Sel Felaketi ve Mağduriyet Psikolojisi

Transkript

Sel Felaketi ve Mağduriyet Psikolojisi
Sel Felaketi ve Mağduriyet Psikolojisi
SEL FELAKETİ VE MAĞDURİYET PSİKOLOJİSİ
Gündemimizde ekonomik kriz, işsizlik krizi, deprem, trafik, siyasi kriz vb. krizler varken bir de sel kriziyle
karşılaştık.
Sel felaketi çok boyutlu bir kriz durumudur. Bu felaketin sosyal, kamusal, toplumsal açıdan sağlık ve kişi üzerinde
etkisi vardır. Hadiseyi yaşayanlar açısından büyük bir acı, ailesel ve bireysel olarak bir dram; gözlemleyenler ve
televizyon, gazete vb. yayın organlarından takip edenler açısından üzücü ve travmatize edicidir. Geçmiş
yaşantısında bu ve buna benzer tecrübesi olanlar içinse bir tekrar yaşamadır. İnsanoğlu hayatı boyunca
kontrolünün dışında beklenmedik, acı veren pek çok olayla karşılaşabilmektedir. Ciddi hastalıklar, kazalar,
sakatlanma derecesinde yaralanmalar, sevilen birinin kaybı, saldırıya uğrama ve doğal afetler.
Bu sel felaketinin acil durum niteliği vardır.
Doğal bir afet olan sel felaketi: ani gelişen, durumsal ve travmatik bir krizdir. Yaşayan insanları krize sokar. Bu
krizin verdiği kayıpların dereceleri artabilir.
Sosyal kaynaklar ve maddi kayıplar örneğin değerli eşya ve evini kaybetme,
Yağmayla karşılaşma ve topluma güven kaybetme,
Yakınlarının ve sevilen kişiyi ölümle kaybetme,
Bedensel hastalıklar, yaralanmalar,
Sakat kalma,
Ruhsal hastalıklar,
Bulaşıcı hastalıklara zemin hazırlayarak toplumu geniş ölçüde etkileyeblir.
Bu sel felaketinde insan yaşamda karşılaşabileceği en ağır kayıpları yaşar. Bu yüzden acil durum niteliği vardır.
Ruh sağlına etkisi olduğu kadar beden sağlığına da etkisi çok fazladır. Çok boyutlu yürütülmesi gereken bir krizdir.
Bu kriz mağduriyete yol açar.
Bu sel felaketiyle mağdur olanlar, yukarıda sıralanan sebepler dolayısıyla, maddi ya da manevi bir kayba bağlı
olarak yaşam koşullarının değişmesiyle kurban durumuna düşerler. Sel felaketiyle karşılaşan insanlarda ortak bazı
tepkiler meydana gelir.
Bunlar:
Şoka girme
Çaresizlik hissi,
Aşırı endişe, huzursuzluk,
Depresyon,
1/3
Sel Felaketi ve Mağduriyet Psikolojisi
Kendine güven kaybı,
Çevreye, ortama ve dünyaya karşı güvensizlik
Olayı sürekli anlatma ihtiyacı,
Anlamsızlık,
Aynı şeyleri tekrar tekrar zihninde canlandırma,
Yaşanan sıkıntıların ciddileşmesi, devamlı hale gelmesi psikolojik bir rahatsızlığa dönüşmesini (stres sonrası
travma bozukluğu) işaret eder.
Her mağdur tepkisini aynı yaşamasa da ciddi bir uyum güçlüğü gösterebilir. Mağdurun tepkisi, olayın şiddetine,
farklılığına, bireyin kişilik yapısına, yaşına, geçmiş yaşam deneyimlerine, sosyal desteğine göre değişir. Bu durumu anlamada ve anlamlandırmada büyük bir zorluk yaşar. Kabullenmede güçlük yaşar. İnkar eder. Büyük
şok ve şaşkınlık içindedir. Depresyonu yaşar ve sonunda bu acı gerçeği kabul eder. Bu kabullenme süreci kişiden
kişiye ve durumdan duruma değişmekle birlikte kimileri için birkaç gün kimileri için birkaç yıl olabilir.
Mağduriyet bir kurban olma psikolojisinde kendini gösterir.“Niçin ben?” sorusuyla kişi kendini sorgulamaya açar.
Bazen “Niye ben?”, “Niçin benim başıma geldi?” Soruları yaşama bakış açısını bozabilir. Kişideki değerler
sisteminin dengesini bozarak, günlük yaşantısını etkiler vaziyete gelebilir. Öfke patlamaları ve suçluluk hissi
arasında gidip gelmeye başlar. Başına gelenler konusunda iç güdüsel olarak, aşırı sorumluluk alır. Ruhsal
dengesini bozmama adına olsa bile kendini bundan alıkoyamaz. Aslında yazının başında da değinildiği gibi, bu kişi ve ailesi için bir dramdır. Sorumluğunu çok boyutlu ele alıp
dengelemek gereklidir. Mağduriyet içerisinde insan aşırı duyarlı ve incinmeye açık olur. Mağdur olan kişiyi kendi
haline bırakmak ileride sıkıntılarının ve bazı rahatsızlıkların kronikleşmesine sebebiyet verebilir. Profesyonel destek
sağlanması gerekir. Bu destek mağduriyetin derecesine göre psikoterapiyle, ilaçla ya da ikisi birden sağlanmalıdır.
Sosyal kaynakları da devreye sokarak müdahale etmek gerekir.
Mağdur olan kişilere yapılacak psikolojik desteğin hedefleri: Kendine ve dünyaya karşı güveni tekrar oluşturmak. Başa çıkma becerileri artırmak;
Zarar görebilirlik düşüncesini değiştirmek,
Anını ve günlük hayatını yaşabilmesini sağlamak Kişisel ve sosyal güçlenmesini desteklemek.
Kişilerarası ilişkilerini canlandırmak: Başkalarına sevgi-şefkat, yakınlık, empati, fedakarlık, yardım; açılımını
desteklemek.
Önceliklerini belirlemesini sağlamak;
Yaşamım kıymetini içten bilme, yaşamı bir hediye olarak alabilmesine yardımcı olmak,
Anlam ve amaçlarını tekrar bulmasına yardımcı olma;
Psikolojik olgunlaşma sağlamaktır.
2/3
Sel Felaketi ve Mağduriyet Psikolojisi
3/3