2.Sayı- Turizm Bülteni, Haziran 2015

Transkript

2.Sayı- Turizm Bülteni, Haziran 2015
Bülten Başlığı
İ Ş
A D I
Gumuflhane Universitesi
Turizm Fakultesi’nin
6 Ayl›k
Elektronik
Yay›n
Organ›d›r
Gümüşhane Üniversitesi
Turizm Fakültesi'nin
6 Aylık
Elektronik Yayın
Organıdır.
İLKELERİMİZ

Empati

Doğruluk

Bilimsellik

Çalışkanlık

Dürüstlük

Saygı

Hoşgörü
SÜRDÜRÜLEBİLİR
TURİZM VE DOĞU
KARADENİZ
BÖ
BÖL
LGESİ
Ayrıntıları 2’de
GASTRONOMİ
ŞEHİRLERİ
Ayrıntıları 3’te
BOŞ ZAMAN
DEĞERLENDİRME
ALANLARI
— GÜMÜŞHANE —
Ayrıntıları 4’te
TURİZM
SEKTÖRÜNDE
STRATEJİK
YÖNETİM
ANLAYIŞI
Ayrıntıları 5’te
GÜMÜŞHANE
NASIL GEZİLİR ?
Ayrıntıları 6’da
TÜRKİYEDEN VE
DÜNYADAN
TURİSTİK
DEĞERLER
Ayrıntıları 8’de
FAKÜLTEMİZDEN AKADEMİK
ÇALIŞMALAR
Ayrıntıları 9’da
‘‘DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM
KONGRESİ’’ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
14-16 Mayıs 2015 tarihleri arasında Gümüşhane
Üniversitesi Turizm Fakültesi önderliğinde gerçekleşen
Doğu Karadeniz Bölgesi Sürdürülebilir Turizm Kongresi
Gümüşhane Üniversitesi Gümüşhanevi Kampüsünde gerçekleştirilmiştir. Kongreye; Valilik, Belediye ve diğer kamu temsilcileri, çeşitli üniversitelerden öğretim üyeleri,
öğretim elemanları, basın mensupları, sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcileri katılmıştır. Kongre, saygı duruşu
ve İstiklal Marşının ardından Gümüşhane Üniversitesi
Rektörü Prof.Dr. İhsan GÜNAYDIN’ ın açılış konuşmasıyla başlamıştır. Ardından davetli konuşmacılardan Gazi
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Cevat TOSUN
“Sürdürülebilir Turizm Gelişiminin Küresel Sorunları” başlıklı konuşmasını gerçekleştirmiştir. Akabinde Dünya
CittaSlow Birliği Genel
Başkan Yardımcısı
ve Seferihisar Belediye Başkanı Sn.
Tunç
SOYER
“Turizmde CittaSlow Hareketi Seferihisar Örneği“
adlı
konuşmasını, davetli Dr.
Gül GÜNEŞ “Korunan alanlar ve
çevresinde sürdürülebilir turizm” başlıklı
konuşmasını ve son olarak Doğu Karadeniz Kalkınma
Ajansı temsilcisi Sayın İsmail ASLANER konuşmasını
yapmış öğle yemeğinin ardından bilimsel oturumlar gerçekleştirilmiştir. İkinci gün Yrd. Doç. Dr. Coşkun
ERÜZ’ün “Gümüşhane İlinin Eko Turizm Potansiyeli”
başlıklı konuşması ve Turistik İşletme Yöneticileri, Personeli ve Avrupa Birliği Turizm Personeli ile İlişkiler Derneği Başkanı Prof.Dr. Ali ERBAŞ “Turizm Mesleği
Kanun Taslağı” üzerine konuşmasıyla başlamış. Konuşmaların akabinde ilgili salonlarda bildiri sunumlarına geçilmiştir. Kongre sürecinde, Sürdürülebilir Bölgesel Büyüme
ve Kalkınma, Sürdürülebilir Turizm Çeşitleri, Sürdürülebilir Destinasyon Yönetimi, Sürdürülebilir Kent Yönetimi ve
Cittaslow (Yavaş Şehirler) Hareketi, Sürdürülebilir Turizmde Paydaş Yönetimi, Gümüşhane İli ve Sürdürülebilir
Turizm, Sürdürülebilir Turizm İşletmeciliği, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Sürdürülebilir Turizm Uygulamaları, Sürdürülebilir Turizm Yaklaşımı, Kavram ve Uygulamalar,
Sürdürülebilir Turizm Çeşitleri, Somut ve Somut Olmayan
Kültürel Miras Çalışmaları, Turizm İşletmelerinde Kurum-
sal Sosyal Sorumluluk ve Pazarlama, Sürdürülebilir Mutfak Kültürü, Sürdürülebilir Turizm Planlaması, Sürdürülebilir Turizm Göstergeleri Bağlamında Turizmin Ekonomik, Çevresel ve SosyoKültürel Etkileri başlıklarında toplam 15 oturumda 70 sunumun
yapılmış olup 40 farklı üniversiteden 104 bilim insanı katılmıştır.
Kongrede sunulan bildirilerde üzerinde önemle durulan nokta;
turizmin hangi türü olursa olsun, ‘Sürdürülebilirlik Yaklaşımı’
içinde yönetilmesi gerektiği olmuştur.
Kongrede yapılan bildirilerde oturum başkanlarının ortak
görüşleri; genel olarak sunulan bildirilerin betimsel nitelikte olduğu, nicel verilere ve alan uygulamasına dayalı çalışmaların sayıca
az olduğu doğrultusundadır. Dolayısıyla ileride düzenlenecek olan
kongrelerde metodolojik açıdan zengin çalışmalara önem verilmesi önerilmiştir.
Kongrenin sürdürülebilirliğinin
sağlanması adına Gümüşhane Üniversitesi, Turizm
Fakültesi
tarafından
Türkiye’de eğitim veren
tüm fakültelere teklif
çağrısı
gönderilmiştir.
Akdeniz Üniversitesi ve
Kastamonu Üniversitesi tarafından verilen teklifler incelenmiş
2016 yılında düzenlenecek kongrenin ‘2.
Ulusal Sürdürülebilir Turizm Kongresi’ adıyla Akdeniz Üniversitesi, Turizm Fakültesi tarafından düzenlenmesi, 2017 yılında da 3.
Sürdürülebilir Turizm Kongresi’ adıyla Kastamonu Üniversitesi,
Turizm Fakültesi tarafından düzenlenmesi uygun görülmüştür.
Son olarak bu kongrenin düzenlenmesinde bizlerden desteklerini esirgemeyen özellikle Gümüşhane Üniversitesi rektörü
Prof. Dr. Sayın İhsan GÜNAYDIN’ a ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA)‘ na yapmış olduğu işbirliğinden dolayı teşekkür ederiz. Ayrıca kongre sürecindeki katkılarından dolayı Gümüşhane Üniversitesi ailesine, kongrenin düzenlenmesinde özverili
olarak çalışan Kongre Düzenleme Kurulu Başkan Yardımcısı
Yrd.Doç.Dr. İsmail ÇALIK’a, Kongre Düzenleme Kurulu Üyelerinden Yrd.Doç.Dr. Bilal YALÇIN, Öğr.Gör. Sedat TAŞ, Arş.Gör.
Mehmet Halit AKIN, Arş.Gör. Serap AKDU, Öğr.Gör. Ertuğrul
DÜZGÜN’e, kongre sürecinde büyük bir özveri ile çalışan hem
fakülte sekreterimiz Ömer PİR ve ekibine hem de Turizm Fakültesi öğrencilerine teşekkür ederim.
Kongre Düzenleme Kurulu Adına,
Yrd. Doç. Dr. Uğur AKDU
Kongre Düzenleme Kurulu Bşk. Yrd.
NOT: Kongrenin bildiri e-kitabına stk2015.gumushane.edu.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
2
Haziran 2015
SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM
VE DOĞU KARADENİZ
BÖLGESİ
lin yanında diğer turizm bölgelerine kıyasla sınırlı olsa da özellikle Ayder
Uzungöl, SüTurizm, bilhassa gelişmekte olan ve Yaylası,
mela Manastırı, Karaaz gelişmiş ülkelerde en önemli kalkınma seçenekleri arasında gösterilmektedir. 2000 yılında 677 milyon kişi olan
uluslararası turizm hareketlerinin, 2010
yılında 949 milyon kişiye ulaşmış ve
2020 yılında 1.6 milyar kişiye ulaşacağı
tahmin edilmektedir. Bu boyutta bir
sektörde göreceli olarak daha planlı bir
gelişimden söz edebilmek için sürdürülebilir turizm ilkelerini göz önünde bulundurmak gerekir. Sürdürülebilir turizm
yaklaşımı, doğa ile uyumlu turizm aktiviteleri, yerel mirasın korunması, yerel
halkın turizm planlama ve uygulama
süreçlerinde aktif rol alması, turizmin
çevre üzerindeki
etkilerinin ölçülmesi,
taşıma
kapasitesinin
hesaplanması,
sürdürülebilir
turizm göstergeleri rehberliğinde
planlama sürecinin hayata geçirilmesi gibi temel anahtar konuları içermektedir. Sürdürülebilir turizm gelişimi sosyal, ekonomik ve çevresel
hedeflerin
uzun vadeli bir
planlama ile tüm
paydaşların görüşlerine başvurarak belirlenmesini gerektirmektedir
D
oğu Karadeniz Bölgesi,
sahip olduğu eşsiz doğası, özgün mimari
ve yaşam tarzlarını bünyesinde barındıran yaylaları, mikro-klima özelliği, eko
turistlere yönelik turizm çekicilik unsurlarının fazlalığı ve bölgenin farklı kültürleri içine alan bir sentez oluşturması
açısından ön plana çıkmaktadır. Ayrıca
bölge; doğa yürüyüşü, rafting, endemik
bitki gözlemciliği, kuş gözlemciliği,
çiftlik turizmi vb. doğa turizmi etkinliklerinin yanında kültür turizmi, inanç
turizmi, termal turizm ve sağlık turizm
gibi alternatif turizm türlerine yönelik
turistik talebin ihtiyaçlarını karşılayabilecek potansiyele sahiptir. Bu potansiye-
ca Mağarası, ŞavşatKaragöl Milli Parkı vb.
turizm alanlarına yönelik reel turizm talebi de
gözlemlenmektedir. Bu potansiyele rağmen,
bölgenin ülke turizminden aldığı pay ise son
derece düşük düzeylerde seyretmektedir. Bu
duruma sebep olan unsurların belirlenerek,
çözüm önerilerinin geliştirilmesi bölge turizminin gelişimi açısından oldukça önemlidir.
S
onuç olarak, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde bölgenin sürdürülebilir gelişimine
katkı sağlayacak, sürdürülebilir göstergeler rehberliğinde,
tüm
paydaşların
planlama süreçlerine dahil
edileceği bir
yapının oluşturulmasının,
bölgedeki
turizm gelişiminin anahtar
unsurları olacağı söylenebilir. Taşıma
kapasitesi
çalışmaları
sonucunda
sürdürülebilir
olmayan unsurların sınırlandırılması
ve sürdürülebilir alternatiflerin değerlendirilmesinin Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki turizmin gelişimine katkı sağlayacağı açıktır. Bu
bağlamda, halkın değerler ve inanç sistemini
tahrip edecek, yerel halkın gelenekleri ile bağdaşmayan dolayısıyla bölge halkı tarafından da
benimsenmeyecek unsurların sınırlandırılması
ve bölge halkının desteği ile ekonomik, sosyokültürel ve çevresel standartlar sisteminin kurulması, bölgedeki turizm gelişiminin sürdürülebilir unsurlar içermesini sağlayacaktır. Aksi
taktirde, kitle turizminin aile içi ve kültürel
ilişkiler, çevresel süreçler, yerel halkın ekonomik fayda sağlaması vb. konularda yaratacağı
tahribatlar uzun vadede bölge açısından olumlu sonuçlar doğurmayacaktır.
Yrd. Doç. Dr. İsmail ÇALIK
ÖZEL İLGİ TURİZMİ
T
arih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği
yapmış olan medeniyetlerin beşiği Anadolu’nun
en büyük zenginliği tarihi ve kültürel miraslarıdır. Yedi coğrafi bölgenin tamamında farklılık
gösteren mutfak kültürü, tabiat şekilleri, yaşam
tarzları gibi unsurlar koruma-kullanma dengesini
sağlamak zorunda olduğumuz ana değerlerimizdir. Çeşitli uygarlıklardan beslenerek oluşmuş
yöresel kültürlerimiz sadece o bölgeye has tatlar
olarak kalmamalı, bu değerlerden öncelikle Türk
halkının haberdar olması sağlanmalı, ardındansa
tüm dünyaya tanıtımı yapılarak yönünü Batı’ya
çevirmiş olan mutfağımızın kültürel değerlerini
kaybetmesi engellenmelidir. Bu durum turizm
sektörü açısından da önem arz etmektedir. Çünkü yemek kültürü sürdürülebilir turizmde büyük
bir öneme sahiptir. Turistler son dönemlerde bir
bölgede meşhur olmuş ve orayla bütünleşmiş
yiyecekleri yerinde tadabilmek, üretim yerlerini
ve aşamalarını gözlemleyebilmek için o bölgeleri tercih etmeye başlamışlardır. Buna örnek vermek gerekirse insanlar pizza yemek için Venedik’e, şarap içmek için Paris’e, peynir tadabilmek için Kıbrıs’a gidebilmektedir. Aynı durum
iç pazar için de geçerli olabilmektedir. Özellikle
havayollarının gelişmesi ve yaygınlaşması ile
birlikte insanlar çok farklı şehirlere seyahat planları yapabilmektedir. Günübirlik olarak bu bölgelere ziyaretlerde bulunmakta, seyahat unsuru
olarak da ön plana bölgenin mutfağını koymaktadırlar. Örneğin İstanbul’dan günübirlik olarak
Gaziantep’e baklava, Hatay’a içli köfte, Trabzon’a mısır unundan yapılmış unlu mamullerini
tatmak için gitmektedirler. Böylece özel zevkleri
uğruna uzak mesafelere seyahatler planlayabilmektedir. Bu durum literatüre özel ilgi turizmi
olarak yeni bir kavramı eklemiştir. Özel ilgi turizmine katılan kişiler genelde maddiyatı ikinci
planda tutarak ön plana haz aldıkları unsurları
koymaktadırlar. Yemek kültürünü görmek için
buralara gelen turistler bölgede bulunan tarihi ve
kültürel değerleri de ziyaret ederek bölgenin
alternatif turizm kaynaklarının gelişimine de
katkı sağlamaktadırlar. Geniş bir coğrafyaya
yayılmış olan Anadolu topraklarına hem iç pazar
hem de dış pazardan gelen talebi artırabilmek
için bölgedeki havaalanı sayılarının artırılması
gerekmektedir. Uzun süre Doğu Karadeniz Bölgesinde sadece Trabzon ilinde havaalanının olması bölgedeki gelişimi sınırlanırmış, yeni açılan Ordu-Giresun havaalanının ise bölge turizminin gelişmesinde önemli katkılarının olacağı
düşünülmektedir.
Öğr. Gör. Ertuğrul DÜZGÜN
Gümüşhane Üniversitesi Turizm Fakültesi Bülteni
3
Haziran 2015
Gastronomi; Birleşmiş Milletler Eğitim,
Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) şehirler ağı içerisinde yer alan; edebiyat,
film, müzik, zanaat ve halk sanatları, tasarım, medya sanatları ile birlikte belirlenen
yedi yaratıcı endüstri alanından biridir.
Üyeler; yerel yönetim sistemleri olarak
şehirler ve onların çok sayıdaki kamu sektörü, özel sektör, profesyonel örgütler, sivil
topluluklar, kültürel kuruluşlar gibi kurumlardan oluşmuş olan ortak topluluklarıdır.
UNESCO, gastronomi şehri olarak bu ağa
katılmak isteyen şehirlere rehberlik edecek
kriterleri ve istenen özellikleri şu şekilde
belirlemiştir:
 Şehrin ve bölgenin özelliklerini gösteren iyi gelişmiş mutfak kültürü
 Çok sayıda geleneksel restoran ve yemek ustası ile canlı bir gastronomi topluluğu
 Geleneksel yemek hazırlamada bölgeye
özgü malzemelerin kullanılması
 Yerel bilgi ve beceri, endüstriyel / teknolojik ilerlemeden kendini kurtarmış
geleneksel mutfak uygulamaları ve
yöntemleri
 Geleneksel gıda pazarları ve geleneksel
gıda endüstrisi
 Geleneksel gastronomi festivalleri,
teşvik ödülleri, gastronomi yarışmalarına ev sahipliği ve diğer geniş kapsamlı
tanıtım araçlarının kullanımı
 Halkın beğenisinin kazanılması, eğitim
kurumlarında beslenme temalı tanıtım
çalışmalarının yapılması, gastronomi
ve mutfak sanatları okullarının müfredatlarına biyolojik çeşitlilik koruma
programlarının dâhil edilmesi
İçinde barındırdığı çeşitlilik ile
beraber gastronomi, insanoğlunun kendisini kültürel anlamda ortak bir ifade ediş
şekli olarak değerlendirilebilir. Ortak kültürel değerlerin yaşatılması amacı ile dünya üzerinde yukarıda değinilen ölçütlere
dayalı olarak gastronomi şehirleri belirlenmektedir. Şu ana kadar UNESCO tarafından yalnızca sekiz şehre dünya gastronomi
şehri unvanı verilmiştir. Unvana sahip
şehirler: Popayán, Chengdu, Östersund,
Jeonju, Zahle, Florianopolis, Shunde ve
Tsuruoka şehirleridir.
itibaren her sene gastronomi kongresi gerçekleştirilir ve misafir bir ülke davet edilir. Bunun dışında 2009 yılında dini bir etkinlik olan kutsal
hafta törenleri (Holy Week processions in
Popayán) UNESCO tarafından somut olmayan
kültürel miras listesine seçilmiştir.
Chengdu (Çin) : 10 Şubat 2010 tarihinde
UNESCO gastronomi ağına katılan 11 milyon
nüfuslu ikinci şehirdir. Sichuan eyaletinin başkentidir ve Asya kıtasının ilk gastronomi şehridir. Şehirde 60 binin üzerinde restoran bulunmaktadır. Zamanında İpek Yolu’nun başlangıç
şehri kabul edilmiştir. Panda şehrin simgelerindendir ve şehirde Panda Yetiştirme ve Araştırma
Merkezi bulunmaktadır.
Östersund (İsveç) : 20 Temmuz 2010 tarihinde
UNESCO gastronomi ağına katılan üçüncü şehirdir. 60 bin nüfusu vardır ve Storsjön Gölü kenarına kurulmuştur. Jämtland eyaletinin başkentidir. Smörgastarta adında sandviçe benzer keki ile
tanınmıştır. Temmuz ayında Büyük Göl festivali
düzenlenir. Şehirde sürdürülebilir yerel gıda yö-
Smörgastarta
netimini destekleyen bir gastronomi kültürü oluşmuştur. Küçük girişimcilere ve çiftçilere eğitim
ve rehberlik ile ürün geliştirme desteği veren
ulusal bir merkezi kuruluşu vardır.
Jeonju (Güney Kore) : Mayıs 2012 yılında dördüncü gastronomi şehri unvanını alan 650 bin
nüfuslu bir şehirdir. Bibimbap isimli yerel yiyeceği ve Hanok ismi verilen geleneksel Kore evleri uluslararası bir üne sahiptir. Çevrenin korunması ve sürdürülebilir gelişimi, çevre dostu yerel
yiyecek üretimi ve desteklenmesi, gıda atık politikaları ile öne çıkan bir şehirdir.
Bibimbap
Popayán (Kolombiya) : 11 Ağustos 2005
yılında ilk gastronomi şehri unvanını alan
260 bin nüfuslu bir şehirdir. Cauca eyaletinin başkentidir ve şehirde gastronomi etkinlikleri ile söyleşileri düzenlenmektedir.
1737 rakımlı bir vadide kurulmuştur ve
ekvatoral iklime sahiptir. 2003 yılından
Zahle (Lübnan) : 2013 yılında gastronomi
şehri unvanını almış olan 150 bin nüfuslu çok
kültürlü bir yerleşim yeridir. Lübnan’nın
ortasında bereketli Bekaa Vadisi içerisinde
yer alır. Üzümden üretilen içecekler ile meze
olarak bilinen yiyecekler açısından zengin bir
mutfağı vardır. Her sene eylül ayında bağbozumu festivali düzenlenir. Meze adı verilen
yiyecek çeşitleri yaygındır. Sıcak, soğuk, acı,
çiğ ve pişmiş olmak üzere 85’in üzerinde
meze çeşidi olduğu söylenmektedir.
Florianopolis (Brezilya) : Brezilya’nın güneyinde yer alan 1,1 milyonluk bir sahil şehridir. Turizm ile ön plana çıkan bir yerdir ve
şehirde 2 binin üzerinde bar ve restoran bulunmaktadır. Bölgesel mutfak kültürü ile
modern mutfak uygulamalarını birleştirmiştir.
Shunde (Çin) : Guangzhou ve Hong Kong
arasında bereketli İnci Nehri Deltası’nda yer
alan 1 milyon nüfuslu bir şehirdir. Çok zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Balık ve meyve üretiminden, çiçek üretimine, ipek böcekçiliğine kadar geniş bir yelpaze sunar.
Tsuruoka (Japonya) : Japon Denizi’ne kıyısı olan 134 bin nüfuslu bir şehirdir. 50’den
fazla yerel ürünün ekimi ve hasadı yapılmaktadır. Konumu itibariyle bir yandan ova bir
yandan dağ bir yandan ise deniz mahsulleri
farklı mevsimlerde gelenlere sunulur. Pirincin Japonya’da en yoğun üretildiği yerdir.
Seçilen şehirlerin genel olarak ortak
özellikleri şu şekilde oraya çıkmaktadır:
 Bereketli bir toprak parçası üzerinde ya
da yakınında konumlanmaları
 Geleneklere bağlı bir yaşam tarzı benimsemeleri
 Küçük üreticileri ve girişimcileri desteklemeleri (eğitim ve teşvik)
 Bilimsel, kültürel ve sosyal gastronomi
etkinlikleri düzenlemeleri
 Kamu kuruluşları, özel kuruluşlar ve sivil
toplum kuruluşlarını gastronomik bir
amaç etrafında birleştirebilmeleri
 Geleneksel mutfakları özünü bozmadan
yenilik katarak sunmaları
 Tarımsal ve hayvansal üretimde çevreye
ve insana karşı sorumlu davranmaları
 Etkileşime, yeniliğe ve öğrenmeye olan
tutkuları.
Yrd. Doç. Dr. Bilal YALÇIN
Gümüşhane Üniversitesi Turizm Fakültesi Bülteni
4
Haziran 2015
R
ekreasyon en kısa tabiriyle, bireylerin boş zamanlarında katıldıkları ve kişisel olarak doyum sağladıkları faaliyetlerdir. Rekreasyona duyulan ihtiyaç, rekreasyon faaliyetlerinin
kişisel ve toplumsal olarak sağladığı faydalardan ileri gelmektedir ve ayrıca sanayi ve şehirleşmenin artması da, insanları rekreasyon faaliyetlerine yönlendirmektedir.
Günümüzde modern şehirler insanlara açık ve yeşil alanlar başta olmak üzere, şehir içerisinde ve dışında
günü birlik kullanılabilecek piknik ve eğlence alanları ve futbol, basketbol gibi sportif faaliyetlerin yapılabileceği spor alanları sunmaktadırlar. Son yıllarda, özellikle büyükşehirler de temalı parklar, mahalle parkları, spor alanları ve benzeri uygulamalar gittikçe artmaktadır. Özellikle mahalle parklarının içerisinde yer
alan spor aletleri, basketbol ve futbol sahaları, yürüyüş ve koşu yolları insanların rekreatif faaliyetlere en
kolay ve sıfır maliyetle katılımlarını sağlamaktadır.
Parklar konusunda Gümüşhane’yi ele alacak olursak, belediyenin ilgili biriminden elde edinilen bilgiye göre yaklaşık olarak 15 tane park
bulunmakta ve bunların 5 tanesinde spor aletleri bulunmaktadır. Başka illerden ziyade ilçelerle karşılaştıracak olursak bu sayı oldukça
azdır. Park sayının bu kadar düşük olmasında Gümüşhane’nin sahip olduğu coğrafi yapısının etkisi de vardır ancak sağlığın; bedensel, zihinsel ve sosyal olarak tam iyilik hali olduğunu düşünürsek insanları yani yerel halkı bu iyilik hallerine ulaştıracak rekreasyon faaliyet ve
alanlarının artırılması veya sahip olunanların geliştirilmesı gerekmektedir. Çünkü sağlıklı yaşam isteği, insanları fiziksel ve mental olarak
rahatlamalarını sağlayan rekreatif faaliyetlere yönlendirmektedir.
Bugün Gümüşhane’de yerel halkın kolayca erişebileceği, rahat ve sağlıklı bir şekilde yürüyüş, koşu yapabileceği ve bisiklet sürebileceği bir
alan bulunmamaktadır. Görüldüğü üzere insanlar ve bazı sporcular Harşit Çayı boyunca yol kenarında yürüyüş yapmakta, koşmakta ve
bisiklet sürmektedirler. DSİ Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan Harşit Çayı ıslah çalışmaları neticesinde duvar üzerinde yapılacak konsollara yürüyüş yolu yapılacağı belirtilmektedir. Kolay erişe
bilirliği açısından Harşit Çayı boyunca yürüyüş, koşu ve
bisiklet yolunun ve spor aletlerinin bulunduğu bir parkı
hızlı bir şekilde yapılması yerel halk için iyi bir yatırım
olacaktır. Ayrıca Sema Doğan Parkı içerisinde mevcut
olan spor alanlarının yenilenmesi, yeni spor ve eğlence
alanlarının yapılması ve hali hazırda var olan ama kullanılmayan açık hava sinemasının aktif hale getirilmesi
Gümüşhane halkı için önemli bir eksikliği gidermiş olacaktır. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yaptırılan ve
şuan yapımı devam eden yarı olimpik kapalı yüzme havuzu iyi bir rekreasyon alanı örneğini teşkil etmektedir.
Bu tesis etrafında yürüyüş, koşu, bisiklet yolunun, spor
aletlerinin ve sahalarının bulunduğu bir parkın yapılması
rekreasyon faaliyetlerinin iç içe olması ve birbirini tamamlaması adına iyi bir örnek olacaktır.
Arş. Gör. Mehmet Halit AKIN
Gümüşhane Üniversitesi Turizm Fakültesi Bülteni
5
Haziran 2015
TURİZM SEKTÖRÜNDE STRATEJİK YÖNETİM ANLAYIŞI
Örgüt kaynakları temel olarak beşeri, fiziksel, finansal ve bilgi/
teknolojik içerikli olan konaklama işletmelerinde, bu kaynakların optimal
düzeyde kullanılması turizm sektörünün birtakım özelliklerinden ötürü
güçleşmektedir. Turizm sektöründe uzun vadeli planlar, sektörün hassas
ve dinamik özellikleri sebebiyle sık sık değişikliğe uğrayabilmektedir.
Bu noktada turizm sektöründe; özellikle konaklama sektöründeki yoğun
rekabet, talebin değişken ve esnek yapısı ve iş gücü devir hızının yüksekliği gibi hassas ve dinamik yapıdaki değişkenlerin dış çevredeki değişim
ve yeniliklere paralel olarak etkin bir şekilde yönetilebilmelerini sağlayacak bir yönetim anlayışına ihtiyaç duyulmaktadır.¹ Hiç kuşkusuz ki söz
konusu yönetim anlayışı, işletmelere uzun vadeli stratejik bir vizyon
kazandıracak olan stratejik yönetim anlayışıdır.
Stratejik yönetim anlayışı ise kısaca; stratejik kararlar oluşturma ve
uygulama sürecidir, başka bir deyişle organizasyonların stratejik anlamdaki değişim çabalarının yönetimiyle ilgilidir.²
Turizm ve otel sektörü son yıllarda, turizm talebindeki ve turizm
yatırımlarındaki artışlarla birlikte global anlamda önemli bir ivme kazanmıştır. Ülkelerdeki ve global dünyadaki ekonomik, sosyal ve politik çalkantılar sebebiyle; turizm talebinde dönem dönem dalgalanmalar yaşanmasına rağmen, son yıllarda turizm talebinde önemli artışlar da meydana
gelmiştir. Ancak global ve yerel ölçekte turizm talebinin belli destinasyonları, zincir ya da grup otel markalarını tercih
etmesi sebebiyle, diğer destinasyon ve
otel işletmeleri turizm talebinin dikkatini çekebilmek ve rekabetçi anlamda güç
kazanabilmek amacıyla örgütsel anlamda stratejik bir anlayışa yönelme ihtiyacı
duymaktadırlar. Diğer taraftan pazarı
elinde bulunduran destinasyonlar, zincir
ya da grup otel markaları ise mevcut
pazarlarını koruyabilmek adına neredeyse tüm eylem ve kararlarını stratejik bir
zeminde ele almaktadırlar.
Son yıllarda turizm ve otel sektörünün ivme kazanması, pazarın
büyüdüğünü ancak bu büyüyen pazardan yararlanmak isteyen turizm
işletmelerinin de aynı oranda büyüdüğünü ve bu durumun sektördeki
rekabeti şiddetlendirdiğini göstermektedir. Bununla birlikte stratejik
bakış açısını benimseyen rekabetçi güç anlamında üstün durumdaki işletmelerin bu büyüyen pazarın kaymağını aldığını, diğer işletmelerin ise
rakiplerle rekabet edebilmek ve ayakta kalabilmek adına, özellikle uluslararası turizm piyasasında faaliyet gösterdikleri ülke ve yerel destinasyonlar için benimsenmiş olan genel bir ucuz ülke imajından yararlandıklarını görmekteyiz. Ucuz ülke imajı da destinasyon ve işletmeler için bir
strateji olmakla beraber, bu imajın sürdürülebilirliği tartışmalıdır. Dolayısıyla geçici bir çözüm olmaktadır.
Bununla beraber turizm ürününün (turistik mal ve hizmetlerin)
genel anlamda temel bir ihtiyaç olarak görülmemesi, özellikle son yıllarda ikamesinin giderek artması, soyut özelliği sebebiyle turizm ürününden
algılanan kalitenin göreceliğe sahip olması ve bu durumun turizm talebi-
nin yönünü doğrudan ya da dolaylı olarak değiştirebilme gücünün bulunması, turizm talebinin
sosyal, ekonomik, politik ve kültürel değişkenlere karşı oldukça hassasiyet göstermesi gibi rekabeti etkileyen ve şiddetlendiren diğer etkenler de
düşünüldüğünde; bu derece çetin, değişken ve
belirsiz bir ortamda faaliyet gösteren turizm
işletmelerinin sürdürülebilirliği ve rekabet edebilirliği açısından stratejik bir bakış açısıyla hareket edilmesi oldukça önem kazanmış durumdaÖğr. Gör. Murat ÖDEMİŞ
dır.
Stratejik bakış açısı, sürdürülebilirliğin ve rekabet avantajının sağlanması noktasında herşeyden önce mevcut ve potansiyel talebin dikkatini
çekebilecek unsurları öne çıkarma, işletmenin kıt kaynaklarını etkin ve
verimli olarak yönetebilme ve doğru noktalara yönlendirebilme avantajını
işletmelere verme amacını taşımakla birlikte, aynı zamanda işletmelerin
değişken ve belirsiz çevre koşullarında izlemesi gereken yolları göstererek
onlara rehberlik etmektedir. Stratejik yönetim felsefesi, işletmelerin en
önemli kaynağı insan faktörünü stratejik boyutta ele alma, ayrıca insan
faktörünü değişen koşullara kendini adapte eden ve belirsiz durumlara karşı
sürekli hazırlıklı davranan stratejik bilince sahip bir varlığa dönüştürme
amacını taşımaktadır.
Ayrıca organizasyonları da insanların oluşturduğu canlı bir organizma olarak ele alan
stratejik yönetim felsefesi, organizasyonların açık bir sistem olarak çevreye uyumunu stratejik bir bilinçle gerçekleştirme
anlamında, çevrenin gerçekçi ve rasyonel
bir bakış açısıyla geniş bir perspektifte
değerlendirilmesi, analiz edilmesi, bu
analizlerden çeşitli sonuçlar çıkarılması
ve bu sonuçların organizasyon bünyesine
gerektiği şekilde uyarlanması mantığına
dayanan oldukça dinamik modern bir
yönetim anlayışını yansıtmaktadır. Stratejik yönetim organizasyonların değişime
ayak uydurabilmelerini sağlamakla beraber, onların değişimi yönetebilen ve
değişimi kendi üreten, belirsizlikleri azaltabilme kabiliyetine sahip bir organizmaya ya da kurumsal bir kimliğe dönüşmelerine imkân tanıyarak potansiyellerini gün yüzüne çıkarmalarını sağlamaktadır.
İşte bu noktada turizm sektöründe ve otel işletmelerinde belirsiz ve
değişken çevre şartlarının stratejik olarak etkin bir şekilde yönetilebilmesi
için alternatif stratejik hamleler geliştirilmesi ve uygulanması, organizasyonel anlamda stratejik bir bilincin üst yönetimin desteğiyle örgütün genelinde yaygınlaştırılması ve kendini bu şartlara sürekli olarak hazırlayan ve
adapte eden dinamik bir örgüt yapısının oluşturulması rekabetçi bir avantaj
kazanılması açısından önem taşımaktadır. Birçok turizm işletmesinde bu
bilincin henüz uyanmamış olması ise, stratejik bilince sahip otel işletmeleri
için önemli bir avantaj sağlamaktadır.
Kaynaklar
1-Kaya, İ. (2010). Konaklama işletmeciliğinde stratejik yönetim süreci: kavramsal bir yaklaşım. Karamanoğlu
Mehmetbey
Üniversitesi
Sosyal
ve
Ekonomik
Araştırmalar
Dergisi,
12
(18),
27-35.
2-Bowman, C. and Asch, D. (1992). Strategic management. Houndmills: Macmillan Press.
Gümüşhane Üniversitesi Turizm Fakültesi Bülteni
Haziran 2015
6
GÜMÜŞHANE NASIL GEZİLİR?
Gümüşhane sahip olduğu doğal ve kültürel
değerlerle gelişmekte olan bir turizm bölgesidir. Bölgede turizmin geliştirilmesi
için bir çok konuda atılımlar başlamış ve
devam etmektedir. Ziyaretçiler için detaylı
bir tur güzergâhı planının olmayışı, bölgeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin
karşılaştığı önemli bir problemdir. Gelen Yrd. Doç. Dr. Uğur AKDU
ziyaretçilerin bölgede uzun süreli kalması
ve tüm destinasyonları ziyaret etme isteği, kolay ulaşılabilir bir
planla mümkün kılınabilir. Bu düşünceyle, bu yazımda bir turizmci gözüyle Gümüşhane il merkezinden hareket edilen ve
bölgeyi planlı bir şekilde ziyaret etmeye elverişli 7 farklı güzergah önerisi sunmak istedim.
Gümüşhane- Karaca Mağarası- Zigana Turizm MerkeziLimni Gölü- Zigana Köyü- Gümüşhane: Sabah 09:00 dolaylarında yola çıkılarak 17 km. sonra 15-20 dakikalık kısa bir
seyahat ile Karaca Mağarasına ulaşılır. Ortalama 1 saatlik Karaca Mağarası ziyaretinin ardından Zigana Turizm Merkezi’ne
doğru Gümüşhane-Trabzon anayolunu takiben hareket edilir.
Yaklaşık 40 km. sonra Zigana tünelini geçince sağa dönülerek 5 km. sonra Zigana Turizm Merkezi’ne
ulaşılır. Doğu Karadeniz’in tek kayak merkezinde yemyeşil ağaçların kapladığı eşsiz
doğayı izlerken ve çevrede gezinti yaparken zaman hızla geçer ve acıktığınızı
hissedersiniz. Öğle yemeği için tam yerindesiniz. Saat 12:00-13:30 arası Zigana
dağının muhteşem manzarası ve temiz havası eşliğinde leziz bir öğle yemeğinin ardından
Limni gölüne doğru hareket edilir. Limni Gölü, Zigana Turizm Merkezi’ne yaklaşık 5 km. olup, 10 dakikalık kısa
bir seyahat ile göle ulaşılır. Limni gölünün muhteşem manzarasında dinlenme ve çay molasının ardından saat 15:00 dolaylarında Zigana Köyü’ne doğru hareket edilir. Yaklaşık 15-20
dakikalık bir yolculukla Zigana köyüne ulaşılır. Köyde halen
kullanılmakta olan hicri 865 yılında Selçuklu mimarisine uygun inşa edilmiş tarihi cami (Maruflu Mahallesi’nde) ve İpek
Yolu üzerinde yer alan Kemer Köprü ziyaretinin ardından köy
merkezinde bulunan Güneş Sanat Merkezi ziyaret edilir. Köyde
kalma isteğinize bağlı olarak ortalama saat 17:00-18:00 dolaylarında tarihi İpek Yolu’nu takiben Torul ve Gümüşhane’ye
doğru hareket edilir. Yaklaşık 30 dakikalık bir seyahatin ardından Gümüşhane şehir merkezine ulaşılarak tur sona erdirilir.
Gümüşhane- Krom Vadisi- İmera Manastırı- Karaca Mağarası- Süleymeniye (Eski Gümüşhane)- Gümüşhane: Sabah, saat 9:00’da hareket edilir. Gümüşhane-Trabzon anayolu
12. km.’sinden sağa dönülür ve yaklaşık 25 km. sonra Krom
Vadisi’ne ulaşılır. Krom vadisinin tarih kokan patikalarında kısa
bir yürüyüşün ve fotoğraf molasının ardından köy kahvehanesinde çay molası verebilirsiniz. Saat 11:30’da İmera Manastırı’na doğru hareket edilir. Yaklaşık 20 dakikalık bir seyahatin
ardından İmera Manastırı’na ulaşılır. 30 dakikalık ziyaretten
sonra Karaca Mağarası ziyareti için yola çıkılır. Yol güzergahında Bazbent köprüsünde fotoğraf molası verebilirsiniz. Yaklaşık
25 km. sonra saat 13:00-13:30 dolaylarında Karaca Mağarası’na
ulaşılır. Mağaraya girmeden orada bulunan tesislerde öğle yemeği molası verebilirsiniz. Öğle yemeğinin ardından Karaca
Mağarası’nın eşsiz güzellikteki sarkıtlarını, dikitlerini, sütunları,
bayrak şekillerini, org desenli duvarlarını, mağara çiçeklerini ve
mağara incilerini gezmeye başlayabilirsiniz. Yaklaşık 1 saatlik
bir gezinin ardından 15:30 dolaylarında Süleymaniye Mahallesi’ne doğru hareket edilir. 20 dakikalık bir seyahatle Süleymaniye’ye (eski Gümüşhane) ulaşılır. Bölgede sizi camisi yıkılan tek
minareler karşılamaktadır. Türk, Rum ve Ermenilerin birlikte
yaşadıkları, çalıştıkları bir sevgi, hoşgörü ve barış yerleşimi olan
bölgede, Osmanlı döneminden kalma tarihi eserleri hissederek
bölgeyi tanımanız için 2 saatlik serbest zamanın ardından yaklaşık 5 km. süren bir seyahatle Gümüşhane şehir merkezine ulaşılır ve gezi sonlandırılır.
Gümüşhane- Karaca Mağarası- Çakırgöl- Cami
Boğazı Yaylası- Taşköprü Yaylası- Santa Harabeleri- Gümüşhane: Sabah saat 9:00’da
hareket edilir. Yaklaşık 15-20 dakikalık
kısa bir seyahatin ardından Karaca Mağarası’na ulaşılır. 30 dakikalık bir gezinin
ardından saat 10:00’da Çakırgöl’e doğru
hareket edilir. 40 km. sonra Cami Boğazı
Yaylası’nın ardından Çakırgöl Turizm Merkezi’ne ulaşılır. Göl ve çevresini gezdikten sonra
saat 12:30’da Cami Boğazı Yaylası’na geri dönülür.
Cami Boğazı Yaylası bölgede, en lezzetli etin yenilebileceği yer
olarak bilinmektedir. Cami Boğazı Yaylası’nda öğle yemeği
molasının ardından Santa’ya doğru hareket edilir. Santa buradan
yaklaşık 30-35 km.dir. Santa bölgesine giderken Karakaban tepesinde fotoğraf molası verebilirsiniz. 3000 rakımlık Karakaban
Tepesi’nde eğer yayla dumanı inmemişse Santa vadisini, Çakırgöl vadisini ve Sümela vadisini kuş bakışı izleyebilirsiniz. Yayla
dumanı inmişse bembeyaz bulutların üzerinde sanki gökyüzündeymiş gibi muhteşem bir deneyim yaşayabilirsiniz. Karakaban
tepesinden 2 km. sonra Taşköprü Yaylası’na ulaşılır. Taşköprü
Yaylası’ndaki tesislerde yöreye has organik sütten yapılan leziz
sütlaç ve çay molasının ardından, Santa bölgesine doğru hareket
edilir. Saat 15:00 dolaylarında Santa bölgesine ulaşılır. Bölgede
3 ayrı yamaç üzerinde 7 ayrı mahalle bulunmaktadır. Merkez,
Piştoflu mahallesindeki tarihi yapıların ziyaretinin ardından diğer mahallelere doğru devam edilir. Saat 18:00 dolaylarında
gezi sonlandırılır ve Gümüşhane şehir merkezine doğru hareket
edilerek tur sonlandırılır.
Gümüşhane Üniversitesi Turizm Fakültesi Bülteni
7
Haziran 2015
Gümüşhane- Sarı Çiçek Köy Odaları- Taşköprü YaylasıSanta Harabeleri-Gümüşhane: Yaklaşık 50 km. sürecek olan
seyahat için saat 9:00’da hareket edilir. Gümüşhane-TekkeArzular istikametinden yola devam edilir. Arzular’a dönmeden
önce Tohumoğlu mevkiindeki iki kemerli Tohumoğlu köprüsünde fotoğraf molası verebilirsiniz. Güzergahta mola verebileceğiniz bir diğer yer Kabaköy Kilise Camisi olarak da adlandırılan dördüncü Ayasofya olabilir. Saat 11:00’de, Sarıçiçek Köy
Odaları’nın bulunduğu, Sarıçiçek köyüne ulaşılır. Misafir odaları o kadar ince işçilik ve ustalıkla yapılmıştır ki her bir detayı
incelemek ve otantik köy odası atmosferini yaşamak size muhteşem bir deneyim sunar. Usta ve çırağının işçilikte birbirleriyle
yarışının hikayesini köylülerden dinlerken bir soğuk ayran molası verebilirsiniz. Ardından Taşköprü
Yaylası’na doğru hareket edilir. 15 dakikalık bir yolculuğun sonunda Taşköprü Yaylası’na ulaşılır. Öğle
yemeği için tam yerindesiniz.
Tamamen doğal yiyeceklerin
sunulduğu Taşköprü Yaylası
Tesisleri’nde, leziz bir yemek
molasının ardından saat 14:0014:30 arası Santa’ya doğru hareket
edilir. Santa Harabeleri, Taşköprü Yaylası’na yaklaşık 6 km.dir. Bölgede 3 ayrı yamaç
üzerinde 7 ayrı mahalle bulunmaktadır. Merkez Piştoflu mahallesindeki tarihi yapıların ziyaretinin ardından diğer mahallelere
doğru devam edilir. Santa bölgesi gezisinin ardından saat 18:00
dolaylarında tur sonlandırılarak Gümüşhane il merkezine doğru
yola çıkılır.
Gümüşhane- Kov Kalesi- Satala Antik Kenti- Tomara Şelalesi- Çakırkaya Kilisesi- Türbeler- Gümüşhane: Gümüşhane
il merkezinden saat 9:00’da hareket edilir. GümüşhaneErzincan anayolunun 21. km.’sinden sağa dönülür ve yaklaşık 7
km. sonra Kov Kalesi’ne ulaşılır. Tam ortaçağ filmlerine konu
olabilecek ve 130 m. yükseklikteki ana kaya üzerine inşa edilmiş muhteşem manzaralı Kov Kalesi ziyaretinin ardından Satala Antik Kenti’ne doğru hareket edilir. Kov Kalesi’nden yaklaşık 60 km. olan Satala Antik Kenti, Kelkit ilçesi Sadak köyü
sınırlarındadır. Günümüze kadar sadece su kemerlerinin küçük
bir bölümü ayakta kalsa da toprağa her dokunuşta tarih fışkıran
Satala’nın hikayesini Sadak köy sakinlerinden dinleyebilirsiniz.
Saat 12:00 dolaylarında Tomara Şelalesi ziyareti için hareket
edilir. Kelkit-Şiran istikametinden yaklaşık 50 km. devam edilerek Tomara Şelalesi’ne ulaşılır. Suyun kaynağının görülebildiği muhteşem bir şelale manzarasında leziz bir alabalık ziyafetiyle öğle yemeği molası verebilirsiniz. Tomara Şelalesi’nde,
15:00‘e kadar sürecek gezinin ardından Çakırkaya Kilisesi’ne
doğru yola çıkılır. Kayaya oyularak yapılmış ve bölgede benzeri olmayan Çakırkaya Kilisesi ziyareti ardından saat 16:00’da
Gümüşhane il merkezine doğru hareket edilir. Güzergah boyunca
Şiran- Kelkit istikametinde Şiran çıkışında sağda Firdevs Hatun
Türbesi, Pir Ahmet köyünde Pir Ahmet Türbesi ve Tekke beldesinde Çağırgan Baba Türbesi ziyaretinin ardından Gümüşhane il
merkezinde tur sonlandırılır.
Gümüşhane- Kürtün Örümcek Ormanları- Güvende Yaylası
- Kabaktepe Şehitliği- Gümüşhane: Gümüşhane il merkezinden saat 9:00’da hareket edilerek yaklaşık bir buçuk saatlik bir
seyahatin ardından Kürtün Örümcek Ormanları’na ulaşılır. Avrupa’nın tescilli en yüksek anıt Göknar ve Ladin ağaçlarının bulunduğu Örümcek Ormanları’nda 2 saatlik gezintinin ardından Güvende Yaylası’na doğru yola çıkılır. Yaklaşık 30 dakikalık seyahatin ardından Güvende yaylasına ulaşılır. Öğle
yemeği molası ve kısa bir yayla gezisi ardından Kabaktepe şehitliği istikametinden yola devam edilir. Şehitlik,
ziyaret edildikten sonra ortalama
2500 rakımda muhteşem dağ,
yayla ve orman manzaraları
eşliğinde birbirinden güzel fotoğraflar çekebileceğiniz tura
Kabaktepe-Özkürtün istikametinden devam edilir. Güzergâh boyunca
köylerde çay molası verip köy sakinlerinin
sohbetine katılmak ayrı bir deneyim yaşatacaktır.
Güzergah boyunca verilen molaya bağlı olarak istenilen saatte
gezi sonlandırılır ve Gümüşhane’ye doğru hareket edilir.
Gümüşhane- Artabel Gölleri Tabiat Parkı- Gümüşhane: Tabiat parkının konumu, ulaşımı gibi nedenlerden dolayı Artabel
Gölleri Tabiat Parkı için başka destinasyonlarla birleştirilmeyen
tek destinasyonlu tur planı önerilmiştir. Bu tur için sabah erken
saatte (7:30-08:00) yola çıkılması tavsiye edilir. Şehir merkezine
yaklaşık 50 km. uzaklıkta bulunan Artabel Gölleri Tabiat Parkı’na ulaşmak için Gümüşhane il çıkışından 12 km uzaklıktaki
“Eski Şiran” yoluna girilerek Gülaçar köyüne ulaşılır. Köye ait
yaylaya kadar araçla ulaşım mümkündür. Yolun geri kalanı muhteşem dağ manzarası, endemik bitkiler ve akarsular eşliğinde
yürüyerek tamamlanır. İlk olarak birbirine yaklaşık 10’ar dakikalık mesafede bulunan göller, yaz mevsiminde bile kar kütleleriyle
birlikte sizi karşılamaktadır. Göllere ulaşıldığında rakım yaklaşık
2800 metredir ve bu yükseklikteki muhteşem manzaralı göllerle
birlikte akarsuyun sesi farklı bir deneyim yaşatacaktır. Ardından
dilerseniz 3300 metredeki diğer göllere ve Gümüşhane’nin en
yüksek tepesi olan Abdal Musa Tepesi’ne tırmanabilir, gecelemek için kamp kurabilirsiniz. Gecelemek istemeyen ziyaretçilerin yaz mevsiminde, saat 17:00 dolaylarında geri dönüş yoluna
çıkmaları tavsiye edilir. Çünkü bu saatlerde duman çökmeye başlar ve geç kalırsanız yolunuzu kaybetme ihtimaliniz doğabilir.
Not: Bu gezide dağ tırmanışına uygun ayakkabı ve kıyafet giymeniz ayrıca yiyecek
ve içecek ile ceket, mont battaniye vb. ihtiyaçlarınızı yanınıza almanız tavsiye edilir.
Gümüşhane Üniversitesi Turizm Fakültesi Bülteni
8
Haziran 2015
TURİSTİK BİR DEĞER O
OLARAK
LARAK ‘SULTANSAZLIĞI MİLLİ
PARKI’
Sultanların Sazlığı…
Sultansazlığı Koruma Alanı, İç Anadolu Bölgesinde yer alan Kayseri
iline bağlı Develi ve Yeşilhisar İlçelerinin sınırları içerisinde kalmaktadır. Dört tarafı dağlarla çevrili Develi kapalı havzasının en alçak kesimlerinde yer alan Sultansazlığı, adını ve ününü Osmanlı İmparatorluğu
Dönemindeki Sultanların avlak yeri olmasından almaktadır.
301 kuş türüne ev sahipliği yapıyor…
Step ekosisteminde eşine az rastlanan tatlı ve tuzlu su ekosistemlerini bir arada bulundurması ve Afrika ile Avrupa arasındak
arasındakii ggöçmen
öçmen kuşların kullandığı iki ana göç yolunun kesişme noktası olması sebebiyle, ülkemizdeki en önemli korunan alanlardan birisidir. A
Alan
lan,
lan, oldukça
zengin bir bitki örtüsünü de içinde barındırmaktadır. Ayrıca barındırdığı 301 kuş türü ile Manyas gölü’nden sonra Türkiye’ni
Türkiye’ninn iikinci
kinci
önemli kuş cenneti olan Sultan sazlığı, çok sayıda kuşun; beslenmesi, barınması, konaklaması ve kuluçkaya yatması yönünden iidea
deal
deal bir
ortama sahiptir. Sultan Sazlığı, ülkemizin sahip olduğu 7 önemli sulak alandan biridir. A kategorisinde bir tabii hayat ala
alanı
nı olan Sultan
Sazlığı bu niteliğinden dolayı, “Uluslararası Ramsar Sözleşmesi” kapsamına alınan birkaç önemli sulak alan arasında yer alıy
alıyor.
or.
Parkı çevreleyen dağlar, eşsiz bir panoramik manzara sunuyor…
Sultan Sazlığı, sahip olduğu olağanüstü tabii hayat değerinin yanı
sıra bitki örtüsü, iklimi ve jeopolitik ortamı ile; ekoturizm, tabiat
fotoğrafçılığı ve tabiat araştırmacılığı için de önemli bir yere sahiptir.
Bölgenin sahip olduğu düşük eğim (yüzde 2) ve etrafını çerçeveleyen
dağ formasyonları, etkileyici bir panorama oluşturmaktadır. Nadir
türler barındıran bitki örtüsü, farklı türlerdeki su ve sazlık oluşumları,
manzara fotoğrafçıları için adeta birer hazinedir. Bölgenin panoramik
manzarasında çok önemli bir unsur olan Erciyes Dağı, yılın her döneminde farklı bir güzelliğe sahiptir.
Kayıklardan kuş gözlemi…
Sultan Sazlığı Milli Parkı ve Ramsar Alanı’nda gezi, fotoğraf çekimi,
kuş ve yaban hayatı gözlemi yapılabilmektedir. Yerel pansiyonlar ile Milli Park içerisinde konaklama imkânı bulunmakta ve gün
güney
ey sazlıklarında kuş gözlemi yapılması için kayık turları düzenlenmektedir. Ayrıca geleneksel olarak her yıl, bir foto safari fotoğra
fotoğraff yyarışması
arışması da
düzenlenmektedir. Kaynak: Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
Arş. Gör. Mehmet Halit AKIN
Arizona Antilop Kanyonu, ABD’nin güneybatısındaki en çok ziyaret edilen ve en çok resmi çekilen kanyonudur. Kanyon ilginç fotojenik
kaya oluşumlarıyla dikkat çekiyor. Navajo kum fırtınalarının sebep olduğu erozyon sonucunu meydana geldiği belirtilen kanyonu şekillendiren etken etkili yağışlar ve yağışlardan beslenen akarsular. Güçlü akıntıların taşıdıkları kaya parçacıkları ve kumlar kaya gövdelerini aşındırırken, derin ve düz hatlar ortaya çıkartmış. Her yıl dünyanın dört bir yanından binlerce turistin ziyaret ettiği Antelope Kanyonu’ndaki ışık oyunlarının ortaya çıkarttığı manzaralar görenlere, ‘bunlar gerçek mi?’ dedirtiyor. (cerezforum.net)
Gümüşhane Üniversitesi Turizm Fakültesi Bülteni
9
Haziran 2015
BİLDİRİLER
Yrd. Doç. Dr. Bilal YALÇIN, “Nasıl Gastronomi Şehri Olunur?” Uluslararası Avrasya Turizm Kongresi. 28-30 Mayıs 2015, Selçuk Üniversitesi, Konya.
Yrd. Doç. Dr. Bilal YALÇIN, “Turistik Ürünlerin Pazarlanması: Innsbruck ve Gümüşhane Şehirlerinin Karşılaştırmalı Bir Analizi.” Doğu Karadeniz Sürdürülebilir Turizm Kongresi. 14-16 Mayıs 2015, Gümüşhane Üniversitesi.
Yrd. Doç. Dr. İsmail ÇALIK, “Sürdürülebilir Turizm Göstergeleri Bağlamında Doğu Karadeniz Bölgesi’nin Analizi”, Doğu Karadeniz
Bölgesi Sürdürülebilir Turizm Kongresi, 14-16 Mayıs 2015.
Yrd. Doç. Dr. Uğur AKDU ve Arş. Gör. Serap AKDU, “Sağlık Turizmi: Kavramlar, Aracı Kuruluşlar ve Pazarlama Önerileri” Uluslararası Avrasya Turizm Kongresi. 28-30 Mayıs 2015, Selçuk Üniversitesi, Konya.
Arş Gör. Mehmet Halit AKIN, “Sürdürülebilir Turizm Kapsamında İşletmelerde Kuruluş Yeri Seçimi”, Doğu Karadeniz Bölgesi Sürdürülebilir Turizm Kongresi, 14-16 Mayıs 2015.
Arş Gör. Mehmet Halit AKIN ve Öğr. Gör. Sedat TAŞ, “Akademisyenlerin Turizm ve Rekreasyon İlişkisine Bakış Açıları” Uluslararası Avrasya Turizm Kongresi. 28-30 Mayıs 2015, Selçuk Üniversitesi, Konya.
Öğr. Gör. Kürşat BAŞKAN, Öğr. Gör. Sedat TAŞ, Öğr. Gör. Hayri UYGUN, “Türkiye’de Lisans Düzeyindeki Turizm Eğitimi Potansiyelinin Bölge Konaklama İşletme Kapasitelerine Göre Değerlendirilmesi” Uluslararası Avrasya Turizm Kongresi. 28-30 Mayıs 2015,
Selçuk Üniversitesi, Konya.
Öğr. Gör. Sedat TAŞ, Yrd. Doç. Dr. Sebahattin KARAMAN, “Ekoturizm Kapsamında Trabzon İlinin Değerlendirilmesine Yönelik (Yerli Ziyaretçiler Üzerine) Bir Araştırma ”, Doğu Karadeniz Bölgesi Sürdürülebilir Turizm Kongresi, 14-16
Mayıs 2015.
Öğr. Gör. Ertuğrul DÜZGÜN ve Y.L. Merve BİLİR “Rekreatif Bir Alan Olarak Alışveriş Merkezlerinin Tarihsel Gelişimi ve Türkiye’deki Mevcut Durumu”, Uluslararası Avrasya Turizm Kongresi. 28-30 Mayıs 2015, Selçuk Üniversitesi, Konya.
Öğr. Gör. Ertuğrul DÜZGÜN ve Prof. Dr. Azize HASSAN-TUNÇ “Kentlerin Turizm Ürünü Olarak Markalaşmasında Kalkınma
Ajanslarının Önemi: TR10 Bölgesinde Bir Uygulama”, 14.Geleneksel Turizm Paneli, 16 Nisan 2015, Sakarya Üniversitesi.
KİTAPLAR
Yrd. Doç. Dr. İsmail ÇALIK, “Doğu Karadeniz Bölgesi Sürdürülebilir Turizm Araştırması”, Gümüşhane Üniversitesi Yayınları, Gümüşhane, Şubat- 2015.
MAKALELER
Öğr. Gör. Ertuğrul DÜZGÜN ve Doç. Dr. Fügen DURLU-ÖZKAYA, “Mezopotamya’dan Günümüze Mutfak Kültürü”, Journal of Tourism And Gastronomy Studies. 3 (1). 41-47.
Gümüşhane Üniversitesi Turizm Fakültesi Bülteni
15
15--22 NİSAN 2015 TUR
TURİZM
İZM HAFTASI
Turizm, çoğu zaman bölgesel veya ulusal kalkınma için bir araç olarak kullanılmakta olup 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, dünya ekonomisinde en hızlı gelişen ve genişleyen sektörlerden biri haline gelmiştir. Döviz girdisini artırıcı, ödemeler dengesine katkısı, istihdam sağlayıcı özellikleriyle ulusal ekonomiye katkıda bulunmasının yanı sıra doğal ve tarihi zenginlikleri,
kültürel değerleri koruyan ve tanıtan, uluslararası kültürel ve toplumsal iletişimi kuvvetlendiren, kültürlerin kaynaşmasına ve
evrensel barışın sağlanmasına önemli katkıları olan bir sektördür. Gümüşhane Üniversitesi, Turizm Fakültesi olarak turizm sektöründe önemli görevleri üstelenecek kalifiye personeli yetiştirmek için çalışıyoruz. 15-22 Nisan Turizm Haftası vesilesiyle
tüm sektör mensuplarına başarılar diliyor, ülkemiz turizminin planlı, istikrarlı ve sürdürülebilir bir gelişimle büyümesini temenni ediyoruz.
TURİZM FAKÜLTESİ’ NDE SEMİNER GÜNLERİ DEVAM EDİYOR
Gümüşhane Üniversitesi, Turizm Fakültesi akademisyenleri tarafından öğrencilerin akademik gelişmelerine katkı sağlamak
amacıyla her ay düzenlenen seminerler devam etmektedir. Geçtiğimiz Mart ayında Yrd. Doç. Dr. İsmail ÇALIK tarafından
‘Helal Turizm’, ve Mayıs ayında Öğr. Gör. Ertuğrul DÜZGÜN tarafından ‘Beden Dili’ konulu seminerler gerçekleştirildi.
İletişim Fakültesi amfi salonunda gerçekleştirilen seminerlere üniversite akademik ve idari personel ile öğrenciler katılımıyla
ilgili sunumlar gerçekleştirildi.
TURİZM VE GEZİ KULÜBÜ ETKİNLİKLERİ
Gümüşhane Üniversite Turizm Fakültesi bünyesinde kurulmuş olan ‘‘Turizm ve Gezi Kulübü’’ tarafından 22.05.2015 ta-
rihinde Kov Kalesi/Şiran/Tomara Şelalesi gezisi düzenlenmiştir.
 15-22 Nisan Turizm Haftası Etkinlikleri Kapsamında 17.04.2015 tarihinde Karaca Mağarası- Krom Vadisi ve İmera Ma-
nastırı gezisi düzenlenmiştir.
 21-26 Mart Orman
zenlenmiştir.
Haftasında yeşili korumanın, çevre bilincinin artırılması amacıyla fidan dikme etkinliği düTurizm Fakültesi Adına İmtiyaz Sahibi
Prof. Dr. İhsan GÜNAYDIN
Yayın Kurulu
Yrd. Doç. Dr. Bilal YALÇIN
Yayın Kurulu
Öğr. Gör. Sedat TAŞ
Yrd. Doç. Dr. Uğur AKDU
Genel Yayın Yönetmeni
Yrd.Doç.Dr. İsmail ÇALIK
Arş. Gör. Mehmet Halit AKIN
Arş. Gör. Serap AKDU
Öğr. Gör. Murat ÖDEMİŞ
Öğr. Gör. Ertuğrul DÜZGÜN
Editör
Öğr. Gör. Sedat TAŞ
GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ TURİZM FAKÜLTESİ
Bağlarbaşı Mahallesi 29000 Gümüşhane
Telefon: 0 456 233 12 71
Fax: 0 456 233 12 76
E-posta: [email protected]

Benzer belgeler