2302 BUTİK DOĞU KARADENİZ YAYLALARI DOĞA

Transkript

2302 BUTİK DOĞU KARADENİZ YAYLALARI DOĞA
2302 BUTİK DOĞU KARADENİZ YAYLALARI DOĞA TURU AYRINTILI PROGRAM
1.Gün Cumartesi :
Trabzon’da grubu karşılıyoruz. Trabzon Sümela Manastırı gezisini yapıyoruz. Sümela Manastırı’nın ilk
oluşumu 4. yüzyıla kadar indirgense de, bugün ayakta olan kalıntılar en erken 13-14. yüzyıllara aittir.
Manastır 406 yılında, Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde dağ gövdesinin içine oyularak yapılan gizli bir
manastırdı. Manastırın yerini iki rahip rüyalarında görerek bulmuşlar. Bizans imparatoru Justinianus
döneminde bazı ekler yapılmış. VI. yy.da yeniden yapılan manastır, 1360’da tekrar bir tamirat gördü. Rum
Pontus Kralı III. Alexis’in yaptırdığı bugünkü bina, aynı zamanda taç giydiği binadır. Manastır topluluğu;
ana kaya kilisesi, iki şapel, ayazma, hizmet birimleri, keşiş ve öğrenci odaları ile misafirhaneden oluşur. İki
katı teras olmak üzere altı katlı olan manastırın 72 odası vardı. Her katta sekizer oda İncil’den alınan
konuların işlendiği fresklerle kaplıdır. Fresklerin çok azı günümüze ulaşabilmiştir. En dıştaki balkonlu kısım
ise Osmanlı döneminde 19. yüzyıl ortalarına tarihlenir, özellikle iç mekan kurguları Türk mimarisi esas
alınarak yapılmıştır. Manastıra vadideki dereden su getiren kemerler dış cepheden görülebilir. Binanın
arkasındaki bahçede bulunan havuzlu çeşmenin suyu kutsal sayılmaktadır. 1923 yılında boşaltılıp terk
edilmiştir. Daha sonra geçirdiği yangın, doğa koşullarının etkileri ve çeşitli yağmalar sonucu kısa sürede
harabe haline gelmiştir. 1972 yılında ören yeri olarak ziyarete açılan yapıda, restorasyon çalışmaları halen
devam etmektedir. Daha sonra yol üzerindeki Sürmene ilçesinin dört kilometre doğusunda bulunan
Memişağa Konağı’na gidiyoruz. Büyük bölümü taştan yapılmış iki katlı konak aynı zamanda ahşap işçiliği
ile de ünlüdür. Yapılış tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte 18. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Yakın
zamanda Kültür Bakanlığı tarafından restore edilen konağın tamamı halen ziyarete açılmamıştır. Ardından
Rize, Pazar, Çamlıhemşin güzergahını kullanarak Ayder Yaylası’na ulaşıp otele yerleşiyoruz. İki kişilik
odalar, odalarda banyo tuvalet, ısıtma sistemi bulunmaktadır.
Yürüyüş süresi: İsteyenlerle 30 dk.
Kat edilen yürüyüş mesafesi : 2 km.
Lezzet Durağımız: Coşandere Tesisleri
2.Gün Pazar :
Bugün Doğu Karadeniz’de yaylaların en güzelinden biri ile tanışma günü. Pokut yaylasına ve Sal yaylasına
gisiyor olacağız. Zorlu ve bir okadar maceralı bir yoldan yaylaya çıkacağız. Yaylaları Doğu Karadeniz’in
sarp vadileri ve yamaçlarının üstünde kurulduğu için oraya gitmek onlarca viraj yapılarak oluşturulmuş yeni
yollarla mümkün olabiliyor. İşte Pokut yaylası yoluda böyle. Nerdeyse 40 keskin viraj var. Aman şimdiden
korkmayın. Çünkü biz bu coğrafyalarda doğduk ve hep bu coğrofyada araç kullandık. Yani burada araç
sürmek F1 pistinde jeep ile gezmek gibi geliyor bizim kaptanlara… Önce Sal Yaylasına ulaşıyoruz. Burada
yayladaki ahşap mimari dokuyu, yayla yerleşmini, eski patikaları, seyir teraslarını geziyoruz. Daha sonra
Pokut Yaylasına doğru çok keyifli bir patikadan kısa bir yürüyüş yapıyoruz. Öğle Yemeğimiz Pokut
yaylasında olacak. Yemek sonrası Pokut yaylalarında keşif gezisi yapıyoruz. Bulutların denize dönüşmesini
ve Kaçkar dağlarının en yüksek silsilelerini izliyoruz. Öğle yemeği Pokut yaylasına özgü enfes tadı ile
muhlama olacak.
Yürüyüş süresi: 1,5 saat
Kat edilen yürüyüş mesafesi : 5 Km
Lezzet Durağımız: Platoda Mola
3.Gün Pazartesi :
Sabah kahvaltı sonrası saat 09.00’da aracımıza binip ilk göreceğimiz vadiye, Avusor Yaylası’na doğru yola
çıkıyoruz. Ayder Yaylası’nın üst bölümlerini ve yaylayı çevreleyen “Doğal yaşlı ormanları” daha yakından
görüyorsunuz. Aracın içinden bu manzarayı izlerken rehberiniz daha sonraki günlerde bu bölgede orman
içinde yapacağınız yürüyüşü size anlatacaktır. Ayder Yaylası’nın hemen bitiminde sola doğru dönen ilk yola
saparak yolculuğumuza araçla devam ediyoruz. Güzergah üzerinde ilk olarak Hacızeni Yaylası’nı göreceğiz.
Küçük sevimli evlerden oluşan şirin bir yayladır. Bunun gibi iki yayla daha göreceğiz. Bunlardan biri Taşlık
Yaylası’dır. Bir diğer yayla olan Dobaye Yaylası’nı görüp Avusor Yaylası’na varıyoruz. Avusor Yaylası’nın
bulunduğu mevki genişçe bir alanı kaplamaktadır. Diğer gördüğümüz yaylalar vadinin aşağı kesimlerinde
kaldığı için güçlü su kaynaklarının yüzyıllardır aşındırıp dikleştirdiği vadi yamaçlarında kalmıştır. Avusor
Yaylası vadideki en kalabalık ve hareketli yayladır. Yayla sakinlerinin kendi girişimleriyle yaptıkları su
çarklarından elektrik üretimi, sürdürülebilir doğal elektrik üretimi adına ilginç, güzel bir örnektir. Yayla
gezisini yapıp tam karşısında bulunan Kemerli Kaçkar Dağı’nın altındaki büyük göle, güneybatı yönünden
yürüyerek yaklaşık bir saat kırk beş dakikaya ulaşıyoruz. İşte, gezide göreceğiniz ilk buzul gölü! Bu ve
göreceğiniz diğer buzul gölleri, buzul çağlarında bu bölgede bulunan buzulların aktüel hareketlerinden
kaynaklanan aşındırmalar sonucunda oluşan sirk (veya buzul yalağı) gölleridir. Bazen yanlış bilgi nedeniyle
farklı acente programlarında krater gölü olarak nitelendirilir; ama Kaçkarlar’da krater gölü yoktur. Hatta
Türkiyede dahi çok az krater gölü vardır. Kaçkarlarda Krater gölü tanımı yanlış bir tanımdır. Hava eğer
güzel ise yüzme keyfini denemek isteyenlerin hiç vakit kaybetmeden göle girmelerini tavsiye ediyoruz. Bir
saatlik moladan sonra Avusor yaylasına geri dönüyoruz. Yayladaki gezimizi tamamlayıp, Ayder’e doğru
yürüyoruz. Bir süre sonra aracımıza binerek dönüş yoluna devam ediyoruz. Eğer grup isterse dönüş yolunda,
Dobaye Yaylası’nın altında araçtan inerek Ayder yaylasının üst kısmına patikadan yapacağımız bir
yürüyüşle varabiliriz. Buradan da aracımıza binip otele geri dönüyoruz.
Yürüyüş süresi: 3 Saat (Avusor Büyükgöl’e çıkarken 2 saat çıkış 1 saat iniş yürüyüş olacak)
Kat edilen yürüyüş mesafesi : 6 km.
Lezzet Durağımız: Rehberin Çantası(Kumanya)
4.Gün Salı :
Bugün ilk olarak Çamlıhemşin Konaklar Mahallesi, tarihi Hemşin Konakları gezisi yapacağız. Bugüne kadar
birçok özgün yapı görmüş olacaksınız. Fakat bugünkü geziyi kapsayacak yapılar yöredeki karakteristik
özelliklerin dışında, kendi özel mimari tarzlarıyla da bizlerin beğenisini kazanmıştır. Önce Konaklar
Mahallesi’nin en üst noktasına araçla çıkıyoruz. Burada aracımızdan inerek biraz etrafı izliyoruz. Daha sonra
bir patikaya girerek onbeş dakikalık bir yürüyüşle terk edilmiş ve acı bir halde yıkılmaya başlayan bir
konağa gideceğiz. Konakların çoğunda yaşam devam ettiğinden içine girmemize pek imkan yoktur. Fakat bu
konak terk edilmiş olduğundan doyana kadar inceleme şansımız var. Terkedilmiş olduğundan dolayı
bakımsız kalan konağın birçok kısmı çürümeye yüz tutmuş durumda, bunun için de rehberin arkasında ve
onun güvenli bulduğu yerlerden dolaşmak gerekmektedir. Zaten rehberiniz konağın her mekanının ve her
odanın işlevini size ayrıntısıyla anlatacaktır. Daha sonra araç yoluna dönüp daha aşağıda vadiye bir kartal
yuvası gibi bakan büyük bölümü kesme taştan yapılan konağı geziyoruz. Buradan da, Deliemetler konağına
doğru gidiyoruz. Bu yan yana iki önemli konağı gezip çat vadisine yöneliyoruz. Zilkale ve Palovit Şelalesi
gezisini yapacağız. Çat Vadisi, sahip olduğu doğal yapısı bakımından önemle korunması gereken bir
bölgedir. Fakat bu vadide devlet eliyle bir çevre katliamı gerçekleştirilmek istenmektedir. Vadide yapılmak
istenen Dilek Gürolluk Hidroelektrik Santrali durdurulmasına rağmen, bölgede yol çalışması adı altında en
az on metre genişliğinde gereksiz bir çalışma vardır. Biz bu yol çalışmasının doğruluğuna inanmıyoruz.
Yöre halkı da bunu hizmet sanıp ses çıkarmamaktadır. Çünkü itiraz ederlerse, mevcut çalışmanın da
durdurulup, bozuk bir yol ile yıllarca yaşayacakları korkusu bulunmaktadır. Yıllarca süren bu çalışmanın
yerine, var olan yolun iyeleştirilmesi ve araçlara yol vermek için cepler yapılması yeterli olacaktır diye
düşünüyoruz. Evet tekrar günün programına dönelim. Güzergah üzerinde tarihi kemer köprülerle
karşılaşacağız, vereceğimiz kısa molalarla bu köprüleri inceleyip fotoğraf çekebileceksiniz. Vadinin sarp
yamaçlarının başlayıp, yolun dikçe yükseldiği bölgede bir süre araçla tırmandıktan sonra tam karşımızda bir
ortaçağ şatosunu andıran Zilkale’yle karşılaşıyoruz. Zilkale doğanın içinde kaybolmayacak kadar görkemli
bir yapıdır. Bölgenin en dikkate değer eserlerinden biridir. Kalenin üzerinde inşa edildiği sarp kaya kütlesi,
denizden 750 metre, dere yatağından ise yaklaşık 100 metre yüksektedir. Kale, dış surlar, orta surlar ve iç
kaleden meydana gelmektedir. Dış kalenin kapısına kuzey batı yönünde bulunan ve hatalı onarım sonucu
beton olan yol ile ulaşılır. Kuzeydeki kapının söve taşları sökülmüştür. Bir teras yardımıyla orta surlar
seviyesine çıkılır ve ikinci bir kapı ile kale içerisine girilir.
Orta kale içerisinde üç önemli yapı bulunmaktadır. Bunlar; muhafız binası, şapel ve baş kuledir. Kulenin
dört katlı olduğu, duvarlardaki hatıl izleri ve kiriş deliklerinden anlaşılmaktadır. İçerisinde ince bir bölücü
duvar ve dolgu toprak vardır. Duvarlar üzerinde doğu yönünde kemerli pencereler, diğer taraflarda mazgal
delikleri bulunmaktadır. Kulenin üstünün teras şeklinde olduğu belirlenmiştir. Duvarlar içerisinde dikey
uzanan boru yuvaları belki de kapanmış sarnıçlara su akıtmaktaydı. Kalenin kesin yapılış tarihini belirtecek
veriler yoktur, 11.-12. yüzyıllarda Kommenoslara ait olduğu düşünülmektedir.
Zilkale’yi gördükten sonra, aracımızla yolculuğumuza devam edip Palovit Şelalesi’ni göreceğimiz Palovit
Vadisi’nin girişine gidiyoruz. Palovit, bölgedeki önemli vadilerden biridir. Sarp yamaçları ve çevredeki en
önemli kanyonu barındıran Palovit Vadisi, şelaleler vadisi olarak da bilinir. Araçtan ineceğimiz noktadan
sonra yaklaşık yirmi dakikada ulaşacağımız şelale, bizi gürültüyle karşılayacaktır. Yaklaşık on beş metreden
direkt olarak oluşturduğu gölet'e düşen şelale müthiş bir görüntü sunmaktadır. Gören herkesin beğenisini
kazanan şelalenin yarattığı su zerreciklerinin etkisi etrafta da gözlenmektedir.
Geziler sonrası aracımızla Ayder’e dönüyoruz.
Yürüyüş süresi: 1 saat Palovit Şelalesi ve Çamlıhemşin Konaklar mahallesi orman içi yürüyüş
Kat edilen yürüyüş mesafesi : 5 km.
Lezzet Durağımız: Hemşin Konağı
5.Gün Çarşamba :
Bugün bölgede daha önce çok az yürüyüşçünün kullanmış olduğu müthiş bir patikadan en güzel sırt
yaylalarından birine yürüyerek ulaşacağız. Eskiden macera isteyenler için yapılan yürüyüş biraz daha
ehlileşti ve yeni bir yürüyüş parkuruna dönüştü. Bu parkuru yürümeden, Hazindak Yaylasını görmeden
kaçkarlardan ayrılmamalı diye düşünüyoruz. Tamamen orman içerisinden başlayacak olan patika, Ayder
yaylasının merkezinden Hazindak yaylasına doğru olacak. Hazindak Yaylasında taş ve ahşabın uyumuyla
kurulan yayla evlerinin gözlemi ve yayla gezisi ile sürecek. Seyir tepesine ilerleyip öğle yemeği molası
vereceğiz ve Sal-Pokut-Hazindak yaylalarının manzaralarını izleyip bolca fotoğraf çekeceğiz. Tekrar Ayder
yaylasına yürüyerek patikadan ineceğiz.
Yürüyüş süresi: 3 saat
Kat edilen yürüyüş mesafesi : 7 km.
Lezzet Durağımız: Rehberin Çantası (Kumanya)
6.Gün Perşembe :
Bugün yörenin en canlı ve en kalabalık yaylası olan Kavron Yaylası’na çıkacağız. Yapacağımız uzun
yürüyüşün sonunda, üç göl ve üç yayla görmüş olacağız. Kavron Yaylası, yaklaşık 2200 metre yükseklikte
bulunan, genişçe bir vadinin orta kısmında bulunmaktadır. Kaçkar Dağı’nda bulunan belli başlı büyük buzul
vadilerinden biri olan Kavron Vadisi, önemli vadilerden biridir. Diğer yaylalarda yayla sakinleri genelde bir
veya iki köy kadardır. Kavron yaylasının sakinlerini sekiz köyün halkı oluşturuyor. Bu nedenle tüm
yaylacılık döneminde her zaman en kalabalık yayla sıfatını elinde tutar. Aynı zamanda Kaçkar Dağı’na her
yönden yaklaşmak için uygun bir yer olduğundan turizm açısından da gelişmiştir. Yaylada kafe, pansiyon,
hatta pasta imalatı yapan bir kahve de bulunmaktadır. Yayla içinde kısa bir gezinti sonrası Çengovit
Gölleri’ne yapacağımız yürüyüşümüze başlıyoruz. Yaklaşık iki saatlik bir yürüyüşle ilk olarak isimsiz küçük
bir göle varacağız. Biraz ilerde Büyük Karadeniz Gölü var. Kıyısına varıp bir süre dinleniyoruz. İsteyenlerle
birlikte gölde yüzme keyfi yapıyoruz. Daha sonra Kavron ve Çaymakçur Vadileri’ni ayıran Gelgebent
Sırtı’na yürüyerek ulaşıyoruz. Hemen altımızda Karadeniz Gölü ve Çaymakçur Vadisi görünüyor. Manzara
seyri ve fotoğraf molası sonrası geldiğimiz patikadan Kavron yaylasına geri dönüyoruz. Bizi bekleyen
aracımıza binip Ayder’deki otele geri dönüyoruz.
Yürüyüş süresi: 4-5 saat
Kat edilen yürüyüş mesafesi : 11 km.
Lezzet Durağımız: Rehberin Çantası (Kumanya)
7.Gün Cuma :
Bugün aslında sıkı bir yürüyüş yapıyor olacağız. Yürüyüşün sıkılığı yokuş yukarı çıkıyor olmamızdan
dolayıdır. Bütün hafta yaptığımız yayla gezilerinden, orman içi yürüyüşlerden ve buzul göllerine
çıkışlarımızdan sonra iyi bir kondisyon edinmiş olduğunuzu sizde göreceksiniz. Bunun için bu sıkı yürüyüş
dememizden korkmayın:) Huser Yaylası, Avusor veya Ayder üzerinden gidilen bir sırt üzerinde
konumlanmış manzarasının güzelliğiyle tanınmış bir yayladır. Yaylanın yolu çok zorlu. Yol yeni açıldı. Bu
biz yürüyüşçülerin en sevdiği şeydir. Dolayısıyla Yaylaya, batı yamacında bulunan patikayı takip ederek
Ayder’den ulaşıyoruz. Yayladan göreceğiniz manzara tarif edilmesi zor güzelliktedir. Eğer nemsiz bir hava
var ise Karadeniz ve sahil şeridi görebiliriz. Bunun yanında Kaçkar, Bulut, Verçenik, Kemerli Kaçkar
Dağları, Hazindak, Sal, Kavron, Çaymakçur, Palakçur, Avusor Yaylaları görülecektir. Yaylada vereceğimiz
dinlenme molası ardından, Ayder Yaylası’na orman içerisinden patikadan yapacağımız yürüyüşle iniyoruz.
Akşama eğlence var. Karadeniz insanının renkliliği, müziğinde hızlı ritmi, horonu ve sisin neşeniz ile bütün
eğleniyoruz.
Yürüyüş süresi: 4-5 saat
Kat edilen yürüyüş mesafesi : 11 km.
Lezzet Durağımız: Rehberin Çantası (Kumanya)
8.Gün Cumartesi :
Sabah erken saatte pansiyonumuzdan eşyalarımızı alarak ayrılıyoruz. Bugün ne yazık ki ayrılık günü,
Karadeniz’in en özel bölgesini ve yaylalarını kapsayan turumuz bitiyor. Bütün yapıp etmemiz, size yöreyi en
iyi şekilde gezdirmek ve yöre bilgisini vermemiz adınadır. İşimizi iyi yapıp sizi mutlu gördüysek ne mutlu
bize… Yine de rehberlerimizin size verecekleri anketlere görüşlerinizi olumlu veya olumsuz yazarsanız
seviniriz. Grubu Trabzon Havalimanı’na transfer ediyoruz. Bir dahaki turda görüşmek üzere vedalaşıp,
havaalanında grubu yolcu ediyoruz. Akşam uçağına rezervasyon yapan katılımcılar günü Trabzon'da serbest
zaman şeklinde geçirebilirler.

Benzer belgeler

Karadeniz Foto Safari

Karadeniz Foto Safari yürüyüşümüz başlıyor. Yaylaya geri döndüğümüzde buradaki evler ve insanların fotoğraflarını  çekmek için yeterli zamanımız olacaktır. Günü tamamladıktan sonra aracımızla otelimize geri dönüyoruz. B...

Detaylı

Doğu Karadeniz Yaylaları Turu

Doğu Karadeniz Yaylaları Turu farklı acente programlarında krater gölü olarak nitelendirilir; ama Kaçkarlar’da krater gölü yoktur. Hatta Türkiyede dahi çok az krater gölü vardır. Kaçkarlarda Krater gölü tanımı yanlış bir tanımd...

Detaylı