İÇİMİZDEKİ KELEBEK ÇOCUK DEĞERLER

Transkript

İÇİMİZDEKİ KELEBEK ÇOCUK DEĞERLER
2009 İÇİMİZDEKİ KELEBEK ÇOCUK DEĞERLER SÜREYYA AKTAŞ …VE BEN doğdum... bir zaman yaşıyorum...bunca zaman öleceğim... kimbilir ne zaman kendimi özgür bırakıncaya kadar... Bir hiç olduğum sürece Bir arayış... bir olgun yaşam...denge...farkındalık Rayını arar dururum... İçim kelebek... dışım çocuk biraz deli... biraz veli Aslını sorarsanız zır deli ... Beni merak mı ettiniz... Ben sen o biz siz onlar... Ne önemi var geçmişimin... Okuyun...Okuyun...Okuyun Yazın... Yazın... Yazın Kalem biz... siz kalem İşte özgeçmiş SÜREYYA AKTAŞ... Korkuların Özgürleştiği Nokta: … “Ay Adam, Altın Sihir Tepsi İçerisinde: Karar Adam ve Özgür Kadın İle, Çevre Kadın İçin, ( ??? ) Değişerek, Eğitim Kadını Oluşturur.” (Farkındalık Çemberleri) Korkuların Farkndalılığı nokta: … “Yıldız Adam, Yakut Sihir Tepsi İçerisinde: Kendini İfade ve Kişisel Sorumluluk İçin, (…) Dönüşerek, Utangaç Kadın ve Çalışkan Adam İçin Empati, Sinerji, Disiplin, Başarı, Liderlik Katkı sağlar” (Hayata Sondan Bakmak) Korkuların Gülümsediği Nokta: … “Güneş Adam, Gümüş Sihir Tepsi içerisinde: Birliktelik Adam ve Gülümse Kadın İle, Aile Kadın İçin (!!!) Gelişerek, Sağlık Adamı Oluşturur” ( Çerçeve Değiştirme) KELEBEK ÇOCUK ÇİÇEKLERİM DİPLOMASI ONUR ŞÖVALYEM Beyaz Atlı “Onur Şövalyem” şeref ve haysiyet adı altında mutluluk ormanına uğrayacaktır. Atına biner yolculuğa çıkar. Bu “Gelişim” adındaki yoldur. Üç yol ağzına gelir. “Karar ve kararsızlık” arasında “maneviyat” adındaki atına kulak vermez. Ve ortadaki yola atını sürer. Atını sürdüğü yolda menfaatçı ve yalancı sahtekar bir Baykuş ile karşılaşır. Bu kötü ve acımasız bir insandır. Kötü haberleri ve ölen insanları haber verir. Dedikodu yapar. Beyaz Atlı Onur Şövalyem bu yolda kendini kaybeder. İnsanların arkasından konuşur ve onlara imrenir. Özentilidir. Vücuduna öyle bir zırh geçirir ki kendini korumak için Baykuş gibi yaşamaya koyulur. Vicdanını öldürmüştür. Bir gün: – Ben Ne Yapıyorum” Der. O gün karar verir. Ve Tüm insanların hakkını almak için, baykuşu öldürür. Ve yeni bir yaşama koyulur. Bu yol, “Değişim” yoludur. “ Doğum, Yaşam, Ölüm” doğrusunda gelecek korkusunu düşünmeden dünü yarınlara bırakmıştır. Gerçi gelecek içinde düşünceleri yoktur. Varsa da fark edemiyordur. “ Anı yaşar” durmadan. Yine bir gün “maneviyat” adındaki atı “ Beyaz Atlı Onur Şövalyeye”, Aşk hayatında iyi gelişmeler var. der. Onur Şövalye geri döner, arkasına bakar. Kimseyi göremez. Bu ses, içindeki sağduyusunun sesidir. Bir yoldan, diğer yola atını sürer durur. Değişim adında ki yolda, horoza rastlar. Dertlerin geçeceğini bildirir. Ayrıca güçlü elinde türlü imkânı bulunan biridir. Bir de uğursuzluğun işaretinde kötü bir kadın ile de karşılaşır. Kadın Kedidir. Isırdığında ve tırmaladığında o insan hastalanır. “Onur Şövalyem” bir süre kendine gelemez. Gelse de geri dönemez. Ve Kedi Şekline dönüşür. Kötü işlerden de geçimini sağlar. Yine “ Beyaz atlı Onur Şövalye”, bir gün “Maneviyat” Atın sesini duyar. “Dönüşüm yoluna atını sürer. Bu yolda, “Vefakar, Araştırıcı, Öğretici, Aktarıcı” adı altında bir “Arı” İle karşılaşır. “Bereket, Mutluluk, Başarının temsilcisidir. Onur Şövalyem bunları da hayata geçirir. “Olgunlaşır Ve Disiplin” sahibi olur. Yine de gerçek aşkı yakalayamamıştır. Kendi özünü bulması için, başkalarının altında onların özlerine girer. “Maneviyat” At Yine dile gelir. “Öze Dön!” der. Bu yolda hem baykuş, hem kedi, hem de horoz vardır. İyi niyetini kullanan insanlarla karşılaşır durmadan, Aşırı ilgi ve şefkat gösterisinde ezilir. O kadar ezilir ki! Kendine güveni sarsılır. Burada ikilem yaşar. Bir gün “ Dönüşüm” yolunda “ Haysiyet ve şeref mutluluğu ormanda” kendini kaybeden yaprakların üzerinde bir “tırtılla” karşılaşır. Kozasından bir türlü çıkamıyordur. Birliktelik değerini ve payaşım değerini onun ile paylaşır. Kararlıdır. Onu toprağın üzerine bırakır. Tırtıl kozasından çıkar. Yaprak yemeye başlar. Ve Bir ay sonra, sağduyusu ile koza, “Kelebek Çocuk’ a” dönüşür. Kelebek Çocuk O an “Onur” Şövalyenin “Merhamete, Şefkate, Sağduyuya” ihtiyacının olduğuna” ilgilenmeye başlar. Dönüşüm kapısını gösterir. Mavi, beyaz, yeşil, sarı bir çiçek verir. Bu sağduyusunun rengidir. Üzüntüsünden uzaklaştırır. Serinletir. Dinlendirir. Mutlu, Huzurlu, Ağırbaşlı, güven dolu kazançlar aşılar. Onur şövalyem şeref ve haysiyet, mutluluk ormanına sahip çıkar. ÖZGÜR KADIN KELEBEK ÇOCUK ÇİÇEKLERİM DİPLOMASI ÇEVRE KADIN Aslında, Yaşam toz pembe değildir. Hayatın Sonuna Kadar yalanların arkasından gidemeyiz. Üzüntü ve sıkıntılarımızı gidermek adında bir adım ötede bulunan küçük bir umudun parlaklığı ile paylaşımlar yaşarken, unutulmaması gereken tek şey içinde bulunan çocukla barışık olmaktır. O çocuk sana doğruyu söyleyecektir. Hem kendine ışık, hem de başkalarına ışık saçmak için seçiminin en iyisini yapabildiğin de Sen Çevre Kadın Kendine güven. İnsanlara karar, üzüntülü insanlara sevinç, sıkıntılı olan insanlara paylaşımı gönlünce verdiğinde ve karşılığında alacağın gülümseyen bir güneştir… ÖZGÜR KADIN KELEBEK SAĞDUYUSU VASITA TRENİM 1. Yaprak Sepetim İle Düşlediğim Gerçeğe Dönüşüyor. 2. Kristal Küre İle Başarının Anahtarı Özkimliğimde Saklıdır. 3. Yapıcı Eleştri İle Kendi Yaşam Amacımı Belirlemektir. 4. Ay Adam İle Düşünce Tarzı Özgürlüğüm Vagon ‐ 1 Değişim Mola Kapısıdır. 5. Yıldız Adam İle Espri Farkındalığım Vagon ‐2 Dönüşüm Mola Kapısıdır. 6. Güneş Adam İle Bakış Akışı Gülümsemem Vagon – 3 Gelişim Mola Kapısıdır. 7. Poyraz Rüzgar İle Yaşam Koçluğu Kendini İfade Makinistim 8. Bilinç İle Evrensel İlkelerim , Farkındalık ve Sağduyu) 9. Hanedan İle plan ve proje müdürüm Kişisel Eylem Planları KİŞİLİKLİ VE SAĞDUYULU YAŞAM a) Gülmek ve ağlamak duygularını daha çok yerinde kullanın. b) Bundan sonra daha çok çaba harcayın. c) Daha iyiye doğru merdiveni doğru tepeye yerleştirin. d) Yeteneklerinizin farkına varıp, yeni yollar deneyin. e) İletişim için kişisel gelişiminizi tamamlayın. f) Dönüşüm sağlayın. g) Başaracağım. Diye düşünün ve bütün benliğinizle bunu duyumsayın. h) Daha çok resim yapın… Daha çok müzik dinleyin… Daha çok kitap okuyun. i) Geçmiş değil, bugünü yaşayın. Geleceğiniz için endişelenmeyin. j) Tereddüt yaşamayın. k) Her gün hayvanlara, bitkilere ve insanlara Merhaba diyen sevgi cümleleri söyleyin. l) Dert dinleyin. Sorun değil Çözüm üretin. m) Başarı için devamlı okuyun. n) Yabancı kitaplara verdiğiniz önem kadar, size eğitmenlik yapanların da kitabına önem verin. Nezaket kuralarını unutmayın. o) Daha çok şiir, fıkra, öykü, güzel söz ezberleyin. Paylaşın. p) Her gün oyun oynayın… Oyun sandığınıza bir oyun yazıp koyun. q) Yaşam ve Denge Anahtarını kaybetmeyin. r) Az konuşup, daha çok dinleyin. Fiziksel, ruhsal, sosyal, zihinsel olarak dengede durun. Kendinizi tanıma yolları arayın. SÜREYYA AKTAŞ KOZA VE KELEBEK ÇOCUK Ben, Koza
Bir ağacın yapraklarının üzerinde duruyorum.
Yapraklarını yiyorum. Karnım aç değil. Amacım,
içimdeki kelebek çocuğu özgürleştirip, gülümsetip,
farkındalığa vardırmak. Kelebek dokunuşuyla
zincirlenmiş kapılarımı anahtarla açıyorum. İçimde
sakladığım tırtıl düşüncelerim, kelebek çocuğun
aydınlanmış ifadesiyle yüreğimden çıkarıyorum ve
yüzüme
aksettiriyorum.
Böylece
kabuğumu
kırıyorum. Gelişim, değişim, dönüşüm adındaki beni
bana getir trenim beni farkında lığa vardırıyor. Ay,
yıldız ve güneşe varıyorum. Çiçeklerime doğru
yöneliyorum. Bütün dünyanın kanadı oluyorum.
Soran, sorgulayan, müdahale eden sorumlu,
sağduyulu, kişilikli insanlar yetiştiriyorum.
Ben Kelebek Çocuk! ... Benim, Sağduyum… Kendini
İfade, Benim, Kendim Olacağım, İnisiyatif, Rahatlık,
Benimsemiş, Çocuksu, Sade, Doğal, Özgür, Espri,
Samimi, Enerjik, Konuştur, Hak etmek, Farkındalık,
Saygı, Hoş Sohbet, Huzur, Empati, Özgüven,
Gülümse, Sınır Koy, Zaafını Kullandırma…
Hayır! Yeter ARTIK… Çektiğim Bu ÇİLE diyen
sesim…
Artık
Kişisel
SORUMLULUK
ve
FARKINDALIK için kucağımı açıyorum. Benimle
birlikte yolculuğa çıkan çiçeklerim ile beni bana getir
yar trene biniyorum…Kendini ifade yolculuğuna
çıkıyorum.
KAYIP ARANIYOR? Sorunlarım Var!!! Çözüm İstiyorum… Çalıştığım ve Yaşadığım Müddetçe??? Çevremi Kaybettim… Mesleğimi Kaybettim… Ailemi Kaybettim… Kişiliğimi ve Karakterimi Kaybettim… Yeteneklerime ve Becerilerime bakanlara, görenlere, fark edenlere ilan veriyorum… Hükümsüzdür… Gülümsemem, Özgürlüğüm, Farkında lığım için kimliğimin iade Faturasını istiyorum… Yâ da uzun süre sonuçlanamayacak emekliliğim için, ölmeden, Hastalık hastası olmadan, suçlanmadan ve vurdumduymaz davranışlarda bulunmamam İçin siyaset öğretin bana… Çözüm için aşağıdakilerden birini işaretleyin… 1. Düşüncelerim 2. Duygularım SÜREYYA AKTAŞ İLHAM ARI SAVAŞ
Kendinle… İsteklerinle… Mantığınla… Olumsuzluklarınla Sağduyunuz ve Başarabilecekleriniz… İlham Arınız Varsa: Yaşamınızın kaderini kendiniz değiştirebilir, dönüştürebilir, geliştirebilirsiniz. Gelecek için kendi yaşamınızı okuduğunuz kitapların boş sayfalarına yazabilirsiniz. Sonra, fedakarlık mutfağınızda sağlık ve eğitim dönüşüm sağduyu merkezlerinizle huzur, mutlu, çalışkan, aile, bilgi, utangaç çiçekleriniz ve birde işkolik kozanızla Beni bana getir yar tren kompartımanında birliktelik sohbetlerine başlayabilirsiniz. Unutmayın yanınızda sağduyu ve ilham perinizin mucidi ve meleği iki sevecen çocuk her zaman yanınızda olmalıdır. Sonra, kitabın boş sayfalarına yazdığınız kelime ve cümlelerle renkli kalemlerle resim yaparsınız.. En son aşama ise yazdığınız ve çizdiklerinizi zihninizdeki resmi istediğiniz gibi oynayabilirsiniz. Büyük düşünün… Gitmek istediğiniz yol orada gizlidir belki de. KELEBEK ÇOCUK BEN BENİM! SEN KİMSİN… Ben… Benim Aslında Adım Süreyya, Soyadım Aktaş Doğunun Paris’inde doğdum. Sevmediğim okullarda okudum… Kız Meslek Lisesini bitirdim. Sevmediğim branştan Diploma aldım. Ev Ekonomisi, Beslenme, yemek… İki ayağım, İki kolum , Bir de burnum var. Gözlerim görür, Kulağım duyar… Bakmasını, Görmesini, Fark etmesini severim… Ben doğarken göbeğim yanlışlıkla Nereye atıldığı belli değil… Ne okula, Ne camii avlusuna Bence de kütüphaneye atıldı… Dört K harfini severim… Kalem, Kağıt, Kitap, Kafayı Kullanmak Bir de mavi ciltli defterleri Kitap okumasını, Müzik dinlemesini, Yeni insanlarla tanışmasını, Kursa gitmesini, Gezmesini, tozmasını severim. Şiir dünyamdır. Hayata bağlandığım nokta. Ne zaman şiir yazmak istesem Alır beni götürür. Çocukluk yıllarıma Yalnızlıkların Hastalık hastası dönemlerini Özgürlüğümün Tembellik yıllarını Amaçsızlığımın Vurdumduymaz tutumlarını Ölümün İşkolik yaşamını Varoluşçu korkular İçerisinde yaşarken Keşfettim kendimi… İçimdeki sese bir isim koydum… Adı Kelebek, Soyadı Çocuk Vizyonu vardır elbet. Tüm dünya korkusuz olacak… Soran, sorgulayan Sorumlu, müdahale eden, Kişilikli sağduyulu, Ay, Güneş, Yıldız Vagonlarında Kültür ve Değerler Aşılayacak Farkındalık imajı ile İnsan davranışlarını sergileyecek SAĞDUYU BAKMAK VE GÖRMEK Yaşam merdiveninin sahibi olan ay ve güneş ikilisi ile geçmiş ve geleceği içine alan sağduyu salıncağı, farkındalık ve amaç getirdiği gibi, değişim ve gelişim yolunda dönüşümünü tamamlayarak kendine güven anahtarını teslim almıştır. Başarı merdivenin sahibi olan ay ve yıldız ikilisi ile geçmiş ve bugünü içine alan sağduyu salıncağı güveni ve saygıyı getirdiği gibi, değişim ve dönüşüm uolunda gelişimini tamamlayarak kendini ifade anahtarını teslim almıştır. Bakmak yaşam, görmek başarı getirir. K‐ endini İfade Edip, E‐ndişelerini Bir Tarafa Bırakabilir misin? L‐ütufkar Yapınla Direnip, E‐meline Kavuşmaya Ulaşabilir misin? B‐ ahanelerle yüzleşerek, Bırakıp, E‐n Büyüğe Doğru Yürüyebilir misin? K‐ararlarını Gözden Geçirip, Ç‐are Ve Destek Bulabilir misin? O‐nurlu Yaşamayı Seçip, C‐anla Başla, Çalışabilir misin? U‐mut Bahçesine Koşup, K‐ötülüklerinden uzaklaşabilir misin? SÜREYYA AKTAŞ KOMPARTIMANIN ÖZGÜRLEŞEN, GÜLÜMSEYEN, FARKINDALIK NOKTASI Birliktelik Adam: ‐ “Zaman, Her Zaman Paradan Daha Kıymetlidir.” Kelebek Çocuk: ‐ “Aşısı yapılan tasarruf, Sağlık Ve Birliktelik, Aile Yaşamını Dengeler. Denge, Kararı ortaya çıkarır. Karar İse Kazanç Unudur.” … Güneş Adam: ‐ “Dünü ve bugünü bir tarafa bırakıp, geleceğim için bana hangi değerler yardımcı olabilir.” Kelebek Çocuk: ‐ “Düşüncelerin içerisinde yolculuğun duyguya dönüşmeli… Yardımsever, Paylaşımcı.” Güneş Adam: ‐ “Özgürlük korkusu” ile “Gelişim Vagonum” da sürüp gidiyor, arayışım. Aradığımsa…” Kelebek Çocuk: ‐ “Aradığın ise “ ün, saygınlık, zenginlik” menfaat dolu sorumsuz insanların peşinde yürürken.” Güneş Adam: ‐ “Başarı, sağduyu, empati çay kaşıklarımı paylaşım yolunda, onurlu değerlerimi karıştırmalıydım. Potansiyelimi kuvvetlendirmeliydim.Özlemlerime kavuşmalıydım. Gözlerimdeki ışık gülebilmenin hazlığıyla dolmalıydı.” Kelebek Çocuk: ‐ “Seni tutan Ne. Kırıldıysa kaşıkların. Yenisini almalısın. Hoş sohbet, güven dolu. Değişimciliğini geliştirerek…” Güneş Adam: ‐“Menfaatten Nasıl Kurtulurum.” Kelebek Çocuk: ‐ “Gümüş Sihir Tepsi İçerisinde, gülümseyen güneşsin sen… Zincirlediğin Gelişim Mola Kapısı Anahtarıdır aslında yüreğin. Bakmak, görmek, hissetmek istersen Eger, unutma gelişim‐2 vagonuna bin seyahate çık. Kapılar molalarda saklıdır.” Güneş Adam: ‐ “Bildiğim doğruları, inandığım şeylerden menfaat uğruna vazgeç dediklerinde... Kelebek Çocuk: ‐ “Devamlı aynı şeyleri tekrarla.” Güneş Adam: ‐ Menfaatleri için değişebilen insanlarla sohbet etmek...” Kelebek Çocuk: ‐ “Sohbet et! ... Unutma sana ihtiyaçları var.” Güneş Adam: ‐ “Rahat olurdum. Bir şey yapmam...” Kelebek Çocuk: ‐ “Oturma odasına 1 koltuk, 2 kanepe al. Rahat otur. Tembelleş...” Güneş Adam: ‐ “Hadiseleri biraz daha süslerdim.” Kelebek Çocuk: ‐“Bırak hadiseler dalında doğal kalsın. Güneş Adam: ‐ “Düşmanlarımı öldürürdüm.” Kelebek Çocuk: ‐“Düşman öldürme! ... Kendini bağışla... Yaptıklarını unutma… Geri dönüşüm, kutusuna boşalt. Çıktı almayı unutma...” Güneş Adam: ‐ “Şu an için boşluktayım.” Kelebek Çocuk: ‐“Doldur kadehi hiç boşalmasın aşkın...” Güneş Adam: ‐“İyi bir insanım sanıyorum.” Kelebek Çocuk: ‐ “Zannetme! ... Karar Ver.” Gümüş Adam: ‐ “Mutluluğun birinci kuralı para” Kelebek Çocuk: ‐ “Paranın kuralı kendini tanı.” Gümüş Adam: ‐ “Başkaları için yaşamak değil.” Kelebek Çocuk: ‐“Kendin için yaşa.” Gümüş Adam : ‐ “ Başkalarını değiştirmek için.” Kelebek Çocuk: ‐ “Kendin değiş.” Gümüş Adam: ‐ “Karım ile koşulsuz güvenme ihtiyacı” Kelebek Çocuk: ‐“Kendine güven” Gümüş Adam: ‐“Asla evlenmem bir daha.” Kelebek Çocuk: ‐ “Hayat çok kısa...değmez bir kıza” Gümüş Adam: ‐“Asla aldatmam insanları” Kelebek Çocuk: ‐ “Aldanma...Aldatma...Dürüst Ol..”. Gümüş Adam: ‐ “Sevgi ve Saygı yıpratmasın.” Kelebek Çocuk: ‐ “Sonunda aşk var. Gümüş Adam: ‐ “Bırak isteyen istediği gibi yaşasın.” Kelebek Çocuk: ‐“Sende istediğin gibi yaşa” Gümüş Adam: ‐ “ Mükemmel olmaya çalışmalıyım. Kelebek Çocuk: ‐ “İnanç sahibi ol.” Gümüş Adam: ‐ “Topraklı yollardan geçerken üzülüyorum. Kelebek Çocuk: ‐ “Karanfil ek.” Birliktelik Adam: ‐“Ah Özgür Kadın... Bir bilsem nasıl düşündüğümü. Ben sanırım bir tarz olmadan düşünüyorum yapmam gerekene balıklama dalıyorum. Sorgulama yeteneğim oldukça, zayıf olabilir. Ancak içine girmeden ne yaşayacağımı hesap eder. sonucunu çok düşünmeden eğer yapılması gereken bir şey ise ne olacaksa olsun der ve yapmaya çalışırım ne olursa karşıma çıkacak sorunlara hiç beklenmedik hallere hazır olarak yılmadan yürümek isterim bir işi yaparken öncesinde çok düşündüğümü söyleyemem.” Kelebek Çocuk: ‐ “Efendim Birliktelik Adam… Gümüş Çiçek SİZİ bekliyor. Sen de kendinle dalgada sörf yapıyorsun. Dalga okyanusta balık tutuyor. Sorgulamayı bitir. Müdahale et… Hazıra konmak sorumsuzluktur. Yüzmeyi ve balık tutmayı ihmal etme.” Birliktelik Adam: ‐ “Aslında hiç kimse yalnız değil. Sadece insanlar kendilerini bazen yalnızlıkla baş başa buluyor ve yalnız olduklarını sanıyor. Veya ben öyle düşünüyorum... Kelebek Çocuk: ‐“Yüzündeki Arayış Çiçeğin maskesini kaldır. Ve Yalnız çiçekle arkadaşlık et… Birliktelik Adam: ‐ “Etrafında oluşan hadiseleri…” Kelebek Çocuk: ‐“Hadiseler bırak doğal oluşsun.” Birliktelik Adam: ‐ “Ve kendi vücudunda oluşan bazı tepkilerden.” Kelebek Çocuk: ‐ “Eczaneden etki kremi al sür. Başkasının kılığından çık.” Birliktelik Adam: ‐ “Anlamsız şekilde abartılı.” Kelebek Çocuk: ‐ “Elbiselerini tamir ve bakıma ver. Fazlalıkları temizlesinler.” Birliktelik Adam: ‐ “Şüpheye kapılan, hayatı kendine…” Kelebek Çocuk: ‐ “Kapıyı Aç, Şüpheyi Yüreğine Davet Et. Sevgi Çiçeği ile Tanıştır. Hayatı Anlatsın.” Birliktelik Adam: ‐“Ve Çevresine tatsız hale getiren bir davranış modeli.” Kelebek Çocuk:‐ Hal ve Hareket Modeli Sergisine Gitsin. Yeni Tanıştığı İnsanların, Yaşamını Dinlesin. Birliktelik Adam: ‐ “Davranışları harcamaları ile Kelebek Çocuk: ‐ “Kredi Kartlarını İptal Et. Tutumunu gözden geçir. Birliktelik Adam: ‐ “Kendine ve Çevresine nasıl zarar verdiğini…” Kelebek Çocuk: ‐ “İşe Aldığın Muhasebecini Değiştir. Kâra geç. Aktif ve Pasifin denkleşsin. Birliktelik Adam: ‐ Bilmeyerek hareket sergilemenin kısaca tanımıdır. Olsa gerek… Kelebek Çocuk: ‐ Gerektiği Kadar sergileri gez. Hareketlerin bilerek resmini çek. Yanan resimleri başkasıyla paylaş. Birliktelik Adam: ‐ “Belki bir insan için, en kötü durum bu olsa gerek insanı hayata bağlayan unsurlardan kopmayı ifade ediyor benim için.” Kelebek Çocuk: ‐ “Hayata bağlan. İster mail, ister, telefonla… Erteleme… Asla Vazgeçme.” Birliktelik Adam: ‐“Birlikte hareket ettiğim insanlara sonuna Kadar güvenmek istiyorum.” Kelebek Çocuk: ‐ Güven çiçeği ile Tanış, birliktelik çiçekleri ek Birliktelik Adam:‐“Her zaman güvenilmeye hazır olmak Kelebek Çocuk: ‐“Kendine Güven.” Birliktelik Adam: ‐ “Kendimi kendime kabul ettirmek ve bana güvenenlere mahcup olmak istemiyorum.” Kelebek Çocuk: ‐ “Kendini Kabul Et. Güven Çiçeğine Güven.” Birliktelik Adam: ‐ “ En çok kendime önem veriyorum sanırım.” Kelebek Çocuk: ‐ “ Kendine önem ver. Bencil olma sakın.” Birliktelik Adam:‐“Çevre, Aile ve Mesleki oluşumun tamamı benim karakter ve yeteneklerime göre şekillenen unsurlardır diye düşünüyorum. Ben yeterli isem sorun yok her şey yolunda. Eger problem varsa düzelmesi gereken yine kendim olduğumu düşünüyorum.” Kelebek Çocuk: ‐ “Kendin Ol. Yeteneklerine Göz At. Geleceğin Resmini Çiz. Eğerlerini eline al. Yetki Ver. Birliktelik Adam: ‐ Ancak bunun hakkını verecek liyakatte görmüyorum kendimi.” Kelebek Çocuk: ‐ “İrade Çiçek ve Adalet Çiçek sana hakkını verecektir. Sulamayı unutma Birliktelik Adam: ‐ “Kendimi aşmak büyük başarıları yaşamak istiyorum” Kelebek Çocuk: ‐ “Yaşam çiçeğe bir sor… Başarı Çiçek Nerede.” Birliktelik Adam: ‐ “Çok yavaş ve yetersiz buluyorum. Kelebek Çocuk: ‐ “Bilgi ve Başarı Çiçekleriyle Paylaş.” Birliktelik Adam: ‐ “Kendimi aşamayacağım konusunda korkular yaşıyorum. Kelebek Çocuk: ‐ “Kara çiçekle paylaş, sana yol gösterecektir.” Birliktelik Adam: ‐“Belki misyonumu taşıyamıyorum.” Kelebek Çocuk: ‐ “Çare Çiçek ve Destek Çiçekler taşımana yardım edeceklerdir. Birliktelik Adam: ‐ “Fırsat veren.” Kelebek Çocuk: ‐ “Fırsat veren değil, fırsatı gören ol.” Birliktelik Adam: ‐ “Yalnız bırakmayan…” Kelebek Çocuk: ‐ “Yalnız Çiçeği sula, fakat onun işine karışma” Birliktelik Adam: ‐ “Birlik ve beraberlik içinde sonuna Kadar giden dünyadaki fırsata ihtiyacı olanları örgütlemek.” Kelebek Çocuk: ‐ “Niçin örgütlüyorsun. Dünya Fırsattır Savaşımı Çıkaracaksın.” Birliktelik Adam: ‐ “Bir sektör yada gurubun bütün elemanlarını istihdam etmek bizim kültürümüz ile hizmet etmelerini sağlamak.“ Kelebek Çocuk: ‐ “Kültüre hizmet et. Sektör ve grupları rahat bırak. Onlar kendi elamanlarını bulsun. Sen Kendi kültürüne sahip çık.” Birliktelik Adam: ‐“Elde etmem gereken tekniklere yeterince bir türlü konsantre olamıyorum.” Kelebek Çocuk: ‐ “Sen de yemeğin şeklini değiştir. Bol miktarda tuzlu ve baharatlı, yağlı yap.” Birliktelik Adam: ‐ Örneğin: Dünyadaki Türk okullarından mezun olan ve iş bulamayan kişilerden bir satış ordusu kurmak.” Kelebek Çocuk: ‐ Anladım... Sen Savaş çıkaracaksın. Barış Çiçeğine bolca su ver. Dünya okullarından önce. Türkiye’de vefalı dost ilköğretim okulu yaptır.Latin harflerini öğret. Birliktelik Adam: ‐“Örneğin: Çocuk esirgeme kurumlarından yetişen herkes bizim teşkilatımızda hayatını kazanmalı ve meslek sahibi olmalı. Kelebek Çocuk: ‐ “ Vefalı Dost İlköğretim okulu yaptır. Eğitim ve Sağlık Çiçekleri için Gülümse Çiçeğinden İşe başvuru kağıtlarını al. Birliktelik Adam: ‐ “Satış örgütümüzün bir kaynaktan beslenerek devamlı büyümesi ve insanlığa ve iş hayatına inanılmaz faydalar üretmelerinde teşkilatımızı yaşatmak birlik ve beraberlik içinde her sektörün ihtiyacı olan benzersiz satıcılar ordusunun oluşmasına katkı sağlamak en büyük isteğim …. Kelebek Çocuk: ‐“Üretken Çiçeği ile birlik ol. Ordunu tekrardan gözden geçir. Faydalımı diye bir sor. Birliktelik Adam: ‐“ Hayallerim sanki benim boyumu aşan bir manzara çiziyor gibi geldi.” Kelebek Çocuk: ‐ “Büyük hayallerin olması güzel. Geçmişi kağıda yaz. Geleceğin resmini çiz. Birliktelik Adam:‐ “ Aslında benim özde çok derin bir yaşam felsefem olduğunu söylemek pek dürüst bir şey olmaz.” Kelebek Çocuk: ‐ “Özünü Kabul Et. Dürüst, Yaşam, Kimlik Çiçeği açsın diye fidan dik ve sula.” Birliktelik Adam: ‐ “ Ancak sahip çıkmak ezilenin yanında olmak. Benim karakterimin bir parçası sanırım fırsat bekleyen ancak bunu elde etme imkânına ulaşamayan insanları çok önemsiyorum.” Kelebek Çocuk: ‐ “Fırsatlardan Kaçma… Kendinden Kaç. Birliktelik Adam: ‐ “Sorunuza cevap oluyor mu bilmiyorum ama ben bundan dolayı hep güçlüleri başkalarına ciro etmiş bir adamım aç kalmak fedakârlık yapmak zorlanmak , benim için basit şeyler Ancak kullanılmak nefret ettiriyor bana” Kelebek Çocuk: ‐ “Fedakar çiçeği mutfağında yaşaman için bir ağaç dik.” Birliktelik Adam: ‐ “Geçmiş ile yeter artık böyle geldi böyle gitmez değişimin başlangıcı” Kelebek Çocuk: ‐“Başlangıçlar, yeterin artıklarıyla doludur.” Birliktelik Adam: ‐“Kendi yeteneğine odaklan kendini tamamla için çalışmalara hız ver” Kelebek Çocuk: ‐ “Kendini Tanı Çiçeği seni bekliyor. Değişim Vagonundaki, yerini başkasına devret. Birliktelik Adam: ‐ “Sadece yapman gerekeni belirle ve sadece ona odaklan.” Kelebek Çocuk: ‐“Belirle!.. Odaklan. Seni Tutan Kim… Niçin tutuyor… Birliktelik Adam: ‐ “Belki bu konuda destek almam gerekebilir en doğru strateji belirlediğim pek söylenemez Ancak benim için en önemli şey yanımdaki kişilere olan güvenim sanırım en güçlü stratejim olacak. Beraber hareket ettiğim insanlara sonuna kadar inanmam olacaktır yani misyonuna sahip çıkan insanlar ile hareket etmek benim için en önemli strateji olabilir misyonu olmayan kişileri kendimden uzak tutmak ve sadece misyon sahipleri ile hareket etmek.” Kelebek Çocuk: ‐ “Güven ve Destek çiçekleri her zaman yolu bilirler. Eğer onlarla çalışırsan zengin ve fakir diye ayırt etmeden, Diriliş Çiçeği Birliktelik Çiçekleri sağlık ve eğitim konusunda hareket edeceklerdir.. Uzak değil, yakın özlüğünü tak. Hareket ET.” Birliktelik Adam: ‐“ Yol arkadaşım merhaba. Adın yerine bir isim taktım. Şimdi bir konuda, senin desteğine ihtiyacım var. Kelebek Çocuk: ‐ Merhaba, takıntılarını tak koluna, bencilliği at okyanusa.” Birliktelik Adam: ‐ Sağlık Adam ile iletişimimde bana bir tavsiye vermeni istiyorum. Kelebek Çocuk: ‐ “Bir değil, birkaç tane vereyim. Takviye niyetine kullanırsın.” Birliktelik Adam:‐ “ İkimizde sıkıntılı koşullar içerisinde bu işe girdik.” Kelebek Çocuk: ‐ İki sıkıntı koşul, bir sıkı işle çıkar bir yol…” Birliktelik Adam: Tek farkımız Türkmenistan da ki sermaye sahiplerinin sağlık adamı tanıması. Kelebek Çocuk: ‐ Sağlık Adam Sadece Türkmenistan da değil tüm dünya da…Kendini Tanıtacak Birliktelik Adam: ‐“Şimdi işler yavaş yavaş şekilleniyor.” Kelebek Çocuk: ‐ “Daire mi, Altıgen mi, Kare mi, Üçgen mi… Karar Adama Sor.” Birliktelik Adam: ‐ “Başından beri Sağlık Adam’a eleman olmak istemediğimi söyledim. Kelebek Çocuk: ‐ “Sonunda birliktelik donanmanı ser kollarına, sınır koy, disiplin ve profesyonelce” Birliktelik Adam: ‐ “Ve şu ana Kadar konuştuklarımızın zıddı bir durum yok ancak. Kelebek Çocuk:‐ “ Varolanı kabul et öyleyse” Birliktelik Adam: ‐ “İşler şekillenirken konuşmakta doğru olur mu bilmiyorum. Sonradan, üzülmek istemiyorum. Kelebek Çocuk: ‐ “Şeklini belirle, istediğin renge boya” Birliktelik Adam: ‐ “Buradaki Türkmenler beni ortak olarak görmek istediklerini söylüyorlar. Kelebek Çocuk: “Ortağa bakmak olarak isteseler olmaz mı” Birliktelik Adam: ‐ Ancak ben Sağlık Adam ile başladığım için onlara hiç bir şey söylemiyorum. Kelebek Çocuk: İlk başlangıçlar zemini oluşturur. Kendini İfade et. Birliktelik Adam: Geçen hafta Sağlık Adam buradaydı ona da hafifçe duyurdum. Kelebek Çocuk: Sesli konuşsaydın. Kulağı duymaz onun. Bugünü yaşasın diye Birliktelik Adam: Ancak o da bana beklediğim şekilde açıklayıcı net bir şey söylemek yerine bir personel gibi yıllık izin prim, yol parası konularını benim ile konuştu. Kelebek Çocuk: Güzel bir teklif. Şimdilik kabul et. Yola devam… Her şey netleşinceye kadar. Birliktelik Adam: Sana da prim yazarız gibi… Bundan biraz kafam karışık. Sağlık Adam ile benim burada çalışma koşullarımın bir adım sonrası için bir görüşme yapmayı düşünüyorum. Kelebek Çocuk: Sağlık primi, daha ne istiyorsun. Tilkileri etrafından uzaklaştır. Kendini İfade Et. Birliktelik Adam: Çünkü beklentilerimin farkında olmadığını düşündürdü bana. Kelebek Çocuk: Beklenti Kadının Beynine Kulak Ver. Birliktelik Adam: Bunu nasıl yapmalıyım ne önerirsin gelip burada iş yapma planlarımda çırak çıkmak istemiyorum yapılan işlerin personeli olmak yerine ortağı olmayı istiyorum. Kelebek Çocuk: Çıraklık ateşiyle yan ki ustalık pastasına kazanç unu dökebilesin… Birliktelik Adam: Bunu Sağlık Adam henüz bana söylemediği için onun ile ben paylaşmalıyım. Kelebek Çocuk : Haklısın, Sağlık Adam’ın yaptıklarını, Paylaşım Adam ile paylaşmalısın. Birliktelik Adam: Ancak bunu yazarken şu endişeyi taşıyorum. Çünkü Sağlık Adam’a güveniyorum. Kelebek Çocuk: ‐“Güven Adam’a güven. Bırak Sağlık Adam kendi olsun. Endişe Taşıma, Dişine baktır.” Birliktelik Adam: ‐“Bir şeyi iki kere konuşmamıza gerek olmayan biri olarak görüyor. “ Kelebek Çocuk: ‐“Görmüyor, kulağı sağır, bir defada anlatsan gereğince konuşmaz.” Birliktelik Adam: ‐“Ve benim için buradaki en iyi koşulları, benim adına düşündüğünü biliyorum. Şimdi böyle bir şey söyleyip onu üzmek istemiyorum. Ancak benim beklentilerimi kavrayamamış olmasından da endişe ediyorum. Burada geçireceğim sürenin sonunda bir birikim elde etmek istiyorum ilişkilerimi böyle yapılandırmalıyım diye düşünüyorum ne dersiniz?... Ortak bir akıl ile davranmak istediğim için size danışıyorum.” Kelebek Çocuk: ‐ “Benim beklentilerim ve endişelerim ve birikimime sahip çık… Kazanç Unu Orada” Birliktelik Adam: ‐ “ Kime güveneceğini bilenlerin, kendilerine güvenilir ve hayatta her işin ustasına güvenmeli (kötü hoca dinden kötü doktor candan edermiş) Başarım mesleki uzmanlığımda saklı” Kelebek Çocuk: ‐“Kendine Güven ve Başarı Kendini Tanı Yolundadır.” Birliktelik Adam: ‐ “Birlik ve beraberlik ile oluşacak bütünlükte sadece misyon sahiplerine ve misyona sahip çıkanlara yer var. Sağduyu, asgari ihtiyaçlarını karşılıyorsan başka hiçbir şeye ihtiyacın yoktur. Kelebek Çocuk: ‐“Sağduyunun sesi, birlikteliğin değerine önem vermezsen ve tutunmazsan dalına misyon işe yaramaz. Liderlik Ruhu Olmadıkça” Birliktelik Adam: ‐“ Kişisel sorumluluk aileme sahip çıkmak onların ihtiyaçlarını asgari düzeyde sağlamak ve daha ileri gidebilmek için farkına varmak ve misyona sahip çıkmak…Yaşam amacım, güvenen ve güvenilen” Kelebek Çocuk. –“Aile, Farkındalık, Yaşam ve Güven çiçeklerine… Su dök. Güçlensin. Birliktelik Adam: ‐“‐ Kendimi çok yetersiz hissediyorum bu duygudan tamamen sıyrılıp kurtulmak istiyorum. Kelebek Çocuk: ‐ “ ‐ Spora başla, eksersiz, jimnastik yap, ( Kazanç Unu) ile pasta yap (Paylaş) tadına var. Birliktelik Adam: ‐ Ancak daha doğru dürüst bir kazancım yok. Gülümse Kadın: Bağımsız, özgür, rahat yaşamak istiyorum. Kocam benliğimi buldurmuyor Kelebek Çocuk: Sınır koy zaafını kullandırma... Gülümse Kadın: Huzura kavuşmak istiyorum. Basit ama cevap veremiyorum. Belki de Allah yanına almalı. Kelebek Çocuk: Kendine Saygı Gülümse Kadın: Düştüğüm zaman kalkabiliyorum. Tek başıma varolma savaşı veriyorum. Kelebek Çocuk: Kendine Güven , Gülümse Kadın: Bayan olmanın verdiği zorluklar var. Kadınları aşağı görüyorlar. Kelebek Çocuk : Güçlüklere kanat aç ve onları benimse Gülümse Kadın: Amacım tek başıma da olsa varolma mücadelesi vermek Kelebek Çocuk: Korkularınla yüzleş. Bu Kadar tembel ve işkolik olmak niye Gülümse Kadın: Temel ihtiyaçlarım. Barınma ve başarı Kelebek Çocuk: Hedeflerin için kalemi eline al Gülümse Kadın: Kendimi suçluyorum. Para hırsı her yerimi bürümüş. Her şey para diyen bir ses ısrarlı Kelebek Çocuk: Karşılıksız vermeyi dene Gülümse Kadın: Haksızlıklar var. Kelebek Çocuk: Nerede ve nasıl durumdalar Gülümse Kadın: Kendi başıma güçlüyüm. Şu anda eş bağımlıyım. Güçlü olmak istiyorum. Kelebek Çocuk: Karşılıklı bağımlılık ve bağımsızlığın için fotokopiciden nüfus cüzdanı çektir. Gülümse Kadın: Maddi olarak bağımsızlığımı elime alıp özgür yaşamak istiyorum. Kelebek Çocuk: Evlilik cüzdanın yanında oldukça bağımsız ve özgür yaşarsın. Gülümse Kadın: Kimsenin yaşamıma müdahale etmemesini istiyorum. Kelebek Çocuk: Kendini ifade ET. Ve Hayır Demesini açık yürekliliğinle öğren Gülümse Kadın: Boşanma durumunda bir müddet ayrı kalmak istiyorum. Hatalarımı görüyorum. Kocamın da görmesini istiyorum. Kelebek Çocuk: Kendini değiştir. geliştir. Dönüştür ve farkında lığa var. Gülümse Kadın: Başarısızlıklarım var. Başarı İstiyorum. Kelebek Çocuk : Temelini at... Ve adını belirle... Gülümse Kadın: Her insan değerlidir. Kelebek Çocuk: Sen de değerlisin... Gülümse Kadın: Eve sığmıyorum. Yaşadıklarımın altında eziliyorum Kelebek Çocuk: Coşkun sular gibi ev duvarların oluk oluk olup taşsın. Tüm insanlar bundan yararlansın. Huzur Adam: Yine aynı yaşamaya devam ederdim. Çünkü bir günde kendini değiştirmek riyakârlık olur. Kelebek Çocuk: Olmaz. Çünkü yarına çıkacağın belli değil. Öyleyse, bir günde olsa değişikliği yaşa Huzur Adam: Öncelikle kendimi değiştirmeye başlardım. Bu yavaş, yavaş çevreme yansırdı. Kelebek Çocuk: Geliş, değiş, dönüş, fark et. Önce çevrene değil. Kendine yansıt. Huzur Adam: Kendimi değiştirdikten sonra sorunlarımı çözmeye çalışırdım. Kelebek Çocuk: Kendini ameliyat masasına yatır. Analiz sonuçlarını kağıda aktar. Huzur Adam: Tüm hayatımı yeni baştan yaşamak için, daha doğrusu düzeltmek için bir şans daha isterdim. Kelebek Çocuk: Şans kapını çalıyor olabilir. Ön hazırlık ve fırsatları kaçırmamak için bakmak ve görmekten uzaklaş, farkında ol. Huzur Adam: Kendime göre mükemmel, çevrem ile uyumlu anlaşılan biriyim. Kelebek Çocuk . Öylesin. Kendine dürüst ol. Kendini suçlama ve kendini küçük görme Onur Şövalyem: Tüm sevdiklerinle helalleşirdim. Kelebek Çocuk: Sizi tutan ne? Temizlen öyleyse, papaza git günah çıkar. Onur Şövalyem: Herkesi sevgiyle selamlardım. Kelebek Çocuk: Öyle değil mi sin? Gülücük at. Onur Şövalyem: Ölümden sonra yakınlarımın Takınacağı tavrı planlardım. Kelebek Çocuk: Önce kendi takınacağın tavrı planla. Onlara değil kendin için onur kolyesi tak Onur Şövalyem: Sıradan bir günmüş gibi iş mesaimi, ifa ederdim. Kelebek Çocuk: Onurlu bir gün, günü yaşa Onur Şövalyem: Hoşgörümü yüceltir, tüm insanlara sunardım. Kelebek Çocuk: Bak, gör, fark et, yücel ve sun... Onur Şövalyem: Çocuklarıma nasihat vecizeleri yazardım. Kelebek Çocuk: Önce nasihati kendine yaz. Onur Şövalyem: Hayatımda bir şekilde yer almış insanlara ulaşmaya çalışır ve helalleşirdim. Kelebek Çocuk: Papazdan çıktıktan sonra bir alo' de. Ve otobüse atla ve git gidebildiğin yere... Onur Şövalyem: İnsanlara daha fazla nasıl yardımcı olabilirim diye araştırırdım. Kelebek Çocuk: Araştırmanı kendini tanıman için yap. Onur Şövalyem: Dini vecizeleri yerine getirirdim. Kelebek Çocuk: Takıntı Yapma… Mucizeleri Fark Et Onur Şövalyem: Şiir kitabı ve kasetimi çıkarırdım Kelebek Çocuk: Değişimi böyle yakalarsın. Çıktı. Al Ay Adam: Kuklacılık Kelebek Çocuk. Bir celsede biter. Ay Adam: Suiistimal Kelebek Çocuk: Kendimize yaptığımız şeyler aptalca Ay Adam: Ceviz Kabuğu Kelebek Çocuk: Yüreğe sığmayan şeyler Ay Adam: Gelecek Kelebek Çocuk: Sonsuzluğa ait fikirler Ay Adam: İçinde olması gereken Kelebek Çocuk: Koza ile oyun oyna Ay Adam: Sağduyu Kelebek Çocuk: Salıncağına bin, sallan. Sesine kulak ver. Ay Adam: Bilgi ve Eylem Kelebek Çocuk: Bilgiyi anladın, eyleme geç Sağlık Adam: Eksik kalan işlerimi tamamlardım. Kelebek Çocuk: Dikiş iğnesi ve iplik al. Yama yap. Dikişe başla... Sağlık Adam: Kendimin istediğimde başarılı bir çizgi çizeceğime inanıyorum. Kelebek Çocuk: Yaşınız kaç? Ne zaman kendinize inanacak ve isteyeceksiniz Sağlık Adam: Kendimi sağlıklı, güvenli, fakat sıkıntılardan dolay stresli görüyorum. Kelebek Çocuk: Stresi ve sıkıntıyı düşündükçe rahatlık, sağlık, başarı, güveni kaybedeceksin sonunda … Birliktelik Adam: Ve geçmişte ve bugün kendimde de bu tür bir hastalık hissediyorum. Kelebek Çocuk. Geçmişini kağıda dök, kağıdı gemi yap okyanusa bırak. Sonra nereye gittiğini fark et… Birliktelik Adam: Bugüne kadar yaptıklarım bana hiçbir şey kazandırmadı. Kelebek Çocuk: Kazanç Unu ile bir şey paylaşmadın ki, hep kaçtın. Birliktelik Adam: Yeterince çalışmamış olmam buna sebep olabilir. Kelebek Çocuk: Sebep mi? Çalışkanı da tembelleştirdiğin… Birliktelik Adam: Hali hazırda kolumda bir mesleğim yok. Kelebek Çocuk: Var olanla yetinmesini bil. Kolundaki kangren bencillik hastalığını paylaş Birliktelik Adam: Bunun sebebi de hayatımı bir tembel gibi yaşamamdan kaynaklandığını düşünüyorum. Kelebek Çocuk: Tavuklar oturarakda zengindirler. Yaşamın kaynaklarından yararlanırlar. Birliktelik Adam: Hayalleri bırakıp ta bugünün kazancını hesaplayan insanlardan biri olmak. Acaba en doğrusumu diye soruyorum kendime Kelebek Çocuk: Bugünün (Kazanç Unu) Yarının hayallerini çizen insanlardan olun. Birliktelik Adam: Bu yazdıklarımı aslında kendime yakıştıramıyorum ama ben bu güne kadar hiç bir şey başaramadım. Kelebek Çocuk: Kendine yakışanını giy. Bol ve Dar olmasın. Değişim Vagonunun (Başarısızlıklar) Kompartımanından çık. Başka bir kompartımana geç Birliktelik Adam: Bundan sonra bu gidişi değiştirmek istiyorum. Kelebek Çocuk: (gAg KuRaLı) ndan in‐ (GgG kUraLı) na bin değiş, geliş Birliktelik Adam: Önce bahanelerim vardı. Kelebek Çocuk. Şimdi nelerin yok… Birliktelik Adam: Şimdi başarmak için hiçbir bahanem yok. Kelebek Çocuk: Önceki başarın neydi? Birliktelik Adam: Hayatta bir turlu kazamayan “SEMİH” kazana bilir. Hale gelmesini değiştirmek istiyorum… Kelebek Çocuk: Karar ve Paylaşım Pastasının Kazanç ununa, birliktelik , fidanları ek. Birliktelik Adam: Değişim Kelebek Çocuk: Geçmişi Bağışlama Korkusu, Kağıda dökememe Birliktelik Adam: Kazanç ve Bağımsızlık Kelebek Çocuk: Gelecek Korkusu Birliktelik Adam: Aile ve Meslek Kelebek Çocuk: Amaçsızlık Korkusu Birliktelik Adam: Amaç ve Misyon Kelebek Çocuk: Sahip Çıkamama ve Erteleme Korkusu Birliktelik Adam: Moral, hayal, suçluluk Kelebek Çocuk: Özgürlük Korkusu Birliktelik Adam: Yetersizlik, Kurtuluş, Dürüst, Kazanç Kelebek Çocuk: Kontrolsüzlük Korkusu Birliktelik Adam: Hayal, Mücadele, Karanlık, Bugün, Kazanç, Acabalar Kelebek Çocuk: Geçmişten Kopamama Korkusu Birliktelik Adam: Başarısızlık Kelebek Çocuk: Gelecek Korkusu Birliktelik Adam: Bahaneler Kelebek Çocuk: Geçmişi Bağışlanma Korkusu Birliktelik Adam: Yaşamak çok güzel. Uzun ve bereketli bir ömür yaşamak istiyorum. Her daim ölümü hatırımda tutarak dipdiri, dopdolu bir hayat yaşamak sonra…. “ Her nefis ölümü tadacaktır. Kelebek Çocuk: “Her nefis ölümü tadacaktır.” İşkolik Koza, Yaşam Çiçek ve Güzel Çiçek Seni Bekliyor. Birliktelik Adam : Burada yazacağım yorumlar, aklıma ilk gelendir. Sadece düşüncelerim. Kavram Çatışması çıkarsa ortaya, kusura bakmayın… Kelebek Çocuk: Çatışma istemezsen yaşamında değerlerinin karşıtlarını oku sözlükten Birliktelik Adam: Ben bunu bir hastalık olarak tanımlıyorum. Kelebek Çocuk: Tanısını koydunsa aşı yapmasını unutma Birliktelik Adam: İşi bir bağımlılık gibi yaşamak. Kelebek Çocuk: Bağımlı yaşa, fakat alışkanlık kötüye gitmesin… Birliktelik Adam: Yani en güzeli yapmak için mücadele veriyor gibi… Kelebek Çocuk: Güzel, mücadelesini versin. Sen de paylaşmasını bil Birliktelik Adam: Ancak kendini gerçekten bilen ve tanıyan insanların tadacağı bir duygu gerçek meslek sahibi olmakta özgürlük duygusunu yaşatabilir insana… Kelebek Çocuk: Yaşat… Özgür, Kendini Bil ve Kendini Tanı Çiçeklerinin Fidanlarına Su Dök. KENDINI BIL Kararlar verip, uyguladığında; Endişelerin yok olduğunu da unutma… Değerini bir kez daha tuttuğunda; Nefretinin yok olduğunu da Unutma… İsteklerim nedir diye sorduğunda; İnançlarının yok olduğunu da unutma… Neşeni kendin bulduğunda; Bahanelerin yok olduğunu da unutma… İzinsiz bahçene giren yabancının da; Lale ördeğin kendin olduğunu da unutma… SÜREYYA AKTAŞ BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM … Aşısı yapılan tasarruf, sağlık ve eğitim ve birliktelik, ve aile yaşamını degeler. Denge karar değerini otaya çıkarır. Kelebek Çocuk Kültür Mantar Giriş Hikâyem Benim hikâyem: Türkiye Sınırları içerisinde “Erzurum‐ İstanbul Kara Tren Seferlerin’ de Yolculuğa Başladım. Taa ki “ Dale Carnegıe” nin Kalın kitabında ki “ Üzüntüyü bırak, yaşamaya bak” adlı cümleyi okuyuncaya kadar. Orta ikinci sınıftaydım, bu Kitap, “işkolik koza” mın kütüphanesine aitti. Benim için, kitaptaki cümleler “yerinde, zamanında, dozunda” cümlesi ile eş değerdeydi. İletişimim için devamlı bu cümleleri kullandım ve kullanacağım. “Dün Öldü. Yarın diye bir şey yok. Bugünü yaşa" O günden sonra, günce tutmaya başladım. Ve yılbaşında bana alınan mavi, kenarı yıldızlı defterime “‐ Ateş Böceği” ismini taktım. Bu defteri o yıllarda “Semra Mutlu” arkadaşım dan hediye aldım. Bindokuzyüz seksenbeş ve doksanbeş tarihleri arasın da yaşadıklarımı anlatan tam on bir defter yazdım. Ve bu ara da arkadaşlarıma da mektup postaladım. Yıllar once sanal ortam henüz çok ileri değildi. Dolma kalemim mürekkep akıtırdı her zaman. Yaşadıklarım ve yazdıklarım tam onbir defterin bir kara tren türküsünün dumanı gibi gökyüzüne külleri karışarak, Erzurum palandöken dağında yaktığım da eve dönüşüm de dolma kalemim beyaz bir kağıda boşluğa bakan bir gözyaşı çizdi. Bilinç altıma işleyen makina nakışı ile ‐ Süreyya Dün dar ve Yarın geniş diyordum. Fakat, unuttuğum bu gündü… Bu günü yaşa diyordu. İçimde ki Elmas çocuğum. Palandöken dağında taktığım anılarım beni bütünleştirmişti. ‐ Bugün benim… bugün benim yaşadığım dünyam… Sonra Erzurum ilinden, İstanbul’a seyahate çıktım. Yaşam ve dengeyi buluncaya kadar farkındalık noktamı buluncaya kadar, kişisel gelişimim adına seminerlere ve çeşitli kültür ve sanat eğitimlerin de bulundum. Çocukluğumdan bu yana kitap sevdam, bindokuzyüz doksan altıdan sonra kişisel gelişim üzerin de kitaplar okumaya ve notlar almama yol açtı. Bindokuzyüz doksan sekizden bu yana da kişisel gelişim, Tiyatro ile uğraştım. Ardından, Sunuculuk, Şiir kitapları geldi. Sanatın her dalı ile uğraşsam da Tiyatro tozu ve kişisel gelişim ağır bastı. Çantam’da ve yastık altı kitaplarım farklı olur. ‐
“Earl Nightingale bu sefer dile gelerek beni yönlendiriyor. Değişim ve Gelişim Vagonlarım da. “Gün boyu ne düşünüyorsanız, O’sunuz.” Bütünleşerek olumlu düşünmenin yerini bir kez daha vurguluyorum. On yıl once Hızlı okuma seminerleri aldıktan sonra, Adil Maviş’ten daha sonra Trans eğitimleri de aldım. Trans eğitiminden sonra en çok hoşuma giden, düşüncelerimin yoğunlaşarak odaklanma ve konsantrasyonu gerçekleştirme yeyeneğimin artması ile yazdıklarımın yaşamın ben de bıraktığı olumsuzluğunu atarak yerine olumlu bir düşünce yerleştirmiş olmamda yatıyordu. Farkındalığımın farkında oluyordum bu seminer de… Her seferin de imajımın rengine farklı bir ton katarak Kelebek Çocuk bir kez daha dünyaya varoluşçu korkular için geliyordu. Trans Eğitimi Eğitmenliğini aldıktan sonra: Jeffrey Gitomer adlı yazar Evet Tarzı Kitabın da “Tarzını oluşturan şey, sözlerinin ardında yer Alan düşüncelerindir.” Cümlesini benim ile paylaşınca, On yıl önce NLP Varsayımları seminerlerine katılıp “ Oley… Oley… Oley” ve “ Asla Vazgeçmeyin.” Diyen Oğuz Saygın’ın da Mevlana Işığında Düşünce yönetimi Seminerlerine katılarak “Mental Traıner Eğitimlerini de tamamladım. Dünyayı nasıl düşünüyorsanız öyledir. Benim dünyam farkındalık boyutunda dönüşüyordu. Artık düşüncelerimi ayağa kaldırma zamanıdır. Vizyonum, misyonum, imajımı, kültürümü tanıyordum. Böylece kişisel gelişim ve yaşam koçluğuna açılan bir markamı duyurma zamanı geldi diyerek, hedefime R. Şafak Keklikten aldığım Temel Yaşam Koçluğu eğitimim ile vizyonumu bütünselleştirdim. Empati yayıncılık ve Danışmanlık San ve Tic. Ltd. Şti bünyesin de aldığım bu üçlü eğitimden sonra, değişimim, gelişimim, dönüşümüm de farkındalığın bir üst seviyesine tırmandım. Üst seviyeler de beni bekleyen tüm düşüncelerim için, yaşamı akışına bıraktığım gün, bilgilerimi ve kelebek çocuk kitabını yazma zamanıdır dediğim gün oturup, Trans, Düşünce Yönetimi, Koçluk Eğitimi bilgimi toparlamak için bilgisayarın başına oturdum. Ve şirketten aldığım bilgileri geri bildirim olarak paylaşım değerimi sundum. Birliktelik değerimle bir kez daha bütünselleştim. Bu üçlü üçgenden sonra, kişisel bütünlük adına özellikle sağlık ve eğitim değerlerimi dinleyerek bana dikkatli dinleyerek yol gösteren, Tibet çanakları ile sağlığıma beden, ruh, zihin üçlüsünün alt katmanların da yatan anlam kargaşalarımın çözümü ile anlamın gizemi yolun da ki gize aralanarak yeni açtığım kapı da Sabiha Parlardemir Bozdoğan ile evrensel ilkelerim yolculuğuna yelken açtım. Kelebek Çocuk Artık Durma Zamanı Değil. Yürüme azmin bakış açını genişleterek, espri tahteravallisine bindiğin gündür. Bugün. Bu gün evet demek zamanıdır. Earl Nighthingale ve Jeffrey Gitomer tıpkı Adil Maviş ve Oğuz Saygın hocalarım gibi değişim ve gelişim raylarım da bana kendilerini bana modelleterek yaşamıma farklılık getirdiler. Fakat, içimde ki ses yaşam koçluğunu sezgilerinin güçlülüğü ile ve değerler hiyerarşisini kullanarak yapbileceğimi söyleyerek beni hep, beni bana getir yar tren’e bindiriyor. İmkansız olarak baktığım her şey, mümkün diye düşünüyor ve bu yolda üretkenlik ile zihnim deki sınırları aşıyorum. … BAŞARI VE LİDERLİK 1.Daha çalışkan, daha olumlu, daha arzulu yaşamak için enerjinizi dolu tutun... 2. Daha kararlı, daha özverili, daha özgüvenli yaşamak istiyorsanız sıkıntılarınıza bir yol gösterici bulun... 3. Bugüne kadar başarısızlıklarınız için ağladınız mı? ..Merdiveni doğru yöne çevirin... 4. Bugüne kadar isteklerinizin ve yapacaklarınızın bir parçasızısınız? ... 5. Başarısızlıklarımın dökümüyüm. Hepsini kabul ediyorum. Ve bağışlıyorum. Deyin... 6. Bu günden sonra yapabileceklerim ve becerebileceklerim üzerinde yoğunlaşacağım. Deyin... 7. Bugünden sonra yaşamınızda neler değiştirmelisiniz? ... 8. Büyük ve kaliteli dev aynasında kendinizi görün.... 9. Potansiyelinizi tam ortaya koyun. 10. Disiplinli, karizma tik, süreklilik, sağduyu için profesyonelce davranın. 11. Kendinize değil tüm evreni kucaklayın. Katkı sağlayın. 12. Sizce gerçek mutluluk nedir? 13. Potansiyelinizi tam olarak nasıl ortaya koyabilirsiniz? 14. Neler hoşunuza gider? 15. Karar alın? Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? 16. Her sabah mutluyum ve harikayım.Deyin. 17. Güne başlarken seni seviyorum. Deyin. 18. Seni gerçekten mutlu edecek ve başarılı kılacak nedir? 19. Amacının peşinde koş. 20. Hedefinizin yolu sizi nereye götürüyor? mi? 21. Siz mi güçlüsünüz duygu ve düşünceleriniz 22. İmkansızın peşinden koşun. 23. Korkularınızın peşinden koşun. 24. Frenlediklerinizin peşinden koşun. 25. Beynimi yeni şeylerle dolduruyorum. Eskilerini boşaltıyorum. Deyin... KELEBEK ÇOCUK Senin hakkında karar vermesi gereken sensin. Senin
yaşamın hakkındaki düşüncelerin önemli. Aşmakta
zorlanacağın kişide yine kendinsin. Zincirlenmiş
hayat kapının anahtarı yalnızca senin elinde... İyiler
her zaman şeytan, kötüler her zaman melek
rolündedirler. Bu ikisi arasında gidip gelenler cin
rolünü kabul edenlerdir. Yaşamının önemli anlarını
görebilmek ve farkındalık boyutunda yaşamasını
öğrenebilmek için daima hep ileri düşüncesini
benimsemektir. Toplumun senin gibi canlılara
ihtiyacı olduğunu unutma... Projelerinde istikrarlı
durur ve görevine ara vermeden kararlı gidersen,
tüm acıların bitecektir. Mutluluk dağıtacaksın.
Yaşamının plan ve projesini dış dünyana duyururken
buna inancın çok büyük olsun. Geleceğin için geliş.
Geçmişin için değiş. Bu gün için iç dünyana dön. Öz
benliğine... Sağduyuna selam ver. Ben Enerjiyim...
Ben Bir Hiçim... Ben Kelebek Çocuğum...
Dönüşümüne adım at. Yaşamını başkalarına teslim
ettiğin an yaşam felsefenden uzaklaşmışsın
demektir. Bu da içinde yaşatacağın sinir krizlerin için
mum yakmaktır. Eğer, Kelebek Çocuğa dönüşüm
yaparsan, bu iletişim başlamadan önce ne
verebilirim diye düşünebilmelisin. Huzurlu ve
sevecen bir ilişki, olumlu ve olumsuz yönlerini kabul
edebilirsen, içinde sakladığın tırtıl korkularını
bırakabilirsin. İnsanların yaşamına farklılık getirmek,
yazmak, gezmek, karışıklığına çözüm üretebilirsen,
başarı merdivenini doğru duvara yaslamışsın
demektir. Kimsenin yaşamına karışmasına izin
verme... Ağaçların tepesinde oturup çevrene
baktığında,
Yalnız
bugün
için
yapmayı
düşündüklerini hayata geçirmen ve hayatta ayakta
kalabilmek yükünün azlığına da dikkat et. Eğer bir el
omzunuza dokunuyor ve siz hala göremiyorsanız
yazgınızı kelebek dokunuşu ile görüntü gelecektir.
Sinir krizleri yaşarken, etrafına gülücük at. Başarısız,
hissi ve benlikte bastırılmış duyguların için
sağduyulu ol. Yıkıcı, bencil, ikiyüzlü, yalancı yüzlerle
karşılaştığın an başarı sağlamak için kendine
güveni, özgür düşünceni yaratıcı gücünü ve
hoşgörünü kaybetme. Kararsızlıklarında kendini
ifade etmesini öğren. Kendini kaybetmek adına da
olsa menfaatlerini ve riyayı Zenginlik ve mutluluk
adındaki iletişim anahtarınla değiştirmelisin. Aşırı
ilgine sınır koy. Özgüvenini artır. Şefkatli ve ağırbaşlı
yaşamak istiyorsan, zaafını kullandırma. İlham
perisini bilgi ve becerilerinle yüzleştir. Hak ve adil
davranmak için kararlarını ver. Disiplin sahibi ol. Ve
hayata geçireceğin her şey sana büyümende
yardımcı olacaktır. Mademki seviyorsun beni... En
ince nokta mı kırma. Dokunma, rüzgar ile savrulan
yüreğime Essin dilediği yere Tutunamadığım dallara
Mutluluk savrulsun etrafıma Haykır dağlara ovalara
Aşkımız büyüsün...
SÜREYYA AKTAŞ
BIRLIKTELIKTIR, YAZMAK Yazmalıyım…
Her şeyi yazmalıyım. Çektiklerimi
yazmalıyım... Ve hâlâ kaybetmenin bana çıkardığı
bilançoyu yazmalıyım… Hep bir şeyler gidiyor... Gelen
gidiyor. Kaybettiklerim, kazandıklarım. Teker, teker
kayboluyor.
Hissettiklerim
duyamadığım
sesim…
Koklamaya
kıyamadığım
çiçeklerim...
Yazmalıyım…
Ayakta
olduğumu,
gördüğümü,
duyabilmenin hazlığını, hissetmenin bana verdiği Öfkeyi,
inatçılığımın ve nefretimin beni nerelere kadar
götürdüğünü... Yıllarca, ver… ver… ver…
Elinde
kocaman sıfır. Sıfır ve sıfırın altına düştüğüm anları.
Soğuk kış gecelerinde üşüyüşümü ve ceplerimin delik
olduğu zamanlarda arşınladığım kaldırım taşları ile
arkadaşlığımı yazmalıyım. Ve bir gurur uğruna
arşınladığım yol arkadaşlığımı yazabilmeliyim... Nerede
olduğumu ve nereye gittiğim. Yazmalıyım. Hep yerimde
sayıyorum. İlerleme yok... Gerileme… Ah o denge…
Yazmalıyım… Dengeyi. Terazinin bir tarafı hep aşağı
çekiyor. - “Çek gönlüm çek... “Çekleri çileler çileleri
çıngıraklı yılanlar kapmış. Almış başını gidiyor. Büyük
istekler ve küçük işler peşinde koşmak için itina ile gidilen
yollar. Engeller, zirve ve sevgiye çıkan ahenkli müzikle,
her şey olmak hedefinde yürüdü insanlar... Hiç olmamak
için didindi durdular. Ya ben sadece bir hiç uğruna yollara
düştüğüm beni motive eden insanlar ile yolumu
çizmeliyim.
Çizme
yaptıkça
yolumu
yeniden
keşfetmeliyim.
SÜREYYA AKTAŞ
SOĞUK NEFES Hayatımda belki bir sepetin içinde sunulan
güzel sözler. Belki bilinçli veya bilinçsizce,
kadar beynimden gelen tereddüt, utanç
mütevazı bir şekilde sinirliliğimi saklasam
hayatımın bir bölümü bu sepetin içinde saklı
en
ne
ve
da
—Ara sıra % 50 motor kayboluyor ve kontrol
elden çıkıyor.
Zaten ben bu motoru yıllarca bir yerlerde
saklamadım mı? Bence, bir arabanın her şeyi
tam fakat onu çalıştıracak usta bir şoförü yok.
Motor duruyor tekrar gaza basmak gerektiğini
bildiğim halde anahtarı hep başkalarının elinde
olması...
Takıntılar... Taktım ben bu motora
Hayır... Ben bu MOTORA TAKTIM...
Evet... BU Motora BEN Taktım.
Şimdi sırası mıydı? ... Gerçekle yüzleşmenin
Motor bazen mumya kadar beyaz bazen ölü bir
insanın soğuk nefesi ve bazen de kalbimin
sesi... Bazen o kadar çok ince dokuyor hayatı...
Ve her şeyden nefret ediyor. Yeni yerlere
yolculuğunda keşfetmek ve yalancı yüzlerle
haksızlıklarla boğuşmak istemiyor. Sadece
endişe, korku içerisinde ayakta kalma çabası ve
yine korku... Fakat bu korkuyu tanımıyor.
Cesaret içerisinde... Cesaretli korku.
Hayatın zindanında yaşama yine de mutlu
umutlu yüzlerle bakacak kadar korku... Bu korku
reddedilme korkusu. Yanlış yapma korkusu...
Mükemmeliyetçilik içerisinde sürüyor. Eğriler
doğrular… Sevgisizlik hayır sorun bu değil. İşte
bu kelime burada olmamalı. Bence buna
kalabalıklar içerisinde yalnızlıklar adını
koymalıyım.
Çocukluğumdan beri süregelen kalabalığın
içindeki yalnızlıklar cenneti... Kalabalıklar
cehennemi.
Ve nasıl kurtulacağım. Hep bu soru. Nasıl
kurtulacağım. Yön veremiyorum. Kaçışlar var.
En uç noktalarımdan kaçışlar yaşıyorum.
Biraz motor varsa, beynimin sağ tarafında ki
hissettiğim
yoğunluk
baş
ağrılarımdan
kurtulacağım.
…
SÜREYYA AKTAŞ
SEVGİ YUMAĞI Eğer aradıkların ve yaptıkların olmasaydı. Neler
başarabilirdin.
Bir kez daha düşün. Düşünmen
gerekenleri düşün… Sen ne istiyorsun… Veya ne kadar
çok şeyin istediğinin farkında mısın?
Bir gün boyunca üzerinde ki şu duygu yükünü
kaldıramazsan neleri kaybedebileceğini de bir düşün...
Her şeye sabrediyordun. Şimdi... Ne istediğini bilmediğini
söylüyor ve böyle düşünüyorsun. Ve o düşünce senin
davranışlarına bir korkuluk gibi yansıyor... Zamanın
saatlerini durdurma vakti geldi. Nelerle karşılanıyorsun.
Sevgi yumağını karalar içerisinden dağıtmadıkça kendi
yörüngende başkasına ışık vermeden dolaşır durursun….
Sevgi Yumağı adlı yaşam kitabına başlayabilirsin. Ve o
yumağın içerisine sadece sevgi ile ilgili kelimeleri dikte
edersin. Her şeye rağmen sen kendin olmakla
yükümlüsün. Her zaman emin adımlarla yürü eğlen ve
coş... Bu yumak seni hep gökyüzünün maviliklerinde
uçursun. Yıldızlar Kadar parlak martılar Kadar özgür ve
geceyle gündüzün eşit olsun.
Yaşamın avucun içinde ise Al sakla, yum elini gönlünce İsteklerin varsa, düşüncende Hedeflerini koymalısın önce SEV, SADECE KENDİNİ SEV Sev Sadece Kendini Sev Değişim her insanı korkutur.
Benim gibi seni de korkutmadığını görüyorum.
Değişimin bendeki etkilediklerini yıllarca senin kadar
bekledim. Ve, tam ulaşmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Bedenim de bunu hissediyorum.
Kalem adındaki arkadaşıma kavuştum. Mutluluk
duyuyorum biraz bana hüzün verse de ona kavuştum.
Güler yüzlülüğüm, azmim ve isteğim bunu bana Verdi.
Hiç kimseyi bu konuda kıskanmadım. Kaplumbağa hızıyla
da olsa aradım ve buldum. Ben güzel yazmak güzel
konuşmak istiyorum. İnsan saygı ile değer görür. Sevgi ile
buluştuğumdan dolayı zamanı yaşıyorum.
Sev sadece kendini sev. Saygın, sevgin temiz olmalı.
Ben yüreğimdeki gönlümü öldürmedim. Fakat dışarı da
vurmadım.
Sevdim...
Çok
sevdim...
çiçekleri,
insanları...
Kendimi,
doğayı,
İnsanlara
kendimi
ifade
edemedim.
Anlatamadım. Dost ve dostluklardan bahsettim.
Arkadaş değil herkesle dost oldum. Kimse hakkında
kötülük düşünmedim. Kötülük buldum. Kendimi suçladım
karşıdakinin yerine...
Kendime söz veriyorum. Daha az sinirlenip daha çok
güleceğim. Olumlu düşüneceğim.
SÜREYYA AKTAŞ
OKYANUSLARDA Kİ KADIRIM TAŞLARI İşte yine kalemimden dökülen cümleler:
Beynimi kemiren, çözümünü bekleyen korkular:
Varlıkla yokluk arasında gidip gelmeler...
Nedenler... Niçinler... Heplik… Hiçlik… Ve
çözüm iplerini mandallamak...
Uçlarını bir
birine birleştirip şu farklı dünyamı tuz gölünün
tuzları gibi etrafa serpmek...
Ve ben kimim? … Sorusunu tekrardan
sorabilmek kendimize... Ve ben kimim! ... Bir
ağacın yapraklarında bağbozumunu yaşarken:
Diğer tarafında güne merhaba diyen tabiatın
içerisinde… Yok oluş ve varoluşla debelenmekle
meşgul beyin
Ve ben kimim? Ve ben neredeyim? Ve ben
nereye gidiyorum. Ah! ... bunlara çözüm
getirebilsem:
Belki de okyanusta kaldırım taşlarını yeniden
yenilemem gerekecek... Hiçlik deryasında damla
misali... Damlalara sormalıyım belki de...
SÜREYYA AKTAŞ KIM Başarılı olma rüyamızı gerçekleştirirken en
belirgin özelliğimiz olan ve en çok sorduğumuz
bir soru kim olduğum ve ne istediğim ve ne
yapabileceğimdir. KİM başarı ve liderlik yolunu
izlerken, Öyleyse, güçlü ve zayıf yönlerimizi bir
kez daha gözden geçirmeliyiz.
Ben kimim?
Sen kimsin? O kim? ... Bu gün kim zamanıdır.
Ah, şu kimler…Şu otuz dört sene boyunca her
şeyi istediğimi bir kez daha belirtmeliyim. Ah şu
beklentiler
Uzaktakilere
sahiplenmek...
Yakınımızdaki değerlere tekme vurmak... Her
şey olmak fakat hiç olmamak... Lakin yaşadıkça
ve öğrendikçe hiç olduğumun farkına varmak...
Ben bir hiçim, çok şeyler yaptığıma inanıyorum.
Belki beceremediğim çok şey… Düşüncelerde.
İnci misali sıralı... Bir şeyler ile uğraşmak çok
güzel... Amacınızın yolunda gitmek kim
olduğunuzu kabullenmek...
Geliştikçe...
Değişimler...
Değiştikçe...
Dönüşümler... Sağlamak... Mesela; özgürlük ve
bağımsızlık peşinde ayrı bir evde yaşamak...
Başınız göğe eriyor... Değil mi? ...Kendi işiniz
varken başka bir iş aramak... Ve almadığınız
maaşların mutsuzluğunu yaşamak... Sizce,
Sonra, ne oluyor biliyor musunuz?
Yakınımızdaki değerleri unuttuk uzağa saldırdık.
Adına kim kelimesini koyduk... Beklentiler
korkulara dönüştü. Çıldırdık. Ben kimim? Diye
sorduğumuz
soru
ile
özümüzü
yakalayabileceğimizi sandık. Kimler geldi kimler
geçti mevsimsiz hayatımıza dokunarak... Kimleri
anlamayanlar kayboldular iç dünyalarında: Biz
kimiz?
Siz
kimsiniz?
Onlar
kimler?
Yabancılaştırdık. Kendimizi kendimizden... Bir
gözün
diğerine
hayrı
kalmadı.
Adımız
maskelendi. Aile yüzümüz içimizde, dışımızda
çevre bulduk asla vazgeçemediğimiz... Çevre
fazlalaşınca kendimize zaman ayırtamadık.
Sonra, yalnız yaşamayı seçtik. - “Yalnız kalmayı
hiç sevmiyorum.” Cümlesi yer aldı. Düşündükçe
yalnızlık duygusunu yaşadık. Kalabalıklar
içerisinde yalnızlıklar içerek cennet yarattık
köşemizde... Yüreğimiz bir sese hasret kıvranıp
durdu. Kafeslerde... Kim kelimesi ile uğraşırken
ben, sen, o, biz siz, onlar.... Duyguları mimledik
güçlü yönlerimize... Ayakta kalma çabamıza...
İçimizdeki
çocuğa.
Şimdi
kimleri
kütüphaneleştirdik...
Okunmak
için
kitap
sayfalarının arasına sıkıştırdık. Kamyon çarptı.
Düzeltilerek kitaplığa yerleştik... Üzerine tuz
biber ektik...
IÇIMIZDE DELI VAR
Hep bir şeyler peşindeyiz. Suskunluğumuzu ve
şaşkınlığımızı
hep
bir
şeylere
bağlarız.
Sonuç uzayan ve uzadıkça yerinde sayan
isteklerimizden başka bir şey değildir aslında...
Konuşuruz. - “Çok Konuşma” derler. Bu sefer tam
tersini yaparsınız? ... Yani konuşmazsınız. Bu sefer
de ya, Kendini İfade edemiyor derler. Yada – Hayata
küskün biri deyip köşeye çekilirler. Onlar konuşur siz
dinler siniz? ... Dinlediğiniz için deli damgası
yersiniz.
Deli… Deli… Kulakları Küpeli.
Soran deli, sorgulayan deli. Kendilerine sorsanız
sözlük anlamını da bilmezler.
DELİ: - “ Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş,
olan, Mecnun, davranışları aşırı ve taşkın olan,
Çıldın, aşırı derecede Düşkün,Coşkun, Azgın, Sinirli,
Deli Divane …
İçimizdeki deliyi çıkarıp atmak istersiniz. Yıllarca
kendi bünyenizde ki insanları arayıp bulursunuz.
Aslında “pırlanta kadar parlağım” dersiniz. karanlıkta
dahi ışıldama özelliğini kaybetmeyen, dost canlısı
sevgiyi aşılayacak özgüvene sahip, hoşgörülü…
Fakat, gülümsemekten yoksun robot insanlara
kendinizi anlatamazsınız…
İçimizde Deli Var… Rav İled Edzimiçi…Şimdi
soruyorum o deliye…Peki ne bekliyor sunuz? Şans
mı? Taht mı?
İnançlı ol. Asla vazgeçme yapacaklarından. Çiçek ek. Duygu bahçen renkli olduğundan….. İrâdeli ol. İstek ve dileklerin topunu yakaladığından…. Mutluluğu yakala. Oyuncakların ile Oynamayı nutmadığından…. İstekli ol. Her şeyi elinde tuttuğundan…. Zarâfetli ol. Bahçede açılan nadide bir kokusundur… Doğal ol. Bir GÜL ağacısındır çevrende, mesleğinde, ailemde, kişiliğinde… Esrârlı ol. Gizem Sana yakıştığından… Destek ver. Kabul görmek için bırakma desteği… Eğitimli ol. On üniversitede bitirsen, olmazsın bilgili Letâfet çizginin sınırını koru da yürü…. İlgili ol. Yaşamında alakadar ol ki… Varlıklı,Adaletli, Rahat yaşayasın… “Gülmek ve Ağlamak” gibi duyguları tüm insanlar yaşar. Bilirsiniz: Ailemiz bizi bu düşünce ve duygularla yetiştirdi. “Gülmek ve ağlamak” arasında mekik dokuyoruz. Bunları bize öğreten büyüklerimiz için kaç defa teşekkür ettiğimizi hatırlamıyorsunuz? Değil mi? ‐ İki göze sahibiz. Bakmak ve görmek için. Olayların farkında olmak için neye sahibiz…… Bütün uzuvlarımızı nerede ve nasıl ve niçin kullanıyoruz….. Akıl ve zekamızı nasıl kullanıyoruz. Elimizden her geleni yapıyor muyuz? ‐ Vücudumu hissediyorum diyor musunuz? Kendimi seviyorum. Tüm insanları seviyorum. Diyebiliyor musunuz ?? ? ? .... ‐ Geleceğim otuz yıl kadar gelişmiş eğer yerimde sayarsam kaybolurum. Kendinize soruyor musunuz? Yeni insanlar yeni duygu ve fikirleri tanımak ve tatmak istiyor musunuz? ‐ Yaşıyorum ben. Kendi kendim olmak istiyorum. diye düşünceniz var mı? ‐ Peki neden …. Her şey yerli yerindeyse, Çaresizliğimizin arkasına sığınmışız kendi beynimizde bunalımlar, saplantılar, titizlikler, evhamlar yaratıyoruz. Ve bize ait olmayan emanet vücudumuzu yıpratıyoruz. Sağlığımızı, bilgimizi, ailemizi, kendini bilmeyi, gülümsememizi yıpratıyorsunuz… bu yetmiyormuş gibi başkalarını da yıpratıyorsunuz… Yaşamınızı yaşadığınızı hissedebiliyor musunuz? İçimizde deli var… sizin içinizdeki delide ne var? .... SÜREYYA AKTAŞ ACABALAR ACABA! ... Hayatım boyunca hep aynı şeylerimi yapıyorum. Kısır döngümü yaşıyorum. Veya her “DEĞİŞİM KAPILARIM” açıldığında bulunduğum nokta ve “GEÇMİŞİMLE GELECEĞİM” arasında ki noktanın birleştiği yer hep aynı nokta mı? ?? ...Noktalar.... Noktalar.... Noktalar.... Ve noktalama işaretlerinin farkına varmak .................! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ….. Yoksaaaaaa? ? ? ? İşareti miyim…. Neyim Ben… “! ! ! ! ....? ? ? ? ” KÖR NOKTA MI? ? ? ? Yani “ IM ATKON RÖK” aynanın öteki yüzü Yoksa ben bir “ACABA” mıyım. Hiçbir ŞEYİN yada hiçbir YERİN FARKNDA olamamak veya FARKINDA olup elinden hiçbir şeyin gelmemesi... Hep aynı yerdesin ve “HİÇLER” var... “ŞEYİN VE YERİN FARKINA VARAMAMAK” Yada “İDRÂK” edememek. ‐ İdrâk nedir? ... Sözlük anlamı nedir... ‐Sözlüğe bak...Aptal... Deli… ‐ “ İDRÂK: Anlama yeteneği, anlayış, akıl erdirme, erişme, ulaşma” demektir… Çetin Atlanın dediği gibi –“ Kişilik İdrâkler ile doğar” mı? ? ? ? ? ? ? ...........! ! ! ! ! ! ! ! ” BAŞARISIZLIKLAR”, “ KORKULAR” nedeni olmayan “YARGILAR”… Yürüyorsun... yürüdüğünden habersizsin. “BAKIYORSUN” baktığını zannedip “GÖREMİYORSUN” görüp “HİSSEDEMİYORSUN”. Hissediyor görüyorsun. İşte şimdi olay burada gerçekleşiyor. Konuşuyorsun...Hem de çok... “KENDİNİ İFÂDE” edemiyorsun... Peki! ! ! ….? ? ? ? ? Ben neyim? ? ? Ben kimim? ? ? Ben nereye gidiyorum? ? ? Ben ne yapıyorum? ? ? BEN BİR HİÇİM? ... Evet, “ACABALAR ORMANINDA” kaybolmuş bir “HİÇLİK NOKTASIYIM”...... Ve bu nokta karanlığın içerisinde ki “KORKULAR CENNETİ”…? ? ? ... Ben bunların “FARKINDAYSAM” neyin farkında değilim. “Kendimim mi? … Kareler…...Üçgenler.. Tamamlamam gereken parça nerede ve nereye yerleştirmeliyim. Boğuluyorum... Üzerimde sanki bir girdabın esintisi.Bir şeyler boğazıma diziliyor. Niçin? ? ? ? ? ? ? ‐ “ ARADIĞIM N eler n İÇİN ler... Doğada ki bütün N ile başlayanlardan nefret ediyorum. “ Nazarın Gözünden de: SÜREYYA AKTAŞ ALAATTİNİN SİHİRLİ LAMBASI Hayatını bir çırpıda silip attığın günden beri “DUYGULARINIDA” da içine atıp o sandığı kapattığını biliyor musun? ... İçindeki “GÜZELLİKLERİNDEN” her an her saniye başkalarına şarj aletlerini veren insan değil misin ki! ... Susuyorsun... “SORAN VE SORGULAYAN” sen değil miydin? … En kötü günlerinde “AYAKTA KALMA ÇABAN” ile ilerlemek istediğin zamanlarda düşme sakın. Belki kaldıran biri olmaz. Yada bir gün düşersen eğer o an sen de kalkamayabilirsin. Sen içinde yaşattığın “DÜŞÜNCELERİN” ile bunu gerçekleştirmişsindir. Nice “ANLAMSIZ” günlerini anlamlaştır. Geleceğe bir merdiven koy. Seni bir yerlere çeken o içindeki insanı sevdiğini söyleyen değil misin? Yani içindeki kendine “DÜRÜST” ol. Yolunu nereye kadar götüreceğini düşün. Düşün ki sen kendinsin. Başkası değil. Lütfen bunu “ÖZVERİ” ve “OTO KONTROL” altına aldığın hareketlerinle duygularınla başardığını unutma... Uzun yıllar geçti. Hayatından zamanı birer birer alıp götürdü. Belki hayatın yönlerini seni nasıl değiştirdiğini düşünmedin. Aslında şu ana kadar hep başkalarının altında olmak senin canını sıkıyor. Belki kendi başına bir şeyler “BAŞARMALISIN” Şu ana kadar kendin için bir şeyler yaptın mı? ... Çocukluğundan beri “GÜÇLÜYÜM” oyununu oynuyorsun. Kendin için bir şeyler yapmalısın. “FARK YARATMALISIN”... Başkalarının kuklası olmaktan sıkıldığını biliyorsun. Kendi kendin olmalısın... “KARARLI” bir insansın. “ENDİŞELERİNİ” yenip, “NEFRETİNİ” kontrol altına almalısın. Ve “DÜRÜSLÜK ilkesiyle… İncinmeden hayatını yönlendir. Köhne endişelerin altında “NEZAKETLİ” dayanışma içerisinde ol. MUTLULUĞU” yakala... Kendine Doğru soruyu sorduğunda –“Nasıl bir ruh halindeyim...Başarılısındır…Mutlusundur.” BAŞARI: Ne İstediğinizi bilmek, yaptıklarınızın sonuçlarını fark etmeyi öğrenmek, harekete geçmek, peşinde olduğunuz sonuçları alıncaya dek davranışlarımızı değiştirmeye hazırlamaktır. MUTLULUK: Başarı merdivenleridir… BAŞARI Başarı… Ne İstediğinizi Bilmektir… Başarı… Olaylardan Ders Çıkarmaktır… Başarı… Başarısızlığınızdaki Sestir… Başarı… Hayırlı Kapıların Anahtarıdır… Başarı… Kaliteyi Yükseltmektir… Başarı… Aşağılık Duygusuna Gülmektir. Başarı… Kendi İmkânlarıyla Yükselmektir. Başarı… Kabullendiğinizde Sarılır Size… Başarı… Sevgi Tohumu Eker Size… Başarı… Elimizde olan varlıklardır En Önemlisi de BAŞARI başarabildiğinize İNANMAKTIR. HAYATTA BEKLENTİLERİMİZ.İŞTE GERÇEKLER Sevgi Aşıla! ... İş Arkadaşlarınla İyi Geçin! ... Kendinle dost Yaşa! ... Bir Ağaçta Sen Dik! ... Kitap Oku! ... Kendin Ol! ... Gül! ... Şımarma! ... İyi İnsan Ol! ... Her şey ol! ... Ama, Hiç Olma
KOZAKELEBEK Sevgili KOZA Arkadaşım... Eğer yeniden hayatınızı kuracağınızı bilsem, mutlu olmak için yola çıkmanıza, Eğer yeniden en çok nereye gidebileceğinizi bilsem, engellerin üzerine gitmenize, Eğer motive edecek yerlerinizi bilsem, içinizdeki sese dönmenize, Eğer hayatınıza nereden başlamanız gerektiğini bilsem, beynimizi kemiren, çözümünü bekleyen o Kadar sorunlu düşüncelerinize, Dönüşüm yaptırırdım. Biliyorum ki hepimiz geçmişimizde olumsuz çok şeyler yaşadık. Yaşadıklarımızı sizin adınıza ve kendi adıma boş bir çerçeveden çöp kutusuna atıyor ve temizliyorum. Yeniden bu çerçeve içerisinde kendimi ve sizleri geliştiriyor, değiştiriyor ve dönüştürüyorum. Kendime sizin adınıza bir banka hesabı açıp, içine sağduyu tohumlarını yatırıyorum. Ve ben sizin için kendimi dönüştürüyorum. —Uyuşturucular ve ilaçlar zayıf insanların sığındıkları birer tapınaktır. Unutmayın. Bana beni yada sizi bana getiren olaylar karşısında hayatımı bir daha gözden geçirmem gerektiğini ve dönüşüm kapımdaki “FARKINDALIK” boyutunu sizlere öğretmem gerektiğini bir kez daha vurguluyorum. Artık bunu nasıl yapmalıyım demiyorum. Sizin adınıza: Daha çok aynaya bakıyorum. Daha çok gülüyorum. Daha çok yenilikler yaparak yeni insanlar tanıyorum. Daha Çok farkında lığı yakalıyorum. Daha çok bu benim için ve sizin için bir yaşam biçimi olmalı diye düşünüyorum. Sevgili KOZA Arkadaşım… Ben sizler için çalışıyorum…. Korkularınızla yüzleştiriyorum… Peki Benim için siz ne yapmalısınız? ... Kendinize sordunuz mu? Lütfen. Kendinize sorun. Bir kez daha... Düşünün kendinize ve başkalarına neler yapabileceğinizi... Emek Sabır İster. Başarı Azim İster. Kendinize güvenin. Başkalarının güvenin… Zihinsel, Sosyal, Fiziksel yapısına katkı ve üretkenlik sağlayın... SÜREYYA AKTAŞ DERİNSİZLİKTİR BİZ OLMAK Özgürlük” Seni içime sakladım. Başkaları şeffaflığını görmesin diye… İçindeki duygularda saklıydı tembelliklerin…Gizemin… Her seferinde kendini suçlardın ölesiye… O kadar anlamsızdı ki düşüncelerin… Sana dokunsam, sana sarılmak istesem, sanırdın ki! ... elinden bir şeyler kaybolacak… düşecek yıldızın…nazar değecek. Güneşine…Ay, parlamayacak eskisi gibi... İncindim…çünkü, suçlu arayacaksan suçlu bendim… Evet, ben… Sustum…Amacım seni incitmemek içindi… Sana her dokunmak isteyişimde, git dedin…Tenin, tenime değmeden uyuyalım biraz dedin. Bense, sen, her git diyişin de gözbebeklerinin içinde ki o masum bebeğe bakmaktı özlemce… Bir annenin çocuğuna bakar gibi, sana bakmak içime sokmak en derin yerlerime yerleştirmek istedim Sadece istedim…Fakat, Sustum. Çünkü, korktum… Sahiplenmek korkusuyla korktum…Herkesin ne düşünebileceklerinden korktum. Sana bakamadığım zamanlar, sana bakamadığım…da, … ben kendimi görmek için, aynaya dönerdim… Ne işim olabilir senin ile diye… Bildiğim ve farkında olduğum bir şey vardı… O da sen, o da korkum… Suçlanmak… yapmadıklarımdan dolayı suçlanmak… Yalan söylemezdim…yalan söylüyorsun derdin… Suçluluk tüm benliğimi sardığı vakit, belime bir sancı dayandı… Yüreğime bir sızı kor gibi damgasını vurdu… Adını Özgürlük dediğim emeğimi…Hep başkaları vardı… Sen ve Ben hep ayrıydık… Sen hep tekrarlardın… Bunun adı özgürlük! ... Özgürlük! ... özgürlük… diye… Artık özgürsün… Artık özgürüm… Artık özgürler… Özgürlük! ... Anladım ki yüreğimin en saklı yerlerine tohum ekmişim.. Zincirlemiştim kapılarımı anahtar ile açmışım… Biz Olmak İçin Derin Sağduyu Adındaki Mavi Yolculuğuma Yelken Açmışım… SÜREYYA AKTAŞ YAŞAMA DÜŞEN GÖLGE Yalnızım…. Kalabalıklar içerisindeyim… Nedenini bilmediğim bir his… Yürüyorum mavi sonsuzluğa… Acı, tatlı yılları sığdıramıyorum cümlelere… Cümleler dargın kelimelere.. kelimeler ise harflere... “tek bir söze sığdırabilseydim yaşamı” düşüncelerimi parçalardım, yüreğimde tutmaya kıyamadığım güvercinim de… Beyaz gelincikler içerisinde… Bir pençesinde bulurdum kendime panter’in acırken… “Yalnızım…Yalnızsın…Yalnız” “Yalnızsınız” O Söz ki gökleri deliyor… yüreğe şimşek gibi çakıyor, yatağınıza yıldırım düşüyor. Sessizce uyuyorsunuz ay adamın gölgesinde… Bakıyorsunuz, saf uyuyan çocuğa… Kendinle barışık sarılmak ve öpmek istercesine… Sokuluyorsunuz yanına beni kabul et dercesine… Bilseniz ne kadar hastalık hastasıyım… Bilseniz ne kadar kendini küçük görmeler… Bundandır kalemimin doğum sancıları… Bundandır aynanın yansıması…Bundandır adını yazmaya bile korktuğum öfkem…nefretim… Yalnızlığım… Ben ve Sen! ... Bu gün de yatağıma yalnızlık düştüğü bundandır. Kalemimin notalar üzerinde gezindiği bundandır…Bilseniz derin okyanusların ıssızlığında bir gölge gibi yüzümü okşadığı bundandır…. Kaygılarım bundandır…imkansızlıklarım bundandır… Olmazsa olmazlarım bundandır…Tedirginliğim… sevgisizliğim bundandır… aşka inanmayışım hep bundandır… Kalabalıklar içerisinde yalnızlıklardır kilime işlenircesine… Yaşama sevincine düşmüş yağmur taneleri neden bir gölge benden önce yürür… Yalnızlık Sana sarılmak seni öpmek istiyorum... Her yanına dokunmak rahatladığını görmek… SÜREYYA AKTAŞ KÜF YEŞİLİ GÖZLER Umudun gölgesine sığınarak yürüyordu küf yeşili gözleriyle... Bir mana arayışı içerisinde bakıyordu yaşama… Sarılırcasına… bahçeye atılan gönül tohumuydu; mavi gül yetiştiren özlem dalında saklı… “Arayış ve Yaşam” Kıpır kıpırdı… Ve, yaşam erguvan rengi bulutlarda saklıydı… Ve bulutlar uçuyordu derin kayalıklara… Çocuk saflığında yürekte sakladığı kör bakışlar ile… “Gizem”… Neydi… Uçmak… Neydi… Gül… Neydi… Özlem… Neydi… Yol… “Gülümse”… Kül tablasından gökyüzüne VİVALDİ’ NİN çaldığı nağmelerle dans edercesine uçuşan gümüşümsü yıldız “Esrarlı”… “ Gizem ve Gülümse ve Esrarlı” yalnızlıktı… Ey kıpır kıpır yalnızlık, seninle hiç birlikte olmadık ki… ayrılmasını da bilelim… Öyleyse bırak akışında gitsin her şey… sıkma olayları… Gemiyi rahat bırak sonsuzluğa yürüsün. “Rahatlık” Kavuşmak mı? ... Özlemek mi? ... Ah Özlemek… Ah Yürek… Yüreğe değen yağmur tanesi… Artık çocuksu, sade ve doğal saflığımdaki ruhum benim ile, ruhum ise küf yeşili gözler ile… Yare doyulmaz küf yeşili gözlerin, kalbimi çalar da gider. Ummana bakan yüreğim derine dalarda gider. Gönlümün fermanı, özgürlük güvercini, sazımın teli, yüreğimin dermanı, sesimin kemanı, sen benim canımın cananısın. “Sabır” … “Çocuksu ve Sade ve Doğal ve Sabır” özgürlüktü… Artık özgür Artık gülümse Artık Farkındalık Artık çocuk saflığındaki ruhum benim ile…Ben sağduyuyum… Mavi gül bahçelerinde oynuyorum… Ve akışına bırakıyorum küf yeşili gözler isimli gemim demirlenmesin istiyorum… O yol almak istemese de yol veriyorum… gülümset… özgürleştir… farkındalığa ulaştır… Ve bunu kimsenin bozmasına izin vermiyorum… Çocukluğumda evimizin toprak bacasında kardeşlerimle mavi bilye oynuyorum. Ben Özgür Kadınım…sınır koyan, zaafını kullandırmayan, enerjik, empati, inisiyatif, özgüven,benimsemiş, saygı, hoş doğal, samimi SEN BİR HİÇSİN Sevgili kelebek çocuk….
“Sen bir hiçsin! ... Kendini özgür bırakıncaya kadar.”
Geçmişimde olan biten tüm yaşamış olduğum kötü
anılarımı
bağışlıyorum.
İçimdeki
“TIRTIL
DÜŞÜNCELERİMİ” bağışlıyorum. Daha “VERİMLİ”, daha
“ÖZVERİLİ”, daha “YARDIMSEVER” olmak ve “BAŞARI”
için
seçtiğim
yolu
“BAĞIŞLIYORUM”
- Nereye kadar gidebilirsem gideyim “GEÇMİŞİM İLE
GELECEĞİM” arasında en önemli olan “BU GÜN”
kelimesinde
“DÖNÜŞÜM”
noktamı
yakaladığımda
verdiğim “KARARLARIMI” bağışlıyorum. Uzun yıllar
İFADE”
“BAŞARISIZLIĞIN”
gölgesinde
“KENDİNİ
etmeden yaşarken “İNANCIM” sonsuz, “BEN, KENDİMİ
GERÇEKTEN
SEVİYORUM.
VE
KANDİMİ
BAĞIŞLIYORUM”. İçimdeki kelebek çocuğu da seviyorum
ve bağışlıyorum. Bir gün, “TÜRKİYE” sonrada “DÜNYA”
beni konuşacak diye düşünen SESİMİ bağışlıyorum.
İnsanları “DEĞİŞTİRİP, GELİŞTİRİP, DÖNÜŞÜME”
uğrattığım zaman, işte, o zaman bir yerlerde olmanın
hazzı içerisine gireceğim. Sevgili Kelebek Çocuk ise hep
mutlu ve içindeki huzurla bütünleşecek. Değişim
yıldızımın gölgesinde bulunmaktan zevk aldığım, Ve
dönüşüm güneşimin farkındalık imajına ulaşabilmesi için
elimden geleni yapacağım. DEĞİŞİM YILDIZIMI
BAĞIŞLIYORUM… Gelişim ayı ise bana tecrübelerime
fark attıracak. Yaşamım boyunca aldığım “KARARLARI”
sonuna kadar götürmeye çalışsam da lakin öyle bir an
geliyor ki yıkılmamak için kendimi zor tutuyorum.
Geçmişimle geleceğim arasında yaşadığım bu günü
farkında lığa dönüştürmeye çalışıyorum. Ve geçmişimi
bağışlıyorum. Geleceğimi “BENİ BANA GETİR YAR
TRENE” bindirip, sadece bugün için başarı yolculuğuna
çıkarıyorum. İnsanları sonuna kadar duyarlılığa davet
ederek bakan göz- gören göz ve farklı göz ile yetiştirmeye
çalışıyorum. Bakan göz ile soran-sorgulayan oluyorlar.
Gören gözle müdahale eden, sorumlu oluyorlar. Farklı
göz ile yetiştirmeye çalıştığım insanlarsa sağduyulu ve
kişilikli insana dönüşüyorlar. Ve böylece vizyonumu
yapmakla yetinmiyor, misyonumla katkıda bulunuyorum.
İçimizdeki
çocuk,
özgürleşiyor,
gülümsüyor
ve
farkında
lığa
varıyor.
Sevgili kelebek çocuk….
“Sen bir hiçsin! ... Kendini özgür bırakıncaya kadar.”
Artık “KİŞİSEL GELİŞİM” için “DEĞİŞİM” ve “GELİŞİM”
yolumu dönüşüme gönderiyorum. Zihnimin karmaşa
içerisinde olan
dolaplarımı düzenliyorum. Fazla
“BİLGİLERİMİ” gizli dolaba yerleştirip “ANAHTAR” ile
kilitliyorum. Beynimi dört gruba ayırtıyorum. Ve her birine
de kendi bölgelerinde dörde ayırtıp ayıklıyor ve
yerleştiriyorum. Benim için önemli olan bölgemi tam
teşkilatlı
çalıştırmak
için
dikkat
çerçevemi
konsantrasyon
ile
birleştiriyorum.
Analiz ve bilim bölgemde çalıştığım işleri ve aldığım kurs
belgelerini A bölgesine yerleştiriyorum. Ve kilitliyorum.
Anahtarını “ ÇİLİNGİRCİYE” veriyorum. B bölgeme
yöneticiliğimi
ve
idareciliğimi
yerleştiriyorum
ve
kilitliyorum. Anahtarı yine “ÇİLİNGİRCİYE” veriyorum.
Dosyalama işlemlerimi her an arşivde hazır bekletiyorum.
D bölgesine tüm hayal gücümü yerleştiriyorum. Her an
hayal gücüm benimle olabilecek derecede yalnız atın
gemlerinin kontrolü benimle birlikte olacak bir şekilde
tutuyorum. Ve ben C bölgeme odaklanıyorum.
Vazgeçmeden kendimi her an yenileyerek ön hazırlık
içerisinde bekliyorum. Fırsatları kaçırmamak için kendimi
değişime ve gelişime adıyorum. Fırsat çıktığı an şansımı
getirecek ve ben dönüşüme uğrayacağım. Günü
bekliyorum. O an Kelebek Çocuk Türkiye’ de ve Dünya’
da bir numara olabilir. Tekrarlıyorum. Vazgeçmeden
yoluma devam ediyorum. C Bölgemi de kendi arasında
dörde ayırtıyorum. Liderlik için elimden geleni yapacağım.
Ve
yapıyorum.
Sevgili
kelebek
çocuk….
“Sen bir hiçsin! ... Kendini özgür bırakıncaya kadar.”
Sen bir hiçsin! . Hala kendi sorumluluklarını başkasına
yıkmaya çalışıyorsun. Hatta bazen başkalarını suçladığın
bile oluyor. “ÖZGÜRLÜĞÜN SINIRLI” Açık yürekliliğim ile
söylemek gerekirse yaşadığın beklenmedik sorunlar
karşısında özgüvenin de sarsılmalar yaşıyorsun.
Çözümlenmesi gereken senin kaçtığın sorunlar... Yaptığın
hatalardan çıkarman gereken ders kendini bağışlamandır.
Yüreğin ve beynin “DENGE” içerisinde değil. Ağzından
çıkanı kulağın duymuyor. Kararlarını “ERTELİYORSUN”
Sözünde durmuyorsun. Sınırlarından dolayı hep bir
mazeret buluyorsun. İçinde sakladığın ve hala
çözemediğin yada henüz hazır olmadığın kendinle
“YÜZLEŞMEKTEN” kaçıyorsun. Buna hazır olmadığın
korkuların ile yaşamanın sana çıkardığı “BİLANÇO” çok
büyük.
Sen bir hiçsin! ... Hala kendi sorumluluklarını başkasına
yıkmaya çalışıyorsun. Hatta başkalarını değersiz
görüyorsun. “YALNIZLIĞIN SINIRLI” Çözmen gereken en
büyük
sorunun
sorumsuzluk.
Neden
başkasına
yıkıp,sığınma ihtiyacı yaşıyorsun. Bir düşün! … Kendini
güçlü hissettiğin zamanları... Ayakta kalmak için
çabaladığın günlerini... O günleri düşünürsen seni hep bir
adım ileri götüren tutum ve davranışlarını yeniden
avuçlarına alma zamanı olduğunun farkına varırsın. Seni
başarısızlığa ve reddedilmeye iten çözümlenememiş tırtıl
düşüncelerini bir kez daha bilinçli bir şekilde gözlemlemen
gerekmez
mi?
...
Sen bir hiçsin! ... Hala kendi sorumluluklarını başkasına
yıkmaya
çalışıyorsun.
Hatta
başkalarını
küçük
görüyorsun. Senin gibi düşünen insanlar yaklaşık sen
doğduğundan beri etrafında dolaşıyorlar. “CESARET” t
veriyorlar, kararlarına destek veriyorlar ve seni motive
ediyorlar. Sana güçlerini gösteren insanlardan uzak
durmamalısın. Gelişim, değişim ve dönüşüm adına yola
çıkmalısın. Daha coşkulu, daha kararlı bir gelecek
arzulamalısın. Kendini ifade edebilecek yerler bulmalı
aradığın güvence ile ayakta kalabilmelisin. Bunun için
büyük amaçlar belirlemeli ve zincirlenmiş kapılarının
anahtarını bulabilmek için bir “ÇİLİNGİRCİ” bulmalısın.
Zincirlenmiş bir kapının anahtarının başkasında olması ve
kaybedilmesi
ne
acı.
Kelebek Çocuğun sesine kulak verin: Özgürleşin!
Gülümseyin! Fark Yaratın! Bütünleşin! ”... Ne Kadar
Güven İçerisinde Görünürse Görünsün, Çocuk, Genç,
Yaşlı; Zengin Ve ya Yoksul Tüm Canlı Varlıkların Sana
Gereksinimi Vardır. Kendinizin Armağan Olduğunu
Unutmayın. Gezebiliyor, Duyabiliyor, Görebiliyorsunuz.
Farkında lığa varın...
SÜREYYA AKTAŞ
KENDİNİ TANI Kesin kararlı olursan, Endişelerini azaltırsın. Nezâketini çoğaltırsan, Dayanışma içinde olursun İlgilenir destek verirsen, Nefretin azalır, sevgin çoğalır İyi kalpli olursan, Tarafsız davranırsın, Aykırılaşma ve Nüansı dengelediğinde, Ilık hava içinde yürürsün Kendini Tanı, içindekini güldür SÜREYYA AKTAŞ 

Benzer belgeler