tc gençlik ve spor bakanlığı türkiye karate federasyonu karate

Transkript

tc gençlik ve spor bakanlığı türkiye karate federasyonu karate
T.C.
GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI
TÜRKİYE KARATE FEDERASYONU
KARATE-DO’NUN OLİMPİYAT OYUNLARINDA
ÖRGÜTLÜ KURALLI BİR SPOR BRANŞI OLARAK KABUL
EDİLMESİNİN TÜRK SPORU VE SPORCULARI
ÜZERİNDE YARATACAĞI ETKİLER …!
7. Dan Tezi
Levent AYDEMİR
ANKARA
(Ekim 2015)
İÇİNDEKİLER
Sayfa
1.
GİRİŞ……………………………………………………………………………1
2. OLİMPİYAT NEDİR?. ................................................................................ 2
2.1. Olimpiyatların
Tarihçesi………………………………………..….2
2.2. Olimpizm Nedir?. .......................................................................3
3. KARATE-DO NEDİR?. ............................................................................. 3
3.1. Bir Savaş Sanatı Olmaktan Olimpik Spor Adaylığına
Karate-Do……………………………………...……………………4
3.2. Karate-Do Yarışmaları…………………………………………….5
3.2.1. Kata…………………………………………………..….5
3.2.2.
Kumite………………………………………........….….6
3.3. Karate-Do Yarışmalarında Kategoriler…………………......……6
3.3.1. Kata………………………………………………….…..6
3.3.2.
Kumite…………………………………………….….….7
3.4. Karate-Do Kumite Maçı Süreleri…………………………….……7
3.5. Karate-Do Kata ve Kumite Maçlarında Kullanılan Malzemeler
3.5.1.
Kata……………………………………………….….….8
3.5.2.
Kumite………………………………………………..….8
3.6. Olimpiyat Oyunlarında Yapılması Planlanan
Kategori ve Kilolar……………………………………………….….8
4. KARATE-DO’NUN BAŞARILI SPORCULARA
KAZANDIRDIKLARI………………………………………………………..….9
4.1. Büyükler Avrupa Şampiyonası’nda Dereceye Giren Sporcuların,
Devletten Kazanacağı Ödül……………………………………..…9
4.2. Büyükler Dünya Şampiyonası’nda Dereceye Giren Sporcuların,
Devletten Kazanacağı Ödül……………………………………..…9
4.3. Büyükler Avrupa ve Akdeniz Oyunlarında Dereceye Giren
Sporcuların, Devletten Kazanacağı Ödül……………………..…10
4.4. Uluslar Arası Turnuva ve Şampiyonalarda Sporcuların
Kazanımı………………………………………………………..…..10
4.5. Olimpik Karate-Do’nun Ülkeye Sosyal, Kültürel ve Ekonomik
Açıdan Katkıları………………………………………………… ..... 11
5. OLİMPİK KARATE-DO’NUN BAŞARILI SPORCULARA
KAZANDIRACAKLARI………………………………………………………...11
5.1. Müsabakalarda Derece elde Ederek, Devlet Sporcusu Unvanını
Alan ve Sporcu Şeref Aylığı Almayı Hakeden Sporculara……..14
6. SONUÇ VE ÖNERİLER…...………………………………………………. .... 14
7.
KAYNAKLAR……………………………………………………………….…...16
KISALTMALAR
WUKO : (World Union of Karate-Do Organizations)
IOC
: (Intarnational Olipic Committee)
GAISF : (General Association of International Sports Federations)
IAKF
: (International Amatour Karate Organization)
EKU
: (European Karate Union)
ITKF
: (International Traditional Karate Federation)
WKF
: (World Karate Federation)
EKF
: (European Karate Federation)
1
1. GİRİŞ
Dünya üzerinde Karate-do sporu yapan yüz milyondan fazla kişinin içinde bulunduğu
sporcu, antrenör, hakem ve yöneticilerin çoğu, Karate-do sporunun Yaz Olimpiyatları
programında yer almasını sabırsızlık ile beklemektedir.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), 17 Mart 1999 yılında yaptığı 109.
oturumunda; Karate-do sporunu olimpik spor olarak resmen kabul etmelerinden sonra,
defalarca Yaz Olimpiyat Oyunları programında yer alması için oylamaya girmiş, fakat bir türlü
Uluslararası Olimpiyat Komitesi Yönetim Kurulu tarafından yapılan oylamalar sonucunda bu
programa alınmamıştır.
2013 yılında, 2020 yılında Japonya da yapılacak olan Yaz Olimpiyat Oyunları
programı için, Uluslararası Olimpiyat Komitesi Yönetim Kurulu tarafından yapılan oylamaya
katılıp, oylamayı kıl payı kaçıran Karate-do sporu; 2016 yılının ağustos ayında Brezilya’da
yapılacak olan, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin düzenleyeceği 129. toplantıda yapılacak
oylamaya, ev sahibi Japonya tarafından tekrar aday olarak gösterilmesi, Karate-do sporunun
şansının çok fazla olduğu kanaati oluşturmuştur. Karate-do sporunun Olimpiyat Oyunları
programında yer alması durumunda, 1908 yılından itibaren resmi olarak katıldığımız
Olimpiyat Oyunları’ndaki başarı grafiğimizin Akdeniz Oyunları, Avrupa Oyunları, Avrupa
Şampiyonası ve Dünya Karate Şampiyonaları’ndaki başarılarımız göz önüne alındığında,
yukarılara doğru çıkacağına inanıyoruz.
Karate-do sporu, getirisi bakımından ele alındığında, ülke olarak ekonomik
hareketliliğe neden olabilecek bir durum ile beraber, ülkemizin tanıtımına katkıda bulunarak
turizmin gelişmesini de sağlayacaktır. Ülkemiz gençlerine yapılacak tek spor branşının futbol
olmadığını hatırlatıp, kişilerin kendilerini geliştirebileceği daha pek çok spor dalının olduğunu
da söylemekte fayda vardır.
Türkiye’nin Olimpiyat Oyunları’nda Kazandığı madalyaları incelediğimizde, genelde
mücadele ve güce dayalı sporlarda başarılı olduğumuz görülmektedir. Bu gerçek Karate-do
sporunun, Olimpiyat Oyunları’nda yer alması durumunda, uluslararası arenalarda başarısını
defalarca ispat etmiş karatecilerimizin, ülkemize madalyalar kazandıracağı kesin gibi
2
gözüküyor. Bu durum ile beraber, başta Spor Bakanlığı ve Spor Genel Müdürlüğü’nün,
Karate Federasyonu’na verdiği bütçeleri, Olimpiyat programlarında bulunan spor dalları
seviyesine çekeceği ve bu durumun hem kulüplerimiz, antrenörlerimiz ve sporcularımızın
hedeflerinin büyümesine, bununla birlikte camianın gelişmesine, yeni iş imkânları ve
sahalarının açılmasına sebep olacaktır.
Karate-do sporunu
yapan sporcular bakımından, şu anda yürürlükte olan
yönetmelikler ile belirlenmiş yasal hakları, Olimpik Oyunlar programlarında yarışan spor
dalları seviyesine otomatikman çekilmesi ile teşviklerin daha çok olmasını, Karate-do
kulüplerine daha çok sporcu gelmesini, antrenörlerin kendilerini daha profesyonelce
yetiştirmesini ve Milli Takım düzeyi için gerekli alt yapının gelişmesini sağlayacaktır. Bu
durumda da Karate-do sporunda, diğer ülkeler ile mücadele gücümüz daha da artacaktır.
2. OLİMPİYAT NEDİR?
Olimpiyat Oyunları veya kısaca Olimpiyatlar, dört yılda bir yapılan, geniş kapsamlı bir
spor organizasyonudur. Dünya çapında sporcu, antrenör,
gazeteci, televizyoncu, spor
adamı, yönetici ve seyircilerin katılımı ile gerçekleştirilen olimpiyat oyunları, insanlar ve
ülkeler arası barışın sağlanabilmesini amaçlamaktadır. Antik şekli Eski Yunan’da yapılan
oyunlar Fransız soylusu Pierre de Frédy, Baron de Coubertin tarafından 19. yüzyılın
sonlarında modernize edilmiştir. Olimpiyat Oyunları‘nın yaz sporlarını içeren ve daha iyi
bilineni olan Yaz Olimpiyatları, 1896′dan beri Dünya Savaşları istisnaları hariç, her dört yılda
bir yapılagelmektedir. Kış Oyunları ise 1924′te yapılmaya başlanmıştır ve 1994′ten beri Yaz
Oyunları’nın yapıldığı yıllardan iki sene sonra yapılmaktadır. [1]
2.1. Olimpiyatların Tarihçesi
Olimpiyatlar
her
dört
yılda
bir
kere
yapılan,
dünyanın
en
önemli
spor
karşılaşmalarıdır. Pek çok ülkeden amatör atletler, her defasında farklı bir devlette yapılan
yaz ve kış olimpiyatlarında birbirleriyle yarışırlar. Olimpiyatlar, 2700 yıldan daha önce Eski
3
Yunan’da bin yıl boyunca devamlı olarak düzenlenmiştir. Eski Yunan medeniyetinin
gerilemesiyle, olimpiyatlara olan ilgi kaybolmuştur. Daha sonra, 1896’da oyunlar tekrar
canlandırılmıştır ve o zamandan beri devamlı olarak düzenlenmektedir. Klasik Olimpiyatlar
da kadınlara yer yoktu. Kadınlar, oyunların düzenlendiği yerlere, seyirci olarak dahi
giremiyorlardı. Ama zamanla olimpiyatlar sırasında, ancak olimpiyat alanı dışında olmak
üzere, Tanrıça Hera adına, bayanlar için yarışmalar düzenlendi. Olimpiyat Oyunları’nın ilk
600 yılı içinde, Yunan günlük hayatının vazgeçilmez unsuru olan kölelerin, yarışmalara
katılmasına izin verilmedi ve yarışmacıların tamamı Yunan kanından
gelenler arasında
seçildi. Yunan yarımadasının Romalılar eline geçmesi ile durum değişti ve imparatorluk
sınırları içinde yaşayan herkese olimpiyatlara katılma hakkı tanındı. M.Ö. 146 yılında
başlayan bu hareket sonunda, o zamana kadar genellikle Peloponez yörelerinden gelen
Olimpiyat şampiyonları zamanla, Küçük Asya denen Anadolu’dan gelenlere boyun eğdiler.[2]
2.2. Olimpizm Nedir?
Olimpizm, beden becerisi ile birlikte insanın aklının ve kişiliğinin gelişmesini hedef
alan, böylece insanın tüm niteliklerini simetrik biçim ve uyum içinde büyümesini hedefleyen
bir hayat felsefesidir. Amaçlarından bir diğeri ise spor yolu ile insanı eğitmek, karakterini ve
ahlâkını kuvvetlendirmek, modern ve mükemmel insanı ortaya çıkarmaktır. Olimpizm,
çağımızın önde gelen sosyal olaylarındandır. Karşılıklı saygıyı, işbirliğini, tüm insanlar
arasındaki arkadaşlığı, eşit koşullar altında dürüst ve dostça rekabeti, kurallara bağlı
yarışmayı hedefler. İnsan gayretine en yüce değeri verir. Uluslar, renkler, politik sistem ve
sınıflar arasında hiçbir ayrım kabul etmez. Olimpizm ayrıca, uluslar arası barış anlayışının
gelişmesine de yardımcı olur. [3]
3. KARATE-DO NEDİR?
‘Kara’ boş, ‘te’ el anlamında olup, silahsız el olarak bütünleştirilir. ‘Kara’ aynı
zamanda ‘sonu gözükmeyen boşluk’ olarak da ifade edilmektedir. İlk olarak ‘tô’ Çin, ‘de’ el
(Çin’in elleri) olarak isimlendirilmiştir. Daha sonra ‘Okinawa te’ (Okinawa’nın elleri), bir
4
sonraki tanım da ise ‘Karate jutsu’ ifadesi kullanıldı. Burada ‘Karate’ karate, ‘jutsu’ da ‘tekniği’
anlamıyla karate tekniği olarak adlandırıldı. En son şekillenmesi ve ifadesi ise ‘boş, silahsız
el’ manasındadır. El, dünyanın pek çok kültüründe olduğu gibi, Uzak Asya kültürlerinde de
üretkenliğin sembolüdür. Zıtlık karşılığı olarak sıkılı yumruk gücün, çatışmanın sembolüyken;
açık el üretkenliğin, erdemin, barışın ve dostluğun işareti olarak kabul edilir (Ying-Yang
örneği). Kısaca karate, yani ‘açık el’ sözcüğü iyi niyet olgusunun öne çıktığı, barışçıl bir
hareket olarak ifade edilebilir. Karate-do, kendi içerisinde geleneksel karate ve spor karate
olarak ikiye ayrılır. Geleneksel Karate-do, kişiyi kendisinin en iyisi olması çabası içerisinde
tutan, bir kişisel gelişim yoludur. Geleneksel Karate-do’da yarışmacılık ve rekabet algısı
yerine, insanın egosunu kontrol edebilme becerileri öne çıkar. Spor Karate ise köklerini
geleneksel Karate-do’dan alan, ancak olimpizm idealiyle hareket eden, modern spor
anlayışına sahiptir. Spor Karate’de yarışmalar; bedensel becerilerin belirli hükümlerle
değerlendirilmesi anlayışına dayanan, uluslar arası evrensel sportif kurallar çerçevesinde
yapılır. Olgunun savaşçı yanı; sadece kişinin kendi içindeki egosuyla savaşımını, kendisine,
çevresine, canlı doğaya karşı saygılı ve adaletli olunması çabasını vurgular. [4]
Karate-do nun en çarpıcı özelliklerinden birisi, genç veya yaşlı güçlü veya zayıf,
erkek veya kadın herkese uygun olmasıdır. Dahası, çalışmak için bir rakibe de ihtiyaç yoktur.
Tabi ki, bu sanat ve sporda ilerleyebilmek adına, kumite (serbest mücadele) çalışabilmeniz
için bir rakip şarttır, fakat başlangıçta gerçek bir rakip gereksizdir. Herhangi bir kata ya da
kumite de ustalaşmak isteyen biri, bunu uygun bir dojo da (Karate-do salonu) yapmalıdır.
Fakat sadece sağlıklı kalmak, zihnini ve ruhunu geliştirmek isteyenler, bunu kendi başlarına
karate çalışarak da yapabilirler. [5]
3.1. Bir Savaş Sanatı Olmaktan Olimpik Spor Adaylığına Karate-Do
Karatenin bir savaş sanatı olarak yüzyıllar boyu süren gelişimi, nasıl ki insanlık
tarihinin bir kesitinde bırakılmış ve zamanında bütün bu savaşçı birikimlerin gelecek nesillere
barışçı bir kişisel gelişim sanatı olarak taşınması yönünde kararlarlar alınabilmişse, şimdi de
sırada karatenin olimpik sporlar arasında yerini alma zamanı gelmiştir. Tarihin ortaya
koyduğu bu dayatmaya, 1970 yılının ilk yarısında WUKO içerisinde ortaya çıkan ayrışmalar
5
hız kazandırır. Batı’nın kendi yaşam anlayışını çağın gerekleriyle buluşturma talebi WUKO
yönetiminin temel dünya görüşünü yansıtmaktadır. Ve WUKO
nihai ve en büyük
hedefinin, karateyi dünya insanlarının kucaklaştığı en büyük spor organizasyonu,
olimpiyatlara taşımak olduğunu ilan eder. Bu idealle IOC'nun bir alt kuruluşu olan GAISF'e
kaydını yaptırır. Gelenekselliğin savunucusu konumundaki IAKF de kurum
olarak
WUKO'nun adeta takipçisidir. Onlar da karatenin, tek ve bir tek temsilcisinin kendileri
olabileceği iddiasıyla, GAISF'e müracaatta bulunur. WUKO ve IAKF isimli bu iki karate
kurumunun faaliyetlerini, 9 yıl boyunca gözlem altında bulunduran GAISF, WUKO'nun
evrensel sportif değerlere daha uygun açılımları olduğunu IOC’ya raporlar. O tarihten sonra
WUKO, spor karatenin resmi temsilcisi olarak IOC'nun gündemine alınır (1985). Bu gelişme
ile beraber 1974'te WUKO'ya alternatif olarak kurulmuş olan IAKF (International Amatour
Karate Organization) isimli kuruluş
kendini feshederek, ITKF isimli yeni bir
örgütlenme
yoluna gider. Bu kez ITKF, karatenin gerçek temsilcilerinin kendileri olduğu savıyla GAISF'e
yeniden müracaatta bulunurlar. GAISF yapılan müracaatın incelemesini tamamladıktan
sonra, IAKF gibi ITKF’yi de reddeder. ITKF avukatları bu kez Lozan Uluslar Arası Spor
Mahkemesi’ne GAIFS’i şikâyet eden bir dava açar. Mahkemece WUKO’nun, evrensel spor
değerlere daha açık bir kurum olduğu bir kez daha tescillenir. Daha sonraki süreçte, Dünya
Karate Organizasyonu olarak örgütlenen WUKO, kurumsal yapısını WKF-Dünya Karate
Federasyonu olarak yeniden düzenler. EKU, yani Avrupa Karate Birliği gibi tüm kıta karate
birlikleri de, EKF yani Avrupa Karate Federasyonu biçiminde, yeni bir örgütlenme içine
girerler. [6]
3.2. Karate-Do Yarışmaları
3.2.1. 3.2.1. Kata
Karate-do’da kata; blok, yumruk, tekme ve diğer vuruş tekniklerinin, ardışık seri
şeklinde mantıklı düzenlenmiş haliyle uygulanmasıdır. Karate’de katalar, birçok hasmın aynı
anda saldırısına karşı müdafaa ve saldırı hareketlerinin, birbiri ardına sıralanmış şeklidir.
Hareketler rasyonel ve sistematik bir biçimde birleştirilmiştir. Katalar, hayali hasımlara karşı
yapıldığı için, gölge boksunu andırır. Ancak gölge boksundan çok farklıdır. Her kata bir sabit
6
rutin meydana getiren, belirli pozisyon ve yöne göre yapılan, seri esas hareketlerden oluşur.
Bunlarla karateci bir teknikten diğerine nasıl geçileceğini, nasıl ilerlenip geri çekileceğini ve
nasıl nefes alıp, nasıl haykıracağını (kiai) öğrenir.
Kata Japon martial sanatlarının karakteristik bir bölümü olup, eski karate ustalarının
savaş sırasında edindikleri tecrübelerle
şekillenmiştir.
Bu
sebepten
kata,
gerçeğe
dayanır. Katalar, karatenin yüzyıllar öncesine uzanan Çinli köklerinden, günümüze
aktarılmışlardır. Karate ustaları her dönemde, bu biçimsel savaş eylemlerini geliştirmeye
çalışmışlar ve yeni buldukları dövüş biçimleri ile yöntemlerini de katalara dönüştürmüşlerdir.
Bunların bir kaçı da, yakın zamanlarda geliştirilerek yetkinleştirilmişlerdir. [7]
3.2.2. te
Kumite, bir partnere karşı belirli kurallar ile yapılan, danışıklı ya da serbest mücadele
yöntemidir. Antrenman ya da yarışma amacına göre programlanmış bir çeşit cesaret,
meziyet ve irade göstergesidir. Spor karate müsabakaları, daha önceden belirlenmiş yaş,
sıklet ve sporcunun yeterliliğini ifade eden, kuşak seviyesi gibi kategoriler üzerinde organize
edilir. Yarışma kuralları, birinci derecede sporcu sağlığını koruyan, uluslararası kriterlere
bağlıdır. Yarışma kriterlerine uygunluk gösteren her teknik, sürat, güç, denge, estetik,
zamanlama ve kontrol gibi beceri gerektiren detaylarıyla değerlendirilerek puanlanır. [3]
3.3. Karate-Do Yarışmalarında Kategoriler
3.3.1. Kata
Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’nda kata yarışmaları ümitler, gençler, yirmi bir yaş
altı ve büyükler olmak üzere bay ve bayan kategorilerinde yapılır. Ülkeler milli takımlarında,
ferdi kategorilerde birer sporcu yarıştırılabilir. Takım yarışmaları olarak ise, kata da üç sporcu
ile yarışılır.
Ümitler Bay-Bayan
:14-15 yaş birer sporcu
Gençler Bay-Bayan
:16-17 yaş birer sporcu
7
21 Yaş Altı Bay-Bayan
:18-20 yaş birer sporcu
Büyükler
:18 yaş üstü birer sporcu
Bay-Bayan
3.3.2. Kumite
Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında kumite yarışmaları ümitler, gençler, yirmi bir yaş
altı ve büyükler olmak üzere bay ve bayan kategorilerinde yapılır. Ülkeler milli takımlarında,
ferdi kategorilerde bir sporcu yarıştırılabilir. Takım maçları kategorilerinde ise, baylarda beş
asıl iki yedek sporcu; bayanlarda üç asıl bir yedek sporcu ile yarıştırılabilir.
Ümitler Bay
:14-15 yaş -52 -57 -63 -70 +70kg
Ümitler Bayan
: 14-15 yaş -47 -54 +54 kg
Gençler Bay
:16-17 yaş -55 -61 -68 -76 +76kg
Gençler Bayan
:16-17 yaş-48 -53 -59 +59 kg
21 Yaş Altı Bay
:18-20 yaş -60 -67 -75 -84 +84kg
21 Yaş Altı Bayan
:18-20 yaş -50 -55 -61 -68 +68kg
Büyükler
Bay
:18 yaş üstü -60 -67 -75 -84 +84kg
Büyükler
Bayan
:18 yaş üstü -50 -55 -61 -68 +68kg
3.4. Karate-Do Kumite Maçı Süreleri
Ümitler Bay-Bayan
:14-15 yaş
iki dakika
Gençler Bay-Bayan
:16-17 yaş
iki dakika
21 Yaş Altı Bayan
:18-20 yaş
iki dakika
21 Yaş Altı Bay
:18-20 yaş
üç dakika
Büyükler
Bayan
:18 yaş üstü
iki dakika
Büyükler
Bay
:18 yaş üstü
üç dakika
8
3.5. Karate-Do Kata ve Kumite Maçlarında Kullanılan Malzemeler
3.5.1. 3.5.1. Kata
Sporcular kata müsabakalarında karate elbisesi ve kuralara göre kırmızı ya da mavi
kemer bağlayarak müsabakalara çıkarlar. Bayan sporcular ise, karate elbiselerinin içine, düz
beyaz tişört giyerler.
3.5.2. te
Bay sporcular kumite müsabakalarında karate elbisesi, eldiven, ayak üstü ve kaval
koruyucu, vücut koruyucu, kemer ve dişlik takarak maçlara çıkarlar; kuralara göre kemer,
ayak ve kaval koruyucular mavi ya da kırmızı renkte olur. Bayan sporcular ise, yukarıdaki
malzemelere ek olarak göğüs koruyucu ve elbiselerinin içine, beyaz tişört giyerler.
3.6. Olimpiyat Oyunlarında Yapılması Planlanan
Kategori ve Kilolar
Karate-do sporunun Yaz olimpiyat oyunları programında yer alması durumunda;
Bayanlar ferdi kata dalında bir sıklet,
Bayanlar ferdi kumite dalında üç sıklet,
Bay ferdi kata dalında bir sıklet,
Bay ferdi kumite dalında üç sıklet,
Olmak üzere toplamda sekiz kategoride yarışmaların yapılması planlanlanmaktadır.
Olimpiyat oyunlarına katılım için yapılacak elemeler ise;
Büyükler Dünya Karate Şampiyonası’ndan dört sporcu,
Büyükler Kıta Şampiyonaları’ndan beş sporcu (Beş kıtadan birer sporcu)
Ev sahibi ülkenin bir sporcu olmak üzere, toplamda her kategoride on
Sporcunun ve bütününde seksen sporcunun olimpiyat oyunlarında yarışması
planlanmaktadır.
9
4. KARATE-DO’NUN BAŞARILI SPORCULARA
KAZANDIRDIKLARI
Karate-do sporu yapan sporcuların katıldıkları Akdeniz Oyunları, Avrupa Oyunları,
Avrupa Şampiyonaları ve Dünya Şampiyonaları’nda aldıkları başarılara göre, Spor Genel
Müdürlüğü tarafından ödül yönetmeliğine göre ödüllendirilmektedir.
4.1. Büyükler Avrupa Şampiyonası’nda Dereceye Giren Sporcuların,
Devletten Kazanacağı Ödül
Her yıl yapılan Büyükler Avrupa Karate-Do şampiyonalarında ferdi ve takımlarda
dereceye giren sporculara, kulüplerine, Teknik Direktörlere ve Antrenörlere verilecek ödül
miktarı aşağıdaki tabloda gösterilmiştir; (Tabloda Gösterilen Ödülün % 50 si verilmektedir)
10
4.2. Büyükler Dünya Şampiyonası’nda Dereceye Giren Sporcuların,
Devletten Kazanacağı Ödül
İki yılda bir yapılan Büyükler Dünya Karate-Do şampiyonalarında ferdi ve takımlarda
dereceye giren sporculara, kulüplerine, Teknik Direktörlere ve antrenörlere verilecek ödül
miktarı aşağıdaki tabloda gösterilmiştir:
4.3. Büyükler Avrupa ve Akdeniz Oyunlarında Dereceye Giren
Sporcuların, Devletten Kazanacağı Ödül
Dört yılda bir yapılan, Büyükler Avrupa ve Akdeniz Oyunları’nda, Karate-do
Şampiyonaları’nda, dereceye giren sporculara verilecek ödül miktarı:
1. ye verilecek ödül
: 100 Cumhuriyet Altını
2. ye verilecek ödül
: 75 Cumhuriyet Altını
3. ye verilecek ödül
: 50 Cumhuriyet Altını
11
4.4. Uluslar Arası Turnuva ve Şampiyonalarda Sporcuların Kazanımı
Ümitler, Gençler, U21 ve Büyükler kategorilerinde dereceye giren sporcular, Spor
Genel Müdürlüğü’nden alacakları Millilik belgesi ile Üniversite okurken, 4 yıl boyunca geri
ödemesiz Millilik Bursu almaya hak kazanırlar (2015 yılı aylık yaklaşık 1000 TL civarı).
Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’nda dereceye giren sporcular, üniversitelerin Beden Eğitimi
ve Spor
Yüksek
Okulları, Antrenörlük
ve Spor
Yöneticiliği bölümlerine,
sınavsız
yerleşebilmektedirler. Yine aynı şekilde, okullarını bitiren derece sahipleri, direkt olarak
memurluk görevine atanmaktadırlar.
4.5. Olimpik Karate-Do’nun Ülkeye Sosyal, Kültürel ve Ekonomik
Açıdan Katkıları
Ülke, uluslararası camialar tarafından daha fazla tanınır. Hem oyunlar sırasında hem
de oyunlardan sonra turistler için ilgi uyandırır. Başarılı sonuçlar sonrasında Karate-do
sayesinde, turizm gelirleri artarak, ülkenin popülaritesi yükselir. Kültürel anlamda, başka ülke
insanları ile ülkemiz insanları direkt olarak etkileşime girer. Ekonomik açıdan canlılık oluşur.
Böylece ülkeye döviz girişi olur. Oyunlara katılan ve izleyen insanlar, yıllarca alt nesillerine
anlatabileceği anılara kavuşurlar. Böylece oyunlarda başarılı olan ülke, birkaç nesil
popülerliğini ve bilinirliğini korur. Dereceye girerek ülkelerini uluslar arası alanda, başarılı
olarak temsil edenler, saygınlık kazanırlar. Televizyon, radyo, İnternet gibi iletişim araçları
sayesinde yüz milyonlarca insan, oyunlarda başarılı olan sporcuları ve ülkeleri tanır. Böylece
o ülkenin bilinirliği artar ve turizm potansiyeli üst seviyelere ulaşır. [8]
5. OLİMPİK KARATE-DO’NUN BAŞARILI SPORCULARA
KAZANDIRACAKLARI
Spor Genel Müdürlüğümüzün şu an geçerli ödül yönetmeliğine göre Olimpiyatlarda
yarışan Karate-do’nun başarılı sporculara devlet tarafından verilecek ödülleri otomatik olarak
beş kat artmaktadır şöyle ki; Büyükler Avrupa Şampiyonasında birinci olan bir sporcu şuan
on beş cumhuriyet altını alırken Karate-do’nun olimpiyatlara yer alması ile birlikte alacağı
ödül yetmiş beş cumhuriyet altınına çıkmaktadır. Yine şuanda Büyükler Dünya
12
Şampiyonasında birinci olan bir sporcu şuan elli altı cumhuriyet altını alırken Karate-do’nun
olimpiyatlara yer alması ile birlikte alacağı ödül iki yüz seksen beş cumhuriyet altınına
çıkmaktadır. Tabiki Olimpiyat Oyunları ödülü zaten başlı başına ciddi bir kazanım oluyor oda
birinci olan sporcuya 1000 cumhuriyet altını ödül devletimiz tarafından veriliyor. Ayrıca
Olimpiyat Oyunları Programında yer alındığı taktirde manevi olarak sporcuları üst düzeyde
motive edecek olan; Aşağıda sayılan sporcular ile bu sporcuların milli takım teknik direktör
ve antrenörlerine;
a) Olimpiyat oyunlarında;
1) Ferdi spor dallarında birinci olan sporculara,
2) Takım sporlarında ilk üçe giren takım sporcularına,
3) (2) numaralı alt bentte belirtilen sporcuların milli takım teknik direktör ve
antrenörlerine,
b) Olimpiyat oyunlarında müsabakaları yapılan olimpik spor branşlarının büyükler
kategorisinde dünya şampiyonalarında;
1) Ferdi spor dallarında birinci olan sporculara,
2) Takım sporları ile takım tasnifi yapılan spor dallarında ilk üçe giren sporculara,
3) (2) numaralı alt bentte belirtilen sporcuların milli takım teknik direktör ve
antrenörlerine,
c) Olimpiyat oyunlarında müsabakaları yapılan olimpik spor branşlarının büyükler
kategorisinde Avrupa şampiyonalarında;
1) Takım sporlarında final oynayan sporculara,
2) (1) numaralı alt bentte belirtilen sporcuların milli takım teknik direktör ve
antrenörlerine,
ç) Paralimpik oyunlarında;
1) Ferdi spor dalında birinci olan sporculara,
2) Takım halinde ilk üçe giren sporculara,
3) (2) numaralı alt bentte belirtilen sporcuların milli takım teknik direktör ve
antrenörlerine,
d) Paralimpik oyunlarında müsabakaları yapılan paralimpik spor dallarının büyükler
kategorisinde dünya şampiyonalarında;
13
1) Ferdi olarak birinci olan sporculara,
2) Takım sporları ile takım tasnifi yapılan spor dallarında ilk üçe giren sporculara,
3) (2) numaralı alt bentte belirtilen sporcuların milli takım teknik direktör ve
antrenörlerine,
e) Paralimpik oyunlarında müsabakaları yapılan paralimpik spor dallarının büyükler
kategorisinde Avrupa şampiyonalarında;
1) Takım sporlarında final oynayan sporculara,
2) (1) numaralı alt bentte belirtilen sporcuların milli takım teknik direktör veya
antrenörlerine,
f) Defolimpik oyunlarında;
1) Ferdi spor dallarında birinci olanlara,
2) Takım halinde ilk üçe giren sporculara,
3) (2) numaralı alt bentte sayılan sporcuların milli takım teknik direktör ve
antrenörlerine,
g) Defolimpik oyunlarında müsabakaları yapılan defolimpik spor dallarının büyükler
kategorisinde dünya şampiyonalarında;
1) Ferdi sporlarda birinci olan sporculara,
2) Takım veya takım tasnifi yapılan spor dallarında ilk üçe giren sporculara,
3) (2) numaralı alt bentte belirtilen sporcuların milli takım teknik direktör veya
antrenörlerine,
ğ) Defolimpik oyunlarında müsabakaları yapılan defolimpik spor dallarının büyükler
kategorisinde Avrupa şampiyonalarında;
1) Takım sporlarında final oynayan sporculara,
2) (1) numaralı alt bentte belirtilen sporcuların milli takım teknik direktör veya
antrenörlerine;
DEVLET SPORCUSU unvanının verilecek olmasıdır.
14
Devlet Sporcusu seçilenler VIP salonlarını kullanabilmesi.
(2) 5774 sayılı Kanun kapsamında Sporcu Şeref Aylığı bağlanan veya Devlet
Sporcusu unvanı verilen sporculara müracaatları halinde 15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı
Pasaport Kanununun 14/A maddesinde düzenlenen "Hususi Damgalı Pasaport" verilir.
(3) 5774 sayılı Kanuna göre aylık bağlanan amatör sporcular, 24/2/1968 tarihli ve
1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı
Bağlanması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen; Devlet
Demiryollarının yurt içi hatlarında, Denizyolları şehir hatlarında, belediyelere, belediyeler
tarafından kurulan şirketlere ya da belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs veya
şirketlere ait şehir içi toplu taşıma araçlarında ücretsiz olarak seyahat ederler.
(4) 5774 sayılı Kanun gereğince aylık bağlanan amatör sporculardan, belediyelerce
tahakkuk ettirilecek su ücreti %50’den az indirim içermemek üzere belediye meclisleri
tarafından belirlenecek tarife üzerinden alınır. [9]
5.1. Müsabakalarda Derece elde Ederek, Devlet Sporcusu
Unvanını Alan ve Sporcu Şeref Aylığı Almayı Hakkeden Sporculara
a) Olimpiyat oyunlarında ferdi olarak; birinci olan amatör sporculara 16 yaşından
büyük işçiler için uygulanan 30 günlük net asgari ücretin % 200’ü, ikinci olan amatör
sporculara % 160’ı, üçüncü olan amatör sporculara ise % 140’ı,
b) Dünya şampiyonalarında ferdi olarak; birinci olan amatör sporculara % 140’ı, ikinci
olan amatör sporculara % 120’si, üçüncü olan amatör sporculara ise % 100’ü,
c) Avrupa şampiyonalarında ferdi olarak; birinci olan amatör sporculara % 100’ü,
ikinci olan amatör sporculara % 80’i, ferdi olarak üçüncü olan amatör sporculara ise % 60’ı,
olarak tespit edilir.
(4) Olimpiyat oyunları ile dünya veya Avrupa şampiyonalarında takım sporlarında
takım halinde birinci, ikinci veya üçüncü olan amatör sporculara, aynı seviyedeki bir
şampiyonada ferdi başarıları sebebiyle aylık bağlananların başarı dereceleri esas alınarak
hesaplanacak aylık tutarının %75’i oranında aylık bağlanır. Takım sporlarında takım halinde
olimpiyat veya dünya şampiyonu olmuş amatör sporcuların milli takım teknik direktörlerine ve
antrenörlerine ise bu sporculara bağlanan aylık oranında aylık bağlanır. [9]
15
6. SONUÇ VE ÖNERİLER
Resmi olarak ilk kıta organizasyonu, kurallı Karate-do şampiyonası, 7 Mayıs 1966
tarihinde, Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenmiş ve EKF tarafından düzenli olarak her yıl
yapılagelmektedir. İlk Dünya Karate-Do Şampiyonası da 13 Ekim 1970’de Japonya’nın
başkenti Tokyo’da, WUKO tarafından düzenlenmiş ve o tarihten itibaren düzenli olarak, her
iki
yılda
bir,
WKF
tarafından yapılmaya
devam etmektedir.
Kurallı
Karate-do
şampiyonalarının başlaması ile Karate devamlı gelişmiş ve değişmiştir. Yıllar içinde
müsabaka
kuralları,
kategoriler,
yaş
grupları
olarak
değişime
uğramıştır.
Karate
müsabakalarında kullanılan malzemeler yıllar içerisinde geliştirilmiş ve günümüz şartlarında,
sporcu sağlığını ön planda tutacak şekle getirilmiştir.
Günümüzde
Karate-do
sporu,
adeta
bir
olimpiyat
atmosferi
içerisinde
müsabakalarını tertiplemektedir. Şöyle ki; 2012 Londra Olimpiyatları’na katılan ülke ve
bağımsız bölge sayısı 204 iken, 2014 yılında Almanya’nın Bremen kentinde düzenlenen 22.
Dünya Karate-do Şampiyonası’na 116 ülke, 2015 yılında İstanbul’da düzenlenen 50. Avrupa
Karate-do Şampiyonası’na ise, 47 ülke katılmıştır.
Bu ülkelerden binlerce sporcu ve teknik adamın, müsabakalara iştirak ettikleri,
sporcu kafilelerine eşlik eden aile yakınları, spor meraklıları ve medya mensupları ile birlikte;
sayısı on binleri bulan bir spor kitlesinin, malzemesinden konaklamasına, yeme içmeden
turistik alışverişe kadar, milyonlarca dolarlık bir ekonomik hareketlenmeye sebep oldukları,
turistik olarak gittikleri ülkeye çok büyük bir canlılık kazandırdıkları, önemle dikkat edilmesi
gereken bir husustur.
Dünya üzerinde futbol hariç, başka hiçbir spor branşı, tek başına böyle büyük bir
hareketlenme ve sinerji oluşturmamaktadır. Bu bağlamda Karate-do sporunun olimpik olması
ile birlikte, bu branşta dünya arenalarında kazandığımız tüm başarıların olimpiyatlara
taşınacağı, hatta daha da yükseleceği kesindir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu
güne, ilk defa katıldığımız olimpiyatlardan 2012 yılındaki son olimpiyata kadar, yani 1936 2012 yılı arasındaki dönemlerde, başarımız 39 Altın, 25 Gümüş, 23 Bronz olmak üzere,
toplam 87 madalyadır. Karate-do sporunun olimpiyatlara kabulü ile birlikte, bu madalya
sayımızın süratle yükseleceği, ülkemizin uluslararası spor camiasındaki elinin güçleneceği;
16
sporcularımızın, spor eğitmenlerimizin ve sporcu yetiştiren salonlarımızın da bundan istifade
edeceği gözlemlenmektedir. Karate-do sporunda uluslararası federasyonlarda, en kritik
pozisyonlarda Türk teknik adamlarca temsil edilmemiz; Karate-do sporumuzun teknik
kadrosunun bir çok ülkeden seminer daveti alması, birçok yabancı milli takım antrenörü
olarak yurt dışında görev yapmaları, bir çok ülkenin milli takımlar düzeyinde sporcularını,
bizim sporcularımızla birlikte kamplara almak istemeleri; Dünya
ve Avrupa Karate
Federasyonu yöneticilerinin üst düzey organizasyonları Türkiye’ye vermek istemeleri,
hakemlerimizin Dünya ve Avrupa Şampiyonaları’nda en kritik müsabakaları yönetmek üzere
seçilmeleri gibi bir çok önemli husus, Türk Karate-do sporunun uzun yıllardan beri, dünyanın
zirvesine oynadığının ispatıdır. Bu bağlamda Karate-do sporunun olimpik olmasının, sadece
Türk Karate-do camiasına değil, ülkemize de getireceği kazanımların tartışılmayacağı gibi
beraberinde yeni sorumluluklarda getirecektir. Çağımızın önemli bir sosyal olgusu olan spor,
insanların yapısal, duygusal, sosyal denge ve uyumlarını sağlayan bir etkinliktir. Spor,
fiziksel, zihinsel ve ruhsal zindeliğin temel kaynağıdır. İnsanlarda hareket yeteneği, kendine
güven sağlama, performans, oyun, macera, sağlık ve zindelik ile toplumsal özelikleri
geliştirme şeklinde ele alınabilecek olan spor, bireylerde kişisel yetenek ve farklılıkları ile
diğer insanların yetenek ve farklılıklarını kavramayı, başarı ve başarısızlıkta paylaşım ve
paylaşmanın önemini kavramada değerli bir olgudur. Karate-Do savaşçı bir gelenekten
gelmekle birlikte samuraylık kurumunun fes edildiği 1867 yılından itibaren bir kişisel gelişim
yolu olarak benimsenmiş, olimpiyat oyunlarında yer alma çabalarına başladığı andan itibaren
de örgütlü kurallı bir spor branşı olma özelliğine kavuşmuştur. Bu anlamda günümüzde,
özellikle Milli Eğitim okullarında yürütülen karate-do çalışmalarında, spor literatürüne uygun
bir dil kullanılması; antrenörlerin, sporcularının kabiliyetlerini keşfederek, spor kurallarını ve
taktiklerini öğrettiği, onları karşılaşmalara kadar belirli bir mücadele şekline hazırlayıp,
yapılarına uygun bir sistem geliştirdiği, sahip oldukları bilgi ve tecrübeleri sporcularıyla
paylaşarak, hem bilgileri hem de kişilik özellikleri ile örnek olduğu; sporcularına antrenman
verirken yada müsabakalar sırasında, fiziksel veya sözel saldırı, insancıl olmayan şekilde
davranmak, yasa dışı performansı artırmak için ilaç (doping) kullanımını desteklemek ve
atletik programların eğitimsel amaçlarını göz ardı etmek gibi davranışlardan kaçındığı; taktik
17
verirken 'dövüş’ gibi çatışmacı, şiddeti çağrıştıran motivasyon dilinden uzaklaştığı bir karatedo’nun, daha geniş kitlelerce tanınıp, doğru anlaşılmasında büyük yararlılığı olacaktır.
7. KAYNAKLAR
[1] nedir.com; Olimpiyat Nedir? [online], (9 Eylül 2015),
http://olimpiyat.nedir.com/
[2] bilgilersitesi.com; Olimpiyatların Tarihçesi [online], (9 Eylül 2015),
http://www.bilgilersitesi.com/olimpiyatlarin-tarihcesi-cok-kisa-ozet.html
[3] OKUŞ, Hasan; (2013). Mücadele Disiplinleri ve Onun İçerisinde Gelişen
Karatenin Tarihsel Süreçleri ile Karatenin Kültürel ve Tanımsal Çelişkileri
Üzerine Bir Değerlendirme. 7. Dan Tezi
[4] ALPAY, Hakan; (2013). Karate-Do El Kitabı, Türkiye Karate Federasyonu
Eğitim Kitapları Serisi-02
[5] FUNAKOSHİ, Gichin; (1981). Karate-Do: Yaşam Yolum - Karate-Do My
Way of Life, Dharma Yayınları
[6] OKUŞ, Hasan; (1997). Olimpik Karate, Karatepe Yayınları, Ankara
[7] türkkarate.com; Kata Nedir? [online], (10 Eylül 2015),
http://www.turkkarate.com/index.php/karate/kata-nedir,
(2006)
[8] bilgeruh.com; Olimpik Karate-Do’nun Ülkeye Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Açıdan
Katkıları [online], (14 Eylül 2015),
http://www.bilgeruh.com/olimpiyat-oyunlarinin-sosyal-kulturel-veekonomik-acidan-ulkelere-sagladigi-katkilar,
(2011)
[9] Resmi Gazete; (09.07.2008), Başarılı Sporculara Aylık Bağlanması ile Devlet Sporcusu
Unvanı Verilmesi Hakkında Kanun, Sayı: 26931

Benzer belgeler