Project1_Layout 1 - gerçek medya gazetesi
Transkript
Project1_Layout 1 - gerçek medya gazetesi
Gazetemiz; Anadolu Yakasý Gazeteciler Derneði Üyesidir Bölgenin En İstikrarlı Gazetesi Gerçek Medya Her Hafta Baskı ve abonelerine PDF mail dağıtımıyla 15.000 adet tiraja ulaşıyor. Onbinlerce kişi Haftalýk Bölge Gazeteniz 22 MAYIS 2015 • YIL: 12 • SAYI: 330 tarafından okunuyor! 0216. 398 05 45 - 0543. 288 99 46 www.gercekmedya.com [email protected] Başbakan Davutoğlu’ndan Maltepe’de dev miting Başbakan Ahmet Davutoğlu 17 Mayıs Pazar günü AK Parti’nin Maltepe düzenlenen İstanbul mitinginde 1 milyonu aşkın kişiye konuştu. Davutoğlu konuşmasında, "Allah şahit ki millet için vatan için Allah için şehit olacaksak, bir an tereddüt etmez, Hazreti Azrail’e ve ‘aleykümselam’ deriz" dedi. Davutoğlu, konuşmasında; “Kılıçdaroğlu diyor ki oyumu muhafaza edersem istifa etmem. Yani bütün derdi yüzde 25’lerde 24’lerde kalmak. Devlet Bahçeli dedi ki eğer oy kaybetmezsem başarılı sayılırım. HDP’nin eş başkanı diyor ki barajı geçersem başarılı sayılırım. Hiçbirisi iktidar olurum diyemiyor. Çünkü millete güvenmiyorlar. Üçü bir araya gelip ve arkalarındaki paralel çete bir araya gelip dörtlü koalisyonla Ak Parti’yi engellemeye çalışıyorlar. Be hey gafiller İstanbul bizim arkamızdayken bizi engelleyebilirler mi? Bir doğru dört yanlışı götürür. Bir doğru, elif gibi duran AK Parti.” Sayfa 05’te Kitabı Okudular, İstanbul’un çöpü bile değerli ödüllerini aldılar Ataşehirli Çocuklar “En çok çocukla en çok atık pil toplama rekoru” Kırdı Sultanbeyli Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından hayata geçirilen kitap okuma yarışmasında ödüller sahiplerini buldu. Birinci ve ikinci umre ödülü kazanırken dereceye giren diğer katılımcılara altın hediye edildi. Sayfa 03’te SUGİAD Yerel Basını ağırladı Sultanbeyli Genç İşadamları Derneği (SUGİAD) Sultanbeyli’de yayın yapan yerel gazeteleri ağırladı. Kahvaltı programı sonrası basına derneklerini tanıtan başkan Murat Özdemir ve ekibi, basının soru yağmuru ile karşılaştı. 10’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından çöpten elde edilen elektrik enerjisi atık ısısı ile çalışan mevsimlik çiçek serası Başkan Topbaş’ın katıldığı törenle hizmete alındı. 03’te Hasan Ali Yücel Ortaokulu Tübitak Bilim Fuarı renkli geçti Ataşehir Belediyesi, İçerenköyCarrefour AVM, Doğa Koleji ve ESİT Elektronik’in katkılarıyla gerçekleşen etkinlikte Ataşehirli çocuklar bir rekora imza attılar. 02’de Ümraniye’de 50 kazan keşkek ikram edildi Sultanbeyli Hasan Ali Yücel Ortaokulu, okul bahçesinde Bilim Fuarı düzenledi, Etkinlik çok sayıda davetli veli tarafından izlendi ve eserler ve hazırlayan Sultanbeyli’li öğrenciler büyük takdir topladı. 09’da Bulmaca’nız sayfa 8’de ‘‘ Eriyen toplumsal dinamiklerimiz EDİTÖR’DEN ŞÜKRÜ KAYA [email protected] FTM 01 CMYK 3 ‘‘ Cennetlik adam ’te 5 ‘‘ KISSADAN HİSSE MEHMET ALİ KEMAL [email protected] ’te SEYDA ŞEYH SEYİİD MUHAMMED ŞERİF ARABKENDİ (KS) Düğün, cenaze, asker uğurlama gibi günlerde yapılan keşkek geleneği Ümraniye Meydanı’nda canlandırıldı. Ümraniye Belediyesi ve Ümraniye Kastamonulular derneğinin ortaklaşa düzenlediği Keşkek Şenliği’nde 50 kazan keşkek, sabahın erken saatlerinde pişirilerek şenlik alanına gelen tüm vatandaşlara ikram edildi. 07’de 6 ‘‘ HUZURA DOĞRU AHMET TURAN [email protected] ’da Faiz lobilerine bir darbe havuz sistemi! 7 ‘‘ DİRİLİŞ NESLİ KADİR YILDIZ [email protected] ’de İnanmazsan şu sinemi yar benim 8 ‘‘ ’de 7 Haziran’dan değişim bekleyenler! ŞİİR MUSTAFA TURANOĞLU [email protected] İSA DOĞAN [email protected] 9 ’da 02 HER ZAMAN DOĞRUNUN YANINDA 22 MAYIS 2015 HABER Beykoz’da İmam Hatipli öğrencilerle gençlik buluşması Beykoz Kent Konseyinin düzenlediği gençlik buluşmalarında öğrencilerle bir araya gelen Başkan Yücel Çelikbilek gençlere samimi öğütler verdi. İmam hatiplilerden her zaman örnek kişiler olmalarını istedi. Kartal Ahilik haftasını unutmadı Kartal Belediyesi ile Kartal Cemevi’nin düzenlediği Ahilik Haftası kutlamaları Kartal Meydanı’nda yapıldı. Boğaziçi İmam Hatip Lisesi’nin konferans salonunda düzenlenen buluşmaya Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’in yanı sıra İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay, belediye meclis üyeleri, Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanı Recep Yaman ve okul müdürü Osman Altan katıldı. Başkan Çelikbilek: “İmam Hatipli Örnek Kişidir” Konuşmasında imam hatip gençliğinin taşıdığı misyona değinen Başkan Yücel Çelikbilek: “Sizler aldığınız dini ve milli değerlere haiz eğitimden dolayı toplumda her zaman örnek kişiler olmalısınız. İmam Hati- plilerden vatan haini, zulüm yapan, kul hakkı yiyen kişiler çıkmaz. Sizler garibanın ve mazlumun yanında olan gençlersiniz, bu idrake sahipsiniz.” dedi. Başkan Yücel Çelikbilek İmam Hatipli gençlerle buluşmasında eğitim ve bilimin öneminden iyi insan olmaya, kültürel ve milli değerlere sahip çıkmaktan kitap okumanın faydalarına katkılarına kadar pek çok konuya değindi ve gençlik alanında belediyenin verdiği hizmetleri anlattı. Başkan Çelikbilek okulun kütüphanesine 2 bin kitap hediye edeceğini de söyledi. İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ise geçmişte imam hatipli öğrenci sayısının çok düşük olduğunu günümüzde ise öğrencilere yer bulamakta güçlük çektiklerini belirterek Beykoz Belediyesi’nin okullara yaptığı 650 bilgisayar ve 400 projeksiyon cihazı için teşekkür etti. Recep Yaman “Günümüzde İmam Hatiplilerin Sorunları Tamamen Çözüldü’’ Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanı Recep Yaman da geçmişte yaşanan sorunların günümüzde tamamen çözüldüğünü vurgulayarak Gençlik Meclisi’nin çalışmalarına destek veren Başkan Çelikbilek’e teşekkür etti. İstanbullu Sürücüler İspark’a ödemeleriyle 100 Bin Fidan dikecek İspark, İstanbulluların ödediği otopark ücretlerinin katkısıyla Pendik Ballıca köyünde oluşturulan hatıra ormanına fidan dikimi başladı. Bir Fiş Bir Ağaç İspark, İstanbulluların ödediği otopark ücretlerinin katkısıyla Pendik Ballıca köyünde oluşturulan hatıra ormanına fidan dikimi başladı. Kent genelinde her gün yaklaşık 150 bin kişiye otopark hizmeti veren İSPARK, İstanbulluların ödediği her bir otopark ücretini fidana dönüştürüyor. İSPARK ve Orman Bölge Müdürlüğü arasında imzalanan protokol kapsamında her yıl 25 bin fidan dikilecek. İSPARK "100 Bin Araç 100 Bin Ağaç" sloganıyla başlattığı kampanya ile 4 yılda 100 bin fidan dikecek. Pendik Ballıca Köyü'nde İSPARK Genel Müdürü Mehmet Çevik, Genel Müdür Yardımcısı Nurettin Korkut, İSPARK yetkilileri ve personeli ile Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri bir araya gelerek kampanyanın startını verdi. İlk fidanlar toprağa dikildi. Çevik “İSPARK otoparkını kullananü ücret ödeyen İstanbullular adına fidanları dikiyoruz.” "Ormanların, havamızın, suyumuzun, toprağımızın sağlığımızın kaynağı ve garantisi" diyen Mehmet Çevik sözlerini şöyle sürdürdü: "İstanbulluların ödediği her bir ücretin katkısıyla oluşturduğumuz hatıra ormanında 100 bin fidan dikeceğiz. 25 bin fidanın dikimine başladık ve kısa zamanda tamamlayacağız. Otoparklarımızı kullanan ve ücret öde- yen İstanbullular adına da bu fidanları dikiyoruz. Projemize destek veren herkese teşekkür ediyorum." Ballıca köyünde başlatılan ağaç kampanyası, Orman Bölge Müdürlüğünün ihtiyaç kapsamında Anadolu ve Avrupa yakasında belirleyeceği arazilerde 75 bin fidanın dikimiyle sürdürülecek. Gürer “Ahiliğin temelinde doğru insan var.” Kartal Belediye Meclis Başkan vekili Ali Ekber Şahin, Kartal Belediyesi Başkan Yardımcıları Ömer Fethi Gürer, Gülcemal Fidan, Turgut Mermertaş, Kartal Cemevi Vakfı Başkanı İsmail Saçlı.,Belediye Meclis üyeleri ile Oda ve Dernek Başkanları da etkinliğe katıldı. Kartal Meydanı’nda farklı mesleklerin de yer aldığı çadırlar kuruldu, konserler verildi. Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Ömer Fethi Gürer, yaptığı konuşmada Ahiliğin önemine değindi ve mesleklerin çıraklıktan ustalığa kadar süren ahlaki, dürüstlük gibi değerleri içinde barındıran bir uygulama olduğunu söyledi. Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz’ün belediye başkanı olduktan sonra Kartal’da ülke değerleri ve önemli günleri anarak dündeki yaşamın günümüze yansımasını sağladığını vurgulayan Gürer şöyle konuştu: “Özünde ahilik Türklerin Anadolu’ya yerleştikten sonra ortaya koydukları bir yaşam biçimidir. Ahilik bir ahlaktır, dürüstlüktür, erdemdir. Hırsızdan ahi olmaz. Toplumsal olarak kimliğini, kişiliğini ispatlayamayan, üretimde olmayan, çalan, çırpan, yalandan riyadan, ahlaksızlıktan beslenen insandan ahi olmaz. Çünkü ahiliğin temelinde insan kavramı vardır. O kavram nerede ve ne şekilde gelişirse gelişsin doğru insan olmayı getirir. Ahilik çıraklıkla başlayan, ustalıkla devam eden sonuçta da şeyhliye kadar uzanan ama yaptığı işi topluma sunarken, karşısındakinin de insan olduğunu unutmadan davranan bir anlayış biçimidir. Önce insan yaklaşımının esnaflık da yansımasıdır. Ahiliğin ülkemize yaptığı, kattığı değerleri ne yazık ki toplum olarak unuttuk. Bugün Anadolu’da yitirdiğimiz değerleri yurtdışından ithal malları getirerek yok ettirdiler. Üretimin içinde olmazsak toplumun geleceğinin karanlık olacağını görmeliyiz. Bu anlamda ahilik yalnızca Ahi Evran ile sınırlı kalmayan, yaşam biçimi olan kültür olan bir değerdir. Ahilik geleneğinde ne yazık ki çok şeylerimizi yitirdik. Örneğin Anadolu’dan gelen bir esnaf mal alır gider ve gününde de borcunu öderdi. Bilinirdi ki, o alacak mutlaka gelecektir. Yani haksız kazanca el sürenin eli yanardı. Cumhuriyetin ilk yıllarında nüfus cüzdanlarına mutlaka kişinin mesleği yazılırdı. Mesleği olmayanlara evlenmek için dahi yol verilmezdi. Çünkü işin olmalı, aşın olmalıydı. O dönem erkekler esnaflık yaparken ev hanımları da halı dokuyor, ev eşyaları yapıyorlardı. Ailede bir bütünlük vardı. Bu ailenin çocukları da ona göre yetişiyordu.” dedi. Saçlı “Ahiliğin inanç, sosyal, ahlaki boyutları var.” Kartal Cemevi Vakfı Başkanı İsmail Saçlı da Ahiliğin ne denli önemli olduğunun altını çizerek, bu geleneğin devam ettirilmesi gerektiğinin önemini anlattı. Saçlı şöyle konuştu: “Ahilik sadece bir inancın veya mezhebin tekelinde olan felsefe veya örgütlülük değildir. Ahilik bir tarikat ve esnaf teşkilatıdır. O anlamda esnaf odalarımızı çok önemsiyoruz. Ahilik kadını da ayırmamıştır. Ahiliğin hem inanç boyutu var, hem sosyal boyutu var, hem de ahlaki boyutu var. Esnaflık yapabilmek için bugün çıraklık eğitim merkezlerine gidiyorsunuz. Oysa o dönemde böyle imkânlar yoktu. Eskiden esnaf demek güvenilir insan demekti. Siz bir yere giderken anahtarınızı mahallenin bakkalına bırakıyordunuz. Okula giderken çocuğunuz harçlığını ondan alıyordu. Ahilik kardeşlik demektir. Ahilik de sevgi var hoşgörü var. Bu süreçte kardeşlik duygularına çok ihtiyacımız var. Ahiliğin beslendiği kaynak hünkar Hacı Bektaş-i Veli’dir. Ahilik bir akımdır. Teşkilattır.” dedi. Ataşehirli Çocuklar “En çok çocukla en çok atık pil toplama rekoru” Kırdı Ataşehir Belediyesi, İçerenköyCarrefour AVM, Doğa Koleji ve ESİT Elektronik’in katkılarıyla gerçekleşen etkinlikte Ataşehirli çocuklar bir rekora imza attılar. “En Çok Çocukla En Çok Atık Pil Toplama Rekoru” etkinliğinde Ataşehir’deki tüm okullardan gelen çocukların topladıkları ve bir araya getirilen piller tartılıp tescil edildi. Ünlü isimlerden Ömür Gedik, Tuncay Akça, Fatih Portakal, İsmail Küçükkaya, Şule Zeybek, Cem Coşkun, Gökhan Karakaş, Mansur El Sabah, Berk Ercan ve Prof. Dr Orhan Kural’a “Çevreye Katkı Ödülü” verilen rekor denemesinde Doğa Koleji öğrencileri “Enerjimiz Bitmesin”, Ataşehir Cemile Besler İlkokulu öğrencileriyse “İzindeyiz Yüce Atam” konulu dans gösterileri yaptı. 15 Mayıs 2015 Cuma günü saat 10:00’daİçerenköyCarrefour AVM Otopark Alanı’nda gerçekleşen ve öğrencilerin de çeşitli gösteriler FTM 02 CMYK yaptığı rekor denemesi, Prof. Dr. Orhan Kural başkanlığındaki Ertan Yıldırım( İstanbul İl Çevre Şube Müdürü), Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Kalender Özdemir, Ataşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Ayten Kartal, Merve Toğçuoğlu ( Doğa Kolejleri Ekoloji Bölüm Başkanı),Lidya Sadi ( Carrefourİçerenköy AVM Paz. Md.), Mehmet Turhan (TAP Derneği Yönetim Kurulu Başkanı), Ersin Ertan (Esit Elektronik Sistemler), Aydın Türkücü’nden (Dünya Çocuk Rekorları) oluşan Rekor Tescil ve Hakem Heyetince tescil edildi. Doğa Koleji öğrencileri ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı okullardaki 888 Çocuk “En Çok Çocukla En Çok Atık Pil Toplama Rekoru” kapsamında bir defada topladıkları 6.510 kg atık pille toplama rekoru kırdılar. Rekor denemesi kapsamında toplanan tonlarca atık pil, konusunda yetkilendirilmiş tek kuruluş olan TAP Derneği yetkililerine teslim edildi. İstanbul’un çöpü bile değerli Törende konuşan Başkan Kadir Topbaş, "1994'ten beri tesisimizde çöplerden elde edilen atıkların geri dönüşümünü gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmamız neticesinde burada 1,5 milyon çiçek ürettik" diye konuştu. Başkan Topbaş tesiste 800 bin aracın emisyonuna değer metan gazından elektrik enerjisi elde edildiğini ifade eden Başkan Topbaş şöyle devam etti: "İnsanlık adına övünç kaynağı olan işletmeyi hizmete alıyoruz. Özellikle İSTAÇ çalışanlarına teşekkür ediyorum. İSTAÇ çalışanları olarak sizler ve Büyükşehir’de çalışan tüm mesai arkadaşlarımın gayretleriyle İstanbul’da çok şeyler değişti. Başarıya birlikte imza atmaktayız. Sizin gayretiniz bu sonuçları vermekte. Savaşları askerler kazanır fakat kahramanlar komutanlardır. Sizin gayretiniz, azminiz ve bizimle olan beraberliğiniz olmasaydı bu başarıdan bahsedemezdik.” dedi. Yaptıkları işlerin bazıları tarafından eleştirildiğini hatırlatan Başkan Topbaş, “Milyonlarca ağaç diktik. Milyonlarca lale diktik. Bizi eleştirdiler. Anlatamadık. Bunun ekonomik hareket olduğunu söyledik. Çumra’da 10 bin kişi çalıştığını söyledi üretici. Birileri görmedi. Görmeleri mümkün değil. Onların gözleri kulakları başka yerlerde” dedi. İstanbul’un 130 ülkeden nüfus olarak büyük olduğunu ifade eden Başkan Topbaş, “Dünyanın gıpta ettiği gelişmelere imza atmaktayız” dedi. ‘Kötü aletle güzel iş çıkmaz’ diyen Başkan Topbaş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tesisimizde çevreyi kirleten metan gazını kontrol altına alıyoruz. 800 insanın ihtiyacı olan elektrik enerjisi kontrol altına alarak, doğada oluşacak çevre kirliliğini önlüyoruz. Yönetimler olarak kentimiz için insanlık için ne yapsak onun peşindeyiz. Rutin bir iş yapmıyoruz. Dünyaya model olmuş bir ülkeyiz. Tekrar bir numara olup ülkemizi hak ettiği yere ulaştırmak zorundayız. Gelecek kuşaklar bu ülkede yaşamaktan gurur duysunlar. Başka ülkelere özenmesinler. Büyük düşünmek zorundayız. Başkalarının gözleri kulakları başka yerlerde; Bizim davamız var. Eksiklikleri gidermek istiyoruz. 15 milyon nüfusa rağmen su problemimiz yok. Birileri konuşur biz yaparız.” Başkan Topbaş hizmete aldıkları tesisin İstanbul’daki çiçeklerin yüzde 5’ini ürettiğine dikkat çekerek, “Üretim budur iste. 1.5 milyon çiçeğin yanı sıra köylere fideler buradan üretiliyor. Alım garantili çiçek üretiyoruz köylülere. Seracılıkta ve çiçekçilikte oldukça iyiyiz. Biz hedeflerimizi hep doğru koyduk. Büyük düşünmek zorundayız. Necip Fazıl'ın dediği gibi, "Dev eserler ortaya koymak için karıncalar gibi çalışmak lazım’. Çanakkale destanini birlikte yazdık. Omuz omuza verince başaramayaca- ğız iş yok. Büyük bir milletiz. Ayrımcılık yapmaya çalışanlar önümüzü kesmeye çalışıyorlar. Dünyada etkin olmak için ileri teknolojileri getirerek uygulamaya çalışıyoruz. Yaptığımız işler burada kalmıyor. Pakistan’da bile temizlik çalışmalarını bizim ekibimiz yapıyor” diye konuştu. Konuşmaların ardından Başkan Topbaş, serayı gezerek basın mensuplarına bilgi verdi. Kitabı Okudular, ödüllerini aldılar Sultanbeyli Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından hayata geçirilen kitap okuma yarışmasında ödüller sahiplerini buldu. Birinci ve ikinci umre ödülü kazanırken dereceye giren diğer katılımcılara altın hediye edildi. Sultanbeyli Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi özellikle kadınları okumaya teşvik etmek amacıyla ilginç bir proje hayata geçirdi. Proje kapsamında bir ay önce yarışmaya katılmak isteyen yaklaşık 500 kadına Sibel Eraslan'ın Zemzem'in Annesi Hz. Hacer kitabı verildi. Katılımcılara bir ay sonra düzenlenen yarışmada sorular yöneltildi. En kısa sürede en çok doğru cevap veren birinci ve ikinci yarışmacı Umre ödülü aldı. Diğer dereceye girenlere ise tam, yarım ve çeyrek altın hediye edildi. Sultanbeyli Kültür Merkezinde gerçekleşen programın açılış konuşmasını yapan Kadın Meclisi Başkanı gönül Çolak, “Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak hayata geçirdiğimiz güzel projemizle kadınlarımızın kitaba ilgisini çekmeye çalıştık. Toplumumuza okuma alışkanlığı kazandırmak ve farkındalık oluşturmak için böyle bir organizasyona imza attık. Bugün yarışmamızı ve ödül törenimizi yapıyoruz. Bir aylık süre içerisinde kıymetli yazarımız Sibel Eraslan’ın Zemzemin Annesi adlı kitabını okuduk. Bugüne kadar okuduğum kitapların en anlamlılarından biriydi. Her yönüyle zengin bir eser olan kitap bizlere yeni şeyler kattı. Kıymetli yazarımıza bugün bizlerle olduğu için teşekkür ediyorum. İnşallah hep birlikte daha güzel çalışmalara imza atacağız.” dedi. Programa katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin eşi Fatma Güllüce, Kadın Yazarlar Kadın Okurlarla Buluşuyor Projesi için “Bu güzel günü bize armağan eden bu güzel organizasyonu hazırlayan herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Gerçekten çok mutlu heyecanlı ve sevinçliyim, çünkü bu rutin çalışmaların içine kitabı yetiştirme çabasına dâhil oldum. Beni de Sibel FTM 03 CMYK Hanım teşvik etti. Bu günle alakalı ispat edilmiş bazı rakamsal, can alıcı verilere ulaştım. Kitap, ülkemizde ihtiyaç maddeleri sıralamasında 235. sırada. Türkiye’de günde 5 saat televizyon izlemeye vakit ayrılırken, kitap okumaya yılda sadece 6 saat vakit ayrılmakta. Bu veriler beni çok üzdü. Sizlerle paylaşmak istedim. Yazarımıza tekrar teşekkür ediyorum, Bu projeyi Sultanbeyli ilçesi model olarak tüm ilçelerimize yayacaktır.” şeklinde konuştu. Programa katılan AK Parti Sultanbeyli İlçe Başkanı Ali Sevinç de “Kıymetli hocamız Sibel Eraslan bizim için çok kıymetli. Çok güzel bir yarışma, her zaman olmalı olmaya devam etmeli. Nedenine gelince hanım kardeşlerimiz hem işlerini yapacak hem kitaplarını okuyacak çocuklarını yetiştirecekler. Kitap okuma oranlarının düşüklüğü beni çok üzüyor bu oranı yükselteceğimize inanıyorum.” dedi. Belediye Başkanı Hüseyin Keskin de “Projemizde aslında ödüllerden ziyade, Sultanbeyli’de bir kampanya yapmak ve Sultanbeyli’de özellikle hanımefendilerle birlikte başlayıp tüm evlerimize girecek düzeyde bir farkındalık oluşturma niyetiyle gerçekleşti. Kitap okumayı sevdirmek adına ilçemize Aydos Kütüphanesi’ni kazandırdık. Kültür merkezimizde diğer etkinliklerle birlikte çalışmalar yapıyoruz. Okur-Yazar buluşmalarında öğrencilerimizi yazarlarımızla buluşturuyoruz. Fiziki eksiklerimizi tamamlıyoruz fakat insanın inşası çok kolay olmuyor. Bunu birlikte gerçekleştirmeliyiz. Kitap okumak en temel ihtiyaçlarımızdan olmalı. ” şeklinde konuştu. Böyle Bir Projeye Şapka Çıkartılır Programa katılan Sultanbeyli Kaymakamı İbrahim Özefe de kitap okumanın insana kattığı değerden söz etti. “Sultanbeyli Belediyesi ile ortaklaşa yürüttüğümüz çalışmalarda öğrencilerimize kitap okumanın önemini anlatıyoruz, onları yazarlarımızla buluşturuyoruz” diyen Özefe, “Böyle bir projeye şapka çıkartılır.” İfadelerini kullandı. Program bünyesinde düzenlenen yarışmada ilk ikiye giren yarışmacılara Umre ödülü verildi. Dereceye girenler ise altınla ödüllendirildi. 03 Eriyen toplumsal dinamiklerimiz Toplum olarak bizi;bir binanın ana kolonları gibi ayakta tutan temel dinamiklerimiz, insan olarak bizim olmazsa olmazımız, varlığımızı, kimliğimizi ayakta tutan değerler ki onlar dini, ahlaki ve kültürel yani bizim doğumumuzla edindiğimiz, aile –millet –ırkımızla gelen değerler. Bu değerlerle kendimizi kimliğimizi tanımlayabiliriz. Eğer toplumları yıkmak –başkalaştırmak istiyorsanız ki bu ŞÜKRÜ KAYA temel dinamiklerimizle oynanırsa toplumda dönüşüm, yıkım başlar. Bu aşamada kendimize sormamız gerekiyor, bu dönüşüme –yıkıma taraf mıyız? Maalesef toplumumuzun bozulması, şahsi – toplumsal felaketler ayyuka çıktı. Dini inancımız mı, ahlak mı?! Sahi toplum olarak dinimizce üzerine sıkı sıkı vurguladığı, Allah korkusu, rüşvet almama, yalan söylememe, Müslüman kardeşini kendi nefsine tercih etme, faize bulaşmama.. Çokçaİslami hasletlerimiz, ahlakımız, edebimiz nerede? Toplum olarak bu hasletleri koruya bildik mi? yoksa yalanı, zinayı, rüşveti kendi içimizde dönüştürüp (toplumsal – şahsi kimlik kaybı – erozyona uğratma ve sonunda toplumun dönüşmesi! İste bu) meşrulaştırdık mı? Hani “rüşveti alan da veren de mel’undu? Yo rüşvet almıyorum ki bağış…!” Bizim toplum olarak ayakta kalmamız için dini değerlerimize, ahlakımıza, örfümüze sahip çıkmamız gerekiyor. Maalesef kapitalizm denen illet bizi sardı. Toplumdan uzaklaşma, ferdiyetçi olma, konfor hastalığımız bizi kimliğimizden, temel dinamiklerimizden feragat etmeye itti. Dini değerler mi? gerek yok bize ahlaki değerler yeter !! Denilerek en büyük hançer topluma saplandı. Ahlak din temelli olmadan kesinlikle ayakta kalamaz. Allah bilinci –korkusu, sevgisi olmayan fertler nasıl bir itibar sahibi olacak. Kuran-ı Kerim’de İnsan mahlûkatın en şereflisi değil mi? Peygamberimiz en büyük ahlak üzerine gönderilmedi mi? sahi biz bu dünyada yaşayıp yok mu olacağız. Ahiret den bir yer, hesap günü, cennet –cehennem yok mu? Maalesef toplumumuzun zihnide kaymalar büyük! Kimliğimizi itibarımızı hızlıca kaybediyoruz.! Bu kimlik kaybımız toplumumuzun temel dinamiklerini kaybetmişimizi hızlandıran da dünyevi makamlarda bizden diye gördüğümüz kişilerin olması. Bu kişiler yalan söylerse de bizden, rüşvet alsa da bizden, dünya konforunu, bencilliği pohpohlasa da bizden yani sorun yok…! Hâlbukigeçmişte bizden olmayan kişiler aynı hasletleri işlese nasıl karşı çıkardık, kin duyardık. Dinimize daha sıkı sarılırdık. Bir taraf da olurduk. Kahrolsun derdik. Fakat aynı hareketi bizden dediğimiz kişiler yaptığında meşrulaştırma yoluna gittik, bi taraf olduk. Bu bizi toplumsal felakete sürükledi. Şimdi toplum olarak, dernek olarak, parti olarak, toplum olarak bu kimlik bunalımına, toplumsal felaketlere, duyarsızlığımıza, bilinçsizliğimize bir dur dememiz, iki elimizi kafamıza götürüp, biz ne yaptık, yapıyoruz. Bu yaptığımız bizi nereye götürüyor dememiz gerekiyor. Topluma hizmet eden Sivil Toplum Kuruluşlarımız, Medya kuruluşları, toplumsal birlikteliğimizin olduğu yerler var. Hep beraber eriyen toplumsal dinamiklerimizi tekrar toparlamamız, toplumun bu kötü gidişini ortaya koymamız, toplumumuzun temellerini sağlamlaştırmamız gerekiyor. Var mısınız buna? [email protected] İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından çöpten elde edilen elektrik enerjisi atık ısısı ile çalışan mevsimlik çiçek serası Başkan Topbaş’ın katıldığı törenle hizmete alındı. HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA EDİTÖR’DEN HABER 22 MAYIS 2015 04 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA 22 MAYIS 2015 HABER Sultanbeyli’li gençten felçlilere özel proje! Kütahya’ya Üniversite okumaya giden Sultanbeyli’li genç girişimci Mehmet Udun; Kütahya’da İkamet eden Emekli Kaynak Ustası Ahmet Çatalcaile birlikte engelli vatandaşlar için yatak üretti. Sultanbeyli’li Mehmet Udun, Ulusal Basında Yoğun İlgi Gören Felçli Hasta Yatağının Yeni Modeli olarak; Koltuk Olabilen Bir Hasta Yatağı Geliştirdi. İçerisinde Klozeti, Lavabosu Onlarca Özellik Bulunan "Felçli Hasta Yatağı" adı verdikleri ürün için Türk Patent Enstitüsü kurumundan patent aldı. Yatak yanında ayrıca, hastanın tuvalet ihtiyacını gördüğü sırada, kapı önüne koyduğu lamba ile dışarıdan gelecek kişileri uyarıcı ikaz ışıkları da mevcut. Çalışma ekibinde yer alan Fizyoterapist Senem Çelik Yolcular ile fikir alış verişlerinde bulunduğunu belirten girişimci Udun; “Fizyoterapistimizin projemiz üzerinde oldukça emeği bulunmaktadır. Kendisinin yatağımız ile ilgili tüm kısımlarında bilgisine başvurarak atacağımız adımların hastalar için ne tür faydalar sağlayıp sağlamayacağını danışarak geliştirdiğimiz bu yeni yatak modelimiz sayesinde “Felçli hastaların yatmaya bağlı hipotansiyon şikâyetleri azalacak, yatmaya bağlı ağrıları azalacak ve gerekli egzersizlerini oturma pozisyonundakilerini de daha rahat yapabilecekler. Bu yatak sadece felçli değil çok ileri yaştaki hastalarda Oluşan kalça ve bacak problemlerinden dolayı ayağa kalkamayan ve yatağa Bağımlı hale gelen kişilerde de rahatlıkla kullanılabilir. Bu da onların daha aktif olmalarını ve ilerleme kaydetmelerini sağlayacaktır. ”dedi… Felçli Hasta Yatağının başlıca temel diğer özellikleri ise yatak üzerinde klozetin, lavabonun, sifonun ve diğer temel tüm ihtiyaçlarının sistem üzerinde bulundurulması olarak belirtildi. Engelli bireyler rahat etsin diye bir araya geldiler İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi, engelli bireyler için geliştirilen 'Engelsiz Tekstil Projesi" kapsamında beyin fırtınası atölyesi çalışması düzenledi. İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi, engelli bireyler için geliştirilen 'Engelsiz Tekstil Projesi" kapsamında beyin fırtınası atölyesi çalışması düzenledi. Fakülte Dekanı Prof. Dr. Nevin Çiğdem Gürsoy, Metin Sabancı Spastik Çocuklar Merkezi ve Sancaktepe Bölgesi'nde saha çalışmaları yaptıklarını ifade ederek, "Engelli çocuk ve yakınlarıyla birlikte görüşmeler yaptık. Burada gruplar oluşturarak tasarımcıları bir araya getiriyoruz... Burada sahada yaptığımız çalış- maları sunarak, beyin fırtınası yaparak tasarımlar oluşturacağız. Bu tasarımlardan prototipleri imal ederek bu çalışmayı yaptığımız bölgedeki çocuklarımıza deneteceğiz, vereceğiz" dedi. İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi sosyal sorumluluk projesi kapsamında engellilerin ihtiyaç ve sıkıntılarını belirlemek için Metin Sabancı Spastik Çocuklar Merkezi ve Sancaktepe'de bir çalışma yaptı. Bu kapsamda, fakültenin Gümüşsuyu Kampüsü'nde bir beyin fırtınası atölye çalışması düzenlendi. Çalışmaya, İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevin Çiğdem Gürsoy, Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gözde Göncü Berk, Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Metin Sabancı Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi'ndan aile ve çift terapistiÖmer Gür, mimar Zeynep Doğan, tasarımcılar, engelli yakınları, moda tasarımı öğrencilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. Sosyal sorumluluk projesi kapmasında gerçekleştirilen atölye çalışmasında, oluşturulan gruplar tarafından engellilere yönelik tasarımların çizimi yapıldı. Ortaya çıkan pantolon, çorap, iç çamaşırı tasarımları gruplardan belirlenen bir kişi tarafından daha sonra diğer gruplara sunuldu. Kalkınma Bakanlığı ve İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen projenin daha sonraki aşamasında prototiple dirilecek tasarımlar engelli bireylere denetilerek son şeklini alacak. Diyabetliler, hastalıkla mücadeleyi bu merkezde öğreniyor Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki Diyabet Tanı, Tedavi ve Takip Merkezi'nde diyabet tedavisi gören hastalar, hastalıkla mücadele etmeyi de öğreniyor. Merkezde diyabet hastaların diğer sağlık sorunlarına karşı korumayı da amaçlıyor. Hizmet vermeye başladığı geçen yıldan bu yana yaklaşık 24 bin hastanın başvurduğu ve kamu eliyle bu hizmetin verildiği "Diyabet Tanı, Tedavi ’de ilk merkez" olma özelliğini taşıyan Diyabet Tanı, Tedavi ve Takip Merkezi, diyabetli sayısının düşürülmesinde rol oynuyor. Merkezde klasik diyabet tedavisi yanında laboratuvar incelemeleri, diyabetik göz muayenesi, diyet programlama, en önemli sorunlardan olan diyabetik ayak bakım ünitesi bulunuyor. Hastaları, hastalığın yol açtığı diğer sağlık sorunlarına karşı korumayı da amaçlayan merkezde, diyabetik hastalara sunulan klasik tanı ve tedavi işlemlerinin yanı sıra laboratuvar incelemeleri, diyabetik göz muayenesi, beslenme uzmanıyla diyet programlama gibi hizmetler sunuluyor. Merkezde ayrıca hastalıkla mücadele edenlerin en önemli sorunları arasında yer alan diyabetik ayakla ilgili ayak bakım ünitesi de bulunuyor. Hastalıkla ilişkili tüm birim- FTM 04 CMYK lerin bir araya getirildiği merkezde, diyabetlilerin tüm tedavi ve işlemlerinin kolaylıkla yapabilmesine imkân sağlanıyor. Böylelikle diyabetliler, hastalıklarıyla mücadele etmenin yollarını da öğreniyor. Anadolu Güney Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. Ahmet Lütfullah Orhan, diyabetli sayısının toplumda özellikle beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzındaki değişiklikler nedeniyle hızla arttığını söyledi. Diyabetin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için ciddi bir sağlık sorunu olduğunu belirten Orhan, bu çerçevede hastalarda diyabetin yol açtığı göz, böbrek, dolaşım ve nörolojik sorunlarla da sıkça karşılaştıklarını dile getirdi. Bu hastaların ciddi şekilde bilgilendirmeye, bilinçlendirilmeye ihtiyaç duyduklarını anlatan Orhan, "Biz bu ihtiyacı gözeterek geçen dönemde bununla ilgili bir çalışma başlatıp diyabet merkezini kurduk. Geçen yıl merkezimizde 6 bin 800 kişiye eğitim verildi. Merkeze müracaat eden hasta sayısı da yak- laşık 24 bin oldu. Bu rakamların, merkezin bilinirliği artıkça yükseleceğini düşünüyoruz" diye konuştu. Sağlık sorununa göre beslenme programı Orhan, merkezle diyabetlilerde hastalığa bağlı oluşabilecek sorunların önlenmesini amaçladıklarına dikkati çekerek, "Örneğin, muayene olan hastalarda diyabete bağlı oluşan retina bozukluklarını tespit edip, gerekli tedavinin başlamasını sağlamaya ve bu vaka sayısını mümkün olduğunca en aza indirmeye çalışıyoruz" dedi. Diyabet merkezinde, "diyabeti anlamak, diyabet nedir, tedavi yöntemleri, hipoglisemi ve hiperglisemi, beslenme ile uyum, diyabet ve egzersiz, insülin uygulama teknikleri, diyabetin kontrolü ve izlenmesi, diyabeti yiyeceklerle tedavi etmek, kan şekerini ölçme teknikleri, bireysel danışmanlık, diyabetin komplikasyonları, hastanın hedefleri, diyabet ve ayak bakımı, zor durumlarda yapılabilecekler" gibi diyabetle ilgili tüm konulara açıklık getiren eğitimler verildiğini vurgulayan Orhan, şunları kaydetti "Grup ve bireysel eğitimlerin yapıldığı akıllı tahta ve projeksiyon cihazının mevcut olduğu merkezimizde diyabet bakım ve izlem kalitesinin geliştirilmesi, kademeli diyabet tedavi planlaması gibi programların yanı sıra organizasyonlarla diyabetli hasta eğitim programları da düzenlenmektedir. Hekim muayenesinin akabinde hasta diyetisyene yönlendirilmekte, sağlık sorununa göre beslenme programı uygulanmaktadır. Hastaların diyabet merkezinde takibe alınmaları için Merkezi Hastane Randevu Sistemi'nden, Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Pendik Kaynarca Semt Polikliniği'ne başvurmaları yeterlidir." dedi. Yıl : 12 Sayı: 330 İmti yaz Sa hi bi ve Yazı İşle ri Mü dü rü YUNUS KÖSOĞLU Ge nel Yayın ve Rek lam Ko or di na tö rü ŞÜKRÜ KAYA Tanıtım Sorumlusu CEMİL KÖSOĞLU Spor Servisi UFUK SEVİNDİK Ta sa rım GERÇEK MEDYA Dağıtım İZ AJANS M.Akif Mah. Kuran Kursu Cad. Burcu Sk. 7/1 Sultanbeyli / İSTANBUL Tel: 0216. 398 05 45 - GSM: (0543) 288 99 46 www.ger cek med ya.com [email protected] Baskı: TURKUAZ MATBAACILIK YAYINCILIK A.Ş. Akpınar Mahallesi, Hasan Basri Caddesi No:4 34885 Sancaktepe / İstanbul Yayın Türü: Yerel Süreli - Baskı Tarihi: 22.05.2015 Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymaya söz vermiştir. Köşe yazılarından doğan hukuki sorumluluk yazarlara aittir. *Tanıtım amacıyla ücretsizdir. Başbakan Ahmet Davutoğlu 17 Mayıs Pazar günü AK Parti’nin Maltepe düzenlenen İstanbul mitinginde 1 milyonu aşkın kişiye konuştu. Davutoğlu konuşmasında, "Allah şahit ki millet için vatan için Allah için şehit olacaksak, bir an tereddüt etmez, Hazreti Azrail’e ve ‘aleykümselam’ deriz" dedi. Kılıçdaroğlu diyor ki oyumu muhafaza edersem istifa etmem. Yani bütün derdi yüzde 25’lerde 24’lerde kalmak. Devlet Bahçeli dedi ki eğer oy kaybetmezsem başarılı sayılırım. HDP’nin eş başkanı diyor ki barajı geçersem başarılı sayılırım. Hiçbirisi iktidar olurum diyemiyor. Çünkü millete güvenmiyorlar. Üçü bir araya gelip ve arkalarındaki paralel çete bir araya gelip dörtlü koalisyonla Ak Parti’yi engellemeye çalışıyorlar. Be hey gafiller İstanbul bizim arkamızdayken bizi engelleyebilirler mi? Bir doğru dört yanlışı götürür. Bir doğru, elif gibi duran AK Parti. Davutoğlu “Hazreti Azrail’e ve ‘aleyküm selam’ deriz” Paralel çetenin savcıları, hani 17-25 Aralık’ta darbe yapmak isteyenler meslekten men edilince o gün dediler ki bunların da akıbeti Adnan Menderes gibi olacak. Yani bana cumhurbaşkanımıza Adnan Menderes’i işaret ediyorlar. Be hey gafiller, eğer biz bize şehadet nasip olacaksa, Allah şahit ki millet için vatan için Allah için şehit olacaksak, bir an tereddüt etmez, Hazreti Azrail’e ve ‘aleyküm selam’ deriz. Bizi akıllarınca korkutacaklar. Biz ölümü Şeb-i Aruz, düğün gecesi olarak karşılayanlardayız. Yassıada’dan bahsettik. Sordum muhalefet liderlerine, tutumunuz nedir? Şimdiye kadar Kılıçdaroğlu’nu 27 Mayıs’ı lanetleyen bir şey duydunuz mu? Çünkü bunlar darbeci.Tam biz bunları konuşurken Mısır’da seçilmiş cumhurbaşkanı Mısır’ın ilk seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi’ye modern firavunlar idam cezası verdiler. Biliyorum ben gelmeden önce Mursi’nin bizim kongredeki konuşmasını dinlediniz. İşte o yiğit mısırlı kardeşlerimiz, idam cezasına rağmen, baskılara rağmen mücadelelerinde direniyorlar. Ama bunu sakın Türkiye’den ayrı düşünmeyin. Bu seçim sadece Türkiye’nin değil bütün Ortadoğu’nun seçimidir. Gezi olayları oldu. Aynen Mursi’nin iktidardan edilişine denk gelen günlere geliyor. Hesap şuydu, Arap Baharı Türkiye’deki demokrasi rüzgârını bütün bölgeye yayıyordu. Milletle barışık sistemden yeni bir Ortadoğu’dan korktular. Önce bizi durdurmaya çalıştılar, durduramadılar. Sonra Mısır’da darbe yaptılar. 17-25 Ocak komplolarına karşı da gereken dersi verdi. Şimdi 7 Haziran’a yürüyoruz. Sadece Türkiye’nin seçimi değildir. Bütün Ortadoğu’nun balkanların seçimidir. Türkiye’ye kendi oterriterliklerini kurmak için bir sisi arıyorlar sisi… Bütün çeteleri toplayıp bizi engellemeye çalışıyorlar. Gelin bir ders mahiyetinde son dönemde AK Parti’ye dönüp otoriterlik iddiasında bulunanlara ders verelim. Biz iktidara geldiğimizde DGM vardı, kim kaldırdı? OHAL vardı, kim kaldırdı? Emasya vardı, kim kaldırdı? Başörtüsü zulmü vardı, kim kaldırdı? İmam hatip liselerinin önü kapatılmıştı, kim açtı? Anadilde eğitim yasaktı, kim kaldırdı? Anadolu lehçelerinde siyasi propaganda yasaktı, kim kaldırdı? Her karakolda işkence iddiaları vardı, işkenceyi tarihe kim gömdü? Onlar konuşur, onlar özgürlüklerin lafını eder, AK Parti özgürlüklerin teminatıdır. Azınlık vakıflarının malları iade edildi, AYM’ye bireysel başvuru hakkı tanındı, siyasi partilerin kapatılması tarihe karıştı. Bunları görmeyenler tutturmuşlar AK Parti otoriterliği temsil ediyor. Kendi otoriter rejimlerini kurmaya çalışıyorlar. Türkiye’ye bir Sisi arıyorlar Sisi. İzin verecek miyiz? Özgürlüklerin devamı için AK Parti demeye devam edecek miyiz? İnsan onuru için ayağa kalkmaya FTM 05 CMYK var mıyız? Zalimlere karşı dimdik durmaya var mıyız? Bir de akıl hocası bulmuş, Derviş’i, Kılıçdaroğlu kasayı boşaltacak, Derviş’demilletden kesip kasayı dolduracak… Üçüncü hedefimiz ekonomik kalkınma, dirlik, bereket. Günlerdir Kılıçdaroğlu yalan dolan edebiyatı yapıyor. Dün meydan okudum yine meydan okudum. Türkiye’de diyor 200 liranın altında geliri olan 17 milyon kişi var da yakışıyor Kemal Derviş. Kılıçdaroğlu kasayı boşaltacak, kemal derviş de milletin gelirini kesip kesip acaba kasayı doldurabilir miyim diyecek. Kemal Derviş dönemine dönecek miyiz biz? Diyor ki ben hesap uzmanıyım. İşte huzurunuzda sesleniyorum bu üç iddiası da yalandır, yalandır, yalandır. Çıksın doğru desin rakamları göstersin. Çevreci görünümlü Vandallar, kazandır- Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Dört tane yanlış bir araya gelecek ve bir doğruyu yani AK Partiyi götürecek öyle mi?... ...Götüremezler..” dığımız yeşil alanlarla oluşturacağımız Park, Central Park’tan Hyde Park’tan daha büyük Esenler’de olağanüstü projeyi açıkladık. 21 alanda kentsel dönüşüm yapıyoruz. Hani şu çevreciler var ya, adıyla ortalığı talan eden Vandallar gezicilere bir cevap verelim buradan. Hani tam Türkiye üçüncü havalimanı köprü için yola çıkmışken, İstanbul sokaklarını yakıp yıkanlara, İstanbul ve Türkiye’de tencere çalış gürültü yapanlara… İstan- diyor. Toptan külliyen yalan. Şimdi diyor ki bana bir dört yıl verin yeter. Kağıthane’yeKağıttepe diyen, oy atmak için gideceği sandığı bulamayan birine 4 yıl değil 4 saat bile emanet verilir mi? Niye 4 yıl diyor peki? Niye 4 yıl istiyor? Çünkü biliyor ki hazine bizim tam takır hazır aldığımız hazine şu anda bereketlendi. 119 milyar Türk Lirası’ydı bütçemiz şimdi 479 milyar Türk Lirası. Şöyle düşünüyor aynen SSK’daki gibi, bir geleyim… Şu hazineyi bir tam takır edeyim, sonra bırakıp gideyim diyor. İzin verir misiniz? Bir de akıl hocası bulmuş. Çok bullular bu vandallara karşı İstanbul’a sahip çıkacak mıyız? Bu aziz şehri her zaman koruyacak mıyız? İşte sadece bir projede, 8 milyon 700 bin metrekare alanı esenler belediyesi ve büyükşehir belediyesi, kentsel dönüşüm için devrettik. Depreme dayanıklı olmayan binalar yıkılıp, yapay mimari ile bu yeni alana taşınacak. Dünyanın en büyük yeşil parklarından biri, 2,5 milyon metrekarelik alanda kuruluyor. Central Park’tan Hyde Park’tan daha büyük. 05 Cennetlik adam Enes İbni Malik r.a. anlatıyor: Peygamberimiz s.a.v.döneminde geçen bir olayı şöyle anlatıyor:- Bir gün camide Peygamberimiz’in etrafında halka olmuş oturuyorduk. Bize Kur’an-ı Kerim’den ayetler okuyor onlarla ilgili açıklamalar yapıyordu. Birden konuşmasını kesti. “Şimdi şu yoldan Cennet’e girmeye layık bir adam gelecek.” diyerek mescidin o yola bakan kapısına işaret etti. Biz de dönüp o tarafa baktık. Kapıdan herkesin yakından tanıdığı, Medine’li bir adam girdi. İşin garibi, yakından tanıdığımız bu adamın Peygamberimiz’in bu büyük müjdesine layık bir özelliği olabileceğini zannetmezdik. Çünkü basit bir hayatı vardı ve çok önemli bir iş yaptığını görmemiştik. Adam mescide girerken, halinden yeni abdest aldığı anlaşılıyordu. Bir kenara çekildi, biraz namaz kıldı. Hareketlerinde dikkat çekici herhangi bir durum yoktu. Namazını bitirince geldiği kapıdan çıkıp gitti. Biz hepimiz dikkatle ona bakmıştık. Ne uzun uzun namaz kılmıştı ne de namaz içinde dikkatimizi çekecek bir hali vardı. Adam mescitten çıktıktan sonra, biz yine Peygamber Efendimiz’e yöneldik. Söylediği hiçbir şeyi kaçırmak istemiyorduk. Ama Allah Rasulü, adam gittikten sonra bu MEHMET ALİ konu ile ilgili başka hiçbir şey söylemedi. O konu öylece KEMAL kapandı gitti. Ancak Peygamberimiz’in bu adam ile ilgili söylediği şeyler bütün gün kafama takıldı. Ne yapmıştı da böylesine bir ödülü, yani Cennet’i hak etmişti. O günün gecesinde de bu merakımı yenemedim. Ertesi gün biz yine Hazreti Peygamber’in etrafında halka olmuştuk ve onu dinliyorduk. Birden, dün olduğu gibi, Sevgili Peygamberimiz s.a.v.mübarek sözlerini kesti ve: “Şimdi şu kapıdan Cennetlik bir adam girecek.” dedi. Aynen dün işaret ettiği kapıyı parmağıyla gösteriyordu. O kapıdan yine dünkü hepimizin tanıdığı Medine’li adam girdi. Ne eksik ne de fazla, bir önceki gün ne yaptıysa aynı şeyleri yaptı. Bizim o adam ile ilgili merakımız bir kat daha artmıştı. Gözlerimizi ondan ayıramıyorduk. Namazını kıldı ve dünkü gibi çıktı gitti. Biz de kaldığımız yerden sohbeti dinlemeye devam ettik. Üçüncü gün de aynı şeyler tekrarlandı. Artık bu olaylar bende dayanılmaz bir merak uyandırmıştı. Ne yapıp edip, bu merakımı mutlaka yenmeliydim. Adamı takip edip ne yaptığını nasıl davrandığını öğrenebilirdim. Ona Cennet’i kazandıran neydi? Ben de Cennet’e girmeyi ne kadar isterdim! Hele bunun müjdesini dünyada iken almak ne büyük bir mutluluktu! Belki o ne yapıyorsa ben de aynısını yapar, buna ulaşabilirdim. Ama nasıl? Biraz düşündüm. Bir çare bulmalıydım. Adam başka bir gün yine namazını bitirmiş çıkmaya hazırlanıyordu. O çıkınca hemen peşine takıldım. Evine kadar öylece yürüdüm. Evinin kapısının önünde biraz bekledim. Sonra kapıya vurdum. Kendisi çıktı ve ne istediğimi sordu. Ben de: - Şu an gidecek bir yerim yok. Beni birkaç günlüğüne misafir edebilir misin? Dedim. Gülümsedi ve beni evine aldı. Medineli bu adamın evinde üç gün kaldım. Gerçekten bana çok misafirperverce davrandı. İmkânları ölçüsünde ikramda hiç kusur etmedi. İlk gün kendi kendime şöyle düşünmüştüm: Bu yeni arkadaşımı sadece gündüzleri yaptığı işlerle değerlendirmemeliyim. Geceleri sabaha kadar ibadet ediyor olabilir. Kimbilir bütün geceyi ayakta geçiriyordur, Kur’an okuyor ve Cenab-ı Hakk’a dua dua yalvarıyordur. Öyleyse gecesini de görmeliydim. O gece biraz konuştuktan sonra istirahata çekildik. Arkadaşım yattıktan biraz sonra derin bir uykuya daldı. Sabah namazından az önce beni de uyandırdı ve namazı Peygamber Efendimiz’in arkasında kılmak için camiye gidebileceğimizi söyledi. İşte gece de böyle geçmişti. Ben yine beklediğimi bulamamıştım. Bir ara aklımdan evinde kalış sebebimi söylemek geçti. Sonra bundan vazgeçtim. Ama doğrusu, hâlâ merakımı yenememiştim. Dördüncü gün sabah kahvaltısı yapıyorduk. Ben işin aslını anlamak için artık daha fazla bekleyemeyecektim: - Değerli dostum, diye söze başladım. - Ben, aslında, senin nasıl bir insan olduğunu anlamak için evinde misafir oldum. Çünkü birkaç gün önce mescide namaz kılmak için geldiğinde Allah Rasülü daha önce kimseye söylemediği bir şeyi senin için söyledi. Böylesine bir övgüyü nasıl kazandığın beni çok meraklandırdı. Allah Rasülü’nün senin hakkında “Cennetlik bir adam” övgüsü, gerçekten ne büyük bir iltifat. Adam benim sözlerimi dinleyince gözleri yaşla doldu. Sonra:- Dostum, işte ben senin birkaç gündür gördüğün insanım. Bundan daha fazla bir özelliğim yok. Başka bir şey söylemedi. Ben kendisine çok teşekkür ederek ayrılmaya hazırlandım. Ama içimdeki merakı giderememiştim. “Bu adamda mutlaka benim sezemediğim bir şey var.” diye düşünmekten kendimi alamıyordum. Kapıya doğru yürüdüm. Tam çıkacakken, arkamdan seslendi. Hemen döndüm. Yanıma kadar geldi. Elini omzuma koydu. - Sevgili dostum! Merakını yenemediğini biliyorum. Ben senin gördüğünden fazla bir özellik taşımıyorum. Ancak şu var ki, bana kötülük bile edilse kimse hakkında kötülük düşünmüyorum. Ayrıca bazı üstünlükler ve güzelliklere sahip kimseleri de kıskanmıyorum. Çünkü bunları veren Allah’tır. Bunlar beni her zaman daha mutlu ve huzurlu yapıyor. Ben işte şimdi sırtımdan bir yük kalkmış gibi rahatlamıştım. İşte benim aradığım özellik buydu:- Aziz dostum! İşte sen bu övgüye bu temiz kalbinle ulaşmışsın. Allah’ın Sevgili Peygamberi ne kadar doğru söylemiş! Diyerek evden gönül rahatlığıyla ayrıldım. A.Bin Hanbel Müsned. KISSADAN HİSSE Başbakan Ahmet Davutoğlu Maltepe mitingindeydi... HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA [email protected] GÜNDEM 22 MAYIS 2015 06 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA ALLAH DOSTLARI DİZİSİ “Fitne ve insanlar arasındaki geçimsizliğin nedeni kibir ve dünya sevgisidir.” diyordu seyda Allah onlardan razı olsun. Değerli kardeşlerim bu gunku yazı dizimde seyda muhammed arabkendi (ks) hu yu anlatmaya çalışacağım inş. DOĞUMU VE SOYU Şeyh Muhammed, 1911 yılında Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Arapkent (Bayındır) köyünde dünyaya geldi. Babası Arapkent’te medfun bulunan Seyyid Yusuf’tur. O da Seyyid Muhammed’in oğludur. O da Seyyid Zinnun’un oğludur. O da Şeyh Muhammed’in oğludur. Şeyh Muhammed Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı Bagas köyünde medfundur. Kabri günümüzde belli olup halen ziyaret edilmektedir. Soyu, o yöre halkı arasında meşhur “Bubi” ye ulaşır. Bubi’nin seyyid olduğu halk arasında yaygın olarak bilinmektedir. Babası, o daha çok küçük iken vefat etmiştir. Annesi Rabia hatun Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Mirza Bey (Mirzabega) köyünden S. AHMET Abdülkadir’in kızıdır. Şeyh Abdurrahman’ın TURAN kardeşidir. O da meşhur ve bilinen bir aileye mensuptur. ÇOCUKLUĞU Küçük yaşlarda babasını kaybeden Şeyh Muhammed, annesinin himayesi altında, büyük abisi Hacı Mehdi ile birlikte zor şartlarda büyümüştür. Annesi, Muhammed’i okutmak için elinden gelen çabayı harcamıştır. Sadece kendi pak sütüyle büyütmüştür. Çocuğunun dışarıda ve!özellikle düğün yemeği yemesine müsaade etmeyip, abdestli iken pişirdiği yemekleri yedirerek büyütmüştür. Bu çabalar sonucunda en güzel bir şekilde yetişmesinin nasip olması anlamında “fe enbetehü nebaten hasenen” sırrına mazhar olmuştur. Çocukluğu ve gençliği ilim tahsil etmekle geçen Şeyh Muhammed aynı zamanda tasavvuf terbiyesi de almıştır. İLİM ALDIĞI HOCALARI Mardin’in Savur ilçesine bağlı Ahmedî köyüne gidip Şeyh Hamid’in torunlarından büyük âlim ve mürşid Şeyh Kemal’de tahsil görmüştür. İlim tahsiline Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Yuvacık köyünde Molla Tahir el-Yuvacığı’nın yanında devam etmiştir. Belli zaman sonra, çeşitli vesilelerle molla Tahir’den çok istifade ettiğini ve onu asıl hocası olarak kabul ettiğini ifade etmiştir.Nurşin’li Şeyh Muhammed Diyauddin (Hazret)’in büyük halifelerinden Şeyh Mahmud Tileylunî (Karaköylü Şeyh Mahmud)’nin ve Suriye’nin meşhur âlimlerinden Şeyh Ahmed Haznevi’nin Amud’da ikamet eden halifesi Molla Abdullatif’in yanında da bir süre tahsil görmüştür.Sonra gözlerinde ki rahatsızlıktan dolayı on yıl ilim tahsiline ara vermiştir.Zekâ ve hafızası sayesinde, ilim tahsiline on sene ara verdiği halde, yarıda bıraktığı!öğreniminde herhangi bir eksilme olmamıştır.Medresede takip edilen metoda gö ! re okuyamadığı kitapların mukaddimesini veya başından teberrüken bir-iki ders okuyup Şeyh Ahmed Haznevi’nin büyük oğlu Şeyh Masum’dan ilim icazeti almıştır. TASAVVUFİ TERBİYESİ Tasavvufî terbiyesini, o yörede meşhur olan Şeyh Kemal’in yanında almıştır. Ve şeyhin en çok sevdiği üç kişiden biri olmuştur. Bu müddet zarfında şeyhinden büyük bir teveccüh görmüştür. Böylece gençliği, ilim ve tasavvufla yoğrulmuştur. Yaşıtları, Şeyh Muhammed’in bazı geceleri sabahlara kadar zikirle geçirdiğini ifade etmişlerdir. Bundan dolayıdır ki, salâvat getirirken Peygamber Efendimiz (s.a.v)’i defalarca gördüğünü anlatmıştır. Şeyh Kemal vefat edene kadar onunla birlikte olmuş ve kimseye intisap etmemiştir. Yalnız Şeyh Ahmed el-Haznevi’nin meşhur teveccühünde hazır olduğu, kendisinden rivayet edilmiştir. İlim tahsili esnasında Şeyh Ahmed Haznevi’nin müritleriyle bir süre beraber olmuş, fakat ona intisap etmemiştir.Bundan sonra, kendisine en yakın hissettiği, Nakşibendîlerden Şeyh Ahmed Haznevi’nin büyük oğlu Şeyh Ma’sum’a intisab etmiştir. Şeyhine olan bağlılığından dolayı her türlü hizmeti yapmaktan geri durmamıştır. Hatta Şeyh Ma’sum’un yanında tasavvufî sülûkuna devam ederken, sıradan bir mürid olmayıp büyük bir âlim olmasına rağmen, elleri şişip hiçbir şey tutamayacak hale gelinceye kadar çalışmıştır.Tasavvufi terbiyesini Şeyh Masum’un yanında mükemmel bir şekilde ve sülûk hususunda güzel örnek olacak şekilde tamamlayıp ondan halifelik almıştır. Tarikat hayatı, üstatlarına çok bağlı, sofilerin hurafe ve şatahatlarından uzak bir üslupla devam etmiştir. Nakşibendî tarikatının her yönüyle şahane bir tarikat olduğunu tespit etmiştir. İLME HİZMETİ Arapkent’e d ! öndükten sonra sağlığı elverince ilim tedrisatına tekrar başlamıştır. K ! öy sakinleri su ihtiyaçlarını yağmurdan sonra sarnıçlarda biriken su ile karşılıyorlardı. Bununla beraber köylüler fakirlik ve yoksulluk içinde idiler. Bu zor şartlar içersinde elli-altmış talebeyi sürekli okutmuştur. Köylüler 10’a yakın!öğrencinin ihtiyacını karşılarken Şeyh Muhammed geri kalan öğrencilerin tüm ihtiyacını karşılıyordu. Tüm gelirini talebelere harcıyordu. Hatta evinde de hiçbir şey kalmayınca köyünde bulunan, her türlü hizmetini yapan sırdaşı Hacı İbrahim’i çağırıp, hiç kimseye anlatmamasını da tembih ettikten sonra, çok değerli cübbesini satıp, karşılığında da buğday almasını istemiştir. Bu şekilde satın alınan buğdayla öğrencilerin eğitimini sürdürmüştür. YETİŞTİRDİĞİ MOLLALAR Molla Muhammed Emin Gercüsî, Molla Nuri Hanikî, Molla Muhammed Salih el-Ğursî, Molla Muhammed el-Ğursi, Molla Hıdır el-Gursî, Molla Rıdvan, Molla Nusrettin, Molla Celal Yıldız, Molla Burhan, Molla Selahattin, Molla Hüsnü, Molla Said, Molla Serif Eroğlu, Molla Hasan, Molla Ramazan ve (Babam) Molla Abdurrahman.(Vefat edenlerin mekanı cennet olsun )Yetiştirdiği mollalardan bazılarıdır. İlimde büyük bir üstünlük sahibi idi. Hatta o yörenin âlimleri, “alet ilmi dünyadan kalkmış olsa Şeyh Muhammed onu tekrar icat eder” demişlerdir. TAKVASI Takvası ve Allah’tan korkması tarif edilemeyecek şekildedir. Öyle ki bazı zamanlarda yemek yeme iştahı olmuyor, uykusuz kalıyordu. Hatta bazı sohbetlerinde “bizim sevgimiz, sevgi değildir, bizim korkumuz da korku değildir. Çünkü seven sevilenle buluşunca yemeği ve uykuyu unutur. Allah’tan korkan kişinin de uykusu ve iştahı kaçar” diyordu. Hiçbir zaman camide cemaatle namaz kılmayı terk etmemiştir. Camiye giderken bir iki nefes alarak istirahat edip öyle giriyordu. Aynı şekilde teheccüt namazlarını da terk etmiyordu. Onun hikmetli sözlerini!öğrenmek isteyen varsa Şeceratı Muhammediye adlı risalesini okuyabilirler. Risalesinden birkaç!örnek vermekle yetineceğiz. FERASET VE HİKMETİ “Haram yeme ve kö ! tü insanlarla oturup kalkma, kalbi ifsat eden şeylerin basında gelir. “Fitne ve insanlar arasındaki geçimsizliğin nedeni kibir ve dünya sevgisidir.” “İnsanların irşadına kendini adayan kimse, sürekli kendini kusurlu gördüğü halde, irşad esnasında kendi kusurlarını görmemezlikten gelmesi lazımdır.” VEFATI 76 Yaşında Hastalığından dolayı tedavi için Ankara’ya gitmişti. Fakat İbn-i Sina hastanesinde Çarşamba günü 1 Nisan 1987’de, sabah 09.00 civarında, Hakk’ın rahmetine kavuştur. Mekanı cennet olsun AMİN... Selam ve dua ile... [email protected] HUZURA DOĞRU SEYDA ŞEYH SEYİİD MUHAMMED ŞERİF ARABKENDİ (KS) FTM 06 CMYK 22 MAYIS 2015 HABER Pendik Kavakpınar’da Yalçın Akdoğan’ın katılımıyla Kültür Merkezi açıldı KavakpınarAhmedi Hani Kültür Merkezi’nin açılışı Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti. Belediye Başkanı Kenan Şahin, “Bu mahalle çok şeyi hak ediyor. Bu eser daha başlangıç” diyerek Kavakpınar'a yapılacak yeni yatırımların da müjdesini verdi. Açılışı yapılan Kültür Merkezinin maliyeti 5 milyon lira. 2014 yılında temeli atılan KavakpınarAhmedi Hani Kültür Merkezi, düzenlenen törenle açıldı. Bünyesinde Aile Sağlığı Merkezi, Bilgi Evi, Sanat ve Meslek Kursları, Gençlik Merkezi ve Kütüphanenin bulunduğu merkezin açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Kenan Şahin; “Bu mahalle çok şeyi hak ediyor. Bu eser daha başlangıç” dedi. Kaymakam Osman Tunç, AK Parti İlçe Başkanı Rüstem Kabil ile milletvekili adaylarının katıldığı programda konuşan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, eski bir Pendik Belediyesi personeli olduğunu hatırlatarak; “Pendik Belediyesinde Kültür Müdürüyken bu kadar tesis ve imkânımız yoktu. Bugün ise belediyemiz her mahalleye semt merkezi yapıyor. Bu anlamda Pendik’te olmaktan mutluluk duyuyorum” şeklinde konuştu. Şahin “Seçimden önce taahhütlerimiz sadece vaatte kalır denmişti. Söylediklerimizi bir bir gerçekleştiriyoruz.” Kavakpınar Mahallesi için hazırlanan projeleri sunum eşliğinde vatandaşlara anlatan Başkan Kenan Şahin, "Biz 14 ay önce bu merkezin temelini attığımızda seçimden sonra unutulur demişlerdi. Seçimden önce vaat ettiğimiz her şeyi ara vermeden tek tek gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Seçimden önce ne dediysek, sonrasında da aynı hızla gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Şahin “Kavakpınar’ametro gelmesiyle mahalle ivme kazanacak. Bu ülkeye iz bırakmış, kardeşlik sembolü Ahmedi Hani’nin adını kültür merkezine vermekten mutluyuz.” Metronun gelmesi ile Kavakpınar Mahallesi’nin büyük bir ivme kazanacağını belirten Başkan Şahin, bunun yanı sıra bölgeye Garanti Bankası tarafından iki okul inşa edileceğini, Ataman Karina Siteleri’nden mahalleye bir girişin daha yapılacağını sözlerine ekledi. Kavakpınar’a yatırımların tamamının 2019 yılına kadar tamamlanacağın vurgulayan Başkan Kenan Şahin, Ahmedi Hani Kültür Merkezi’nin adına da değinerek; “Bu ülkeye iz bırakmış şahsiyetlerin ismini yaşatmaya devam ediyoruz. Büyük bir âlim, bilgi adamı ve kardeşliğin sembolü olmuş Ahmedi Hani'nin adını bu kültür merkezine vermekten mutluluk duyuyoruz" dedi. Akdoğan “Bazıları eski Türkiye’yi istiyor. Milletimiz eskisine dönmesine izin vermeyecektir.” Protokolle birlikte açılış kurdelesini kesen Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, son 15 yılda Türkiye’ye yapılan yatırımları sıraladı. Türkiye’nin artık her alanda gelişen bir ülke olduğunu ifade eden Akdoğan; “Avrupa küçülüyor çünkü yatırımları kısıyorlar. Biz ise büyüyoruz çünkü yatırım yapıyoruz.” dedi. Türkiye’de bazı çevrelerin güven ve istikrardan rahatsız olduklarını belirten Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan; “Birileri eski Türkiye’yi istiyor. Nedir bu eski Türkiye? Çok parçalı koalisyon, batık bankalar, yüksek işsizlik ve her gün şehit demek eski Türkiye. Ancak milletimiz son 15 sene olduğu gibi Türkiye’nin eskiye dönmesine izin vermeyecektir” dedi. Akdoğan "Türkiye kazansın da biz kaybetmeye razıyız" Akdoğan, "Şimdi tek umutları kaldı HDP. HDP barajı geçerse AK Parti'nin bileğini bükeriz. Tek umutları o ama yine tutmayacak. Çünkü bu şer cephesidir. Bunlar samimi değiller. AK Parti kaybetsin de ne olursa olsun diyorlar. Biz ne diyoruz, 'Türkiye kazansın da biz kaybetmeye razıyız' diyoruz. AK Parti gitsin Türkiye batsın, bütün dertleri bu. Şimdi HDP çıkmış beni maşa olarak kullanın diyor. Barajı geçersem AK Parti'yi engellersi- “Can Dostlara” Plastik atıklardan sıcak yuva Ataşehir Belediyesi ile Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) ortaklaşa bir Sosyal Sorumluluk Projesine imza atıyor. “Yuvaya Dönüşen Plastikler” isimli kampanyayla Ataşehir ilçe sınırları içerisindeki plastik atıklar toplanarak, park ve bahçelerde kedi ve köpek kulübesi olarak dönüşüm sağlanacak. Bu sosyal sorumluluk projesiyle Ataşehirliler topladıkları plastik atıkları, plastik atık kumbaralarına atacaklar, toplanan bu plastik atıklar geri dönüştürülerek kedi ve köpek kulübelerinin yapımında kullanılacak. Ataşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ile PAGDER öncülüğünde başlatılan projenin amaçlanan hedefi ise hem sokak hayvanlarına sıcak bir yuva kazandırmak hem de geri dönüşüm konusuna dikkat çekerek, çevre bilinci sağlamak. niz. Bu maşa ama odundan maşa. Ateşi tuttuğunda kendisi yanmaya başlayacak, farkında değil. AK Parti varsa çözüm süreci var. AK Parti güçlü bir şekilde çıkarsa yeni bir anayasa yapılabilir, yeni Türkiye kurulabilir. Bu oyunu çok iyi görmemiz gerekiyor.” dedi. Kültür merkezinin maliyeti 5 milyon lira Kavakpınar Mahallesi'nde 14 ay önce temeli atılan Kültür Merkezi, 4500 metrekare kapalı alana sahip. Yaklaşık 5 milyon liraya mal olan merkezde 5 hekimin görev yapacağı Aile Sağlığı Merkezi, çocukların ödevlerini yapıp kütüphane ve internet hizmetinden faydalanacağı Bilgi Evi, çeşitli sanat ve meslek kurslarının verileceği İSMEK sınıfları, fitness salonu, kafeterya ve daha pek çok hizmet alanı bulunuyor. Pendik Belediyesinin 5 yıldızlı hizmete 5 yeni tesis olarak adlandırdığı açılışlar, KavakpınarAhmedi Hani Kültür Merkezi’nden sonra AhmedYesevi Mahallesi’nde yapımı tamamlanan Ahi Evran Kültür Merkezi de 22 Mayıs günü hizmete girecek. Çamlık Mahallesi Kosovalı Şehit Ahmet Yaşar Parkı 24 Mayıs, Velibaba Mahallesi Akşemseddin Kültür Merkezi 25 Mayıs, Fatih Mahallesi Neşet Ertaş Bilgi Evi ve Spor Merkezi ise 26 Mayıs’ta düzenlenecek törenlerle açılacak. Görme Engelliler Satranç Turnuvası Kartal’da yapıldı Görme engelli satranç ustaları Kartal Belediyesi’nin düzenlediği turnuvada ter döktü. 27 görme engelli 45+30 zaman temposunda karşındaki rakiplerine üstünlük sağlamak için hamleler üstüne hamleler yaptılar. Kartal Belediyesi hizmet binası 5’inci katında gerçekleşen ‘Görme Engelli Satranç Turnuvası’nı Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz izledi. Görme engelli satranç turnuvasında konuşan başkan Öz, satrancın önemine değinerek şöyle konuştu: “Gözleri gören satranç oyuncularından hiç farkları yok. Arkadaşlar çok güzel satranç oynuyorlar. Hayata tutunma arzuları var. Kritik yapabiliyorlar. Satranç oynayan bir kişinin beyni çalışıyor demektir. Bizlerin çalışan beyinlere ihtiyacımız var.” dedi. Öz “Satrançda önemli noktaya geldik. Uluslararası satranç turnuvası yapacağız.” Kartal’ın satranç sporunda önemli bir noktaya geldiğini ve hamleler yaptığını vurgulayan Başkan Altınok Öz konuşmasına şöyle devam etti: “Önümüzdeki günlerde uluslararası satranç turnuvası yapacağız. O turnuvada da engellilere engel yok. Bireysel turnuva olduğu için isteyen engelli arkadaşımız katılabilirler. Satrançta Kartal önemli hamleler yaptı. Güzel ve çok keyifli bir turnuva oldu. Bu nedenle Türkiye Satranç Federasyonu’na, İstanbul Bölge temsilcilerine, Esat Güngür ve Besim Baş’a bizlere bu günleri yaşattıkları için teşekkür ediyorum.” dedi. Kartal Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ve iki gün süren görme engelli satranç turnuvasında ödüller sahiplerini buldu. Düzenlenen ödül töreninde Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz, Başkan Yardımcısı Gülcemal Fidan, Meclis üyeleri Mustafa Yüksel, Yücel Süslü, Yılmaz Tuncer, Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tülay ve satranç severler katıldı. Törenin ardından Selim- Kerim engelsiz orkestrasının seslendirdiği şarkılarla görme engelli sporculara konser verdi. HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA Ümraniye Belediyesi ve Ümraniye Kastamonulular Derneği (KAS-DER) ile ortaklaşa düzenlediği “Keşkek Şöleni” ilebirlikte yaşama kültürünün bir örneğini Ümraniye Meydanında gerçekleştirdi. Bu yıl ilki düzenlenen şölen, Ümraniye Meydanı’nda yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Şölende Kastamonulu sanatçıların söylediği şarkılar ve Kastamonu yöresel halk oyunu ekibinin sergilediği gösteri ile eğlenen Ümraniyeliler, ikram edilen keşkeklerden tatmak için saatler öncesinden sıraya girdi. 50 aşçı ve yardımcıları eşliğinde odun ateşinde pişirilen Keşkek ’in dağıtıldığı şenlik renkli görüntülere sahne oldu. Keşkek ‘in yanında Kastamonu’ya özgü çekme helva ve kiren ekşisi de ikram edildi. Şölene; Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can’ın yanı sıra, AK Parti İstanbul Milletvekili ve AK Parti Genel Merkez SKM Başkanı Mustafa Ataş, AK Parti Ümraniye SKM Başkanı ve İlçe Başkan Vekili Av. Serkan İnanoğlu, KASDER Genel Başkanı Latif Çilingiroğlu, AK Parti 1. Bölge Milletvekili Adayları Rabia İlhan, Alim Erdemir, Hulusi Şentürk, AK Parti Ümraniye İlçe Kadın Kolları Başkanı Mukaddes Tosun, Belediye Başkan Yardımcıları, KASDER Ümraniye Şube Başkanı Yunus Kökden, Dernek Başkanları, belediye birim müdürleri, muhtarlar, meclis üyeleri, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, Kastamonu’nun tarihi özelliklerinden bahsederek şölenin açılış konuşmasını yapan KASDER Ümraniye Şube Başkanı Yunus Kökden, “Ümraniye Belediyesi’nin himayesinde, birlikte düzenlemiş olduğumuz Kastamonu “Keşkek Şöleni” için başta Belediye Başkanı Hasan Can beyefendi olmak üzere tüm ekibine teşekkür ediyorum” dedi. KASDER Genel Başkanı Latif Çilingiroğlu yaptığı konuşmasında, “ KASDER İstanbul’daki sivil toplum kuruluşları arasında en önde gelen sivil toplum kuruluşudur. İstanbul’un 39 İlçesi’nde şubesi olan ve hemşehrileri ile dayanışma içinde olan bir kuruluştur. Dernek olarak biz buradaki hemşehrilerimize kendi kültürlerimizi öğretmeye ve yaşatmaya çalışıyoruz. Ümraniye Meydanı’nda böyle bir şenliğe imza atan Sayın Belediye Başkanı Hasan Can Beyefendi’yi ve KASDER Ümraniye Şubesi’ni tebrik ediyorum” dedi. Şenlikte kısa bir konuşma yapan AK Parti Ümraniye SKM Başkanı ve İlçe Başkan Vekili Av. Serkan İnanoğlu, “Bugün günlerden Kastamonu! Bugün bu meydan Kastamonu kokuyor. Belediye Başkanı Hasan Can bu meydanı açtığında şu sözü söylemişti; “Anadolu’yu burada yaşatalım. Anadolu’nun kokusunu burada alalım demişti.” Elhamdülillah yine bugün burada bir rekor kırılmış 50 kazan buraya dizilmiş, keşkeklerimiz hazırlanmış. Ben öncelikle dernek yöneticilerine ve Belediye Başkanımıza bize Anadolu’yu buraya taşıdıkları için çok teşekkür ederim” dedi. Başkan Hasan Can; “Ümraniye Belediyesi standartlar üstü hizmet vermeye çalışan bir belediyedir” Şölende bir konuşma gerçekleştiren Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, “Bugün Keşkek adı altında bir şölen yaşıyoruz. Keşkek, sadece Kastamonu’nun değil, Anadolu’muzun birçok Bölgesi’nin vazgeçemediği düğün yemeği, en itibarlı misafirlerimiz geldiğinde ikram etmek istediğimiz büyük emeğin ürünüdür. Bugün bu meydan’da 50 kazan kaynadı. Ben televizyon yayınlarında dedim ki; iki saate kadar keşkek dağıtımı biter. Ancak yanlış söylemişim, çünkü şu anda son kazanı kaynatıyorlarmış. Demek ki her kazan’dan yaklaşık 500 kişilik keşkek çıktığına göre, 25-30 bin kişi keşkeğimizin tadına bakmış” dedi. Ümraniye Belediyesi TSE belgesini almaya hak kazanmış bir belediyedir. TSE standartlarında hizmet üreten bir belediyedir. Belediye binamız Türkiye’de bir örneği olmayan yeşil ve çevreci bir projedir. Akıllı bir belediyedir. Yani her türlü kontrolü ile elektriğinden ısıtma sistemine kadar her şeyini otomatik olarak takip eden belediyedir. Güneş enerji sistemi ile de bir miktar enerjisini kendisi üreten bir belediyedir. Ve bu çerçeve de yeşil ve akıllı bina olarak TSE’ye müracaat ettik. İnşallah bu belgeyi de almış olacağız. Bildiğim kadarıyla bu belgeyi ilk olarak alan Cumhurbaşkanlığı Sarayımız. Ve Yeşil Bina Sertifika’sını alan ikinci kurum olacağız inşallah. Ümraniye Belediyesi standartlar üstü hizmet vermeye çalışan Osmanlı süsleme sanatı taş ve cam da hayat buluyor Pendik Belediyesinin Sanat Kursları Yıl Sonu Etkinliklerinin üçüncü ayağını Osmanlı süsleme sanatı, taş işlemeciliği, cam füzyon, cam işleme, cam üfleme ve filografi sergileri oluşturdu. Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, sanatla, kültürle donanmış bir nesil oluşturmak arzusunda olduklarını dile getirdi. Şahin “Sanatla, kültürle donanmış bir nesil oluşturmak arzusundayız” Pendik Belediyesinin Sanat Kursları Yıl Sonu Etkinlikleri, bu hafta Osmanlı süsleme sanatı, taş işlemeciliği, cam füzyon, cam işleme, cam üfleme ve filografi sergileriyle devam ediyor. Mehmet Akif Ersoy Sanat Merkezi’nde sanatseverlerin beğenisine sunulan serginin açılışında konuşan Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, her alanda şehri geleceğe taşıyan bir kadroyla gece gündüz çalıştıklarını ifade etti. Kültür ve sanatı hayata nakşetmek için uğraşlar verdiklerini belir- FTM 07 CMYK ten Başkan Şahin, “Kentimiz geçmişte göçlerle, gecekondulaşmaya kuruldu. Nüfusu son 30 yılda 13 kat arttı. Sanat ve kültürle buluşan bireyler ortaya koymak arzusundayız. Sanatla, kültürle donanmış bir nesil oluşturmak arzusundayız. Burada bu işe gönül vermiş değerli hocalarıma, Kültür Müdürlüğümüze, birlikte çalıştığımız İSMEK ve Halk Eğitim Müdürlüğümüze teşekkür ediyorum. Asıl teşekkür kursiyerlerimize. Bu yıl 1000’e yakın kursiyer kurslarımızdan faydalandı. Bu sayı her geçen yıl artıyor. Şehrin ihtiyaçlarına cevap vermek için birçok mahalle- mizde kurs merkezi oluşturuyoruz.”dedi. Başkan Şahin cam işledi Açılış kurdelesi ile birlikte Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, sergideki eserleri inceledi. Başkan Şahin sergi esnasında cam işleme öğreticisi Cafer Tercan ile birlikte cam işleme yaptı. Sergi 24 Mayıs’a kadar açık kalacak. bir belediyedir “dedi. Son olarak Çanakkale Zaferine de değinen Başkan Hasan Can, “Çanakkale hakkında söylenecek çok söz var. O Çanakkale’de nice erler şehit oldu. Çorum, Yozgat, Adana, Ankara, Yozgat, Ağrı, Kastamonu, Balılesir, Bursa, Şam, Bağdat, Yemen, Kırım, Bakü, Kosova, Üsküp, Saray Bosna ve Gümülcine’den 250 bin vatan evladı şehit oldu. Ruhları şad olsun. Bu 250 bin vatan evladının arasında Kastamonu Araç İlçesi’ne bağlı Güzlük Köyü’nde eli silah tutan bütün erkekler cepheye gidiyor. Ve hepsi şehit oluyor. Onları da rahmetle anıyoruz. Mekânlarını cennet olsun. Rabbim bizi de cennetinde onlarla komşu etsin. Ve bugünü bize hazırlayan gerek Kastamonulu Dernek Yöneticilerine, gerekse bu günün hazırlanmasında ciddi bir gayret gösteren Belediye Başkan Yardımcımız Mustafa Küçükkapdan’a teşekkür ediyoruz” diyerek sözlerine son verdi. KASDER Ümraniye Şubesi tarafından, Kastamonulu Kültürü’nün tanıtılması ve İstanbul’daki Kastamonuluların “Keşkek Şöleni” etrafında bir araya gelmesiyle ilgili yaptığı başarılı çalışmaları nedeniyle, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can’a fahri hemşerilik beratı verildi. Bunun yanı sıra Başkan Hasan Can’a yöresel hediyelerde takdim edildi. Öte yandan program, yöre sanatçılarının söylediği Türklerle, davul zurna ve folklor ekibinin oyunlarıyla devam ederken zaman zaman alanı dolduran vatandaşlarda eğlenceye eşlik etti. DİRİLİŞ NESLİ Düğün, cenaze, asker uğurlama gibi günlerde yapılan keşkek geleneği Ümraniye Meydanı’nda canlandırıldı. Ümraniye Belediyesi ve Ümraniye Kastamonulular derneğinin ortaklaşa düzenlediği Keşkek Şenliği’nde 50 kazan keşkek, sabahın erken saatlerinde pişirilerek şenlik alanına gelen tüm vatandaşlara ikram edildi. -BİR BARDAK ÇAYBir bardak çay, Koyu kırmızı tavşan kanı, İnce belli cam bardakta, Sıcaklığında ağzı yanan, Bir çocuk hüznünde, İçebilseydim keşke... ŞİİR Ümraniye meydanında 50 kazan keşkek pişirilerek ikram edildi 07 Faiz lobilerine bir darbe havuz sistemi! Günümüzün sömürü düzenini temsil eden, paranın fiyatı olan faizi manipüle ederek rant kollayanlara hizmet eden bu oluşumun adına faiz lobisi diyoruz. Rantiyeci olarak tabir ettiğimiz bu oluşum toplumsal piramidin en altındaki düşük gelirli insanları sömürdüğü gibi aynı zamanda devletleri dahi yapmış oldukları bu büyük oyunlarla sömürmekteydi ve şuanda da olduğu gibi sömürmeye devam ediyorlar aslında. Tabi bir noktada bu sistem borca dayalı bir hayatı insanlara bir yaşam tarzı olarak görüyordu. Bu noktadaDevlet ve milleti böylesi bir yaşam tarzınaiten, fakirleştiren ve tutsağı haline getirenbu KADİR ırkçı emperyalistdüzene, YILDIZ bir başkaldırılış gerçekleşti veadına Havuz Sistemi dendi!Aslında iktisadi olarak gerçekte kamu ortak hesabı adı verilen bu sistemin, halk nazarında daha iyi anlaşılması için bu isim layık görülmüştü. Havuz sistemi olarak tabir ettiğimiz bu iktisadi reform,devlet bütçesinin 3’er aylık dilimlerine bölünerek 10 bin devlet dairesine dağıtılmasıydı. Sistemden önce 10 bin tane devlet kuruluşu devletin bütçeden almış olduğu parasını götürüp, özel bankalara düşük faizle veriyordu. Sonra o özel bankalar devletin kendi parasını, devlete çok yüksek faiz oranıyla tekrar borç olarak geri veriyordu. Devlet almış olduğu bu çok yüksek faiz oranıyla ağır şekilde borçlanarak bütçe açığı veriyordu. İşte bu borçlanmanın önüne geçilebilmesi için, 10 bin tane devlet kuruluşunun parasını rantiyeci özel kuruluşlardan alıp kamu ortak hesabı dediğimiz devlet bankasında toplamanın adına havuz sistemi dendi! Kamu ortak hesabı dediğimiz, havuz sisteminin daha iyi anlaşılabilmesi için sistemin mimarı Milli Görüş Lideri 54. Hükümetin Başbakanı Rahmetli Prof. Dr. Necmeddin ERBAKAN hocanın dilinden şu örneği aktarmak istiyorum, ‘’ İzmir’ de Tedaş elektrik parasını toplamış ve bu parayı götürmüş özel bankaya koymuş düşük bir faizle, Elazığ’da ise devlet kuruluşu olan karayolları parasını harcamış, bana yeniden para lazım diyor. Burada Tedaşın parası duruyor özel bankada, devlet gidiyor %40 la vermiş olduğu parayı %150 ile geri alıp Elazığ’a gönderiyor.’’ Görüyoruz ki Erbakan Hocamızın vermiş olduğuörnekten anlaşılacağı üzere faiz lobilerinin ülkeyi nasıl sömürdüklerinin en çarpıcı bir göstergesi,devlet kendi parasını borçlanarak geri alıyor. İşte yıllarca rantiyecilerin bu düzeni hâkim oldu ve şuan da farklı yollarla insanları sömürmenin gayreti içerisindeler. Ve böylesi bir dirilişin tekraren zuhur edip ülkemiz üzerinde oynanan dini, siyasi ve ekonomik oyunların biran önce sona erdirilmesini ümid ediyorum. Bu düzen ve benzeri hizmet çalışmalarına başkaldırmaktan 28 Şubat Post Modern darbesi yapılarak haksızca iktidardan indirilen demokrasiye yapılan bu en büyük zulmün eski Türkiye’sini değil hakkı üstün tutan ADİL BİR TÜRKİYE olması temennisi ve özlemiyle… [email protected] GÜNDEM 22 MAYIS 2015 Mustafa Rıdvan ÜNEŞ Bir bardak çay, Sabah kahvaltısında, Annemin sofrasında, Yahut öğlen arasında, Vefalı bir dost eşliğinde İçebilseydim keşke... Bir bardak çay, Çiseleyen yağmurun altında, Yuvaya dönen kuşların cıvıltısında, Yani bir akşamüstü gürültüsünde, Sonbahar tadında, İçebilseydim keşke... Bir bardak çay, Avuçlarımın arasında, Buram buram memleket kokusunda, Üstünde portakal kabukları, Kestaneler duran bir soba üstünde, Piştimi yandımı telaşında, İçebilseydim keşke... Bir bardak çay, Sadece son bir bardak, Anne şefkati sıcaklığında, Mutluluk ve huzur üzerine kurulmuş, Nice bereketli umut sofralarında, İçebilseydim keşke... HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA ŞİİR KÖŞESİ [email protected] 08 BULMACA İnanmazsan şu sinemi yar benim MUSTAFA TURANOĞLU Seslenirim burdan kara toprağa Hükmedersin hem ovaya hem dağa Geçip gitmeyesin akan ırmağa Gel gör beni burda halim zor benim Nutkun varsa geç karşıma konuşam Baktım hamuruma senden olmuşam Müsade et kalkıp biraz çalışam Öküzümü sabanımı yor benim Büyüttün besledin hoş gördün beni Senden aldım şu gördüğün bedeni Nazlandım hazlandım çok sevdim seni İnanmazsan şu sinemi yar benim Alttan bakma bana öyle kahırlı Pıtırakla her tarafım sarılı Ayağımda çarık elim nasırlı Şu alnımdan akıp giden ter benim Gelince dünyaya burda tanıştım Hiç kimseye deği sana alıştım Orağımla tırpanımla çalıştım Bol çeşitli nafakamı ver benim Kürek ile düzleyince yol oldun Dostun bağbanında açıp gül oldun Kazma ile kazmayınca el oldun Küsüp gitme şu halimi sor benim İlk baharda verimliğin bollaşır Boz kırında hayranların dolaşır Ana kuzu karşılıklı meleşir Sürü ile koyunlarım mor benim Cömertleşir belle şöyle derince Yüzü güler biraz tohum serpince Mevsiminde sıra bana gelince Çekinmeden elin uzat der beni Yazdım bunu gidip köyden dönünce Böyle olmamıştı oralar önce Sulu tarlaları bayır görünce Yandı bağrım içim dolu kor benim Dostlar bir gün mustafayı anınca Rahmet gönderirler kendi kanımca Vadem yetip sana hicret edince Aç bağrını şu tenimi sar benim Âşık Mahzun-i Şerif Kartal’da anıldı Halk Ozanı Âşık Mahzuni Şerif vefatının 13. yılında Kartal Belediyesi’nin düzenlediği etkinlikte anıldı. Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Ömer Fethi Gürer, Belediye Meclis Üyeleri Av. Perihan Sevim, Medet Kıskanç, Karyapsan Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Zorgül, Kartansaş Genel Müdürü Düzgün Çapar, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Adem Uçar, Temizlik İşleri Müdürü Cengiz Türkmen etkinliğe katıldı. Gürer “Âşık Mahzuni Şerif halkın sanatçısı, ustasıydı.” Yazar Esat Korkmaz, Âşık Mahzuni Şerif ’in doğumundan vefatına yaşamını ve yaşama bakışını anlattı. Sanatçı Ali Ekber Eren’de Âşık Mahzuni eserlerini seslendirdi ve onunla ilgili anılarını anlattı. Mahzuni Şerif ’in ölmediğini düşüncesi duygusu ile yaşadığını belirtti. Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Ömer Fethi Gürer’de yaptığı konuş- FTM 08 CMYK mada “Belediye Başkanımız Sayın Op. Dr. Altınok Öz döneminde Kartal Belediyesi olarak gerek kişileri gerek önemli günleri etkinliklerle anıyoruz. Ahi Haftası nedeni ile Kartal’da düzenlenen etkinliğe de katıldım. Ahilikte olduğu gibi, bir çırak önce kalfasonra usta olur ve bu süreçte eğitim alır. Hem işini hem ahlakını doğru kılmak zorundadır Yoksa usta olamaz. Sanatçılar içinde halkın kabul ettiği sahiplendiği benimsediği değerler o noktaya erer.Mahzuni Şerif döneminde ne böyle çok televizyon kanalı ne radyo vardı. Ama onun kendi ifade ettiği gibi halk sanatçısı olarak halk onu sahiplendi. Mahzuni Şerif yaşadığı sürece halkın sesi oldu. O kuşağın önemli değerlerindendi. Günümüzde Ali Ekber Eren gibi sazı ile sözü ile halkın sesi olanların öncüsü idi” dedi. 22 MAYIS 2015 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA GÜNDEM 22 MAYIS 2015 7 Haziran’dan değişim bekleyenler! [email protected] Siz ne zaman Uğur Dündar’ın, Emin Çölaşan’ın,Yılmaz Özdil’in.... dümenine kürek çeker oldunuz? Bu nasıl iş? Kim sattı ruhunu? Onlar mı, siz mi? Halk bu çirkin ittifakı görmüyor mu zannediyorsunuz? ÝSA Dün yan yana dahi DOÐAN gelemeyenler, bugün iç içe nasıl olabiliyorlar? Bu sahte, adi, şeytansı birlikteliği millet görmüyor mu zannediyorsunuz? Siz ne zamandan beri aynı kıbleye bakar oldunuz? Bir tek partiye karşılık topyekün bir ittifak yapılıyor. Amaç ise iktidarı önce zayıflatıp sonra da çökertmek. Plan ise HDP’ye baraj atlatmak.MHP dahi HDP’nin barajı aşmasını içten içe diliyor. HDP barajı aşamazsa ikinci bir plan devreye girecek: Yeni bir “Gezi “ Kürt isyanıyla alevlendirilecek. Küresel hegomanya bu coğrafyada bağımsız, güçlü, tek vücut, demokrasisi güçlü, model olabilecek, tarihten gelen potansiyeli yüksek yeni bir küresel aktör istemiyor. Bunu dünya medyasından da görebilirsiniz. Sevr’i gösterip Lozan’a razı edenlerin planlarında bugünkü Mısır benzeri bir güç hesap ediliyordu, daha fazlası değil. Ama Mısır’da ağacı kökten budayanlar bizde sadece dalları budamışlardı. Çünkü kök koparılamayacak kadar çok derinlerdeydi. Önümüzdeki 4 yıl boyunca başka seçim olmayacak. Bu nedenle de top yekün saldırıyorlar. Zira bu seçimden sonra frenden ayak çekilip gaza basılacağını onlar da görüyorlar. Muhalefetin daha seçim süreci başlamadan en büyük zaafı “Koalisyon” kelimesinin akıllara işlenmesine izin vermesidir. Oysa Türkiye’de Koalisyon demek kaos, belirsizlik, krizler demektir. Bu milletin koalisyon algısını bilenler, seçim sürecinde en azından taktiksel olarak bu kelimeden uzak durmalıydılar. Bir diğer husus medya! Her kesimin kendi medyası var. AK Parti’li seçmen kitlesinin izlediği, takip ettiği medyaya etki etmeden AK Parti’li seçmeni başka bir yöne yönlendiremezsiniz. Bu pek dillendirilmeyen ama herkesin bildiği bir gerçek. Çok sesli değil çok taraflı medya var Türkiye’de. CNN Türk’ü, Samanyolu Haber’i, Halk TV’yi, Hürriyet, Sözcü, Cumhuriyet, Zaman gazetelerini kaç AK Partili takip eder? Ülke Tv’yi, A Haber’i, Sabah, Takvim, Star’ı.. vs kaç CHP’li, MHP’li takip eder? Bu soruların cevabına göre partilerin başka seçmen kitlelere etki edebilirliliğini tahmin edebilirsiniz. Medya neden güçlü? Çünkü toplumun gören gözleri rolünü oynamaktadır. Toplum bir hadise karşısındaki tavrını medyadan aldığı algı ile şekillendirir.Bu etki eğitim seviyesine göre değişir.Ama” etki etkidir”. Araştırma şirketlerinin seçim tahminlerinin seçmen üzerindeki etkisi nasıldır? Ekranlarda farklı farklı seçim tahminlerini izliyorsunuz. Her seçmen sahip olduğu siyasi düşünceye göre arzu ettiği görüşleri, duymak istediklerini takip ettiği medya üzerinden alır ve inanmak ister. Bu nedenle de izlediğiniz medyaya göre kaybedenler ile kazananlar yer değiştirirler. Aslında olan şu: Her parti kendi seçmenini araştırma şirketleri üzerinden konsolide ediyor. Yani anketlerin tamamı sipariş usulü yapılıyor. Belki araştırmaları doğru ama belli şartlar altında. Biri anketini şehir merkezlerinde, orta üstü sınıflarla yapıyorsa, diğeri de şehir merkezlerinden uzakta, orta alt sınıflara anket yapıyorsa, herkes kendi istediği neticeyi tercih ettiği örneklem üzerinden elde edebilir. Ben anket şirketlerine itibar etmek yerine belli sorulara cevap arayarak tahminde bulunmaya çalışırım. Geçen yıl hem yerel seçimlerde hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AK Parti ve Erdoğan’a oy verenlerin bugün CHP, MHP veya HDP’ye oy vermesi için bir gereçte oluştu mu? Ne oldu da kısa zamanda AK Partili seçmen Ak Parti’yi ve Erdoğan’ı terk edip başka arayışlara girdi ? Bu soruyu CHP, MHP ve HDP’liye sorsak yıllardır dillendirdikleri, klişe olmuş cevapları yine alırsınız. Ama benim bu sorum AK Parti’ye oy vermiş seçmenedir. Ben cevabımı vereyim: HİÇ Böyle bir tercih değişikliği için hiç bir neden yoktur. AK partili seçmen muhalefetten ve onların Türkiye’ye yapabileceklerinden korkuyor. Onların bu korkusuna özellikle CHP ve HDP katmerli bir şekilde seçim konuşmalarıyla,programlarıyla destek de veriyorlar. Bir diğer korku: Koalisyon Kılıçdaroğlu’nun bu ülkeyi yönetebilme ihtimalinden korkuyor AK partili seçmen. AK Parti’ye oy veren seçmenin istikrar adına oy vereceği ikinci bir AK Parti yoktur. Bu nedenle bu seçimden iktidar değişiminin olması mümkün gözükmüyor. --------Seçimler yaklaştıkça siyasetin dozu da artacaktır muhakkak. Meydanlar aslında siyasi liderlerin kendi kitleleri için deşarj alanlarıdır, oy devşirme alanları değildir. Asıl hikaye günlük siyasi, ekonomik, sosyal hadiseler çevresinde hasıl olmakta, kanaatler belirlenmektedir. Son bir yılda iki seçim yaşadık. İktidar partisine yönelik iç ve dış algı operasyonlarının en yoğun olduğu dönemde AK PARTİ yerel seçimlerden %45 oy ile seçimin galibi çıktı. Akabinde 10 Ağustos tarihinde %52 oy ile tarihi bir rekor kırarak Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi. Peki, dünden bugüne ne değişti? Seçmenin kanaatini değiştirecek neler oldu? Eğer bu sorulara doğru düzgün cevap veremiyorsanız, bu seçimlerden de kendinize mucize beklemeyin! Erdoğan 7 Haziran seçimlerinde bizatihi rol alacaktır. Nasıl mı? Mesela Başkanlık sistemi! Başkanlık sistemini meydanlara taşıyacak olan AK Parti, bir anlamda Erdoğan’ı da meydanlara çıkarmış olacak. Küçük adımlardan büyük mutluluklara... Kente değer katan modern yapılar sloganı ile İstanbul’da inşaat odaklı değil insan odaklı bir yapı anlayışı perspektifinde mesafe kat ettiklerini belirten Siltaş Yapı yönetim kurulu başkanı İhsan Özdemir, Siltaş Safir Park ile Kurtköy’de kollektif bir yaşamı nitellikli dokunuşlarla kişiye özel hale getirmenin ayrıcalığını yaşanacak.” dedi. Siltaş Yapı yönetim kurulu başkanı İhsan Özdemirgazetemize verdiği demeç de firmasının geçen süre içerisinde vizyonu ve misyonu doğrultusunda var gücü ile gayretli bir şekilde yol aldığını belirtti. Devamla “her geçen gün portföyüne insan ve yaşam odaklı yapılar ekleyerek, İstanbul’a ve İstanbullu’ya butik bir anlayışta modern ve yenilikçi yaşam alanları kazandırıyoruz.” dedi. “Siltaş Safir Park ile Kurtköy’de kollektif bir yaşamı nitellikli dokunuşlarla kişiye özel hale getirmenin ayrıcalığını yaşatırken, yine Kurtköy’de Siltaş Teras Park ile ayrıcalığı ve farklılığı tüm daire sakinlerine önü kapanmaz bir mimari de teras keyfi yaşatarak başka bir noktaya taşıdı. İstanbul’un bir diğer cazibe merkezi Maltepe’de Adalar manzaralı bir muhitte, denizin ve gökyüzünün maviliğini eşsiz konumu ile taçlandırıp, hayat daha mavi sloganı ile temeli atılan Siltaş Mavi Park çok yakında İstanbullulara merhaba diyecektir.” Diyen Özdemir, firmasının yeni atılımları konusunda bilgi verdi. Özdemir “Atılımlarını vizyonu doğrultusunda güçlendiren Siltaş Yapı, şimdi de İstanbul’un en yeni cazibe ve yaşam merkezlerinden Kurtköy Eşref Bitlis Bulvarı’nda 176 dairelik Siltaş flora Park’ı insanımıza buluşturmanın heyecanını yaşıyoruz. İstanbul’un içerisinde eşsiz peyzajı ve sosyal donatı alanları ile farklılaşan bu proje, avantajlı lansman fiyatları ile satış işlemlerine başlamış durumdayız.” dedi. Hayata insan ve yaşam odaklı bir çerçeveden baktıklarını belirten Özdemir devamla “Siltaş Yapı, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra daha da güçlü ve daha da çevre-yaşam odaklı bir şekilde sizlere yeni yaşam alanları sunmanın gayreti ve heyecanı içerisinde olacaktır.” dedi. Hasan Ali Yücel Ortaokulu Tübitak bilim fuarı renkli geçti Sultanbeyli Hasan Ali Yücel Ortaokulu, okul bahçesinde Bilim Fuarı düzenledi, Etkinlik çok sayıda davetli veli tarafından izlendi ve eserler ve hazırlayan Sultanbeyli’li öğrenciler büyük takdir topladı. Milli Eğitim Bakanlığı ile TÜBİTAK arasında imzalanan; TÜBİTAK Bilim ve Toplum Dairesi tarafından yürütülen “Eğitimde İşbirliği Protokolü” kapsamında ülkemizde bilim kültürünün geliştirilmesine yönelik olarak 4006 TÜBİTAK Bilim Fuarları Destekleme Programı kapsamında; Hasan Ali Yücel Ortaokulu 5.6.7. ve 8. Sınıf öğrencilerinin hazırlamış oldukları projeleriyle; 12-15 Mayıs 2015 Tarihleri arasında “4006 Tübitak Bilim Fuarı” düzenledi. Okul Müdürü Uzm.Öğrt.Bünyamin “4006 Tübitak Bilim Fuarları” Temel ve Ortaöğretimde bilim kültürünün gelişmesi; öğrencilerin bilimle buluşmasını bilime ve bilimsel düşünceye ilgi duymasını sağlamak amacıyla düzenlenmekte. Fuar süresince, öğrencilerimiz öğretmenlerimizin rehberliğinde hazırlamış oldukları araştırma projelerini sergilediler. Fuarda, 9 alanda, 92 projede 206 öğrenci ve 41 öğretmenimiz çalışma yaptı. Fuar süresince sergilenen projeler öğrenci veli ve diğer okulların öğrencilerince ziyaret edildi. Projeleriyle Fuara katılan öğrenci ve öğretmenlere, Tübitak tarafından gönderilecek olan “Katılım Belgeleri” törenle verilecek. FTM 09 CMYK 09 10 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA 22 MAYIS 2015 HABER Sancaktepeli öğrenciler Bilim Şenliği’nde buluştu Sancaktepe Belediyesi Bilim Merkezi ve Bilgi Evleri tarafından, bilime meraklı öğrencilerin bilimsel projelerini sergiledikleri ve çeşitli deneysel gösterilerin yer aldığı “Bilim Sergisi ve Bilim Şöleni” gerçekleştirildi. Sancaktepe Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından bilimi sevdirmek, bilim ve teknolojiye olan meraklarını artırmak amacıyla Bilgi Evleri Bilim Sergisi ve Bilim Şöleni” 16 Mayıs Cumartesi günü Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem’inde katılımıyla Samandıra Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Bilgi Evleri öğrencilerinin Fen ve Teknoloji öğretmenlerinin gözetiminde hazırladıkları projeler Samandıra Kültür Merkezi’nde kurulan stantlarda sergilendi. Erdem “sosyal, fen gibi alanlarda bilimin yol göstericiliğini esas alan ülkeler gelişmiş ülkeler olmuştur.” Bilim Şöleni’nde çocuklar tarafından ilgiyle karşılanan Başkan Erdem öğrencilerin tasarımlarını dikkatle inceleyerek, göstermiş oldukları başarılardan dolayı tebrik etti. Başkan Erdem yaptığı konuşmada Sancaktepe’de bilim adına yapılan her organizasyonun destekçisi ve takipçisi olduklarını, Sancaktepe’nin müreffeh bir yapıya ulaşma yolunda yeniliğin öncüsü olduğunu belirtti. Devamla “gerek sosyal, gerek fen tüm alanlarda bilimin yol göstericiliğini esas alan ülkeler güçlü ve gelişmiş ülkeler olmuştur. Bilim çağı olarak adlandırılan günümüzde ise yeni yetişen nesilleri çok iyi bilgi donanımı olan bireyler olarak yetiştirmemiz gerekir. Bu çalışma başta ülkemiz aynı zamanda tüm insanlığın yararına olacaktır” dedi. 14 Bilgi Evinden 54 projenin yer aldığı Bilim Şöleni’nde, sergilenen projeler arasından jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda; Hacı Bektaş-ı Veli Bilgi Evi öğrencisi Mehmetcan Kaymak’ın sokak köpek veya kedileri için daha temiz su ve yemek kabı sağlamak ve kısa süreli tatile giden aileler için köpek ve kedilerin aç ve susuz kalma ihtimallerini en aza indirgemek amacıyla hazırladığı “Mekanik Hayvan Yemliği” projesi ile birinci oldu. Bilim Merkezi tarafından; Patlamayan balon, kuru buz deneyi, kimyasal tepkime deneyi, sıvı azotla pinpon toplarını uçurma, sıvı azotla balon deneyi, sıvı azotla muzu çekiç yapma deneyi, sıvı azotla çiçek dondurma deneyi, sıvı azotla hayvan kalbi kırma deneyi, sıvı azotu suyun içine dökerek buhar çıkarma deneyi, renkli ateşler oluşturma, sıcak buz, su üzerinde yürüme deneyinin yer aldığı Bilim Şovu izleyicilere sunuldu. Program sonunda 54 proje arasından dereceye giren öğrencilerimize ödüllerinin verilmesinin ardından baloncuk şovu ile Bilim Şöleni son buldu. Tuzla’da Bingöllüler, Bayburtlular SUGİAD yerel basını ağırladı yöresel gecelerde buluştu Sultanbeyli Genç İşadamları Derneği (SUGİAD) Sultanbeyli’de yayın yapan yerel gazeteleri ağırladı. Kahvaltı programı sonrası basına derneklerini tanıtan başkan Murat Özdemir ve ekibi, basının soru yağmuru ile karşılaştı. Tuzla’da gelenekselleşen “Tuzla’dan Anadolu’ya Yöresel Geceler” de 14 mayıs Perşembe günü Bayburtlular 17 Mayıs’da Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı’nın katılımıyla Bingöllüler gecesi düzenlendi. Geceye damgasını vuran, Başkan Yazıcı’nın Anadolu Kültür Merkezi’nin Tuzla’da kurulacağı oldu. Yazıcı Rumeli Kültür Merkezinden sonra Anadolu Kültür Merkezi Müjdesini verdi Tuzla’ya Rumeli Kültür Merkezi’ni kazandıran Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, Anadolu Kültür Merkezi’ni de müjdeledi. Başkan Yazıcı, “Anadolu Kültür Merkezi kurup, kültürel değerlerimize daha çok yoğunlaşacağız.” dedi. 6. Geleneksel Tuzla’dan Anadolu’ya Yöresel Geceler ’de 17 Mayıs 2015 Pazar günü Bingöllüler Gecesi düzenlendi. Tuzla ve çevresinde yaşayan Bingöllüleri bir araya getiren geceye Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı ve eşi Dr. Fatma Yazıcı, Tuzla Belediyesi Başkan Yardımcıları Serhan Kural ve Av. Mehmet Çelikel de katıldı. Bingöllüleri selamlayan Başkan Yazıcı, Şelale Eğitim Parkı’nda hazırlıkların devam ettiğini belirten Başkan Yazıcı, “Derneklerle beraber yaptığımız çalışmalarda Tuzla’nın mozaiğindeki güzellikleri, çok güzel organizasyonlarla Tuzla’nın tamamına tanıtıyoruz. Tuzla’da hemşehri dernekleri çatısı altında birlik ve beraberliğimizi sağlıyoruz. Bundan sonra da hep beraber daha güzel organizasyonlara birlikte imza atacağız. Tuzla’daki bütün hemşehri dernekleriyle beraber gelenek, görenek, kültürümüzü yaşatıyoruz. Anadolu Kültür Merkezi kurup, kültürel değerlerimize daha çok yoğunlaşacağız. Anadolu Kültür Merkezi’nde güzel bir mekân oluşturuyoruz.” dedi. Tuzla’dan Anadolu’ya Yöresel Geceler’de 14 Mayıs 2015 Perşembe günü Bayburtlular Gecesi de düzenlendi. Bayburtlular Gecesi’nde konuşan Tuzla Belediyesi Başkan Yardımcısı Ahmet Çabuk, “Biz burada birliği, beraberliği, dostluk FTM 10 CMYK ve kardeşliği oluşturmak hedefiyle yola çıkmıştık. Bugün de yerel idareci olarak bunun meyvesini görmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Tuzla’da huzuru, mutluluğu, güzelliği yaşıyoruz” dedi. Tuzla sahil tören alanında düzenlenen geceye AK Parti Bölge Milletvekili Erol Kaya, AK Parti Tuzla İlçe Başkanı Sebahattin Demirci, Tuzla Belediyesi Başkan Yardımcısı Ahmet Çabuk, AK Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Mustafa Özmen, Çayırova Belediyesi eski Başkanı Ziyaettin Akbaş, Tuzla Belediyesi Meclis Üyeleri, siyasi partiler ve spor kulüplerinin yöneticileri, Tuzla ve çevresinde yaşayan Bayburtlular, Tuzla sakinleri katıldı. Ayaz “Ülkemize Örnek Bir Projeyi Gerçekleştiriyoruz. Birlikelik için teşekkür ederim.” Geceye ev sahipliği yapan Bayburt Dağçatı Köyü Derneği Başkanı Levent Ayaz, “Bu alandaki muhteşem sevgi ve kardeşlik ortamıyla ülkemize örnek bir projeyi gerçekleştiriyoruz. Tuzla Belediyesi ve Hemşehri Dernekleri Platformunun bu muhteşem organizasyon ve birliktelik için teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. “Bu gecelerle dernekler, insanı- mız kaynaştı. Tuzlalılık Bilinci Oluştu” Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı adına Bayburtluları selamlayan Tuzla Belediyesi Başkan Yardımcısı Ahmet Çabuk, Yöresel Geceler ’de kaynaşma sağlandığını, bu kaynaşmanın da Tuzlalılık bilincini oluşturduğunu söyledi. Çabuk, konuşmasında “Bu geleneği başlattığımız ilk günden bugüne güzel bir kaynaşma meydana gelmiş oldu. Biz burada birliği, beraberliği, dostluk ve kardeşliği oluşturmak hedefiyle yola çıkmıştık. Bugün de yerel idareci olarak bunun meyvesini görmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Tuzla’da huzuru, mutluluğu, güzelliği yaşıyoruz. Tuzla’da bunu başarırken derneklerin, dernek başkanlarının özveri ve gayretinin önemli bir payı olduğunu düşünüyorum. Burada herkes birbirini tanıdı, sokakta karşılaştığında yabancılaşmadı. Tuzlalılık bilincinin oluşması noktasında emek veren, katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum.” ifadesini kullandı. Bayburtlular ve Bingöllüler Gecesinde, Halk Oyunları, halaylar, gösteriler ve konserle devam etti. Dernek başkanı Murat Özdemir ve yönetimi Sultanbeyli’de yayın yapan yerel gazetelerle bir araya gelerek, derneklerinin kuruluş aşamalarını, yaptıkları faaliyetler hakkında bilgilendirdi. Verilen kahvaltı sonrası Slayt gösterisi ile başlayan programda konuşma yapan SUDİAD başkanı Murat Özdemir “Her şey aramızda yaptığımız kahvaltılı bir görüşme ile başladı. Sonrasında “Neden Sultanbeylili genç işadamlarını bir araya getirmiyoruz” dedik. Sonra hızla derneğimizin oluşumunu yaptık. Ramazan ayı başlamadan bir gün önce derneğimizin açılışını yaptık. Derneğimizi kuruluşunda amacımız işadamların iş ilişkilerini, işbirliklerini arttırmak. Yeni fırsatlar oluşturmasını sağlamak, birlik ve dayanışmayı sağlamak, ilçe ve ekonomisinin gelişmesine katkıda bulunmaktı. Dernek yönetimi oluştuktan sonra nasıl bir sosyal faaliyet yapalım dedik. Dernek yönetimindeki arkadaşlarla okulların açılmasına az bir süre kala belirlediğimiz 30 Üniversite öğrencisine 35000 lira burs verdik. Arkadaşlarla Sultanbeylili öğrencilere nasıl bir yardım yapabilirizin derdinde idik. Arkadaşlarla soğuk kış günün de en iyisi ayakkabı yardımı deyip, aldığımız ayakkabıları süratle okullarda dağıttık. Benim de şahit olduğum durum şu idi, soğuk kış gününde karlı havada, öğrencinin ayağında bez spor ayakkabısı vardı. Verdiğimiz ayakkabılarla nasıl sevindiğini belirtmeme gerek yok…” dedi. Özdemir ayrıca bir İmam hatip ortaokuluna kütüphane yaptırdıklarını da belirtti. Basın mensuplarının soru yağmuruna tutulan SUGİAD dernek başkanı Murat Özdemir’e basın mensupları, SUGİAD’dan beklentilerinin büyük olduğunu belirttiler. Derneğin Sultanbeyli’de okul yaptırabilecek gücü buluşturacağını belirten, Haber Takip Gazetesi sahibi Ahmet Işıkdağ, derneğin siyasi bağımsızlığının olması gerektiğini, Dernek faaliyetlerinden haberdar edilmeleri gerektiğini belirtti. Ayrıca vaktiyle genç işadamları derneği oluşumu için kafa yorduğunu, fikirler ürettiğini ve yazılar yazdığını fakat kuruluş aşamasında kendileriyle fikir alışverişinde bulunulmadığını belirtti. İşadamlarına eğitim veriyor musunuz sorusuna, Özdemir “işadamlarımıza stratejik pazarlama programları yaptıklarını belirtti. Gündemlerine iş güvenliğinin olduğunu belirten Özdemir “İş güvenliği konusu işletmeler için önemli. Bununla ilgili düşüncelerimiz var.” dedi. İnşaatlardaki teknoloji ile ilgili İngiliz Alpi firması ile temasta olduklarını belirten Özdemir, “Son teknoloji “Alüminyum Kalıp” konusunda dirsek temasımız var. Üretimi, teknolojiyi ülkesinde yerinde göreceğiz.” dedi. Gerçek VİZYON gazetesi imtiyaz sahibi Ömer Faruk Gerçek ise konuşmasında, SUGİAD derneği ile iletişim probleminden bahsetti. Yerel basının durumundan bahseden Gerçek, “Anadolu’da yerel gazetelerin değeri var, yeri var. Fakat İstanbul gazetelerine destek verilmiyor, bu anlamda Dernek gibi organizasyondaki işadamlarımızın bölgesindeki yerel gazetelere sahip çıkması gerekir.” Dedi. Gerçek ayrıca, Sultanbeyli’nin en ciddi ihtiyaçlarından birinin sivil düşünce ve sivil toplum kuruluşlarının eksikliğidir, SUGİAD ile bir ümit doğmuştu, inşallah bu ümidi boşa çıkarmaz, dedi. Gerçek ayrıca, SUGİAD’ın Sultanbeyli’nin temel meseleleri olan Mülkiyet ve Gençliğin eğitimi ve rehabilitasyonu konusunda çalışmalar yapmasını ve düşünceler üretmesi gerektiğini de belirtti. Gerçek son olarak SUGİAD yöneticilerine siyasi partilere eşit mesafede olmalarını belirterek, Partiler ve iktidarlar değişkendir ama Sultanbeyli kalıcı, bunun için kısa vadeli söylemlere değil, kalıcı çözümlere ve ciddi çalışmalara odaklanılması gerekir, dedi. Beyaz Sayfa gazetesi sahibi Selahattin Kimsesiz ise, Sugiad’ın küçük esnafa ve sanatkara Kosgeb vs. gibi kredi olanakları araştırmasını ve bu konuda bilgilendirme yapmasını istedi. SUGİAD başkanı Özdemir diğer sorulara da cevap verirken “Eleştirilere açığız. Fakat eleştiri yapılırken kişilik haklarımıza saldırılmasın. Üzüm yiyelim, bağcı dövülmesin” dedi. Toplantı sonunda bölgesel basınla daha sık görüşme kararı alındı. HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA GÜNDEM 22 MAYIS 2015 11 Ümraniye’de Geleneksel Spor Oyunlarında ödül töreni coşkusu Ümraniye Belediyesi’nin bu yıl 7.’sini gerçekleştirdiği Geleneksel Spor Oyunları’nda dereceye girenlere ödülleri düzenlenen muhteşem bir törenle verildi. Törende konuşan Başkan Hasan Can, “Cevherleri gün yüzüne çıkarmanın gayreti içerisindeyiz” dedi. Ümraniye Belediyesi tarafından bu yıl 7.’si gerçekleştirilen Ümraniye Belediyesi Geleneksel Spor Oyunları’nda dereceye girenlere ödülleri düzenlenen törenle verildi. Haldun Alagaş Spor Kompleksi’nde düzenlenen törene Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can’ın yanı sıra, AK Parti İstanbul Milletvekili ve 1.Bölge Milletvekili Adayı Osman Boyraz, Ümraniye Milli Eğitim Şube Müdürü Arif Karabıçak, Ümraniye Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü Muhammed Kılıç, AK Parti Ümraniye İlçe Kadın Kolları Başkanı Mukaddes Tosun, AK Parti Ümraniye İlçe Başkan Yardımcıları, Ümraniye Belediye Başkan Yardımcıları, muhtarlar, birim müdürleri, STK temsilcileri, öğretmenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Bu yıl 7.’si düzenlenen Spor Oyunları’nda 69 okuldan 7 bini aşkın öğrenci, 12 branşta 488 müsabakada yarışarak, 199 kupa ve 2660 madalyayı almaya hak kazandı. Haldun Alagaş Spor Kompleksinde gerçekleşen program Ahmet Onay Ortaokulu’nun halk oyunları gösterisi ile başladı. Ardından Avrupa Şampiyonu ve Dünya 3.’sü olan öğrencilerin sergilediği Wus-Hu gösterisi salondan büyük alkış topladı. Açılış konuşmasını yapan Ümraniye Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü Muhammed Kılıç, “Bu sene yaklaşık 7’binin üzerinde öğrenci çeşitli branşlar da yarıştı. Ahlaki kurallar çerçevesinde spor yaptınız, başarılı oldunuz. Bu başarıları daha da ileriye taşıyacağınızı düşünüyorum. Bizler sizleri çok seviyoruz ve çok değer veriyoruz. Sizler geleceğin şampiyonlarısınız! Programın düzenlenmesinde gece gündüz çalışarak bize destek olan başta Sayın Belediye Başkanımız Hasan Can bey’e, okul idarecilerine ve katılımlarınızdan dolayı sizlere teşekkür ediyorum” dedi. Başkan hasan can; “yarının türk gençliği sizin omuzlarınızda yükselecek” Programda bir konuşma gerçekleştiren Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, “Ne mutlu ki Ümraniye Belediyesi olarak Spor Oyunları’nın bu yıl 7.sini gerçekleştiriyoruz. Parklar, kültür merkezleri, sağlık binaları, belediye hizmet binaları yapıyoruz. Ancak bunların hepsi 50 veya 100 yıl sonra ömrünü tamamlayacak. Ama bizim öyle bir şey yapmamız lazım ki, bu yaptığımız şey nesilden nesile devam etsin! İşte biz Ümraniye Belediyesi olarak, cevherleri gün yüzüne çıkarmanın gayreti içerisindeyiz. Sporda, edebiyatta, şiirde, resimde ve dahi çocukları gün yüzüne çıkarmada olduğu gibi! Bu gün icra ettiğimiz programa, 88 okuldan 20 bin civarın da öğrenci katılarak, 500’e yakın yarışmada mücadele etmiş. Sonuç olarak da 199 tane kupa dağıtılacak. Peki biz ne yapmak istiyoruz? 88 okuldan 7 bin çocuğumuz bu yarışmalara katılmış. Bunların hepsi ömür boyu profesyonel anlamda spor mu yapacaklar? Ya da profesyonel sporcu mu olacaklar? Elbette hepsi sporcu olmayacak. Fakat biz şunu sağlamak istiyoruz; spor yapan bir gençlik ve spor alışkanlığı kazanmış bir gençlik istiyoruz. Çünkü bu spor yarışmalarıyla içlerinden gerçekten çeşitli dallarda yeteneği olan cevherleri gün yüzüne çıkartmak suretiyle onları yarınlara, yarınların Türkiye’sine; Türkiye şampiyonları, Avrupa şampiyonları, hatta Dünya şampiyonları olarak yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu cevherlerin toplumda, aileler, okuldaki öğretmenler ve spor dünyasının içinde yer alanların farkında olmasını sağlamaya da çalışıyoruz. Yaptığımız budur, cevher çıkartmak! Bizim yarışmalarımıza katılarak, yarışmalarda derece almış kardeşlerimizden mutlaka Türkiye’yi, Avrupa’da temsil edecek şampiyonlar çıkacaktır. “Bu kardeşlerimizin yaşamı boyunca spor yapmalarını sağlarsak eğer, kendimizi bir başarı elde ettik sayarız” diyen Başkan Hasan Can, “ İnşallah bu çocuklar, spor camiası tarafından da fark edilir ve yarınlarda Türkiye’yi temsil edecek şampiyonlar güzel bayrağımızı, hilalimizi dünyanın her tarafında göklere çektirecekler” dedi. “Daha Çok Dahi Çocuk” projesinin öneminden de bahseden Başkan Hasan Can, “ Ümraniye’nin okullarında özellikle ilkokul 2, 3 ve 4. Sınıflarda okuyan dahi derecedeki zeki çocuklarımızı tespit ettik. Q’larını ölçtük. Daha sonra bu çocuklara eğitim verecek olan öğretmenleri ve ailelerini hazırladık. Diğer çocuklardan farklı olan bu çocuklarımızla birlikte inşallah bu projeye devam edeceğiz. İstanbul Kalkınma Ajansı, İstanbul üniversitesi ve TÜZDEV ile birlikte yaptığımız bu proje ileÜmraniye’nin dahi çocuklarını gün yüzüne çıkarıyoruz. Öte yandan yine birkaç gün sonra 11. Geleneksel Resim, Hikâye ve Resim yarışmalarının ödül töreni yapılacak, dedi. Konuşmaların ardından 7. Geleneksel Spor Oyunları’nda dereceye girenlere ödülleri verildi. Şampiyonlara ödüllerini Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can ve konuklar verdi. FETTAH CAN’DAN MUHTEŞEM KONSER Tören sonunda sevilen sanatçı Fettah Can, dinleyicilere konser verdi. Gençlerin yoğun ilgi gösterdiği konserde birbirinden güzel şarkılarını seslendiren Fettah Can, seyircilerden büyük alkış aldı. Çekmeköy’ün ultra maraton koşusunda kıyasıya mücadele Çekmeköy Belediyesi tarafından geleneksel hale getirilen ‘Çekmeköy Uluslararası Ultra Maraton’ yarışlarının bu yıl 5’incisi düzenlendi. Çekmeköy Ormanı’nda düzenlenen yarışta 177 sporcu ter döktü. Dostluk ve Barış Rallisi Sancaktepe’den yola çıktı Almanya’dan başlayan Dostluk ve Barış Rallisi’nin 2.etabı kapsamında Türkiye’ye gelen sporcular, Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem’inde katılımıyla Sancaktepe Paşaköy Ralli Parkı’ndan Türkiye etabını tamamlamak üzere yola çıktı. Çekmeköy Belediyesi tarafından 5’inci Çekmeköy Uluslararası Ultra Maraton Yarışları düzenlendi. Çekmeköy Taşdelen Mesire Alanı’nda yapılan koşuda farklı illerden katılan 177 yarışmacı güneşin altında ter döktü. 8 saat süren yarışmada yarışmacılar 5 kategoride yarıştı. 10 km, 15km, 30km, 45 km ve 60 km olarak belirlenen parkurlarda yarışan yarışmacılar parkuru en kısa sürede bitirebilmek için kıyasıya mücadele etti. Yarış sonrası dereceye girenlere ödülleri verildi. Duran “Her yaşa hitap eden parkurlarımız var. Yarışlarımıza ilgi arttı.” Sporun hayatının vazgeçilmezi olduğunu dile getiren Haliç Üniversitesi Beden eğitimi ve spor yüksekokulu Macera Sporları ve Ultra Maraton Öğretim Üyesi Bakiye Duran, “Bu yarış- FTM 11 CMYK lara 6- 7 yıl önce başladık. 5’inci Ultra Maraton Yarışı’mız ama biz 7 yıl önce evvel başladık. Çekmeköy yönetimi de bizi bu yarışlarda çok destekledi. Böylece bu yarışlara başlamış olduk. Şuanda 5’inci uluslararası Ultra Maraton’u koşuluyor. Bugün 10 km ekstrem patika yarışımız var. 15 km, 30 km, 45 km ve 60 km mesafeli koşularımız var. Yani her yaşa her insana hitap eden etaplarımız var. Bu yarışları sürekli yaptığımızdan Çekmeköy ilçesinde birden sporcu potansiyeli patladı. Yani çok yakın zamana kadar yarışmalarımıza Çekmeköy’den sporcu katılmıyordu. Bugün 50’ye yakın Çekmeköylü sporcu yarışlara katıldı” dedi. Geçen yıl aynı yarışmada 3’üncü olduğunu belirten ve bu yıl erkekler 15 kilometrelik patika koşu parkurunda birinci olan Yasin Avcı, “Çekmeköy Belediyesi’ne bu organizasyonlarından dolayı çok çok teşekkür ediyorum. Bu tür organizasyonlar çoğalsın. Bu kupayı Bursaspor’a hediye ediyorum” şeklinde konuştu. Yarışmaya Rusya’dan katıldığını belirten İrina İvkina, “Organizasyonda emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Ben patika koşuyu çok seviyorum. Yani düz yolda koşmaktansa patika yol daha zevkli oluyor. Herkese tavsiye ediyorum. Çünkü ormanın içinde koşuyorsun. Oksijen alıyorsun. Hem de insanlarla grup halinde koşuyorsun. Güzel oluyor, çok zevkli oluyor. Daha çok insanlar gelsin daha çok eğlence olsun. Bu benim ilk kazandığım ödülüm. O yüzden bugün çok mutluyum” dedi. 20 farklı ülkeden 280 klasik araç ve 560 katılımcı ile Avrupa’dan başlayıp Ürdün’de bitecek Allgau-Orient Dostluk ve Barış Rallisi’nin 2.etabı olan Türkiye ayağındaki Sultanahmet Meydanı’nda başlayan etabın bir sonraki adresi Sancaktepe oldu.Riva’dan Sancaktepe Paşaköy Ralli Parkı’na hareket eden grup, burada yapımına başlanan ralli park evinin inşaat malzemelerini teslim etti. Belediye Başkanı İsmail Erdem de yüzlerce araçla bölgeye gelen sporcuları yalnız bırakmadı. Başkan Erdem, önceki yıllarda Paşaköy Ralli Parkı’na gelerek fidanlar diken sporcularla birlikte büyüyen fidanları suladı. Erdem “Ralli vesilesiyle ülkelerin birbirleriyle yakınlaşma köprüsü oluşturuyorlar.” İsmail Erdem, dostluk ve kardeşliği pekiştiren bu organizasyona ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. Başkan Erdem, “Burada Avrupa ülkelerinden çok farklı ülkelerden ralliciler var. Kendi ifadelerine göre uluslararası dostlukların, milletlerarası barışın daha pozitif hale dönüşmesi adına Avrupa’dan yola çıkarak geçen yıl da yine yola çıkarak Suriye’ye, ardından da Filistin’e ve Ürdün’e kadar gitmişlerdi. Bu sene de yine bu yer- lere uğrayacaklar. Son duraklarında da araçlarını o ülkenin insanlarına hibe ediyorlar. Araçlarında çocuklara yönelik oyuncaklarına varana kadar hediyeleşmelerini o bölge insanlarıyla yapıyorlar ve ülkelerine dönüyorlar. Bunu yardımlaşma köprüsü olarak değerlendirmek lazım ama işin özünde manevi olarak devletlerin birbirine yakınlaşmasını esas alıyor.” dedi. Etkinliğin Türkiye’ye yaptığı katkılara da değinen Başkanımız Erdem, "Organizasyon hem ülkemizin Avrupa çapında daha yakın tanınmasını, burada kendilerine ev sahipliği yaparken kazandıkları dostlukları döndükten sonra çevrelerine aktaracaklar. Bu ralliye katılan insanlar sosyal çevresi geniş olan insanlar. Bu da ülkemizin bir nevi uluslararası arenadaki reklamına vesile oluyor” dedi. Sancaktepe Paşaköy Ralli Parkı’ndan hareket eden konvoy, Çankırı Ilgaz’a gidecek. Türkiye etabını tamamladıktan sonra İsrail’e geçerek, İsrail-Filistin etabının tamamlayacak olan Ralli grubunun son durağı ise Ürdün Ölüdeniz olacak. Lansman öncesi avantajlarını kaçırmayın! Anadolu yakasının yükselen değeri Kurtköy’de farklı bir yaşantıya hazır mısınız? Alışveriş merkezlerine, havaalanına, yanı başınızdaki metroya, Pendik sahile bir adım uzaklıktasınız. Zengin peyzajıyla farklılığını size hissettirecek olan Siltaş Flora Park’ta çocuk oyun alanından, kapalı yüzme havuzuna, sauna ve fitness salonundan, mini çarşısına ve kafeteryasına kadar sizin için hazırlanmış bir dünyayı yaşayacaksınız. Siltaş Flora Park: Eşref Bitlis Blv. No: 17 Kurtköy / Pendik -İstanbul info@siltasflorapark.com www.siltasflorapark.com “Kente değer katan modern yapılar” Siltaş Yapı A.Ş. Genel Merkez: Fatih Bulvarı No:97 Plato AVM Ofis Bloğu Kat: 5 - No: 1 Sultanbeyli / İstanbul FTM 12 CMYK [email protected] www.siltasyapi.com 444 0 289