Slayt 1 - Abdullah Demir
Transkript
Slayt 1 - Abdullah Demir
MARMARA ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ SÜSPANSİYON SİSTEMİ Abdullah DEMİR, Yrd. Doç. Dr. Aracın doğru hizalanması durumunda tekerlekler, aracın geometrik merkez hattına paralel bir çizgide dönecektir. Lastikler ve yol arasındaki sürtünme ve tutuş, aracın nasıl hızlanacağını, manevra yapacağını ve duracağını sınırlayan önemli bir faktördür. Sürtünme ne kadar çok olursa, araç o kadar hızlı hızlanabilir, dönebilir ve durabilir. Yolla temas eden lastik, çeşitli kuvvetlerden etkilenir. Araç dinamiği, bu kuvvetleri ve hareket halindeki araca etkilerini konu alan bir araştırmadır. Bir aracın yol tutuşunu, araç geometrisi, süspansiyon ve direksiyon tasarımı etkiler. Yol izolasyonu aracın, yolcu bölmesini yol sarsıntılarından izole etme ya da sarsıntıları emme işlevidir. Bu işlemin seviyesi süspansiyon sisteminin ve parçalarının durumuyla kontrol edilir. Düzgün şekilde işleyen bir süspansiyon sistemi, engebeli yolda giderken araç gövdesinin göreceli olarak sarsıntısız hareket etmesini sağlar. Bu, burçların, yayların ve hidrolik sönümleyicilerin kombine kullanımıyla gerçekleştirilir. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Aks Açıklığı Wheelbase L (Radstand, empattement): A vehicle with a longer wheelbase features: • more room for passengers • improved ride comfort • improved safety A vehicle with a shorter wheelbase features: • better maneuverability (cornering, parking) • lower costs and • lower weight Typical wheelbase values: • • 2100 to 3500 mm, with an average of 2500 mm Ratio of wheelbase to vehicle length: 0.6 ±0.07 General recommendation: The should be as long as possible. wheelbase Bernd Heißing | Metin Ersoy (Eds.); Chassis Handbook - Fundamentals, Driving Dynamics, Components, Mechatronics, Perspectives With 970 figures and 75 tables; 1st Edition 2011 İz Genişliği Track width T (Spurweite, ecartement des roués): The distance in the yz plane between the centers of tire contact on a single axle. Wide track width results in: • • • Better driving behavior Reduced vehicle roll Improved design aesthetics Narrow track disadvantages: • • • width has following Less stability Increased vehicle roll Less room for passengers and powertrain Typical values are: ♦ 1210 to 1600 mm ♦ Ratio of track width to vehicle width: 0.8 to 0.86 Note: Track width can be different for the front and rear axles. Bernd Heißing | Metin Ersoy (Eds.); Chassis Handbook - Fundamentals, Driving Dynamics, Components, Mechatronics, Perspectives With 970 figures and 75 tables; 1st Edition 2011 Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Yük Dağılımı Axle-load Distribution (Achslastverteilung) The ratio of the distance in the x-direction between the center of gravity and the front and rear axles. Typical values in vehicle neutral position: 44:56 to 56:44. Note: Front-wheel-drive vehicles have more weight on the front axle than on the rear axle. ♦ Desired load distribution: close to 50:50. The goal of the kinematic layout is to locate all of the kinematic points (also known as hardpoints) so that all of the suspension’s requirements are satisfied. After the locations of the kinematic points are determined, the lengths of the links can be defined. The package sizes and cross-sections of the links, however, must still be determined. Bernd Heißing | Metin Ersoy (Eds.); Chassis Handbook - Fundamentals, Driving Dynamics, Components, Mechatronics, Perspectives With 970 figures and 75 tables; 1st Edition 2011 Dönme Yarıçapı Vehicle clearance radius RV (Wendekreis, cercle de braquage) At full steering lock, the radius of the path traveled by the outermost part of the vehicle. Turning radius RW (Spurkreis) At full steering lock, the radius of the path traveled by the outer wheel’s contact patch. A smaller turning radius improves a vehicle’s maneuverability. A small turning radius is achieved by combining a small wheelbase with a large maximum steering angle. Typical values in vehicle neutral position: • 10 to 12 m, dependent on wheelbase • Ratio of turning radius to wheelbase: 4.0 to 4.2 Bernd Heißing | Metin Ersoy (Eds.); Chassis Handbook - Fundamentals, Driving Dynamics, Components, Mechatronics, Perspectives With 970 figures and 75 tables; 1st Edition 2011 Ağırlık Merkezi Vehicle center of gravity CG (Schwerpunktlage, position du centre de gravite) The imaginary point at which the vehicle’s entire mass can be concentrated. A low center of gravity results in: • Good handling and driving safety • Reduced vehicle pitch and roll • Reduced wheel load fluctuations on inclined surface A high center of gravity results in: • Increased rear axle load on inclined surfaces. Typical values: • 1000 to 1750 mm behind the front axle • 300 to 750 mm above the road surface. Note: The position of the center of gravity varies with vehicle loading. Bernd Heißing | Metin Ersoy (Eds.); Chassis Handbook - Fundamentals, Driving Dynamics, Components, Mechatronics, Perspectives With 970 figures and 75 tables; 1st Edition 2011 Lastik kuvveti değişikliği, aracın yol tutuş kapasitesinin bir ölçüsüdür ve amortisör ya da amortisör kulesi performansı tarafından doğrudan etkilenir. Amortisörler ve gergi kolları aracın zıplamasına, yalpalamasına ve ağırlık aktarımı sırasında savrulmasına karşı direnç sağlayarak lastikler üzerine yerleştirilmiş dikey yükleri korumaya yardımcı olur. Dengeli bir sürüş sağlamak için burun kaldırma (şahlanma) ve fren dalmasını azaltmaya da yardım eder. Lastik yükü, aracın ağırlık merkezinin hızlanma, yavaşlama ve viraj alma esnasında değiştiği gibi değişir. Ağırlık merkezi, aracın merkezine yakın, denge noktasıdır. Araç fren yaparken, atalet aracın ağırlık merkezinde bir değişime yol açacak ve ağırlığı arka lastiklerden ön lastiklere aktaracaktır. Bu dalma olarak bilinir. Aynı şekilde, hızlanma sırasında ağırlık önden arkaya aktarılacaktır. Bu da, burun kaldırma (şahlanma) olarak bilinir. Bir araç viraj alırken, merkezkaç kuvveti aracın ağırlık merkezinde dışarıya doğru ilerler. Merkezkaç kuvvetine, lastiklerin çekişiyle direnç gösterilir. Bu kuvvetler arasındaki etkileşim, ağırlığı aracın dönüş iç tarafından dışına taşır ve araç yana yatar. Bu olay gerçekleşirken, ağırlık içteki yaylardan ayrılır ve aracın o tarafı kalkar. Bu ağırlık dıştaki yaylara gider ve aracın o tarafı alçalır. Bu duruma gövdenin yana yatması denir. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Şasi, lastikleri ve tekerlekleri aracın gövdesine bağlar. Şasi, süspansiyon sistemi, direksiyon sistemi, şasi, lastikler ve tekerleklerden oluşur. İskelet, yapısal olarak aracın motor ve gövdesine destek olan ve sırasıyla süspansiyon ve tekerleklerle desteklenen yük taşıma elemanıdır. Süspansiyon sistemi, ağırlığı desteklemek, yol sarsıntılarını emmek ve sönümlemek ve doğru tekerlek şasi ilişkisi gibi lastik temasını sağlamaya yardımcı olmak için kullanılır. Direksiyon sistemi, sürücünün araca kılavuzluk etmesine ve aracı yönlendirmesine izin veren bütün mekanizmadır. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Süspansiyon; yaylar, amortisörler ve aracı tekerleklerine bağlayan bir bağlantıdan oluşan sisteme verilen bir addır. Süspansiyon sistemleri iki amaca hizmet eder - düzgün aktif güvenlik ve sürüş keyfi için aracın hakimiyetine ve frenlemeye destek olmak ve araçtaki yolcuları yoldan gelen gürültüden, tümseklerden ve titreşimlerden oldukça iyi izole ederek konfor sağlamak. Süspansiyon aracın kendisini ve herhangi bir yükü de hasardan ve aşınmadan korur. Süspansiyonların ön ve arka tasarımı birbirinden farklı olabilir. Araç amortisörleri çoğunlukla titreşim damperleridir. Bununla birlikte, otomobil şasisinde “amortisör” uygulaması, sıkça kullanılan bir terim haline gelmiştir. Hareket halindeki araç birçok faktörün altındadır. Bunlardan bir kısmı; ağırlık dağılımı, hız, yol ve hava koşullarıdır. Bununla birlikte bütün bu değişkenlerin altında, araç süspansiyon sistemi, amortisörler, gergi kolları ve yaylar da dahil iyi durumda olmalıdır. Aşınmış süspansiyon parçaları, aracın stabilitesini ve sürücü hakimiyetini azaltabilir. Diğer süspansiyon parçalarındaki aşınmayı da hızlandırabilir. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Süspansiyonsuz: Araç sabittir ve tümseklerin üzerinden geçerken yolla temasını kaybeder. Yaylı fakat amortisörsüz: Araç tümsek etkilerini emebilir, ama sönümlenmemiş süspansiyonla, araç zıplamaya ve lastikler yoldan ayrılmaya devam eder. Yaylı ve amortisörlü: Araç yalnızca tümsek etkilerini emmez ayrıca amortisörler de yayları sönümler ve aracın zıplamasını önler. Birlikte, lastikleri yolla temas halinde tutar. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Süspansiyon Sisteminde Hareketlerin Oluşumu Yaylı ve yaysız kütlenin ağırlığı arasındaki ilişki sürüş konforu ile direksiyon kararlılığını etkiler. Otomobilin gövdesini alıp kaldırdığımız da; tekerlekler, akslar ve fren sistemi askıda kalır. Bu parçaların ağırlığı yaysız kütlenin ağırlığıdır. Gövde dahil diğer kısımların ağırlığına ise yaylı kütlenin ağırlığı denir. Yaysız kütle küçük olduğu zaman tekerlekler yoldaki pürüzlere hızlı bir şekilde tepki verir, yolu daha iyi kavrar ve bu şekilde direksiyon kararlılığının da gelişmesine yardımcı olur. Alüminyum jant kullanarak yaysız kütlenin ağırlığını azaltmak direksiyon kararlılığının gelişmesine yardımcı olur. Yaylı kütlenin ağırlığı büyük olduğu zaman, gövdenin sarsılmaya yatkınlığı azalır. Bu yüzden büyük ve ağır bir gövde daha konforlu bir sürüş sağar. Araçta Yaylanmayan Kütleler: Tekerlekler, frenler, aks tahrik milleri, tekerlek rulmanları ve tekerlek rulman muhafazaları Toyota, ProTeknisyen - Saşi Araçta Yaylanan Kütleler: Gövde dahil diğer kısımlardır. Temel olarak aracı geliştirirken yaylanmayan kütlelerin mümkün olduğunca az tutulmasına çalışılır. Böylece üst yapının sallantı davranışına mümkün olduğunca az etki edilerek süspansiyonların tepkisi ve sürüş konforu arttırılmış olur. Yaylanmayan kütlelerin azaltılmasına şu unsurlar katkı sağlar: • Hafif metalden oluşan yürüyen aksam parçaları, • Hafif metalden oluşan fren kaliperleri, • İçleri boş olan hafif jantlar, • Yüke uyumlu lastikler. Yaysız Kütlenin Salınımı Toyota, ProTeknisyen - Saşi Sallantı: Araç yol yüzeyindeki büyük sarsıntılardan geçtiği zaman, aracın önünün ve arkasının farklı yönlerde yukarı ve aşağı hareketidir. Yolcu bunu ileri ve geriye doğru eğilme olarak hisseder. Yana Yatma (Yalpa): Viraj esnasında veya bozuk bir yolda seyrederken, aracın yana doğru yuvarlanmasıdır. Zıplama: Engebeli bir yolda giderken, tüm gövdenin yukarı ve aşağı sallanmasıdır. Genellikle yaylar yumuşak olduğu zaman daha fazla hissedilir. Gez/in/me: Araç büyük tümseklerden geçtiği zaman veya pürüzlü bir yolda seyrederken, aracın önü ve arkası farklı yönlere doğru hareket eder. Yolcu bunu yan/lar/a doğru sallanma olarak hisseder. Toyota, ProTeknisyen - Saşi Süspansiyon Tipleri ve Özellikleri – SABİT AKSLI Her iki tekerlek de bir aks yuvası veya aks kirişince desteklenir. Bu yüzden, sağ ve sol tekerlekler birlikte hareket eder. Sabit akslı süspansiyonların özellikleri: 1. Süspansiyonu meydana getiren parçaların sayısı azdır ve yapısı basittir. Bu nedenle bakımı da kolaydır. 2. Ağır hizmetlerde kullanım için yeterli dayanıklılığa sahiptir. 3. Dönüşlerde, gövdede bir miktar eğim oluşur. 4. Tekerleklerin yukarı – aşağı hareketlerinde küçük sapmalar vardır. Onun için lastik aşıntıları daha azdır. 5. Yaysız kütlenin büyük olmasından dolayı, sürüş konforu zayıftır. 6. Sağ ve sol tekerleklerin hareketi karşılıklı olarak birbirini etkilediği için, titreşim ve salınım oldukça kolay meydana gelir. Toyota, ProTeknisyen - Saşi Süspansiyon Tipleri ve Özellikleri – SABİT AKSLI Toyota, ProTeknisyen - Saşi Süspansiyon Tipleri ve Özellikleri – SABİT AKSLI Toyota, ProTeknisyen - Saşi Sabit Akslı Süspansiyon Tipleri Toyota, ProTeknisyen - Saşi Sabit Akslı Süspansiyon Tipleri Toyota, ProTeknisyen - Saşi Paralel Yaprak Yaylı (Makaslı Tip) Bu tipteki süspansiyon kamyon, otobüs ve benzeri araçların ön süspansiyonları ve ticari araçların arka süspansiyonları için kullanılır. Özellikleri: • Süspansiyonun yapısı basit ancak basitliğine kıyasla sağlamdır. • Çok yumuşak yay (makas) kullanılması zordur, bu sebepten dolayı sürüş konforu açısından iyi değildir. Toyota, ProTeknisyen – Saşi Yatay Kontrol Rodlu Ön Kol Tipi (Yatay Kontrol Rodlu Süspansiyon Kol Tipi) Özellikleri: • Sürüş konforu iyidir. • Sağlamdır. Kullanıldıkları araçlar: Bu tipteki süspansiyon Land Cruiser’larda veya kamyon ve benzeri vasıtalarda ön ve arka süspansiyonlar için kullanılır. Toyota, ProTeknisyen – Saşi Yatay Kontrol Rodlu Ön Kol Tipi (Yatay Kontrol Rodlu Süspansiyon Kol Tipi) Toyota, ProTeknisyen – Saşi 4 Bağlantılı Tip Süspansiyon Bu tip arka süspansiyonlar için kullanılır. Tüm sabit akslı süspansiyonların içinde en yüksek sürüş konforunu sağlayan bu tiptir. Toyota, ProTeknisyen – Saşi ÖRNEK UYGULAMALAR KİA Sabit Arka Süspansiyon Tipleri Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Sabit Arka Süspansiyon Tipleri Sabit Aks, Makaslı: Bu sistemde tahrik aksı, normal olarak aksa cıvatalanmış amortisörlere ve makaslara bağlıdır. Yaprak yayların uçları, amortisörlerin üstündekiler gibi doğrudan şasiye bağlıdır. Bu düzenlemenin temel dezavantajı, içinde yanlara pek çok eğimi olduğu anlamına gelen, aksın yanal konumunun düzgün olmayışıdır. Sabit Aks, Helezon/Helisel yay: Temel fikir aynıdır, ama makaslı süspansiyonun yerine, ya yay ve amortisör kombinasyonu, ya da burada gösterildiği gibi, ayrı helezon yayları ve amortisörler kullanılır. Makas yaylar söküldüğü için, aks bir çift kontrol kolunun yanal desteğine ihtiyaç duyacaktır. Bunların ön uçları şasiye, arka uçları aksa bağlıdır. Aks Kirişi: Bu sistem, arka aksın tahrik edilmediği, önden çekişli araçlarda kullanılır. Kiriş, aracın altında, bir ucuna bağlı tekerlekler arasındadır. Yay / amortisör birimleri ya da gergi kolları, birer ucuna cıvatalanmıştır ve araç gövdesindeki ya da şasideki süspansiyon boşluğuna yerleştirilmiştir. Kirişin, sabit-aks helezon-yay sisteminde gerekli olan ayrı kontrol kolları yerine yerleşik iki adet iç çekme kolu vardır. Bu sistemdeki değişiklikler, ya ayrı yay ve amortisörlere, ya da burada gösterildiği gibi kombine olabilir. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Sabit Arka Süspansiyon Tipleri Arka Çubuğu (veya Panhard Çubuğu) bu sistemin belirgin bir özelliğidir. Bu, kirişin bir ucundan karşısındaki kontrol kolunun (buradaki gibi) önündeki bir noktaya, ya da bazen çapraz olarak karşısındaki yay bağlantısının üstüne doğru hareket eden çapraz bir çubuktur. Bu, yol tutuş sorunlarına yol açabilen, kirişteki yana doğru hareketi önlemektedir. Bunun üzerindeki değişiklik, Panhard çubuğu hariç aynı olan bükülme aksıdır. Bükülme aksında aks, hafifçe bükülebilecek şekilde tasarlanmıştır. Bu, geçerli, yarı-bağımsız bir sistem sağlar; ancak tekerlek üzerindeki bir tümsek, kirişin bükülme hareketiyle kısmen içine çekilir. Bu sistemdeki diğer bir değişiklik, yayları ortadan kaldırır ve şasiye denk gelen ve kontrol kollarının ön ucuna bağlı burma çubuklarıyla değiştirir. Dört (4) Çubuklu Sistem: 4-Çubuklu süspansiyon, aracın arka veya ön tarafında kullanılabilir ve çeşitlilik gösterir. Paralel tasarım, "paralelkenarın sürekli hareketi" prensibiyle çalışır. 4-Çubuklu tasarımda, arka uç yere dik konumdadır ve pinyon açısı asla değişmez. Bu, Panhard çubuğunun yanal stabilitesiyla kombine olarak, arka ucu mükemmel bir şekilde yerleştirir ve düzgün hizada tutar. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. EK AÇIKLAMA - PANHARD ÇUBUĞU Yan yönlendirme için belirlenmiş olan enine yön verici olan ve bir ucu aksta diğer ucu aracın gövdesine yataklanmış olan panhard çubuğu kullanılır. Bu çubuk eğik yerleştirilmiş olsa bile ani dönme merkezinin aks tarafındaki çok az miktarda kayması pratikte dikkate alınmayabilir. Yaylanma esnasında aracın karoseri yana doğru belirli bir miktar kaymakta ve bu kayma enine yön verici ne kadar eğikse o kadar fazla olmaktadır. Bu nedenle panhard çubuğu aracın bütün genişliğini kaplamalı ve yüklü araçta yola paralel olmalıdır (İşlek, 1992; Kuralay, 1987; Demirsoy, 1991; Tekgürler, M.). maybach300c.blogspot.com A Panhard rod (also called Panhard bar or track bar) is a suspension link that provides lateral location of the axle. While the purpose of the suspension of an automobile is to allow the wheels to move vertically with respect to the body, it is undesirable to allow them to move forward and backwards (longitudinally), or side to side (laterally). The Panhard rod is designed to prevent lateral movement. This is not to be confused with a traction bar which controls axle wrap and suspension loading. The track bar or Panhard bar is a simple device, consisting of a rigid bar running sideways in the same plane as the axle, connecting one end of the axle to the car body or chassis on the opposite side of the vehicle. The bar is attached on either end with pivots that permit it to swivel upwards and downwards only, so that the axle is allowed to move in the vertical plane only. This does not effectively locate the axle longitudinally, therefore it is usually used in conjunction with trailing arms which stabilize the axle in the longitudinal direction. This arrangement is not usually used with a leaf spring suspension, where the springs themselves supply enough lateral rigidity, but only with coil spring suspensions. The advantage of the Panhard rod is its simplicity. Its major disadvantage is that the axle must necessarily move in an arc relative to the body, with the radius equal to the length of the Panhard rod. If the rod is too short, there will be excessive sideways movement between the axle and the body at the ends of the spring travel. Therefore, the Panhard rod is less desirable on smaller cars than larger ones. A suspension design that is similar but dramatically reduces the sideways component of the axle's vertical travel is Watt's linkage. http://vorshlag.smugmug.com/Product-Pictures/Whiteline-Suspension/i-T47mLBk/0/L/Adjustable-Panhard-Bar-L.jpg 1 2 BEAM ASSY., RR. AXLE 11 LINK COMP., R. RR. LOWER 21 BOLT, FLANGE, 14X120 SPRING, RR. STABILIZER 12 LINK COMP., L. RR. LOWER 22 BOLT, FLANGE, 12X72 3 HOLDER, RR. STABILIZER 13 LINK COMP., R. RR. UPPER 24 BOLT, UPPER ARM, 10X68 4 BUSH, RR. STABILIZER 14 LINK COMP., L. RR. UPPER 25 NUT, SELF-LOCK, 12MM 5 LINK COMP., R. RR. STABILIZER 15 BRACKET, R. RR. LINK 26 NUT, SELF-LOCK, 10MM 6 LINK COMP., L. RR. STABILIZER 16 BRACKET, L. RR. LINK 27 BOLT-WASHER, 6X12 7 ROD COMP., PANHARD 17 SENSOR ASSY., R. RR. 29 BOLT, FLANGE, 8X14 8 BUSH B, PANHARD ROD 18 SENSOR ASSY., L. RR. 30 BOLT, FLANGE, 8X20 9 BUSH A, PANHARD ROD 19 NUT, FLANGE, 10MM 20 BOLT, FLANGE, 12X88 10 WASHER, PANHARD ROD http://www.lingshondaparts.com/honda_car_parts_selection_pfk.php?block_01=17S2H01&block_02=B__2900&block_03=19460 http://www.who-sells-it.com/cy/bearmach-land-rover-parts-accessories-4834/range-rover-p38-parts-24968/page-25.html EK AÇIKLAMA – VİRAJ ÇUBUĞU Denge çubuğu (diğer isimlendirmelerle “stabilizatör, viraj çubuğu, devrilme çubuğu, yanal kontrol çubuğu”): Dönüş esnasında aracın yana yatması ile meydana gelen merkezkaç kuvvetine bağlı olarak aracın savrulmasını önlemek için denge çubuğu kullanılır. Denge çubuğu virajın iç tarafında kalan (aynı aks üzerinde karşı taraftaki) tekerleği de yere bastırmak suretiyle, emniyetli bir dönüş yapma imkanı sağlar. Denge çubuğu, önden ve arkadan kaymaları da en aza indirir. Lastiklerin yola tutunma yeteneklerini artırır. Özellikle amortisör kule gergileri ile uyum içinde çalışır. Burulma kuvvetlerine karşı koyabilecek yapıda olan viraj denge çubukları tek parça halinde “U” şeklinde yapılmıştır. Eğer sağ ve sol tekerlekler eşit miktarda, aynı yönde ve zamanda aşağı yukarı hareket ederlerse denge çubuğu burulmaz. http://www.otoguncel.com/teknik-bilgiler/denge-cubugu-nedir-ne-is-yapar/ speed.academy Sabit Arka Süspansiyon Tipleri Üçgenlere bölünmüş tasarım, aynı prensiple çalışır, ama üst iki çubuk içeriye eğilir ve merkeze daha yakın olan arka uç muhafazasına bağlıdır. Bu, Panhard çubuğuna olan gereksinimi ortadan kaldırır, başka bir deyişle bütün sistemin daha da küçülmesini sağlar. 4-Çubuklu sistemde pek çok çeşit vardır, örneğin. Dört açılı çubuklar, aksın yanından orta çizgiye yakın olan şasiye gidiyorsa, buna "Satchell bağlantısı" denir. Bu açılı bağlantıların her ikisi de açılı bağlantılar aksın altında olacak şekilde ve paralel bağlantılar üstte olacak şekilde tersine çevrilebilirler. Dönme merkezi, aksın altındaki açılı çubuklarla alçaltılacaktır; bu tasarım olmadan bu işlevi gerçekleştirmek güçtür. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. BAĞIMSIZ SÜSPANSİYON Bağımsız Süspansiyonlar Bağımsız Süspansiyon: Her tekerlek, araç gövdesine bağlanmış olan bağımsız bir salıncak tarafından desteklenir. Bundan dolayı, sağ ve sol tekerlekler birbirinden bağımsız hareket eder. Bu tip süspansiyonların özellikleri: • Yaysız kütlenin ağırlığı az ve sürüş konforu yüksektir. • Yayların tekerleklerin konumlandırılmasıyla doğrudan ilgisi yoktur, bu nedenle daha yumuşak yaylar kullanılabilir. • Sağ ve sol tekerlekleri birbirine bağlayan aks olmadığından, döşeme ve motor bağlantı konumu daha aşağıda olabilecektir. Bu durum aracın ağırlık merkezinin daha aşağıda olabileceğini ifade eder. • Yapısı oldukça karmaşıktır. • Tekerleklerin yukarı-aşağı hareketiyle lastik sırtının sürtünme yüzeyi ve tekerlek düzen ayarları değişebilir. • Birçok model, viraj alma esnasında yan yatmayı azaltmak ve sürüş konforunu artırmak için denge çubuğu ile donatılmıştır. Toyota, ProTeknisyen -Saşi Bağımsız Süspansiyonlar Toyota, ProTeknisyen -Saşi Bağımsız Süspansiyonlar MacPherson Gergi Çubuklu Tip: Bu tip bağımsız süspansiyon sistemi, küçük ve orta büyüklükteki araçların ön süspansiyonları için geniş ölçüde kullanılır. Aynı zamanda, önden çekişli araçların arka süspansiyonlarında da bu tip kullanılır. Özellikleri: • Süspansiyonun yapısı nispeten basittir. • Parça sayısı az olduğundan hafiftir, dolayısıyla yaysız kütle azaltılabilir. • Süspansiyon az yer kaplayacağından, motor bölümünde kullanılabilir alan arttırılabilir. • Süspansiyon destek noktaları arasındaki mesafe çok olduğundan, ön düzen ayarının bozulmasına neden olabilecek imalat veya montaj hatalarından çok az etkilenir. Bu nedenle, toe-in ayarı hariç, başka bir ayara gerek duyulmaz. Toyota, ProTeknisyen - Saşi Bağımsız Süspansiyonlar MacPherson Gergi Çubuklu Tip Toyota, ProTeknisyen - Saşi Bağımsız Süspansiyonlar Yay Ekseninin Kaçıklığı MacPherson gergi çubuklu tip süspansiyonda, amortisörler, dikey yükü alarak süspansiyonun bağlantı parçası gibi davranırlar. Ancak, amortisörler lastiklerden gelen yüke de tabi oldukları için, çok hafifçe eğilirler. Bu yanal bir stres (çizimde gösterilen A ve B) oluşmasına sebep olurken; piston rodu ile gaydı arasında ve de piston ile iç silindir arasında sürtünme oluşturur, bu da anormal gürültüye neden olur ve sürüş konforunu olumsuz etkiler. Toyota, ProTeknisyen - Saşi Bağımsız Süspansiyonlar Çift Salıncaklı - Double Wishbone Tip: Bu tip süspansiyonlar çoğunlukla binek araçların ön ve arka süspansiyonları ile küçük kamyonların ön süspansiyonları için kullanılırlar. Özellikleri: Bu tip süspansiyonda, tekerlekler gövdeye üst ve alt kollar vasıtasıyla monte edilmiştir. Süspansiyon geometrisi, üst ve alt kolların uzunluğuna ve bunların montaj açılarına göre tasarlanabilir. Örneğin, üst ve alt kollar paralel ve uzunlukları da eşitse, lastik izi ve lastiğin lastikten – zemine kamberi değişir. Sonuç olarak, viraj alma performansı elde etmek mümkün olmaz. İlaveten, ön iz mesafesinin değişmesi, lastiğin fazla aşınmasına sebep olabilecektir. Bunu çözmek için, normal olarak üst kolun alt koldan daha kısa olacağı bir tasarım uygulanması neticesinde, lastik izinin ve lastiğin lastik – yer arası kamberinin daha az etkilenmesi sağlanabilir. Toyota, ProTeknisyen - Saşi Bağımsız Süspansiyonlar Çift Salıncaklı - Double Wishbone Tip Toyota, ProTeknisyen -Saşi Toyota, ProTeknisyen -Saşi Yarı – Çeki Salıncaklı Tip Bağımsız Süspansiyon: Bu tip, pek az modelin arka süspansiyonunda kullanılmıştır. Bu tip süspansiyonda, aracın sürüş özelliklerini saptamak bakımından, toe açısı ve kamber açısının ne miktarda değişeceği (tekerleklerin yukarı – aşağı hareketleri nedeniyle) tasarım safhasında düzenlenebilir. Toyota, ProTeknisyen -Saşi Salıncaklar Salıncak kolları süspansiyon sisteminin bir parçası olup ön süspansiyon sistemlerinde aks taşıyıcısı, direksiyon sistemi elemanları, denge çubuğu, yay ve amortisörlerle bir bütün oluşturur. Salıncaklar, tekerlekleri düzgün konumda tutar, çeşitli yönlerden gelen kuvvetlere karşı hareketlerini sınırlar ancak yukarı ve aşağı yöndeki hareketlere izin verir. Her tekerlek için, aracın boyuna olan eksenine dik bir üst bir de alt salıncak bulunur. Genel olarak üst salıncak tek, alt salıncak ise iki koldan oluşmaktadır ve araç ekseni boyunca uzanan bir gergi çubuğu tarafından desteklenmektedir. Üst salıncağın bir ucu burçlar ile süspansiyon çatısına diğer ucu ise bir rotil vasıtasıyla aks taşıyıcısına tutturulmuştur. ÖRNEK UYGULAMALAR Bağımsız Ön Süspansiyon Tipleri Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Bağımsız Ön Süspansiyon Tipleri McPherson süspansiyon: Sistem temel olarak, bir yay ve tek alt koldaki bilyeli mafsalda dönen amortisörden oluşur. Üst uçta, daha gelişmiş sistem üzerinde iğneli konik rulman bulunur. Gergi kolu, aslında aracı kaldırmaya karşı olan görevlerini yerine getiren yay ve amortisörle, bu gruptaki yük taşıma elemanıdır. Direksiyon dişlisi ya doğrudan alt amortisör muhafazasına, ya da dingilin arkası veya önünden bir kola bağlanmıştır. Direksiyonu çevirdiğinizde, tekerleği döndürmek için, fiziksel olarak gergi kolunu ve amortisör muhafazasını (ve sonuç olarak yayı) büker. Yay, bu bükülme hareketinin gerçekleşmesine izin veren grubun üstündeki özel bir plakaya yerleştirilmiştir. Çift salıncak (Helezon Yay tipi 1): Bu, bir çift-A ya da çift salıncaklı süspansiyon tipidir. Tekerlek milleri, üstte ve alttaki A şeklindeki kollarla desteklenir. Bu tipte, yükün çoğunu alt kol taşır. Bu sisteme tepeden baktığınızda, dingillerin yukarı ve aşağı dikey olarak hareket etmesine olanak tanıyan, paralelkenar bir sistem göreceksiniz. Bunu yaptıklarında, kendi muylu noktaları etrafında belirtilen salıncakların oluşturduğu kavisten kaynaklanan hafif, yandan yana bir harekete sahip olacaklardır. Bu yandan yana harekete sürtünme denir. Bu bağlantılar çok uzun değilse, sürtünme hareketi her zaman görülür. Süspansiyon birleştirdiğinde gövdeyle ilgili iki tekerlek hareketi daha vardır. Birincisi, toe açısıdır (direksiyon açısı). İkincisi kamber açısıdır. Direksiyon ve kamber lastikleri aşındırır. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Bağımsız Ön Süspansiyon Tipleri Çift salıncak (Helezon Yay tipi 2): Bu sistemlerde alt kolun bazen tek sabit bir kolla değiştirilebilmesine rağmen, bu bir çift-A kollu süspansiyondur. Bu ve daha önce bahsedilen sistem arasındaki tek gerçek fark, yay/amortisör kombosunun kolların arasından üst kola taşınmasıdır. Bu, süspansiyonun yük taşıma kabiliyetini hemen hemen tamamıyla üst kola ve yay bağlantılarına taşır. Bu örnekteki alt kol, kontrol koludur. Çoklu bağlantılı süspansiyon: Çoklu bağlantılı süspansiyonun temel prensibi, çift salıncaklı olanla aynıdır; fakat sabit üst ve alt salıncaklar yerine, salıncağın her bir kolu ayrı bir parça sayılır. Bunlar dingilin altına ve üstüne bağlıdır, böylece salıncak şeklini oluşturur. Dingil sürüş sırasında dönerken, dört süspansiyon kolunun torku yardımıyla süspansiyon geometrisini değiştirir. Bunun gerçekleşmesine olanak tanıyan karmaşık pivot sistemleri vardır. Sayısı, bağlantılarının karmaşıklığı, kol sayısı ve parça konumlandırılması, vb. özelliklerinde büyük farklılıklar olan çeşitleri mevcuttur, ancak hepsi genel olarak aynıdır. Bu sistemde yayın (kırmızı) amortisörden (sarı) ayrı olduğu unutmayın. Arka kolu tipi süspansiyon: Arka kolu sistemi, şasiye önden bağlı, arkasının yukarıya ve aşağıya hareket etmesine izin veren bir süspansiyon koluna sahiptir. Bu çiftler, çift arka kolu sistemlerini oluşturur ve daha önce bahsedilen çift salıncaklı sistemle tam olarak aynı prensiple çalışır. Farkı, şasi tarafından ayrılan kollar yerine, şasiye paralel olarak hareket etmesidir. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Bağımsız Arka Süspansiyon Tipleri Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Arka Süspansiyon Tipleri Aracın önüne sabitlenebildiği gibi, arkasına da direksiyon dişlisinin karmaşıklığı olmadan sabitlenebilir. Tüm bağımsız sistemlerin sadeleştirilmiş versiyonları, araçların arka akslarında bulunabilir. Bu durum, bütün tekerleklerin birbirinden bağımsız bir şekilde monte edilmiş ve asılı olduğunu gösterir. Bu tip süspansiyonun birincil kullanım amacı, araçtaki mevcut iç alanı artırmaktır. Kullanılan çoğu süspansiyon sistemi, önde ve arkada amortisör kulelerine sahiptir. Önde sorun oluşturmaz; ama arkada, bagaj alanına engel olur. Bağımsız arka süspansiyon tipi amortisörü yaylardan ayırır. Bunu yapmak için çekme-kol tipi bir süspansiyon gereklidir, böylece tekerlek davlumbazlarının altından yukarıya dönme koluna gerek kalmaz. Yaylar kısaltılır, içeriye ve alta taşınır. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Bağımsız Arka Süspansiyon Tipleri Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. YAYLAR YAYLAR Yayların Özellikleri 1. Elastikiyet: Eğer lastik malzemeden yapılmış bir nesneye kuvvet (yük) uygulanırsa, o nesnede bir gerilim (deformasyon), yani şekil değişikliği oluşturacaktır. Kuvvet kalktığı zaman nesne tekrar orijinal haline geri dönecektir. Biz bu özelliğe “elastikiyet” diyoruz. Bir aracın yayları, gövdeyi ve araçta yolculuk edenleri yoldan gelebilecek her türlü darbeden korumak için, bu elastikiyet prensibini kullanır. Çelik yaylar bükülme veya ıvrılma elastikiyetini kullanırlar. Önemli Not: Bir nesnesin elastikiyeti olsa bile, eğer ona uygulanan kuvvet aşırı derecede büyükse, elastikiyet sınırı aşılmış olacak, dolayısıyla nesnenin tam olarak kendi orijinal şekline dönmesini engelleyecektir. Buna da “plastikiyet” denir. Toyota, ProTeknisyen -Saşi YAYLAR 2. Yaylanma Oranı (Yay Sabiti): Bir yayın sıkışması ona uygulanan kuvvet (yük) ile orantılı olarak farklılıklar gösterir. Yani, kuvvetin (W) sıkışma miktarına (a) bölünmesiyle elde edilen değer sabittir. Bu sabit değere (k) “yaylanma oranı” veya “yay sabiti” denir. Yay sabiti düşük olan yaya “yumuşak”, yüksek olana “sert” yay denir. Toyota, ProTeknisyen -Saşi 3. Yay Salınımı: Aracın tekerlekleri bir tümseğe rastlayınca, aracın yayları hızla sıkışacaktır. Her yay derhal kendi orijinal şekline ve uzunluğuna dönmeğe çalışacağından geri sıçrayarak aracın gövdesini yukarıya kaldıracaktır. Sıkışma esnasında yay üzerinde depolanmış enerjinin serbest kalması ve aracın yukarı hareketi yayın orijinal uzunluğundan daha fazla açılmasına neden olacaktır. Aracın gövdesi aşağıya doğru harekete tekrar başladığında, yayı aşağıya doğru iterek tekrar sıkıştıracaktır. Yay salınımı denen bu durum, yay sonunda orijinal uzunluğuna dönene kadar bir çok kez tekrarlanacaktır. Eğer yay salınımı kontrol edilmezse, sadece sürüş konforunu bozulmasına neden olmakla kalmayıp, aynı zamanda direksiyon hakimiyetini de olumsuz etkileyecektir. Bunu önlemek için, yayların yanısıra amortisörler de kullanılmıştır. Toyota, ProTeknisyen -Saşi 3. Yay Salınımı Toyota, ProTeknisyen -Saşi Yaylar; aracın ağırlığını destekler, yerden yüksekliğini korur ve yol sarsıntılarını emer. Yaylar, lastikler ve süspansiyon yoldaki tümseklerden etkilenirken, iskelet ve gövdenin göreceli olarak sarsıntısız hareket etmesine izin veren esnek bağlantılardır. Yaylar, iskelet ve gövde arasında bastırılabilir bir bağlantıdır. Yaylar üzerine ek bir yük konulduğunda ya da araç yolda bir tümsekle karşılaştığında, sıkışarak yükü çeker. Yaylar, süspansiyon sisteminin konforlu sürüş sağlayan çok önemli bir parçasıdır. Yaylar üzerine yapılan çalışma sırasında kullanılan zıplama terimi, süspansiyon sisteminin dikey (yukarı ve aşağı) hareketini ifade eder. Yayı ve amortisörü bastıran yukarıya doğru süspansiyon hareketi sıkıştırma veya bastırma olarak adlandırılır. Lastik ve tekerleğin, yayı ve amortisörü genişleten aşağıya doğru hareketi ise, esneme veya genişleme olarak adlandırılır. Ref: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Yay tipleri: Otomotiv süspansiyon sistemlerinde kullanılan yaylar, metalik ve metalik olmayan yaylar şeklinde sınıflandırılabilir. Metalik Yaylar: • Yaprak (Makas) yaylar • Helezon(Helisel) yaylar • Burulma çubuklu yaylar Metalik olmayan yaylar • Lastik takozlar • Havalı yaylar Ref: Toyota. Toyota, ProTeknisyen -Saşi Makas/Yaprak yay: Makas yaylar iki şekilde tasarlanır: Çok yapraklı ve tek yapraklı. Çok yapraklı yay, birbiriyle üst üste dizilmiş farklı uzunluklarda birkaç çelik plakadan oluşur. Normal çalışma esnasında yay, yol sarsıntılarını emmek için sıkışır. Makas yaylar bükülür ve süspansiyon hareketine izin verecek şekilde birbiri üzerine kayar. Konik makas yay, tek yapraklı yaya bir örnektir. Makas ortada ve koniklikler uçlara doğru kalındır. Diğer makas yaylar çelikten yapılırken, bu yayların çoğu bileşik bir metalden yapılır. Çoğu durumda makas yaylar, boylamasına (önden arkaya) yerleştirilmiş çiftler halinde kullanılır. Bununla birlikte, enlemesine (bir taraftan diğerine) tek yerleştirilmiş makas yay kullanan araç üreticisi sayısı giderek artmaktadır. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. En uzun (ana) yaprağın her iki ucu kıvrılarak bağlantı yuvaları oluşturulur, bu da yayı bir şasiye veya bir kenar elemanı gibi yapıya ait bir elemana tutturmakta kullanılır. Genellikle bir yaprak (makas) yay ne kadar uzunsa o kadar yumuşak olur. Aynı zamanda, bir makas yayda ne kadar çok yaprak bulunursa o kadar fazla yüke dayanıklı olur, ancak diğer taraftan, yaylar sertleşeceği için sürüş konforunu olumsuz yönde etkiler. Her yaprağın kıvrımlı yapısına “büküm” adı verilir. Uzun olan yaprağın bükümü kısa olan yaprağa göre daha az olduğundan, her yaprağın/makasın bir önceki yaprağa göre bükümü daha küçüktür. Toyota, ProTeknisyen -Saşi Yaprak iç sürtünmesinin azaltılması Toyota, ProTeknisyen -Saşi Çelik plakaların eğilme esnekliğinde yararlanarak çalışırlar. Bunlar birkaç hafif eğimli uzun ve kısa çelik plakaların üst üste konmasından meydana gelmiştir. Çelik plakaların sayısı ne kadar fazlaysa destekleyebileceği yükte o kadar fazla olur. Bu tip yayların özellikleri: • Bağlantı parçalarına ihtiyaç yoktur. • Ağır yükler altında çalışabilirler (Ticari araçlarda özellikle otobüs ve kamyon gibi) • Yüksüz çalışma koşullarında düşük performansa sahiptirler. Makas/Yaprak yaylar, süspansiyon sisteminde 3 fonksiyonu birden ifa eder: 1. Yay 2. Sönümleme 3. Askı kolu Yaprak Yaylarla Asılı Bir Katı Aks Çift Yaylı Süspansiyon Sistemi Yardımcı Makaslar (Yardımcı Yaprak Yaylar) Taşıdığı yük ağırlıkları büyük farklılıklar gösteren kamyonlarda ve bir çok diğer taşıtlarda, yardımcı makas yaylar (yardımcı yaprak yaylar) kullanılır. Yardımcı makaslar ana makasların üstünde yer alır. Yük hafif olduğu zaman sadece ana makas çalışır, fakat yük belli bir ağırlığı aşarsa hem ana ve hem de yardımcı makaslar beraber devreye girer. Toyota, ProTeknisyen -Saşi Yaprak Yaylar ve Yardımcı Yaprak Yaylar Çift Yaylı Süspansiyon Sistemi 1. Helper spring 2. Main spring 3. Frame bracket Helisel/Helezon yay: En yaygın olarak kullanılan yay, helezon yaydır. Helezon yayı helezon halinde sarılmış bir parça çelik çubuktur. Telin çapı ve uzunluğu, yayın sağlamlığını belirler. Telin uzunluğundaki artış, yayı daha esnek hale getirirken, çapındaki artış yayı daha güçlü kılar. Zaman zaman esneme oranı olarak da adlandırılan yaylanma oranı, yay sağlamlığını ölçmek için kullanılır. Yayı 2.5 cm bastırmak için gereken ağırlık miktarıdır. Bazı helezon yaylar değişken bir oranla yapılmıştır. Bu değişken oran, ya bu yayı farklı kalınlıktaki metallerden yaparak, ya da yayı, helezonun aşamalı olarak daha yüksek oranda bastıracağı şekilde sararak sağlanır. Değişken oranlı yaylar, daha kolay bir sürüş sunan yüksüz durumda daha düşük bir yaylanma oranı, yüklü durumda ise daha yüksek yaylanma oranı sağlar ve sonuç olarak daha fazla destek ve kontrole olanak tanır. Helisel/Helezon yay Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Helisel/Helezon Yay Özellikleri: • Birim ağırlığa düşen enerji sönümleme oranı yaprak/makas yaylara kıyasla daha büyüktür. • Yumuşak yaylar imal edilebilir. • Yaprak yaylarda/Makaslarda olduğu gibi yaprak iç sürtünmesi olmadığından, helezon/helisel yaylar salınımlarını kendiliğinden kontrol altında tutamazlar. Bu yüzden, bu tip yaylarla birlikte amortisör kullanmak gereklidir. • Yayların yandan gelen kuvvetlere karşı direnci olmadığından, aksı destekleyecek bağlantı mekanizmaları (süspansiyon kolu, yatay kontrol rodu, vs.) gereklidir. Toyota, ProTeknisyen -Saşi Kademeli Helisel/Helezon Yay: Eğer bir helezon yay eş çaplı yay çubuğundan yapılmışsa; yay, üzerine tatbik edilen yük değişimlerine doğru orantılı olarak tek biçimli şekilde esneyecektir. Bu demektir ki, eğer yumuşak bir yay kullanılmışsa, ağır yüklerlerde yeterince sert olamayacaktır. Eğer sert bir yay kullanılmışsa da, hafif yüklerde kullanıldığı zaman rahatsız bir sürüşe neden olacaktır. Ancak, şekilde gösterildiği gibi, belirli ölçüde küçülen çaplarda imal edilmiş yaylarda, yayın uç kısmındaki yay sabiti yayın orta kısmındakine göre daha düşük olacaktır. Bunun sonucu olarak, hafif yükler altında yayın uç kısmı büzülerek yoldan gelen şokları sönümleyecektir. Diğer taraftan, yayın orta kısmı da ağır yüklerle başedebilecek kadar sert olacaktır. Farklı hatveli yaylar, konik yaylar gibi yay tiplerinin de hepsi aynı amaca hizmet etmek için kullanılırlar. Toyota, ProTeknisyen -Saşi Helisel/Helezon Yay Toyota, ProTeknisyen -Saşi Burulma Çubuklu Yaylar Bu tip yayların özellikleri: • Salınım kontrolü gereklidir (amortisör). • Esneklikleri yüksektir. • Basit yapısı avantaj sağlar. Burulma çubuklu bir yay (genellikle burulma çubuğu olarak geçer), burulmaya direnmek için burulma elastikiyetini kullanan bir çelik – yay çubuktur. Burulma çubuğunun bir ucu gövdeye, diğer ucu da burulma yüküne maruz kalan elemana bağlanmıştır. Burulma çubuğu yayları aynı zamanda denge çubuğu yapımında da kullanılır. Özellikleri: • Birim ağırlığı başına düşen enerji sönümleme oranı diğer yaylara kıyasla daha büyük olduğundan, süspansiyon hafifletilebilir. • Süspansiyon sisteminin yerleşim düzeni basittir. • Helezon yaylar gibi, burulma çubuklu yaylarda salınımlarını kontrol edemediklerinden dolayı, amortisörlerin kullanılması gerekmektedir. Toyota, ProTeknisyen -Saşi Havalı yay: Havalı yay, binek araçlarda, kamyonetlerde ve ağır yük kamyonlarında giderek popüler olan diğer bir yay tipidir. Havalı yay, sıkıştırılmış havayla dolu kauçuk bir silindirdir. Alt kontrol koluna bağlı piston, alt kontrol koluyla birlikte yukarı ve aşağı hareket eder. Bu durum sıkıştırılmış havanın, yayı hareket ettirmesine neden olur. Araç yükünün değişmesi durumunda, havalı yaydan hava tahliye etmek veya eklemek için bir valf açılır. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Havanın sıkıştırılabilme özelliğinden faydalanarak çalışırlar. Hava basıncı yüke göre ayarlanabildiğinden en iyi sürüş konforunu sağlar. Havalı Yaylar Havalı yaylar, havanın sıkıştırıldığında yay gibi esnemesi özelliğinden faydalanarak yapılmışlardır. Özellikleri: • Araç yüklü değilken son derece yumuşaktırlar, fakat yüke bağlı olarak haznenin içinde sıkışan havanın basıncını artırılarak yay sabiti de artırılabilir. Bu, hem araç hafif yüklüyken, hem de tam yüklüyken en iyi sürüş konforunu sağlar. • Aracın yüksekliği, hava basıncı ayarıyla yük değişse bile sabit tutulacaktır. Ancak, havalı yaylar kullanılan havalı süspansiyonlarda, hava basıncını kontrol altında tutmak için kontrol mekanizmaları ve havayı sıkıştırmak için kompresör vesaire gibi aygıtlar gerekir, ki bu da süspansiyon sistemini karmaşık hale getirir. Toyota, ProTeknisyen -Saşi Havalı Yaylar Kaynak: A. Göktan, Taşıt Konstrüksiyonu Havalı Yaylar http://www.daycoaftermarket.com/TR/TR/products-hd-airsprings.php Havalı Süspansiyon 1. Air-filled bellow Havalı Süspansiyon 1. Bellow bracket 2. Air suspension member 3. Reaction rod 4. Brackets 5. V-stay 6. Brackets Tanden Aks Havalı Süspansiyon Sistemi Lastik Takozlar: Lastik takozlar harici bir kuvvet tarafından deforme edildiklerinde (şekil değiştirdiklerinde), meydana gelen iç sürtünmeyle salınımları sönümlerler. Özellikler: • Her şekilde üretilebilirler. • Kullanım esnasında sessizdirler. • Ağır yükleri desteklemek amacıyla kullanıma uygun değillerdir. Bundan dolayı, lastik takozlar esas olarak yardımcı yay veya burç, pul, yastık (tampon) ve benzeri destek parçaları gibi yardımcı süspansiyon elemanı olarak kullanılırlar. Toyota, ProTeknisyen -Saşi EK OKUMA: Lastiğin kendi esnekliğini kullanan lastik yaydır. Yaylı tamponların ve diğer süspansiyon parçalarının yardımcı yayları olarak kullanılırlar. Bu tip yayların özellikleri: • İmalatları kolaydır • Sessiz çalışırlar • Yağlanma gerektirmez AMORTİSÖRLER Amortisörler Neden Kullanılır? Bir araçta, sadece yay ile donatılmış bir süspansiyon olsa, araç herhangi bir yol sarsıntısı ile karşılaşınca sürekli olarak aşağı yukarı bir salınım yapacaktır. Herhangi bir şekilde bu salını mı durdurmak sürüş konforu ve sürüş emniyeti, yani aracın yol tutuşu açısından gereklidir. İşte bu nedenle, bu salınımları frenlemek amacı ile amortisörler kullanılır. Ayrıca, amortisörler, lastiklerin yolu daha iyi tutmasına yardımcı olurlar. Böylece güvenli bir sürüşe imkan tanırlar. Toyota, ProTeknisyen -Saşi Amortisörün Çalışma Prensibi Amortisörler ve gergi kolları olmadan yay, genişleyecek ve enerjisini kontrolsüz bir oranda serbest bırakacaktır. Yay ve süspansiyon hareketini kontrol ederek, kısa rot gibi parçalar tasarımları aralığında çalışacaklardır ve araç hareket halindeyken, dinamik tekerlek hizalama korunacaktır. Klasik amortisörler araç ağırlığını desteklemez. Yerine, amortisörün birincil kullanım amacı, yay ve süspansiyon hareketini kontrol etmektir. Bu, hidrolik yağ yoluyla yayılmak için, süspansiyon hareketinin kinetik enerjisini termal enerji ya da ısı enerjisine dönüştürerek gerçekleştirilir. Amortisörler temel olarak yağ pompalarıdır. Piston kolunun ucuna bir piston bağlıdır ve basınç borusundaki hidrolik yağına göre çalışır. Süspansiyon aşağı ve yukarı hareket ettiği için hidrolik yağı, pistonun içindeki orifis adı verilen küçük delikler yoluyla itilir. Bununla birlikte, orifisler yalnızca az miktarda yağın piston üzerinden geçmesine izin verir. Sırasıyla yay ve süspansiyonu da yavaşlatan bu durum, pistonu da yavaşlatır. Bir amortisörün meydana getirdiği direnç miktarı, süspansiyonun hızı ve pistondaki orifislerin sayı ve ölçüsüne bağlıdır. Tüm modern amortisörler, hıza duyarlı hidrolik sönümleme cihazlarıdır - başka bir deyişle, süspansiyon ne kadar hızlı hareket ederse amortisörün gösterdiği direnç o kadar fazla olur. Bu özellik nedeniyle, amortisörler yol koşullarına uyum sağlayabilir. Sonuç olarak amortisörler zıplama, yalpalama veya savrulma, fren odaklı dalma ve hızlanma odaklı şahlanma oranını azaltır. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Amortisörün Çalışma Prensibi Amortisörler, sıkışma ve genişleme döngüsünün her ikisinde de sıvı çıkarma prensibi üzerine çalışır. Tipik bir otomobil ya da kamyonet, genişleme döngüsü daha sonra da sıkışma döngüsü boyunca daha fazla dirence sahip olacaktır. Sıkışma döngüsü, bir aracın asılı olmayan ağırlık hareketini kontrol ederken, genişleme döngüsü de daha ağır asılı ağırlığı kontrol eder. Sıkışma döngüsü: Sıkışma stroğu ya da aşağıya doğru hareket esnasında, bir miktar yağ piston vasıtasıyla B odasından A odasına akar ve birazı da sıkıştırma valfi vasıtasıyla ayırma silindirine akar. Akışı kontrol etmek için, alt valfte ve her pistonda üç denetleme aşaması vardır. Düşük piston hızında, birinci aşama gerçekleşir ve yağ akışı miktarını kısıtlar. Bu, B odasından A odasına kontrol edilmiş bir yağ akışının gerçekleşmesine olanak tanır. Piston hızı daha yüksek olduğunda, B odasındaki pistonun altındaki yağ basıncı artışı, diskin açılarak supap yuvasından uzaklaşmasına neden olur. Yüksek hızda, ikinci aşama diskleri sınırı orifis kısıtlamaları adı verilen üçüncü safhaya geçer. Sıkıştırma kontrolü, piston tabanı ve piston kolu alanı üzerinde etkili, B odasındaki mevcut daha yüksek basınçtan kaynaklanan kuvvettir. Genişleme döngüsü: Piston ve kolu basınç tüpünün üstüne doğru hareket ederken A odasının hacmi küçülür ve böylece basınç B odasındaki basınçtan daha yüksek olur. Daha yüksek basınç nedeniyle yağ, 3 aşamalı genişletme valfi yoluyla B odasına akar. Bununla birlikte, piston kolu hacmi, artırılarak B odasından geri çekilir Böylece, A odasından gelen yağın hacmi B odasını doldurmak için yeterli değildir. Alt emme valfine hareket ettirmek için güç verilirken, ayırma tüpündeki basınç, B odasındakinden fazladır. Daha sonra yağ, basınç tüpünü dolu bir şekilde muhafaza ederek, ayırma tüpünden B odasına akar. Genişleme kontrolü, A odasındaki daha yüksek basınçtan kaynaklanan ve piston alanının üst kısmında etkili olan bir kuvvettir. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. SIKIŞMA DÖNGÜSÜ Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. GENLEŞME DÖNGÜSÜ Toyota, ProTeknisyen -Saşi Sönümleme Kuvveti: Sönümleme kuvveti ne kadar güçlü olursa gövdenin salınımları da o oranda daha çabuk yavaşlatılır, ancak yavaşlatma etkisinin sarsıntısı da aynı oranda artar (gövdeye gelen darbelerin şiddeti artar). Sönümleme kuvveti aynı zamanda piston hızına bağlı olarak değişir. Sönümleme kuvvetinin nasıl değiştiğine bağlı olarak, aşağıdaki gibi birkaç tip amortisör vardır: <1> Sönümleme kuvveti piston hızına orantılı olan tip. <2> Piston hızına bağlı olarak iki kademeli sönümleme kuvveti olan tip. <3> Sönümleme kuvvetinin sürüş şekline göre değişiklik gösterdiği tip. Birçok araçta <1> ve <2> tip sönümleme kuvveti olan süspansiyon sistemi kullanılmaktadır. <3> tip sistemler EMS (Elektronik Kontrollü Süspansiyon) sistemine sahip olan araçlarda kullanılır. Toyota, ProTeknisyen -Saşi Amortisör Çeşitleri Günümüzde, tek veya çift tüp ya da gaz veya yağ doldurulmuş gibi çeşitli amortisör tasarımları kullanılmaktadır. Çift tüp tasarımı çalışma ya da basınç tüpü olarak bilinen bir iç tüpe, ve ayırma tüpü olarak bilinen bir dış tüpe sahiptir. Dış tüp, fazla hidrolik yağı depolamak için kullanılır. Piston kolunun, basınç tüpünün üst ucundaki bir conta ve bir kol kılavuzundan geçtiğini unutmayın. Kol kılavuzu, kolu basınç tüpüyle aynı hizada tutar ve pistonun içeride serbestçe dönmesine izin verir. Conta, hidrolik yağını içeride, kiri dışarıda tutar. Basınç tüpünün tabanına yerleştirilmiş alt valf, sıkışma döngüsü sırasında yağın hareketini kontrol eder. Çeper boyu, basınç tüpü içinin ve pistonun çapıdır. Genel olarak, birim ne kadar geniş olursa, pistonun yer değiştirme ve basınç alanının genişlemesi nedeniyle, potansiyel kontrol seviyesi de o kadar yüksek olur. Piston alanı ne kadar geniş olursa, iç çalışma basıncı ve sıcaklığı da o kadar düşük olur. Bu, daha yüksek sönümleme yeteneği sağlar. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Toyota, ProTeknisyen -Saşi Amortisör Çeşitleri Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Amortisör Çeşitleri Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. 1. Tek Borulu Tip Toyota, ProTeknisyen -Saşi 2. Çift Borulu Tip Toyota, ProTeknisyen -Saşi Amortisör Çeşitleri Çift Tüp - Gaz Doldurulmuş Tasarım Gaz doldurulmuş amortisörler, sürüş kontrolü teknolojisinde çok önemli bir ilerlemeydi. Bu gelişme, birleşik gövde yapısı ve daha kısa dingil mesafesi kullanan araçların ve daha yüksek lastik basıncı kullanımının giderek artması nedeniyle, çoğu sürüş kontrolü problemini ortadan kaldırdı. Ayırma tüpündeki nitrojen basıncı, bu tüpteki yağ miktarına bağlı olarak 6 – 10 bar arasında değişir. Nitrojen gazı basıncı, hidrolik yağ içindeki hava kabarcıklarını sıkıştırır. Bu, yağ ve havanın karışıp köpük oluşturmasını önler. Köpük performansı etkiler çünkü köpük sıkışabilir ama yakıt için aynı durum söz konusu olamaz. Düşük havalandırmayla amortisör, daha kısa tepki süresine izin vererek ve lastiğin yol yüzeyine sağlam bir şekilde yerleşmesine yardımcı olarak daha duyarlı ve hızlı karşılık verebilir. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Amortisör Çeşitleri Gaz doldurmanın bir diğer faydası ise araca, yaylanma oranına hafif bir takviye sağlamasıdır. Bu, yayların gevşemesi durumunda, gaz doldurulmuş bir amortisörün aracı doğru sürüş yüksekliğine kaldıracağı anlamına gelmez. Yalpalamanın, savrulmanın, fren dalmasının ve burun kaldırmanın azalmasına yardımcı olur. Yaylanma oranındaki bu hafif takviye, pistonun üstündeki ve altındaki yüzey alanındaki farklılıktan da kaynaklanabilir. Pistonun altındaki alanın üstündeki alandan daha büyük olması durumunda, basınçlı yağ bu yüzeyle temas eder. Gaz doldurulmuş bir amortisörün kendi kendine genişlemesinin sebebi budur. Tek tüplü tasarım Bunlar tek tüplü, başka bir deyişle basınç tüpü olan, yüksek basınçlı gaz doldurulmuş amortisörlerdir. Basınç tüpünün içinde iki piston bulunmaktadır: ayırma pistonu ve çalışma pistonu. Çalışma pistonu ve kolu, çift tüp amortisör tasarımına oldukça benzer. Asıl uygulamadaki fark, tek tüp amortisörün baş aşağı veya sağ tarafı yukarı gelecek şekilde yerleştirilebilir olması ve her iki şekilde de çalışabilmesidir. Montaj kolaylığına ek olarak, tek tüp amortisörler, araç ağırlığını desteklemek konusunda yayla birlikte önemli bir parçadır. Gözlemleyebileceğiniz bir diğer fark ise, tek tüp amortisörlerin alt valfi yoktur. Yerine, sıkıştırma ve genişletme sırasındaki tüm kontrol pistonda yer alır. Tek tüp tasarımının basınç tüpü, ölü uzunluğa yer sağlamak için çift tüp tasarımından daha geniştir. Yüzer tip ayırma pistonu, doldurulan gazı ve yağı ayırarak basınç tüpünün alt ucunda hareket eder. Ayırma pistonunun altındaki kısma nitrojen gazıyla, yaklaşık olarak 24bar basınç uygulanır. Bu yüksek gaz basıncı, araç ağırlığının desteklenmesine kısmen yardımcı olur. Yağ, ayırma pistonunun altındaki alana aktarılır. Çalışma sırasında, ayırma pistonu yukarı ve aşağı hareket ederken, kolu da basınç tüpünü daima dolu tutarak, amortisörün içine ve dışına doğru hareket eder. Kaynak: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Denge Çubukları • • • • • Ref.: Süspansiyon sistemi, Kia, 2007. Denge çubuğu Stabilizatör Viraj çubukları Devrilme çubuğu Yanal kontrol çubuğu Dönüş esnasında aracın yana yatması ile meydana gelen merkezkaç kuvvetine bağlı olarak aracın savrulmasını önlemek için denge çubuğu kullanılır. Denge çubuğu virajın iç tarafında kalan (aynı aks üzerinde karşı taraftaki) tekerleği de yere bastırmak suretiyle, emniyetli bir dönüş yapma imkanı sağlar. Denge çubuğu, önden ve arkadan kaymaları da en aza indirir. Lastiklerin yola tutunma yeteneklerini artırır. Denge Çubukları Ön süspansiyonda, denge çubuğu lastik yastıklar ve bağlantılar üzerinden alt salıncağın uçlarına tutturulmuştur. Denge çubuğunun orta kısmı lastik yastıklar vasıtasıyla aracın gövdesine ve şasiye bağlanmıştır. Özellikle amortisör kule gergileri ile uyum içinde çalışır. Burulma kuvvetlerine karşı koyabilecek yapıda olan viraj denge çubukları tek parça halinde “U” şeklinde yapılmıştır. Eğer sağ ve sol tekerlekler eşit miktarda, aynı yönde ve zamanda aşağı yukarı hareket ederlerse denge çubuğu burulmaz. Denge Çubukları Normalde araç dönerken dış yay sıkışır, iç yay açılır. Bu yüzden, denge çubuğunun bir ucu yukarı doğru burulurken diğer ucu ise aşağı doğru burulur. Çubuk burulmaya karşı koymaya çalışır. Bu direnç aracın savrulmasını azaltır ve gövdeyi mümkün olduğunca düz tutmaya çalışır. Fazla kasisli yollarda tek bir lastiğin havada kalması gibi dezavantajları vardır, bu da iyi bir süspansiyon sistemi ile giderilebilir. Arka süspansiyonda ise viraj çubukları yanal kontrol çubuğu olarak adlandırılır. Her iki ucundan arka aksı gövdeye bağlar. Aks ile gövde arasında oluşan yanal kuvvetleri üzerine almaktadır. Stabilizatör / Denge çubuğu Stabilizatörlerin düşey yaylanma ve kafa vurma hareketleri sırasında sisteme etkileri yoktur. Ancak yalpa hareketi sırasında: • Yalpa sertliği arttığından yalpa hareketi azalır, • Çok pürüzlü yollarda konfor düşer, • Dönemeçlerde, akstaki yük transferi artar. KONTROL ve BAKIM Yayların Kontrolleri Süspansiyon sisteminde meydana gelen bir problem; düz sürüşlerde aracın dengesini kaybetmesine, bozuk yol yüzeylerinde ise, aşırı sallantıya, yan yatmaya, gezmeye, zıplamaya yol açar. Ayrıca sürüş esnasında anormal titreşim ve sese de sebebiyet verir. Ancak bu tip problemlerin oluşması sadece süspansiyon sisteminden kaynaklanmaz. Sürüş sistemine ait diğer elemanlar; lastikler, direksiyon sistemi, ön düzen ayarlarından da kaynaklanabilir. Sistemlerin birbirini nasıl etkilediğinin bilinci doğrultusunda bu tür problemleri genel bir bakış açısı ile incelemek gerekir. Süspansiyon sisteminde kullanılan yaylarda gözle; çatlama, eğilme, yırtılma, burulma olup olmadığına bakılır. Bunun dışında yay tansiyonu ise araç üzerinde basitçe şu şekilde kontrol edilir. Araç yüksüz bir şekilde zemini düz bir yere çekilir. Yayın zemine en yakın noktası (dingilin alt kısmı) ile zemin arası metre ile ölçülür. Bu işlem bütün tekerleklere ait yaylara (dingillere) ayrı ayrı yapılır. Aracın ön tekerleklerinin yayları ile aka tekerleklerinin yaylarından alınan ölçüler farklı olabilir. Ancak ön ve arka askı donanımına ait yaylardan alınan ölçüler kendi aralarında eşit olmalıdır. Farklılık var ise mutlaka yaylar ve amortisörler kontrol edilmelidir. Ön askı ya da arka askı donanımdaki yaylardan alınan ölçülerin eşit olması durumunda ölçülen değerler araca ait katalog değerlerlerindeki aracın zeminle yüksekliği ile karşılaştırılır ve yay hakkında karar verilir. Yayların Arızaları ve Belirtileri Taşıtların süspansiyon sistemlerinde kullanılan yaylar dışarıda ani ve şiddetli bir darbe nedeniyle arıza gösterebilirler. Malzeme yorulması nedeniyle çok uzun süre çalışmış yay kırılabilir. Buda çoğunlukla burulma çubuklu yaylar ve yaprak yaylarda görülen bir durumdur. Helezon yaylarda ise çoğunlukla yay tansiyonunun zamanla azalmasından dolayı süspansiyon sisteminde sertleşme ve aracın zeminle yüksekliğinde düşme görülür. Amortisörlerin Arızaları ve kontrolleri Amortisörlerde herhangi bir onarım mevcut değildir. Arızalandıklarında değiştirilir. Muhafazanın üst kısmındaki ince yağ tabakası görülebilir. Bu normal bir durumdur ve piston kolunun yağlanmasının iyi olduğunu gösterir. Bu şekildeki amortisörün durumu iyidir ve değiştirilmesine gerek yoktur. Amortisörde yağ sızıntısı oluyorsa bu yağın amortisörün içinden mi yoksa başka bir yerden mi geldiği dikkatlice tespit edilmelidir. Amortisörden sızıyorsa değiştirilmelidir. Amortisörler değiştirilirken aynı aksa ait amortisörler beraber değiştirilmesi sistemin dengesi bakımından tavsiye edilmektedir. Hasarlı ya da lastikleri düşmüş takozlar değiştirilmelidir. Amortisörlerin dış kısmında hasar olup olmadığı kontrol edilmelidir. Aracı sallayarak amortisörlerin sönümleme kuvvetlerinin kaybolmadığı kontrol edilir. Sağ ve sol amortisörlerin düzgün çalışıp çalışmadığı kontrol edilir. Anormal seslerin olup olmadığı kontrol edilir. Denge Çubuğunda Yapılan Kontroller Kontroller araç seyir halinde ve araç lift üzerinde olmak üzere iki şekilde yapılır. Araç seyir halinde iken direksiyon sağa sola çevrilir, uygun hızlarda keskin virajlar alınır. Aracı savrulma eğilimi göstermesi ya da dönüş yönünün tersine aracın aşırı yan yatması denge çubuğunun kontrol edilmesini gerektirmektedir. Araç lift üzerinde iken denge çubuğunun fiziki yapısına bakılır eğilme, çatlama ve deformasyon varsa denge çubuğu değiştirilir. Bağlantı yerlerindeki lastik takoz ve yastıklar kontrol edilir. Arızalı olanlar değiştirilir. Dışarıdan bir darbe almadığı sürece denge çubuğunda herhangi bir arıza olmaz. Malzeme yorulmasına bağlı olarak kırılma çok nadiren de olsa görülebilir. Lastik takozlarda yırtılma ve yıpranma meydana gelebilir. Zamanla elastikliğini kaybedebilir. Belirli aralıklarla lastik takozların değiştirilmesi gerekir. Şasi ve direksiyon sistemine bağlantı yerlerinde gevşeklik, bunun sonucunda dönüşlerde kontrolün zorlaştığı ve savrulma eğiliminin arttığı görülür. Denge Çubuğunda Yapılan Kontroller Bir levye kullanıp lastik takozların sağlamlığı, gözle kontrol edilerek yırtılma ve deformasyon yönünden kontrol edilir. Salıncak Kollarında Yapılan Kontroller Direksiyon bağlantılarında gevşeklik olup olmadığına bakılır. Bunu için araç lift üzerine alınır. Tekerlekler sağa sola, ileri geri hareket ettirilir. Boşluk ön görülenden fazla ise sistem elemanları kontrol edilir. Araç lifte iken bir levye yardımıyla salıncakların rotil ile bağlantılarının gevşek olup olmadığına bakılır. Bir levye kullanıp her bir parçayı oynatarak burçlar, tekerlek salınımları ve rotiller kontrol edilir. ÖNEMLİ OKUMA PARÇALARI Otomatik Ayarlı Süspansiyon Otomatik ayarlı süspansiyon, daha iyi sürüş dinamikleri ve güvenlik için aracınızın arka aks yüksekliğini ayarlar. Ağır bagaj taşımak veya bir römork çekmek aracın arkasının aşağı doğru alçalmasına neden olabilir. Aracın otomatik ayarlı süspansiyon sistemi, arka aks grubuna entegre edilmiş havalı silindirleri şişirerek bu sorunlu eğilime karşı koyar ve yürüyen aksamı daha yükseğe kaldırır. Hava basıncı, elektrik ile çalışan yardımcı kompresörler tarafından sağlanır. Kompresörler motordan bağımsız olarak çalışır ve ağırlık dağılımı eşit olmayan bir yük taşırken olduğu gibi gerekirse birbirlerinden bağımsız olarak ayarlanabilir. Ağır yükleri çekmek veya taşımak eşit olmayan lastik aşınmasına neden olabilir. Üstelik burnu havaya kalkmış aracınızın yukarı bakan far huzmeleri karşıdan gelen sürücülerin gözünü alabilir. Aracın otomatik ayarlı süspansiyonu bu tehlikeleri ortadan kaldırır. Kaynak: “BMW.com.tr” web sitesi, BMW Teknoloji Rehberi (Erişim Tarihi: 03/04/2014). Elektronik Süspansiyon Kontrolü (Electronic Damping Control - EDC) Elektronik Süspansiyon Kontrolü (EDC) ya da elektronik kontrollü havalı süspansiyon (ECAS Electronically Controlled Air Suspension), otomatik veya manuel olarak her süspansiyonu sürüş koşullarına göre ayarlayarak, aracınızın yol güvenliğinin sunduklarının en iyisi ile olağanüstü konforun keyfini sürmenize olanak verir. EDC, tekerlekler arasındaki yük farklılığını azaltarak, otomobilinizin taşımakta olduğu ağırlıktan ve yol zemininin durumundan bağımsız olarak gövde hareketine karşı koyar ve lastiklerin mükemmel çekişe sahip olmasını sağlar. Algılayıcılar, süspansiyon kontrolünü ayarlamak için otomobilin davranışını ve yolcuların konforunu etkileyen tüm faktörleri izler. Bir saniyeden çok daha kısa bir süre içinde sinyaller, EDC’nin mikroişlemcisi tarafından analiz edilir ve manyetik valflerin yardımı ile en uygun süspansiyonu sağlamak üzere değişken olarak ayarlanabilen şok emiciler üzerinde bulunan aktüatörlere komutlar gönderilir. Elektronik Süspansiyon Kontrolü sayesinde, fren anında aracın ön kısmının yere doğru alçalma eğilimi ortadan kalkar. Yol zemininde bulunan çukur ve engebelerin etkisi en aza iner. Artan sürüş konforu ile lastiklerin gelişmiş dönme özelliklerine ek olarak EDC, aracın dengesi ve güvenliği açısından da katkı sağlar. Frenleme sırasında aracın burun kısmının çökme eğilimini azaltan ve lastik çekişini artıran EDC, sert fren sırasında fren mesafesini kısaltır. Süspansiyon ayarı, ABS ile frenleme sırasında bile aracın yürüyen aksamının yolda dik pozisyonunu koruduğu ve dört tekerleğinde zeminle olası en iyi temasa sahip olduğu anlamına gelir. Sürüş Dinamik Kontrol düğmesi, sürücünün çeşitli programlar arasında (COMFORT, NORMAL, SPORT veya SPORT + gibi) seçim yapmasına ve süspansiyonu bireysel ihtiyaçlarına göre ayarlamasına olanak verir. Kaynak: “BMW.com.tr” web sitesi, BMW Teknoloji Rehberi (Erişim Tarihi: 03/04/2014). Adaptif Sürüş Her virajda ve her türlü yol zemininde Adaptif Sürüş, gövdenin yana yatmasına neden olan kuvvetleri etkisiz hale getirir. BMW’niz, siz ve yolcularınızın son derece rahat bir yolculuk yapmasını sağlarken olağanüstü çevikliğini korur. Gövdenin yana yatması engellenirken, virajlı yollar maksimum denge ve güvenlik ile keyifli bir hale gelir. BMW’nin etkinliği kanıtlanmış yenilikçi yürüyen aksam kontrol sistemleri Dinamik Sürüş ve Değişken Amortisör Kontrolü (VDC), son derece yumuşak bir sürüş ve artırılmış çeviklik sağlamak için bir arada çalışır. BMW’nizdeki algılayıcılar, araç hızı ve direksiyon konumu ile yürüyen aksam üzerine etki eden düşey ve yatay kuvvetleri sürekli olarak izler. Bu verileri kullanarak sistem, ayarlarını hızlı ve doğru olarak değiştirdiği dengeleyicileri ve amortisörleri hassas bir şekilde ayarlar. Amortisörlerin ve dengeleyicilerin bu etkileşimi, gövdenin yatmasına ya da sallanmasına neden olan kuvvetleri etkisiz hale getirir. BMW’niz yola sarılarak kendiliğinden direksiyon kullanımı, olağanüstü çeviklik ve daha kısa fren mesafeleri sunar. Üstelik Adaptif Sürüş, süspansiyon ayarlarını yol zemininin özelliklerine uyacak şekilde ayarlar. Her aks, her bir tekerlek üzerindeki amortisörleri ayarlayabilen bağımsız bir motora sahiptir. Aracın bir tarafının altındaki zemin diğer tarafının altındaki zeminden farklı olduğu zaman (örneğin çakıl banketli yollar) Adaptif Sürüş, yoldaki fark edilebilir engebelerin etkisini ortadan kaldıracak şekilde bir taraftaki tekerleklerin süspansiyon ayarlarını anında düzenler. Ek olarak, süspansiyon için daha konforlu sistemde tanımlı bir ayar ile daha sportif bir ayar arasında seçim yapabilir. Bunun gibi yüksek hızlı hesaplamalar ve tepkiler, yüksek performanslı bir elektronik sistem gerektirir. Adaptif Sürüş; algılayıcıları, kontrol birimlerini ve dengeleyicileri birbirine bağlayan yüksek hızlı bir veri iletim sistemi olan FlexRay’i kullanır. Kaynak: “BMW.com.tr” web sitesi, BMW Teknoloji Rehberi (Erişim Tarihi: 03/04/2014). Süspansiyon Kollarının Hareketleri Süspansiyon kolları, hareketlerini temel üç açı üzerinde yapar: • Uzunlamasına • Yana • Yukarıya. Bu açıları süspansiyonun hareketleri ve tekerleğin yere basış şekli belirler. Her otomobilin süspansiyon geometrisi, tasarım aşamasında belirlenir. Bu geometrinin temelinde süspansiyon parçalarının (rotlar, rotiller, salıncak kolları, amortisörler, arkadan itişli araçlarda diferansiyel kovanı gibi) birbirleriyle yaptıkları açılar yatar. Bu açıların bozulması durumunda, sürüş konforu ve güvenliği bozulur. Bu açılar dört başlıkta toplanır: • Kaster • Kamber • Toe • King – pim Kaster açışı, araca yandan bakıldığında dingilin tekerlek düşey ekseniyle yaptığı açıdır. Bu açının normalden farklı olması aracın yolda gezinmesine, düzensiz ve çabuk aşınmalara sebep olur. Kamber açısı lastiklerin dik eksende içe ya da dışa doğru yaptıkları açıdır. Daha farklı bir anlatımla aynı dingildeki lastiklerin tabanlarının birbirine yakın ya da uzak olması kamber açışı adını alır. Lastik tabanlarının birbirlerine yakın olması (pozitif kamber) lastik tabanını dış kenarlarının çabuk aşınmasına ve virajlarda lastiğin aracın altına doğru katlanmasına ve aracın kaymasına sebep olur. Süspansiyon Kollarının Hareketleri (dvm.) Tabanların birbirinden uzak olması (negatif kamber) yani üst kısımların birbirine yakın olmasıysa lastik tabanının iç kısmının aşınmasına sebep olur. Toe açışı paralel eksende lastiklerin ön ya da arka kısımlarının birbirlerine yakın olmasıdır. Eğer lastiklerin ön kısımları birbirine yakınsa, buna toe-in denir ve lastik tabanının iç kısmında aşınmalara sebep olur. Lastiklerin arka kısımlarının birbirine yakın olmasına toe out adı verilir ve bu durumda, lastik tabanının dış kısmının aşırı aşınma problemi yaşanır. King – pim açısıysa, ön aksın alt ve üst bağlantı noktalarının birbiriyle yaptığı açıdır. King – pim açışı aks ya da amortisör kovanı ve kulesinin eğrilmesiyle bozulur ve aracın yol tutuşu olumsuz etkilenir. Açı değişiklikleri arka takım için de geçerlidir; fakat burada tekerleklerin önler gibi sağa-sola dönmesi söz konusu değildir. Buna rağmen arka tekerleklerde güvenliği ve konforu arttırma açısından az da olsa dönerler. Bu hareketlerin sağlanabilmesi için sağlam olduğu kadar belli bir oynama hareketi gösteren kauçuk takozdan üretilmiş malzeme kullanılır.