Mizanpaj 1
Transkript
Mizanpaj 1
STSO AÇILIM Nisan / Mayıs 2012 • Yıl 4 • Sayı 24 Yerel Süreli Yayın İmtiyaz Sahibi Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Adına Salih Zeki MURZİOĞLU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Şehnaz DERELİ Yayın Kurulu Servet KESKİNSOY Mustafa Kemal ŞAHİN Yiğit TÖREN Ercan ALBAYRAK Haluk TAN Süleyman KARABÜK Necmi ALIÇ İbrahim ÇELİK Okan GÜMÜŞ Haber - Hazırlık Yaşar ASLAN Grafik - Tasarım Nevriye ÇAKIR ÖZER Baskı SGM Güven Ofset İletişim Matbaacılık Gazetecilik ve Reklamcılık Tic. Ltd. Şti. Saitbey Mh. Çukurçeşme Sk. No: 12/A İlkadım / SAMSUN Tel: 0 362 431 01 71 - 435 60 67 Dağıtım PTT Kargo Yönetim Yeri Adresi Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Hançerli Mh. Abbasağa Sk. No: 8 55020 Samsun/TÜRKİYE Tel: 0 362 432 36 26 Faks : 0 362 435 30 11 e-mail: [email protected] Web: www.samsuntso.org.tr Basım Tarihi 15.05.2012 Merhaba, Samsun’un kalkınma hareketine yön veren projelerle gündem oluşturan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası, bu anlayışından hareketle yayınladığı Açılım Dergisi’nin yirmi dördüncü sayısını sizlerin beğenisine sunuyor olmanın mutluluğunu yaşıyor. Bu sayımızda yine odamız faaliyetleri ile birlikte sizlerin ilgisini çekeceğini düşündüğümüz konu ve konuklara yer verdik. Ülke gündemini en çok meşgul eden konu şüphesiz ki; Yeni Anayasa hazırlıkları. Tüm kesimlerin katılımıyla oluşturulacak demokratik anayasa için Birliğimiz öncülüğünde başlatılan Anayasa Platformu Nisan ayında şehrimizde yapıldı. TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek ve TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu, Anayasa Komisyonu üyeleri ve sivil toplum örgütlerinin genel başkanlarının da bulunduğu Anayasa Platformu sivil insiyatifinde yoğun desteği ile başarılı bir organizasyon olarak gerçekleşti. Bu çerçevede Odamızı da ziyaret eden Sayın Çiçek ve Sayın Hisarcıklıoğlu’nun da ülke gündemine ve ekonomiye ilişkin ifadelerini dergimiz sayfalarında ayrıntılı olarak sunmuş bulunmaktayız. Odamız tarafından kentimizin uluslararasılaştırılması bağlamında uygulanan oldukça önemli proje olan ülke günleri kapsamında Çek Cumhuriyeti, Makedonya Cumhuriyeti ve Polonya Cumhuriyeti yetkililerine Samsun’u tanıttık. Hem şehrimizin önemli ticaret noktalarını tanıttığımız hem de ikili görüşmelerle işbirliği imkanları tanıdığımız ülke günlerinin şehrimizin dünyaya açılması noktasındaki katkısını her geçen gün biraz daha fazla hissetmekteyiz. Üyelerimizin ekonomiyi ilgilendiren her alana ilişkin bilgi sahibi olmaları amacıyla düzenlediğimiz eğitimler kapsamında, ürünlerin Avrupa Birliği’ne giriş pasaportu niteliğinde olan CE işaretini, tüketicilere bilinçli seçme yapma imkanı sağlayan Helal Gıda’yı, işletmelerin en önemli giderlerinden olan enerji maliyetlerini minimize etme olanağı sağlayacak Hidrodinamik Burgu ve Yenilenebilir Enerjiyi ve iş dünyası temel dayanağı olan Yeni Türk Ticaret Kanunu ile ilgili bilgilendirme çalışmaları gerçekleştirdik. Proje odaklı çalışmalarına hız kesmeden devam eden Odamız, Eğitim Vakfımız kanalıyla hazırlanan Perakende Satış Temsilcisi Akademisi projesine Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’ndan aldığımızla destekle başlayacak olmamız da bizler için çalışmalarımıza şevk veren başka bir unsuru oldu. Dergimizde mümkün olduğunca üyelerimize ufuk açmasını hedeflediğimiz röportajlarımızda ise bu sayımızda İşletme Yönetimi konusunda ülkemizin önde gelen isimlerinden biri olan Prof.Dr Ekrem Tatoğlu’nu konuk ettik. Sanayici olmanın büyük fedakarlık anlamına geldiği ülkemizde, sıfırdan başlayarak başarıya ulaşmış firmalarımızın girişim hikayelerini anlatmak da bizim için ayrı bir haz kaynağı olmakta. Bu sayımızda okuyacağınız DÜELSAN’da bu duyguları sizlerin de yaşayacağına inanıyoruz. Elbette turizm sayfamız şehrimizin kimi zaman bilinen ama kimi zaman ise hiç bilinmeyen değerlerini göz önüne sererken, bu kez tarihe adeta ışık tutan bir yeri , 19 Mayıs ilçemizi sizlerle buluşturdu. Keyifli okumalar temennisiyle… Yayın Kurulu İÇİNDEKİLER ...Odamızdan Haberler... 6-9 10-11 Çiçek ve Hisarcıklıoğlu Samsun TSO’da “Yeni TTK Türkiye’nin önünü açacak” ...Odamızdan haberler... 18-19 Ürünün AB’ye giriş pasaportu CE 20-21 Başkan Murzioğlu, “Lojistik proje Samsun’u uçuracak” 26-27 Enerjide yeni çözüm Nisan / Mayıs 2012 ...Odamızdan Haberler... 12 Tülay Bakır’dan Mustafa Koç’a davet 14 Kılıç, kadın girişimcilerle bir araya geldi 16-17 İşsizlere, iş akademisi Röportaj Girişimci Öyküsü Turizm 47-49 50-53 70-73 KOBİ’lere ücretsiz danışmanlık verilmeli İlklerin markası DÜ.EL.SAN Tarihe ışık tutan ilçe 19 MAYIS BAŞKAN’DAN Avrupa Birliği uyum sürecinde, oldukça önemli bir kaynak olan katılım öncesi mali yardım aracı IPA kapsamında Samsun’da lojistik merkez oluşturulması yönünde geliştirilen projenin önceliklendirilmiş projeler kapsamında yer alması ülkemiz adına oldukça önemli bir gelişmedir. STSO AÇILIM 4 Nisan - Mayıs 2012 BAŞKAN’DAN Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki MURZİOĞLU Küreselleşme süreciyle birlikte teknoloji, iletişim ve ticaret alanında ekonomilerin birbirlerine giderek yakınlaşmaları, yanı sıra üretim ve pazarlamanın uluslararası hale gelmesi malların güvenli bir şekilde ulaştırılmasını önemli hale getirdi. Artık dünyanın herhangi bir bölgesinden diğerine mal, hizmet ve bilgi alışverişi hızlı ve etkin erişim olanakları sayesinde kesintisiz bir şekilde gerçekleşmektedir. Yeni ekonomik yapı içerisinde işletmelerin, maliyetlerin makul seviyelere çekilmesi ve müşteri memnuniyetinin sağlanması konularına daha fazla eğilmeleri lojistiğin ön plana çıkmasına katkıda bulunmuştur. Coğrafi konum olarak Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa arasında bir köprü vazifesi gören ülkemiz, bu avantajlı konumu ile birçok otorite tarafından da lojistik üssü olarak görülmektedir. Ülkemizde, lojistik altyapı bakımından ayrıcalıklı olan sadece üç kent bulunmakla birlikte, Samsun bu yönüyle Karadeniz’in tek kentidir. Günümüz ekonomik ve ticari koşulları da göz önüne alındığında lojistik merkez olma yönünde oldukça yoğun çalışmalar yapan kentimizin Karadeniz Havzasındaki ülkelere yakınlığı ve ekonomik çerçeveden Türkiye’nin bu ülkelere olan ilgisi kentimizin bu özelliği daha güçlü kılmaktadır. Belirli bir mal veya hizmetin belirlenen zamanda istenilen yerde olması anlamına gelen lojistik, işletmelerin global rekabette fark yaratacağı en temel iş süreçlerinden bir tanesidir. Tedarik ve üretimden, pazarlamaya kadar tüm faaliyetlerin verimliliğini etkilediğinden herhangi bir pazarlama veya üretim organizasyonunun lojistik destek olmadan başarılması çok zordur. Bu açıdan Samsun’da lojistik altyapının geliştirilmesi STSO AÇILIM 5 ve lojistik merkez olma hali ile Samsun ve hinterlandında önemli bir canlılık getirecektir. Zira lojistik merkezin bölgesine ve ülkesine sunduğu olanaklar ve bu olanaklar dolayısıyla maliyet avantajı, sadece lojistik merkeze fayda sağlamamaktadır. Oluşan fayda ülke ölçeğinde bir getiri yaratmaktadır. Avrupa Birliği uyum sürecinde, oldukça önemli bir kaynak olan katılım öncesi mali yardım aracı IPA kapsamında Samsun’da lojistik merkez oluşturulması yönünde geliştirilen projenin önceliklendirilmiş projeler kapsamında yer alması ülkemiz adına oldukça önemli bir gelişmedir. Samsun her yönüyle jeostratejik konumuyla, arazi uygunluğuyla ve rasyonel çalışma biçimiyle, Türkiye’nin Kuzey noktasında lojistik merkez olmaya en güçlü adayıdır. Küreselleşen ekonomide Türkiye’nin bu avantajını değerlendirmesi kaçınılmazdır. Elbette ki Samsun’a lojistik imkanlarının geliştirilmesi yönünde ciddi yatırımlar yapılmalıdır, bu yatırımların elbette ki Samsun’un kalkınmasına büyük fayda sağlayacaktır. Ancak göz ardı edilmemesi gereken bir husus var ki, bu yatırım ülkemiz için yapılacaktır. Samsun ticaretiyle, sanayisiyle, hizmetler sektörüyle, insan kaynağıyla, eğitim altyapısı kısacası her yönüyle güçlenerek büyüyen bir şehir. Samsun’un geleceğini pek çok sektörde görmek mümkün. Hiç kuşkusuz tüm sektörlerin ayrılmaz bir parçası olan lojistik sektörü Samsun’u uçuracaktır. Kentimizin bu avantajını görüp ve bu avantajını rasyonel bir yaklaşımla geliştirmek adına Lojistik Master Plan çalışmasına Samsun Ticaret ve Sanayi Odası olarak geçtiğimiz yıl imza atmış olduk. Bundan sonra da kentimizin kalkınma ivmesine katkı sağlayacak her platformda Samsun Ticaret ve Sanayi Odası yer alacaktır. Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Çiçek ve Hisarcıklıoğlu Samsun TSO’da TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen toplantıda Meclis Üyeleriyle buluştu. STSO AÇILIM 6 Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Samsun TSO Davut Altan Meclis Salonu'nda düzenlenen toplantıya Çiçek ve Hisarcıklıoğlu'nun yanı sıra, Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri Konya Milletvekili Faruk Bal, İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, Samsun Milletvekilleri Ahmet Yeni, Tülay Bakır, Konya Milletvekili Atilla Kart, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan ve işadamları katıldı. Samsun üzerindeki kabuğu kırdı Açılış konuşmasını yapan Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Oda çalışmaları ve Samsun'un ekonomisi hakkında bilgiler verdi. 1901 yılında kurulan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası; ISO 9001-2000 Kalite Yönetim Sistemi ile yönetilen ve Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği tarafından akredite edilmiş Karadeniz’in en büyük Ticaret ve Sanayi Odası olduğunu söyleyen Başkan Salih Zeki Murzioğlu, “Samsun, sahip olduğu potansiyelle yatırımcılara birçok fırsat sunmaktadır. TSO olarak bütün çabamız; Samsun’u uluslararası platformda hak ettiği yeri alması için ekonomik ve sosyal olarak daha ileriye götürebilmektir. Üçüncü yılını tamamlamış Yönetim Kurulu olarak gururla ifade etmeliyim ki, Odamızın gündeminde olan projeleri hayata geçiriyor olmamızın STSO AÇILIM 7 Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER mutluluğunu yaşıyoruz. Geçmişten bugüne bölgenin lider şehri olan Samsun, bugün maalesef arzu ettiğimiz noktada değildir. Ancak gün; kaybettiğimiz zamandan yakınma günü değildir. Gün; Samsun adına, bu kentin kalkınması adına çalışma günüdür. Samsun artık üzerindeki kabuğunu kırmıştır. Samsun’un kabuğundan çıkmasına hükümetimizin vizyonu ile özel sektör destek vermektedir. Samsun sahip olduğu tüm bu imkanlarla, potansiyeliyle geleceğin yükselen yıldızı konumundadır” dedi. “Samsun doğru yolda, doğru adımlarla gidiyor” farklı gruplar var. Günlük hayatta birbirleriyle menfaatleri çalışanlar bir araya gelebildik. Samsun için birlikten rahmet ve bereket var dedik ya, aslında Türkiye içinde rahmet ve bereketin somut göstergesidir. Meclis Başkanımızın başkanlığında 4 tane farklı düşünen siyasi parti bir araya gelebildi. Bu, çok önemli bir şey. 'Uzlaşma kültürü' deyin, 'birlik ve beraberlik' deyin, 'rahmet' deyin. Hepsi var. Onlar tavanda bir araya gelince, tabandaki neredeyse toplumun tamamını temsil eden sivil toplum ve meslek örgütleri bizim kendi aramızdaki meseleleri bırakıp Türkiye'nin geleceği için bir araya geldik. İnşallah bu birliktelikten rahmet ve bereket çıkacağı inancındayım." “Samsun’da güzel bir uyum var” Samsun'da çok önemli bir güne ev sahipliği yaptıklarını ifade eden Samsun Valisi Hüseyin Aksoy da, "Samsun bir tarım kenti, bir turizm kenti, bir ticaret kenti, bir lojistik kenti. Ama bunlara ilave olarak Samsun'da bir 'sağlık kenti' Samsun kavramımız var. Özellikle medikal aletler üretiminde Türkiye'de çok önemli merkezlerden biri. Samsun bir spor kendi olma yolunda önemli alt yapı çalışmaları yapıyor. Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Suat Kılıç'ın talimatlarıyla önemli yatırımlar yapılıyor. Önümüzdeki günlerde spor kenti olma yolunda ilerliyor. Bir eğitim kendi olma yolunda da önemli bir şekilde ilerliyor. Samsun'da güzel bir uyum var. Bu da hizmetlere yansıyor" dedi. Samsun üzerine düşen görevi yapıyor TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, valisiyle, belediye başkanıyla, sivil toplum örgütleri ile bir araya gelen şehirlerde rahmet olduğunu vurgulayarak, "Samsun doğru yolda gidiyor, doğru adımda gidiyor. Ben bu açıdan Samsun'u kutluyorum. Samsun müthiş bir değişimin içinde. Her geldiğimiz de farklı bir misyona doğru gittiğini görüyoruz. Fuar ve Kongre Kültür Merkezi çok önemli. Bir önemli konu Avrupa Birliği'nden sağlanan fonlalar, yaklaşık 56 milyonluk hibe fonlarla, Samsun lojistik merkezi olması noktasında, yeni bir projeyle adım atacaktır. İnşallah eksiklerin hepsi tamamlanmış olacak. Samsun'da bir tek noksanlık var. Her şey çok güzel ama otel olmadan olmaz. Bir tane 5 yıldızlı yetmez. En az 3 tane 5 yıldız otel olmadan merkez olabilme, merkezden diğerlerine hitap edebilme şansını yakalayamayız. Onun için de Samsun'un 5 yıldızlı otellere ihtiyacı var" dedi. "Samsunlular, Allah'ın şanslı kullarıymış" diyen Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: "Allah toprak vermiş bereket, sanayi vermiş ticaret, 4 tane ulaşım aracı Samsun'da dört şehirden bir tanesi. Bütün akıllı zeki insanları Samsun'da toplamışız. Sizden daha şanslısı yok, haberiniz olsun. Onun için sizin şikayet edecek hiçbir şeyiniz yok. Sayın Meclis Başkanımıza, Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi olan milletvekillerimize de huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum. Burada bakın, bu Anayasa Platformu'nun oluşturulmasında Türkiye'deki işçi, esnaf, ziraatçı, memurlar hep farklı STSO AÇILIM TBMM Başkanı Cemil Çiçek yaptığı konuşmada, "İmparatorluktan milli devlete geçişte, Cumhuriyete giden yolda hepimizin gururla iftiharla hatırladığı, hatırlayacağı ve hatırlaması gerektiği Samsun'un önemli bir yeri var. Milli Mücadele buradan başladı. Samsun'un şahsında bu gururu hepimiz yaşıyoruz. Türkiye'nin kalkınma mücadelesinde daha bir Türkiye'nin inşasında aynen 1919'da olduğu gibi Samsun yine üzerine düşen görevi başarıyla yapıyor ve yapacaktır. 93 senede Türkiye olarak, millet olarak, nereden nereye geldik. Bunu herkesin iyi fark etmesi lazım. 93 yıl içinde Türkiye'nin bu noktaya gelmesinde emeğe geçmiş birçok devlet ve siyaset adamımız var. Birçok hükümetler geldi geçti burada, 8 Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER görev yapmış ve saygıyla anmamız gereken insanlar var. Bunların en başında Aziz Atatürk olmak üzere saygıyla, şükranla anıyoruz. Bunları da unutmamak gerekir. Hiçbir şey bir anda, bir gece bir ayda olmuyor. Her gelen iktidarlar duvara bir tuğla koyarak Türkiye'nin inşası için çaba sarf ettiler, çaba sarf ediyorlar. Bugün de yeni bir yola koyulduk. Birbirimizi eleştirerek, teşvik ederek, tahrik ederek daha iyiyi elde etmenin çabası içinde olacağız. Türkiye bu 93 yılında boş durmadı. Hem birliğini, dirliğini muhafaza etti, sözü sohbeti dinlenir bir ülke oldu. Bunlar sonra da olacaktır. Bu noktaya geldiğimiz de yeni bir anayasaya ihtiyacımız olduğumuz ortada. Uzlaşma Komisyonu arkadaşlarımızla bu konuyu konuşuyoruz. Yeni bir anayasa yapıldığında Türkiye'nin tüm dertleri ortadan kalkacak değil. Yeni bir Anayasa sıfır sorunlu bir Türkiye anlamına gelmez. İnanıyorum ki; yeni bir Anayasa siyasete özgüven katacak. Türkiye'nin siyaset yoluyla sorunlarının çözümünü yeni bir bakış getirecek" diye ifade etti. Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e, Borsa Başkanı Sinan Çakır ise TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu'na ziyaretlerinin anısına hediye takdim etti. STSO AÇILIM 9 Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER “Yeni TTK Türkiye’nin önünü açacak” Samsun TSO tarafından düzenlenen Yeni TTK ile ilgili bilgilendirme toplantısında konuşan Ankara YMM Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ali Alıç, 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek olan yasanın Türkiye’nin önünü açacağını söyledi. Mustafa Kemal Şahin STSO AÇILIM 10 Samsun Ticaret ve Sanayi Odası, 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan ve iş dünyasına çok önemli değişiklikler getirecek olan yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) ile ilgili bilgilendirme toplantısı düzenledi. Samsun TSO Davut Altan Meclis Salonu’nda düzenlenen bilgilendirme toplantısına yoğun katılım dikkati çekti. Toplantının açılışında konuşan Samsun TSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mustafa Kemal Şahin, yeni TTK’nın iş ve ekonomi dünyasına radikal değişiklikler getireceğini söyleyerek, “İş hayatımızı etkileyen en önemli kanunlardan biri hiç kuşkusuz ki bugünkü gündem maddemiz olan Türk Ticaret Kanunu’dur. Ancak, 1956 yılında çıkartılan ve zaman içerisinde Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER güncelliğini yitiren Ticaret Kanunumuzun yenilenmesi, ulusal ve uluslararası bağlamda önemli bir ihtiyaç haline gelmiştir. Sermayenin sınır tanımadığı ve rekabetin arttığı bir ortamda Türk işletmelerinin geleceğe hazırlanması, kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda şeffaf bir yönetim anlayışını belirlemesi, dünya ekonomisine entegrasyonda yeni TTK önemli rol oynayacaktır” dedi. Toplantıya konuşmacı olarak katılan Ankara Yeminli Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ali Alıç, yeni TTK’nın hazırlanış süreci ile birlikte tacir olmanın sıfatları, ölçeklere göre işletmeler, ticari defterler ve tasdik sorunluluğu, elektronik bildirimler ve bildirimler, muhasebe sistemleri, A.Ş. ve LTD’lerin yeniden yapılandırılması ve bağımsız denetim konularında katılımcıları aydınlattı. Yasanın temmuz ayında yürürlüğe gireceğini ve iş dünyasını yakından ilgilendirdiğini belirten Ali Alıç, “1980’den 2010’ye kadar bir süreç yaşadık yeni yasanın hazırlanmasıyla ilgili olarak geçmişe baktığımız zaman mevcut kullandığımız yasa 1956 yılında hazırlanmaya başladı ve 1957 yılında yürürlüğe girdi. O dönemde Türkiye ekonomisinin büyüklüğü 26 milyar dolardı. Bugün ise Türkiye ekonomisinin büyüklüğü 1.3 trilyon lira. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi başka bir yapıda şuanda. 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi olmak istiyoruz, 1.3 trilyon liralık milli dahi gelir bize yetmiyor, biz bunu 4’e, 5’e, 10’a çıkartmamız lazım. Böyle bir milli gelir büyüklüğüne ulaşmak için yasanın mutlaka bu sistematiğe uygun olarak değişmesi gerekiyor” diye konuştu. Yeni TTK’nın Türkiye’nin önünü açacağını savunan Ali Alıç, “Bu yasa olmazsa olmazdır. Yeni kanunla birlikte elektronik ortamda, güvenli imzayla noter kullanılmadan karşı STSO AÇILIM tarafa ihtar gönderebileceğiz. Güvenli e-postadan çok daha iyi yararlanılacak. Yeni kanunda tüzel kişi tacirlerde bazı değişiklikler oldu. Ticari işletmelerin de tanımı yapıldı. Ticari işletme sözleşme ile birlikte devredilebilir hale geldi. Artık KOBİ diye tanımladığımız firmaların muhasebe sistemi farklı olacak. Ticaret sicilinde, elektronik ortamda kontrol etme, bakma imkanı geldi. Yani e-sicil imkanı, elektronik sicil kayıtları getirildi. En çok tartışılır konu ticari belgeler konusudur. Ticari unvan, işletmeden ayrı olarak satılamayacak. Bu da önemli bir düzenlemedir. Ticari defterler konusu da önemli. Her şeyden önce birinci tacirler bilanço esasına göre defter tutacak. Her tacir ticaret defterini Türkiye muhasebe standartlarına göre tutacak. Sadece muhasebe defteri değil, ortaklar pay defteri, karar defteri, genel kurul defteri ticari defterler kapsamına alınmıştır. Eskiden defterler vergi dairesi istiyor diye tutulurdu, artık öyle olmayacak. Artık vergi kanununa göre değil, ticaret kanununa göre defter tutulacak. Gerçek tacir ölürse, varisleri 10 yıl boyunca defterleri tutmak zorunda. Defterleri bulamadım, kaybettim konusu olmayacak. Yeni TTK değişik cezai sorumlulukları da beraber getirdi. Bu yasa ülkemizin olmazsa olmazıdır. İş dünyası da yasa hazırlanırken içinde oldu. Yani yeterince tartışılması düşüncesinde değiliz. Ankara YMM Odası olarak bu yasanın Türk firmalarının vizyonunu değiştireceğine ve dünya firmalarıyla rekabet edebilir hale getireceğine inanıyoruz. Bizim itirazımız cezai müeyyidelerle ilgilidir. Para cezası olabilir ama hapis cezalarının olmaması gerekirdi” diye ifade etti. Yeminli Mali Müşavir Ali Alıç, “2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi olmak istiyoruz, 1.3 trilyon liralık milli dahi gelir bize yetmiyor, biz bunu 4’e, 5’e, 10’a çıkartmamız lazım. Böyle bir milli gelir büyüklüğüne ulaşmak için yasanın mutlaka bu sistematiğe uygun olarak değişmesi gerekiyor” diye konuştu. 11 Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Tülay Bakır’dan Mustafa Koç’a davet Samsun Milletvekili Prof. Dr. Tülay Bakır, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Samsun Milletvekili Prof. Dr. Tülay Salih Zeki Murzioğlu ise, Koç Holding Salih Zeki Murzioğlu’nu makamında zi- Bakır, Koç Holding Yönetim Ku- Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un yaret etti. Samsun’la ilgili gelişmelerin üretiminde Samsun’u seçmesi rulu Başkanı Mustafa Koç’u otomobil konuşulduğu ziyarette ayrıca, Başbakan halinde her türlü desteği vermeye hazır Recep Tayyip Erdoğan’ın sanayicilere Samsun’a yerli otomobil fabrikası olduklarını söyledi. Samsun, sahip olduğu yönelik, “Artık yerli otomobilimizi ürete- kurmaya davet etti. Samsun TSO potansiyelle yatırımcılara birçok fırsat lim” çağrısı da gündeme geldi. Samsun Başkanı Salih Zeki Murzioğlu ise, sunduğunu ifade eden Başkan Milletvekili Prof. Dr. Tülay Bakır, bu Murzioğlu,. “Samsun; 5 Adet Organize konuda yerli otomobil üretmeyi planlayan kente yatırım yapacak herkese Sanayi Bölgesi, 16 Adet Küçük Sanayi Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı desteğe hazır olduklarını söyledi. Sitesi, İSO 1000’de 12 firması, 200 Mustafa Koç’u telefonla arayarak, fabrikayı İhracatçı Firma ile 125 Ülkeye ihracat, Samsun’a kurmaya davet ettiğini söyledi. 1000’e yakın sanayici ve konusunda güçlü Türkiye’nin önde gelen işadamlarından Mustafa Koç ile yaptığı telefon sektörlere sahip gelişmiş altyapısı ile sanayi kentidir. Bunun yanında görüşmesi hakkında Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu’na Samsun turizm, eğitim, sağlık, ticaret ve liman kentidir. Samsun; coğrafi bilgi veren Milletvekili Tülay Bakır, “Geçtiğimiz günlerde Sayın konumu, 4 büyük hidroelektrik santrali, mavi akım hattının Türkiye Mustafa Koç’u telefonla arayarak, “Yerli otomobil üretiminde Sam- giriş noktası, planlanan yeni enerji yatırımları ile enerji üssüdür. Samsun; sun’u düşünmüyor musunuz? diye sordum. Kendisine buradan daha Karadeniz Bölgesinde Tek, Türkiye’de üç ile nasip olan kara, deniz, hava iyi yer bulamayacaklarını, Samsun’un Türkiye’deki en kolay ulaşım ve demiryolu ulaşım altyapısı ile ulaşımda buluşma noktası ve lojistik noktalarından biri olduğunu söyledim. Kendisi de bu konuda birkaç merkezidir. Oda olarak bütün çabamız; Samsun’u uluslararası platformteklifin olduğunu söyledi. Ben de Samsun’un artılarından bahsederek, da hak ettiği yeri alması için ekonomik ve sosyal olarak daha ileriye o teklifleri unutun dedim. Daha sonra da Sayın Koç, “Hocam tek- götürebilmektir. Geçmişten bugüne bölgenin lider şehri olan Samlifinizi düşüneceğim. Beraber Samsun’a gidelim” dedi. Yeri ve zamanı sunumuz artık üzerindeki kabuğu kırmıştır. Sahip olduğu imkanlarla, gelince teklifimi tekrar hatırlatacağım. Bizim amacımız Samsun’un potansiyeliyle geleceğin yükselen yıldızı konumunda olan Samsun’a daha çok gelişmesi ve layık olduğu yere gelmesi. İnşallah iyi şeyler yatırım yapacak herkese gereken desteği vermeye hazırız. Kentimize yaparız” dedi. yatırım yapacak herkesin başımızın üstünde yeri var” diye konuştu. STSO AÇILIM 12 Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Ziyarette Samsun konuşuldu MÜSİAD Samsun Şube Yönetimi Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu’nu ziyaret etti. Ziyarette, Samsun’un daha yukarlara taşınması adına neler yapılabilir konuşuldu. MÜSİAD Samsun Şube Yönetimi, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Başkanı Salih Zeki Murzioğlu’nu makamında ziyaret etti. TSO Meclis Başkanı Sedat Demirci ve bazı Yönetim Kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu ziyarette, Samsun’un dinanizminin daha yukarlara taşıma adına yapılması gereken çalışmalar paylaşıldı. Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, bölge hinterlandının en büyük kenti olan Samsun için herkesin elinden geldiğince bir şeyler yapması gerektiğine vurgu yaparken, MÜSİAD Samsun Şube Başkanı Erkan Malkoç da, Samsun’un daha iyi noktalara gelmesi adına yeni bir yapılanmaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Marka şehir olma hedefinde Samsun olarak daha çok katetmesi gereken yolun olduğunu belirten MÜSİAD Samsun Şube Başkanı Erkan Malkoç, “Samsun’u bir yerlere götürmek adına hepimiz bir ucundan tutmuşuz bir şeyler yapıyoruz. Ama benim düşüncem yeni bir yapılanmaya ihtiyacımız var. Muhtelif bazı şehirlerde ticaret ve sanayi odalarının görevi gibi görülse de aslında siyaseten arınmış, ama tüm siyasi fikirlerin de içinde bulunduğu bir oluşumların kurulması. Bu oluşumun temsilcileri, şehre gelmesi gereken yatırımcıları ziyaret ediyorlar yada şehre yapılacak bir çok organizasyona önderlik ediyorlar. Bu oluşumlarda kişiler ve kurumlar değil, kentler öne çıkıyor. Belki de şehrimizin her rengi içinde bulunduran ama siyaseten arındırılmış böyle bir yapılanmaya ihtiyacı var. Bir çok şehrimizde bunun örnekleri var. Şehirler bu yapılanmadan çok da verim alıyorlar. Her iş koluyla ileriye dönük neler yapılması gerekliliğiyle alakalı sohbet edilip, ortak fikir birlikleri oluşturulması lazım. Hepimiz Samsunluyuz. Burada yaşıyor, burada yiyip, burada içiyoruz.. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden STSO AÇILIM 13 Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu ise, Erkan Malkoç’un birliktelik vurgusuna destek vererek, “Samsun, hinterlandının en büyük ve en önemli kenti. Bu kentte yaşamak, bu kente hizmet etmek bize mutluluk veriyor. Kentimizde sektörel olarak bir araya gelip oluşum yapmaya çalışan gruplarımız oluyor. Ama sektörel olarak bugüne kadar dillendirilmesine rağmen bunu şimdiye kadar başaran tek sektör ikinci el otomotivciler oldu. Bu oluşuma da büyükşehir belediyesi, şehir içindeki görüntü kirliliğini önlemek adına büyük destek verdi. Samsun’daki en büyük sıkıntı, böylesi oluşumlara yer tahsisini yapamamamız. Kentimizde maalesef öyle istenildiği gibi devlet arazisi yok. Her türlü oluşuma da varız. Samsun potansiyeli olan bir şehir. Herkes yaşadığı ortak paydamız kentimizin dinanizmini yukarı çekebilmek adına elinden geldiğince bir şeyler yapmalı. Biz bu inançtayız” diye konuştu. Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Kılıç, kadın girişimcilerle bir araya geldi Samsun Milletvekili Çağatay Kılıç, Samsun Ticaret ve Sanayi eğitimler düzenliyoruz. Çünkü; kendimizi ne kadar çok Odası (STSO) Kadın Girişimciler Kurulu üyeleri ile bir araya geliştirirsek ve konulara ne kadar daha çok vakıf kalırsak o kadar geldi. Milletvekili Kılıç, Samsun TSO’da yapılan toplantıda, daha başarılı olacağımızı düşünüyoruz. Yaptığımız çalışmalara Kadın Girişimciler Kurulu üyeleriyle tanışarak, yürüttükleri sizlerin destek vermesi bizlere güç verecektir” dedi. çalışmalar hakkında bilgi aldı. Samsun TSO Kadın Girişimciler Toplantıya katılan Samsun TSO Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Kurulu Başkanı Yeşim Kıyıcı, kuruluş Albayrak ise, ziyaretten duyduğu memamacı ve yaptıkları çalışmalar hakkında nuniyeti dile getirerek, “Kadın ve Genç Çağatay Kılıç’ı aydınlattı. Kurullarımızın Samsun Milletvekili Çağatay Girişimciler Yaptıkları çalışmalar ve projelerle Kılıç, Samsun TSO koordi- çalışmalarını yakından takip ediyoruz ve farkındalık yaratmaya gayret ettiklerinin taleplerine hassasiyet gösteriyoruz. natörlüğünde çalışmalarını altını çizen Yeşim Kıyıcı, “Tüm ekip Kadın Girişimciler Kurulumuz sürdüren Kadın Girişimciler kurulduğu günden bugüne kadar arkadaşlarımla uyumlu bir çalışma anlayışı ile en iyi şekilde hizmet etmenin Kurulu’nu ziyaret ederek, gerçekten güzel çalışmalara imza attılar. gayreti içindeyiz. Bu zamana kadar da yürüttükleri çalışmalar hak- Gayretlerinden dolayı hepsine teşekkür birçok başarılı projeye ve çalışmaya imza ediyorum” diye konuştu. kında bilgi aldı. attık. Biz diğer illere göre çok şanslıyız. TSO Kadın Girişimciler Kurulu ile bir Çünkü yaptığımız ve yapacağımız araya gelerek tanışmaktan dolayı mutlu çalışmalarda Odamız Başkanı Sayın Salih Zeki Murzioğlu ve olduğunu ifade eden Samsun Milletvekili Çağatay Kılıç da, yönetim kurulumuzun çok desteğini alıyoruz. . Bizim amacımız “Bize göre milletimizin en temel vasıflarından biri bin yıllardır kadının varlığını daha öne çıkartmak ve istihdamda daha çok aile değerlerini gözümüzün ışığı gibi korumamız, kadını baş tacı yer almaları sağlamak. Kendi aramızda da çeşitli konularda edinmemizdir. Girişimciliği arttırmak, Türkiye'nin bütün ekonomik ve sosyal girişimlerini verimli şekilde kullanmak zorundayız. Kalkınmanın temelini oluşturan girişimcilik, büyümenin de en önemli ivmesidir. Bu açıdan baktığımız zaman hem girişimcilik kavramı anlamında hem de kadın girişimci bağlamında sizlerin yürüttüğü çaba çok anlamlı ve değerlidir. İnşallah bundan sonra daha sık bir araya geMilletvekili Kılıç’a, Kadın Girişimcilerin yanı sıra Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim lerek, çalışmalarınıza Kurulu Üyesi Ercan Albayrak da bilgi verdi. destek olacağız” dedi. STSO AÇILIM 14 Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER İşsizlere, iş akademisi Samsun TSO, istihdama katkı sağlamak amacıyla bir önemli projeye daha imza attı. Samsun TSO Eğitim Vakfı tarafından hazırlanarak OKA tarafından kabul gören, “Perakende Satış Temsilcisi Akademisi” projesinin imzaları taraflar arasında atıldı. STSO AÇILIM 16 Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi, Mali Destek Programı çerçevesinde Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Eğitim Vakfı tarafından hazırlanan ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin proje ortağı, Milli Eğitim İl Müdürlüğü ve İşkur İl Müdürlüğü’nün de proje iştirakçileri olduğu, “Perakende Satış Temsilcisi Akademisi” projesi atılan imzalarla start aldı. Projenin imza töreni Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı Ofisi’nde atıldı. Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu ve Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Oda Genel Sekreteri Süleyman Karabük’ün protokole imza attığı törende OKA Program Yönetim Birimi Başkanı Dr. Mustafa Güler, projenin hazırlayıcıları Samsun TSO Genel Sekreter Yardımcısı Necmi Alıç ile Basın Halkla İlişkiler Müdürü ve Proje Koordinatörü Şehnaz Dereli de hazır bulundu. Yüzde 50’si kadın olacak Önümüzdeki dönemde kayıtlar için duyuruya çıkacaklarını ifade eden Başkan Murzioğlu, “Proje çerçevesinde teorik ve pratik olarak, ‘Etkin İletişim Teknikleri’, ‘Profesyonel Satış Temsilcisi Olma Yöntemleri’, ‘Beden Dili’, ‘Müşteri İlişkileri Yönetimi’, ‘Müşteri Memnuniyeti Ölçme’, ‘Motivasyon’, ‘Takım Çalışması’, ‘Yaratıcılık’, ‘Müzakere ve Çatışma Yöntemleri’, ‘Mağaza Alan Yönetimi ve Tanzim Teşhir’, ‘İş Disiplini ve Zaman Yönetimi’, ‘Mutlu İş Yaşamı’, ‘İnsan Kaynakları Yönetimi’, ‘Kişisel Bakım’, ‘Diksiyon’, ‘Mıcrosoft Ofis Programları Eğitimi’ ve ‘Tüketici Hakları ve Tüketici Hakem Heyetleri’ adı başlıklarında eğitimler düzenlenecek. Proje sonunda perakende satış temsilciliği konusunda eğitim alacak 50 işsiz gencimizden başarılı olanların en az yüzde 90’ının proje bitiminden sonra altı ay içinde istihdamını gerçekleştirmek. Projedeki bir başka hedefimiz de, verilecek teorik ve uygulamalı eğitimler ile Samsun’daki firmalarımızın satış ve pazarlama alanında rekabet güçlerini artırmak, ihtiyaç duydukları eğitimli ve nitelikli perakende satış temsilcilerine sahip olmalarını sağlamak. İstihdama önemli katkı sağlayacak böylesi önemli bir projenin hazırlanmasında emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. OKA’da düzenlenen imza töreninde konuşan Samsun TSO Başkanı Murzioğlu, ülkenin en büyük sorununun işsizlik olduğuna dikkat çekerek, “Hazırladığımız projede hedef grubumuz 15-29 yaş arası Samsun’da yaşayan işsiz kadın ve gençlerimiz olacak. Hedefimiz; eğitim alacak 50 işsiz gencimizden başarılı olanların en az yüzde 90’ının proje bitiminden altı ay içinde istihdamlarını sağlamak” dedi. Projenin hayırlı olmasını temenni eden Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, “Bilindiği gibi ülkemizin en büyük sorunlarından biri de işsizlik. Samsun TSO olarak bu zamana kadar istihdama ve ekonomiye katkı sağlamak amacıyla bir çok önemli projeye imza attık. Bu projede bunlardan biri. Hazırladığımız projede hedef grubumuz 15-29 yaş arası Samsun’da yaşayan işsiz kadın ve gençlerimiz olacak. Bunların en az yüzde 50’si ise kadın olacak. Projenin amaçları ise, genç ve kadınların işgücü piyasasına katılımlarının teşvik edilmesiyle istihdam edilebilirliklerini artırarak, Samsun piyasasında en çok eleman ihtiyacı duyulan “Perakende Satış Temsilciliği” alanına kazandırılacak nitelikli elemanları işgücü piyasasına dahil etmek, bu sektörde işgücü arz ve talebini buluşturmak ve böylece işsizlik oranının azalmasına katkı sağlamak” dedi. STSO AÇILIM 17 Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Ürünün ülkeye giriş pasaportu Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye Kalite Derneği (KalDer)’in ana faydalanıcısı olduğu, “Türkiye’de Kalite Altyapısının Güçlendirilmesi (TKAG) Projesi” kapsamında Samsun TSO Eğitim Vakfı tarafından, üreticilere yönelik, “CE” işareti hakkında genel eğitim düzenledi. Türkiye’de Kalite Altyapısının Güçlendirilmesi Projesi kapsamında, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Eğitim Vakfı tarafından, “CE” işareti hakkında üreticilere yönelik ücretsiz olarak iki günlük eğitim düzenledi. Samsun TSO Davut Altan Meclis Salonu’nda düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan Samsun TSO Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Topal, CE işaretinin bir ürünün AB’ye giriş pasaportu niteliğinde, kaliteden de öte ürünün güvenilir olduğunu teyit eden önemli bir işaretleme olduğunu söyledi. Zorunlu hale geldi Samsun TSO Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Topal STSO AÇILIM 18 Fransızca Avrupa Normlarına Uygunluk kelimelerinin baş harflerinden oluşan CE işaretlemesinin, bir ürün ya da ürün grubunun Avrupa Birliği'nin sağlık, güvenlik, çevre ve tüketicinin korunması konusunda oluşturmuş olduğu "hayati düzenlemelere" uygun olduğunu gösterdiğini ifade eden Mustafa Topal, “AB üyeliğine adaylık ile ilgili uyum mevzuatının yürürlüğe girmesiyle birlikte, Türkiye içinde piyasaya sunulan ürünlerde de zorunlu hale gelen, CE İşaretlemesi ile ilgili yasal mevzuatımız, bu işaretlemeye baz oluşturacak Temel Gereksinimleri ve CE işaretlemesinin nasıl ve hangi şartlarda yapılacağını belirlemektedir. Bu konuda unutulmaması gereken en önemli husus, ürün güvenliği ile ilgili mevzuatın eksiksiz uygulanması ve bunu belirten CE İşaretinin uygun biçimde iliştirilmesi yükümlülüğünün, tamamen üretici ya da ithalatçı tarafından taşındığıdır” dedi. Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Daha sonra ise Kalite ve CE işareti uzmanı Özgür Kurbanoğlu CE işaretinin bir kalite işareti olarak algılanmaması gerektiğini belirterek, “CE işareti, ürünlerin serbest dolaşımını sağlamak için geliştirilen bir uygunluk değerlendirme ve işaretleme sistemidir. Avrupa Birliği pazarında satılacak bir ürünün CE işareti taşıması kanuni bir mecburiyettir.” dedi. Büyük önem taşıyor Konuşmasında Türkiye’nin en önemli dış ticaret partnerinin AB üyesi ülkeler olduğuna dikkati çeken Topal, “Bu bağlamda Avrupa Birliği’nin belirlemiş olduğu normlara uygun olarak ürün veya ürün grupları üretmemiz Türkiye ekonomisinin güçlenmesi adına da büyük önem taşımaktadır. Diğer yandan bu normların insan ve çevre sağlığını korumaya yönelik olarak geliştirildiği düşünüldüğünde böyle bir üretim modelinin tüm üretim altyapımıza entegre edilmesi gerekmektedir” diye konuştu. CE işareti, kalite işareti değil Daha sonra ise Kalite ve CE işareti uzmanı Özgür Kurbanoğlu CE işareti ve CE işaretlemesi hakkında katılımcılara bilgiler verdi. Düzenlenen eğitim çalışmalarıyla CE işareti ile ilgili eksik bilgileri tamamlamaya çalıştıklarını ifade eden Özgür Kurbanoğlu, “CE işaretinin üç tane prensibi vardır. Bunlar insanlara zarar vermemesi, çevre ve çevredeki canlılara zarar vermemesi ve sizin herhangi bir cihazınıza zarar vermemesidir. CE işareti, ürünlerin serbest dolaşımını sağlamak için geliştirilen bir uygunluk değerlendirme ve işaretleme sistemidir. Avrupa Birliği pazarında satılacak bir ürünün CE işareti taşıması kanuni bir mecburiyettir. CE işareti, bir ürünün AB bünyesindeki ülkelerde hiçbir engelle karşılaşmaksızın dolaşımını sağlamaktadır. CE işareti, ürünün herhangi bir uygunsuzluk durumunda üretici firma tarafından şartsız geri çekileceğinin göstergesidir. CE işareti bir kalite işareti değildir, ürünün ilgili direktiflerce belirlenen tüm şartlara uygun olarak üretildiğini ve kontrol edildiğini gösterir" diye ifade etti. STSO AÇILIM 19 Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Başkan Murzioğlu: “Lojistik proje Samsun’u uçuracak” Mart ayı olağan meclis toplantısında konuşan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Ulusal Yatırım Programı’na alınan 53 milyon Euro’luk Lojistik Projesi’nin Samsun’u uçuracağını söyledi. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) mart ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Sedat Demirci başkanlığında yapıldı. Yoklamanın ardından kürsüye gelen Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, iki toplantı arasında yürüttükleri çalışmalar hakkında meclisi bilgilendirdi. Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, göreve geldik STSO AÇILIM 20 ten bu yana önemli çalışmalara imza attıklarına vurgu yaptı. OKA tarafından teklif çağrısına çıkılan İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Mali Destek Programı kapsamında Samsun TSO Eğitim Vakfı’nın da bir projesinin kabul edildiğini ifade eden Murzioğlu, “Program 434 proje müracaat etti. KOBİ'ler için Amasya’nın 12, Çorum’un 30, Samsun’un 23, Tokat’ın 8 olmak üzere toplamda 73 proje kabul edildi. İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Mali Destek Programı'nda ise Amasya'nın 6, Çorum'un 7, Samsun'un 12, Tokat'ın 9 projesi kabul gördü. İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Mali Destek Programı'na TSO Eğitim Vakfı tarafından verilen 71 bin lira bütçeli bir projemiz 61 bin lira destek aldı. Samsun'da herkesin eleştirdiği bir konu, 'oteliniz yok' deniliyor. Bizim 4 yıldızlı birkaç tane otelimizin yapımı devam ediyor, 5 yıldızlı otellerimizden 1 tanesi artık yolun kenarından geçerken görülmeye başlandı. Bunların yanı sıra yine devam eden 3 tane büyük alış veriş merkezi var. Buralarda yüzlerce işyeri açılacak. Bizim projemiz bu işyerlerinde çalışacak satış elemanlarının yetiştirilmesi ile alakalı. Projemiz kabul gördü ve bu hafta içinde imzasını attık. Aldığımız para ile oralarda çalışacak insanları yetiştirme kurslarına başlayacağız" diye konuştu. Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Eleştirilere cevap verdi Bunun gibi daha nerelere gittim. Biz Samsun'u tanıtmak için, Samsun'u bir yerlere getirmek için bu kadar çaba gösterdik, ama arkadaşımız çıkıyor 'Samsun turizmini tanıtamadık', 'Samsun turizm programına alınmadı' diyor. TSO'nun proje ve programları arasında turizmi tanıtmak diye bir şey yoktu buna rağmen biz elimizden geleni yaptık" diye konuştu. Kendisi hakkında bazı çevrelerce yapılan eleştirilere de cevap veren Başkan Salih Zeki Murzioğlu, “Biz iyi şeyler yaptığımıza inanıyoruz, bunu takdir edenlerde oluyor, eleştirenlerde. Bazı arkadaşlarım bana 'sen siyasi davranamıyorsun, her şeyi ortaya söylüyorsun, eleştiriye açık ol' diMurzioğlu, “Samsun'u yorlar. Ben bir şeyi iyi yaptığıma inandığım Samsun’u uçuracak proje uçuracak projelerden birisi zaman birisinin beni haksız yere eleştirmesine Samsun'u lojistik merkez Samsun’un lojistik merkez olma projesinin dayanamıyorum, katlanamıyorum. Biz TSO Samsun’u uçuracağına inandığını belirten yapma projesiydi. Bunu da yönetimini alalı 3 yıl oluyor ve Samsun'da iyi Murzioğlu konuşmasında şu ifadelere yer şeyler yaptığımıza inanıyorum. Samsun'da bu adım adım 3 senedir bir verdi: güne kadar belediyelerin, üniversitenin, İl Özel yerlere kadar getirdik. “Yine Samsun'u uçuracak projelerden birisi İdaresi'nin TSO'nun, Ticaret Borsası'nın bu zaSamsun'u lojistik merkez yapma projesiydi. Samsun'u lojistik merkez mana kadar bir araya gelemediği şeyleri ‘biz Bunu da adım adım 3 senedir bir yerlere kadar yaptık’ demiyorum, mutlaka birleşimde bizimde yapmak için ulusal yatırım getirdik. Samsun'u lojistik merkez yapmak için bir katkımız olduğuna inanıyorum. Çok iyi programına aldırdık. 53 mil- ulusal yatırım programına aldırdık. 53 milyon şeyler yaptık, bunlardan bir tanesi kongre ve fuar yon Euro bütçesi var.” dedi. Euro bütçesi var. Bu zamana kadar Samsun'a merkezi, diğeri Teknopark. Daha çok şeyler yapılan 53 milyon Euro’luk bir yatırım ben yapıldı. Bugün bir yerel gazetede bir turizmci bilmiyorum. Bunun Samsun'u uçuracağını arkadaşımız bizi turizmi tanıtamadığımız biliyorum. Trabzon bu projeye çok asıldı fakat lojistikte bizim alternakonusunda eleştirmiş. Ben teessüf ediyorum. Karşıda kardeş şehir tiflerimiz Trabzon'dan daha öndeydi. Trabzon'a balıkçılık verildi. olduğumuz Novrosisk'e 3 kere gittim. Benim yaşım 50'nin üzerinde, Gaziantep'e ayakkabıcılığı verdiler. Bizim Giresun ve Ordu'nun yıllardır bana çok büyük paralar verseler, 2 çocuğum üzerine yemin ederim, dillendirdiği lisanslı depoculuğu tuttular Şanlıurfa'ya yaptırma kararı kendim için oraya gitmem ama Samsun için oraya gittim. Ben oraya aldılar. Bu da bizim için bir talihsizlik. Gönül isterdi ki, oda Ordu veya şahsi bir menfaatim için mi gittim? Ben oraya Samsun için gittim. Giresun'da yapılsın. Ama olmadı.” STSO AÇILIM 21 Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER KOBİ’lere avantajlı kredi Samsun Ticaret ve Sanayi Odası ile Halkbank arasında, TSO üyelerine yönelik uygun koşullarda kredi sağlanması amacıyla protokol imzalandı. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen imza törenine Samsun TSO Başkan Yardımcısı Haluk Akyüz, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mustafa Kemal Şahin, Halk Bankası Bölge Koordinatörü Erdoğan Başıhoş ve Halk Bankası Samsun Şubeleri’nin Müdürleri katıldı. Samsun TSO Başkan Yardımcısı Haluk Akyüz ve Halk Bankası Bölge Koordinatörü Erdoğan Başıhoş’un imzaladığı protokolle, Oda üyesi sanayicilere her sektörün özgün ihtiyaçlarına göre kredi kolaylığı sağlanacak. Yapılan protokolün içeriği ile ilgili bilgi veren Halkbank Samsun Bölge Koordinatörü Erdoğan Başıhoş, “Bu 74. kuruluş yıl dönümünü kutlayacak olan bankamız, kuruluş misyonu gereği esnaf ve KOBİ’leri desteklemeye devam edecek. İmzaladığımız tüm Samsunlu KOBİ firmalara ciddi destekler sağlayacağımızı ümit ediyoruz. Protokol içerik itibariyle bir kredi sepetinden oluşuyor. Bu STSO AÇILIM sepetin içinde ülke ekonomisine de katkı sağlayacağını düşündüğümüz bir takım ürünler var. Özellikle KOBİ’lerin rekabet gücünü artırmak, enerji maliyetlerini düşürmek amaçlı projelerinin finansmanı ile ilgili olarak yurt dışından sağladığımız kaynağı Samsun için tahsis ettik. Buna enerji verimliliği kredisi diyoruz. Projelerini bankamıza sunacak olan firmalara 2 yıl ödemesiz 7 yıl vadeli bir kredi ürünü paketin içinde yer alıyor. Diğer bir ürün, KOBİ’lerin üretim kapasitelerini artırmaya yönelik makine parklarına ilave edecekleri yerli ve sıfır makine alımına yönelik bir kredi ürünü. Burada da 2 yıl ödemesiz toplam 7 yıl vadeli bir kredi sunacağız. İşletme sermayesi ve hammadde teminine yönelikte toplamda 36 ay vadede aylık eşit taksitli bir kredi bu paketin içinde yer alıyor olacak” dedi. Samsun TSO Başkan Yardımcısı Haluk Akyüz ise, imzalanan protokolün üyelerine hayırlı olmasını temenni etti. 22 Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER AB Öykü Yarışması süreci başladı Ulusalda Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve Milli Eğitim Bakanlığı, yerelde ise Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Samsun AB Bilgi Merkezi ile Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde bu yıl beşincisi düzenlenen "Avrupa Birliği Öykü Yarışması" süreci başladı. Her yıl düzenlenen Avrupa Birliği Öykü Yarışması’nın bu yılki amacının öğrencilerle paylaşılmasıyla ilgili Samsun Öğretmenevi Konferans Salonu'nda öğrenciler ve danışman öğretmenlerine yönelik bir bilgilendirme semineri düzenlendi. Seminere konuşmacı olarak Öykü Yazarı Fadime Uslu ve Avrupa Münevver Cebeci Takımı Üyesi Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci katıldı. Yazar Fadime Uslu öğrencilere öykü yazmanın püf noktaları ve dikkat etmeleri gereken hususlarda, Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci ise, bu yılın teması olan “farklılıklar içinde birlik” kavramı çerçevesinde AB ile ilgili bilgiler verdi. Seminerde Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Dış İlişkiler Müdür Yrd. ve Samsun AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Müberra Genç de yarışma kuralları ve ödüllere ilişkin bir sunum yaptı. Seminerde konuşan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Dış İlişkiler STSO AÇILIM 23 Müdür Yardımcısı ve Samsun AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Müberra Genç, her yıl düzenlenen Avrupa Birliği Öykü Yarışması'nın bu yılki amacının, Avrupa, Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde 'Farklılıklar İçinde Birlik' kavramını vurgulamak, yetişmekte olan kuşakları bu evrensel kavram üzerine düşünmeye ve araştırmaya Müberra Genç sevk etmek olarak belirlendiğini söyledi. Yarışma ile ilgili lise 9. ve 10. sınıf öğrencilerinin, 4 Mayıs 2012 tarihine kadar Samsun AB Bilgi Merkezi’ne başvuru yapılabileceği ifade eden Genç, “AB Öykü Yarışması’nın il finalistleri Mayıs ayı içerisinde belirlenecek ve ilk 3’e giren öğrenciler İstanbul’da düzenlenecek olan ulusal yarışmaya katılmaya hak kazanacaklar. Ulusal yarışmada ilk 3 dereceyi hak eden öykü yazarları ise Brüksel ve bir AB üyesi ülke gezisi ile ödüllendirilecekler. Yarışmayla ilgili detaylı bilgiye AB Türkiye Delegasyonu web sayfasından ulaşılabilinir” dedi. Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Evliya Çelebi’nin ışığında Samsun’da Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin ışığında “Geçmişte ve Günümüzde Paylaştığımız Avrupa” konulu panel düzenlendi. Etkinlikte düzenlenen "Evliya Çelebi Sergisi" ile birlikte, "Evliya Çelebi'nin Ayak İzinde"ki dinleti de büyük ilgi gördü. STSO AÇILIM 24 UNESCO 2011 Evliya Çelebi Yılı etkinlikleri kapsamında Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası AB Bilgi Merkezi ile British Council işbirliğinde, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe ilgi yoğun oldu. Panel öncesi Evliya Çelebi Sergisi’nin açılışı gerçekleştirildi. Ardından ise Kültür ve Turizm Bakanlığı Samsun Devlet Klasik Türk Müziği Korosu tarafından “Evliye Çelebi’nin Ayak İzinde” konseptli verilen konser, katılımcılar tarafından ilgiyle dinlendi. Panelin açılışında konuşan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Yönetim Kurulu Üyesi Yiğit Tören, “Doğumunun 400. yıl dönümü anısına 2011 yılı UNESCO Yiğit Tören Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER tarafından Evliya Çelebi Yılı olarak ilan edilmiştir. Kendi ifadesiyle 7 iklim, 18 padişahlık gezen, 70 yılı aşkın ömrünün 51 yılını seyahat ile geçirmiş olan Evliye Çelebi, eşitlik, düşünce özgürlüğü ve entelektüel tartışmaya çeşitli açılardan inanan ve bunların tamamını İslam toplumlarında bulunan aydınlanmış bir kimseydi. Gezmek ve görmek kültürlerin birbirlerini tanıması ve yakınlaşması açısından son derece önemli unsurlardır. Bu bakımdan Evliya Çelebi’nin 1600’lü yıllarda dünyanın çeşitli ülkelerine gerçekleştirdiği ziyaretler Türk insanı hakkında birçok olumsuz yargının ortadan kalkmasına vesile olmuştur. İşte bu yüzden AB ile Türkiye’nin yakınlaşmasında mevcut önyargıların ortadan kaldırılması ve sonuca ulaşılması için ortak kültürel faaliyetlere ağırlık verilmesi gerektiğine inanıyorum” dedi. Daha sonra da OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan’ın başkanlığında “Geçmişte ve Günümüzde Paylaştığımız Avrupa” konulu panel gerçekleştirildi. Panelin moderatörlüğünü yapan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, “AB, yüzyıllardır ilgi duyduğumuz bir bölge ve Orta Asya’dan STSO AÇILIM 25 itibaren hep batıya doğru yönelmişiz. Bu ilgi zaman zaman üstünlük duygusu içinde, zaman zaman merak ve zaman zaman da bir eziklik içinde olmuş ama bilgi hep olmuş. Avrupa’da ise benim hissettiğim bize karşı bir tedirginlik duygusu söz konusu olmuş. Avrupa ile geçmiş ilişkilerimiz nasıldı? Avrupa nasıldı? bunu en güzel Evliya Çelebi’den öğrenebiliriz” diye konuştu. “Geçmişten ve Günümüzde Paylaştığımız Avrupa” adı altında düzenlenen panelde ise Hacettepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Narlı ve İz TV “Hayatın Notları” isimli belgeselin yapımcısı gazeteci Nazım Alpman birer konuşma yaptılar. Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Enerjide yeni çözüm Düşük su debilerinde bile elektrik üretilebilen ve Avrupa başta olmak üzere çok sayıda ülkede kullanılan Alman teknolojisi, ‘Hidrodinamik Burgu Sistemi” Samsunlu işadamlarına tanıtıldı. Toplantıda konuşan Samsun TSO Meclis Başkanı Sedat Demirci, enerji rezervlerinde yaşanan sıkıntıların göz önüne alındığında kendi kendine yeterli olmak ve yenilenebilir enerji kullanımına yönelmenin oldukça önemli olduğunu söyledi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK)’nın elektrik piyasasında lisanssız 500 kw’a kadar elektrik üretimine izin vermesine ilişkin yönetmeliği, kendi elektriğini üretmek isteyen işletmelerin de önünü açtı. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası da, düşük su debilerinde dahi verimli elektrik üretimine imkan veren hidrodinamik burguların tanıtılacağı “Hidrodinamik Burgu & Yenilenebilir Enerji” konulu bir toplantı yaptı. Meclis salonunda gerçekleştirilen toplantıda sektöründe dünyanın sayılı şirketlerinden biri olan Alman Rehart ve Maender’in yöneticileri, hidrodinamik burgu teknolojilerini Samsunlu işadamlarına tanıttı. Toplantının açılışında konuşan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Sedat Demirci, ekonomilerinin birbirine entegre olması ile birlikte, rekabet edebilirlik koşullarının her geçen gün daha da zorlaştığını belirterek, “Dolayısıyla işletmeler bugünün piyasasında varlıklarını koruyabilmek ve sürdürülebilirliklerini sağlayabilmek adına üretim maliyetlerini minimize etmeye çalışıyorlar. Tüm üretim modellerinde enerji ihtiyacının mutlak olduğunu düşündüğümüzde, enerji maliyetlerinin üre- STSO AÇILIM 26 Sedat Demirci tim maliyetlerinin belki de en çok etkileyen kalemi. Hatta bugün enerji kaynakları uluslararası dengelerde dahi belirleyici bir unsur. Bugün enerji rezervlerinde yaşanan sıkıntıları da göz önünde aldığımızda kendi kendine yeterli olmak ve yenilenebilir enerji kullanımına yönelmek oldukça önemli bir durum. Bu anlayışla işletmelerin 500 KW altı lisansız enerji üretim tesisleri kurabilmelerinin önünü açan yönetmeliği oldukça anlamlı buluyorum” dedi. Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Doğa dostu olan tesisin 500 kw’ya kadar üretim yapma imkanı olduğunu ve ihtiyaç fazlası enerjinin ise önümüzdeki 10 yıl süresince 7.3 centten devletin alma garantisi olduğu ifade edildi. Gerhard Wolff Ardından ise Alman Rehart GMBH Genel Müdürü Gerhard Wolff, yaptıkları sistemle ilgili davetlileri bilgilendirdi. Hidrodinamik burgu sistemlerinin Avrupa standartlarında sabit ve verimli elektrik üretimi sağladığını belirten Genel Müdür Gerhard Wolff, sistemin geleneksel türbinlerin ve su değirmenlerinin yerine başarıyla uygulandığını kaydetti. Avrupa çapında şimdiye kadar 50’ye yakın bu sistemden kurduklarını ifade eden Gerhard, “Grubumuz, 28 yıldır varolan bir şirket. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde de iştirakçileri var. Sistem sadece işletmelere değil, su taşkınlarının yoğun olduğu yerlerde de can ve mal kayıplarının önlenmesinde de büyük yararı var. Ürettiğimiz burgu sistemleri, revizyon gerektiren küçük üretim santralleri ve terk edilmiş su değirmenlerinin yerine, arıtma tesislerinin temiz su çıkışlarına, bentlere, sulama kanallarına, hidroelektrik üretim tesislerinin geliştirilmesinde, atıl durumdaki küçük ölçekli barajlarda ve su debisi ile kod farklarının el verdiği tüm alanlarda kullanılabiliyor. Sistem oldukça da sessiz çalışıyor. Oldukça verimli olan bu tesislerden Türkiye’de de kurmak istiyoruz” dedi. Daha sonra da Maender Enerji Danışmanı Orhan Töre, tesisin kurulması için gereken yasal prosedür hakkında katılımcıları bil- Hakan Akkaya gilendirdi. Orhan Töre, söz konusu tesisi kurmak için şirket kurmaya lüzum olmadığını kaydederek, özel, tüzel ve gerçek kişilerin müracaat edip sistemi kurabileceğini ifade etti. Doğa dostu olan tesisin 500 kw’ya kadar üretim yapma imkanı olduğunu ve ihtiyaç fazlası enerjinin ise önümüzdeki 10 yıl süresince 7.3 centten devletin alma garantisi olduğunu söyledi. Maender Enerji Yöneticisi Hakan Akkaya da, teknik konuda sunum ile birlikte çeşitli yerlerde kurdukları sistemleri davetlilerle paylaştı. Orhan Töre STSO AÇILIM 27 Nisan - Mayıs 2012 KONUK YAZAR 2001 – 2010 Dönemi Türkiye Ekonomisi: Yapısal Dönüşüm ve Glokal Kriz Doç.Dr.Gürhan UYSAL Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Global Kriz: 2008-2012 Peryodu 2008 yılında başlayan global ölçekli krizin anatomisi şu şekilde çıkarılabilir. Global Kriz 2008 yılı 3. Çeyrekte başladı. Buna göre: -2008, 3. ve 4. çeyrekte daralma; -2009, 1., 2., 3. çeyrekte küçülme ve 4.çeyrekte büyüme; -2010, %9 ekonomik büyüme, ekonomik toparlanma; -2011, 1. ve 2. çeyrekte %11 büyüme, 3. ve 4.çeyrekte 2.dip başlangıcı; -2012, kriz etkisini artırarak ve derinleşerek büyüyor. Krizin derinleşmesinde temel neden, kamu borç stokudur. Avrupa devletlerinde kamu borçları olduğu müddetçe, krizin bitmesi imkansız görülmektedir. Bu çalışma, mevcut durumda krizin sonlanması için çözüm arayışları içindedir. Buna göre, kamu borçlarının sabit olduğu göz önüne alındığında, iki çözüm düşünülebilir: 1. New merchantalism (Neo-Merkantalizm) ve 2. Bireylerin borç yükünün azaltılması ve böylece ekonomide toplam talebin artırılması. Örneğin, bireylerin konut-otomobil kredileri gibi borçları temizlenebilir. Özellikle satın alma gücü olan tüketicilerin. Satın alma gücünün artması, ekonomide toplam talebin artması anlamına gelmektedir. Neo-Merkantalizm ile ilgili görüşlerimi İngiltere’de bir yetkili organa aktardım. Telif kapsamında olduğu için burada bahsetmek istemiyorum. 2008 yılında başlayan 1.dip sürecinde, devletler 1.dip’i bertaraf etmek için borçlandılar, borç aldılar ve bu borçların vadesi gelince de 2.dip başladı ve kamu borçları ödenemez ve çevrilemez düzeye ulaştı. Tıpkı Türk ekonomisinin 1990’larda yaşadığı çevrim gibi ve 1994 ve 2001 krizleri. STSO AÇILIM 28 Global krizin bugünkü öldürücü evresinde sorun, dış dünyada kamu borç stoku ve iç piyasada bireylerin satın alma gücünün zayıflamasıdır. Her ikisi de, hem kamu borçları hem de birey borçları ekonomide toplam talebi azaltmakta ve işletmeler satış baskısı yaşamakta ve resesyon devam etmektedir. Resesyon piyasada satış olmaması ve işletmelerin satış yapamamasıdır. Türkiye Ekonomisinde Yapısal Dönüşüm: 2001 – 2010 Dönemi Türk İktisat Tarihi’nde üç önemli dönüm noktası bulunmaktadır. Bir, cumhuriyetin kuruluşu ve Atatürk dönemi yapılan atılımlar, iki, 1950’lerde yaşanan dışa açılma ve sanayileşme süreci ve üç, 1980’lerde yaşanan neo-liberal uygulamalar. Bunların hepsinden önemlisi, 2000’lerde yaşanan ekonomik hızlanmanın ve başarının temelini oluşturan, 1996 yılında Avrupa Birliği ile imzalanan Gümrük Birliği (GB) anlaşmasıdır. Türkiye İktisat Tarihi’nin en önemli dönüm noktası 1996 GB anlaşması olmuştur. 2000’lerde yaşanan ihracat artışı ve yabancı sermaye girişlerinin temel itici faktörü AB ile imzalanan gümrük birliği’dir. Aynı zamanda, bugün etkisini ciddi oranda hissettiğimiz cari açık sorunun temelini de gümrük birliği oluşturmaktadır. Örneğin, ihracatın %50’si AB ülkelerine yapılmaktadır. Bu GB ile mümkün olmuştur. Türkiye’nin ihraç pazarlarını AB ülkeleri, İran, Rusya ve Ortadoğu ülkeleri oluşturmaktadır. Afrika ülkeleri de ihraç portföyüne katılmaya başlamıştır. 2001 ve sonrası Reformlar: 2001 yerel krizi 1929 yılında ABD’nin yaşadığı buhrana benzetilebilir. 2001 Krizi, daha sonraki ekonomik reformların yapılmasına vesile olmuştur. Kamu maliyesi’nde ve bankacılık kesi- Nisan - Mayıs 2012 KONUK YAZAR minde reformlar yapılmıştır. Örneğin, mali disiplin artırılmış, bütçe açığı kontrol altına alınmış ve faiz dışı fazla konseptine gereken önem verilmiştir. Faiz dışı fazla, “devletin tasarruf etmesi” olarak tanımlanabilir. Bunlar kamu maliyesi alanında yapılan reformlardır. Bankacılık kesiminde ise, IMF’den gelen kaynaklarla, bankaların sermaye yapısı güçlendirilmiş (ör.ödenmiş sermayeleri artırılmış), ve görev zararları azaltılmıştır. 1994 ve 2001 krizinin temelinde borçlanma ve artan bütçe açıkları gösterilebilir. 2012 krizinin bugünkü durumunda, Avrupa devletleri benzer durumdadır. Artan borç yükü ve bütçe açıkları. Biz 2001 krizinden ihracat hamlesi ile çıktık fakat bu yerel bir krizdi, sadece biz de vardı. 2012 krizi tüm dünyayı sarmalıyor. O nedenle farklı bir konseptte ihtiyacımız var. O da “neo-merkantalizm” olabilir. Türk ekonomisinde borçlanma eğilimi 1980’lerde başlamış, bu borçlarla uzun vadeli yatırımlara girişilmiştir. Fakat 1990’larda, alınan borçların vadesi gelmiş, tekrar borç alınarak cari borçlar ödenmiş ve, borçlar ve kamu açığı çevrilemez duruma gelince 1994 ve 2001 krizleri oluşmuştur. 1980’lerde atılan uzun vadeli yatırımların geri dönüşleri, 2000’lerde alınmış ve GB ile birlikte Türk ekonomisi ivme kazanmıştır. 2001 Krizi’nin temelinde kamu maliyesinde bozulma gösterilebilir. Nitekim, 2001 sonrası süreçte kamu maliyesi reformu ve Bankacılık reformu yapılmıştır. Örneğin, faiz dışı fazla konseptti ile maliye tasarruf yapmış ve kamu borçları ödenerek borç/GSMH oranı %60’ın altına inmiştir. 2001 sonrası dönemde, 2008’e kadar istikrarlı büyüme yaşanmıştır. Bunda çok çeşitli dinamikler vardır. Örneğin, kamu kesimi borçlanma gereğinin azalması, ihracat hamlesi, yabancı sermaye yatırımlarında artış, Gümrük Birliği’nin göreceli etkisi ve siyasal istikrar. Siyasal istikrar olduğu her dönemde, Türk Ekonomisi gereken atılım ve hamleleri yapmıştır. Bu Menderes, Özal ve AKP iktidarı döneminde görülmektedir. 2000’lerde istikrarlı büyüme yaşanmıştır. Yani, büyüme rakamlarında iniş-çıkış ve dalgalanmalar gözükmemektedir. Ortalama büyüme %7’dir. Daha önceki dönemlerde, bir yıl %7 büyüme olduğunda, ertesi yıl %1 büyüme olmaktadır. Bunun temel nedeni borçlanma, ve büyümenin borçlanma ile finanse edilmesidir. 2001 sonrası yaşanan büyümenin temel dinamikleri yukarıda belirtilmiştir. 2001 sonrasındaki ihracat hamlesi ve yabancı sermayedeki artışla, iç piyasalarda para stoku, sermaye stoku artmıştır ve bu da, yani para stoku artışı, büyümeyi tetiklemiştir. Fakat yabancı sermaye aynı zamanda cari açığı da tetiklemiştir. İhracatın ithalata dayalı olması zorunluluğu Türkiye’de cari açığı tetiklemektedir. 2001 sonrası dönemde büyümenin motoru kamu yatırımları değil, özel sektör yatırımları ile mümkün olmuştur ve bu da ihracat ve yabancı sermaye ile sağlanan para girişleri ile sağlanmıştır. 2001 sonrası ekonomik başarıda iki neden bulunmaktadır: 1. İhracat artışı, 2. Dış sermaye yatırımlarındaki artışı. Bu ikisi ekonomideki toplam para, sermaye stokunu artırmış ve özel sektör yatırımlarının kaynağını oluşturmuştur. Fakat global krizin 2012 evresinde, ihracat hamlesi ve yabancı sermaye girişleri mümkün gözükmemektedir. 1990’lar kayıp yıllardır. 2000’lerdeki ekonomik başarının temelinde siyasi istikrar vardır ise 1990’larda yaşanan çöküntünün temelinde siyasi istikrarsızlıklar vardır. Atın mahmuzu seyis’te değil, binici’dedir. O nedenle, siyasi istikrar önemlidir. 1990–2000 döneminde ortalama %3 büyüme gerçekleşmiştir. 2002-2007 döneminde ortalama büyüme %7 olarak 2 kat olmuştur. Buna göre, 2001 sonrası dönemi ekonomik başarı’nın modeli şöyle kurulabilir: 2001’den sonra sıkı maliye politikaları uygulandı, faiz dışı fazla ile kamu tasarrufları artırıldı, bütçe açığı kontrol altına alındı ve bunları takiben Hazine borçlanma faizleri %70’ten, %10’a çekildi. Çünkü, 2001 öncesinde, 1990’larda kamu borç yükü %60’ı aşmıştır. Borç, borç alınarak çevrilmiş ve kamu kesimi borçlanma gereği artmıştır. Bugün Avrupa devletleri de benzer durumdadır. 2001 krizi öncesi borç/GSMH oranı %90 olmuştur. Bugün Avrupa’da bu oran STSO AÇILIM 29 %100’lerin üzerindedir. Örneğin, İtalya’da borç/GSMH oranı %150’dir. Almanya, İngiltere, Fransa, İspanya gibi devasa ekonomilerde, borç stoku, milli gelirlerinden fazladır. Sonuç 2001 Krizinin etkisiyle yapılan yapısal reformlar ile Türkiye, 2008 krizinin birinci safhasında global ekonomiden pozitif olarak ayrışmıştır. İhracat hamlesi, faiz dışı fazla, borç/GSMH oranının azalması ve %60’ın altına inmesi, kamu kesimi borçlanma gereğinin azalması ve bunun para piyasaları üzerindeki olumlu etkileri, özelleştirmeye hız verilmesi pozitif ayrışmaya neden olmuştur. 2008 krizinin 2011’de başlayan ikinci safhasında ise, gerek dış dünyada kamu borçları ve gerekse iç piyasada orta-sınıfın konut-oto kredisi gibi borç yükleri ile 2.dip ekonomide ağır etkisini hissettirmiştir. Gerek kamu borçları ve gerekse de birey borçları, bireylerin satın alma gücünü zayıflatmakta ve bu ekonomide toplam talebi azaltmakta ve işletmelerin satışları azalmakta ve durmaktadır. Buna ekonomi literatüründe resesyon yani durgunluk demekteyiz. Krizin 2012 safhasında global kriz, küresel ölçekte etkisini derinleştirerek sürdürmektedir. 2008’de başlayan global krizin bitmesi ve sonlanması için, AB üyesi ülkelerin kamu borçlarını ödemesi gerekmektedir. Kamu borçlarını ödemek için, bireylerin piyasada satın alma gücünün artması ve talebin artması gerekmektedir. Artan talep ile birlikte devletler borçlarını ödeme imkanına kavuşacaklardır. Bunun için, yani talebi artırmak için bireylerin borçları ödenmelidir. Kısa vadeli ikinci bir çözüm ise, M1 para arzına dikkattir. Para arzı ile ekonomide toplam para stoku artırılabilir ve para arttığı için toplam talep artabilir. Bunun için örneğin, ayın 15’i maaş ödeme gününde, işletmelere karşılıksız para verilebilir. Ayın 15’inde bireyler de, işletmelere borç geri ödemesi yapacaklardır. Hem M1 para arzı ile hem de bireylerin borç ödemesi ile işletmelerin finansal yapısı güçlenecek ve gerekli yatırımları yapabileceklerdir. Örneğin, hammadde satın alınması gibi. Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Helal Gıda anlatıldı Samsun’da düzenlenen “Üretici ve Tüketici Açısından Helal Gıdanın Yeri ve Önemi” konulu konferansta helal gıda uygunluk belgelendirmesi ve belgelendirme süreci masaya yatırıldı. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (STSO), Ticaret Borsası, TSE Samsun Üretim Belgelendirme Müdürlüğü ve Samsun Müftülüğü işbirliği ile düzenlenen konferansta TSE Uzmanı Ziraat Mühendisi İbrahim Halil Karahan tarafından “Üretici ve Tüketici Açısından Helal Gıdanın Yeri ve Önemi” konulu bir sunum yapıldı. Konferansın açılışını yapan TSE Samsun Üretim Belgelendirme Müdürü Erol Kaygı, “Ekonomik ve nüfus anlamında hızla büyüyen ülkemizin bu gelişimine paralel olarak artan satın alma gücüyle de doğru orantılı olarak insanımızın hayatını idame ettirmesinde temel unsur olan gıda üretimi alanında üretim ve ürün çeşitliliği her gün artmaktadır. Bu durum da ister istemez ürün güvenilirliğini gündeme getirmektedir. Ürün güvenilirliği ise sadece ilgili ürünün standartlara uygunluğu, katkı uygunluğu, hijyen uygunluğu ile sınırlı olmayıp STSO AÇILIM 30 Erol Kaygı insanlarımızın dini duyarlılıkları doğrultusunda dini gerek ve inançlara uygunluğu da ön plana çıkmaktadır” dedi. Helal gıda konusunun sadece bir beslenme konusu olmadığını, aynı zamanda bir ahlak konusu olduğunu söyleyen Samsun Müftüsü Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk ise, “Gıda ürünlerinde helal ve haramın belirlenmesi yöntemi, genetiğin değiştirilmesi, gıdaların dini hükmü, gıda ve hayvan yemlerindeki katkı maddesi sorunu, modern besi ve kesim yöntemlerinin dini açıdan değerlendirilmesi konusunda ciddi çalışmalar yapılmalıdır. Hangi gıdaların helal, hangi gıdaların haram olduğunu belirlemek değil amaç; helal, haram seçimi yapabilecek kriterler oluşturmaktır” diye konuştu. Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde helal ve haramların belirlendiğini belirten Müftü Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk, “Kur’an-ı Kerim’de leş haram kılınmış, kan, domuz eti haram kılınmış. Allah’tan başkası adına boğazlanan hayvanlar haram kılınmış. ‘Allah’tan başkası adına kesilen hayvanlardan yemeyin’ diyor Rabbimiz. Yani besmelenin çekilmediği bir hayvan yenilmez. Boğularak darp edilmiş öldürülmüş hayvanların, düşme sonucu ölmüş hayvanların, boynuzlanarak hayvanların, yırtıcı hayvanlar tarafından parçalanmış hayvanların eti yenmez. Eğer canları çıkmadan önce yetişilip kesilmiş ise o yenilebilir. Putlar üzerine anılarak kesilen hayvanların eti yenilmez” diye konuştu. Öztürk, İslam dinine göre nelerin haram, nelerin haram olduğunu şu şekilde sıraladı: “İslam’da bir şeyin helal olduğuna delil aranmaz. Haram değilse o mubah kabul edilir. Helalık asıl kabul edilir. Bir takım hayvanlar, bitkiler vardır ki, onlar haramdır. Mesela İslam’a göre hayvansal gıdalarda haram olanlar; domuz ve yaban domuzu, köpekler, yılanlar, maymunlar haramdır. Aslan, kaplan, ayı ve benzeri sivri dişli ve ot obur hayvanlar haramdır. Kartal, akbaba ve benzeri pençeli ve yırtıcı kuşlar haramdır. Fare, çıyan, akrep ve benzeri zehirli hayvanlar da haramdır. Karıncalar, arılar, ağaç kakan kuşu STSO AÇILIM 31 İbrahim Halil Karahan gibi İslam’da öldürülmesi yasak olan hayvanlar da haramdır. İğrenç olan bit, sinek, kurtçuk gibi hayvanlar haramdır. Kurbağa, timsah ve benzeri hem karada hem suda yaşayan hayvanlar haramdır. Katır ve evcil eşekler de haramdır. İslami kurallara göre kesilmemiş diğer tüm hayvanlar haramdır. Bitkisel gıdalarda işlenmesi sırasında toksin ve zararın bertaraf edilmesi haricinde keyif verici ve zararlı bitkiler haramdır. Mesela içecek olarak alkollü içecekler İslam’da haramdır. İslami kesim usullerini bilen birisi, bir Müslüman hayvanları kesmelidir. Kesilecek hayvan İslami kurallara göre kesilmelidir, üzerine Allah’ın adı anılmalıdır. Bu şartları taşıyan ve usulle kesilen ve yenilen bitkiler ve gıdalar helaldir İslam’a göre.” “Üretici ve Tüketici Açısından Helal Gıda’nın Yeri ve Önemi” konulu bir sunum yapan TSE Uzmanı Ziraat Mühendisi İbrahim Halil Karahan, “Helal gıda ilgili dünyada artan bir kaygı söz konusu. Dünya genelinde 6.5 milyon insan yaşıyor ve Müslümanlar da artan bir nüfusa sahip. Dünyanın her yerinde Müslümanların karşı karşıya kaldığı bir problem bu. Dünyanın çeşitli yerlerinde küçük nüfuslar halinde yaşayan Müslümanların helal gıdaya ulaşma konusunda bilgi problemi söz konusu. Bununla ilgili son 30 yıldır dünyada artan bir belgelendirme ihtiyacı var. Belgelendirme ile ilgili dünyada Malezya’nın öncülüğünde başlamış olan bir belgelendirme söz konusu. Yaklaşık 930 milyar dolarlık bir hacme sahip. Malezya’nın ve diğer ülkelerin yaptığı belgelendirme şuan itibariyle akreditasyon sisteminin olmaması nedeniyle büyük bir sıkıntı yaşanıyor” dedi. Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Murzioğlu, açıklanan Teşvik Sistemi için konuştu: Samsun’un daha iyi yerde olmasını isterdim Nisan ayı olağan meclis toplantısında konuşan Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Yeni Teşvik Yasası hakkında Samsun’un teşvikte en iyi yere oturtulduğunu, ancak gönlünün Samsun’u daha iyi yerde görmek istediğini söyledi. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Nisan ayı olağan meclis toplantısı Davut Altan Meclis Salonu’nda yapıldı. Meclis Başkanı Sedat Demirci başkanlığında gerçekleştirilen toplantı öncesi İşkur Samsun İl Müdür Vekili Hasan Kılıçaslan, kurum çalışmaları hakkında bilgi verdi. Daha sonra ise, Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, iki toplantı arasında yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. STSO AÇILIM 32 Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER “Eğriye eğri, doğruya doğru deriz” düzeyi var. Teşvik, hükümetler tarafından bölgesel ayırımı ortadan kaldırmak için çıkartılıyor. Bölgesel ayırım derken, bölgesel ekonomik düzeyi birbirine eşitlemek için. Eğer bunu eşitleyemezsek işte bugün Güneydoğu örneği karşımıza çıkıyor. Bana göre Samsun bugün teşvikin tam ortasına oturmuştur. Bunu eleştirecek olan arkadaşlar da varsa ben bu eleştirilere açığım. Gönül isterdi ki, çok çok daha iyi yerlerde olsun. Altıncı bölgede, beşinci bölgede olsun ama bizim dememizle olmuyor. Bugün teşvik hakkında bilgi vermediğimi, bir şey söylemediğimi söyleyen arkadaşlar sanayinin ne olduğunu gelsin bana izah etsin. Neymiş onun bildiği sanayi, onun bildiği ticaret. Yok böyle bir şey. Biri, birilerinin güdümünde, birilerini dürtüyor ve sen oradan bağırıyorsun. İstediğin kadar bağır. Burada söylediği şey de, eğer teşvik hakkında birimiz bir laf edersek benim işletmelerime müfettişler gelirmiş de, bilmem ne olurmuş. Benim 50 senelik bir sanayi geçmişim var. Benim yerim belli, yurdum belli. Müfettiş, devletin müfettişi. Gel istediğin kadar incele dur. Çiğ yemedik, karnımız ağırsın” diye konuştu. Murzioğlu’nun konuşmasının ardından gündem maddelerinin konuşulup karara bağlanmasının ardından meclis sona erdi. Teşviklerin bölgesel ayırımın ortadan kaldırmak için çıkartıldığını belirten Murzioğlu, “Siz eğer Amasya’yla, eğer siz Erzincan’la, eğer siz Uşak’la aynı bölge içerisinde, “Beni kabul et” diyorsanız buyurun gidelim onlarla beraber olalım. Ama Samsun’un bir adı var, bir gelir seviyesi, düzeyi var” dedi. Başkan Salih Zeki Murzioğlu, geçtiğimiz günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Yeni Teşvik Yasası hakkında değerlendirmelerde bulundu. Teşvik konusunda yorum yapmadığı gerekçesiyle kendisi hakkında bazı yerel basın organlarında kendisi hakkında yapılan eleştirilere cevap veren Başkan Murzioğlu, “Her şehirde oda ve borsa başkanları çıkmış, teşvik hakkında eleştiriler yapmışlardır. Biz bu eleştirileri yapmadık diye bazı Samsun’daki yerel basın mensupları tarafından eleştirildik. Biz hükümet yanlısı yönetim ve Oda değiliz. Biz kör bir muhalefet de değiliz. Yapılan bir şeye doğruya doğru, eğriyse de eğri deriz. Ama gönül ister teşvikte bizim Samsunumuz en iyi yerlerde olsun. Bana sorarsanız, bu benim şahsımı bağlıyor yeni teşvik yasasında Samsun en iyi yere oturtulmuş bir il” dedi. Teşviklerin bölgesel ayırımın ortadan kaldırmak için çıkartıldığını belirten Murzioğlu, “Siz eğer Amasya’yla, eğer siz Erzincan’la, eğer siz Uşak’la aynı bölge içerisinde, “Beni kabul et” diyorsanız buyurun gidelim onlarla beraber olalım. Ama Samsun’un bir adı var, bir gelir seviyesi, STSO AÇILIM 33 Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Yeni Adliye Sarayı Kompleksi’nde sona doğru Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Zeki Murzioğlu’nu ziyaretinde konuşan, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, yapımı devam eden Samsun Adliye Sarayı Kompleksi’nin yıl sonuna kadar tamamlanarak faaliyete geçirmeyi hedeflediklerini söyledi. Geçtiğimiz günlerde ameliyat olan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan ve İl Genel Meclis Başkanı Mustafa Karakurt’u makamında ağırlandı. Yeldan ve Karakurt’un aynı dakikaya denk gelen ziyaretine Samsun TSO Meclis Başkanı Sedat Demirci ve Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı. Başsavcı Yeldan ve İl Genel Meclis Başkanı Karakurt, Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu’na, “Geçmiş olsun” diyerek, sağlık dileklerinde bulundular. Başkan Murzioğlu ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bu arada yapılan sohbette Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Kılıçdede Mahallesi’nde yapımı devam eden Samsun Adliye Sarayı ve Bölge Adliye Mahkemeleri Kompleksi'nin bu yıl sonuna kadar tamamlanarak faaliyetlere başlanmasını hedeflediklerini söyledi. Samsun Adliye Sarayı ve Samsun İstinaf Mahkemesi binasının İnşaatının seri bir şekilde ilerlediğini belirten Ali Yeldan, “Yeni Adliye Sarayı Kompleksi alan ve kullanılan teknolojik birimler bakımından bölgenin en iyi adliye binası olacak. Binamız, sadece ilimize değil Karadeniz Bölgesi'ne de önemli hizmetlerde bulunacak" dedi. Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu STSO AÇILIM 34 ise, kentin son yıllarda önemli atılımlar içinde olduğuna vurgu yaparak, “Karadeniz Bölgesi’nin en büyük kenti olan Samsunumuzda son yıllarda gerek hükümetimizin gerekse özel sektörümüzün katkılarıyla gerçekten çok önemli projeler hayata geçmekle birlikte, hala inşaatı devam çalışmalar var. Bunlardan birisi de Samsun Adliye Sarayı ve Bölge Adliye Mahkemeleri Kompleksi. Böylesi önemli bir projenin varlığı kentimizin ve bölgenin önemli bir ihtiyacına cevap verecektir. Samsun TSO olarak kentimizin faydasına olan tüm projelere bundan önce de verdiğimiz desteği bundan sonrada devam ettireceğiz” diye konuştu. Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Hayvalı’dan Murzioğlu’na teşekkür Samsun Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden Odası Başkanı Ahmet Hayvalı, yeni binalarının Samsun SMMO Başkanı Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu ise, iç tefrişine katkılarından dolayı Samsun Ticaret “Samsun SMMO’nun yeni hizmet binası kenAhmet Hayvalı, yeni ve Sanayi Odası (STSO) Başkanı Salih Zeki timize hayırlı, uğurlu olsun. Böylesi güzel ve mohizmet binalarının iç Murzioğlu’na teşekkür ziyaretinde bulundu. dern binanın yapımında emeği geçenlere teşekkür Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu’nu ediyorum. Allah inşallah bize de böyle güzel bir tefrişine katkılarından makamında ziyaret eden Hayvalı, “Sambina nasip eder. Bilindiği gibi düzenlediğimiz bir dolayı Samsun TSO sunumuza ve üyelerimize yakışır modern bir biyemekte Gençlik ve Spor Bakanımız Suat Kılıç’ın Başkanı Salih Zeki naya kavuşmanın mutluluğu içerisindeyiz. talimatı ile Valimiz ve Büyükşehir Belediye Önümüzdeki günlerde binamızın resmi Başkanımızın sözüyle 19 Mayıs Stadı’nın yanında Murzioğlu’na teşekkür açılışını yapacağız. Binamızı yaparken destek Odamız ve Ticaret Borsası’nın içinde birlikte etti. aldığımız kurum ve kuruluşlardan biri de Samolacağı bir yer sözü verildi. Arazinin tarafımıza sun Ticaret ve Sanayi Odası oldu. Binamızın devredilmesi için yasal süreç henüz bitmedi. Mevtefrişinde emeği geçen Samsun Ticaret ve Sanayi Odamıza, Yönetim cut yerimiz ise hem kullanışsız hem de çok eski. Yeni yerimizi belediye Kurulu Başkanımız Salih Zeki Murzioğlu nezdinde teşekkür ediyo- versin, ben söz veriyorum 1 ya da 1.5 yıl içinde orayı yapıp hizmete rum” dedi. Hayvalı ayrıca, Başkan Murzioğlu’na açılış davetiyesi ile bir- sokacağım. Yer konusunda yasal bir süreç var, onu bekliyoruz. İnşallah likte yeni hizmet binalarının kristal maketini hediye etti. kısa süre içinde de bu sonuçlanır” diye konuştu. STSO AÇILIM 35 Nisan - Mayıs 2012 ÜLKE GÜNLERİ MAKEDONYA Makedonya, kuzeyde Sırbistan ve Kosova, batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan, doğuda Bulgaristan ile komşu Balkanlar'da yer alan bir ülkedir. Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılında tanınan ülke, Yunanistan'ın itirazı sonucu Birleşmiş Milletler tarafından Makedonya Eski Yugoslav Cumhuriyeti adıyla tanınmaktadır Ülke 1991 yılında Yugoslavya'dan Makedonya ismi ile bağımsızlığını ilan etti. Birleşmiş Milletler ülkeyi 1993 yılında Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti (EYMC) Makedonca ismi ile tanıdığını duyurdu. Diğer uluslararası örgütler olan Avrupa Birliği, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü, Uluslararası Para Fonu, Avrupa Yayın Birliği ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi gibi örgütler ülkeyi Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti (EYMC) adıyla tanıdı. Ülkenin başkenti Üsküp 500,000 civarındaki nüfusuyla aynı zamanda ülkenin en büyük şehridir. Ülkede Üsküp hariç büyük şehirler Manastır, Kumanova, Pirlepe, Kalkandelen, Ohri, Köprülü, İştip, Gostivar ve Ustrumca'dır. Ülke Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Frankofon, Dünya Ticaret Örgütü, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na üye olmakla birlikte Aralık 2005'den beri Avrupa Birliği ile müzakerede, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'ne de adaydır. Büyükelçi’den yatırım çağrısı Samsun TSO’nun düzenlediği, “Ülke Günleri” etkinlikleri çerçevesinde kente gelen Makedonya Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Goran Taskovski, ülkesine gelen yabancı yatırımcılara her türlü kolaylığın sağlandığına dikkati çekerek, “Bürokrasi yok, vergiler neredeyse sıfır. Bedava arazi imkanlarımız mevcut. Yeter ki ülkemize yatırım yapmaya gelin” dedi. Çeşitli ziyaretlerde bulundu Makedonya’nın Ankara Büyükelçisi Goran Taskovski, Makedonya Ticaret Müşaviri Habil Mustafai ile birlikte, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nın düzenlediği, “Ülke Günleri” kapsamında kente geldi. İlk olarak Samsun Valisi Hüseyin Aksoy ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ı ziyaret eden ve KASİF ve KASİAD tarafından düzenlenen, “Makedonya Yatırım ve İş Fırsatları Toplantısı”na katılan Goran Taskovski, ardından Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret etti. Büyükelçi Goran Taskovski ve Ticaret Müşaviri Habil Mustafai’yi Samsun STSO AÇILIM 36 TSO Meclis Başkanı Sedat Demirci, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mustafa Kemal Şahin, Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Topal, Yiğit Tören ve Haluk Tan karşıladı. Samsun’u çok beğendi Samsun’a gelmekten duyduğu memnuniyeti diye getiren Goran Taskovski, “Bu benim Samsun’a ilk gelişim. Amacımız iki ülke arasındaki ilişkileri daha üst seviyeye çıkarmaktır. Özellikle ekonomi alanındaki ilişkileri daha yüksek seviyeye ulaştırmak için yapacağımız çalışmaların Samsun’dan başlayacağı ve ikili ilişkilerin daha üst seviyeye ulaşacağı inancındayım. Samsun’u görünce daha önce ziyaret etmediğimden dolayı üzüntü duydum. Gördük ki; Samsun çok güzel bir şehir. İnsanlar çok misafirperver. Bizi buraya davet edip ağırladıkları için Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’na çok teşekkür ediyorum. Buradaki görüşmelerimiz sonunda Samsunlu işadamlarımızın Makedonya ilgilerinin daha da artacağını düşünüyorum” diye konuştu. Nisan - Mayıs 2012 ÜLKE GÜNLERİ Demirci, iki ülke arasındaki ilişkilere değindi Makedonya Büyükelçisi Goran Taskovski’yi ağırlamaktan dolayı mutlu olduklarını belirten Samsun TSO Meclis Başkanı Sedat Demirci, asırlardan beri iki ülke arasında ortak tarih, ortak kültür olduğunu söyledi. Samsun’dan 6 firmanın Makedonya’ya ihracat yaptığına işaret eden Demirci, “Bu yeterli değil. Gerçekleştirilecek temaslar sonunda ticari ilişkiler önümüzdeki dönem inşallah daha da artacak. Samsun, Türkiye’nin en önemli illerinden bir tanesi ve Anadolu’ya açılan kapısı. Öte yandan Samsun, Türkiye’nin lojistik merkezi olma çabasında olan bir kent. Bu ziyaretler çerçevesinde yapılacak temaslarla başta ticari ilişkiler olmak üzere sosyal ve kültürel ilişkilerin de önümüzdeki süreçte devam edeceğine inanıyorum. Konuşmaların ardından Samsun TSO Meclis Başkanı Sedat Demirci, ziyaret anısına Makedonya Büyükelçisi Goran Taskovski’ye eski Samsun resmi tablosu hediye etti. hatta sıfır olan vergilerimiz mevcut, hükümetimiz tarafından hibe veriliyor. Yabancı yatırımlara bedava araziler veriliyor. Dünya Bankası raporlarına göre Makedonya son 3 yılda reformları devam ettiren en iyi 3. ülke durumunda. Aynı raporda Makedonya ekonomisinin Avrupa’da 19 ülkeden daha iyi olduğu ifade ediliyor. 2011 yılında iş yapılabilecek en iyi ülke olarak Makedonya seçildi. Makedonya’ya son dönemde çok sayıda büyük yatırımcı geldi. Makedonya’da 30 civarında büyük Türk firması mevcut. 2011 yılında Türkiye, Avrupa’da en hızlı büyüyen birinci ülke oldu, ikinci olarak en hızlı büyümeyi Makedonya yakaladı. Bu çok ilginç, çünkü her iki ülkede AB üyesi değil. Bunun örnek olması gerekiyor, demek ki her iki ülke doğru yolda. Her iki ülkenin de başındakilerin ekonomileri doğru yönlendirdiği kanaatindeyim. Ülke olarak bir çok ülke ile imzalanmış serbest ticaret anlaşmalarına sahibiz. Bu sayede başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere Ukrayna ve Rusya gibi ülkelere de ürünlerinizi ulaştırma imkanına sahipsiniz. Yatırım yapmanız için bürokrasi en aza indirilmiş durumda. Yabancı yatırımcı ülkeye geldiği zaman havaalanında karşılanıp yatırım yapmak istediği sektöre göre kendisine tüm kurumlarla ilgili görüşmeler ayarlanıyor. Gerekirse Başbakanımız ile de direkt görüşme imkanına sahip. Bizim için önemli olan yatırım yapılması. Ortaya çıkan sorunları bir şekilde hallediyoruz. Samsunlu işadamlarını da ülkemize yatırım yapmaya davet ediyoruz” diye konuştu. İşadamlarıyla buluştu Samsunport Limanı’nda da incelemelerde bulunan Büyükelçi Taskovski ve Ticaret Müşaviri Habil Mustafai ardından Samsun TSO’da işadamlarıyla toplantıda buluştu. Büyükelçi Taskovski, burada ülkesinin işadamlarına sağladığı imkanlardan bahsetti. Ülkesinde yabancı yatırımcılara uygulanan kolaylıkları anlatan Taskovski, “Makedonya hükümeti yabancı yatırımları çekmek için birçok reformlara imza atıyor. Çok düşük, Samsun TSO Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Tan, Büyükelçi Goran Taskovski’ye üzerinde adı yazılan bir Samsunspor forması hediye etti. STSO AÇILIM 37 Nisan - Mayıs 2012 ÜLKE GÜNLERİ POLONYA Polonya Cumhuriyeti Komşuları, batıda Almanya, güneybatıda Çek Cumhuriyeti, güneyde Slovakya, kuzeydoğuda Rusya Federasyonu ve Litvanya, doğuda Beyaz Rusya, güneydoğuda Ukrayna ve kuzeyde Baltık Denizi olan Orta Avrupa'da bulunan bir ülkedir. Ülke 312.679 km²'lik yüzölçümüyle Avrupa'nın dokuzuncu, dünyanın altmış dokuzuncu büyük ülkesidir. Yaklaşık 38 milyonluk nüfusuyla dünya sıralamasında en kalabalık 33. ülkedir. 1990'ların başından beri istikrarlı bir ekonomik liberalizasyon politikası izleyen Polonya, geçiş süreci ekonomileri arasında bir başarı örneği olarak öne çıkmaktadır. Buna rağmen, Polonya ekonomisinin gelişimi için başta işsizlik oranının düşürülmesi olmak üzere atılması gereken birçok adım bulunmaktadır. Polonya 2004 yılı Mayıs ayında Avrupa Birliği'ne (AB) üye olmuştur. 2004 yılında Polonya'nın Avrupa Birliği ülkelerine olan ihracatında yaşanan artış ülkenin büyümesine katkıda bulunmuştur. Polonya 2006 yılına kadar AB fonlarından yaklaşık olarak 13.5 milyar ABD Doları katkı sağlayacaktır. Polonya Büyükelçisi Wilczek: Karadeniz’de en büyük gelişme potansiyeli Samsun’da Polonya Ankara Büyükelçisi Marcin Wilczek, “Ülke Günleri” kapsamında Samsun TSO’yu ziyaret etti. Wilczek, bölgenin en büyük şehri olan Samsun’un gelişmişliği ve kalkınma hamlelerini kendi gözüyle görmek için geldiğini belirtti. Ziyarette konuşan Büyükelçi Wilczek, Karadeniz Bölgesi illeri arasında gelişme bakımından en büyük potansiyeli Samsun’da gördüğünü söyledi. Karadeniz’deki diğer illerin coğrafi problemleri bulunduğunu ifade eden Wilczek, Polonya ile Samsun arasındaki ekonomik işbirliğinin artırılması gerektiğini kaydetti. Polonya’nın Ankara Büyükelçisi Marcin Wilczek, Karadeniz Bölgesi’ndeki illeri kapsayan ziyaretleri çerçevesinde Samsun’a geldi. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Trabzon ve Ordu illerine yaptığı ziyaretler sonrasında Samsun’a gelen Marcin Wilczek’i makamında kabul etti. Büyükelçi Marcin Wilczek, Karadeniz gezisi STSO AÇILIM 38 kapsamında, bölgenin en büyük şehri olan Samsun’un gelişmişliği ve kalkınma hamlelerini kendi gözüyle görmek için geldiğini belirtti. Polonya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin 600 yıla yaklaştığını ve 2014’de 600. yıl dönümünü kutlayacaklarını ifade eden Wilczek, “Tarihi alt yapı açısından Türkiye’de büyük bir tarih var. Bu nedenle iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirebiliriz. Aramızdaki dış ticaret hacmi 5 milyar dolara ulaştı. Bunu inşallah artıracağız" dedi. Ziyaretin, Samsun ile Polonya arasındaki işbirliğinin başlangıcı olacağını belirten Wilczek, “Samsun’da ticari, kültürel ve eğitim alanında büyük bir potansiyel görüyorum. Ben Polonya’nın 146’ncı büyükelçisiyim. Nisan - Mayıs 2012 ÜLKE GÜNLERİ Avrupa Birliği kapsamında Türk öğrenciler arasında Türkler ikinci ülke olarak Polonya’yı tercih ediyorlar. Polonyalılar da Türkiye’yi üçüncü ülke olarak tercihlerini yapıyorlar. Samsun’da da çok sayıda Polonyalı öğrenciler var Ziyaretimin amacı hem şehrin potansiyelini görmek hem de düşüncelerinizi ve fırsatları nasıl gördüğünüzü öğrenmek, nerede yardımcı olabileceğimizi konuşmak. Geçen gün Trabzon ve ordudaydım. Gerçekten Samsun’da büyük potansiyel var. Coğrafya orada daha kötü. Samsun’da sadece ticari değil, kültürel ve eğitim alanında da büyük bir potansiyel mevcut” diye konuştu. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki Murzioğlu ise, büyükelçiye kentin avantajlarının yanı sıra ekonomi, sanayi, eğitim, turizm, tarım ve yabancı yatırım potansiyelleri hakkında bilgi verdi. Kamu ve özel sektörün sağlık yatırımlarından söz eden Murzioğlu, tıbbi cihaz ve cerrahi el aletleri sektöründe şehrin Türkiye’nin pilot bölgesi olduğuna dikkat çekti. Uluslararası bir proje olan Baltık denizi ülkelerinin Wiking projesiyle mallarını Samsun üzerinden Türkiye’ye ve Ortadoğu’ya ulaştıracağını kaydeden Murzioğlu, "Samsun’un lojistik üs projesi, ulusal anlamda programa alınmış bir durumda. Bu konuda büyük bir uğraş veriyoruz. Samsun, 81 il içinde tüm ulaşım alt yapısına sahip 3 ilden birisi. Wiking projesi Samsun’dan gelecek. Bu da şehrimizin lojistikte ne denli önemli bir yerde olduğunu göstermektedir. Ancak Samsun’un sanayisini ekonomisini çok iyi yere getirecek Polonya Ankara Büyükelçisi Wilczek, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki Murzioğlu’nun Samsun’un ekonomisi ve gelecek projeleri ile ilgili anlattıklarını ilgiyle dinledi. argümanların başında sanayi geliyor. 5 tane organize sanayi bölgesi olmasına ve Türkiye’nin en büyük bin sanayi kuruluşundan 11-12 tanesinin şehrimizde olmasına rağmen sanaymiz istediğimiz yerde değil. 2011 yılında Türkiye’nin 135 milyar dolar ihracatı oldu. Kentimizin bundaki payı 447 milyon dolar. Yüzde 1 bile değil. İhracatımızı artırmak için sanayiyi artırmamız lazım. Devam eden yatırımlar bittikten sonra Samsun’un potansiyeli biraz daha büyüyecektir” ifadelerini kullandı. Büyükelçi Wilczek, Başkan Murzioğlu’na Polonya’yı tanıtıcı bir kitap hediye etti. Samsun TSO Başkanı Murzioğlu da, Wilczek’e, üzerinde adı yazılı 55 numaralı Samsunspor forması hediye etti. STSO AÇILIM 39 Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Çek Heyeti medikalde işbirliği istedi Samsun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen organizasyonda Çek Cumhuriyeti ve Samsunlu medikal sektör temsilcileri bir araya gelerek işbirliği görüşmesinde bulundular. Toplantıya katılan Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu İrana Krasnicka, medikal sektöründe Samsun’un çok iyi yerlerde olduğuna vurgu yaparak, işbirliğinin artmasını diledi. Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu İrana Krasnicka, Ticari Konsolos Ales Uchytil ve beraberindeki medikal sektörünün temsilcilerinden oluşan heyet Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nın davetlisi olarak Samsun’a geldi. Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen toplantıda Samsunlu medikal sanayi ve tıbbi aletler üreticileri de hazır bulundu. STSO AÇILIM 40 Sektörün gelişmesine katkı sağlayacak Toplantıda konuşan Samsun TSO Sayman Üyesi Mustafa Kemal Şahin, Samsun’un geçmişten gelen ticaret geleneğine vurgu yaparak, “Samsun, her geçen gün biraz daha gelişen sanayi altyapısı, Türkiye yalnızca üç ilin sahip olduğu alternatifli lojistik olanakları, Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER eğitim altyapısı, hizmetler sektöründeki gelişmişliği ile bölgenin lider kenti konumundadır. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası olarak her fırsatta kentimizin gelişmesine katkı sağlayacak etkinlikler gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Umuyorum ki; delegasyonun bu ziyaret vesilesiyle iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişimine katkı sağlamış olacağız” dedi. Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu İrena Krasnicka ise, katıldıkları bir fuarda Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın Samsun, Ankara ve İstanbul’un medikal sektöründe bir merkez olduğunu ifade ettiğini hatırlatarak, “Bu sebeple Samsun bölgesinde yoğunlaştık. Bu sektörde Samsun’un çok ilerlemiş olduğunu gördük. Buraya gelerek de çok doğru bir seçim yaptığımızı anladık. Gerçekten Samsun’la çok sıkı bir işbirliğinin başlamasını diliyorum” diye konuştu. Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu İrena Krasnicka ise, katıldıkları bir fuarda Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın Samsun, Ankara ve İstanbul’un medikal sektöründe bir merkez olduğunu ifade ettiğini hatırlattı. hediye sundular. Daha sonra ise Çek Cumhuriyeti’nden gelen medikal sektöründen işadamları heyeti ile Samsunlu firmaların temsilcileri ikili iş görüşmelerinde bulundu. Samsun Medikal Sanayi Kümelenme Derneği Başkanı Dr. Ahmet Aydemir, sektöre katkı sağlayacağına inandığı organizasyonu gerçekleştiren Samsun TSO yetkililerine teşekkür etti. İkili görüşmede işbirliği arandı Konuşmaların ardından Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu İrena Krasnicka ile Samsun TSO Sayman Üyesi Mustafa Kemal Şahin, birbirlerine ziyaret anısına STSO AÇILIM 41 Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER İşadamlarına Afrika pazarı tanıtıldı Samsun TSO, işadamlarının yeni pazarlar keşfetmesi amacıyla, “Afrika Tanıtım Günleri” etkinliği düzenledi. Programda, Afrika ülkelerinin yatırım olanakları ile geleceği hakkında katılımcılar aydınlatıldı. STSO AÇILIM 42 Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Mustafa Kemal Şahin STSO AÇILIM 43 Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'nca işadamlarının yeni pazarlar keşfetmesi amacıyla 'Afrika Günleri' etkinliği düzenledi. Programda, Afrika ülkelerinin yatırım olanakları ile geleceği hakkında katılımcılara bilgiler verildi. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) TürkAfrika İş Konseyi tarafından Samsun Ticaret ve Sanayi Odası işbirliği ile düzenlenen Afrika Günü etkinliği, TSO Davut Altan Meclis Salonu'nda gerçekleşti. Samsun iş dünyasının temsilcilerinin katıldığı toplantının açılışında konuşan TSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mustafa Kemal Şahin, yapılan toplantının, önümüzdeki 20 yılda büyüklüğü 2.6 trilyon dolara ulaşması beklenen Afrika pazarının Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER Samsunlu işadamlarına katkı sağlaması temennisinde bulundu. Fırsatlar kıtası Afrika Afrika pazarının önemine değinen Mustafa Kemal Şahin, “Gelişen ülkelerin krizlere karşı ne derece kırılgan olduğunu oldukça yakın bir dönemde tecrübe ettik. Bu dönemde en önemli dış ticaret partnerlerimizin söz konusu gelişen ülkeler olmaları sebebiyle bizlerde ciddi sıkıntılar yaşadık. Bu nedenle oldukça rahatlıkla ifade edebiliriz ki, küresel krizden dolayı Amerika ve Avrupa pazarlarında rekabet gücünün azalmakta ve Afrika pazarı da bu bakımdan daha cazip hale gelmektedir. Afrika Türk Yatırımcılar için büyük bir fırsatlar kıtasıdır. Son yıllarda ağırlaşan küresel rekabet koşulları ve ülkeler tarafından yeni piyasa arayışlarının etkisiyle özellikle Uzakdoğu’ya, Hindistan’a ve Afrika’ya yatırımlar yönelmektedir. Ancak bu bölgeler içinde hala en bakir olanı Afrika’dır. Hali hazırda Türkiye'nin Afrika kıtasına yönelik yatırımları 3 milyar dolar civarında, 2010 yılı itibariyle toplam ticaret hacmimiz 15 milyar dolar düzeyindedir. Düzenlediğimiz Afrika tanıtım gününün yeni pazarlar arayışı içinde olan işadamları için büyük önem arz etmektedir” dedi. Tamer Taşkın STSO AÇILIM 44 “Yeter ki doğru kişiyi bulun” Ardından ise Türk-Afrika İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Tamer Taşkın, Afrika kıtasının taşıdığı potansiyel ve ilgili ticari ve yatırım ilişkilerine ilişkin bilgiler verdi. Türkiye'nin geleceğinde 500 milyar dolar ihracat hedefinde yeni pazar ve yeni ülkeler keşfedebilmesinin önemine değinen Taşkın, Afrika ülkelerinin imajları hakkında da bilgiler aktardı. Şu anda Türkiye’nin önünde 1 milyar insanın yaşadığı, 1 trilyon dolarlık bir iş hacminin olduğu, tüm ülkelerin maden, yer altı zenginliği ihraç ettiği bir Afrika Kıtası olduğunu ifade eden Tamer Taşkın, “Afrika tarım, hayvancılık ve maden ülkesi. Bu ülkeler her türlü bitmiş mamulü alıyor. Şimdi uçak seferleri var. Afrika’nın çoğu ülkesine Türk Hava Yolları gidiyor. Ya vizesiz gidiliyor, ya vize kapıda alınıyor. Müracaat edince çok kolaylıklar veriliyor. Afrika, büyüklüğü ve kalite beklentisi ile bizlere müthiş uyan bir yer. Biz sadece Arap Afrika’sını tanıyoruz. Afrika’yı tanımıyoruz. Afrika’da 4 gurup var. Kuzey Afrika, Doğu Afrika, Batı Afrika ve Güney Afrika diye. Bunların giriş kapıları var. Bizler bilgi birikimi ve tecrübemizle Afrika’ya gittiğimiz zaman çok şeyler yapabiliriz. Yeter ki; doğru bir kişi bulalım. Güvenebileceğimiz, ortak olabileceğimiz o bir kişiyi bulduğumuz zaman yapamayacağımız iş yok” diye ifade etti. Nisan - Mayıs 2012 ODAMIZDAN HABERLER İmaretçioğlu Tıbbi Aletler San.A.Ş. Kadın girişimciler sahada Samsun TSO koordinatörlüğünde faaliyetlerini sürdüren Kadın Girişimciler Kurulu üyeleri, İmaretçioğlu Tıbbi Aletler Sanayi A.Ş. ve Simpa Ticaret’i ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Samsun Serbest Bölge’de faaliyet gösteren İmaretçioğlu Tıbbi Aletler Sanayi A.Ş.’ye yapılan ziyarete Vali Hüseyin Aksoy’un eşi Hülya Aksoy da eşlik etti. Kadın Girişimciler Kurulu üyeleri, steril malzemeler giyerek imalathaneleri gezdi. Aynı zamanda kurulun da üyesi olan İmaretçioğlu Tıbbi Aletler Sanayi A.Ş. Personel ve Halkla İlişkiler Müdürü Pınar Özfurat, kurul üyelerine üretim aşamaları hakkında bilgi verdi. İmaretçioğlu Tıbbi Aletler Sanayi A.Ş.’nin 1990 yılında Çorum’da kurulduğunu ve 2003 yılından beri de Samsun Serbest Bölgesi içerisinde faaliyet gösterdiğini belirten firmanın Personel ve Halkla İlişkiler Müdürü Pınar Özfurat, “Özfurat ailesi ve Hikmet Koyutürk ortaklığında olan şirketimiz, bugün Türkiye’de Serbest Bölgeler içerisinde sektöründe tek ve Karadeniz Bölgesi’nde de yine ilimizde üretim yapan Adeka İlaç Sanayi ile birlikte iki fabrikadan biri durumundadır. Toplam 6 bin 500 metrekare alan üzerinde faaliyet gösteren fabrikamızda tıbbi ilaç ampulü ve ilaç firmalarına GMP şartlarında fason olarak ilaç dolumu yapılmaktadır” dedi. Samsun TSO Kadın Girişimciler Kurulu’nun bir başka durağı ise yine kentin önemli markalarından Simpa Ticaret oldu. Kadın Girişimciler Kurulu üyeleri, burada da incelemelerde bulunarak, firma hakkında bilgi aldı. Aynı zamanda Samsun TSO Kadın Girişimciler Kurulu’nun da Başkan Yardımcısı olan Simpa Ticaret Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melike Ersayın Güven, firma hakkında misafirlerini aydınlattı. Firmalarının 1979 yılında 60 metrekare alan üzerinde toptan ve perakende olmak üzere sıhhi tesisat gereçleri satışıyla faaliyete başladığını kaydeden Melike Ersayın Güven, “Bugün ise 3 bin metre karesi teşhir olmak üzere, toplam 10 bin metrekare alan üzerine kurulu 10 katlı yeni binasında, her biri işinde profesyonel 40 personel ile hizmet vermektedir” dedi. Samsun TSO Kadın Girişimciler Kurulu üyeleri ise, Samsun’da böyle işletmelerin bulunmasından ötürü çok mutlu olduklarını söyledi. Simpa Ticaret STSO AÇILIM 45 Nisan - Mayıs 2012 RÖPORTAJ Prof. Dr. Ekrem Tatoğlu Halihazırda Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret Bölüm Başkanı olarak görev yapmakta olan Prof. Dr. Ekrem Tatoğlu, 1991 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümünden şeref öğrencisi olarak mezun olmuştur. Sırasıyla, 1994 yılında İngiltere’de Nottingham Üniversitesi, School of Management and Finance’te İş İdaresi Master (MBA) programını tamamlamış, 1998 yılında ise yine aynı ülkede Leeds Üniversitesi İşletme Okulu’ndan Uluslararası İşletmecilik alanında doktora derecesi Bir müddet Adnan Menderes Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak ders veren Prof. Dr. Tatoğlu, 19992004 yılları arasında Beykent Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde tam zamanlı öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. Bir müddet Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevini yürüten Lisans ve yüksek lisans düzeylerinde İşletme Yönetimi, Örgütsel Tasarım, Stratejik Yönetim, Küresel İşletme Stratejileri ve Uluslararası İşletmecilik dersleri veren Prof. Dr. Tatoğlu, akademik hayata atılmadan önce T.B.M.M. Bütçe ve Plan Komisyonu’nda uzman olarak görev yapmıştır. Bir müddet Başbakanlık Strateji Geliştirme Başkanlığı görevini vekaleten yürütmüştür. STSO AÇILIM 46 Nisan - Mayıs 2012 RÖPORTAJ KOBİ’LERE ÜCRETSİZ DANIŞMANLIK VERİLMELİ 21.yüzyılın kavramı küreselleşme ve buna bağlı olarak oluşan rekabet ortamı tüm işletmeleri yeni arayışlara ve strateji değişikliklerini yöneltirken, orta çıkan yeni kavramlara ve yöntemlere de uyum sağlama zorunluluğunu beraberinde getirdi. Küreselleşmenin şartlarına uyum sağlayamayan ve yenilikleri entegre olamayan işletmeler sektörden silinirken, yeni düzen , ışık hızıyla değişen piyasa koşullarında firmaların güçlü ve zayıf yönelerini iyi tesbit ederek, oluşabilecek tehditler ve fırsatlar konusunda da öngörü sahibi olmalarını zorunlu kılıyor. Bu ayki dergimizin konuğu Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret Bölüm Başkanı olarak görev yapmakta olan Prof. Dr. Ekrem Tatoğlu , Yazı İşleri Müdürmüz Şehnaz Dereli’nin sorularını yanıtladı.Stratejik düşünme ve ekip çalışması büyük önemine vurgu yapan Tatoğlu, özellikle KOSGEB gibi kurumların yönetim, pazarlama, organizasyon ve uluslararası pazarlara açılma konusunda ücretsiz olarak danışmanlık hizmeti vermesi gerektiğini düşünüyor.Tatoğlu, teşviklerin nakdi değil, bu şekilde olmasının doğru olacağı görüşünü belirterek, “Ne kadar para verirseniz verin, eğer sürekli yanlış karar alınıyorsa, zihinsel modellerde bir sıkıntı varsa bunun önüne geçemezsiniz”diyor. STSO AÇILIM 47 Nisan - Mayıs 2012 RÖPORTAJ Ülke ekonomimizin yüzde 90’dan fazlasını küçük KOBİ’ler oluşturuyor. Ama maalesef KOBİ’lerin geleceğe dönük bir yönetim stratejiler yok. Rekabetin her geçen gün arttığı dünyada KOBİ’lerimiz nasıl bir yönetim şekli izlemeliler? Prof. Dr.Ekrem Tatoğlu : KOBİ’lerin sorunları sadece ülkemize has değil. Büyüme hedefi taşıyan fakat bu gelişme süreci içerisinde gerek yönetim anlamında gerek organizasyon anlamında da süreçlerini daha da geliştirme aşamasında problem yaşayan işletmeler de var. KOBİ’lerin kısa vadede karşılaştıkları en büyük problemlerin başında finansman geliyor. Bunun devamında ise en önemli konu üretim. Çünkü KOBİ’lerin çoğu daha çok tedarikçi konumunda. Tabi kuruluşundan itibaren uluslararası pazarda da, ortak ölçekli işletmeler söz konusu. Mesela bilişimde bunlar oldukça yaygın. Günümüzde özellikle bu bilişim alanında yaşanan gelişmeler ölçek dezavantajını ortadan kaldırdı. Önceden uluslararası pazara taşınma sadece büyüklerin göğüsleyeceği bir olayken, bugün gerek taşıma maliyetlerinde ve diğer konulardaki ilerlemeler artık küçük ve orta ölçekli işletmeleri de doğrudan uluslararası pazarda bir oyunca haline getirmeye başladı. Bu dediğimiz sebeplerden dolayı pazar artık, sadece yerel pazarlarla kısıtlı değil. Ülkemizde de pek çok KOBİ bir anlamda gözünü dışarıya dikmiş durumda. Yani uluslararası pazara nasıl bir ürün ya da hizmet sunabilirim şeklinde. Tabi bu ister istemez o klasik gündelik KOBİ problemlerine bir yenisini daha ekliyor. O da nedir, uluslararası pazarın realitelerine yüz yüze kalmak şeklinde. Tecrübe burada kendini gösteriyor. Bazı KOBİ’lerde bu süreç daha rahat olabiliyor. Nasıl ki; uluslararası pazarda özellikle çok uluslu bir işletmenin tedarikçi olarak işe başlamışsa, biraz uluslararası pazarı o sayede daha kolay tanıyabiliyor. Bu ciddi bir öğrenme sürecine yol açabiliyor. Onların belki de ileride markalaşma sürecine katkı vermiş oluyor. Yani küçük olmaktan kaynaklanan finans problemlerini bir kenara bırakacak olursak, yönetim, organizasyon, pazarlama gibi daha hassas problemlerin çözüm bulmada daha zorlandıkları alanlar olarak göze çarpıyor. Yönetim, organizasyon anlamındaki problem, ayrı bir konu. Burada işin içine Türk işadamlarının zihni problemleri ,zihni önyargıları giriyor. Özellikle kontrole, denetime olan tutkusu giriyor.Bu konuda bir aşama kaydetmek bir hayli zor oluyor. Ve bu tür şirketlerin de pek çoğu aile şirketi olduğu göz önünde olduğu bulundurulursa ki; aile şirketlerinin en temel sorunu da ikinci, üçüncü jenerasyona farklı bir şekilde intikal edebilmeleri. Belki de bu tüm dünyada aile şirketlerinin en fazla yaşadığı bir sorun. Aile şirketleriyle ilgili söylediğiniz sorunlar Avrupa’da çok da fazla gibi görünmüyor. Bizim ülkemizde aile şirketlerinden ikinci kuşağa geçen aile şirketi çok az. Bu neden kaynaklanıyor olabilir? Prof. Dr.Ekrem Tatoğlu : Bakarsanız 100 yılı aşan şirket sayısı batıda da aslında az. Kurumsal yönetime geçen şirketlerde bu söz konusu olabiliyor. Özellikle aile şirketi olan KOBİ’lerde sorun genelinde var ama ülkemiz-de belki bu biraz daha süreç daha kısa olabilir. Aile şirketlerinin varlığının kısa zamanlı olması yönetim kültürüyle de alakalı. Kurucu kişi bir işi büyük bir ihtiras ve tutkuyla, özveriyle sıfırdan kuruyor. Kurucu da haliyle bir özgüven duygusu var. Dolayısıyla her şeyi denetlemeye alışmış. Küçükken bu çok sırıtmıyor, büyüyor ama bu sefer her şeye hükmetmesi mümkün değil. O zaman uykuları kaçıyor. Kolay kolay o sahip olduğu denetim canavarlığından bir türlü kendini STSO AÇILIM 48 kurtaramıyor. İkilemlerle yaşıyor. Bu tür işletmeler için benim tavsiyem özellikle şeffaflığı sağlayabilirler. Yönetim kurulunun icrayla birbirinden ayrıldığı, birbirini denetlediği bir denge oluşturabildiği zaman ve doğru bir takım bileşenler de bir araya gelirse o şirketin uzun soluklu olması kaçınılmaz oluyor. Bilimsel olarak da çok fazla sayıda yönetim şekilleri mevcut. Sizin, ‘ 21. Yüzyılın yönetim şekli budur’ dediğiniz bir tanımınız var mı? Prof. Dr.Ekrem Tatoğlu : Bu yönetim kurullarının da üzerinde durduğu konulardan biri. Yani 21. Yüzyılın yönetim yaklaşımı nasıl olmalı? Maalesef hala kendimizi 20. Yüzyılın yönetimle ilgili ortodoks yaklaşımlarından kurtarabilmiş değiliz. Ülkemize baktığımız zaman zaten 20. Yüzyılın yönetim şeklini daha layıkıyla yerine getirdiğimiz Nisan - Mayıs 2012 RÖPORTAJ konusunda kuşkularımız var. Verimlik, etkinlik gibi konularda daha almamız gereken hayli mesafe olduğunu düşünüyorum. Bu noktadan hareketle zaten yönetim alanı bu tür moda yaklaşımlara açık bir alan. Ama önemli düşünürlerin de altını çizdiği 20. Yüzyılın yaklaşımıyla, 21. Yüzyılda başarıyı yakalamak mümkün değil. Yeni yönetim buluşuna ihtiyacımız olduğu aşikar. Bazı şeyleri mutlaka aşmamız gerekiyor. Ancak, şu an bu tarz bir şey olduğunu söylemek zor. Kaldı ki; biz işletme akademisyenleri de hala 20. Yüzyıldaki o ortodoks yönetim yaklaşımının etkisi altındayız. Belki de bizim de kendimiz açısından bir yönetim buluşuna ihtiyacımız var diye düşünüyorum. Yani arayış hala devam ediyor. Hatta bu alanda bizim tutkun işadamlarına, liderlere ihtiyacımız var. Yani normal işletme eğitimi almamış insanlar, tutkularıyla, girişimcilikleriyle belki de yeni yaklaşımların önünü açabilirler. Son dönemlerde sıkça kullanılan alanlardan biri de şirketler içinde takım ruhunun oluşturulması. Takım ruhu dediğimiz şey nedir ya da bu nasıl oluşturulur ve firmaların başarısında nasıl bir etki yapar? Prof. Dr.Ekrem Tatoğlu : Ekip ruhu yada takım ruhu olarak adlandırılan olay aslında başarılı, iyi organize olmuş kurumların da önemli bir ilkelerinden biridir. Ekip ruhu dayanışması yaratmak, organizasyonu bir arada tutan önemli unsurlardan bir tanesidir. Bizim stratejik planlama işinde de bu vazgeçilmez bir unsurdur. Tabi ki, burada takı ruhunu ve örgütsel sadakati oluşturmak adına lidere büyük görev düşüyor. Bunun bilinçli bir eylem planı olduğunu da düşünmemiz gerekiyor. Bu kültürden kültüre de değişebiliyor. Bazı kültürlerde bu takım ruhuyla birliktelik olgusu başka kültürlere göre çok daha çabuk yerleşebiliyor. Özellikle işyerlerinde. Yani bunun aynı zamanda ulusal kültürden de etkilendiğini söyleyebiliriz. Organizasyonda ihtiyacı duyulan istikamet birliğini sağlamak noktasında ekip ruhu önemli araçlardan bir tanesi. Bu tabii ki stratejik liderlerle olabilen bir olay. Japon yönetim anlayışını, Amerikalılar özellikle 1980’lerden itibaren batıdaki işyerlerine uygulayabilir miyiz diye çok fazla denemeler yapmışlar. Bir türlü işin içinden çıkamamışlar. Sonra bu kültürle olan bir olay demişler. Bakıyorsunuz Japonlar Avrupa’ya, Amerika’ya geliyorlar kendi tesislerini kuruyorlar ve oralarda da aynı şekilde başarılı olabiliyorlar. Ama ondan sonra diyorlar ki; bu kültürle de alakalı değil, bu tamamıyla yönetimle alakalı. Yani Japon liderleri, yöneticileri ekip ruhu oluşturma konusunda çok daha başarılı olmasının bir ifadesi. STSO AÇILIM 49 Ülkemizin bel kemiğini oluşturan KOBİ’lerimizin başarıya giden yol için neler yapmaları gerekiyor. Sizin bu konuda görüşleriniz nelerdir? Prof. Dr.Ekrem Tatoğlu : İşletmelere aspirin tipi çözümler verirseniz zaten hep klasik hatanın içine düşerler. Mükemmelcilik kültürü maalesef en büyük yanılgılardan bir tanesi. Bir yada birkaç kişinin bir ailenin bir çıkarı, menfaati olarak değil de, geleceğe miras bırakabilecek bir müessese olarak teslim etmek belki en büyük haz duygusu olur diye düşünüyorum. Yani uluslararası pazarlara kendi ürettiği bir markayı, kendi yarattığı bir markayı bir markayı kazandırmış olması hem kendileri için hem çalışanları için hem de ülke için belki yapabilecekleri en büyük katkı olur. Burada eğitim şart gibi klişe bir lafa girmeyelim ama özellikle yönetim biliminden istifade etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Eğitim belki geri dönüş anlamında en uzun süreç ama en kalıcı olanı. Burada çalışanların eğitimi noktasında yine devlete de düşen önemli görevler var. Özellikle KOSGEB gibi kurumlara. Malum, KOBİ’lerin mali güçleri sınırlı ve gerek yönetim, pazarlama, organizasyon konusunda, uluslararası pazarlara açılma konusunda ciddi bir danışmanlığa, bilgiye ihtiyaçları var. Bu bilgi eksikliğinin giderilmesi noktasında devletin özellikle ilgili bakanlık ve KOSGEB kanalıyla KOBİ’lere balık tutmayı öğretecek ücretsiz danışmanlık hizmeti vermeli. Eğer biz teşvik yapacaksak bunu nakdi teşvikler değil ama belki böyle daha gelecek odaklı bir şekilde sağlamak daha yerinde olur diye düşünüyorum. Çünkü ne kadar para verirseniz verin, eğer sürekli yanlış karar alınıyorsa, zihinsel modellerde bir sıkıntı varsa bunun önüne geçemezsiniz. Bu da benim kendime has bir tavsiyem. Nisan - Mayıs 2012 GİRİŞİMCİ ÖYKÜSÜ Oto elektrikten başlayıp, bugün ürettiği ürün çeşitleriyle Türkiye’de ilklere imza atan DÜ.EL.SAN., yaptığı ihracatlarla da Samsun ve ülke ekonomisine, istihdamına önemli katkılar sağlıyor. Bir aile şirketi olan DÜ.EL.SAN., 36 yıldan beri iş makinaları, inşaat makinaları, otomotiv ve savunma sanayinde marş motorları DC motorlar, şarj dinamoların ve benzeri elektromekanik mamuller birlikte yarı römork ve ticari araç yükleme liftlerinin yanı sıra otobüs, minibüs ve özel araçlar için engelli liftleri üretiminde bugün Türkiye’nin önemli markalarından biri olarak sektörün de zirvede yer almanın haklı gururunu yaşıyor. İlklerin markası DÜ.EL.SAN Küçük bir dükkanda oto elektrik işiyle başladığı meslek hayatında Türkiye’de ilk kömürsüz, fırçasız alternatörü üreten ve daha sonra yine Türkiye’de ilk defa D.L.P. markasıyla tail lift ile birlikte hidrolik güç ünitesi üreten DÜ.EL.SAN’ın Yönetim Kurulu Başkanı Necati Dündar’ın başarı öyküsünü dergimizin bu ayki sayısının sayfalarımıza taşıdık. Necati Dündar’ın adeta tırnaklarıyla kazıyarak bugünlere getirdiği DÜ.EL.SAN, bugün Samsun Merkez Organize Sanayi’ndeki fabrikasında iş ve inşaat makinaları ile otomotiv, askeri sanayi için başta alternatör ve marş motoru olmak üzere elektrik aksamıyla birlikte tamamen kendi tasarımıyla yeni ürün yelpazesi olan yarı römork ve ticari araç yükleme liftlerinin yanı sıra otobüs, minibüs ve özel araçlar için engelli liftleri de üreterek yaptığı ihracatlarla ülke ve kent ekonomisine önemli girdi sağlıyor. Ürün çeşitliliğiyle birlikte bayi ve servis ağıyla dikkati çeken DÜ.EL.SAN ayrıca, yüzde 100 yerli üretimiyle de pazardaki yerini her geçen gün güçlendiriyor. STSO AÇILIM 50 Nisan - Mayıs 2012 GİRİŞİMCİ ÖYKÜSÜ Dündar, “Hükümetin toplu taşıma otobüslerinin özellikle tekerlekli sandalyeye mahkum olanlar başta olmak üzere engellilerin kullanımına uygun duruma getirilmesi ile ilgili çıkarttığı bir genelge var. Bizim ürettiğimiz lift de engelli vatandaşlarımızın toplu taşıma araçlarına binebilmesi için takılması gereken bir ürün. Urünümüzün en büyük özelliği ise, yer işgal etmemesi” dedi. STSO AÇILIM 51 Nisan - Mayıs 2012 GİRİŞİMCİ ÖYKÜSÜ Samsun merkez OSB’de faaliyet gösteren DÜ.EL.SAN.’ın Yönetim Ku- sürdüren Necati Dündar, bir taraftan da yeni arayışlar içine girdi. O yılları rulu Başkanı Necati Dündar, tam 36 yıldan beri iş makinaları, inşaat Türkiye için, “Kıtlıklar ülkesiydi” diyerek hatırlayan Necati Dündar, “Oto makinaları, otomotiv ve savunma sanayinde marş motorları DC mo- yedek parçası bulmam zordu. Akü işine girmeye karar verdim. Akünün torlar, şarj dinamoların ve benzeri elektromekanik mamuller birlikte yarı nasıl yapıldığını öğrenmek için de İstanbul’a gittim. Orada araç akü römork ve ticari araç yükleme liftlerinin yanı üreten bir firma buldum. Bir defa şifai olarak sıra otobüs, minibüs ve özel araçlar için engelli akünün nasıl üretildiğini gördüm. Samsun’a liftleri üretimi gerçekleştiriyor. Necati dönerek hiç bilmediğim iş olan akü DÜ.EL.SAN, D.L.P. markasıyla Dündar’ın başarıyla dolu yaşam öyküsünde başladım. 1980 yılına kadar akü lojistik sektörüne altı yıldan bu imalatçılığına sanatkar ailesinin de payı çok büyük. imalatı yaptım. İşlerim de gayet güzeldi ve iyi de yana yüzde 100 yerli olmak Gümüşhane’nin Kelkit ilçesi Kayadibi köyünde para kazandım. Bu işi yaparken kardeşlerim üzere tail lift üretiyor. ISO dünyaya gelen Necati Dündar’ın çocukluğu ve Servet ve Sabri’yi de yanıma aldım. Diğer gençliği ise babasının işinden dolayı Ankara’da taraftan da daha neler yapabiliriz diye araştırma Kalite Belgesi ve UDEM Intelgeçti. Hem okulunu sürdüren hem de nakliyeYine o yıllarda Kıbrıs harekatından national’dan alınan CE Belgesi içindeydim. cilik yapan babasıyla birlikte kamyonların üzdolayı Türkiye’nin oto yedek parçası ithalatı ile üretilen ürünler hem iç erinde çocukluğu ve gençliği geçen Necati yasaktı. Ülkemizde özellikle başta alternatör ve pazara, hem dış pazara Dündar’ın, sanat hayatına atılmasında marş motorları olmak üzere bu alanda muazamcasının da payı oldukça fazla. Sadece oto zam bir sıkıntı vardı. Yapılır mıydı, yapılmaz satılıyor. elektrikçisi olan amcası değil, babası da Necati mıydı derken, ilkel bir şekilde ilk alterDündar’a gelecekte iyi bir sanatkar olmasında natörümüzü ürettik. Bu öyle kolay bir şey de kendisine iyi bir rol modeli oldu. Amca, işinde iyi bir oto elektrikçisi, baba değildi. Bu iş, makine mühendisliğinden elektrik mühendisliğine, fizik ise bir kamyonun motorunu tamamen söküp tamir ederek toparlayacak mühendisliğinden kimya ve endüstri mühendisliğine kadar bir çok kadar iyi bir ustaydı. mühendisliği gerektiriyor. Mühendislik okumadım ama bu işle alakalı Amcasından oto elektrik işini öğrenen Necati Dündar’ın sanat hayatına dersleri, kitapları okudum. Bu iş nasıl yapılır diye pratik bilgi aldım. Soatılması ise 25 yaşında Ankara’da oldu. 1976 yılında Ankara’da küçük bir nunda da ilk alternatörü üretmeyi başardım. Ürettiğim alternatörün dükkanda oto elektrik işine başlayan Necati Dündar, bir yıl sonra da Sam- kalitesi de çok mükemmeldi. Bir Amerikan malı alternatör iki yılda sun’a geldi. Necati Dündar’ın Samsun’a gelmesi en büyük etken hem bu tamire giderken, bizim imal ettiğimiz alternatör beş yılda bir gidiyordu. kenti sevmesi hem de kentteki arkadaşlarının ısrarı oldu. Samsun eski 1983 yılında da seri üretime geçtik. İki kişiyle başlayan işçi sayımız 70’e Sanayi Sitesi’nde 100 metrekarelik bir dükkanda oto elektrik işini çıktı. İş ve inşaat makinaları ile otomotiv sanayi için başta alternatör ve şarj STSO AÇILIM 52 Nisan - Mayıs 2012 GİRİŞİMCİ ÖYKÜSÜ motoru olmak üzere 550’ye yakın elektrik aksamı üreten bir firma haline geldik. Türkiye’nin ilk kömürsüz, fırçasız alternatörünü üreten firma da biziz. Ortadoğu’dan ABD’ye, Afrika’dan Rusya’ya kadar ihracat yaptık ve halan da yapmaktayız” diye konuştu. 1997 yılından sonra Çin’in bu alanda pazar girmesiyle birlikte DÜ.EL.SAN.’ın da işleri durma noktasına geldi. O yıllarla ilgili Necati Dündar’ın kardeşi Servet Dündar, bizimle ilginç bir anısını da paylaştı. İran’ın iyi müşterileri olduğunu belirten Servet Dündar, “Tabi Çin’in pazara etkisi çok büyük. Onlarla rekabet edebilmemiz imkansız. Öyle olunca da müşteri kaybımız oldu. O yıllarda İran’a giderek daha önceden bizden mal alan ve daha sonra Çin mallarına dönen müşterilerimizi ziyaret ettim. Bir de ne göreyim. Raflardaki ürün kutularının üzerinde bizim markamız yer alıyor. Bu ne? diye sordum. İran’daki müşterilerimizin ise, “Bunu yapmak zorundayız. İran’da DÜ.EL.SAN.’dan başka mal satılmaz. Biz de Çin’den aldığımız ürünlerin üzerine DÜ.EL.SAN. markası vurduruyoruz” cevabıyla karşılaştım. Bu anımı hiç unutamam” dedi. Sözlerine kaldığı yerden devam eden Necati Dündar, işlerimiz hayli düşünce iş değişikliğine gitmeye karar verdik. Piyasa araştırması yaptık. Bunu yaparken de yeni yapacağımız ürünün mesleğimizle ilgili, makinelerimize uygun, piyasada ihtiyaç duyulan bir ürün olması gerekiyordu. Yaptığımız araştırmalardan sonra uzun zamandır Avrupalı markaların etkili olduğu tail lift üretimi yapmaya karar verdik. İyi ki de vermişiz. DÜ.EL.SAN. olarak, D.L.P. markasıyla lojistik sektörüne altı yıldan beri yüzde 100 yerli olmak üzere yerli tail lift üretiyoruz. Bu işi dünyada yapan sekiz ülke var. Bizim işi başlamamızla dokuzuncu ülke de Türkiye oldu. Şu anda fabrikamızda Euro alüminyum tail lift, standart çelik tail lift, Euro alüminyum katlanır TIR tail lift, engelli lifti, akülü istif-leme lifti, makaslı platform, yük asansörü üretimi gerçekleştiriyoruz. ISO Kalite Belgesi ve UDEM International’dan aldığımız CE belgesi ile ürettiğimiz ürünleri hem iç pazara hem de dış pazara satıyoruz. Ayrıca yine hidrolik güç ünitesi imalatı da yapıyoruz. Bunu Türkiye’de bizden başka yapan firma yok. Şu anda bu ürünlerimi- STSO AÇILIM 53 zi Rusya ve Azerbaycan’a pazarlıyoruz” diye konuştu. Yıllık üretim kapasitelerinin 4 bin olduğunu belirten Necati Dündar, bu miktarın, ihtiyaç olması halinde daha da artırabildiklerini söyledi. İleriki dönemlerde, sektörün lideri olarak faaliyet alanlarını genişletmeyi hedeflediklerinin altını çizen Dündar, “Pazarda kaydettiğimiz gelişmeler doğrultusunda Türkiye’nin büyük şehirlerinde bayi ve servis ağımızı kurduk. Bilindiği gibi hükümetin de toplu taşıma otobüslerinin özellikle tekerlekli sandalyeye mahkum olanlar başta olmak üzere engellilerin kullanımına uygun duruma getirilmesi ile ilgili çıkarttığı bir genelge var. Yani şu anda ürün çeşidimiz arasında yer alan bizim ürettiğimiz lift, engelli vatandaşlarımızın toplu taşıma araçlarına binip, inebilmesi için takılması gereken bir ürün. Bizim engelli vatandaşlarımız için ürettiğimiz liftin en büyük özelliği ise yer işgal etmemesi. Bu ürün tamamen bizim tasarımız. Ve patentini almak için de başvurumuzu yaptık. Genelge yeni yeni uygulanmaya başladı. Önümüzdeki dönemde, uygulanması tamamen zorunlu hale gelecek. Yani kısacası önümüzde iyi bir pazar var. Biz de iyi bir üretici firmayız. Şu anda dünyada bu işi yapan dokuz firma var. Onlara da ürün satabilecek durumdayız. Firma olarak rüzgar enerjisi ile ilgili de deneyimimiz var. Üretim de yaptık ama bu sektör çok büyük sermaye gerektiriyor. Bugün bir rüzgar enerjisi kuracak kapasiteye sahibiz. Ancak, sermayesi çok fazla olduğu için de vazgeçtik. Bu sektörü devletimizin de desteklemesi gerekiyor. İyi bir ortak bulursak da bu sektörde olabiliriz. Bizim amacımız, ikinci kuşaktan gelen fertlerimizle birlikte evladımız gibi gördüğümüz ve gözümüzün nuru gibi el emeğiyle bugünlere kadar getirdiğimiz firmamızı dünya standartlarında kurumsal bir hale getirmek. Tüm çabamız bu yönde. Bizim devletimizden de beklentimiz ise ülkeye katma değer katan sanayi kuruluşlarını daha da fazla desteklemesi. Nisan - Mayıs 2012 KONUK YAZAR LOJİSTİK FİRMALARININ TEMİNATI SİGORTA KORUMASI Ayşegül Gizem KARGI Avukat Dünya üzerindeki gelişmiş ülkelerin tamamının entegre olduğu günden güne gelişen lojistik sektörü, Türkiye’de yerleşik lojistik sektörü, 2000 yılının başına gelindiğinde, yerli ve uluslararası şirketlerde işbirliğine giden, yurtdışı bürolar açan hizmetlerinin kalitesini sürekli artıran, dinamik bir sektör haline gelmiş, kara, hava, deniz, demiryolu ve kombine taşımacılık alanlarındaki yatırımlarla alt yapısını oluşmuştur. Türkiye lokasyon olarak Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa arasında bir aktarma merkezi ve köprü oluşturmasından kaynaklanan avantajlı konumu ile birçok otorite tarafından lojistik üssü olarak tanımlanmaktadır. Temelinde, ikili pazarlama fonksiyonların dan müşteri siparişlerinin işyerinde veya müşterinin kapısına ya da istediği noktaya teslime edilmesi anlamına gelen ancak sadece teslimattan ibaret olmayan “lojistik”, içinde birçok araç (stok yönetimi,sipariş işleme, depolama, kuruluş yeri seçim ve yönetimi, trafik ve rut yönetimi, elleçleme, tahminleme, ulaştırma, koruyucu ambalajlama vs) barındıran ve ciddi bilimsel hazırlıklar ve stratejiler gerektiren bir faaliyettir. Lojistik firmaları siparişten teslimata kadar olan uzun süreçte yürüttükleri tüm faaliyetler bakımından risk altındadırlar. Bu nedenle; süreçten kaynaklanacak olan finansal, stratejik, operasyonel ve fiziksel riskleri teminat altına almak amacı ile sigorta korumasından faydalanmak istemektedirler. Genel sigortacılık anlayışında; lojistik sektörü için Emtea Nakliyat Sigortası ile firmaların riskleri teminat altına alınmaktadır. Malların bir yerden diğer bir yere taşınması, bu taşıma sırasında karşılanan tehlikeler ulusal ve uluslararası ekonomiler için göz ardı edilmeyecek derecede önemli olgulardan biri olduğundan; karayolu, denizyolu, hava yolu ile yapılan taşımacılık faaliyetleri bütün olarak bu Emtia Nakliyat Sigortası kapsamına alınmaktadır. Örneğin; STSO AÇILIM 54 karada kamyon ve trenin çarpışması, devrilmesi, yanması, çarpması veya yoldan çıkarılması, yıldırım, seylap, dere taşması, çığ, toprak veya dağ heyelanı, köprülerin yıkılması veya çökmesi malların tam veya kısmi hasarı; denizde geminin batması, oturması, çatışması, devrilmesi sonucu malların tam veya kısmi hasara uğraması ve bunlarla ilgili kurtarmaya veya müşterek avarya masrafları riziko altına alınacak teminat kapsamında değerlendirilecektir. Emtea Nakliyat Sigortası Genel Şartları ile sağlanan koruma genel bir koruma niteliği taşıdığından; yapılan işin niteliğine, yürütülen faaliyetin türüne göre bu genel şartlar haricinde belirlenecek ve sigorta sözleşmesinin eki haline getirilecek ve tam koruma sağlayacak “özel klozlar”dan yani spesifik sorumsuzluk hallerinden bihaber olan lojistik firmalarının hukuki uyuşmazlıkları artmaktadır. Sigorta Reasürans Şirketleri Birliğince belirlenen Nakliyat Klozları arasında; enstitü savaş klozları, enstitü yat klozları ve kişisel eşya klozu, enstitü yük klozları A-B-C klozları, navlun klozu,kamyon klozu, demiryolu klozu gibi klozlar rizikonun kapsamını tam ve geniş olarak tespit etmekte lojistik firmalarının teminatlarını arttırmaktadır. Ne var ki lojistik firmalarının sorumluluğu sınırsız olmayıp, sigortalı firmanın veya yanında çalıştırdığı kişilerin veya alt yüklenicilerin kasti hareketine yüklenebilen ziyan ve hasarlar, taşınanın niteliğinden kaynaklı olağan akma, fire, aşınma veya yıpranmalar; malların ambalaj yetersizliğine yüklenebilen ziyan veya hasarlar, gecikmeden doğan ziya veya hasarlar iş bu sigortalanabilen menfaat yani teminat altına alınan riziko kapsamı dışında kalacaktır. Bu nedenle seçilecek nakliye yolu yada yolları belirlendikten sonra çerçevesi tam ve eksiksiz olarak belirlenecek rizikoları teminat altına alacak iyi bir sigorta koruması lojistik firmalarının kurtarıcısı olacaktır. Nisan - Mayıs 2012 GÖSTERGELER DIŞ TİCARET SAMSUN İHRACAT RAKAMLARI (MART 2011-2012) Samsun’un 2011 ve 2012 Ocak/Mart dönemi ihracat rakamlarına baktığımızda 2011 yılı Ocak/Mart döneminde ihracat payı %0.29 olan Samsun’un 2012 yılının aynı döneminde ihracat payının %0.33’e yükseldiği görülmektedir. 2011 yılı Ocak/Mart döneminde 92 milyon 267 bin $ ihracat yapan Samsun firmaları 2012 yılı Ocak/mart döneminde %27 lik artışla 116 milyon 980 bin $ ihracat gerçekleştirmiştir. Aynı dönemde Türkiye’deki ihracat tutarı artışı %12.56 olmuştur. 2012 yılının ilk 3 ayında Samsun’da firma başına ihracat Türkiye ortalaması olan 967 $’ın altında 854 $ olarak gerçekleşmiştir. Kaynak: TÜİK, BİN$, Sıralama 2012 yılı tutarına göre yapılmıştır. İlk 30 İl alınmıştır. Grafik: Samsun TSO STSO AÇILIM 55 Nisan - Mayıs 2012 GÖSTERGELER DIŞ TİCARET SAMSUN İTHALAT RAKAMLARI (MART 2011-2012) Samsun’un 2011 ve 2012 Ocak/Mart dönemi ithalat rakamlarına baktığımızda 2011 yılı Ocak/Mart döneminde ithalat payı %0.34 olan Samsun’un 2012 yılının aynı döneminde ithalat payının %0.33’e gerilediği görülmektedir. 2011 yılı Ocak/Mart döneminde 191 milyon 419 bin $ ithalat yapan Samsun firmaları 2012 yılı Ocak/mart döneminde %4 lük bir düşüşle 184 milyon 106 bin $ ithalat gerçekleştirmiştir. Aynı dönemde Türkiye’deki ithalat tutarı da %0.67 azalmıştır. 2012 yılının ilk 3 ayında Samsun’da firma başına ithalat Türkiye ortalaması olan 1,397 $’ın biraz altında 1,287 $ olarak gerçekleşmiştir. Kaynak: TÜİK, BİN$, Sıralama 2012 yılı tutarına göre yapılmıştır. İlk 30 İl alınmıştır. Grafik: Samsun TSO STSO AÇILIM 56 Nisan - Mayıs 2012 GÖSTERGELER KURULAN VE KAPANAN ŞİRKET İSTATİSTİKLERİ (2011/2012 OCAK-MART DÖNEMİ) Samsun’da Kurulan ve Kapanan firma sayısına bakıldığında 2012 yılı ilk 3 ayında, 2011 yılı ilk 3 ayına göre; • Kurulan şirket ve kooperatif sayınının azaldığı, kurulan gerçek kişi sayısının arttığı, • Kurulan şirket, kooperatif ve gerçek kişi sayısı payının arttığı, • Kapanan şirket, kooperatif ve gerçek kişi sayısının arttığı, • Kapanan şirket ve gerçek kişi sayısı payının arttığı, kapanan kooperatif sayısı payının azaldığı, Görülmektedir. Kaynak: www.tobb.org.tr, sıralama 2012 yılı kurulan Şirket sayısına göre yapılmıştır. İlk 30 il alınmıştır. Grafik: Samsun TSO STSO AÇILIM 57 Nisan - Mayıs 2012 GÖSTERGELER PROTESTOLU SENETLER (MART 2011-2012) SENET SAYISI BAKIMINDAN Samsun, protestolu senet sayısı bakımından incelendiğinde 2011 yılının tamamında %1.75 olan protestolu senet sayısı payının, 2012 yılında bir miktar artarak %1.77’ye yükseldiği görülmektedir. Samsun protestolu senet sayısı bakımından 2012 yılında 11. Sırada yer almaktadır. Kaynak: http://www.tcmb.gov.tr/yeni/bgm/rmm/Protestogiris.html Grafik: Samsun TSO Grafik: Samsun TSO STSO AÇILIM 58 Nisan - Mayıs 2012 GÖSTERGELER PROTESTOLU SENETLER (MART 2011-2012) SENET TUTARI BAKIMINDAN Samsun Protestolu Senet tutarı bakımından incelendiğinde 2011 yılının tamamında %1.25 olan protestolu senet tutar payının 2012 yılında %1.13 olarak gerçekleştiği görülecektir. Samsun protestolu senet tutar payı bakımından 2011 yılının tamamında 13. Sırada yer alan Samsun 2012 yılının ilk iki ayında 17. Sırada yer almaktadır. Kaynak: http://www.tcmb.gov.tr/yeni/bgm/rmm/Protestogiris.html Grafik: Samsun TSO Grafik: Samsun TSO STSO AÇILIM 59 Nisan - Mayıs 2012 GÖSTERGELER YATIRIM TEŞVİK BELGELERİ (01.02.2012 - 29.02.2012 Tarihleri Arasında Verilen Yatırım Teşvik Belgeleri-SAMSUN) Kaynak: 09.04.2012 tarih,28259 sayılı Resmi Gazete STSO AÇILIM 60 Nisan - Mayıs 2012 Bülten 24 Sayı: NİSAN - MAYIS 2012 Avrupa İşletmeler Ağı - Karadeniz İÇİNDEKİLER • Avrupa İşletmeler Ağı Karadeniz Konsorsiyumundan İkili Görüşmeler • Samsun Kümelenme Bilgi Merkezi Çalışmalarını Sürdürüyor • Avrupa İşletmeler Ağı Karadeniz Konsorsiyumu Ortaklarından Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Avrupa İşletmeler Ağı İle İşletmeleri Yeni Gıda Teknolojileriyle Tanıştırdı • 2012 Yılı Gençlik Projeleri Destek Programı • Avrupa İşletmeler Ağı İşbirliği Teklifleri Bize Ulaşın... www.blacksea-een.org • [email protected] Karadeniz’de Avrupa İş Desteği... Samsun Ticaret ve Sanayi Odası KOSGEB Samsun HMM KOSGEB Trabzon HMM Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası +90 362 432 36 26 +90 362 266 97 14 +90 462 325 94 20 +90 462 326 80 70 +90 372 251 11 56 AVRUPA BİRLİĞİ Avrupa İşletmeler Ağı Karadeniz Konsorsiyumundan İkili Görüşmeler Avrupa İşletmeler Ağı – Karadeniz Konsorsiyumu ve Samsun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen organizasyonda Çek Cumhuriyeti ve Samsun medikal sektör temsilcileri bir araya gelerek işbirliği görüşmesinde bulundular. Toplantıya katılan Çek Cumhuriyeti İstanbul başkonsolosu İrena Krasnicka, medikal sektöründe Samsun’un çok iyi yerlerde olduğuna vurgu yaparak işbirliğinin artmasını istedi. Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu İrena Krasnicka, Ticari konsolos Ales Uchytil ve beraberindeki medikal sektörün temsilcilerinden oluşan heyet Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nın davetlisi olarak Samsun’a geldi. Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen toplantıda Samsunlu medikal sanayi ve tıbbi aletler üreticileri de hazır bulundu. Toplantıda konuşan Samsun TSO Sayman Üyesi Mustafa Kemal Şahin, Samsun’un geçmişten gelen ticaret geleneğine vurgu yaparak, “Samsun, her geçen gün biraz daha gelişen sanayi altyapısı, Türkiye yalnızca üç ilin sahip olduğu alternatifli lojistik olanakları, eğitim altyapısı, hizmetler sektöründeki gelişmişliği ile bölgenin lider kenti konumundadır. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası olarak her fırsatta kentimizin gelişmesine katkı sağlayacak etkinlikler gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Umuyorum ki; delegasyonun bu ziyaret vesilesiyle iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişimine katkı sağlamış olacağız” dedi. Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu İrena Krasnicka ise, katıldıkları bir fuarda Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın Samsun, Ankara ve İstanbul’un medikal sektöründe bir merkez olduğunu ifade ettiğini hatırlatarak, “Bu sebeple Samsun bölgesinde yoğunlaştık. Bu sektörde Samsun’un çok ilerlemiş olduğunu gördük. Buraya gelerek de çok doğru bir seçim yaptığımızı anladık. Gerçekten Samsun’la çok sıkı bir işbirliğinin başlamasını diliyorum” diye konuştu. Konuşmaların ardından, Çek Cumhuriyeti’nden gelen medikal sektöründen işadamları heyeti ile Samsunlu firmaların temsilcileri ikili iş görüşmelerinde bulundu. Samsun Medikal Sanayi Kümelenme Derneği ile işbirliği olanakları görüşüldü. Ertesi günki programda, Delegasyon ile Samsun’da hizmet veren hastaneler ve medikal alet üretici- STSO AÇILIM lerine bir dizi ziyaretler gerçekleştirildi. Avrupa Birliği üyesi bir ülke olan Çek Cumhuriyeti, Avrupa’nın kalbinde 10 milyon nüfusa sahip küçük bir ülkedir. %1.7’lik gayrisafi yurtiçi hasıla ve son yıllardaki %1 ve 2’lik düşük enflasyon oranlarıyla başarı ile gelişmektedir. Köklü bir endüstri geleneği olan Çek Cumhuriyeti’nin ihracatı 2011’de 162 milyar $’a ulaşmıştır ve dış ticaret dengesi 11 milyar $ fazla vermiştir. En önemli ticaret malları olarak araba (örneğin Skoda), enerji sektörü ekipmanları, takım tezgâhları sayılabilir. Çek Cumhuriyeti yeni teknolojiler ve geniş ürün skalası ile sağlık sektörünün de gelişmesini sağlamıştır. Burada bulunan Çek firmalarının temsilcileri ve uzmanları bu sebeple Türkiye’ye ve özellikle sağlık sektörü konsusunda önemli bir merkez olan Samsun’a gelmiş bulunmaktadırlar. Amaç her iki taraf için de avantajlı olması açısından işbirliğini başlatmaktır. Katılımcı Çek Cumhuriyeti Firmaları: - ESWT s.r.o - Avrupa Birliği veya Amerikan iyi üretim uygulamaları gereksinimleri doğrultusunda farmasötik ekipman-ların, sistemlerin ve boru sistemlerinin kurulumunu yapmaktadır. - G.M Project s.r.o Avrupa Birliği ve Amerikan GMP (iyi üretim uygulamaları) gereklilikleri ile ilgili spesifik farmasötik projeler ve ilaç firmalarına yeni üretimler için proje geliştirme husunda yardımcı olmaya odaklanmıştır - M.P Klasik s.r.o - MP klasik firması Avrupa Birliği ve Amerikan GMP (iyi üretim uygulamaları) gereklilikleri doğrultusunda spesifik farmasötik ekipmanların üretim ve tedarik çalışmalarını gerçekleştirmektedir. - Borcad CZ s.r.o - Medikal sektör ürünlerinin tamamlayıcısı olarak çok fonksiyonlu koltuk PURA, (esas olarak diyaliz koltuğu olarak geliştirilmiştir), çok fonksiyonlu taşıyıcı koltuk SELLA ve doğum ve muayene koltuğu VITA’yı üretmektedir. - Exatherm s.r.o - 1992 yılında kurulan Exatherm firması, 1946’lı yıllara dayanan geleneksel cam termometre ve hidrometre üretimine devam etmektedir. Firma teknik ve laboratuvar cam termometrelerinin üretimi ve satışı konularında uzmanlaşmıştır. 62 Nisan - Mayıs 2012 AVRUPA BİRLİĞİ Samsun Kümelenme Bilgi Merkezi Çalışmalarını Sürdürüyor “KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projesi” kapsamında Odamız bünyesinde kurulan Samsun Kümelenme Bilgi Merkezi, KOBİ’ler arası işbirliklerin artırılması, teşvik edilen işbirlikleri ile firmaların verimlilik ve katma değer artışlarının sağlanması, yerel destekleyici kurumlar tarafından sunulan destek ve hizmetlerin geliştirilmesi, bölgedeki firmaların teknolojiye erişimlerinin kolaylaştırılması ve teknolojideki gelişmelerden haberdar edilmesi, üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi ile firmaların uluslararası pazarlara girişi ve bu pazarlarda rekabet edebilirliklerinin artırılması amacıyla çalışmalarına devam ediyor. KOBİ İşbirliği ve Kümelenme projesi kapsamında yerel paydaşlarla yapılan analizler sonucunda “Sağlık Ekipmanları Sektörü” küme çalışmalarının gerçekleştirileceği öncelikli sektör olarak belirlenmiş ve sektörün gelişimine yönelik çalışmalar ve etkinlikler başlatılmıştır. Yerel düzeyde yapılan çalışmalara ek olarak ulusal ve uluslar arası düzeyde farklı kümelenme çalışmalarının yakından izlenmesi ve bu kümelerle işbirliklerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bu kapsamda ilk olarak 10 Nisan 2012 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen “Hezarfen Ankara Medikal Projesi”nin açılış toplantısına katılım sağlanmıştır. Hezarfen projesi Türk Patent Enstitüsü tarafından 2007 yılından beri KOBİ’lerde yenilikçilik (inovasyon) kültürünün artırılmasına katkı sağlamak amacıyla OSTİM’de başlatılmıştır. 2011-2014 Sanayi Strateji Belgesinde referans uygulama olarak yer alan Hezarfen Projesi, Ankara Kalkınma Ajansı Mali Destek Programı ile ilk kez hem bölge hem de sektör odaklı olarak kurgulanmaktadır. Proje kapsamında Ankara’da medikal sektörde faaliyet gösteren 25 firmaya eğitim, danışmanlık hizmeti verilirken, yapılacak eşleştirme çalışması ile firmaların uluslararası rekabet koşullarına hazır olması sağlanacaktır. İkinci olarak 12-15 Nisan 2012 tarihinde İstanbul’da TÜYAP Fuar merkezinde gerçekleştirilen 19.Uluslararası İstanbul Tıbbi Analiz, Teşhis, Tedavi, Koruma ve Rehabilitasyon Ürün, Cihaz, Teknik ve Ekipmanları Fuarı’na (EXPOMED 2012) katılım sağlanarak ulusal ve uluslar arası düzeyde hem proje tanıtımı hem de Samsun Medikal Sanayi STSO AÇILIM 63 Kümelenmesinin tanıtımı yapılmıştır. Fuara Samsun Medikal Sanayi Kümelenme Derneği ve Samsun’da faaliyet gösteren 5 medikal firması stant bazında katılmışlardır. Fuarda ayrıca OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi, Hacettepe Teknokent Teknoloji Transfer Merkezi, Viyana Medikal Kümesi Yönetimi, Çek Cumhuriyeti Ticaret Heyeti ve Avusturya Kalite Standartları Enstitüsü ile ikili görüşmeler yapılmış ve işbirlikleri başlatılmıştır. KOBİ İşbirliği ve Kümelenme projesinin öncelikli amaçlarından biri de yerel düzeyde kümelenme konusunda bilgi birikimi sağlanmasına destek olmaktır. Bu kapsamda 16-18 Nisan 2012 tarihlerinde Linz, Avusturya’da dördüncüsü gerçekleştirilen Kümelenme Akademisi Eğitim Programı’na (Cluster Academy 2012) katılım sağlanmıştır. Söz konusu program uluslararasılaşma, küme tanıtımı, küme finansmanı, işbirlikleri geliştirme ve kümenin sürdürülebilirliği gibi konular başta olmak üzere “küme yönetimi” ile ilgili ayrıntılı bir eğitim programıdır. Eğitim programı sırasında Linz bölgesinde faaliyet gösteren ve Avusturya’daki 5 Medikal Kümesinden biri olan “Medikal Teknolojiler Kümesi”nin yönetimi ile de görüşülerek bilgi alışverişinde bulunulmuştur. Eğitim programının ardından 18-20 Nisan 2012 tarihinde Viyana, Avusturya’da gerçekleştirilen “Avrupa Kümelenme Konferansı”na (European Cluster Conference) katılım sağlanarak uluslar arası düzeyde de Samsun Kümelenme Bilgi Merkezi’nin ve faaliyetlerinin tanıtımı yapılmıştır. Projenin Kilit Uzmanı Vedat KUNT tarafından Türkiye’de yürütülen kümelenme çalışmalarının anlatıldığı konferansta oylama yoluyla belirlenen ve kümelenme konusunda Avrupa ve bölgeler için kritik unsurlara dikkat çeken Viyana Küme Manifestosu yayınlanmıştır. Manifestoda ulusal ve bölgesel otoritelerin AB Komisyonuyla yakın iletişim içinde KOBİ’lerin uluslararasılaşmasının önemi vurgulanırken, Brezilya, Japonya, Hindistan, Güney Kore, Tunus, ABD, Çin ve Kanada gibi ülkelerle de kümeler arası işbirliği geliştirme önerilmektedir. Ayrıca konferansta başlatılan Avrupa Kadın İşbirliği Ağına (Cluster Women European Network (ClusterWene) da kurucu düzeyinde katılım sağlanmıştır. Nisan - Mayıs 2012 AVRUPA BİRLİĞİ Avrupa İşletmeler Ağı Karadeniz Konsorsiyumu Ortaklarından Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Avrupa İşletmeler Ağı İle İşletmeleri Yeni Gıda Teknolojileriyle Tanıştırdı Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası, Köln’de düzenlenen dünyanın en büyük gıda teknolojileri fuarı Anuga FoodTec Gıda Teknolojileri Fuarı’na Trabzon’dan 9 firma ile katıldı. 27 Mart-30 Mart tarihleri arasında düzenlenen fuarda işletmeler, dünyanın en büyük gıda makineleri üretici firmalarının en yeni gıda üretimi paketleme ve işleme teknolojilerini yerinde görme fırsatı buldu. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Avrupa İşletmeler Ağı tarafından düzenlenen etkinlikte işletmelerin katılım masraflarının %60’ı KOSGEB tarafından desteklenmeye hak kazandı. Bu yıl 6.sı düzenlenen Anuga FoodTec Gıda Teknolojileri Fuarı, toplamda 115.000 m2’lik sergi alanı ile dünyanın en büyük gıda teknolojileri fuarı olarak biliniyor. Bu yıl 41 ülkeden 1300’den fazla tedarikçinin ürün ve hizmetlerini sergilediği ve 42 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapan fuar, her üç yılda bir düzenleniyor. Gıda işleme, paketleme ve gıda güvenliği olmak üzere üç ana bölümden oluşan fuara Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası bu yıl ilk kez katılım organizasyonu düzen- STSO AÇILIM 64 ledi. Trabzon’dan 9, Türkiye’den 35 firmanın katıldığı etkinlikte Trabzonlu firmalara Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Proje Koordinasyon Ofisi’nden 3 uzman ve 4 çevirmen eşlik etti. İşletmelerin konaklama, ulaşım, vize, fuar giriş ve tercümanlık gibi harcamalarının %60’ının KOSGEB tarafından desteklendiği “Yurt Dışı İş Gezisi Desteği” nden yararlanmaları için işletmelerin başvuru süreçlerinde birebir destek olan Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası, hibe alımı sürecinde de işletmelerin KOSGEB’e başvuru ve hibe alma süreçlerinde de destek olmaya devam ediyor. İşletmelerin ayrıca ihtiyaçlarına uygun firmalarla masa başında görüşme fırsatı bulabildiği eşleştirme etkinliği, Köln’de bulunan Avrupa İşletmeler Ağı merkezi tarafından düzenlendi. 89 katılımcının kayıt yaptırdığı ve etkinlik tarihinden 1 hafta öncesine kadar ihtiyaçlarına uygun işletmelerden randevu alabildiği eşleştirme etkinliğinde iki gün boyunca toplamda 89 firma eşleştirildi ve 153 masa başı görüşme yapıldı. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Proje Koordinasyon Ofisi uzmanları, işletmelerin masa başı görüşmelere önceden kayıt ve randevu alma faaliyetlerinde işletmelere destek oldu. Uzmanlar, görüşmelerin ardından yapılan yazışmalarda ve olası bir anlaşma sürecinde de firmalara destek verecek şekilde hizmet veriyor. Etkinliğe Lokma Tatlı Gıda Ambalajlama Ltd. Şti. den Bekir Aktürk, Kermak Kerimoğlu Makine Ltd. Şti. den Engin Kerimoğlu, Kahvaltı Dünyası Gıda San. Ltd. Şti. den Hüseyin Tüysüz ve Savaş Tüysüz, Yomra Su Ürünleri Ltd. Şti. den İlker Yıldırım, Karsusan A.Ş. den Necdet Bekar, Nejla Hanım Ev Tatlıları’ ndan Nejla Keresteci ve Mustafa Keresteci, Nihat Usta Köfte Balık ve Et Ürünleri Ltd. Şti. den Nihat Aydın, Feyiz Taşımacılıktan Sadık Yıldız, Karadeniz Kardeşler Gıda San. ve Tic. A.Ş. den Yılmaz Karadeniz iştirak ettiler. Nisan - Mayıs 2012 AVRUPA BİRLİĞİ 2012 Yılı Gençlik Projeleri Destek Programı 2012 Yılı Gençlik Projeleri Destek Programı (Program), Gençlik ve Spor Bakanlığının ülke gençliği için daha iyi yasam koşulları ve yeni fırsatlar sağlamayı amaçlamasının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır ve 2012 yılını kapsamaktadır. Teklif edilecek projelerin aşağıda belirtilen hedefleri gerçekleştirmesi beklenmektedir. Gençlerin kişisel ve sosyal gelişimlerinin desteklenmesi, potansiyellerini gerçekleştirmelerine imkân sağlanması, gençler arasında, ortak bir amaç etrafında birlikte çalışmanın ve hoşgörünün teşvik edilmesi, gençlerin karar alma ve uygulama süreçleri ile sosyal hayatın her alanına etkin katılımının teşvik edilmesi, gençlerin temel haklar, yerel ve ulusal düzeylerdeki karar alma süreçlerinin işleyişi ve kendilerine sunulan imkân ve hizmetler konusunda bilgilendirilmesi, gerekli katılım ve liderlik kapasitesine sahip olmaları konusunda desteklenmesi, sosyal dışlanmayla mücadele edilmesi, sosyal uyumun güçlendirmesi, gençlerin aileleriyle ve toplumla iletişimlerinin daha sağlıklı hale getirilmesi, özgüvenlerinin, duyarlılıklarının ve yasadıkları topluma aidiyet duygularının geliştirilmesi, gençlikle ilgili faaliyetleri bulunan sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi, gençlerin teknolojik yenilikler, internet ve sosyal ağlar konusunda bilgilendirilmesinin ve teknolojik yeniliklerin gençlerin kişisel ve sosyal gelişimine katkı sağlamak üzere kullanımının desteklenmesi, gençlerin gençlik ve spor hizmetlerine erişiminin kolaylaştırılması, gençlik faaliyetlerine yönelik destek sistemlerinin kalitesinin gelişimine katkı sağlanması, farklı ülkelerdeki gençler arasında karşılıklı anlayışın güçlendirilmesi programın hedeflerindendir. Program kapsamında sivil toplum kuruluşları, liseler ile üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları, mahalli idareler, bağımsız spor federasyonları, gençlik toplulukları proje yürütücüsü/yürütücüleri olarak teklifte bulunabilir. Programın uygulanmasında, • Fiziksel ve/veya zihinsel engelleri nedeniyle ya da ekonomik, coğrafi ve kültürel farklılıklar dolayısıyla dezavantajlı durumda olan gençlerin hayatlarının kolaylaştırılması, durumlarının iyileştirilmesi ve sosyal hayata katılımlarının artırılması, • Gençlerin hareketliliğinin artırılması, • Gençlerin sosyal yapının organik bir parçası haline getirilmesi ve sosyal yasamın dışına itilmiş gençlerin sosyal uyumunun desteklenmesi, • Gençlerin demokratik yasama katılımının ve aktif yurttaşlık bilincinin teşvik edilmesi, • Kültürel ve ekonomik farklılıkların, gençlerin iletişiminde ve bir araya gelmelerindeki engelleyici etkisinin ortadan kaldırılması, kültürel farklılıkların birleştirici bir vasıta olarak kullanılması konularını içeren proje teklifleri öncelikli olarak desteklenecektir. Program Kapsamında Desteklenecek Projeler 01-Hareketlilik Projeleri; gençlerin ülkemiz içindeki farklı şehirlere veya farklı ülkelere hareketliliğini destekleyen projelerdir. Uluslararası anlaşmalar çerçevesinde bir ya da bir kaç ülkenin katılımıyla karşılıklı olarak gençlik değişimi projeleri gerçekleştirilebilir. Bu projelerde, daha önce ulusal ve uluslararası deneyimi olmayan gençlere öncelik tanınacaktır. 02-Gönüllülük Projeleri; fiziki güç, zaman, bilgi, beceri, sanat gibi özelliklerinden biri veya birkaçını proje çalışmaları için değerlendirebilecek durumda olan ve bunun karşılığında Parasal kazanç beklentisi taşımayan gençlerin katıldığı, toplumsal dayanışmayı güçlendirmeye yönelik projelerdir. STSO AÇILIM 65 Nisan - Mayıs 2012 AVRUPA BİRLİĞİ 03-Katılım Projeleri; gençlerin kendilerini ve tüm toplum kesimlerini ilgilendiren yerel ya da ulusal düzeydeki karar alma süreçlerine katılım bilinçlerini geliştirme ve katılımlarını artırma amacına yönelik projelerdir. 04-Sosyal Uyum Projeleri; dezavantajlı gençlere yönelik sosyal içerikli projeler ile gençlerin yasam standartlarının yükseltilmesi ve toplumsal bütünleşmenin sağlanması, gençlerin ikili ilişkilerde ve toplumsal ilişkilerde psiko-sosyal yönlerden desteklenerek daha sağlıklı ruh yapısına sahip bireylerin yetiştirilmesini hedefleyen projelerdir. 05-Spor Projeleri; sporun sevdirilmesi ve hayat tarzı haline getirilmesi, gençlerin spor faaliyetlerine katılımının artırılması, sporda etik değerlerin korunması ile şiddetin engellenmesine yönelik projelerdir. 06-Girisimcilik Projeleri; belirli bir ticari faaliyetin gerçekleştirilmesini öngörmeyen ve doğrudan kazanç sağlamaya yönelik olmamak kaydıyla gençlerin meslek seçimi ve hayatlarını kazanma aşaması için özgüvenlerini, bilgi ve görgülerini artırmaya, inisiyatif alabilme yeteneklerini geliştirmeye, gençlere girişimcilik ruhu ve bilinci kazandırmaya yönelik projelerdir. 07-Kültür ve Sanat Projeleri; gençler tarafından hazırlanan kültürel ve sanatsal faaliyetler ile gençliğin bu alanda ihtiyaç duyduğu faaliyetlerin geliştirilmesi ve desteklenmesine yönelik projelerdir. 08-Egitim Projeleri; gençlerin eğitiminin desteklenmesine yönelik projelerdir. 09-Bilimsel Projeler; gençlerin bilim ve tekniğe ilgisini artırarak, ülkenin teknolojik kalkınmasına ve bilimsel gelişmesine katkı sağlaması beklenen projelerdir. 10-Yenilikçi Projeler; yeni iletişim teknolojileri ve farklı çözümler kullanmak suretiyle gençlerin sosyalleşmesine ve farklı genç gruplarının kaynaşmasına katkı sağlamayı, sosyal paylaşımlarını yükseltmeyi amaçlayan projelerdir. 11-Arastırma Projeleri; gençlik alanında ihtiyaç duyulan araştırma çalışmalarını desteklemeye yönelik projelerdir. 12-Muhtelif Projeler; Bakanlığın görev, yetki ve sorumluluk alanına giren diğer konularda kalkınma planları, hükümet programları, politika belgeleri ve stratejik planlarda belirlenen hedef ve önceliklerin gerçekleştirilmesini amaçlayan projelerdir. Program kapsamında desteklenebilecek proje sayısı bu program için Bakanlıkça ayrılmış olan bütçeyle sınırlıdır. Program kapsamında desteklenecek projelerin azami uygulama süresi 12 aydır. Program kapsamında desteklenecek projeler için Bakanlık mali katkısının alt sınırı 5.000 TL üst sınırı ise 250.000 TL olarak belirlenmiştir. Detaylı bilgiye http://www.gsb.gov.tr adresinden ulaşılabilir. STSO AÇILIM 66 Nisan - Mayıs 2012 AVRUPA BİRLİĞİ Avrupa İşletmeler Ağı İşbirliği Teklifleri Referans No: 20120111006 İtalya’dan Marinalar İçin İnovatif Kontrol Sistemleri: Enformasyon teknolojileri üzerine uzman İtalyan firma marinalarda sunulan hizmetleri (su, elektrik, wi-fi, VoIP, webcam) ve bu hizmetlerin ödemelerini düzenleyecek inovatif bir sistem ve cihaz geliştirmiştir. Firma bu sistem ve cihazı ilgili kanallardan pazara sokabilecek, dağıtım ve kurulumunu yapabilecek kapasitede distribütörler aramaktadır. Referans No: 20120124034 Belçika’dan Taşeron Arayışı: Belçika firması üst gelir grubuna hitap eden ve sadece belli mağazalarda satışa sunulan kadın ayakkabı modelleri için üretici aramaktadır. Aranılan partnerin İngilizce ya da Fransızcayı akıcı kullanabilmesi ve güçlü iş referanslarına sahip olması istenmektedir. Referans No: 20120319014 İngiltere’den Distribütör ve Servis Sağlayıcı Arayışı: Güneş sistem ürünleri ve fotovoltaik sistemler üreten İngiliz firma potansiyel distribütörler ve söz konusu sistemleri monte edip servis sağlayabilecek partnerler aramaktadır. Avrupa İşletmeler Ağı’nda bulunan 44’ün üzerinde ülkeden gelen İşbirliği Teklif ve Talepleri veri tabanımıza kaydedilerek bölgemizden gelen talep ve öneriler doğrultusunda değerlendirilmektedir. Referans No: 20120227060 İngiltere’den Motosiklet Aksesuarları Üzerine Distribütör Arayışı: İngiliz firma motosiklet sürücülerinin kullandıkları deri eşyalarında hava akışını düzenleyen ve kullanıcıya sıcak havalarda dahi kullanım rahatlığı sağlayan inovatif bir aksam geliştirmiştir. Firma bu ürünü için distribütör aramaktadır. Potansiyel partnerlerin motosiklet aksesuar satıcılarına ilişkin bir networkünün olması beklenmektedir. Referans No: 20111123002 İsveç’ten Tekstil Sektöründe Taşeron Arayışı: Bebek ve çocuk kıyafetleri tasarlayan İsveç firması taşeron aramaktadır. Taşeron firmanın, peri masalı temalı desenlerin kumaşa (triko ve pamuk) baskısı, çocuk kıyafetlerindeki basit desenlerin dikilmesi ve kumaşın sağlanması aşamalarının tamamını yüklenmesi gerekmektedir. Akıcı İngilizce iletişim ve test baskıları, anlaşma öncesi önkoşuldur. Referans No: 20120206036 İsrail’den Yeni Su ve Enerji Teknolojisi: Fazla basıncı enerjiye dönüştüren tribün üretimi üzerine uzmanlaşmış İsrail firması işbirliği yapabileceği partnerler aramaktadır. Firma söz konusu boru içi tribünleri kullanmak isteyen su teknolojisi firmaları ile tribünleri yaptıkları projelere entegre etmek isteyen altyapı ya da mühendislik firmaları aramaktadır. Referans No: 20120224003 Rus Plastik Firması Outsourcing Hizmeti Sunuyor: Plastik üretimi üzerine uzmanlaşmış Rus firma kalıplama, tasarım, pilot üretim ve seri üretim dâhil tüm süreçlerde hizmet sağlayabilmektedir. Firma bu hizmetlerinden yararlanmak isteyen firmalar aramaktadır. Siz de uluslararası işbirliğine varım diyorsanız www.blacksea-een.org adresini ziyaret edebilir veya [email protected] adresine sorularınızı gönderebilirsiniz. Referans No: 20120228023 İngiliz Makas Üreticisi Distribütör Arıyor: İngiliz firma kuaför makasları üretimi üzerine uzmanlaşmıştır. Paslanmak çelik ve ömür boyu garantili makas tasarlayan ve üreten firma distribütör aramaktadır. Referans No: 20120306023 Polonya Tekstil Firması Kumaş Tedarikçisi Arıyor: Resmi etkinlikler için yüksek kalite çocuk kıyafetleri üreten Polonya firması fitilli kadife ve keten kumaş tedarikçisi aramaktadır. Aranılan partnerin söz konusu ürünlerin tedarikinde tecrübeli ve güvenilir olması beklenmektedir. STSO AÇILIM 67 Nisan - Mayıs 2012 AVRUPA BİRLİĞİ Avrupa İşletmeler Ağı İşbirliği Teklifleri Avrupa İşletmeler Ağı’nda bulunan 44’ün üzerinde ülkeden gelen İşbirliği Teklif ve Talepleri veri tabanımıza kaydedilerek bölgemizden gelen talep ve öneriler doğrultusunda değerlendirilmektedir. Referans No: 20120308033 Alman Fuarlarında Stant Açan Firmalar İçin: Alman firma fuar stant tasarımı, kurulumu, gerekli lojistik destekler ve stant düzenlemesi ile ilgili servislerin tümünü sağlamaktadır. Firma Almanya’daki fuarlar için sağladığı bu hizmetten yararlanmak isteyen uzun dönemli partnerler aramaktadır. Referans No: 20120306023 Polonya’dan Tedarikçi Arayışı: Resmi etkinlikler için yüksek kalite çocuk kıyafetleri üreten Polonya firması fitilli kadife ve keten kumaş tedarikçisi aramaktadır. Aranılan partnerin söz konusu ürünlerin tedarikinde tecrübeli ve güvenilir olması beklenmektedir. Referans No: 20120308010 Danimarka’dan Takı Üretim Partneri Arayışı: Yüksek kalite modern ve klasik takı tasarım ve üretimi üzerine uzmanlaşmış Danimarka firması üretimde beraber çalışabileceği bir partner aramaktadır. Aranılan partnerin inci, işlemeli akik, mercan, kıymetli ve yarı kıymetli taş (gümüş 925, gold-plated silver 14/18 karat ve 18 karat) üzerine çalışma yeteneklerine ve bir üretim atölyesine sahip olması istenilmektedir. Referans No: 20120308037 İngiltere’den Ticari Aracı Arayışı: Konveyörle taşıma gerektiren tüm endüstriyel uygulamalar için çözümler üreten İngiliz firma ürün gamı için distribütörler ve sağladığı hizmetlerden yararlanmak isteyebilecek firmalar aramaktadır. Aranılan partnerin taşıma, madencilik, afete müdahale, taş ocakları, tünel çalışmaları ve inşaat sektörlerinde networkünün olması beklenmektedir. Siz de uluslararası işbirliğine varım diyorsanız www.blacksea-een.org adresini ziyaret edebilir veya [email protected] adresine sorularınızı gönderebilirsiniz. Referans No: 20120308039 İngiltere’den Dil Eğitimi Üzerine Distribütör Arayışı: İngiliz firma Çince dil eğitimi üzerine inovatif bir yazılım geliştirmiştir. Firma eğitim sektöründe distribütörlük hizmeti verebilecek networke sahip bir partner aramaktadır. Referans No: 20120307009 Avusturya’dan Distribütör Arayışı: 1992 yılından beri değirmen tasarım ve üretimi üzerine çalışan Avusturya firması öğütme sırasında düşük aşınma ve düşük ses gibi artılar sağlayan patentli sistemleri için distribütör aramaktadır. Referans No: 20120209014 Belçika’dan Rulman Distribütörü Arayışı: Rulman üretimi üzerine uzmanlaşmış Belçika firması distribütör aramaktadır. Firma rulman üretim ve stoklama açısından Avrupa’nın en büyük firmalarından biridir. Ürünler ISO/DIN ve gerekli mühendislik standartlarına uygun olarak üretilmektedir. Firmanın aradığı distribütörün rulman pazarında deneyimli ve dağıtım ağı geniş olması beklenmektedir. Referans No: 20120220004 Finlandiya’dan E-Öğrenme Sistemleri Üzerine Partner Arayışı: E-Öğrenme üzerine uzmanlaşmış Finlandiya firması inovatif sistemlerinin dağıtım ve geliştirilmesi için insan kaynakları, e-öğrenme ve kurumsal eğitim sektörlerinden partner aramaktadır. Referans No: 20120222001 Rusya’dan Distribütör Arayışı: Rus firma boya ve vernik üzerine uzmanlaşmıştır. Firma sıcaklığa karşı dirençli, antikorozif, hava şartlarına karşı dayanıklı ürünleri için ilgili sektörde distribütör aramaktadır. STSO AÇILIM 68 Nisan - Mayıs 2012 TURİZM Tarihe ışık tutan ilçe 19 MAYIS STSO AÇILIM 70 Nisan - Mayıs 2012 TURİZM Galeriç Subasar Ormanları Kızılırmak Deltası, Gürlek Şelalesi, turizm bölgesi ilan edilen Nebiyan Dağı gibi doğa harikası yerleriyle nam salan Samsun’un şirin ilçesi 19 Mayıs, tarihi miraslarıyla da misafirlerini bekliyor. Tam bir turizm cenneti olan 19 Mayıs ilçesi, höyükleri, köprüleri, mağaraları, Tümülüsleri, camileri ile geçmiş tarihe adeta ışık tutuyor. STSO AÇILIM 71 Nisan - Mayıs 2012 TURİZM Hızır İlyas Höyüğü 19 Mayıs ilçesi, iskan tarihinin ne zaman başladığı tam olarak bilinmese de en eski yerleşmenin izlerini Yörükler Beldesi’ndeki Hızır İlyas Höyüğü ile Cevizli Höyük, Beylik Köyü Höyüklerinde aramak doğru olacaktır. Bu höyüklerde görülen yüzey malzemelerinden bölgedeki en eski iskan izlerinin M.Ö. 3000’lere kadar (Tunç Çağı) uzandığı anlaşılmaktadır. Yine Hızır İlyas Höyüğü üzerinde, Çetirlipınar ve Dağköy de Hellenistik ve Roma Dönemlerine tarihlenebilecek Tümülüsler bulunmaktadır. İlçe doğa harikalarıyla da kayda değer güzelliklerin sahibidir. Göller Bölgesi, Gürlek Şelalesi ve Turizm Bölgesi ilen edilen Nebiyan Dağı güzellikte hayalleri zorlamaktadır. Kuş Kayası köyündeki mağaralar da arkeoloji açısından incelenmeye değer yerler arasındadır. Nebiyan Sivrisi Bölgenin Türk-İslam tarihi ile bugünkü yerleşmenin temellerini ise Yörükler Beldesinde bulmak mümkündür. Bölgenin Türk-İslam tarihi genel olarak Bafra ilçesi dahilinde gelişse de özellikle sahile yakın olan alanların aşırı sulak olması ve ateşli hastalıklara sebebiyet vermesi tarih boyunca bölge nüfusunun seyrek olması sonucunu doğurmuştur. Çok sayıdaki irili ufaklı göl hala tüm güzelliğiyle varlıklarını devam ettirmektedir. 12 Eylül 1988 tarihinde ilçe olan 19 Mayıs’ın yerinde daha Engiz Camii önce büyük bir köy olan Engiz bulunmaktaydı. Bölgenin daha evvelki kalabalık ve Müslüman-Türk nüfusunun yoğun olduğu yer ise bugün ilçeye bağlı bir Belde olan ‘’Yörükler/Yürükler’’ dir. Bölge daha önce Danışmendli, Selçuklu ve Beylikler döneminde Orta Asya’dan gelen Türkmenlerce iskan görmüş, özellikle Danışmendliler’ in Karadeniz Bölgesini Türkleştirme/İslamlaştırma faaliyetlerinde Türk nüfus yoğunluk kazanmıştır. Çelebi Mehmet döneminde Osmanlı topraklarına katılmış olan bölgeye yapılan göçler ilerleyen zaman sürecinde kesintisiz devam etmiş, Kırım Savaşı ile daha sonraki OsmanlıRus Harbi sırasında (1878/ 93 Harbi) Kafkasya ve Dağıstan’dan bir grup aile bölgeye gelmiş, Balkan Harbi sonucunda, Balkanlardan gelen Osmanlı Türkleri ile Kurtuluş Savaşından sonra Selanik’ ten gelen ailelerinde yerleşmesiyle ilçeye yapılan kitlesel göçler nihayet son bulmuştur. Bölgenin Türk-İslâm tarihiyle paralellik gösteren ve her biri bir döneme ışık tutan 1 ahşap camii, 1 türbe, 1 hamam ve 1 köprüden oluşan eserlerin tetkikleri de sosyal ve kültürel açıdan ilginç sonuçlar Gürlek Şelalesi STSO AÇILIM 72 Nisan - Mayıs 2012 TURİZM doğurmaktadır. Hepsi aynı alan üzerinde kurulmuş olan bu taşınmaz kültür varlıklarının oluşum öyküleri de birbiriyle iç içedir. Konuya Engiz (Yürükler) ahşap camiyle giriş yapmak doğru olacaktır, çünkü 1996 yılında bu yapının ilk kuruluş yerinin bugünkü yeri olup olmadığı konusunda epeyce bir araştırma yapılmış ve bölgenin en eski sakinleriyle görüşmeler sonucunda orijinal yeri bulunabilmişti. 19 Mayıs ilçesi, Fatih Bulvarı üzerindeki büyük mezarlık içerisinde yer alan camiye halk arasında Mezarlık Camii, Engiz Camii, Ağaç Camii ve Yörükler Camii denilmektedir. Ahşap caminin kurulduğu geniş mezarlık alanın Engiz köyüne adını veren Çerkez aileye ait olduğunu öğrenince ailenin en yaşlısı Celil Engiz’le görüşme gereği duyulmuş (1996 yılı) ve elde edilen bilgiler bir çok bilinmeyen ve unutulana ışık tutmuştur. Dedelerinin 1877-1878 Osmanlı-Rus harbinden sonra buraya geldiklerini ve Engiz köyü arazisinin yörede çok tanınan Fatma Hatun tarafından ailesine hediye edildiğini ifade eden Celil Engiz, ahşap caminin orijinal yerinin Yörükler Beldesinde, Fevzi Çakmak ma- sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir. Restorasyonu için çalışmaları devam eden, 19 yüz yılda Hamamcızâdeler tarafından son şekli verilen hamamın ilk olarak ne zaman inşa edildiğine dair kesin bir kayıt mevcut değildir. Hamamın eyvanı, tonoz örtüsü, inşa malzemesi, künkleri, halvetleriyle Osmanlı devri hamamları geleneğinde olduğu gözlenmektedir. Hamamın yanı başındaki caminin yeri istinat duvarıyla çevriliyken duvar son yıllarda kaldırılmış durumdadır. Yine Yörüklerde Şah (Şeyh Beg) Bey adıyla anılan Türbenin orijinal halinin ahşap yığma tekniği ile yapılmış erken devir Osmanlı Türbe Mimarisi geleneğinde, altıgen gövdeli ve konik kubbeli olduğu bilinmekte olup, eyvanlı, tonoŞeyh Bek Türbesi zlu Hamam ile Camii ve Türbenin yapıldığı dönemin mimarisinin birbiriyle bağdaştığı görülmektedir. Aynı bölgedeki Taş kemer köprü Osmanlı Devri köprülerindendir. Basık kemerli, tek gözlü, düzgün kesme taş malzemeli küçük boyutlu köprü sonradan tuğla malzemeyle onarım görmüştür. Yörükler-Kalaba Mahallesinde Yörükler Hamamı hallesinde yer alan Hamam harabesinin yanı olduğunu, 115 yaşında vefat eden ninesinin anlattıklarından bildiğini ifade etmiştir. O zamanlar Cuma Camii olarak kullanılan yapının kalabalık bir cemaate sahip olduğu, iklim şartları nedeniyle bölgede bataklığın çok olması, sıtma hastalığının sık görülmesi gibi nedenlerle bugünkü yerine taşındığı elde edilen bilgilerdendir. Ayrıca Engiz Köyü yakınlarındaki Dağ Köy ve Karaköy de yapılan incelemelerde köylülerin kendilerini bölgenin yerlileri olarak tanımladıkları, Dedelerinden caminin ilk yapımıyla ilgili olarak kendilerine ulaşan bir bilgi olmadığı ancak varlığını öteden beri bildikleri, bu nedenle de çok eski olduğunu düşündükleri belirtilmiştir. Caminin ilk yeri konusunda Celil Engiz’le aynı bilgiye sahip olduklarını belirtip, hamamın işleviyle ilgili ilginç detaylarda vermişlerdir. Ahşap caminin, Yörükler beldesinde yer alan moloz taş malzemeden yapılmış, üst örtüsü tamamen yıkılmış hamam kalıntısının yanından taşındığı ve 18. yüz yılda faaliyette olduğu yöre halkı beyanlarından da anlaşılmakta, anlatılanlarla mevcut fiziki durum örtüşmektedir. 19 Mayıs ilçesindeki Yörükler Hamamı da görülmesi gereken tarihi yerlerden biri. Samsun ili, Ondokuzmayıs ilçesi'nde Balık Gölü yakınında bulunan bu hamamın kitabesi günümüze gelemediğinden yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber, yapı üslubundan XIX. yüzyılın ikinci yarısına ait olduğu sanılmaktadır. Hamam, moloz ve kesme taş ile yer yer tuğladan yapılmıştır. Soğukluk, ılıklık ve STSO AÇILIM 73 Yörükler Köprüsü yer alan köprü, 19. yüzyıl Osmanlı eserlerindendir. Taş malzeme ile yapılmıştır. Tek kemer¬li olup, ayaklarının büyük bir kısmı toprak altında kalmıştır. Türbe, köprü, hamam ve caminin mimari kuruluşu, geçirdiği evreler ve anlatılanlar irdelendiğinde, caminin ilk olarak Karacalı Caminin hemen sonrasında 14. yüz yılda Yörükler Beldesi’nde hamamın yanında inşa edildiği ve bakımını temin içinde hamamın gelirlerinin kullanıldığı anlaşılmaktadır. Sonuç olarak 19 Mayıs İlçesinin iskan tarihinin temelini oluşturan arkeolojik veriler M.Ö. 3000’lere işaret ederken, Türk –İslam iskan tarihinin bir hayli hareketli olduğu ve çekirdeğini Yörükler Beldesinin oluşturduğu anlaşılmaktadır. Camii, Hamam, Türbe ve Köprüsüyle dönemine göre çağdaş ve ticari geçiş yolu özelliği gösteren Yörükler Beldesi kentleşmenin yukarılara kayması nedeniyle eski önemini yitirmiş, yerini bugünkü ilçeye bırakmış şirin bir yerleşme olarak varlığını devam ettirmektedir. Kaynak: Emine YILMAZ - Arkeolog/Sanat Tarihçisi Nisan - Mayıs 2012 YEREL TARİH Aynalı Çarşı eskiyi özlemle anıyor Her şehirde öyle yerler vardır ki; o kentler onlarla anılır, tanınır. Bu ister tarihi olsun, ister kültürel olsun, ister mekan olsun. Adını nam salmıştır. O kente gittiğinizde adı herkes tarafından bilinen yere mutlaka ziyaret edersiniz. Gitmezseniz ise, anılarınızda eksiklik kalır. Samsun’da da öyle çok yer vardır ki; adını herkes bilir. Bu yerleri sadece Samsunlular değil, Samsun dışındakiler de bilir. Bu ayki dergimizde sizlere tanıtacağımız yerin adı ise herkes tarafından bilinen ama eskisi kadar popüler olmayan Aynalı Çarşı. Samsun denilince ilk akla gelen mekanların başında Aynalı Çarşı gelirdi. Aynalı Çarşı’yı şimdiki kuşaklar değil, önceki kuşaklar daha iyi bilir. Aynalı Çarşı, Samsun’un ilk kapalı çarşısıdır. 1954 yılında Kemal Abdik tarafından yaptırılan çarşının namını bilmeyen yoktur. Gazi Caddesi’nde “Mecidiye” diye anılan yerde bulunan çarşı adını ise içinde bulunan aynadan almıştır. Zemin katıyla birlikte üç kattan oluşan çarşının alt katı o yıllarda kumaşçı, ayakkabıcı, züccaciyeci, oyuncakçı ve spor eşyaları gibi mağazalardan oluşuyordu. Üst katında ise ayakkabı imalatçıları, terzi, şapkacılar vardı. Çarşı öyle bir nam salmıştı ki, adı Samsun dışına bile taşmıştı. Karadeniz’in merkezi olan Samsun’a gelenler bu çarşıya uğramadan asla geri dönmezlerdi. Kısacası Aynalı Çarşı, Samsun’da ekoldü. Sağlı, sollu karşılıklı dükkanlardan oluşan ve STSO AÇILIM 74 Mecidiye ile eski adliye binası tarafından iki giriş kapısı bulunan çarşı ise, bu günlerde eski günlerini deyim yerindeyse mumla arıyor. Büyük alışveriş merkezlerinin çoğalması, alışveriş kültürünün değişmesi gibi birçok nedenlerden dolayı bu meşhur çarşı, eskiyi özlemle anar oldu. Çarşının alt katında ise şimdi ayakkabıcılar çoğunlukta. Ayakkabıcıların yanında ise çarşının en eskilerinden bir spor giyim mağazası bulunuyor. Açılım Dergisi olarak Samsun’da bir zamanlar iğne atsan yere düşmez misali kalabalık olan ama bu günlerde eski günlerini arayan esnaflarla sohbet ettik. Çarşı esnafı, faalliğini yitiren çarşının büyük alışveriş merkezlerine yenik düştüğünü belirtti. Nisan - Mayıs 2012 YEREL TARİH canlıydı. Her taraf cıvıl cıvıldı. Müşterilerimiz bizi, biz onları çok iyi tanırdık. Kredi kartı, çek, senet yoktu. Veresiye verdiğimiz kişilerin borçlarını deftere yazardık. Ama hiç geri dönmeyen olmazdı. Esnaflar arasında da ilişkiler, dayanışla çok iyiydi. Herkes birbirine sahip çıkardı. Çarşımız dolup taşardı. İşlerimiz de gayet iyiydi. Ancak, TEKEL, azot, bakır gibi işletmelerin kapanmasına paralel alışveriş merkezlerinin açılması, büyük marka tabir edilen mağazaların devreye girmesiyle Aynalı Çarşı eski popülerliğini kaybetti. Nerede o eski günler. Yıllar önce ne güzeldi. İnsan üzülmüyor değil. Ama zaman değişiyor. Yine de Allah’a çok şükür. Markalara rağmen bizi bilen müşterilerimiz var. Her şey marka değil. Kalite ve müşteriye verilen güven önemli. Kalitemizden ödün vermeden işimizi sürdürmenin gayretindeyiz” diye konuştu. Yetkilerden destek istedi Kazım Bakan Kalabalıktan yürünmezdi Aynalı Çarşı’nın en eski esnafı Bakan Spor mağazasının sahibi Kazım Bakan. Kazım Bakan, Çarşı’nın ilk dükkanı açan kişi. 1954 yılında spor malzemeleri ve oyuncakçı mağazasıyla Aynalı Çarşı’da hizmet vermeye başlayan Kazım Yılmaz, hala işinin başında. “Nerde eski Aynalı Çarşı” diyerek iç geçirerek sözlerine başlayan Kazım Yılmaz, “Burası Samsun’un ilk kapalı çarşısıydı. Buraya ilk ben kiracı olarak girdim. Sonra diğer dükkanlarda doldu. O kadar meşhurdu ki; adı Samsun dışına taşmıştı. Kalabalıktan çarşının içinde yürümek zordu. Çarşımız çok renkliydi. İşlerimiz çok çok iyiydi. Parayı da o yıllarda kazandık. Ama Samsun büyüyüp, geliştikçe Aynalı Çarşı’nın eski tadı kalmadı. Çarşımız şu anda çok durgun. Bir benim spor mağazamın dışında burada artık ayakkabıcılar var. Üst katlar ise boş. Eski günleri mumla arasak bile yine de buranın bir adı var. Bilen geliyor” dedi. Ercan Bektaş da, babasının ayakkabıcılık mesleğini çarşıda sürdürenlerden. 40 yıldan beri Aynalı Çarşı’da esnaflık yapan Ercan Bektaş da, diğer komşu esnafları gibi çarşının hareketli günlerini özleyenlerden. Aynalı Çarşı’nın Samsun’un ekolü olduğunu kaydeden Ercan Bektaş, “Eskiden burası Samsun’un bir numarasıydı. Sadece Samsun değil, Karadeniz buraya Her taraf cıvıl cıvıldı Aynalı Çarşı’ya 1958 yılında gelen babasının işini devam ettiren İsmail Demirci de, eskiyi özlemle anıyor. İkinci kuşak olarak Aynalı Çarşı’da 35 yıldan beri ayakkabı mağazacılığı yapan İsmail Demirci, “Aynalı Çarşı denince ilk ayakkabıcılar akla gelirdi. Şimdi de öyle. Eskiden buralar çok akıyordu. O yıllarda Aynalı Çarşı adını Türkiye’de bilmeyen yoktu. Samsun denince akla Aynalı Çarşı gelirdi. Çarşının altı da üstü de faal durumdaydı. Ama aradan geçen yıllarda büyük alışveriş merkezlerine maalesef biz de yenik düştük. Eski şaşalı günlerimiz geride kaldı. Özellikle tarihi eserlere verdiği önemle tanıdığımız Büyükşehir Belediye Başkanımız Yusuf Ziya Yılmaz olmak üzere Samsunlu yetkililerin adını Türkiye’de nam salmış Aynalı Çarşı’ya sahip çıkmaya çağırıyoruz. Türkiye Turizm Dergisi’nde Samsun’da uğranacak nostalji mekanlarından biri olarak gösterilen Aynalı Çarşı, çok güzel bir restorasyonla tarihi ve kültürel bir mekan olarak değerlendirilebilinir. Bizim böylesi ekol olmuş bir yeri restorasyon yapmaya gücümüz yetmez. Dileğimiz başta Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere yetkililerin sesimize kulak vermesi. Eski kimliğimize kavuşarak, Aynalı Çarşı’yı tekrar renklendirebiliriz” diye ifade etti. İsmail Demirci STSO AÇILIM Ercan Bektaş 75 Nisan - Mayıs 2012 YEREL TARİH / SPOR Üç yıl süren İKİNCİ LİG sürgünü 1979-80 sezonuna başlarken parola yine şampiyonluktur. İkinci Lig A Grubu’nda yer alan takımı zorlu rakipler bekliyordu. Mersin İdmanyurdu, Boluspor ve Ankaragücü ile girişilen yarışta üçüncü olunmuş ve Mersin İdmanyurdu’nun iki yıllık bir aradan sonra Birinci Lig’e dönüşü seyredilmiştir. Üç rakibiyle yaptığı maçlarda üç galibiyet, üç mağlubiyet almıştır kırmızı-beyazlılar. Önceki sayıdan devam 1980-81 sezonunda da yine şampiyonluk hedefiyle çıkılmıştı yola. Ancak o sezon tam bir Diyarbakırspor fırtınası yaşanmıştı. Gerçi Samsunspor içeride 2-1 yenip, dışarıda da berabere kalmıştı rakibiyle ve 19 Mayıs Stadı’ndaki 15 maçın 13’ünü kazanıp 2’sinde berabere kalmak gibi iyi bir seri de tutturmuştu ama yine o deplasman zafiyeti girmişti devreye. İkisi küme düşen takımlara ve son dörttekilerin hepsi dahil olmak üzere 7 mağlubiyet alınmıştı; izahı güç bir durumdu bu. Zor maçları kazanıp kolaylarda puan vermek… Neticede ligi ikinci sırada bitiriyor ve Birinci Lig hasretini dindirmek için bir sene daha beklemek zorunda kalıyorduk. Ve nihayet hasretin biteceği sezon gelmişti. 1981-82’ye girerken takımın iki önemli ismi Necati ve Şendoğan ayrılır takımdan. Ciddi bir revizyona gidilir aslında. Çünkü hemen hepsi Samsunlu genç çocuklardan yeni bir takım oluşturulur. Naim, Hamdi ve Kaleci Adnan en eskileridir takımın. Hasan nispeten biraz daha eskidir diğerlerinden ama o da gençtir. Dışarıdan gelen tek futbolcu, amatör bir takım olan Trabzon Yalıspor’dan alınan on dokuz yaşındaki Emin Kar’dır. Murat Şimşek, Ahmet Usta, Kenan Topçu, (Deli) Hakkı Bayrak, Şeytan Metin gibi isimlerden oluşan gencecik bir kadro kurulur. Bu arada Samsun Yolspor forması giyen Tanju Çolak diye küçük bir çocuk daha çıkar idmanlara ama yaşı yetmedği için ilk 11 STSO AÇILIM hafta maçlara çıkaramazlar onu. İlk haftalarda Fevzi Zemzem ile Mehmet Babalık arasında bir teknik direktör değişikliği olur. Takım gençtir ve sezona pek de iddialı girilmez. Hatta deplasmandaki Çorum maçı için kampa bile girilmez de maç sabahı erkenden yola çıkılıp son anda ulaşılan statta maça çıkılır ve 4-0 kazanılır. Grup Karadeniz ve Ankara takımları ile Sivas, Erzincan, Erzurumspor’dan müteşekkildir. Şampiyonluk için Rize, Erzurum ve Akçaabat Sebat çekişmektedir. Samsunspor ise gerilerde yeniden yapılanma derdindedir. Çocuklar gençtirler, dinçtirler ve içeride rakibe sahayı dar etmeye başlamışlardır. Üsttekiler stres içindeyken bizimkilerin kafaları rahattır. İkinci devre ile birlikte kazanılan maçlar bir anda potaya sıkar Samsunspor’u. Acaba olur mu derken, son 8 haftada 8 galibiyetlik müthiş bir performans konur ortaya. En gergin maç ise içerideki sembolleşecek olan Avni, Erzurum’dadır ve oradaki 1-1’in rövanşında 3-2 kazanır Samsunspor. Artık otomatiğe takılmıştır; sondan bir önceki hafta Amasya deplasmanında 3-0 kazanır takım ve şampiyonluk maçında aynı tarifeyi bu kez de Kırıkkalespor’a uygularlar. Sezon ortasında başkanlığa gelen Hüseyin Altuncu üç yıllık aradan sonra Birinci Lig’e dönen Samsunspor’daki en mutlu kişilerden birisidir. Kaynak: Mehmet Yılmaz Samsunspor Kırmızı Beyaz Siyah Kitabından 76 Nisan - Mayıs 2012 NEWS Çiçek and Hisarcıklıoğlu in Samsun CCI Cemil Çiçek, Chairman of the Parliament, and M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Chairman of Union of Chambers and Commodity Exchanges of Turkey, met Members of Parliament in the meeting realized in Samsun Chamber of Commerce and Industry. Along Cemil Çiçek and M. Rifat Hisarcıklıoğlu, the members of the Constitutional Commission of Conciliation, deputy of Konya Faruk Bal, deputy of İstanbul Mustafa Şentop, deputies of Samsun Ahmet Yeni, Tülay Bakır, deputy of Konya Atilla Kart, President of Confederation of Turkish Tradesmen and Craftsmen Bendevi Palandöken, Governor of Samsun Hüseyin Aksoy, Mayor of Samsun Yusuf Ziya Yılmaz, Chief Public Prosecutor of Samsun Ali Yeldan and businessmen has participated to the meeting. New Version of Turkish Commercial Code will lead up for Turkey Ali Alıç, Member of the Board of Chamber Of Certified Public Accountants spoke in the informative meeting realized by Samsun CCI regarding New Version of Turkish Commercial Code and has said that the new code will lead up for Turkey after coming into force on July, 1. Samsun CCI has realized an informative meeting related to new version of Turkish Commercial Code that will come into force on July,1 2012 and will bring very significant changes in the business world. Broad participation for the meeting has drawn attention. Call from Tülay Bakır to Mustafa KOÇ Deputy of Samsun Prof. Tülay Bakır, has called Mustafa KOÇ, Chairman of the Board of Koç Holding for establishing a domestic auto plant. Salih Zeki Murzioğlu, Chairman of the Board of Samsun CCI, has said that they are ready for supporting everybody which will invest to the city. Kılıç Met Women Entrepreneurs Deputy of Samsun Çağatay Kılıç, met members of the Board of Women Entrepreneurs of Samsun Chamber of Commerce and Industry. Deputy Kılıç has been informed about the activities performed by Board of Women Entrepreneurs. Chairman of the Board of Women Entrepreneurs Yeşim Kıyıcı has clarified Çağatay Kılıç about their activities and the purpose of the organization. STSO AÇILIM 77 Nisan - Mayıs 2012 NEWS Business Academy for Unemployeds A major project has been achieved by Samsun CCI in order to contribute to employment. “ Retailing Representative Academy” Project which was prepared by Educational Foundation of Samsun CCI and accepted by Middle Blacksea Development Agency has been signed between the partners. “ Retailing Representative Academy” Project, which has been prepared by Educational Foundation of Samsun CCI within the framework of Human Resources Development, Financial Support Programme of Middle Blacksea Development Agency, in which the Project partner is Ondokuz Mayıs University and Project participator is Provincial Directorate of Turkish Employment Agency has been started by the signatures. The Chairman Murzioğlu: “Logistics will move Samsun forward” Salih Zeki Murzioğlu, the Chairman of Samsun Chamber of Commerce and Industry, made a speech at the March meeting of Assembly and told that 53 billion Euro logistics Project which is taken into the National Investment Program will move Samsun forward. March meeting of Assembly was held under the presidency of Sedat Demirci, the President of Samsun Chamber of Commerce and Industry Assembly. During the meeting Salih Zeki Murzioğlu, the Chairman of Samsun Chamber of Commerce and Industry, informed assembly members about works between two meetings Training on “CE” by Samsun CCI A general training on “CE” has been held by Educational Foundation of Samsun CCI aimed at producers within the scope of “Strengthening the Quality Infrastructure in Turkey Project” in which Ministry of Economy and Turkish Quality Association are the main beneficiary. Within the scope of “Strengthening the Quality Infrastructure in Turkey Project”, Educational Foundation of Samsun CCI has held the training on “CE” lasting for 2 days and free of charge for producers. Mustafa Topal, Member of the Board of Samsun CCI, has made the opening speech of the meeting held in Davut Altan Assembly Saloon of Samsun CCI and has said that CE is like a passport for EU and beyond the quality it is very important marking to confirm that the product is reliable. Credit Protocol between Samsun Chamber of Commerce and Industry and Halkbank Signature Ceremony was made at Samsun Chamber of Commerce and Industry with the participation of Haluk Akyüz, the Deputy Chairman of Samsun Chamber of Commerce and Industry, Mustafa Kemal Şahin, the treasurer, Halkbank Region Coordinator Erdoğan Başıhoş and Branch Managers. After the protocol, credit facilities will be provided to our members according to needs of sectors. STSO AÇILIM 78 Nisan - Mayıs 2012 NEWS In the light of Evliya Çelebi In the light of Evliya Çelebi’s “Seyahatname”, panel of “The Europe, we share in the past and today” was held in Samsun. Evliya Çelebi Exhibition and Concert of “At the doorstep of Evliya Çelebi” attracted great attention. The activity which was organized within the scope of UNESCO 2011 Year of Evliya Çelebi, with the cooperation of Delegation of the European Union to Turkey, Samsun Chamber of Commerce and Industry EU Information Center, British Council and Ondokuz Mayıs University attracted great attention. New Solution at Energy The German technology “hydrodynamic spin system” which can produce electricity even at the low water discharges was introduced to businessmen from Samsun. Sedat Demirci, the President of Samsun Chamber of Commerce and Industry Assembly told that self-sufficiency and renewable energy is important in view of problems at energy reserves. Halal Food The conference of “Place and Importance of Halal Gıda for Producer and Consumer” was organized in Samsun; and certificate of conformity for good and certification process was discussed in detail. Investment Call from Ambassador Goran Taskovski, the Ambassador of the Republic of Macedonia, visited Samsun within the scope of “Country Days”. He declared that they do their best for foreign investors and he added that “there is no bureaucracy, taxes are almost zero. There are free land possibilities.” The Ambassador of the Republic of Poland Wilczek: Samsun has the biggest potential in Blacksea Region. Marcin Wilczek, the Ambassador of the Republic of Poland, visited Samsun Chamber of Commerce and Industry within the scope of his travel in Blacksea Region to see capacities. Wilczek declared that Samsun has the biggest potential. He added that other cities have some geographical problems and cooperation between Poland and Samsun should increase. Czechs selected Samsun for Medical Sector Czech and Samsun medical sector representatives are come together and making cooperation talks in an organization of Samsun Chamber of Commerce and Industry. Czech Republic Istanbul Counsellor Irena Kresnicka stated that Samsun made a good progress and well done in medical sector and said her wishes about cooperation between two countries. STSO AÇILIM 79 Nisan - Mayıs 2012 NEWS African Market Promoted to Businessmen Samsun CCI organized an “Africa Promotion Day” activity with the aim of encourage businessmen to explore new markets. The participants lightened about the future of Africa and investment opportunities. Samsun CCI organized an “Africa Days” activity with the aim of encourage businessmen to explore new markets. The participants informed about the future of Africa and investment opportunities. Foreign Economic Affairs Board (DEIK) Turkish – African Business Council with the cooperation of Samsun CCI, “Africa Promotion Days” activity held on Davut Altan Assembly Room. Free Consultancy Service Should Be Given to SME’s 21. century concepts, globalization and relative to this competitive environment directed all enterprises to new searching and change of strategies, meanwhile it brings requirements that to adapt this kind of new concepts for enterprises. Our guest of this month’s magazine is Bahcesehir University International Business and Trade Chief of the Department Prof. Dr. Ekrem Tatoğlu, answering our PR manager Sehnaz Dereli’s questions. Tatoğlu underlined the importance of strategic thinking and team work also added especially the institutions such as KOSGEB should give consultancy services to SME’s on internationalisation, marketing, management and organization for free. DÜ.EL.SAN: The brand of initials The success story of the Chairman of DÜ.EL.SAN Necati Dündar, who was produced the first coalles and brushless alternator and was produces hydraulic power unit with tail lift under D.L.P. brand in Turkey will be told in this volume of the magazine. DÜ.EL.SAN contributes city’s and country’s economy by manufacturing construction machineries and automotive, alternators and starter motors for military industry, semi-trailer and uploading lift, disabled lifts for bus, minibus and private vehicles in the factory which is in Organized Industrial Zone. 19 Mayıs; District Which Enlightens the History 19 Mayıs which is famous with natural wonders like Kızılırmak Delta, Gürlek Waterfall, tourism area Nebiyan Mountain waits for visitors with historical inheritances as well. 19 Mayıs district enlightens the history with barrows, bridges, caves, tumulus and mosques. Aynalı Çarşı Remembers the Past Longingly There are some places which symbolizes the city. It could be a historical or a cultural one. When you visit this city, you visit this place as well. If you don’t, your memories are lack. There are lots of places which are known by everyone in Samsun. These places are known not only by people from Samsun but also by foreigners. At this volume of the magazine we will introduce you Aynalı Çarşı, which is known by everyone but not very popular nowadays. Older people know this place better than young people. STSO AÇILIM 80 Nisan - Mayıs 2012