PDF - twesco.org

Transkript

PDF - twesco.org
Тurkic Weekly 2016 3 (11) (11-24 Ocak)
Turkic Weekly, Sizi Türk dünyasındaki son gelişmelerin nabzını tutmanıza yardımcı
olacak haber kaynağıdır. Turkic Weekly, Türk dili konuşan ülkelerde cereyan eden kilit
öneme sahip siyasi, sosyal, ekonomik ve bilimsel olaylar hakkında güvenilir bilgi ve
güncel analiz sunmaktadır.
Bu haber bülteni Türk Akademisi Uluslararası Teşkilatı tarafından hazırlanmıştır.
ALİYEV’İN DAVOS GÖRÜŞMELERİ
20 Ocak İsviçre’de başlıca konusu “Dördüncü Endüstriyel Devrim” olan 46. Dünya Ekonomik
Forumu (DEF) başlamıştır. Geleneksel olarak, söz konusu foruma 140 ülkeden 2 binden fazla delege
gelmiştir.
“Yeni Enerjik Denge” konulu panele Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev aktif bir şekilde
katılmıştır. İ.Aliyev’in “Azerbaycan Ekonomisinin Geleceği” konulu yazısı Davos Ekonomik
Forumunun resmi sitesinde yayımlanmıştır. Bu yazıda Azerbaycan Devlet Başkanı ülke ekonomisini
olumsuz eğilimlerden koruma yolundaki kendi bakış açısını detaylı bir şekilde anlatmıştır.
İlham Aliyev Azerbaycan ekonomisinin durumunu anlatırken yazısında şöyle yazmaktadır: “2015 yılı
içinde petrol fiyatları üç kat düşmüştür. Dolayısıyla bizim gelirlerimiz azalmış, buna bağlı olarak, bütçe
gelirlerimiz de, bütçe giderlerimiz de azalmıştır. 2015’te biz, bütçe giderlerimizi önemli derecede
tasarruf etmeyi başardık. Maalesef, dünya genelinde gerçekleşmekte olan süreçler 2016 için de
iyimser bir durum vaat etmemektedir”.
Bununla birlikte, Devlet Başkanı İ.Aliyev panelin moderatörü ve CNN editörünün sorularını
cevaplarken, Azerbaycan’ın bu duruma bağlı olarak ekonomiyi çeşitlendirme politikasını yürüteceğini
açıklamıştır. O, günümüzde Azerbaycan’ın Avrupa’nın enerjik güvenliği için önemli bir rol
oynamakta olduğunu dile getirmiştir. Bu bakış açısından, “Güney Gaz Koridoru” projesini
gerçekleştirme işlerinin başlatılması, tarihi bir olaydır.
Bununla birlikte, Davos Forumunda İlham Aliyev, Avrupa Komisyonu Enerji Birliğinden sorumlu
Başkan Yardımcısı Maroş Şefçoviç’le (Maroš Šefčovič) bir görüşme yapmıştır. Maroş Şefçoviç,
“Güney Gaz Koridoru” projesini gerçekleştirmeye Avrupa Komisyonunun tam destek vereceğini
vurgulamıştır.
Her yıl çeşitli üllkelerin etkili politikacıları, bankacı ve ekonomistleri arasında yapılan geniş kapsamlı
görüşmeler sırasında, gündemdeki daha aktüel konular ele alınır. Bu sefer, Davos’taki görüşmelerin
güncel konularından biri, dünya ekonomisi artış temposunun ve hidrokarbon fiyatlarının düşüş
faktörü olmuştur.
1
İÇ AÇICI OLMAYAN TAHMİNLER
Davos Forumunda bir araya gelen eksperler, bu yıl için daha güncel olan bir kaç sorunu özel olarak
ayırmıştır. Avrupa’da yaşanan mülteci göçü kriziyle ilgili son olaylar ışığında, önde gelen eksperler,
2016 için daha güncel konu olarak göç sorunlarını belirtmiştir.
Uzmanlar göç sorununun gün geçtikçe, daha önceleri yaşanmayan bir şekilde ciddi bir özellik
kazanmakta olduğunu belirtmektedir. Mesela, bildiri yazarları, göçmen akışının artması sonucunda ve
kısmen onları kabul eden ülkelerin elverişsiz politikası yüzünden, günümüzde göçlerinin geniş çaptaki
çatışmalara yol açmakta olduğunu yazmaktadır. Bununla birlikte, göçmen akışı, sosyal sorunları daha
da derinleştirecek; yerel şartlara hiç adapte olmak istemeyen, tecrit edilmiş toplumları meydana
getirecektir.
Bunun yanı sıra, uzmanlar, Rusya’daki ekonomik gelişim sorunlarını ve orada sosyal-ekonomik
durumun daha da zorlaşabileceğini ayrıca belirtmiştir. Ünlü uzmanların, Rusya ekonomisinde düşüş
yaşanacağı tahminlerinde bulunurken, bununla birlikte, Merkez Asya ülkelerinde de durumun önemli
derecede zorlaşacağını belirtmesi dikkate değerdir. Eksperler, Merkez Asya ülkeleri ve Rusya’daki kriz
olasılığını değerlendirirken, iç açıcı tahminlerde bulunmamaktadır. Merkez Asya ülkelerinin
bütçelerinde yüzde yüz ödenek yetersizliğinin yaşanabileceği belirtilmektedir. Bunun dışında,
eksperler, hidrokarbon fiyatlarının düşüşünü hiperenflasyon, işsizlik artışı ve mali ayarların çöküş
olasılığı takip ederek, durumun daha da zorlaşacağını belirtmektedir.
Aynı zamanda, özelikle petrol fiyatları düşüşünün bir çok ülkeyi önemli tedbirler almaya zorladığını
belirtmek gerekir. Kazakistan Başbakanı K.Masimov’un forumdaki konuşmasında açıkladığı üzere
“petrol fiyatları ve mal fiyatlarının çok düşmesi, reformlar yapmak için ideal bir zamandır ve biz,
Dünya Bankası ve diğer uluslararası mali kuruluşlarla bunu yapmayı düşünmekteyiz”.
2
ANKARA AFRİKA’DA ETKİSİNİ GENİŞLETECEK
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Afrika kıtasının en tehlikeli ülkesi olan Somali’nin stratejik konumunu
dikkate alarak, orada askeri-tatbikat üssünü açma kararı almıştır. Geçen hafta, Türkiye Dışişleri
Bakanlığı temsilcisi Emel Tekin: “Bu askeri tatbikat merkezi, herkesin Afrika’da askeri hazırlığını
sağlaması için önemli bir üs olacak” şeklinde bir açıklama yapmıştır.
Söz konusu haber, Türkiye yönetiminin yurtdışında Katar’da ilk askeri üssünü açma planlarını
duyurduktan bir kaç ay sonra ortaya çıkmıştır. Şu an Türkiye, Somali ve diğer Afrika ülkeleri
askerlerinin terör örgütleriyle mücadele konusunda eğitilmesi için, Somali’de askeri üssünü açma
hazırlıklarını yürütmektedir. Türk basını, bunları askeri kaynaklara atıfta bulunarak belirtmektedir.
Türk üssünün Somali başkenti Mogadişu’da yerleşeceği planlanmaktadır. İlk aşamada 200 Türk
eğitmeni 1500 Somalili asker mensuplarını El Kaide’ye bağlı radikal Eş Şabab örgütüyle mücadeleye
hazırlayacak ve eğitecektir. Bunun dışında Türkiye bir askeri okul inşa etmeyi de planlamaktadır.
Türkiye son beş yılda Somali’ye yüzlerce milyon dolarını hümaniter yardım olarak bağışlayıp, bu ülke
için önemli rol oynamış, o dönemler Başbakan olan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan
ise, dünya genelinde son yirmi yıl içinde (2011’de) Somali’yi ziyaret eden ilk devlet başkanı olmuştur.
3
ÖZBEKİSTAN-ABD: YENİDEN YÜKLEME Mİ?
19-21 Ocak 2016’da Özbekistan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Abdulaziz Kamilov’un başkanılığında
bir heyet Washington’da ABD’nin resmi yetkilileriyle, onun içinde ABD Ulusal Güvenlik Konseyi
Güney Asya’dan sorumlu müdürü Peter Lavoy ile görüşmeler ve müzakereler yapmıştır.
Bunun dışında, Özbek heyeti Dışişleri Bakanının politik konulardan sorumlu yardımcısının vekili
Thomas Shannon, Enerji Bakanı Yardımcısı Elizabeth Sherwood-Randall ve Dışişleri Bakanının
Güney ve Orta Asya’dan sorumlu yardımcısı Nisha Desai Biswal ile müzakereler yapmıştır.
Görüşme ve müzakereler sırasında taraflar, çeşitli alanlardaki ilişkilerin durumunu, onların gelişim
perspektiflerine vurgu yaparak ele almış ve aynı zamanda bazı uluslararası, bölgesel konuları
görüşmüştür.
Özbek heyetinin ABD ziyareti sırasında Afganistan’daki durum da ele alınmıştır. Muhtemelen,
görüşmelerde askeri yardım ve mali alandaki işbirliği, özellikle Özbekistan’dan İŞİD militanlarının,
para akışının engellenmesi konuları üzerinde durulmuş olabilir. Bununla birlikte, resmi Taşkent,
alyans dışında kalacağını, askeri politik birlikler ve koalisyonlara girmeyeceğini ve kendi topraklarında
yabancı askeri üs ve tesislerin yerleşmesine izin vermeyeceğini açıkça belli etmiştir.
Şunu da belirtelim ki, ABD, İŞİD’le mücadele politikasını etkinleştirmekte ve bundan dolayı bütün
önemli devletlerle yardımlaşma işlemlerini genişletmeye hazırdır. Amerikan asker mensupları,
Özbekistan’ı Merkez Asya’daki kilit ortak olarak değerlendirmektedir.
Taşkent ise, güney sınırlarındaki, komşu Afganistan’daki endişeli durum nedeniyle, ABD ile askeri
politik işbriliği yapma konusunda heveslidir. Afganistan’daki istikrarsız ve öngörülmeyen durum etkin
işlemleri gerektirmekte, Merkez Asya’daki bütün ülkeler için ciddi ve çok yönlü bir tehlike
oluşturmaktadır. Aynı zamanda Taşkent, bir taraftan, Çin ve Rusya ile ilişiklerini bozmamak ve diğer
taraftan ABD’nin gerektiğinden fazla güçlü bir etkisi altında kalmamak için böyle bir politika
yürütmektedir.
4
SOLLAMA TURU
19-23 Ocak Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ilk resmi yurtdışı turuna çıkmış ve hemen Suudi Arabistan,
Mısır ve İran olmak üzere üç Orta Doğu ülkesini ziyaret etmiştir. Çin Komünist Partisinin resmi
yayını Jenmin Jibao’nun (Rénmín Rìbào) haberine göre, söz konusu üç ülke, Çin’in bölgedeki kilit
ortaklarıdır.
Çin liderinin ilk durak noktası Suudi Arabistan Krallığı olmuştur. Bunun, Çin Devlet Başkanının
Suudi Arabistan’a son 7 yıldaki ilk ziyareti olduğu belirtilmektedir. İki taraflı müzakereler sırasında
taraflar, ilk sırada terörle mücadele, enerji ve ticaret alanlarındaki işbirliği konularını görüşmüştür. Şi
Cinping ve prens Muhammed bin Salman’ın görüşmesinin başlıca sonuçlarından biri, Çin ve Suudi
Arabistan Krallığı arasında kapsamlı stratejik ortaklık ilişkilerinin kurulması olmuştur. Çin haber
ajanslarının belirttiği üzere, Suudi Arabistan, Çin’in “XXI yüzyılın Deniz İpek Yolu” stratejik
inisiyatifinin başlıca noktalarından biridir.
Şi Cinping’in Mısır görüşmeleri daha da verimli geçmiştir. Kahire’de Şi, Mısır Devlet Başkanı Abdel
Fattah el-Sisi ile müzakereler yapmıştır. Basının belirttiği üzere, taraflar, yeni idari başkentin inşasında
Çin’in de yer alması konusunda anlaşmıştır. Bunun dışında, toplam 14 milyar dolar tutarında
anlaşmalar imzalanmıştır. Genel olarak, Çin şirketlerinin Süveyş Kanalının yatağını geliştirmeyle ilgili
eski projelerini devam etmeye niyetli olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Çin yönetimi, çoktan,
yani, 2006 yılından beri Süveyş Kanalını geliştirmeyle ilgili çeşitli projelere yatırım yaparak, söz
konusu kanala çok önem vermektedir.
Böylece, Çin yönetimi, Arap Baharı olaylarından sonra ilk defa Mısır’ı ziyaret ederek, söz konusu
olaylardan sonra Kuzey Afrika’daki etkisi önemli derecede zayıflamış olan Çin’in etkisini yeniden
kazandırmaya çalışmaktadır.
Çin lideri turunun son durak noktası İran’dı. Bazı değerlendirmelere göre, İran, Çin liderinin Orta
Doğu turundaki kilit ülkedir. Şi Cinping, İran İslam Cumhuriyetine yönelik yaptırımlar kaldırıldıktan
sonra bu ülkeyi ziyaret eden ilk yabancı devlet başkanıdır. Tarafların 25 yıl için uzun vadeli ticariekonomik işbirliği planını görüşmesi dikkat çekicidir. H.Ruhani’nin açıkladığı üzere, Çin heyetiyle
görüşmeler sonrası, İran ve Çin gelecek 10 yıl içinde iki taraflı ticaret hacmini 600 milyar dolara kadar
artırma konusunda anlaşmıştır. Bunun dışında İran’da Çin tarafı, kapsamlı stratejik ortaklığın
kurulması konusunda anlaşmayı başarmıştır.
Bununla birlikte, müzakerelerin önemli konularından biri, İran’ı Şanghay İşbirliği Örgütüne dahil
etme perspektifleriydi. İran’ın Şanghay İşbirliği Örgütünün daimi üyeliğine adaylığını Pekin
destekleyecektir. Görüldüğü üzere, Çin yönetimi, sollamak için hareket etmekte ve “özgür” İran’la
yeni stratejik anlaşma yapma niyetindedir.
Daha önce, Suudi Arabistan’ı Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’in ziyaret etmesi de dikkat çekicidir.
Bazı eksperlerin fikrine göre, Pakistan liderinin amaçlarından biri, Suudi Arabistan ve İran arasındaki
gerilimi yumuşatmaktı. Pakistan, Çin’in stratejik ortağı ve Çin-Orta Doğu enerji ilişkileri yolu
üzerindeki önemli ulaştırma ağı olarak, böyle bir aracı rolünü oynayabilir. Aynı zamanda Çin de, yavaş
yavaş bögedeki konumunu güçlendirmektedir. Çok yakınlarda Pekin’de Çin’in Arap ülkelerine ilişkin
politik yönüne dair ilk belge kabul edilmiştir.
Anlaşılan, Çin’in büyük şirketleri Libya, Tunus ve Suriye’de milyarlarca yatırımlarını kaybederken,
Çjunnanhay’dakiler (Zhōngnánhǎi) “Arap baharı”ndan ders almışa benziyor. Artık, pragmatik Çin
yönetimi, Orta Doğu bölgesindeki önemli devletlerle ilişkilerini en üst politik düzeyde genişletmekte
ve böylece, yatırımlarının güvenlik güvencesini elde etmektedir.
5
YUSUF BALASAGUN’UN 1000.
YILDÖNÜMÜ KUTLAMALARI
Kırgızistan’da Karahanlı döneminin büyük bilim adamı, düşünürü, devlet adamı ve Kutadgu Bilig’in
yazarı Balasagunlu Yusuf Has Hacib’in doğumunun 1000. yıldönümüyle ilgili olarak bir kaç önemli
etkinlik düzenlenmiştir.
19 Ocak 2016’da, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev’in kararnamesiyle ilan edilen
“Kırgızistan’da Tarih ve Kültür Yılı” konulu kutlama etkinlikleri kapsamında, Manas Kırgız-Türk
Üniversitesinde Ulusulararası Türk Akademisi ve Manas Kırgız-Türk Üniversitesi tarafından ilmi
seminer düzenlenmiştir.
Seminer çalışmalarına, Kırgızistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İdaresinin temsilcisi, Jogorku
Keneş (Parlamento) milletvekilleri, Kırgızistan’ın Milli Bilimler Akademisinin yönetimi ve bir kısım
uzmanları, Kırgızistan üniversitelerinden temsilciler katılmıştır.
Seminerin açılış töreninde açılış konuşmasını Manas Üniversitesi Rektörü Sabahattin Balcı ve
Uluslararası Türk Akademisi Başkanı, Prof. Dr. Darhan Kıdırali yapmıştır. Onlar, açılış konuşmasında
Türk devletlerinin ilmi kuruluşları arasındaki işbirliğinin daha da geliştirilmesi ve akraba halkların
ortak tarihi-kültürel mirasının yaygınlaştırılması gerektiğini belirtmiştir.
Seminerin açılış töreninden sonra, Prof. Dr. K.Konkobayev’in başkanlığında Manas Kırgız-Türk
Üniversitesinin bir grup bilim adamlarınca hazırlanan ve Uluslararası Türk Akademisi tarafından
Rusça ve Türkçe yayınlanan “Altay Cumhuriyetindeki Runik Yazıtlar Albümü”nün tanıtımı
yapılmıştır.
Bişkek’te düzenlenen etkinlikler, aynı zamanda Kazakistan ve Kırgızistan’ın bağımsızlığının 25
yıldönümü, 1916 tarihli milli kurtuluş ayaklanmasının 100. yıldönümü gibi önemli olaylara denk
getirilmiştir. Akademi Başkanı ve Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İdaresinin yöneticisi Farid
Niyazov’un görüşmesi sırasında bunlarla birlikte diğer önemli konular da görüşülmüştür.
6
Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye Devlet Başkanları tarafından 2010 yılında
kurulan Türk Akademisi Uluslararası Teşkilatı, Türk dünyasının dillerini, kültürünü ve
kadim çağlardan günümüze kadarki tarihini titizlikle ve kapsamlı bir şekilde inceleyen ve
benzer konulardaki bilimsel araştırmaların koordinasyonunu üstlenen uluslararası örgüttür.
Uluslararası Türk Akademisi, Türk dünyasının araştırma ve eğitim merkezleri arasındaki
bilimsel işbirliğini teşvik etmektedir.
www.twesco.org | 57-49-86
57 Tauelsizdik caddesi, Barış ve Uyum Sarayı
Astana, 010000
| Kazakistan
@intturkicacadem
https://www.facebook.com/International-Turkic-Academy-832484896847678/

Benzer belgeler