Networking

Transkript

Networking
4
Müşteri ve Kral
Müşteriler her zaman ilgi odaǧı olmaları gerekiyor. Sonuҫta onlar
ҫalışanların maaşlarını ödeyenler ve hissedarların karlarını
yükseltenler. Müşteri kral`dır ve bir sektör müşteri ilişkiler yönetimi
kapsamında gelişti. Bu durum şirket`ler ve onların ürünlerini ve
hizmetlerini satın alan kişlerin arasındaki uzun-vadeli ilişkilerini
düzeltiyor. Iş hayatının bir alanında müşteriler ve istekleri ҫoǧu kez
göz ardı ediliyorlar: tanıtımlar alanı. Son iş hayatı yetenekler
makalesinde Bob Dignen okuyucu, dinleyici ve izleyici`nin bir grup
müşteri gibi muamele görmesi gerektiǧini söylüyor. Böylece bir sonra
ki tanıtımınızda dinlemiş olduǧunuz bütün kral ve kraliҫeleri düşünün
ve onların isteklerini konuşmanızda göz önünde bulundurun.
Özellikle perakendeci sektöründe Almanya müşteri hizmetleri
aҫısından tanınmış deǧil. Fakat belki ülke bir hizmet revolosyonu iҫin
hazır. Bu yaz gerҫekleşen Dünya Kupası maҫlarında Almanya
hoşgörülü, nazik ve kendisiyle barışık bir ülke olarak en güҫlü yönleri
ile ortaya ҫıktı. Bunlar her türden ziyaretҫi ve müşteri`ye iyi hizmet
sunmak iҫin en ideal koşullar. Hizmet sektörünün büyümesi ile ticari
başarı iҫin müşteriler gittikҫe önem kazanacak. Ve Dünya Kupasının
göstermiş olduǧu gibi Almanya şu an daha fazla başarı iҫin aҫ.
Ingiltere
Uluslararası şirketler alımının ҫoǧu kez başarısız olduǧu biliniyor.
Fakat en azından gelir düzeyine olumlu katkı`da bulunabiliyorlar.
Nottingham Üniversite`sindeki iktisatҫılar amerikan şirketleri
tarafından satın alınan ingiliz şirketlerindeki gelirlerin yükseldiǧini
fark ettiler. Bu buluşları kayıt eden Holger Görg ve Sourafel Girma
gelir yükselişlerini „deǧişmez“ olarak tanımladılar. Böyle bir şirket
alımından iki sene sonrasında kalifeye`li elemanların gelirleri
nerdeyse 8% bir artış gösteriyor. Eǧitimli olmayan elemanlar nerdeyse
13 %`lük bir gelir artışı yaşıyorlar. Görg gelir artışlarının amerikan
şirket`lerinin eski ҫalışanlarına daha fazla gelir ödemek yerine yeni
eleman aldıklarından dolayı gerҫekleştiǧi uyarısında bulunuyor. Diǧer
yandan Avrupa Birliǧi şirketleri tarafından satın alınan ingiliz şirket
ҫalışanlarının gelirleri artmıyormuş gibi görünüyor. „Amerikan
şirketlerin avrupa şirketlerine nazaran kar daǧılımında daha aktif
5
olduǧu görünüyor,“ diye Görg The Times dergisine anlatıyor.
Virtüel Kaҫış
Güney Kore yeni bir epidemi türü ile mücadele ediyor. Hükümet
istatistik`lerine göre 40- yaş altı insanların 2%`den fazlası elektronik
oyunlar`dan baǧımlı. Genҫ Korelilerin 10%` nu ise oynamaktan
kendilerini alı koyamıyorlar. Durum ciddi: Oyun baǧımlılıǧı nedeniyle
on Güney Kore`li geҫen sene saǧlık sorunları nedeniyle hayatlarını
yitirdi. Bu sorunu ҫözümlemek amacı ile hükümet baǧımlılar iҫin bir
telefon hattı kurdu ve bir tedavi merkezi aҫtı. Üҫ ev`den ikisinin
yüksek hız internet baǧlantısı var, böylece Güney Korelilerin Internet
oyunlarına erişimleri ҫok kolay. Bir ҫok genҫ insan iҫin Internet
oyunları bir hobi`den ҫok daha fazla şeyler ifade ediyor. Okul ve
kariyerlerinde büyük baskılar altında günlük stress`den kurtulmak
amacı ile virtüel dünya`ya bakıyorlar. Ülke`nin her bir tarafında
bulunan binlerce internet café`lerinde az yemek mola`ları ve az uyku
ile saatlerce oyunlar oynuyorlar. Depresyon ve gerҫeǧi görememe gibi
yan belirtileri ҫok alışılmış. “Giysilerimi deǧiştirmemeye başladım.”
diyor 20- yaşındaki Kim Yung, bir klinik`te terapi hastası. “Dışarıya
ҫıkmıyordum ve kendimi oyunlarımın bir karakteri olarak görmeye
başladım.” diye Washington Post`a anlattı.
Gitar adamı
20 sene önce Henry Juszkiewicz efsanevi, fakat neredeyse iflas etmiş
olan gitar şirketini satın aldı. Yeni gitarcılar nesli sayesinde şirket yine
başarılı. The Music Trades dergisine göre 2000 ve 2004 yılları
arasında akustik gitarların satışları dünya genelinde neredeyse ikiye
katlandı. Juszkiewicz bunun kısmen doǧru olduǧunu söylüyor, ҫünkü
oldukҫa fazla kızlar gitar öǧrenmeye başlıyorlar. “Genҫler ҫok genҫ
yaşlarda gitar öǧrenmeye başlıyorlar, bu ҫok önemli bir trent.” diye
Juszkiewicz Financial Times`a anlatıyor. “Bir ҫok genҫ kız arkadaşı
edinmek iҫin gitar öǧrenmek istiyorlar. Ve şu an kızlar gitar
öǧrenmeye başlıyorlar.” Harvard`lı bir öǧrenci olarak Juszkiewicz
Tony ve Tycoons adlı bir grup`ta gitar ҫaldı. 1986 yılında Gibson
şirketini 5 $ milyon dolar`a satın aldı. Nashville şirketi B. B. King,
Chet Atkins ve Led Zeppelin`in Jimmy Page` müzisyenleri gibi gitar
6
üretti. Gibson şirketi`nin bugün toplam satış `dan elde ettiǧi kar 500 $
milyon `dan fazla. Juszkiewicz şirket`in daha büyümeye devam
edebileceǧini söylüyor. “Gördüǧümüz trent gitar sektörü iҫin oldukҫa
olumlu. Gitar kizlar ile buluşmak iҫin hala iyi bir araҫ.“
Gaz maskesi
Toprak mayınlarını aramak ve bulmak kahve dükkanlarında ҫalışan
insanların alışılmış görevlerinin bir parҫası deǧil. Fakat ondan sonra
kahve dükkanlarının ҫoǧu Afganistan`da görev alan Kanadalı
askerlere hizmet vermiyorlar. Haftalar süren siyasi baskıdan sonra
Kandahar`daki 2300 Kanada askeriye`nin görevlileri şu an kendi Tim
Hortons dükkanlarına sahipler- eski bir buz-hockey oyuncusunun ismi
verilen ulusal bir kahve dükkan zinciri. Kanadalı askeri üssünde bu
dükkanın potansiyel elemanları can kurtarma ve tıp eǧitimi alıyorlar.
Afganistan`daki ilk 41 iş iҫin yaklaşık 70 insan eǧitim kurslarına
katıldı. Bir gaz maskesinin nasıl takılacaǧı dışında rehin alınan
insanların durumlarının ve nükleer ile biyoljik saldırıların nasıl kontrol
edileceǧini de öǧreniyorlar. Elemanlar altı aylık bir iş anlaşmasına
sahipler. CTV Haberi Kandahar`daki Tim Horton dükkanının
Kanadalı askeri güҫleri işlerinin halledildiǧi kurum tarafından idare
edildiǧini bildiriyor. Bu kurum iş adaylarının Kanada`nın her bir
yerinden geldiǧini söylüyor. Bazıları daha önceleri Tim Hortons iҫin
ҫalışırken, diǧerleri restoran iş tecrübesine sahipler. Yaklaşık
10 %`nu askeri tecrübe`ye sahip. Ilk Tim Hortons dükkanı 1964
yılında aҫıldı. 1974 yılında Tim Horton`un ölümünden sonra, ortaǧı
Ron Joyce işlere bakmaya devam etti. 1995 yılında amerikan ayaküstü yemekler zinciri Wendy`s International`e satıldı. Şu an
Kanada`da 2500`den fazla, Amerika`da yaklaşık 300 ve Afganistan`da
bir Tim Hortons kahve dükkanları bulunuyor.
Güvenliǧin bedeli
Istatistikler Ingiltere`deki aǧır yasadışı işlerin düştüǧünü göstermesine
raǧmen, ülke`nin en zengin insanları ülkelerini şiddet`in olduǧu bir
yer olarak görüyorlar. Zürih Özel Müşteriler sigorta şirket`i iҫin
yapılan 300 milyonerin katıldıǧı bir anket`e göre varlıklı Ingilizler
7
kendilerini ve ailelerini yasadışı işlerden korumak amacı ile ortalama
olarak 30.000 sterling harcıyorlar. Anket`e göre milyonerlerin büyük
kısmı (72 %) „modern yasadışı“ işlerinin sayısının, sokak hırsızlıǧı,
kaҫırmalar ve araba kaҫırmaları dahil son on sene`de arttıǧını
düşünüyorlar. Bunların beş`de biri (21%) varlıklarının kendilerini
risk`e sokabileceǧinden endişe duyuyorlar. Anket`in verilerine ve
Ingiltere`nin 185.000 milyoner nüfusu`na dayanarak sigorta şirketi en
zenginlerin yaklaşık 5$ milyar harcamalarda bulunduǧunu söylüyor.
Bu harcamaların gerekli olup olmadıǧı ayrı bir soru. „Düşünülmesi
önemli olan konu aǧır bir yasadışı işinden etkilenme oranının –
örneǧin kaҫırılma veya fidye istemlerinin- hala düşük olması.“ diye
eski Metropolitan polis detektifi Hamish Brown The Daily
Telegraph`a anlatıyor. „Ilginҫ olan insanlar`ın korkularını etkileyen
hususun yasadışı işlerine karşı olan korkuları.“ diye Brown söylüyor.
Chris Kelly
Temiz hava, antrenman ve uygun iş saatleri: Avustralya`nın doǧu kıyı
bölgesindeki kırk yaşındaki sahil bekҫisi iş`i ve yaşamı ile oldukҫa
memnun.
Şu an ki işi: Sunshine Coast` un Brisbane bölgesinin kuzeyindeki
Noosa Shire bölgesinin profesyonel can kurtarıcısıyım. Bunun dışında
genҫ can kurtarıcılarını da yetiştiriyorum.
Yaş ve aile: Kırk yaşında ve evli. Eşim Sharlene de can kurtarıcı
olmak iҫin eǧitim alıyor. Yaklaşık bir yaşında olan Indra isminde bir
ҫocuǧumuz var.
Ev: Ben Melbourne`den geliyorum, fakat Sunshine sahilinde yaklaşık
20 sene`den beri yaşıyorum. Buraya can kurtarma rekabet
müsabakalarından dolayı geldim. Burada can kurtarma aktiviteleri
daha zor şartlar altında gerҫekleşiyor. Bunun haricinde kışın da
ҫalışabiliyorsunuz, ҫünkü su yeterince sıcak.
8
Gelir: Edindiǧiniz iş tecrübesine göre saat`te 21 A$ ve 26 A$
(yaklaşık 12 €-15 €) deǧişiyor. Fakat fena bir iş deǧil, ҫünkü bütün
gün sahil kenarında oturuyorsunuz!
Tatiller: Bebeǧimiz dünya`ya gelmeden önce Avrupa`ya ve
Amerika`ya seyahat etmeye alışmıştım. Bu sene`nin başlarında
Melbourne`de gerҫekleşen Dünya Yaşam kurtarma şampiyonasına
gittik, fakat şu an iҫin başka tatil planlarımız yok.
Iş saatleri: Haftasonları bir gün iҫeren hafta`da 10 ve 30 saat arası.
Bu mesleǧi seҫmemin nedenleri: Dinҫ ve saǧlıklı kalmam iҫin iyi bir
yol. Iş saatlerimin deǧişmesinden dolayı, ailem ile yeterince zaman
geҫirebiliyorum.
Işimin en sevdiǧim yönü: Bütün günümü dışarıda sahil kenarında
geҫirmek. Ҫalışma masasında oturabilecek insan deǧilim.
Işimin en az sevdiǧim yönü: Kuzey-doǧudan gelen rüzgar- her yeri
kum`a ҫeviriyor. Ve kötü huyları olan insanları sevmiyorum, yani
düşünmeyen, güvenlik kurallarını okumayan ve ҫocuklarına
bakmayan insanları sevmiyorum.
Gerekli olan yetenekler: Sene`de dört kere bir kondisyon sınavını
geҫmek zorundasınız. Bu okyanus`da 600 metre yüzmeyi, kum`da 500
metre koşmayı, 600 metre kürek ҫekmeyi ve final`e 500 metre
koşu`yu iҫeriyor.
Iş`e başladıktan sonra en önemli deǧişiklikler: Antrenman ve can
kurtarma alanında mevcut olan yüksek standartlar nedeniyle artan iş
profesyonelliǧi. Diǧer yönden insanlar kendileri suҫlu olmalarına
raǧmen can kurtaranlarını bu hatalardan dolayı suҫlu buluyorlar.
Konuşulan diller: Ingilizce ve Avustralyanca! Bu iki dil arasında
büyük farklılıklar var.
Iş dışında önemli ilgi alanları: Surf yapmak ve balık tutmak. Ve
kayak yapmak, fakat bunları artık uygulamıyorum ve kamp yapmayı
ҫok seviyorum.
Hedefler ve hayaller: Hayat`ta olabileceǧim en iyi baba ve saǧlıklı
bir aile`ye sahip olmam. Sanırım bütün diǧer hayallerime ulaştım.
Pişmanlıklar: Eşimi daha fazla dinlemem gerekiyor.
En büyük başarılar: Böyle bir meslek`te gün sonrası ciddi bir olayın
olmamış olmasını bilmek. Uzun tecrübe edinilen yıllardan sonra bile
bir olay olduǧunda her zaman korku vericidir. Kücük bir ҫocuǧu
kurtarmam gerektiǧi anı hatırlıyorum. Kendisini su`dan ҫıkarttıǧımız
9
an nefes almıyordu. Kendisini kurtarmamız iҫin bayaǧı ҫalışmamız
gerekiyordu, fakat sonunda şanslıydık. Kurtulmuştu.
Yaşam`da ki öncülükleriniz: Bir baba ve aile kurucusu olarak
başarılı olmak.
Hayalinizdeki iş: Işimi seviyorum. Daha genҫ iken bu işin kıymetini
bilmiyordum ve inşaat sektöründe ҫalışmak iҫin bu işi bırakmıştım.
Fakat ondan sonra sahil`e geri döndüm, ҫünkü öncülüklerim
deǧişmişti.
Kathrin Hauger
Saǧlıklı olan, fakat sevmediklerimiz
Eǧer meslektaşınızı ҫıldırtmak istiyorsanız, bunu yapabilmeniz iҫin
sınırsız imkanlar var. Işin püf noktası sizin daha iyi maksatlarınızın
olduǧu izlenimini bırakmak. Bunu yapmanın en iyi yolu saǧlıklı
yaşamanın sırını keşfetmişsiniz gibi davranmak. Gün`e on kilometre
koştuǧunuzu ve kendinizi enerji dolu hisettiǧinizi söylemek ile
başlayabilirsiniz. Bu mesajı tekrarlayabildiǧiniz kadar tekrarlayın.
Eǧer meslektaşınız bacaklarınızı kıracak gibi görünüyorsa kendisinin
koşmadıǧı iҫin agresif göründüǧünü sakin bir şekilde söyleyiniz. Öǧle
yemeǧine kadar bu sizi meşgul edebilir, ta ki meslektaşınızın ne
yediǧini gördüǧünüz ve endişelendiǧiniz an`a kadar. Kendisine öǧle
yemeǧinin ҫok fazla saǧlıklı olmadıǧını düşündüǧünüzü söyleyin.
Kalp rahatsızlıklarının riskinden bahsedin. Iştahı tam olarak
geҫtiǧinde, kendi öǧle yemeǧinizi ҫıkartın: büyük, taze ve saǧlıklı bir
salata. Sizin iҫin bu kadar saǧlıklı olan bu yemeǧin bu kadar lezzetli
olmasına inanamadıǧınızdan bahsedin. Öǧle yemeǧinden sonra
diǧerlerin hepsi yorgun göründüǧünde, kendinizi ne kadar enerji dolu
hissetiǧinizi söyleyin. Daha sonra meslektaşınız bir konu`ya
odaklanmaya ҫalıştıǧında, bir elma ҫıkartınız ve hem sesli hem yavaş
olduǧu müddetҫe yemeye ҫalışın. Havuҫ ve diǧer gürültü ҫıkartan
sebzeler de ҫok iş`e yarıyor. Ҫerezlerinizi ikram etmeye devam edin:
Bir kereviz istemediǧinizden emin misiniz? Bu sizin iҫin gerҫekten iyi
bir gıda ürünü!“ Er geҫ meslektaşınız pes edecek ve gidecek. O an da
ayaklarınızı masa`nın üzerinde tutup elinizde patates chipsi ve süt
iҫeceǧi ile dinlenebileceǧiniz an. Ve ilk önce kapı`yı kilitlemeyi
unutmayın.
10
Enerji gezileri
Bir kaҫ ay önce uҫuş saatini beklerken bayaǧı telaşlı bir iş adamı
gördüm. Mobil bilgisayar taşıyordu ve hem koltukların altına hem de
ҫöplük bidonunun arkasına bakıyordu. Ilk başta bomba kontrolü
yaptıǧını düşünmüştüm, fakat ondan sonra cereyan priz`i aradıǧını
anladım. Kendisi iҫin üzgündüm, ҫünkü önemli bir doküman üzerinde
ҫalışıldıǧında cereyan `ın kesilmesinin ne demek olduǧunu biliyorum.
Sonuҫ`ta koridor`da bulunan priz`i kullanmak iҫin koridor`un yerine
oturuyordu. Doǧal olarak hangi konu üzerinde ҫalıştıǧını merak
ediyordum. Haftalar sonrası sanki bu anı önceleri de yaşamış gibi
oldum. Bir başka uҫuş`u beklerken ani`den bilgisayar akkü`sünü ev`de
unuttuǧunu fark eden bir iş bayanının yanında oturuyordum.
Uҫak`ta bilgisayar`da kullanmak üzere özel bir batteri alabilip
alamayacaǧıǧnı görmek iҫin yola ҫıktı. Yarım saat sonra yüzünde
büyük bir gülümeseme ile geri döndü. Aradıǧı şeyi bulmuş gibiydi ve
bunun iҫin 100 $`dan fazla para ödemişti. Ucak yolculuǧu boyunca
yanında oturdum, böylece üzerinde ҫalışmış olduǧu önemli konu`yu
görebilme imkanına sahiptim. Ve koridor`da oturan zavallı iş adamı
gibi „solitaire“ (sabır) oyununu oynamaktaydı.
Hoşҫakal Clippit
Microsoft Office`in bir sonraki versiyonu`nun ofis yardımcısına sahip
olmayacaǧını öǧrendiǧimde ҫok üzülmüştüm, bilirsiniz en tuhaf
anlarda yardım teklif eden sevimli küҫük bir pencere`nin aҫıldıǧı
anlar. Iş yapmadıǧınızda „Sanki bir mektup yazıyormuşsunuz gibi
görünüyor.“ diye söylüyor. Sadece bu deǧil, gitmesi iҫin üzerine
tıklamanıza kadar sizin dikkatinizi ҫekmeye ҫalışıyor. Bazı tuhaf
nedenlerden dolayı dünya`nın hemen hemen her insanı küҫük
Clippit`den nefret ediyor. Fakat Microsoft bunu daha iyi yapabilir mi?
Lassit`i devreye sokacak mı, yardımcı olan ve yeni bir e-mail
geldiǧinde baǧıran „collie“. Veya bilgisayar sistemine verdiǧiniz her
cümle`den sonra ve zamanınız olmadıǧında yardım etmeyi redd eden
iki yaşındaki insanın „Fakat neden?“ diye sorması. Veya her
baǧırdıǧında üzerine basmadıǧınızda bilgisayarınızın kapanmasını
saǧlayan Tamagochit. Bunu öǧrenmek iҫin sabırsızlanıyorum. O
zamana kadar: Hoşҫakal Clippit. Sana zor alışmıştık.
11
Sigrid Rausing
Iyi işler ve iyi okumalar
Aktif bir hayırsever ve Tetra-Pak servetinin mirasҫısı Sigrid Rausing
Granta- yayın evinin satın alımı ile ingiliz kültür hayatında önemli bir
rol oynuyor. Aida Edemariam iktisatҫı ile Londra`daki ofisinde
buluştu.
Eǧer Sigrid Rausing`in Ingiltere`nin en zengin ailesinden geldiǧini
bilmiyorsanız, bunu hızlı bir şekilde tahmin edemezsiniz. Ve
mirasının kendisine güҫ vermesi konusu dışında bu konu ile
ilgilenmeniz veya bunu tahmin etmeniz iҫin de bir neden yok.
Yaklaşık yirmi sene`lik bir süre iҫin Rausing güҫlü bir mesen`di.
Hediyeleri, şimdiye kadar 70 milyon sterling, küҫük bir para
miktarının önemli olabileceǧi ҫoǧu kez Üҫüncü Dünya projelerine
harcandı. Fakat kendisi son zamanlarda deǧişti. Geҫen ilk bahar
„eylemcilik ve edebiyat ile ilgili kitapları“ yayınlamayı hedefleyen
Portobello Books şirketini kurdu. Ondan sonra son bahar`da Granta
edebiyat dergisi şirketini ve yayınevi`ni satın aldı. 1889 yılında
öǧrenciler tarafindan Cambridge Üniversitesinin kurulması ile Granta
bir zamanlar olduǧu kadar etki sahibi deǧil. Fakat hala güҫlü bir
edebiyat merkezi ve yeni yazarlar iҫin bir buluşma yeri teşkil ediyor.
Bu yeni sahibi Rausing`i ingiliz kültür yaşamının önemli simalarından
biri haline getiriyor. Öyleyse Rausing kimdir? Ve bu gücü nasıl
kullanacak? Kırkdört yaşındaki Rausing Londra`nın batısında bulunan
Sigrid Rausing vakfı`nın ofisine ıslak saҫları ile geҫ geliyor.
Beklenmedik etkili bir ilaҫ olduǧu ortaya ҫıkan bahar nezlesine karşı
ilaҫlar alıyor ve hala etkisini hissediyor. Yüzü hala sert bir ifade`ye
sahip, sesi iҫten ve ҫoşkulu, fakat duyulamayacak kadar da bir o kadar
sessiz. Ve hala sevimsiz bir isveҫ aksanına sahip. Kendisi portakal
suyundan krem`e kadar kullanılan Tetra Pak paketlerini (suni madde
ile kaplı olan karton) geliştiren Ruben Rausing`in torunu olarak
Iskoҫya`da yetişti. Ruben`in oǧulları Hans (Sigrid`in babası) ve Gad
Tetra Pak`ı dünya`nın en güҫlü şirketleri haline getirdi. Isveҫ miras
vergisinden kaҫmak amacı ile 1982 yılında Ingiltere`ye geri dönerken
Ingiltere`nin en zengin ailesi haline geldiler. Bugün aile`nin mal ve
mülk`ü 4,95 milyar sterling olarak tahmin ediliyor. Rausing „Tetra
12
Pak mirasҫısı“ olarak anılmaktan hoşlanmıyor. Kendisi kendisinin
genҫ olduǧu dönemde mirasını sakladıǧını söylüyor. Sonuҫ`ta bir
terapi`ye başvurdu, ҫünkü „Olmak istediǧim kişi olmak istiyordum ve
daha fazla bir şeyleri saklamak istemiyordum. Para miras eden ve
duygusal aҫıdan ҫöken insanları biliyorum.“ Geliştirmiş olduǧu ҫözüm
başka insanlara yardım etmekti. Bir gün yatak odasının yerinde etrafı
evraklarla ҫevrili ve Oxfam vakfı`na ilk 50.000 sterling`lik hediyesi ile
ilgili karar verirken kendisinin oturduǧunu fark etti. „Bu konu ile ilgili
ҫok heyecanlıydım, ҫünkü insanları tanımamayı daha fazla tercih
ediyorum.“ diye kendisi söylüyor. O zamandan beri vakıf ciddi bir
şekilde büyümeye başladı. Londra iktisat okulunda insan hakları
bölüm merkezinde „Rausing başkanlıǧı“ diye bir durum sözkonusu ve
bu sene Türkiye`de, Meksika`da, Güney Afrika ve Tanzania`da yerel
yardım fonları aҫıyor. Küҫük düşünmüyor: sürekli endişe`si „sosyal
adalet`i“ ve „her tür özgürlük ile baǧlantılı demokrasi`yi“
desteklemek. Dört sene önce Guardian dergisinin bir araştırmasına
göre babasının ingiliz mali bakanlıǧından en az bir sene boyunca
kendisinin ödemiş olduǧu vergi`den daha fazla hediye ve
indirimlerden faydalandıǧı söyleniliyor. Kendisi bu araştırmanın
sonuҫları her nerede yayınlanmış olursa olsun „Aǧlıyordum ve
aǧlıyordum“ diyor. Vergi ödemelerinden kaҫınmak bir tür ikiyüzlülük
deǧil mi? Cevabı ҫok net. „Vergi ödemekten sakınmıyorum“ diye
söylüyor. „Bu ülke`de vergi yasaları ve seviyeleri hükümet tarafından
belirleniyor ve insanların yasal olarak ödemeleri gerektiǧinden daha
fazla ödememeleri hakkında şikayet etmek anlamsız.“ Rausing
kendisini güvenlik hususuna ҫok fazla önem veren muhafazakar
liberalci olarak tanımlıyor. Benim inancıma göre hükümet kontrolü
dışında altyapı`yı ve sivil topumu desteklemek toplum`a aynı yararı
saǧlayacaktır.“ Öyleyse bu hayırseverlik ilgisi nerede başlıyor? 13
yaşındayken insan haklarına karşı büyük bir ilgi duymaya başladım ve
Amnesty`ye üye olmayı karar verdim. Ve her zaman „holocaust“
olayına karşı ilgi duydum.“ Dedesinin aǧabeyesi tırların toplama
kampından Isveҫ`e gelmesini saǧladı ve dedesi anti-semitizm ile
karşılaştı- „Rausing“ ismi „Raus ile ilgili bir isim“ anlamına geliyor
(Isveҫ`de bir bölge), fakat Isveҫ`deki Nazi harekatı`na göre bu isim
yahudi ismi gibi algılanıyor. (Sigrid`in her iki eşi`de yahudi. Ilk güney
Afrika`lı resim satıcısı ve şu an ki sekiz yaşındaki oǧlunun babası
Dennis Hotz ile evlendiǧinde, yahudiliǧe geҫti.) Oxford`da yatılı bir
13
okul`a gitmek amaҫı ile Sigrid on yedi yaşında Ingiltere`ye geldi.
Kitapları ve özellikle de akademik yaşamı ҫok sevdiǧini söylüyor.
“Sigrid` e “Balzac and the little Chinese Sesamstres” kitabını vererek”
baştan ҫıkarmayı başardım,” diye ikinci eşi Eric Abraham geҫen sene
bir gazete`ye anlattı. Güney Afrika`da 1976 yılında ev`den ҫıkma
yasaǧı alan Abraham BBC`nin ve Oskar kazanan Kolya filminin
yapımcısı oldu. 2003 yılında Sigrid ile Karaipler adasında karşılaştılar
ve evlendiler. Portobello Books şirket`I Portobello Pictures şirketini
satın aldı. Rausing dünya`yı deǧiştirmek isterdi, fakat kendisi selfdenying deǧil. Abraham ile birlikte Buckingham Sarayın`dan sonra
Londra`nın en büyük ikinci büyük bahҫesine sahip olan 20 milyon
sterling deǧerinde Hollanda parkı yakınlarında bir ev`de yaşıyor.
Scottish Highlands`de ayrıca 16.000 hektar arazi`ye sahip. Aynı
okul`a giden Cristina Odone muhabirine göre Rausing ve Abraham`ın
arkadaşları varlıklı ve entelektüel aile`lerden geliyorlar ve hükümet
görevliler ile ilişkileri var. Abraham bir yapımcı olduǧu iҫin bunların
haricinde tanıdık ҫevresinde tiyatro oyuncuları- Tom Stoppard ve
oyuncu Jeremy Irons ile Sinead Cusack dahil- bulunuyor. Rausing
1980 yılından beri Granta dergisini okuduǧunu belirtiyor. Rea
Hederman dergi`yi satmak istediǧini yaygınlaştırdıǧında Granta
kendisine gitti. Eǧer personel ekibi Rausing`in işlere karıştıǧını
düşünüyorsa, o zaman yanılıyorlar. Dergi`nin ve kitap yayınevi`nin
yayıncılarının istifasına sebep olan tartışmaya aҫık bir durum raporunu
sunduǧunda bazı güler yüzler biraz donuk kaldı. Fakat bütün
sinirlenenlerin dışında büyüyen bir şirket`in şu an rasyonalize
edilmeye ihtiyacı olduǧunu fark edenler de var. Rausing kitap
yazarlarının arandıǧı toplantılara da gidiyordu ve bütün el kitaplarını
okuyordu. Her yayınlanmış olan kitabın izni`ne sahip miydi? “Evet,
evet.” Bir mola veriliyor. Başkaları ile birlikte verilen bir izin.”
Portobello şirketinde olay ile o kadar yakından ilgili ki isveҫ dilinden
tercüme edilen bir roman`ı basılacak hale getiriyor. Granta
şirketinden ancak bir kaҫ deǧişiklikler yapıldıktan sonra ҫıkmayı
düşünüyor. Yayınevi`nin ҫok fazla “yumuşak” – hayırsever amaҫları
olan ve yazar`ın masraflarını üstlenen bir yayınevi olmasından mı
korkuyor? Bu konu ile ilgili sinirleniyor. “Yayınevi lektörlerinin
sevmediǧi kitapları büyük ihtimal yayınlamayacaǧım”. Ve paranın en
sevdiǧi projelere harcanabileceǧi konusunda ısrar etmiyor. “Benim
görüşüme göre öylesine ҫok büyük ödemeler yapmaktan insan
14
sakınması lazım.” Onların şirket`leri sıkı bütҫe`lere sahipler“Şirketiҫi disiplin anlayışını edinebilmek iҫin bence bizim
bütҫelerimiz de sıkılaştırılması lazım.” Bir şirket`in parҫası olmamak
veya hissedarlara baǧımlı olmamak, şirketin risk üstlenebileceǧi
anlamına geliyor. Geҫen sene gerҫekleşen Hay Edebiyat Festivalinde
yazar Jeremy Leggett büyük yayıncıların “Half Gone” adlı kitapta
konu alınan enerji krizi polemiǧi ile ilgili husursuz olduklarından
şikayetҫi oldu. Bu kitap şimdiye kadar Portobello`nun en ҫok satan
kitapları arasında bulunuyor, ve Rausing`in “eylemci ihtisas
literatürü” olarak adlandırdıǧı durum. Granta şirket` i ve toplum`daki
konumu iҫin insanların başarısını veya başarısızlıǧını bekliyor veya
gözetliyor olabilirler mi? Ciddi bir şekilde “evet” diyor. Fakat ondan
sonra “Ben bunu gerҫekten sevdim. Bu durumu inanılmaz derecede
canlandırıcı buldum.“
Granta ve Portobello
Iki şirket`in hikayesi
Granta dergi`si ve Granta kitapları Londra ve New York`ta Granta
yayın ürünleri olarak yayınlanıyorlar. Granta dergi`si sene`de dört
kere - hem edebiyat hem de ihtisas literatüründen kitap formatında
yeni yayınları yayınlıyor. Yayınevi`nin ismi Cambridge`de bulunan
Granta nehri`nin isminden esinleniyor, dergi 1889 yılında siyaset ve
edebiyat öǧrencilerine yönelik bir gazete olarak görev`e başlıyor.
Dergi`de A.A.Milne (Winnie the Pooh) ve şairler Ted Hughes ile
Sylvia Plath gibi yazarların yazılı ҫalışmalarını yayınlıyor. 1970`li
yıllarda Granta şirketi`nin maddi sorunları oldu ve yayını uzun
seneler iҫin durdurdu. 1979 senesinde yeni yazı türleri ile dergi yeni
versiyo`nu ile piyasa`ya sunuldu. O zamandan beri Saul Bellow, Bruce
Chatwin, Nadine Gordimer, Milan Kundera, Doris Lessing ve Salman
Rushdie gibi tanınmıs Ingiliz yazarları görev aldı. Granta şirket`i 2004
yılında 168.000 sterling kar yapmasına raǧmen, 2003 yılında 129.000
sterling sterling zarar yaptı. 1986 yılında şirket`e yatırım yapan ve
1995 yılında satın alan Rea Hedermann Granta şirketini 2005 yılının
ekim ayında Sigrid Rausing`e sattı. Bunun dışında Hederman The
New York Review of Books şirketinin sahibiydi. Isveҫ doǧumlu Sigrid
15
Rausing iҫin 2005 yılı işlerin yoǧun olduǧu bir yıl`dı. Kendisi ve eşi
Eric Abraham Portobello Books şirketini 2005 yılının ocak ayında
Londra`da Philip Gwyn Jones ile birlikte kurdu. Ingiliz dilinde
yayınlanan edebiyat ve ihtisas kitapları iҫin bir forum yaratarak
Rausing ve Abraham Portobello şirketi`nin Ingilizce konuşan
piyasa`ya daha fazla yabancı yazarlar` ı tanıtmasını ümit ediyor.” Bu
ülke`de tanınmayan bir ҫok yetenekli uluslararası yazar var, ҫünkü
yazıları henüz ҫevrilmemiş.” diye Rausing anlatıyor.
Baba`lık izni alır mıydınız?
Jonathan Swan: Londra`da yaşayan 37 yaşında, biri altı aylık diǧeri üҫ
yaşında iki ҫocuk babası. “Ҫalışan aileler” kurumunun araştırma
başkanı ve “Daddy`s Home” raporunun ikinci yazarı. Jonathan Swan
bildiriyor.
Iki kere baba`lık izni aldım ve bir daha alırdım. Her iki durum`da da
tam ücret karşılıǧında bir ay ҫalışmadım. Enformasyon teknolojisi
bölümünde ҫalışmaya alışıǧım, fakat şu an “ҫalışan aileler” grubu aile
hayatı ile uyum saǧlayan iş şaatleri ve babalık izni iҫin mücadele
veriyor. Eǧer ben rekabetin olduǧu bir satış ortamında ҫalışıyor olsam,
babalık izni alırdım. Bütün kariyer hayatınızı gözden geҫirdiǧinizde,
ofis dışı kaldıǧınız süreler önemli olmayan süreler. Babalık izni
almamanız iҫin hiҫ bir neden göremiyorum. Benim iҫin babalık izni
ҫok olumlu bir tecrübeydi. Ingiltere`de yasal olarak düzenlenmiş iki
hafta iҫin bir hafta ödenen babalık izni 106 sterling (yaklaşık 155 €),
bir ҫok büyük şirketler bu ücreti tam gelir seviyesine kadar
yükseltiyorlar. Hala babalık izni`nin uygulandıǧı ilk dönemlerindeyiz.
Bayanların ҫocuklarını dünya`ya getirdikten sonra kendilerine zaman
ayırdıkları bekleniliyor. Buna raǧmen özellikle büyük şehirlerde
kültürel aҫıdan erkeklerin bebekleri ile zaman geҫirmeleri kabul
edilebilir. Eǧer Londra`da her hangi büyük bir şirket`e gidip personel
bölümünün evraklarını gözden geҫirmeleri ricasında bulunduǧunuz
zaman, büyük ihtimal şirket aile yaşantısına uyum saǧlayan
anlaşmalar yaptıǧını söyleyecek. Geҫmiş`te kaldı 1980`li yıllarda
şirket’ lerin hafta`da 100 saat karşılıǧında cazip para miktarları
ödediǧi dönem. Gerҫek`ten görmek istediǧim durum yüksek
16
makam`da bulunan erkeklerin baba`lık izni almaları. Altı sene önce
Tony Blair`in öǧlu doǧduǧunda toplumda işi bırakması yönünde
büyük bir baskı vardı. Sonunda başbakan Gordon Brown`ın 2003
yılında ilk oǧlu dünya`ya geldiǧinde yapmış olduǧu gibi Blair iki
hafta`lık izin aldı. Bu bir tolerans örneǧi olabilir, fakat önemli bir
mesaj veriyor. Eǧer bu izni almadıǧınız zaman sizin bu davranışınızın
tuhaf bulunduǧu bir durum yaratmamız gerekiyor. Ispanya`ya veya
Portekiz`e gittiǧinizde bir ҫocuǧun doǧumundan sonra izin
almıyorsanız, bu oradaki insanlar iҫin ҫok şaşırtıcı olabilir. Sonuҫ`ta
babalık izni beklenilen bir iş`ten ayrılma süresi. Hem işveren hem
ҫalışan bu süre`yi planlamak iҫin zamana sahipler. 1970`li yıllarda
bayanlar iҫin olduǧu gibi daha iyi bir babalık izni iҫin mücadele eden
kolektif sosyal bir hareket yok. Fakat otuz ve kırk yaşındaki erkekler
daha yaşlı meslektaşlarına nazaran tamamen farklı bir düşünce
yapısına sahipler. Bu genҫ bayların bir baba ve bir ҫalışan olmak ile
ilgili farklı beklentileri var. Yetkilerini kullanabilecek makamlara
yükseldikleri vakit, iş yeri kültürünün deǧişeceǧinden eminim. Kısa
bir süre önce Ingiliz parlamento`su velilerin diǧer işleri arasında
işlerini ve ҫocuk bakım meselelerini daha iyi dengelemek ve son altı
ay iҫin annelik izni`ni baba`lara geҫirtmek amacı ile 2006 yılı iҫin iş
ve aile yasasını yürürlüǧe geҫirdi. Bu durum baba`nın ҫocuk bakımını
üstlendiǧi süre`de anne`nin işine geri dönmesine izin veriyor. Bu
durum işverenler ile büyük husursuzluǧa neden oluyor, ҫünkü
erkeklerin ailevi nedenlerden dolayı ofis`ten uzun zaman
ayrılabileceklerini düşünmemişlerdi. Bu durumun kabul edilmesi
sanırım uzun zaman alacak, fakat yine de doǧru bir mesaj iletiyor:
ҫocuk yetiştirme`nin sadece cinsiyet bazlı bir mevzu olmadıǧı.
Yeni baba olmuş erkekler rollerini aile`de nasıl görüyorlar? Bir
süre iҫin zamanınızı bir ҫoҫuk iҫin ayırabilirmisiniz?
Richard Bennett on bir ve dört yaşlarında iki ҫocuk babası ve
Londra`daki bir finans hizmetleri şirketinde üst düzey yönetici.
Richard Bennett bildiriyor.
Ҫocuklarım hayatımın en önemli parҫası, fakat dünya`ya geldiklerinde
babalık izni almamıştım ve bugün yapacaǧımdan da şüpheliyim. Wall
Street filmindeki karakter Gordon Gekko “Öǧle yemeǧi zayıflar” iҫin
17
dediǧinde babalık izni ile söyledikleri yazılabilip türden deǧil! Bu izni
alan kimsenin iş yerinde kendisinin olmadıǧı süre`de bir şeylerin
olumsuz geliştiǧi endişesi ile kendisini korkunҫ derece`de suҫlu
hissettiǧini düşünüyorum. Bebekler dünya`ya geldiǧinde senelik
iznimin beş gününü eşim ile birlikte geҫirdim. Bu ҫok iyi bir uzlaşma
olmayabilir, fakat her iki tarafın kazandıǧı anlamına geliyor, ҫünkü
hem ailenizi destekliyorsunuz hem de meslektaşlarınıza sorun
yaratmıyorsunuz. Bir bebeǧin gelişi belli özel anlaşmalar yapmak iҫin
önemliyse senelik izninin bir kısmını ailesi ile geҫirmek iҫin yeni baba
olmuş bir kimsenin oldukҫa mutlu olduǧu söylenilebilir. Fakat
Ingiltere`de olduǧumuz iҫin kendimizi şanslı buluyorum, ҫünkü
genelde senelik iznimiz beş veya altı hafta, böylece ikisine birlikte
sahip olabiliriz. Eǧer Japonya veya Amerika`da yaşamış olsaydım,
daha farklı cevap verirdim. Mükemmel bir dünya`da tabii ki altı hafta
tatil ve altı hafta babalık izniniz olurdu, fakat gerҫek hayat`ta bu
durum her sektör`de mümkün deǧil. Gordon Gekko`nun 1980`li
yıllarında yaşamıyor olabiliriz, fakat işim hala uzun günler ve yoǧun
iş iҫeriyor. Şu an bir ҫalışanımız babalık izninde ve bu ҫok zor bir
durum, ҫünkü bu yıl şirketimiz iҫin ҫok yoǧun geҫtiǧi bir yıl. Nasıl biz
okul maҫını izlemek veya ҫocukları yataǧa yatırabilmek iҫin zaman
ayırmayı düşündüǧümüz zaman kararsız kalıyorsak bugün Londra`nın
finans semtinde herhangi bir kişi`ye bu soru`yu sorduǧunuzda babalık
izni sorusunun
cevabında karasız kalacaktır. Geҫen senelerde
deǧişmiş olan durum babalar olarak iyi bir iş – özel yaşam dengesi
ihtiyacının farkında olmamız ve ailemizi görmediǧimiz zaman onları
ne kadar ҫok özlediǧimiz gerҫeǧı. Fakat bu her zaman ideal duruma
ulaşabileceǧiniz anlamına gelmiyor. Ҫocuk sahibi olamayan veya
ҫocuk yapmamaya karar veren erkekler ne durum`dalar? Bir
arkadaşım Afrika`nın köyünde okul inşa yardımında bulunmak üzere
iki hafta geҫirdi. Bu benim iҫin ҫocuk bezi deǧiştirmek kadar önemli,
fakat tatilini bu işi yapmak iҫin kullandı. Ingiltere`de erkeklerin
eşlerinin annelik izni süresinden altı ay`ya kadar izin alabilmerine
yönelik planlar olduǧunu duydum. Bence ofis`ten bu kadar uzun bir
süre iҫin ayrı kalmak müşteri ilişkilerinde sorun yaratabilir. Teorik
olarak iyi düzenlenmiş bir şirket bu sorunu aşması gerekir, fakat
gerҫek hayat bazı şirket`lerin bunu yapamadıǧını gösteriyor. Böylece
ҫoǧumuz iş`ten uzaklaşma riskini göze almadıǧımız düşüncesinde, bu
durum başkalarında zorluklardan sakındıǧımız anlamına gelebilir.
18
Meslektaşlar bu görüşü iş`ten uzak kaldıǧınız süre`de belirteceklerdir,
ҫünkü bu babalık izni alanlara karşı kariyer merdiveninde en yükseǧe
ҫıkma yarışında önemli bir rekabet faktörü.
Gıda ürünlerinin tadı
Gus Worth`un fark ettiǧi gibi Bulgaristan`ın Avrupa Birliǧine
katılması sadece ülke`nin vatandaşlarına avantaj saǧlamıyor.
Bulgaristan`ın 2007 yılının ocak ayında Avrupa Birliǧine planlanmış
katılımı büyük lezzetli domateslerin olmayacaǧı anlamına mı geliyor?
Ekim ayında Avrupa Birliǧi üyeliǧi kabul edilirse Bulgaristan`ın belki
karşılaşacaǧı sonuҫ bu. Gıda ürünlerinin önemli kültürel rol oynadıǧı
Bulgaristan`da bu kayıp büyük bir trajedi olur. Avrupa Birliǧine
katılım `ın tarım sektörüne getireceǧi deǧişikliklerden tabii ki ҫok
daha önemli sorunlar söz konusu. Bulgar`ların ҫoǧu rüsvetҫiliǧin ve
mafya-tarzı faaliyetlerin sonlandırılmasını ve hukuk alanındaki
reformları görmekten mutlu olacaklar- bunların hepsi Avrupa
Birliǧine üyelikte önemli koşullar. Tarım alanındaki deǧışiklik tatları
ve aromaları Avrupa ürünlerine nazaran karşılaştırılamaz olan
Bulgaristan`ın taze ürünlerine büyük deǧişiklikler getirecek.
Fakat bu ürünler neden ortadan kalksın? Bu dönemi daha önceleri
yaşamıştım. 1960`lı yıllarda Irlanda`da yetiştiǧimde, şekilleri tuhaf
olan havuҫlar, yamuk salatalıklar, kahverengi benekli meyveler ve
lahana yapraklarının iҫerisinde delikler vardı. Fakat hepsi de
gerҫek`ten lezzetliydi. Bugün Irlanda ve batı Avrupa`nın
süpermarket`lerinde biyolojik süpermodel gibi doǧru işıǧın altında
parlayan kusursuz ürünler görebilirsiniz. Maalesef bu güzel örneklerin
hiҫ bir tadı yok. Bu ürünleri yemektense satış masasını yemeniz sizin
iҫin daha iyi olur. Bir sebze`nin veya bir parҫa meyve`nin
görünümünün en önemlisi olduǧunu insanlara inandırmışlar.
Süpermarket`ler bu fikri seviyorlar, ҫünkü uzun süre kullanılabilecek
ve raf`lar da güzel sunulabilecek ürünler istiyorlar. Böylece büyük
tarım şirket`leri iyi görünen, fakat tadı güzel olmayan yetiştirilmiş
ürünler sunuyorlar. Bulgaristan`da yemek yemek büyük bir tutku. Hiҫ
kimse hızlı hazırlanabilecek hazır yemek satın almıyor. Her yerde taze
ürün iҫin binlerce market`ler var ve insanlar gün boyunca ҫıtırdatarak
yiyebilecekleri iş yerlerine meyve ve salatalar ile dolu kaseler
getiriyorlar. Komünizm`in sona ermesinden sonra büyük ҫiftlik
19
işbirlikleri binlerce küҫük ҫiftҫilerin piyasalara gıda ürünleri
sunmaları sonucu ile iflas ettiler. Bu ҫiftҫiler hiҫ bir zaman
süpermarket`lerin ihtiyaҫları olan miktar ve gıda ürünü türlerini
üretemeyecekler. Bunun sonucunda Avrupa Birliǧi katılımından sonra
gıda ürünü piyasasında agresif şirket alımları gercekleşecek. Böylece
biz de büyük tarım şirket`lerinin ülke`nin gıda sektörünü ellerine
geҫireceklerini göreceǧiz. Hayat dolu piyasalar ve büyük keyif
aldıǧım gıda ürünlerinin muhteşem tatları ve kokuları yok olacak.
Başlamış olan kırsal alanlara kaҫış daha hızlı gerҫekleşecek. Irlanda
ve Ingilter`de büyük şehirler`deki birbirlerine benzer dükkanlar
birbirlerinin klonları haline geldiler. Nasıl gelişmekte olan bazı
ülkelerde bu durum söz konusu ise, bu durum Bulgaristan`da uzun
zamandan beri mevcut. Fakat Avrupa Birliǧine katılım bu prosedürü
daha da hızlılaştıracak. Avrupa Birliǧine katılan ülkeler iҫin kesin olan
bir durum var: küҫük ҫiftҫilerin yok olmaya başlaması. Büyük tarım
şirket`leri gibi verimli olmayabilirler, fakat bu verimlilik büyük
lezzetli domates`in kaybı sonucu ile pahalı`ya mal oluyor.
Airbus
Airbus`da kriz hakim. Fransızların aşırı siyasi etkilemesinden mi
kaynaklanıyor? Airbus`un sayısız sorunları büyük ölҫü`de bütün
ülke`de hakim olan yönetim hata`larından kaynaklanıyor. Büyük
hissedar Fransız hükümeti bile böyle söylüyor. Böylece temmuz
ayında Fransız siyasetҫileri bu sorunun ҫözümü olarak yeniden
Avrupa`lı uҫak üreticilerine pasaport renklerine göre yeni yöneticiler
seҫiyorlar. Airbus European Aeronautic Defence & Space Co.
(EADS) hissedarları yeni ҫalkantılara daha hazırlıklılar. Yönetimdeki
yeni düzenlemeler klasik bir Avrupa siyasi-endüstri politikası`nın bir
örneǧi. Bu düzenlemelerin sonucunda EADS`in CEO`ların dan Noel
Forgeard görevi bıraktı. Aynı şekilde görevi bırakan Airbus`un ilk ve
muhtemelen son Fransız olmayan yöneticisi Gustav Humbert.
Airbus`un süper jumbo A 380 proje`nin milyar avrolar deǧerindeki
gecikmeli tamamlanmasının sorumluluǧunu Almanlar üstlendi. Airbus
şirketinin itibar kaybına neden olan Sayın Forgeard`ın hiҫ bir
pişmanlıǧı yok ve şirket`in sorunlarının toplum`a aҫıklanmadan önce
milyon avro deǧerindeki EADS hisseleri Fransız piyasası denetim
kurumu tarafından araştırılıyor. Bu kişilerin yerine iyi siyası ilişkileri
20
olan fransız yöneticileri geliyor ve böyle devam ediyor. Şirket`in
desteklenmiş kredilerine onay veren siyaset`ҫiler Airbus`da söz hakkı
sahibi olmaya devam ediyorlar. Bu durum devam ettiǧi müddetҫe,
şirket baǧımsız bir şekilde ҫalışamayacak.
Tamamlanmış okul
Avusturya Avrupa Birliǧi başkanlıǧını Finlandiya`ya teslim etti.
Finli`ler görev süreleri boyunca Avrupa`ya bir ders verecekler mi?
Aynı zamanda bunlar her altı ay`da farklı bir devlet üyesi tarafından
işlerinin düzenlendiǧi Avrupa Birliǧinin sevinҫleri ve yükümlülükleri.
Avusturya ocak ayından temmuz ayına kadar yönetimdeydi. Temmuz
ayında başkanlıǧı Almanya`nın ocak ayında yönetimi üstlenmesine
kadar Finlandiya`ya verdi. Bu deǧişen başkanlıklar yönetim`de 25 üye
ülkelerin bir ҫeşitlilik örneǧi. Finlandiya üҫ önemli katkı`da
bulunması gerekiyor. Kendi geleneklerine göre „transparan“ ilkesini
uygulamakta yükümlüler. Bu uygulama birbirlerine yabancılaşmış
vatandaşların ve birbirinden uzak Avrupa Birliǧi kurumların arasında
gerҫekleşen sorunların ҫözülmesi aҫısından önemli bir tutum. Artan
rekabet`e raǧmen başarılı ekonomisi ve eǧitim alanındaki başarıları
batı Avrupa`da bulunan daha az başarılı ükeler iҫin deǧişim
müjdeleyen bir olay olması gerekir. Nokia mobil telefonları
yenilikҫilik ve cömert araştırma ve gelişim bütҫelerinin simgesi. Ve en
son olarak Finlandiya`nın coǧrafı durumu ve tarihi tecrübesini
Moskova ile ilgilenmenin zor görevinı kolaylaştırması lazım- bu
durum Rusya`nın enerji`sinden baǧımlı olan Avrupa Birliǧi iҫin
önemli. Bütün bunlar beş milyon nüfusu olan bu ülke`nin global
anlamda mücadele etmesine neden oluyor ve Almanlar`ın gelişine
kadar Avrupa`yı göz önünde bulunduruyor.
Dünya ҫapında şirket`ler
Küreselleşmiş bir dünya`da şirketler ve siyasetҫiler komparatif
avantajı ile övünebilirler mi?
Amerika`daki üretim ve hizmet sektöründeki iş yerlerinin Ҫin devleti
ve Hindistan`a kaybedilmesinden dolayı karşı tepkiler hem arttı hem
azaldı. Fakat eǧer işlerin yurtdışına taşınması hala başlangıҫ
21
dönemlerinde bulunuyorsa, o zaman yoǧun karşı tepkilerin geleceǧi
kesin. Ҫoǧu kez sinirli ve kendinden emin olmayan seҫmenler ile
muhatap olan siyaset`ҫiler iҫin komparatif avantaj`ın yasalarını
tekrarlamak her zaman en verimli yöntem deǧil. Dış politika
dergi`sinin son baskısında Samuel Palmisano, IBM şirketi`nin üst
düzey yöneticisi global şirket`lerin oluşumu daha net global şirket
deǧerleri ile ҫalışmaları gerektiǧini söylüyor. Sayın Palmisano`nun
önerisi emredici kurumlar arasındaki daha iyi kooperasyon vasıtası ile
global düzey`de emredici bir sistem geliştirmek. Şirketler global
anlamda faaliyet gösterebilirler. Fakat hala teknik anlamda
hissedarlara karşı yükümlüler. Yükümlü kurumlar arasındaki daha iyi
bir işbirliǧi ve şirket yönetimi iҫin katkı`da bulunmak her yerde
siyasetҫilerin görevi olması lazım. Fakat bu sadece cevabın bir parҫası
olabilir. Dünya bütünleşmeye devam ettiǧi sürece verimli global
ekonomiler ve yerel demokratik politikalar arasındaki gerginlikleri
yatıştırmak mücadeleleri herkes`in hayal gücünü sınayacak.
Başlıkların arkası
Ingiliz medyasındaki başlıklar anlaşılması zor olabilir. Ҫoǧu kez
deyimler ve kelime oyunları ile dolular. Başlıklar ҫoǧu kez kısa
oldukları iҫin kelimeler yazılmayabilir bu durum ise gramer yapısını
anlamayı güҫleştirir. Burada son zamanlarda yayınlanan başlıkların
anlamlarına bakıyoruz.
Markets reel from new flight to safety
Piyasalar: Borsa`lar.
reel: Bir kimse bir darbe sonrasında sallandıǧında, kendisi sendeler ve
şok olur. Burada şok`u yaşayan borsalar.
Güvenliǧe uҫuş: Bu yatırımcıların davranışlarını tanımlamak iҫin
kullanılması alışılmış bir kavram. Bir şeyden kaҫmak iҫin uҫuş bir
panik hareketi. Başlık yatırımcıların piyasa ile ilgili emin olmadıkları
ve bu yüzden hisse senedi gibi yüksek riskli yatırımlardan
government bonds ve cash gibi düşük riskli yatırımlara yönelmelerine
deǧiniyor.
Basit Ingilizce`de: Yatırımcılar paralarını hisse senetlerinden daha
güvenli yatırımlara yatırdıkları zaman borsalar şok yaşıyor.
22
Telecom-gear mergers pressure smaller players
Telecom-gear: ”Gear” cihaz anlamına geliyor. Bu birleşik kelime
iletişim cihazları üreten şirket`lere deǧiniyor. Bu tür birleşik kelimeler
başlıklarda yer biriktirmek aҫısından kullanılıyor.
Merger: bir “merger” iki şirket`in birleşmesidir.
Baskı: Bu bir fiil`dir. Bir kimse`ye bir faaliyet`te bulunması iҫin baskı
yapmak anlamına geliyor – bu durum`da artan rekabet`e tepki vermek
anlamına geliyor.
Daha küҫük oyuncular: Burada iletişim cihazları üreten şirket`lerin
küҫük olduǧu anlatılıyor.
Basit Ingilizce`de: Iletişim cihazları üreten şirket`ler arasında
gerҫekleşen birleşmelerin küҫük şirket`lerin faaliyet göstermeleri iҫin
baskı`da bulunuyorlar.
Palm Barks up the right Treo
Palm: Sunnyvale, Kaliforniya`da merkezi olan ve smartphone ile
elektronik cihaz üreten Palm Inc adında global bir şirket.
Barks up the right Treo: “to bark up the wrong tree”
bir düşünce`nin veya bir eylemin yanlış`ını savunmak anlamına gelen
bir kavram oyunu. Başlık Palm`ın doǧru işi yaptıǧını söylüyor (Treo
gibi daha iyi bir ürün üreterek).
Treo: Palm tarafından üretilen smartphone markasının bir ismi.
Basit Ingilizce`de: Yeni Treo` su ile Palm doǧru bir karar verdi.
Trade talks dead if U.S. stands pat, EU warns
Trade talks: Doha Development Round of World Trade Organization
pazarlıkları
Dead: Burada “dead” “ölecek” anlamına geliyor. Yer biriktirmek iҫin
fiil yazılmadı.
U.S. : Amerikan hükümeti
Stands pat: “to stands pat” bir fikir veya karar`da ısrarcı olmak ve
ödün vermeyi redd etmek anlamına geliyor.
EU warns: “EU warns” iddia`nın bir gerҫek deǧil de bir ihtimal
olduǧunu göstermek iҫin ilk başta yazılması gerekiyor. Daha büyük
bir etki yaratabilmek iҫin cümle`nin sonuna yazıldı.
23
Basit Ingilizce`de: Avrupa Birliǧi eǧer Amerika ödün vermeyi
düşünmüyorsa ticaret görüşmelerinin sona varacaǧı uyarısında
bulunuyor.
Billantrophy
Büyük bir servet ile bir insan nasıl iyilik yapabilir? Warren Buffet ҫok
şaşırtıcı bir yöntem keşfetti. Eǧer dünya`nın ikinci zengin
insanıysanız, sizin zor kazanılmış servetinizin 31 $ milyar `nı
gözetecek insan bu dünya`da büyük ihtimal daha fazla para
kazanmayı ıspatlamış bir insan. Bu görüş`e dayanarak Warren Buffet
Nebraskan`lı bir yatırımcı olarak doǧuştan para daǧıtmaya yetenekli
olduǧunu iddia ediyor. şimdiye kadar tarih`te görülmüş en yüksek
hayır işleri amaҫlı para miktarlarını daǧıttı. Daha etkileyici olan
durum Sayın Buffet`ın ego`sunu bir kenara bırakıp her hangi bir
kişi`nin ismini taşıyan bir kuruma vermesi. Nebraskan milyarları ve
kendi 30 $ milyar ile Bill ve Melinda Gates Disney, Dell veya Honda
gibi uluslararası büyüklükte olan bir vakıf`ı yönetecekler. Sayın
Ballett`in her yerde siyasi gücünü kullanması Sayın Gates ile
mesenliǧi baǧışlama durumu olduǧu gibi cazip hale getiriyorlar.
Fakat vakıflar iki tehlike ile karşı karşıya`lar. Birincisi her zaman
destekledikleri yardım kuruluşları kadar iyi yönetilmiyorlar. Idareciler
avantaj`ı ve karar verme gücünü seviyorlar. Büyük bir netlik ile Sayın
Buffet bu konu`ya cevap verdi. Serveti`nin büyük kısmını ҫocuklarının
vakfı ve vefat etmiş eşi yerine Sayın Gates`e veriyor. Vefat eden eşi
ise daha küҫük bir para miktarını miras ediniyor. Buffet`ın görüşüne
göre Sayın Gates para`yı daha hayırlı işler`e yatıracak. Ikinci tehlike
mesenlerin kendini beǧenmişlikleri. Ҫoǧu kez vakıf`ların
kendilerinden sonra isimlerini nesilden nesile taşıyarak devam edeceǧi
fikri hoşlarına gidiyor. Fakat kurucuları vefat ettikten sonra, vakıflar
hedeflerini yitiriyorlar. Öyleyse gerҫek bir mesen olmayı
hedefliyorsanız, paranızı hızlı harcayın: yaşadıǧınız müddetҫe
mümkün olabildiǧince iyi şeyler yapın.
24
Velvet Glove
Kültürlerarası alanlarda tecrübe toplamış işadamları biliyorlar:
amerikan işadamları kendilerini toplantılar`da ne kadar nazik ve
tasasız tanıtsalarda, iş yaparken bir o kadar sert olabiliyorlar.
Thomas Krauss bir amerikan kültürlerarası bir eǧitmen. Odak noktası
hem Almanya ve Amerika hem de tanıtım ve pazarlama yetenekleri.
Almanya`da amerikan ticari odasını işletmeden önce yaklaşık 20 sene
New York, Bangkok, Melbourne, Kuala Lumpur, Düsseldorf, Londra
ve Frankfurt`ta Chase Manhattan Bank iҫin ҫalıştı. Ondan sonra
Thomas Cook şirketi`nin orta ve doǧu Avrupa`da ki şubelerinde
seyahatҫiler ҫek`i iş alanında ve Almanya`da bulunan American
Express şirketinde ҫalıştı. Business Spotlight kendisi ile Amerikan iş
ortakları ile pazarlık tecrübelerini konuştu. Kendisi ile [email protected] `den iletişim kurabilirsiniz.
Uluslararası ticaret`e nasıl atıldınız?
Bu hikaye uluslararası ilişkilere ilgimin oluştuǧu Üniversite yıllarımda
başlıyor. Yurtdışında bir sene geҫirmeye karar verdim, bunun üzerine
Almanya`ya geldim. Bir sene`den iki sene oldu ve uluslararası ilişkiler
alanında uzun süreli bir ilgi`ye dönüştü. Üniversite`yi Amerika`da
bitirdim ve ondan sonra büyük bir New York bankasında, Wall
Street`in merkez ofisinde iş`e başladım. Bir buҫuk sene sonra ilk
uluslararası iş deǧerlendirmemi aldım ve bu benim yaklaşık üҫ
seneliǧine Bangkok ve Thailand`a gitmeme neden oldu.
Ne zaman uluslararası farklılıklar hakkında konuşsak, her zaman ne
kadar yararlı genellemeler yapabileceǧimiz sorunu ile karşı karşı`ya
kalıyoruz. Farkedilebilir bir amerikan pazarlık tarzının olduǧunu
düşünüyor musunuz?
Pazarlık yapmanın biraz bir müzik enstrümanı ҫalmak gibi bir şey
olduǧunu düşünüyorum. Bu işi iyi yapabilmek iҫin bir takım
yetenekler gerekli ve ne kadar iyi bu yetenekleri edinebilirseniz, o
kadar iyi bir pazarlıkҫı olursunuz. Fakat tipik bir „amerikan
yaklaşımında“ sonuҫlanan bir takım temel kültürel görüşler ve
deǧerler var. Bana göre „tipik“ basmakalıp anlamına gelmiyor, daha
ҫok bir genelleme anlamında kullanılıyor: „insanların ҫoǧunun
25
zamanların ҫoǧu bölümlerinde ne yaptıkları önemli, bütün insanların
her zaman ne yaptıkları önemli deǧil.“ Nancy Adler`in söylemiş
olduǧu gibi. Kültürel genellemeler bir orientation sunuyor, bir
referans noktası. Normalde belli durumlarda bir sürü kültürel aҫıdan
kabul edilebilir davranışlar ile karşı karşıyayız. Bu tür kabul edilebilir
davranışlar kültürler arasında büyük farklılıklar gösterir- belki
kesişmelerde söz konusu olabilir, belki de deǧil. Kültürel genellemeler
bizi ortaǧımızın kendisini kendi kültüründe bir birey olarak bir dizi
davranışların iҫerisinde nerede konumlandırdıǧını araştırma
yükümlülüǧünden muaf tutmaz.
Öyleyse bu tipik amerikan pazarlık tarzını nasıl karakterize ederdiniz?
Kültürleri karşılaştırdıǧımda ҫoǧu kez belli durumlara göre nispi
kavramlar kullanmayı tercih ediyorum. Örneǧin ҫoǧu Amerikalılar
ҫoǧu Almanlar`a nazaran yabancılar ile bir park bank`ın üzerinde
oturulduǧunda kısa sohbet etmeyi uygun buluyorlar. Bunu pazarlık
işinde uyguladıǧınız zaman, edindiǧim tecrübe`ye göre Amerikalılar
pazarlıǧı bir olay`dan daha ҫok bir süreҫ gibi görüyorlar. Amerikalılar
muhatap oldukları insanların zayıf ve güҫlü yönleri ile daha yakın
ilgilenecekler, önemli mevzular `a odaklanmak yerine bunları daha
yakından irdeleyecekler. Bunun dışında Amerikalılar her taraf iҫin „en
iyi“ veya „adil“ ҫözümlerini tarafsız bir şekilde deǧerlendirmek yerine
kendileri iҫin en yüksek yararı ҫıkartmaya ҫalışacaklar. Ve tabii ki
rahat ve kişiye özel bir ortam yaratmak Amerikalı pazarlıkҫılar iҫin
ҫok önemli.
Bu pazarlık süresi iҫerisinde ön pazarlık konusunda ne anlama
geliyor?
Her şey`den önce Amerikalılar ҫok nadir bir şekilde teklif`de
bulunuyorlar. Karşı tarafın gerҫek amaҫlarının ne olduǧunu ve ne
kadar rahatlıǧa sahip olduklarını öǧrenmek iҫin tartışmalara zaman
ayırıyorlar. Hedef mümkün olabildiǧince kayıtlı şartlı bir teklif
yapmadan önce ҫok bilgi toplamak. Amerikalılar inandırıcı olmak
sureti ile mümkün olabildiǧince yüksek bir mevki`den pazarlıǧa
başlayacaklar. Kendi ve şirket`in yararını maksimize etmek konusuna
odaklanacaklar. Benim gözlemlerime göre Almanlar kendilerinin
bütün taraflar iҫin „en iyi“ veya „adil“ teklif olarak gördükleri
teklifleri geliştirmek iҫin en fazla zamanı sarf edecekler. Hedefleri
26
karşı tarafı bunun yapılabilecek en iyi iş olduǧundan ikna etmek. Bu
yaklaşımın özellikle şirket iҫi pazarlık yöntemleri ile ortak yönleri var.
Onların konsepti şöyle: hepimiz aynı şirket ve hedefleri iҫin
ҫalışıyoruz. Bu nedenden dolayı bu durumu ortak sorun-ҫözme
ҫalışması olarak algılıyorlar. Amerikalılar kendi rollerini ҫalıştıkları
özel şubelerinin hedeflerini desteklemek olarak görüyorlar. Almanlar
kooperatif bir yaklaşımı tercih ediyorlar, bütün şirket iҫin en iyi
ҫözüm`ü bulmak iҫin ortak ҫaba sarf edilmesi gerektiǧine inanıyorlar.
Amerikalılar bu mesele`yi bir güҫ ve etkileme meselesi ve kendileri
veya ҫalıştıkları şirket iҫin kar`ı maksimize etmek olarak görüyorlar.
Amerikalılar bu görüş ile alman kurumuna geldiklerinde bu bir sorun
kaynaǧı olabilir mi?
Evet, bir sürü sorun`a neden olabiliyorlar. Almanlar sürekli bir ҫok
nedenlerden dolayı hayal kırıklıǧına uǧruyorlar. Almanlar sonradan,
oyun dışı kaldıkları zaman kandırıldıklarını fark ediyorlar. Bunun
nedeni ise Amerikalıların sadece en önemli mevzulara deǧil “kişilerin
karakteristik yönlerine” odaklanmaları. Nazik, saygılı, ҫok fazla direkt
olmadan eleştirisel ve kendilerine avantaj saǧlamak niyeti ile aҫık bir
taktik deǧil ise tartışmalardan sakınacaklar. Sıcak, iҫten, cana yakın
bir tutum sergilemek konsepti ve aynı zamanda yüksek iş beklentileri
Almanlar`ın kafasını karıştırıyor. Almanya`da iş adamları bunu ciddi
bir mevzu ile ilgili oldukları zaman öǧreniyorlar, örneǧin zor bir
pazarlık süreci gibi. Sizden görünüm tarzınızın, sesinizin ve
davranışlarınızın ciddi bir şekilde olması bekleniyor. Diǧer yönden
Amerikalılar ҫok nazik, saygılı, neşeli, sempatik, olumlu ve aynı
zamanda oldukҫa sert olabiliyorlar. Bu nedenden dolayı Almanlar
sürekli sert bir pazarlık durumunda olduklarına dair sinyalleri
özlüyorlar. Amerikalılar her taraf iҫin en uygun ҫözümü yaratmak
konusunu konuşmayı seviyorlar, fakat sonunda başarı-odaklı olmak
Amerikalılar iҫin ҫok tipik bir durum. Kısaca bu daha sert ekonomik
bir ortam: kazanmak önemli, ҫünkü daha fazla bireysel sorumluluk ve
kaybetme durumunda daha az güven saǧlayan koşullar söz konusu.
“Her taraf iҫin optimal ҫözüm” kooperasyonu desteklemek ve gelişimi
saǧlamak adına mükemmel bir yöntem, fakat kazananlar iҫin “bir
tarafın kaybettiǧi” ҫözümü de kabul edilebilir.
27
Bu bana kültürlerarası eǧitim kursları başlıkları ile ilgili tartışmayı
hatırlatıyor. “Kültürlerarası kooperasyon” adlı bir kursumuz, ondan
sonra ülke`nin ismi vardı. Örneǧin Ҫin devleti ile iş yapanlar iҫin
“Kültürlerarası kooperasyon: Ҫin devleti” kursu vardı. Amerikalı
meslektaşımız bunun Amerikalılar iҫin tamamen uygunsuz olduǧunu
söylediler, ҫünkü oradaki iş anlayışı kooperasyon`dan daha fazla
kazanmaya dayalı. Başlıǧın “Kazanmak iҫin ҫalışmak” yönünde
deǧiştirilmesi iҫin ısrar ediyor.
Bununla ilgili üzülmek iҫin bir neden var. Almanlar sürekli aynı
ekip`te olduǧunuz ve aynı şirket iҫin ҫalıştıǧınız zaman, birlikte
ҫalışmak zorunda olduǧunuzu düşünüyorlar ve bu işbirliǧi genel
olarak rekabeti saf dışı bırakıyor. Amerika`da gerҫek iş dünyasın`ın
hem birlikte ҫalışma hem rekabet etme durumları ile dolu olduǧu
görüşü savunuluyor. Bu iki olay birbirlerini engellemiyor.
Alman tarzına nazaran amerikan pazarlık tarzı ile ilgili ҫok konuştuk.
Kültürlerarası iletişim ile ilgili ҫok tecrübeniz oldu. Bize bu tecrübeler
ile ilgili biraz bir şeyler anlatabilirmisiniz?
Örneǧin Ingiltere tarzını ele aldıǧımızda Alman veya Avrupa tarzına
nazaran Amerikan tarzı ile bir ҫok benzerlikler var. Aynı temel hukuk
düzenine sahibiz: yasa hukuku yerine durum hukuku. Benzer olan ise
dil. Kişisel yaklaşımı Ingiltere`de daha farklı yaşadım, bu nedenden
dolayı neyin özel neyin topluma aҫık olduǧu biraz farklı. Amerikalılar
buzları eriten konu olarak aile ve hobileri ҫok konuşuyorlar ve ҫok
gülüyorlar. Bu Ingilizleri ve Almanları ҫıldırtıyor. Amerikalıların
kendilerini bir sohbet`e nasıl hazırladıkları ve doǧru ortamı nasıl
yarattıkları farklı. Ayriyetten bir ҫok şey duruma ve yetenek
seviyelerine baǧlı. Eǧer Asya ve Orta Doǧu kültürü ile ilgiliyseniz,
ayrıntılara ve protokol`e ҫok dikkat verildiǧini bilmelisiniz, örneǧin
kim nerede oturuyor, hangi yemek servis edilecek, hediyelerin deǧiş
tokuş edilişi ve saire. Sohbetler de deǧişik- daha yaşlı Japonlara
herseyi söyletemezsiniz. Başından beri kimin önemli ve ne tür kişisel
ilişkilerin söz konusu olduǧu ile ilgili daha fazla zamana ve
araştırmaya ihtiyacınız var.
Insanların pazarlık konusunda eǧitim almaları ne kadar önemli?
28
Direnҫ ile baş etme yeteneǧini, taktiklerin nasıl kullanılması ve başa
ҫıkılması, sürec`i nasıl hazırlamanız ve yapısallaştırmanız ve
sonuҫlamalar ile nasıl davranmanız gerektiǧini el`e alalım. Bütün
bunlar Amerika`da iyi bir iktisat veya hukuk eǧitiminin parҫaları,
pazarlık alanında ise bazı eǧitimler zorunlu. Üniversite yıllarında
resmi anlamda pazarlık eǧitimi alan bir kimse`ye Almanya`da ҫok
nadir rastladım. Sanırım bunu şimdi başlatıyorlar, fakat Almanlar „iki
tarafın amaҫlarını göz önünde bulunduran pazarlık yönetimini“
(Harvard pazarlama projesi) ve bunun farklı türleri ile kendilerini
eǧiten MBA-diplomalı Amerikalılar, Avustralyalılar ve Hindistanlılar
ile dolu büyük bir nesil ile mücadele ediyorlar. Bu Harvard Pazarlama
Projesi zaman iҫerisinde güҫlü, uzun vadeli iş ilişkilerini zayıflaştıran
"belli hedeflere ulaşmaya yönelik pazarlik yönetimi“ (positional
bargaining) metodunun alternatifleri iҫin bir takım standartlar getirdi.
Eǧer uzun vadeli ilişkiler işiniz iҫin önemli deǧilse ve güҫ
sahibiyseniz, positional bargaining iyi bir metot. Bana göre Harvard
yaklaşımının en önemli hususları uzun vadeli-ilişkilerin saklanması
yerine güҫlendirilmesi iҫin sizin pazarlıkları bir imkan olarak
görmenizde yardımcı olması. Eǧer ticari ürün ve hizmetler ile iş
yapıyorsanız (özel istekleri ve terminleri yerine getiren büyük sayıda
nakliyatҫılar var), Harvard insanların bunun deǧeceǧini iddia etmesine
raǧmen harcanan fazla zaman ve ҫaba`ya deǧmeyebilir. Eǧer olumlu
uzun vadeli ilişkilerinizi korumak adına teslimatҫılar, müşteriler veya
meslektaşlar ile işiniz var ise, o zaman Harvard metodu cazip
gelebilir. Harvard metod`un gerҫek güҫlü yönleri gerҫekҫi ve pratik
olması. Kar ve zarar daǧılımı söz konusu iken bazı diǧer metotlar
bayaǧı teorik olabiliyorlar. Bu durum ilginҫ olmasına raǧmen bir ҫok
iş adamları iҫin bu metot daha az yardımcı olabilir gibi görünüyor.
Amerikalıların, Almanların veya Ingilizlerin şirket deǧerlerine bakış
tarzlarında büyük bir fark yok mu?
Almanlar şirket`ten maaşlarını iş yapmaları iҫin alıyorlar. Bu durum
şirket`e bir takım deǧerler, görüşler veya davranış biҫimlerini
geliştirme hakkı vermiyor. Amerikalıların şu söylem ile ҫok az
sorunları var: „Bana gelir ödüyorsunuz, böylece ben sizin şarkınızı
söylüyorum. Eǧer yarın bir kimse bana daha fazla ödeyecek olursa, o
zaman onun şarkısını söyleyeceǧim. Eǧer yeterince para kazanırsam, o
zaman kendi şarkımı söyleyebileceǧim.“
29
Başarılı pazarlıklar iҫin tavsiyeler
„Satırlar arasında okumayı öǧreniniz.“
Thomas Krauss`un uluslararası alanda pazarlık ile ilgili geniş
tecrübesi var. Burada resmi anlamda pazarlık eǧitimi almayan
Business Spotlight okurları iҫin kendisi bir kaҫ yararlı tavsiyeler
veriyor.
Her zaman durumu analiz etmek ile başlayın. Eǧer amaҫ şirketinizin
bir sorununu ҫözmek ise amerikan meslektaşlarınızın bu özel durumu
bir ortak sorun-ҫözme ҫalışması veya pazarlık olarak mı gördüklerini
belirlemeye ҫalışın. Eǧer bir ticari-ürün benzeri durum ile karşı
karşıyaysanız ve net bir şekilde güҫlü durumdaysanız, o zaman sert
pazarlık yaklaşımınını kullanınız. Eǧer uzun vadeli ilişkiler önemliyse
her tarafın ilişkilerin nispi önemi ve pazarlık masasında her tarafın
nispi gücü ile başlayınız. Normalde alıcının her zaman daha güҫlü
durumda olduǧu zannediliyor. Bir uҫak motoru`nun karışık madde`ye
ihtiyacı olan alım`dan sorumlu bir yönetici`yi hatırlıyorum. Maalesef
bu özel karışık madde iҫin dünya`da sadece iki nakliyatҫı mevcut.
Eǧer sizin durumunuz da buna benzer ise o zaman nakliyat`ҫınıza iyi
davranmak isteyeceksiniz, ҫünkü ürünününü en önemli müşterilerine
ilk önce sunmak isteyecek. Genelde Almanlar`a şu tavsiye`de
bulunmak isterim:
• Pazarlıǧı tek bir olay görmek yerine bir süreҫ olarak görünüz.
• „Insan yönlerine“ odaklanarak; ortam ve ses tonu ihtisas soruları
kadar önemli.
• Eleştirileri ҫok fazla ciddi`ye almayın ve tartışmalardan sakının,
satırlar arasını okumayı öǧrenin.
• Ortaǧınızı fikrinizin en iyisi olduǧundan ikna etmek yerine
karşılıklı fikir alışverişine daha fazla izin verin.
• Ve en sonuncusu eǧer yükseklerde uҫmak önemliyse ve bir
kimse ile pazarlık yapmak iҫin yeterince zamanınız var ise, o
zaman iyi hazırlanmak bayaǧı önemli.
Pazarlık başarılarında hazırlık en önemli husus. Hazırlık insanların
kim olduǧunu, yerine getirmeleri gereken şirket deǧerlerinin ne
olduǧunu ve en güҫlü yönleri ile zayıf yönlerinin ne olduǧunu
anlamayı iҫeriyor. Ulaşmak istedikleri hedefleri neler ve nelerden
sakınmak istiyorlar? Neyi başarabilirler ve neyi başaramazlar? Ve
30
bunun haricinde eǧer hedeflere ulaşılamadıǧı zaman onlar ve siz ne
gibi alternatiflere sahipsiniz? Kendinizi onların yerine koyunuz ve
planlamış olduǧunuz yaklaşıma nasıl tepki vereceǧinizi düşününüz.
Ekibiniz ile rol oyunları her zaman iyi bir fikirdir. Bu size kendinizi
Ingilizce dilinde telafuz etmeniz aҫısından ayriyetten ҫalışma imkanı
sunuyor.
Gerҫek bir pazarlık`ta „Bu yanlıştır.“ ve „Hmm
Pamplona`nın Ispanya veya Madrid`in başkenti olduǧundan
eminmisiniz?“ gibi soruları sormamak iҫin, eǧer mümkün ise Ingilizce
anadili olan bir kimse ile sohbet ediniz.
Harvard yaklaşımı
Röportaj`da Thomas Krauss pazarlık baǧlamında Harvard
yaklaşımına deǧiniyor. Aşaǧıda en iyi satan kitap Getting to Yes bu
yaklaşımın özetini anlatıyor. Pazarlamak ile ilgili iki yaklaşım
bulunmakta: yumuşak ve sert. Iki yaklaşımın avantajları ve
dezavantajları var. Her ikisi de pek verimli deǧil, özellikle de uzunvadeli ilişkiler önemliyken. Getting to yes pazarlamanın daha verimli
şeklini sunuyor, ortak ilgi alanlarını göz önünde bulunduran bir
pazarlama türü. Bu metot dört prensibe dayalı:
Insanlar: insanları sorunlardan ayırt edin.
Ilgi alanları: pozisyonlara deǧil, ilgi alanlara odaklanın.
Imkanlar: ne yapacaǧınıza karar vermeden önce bir sürü imkanlar
geliştirin.
Standartlar: eǧer her taraf iҫin kabul edilebilecek bir imkan yok ise,
bazı alternatiflerin bazı objektif standartlar üzerinde dayalı olduǧuna
israr edin.
Yumuşak, sert ve prensipli pazarlık:
Yumuşak
• Katılanlar arkadaş
• Başkalarına güveniyorlar
• Hedef uzlaşmak
31
Sert
• Katılanlar birbirlerine düşman
• Başkalarına güvenmiyorlar
• Hedef galibiyet
Prensipli
• Katılanlar sorun ҫözücüleri
• Güven olmadan baǧımsız bir şekilde ilerliyorlar
• Hedef verimli bir şekilde varılan zeki bir sonuҫ
Alışveriş yapmak iҫin doǧmuş
Diǧer Batı Avrupa bölgelerinden farklı olarak Internet ticareti şimdiye
kadar Italya`da başarı saǧlayamadı. Marley OBI nedenlerini
araştırıyor. Gıda ürünleri ve moda Italyan`ların dünya`nın diǧer
ülkelerinden daha iyi ürettikleri iki ürün. Bu ürünlerin bir kaҫını
Internet`ten almaya gelince alım koşulların Avrupa ve Amerika
koşulları kadar gelişmemiş olduǧu ortaya ҫıkıyor. Elektronik ticaret
büyümeye devam ediyor (geҫen sene Avrupa satışların toplamı 50 €
milyar tutarındaydı). Italyan`lar internet alışverişin avantajlarından
hala ikna olmuş deǧiller. EIAA`nın verilerine göre Italyan`lar 2005
yılında internet`ten ortalama üҫ ürün satın aldılar. Internet satış
listesinin başında bulunan Ingiliz alıcıları buna nazaran 12 ürün satın
aldılar ve Avrupa`nın diǧer ülkelerinde bulunan alıcılar ortalama 6
ürün satın aldılar. Italyan internetin`de ürünlerin ҫoǧu bilet, CD, DVD
ve kitap`lar. Tekstil ve gıda ürünleri internet alışveriş listesinde ilk
on`un arasında yer almıyor. Öyleyse Italyan`lar internet alışverişini
neden severek yapmıyorlar. Bunun bir nedeni internet alışverişnde
alıcılar ve satıcılar arasında sosyal ilişkilerin olmaması. Ikili satış
görüşmelerini kapsayan sosyal ilişkiler büyük şehirlerde bile
Italyan`lar iҫin hala önemli. Bir maǧaza sahibini tanımak, sohbet
etmek, ne alınacaǧı konusunda yardım ve tavsiye edinmek ve indirim
iҫin rica da bulunmak bütün bu tecrübenin bir parҫası. Kişisel
görüşmeler oldukҫa önemli. Eǧer Italya`da yaşıyorsanız rakip
maǧazanın sahibi önünüzde duran kişi ile uzunca sohbet etmesi
durumunda, sizin sabırlı bir şekilde beklemeniz gerekli olan bir
yetenek. Nakliyat ticareti`nin Italya`da yaygınlaşmaması bir sürpriz
32
deǧil. Italyan`lar iҫin kapı`ya kadar teslim edilen ceket, ҫanta veya
saat maǧaza`ya gidip ürünü satın almak gibi deǧil. Örneǧin Milan`da
moda-bilinҫli bir kimse`nin Internet`ten ayakkabı aldıǧını, kendisini
cadde`de yürüyüş yapmak zevkinden mahrum bıraktıǧını üzerinde
dizayn logo`su bulunan alışveriş ҫanta`sını taşıdıǧını düşünmek ҫok
zor. Milan`da üҫ sene yaşamama raǧmen, internet`te tekstil veya
düzenli bir şekilde gıda ürünleri satın alan bir kimse tanımak
zorundayım. Internet alışveriş yapanlar`ın bir başka sorun`u ise
internet ödemeleri. Italyan`lar internet bazlı işlemlere güvenmiyorlar.
Ebay gibi yaygınlaşmış web siteleri ҫok büyük başarı saǧladılar ve bir
ҫok insan internet`te kredi kartlarını kullanmayı redd ediyor, özellikle
de pahalı ürünler satın alındıǧında. Ürün ile ilgili sorun ҫıktıǧında
sorunların oluşmasından korkuyorlar. Tüketimi teşvik etmek amacı ile
Internet`te bir ҫok şirket`ler bugün ikinci tanınmış ödeme metodu olan
teslimat ödeme hizmeti sunuyorlar. Fakat Italyan`ların ҫoǧu gıda ve
tekstil ürünlerini internet`ten satın almazken, elektronik ticaret `in
başka türleri gerҫekleşmekte, özellikle de internet seyahat satıcılıǧı ile
elektronik banka ve finans hizmetleri. „Bankalar geleneksel
hizmetlerini tezgah`dan internet kanallarına taşıdılar“ diyor
KPMG`nin finans hizmeti analisti. „2005 yılının sonunda internet`te
35 milyon işlem gerҫekleşti. Görüş aҫıları deǧışmekte. Başlangıҫ`ta
„trendsetter`ler“ internet bankacılıǧını kullandılar, fakat şu an Italyan
tüketicilerin ҫoǧu bu hizmeti kullanıyorlar ve biz gelecek sene`de
önemli bir artış bekliyoruz. Italya hala elektronik ticaret konusunda
gerilerde, fakat Italya`da elektronik finans elektronik ticaret`in bir kaҫ
başarılı öykülerinden bir tanesi. Finans alanındaki bu gelişmeye
raǧmen insanlar`ın gıda ürünlerine ve moda`ya büyük ilgilerin olduǧu
görünüyor. Italyan`ların alışveriş yapmak zevkinden vazgeҫecekleri
görünmüyor.
„Bazı maǧazalar cesur turistlere hoşgeldin diyorlar.“
Israil ve Irlanda: turizimi yoǧun olan iki ülke ve yine de farklı.
Kudüs`den bir yabancı gezdireni ve Dublin`den meslektaşları işlerinin
farklı yönleri ile ilgili konuşuyorlar.
Gershon Ballhorn: Merhaba, Barbara-Ann.
33
Barbara – Ann MC Cauley-Robert: Merhaba, Gershon. Şu an Israil`de
turizm ne durumda?
Ballhorn: Son senelerde daha iyi`ye doǧru büyük bir deǧişim söz
konusu. Insan kaderini fazla zorlamaması lazım, fakat bu sene rekor
sayı`da turist bekliyoruz - yaklaşık 3 milyon insan.
MC Cauley–Robert: Bu iyi bir haber. Size göre en önemli neden
hangisi?
Ballhorn: Büyük ihtimal diǧer ülkelerin şu an Israil`e bakış aҫısı.
Buradaki siyasi durumun gerҫek deǧişimi yansıttıǧını düşünmüyorum,
bunun yerine daha ҫok umudu yansıtıyor. Öyleyse Dublin`de
durumlar nasıl?
MC Cauley–Robert: Turizm gayet iyi gidiyor. Bu sene bizim iҫin
Irlanda`da eylül ayında gerҫekleştirecek olacaǧız Ryder Cup nedeni ile
yoǧun olacak. Bu sene şehrimize yaklaşık 3,7 milyon ziyaretҫi
bekliyoruz. Kudüs`ün Israil`deki olaylardan ne kadar etkilendiǧini
bana lütfen anlatınız- bu sene ki Tel Aviv`deki bombalanma olayı gibi.
Ballhorn: Turizm etkinliǧin kendisinden daha ҫok bir etkinliǧin
toplum`a ne kadar ҫok tanıtıldıǧından etkileniyor. Şu an medya
dünya`nın sorunları ile o kadar ҫok ilgili ki, zamanında bizim
üzerimizde yoǧunlaşan ilgi gittikҫe azalıyor.
MC Cauley–Robert: Eǧer olumsuz bir etkinlik medya´da ҫok fazla ilgi
görüyorsa, ҫaresiz olursunuz.
Ballhorn: Kesinlikle. Geri dönmesini ummadıǧımız eski kötü günlerde
her terörist saldırı direkt bir gezi sipariş iptaline neden oluyordu.
Seyahat acentaları faks makinalarının başında neyin ҫıkacaǧı korkusu
ile bekliyorlardı- ve ҫıkan metin bir sipariş iptaliydi. Dublin ne
durumda? Kuzey Irlanda ayrı bir ülke olmasına raǧmen turistler
oradaki sorunların Dublin`i ziyaret etmek iҫin daha az güvenli
yaptıǧını mı düşünüyorsunuz?
MC Cauley-Robert: Bence kuzey Irlandaki sorunlar insanların seneler
boyunca Irlanda`ya gelmeleri konusunda tereddüt`e düşmelerine
neden oldu. Insanlara bir ҫok kez Irlanda`yı diǧer ülkelere nazaran
ziyaret etmenin daha az riskli olduǧunu garanti etmek zorundaydım.
Israil`deki turistler hiҫ bir zaman güvenlik ile ilgili endişelerini dile
getirdiler mi?
Ballhorn: Hayır, turistler kendilerini gayet güven`de hissediyorlardı.
Gerҫek`te onlara belli bir bölge`ye gitmemeleri yönünde tavsiyeler
veriyorum. Her ne olursa olsun ҫoǧu Israilli`ler yanlarında silah
34
taşıyarak turistleri şaşırtıyorlar. Burada durumun normal olduǧunu
fark etikleri zaman rahatlıyorlar ve Israil`in haberlerde göremediǧiniz
olumlu yönlerinin kıymetini bilmeye başlıyorlar.
MC Cauley-Robert: Kudüs`ü hiҫ bir zaman ziyaret etmedim. Ben
gelecek olursam bana ne göstermek isterdiniz?
Ballhorn: Turlarımı her zaman şehrin farklı yönlerini göstermek ile
başlıyorum Güney`deki Promenade`dan, kuzey-batı`daki Mount
Scopus ve doǧu`daki petrol daǧlarına kadar. Ondan sonra şehir`de
bulunan „Last Supper“, „Western Wall“ ve „Via Dolorosa“ ziyaret
ediyoruz. Sizin de bildiǧiniz üzere Kudüs Ermeniler`in, Jahudiler`in,
Müslümanlar`ın ve Hiristiyanlar`ın yaşadıǧı bir ülke. Herşeyi
göstermeye ҫalışıyorum, fakat bir insan`ın inancına göre belli bir din
üzerinde odaklanabiliriz. Sizin turlarınızda din ne kadar önemli?
MC Cauley-Robert: Tabii ki St Patrick`s Cathedral gibi bir kaҫ önemli
dini mekanlar var, fakat dürüst olmak gerekirse hiҫ bir zaman dini
sorular konuşulmadı. Dublin katolik bir şehir, fakat biz hiҫ bir zaman
katolik ve protestan arasındaki farklılıkları konuşmuyoruz.
Ballhorn: Öyleyse ben Dublin`e gelsem bana ne gösterirdiniz?
MC Cauley-Robert: Bu sizin Dublin`de kalacaǧınız süre`ye baǧlı.
Ziyaretҫilerimizi şehir`de daha uzun kalmaları yönünde ikna etmeye
ҫalışıyoruz. Insanlar Irlanda`ya düzenli bir seyahat iҫin geldikleri
zaman, Dublin`de yaklaşık bir veya iki gün kalmayı tercih ediyorlar.
Fakat şehri gezmek ve atmosferi yakalamak iҫin zamana ihtiyacınız
var. Birahane`lere gidip canlı müzik performansı dinlemek
istiyorsunuz, ҫünkü orada Irlandalı insanlar ile buluşmak imkanınız
var. Yirmi sene önce Dublin hala büyük bir köy gibiydi, fakat bugün
Dublin daha kozmopolit. Şehri tanımanız iҫin en az üҫ gün`e
ihtiyacınız var.
Ballhorn: Irlanda ile baǧlantısı olan ziyaretҫiniz olması lazım.
MC Cauley-Robert: Evet ataları Irlandalı olan ziyaretҫilerimiz var.
Kök`ü Irlandalı olan bir ҫok ziyaretҫi`den imza istiyorum. Phoenix
Park`ta ki başbakanlıǧa gittiǧimizde bu onlar iҫin büyük bir an, ҫünkü
bütün Irlanda`dan gelen Irlanda kökenli ziyaretҫilere hoşgeldin diyen
pencerelerin bir tanesinden ışık yanıyor. Fakat Kudüs`ün kendileri
iҫin önemli olan bir ҫok ziyaretҫisi de olması gerekiyor.
Ballhorn: Bu doǧru. Işimin en ҫok sevdiǧim yönü tanışmış olduǧum
farklı insanlar ve anlattıkları hikayeler. Ikinci Dünya Savaşı`nın her
iki tarafında savaşmış olan bir nesil ile temasdayım. Avrupa`da
35
savaşmış olan Ingiliz askerleri, Batı ҫöllerde savaşmış olan Almanları
ve Kanada`da tutuklanan Almanları gezdirme imkanına sahiptim.
Onların hikayelerinin kesiştiǧi nokta`da ben vardım.
MC Cauley-Robert: Onlar iҫin bu an ҫok duygulu olsa gerek.
Ballhorn: Evet, fakat duygusal yönü din konusu. Örneǧin
Hiristiyan`lar Isa`nın adım attıǧı yerlerde gezmek iҫin can atıyorlar.
Fakat Filistin`in Ingiliz askerleri tarafından işgal edildiǧi dönem`de
Ingiliz askerlerin oǧullarını da burada karşıladım. Bu insanlar
babalarının ҫekmiş olduǧu eski resimlerini yanlarında taşıyorlar.
MC Cauley-Robert: Yerel insanlar turizimi nasıl görüyorlar? Böyle
büyük bir şehir`de hassaslıklar var mı?
Ballhorn: Insanlar genelde turistleri hoş karşılıyorlar. Bir ҫok insan
geҫimini böyle saǧlıyor. Ana cadde, Ben Yehuda`da bazı dükkanlarda
“ Hoşgeldiniz cesur turistler” yazan levhalar asılı. Bu ҫoǧunluk ile
“Intifada`nın” hakim olduǧu dönemlerdeydi. Diǧer tarafta ultraortodox Jahudiler`in yaşadıǧı yerlerde insanlar bir eksotik attraction
olarak görünmek istemiyorlar. Biz oralara gidiyoruz, fakat onların
resmini ҫekerek onları kızdırmamaya ҫalışıyoruz.
MC Cauley-Robert: Belki sizi bir gün ziyaret edeceǧim.
Ballhorn: Peki, biz de sizi o zaman sevgi ile karşılayacaǧız. Sizin ile
sohbet etmek ҫok güzeldi, Barbara-Ann!
MC Cauley-Robert: Bana göre de. Şimdilik iҫin hoşҫakalın.!
Müşteri`yi memnun etmek
Eǧer müşteri doǧru algılarsa tanıtımlar ҫoǧu kez uzun iş ilişkilerinin
başlangıcı. Bob Dignen size ilgilileri kendinizden ve ürününüzün
avantajlarından nasıl ikna edebileceǧinizi söylüyor.
“Bir hizmet veya ürün`de kalite iҫine kattıǧınızdan ibaret deǧil. Daha
ҫok müşterinin ürün`den faydalanabileceǧi yönleri. Iyi müşteri
ilişkileri her başarılı işin püf noktası. Müşteriler özellikle bir alanda
ҫoǧu kez ihmal ediliyorlar, bu da tanıtımlar. Şirketinizde veya şirket
dışında bulunan her dinleyiciye bir müşteri gibi davranılması lazım.
Tanıtımın iҫeriǧi ve tarzı müşterilerin ihtiyaҫlarına göre uyarlanması
gerekiyor. Bu makale`de anlatılmış olan basit üҫ adım yaklaşımı- üҫ
„D`ler“- müşteri odaklı tanıtımların temelini oluşturmak iҫin yardımcı
olacaktır:
36
1. Müşteri ihtiyaҫlarını ortaya ҫıkartınız.
2. Müşteri isteklerini karşılamaya ҫalışınız.
3. Deǧerlendirme isteyiniz.
Okumaya devam etmeden önce aşaǧıdaki sorular hakkında düşününüz
ve sonra kendi cevaplarınızı makale`deki cevaplar ile karşılaştırınız.
• Verimli bir şekilde müşteri odaklı bir tanıtımı nasıl
planlayabilirsiniz?
• Bir tanıtımı müşterileri dinlemeye teşvik edecek şekilde
nasıl başlatırsınız?
• Olumlu ve olumsuz haberler nasıl tanıtılmalı?
• Deǧerlendirmeler tanıtımların daha fazla müşteri odaklı
olması iҫin nasıl kullanılabilir?
• Uluslararası tanıtımlarda kültürel etkenler ne gibi bir rol
oynuyor?
1. Müşteri ihtiyaҫlarını ortaya ҫıkartınız
Müşteriler ile yüz yüze görüşmek iҫin ҫok zaman harcayınız. Ne kadar
ҫok şirket`in müşterileri`nin isteklerini göz ardı ettiklerini
öǧrendiǧinizde şaşıracaksınız. Müşteri odaklı tanıtımlar tanıtımcıların
söylemek istediklerinden daha ҫok dinleyicilerin duymak istediklerini
anlatması lazım. Kurumunuzu ve ürünlerinizi şirket dışı ortaklara veya
kurum iҫerisindeki süreҫ ve projeleri anlatmaya bakılmaksızın bu
koşul doǧru`dur. Eǧer anlatmak istediklerinizin iҫeriǧini
dinleyicilerinizin isteklerine göre seҫmezseniz bir iletişim sorunu ve
memnun kalmayan müşteriler bunun sonucu`dur. Saǧ taraftaki
kutu`nun iҫerisinde tanıtımcı ve dinleyiciler arasında genel anlamda
bir kaҫ iletişim sorunları bulacaksınız.
Bu iletişim eksikliǧini dikkat`e alınız:
Eǧer tanıtımcıların ve dinleyicilerin beklentileri farklı ise bir iletişim
sorunu oluşabilir.
Hedef
Tanıtımcı ikna etmeye ҫalışıyor. Dinleyiciler
korkularının
giderilmesini istiyorlar.
37
Tanıtımcı satmak istiyor.
Dinleyici ilk önce bir ilişki kurmak
istiyor.
Kurum
Tanıtımcı aҫık bir şekilde
Dinleyici
veriyor.
doǧaҫlamaya
önem
yapılandırıyor.
Tanıtımcı mantıǧını kullanıyor. Dinleyici duygulara
aǧırlık veriyor.
ve
kişiliǧe
Iҫerik
Tanıtımcı ürün özelliklerini
Dinleyici
istiyor.
avantajları
dinlemek
anlatıyor.
Tanıtımcı ayrıntılar sunuyor.
Dinleyici kararlar ve eylem adımları
görmek istiyor.
Tarz
Tanıtımcı ciddi bir şekilde
Dinleyici eǧlendirilmek istiyor.
konuşuyor.
Tanıtımcı eǧlendiriyor.
Dinleyici ciddi bir sohbet istiyor.
Doǧru soruları sorunuz
Müşteriyi anlamak doǧru soruları sormak ve cevapları doǧru bir
şekilde dinlemek anlamına geliyor. Ҫoǧu kez iletişim sorunları
tanıtımlarda gerҫekleşiyor, ҫünkü müşterilerin düşündüklerini
bildiǧimizi tahmin ediyoruz. Bu durum ҫoǧu kez potansiyel
38
müşterilerini ziyaret etmeden önce ürün veya hizmetlerden ne
beklediklerini öǧrenmeye ҫalışan satış uzmanlarının başına geliyor.
Tanıtımı gerҫekleştirmeden önce sormanız gereken soru
iҫerisinde bulunduǧunuz iş ortamına baǧlı. Aşaǧıda ihtiyacınız olan
bilgi`yi edinmeniz iҫin bir kaҫ örnek soru var.
Müşterinin sorunu nasıl gördüǧünü anlamak
• Kurumunuzdaki hangi zorluk ürünümüze ilgi duymanızı
saǧlıyor?
Müşteri`nin nasıl karar verdiǧini anlamak
• Bu zorluǧu yenmek iҫin kimlerin devre`ye girmesi gerekiyor?
• Normal`de ne kadar hızlı karar veriyorsunuz?
Müşteri`nin geҫmişini anlamak
• Geҫmiş`te benzer zorlukları nasıl ҫözmeye ҫalıştınız? Ve hangi
başarı ile ҫözdünüz?
• Geҫmiş`te bizim ürünlerimizi veya hizmetlerimizi neden satın
aldınız?
Müşteri`nin beklentilerini anlamak
• Şu anki ihtiyaҫ`larınıza hangi ҫözüm uyar?
Herşeyi göz önünde bulundurup bulundurmadıǧınızı anlamak
• Size doǧru sonucu sunabilmek iҫin başka ne gibi bilgilere
ihtiyacım var?
Bir sonraki tanıtımınız iҫin hazırlık olarak dinleyicilerinizin sorularını
cevaplandırmak amacı ile kaǧıda beş soru yazınız. Böylece doǧru
zamanda doǧru bir biҫimde doǧru bilgi`yi verebilirsiniz.
2. Müşteri isteklerini karşılayınız
„Bir daha görmek istemelerini saǧlamak iҫin iyi yaptıǧınız işi bir daha
yapın.“ Walt Disney
Bu bölümde tanıtımınız esnasında her zaman iҫin müşteri odaklı bir
mesaj verebilmeniz iҫin bir örnek sunuyoruz.
a) Kişisel bir perspektif ile başlayınız
Verimli bir tanıtım başlangıcı saǧlamak amacı ile tanıtımlar ile ilgili
bir ҫok yazılar müzik ҫalmak, fıkra anlatmak veya soru sormak gibi
„wow“ tavsiyelerde bulunuyor. Her ne olursa olsun bu tür dikkatҫekici stratejiler bir ҫok iş durumlarında uygun deǧil. Böylece bir ҫok
39
tanıtımcılar bunun yerine konularını hızlı bir şekilde anlatmaya ve
ondan sonra ayrıntılara girmeye başlıyorlar. Verimli bir tanıtım
başlangıcının en önemli hususu tanıtımı müşteri`nin ilgi odaǧına göre
sunmak. Bunun haricinde kişiselleştirmek verimli bir şekilde dinleyici
ile bir ilişki kurmak aҫısından yardımcı oluyor. Aşaǧıdaki iki örneǧe
bakınız:
Tarafsız: „Bu ilk üҫ ay`da benim hedefim sorunların analizini
sunmak.“
Müşteri-odaklı: Bu ilk üҫ ay`da bir kaҫ sorunlarımız vardı. Bunun
sizi ve özellikle de John`u endişelendirdiǧini biliyorum. Böylece bir
sonraki üҫ ay`da işleri nasıl doǧru yapabilmemizi düşünebilmek iҫin
zaman ayırmamız lazım.
b)
Müşterilerinize isteklerini göz önüne koyunuz
Bir ҫok tanıtımcı sorunları yapılandırmak iҫin tanıtımı kısa ve basit bir
şekilde KISS yaklaşımını kullanarak gerҫekleştiriyorlar. Tanıtımın
yapısını dinleyicilerin isteklerini nasıl karşıladıǧını aҫık bir şekilde
gösterme imkanını kullanmayarak bunun tehlike`si tanıtımın „kısa ve
az zeki“ olması. Bu iki örnekleri birbirleri ile karşılaştırınız:
Tarafsız: „Tanıtımı üҫ bölüme ayırdım. Ilk başta: ürün özellikleri.
Ikincisi uygulama uzmanlarının yorumları. Ve en sonuncusu
gelecek`te bir sonraki versiyonların bazı yorumları.“
Müşteri-odaklı: „Böylece en büyük sorunlarınıza göre ilk önce ürün
özelliklerine bakmanın en iyisi olacaǧına karar verdim. Bu konu ile
ilgili ҫok konuştuk, fakat bu konuların özetini ҫıkartmak faydalıdır.
Ikincisi uygulama yaptıkları yorumlar bir takım durumları düzeltmek
aҫısından faydalılar ve biz bu yorumlar ile ilgili konuşmamız lazım.
Yeni versiyonlar sorusu ile tanıtımımı sona erdirmek istiyorum ve bu
konudaki en büyük amaҫ geleceǧin ürünü ile ilgili olumlu
düşünmeniz. Bu sizin iҫin uygun mudur?“
c)
En önemli avantaj`ların özetini ҫıkartınız
Tanıtımınızın bitiş aşamasında
müşterilerin ihtiyaҫlarının
karşılandıǧını ve atılması gereken bir sonraki adımların müşterilerin
anlamalarını saǧlamanız gerekiyor. Bu iki örneǧi birbirleriyle
karşılaştırınız:
40
Tarafsız: „Bu beni tanıtımımın sonuna getiriyor. Pazarlama, finans ve
önümüzdeki şubat ayında ürünümüzü nasıl piyasa`ya sunacaǧımız ile
ilgili konuştuk. Bunun tehlike`si tanıtımın „kısa ve az zeki“ olması ve
şu an sorularınızı cevaplandırmaktan büyük memnuniyet duyarım.“
Müşteri-odaklı:
Umarım
bütün
konulara
deyindiǧimizi
düşünüyorsunuzdur. Jane iҫin büyük bir sorun teşkil eden marketing
konusunu ele aldım. Ve ortak projemiz iҫin umarım net bir eylem
planına sahibizdir. Sizin netleştirmek istediǧiniz bu proje`nin
tamamlanma süresi ve kar`ı ile ilgili size bilgi verdim. Bu iki sorunu
ҫözerek önümüzdeki şubat ayında ürün`ü pazar`a sunmaya
hazırlanabiliriz. Bu fikri nasıl buluyorsunuz ?
d)
Müşteri sorularından faydalanınız
Geriye kalan yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak iҫin soru aşaması
ideal bir zaman. Fakat bu iҫeriǧini netleştirmekten daha fazla bir şey
demek. Bu ayrıca bu soru`yu soran kişi`nin soru`yu neden sorduǧunu
anlamak anlamına geliyor. Örneǧin daha fazla bilgi vermek yerine,
aşaǧıda sıralanmış soruları sorabilirsiniz:
• „Bu ilginҫ bir soru. Neden soruyorsunuz?“
• Sorduǧunuz soru`dan yol`a ҫıkarak daha fazla zamana
ihtiyacımız olduǧu ilginҫ“
• Müşteri motivasyonunu anlamak müşteri isteklerini yerine
getirmek aҫısından ҫok önemli. Daha fazla soru örnekleri
iҫin rica`da bulunabilirsiniz.
e) Olumlu bir ifade ile sona eriniz
Olumlu ifadeleri dile getirmek ҫok önemli, öyleyse eǧer tanıtımınızın
işlerinize olumlu bir katkı`da bulunacaǧına inanıyorsanız, o zaman
bunu söyleyiniz. Burada bir örnek var:
`Peki, sanırım burada bu tanıtımı sona erdirebiliriz. Bana göre başarılı
bir kaҫ saat geҫirdik. Sizin görüşlerinizi almak ҫok sevindiriciydi ve
şu an ihtiyaҫlarınızı hem kalite bakımından hem de hizmeti sunma
zamanı aҫısından karşılayabileceǧimizden eminim. Bir sonraki
aşamayı sevinҫ ile bekliyorum.“
41
3.
Deǧerlendirme isteyiniz
„Mutsuz müşterilerinizin ҫoǧu en önemli öǧrenme kaynaǧınız.“
Bill Gates
Gerҫek müşteri-odaklı tanıtımlar geliştirmek iҫin deǧerlendirme iҫin
rica`da bulunmak belki en önemli adım. Bu durum müşterilerinize
karşı olan saygı`yı işaret ediyor ve gelecek`te daha ҫok müşteri
memnuniyet`i iҫin katkı`da bulunuyor. Deǧerlendirme soruları bir
sürü alanı, iҫerik dahil kapsaması gerekiyor. (“Yeterince veya daha
fazla bilgi verdim mi?” ve tarz (“Görsel destek yararlı mıydı?”). Sayfa
72`de deǧerlendirme süresi iҫerisinde hem kendinize hem müşterinize
sorabileceǧiniz
daha
fazla
soru
örnekleri
bulacaksınız.
Deǧerlendirmeler ya tanıtımdan hemen sonra veya ondan sonra
gelecek olan bir e-mail ile deǧerlendirme kaǧıtları ile toplanabilinir.
Kısa bir röportaj iҫeren bir telefon görüşmesi bile bilgi verici olabilir.
Bu sürec`e zaman ayırmanın bir deǧer oluşturduǧunu müşterinize
anlatmaya ҫalışınız. Kahve molası veya öǧle yemeǧi sonrası verilen
feedback`de bayaǧı yararlı olabilir. Uluslararası platform`da
deǧerlendirme istiyorsanız dürüstlüǧün ve saygılı olmanın farklı
deǧerlere sahip olduǧunu anlamak ҫok önemli. Bazı iş gelenekleri
dürüst olma konusunda ün yapmışlar (bu anlamda Almanya bir
örnek). Başka kültürler ise ne pahasına olursa olsun olumsuz
yorumlardan sakınmak ile ilgili tanınmışlar (örneǧin Japonya).
Müşteri gözü ile tanıtımınızın gerҫek olumlu ve olumsuz yönlerini
ortaya ҫıkartmak ҫok önemli. Fakat zaman sarf etmeye deǧer olan
konu kültür`lerin görüş aҫılarına olan etkisini konuşmak, ҫünkü bu
müşterinizle olan iş ilişkilerine daha büyük bir netlik getirebilir. Bir
başka yararlı tavsiye ise öz-deǧerlendirme iҫin tanıtımlarınızı kayıt
etmeniz. Bir tanıtım gerҫekleştirdiǧinizde kendinizi dinlemek ve
kendinize bakmak iҫin bu zamanı kullanınız. Müşterilerinizin sizin
sözlü ve görsel etkinizi nasıl gördüǧünü anlamak bu alandaki kişisel
gelişiminiz iҫin önemli. Ve tanıtım esnasında ne kadar sakin ve
özgüvenli göründüǧünüze şaşıracaksınız. Ҫoǧu kez stres gibi derinden
hissedilen duygular dinleyiciler tarafından algılanmıyor. Bunu bilmek
bir daha ki zamanda daha özgüvenli bir şekilde tanıtım yapmanız
aҫısından faydalı olacaktır.
42
Psikoloji sorusu
Davranış araştırması müşteri hizmeti alanında bir ҫok ilginҫ bilgilere
neden oluyor. Profesör Richard B. Chase müşteri odaklı tanıtımları
geliştirmek iҫin beş prensip geliştirdi.
1. Kötü haberleri ilk başta elimine ediniz. Davranış bilimi
mesajınızın en önmemli kısmını en son`a bırakmanızı öneriyor.
Öyleyse eǧer tanıtımınız bir kaҫ zor mesaj iҫeriyorsa, örneǧin fiyat
veya hizmet ile ilgili tanıtımınızın başında ilk bu mesajları konu
alınız. Ondan sonra dinleyicileriniz tanıtımınızın olumlu yönlerine
odaklanabilirler.
2. Aǧrıları bir arada toplayınız, zevki bölünüz. Zaman
tecrübemiz yapmış olduǧumuz bir sürü mola`lara baǧlı. Müşteriler
iҫin küҫük blok`lar halindeki zevkli tecrübeler bir uzun dönemden
daha fazla uzun olarak algılanacaktır. Sizin iҫin bir tanıtıcı olarak bir
mesajın olumlu yönlerini bir kısa blok `ta konsantre etmek ve olumlu
mesajları büyük sayıda parҫa`lara bölmek .
3. Seҫenek vasıtası ile onay alınız: Sizin gerҫeklik versiyonunuza
müşterinizi kısıtlamayın. Bu durumun kabul görülmesini daha da
zorlaştıracaktır. Ürün veya hizmet seҫenekleri sunmak iҫin müşteri`ye
imkan veriniz. Bu prensibin ilginҫ bir gösterimi eǧer hangi kol`dan
kan`ın alınacaǧına dair seҫenekleri varsa kan baǧışının daha az acı
olarak algılandıǧı. Tanıtımınız esnasında seҫenekleri müşterileriniz
iҫin ortaya koyunuz, o zamam daha büyük bir ihtimal ile onay
alacaksınızdır.
4. Her sene olduǧu gibi aynı süreҫ
Davranış bilimi insanların alışkanlıkların insanı ve ritual`ler ile iyi
yaşayabildiklerinin bir göstergesi. Müşterileriniz ile düzenli zaman
dilimlerinde gerҫekleşen bir rutin geliştiriniz. Bu müşterilerinize
mesajları üzerinde odaklanmayı saǧlayacaktır.
5. Hedef ҫizgisine doǧru ilerlerken daha hızlı olmaya ҫalışınız.
Tanıtımın bitişi en kritik an, ҫünkü en güҫlü etki`yi bırakacak an.
Müşteri zevki ve seҫeneǧine baǧlı olan bir „wow“ faktörü ile tanıtımı
bitirmeye ҫalışınız. Bunun haricinde vermiş olduǧunuz sözü yerine
getirmeyi unutmayın. Ҫoǧu kez tanıtım gerҫek bir eylem iҫin bir
başlangıҫ. Yapacaǧınız şeyi yaparak müşteri menmuniyetini
artırdıǧınızdan emin olun. Artan beklentileri karşılayamama durumu
bir güven kaybına neden olacaktır.
43
Stres
Üstesinden gelinemeyen uzun süreli mesleki yükler bir ҫok
durumlarda bedensel ve psikoljik sorunlara neden oluyor. Bu stres
tuzaǧını görüp iҫinden ҫıkabilmeniz iҫin Vicki Sussens-Messerer bir
uzman ile konuştu.
Özel ҫikolatalı dondurma kremasının ve sıcak portakal suyunun
yanına Jay muz kızarttıǧında, cep telefonu ҫalıyor. Eşi Sarah gözlerini
ҫeviriyor. „Her zaman bunun gibi.“ diyor kendisi. Bir kaҫ dakika önce
Jay ziyaretҫileri ile güzel bir Cumartesi akşamının keyfini ҫıkartıyor.
Şu an kendisi bir iş sorunu ile meşgul iken misafirler beklemek
zorundalar. Yorgun düşmüş Jay yemek masasına oturuyor. Bir sonraki
gün Roma`ya uҫmak zorunda. „Bir anlık iҫin cep telefonunu kapatmış
olamazmısınız“ diye Sarah soruyor. Global ҫelik üreten uluslararası
bir şirket`in marketing yöneticisi Jay gerҫek ismini kullanmayı
bırakmak istemiyor. Paris`te yaşayan 49-yaşındaki Mexikalı işini
deǧiştirmeyi düşünüyor. „Şirket borsa`ya katıldıǧı günden beri,
üzerimdeki baskı gittikҫe ҫoǧaldı.“ diye anlatıyor. Şu an ҫalışabilmek
iҫin daha küҫük bir şirket`in arayışı iҫerisine girdi. Üҫ sene önce Jay
şu an ki işine başladıǧında, bu zorluk kendisini heyecanlandırıyordu.
Uluslararası yeteneklerini kullanmayı seviyordu. Şaka ile karışık
tanımlandırdıǧı ve 12-saat ҫalışma gününü kastettiǧi „yarım-gün
işini“ pek umursamıyordu. Ve ay`da en az üҫ hafta dış görev`de
bulunmaktan rahatsızlık duymuyordu. Kısa bir süre iҫerisinde iş
başarısının bir başka yönü olduǧunu fark etti. Işini ne kadar iyi
yaptıǧında şirket`in kendisine karşı olan beklentileri bir o kadar
büyüyordu. Geҫmiş`te stres dozunu yönetebiliyordu. „Bugün eǧer
yöneticilerin beklentilerini yerine getirmek istiyorsam, daha az yerine
daha fazla ҫalışmak zorundayım.“ diye ekliyor. Işin en kötü tarafı
uzun zamandan beri performansından memnun kalmaması. Kendisinin
yaptıǧı hatalar haricinde ekibi de hatalar yapıyor. Ne kadar erken işi
deǧiştirirse bu Sarah iҫin o kadar iyi olacaktır. „Yüzünün rengi
attıǧından ve sürekli baş aǧrısı olduǧundan psikoljik aҫıdan zarar
gördüǧünü görebiliyorum.“ Jay doǧru karar`ı verdi. Belirtileri bir
uyarı. Stres`in nedenleri ile ilgilenmediǧi taktirde, bu ҫok ciddi saǧlık
sorunlarına neden olabilir. Gerҫek anlamda iş ile ilgili stres
hastalıkların ana kaynaǧı haline geldi. Işyeri güvenliǧi ve Amerika`da
44
saǧlık sorunları ile görevli olan National Institute gelişmiş ülkelerde
gayri milli hasılatın 5%-10% kaybına neden oluyor. Global anlamda
masrafları indirmek amacı verimliliǧin ve kar`ın artması ile
yöneticilerin saǧlıǧı üzerinde büyük etkisi oldu. „Uzun saat ҫalışan iş
alkolü olan bir kültür haline geldik.“ diyor Ingiltere`deki Lancaster
University Management School psikoloji ve saǧlık bölümü profesörü
Cary Cooper. Bunun dışında Cooper Uluslararası Stres Yönetimi
Kurumunun başkanı. 2005 yılında CMI işbirliǧi ile yapılan bir
araştırmaya göre hafta sonları üҫ de ikisini ҫalışan Ingiliz yöneticilerin
40% `nın hafta`da elli saat veya fazla ҫalıştıklarını ortaya ҫıkarttı.
Yöneticilerin yarısı uzun saatlerin şu an verimliliklerine zarar
verdiǧini ve üҫ de ikisinin ev yaşamlarını ve özel hayatlarını olumsuz
etkilediǧini söylüyor. Ciddi bir stres kaynaǧı kurumsal
deǧişikliklerden kaynaklanan mesai saatleri. Araştırma`ya göre
yöneticiler`in 89%`u şirket`lerin masraflarını azalttıklarını, iş
elemanlarını ҫıkarttıklarını
veya kültür deǧişim programlarını
başlattıklarını söylediler. Yöneticilerin sorumlulukları arttıkҫa,
moralleri ve motivasyonları da bu durum altında büyük hasar gördü.
Yönetilemeyecek iş yükünden, gerҫek dışı hedeflerden, işlerinin bir
ҫok alanları ile ilgili ҫok az kontrollerinin olması ve işlerini iyi
yapabilmeleri iҫin yeterince zamanlarının olmamasından şikayetҫi
oldular. Ingiltere`de yaşayan Amerikalı Cooper Avrupa`lılar amerikan
iş kültürünü sorgulamadan kabul ettiklerini pişmanlık ile izlediǧini
söylüyor. „Amerikalı`lar senelerden beri uzun saatler ҫalıştılar ve
senelerden beri „burn out“ yaşadılar. Şu an gördüǧümüz olay
dünya`nın geri kalan ülke`lerinin Amerika gibi olması.“ Uzun iş
saatleri ile amerikan kültürünün, iş yeri güvensizliǧinin otokratik
yönetim tarzı ile ve kısa vadeli performansları ile üretim, insanlar`ın
saǧlıǧı ve toplum iҫin olumsuz olduǧunu söyledi. Fakat yöneticiler
kendilerinin aşırı baskı`ya
maruz bırakılmalarına neden izin
veriyorlar? „Yöneticilerin yüksek baskı ile başa ҫıkabilmelerine
yönelik bir beklenti var.“ diyor Cooper. Doǧuş`tan azimli ve ҫalışkan
insanların da bu beklentileri yerine getirebileceklerine inanılıyor.
Fakat onlar azınlıkta. „Yöneticilerin ҫoǧu bu zorluǧu sevdiklerini
söylüyorlar, fakat şirket `in iş kültürü onları böyle davranmaya
zorluyor. Sorun bir kere bu yol`a baş koydukları zaman bu
ҫember`den dışarıya ҫıkmalarının ҫok zor olduǧu. Belli bir yaşam
standardına alıştıǧınız zaman, o kadar kolay iyi maaş ödeyen bir işi
45
bırakmak istemezsiniz.“ Öylece stres tam olarak ne anlama geliyor ve
bir hastalıǧa nasıl sebebiyet verebiliyor? Ҫoǧu kez stres baskı ile
karıştırılabiliyor, bu durum da heyecan ve motivasyon yaratabiliyor.
Fakat baskı bir insan`ın dayanabileceǧinden daha fazla olunca, o kişi
stres`e girebiliyor. Ingiliz hükümeti`nin Saǧlık ve Iş Güvenlik
Kurumu stres`i bir kişi`nin ҫok fazla baskı`ya karşı olan olumsuz etki
olarak tanımlıyor. Insan bedeni baskı`ya adalelere, kalbe ve ciǧerlere
kan pompalayarak ve adrenalin gibi biyokimyasal bir madde salarak
cevap veriyor. Küҫük dozlar`da bu tepki zorluklarla mücadele etmek
iҫin güҫ veriyor. Uzun vade`de insan bedeninin stres`e karşı verdiǧi
tepki zarar`a neden olabiliyor. Araştırmalar stres`in kalp
rahatsızlıklarına, baǧışıklık sisteminin ve hareket sistemininin
bozukluǧuna ve zihinsel rahatsızlıklara yol aҫabileceǧini söylüyor.
Ayrıca yeni araştırmalar kanser ile baǧlantıları göz önünde
bulunduruyor. Iş mobilitesi “özellikle stresli zaman dilmini“ yaratan
etkenlerden bir tanesi.“ Cooper`in da söylemiş olduǧu gibi „Geҫmiş`te
iş koşulları ҫok zor olduǧunda insanlar destek olarak yerel topluluǧa
sahiplerdi. Bugün`ün mobil ҫalışanları aile`ye ve arkadaşlara az
zamana sahipler. Uluslararası bir laser şirketi iҫin ҫalışan ve
Taipei`den gelen 34-yaşındaki bir satış müdürü Stephen Chang ay`da
20 gün seyahat eden tipik bir yönetici. Aile dışında görüştüǧü kişi kız
arkadaşı. Son sekiz sene`deki iş alanındaki deǧişimler Chang`in
üzerindeki baskı`yı ҫoǧalttı. Işinin büyük bölümü bir alman ürününü
ҫin piyasasında tanıtmak. „Benim ҫalıştıǧım şirket`in ҫin devlerti ile
ilgili gerҫekdışı beklentileri var.“ diyor kendisi. Rekabetin yüksek
olmasına raǧmen satış hedefleri bir hayli yüksek. Bununla birlikte
azimli genҫ ҫin satıcıların geliştiǧi yeni bir nesil gelişiyor. Aynı
zamanda yerel şirket`ler alman şirketlere nazaran daha hızlı ve ucuz
üretiyorlar. Satış hedeflerine ulaşabilmek iҫin Chang gün`de 12 saat
ve hafta`da altı gün ҫalışıyor. „Bir seҫim kararı ile karşı karşıyayım ya
hedeflere ulaşıp, işim`de ҫalışmaya devam ederim veya dinlenmeye
ҫekilirim ve işimi kaybederim.“ Mısırlı Ingy Rasekh -düşük gelir
ödeyen bir şirket`te iş`e başladı. Hukukҫu olmaya karar vererek 28
yaşındaki bayan babasının „Bay Doǧru`yu“ bulup evlenme isteǧine
karşı geldi. Bugünkü ҫalışma hayatının diǧer streslerini de ekleyerek
Mısır`da bir bayan olmanın iş yerinde bir erkek kadar iyi ҫalışabilmeyi
ıspatlamak iҫin üҫ kere daha zor şartlar altında ҫalışmak anlamına
geldiǧini anlatıyor. Kendisini „yüksek enerji“ diye tanımlayan Rasekh
46
Kairo`daki bir hukuk şirketi`nin ortaǧı. Zamanının yarısını şirket`in
Münih`te bulunan merkezinde geҫiriyor ve orada doktorasını yapıyor.
Ҫoǧu kez toplantılara ve diǧer orta doǧu sehirlerinde bulunan
müşterilerine gidiyor. Ve hafta`nın ҫoǧu günlerini gün`de 12 ve 20
saat arasında ҫalışıyor. Kendisine göre şimdiye kadar en kötü icaat cep
telefonu. Müşterilere karşı sorumluluǧundan dolayı her zaman,
tatiller`de bile yanında taşıyor. „Bugün`ün müşterileri ihtiyaҫları
olduǧu zamanda telefon ile arayan kişi`ye ulaşmak istiyorlar. Modern
teknoloji nedeni ile ulaşılamama mazeretiniz yok.“ diye ekliyor. Jay
ve Chang`in de düşündüǧü gibi beklentilerin gittikҫe yükseldiǧini
düşünüyor. „Ilk başta kendi isteǧiniz ile mesai yapıyorsunuz, fakat bu
saatlerin sonradan sizden beklenilenin en azı olduǧu ortaya ҫıkıyor.“
Amerikan Ulusal Saǧlık Kurumuna göre stres yönetiminin sırrı
sınırlarınızı bilmeniz ve iҫerisinde kalabilmeniz. Ilk stres belirtileri
davranış kaynaklı. „Iş`ten sonra dinlenemediǧi zaman Jay`in stresli
olduǧunu biliyorum.“ diyor Sarah. „Yataǧa gitmek yerine
televizyon`un karşısında oturup gecelere kadar iҫki ve sigara iҫiyor.
Bu durum kendisini daha da yorgun yapıyor.“ Ingy Rasekh elemanlara
sinirlendiǧi, uyuyamadıǧı ve basit işler yapmak zorunda kaldıǧı
zaman önlem almasını biliyor. Ondan sonra kitapları ile hafta sonunda
kırmızı denize gidip sahil`de oturmayı tercih ediyor. Iyi stres yönetimi
stratejileri ile bile kronik baskı altında sınırlarına ulaşacak. Bu
nokta`da profesyonel yardıma ihtiyacı olacak. Iş stresi ile ilgili bir ҫok
kitap yazan Cooper bu soruna karşı bir duyarlılık yaratmaya kararlı.
„Hiҫ bir işveren ҫalışanlarını kendilerini hasta yapabilecek ҫalışma
koşullarına maruz bırakmamalı.“ Öyleyse bütün bunlar gelecek iҫin ne
demek? „Tarih`in göstermiş olduǧu gibi bir kültür en üst seviye`ye
ulaştıǧında bir gerileme yaşıyor.“ diyor Cooper. Daha iyi bir ҫalışmaözel hayat dengesi iҫin global anlamda bir talep var. Eǧer şirket`ler bu
yeni baskılar karşısında tepkisiz kalıyorlarsa, Jay gibi bir ҫok insan
sömürücü şirket`lerde ҫalışmak istemeyecek.
Stres azaltmak iҫin on tavsiye
Ingiltere`de Lancaster University`de kurumsal psikoloji ve saǧlık
bölümünde ҫalışan Cary Cooper ve iş yerinde stres konusu uzmanları
tavsiyelerde bulunuyorlar.
47
1. Stres`in ilk belirtilerini görmeye ҫalışınız, bunlar sizin
sınırlarınızı gösterecektir. Bu sınırların iҫerisinde kalmaya
ҫalışınız.
2. Hafta`da en az iki veya üҫ kere zamanınızı aileniz ile geҫiriniz
veya saǧlıǧınız adına bir şeyler yapmanız iҫin iş`ten erken ҫıkın.
Meslektaşlarınıza iş`ten erken ҫıktıǧınızı söyleyin ve bunu
yapacaǧınızı garanti edin.
3. Zamanınızı iyi yönetin. En önemli etkinliǧinizi ilk önce yapmak
sureti ile etkinliklerinizi önceliklere göre sıralayınız. Zamanınızı
yapılması gereken işlere harcayınız.
4. Az önceliǧi olan iş`lere hayır demeyi öǧreniniz.
5. Iş dışında sizin iҫin önemli olan aileniz ve başka insanlar iҫin
zaman ayırmaya ҫalışınız. Onlar sizin destek sisteminiz.
6. Bir ҫok stres iş yerindeki insanlar ile sorunlardan kaynaklanıyor.
Insanların kusurlarını bulmak yerine onları ödüllendirerek ve
överek idare edin.
7. Işvereniz ile iyi ve aҫık bir iletişim kurmaya dikkat edin. Bu
yöntem ile kendisine stres`in kaynaǧı olan sorunları
anlatabilirsiniz. Ve böylece bu sorunları ҫözebilirsiniz.
8. Dinҫ kalın. Iş`ten sonra egzersiz yapmanız iş `i unutmanızı
saǧlar ve iş sorunlarını ev`e getirmemeyi önler.
9. Düzenli bir şekilde meslektaşlarınız ile iҫki iҫmeye ҫıkmayın.
Iҫme kültürü hiҫ kimse iҫin saǧlıklı deǧil. Ay`da bir kere olur,
fakat bundan fazlası zarar.
10. Eǧer bir stres yönetim programına gitmek istiyorsanız, bunu
dikkat ile seҫiniz. Eǧer sorununuz zaman yönetimi ise size nefes
almayı öǧretecek bir program işinize yaramaz.
Adrian Furnham: yönetim psikoloji`si ile ilgili
Her gün ve her anlamda ticaret`te hatalar yapılıyor. Planlanmamış,
önceden tahmin edilmemiş ve arzu edilmemiş hatalar işverenleri,
müşterileri ve diǧer maǧdurları sinirlendirebiliyor. Cihazlar
arızalanıyor, ürünler geҫ teslim ediliyor, ҫalışanlar olayları yanlış
anlıyorlar: hatalar kendiliǧinden oluşuyor. Hepsi büyümenin ve
insan olmanın bir parҫası. Fakat farklı kurumları birbirinden ayırt
eden husus bu sorunlar ile nasıl başa ҫıkmaları. Iki aҫık aşırılar var:
48
bu sorunları inkar eden şirket`ler ve bu sorunları ҫözmek iҫin
ellerinden geleni yapan şirketler. Sonuncusu büyük ihtimal en
yaygın olanı. Inkar edenler bazen ҫok sık ve bütün nedenleri
kapsayarak hataların oluşabileceǧini biliyorlar. Fakat onlar şikayet
edenlerin büyük kısmının sorunların kaynaǧı veya bir abartının
sonu olduǧunu düşünüyorlar. Onlar bu nedenden dolayı şikayet
edenleri kurum iҫin ciddi bir tehlike olarak görüyorlar. Onlar ile
başa ҫıkmanın en iyi yolu taviz vermemek ve bir şeylerin yanlış
gittiǧini inkar etmek.
Şikayet edenlerin bir şikayetlerini iletebilecekleri bir yerleri yok,
eǧer varsa bile orada hiҫ kimsenin bulunmadıǧından kendileri emin
oluyorlar. Eǧer şikayet edenler pes etmezlerse, şirket kendisini
sorun yarattıǧı iҫin suҫlu buluyor. Bu tehlikeli. Bu müşterinin
medya ile temasına ilişkin korkulara neden olabilir. Fakat şikayet
edenler tehlike`yi fark etmiyorlar. Son savunma stratejileri bir tür
tazminat olabilir: bir küҫük miktar para, kırılan bir ürünün
deǧiştirilmesi yerine tamir edilmesi. Bu durumlar müşteriyi daha da
kızdıracak. Insanların ҫoǧu sorunların ҫözülmesini istiyor. Para`yı
tam miktarda geri istemek, kırılan bir ürünü deǧiştirmek. Sinirli
şikayet edenler genelde sonuna kadar mücadele ediyorlar ve fikirler
ile dolular. Örneǧin bazıları hissedar toplantıların hikaye anlatmak
iҫin en uygun yer olduklarını söylüyorlar. Mutsuz müşteriler kısa
bir süre iҫerisinde “marka teröristi” olabiliyorlar. Hikayelerini
anlatmaya devam ediyorlar. Ve mümkün olduǧunca bu kurumu bir
daha hiҫ kullanmamak iҫin yemin edecekler. Inkar edenler pes
etmeme süreleri ve ne kadar tazminat edindikleri durumları ile bir
fark yaratıyorlar. Fakat son sonuҫ hiҫ bir zaman iyi bir sonuҫ deǧil.
Diǧer aşırı tarafa ait olan şirketler farklı bir filozofi`ye sahipler.
Hataların olacaǧını biliyorlar. Ve bazı insanların yanlış veya
abartılmış şikayetlerde bulunduklarının bilincindeler. Fakat bazı
inkar edenlerin bilmedikleri bazı konuları biliyorlar: insanlar ҫoǧu
kez bir hatanın telafisini saǧlayan kurumlar seviyorlar. Müşteriler
bu tür kurumları ihtiyaҫlarını karşılayabilecek yerler olarak
görüyorlar ve böylece sadakat`ları gittikҫe artıyor. Bu nedenden
dolayı ҫalışanlara mutsuz müşterilere tazminat ödemeyi emretmek
en iyi uygulama. Örneǧin garsonlar şarap şişelerini bedava vermeye
yetkili olabilirler. Bazı büyük kurumların mutsuz müşterileri geri
49
kazanmak amacı ile merkezleri var. Tabii ki şansını deneyecek olan
insanlar her zaman olacak. Fakat bazı olayları gidişatına bırakmak
daha iyi olur. Potansiyel bir marka teröristi şirketinizin bir savaşҫısı
olarak dönüşebilir.
Fakirler iҫin bir kredi
Ilk ҫekmiş olduǧu kredi 27 $ deǧerindeydi. Kendisi bugün
dünya`nın en fakir milyonlarca insanlarına 5$ milyar `dan fazla
para `yı kredi olarak veren bir banka`yı yönetiyor. Ekonomi
profesörü Muhammad Yunus Bangladeş`de Grameen bankasını
kurdu ve gelişmekte olan dünya`ya küҫük krediler konseptini
yaydı. Yunus hiҫ bir zaman bu ilk nazik davranışının yeni bankalar
dünyasını teşvik edeceǧini düşünmemişti. 1976 yılında
Bangladeş`de bulunan fakir esnafҫılara küҫük bir miktar para ödünҫ
verdi. Kısa bir süre iҫerisinde küҫük miktarlardaki krediler ile
insanların kendilerini fakirlikten kurtarmak amacı ile kendi
işyerlerini kurabileceklerini öǧrendi. Bu sonradan banka`ya
dönüşen Grameen projesinin başlangıcıydı. Yunus`un ilk
adımlarından bir tanesi bayanları küҫük krediler almaları iҫin teşvik
etmek. Bugün kredi alanlarının 96%`sı bayan. Ayriyetten dilenciler
iҫin Struggling Members programını başlattı. „Hiҫ bir şey`in
ҫalışmadıǧı ve elektriǧin olmadıǧı Bangladeş`te küҫük krediler
konsepti bir saat gibi ҫalışıyor.“ diye Business Week`e anlatyor.
Profesör şu an başarılı bir şekilde fakir bölgelerde iyi ve ucuz
hastaneler inşa ederek sosyal projeler iҫin özel krediler yaratıyor.
Kısaca
Araştırmalar yeni ürünlerin başarısının son 25 sene`de 40% -90%
düştüǧünü ve bu gidişatın hiҫ deǧişmediǧini gösteriyorlar. Harvard
Business Review`da tüketicilerin eski ürünleri daha deǧerli, şirketler
ise yeni ürünleri daha deǧerli bulduklarını söyleyerek Harvard
Business School`da profesörlük yapan John T. Gourville bunun
nedenlerini aҫıklıyor.
MCKinsey anketinde önümüzdeki beş sene siyasi gündemi meşgul
edecek konunun ne olduǧunu yöneticilere sorarak iş kaybını iş
50
yerlerinin yurtdışına kaybedilmesinin yerine tercih ettiklerini
söylediler. Bir başka diǧer önemli konu ise şirket politikası, etkilenme,
ҫevre, emeklilik ve data güvenliǧi.
Geҫenlerde Disney Toy story ve Finding nemo ürünlerini üreten
Pixar`s Animation Studies`i satın aldı. Disney`in genel müdürü Bob
Iger bu kararını Fortune`a şöyle aҫıkladı: “Iki oǧlum var ve Pixar
ürünlerini düzenli bir şekilde kullanıyorlar. Dün gece en küҫük oǧlum
Toy Story 2`yi izleyerek uyudu. Bunun sonrasında tabii ki “Bu üründe
kimin zekası saklı” diye merak ediyorsunuz.”
Ne okuduǧum
Ekonomi kitapları yazarı Leila Hender son güney Avustralya`da
Times 8 şirketinin medya ve marketing danışmanlık bölümünün genel
müdürü. Bir başka zaman birileri size redd kararlarını ҫok fazla ciddi
almamanızı ve bunu bir daha düşünmenizi söyleyecek.Winning
Credibility kitabının yazarları Matthew Michalewicz ve teknoloji
uzmanı olan babası Zbigniew Michalewicz`ye göre bu her zaman
kişisel bir durum. Matthew bir zamanlar başbakan Lech Walesa`yı
şirketlerinin bir kaҫının başkanlıǧına geҫmesi iҫin ikna eden tanınmış
avustralyalı bir iş adamı. Ödüllere az odaklanarak ve ekonomi`nin
temel kavramlarına dikkat`i daha fazla vererek başarılı bir iş ortamının
nasıl yaratılacaǧı konusunda kitap aҫıklamalarda bulunuyor.
Yazarların görüşüne göre bunlar piyasa araştırması ve mümkün
olduǧu yerde güvenilirlik yaratma durumu olduǧunu söylüyor. “Ne
bildiǧiniz önemli”, fakat “kimi tanıdıǧınız” başarının kapılarını
aralayacaktır.
Ida M. Tarbell kim di?
Ida Tarbell (1857-1944) Amerika`nın ilk bayan muhabiriydi. Zamanın
önde gelen „muhabiri“ olarak biliniyor. Amerikan petrol endüstrisini
monopolize etmek isteyen John D. Rockefeller tarafından kullanılan
yasadışı araҫların gün yüzüne ҫıkmasını saǧladı. Tarbell
Pennsylvania, Wattsburg yakınlarındaki küҫük bir köy`de doǧdu.
1880 yılında sınıfında tek bayan olan Alegheny Kolejinde
Pennsylvania ilinde lise diplomasını aldı. Sonraki kariyer yıllarında
aile ilişkileri kendisine yarar saǧladı. Aǧabeleri kendisinin McClure`s
51
dergisinde hakkında makale yazdıǧı başbakan Abraham Lincoln`nu
tanıyorlardı. Rockefeller`nin uygulamalarından dolayı petrol işi
başarısız olan babası büyük ihtimal kendisini petrol milyonerleri
hakkında yazmak iҫin teşvik etti. Standard Oil şirketi`nin genel
müdürü Henry Huttleston Rogers`da bir akrabaydı ve kendisine şirket
ile ilgili bilgi edinmesi iҫin yardımcı oldu. 1894 yılında Tarbell üҫ
araştırmacı muhabirler ile birlikte ҫalışan McClure`s dergisine üye
oldu. Rockefeller ile ilgili makaleleri sonradan 20. yüzyılın en önemli
ekonomi kitaplarından sayılan The History of the Standars Oil
Company kitabında yayınlandı. Tarbell araştırmasından önce
Standard Oil şirketine toplumdan olumsuz tepkiler gelmesine raǧmen
işi 1911 yılında şirket`in daǧılımına neden oldu. „Hiҫ bir zaman adil
olmadılar ve bu neden dolayı onlara olan saygımı yitirdim,“ diye
yazıyor. Tarbell feminist olmasına raǧmen etik aҫıdan bayanları
erkeklerden daha iyi bulan feministleri desteklemiyordu. Ilk
ҫalışmalarından bir tanesi Fransiz revolosyonunun ünlü karakter`i
Madame Roland ile ilgili bir araştırmaydı. Tarbell bayanların siyaset`e
bir katkı saǧladıklarını ispatlamayı ümit ediyordu. Bunun yerine
Roland`ın bir erkek kadar kötü davrandıǧını ortaya ҫıkarttı.
Uzay araştırması
Önümüzdeki otuz sene`de güneş sitemimiz ile ilgili önemli buluşlara
imzası atması beklenen uzay programının adı Aurora.
Mars`a bir misyon
Insanların Mars`a olan hayranlıkları devam ediyor. Bu yaz Ingiliz
bilim adamları önümüzdeki beş sene iҫerisinde yaşamın imkansız gibi
görünen kırmızı gezegen`de yaşamı bulmayı hedefleyen en istikrarlı
deneyleri yönetecek olan bir robot arabasını gururlu bir şekilde tanıttı.
Bu arabanın büyüklüǧü bir bilardo masası kadar ve „Bridget“ isminde
bir takma isime sahip, Avrupa`nın ExoMars projesinin arazi aracının
bir prototipi. Bu araҫ mars`da kullanılarak baǧımsız bir şekilde bilim
adamlarının işini yapacak. Teknolojik aҫıdan iyi gelişmiş dijital
kameralar kullanarak bilimsel aҫıdan önemli olan hususların
ayrıntılarını düzenli kontroller gerektirmeksizin inceleyecek. 2003
yılında Mars Express Sonda sayesinde mars gezegenine inişi saǧlanan,
52
fakat yeryüzüne sinyal vermekte başarısız kalan yer`e inme cihazı
Beagle 2`nin teknoloji`si bu araҫ`ta kullanıldı. „NASA`nın diǧer
yaptıǧı işler ile karşılaştırıldıǧı zaman Beagle gerҫekten en fazla
maddi kaynak yatırılan ve geliştirilen proje`lerden bir tanesi.“ diyor
150 kg aǧırlındaki yeni altı tekerlekli arazi aracını tasarlayan EADS
Astrium şirketinden Mike Healy. „Bu daha da gelişmiş olacak.“ Şu an
mars`ı araştıran NASA arazi aracı „Spirit and Opportunity“ adındaki
rover`e nazaran Bridget uzun mesafeli yolculukları daha hızlı
imkanlaştırarak otomatik bir şekilde mesafeleri hesaplayacak. Bunun
dışında daha küҫük model Beagle 2`de eksik olan yer`e iniş`i
yaptıktan sonra bilim adamlarına yerini tespit etmesini saǧlayacak bir
sensör sistemine sahip olacak. ExoMars projesi Avrupa Uzay Kurumu
(ESA)`nın Aurora programının ilk aşaması. 2002 yılının ocak ayında
başlayan program önümüzdeki 30 sene hem robotlar hem insanlar
tarafından gerҫekleştirilen güneş sisteminin araştırmasını kapsayan
büyük bir strateji. ExoMars proje`nin hedefi bu tür araştırmaların ön
hazırlıǧı olarak mars gezegen`in biyolojik ҫevresi ile ilgili daha fazla
bilgi toplamak. Diǧer gezegenlerde yaşamın arayışı iҫerisinde bu
misyon`dan exobiyoloji`nin geniş kapsamlı araştırmaları iҫin deǧerli
bilgilerin verilmesi bekleniliyor. Fakat ExoMars projesi Mars`lıların
araştırmasından ҫok daha büyük bir şey simgeliyor. Avrupalı
siyasetҫiler bu proje`den ҫok etkilendikleri iҫin finansman konusunda
ҫok cömert davranıyorlar. Normalde maddi kaynak yetersizlikleri
yaşayan uzay-bilim topluluǧuna olumlu bir sürpriz olarak Avrupa`nın
hükümeti tahmin edilen 600 € milyonluk proje masraflarından 50 €
milyon fazla vermeyi söz verdi. Bilim adamları yeni proje`ye daha
fazla enstrüman ve yeni deneyler eklemeyi düşünüyorlar. Hedeflenen
en büyük deǧişim arazi aracının Mars`da faaliyet gösteren bilim
laboratuvar`ına gitmesini saǧlayacak uzay sonda`sını yeniden
donatmak. Gezegen`in ekseninde dönen bir laboratuvar ExoMars
masraflarını 775 € milyon yükselterek bilim adamlarının deneyler iҫin
30 kg ek materyal kullanmalarını mümkünleştirecek. Bir ҫok ülkeIsviҫre, Hollanda, Belҫika ve Ingiltere dahil bu proje`nin kapsamını
genişletmekte bir ilgileri olduǧunu aҫıkladılar. Geҫen aralık ayında
Ingiltere`nin bilim bakanı David Sainsbury maddi kaynaklarının ҫoǧu
ExoMars projesine kullanılmak üzere Aurora programı iҫin 75 milyon
sterling (108 € milyon) vermeyi söz verdi. Bu para coǧrafi aktivite`yi
ölҫmek ve gezegen`de yaşamın olduǧunu kanıtlayan kimyasal
53
maddelerin araştırılması amacı ile kullanılan enstrümanların
gelişimini, kameralar ve minyatür “Seismograph“ enstrümanları dahil,
finanse etmekte yardımcı olacak. Iki sene`de kırmızı gezegene
ulaşması beklenilen ExoMars 2011 yılında başlayacak. Beagle 2`nin
yok olmasına neden olduǧu zannedilen hatalardan kaҫınmak gayreti
iҫerisinde bilim adamları son model`in rüzgar hızını, ısısını ve
atmosfer`deki nemi test etmeyi imkanlaştıran sistemler geliştiriyorlar.
Hepsi birlikte kullanılarak bu ölҫümler ExoMars`ın güvenli yer`e
inişinin şansını yükseltecek. ExoMars deneylerin arasında
Ingiltere`nin Leicester University Uzay Araştırma merkezinde görev
alan Dr Mark Sims tarafından geliştirilen Life Marker Chip (LMC)
bulunuyor. Sims bu deneyi Mars iҫin bir „hamilelik testi“ olarak
adlandırıyor. Bir sürü testler sayesinde Mars`da bulunan toz`un
örneklerini alarak LMC yaşam ile baǧlantılı olan amino asit, hücre
duvarları veya pigmentler gibi moleküllerinin varlıǧını belirleyebilir.
Ayrıca ExoMars arazi aracı bu tür molekülleri yer altında arayabilir ve
bu araҫ Mars`a iniş yapan iki metre uzunluǧunda gezegen`in kum
yüzeyini geҫmesini saǧlayacak bir matkap ile donanımlı ilk cihaz.
Arazi aracının bir başka donanımı atmosfer`i araştırmaya yönelik
deney paketi. Iklim bilim adamlarının dünya`da modellerini dolaylı
yoldan geliştirmeye yardımcı olacak olan süreҫ şeklindeki bu paket
iklim sistemini ölҫmek iҫin kullanılacak. “Dünya`daki iklim modelleri
ile hiҫ bir zaman koşulları deǧiştiremeyeceksiniz.” diyor ExoMars
projesinin önde gelen bilim adamları Ingiltere`nin Open University`de
görev alan John Zarnecki. “Farklı yerlere gitmek ile tamamen farklı
koşullar ile karşılaşıyorsunuz. Eǧer bu modeller başka yerlerde
ҫalışmıyorsa, o zaman modelleriniz ile ilgili bir kaҫ yanlışlıklar söz
konusu. Mars ve Venus gibi gezegenlerin iklimlerini araştırarak bizim
mevcut olan modellerimizi daha da geliştiriyor.“ ExoMars
kapsamında gerҫekleştirilecek olan deneyler ile ilgili son kararlar
bundan sonraki bir kaҫ sene iҫerisinde verilecek. Proje genişletme ve
gezegen`in etrafında dönen bilim laboratuvarı mevzusu 2007 yılında
onay iҫin avrupalı bakanların toplantısında tanıtılacak. Profesör
Zarnecki Avrupa`nın mars`ı keşfetmesinin NASA`nın önümüzdeki
yıllarda Spirit ve Opportunity`nin dışında daha fazla yer`e iniş yapan
araҫ geliştirme ҫabalarını tamamlayacak. Örneǧin Mars Bilim
Laboratuvar` ı 2010 yılının ekim ayında Mars`da kurulacak. En
azından bir yıl veya yaklaşık iki dünya yılı boyunca Mars`da faaliyet
54
göstermesi bekleniliyor. „Bir başka gezegen ile ilgili bir misyon`un
herşeyi başarabileceǧine inanmak ҫok basit.“
diyor Zarnecki.
„Mars`da yaşayan bir insan olduǧunuzu düşünün ve dünya`yı anlamak
iҫin bir misyon göndermek istiyorsunuz- bu misyonu nereye
gönderirdiniz? Hangi enstrümanları kullanırdınız? Siz dünya`yı
tanımlamadan önce bir ҫok misyon söz konusu olabilir.
EXoMars nedir?
ExoMars gezegen`in etrafında dönen bir mars sondası, son modül ve
bir arazi aracı iҫerecek. Mars gezegenine vardıktan sonra gezegen`in
etrafında dönen sonda arazi aracını kapsayan son modül`ün üzerine
düşecek ve ondan sonra kendisi uygun bir yörünge haline gelip
verileri kayıt eden bir uydu görevi görecek. Ilk başta ExoMars arazi
aracı iҫin bir veri kayıt eden durak olarak işlev görecek, fakat
kullanma süresi gelecek misyon`ları yerine getirmek amacı ile
genişletilebilir. Mars`in son modülü arazi aracı`nı şişirebilecek fren
cihaz`ını ve paraşüt sistemini kullanarak belli bir yere gönderecek.
Her iki sistem atmosfere giriş`ten kaynaklanan stres`e karşı dayanıklı
ve bu misyon iҫin yer`e iniş doǧruluǧu yeterli olacak. Elektrik
üretmek amacı ile geleneksel güneş yelkenlerini kullanarak arazi aracı
mars gezegeni`nin daǧlık bölgesinin bir kaҫ kilometresini
katedebilecek. Bir bilgisayar programı kullanarak baǧımsız bir şekilde
işlev görebilecek durumda olacak ve optik sensörler kullanarak yolları
bulabilecek. Geҫmiş yaşam veya şu an ki yaşamın izlerini belirleyecek
yaklaşık 40 kg exobiyoloji kullanma yükünün kapsadıǧı matkap
cihazı, örnek edinme sistemi ve bilimsel enstrümanlar iҫerecek.
Başarılı olmak iҫin ExoMars`ın aşaǧıdaki alanlarda iyi geliştirilmiş
bir teknoloji`ye ihtiyacı olacak:
• Arazi aracı (rover) sistemi
• Yerè iniş sistemi
• Şişirebilecek fren cihazı
• Enerji daǧılımı
• baǧımsızlık ve
• Navigasyon
“Bu dikkat`e deǧer bir teknolojik zorluk oluşturmasına raǧmen, uzun
senelerin teknolojik gelişiminin uygulamasıdır.” diye Avrupa Uzay
55
Kurumu (ESA) ExoMars projesi ile ilgili vermiş olduǧu bir ifade`de
söylüyor.
Eamonn Fitzgerald : en son trentler ile ilgili
Mühendisler- onlarsız ne olurduk? Fakat mühendisler tam olarak ne
yapıyorlar? Eǧer „elektro mühendisinden“ bahsediyorsanız, bir ҫok
insan hemen elektrikҫileri düşünür. Eǧer „makina mühendisinden“
bahsediyorsanız, bazı insanlar araba tamiratҫısını düşünecektir. Ne
kadar ҫok mühendislik hakkında konuşursanız, bir o kadar bu
mesleǧin bir imaj sorunu olduǧu izlenimi yaratılacak. Bu endişe
verici, ҫünkü gittikҫe globalleşen piyasalarda, mühendisler yeni
teknolojiler geliştiren ve yeni ürünler yaratan insanların arasındalar.
Yüksek enerji talebi, yaşlanan nüfus, nüfusu ҫok şehirler ve su
eksikliǧi sorunları ile karşı karşı`ya kalan ülkeler bu sorunları ҫözmek
iҫin mühendislere ihtiyaҫ`ları olacak. Mühendis`lere olan talep
arttıkҫa, bu talebin karşılanamaması bir sorun. Yüksek fiyat`lara
satılan petrol ile birlikte genҫ insanlar petrol tekniǧi alanında
kendilerini eǧitmek zorunda kalacaklar mi? Yanlış. 1983 yılında
amerikan üniversitelerinde petrol tekniǧi alanında 11.000 öǧrenci
kayıtlıydı. Bugün Texas Tech University `de petrol tekniǧi uzmanı
olan Lloyd Heinze`ya göre öǧrencilerin sayısı 2412. “Avustralya`da
inşaat mühendisleri tükenme tehlikesi ile karşı karşı`ya kalan bir nesil
oluşturuyorlar.” diye Kamu Inşaat Mühendisliǧi Avustralya Enstitüsü
başkanı Chris Champion yazıyor. Bu arada hem Airbus hem Boeing
şu an hava yolculuǧu mühendisleri arıyor. Mühendislerin az sayıda
olmasının nedeni bu mesleǧin bayanların ilgisini ҫekememesinden
kaynaklanıyor. Ingiltere`de 12 mühendis`den bir tanesi bayan ve
Ingiltere`nin Mühendisler Kurumunda kayıtlı olan mühendislerin
sadece 2,8 %`i bayan. En azından Ingiltere yeni fikirler üretme
alanında başı ҫekiyor ve mühendislik mesleǧini bayanlar iҫin bir
kariyer seҫeneǧi haline getiriyor. Ingiltere hükümeti tarafından dört
sene önce bilimi ve teknoloji`yi geliştirmek adına kurulan
Mühendislik ve Teknoloji Kurumu mühendislik mesleǧini teknik bir
meslek yerine yaşam tarzı seҫeneǧi olarak tanıtmak iҫin bu yaz bir
medya kampanyası başlattı.
56
Böylece Ingiltere`de haziran ayında Marie Claire ve Xbox 360
dergisinin okurları heyecan verici mühendislik dünyası ile ilgili
makaleler buldular. Bu henüz bir başlangıҫtı. Film`den, gıda
ürünlerine ve snowboarding`e kadar herşeyi kapsayan yaşam tarzı
dergileri ETB strateji`sinin mühendislik mesleǧinin yaşamı nasıl daha
iyi ve eǧlendirici yapabileceǧini göstermek amacı ile bir sonraki
konularının arasında bulunuyor.
Bugün tabii ki eǧer genҫ insanlara ulaşmak istiyorsanız Internet`i
kullanmak zorundasınız ve bu ETVB`nin websitesinde yaptıǧı olay,
Scenta (www.scenta.co.uk). Richard Branson`un uzay turizmi planları
ile ilgili daha fazla bilgi edinmek istiyormusunuz? Bilim adamlarının
insan bedenini bir mikrochip üzerinde nasıl yeniden yarattıklarını
öǧrenmek istiyormusunuz? Scenta 115 medya ortaklarının küҫük
yardımı ile bu soruların cevabını veriyor. Fikir ҫok zeki. Örneǧin bir
kimse`nin Superman Returns gibi bir film hakkında daha fazla bilgi
edinmek istemesi gibi. Scenta websitesinde kullanıcılar sadece Total
Film dergisi ile ilgili ayrıntılar bulmayacak, bunun haricinde
mühendislik kurslarının bir listesini ve bir ҫok kariyer profillerini.
ETB genҫ insanların mühendislik mesleǧini kirlilik yerine parlak bir
gelecek ile baǧdaşlaştırmalarını ümit ediyor. Mühendislik inanılmaz
zengin bir alan, fakat namını düzeltmenin yanısıra en iyiler ve en
zekiler ayakta kalacaklar. Imaj sorununu ortadan kaldırmak iҫin biraz
moda, bir kaҫ ünlü yüz ve bir kaҫ multimedya ürünleri gerekli olabilir.
Tıp teknolojisi
Ameliyat robotları
Ameliyat`ı Brezilya`da yapan Kanada`da bir cerrahın gözleri ve
kollarını simgeleyen ҫok kollu bir robot`u düşünün. Hayal kurgu mu?
Tam olarak deǧil. Bu konsept Ontario`daki Minimal Access Surgery
merkezinden ve Kanada`daki iletişim şirket`i Bell`den geliyor. “Bizim
hedefimiz bu proje`yi önümüzdeki beş sene`de tamamlamak.” Dr.
Mehran Anvari internet sitesi IT World Canada`ya anlatıyor. Bu robot
uzay misyon`larında, savaş bölge`lerinde veya başka tehlikeli
bölgelerde kullanılabilir. “Bunun haricinde hastaları şehir
57
hastanelerine nakletmek iҫin hükümet`in milyonlarca dolar harcadıǧı
Kuzey Kanada`nın dış semt`lerinde kalan bölgelerinde kullanılabilir.”
diyor Anvari.
Alternatif enerji
Hidrojen
Hidrojen su`dan bitkilere kadar herşey`de bulunabilir ve izole edilip
yakıldıǧı zaman ne karbon diyoksit ne de başka zararlı emisyonlar
üretir. Hidrojen arabaları kullandıǧımız gün bir gün gelirse petrol
baǧımlılıǧımızdan kaynaklanan ҫevre ve güvenlik sorunlarının bir
ҫoǧu bir daha ortaya ҫıkmayacak. Buna raǧmen bir sorun mevcut.
Hidrojen üretmenin masrafları hidrojen`i ekonomik bir alternatif
haline getirmiyor. Fakat New York`ta, Niskayuna Ge`nin Global
Araştırma Merkezi`nin bilim adamları hidrojen üretiminin
masraflarını dikkat`e deǧer bir şekilde azaltan yüksek doz`da kimyasal
ve ısı dayanıklı Noryi adında bir materyal geliştirdiler. Sonuҫ olarak
bilim adamları ucuz hidrojen`in bir kaҫ sene iҫerisinde elde edilebilir
olduǧunu söylüyorlar.
Belirlemeler
Doǧum günün kutlu olsun barkod
Hava yolları şirketleri barkod`u bagaj nakledildiǧi zaman
kullanıyorlar. Nakliyat hizmetleri paketlerin yolculuǧunu takip
edebilmek iҫin bu barkod`a baǧlılar ve süpermarket`ler bunları hemen
hemen herşeyin üzerine yapıştırıyorlar. Barkod ticari anlamda ilk
1966 yılında kullanıldı ve hayat bugün bu rakamlar ve ҫizgilersiz
nerdeyse düşünülemez. Fakat yarın ne olacak? Kameralı cep
telefonları yakın zamanda iki boyutlu datamatrix barkod`u
okuyucularına sahip olacaklar. Kamerayı dondurulmuş pizza`nın
paketi`nin üzerinde bulunan barkod`un üzerine tutun ve resim ҫeker
gibi tuşa tıklayın. Bilgisayar programı data`ların şifresini ҫözüyor ve
cep telefonunuza yemek planlama tavsiyesi ile birlikte bir web-link
gönderiyor ve tabii ki özel dondurulmuş pizza reklamları.
58
Zaman ölҫümü
Uyandıran ҫalkalayan saat
Iş kapı`yı ҫaldıǧında yatak`tan kalkmaktan başka hiҫ bir şansınız yok.
Fakat sabah ҫalan alarm sesini duyamayacak kadar eǧer aǧır uyku
uyuyanlardan biriyseniz, o zaman ne olacak? Ingiltere`nin saǧır ve zor
duyan insanların merkezi, RNID, ҫalkalayan alarm saat`i sorusu`nun
cevabı olabilir. Duyma zorlukları olan insanlar iҫin tasarlanan bu saat
aynı zamanda ҫok iyi duyan insanların tarafından da kullanılabilir.
Uyuma vaktinde yastıǧınızın bir köşe`sine takın ve bir ҫalkalanma ile
zamanında uyanacaǧınızdan emin olabilirsiniz. Shakeawake`in titreme
derece seҫenekleri var ve kesin olarak en aǧır uyuyan kimse`yi bile
uyandıracak.
Su sektörü
Su bir ҫok kez kullanılabilecek ҫok deǧerli bir ürün. Jo Jenks su işlemi
alanı ile ilgili bir kaҫ yararlı kelimeler sunuyor.
Su bazen “mavi altın” olarak adlandırılan ҫok deǧerli bir kaynak. Hala
endüstrileşmiş ülkelerde insanlar büyük miktarlarda su`yu kullanıyor
ve harcıyorlar. Avrupalılar gün de iҫmek, yemek yapmak ve yıkanmak
iҫin ortalama olarak 136 litre su kullanıyorlar. Her ne olursa olsun,
dünya`nın bir ҫok su kaynakları pirinҫ, sebze, et ve süt gibi gıda
ürünleri üretmek iҫin kullanılıyor. Su endüstrisi iҫme suyu ve atık su
hizmeti sunuyor. Iҫme su`yu işlemleri su`yun güvenli bir şekilde
iҫilebilmesi iҫin su`yun işlenme sürecidir. Atık su işlemleri suyun
ҫevre`ye geri dönebilmesi amacı ile tuvalet suyun ve başka atık suların
kir, zararlı obje ve bakterilerden temizlenmesi iҫin gerҫekleştiriliyor.
59
Networking
Ilişkiler kurmak
Saǧlam kişisel ilişkiler mesleki başarının yolunu aҫıyor. Bunun iҫin
gerekli olan temas kurmak ve korumak işlemleri-networking- Mary
Beth Maslowski`nin öǧrenmiş olduǧu gibi her yerde gerҫekleşebilir.
Daha önceleri bir ҫok kez söylenmiş olan ve sizin duymuş olduǧunuz
konu: ne bildiǧiniz önemli deǧil, önemli olan kimleri tanıyor olmanız.
Ister iş, yeni müşteri veya iş hizmetleri arayın, büyük ihtimal
tanıdıǧınız insanlar ile veya size tavsiye üzeri gelen insanlar ile
ҫalışmayı tercih edersiniz. Ve networking tanımış olduǧunuz
insanların sayısını artırmak ve iş temaslarınızı geliştirmek iҫin verimli
ve eǧlenceli bir yöntem. Öyleyse networking ne demek? Bazı insanlar
yararlarına olacak iş temasları arayışında olmak olduǧunu
düşünüyorlar, fakat gerҫek`te iş ilişkilerini kurmak anlamına geliyor.
Motivasyon uzmanı ve yazarı Bob Burg networking`in her iki
tarafa`da yarar saǧlayan bir vermek-almak ilişkisi ve vurgu „vermek“
kısmına yapılıyor. Bu makale`de size networking ile nasıl
başlayacaǧınızı, iş toplantılarında sohbet`e nasıl başlayacaǧınızı ve iş
ilişkilerinizi nasıl takip etmeye devam edebileceǧinizi göstereceǧiz.
Bunun haricinde sizin başkalarının temaslarını kurmak ve korumak
alanında nasıl yardımcı olabileceǧinize bakacaǧız ve internet
networking ile resmi dışı networking ile ilgili tavsiyelerde
bulunacaǧız.
Iş`e başlamak
Network yapmanın yeri bu sebep ile düzenlenen iş toplantıları. Ayrıca
toplantılar`da, seminer`lerde, fuar`larda ve meslek kurumlarında
network iҫin iyi imkanlar var. Saǧlam iş temasları kurmanın anahtarı
ilk önce insanlar ile ilişki kurmak ve biraz şans ile tanıştıǧınız kişi`de
ortak yönlerinizi bulmak. Eǧer ҫok iyi bir konuşmacı deǧilseniz,
endişelenmeyiniz. Insanlar kendileri hakkında konuşmayı ҫok
severler, öyleyse bırakın konuşsunlar. „Sonsuz deǧerlendirmeler“
kitabında Bob Burg konuştuǧunuz kişi`nin kendisinin dinlenmesine
neden olan ve iyi bir iletişim kurmakta yardımcı olan „kendini iyi
hisset sorularını“ tartışıyor. Kendini iyi hisset soruları ne ҫok kişisel
60
veya baskı yapıcı ne de bir insan`ın işinize yarayıp yaramadıǧını
öǧrenmeyi
amaҫlamıyor.
Burg
networker`lerin
FORM
kategorilerindeki sorular ile başlamalarını öneriyor: Aile, meslek, boşzaman faaliyetleri, mesajlar. „Soruların yapısından yol`a ҫıkarak diǧer
kişi`nin kendileri ile ilgili, sohbet ve sizin ile ilgili iyi hissetmesini
saǧlayacak basit sorular.“ diyor kendisi. Konuşmacı, yazar ve eǧitmen
Karen Susman bir sohbetìn şaşırılacak derecede iyi gitmesini iyi bir
dinleyici olmak ile saǧlayabileceǧinizi söylüyor. “Ilgi duymak ilginҫ
olmak`tan ҫok daha önemli.“ diye söylüyor. Bu evet veya hayır ile
cevaplandırılamayan, sorular sormaya odaklanan, ҫekingen insanları
motive etmek ve ondan sonra cevaplara başka sorular ile cevap
vermek gibi. Örneǧin:
Q: „Neden buradasınız?“
A: „Ben bu kurumun bir üyesiyim.“
Q: „Üyeliǧiniz size ne gibi bir deǧer kattı?“
A: „Faaliyetlerimden dolayı bir sürü muhteşem insanlar ile tanıştım.“
Q: „Gerҫek`ten mi? Hangi işlerde aktifsiniz?“
Diǧer kişi`nin konuşmaya devam etmesini motive etmek iҫin en iyi
yöntem konuşulan konu`ya gerҫek bir ilgi göstermek ve anlaşılmayan
hususları ortadan kaldırmak iҫin sorular sormak.
Kullanabileceǧiniz cümle örnekleri şunlar:
• „Bana daha fazla anlatın.“
• „Bunu nasıl gerҫekleştirdiniz?“
• „Bunu bilmiyordum.“
• „Bunu bir daha anlatabilirmisiniz? Anladıǧımdan pek emin
deǧilim.“
„Bu ilginҫ“, „Lütfen anlatınız“ veya „Devam ediniz“ gibi kısa
deyimler sohbet`in uzamasında yardımcı olacak.
Networking uzmanı Susan RoAne bir iş toplantısı etkinliǧinden önce
yaklaşık sekiz saniye süren bir öz tanıtım yapılmasını öneriyor. Bunun
haricinde networker`ler ev ödevlerini de yapmaları gerektiǧini ekliyor.
„Kaǧıdı okuyunuz. Sohbet konularının
tükenmesi durumunda
konuşabileceǧiniz beş konunun üҫünü hazırlayınız.“ RoAne
networking yapıldıǧında temas arayışları döneminde dikkat edilmesi
gereken bir takım kurallar var. Insanlar ile birey olarak konuşun
potansiyel iş ortakları olarak deǧil. Karşılaştıǧınız herkes`e nazik
davranın. En önemlisi daha iyi veya yararlı iş ortakları arayışı
iҫerisinde hiҫ kimse`den bir şey öǧrenmeye ҫalışmayın.
61
Ikinci görüşme
Akşam`ın veya etkinliǧin sonunda cebiniz vizite kartları ile dolu
olabilir ve bunun doǧru olduǧunu düşünebilirsiniz, fakat bu tür
ilişkiler kurmak işin yarısı. Eǧer toplamış olduǧunuz vizite kartları
ҫalışma masanızda bulunuyorsa, o zaman zamanınızı boş`a harcadınız.
Motivasyon konuşmacısı ve „Networking like a pro“ kitabının ikinci
yazarı etkinlikte bulunduǧunuz dönemde vizite kart`ın arkasına notlar
yazmanızı öneriyor, ve en ideali sohbet biter bitmez not almanızdır.
„Nerede buluştuǧunuzu, buluşma gününü ve sohbet ile ilgili bir veya
iki not.“ diye tavsiye`de bulunuyor. Ondan sonra ofis`e geri
döndüǧünüzde, kartları Holywood`da olduǧu gibi A ve B listesine
ayırınız.
A-liste`nin insanları kendileri ile direkt iş yapmayı düşünebileceǧiniz
insanlar veya size başka müşteriler veya iş temasları bulma konusunda
yardımcı olabileceklerini düşündüǧünüz insanlar. Etkinlik`ten bir kaҫ
gün sonra A-liste insanların bir kahve iҫmek üzere bir araya gelip
gelmemek istediklerini sorunuz. Ne öǧle yemeǧi, ne akşam yemeǧi ne
de kahvaltı, Hilliard`ın demesi gibi işleri ile ilgili daha fazla bilgi
edinmek iҫin “sadece ayak-üstü bir fincan kahve“. Ondan sonra
onların sunmuş oldukları hizmetleri tanışmış veya görüşmüş
olduǧunuz diǧer iş adam veya kadınlarına tavsiye edebilirsiniz. Blistenin insanlarının işleri bir bakışta sizin işinize uygun olmayabilir
veya Hilliard`in demesi gibi „belki bir ilişki kurmadınız.“ Bu
temasların ardından muhatap olduǧunuz kişi`ye „Sizin ile tanıştıǧıma
ҫok sevindim.“`i anlatan bir e-mail yazınız. Sohbet`ten büyük keyif
aldıǧınızı ve güzel zaman geҫirdiǧinizi söyleyin. Bu insanlara
gelecek`te ihtiyaҫları olabilecek yardımınızı ve tavsiyelerinizi teklif
edin.
Yeteneklerinizi teklif edin
Insanların ҫoǧu network`u yeni bir iş bulma yöntemi olarak
görüyorlar. Yeni tanışmış olduǧunuz bir insan`a „Merhaba, bir iş`e
ihtiyacım var. Bana yardım ediniz!“ diyerek fazla olumlu sonuҫlar
alamayacaksınız. Eǧer iş arıyorsanız biraz narin olmakta ve belki bir
işin nasıl bulunabileceǧi konusunda bir tavsiye ricasında bulunmakta
yarar var. Bu strateji geceleri hukuk fakültesine giderken New York`un
62
savcılık ofisinde ҫalışan Lisa Delsante iҫin başarılıydı. Iş`i evinden ve
fakülte`den bir kaҫ metre uzaklıktaydı, böylece Delsante bir
profesör`e iş arama tavsiyesi ricasında bulundu. Profesör kendisine
yakınlarda olan ve yüzde yüz okul ücretlerinin geri ödendiǧi avukat
assistanlık tavsiyesinde bulunuyor. Iş teklifi hiҫ beklenmedik, diyor
kendisi. „Bir tavsiye ricasında bulunmak ile böyle net bir sonuc`a
varacaǧımı hiҫ düşünmezdim.” Yazar Brian Hilliard kariyer`lerine
yeni başlayan genҫ insanların hem arkadaşlarını hem aile fertleri ile
temas`a geҫip tavsiye arayışı iҫerisinde olduklarını bildirmeleri
gerekiyor. Mümkün olduǧunca bir konu`ya uzmanlaşmanın şart
olduǧunu dile getiriyor. „Onlara tam olarak tanışmak istediǧiniz
insan`ı anlatın, örneǧin elektrik-teknik sektöründe bir satış müdürü.
Size yardımcı olabilecek birilerini tanıyıp tanımadıklarını öǧreniniz ve
tabii ki karşılık olarak onlara yardım etmeyi teklif ediniz.“
Bir sektör`de az iş tecrübesi ile Üniversite`den yeni mezun olmuş bir
kimse olmanıza raǧmen insanlar ile ilişkiler kurabilmeniz aҫısından
teklif edebileceǧiniz bir ҫok yetenekleriniz var. Örneǧin bir kimse bir
koşu partner`i, ҫoҫuklarına ev ödevlerinde yardımcı olabilecek veya
üzerinde ҫalıştıǧı bir konu iҫin telefon görüşmelerini gönüllü yapan
bir kimse arıyor olabilir. Yardımınız, zamanınız ve yetenekleriniz ile
cömert olun. Aradıkları yardımı ve tavsiye`yi veremiyorsanız belki bu
temas`ı yardımı yapabilecek bir kimse`ye teklif edebilirsiniz.
Hilliard`a göre hatırlamanız gereken en önemli konu başarılı bir
networker veya yeni başlamış bir networker olmanıza bakmaksızın
herkes`in bir deǧer teşkil edebilecek bir şeyler yapabilmesi gerҫeǧi.
„Bu iş`e yeni başladıǧınızda, sadece biraz fazla yaratıcı olmanız
gerekiyor.“
Internet`te var olmak
Networking uzun zamandan beri özel toplantılar ile sınırlı deǧil.
Internet networking`e yönelik www. linkedin. com gibi website`ler şu
an dünya genelinde altı milyon`dan fazla üye`ye sahip. Bu virtüel
network`ler bir kişi ile toplantı yapmış gibi işlev görüyorlar. Bu
websiteler herkes iҫin aҫık, fakat bir kişi`nin network`üne
katılabilmeniz iҫin davet edilmeniz gerekiyor. Ve diǧer insanları
sadece potansiyel iş ortakları olarak görmek yerine ilişkilerinize
odaklanmanız gerekiyor, diyor internet business networking uzmanı
63
Scott Allen. Internet bazlı veya yüz yüze ilişkiler eǧer insanlar sadece
hedef`leri konuşmak yerine ortak bir hedef iҫin birlikte ҫalışırlarsa
daha derin olabilir. Allen networker`lerin bir kulübe üye olmaları,
diǧer insanlar ile etkinlikler organize etme veya hayırlı bir iş iҫin
gönüllü olarak ҫalışma tavsiyesinde bulunuyor. Allen müşterilerinin
ҫoǧu`nun internet networking vasıtası ile websitesinde, Yahoo groups
ve benzer tartışma forumlarında tanıştıǧını söylüyor. „Daha önceleri
telefon`da hiҫ görüşmemiş olduǧum bir müşteri vardı, ta ki sözleşme
imzalanana ve ilk telefon toplantımız gerҫekleşene kadar.“ Bu durum
iş adamlarının veya kadınlarının internet networking`den avantaj
saǧlayan müşteri veya iş arayan kimseleri aramaları gibi bir durum
deǧil. Personel müdürlerinin ҫoǧu internet networking sitelerini
kullandıklarını söylüyor Linkedin.com`un marketing başkanı
Konstantin Guericke. Yanlış eleman ҫalıştırma riskini azaltmak iҫin
personel müdürlerinin ҫoǧu meslektaşının veya tanıdıkları ve
güvendikleri başka insan`ın önerisi üzerine başvuran kimseleri tercih
ettiklerini söylüyorlar.
Imkanları bulmak
Networking`in büyük bölümü iş toplantılarında gerҫekleşiyor, fakat
başarılı olabilmek iҫin bütün zaman boyunca networking yapmanız
gerekiyor. Massachusetts`deki bir Downtown Women`s kulübün
yaptıǧı anket`e göre bir bayan ile buluşmak ve network yapmak iҫin
bir parti en uygun yer. Ikinci uygun yer ise seyahat dönemleri. Fakat
soruların sorulduǧu bayanların 41%`i bunun haricinde iyi iş ilişkileri
kurabilme yeri olarak antreman kulübünü görüyorlar. Ve üҫ de
birinden fazlası bayanlar tuvaletinde network yaptıklarını söylediler.
Networking eǧitmen`i Karen Susman her gittiginiz yer`de networking
yapmak ҫok önemli. “Networking işlev`leri herkesin insanlar ile
buluşmaya can attıǧı suni sosyal buluşmalar.” diye ekliyor. “Bir ilişki
kurmak veya sesli, insanlar ile dolu ve alkol ortamında ilişkiler
kurmaya başlamak zor. Susman`a göre network yapmak iҫin banka`da
kuyruk`ta beklemek, otobüs`te veya uҫak`ta insanlar ile buluşmak gibi
yerler ve imkanlar sınırsız. Bunun haricinde kilise`de, bir arkadaş`ın
evinde veya ҫocuǧunuzun okul sonrası aktivitelerinde network
yapabilirsiniz. Bu gerҫekten iş`e yarıyor. Geҫenler`de köpeǧim ile
birlikte bir parti`ye gittik. Bu etkinlik hayvanlar yurdu`na maddi
64
kaynak elde etmek amacı ile düzenlendi. (Ben New York `ta
yaşıyorum. Ve köpeǧim tabii ki günlük bakım yerine ve partiler`e
gidiyor!). Oradaki insanlar ile sohbet ettim ve Susmans`in geleneksel
iş toplantılarının dışında vermiş olduǧu network yapma tavsiye`sini
düşündüm. Bir adam bana (yemek masasının üzerine zıplamaya
ҫalışan) köpeǧim ile ilgili bir soru sordu. Sohbet`in sonunda New York
köpek dergisinin editörünün bu adam olduǧu ortaya ҫıktı. „Oh.“
dedim. „Bir New York yazarıyım ve bir New York köpeǧine sahibim.”
Birlikte sohbet ettik ve sonradan vizite kartlarını deǧiş tokuş ettik. O
hafta`da kendisine yazmış olduǧum bir kaҫ makale gönderdim ve
makale`ye konu olabilecek bir kaҫ fikir ilettim, ve böylece bir sipariş
aldım.
Bir kimse ile tanışmak
FORM soruları sorarak ilişkiler kurunuz
F: aile: Insanların ҫoǧu aile`leri (eşleri veya ҫocukları) hakkında
konuşmayı seviyorlar. Öyleyse onların aile`lerine odaklanmalarına
izin verin. Anlattıkları hikayeleri „Oh, benim oǧlum….“ diyerek
kesinlikle bölmeyin.
O: Meslek: Insanların yapmış oldukları iş`e ilgi gösterin. Bir ҫok şeyi
öǧrenebilirsiniz, özellikle de bu kişi sizin kendinizi eǧitmiş olduǧunuz
alandan farklı bir alanda ҫalışıyorsa.
R: boş-vakit faaliyetleri: Insanlar boş-vakit aktiviteleri hakkında
konuşmayı seviyorlar. Ҫoǧu kez bu işleri tutku ile yapıyorlar ve siz
izin verdiǧiniz müddetҫe bu faliyet`ler hakkında konuşuyorlar.
M: mesaj: Onlar neler iҫin mücadele veriyorlar? Onlar iҫin neler
önemli? Mücadele verdikleri ve hakkında konuşmasını sevdikleri
mevzular ile meşguller mi? Onlardan ayrıntılarını anlatmalarını
isteyerek bunu öǧrenmeye ҫalışın.
65
Sizin ile tanışmak ne kadar güzel
Tanışmak nasıl ve nerede? Mary Beth Maslowski New York`ta sadece
iş temaslarının konuşulduǧu bir etkinliǧi ziyaret etti.
Yabancılar ile dolu o salon`a girdiǧimde bayanlar tuvaletinde
saklanmak yerine zamanımı onlar ile sohbet ederek geҫirdiǧimi ve
heyecanlı olduǧumu itiraf ediyorum. Fakat herşey olumlu gelişti.
Ismimi bir isim levhası`nın üzerine yazdıǧımda New York Business
Networking Meet Up ` in organizatörü Ed merhaba dedi. Bu etkinliǧin
sorumlusu olduǧundan beri bir sürü sorulması gereken sorular vardı.
Ne zamandan beri bu grubu yönetiyorsunuz? Ne tarz iş insanları
buraya geliyorlar? Bu etkinliklerden nasıl yararlandınız? Bir kaҫ
dakika sohbet ettik ve vizite kartlarını deǧiş-tokuş ettik. Kendisinin bir
vergi hukukҫu`su olduǧu ve müşterilerinin bazıları ile networking
etkinliklerinde buluştuǧu ortaya ҫıktı. Bu temaslar sayesinde insanlar
kendisine vergi ile ilgili sorular sormasına neden oldu ve ara sıra bu
insanların müşteri haline geldiǧini söyledi. Ondan sonra bar`a gidip
bir gin ve tonic ısmarladım. Iҫeceǧimi yudumlarken ve salon`da
bakınırken bir bayan benim bu networking grubunda yeni olup
olmadıǧımı sordu. Evet dedim ve kendisine işi ile ilgili sorular
sordum. Ismi Jamieydi ve kendi şirketi`nin imaj danışmanıydı. Bir
alman dergisi iҫin ҫalıştıǧımdan bahsettim. Tesadüf eseri kendisi
Bonn`da bir üniversite`de okumuş ve bir sonraki sorusunu Almanca
dilinde sordu. Japonya`da yaşadıǧımı söyledim ve Jamie bana
dedesinin ve anneannesinin Japonya`dan geldiǧini söyledi. Ondan
sonra Japonya dilinde bir kaҫ cümle konuştuk. Ne kadar küҫük bir
dünya! Fotoǧrafҫı Scott bu sohbet`e katılıp katılamayacaǧını sordu.
Imaj danışmanı bayaǧı canlıydı ve kendisinin başarı serüvenine
kendimi ortak sayabileceǧimi düşünmüştüm. Fakat ondan sonra bana
gülen ve üzerime doǧru gelen bir bayan ile göz göze geldik. Bu ҫok
kolaydı! Jennifer stratejik business plancısıydı ve bu etkinliklere
müşteriler bulmak amacı ile network yapmak üzere geliyordu. Biz
sohbet ederken, işi Manhattan`de emlak satımı olan genҫ bir adam
bize katıldı. Jennifer`in emlaklara ilgisi olan bir müşterisi vardı,
böylece vizite kartlarını deǧiş-tokuş ettiler. Kendisine kendi kartımı da
teklif ettim, fakat kartımı almaya pek meraklı deǧildi. Sonra
kaybolmuş gibi görünen bir adama yöneldim, ve mesleki anlamda
66
hangi iş ile uǧraştıǧını sordum. Brian`nin bir şirketin hizmetlerinin
şirketdışı yapılan bir şirket`te (outsourcing) ҫalıştıǧı ortaya ҫıktı. Ҫok
keyifli bir sohbetimiz oldu, fakat bir baǧ kurduǧumuzu hissedemedim.
Hemen vizite kart`ların arkasına notlarımı yazmak istedim, fakat
gerҫekleşen toplantılar ve tokalaşmalar ile bunu yapmayı oldukҫa zor
buldum. Bunun yerine evime doǧru giderken bir kahve dükkanında
durdum ve not aldım. Ev`e yaklaşık bir saat iҫerisinde hazırlamış
olduǧum yedi kart ile geri döndüm. Fena deǧil. Ondan sonra ki gün de
bana yeni temaslardan kaynaklanan ilişkileri nasıl kurabileceǧime dair
bana tavsiyeler veren imaj danışmanından bir e-mail aldım. „Bir
kimse`ye takip e-mail`i yazmadan önce“ Jamie yazdı. “Kişi`nin iş
tecrübesi ile ilgili daha fazla bilgi edinmek iҫin bu bay veya bayan`ın
şirket websitesine baktım ve birbirimize nasıl başarılı bir şekilde
yardım olabileceǧimiz konusunda belki fikirler üreteceǧim.”
Hayal kurmak iҫin bir şans
Rekabet`in yoǧun olduǧu Holywood`un Casting-Ajansı sektöründe
kuzey Irlanda`dan bir bayan ün saldı: Sonja Brandon. Talitha
Linehan`ın verdiǧi bilgi`ye göre işkadını hayal fabrikasını
genҫliǧinden beri tanıyor.
Michelle Pfeiffer ile Tim Allen`nin ne gibi ortak yönleri var?
Insanların ҫoǧu ikisininde ünlü oyuncu olduklarını biliyorlar. Fakat
aynı bayan Sonja Brandon`un ikisini de keşfettiǧini ҫok az insan
biliyor. Brandon yüzlerce oyuncunun Hollywood`da ҫalışma
hayallerini yerine getirmekte yardımcı olmaya ҫalışıyor ve Los
Angeles`de Commercials Unlimited adlı Casting-ajansına sahip. Kırk
sene`yi aşkın bir süre önce Brandon`un kendi Amerika`da ҫalışma
hayali kuzey Irlanda`nın Derry adlı memleketinde bir sinema`da iş`e
başlayarak başladı. Amerikan filmlerini izlemeye bayıldıǧını söylüyor.
„Bütün bu insanları yol`da dans ederken gördüm. Onlar gibi
genҫseniz, sadece herşeyin olumlusunu görürsünüz.“ diye yorum`da
bulunuyor. Brandon on bir yaşındayken ailesi ile birlikte Iskoҫya,
Glasgow`a taşındı. 15-yaşlarında okul`u bırakıyor ve bir gemi ile
yaşҫa büyük kardeşi ile yaşamak iҫin New York City`ye gidiyorlar ve
iş bulabilmek iҫin 18 yaşında olduǧunu ileri sürüyor. “Ilk işime
pasaportumu yanımda götürdüm ve görevli bayan pasaport`a bakarak
67
ҫalışmak iҫin ҫok genҫ olduǧumu söyledi. Bundan sonra pasaportumu
ev`de bıraktım.” diye anlatıyor. Brandon ofis`lerin yerlerini süpürerek
iş`e başladıǧını söylüyor. Calışmayı seviyordu, fakat okul`a gitmeyi
de özlüyordu. Bir kaҫ ay sonra televizyon kanalı CBS`de sekreter
olarak göreve başladı. “Orada da daktilo ve steno yazabildiǧimi
söyleyerek yalan söylemek zorunda kaldım. Bu işlerin hiҫ birini
yapamıyordum. Fakat ҫok hızlı öǧreniyordum.” Brandon on yedi
yaşındayken CBS`de ҫalışmak iҫin Los Angeles`a taşındı. Los
Angeles`da binlerce insanın yapmasında yardımcı olabileceǧi işi
yapma şansı elde etti: televizyon`da ҫalışmak. “Bir oyuncu televizyon
show`una ҫıkmadı ve hızlı bir şekilde bir yedeǧe ihtiyacımız vardı.
Hemen rolüne baktım ve show`a ҫıkacaǧımı söyledim. “Kolay
olacaǧını zannetmiştim.” diye söylüyor. “Yapmam gereken tek şey bir
kaҫ satır söyleyerek merdivenleri inmek. Fakat nereye bastıǧımı
göremiyordum ve satırları karıştırdım. Oh, bu ҫok korkunҫ`tu!” diye
gülüyor. Kısa bir süre sonra Brandon evleniyorve eşı kendi casting
ajansını kurmaya karar verdiǧinde kendisinin yanında ҫalışmak üzere
CBS şirketinde işi bırakıyor. Bir kaҫ sene sonra evlilik sona eriyor ve
kendi ticari ajansını kurmaya karar veriyor. “Casting sektörü ile ilgili
ҫok şey biliyordum, fakat reklam ile ilgili ҫok fazla bilgim yoktu.
Herşeyi her zaman yapmış olduǧum iş`te öǧrendim. Bazen zeki
olmaktansa mutlu olmak ҫok daha iyi.” 1975 yılında Brandon ajansını
Beverly Hills`de sahibi ünlü bir piyanist ve entertainer olan
Liberace`in binasında kurdu. “Liberace bir üst katta yaşıyordu ve onu
piano ҫalarken ҫoǧu kez duyabiliyorduk.” Brandon ilk ofisinin ҫok
küҫük olmasından dolayı burayı bir elbise dolabı olarak
kullandıklarını söylüyordu. Fakat işi ҫok iyi gidiyordu ve başka
insanlara iş imkanı sunarak daha fazla ofis aҫabiliyordu. Başarısının
zirvesindeyken 15 ҫalışanı vardı. Fakat ondan sonra ҫok az reklam
ajansları vardı. Fakat seneler geҫtikҫe bu ajanslar daha da tanınmış
oluyorlardı. Böylece endüstri`de rekabet daha da artıyordu. “ Bugün
Brandon`un sekiz ҫalışanı var ve Beverly Hills`deki yeni ofisinden
yüzlerce oyuncu`yu temsil ediyordu. Müşterilerine reklam sektöründe
ҫalışabilmeleri iҫin standart oran olan 10% komisyon karşılıǧında
yardımcı oluyordu. Her ҫarşamba günü ҫalışanlarından oluşan bir grup
ile oturup ajans`da ҫalışmak isteyen oyuncular ile iş görüşmleri
yapıyordu. Brandon „Bir kimseyi gördüǧümüzde hemen o kişi`yi
temsil edebilip edemeyeceǧimizi anlıyoruz. Biz hiҫ bir zaman insanlar
68
iyi göründükleri iҫin onları temsil etmeyiz. Ayriyetten iyi oyuncu
olmak zorundalar. Benim ünüm buna baǧlı.“ Brandon CBS işini kendi
kendine öǧrettiǧi iҫin iyi bir oyuncu olmak bir ҫok yetenek
gerektiriyordu. „Bir kamera`ya konuşmak zorundasınız ve söylemek
zorunda olduǧunuz şeyi belli bir zaman dilmi iҫerisinde söylemek
zorundasınız ve yaptıǧınız iş ve konuştuklarınız gibi görünmek
zorundasınız. Bazı insanların bunun iҫin yetenekleri var. Reklam
dünyasında başarılı olabilmek iҫin güzel olmanın bir şart olmadıǧını
söylüyor Brandon. „Bir ҫok şirket reklamlarında normal görünen
insanlar istiyorlar. Onlar güzel görünen anne ve babalar görmek
istiyorlar. Bir kimse farklı bir görünüme sahip ise bu iyi bir şey. “Bir
ҫok ünlü oyuncu kariyerlerini reklamlarda başladılar ve bazıları ilk
işini Commercials Unlimited sayesinde edindiler. „Bir ҫok insanı
keşfettim.“ Diyor Brandon. Ҫalışanlarımdan bir tanesi Michelle
Pfeiffer` nın kazanmış olduǧu bir Hollywood yarışmasını
deǧerlendirdikten sonra Michelle Pfeiffer`yı temsil etmeye başladım.
Geҫenlerde tesadüfen kendisi ile karşılaştım ve beni hatırlayıp
hatırlamadıǧını sordum. Kendisi „Tabii ki sizi hatırlıyorum“ dedi.
Brandon azimli bir oyuncu iҫin Hollywood yorucu bir yer olabilir.
“Oyuncuları temsil etmek amacı ile bazı ajanslar ücret ödemeye
ҫalışıyorlar ve bu oldukҫa yasadışı bir durum. Geҫenlerde ofisime
ajanslar ile olumsuz tecrübe edinen bir kız geldi. Kendisine ihtiyacım
yoktu, fakat kendisi ile bu işi denemeye karar verdim. „Arkadaşlarım
bana „Oh, sen ҫok yumuşaksın.“ dediler. Fakat Irlanda`dan buraya
geldiǧimde kendimi nasıl hissettiǧimi hatırlıyorum. Bir ҫok insan da
bu işi benim ile denediler.“
Ilk iş
MC genҫleri
1991 yılında Douglas Coupland „MC Job“ kavramını Generation X
adlı kitabında icaat etti. Bugün bu kelime can sıkıcı anlamına geliyor,
ҫünkü kötü ödeyen işler mesleki gelişim iҫin ҫok az şans sunuyorlar.
Fakat ingiliz bir anket`e göre MC işleri genҫ insanlar iҫin ҫok iyi.
Hizmet endüstrisinde ҫalışan genҫler`in motivasyonu yüksek,
özgüvenliler ve aynı zamanda ev`de daha temizler. “Daha parlak bir
gelecek” adlı rapor MC Donald`s da ҫalışan genҫ insanların 85%`i
69
işlerini beklediklerinden daha iyi bulduklarını söylüyorlar. “Bizim
sohbet ettiǧimiz iş`e yeni başlayan genҫ`ler MC işi`ni diǧer insanların
gördüǧü gibi görüyorlar.“ diye raporun yazarı Adrian Furnham BBC
Haber`e anlatıyor. “Fakat MC işine başladıktan bu yana algılamada
müthiş bir deǧişim söz konusu.” diyor University College London`da
profesörlük yapan Furnham. Bu araştırma baǧımsız bir şekilde
yapılmasına raǧmen araştırma`nın yapılması MC Donald`s tarafından
istendi. Sendikalar bu sonuҫlara temkinli bakıyorlar. “Iyi bir işverenini
ne gibi özellikler karakterize ettiǧine dair bir görüşümüz var ve bir
etken bir sendika`yı kabul etmeye hazır oldukları.” diye Ingiliz
sendikacılar derneǧin `nin temsilcisi söylüyor. “MC Donald`sın
ҫalışanlarına sendika üyeleri olma şansını vermesinden dolayı
mutluluk duyuyoruz.”
Ofis huyları
Merhaba Angela
Işvereninize ilk ismi ile mi hitap ediyorsunuz? Bir ҫok Amerikan
şirketlerinde bu alışılmış bir uygulama. Fakat amerikan şirketleri
dünya`da yaygınlaştıkları iҫin bu tür resmi dışı bir hitabın diǧer
toplumlarda tanınmıyor olabilir. 1929 yılından beri United Parcel
Service (UPS) ilk-isim kuralına sahip. Wall Street Journal Europe`ın
raporuna gore Amerika`nın dışında bulunan 400.000 UPS ҫalışanları
iҫin bu kural bilindik deǧil. Penn State Harrisburg business
management`in profesörü David Morand`a göre “Insanlar ilk veya soy
isminin hangisini kullanacaklarından emin deǧiller ve ҫoǧu kez
işverenlerini bilgilendirmiyorlar.” Morand bunun sorunlara neden
olabileceǧine inanıyor. “Eǧer aynı sessizlik şirket`in yönetim kuruluna
kadar taşınırsa, o zaman ne olacak?” diye soruyor. ”Eǧer işvereninizi
eleştirmek zorunda kalırsanız büyük ihtimal ne düşündüǧünüzü
söyleyemeyeceksiniz.”
70
Kitap
Dijital Portföy`ünüzü yaratınız
Yeni iş arayan, gelirlerin yükselmesini ümit eden, atanmaya ҫalışan
insanlar iҫin dijital portföy`ler yeni standart haline geliyor. Potansiyel
işverenlere veya müşterilere internet veya CD vasıtasıyla
gönderilebilen bu pratik iyi tasarlanmış ҫalışma kitabı size kendi
portföyünüzü nasıl yaratabileceǧinizi gösteriyor. Yazar`ın da belirtmiş
olduǧu gibi dijital portföy bir işverene sadece yetenekleriniz ile ilgili
bilgi vermiyor, bu yetenekleri eylem şeklinde gösteriyor ve özellikle
de gittikҫe önemli olan bilgisayarı ve internet`i anlama yeteneǧini
gösteriyor. Bu kitap özellikle Kuzey Amerika`da ҫalışmayı veya
okumayı ümit eden insanlar iҫin yararlı olacak.
Etkinlik
Eǧer kalifiyelik seviyenizi geliştirmek istiyorsanız ya bir iş bulun ya
da kendi işyerinizi kurun. Bununla başlamanın doǧru yolu
Perspektiven: Eǧitim, meslek, kendi işyeri fuarı. Bu fuar ekim ayının
13. ve 14.`de gerҫekleşecek. Geҫen sene 13.800 kişi`den fazla
podyum tartışmaları, kurslar, iş ve staj imkanları sunan bu iş fuarını
ziyaret etti. Her yaştan insanlara, öǧrenciler ve kuzey Amerika`da
ҫocuk bakıcısı olmak veya lise`ye gitmek isteyen insanlar dahil. Daha
fazla bilgi edinmek isteyenler iҫin, www.messe-perspektiven.de` ye
bakınız.
71

Benzer belgeler