Anneme mektup - Zekiye DEMİR

Transkript

Anneme mektup - Zekiye DEMİR
AİLE
Dr. Zekiye Demir
Dış İlişkiler Dairesi Eğitim Uzmanı
Anneme mektup
Anneciğim, sen yetmişe değil, doksanına da gelsen benim annemsin, aramızdaki
yas farkı ben bir yaşındayken de aynıydı, şimdi de aynı. Onun için gözümde hiç yaş­
lanmıyorsun. Hani sen dersin ya "annelerin gözünde çocuklar hiç büyümez" diye,
ben de sana "çocukların gözünde anneler hiç yaşlanmaz" diyorum.
Sevgili Anneciğim,
Fedakârlığın, cömertliğin, karşılık beklemeden ver­
menin ve sevginin ne olduğunu senden öğrendim.
Senden öğrendim temizliği, tertibi, büyüklerime ve
küçüklerime nasıl davranmam gerektiğini. Benim
canım annem, hayat öğretmenim, ilk öğretmenim.
Anneciğim şimdi ben de anneyim, senin gibi benim
de kızlarım var, oğlum var. Ben de senin gibi kızla­
rımı okula gönderirken saçlarını tarıyorum. Her tel
saça bin öpücük kondurarak. Bazen kızlarım "anne
çabuk ol, okula geç kalacağız" diyorlar. Onlar bilmi­
yorlar taramak bahane, ben saçlarını okşuyorum.
Şimdilik bilmeyecekler de, birçok işte hızlı olan an­
neleri saç tararken neden bu kadar yavaş. Ama ben
şimdi biliyorum, çocukken neden saçlarımın uzun
uzun tarandığını.
Çocuklarım kucağıma sokuldukça, çocukluğum ge­
liyor aklıma. Üşüdüğümde en sıcak sobam kuca­
ğındı, nefesindi üşüyen ellerimi ısıtan meltem rüz­
gârları. Termometreye ne hacet, hastalandığımda
ateşimi ölçen alnıma konan öpücüklerindi. Bazen
"galiba ateşim var" diyerek yalan söylerdim, çünkü
telaşla alnıma öpücük kondurman çok hoşuma gi­
derdi. Hele ağrıyan yerimi öperek iyileştirmen var
ya, işte hep o, beni yaramaz bir kız çocuğu yaptı.
Ağaca tırman düş, annen öpsün iyileşsin, merdive­
ni üçer beşer atlarken düş, annen öpsün iyileşsin...
Anneciğim, çocuklarım "anneciğim" deyip boynuma
OCAK 2010 4 0 SAYİ: 229
AİLE
sarılınca yorgunluğum, gamım, kederim gidiyor. Ba­
na "ne çok konuşuyorsun" derdin, keşke o zaman
daha çok konuşsaydım, günde üç-beş kez değil,
binlerce kez sana "anneciğim, canım anneciğim"
deseydim. Belki hiç yorulmadan, gamı kederi his­
setmeden yaşlanırdın. Olsun, şimdi sesleniyorum
sana; anneciğim, benim canım anneciğim...
Dedim ya hayat öğretmenimsin diye. Anneciğim,
senden öğrendiklerimi ben de çocuklarıma uygula­
maya çalışıyorum. Bununla yaptığın her şey doğ­
ruydu demiyorum. Üzerimde olumlu etki bırakan ta­
vırlarını, davranışlarını ben de aynen çocuklarıma
uygulamaya çalışıyorum, olumsuz etki bırakanlar­
dan, şimdi bana yanlış gelen davranışlarından da
kaçınıyorum. Ama şunu iyi biliyorum, benim iyiliğime
olsun diye yaptığın, ama şimdi benim yanlış yaptığı­
nı düşündüğüm davranışların bile bana nasıl dav­
ranmam gerektiğini öğretiyor. Yanlışı ile bile bana
yol gösterici olan canım annem, bakma sen üniver­
siteler bitirdiğime, kızının senden yani ilkokul mezu­
nu bile olmayan annesinden hâlâ öğreneceği çok
şey var, inan bana.
Anneciğim, sen yetmişe değil, doksanına da gelsen
benim annemsin, aramızdaki yaş farkı ben bir ya­
şındayken de aynıydı, şimdi de aynı. Onun için gö­
zümde hiç yaşlanmıyorsun. Hani sen dersin ya "an­
nelerin gözünde çocuklar hiç büyümez" diye, ben
de sana "çocukların gözünde anneler hiç yaşlan­
maz" diyorum. Bunu sadece ben sana demiyorum,
benim çocuklarım da bana diyorlar. Onlar ilkokula
giderken de ben onların gözünde genç bir anney­
dim, şimdi oğlum üniversiteye başladı hâlâ bana
"anne sen gençsin" diyor. Tıpkı benim ona "eli­
nizi yıka, üstünü kalın giy, üşüme" dediğim gi­
bi. Demek ki, annelerin gözünde çocuklar
büyümez, çocukların gözünde de anneler
yaşlanmaz. Boşuna dememişler, "kadınA
lar yaşlanır, anneler yaşlanmaz" diye.
f
Benim her zaman genç, her zaman
güzel annem.
*
Çocuklarımın hoş olmadığını dü­
şündüğüm davranışlarını dü­
zeltmeye, asiliklerine de kıs­
men anlayış göstermeye çalı­
şıyorum. Sabrıma şaştığında
"anne, onlar ergen" diyorum, sen de "siz hiç ergen
olmadınız mı" diyorsun. Olduk anne. Her ne kadar
adı bugünkü kadar sık telaffuz edilmese de biz de
ergen olduk. Biz de huysuzluklar, aksilikler, itaatsiz­
likler yaptık. Anneler unutur, sen unutmuşsun ben
unutmadım anne. Peygamber Efendimiz bir hadis­
lerinde: "Allah size, annelerinize itaatsizliği...Haram
kıldı." (Buhârî, Edeb, 4) buyuruyor. Yaptığım itaatsiz­
likler, seni üzen davranışlarım için şimdi pişmanlık
duyuyorum. Beni affet, anne. Umuyorum ki, sen af­
federsen Allah da affeder.
Anneciğim, çocukken ezberleyip, söylediğim bir şiir
vardı: Anneciğim seni ben, / çiçeklerden yemişten,
/ sarı saçlı bebekten, canımdan çok severim. Bu
sözler hâlâ anlamlı benim için. Ancak bugün daha
iyi anladım ki:
"Ana başa taç imiş
Her derde ilâç imiş
Bir evlât pîr olsa da
Anaya muhtaç imiş"
Ellerinden öperim, anneciğim.
Kızın.

Benzer belgeler

Du gibst alles? - Infobroschüre - Türkisch - caritas

Du gibst alles? - Infobroschüre - Türkisch - caritas 18 yaşın altında mısın? 18 yaşın altındaki gençlerin şans oyunu oynaması yasaktır. Bahis, ne online olarak ne de bahis bürosunda oynanabilir. Bir yetişkinin refakati eşliğinde bile olsa kişinin ke...

Detaylı

CARTA Dekoratif Cam Panel Uygulamalarına Bazı Örnekler

CARTA Dekoratif Cam Panel Uygulamalarına Bazı Örnekler Noktasal tutucular ile alışılmışın dışında merkezden duvara bağlantı. Paneller aynı zamanda rotillerle zeminden destek alıyor.

Detaylı