Kilis Oyaları

Transkript

Kilis Oyaları
Kilis Yöresinde Kullanılan Oya Motifleri
Kilis Oyaları
T.C.
KİLİS VALİLİĞİ
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Ocak 2015
Kilis Yöresinde Kullanılan Oya Motifleri
Kilis Oyaları
T.C.
KİLİS VALİLİĞİ
Yayın No: 4
ISBN: ?????????????
GENEL KOORDİNATÖR
Süleyman TAPSIZ
Vali
YAYIN KOMİTESİ
Abdullah ALDEMİR
Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürü
Mustafa BOLAT
İl Özel İdaresi Genel Sekreteri
Mustafa ÖZASLAN
Folklor (Halk Kültürü) Araştırmacısı
EDİTÖR
Mustafa ÖZASLAN
Folklor (Halk Kültürü) Araştırmacısı
HAZIRLIK ve BASKI
GNG Ofset Mat. ve Amb. San. ve Tic. A.Ş.
Çakmak Mh. Nizip Cd. Sakin Sk. No:15 Gaziantep
T.C.
KİLİS VALİLİĞİ
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
İÇİNDEKİLER
Önsöz7
Takdim9
Sunuş11
Giriş15
Oyaların Genel Özellikleri 20
28 İğne Oyaları
Tığ Oyaları
44
132 Mekik Oyaları
142 Maşa Oyaları
Kaynakça147
Süleyman TAPSIZ / Kilis Valisi
ÖNSÖZ
Kilis, Güneydoğu Anadolu bölgemizde yer alan, yöresel ve folklorik özellikleri bünyesinde barındıran Suriye’ye sınır vilayetlerimizdendir. Bulunduğu coğrafi konum dolayısıyla tarih içerisinde önemli bir yere sahip olan
ilimiz, halk kültürü açısından da oldukça değerli unsurları bünyesinde barındırmaktadır. Bu unsurlar arasında Kilis yöresi el sanatları ayrı bir değer
olarak karşımıza çıkmaktadır. Geleneksel el sanatlarımız arasında yer alan ve
ünü dünyaya yayılmış elde dikilerek hazırlanan yorganlar, yemeniler ve elde
yapılan iğne nakışları geçmişin izlerini taşıyan folklorik değerlerdir. Bu ve
benzeri el sanatlarımız günümüzde sayıları azalan Kilisli ustalar tarafından
halen yaşatılmaya çalışılmaktadır.
Kültür yapımız içerisinde önemli bir yere sahip el sanatlarımızdan biri
de oyalardır. Benzetilmek istenen nesneye ait, sembol ve motiflerle kadınlar
tarafından örülen oyalar, İlimizin önemli kültürel unsurlarındandır. Yapımı
emek ve zaman isteyen oyalar, Anadolu evlenme adetlerinin bir gereği olarak
hazırlanarak, çeyiz sandıklarında; yazma, eşarp ve mendil kenarlarını süs-
Kilis Oyaları | 7
lemede kullanılır. Çanakkale, Balıkesir, Manisa, Muğla, Isparta, Konya, Burdur, Trabzon, Rize gibi yörelerde kullanılan ve her biri ayrı bir mesaj içeren
oyalardan farklı olarak, Kilis yöremizde oyalar, hanımlar tarafından estetik
görüntüsü nedeniyle tercih edilerek işlenen el sanatlarındandır. Ayrıca bir
zamanlar ekonomik getirisi olduğu için de üretilen oyalar, aile ekonomisine
olumlu katkılar sağlamıştır.
Halkımızın kültür ürünlerinden olan ve yaşatılan el sanatları, el emeği göz
nuru ürünler olarak kullanılmaya devam etse de günümüzde teknolojinin gelişimiyle fabrikasyon tekstil ürünlerine yenik düşmüştür. Bu durum el sanatlarımızın devamlılığını olumsuz etkilemektedir. Kilis yöresi oya ve başörtüsü
örnekleri olarak hazırlanan bu çalışmanın, el sanatlarımızın gelecek kuşaklara aktarımı konusunda faydalı olacağını düşünüyorum.
Bu kıymetli çalışmayı gerçekleştiren İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür eder başarılı çalışmalarının devamını dilerim.
Abdullah ALDEMİR / Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürü
TAKDİM
Bayanların, gündelik yaşam içerisinde baş tacı gibi değer atfettiği; başörtüsü, eşarp ve yazma kenarlarını süslemede kullanılan oyalar, geleneksel el
sanatlarımızdandır. Anadolu’nun birçok yerinde olduğu gibi Kilis yöremizde
de bayanlar tarafından oldukça rağbet gören bu sanat türü, kadının, doğada
gördüğü güzellikleri; tığ, iğne, mekik ve firkete gibi araçlar yardımıyla; iplik,
boncuk ve pul kullanarak başörtüsü, eşarp ve yazma kenarlarını motif ve
sembollerle bezeme işlemiyle oluşturulur. Doğaları gereği iyi ve güzel olanı
üzerlerinde bulundurma ihtiyacı hisseden bayanlar, bu ihtiyacı kimi zaman
güzel bir renkle, kimi zaman güzel bir kokuyla kimi zaman da güzel olan bir
nesneyle karşılamışlardır. Ancak, eşsiz Türk kadınının üstün zekâsının ve becerisinin bir sonucu olarak oluşturulan başka bir şey var ki, bu üç özelliği de
tek başına bünyesinde barındırmaya yetiyor. Oyalar, rengârenk bahar kokan
çiçeklere ve göze hoş gelen nesnelere benzetme kaygısıyla yapılan birbirinden değerli sanat eserleridir.
El sanatları üretimin kendisidir, zaman ve emek harcanarak oluşturulur.
Kültürün bilgi, beceri ve tecrübeleri doğrultusunda bir ihtiyacı karşılamaya yönelik yapılır. Oya ve oya örücülüğü de, tamamıyla Türk kadınına ait bir
8 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 9
uğraştır. Kadının, çevresinde gördüğü güzelliklerin benzerlerini sembol ve
motifler yardımıyla kendi iç dünyasını yansıtmasının bir sonucudur. Oyalar,
özgündür, bölgeseldir, sosyal ve ekonomik yapıdan etkilenerek oluşturulur.
Kadının dilidir, güzelliğine zarafet katmak ve anlam yüklemek için ortaya
çıkardığı parçasıdır. Oyalar, yaşanmışlıktır; Anadolu’nun kimi bölgelerinde
olduğu gibi adı; hasrettir, özlemdir, aşktır.
Gerçekleştirilen bu derleme çalışması neticesinde, Kilis ve yöresinde bayanların kullandığı başörtüsü, eşarp ve yazma kenarlarını süsleyen birbirinden güzel oya ve nakış örnekleri kayıt altına alınmaya çalışılmıştır. Derlenen
motifler oya, boncuk, pul ya da iğne işi ile üretilmesine rağmen kitabın adına
“Kilis Oyaları” demeyi uygun bulduk. Somut olmayan kültürel mirasımızın
devamlılığını sağlayan el sanatlarından olan oyaların korunmasına katkı sağlamak, gelecek kuşaklara aktarım ve tanıtımının yapılabilmesi amacıyla hazırlanan bu çalışmayı yürüten kurum personelimiz Folklor Araştırmacısı Sayın
Mustafa ÖZASLAN’ a, çalışmasından dolayı teşekkür eder başarılı çalışmalarının devamını dilerim.
SUNUŞ
Bulunduğu jeopolitik konum ve taşıdığı kültür değerleri bakımından Kilis,
zengin bir halk kültürüne sahip sınır vilayetlerimizdendir. Tarihi süreç içerisinde, Türk ve Arap kültürlerinin harmanlandığı ve yöreye özgü kültürel bir
yapının oluşturulduğu Kilis’ te, el sanatları da önemli bir uğraş alanı olarak
varlığını kısmen koruyarak günümüze kadar ulaşabilmiş kültür unsurlarımızdandır. Kısmen diyoruz çünkü diğer kültür unsurlarımız gibi el sanatları
da, teknolojik gelişmeler karşısında el ürünü eserlere karşı duyulan ilgisizlik
nedeniyle gün geçtikçe eski önemini kaybetmiştir. Bu durumu geçmişte Kilis’
te yapılan ancak günümüzde neredeyse yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan, Kilis el sanatlarını incelediğimizde daha net görebilmekteyiz. Geçmiş dönemlerde Kilis’ te yapılan başlıca el sanatlarını; kilim dokumacılığı, demircilik,
bakır işlemeciliği, kalaycılık, yemenicilik, dülgercilik, debbağcılık, yorgancılık,
taş işçiliği, külekçilik, köşgercilik, çulhacılık, zembilcilik, oya ve nakış işçiliği
oluştururken, günümüzde bu sanatlardan; yorgancılık, yemenicilik, bakır işlemeciliği, demircilik, külekçilik, oya ve nakış işlemeciliği kalmıştır. Kaybolanların yerlerini makinelerde yapılan tekstil ürünleri alırken, kalan el sanatlarıysa
tabiri caizse var olmaya, can çekişerek devam etmektedir.
Elinizde bulunan kitap, Kilis ve çevresinde bayanların başlarını örtmek için
kullandığı başörtüsü, eşarp ve yazma kenarlarını süsleyen oyaların, kayıt altına
alınarak gelecek kuşaklara aktarılması ümidiyle daha önceki benzer çalışmalar
dikkate alınarak hazırlanmıştır. Çalışmaya, Kilis’ te kullanılan oya örneklerinin
belirlenmesi, isim ve kullanım özelliklerine ait verilerin araştırılması işlemiyle
10 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 11
başlanılmıştır. Oyaların bir araya getirilmesinde, Kız Meslek Lisesi ve ÇATOM
(Çok Amaçlı Toplum Merkezi) gibi kurum ve kuruluşlardan faydalanılmış, ayrıca
Kilisli kadınlardan ve bu konuya vakıf olan diğer meslek erbabındaki kişilerin
de katkısı sağlanarak eksiklikler tamamlanmaya çalışılmıştır. Kilis’ in, kültürel
anlamda tanıtımının yapılmasına katkı sağlayacağını düşündüğümüz bu çalışmaya desteklerini esirgemeyen başta; Kilis Valisi Sayın Süleyman TAPSIZ’ a,
Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Abdullah ALDEMİR’ e, İl Özel İdaresi
Genel Sekreteri Sayın Mustafa Bolat’ a, ÇATOM ( Çok Amaçlı Toplum Merkezi)
Müdireleri Sayın Nimet TAŞ ve Sayın Nigar GEBELEK ve değerli personellerine,
oya motiflerinin sağlanması noktasında yardımını gördüğümüz, Kilis Kız Meslek Lisesi Baş Müdür Yardımcısı Sayın Leyla YARIMDAĞ ve El Sanatları Nakış
Öğretmeni Sayın Dilek VATAN’a, ayrıca başarılı öğrencilerine ve kıymetli öğretmenlerimizden Sayın Semra ÖZASLAN’ a, yardım konusunda beni hiçbir zaman geri çevirmeyen, bana vakit ayıran emektar Kilisli ev hanımlarına, en kalbi
duygularımla teşekkürlerimi sunarım.
Mustafa ÖZASLAN
Folklor (Halk Kültürü) Araştırmacısı
12 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 13
GİRİŞ
Anadolu’ nun zengin kültürel yapısı içerisinde, kadını en çok ilgilendiren ve
kadın tarafından üretilen el sanatlarından birisi olarak bilinen oyalar. Binlerce
yıllık köklü Türk kültürü içerisindeki varlığını, gelenekler ve görenekler yoluyla
kuşaktan kuşağa aktararak koruyabilmiş, özgün el sanatlarımız arasındadır. Kadının, doğada gördüğü güzellikleri, üzerinde bulundurma isteğiyle başlayan bu
küçük uğraş, bireysel bir isteğin karşılanmasının yanı sıra toplum tarafından da
oldukça beğenilen ve tercih edilen bir kültür ürünü olarak, çağlardan beri Türk
kadını tarafından yapıla gelen bir el sanatı olmuştur.
Anadolu Türk kadınını, yaşadığı
çevre ve sahip olduğu sosyal konumuna bağlı olarak, bozkırın ortasında
mağrur duran, üzerinde bin bir çeşit
çiçek ve bitkinin yetiştiği yüce bir dağa
benzetebiliriz. Baharın canlılığını, yazın bereketini ve sonbaharın matemini
kendi zevkine göre kıyafetlerinde yeniden oluşturan Anadolu kadını, zirveye
yani o yüce dağın başına daha da ayrı
bir özen göstermiştir. Papatyaları, nergisleri, gülleri, laleleri ve üzerinde bulunmasını istediği diğer her şeyi, narin
parmaklarıyla işlemiştir, başını saran
örtünün kenarlarına. Bunu yaparken emek harcamış, göz nuru dökmüş ve her bir
ilmekle kendi iç dünyasını yansıtmıştır şaheserlerinde. Bundan dolayıdır ki oyalar, çağlar boyunca kadının diline tercüman, yüreğine sırdaş ve güzelliğine zarafet
katan ayrılmaz bir parça olmuştur. Bu nedenle de oyaların, Türk kadınının yanında ki varlığı da ebedi olacaktır.
Oyaların, zaman içerisinde kadınlar tarafından başka amaçlar için kullanıldığını, Anadolu’ da ki farklı uygulamalarda görebilmekteyiz. Oyalar, her ne kadar
süslenme kaygısıyla oluşturulmuş bir el sanatı gibi olsa da; toplumun yaşamış olduğu coğrafi, sosyal ve ekonomik faktörlere göre şekil alabilen özelliğiyle de kendisine farklı alanlarda yer edinmiştir. El sanatları üzerine yapılan araştırmalar
ışığında, Anadolu’ nun bazı kırsal bölgelerinde oyaların, kadınlar tarafından bir
iletişim aracı olarak kullanıldığını görmekteyiz. Aile ya da toplum içerisinde duygu, düşünce ve isteğini sözlü olarak ifade etmesi ayıplanan kadınlar, bu durumu
aşmak ve ahlaken saygısız davranmamak amacıyla işledikleri oyalara, kadınların
14 | Kilis Oyaları
anlayacağı anlamlar yüklemişlerdir. Bu sayede emek ve zaman harcayarak oluşturulan oyalar; duygu, düşünce ve isteğin anlatıldığı sembollere; sembollerden de
kelimelere dönüşerek halk kültürü içerisinde maddi ve manevi unsurları bünyesinde barındıran bir değer olarak karşımıza çıkmaktadır. Türk kadınının, çevresinde gördüğü objelere birer anlam yükleyerek oluşturduğu bu sembolik anlatım
dili, ortak bir dil olarak, o yörede yaşayan kadınlar tarafından bilinir ve anlaşılır.
Bu lisanda kullanılacak simgeler, anlatılmak istenen konuyla alakalı motiflerden
seçilirdi ki, anlatımı kolay olsun. Örneğin; Konya yöresinde ki kadınlar, işledikleri
“Çayır çimen” oyasıyla, kayınvalidesi ile gelinin arasının mutlu ve ferah olmasını
simgelemiştir; “Mezar taşı” oya motifiyle iman ve ibadete önem ver, dünya işlerine
dalıp gitme mesajını vermiştir. Çoğu yöremizde gördüğümüz ancak Konya yöresinde anlamsal bir özellik kazanarak kullanılan “Biber oyası” ise kadının eşi ile
arasının iyi olmadığı mesajını içermiştir. Duyguların ve durumların, bu şekilde
semboller kullanılarak aktarılması, hem kadının sosyalleşmesini sağlıyordu hem
de iç dünyasının dışa vurumunu daha kolay bir hale getiriyordu. Türk kadınının,
dünya görüşü ve dünyayı algılayış biçiminin küçük bir el sanatında vücut bulması
üretime ve sanatsal beceriye yatkınlığıyla açıklanabilir ancak. Bu yönüyle oyaları,
sözlü kültür unsurlarımızda da görebilmekteyiz. Örneğin: Çanakkale yöremize
ait; “Çemberimde gül oya, Gülmedim doya doya.” ve Adıyaman yöremize ait ; “Kaşın nakış, kirpiğin oya.” türkülerinde olduğu gibi. Gizli bir aşkın sessiz anlatımı ya
da aşığın yavuklusuna duyduğu sevginin ve hasret çekenlerin de nişanı olmuştur
oya.
Oyalarda kullanılan motifleri genel olarak sınıflandırdığımızda motiflerin
bitki, hayvan ya da geometrik özelliklere sahip simgelerden meydana geldiğini
görmekteyiz. Bitkisel motifleri; gül, menekşe, üzüm, mum çiçeği, karanfil oluştururken; hayvansal özelliklere sahip motifleri; kelebek, tırtıl, kurt, kuş gibi hayvanların bütünü ya da bir parçası oluşturur; geometrik motifleriyse keskin hatlara sahip şekiller oluşturmaktadır; yıldız, üçgen, kaya gibi. Yaşanmışlığın izlerini
taşıyarak günümüze kadar gelen oyalar, en çok evlenme adetlerimizde karşımıza
çıkmaktadır. Belki de bayanlar için değeri, bu yüzden daha çok artmaktadır. Birbirinden değerli el işlemeleriyle dolu olan çeyiz sandıkları, emeğin ve göz nurunun
da, ta kendisidir. Bu yüzden özeldir ve annenin kızına bıraktığı en değerli mirasıdır. Çeyiz sandığı hazırlama işine, kız çocuğunun doğumuyla birlikte başlanırdı.
Bu işleme ne kadar erken zamanda başlanılırsa, kızın evleneceği zamana kadar ki
süre içinde, o kadar çok el işi sandığa konurdu. Bu yüzden mahalledeki kadınlar
ve yakın akrabalarda bu olaya iştirak eder ve çeyiz sandığına kendi işlemeleriyle
katkı sağlardı. Hazırlanan bu el işlemeleri, düğün gününe kadar özenle çeyiz sandığında saklanır. Düğün günü, davul zurna eşliğinde damadın evine taşınarak, bu
gelenek bir sonraki kuşağa aktarılırdı.
Kilis Oyaları | 15
Oya ve nakış gibi el sanatları, sosyal hayatta kadınların bir araya geldikleri ve
adına “gün” dedikleri oturmalarda, aynı sokağı paylaşan komşu kadınların akşamüstü hava almak için çıktıkları kapı önlerinde, yani birlikte hem sohbet ettikleri
hem de vakit geçirdikleri zamanlarda bile ellerinden bırakmadıkları bir uğraştır.
İşin özü; el işi işlemek, bir tür vakit geçirme ya da oyalanma aracı olmuştur kadınlar için. Belki de oyalanma kelimesinin kaynağını da, oya işlemelerinde harcanan
bu zamanın çokluğu oluşturmaktadır.
Üretimin, bireysel bir olay şeklinde gerçekleştiği toplumlarda, el sanatlarına
özellikle de el işlerinin öğretim kısmına evlerde başlanırdı. Geçmişte insanların
kendi kıyafetlerini, kendilerinin diktiği, dokuduğu ve ördüğü düşünüldüğünde, bunun bireyin el becerisi kazanması için gerekli bir zaruret olduğu ortaya
çıkmaktadır. Anadolu’ nun diğer yörelerinde olduğu gibi Kilis yöresinde de bu
durum; kız çocuklarına ergenlik dönemlerinin başlamasıyla birlikte anneleri ya
da yaşlı kadın akrabaları tarafından öğretilen el işi örgü ve nakış ile başlanırdı.
İlkokuldan sonra, eğitimine devam etmek istemeyen kız çocuklarının önüne kasnak konarak nakış ya da oya işlemesi öğretilirdi. Bunda amaç kız çocuklarının el
becerisi kazanması ve üretime ortak olmasının istenmesidir. Bu ve benzeri uygulamalara günümüzde rastlanılmaması eğitim-öğretim açısından değilse bile,
bir kültürün devamlılığı açısından olumsuz bir etkiye neden olmuştur. Neyse ki
günümüzde sevindirici gelişmeler yaşanmaktadır. Son yıllarda, örgün ve yaygın
eğitim-öğretim yapan kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla bayanlar için el sanatları
kursları açılmakta, verilen kurlar sayesinde ev hanımlarına evde nakış işleyerek
aile ekonomilerine katkı sağlayabilecekleri olumlu koşullar yaratılmaktadır. Bu
durum, el sanatlarının korunması ve ekonomik üretimin sürekliliği açısından
atılabilecek önemli adımlardandır. Çünkü bu tür ekonomik faaliyetler eskiden
beri Kilisli bayanlar için ek gelir kapısı durumundaydı. Baba evinde el işi işleyerek aile bütçesine katkı sağlayan kızlar, evlendikten sonra da bu katkıyı kocasının evinde işlemeye devam ettiği el işlerini satarak sağlamaktaydı.
Aile bütçesine, parasal olarak katkı sağlayan oyalar. Bu işten, gelir elde eden
aileler için ekonomik anlamda kazanç kapısı olmuştur. Bir zamanlar Kilis, bu
tür ekonomik faaliyetlerin sıklıkla yapıldığı beldelerimizden birisiydi. Hatta
bir dönem, adı bu el sanatlarıyla birlikte anılmaktaydı. Kilis yorganları, kilimleri, nakışları bu yöreye özgü el sanatlarındandır. Lakin günümüzde, Kilis ve yöresinde el sanatlarına, eskisi kadar rağbet olmadığı görülmektedir. Bu duruma
neden olarak, değişen ve gelişen sosyal-ekonomik yaşantının, Kilis’ in üretimini
olumsuz yönde etkilemiş olması gösterilebilir. Yoğun iç göçler ve teknolojinin
kontrolsüz bir şekilde üretime dâhil olması ayrıca, hızlı tüketim alışkanlığının,
toplum hayatında yer edinmesiyle birlikte, el sanatlarına karşı duyulan ilgi ve
16 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 17
gösterilen değer de azalmıştır. Artık bu tür el sanatlarının, el becerisi yerine
makinelerde üretilmesi; hem bu işten gelir elde eden aileleri hem de bir el sanatının devamlılığını olumsuz yönde etkilemiştir. Evliya Çelebi’ nin, Seyahatname
isimli eserinde değindiği ve ekonomik gelişmişliğinden, üretimde ki çeşitliliğinden övgüyle bahsettiği Kilis, günümüzde bu özelliklerinden oldukça uzaklaşmıştır.
1. OYALARIN GENEL ÖZELLİKLERİ
1.1. Tarihsel Gelişimi
Geleneksel kültürümüzün ve el sanatlarımızın en önemli örneklerinden birisi
de oyalardır. Oya; çiçekle örgü sanatının birleşmesinden doğmuş süslemek, süslenmek amacıyla yapılan ve ayrıca taşıdıkları mesajlarla bir iletişim aracı olarak da
kullanılan ve tekniği örgü olan bir dantel türüdür ( Onuk, 1988).
Örücülük sanatının ilk kez nerede, nasıl ve kimler tarafından başlatıldığı kesin
olarak bilinmemektedir. Ancak, insanların örtünme ihtiyacını hissettiği zamanla
başladığı zevk, beğeni ve yaratıcılık yeteneklerinin artmasıyla gelişme gösterdiği
düşünülebilir (Akpınarlı, 1995). “Değişik tarihi belgeler ve mesleki kaynaklar M.Ö.
3-5 bin yıllarını örücülüğün başlangıç tarihi olarak ve Orta Asya, Çin, Mısır’ daki
yaşamış toplumları da ilk örmeyi uygulayan insanlar” olarak belirtmektedir (Tosmacı, 1983).
18 | Kilis Oyaları
Örücülük sanatına tarihsel açıdan bakıldığında, çok eski çağlara uzanan tarihi
ve Türklere ait ilk belgeleri Orta Asya’ da yapılan arkeolojik kazılarda rastlandığı
bilinmektedir. M.Ö. 7. ve 8. yüzyıllardan Orta Asya’ da yaşayan Hunlara ait Pazarık 2. kurganındaki bulgular arasında örücülük ile ilgili örneklere rastlanmıştır
(Diyarbekirli, 1972). Doğu’ da gelişen örücülük sanatı, ticari gemiler ile tüccarlar
tarafından Doğu’ dan Batı’ ya götürülmüştür. İslam dünyasında yapılan çok renkli
çorapları, 12.-16. yüzyıllarda İspanya ve İtalya’ da büyük başarıya ulaşarak örgünün kaynağı olmuştur (Akpınarlı, 1995).
Avrupa’ da örücülüğün geliştiği tarihlerde örücülükle ilgili meslekler loncaları kurulmuştur. Loncaya girmek isteyen gençler 3 ile 6 yıl arasında ustaya çıraklık eder ve sonra değişik örgü tekniklerini öğrenmek ve yaratıcılığını geliştirmek
amacıyla yabancı ülkelere seyehat ederlerdi. Osmanlı döneminde el sanatlarında
durum çok farklı değildi. El sanatları atölyelerinde yapılan ürünlerin Batılı ülkelere de ulaştığı kaynaklardan anlaşılmaktadır. Osmanlı döneminde el sanatları
(dokuma, örgü, işleme vb.) konularda çıraklık eğitimi yapılırken loncalarda yetişen
çırakların önlük giyip usta olabilmesi için ustalardan kurulmuş bir komisyonun
önünde 13 hafta bir bere, bir kazak, bir çift konçlu çorap, bir örtü örerek, kendi
orijinal motifleri ile kusursuz bir teknikte ürünler örerek uygulamalı sınavdan
geçerlerdi (Barışta, 1984; Akpınarlı,1995; Onuk; 1998).
1905’ de Menfis (Mısır) kazılarında bulunan örneklerden, özellikle balık ağlarından örücülük tekniğinin M.Ö. 2000 yılları öncesine ait olduğu tahmin edil-
Kilis Oyaları | 19
mektedir. İğne ile yapılan örgüler 12. Yüzyılda Anadolu’ dan balkanlara oradan da
İtalya yoluyla Avrupa’ ya yayılmıştır. Oya bir bezemedir. Süslemek, anlamında kullanılan bu sözcük 2. yüzyıl Türklerinde “ev bezendi”, Memlük Türklerinde “Oyu”,
Kırgız Türklerinde “Oyuma” şeklindedir (Onuk,1996).
Osmanlı imparatorluğu’ nun her döneminde saray içi, dışı ve Anadolu’ da yapılan geleneksel örgü ve oyalara, çok önem verilmiş, Cumhuriyet döneminde yeteri
kadar ilgi görmemekle birlikte oyalar günümüze kadar geleneksel yollarla gelebilmiştir. Ancak kullanılan malzemede ve estetik yönden çok büyük yozlaşma olduğu, günümüzde yapılan örneklerden anlaşılmaktadır.
1.2. OYALARDA KULLANILAN GEREÇLER
1.2.1. İpek İpliği
İpek böceği, 6.yüzyılda Çin’ den Batı’ ya geçirilmiştir. Osmanlı imparatorluğu
döneminde hammaddesi lif olan el sanatlarımızdan dokumacılık, örücülük ve işlemecilik sanatlarının en önemli gereçlerinden birinin ipek olmasına rağmen, ipek
kozası yetiştirilmesi 16.yy’ da başlamıştır. Bu tarihe kadar, kullanılan ipekler İran’
dan sağlanmıştır. Hatta Osmanlı İmparatorluğu ile iran arasında ham ipek ticareti
nedeniyle çeşitli problemler olmuştur ( Gürsu, 1988).
Türklerde ipek kelimesi Kıpçak Türkçesindeki “yipek” den gelmektedir. Eski
Osmanlı deyimi olarak “ak kumaş” ipek kumaş anlamına gelmektedir. Kaynağı ise
Doğu Türklerindeki “Aghi” kelimesidir. Hayvansal kaynaklı liflerden olan ipek,
fiziksel ve kimyasal özelliklerinin çok üstün olmasından dolayı liflerin kraliçesi
olarak bilinmektedir. Çok gösterişli ve güzel olmakla beraber çok hassas bir yapıya
sahiptir (Kaya, Yazıcıoğlu, 1992). Kilis yöresinde bir dönemler oya yapmada ağırlıklı olarak kullanılan ipek, değişen ekonomik şartlarla birlikte yerini daha gösterişli
ve canlı renkleri olan boncuk oyalarına bırakmıştır. Yörede araştırmaya konu olan
oyalarla ilgili konuştuğumuz bayanlar ipek oyalarıyla ilgili olarak, zamanında
zengin ailelerin kızlarının çeyizine koymak için bir tam altın karşılığında, civarda oya işlemeciliğiyle geçimini sağlayan kadınlara, ipekten oya yaptırdığı bilgisini
bize vermişlerdir.
1.2.2. Pamuk İpliği
Pamuk bitkisinden elde edilen pamuk lifi tekstil sanayinde en önemli yeri almaktadır. Bunun nedeni, yaş mukavemetinin fazlalığı, yıkanmaya dayanaklı olması, hijyenik özelliği, nem tutma yeteneğinin yüksekliğidir. Pamuk lifinden elde
20 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 21
edilen pamuk ipliğinin kullanım alanlarından birisi de örücülük sanatıdır. Kadınlarımız en güzel oya dantellerini pamuk iplikleri ile yapmışlardır.
1.2.3. Sentetik İplik
Sentetik lifler doğada, lif halinde bulunmayan bileşkelerden meydana gelmişlerdir. Sentetik liflerin temel maddeleri kömür, petrol, su, azot, gibi son derecede
basit maddelerdir. Bu basit maddeler kimyasal olarak değişik şekillerde birleştirilerek lif haline dönüştürülürler. Oya yapımında kullanılan sentetik liflerden elde
edilen iplikler parlak güzel görünüşlü ve çok büklümlüdür. Çile, makara, bobin
halinde satılmaktadır.
1.2.4. Boncuk
Süslenmek için kullanılan değerli taş veya monçuk, boncuk; insan, hayvan canlı ve cansız birçok eşyanın ilk bakışta göze çarpacak yerine takılan ve kötü gözlerden koruyan nesne olarak tanımlanmaktadır (Oğuz, 1980: 790; Akpınarlı, 1990)
Türkler atlarının boyunlarına tılsım olarak boncuk astıkları gibi aynı amaçla
sancaklarının tepesine de takmışlardır. Bu nedenle; Ruslar, Türklerin sancak tuğlarına “Buncuk” demişlerdir. Çeşitli Türk lehçelerinde “boncuk, monçuk, moncak,
moyunsak, monşak” şekillerde söylenmişir (Akpınarlı, 1990:46).
Değerli şairimiz Mehmet Akif’ in mısralarında “Yeşil sarıklı bir oğlan ki başta
püskül yok/ İmamesinde fesin bağlı sade bir boncuk” diye belirtmektedir. Türklerde önemli bir yeri olan boncuk nazara karşı da kullanıldığından özellikle oyalarımızda önemli bir materyal olmuştur. cam, porselen, tahta, sedef, mercan, kehribar,
altın, gümüş vb. materyallerden yapılan boncuklar çoğunlukla yuvarlak, kare, silindir (boru) şeklinde parlak veya mat cam, plastik vb. materyallerden yapılmıştır.
Kilis yöresinde, oyalarda boncuk kullanımı Araplarla gerçekleştirilen etkileşimle daha da artmıştır. Boncuk oyalarının, ipek ve diğer ip türleriyle yapılan
oyalardan daha kolay işlenmesi de boncuğun oyalardaki kullanımı arttırmıştır.
Ayrıca boncukla yapılmayan oyaların dayanıklılığının az olması da bu durumda
etkindir. Yörede oya işleyen bayanlarla yapılan söyleşilerimizde bayanlar, boncuk
oyalarının sıcak bir iklime sahip Kilis yöresinde, uzun ömürlü bir kullanım sağladığını belirmektedirler. Çünkü ip ve benzeri ürünler, doğası gereği belirli bir süre
geçtikten sonra yıpranarak işlevini kaybeder. Boncuk, hava ve su gibi dış etkenlere
daha çok dayandığı için uzun kullanımlarda tercih edilmektedir.
22 | Kilis Oyaları
2.2. OYALARIN KİLİS’ TE KULLANIMI
Geleneksel Kilis halk kıyafetleri içerisinde, geçmişte altın bir dönem yaşayarak kadın kıyafetlerinin ayrılmaz bir parçası olarak kullanılan başörtüsü, eşarp
ve yazma; ip ve boncukla işlenmiş oyalarla süslenerek kullanılmıştır. Her biri ayrı
bir heyecan ve duyguyu barındıran ve aynı heyecan ve duyguyla işlenerek hazırlanan oyalar; kimi zaman evlilik çağına gelmiş genç kızlarımızın çeyizlerinde, kimi
zaman mevlitlerde kadınlarımızın başlarında, kimi zaman da hayatı tecrübe dolu
ninelerimizin tülbentlerinde kendisine yer edinmiş el sanatlarımızdandır. Kilis’ in
kültür tarihiyle ilgili yapılan araştırmalardan elde ettiğimiz bilgiler ışığında, Kilis’
de oya kullanımının ve oya işlemeciliğinin geçmişte halk kültürü içerisinde gerek
sosyal gerekse de ekonomik olarak fazlasıyla yer aldığını görmekteyiz. Bu durumu, ünlü Osmanlı seyyahı Evliya Çelebi’ nin “Seyahatname” isimli eserinde daha
net görebilmeteyiz. Çelebi eserinde, geçmiş dönem Kilis’ i ve Kilis halkını: “Kilis
halkı, ehli hireftir.” diyerek tanımlamaktadır, yani Kilis halkının hünerliliği üzerine vurgu da bulunmaktadır. Gene Evliya Çelebi anlatımlarında, Kilis’ deki ekonomik yapıya da değinmiş ve el sanatlarını da ilgilendiren, şu bilgileri vermiştir;
120 kumaş ipliği imal yeri ve 6 ip boyahanesi ve zanaatkârların bulunduğu 3 han.
Osmanlının son asrında, Türk ve Ermeni tüccarların, Kilis’ te üretilen el sanatlarının satışını yurdun diğer bölgelerine yaptıkları da bilinmektedir. Kilis, bu özelliklerini günümüze gelene kadar büyük oranda kaybetmiştir.
Anadolu’ da, evlenme adetlerinin vazgeçilmez bir geleneği olarak yaşatılan
çeyiz sandığı hazırlama geleneği, eskisi kadar rağbet görmese de Kilis yöresinde,
geleneklerine bağlı Kilisliler tarafından halen devam ettirilmeye çalışılan kültürel
bir değerdir. Yörede, çeyiz sandıklarının olmazsa olmazlarından olan el işlemeleri,
Anadolu’ da sıklıkla söylenen “Kız beşikte, çeyiz eşikte.” deyişine de uygun olarak,
kız çocuğunun doğumuyla birlikte başlayan önemli bir uğraştır. Bu gelenek, kızın
yakın kadın akrabaları ve komşu kadınların el işlerine katkısıyla daha da güzelleşir. Çeyiz sandıklarının içinde, genç kızın evlilik hayatı boyunca kullanacağı birbirinden değerli el emeği göz nuru; el işleri, örtüler, danteller ve oyalı başörtüleri,
eşarplar ve yazmalar yer almaktadır. Çalışmaya konu olan Kilis oyalarıyla ilgili
bilgi aldığımız ev hanımları, çeyiz sandıklarında eskiden yüze yakın oyalı başörtüsü, yazma ve eşarp bulunduğunu, çeyiz sandığının zenginliğinin de bu oyaların
sayısının çokluğunun belirlediği bilgisini bize vermiştir. Hazırlanan bu oyaların
bir kısmı, erkek tarafına hediye olarak verilmek üzere ayrı ayrı bohçalara konur,
düğünden önce ya da düğünden sonra kayınvalideden başlamak üzere erkek tarafının yakın kadın akrabalarına hediye olarak verilmektedir. Geline ait oyalı
başörtüleri ise gelinin annesi tarafından kare şeklinde katlanarak, köşelerinden
dikilmek suretiyle çeyiz sandığında muhafazaya alınır.
Kilis Oyaları | 23
Üretimin gerçekleştirildiği toplumlarda, el sanatlarına özellikle de el işlerinin
öğretim kısmına evlerde başlanılırdı. Geçmişte insanların kendi kıyafetlerini kendilerinin diktiği, dokuduğu ve ördüğü düşünüldüğünde bunun gerekli bir zaruret
olduğu ortaya çıkmaktadır. Kilis yöresinde de bu durum, ergenlik dönemlerinin
başlamasıyla birlikte, kız çocuklarına anneleri tarafından el işi örgü ve nakış işlemeleri öğretilerek gerçekleştirilmekteydi. İlkokuldan sonra eğitimine devam
etmek istemeyen kız çocuklarının önüne, kasnak konarak nakış ya da oya işlemesi
öğretilirdi. Bunda amaç kız çocuklarının el becerisi kazanması ve üretime ortak olmasının sağlanmasıydı. Bu ve benzeri uygulamalara günümüzde rastlanılmaması
eğitim-öğretim açısından değilse bile, bir kültürün devamlılığı açısından olumsuz
bir etkiye neden olmuştur. Neyse ki günümüzde sevindirici gelişmeler yaşanmaktadır. Son yıllarda, örgün ve yaygın eğitim-öğretim yapan kurum ve kuruluşlar
vasıtasıyla bayanlar için el sanatları kursları açılmakta, ev hanımlarına evde nakış işleyerek aile ekonomilerine katkı sağlayabilecekleri olumlu koşulların oluşması sağlanmaktadır. Bu durum, el sanatlarının korunması ve ekonomik üretimin
sürekliliği açısından atılabilecek önemli adımlardandır. Çünkü bu tür ekonomik
faaliyetler eskiden beri Kilisli bayanlar için ek gelir kapısı durumundaydı. Baba
evinde el işi işleyerek aile bütçesine katkı sağlayan kızlar, evlendikten sonra da bu
katkıyı kocasının evine sağlamaktaydı.
Gerçekleştirilen bu çalışma neticesinde, yörede bayanlar tarafından oya kullanımının yaygın olduğu ancak Anadolu’ nun diğer bölgelerinden farklı olarak
bu yörede, oyaların taşıdıkları anlamsal özelliklerinden dolayı değil de ağırlıklı
olarak oyaların motifsel özellikleri dikkate alınarak tercih edildiği bilgisine ulaşılmıştır. Bu durum Kilis’ de ki bayanların toplum içerisinde duygu, düşünce ve isteğini motif ve semboller aracılığı yerine, sözlü olarak diğer yöre kadınlarına göre
daha rahat ifade edebilmesiyle açıklanabilir. Konuyla ilgili görüştüğümüz bayanlar da bize bu doğrultuda bilgi vermiştir. Anadolu’ nun diğer bölgelerinde olduğu
gibi Kilis yöresinde de oyalar, benzetilmek istenen nesneye göre adlandırılmıştır.
Biber oyası, gül oyası, yıldız oyası gibi. Bunların dışında bazı oyalara ve oyalarda
kullanılan renklere göre anlamsal özellik yüklenerek kullanıldığına da rastlanmıştır. Bu anlamsal özellikler konusunda ÇATOM ( Çok Amaçlı Toplum Merkezi)
Müdiresi Sayın Nimet TAŞ hanımefendi bize şu bilgileri vermiştir.
1- Demir (metal) pul oyasını genç kadınlar düğün ve loğusa hamamında banyo sonrası takmak üzere hazır bulundurulur.
2- Subay sırması, sarhoş bacağı gibi düz ve sade boncuk oyalarını yaşı ileri kadınların başlarına günlük kullanım amaçlı alırlar.
3- Özellikle “mum çiçeği, biber oyası, ezik dut, filey” gibi belli başlı oyalar mutlaka
her genç kızın çeyizinde bulunması gerekli oyalardandır.
24 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 25
4- Loğusa kadın için mavi ve sarı oyalar ya da tülbentler tercih edilir. ( Halk inanışlarına göre, mavi renk nazara karşı, sarı renk ise çocukta ilk doğum döneminde
görülen sarılık hastalığından korunma amaçlı tercih edilir.)
5- Yeni gelin ve genç kadınlar özellikle gösterişli ve kırmızı renkli yazmalara yapılmış oyaları tercih eder.
6- Eşi vefat etmiş kadınlar asla canlı ve gösterişli başörtüsü ve oya takmazlar. Genelde koyu renkli kumaş kenarına sade oyalar tercih edilir.
7- Mevlit törenleri ve özel günlerde tercihen iğne oyalı, beyaz tülbentler kullanılır.
8- Kına gecelerinde gelin adayının başına kına yakılırken, özellikle kırmızı yazma
veya tülle yapılmış pul oyası kullanılır.
9- Hacca gidecek kadınlar için yakın çevresi özel beyaz emekle hazırlanmış oyalı
tülbentler önem taşır.
Sonuç olarak el sanatları için; belirli bir ihtiyacı karşılamaya yönelik olarak,
doğada bulunan nesneler yardımıyla el becerisi kullanılarak oluşturulmuş ürünlerdir diyebiliriz. Gelenek ve görenekler yoluyla kuşaktan kuşağa aktarılan ve
içinde oluştuğu topluma ait kültürel unsurların özelliklerini bünyesinde barındıran el sanatları, son çeyrek asırdır ülkemizde yaşanan teknolojik gelişmeler
neticesinde, toplumu az maliyetli ve üretimi kısa sürede olan ürünlere yöneltmiş
olması el sanatlarının devamlılığını olumsuz etkilemiştir. Hazır giyim endüstrisinin kültür ürünlerinin devamlılığı üzerine yapmış olduğu bu tahribat, gelecek kuşaklara miras olarak bırakacağımız kültürel unsurların sayısını azaltmakta, emek
ve beceriden yoksun bireyler yetiştirmemize neden olmaktadır. Unutulma tehlikesiyle karşı karşıya olan el sanatlarımız korunarak gelecek kuşaklara aktarılması
milli bir sorumluluktur. Kurumlar arasında yapılacak olan işbirliği sayesinde, el
sanatlarımıza duyulan ilgi yeniden canlandırılabilir. Açılan el sanatı kurslarına,
teknolojik gelişmelerden de faydalanılarak üretim ve tasarım konusunda nitelik
ve nicelik yönünden değer kazandırılabilir. Ayrıca elde edilen, el sanatı ürünlerinin çeşitli fuar ve mecralarda tanıtımı yapılarak pazarlanması ve bu işle uğraşanların ekonomik gelir elde etmesi de sağlanabilir.
Kitabın içeriğine konu olan oyalar, Kilisli bayanlar tarafından başörtüsü,
eşarp ve yazma kenarlarını süslemek için işlenen oya motiflerinden seçilmiştir.
Mustafa ÖZASLAN
Folklor (Halk Kültürü) Araştırmacısı
26 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 27
İğne
Oyaları
İsmi
Çift Yürek Oyası
Özellikleri
Boncuklu İğne Oyası
30 | Kilis Oyaları
İsmi
Karanfil Oyası
Özellikleri
İğne Oyası
Kilis Oyaları | 31
İsmi
Çengelli Üç Taşlı Oyası
Özellikleri
İğne Oyası
Kullanım Özelliği
Mevlit ve düğünlerde bayanlar tarafından kullanılan
başörtüsü oya çeşitlerindendir.
32 | Kilis Oyaları
İsmi
Dağ Oyası
Özellikleri
İğne Oyası
Kullanım Özelliği
Kız çeyizi için hazırlanan bu iğne oyası çeşidi, beyaz
namaz tüllbentleri için kullanılır.
Kilis Oyaları | 33
İsmi
Çilek Oyası
Özellikleri
İğne Oyası
34 | Kilis Oyaları
İsmi
Gelin Çiçeği Oyası - Menekşe Oyası
Özellikleri
İğne Oyası
İsmi
Hercai Menekşe Oyası
Özellikleri
İğne Oyası
Kullanım Özelliği
Eskiden Kilis yöresinde genç kızlar görücüye hercai
menekşe oyalı başörtüleriyle çıkardı.
36 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 37
İsmi
Dağ Karanfili Oyası
Özellikleri
İğne Oyası
Kullanım Özelliği
Mevlit törenlerinde kadınları tarafından kullanılan
oya çeşididir.
38 | Kilis Oyaları
İsmi
Kokulu Gül Oyası
Özellikleri
İğne Oyası
Kullanım Özelliği
Kilis yöresinde eskiden yeni gelinler evliliğini duyurmak için bu
çeşit oya modelli başörtüleriyle dışarı çıkardı.
Kilis Oyaları | 39
40 | Kilis Oyaları
İsmi
Kaya Oyası
İsmi
Menekşe Oyası
Özellikleri
İğne Oyası
Özellikleri
İğne Oyası
Kilis Oyaları | 41
İsmi
Yosun Kaya Oyası
Özellikleri
İğne Oya
42 | Kilis Oyaları
İsmi
Gül Oyası
Özellikleri
İğne Oyası
Tığ
Oyası
İsmi
Çingene Yelpazesi Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
46 | Kilis Oyaları
İsmi
Kuşkonmaz Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 47
İsmi
Yıldız Oyası
İsmi
Çengelli Dağ Oya
Özellikleri
Tığ Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
Kullanım Özelliği
Mevlit törenlerinde ve düğünlerde Kilisli kadınlar
tarafından tercih edilen oya çeşitlerindendir.
48 | Kilis Oyaları
Kullanım Özelliği
Bayanların, mevlitlerde kullandığı başörtülerini süsleyen
oya çeşididir.
Kilis Oyaları | 49
İsmi
Örümcek Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
50 | Kilis Oyaları
İsmi
Karanfil Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 51
İsmi
Anonim
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
52 | Kilis Oyaları
İsmi
İğne Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 53
İsmi
Yonca Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
54 | Kilis Oyaları
İsmi
Mercimek Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 55
İsmi
Mantar Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
56 | Kilis Oyaları
İsmi
Nergis Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 57
İsmi
Bebek Dişi Oyası
İsmi
Boncuklu Örümcek
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kullanım Özelliği
Genellikle hacca giden kadınlar tarafından kullanılan
bu oya türü, namaz tülbentlerinin kenarlarına işlenir.
58 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 59
İsmi
Bebek Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
60 | Kilis Oyaları
İsmi
Güvercin Gözü Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 61
İsmi
Çan Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
62 | Kilis Oyaları
İsmi
Gelin Tacı Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 63
İsmi
Çim Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
64 | Kilis Oyaları
İsmi
Göbek Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 65
İsmi
Elti Eltiye Küstü Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
66 | Kilis Oyaları
İsmi
Gelin Seti
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 67
İsmi
Gelin Küpesi
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
68 | Kilis Oyaları
İsmi
Ergen Bıyığı Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 69
İsmi
Çingene Küpesi Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
70 | Kilis Oyaları
İsmi
Güz Çiçeği Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 71
İsmi
Hedik Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
72 | Kilis Oyaları
İsmi
Hızar Dişi Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 73
İsmi
Horoz İbiği Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
74 | Kilis Oyaları
İsmi
Kambur Kız Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 75
İsmi
İçi Güzel Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
İsmi
Nar Çiçeği Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kullanım Özelliği
Kız çeyizlerinde bulundurulan oya çeşitlerindendir.
76 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 77
İsmi
Kara Dut Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
78 | Kilis Oyaları
İsmi
Karpuz Çekirdeği Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 79
İsmi
Komşu Kızı Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
80 | Kilis Oyaları
İsmi
Koruk Oyası, Domates Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 81
İsmi
Mavi Boncuklu Yelpaze Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
82 | Kilis Oyaları
İsmi
Kurt Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 83
İsmi
Kuzu Dişi Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
84 | Kilis Oyaları
İsmi
Küpeli Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 85
İsmi
Mavi Gül Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
İsmi
Mum Çiçeği Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kullanım Özelliği
Kilisli genç kızların, çeyizlerinde bulunmasına büyük özen
gösterdikleri bu oya türü, ismini ve görüntüsünü yörede
yetişen Mum Çiçeği bitkisiden almıştır.
86 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 87
İsmi
Nazar Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
İsmi
Nazarlık oyası
Özellikleri
Deniz Kabuklu Tığ Oyası
Kullanım Özelliği
Nazara karşı yeni gelinler ve genç kızlar tarafından
kullanılır.
88 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 89
İsmi
Şamıdut Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kullanım Özelliği
Şamıdut, yöre de yetişen bir dut türüdür. Halk hekimliğinde de
kullanılan bu meyve, yöreye özgü oya motifi olarak da kullanılmıştır..
90 | Kilis Oyaları
İsmi
Pembe Gül Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kullanım Özelliği
Beyaz namaz tülbentlerine yapılan bu oya çeşidi, genç
kızlar tarafından da oldukça rağbet görmektedir.
Kilis Oyaları | 91
İsmi
Prenses Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
92 | Kilis Oyaları
İsmi
Salyangoz Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 93
94 | Kilis Oyaları
İsmi
Serçe Ayağı Oyası
İsmi
Şeker Tabağı Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 95
İsmi
Sümbül Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
96 | Kilis Oyaları
İsmi
Tren Rayı Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 97
İsmi
Beyaz İncili Yelpaze Oya
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
İsmi
Yıldız Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kullanım Özelliği
Mevlitler de kullanılan bu oya türü, namaz tülbentlerine de işlenir.
98 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 99
İsmi
Fırıldak Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
Kullanım Özelliği
Mevlitlerde kullanılan tülbent kenarlarına işlenir.
100 | Kilis Oyaları
İsmi
Kurdele Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kullanım Özelliği
Günlük kıyafetlere uygun olarak işlenen oya çeşididir.
Kilis Oyaları | 101
İsmi
Pul Oyası
Özellikleri
Pullu Tığ Oyası
102 | Kilis Oyaları
İsmi
Çiçek Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 103
İsmi
Papatya Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
104 | Kilis Oyaları
İsmi
Kardeş Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 105
106 | Kilis Oyaları
İsmi
Kelebek Oyası
İsmi
Kiraz Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 107
İsmi
Yelpaze Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
108 | Kilis Oyaları
İsmi
Kuş Ayağı Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 109
İsmi
Menekşe Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
110 | Kilis Oyaları
İsmi
Dut Yaprağı Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 111
İsmi
Beyaz Karanfilli Kanserli Oya
Özellikleri
Tığ Oyası
İsmi
Tavus Kuşu Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
Kullanım Özelliği
Hacca giden kadınlar için namaz tülbentlerine yapılır.
112 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 113
114 | Kilis Oyaları
İsmi
Mine Çiçeği
İsmi
Mor Menekşe
Özellikleri
Tığ Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 115
İsmi
Yelpaze Oyası
İsmi
Yeşil Mercimek Oya
Özellikleri
Tığ Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kullanım Özelliği
Namaz tülbetlerine işlenen ve yörede kadınların mevlitlerde kullandığı
oya çeşididir.
116 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 117
İsmi
Ayaksız Yelpaze Oyası
Özellikleri
Pullu Tığ Oyası
118 | Kilis Oyaları
İsmi
Gelincik Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 119
İsmi
Anonim
Özellikleri
Tığ Oyası
120 | Kilis Oyaları
İsmi
Kelebek Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 121
İsmi
Domates Çiçeği Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
122 | Kilis Oyaları
İsmi
İkiz Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 123
İsmi
Karpuz Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
124 | Kilis Oyaları
İsmi
Ay ile Yıldız Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 125
İsmi
Portakal Çiçeği Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
126 | Kilis Oyaları
İsmi
Üç Yaprak Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
Kilis Oyaları | 127
İsmi
Sarılık Tülbent Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
İsmi
Beşparmak Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
Kullanım Özelliği
Yörede, yeni doğan çocukların yüzüne örtülen bu
İsmi
Mercan Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
İsmi
Çarkıfelek Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
İsmi
Nergiz Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
tülbendin sarılığı önlediği yönünde bir inanış vardır.
128 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 129
İsmi
Türkan Şoray Kipriği
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
İsmi
Kanserli Tığ Oyası
Özellikleri
Tığ Oyası
İsmi
Kurdela Oyası
Özellikleri
Boncuklu Tığ Oyası
130 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 131
Mekik
Oyası
İsmi
Antep İşi
Özellikleri
Mekik Oyası
134 | Kilis Oyaları
İsmi
Eli Belinde Oyası
Özellikleri
Mekik Oyası
Kilis Oyaları | 135
İsmi
Anonim Mekik Oya
Özellikleri
Mekik Oyası
136 | Kilis Oyaları
İsmi
Anonim Mekik Oya
Özellikleri
Boncuklu Mekik Oyası
Kilis Oyaları | 137
İsmi
Beyaz Boncuklu Oya
Özellikleri
Mekik Oyası
İsmi
Mavili Oya
Özellikleri
Mekik Oyası
Kullanım Özelliği
Taziye ziyaretlerinde kullanılan başörtüsü oya çeşididir.
138 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 139
140 | Kilis Oyaları
İsmi
Demet Oyası
İsmi
Güllü Mekik Oyası
Özellikleri
Mekik Oyası
Özellikleri
Mekik Oyası
Kilis Oyaları | 141
Maşa
Oyası
İsmi
Maşa Oyası
İsmi
Pullu Maşa Oyası
Özellikleri
Boncuklu Maşa Oyası
Özellikleri
Pullu Maşa Oyası
Kullanım Özelliği
Yörede bu oya çeşidine “Pelesen” de denmektedir. Lohusa dönemlerinde kadınlara
al basmasını önlemek için kullanılan bu oya çeşidi, bebeğin cinsiyetine göre
erkekse; mavi, kız ise; beyaz ya da kırmızı pul renginin tercih edildiği bir oya
modelidir. Ayrıca saç kurutma makinasının olmadığı dönemlerde bayanlar ıslak
saçlarını bu oya modelli tülbentleri kullanarak kurutmuştur.
144 | Kilis Oyaları
Kilis Oyaları | 145
KAYNAKÇA
İsmi
Türkan Şoray Kipriği Oyası
Özellikleri
Pullu Maşa Oyası
Akpınarlı, H. Feriha: “El Örgüsü Çoraplarda Teknik Desen Renk ve Kullanım Özellikleri”, Ankara: G.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi. Ankara: 1995.
Akpınarlı, H. Feriha: “Geleneksel El Örgüleri” Yayınlanmamış Ders Notları, G.Ü. Mesleki
Eğitim Fakültesi Ankara: 1995.
Akpınarlı, H. Feriha: “Kahramanmaraş Oyaları” Kültür ve Sanat Dergisi, İş Bankası Yayınları. Sayı: 12 Ankara 1991.
Akpınarlı, H. Feriha: Nazar ile ilgili Motifler. Seminer, Ankara: 1990.
Bayra, Muammer: “İğne Oyası Teknikleri ve Kastamonu İğne Oyaları”. Ankara 1992.
Eronç, Perihan: Giyim Süsleme Teknikleri. İstanbul 1984.
Gürsu, Nevber: Türk Dokumacılık Sanatı Çağlar Boyu Desenler. İstanbul 1988.
Kaya, Firdevs: Yahşi Yazıcıoğlu: Lif Teknoloji. Ankara 1992.
Korkusuz, Süheyla: Nakış Temel Bilgileri Tekniği Uygulamaları ve Örnekler. Ankara
1971.
Onuk, Taciser: “Adana ve İçel Boncuk Oyaları” I. Türk Halk Kültürü Araştırma Sonuçları Sempozyum Bildirileri. Ankara 1996.
Onuk, Taciser: İğne Oyaları Türkiye İş Bankası Yayınları. Ankara 1988.
Onuk, Taciser: Osmanlı Çadır Sanatı (XVII-XIX yy) T.C. Kültür Bakanlığı Osmanlı Dizisi.
Ankara 1988.
Onuk, TAciser: H. Feriha Akpınarlı: “Karakeçili Türkmen Oyaları” Sanatsal Mozaik Dergisi.
Onuk, Taciser: H. Feriha Akpınarlı, H. Serpil Ortaç, K. Özlem Alp: İçel El Sanatları. T.C.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Ankara 1998.
Onuk, Taciser: H. Feriha Akpınarlı, H. Serpil Ortaç, K. Özelm Alp: Tarsus El Sanatları:
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Ankara 1998.
Ortaç, H. Serpil: “Elazığ İğne Oyaları”, Türkiye’ de El Sanatları Geleneği ve Çağdaş Sanatlar İçindeki Yeri Sempozyumu Bildirileri. Ankara 1997.
Ögel, Bahaeddin: Türk Kültür Tarihini Giriş. İstanbul 1978.
Özbağı, Tevhide: “Emirdağ ve Çevre Köylerinden derlenen Bazı Oyunlar ve Bu Oyunların Çağdaş Tasarımları”, Türkiye’ de El Sanatları Geleneği ve Çağdaş Sanatlar İçindeki
Yeri Sempozyumu Bildirileri. Ankara 1997.
Özbel, Kenan: “Oya ve Oya Çeşitleri” El Sanatları II, Ankara 1979.
Kullanım Özelliği
Bazen oyalara dönemin ünlü kişilerini çağrıştıran isimlerde verilirdi
146 | Kilis Oyaları
Özcan, Fatma: Nallıhan Yöresinde İğne Oyacılığı Kültür ve Turizm bakanlığı Yayınlar.
Ankara 1997.
Öztürk, İsmail: “Köylü El Sanatlarına Folklor Açısından Bakış ve Yenikent Köyünde Oya
ve İşlemeler” Türk Etnografya Dergisi, Sayı: 16. 1997.
Kilis Oyaları | 147
Şenol, Sevgi: “Boncuk Oyaları” Ankara 1997.
Toplu, Ayhan: Oya ve Bartın İşi. İstanbul: 1982.
Yağan, Şahin Yüksel: Türk El Dokumacılığı. Türkiye İş Bankası Yayınları, 1978.
Kaynak Kişiler:
- Hülya SOYDİNÇ (GAP-CHEETOS Çocuk Gelişim Merkezi Müdiresi)
- Nurten TOMBAK (Halk Eğitim- Makine Nakış Öğretmeni)
- Havva Nurcan BAĞCI ( Halk Eğitim- El Sanatları Öğretmeni)
- Hatice CANBAL (ÇATOM - El Sanatları Öğretmeni)
- Nuran KOPAN (ÇATOM - El Sanatları Öğretmeni)
- Gülşen EKİNCİ (ÇATOM – Giyim Öğretmeni)
- Hatice KARAKAYA (Ev Hanımı)
- Hamide MÜLAİM (Ev Hanımı)
- Nurten ÇETİNTUNA (Ev Hanımı)
- AYTEKİN ve GEZİCİ aile fertleri
148 | Kilis Oyaları

Benzer belgeler