Project1_Layout 1 - gerçek medya gazetesi

Transkript

Project1_Layout 1 - gerçek medya gazetesi
Gazetemiz;
Anadolu Yakasý
Gazeteciler Derneði
Üyesidir
Bölgenin En İstikrarlı Gazetesi
Gerçek Medya Her Hafta
Baskı ve abonelerine PDF mail
dağıtımıyla 15.000 adet tiraja
ulaşıyor. Onbinlerce kişi
Haftalýk
Bölge Gazeteniz
22 MAYIS 2015
• YIL: 12 • SAYI: 330
tarafından okunuyor!
0216. 398 05 45 - 0543. 288 99 46
www.gercekmedya.com
[email protected]
Başbakan Davutoğlu’ndan
Maltepe’de dev miting
Başbakan Ahmet Davutoğlu 17 Mayıs Pazar günü AK Parti’nin Maltepe düzenlenen İstanbul mitinginde 1 milyonu aşkın kişiye
konuştu. Davutoğlu konuşmasında, "Allah şahit ki millet için vatan için Allah için şehit olacaksak, bir an tereddüt etmez, Hazreti
Azrail’e ve ‘aleykümselam’ deriz" dedi.
Davutoğlu, konuşmasında; “Kılıçdaroğlu diyor ki oyumu muhafaza edersem istifa etmem. Yani bütün derdi yüzde
25’lerde 24’lerde kalmak. Devlet Bahçeli
dedi ki eğer oy kaybetmezsem başarılı sayılırım. HDP’nin eş başkanı diyor ki barajı geçersem başarılı sayılırım. Hiçbirisi iktidar
olurum diyemiyor. Çünkü millete güvenmiyorlar. Üçü bir araya gelip ve arkalarındaki
paralel çete bir araya gelip dörtlü koalisyonla Ak Parti’yi engellemeye çalışıyorlar.
Be hey gafiller İstanbul bizim arkamızdayken bizi engelleyebilirler mi? Bir doğru
dört yanlışı götürür. Bir doğru, elif gibi
duran AK Parti.” Sayfa 05’te
Kitabı Okudular, İstanbul’un çöpü
bile değerli
ödüllerini aldılar
Ataşehirli Çocuklar
“En çok çocukla en
çok atık pil toplama
rekoru” Kırdı
Sultanbeyli Kent Konseyi
Kadın Meclisi tarafından
hayata geçirilen kitap
okuma yarışmasında
ödüller sahiplerini buldu.
Birinci ve ikinci umre
ödülü kazanırken dereceye giren diğer katılımcılara altın hediye edildi.
Sayfa 03’te
SUGİAD Yerel Basını ağırladı
Sultanbeyli Genç İşadamları Derneği (SUGİAD)
Sultanbeyli’de yayın yapan yerel gazeteleri ağırladı.
Kahvaltı programı sonrası basına derneklerini tanıtan başkan Murat Özdemir ve ekibi, basının soru
yağmuru ile karşılaştı. 10’da
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından
çöpten elde edilen elektrik enerjisi atık ısısı ile
çalışan mevsimlik çiçek serası Başkan
Topbaş’ın katıldığı törenle hizmete alındı. 03’te
Hasan Ali Yücel Ortaokulu
Tübitak Bilim Fuarı
renkli geçti
Ataşehir Belediyesi,
İçerenköyCarrefour AVM,
Doğa Koleji ve ESİT Elektronik’in katkılarıyla
gerçekleşen etkinlikte
Ataşehirli çocuklar bir
rekora imza attılar. 02’de
Ümraniye’de 50 kazan
keşkek ikram edildi
Sultanbeyli Hasan Ali Yücel Ortaokulu, okul bahçesinde Bilim Fuarı düzenledi, Etkinlik çok sayıda davetli veli tarafından izlendi ve eserler ve hazırlayan
Sultanbeyli’li öğrenciler büyük takdir topladı. 09’da
Bulmaca’nız sayfa 8’de
‘‘
Eriyen toplumsal
dinamiklerimiz
EDİTÖR’DEN
ŞÜKRÜ KAYA
[email protected]
FTM 01 CMYK
3 ‘‘
Cennetlik adam
’te
5 ‘‘
KISSADAN
HİSSE
MEHMET ALİ KEMAL
[email protected]
’te
SEYDA ŞEYH SEYİİD
MUHAMMED ŞERİF
ARABKENDİ (KS)
Düğün, cenaze, asker uğurlama gibi günlerde yapılan keşkek geleneği Ümraniye Meydanı’nda
canlandırıldı. Ümraniye Belediyesi ve Ümraniye
Kastamonulular derneğinin ortaklaşa düzenlediği
Keşkek Şenliği’nde 50 kazan keşkek, sabahın
erken saatlerinde pişirilerek şenlik alanına gelen
tüm vatandaşlara ikram edildi. 07’de
6 ‘‘
HUZURA
DOĞRU
AHMET TURAN
[email protected]
’da
Faiz lobilerine bir
darbe havuz sistemi!
7 ‘‘
DİRİLİŞ
NESLİ
KADİR YILDIZ
[email protected]
’de
İnanmazsan şu
sinemi yar benim
8 ‘‘
’de
7 Haziran’dan
değişim bekleyenler!
ŞİİR
MUSTAFA TURANOĞLU
[email protected]
İSA DOĞAN
[email protected]
9
’da
02
HER ZAMAN DOĞRUNUN YANINDA
22 MAYIS 2015
HABER
Beykoz’da İmam Hatipli
öğrencilerle gençlik buluşması
Beykoz Kent Konseyinin düzenlediği gençlik buluşmalarında öğrencilerle bir araya gelen
Başkan Yücel Çelikbilek gençlere samimi öğütler verdi. İmam hatiplilerden her zaman
örnek kişiler olmalarını istedi.
Kartal Ahilik haftasını
unutmadı
Kartal Belediyesi ile Kartal Cemevi’nin
düzenlediği Ahilik Haftası kutlamaları Kartal
Meydanı’nda yapıldı.
Boğaziçi İmam Hatip Lisesi’nin konferans salonunda düzenlenen
buluşmaya Beykoz Belediye Başkanı
Yücel Çelikbilek’in yanı sıra İlçe Milli
Eğitim Müdürü Kazım Bozbay,
belediye meclis üyeleri, Kent Konseyi
Gençlik Meclisi Başkanı Recep Yaman
ve okul müdürü Osman Altan katıldı.
Başkan Çelikbilek: “İmam Hatipli
Örnek Kişidir”
Konuşmasında imam hatip
gençliğinin taşıdığı misyona değinen
Başkan Yücel Çelikbilek: “Sizler
aldığınız dini ve milli değerlere haiz
eğitimden dolayı toplumda her zaman
örnek kişiler olmalısınız. İmam Hati-
plilerden vatan haini, zulüm yapan,
kul hakkı yiyen kişiler çıkmaz. Sizler
garibanın ve mazlumun yanında olan
gençlersiniz, bu idrake sahipsiniz.”
dedi.
Başkan Yücel Çelikbilek İmam Hatipli
gençlerle buluşmasında eğitim ve bilimin öneminden iyi insan olmaya,
kültürel ve milli değerlere sahip
çıkmaktan kitap okumanın faydalarına
katkılarına kadar pek çok konuya
değindi ve gençlik alanında belediyenin
verdiği hizmetleri anlattı. Başkan Çelikbilek okulun kütüphanesine 2 bin kitap
hediye edeceğini de söyledi.
İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım
Bozbay ise geçmişte imam hatipli
öğrenci sayısının çok düşük olduğunu
günümüzde ise öğrencilere yer bulamakta güçlük çektiklerini belirterek
Beykoz Belediyesi’nin okullara yaptığı
650 bilgisayar ve 400 projeksiyon
cihazı için teşekkür etti.
Recep Yaman “Günümüzde İmam
Hatiplilerin Sorunları Tamamen
Çözüldü’’
Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanı
Recep Yaman da geçmişte yaşanan
sorunların günümüzde tamamen
çözüldüğünü vurgulayarak Gençlik
Meclisi’nin çalışmalarına destek veren
Başkan Çelikbilek’e teşekkür etti.
İstanbullu Sürücüler İspark’a ödemeleriyle 100 Bin Fidan dikecek
İspark, İstanbulluların ödediği otopark ücretlerinin katkısıyla Pendik Ballıca köyünde oluşturulan hatıra
ormanına fidan dikimi başladı.
Bir Fiş Bir Ağaç
İspark, İstanbulluların ödediği otopark
ücretlerinin katkısıyla Pendik Ballıca köyünde oluşturulan hatıra ormanına fidan
dikimi başladı.
Kent genelinde her gün yaklaşık 150
bin kişiye otopark hizmeti veren İSPARK,
İstanbulluların ödediği her bir otopark
ücretini fidana dönüştürüyor. İSPARK ve
Orman Bölge Müdürlüğü arasında imzalanan protokol kapsamında her yıl 25 bin
fidan dikilecek.
İSPARK "100 Bin Araç 100 Bin Ağaç"
sloganıyla başlattığı kampanya ile 4 yılda
100 bin fidan dikecek.
Pendik Ballıca Köyü'nde İSPARK Genel
Müdürü Mehmet Çevik, Genel Müdür
Yardımcısı Nurettin Korkut, İSPARK yetkilileri ve personeli ile Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri bir araya gelerek
kampanyanın
startını verdi. İlk
fidanlar toprağa
dikildi.
Çevik “İSPARK
otoparkını kullananü ücret ödeyen İstanbullular
adına fidanları dikiyoruz.”
"Ormanların,
havamızın, suyumuzun, toprağımızın sağlığımızın kaynağı ve garantisi" diyen Mehmet Çevik
sözlerini şöyle sürdürdü: "İstanbulluların
ödediği her bir ücretin katkısıyla oluşturduğumuz hatıra ormanında 100 bin fidan
dikeceğiz. 25 bin fidanın dikimine başladık ve kısa zamanda tamamlayacağız.
Otoparklarımızı kullanan ve ücret öde-
yen İstanbullular adına da bu fidanları
dikiyoruz. Projemize destek veren herkese teşekkür ediyorum."
Ballıca köyünde başlatılan ağaç kampanyası, Orman Bölge Müdürlüğünün ihtiyaç kapsamında Anadolu ve Avrupa
yakasında belirleyeceği arazilerde 75 bin
fidanın dikimiyle sürdürülecek.
Gürer “Ahiliğin temelinde doğru insan var.”
Kartal Belediye Meclis Başkan vekili Ali Ekber Şahin, Kartal
Belediyesi Başkan Yardımcıları Ömer Fethi Gürer, Gülcemal
Fidan, Turgut Mermertaş, Kartal Cemevi Vakfı Başkanı İsmail
Saçlı.,Belediye Meclis üyeleri ile Oda ve Dernek Başkanları da
etkinliğe katıldı. Kartal Meydanı’nda farklı mesleklerin de yer
aldığı çadırlar kuruldu, konserler verildi. Kartal Belediyesi
Başkan Yardımcısı Ömer Fethi Gürer, yaptığı konuşmada Ahiliğin önemine değindi ve mesleklerin çıraklıktan ustalığa
kadar süren ahlaki, dürüstlük gibi değerleri içinde barındıran
bir uygulama olduğunu söyledi. Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz’ün belediye başkanı olduktan sonra Kartal’da ülke değerleri ve önemli günleri anarak dündeki yaşamın günümüze
yansımasını sağladığını vurgulayan Gürer şöyle konuştu: “Özünde ahilik Türklerin Anadolu’ya yerleştikten sonra ortaya koydukları bir yaşam biçimidir. Ahilik bir ahlaktır,
dürüstlüktür, erdemdir. Hırsızdan ahi olmaz. Toplumsal olarak kimliğini, kişiliğini ispatlayamayan, üretimde olmayan,
çalan, çırpan, yalandan riyadan, ahlaksızlıktan beslenen insandan ahi olmaz. Çünkü ahiliğin temelinde insan kavramı
vardır. O kavram nerede ve ne şekilde gelişirse gelişsin doğru
insan olmayı getirir. Ahilik çıraklıkla başlayan, ustalıkla
devam eden sonuçta da şeyhliye kadar uzanan ama yaptığı işi
topluma sunarken, karşısındakinin de insan olduğunu unutmadan davranan bir anlayış biçimidir. Önce insan yaklaşımının esnaflık da yansımasıdır. Ahiliğin ülkemize yaptığı, kattığı
değerleri ne yazık ki toplum olarak unuttuk. Bugün Anadolu’da yitirdiğimiz değerleri yurtdışından ithal malları getirerek yok ettirdiler. Üretimin içinde olmazsak toplumun
geleceğinin karanlık olacağını görmeliyiz. Bu anlamda ahilik
yalnızca Ahi Evran ile sınırlı kalmayan, yaşam biçimi olan kültür olan bir değerdir. Ahilik geleneğinde ne yazık ki çok şeylerimizi yitirdik. Örneğin Anadolu’dan gelen bir esnaf mal alır
gider ve gününde de borcunu öderdi. Bilinirdi ki, o alacak
mutlaka gelecektir. Yani haksız kazanca el sürenin eli yanardı.
Cumhuriyetin ilk yıllarında nüfus cüzdanlarına mutlaka kişinin mesleği yazılırdı. Mesleği olmayanlara evlenmek için dahi
yol verilmezdi. Çünkü işin olmalı, aşın olmalıydı. O dönem erkekler esnaflık yaparken ev hanımları da halı dokuyor, ev eşyaları yapıyorlardı. Ailede bir bütünlük vardı. Bu ailenin
çocukları da ona göre yetişiyordu.” dedi.
Saçlı “Ahiliğin inanç, sosyal, ahlaki boyutları var.”
Kartal Cemevi Vakfı Başkanı İsmail Saçlı da Ahiliğin ne denli
önemli olduğunun altını çizerek, bu geleneğin devam ettirilmesi gerektiğinin önemini anlattı. Saçlı şöyle konuştu: “Ahilik
sadece bir inancın veya mezhebin tekelinde olan felsefe veya
örgütlülük değildir. Ahilik bir tarikat ve esnaf teşkilatıdır. O
anlamda esnaf odalarımızı çok önemsiyoruz. Ahilik kadını da
ayırmamıştır. Ahiliğin hem inanç boyutu var, hem sosyal boyutu var, hem de ahlaki boyutu var. Esnaflık yapabilmek için
bugün çıraklık eğitim merkezlerine gidiyorsunuz. Oysa o dönemde böyle imkânlar yoktu. Eskiden esnaf demek güvenilir
insan demekti. Siz bir yere giderken anahtarınızı mahallenin
bakkalına bırakıyordunuz. Okula giderken çocuğunuz harçlığını ondan alıyordu. Ahilik kardeşlik demektir. Ahilik de sevgi
var hoşgörü var. Bu süreçte kardeşlik duygularına çok ihtiyacımız var. Ahiliğin beslendiği kaynak hünkar Hacı Bektaş-i Veli’dir. Ahilik bir akımdır. Teşkilattır.” dedi.
Ataşehirli Çocuklar “En çok çocukla en çok atık pil toplama rekoru” Kırdı
Ataşehir Belediyesi, İçerenköyCarrefour AVM, Doğa Koleji ve ESİT Elektronik’in katkılarıyla gerçekleşen etkinlikte Ataşehirli çocuklar bir rekora imza attılar.
“En Çok Çocukla En Çok Atık
Pil Toplama Rekoru” etkinliğinde Ataşehir’deki tüm okullardan gelen çocukların topladıkları
ve bir araya getirilen piller tartılıp tescil edildi.
Ünlü isimlerden Ömür Gedik,
Tuncay Akça, Fatih Portakal, İsmail Küçükkaya, Şule Zeybek,
Cem Coşkun, Gökhan Karakaş,
Mansur El Sabah, Berk Ercan ve
Prof. Dr Orhan Kural’a “Çevreye
Katkı Ödülü” verilen rekor denemesinde Doğa Koleji öğrencileri
“Enerjimiz Bitmesin”, Ataşehir
Cemile Besler İlkokulu öğrencileriyse “İzindeyiz Yüce Atam” konulu dans gösterileri yaptı.
15 Mayıs 2015 Cuma günü saat
10:00’daİçerenköyCarrefour AVM
Otopark Alanı’nda gerçekleşen ve
öğrencilerin de çeşitli gösteriler
FTM 02 CMYK
yaptığı rekor denemesi, Prof. Dr.
Orhan Kural başkanlığındaki
Ertan Yıldırım( İstanbul İl Çevre
Şube Müdürü), Ataşehir Belediye
Başkan Yardımcısı Kalender Özdemir, Ataşehir Belediyesi Çevre
Koruma ve Kontrol Müdürü
Ayten Kartal, Merve Toğçuoğlu (
Doğa Kolejleri Ekoloji Bölüm Başkanı),Lidya Sadi ( Carrefourİçerenköy AVM Paz. Md.), Mehmet
Turhan (TAP Derneği Yönetim
Kurulu Başkanı), Ersin Ertan (Esit
Elektronik Sistemler), Aydın Türkücü’nden (Dünya Çocuk Rekorları) oluşan Rekor Tescil ve
Hakem Heyetince tescil edildi.
Doğa Koleji öğrencileri ve
Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı okullardaki
888 Çocuk “En Çok Çocukla En
Çok Atık Pil Toplama Rekoru”
kapsamında bir defada topladıkları 6.510 kg atık pille
toplama rekoru kırdılar.
Rekor denemesi kapsamında
toplanan tonlarca atık pil, konusunda yetkilendirilmiş tek
kuruluş olan TAP Derneği yetkililerine teslim edildi.
İstanbul’un çöpü bile değerli
Törende konuşan Başkan Kadir Topbaş,
"1994'ten beri tesisimizde çöplerden elde
edilen atıkların geri dönüşümünü gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmamız neticesinde
burada 1,5 milyon çiçek ürettik" diye konuştu.
Başkan Topbaş tesiste 800 bin aracın
emisyonuna değer metan gazından elektrik enerjisi elde edildiğini ifade eden Başkan Topbaş şöyle devam etti: "İnsanlık
adına övünç kaynağı olan işletmeyi hizmete alıyoruz. Özellikle İSTAÇ çalışanlarına teşekkür ediyorum. İSTAÇ çalışanları
olarak sizler ve Büyükşehir’de çalışan tüm
mesai arkadaşlarımın gayretleriyle İstanbul’da çok şeyler değişti. Başarıya birlikte
imza atmaktayız. Sizin gayretiniz bu sonuçları vermekte. Savaşları askerler kazanır fakat kahramanlar komutanlardır.
Sizin gayretiniz, azminiz ve bizimle olan
beraberliğiniz olmasaydı bu başarıdan
bahsedemezdik.” dedi.
Yaptıkları işlerin bazıları tarafından eleştirildiğini hatırlatan Başkan Topbaş, “Milyonlarca ağaç diktik. Milyonlarca lale
diktik. Bizi eleştirdiler. Anlatamadık.
Bunun ekonomik hareket olduğunu söyledik. Çumra’da 10 bin kişi çalıştığını söyledi
üretici. Birileri görmedi. Görmeleri mümkün değil. Onların gözleri kulakları başka
yerlerde” dedi.
İstanbul’un 130 ülkeden nüfus olarak
büyük olduğunu ifade eden Başkan Topbaş, “Dünyanın gıpta ettiği gelişmelere
imza atmaktayız” dedi. ‘Kötü aletle güzel
iş çıkmaz’ diyen Başkan Topbaş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tesisimizde çevreyi kirleten metan gazını kontrol altına
alıyoruz. 800 insanın ihtiyacı olan elektrik enerjisi kontrol altına alarak, doğada
oluşacak çevre kirliliğini önlüyoruz. Yönetimler olarak kentimiz için insanlık
için ne yapsak onun peşindeyiz. Rutin bir
iş yapmıyoruz. Dünyaya model olmuş bir
ülkeyiz. Tekrar bir numara olup ülkemizi
hak ettiği yere ulaştırmak zorundayız. Gelecek kuşaklar bu ülkede
yaşamaktan gurur duysunlar. Başka ülkelere
özenmesinler. Büyük
düşünmek zorundayız.
Başkalarının gözleri
kulakları başka yerlerde; Bizim davamız
var. Eksiklikleri gidermek istiyoruz. 15 milyon nüfusa rağmen su
problemimiz yok. Birileri konuşur biz yaparız.” Başkan Topbaş
hizmete aldıkları tesisin İstanbul’daki çiçeklerin yüzde 5’ini ürettiğine dikkat çekerek, “Üretim budur iste. 1.5 milyon
çiçeğin yanı sıra köylere fideler buradan
üretiliyor. Alım garantili çiçek üretiyoruz
köylülere. Seracılıkta ve çiçekçilikte oldukça iyiyiz. Biz hedeflerimizi hep doğru
koyduk. Büyük düşünmek zorundayız.
Necip Fazıl'ın dediği gibi, "Dev eserler ortaya koymak için karıncalar gibi çalışmak
lazım’. Çanakkale destanini birlikte yazdık. Omuz omuza verince başaramayaca-
ğız iş yok. Büyük bir milletiz. Ayrımcılık
yapmaya çalışanlar önümüzü kesmeye
çalışıyorlar. Dünyada etkin olmak için
ileri teknolojileri getirerek uygulamaya
çalışıyoruz. Yaptığımız işler burada kalmıyor. Pakistan’da bile temizlik çalışmalarını bizim ekibimiz yapıyor” diye
konuştu.
Konuşmaların ardından Başkan Topbaş, serayı gezerek basın mensuplarına
bilgi verdi.
Kitabı Okudular, ödüllerini aldılar
Sultanbeyli Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından hayata geçirilen kitap okuma yarışmasında ödüller sahiplerini buldu. Birinci ve ikinci umre ödülü kazanırken dereceye giren diğer katılımcılara altın hediye edildi.
Sultanbeyli Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi özellikle kadınları
okumaya teşvik etmek amacıyla ilginç bir proje hayata geçirdi. Proje
kapsamında bir ay önce yarışmaya
katılmak isteyen yaklaşık 500 kadına
Sibel Eraslan'ın Zemzem'in Annesi
Hz. Hacer kitabı verildi. Katılımcılara bir ay sonra düzenlenen yarışmada sorular yöneltildi. En kısa
sürede en çok doğru cevap veren birinci ve ikinci yarışmacı Umre ödülü
aldı. Diğer dereceye girenlere ise
tam, yarım ve çeyrek altın hediye
edildi.
Sultanbeyli Kültür Merkezinde
gerçekleşen programın açılış konuşmasını yapan Kadın Meclisi Başkanı
gönül Çolak, “Kent Konseyi Kadın
Meclisi olarak hayata geçirdiğimiz güzel
projemizle kadınlarımızın kitaba ilgisini
çekmeye çalıştık. Toplumumuza okuma
alışkanlığı kazandırmak ve farkındalık
oluşturmak için böyle bir organizasyona
imza attık. Bugün yarışmamızı ve ödül törenimizi yapıyoruz. Bir aylık süre içerisinde kıymetli yazarımız Sibel Eraslan’ın
Zemzemin Annesi adlı kitabını okuduk.
Bugüne kadar okuduğum kitapların en
anlamlılarından biriydi. Her yönüyle zengin bir eser olan kitap bizlere yeni şeyler
kattı. Kıymetli yazarımıza bugün bizlerle
olduğu için teşekkür ediyorum. İnşallah
hep birlikte daha güzel çalışmalara imza
atacağız.” dedi.
Programa katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin eşi Fatma Güllüce,
Kadın Yazarlar Kadın Okurlarla Buluşuyor
Projesi için “Bu güzel günü bize armağan
eden bu güzel organizasyonu hazırlayan
herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Gerçekten çok mutlu heyecanlı ve sevinçliyim,
çünkü bu rutin çalışmaların içine kitabı yetiştirme çabasına dâhil oldum. Beni de Sibel
FTM 03 CMYK
Hanım teşvik etti. Bu günle alakalı ispat
edilmiş bazı rakamsal, can alıcı verilere
ulaştım. Kitap, ülkemizde ihtiyaç maddeleri
sıralamasında 235. sırada. Türkiye’de
günde 5 saat televizyon izlemeye vakit ayrılırken, kitap okumaya yılda sadece 6 saat
vakit ayrılmakta. Bu veriler beni çok üzdü.
Sizlerle paylaşmak istedim. Yazarımıza tekrar teşekkür ediyorum, Bu projeyi Sultanbeyli ilçesi model olarak tüm ilçelerimize
yayacaktır.” şeklinde konuştu.
Programa katılan AK Parti Sultanbeyli
İlçe Başkanı Ali Sevinç de “Kıymetli hocamız Sibel Eraslan bizim için çok kıymetli.
Çok güzel bir yarışma, her zaman olmalı
olmaya devam etmeli. Nedenine gelince
hanım kardeşlerimiz hem işlerini yapacak
hem kitaplarını okuyacak çocuklarını yetiştirecekler. Kitap okuma oranlarının düşüklüğü beni çok üzüyor bu oranı
yükselteceğimize inanıyorum.” dedi.
Belediye Başkanı Hüseyin Keskin de
“Projemizde aslında ödüllerden ziyade,
Sultanbeyli’de bir kampanya yapmak ve
Sultanbeyli’de özellikle hanımefendilerle
birlikte başlayıp tüm evlerimize girecek
düzeyde bir farkındalık oluşturma niyetiyle gerçekleşti. Kitap okumayı sevdirmek
adına ilçemize Aydos Kütüphanesi’ni kazandırdık. Kültür merkezimizde diğer etkinliklerle birlikte çalışmalar yapıyoruz.
Okur-Yazar buluşmalarında öğrencilerimizi yazarlarımızla buluşturuyoruz. Fiziki
eksiklerimizi tamamlıyoruz fakat insanın
inşası çok kolay olmuyor. Bunu birlikte
gerçekleştirmeliyiz. Kitap okumak en
temel ihtiyaçlarımızdan olmalı. ” şeklinde
konuştu.
Böyle Bir Projeye Şapka Çıkartılır
Programa katılan Sultanbeyli Kaymakamı
İbrahim Özefe de kitap okumanın insana
kattığı değerden söz etti. “Sultanbeyli Belediyesi ile ortaklaşa yürüttüğümüz çalışmalarda öğrencilerimize kitap okumanın
önemini anlatıyoruz, onları yazarlarımızla buluşturuyoruz” diyen Özefe,
“Böyle bir projeye şapka çıkartılır.” İfadelerini kullandı.
Program bünyesinde düzenlenen yarışmada ilk ikiye giren yarışmacılara Umre
ödülü verildi. Dereceye girenler ise altınla
ödüllendirildi.
03
Eriyen toplumsal dinamiklerimiz
Toplum olarak bizi;bir binanın ana kolonları
gibi ayakta tutan temel dinamiklerimiz, insan
olarak bizim olmazsa olmazımız, varlığımızı,
kimliğimizi ayakta tutan değerler ki onlar dini,
ahlaki ve kültürel yani bizim
doğumumuzla edindiğimiz, aile
–millet –ırkımızla gelen değerler. Bu değerlerle kendimizi kimliğimizi tanımlayabiliriz.
Eğer toplumları yıkmak –başkalaştırmak istiyorsanız ki bu
ŞÜKRÜ KAYA
temel dinamiklerimizle oynanırsa toplumda dönüşüm, yıkım başlar. Bu aşamada kendimize sormamız gerekiyor, bu
dönüşüme –yıkıma taraf mıyız?
Maalesef toplumumuzun bozulması, şahsi –
toplumsal felaketler ayyuka çıktı. Dini inancımız
mı, ahlak mı?! Sahi toplum olarak dinimizce
üzerine sıkı sıkı vurguladığı, Allah korkusu, rüşvet almama, yalan söylememe, Müslüman kardeşini kendi nefsine tercih etme, faize
bulaşmama.. Çokçaİslami hasletlerimiz, ahlakımız, edebimiz nerede? Toplum olarak bu hasletleri koruya bildik mi? yoksa yalanı, zinayı,
rüşveti kendi içimizde dönüştürüp (toplumsal –
şahsi kimlik kaybı – erozyona uğratma ve sonunda toplumun dönüşmesi! İste bu)
meşrulaştırdık mı? Hani “rüşveti alan da veren
de mel’undu? Yo rüşvet almıyorum ki bağış…!”
Bizim toplum olarak ayakta kalmamız için
dini değerlerimize, ahlakımıza, örfümüze
sahip çıkmamız gerekiyor. Maalesef kapitalizm
denen illet bizi sardı. Toplumdan uzaklaşma,
ferdiyetçi olma, konfor hastalığımız bizi kimliğimizden, temel dinamiklerimizden feragat etmeye itti. Dini değerler mi? gerek yok bize
ahlaki değerler yeter !! Denilerek en büyük
hançer topluma saplandı. Ahlak din temelli olmadan kesinlikle ayakta kalamaz. Allah bilinci
–korkusu, sevgisi olmayan fertler nasıl bir itibar sahibi olacak. Kuran-ı Kerim’de İnsan mahlûkatın en şereflisi değil mi? Peygamberimiz
en büyük ahlak üzerine gönderilmedi mi? sahi
biz bu dünyada yaşayıp yok mu olacağız. Ahiret den bir yer, hesap günü, cennet –cehennem yok mu? Maalesef toplumumuzun zihnide
kaymalar büyük! Kimliğimizi itibarımızı hızlıca kaybediyoruz.!
Bu kimlik kaybımız toplumumuzun temel dinamiklerini kaybetmişimizi hızlandıran da dünyevi
makamlarda bizden diye gördüğümüz kişilerin
olması. Bu kişiler yalan söylerse de bizden, rüşvet
alsa da bizden, dünya konforunu, bencilliği pohpohlasa da bizden yani sorun yok…! Hâlbukigeçmişte bizden olmayan kişiler aynı hasletleri işlese
nasıl karşı çıkardık, kin duyardık. Dinimize daha
sıkı sarılırdık. Bir taraf da olurduk. Kahrolsun
derdik. Fakat aynı hareketi bizden dediğimiz kişiler yaptığında meşrulaştırma yoluna gittik, bi
taraf olduk. Bu bizi toplumsal felakete sürükledi.
Şimdi toplum olarak, dernek olarak, parti olarak, toplum olarak bu kimlik bunalımına, toplumsal felaketlere, duyarsızlığımıza, bilinçsizliğimize
bir dur dememiz, iki elimizi kafamıza götürüp,
biz ne yaptık, yapıyoruz. Bu yaptığımız bizi nereye götürüyor dememiz gerekiyor. Topluma hizmet eden Sivil Toplum Kuruluşlarımız, Medya
kuruluşları, toplumsal birlikteliğimizin olduğu
yerler var. Hep beraber eriyen toplumsal dinamiklerimizi tekrar toparlamamız, toplumun bu
kötü gidişini ortaya koymamız, toplumumuzun
temellerini sağlamlaştırmamız gerekiyor.
Var mısınız buna?
[email protected]
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından çöpten elde edilen elektrik enerjisi atık ısısı ile çalışan mevsimlik
çiçek serası Başkan Topbaş’ın katıldığı törenle hizmete alındı.
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
EDİTÖR’DEN
HABER
22 MAYIS 2015
04
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
22 MAYIS 2015
HABER
Sultanbeyli’li gençten felçlilere özel proje!
Kütahya’ya Üniversite okumaya giden Sultanbeyli’li genç girişimci Mehmet Udun; Kütahya’da İkamet eden Emekli Kaynak Ustası Ahmet Çatalcaile birlikte engelli vatandaşlar için yatak üretti.
Sultanbeyli’li Mehmet Udun,
Ulusal Basında Yoğun İlgi Gören
Felçli Hasta Yatağının Yeni Modeli olarak; Koltuk Olabilen Bir
Hasta Yatağı Geliştirdi. İçerisinde Klozeti, Lavabosu Onlarca
Özellik Bulunan "Felçli Hasta Yatağı" adı verdikleri ürün için
Türk Patent Enstitüsü kurumundan patent aldı.
Yatak yanında ayrıca, hastanın tuvalet ihtiyacını gördüğü sırada, kapı önüne koyduğu
lamba ile dışarıdan gelecek kişileri uyarıcı ikaz ışıkları da mevcut.
Çalışma ekibinde yer alan Fizyoterapist Senem Çelik Yolcular
ile fikir alış verişlerinde bulunduğunu belirten girişimci Udun;
“Fizyoterapistimizin projemiz üzerinde oldukça emeği
bulunmaktadır. Kendisinin yatağımız ile ilgili tüm kısımlarında
bilgisine başvurarak atacağımız
adımların hastalar için ne tür
faydalar sağlayıp sağlamayacağını danışarak geliştirdiğimiz bu
yeni yatak modelimiz sayesinde
“Felçli hastaların yatmaya bağlı hipotansiyon şikâyetleri
azalacak, yatmaya
bağlı ağrıları azalacak ve gerekli egzersizlerini oturma
pozisyonundakilerini
de daha rahat yapabilecekler. Bu yatak
sadece felçli değil çok
ileri yaştaki hastalarda Oluşan kalça ve
bacak problemlerinden dolayı ayağa kalkamayan ve yatağa
Bağımlı hale gelen kişilerde de
rahatlıkla kullanılabilir. Bu da
onların daha aktif olmalarını ve
ilerleme kaydetmelerini sağlayacaktır. ”dedi…
Felçli Hasta Yatağının başlıca temel diğer özellikleri ise
yatak üzerinde klozetin, lavabonun, sifonun ve diğer
temel tüm ihtiyaçlarının sistem üzerinde bulundurulması olarak belirtildi.
Engelli bireyler rahat etsin diye
bir araya geldiler
İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi, engelli bireyler için geliştirilen 'Engelsiz Tekstil Projesi" kapsamında beyin
fırtınası atölyesi çalışması düzenledi.
İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi, engelli bireyler
için geliştirilen 'Engelsiz Tekstil
Projesi" kapsamında beyin fırtınası atölyesi çalışması düzenledi.
Fakülte Dekanı Prof. Dr. Nevin
Çiğdem Gürsoy, Metin Sabancı
Spastik Çocuklar Merkezi ve Sancaktepe Bölgesi'nde saha çalışmaları yaptıklarını ifade ederek,
"Engelli çocuk ve yakınlarıyla
birlikte görüşmeler yaptık. Burada gruplar oluşturarak tasarımcıları bir araya getiriyoruz...
Burada sahada yaptığımız çalış-
maları sunarak, beyin fırtınası
yaparak tasarımlar oluşturacağız. Bu tasarımlardan prototipleri imal ederek bu çalışmayı
yaptığımız bölgedeki çocuklarımıza deneteceğiz, vereceğiz"
dedi.
İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi sosyal sorumluluk projesi kapsamında
engellilerin ihtiyaç ve sıkıntılarını belirlemek için Metin Sabancı Spastik Çocuklar Merkezi
ve Sancaktepe'de bir çalışma
yaptı. Bu kapsamda, fakültenin
Gümüşsuyu Kampüsü'nde bir
beyin fırtınası atölye çalışması düzenlendi. Çalışmaya,
İTÜ Tekstil Teknolojileri ve
Tasarımı Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Nevin Çiğdem Gürsoy, Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Gözde Göncü Berk, Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Metin
Sabancı Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi'ndan aile ve çift
terapistiÖmer Gür, mimar Zeynep Doğan, tasarımcılar, engelli
yakınları, moda tasarımı öğrencilerinin de aralarında bulunduğu
çok sayıda davetli katıldı. Sosyal
sorumluluk projesi kapmasında
gerçekleştirilen atölye çalışmasında, oluşturulan gruplar tarafından engellilere yönelik
tasarımların çizimi yapıldı. Ortaya
çıkan pantolon, çorap, iç çamaşırı
tasarımları gruplardan belirlenen
bir kişi tarafından daha sonra
diğer gruplara sunuldu. Kalkınma
Bakanlığı ve İstanbul Kalkınma
Ajansı tarafından desteklenen projenin daha sonraki aşamasında
prototiple dirilecek tasarımlar engelli bireylere denetilerek son şeklini alacak.
Diyabetliler, hastalıkla mücadeleyi
bu merkezde öğreniyor
Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki Diyabet
Tanı, Tedavi ve Takip Merkezi'nde diyabet tedavisi gören hastalar,
hastalıkla mücadele etmeyi de öğreniyor. Merkezde diyabet hastaların diğer sağlık sorunlarına karşı korumayı da amaçlıyor.
Hizmet vermeye başladığı
geçen yıldan bu yana yaklaşık
24 bin hastanın başvurduğu
ve kamu eliyle bu hizmetin
verildiği "Diyabet Tanı, Tedavi
’de ilk merkez" olma özelliğini
taşıyan Diyabet Tanı, Tedavi
ve Takip Merkezi, diyabetli sayısının düşürülmesinde rol
oynuyor.
Merkezde klasik diyabet tedavisi yanında laboratuvar
incelemeleri, diyabetik göz
muayenesi, diyet programlama, en önemli sorunlardan
olan diyabetik ayak bakım
ünitesi bulunuyor.
Hastaları, hastalığın yol açtığı diğer sağlık sorunlarına
karşı korumayı da amaçlayan merkezde, diyabetik hastalara sunulan klasik tanı ve
tedavi işlemlerinin yanı sıra
laboratuvar incelemeleri, diyabetik göz muayenesi, beslenme uzmanıyla diyet
programlama gibi hizmetler
sunuluyor. Merkezde ayrıca
hastalıkla mücadele edenlerin en önemli sorunları arasında yer alan diyabetik
ayakla ilgili ayak bakım ünitesi de bulunuyor.
Hastalıkla ilişkili tüm birim-
FTM 04 CMYK
lerin bir araya getirildiği merkezde, diyabetlilerin tüm tedavi ve işlemlerinin kolaylıkla
yapabilmesine imkân sağlanıyor. Böylelikle diyabetliler,
hastalıklarıyla mücadele etmenin yollarını da öğreniyor.
Anadolu Güney Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. Ahmet Lütfullah
Orhan, diyabetli sayısının toplumda özellikle beslenme alışkanlıkları ve yaşam
tarzındaki değişiklikler nedeniyle hızla arttığını söyledi.
Diyabetin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için ciddi
bir sağlık sorunu olduğunu
belirten Orhan, bu çerçevede
hastalarda diyabetin yol açtığı
göz, böbrek, dolaşım ve nörolojik sorunlarla da sıkça karşılaştıklarını dile getirdi. Bu
hastaların ciddi şekilde bilgilendirmeye, bilinçlendirilmeye ihtiyaç duyduklarını
anlatan Orhan, "Biz bu ihtiyacı gözeterek geçen dönemde bununla ilgili bir
çalışma başlatıp diyabet merkezini kurduk. Geçen yıl merkezimizde 6 bin 800 kişiye
eğitim verildi. Merkeze müracaat eden hasta sayısı da yak-
laşık 24 bin oldu.
Bu rakamların,
merkezin bilinirliği artıkça yükseleceğini
düşünüyoruz"
diye konuştu.
Sağlık sorununa göre beslenme programı
Orhan, merkezle diyabetlilerde hastalığa bağlı oluşabilecek sorunların önlenmesini
amaçladıklarına dikkati çekerek, "Örneğin, muayene olan
hastalarda diyabete bağlı oluşan retina bozukluklarını tespit edip, gerekli tedavinin
başlamasını sağlamaya ve bu
vaka sayısını mümkün olduğunca en aza indirmeye çalışıyoruz" dedi.
Diyabet merkezinde, "diyabeti anlamak, diyabet nedir,
tedavi yöntemleri, hipoglisemi ve hiperglisemi, beslenme ile uyum, diyabet ve
egzersiz, insülin uygulama
teknikleri, diyabetin kontrolü
ve izlenmesi, diyabeti yiyeceklerle tedavi etmek, kan şekerini ölçme teknikleri,
bireysel danışmanlık, diyabetin komplikasyonları, hastanın hedefleri, diyabet ve ayak
bakımı, zor durumlarda yapılabilecekler" gibi diyabetle ilgili tüm konulara açıklık
getiren eğitimler verildiğini
vurgulayan Orhan, şunları
kaydetti "Grup ve bireysel
eğitimlerin yapıldığı akıllı
tahta ve projeksiyon cihazının mevcut olduğu merkezimizde diyabet bakım ve izlem
kalitesinin geliştirilmesi, kademeli diyabet tedavi planlaması gibi programların yanı
sıra organizasyonlarla diyabetli hasta eğitim programları
da düzenlenmektedir. Hekim
muayenesinin akabinde hasta
diyetisyene yönlendirilmekte,
sağlık sorununa göre beslenme programı uygulanmaktadır. Hastaların diyabet
merkezinde takibe alınmaları
için Merkezi Hastane Randevu Sistemi'nden, Kartal Dr.
Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Pendik Kaynarca Semt Polikliniği'ne
başvurmaları yeterlidir."
dedi.
Yıl : 12 Sayı: 330
İmti yaz Sa hi bi ve Yazı İşle ri Mü dü rü
YUNUS KÖSOĞLU
Ge nel Yayın ve Rek lam Ko or di na tö rü
ŞÜKRÜ KAYA
Tanıtım Sorumlusu
CEMİL KÖSOĞLU
Spor Servisi
UFUK SEVİNDİK
Ta sa rım
GERÇEK MEDYA
Dağıtım
İZ AJANS
M.Akif Mah. Kuran Kursu Cad. Burcu Sk. 7/1 Sultanbeyli / İSTANBUL
Tel: 0216. 398 05 45 - GSM: (0543) 288 99 46
www.ger cek med ya.com
[email protected]
Baskı: TURKUAZ MATBAACILIK YAYINCILIK A.Ş.
Akpınar Mahallesi, Hasan Basri Caddesi No:4
34885 Sancaktepe / İstanbul
Yayın Türü: Yerel Süreli - Baskı Tarihi: 22.05.2015
Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymaya söz vermiştir.
Köşe yazılarından doğan hukuki sorumluluk yazarlara aittir.
*Tanıtım amacıyla ücretsizdir.
Başbakan Ahmet Davutoğlu 17 Mayıs Pazar günü AK Parti’nin Maltepe düzenlenen İstanbul mitinginde
1 milyonu aşkın kişiye konuştu. Davutoğlu konuşmasında, "Allah şahit ki millet için vatan için Allah için
şehit olacaksak, bir an tereddüt etmez, Hazreti Azrail’e ve ‘aleykümselam’ deriz" dedi.
Kılıçdaroğlu diyor ki
oyumu muhafaza edersem istifa etmem. Yani
bütün derdi yüzde
25’lerde 24’lerde kalmak. Devlet Bahçeli dedi
ki eğer oy kaybetmezsem başarılı sayılırım.
HDP’nin eş başkanı
diyor ki barajı geçersem
başarılı sayılırım. Hiçbirisi iktidar olurum diyemiyor. Çünkü millete
güvenmiyorlar. Üçü bir
araya gelip ve arkalarındaki paralel çete bir
araya gelip dörtlü koalisyonla Ak Parti’yi engellemeye çalışıyorlar. Be
hey gafiller İstanbul
bizim arkamızdayken bizi engelleyebilirler mi? Bir doğru dört yanlışı götürür.
Bir doğru, elif gibi duran AK Parti.
Davutoğlu “Hazreti Azrail’e ve ‘aleyküm selam’ deriz”
Paralel çetenin savcıları, hani 17-25
Aralık’ta darbe yapmak isteyenler meslekten men edilince o gün dediler ki
bunların da akıbeti Adnan Menderes
gibi olacak. Yani bana cumhurbaşkanımıza Adnan Menderes’i işaret ediyorlar.
Be hey gafiller, eğer biz bize şehadet
nasip olacaksa, Allah şahit ki millet için
vatan için Allah için şehit olacaksak, bir
an tereddüt etmez, Hazreti Azrail’e ve
‘aleyküm selam’ deriz. Bizi akıllarınca
korkutacaklar. Biz ölümü Şeb-i Aruz,
düğün gecesi olarak karşılayanlardayız.
Yassıada’dan bahsettik. Sordum muhalefet liderlerine, tutumunuz nedir? Şimdiye kadar Kılıçdaroğlu’nu 27 Mayıs’ı
lanetleyen bir şey duydunuz mu? Çünkü
bunlar darbeci.Tam biz bunları konuşurken Mısır’da seçilmiş cumhurbaşkanı Mısır’ın ilk seçilmiş
cumhurbaşkanı Mursi’ye modern firavunlar idam cezası verdiler. Biliyorum
ben gelmeden önce Mursi’nin bizim
kongredeki konuşmasını dinlediniz. İşte
o yiğit mısırlı kardeşlerimiz, idam cezasına rağmen, baskılara rağmen mücadelelerinde direniyorlar. Ama bunu sakın
Türkiye’den ayrı düşünmeyin.
Bu seçim sadece Türkiye’nin değil
bütün Ortadoğu’nun seçimidir.
Gezi olayları oldu. Aynen Mursi’nin iktidardan edilişine denk gelen günlere
geliyor. Hesap şuydu, Arap Baharı Türkiye’deki demokrasi rüzgârını bütün
bölgeye yayıyordu. Milletle barışık sistemden yeni bir Ortadoğu’dan korktular. Önce bizi durdurmaya çalıştılar,
durduramadılar. Sonra Mısır’da darbe
yaptılar. 17-25 Ocak komplolarına karşı
da gereken dersi verdi. Şimdi 7 Haziran’a yürüyoruz. Sadece Türkiye’nin seçimi değildir. Bütün Ortadoğu’nun
balkanların seçimidir.
Türkiye’ye kendi oterriterliklerini
kurmak için bir sisi arıyorlar sisi…
Bütün çeteleri toplayıp bizi engellemeye çalışıyorlar. Gelin bir ders mahiyetinde son dönemde AK Parti’ye dönüp
otoriterlik iddiasında bulunanlara ders
verelim. Biz iktidara geldiğimizde DGM
vardı, kim kaldırdı? OHAL vardı, kim
kaldırdı? Emasya vardı, kim kaldırdı?
Başörtüsü zulmü vardı, kim kaldırdı?
İmam hatip liselerinin önü kapatılmıştı,
kim açtı? Anadilde eğitim yasaktı, kim
kaldırdı? Anadolu lehçelerinde siyasi
propaganda yasaktı, kim kaldırdı? Her
karakolda işkence iddiaları vardı, işkenceyi tarihe kim gömdü? Onlar konuşur,
onlar özgürlüklerin lafını eder, AK Parti
özgürlüklerin teminatıdır. Azınlık vakıflarının malları iade edildi, AYM’ye bireysel başvuru hakkı tanındı, siyasi
partilerin kapatılması tarihe karıştı.
Bunları görmeyenler tutturmuşlar AK
Parti otoriterliği temsil ediyor. Kendi
otoriter rejimlerini kurmaya çalışıyorlar. Türkiye’ye bir Sisi arıyorlar Sisi. İzin
verecek miyiz? Özgürlüklerin devamı
için AK Parti demeye devam edecek
miyiz? İnsan onuru için ayağa kalkmaya
FTM 05 CMYK
var mıyız? Zalimlere karşı dimdik durmaya var mıyız?
Bir de akıl hocası bulmuş, Derviş’i, Kılıçdaroğlu kasayı boşaltacak, Derviş’demilletden kesip kasayı dolduracak…
Üçüncü hedefimiz ekonomik kalkınma, dirlik, bereket. Günlerdir Kılıçdaroğlu yalan dolan edebiyatı yapıyor.
Dün meydan okudum yine meydan okudum. Türkiye’de diyor 200 liranın altında geliri olan 17 milyon kişi var
da yakışıyor Kemal Derviş. Kılıçdaroğlu
kasayı boşaltacak, kemal derviş de milletin gelirini kesip kesip acaba kasayı
doldurabilir miyim diyecek. Kemal Derviş dönemine dönecek miyiz biz?
Diyor ki ben hesap uzmanıyım. İşte
huzurunuzda sesleniyorum bu üç iddiası da yalandır, yalandır, yalandır.
Çıksın doğru desin rakamları göstersin.
Çevreci görünümlü Vandallar, kazandır-
Başbakan Ahmet
Davutoğlu, “Dört
tane yanlış bir
araya gelecek ve
bir doğruyu yani
AK Partiyi götürecek öyle mi?...
...Götüremezler..”
dığımız yeşil alanlarla oluşturacağımız
Park, Central Park’tan Hyde Park’tan
daha büyük
Esenler’de olağanüstü projeyi açıkladık. 21 alanda kentsel dönüşüm yapıyoruz. Hani şu çevreciler var ya, adıyla
ortalığı talan eden Vandallar gezicilere
bir cevap verelim buradan. Hani tam
Türkiye üçüncü havalimanı köprü için
yola çıkmışken, İstanbul sokaklarını
yakıp yıkanlara, İstanbul ve Türkiye’de
tencere çalış gürültü yapanlara… İstan-
diyor. Toptan külliyen yalan. Şimdi
diyor ki bana bir dört yıl verin yeter.
Kağıthane’yeKağıttepe diyen, oy atmak
için gideceği sandığı bulamayan birine 4
yıl değil 4 saat bile emanet verilir mi?
Niye 4 yıl diyor peki? Niye 4 yıl istiyor?
Çünkü biliyor ki hazine bizim tam takır
hazır aldığımız hazine şu anda bereketlendi. 119 milyar Türk Lirası’ydı bütçemiz şimdi 479 milyar Türk Lirası. Şöyle
düşünüyor aynen SSK’daki gibi, bir geleyim… Şu hazineyi bir tam takır edeyim,
sonra bırakıp gideyim diyor. İzin verir
misiniz? Bir de akıl hocası bulmuş. Çok
bullular bu vandallara karşı İstanbul’a
sahip çıkacak mıyız? Bu aziz şehri her
zaman koruyacak mıyız? İşte sadece bir
projede, 8 milyon 700 bin metrekare
alanı esenler belediyesi ve büyükşehir
belediyesi, kentsel dönüşüm için devrettik. Depreme dayanıklı olmayan binalar
yıkılıp, yapay mimari ile bu yeni alana
taşınacak. Dünyanın en büyük yeşil parklarından biri, 2,5 milyon metrekarelik
alanda kuruluyor. Central Park’tan Hyde
Park’tan daha büyük.
05
Cennetlik adam
Enes İbni Malik r.a. anlatıyor: Peygamberimiz s.a.v.döneminde geçen bir
olayı şöyle anlatıyor:- Bir gün camide Peygamberimiz’in etrafında halka olmuş
oturuyorduk. Bize Kur’an-ı Kerim’den ayetler okuyor onlarla ilgili açıklamalar
yapıyordu. Birden konuşmasını kesti. “Şimdi şu yoldan Cennet’e girmeye layık
bir adam gelecek.” diyerek mescidin o yola bakan kapısına işaret etti. Biz de
dönüp o tarafa baktık. Kapıdan herkesin yakından tanıdığı, Medine’li bir adam
girdi. İşin garibi, yakından tanıdığımız bu adamın Peygamberimiz’in bu büyük
müjdesine layık bir özelliği olabileceğini zannetmezdik. Çünkü basit bir hayatı
vardı ve çok önemli bir iş yaptığını görmemiştik.
Adam mescide girerken, halinden yeni abdest aldığı
anlaşılıyordu. Bir kenara çekildi, biraz namaz kıldı. Hareketlerinde dikkat çekici herhangi bir durum yoktu. Namazını bitirince geldiği kapıdan çıkıp gitti. Biz hepimiz
dikkatle ona bakmıştık. Ne uzun uzun namaz kılmıştı ne
de namaz içinde dikkatimizi çekecek bir hali vardı.
Adam mescitten çıktıktan sonra, biz yine Peygamber
Efendimiz’e yöneldik. Söylediği hiçbir şeyi kaçırmak istemiyorduk. Ama Allah Rasulü, adam gittikten sonra bu
MEHMET ALİ
konu ile ilgili başka hiçbir şey söylemedi. O konu öylece
KEMAL
kapandı gitti.
Ancak Peygamberimiz’in bu adam ile ilgili söylediği şeyler bütün gün kafama takıldı. Ne yapmıştı da böylesine bir ödülü, yani Cennet’i hak etmişti. O
günün gecesinde de bu merakımı yenemedim.
Ertesi gün biz yine Hazreti Peygamber’in etrafında halka olmuştuk ve onu
dinliyorduk. Birden, dün olduğu gibi, Sevgili Peygamberimiz s.a.v.mübarek
sözlerini kesti ve:
“Şimdi şu kapıdan Cennetlik bir adam girecek.” dedi. Aynen dün işaret
ettiği kapıyı parmağıyla gösteriyordu. O kapıdan yine dünkü hepimizin tanıdığı Medine’li adam girdi. Ne eksik ne de fazla, bir önceki gün ne yaptıysa
aynı şeyleri yaptı. Bizim o adam ile ilgili merakımız bir kat daha artmıştı.
Gözlerimizi ondan ayıramıyorduk. Namazını kıldı ve dünkü gibi çıktı gitti.
Biz de kaldığımız yerden sohbeti dinlemeye devam ettik.
Üçüncü gün de aynı şeyler tekrarlandı.
Artık bu olaylar bende dayanılmaz bir merak uyandırmıştı. Ne yapıp edip,
bu merakımı mutlaka yenmeliydim. Adamı takip edip ne yaptığını nasıl davrandığını öğrenebilirdim. Ona Cennet’i kazandıran neydi? Ben de Cennet’e girmeyi
ne kadar isterdim! Hele bunun müjdesini dünyada iken almak ne büyük bir
mutluluktu! Belki o ne yapıyorsa ben de aynısını yapar, buna ulaşabilirdim.
Ama nasıl?
Biraz düşündüm. Bir çare bulmalıydım. Adam başka bir gün yine namazını
bitirmiş çıkmaya hazırlanıyordu. O çıkınca hemen peşine takıldım. Evine
kadar öylece yürüdüm. Evinin kapısının önünde biraz bekledim. Sonra kapıya
vurdum. Kendisi çıktı ve ne istediğimi sordu. Ben de:
- Şu an gidecek bir yerim yok. Beni birkaç günlüğüne misafir edebilir misin?
Dedim.
Gülümsedi ve beni evine aldı.
Medineli bu adamın evinde üç gün kaldım. Gerçekten bana çok misafirperverce davrandı. İmkânları ölçüsünde ikramda hiç kusur etmedi. İlk gün kendi
kendime şöyle düşünmüştüm: Bu yeni arkadaşımı sadece gündüzleri yaptığı
işlerle değerlendirmemeliyim. Geceleri sabaha kadar ibadet ediyor olabilir.
Kimbilir bütün geceyi ayakta geçiriyordur, Kur’an okuyor ve Cenab-ı Hakk’a
dua dua yalvarıyordur. Öyleyse gecesini de görmeliydim.
O gece biraz konuştuktan sonra istirahata çekildik. Arkadaşım yattıktan
biraz sonra derin bir uykuya daldı. Sabah namazından az önce beni de uyandırdı ve namazı Peygamber Efendimiz’in arkasında kılmak için camiye gidebileceğimizi söyledi. İşte gece de böyle geçmişti.
Ben yine beklediğimi bulamamıştım. Bir ara aklımdan evinde kalış sebebimi söylemek geçti. Sonra bundan vazgeçtim. Ama doğrusu, hâlâ merakımı
yenememiştim.
Dördüncü gün sabah kahvaltısı yapıyorduk. Ben işin aslını anlamak için
artık daha fazla bekleyemeyecektim:
- Değerli dostum, diye söze başladım.
- Ben, aslında, senin nasıl bir insan olduğunu anlamak için evinde misafir
oldum. Çünkü birkaç gün önce mescide namaz kılmak için geldiğinde Allah
Rasülü daha önce kimseye söylemediği bir şeyi senin için söyledi. Böylesine bir
övgüyü nasıl kazandığın beni çok meraklandırdı. Allah Rasülü’nün senin hakkında “Cennetlik bir adam” övgüsü, gerçekten ne büyük bir iltifat.
Adam benim sözlerimi dinleyince gözleri yaşla doldu. Sonra:- Dostum, işte
ben senin birkaç gündür gördüğün insanım. Bundan daha fazla bir özelliğim
yok. Başka bir şey söylemedi. Ben kendisine çok teşekkür ederek ayrılmaya hazırlandım. Ama içimdeki merakı giderememiştim. “Bu adamda mutlaka
benim sezemediğim bir şey var.” diye düşünmekten kendimi alamıyordum.
Kapıya doğru yürüdüm. Tam çıkacakken, arkamdan seslendi. Hemen döndüm. Yanıma kadar geldi. Elini omzuma koydu.
- Sevgili dostum! Merakını yenemediğini biliyorum. Ben senin gördüğünden fazla bir özellik taşımıyorum. Ancak şu var ki, bana kötülük bile edilse
kimse hakkında kötülük düşünmüyorum. Ayrıca bazı üstünlükler ve güzelliklere sahip kimseleri de kıskanmıyorum. Çünkü bunları veren Allah’tır.
Bunlar beni her zaman daha mutlu ve huzurlu yapıyor. Ben işte şimdi sırtımdan bir yük kalkmış gibi rahatlamıştım. İşte benim aradığım özellik
buydu:- Aziz dostum! İşte sen bu övgüye bu temiz kalbinle ulaşmışsın. Allah’ın Sevgili Peygamberi ne kadar doğru söylemiş! Diyerek evden gönül rahatlığıyla ayrıldım. A.Bin Hanbel Müsned.
KISSADAN HİSSE
Başbakan Ahmet Davutoğlu
Maltepe mitingindeydi...
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
[email protected]
GÜNDEM
22 MAYIS 2015
06
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
ALLAH DOSTLARI DİZİSİ
“Fitne ve insanlar arasındaki geçimsizliğin nedeni kibir ve dünya sevgisidir.” diyordu seyda Allah onlardan razı olsun.
Değerli kardeşlerim bu gunku yazı dizimde seyda muhammed
arabkendi (ks) hu yu anlatmaya çalışacağım inş.
DOĞUMU VE SOYU
Şeyh Muhammed, 1911 yılında Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı
Arapkent (Bayındır) köyünde dünyaya geldi. Babası Arapkent’te medfun bulunan Seyyid Yusuf’tur. O da Seyyid Muhammed’in oğludur. O da Seyyid Zinnun’un
oğludur. O da Şeyh Muhammed’in oğludur.
Şeyh Muhammed Batman’ın Gercüş ilçesine
bağlı Bagas köyünde medfundur. Kabri günümüzde belli olup halen ziyaret edilmektedir.
Soyu, o yöre halkı arasında meşhur “Bubi” ye
ulaşır. Bubi’nin seyyid olduğu halk arasında
yaygın olarak bilinmektedir.
Babası, o daha çok küçük iken vefat etmiştir.
Annesi Rabia hatun Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Mirza Bey (Mirzabega) köyünden S.
AHMET
Abdülkadir’in kızıdır. Şeyh Abdurrahman’ın
TURAN
kardeşidir. O da meşhur ve bilinen bir aileye
mensuptur.
ÇOCUKLUĞU
Küçük yaşlarda babasını kaybeden Şeyh Muhammed, annesinin himayesi altında, büyük abisi Hacı Mehdi ile birlikte zor şartlarda büyümüştür. Annesi, Muhammed’i okutmak için elinden gelen çabayı
harcamıştır. Sadece kendi pak sütüyle büyütmüştür. Çocuğunun dışarıda ve!özellikle düğün yemeği yemesine müsaade etmeyip, abdestli
iken pişirdiği yemekleri yedirerek büyütmüştür.
Bu çabalar sonucunda en güzel bir şekilde yetişmesinin nasip olması
anlamında “fe enbetehü nebaten hasenen” sırrına mazhar olmuştur.
Çocukluğu ve gençliği ilim tahsil etmekle geçen Şeyh Muhammed aynı
zamanda tasavvuf terbiyesi de almıştır.
İLİM ALDIĞI HOCALARI
Mardin’in Savur ilçesine bağlı Ahmedî köyüne gidip Şeyh Hamid’in torunlarından büyük âlim ve mürşid Şeyh Kemal’de tahsil görmüştür.
İlim tahsiline Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Yuvacık köyünde Molla
Tahir el-Yuvacığı’nın yanında devam etmiştir. Belli zaman sonra, çeşitli vesilelerle molla Tahir’den çok istifade ettiğini ve onu asıl hocası
olarak kabul ettiğini ifade etmiştir.Nurşin’li Şeyh Muhammed Diyauddin (Hazret)’in büyük halifelerinden Şeyh Mahmud Tileylunî (Karaköylü Şeyh Mahmud)’nin ve Suriye’nin meşhur âlimlerinden Şeyh
Ahmed Haznevi’nin Amud’da ikamet eden halifesi Molla Abdullatif’in
yanında da bir süre tahsil görmüştür.Sonra gözlerinde ki rahatsızlıktan dolayı on yıl ilim tahsiline ara vermiştir.Zekâ ve hafızası sayesinde,
ilim tahsiline on sene ara verdiği halde, yarıda bıraktığı!öğreniminde
herhangi bir eksilme olmamıştır.Medresede takip edilen metoda gö
! re
okuyamadığı kitapların mukaddimesini veya başından teberrüken
bir-iki ders okuyup Şeyh Ahmed Haznevi’nin büyük oğlu Şeyh Masum’dan ilim icazeti almıştır.
TASAVVUFİ TERBİYESİ
Tasavvufî terbiyesini, o yörede meşhur olan Şeyh Kemal’in yanında almıştır. Ve şeyhin en çok sevdiği üç kişiden biri olmuştur. Bu müddet
zarfında şeyhinden büyük bir teveccüh görmüştür. Böylece gençliği,
ilim ve tasavvufla yoğrulmuştur. Yaşıtları, Şeyh Muhammed’in bazı
geceleri sabahlara kadar zikirle geçirdiğini ifade etmişlerdir. Bundan
dolayıdır ki, salâvat getirirken Peygamber Efendimiz (s.a.v)’i defalarca
gördüğünü anlatmıştır.
Şeyh Kemal vefat edene kadar onunla birlikte olmuş ve kimseye intisap etmemiştir. Yalnız Şeyh Ahmed el-Haznevi’nin meşhur teveccühünde hazır olduğu, kendisinden rivayet edilmiştir. İlim tahsili
esnasında Şeyh Ahmed Haznevi’nin müritleriyle bir süre beraber
olmuş, fakat ona intisap etmemiştir.Bundan sonra, kendisine en yakın
hissettiği, Nakşibendîlerden Şeyh Ahmed Haznevi’nin büyük oğlu
Şeyh Ma’sum’a intisab etmiştir. Şeyhine olan bağlılığından dolayı her
türlü hizmeti yapmaktan geri durmamıştır. Hatta Şeyh Ma’sum’un yanında tasavvufî sülûkuna devam ederken, sıradan bir mürid olmayıp
büyük bir âlim olmasına rağmen, elleri şişip hiçbir şey tutamayacak
hale gelinceye kadar çalışmıştır.Tasavvufi terbiyesini Şeyh Masum’un
yanında mükemmel bir şekilde ve sülûk hususunda güzel örnek olacak şekilde tamamlayıp ondan halifelik almıştır.
Tarikat hayatı, üstatlarına çok bağlı, sofilerin hurafe ve şatahatlarından uzak bir üslupla devam etmiştir. Nakşibendî tarikatının her yönüyle şahane bir tarikat olduğunu tespit etmiştir.
İLME HİZMETİ
Arapkent’e d
! öndükten sonra sağlığı elverince ilim tedrisatına tekrar
başlamıştır. K
! öy sakinleri su ihtiyaçlarını yağmurdan sonra sarnıçlarda biriken su ile karşılıyorlardı. Bununla beraber köylüler fakirlik
ve yoksulluk içinde idiler. Bu zor şartlar içersinde elli-altmış talebeyi
sürekli okutmuştur.
Köylüler 10’a yakın!öğrencinin ihtiyacını karşılarken Şeyh Muhammed geri kalan öğrencilerin tüm ihtiyacını karşılıyordu. Tüm gelirini
talebelere harcıyordu. Hatta evinde de hiçbir şey kalmayınca köyünde
bulunan, her türlü hizmetini yapan sırdaşı Hacı İbrahim’i çağırıp, hiç
kimseye anlatmamasını da tembih ettikten sonra, çok değerli cübbesini satıp, karşılığında da buğday almasını istemiştir. Bu şekilde satın
alınan buğdayla öğrencilerin eğitimini sürdürmüştür.
YETİŞTİRDİĞİ MOLLALAR
Molla Muhammed Emin Gercüsî, Molla Nuri Hanikî, Molla Muhammed Salih el-Ğursî, Molla Muhammed el-Ğursi, Molla Hıdır el-Gursî,
Molla Rıdvan, Molla Nusrettin, Molla Celal Yıldız, Molla Burhan, Molla
Selahattin, Molla Hüsnü, Molla Said, Molla Serif Eroğlu, Molla Hasan,
Molla Ramazan ve (Babam) Molla Abdurrahman.(Vefat edenlerin mekanı cennet olsun )Yetiştirdiği mollalardan bazılarıdır.
İlimde büyük bir üstünlük sahibi idi. Hatta o yörenin âlimleri,
“alet ilmi dünyadan kalkmış olsa Şeyh Muhammed onu tekrar
icat eder” demişlerdir.
TAKVASI
Takvası ve Allah’tan korkması tarif edilemeyecek şekildedir. Öyle ki
bazı zamanlarda yemek yeme iştahı olmuyor, uykusuz kalıyordu.
Hatta bazı sohbetlerinde “bizim sevgimiz, sevgi değildir, bizim korkumuz da korku değildir. Çünkü seven sevilenle buluşunca yemeği ve
uykuyu unutur. Allah’tan korkan kişinin de uykusu ve iştahı kaçar” diyordu. Hiçbir zaman camide cemaatle namaz kılmayı terk etmemiştir.
Camiye giderken bir iki nefes alarak istirahat edip öyle giriyordu. Aynı
şekilde teheccüt namazlarını da terk etmiyordu. Onun hikmetli sözlerini!öğrenmek isteyen varsa Şeceratı Muhammediye adlı risalesini
okuyabilirler. Risalesinden birkaç!örnek vermekle yetineceğiz.
FERASET VE HİKMETİ
“Haram yeme ve kö
! tü insanlarla oturup kalkma, kalbi ifsat
eden şeylerin basında gelir.
“Fitne ve insanlar arasındaki geçimsizliğin nedeni kibir ve
dünya sevgisidir.” “İnsanların irşadına kendini adayan kimse,
sürekli kendini kusurlu gördüğü halde, irşad esnasında kendi
kusurlarını görmemezlikten gelmesi lazımdır.”
VEFATI
76 Yaşında Hastalığından dolayı tedavi için Ankara’ya gitmişti. Fakat
İbn-i Sina hastanesinde Çarşamba günü 1 Nisan 1987’de, sabah 09.00
civarında, Hakk’ın rahmetine kavuştur. Mekanı cennet olsun AMİN...
Selam ve dua ile...
[email protected]
HUZURA DOĞRU
SEYDA ŞEYH SEYİİD MUHAMMED ŞERİF ARABKENDİ (KS)
FTM 06 CMYK
22 MAYIS 2015
HABER
Pendik Kavakpınar’da Yalçın Akdoğan’ın
katılımıyla Kültür Merkezi açıldı
KavakpınarAhmedi Hani Kültür Merkezi’nin açılışı Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti. Belediye Başkanı Kenan
Şahin, “Bu mahalle çok şeyi hak ediyor. Bu eser
daha başlangıç” diyerek Kavakpınar'a yapılacak
yeni yatırımların da müjdesini verdi. Açılışı yapılan Kültür Merkezinin maliyeti 5 milyon lira.
2014 yılında temeli atılan KavakpınarAhmedi Hani Kültür Merkezi, düzenlenen törenle açıldı. Bünyesinde Aile Sağlığı
Merkezi, Bilgi Evi, Sanat ve Meslek Kursları,
Gençlik Merkezi ve Kütüphanenin bulunduğu merkezin açılış konuşmasını yapan
Belediye Başkanı Kenan Şahin; “Bu mahalle
çok şeyi hak ediyor. Bu eser daha başlangıç”
dedi. Kaymakam Osman Tunç, AK Parti İlçe
Başkanı Rüstem Kabil ile milletvekili adaylarının katıldığı programda konuşan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, eski bir
Pendik Belediyesi personeli olduğunu hatırlatarak; “Pendik Belediyesinde Kültür Müdürüyken bu kadar tesis ve imkânımız
yoktu. Bugün ise belediyemiz her mahalleye
semt merkezi yapıyor. Bu anlamda Pendik’te olmaktan mutluluk duyuyorum” şeklinde konuştu.
Şahin “Seçimden önce taahhütlerimiz sadece vaatte kalır denmişti. Söylediklerimizi
bir bir gerçekleştiriyoruz.”
Kavakpınar Mahallesi için hazırlanan projeleri sunum eşliğinde vatandaşlara anlatan
Başkan Kenan Şahin, "Biz 14 ay önce bu merkezin temelini attığımızda seçimden sonra
unutulur demişlerdi. Seçimden önce vaat ettiğimiz her şeyi ara vermeden tek tek gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Seçimden önce ne
dediysek, sonrasında da aynı hızla gerçekleştirmeye devam ediyoruz.
Şahin “Kavakpınar’ametro gelmesiyle mahalle ivme kazanacak. Bu ülkeye iz bırakmış, kardeşlik sembolü Ahmedi Hani’nin
adını kültür merkezine vermekten mutluyuz.”
Metronun gelmesi ile Kavakpınar Mahallesi’nin büyük bir ivme kazanacağını belirten Başkan Şahin, bunun yanı sıra bölgeye
Garanti Bankası tarafından iki okul inşa edileceğini, Ataman Karina Siteleri’nden mahalleye bir girişin daha yapılacağını
sözlerine ekledi. Kavakpınar’a yatırımların
tamamının 2019 yılına kadar tamamlanacağın vurgulayan Başkan Kenan Şahin, Ahmedi Hani Kültür Merkezi’nin adına da
değinerek; “Bu ülkeye iz bırakmış şahsiyetlerin ismini yaşatmaya devam ediyoruz.
Büyük bir âlim, bilgi adamı ve kardeşliğin
sembolü olmuş Ahmedi Hani'nin adını bu
kültür merkezine vermekten
mutluluk
duyuyoruz"
dedi.
Akdoğan “Bazıları eski Türkiye’yi istiyor.
Milletimiz eskisine dönmesine izin vermeyecektir.”
Protokolle birlikte açılış kurdelesini kesen
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, son 15
yılda Türkiye’ye yapılan yatırımları sıraladı.
Türkiye’nin artık her alanda gelişen bir ülke
olduğunu ifade eden Akdoğan; “Avrupa küçülüyor çünkü yatırımları kısıyorlar. Biz ise
büyüyoruz çünkü yatırım yapıyoruz.” dedi.
Türkiye’de bazı çevrelerin güven ve istikrardan rahatsız olduklarını belirten Başbakan
Yardımcısı Yalçın Akdoğan; “Birileri eski Türkiye’yi istiyor. Nedir bu eski Türkiye? Çok
parçalı koalisyon, batık bankalar, yüksek işsizlik ve her gün şehit demek eski Türkiye.
Ancak milletimiz son 15 sene olduğu gibi
Türkiye’nin eskiye dönmesine izin vermeyecektir” dedi.
Akdoğan "Türkiye kazansın da biz kaybetmeye razıyız"
Akdoğan, "Şimdi tek umutları kaldı HDP.
HDP barajı geçerse AK Parti'nin bileğini bükeriz. Tek umutları o ama yine tutmayacak.
Çünkü bu şer cephesidir. Bunlar samimi değiller. AK Parti kaybetsin de ne olursa olsun
diyorlar. Biz ne diyoruz, 'Türkiye kazansın
da biz kaybetmeye razıyız' diyoruz. AK Parti
gitsin Türkiye batsın, bütün dertleri bu.
Şimdi HDP çıkmış beni maşa olarak kullanın
diyor. Barajı geçersem AK Parti'yi engellersi-
“Can Dostlara”
Plastik atıklardan
sıcak yuva
Ataşehir Belediyesi ile Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) ortaklaşa bir
Sosyal Sorumluluk Projesine imza atıyor.
“Yuvaya Dönüşen Plastikler” isimli kampanyayla
Ataşehir ilçe sınırları içerisindeki plastik atıklar
toplanarak, park ve bahçelerde kedi ve köpek
kulübesi olarak dönüşüm sağlanacak.
Bu sosyal sorumluluk projesiyle Ataşehirliler
topladıkları plastik atıkları, plastik atık
kumbaralarına atacaklar, toplanan bu plastik
atıklar geri dönüştürülerek kedi ve köpek kulübelerinin yapımında kullanılacak.
Ataşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol
Müdürlüğü ile PAGDER öncülüğünde başlatılan projenin amaçlanan hedefi ise hem sokak
hayvanlarına sıcak bir yuva kazandırmak hem de
geri dönüşüm konusuna dikkat çekerek, çevre bilinci sağlamak.
niz. Bu maşa ama odundan maşa. Ateşi tuttuğunda kendisi yanmaya başlayacak, farkında değil. AK Parti varsa çözüm süreci
var. AK Parti güçlü bir şekilde çıkarsa yeni
bir anayasa yapılabilir, yeni Türkiye kurulabilir. Bu oyunu çok iyi görmemiz gerekiyor.”
dedi.
Kültür merkezinin maliyeti 5 milyon lira
Kavakpınar Mahallesi'nde 14 ay önce temeli
atılan Kültür Merkezi, 4500 metrekare kapalı alana sahip. Yaklaşık 5 milyon liraya
mal olan merkezde 5 hekimin görev yapacağı Aile Sağlığı Merkezi, çocukların ödevlerini yapıp kütüphane ve internet
hizmetinden faydalanacağı Bilgi Evi, çeşitli
sanat ve meslek kurslarının verileceği
İSMEK sınıfları, fitness salonu, kafeterya ve
daha pek çok hizmet alanı bulunuyor.
Pendik Belediyesinin 5 yıldızlı hizmete
5 yeni tesis olarak adlandırdığı açılışlar, KavakpınarAhmedi Hani Kültür
Merkezi’nden sonra AhmedYesevi Mahallesi’nde yapımı tamamlanan Ahi
Evran Kültür Merkezi de 22 Mayıs
günü hizmete girecek. Çamlık Mahallesi
Kosovalı Şehit Ahmet Yaşar Parkı 24
Mayıs, Velibaba Mahallesi Akşemseddin Kültür Merkezi 25 Mayıs, Fatih Mahallesi Neşet Ertaş Bilgi Evi ve Spor
Merkezi ise 26 Mayıs’ta düzenlenecek
törenlerle açılacak.
Görme Engelliler Satranç
Turnuvası Kartal’da yapıldı
Görme engelli satranç ustaları
Kartal Belediyesi’nin düzenlediği
turnuvada ter döktü. 27 görme
engelli 45+30 zaman temposunda karşındaki rakiplerine üstünlük sağlamak için hamleler
üstüne hamleler yaptılar.
Kartal Belediyesi hizmet binası
5’inci katında gerçekleşen ‘Görme
Engelli Satranç Turnuvası’nı Kartal
Belediye Başkanı Altınok Öz izledi.
Görme engelli satranç
turnuvasında konuşan başkan Öz,
satrancın önemine değinerek şöyle
konuştu: “Gözleri gören satranç
oyuncularından hiç farkları yok.
Arkadaşlar çok güzel satranç
oynuyorlar. Hayata tutunma
arzuları var. Kritik yapabiliyorlar.
Satranç oynayan bir kişinin beyni
çalışıyor demektir. Bizlerin çalışan
beyinlere ihtiyacımız var.” dedi.
Öz “Satrançda önemli noktaya
geldik. Uluslararası satranç
turnuvası yapacağız.”
Kartal’ın satranç sporunda
önemli bir noktaya geldiğini ve
hamleler yaptığını vurgulayan
Başkan Altınok Öz konuşmasına
şöyle devam etti: “Önümüzdeki
günlerde uluslararası satranç
turnuvası yapacağız. O turnuvada
da engellilere engel yok. Bireysel
turnuva olduğu için isteyen engelli
arkadaşımız katılabilirler.
Satrançta Kartal önemli hamleler
yaptı. Güzel ve çok keyifli bir turnuva oldu. Bu nedenle Türkiye
Satranç Federasyonu’na, İstanbul
Bölge temsilcilerine, Esat Güngür
ve Besim Baş’a bizlere bu günleri
yaşattıkları için teşekkür ediyorum.” dedi.
Kartal Belediyesi tarafından
gerçekleştirilen ve iki gün süren
görme engelli satranç turnuvasında
ödüller sahiplerini buldu. Düzenlenen ödül töreninde Kartal Belediye
Başkanı Altınok Öz, Başkan
Yardımcısı Gülcemal Fidan, Meclis
üyeleri Mustafa Yüksel, Yücel Süslü,
Yılmaz Tuncer, Türkiye Satranç
Federasyonu Başkanı Gülkız Tülay
ve satranç severler katıldı.
Törenin ardından Selim- Kerim
engelsiz orkestrasının seslendirdiği
şarkılarla görme engelli sporculara
konser verdi.
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
Ümraniye Belediyesi ve Ümraniye
Kastamonulular Derneği (KAS-DER)
ile ortaklaşa düzenlediği “Keşkek Şöleni” ilebirlikte yaşama kültürünün
bir örneğini Ümraniye Meydanında
gerçekleştirdi. Bu yıl ilki düzenlenen
şölen, Ümraniye Meydanı’nda yoğun
bir katılımla gerçekleştirildi. Şölende
Kastamonulu sanatçıların söylediği
şarkılar ve Kastamonu yöresel halk
oyunu ekibinin sergilediği gösteri ile
eğlenen Ümraniyeliler, ikram edilen
keşkeklerden tatmak için saatler öncesinden sıraya girdi. 50 aşçı ve yardımcıları eşliğinde odun ateşinde
pişirilen Keşkek ’in dağıtıldığı şenlik
renkli görüntülere sahne oldu. Keşkek ‘in yanında Kastamonu’ya özgü
çekme helva ve kiren ekşisi de ikram
edildi.
Şölene; Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can’ın yanı sıra, AK Parti
İstanbul Milletvekili ve AK Parti
Genel Merkez SKM Başkanı Mustafa
Ataş, AK Parti Ümraniye SKM Başkanı ve İlçe Başkan Vekili Av. Serkan
İnanoğlu, KASDER Genel Başkanı
Latif Çilingiroğlu, AK Parti 1. Bölge
Milletvekili Adayları Rabia İlhan,
Alim Erdemir, Hulusi Şentürk, AK
Parti Ümraniye İlçe Kadın Kolları
Başkanı Mukaddes Tosun, Belediye
Başkan Yardımcıları, KASDER Ümraniye Şube Başkanı Yunus Kökden,
Dernek Başkanları, belediye birim
müdürleri, muhtarlar, meclis üyeleri, STK temsilcileri ve çok sayıda
vatandaş katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, Kastamonu’nun tarihi
özelliklerinden bahsederek şölenin açılış konuşmasını yapan
KASDER Ümraniye
Şube Başkanı Yunus
Kökden, “Ümraniye
Belediyesi’nin himayesinde, birlikte düzenlemiş olduğumuz
Kastamonu “Keşkek
Şöleni” için başta Belediye Başkanı Hasan
Can beyefendi olmak
üzere tüm ekibine teşekkür ediyorum”
dedi.
KASDER Genel Başkanı Latif Çilingiroğlu
yaptığı konuşmasında, “
KASDER İstanbul’daki
sivil toplum kuruluşları arasında en
önde gelen sivil toplum kuruluşudur. İstanbul’un 39 İlçesi’nde şubesi
olan ve hemşehrileri ile dayanışma
içinde olan bir kuruluştur. Dernek
olarak biz buradaki hemşehrilerimize kendi kültürlerimizi öğretmeye
ve yaşatmaya çalışıyoruz. Ümraniye
Meydanı’nda böyle bir şenliğe imza
atan Sayın Belediye Başkanı Hasan
Can Beyefendi’yi ve KASDER Ümraniye Şubesi’ni tebrik ediyorum”
dedi.
Şenlikte kısa bir konuşma
yapan AK Parti Ümraniye SKM
Başkanı ve İlçe Başkan Vekili Av.
Serkan İnanoğlu, “Bugün günlerden Kastamonu! Bugün bu meydan Kastamonu kokuyor.
Belediye Başkanı Hasan Can bu
meydanı açtığında şu sözü söylemişti; “Anadolu’yu burada yaşatalım. Anadolu’nun kokusunu
burada alalım demişti.” Elhamdülillah yine bugün burada bir
rekor kırılmış 50 kazan buraya
dizilmiş, keşkeklerimiz hazırlanmış. Ben öncelikle dernek yöneticilerine ve Belediye Başkanımıza
bize Anadolu’yu buraya taşıdıkları için çok teşekkür ederim”
dedi.
Başkan Hasan Can; “Ümraniye
Belediyesi standartlar üstü hizmet
vermeye çalışan bir belediyedir”
Şölende bir konuşma gerçekleştiren Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, “Bugün Keşkek
adı altında bir şölen yaşıyoruz.
Keşkek, sadece Kastamonu’nun
değil, Anadolu’muzun birçok
Bölgesi’nin vazgeçemediği düğün
yemeği, en itibarlı misafirlerimiz
geldiğinde ikram etmek istediğimiz büyük emeğin ürünüdür.
Bugün bu meydan’da 50 kazan
kaynadı. Ben televizyon yayınlarında dedim ki; iki saate kadar
keşkek dağıtımı biter. Ancak yanlış söylemişim, çünkü şu anda
son kazanı kaynatıyorlarmış.
Demek ki her kazan’dan yaklaşık
500 kişilik keşkek çıktığına göre,
25-30 bin kişi keşkeğimizin tadına bakmış” dedi.
Ümraniye Belediyesi TSE belgesini almaya hak kazanmış bir belediyedir. TSE standartlarında
hizmet üreten bir belediyedir. Belediye binamız Türkiye’de bir örneği olmayan yeşil ve çevreci bir
projedir. Akıllı bir belediyedir.
Yani her türlü kontrolü ile elektriğinden ısıtma sistemine kadar her
şeyini otomatik olarak takip eden
belediyedir. Güneş enerji sistemi
ile de bir miktar enerjisini kendisi
üreten bir belediyedir. Ve bu çerçeve de yeşil ve akıllı bina olarak
TSE’ye müracaat ettik. İnşallah bu
belgeyi de almış olacağız. Bildiğim
kadarıyla bu belgeyi ilk olarak
alan Cumhurbaşkanlığı Sarayımız. Ve Yeşil Bina Sertifika’sını
alan ikinci kurum olacağız inşallah. Ümraniye Belediyesi standartlar üstü hizmet vermeye çalışan
Osmanlı süsleme sanatı taş ve cam da hayat buluyor
Pendik Belediyesinin Sanat Kursları Yıl Sonu Etkinliklerinin üçüncü ayağını Osmanlı süsleme sanatı, taş işlemeciliği, cam füzyon, cam işleme, cam üfleme ve
filografi sergileri oluşturdu. Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, sanatla,
kültürle donanmış bir nesil oluşturmak arzusunda olduklarını dile getirdi.
Şahin “Sanatla, kültürle donanmış bir nesil oluşturmak arzusundayız”
Pendik Belediyesinin Sanat
Kursları Yıl Sonu Etkinlikleri,
bu hafta Osmanlı süsleme sanatı, taş işlemeciliği, cam füzyon, cam işleme, cam üfleme ve
filografi sergileriyle devam ediyor. Mehmet Akif Ersoy Sanat
Merkezi’nde sanatseverlerin
beğenisine sunulan serginin
açılışında konuşan Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin,
her alanda şehri geleceğe taşıyan bir kadroyla gece gündüz
çalıştıklarını ifade etti. Kültür
ve sanatı hayata nakşetmek
için uğraşlar verdiklerini belir-
FTM 07 CMYK
ten Başkan Şahin, “Kentimiz
geçmişte göçlerle, gecekondulaşmaya kuruldu. Nüfusu son
30 yılda 13 kat arttı. Sanat ve
kültürle buluşan bireyler ortaya koymak arzusundayız. Sanatla, kültürle donanmış bir
nesil oluşturmak arzusundayız.
Burada bu işe gönül vermiş değerli hocalarıma, Kültür Müdürlüğümüze, birlikte
çalıştığımız İSMEK ve Halk Eğitim Müdürlüğümüze teşekkür
ediyorum. Asıl teşekkür kursiyerlerimize. Bu yıl 1000’e yakın
kursiyer kurslarımızdan faydalandı. Bu sayı her geçen yıl artıyor. Şehrin ihtiyaçlarına cevap
vermek için birçok mahalle-
mizde kurs merkezi oluşturuyoruz.”dedi.
Başkan Şahin cam işledi
Açılış kurdelesi ile birlikte Belediye Başkanı Dr. Kenan
Şahin, sergideki eserleri inceledi. Başkan Şahin sergi esnasında cam
işleme öğreticisi
Cafer Tercan ile birlikte cam
işleme
yaptı.
Sergi 24
Mayıs’a
kadar açık
kalacak.
bir belediyedir “dedi.
Son olarak Çanakkale Zaferine
de değinen Başkan Hasan Can,
“Çanakkale hakkında söylenecek
çok söz var. O Çanakkale’de nice
erler şehit oldu. Çorum, Yozgat,
Adana, Ankara, Yozgat, Ağrı, Kastamonu, Balılesir, Bursa, Şam,
Bağdat, Yemen, Kırım, Bakü, Kosova, Üsküp, Saray Bosna ve Gümülcine’den 250 bin vatan evladı
şehit oldu. Ruhları şad olsun. Bu
250 bin vatan evladının arasında
Kastamonu Araç İlçesi’ne bağlı
Güzlük Köyü’nde eli silah tutan
bütün erkekler cepheye gidiyor.
Ve hepsi şehit oluyor. Onları da
rahmetle anıyoruz. Mekânlarını
cennet olsun. Rabbim bizi de cennetinde onlarla komşu
etsin. Ve bugünü bize
hazırlayan gerek Kastamonulu Dernek Yöneticilerine, gerekse
bu günün hazırlanmasında ciddi bir gayret
gösteren Belediye Başkan Yardımcımız Mustafa Küçükkapdan’a
teşekkür ediyoruz” diyerek sözlerine son
verdi.
KASDER Ümraniye Şubesi tarafından, Kastamonulu
Kültürü’nün tanıtılması ve İstanbul’daki
Kastamonuluların
“Keşkek Şöleni” etrafında bir araya gelmesiyle ilgili yaptığı başarılı
çalışmaları nedeniyle, Ümraniye
Belediye Başkanı Hasan Can’a
fahri hemşerilik beratı verildi.
Bunun yanı sıra Başkan Hasan
Can’a yöresel hediyelerde takdim
edildi.
Öte yandan program, yöre sanatçılarının söylediği Türklerle,
davul zurna ve folklor ekibinin
oyunlarıyla devam ederken
zaman zaman alanı dolduran vatandaşlarda eğlenceye eşlik etti.
DİRİLİŞ NESLİ
Düğün, cenaze, asker uğurlama gibi günlerde yapılan keşkek geleneği Ümraniye Meydanı’nda canlandırıldı. Ümraniye Belediyesi ve Ümraniye Kastamonulular derneğinin ortaklaşa düzenlediği Keşkek Şenliği’nde 50 kazan
keşkek, sabahın erken saatlerinde pişirilerek şenlik alanına gelen tüm vatandaşlara ikram edildi.
-BİR BARDAK ÇAYBir bardak çay,
Koyu kırmızı tavşan
kanı,
İnce belli cam bardakta,
Sıcaklığında ağzı
yanan,
Bir çocuk hüznünde,
İçebilseydim keşke...
ŞİİR
Ümraniye meydanında 50 kazan keşkek
pişirilerek ikram edildi
07
Faiz lobilerine bir darbe havuz sistemi!
Günümüzün sömürü düzenini temsil eden, paranın fiyatı olan faizi manipüle ederek rant kollayanlara hizmet eden bu oluşumun adına faiz
lobisi diyoruz. Rantiyeci olarak tabir ettiğimiz bu
oluşum toplumsal piramidin en altındaki düşük
gelirli insanları sömürdüğü gibi aynı zamanda
devletleri dahi yapmış oldukları bu büyük oyunlarla sömürmekteydi ve şuanda da olduğu gibi
sömürmeye devam ediyorlar aslında. Tabi bir
noktada bu sistem borca
dayalı bir hayatı insanlara bir yaşam tarzı olarak görüyordu. Bu
noktadaDevlet ve milleti
böylesi bir yaşam tarzınaiten, fakirleştiren ve
tutsağı haline getirenbu
KADİR
ırkçı emperyalistdüzene,
YILDIZ
bir başkaldırılış gerçekleşti veadına Havuz Sistemi dendi!Aslında iktisadi
olarak gerçekte kamu ortak hesabı adı verilen bu
sistemin, halk nazarında daha iyi anlaşılması için
bu isim layık görülmüştü.
Havuz sistemi olarak tabir ettiğimiz bu iktisadi reform,devlet bütçesinin 3’er aylık dilimlerine bölünerek 10 bin devlet dairesine dağıtılmasıydı.
Sistemden önce 10 bin tane devlet kuruluşu devletin bütçeden almış olduğu parasını götürüp,
özel bankalara düşük faizle veriyordu. Sonra o
özel bankalar devletin kendi parasını, devlete çok
yüksek faiz oranıyla tekrar borç olarak geri veriyordu. Devlet almış olduğu bu çok yüksek faiz
oranıyla ağır şekilde borçlanarak bütçe açığı veriyordu. İşte bu borçlanmanın önüne geçilebilmesi
için, 10 bin tane devlet kuruluşunun parasını rantiyeci özel kuruluşlardan alıp kamu ortak hesabı
dediğimiz devlet bankasında toplamanın adına
havuz sistemi dendi!
Kamu ortak hesabı dediğimiz, havuz sisteminin
daha iyi anlaşılabilmesi için sistemin mimarı Milli
Görüş Lideri 54. Hükümetin Başbakanı Rahmetli
Prof. Dr. Necmeddin ERBAKAN hocanın dilinden
şu örneği aktarmak istiyorum, ‘’ İzmir’ de Tedaş
elektrik parasını toplamış ve bu parayı götürmüş
özel bankaya koymuş düşük bir faizle, Elazığ’da
ise devlet kuruluşu olan karayolları parasını harcamış, bana yeniden para lazım diyor. Burada Tedaşın parası duruyor özel bankada, devlet gidiyor
%40 la vermiş olduğu parayı %150 ile geri alıp
Elazığ’a gönderiyor.’’
Görüyoruz ki Erbakan Hocamızın vermiş olduğuörnekten anlaşılacağı üzere faiz lobilerinin ülkeyi
nasıl sömürdüklerinin en çarpıcı bir
göstergesi,devlet kendi parasını borçlanarak geri
alıyor. İşte yıllarca rantiyecilerin bu düzeni
hâkim oldu ve şuan da farklı yollarla insanları sömürmenin gayreti içerisindeler. Ve böylesi bir dirilişin tekraren zuhur edip ülkemiz üzerinde
oynanan dini, siyasi ve ekonomik oyunların biran
önce sona erdirilmesini ümid ediyorum. Bu
düzen ve benzeri hizmet çalışmalarına başkaldırmaktan 28 Şubat Post Modern darbesi yapılarak
haksızca iktidardan indirilen demokrasiye yapılan bu en büyük zulmün eski Türkiye’sini değil
hakkı üstün tutan ADİL BİR TÜRKİYE olması temennisi ve özlemiyle…
[email protected]
GÜNDEM
22 MAYIS 2015
Mustafa Rıdvan
ÜNEŞ
Bir bardak çay,
Sabah kahvaltısında,
Annemin sofrasında,
Yahut öğlen arasında,
Vefalı bir dost eşliğinde
İçebilseydim keşke...
Bir bardak çay,
Çiseleyen yağmurun altında,
Yuvaya dönen kuşların cıvıltısında,
Yani bir akşamüstü gürültüsünde,
Sonbahar tadında,
İçebilseydim keşke...
Bir bardak çay,
Avuçlarımın arasında,
Buram buram memleket kokusunda,
Üstünde portakal kabukları,
Kestaneler duran bir soba üstünde,
Piştimi yandımı telaşında,
İçebilseydim keşke...
Bir bardak çay,
Sadece son bir bardak,
Anne şefkati sıcaklığında,
Mutluluk ve huzur üzerine kurulmuş,
Nice bereketli umut sofralarında,
İçebilseydim keşke...
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
ŞİİR KÖŞESİ
[email protected]
08
BULMACA
İnanmazsan
şu sinemi
yar benim
MUSTAFA
TURANOĞLU
Seslenirim burdan kara toprağa
Hükmedersin hem ovaya hem dağa
Geçip gitmeyesin akan ırmağa
Gel gör beni burda halim zor benim
Nutkun varsa geç karşıma konuşam
Baktım hamuruma senden olmuşam
Müsade et kalkıp biraz çalışam
Öküzümü sabanımı yor benim
Büyüttün besledin hoş gördün beni
Senden aldım şu gördüğün bedeni
Nazlandım hazlandım çok sevdim seni
İnanmazsan şu sinemi yar benim
Alttan bakma bana öyle kahırlı
Pıtırakla her tarafım sarılı
Ayağımda çarık elim nasırlı
Şu alnımdan akıp giden ter benim
Gelince dünyaya burda tanıştım
Hiç kimseye deği sana alıştım
Orağımla tırpanımla çalıştım
Bol çeşitli nafakamı ver benim
Kürek ile düzleyince yol oldun
Dostun bağbanında açıp gül oldun
Kazma ile kazmayınca el oldun
Küsüp gitme şu halimi sor benim
İlk baharda verimliğin bollaşır
Boz kırında hayranların dolaşır
Ana kuzu karşılıklı meleşir
Sürü ile koyunlarım mor benim
Cömertleşir belle şöyle derince
Yüzü güler biraz tohum serpince
Mevsiminde sıra bana gelince
Çekinmeden elin uzat der beni
Yazdım bunu gidip köyden dönünce
Böyle olmamıştı oralar önce
Sulu tarlaları bayır görünce
Yandı bağrım içim dolu kor benim
Dostlar bir gün mustafayı anınca
Rahmet gönderirler kendi kanımca
Vadem yetip sana hicret edince
Aç bağrını şu tenimi sar benim
Âşık Mahzun-i Şerif
Kartal’da anıldı
Halk Ozanı Âşık Mahzuni Şerif vefatının 13. yılında Kartal Belediyesi’nin düzenlediği
etkinlikte anıldı. Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Ömer Fethi Gürer, Belediye Meclis Üyeleri Av. Perihan Sevim, Medet Kıskanç, Karyapsan Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Zorgül, Kartansaş Genel Müdürü Düzgün Çapar, Kültür ve Sosyal İşler
Müdürü Adem Uçar, Temizlik İşleri Müdürü Cengiz Türkmen etkinliğe katıldı.
Gürer “Âşık Mahzuni Şerif
halkın sanatçısı, ustasıydı.”
Yazar Esat Korkmaz, Âşık
Mahzuni Şerif ’in doğumundan vefatına yaşamını ve yaşama bakışını anlattı. Sanatçı
Ali Ekber Eren’de Âşık Mahzuni eserlerini seslendirdi ve
onunla ilgili anılarını anlattı.
Mahzuni Şerif ’in ölmediğini
düşüncesi duygusu ile yaşadığını belirtti. Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Ömer
Fethi Gürer’de yaptığı konuş-
FTM 08 CMYK
mada “Belediye Başkanımız
Sayın Op. Dr. Altınok Öz döneminde Kartal Belediyesi
olarak gerek kişileri gerek
önemli günleri etkinliklerle
anıyoruz. Ahi Haftası nedeni
ile Kartal’da düzenlenen etkinliğe de katıldım. Ahilikte
olduğu gibi, bir çırak önce
kalfasonra usta olur ve bu
süreçte eğitim alır. Hem işini
hem ahlakını doğru kılmak
zorundadır Yoksa usta olamaz. Sanatçılar içinde halkın
kabul ettiği sahiplendiği benimsediği değerler o noktaya
erer.Mahzuni Şerif döneminde ne böyle çok televizyon kanalı ne radyo vardı.
Ama onun kendi ifade ettiği
gibi halk sanatçısı olarak
halk onu sahiplendi. Mahzuni Şerif yaşadığı sürece
halkın sesi oldu. O kuşağın
önemli değerlerindendi. Günümüzde Ali Ekber Eren gibi
sazı ile sözü ile halkın sesi
olanların öncüsü idi” dedi.
22 MAYIS 2015
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
GÜNDEM
22 MAYIS 2015
7 Haziran’dan değişim bekleyenler!
[email protected]
Siz ne zaman Uğur Dündar’ın, Emin Çölaşan’ın,Yılmaz Özdil’in....
dümenine kürek çeker oldunuz?
Bu nasıl iş?
Kim sattı
ruhunu?
Onlar mı,
siz mi?
Halk bu
çirkin ittifakı görmüyor mu
zannediyorsunuz?
ÝSA
Dün yan
yana dahi
DOÐAN
gelemeyenler, bugün iç içe nasıl
olabiliyorlar?
Bu sahte, adi, şeytansı birlikteliği millet görmüyor mu
zannediyorsunuz?
Siz ne zamandan beri aynı
kıbleye bakar oldunuz?
Bir tek partiye karşılık topyekün bir ittifak yapılıyor.
Amaç ise iktidarı önce zayıflatıp sonra da çökertmek.
Plan ise HDP’ye baraj atlatmak.MHP dahi HDP’nin barajı aşmasını içten içe
diliyor.
HDP barajı aşamazsa ikinci
bir plan devreye girecek:
Yeni bir “Gezi “ Kürt isyanıyla alevlendirilecek.
Küresel hegomanya bu coğrafyada bağımsız, güçlü, tek
vücut, demokrasisi güçlü,
model olabilecek, tarihten
gelen potansiyeli yüksek
yeni bir küresel aktör istemiyor. Bunu dünya medyasından da görebilirsiniz.
Sevr’i gösterip Lozan’a razı
edenlerin planlarında bugünkü Mısır benzeri bir güç
hesap ediliyordu, daha fazlası değil. Ama Mısır’da
ağacı kökten budayanlar
bizde sadece dalları budamışlardı. Çünkü kök koparılamayacak kadar çok
derinlerdeydi.
Önümüzdeki 4 yıl boyunca
başka seçim olmayacak. Bu
nedenle de top yekün saldırıyorlar. Zira bu seçimden
sonra frenden ayak çekilip
gaza basılacağını onlar da
görüyorlar.
Muhalefetin daha seçim süreci başlamadan en büyük
zaafı “Koalisyon” kelimesinin akıllara işlenmesine
izin vermesidir. Oysa Türkiye’de Koalisyon demek
kaos, belirsizlik, krizler demektir. Bu milletin koalisyon algısını bilenler, seçim
sürecinde en azından taktiksel olarak bu kelimeden
uzak durmalıydılar.
Bir diğer husus medya!
Her kesimin kendi medyası
var. AK Parti’li seçmen kitlesinin izlediği, takip ettiği
medyaya etki etmeden AK
Parti’li seçmeni başka bir
yöne yönlendiremezsiniz.
Bu pek dillendirilmeyen
ama herkesin bildiği bir gerçek. Çok sesli değil çok taraflı medya var Türkiye’de.
CNN Türk’ü, Samanyolu Haber’i, Halk TV’yi, Hürriyet,
Sözcü, Cumhuriyet, Zaman
gazetelerini kaç AK Partili
takip eder?
Ülke Tv’yi, A Haber’i, Sabah,
Takvim, Star’ı.. vs kaç CHP’li,
MHP’li takip eder?
Bu soruların cevabına göre
partilerin başka seçmen kitlelere etki edebilirliliğini
tahmin edebilirsiniz.
Medya neden güçlü?
Çünkü toplumun gören gözleri rolünü oynamaktadır.
Toplum bir hadise karşısındaki tavrını medyadan aldığı
algı ile şekillendirir.Bu etki
eğitim seviyesine göre değişir.Ama” etki etkidir”.
Araştırma şirketlerinin
seçim tahminlerinin seçmen
üzerindeki etkisi nasıldır?
Ekranlarda farklı farklı
seçim tahminlerini izliyorsunuz. Her seçmen sahip olduğu siyasi düşünceye göre
arzu ettiği görüşleri, duymak istediklerini takip ettiği
medya üzerinden alır ve
inanmak ister. Bu nedenle
de izlediğiniz medyaya göre
kaybedenler ile kazananlar
yer değiştirirler.
Aslında olan şu: Her parti
kendi seçmenini araştırma
şirketleri üzerinden konsolide ediyor. Yani anketlerin
tamamı sipariş usulü yapılıyor. Belki araştırmaları
doğru ama belli şartlar altında. Biri anketini şehir
merkezlerinde, orta üstü sınıflarla yapıyorsa, diğeri de
şehir merkezlerinden
uzakta, orta alt sınıflara
anket yapıyorsa, herkes
kendi istediği neticeyi tercih
ettiği örneklem üzerinden
elde edebilir.
Ben anket şirketlerine itibar
etmek yerine belli sorulara
cevap arayarak tahminde
bulunmaya çalışırım.
Geçen yıl hem yerel seçimlerde hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AK
Parti ve Erdoğan’a oy verenlerin bugün CHP, MHP veya
HDP’ye oy vermesi için bir
gereçte oluştu mu?
Ne oldu da kısa zamanda AK
Partili seçmen Ak Parti’yi ve
Erdoğan’ı terk edip başka
arayışlara girdi ?
Bu soruyu CHP, MHP ve
HDP’liye sorsak yıllardır dillendirdikleri, klişe olmuş cevapları yine alırsınız.
Ama benim bu sorum AK
Parti’ye oy vermiş seçmenedir.
Ben cevabımı vereyim: HİÇ
Böyle bir tercih değişikliği
için hiç bir neden yoktur. AK
partili seçmen muhalefetten
ve onların Türkiye’ye yapabileceklerinden korkuyor.
Onların bu korkusuna özellikle CHP ve HDP katmerli
bir şekilde seçim konuşmalarıyla,programlarıyla destek de veriyorlar.
Bir diğer korku: Koalisyon
Kılıçdaroğlu’nun bu ülkeyi
yönetebilme ihtimalinden
korkuyor AK partili seçmen.
AK Parti’ye oy veren seçmenin istikrar adına oy vereceği ikinci bir AK Parti
yoktur. Bu nedenle bu seçimden iktidar değişiminin
olması mümkün gözükmüyor.
--------Seçimler yaklaştıkça siyasetin dozu da artacaktır muhakkak. Meydanlar aslında
siyasi liderlerin kendi kitleleri için deşarj alanlarıdır,
oy devşirme alanları değildir. Asıl hikaye günlük siyasi, ekonomik, sosyal
hadiseler çevresinde hasıl
olmakta, kanaatler belirlenmektedir.
Son bir yılda iki seçim yaşadık. İktidar partisine yönelik
iç ve dış algı operasyonlarının en yoğun olduğu dönemde AK PARTİ yerel
seçimlerden %45 oy ile seçimin galibi çıktı. Akabinde 10
Ağustos tarihinde %52 oy ile
tarihi bir rekor kırarak Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi.
Peki, dünden bugüne ne değişti?
Seçmenin kanaatini değiştirecek neler oldu?
Eğer bu sorulara doğru düzgün cevap veremiyorsanız,
bu seçimlerden de kendinize
mucize beklemeyin!
Erdoğan 7 Haziran seçimlerinde bizatihi rol alacaktır.
Nasıl mı?
Mesela Başkanlık sistemi!
Başkanlık sistemini meydanlara taşıyacak olan AK
Parti, bir anlamda Erdoğan’ı da meydanlara çıkarmış olacak.
Küçük adımlardan büyük mutluluklara...
Kente değer katan modern yapılar sloganı ile İstanbul’da inşaat odaklı değil insan odaklı bir yapı
anlayışı perspektifinde mesafe kat ettiklerini belirten Siltaş Yapı yönetim kurulu başkanı İhsan Özdemir, Siltaş Safir Park ile Kurtköy’de kollektif bir yaşamı nitellikli dokunuşlarla kişiye özel hale
getirmenin ayrıcalığını yaşanacak.” dedi.
Siltaş Yapı yönetim kurulu başkanı İhsan Özdemirgazetemize
verdiği demeç de firmasının
geçen süre içerisinde vizyonu ve
misyonu doğrultusunda var gücü
ile gayretli bir şekilde yol aldığını
belirtti. Devamla “her geçen gün
portföyüne insan ve yaşam odaklı
yapılar ekleyerek, İstanbul’a ve
İstanbullu’ya butik bir anlayışta
modern ve yenilikçi yaşam alanları kazandırıyoruz.” dedi.
“Siltaş Safir Park ile Kurtköy’de
kollektif bir yaşamı nitellikli dokunuşlarla kişiye özel hale getirmenin ayrıcalığını yaşatırken,
yine Kurtköy’de Siltaş Teras Park
ile ayrıcalığı ve farklılığı tüm
daire sakinlerine önü kapanmaz
bir mimari de teras keyfi yaşatarak başka bir noktaya taşıdı. İstanbul’un bir diğer cazibe
merkezi Maltepe’de Adalar manzaralı bir muhitte, denizin ve gökyüzünün maviliğini eşsiz konumu
ile taçlandırıp, hayat daha mavi
sloganı ile temeli atılan Siltaş
Mavi Park çok yakında İstanbullulara merhaba diyecektir.” Diyen
Özdemir, firmasının yeni atılımları konusunda bilgi verdi. Özdemir “Atılımlarını vizyonu
doğrultusunda güçlendiren Siltaş
Yapı, şimdi de İstanbul’un en yeni
cazibe ve yaşam merkezlerinden
Kurtköy Eşref Bitlis Bulvarı’nda
176 dairelik Siltaş flora Park’ı insanımıza buluşturmanın heyecanını yaşıyoruz. İstanbul’un
içerisinde eşsiz peyzajı ve sosyal
donatı alanları ile farklılaşan bu
proje, avantajlı lansman fiyatları
ile satış işlemlerine başlamış durumdayız.” dedi.
Hayata insan ve yaşam odaklı
bir çerçeveden baktıklarını belirten Özdemir devamla “Siltaş Yapı,
şimdiye kadar olduğu gibi bundan
sonra daha da güçlü ve daha da
çevre-yaşam odaklı bir şekilde sizlere yeni yaşam alanları sunmanın gayreti ve heyecanı içerisinde
olacaktır.” dedi.
Hasan Ali Yücel Ortaokulu
Tübitak bilim fuarı renkli geçti
Sultanbeyli Hasan Ali Yücel Ortaokulu, okul bahçesinde Bilim Fuarı düzenledi, Etkinlik çok sayıda
davetli veli tarafından izlendi ve eserler ve hazırlayan Sultanbeyli’li öğrenciler büyük takdir topladı.
Milli Eğitim Bakanlığı ile TÜBİTAK
arasında imzalanan; TÜBİTAK Bilim
ve Toplum Dairesi tarafından yürütülen “Eğitimde İşbirliği Protokolü” kapsamında ülkemizde bilim kültürünün
geliştirilmesine yönelik olarak 4006
TÜBİTAK Bilim Fuarları Destekleme
Programı kapsamında; Hasan Ali
Yücel Ortaokulu 5.6.7. ve 8. Sınıf öğrencilerinin hazırlamış oldukları projeleriyle; 12-15 Mayıs 2015 Tarihleri
arasında “4006 Tübitak Bilim Fuarı”
düzenledi.
Okul Müdürü Uzm.Öğrt.Bünyamin
“4006 Tübitak Bilim Fuarları” Temel
ve Ortaöğretimde bilim kültürünün
gelişmesi; öğrencilerin bilimle buluşmasını bilime ve bilimsel düşünceye
ilgi duymasını sağlamak amacıyla düzenlenmekte.
Fuar süresince, öğrencilerimiz öğretmenlerimizin rehberliğinde hazırlamış oldukları araştırma projelerini
sergilediler.
Fuarda, 9 alanda, 92 projede 206 öğrenci ve 41 öğretmenimiz çalışma yaptı.
Fuar süresince sergilenen projeler
öğrenci veli ve diğer okulların öğrencilerince ziyaret edildi. Projeleriyle Fuara
katılan öğrenci ve öğretmenlere, Tübitak tarafından gönderilecek olan “Katılım Belgeleri” törenle verilecek.
FTM 09 CMYK
09
10
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
22 MAYIS 2015
HABER
Sancaktepeli öğrenciler Bilim Şenliği’nde buluştu
Sancaktepe Belediyesi Bilim Merkezi ve Bilgi Evleri tarafından, bilime meraklı öğrencilerin bilimsel projelerini sergiledikleri ve çeşitli deneysel gösterilerin yer aldığı “Bilim Sergisi ve Bilim Şöleni” gerçekleştirildi.
Sancaktepe Belediyesi
Kütüphane Müdürlüğü
tarafından bilimi sevdirmek,
bilim ve teknolojiye olan
meraklarını artırmak amacıyla
Bilgi Evleri Bilim Sergisi ve
Bilim Şöleni” 16 Mayıs
Cumartesi günü Sancaktepe
Belediye Başkanı İsmail
Erdem’inde katılımıyla
Samandıra Kültür Merkezi’nde
düzenlendi.
Bilgi Evleri öğrencilerinin Fen
ve Teknoloji öğretmenlerinin
gözetiminde hazırladıkları projeler Samandıra Kültür
Merkezi’nde kurulan stantlarda
sergilendi.
Erdem “sosyal, fen gibi alanlarda bilimin yol göstericiliğini
esas alan ülkeler gelişmiş
ülkeler olmuştur.”
Bilim Şöleni’nde çocuklar
tarafından ilgiyle karşılanan
Başkan Erdem öğrencilerin
tasarımlarını dikkatle inceleyerek, göstermiş oldukları
başarılardan dolayı tebrik etti.
Başkan Erdem yaptığı
konuşmada Sancaktepe’de bilim
adına yapılan her organizasyonun destekçisi ve takipçisi
olduklarını, Sancaktepe’nin
müreffeh bir yapıya ulaşma yolunda yeniliğin öncüsü olduğunu
belirtti. Devamla “gerek sosyal,
gerek fen tüm alanlarda bilimin
yol göstericiliğini esas alan
ülkeler güçlü ve gelişmiş ülkeler
olmuştur. Bilim çağı olarak
adlandırılan günümüzde ise
yeni yetişen nesilleri çok iyi
bilgi donanımı olan bireyler
olarak yetiştirmemiz gerekir. Bu
çalışma başta ülkemiz aynı zamanda tüm insanlığın yararına
olacaktır” dedi.
14 Bilgi Evinden 54 projenin yer
aldığı Bilim Şöleni’nde, sergilenen projeler arasından jüri
tarafından yapılan
değerlendirme sonucunda; Hacı
Bektaş-ı Veli Bilgi Evi öğrencisi
Mehmetcan Kaymak’ın sokak
köpek veya kedileri için daha
temiz su ve yemek kabı
sağlamak ve kısa süreli tatile
giden aileler için köpek ve kedilerin aç ve susuz kalma ihtimallerini en aza indirgemek
amacıyla hazırladığı “Mekanik
Hayvan Yemliği” projesi ile birinci oldu.
Bilim Merkezi tarafından; Patlamayan balon, kuru buz
deneyi, kimyasal tepkime
deneyi, sıvı azotla pinpon
toplarını uçurma, sıvı azotla
balon deneyi, sıvı azotla muzu
çekiç yapma deneyi, sıvı azotla
çiçek dondurma deneyi, sıvı
azotla hayvan kalbi kırma
deneyi, sıvı azotu suyun içine
dökerek buhar çıkarma deneyi,
renkli ateşler oluşturma, sıcak
buz, su üzerinde yürüme
deneyinin yer aldığı Bilim Şovu
izleyicilere sunuldu. Program
sonunda 54 proje arasından
dereceye giren öğrencilerimize
ödüllerinin verilmesinin
ardından baloncuk şovu ile
Bilim Şöleni son buldu.
Tuzla’da Bingöllüler, Bayburtlular SUGİAD yerel basını ağırladı
yöresel gecelerde buluştu
Sultanbeyli Genç İşadamları Derneği (SUGİAD) Sultanbeyli’de
yayın yapan yerel gazeteleri ağırladı. Kahvaltı programı sonrası
basına derneklerini tanıtan başkan Murat Özdemir ve ekibi, basının soru yağmuru ile karşılaştı.
Tuzla’da gelenekselleşen “Tuzla’dan Anadolu’ya Yöresel Geceler” de 14 mayıs Perşembe günü Bayburtlular 17 Mayıs’da Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı’nın katılımıyla Bingöllüler gecesi düzenlendi. Geceye damgasını vuran, Başkan Yazıcı’nın
Anadolu Kültür Merkezi’nin Tuzla’da kurulacağı oldu.
Yazıcı Rumeli Kültür
Merkezinden sonra Anadolu Kültür Merkezi
Müjdesini verdi
Tuzla’ya Rumeli Kültür
Merkezi’ni kazandıran
Tuzla Belediye Başkanı
Şadi Yazıcı, Anadolu
Kültür Merkezi’ni de
müjdeledi. Başkan Yazıcı, “Anadolu Kültür
Merkezi kurup, kültürel
değerlerimize daha çok
yoğunlaşacağız.” dedi.
6. Geleneksel Tuzla’dan
Anadolu’ya Yöresel Geceler ’de 17 Mayıs 2015
Pazar günü Bingöllüler
Gecesi düzenlendi. Tuzla ve çevresinde yaşayan Bingöllüleri bir
araya getiren geceye Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı ve eşi Dr.
Fatma Yazıcı, Tuzla Belediyesi
Başkan Yardımcıları Serhan Kural
ve Av. Mehmet Çelikel de katıldı.
Bingöllüleri selamlayan Başkan
Yazıcı, Şelale Eğitim Parkı’nda hazırlıkların devam ettiğini belirten
Başkan Yazıcı, “Derneklerle beraber yaptığımız çalışmalarda Tuzla’nın mozaiğindeki güzellikleri,
çok güzel organizasyonlarla Tuzla’nın tamamına tanıtıyoruz. Tuzla’da hemşehri dernekleri çatısı
altında birlik ve beraberliğimizi
sağlıyoruz. Bundan sonra da hep
beraber daha güzel organizasyonlara birlikte imza atacağız.
Tuzla’daki bütün hemşehri dernekleriyle beraber gelenek, görenek, kültürümüzü yaşatıyoruz.
Anadolu Kültür Merkezi kurup,
kültürel değerlerimize daha çok
yoğunlaşacağız. Anadolu Kültür
Merkezi’nde güzel bir mekân oluşturuyoruz.” dedi.
Tuzla’dan Anadolu’ya Yöresel Geceler’de 14 Mayıs 2015 Perşembe
günü Bayburtlular Gecesi de düzenlendi. Bayburtlular Gecesi’nde
konuşan Tuzla Belediyesi Başkan
Yardımcısı Ahmet Çabuk, “Biz burada birliği, beraberliği, dostluk
FTM 10 CMYK
ve kardeşliği oluşturmak hedefiyle yola çıkmıştık. Bugün de
yerel idareci olarak bunun meyvesini görmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Tuzla’da huzuru,
mutluluğu, güzelliği yaşıyoruz”
dedi.
Tuzla sahil tören alanında düzenlenen geceye AK Parti Bölge Milletvekili Erol Kaya, AK Parti Tuzla
İlçe Başkanı Sebahattin Demirci,
Tuzla Belediyesi Başkan Yardımcısı Ahmet Çabuk, AK Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı
Mustafa Özmen, Çayırova Belediyesi eski Başkanı Ziyaettin Akbaş,
Tuzla Belediyesi Meclis Üyeleri,
siyasi partiler ve spor kulüplerinin yöneticileri, Tuzla ve çevresinde yaşayan Bayburtlular, Tuzla
sakinleri katıldı.
Ayaz “Ülkemize Örnek Bir Projeyi Gerçekleştiriyoruz. Birlikelik
için teşekkür ederim.”
Geceye ev sahipliği yapan Bayburt Dağçatı Köyü Derneği Başkanı Levent Ayaz, “Bu alandaki
muhteşem sevgi ve kardeşlik ortamıyla ülkemize örnek bir projeyi gerçekleştiriyoruz. Tuzla
Belediyesi ve Hemşehri Dernekleri Platformunun bu muhteşem
organizasyon ve birliktelik için
teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“Bu gecelerle dernekler, insanı-
mız kaynaştı. Tuzlalılık Bilinci
Oluştu”
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi
Yazıcı adına Bayburtluları selamlayan Tuzla Belediyesi Başkan Yardımcısı Ahmet Çabuk,
Yöresel Geceler ’de kaynaşma
sağlandığını, bu kaynaşmanın
da Tuzlalılık bilincini oluşturduğunu söyledi. Çabuk, konuşmasında “Bu geleneği
başlattığımız ilk günden bugüne güzel bir kaynaşma meydana gelmiş oldu. Biz burada
birliği, beraberliği, dostluk ve
kardeşliği oluşturmak hedefiyle
yola çıkmıştık. Bugün de yerel
idareci olarak bunun meyvesini
görmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Tuzla’da huzuru, mutluluğu, güzelliği yaşıyoruz.
Tuzla’da bunu başarırken derneklerin, dernek başkanlarının
özveri ve gayretinin önemli bir
payı olduğunu düşünüyorum.
Burada herkes birbirini tanıdı,
sokakta karşılaştığında yabancılaşmadı. Tuzlalılık bilincinin
oluşması noktasında emek
veren, katkı sağlayan herkese
teşekkür ediyorum.” ifadesini
kullandı.
Bayburtlular ve Bingöllüler Gecesinde, Halk Oyunları, halaylar,
gösteriler ve konserle devam
etti.
Dernek başkanı Murat Özdemir ve yönetimi Sultanbeyli’de yayın yapan yerel gazetelerle bir araya gelerek, derneklerinin
kuruluş aşamalarını, yaptıkları faaliyetler
hakkında bilgilendirdi. Verilen kahvaltı
sonrası Slayt gösterisi ile başlayan programda konuşma yapan SUDİAD başkanı
Murat Özdemir “Her şey aramızda yaptığımız kahvaltılı bir görüşme ile başladı. Sonrasında “Neden Sultanbeylili genç
işadamlarını bir araya getirmiyoruz”
dedik. Sonra hızla derneğimizin oluşumunu yaptık. Ramazan ayı başlamadan bir
gün önce derneğimizin açılışını yaptık. Derneğimizi kuruluşunda amacımız işadamların iş ilişkilerini, işbirliklerini arttırmak.
Yeni fırsatlar oluşturmasını sağlamak, birlik ve dayanışmayı sağlamak, ilçe ve ekonomisinin gelişmesine katkıda bulunmaktı.
Dernek yönetimi oluştuktan sonra nasıl
bir sosyal faaliyet yapalım dedik. Dernek
yönetimindeki arkadaşlarla okulların açılmasına az bir süre kala belirlediğimiz 30
Üniversite öğrencisine 35000 lira burs verdik. Arkadaşlarla Sultanbeylili öğrencilere
nasıl bir yardım yapabilirizin derdinde
idik. Arkadaşlarla soğuk kış günün de en
iyisi ayakkabı yardımı deyip, aldığımız
ayakkabıları süratle okullarda dağıttık.
Benim de şahit olduğum durum şu idi,
soğuk kış gününde karlı havada, öğrencinin ayağında bez spor ayakkabısı vardı.
Verdiğimiz ayakkabılarla nasıl sevindiğini
belirtmeme gerek yok…” dedi. Özdemir
ayrıca bir İmam hatip ortaokuluna kütüphane yaptırdıklarını da belirtti.
Basın mensuplarının soru yağmuruna tutulan SUGİAD dernek başkanı Murat Özdemir’e basın mensupları, SUGİAD’dan
beklentilerinin büyük olduğunu belirttiler.
Derneğin Sultanbeyli’de okul yaptırabilecek
gücü buluşturacağını belirten, Haber Takip
Gazetesi sahibi Ahmet Işıkdağ, derneğin siyasi bağımsızlığının olması gerektiğini, Dernek faaliyetlerinden haberdar edilmeleri
gerektiğini belirtti. Ayrıca vaktiyle genç işadamları derneği oluşumu için kafa yorduğunu, fikirler ürettiğini ve yazılar yazdığını
fakat kuruluş aşamasında kendileriyle fikir
alışverişinde bulunulmadığını belirtti.
İşadamlarına eğitim veriyor musunuz sorusuna, Özdemir “işadamlarımıza stratejik
pazarlama programları yaptıklarını belirtti.
Gündemlerine iş güvenliğinin olduğunu belirten Özdemir “İş güvenliği konusu işletmeler için önemli. Bununla ilgili
düşüncelerimiz var.” dedi. İnşaatlardaki
teknoloji ile ilgili İngiliz Alpi firması ile temasta olduklarını belirten Özdemir, “Son
teknoloji “Alüminyum Kalıp” konusunda
dirsek temasımız var. Üretimi, teknolojiyi
ülkesinde yerinde göreceğiz.” dedi.
Gerçek VİZYON gazetesi imtiyaz sahibi
Ömer Faruk Gerçek ise konuşmasında,
SUGİAD derneği ile iletişim probleminden
bahsetti. Yerel basının durumundan bahseden Gerçek, “Anadolu’da yerel gazetelerin değeri var, yeri var. Fakat İstanbul
gazetelerine destek verilmiyor, bu anlamda Dernek gibi organizasyondaki işadamlarımızın bölgesindeki yerel
gazetelere sahip çıkması gerekir.” Dedi.
Gerçek ayrıca, Sultanbeyli’nin en ciddi ihtiyaçlarından birinin sivil düşünce ve sivil
toplum kuruluşlarının eksikliğidir, SUGİAD ile bir ümit doğmuştu, inşallah bu
ümidi boşa çıkarmaz, dedi. Gerçek ayrıca,
SUGİAD’ın Sultanbeyli’nin temel meseleleri olan Mülkiyet ve Gençliğin eğitimi ve
rehabilitasyonu konusunda çalışmalar
yapmasını ve düşünceler üretmesi gerektiğini de belirtti. Gerçek son olarak SUGİAD yöneticilerine siyasi partilere eşit
mesafede olmalarını belirterek, Partiler ve
iktidarlar değişkendir ama Sultanbeyli kalıcı, bunun için kısa vadeli söylemlere
değil, kalıcı çözümlere ve ciddi çalışmalara odaklanılması gerekir, dedi.
Beyaz Sayfa gazetesi sahibi Selahattin
Kimsesiz ise, Sugiad’ın küçük esnafa ve
sanatkara Kosgeb vs. gibi kredi olanakları araştırmasını ve bu konuda bilgilendirme yapmasını istedi.
SUGİAD başkanı Özdemir diğer sorulara da cevap verirken “Eleştirilere açığız. Fakat eleştiri yapılırken kişilik
haklarımıza saldırılmasın. Üzüm yiyelim, bağcı dövülmesin” dedi. Toplantı
sonunda bölgesel basınla daha sık görüşme kararı alındı.
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
GÜNDEM
22 MAYIS 2015
11
Ümraniye’de Geleneksel Spor Oyunlarında ödül töreni coşkusu
Ümraniye Belediyesi’nin bu yıl 7.’sini gerçekleştirdiği Geleneksel Spor Oyunları’nda dereceye girenlere ödülleri düzenlenen muhteşem bir törenle verildi. Törende konuşan Başkan Hasan Can, “Cevherleri gün yüzüne çıkarmanın gayreti içerisindeyiz” dedi.
Ümraniye Belediyesi tarafından bu yıl 7.’si
gerçekleştirilen Ümraniye Belediyesi Geleneksel Spor Oyunları’nda dereceye girenlere ödülleri düzenlenen törenle verildi.
Haldun Alagaş Spor Kompleksi’nde düzenlenen törene Ümraniye Belediye Başkanı
Hasan Can’ın yanı sıra, AK Parti İstanbul
Milletvekili ve 1.Bölge Milletvekili Adayı
Osman Boyraz, Ümraniye Milli Eğitim
Şube Müdürü Arif Karabıçak, Ümraniye
Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü
Muhammed Kılıç, AK Parti Ümraniye İlçe
Kadın Kolları Başkanı Mukaddes Tosun,
AK Parti Ümraniye İlçe Başkan Yardımcıları, Ümraniye Belediye Başkan Yardımcıları, muhtarlar, birim müdürleri, STK
temsilcileri, öğretmenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Bu yıl 7.’si düzenlenen Spor
Oyunları’nda 69 okuldan 7 bini aşkın öğrenci, 12 branşta 488 müsabakada yarışarak, 199 kupa ve 2660 madalyayı almaya
hak kazandı. Haldun Alagaş Spor Kompleksinde gerçekleşen program Ahmet
Onay Ortaokulu’nun halk oyunları gösterisi ile başladı. Ardından Avrupa Şampiyonu ve Dünya 3.’sü olan öğrencilerin
sergilediği Wus-Hu gösterisi salondan
büyük alkış topladı.
Açılış konuşmasını yapan Ümraniye Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü Muhammed Kılıç, “Bu sene yaklaşık 7’binin
üzerinde öğrenci çeşitli branşlar da yarıştı.
Ahlaki kurallar çerçevesinde spor yaptınız,
başarılı oldunuz. Bu başarıları daha da ileriye taşıyacağınızı düşünüyorum. Bizler
sizleri çok seviyoruz ve çok değer veriyoruz. Sizler geleceğin şampiyonlarısınız!
Programın düzenlenmesinde gece gündüz
çalışarak bize destek olan başta Sayın Belediye Başkanımız Hasan Can bey’e, okul
idarecilerine ve katılımlarınızdan dolayı
sizlere teşekkür ediyorum” dedi.
Başkan hasan can; “yarının türk gençliği
sizin omuzlarınızda yükselecek”
Programda bir konuşma gerçekleştiren
Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can,
“Ne mutlu ki Ümraniye Belediyesi olarak
Spor Oyunları’nın bu yıl 7.sini gerçekleştiriyoruz. Parklar, kültür merkezleri, sağlık
binaları, belediye hizmet binaları yapıyoruz. Ancak bunların hepsi 50 veya 100 yıl
sonra ömrünü tamamlayacak. Ama bizim
öyle bir şey yapmamız lazım ki, bu yaptığımız şey nesilden nesile devam etsin! İşte
biz Ümraniye Belediyesi olarak, cevherleri
gün yüzüne çıkarmanın gayreti içerisindeyiz. Sporda, edebiyatta, şiirde, resimde ve
dahi çocukları gün yüzüne çıkarmada olduğu gibi! Bu gün icra ettiğimiz programa,
88 okuldan 20 bin civarın da öğrenci katılarak, 500’e yakın yarışmada mücadele
etmiş. Sonuç olarak da 199 tane kupa dağıtılacak. Peki biz ne yapmak istiyoruz? 88
okuldan 7 bin çocuğumuz bu yarışmalara
katılmış. Bunların hepsi ömür boyu profesyonel anlamda spor mu yapacaklar? Ya
da profesyonel sporcu mu olacaklar? Elbette hepsi sporcu olmayacak. Fakat biz
şunu sağlamak istiyoruz; spor yapan bir
gençlik ve spor alışkanlığı kazanmış bir
gençlik istiyoruz. Çünkü bu spor yarışmalarıyla içlerinden gerçekten çeşitli dallarda
yeteneği olan cevherleri gün yüzüne çıkartmak suretiyle onları yarınlara, yarınların Türkiye’sine; Türkiye şampiyonları,
Avrupa şampiyonları, hatta Dünya şampiyonları olarak yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu
cevherlerin toplumda, aileler, okuldaki öğretmenler ve spor dünyasının içinde yer
alanların farkında olmasını sağlamaya da
çalışıyoruz. Yaptığımız budur, cevher çıkartmak! Bizim yarışmalarımıza katılarak,
yarışmalarda derece almış kardeşlerimizden mutlaka Türkiye’yi, Avrupa’da temsil
edecek şampiyonlar çıkacaktır. “Bu kardeşlerimizin yaşamı boyunca spor yapmalarını sağlarsak eğer, kendimizi bir başarı
elde ettik sayarız” diyen Başkan Hasan
Can, “ İnşallah bu çocuklar, spor camiası
tarafından da fark edilir ve yarınlarda
Türkiye’yi temsil edecek şampiyonlar
güzel bayrağımızı, hilalimizi dünyanın her
tarafında göklere çektirecekler” dedi.
“Daha Çok Dahi Çocuk” projesinin öneminden de bahseden Başkan Hasan Can, “
Ümraniye’nin okullarında özellikle ilkokul
2, 3 ve 4. Sınıflarda okuyan dahi derecedeki zeki çocuklarımızı tespit ettik. Q’larını
ölçtük. Daha sonra bu çocuklara eğitim verecek olan öğretmenleri ve ailelerini hazırladık. Diğer çocuklardan farklı olan bu
çocuklarımızla birlikte inşallah bu projeye
devam edeceğiz. İstanbul Kalkınma Ajansı,
İstanbul üniversitesi ve TÜZDEV ile birlikte
yaptığımız bu proje ileÜmraniye’nin dahi
çocuklarını gün yüzüne çıkarıyoruz. Öte
yandan yine birkaç gün sonra 11. Geleneksel Resim, Hikâye ve Resim yarışmalarının
ödül töreni yapılacak, dedi.
Konuşmaların ardından 7. Geleneksel
Spor Oyunları’nda dereceye girenlere
ödülleri verildi. Şampiyonlara ödüllerini
Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can ve
konuklar verdi.
FETTAH CAN’DAN MUHTEŞEM KONSER
Tören sonunda sevilen sanatçı Fettah Can,
dinleyicilere konser verdi. Gençlerin
yoğun ilgi gösterdiği konserde birbirinden
güzel şarkılarını seslendiren Fettah Can,
seyircilerden büyük alkış aldı.
Çekmeköy’ün ultra maraton
koşusunda kıyasıya mücadele
Çekmeköy Belediyesi tarafından geleneksel hale getirilen ‘Çekmeköy Uluslararası
Ultra Maraton’ yarışlarının bu yıl 5’incisi düzenlendi. Çekmeköy Ormanı’nda düzenlenen yarışta 177 sporcu ter döktü.
Dostluk ve Barış Rallisi
Sancaktepe’den yola çıktı
Almanya’dan başlayan Dostluk ve Barış Rallisi’nin 2.etabı kapsamında Türkiye’ye gelen sporcular, Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem’inde katılımıyla Sancaktepe Paşaköy Ralli
Parkı’ndan Türkiye etabını tamamlamak üzere yola çıktı.
Çekmeköy Belediyesi tarafından
5’inci Çekmeköy Uluslararası Ultra
Maraton Yarışları düzenlendi. Çekmeköy Taşdelen Mesire Alanı’nda yapılan koşuda farklı illerden katılan 177
yarışmacı güneşin altında ter döktü.
8 saat süren yarışmada yarışmacılar
5 kategoride yarıştı. 10 km, 15km,
30km, 45 km ve 60 km olarak belirlenen parkurlarda yarışan yarışmacılar parkuru en kısa sürede
bitirebilmek için kıyasıya mücadele
etti. Yarış sonrası dereceye girenlere
ödülleri verildi.
Duran “Her yaşa hitap eden parkurlarımız var. Yarışlarımıza ilgi arttı.”
Sporun hayatının vazgeçilmezi olduğunu dile getiren Haliç Üniversitesi
Beden eğitimi ve spor yüksekokulu
Macera Sporları ve Ultra Maraton Öğretim Üyesi Bakiye Duran, “Bu yarış-
FTM 11 CMYK
lara 6- 7 yıl önce başladık. 5’inci Ultra
Maraton Yarışı’mız ama biz 7 yıl önce
evvel başladık. Çekmeköy yönetimi de
bizi bu yarışlarda çok destekledi. Böylece bu yarışlara başlamış olduk. Şuanda 5’inci uluslararası Ultra
Maraton’u koşuluyor. Bugün 10 km
ekstrem patika yarışımız var. 15 km,
30 km, 45 km ve 60 km mesafeli koşularımız var. Yani her yaşa her insana
hitap eden etaplarımız var. Bu yarışları sürekli yaptığımızdan Çekmeköy
ilçesinde birden sporcu potansiyeli
patladı. Yani çok yakın zamana kadar
yarışmalarımıza Çekmeköy’den
sporcu katılmıyordu. Bugün 50’ye
yakın Çekmeköylü sporcu yarışlara
katıldı” dedi.
Geçen yıl aynı yarışmada 3’üncü olduğunu belirten ve bu yıl erkekler 15
kilometrelik patika koşu parkurunda
birinci olan Yasin Avcı, “Çekmeköy
Belediyesi’ne bu organizasyonlarından dolayı çok çok teşekkür ediyorum. Bu tür organizasyonlar çoğalsın.
Bu kupayı Bursaspor’a hediye ediyorum” şeklinde konuştu.
Yarışmaya Rusya’dan katıldığını
belirten İrina İvkina, “Organizasyonda emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Ben patika koşuyu çok
seviyorum. Yani düz yolda koşmaktansa patika yol daha zevkli oluyor.
Herkese tavsiye ediyorum. Çünkü
ormanın içinde koşuyorsun. Oksijen
alıyorsun. Hem de insanlarla grup
halinde koşuyorsun. Güzel oluyor,
çok zevkli oluyor. Daha çok insanlar
gelsin daha çok eğlence olsun. Bu
benim ilk kazandığım ödülüm. O
yüzden bugün çok mutluyum” dedi.
20 farklı ülkeden 280 klasik araç ve
560 katılımcı ile Avrupa’dan başlayıp Ürdün’de bitecek Allgau-Orient Dostluk ve
Barış Rallisi’nin 2.etabı olan Türkiye ayağındaki Sultanahmet Meydanı’nda başlayan etabın bir sonraki adresi Sancaktepe
oldu.Riva’dan Sancaktepe Paşaköy Ralli
Parkı’na hareket eden grup, burada yapımına başlanan ralli park evinin inşaat
malzemelerini teslim etti. Belediye Başkanı İsmail Erdem de yüzlerce araçla
bölgeye gelen sporcuları yalnız bırakmadı. Başkan Erdem, önceki yıllarda Paşaköy Ralli Parkı’na gelerek fidanlar
diken sporcularla birlikte büyüyen fidanları suladı.
Erdem “Ralli vesilesiyle ülkelerin birbirleriyle yakınlaşma köprüsü oluşturuyorlar.”
İsmail Erdem, dostluk ve kardeşliği pekiştiren bu organizasyona ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.
Başkan Erdem, “Burada Avrupa ülkelerinden çok farklı ülkelerden ralliciler var.
Kendi ifadelerine göre uluslararası dostlukların, milletlerarası barışın daha pozitif hale dönüşmesi adına Avrupa’dan yola
çıkarak geçen yıl da yine yola çıkarak Suriye’ye, ardından da Filistin’e ve Ürdün’e
kadar gitmişlerdi. Bu sene de yine bu yer-
lere uğrayacaklar. Son duraklarında da
araçlarını o ülkenin insanlarına hibe ediyorlar. Araçlarında çocuklara yönelik
oyuncaklarına varana kadar hediyeleşmelerini o bölge insanlarıyla yapıyorlar
ve ülkelerine dönüyorlar. Bunu yardımlaşma köprüsü olarak değerlendirmek
lazım ama işin özünde manevi olarak
devletlerin birbirine yakınlaşmasını esas
alıyor.” dedi.
Etkinliğin Türkiye’ye yaptığı katkılara da değinen Başkanımız Erdem,
"Organizasyon hem ülkemizin Avrupa
çapında daha yakın tanınmasını, burada kendilerine ev sahipliği yaparken
kazandıkları dostlukları döndükten
sonra çevrelerine aktaracaklar. Bu ralliye katılan insanlar sosyal çevresi
geniş olan insanlar. Bu da ülkemizin
bir nevi uluslararası arenadaki reklamına vesile oluyor” dedi.
Sancaktepe Paşaköy Ralli Parkı’ndan hareket eden konvoy, Çankırı Ilgaz’a gidecek. Türkiye etabını
tamamladıktan sonra İsrail’e geçerek, İsrail-Filistin etabının tamamlayacak olan Ralli grubunun son
durağı ise Ürdün Ölüdeniz olacak.
Lansman öncesi
avantajlarını kaçırmayın!
Anadolu yakasının yükselen değeri Kurtköy’de farklı bir
yaşantıya hazır mısınız?
Alışveriş merkezlerine, havaalanına, yanı başınızdaki
metroya, Pendik sahile bir adım uzaklıktasınız.
Zengin peyzajıyla farklılığını size hissettirecek olan Siltaş Flora Park’ta çocuk
oyun alanından, kapalı yüzme havuzuna, sauna ve fitness salonundan, mini
çarşısına ve kafeteryasına kadar sizin için hazırlanmış bir dünyayı yaşayacaksınız.
Siltaş Flora Park:
Eşref Bitlis Blv. No: 17
Kurtköy / Pendik -İstanbul
info@siltasflorapark.com
www.siltasflorapark.com
“Kente değer katan modern yapılar”
Siltaş Yapı A.Ş. Genel Merkez:
Fatih Bulvarı No:97 Plato AVM Ofis Bloğu
Kat: 5 - No: 1 Sultanbeyli / İstanbul
FTM 12 CMYK
[email protected]
www.siltasyapi.com
444 0 289

Benzer belgeler