Mizanpaj 1

Transkript

Mizanpaj 1
STSO AÇILIM
Nisan / Mayıs 2012
• Yıl 4 • Sayı 24
Yerel Süreli Yayın
İmtiyaz Sahibi
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası
Adına
Salih Zeki MURZİOĞLU
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Şehnaz DERELİ
Yayın Kurulu
Servet KESKİNSOY
Mustafa Kemal ŞAHİN
Yiğit TÖREN
Ercan ALBAYRAK
Haluk TAN
Süleyman KARABÜK
Necmi ALIÇ
İbrahim ÇELİK
Okan GÜMÜŞ
Haber - Hazırlık
Yaşar ASLAN
Grafik - Tasarım
Nevriye ÇAKIR ÖZER
Baskı
SGM Güven Ofset İletişim Matbaacılık
Gazetecilik ve Reklamcılık Tic. Ltd. Şti.
Saitbey Mh. Çukurçeşme Sk.
No: 12/A İlkadım / SAMSUN
Tel: 0 362 431 01 71 - 435 60 67
Dağıtım
PTT Kargo
Yönetim Yeri Adresi
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası
Hançerli Mh. Abbasağa Sk.
No: 8 55020 Samsun/TÜRKİYE
Tel: 0 362 432 36 26
Faks : 0 362 435 30 11
e-mail: [email protected]
Web: www.samsuntso.org.tr
Basım Tarihi
15.05.2012
Merhaba,
Samsun’un kalkınma hareketine yön veren projelerle gündem oluşturan Samsun Ticaret
ve Sanayi Odası, bu anlayışından hareketle yayınladığı Açılım Dergisi’nin yirmi dördüncü
sayısını sizlerin beğenisine sunuyor olmanın mutluluğunu yaşıyor.
Bu sayımızda yine odamız faaliyetleri ile birlikte sizlerin ilgisini çekeceğini düşündüğümüz
konu ve konuklara yer verdik.
Ülke gündemini en çok meşgul eden konu şüphesiz ki; Yeni Anayasa hazırlıkları. Tüm
kesimlerin katılımıyla oluşturulacak demokratik anayasa için Birliğimiz öncülüğünde
başlatılan Anayasa Platformu Nisan ayında şehrimizde yapıldı. TBMM Başkanı Sayın
Cemil Çiçek ve TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu, Anayasa Komisyonu
üyeleri ve sivil toplum örgütlerinin genel başkanlarının da bulunduğu Anayasa Platformu
sivil insiyatifinde yoğun desteği ile başarılı bir organizasyon olarak gerçekleşti.
Bu çerçevede Odamızı da ziyaret eden Sayın Çiçek ve Sayın Hisarcıklıoğlu’nun da ülke
gündemine ve ekonomiye ilişkin ifadelerini dergimiz sayfalarında ayrıntılı olarak sunmuş
bulunmaktayız.
Odamız tarafından kentimizin uluslararasılaştırılması bağlamında uygulanan oldukça
önemli proje olan ülke günleri kapsamında Çek Cumhuriyeti, Makedonya Cumhuriyeti
ve Polonya Cumhuriyeti yetkililerine Samsun’u tanıttık. Hem şehrimizin önemli ticaret
noktalarını tanıttığımız hem de ikili görüşmelerle işbirliği imkanları tanıdığımız ülke günlerinin şehrimizin dünyaya açılması noktasındaki katkısını her geçen gün biraz daha fazla
hissetmekteyiz.
Üyelerimizin ekonomiyi ilgilendiren her alana ilişkin bilgi sahibi olmaları amacıyla
düzenlediğimiz eğitimler kapsamında, ürünlerin Avrupa Birliği’ne giriş pasaportu
niteliğinde olan CE işaretini, tüketicilere bilinçli seçme yapma imkanı sağlayan Helal
Gıda’yı, işletmelerin en önemli giderlerinden olan enerji maliyetlerini minimize etme
olanağı sağlayacak Hidrodinamik Burgu ve Yenilenebilir Enerjiyi ve iş dünyası temel
dayanağı olan Yeni Türk Ticaret Kanunu ile ilgili bilgilendirme çalışmaları gerçekleştirdik.
Proje odaklı çalışmalarına hız kesmeden devam eden Odamız, Eğitim Vakfımız kanalıyla
hazırlanan Perakende Satış Temsilcisi Akademisi projesine Orta Karadeniz Kalkınma
Ajansı’ndan aldığımızla destekle başlayacak olmamız da bizler için çalışmalarımıza şevk
veren başka bir unsuru oldu.
Dergimizde mümkün olduğunca üyelerimize ufuk açmasını hedeflediğimiz
röportajlarımızda ise bu sayımızda İşletme Yönetimi konusunda ülkemizin önde gelen
isimlerinden biri olan Prof.Dr Ekrem Tatoğlu’nu konuk ettik.
Sanayici olmanın büyük fedakarlık anlamına geldiği ülkemizde, sıfırdan başlayarak başarıya
ulaşmış firmalarımızın girişim hikayelerini anlatmak da bizim için ayrı bir haz kaynağı olmakta. Bu sayımızda okuyacağınız DÜELSAN’da bu duyguları sizlerin de yaşayacağına
inanıyoruz.
Elbette turizm sayfamız şehrimizin kimi zaman bilinen ama kimi zaman ise hiç bilinmeyen
değerlerini göz önüne sererken, bu kez tarihe adeta ışık tutan bir yeri , 19 Mayıs ilçemizi sizlerle buluşturdu.
Keyifli okumalar temennisiyle…
Yayın Kurulu
İÇİNDEKİLER
...Odamızdan Haberler...
6-9
10-11
Çiçek ve Hisarcıklıoğlu Samsun TSO’da
“Yeni TTK Türkiye’nin önünü
açacak”
...Odamızdan haberler...
18-19
Ürünün AB’ye giriş
pasaportu CE
20-21
Başkan Murzioğlu,
“Lojistik proje
Samsun’u uçuracak”
26-27
Enerjide yeni çözüm
Nisan / Mayıs 2012
...Odamızdan Haberler...
12
Tülay Bakır’dan
Mustafa Koç’a davet
14
Kılıç, kadın girişimcilerle
bir araya geldi
16-17
İşsizlere,
iş akademisi
Röportaj
Girişimci Öyküsü
Turizm
47-49
50-53
70-73
KOBİ’lere
ücretsiz danışmanlık
verilmeli
İlklerin markası
DÜ.EL.SAN
Tarihe ışık tutan ilçe
19 MAYIS
BAŞKAN’DAN
Avrupa Birliği uyum
sürecinde, oldukça önemli
bir kaynak olan katılım
öncesi mali yardım aracı
IPA kapsamında
Samsun’da lojistik merkez
oluşturulması yönünde
geliştirilen projenin
önceliklendirilmiş projeler
kapsamında yer alması
ülkemiz adına oldukça
önemli bir gelişmedir.
STSO AÇILIM
4
Nisan - Mayıs 2012
BAŞKAN’DAN
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki MURZİOĞLU
Küreselleşme süreciyle birlikte teknoloji, iletişim
ve ticaret alanında ekonomilerin birbirlerine
giderek yakınlaşmaları, yanı sıra üretim ve
pazarlamanın uluslararası hale gelmesi malların
güvenli bir şekilde ulaştırılmasını önemli hale getirdi.
Artık dünyanın herhangi bir bölgesinden
diğerine mal, hizmet ve bilgi alışverişi hızlı ve
etkin erişim olanakları sayesinde kesintisiz bir
şekilde gerçekleşmektedir.
Yeni ekonomik yapı içerisinde işletmelerin,
maliyetlerin makul seviyelere çekilmesi ve müşteri
memnuniyetinin sağlanması konularına daha
fazla eğilmeleri lojistiğin ön plana çıkmasına
katkıda bulunmuştur.
Coğrafi konum olarak Orta Doğu, Türk
Cumhuriyetleri ve Avrupa arasında bir köprü vazifesi gören ülkemiz, bu avantajlı konumu ile
birçok otorite tarafından da lojistik üssü olarak
görülmektedir.
Ülkemizde, lojistik altyapı bakımından ayrıcalıklı
olan sadece üç kent bulunmakla birlikte, Samsun
bu yönüyle Karadeniz’in tek kentidir. Günümüz
ekonomik ve ticari koşulları da göz önüne
alındığında lojistik merkez olma yönünde
oldukça yoğun çalışmalar yapan kentimizin Karadeniz Havzasındaki ülkelere yakınlığı ve
ekonomik çerçeveden Türkiye’nin bu ülkelere
olan ilgisi kentimizin bu özelliği daha güçlü
kılmaktadır.
Belirli bir mal veya hizmetin belirlenen zamanda
istenilen yerde olması anlamına gelen lojistik,
işletmelerin global rekabette fark yaratacağı en
temel iş süreçlerinden bir tanesidir. Tedarik ve
üretimden, pazarlamaya kadar tüm faaliyetlerin
verimliliğini etkilediğinden herhangi bir
pazarlama veya üretim organizasyonunun lojistik
destek olmadan başarılması çok zordur. Bu
açıdan Samsun’da lojistik altyapının geliştirilmesi
STSO AÇILIM
5
ve lojistik merkez olma hali ile Samsun ve
hinterlandında önemli bir canlılık getirecektir.
Zira lojistik merkezin bölgesine ve ülkesine
sunduğu olanaklar ve bu olanaklar dolayısıyla
maliyet avantajı, sadece lojistik merkeze fayda
sağlamamaktadır. Oluşan fayda ülke ölçeğinde bir
getiri yaratmaktadır.
Avrupa Birliği uyum sürecinde, oldukça önemli
bir kaynak olan katılım öncesi mali yardım aracı
IPA kapsamında Samsun’da lojistik merkez
oluşturulması yönünde geliştirilen projenin
önceliklendirilmiş projeler kapsamında yer alması
ülkemiz adına oldukça önemli bir gelişmedir.
Samsun her yönüyle jeostratejik konumuyla, arazi
uygunluğuyla ve rasyonel çalışma biçimiyle,
Türkiye’nin Kuzey noktasında lojistik merkez olmaya en güçlü adayıdır. Küreselleşen ekonomide
Türkiye’nin bu avantajını değerlendirmesi
kaçınılmazdır. Elbette ki Samsun’a lojistik
imkanlarının geliştirilmesi yönünde ciddi
yatırımlar yapılmalıdır, bu yatırımların elbette ki
Samsun’un kalkınmasına büyük fayda
sağlayacaktır. Ancak göz ardı edilmemesi gereken
bir husus var ki, bu yatırım ülkemiz için
yapılacaktır.
Samsun ticaretiyle, sanayisiyle, hizmetler sektörüyle, insan kaynağıyla, eğitim altyapısı kısacası
her yönüyle güçlenerek büyüyen bir şehir. Samsun’un geleceğini pek çok sektörde görmek
mümkün. Hiç kuşkusuz tüm sektörlerin ayrılmaz
bir parçası olan lojistik sektörü Samsun’u
uçuracaktır. Kentimizin bu avantajını görüp ve
bu avantajını rasyonel bir yaklaşımla geliştirmek
adına Lojistik Master Plan çalışmasına Samsun
Ticaret ve Sanayi Odası olarak geçtiğimiz yıl imza
atmış olduk. Bundan sonra da kentimizin
kalkınma ivmesine katkı sağlayacak her platformda Samsun Ticaret ve Sanayi Odası yer
alacaktır.
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Çiçek ve
Hisarcıklıoğlu
Samsun
TSO’da
TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı
M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen
toplantıda Meclis Üyeleriyle buluştu.
STSO AÇILIM
6
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Samsun TSO Davut Altan Meclis Salonu'nda düzenlenen
toplantıya Çiçek ve Hisarcıklıoğlu'nun yanı sıra, Anayasa Uzlaşma
Komisyonu üyeleri Konya Milletvekili Faruk Bal, İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, Samsun Milletvekilleri Ahmet Yeni, Tülay
Bakır, Konya Milletvekili Atilla Kart, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları
Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya
Yılmaz, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan ve işadamları
katıldı.
Samsun üzerindeki kabuğu kırdı
Açılış konuşmasını yapan Samsun TSO Başkanı Salih Zeki
Murzioğlu, Oda çalışmaları ve Samsun'un ekonomisi hakkında bilgiler verdi. 1901 yılında kurulan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası;
ISO 9001-2000 Kalite Yönetim Sistemi ile yönetilen ve Avrupa
Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği tarafından akredite edilmiş Karadeniz’in en büyük Ticaret ve Sanayi Odası olduğunu söyleyen
Başkan Salih Zeki Murzioğlu, “Samsun, sahip olduğu potansiyelle
yatırımcılara birçok fırsat sunmaktadır. TSO olarak bütün çabamız;
Samsun’u uluslararası platformda hak ettiği yeri alması için
ekonomik ve sosyal olarak daha ileriye götürebilmektir. Üçüncü yılını
tamamlamış Yönetim Kurulu olarak gururla ifade etmeliyim ki,
Odamızın gündeminde olan projeleri hayata geçiriyor olmamızın
STSO AÇILIM
7
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
mutluluğunu yaşıyoruz. Geçmişten bugüne bölgenin lider şehri olan
Samsun, bugün maalesef arzu ettiğimiz noktada değildir. Ancak gün;
kaybettiğimiz zamandan yakınma günü değildir. Gün; Samsun adına,
bu kentin kalkınması adına çalışma günüdür. Samsun artık üzerindeki
kabuğunu kırmıştır. Samsun’un kabuğundan çıkmasına hükümetimizin vizyonu ile özel sektör destek vermektedir. Samsun sahip olduğu
tüm bu imkanlarla, potansiyeliyle geleceğin yükselen yıldızı
konumundadır” dedi.
“Samsun doğru yolda, doğru adımlarla
gidiyor”
farklı gruplar var. Günlük hayatta birbirleriyle menfaatleri çalışanlar bir
araya gelebildik. Samsun için birlikten rahmet ve bereket var dedik ya,
aslında Türkiye içinde rahmet ve bereketin somut göstergesidir. Meclis
Başkanımızın başkanlığında 4 tane farklı düşünen siyasi parti bir araya
gelebildi. Bu, çok önemli bir şey. 'Uzlaşma kültürü' deyin, 'birlik ve beraberlik' deyin, 'rahmet' deyin. Hepsi var. Onlar tavanda bir araya gelince,
tabandaki neredeyse toplumun tamamını temsil eden sivil toplum ve
meslek örgütleri bizim kendi aramızdaki meseleleri bırakıp Türkiye'nin
geleceği için bir araya geldik. İnşallah bu birliktelikten rahmet ve bereket
çıkacağı inancındayım."
“Samsun’da güzel bir uyum var”
Samsun'da çok önemli bir güne ev sahipliği yaptıklarını ifade eden Samsun Valisi Hüseyin Aksoy da, "Samsun bir tarım kenti, bir turizm kenti,
bir ticaret kenti, bir lojistik kenti. Ama bunlara ilave olarak Samsun'da bir
'sağlık kenti' Samsun kavramımız var. Özellikle medikal aletler üretiminde Türkiye'de çok önemli merkezlerden biri. Samsun bir spor kendi
olma yolunda önemli alt yapı çalışmaları yapıyor. Gençlik ve Spor
Bakanımız Sayın Suat Kılıç'ın talimatlarıyla önemli yatırımlar yapılıyor.
Önümüzdeki günlerde spor kenti olma yolunda ilerliyor. Bir eğitim
kendi olma yolunda da önemli bir şekilde ilerliyor. Samsun'da güzel bir
uyum var. Bu da hizmetlere yansıyor" dedi.
Samsun üzerine düşen görevi yapıyor
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, valisiyle, belediye başkanıyla,
sivil toplum örgütleri ile bir araya gelen şehirlerde rahmet olduğunu
vurgulayarak, "Samsun doğru yolda gidiyor, doğru adımda gidiyor. Ben
bu açıdan Samsun'u kutluyorum. Samsun müthiş bir değişimin içinde.
Her geldiğimiz de farklı bir misyona doğru gittiğini görüyoruz. Fuar ve
Kongre Kültür Merkezi çok önemli. Bir önemli konu Avrupa
Birliği'nden sağlanan fonlalar, yaklaşık 56 milyonluk hibe fonlarla, Samsun lojistik merkezi olması
noktasında, yeni bir projeyle adım atacaktır. İnşallah eksiklerin hepsi
tamamlanmış olacak. Samsun'da bir tek noksanlık var. Her şey çok güzel
ama otel olmadan olmaz. Bir tane 5 yıldızlı yetmez. En az 3 tane 5 yıldız
otel olmadan merkez olabilme, merkezden diğerlerine hitap edebilme
şansını yakalayamayız. Onun için de Samsun'un 5 yıldızlı otellere ihtiyacı
var" dedi.
"Samsunlular, Allah'ın şanslı kullarıymış" diyen Hisarcıklıoğlu şunları
söyledi:
"Allah toprak vermiş bereket, sanayi vermiş ticaret, 4 tane ulaşım aracı
Samsun'da dört şehirden bir tanesi. Bütün akıllı zeki insanları Samsun'da
toplamışız. Sizden daha şanslısı yok, haberiniz olsun. Onun için sizin
şikayet edecek hiçbir şeyiniz yok. Sayın Meclis Başkanımıza, Anayasa
Uzlaşma Komisyonu üyesi olan milletvekillerimize de huzurunuzda
teşekkür etmek istiyorum. Burada bakın, bu Anayasa Platformu'nun
oluşturulmasında Türkiye'deki işçi, esnaf, ziraatçı, memurlar hep farklı
STSO AÇILIM
TBMM Başkanı Cemil Çiçek yaptığı konuşmada, "İmparatorluktan
milli devlete geçişte, Cumhuriyete giden yolda hepimizin gururla iftiharla hatırladığı, hatırlayacağı ve hatırlaması gerektiği Samsun'un önemli
bir yeri var. Milli Mücadele buradan başladı. Samsun'un şahsında bu gururu hepimiz yaşıyoruz. Türkiye'nin kalkınma mücadelesinde daha bir
Türkiye'nin inşasında aynen 1919'da olduğu gibi Samsun yine üzerine
düşen görevi başarıyla yapıyor ve yapacaktır. 93 senede Türkiye olarak,
millet olarak, nereden nereye geldik. Bunu herkesin iyi fark etmesi lazım.
93 yıl içinde Türkiye'nin bu noktaya gelmesinde emeğe geçmiş birçok
devlet ve siyaset adamımız var. Birçok hükümetler geldi geçti burada,
8
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
görev yapmış ve saygıyla anmamız gereken insanlar var. Bunların
en başında Aziz Atatürk olmak üzere saygıyla, şükranla anıyoruz.
Bunları da unutmamak gerekir. Hiçbir şey bir anda, bir gece bir
ayda olmuyor. Her gelen iktidarlar duvara bir tuğla koyarak
Türkiye'nin inşası için çaba sarf ettiler, çaba sarf ediyorlar. Bugün
de yeni bir yola koyulduk. Birbirimizi eleştirerek, teşvik ederek,
tahrik ederek daha iyiyi elde etmenin çabası içinde olacağız.
Türkiye bu 93 yılında boş durmadı. Hem birliğini, dirliğini
muhafaza etti, sözü sohbeti dinlenir bir ülke oldu. Bunlar sonra da
olacaktır. Bu noktaya geldiğimiz de yeni bir anayasaya ihtiyacımız
olduğumuz ortada. Uzlaşma Komisyonu arkadaşlarımızla bu
konuyu konuşuyoruz. Yeni bir anayasa yapıldığında Türkiye'nin
tüm dertleri ortadan kalkacak değil. Yeni bir Anayasa sıfır sorunlu
bir Türkiye anlamına gelmez. İnanıyorum ki; yeni bir Anayasa
siyasete özgüven katacak. Türkiye'nin siyaset yoluyla sorunlarının
çözümünü yeni bir bakış getirecek" diye ifade etti.
Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e, Borsa Başkanı Sinan Çakır ise TOBB Başkanı M. Rifat
Hisarcıklıoğlu'na ziyaretlerinin anısına hediye takdim etti.
STSO AÇILIM
9
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
“Yeni TTK Türkiye’nin
önünü açacak”
Samsun TSO tarafından düzenlenen Yeni TTK ile ilgili bilgilendirme toplantısında konuşan
Ankara YMM Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ali Alıç, 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek olan
yasanın Türkiye’nin önünü açacağını söyledi.
Mustafa Kemal Şahin
STSO AÇILIM
10
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası, 1 Temmuz
2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan ve iş
dünyasına çok önemli değişiklikler getirecek
olan yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) ile ilgili
bilgilendirme toplantısı düzenledi. Samsun
TSO Davut Altan Meclis Salonu’nda düzenlenen bilgilendirme toplantısına yoğun katılım
dikkati çekti.
Toplantının açılışında konuşan Samsun TSO
Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mustafa Kemal
Şahin, yeni TTK’nın iş ve ekonomi dünyasına
radikal değişiklikler getireceğini söyleyerek, “İş
hayatımızı etkileyen en önemli kanunlardan biri
hiç kuşkusuz ki bugünkü gündem maddemiz
olan Türk Ticaret Kanunu’dur. Ancak, 1956
yılında çıkartılan ve zaman içerisinde
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
güncelliğini yitiren Ticaret Kanunumuzun yenilenmesi, ulusal ve uluslararası bağlamda önemli bir ihtiyaç
haline gelmiştir. Sermayenin sınır tanımadığı ve rekabetin arttığı bir ortamda Türk işletmelerinin geleceğe
hazırlanması, kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda
şeffaf bir yönetim anlayışını belirlemesi, dünya
ekonomisine entegrasyonda yeni TTK
önemli rol oynayacaktır” dedi.
Toplantıya konuşmacı olarak katılan
Ankara Yeminli Mali Müşavirler
Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ali
Alıç, yeni TTK’nın hazırlanış
süreci ile birlikte tacir olmanın
sıfatları, ölçeklere göre işletmeler,
ticari defterler ve tasdik
sorunluluğu, elektronik bildirimler ve bildirimler, muhasebe sistemleri, A.Ş. ve LTD’lerin
yeniden yapılandırılması ve
bağımsız
denetim
konularında
katılımcıları aydınlattı. Yasanın temmuz ayında yürürlüğe gireceğini ve iş
dünyasını yakından ilgilendirdiğini
belirten Ali Alıç, “1980’den 2010’ye
kadar bir süreç yaşadık yeni yasanın
hazırlanmasıyla ilgili olarak geçmişe
baktığımız
zaman
mevcut
kullandığımız yasa 1956 yılında
hazırlanmaya başladı ve 1957 yılında
yürürlüğe girdi. O dönemde Türkiye
ekonomisinin büyüklüğü 26 milyar
dolardı.
Bugün
ise
Türkiye
ekonomisinin büyüklüğü 1.3 trilyon
lira. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi
başka bir yapıda şuanda. 2023 yılında
dünyanın ilk 10 ekonomisi olmak istiyoruz, 1.3 trilyon liralık milli dahi
gelir bize yetmiyor, biz bunu 4’e, 5’e,
10’a çıkartmamız lazım. Böyle bir
milli gelir büyüklüğüne ulaşmak
için yasanın mutlaka bu sistematiğe
uygun olarak değişmesi gerekiyor”
diye konuştu.
Yeni TTK’nın Türkiye’nin
önünü açacağını savunan Ali
Alıç, “Bu yasa olmazsa
olmazdır. Yeni kanunla birlikte elektronik ortamda,
güvenli imzayla noter
kullanılmadan karşı
STSO AÇILIM
tarafa ihtar gönderebileceğiz. Güvenli e-postadan
çok daha iyi yararlanılacak. Yeni kanunda tüzel kişi
tacirlerde bazı değişiklikler oldu. Ticari işletmelerin
de tanımı yapıldı. Ticari işletme sözleşme ile birlikte
devredilebilir hale geldi. Artık KOBİ diye
tanımladığımız firmaların muhasebe sistemi farklı olacak. Ticaret sicilinde, elektronik ortamda kontrol etme, bakma imkanı geldi. Yani e-sicil
imkanı, elektronik sicil kayıtları getirildi.
En çok tartışılır konu ticari belgeler
konusudur. Ticari unvan, işletmeden
ayrı olarak satılamayacak. Bu da önemli
bir düzenlemedir. Ticari defterler
konusu da önemli. Her şeyden önce
birinci tacirler bilanço esasına göre
defter tutacak. Her tacir ticaret defterini
Türkiye
muhasebe
standartlarına göre tutacak. Sadece
muhasebe defteri değil, ortaklar pay
defteri, karar defteri, genel kurul defteri
ticari defterler kapsamına alınmıştır. Eskiden
defterler vergi dairesi istiyor diye tutulurdu,
artık öyle olmayacak. Artık vergi kanununa
göre değil, ticaret kanununa göre defter tutulacak. Gerçek tacir ölürse, varisleri 10 yıl
boyunca defterleri tutmak zorunda. Defterleri
bulamadım, kaybettim konusu olmayacak.
Yeni TTK değişik cezai sorumlulukları da beraber getirdi. Bu yasa ülkemizin olmazsa
olmazıdır. İş dünyası da yasa hazırlanırken içinde
oldu. Yani yeterince tartışılması düşüncesinde
değiliz. Ankara YMM Odası olarak bu yasanın
Türk firmalarının vizyonunu değiştireceğine ve
dünya firmalarıyla rekabet edebilir hale
getireceğine inanıyoruz. Bizim itirazımız cezai
müeyyidelerle ilgilidir. Para cezası olabilir ama hapis
cezalarının olmaması gerekirdi” diye ifade etti.
Yeminli Mali Müşavir Ali Alıç, “2023
yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi olmak
istiyoruz, 1.3 trilyon liralık milli dahi gelir
bize yetmiyor, biz bunu 4’e, 5’e, 10’a
çıkartmamız lazım. Böyle bir milli gelir
büyüklüğüne ulaşmak için yasanın mutlaka bu sistematiğe uygun olarak
değişmesi gerekiyor” diye konuştu.
11
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Tülay Bakır’dan
Mustafa Koç’a davet
Samsun Milletvekili Prof. Dr. Tülay Bakır,
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Samsun Milletvekili Prof. Dr. Tülay Salih Zeki Murzioğlu ise, Koç Holding
Salih Zeki Murzioğlu’nu makamında zi- Bakır, Koç Holding Yönetim Ku- Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un
yaret etti. Samsun’la ilgili gelişmelerin
üretiminde Samsun’u seçmesi
rulu Başkanı Mustafa Koç’u otomobil
konuşulduğu ziyarette ayrıca, Başbakan
halinde her türlü desteği vermeye hazır
Recep Tayyip Erdoğan’ın sanayicilere Samsun’a yerli otomobil fabrikası olduklarını söyledi. Samsun, sahip olduğu
yönelik, “Artık yerli otomobilimizi ürete- kurmaya davet etti. Samsun TSO potansiyelle yatırımcılara birçok fırsat
lim” çağrısı da gündeme geldi. Samsun Başkanı Salih Zeki Murzioğlu ise, sunduğunu ifade eden Başkan
Milletvekili Prof. Dr. Tülay Bakır, bu
Murzioğlu,. “Samsun; 5 Adet Organize
konuda yerli otomobil üretmeyi planlayan kente yatırım yapacak herkese Sanayi Bölgesi, 16 Adet Küçük Sanayi
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı desteğe hazır olduklarını söyledi. Sitesi, İSO 1000’de 12 firması, 200
Mustafa Koç’u telefonla arayarak, fabrikayı
İhracatçı Firma ile 125 Ülkeye ihracat,
Samsun’a kurmaya davet ettiğini söyledi.
1000’e yakın sanayici ve konusunda güçlü
Türkiye’nin önde gelen işadamlarından Mustafa Koç ile yaptığı telefon sektörlere sahip gelişmiş altyapısı ile sanayi kentidir. Bunun yanında
görüşmesi hakkında Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu’na Samsun turizm, eğitim, sağlık, ticaret ve liman kentidir. Samsun; coğrafi
bilgi veren Milletvekili Tülay Bakır, “Geçtiğimiz günlerde Sayın konumu, 4 büyük hidroelektrik santrali, mavi akım hattının Türkiye
Mustafa Koç’u telefonla arayarak, “Yerli otomobil üretiminde Sam- giriş noktası, planlanan yeni enerji yatırımları ile enerji üssüdür. Samsun;
sun’u düşünmüyor musunuz? diye sordum. Kendisine buradan daha Karadeniz Bölgesinde Tek, Türkiye’de üç ile nasip olan kara, deniz, hava
iyi yer bulamayacaklarını, Samsun’un Türkiye’deki en kolay ulaşım ve demiryolu ulaşım altyapısı ile ulaşımda buluşma noktası ve lojistik
noktalarından biri olduğunu söyledim. Kendisi de bu konuda birkaç merkezidir. Oda olarak bütün çabamız; Samsun’u uluslararası platformteklifin olduğunu söyledi. Ben de Samsun’un artılarından bahsederek, da hak ettiği yeri alması için ekonomik ve sosyal olarak daha ileriye
o teklifleri unutun dedim. Daha sonra da Sayın Koç, “Hocam tek- götürebilmektir. Geçmişten bugüne bölgenin lider şehri olan Samlifinizi düşüneceğim. Beraber Samsun’a gidelim” dedi. Yeri ve zamanı sunumuz artık üzerindeki kabuğu kırmıştır. Sahip olduğu imkanlarla,
gelince teklifimi tekrar hatırlatacağım. Bizim amacımız Samsun’un potansiyeliyle geleceğin yükselen yıldızı konumunda olan Samsun’a
daha çok gelişmesi ve layık olduğu yere gelmesi. İnşallah iyi şeyler yatırım yapacak herkese gereken desteği vermeye hazırız. Kentimize
yaparız” dedi.
yatırım yapacak herkesin başımızın üstünde yeri var” diye konuştu.
STSO AÇILIM
12
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Ziyarette Samsun konuşuldu
MÜSİAD Samsun Şube Yönetimi Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu’nu ziyaret
etti. Ziyarette, Samsun’un daha yukarlara taşınması adına neler yapılabilir konuşuldu.
MÜSİAD Samsun Şube Yönetimi, Samsun
Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Başkanı Salih
Zeki Murzioğlu’nu makamında ziyaret etti.
TSO Meclis Başkanı Sedat Demirci ve bazı
Yönetim Kurulu üyelerinin de hazır
bulunduğu ziyarette, Samsun’un dinanizminin daha yukarlara taşıma adına
yapılması gereken çalışmalar paylaşıldı. Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, bölge
hinterlandının en büyük kenti olan Samsun
için herkesin elinden geldiğince bir şeyler
yapması gerektiğine vurgu yaparken,
MÜSİAD Samsun Şube Başkanı Erkan
Malkoç da, Samsun’un daha iyi noktalara
gelmesi adına yeni bir yapılanmaya ihtiyacı
olduğunu söyledi.
Marka şehir olma hedefinde Samsun olarak
daha çok katetmesi gereken yolun olduğunu
belirten MÜSİAD Samsun Şube Başkanı
Erkan Malkoç, “Samsun’u bir yerlere
götürmek adına hepimiz bir ucundan
tutmuşuz bir şeyler yapıyoruz. Ama benim
düşüncem yeni bir yapılanmaya ihtiyacımız
var. Muhtelif bazı şehirlerde ticaret ve sanayi
odalarının görevi gibi görülse de aslında
siyaseten arınmış, ama tüm siyasi fikirlerin de
içinde bulunduğu bir oluşumların kurulması.
Bu oluşumun temsilcileri, şehre gelmesi
gereken yatırımcıları ziyaret ediyorlar yada
şehre yapılacak bir çok organizasyona önderlik
ediyorlar. Bu oluşumlarda kişiler ve kurumlar
değil, kentler öne çıkıyor. Belki de şehrimizin
her rengi içinde bulunduran ama siyaseten
arındırılmış böyle bir yapılanmaya ihtiyacı var.
Bir çok şehrimizde bunun örnekleri var.
Şehirler bu yapılanmadan çok da verim
alıyorlar. Her iş koluyla ileriye dönük neler
yapılması gerekliliğiyle alakalı sohbet edilip,
ortak fikir birlikleri oluşturulması lazım. Hepimiz Samsunluyuz. Burada yaşıyor, burada
yiyip, burada içiyoruz..
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden
STSO AÇILIM
13
Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu
ise, Erkan Malkoç’un birliktelik vurgusuna
destek vererek, “Samsun, hinterlandının en
büyük ve en önemli kenti. Bu kentte yaşamak,
bu kente hizmet etmek bize mutluluk veriyor.
Kentimizde sektörel olarak bir araya gelip
oluşum yapmaya çalışan gruplarımız oluyor.
Ama sektörel olarak bugüne kadar dillendirilmesine rağmen bunu şimdiye kadar
başaran tek sektör ikinci el otomotivciler oldu.
Bu oluşuma da büyükşehir belediyesi, şehir
içindeki görüntü kirliliğini önlemek adına
büyük destek verdi. Samsun’daki en büyük
sıkıntı, böylesi oluşumlara yer tahsisini
yapamamamız. Kentimizde maalesef öyle
istenildiği gibi devlet arazisi yok. Her türlü
oluşuma da varız. Samsun potansiyeli olan bir
şehir. Herkes yaşadığı ortak paydamız kentimizin dinanizmini yukarı çekebilmek adına
elinden geldiğince bir şeyler yapmalı. Biz bu
inançtayız” diye konuştu.
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Kılıç, kadın girişimcilerle
bir araya geldi
Samsun Milletvekili Çağatay Kılıç, Samsun Ticaret ve Sanayi eğitimler düzenliyoruz. Çünkü; kendimizi ne kadar çok
Odası (STSO) Kadın Girişimciler Kurulu üyeleri ile bir araya geliştirirsek ve konulara ne kadar daha çok vakıf kalırsak o kadar
geldi. Milletvekili Kılıç, Samsun TSO’da yapılan toplantıda, daha başarılı olacağımızı düşünüyoruz. Yaptığımız çalışmalara
Kadın Girişimciler Kurulu üyeleriyle tanışarak, yürüttükleri sizlerin destek vermesi bizlere güç verecektir” dedi.
çalışmalar hakkında bilgi aldı. Samsun TSO Kadın Girişimciler Toplantıya katılan Samsun TSO Yönetim Kurulu Üyesi Ercan
Kurulu Başkanı Yeşim Kıyıcı, kuruluş
Albayrak ise, ziyaretten duyduğu memamacı ve yaptıkları çalışmalar hakkında
nuniyeti dile getirerek, “Kadın ve Genç
Çağatay Kılıç’ı aydınlattı.
Kurullarımızın
Samsun Milletvekili Çağatay Girişimciler
Yaptıkları çalışmalar ve projelerle
Kılıç, Samsun TSO koordi- çalışmalarını yakından takip ediyoruz ve
farkındalık yaratmaya gayret ettiklerinin
taleplerine hassasiyet gösteriyoruz.
natörlüğünde
çalışmalarını
altını çizen Yeşim Kıyıcı, “Tüm ekip
Kadın
Girişimciler
Kurulumuz
sürdüren Kadın Girişimciler kurulduğu günden bugüne kadar
arkadaşlarımla uyumlu bir çalışma
anlayışı ile en iyi şekilde hizmet etmenin
Kurulu’nu ziyaret ederek, gerçekten güzel çalışmalara imza attılar.
gayreti içindeyiz. Bu zamana kadar da
yürüttükleri çalışmalar hak- Gayretlerinden dolayı hepsine teşekkür
birçok başarılı projeye ve çalışmaya imza
ediyorum” diye konuştu.
kında bilgi aldı.
attık. Biz diğer illere göre çok şanslıyız.
TSO Kadın Girişimciler Kurulu ile bir
Çünkü yaptığımız ve yapacağımız
araya gelerek tanışmaktan dolayı mutlu
çalışmalarda Odamız Başkanı Sayın Salih Zeki Murzioğlu ve olduğunu ifade eden Samsun Milletvekili Çağatay Kılıç da,
yönetim kurulumuzun çok desteğini alıyoruz. . Bizim amacımız “Bize göre milletimizin en temel vasıflarından biri bin yıllardır
kadının varlığını daha öne çıkartmak ve istihdamda daha çok aile değerlerini gözümüzün ışığı gibi korumamız, kadını baş tacı
yer almaları sağlamak. Kendi aramızda da çeşitli konularda edinmemizdir. Girişimciliği arttırmak, Türkiye'nin bütün
ekonomik ve sosyal
girişimlerini verimli
şekilde
kullanmak
zorundayız. Kalkınmanın temelini oluşturan
girişimcilik, büyümenin
de en önemli ivmesidir.
Bu açıdan baktığımız
zaman hem girişimcilik
kavramı anlamında hem
de kadın girişimci
bağlamında
sizlerin
yürüttüğü çaba çok
anlamlı ve değerlidir.
İnşallah bundan sonra
daha sık bir araya geMilletvekili Kılıç’a, Kadın Girişimcilerin yanı sıra Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim
lerek, çalışmalarınıza
Kurulu Üyesi Ercan Albayrak da bilgi verdi.
destek olacağız” dedi.
STSO AÇILIM
14
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
İşsizlere,
iş akademisi
Samsun TSO, istihdama katkı sağlamak
amacıyla bir önemli projeye daha imza attı.
Samsun TSO Eğitim Vakfı tarafından
hazırlanarak OKA tarafından kabul gören,
“Perakende Satış Temsilcisi Akademisi” projesinin imzaları taraflar arasında atıldı.
STSO AÇILIM
16
Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA)
İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi, Mali
Destek Programı çerçevesinde Samsun
Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Eğitim Vakfı
tarafından hazırlanan ve Ondokuz Mayıs
Üniversitesi’nin proje ortağı, Milli Eğitim İl
Müdürlüğü ve İşkur İl Müdürlüğü’nün de
proje iştirakçileri olduğu, “Perakende Satış
Temsilcisi Akademisi” projesi atılan imzalarla
start aldı. Projenin imza töreni Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı Ofisi’nde atıldı. Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu ve
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Oda Genel Sekreteri Süleyman Karabük’ün
protokole imza attığı törende OKA Program
Yönetim Birimi Başkanı Dr. Mustafa Güler,
projenin hazırlayıcıları Samsun TSO Genel
Sekreter Yardımcısı Necmi Alıç ile Basın
Halkla İlişkiler Müdürü ve Proje Koordinatörü Şehnaz Dereli de hazır bulundu.
Yüzde 50’si kadın olacak
Önümüzdeki dönemde kayıtlar için duyuruya çıkacaklarını ifade eden Başkan
Murzioğlu, “Proje çerçevesinde teorik ve
pratik olarak, ‘Etkin İletişim Teknikleri’, ‘Profesyonel Satış Temsilcisi Olma Yöntemleri’,
‘Beden Dili’, ‘Müşteri İlişkileri Yönetimi’,
‘Müşteri Memnuniyeti Ölçme’, ‘Motivasyon’, ‘Takım Çalışması’, ‘Yaratıcılık’,
‘Müzakere ve Çatışma Yöntemleri’, ‘Mağaza
Alan Yönetimi ve Tanzim Teşhir’, ‘İş Disiplini ve Zaman Yönetimi’, ‘Mutlu İş Yaşamı’,
‘İnsan Kaynakları Yönetimi’, ‘Kişisel Bakım’,
‘Diksiyon’, ‘Mıcrosoft Ofis Programları
Eğitimi’ ve ‘Tüketici Hakları ve Tüketici
Hakem Heyetleri’ adı başlıklarında eğitimler
düzenlenecek. Proje sonunda perakende
satış temsilciliği konusunda eğitim alacak 50
işsiz gencimizden başarılı olanların en az
yüzde 90’ının proje bitiminden sonra altı ay
içinde istihdamını gerçekleştirmek. Projedeki bir başka hedefimiz de,
verilecek teorik ve uygulamalı eğitimler ile Samsun’daki firmalarımızın
satış ve pazarlama alanında rekabet güçlerini artırmak, ihtiyaç
duydukları eğitimli ve nitelikli perakende satış temsilcilerine sahip
olmalarını sağlamak. İstihdama önemli katkı sağlayacak böylesi
önemli bir projenin hazırlanmasında emeği geçenlere çok teşekkür
ediyorum” diye konuştu.
OKA’da düzenlenen imza
töreninde konuşan Samsun
TSO Başkanı Murzioğlu,
ülkenin en büyük sorununun işsizlik olduğuna dikkat
çekerek, “Hazırladığımız projede hedef grubumuz 15-29
yaş arası Samsun’da yaşayan
işsiz kadın ve gençlerimiz olacak. Hedefimiz; eğitim alacak
50 işsiz gencimizden başarılı
olanların en az yüzde 90’ının
proje bitiminden altı ay içinde
istihdamlarını sağlamak”
dedi.
Projenin hayırlı olmasını temenni eden Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu,
“Bilindiği gibi ülkemizin en büyük
sorunlarından biri de işsizlik. Samsun TSO
olarak bu zamana kadar istihdama ve
ekonomiye katkı sağlamak amacıyla bir çok
önemli projeye imza attık. Bu projede bunlardan biri. Hazırladığımız projede hedef
grubumuz 15-29 yaş arası Samsun’da yaşayan
işsiz kadın ve gençlerimiz olacak. Bunların en az yüzde 50’si ise kadın olacak. Projenin amaçları ise, genç ve kadınların işgücü piyasasına
katılımlarının teşvik edilmesiyle istihdam edilebilirliklerini artırarak,
Samsun piyasasında en çok eleman ihtiyacı duyulan “Perakende Satış
Temsilciliği” alanına kazandırılacak nitelikli elemanları işgücü piyasasına
dahil etmek, bu sektörde işgücü arz ve talebini buluşturmak ve böylece
işsizlik oranının azalmasına katkı sağlamak” dedi.
STSO AÇILIM
17
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Ürünün ülkeye
giriş pasaportu
Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye Kalite Derneği (KalDer)’in ana faydalanıcısı olduğu,
“Türkiye’de Kalite Altyapısının Güçlendirilmesi (TKAG) Projesi” kapsamında Samsun
TSO Eğitim Vakfı tarafından, üreticilere yönelik, “CE” işareti hakkında genel eğitim
düzenledi.
Türkiye’de
Kalite
Altyapısının
Güçlendirilmesi Projesi kapsamında, Samsun
Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Eğitim Vakfı
tarafından, “CE” işareti hakkında üreticilere
yönelik ücretsiz olarak iki günlük eğitim
düzenledi. Samsun TSO Davut Altan Meclis
Salonu’nda düzenlenen toplantının açılış
konuşmasını yapan Samsun TSO Yönetim
Kurulu Üyesi Mustafa Topal, CE işaretinin
bir ürünün AB’ye giriş pasaportu niteliğinde,
kaliteden de öte ürünün güvenilir olduğunu
teyit eden önemli bir işaretleme olduğunu
söyledi.
Zorunlu hale geldi
Samsun TSO Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Topal
STSO AÇILIM
18
Fransızca Avrupa Normlarına Uygunluk kelimelerinin baş harflerinden oluşan CE
işaretlemesinin, bir ürün ya da ürün grubunun
Avrupa Birliği'nin sağlık, güvenlik, çevre ve
tüketicinin
korunması
konusunda
oluşturmuş olduğu "hayati düzenlemelere"
uygun olduğunu gösterdiğini ifade eden
Mustafa Topal, “AB üyeliğine adaylık ile
ilgili uyum mevzuatının yürürlüğe
girmesiyle birlikte, Türkiye içinde
piyasaya sunulan ürünlerde de
zorunlu hale gelen, CE İşaretlemesi ile
ilgili yasal mevzuatımız, bu
işaretlemeye baz oluşturacak Temel
Gereksinimleri ve CE işaretlemesinin
nasıl ve hangi şartlarda yapılacağını belirlemektedir. Bu konuda unutulmaması
gereken en önemli husus, ürün güvenliği
ile ilgili mevzuatın eksiksiz uygulanması ve
bunu belirten CE İşaretinin uygun biçimde
iliştirilmesi yükümlülüğünün, tamamen
üretici ya da ithalatçı tarafından taşındığıdır”
dedi.
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Daha sonra ise Kalite ve CE işareti uzmanı Özgür Kurbanoğlu CE
işaretinin bir kalite işareti olarak algılanmaması gerektiğini belirterek,
“CE işareti, ürünlerin serbest dolaşımını sağlamak için geliştirilen bir uygunluk değerlendirme ve işaretleme sistemidir. Avrupa Birliği pazarında
satılacak bir ürünün CE işareti taşıması kanuni bir mecburiyettir.” dedi.
Büyük önem taşıyor
Konuşmasında Türkiye’nin en önemli dış ticaret partnerinin AB üyesi ülkeler olduğuna dikkati
çeken Topal, “Bu bağlamda Avrupa Birliği’nin belirlemiş olduğu normlara uygun olarak ürün
veya ürün grupları üretmemiz Türkiye ekonomisinin güçlenmesi adına da büyük önem
taşımaktadır. Diğer yandan bu normların insan ve çevre sağlığını korumaya yönelik olarak
geliştirildiği düşünüldüğünde böyle bir üretim modelinin tüm üretim altyapımıza entegre edilmesi gerekmektedir” diye konuştu.
CE işareti, kalite işareti değil
Daha sonra ise Kalite ve CE işareti uzmanı Özgür Kurbanoğlu
CE işareti ve CE işaretlemesi hakkında katılımcılara bilgiler verdi.
Düzenlenen eğitim çalışmalarıyla CE işareti ile ilgili eksik bilgileri tamamlamaya çalıştıklarını ifade eden Özgür Kurbanoğlu, “CE işaretinin üç tane
prensibi vardır. Bunlar insanlara zarar vermemesi, çevre ve çevredeki canlılara
zarar vermemesi ve sizin herhangi bir cihazınıza zarar vermemesidir. CE işareti,
ürünlerin serbest dolaşımını sağlamak için geliştirilen bir uygunluk değerlendirme ve işaretleme sistemidir. Avrupa Birliği pazarında satılacak bir ürünün CE işareti taşıması kanuni bir mecburiyettir.
CE işareti, bir ürünün AB bünyesindeki ülkelerde hiçbir engelle karşılaşmaksızın dolaşımını
sağlamaktadır. CE işareti, ürünün herhangi bir uygunsuzluk durumunda üretici firma tarafından şartsız
geri çekileceğinin göstergesidir. CE işareti bir kalite işareti değildir, ürünün ilgili direktiflerce belirlenen tüm şartlara uygun olarak üretildiğini ve kontrol edildiğini gösterir" diye ifade etti.
STSO AÇILIM
19
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Başkan Murzioğlu:
“Lojistik proje
Samsun’u uçuracak”
Mart ayı olağan meclis
toplantısında konuşan
Samsun Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanı
Salih Zeki Murzioğlu,
Ulusal Yatırım
Programı’na alınan
53 milyon Euro’luk
Lojistik Projesi’nin
Samsun’u uçuracağını
söyledi.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) mart
ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı
Sedat Demirci başkanlığında yapıldı.
Yoklamanın ardından kürsüye gelen Samsun
TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, iki
toplantı arasında yürüttükleri çalışmalar
hakkında meclisi bilgilendirdi. Samsun TSO
Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, göreve geldik
STSO AÇILIM
20
ten bu yana önemli çalışmalara imza
attıklarına vurgu yaptı. OKA tarafından teklif çağrısına çıkılan İnsan Kaynaklarının
Geliştirilmesi Mali Destek Programı
kapsamında Samsun TSO Eğitim Vakfı’nın
da bir projesinin kabul edildiğini ifade eden
Murzioğlu, “Program 434 proje müracaat etti.
KOBİ'ler için Amasya’nın 12, Çorum’un 30,
Samsun’un 23, Tokat’ın 8 olmak üzere
toplamda 73 proje kabul edildi. İnsan
Kaynaklarının Geliştirilmesi Mali Destek
Programı'nda ise Amasya'nın 6, Çorum'un 7,
Samsun'un 12, Tokat'ın 9 projesi kabul gördü.
İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Mali
Destek Programı'na TSO Eğitim Vakfı
tarafından verilen 71 bin lira bütçeli bir projemiz 61 bin lira destek aldı. Samsun'da
herkesin eleştirdiği bir konu, 'oteliniz yok' deniliyor. Bizim 4 yıldızlı birkaç tane otelimizin
yapımı devam ediyor, 5 yıldızlı otellerimizden
1 tanesi artık yolun kenarından geçerken
görülmeye başlandı. Bunların yanı sıra yine
devam eden 3 tane büyük alış veriş merkezi
var. Buralarda yüzlerce işyeri açılacak. Bizim
projemiz bu işyerlerinde çalışacak satış
elemanlarının yetiştirilmesi ile alakalı. Projemiz kabul gördü ve bu hafta içinde
imzasını attık. Aldığımız para ile
oralarda çalışacak insanları
yetiştirme kurslarına
başlayacağız" diye
konuştu.
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Eleştirilere cevap verdi
Bunun gibi daha nerelere gittim. Biz Samsun'u tanıtmak için, Samsun'u
bir yerlere getirmek için bu kadar çaba gösterdik, ama arkadaşımız
çıkıyor 'Samsun turizmini tanıtamadık', 'Samsun turizm programına
alınmadı' diyor. TSO'nun proje ve programları arasında turizmi
tanıtmak diye bir şey yoktu buna rağmen biz
elimizden geleni yaptık" diye konuştu.
Kendisi hakkında bazı çevrelerce yapılan eleştirilere de cevap veren
Başkan Salih Zeki Murzioğlu, “Biz iyi şeyler yaptığımıza inanıyoruz,
bunu takdir edenlerde oluyor, eleştirenlerde. Bazı
arkadaşlarım bana 'sen siyasi davranamıyorsun,
her şeyi ortaya söylüyorsun, eleştiriye açık ol' diMurzioğlu, “Samsun'u
yorlar. Ben bir şeyi iyi yaptığıma inandığım
Samsun’u uçuracak proje
uçuracak projelerden birisi
zaman birisinin beni haksız yere eleştirmesine
Samsun'u lojistik merkez
Samsun’un lojistik merkez olma projesinin
dayanamıyorum, katlanamıyorum. Biz TSO
Samsun’u uçuracağına inandığını belirten
yapma projesiydi. Bunu da
yönetimini alalı 3 yıl oluyor ve Samsun'da iyi
Murzioğlu konuşmasında şu ifadelere yer
şeyler yaptığımıza inanıyorum. Samsun'da bu
adım adım 3 senedir bir
verdi:
güne kadar belediyelerin, üniversitenin, İl Özel
yerlere
kadar
getirdik.
“Yine Samsun'u uçuracak projelerden birisi
İdaresi'nin TSO'nun, Ticaret Borsası'nın bu zaSamsun'u lojistik merkez yapma projesiydi.
Samsun'u lojistik merkez
mana kadar bir araya gelemediği şeyleri ‘biz
Bunu da adım adım 3 senedir bir yerlere kadar
yaptık’ demiyorum, mutlaka birleşimde bizimde
yapmak için ulusal yatırım
getirdik. Samsun'u lojistik merkez yapmak için
bir katkımız olduğuna inanıyorum. Çok iyi
programına aldırdık. 53 mil- ulusal yatırım programına aldırdık. 53 milyon
şeyler yaptık, bunlardan bir tanesi kongre ve fuar
yon Euro bütçesi var.” dedi. Euro bütçesi var. Bu zamana kadar Samsun'a
merkezi, diğeri Teknopark. Daha çok şeyler
yapılan 53 milyon Euro’luk bir yatırım ben
yapıldı. Bugün bir yerel gazetede bir turizmci
bilmiyorum. Bunun Samsun'u uçuracağını
arkadaşımız bizi turizmi tanıtamadığımız
biliyorum. Trabzon bu projeye çok asıldı fakat lojistikte bizim alternakonusunda eleştirmiş. Ben teessüf ediyorum. Karşıda kardeş şehir tiflerimiz Trabzon'dan daha öndeydi. Trabzon'a balıkçılık verildi.
olduğumuz Novrosisk'e 3 kere gittim. Benim yaşım 50'nin üzerinde, Gaziantep'e ayakkabıcılığı verdiler. Bizim Giresun ve Ordu'nun yıllardır
bana çok büyük paralar verseler, 2 çocuğum üzerine yemin ederim, dillendirdiği lisanslı depoculuğu tuttular Şanlıurfa'ya yaptırma kararı
kendim için oraya gitmem ama Samsun için oraya gittim. Ben oraya aldılar. Bu da bizim için bir talihsizlik. Gönül isterdi ki, oda Ordu veya
şahsi bir menfaatim için mi gittim? Ben oraya Samsun için gittim. Giresun'da yapılsın. Ama olmadı.”
STSO AÇILIM
21
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
KOBİ’lere avantajlı kredi
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası ile Halkbank arasında, TSO üyelerine yönelik uygun koşullarda
kredi sağlanması amacıyla protokol imzalandı.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen imza törenine Samsun TSO Başkan Yardımcısı Haluk Akyüz, Yönetim Kurulu Sayman
Üyesi Mustafa Kemal Şahin, Halk Bankası Bölge Koordinatörü
Erdoğan Başıhoş ve Halk Bankası Samsun Şubeleri’nin Müdürleri
katıldı. Samsun TSO Başkan Yardımcısı Haluk Akyüz ve Halk Bankası
Bölge Koordinatörü Erdoğan Başıhoş’un imzaladığı protokolle, Oda
üyesi sanayicilere her sektörün özgün ihtiyaçlarına göre kredi kolaylığı
sağlanacak.
Yapılan protokolün içeriği
ile ilgili bilgi veren Halkbank Samsun Bölge Koordinatörü Erdoğan Başıhoş,
“Bu 74. kuruluş yıl
dönümünü kutlayacak olan
bankamız, kuruluş misyonu gereği esnaf ve KOBİ’leri desteklemeye devam
edecek. İmzaladığımız tüm
Samsunlu KOBİ firmalara
ciddi
destekler
sağlayacağımızı ümit ediyoruz. Protokol içerik
itibariyle
bir
kredi
sepetinden oluşuyor. Bu
STSO AÇILIM
sepetin içinde ülke ekonomisine de katkı sağlayacağını düşündüğümüz
bir takım ürünler var. Özellikle KOBİ’lerin rekabet gücünü artırmak,
enerji maliyetlerini düşürmek amaçlı projelerinin finansmanı ile ilgili
olarak yurt dışından sağladığımız kaynağı Samsun için tahsis ettik. Buna
enerji verimliliği kredisi diyoruz. Projelerini bankamıza sunacak olan
firmalara 2 yıl ödemesiz 7 yıl vadeli bir kredi ürünü paketin içinde yer
alıyor. Diğer bir ürün, KOBİ’lerin üretim kapasitelerini artırmaya yönelik makine parklarına ilave
edecekleri yerli ve sıfır
makine alımına yönelik bir
kredi ürünü. Burada da 2 yıl
ödemesiz toplam 7 yıl vadeli
bir kredi sunacağız. İşletme
sermayesi ve hammadde
teminine
yönelikte
toplamda 36 ay vadede aylık
eşit taksitli bir kredi bu
paketin içinde yer alıyor olacak” dedi.
Samsun TSO Başkan
Yardımcısı Haluk Akyüz ise,
imzalanan
protokolün
üyelerine hayırlı olmasını
temenni etti.
22
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
AB Öykü Yarışması
süreci başladı
Ulusalda Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve Milli Eğitim Bakanlığı, yerelde ise Samsun Ticaret
ve Sanayi Odası Samsun AB Bilgi Merkezi ile Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde bu yıl
beşincisi düzenlenen "Avrupa Birliği Öykü Yarışması" süreci başladı.
Her yıl düzenlenen Avrupa Birliği
Öykü Yarışması’nın bu yılki
amacının
öğrencilerle
paylaşılmasıyla ilgili Samsun
Öğretmenevi Konferans Salonu'nda öğrenciler ve danışman
öğretmenlerine yönelik bir bilgilendirme semineri düzenlendi.
Seminere konuşmacı olarak Öykü
Yazarı Fadime Uslu ve Avrupa
Münevver Cebeci
Takımı Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Münevver Cebeci katıldı. Yazar Fadime Uslu öğrencilere öykü
yazmanın püf noktaları ve dikkat etmeleri gereken hususlarda, Yrd.
Doç. Dr. Münevver Cebeci ise, bu yılın teması olan “farklılıklar içinde
birlik” kavramı çerçevesinde AB ile ilgili bilgiler verdi. Seminerde
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Dış İlişkiler Müdür Yrd. ve Samsun
AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Müberra Genç de yarışma kuralları
ve ödüllere ilişkin bir sunum yaptı.
Seminerde konuşan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Dış İlişkiler
STSO AÇILIM
23
Müdür Yardımcısı ve Samsun AB
Bilgi Merkezi Koordinatörü
Müberra Genç, her yıl düzenlenen
Avrupa Birliği Öykü Yarışması'nın
bu yılki amacının, Avrupa, Avrupa
Birliği ve Avrupa Birliği'ne üyelik
sürecinde 'Farklılıklar İçinde Birlik'
kavramını vurgulamak, yetişmekte
olan kuşakları bu evrensel kavram
üzerine düşünmeye ve araştırmaya
Müberra Genç
sevk etmek olarak belirlendiğini
söyledi. Yarışma ile ilgili lise 9. ve 10. sınıf öğrencilerinin, 4 Mayıs 2012
tarihine kadar Samsun AB Bilgi Merkezi’ne başvuru yapılabileceği
ifade eden Genç, “AB Öykü Yarışması’nın il finalistleri Mayıs ayı
içerisinde belirlenecek ve ilk 3’e giren öğrenciler İstanbul’da düzenlenecek olan ulusal yarışmaya katılmaya hak kazanacaklar. Ulusal
yarışmada ilk 3 dereceyi hak eden öykü yazarları ise Brüksel ve bir AB
üyesi ülke gezisi ile ödüllendirilecekler. Yarışmayla ilgili detaylı bilgiye
AB Türkiye Delegasyonu web sayfasından ulaşılabilinir” dedi.
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Evliya
Çelebi’nin
ışığında
Samsun’da Evliya Çelebi
Seyahatnamesi’nin
ışığında “Geçmişte ve
Günümüzde
Paylaştığımız Avrupa”
konulu panel düzenlendi. Etkinlikte düzenlenen "Evliya Çelebi
Sergisi" ile birlikte,
"Evliya Çelebi'nin Ayak
İzinde"ki dinleti de
büyük ilgi gördü.
STSO AÇILIM
24
UNESCO 2011 Evliya Çelebi Yılı etkinlikleri kapsamında Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası
AB Bilgi Merkezi ile British Council
işbirliğinde, Ondokuz Mayıs Üniversitesi
(OMÜ) ev sahipliğinde düzenlenen
etkinliğe ilgi yoğun oldu. Panel öncesi Evliya
Çelebi Sergisi’nin açılışı gerçekleştirildi.
Ardından ise Kültür ve Turizm Bakanlığı
Samsun Devlet Klasik Türk Müziği Korosu
tarafından “Evliye Çelebi’nin Ayak İzinde”
konseptli verilen konser, katılımcılar
tarafından ilgiyle dinlendi.
Panelin açılışında konuşan Samsun Ticaret
ve Sanayi Odası (STSO) Yönetim Kurulu
Üyesi Yiğit Tören, “Doğumunun 400. yıl
dönümü anısına 2011 yılı UNESCO
Yiğit Tören
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
tarafından Evliya Çelebi Yılı olarak ilan
edilmiştir. Kendi ifadesiyle 7 iklim, 18
padişahlık gezen, 70 yılı aşkın ömrünün 51
yılını seyahat ile geçirmiş olan Evliye Çelebi,
eşitlik, düşünce özgürlüğü ve entelektüel
tartışmaya çeşitli açılardan inanan ve bunların
tamamını İslam toplumlarında bulunan
aydınlanmış bir kimseydi. Gezmek ve görmek
kültürlerin birbirlerini tanıması ve
yakınlaşması açısından son derece önemli
unsurlardır. Bu bakımdan Evliya Çelebi’nin
1600’lü yıllarda dünyanın çeşitli ülkelerine
gerçekleştirdiği ziyaretler Türk insanı hakkında
birçok olumsuz yargının ortadan kalkmasına
vesile olmuştur. İşte bu yüzden AB ile
Türkiye’nin yakınlaşmasında mevcut
önyargıların ortadan kaldırılması ve sonuca
ulaşılması için ortak kültürel faaliyetlere ağırlık
verilmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.
Daha sonra da OMÜ Rektörü Prof. Dr.
Hüseyin Akan’ın başkanlığında “Geçmişte ve
Günümüzde Paylaştığımız Avrupa” konulu
panel
gerçekleştirildi.
Panelin
moderatörlüğünü yapan OMÜ Rektörü Prof.
Dr. Hüseyin Akan, “AB, yüzyıllardır ilgi
duyduğumuz bir bölge ve Orta Asya’dan
STSO AÇILIM
25
itibaren hep batıya doğru yönelmişiz. Bu ilgi
zaman zaman üstünlük duygusu içinde,
zaman zaman merak ve zaman zaman da bir
eziklik içinde olmuş ama bilgi hep olmuş.
Avrupa’da ise benim hissettiğim bize karşı bir
tedirginlik duygusu söz konusu olmuş. Avrupa
ile geçmiş ilişkilerimiz nasıldı? Avrupa nasıldı?
bunu en güzel Evliya Çelebi’den öğrenebiliriz”
diye konuştu.
“Geçmişten ve Günümüzde Paylaştığımız
Avrupa” adı altında düzenlenen panelde ise
Hacettepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, Bahçeşehir
Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof.
Dr. Nilüfer Narlı ve İz TV “Hayatın Notları”
isimli belgeselin yapımcısı gazeteci Nazım
Alpman birer konuşma yaptılar.
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Enerjide yeni çözüm
Düşük su debilerinde bile
elektrik üretilebilen ve
Avrupa başta olmak üzere
çok sayıda ülkede kullanılan
Alman teknolojisi, ‘Hidrodinamik Burgu Sistemi” Samsunlu işadamlarına tanıtıldı.
Toplantıda konuşan Samsun TSO Meclis Başkanı
Sedat Demirci, enerji rezervlerinde yaşanan sıkıntıların
göz önüne alındığında
kendi kendine yeterli olmak
ve yenilenebilir enerji
kullanımına yönelmenin
oldukça önemli olduğunu
söyledi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu
(EPDK)’nın elektrik piyasasında lisanssız
500 kw’a kadar elektrik üretimine izin vermesine ilişkin yönetmeliği, kendi elektriğini
üretmek isteyen işletmelerin de önünü açtı.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası da, düşük su
debilerinde dahi verimli elektrik üretimine
imkan veren hidrodinamik burguların
tanıtılacağı “Hidrodinamik Burgu & Yenilenebilir Enerji” konulu bir toplantı yaptı.
Meclis salonunda gerçekleştirilen toplantıda
sektöründe dünyanın sayılı şirketlerinden biri
olan Alman Rehart ve Maender’in yöneticileri, hidrodinamik burgu teknolojilerini
Samsunlu işadamlarına tanıttı.
Toplantının açılışında konuşan Samsun
Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Sedat
Demirci, ekonomilerinin birbirine entegre
olması ile birlikte, rekabet edebilirlik
koşullarının her geçen gün daha da zorlaştığını
belirterek, “Dolayısıyla işletmeler bugünün
piyasasında varlıklarını koruyabilmek ve
sürdürülebilirliklerini sağlayabilmek adına
üretim maliyetlerini minimize etmeye
çalışıyorlar. Tüm üretim modellerinde enerji
ihtiyacının
mutlak
olduğunu
düşündüğümüzde, enerji maliyetlerinin üre-
STSO AÇILIM
26
Sedat Demirci
tim maliyetlerinin belki de en çok etkileyen
kalemi. Hatta bugün enerji kaynakları
uluslararası dengelerde dahi belirleyici bir
unsur. Bugün enerji rezervlerinde yaşanan
sıkıntıları da göz önünde aldığımızda kendi
kendine yeterli olmak ve yenilenebilir enerji
kullanımına yönelmek oldukça önemli bir
durum. Bu anlayışla işletmelerin 500 KW altı
lisansız enerji üretim tesisleri kurabilmelerinin
önünü açan yönetmeliği oldukça anlamlı buluyorum” dedi.
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Doğa dostu olan tesisin 500
kw’ya kadar üretim yapma
imkanı olduğunu ve ihtiyaç
fazlası enerjinin ise
önümüzdeki 10 yıl süresince
7.3 centten devletin alma
garantisi olduğu ifade edildi.
Gerhard Wolff
Ardından ise Alman Rehart GMBH Genel
Müdürü Gerhard Wolff, yaptıkları sistemle ilgili davetlileri bilgilendirdi. Hidrodinamik
burgu sistemlerinin Avrupa standartlarında
sabit ve verimli elektrik üretimi sağladığını belirten Genel Müdür Gerhard Wolff, sistemin
geleneksel türbinlerin ve su değirmenlerinin
yerine başarıyla uygulandığını kaydetti.
Avrupa çapında şimdiye kadar 50’ye yakın bu
sistemden kurduklarını ifade eden Gerhard,
“Grubumuz, 28 yıldır varolan bir şirket.
Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde de iştirakçileri
var. Sistem sadece işletmelere değil, su
taşkınlarının yoğun olduğu yerlerde de can
ve mal kayıplarının önlenmesinde de büyük
yararı var. Ürettiğimiz burgu sistemleri, revizyon gerektiren küçük üretim santralleri ve
terk edilmiş su değirmenlerinin yerine,
arıtma tesislerinin temiz su çıkışlarına, bentlere,
sulama kanallarına, hidroelektrik üretim tesislerinin geliştirilmesinde, atıl durumdaki küçük
ölçekli barajlarda ve su debisi ile kod farklarının
el verdiği tüm alanlarda kullanılabiliyor. Sistem
oldukça da sessiz çalışıyor. Oldukça verimli
olan bu tesislerden Türkiye’de de kurmak istiyoruz” dedi.
Daha sonra da Maender Enerji Danışmanı
Orhan Töre, tesisin kurulması için gereken
yasal prosedür hakkında katılımcıları bil-
Hakan Akkaya
gilendirdi. Orhan Töre, söz konusu tesisi kurmak için şirket kurmaya lüzum olmadığını
kaydederek, özel, tüzel ve gerçek kişilerin
müracaat edip sistemi kurabileceğini ifade etti.
Doğa dostu olan tesisin 500 kw’ya kadar üretim yapma imkanı olduğunu ve ihtiyaç fazlası
enerjinin ise önümüzdeki 10 yıl süresince 7.3
centten devletin alma garantisi olduğunu
söyledi. Maender Enerji Yöneticisi Hakan
Akkaya da, teknik konuda sunum ile birlikte
çeşitli yerlerde kurdukları sistemleri davetlilerle
paylaştı.
Orhan Töre
STSO AÇILIM
27
Nisan - Mayıs 2012
KONUK YAZAR
2001 – 2010 Dönemi
Türkiye Ekonomisi:
Yapısal Dönüşüm ve
Glokal Kriz
Doç.Dr.Gürhan UYSAL
Ondokuz Mayıs Üniversitesi,
Global Kriz: 2008-2012 Peryodu
2008 yılında başlayan global ölçekli krizin
anatomisi şu şekilde çıkarılabilir. Global Kriz
2008 yılı 3. Çeyrekte başladı. Buna göre:
-2008, 3. ve 4. çeyrekte daralma;
-2009, 1., 2., 3. çeyrekte küçülme ve 4.çeyrekte
büyüme;
-2010, %9 ekonomik büyüme, ekonomik
toparlanma;
-2011, 1. ve 2. çeyrekte %11 büyüme, 3. ve
4.çeyrekte 2.dip başlangıcı;
-2012, kriz etkisini artırarak ve derinleşerek
büyüyor.
Krizin derinleşmesinde temel neden, kamu borç
stokudur. Avrupa devletlerinde kamu borçları
olduğu müddetçe, krizin bitmesi imkansız
görülmektedir. Bu çalışma, mevcut durumda
krizin sonlanması için çözüm arayışları içindedir.
Buna göre, kamu borçlarının sabit olduğu göz
önüne alındığında, iki çözüm düşünülebilir: 1.
New merchantalism (Neo-Merkantalizm) ve 2.
Bireylerin borç yükünün azaltılması ve böylece
ekonomide toplam talebin artırılması. Örneğin,
bireylerin konut-otomobil kredileri gibi borçları
temizlenebilir. Özellikle satın alma gücü olan
tüketicilerin. Satın alma gücünün artması,
ekonomide toplam talebin artması anlamına
gelmektedir. Neo-Merkantalizm ile ilgili
görüşlerimi İngiltere’de bir yetkili organa
aktardım. Telif kapsamında olduğu için burada
bahsetmek istemiyorum.
2008 yılında başlayan 1.dip sürecinde, devletler
1.dip’i bertaraf etmek için borçlandılar, borç
aldılar ve bu borçların vadesi gelince de 2.dip
başladı ve kamu borçları ödenemez ve çevrilemez düzeye ulaştı. Tıpkı Türk ekonomisinin
1990’larda yaşadığı çevrim gibi ve 1994 ve 2001
krizleri.
STSO AÇILIM
28
Global krizin bugünkü öldürücü evresinde
sorun, dış dünyada kamu borç stoku ve iç
piyasada bireylerin satın alma gücünün
zayıflamasıdır. Her ikisi de, hem kamu borçları
hem de birey borçları ekonomide toplam talebi
azaltmakta ve işletmeler satış baskısı yaşamakta
ve resesyon devam etmektedir. Resesyon
piyasada satış olmaması ve işletmelerin satış
yapamamasıdır.
Türkiye Ekonomisinde Yapısal Dönüşüm:
2001 – 2010 Dönemi
Türk İktisat Tarihi’nde üç önemli dönüm
noktası bulunmaktadır. Bir, cumhuriyetin
kuruluşu ve Atatürk dönemi yapılan atılımlar,
iki, 1950’lerde yaşanan dışa açılma ve
sanayileşme süreci ve üç, 1980’lerde yaşanan
neo-liberal uygulamalar. Bunların hepsinden
önemlisi, 2000’lerde yaşanan ekonomik
hızlanmanın ve başarının temelini oluşturan,
1996 yılında Avrupa Birliği ile imzalanan Gümrük Birliği (GB) anlaşmasıdır. Türkiye İktisat
Tarihi’nin en önemli dönüm noktası 1996 GB
anlaşması olmuştur. 2000’lerde yaşanan ihracat
artışı ve yabancı sermaye girişlerinin temel itici
faktörü AB ile imzalanan gümrük birliği’dir.
Aynı zamanda, bugün etkisini ciddi oranda
hissettiğimiz cari açık sorunun temelini de gümrük birliği oluşturmaktadır. Örneğin, ihracatın
%50’si AB ülkelerine yapılmaktadır. Bu GB ile
mümkün olmuştur. Türkiye’nin ihraç
pazarlarını AB ülkeleri, İran, Rusya ve Ortadoğu
ülkeleri oluşturmaktadır. Afrika ülkeleri de ihraç
portföyüne katılmaya başlamıştır.
2001 ve sonrası Reformlar:
2001 yerel krizi 1929 yılında ABD’nin yaşadığı
buhrana benzetilebilir. 2001 Krizi, daha sonraki
ekonomik reformların yapılmasına vesile
olmuştur. Kamu maliyesi’nde ve bankacılık kesi-
Nisan - Mayıs 2012
KONUK YAZAR
minde reformlar yapılmıştır. Örneğin, mali disiplin artırılmış, bütçe açığı kontrol altına alınmış ve
faiz dışı fazla konseptine gereken önem
verilmiştir. Faiz dışı fazla, “devletin tasarruf
etmesi” olarak tanımlanabilir. Bunlar kamu
maliyesi alanında yapılan reformlardır.
Bankacılık kesiminde ise, IMF’den gelen kaynaklarla, bankaların sermaye yapısı
güçlendirilmiş (ör.ödenmiş sermayeleri
artırılmış), ve görev zararları azaltılmıştır.
1994 ve 2001 krizinin temelinde borçlanma ve
artan bütçe açıkları gösterilebilir. 2012 krizinin
bugünkü durumunda, Avrupa devletleri benzer
durumdadır. Artan borç yükü ve bütçe açıkları.
Biz 2001 krizinden ihracat hamlesi ile çıktık fakat
bu yerel bir krizdi, sadece biz de vardı. 2012 krizi
tüm dünyayı sarmalıyor. O nedenle farklı bir
konseptte ihtiyacımız var. O da “neo-merkantalizm” olabilir.
Türk ekonomisinde borçlanma eğilimi
1980’lerde başlamış, bu borçlarla uzun vadeli
yatırımlara girişilmiştir. Fakat 1990’larda, alınan
borçların vadesi gelmiş, tekrar borç alınarak cari
borçlar ödenmiş ve, borçlar ve kamu açığı çevrilemez duruma gelince 1994 ve 2001 krizleri
oluşmuştur. 1980’lerde atılan uzun vadeli
yatırımların geri dönüşleri, 2000’lerde alınmış ve
GB ile birlikte Türk ekonomisi ivme kazanmıştır.
2001 Krizi’nin temelinde kamu maliyesinde
bozulma gösterilebilir. Nitekim, 2001 sonrası
süreçte kamu maliyesi reformu ve Bankacılık reformu yapılmıştır. Örneğin, faiz dışı fazla konseptti ile maliye tasarruf yapmış ve kamu borçları
ödenerek borç/GSMH oranı %60’ın altına
inmiştir.
2001 sonrası dönemde, 2008’e kadar istikrarlı
büyüme yaşanmıştır. Bunda çok çeşitli dinamikler vardır. Örneğin, kamu kesimi borçlanma
gereğinin azalması, ihracat hamlesi, yabancı sermaye yatırımlarında artış, Gümrük Birliği’nin
göreceli etkisi ve siyasal istikrar. Siyasal istikrar
olduğu her dönemde, Türk Ekonomisi gereken
atılım ve hamleleri yapmıştır. Bu Menderes, Özal
ve AKP iktidarı döneminde görülmektedir.
2000’lerde istikrarlı büyüme yaşanmıştır. Yani,
büyüme rakamlarında iniş-çıkış ve dalgalanmalar
gözükmemektedir. Ortalama büyüme %7’dir.
Daha önceki dönemlerde, bir yıl %7 büyüme
olduğunda, ertesi yıl %1 büyüme olmaktadır.
Bunun temel nedeni borçlanma, ve büyümenin
borçlanma ile finanse edilmesidir. 2001 sonrası
yaşanan büyümenin temel dinamikleri yukarıda
belirtilmiştir.
2001 sonrasındaki ihracat hamlesi ve yabancı sermayedeki artışla, iç piyasalarda para stoku, sermaye stoku artmıştır ve bu da, yani para stoku
artışı, büyümeyi tetiklemiştir. Fakat yabancı sermaye aynı zamanda cari açığı da tetiklemiştir.
İhracatın ithalata dayalı olması zorunluluğu
Türkiye’de cari açığı tetiklemektedir.
2001 sonrası dönemde büyümenin motoru
kamu yatırımları değil, özel sektör yatırımları ile
mümkün olmuştur ve bu da ihracat ve yabancı
sermaye ile sağlanan para girişleri ile sağlanmıştır.
2001 sonrası ekonomik başarıda iki neden
bulunmaktadır: 1. İhracat artışı, 2. Dış sermaye
yatırımlarındaki artışı. Bu ikisi ekonomideki
toplam para, sermaye stokunu artırmış ve özel
sektör yatırımlarının kaynağını oluşturmuştur.
Fakat global krizin 2012 evresinde, ihracat hamlesi ve yabancı sermaye girişleri mümkün gözükmemektedir.
1990’lar kayıp yıllardır. 2000’lerdeki ekonomik
başarının temelinde siyasi istikrar vardır ise
1990’larda yaşanan çöküntünün temelinde siyasi
istikrarsızlıklar vardır. Atın mahmuzu seyis’te
değil, binici’dedir. O nedenle, siyasi istikrar
önemlidir. 1990–2000 döneminde ortalama %3
büyüme gerçekleşmiştir. 2002-2007 döneminde
ortalama büyüme %7 olarak 2 kat olmuştur.
Buna göre, 2001 sonrası dönemi ekonomik
başarı’nın modeli şöyle kurulabilir:
2001’den sonra sıkı maliye politikaları
uygulandı, faiz dışı fazla ile kamu tasarrufları
artırıldı, bütçe açığı kontrol altına alındı ve
bunları takiben Hazine borçlanma faizleri
%70’ten, %10’a çekildi.
Çünkü, 2001 öncesinde, 1990’larda kamu
borç yükü %60’ı aşmıştır. Borç, borç alınarak
çevrilmiş ve kamu kesimi borçlanma gereği
artmıştır. Bugün Avrupa devletleri de benzer
durumdadır. 2001 krizi öncesi borç/GSMH
oranı %90 olmuştur. Bugün Avrupa’da bu oran
STSO AÇILIM
29
%100’lerin üzerindedir. Örneğin, İtalya’da
borç/GSMH oranı %150’dir. Almanya, İngiltere, Fransa, İspanya gibi devasa ekonomilerde, borç stoku, milli gelirlerinden fazladır.
Sonuç
2001 Krizinin etkisiyle yapılan yapısal reformlar ile Türkiye, 2008 krizinin birinci safhasında
global ekonomiden pozitif olarak ayrışmıştır.
İhracat hamlesi, faiz dışı fazla, borç/GSMH
oranının azalması ve %60’ın altına inmesi,
kamu kesimi borçlanma gereğinin azalması ve
bunun para piyasaları üzerindeki olumlu etkileri, özelleştirmeye hız verilmesi pozitif
ayrışmaya neden olmuştur.
2008 krizinin 2011’de başlayan ikinci
safhasında ise, gerek dış dünyada kamu borçları
ve gerekse iç piyasada orta-sınıfın konut-oto
kredisi gibi borç yükleri ile 2.dip ekonomide
ağır etkisini hissettirmiştir. Gerek kamu
borçları ve gerekse de birey borçları, bireylerin
satın alma gücünü zayıflatmakta ve bu ekonomide toplam talebi azaltmakta ve işletmelerin
satışları azalmakta ve durmaktadır. Buna
ekonomi literatüründe resesyon yani durgunluk demekteyiz. Krizin 2012 safhasında global
kriz, küresel ölçekte etkisini derinleştirerek
sürdürmektedir.
2008’de başlayan global krizin bitmesi ve
sonlanması için, AB üyesi ülkelerin kamu
borçlarını ödemesi gerekmektedir. Kamu
borçlarını ödemek için, bireylerin piyasada
satın alma gücünün artması ve talebin artması
gerekmektedir. Artan talep ile birlikte devletler
borçlarını ödeme imkanına kavuşacaklardır.
Bunun için, yani talebi artırmak için bireylerin
borçları ödenmelidir.
Kısa vadeli ikinci bir çözüm ise, M1 para
arzına dikkattir. Para arzı ile ekonomide
toplam para stoku artırılabilir ve para arttığı
için toplam talep artabilir. Bunun için örneğin,
ayın 15’i maaş ödeme gününde, işletmelere
karşılıksız para verilebilir. Ayın 15’inde
bireyler de, işletmelere borç geri ödemesi
yapacaklardır. Hem M1 para arzı ile hem de
bireylerin borç ödemesi ile işletmelerin finansal yapısı güçlenecek ve gerekli yatırımları
yapabileceklerdir. Örneğin, hammadde satın
alınması gibi.
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Helal Gıda anlatıldı
Samsun’da düzenlenen
“Üretici ve Tüketici
Açısından Helal Gıdanın
Yeri ve Önemi” konulu
konferansta helal
gıda uygunluk
belgelendirmesi ve
belgelendirme süreci
masaya yatırıldı.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (STSO),
Ticaret Borsası, TSE Samsun Üretim Belgelendirme Müdürlüğü ve Samsun Müftülüğü
işbirliği ile düzenlenen konferansta TSE
Uzmanı Ziraat Mühendisi İbrahim Halil
Karahan tarafından “Üretici ve Tüketici
Açısından Helal Gıdanın Yeri ve Önemi”
konulu bir sunum yapıldı. Konferansın açılışını
yapan TSE Samsun Üretim Belgelendirme
Müdürü Erol Kaygı, “Ekonomik ve nüfus
anlamında hızla büyüyen ülkemizin bu
gelişimine paralel olarak artan satın alma
gücüyle de doğru orantılı olarak insanımızın
hayatını idame ettirmesinde temel unsur olan
gıda üretimi alanında üretim ve ürün çeşitliliği
her gün artmaktadır. Bu durum da ister istemez ürün güvenilirliğini gündeme getirmektedir. Ürün güvenilirliği ise sadece ilgili ürünün
standartlara uygunluğu, katkı uygunluğu, hijyen uygunluğu ile sınırlı olmayıp
STSO AÇILIM
30
Erol Kaygı
insanlarımızın
dini
duyarlılıkları
doğrultusunda dini gerek ve inançlara
uygunluğu da ön plana çıkmaktadır” dedi.
Helal gıda konusunun sadece bir beslenme
konusu olmadığını, aynı zamanda bir ahlak
konusu olduğunu söyleyen Samsun Müftüsü
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk
Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk ise, “Gıda
ürünlerinde helal ve haramın belirlenmesi yöntemi, genetiğin değiştirilmesi, gıdaların dini
hükmü, gıda ve hayvan yemlerindeki katkı
maddesi sorunu, modern besi ve kesim yöntemlerinin dini açıdan değerlendirilmesi
konusunda ciddi çalışmalar yapılmalıdır.
Hangi gıdaların helal, hangi gıdaların haram
olduğunu belirlemek değil amaç; helal, haram
seçimi yapabilecek kriterler oluşturmaktır” diye
konuştu.
Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde helal ve
haramların belirlendiğini belirten Müftü Yrd.
Doç. Dr. Hayrettin Öztürk, “Kur’an-ı Kerim’de leş haram kılınmış, kan, domuz eti
haram kılınmış. Allah’tan başkası adına
boğazlanan hayvanlar haram kılınmış.
‘Allah’tan başkası adına kesilen hayvanlardan
yemeyin’ diyor Rabbimiz. Yani besmelenin
çekilmediği bir hayvan yenilmez. Boğularak
darp edilmiş öldürülmüş hayvanların, düşme
sonucu ölmüş hayvanların, boynuzlanarak
hayvanların, yırtıcı hayvanlar tarafından
parçalanmış hayvanların eti yenmez. Eğer
canları çıkmadan önce yetişilip kesilmiş ise o
yenilebilir. Putlar üzerine anılarak kesilen
hayvanların eti yenilmez” diye konuştu.
Öztürk, İslam dinine göre nelerin haram,
nelerin haram olduğunu şu şekilde sıraladı: “İslam’da bir şeyin helal olduğuna delil aranmaz.
Haram değilse o mubah kabul edilir. Helalık
asıl kabul edilir. Bir takım hayvanlar, bitkiler
vardır ki, onlar haramdır. Mesela İslam’a göre
hayvansal gıdalarda haram olanlar; domuz ve
yaban domuzu, köpekler, yılanlar, maymunlar
haramdır. Aslan, kaplan, ayı ve benzeri sivri dişli
ve ot obur hayvanlar haramdır. Kartal, akbaba
ve benzeri pençeli ve yırtıcı kuşlar haramdır.
Fare, çıyan, akrep ve benzeri zehirli hayvanlar
da haramdır. Karıncalar, arılar, ağaç kakan kuşu
STSO AÇILIM
31
İbrahim Halil Karahan
gibi İslam’da öldürülmesi yasak olan hayvanlar
da haramdır. İğrenç olan bit, sinek, kurtçuk gibi
hayvanlar haramdır. Kurbağa, timsah ve benzeri hem karada hem suda yaşayan hayvanlar
haramdır. Katır ve evcil eşekler de haramdır. İslami kurallara göre kesilmemiş diğer tüm hayvanlar haramdır. Bitkisel gıdalarda işlenmesi
sırasında toksin ve zararın bertaraf edilmesi
haricinde keyif verici ve zararlı bitkiler
haramdır. Mesela içecek olarak alkollü içecekler İslam’da haramdır. İslami kesim usullerini
bilen birisi, bir Müslüman hayvanları kesmelidir. Kesilecek hayvan İslami kurallara göre kesilmelidir, üzerine Allah’ın adı anılmalıdır. Bu
şartları taşıyan ve usulle kesilen ve yenilen bitkiler ve gıdalar helaldir İslam’a göre.”
“Üretici ve Tüketici Açısından Helal Gıda’nın
Yeri ve Önemi” konulu bir sunum yapan TSE
Uzmanı Ziraat Mühendisi İbrahim Halil
Karahan, “Helal gıda ilgili dünyada artan bir
kaygı söz konusu. Dünya genelinde 6.5 milyon
insan yaşıyor ve Müslümanlar da artan bir nüfusa sahip. Dünyanın her yerinde
Müslümanların karşı karşıya kaldığı bir problem bu. Dünyanın çeşitli yerlerinde küçük nüfuslar halinde yaşayan Müslümanların helal
gıdaya ulaşma konusunda bilgi problemi söz
konusu. Bununla ilgili son 30 yıldır dünyada
artan bir belgelendirme ihtiyacı var. Belgelendirme ile ilgili dünyada Malezya’nın
öncülüğünde başlamış olan bir belgelendirme
söz konusu. Yaklaşık 930 milyar dolarlık bir
hacme sahip. Malezya’nın ve diğer ülkelerin
yaptığı belgelendirme şuan itibariyle akreditasyon sisteminin olmaması nedeniyle büyük bir
sıkıntı yaşanıyor” dedi.
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Murzioğlu, açıklanan Teşvik Sistemi için konuştu:
Samsun’un daha iyi
yerde olmasını isterdim
Nisan ayı olağan meclis toplantısında konuşan Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Yeni Teşvik Yasası hakkında Samsun’un teşvikte en iyi yere oturtulduğunu, ancak gönlünün Samsun’u daha iyi yerde
görmek istediğini söyledi.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Nisan ayı olağan meclis toplantısı Davut Altan Meclis Salonu’nda yapıldı. Meclis Başkanı Sedat Demirci başkanlığında gerçekleştirilen toplantı öncesi
İşkur Samsun İl Müdür Vekili Hasan Kılıçaslan, kurum çalışmaları hakkında bilgi verdi. Daha
sonra ise, Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, iki toplantı arasında yürüttükleri
çalışmalar hakkında bilgi verdi.
STSO AÇILIM
32
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
“Eğriye eğri,
doğruya doğru deriz”
düzeyi var. Teşvik, hükümetler tarafından
bölgesel ayırımı ortadan kaldırmak için
çıkartılıyor. Bölgesel ayırım derken,
bölgesel ekonomik düzeyi birbirine
eşitlemek için. Eğer bunu eşitleyemezsek
işte bugün Güneydoğu örneği karşımıza
çıkıyor. Bana göre Samsun bugün
teşvikin tam ortasına oturmuştur. Bunu
eleştirecek olan arkadaşlar da varsa ben bu
eleştirilere açığım. Gönül isterdi ki, çok
çok daha iyi yerlerde olsun. Altıncı
bölgede, beşinci bölgede olsun ama bizim
dememizle olmuyor. Bugün teşvik
hakkında bilgi vermediğimi, bir şey söylemediğimi söyleyen arkadaşlar
sanayinin ne olduğunu gelsin bana izah etsin. Neymiş onun bildiği
sanayi, onun bildiği ticaret. Yok böyle bir şey. Biri, birilerinin
güdümünde, birilerini dürtüyor ve sen oradan bağırıyorsun. İstediğin
kadar bağır. Burada söylediği şey de, eğer teşvik hakkında birimiz bir laf
edersek benim işletmelerime müfettişler gelirmiş de, bilmem ne
olurmuş. Benim 50 senelik bir sanayi geçmişim var. Benim yerim belli,
yurdum belli. Müfettiş, devletin müfettişi. Gel istediğin kadar incele
dur. Çiğ yemedik, karnımız ağırsın” diye konuştu.
Murzioğlu’nun konuşmasının ardından gündem maddelerinin
konuşulup karara bağlanmasının ardından meclis sona erdi.
Teşviklerin bölgesel ayırımın ortadan
kaldırmak için çıkartıldığını belirten
Murzioğlu, “Siz eğer Amasya’yla,
eğer siz Erzincan’la, eğer siz Uşak’la
aynı bölge içerisinde, “Beni kabul
et” diyorsanız buyurun gidelim onlarla beraber olalım. Ama Samsun’un bir adı var, bir gelir seviyesi,
düzeyi var” dedi.
Başkan Salih Zeki Murzioğlu, geçtiğimiz
günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
tarafından açıklanan Yeni Teşvik Yasası
hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Teşvik konusunda yorum yapmadığı
gerekçesiyle kendisi hakkında bazı yerel
basın organlarında kendisi hakkında
yapılan eleştirilere cevap veren Başkan
Murzioğlu, “Her şehirde oda ve borsa
başkanları çıkmış, teşvik hakkında
eleştiriler yapmışlardır. Biz bu eleştirileri
yapmadık diye bazı Samsun’daki yerel basın mensupları tarafından
eleştirildik. Biz hükümet yanlısı yönetim ve Oda değiliz. Biz kör bir
muhalefet de değiliz. Yapılan bir şeye doğruya doğru, eğriyse de eğri
deriz. Ama gönül ister teşvikte bizim Samsunumuz en iyi yerlerde olsun.
Bana sorarsanız, bu benim şahsımı bağlıyor yeni teşvik yasasında Samsun en iyi yere oturtulmuş bir il” dedi.
Teşviklerin bölgesel ayırımın ortadan kaldırmak için çıkartıldığını belirten Murzioğlu, “Siz eğer Amasya’yla, eğer siz Erzincan’la, eğer siz
Uşak’la aynı bölge içerisinde, “Beni kabul et” diyorsanız buyurun gidelim onlarla beraber olalım. Ama Samsun’un bir adı var, bir gelir seviyesi,
STSO AÇILIM
33
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Yeni Adliye Sarayı
Kompleksi’nde sona doğru
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Zeki Murzioğlu’nu ziyaretinde konuşan,
Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, yapımı devam eden Samsun Adliye Sarayı Kompleksi’nin yıl sonuna kadar tamamlanarak faaliyete geçirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Geçtiğimiz günlerde ameliyat olan Samsun
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki
Murzioğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan
ve İl Genel Meclis Başkanı Mustafa Karakurt’u
makamında ağırlandı. Yeldan ve Karakurt’un
aynı dakikaya denk gelen ziyaretine Samsun
TSO Meclis Başkanı Sedat Demirci ve Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı. Başsavcı Yeldan
ve İl Genel Meclis Başkanı Karakurt, Samsun
TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu’na,
“Geçmiş olsun” diyerek, sağlık dileklerinde bulundular. Başkan Murzioğlu ise ziyaretten
duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bu arada yapılan sohbette Cumhuriyet
Başsavcısı Ali Yeldan, Kılıçdede Mahallesi’nde
yapımı devam eden Samsun Adliye Sarayı ve
Bölge Adliye Mahkemeleri Kompleksi'nin bu
yıl sonuna kadar tamamlanarak faaliyetlere
başlanmasını hedeflediklerini söyledi. Samsun
Adliye Sarayı ve Samsun İstinaf Mahkemesi
binasının İnşaatının seri bir şekilde ilerlediğini
belirten Ali Yeldan, “Yeni Adliye Sarayı Kompleksi alan ve kullanılan teknolojik birimler
bakımından bölgenin en iyi adliye binası olacak. Binamız, sadece ilimize değil Karadeniz
Bölgesi'ne de önemli hizmetlerde bulunacak"
dedi.
Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu
STSO AÇILIM
34
ise, kentin son yıllarda önemli atılımlar içinde
olduğuna vurgu yaparak, “Karadeniz Bölgesi’nin en büyük kenti olan Samsunumuzda
son yıllarda gerek hükümetimizin gerekse özel
sektörümüzün katkılarıyla gerçekten çok
önemli projeler hayata geçmekle birlikte, hala
inşaatı devam çalışmalar var. Bunlardan birisi
de Samsun Adliye Sarayı ve Bölge Adliye
Mahkemeleri Kompleksi. Böylesi önemli bir
projenin varlığı kentimizin ve bölgenin önemli
bir ihtiyacına cevap verecektir. Samsun TSO
olarak kentimizin faydasına olan tüm projelere
bundan önce de verdiğimiz desteği bundan
sonrada devam ettireceğiz” diye konuştu.
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Hayvalı’dan
Murzioğlu’na teşekkür
Samsun Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade eden
Odası Başkanı Ahmet Hayvalı, yeni binalarının
Samsun SMMO Başkanı Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu ise,
iç tefrişine katkılarından dolayı Samsun Ticaret
“Samsun SMMO’nun yeni hizmet binası kenAhmet Hayvalı, yeni
ve Sanayi Odası (STSO) Başkanı Salih Zeki
timize hayırlı, uğurlu olsun. Böylesi güzel ve mohizmet binalarının iç
Murzioğlu’na teşekkür ziyaretinde bulundu.
dern binanın yapımında emeği geçenlere teşekkür
Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu’nu
ediyorum. Allah inşallah bize de böyle güzel bir
tefrişine katkılarından
makamında ziyaret eden Hayvalı, “Sambina nasip eder. Bilindiği gibi düzenlediğimiz bir
dolayı Samsun TSO
sunumuza ve üyelerimize yakışır modern bir biyemekte Gençlik ve Spor Bakanımız Suat Kılıç’ın
Başkanı Salih Zeki
naya kavuşmanın mutluluğu içerisindeyiz.
talimatı ile Valimiz ve Büyükşehir Belediye
Önümüzdeki günlerde binamızın resmi
Başkanımızın sözüyle 19 Mayıs Stadı’nın yanında
Murzioğlu’na teşekkür
açılışını yapacağız. Binamızı yaparken destek
Odamız ve Ticaret Borsası’nın içinde birlikte
etti.
aldığımız kurum ve kuruluşlardan biri de Samolacağı bir yer sözü verildi. Arazinin tarafımıza
sun Ticaret ve Sanayi Odası oldu. Binamızın
devredilmesi için yasal süreç henüz bitmedi. Mevtefrişinde emeği geçen Samsun Ticaret ve Sanayi Odamıza, Yönetim cut yerimiz ise hem kullanışsız hem de çok eski. Yeni yerimizi belediye
Kurulu Başkanımız Salih Zeki Murzioğlu nezdinde teşekkür ediyo- versin, ben söz veriyorum 1 ya da 1.5 yıl içinde orayı yapıp hizmete
rum” dedi. Hayvalı ayrıca, Başkan Murzioğlu’na açılış davetiyesi ile bir- sokacağım. Yer konusunda yasal bir süreç var, onu bekliyoruz. İnşallah
likte yeni hizmet binalarının kristal maketini hediye etti.
kısa süre içinde de bu sonuçlanır” diye konuştu.
STSO AÇILIM
35
Nisan - Mayıs 2012
ÜLKE GÜNLERİ
MAKEDONYA
Makedonya, kuzeyde Sırbistan
ve Kosova, batıda Arnavutluk,
güneyde Yunanistan, doğuda
Bulgaristan ile komşu Balkanlar'da yer alan bir ülkedir.
Birleşmiş Milletler tarafından
1993 yılında tanınan ülke,
Yunanistan'ın itirazı sonucu
Birleşmiş Milletler tarafından
Makedonya Eski Yugoslav
Cumhuriyeti
adıyla
tanınmaktadır
Ülke 1991 yılında Yugoslavya'dan Makedonya ismi ile
bağımsızlığını ilan etti. Birleşmiş
Milletler ülkeyi 1993 yılında Eski
Yugoslav
Makedonya
Cumhuriyeti (EYMC) Makedonca ismi ile tanıdığını
duyurdu. Diğer uluslararası
örgütler olan Avrupa Birliği,
Kuzey Atlantik Antlaşması
Örgütü, Uluslararası Para Fonu,
Avrupa Yayın Birliği ve
Uluslararası Olimpiyat Komitesi
gibi örgütler ülkeyi Eski Yugoslav
Makedonya
Cumhuriyeti
(EYMC) adıyla tanıdı.
Ülkenin
başkenti
Üsküp
500,000 civarındaki nüfusuyla
aynı zamanda ülkenin en büyük
şehridir. Ülkede Üsküp hariç
büyük şehirler Manastır, Kumanova, Pirlepe, Kalkandelen,
Ohri, Köprülü, İştip, Gostivar ve
Ustrumca'dır.
Ülke Birleşmiş Milletler, Avrupa
Konseyi, Frankofon, Dünya
Ticaret Örgütü, Avrupa Güvenlik
ve İşbirliği Teşkilatı'na üye olmakla birlikte Aralık 2005'den
beri Avrupa Birliği ile müzakerede,
Kuzey
Atlantik
Antlaşması Örgütü'ne de
adaydır.
Büyükelçi’den
yatırım çağrısı
Samsun TSO’nun düzenlediği, “Ülke Günleri” etkinlikleri çerçevesinde kente gelen
Makedonya Cumhuriyeti’nin Ankara
Büyükelçisi Goran Taskovski, ülkesine gelen
yabancı yatırımcılara her türlü kolaylığın
sağlandığına dikkati çekerek, “Bürokrasi yok,
vergiler neredeyse sıfır. Bedava arazi
imkanlarımız mevcut. Yeter ki ülkemize
yatırım yapmaya gelin” dedi.
Çeşitli ziyaretlerde bulundu
Makedonya’nın Ankara Büyükelçisi Goran
Taskovski, Makedonya Ticaret Müşaviri Habil
Mustafai ile birlikte, Samsun Ticaret ve Sanayi
Odası’nın düzenlediği, “Ülke Günleri”
kapsamında kente geldi. İlk olarak Samsun
Valisi Hüseyin Aksoy ve Büyükşehir Belediye
Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ı ziyaret eden ve
KASİF ve KASİAD tarafından düzenlenen,
“Makedonya Yatırım ve İş Fırsatları
Toplantısı”na katılan Goran Taskovski,
ardından Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nı
ziyaret etti. Büyükelçi Goran Taskovski ve
Ticaret Müşaviri Habil Mustafai’yi Samsun
STSO AÇILIM
36
TSO Meclis Başkanı Sedat Demirci, Yönetim
Kurulu Sayman Üyesi Mustafa Kemal Şahin,
Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Topal, Yiğit
Tören ve Haluk Tan karşıladı.
Samsun’u çok beğendi
Samsun’a gelmekten duyduğu memnuniyeti
diye getiren Goran Taskovski, “Bu benim
Samsun’a ilk gelişim. Amacımız iki ülke
arasındaki ilişkileri daha üst seviyeye
çıkarmaktır. Özellikle ekonomi alanındaki
ilişkileri daha yüksek seviyeye ulaştırmak için
yapacağımız çalışmaların Samsun’dan
başlayacağı ve ikili ilişkilerin daha üst seviyeye
ulaşacağı inancındayım. Samsun’u görünce
daha önce ziyaret etmediğimden dolayı
üzüntü duydum. Gördük ki; Samsun çok
güzel bir şehir. İnsanlar çok misafirperver. Bizi
buraya davet edip ağırladıkları için Samsun
Ticaret ve Sanayi Odası’na çok teşekkür ediyorum. Buradaki görüşmelerimiz sonunda
Samsunlu işadamlarımızın Makedonya ilgilerinin daha da artacağını düşünüyorum” diye
konuştu.
Nisan - Mayıs 2012
ÜLKE GÜNLERİ
Demirci, iki ülke arasındaki
ilişkilere değindi
Makedonya Büyükelçisi Goran Taskovski’yi
ağırlamaktan dolayı mutlu olduklarını belirten Samsun TSO Meclis Başkanı Sedat
Demirci, asırlardan beri iki ülke arasında
ortak tarih, ortak kültür olduğunu söyledi.
Samsun’dan 6 firmanın Makedonya’ya ihracat
yaptığına işaret eden Demirci, “Bu yeterli
değil. Gerçekleştirilecek temaslar sonunda
ticari ilişkiler önümüzdeki dönem inşallah
daha da artacak. Samsun, Türkiye’nin en
önemli illerinden bir tanesi ve Anadolu’ya
açılan kapısı. Öte yandan Samsun, Türkiye’nin
lojistik merkezi olma çabasında olan bir kent.
Bu ziyaretler çerçevesinde yapılacak temaslarla
başta ticari ilişkiler olmak üzere sosyal ve
kültürel ilişkilerin de önümüzdeki süreçte
devam edeceğine inanıyorum. Konuşmaların
ardından Samsun TSO Meclis Başkanı Sedat
Demirci, ziyaret anısına Makedonya
Büyükelçisi Goran Taskovski’ye eski Samsun
resmi tablosu hediye etti.
hatta sıfır olan vergilerimiz mevcut, hükümetimiz tarafından hibe veriliyor. Yabancı
yatırımlara bedava araziler veriliyor. Dünya
Bankası raporlarına göre Makedonya son 3
yılda reformları devam ettiren en iyi 3. ülke
durumunda. Aynı raporda Makedonya
ekonomisinin Avrupa’da 19 ülkeden daha iyi
olduğu ifade ediliyor. 2011 yılında iş
yapılabilecek en iyi ülke olarak Makedonya
seçildi. Makedonya’ya son dönemde çok
sayıda büyük yatırımcı geldi. Makedonya’da
30 civarında büyük Türk firması mevcut.
2011 yılında Türkiye, Avrupa’da en hızlı
büyüyen birinci ülke oldu, ikinci olarak en
hızlı büyümeyi Makedonya yakaladı. Bu çok
ilginç, çünkü her iki ülkede AB üyesi değil.
Bunun örnek olması gerekiyor, demek ki her
iki ülke doğru yolda. Her iki ülkenin de
başındakilerin
ekonomileri
doğru
yönlendirdiği kanaatindeyim. Ülke olarak bir
çok ülke ile imzalanmış serbest ticaret
anlaşmalarına sahibiz. Bu sayede başta Avrupa
Birliği ülkeleri olmak üzere Ukrayna ve Rusya
gibi ülkelere de ürünlerinizi ulaştırma
imkanına sahipsiniz. Yatırım yapmanız için
bürokrasi en aza indirilmiş durumda. Yabancı
yatırımcı ülkeye geldiği zaman havaalanında
karşılanıp yatırım yapmak istediği sektöre
göre kendisine tüm kurumlarla ilgili
görüşmeler
ayarlanıyor.
Gerekirse
Başbakanımız ile de direkt görüşme imkanına
sahip. Bizim için önemli olan yatırım
yapılması. Ortaya çıkan sorunları bir şekilde
hallediyoruz. Samsunlu işadamlarını da
ülkemize yatırım yapmaya davet ediyoruz”
diye konuştu.
İşadamlarıyla buluştu
Samsunport Limanı’nda da incelemelerde
bulunan Büyükelçi Taskovski ve Ticaret
Müşaviri Habil Mustafai ardından Samsun
TSO’da işadamlarıyla toplantıda buluştu.
Büyükelçi Taskovski, burada ülkesinin
işadamlarına sağladığı imkanlardan bahsetti.
Ülkesinde yabancı yatırımcılara uygulanan
kolaylıkları anlatan Taskovski, “Makedonya
hükümeti yabancı yatırımları çekmek için
birçok reformlara imza atıyor. Çok düşük,
Samsun TSO Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Tan, Büyükelçi Goran Taskovski’ye üzerinde
adı yazılan bir Samsunspor forması hediye etti.
STSO AÇILIM
37
Nisan - Mayıs 2012
ÜLKE GÜNLERİ
POLONYA
Polonya
Cumhuriyeti
Komşuları, batıda Almanya,
güneybatıda Çek Cumhuriyeti,
güneyde
Slovakya,
kuzeydoğuda Rusya Federasyonu ve Litvanya, doğuda Beyaz
Rusya, güneydoğuda Ukrayna
ve kuzeyde Baltık Denizi olan
Orta Avrupa'da bulunan bir
ülkedir. Ülke 312.679 km²'lik
yüzölçümüyle
Avrupa'nın
dokuzuncu, dünyanın altmış
dokuzuncu büyük ülkesidir.
Yaklaşık 38 milyonluk nüfusuyla dünya sıralamasında en
kalabalık 33. ülkedir.
1990'ların başından beri
istikrarlı bir ekonomik liberalizasyon politikası izleyen
Polonya, geçiş süreci ekonomileri arasında bir başarı örneği
olarak öne çıkmaktadır. Buna
rağmen, Polonya ekonomisinin
gelişimi için başta işsizlik
oranının düşürülmesi olmak
üzere atılması gereken birçok
adım bulunmaktadır.
Polonya 2004 yılı Mayıs ayında
Avrupa Birliği'ne (AB) üye
olmuştur.
2004
yılında
Polonya'nın Avrupa Birliği
ülkelerine olan ihracatında
yaşanan artış ülkenin büyümesine katkıda bulunmuştur.
Polonya 2006 yılına kadar AB
fonlarından yaklaşık olarak
13.5 milyar ABD Doları katkı
sağlayacaktır.
Polonya Büyükelçisi Wilczek:
Karadeniz’de en büyük
gelişme potansiyeli
Samsun’da
Polonya Ankara Büyükelçisi Marcin Wilczek, “Ülke Günleri”
kapsamında Samsun TSO’yu ziyaret etti. Wilczek, bölgenin en
büyük şehri olan Samsun’un gelişmişliği ve kalkınma hamlelerini kendi gözüyle görmek için geldiğini belirtti.
Ziyarette konuşan Büyükelçi Wilczek, Karadeniz Bölgesi illeri arasında gelişme
bakımından en büyük potansiyeli Samsun’da
gördüğünü söyledi. Karadeniz’deki diğer illerin coğrafi problemleri bulunduğunu ifade
eden Wilczek, Polonya ile Samsun arasındaki
ekonomik işbirliğinin artırılması gerektiğini
kaydetti.
Polonya’nın Ankara Büyükelçisi Marcin
Wilczek, Karadeniz Bölgesi’ndeki illeri kapsayan ziyaretleri çerçevesinde Samsun’a geldi.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih
Zeki Murzioğlu, Trabzon ve Ordu illerine
yaptığı ziyaretler sonrasında Samsun’a gelen
Marcin Wilczek’i makamında kabul etti.
Büyükelçi Marcin Wilczek, Karadeniz gezisi
STSO AÇILIM
38
kapsamında, bölgenin en büyük şehri olan
Samsun’un gelişmişliği ve kalkınma hamlelerini kendi gözüyle görmek için geldiğini belirtti. Polonya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin
600 yıla yaklaştığını ve 2014’de 600. yıl
dönümünü kutlayacaklarını ifade eden
Wilczek, “Tarihi alt yapı açısından Türkiye’de
büyük bir tarih var. Bu nedenle iki ülke
arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirebiliriz.
Aramızdaki dış ticaret hacmi 5 milyar dolara
ulaştı. Bunu inşallah artıracağız" dedi.
Ziyaretin, Samsun ile Polonya arasındaki
işbirliğinin başlangıcı olacağını belirten
Wilczek, “Samsun’da ticari, kültürel ve eğitim
alanında büyük bir potansiyel görüyorum.
Ben Polonya’nın 146’ncı büyükelçisiyim.
Nisan - Mayıs 2012
ÜLKE GÜNLERİ
Avrupa Birliği kapsamında Türk öğrenciler
arasında Türkler ikinci ülke olarak Polonya’yı
tercih ediyorlar. Polonyalılar da Türkiye’yi
üçüncü ülke olarak tercihlerini yapıyorlar.
Samsun’da da çok sayıda Polonyalı öğrenciler
var Ziyaretimin amacı hem şehrin potansiyelini görmek hem de düşüncelerinizi ve
fırsatları nasıl gördüğünüzü öğrenmek, nerede
yardımcı olabileceğimizi konuşmak. Geçen
gün Trabzon ve ordudaydım. Gerçekten Samsun’da büyük potansiyel var. Coğrafya orada
daha kötü. Samsun’da sadece ticari değil,
kültürel ve eğitim alanında da büyük bir
potansiyel mevcut” diye konuştu.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih
Zeki Murzioğlu ise, büyükelçiye kentin
avantajlarının yanı sıra ekonomi, sanayi, eğitim,
turizm, tarım ve yabancı yatırım potansiyelleri
hakkında bilgi verdi. Kamu ve özel sektörün
sağlık yatırımlarından söz eden Murzioğlu,
tıbbi cihaz ve cerrahi el aletleri sektöründe
şehrin Türkiye’nin pilot bölgesi olduğuna
dikkat çekti. Uluslararası bir proje olan Baltık
denizi ülkelerinin Wiking projesiyle mallarını
Samsun üzerinden Türkiye’ye ve Ortadoğu’ya
ulaştıracağını kaydeden Murzioğlu, "Samsun’un lojistik üs projesi, ulusal anlamda programa alınmış bir durumda. Bu konuda büyük
bir uğraş veriyoruz. Samsun, 81 il içinde tüm
ulaşım alt yapısına sahip 3 ilden birisi. Wiking
projesi Samsun’dan gelecek. Bu da şehrimizin
lojistikte ne denli önemli bir yerde olduğunu
göstermektedir. Ancak Samsun’un sanayisini
ekonomisini çok iyi yere getirecek
Polonya Ankara Büyükelçisi
Wilczek, Samsun Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanı Salih
Zeki Murzioğlu’nun Samsun’un ekonomisi ve gelecek
projeleri ile ilgili anlattıklarını ilgiyle dinledi.
argümanların başında sanayi geliyor. 5 tane organize sanayi bölgesi olmasına ve Türkiye’nin
en büyük bin sanayi kuruluşundan 11-12
tanesinin şehrimizde olmasına rağmen
sanaymiz istediğimiz yerde değil. 2011 yılında
Türkiye’nin 135 milyar dolar ihracatı oldu.
Kentimizin bundaki payı 447 milyon dolar.
Yüzde 1 bile değil. İhracatımızı artırmak için
sanayiyi artırmamız lazım. Devam eden
yatırımlar bittikten sonra Samsun’un potansiyeli biraz daha büyüyecektir” ifadelerini
kullandı.
Büyükelçi Wilczek, Başkan Murzioğlu’na Polonya’yı tanıtıcı bir kitap hediye etti. Samsun TSO Başkanı Murzioğlu da, Wilczek’e,
üzerinde adı yazılı 55 numaralı Samsunspor forması hediye etti.
STSO AÇILIM
39
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Çek Heyeti medikalde
işbirliği istedi
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen organizasyonda Çek Cumhuriyeti ve
Samsunlu medikal sektör temsilcileri bir araya gelerek işbirliği görüşmesinde bulundular.
Toplantıya katılan Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu İrana Krasnicka, medikal sektöründe
Samsun’un çok iyi yerlerde olduğuna vurgu yaparak, işbirliğinin artmasını diledi.
Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu
İrana Krasnicka, Ticari Konsolos Ales Uchytil
ve beraberindeki medikal sektörünün temsilcilerinden oluşan heyet Samsun Ticaret ve
Sanayi Odası’nın davetlisi olarak Samsun’a
geldi. Ticaret ve Sanayi Odası’nda
gerçekleştirilen toplantıda Samsunlu medikal
sanayi ve tıbbi aletler üreticileri de hazır bulundu.
STSO AÇILIM
40
Sektörün gelişmesine katkı
sağlayacak
Toplantıda konuşan Samsun TSO Sayman
Üyesi Mustafa Kemal Şahin, Samsun’un
geçmişten gelen ticaret geleneğine vurgu yaparak, “Samsun, her geçen gün biraz daha
gelişen sanayi altyapısı, Türkiye yalnızca üç ilin
sahip olduğu alternatifli lojistik olanakları,
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
eğitim altyapısı, hizmetler sektöründeki
gelişmişliği ile bölgenin lider kenti
konumundadır. Samsun Ticaret ve Sanayi
Odası olarak her fırsatta kentimizin
gelişmesine katkı sağlayacak etkinlikler
gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Umuyorum
ki; delegasyonun bu ziyaret vesilesiyle iki
ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin
gelişimine katkı sağlamış olacağız” dedi.
Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu
İrena Krasnicka ise, katıldıkları bir fuarda
Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın Samsun,
Ankara ve İstanbul’un medikal sektöründe
bir merkez olduğunu ifade ettiğini
hatırlatarak, “Bu sebeple Samsun bölgesinde
yoğunlaştık. Bu sektörde Samsun’un çok
ilerlemiş olduğunu gördük. Buraya gelerek
de çok doğru bir seçim yaptığımızı anladık.
Gerçekten Samsun’la çok sıkı bir işbirliğinin
başlamasını diliyorum” diye konuştu.
Çek Cumhuriyeti İstanbul
Başkonsolosu İrena Krasnicka
ise, katıldıkları bir fuarda Sağlık
Bakanı Recep Akdağ’ın Samsun, Ankara ve İstanbul’un
medikal sektöründe bir merkez
olduğunu ifade ettiğini hatırlattı.
hediye sundular. Daha sonra ise Çek
Cumhuriyeti’nden gelen medikal sektöründen işadamları heyeti ile Samsunlu
firmaların temsilcileri ikili iş görüşmelerinde
bulundu. Samsun Medikal Sanayi Kümelenme Derneği Başkanı Dr. Ahmet Aydemir, sektöre katkı sağlayacağına inandığı
organizasyonu gerçekleştiren Samsun TSO
yetkililerine teşekkür etti.
İkili görüşmede işbirliği
arandı
Konuşmaların ardından Çek Cumhuriyeti
İstanbul Başkonsolosu İrena Krasnicka ile
Samsun TSO Sayman Üyesi Mustafa
Kemal Şahin, birbirlerine ziyaret anısına
STSO AÇILIM
41
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
İşadamlarına Afrika
pazarı tanıtıldı
Samsun TSO, işadamlarının yeni pazarlar keşfetmesi amacıyla, “Afrika Tanıtım
Günleri” etkinliği düzenledi. Programda, Afrika ülkelerinin yatırım olanakları ile
geleceği hakkında katılımcılar aydınlatıldı.
STSO AÇILIM
42
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Mustafa Kemal Şahin
STSO AÇILIM
43
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'nca
işadamlarının yeni pazarlar keşfetmesi amacıyla
'Afrika Günleri' etkinliği düzenledi. Programda, Afrika ülkelerinin yatırım olanakları ile
geleceği hakkında katılımcılara bilgiler verildi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) TürkAfrika İş Konseyi tarafından Samsun Ticaret
ve Sanayi Odası işbirliği ile düzenlenen Afrika
Günü etkinliği, TSO Davut Altan Meclis Salonu'nda gerçekleşti. Samsun iş dünyasının
temsilcilerinin katıldığı toplantının açılışında
konuşan TSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi
Mustafa Kemal Şahin, yapılan toplantının,
önümüzdeki 20 yılda büyüklüğü 2.6 trilyon
dolara ulaşması beklenen Afrika pazarının
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
Samsunlu işadamlarına katkı sağlaması temennisinde bulundu.
Fırsatlar kıtası Afrika
Afrika pazarının önemine değinen Mustafa
Kemal Şahin, “Gelişen ülkelerin krizlere
karşı ne derece kırılgan olduğunu oldukça
yakın bir dönemde tecrübe ettik. Bu
dönemde en önemli dış ticaret partnerlerimizin söz konusu gelişen ülkeler olmaları
sebebiyle bizlerde ciddi sıkıntılar yaşadık.
Bu nedenle oldukça rahatlıkla ifade edebiliriz ki, küresel krizden dolayı Amerika ve
Avrupa pazarlarında rekabet gücünün azalmakta ve Afrika pazarı da bu bakımdan
daha cazip hale gelmektedir. Afrika Türk
Yatırımcılar için büyük bir fırsatlar kıtasıdır.
Son yıllarda ağırlaşan küresel rekabet
koşulları ve ülkeler tarafından yeni piyasa
arayışlarının etkisiyle özellikle Uzakdoğu’ya,
Hindistan’a ve Afrika’ya yatırımlar
yönelmektedir. Ancak bu bölgeler içinde
hala en bakir olanı Afrika’dır. Hali hazırda
Türkiye'nin Afrika kıtasına yönelik
yatırımları 3 milyar dolar civarında, 2010
yılı itibariyle toplam ticaret hacmimiz 15
milyar dolar düzeyindedir. Düzenlediğimiz
Afrika tanıtım gününün yeni pazarlar
arayışı içinde olan işadamları için büyük
önem arz etmektedir” dedi.
Tamer Taşkın
STSO AÇILIM
44
“Yeter ki doğru kişiyi bulun”
Ardından ise Türk-Afrika İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Tamer Taşkın, Afrika
kıtasının taşıdığı potansiyel ve ilgili ticari ve
yatırım ilişkilerine ilişkin bilgiler verdi.
Türkiye'nin geleceğinde 500 milyar dolar ihracat hedefinde yeni pazar ve yeni ülkeler
keşfedebilmesinin önemine değinen Taşkın,
Afrika ülkelerinin imajları hakkında da bilgiler
aktardı. Şu anda Türkiye’nin önünde 1 milyar
insanın yaşadığı, 1 trilyon dolarlık bir iş
hacminin olduğu, tüm ülkelerin maden, yer
altı zenginliği ihraç ettiği bir Afrika Kıtası
olduğunu ifade eden Tamer Taşkın, “Afrika
tarım, hayvancılık ve maden ülkesi. Bu ülkeler
her türlü bitmiş mamulü alıyor. Şimdi uçak seferleri var. Afrika’nın çoğu ülkesine Türk Hava
Yolları gidiyor. Ya vizesiz gidiliyor, ya vize
kapıda alınıyor. Müracaat edince çok
kolaylıklar veriliyor. Afrika, büyüklüğü ve
kalite beklentisi ile bizlere müthiş uyan bir yer.
Biz sadece Arap Afrika’sını tanıyoruz. Afrika’yı
tanımıyoruz. Afrika’da 4 gurup var. Kuzey
Afrika, Doğu Afrika, Batı Afrika ve Güney
Afrika diye. Bunların giriş kapıları var. Bizler
bilgi birikimi ve tecrübemizle Afrika’ya
gittiğimiz zaman çok şeyler yapabiliriz. Yeter
ki; doğru bir kişi bulalım. Güvenebileceğimiz,
ortak olabileceğimiz o bir kişiyi bulduğumuz
zaman yapamayacağımız iş yok” diye ifade etti.
Nisan - Mayıs 2012
ODAMIZDAN HABERLER
İmaretçioğlu Tıbbi Aletler San.A.Ş.
Kadın girişimciler sahada
Samsun TSO koordinatörlüğünde faaliyetlerini sürdüren Kadın Girişimciler Kurulu üyeleri,
İmaretçioğlu Tıbbi Aletler Sanayi A.Ş. ve Simpa Ticaret’i ziyaret ederek incelemelerde bulundu.
Samsun Serbest Bölge’de faaliyet gösteren
İmaretçioğlu Tıbbi Aletler Sanayi A.Ş.’ye
yapılan ziyarete Vali Hüseyin Aksoy’un eşi
Hülya Aksoy da eşlik etti. Kadın Girişimciler
Kurulu üyeleri, steril malzemeler giyerek
imalathaneleri gezdi. Aynı zamanda kurulun
da üyesi olan İmaretçioğlu Tıbbi Aletler Sanayi
A.Ş. Personel ve Halkla İlişkiler Müdürü Pınar
Özfurat, kurul üyelerine üretim aşamaları
hakkında bilgi verdi. İmaretçioğlu Tıbbi
Aletler Sanayi A.Ş.’nin 1990 yılında Çorum’da
kurulduğunu ve 2003 yılından beri de Samsun Serbest Bölgesi içerisinde faaliyet
gösterdiğini belirten firmanın Personel ve
Halkla İlişkiler Müdürü Pınar Özfurat, “Özfurat ailesi ve Hikmet Koyutürk ortaklığında
olan şirketimiz, bugün Türkiye’de Serbest Bölgeler içerisinde sektöründe tek ve Karadeniz
Bölgesi’nde de yine ilimizde üretim yapan
Adeka İlaç Sanayi ile birlikte iki fabrikadan biri
durumundadır. Toplam 6 bin 500 metrekare
alan üzerinde faaliyet gösteren fabrikamızda
tıbbi ilaç ampulü ve ilaç firmalarına GMP
şartlarında fason olarak ilaç dolumu
yapılmaktadır” dedi.
Samsun TSO Kadın Girişimciler Kurulu’nun
bir başka durağı ise yine kentin önemli
markalarından Simpa Ticaret oldu. Kadın
Girişimciler Kurulu üyeleri, burada da incelemelerde bulunarak, firma hakkında bilgi
aldı. Aynı zamanda Samsun TSO Kadın
Girişimciler Kurulu’nun da Başkan
Yardımcısı olan Simpa Ticaret Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melike Ersayın
Güven, firma hakkında misafirlerini
aydınlattı. Firmalarının 1979 yılında 60 metrekare alan üzerinde toptan ve perakende
olmak üzere sıhhi tesisat gereçleri satışıyla
faaliyete başladığını kaydeden Melike Ersayın
Güven, “Bugün ise 3 bin metre karesi teşhir
olmak üzere, toplam 10 bin metrekare alan
üzerine kurulu 10 katlı yeni binasında, her biri
işinde profesyonel 40 personel ile hizmet vermektedir” dedi. Samsun TSO Kadın
Girişimciler Kurulu üyeleri ise, Samsun’da
böyle işletmelerin bulunmasından ötürü çok
mutlu olduklarını söyledi.
Simpa Ticaret
STSO AÇILIM
45
Nisan - Mayıs 2012
RÖPORTAJ
Prof. Dr. Ekrem
Tatoğlu
Halihazırda Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası İşletmecilik ve
Ticaret Bölüm Başkanı olarak
görev yapmakta olan Prof. Dr.
Ekrem Tatoğlu, 1991 yılında Orta
Doğu Teknik Üniversitesi İşletme
Bölümünden şeref öğrencisi
olarak mezun olmuştur. Sırasıyla,
1994 yılında İngiltere’de Nottingham Üniversitesi, School of Management and Finance’te İş İdaresi
Master (MBA) programını
tamamlamış, 1998 yılında ise yine
aynı ülkede Leeds Üniversitesi
İşletme Okulu’ndan Uluslararası
İşletmecilik alanında doktora
derecesi Bir müddet Adnan
Menderes
Üniversitesi’nde
öğretim görevlisi olarak ders
veren Prof. Dr. Tatoğlu, 19992004 yılları arasında Beykent
Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde tam zamanlı
öğretim üyesi olarak görev
yapmıştır. Bir müddet Bahçeşehir
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevini
yürüten Lisans ve yüksek lisans
düzeylerinde İşletme Yönetimi,
Örgütsel Tasarım, Stratejik Yönetim, Küresel İşletme Stratejileri ve
Uluslararası İşletmecilik dersleri
veren Prof. Dr. Tatoğlu, akademik
hayata atılmadan önce T.B.M.M.
Bütçe ve Plan Komisyonu’nda
uzman olarak görev yapmıştır. Bir
müddet Başbakanlık Strateji
Geliştirme Başkanlığı görevini
vekaleten yürütmüştür.
STSO AÇILIM
46
Nisan - Mayıs 2012
RÖPORTAJ
KOBİ’LERE ÜCRETSİZ
DANIŞMANLIK
VERİLMELİ
21.yüzyılın kavramı küreselleşme ve buna bağlı olarak oluşan rekabet ortamı
tüm işletmeleri yeni arayışlara ve strateji değişikliklerini yöneltirken, orta çıkan
yeni kavramlara ve yöntemlere de uyum sağlama zorunluluğunu beraberinde getirdi.
Küreselleşmenin şartlarına uyum sağlayamayan ve yenilikleri entegre olamayan işletmeler sektörden silinirken, yeni düzen , ışık
hızıyla değişen piyasa koşullarında firmaların güçlü ve zayıf
yönelerini iyi tesbit ederek, oluşabilecek tehditler ve fırsatlar
konusunda da öngörü sahibi olmalarını zorunlu kılıyor.
Bu ayki dergimizin konuğu Bahçeşehir Üniversitesi
Uluslararası İşletmecilik ve Ticaret Bölüm Başkanı olarak
görev yapmakta olan Prof. Dr. Ekrem Tatoğlu , Yazı İşleri
Müdürmüz Şehnaz Dereli’nin sorularını yanıtladı.Stratejik düşünme ve ekip çalışması büyük önemine vurgu
yapan Tatoğlu, özellikle KOSGEB gibi kurumların yönetim, pazarlama, organizasyon ve uluslararası pazarlara
açılma konusunda ücretsiz olarak danışmanlık hizmeti
vermesi gerektiğini düşünüyor.Tatoğlu, teşviklerin
nakdi değil, bu şekilde olmasının doğru olacağı
görüşünü belirterek, “Ne kadar para verirseniz verin,
eğer sürekli yanlış karar alınıyorsa, zihinsel modellerde
bir sıkıntı varsa bunun önüne geçemezsiniz”diyor.
STSO AÇILIM
47
Nisan - Mayıs 2012
RÖPORTAJ
Ülke ekonomimizin yüzde 90’dan fazlasını küçük
KOBİ’ler oluşturuyor. Ama maalesef KOBİ’lerin
geleceğe dönük bir yönetim stratejiler yok. Rekabetin her geçen gün arttığı dünyada KOBİ’lerimiz
nasıl bir yönetim şekli izlemeliler?
Prof. Dr.Ekrem Tatoğlu : KOBİ’lerin sorunları
sadece ülkemize has değil. Büyüme hedefi taşıyan
fakat bu gelişme süreci içerisinde gerek yönetim
anlamında gerek organizasyon anlamında da süreçlerini daha da geliştirme aşamasında problem
yaşayan işletmeler de var. KOBİ’lerin kısa vadede
karşılaştıkları en büyük problemlerin başında finansman geliyor. Bunun devamında ise en önemli
konu üretim. Çünkü KOBİ’lerin çoğu daha çok
tedarikçi konumunda. Tabi kuruluşundan itibaren
uluslararası pazarda da, ortak ölçekli işletmeler söz
konusu. Mesela bilişimde bunlar oldukça yaygın.
Günümüzde özellikle bu bilişim alanında yaşanan
gelişmeler ölçek dezavantajını ortadan kaldırdı.
Önceden uluslararası pazara taşınma sadece
büyüklerin göğüsleyeceği bir olayken, bugün gerek
taşıma maliyetlerinde ve diğer konulardaki ilerlemeler artık küçük ve orta ölçekli işletmeleri de
doğrudan uluslararası pazarda bir oyunca haline getirmeye başladı. Bu dediğimiz sebeplerden dolayı
pazar artık, sadece yerel pazarlarla kısıtlı değil.
Ülkemizde de pek çok KOBİ bir anlamda gözünü
dışarıya dikmiş durumda. Yani uluslararası pazara
nasıl bir ürün ya da hizmet sunabilirim şeklinde.
Tabi bu ister istemez o klasik gündelik KOBİ problemlerine bir yenisini daha ekliyor. O da nedir,
uluslararası pazarın realitelerine yüz yüze kalmak
şeklinde. Tecrübe burada kendini gösteriyor. Bazı
KOBİ’lerde bu süreç daha rahat olabiliyor. Nasıl ki;
uluslararası pazarda özellikle çok uluslu bir
işletmenin tedarikçi olarak işe başlamışsa, biraz
uluslararası pazarı o sayede daha kolay tanıyabiliyor.
Bu ciddi bir öğrenme sürecine yol açabiliyor.
Onların belki de ileride markalaşma sürecine katkı
vermiş oluyor. Yani küçük olmaktan kaynaklanan
finans problemlerini bir kenara bırakacak olursak,
yönetim, organizasyon, pazarlama gibi daha hassas
problemlerin çözüm bulmada daha zorlandıkları
alanlar olarak göze çarpıyor. Yönetim, organizasyon anlamındaki problem, ayrı bir konu. Burada
işin içine Türk işadamlarının zihni problemleri
,zihni önyargıları giriyor. Özellikle kontrole, denetime olan tutkusu giriyor.Bu konuda bir aşama kaydetmek bir hayli zor oluyor. Ve bu tür şirketlerin de
pek çoğu aile şirketi olduğu göz önünde olduğu bulundurulursa ki; aile şirketlerinin en temel sorunu
da ikinci, üçüncü jenerasyona farklı bir şekilde intikal edebilmeleri. Belki de bu tüm dünyada aile
şirketlerinin en fazla yaşadığı bir sorun.
Aile şirketleriyle ilgili söylediğiniz sorunlar Avrupa’da
çok da fazla gibi görünmüyor. Bizim ülkemizde aile
şirketlerinden ikinci kuşağa geçen aile şirketi çok az.
Bu neden kaynaklanıyor olabilir?
Prof. Dr.Ekrem Tatoğlu : Bakarsanız 100 yılı aşan
şirket sayısı batıda da aslında az. Kurumsal yönetime geçen şirketlerde bu söz konusu olabiliyor.
Özellikle aile şirketi olan KOBİ’lerde sorun
genelinde var ama ülkemiz-de belki bu biraz daha
süreç daha kısa olabilir. Aile şirketlerinin varlığının
kısa zamanlı olması yönetim kültürüyle de alakalı.
Kurucu kişi bir işi büyük bir ihtiras ve tutkuyla,
özveriyle sıfırdan kuruyor. Kurucu da haliyle bir
özgüven duygusu var. Dolayısıyla her şeyi denetlemeye alışmış. Küçükken bu çok sırıtmıyor, büyüyor
ama bu sefer her şeye hükmetmesi mümkün değil.
O zaman uykuları kaçıyor. Kolay kolay o sahip
olduğu denetim canavarlığından bir türlü kendini
STSO AÇILIM
48
kurtaramıyor. İkilemlerle yaşıyor. Bu tür işletmeler
için benim tavsiyem özellikle şeffaflığı sağlayabilirler.
Yönetim kurulunun icrayla birbirinden ayrıldığı,
birbirini denetlediği bir denge oluşturabildiği
zaman ve doğru bir takım bileşenler de bir araya
gelirse o şirketin uzun soluklu olması kaçınılmaz
oluyor.
Bilimsel olarak da çok fazla sayıda yönetim şekilleri
mevcut. Sizin, ‘ 21. Yüzyılın yönetim şekli budur’
dediğiniz bir tanımınız var mı?
Prof. Dr.Ekrem Tatoğlu : Bu yönetim kurullarının
da üzerinde durduğu konulardan biri. Yani 21.
Yüzyılın yönetim yaklaşımı nasıl olmalı? Maalesef
hala kendimizi 20. Yüzyılın yönetimle ilgili
ortodoks yaklaşımlarından kurtarabilmiş değiliz.
Ülkemize baktığımız zaman zaten 20. Yüzyılın
yönetim şeklini daha layıkıyla yerine getirdiğimiz
Nisan - Mayıs 2012
RÖPORTAJ
konusunda kuşkularımız var. Verimlik, etkinlik gibi
konularda daha almamız gereken hayli mesafe
olduğunu düşünüyorum. Bu noktadan hareketle
zaten yönetim alanı bu tür moda yaklaşımlara açık
bir alan. Ama önemli düşünürlerin de altını çizdiği
20. Yüzyılın yaklaşımıyla, 21. Yüzyılda başarıyı
yakalamak mümkün değil. Yeni yönetim buluşuna
ihtiyacımız olduğu aşikar. Bazı şeyleri mutlaka
aşmamız gerekiyor. Ancak, şu an bu tarz bir şey
olduğunu söylemek zor. Kaldı ki; biz işletme
akademisyenleri de hala 20. Yüzyıldaki o ortodoks
yönetim yaklaşımının etkisi altındayız. Belki de
bizim de kendimiz açısından bir yönetim buluşuna
ihtiyacımız var diye düşünüyorum. Yani arayış hala
devam ediyor. Hatta bu alanda bizim tutkun
işadamlarına, liderlere ihtiyacımız var. Yani normal
işletme eğitimi almamış insanlar, tutkularıyla,
girişimcilikleriyle belki de yeni yaklaşımların önünü
açabilirler.
Son dönemlerde sıkça kullanılan alanlardan biri de
şirketler içinde takım ruhunun oluşturulması. Takım
ruhu dediğimiz şey nedir ya da bu nasıl oluşturulur
ve firmaların başarısında nasıl bir etki yapar?
Prof. Dr.Ekrem Tatoğlu : Ekip ruhu yada takım
ruhu olarak adlandırılan olay aslında başarılı, iyi organize olmuş kurumların da önemli bir ilkelerinden
biridir. Ekip ruhu dayanışması yaratmak, organizasyonu bir arada tutan önemli unsurlardan bir
tanesidir. Bizim stratejik planlama işinde de bu
vazgeçilmez bir unsurdur. Tabi ki, burada takı
ruhunu ve örgütsel sadakati oluşturmak adına lidere büyük görev düşüyor. Bunun bilinçli bir eylem
planı olduğunu da düşünmemiz gerekiyor. Bu
kültürden kültüre de değişebiliyor. Bazı kültürlerde
bu takım ruhuyla birliktelik olgusu başka kültürlere göre çok daha çabuk yerleşebiliyor. Özellikle
işyerlerinde. Yani bunun aynı zamanda ulusal
kültürden de etkilendiğini söyleyebiliriz. Organizasyonda ihtiyacı duyulan istikamet birliğini
sağlamak noktasında ekip ruhu önemli araçlardan
bir tanesi. Bu tabii ki stratejik liderlerle olabilen bir
olay. Japon yönetim anlayışını, Amerikalılar özellikle 1980’lerden itibaren batıdaki işyerlerine uygulayabilir miyiz diye çok fazla denemeler yapmışlar.
Bir türlü işin içinden çıkamamışlar. Sonra bu
kültürle olan bir olay demişler. Bakıyorsunuz
Japonlar Avrupa’ya, Amerika’ya geliyorlar kendi
tesislerini kuruyorlar ve oralarda da aynı şekilde
başarılı olabiliyorlar. Ama ondan sonra diyorlar ki;
bu kültürle de alakalı değil, bu tamamıyla yönetimle alakalı. Yani Japon liderleri, yöneticileri ekip
ruhu oluşturma konusunda çok daha başarılı
olmasının bir ifadesi.
STSO AÇILIM
49
Ülkemizin bel kemiğini oluşturan KOBİ’lerimizin
başarıya giden yol için neler yapmaları gerekiyor.
Sizin bu konuda görüşleriniz nelerdir?
Prof. Dr.Ekrem Tatoğlu : İşletmelere aspirin tipi
çözümler verirseniz zaten hep klasik hatanın içine
düşerler. Mükemmelcilik kültürü maalesef en
büyük yanılgılardan bir tanesi. Bir yada birkaç
kişinin bir ailenin bir çıkarı, menfaati olarak değil
de, geleceğe miras bırakabilecek bir müessese olarak
teslim etmek belki en büyük haz duygusu olur diye
düşünüyorum. Yani uluslararası pazarlara kendi
ürettiği bir markayı, kendi yarattığı bir markayı bir
markayı kazandırmış olması hem kendileri için
hem çalışanları için hem de ülke için belki yapabilecekleri en büyük katkı olur. Burada eğitim şart
gibi klişe bir lafa girmeyelim ama özellikle yönetim
biliminden istifade etmeleri gerektiğini
düşünüyorum. Eğitim belki geri dönüş anlamında
en uzun süreç ama en kalıcı olanı. Burada
çalışanların eğitimi noktasında yine devlete de
düşen önemli görevler var. Özellikle KOSGEB gibi
kurumlara. Malum, KOBİ’lerin mali güçleri sınırlı
ve gerek yönetim, pazarlama, organizasyon
konusunda, uluslararası pazarlara açılma
konusunda ciddi bir danışmanlığa, bilgiye
ihtiyaçları var. Bu bilgi eksikliğinin giderilmesi
noktasında devletin özellikle ilgili bakanlık ve
KOSGEB kanalıyla KOBİ’lere balık tutmayı
öğretecek ücretsiz danışmanlık hizmeti vermeli.
Eğer biz teşvik yapacaksak bunu nakdi teşvikler
değil ama belki böyle daha gelecek odaklı bir şekilde
sağlamak daha yerinde olur diye düşünüyorum.
Çünkü ne kadar para verirseniz verin, eğer sürekli
yanlış karar alınıyorsa, zihinsel modellerde bir
sıkıntı varsa bunun önüne geçemezsiniz. Bu da
benim kendime has bir tavsiyem.
Nisan - Mayıs 2012
GİRİŞİMCİ ÖYKÜSÜ
Oto elektrikten başlayıp, bugün ürettiği ürün çeşitleriyle Türkiye’de ilklere imza atan
DÜ.EL.SAN., yaptığı ihracatlarla da Samsun ve ülke ekonomisine, istihdamına
önemli katkılar sağlıyor. Bir aile şirketi olan DÜ.EL.SAN., 36 yıldan beri iş makinaları,
inşaat makinaları, otomotiv ve savunma sanayinde marş motorları DC motorlar, şarj
dinamoların ve benzeri elektromekanik mamuller birlikte yarı römork ve ticari araç
yükleme liftlerinin yanı sıra otobüs, minibüs ve özel araçlar için engelli liftleri üretiminde bugün Türkiye’nin önemli markalarından biri olarak sektörün de zirvede yer
almanın haklı gururunu yaşıyor.
İlklerin markası
DÜ.EL.SAN
Küçük bir dükkanda oto elektrik işiyle başladığı meslek hayatında Türkiye’de ilk
kömürsüz, fırçasız alternatörü üreten ve daha sonra yine Türkiye’de ilk defa D.L.P.
markasıyla tail lift ile birlikte hidrolik güç ünitesi üreten DÜ.EL.SAN’ın Yönetim Kurulu
Başkanı Necati Dündar’ın başarı öyküsünü dergimizin bu ayki sayısının sayfalarımıza
taşıdık. Necati Dündar’ın adeta tırnaklarıyla kazıyarak bugünlere getirdiği DÜ.EL.SAN,
bugün Samsun Merkez Organize Sanayi’ndeki fabrikasında iş ve inşaat makinaları ile
otomotiv, askeri sanayi için başta alternatör ve marş motoru olmak üzere elektrik
aksamıyla birlikte tamamen kendi tasarımıyla yeni ürün yelpazesi olan yarı römork ve
ticari araç yükleme liftlerinin yanı sıra otobüs, minibüs ve özel araçlar için engelli liftleri de üreterek yaptığı ihracatlarla ülke ve kent ekonomisine önemli girdi sağlıyor.
Ürün çeşitliliğiyle birlikte bayi ve servis ağıyla dikkati çeken DÜ.EL.SAN ayrıca, yüzde
100 yerli üretimiyle de pazardaki yerini her geçen gün güçlendiriyor.
STSO AÇILIM
50
Nisan - Mayıs 2012
GİRİŞİMCİ ÖYKÜSÜ
Dündar, “Hükümetin toplu taşıma otobüslerinin özellikle
tekerlekli sandalyeye mahkum olanlar başta olmak üzere engellilerin kullanımına uygun duruma getirilmesi ile ilgili
çıkarttığı bir genelge var. Bizim ürettiğimiz lift de engelli
vatandaşlarımızın toplu taşıma araçlarına binebilmesi için
takılması gereken bir ürün. Urünümüzün en büyük özelliği
ise, yer işgal etmemesi” dedi.
STSO AÇILIM
51
Nisan - Mayıs 2012
GİRİŞİMCİ ÖYKÜSÜ
Samsun merkez OSB’de faaliyet gösteren DÜ.EL.SAN.’ın Yönetim Ku- sürdüren Necati Dündar, bir taraftan da yeni arayışlar içine girdi. O yılları
rulu Başkanı Necati Dündar, tam 36 yıldan beri iş makinaları, inşaat Türkiye için, “Kıtlıklar ülkesiydi” diyerek hatırlayan Necati Dündar, “Oto
makinaları, otomotiv ve savunma sanayinde marş motorları DC mo- yedek parçası bulmam zordu. Akü işine girmeye karar verdim. Akünün
torlar, şarj dinamoların ve benzeri elektromekanik mamuller birlikte yarı nasıl yapıldığını öğrenmek için de İstanbul’a gittim. Orada araç akü
römork ve ticari araç yükleme liftlerinin yanı
üreten bir firma buldum. Bir defa şifai olarak
sıra otobüs, minibüs ve özel araçlar için engelli
akünün nasıl üretildiğini gördüm. Samsun’a
liftleri üretimi gerçekleştiriyor. Necati
dönerek hiç bilmediğim iş olan akü
DÜ.EL.SAN, D.L.P. markasıyla
Dündar’ın başarıyla dolu yaşam öyküsünde
başladım. 1980 yılına kadar akü
lojistik sektörüne altı yıldan bu imalatçılığına
sanatkar ailesinin de payı çok büyük.
imalatı yaptım. İşlerim de gayet güzeldi ve iyi de
yana yüzde 100 yerli olmak
Gümüşhane’nin Kelkit ilçesi Kayadibi köyünde
para kazandım. Bu işi yaparken kardeşlerim
üzere tail lift üretiyor. ISO
dünyaya gelen Necati Dündar’ın çocukluğu ve
Servet ve Sabri’yi de yanıma aldım. Diğer
gençliği ise babasının işinden dolayı Ankara’da
taraftan da daha neler yapabiliriz diye araştırma
Kalite Belgesi ve UDEM Intelgeçti. Hem okulunu sürdüren hem de nakliyeYine o yıllarda Kıbrıs harekatından
national’dan alınan CE Belgesi içindeydim.
cilik yapan babasıyla birlikte kamyonların üzdolayı Türkiye’nin oto yedek parçası ithalatı
ile üretilen ürünler hem iç
erinde çocukluğu ve gençliği geçen Necati
yasaktı. Ülkemizde özellikle başta alternatör ve
pazara, hem dış pazara
Dündar’ın, sanat hayatına atılmasında
marş motorları olmak üzere bu alanda muazamcasının da payı oldukça fazla. Sadece oto
zam bir sıkıntı vardı. Yapılır mıydı, yapılmaz
satılıyor.
elektrikçisi olan amcası değil, babası da Necati
mıydı derken, ilkel bir şekilde ilk alterDündar’a gelecekte iyi bir sanatkar olmasında
natörümüzü ürettik. Bu öyle kolay bir şey de
kendisine iyi bir rol modeli oldu. Amca, işinde iyi bir oto elektrikçisi, baba değildi. Bu iş, makine mühendisliğinden elektrik mühendisliğine, fizik
ise bir kamyonun motorunu tamamen söküp tamir ederek toparlayacak mühendisliğinden kimya ve endüstri mühendisliğine kadar bir çok
kadar iyi bir ustaydı.
mühendisliği gerektiriyor. Mühendislik okumadım ama bu işle alakalı
Amcasından oto elektrik işini öğrenen Necati Dündar’ın sanat hayatına dersleri, kitapları okudum. Bu iş nasıl yapılır diye pratik bilgi aldım. Soatılması ise 25 yaşında Ankara’da oldu. 1976 yılında Ankara’da küçük bir nunda da ilk alternatörü üretmeyi başardım. Ürettiğim alternatörün
dükkanda oto elektrik işine başlayan Necati Dündar, bir yıl sonra da Sam- kalitesi de çok mükemmeldi. Bir Amerikan malı alternatör iki yılda
sun’a geldi. Necati Dündar’ın Samsun’a gelmesi en büyük etken hem bu tamire giderken, bizim imal ettiğimiz alternatör beş yılda bir gidiyordu.
kenti sevmesi hem de kentteki arkadaşlarının ısrarı oldu. Samsun eski 1983 yılında da seri üretime geçtik. İki kişiyle başlayan işçi sayımız 70’e
Sanayi Sitesi’nde 100 metrekarelik bir dükkanda oto elektrik işini çıktı. İş ve inşaat makinaları ile otomotiv sanayi için başta alternatör ve şarj
STSO AÇILIM
52
Nisan - Mayıs 2012
GİRİŞİMCİ ÖYKÜSÜ
motoru olmak üzere 550’ye yakın elektrik aksamı üreten
bir firma haline geldik. Türkiye’nin ilk kömürsüz, fırçasız
alternatörünü üreten firma da biziz. Ortadoğu’dan ABD’ye, Afrika’dan Rusya’ya kadar ihracat yaptık ve halan
da yapmaktayız” diye konuştu.
1997 yılından sonra Çin’in bu alanda pazar girmesiyle
birlikte DÜ.EL.SAN.’ın da işleri durma noktasına geldi.
O yıllarla ilgili Necati Dündar’ın kardeşi Servet Dündar, bizimle ilginç bir anısını da paylaştı. İran’ın iyi
müşterileri olduğunu belirten Servet Dündar, “Tabi Çin’in
pazara etkisi çok büyük. Onlarla rekabet edebilmemiz
imkansız. Öyle olunca da müşteri kaybımız oldu.
O yıllarda İran’a giderek daha önceden bizden
mal alan ve daha sonra Çin mallarına dönen
müşterilerimizi ziyaret ettim. Bir de ne göreyim.
Raflardaki ürün kutularının üzerinde bizim
markamız yer alıyor. Bu ne? diye sordum.
İran’daki müşterilerimizin ise, “Bunu yapmak zorundayız. İran’da DÜ.EL.SAN.’dan
başka mal satılmaz. Biz de Çin’den
aldığımız
ürünlerin
üzerine
DÜ.EL.SAN. markası vurduruyoruz”
cevabıyla karşılaştım. Bu anımı hiç
unutamam” dedi. Sözlerine
kaldığı yerden devam eden
Necati Dündar, işlerimiz hayli
düşünce iş değişikliğine gitmeye karar verdik.
Piyasa araştırması yaptık. Bunu yaparken de yeni yapacağımız ürünün
mesleğimizle ilgili, makinelerimize uygun, piyasada ihtiyaç duyulan bir
ürün olması gerekiyordu. Yaptığımız araştırmalardan sonra uzun
zamandır Avrupalı markaların etkili olduğu tail lift üretimi yapmaya karar
verdik. İyi ki de vermişiz. DÜ.EL.SAN. olarak, D.L.P. markasıyla lojistik
sektörüne altı yıldan beri yüzde 100 yerli olmak üzere yerli tail lift üretiyoruz. Bu işi dünyada yapan sekiz ülke var. Bizim işi başlamamızla
dokuzuncu ülke de Türkiye oldu. Şu anda fabrikamızda Euro alüminyum
tail lift, standart çelik tail lift, Euro alüminyum katlanır TIR tail lift, engelli lifti, akülü istif-leme lifti, makaslı platform, yük asansörü üretimi
gerçekleştiriyoruz. ISO Kalite Belgesi ve UDEM International’dan
aldığımız CE belgesi ile ürettiğimiz ürünleri hem iç pazara hem de dış
pazara satıyoruz. Ayrıca yine hidrolik güç ünitesi imalatı da yapıyoruz.
Bunu Türkiye’de bizden başka yapan firma yok. Şu anda bu ürünlerimi-
STSO AÇILIM
53
zi Rusya ve Azerbaycan’a pazarlıyoruz” diye konuştu.
Yıllık üretim kapasitelerinin 4 bin olduğunu belirten Necati Dündar, bu miktarın, ihtiyaç olması halinde daha da artırabildiklerini
söyledi. İleriki dönemlerde, sektörün lideri olarak faaliyet
alanlarını genişletmeyi hedeflediklerinin altını çizen Dündar,
“Pazarda kaydettiğimiz gelişmeler doğrultusunda Türkiye’nin
büyük şehirlerinde bayi ve servis ağımızı kurduk. Bilindiği gibi
hükümetin de toplu taşıma otobüslerinin özellikle tekerlekli
sandalyeye mahkum olanlar başta olmak üzere engellilerin
kullanımına uygun duruma getirilmesi ile
ilgili çıkarttığı bir genelge var.
Yani şu anda ürün çeşidimiz
arasında yer alan bizim
ürettiğimiz lift, engelli
vatandaşlarımızın
toplu
taşıma araçlarına binip,
inebilmesi için takılması
gereken bir ürün. Bizim
engelli vatandaşlarımız
için ürettiğimiz liftin
en büyük özelliği ise
yer işgal etmemesi.
Bu ürün tamamen
bizim tasarımız. Ve
patentini almak için
de başvurumuzu
yaptık. Genelge yeni
yeni uygulanmaya başladı. Önümüzdeki dönemde, uygulanması tamamen zorunlu hale gelecek. Yani kısacası önümüzde iyi bir pazar var. Biz
de iyi bir üretici firmayız. Şu anda dünyada bu işi yapan dokuz firma var.
Onlara da ürün satabilecek durumdayız. Firma olarak rüzgar enerjisi ile
ilgili de deneyimimiz var. Üretim de yaptık ama bu sektör çok büyük sermaye gerektiriyor. Bugün bir rüzgar enerjisi kuracak kapasiteye sahibiz.
Ancak, sermayesi çok fazla olduğu için de vazgeçtik. Bu sektörü devletimizin de desteklemesi gerekiyor. İyi bir ortak bulursak da bu sektörde
olabiliriz. Bizim amacımız, ikinci kuşaktan gelen fertlerimizle birlikte
evladımız gibi gördüğümüz ve gözümüzün nuru gibi el emeğiyle bugünlere kadar getirdiğimiz firmamızı dünya standartlarında kurumsal bir
hale getirmek. Tüm çabamız bu yönde. Bizim devletimizden de beklentimiz ise ülkeye katma değer katan sanayi kuruluşlarını daha da fazla
desteklemesi.
Nisan - Mayıs 2012
KONUK YAZAR
LOJİSTİK FİRMALARININ
TEMİNATI SİGORTA KORUMASI
Ayşegül Gizem KARGI
Avukat
Dünya üzerindeki gelişmiş ülkelerin tamamının
entegre olduğu günden güne gelişen lojistik sektörü, Türkiye’de yerleşik lojistik sektörü, 2000
yılının başına gelindiğinde, yerli ve uluslararası
şirketlerde işbirliğine giden, yurtdışı bürolar açan
hizmetlerinin kalitesini sürekli artıran, dinamik
bir sektör haline gelmiş, kara, hava, deniz,
demiryolu ve kombine taşımacılık alanlarındaki
yatırımlarla alt yapısını oluşmuştur.
Türkiye lokasyon olarak Orta Doğu, Türk
Cumhuriyetleri ve Avrupa arasında bir aktarma
merkezi ve köprü oluşturmasından kaynaklanan avantajlı konumu ile birçok otorite
tarafından
lojistik
üssü
olarak
tanımlanmaktadır. Temelinde, ikili pazarlama
fonksiyonların dan müşteri siparişlerinin
işyerinde veya müşterinin kapısına ya da istediği
noktaya teslime edilmesi anlamına gelen ancak
sadece teslimattan ibaret olmayan “lojistik”,
içinde birçok araç (stok yönetimi,sipariş işleme,
depolama, kuruluş yeri seçim ve yönetimi, trafik
ve rut yönetimi, elleçleme, tahminleme,
ulaştırma, koruyucu ambalajlama vs) barındıran
ve ciddi bilimsel hazırlıklar ve stratejiler gerektiren bir faaliyettir.
Lojistik firmaları siparişten teslimata kadar olan
uzun süreçte yürüttükleri tüm faaliyetler
bakımından risk altındadırlar. Bu nedenle;
süreçten kaynaklanacak olan finansal, stratejik,
operasyonel ve fiziksel riskleri teminat altına
almak amacı ile sigorta korumasından faydalanmak istemektedirler.
Genel sigortacılık anlayışında; lojistik sektörü
için Emtea Nakliyat Sigortası ile firmaların riskleri teminat altına alınmaktadır. Malların bir yerden diğer bir yere taşınması, bu taşıma sırasında
karşılanan tehlikeler ulusal ve uluslararası
ekonomiler için göz ardı edilmeyecek derecede
önemli olgulardan biri olduğundan; karayolu,
denizyolu, hava yolu ile yapılan taşımacılık
faaliyetleri bütün olarak bu Emtia Nakliyat
Sigortası kapsamına alınmaktadır. Örneğin;
STSO AÇILIM
54
karada kamyon ve trenin çarpışması, devrilmesi,
yanması, çarpması veya yoldan çıkarılması,
yıldırım, seylap, dere taşması, çığ, toprak veya
dağ heyelanı, köprülerin yıkılması veya çökmesi
malların tam veya kısmi hasarı; denizde geminin batması, oturması, çatışması, devrilmesi
sonucu malların tam veya kısmi hasara uğraması
ve bunlarla ilgili kurtarmaya veya müşterek
avarya masrafları riziko altına alınacak teminat
kapsamında değerlendirilecektir.
Emtea Nakliyat Sigortası Genel Şartları ile
sağlanan koruma genel bir koruma niteliği
taşıdığından; yapılan işin niteliğine, yürütülen
faaliyetin türüne göre bu genel şartlar haricinde
belirlenecek ve sigorta sözleşmesinin eki haline
getirilecek ve tam koruma sağlayacak “özel klozlar”dan yani spesifik sorumsuzluk hallerinden
bihaber olan lojistik firmalarının hukuki
uyuşmazlıkları artmaktadır.
Sigorta Reasürans Şirketleri Birliğince belirlenen Nakliyat Klozları arasında; enstitü savaş
klozları, enstitü yat klozları ve kişisel eşya klozu,
enstitü yük klozları A-B-C klozları, navlun
klozu,kamyon klozu, demiryolu klozu gibi klozlar rizikonun kapsamını tam ve geniş olarak
tespit etmekte lojistik firmalarının teminatlarını
arttırmaktadır.
Ne var ki lojistik firmalarının sorumluluğu
sınırsız olmayıp, sigortalı firmanın veya yanında
çalıştırdığı kişilerin veya alt yüklenicilerin kasti
hareketine yüklenebilen ziyan ve hasarlar,
taşınanın niteliğinden kaynaklı olağan akma,
fire, aşınma veya yıpranmalar; malların ambalaj
yetersizliğine yüklenebilen ziyan veya hasarlar,
gecikmeden doğan ziya veya hasarlar iş bu sigortalanabilen menfaat yani teminat altına alınan
riziko kapsamı dışında kalacaktır.
Bu nedenle seçilecek nakliye yolu yada yolları
belirlendikten sonra çerçevesi tam ve eksiksiz
olarak belirlenecek rizikoları teminat altına alacak iyi bir sigorta koruması lojistik firmalarının
kurtarıcısı olacaktır.
Nisan - Mayıs 2012
GÖSTERGELER
DIŞ TİCARET
SAMSUN İHRACAT RAKAMLARI (MART 2011-2012)
Samsun’un 2011 ve 2012 Ocak/Mart dönemi ihracat rakamlarına baktığımızda 2011 yılı Ocak/Mart döneminde ihracat payı %0.29 olan Samsun’un 2012 yılının aynı döneminde ihracat payının %0.33’e yükseldiği görülmektedir.
2011 yılı Ocak/Mart döneminde 92 milyon 267 bin $ ihracat yapan Samsun firmaları 2012 yılı Ocak/mart döneminde
%27 lik artışla 116 milyon 980 bin $ ihracat gerçekleştirmiştir. Aynı dönemde Türkiye’deki ihracat tutarı artışı %12.56
olmuştur. 2012 yılının ilk 3 ayında Samsun’da firma başına ihracat Türkiye ortalaması olan 967 $’ın altında 854 $ olarak gerçekleşmiştir.
Kaynak: TÜİK, BİN$, Sıralama 2012 yılı tutarına göre yapılmıştır. İlk 30 İl alınmıştır.
Grafik: Samsun TSO
STSO AÇILIM
55
Nisan - Mayıs 2012
GÖSTERGELER
DIŞ TİCARET
SAMSUN İTHALAT RAKAMLARI (MART 2011-2012)
Samsun’un 2011 ve 2012 Ocak/Mart dönemi ithalat rakamlarına baktığımızda 2011 yılı Ocak/Mart döneminde ithalat payı %0.34 olan Samsun’un 2012 yılının aynı döneminde ithalat payının %0.33’e gerilediği görülmektedir. 2011
yılı Ocak/Mart döneminde 191 milyon 419 bin $ ithalat yapan Samsun firmaları 2012 yılı Ocak/mart döneminde %4
lük bir düşüşle 184 milyon 106 bin $ ithalat gerçekleştirmiştir. Aynı dönemde Türkiye’deki ithalat tutarı da %0.67
azalmıştır. 2012 yılının ilk 3 ayında Samsun’da firma başına ithalat Türkiye ortalaması olan 1,397 $’ın biraz altında
1,287 $ olarak gerçekleşmiştir.
Kaynak: TÜİK, BİN$, Sıralama 2012 yılı tutarına göre yapılmıştır. İlk 30 İl alınmıştır.
Grafik: Samsun TSO
STSO AÇILIM
56
Nisan - Mayıs 2012
GÖSTERGELER
KURULAN VE KAPANAN ŞİRKET İSTATİSTİKLERİ (2011/2012 OCAK-MART DÖNEMİ)
Samsun’da Kurulan ve Kapanan firma sayısına bakıldığında 2012 yılı ilk 3 ayında, 2011 yılı ilk 3 ayına göre;
• Kurulan şirket ve kooperatif sayınının azaldığı, kurulan gerçek kişi sayısının arttığı,
• Kurulan şirket, kooperatif ve gerçek kişi sayısı payının arttığı,
• Kapanan şirket, kooperatif ve gerçek kişi sayısının arttığı,
• Kapanan şirket ve gerçek kişi sayısı payının arttığı, kapanan kooperatif sayısı payının azaldığı,
Görülmektedir.
Kaynak: www.tobb.org.tr, sıralama 2012 yılı kurulan Şirket sayısına göre yapılmıştır. İlk 30 il alınmıştır.
Grafik: Samsun TSO
STSO AÇILIM
57
Nisan - Mayıs 2012
GÖSTERGELER
PROTESTOLU SENETLER (MART 2011-2012)
SENET SAYISI BAKIMINDAN
Samsun, protestolu senet sayısı bakımından incelendiğinde 2011 yılının tamamında %1.75 olan protestolu senet sayısı payının, 2012 yılında bir miktar artarak %1.77’ye yükseldiği görülmektedir. Samsun protestolu senet sayısı bakımından 2012 yılında 11. Sırada yer almaktadır.
Kaynak: http://www.tcmb.gov.tr/yeni/bgm/rmm/Protestogiris.html
Grafik: Samsun TSO
Grafik: Samsun TSO
STSO AÇILIM
58
Nisan - Mayıs 2012
GÖSTERGELER
PROTESTOLU SENETLER (MART 2011-2012)
SENET TUTARI BAKIMINDAN
Samsun Protestolu Senet tutarı bakımından incelendiğinde 2011 yılının tamamında %1.25 olan protestolu senet tutar payının 2012 yılında %1.13 olarak gerçekleştiği görülecektir. Samsun protestolu senet tutar payı bakımından 2011 yılının tamamında 13. Sırada yer alan Samsun 2012 yılının ilk iki ayında 17. Sırada yer almaktadır.
Kaynak: http://www.tcmb.gov.tr/yeni/bgm/rmm/Protestogiris.html
Grafik: Samsun TSO
Grafik: Samsun TSO
STSO AÇILIM
59
Nisan - Mayıs 2012
GÖSTERGELER
YATIRIM TEŞVİK BELGELERİ
(01.02.2012 - 29.02.2012 Tarihleri Arasında Verilen Yatırım Teşvik Belgeleri-SAMSUN)
Kaynak: 09.04.2012 tarih,28259 sayılı Resmi Gazete
STSO AÇILIM
60
Nisan - Mayıs 2012
Bülten 24
Sayı: NİSAN - MAYIS 2012
Avrupa İşletmeler Ağı - Karadeniz
İÇİNDEKİLER
• Avrupa İşletmeler Ağı Karadeniz Konsorsiyumundan İkili Görüşmeler
• Samsun Kümelenme Bilgi Merkezi Çalışmalarını Sürdürüyor
• Avrupa İşletmeler Ağı Karadeniz Konsorsiyumu Ortaklarından Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası
Avrupa İşletmeler Ağı İle İşletmeleri Yeni Gıda Teknolojileriyle Tanıştırdı
• 2012 Yılı Gençlik Projeleri Destek Programı
• Avrupa İşletmeler Ağı İşbirliği Teklifleri
Bize Ulaşın...
www.blacksea-een.org • [email protected]
Karadeniz’de Avrupa İş Desteği...
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası
KOSGEB Samsun HMM
KOSGEB Trabzon HMM
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası
Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası
+90 362 432 36 26
+90 362 266 97 14
+90 462 325 94 20
+90 462 326 80 70
+90 372 251 11 56
AVRUPA BİRLİĞİ
Avrupa İşletmeler Ağı Karadeniz Konsorsiyumundan
İkili Görüşmeler
Avrupa İşletmeler Ağı – Karadeniz Konsorsiyumu ve Samsun Ticaret
ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen organizasyonda Çek
Cumhuriyeti ve Samsun medikal sektör temsilcileri bir araya gelerek
işbirliği görüşmesinde bulundular. Toplantıya katılan Çek Cumhuriyeti
İstanbul başkonsolosu İrena Krasnicka, medikal sektöründe Samsun’un
çok iyi yerlerde olduğuna vurgu yaparak işbirliğinin artmasını istedi.
Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu İrena Krasnicka, Ticari konsolos Ales Uchytil ve beraberindeki medikal sektörün temsilcilerinden
oluşan heyet Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nın davetlisi olarak Samsun’a geldi. Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen toplantıda Samsunlu medikal sanayi ve tıbbi aletler üreticileri de hazır bulundu.
Toplantıda konuşan Samsun TSO Sayman Üyesi Mustafa Kemal
Şahin,
Samsun’un
geçmişten gelen ticaret
geleneğine vurgu yaparak, “Samsun, her
geçen gün biraz daha
gelişen sanayi altyapısı,
Türkiye yalnızca üç ilin
sahip olduğu alternatifli lojistik olanakları,
eğitim
altyapısı,
hizmetler sektöründeki
gelişmişliği ile bölgenin
lider
kenti
konumundadır. Samsun Ticaret ve Sanayi
Odası olarak her
fırsatta kentimizin
gelişmesine
katkı
sağlayacak etkinlikler gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Umuyorum ki; delegasyonun bu ziyaret vesilesiyle iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin
gelişimine katkı sağlamış olacağız” dedi.
Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu İrena Krasnicka ise,
katıldıkları bir fuarda Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın Samsun, Ankara
ve İstanbul’un medikal sektöründe bir merkez olduğunu ifade ettiğini
hatırlatarak, “Bu sebeple Samsun bölgesinde yoğunlaştık. Bu sektörde
Samsun’un çok ilerlemiş olduğunu gördük. Buraya gelerek de çok doğru
bir seçim yaptığımızı anladık. Gerçekten Samsun’la çok sıkı bir
işbirliğinin başlamasını diliyorum” diye konuştu.
Konuşmaların ardından, Çek Cumhuriyeti’nden gelen medikal sektöründen işadamları heyeti ile Samsunlu firmaların temsilcileri ikili iş
görüşmelerinde bulundu. Samsun Medikal Sanayi Kümelenme
Derneği ile işbirliği olanakları görüşüldü. Ertesi günki programda, Delegasyon ile Samsun’da hizmet veren hastaneler ve medikal alet üretici-
STSO AÇILIM
lerine bir dizi ziyaretler gerçekleştirildi.
Avrupa Birliği üyesi bir ülke olan Çek Cumhuriyeti, Avrupa’nın
kalbinde 10 milyon nüfusa sahip küçük bir ülkedir. %1.7’lik gayrisafi
yurtiçi hasıla ve son yıllardaki %1 ve 2’lik düşük enflasyon oranlarıyla
başarı ile gelişmektedir. Köklü bir endüstri geleneği olan Çek
Cumhuriyeti’nin ihracatı 2011’de 162 milyar $’a ulaşmıştır ve dış ticaret
dengesi 11 milyar $ fazla vermiştir. En önemli ticaret malları olarak araba
(örneğin Skoda), enerji sektörü ekipmanları, takım tezgâhları sayılabilir.
Çek Cumhuriyeti yeni teknolojiler ve geniş ürün skalası ile sağlık sektörünün de gelişmesini sağlamıştır. Burada bulunan Çek firmalarının
temsilcileri ve uzmanları bu sebeple Türkiye’ye ve özellikle sağlık sektörü konsusunda önemli bir merkez olan Samsun’a gelmiş
bulunmaktadırlar.
Amaç her iki taraf için
de avantajlı olması
açısından işbirliğini
başlatmaktır.
Katılımcı Çek
Cumhuriyeti Firmaları:
- ESWT s.r.o - Avrupa
Birliği veya Amerikan
iyi üretim uygulamaları
gereksinimleri doğrultusunda farmasötik ekipman-ların, sistemlerin ve
boru sistemlerinin kurulumunu yapmaktadır.
- G.M Project s.r.o Avrupa Birliği ve
Amerikan GMP (iyi
üretim uygulamaları) gereklilikleri ile ilgili spesifik farmasötik projeler
ve ilaç firmalarına yeni üretimler için proje geliştirme husunda yardımcı
olmaya odaklanmıştır
- M.P Klasik s.r.o - MP klasik firması Avrupa Birliği ve Amerikan GMP
(iyi üretim uygulamaları) gereklilikleri doğrultusunda spesifik farmasötik ekipmanların üretim ve tedarik çalışmalarını
gerçekleştirmektedir.
- Borcad CZ s.r.o - Medikal sektör ürünlerinin tamamlayıcısı olarak
çok fonksiyonlu koltuk PURA, (esas olarak diyaliz koltuğu olarak
geliştirilmiştir), çok fonksiyonlu taşıyıcı koltuk SELLA ve doğum ve
muayene koltuğu VITA’yı üretmektedir.
- Exatherm s.r.o - 1992 yılında kurulan Exatherm firması, 1946’lı yıllara
dayanan geleneksel cam termometre ve hidrometre üretimine devam
etmektedir. Firma teknik ve laboratuvar cam termometrelerinin üretimi ve satışı konularında uzmanlaşmıştır.
62
Nisan - Mayıs 2012
AVRUPA BİRLİĞİ
Samsun Kümelenme Bilgi Merkezi Çalışmalarını Sürdürüyor “KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projesi”
kapsamında Odamız bünyesinde kurulan Samsun Kümelenme Bilgi Merkezi, KOBİ’ler arası
işbirliklerin artırılması, teşvik edilen işbirlikleri
ile firmaların verimlilik ve katma değer
artışlarının sağlanması, yerel destekleyici kurumlar tarafından sunulan destek ve hizmetlerin geliştirilmesi, bölgedeki firmaların
teknolojiye erişimlerinin kolaylaştırılması ve
teknolojideki gelişmelerden haberdar edilmesi,
üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi ile
firmaların uluslararası pazarlara girişi ve bu
pazarlarda rekabet edebilirliklerinin artırılması
amacıyla çalışmalarına devam ediyor.
KOBİ İşbirliği ve Kümelenme projesi
kapsamında yerel paydaşlarla yapılan analizler
sonucunda “Sağlık Ekipmanları Sektörü” küme
çalışmalarının gerçekleştirileceği öncelikli sektör olarak belirlenmiş ve sektörün gelişimine
yönelik çalışmalar ve etkinlikler başlatılmıştır.
Yerel düzeyde yapılan çalışmalara ek olarak
ulusal ve uluslar arası düzeyde farklı kümelenme
çalışmalarının yakından izlenmesi ve bu kümelerle işbirliklerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir.
Bu kapsamda ilk olarak 10 Nisan 2012 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen “Hezarfen
Ankara Medikal Projesi”nin açılış toplantısına
katılım sağlanmıştır. Hezarfen projesi Türk
Patent Enstitüsü tarafından 2007 yılından beri
KOBİ’lerde
yenilikçilik
(inovasyon)
kültürünün artırılmasına katkı sağlamak
amacıyla OSTİM’de başlatılmıştır. 2011-2014
Sanayi Strateji Belgesinde referans uygulama
olarak yer alan Hezarfen Projesi, Ankara
Kalkınma Ajansı Mali Destek Programı ile ilk
kez hem bölge hem de sektör odaklı olarak
kurgulanmaktadır. Proje kapsamında
Ankara’da medikal sektörde faaliyet gösteren 25
firmaya eğitim, danışmanlık hizmeti verilirken,
yapılacak eşleştirme çalışması ile firmaların
uluslararası rekabet koşullarına hazır olması
sağlanacaktır.
İkinci olarak 12-15 Nisan 2012 tarihinde İstanbul’da TÜYAP Fuar merkezinde
gerçekleştirilen 19.Uluslararası İstanbul Tıbbi
Analiz, Teşhis, Tedavi, Koruma ve Rehabilitasyon Ürün, Cihaz, Teknik ve Ekipmanları
Fuarı’na (EXPOMED 2012) katılım
sağlanarak ulusal ve uluslar arası düzeyde hem
proje tanıtımı hem de Samsun Medikal Sanayi
STSO AÇILIM
63
Kümelenmesinin tanıtımı yapılmıştır. Fuara
Samsun Medikal Sanayi Kümelenme Derneği
ve Samsun’da faaliyet gösteren 5 medikal firması
stant bazında katılmışlardır. Fuarda ayrıca
OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi,
Hacettepe Teknokent Teknoloji Transfer
Merkezi, Viyana Medikal Kümesi Yönetimi,
Çek Cumhuriyeti Ticaret Heyeti ve Avusturya
Kalite Standartları Enstitüsü ile ikili görüşmeler
yapılmış ve işbirlikleri başlatılmıştır.
KOBİ İşbirliği ve Kümelenme projesinin öncelikli amaçlarından biri de yerel düzeyde kümelenme konusunda bilgi birikimi sağlanmasına
destek olmaktır. Bu kapsamda 16-18 Nisan
2012 tarihlerinde Linz, Avusturya’da
dördüncüsü gerçekleştirilen Kümelenme
Akademisi Eğitim Programı’na (Cluster Academy 2012) katılım sağlanmıştır. Söz konusu
program uluslararasılaşma, küme tanıtımı,
küme finansmanı, işbirlikleri geliştirme ve kümenin sürdürülebilirliği gibi konular başta
olmak üzere “küme yönetimi” ile ilgili ayrıntılı
bir eğitim programıdır. Eğitim programı
sırasında Linz bölgesinde faaliyet gösteren ve
Avusturya’daki 5 Medikal Kümesinden biri
olan “Medikal Teknolojiler Kümesi”nin yönetimi ile de görüşülerek bilgi alışverişinde
bulunulmuştur.
Eğitim programının ardından 18-20 Nisan
2012 tarihinde Viyana, Avusturya’da
gerçekleştirilen “Avrupa Kümelenme
Konferansı”na (European Cluster Conference)
katılım sağlanarak uluslar arası düzeyde de Samsun Kümelenme Bilgi Merkezi’nin ve faaliyetlerinin tanıtımı yapılmıştır. Projenin Kilit
Uzmanı Vedat KUNT tarafından Türkiye’de
yürütülen kümelenme çalışmalarının anlatıldığı
konferansta oylama yoluyla belirlenen ve kümelenme konusunda Avrupa ve bölgeler için kritik
unsurlara dikkat çeken Viyana Küme Manifestosu yayınlanmıştır. Manifestoda ulusal ve
bölgesel otoritelerin AB Komisyonuyla yakın
iletişim
içinde
KOBİ’lerin
uluslararasılaşmasının önemi vurgulanırken,
Brezilya, Japonya, Hindistan, Güney Kore,
Tunus, ABD, Çin ve Kanada gibi ülkelerle de
kümeler arası işbirliği geliştirme önerilmektedir.
Ayrıca konferansta başlatılan Avrupa Kadın
İşbirliği Ağına (Cluster Women European Network (ClusterWene) da kurucu düzeyinde
katılım sağlanmıştır.
Nisan - Mayıs 2012
AVRUPA BİRLİĞİ
Avrupa İşletmeler Ağı Karadeniz Konsorsiyumu Ortaklarından
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Avrupa İşletmeler Ağı İle
İşletmeleri Yeni Gıda Teknolojileriyle Tanıştırdı
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası, Köln’de
düzenlenen dünyanın en büyük gıda teknolojileri fuarı Anuga FoodTec Gıda Teknolojileri
Fuarı’na Trabzon’dan 9 firma ile katıldı. 27
Mart-30 Mart tarihleri arasında düzenlenen
fuarda işletmeler, dünyanın en büyük gıda
makineleri üretici firmalarının en yeni gıda
üretimi paketleme ve işleme teknolojilerini
yerinde görme fırsatı buldu. Trabzon Ticaret
ve Sanayi Odası Avrupa İşletmeler Ağı
tarafından düzenlenen etkinlikte işletmelerin
katılım masraflarının %60’ı KOSGEB
tarafından desteklenmeye hak kazandı.
Bu yıl 6.sı düzenlenen Anuga FoodTec Gıda
Teknolojileri Fuarı, toplamda 115.000 m2’lik
sergi alanı ile dünyanın en büyük gıda
teknolojileri fuarı olarak biliniyor. Bu yıl 41
ülkeden 1300’den fazla tedarikçinin ürün ve
hizmetlerini sergilediği ve 42 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapan fuar, her üç yılda
bir düzenleniyor. Gıda işleme, paketleme ve
gıda güvenliği olmak üzere üç ana bölümden
oluşan fuara Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası
bu yıl ilk kez katılım organizasyonu düzen-
STSO AÇILIM
64
ledi. Trabzon’dan 9, Türkiye’den 35 firmanın
katıldığı etkinlikte Trabzonlu firmalara Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Proje Koordinasyon Ofisi’nden 3 uzman ve 4 çevirmen
eşlik etti. İşletmelerin konaklama, ulaşım, vize,
fuar giriş ve tercümanlık gibi harcamalarının
%60’ının KOSGEB tarafından desteklendiği
“Yurt Dışı İş Gezisi Desteği” nden
yararlanmaları için işletmelerin başvuru süreçlerinde birebir destek olan Trabzon Ticaret ve
Sanayi Odası, hibe alımı sürecinde de
işletmelerin KOSGEB’e başvuru ve hibe alma
süreçlerinde de destek olmaya devam ediyor.
İşletmelerin ayrıca ihtiyaçlarına uygun firmalarla masa başında görüşme fırsatı
bulabildiği eşleştirme etkinliği, Köln’de bulunan Avrupa İşletmeler Ağı merkezi tarafından
düzenlendi. 89 katılımcının kayıt yaptırdığı
ve etkinlik tarihinden 1 hafta öncesine kadar
ihtiyaçlarına uygun işletmelerden randevu
alabildiği eşleştirme etkinliğinde iki gün
boyunca toplamda 89 firma eşleştirildi ve 153
masa başı görüşme yapıldı. Trabzon Ticaret
ve Sanayi Odası Proje Koordinasyon Ofisi
uzmanları, işletmelerin masa başı görüşmelere
önceden kayıt ve randevu alma faaliyetlerinde
işletmelere destek oldu. Uzmanlar,
görüşmelerin ardından yapılan yazışmalarda
ve olası bir anlaşma sürecinde de firmalara
destek verecek şekilde hizmet veriyor.
Etkinliğe Lokma Tatlı Gıda Ambalajlama
Ltd. Şti. den Bekir Aktürk, Kermak
Kerimoğlu Makine Ltd. Şti. den Engin
Kerimoğlu, Kahvaltı Dünyası Gıda San. Ltd.
Şti. den Hüseyin Tüysüz ve Savaş Tüysüz,
Yomra Su Ürünleri Ltd. Şti. den İlker
Yıldırım, Karsusan A.Ş. den Necdet Bekar,
Nejla Hanım Ev Tatlıları’ ndan Nejla Keresteci ve Mustafa Keresteci, Nihat Usta Köfte
Balık ve Et Ürünleri Ltd. Şti. den Nihat
Aydın, Feyiz Taşımacılıktan Sadık Yıldız, Karadeniz Kardeşler Gıda San. ve Tic. A.Ş. den
Yılmaz Karadeniz iştirak ettiler.
Nisan - Mayıs 2012
AVRUPA BİRLİĞİ
2012 Yılı Gençlik Projeleri Destek Programı
2012 Yılı Gençlik Projeleri Destek
Programı (Program), Gençlik ve Spor
Bakanlığının ülke gençliği için daha iyi
yasam koşulları ve yeni fırsatlar sağlamayı
amaçlamasının bir sonucu olarak ortaya
çıkmıştır ve 2012 yılını kapsamaktadır.
Teklif edilecek projelerin aşağıda belirtilen
hedefleri gerçekleştirmesi beklenmektedir.
Gençlerin kişisel ve sosyal gelişimlerinin
desteklenmesi,
potansiyellerini
gerçekleştirmelerine imkân sağlanması,
gençler arasında, ortak bir amaç etrafında
birlikte çalışmanın ve hoşgörünün teşvik
edilmesi, gençlerin karar alma ve uygulama
süreçleri ile sosyal hayatın her alanına etkin
katılımının teşvik edilmesi, gençlerin temel
haklar, yerel ve ulusal düzeylerdeki karar
alma süreçlerinin işleyişi ve kendilerine
sunulan imkân ve hizmetler konusunda bilgilendirilmesi, gerekli katılım ve liderlik kapasitesine sahip olmaları konusunda
desteklenmesi, sosyal dışlanmayla mücadele
edilmesi, sosyal uyumun güçlendirmesi,
gençlerin aileleriyle ve toplumla
iletişimlerinin daha sağlıklı hale getirilmesi,
özgüvenlerinin, duyarlılıklarının ve
yasadıkları topluma aidiyet duygularının
geliştirilmesi, gençlikle ilgili faaliyetleri bulunan sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi, gençlerin teknolojik yenilikler, internet
ve sosyal ağlar konusunda bilgilendirilmesinin ve teknolojik yeniliklerin
gençlerin kişisel ve sosyal gelişimine katkı
sağlamak üzere kullanımının desteklenmesi,
gençlerin gençlik ve spor hizmetlerine
erişiminin kolaylaştırılması, gençlik faaliyetlerine yönelik destek sistemlerinin
kalitesinin gelişimine katkı sağlanması, farklı
ülkelerdeki gençler arasında karşılıklı
anlayışın güçlendirilmesi programın
hedeflerindendir.
Program kapsamında sivil toplum
kuruluşları, liseler ile üniversiteler, kamu
kurum ve kuruluşları, mahalli idareler,
bağımsız spor federasyonları, gençlik
toplulukları proje yürütücüsü/yürütücüleri
olarak teklifte bulunabilir.
Programın uygulanmasında,
• Fiziksel ve/veya zihinsel engelleri nedeniyle ya da ekonomik, coğrafi ve kültürel
farklılıklar dolayısıyla dezavantajlı durumda
olan gençlerin hayatlarının kolaylaştırılması,
durumlarının iyileştirilmesi ve sosyal hayata
katılımlarının artırılması,
• Gençlerin hareketliliğinin artırılması,
• Gençlerin sosyal yapının organik bir
parçası haline getirilmesi ve sosyal yasamın
dışına itilmiş gençlerin sosyal uyumunun
desteklenmesi,
• Gençlerin demokratik yasama katılımının
ve aktif yurttaşlık bilincinin teşvik edilmesi,
• Kültürel ve ekonomik farklılıkların, gençlerin iletişiminde ve bir araya gelmelerindeki
engelleyici etkisinin ortadan kaldırılması,
kültürel farklılıkların birleştirici bir vasıta
olarak kullanılması konularını içeren proje
teklifleri öncelikli olarak desteklenecektir.
Program Kapsamında Desteklenecek
Projeler
01-Hareketlilik Projeleri; gençlerin ülkemiz
içindeki farklı şehirlere veya farklı ülkelere
hareketliliğini destekleyen projelerdir.
Uluslararası anlaşmalar çerçevesinde bir ya
da bir kaç ülkenin katılımıyla karşılıklı
olarak gençlik değişimi projeleri
gerçekleştirilebilir. Bu projelerde, daha önce
ulusal ve uluslararası deneyimi olmayan
gençlere öncelik tanınacaktır.
02-Gönüllülük Projeleri; fiziki güç, zaman,
bilgi, beceri, sanat gibi özelliklerinden biri veya
birkaçını
proje
çalışmaları
için
değerlendirebilecek durumda olan ve bunun
karşılığında Parasal kazanç beklentisi taşımayan
gençlerin katıldığı, toplumsal dayanışmayı
güçlendirmeye yönelik projelerdir.
STSO AÇILIM
65
Nisan - Mayıs 2012
AVRUPA BİRLİĞİ
03-Katılım Projeleri; gençlerin kendilerini
ve tüm toplum kesimlerini ilgilendiren yerel
ya da ulusal düzeydeki karar alma süreçlerine katılım bilinçlerini geliştirme ve
katılımlarını artırma amacına yönelik projelerdir.
04-Sosyal Uyum Projeleri; dezavantajlı
gençlere yönelik sosyal içerikli projeler ile
gençlerin yasam standartlarının yükseltilmesi ve toplumsal bütünleşmenin
sağlanması, gençlerin ikili ilişkilerde ve
toplumsal ilişkilerde psiko-sosyal yönlerden
desteklenerek daha sağlıklı ruh yapısına
sahip bireylerin yetiştirilmesini hedefleyen
projelerdir.
05-Spor Projeleri; sporun sevdirilmesi ve
hayat tarzı haline getirilmesi, gençlerin spor
faaliyetlerine katılımının artırılması, sporda
etik değerlerin korunması ile şiddetin engellenmesine yönelik projelerdir.
06-Girisimcilik Projeleri; belirli bir ticari
faaliyetin gerçekleştirilmesini öngörmeyen
ve doğrudan kazanç sağlamaya yönelik olmamak kaydıyla gençlerin meslek seçimi ve
hayatlarını kazanma aşaması için özgüvenlerini, bilgi ve görgülerini artırmaya, inisiyatif alabilme yeteneklerini geliştirmeye,
gençlere girişimcilik ruhu ve bilinci
kazandırmaya yönelik projelerdir.
07-Kültür ve Sanat Projeleri; gençler
tarafından hazırlanan kültürel ve sanatsal
faaliyetler ile gençliğin bu alanda ihtiyaç
duyduğu faaliyetlerin geliştirilmesi ve
desteklenmesine yönelik projelerdir.
08-Egitim Projeleri; gençlerin eğitiminin
desteklenmesine yönelik projelerdir.
09-Bilimsel Projeler; gençlerin bilim ve
tekniğe ilgisini artırarak, ülkenin teknolojik
kalkınmasına ve bilimsel gelişmesine katkı
sağlaması beklenen projelerdir.
10-Yenilikçi Projeler; yeni iletişim teknolojileri ve farklı çözümler kullanmak suretiyle
gençlerin sosyalleşmesine ve farklı genç
gruplarının kaynaşmasına katkı sağlamayı,
sosyal paylaşımlarını yükseltmeyi amaçlayan
projelerdir.
11-Arastırma Projeleri; gençlik alanında
ihtiyaç duyulan araştırma çalışmalarını
desteklemeye yönelik projelerdir.
12-Muhtelif Projeler; Bakanlığın görev,
yetki ve sorumluluk alanına giren diğer
konularda kalkınma planları, hükümet
programları, politika belgeleri ve stratejik
planlarda belirlenen hedef ve önceliklerin
gerçekleştirilmesini amaçlayan projelerdir.
Program kapsamında desteklenebilecek
proje sayısı bu program için Bakanlıkça
ayrılmış olan bütçeyle sınırlıdır.
Program kapsamında desteklenecek projelerin azami uygulama süresi 12 aydır.
Program kapsamında desteklenecek projeler
için Bakanlık mali katkısının alt sınırı 5.000
TL üst sınırı ise 250.000 TL olarak
belirlenmiştir.
Detaylı bilgiye http://www.gsb.gov.tr
adresinden ulaşılabilir.
STSO AÇILIM
66
Nisan - Mayıs 2012
AVRUPA BİRLİĞİ
Avrupa İşletmeler Ağı
İşbirliği Teklifleri
Referans No: 20120111006
İtalya’dan Marinalar İçin İnovatif Kontrol Sistemleri: Enformasyon teknolojileri üzerine uzman İtalyan firma
marinalarda sunulan hizmetleri (su, elektrik, wi-fi, VoIP, webcam) ve bu hizmetlerin ödemelerini düzenleyecek inovatif bir sistem ve cihaz geliştirmiştir. Firma bu sistem ve cihazı ilgili kanallardan pazara sokabilecek,
dağıtım ve kurulumunu yapabilecek kapasitede distribütörler aramaktadır.
Referans No: 20120124034
Belçika’dan Taşeron Arayışı: Belçika firması üst gelir grubuna hitap eden ve sadece belli mağazalarda satışa
sunulan kadın ayakkabı modelleri için üretici aramaktadır. Aranılan partnerin İngilizce ya da Fransızcayı akıcı
kullanabilmesi ve güçlü iş referanslarına sahip olması istenmektedir.
Referans No: 20120319014
İngiltere’den Distribütör ve Servis Sağlayıcı Arayışı: Güneş sistem ürünleri ve fotovoltaik sistemler üreten İngiliz firma potansiyel distribütörler ve söz konusu sistemleri monte edip servis sağlayabilecek partnerler
aramaktadır.
Avrupa İşletmeler Ağı’nda
bulunan 44’ün üzerinde
ülkeden gelen İşbirliği Teklif
ve Talepleri veri tabanımıza
kaydedilerek bölgemizden
gelen talep ve öneriler
doğrultusunda
değerlendirilmektedir.
Referans No: 20120227060
İngiltere’den Motosiklet Aksesuarları Üzerine Distribütör Arayışı: İngiliz firma motosiklet sürücülerinin
kullandıkları deri eşyalarında hava akışını düzenleyen ve kullanıcıya sıcak havalarda dahi kullanım rahatlığı
sağlayan inovatif bir aksam geliştirmiştir. Firma bu ürünü için distribütör aramaktadır. Potansiyel partnerlerin
motosiklet aksesuar satıcılarına ilişkin bir networkünün olması beklenmektedir.
Referans No: 20111123002
İsveç’ten Tekstil Sektöründe Taşeron Arayışı: Bebek ve çocuk kıyafetleri tasarlayan İsveç firması taşeron
aramaktadır. Taşeron firmanın, peri masalı temalı desenlerin kumaşa (triko ve pamuk) baskısı, çocuk
kıyafetlerindeki basit desenlerin dikilmesi ve kumaşın sağlanması aşamalarının tamamını yüklenmesi gerekmektedir. Akıcı İngilizce iletişim ve test baskıları, anlaşma öncesi önkoşuldur.
Referans No: 20120206036
İsrail’den Yeni Su ve Enerji Teknolojisi: Fazla basıncı enerjiye dönüştüren tribün üretimi üzerine uzmanlaşmış
İsrail firması işbirliği yapabileceği partnerler aramaktadır. Firma söz konusu boru içi tribünleri kullanmak
isteyen su teknolojisi firmaları ile tribünleri yaptıkları projelere entegre etmek isteyen altyapı ya da mühendislik firmaları aramaktadır.
Referans No: 20120224003
Rus Plastik Firması Outsourcing Hizmeti Sunuyor: Plastik üretimi üzerine uzmanlaşmış Rus firma kalıplama,
tasarım, pilot üretim ve seri üretim dâhil tüm süreçlerde hizmet sağlayabilmektedir. Firma bu hizmetlerinden
yararlanmak isteyen firmalar aramaktadır.
Siz de uluslararası
işbirliğine varım
diyorsanız
www.blacksea-een.org
adresini ziyaret edebilir
veya
[email protected]
adresine sorularınızı
gönderebilirsiniz.
Referans No: 20120228023
İngiliz Makas Üreticisi Distribütör Arıyor: İngiliz firma kuaför makasları üretimi üzerine uzmanlaşmıştır.
Paslanmak çelik ve ömür boyu garantili makas tasarlayan ve üreten firma distribütör aramaktadır.
Referans No: 20120306023
Polonya Tekstil Firması Kumaş Tedarikçisi Arıyor: Resmi etkinlikler için yüksek kalite çocuk kıyafetleri üreten
Polonya firması fitilli kadife ve keten kumaş tedarikçisi aramaktadır. Aranılan partnerin söz konusu ürünlerin
tedarikinde tecrübeli ve güvenilir olması beklenmektedir.
STSO AÇILIM
67
Nisan - Mayıs 2012
AVRUPA BİRLİĞİ
Avrupa İşletmeler Ağı
İşbirliği Teklifleri
Avrupa İşletmeler Ağı’nda
bulunan 44’ün üzerinde
ülkeden gelen İşbirliği Teklif
ve Talepleri veri tabanımıza
kaydedilerek bölgemizden
gelen talep ve öneriler
doğrultusunda
değerlendirilmektedir.
Referans No: 20120308033
Alman Fuarlarında Stant Açan Firmalar İçin: Alman firma fuar stant tasarımı, kurulumu, gerekli lojistik destekler ve stant düzenlemesi ile ilgili servislerin tümünü sağlamaktadır. Firma Almanya’daki
fuarlar için sağladığı bu hizmetten yararlanmak isteyen uzun dönemli partnerler aramaktadır.
Referans No: 20120306023
Polonya’dan Tedarikçi Arayışı: Resmi etkinlikler için yüksek kalite çocuk kıyafetleri üreten Polonya
firması fitilli kadife ve keten kumaş tedarikçisi aramaktadır. Aranılan partnerin söz konusu ürünlerin
tedarikinde tecrübeli ve güvenilir olması beklenmektedir.
Referans No: 20120308010
Danimarka’dan Takı Üretim Partneri Arayışı: Yüksek kalite modern ve klasik takı tasarım ve üretimi
üzerine uzmanlaşmış Danimarka firması üretimde beraber çalışabileceği bir partner aramaktadır.
Aranılan partnerin inci, işlemeli akik, mercan, kıymetli ve yarı kıymetli taş (gümüş 925, gold-plated
silver 14/18 karat ve 18 karat) üzerine çalışma yeteneklerine ve bir üretim atölyesine sahip olması istenilmektedir.
Referans No: 20120308037
İngiltere’den Ticari Aracı Arayışı: Konveyörle taşıma gerektiren tüm endüstriyel uygulamalar için
çözümler üreten İngiliz firma ürün gamı için distribütörler ve sağladığı hizmetlerden yararlanmak
isteyebilecek firmalar aramaktadır. Aranılan partnerin taşıma, madencilik, afete müdahale, taş ocakları,
tünel çalışmaları ve inşaat sektörlerinde networkünün olması beklenmektedir.
Siz de uluslararası
işbirliğine varım
diyorsanız
www.blacksea-een.org
adresini ziyaret edebilir
veya
[email protected]
adresine sorularınızı
gönderebilirsiniz.
Referans No: 20120308039
İngiltere’den Dil Eğitimi Üzerine Distribütör Arayışı: İngiliz firma Çince dil eğitimi üzerine inovatif
bir yazılım geliştirmiştir. Firma eğitim sektöründe distribütörlük hizmeti verebilecek networke sahip
bir partner aramaktadır.
Referans No: 20120307009
Avusturya’dan Distribütör Arayışı: 1992 yılından beri değirmen tasarım ve üretimi üzerine çalışan
Avusturya firması öğütme sırasında düşük aşınma ve düşük ses gibi artılar sağlayan patentli sistemleri
için distribütör aramaktadır.
Referans No: 20120209014
Belçika’dan Rulman Distribütörü Arayışı: Rulman üretimi üzerine uzmanlaşmış Belçika firması distribütör aramaktadır. Firma rulman üretim ve stoklama açısından Avrupa’nın en büyük firmalarından
biridir. Ürünler ISO/DIN ve gerekli mühendislik standartlarına uygun olarak üretilmektedir.
Firmanın aradığı distribütörün rulman pazarında deneyimli ve dağıtım ağı geniş olması beklenmektedir.
Referans No: 20120220004
Finlandiya’dan E-Öğrenme Sistemleri Üzerine Partner Arayışı: E-Öğrenme üzerine uzmanlaşmış Finlandiya firması inovatif sistemlerinin dağıtım ve geliştirilmesi için insan kaynakları, e-öğrenme ve kurumsal eğitim sektörlerinden partner aramaktadır.
Referans No: 20120222001
Rusya’dan Distribütör Arayışı: Rus firma boya ve vernik üzerine uzmanlaşmıştır. Firma sıcaklığa karşı
dirençli, antikorozif, hava şartlarına karşı dayanıklı ürünleri için ilgili sektörde distribütör aramaktadır.
STSO AÇILIM
68
Nisan - Mayıs 2012
TURİZM
Tarihe ışık tutan ilçe
19 MAYIS
STSO AÇILIM
70
Nisan - Mayıs 2012
TURİZM
Galeriç Subasar Ormanları
Kızılırmak Deltası, Gürlek Şelalesi, turizm bölgesi ilan edilen Nebiyan Dağı gibi
doğa harikası yerleriyle nam salan Samsun’un şirin ilçesi 19 Mayıs, tarihi miraslarıyla
da misafirlerini bekliyor. Tam bir turizm cenneti olan 19 Mayıs ilçesi, höyükleri,
köprüleri, mağaraları, Tümülüsleri, camileri ile geçmiş tarihe adeta ışık tutuyor.
STSO AÇILIM
71
Nisan - Mayıs 2012
TURİZM
Hızır İlyas Höyüğü
19 Mayıs ilçesi, iskan tarihinin ne zaman başladığı tam olarak bilinmese
de en eski yerleşmenin izlerini Yörükler Beldesi’ndeki Hızır İlyas
Höyüğü ile Cevizli Höyük, Beylik Köyü Höyüklerinde aramak doğru
olacaktır. Bu höyüklerde görülen yüzey malzemelerinden bölgedeki en
eski iskan izlerinin M.Ö. 3000’lere kadar (Tunç Çağı) uzandığı
anlaşılmaktadır. Yine Hızır İlyas Höyüğü üzerinde, Çetirlipınar ve
Dağköy de Hellenistik ve Roma Dönemlerine tarihlenebilecek
Tümülüsler bulunmaktadır. İlçe doğa harikalarıyla da kayda değer güzelliklerin sahibidir. Göller Bölgesi, Gürlek Şelalesi ve Turizm Bölgesi ilen
edilen Nebiyan Dağı güzellikte hayalleri zorlamaktadır. Kuş Kayası
köyündeki mağaralar da arkeoloji açısından incelenmeye değer yerler
arasındadır.
Nebiyan Sivrisi
Bölgenin Türk-İslam tarihi ile bugünkü yerleşmenin temellerini ise
Yörükler Beldesinde bulmak mümkündür. Bölgenin Türk-İslam tarihi genel olarak Bafra ilçesi dahilinde gelişse de özellikle sahile yakın olan
alanların aşırı sulak olması ve ateşli hastalıklara sebebiyet vermesi tarih
boyunca bölge nüfusunun seyrek olması sonucunu doğurmuştur. Çok
sayıdaki irili ufaklı göl hala tüm güzelliğiyle varlıklarını devam ettirmektedir. 12 Eylül 1988 tarihinde ilçe olan 19 Mayıs’ın yerinde daha
Engiz Camii
önce büyük bir köy olan Engiz bulunmaktaydı. Bölgenin daha evvelki
kalabalık ve Müslüman-Türk nüfusunun yoğun olduğu yer ise bugün
ilçeye bağlı bir Belde olan ‘’Yörükler/Yürükler’’ dir. Bölge daha önce
Danışmendli, Selçuklu ve Beylikler döneminde Orta Asya’dan gelen
Türkmenlerce iskan görmüş, özellikle Danışmendliler’ in Karadeniz
Bölgesini Türkleştirme/İslamlaştırma faaliyetlerinde Türk nüfus
yoğunluk kazanmıştır. Çelebi Mehmet döneminde Osmanlı
topraklarına katılmış olan bölgeye yapılan göçler ilerleyen zaman
sürecinde kesintisiz devam etmiş, Kırım Savaşı ile daha sonraki OsmanlıRus Harbi sırasında (1878/ 93 Harbi) Kafkasya ve Dağıstan’dan bir
grup aile bölgeye gelmiş, Balkan Harbi sonucunda, Balkanlardan gelen
Osmanlı Türkleri ile Kurtuluş Savaşından sonra Selanik’ ten gelen
ailelerinde yerleşmesiyle ilçeye yapılan kitlesel göçler nihayet son
bulmuştur.
Bölgenin Türk-İslâm tarihiyle paralellik gösteren ve her biri bir döneme
ışık tutan 1 ahşap camii, 1 türbe, 1 hamam ve 1 köprüden oluşan eserlerin tetkikleri de sosyal ve kültürel açıdan ilginç sonuçlar
Gürlek Şelalesi
STSO AÇILIM
72
Nisan - Mayıs 2012
TURİZM
doğurmaktadır. Hepsi aynı alan üzerinde kurulmuş olan bu taşınmaz
kültür varlıklarının oluşum öyküleri de birbiriyle iç içedir. Konuya Engiz
(Yürükler) ahşap camiyle giriş yapmak doğru olacaktır, çünkü 1996
yılında bu yapının ilk kuruluş yerinin bugünkü yeri olup olmadığı
konusunda epeyce bir araştırma yapılmış ve bölgenin en eski sakinleriyle
görüşmeler sonucunda orijinal yeri bulunabilmişti.
19 Mayıs ilçesi, Fatih Bulvarı üzerindeki büyük mezarlık içerisinde yer
alan camiye halk arasında Mezarlık Camii, Engiz Camii, Ağaç Camii
ve Yörükler Camii denilmektedir. Ahşap caminin kurulduğu geniş
mezarlık alanın Engiz köyüne adını veren Çerkez aileye ait olduğunu
öğrenince ailenin en yaşlısı Celil Engiz’le görüşme gereği duyulmuş
(1996 yılı) ve elde edilen bilgiler bir çok bilinmeyen ve unutulana ışık
tutmuştur. Dedelerinin 1877-1878 Osmanlı-Rus harbinden sonra buraya geldiklerini ve Engiz köyü arazisinin yörede çok tanınan Fatma
Hatun tarafından ailesine hediye edildiğini ifade eden Celil Engiz, ahşap
caminin orijinal yerinin Yörükler Beldesinde, Fevzi Çakmak ma-
sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir. Restorasyonu için çalışmaları
devam eden, 19 yüz yılda Hamamcızâdeler tarafından son şekli verilen
hamamın ilk olarak ne zaman inşa edildiğine dair kesin bir kayıt mevcut değildir. Hamamın eyvanı, tonoz örtüsü, inşa malzemesi, künkleri,
halvetleriyle Osmanlı devri hamamları geleneğinde olduğu gözlenmektedir. Hamamın yanı başındaki caminin yeri istinat duvarıyla
çevriliyken duvar son yıllarda kaldırılmış durumdadır. Yine Yörüklerde
Şah (Şeyh Beg) Bey adıyla
anılan Türbenin orijinal
halinin ahşap yığma tekniği
ile yapılmış erken devir
Osmanlı Türbe Mimarisi
geleneğinde, altıgen gövdeli
ve konik kubbeli olduğu bilinmekte olup, eyvanlı, tonoŞeyh Bek Türbesi
zlu Hamam ile Camii ve
Türbenin yapıldığı dönemin mimarisinin birbiriyle bağdaştığı görülmektedir. Aynı bölgedeki
Taş kemer köprü Osmanlı Devri köprülerindendir. Basık kemerli, tek
gözlü, düzgün kesme taş malzemeli küçük boyutlu köprü sonradan
tuğla malzemeyle onarım görmüştür. Yörükler-Kalaba Mahallesinde
Yörükler Hamamı
hallesinde yer alan Hamam harabesinin yanı olduğunu, 115 yaşında
vefat eden ninesinin anlattıklarından bildiğini ifade etmiştir. O zamanlar
Cuma Camii olarak kullanılan yapının kalabalık bir cemaate sahip
olduğu, iklim şartları nedeniyle bölgede bataklığın çok olması, sıtma
hastalığının sık görülmesi gibi nedenlerle bugünkü yerine taşındığı elde
edilen bilgilerdendir. Ayrıca Engiz Köyü yakınlarındaki Dağ Köy ve
Karaköy de yapılan incelemelerde köylülerin kendilerini bölgenin
yerlileri olarak tanımladıkları, Dedelerinden caminin ilk yapımıyla ilgili
olarak kendilerine ulaşan bir bilgi olmadığı ancak varlığını öteden beri
bildikleri, bu nedenle de çok eski olduğunu düşündükleri belirtilmiştir.
Caminin ilk yeri konusunda Celil Engiz’le aynı bilgiye sahip olduklarını
belirtip, hamamın işleviyle ilgili ilginç detaylarda vermişlerdir. Ahşap
caminin, Yörükler beldesinde yer alan moloz taş malzemeden yapılmış,
üst örtüsü tamamen yıkılmış hamam kalıntısının yanından taşındığı ve
18. yüz yılda faaliyette olduğu yöre halkı beyanlarından da anlaşılmakta,
anlatılanlarla mevcut fiziki durum örtüşmektedir.
19 Mayıs ilçesindeki Yörükler Hamamı da görülmesi gereken tarihi
yerlerden biri. Samsun ili, Ondokuzmayıs ilçesi'nde Balık Gölü
yakınında bulunan bu hamamın kitabesi günümüze gelemediğinden
yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Bununla beraber, yapı üslubundan XIX. yüzyılın ikinci yarısına ait olduğu sanılmaktadır. Hamam,
moloz ve kesme taş ile yer yer tuğladan yapılmıştır. Soğukluk, ılıklık ve
STSO AÇILIM
73
Yörükler Köprüsü
yer alan köprü, 19. yüzyıl Osmanlı eserlerindendir. Taş malzeme ile
yapılmıştır. Tek kemer¬li olup, ayaklarının büyük bir kısmı toprak
altında kalmıştır.
Türbe, köprü, hamam ve caminin mimari kuruluşu, geçirdiği evreler ve
anlatılanlar irdelendiğinde, caminin ilk olarak Karacalı Caminin hemen
sonrasında 14. yüz yılda Yörükler Beldesi’nde hamamın yanında inşa
edildiği ve bakımını temin içinde hamamın gelirlerinin kullanıldığı
anlaşılmaktadır. Sonuç olarak 19 Mayıs İlçesinin iskan tarihinin
temelini oluşturan arkeolojik veriler M.Ö. 3000’lere işaret ederken, Türk
–İslam iskan tarihinin bir hayli hareketli olduğu ve çekirdeğini Yörükler Beldesinin oluşturduğu anlaşılmaktadır. Camii, Hamam, Türbe ve
Köprüsüyle dönemine göre çağdaş ve ticari geçiş yolu özelliği gösteren
Yörükler Beldesi kentleşmenin yukarılara kayması nedeniyle eski önemini yitirmiş, yerini bugünkü ilçeye bırakmış şirin bir yerleşme olarak
varlığını devam ettirmektedir.
Kaynak: Emine YILMAZ - Arkeolog/Sanat Tarihçisi
Nisan - Mayıs 2012
YEREL TARİH
Aynalı Çarşı
eskiyi özlemle anıyor
Her şehirde öyle yerler
vardır ki; o kentler onlarla anılır, tanınır. Bu ister
tarihi olsun, ister kültürel
olsun, ister mekan olsun.
Adını nam salmıştır. O
kente gittiğinizde adı
herkes tarafından bilinen
yere mutlaka ziyaret edersiniz. Gitmezseniz ise,
anılarınızda eksiklik kalır.
Samsun’da da öyle çok
yer vardır ki; adını herkes
bilir. Bu yerleri sadece
Samsunlular değil, Samsun dışındakiler de bilir.
Bu ayki dergimizde sizlere tanıtacağımız yerin
adı ise herkes tarafından
bilinen ama eskisi kadar
popüler olmayan Aynalı
Çarşı. Samsun denilince
ilk akla gelen mekanların
başında Aynalı Çarşı
gelirdi. Aynalı Çarşı’yı
şimdiki kuşaklar değil,
önceki kuşaklar daha iyi
bilir.
Aynalı Çarşı, Samsun’un ilk kapalı çarşısıdır.
1954 yılında Kemal Abdik tarafından yaptırılan
çarşının namını bilmeyen yoktur. Gazi Caddesi’nde “Mecidiye” diye anılan yerde bulunan
çarşı adını ise içinde bulunan aynadan almıştır.
Zemin katıyla birlikte üç kattan oluşan çarşının
alt katı o yıllarda kumaşçı, ayakkabıcı, züccaciyeci, oyuncakçı ve spor eşyaları gibi
mağazalardan oluşuyordu. Üst katında ise
ayakkabı imalatçıları, terzi, şapkacılar vardı. Çarşı
öyle bir nam salmıştı ki, adı Samsun dışına bile
taşmıştı. Karadeniz’in merkezi olan Samsun’a gelenler bu çarşıya uğramadan asla geri dönmezlerdi. Kısacası Aynalı Çarşı, Samsun’da ekoldü.
Sağlı, sollu karşılıklı dükkanlardan oluşan ve
STSO AÇILIM
74
Mecidiye ile eski adliye binası tarafından iki giriş
kapısı bulunan çarşı ise, bu günlerde eski günlerini deyim yerindeyse mumla arıyor. Büyük
alışveriş merkezlerinin çoğalması, alışveriş
kültürünün değişmesi gibi birçok nedenlerden
dolayı bu meşhur çarşı, eskiyi özlemle anar oldu.
Çarşının alt katında ise şimdi ayakkabıcılar
çoğunlukta. Ayakkabıcıların yanında ise çarşının
en eskilerinden bir spor giyim mağazası bulunuyor. Açılım Dergisi olarak Samsun’da bir zamanlar iğne atsan yere düşmez misali kalabalık
olan ama bu günlerde eski günlerini arayan esnaflarla sohbet ettik. Çarşı esnafı, faalliğini yitiren çarşının büyük alışveriş merkezlerine yenik
düştüğünü belirtti.
Nisan - Mayıs 2012
YEREL TARİH
canlıydı. Her taraf cıvıl cıvıldı. Müşterilerimiz bizi, biz onları çok iyi
tanırdık. Kredi kartı, çek, senet yoktu. Veresiye verdiğimiz kişilerin
borçlarını deftere yazardık. Ama hiç geri dönmeyen olmazdı. Esnaflar
arasında da ilişkiler, dayanışla çok iyiydi. Herkes birbirine sahip çıkardı.
Çarşımız dolup taşardı. İşlerimiz de gayet iyiydi. Ancak, TEKEL, azot,
bakır gibi işletmelerin kapanmasına paralel alışveriş merkezlerinin açılması,
büyük marka tabir edilen mağazaların devreye girmesiyle Aynalı Çarşı eski
popülerliğini kaybetti. Nerede o eski günler. Yıllar önce ne güzeldi. İnsan
üzülmüyor değil. Ama zaman değişiyor. Yine de Allah’a çok şükür.
Markalara rağmen bizi bilen müşterilerimiz var. Her şey marka değil. Kalite
ve müşteriye verilen güven önemli. Kalitemizden ödün vermeden işimizi
sürdürmenin gayretindeyiz” diye konuştu.
Yetkilerden destek istedi
Kazım Bakan
Kalabalıktan yürünmezdi
Aynalı Çarşı’nın en eski esnafı Bakan Spor mağazasının sahibi Kazım
Bakan. Kazım Bakan, Çarşı’nın ilk dükkanı açan kişi. 1954 yılında spor
malzemeleri ve oyuncakçı mağazasıyla Aynalı Çarşı’da hizmet vermeye
başlayan Kazım Yılmaz, hala işinin başında. “Nerde eski Aynalı Çarşı”
diyerek iç geçirerek sözlerine başlayan Kazım Yılmaz, “Burası Samsun’un
ilk kapalı çarşısıydı. Buraya ilk ben kiracı olarak girdim. Sonra diğer
dükkanlarda doldu. O kadar meşhurdu ki; adı Samsun dışına taşmıştı.
Kalabalıktan çarşının içinde yürümek zordu. Çarşımız çok renkliydi.
İşlerimiz çok çok iyiydi. Parayı da o yıllarda kazandık. Ama Samsun
büyüyüp, geliştikçe Aynalı Çarşı’nın eski tadı kalmadı. Çarşımız şu anda
çok durgun. Bir benim spor mağazamın dışında burada artık
ayakkabıcılar var. Üst katlar ise boş. Eski günleri mumla arasak bile yine de
buranın bir adı var. Bilen geliyor” dedi.
Ercan Bektaş da, babasının ayakkabıcılık mesleğini çarşıda sürdürenlerden. 40 yıldan beri Aynalı Çarşı’da esnaflık yapan Ercan Bektaş da, diğer
komşu esnafları gibi çarşının hareketli günlerini özleyenlerden. Aynalı
Çarşı’nın Samsun’un ekolü olduğunu kaydeden Ercan Bektaş, “Eskiden
burası Samsun’un bir numarasıydı. Sadece Samsun değil, Karadeniz buraya
Her taraf cıvıl cıvıldı
Aynalı Çarşı’ya 1958 yılında gelen babasının işini devam ettiren İsmail
Demirci de, eskiyi özlemle anıyor. İkinci kuşak olarak Aynalı Çarşı’da 35
yıldan beri ayakkabı mağazacılığı yapan İsmail Demirci, “Aynalı Çarşı
denince ilk ayakkabıcılar akla gelirdi. Şimdi de öyle. Eskiden buralar çok
akıyordu. O yıllarda Aynalı Çarşı adını Türkiye’de bilmeyen yoktu. Samsun denince akla Aynalı Çarşı gelirdi. Çarşının altı da üstü de faal
durumdaydı. Ama aradan geçen yıllarda büyük alışveriş merkezlerine
maalesef biz de yenik düştük. Eski şaşalı günlerimiz geride kaldı. Özellikle
tarihi eserlere verdiği önemle tanıdığımız Büyükşehir Belediye Başkanımız
Yusuf Ziya Yılmaz olmak üzere Samsunlu yetkililerin adını Türkiye’de
nam salmış Aynalı Çarşı’ya sahip çıkmaya çağırıyoruz. Türkiye Turizm
Dergisi’nde Samsun’da uğranacak nostalji mekanlarından biri olarak gösterilen Aynalı Çarşı, çok güzel bir restorasyonla tarihi ve kültürel bir mekan
olarak değerlendirilebilinir. Bizim böylesi ekol olmuş bir yeri restorasyon
yapmaya gücümüz yetmez. Dileğimiz başta Büyükşehir Belediye
Başkanımız olmak üzere yetkililerin sesimize kulak vermesi. Eski
kimliğimize kavuşarak, Aynalı Çarşı’yı tekrar renklendirebiliriz” diye ifade
etti.
İsmail Demirci
STSO AÇILIM
Ercan Bektaş
75
Nisan - Mayıs 2012
YEREL TARİH / SPOR
Üç yıl süren
İKİNCİ LİG sürgünü
1979-80 sezonuna başlarken parola yine şampiyonluktur. İkinci Lig A
Grubu’nda yer alan takımı zorlu rakipler bekliyordu. Mersin İdmanyurdu, Boluspor ve Ankaragücü ile girişilen yarışta üçüncü olunmuş ve Mersin İdmanyurdu’nun iki yıllık bir aradan sonra Birinci Lig’e dönüşü seyredilmiştir. Üç
rakibiyle yaptığı maçlarda üç galibiyet, üç mağlubiyet almıştır kırmızı-beyazlılar.
Önceki sayıdan devam
1980-81 sezonunda da yine
şampiyonluk hedefiyle çıkılmıştı yola. Ancak o sezon
tam bir Diyarbakırspor
fırtınası yaşanmıştı. Gerçi
Samsunspor içeride 2-1
yenip, dışarıda da berabere
kalmıştı rakibiyle ve 19
Mayıs Stadı’ndaki 15 maçın
13’ünü kazanıp 2’sinde berabere kalmak gibi iyi bir seri
de tutturmuştu ama yine o deplasman zafiyeti girmişti devreye. İkisi
küme düşen takımlara ve son dörttekilerin hepsi dahil olmak üzere 7
mağlubiyet alınmıştı; izahı güç bir durumdu bu. Zor maçları kazanıp
kolaylarda puan vermek… Neticede ligi ikinci sırada bitiriyor ve Birinci Lig hasretini dindirmek için bir sene daha beklemek zorunda
kalıyorduk.
Ve nihayet hasretin biteceği sezon gelmişti. 1981-82’ye girerken
takımın iki önemli ismi Necati ve Şendoğan ayrılır takımdan. Ciddi
bir revizyona gidilir aslında. Çünkü hemen hepsi Samsunlu genç
çocuklardan yeni bir takım oluşturulur. Naim, Hamdi ve Kaleci
Adnan en eskileridir takımın. Hasan nispeten biraz daha eskidir
diğerlerinden ama o da gençtir. Dışarıdan gelen tek futbolcu, amatör
bir takım olan Trabzon Yalıspor’dan alınan on dokuz yaşındaki Emin
Kar’dır. Murat Şimşek, Ahmet Usta, Kenan Topçu, (Deli) Hakkı
Bayrak, Şeytan Metin gibi isimlerden oluşan gencecik bir kadro kurulur. Bu arada Samsun Yolspor forması giyen Tanju Çolak diye
küçük bir çocuk daha çıkar idmanlara ama yaşı yetmedği için ilk 11
STSO AÇILIM
hafta maçlara çıkaramazlar
onu. İlk haftalarda Fevzi
Zemzem ile Mehmet
Babalık arasında bir teknik
direktör değişikliği olur.
Takım gençtir ve sezona
pek de iddialı girilmez.
Hatta deplasmandaki
Çorum maçı için kampa
bile girilmez de maç sabahı
erkenden yola çıkılıp son
anda ulaşılan statta maça
çıkılır ve 4-0 kazanılır.
Grup Karadeniz ve Ankara takımları ile Sivas, Erzincan, Erzurumspor’dan müteşekkildir. Şampiyonluk için Rize, Erzurum ve Akçaabat Sebat çekişmektedir. Samsunspor ise gerilerde yeniden yapılanma
derdindedir. Çocuklar gençtirler, dinçtirler ve içeride rakibe sahayı
dar etmeye başlamışlardır. Üsttekiler stres içindeyken bizimkilerin
kafaları rahattır. İkinci devre ile birlikte kazanılan maçlar bir anda
potaya sıkar Samsunspor’u. Acaba olur mu derken, son 8 haftada 8
galibiyetlik müthiş bir performans konur ortaya. En gergin maç ise
içerideki sembolleşecek olan Avni, Erzurum’dadır ve oradaki 1-1’in
rövanşında 3-2 kazanır Samsunspor. Artık otomatiğe takılmıştır; sondan bir önceki hafta Amasya deplasmanında 3-0 kazanır takım ve
şampiyonluk maçında aynı tarifeyi bu kez de Kırıkkalespor’a uygularlar. Sezon ortasında başkanlığa gelen Hüseyin Altuncu üç yıllık
aradan sonra Birinci Lig’e dönen Samsunspor’daki en mutlu kişilerden
birisidir.
Kaynak: Mehmet Yılmaz
Samsunspor Kırmızı Beyaz Siyah Kitabından
76
Nisan - Mayıs 2012
NEWS
Çiçek and Hisarcıklıoğlu in Samsun CCI
Cemil Çiçek, Chairman of the Parliament, and M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Chairman of Union of Chambers
and Commodity Exchanges of Turkey, met Members of Parliament in the meeting realized in Samsun Chamber of Commerce and Industry. Along Cemil Çiçek and M. Rifat
Hisarcıklıoğlu, the members of the Constitutional Commission
of Conciliation, deputy of Konya Faruk Bal, deputy of İstanbul
Mustafa Şentop, deputies of Samsun Ahmet Yeni, Tülay Bakır,
deputy of Konya Atilla Kart, President of Confederation of
Turkish Tradesmen and Craftsmen Bendevi Palandöken, Governor of Samsun Hüseyin Aksoy, Mayor of Samsun Yusuf Ziya
Yılmaz, Chief Public Prosecutor of Samsun Ali Yeldan and businessmen has participated to the meeting.
New Version of Turkish Commercial Code will lead up for Turkey
Ali Alıç, Member of the Board of Chamber Of Certified Public Accountants spoke in the informative meeting realized by Samsun CCI regarding New Version of Turkish Commercial Code and has said that the
new code will lead up for Turkey after coming into force on July, 1. Samsun CCI has realized an informative meeting related to new version of Turkish Commercial Code that will come into force on July,1
2012 and will bring very significant changes in the business world. Broad participation for the meeting
has drawn attention.
Call from Tülay Bakır to Mustafa KOÇ
Deputy of Samsun Prof. Tülay Bakır, has called Mustafa KOÇ,
Chairman of the Board of Koç Holding for establishing a domestic auto plant. Salih Zeki Murzioğlu, Chairman of the Board
of Samsun CCI, has said that they are ready for supporting
everybody which will invest to the city.
Kılıç Met Women Entrepreneurs
Deputy of Samsun Çağatay Kılıç, met
members of the Board of Women Entrepreneurs of Samsun Chamber of Commerce and Industry. Deputy Kılıç has
been informed about the activities performed by Board of Women Entrepreneurs. Chairman of the Board of Women
Entrepreneurs Yeşim Kıyıcı has clarified
Çağatay Kılıç about their activities and
the purpose of the organization.
STSO AÇILIM
77
Nisan - Mayıs 2012
NEWS
Business Academy for Unemployeds
A major project has been achieved by Samsun CCI in order to contribute to employment. “ Retailing Representative Academy” Project
which was prepared by Educational Foundation of Samsun CCI and
accepted by Middle Blacksea Development Agency has been signed
between the partners. “ Retailing Representative Academy” Project,
which has been prepared by Educational Foundation of Samsun CCI
within the framework of Human Resources Development, Financial Support Programme of Middle Blacksea Development Agency, in which the Project partner is Ondokuz Mayıs University and Project participator is Provincial Directorate of Turkish Employment Agency has been started by the signatures.
The Chairman Murzioğlu: “Logistics will move Samsun forward”
Salih Zeki Murzioğlu, the Chairman of Samsun Chamber of Commerce and Industry, made a speech at
the March meeting of Assembly and told that 53 billion Euro logistics Project which is taken into the National Investment Program will move Samsun forward. March meeting of Assembly was held under the
presidency of Sedat Demirci, the President of Samsun Chamber of Commerce and Industry Assembly.
During the meeting Salih Zeki Murzioğlu, the Chairman of Samsun Chamber of Commerce and Industry, informed assembly members about works between two meetings
Training on “CE” by Samsun CCI
A general training on “CE” has been held by Educational Foundation
of Samsun CCI aimed at producers within the scope of “Strengthening
the Quality Infrastructure in Turkey Project” in which Ministry of Economy and Turkish Quality Association are the main beneficiary. Within
the scope of “Strengthening the Quality Infrastructure in Turkey Project”,
Educational Foundation of Samsun CCI has held the training on “CE”
lasting for 2 days and free of charge for producers. Mustafa Topal,
Member of the Board of Samsun CCI, has made the opening speech of the meeting held in Davut Altan
Assembly Saloon of Samsun CCI and has said that CE is like a passport for EU and beyond the quality it
is very important marking to confirm that the product is reliable.
Credit Protocol between Samsun
Chamber of Commerce
and Industry and Halkbank
Signature Ceremony was made at Samsun Chamber of
Commerce and Industry with the participation of Haluk
Akyüz, the Deputy Chairman of Samsun Chamber of
Commerce and Industry, Mustafa Kemal Şahin, the
treasurer, Halkbank Region Coordinator Erdoğan
Başıhoş and Branch Managers. After the protocol, credit
facilities will be provided to our members according to
needs of sectors.
STSO AÇILIM
78
Nisan - Mayıs 2012
NEWS
In the light of Evliya Çelebi
In the light of Evliya Çelebi’s “Seyahatname”, panel of “The Europe, we share in the past and today” was held in Samsun.
Evliya Çelebi Exhibition and Concert of “At the doorstep of Evliya
Çelebi” attracted great attention. The activity which was organized within the scope of UNESCO 2011 Year of Evliya Çelebi, with
the cooperation of Delegation of the European Union to Turkey, Samsun Chamber of Commerce and Industry EU Information Center, British Council and Ondokuz Mayıs University attracted great attention.
New Solution at Energy
The German technology “hydrodynamic spin system” which can
produce electricity even at the low water discharges was introduced to businessmen from Samsun. Sedat Demirci, the President
of Samsun Chamber of Commerce and Industry Assembly told that
self-sufficiency and renewable energy is important in view of problems at energy reserves.
Halal Food
The conference of “Place and Importance of Halal Gıda for Producer and Consumer” was organized in
Samsun; and certificate of conformity for good and certification process was discussed in detail.
Investment Call from Ambassador
Goran Taskovski, the Ambassador of the Republic of Macedonia, visited Samsun within
the scope of “Country Days”. He declared that they do their best for foreign investors and
he added that “there is no bureaucracy, taxes are almost zero. There are free land possibilities.”
The Ambassador of the Republic of Poland Wilczek: Samsun has
the biggest potential in Blacksea Region.
Marcin Wilczek, the Ambassador of the Republic of Poland, visited Samsun Chamber of
Commerce and Industry within the scope of his travel in Blacksea Region to see capacities. Wilczek declared that Samsun has the biggest potential. He added that other cities
have some geographical problems and cooperation between Poland and Samsun should increase.
Czechs selected Samsun for Medical Sector
Czech and Samsun medical sector representatives are come together and making cooperation talks in
an organization of Samsun Chamber of Commerce and Industry. Czech Republic Istanbul Counsellor
Irena Kresnicka stated that Samsun made a good progress and well done in medical sector and said
her wishes about cooperation between two countries.
STSO AÇILIM
79
Nisan - Mayıs 2012
NEWS
African Market Promoted to Businessmen
Samsun CCI organized an “Africa Promotion Day” activity with the
aim of encourage businessmen to explore new markets. The participants lightened about the future of Africa and investment opportunities. Samsun CCI organized an “Africa Days” activity with the aim of
encourage businessmen to explore new markets. The participants
informed about the future of Africa and investment opportunities. Foreign Economic Affairs Board (DEIK)
Turkish – African Business Council with the cooperation of Samsun CCI, “Africa Promotion Days” activity
held on Davut Altan Assembly Room.
Free Consultancy Service Should Be Given to SME’s
21. century concepts, globalization and relative to this competitive environment directed all enterprises
to new searching and change of strategies, meanwhile it brings requirements that to adapt this kind of
new concepts for enterprises. Our guest of this month’s magazine is Bahcesehir University International
Business and Trade Chief of the Department Prof. Dr. Ekrem Tatoğlu, answering our PR manager Sehnaz
Dereli’s questions. Tatoğlu underlined the importance of strategic thinking and team work also added
especially the institutions such as KOSGEB should give consultancy services to SME’s on internationalisation, marketing, management and organization for free.
DÜ.EL.SAN: The brand of initials
The success story of the Chairman of DÜ.EL.SAN Necati Dündar, who
was produced the first coalles and brushless alternator and was
produces hydraulic power unit with tail lift under D.L.P. brand in
Turkey will be told in this volume of the magazine. DÜ.EL.SAN contributes city’s and country’s economy by manufacturing construction machineries and automotive, alternators and starter motors for military industry, semi-trailer and uploading lift, disabled lifts for bus,
minibus and private vehicles in the factory which is in Organized Industrial Zone.
19 Mayıs; District Which Enlightens the History
19 Mayıs which is famous with natural wonders like Kızılırmak Delta,
Gürlek Waterfall, tourism area Nebiyan Mountain waits for visitors with
historical inheritances as well. 19 Mayıs district enlightens the history with
barrows, bridges, caves, tumulus and mosques.
Aynalı Çarşı Remembers the Past Longingly
There are some places which symbolizes the city. It could be a historical or a cultural one. When you visit
this city, you visit this place as well. If you don’t, your memories are lack. There are lots of places which
are known by everyone in Samsun. These places are known not only by people from Samsun but also
by foreigners. At this volume of the magazine we will introduce you Aynalı Çarşı, which is known by
everyone but not very popular nowadays. Older people know this place better than young people.
STSO AÇILIM
80
Nisan - Mayıs 2012

Benzer belgeler