Madde 6. İşitme Engelli (FİTYE) Örnek Öğrenciler, Model Kişiler ve

Transkript

Madde 6. İşitme Engelli (FİTYE) Örnek Öğrenciler, Model Kişiler ve
Madde 6. İşitme Engelli (FİTYE) Örnek Öğrenciler, Model Kişiler ve
Liderler Yetiştirme
İşaret dilinde izlemek için tıklayınız
Liderlik tarihin her döneminde ve her kültür ve eylem için önemli bir konu olmuştur.
Ayrıca, olumlu “model kişiler”in gelişme çağındaki bireylerin şekillenmesinde ne
derece önemli olduğu da bilinen bir gerçektir. Özellikle çağımızda medyada ve diğer
aktüel kültür ortamlarında pek çok olumsuz örneğin olduğu düşünüldüğünde, her
ailenin çocuğuna aile içinde veya yakın çevresinde bulunan olumlu modelleri
gösterdiği onun gibi olması öğüdünde bulunduğu tartışılmaz bir olgudur. Üniversiteye
girmeyi yüksek puanla başaran bir ağabey ya da abla, akademik kariyer yapan bir
komşu, genç yaşta unvan – mevki sahibi olmuş bir akraba, işiten-konuşan toplum
üyelerimizin daha çocukluktan üniversite ve yükseköğrenim kavramlarını tanımasını,
“çalışmak”, “sınav geçmek” vb eylemlerle bu hedeflere ulaşılabileceğini öğrenmelerini
sağlar. Ancak, ülkemizdeki bir FİTYE genç için ailesinin bu şekilde gösterebileceği
çok fazla örnek yoktur; üniversiteye devam eden ve başarıyla bitiren olumlu örnekten
çok, gitmeyi düşünmeyen ya da giden ama yıllar geçmesine rağmen bitiremeyen,
atılan ya da bırakan modeller vardır (anket çalışmalarımızda hiçbir FİTYE genç,
“kimin gibi olmak istersiniz” sorusuna bir “işitme engelli” örnek göstermemiştir;
gösterdikleri örnekler arasında gerçek olmayan film-dizi kahramanları ile sporcular ilk
sıraları almaktadır). Bitirenler arasındaysa işsizler iş sahiplerinden kat kat fazladır
(anket çalışmalarında FİTYE lise öğrencilerinin ön plana çıkardıkları iş bulma
yolunun, eğitim değil, ailelerinin torpillerinin olması ya da olmaması olduğu
görülmektedir). Cumhuriyet tarihimizin ilk “işitme engelliler” eğitimcisi olan Gök
1959’da yazdığı ve ülkemizde “işitme engelliler”in eğitimi alanındaki ilk kaynaklardan
birisi olan eserinde “Helen Keller”ın eğitiminden ve hayatından bahsederken Keller’ın
eğitimcisi Anne Mansfield Sullivan’ı bir örnek eğitimci, Keller’ı da çoklu engeli
olmasına rağmen eğitimle kitap yazacak hale gelen bir “model kişi” olarak
sunmaktadır. (Dünya “işitme engelliler” tarihinde model kişilerin yeri)
Galluadet’in Fransa’dan ABD’ye getirerek, 1817’de birlikte “American Asyllum”
kurduğu Laurent Clerc, bu okula ABD’nin dört bir tarafından öğrenci olarak gelen
“işitme engelliler” için hem bir “model kişi” hem de “lider” fonksiyonu görmüş ve daha
sonraki yıllarda ilköğretimden üniversiteye “işitme engellilere her seviyede eğitim
veren bu kurumda “işitme engelliler”in her seviyede eğitimci ve idareci olarak görev
yapması bir gelenek haline gelmiştir.
Ülkemizde FİTYE lise öğrencileri ve üniversite öğrencilerinin kendi aralarından
çıkmış, üniversite eğitimini başarıyla tamamlamış ve toplumun tamamı tarafından
kabul gören bir mevkide mesleğini icra eden örneklere gereksinimi vardır. Gerek
yapılan anket çalışmalarında FİTYE öğrenciler tarafından belirtilen gerekse
görüşmelerde ailelerinin paylaştığı yüksek öğrenime yönelik umutsuzluğun
yenilebilmesi ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Bu proje kapsamındaki öneriler
çerçevesinde ya da başka alternatifler kullanılarak belli sayıda örnek öğrencilerin
yetiştirilmesi ve bunların bulundukları eğitim kurumlarında ve her türlü akademik ve
sosyal ortamda “model kişiler” olarak desteklenmesi, sürecin önündeki önemli bir
yükü ortadan kaldıracak ve kurulacak sistemin kalıcılığını sağlayacaktır. Alanlarındaki
yüksekokulları bitirmiş FİTYE’lerin (ve başlangıçta onlara öncülük edecek olan İDİTCODA’ların) özellikle meslek liselerinde göreve başlamaları sadece öğrencilerin
derslerini ve okul içindeki diğer aktivitelerini olumlu etkilemeyecek aynı zamanda
onlara kendi aralarından çıkanların belirli mesleklere ve mevkilere gelmelerinin
mümkün olduğunu da gösterecektir. Bu bağlamda yapılması gereken diğer bir
uygulama kanunlarla “özürlüler”e sağlanan iş avantajları konusunda, özürlüler
arasında görme ve ortopedik engellilere göre çok daha dezavantajlı konumda
bulunan “işitme engelliler” için pozitif ayrımcılık yapılmasıdır (bu konu ayrıca ele
alınacaktır). Bu sayede toplum içinde önce meslek sahibi zaman içinde de mevki
sahibi olan FİTYE sayısı artacak, bu da FİTYE lise öğrencilerine meslek sahibi
olmanın yolunun “torpil” değil, “eğitim” olduğunu ve eğitimin de “İŞ”e yaradığını
anlamalarına katkıda bulunacaktır (Bakınız: “FİTYE Gençlerin İş Sahibi Olmaları İçin
Neler Yapılmalı”).

Benzer belgeler