Networking
Transkript
Networking
4 Müşteri ve Kral Müşteriler her zaman ilgi odaǧı olmaları gerekiyor. Sonuҫta onlar ҫalışanların maaşlarını ödeyenler ve hissedarların karlarını yükseltenler. Müşteri kral`dır ve bir sektör müşteri ilişkiler yönetimi kapsamında gelişti. Bu durum şirket`ler ve onların ürünlerini ve hizmetlerini satın alan kişlerin arasındaki uzun-vadeli ilişkilerini düzeltiyor. Iş hayatının bir alanında müşteriler ve istekleri ҫoǧu kez göz ardı ediliyorlar: tanıtımlar alanı. Son iş hayatı yetenekler makalesinde Bob Dignen okuyucu, dinleyici ve izleyici`nin bir grup müşteri gibi muamele görmesi gerektiǧini söylüyor. Böylece bir sonra ki tanıtımınızda dinlemiş olduǧunuz bütün kral ve kraliҫeleri düşünün ve onların isteklerini konuşmanızda göz önünde bulundurun. Özellikle perakendeci sektöründe Almanya müşteri hizmetleri aҫısından tanınmış deǧil. Fakat belki ülke bir hizmet revolosyonu iҫin hazır. Bu yaz gerҫekleşen Dünya Kupası maҫlarında Almanya hoşgörülü, nazik ve kendisiyle barışık bir ülke olarak en güҫlü yönleri ile ortaya ҫıktı. Bunlar her türden ziyaretҫi ve müşteri`ye iyi hizmet sunmak iҫin en ideal koşullar. Hizmet sektörünün büyümesi ile ticari başarı iҫin müşteriler gittikҫe önem kazanacak. Ve Dünya Kupasının göstermiş olduǧu gibi Almanya şu an daha fazla başarı iҫin aҫ. Ingiltere Uluslararası şirketler alımının ҫoǧu kez başarısız olduǧu biliniyor. Fakat en azından gelir düzeyine olumlu katkı`da bulunabiliyorlar. Nottingham Üniversite`sindeki iktisatҫılar amerikan şirketleri tarafından satın alınan ingiliz şirketlerindeki gelirlerin yükseldiǧini fark ettiler. Bu buluşları kayıt eden Holger Görg ve Sourafel Girma gelir yükselişlerini „deǧişmez“ olarak tanımladılar. Böyle bir şirket alımından iki sene sonrasında kalifeye`li elemanların gelirleri nerdeyse 8% bir artış gösteriyor. Eǧitimli olmayan elemanlar nerdeyse 13 %`lük bir gelir artışı yaşıyorlar. Görg gelir artışlarının amerikan şirket`lerinin eski ҫalışanlarına daha fazla gelir ödemek yerine yeni eleman aldıklarından dolayı gerҫekleştiǧi uyarısında bulunuyor. Diǧer yandan Avrupa Birliǧi şirketleri tarafından satın alınan ingiliz şirket ҫalışanlarının gelirleri artmıyormuş gibi görünüyor. „Amerikan şirketlerin avrupa şirketlerine nazaran kar daǧılımında daha aktif 5 olduǧu görünüyor,“ diye Görg The Times dergisine anlatıyor. Virtüel Kaҫış Güney Kore yeni bir epidemi türü ile mücadele ediyor. Hükümet istatistik`lerine göre 40- yaş altı insanların 2%`den fazlası elektronik oyunlar`dan baǧımlı. Genҫ Korelilerin 10%` nu ise oynamaktan kendilerini alı koyamıyorlar. Durum ciddi: Oyun baǧımlılıǧı nedeniyle on Güney Kore`li geҫen sene saǧlık sorunları nedeniyle hayatlarını yitirdi. Bu sorunu ҫözümlemek amacı ile hükümet baǧımlılar iҫin bir telefon hattı kurdu ve bir tedavi merkezi aҫtı. Üҫ ev`den ikisinin yüksek hız internet baǧlantısı var, böylece Güney Korelilerin Internet oyunlarına erişimleri ҫok kolay. Bir ҫok genҫ insan iҫin Internet oyunları bir hobi`den ҫok daha fazla şeyler ifade ediyor. Okul ve kariyerlerinde büyük baskılar altında günlük stress`den kurtulmak amacı ile virtüel dünya`ya bakıyorlar. Ülke`nin her bir tarafında bulunan binlerce internet café`lerinde az yemek mola`ları ve az uyku ile saatlerce oyunlar oynuyorlar. Depresyon ve gerҫeǧi görememe gibi yan belirtileri ҫok alışılmış. “Giysilerimi deǧiştirmemeye başladım.” diyor 20- yaşındaki Kim Yung, bir klinik`te terapi hastası. “Dışarıya ҫıkmıyordum ve kendimi oyunlarımın bir karakteri olarak görmeye başladım.” diye Washington Post`a anlattı. Gitar adamı 20 sene önce Henry Juszkiewicz efsanevi, fakat neredeyse iflas etmiş olan gitar şirketini satın aldı. Yeni gitarcılar nesli sayesinde şirket yine başarılı. The Music Trades dergisine göre 2000 ve 2004 yılları arasında akustik gitarların satışları dünya genelinde neredeyse ikiye katlandı. Juszkiewicz bunun kısmen doǧru olduǧunu söylüyor, ҫünkü oldukҫa fazla kızlar gitar öǧrenmeye başlıyorlar. “Genҫler ҫok genҫ yaşlarda gitar öǧrenmeye başlıyorlar, bu ҫok önemli bir trent.” diye Juszkiewicz Financial Times`a anlatıyor. “Bir ҫok genҫ kız arkadaşı edinmek iҫin gitar öǧrenmek istiyorlar. Ve şu an kızlar gitar öǧrenmeye başlıyorlar.” Harvard`lı bir öǧrenci olarak Juszkiewicz Tony ve Tycoons adlı bir grup`ta gitar ҫaldı. 1986 yılında Gibson şirketini 5 $ milyon dolar`a satın aldı. Nashville şirketi B. B. King, Chet Atkins ve Led Zeppelin`in Jimmy Page` müzisyenleri gibi gitar 6 üretti. Gibson şirketi`nin bugün toplam satış `dan elde ettiǧi kar 500 $ milyon `dan fazla. Juszkiewicz şirket`in daha büyümeye devam edebileceǧini söylüyor. “Gördüǧümüz trent gitar sektörü iҫin oldukҫa olumlu. Gitar kizlar ile buluşmak iҫin hala iyi bir araҫ.“ Gaz maskesi Toprak mayınlarını aramak ve bulmak kahve dükkanlarında ҫalışan insanların alışılmış görevlerinin bir parҫası deǧil. Fakat ondan sonra kahve dükkanlarının ҫoǧu Afganistan`da görev alan Kanadalı askerlere hizmet vermiyorlar. Haftalar süren siyasi baskıdan sonra Kandahar`daki 2300 Kanada askeriye`nin görevlileri şu an kendi Tim Hortons dükkanlarına sahipler- eski bir buz-hockey oyuncusunun ismi verilen ulusal bir kahve dükkan zinciri. Kanadalı askeri üssünde bu dükkanın potansiyel elemanları can kurtarma ve tıp eǧitimi alıyorlar. Afganistan`daki ilk 41 iş iҫin yaklaşık 70 insan eǧitim kurslarına katıldı. Bir gaz maskesinin nasıl takılacaǧı dışında rehin alınan insanların durumlarının ve nükleer ile biyoljik saldırıların nasıl kontrol edileceǧini de öǧreniyorlar. Elemanlar altı aylık bir iş anlaşmasına sahipler. CTV Haberi Kandahar`daki Tim Horton dükkanının Kanadalı askeri güҫleri işlerinin halledildiǧi kurum tarafından idare edildiǧini bildiriyor. Bu kurum iş adaylarının Kanada`nın her bir yerinden geldiǧini söylüyor. Bazıları daha önceleri Tim Hortons iҫin ҫalışırken, diǧerleri restoran iş tecrübesine sahipler. Yaklaşık 10 %`nu askeri tecrübe`ye sahip. Ilk Tim Hortons dükkanı 1964 yılında aҫıldı. 1974 yılında Tim Horton`un ölümünden sonra, ortaǧı Ron Joyce işlere bakmaya devam etti. 1995 yılında amerikan ayaküstü yemekler zinciri Wendy`s International`e satıldı. Şu an Kanada`da 2500`den fazla, Amerika`da yaklaşık 300 ve Afganistan`da bir Tim Hortons kahve dükkanları bulunuyor. Güvenliǧin bedeli Istatistikler Ingiltere`deki aǧır yasadışı işlerin düştüǧünü göstermesine raǧmen, ülke`nin en zengin insanları ülkelerini şiddet`in olduǧu bir yer olarak görüyorlar. Zürih Özel Müşteriler sigorta şirket`i iҫin yapılan 300 milyonerin katıldıǧı bir anket`e göre varlıklı Ingilizler 7 kendilerini ve ailelerini yasadışı işlerden korumak amacı ile ortalama olarak 30.000 sterling harcıyorlar. Anket`e göre milyonerlerin büyük kısmı (72 %) „modern yasadışı“ işlerinin sayısının, sokak hırsızlıǧı, kaҫırmalar ve araba kaҫırmaları dahil son on sene`de arttıǧını düşünüyorlar. Bunların beş`de biri (21%) varlıklarının kendilerini risk`e sokabileceǧinden endişe duyuyorlar. Anket`in verilerine ve Ingiltere`nin 185.000 milyoner nüfusu`na dayanarak sigorta şirketi en zenginlerin yaklaşık 5$ milyar harcamalarda bulunduǧunu söylüyor. Bu harcamaların gerekli olup olmadıǧı ayrı bir soru. „Düşünülmesi önemli olan konu aǧır bir yasadışı işinden etkilenme oranının – örneǧin kaҫırılma veya fidye istemlerinin- hala düşük olması.“ diye eski Metropolitan polis detektifi Hamish Brown The Daily Telegraph`a anlatıyor. „Ilginҫ olan insanlar`ın korkularını etkileyen hususun yasadışı işlerine karşı olan korkuları.“ diye Brown söylüyor. Chris Kelly Temiz hava, antrenman ve uygun iş saatleri: Avustralya`nın doǧu kıyı bölgesindeki kırk yaşındaki sahil bekҫisi iş`i ve yaşamı ile oldukҫa memnun. Şu an ki işi: Sunshine Coast` un Brisbane bölgesinin kuzeyindeki Noosa Shire bölgesinin profesyonel can kurtarıcısıyım. Bunun dışında genҫ can kurtarıcılarını da yetiştiriyorum. Yaş ve aile: Kırk yaşında ve evli. Eşim Sharlene de can kurtarıcı olmak iҫin eǧitim alıyor. Yaklaşık bir yaşında olan Indra isminde bir ҫocuǧumuz var. Ev: Ben Melbourne`den geliyorum, fakat Sunshine sahilinde yaklaşık 20 sene`den beri yaşıyorum. Buraya can kurtarma rekabet müsabakalarından dolayı geldim. Burada can kurtarma aktiviteleri daha zor şartlar altında gerҫekleşiyor. Bunun haricinde kışın da ҫalışabiliyorsunuz, ҫünkü su yeterince sıcak. 8 Gelir: Edindiǧiniz iş tecrübesine göre saat`te 21 A$ ve 26 A$ (yaklaşık 12 €-15 €) deǧişiyor. Fakat fena bir iş deǧil, ҫünkü bütün gün sahil kenarında oturuyorsunuz! Tatiller: Bebeǧimiz dünya`ya gelmeden önce Avrupa`ya ve Amerika`ya seyahat etmeye alışmıştım. Bu sene`nin başlarında Melbourne`de gerҫekleşen Dünya Yaşam kurtarma şampiyonasına gittik, fakat şu an iҫin başka tatil planlarımız yok. Iş saatleri: Haftasonları bir gün iҫeren hafta`da 10 ve 30 saat arası. Bu mesleǧi seҫmemin nedenleri: Dinҫ ve saǧlıklı kalmam iҫin iyi bir yol. Iş saatlerimin deǧişmesinden dolayı, ailem ile yeterince zaman geҫirebiliyorum. Işimin en sevdiǧim yönü: Bütün günümü dışarıda sahil kenarında geҫirmek. Ҫalışma masasında oturabilecek insan deǧilim. Işimin en az sevdiǧim yönü: Kuzey-doǧudan gelen rüzgar- her yeri kum`a ҫeviriyor. Ve kötü huyları olan insanları sevmiyorum, yani düşünmeyen, güvenlik kurallarını okumayan ve ҫocuklarına bakmayan insanları sevmiyorum. Gerekli olan yetenekler: Sene`de dört kere bir kondisyon sınavını geҫmek zorundasınız. Bu okyanus`da 600 metre yüzmeyi, kum`da 500 metre koşmayı, 600 metre kürek ҫekmeyi ve final`e 500 metre koşu`yu iҫeriyor. Iş`e başladıktan sonra en önemli deǧişiklikler: Antrenman ve can kurtarma alanında mevcut olan yüksek standartlar nedeniyle artan iş profesyonelliǧi. Diǧer yönden insanlar kendileri suҫlu olmalarına raǧmen can kurtaranlarını bu hatalardan dolayı suҫlu buluyorlar. Konuşulan diller: Ingilizce ve Avustralyanca! Bu iki dil arasında büyük farklılıklar var. Iş dışında önemli ilgi alanları: Surf yapmak ve balık tutmak. Ve kayak yapmak, fakat bunları artık uygulamıyorum ve kamp yapmayı ҫok seviyorum. Hedefler ve hayaller: Hayat`ta olabileceǧim en iyi baba ve saǧlıklı bir aile`ye sahip olmam. Sanırım bütün diǧer hayallerime ulaştım. Pişmanlıklar: Eşimi daha fazla dinlemem gerekiyor. En büyük başarılar: Böyle bir meslek`te gün sonrası ciddi bir olayın olmamış olmasını bilmek. Uzun tecrübe edinilen yıllardan sonra bile bir olay olduǧunda her zaman korku vericidir. Kücük bir ҫocuǧu kurtarmam gerektiǧi anı hatırlıyorum. Kendisini su`dan ҫıkarttıǧımız 9 an nefes almıyordu. Kendisini kurtarmamız iҫin bayaǧı ҫalışmamız gerekiyordu, fakat sonunda şanslıydık. Kurtulmuştu. Yaşam`da ki öncülükleriniz: Bir baba ve aile kurucusu olarak başarılı olmak. Hayalinizdeki iş: Işimi seviyorum. Daha genҫ iken bu işin kıymetini bilmiyordum ve inşaat sektöründe ҫalışmak iҫin bu işi bırakmıştım. Fakat ondan sonra sahil`e geri döndüm, ҫünkü öncülüklerim deǧişmişti. Kathrin Hauger Saǧlıklı olan, fakat sevmediklerimiz Eǧer meslektaşınızı ҫıldırtmak istiyorsanız, bunu yapabilmeniz iҫin sınırsız imkanlar var. Işin püf noktası sizin daha iyi maksatlarınızın olduǧu izlenimini bırakmak. Bunu yapmanın en iyi yolu saǧlıklı yaşamanın sırını keşfetmişsiniz gibi davranmak. Gün`e on kilometre koştuǧunuzu ve kendinizi enerji dolu hisettiǧinizi söylemek ile başlayabilirsiniz. Bu mesajı tekrarlayabildiǧiniz kadar tekrarlayın. Eǧer meslektaşınız bacaklarınızı kıracak gibi görünüyorsa kendisinin koşmadıǧı iҫin agresif göründüǧünü sakin bir şekilde söyleyiniz. Öǧle yemeǧine kadar bu sizi meşgul edebilir, ta ki meslektaşınızın ne yediǧini gördüǧünüz ve endişelendiǧiniz an`a kadar. Kendisine öǧle yemeǧinin ҫok fazla saǧlıklı olmadıǧını düşündüǧünüzü söyleyin. Kalp rahatsızlıklarının riskinden bahsedin. Iştahı tam olarak geҫtiǧinde, kendi öǧle yemeǧinizi ҫıkartın: büyük, taze ve saǧlıklı bir salata. Sizin iҫin bu kadar saǧlıklı olan bu yemeǧin bu kadar lezzetli olmasına inanamadıǧınızdan bahsedin. Öǧle yemeǧinden sonra diǧerlerin hepsi yorgun göründüǧünde, kendinizi ne kadar enerji dolu hissetiǧinizi söyleyin. Daha sonra meslektaşınız bir konu`ya odaklanmaya ҫalıştıǧında, bir elma ҫıkartınız ve hem sesli hem yavaş olduǧu müddetҫe yemeye ҫalışın. Havuҫ ve diǧer gürültü ҫıkartan sebzeler de ҫok iş`e yarıyor. Ҫerezlerinizi ikram etmeye devam edin: Bir kereviz istemediǧinizden emin misiniz? Bu sizin iҫin gerҫekten iyi bir gıda ürünü!“ Er geҫ meslektaşınız pes edecek ve gidecek. O an da ayaklarınızı masa`nın üzerinde tutup elinizde patates chipsi ve süt iҫeceǧi ile dinlenebileceǧiniz an. Ve ilk önce kapı`yı kilitlemeyi unutmayın. 10 Enerji gezileri Bir kaҫ ay önce uҫuş saatini beklerken bayaǧı telaşlı bir iş adamı gördüm. Mobil bilgisayar taşıyordu ve hem koltukların altına hem de ҫöplük bidonunun arkasına bakıyordu. Ilk başta bomba kontrolü yaptıǧını düşünmüştüm, fakat ondan sonra cereyan priz`i aradıǧını anladım. Kendisi iҫin üzgündüm, ҫünkü önemli bir doküman üzerinde ҫalışıldıǧında cereyan `ın kesilmesinin ne demek olduǧunu biliyorum. Sonuҫ`ta koridor`da bulunan priz`i kullanmak iҫin koridor`un yerine oturuyordu. Doǧal olarak hangi konu üzerinde ҫalıştıǧını merak ediyordum. Haftalar sonrası sanki bu anı önceleri de yaşamış gibi oldum. Bir başka uҫuş`u beklerken ani`den bilgisayar akkü`sünü ev`de unuttuǧunu fark eden bir iş bayanının yanında oturuyordum. Uҫak`ta bilgisayar`da kullanmak üzere özel bir batteri alabilip alamayacaǧıǧnı görmek iҫin yola ҫıktı. Yarım saat sonra yüzünde büyük bir gülümeseme ile geri döndü. Aradıǧı şeyi bulmuş gibiydi ve bunun iҫin 100 $`dan fazla para ödemişti. Ucak yolculuǧu boyunca yanında oturdum, böylece üzerinde ҫalışmış olduǧu önemli konu`yu görebilme imkanına sahiptim. Ve koridor`da oturan zavallı iş adamı gibi „solitaire“ (sabır) oyununu oynamaktaydı. Hoşҫakal Clippit Microsoft Office`in bir sonraki versiyonu`nun ofis yardımcısına sahip olmayacaǧını öǧrendiǧimde ҫok üzülmüştüm, bilirsiniz en tuhaf anlarda yardım teklif eden sevimli küҫük bir pencere`nin aҫıldıǧı anlar. Iş yapmadıǧınızda „Sanki bir mektup yazıyormuşsunuz gibi görünüyor.“ diye söylüyor. Sadece bu deǧil, gitmesi iҫin üzerine tıklamanıza kadar sizin dikkatinizi ҫekmeye ҫalışıyor. Bazı tuhaf nedenlerden dolayı dünya`nın hemen hemen her insanı küҫük Clippit`den nefret ediyor. Fakat Microsoft bunu daha iyi yapabilir mi? Lassit`i devreye sokacak mı, yardımcı olan ve yeni bir e-mail geldiǧinde baǧıran „collie“. Veya bilgisayar sistemine verdiǧiniz her cümle`den sonra ve zamanınız olmadıǧında yardım etmeyi redd eden iki yaşındaki insanın „Fakat neden?“ diye sorması. Veya her baǧırdıǧında üzerine basmadıǧınızda bilgisayarınızın kapanmasını saǧlayan Tamagochit. Bunu öǧrenmek iҫin sabırsızlanıyorum. O zamana kadar: Hoşҫakal Clippit. Sana zor alışmıştık. 11 Sigrid Rausing Iyi işler ve iyi okumalar Aktif bir hayırsever ve Tetra-Pak servetinin mirasҫısı Sigrid Rausing Granta- yayın evinin satın alımı ile ingiliz kültür hayatında önemli bir rol oynuyor. Aida Edemariam iktisatҫı ile Londra`daki ofisinde buluştu. Eǧer Sigrid Rausing`in Ingiltere`nin en zengin ailesinden geldiǧini bilmiyorsanız, bunu hızlı bir şekilde tahmin edemezsiniz. Ve mirasının kendisine güҫ vermesi konusu dışında bu konu ile ilgilenmeniz veya bunu tahmin etmeniz iҫin de bir neden yok. Yaklaşık yirmi sene`lik bir süre iҫin Rausing güҫlü bir mesen`di. Hediyeleri, şimdiye kadar 70 milyon sterling, küҫük bir para miktarının önemli olabileceǧi ҫoǧu kez Üҫüncü Dünya projelerine harcandı. Fakat kendisi son zamanlarda deǧişti. Geҫen ilk bahar „eylemcilik ve edebiyat ile ilgili kitapları“ yayınlamayı hedefleyen Portobello Books şirketini kurdu. Ondan sonra son bahar`da Granta edebiyat dergisi şirketini ve yayınevi`ni satın aldı. 1889 yılında öǧrenciler tarafindan Cambridge Üniversitesinin kurulması ile Granta bir zamanlar olduǧu kadar etki sahibi deǧil. Fakat hala güҫlü bir edebiyat merkezi ve yeni yazarlar iҫin bir buluşma yeri teşkil ediyor. Bu yeni sahibi Rausing`i ingiliz kültür yaşamının önemli simalarından biri haline getiriyor. Öyleyse Rausing kimdir? Ve bu gücü nasıl kullanacak? Kırkdört yaşındaki Rausing Londra`nın batısında bulunan Sigrid Rausing vakfı`nın ofisine ıslak saҫları ile geҫ geliyor. Beklenmedik etkili bir ilaҫ olduǧu ortaya ҫıkan bahar nezlesine karşı ilaҫlar alıyor ve hala etkisini hissediyor. Yüzü hala sert bir ifade`ye sahip, sesi iҫten ve ҫoşkulu, fakat duyulamayacak kadar da bir o kadar sessiz. Ve hala sevimsiz bir isveҫ aksanına sahip. Kendisi portakal suyundan krem`e kadar kullanılan Tetra Pak paketlerini (suni madde ile kaplı olan karton) geliştiren Ruben Rausing`in torunu olarak Iskoҫya`da yetişti. Ruben`in oǧulları Hans (Sigrid`in babası) ve Gad Tetra Pak`ı dünya`nın en güҫlü şirketleri haline getirdi. Isveҫ miras vergisinden kaҫmak amacı ile 1982 yılında Ingiltere`ye geri dönerken Ingiltere`nin en zengin ailesi haline geldiler. Bugün aile`nin mal ve mülk`ü 4,95 milyar sterling olarak tahmin ediliyor. Rausing „Tetra 12 Pak mirasҫısı“ olarak anılmaktan hoşlanmıyor. Kendisi kendisinin genҫ olduǧu dönemde mirasını sakladıǧını söylüyor. Sonuҫ`ta bir terapi`ye başvurdu, ҫünkü „Olmak istediǧim kişi olmak istiyordum ve daha fazla bir şeyleri saklamak istemiyordum. Para miras eden ve duygusal aҫıdan ҫöken insanları biliyorum.“ Geliştirmiş olduǧu ҫözüm başka insanlara yardım etmekti. Bir gün yatak odasının yerinde etrafı evraklarla ҫevrili ve Oxfam vakfı`na ilk 50.000 sterling`lik hediyesi ile ilgili karar verirken kendisinin oturduǧunu fark etti. „Bu konu ile ilgili ҫok heyecanlıydım, ҫünkü insanları tanımamayı daha fazla tercih ediyorum.“ diye kendisi söylüyor. O zamandan beri vakıf ciddi bir şekilde büyümeye başladı. Londra iktisat okulunda insan hakları bölüm merkezinde „Rausing başkanlıǧı“ diye bir durum sözkonusu ve bu sene Türkiye`de, Meksika`da, Güney Afrika ve Tanzania`da yerel yardım fonları aҫıyor. Küҫük düşünmüyor: sürekli endişe`si „sosyal adalet`i“ ve „her tür özgürlük ile baǧlantılı demokrasi`yi“ desteklemek. Dört sene önce Guardian dergisinin bir araştırmasına göre babasının ingiliz mali bakanlıǧından en az bir sene boyunca kendisinin ödemiş olduǧu vergi`den daha fazla hediye ve indirimlerden faydalandıǧı söyleniliyor. Kendisi bu araştırmanın sonuҫları her nerede yayınlanmış olursa olsun „Aǧlıyordum ve aǧlıyordum“ diyor. Vergi ödemelerinden kaҫınmak bir tür ikiyüzlülük deǧil mi? Cevabı ҫok net. „Vergi ödemekten sakınmıyorum“ diye söylüyor. „Bu ülke`de vergi yasaları ve seviyeleri hükümet tarafından belirleniyor ve insanların yasal olarak ödemeleri gerektiǧinden daha fazla ödememeleri hakkında şikayet etmek anlamsız.“ Rausing kendisini güvenlik hususuna ҫok fazla önem veren muhafazakar liberalci olarak tanımlıyor. Benim inancıma göre hükümet kontrolü dışında altyapı`yı ve sivil topumu desteklemek toplum`a aynı yararı saǧlayacaktır.“ Öyleyse bu hayırseverlik ilgisi nerede başlıyor? 13 yaşındayken insan haklarına karşı büyük bir ilgi duymaya başladım ve Amnesty`ye üye olmayı karar verdim. Ve her zaman „holocaust“ olayına karşı ilgi duydum.“ Dedesinin aǧabeyesi tırların toplama kampından Isveҫ`e gelmesini saǧladı ve dedesi anti-semitizm ile karşılaştı- „Rausing“ ismi „Raus ile ilgili bir isim“ anlamına geliyor (Isveҫ`de bir bölge), fakat Isveҫ`deki Nazi harekatı`na göre bu isim yahudi ismi gibi algılanıyor. (Sigrid`in her iki eşi`de yahudi. Ilk güney Afrika`lı resim satıcısı ve şu an ki sekiz yaşındaki oǧlunun babası Dennis Hotz ile evlendiǧinde, yahudiliǧe geҫti.) Oxford`da yatılı bir 13 okul`a gitmek amaҫı ile Sigrid on yedi yaşında Ingiltere`ye geldi. Kitapları ve özellikle de akademik yaşamı ҫok sevdiǧini söylüyor. “Sigrid` e “Balzac and the little Chinese Sesamstres” kitabını vererek” baştan ҫıkarmayı başardım,” diye ikinci eşi Eric Abraham geҫen sene bir gazete`ye anlattı. Güney Afrika`da 1976 yılında ev`den ҫıkma yasaǧı alan Abraham BBC`nin ve Oskar kazanan Kolya filminin yapımcısı oldu. 2003 yılında Sigrid ile Karaipler adasında karşılaştılar ve evlendiler. Portobello Books şirket`I Portobello Pictures şirketini satın aldı. Rausing dünya`yı deǧiştirmek isterdi, fakat kendisi selfdenying deǧil. Abraham ile birlikte Buckingham Sarayın`dan sonra Londra`nın en büyük ikinci büyük bahҫesine sahip olan 20 milyon sterling deǧerinde Hollanda parkı yakınlarında bir ev`de yaşıyor. Scottish Highlands`de ayrıca 16.000 hektar arazi`ye sahip. Aynı okul`a giden Cristina Odone muhabirine göre Rausing ve Abraham`ın arkadaşları varlıklı ve entelektüel aile`lerden geliyorlar ve hükümet görevliler ile ilişkileri var. Abraham bir yapımcı olduǧu iҫin bunların haricinde tanıdık ҫevresinde tiyatro oyuncuları- Tom Stoppard ve oyuncu Jeremy Irons ile Sinead Cusack dahil- bulunuyor. Rausing 1980 yılından beri Granta dergisini okuduǧunu belirtiyor. Rea Hederman dergi`yi satmak istediǧini yaygınlaştırdıǧında Granta kendisine gitti. Eǧer personel ekibi Rausing`in işlere karıştıǧını düşünüyorsa, o zaman yanılıyorlar. Dergi`nin ve kitap yayınevi`nin yayıncılarının istifasına sebep olan tartışmaya aҫık bir durum raporunu sunduǧunda bazı güler yüzler biraz donuk kaldı. Fakat bütün sinirlenenlerin dışında büyüyen bir şirket`in şu an rasyonalize edilmeye ihtiyacı olduǧunu fark edenler de var. Rausing kitap yazarlarının arandıǧı toplantılara da gidiyordu ve bütün el kitaplarını okuyordu. Her yayınlanmış olan kitabın izni`ne sahip miydi? “Evet, evet.” Bir mola veriliyor. Başkaları ile birlikte verilen bir izin.” Portobello şirketinde olay ile o kadar yakından ilgili ki isveҫ dilinden tercüme edilen bir roman`ı basılacak hale getiriyor. Granta şirketinden ancak bir kaҫ deǧişiklikler yapıldıktan sonra ҫıkmayı düşünüyor. Yayınevi`nin ҫok fazla “yumuşak” – hayırsever amaҫları olan ve yazar`ın masraflarını üstlenen bir yayınevi olmasından mı korkuyor? Bu konu ile ilgili sinirleniyor. “Yayınevi lektörlerinin sevmediǧi kitapları büyük ihtimal yayınlamayacaǧım”. Ve paranın en sevdiǧi projelere harcanabileceǧi konusunda ısrar etmiyor. “Benim görüşüme göre öylesine ҫok büyük ödemeler yapmaktan insan 14 sakınması lazım.” Onların şirket`leri sıkı bütҫe`lere sahipler“Şirketiҫi disiplin anlayışını edinebilmek iҫin bence bizim bütҫelerimiz de sıkılaştırılması lazım.” Bir şirket`in parҫası olmamak veya hissedarlara baǧımlı olmamak, şirketin risk üstlenebileceǧi anlamına geliyor. Geҫen sene gerҫekleşen Hay Edebiyat Festivalinde yazar Jeremy Leggett büyük yayıncıların “Half Gone” adlı kitapta konu alınan enerji krizi polemiǧi ile ilgili husursuz olduklarından şikayetҫi oldu. Bu kitap şimdiye kadar Portobello`nun en ҫok satan kitapları arasında bulunuyor, ve Rausing`in “eylemci ihtisas literatürü” olarak adlandırdıǧı durum. Granta şirket` i ve toplum`daki konumu iҫin insanların başarısını veya başarısızlıǧını bekliyor veya gözetliyor olabilirler mi? Ciddi bir şekilde “evet” diyor. Fakat ondan sonra “Ben bunu gerҫekten sevdim. Bu durumu inanılmaz derecede canlandırıcı buldum.“ Granta ve Portobello Iki şirket`in hikayesi Granta dergi`si ve Granta kitapları Londra ve New York`ta Granta yayın ürünleri olarak yayınlanıyorlar. Granta dergi`si sene`de dört kere - hem edebiyat hem de ihtisas literatüründen kitap formatında yeni yayınları yayınlıyor. Yayınevi`nin ismi Cambridge`de bulunan Granta nehri`nin isminden esinleniyor, dergi 1889 yılında siyaset ve edebiyat öǧrencilerine yönelik bir gazete olarak görev`e başlıyor. Dergi`de A.A.Milne (Winnie the Pooh) ve şairler Ted Hughes ile Sylvia Plath gibi yazarların yazılı ҫalışmalarını yayınlıyor. 1970`li yıllarda Granta şirketi`nin maddi sorunları oldu ve yayını uzun seneler iҫin durdurdu. 1979 senesinde yeni yazı türleri ile dergi yeni versiyo`nu ile piyasa`ya sunuldu. O zamandan beri Saul Bellow, Bruce Chatwin, Nadine Gordimer, Milan Kundera, Doris Lessing ve Salman Rushdie gibi tanınmıs Ingiliz yazarları görev aldı. Granta şirket`i 2004 yılında 168.000 sterling kar yapmasına raǧmen, 2003 yılında 129.000 sterling sterling zarar yaptı. 1986 yılında şirket`e yatırım yapan ve 1995 yılında satın alan Rea Hedermann Granta şirketini 2005 yılının ekim ayında Sigrid Rausing`e sattı. Bunun dışında Hederman The New York Review of Books şirketinin sahibiydi. Isveҫ doǧumlu Sigrid 15 Rausing iҫin 2005 yılı işlerin yoǧun olduǧu bir yıl`dı. Kendisi ve eşi Eric Abraham Portobello Books şirketini 2005 yılının ocak ayında Londra`da Philip Gwyn Jones ile birlikte kurdu. Ingiliz dilinde yayınlanan edebiyat ve ihtisas kitapları iҫin bir forum yaratarak Rausing ve Abraham Portobello şirketi`nin Ingilizce konuşan piyasa`ya daha fazla yabancı yazarlar` ı tanıtmasını ümit ediyor.” Bu ülke`de tanınmayan bir ҫok yetenekli uluslararası yazar var, ҫünkü yazıları henüz ҫevrilmemiş.” diye Rausing anlatıyor. Baba`lık izni alır mıydınız? Jonathan Swan: Londra`da yaşayan 37 yaşında, biri altı aylık diǧeri üҫ yaşında iki ҫocuk babası. “Ҫalışan aileler” kurumunun araştırma başkanı ve “Daddy`s Home” raporunun ikinci yazarı. Jonathan Swan bildiriyor. Iki kere baba`lık izni aldım ve bir daha alırdım. Her iki durum`da da tam ücret karşılıǧında bir ay ҫalışmadım. Enformasyon teknolojisi bölümünde ҫalışmaya alışıǧım, fakat şu an “ҫalışan aileler” grubu aile hayatı ile uyum saǧlayan iş şaatleri ve babalık izni iҫin mücadele veriyor. Eǧer ben rekabetin olduǧu bir satış ortamında ҫalışıyor olsam, babalık izni alırdım. Bütün kariyer hayatınızı gözden geҫirdiǧinizde, ofis dışı kaldıǧınız süreler önemli olmayan süreler. Babalık izni almamanız iҫin hiҫ bir neden göremiyorum. Benim iҫin babalık izni ҫok olumlu bir tecrübeydi. Ingiltere`de yasal olarak düzenlenmiş iki hafta iҫin bir hafta ödenen babalık izni 106 sterling (yaklaşık 155 €), bir ҫok büyük şirketler bu ücreti tam gelir seviyesine kadar yükseltiyorlar. Hala babalık izni`nin uygulandıǧı ilk dönemlerindeyiz. Bayanların ҫocuklarını dünya`ya getirdikten sonra kendilerine zaman ayırdıkları bekleniliyor. Buna raǧmen özellikle büyük şehirlerde kültürel aҫıdan erkeklerin bebekleri ile zaman geҫirmeleri kabul edilebilir. Eǧer Londra`da her hangi büyük bir şirket`e gidip personel bölümünün evraklarını gözden geҫirmeleri ricasında bulunduǧunuz zaman, büyük ihtimal şirket aile yaşantısına uyum saǧlayan anlaşmalar yaptıǧını söyleyecek. Geҫmiş`te kaldı 1980`li yıllarda şirket’ lerin hafta`da 100 saat karşılıǧında cazip para miktarları ödediǧi dönem. Gerҫek`ten görmek istediǧim durum yüksek 16 makam`da bulunan erkeklerin baba`lık izni almaları. Altı sene önce Tony Blair`in öǧlu doǧduǧunda toplumda işi bırakması yönünde büyük bir baskı vardı. Sonunda başbakan Gordon Brown`ın 2003 yılında ilk oǧlu dünya`ya geldiǧinde yapmış olduǧu gibi Blair iki hafta`lık izin aldı. Bu bir tolerans örneǧi olabilir, fakat önemli bir mesaj veriyor. Eǧer bu izni almadıǧınız zaman sizin bu davranışınızın tuhaf bulunduǧu bir durum yaratmamız gerekiyor. Ispanya`ya veya Portekiz`e gittiǧinizde bir ҫocuǧun doǧumundan sonra izin almıyorsanız, bu oradaki insanlar iҫin ҫok şaşırtıcı olabilir. Sonuҫ`ta babalık izni beklenilen bir iş`ten ayrılma süresi. Hem işveren hem ҫalışan bu süre`yi planlamak iҫin zamana sahipler. 1970`li yıllarda bayanlar iҫin olduǧu gibi daha iyi bir babalık izni iҫin mücadele eden kolektif sosyal bir hareket yok. Fakat otuz ve kırk yaşındaki erkekler daha yaşlı meslektaşlarına nazaran tamamen farklı bir düşünce yapısına sahipler. Bu genҫ bayların bir baba ve bir ҫalışan olmak ile ilgili farklı beklentileri var. Yetkilerini kullanabilecek makamlara yükseldikleri vakit, iş yeri kültürünün deǧişeceǧinden eminim. Kısa bir süre önce Ingiliz parlamento`su velilerin diǧer işleri arasında işlerini ve ҫocuk bakım meselelerini daha iyi dengelemek ve son altı ay iҫin annelik izni`ni baba`lara geҫirtmek amacı ile 2006 yılı iҫin iş ve aile yasasını yürürlüǧe geҫirdi. Bu durum baba`nın ҫocuk bakımını üstlendiǧi süre`de anne`nin işine geri dönmesine izin veriyor. Bu durum işverenler ile büyük husursuzluǧa neden oluyor, ҫünkü erkeklerin ailevi nedenlerden dolayı ofis`ten uzun zaman ayrılabileceklerini düşünmemişlerdi. Bu durumun kabul edilmesi sanırım uzun zaman alacak, fakat yine de doǧru bir mesaj iletiyor: ҫocuk yetiştirme`nin sadece cinsiyet bazlı bir mevzu olmadıǧı. Yeni baba olmuş erkekler rollerini aile`de nasıl görüyorlar? Bir süre iҫin zamanınızı bir ҫoҫuk iҫin ayırabilirmisiniz? Richard Bennett on bir ve dört yaşlarında iki ҫocuk babası ve Londra`daki bir finans hizmetleri şirketinde üst düzey yönetici. Richard Bennett bildiriyor. Ҫocuklarım hayatımın en önemli parҫası, fakat dünya`ya geldiklerinde babalık izni almamıştım ve bugün yapacaǧımdan da şüpheliyim. Wall Street filmindeki karakter Gordon Gekko “Öǧle yemeǧi zayıflar” iҫin 17 dediǧinde babalık izni ile söyledikleri yazılabilip türden deǧil! Bu izni alan kimsenin iş yerinde kendisinin olmadıǧı süre`de bir şeylerin olumsuz geliştiǧi endişesi ile kendisini korkunҫ derece`de suҫlu hissettiǧini düşünüyorum. Bebekler dünya`ya geldiǧinde senelik iznimin beş gününü eşim ile birlikte geҫirdim. Bu ҫok iyi bir uzlaşma olmayabilir, fakat her iki tarafın kazandıǧı anlamına geliyor, ҫünkü hem ailenizi destekliyorsunuz hem de meslektaşlarınıza sorun yaratmıyorsunuz. Bir bebeǧin gelişi belli özel anlaşmalar yapmak iҫin önemliyse senelik izninin bir kısmını ailesi ile geҫirmek iҫin yeni baba olmuş bir kimsenin oldukҫa mutlu olduǧu söylenilebilir. Fakat Ingiltere`de olduǧumuz iҫin kendimizi şanslı buluyorum, ҫünkü genelde senelik iznimiz beş veya altı hafta, böylece ikisine birlikte sahip olabiliriz. Eǧer Japonya veya Amerika`da yaşamış olsaydım, daha farklı cevap verirdim. Mükemmel bir dünya`da tabii ki altı hafta tatil ve altı hafta babalık izniniz olurdu, fakat gerҫek hayat`ta bu durum her sektör`de mümkün deǧil. Gordon Gekko`nun 1980`li yıllarında yaşamıyor olabiliriz, fakat işim hala uzun günler ve yoǧun iş iҫeriyor. Şu an bir ҫalışanımız babalık izninde ve bu ҫok zor bir durum, ҫünkü bu yıl şirketimiz iҫin ҫok yoǧun geҫtiǧi bir yıl. Nasıl biz okul maҫını izlemek veya ҫocukları yataǧa yatırabilmek iҫin zaman ayırmayı düşündüǧümüz zaman kararsız kalıyorsak bugün Londra`nın finans semtinde herhangi bir kişi`ye bu soru`yu sorduǧunuzda babalık izni sorusunun cevabında karasız kalacaktır. Geҫen senelerde deǧişmiş olan durum babalar olarak iyi bir iş – özel yaşam dengesi ihtiyacının farkında olmamız ve ailemizi görmediǧimiz zaman onları ne kadar ҫok özlediǧimiz gerҫeǧı. Fakat bu her zaman ideal duruma ulaşabileceǧiniz anlamına gelmiyor. Ҫocuk sahibi olamayan veya ҫocuk yapmamaya karar veren erkekler ne durum`dalar? Bir arkadaşım Afrika`nın köyünde okul inşa yardımında bulunmak üzere iki hafta geҫirdi. Bu benim iҫin ҫocuk bezi deǧiştirmek kadar önemli, fakat tatilini bu işi yapmak iҫin kullandı. Ingiltere`de erkeklerin eşlerinin annelik izni süresinden altı ay`ya kadar izin alabilmerine yönelik planlar olduǧunu duydum. Bence ofis`ten bu kadar uzun bir süre iҫin ayrı kalmak müşteri ilişkilerinde sorun yaratabilir. Teorik olarak iyi düzenlenmiş bir şirket bu sorunu aşması gerekir, fakat gerҫek hayat bazı şirket`lerin bunu yapamadıǧını gösteriyor. Böylece ҫoǧumuz iş`ten uzaklaşma riskini göze almadıǧımız düşüncesinde, bu durum başkalarında zorluklardan sakındıǧımız anlamına gelebilir. 18 Meslektaşlar bu görüşü iş`ten uzak kaldıǧınız süre`de belirteceklerdir, ҫünkü bu babalık izni alanlara karşı kariyer merdiveninde en yükseǧe ҫıkma yarışında önemli bir rekabet faktörü. Gıda ürünlerinin tadı Gus Worth`un fark ettiǧi gibi Bulgaristan`ın Avrupa Birliǧine katılması sadece ülke`nin vatandaşlarına avantaj saǧlamıyor. Bulgaristan`ın 2007 yılının ocak ayında Avrupa Birliǧine planlanmış katılımı büyük lezzetli domateslerin olmayacaǧı anlamına mı geliyor? Ekim ayında Avrupa Birliǧi üyeliǧi kabul edilirse Bulgaristan`ın belki karşılaşacaǧı sonuҫ bu. Gıda ürünlerinin önemli kültürel rol oynadıǧı Bulgaristan`da bu kayıp büyük bir trajedi olur. Avrupa Birliǧine katılım `ın tarım sektörüne getireceǧi deǧişikliklerden tabii ki ҫok daha önemli sorunlar söz konusu. Bulgar`ların ҫoǧu rüsvetҫiliǧin ve mafya-tarzı faaliyetlerin sonlandırılmasını ve hukuk alanındaki reformları görmekten mutlu olacaklar- bunların hepsi Avrupa Birliǧine üyelikte önemli koşullar. Tarım alanındaki deǧışiklik tatları ve aromaları Avrupa ürünlerine nazaran karşılaştırılamaz olan Bulgaristan`ın taze ürünlerine büyük deǧişiklikler getirecek. Fakat bu ürünler neden ortadan kalksın? Bu dönemi daha önceleri yaşamıştım. 1960`lı yıllarda Irlanda`da yetiştiǧimde, şekilleri tuhaf olan havuҫlar, yamuk salatalıklar, kahverengi benekli meyveler ve lahana yapraklarının iҫerisinde delikler vardı. Fakat hepsi de gerҫek`ten lezzetliydi. Bugün Irlanda ve batı Avrupa`nın süpermarket`lerinde biyolojik süpermodel gibi doǧru işıǧın altında parlayan kusursuz ürünler görebilirsiniz. Maalesef bu güzel örneklerin hiҫ bir tadı yok. Bu ürünleri yemektense satış masasını yemeniz sizin iҫin daha iyi olur. Bir sebze`nin veya bir parҫa meyve`nin görünümünün en önemlisi olduǧunu insanlara inandırmışlar. Süpermarket`ler bu fikri seviyorlar, ҫünkü uzun süre kullanılabilecek ve raf`lar da güzel sunulabilecek ürünler istiyorlar. Böylece büyük tarım şirket`leri iyi görünen, fakat tadı güzel olmayan yetiştirilmiş ürünler sunuyorlar. Bulgaristan`da yemek yemek büyük bir tutku. Hiҫ kimse hızlı hazırlanabilecek hazır yemek satın almıyor. Her yerde taze ürün iҫin binlerce market`ler var ve insanlar gün boyunca ҫıtırdatarak yiyebilecekleri iş yerlerine meyve ve salatalar ile dolu kaseler getiriyorlar. Komünizm`in sona ermesinden sonra büyük ҫiftlik 19 işbirlikleri binlerce küҫük ҫiftҫilerin piyasalara gıda ürünleri sunmaları sonucu ile iflas ettiler. Bu ҫiftҫiler hiҫ bir zaman süpermarket`lerin ihtiyaҫları olan miktar ve gıda ürünü türlerini üretemeyecekler. Bunun sonucunda Avrupa Birliǧi katılımından sonra gıda ürünü piyasasında agresif şirket alımları gercekleşecek. Böylece biz de büyük tarım şirket`lerinin ülke`nin gıda sektörünü ellerine geҫireceklerini göreceǧiz. Hayat dolu piyasalar ve büyük keyif aldıǧım gıda ürünlerinin muhteşem tatları ve kokuları yok olacak. Başlamış olan kırsal alanlara kaҫış daha hızlı gerҫekleşecek. Irlanda ve Ingilter`de büyük şehirler`deki birbirlerine benzer dükkanlar birbirlerinin klonları haline geldiler. Nasıl gelişmekte olan bazı ülkelerde bu durum söz konusu ise, bu durum Bulgaristan`da uzun zamandan beri mevcut. Fakat Avrupa Birliǧine katılım bu prosedürü daha da hızlılaştıracak. Avrupa Birliǧine katılan ülkeler iҫin kesin olan bir durum var: küҫük ҫiftҫilerin yok olmaya başlaması. Büyük tarım şirket`leri gibi verimli olmayabilirler, fakat bu verimlilik büyük lezzetli domates`in kaybı sonucu ile pahalı`ya mal oluyor. Airbus Airbus`da kriz hakim. Fransızların aşırı siyasi etkilemesinden mi kaynaklanıyor? Airbus`un sayısız sorunları büyük ölҫü`de bütün ülke`de hakim olan yönetim hata`larından kaynaklanıyor. Büyük hissedar Fransız hükümeti bile böyle söylüyor. Böylece temmuz ayında Fransız siyasetҫileri bu sorunun ҫözümü olarak yeniden Avrupa`lı uҫak üreticilerine pasaport renklerine göre yeni yöneticiler seҫiyorlar. Airbus European Aeronautic Defence & Space Co. (EADS) hissedarları yeni ҫalkantılara daha hazırlıklılar. Yönetimdeki yeni düzenlemeler klasik bir Avrupa siyasi-endüstri politikası`nın bir örneǧi. Bu düzenlemelerin sonucunda EADS`in CEO`ların dan Noel Forgeard görevi bıraktı. Aynı şekilde görevi bırakan Airbus`un ilk ve muhtemelen son Fransız olmayan yöneticisi Gustav Humbert. Airbus`un süper jumbo A 380 proje`nin milyar avrolar deǧerindeki gecikmeli tamamlanmasının sorumluluǧunu Almanlar üstlendi. Airbus şirketinin itibar kaybına neden olan Sayın Forgeard`ın hiҫ bir pişmanlıǧı yok ve şirket`in sorunlarının toplum`a aҫıklanmadan önce milyon avro deǧerindeki EADS hisseleri Fransız piyasası denetim kurumu tarafından araştırılıyor. Bu kişilerin yerine iyi siyası ilişkileri 20 olan fransız yöneticileri geliyor ve böyle devam ediyor. Şirket`in desteklenmiş kredilerine onay veren siyaset`ҫiler Airbus`da söz hakkı sahibi olmaya devam ediyorlar. Bu durum devam ettiǧi müddetҫe, şirket baǧımsız bir şekilde ҫalışamayacak. Tamamlanmış okul Avusturya Avrupa Birliǧi başkanlıǧını Finlandiya`ya teslim etti. Finli`ler görev süreleri boyunca Avrupa`ya bir ders verecekler mi? Aynı zamanda bunlar her altı ay`da farklı bir devlet üyesi tarafından işlerinin düzenlendiǧi Avrupa Birliǧinin sevinҫleri ve yükümlülükleri. Avusturya ocak ayından temmuz ayına kadar yönetimdeydi. Temmuz ayında başkanlıǧı Almanya`nın ocak ayında yönetimi üstlenmesine kadar Finlandiya`ya verdi. Bu deǧişen başkanlıklar yönetim`de 25 üye ülkelerin bir ҫeşitlilik örneǧi. Finlandiya üҫ önemli katkı`da bulunması gerekiyor. Kendi geleneklerine göre „transparan“ ilkesini uygulamakta yükümlüler. Bu uygulama birbirlerine yabancılaşmış vatandaşların ve birbirinden uzak Avrupa Birliǧi kurumların arasında gerҫekleşen sorunların ҫözülmesi aҫısından önemli bir tutum. Artan rekabet`e raǧmen başarılı ekonomisi ve eǧitim alanındaki başarıları batı Avrupa`da bulunan daha az başarılı ükeler iҫin deǧişim müjdeleyen bir olay olması gerekir. Nokia mobil telefonları yenilikҫilik ve cömert araştırma ve gelişim bütҫelerinin simgesi. Ve en son olarak Finlandiya`nın coǧrafı durumu ve tarihi tecrübesini Moskova ile ilgilenmenin zor görevinı kolaylaştırması lazım- bu durum Rusya`nın enerji`sinden baǧımlı olan Avrupa Birliǧi iҫin önemli. Bütün bunlar beş milyon nüfusu olan bu ülke`nin global anlamda mücadele etmesine neden oluyor ve Almanlar`ın gelişine kadar Avrupa`yı göz önünde bulunduruyor. Dünya ҫapında şirket`ler Küreselleşmiş bir dünya`da şirketler ve siyasetҫiler komparatif avantajı ile övünebilirler mi? Amerika`daki üretim ve hizmet sektöründeki iş yerlerinin Ҫin devleti ve Hindistan`a kaybedilmesinden dolayı karşı tepkiler hem arttı hem azaldı. Fakat eǧer işlerin yurtdışına taşınması hala başlangıҫ 21 dönemlerinde bulunuyorsa, o zaman yoǧun karşı tepkilerin geleceǧi kesin. Ҫoǧu kez sinirli ve kendinden emin olmayan seҫmenler ile muhatap olan siyaset`ҫiler iҫin komparatif avantaj`ın yasalarını tekrarlamak her zaman en verimli yöntem deǧil. Dış politika dergi`sinin son baskısında Samuel Palmisano, IBM şirketi`nin üst düzey yöneticisi global şirket`lerin oluşumu daha net global şirket deǧerleri ile ҫalışmaları gerektiǧini söylüyor. Sayın Palmisano`nun önerisi emredici kurumlar arasındaki daha iyi kooperasyon vasıtası ile global düzey`de emredici bir sistem geliştirmek. Şirketler global anlamda faaliyet gösterebilirler. Fakat hala teknik anlamda hissedarlara karşı yükümlüler. Yükümlü kurumlar arasındaki daha iyi bir işbirliǧi ve şirket yönetimi iҫin katkı`da bulunmak her yerde siyasetҫilerin görevi olması lazım. Fakat bu sadece cevabın bir parҫası olabilir. Dünya bütünleşmeye devam ettiǧi sürece verimli global ekonomiler ve yerel demokratik politikalar arasındaki gerginlikleri yatıştırmak mücadeleleri herkes`in hayal gücünü sınayacak. Başlıkların arkası Ingiliz medyasındaki başlıklar anlaşılması zor olabilir. Ҫoǧu kez deyimler ve kelime oyunları ile dolular. Başlıklar ҫoǧu kez kısa oldukları iҫin kelimeler yazılmayabilir bu durum ise gramer yapısını anlamayı güҫleştirir. Burada son zamanlarda yayınlanan başlıkların anlamlarına bakıyoruz. Markets reel from new flight to safety Piyasalar: Borsa`lar. reel: Bir kimse bir darbe sonrasında sallandıǧında, kendisi sendeler ve şok olur. Burada şok`u yaşayan borsalar. Güvenliǧe uҫuş: Bu yatırımcıların davranışlarını tanımlamak iҫin kullanılması alışılmış bir kavram. Bir şeyden kaҫmak iҫin uҫuş bir panik hareketi. Başlık yatırımcıların piyasa ile ilgili emin olmadıkları ve bu yüzden hisse senedi gibi yüksek riskli yatırımlardan government bonds ve cash gibi düşük riskli yatırımlara yönelmelerine deǧiniyor. Basit Ingilizce`de: Yatırımcılar paralarını hisse senetlerinden daha güvenli yatırımlara yatırdıkları zaman borsalar şok yaşıyor. 22 Telecom-gear mergers pressure smaller players Telecom-gear: ”Gear” cihaz anlamına geliyor. Bu birleşik kelime iletişim cihazları üreten şirket`lere deǧiniyor. Bu tür birleşik kelimeler başlıklarda yer biriktirmek aҫısından kullanılıyor. Merger: bir “merger” iki şirket`in birleşmesidir. Baskı: Bu bir fiil`dir. Bir kimse`ye bir faaliyet`te bulunması iҫin baskı yapmak anlamına geliyor – bu durum`da artan rekabet`e tepki vermek anlamına geliyor. Daha küҫük oyuncular: Burada iletişim cihazları üreten şirket`lerin küҫük olduǧu anlatılıyor. Basit Ingilizce`de: Iletişim cihazları üreten şirket`ler arasında gerҫekleşen birleşmelerin küҫük şirket`lerin faaliyet göstermeleri iҫin baskı`da bulunuyorlar. Palm Barks up the right Treo Palm: Sunnyvale, Kaliforniya`da merkezi olan ve smartphone ile elektronik cihaz üreten Palm Inc adında global bir şirket. Barks up the right Treo: “to bark up the wrong tree” bir düşünce`nin veya bir eylemin yanlış`ını savunmak anlamına gelen bir kavram oyunu. Başlık Palm`ın doǧru işi yaptıǧını söylüyor (Treo gibi daha iyi bir ürün üreterek). Treo: Palm tarafından üretilen smartphone markasının bir ismi. Basit Ingilizce`de: Yeni Treo` su ile Palm doǧru bir karar verdi. Trade talks dead if U.S. stands pat, EU warns Trade talks: Doha Development Round of World Trade Organization pazarlıkları Dead: Burada “dead” “ölecek” anlamına geliyor. Yer biriktirmek iҫin fiil yazılmadı. U.S. : Amerikan hükümeti Stands pat: “to stands pat” bir fikir veya karar`da ısrarcı olmak ve ödün vermeyi redd etmek anlamına geliyor. EU warns: “EU warns” iddia`nın bir gerҫek deǧil de bir ihtimal olduǧunu göstermek iҫin ilk başta yazılması gerekiyor. Daha büyük bir etki yaratabilmek iҫin cümle`nin sonuna yazıldı. 23 Basit Ingilizce`de: Avrupa Birliǧi eǧer Amerika ödün vermeyi düşünmüyorsa ticaret görüşmelerinin sona varacaǧı uyarısında bulunuyor. Billantrophy Büyük bir servet ile bir insan nasıl iyilik yapabilir? Warren Buffet ҫok şaşırtıcı bir yöntem keşfetti. Eǧer dünya`nın ikinci zengin insanıysanız, sizin zor kazanılmış servetinizin 31 $ milyar `nı gözetecek insan bu dünya`da büyük ihtimal daha fazla para kazanmayı ıspatlamış bir insan. Bu görüş`e dayanarak Warren Buffet Nebraskan`lı bir yatırımcı olarak doǧuştan para daǧıtmaya yetenekli olduǧunu iddia ediyor. şimdiye kadar tarih`te görülmüş en yüksek hayır işleri amaҫlı para miktarlarını daǧıttı. Daha etkileyici olan durum Sayın Buffet`ın ego`sunu bir kenara bırakıp her hangi bir kişi`nin ismini taşıyan bir kuruma vermesi. Nebraskan milyarları ve kendi 30 $ milyar ile Bill ve Melinda Gates Disney, Dell veya Honda gibi uluslararası büyüklükte olan bir vakıf`ı yönetecekler. Sayın Ballett`in her yerde siyasi gücünü kullanması Sayın Gates ile mesenliǧi baǧışlama durumu olduǧu gibi cazip hale getiriyorlar. Fakat vakıflar iki tehlike ile karşı karşıya`lar. Birincisi her zaman destekledikleri yardım kuruluşları kadar iyi yönetilmiyorlar. Idareciler avantaj`ı ve karar verme gücünü seviyorlar. Büyük bir netlik ile Sayın Buffet bu konu`ya cevap verdi. Serveti`nin büyük kısmını ҫocuklarının vakfı ve vefat etmiş eşi yerine Sayın Gates`e veriyor. Vefat eden eşi ise daha küҫük bir para miktarını miras ediniyor. Buffet`ın görüşüne göre Sayın Gates para`yı daha hayırlı işler`e yatıracak. Ikinci tehlike mesenlerin kendini beǧenmişlikleri. Ҫoǧu kez vakıf`ların kendilerinden sonra isimlerini nesilden nesile taşıyarak devam edeceǧi fikri hoşlarına gidiyor. Fakat kurucuları vefat ettikten sonra, vakıflar hedeflerini yitiriyorlar. Öyleyse gerҫek bir mesen olmayı hedefliyorsanız, paranızı hızlı harcayın: yaşadıǧınız müddetҫe mümkün olabildiǧince iyi şeyler yapın. 24 Velvet Glove Kültürlerarası alanlarda tecrübe toplamış işadamları biliyorlar: amerikan işadamları kendilerini toplantılar`da ne kadar nazik ve tasasız tanıtsalarda, iş yaparken bir o kadar sert olabiliyorlar. Thomas Krauss bir amerikan kültürlerarası bir eǧitmen. Odak noktası hem Almanya ve Amerika hem de tanıtım ve pazarlama yetenekleri. Almanya`da amerikan ticari odasını işletmeden önce yaklaşık 20 sene New York, Bangkok, Melbourne, Kuala Lumpur, Düsseldorf, Londra ve Frankfurt`ta Chase Manhattan Bank iҫin ҫalıştı. Ondan sonra Thomas Cook şirketi`nin orta ve doǧu Avrupa`da ki şubelerinde seyahatҫiler ҫek`i iş alanında ve Almanya`da bulunan American Express şirketinde ҫalıştı. Business Spotlight kendisi ile Amerikan iş ortakları ile pazarlık tecrübelerini konuştu. Kendisi ile [email protected] `den iletişim kurabilirsiniz. Uluslararası ticaret`e nasıl atıldınız? Bu hikaye uluslararası ilişkilere ilgimin oluştuǧu Üniversite yıllarımda başlıyor. Yurtdışında bir sene geҫirmeye karar verdim, bunun üzerine Almanya`ya geldim. Bir sene`den iki sene oldu ve uluslararası ilişkiler alanında uzun süreli bir ilgi`ye dönüştü. Üniversite`yi Amerika`da bitirdim ve ondan sonra büyük bir New York bankasında, Wall Street`in merkez ofisinde iş`e başladım. Bir buҫuk sene sonra ilk uluslararası iş deǧerlendirmemi aldım ve bu benim yaklaşık üҫ seneliǧine Bangkok ve Thailand`a gitmeme neden oldu. Ne zaman uluslararası farklılıklar hakkında konuşsak, her zaman ne kadar yararlı genellemeler yapabileceǧimiz sorunu ile karşı karşı`ya kalıyoruz. Farkedilebilir bir amerikan pazarlık tarzının olduǧunu düşünüyor musunuz? Pazarlık yapmanın biraz bir müzik enstrümanı ҫalmak gibi bir şey olduǧunu düşünüyorum. Bu işi iyi yapabilmek iҫin bir takım yetenekler gerekli ve ne kadar iyi bu yetenekleri edinebilirseniz, o kadar iyi bir pazarlıkҫı olursunuz. Fakat tipik bir „amerikan yaklaşımında“ sonuҫlanan bir takım temel kültürel görüşler ve deǧerler var. Bana göre „tipik“ basmakalıp anlamına gelmiyor, daha ҫok bir genelleme anlamında kullanılıyor: „insanların ҫoǧunun 25 zamanların ҫoǧu bölümlerinde ne yaptıkları önemli, bütün insanların her zaman ne yaptıkları önemli deǧil.“ Nancy Adler`in söylemiş olduǧu gibi. Kültürel genellemeler bir orientation sunuyor, bir referans noktası. Normalde belli durumlarda bir sürü kültürel aҫıdan kabul edilebilir davranışlar ile karşı karşıyayız. Bu tür kabul edilebilir davranışlar kültürler arasında büyük farklılıklar gösterir- belki kesişmelerde söz konusu olabilir, belki de deǧil. Kültürel genellemeler bizi ortaǧımızın kendisini kendi kültüründe bir birey olarak bir dizi davranışların iҫerisinde nerede konumlandırdıǧını araştırma yükümlülüǧünden muaf tutmaz. Öyleyse bu tipik amerikan pazarlık tarzını nasıl karakterize ederdiniz? Kültürleri karşılaştırdıǧımda ҫoǧu kez belli durumlara göre nispi kavramlar kullanmayı tercih ediyorum. Örneǧin ҫoǧu Amerikalılar ҫoǧu Almanlar`a nazaran yabancılar ile bir park bank`ın üzerinde oturulduǧunda kısa sohbet etmeyi uygun buluyorlar. Bunu pazarlık işinde uyguladıǧınız zaman, edindiǧim tecrübe`ye göre Amerikalılar pazarlıǧı bir olay`dan daha ҫok bir süreҫ gibi görüyorlar. Amerikalılar muhatap oldukları insanların zayıf ve güҫlü yönleri ile daha yakın ilgilenecekler, önemli mevzular `a odaklanmak yerine bunları daha yakından irdeleyecekler. Bunun dışında Amerikalılar her taraf iҫin „en iyi“ veya „adil“ ҫözümlerini tarafsız bir şekilde deǧerlendirmek yerine kendileri iҫin en yüksek yararı ҫıkartmaya ҫalışacaklar. Ve tabii ki rahat ve kişiye özel bir ortam yaratmak Amerikalı pazarlıkҫılar iҫin ҫok önemli. Bu pazarlık süresi iҫerisinde ön pazarlık konusunda ne anlama geliyor? Her şey`den önce Amerikalılar ҫok nadir bir şekilde teklif`de bulunuyorlar. Karşı tarafın gerҫek amaҫlarının ne olduǧunu ve ne kadar rahatlıǧa sahip olduklarını öǧrenmek iҫin tartışmalara zaman ayırıyorlar. Hedef mümkün olabildiǧince kayıtlı şartlı bir teklif yapmadan önce ҫok bilgi toplamak. Amerikalılar inandırıcı olmak sureti ile mümkün olabildiǧince yüksek bir mevki`den pazarlıǧa başlayacaklar. Kendi ve şirket`in yararını maksimize etmek konusuna odaklanacaklar. Benim gözlemlerime göre Almanlar kendilerinin bütün taraflar iҫin „en iyi“ veya „adil“ teklif olarak gördükleri teklifleri geliştirmek iҫin en fazla zamanı sarf edecekler. Hedefleri 26 karşı tarafı bunun yapılabilecek en iyi iş olduǧundan ikna etmek. Bu yaklaşımın özellikle şirket iҫi pazarlık yöntemleri ile ortak yönleri var. Onların konsepti şöyle: hepimiz aynı şirket ve hedefleri iҫin ҫalışıyoruz. Bu nedenden dolayı bu durumu ortak sorun-ҫözme ҫalışması olarak algılıyorlar. Amerikalılar kendi rollerini ҫalıştıkları özel şubelerinin hedeflerini desteklemek olarak görüyorlar. Almanlar kooperatif bir yaklaşımı tercih ediyorlar, bütün şirket iҫin en iyi ҫözüm`ü bulmak iҫin ortak ҫaba sarf edilmesi gerektiǧine inanıyorlar. Amerikalılar bu mesele`yi bir güҫ ve etkileme meselesi ve kendileri veya ҫalıştıkları şirket iҫin kar`ı maksimize etmek olarak görüyorlar. Amerikalılar bu görüş ile alman kurumuna geldiklerinde bu bir sorun kaynaǧı olabilir mi? Evet, bir sürü sorun`a neden olabiliyorlar. Almanlar sürekli bir ҫok nedenlerden dolayı hayal kırıklıǧına uǧruyorlar. Almanlar sonradan, oyun dışı kaldıkları zaman kandırıldıklarını fark ediyorlar. Bunun nedeni ise Amerikalıların sadece en önemli mevzulara deǧil “kişilerin karakteristik yönlerine” odaklanmaları. Nazik, saygılı, ҫok fazla direkt olmadan eleştirisel ve kendilerine avantaj saǧlamak niyeti ile aҫık bir taktik deǧil ise tartışmalardan sakınacaklar. Sıcak, iҫten, cana yakın bir tutum sergilemek konsepti ve aynı zamanda yüksek iş beklentileri Almanlar`ın kafasını karıştırıyor. Almanya`da iş adamları bunu ciddi bir mevzu ile ilgili oldukları zaman öǧreniyorlar, örneǧin zor bir pazarlık süreci gibi. Sizden görünüm tarzınızın, sesinizin ve davranışlarınızın ciddi bir şekilde olması bekleniyor. Diǧer yönden Amerikalılar ҫok nazik, saygılı, neşeli, sempatik, olumlu ve aynı zamanda oldukҫa sert olabiliyorlar. Bu nedenden dolayı Almanlar sürekli sert bir pazarlık durumunda olduklarına dair sinyalleri özlüyorlar. Amerikalılar her taraf iҫin en uygun ҫözümü yaratmak konusunu konuşmayı seviyorlar, fakat sonunda başarı-odaklı olmak Amerikalılar iҫin ҫok tipik bir durum. Kısaca bu daha sert ekonomik bir ortam: kazanmak önemli, ҫünkü daha fazla bireysel sorumluluk ve kaybetme durumunda daha az güven saǧlayan koşullar söz konusu. “Her taraf iҫin optimal ҫözüm” kooperasyonu desteklemek ve gelişimi saǧlamak adına mükemmel bir yöntem, fakat kazananlar iҫin “bir tarafın kaybettiǧi” ҫözümü de kabul edilebilir. 27 Bu bana kültürlerarası eǧitim kursları başlıkları ile ilgili tartışmayı hatırlatıyor. “Kültürlerarası kooperasyon” adlı bir kursumuz, ondan sonra ülke`nin ismi vardı. Örneǧin Ҫin devleti ile iş yapanlar iҫin “Kültürlerarası kooperasyon: Ҫin devleti” kursu vardı. Amerikalı meslektaşımız bunun Amerikalılar iҫin tamamen uygunsuz olduǧunu söylediler, ҫünkü oradaki iş anlayışı kooperasyon`dan daha fazla kazanmaya dayalı. Başlıǧın “Kazanmak iҫin ҫalışmak” yönünde deǧiştirilmesi iҫin ısrar ediyor. Bununla ilgili üzülmek iҫin bir neden var. Almanlar sürekli aynı ekip`te olduǧunuz ve aynı şirket iҫin ҫalıştıǧınız zaman, birlikte ҫalışmak zorunda olduǧunuzu düşünüyorlar ve bu işbirliǧi genel olarak rekabeti saf dışı bırakıyor. Amerika`da gerҫek iş dünyasın`ın hem birlikte ҫalışma hem rekabet etme durumları ile dolu olduǧu görüşü savunuluyor. Bu iki olay birbirlerini engellemiyor. Alman tarzına nazaran amerikan pazarlık tarzı ile ilgili ҫok konuştuk. Kültürlerarası iletişim ile ilgili ҫok tecrübeniz oldu. Bize bu tecrübeler ile ilgili biraz bir şeyler anlatabilirmisiniz? Örneǧin Ingiltere tarzını ele aldıǧımızda Alman veya Avrupa tarzına nazaran Amerikan tarzı ile bir ҫok benzerlikler var. Aynı temel hukuk düzenine sahibiz: yasa hukuku yerine durum hukuku. Benzer olan ise dil. Kişisel yaklaşımı Ingiltere`de daha farklı yaşadım, bu nedenden dolayı neyin özel neyin topluma aҫık olduǧu biraz farklı. Amerikalılar buzları eriten konu olarak aile ve hobileri ҫok konuşuyorlar ve ҫok gülüyorlar. Bu Ingilizleri ve Almanları ҫıldırtıyor. Amerikalıların kendilerini bir sohbet`e nasıl hazırladıkları ve doǧru ortamı nasıl yarattıkları farklı. Ayriyetten bir ҫok şey duruma ve yetenek seviyelerine baǧlı. Eǧer Asya ve Orta Doǧu kültürü ile ilgiliyseniz, ayrıntılara ve protokol`e ҫok dikkat verildiǧini bilmelisiniz, örneǧin kim nerede oturuyor, hangi yemek servis edilecek, hediyelerin deǧiş tokuş edilişi ve saire. Sohbetler de deǧişik- daha yaşlı Japonlara herseyi söyletemezsiniz. Başından beri kimin önemli ve ne tür kişisel ilişkilerin söz konusu olduǧu ile ilgili daha fazla zamana ve araştırmaya ihtiyacınız var. Insanların pazarlık konusunda eǧitim almaları ne kadar önemli? 28 Direnҫ ile baş etme yeteneǧini, taktiklerin nasıl kullanılması ve başa ҫıkılması, sürec`i nasıl hazırlamanız ve yapısallaştırmanız ve sonuҫlamalar ile nasıl davranmanız gerektiǧini el`e alalım. Bütün bunlar Amerika`da iyi bir iktisat veya hukuk eǧitiminin parҫaları, pazarlık alanında ise bazı eǧitimler zorunlu. Üniversite yıllarında resmi anlamda pazarlık eǧitimi alan bir kimse`ye Almanya`da ҫok nadir rastladım. Sanırım bunu şimdi başlatıyorlar, fakat Almanlar „iki tarafın amaҫlarını göz önünde bulunduran pazarlık yönetimini“ (Harvard pazarlama projesi) ve bunun farklı türleri ile kendilerini eǧiten MBA-diplomalı Amerikalılar, Avustralyalılar ve Hindistanlılar ile dolu büyük bir nesil ile mücadele ediyorlar. Bu Harvard Pazarlama Projesi zaman iҫerisinde güҫlü, uzun vadeli iş ilişkilerini zayıflaştıran "belli hedeflere ulaşmaya yönelik pazarlik yönetimi“ (positional bargaining) metodunun alternatifleri iҫin bir takım standartlar getirdi. Eǧer uzun vadeli ilişkiler işiniz iҫin önemli deǧilse ve güҫ sahibiyseniz, positional bargaining iyi bir metot. Bana göre Harvard yaklaşımının en önemli hususları uzun vadeli-ilişkilerin saklanması yerine güҫlendirilmesi iҫin sizin pazarlıkları bir imkan olarak görmenizde yardımcı olması. Eǧer ticari ürün ve hizmetler ile iş yapıyorsanız (özel istekleri ve terminleri yerine getiren büyük sayıda nakliyatҫılar var), Harvard insanların bunun deǧeceǧini iddia etmesine raǧmen harcanan fazla zaman ve ҫaba`ya deǧmeyebilir. Eǧer olumlu uzun vadeli ilişkilerinizi korumak adına teslimatҫılar, müşteriler veya meslektaşlar ile işiniz var ise, o zaman Harvard metodu cazip gelebilir. Harvard metod`un gerҫek güҫlü yönleri gerҫekҫi ve pratik olması. Kar ve zarar daǧılımı söz konusu iken bazı diǧer metotlar bayaǧı teorik olabiliyorlar. Bu durum ilginҫ olmasına raǧmen bir ҫok iş adamları iҫin bu metot daha az yardımcı olabilir gibi görünüyor. Amerikalıların, Almanların veya Ingilizlerin şirket deǧerlerine bakış tarzlarında büyük bir fark yok mu? Almanlar şirket`ten maaşlarını iş yapmaları iҫin alıyorlar. Bu durum şirket`e bir takım deǧerler, görüşler veya davranış biҫimlerini geliştirme hakkı vermiyor. Amerikalıların şu söylem ile ҫok az sorunları var: „Bana gelir ödüyorsunuz, böylece ben sizin şarkınızı söylüyorum. Eǧer yarın bir kimse bana daha fazla ödeyecek olursa, o zaman onun şarkısını söyleyeceǧim. Eǧer yeterince para kazanırsam, o zaman kendi şarkımı söyleyebileceǧim.“ 29 Başarılı pazarlıklar iҫin tavsiyeler „Satırlar arasında okumayı öǧreniniz.“ Thomas Krauss`un uluslararası alanda pazarlık ile ilgili geniş tecrübesi var. Burada resmi anlamda pazarlık eǧitimi almayan Business Spotlight okurları iҫin kendisi bir kaҫ yararlı tavsiyeler veriyor. Her zaman durumu analiz etmek ile başlayın. Eǧer amaҫ şirketinizin bir sorununu ҫözmek ise amerikan meslektaşlarınızın bu özel durumu bir ortak sorun-ҫözme ҫalışması veya pazarlık olarak mı gördüklerini belirlemeye ҫalışın. Eǧer bir ticari-ürün benzeri durum ile karşı karşıyaysanız ve net bir şekilde güҫlü durumdaysanız, o zaman sert pazarlık yaklaşımınını kullanınız. Eǧer uzun vadeli ilişkiler önemliyse her tarafın ilişkilerin nispi önemi ve pazarlık masasında her tarafın nispi gücü ile başlayınız. Normalde alıcının her zaman daha güҫlü durumda olduǧu zannediliyor. Bir uҫak motoru`nun karışık madde`ye ihtiyacı olan alım`dan sorumlu bir yönetici`yi hatırlıyorum. Maalesef bu özel karışık madde iҫin dünya`da sadece iki nakliyatҫı mevcut. Eǧer sizin durumunuz da buna benzer ise o zaman nakliyat`ҫınıza iyi davranmak isteyeceksiniz, ҫünkü ürünününü en önemli müşterilerine ilk önce sunmak isteyecek. Genelde Almanlar`a şu tavsiye`de bulunmak isterim: • Pazarlıǧı tek bir olay görmek yerine bir süreҫ olarak görünüz. • „Insan yönlerine“ odaklanarak; ortam ve ses tonu ihtisas soruları kadar önemli. • Eleştirileri ҫok fazla ciddi`ye almayın ve tartışmalardan sakının, satırlar arasını okumayı öǧrenin. • Ortaǧınızı fikrinizin en iyisi olduǧundan ikna etmek yerine karşılıklı fikir alışverişine daha fazla izin verin. • Ve en sonuncusu eǧer yükseklerde uҫmak önemliyse ve bir kimse ile pazarlık yapmak iҫin yeterince zamanınız var ise, o zaman iyi hazırlanmak bayaǧı önemli. Pazarlık başarılarında hazırlık en önemli husus. Hazırlık insanların kim olduǧunu, yerine getirmeleri gereken şirket deǧerlerinin ne olduǧunu ve en güҫlü yönleri ile zayıf yönlerinin ne olduǧunu anlamayı iҫeriyor. Ulaşmak istedikleri hedefleri neler ve nelerden sakınmak istiyorlar? Neyi başarabilirler ve neyi başaramazlar? Ve 30 bunun haricinde eǧer hedeflere ulaşılamadıǧı zaman onlar ve siz ne gibi alternatiflere sahipsiniz? Kendinizi onların yerine koyunuz ve planlamış olduǧunuz yaklaşıma nasıl tepki vereceǧinizi düşününüz. Ekibiniz ile rol oyunları her zaman iyi bir fikirdir. Bu size kendinizi Ingilizce dilinde telafuz etmeniz aҫısından ayriyetten ҫalışma imkanı sunuyor. Gerҫek bir pazarlık`ta „Bu yanlıştır.“ ve „Hmm Pamplona`nın Ispanya veya Madrid`in başkenti olduǧundan eminmisiniz?“ gibi soruları sormamak iҫin, eǧer mümkün ise Ingilizce anadili olan bir kimse ile sohbet ediniz. Harvard yaklaşımı Röportaj`da Thomas Krauss pazarlık baǧlamında Harvard yaklaşımına deǧiniyor. Aşaǧıda en iyi satan kitap Getting to Yes bu yaklaşımın özetini anlatıyor. Pazarlamak ile ilgili iki yaklaşım bulunmakta: yumuşak ve sert. Iki yaklaşımın avantajları ve dezavantajları var. Her ikisi de pek verimli deǧil, özellikle de uzunvadeli ilişkiler önemliyken. Getting to yes pazarlamanın daha verimli şeklini sunuyor, ortak ilgi alanlarını göz önünde bulunduran bir pazarlama türü. Bu metot dört prensibe dayalı: Insanlar: insanları sorunlardan ayırt edin. Ilgi alanları: pozisyonlara deǧil, ilgi alanlara odaklanın. Imkanlar: ne yapacaǧınıza karar vermeden önce bir sürü imkanlar geliştirin. Standartlar: eǧer her taraf iҫin kabul edilebilecek bir imkan yok ise, bazı alternatiflerin bazı objektif standartlar üzerinde dayalı olduǧuna israr edin. Yumuşak, sert ve prensipli pazarlık: Yumuşak • Katılanlar arkadaş • Başkalarına güveniyorlar • Hedef uzlaşmak 31 Sert • Katılanlar birbirlerine düşman • Başkalarına güvenmiyorlar • Hedef galibiyet Prensipli • Katılanlar sorun ҫözücüleri • Güven olmadan baǧımsız bir şekilde ilerliyorlar • Hedef verimli bir şekilde varılan zeki bir sonuҫ Alışveriş yapmak iҫin doǧmuş Diǧer Batı Avrupa bölgelerinden farklı olarak Internet ticareti şimdiye kadar Italya`da başarı saǧlayamadı. Marley OBI nedenlerini araştırıyor. Gıda ürünleri ve moda Italyan`ların dünya`nın diǧer ülkelerinden daha iyi ürettikleri iki ürün. Bu ürünlerin bir kaҫını Internet`ten almaya gelince alım koşulların Avrupa ve Amerika koşulları kadar gelişmemiş olduǧu ortaya ҫıkıyor. Elektronik ticaret büyümeye devam ediyor (geҫen sene Avrupa satışların toplamı 50 € milyar tutarındaydı). Italyan`lar internet alışverişin avantajlarından hala ikna olmuş deǧiller. EIAA`nın verilerine göre Italyan`lar 2005 yılında internet`ten ortalama üҫ ürün satın aldılar. Internet satış listesinin başında bulunan Ingiliz alıcıları buna nazaran 12 ürün satın aldılar ve Avrupa`nın diǧer ülkelerinde bulunan alıcılar ortalama 6 ürün satın aldılar. Italyan internetin`de ürünlerin ҫoǧu bilet, CD, DVD ve kitap`lar. Tekstil ve gıda ürünleri internet alışveriş listesinde ilk on`un arasında yer almıyor. Öyleyse Italyan`lar internet alışverişini neden severek yapmıyorlar. Bunun bir nedeni internet alışverişnde alıcılar ve satıcılar arasında sosyal ilişkilerin olmaması. Ikili satış görüşmelerini kapsayan sosyal ilişkiler büyük şehirlerde bile Italyan`lar iҫin hala önemli. Bir maǧaza sahibini tanımak, sohbet etmek, ne alınacaǧı konusunda yardım ve tavsiye edinmek ve indirim iҫin rica da bulunmak bütün bu tecrübenin bir parҫası. Kişisel görüşmeler oldukҫa önemli. Eǧer Italya`da yaşıyorsanız rakip maǧazanın sahibi önünüzde duran kişi ile uzunca sohbet etmesi durumunda, sizin sabırlı bir şekilde beklemeniz gerekli olan bir yetenek. Nakliyat ticareti`nin Italya`da yaygınlaşmaması bir sürpriz 32 deǧil. Italyan`lar iҫin kapı`ya kadar teslim edilen ceket, ҫanta veya saat maǧaza`ya gidip ürünü satın almak gibi deǧil. Örneǧin Milan`da moda-bilinҫli bir kimse`nin Internet`ten ayakkabı aldıǧını, kendisini cadde`de yürüyüş yapmak zevkinden mahrum bıraktıǧını üzerinde dizayn logo`su bulunan alışveriş ҫanta`sını taşıdıǧını düşünmek ҫok zor. Milan`da üҫ sene yaşamama raǧmen, internet`te tekstil veya düzenli bir şekilde gıda ürünleri satın alan bir kimse tanımak zorundayım. Internet alışveriş yapanlar`ın bir başka sorun`u ise internet ödemeleri. Italyan`lar internet bazlı işlemlere güvenmiyorlar. Ebay gibi yaygınlaşmış web siteleri ҫok büyük başarı saǧladılar ve bir ҫok insan internet`te kredi kartlarını kullanmayı redd ediyor, özellikle de pahalı ürünler satın alındıǧında. Ürün ile ilgili sorun ҫıktıǧında sorunların oluşmasından korkuyorlar. Tüketimi teşvik etmek amacı ile Internet`te bir ҫok şirket`ler bugün ikinci tanınmış ödeme metodu olan teslimat ödeme hizmeti sunuyorlar. Fakat Italyan`ların ҫoǧu gıda ve tekstil ürünlerini internet`ten satın almazken, elektronik ticaret `in başka türleri gerҫekleşmekte, özellikle de internet seyahat satıcılıǧı ile elektronik banka ve finans hizmetleri. „Bankalar geleneksel hizmetlerini tezgah`dan internet kanallarına taşıdılar“ diyor KPMG`nin finans hizmeti analisti. „2005 yılının sonunda internet`te 35 milyon işlem gerҫekleşti. Görüş aҫıları deǧışmekte. Başlangıҫ`ta „trendsetter`ler“ internet bankacılıǧını kullandılar, fakat şu an Italyan tüketicilerin ҫoǧu bu hizmeti kullanıyorlar ve biz gelecek sene`de önemli bir artış bekliyoruz. Italya hala elektronik ticaret konusunda gerilerde, fakat Italya`da elektronik finans elektronik ticaret`in bir kaҫ başarılı öykülerinden bir tanesi. Finans alanındaki bu gelişmeye raǧmen insanlar`ın gıda ürünlerine ve moda`ya büyük ilgilerin olduǧu görünüyor. Italyan`ların alışveriş yapmak zevkinden vazgeҫecekleri görünmüyor. „Bazı maǧazalar cesur turistlere hoşgeldin diyorlar.“ Israil ve Irlanda: turizimi yoǧun olan iki ülke ve yine de farklı. Kudüs`den bir yabancı gezdireni ve Dublin`den meslektaşları işlerinin farklı yönleri ile ilgili konuşuyorlar. Gershon Ballhorn: Merhaba, Barbara-Ann. 33 Barbara – Ann MC Cauley-Robert: Merhaba, Gershon. Şu an Israil`de turizm ne durumda? Ballhorn: Son senelerde daha iyi`ye doǧru büyük bir deǧişim söz konusu. Insan kaderini fazla zorlamaması lazım, fakat bu sene rekor sayı`da turist bekliyoruz - yaklaşık 3 milyon insan. MC Cauley–Robert: Bu iyi bir haber. Size göre en önemli neden hangisi? Ballhorn: Büyük ihtimal diǧer ülkelerin şu an Israil`e bakış aҫısı. Buradaki siyasi durumun gerҫek deǧişimi yansıttıǧını düşünmüyorum, bunun yerine daha ҫok umudu yansıtıyor. Öyleyse Dublin`de durumlar nasıl? MC Cauley–Robert: Turizm gayet iyi gidiyor. Bu sene bizim iҫin Irlanda`da eylül ayında gerҫekleştirecek olacaǧız Ryder Cup nedeni ile yoǧun olacak. Bu sene şehrimize yaklaşık 3,7 milyon ziyaretҫi bekliyoruz. Kudüs`ün Israil`deki olaylardan ne kadar etkilendiǧini bana lütfen anlatınız- bu sene ki Tel Aviv`deki bombalanma olayı gibi. Ballhorn: Turizm etkinliǧin kendisinden daha ҫok bir etkinliǧin toplum`a ne kadar ҫok tanıtıldıǧından etkileniyor. Şu an medya dünya`nın sorunları ile o kadar ҫok ilgili ki, zamanında bizim üzerimizde yoǧunlaşan ilgi gittikҫe azalıyor. MC Cauley–Robert: Eǧer olumsuz bir etkinlik medya´da ҫok fazla ilgi görüyorsa, ҫaresiz olursunuz. Ballhorn: Kesinlikle. Geri dönmesini ummadıǧımız eski kötü günlerde her terörist saldırı direkt bir gezi sipariş iptaline neden oluyordu. Seyahat acentaları faks makinalarının başında neyin ҫıkacaǧı korkusu ile bekliyorlardı- ve ҫıkan metin bir sipariş iptaliydi. Dublin ne durumda? Kuzey Irlanda ayrı bir ülke olmasına raǧmen turistler oradaki sorunların Dublin`i ziyaret etmek iҫin daha az güvenli yaptıǧını mı düşünüyorsunuz? MC Cauley-Robert: Bence kuzey Irlandaki sorunlar insanların seneler boyunca Irlanda`ya gelmeleri konusunda tereddüt`e düşmelerine neden oldu. Insanlara bir ҫok kez Irlanda`yı diǧer ülkelere nazaran ziyaret etmenin daha az riskli olduǧunu garanti etmek zorundaydım. Israil`deki turistler hiҫ bir zaman güvenlik ile ilgili endişelerini dile getirdiler mi? Ballhorn: Hayır, turistler kendilerini gayet güven`de hissediyorlardı. Gerҫek`te onlara belli bir bölge`ye gitmemeleri yönünde tavsiyeler veriyorum. Her ne olursa olsun ҫoǧu Israilli`ler yanlarında silah 34 taşıyarak turistleri şaşırtıyorlar. Burada durumun normal olduǧunu fark etikleri zaman rahatlıyorlar ve Israil`in haberlerde göremediǧiniz olumlu yönlerinin kıymetini bilmeye başlıyorlar. MC Cauley-Robert: Kudüs`ü hiҫ bir zaman ziyaret etmedim. Ben gelecek olursam bana ne göstermek isterdiniz? Ballhorn: Turlarımı her zaman şehrin farklı yönlerini göstermek ile başlıyorum Güney`deki Promenade`dan, kuzey-batı`daki Mount Scopus ve doǧu`daki petrol daǧlarına kadar. Ondan sonra şehir`de bulunan „Last Supper“, „Western Wall“ ve „Via Dolorosa“ ziyaret ediyoruz. Sizin de bildiǧiniz üzere Kudüs Ermeniler`in, Jahudiler`in, Müslümanlar`ın ve Hiristiyanlar`ın yaşadıǧı bir ülke. Herşeyi göstermeye ҫalışıyorum, fakat bir insan`ın inancına göre belli bir din üzerinde odaklanabiliriz. Sizin turlarınızda din ne kadar önemli? MC Cauley-Robert: Tabii ki St Patrick`s Cathedral gibi bir kaҫ önemli dini mekanlar var, fakat dürüst olmak gerekirse hiҫ bir zaman dini sorular konuşulmadı. Dublin katolik bir şehir, fakat biz hiҫ bir zaman katolik ve protestan arasındaki farklılıkları konuşmuyoruz. Ballhorn: Öyleyse ben Dublin`e gelsem bana ne gösterirdiniz? MC Cauley-Robert: Bu sizin Dublin`de kalacaǧınız süre`ye baǧlı. Ziyaretҫilerimizi şehir`de daha uzun kalmaları yönünde ikna etmeye ҫalışıyoruz. Insanlar Irlanda`ya düzenli bir seyahat iҫin geldikleri zaman, Dublin`de yaklaşık bir veya iki gün kalmayı tercih ediyorlar. Fakat şehri gezmek ve atmosferi yakalamak iҫin zamana ihtiyacınız var. Birahane`lere gidip canlı müzik performansı dinlemek istiyorsunuz, ҫünkü orada Irlandalı insanlar ile buluşmak imkanınız var. Yirmi sene önce Dublin hala büyük bir köy gibiydi, fakat bugün Dublin daha kozmopolit. Şehri tanımanız iҫin en az üҫ gün`e ihtiyacınız var. Ballhorn: Irlanda ile baǧlantısı olan ziyaretҫiniz olması lazım. MC Cauley-Robert: Evet ataları Irlandalı olan ziyaretҫilerimiz var. Kök`ü Irlandalı olan bir ҫok ziyaretҫi`den imza istiyorum. Phoenix Park`ta ki başbakanlıǧa gittiǧimizde bu onlar iҫin büyük bir an, ҫünkü bütün Irlanda`dan gelen Irlanda kökenli ziyaretҫilere hoşgeldin diyen pencerelerin bir tanesinden ışık yanıyor. Fakat Kudüs`ün kendileri iҫin önemli olan bir ҫok ziyaretҫisi de olması gerekiyor. Ballhorn: Bu doǧru. Işimin en ҫok sevdiǧim yönü tanışmış olduǧum farklı insanlar ve anlattıkları hikayeler. Ikinci Dünya Savaşı`nın her iki tarafında savaşmış olan bir nesil ile temasdayım. Avrupa`da 35 savaşmış olan Ingiliz askerleri, Batı ҫöllerde savaşmış olan Almanları ve Kanada`da tutuklanan Almanları gezdirme imkanına sahiptim. Onların hikayelerinin kesiştiǧi nokta`da ben vardım. MC Cauley-Robert: Onlar iҫin bu an ҫok duygulu olsa gerek. Ballhorn: Evet, fakat duygusal yönü din konusu. Örneǧin Hiristiyan`lar Isa`nın adım attıǧı yerlerde gezmek iҫin can atıyorlar. Fakat Filistin`in Ingiliz askerleri tarafından işgal edildiǧi dönem`de Ingiliz askerlerin oǧullarını da burada karşıladım. Bu insanlar babalarının ҫekmiş olduǧu eski resimlerini yanlarında taşıyorlar. MC Cauley-Robert: Yerel insanlar turizimi nasıl görüyorlar? Böyle büyük bir şehir`de hassaslıklar var mı? Ballhorn: Insanlar genelde turistleri hoş karşılıyorlar. Bir ҫok insan geҫimini böyle saǧlıyor. Ana cadde, Ben Yehuda`da bazı dükkanlarda “ Hoşgeldiniz cesur turistler” yazan levhalar asılı. Bu ҫoǧunluk ile “Intifada`nın” hakim olduǧu dönemlerdeydi. Diǧer tarafta ultraortodox Jahudiler`in yaşadıǧı yerlerde insanlar bir eksotik attraction olarak görünmek istemiyorlar. Biz oralara gidiyoruz, fakat onların resmini ҫekerek onları kızdırmamaya ҫalışıyoruz. MC Cauley-Robert: Belki sizi bir gün ziyaret edeceǧim. Ballhorn: Peki, biz de sizi o zaman sevgi ile karşılayacaǧız. Sizin ile sohbet etmek ҫok güzeldi, Barbara-Ann! MC Cauley-Robert: Bana göre de. Şimdilik iҫin hoşҫakalın.! Müşteri`yi memnun etmek Eǧer müşteri doǧru algılarsa tanıtımlar ҫoǧu kez uzun iş ilişkilerinin başlangıcı. Bob Dignen size ilgilileri kendinizden ve ürününüzün avantajlarından nasıl ikna edebileceǧinizi söylüyor. “Bir hizmet veya ürün`de kalite iҫine kattıǧınızdan ibaret deǧil. Daha ҫok müşterinin ürün`den faydalanabileceǧi yönleri. Iyi müşteri ilişkileri her başarılı işin püf noktası. Müşteriler özellikle bir alanda ҫoǧu kez ihmal ediliyorlar, bu da tanıtımlar. Şirketinizde veya şirket dışında bulunan her dinleyiciye bir müşteri gibi davranılması lazım. Tanıtımın iҫeriǧi ve tarzı müşterilerin ihtiyaҫlarına göre uyarlanması gerekiyor. Bu makale`de anlatılmış olan basit üҫ adım yaklaşımı- üҫ „D`ler“- müşteri odaklı tanıtımların temelini oluşturmak iҫin yardımcı olacaktır: 36 1. Müşteri ihtiyaҫlarını ortaya ҫıkartınız. 2. Müşteri isteklerini karşılamaya ҫalışınız. 3. Deǧerlendirme isteyiniz. Okumaya devam etmeden önce aşaǧıdaki sorular hakkında düşününüz ve sonra kendi cevaplarınızı makale`deki cevaplar ile karşılaştırınız. • Verimli bir şekilde müşteri odaklı bir tanıtımı nasıl planlayabilirsiniz? • Bir tanıtımı müşterileri dinlemeye teşvik edecek şekilde nasıl başlatırsınız? • Olumlu ve olumsuz haberler nasıl tanıtılmalı? • Deǧerlendirmeler tanıtımların daha fazla müşteri odaklı olması iҫin nasıl kullanılabilir? • Uluslararası tanıtımlarda kültürel etkenler ne gibi bir rol oynuyor? 1. Müşteri ihtiyaҫlarını ortaya ҫıkartınız Müşteriler ile yüz yüze görüşmek iҫin ҫok zaman harcayınız. Ne kadar ҫok şirket`in müşterileri`nin isteklerini göz ardı ettiklerini öǧrendiǧinizde şaşıracaksınız. Müşteri odaklı tanıtımlar tanıtımcıların söylemek istediklerinden daha ҫok dinleyicilerin duymak istediklerini anlatması lazım. Kurumunuzu ve ürünlerinizi şirket dışı ortaklara veya kurum iҫerisindeki süreҫ ve projeleri anlatmaya bakılmaksızın bu koşul doǧru`dur. Eǧer anlatmak istediklerinizin iҫeriǧini dinleyicilerinizin isteklerine göre seҫmezseniz bir iletişim sorunu ve memnun kalmayan müşteriler bunun sonucu`dur. Saǧ taraftaki kutu`nun iҫerisinde tanıtımcı ve dinleyiciler arasında genel anlamda bir kaҫ iletişim sorunları bulacaksınız. Bu iletişim eksikliǧini dikkat`e alınız: Eǧer tanıtımcıların ve dinleyicilerin beklentileri farklı ise bir iletişim sorunu oluşabilir. Hedef Tanıtımcı ikna etmeye ҫalışıyor. Dinleyiciler korkularının giderilmesini istiyorlar. 37 Tanıtımcı satmak istiyor. Dinleyici ilk önce bir ilişki kurmak istiyor. Kurum Tanıtımcı aҫık bir şekilde Dinleyici veriyor. doǧaҫlamaya önem yapılandırıyor. Tanıtımcı mantıǧını kullanıyor. Dinleyici duygulara aǧırlık veriyor. ve kişiliǧe Iҫerik Tanıtımcı ürün özelliklerini Dinleyici istiyor. avantajları dinlemek anlatıyor. Tanıtımcı ayrıntılar sunuyor. Dinleyici kararlar ve eylem adımları görmek istiyor. Tarz Tanıtımcı ciddi bir şekilde Dinleyici eǧlendirilmek istiyor. konuşuyor. Tanıtımcı eǧlendiriyor. Dinleyici ciddi bir sohbet istiyor. Doǧru soruları sorunuz Müşteriyi anlamak doǧru soruları sormak ve cevapları doǧru bir şekilde dinlemek anlamına geliyor. Ҫoǧu kez iletişim sorunları tanıtımlarda gerҫekleşiyor, ҫünkü müşterilerin düşündüklerini bildiǧimizi tahmin ediyoruz. Bu durum ҫoǧu kez potansiyel 38 müşterilerini ziyaret etmeden önce ürün veya hizmetlerden ne beklediklerini öǧrenmeye ҫalışan satış uzmanlarının başına geliyor. Tanıtımı gerҫekleştirmeden önce sormanız gereken soru iҫerisinde bulunduǧunuz iş ortamına baǧlı. Aşaǧıda ihtiyacınız olan bilgi`yi edinmeniz iҫin bir kaҫ örnek soru var. Müşterinin sorunu nasıl gördüǧünü anlamak • Kurumunuzdaki hangi zorluk ürünümüze ilgi duymanızı saǧlıyor? Müşteri`nin nasıl karar verdiǧini anlamak • Bu zorluǧu yenmek iҫin kimlerin devre`ye girmesi gerekiyor? • Normal`de ne kadar hızlı karar veriyorsunuz? Müşteri`nin geҫmişini anlamak • Geҫmiş`te benzer zorlukları nasıl ҫözmeye ҫalıştınız? Ve hangi başarı ile ҫözdünüz? • Geҫmiş`te bizim ürünlerimizi veya hizmetlerimizi neden satın aldınız? Müşteri`nin beklentilerini anlamak • Şu anki ihtiyaҫ`larınıza hangi ҫözüm uyar? Herşeyi göz önünde bulundurup bulundurmadıǧınızı anlamak • Size doǧru sonucu sunabilmek iҫin başka ne gibi bilgilere ihtiyacım var? Bir sonraki tanıtımınız iҫin hazırlık olarak dinleyicilerinizin sorularını cevaplandırmak amacı ile kaǧıda beş soru yazınız. Böylece doǧru zamanda doǧru bir biҫimde doǧru bilgi`yi verebilirsiniz. 2. Müşteri isteklerini karşılayınız „Bir daha görmek istemelerini saǧlamak iҫin iyi yaptıǧınız işi bir daha yapın.“ Walt Disney Bu bölümde tanıtımınız esnasında her zaman iҫin müşteri odaklı bir mesaj verebilmeniz iҫin bir örnek sunuyoruz. a) Kişisel bir perspektif ile başlayınız Verimli bir tanıtım başlangıcı saǧlamak amacı ile tanıtımlar ile ilgili bir ҫok yazılar müzik ҫalmak, fıkra anlatmak veya soru sormak gibi „wow“ tavsiyelerde bulunuyor. Her ne olursa olsun bu tür dikkatҫekici stratejiler bir ҫok iş durumlarında uygun deǧil. Böylece bir ҫok 39 tanıtımcılar bunun yerine konularını hızlı bir şekilde anlatmaya ve ondan sonra ayrıntılara girmeye başlıyorlar. Verimli bir tanıtım başlangıcının en önemli hususu tanıtımı müşteri`nin ilgi odaǧına göre sunmak. Bunun haricinde kişiselleştirmek verimli bir şekilde dinleyici ile bir ilişki kurmak aҫısından yardımcı oluyor. Aşaǧıdaki iki örneǧe bakınız: Tarafsız: „Bu ilk üҫ ay`da benim hedefim sorunların analizini sunmak.“ Müşteri-odaklı: Bu ilk üҫ ay`da bir kaҫ sorunlarımız vardı. Bunun sizi ve özellikle de John`u endişelendirdiǧini biliyorum. Böylece bir sonraki üҫ ay`da işleri nasıl doǧru yapabilmemizi düşünebilmek iҫin zaman ayırmamız lazım. b) Müşterilerinize isteklerini göz önüne koyunuz Bir ҫok tanıtımcı sorunları yapılandırmak iҫin tanıtımı kısa ve basit bir şekilde KISS yaklaşımını kullanarak gerҫekleştiriyorlar. Tanıtımın yapısını dinleyicilerin isteklerini nasıl karşıladıǧını aҫık bir şekilde gösterme imkanını kullanmayarak bunun tehlike`si tanıtımın „kısa ve az zeki“ olması. Bu iki örnekleri birbirleri ile karşılaştırınız: Tarafsız: „Tanıtımı üҫ bölüme ayırdım. Ilk başta: ürün özellikleri. Ikincisi uygulama uzmanlarının yorumları. Ve en sonuncusu gelecek`te bir sonraki versiyonların bazı yorumları.“ Müşteri-odaklı: „Böylece en büyük sorunlarınıza göre ilk önce ürün özelliklerine bakmanın en iyisi olacaǧına karar verdim. Bu konu ile ilgili ҫok konuştuk, fakat bu konuların özetini ҫıkartmak faydalıdır. Ikincisi uygulama yaptıkları yorumlar bir takım durumları düzeltmek aҫısından faydalılar ve biz bu yorumlar ile ilgili konuşmamız lazım. Yeni versiyonlar sorusu ile tanıtımımı sona erdirmek istiyorum ve bu konudaki en büyük amaҫ geleceǧin ürünü ile ilgili olumlu düşünmeniz. Bu sizin iҫin uygun mudur?“ c) En önemli avantaj`ların özetini ҫıkartınız Tanıtımınızın bitiş aşamasında müşterilerin ihtiyaҫlarının karşılandıǧını ve atılması gereken bir sonraki adımların müşterilerin anlamalarını saǧlamanız gerekiyor. Bu iki örneǧi birbirleriyle karşılaştırınız: 40 Tarafsız: „Bu beni tanıtımımın sonuna getiriyor. Pazarlama, finans ve önümüzdeki şubat ayında ürünümüzü nasıl piyasa`ya sunacaǧımız ile ilgili konuştuk. Bunun tehlike`si tanıtımın „kısa ve az zeki“ olması ve şu an sorularınızı cevaplandırmaktan büyük memnuniyet duyarım.“ Müşteri-odaklı: Umarım bütün konulara deyindiǧimizi düşünüyorsunuzdur. Jane iҫin büyük bir sorun teşkil eden marketing konusunu ele aldım. Ve ortak projemiz iҫin umarım net bir eylem planına sahibizdir. Sizin netleştirmek istediǧiniz bu proje`nin tamamlanma süresi ve kar`ı ile ilgili size bilgi verdim. Bu iki sorunu ҫözerek önümüzdeki şubat ayında ürün`ü pazar`a sunmaya hazırlanabiliriz. Bu fikri nasıl buluyorsunuz ? d) Müşteri sorularından faydalanınız Geriye kalan yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak iҫin soru aşaması ideal bir zaman. Fakat bu iҫeriǧini netleştirmekten daha fazla bir şey demek. Bu ayrıca bu soru`yu soran kişi`nin soru`yu neden sorduǧunu anlamak anlamına geliyor. Örneǧin daha fazla bilgi vermek yerine, aşaǧıda sıralanmış soruları sorabilirsiniz: • „Bu ilginҫ bir soru. Neden soruyorsunuz?“ • Sorduǧunuz soru`dan yol`a ҫıkarak daha fazla zamana ihtiyacımız olduǧu ilginҫ“ • Müşteri motivasyonunu anlamak müşteri isteklerini yerine getirmek aҫısından ҫok önemli. Daha fazla soru örnekleri iҫin rica`da bulunabilirsiniz. e) Olumlu bir ifade ile sona eriniz Olumlu ifadeleri dile getirmek ҫok önemli, öyleyse eǧer tanıtımınızın işlerinize olumlu bir katkı`da bulunacaǧına inanıyorsanız, o zaman bunu söyleyiniz. Burada bir örnek var: `Peki, sanırım burada bu tanıtımı sona erdirebiliriz. Bana göre başarılı bir kaҫ saat geҫirdik. Sizin görüşlerinizi almak ҫok sevindiriciydi ve şu an ihtiyaҫlarınızı hem kalite bakımından hem de hizmeti sunma zamanı aҫısından karşılayabileceǧimizden eminim. Bir sonraki aşamayı sevinҫ ile bekliyorum.“ 41 3. Deǧerlendirme isteyiniz „Mutsuz müşterilerinizin ҫoǧu en önemli öǧrenme kaynaǧınız.“ Bill Gates Gerҫek müşteri-odaklı tanıtımlar geliştirmek iҫin deǧerlendirme iҫin rica`da bulunmak belki en önemli adım. Bu durum müşterilerinize karşı olan saygı`yı işaret ediyor ve gelecek`te daha ҫok müşteri memnuniyet`i iҫin katkı`da bulunuyor. Deǧerlendirme soruları bir sürü alanı, iҫerik dahil kapsaması gerekiyor. (“Yeterince veya daha fazla bilgi verdim mi?” ve tarz (“Görsel destek yararlı mıydı?”). Sayfa 72`de deǧerlendirme süresi iҫerisinde hem kendinize hem müşterinize sorabileceǧiniz daha fazla soru örnekleri bulacaksınız. Deǧerlendirmeler ya tanıtımdan hemen sonra veya ondan sonra gelecek olan bir e-mail ile deǧerlendirme kaǧıtları ile toplanabilinir. Kısa bir röportaj iҫeren bir telefon görüşmesi bile bilgi verici olabilir. Bu sürec`e zaman ayırmanın bir deǧer oluşturduǧunu müşterinize anlatmaya ҫalışınız. Kahve molası veya öǧle yemeǧi sonrası verilen feedback`de bayaǧı yararlı olabilir. Uluslararası platform`da deǧerlendirme istiyorsanız dürüstlüǧün ve saygılı olmanın farklı deǧerlere sahip olduǧunu anlamak ҫok önemli. Bazı iş gelenekleri dürüst olma konusunda ün yapmışlar (bu anlamda Almanya bir örnek). Başka kültürler ise ne pahasına olursa olsun olumsuz yorumlardan sakınmak ile ilgili tanınmışlar (örneǧin Japonya). Müşteri gözü ile tanıtımınızın gerҫek olumlu ve olumsuz yönlerini ortaya ҫıkartmak ҫok önemli. Fakat zaman sarf etmeye deǧer olan konu kültür`lerin görüş aҫılarına olan etkisini konuşmak, ҫünkü bu müşterinizle olan iş ilişkilerine daha büyük bir netlik getirebilir. Bir başka yararlı tavsiye ise öz-deǧerlendirme iҫin tanıtımlarınızı kayıt etmeniz. Bir tanıtım gerҫekleştirdiǧinizde kendinizi dinlemek ve kendinize bakmak iҫin bu zamanı kullanınız. Müşterilerinizin sizin sözlü ve görsel etkinizi nasıl gördüǧünü anlamak bu alandaki kişisel gelişiminiz iҫin önemli. Ve tanıtım esnasında ne kadar sakin ve özgüvenli göründüǧünüze şaşıracaksınız. Ҫoǧu kez stres gibi derinden hissedilen duygular dinleyiciler tarafından algılanmıyor. Bunu bilmek bir daha ki zamanda daha özgüvenli bir şekilde tanıtım yapmanız aҫısından faydalı olacaktır. 42 Psikoloji sorusu Davranış araştırması müşteri hizmeti alanında bir ҫok ilginҫ bilgilere neden oluyor. Profesör Richard B. Chase müşteri odaklı tanıtımları geliştirmek iҫin beş prensip geliştirdi. 1. Kötü haberleri ilk başta elimine ediniz. Davranış bilimi mesajınızın en önmemli kısmını en son`a bırakmanızı öneriyor. Öyleyse eǧer tanıtımınız bir kaҫ zor mesaj iҫeriyorsa, örneǧin fiyat veya hizmet ile ilgili tanıtımınızın başında ilk bu mesajları konu alınız. Ondan sonra dinleyicileriniz tanıtımınızın olumlu yönlerine odaklanabilirler. 2. Aǧrıları bir arada toplayınız, zevki bölünüz. Zaman tecrübemiz yapmış olduǧumuz bir sürü mola`lara baǧlı. Müşteriler iҫin küҫük blok`lar halindeki zevkli tecrübeler bir uzun dönemden daha fazla uzun olarak algılanacaktır. Sizin iҫin bir tanıtıcı olarak bir mesajın olumlu yönlerini bir kısa blok `ta konsantre etmek ve olumlu mesajları büyük sayıda parҫa`lara bölmek . 3. Seҫenek vasıtası ile onay alınız: Sizin gerҫeklik versiyonunuza müşterinizi kısıtlamayın. Bu durumun kabul görülmesini daha da zorlaştıracaktır. Ürün veya hizmet seҫenekleri sunmak iҫin müşteri`ye imkan veriniz. Bu prensibin ilginҫ bir gösterimi eǧer hangi kol`dan kan`ın alınacaǧına dair seҫenekleri varsa kan baǧışının daha az acı olarak algılandıǧı. Tanıtımınız esnasında seҫenekleri müşterileriniz iҫin ortaya koyunuz, o zamam daha büyük bir ihtimal ile onay alacaksınızdır. 4. Her sene olduǧu gibi aynı süreҫ Davranış bilimi insanların alışkanlıkların insanı ve ritual`ler ile iyi yaşayabildiklerinin bir göstergesi. Müşterileriniz ile düzenli zaman dilimlerinde gerҫekleşen bir rutin geliştiriniz. Bu müşterilerinize mesajları üzerinde odaklanmayı saǧlayacaktır. 5. Hedef ҫizgisine doǧru ilerlerken daha hızlı olmaya ҫalışınız. Tanıtımın bitişi en kritik an, ҫünkü en güҫlü etki`yi bırakacak an. Müşteri zevki ve seҫeneǧine baǧlı olan bir „wow“ faktörü ile tanıtımı bitirmeye ҫalışınız. Bunun haricinde vermiş olduǧunuz sözü yerine getirmeyi unutmayın. Ҫoǧu kez tanıtım gerҫek bir eylem iҫin bir başlangıҫ. Yapacaǧınız şeyi yaparak müşteri menmuniyetini artırdıǧınızdan emin olun. Artan beklentileri karşılayamama durumu bir güven kaybına neden olacaktır. 43 Stres Üstesinden gelinemeyen uzun süreli mesleki yükler bir ҫok durumlarda bedensel ve psikoljik sorunlara neden oluyor. Bu stres tuzaǧını görüp iҫinden ҫıkabilmeniz iҫin Vicki Sussens-Messerer bir uzman ile konuştu. Özel ҫikolatalı dondurma kremasının ve sıcak portakal suyunun yanına Jay muz kızarttıǧında, cep telefonu ҫalıyor. Eşi Sarah gözlerini ҫeviriyor. „Her zaman bunun gibi.“ diyor kendisi. Bir kaҫ dakika önce Jay ziyaretҫileri ile güzel bir Cumartesi akşamının keyfini ҫıkartıyor. Şu an kendisi bir iş sorunu ile meşgul iken misafirler beklemek zorundalar. Yorgun düşmüş Jay yemek masasına oturuyor. Bir sonraki gün Roma`ya uҫmak zorunda. „Bir anlık iҫin cep telefonunu kapatmış olamazmısınız“ diye Sarah soruyor. Global ҫelik üreten uluslararası bir şirket`in marketing yöneticisi Jay gerҫek ismini kullanmayı bırakmak istemiyor. Paris`te yaşayan 49-yaşındaki Mexikalı işini deǧiştirmeyi düşünüyor. „Şirket borsa`ya katıldıǧı günden beri, üzerimdeki baskı gittikҫe ҫoǧaldı.“ diye anlatıyor. Şu an ҫalışabilmek iҫin daha küҫük bir şirket`in arayışı iҫerisine girdi. Üҫ sene önce Jay şu an ki işine başladıǧında, bu zorluk kendisini heyecanlandırıyordu. Uluslararası yeteneklerini kullanmayı seviyordu. Şaka ile karışık tanımlandırdıǧı ve 12-saat ҫalışma gününü kastettiǧi „yarım-gün işini“ pek umursamıyordu. Ve ay`da en az üҫ hafta dış görev`de bulunmaktan rahatsızlık duymuyordu. Kısa bir süre iҫerisinde iş başarısının bir başka yönü olduǧunu fark etti. Işini ne kadar iyi yaptıǧında şirket`in kendisine karşı olan beklentileri bir o kadar büyüyordu. Geҫmiş`te stres dozunu yönetebiliyordu. „Bugün eǧer yöneticilerin beklentilerini yerine getirmek istiyorsam, daha az yerine daha fazla ҫalışmak zorundayım.“ diye ekliyor. Işin en kötü tarafı uzun zamandan beri performansından memnun kalmaması. Kendisinin yaptıǧı hatalar haricinde ekibi de hatalar yapıyor. Ne kadar erken işi deǧiştirirse bu Sarah iҫin o kadar iyi olacaktır. „Yüzünün rengi attıǧından ve sürekli baş aǧrısı olduǧundan psikoljik aҫıdan zarar gördüǧünü görebiliyorum.“ Jay doǧru karar`ı verdi. Belirtileri bir uyarı. Stres`in nedenleri ile ilgilenmediǧi taktirde, bu ҫok ciddi saǧlık sorunlarına neden olabilir. Gerҫek anlamda iş ile ilgili stres hastalıkların ana kaynaǧı haline geldi. Işyeri güvenliǧi ve Amerika`da 44 saǧlık sorunları ile görevli olan National Institute gelişmiş ülkelerde gayri milli hasılatın 5%-10% kaybına neden oluyor. Global anlamda masrafları indirmek amacı verimliliǧin ve kar`ın artması ile yöneticilerin saǧlıǧı üzerinde büyük etkisi oldu. „Uzun saat ҫalışan iş alkolü olan bir kültür haline geldik.“ diyor Ingiltere`deki Lancaster University Management School psikoloji ve saǧlık bölümü profesörü Cary Cooper. Bunun dışında Cooper Uluslararası Stres Yönetimi Kurumunun başkanı. 2005 yılında CMI işbirliǧi ile yapılan bir araştırmaya göre hafta sonları üҫ de ikisini ҫalışan Ingiliz yöneticilerin 40% `nın hafta`da elli saat veya fazla ҫalıştıklarını ortaya ҫıkarttı. Yöneticilerin yarısı uzun saatlerin şu an verimliliklerine zarar verdiǧini ve üҫ de ikisinin ev yaşamlarını ve özel hayatlarını olumsuz etkilediǧini söylüyor. Ciddi bir stres kaynaǧı kurumsal deǧişikliklerden kaynaklanan mesai saatleri. Araştırma`ya göre yöneticiler`in 89%`u şirket`lerin masraflarını azalttıklarını, iş elemanlarını ҫıkarttıklarını veya kültür deǧişim programlarını başlattıklarını söylediler. Yöneticilerin sorumlulukları arttıkҫa, moralleri ve motivasyonları da bu durum altında büyük hasar gördü. Yönetilemeyecek iş yükünden, gerҫek dışı hedeflerden, işlerinin bir ҫok alanları ile ilgili ҫok az kontrollerinin olması ve işlerini iyi yapabilmeleri iҫin yeterince zamanlarının olmamasından şikayetҫi oldular. Ingiltere`de yaşayan Amerikalı Cooper Avrupa`lılar amerikan iş kültürünü sorgulamadan kabul ettiklerini pişmanlık ile izlediǧini söylüyor. „Amerikalı`lar senelerden beri uzun saatler ҫalıştılar ve senelerden beri „burn out“ yaşadılar. Şu an gördüǧümüz olay dünya`nın geri kalan ülke`lerinin Amerika gibi olması.“ Uzun iş saatleri ile amerikan kültürünün, iş yeri güvensizliǧinin otokratik yönetim tarzı ile ve kısa vadeli performansları ile üretim, insanlar`ın saǧlıǧı ve toplum iҫin olumsuz olduǧunu söyledi. Fakat yöneticiler kendilerinin aşırı baskı`ya maruz bırakılmalarına neden izin veriyorlar? „Yöneticilerin yüksek baskı ile başa ҫıkabilmelerine yönelik bir beklenti var.“ diyor Cooper. Doǧuş`tan azimli ve ҫalışkan insanların da bu beklentileri yerine getirebileceklerine inanılıyor. Fakat onlar azınlıkta. „Yöneticilerin ҫoǧu bu zorluǧu sevdiklerini söylüyorlar, fakat şirket `in iş kültürü onları böyle davranmaya zorluyor. Sorun bir kere bu yol`a baş koydukları zaman bu ҫember`den dışarıya ҫıkmalarının ҫok zor olduǧu. Belli bir yaşam standardına alıştıǧınız zaman, o kadar kolay iyi maaş ödeyen bir işi 45 bırakmak istemezsiniz.“ Öylece stres tam olarak ne anlama geliyor ve bir hastalıǧa nasıl sebebiyet verebiliyor? Ҫoǧu kez stres baskı ile karıştırılabiliyor, bu durum da heyecan ve motivasyon yaratabiliyor. Fakat baskı bir insan`ın dayanabileceǧinden daha fazla olunca, o kişi stres`e girebiliyor. Ingiliz hükümeti`nin Saǧlık ve Iş Güvenlik Kurumu stres`i bir kişi`nin ҫok fazla baskı`ya karşı olan olumsuz etki olarak tanımlıyor. Insan bedeni baskı`ya adalelere, kalbe ve ciǧerlere kan pompalayarak ve adrenalin gibi biyokimyasal bir madde salarak cevap veriyor. Küҫük dozlar`da bu tepki zorluklarla mücadele etmek iҫin güҫ veriyor. Uzun vade`de insan bedeninin stres`e karşı verdiǧi tepki zarar`a neden olabiliyor. Araştırmalar stres`in kalp rahatsızlıklarına, baǧışıklık sisteminin ve hareket sistemininin bozukluǧuna ve zihinsel rahatsızlıklara yol aҫabileceǧini söylüyor. Ayrıca yeni araştırmalar kanser ile baǧlantıları göz önünde bulunduruyor. Iş mobilitesi “özellikle stresli zaman dilmini“ yaratan etkenlerden bir tanesi.“ Cooper`in da söylemiş olduǧu gibi „Geҫmiş`te iş koşulları ҫok zor olduǧunda insanlar destek olarak yerel topluluǧa sahiplerdi. Bugün`ün mobil ҫalışanları aile`ye ve arkadaşlara az zamana sahipler. Uluslararası bir laser şirketi iҫin ҫalışan ve Taipei`den gelen 34-yaşındaki bir satış müdürü Stephen Chang ay`da 20 gün seyahat eden tipik bir yönetici. Aile dışında görüştüǧü kişi kız arkadaşı. Son sekiz sene`deki iş alanındaki deǧişimler Chang`in üzerindeki baskı`yı ҫoǧalttı. Işinin büyük bölümü bir alman ürününü ҫin piyasasında tanıtmak. „Benim ҫalıştıǧım şirket`in ҫin devlerti ile ilgili gerҫekdışı beklentileri var.“ diyor kendisi. Rekabetin yüksek olmasına raǧmen satış hedefleri bir hayli yüksek. Bununla birlikte azimli genҫ ҫin satıcıların geliştiǧi yeni bir nesil gelişiyor. Aynı zamanda yerel şirket`ler alman şirketlere nazaran daha hızlı ve ucuz üretiyorlar. Satış hedeflerine ulaşabilmek iҫin Chang gün`de 12 saat ve hafta`da altı gün ҫalışıyor. „Bir seҫim kararı ile karşı karşıyayım ya hedeflere ulaşıp, işim`de ҫalışmaya devam ederim veya dinlenmeye ҫekilirim ve işimi kaybederim.“ Mısırlı Ingy Rasekh -düşük gelir ödeyen bir şirket`te iş`e başladı. Hukukҫu olmaya karar vererek 28 yaşındaki bayan babasının „Bay Doǧru`yu“ bulup evlenme isteǧine karşı geldi. Bugünkü ҫalışma hayatının diǧer streslerini de ekleyerek Mısır`da bir bayan olmanın iş yerinde bir erkek kadar iyi ҫalışabilmeyi ıspatlamak iҫin üҫ kere daha zor şartlar altında ҫalışmak anlamına geldiǧini anlatıyor. Kendisini „yüksek enerji“ diye tanımlayan Rasekh 46 Kairo`daki bir hukuk şirketi`nin ortaǧı. Zamanının yarısını şirket`in Münih`te bulunan merkezinde geҫiriyor ve orada doktorasını yapıyor. Ҫoǧu kez toplantılara ve diǧer orta doǧu sehirlerinde bulunan müşterilerine gidiyor. Ve hafta`nın ҫoǧu günlerini gün`de 12 ve 20 saat arasında ҫalışıyor. Kendisine göre şimdiye kadar en kötü icaat cep telefonu. Müşterilere karşı sorumluluǧundan dolayı her zaman, tatiller`de bile yanında taşıyor. „Bugün`ün müşterileri ihtiyaҫları olduǧu zamanda telefon ile arayan kişi`ye ulaşmak istiyorlar. Modern teknoloji nedeni ile ulaşılamama mazeretiniz yok.“ diye ekliyor. Jay ve Chang`in de düşündüǧü gibi beklentilerin gittikҫe yükseldiǧini düşünüyor. „Ilk başta kendi isteǧiniz ile mesai yapıyorsunuz, fakat bu saatlerin sonradan sizden beklenilenin en azı olduǧu ortaya ҫıkıyor.“ Amerikan Ulusal Saǧlık Kurumuna göre stres yönetiminin sırrı sınırlarınızı bilmeniz ve iҫerisinde kalabilmeniz. Ilk stres belirtileri davranış kaynaklı. „Iş`ten sonra dinlenemediǧi zaman Jay`in stresli olduǧunu biliyorum.“ diyor Sarah. „Yataǧa gitmek yerine televizyon`un karşısında oturup gecelere kadar iҫki ve sigara iҫiyor. Bu durum kendisini daha da yorgun yapıyor.“ Ingy Rasekh elemanlara sinirlendiǧi, uyuyamadıǧı ve basit işler yapmak zorunda kaldıǧı zaman önlem almasını biliyor. Ondan sonra kitapları ile hafta sonunda kırmızı denize gidip sahil`de oturmayı tercih ediyor. Iyi stres yönetimi stratejileri ile bile kronik baskı altında sınırlarına ulaşacak. Bu nokta`da profesyonel yardıma ihtiyacı olacak. Iş stresi ile ilgili bir ҫok kitap yazan Cooper bu soruna karşı bir duyarlılık yaratmaya kararlı. „Hiҫ bir işveren ҫalışanlarını kendilerini hasta yapabilecek ҫalışma koşullarına maruz bırakmamalı.“ Öyleyse bütün bunlar gelecek iҫin ne demek? „Tarih`in göstermiş olduǧu gibi bir kültür en üst seviye`ye ulaştıǧında bir gerileme yaşıyor.“ diyor Cooper. Daha iyi bir ҫalışmaözel hayat dengesi iҫin global anlamda bir talep var. Eǧer şirket`ler bu yeni baskılar karşısında tepkisiz kalıyorlarsa, Jay gibi bir ҫok insan sömürücü şirket`lerde ҫalışmak istemeyecek. Stres azaltmak iҫin on tavsiye Ingiltere`de Lancaster University`de kurumsal psikoloji ve saǧlık bölümünde ҫalışan Cary Cooper ve iş yerinde stres konusu uzmanları tavsiyelerde bulunuyorlar. 47 1. Stres`in ilk belirtilerini görmeye ҫalışınız, bunlar sizin sınırlarınızı gösterecektir. Bu sınırların iҫerisinde kalmaya ҫalışınız. 2. Hafta`da en az iki veya üҫ kere zamanınızı aileniz ile geҫiriniz veya saǧlıǧınız adına bir şeyler yapmanız iҫin iş`ten erken ҫıkın. Meslektaşlarınıza iş`ten erken ҫıktıǧınızı söyleyin ve bunu yapacaǧınızı garanti edin. 3. Zamanınızı iyi yönetin. En önemli etkinliǧinizi ilk önce yapmak sureti ile etkinliklerinizi önceliklere göre sıralayınız. Zamanınızı yapılması gereken işlere harcayınız. 4. Az önceliǧi olan iş`lere hayır demeyi öǧreniniz. 5. Iş dışında sizin iҫin önemli olan aileniz ve başka insanlar iҫin zaman ayırmaya ҫalışınız. Onlar sizin destek sisteminiz. 6. Bir ҫok stres iş yerindeki insanlar ile sorunlardan kaynaklanıyor. Insanların kusurlarını bulmak yerine onları ödüllendirerek ve överek idare edin. 7. Işvereniz ile iyi ve aҫık bir iletişim kurmaya dikkat edin. Bu yöntem ile kendisine stres`in kaynaǧı olan sorunları anlatabilirsiniz. Ve böylece bu sorunları ҫözebilirsiniz. 8. Dinҫ kalın. Iş`ten sonra egzersiz yapmanız iş `i unutmanızı saǧlar ve iş sorunlarını ev`e getirmemeyi önler. 9. Düzenli bir şekilde meslektaşlarınız ile iҫki iҫmeye ҫıkmayın. Iҫme kültürü hiҫ kimse iҫin saǧlıklı deǧil. Ay`da bir kere olur, fakat bundan fazlası zarar. 10. Eǧer bir stres yönetim programına gitmek istiyorsanız, bunu dikkat ile seҫiniz. Eǧer sorununuz zaman yönetimi ise size nefes almayı öǧretecek bir program işinize yaramaz. Adrian Furnham: yönetim psikoloji`si ile ilgili Her gün ve her anlamda ticaret`te hatalar yapılıyor. Planlanmamış, önceden tahmin edilmemiş ve arzu edilmemiş hatalar işverenleri, müşterileri ve diǧer maǧdurları sinirlendirebiliyor. Cihazlar arızalanıyor, ürünler geҫ teslim ediliyor, ҫalışanlar olayları yanlış anlıyorlar: hatalar kendiliǧinden oluşuyor. Hepsi büyümenin ve insan olmanın bir parҫası. Fakat farklı kurumları birbirinden ayırt eden husus bu sorunlar ile nasıl başa ҫıkmaları. Iki aҫık aşırılar var: 48 bu sorunları inkar eden şirket`ler ve bu sorunları ҫözmek iҫin ellerinden geleni yapan şirketler. Sonuncusu büyük ihtimal en yaygın olanı. Inkar edenler bazen ҫok sık ve bütün nedenleri kapsayarak hataların oluşabileceǧini biliyorlar. Fakat onlar şikayet edenlerin büyük kısmının sorunların kaynaǧı veya bir abartının sonu olduǧunu düşünüyorlar. Onlar bu nedenden dolayı şikayet edenleri kurum iҫin ciddi bir tehlike olarak görüyorlar. Onlar ile başa ҫıkmanın en iyi yolu taviz vermemek ve bir şeylerin yanlış gittiǧini inkar etmek. Şikayet edenlerin bir şikayetlerini iletebilecekleri bir yerleri yok, eǧer varsa bile orada hiҫ kimsenin bulunmadıǧından kendileri emin oluyorlar. Eǧer şikayet edenler pes etmezlerse, şirket kendisini sorun yarattıǧı iҫin suҫlu buluyor. Bu tehlikeli. Bu müşterinin medya ile temasına ilişkin korkulara neden olabilir. Fakat şikayet edenler tehlike`yi fark etmiyorlar. Son savunma stratejileri bir tür tazminat olabilir: bir küҫük miktar para, kırılan bir ürünün deǧiştirilmesi yerine tamir edilmesi. Bu durumlar müşteriyi daha da kızdıracak. Insanların ҫoǧu sorunların ҫözülmesini istiyor. Para`yı tam miktarda geri istemek, kırılan bir ürünü deǧiştirmek. Sinirli şikayet edenler genelde sonuna kadar mücadele ediyorlar ve fikirler ile dolular. Örneǧin bazıları hissedar toplantıların hikaye anlatmak iҫin en uygun yer olduklarını söylüyorlar. Mutsuz müşteriler kısa bir süre iҫerisinde “marka teröristi” olabiliyorlar. Hikayelerini anlatmaya devam ediyorlar. Ve mümkün olduǧunca bu kurumu bir daha hiҫ kullanmamak iҫin yemin edecekler. Inkar edenler pes etmeme süreleri ve ne kadar tazminat edindikleri durumları ile bir fark yaratıyorlar. Fakat son sonuҫ hiҫ bir zaman iyi bir sonuҫ deǧil. Diǧer aşırı tarafa ait olan şirketler farklı bir filozofi`ye sahipler. Hataların olacaǧını biliyorlar. Ve bazı insanların yanlış veya abartılmış şikayetlerde bulunduklarının bilincindeler. Fakat bazı inkar edenlerin bilmedikleri bazı konuları biliyorlar: insanlar ҫoǧu kez bir hatanın telafisini saǧlayan kurumlar seviyorlar. Müşteriler bu tür kurumları ihtiyaҫlarını karşılayabilecek yerler olarak görüyorlar ve böylece sadakat`ları gittikҫe artıyor. Bu nedenden dolayı ҫalışanlara mutsuz müşterilere tazminat ödemeyi emretmek en iyi uygulama. Örneǧin garsonlar şarap şişelerini bedava vermeye yetkili olabilirler. Bazı büyük kurumların mutsuz müşterileri geri 49 kazanmak amacı ile merkezleri var. Tabii ki şansını deneyecek olan insanlar her zaman olacak. Fakat bazı olayları gidişatına bırakmak daha iyi olur. Potansiyel bir marka teröristi şirketinizin bir savaşҫısı olarak dönüşebilir. Fakirler iҫin bir kredi Ilk ҫekmiş olduǧu kredi 27 $ deǧerindeydi. Kendisi bugün dünya`nın en fakir milyonlarca insanlarına 5$ milyar `dan fazla para `yı kredi olarak veren bir banka`yı yönetiyor. Ekonomi profesörü Muhammad Yunus Bangladeş`de Grameen bankasını kurdu ve gelişmekte olan dünya`ya küҫük krediler konseptini yaydı. Yunus hiҫ bir zaman bu ilk nazik davranışının yeni bankalar dünyasını teşvik edeceǧini düşünmemişti. 1976 yılında Bangladeş`de bulunan fakir esnafҫılara küҫük bir miktar para ödünҫ verdi. Kısa bir süre iҫerisinde küҫük miktarlardaki krediler ile insanların kendilerini fakirlikten kurtarmak amacı ile kendi işyerlerini kurabileceklerini öǧrendi. Bu sonradan banka`ya dönüşen Grameen projesinin başlangıcıydı. Yunus`un ilk adımlarından bir tanesi bayanları küҫük krediler almaları iҫin teşvik etmek. Bugün kredi alanlarının 96%`sı bayan. Ayriyetten dilenciler iҫin Struggling Members programını başlattı. „Hiҫ bir şey`in ҫalışmadıǧı ve elektriǧin olmadıǧı Bangladeş`te küҫük krediler konsepti bir saat gibi ҫalışıyor.“ diye Business Week`e anlatyor. Profesör şu an başarılı bir şekilde fakir bölgelerde iyi ve ucuz hastaneler inşa ederek sosyal projeler iҫin özel krediler yaratıyor. Kısaca Araştırmalar yeni ürünlerin başarısının son 25 sene`de 40% -90% düştüǧünü ve bu gidişatın hiҫ deǧişmediǧini gösteriyorlar. Harvard Business Review`da tüketicilerin eski ürünleri daha deǧerli, şirketler ise yeni ürünleri daha deǧerli bulduklarını söyleyerek Harvard Business School`da profesörlük yapan John T. Gourville bunun nedenlerini aҫıklıyor. MCKinsey anketinde önümüzdeki beş sene siyasi gündemi meşgul edecek konunun ne olduǧunu yöneticilere sorarak iş kaybını iş 50 yerlerinin yurtdışına kaybedilmesinin yerine tercih ettiklerini söylediler. Bir başka diǧer önemli konu ise şirket politikası, etkilenme, ҫevre, emeklilik ve data güvenliǧi. Geҫenlerde Disney Toy story ve Finding nemo ürünlerini üreten Pixar`s Animation Studies`i satın aldı. Disney`in genel müdürü Bob Iger bu kararını Fortune`a şöyle aҫıkladı: “Iki oǧlum var ve Pixar ürünlerini düzenli bir şekilde kullanıyorlar. Dün gece en küҫük oǧlum Toy Story 2`yi izleyerek uyudu. Bunun sonrasında tabii ki “Bu üründe kimin zekası saklı” diye merak ediyorsunuz.” Ne okuduǧum Ekonomi kitapları yazarı Leila Hender son güney Avustralya`da Times 8 şirketinin medya ve marketing danışmanlık bölümünün genel müdürü. Bir başka zaman birileri size redd kararlarını ҫok fazla ciddi almamanızı ve bunu bir daha düşünmenizi söyleyecek.Winning Credibility kitabının yazarları Matthew Michalewicz ve teknoloji uzmanı olan babası Zbigniew Michalewicz`ye göre bu her zaman kişisel bir durum. Matthew bir zamanlar başbakan Lech Walesa`yı şirketlerinin bir kaҫının başkanlıǧına geҫmesi iҫin ikna eden tanınmış avustralyalı bir iş adamı. Ödüllere az odaklanarak ve ekonomi`nin temel kavramlarına dikkat`i daha fazla vererek başarılı bir iş ortamının nasıl yaratılacaǧı konusunda kitap aҫıklamalarda bulunuyor. Yazarların görüşüne göre bunlar piyasa araştırması ve mümkün olduǧu yerde güvenilirlik yaratma durumu olduǧunu söylüyor. “Ne bildiǧiniz önemli”, fakat “kimi tanıdıǧınız” başarının kapılarını aralayacaktır. Ida M. Tarbell kim di? Ida Tarbell (1857-1944) Amerika`nın ilk bayan muhabiriydi. Zamanın önde gelen „muhabiri“ olarak biliniyor. Amerikan petrol endüstrisini monopolize etmek isteyen John D. Rockefeller tarafından kullanılan yasadışı araҫların gün yüzüne ҫıkmasını saǧladı. Tarbell Pennsylvania, Wattsburg yakınlarındaki küҫük bir köy`de doǧdu. 1880 yılında sınıfında tek bayan olan Alegheny Kolejinde Pennsylvania ilinde lise diplomasını aldı. Sonraki kariyer yıllarında aile ilişkileri kendisine yarar saǧladı. Aǧabeleri kendisinin McClure`s 51 dergisinde hakkında makale yazdıǧı başbakan Abraham Lincoln`nu tanıyorlardı. Rockefeller`nin uygulamalarından dolayı petrol işi başarısız olan babası büyük ihtimal kendisini petrol milyonerleri hakkında yazmak iҫin teşvik etti. Standard Oil şirketi`nin genel müdürü Henry Huttleston Rogers`da bir akrabaydı ve kendisine şirket ile ilgili bilgi edinmesi iҫin yardımcı oldu. 1894 yılında Tarbell üҫ araştırmacı muhabirler ile birlikte ҫalışan McClure`s dergisine üye oldu. Rockefeller ile ilgili makaleleri sonradan 20. yüzyılın en önemli ekonomi kitaplarından sayılan The History of the Standars Oil Company kitabında yayınlandı. Tarbell araştırmasından önce Standard Oil şirketine toplumdan olumsuz tepkiler gelmesine raǧmen işi 1911 yılında şirket`in daǧılımına neden oldu. „Hiҫ bir zaman adil olmadılar ve bu neden dolayı onlara olan saygımı yitirdim,“ diye yazıyor. Tarbell feminist olmasına raǧmen etik aҫıdan bayanları erkeklerden daha iyi bulan feministleri desteklemiyordu. Ilk ҫalışmalarından bir tanesi Fransiz revolosyonunun ünlü karakter`i Madame Roland ile ilgili bir araştırmaydı. Tarbell bayanların siyaset`e bir katkı saǧladıklarını ispatlamayı ümit ediyordu. Bunun yerine Roland`ın bir erkek kadar kötü davrandıǧını ortaya ҫıkarttı. Uzay araştırması Önümüzdeki otuz sene`de güneş sitemimiz ile ilgili önemli buluşlara imzası atması beklenen uzay programının adı Aurora. Mars`a bir misyon Insanların Mars`a olan hayranlıkları devam ediyor. Bu yaz Ingiliz bilim adamları önümüzdeki beş sene iҫerisinde yaşamın imkansız gibi görünen kırmızı gezegen`de yaşamı bulmayı hedefleyen en istikrarlı deneyleri yönetecek olan bir robot arabasını gururlu bir şekilde tanıttı. Bu arabanın büyüklüǧü bir bilardo masası kadar ve „Bridget“ isminde bir takma isime sahip, Avrupa`nın ExoMars projesinin arazi aracının bir prototipi. Bu araҫ mars`da kullanılarak baǧımsız bir şekilde bilim adamlarının işini yapacak. Teknolojik aҫıdan iyi gelişmiş dijital kameralar kullanarak bilimsel aҫıdan önemli olan hususların ayrıntılarını düzenli kontroller gerektirmeksizin inceleyecek. 2003 yılında Mars Express Sonda sayesinde mars gezegenine inişi saǧlanan, 52 fakat yeryüzüne sinyal vermekte başarısız kalan yer`e inme cihazı Beagle 2`nin teknoloji`si bu araҫ`ta kullanıldı. „NASA`nın diǧer yaptıǧı işler ile karşılaştırıldıǧı zaman Beagle gerҫekten en fazla maddi kaynak yatırılan ve geliştirilen proje`lerden bir tanesi.“ diyor 150 kg aǧırlındaki yeni altı tekerlekli arazi aracını tasarlayan EADS Astrium şirketinden Mike Healy. „Bu daha da gelişmiş olacak.“ Şu an mars`ı araştıran NASA arazi aracı „Spirit and Opportunity“ adındaki rover`e nazaran Bridget uzun mesafeli yolculukları daha hızlı imkanlaştırarak otomatik bir şekilde mesafeleri hesaplayacak. Bunun dışında daha küҫük model Beagle 2`de eksik olan yer`e iniş`i yaptıktan sonra bilim adamlarına yerini tespit etmesini saǧlayacak bir sensör sistemine sahip olacak. ExoMars projesi Avrupa Uzay Kurumu (ESA)`nın Aurora programının ilk aşaması. 2002 yılının ocak ayında başlayan program önümüzdeki 30 sene hem robotlar hem insanlar tarafından gerҫekleştirilen güneş sisteminin araştırmasını kapsayan büyük bir strateji. ExoMars proje`nin hedefi bu tür araştırmaların ön hazırlıǧı olarak mars gezegen`in biyolojik ҫevresi ile ilgili daha fazla bilgi toplamak. Diǧer gezegenlerde yaşamın arayışı iҫerisinde bu misyon`dan exobiyoloji`nin geniş kapsamlı araştırmaları iҫin deǧerli bilgilerin verilmesi bekleniliyor. Fakat ExoMars projesi Mars`lıların araştırmasından ҫok daha büyük bir şey simgeliyor. Avrupalı siyasetҫiler bu proje`den ҫok etkilendikleri iҫin finansman konusunda ҫok cömert davranıyorlar. Normalde maddi kaynak yetersizlikleri yaşayan uzay-bilim topluluǧuna olumlu bir sürpriz olarak Avrupa`nın hükümeti tahmin edilen 600 € milyonluk proje masraflarından 50 € milyon fazla vermeyi söz verdi. Bilim adamları yeni proje`ye daha fazla enstrüman ve yeni deneyler eklemeyi düşünüyorlar. Hedeflenen en büyük deǧişim arazi aracının Mars`da faaliyet gösteren bilim laboratuvar`ına gitmesini saǧlayacak uzay sonda`sını yeniden donatmak. Gezegen`in ekseninde dönen bir laboratuvar ExoMars masraflarını 775 € milyon yükselterek bilim adamlarının deneyler iҫin 30 kg ek materyal kullanmalarını mümkünleştirecek. Bir ҫok ülkeIsviҫre, Hollanda, Belҫika ve Ingiltere dahil bu proje`nin kapsamını genişletmekte bir ilgileri olduǧunu aҫıkladılar. Geҫen aralık ayında Ingiltere`nin bilim bakanı David Sainsbury maddi kaynaklarının ҫoǧu ExoMars projesine kullanılmak üzere Aurora programı iҫin 75 milyon sterling (108 € milyon) vermeyi söz verdi. Bu para coǧrafi aktivite`yi ölҫmek ve gezegen`de yaşamın olduǧunu kanıtlayan kimyasal 53 maddelerin araştırılması amacı ile kullanılan enstrümanların gelişimini, kameralar ve minyatür “Seismograph“ enstrümanları dahil, finanse etmekte yardımcı olacak. Iki sene`de kırmızı gezegene ulaşması beklenilen ExoMars 2011 yılında başlayacak. Beagle 2`nin yok olmasına neden olduǧu zannedilen hatalardan kaҫınmak gayreti iҫerisinde bilim adamları son model`in rüzgar hızını, ısısını ve atmosfer`deki nemi test etmeyi imkanlaştıran sistemler geliştiriyorlar. Hepsi birlikte kullanılarak bu ölҫümler ExoMars`ın güvenli yer`e inişinin şansını yükseltecek. ExoMars deneylerin arasında Ingiltere`nin Leicester University Uzay Araştırma merkezinde görev alan Dr Mark Sims tarafından geliştirilen Life Marker Chip (LMC) bulunuyor. Sims bu deneyi Mars iҫin bir „hamilelik testi“ olarak adlandırıyor. Bir sürü testler sayesinde Mars`da bulunan toz`un örneklerini alarak LMC yaşam ile baǧlantılı olan amino asit, hücre duvarları veya pigmentler gibi moleküllerinin varlıǧını belirleyebilir. Ayrıca ExoMars arazi aracı bu tür molekülleri yer altında arayabilir ve bu araҫ Mars`a iniş yapan iki metre uzunluǧunda gezegen`in kum yüzeyini geҫmesini saǧlayacak bir matkap ile donanımlı ilk cihaz. Arazi aracının bir başka donanımı atmosfer`i araştırmaya yönelik deney paketi. Iklim bilim adamlarının dünya`da modellerini dolaylı yoldan geliştirmeye yardımcı olacak olan süreҫ şeklindeki bu paket iklim sistemini ölҫmek iҫin kullanılacak. “Dünya`daki iklim modelleri ile hiҫ bir zaman koşulları deǧiştiremeyeceksiniz.” diyor ExoMars projesinin önde gelen bilim adamları Ingiltere`nin Open University`de görev alan John Zarnecki. “Farklı yerlere gitmek ile tamamen farklı koşullar ile karşılaşıyorsunuz. Eǧer bu modeller başka yerlerde ҫalışmıyorsa, o zaman modelleriniz ile ilgili bir kaҫ yanlışlıklar söz konusu. Mars ve Venus gibi gezegenlerin iklimlerini araştırarak bizim mevcut olan modellerimizi daha da geliştiriyor.“ ExoMars kapsamında gerҫekleştirilecek olan deneyler ile ilgili son kararlar bundan sonraki bir kaҫ sene iҫerisinde verilecek. Proje genişletme ve gezegen`in etrafında dönen bilim laboratuvarı mevzusu 2007 yılında onay iҫin avrupalı bakanların toplantısında tanıtılacak. Profesör Zarnecki Avrupa`nın mars`ı keşfetmesinin NASA`nın önümüzdeki yıllarda Spirit ve Opportunity`nin dışında daha fazla yer`e iniş yapan araҫ geliştirme ҫabalarını tamamlayacak. Örneǧin Mars Bilim Laboratuvar` ı 2010 yılının ekim ayında Mars`da kurulacak. En azından bir yıl veya yaklaşık iki dünya yılı boyunca Mars`da faaliyet 54 göstermesi bekleniliyor. „Bir başka gezegen ile ilgili bir misyon`un herşeyi başarabileceǧine inanmak ҫok basit.“ diyor Zarnecki. „Mars`da yaşayan bir insan olduǧunuzu düşünün ve dünya`yı anlamak iҫin bir misyon göndermek istiyorsunuz- bu misyonu nereye gönderirdiniz? Hangi enstrümanları kullanırdınız? Siz dünya`yı tanımlamadan önce bir ҫok misyon söz konusu olabilir. EXoMars nedir? ExoMars gezegen`in etrafında dönen bir mars sondası, son modül ve bir arazi aracı iҫerecek. Mars gezegenine vardıktan sonra gezegen`in etrafında dönen sonda arazi aracını kapsayan son modül`ün üzerine düşecek ve ondan sonra kendisi uygun bir yörünge haline gelip verileri kayıt eden bir uydu görevi görecek. Ilk başta ExoMars arazi aracı iҫin bir veri kayıt eden durak olarak işlev görecek, fakat kullanma süresi gelecek misyon`ları yerine getirmek amacı ile genişletilebilir. Mars`in son modülü arazi aracı`nı şişirebilecek fren cihaz`ını ve paraşüt sistemini kullanarak belli bir yere gönderecek. Her iki sistem atmosfere giriş`ten kaynaklanan stres`e karşı dayanıklı ve bu misyon iҫin yer`e iniş doǧruluǧu yeterli olacak. Elektrik üretmek amacı ile geleneksel güneş yelkenlerini kullanarak arazi aracı mars gezegeni`nin daǧlık bölgesinin bir kaҫ kilometresini katedebilecek. Bir bilgisayar programı kullanarak baǧımsız bir şekilde işlev görebilecek durumda olacak ve optik sensörler kullanarak yolları bulabilecek. Geҫmiş yaşam veya şu an ki yaşamın izlerini belirleyecek yaklaşık 40 kg exobiyoloji kullanma yükünün kapsadıǧı matkap cihazı, örnek edinme sistemi ve bilimsel enstrümanlar iҫerecek. Başarılı olmak iҫin ExoMars`ın aşaǧıdaki alanlarda iyi geliştirilmiş bir teknoloji`ye ihtiyacı olacak: • Arazi aracı (rover) sistemi • Yerè iniş sistemi • Şişirebilecek fren cihazı • Enerji daǧılımı • baǧımsızlık ve • Navigasyon “Bu dikkat`e deǧer bir teknolojik zorluk oluşturmasına raǧmen, uzun senelerin teknolojik gelişiminin uygulamasıdır.” diye Avrupa Uzay 55 Kurumu (ESA) ExoMars projesi ile ilgili vermiş olduǧu bir ifade`de söylüyor. Eamonn Fitzgerald : en son trentler ile ilgili Mühendisler- onlarsız ne olurduk? Fakat mühendisler tam olarak ne yapıyorlar? Eǧer „elektro mühendisinden“ bahsediyorsanız, bir ҫok insan hemen elektrikҫileri düşünür. Eǧer „makina mühendisinden“ bahsediyorsanız, bazı insanlar araba tamiratҫısını düşünecektir. Ne kadar ҫok mühendislik hakkında konuşursanız, bir o kadar bu mesleǧin bir imaj sorunu olduǧu izlenimi yaratılacak. Bu endişe verici, ҫünkü gittikҫe globalleşen piyasalarda, mühendisler yeni teknolojiler geliştiren ve yeni ürünler yaratan insanların arasındalar. Yüksek enerji talebi, yaşlanan nüfus, nüfusu ҫok şehirler ve su eksikliǧi sorunları ile karşı karşı`ya kalan ülkeler bu sorunları ҫözmek iҫin mühendislere ihtiyaҫ`ları olacak. Mühendis`lere olan talep arttıkҫa, bu talebin karşılanamaması bir sorun. Yüksek fiyat`lara satılan petrol ile birlikte genҫ insanlar petrol tekniǧi alanında kendilerini eǧitmek zorunda kalacaklar mi? Yanlış. 1983 yılında amerikan üniversitelerinde petrol tekniǧi alanında 11.000 öǧrenci kayıtlıydı. Bugün Texas Tech University `de petrol tekniǧi uzmanı olan Lloyd Heinze`ya göre öǧrencilerin sayısı 2412. “Avustralya`da inşaat mühendisleri tükenme tehlikesi ile karşı karşı`ya kalan bir nesil oluşturuyorlar.” diye Kamu Inşaat Mühendisliǧi Avustralya Enstitüsü başkanı Chris Champion yazıyor. Bu arada hem Airbus hem Boeing şu an hava yolculuǧu mühendisleri arıyor. Mühendislerin az sayıda olmasının nedeni bu mesleǧin bayanların ilgisini ҫekememesinden kaynaklanıyor. Ingiltere`de 12 mühendis`den bir tanesi bayan ve Ingiltere`nin Mühendisler Kurumunda kayıtlı olan mühendislerin sadece 2,8 %`i bayan. En azından Ingiltere yeni fikirler üretme alanında başı ҫekiyor ve mühendislik mesleǧini bayanlar iҫin bir kariyer seҫeneǧi haline getiriyor. Ingiltere hükümeti tarafından dört sene önce bilimi ve teknoloji`yi geliştirmek adına kurulan Mühendislik ve Teknoloji Kurumu mühendislik mesleǧini teknik bir meslek yerine yaşam tarzı seҫeneǧi olarak tanıtmak iҫin bu yaz bir medya kampanyası başlattı. 56 Böylece Ingiltere`de haziran ayında Marie Claire ve Xbox 360 dergisinin okurları heyecan verici mühendislik dünyası ile ilgili makaleler buldular. Bu henüz bir başlangıҫtı. Film`den, gıda ürünlerine ve snowboarding`e kadar herşeyi kapsayan yaşam tarzı dergileri ETB strateji`sinin mühendislik mesleǧinin yaşamı nasıl daha iyi ve eǧlendirici yapabileceǧini göstermek amacı ile bir sonraki konularının arasında bulunuyor. Bugün tabii ki eǧer genҫ insanlara ulaşmak istiyorsanız Internet`i kullanmak zorundasınız ve bu ETVB`nin websitesinde yaptıǧı olay, Scenta (www.scenta.co.uk). Richard Branson`un uzay turizmi planları ile ilgili daha fazla bilgi edinmek istiyormusunuz? Bilim adamlarının insan bedenini bir mikrochip üzerinde nasıl yeniden yarattıklarını öǧrenmek istiyormusunuz? Scenta 115 medya ortaklarının küҫük yardımı ile bu soruların cevabını veriyor. Fikir ҫok zeki. Örneǧin bir kimse`nin Superman Returns gibi bir film hakkında daha fazla bilgi edinmek istemesi gibi. Scenta websitesinde kullanıcılar sadece Total Film dergisi ile ilgili ayrıntılar bulmayacak, bunun haricinde mühendislik kurslarının bir listesini ve bir ҫok kariyer profillerini. ETB genҫ insanların mühendislik mesleǧini kirlilik yerine parlak bir gelecek ile baǧdaşlaştırmalarını ümit ediyor. Mühendislik inanılmaz zengin bir alan, fakat namını düzeltmenin yanısıra en iyiler ve en zekiler ayakta kalacaklar. Imaj sorununu ortadan kaldırmak iҫin biraz moda, bir kaҫ ünlü yüz ve bir kaҫ multimedya ürünleri gerekli olabilir. Tıp teknolojisi Ameliyat robotları Ameliyat`ı Brezilya`da yapan Kanada`da bir cerrahın gözleri ve kollarını simgeleyen ҫok kollu bir robot`u düşünün. Hayal kurgu mu? Tam olarak deǧil. Bu konsept Ontario`daki Minimal Access Surgery merkezinden ve Kanada`daki iletişim şirket`i Bell`den geliyor. “Bizim hedefimiz bu proje`yi önümüzdeki beş sene`de tamamlamak.” Dr. Mehran Anvari internet sitesi IT World Canada`ya anlatıyor. Bu robot uzay misyon`larında, savaş bölge`lerinde veya başka tehlikeli bölgelerde kullanılabilir. “Bunun haricinde hastaları şehir 57 hastanelerine nakletmek iҫin hükümet`in milyonlarca dolar harcadıǧı Kuzey Kanada`nın dış semt`lerinde kalan bölgelerinde kullanılabilir.” diyor Anvari. Alternatif enerji Hidrojen Hidrojen su`dan bitkilere kadar herşey`de bulunabilir ve izole edilip yakıldıǧı zaman ne karbon diyoksit ne de başka zararlı emisyonlar üretir. Hidrojen arabaları kullandıǧımız gün bir gün gelirse petrol baǧımlılıǧımızdan kaynaklanan ҫevre ve güvenlik sorunlarının bir ҫoǧu bir daha ortaya ҫıkmayacak. Buna raǧmen bir sorun mevcut. Hidrojen üretmenin masrafları hidrojen`i ekonomik bir alternatif haline getirmiyor. Fakat New York`ta, Niskayuna Ge`nin Global Araştırma Merkezi`nin bilim adamları hidrojen üretiminin masraflarını dikkat`e deǧer bir şekilde azaltan yüksek doz`da kimyasal ve ısı dayanıklı Noryi adında bir materyal geliştirdiler. Sonuҫ olarak bilim adamları ucuz hidrojen`in bir kaҫ sene iҫerisinde elde edilebilir olduǧunu söylüyorlar. Belirlemeler Doǧum günün kutlu olsun barkod Hava yolları şirketleri barkod`u bagaj nakledildiǧi zaman kullanıyorlar. Nakliyat hizmetleri paketlerin yolculuǧunu takip edebilmek iҫin bu barkod`a baǧlılar ve süpermarket`ler bunları hemen hemen herşeyin üzerine yapıştırıyorlar. Barkod ticari anlamda ilk 1966 yılında kullanıldı ve hayat bugün bu rakamlar ve ҫizgilersiz nerdeyse düşünülemez. Fakat yarın ne olacak? Kameralı cep telefonları yakın zamanda iki boyutlu datamatrix barkod`u okuyucularına sahip olacaklar. Kamerayı dondurulmuş pizza`nın paketi`nin üzerinde bulunan barkod`un üzerine tutun ve resim ҫeker gibi tuşa tıklayın. Bilgisayar programı data`ların şifresini ҫözüyor ve cep telefonunuza yemek planlama tavsiyesi ile birlikte bir web-link gönderiyor ve tabii ki özel dondurulmuş pizza reklamları. 58 Zaman ölҫümü Uyandıran ҫalkalayan saat Iş kapı`yı ҫaldıǧında yatak`tan kalkmaktan başka hiҫ bir şansınız yok. Fakat sabah ҫalan alarm sesini duyamayacak kadar eǧer aǧır uyku uyuyanlardan biriyseniz, o zaman ne olacak? Ingiltere`nin saǧır ve zor duyan insanların merkezi, RNID, ҫalkalayan alarm saat`i sorusu`nun cevabı olabilir. Duyma zorlukları olan insanlar iҫin tasarlanan bu saat aynı zamanda ҫok iyi duyan insanların tarafından da kullanılabilir. Uyuma vaktinde yastıǧınızın bir köşe`sine takın ve bir ҫalkalanma ile zamanında uyanacaǧınızdan emin olabilirsiniz. Shakeawake`in titreme derece seҫenekleri var ve kesin olarak en aǧır uyuyan kimse`yi bile uyandıracak. Su sektörü Su bir ҫok kez kullanılabilecek ҫok deǧerli bir ürün. Jo Jenks su işlemi alanı ile ilgili bir kaҫ yararlı kelimeler sunuyor. Su bazen “mavi altın” olarak adlandırılan ҫok deǧerli bir kaynak. Hala endüstrileşmiş ülkelerde insanlar büyük miktarlarda su`yu kullanıyor ve harcıyorlar. Avrupalılar gün de iҫmek, yemek yapmak ve yıkanmak iҫin ortalama olarak 136 litre su kullanıyorlar. Her ne olursa olsun, dünya`nın bir ҫok su kaynakları pirinҫ, sebze, et ve süt gibi gıda ürünleri üretmek iҫin kullanılıyor. Su endüstrisi iҫme suyu ve atık su hizmeti sunuyor. Iҫme su`yu işlemleri su`yun güvenli bir şekilde iҫilebilmesi iҫin su`yun işlenme sürecidir. Atık su işlemleri suyun ҫevre`ye geri dönebilmesi amacı ile tuvalet suyun ve başka atık suların kir, zararlı obje ve bakterilerden temizlenmesi iҫin gerҫekleştiriliyor. 59 Networking Ilişkiler kurmak Saǧlam kişisel ilişkiler mesleki başarının yolunu aҫıyor. Bunun iҫin gerekli olan temas kurmak ve korumak işlemleri-networking- Mary Beth Maslowski`nin öǧrenmiş olduǧu gibi her yerde gerҫekleşebilir. Daha önceleri bir ҫok kez söylenmiş olan ve sizin duymuş olduǧunuz konu: ne bildiǧiniz önemli deǧil, önemli olan kimleri tanıyor olmanız. Ister iş, yeni müşteri veya iş hizmetleri arayın, büyük ihtimal tanıdıǧınız insanlar ile veya size tavsiye üzeri gelen insanlar ile ҫalışmayı tercih edersiniz. Ve networking tanımış olduǧunuz insanların sayısını artırmak ve iş temaslarınızı geliştirmek iҫin verimli ve eǧlenceli bir yöntem. Öyleyse networking ne demek? Bazı insanlar yararlarına olacak iş temasları arayışında olmak olduǧunu düşünüyorlar, fakat gerҫek`te iş ilişkilerini kurmak anlamına geliyor. Motivasyon uzmanı ve yazarı Bob Burg networking`in her iki tarafa`da yarar saǧlayan bir vermek-almak ilişkisi ve vurgu „vermek“ kısmına yapılıyor. Bu makale`de size networking ile nasıl başlayacaǧınızı, iş toplantılarında sohbet`e nasıl başlayacaǧınızı ve iş ilişkilerinizi nasıl takip etmeye devam edebileceǧinizi göstereceǧiz. Bunun haricinde sizin başkalarının temaslarını kurmak ve korumak alanında nasıl yardımcı olabileceǧinize bakacaǧız ve internet networking ile resmi dışı networking ile ilgili tavsiyelerde bulunacaǧız. Iş`e başlamak Network yapmanın yeri bu sebep ile düzenlenen iş toplantıları. Ayrıca toplantılar`da, seminer`lerde, fuar`larda ve meslek kurumlarında network iҫin iyi imkanlar var. Saǧlam iş temasları kurmanın anahtarı ilk önce insanlar ile ilişki kurmak ve biraz şans ile tanıştıǧınız kişi`de ortak yönlerinizi bulmak. Eǧer ҫok iyi bir konuşmacı deǧilseniz, endişelenmeyiniz. Insanlar kendileri hakkında konuşmayı ҫok severler, öyleyse bırakın konuşsunlar. „Sonsuz deǧerlendirmeler“ kitabında Bob Burg konuştuǧunuz kişi`nin kendisinin dinlenmesine neden olan ve iyi bir iletişim kurmakta yardımcı olan „kendini iyi hisset sorularını“ tartışıyor. Kendini iyi hisset soruları ne ҫok kişisel 60 veya baskı yapıcı ne de bir insan`ın işinize yarayıp yaramadıǧını öǧrenmeyi amaҫlamıyor. Burg networker`lerin FORM kategorilerindeki sorular ile başlamalarını öneriyor: Aile, meslek, boşzaman faaliyetleri, mesajlar. „Soruların yapısından yol`a ҫıkarak diǧer kişi`nin kendileri ile ilgili, sohbet ve sizin ile ilgili iyi hissetmesini saǧlayacak basit sorular.“ diyor kendisi. Konuşmacı, yazar ve eǧitmen Karen Susman bir sohbetìn şaşırılacak derecede iyi gitmesini iyi bir dinleyici olmak ile saǧlayabileceǧinizi söylüyor. “Ilgi duymak ilginҫ olmak`tan ҫok daha önemli.“ diye söylüyor. Bu evet veya hayır ile cevaplandırılamayan, sorular sormaya odaklanan, ҫekingen insanları motive etmek ve ondan sonra cevaplara başka sorular ile cevap vermek gibi. Örneǧin: Q: „Neden buradasınız?“ A: „Ben bu kurumun bir üyesiyim.“ Q: „Üyeliǧiniz size ne gibi bir deǧer kattı?“ A: „Faaliyetlerimden dolayı bir sürü muhteşem insanlar ile tanıştım.“ Q: „Gerҫek`ten mi? Hangi işlerde aktifsiniz?“ Diǧer kişi`nin konuşmaya devam etmesini motive etmek iҫin en iyi yöntem konuşulan konu`ya gerҫek bir ilgi göstermek ve anlaşılmayan hususları ortadan kaldırmak iҫin sorular sormak. Kullanabileceǧiniz cümle örnekleri şunlar: • „Bana daha fazla anlatın.“ • „Bunu nasıl gerҫekleştirdiniz?“ • „Bunu bilmiyordum.“ • „Bunu bir daha anlatabilirmisiniz? Anladıǧımdan pek emin deǧilim.“ „Bu ilginҫ“, „Lütfen anlatınız“ veya „Devam ediniz“ gibi kısa deyimler sohbet`in uzamasında yardımcı olacak. Networking uzmanı Susan RoAne bir iş toplantısı etkinliǧinden önce yaklaşık sekiz saniye süren bir öz tanıtım yapılmasını öneriyor. Bunun haricinde networker`ler ev ödevlerini de yapmaları gerektiǧini ekliyor. „Kaǧıdı okuyunuz. Sohbet konularının tükenmesi durumunda konuşabileceǧiniz beş konunun üҫünü hazırlayınız.“ RoAne networking yapıldıǧında temas arayışları döneminde dikkat edilmesi gereken bir takım kurallar var. Insanlar ile birey olarak konuşun potansiyel iş ortakları olarak deǧil. Karşılaştıǧınız herkes`e nazik davranın. En önemlisi daha iyi veya yararlı iş ortakları arayışı iҫerisinde hiҫ kimse`den bir şey öǧrenmeye ҫalışmayın. 61 Ikinci görüşme Akşam`ın veya etkinliǧin sonunda cebiniz vizite kartları ile dolu olabilir ve bunun doǧru olduǧunu düşünebilirsiniz, fakat bu tür ilişkiler kurmak işin yarısı. Eǧer toplamış olduǧunuz vizite kartları ҫalışma masanızda bulunuyorsa, o zaman zamanınızı boş`a harcadınız. Motivasyon konuşmacısı ve „Networking like a pro“ kitabının ikinci yazarı etkinlikte bulunduǧunuz dönemde vizite kart`ın arkasına notlar yazmanızı öneriyor, ve en ideali sohbet biter bitmez not almanızdır. „Nerede buluştuǧunuzu, buluşma gününü ve sohbet ile ilgili bir veya iki not.“ diye tavsiye`de bulunuyor. Ondan sonra ofis`e geri döndüǧünüzde, kartları Holywood`da olduǧu gibi A ve B listesine ayırınız. A-liste`nin insanları kendileri ile direkt iş yapmayı düşünebileceǧiniz insanlar veya size başka müşteriler veya iş temasları bulma konusunda yardımcı olabileceklerini düşündüǧünüz insanlar. Etkinlik`ten bir kaҫ gün sonra A-liste insanların bir kahve iҫmek üzere bir araya gelip gelmemek istediklerini sorunuz. Ne öǧle yemeǧi, ne akşam yemeǧi ne de kahvaltı, Hilliard`ın demesi gibi işleri ile ilgili daha fazla bilgi edinmek iҫin “sadece ayak-üstü bir fincan kahve“. Ondan sonra onların sunmuş oldukları hizmetleri tanışmış veya görüşmüş olduǧunuz diǧer iş adam veya kadınlarına tavsiye edebilirsiniz. Blistenin insanlarının işleri bir bakışta sizin işinize uygun olmayabilir veya Hilliard`in demesi gibi „belki bir ilişki kurmadınız.“ Bu temasların ardından muhatap olduǧunuz kişi`ye „Sizin ile tanıştıǧıma ҫok sevindim.“`i anlatan bir e-mail yazınız. Sohbet`ten büyük keyif aldıǧınızı ve güzel zaman geҫirdiǧinizi söyleyin. Bu insanlara gelecek`te ihtiyaҫları olabilecek yardımınızı ve tavsiyelerinizi teklif edin. Yeteneklerinizi teklif edin Insanların ҫoǧu network`u yeni bir iş bulma yöntemi olarak görüyorlar. Yeni tanışmış olduǧunuz bir insan`a „Merhaba, bir iş`e ihtiyacım var. Bana yardım ediniz!“ diyerek fazla olumlu sonuҫlar alamayacaksınız. Eǧer iş arıyorsanız biraz narin olmakta ve belki bir işin nasıl bulunabileceǧi konusunda bir tavsiye ricasında bulunmakta yarar var. Bu strateji geceleri hukuk fakültesine giderken New York`un 62 savcılık ofisinde ҫalışan Lisa Delsante iҫin başarılıydı. Iş`i evinden ve fakülte`den bir kaҫ metre uzaklıktaydı, böylece Delsante bir profesör`e iş arama tavsiyesi ricasında bulundu. Profesör kendisine yakınlarda olan ve yüzde yüz okul ücretlerinin geri ödendiǧi avukat assistanlık tavsiyesinde bulunuyor. Iş teklifi hiҫ beklenmedik, diyor kendisi. „Bir tavsiye ricasında bulunmak ile böyle net bir sonuc`a varacaǧımı hiҫ düşünmezdim.” Yazar Brian Hilliard kariyer`lerine yeni başlayan genҫ insanların hem arkadaşlarını hem aile fertleri ile temas`a geҫip tavsiye arayışı iҫerisinde olduklarını bildirmeleri gerekiyor. Mümkün olduǧunca bir konu`ya uzmanlaşmanın şart olduǧunu dile getiriyor. „Onlara tam olarak tanışmak istediǧiniz insan`ı anlatın, örneǧin elektrik-teknik sektöründe bir satış müdürü. Size yardımcı olabilecek birilerini tanıyıp tanımadıklarını öǧreniniz ve tabii ki karşılık olarak onlara yardım etmeyi teklif ediniz.“ Bir sektör`de az iş tecrübesi ile Üniversite`den yeni mezun olmuş bir kimse olmanıza raǧmen insanlar ile ilişkiler kurabilmeniz aҫısından teklif edebileceǧiniz bir ҫok yetenekleriniz var. Örneǧin bir kimse bir koşu partner`i, ҫoҫuklarına ev ödevlerinde yardımcı olabilecek veya üzerinde ҫalıştıǧı bir konu iҫin telefon görüşmelerini gönüllü yapan bir kimse arıyor olabilir. Yardımınız, zamanınız ve yetenekleriniz ile cömert olun. Aradıkları yardımı ve tavsiye`yi veremiyorsanız belki bu temas`ı yardımı yapabilecek bir kimse`ye teklif edebilirsiniz. Hilliard`a göre hatırlamanız gereken en önemli konu başarılı bir networker veya yeni başlamış bir networker olmanıza bakmaksızın herkes`in bir deǧer teşkil edebilecek bir şeyler yapabilmesi gerҫeǧi. „Bu iş`e yeni başladıǧınızda, sadece biraz fazla yaratıcı olmanız gerekiyor.“ Internet`te var olmak Networking uzun zamandan beri özel toplantılar ile sınırlı deǧil. Internet networking`e yönelik www. linkedin. com gibi website`ler şu an dünya genelinde altı milyon`dan fazla üye`ye sahip. Bu virtüel network`ler bir kişi ile toplantı yapmış gibi işlev görüyorlar. Bu websiteler herkes iҫin aҫık, fakat bir kişi`nin network`üne katılabilmeniz iҫin davet edilmeniz gerekiyor. Ve diǧer insanları sadece potansiyel iş ortakları olarak görmek yerine ilişkilerinize odaklanmanız gerekiyor, diyor internet business networking uzmanı 63 Scott Allen. Internet bazlı veya yüz yüze ilişkiler eǧer insanlar sadece hedef`leri konuşmak yerine ortak bir hedef iҫin birlikte ҫalışırlarsa daha derin olabilir. Allen networker`lerin bir kulübe üye olmaları, diǧer insanlar ile etkinlikler organize etme veya hayırlı bir iş iҫin gönüllü olarak ҫalışma tavsiyesinde bulunuyor. Allen müşterilerinin ҫoǧu`nun internet networking vasıtası ile websitesinde, Yahoo groups ve benzer tartışma forumlarında tanıştıǧını söylüyor. „Daha önceleri telefon`da hiҫ görüşmemiş olduǧum bir müşteri vardı, ta ki sözleşme imzalanana ve ilk telefon toplantımız gerҫekleşene kadar.“ Bu durum iş adamlarının veya kadınlarının internet networking`den avantaj saǧlayan müşteri veya iş arayan kimseleri aramaları gibi bir durum deǧil. Personel müdürlerinin ҫoǧu internet networking sitelerini kullandıklarını söylüyor Linkedin.com`un marketing başkanı Konstantin Guericke. Yanlış eleman ҫalıştırma riskini azaltmak iҫin personel müdürlerinin ҫoǧu meslektaşının veya tanıdıkları ve güvendikleri başka insan`ın önerisi üzerine başvuran kimseleri tercih ettiklerini söylüyorlar. Imkanları bulmak Networking`in büyük bölümü iş toplantılarında gerҫekleşiyor, fakat başarılı olabilmek iҫin bütün zaman boyunca networking yapmanız gerekiyor. Massachusetts`deki bir Downtown Women`s kulübün yaptıǧı anket`e göre bir bayan ile buluşmak ve network yapmak iҫin bir parti en uygun yer. Ikinci uygun yer ise seyahat dönemleri. Fakat soruların sorulduǧu bayanların 41%`i bunun haricinde iyi iş ilişkileri kurabilme yeri olarak antreman kulübünü görüyorlar. Ve üҫ de birinden fazlası bayanlar tuvaletinde network yaptıklarını söylediler. Networking eǧitmen`i Karen Susman her gittiginiz yer`de networking yapmak ҫok önemli. “Networking işlev`leri herkesin insanlar ile buluşmaya can attıǧı suni sosyal buluşmalar.” diye ekliyor. “Bir ilişki kurmak veya sesli, insanlar ile dolu ve alkol ortamında ilişkiler kurmaya başlamak zor. Susman`a göre network yapmak iҫin banka`da kuyruk`ta beklemek, otobüs`te veya uҫak`ta insanlar ile buluşmak gibi yerler ve imkanlar sınırsız. Bunun haricinde kilise`de, bir arkadaş`ın evinde veya ҫocuǧunuzun okul sonrası aktivitelerinde network yapabilirsiniz. Bu gerҫekten iş`e yarıyor. Geҫenler`de köpeǧim ile birlikte bir parti`ye gittik. Bu etkinlik hayvanlar yurdu`na maddi 64 kaynak elde etmek amacı ile düzenlendi. (Ben New York `ta yaşıyorum. Ve köpeǧim tabii ki günlük bakım yerine ve partiler`e gidiyor!). Oradaki insanlar ile sohbet ettim ve Susmans`in geleneksel iş toplantılarının dışında vermiş olduǧu network yapma tavsiye`sini düşündüm. Bir adam bana (yemek masasının üzerine zıplamaya ҫalışan) köpeǧim ile ilgili bir soru sordu. Sohbet`in sonunda New York köpek dergisinin editörünün bu adam olduǧu ortaya ҫıktı. „Oh.“ dedim. „Bir New York yazarıyım ve bir New York köpeǧine sahibim.” Birlikte sohbet ettik ve sonradan vizite kartlarını deǧiş tokuş ettik. O hafta`da kendisine yazmış olduǧum bir kaҫ makale gönderdim ve makale`ye konu olabilecek bir kaҫ fikir ilettim, ve böylece bir sipariş aldım. Bir kimse ile tanışmak FORM soruları sorarak ilişkiler kurunuz F: aile: Insanların ҫoǧu aile`leri (eşleri veya ҫocukları) hakkında konuşmayı seviyorlar. Öyleyse onların aile`lerine odaklanmalarına izin verin. Anlattıkları hikayeleri „Oh, benim oǧlum….“ diyerek kesinlikle bölmeyin. O: Meslek: Insanların yapmış oldukları iş`e ilgi gösterin. Bir ҫok şeyi öǧrenebilirsiniz, özellikle de bu kişi sizin kendinizi eǧitmiş olduǧunuz alandan farklı bir alanda ҫalışıyorsa. R: boş-vakit faaliyetleri: Insanlar boş-vakit aktiviteleri hakkında konuşmayı seviyorlar. Ҫoǧu kez bu işleri tutku ile yapıyorlar ve siz izin verdiǧiniz müddetҫe bu faliyet`ler hakkında konuşuyorlar. M: mesaj: Onlar neler iҫin mücadele veriyorlar? Onlar iҫin neler önemli? Mücadele verdikleri ve hakkında konuşmasını sevdikleri mevzular ile meşguller mi? Onlardan ayrıntılarını anlatmalarını isteyerek bunu öǧrenmeye ҫalışın. 65 Sizin ile tanışmak ne kadar güzel Tanışmak nasıl ve nerede? Mary Beth Maslowski New York`ta sadece iş temaslarının konuşulduǧu bir etkinliǧi ziyaret etti. Yabancılar ile dolu o salon`a girdiǧimde bayanlar tuvaletinde saklanmak yerine zamanımı onlar ile sohbet ederek geҫirdiǧimi ve heyecanlı olduǧumu itiraf ediyorum. Fakat herşey olumlu gelişti. Ismimi bir isim levhası`nın üzerine yazdıǧımda New York Business Networking Meet Up ` in organizatörü Ed merhaba dedi. Bu etkinliǧin sorumlusu olduǧundan beri bir sürü sorulması gereken sorular vardı. Ne zamandan beri bu grubu yönetiyorsunuz? Ne tarz iş insanları buraya geliyorlar? Bu etkinliklerden nasıl yararlandınız? Bir kaҫ dakika sohbet ettik ve vizite kartlarını deǧiş-tokuş ettik. Kendisinin bir vergi hukukҫu`su olduǧu ve müşterilerinin bazıları ile networking etkinliklerinde buluştuǧu ortaya ҫıktı. Bu temaslar sayesinde insanlar kendisine vergi ile ilgili sorular sormasına neden oldu ve ara sıra bu insanların müşteri haline geldiǧini söyledi. Ondan sonra bar`a gidip bir gin ve tonic ısmarladım. Iҫeceǧimi yudumlarken ve salon`da bakınırken bir bayan benim bu networking grubunda yeni olup olmadıǧımı sordu. Evet dedim ve kendisine işi ile ilgili sorular sordum. Ismi Jamieydi ve kendi şirketi`nin imaj danışmanıydı. Bir alman dergisi iҫin ҫalıştıǧımdan bahsettim. Tesadüf eseri kendisi Bonn`da bir üniversite`de okumuş ve bir sonraki sorusunu Almanca dilinde sordu. Japonya`da yaşadıǧımı söyledim ve Jamie bana dedesinin ve anneannesinin Japonya`dan geldiǧini söyledi. Ondan sonra Japonya dilinde bir kaҫ cümle konuştuk. Ne kadar küҫük bir dünya! Fotoǧrafҫı Scott bu sohbet`e katılıp katılamayacaǧını sordu. Imaj danışmanı bayaǧı canlıydı ve kendisinin başarı serüvenine kendimi ortak sayabileceǧimi düşünmüştüm. Fakat ondan sonra bana gülen ve üzerime doǧru gelen bir bayan ile göz göze geldik. Bu ҫok kolaydı! Jennifer stratejik business plancısıydı ve bu etkinliklere müşteriler bulmak amacı ile network yapmak üzere geliyordu. Biz sohbet ederken, işi Manhattan`de emlak satımı olan genҫ bir adam bize katıldı. Jennifer`in emlaklara ilgisi olan bir müşterisi vardı, böylece vizite kartlarını deǧiş-tokuş ettiler. Kendisine kendi kartımı da teklif ettim, fakat kartımı almaya pek meraklı deǧildi. Sonra kaybolmuş gibi görünen bir adama yöneldim, ve mesleki anlamda 66 hangi iş ile uǧraştıǧını sordum. Brian`nin bir şirketin hizmetlerinin şirketdışı yapılan bir şirket`te (outsourcing) ҫalıştıǧı ortaya ҫıktı. Ҫok keyifli bir sohbetimiz oldu, fakat bir baǧ kurduǧumuzu hissedemedim. Hemen vizite kart`ların arkasına notlarımı yazmak istedim, fakat gerҫekleşen toplantılar ve tokalaşmalar ile bunu yapmayı oldukҫa zor buldum. Bunun yerine evime doǧru giderken bir kahve dükkanında durdum ve not aldım. Ev`e yaklaşık bir saat iҫerisinde hazırlamış olduǧum yedi kart ile geri döndüm. Fena deǧil. Ondan sonra ki gün de bana yeni temaslardan kaynaklanan ilişkileri nasıl kurabileceǧime dair bana tavsiyeler veren imaj danışmanından bir e-mail aldım. „Bir kimse`ye takip e-mail`i yazmadan önce“ Jamie yazdı. “Kişi`nin iş tecrübesi ile ilgili daha fazla bilgi edinmek iҫin bu bay veya bayan`ın şirket websitesine baktım ve birbirimize nasıl başarılı bir şekilde yardım olabileceǧimiz konusunda belki fikirler üreteceǧim.” Hayal kurmak iҫin bir şans Rekabet`in yoǧun olduǧu Holywood`un Casting-Ajansı sektöründe kuzey Irlanda`dan bir bayan ün saldı: Sonja Brandon. Talitha Linehan`ın verdiǧi bilgi`ye göre işkadını hayal fabrikasını genҫliǧinden beri tanıyor. Michelle Pfeiffer ile Tim Allen`nin ne gibi ortak yönleri var? Insanların ҫoǧu ikisininde ünlü oyuncu olduklarını biliyorlar. Fakat aynı bayan Sonja Brandon`un ikisini de keşfettiǧini ҫok az insan biliyor. Brandon yüzlerce oyuncunun Hollywood`da ҫalışma hayallerini yerine getirmekte yardımcı olmaya ҫalışıyor ve Los Angeles`de Commercials Unlimited adlı Casting-ajansına sahip. Kırk sene`yi aşkın bir süre önce Brandon`un kendi Amerika`da ҫalışma hayali kuzey Irlanda`nın Derry adlı memleketinde bir sinema`da iş`e başlayarak başladı. Amerikan filmlerini izlemeye bayıldıǧını söylüyor. „Bütün bu insanları yol`da dans ederken gördüm. Onlar gibi genҫseniz, sadece herşeyin olumlusunu görürsünüz.“ diye yorum`da bulunuyor. Brandon on bir yaşındayken ailesi ile birlikte Iskoҫya, Glasgow`a taşındı. 15-yaşlarında okul`u bırakıyor ve bir gemi ile yaşҫa büyük kardeşi ile yaşamak iҫin New York City`ye gidiyorlar ve iş bulabilmek iҫin 18 yaşında olduǧunu ileri sürüyor. “Ilk işime pasaportumu yanımda götürdüm ve görevli bayan pasaport`a bakarak 67 ҫalışmak iҫin ҫok genҫ olduǧumu söyledi. Bundan sonra pasaportumu ev`de bıraktım.” diye anlatıyor. Brandon ofis`lerin yerlerini süpürerek iş`e başladıǧını söylüyor. Calışmayı seviyordu, fakat okul`a gitmeyi de özlüyordu. Bir kaҫ ay sonra televizyon kanalı CBS`de sekreter olarak göreve başladı. “Orada da daktilo ve steno yazabildiǧimi söyleyerek yalan söylemek zorunda kaldım. Bu işlerin hiҫ birini yapamıyordum. Fakat ҫok hızlı öǧreniyordum.” Brandon on yedi yaşındayken CBS`de ҫalışmak iҫin Los Angeles`a taşındı. Los Angeles`da binlerce insanın yapmasında yardımcı olabileceǧi işi yapma şansı elde etti: televizyon`da ҫalışmak. “Bir oyuncu televizyon show`una ҫıkmadı ve hızlı bir şekilde bir yedeǧe ihtiyacımız vardı. Hemen rolüne baktım ve show`a ҫıkacaǧımı söyledim. “Kolay olacaǧını zannetmiştim.” diye söylüyor. “Yapmam gereken tek şey bir kaҫ satır söyleyerek merdivenleri inmek. Fakat nereye bastıǧımı göremiyordum ve satırları karıştırdım. Oh, bu ҫok korkunҫ`tu!” diye gülüyor. Kısa bir süre sonra Brandon evleniyorve eşı kendi casting ajansını kurmaya karar verdiǧinde kendisinin yanında ҫalışmak üzere CBS şirketinde işi bırakıyor. Bir kaҫ sene sonra evlilik sona eriyor ve kendi ticari ajansını kurmaya karar veriyor. “Casting sektörü ile ilgili ҫok şey biliyordum, fakat reklam ile ilgili ҫok fazla bilgim yoktu. Herşeyi her zaman yapmış olduǧum iş`te öǧrendim. Bazen zeki olmaktansa mutlu olmak ҫok daha iyi.” 1975 yılında Brandon ajansını Beverly Hills`de sahibi ünlü bir piyanist ve entertainer olan Liberace`in binasında kurdu. “Liberace bir üst katta yaşıyordu ve onu piano ҫalarken ҫoǧu kez duyabiliyorduk.” Brandon ilk ofisinin ҫok küҫük olmasından dolayı burayı bir elbise dolabı olarak kullandıklarını söylüyordu. Fakat işi ҫok iyi gidiyordu ve başka insanlara iş imkanı sunarak daha fazla ofis aҫabiliyordu. Başarısının zirvesindeyken 15 ҫalışanı vardı. Fakat ondan sonra ҫok az reklam ajansları vardı. Fakat seneler geҫtikҫe bu ajanslar daha da tanınmış oluyorlardı. Böylece endüstri`de rekabet daha da artıyordu. “ Bugün Brandon`un sekiz ҫalışanı var ve Beverly Hills`deki yeni ofisinden yüzlerce oyuncu`yu temsil ediyordu. Müşterilerine reklam sektöründe ҫalışabilmeleri iҫin standart oran olan 10% komisyon karşılıǧında yardımcı oluyordu. Her ҫarşamba günü ҫalışanlarından oluşan bir grup ile oturup ajans`da ҫalışmak isteyen oyuncular ile iş görüşmleri yapıyordu. Brandon „Bir kimseyi gördüǧümüzde hemen o kişi`yi temsil edebilip edemeyeceǧimizi anlıyoruz. Biz hiҫ bir zaman insanlar 68 iyi göründükleri iҫin onları temsil etmeyiz. Ayriyetten iyi oyuncu olmak zorundalar. Benim ünüm buna baǧlı.“ Brandon CBS işini kendi kendine öǧrettiǧi iҫin iyi bir oyuncu olmak bir ҫok yetenek gerektiriyordu. „Bir kamera`ya konuşmak zorundasınız ve söylemek zorunda olduǧunuz şeyi belli bir zaman dilmi iҫerisinde söylemek zorundasınız ve yaptıǧınız iş ve konuştuklarınız gibi görünmek zorundasınız. Bazı insanların bunun iҫin yetenekleri var. Reklam dünyasında başarılı olabilmek iҫin güzel olmanın bir şart olmadıǧını söylüyor Brandon. „Bir ҫok şirket reklamlarında normal görünen insanlar istiyorlar. Onlar güzel görünen anne ve babalar görmek istiyorlar. Bir kimse farklı bir görünüme sahip ise bu iyi bir şey. “Bir ҫok ünlü oyuncu kariyerlerini reklamlarda başladılar ve bazıları ilk işini Commercials Unlimited sayesinde edindiler. „Bir ҫok insanı keşfettim.“ Diyor Brandon. Ҫalışanlarımdan bir tanesi Michelle Pfeiffer` nın kazanmış olduǧu bir Hollywood yarışmasını deǧerlendirdikten sonra Michelle Pfeiffer`yı temsil etmeye başladım. Geҫenlerde tesadüfen kendisi ile karşılaştım ve beni hatırlayıp hatırlamadıǧını sordum. Kendisi „Tabii ki sizi hatırlıyorum“ dedi. Brandon azimli bir oyuncu iҫin Hollywood yorucu bir yer olabilir. “Oyuncuları temsil etmek amacı ile bazı ajanslar ücret ödemeye ҫalışıyorlar ve bu oldukҫa yasadışı bir durum. Geҫenlerde ofisime ajanslar ile olumsuz tecrübe edinen bir kız geldi. Kendisine ihtiyacım yoktu, fakat kendisi ile bu işi denemeye karar verdim. „Arkadaşlarım bana „Oh, sen ҫok yumuşaksın.“ dediler. Fakat Irlanda`dan buraya geldiǧimde kendimi nasıl hissettiǧimi hatırlıyorum. Bir ҫok insan da bu işi benim ile denediler.“ Ilk iş MC genҫleri 1991 yılında Douglas Coupland „MC Job“ kavramını Generation X adlı kitabında icaat etti. Bugün bu kelime can sıkıcı anlamına geliyor, ҫünkü kötü ödeyen işler mesleki gelişim iҫin ҫok az şans sunuyorlar. Fakat ingiliz bir anket`e göre MC işleri genҫ insanlar iҫin ҫok iyi. Hizmet endüstrisinde ҫalışan genҫler`in motivasyonu yüksek, özgüvenliler ve aynı zamanda ev`de daha temizler. “Daha parlak bir gelecek” adlı rapor MC Donald`s da ҫalışan genҫ insanların 85%`i 69 işlerini beklediklerinden daha iyi bulduklarını söylüyorlar. “Bizim sohbet ettiǧimiz iş`e yeni başlayan genҫ`ler MC işi`ni diǧer insanların gördüǧü gibi görüyorlar.“ diye raporun yazarı Adrian Furnham BBC Haber`e anlatıyor. “Fakat MC işine başladıktan bu yana algılamada müthiş bir deǧişim söz konusu.” diyor University College London`da profesörlük yapan Furnham. Bu araştırma baǧımsız bir şekilde yapılmasına raǧmen araştırma`nın yapılması MC Donald`s tarafından istendi. Sendikalar bu sonuҫlara temkinli bakıyorlar. “Iyi bir işverenini ne gibi özellikler karakterize ettiǧine dair bir görüşümüz var ve bir etken bir sendika`yı kabul etmeye hazır oldukları.” diye Ingiliz sendikacılar derneǧin `nin temsilcisi söylüyor. “MC Donald`sın ҫalışanlarına sendika üyeleri olma şansını vermesinden dolayı mutluluk duyuyoruz.” Ofis huyları Merhaba Angela Işvereninize ilk ismi ile mi hitap ediyorsunuz? Bir ҫok Amerikan şirketlerinde bu alışılmış bir uygulama. Fakat amerikan şirketleri dünya`da yaygınlaştıkları iҫin bu tür resmi dışı bir hitabın diǧer toplumlarda tanınmıyor olabilir. 1929 yılından beri United Parcel Service (UPS) ilk-isim kuralına sahip. Wall Street Journal Europe`ın raporuna gore Amerika`nın dışında bulunan 400.000 UPS ҫalışanları iҫin bu kural bilindik deǧil. Penn State Harrisburg business management`in profesörü David Morand`a göre “Insanlar ilk veya soy isminin hangisini kullanacaklarından emin deǧiller ve ҫoǧu kez işverenlerini bilgilendirmiyorlar.” Morand bunun sorunlara neden olabileceǧine inanıyor. “Eǧer aynı sessizlik şirket`in yönetim kuruluna kadar taşınırsa, o zaman ne olacak?” diye soruyor. ”Eǧer işvereninizi eleştirmek zorunda kalırsanız büyük ihtimal ne düşündüǧünüzü söyleyemeyeceksiniz.” 70 Kitap Dijital Portföy`ünüzü yaratınız Yeni iş arayan, gelirlerin yükselmesini ümit eden, atanmaya ҫalışan insanlar iҫin dijital portföy`ler yeni standart haline geliyor. Potansiyel işverenlere veya müşterilere internet veya CD vasıtasıyla gönderilebilen bu pratik iyi tasarlanmış ҫalışma kitabı size kendi portföyünüzü nasıl yaratabileceǧinizi gösteriyor. Yazar`ın da belirtmiş olduǧu gibi dijital portföy bir işverene sadece yetenekleriniz ile ilgili bilgi vermiyor, bu yetenekleri eylem şeklinde gösteriyor ve özellikle de gittikҫe önemli olan bilgisayarı ve internet`i anlama yeteneǧini gösteriyor. Bu kitap özellikle Kuzey Amerika`da ҫalışmayı veya okumayı ümit eden insanlar iҫin yararlı olacak. Etkinlik Eǧer kalifiyelik seviyenizi geliştirmek istiyorsanız ya bir iş bulun ya da kendi işyerinizi kurun. Bununla başlamanın doǧru yolu Perspektiven: Eǧitim, meslek, kendi işyeri fuarı. Bu fuar ekim ayının 13. ve 14.`de gerҫekleşecek. Geҫen sene 13.800 kişi`den fazla podyum tartışmaları, kurslar, iş ve staj imkanları sunan bu iş fuarını ziyaret etti. Her yaştan insanlara, öǧrenciler ve kuzey Amerika`da ҫocuk bakıcısı olmak veya lise`ye gitmek isteyen insanlar dahil. Daha fazla bilgi edinmek isteyenler iҫin, www.messe-perspektiven.de` ye bakınız. 71