hastalığı ve Kuduz
Mücadelesinde Etkili Yöntemin Belirlenmesi. U Ü Vet Fak
Derg 1989; 1,2,3; 8-9; 61-67.
14. Gürçay M. Doğu Anadolu Bölgesinin bazı illerinde (Elazığ,
Malatya, Tunceli, Bingöl, Muş) 1996-1999 yıllarında
görülen kuduz olguları. K Ü Vet Fak Dergisi 2002; 8;153156.
15.
Vos A, Freuling C, Eskiizmirliler S, et al. Rabies in
Foxes,Aegean Region,Turkey,
Emerging Infectious
Diseases. www.cdc.gov/eid, 2009; 15;10; 1620-1622.

Benzer belgeler

Epidemiyoloji ve Hayvanlardaki Durum

Epidemiyoloji ve Hayvanlardaki Durum KUDUZUN EPİDEMİYOLOJİSİ ve

Detaylı

PDF ( 9 )

PDF ( 9 ) region between 2004-2009 years. During the study period, specimens from the East and Southeast Anatolia of Turkey, suspected of having rabies submitted to viral diagnostic laboratory of Veterinary ...

Detaylı