aa bu mark zuckerberg değil mi

Transkript

aa bu mark zuckerberg değil mi
21
Gündem
23 Şubat 2013 Cumartesi
AA BU MARK ZUCKERBERG DEĞİL Mİ
Ertuğrul
ÖZKÖK
B
HACKER ŞİRKETİNİN
ALT KATINDA
OTURAN ÇOK
TANIDIK BİR ADAM
Oradan büyük bir avluya
çıkıyoruz.
Etrafı binalarla dolu.
Karşıda iki katlı bir bina
dikkatimi çekiyor.
Üzerinde “Hacker Company” yazıyor.
Binanın giriş katının köşesinde her tarafı camlı bir oda
görünüyor.
Burası Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in
odasıymış.
Camlar tamamen açık.
Burada oturan bir insan
mutlaka kendini sokakta
oturuyor hisseder.
Yanından geçerken içeri
bakıyorum, Mark Zuckerberg divanın üzerinde
oturuyor.
Yanında kırmızı-beyaz bir
futbol topu duruyor.
Biz o odanın baktığı sokağın hemen karşısındaki bir
kafeye geçiyoruz.
İçerisi genç insan dolu.
Onlara bakınca kendimi daha
A
DALET Bakanı Sadullah Ergin, dün Samanyolu TV’de katıldığı programda BDP’lilerin ikinci İmralı ziyareti öncesinde sürece ilişkin önemli
açıklamalarda bulundu. “Bir sonuç alınıncaya kadar bu temaslar sürecek” diyen Ergin, özetle şunları söyledi: “Kimse buradan sihirli bir değnek beklemesin, bu bir süreçtir. BDP milletvekillerinin gidiş
gelişiyle de yürüyen bir süreç değil. Olayın bir
ucunda da devletin istihbarat kurumu var, onun
da belli temasları var. İsimlerin tespiti BDP tarafından yapılmıştır. Burada AK Parti’nin hassasiyeti,
yürütülmekte olan bu sürecin sonuç alıcı bir şekilde devam etmesi açısındandı.
İKİNCİ GÜN
da yaşlı hissediyorum.
FACEBOOK DUVARINDA
İSTANBUL İSİMLİ ÇAY
Bu kampusta kimse para
ödemiyor. Yemekler ve
kafede içtiğiniz şeyler, birkaçı
dışında bedava.
Duvardaki çay listesine
bakıyorum.
“İstanbul
treat” isimli
bir çay var
listede.
Kampustaki
duvarların
çoğu
Berlin
Mark
Duvarı gibi.
Zuckerberg
Üzeri
graffitilerle
dolu.
Gregor
bize
Instagram’ı
anlatıyor.
Türkiye’de
3 milyon
kullanıcıya
yaklaşmışlar.
Aralık
ayında Türkçe
servisi başlatılınca kullanıcı
sayısında büyük bir patlama
olmuş.
Facebook’ta çalışan
herkes, Türkiye’de yaşanan
dijital patlamanın farkında.
Onların gözünde Türkiye
artık büyük bir pazar.
Greg bizi alıp karşıdaki
binayı gezdiriyor.
KAPIDAN GİRERKEN YAN
TARAFTA ZUCKERBERG’İ
GÖRÜYORUZ
Kapıdan girerken daha da
şaşırıyorum.
Mark Zuckerberg
odasının önündeki bir divana
oturmuş bir şeyler yiyor.
Üzerinde siyah bir jean,
aynı renk bir tişört, ayağında
lastik ayakkabılar var.
Bize selam veriyor ve
yanından geçip binayı
geziyoruz.
Çok tuhaf, bana bir dijital
merkezden çok büyük bir
tekstil üretim merkezini
hatırlatıyor.
Ama binanın dizaynı çok
genç.
Bütün duvarlar graffitilerle
boyanmış.
Yaş ortalaması herhalde
30’ların altında.
İşte o an, klasik medya
kurumlarının ne kadar
yaşlandığını anlıyorum.
Arada bir değil, birkaç
nesil var...
Binayı gezip aynı
kapıdan çıkarken tekrar
Zuckerberg’e rastlıyoruz.
Ofisinin tam karşısındaki
bölümde bulunan yiyecek köşesinden bir şeyler alıp yerine
giderken, divanda elinde bir
Apple Mac’la çalışan kızla
konuşmaya başlıyor.
Dünyada 1 milyardan fazla
insanın kullanıcısı olduğu
Facebook işte bu...
Yeni gerçek bir kere daha
başıma vuruyor...
Sihirli
değnek
beklemeyin
Sadullah
Ergin
[email protected]
İLD gazetesinin
genel yayın
yönetmeni Kai
Diekmann’la birlikte,
Facebook’un merkezine
yaklaşırken şaşırıyorum.
Dışarıdan bakıldığında
küçük bir bina.
Kai, “İçeri girince
anlarsın. Burası büyük
bir kampus” diyor.
Binalara numaralar
verilmiş.
Biz 15
numaralı
binaya
gidiyoruz.
Instagram
adlı fotoğraf
paylaşım
sitesinin 13
kurucusundan
biri olan
Gregor
Hochmuth’u
göreceğiz.
Instagram,
Facebook’a
satıldıktan
sonra onlar
burada
çalışmaya
devam
etmişler.
Daha girişte personelin
çocukluktan henüz çıkmış
gençler olduğunu fark ediyorsunuz.
Danışmada henüz 20
yaşına gelmediğini sandığım
bir kız oturuyor.
Sehpanın üzerinde yan
yana dizilmiş üç iPad var.
Ekranın üzerindeki klavyede, önce e-mail adresimizi,
sonra görmek istediğimiz
kişinin adını yazıyoruz.
İkinci sayfa açılıyor. Oraya
da adımızı-soyadımızı, sonra
çalıştığımız kurumu yazıyoruz.
Bir printer otomatik
olarak yakanıza takacağımız
ziyaretçi kartını basıyor.
İmralı yorumu
EKİP
DİNLENME
HALİNDE
H
Kai Diekmann ve ekibi Palo Alto’da inanılmaz bir trafik yaşıyor.
Hayat sabah 06.30’da başlıyor. Yan tarafta yorulan ekip zaman
zaman evin salonundaki divana çekiliyor. İşte böyle bir an.
Dikkat ediyor musunuz hepimizin elinde bir dijital makine var.
Nike koşuyor, büyükler duruyor
uber ve transformer’lar geliyor
AFTANIN en önemli
haberi, “Fast Company”
dergisinin mart sayısında
yayınlanan “En yaratıcı 50
şirket” listesiydi.
Liste Silikon Vadisi’nin temel
kuralını bir kere daha ortaya
koydu:
“Durmayalım düşeriz”.
Yeni gelişmeler şöyle:
◊ NIKE KOŞMAYA DEVAM Bu yıl en yenilikçi listesinin 1 numarasında Nike var.
Bileğe takılan ölçme sistemleri ve insanı hafifleten buluşlarıyla
dikkat çekti.
◊ AMAZON HERKESE
KABUL ETTİRDİ 2 numarada
Amazon şirketi var.
Bu yıl, Amerika Birleşik
Devletleri’nin en büyük yedi pazarında aynı gün teslim sistemini
uygulamaya koydu.
◊ YÜKSELEN YENİLER
Vadide en çok konuşulan üç
dijital şirket şunlar:
“Square”: Mobil telefonla
Vadİ
DEDİKODULARI
ödeme sistemini geliştirdi.
◊ “Uber”: Bütün dünyada
taksi çağırma işini mobil telefona
bağlayan sistemi geliştirdi. En
yakın taksiyi buluyor, kaç dakikada geleceğini bildiriyor.
◊ DEVLER YAVAŞLIYOR
MU Klasik devlerin bazıları,
listenin ilk 10 sırasına giremedi.
Google 11, Apple 13,
Samsung 17 ve Microsoft
17’nci sırada yer alabildi.
◊ LİSTEDEN DÜŞENLER En büyük sürpriz ise dijital
âlemin üç büyük devinin bu yıl
listeye girememesi oldu.
Facebook, Twitter ve Youtube ilk 50’de yoktu.
Derginin gerekçesi: “Bu yıl
hiçbir yenilik getirmediler”.
Ama o kadar büyükler ki, dursalar bile yerlerinde duruyorlar.
◊ TRANSFORMER’LAR
Arkadaş geceleri rahat
uyumak uğruna
gündüzlerini kaybetme
VADİ
B
AŞKENTİ
Palo Alto
olan Silikon
Vadisi’nde başarı kuralları yeniden
yazılıyor. Protestan iş
ahlakının asırlardır geçerli kuralları artık raflara
kaldırılıyor. Şimdi yeni
beylerin yeni kanunları
yürürlükte.
Gelişen şirketlerin
dergisi olan “INC”,
başarıya imza atmış
şirketlerin başındaki
insanlarla konuşup yeni
kuralları belirlemiş.
Ben bunlara “STARTUP kanunları”
diyorum.
Yani yeni kurulup
yükselen şirket ve yöneticilerin kuralları...
Derginin CEO’su Jeff
Haden, startup kahramanların davranışlarını
şöyle özetlemiş:
◊ KURTARMA
PLANI YAPMA Başarılı
KANUNLARI
olmak istiyorsan, “Backup planı” yapma. Bir
tahlisiye planın olursa
geceleri rahat uyuyabilirsin ama gündüzleri de bir
yere gidemezsin.
◊ SONDAN BAŞLA
İşe baştan değil, sondan başla. Yani nereye
gideceğini belirle, ondan
sonra yürü.
◊ KALABALIĞA
KARIŞMA Herkesle
birlikte olmak, kalabalığa karışmak insana iyi
gelebilir.
Ama yaratıcı ve başarılı bir insana iyi gelmez.
Tek başına olmayı
öğren, yalnızlığınla yürü.
Çizdiği bu profil size
neyi hatırlattı?
Bana bilgisayar oyunlarının aksiyon kahramanlarını hatırlattı.
Dijital dünyanın bazı şirketleri,
‘Transformer’ filmindeki
gibi muazzam dönüşümler
gerçekleştirdi.
En dikkati çekeni
“BuzzFeed”.
Arianna Huffington’la birlikte Huffington Post’u kuran
dâhi çocuk Jonah Peretti’nin
BuzzFeed’i başta basit bir sosyal paylaşım sitesiydi.
Ancak zamanla müthiş bir
haber sitesine dönüştü.
Bugün kaliteli gazetecilerin
çalıştığı, Amerika’nın geleneksel
medyasına kafa tutan bir şirkete
dönüştü.
◊ MODACILARIN ATAĞI Bu yılki listenin en büyük
sürprizlerinden biri de, moda
ve tasarım dünyasına açılan
sitelerdi.
“Nasty Gal”, “Modcloth”,
“Style Seat”, “Snapette”,
“Birchbox”, “Ahalife”
sektörün listedeki zaferini
sağlayan siteler oldu.
Stres kanunu: İşi ille
de şu saatte bitireceğim
diye sıkıntıya girme
VADİ
V
PSİ
ADİ
gençlerinin yeni
psikolojileri şöyle:
◊ Belli bir sürede bitmesi gereken
işlerin hayatınıza egemen olmasına asla
izin vermeyin.
“Deadline” demode bir kavramdır.
◊ Az iş yapın. Yapmanız gereken
asıl şey, en önemli üç işinizi belirleyip,
ona konsantre olmaktır.
◊ En alt sıradaki işleri hemen elemine
edin.
Yapmasanız da olur...
◊ Arianna Huffington’un en büyük
tavsiyesi ise şu:
“Sakın başarısız olmaktan korkmayın”. Annesi ona, “Başarısızılğı
göze almak, başarının ilk adımıdır”
demiş.
◊ Hızlı büyüme. Silikon Vadisi, hızlı
büyümek isteyen şirketler mezarlığıdır.
◊ Vadinin en yeni kurallarından biri,
“Yanlış tercih kanunu”.
Sihirbazlardan ders alın. Karşınızdakine, onun tercihini kabul ettiğiniz duygusu
verirken, kendi tercihinizi kabul ettirin.
◊ Şans çok önemlidir. Hayatınızda
şansın rolünü azaltmaya uğraşmayın.
KOLOJİSİ
mesajları taşıyanlar katkı sağlasın
Burada gidenin kimliğinden çok, sonuç önemli.
Bu arada gidiş geliş yapacak, mesajları getirip götürecek, muhataplar arasında taşıyacak olan kişilerin
de bu sürece katkı sunması, bu sürecin doğası gereği böyle bir beklenti var. Bu açıdan bu katkıyı sunabilecek isimlerden olması tercihiydi hükümetin.
Netice itibariyle BDP’nin gönderdiği son isimler bu
anlamda pozitif olarak algılandı ve gerekli girişimler başladı. Bir sonuç alınıncaya kadar bu temaslar
sürecektir. Sonuca pozitif katkı sunacak bütün enstrümanlar kullanılabilecektir, kullanılmalıdır. Bunların yapılmaması görevi ihmaldir. Bizi sonuca götürecek bütün yöntem ve araçlara müracaat etmek
milletin emanetini üzerinde taşıyan, sorumluluk
gerektiren makamlarda oturanların görevidir.
SOMUT HADİSEYE BAKMADIK
(4. yargı paketi) Biz hazırlıkları yaparken, hiçbir somut hadiseye bakarak çalışmadık. Doğru kriterleri; ‘cebir, şiddet, tehdit içermeyen, bunları teşvik etmeyen, bunları övmeyen ifadenin, düşüncenin,
bunların paylaşılmasının suç oluşturmaması’ ilkesini koyuyoruz. KCK tutuklularının önemli bir kısmı, terör örgütü üyesi olmaktan, TCK 314’ten suçlanmaktadır. Terörle Mücadele Kanunu’nun 6 ve
7. maddelerinden suçlanıyorlarsa bu kısımdan istifade edebilirler. Örgüt üyesi olmaktan istifade edemezler, çünkü bu paket içerisinde örgüt üyeliğine
ilişkin bir düzenleme yok. Falanca örgüt, filanca örgüt yararlanacak gibi bir yola çıkış nedenimiz, böyle somut bir tespitimiz yok. Eğer örgüt üyeliği suçlaması yoksa, yazdığı bir yazıdan dolayı, yazdığı bu
yazıda cebir, tehdit, şiddet ya da bunları öven ifadeler yoksa; yazı yazdığı, bir söz söylediği için tutuklanan gazeteci varsa bunlar istifade edebilir.”
EŞ GÖRÜŞMESİ 1 NİSAN’DA
Ergin, 1 Nisan tarihi itibariyle 370 cezaevinde aile görüşü uygulamasını başlatacaklarını belirtti. Evli olan hükümlü ve tutuklular eğer iyi halli iseler eş
görüşünden istifade edebilecek. ◊ ANKARA
Akp anketi
uydurma
M
HP, AK Parti’nin İmralı
süreciyle ilgili yaptırdığı anketin sonuçlarına,
karşı anketle yanıt verdi. Kadir
Has Üniversitesi’nin bir anketini
açıklayan Grup Başkanvekili
Oktay Vural, “Uydurma anketlerle milleti bu sürece mahkûm
etmek istiyorlar. 2012’de terörle
mücadeleyi başarılı görenlerin
Oktay
oranı sadece yüzde 24.3” dedi.
Vural
TBMM Kütüphanesi’nden aldığı
milliyetçilik temalı çok sayıda kitapla Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Vural, şunları kaydetti:
◊ “Milliyetçiliğin ne olduğunu öğrenmesi için
bu listeyi hazırladım. Başbakan’ın bunlardan üç beşini okumasını tavsiye ederim. En azından Dokuz
Işık’ı okumalı. Irkçılıkla milliyetçilik bir olur mu?
Ancak senin gibiler kafatasçılık yapar. Zihnindeki
çarpık Türk olgusunu bu kitaplarla düzeltebilir.
ZİHNİNİ TÜRKOFOBİ İŞGAL ETMİŞ
◊ Milliyetçiliğe fütursuzca saldırıyor. Saldırdığı kavramların ne olduğunu bilmiyor. Türklük
kavramına saldırmayı kendine görev edinmiş.
Kendisinin içinden çıktığı milletin değerlerini bile
hazmedemiyor. Başbakan’ın zihnini Batı kaynaklı
Türkofobi işgal etmiştir. Bugün Türk milleti korkusunu körükleyen Başbakan’ın ta kendisidir. Hangi
ülkede Başbakanlık yaptığını unutmuştur.
◊ AKP’nin anketleri ne zaman tarafsız oldu?
Uydurma anketlerle milleti bu sürece mahkûm
etmek istiyorlar. Kadir Has Üniversitesi’nin anketi
bunu gösteriyor. Terörle mücadeleyi başarılı görenlerin oranı sadece yüzde 24.3’tür.” ◊ ANKARA
Sinop’ta azmettiren Erdoğan
M
HP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli, BDP’lilerin İmralı’ya
gitme süreci ile ilgili,
“AKP, BDP’li bazı isimlere yalandan
ambargo koymuştur. Ziyaretlerin
makul isimlerle yapılmasında ısrarcı
olmuştur. Sonunda belirlediği BDP’li
heyeti paketleyerek yolculuk için hazır etmiştir” dedi. Yazılı bir açıklama
yapan Bahçeli, Sinop ve Samsun’dan
BDP’li milletvekillerine yönelik eylemler için de “Olayların müsebbibi ve
birinci dereceden
azmettiricisi Başbakan Erdoğan’dır”
diyerek, şunları
kaydetti: “Başbakan,
İmralı canisiyle Türk
Devlet
Bahçeli
milletinin kaderini
masaya yatırmıştır.
Bu masada bin yıllık kardeşlik, meze
yapılarak iştahla yenilmektedir.
Başbakan, İmralı bekçiliğine soyunmaktan, İmralı havarisi olmaktan ve
Karadeniz
AKP’nin
kucağında
patladı
İmralı müşahidi
rolünden gocunmamıştır. İmralı canisiyle her anlamda
ittifak kurmuş ve
birlikteliklerini
çözüm süreci isimli
çöküşün şahitliğiyle nikâh aşamasına getirmiştir. Bölücülüğün siyaset ayağı BDP’yi, gizli bir
koalisyon ortağı gibi yanına alması
tam bir rezalet ve ilkesizlik örneğidir.
MAKSAT KANDIRMAK
BDP’lilerin başlattığı Karadeniz
turu hassasiyetlerin ulaştığı boyutu
göstermesi bakımından son derece
anlamlıdır. Başbakan bu ayın başında,
partisinin Karadeniz illerinin milletvekilleriyle bir araya gelmiştir. PKK ve
İmralı canisiyle onursuzca yürütülen
müzakerelerin kendi yörelerinde
anlatılmasını istemiştir. Peşinden,
Başbakan’ın icazetiyle BDP’liler
Karadeniz’e adeta çıkarma yapmıştır.
Karadeniz’e açılmaları milli dalgayla
kesilmiştir. AKP ve BDP sınırlı sorumlu
bölücülük kooperatifinin artniyetli
ve köksüz isimleri, Karadeniz’in mert
insanlarına kafatası koalisyonu iftirasını vurmaya kalkışmamalıdır. Şerefli
insanlarımızı daha fazla karalamayı
sürdürmemelidir. MHP’yi sorumlu
göstermeye çalışması izansızlığın bu
şahsiyetin zihnini esir aldığını göstermiştir. Karadeniz’in mert insanları
C M Y B
aslında AKP’nin PKK’ya yanaşmasına
itiraz etmiştir. Başbakan, Türklük
değerlerinin ayaklar altına alınması
için Karadeniz’i deney sahası olarak
görmüş ve buradaki kardeşlerimizi
ahlaksızca kullanmaya ve test etmeye
cüret etmiştir. Şayet Karadeniz olur
verirse, bölünmenin ve dağılmanın
kolayca hayata geçeceğini şuursuzca
hesap etmiştir. Elbette yanlış hesap
Karadeniz’den dönmüş ve AKP’nin kucağında patlamıştır.”
◊ ANKARA